CUMALIKIZIK CUMALIKIZIK T.C. BURSA VALİLİĞİ
Cumalıkızık Osmanlı kırsal mimarisinin en görkemli köy yerleşimlerinden biri olarak günümüze kadar gelmeyi başaran Cumalıkızık, Uludağ’ın güney eteklerinde kurulan 700 yıllık bir vakıf köyüdür. 1339 tarihli Orhan Vakfiyesi’ne göre Kızık köyleri imaret için vakfedilmişti. Kızık 24 Oğuz boyundan biridir. 1303 yılında Bursa yöresi tekfurlarını yenen Orhan Gazi, Kestel’i fethedince yöre Türkmenlere açılmıştır. Cumalıkızık geleneksel Osmanlı mimarisine göre şekillenmiş, özgün
sivil mimarlık örnekleri olan evlerin organik sokak dokusu ve anıtsal yapılarla bütünleştiği önemli bir kültür mirasıdır. İçlerinde yaşamların sürdüğü evleriyle adeta bir açık hava müzesi olan Cumalıkızık; tarihi, doğal ve kültürel değerleriyle UNESCO dünya tarihi mirası listesine de adaydır. Osmanlı döneminde Uludağ’ın etekleri ile vadiler arasında sıkışıp kalan köylere kızık adı verilmiştir. Diğer kızık köylerinde
Cumalıkızık Cumalıkızık, which has come to the present as one of the magnificent village locations of Ottoman’s rural architecture, is a 700-year old foundation village and was established at the southern booms of Uludağ. Cumalıkızık is an important cultural heritage; the houses, which are the samples of authentic civil architecture style, have become integrated with the natural street configuration and monumental structures. Cumalıkızık and its houses that people can still live inside, are in
UNESCO’s World History Heritage Candidate List with their natural and cultural values as an open air museum. The villages, which were at the booms of Uludağ and got stuck in canyons, were called as “Kızık” at Ottoman time. It is said that, people, who were from the other “Kızık” villages, used to come together in this village after Friday Prayers, for this reason, the village took name of Cumalıkızık (Friday Kızık). From “Kızık” villages only Cumalıkızık, Hamamlıkızık, Derekızık, Değirmenlikızık
yaşayanların Cuma namazı için toplandığı yer olduğundan bu köyün Cumalıkızık adıyla anıldığı söylenir. Kızık köylerinden yalnızca Cumalıkızık, Hamamlıkızık, Derekızık, Değirmenlikızık ve Fidyekızık bugüne kadar gelebilmiştir. Ancak Cumalıkızık dışındakiler özgün dokularını koruyamamışlardır. Yaklaşık 10 hektarlık bir alanda kurulmuş olan Cumalıkızık Köyü’nde bulunan 270 dolayındaki evin yüzde 60’ında halen oturulmaktadır. Tescilli yapı sayısı 133’dür. Bunlardan ikisi anıtsal yapı (cami ve hamam), 128’ i de sivil mimarlık örneği yapıdır. Ayrıca köy meydanında tescili yapılmış iki anıtsal çınar ve caminin doğusunda çeşme vardır. Geleneksel Osmanlı yerleşmelerinde gözlemlenen cami, köy kahvesi ve ulu çınar üçlemesinin oluşturduğu merkez Cumalıkızık’ta da görülmektedir. Topografyaya göre şekillenmiş organik sokak dokusunu oluşturan yapılar bölgenin karakteristik özelliklerine göre tasarlanmıştır. Bu nedenle her sivil mimari yapı örneği diğerinden farklıdır. Bu farklılık da köy dokusunu zenginleştirmiştir. Yassı taş döşemeli dar sokakların orta kısımları, yağışlı günlerde suyun akıp gitmesi için sokak hafif çukur bir kanal haline sokulmuştur. Bu özellik köyün özgün yapısının bir parçasıdır. Zemini taş döşeli sokağın, ortasında yer alan eğimli yüzey, saçaklardan gelen yağmur suyunu evlerin cephesinden uzaklaştırmanın yanı sıra, köyün en üst noktasında yer alan kaynaktan, suyun bilinçli bir şekilde dağıtımında da kullanılmaktadır. Bahçe sulamada kullanılan bu su düzeneği, köyün yaz aylarında serinlemesine de yardımcı olmaktadır. İnsan psikolojisi üzerinde rahatlama yaratan su kullanımı, doğal ekolojik dengenin bir yaşam döngüsü olarak kazanımında önemli rol oynar. Köyde iki
and Fidyekızık Villages could come until today. However the other villages could not protect their authentic configuration apart from Cumalıkızık. Cumalıkızık was established on the area of ten hectares, approximately; there are 270 houses in the village and 60 of them are still livable. Quantity of officially registered structures is 133; two of them are memorial structures (mosque and bath), and 128 of them are the samples of civil architectures. Besides, there are two memorial planes, located at the village arena, and a fountain, located in the east of the mosque, in the village. Mosque, village, coffeehouse and big plane triplet, which are seen in Ottoman locations, are also seen in the centre of Cumalıkızık Village. The structures, which are comprised natural street configuration by topographer, were designed according to characteristic specialities of the region. Therefore, all civil architecture samples are different from each other. This difference enriches the village configuration. There is a small burrow channel
kişinin yan yana yürümesinin mümkün olamayacağı darlıkta sokaklara da rastlanır. Sokaklar belli bir plan göstermez. Yapılışları, eğimli köy arazisine uygun olup, bazı sokaklar bu nedenle çıkmaz niteliktedir. Ünlü “Cumalıkızık evleri” moloz taş, ahşap ve kerpiçten yapılır, genelde üç katlıdır. Üst katlardaki pencereleri kafesli ve cumbalı olan evler, dışarıdan içerisi görülmeyecek şekilde inşa edilmiştir. Serin taş avlulara açılan, iki kanatlı ceviz kapıların üstündeki dövme demirden yapılan kulp ve tokmaklar dikkat çekicidir. Evlere giriş genellikle hayat denilen bölümden olup burası en çok kullanılan mekandır. Bu mekanda, tarımsal ürünlerin depolanmasından ayrılması ve bakımına, yakacak malzemenin istiflenmesinden, düğün yapılmasına kadar pek çok işte yararlanılır. Hayat bölümünden geçilen iç avludaki fırında ekmek ve börekçörek pişirilir. Şaraphane denilen ahşap teknelerde üzümler sıkılır, kazanlarda pekmezler kaynatılır. Çamaşırlar burada yıkanır ve kurutulur. Zemin kısmında mutfak, tuvalet, ahır, kümes, ocak ve fırınların yer aldığı Cumalıkızık evlerinde yüksekliği az olan bir kat, kışlık olarak ayrılmıştır. Burada yatak odaları, oturma odaları, banyo ve ocaklar yer alır. Üç katlı olan Cumalıkızık evlerinde ikinci kat yazlık olarak ayrılmıştır. Bu katta odalar, eyvan, seki ve sedirler değişik tipteki sofalarda sıralanmışlardır. Üst katta ise baş oda denilen minderli yastıklı seki ve sedirlerin bulunduğu rahat oturmaya elverişli odalar yer almaktadır. Evlerin ısınması ocaklarla sağlanmıştır. Bu ocakların son derece güzel işlenmiş olanları vardır. Çatının üzeri alaturka kiremitlerle kaplıdır. Çatılar genellikle dört meyilli, bazen iki meyillidir. Saçaklar oldukça dışa çıkıktır. Cumalıkızık evlerinde kullanılan yapı malzemesi başta moloz taş olmak üzere,
in the middle part of the flat-stoned narrow streets. The water flows from these channels on rainy days. This is the part of the authentic structures of the village. Acclivitous surface, which is in the middle of the stonedground street, provides to protect the houses from rain water and it is used for canalizing the water from the top, functionally. This water mechanism, which is used for garden watering, enables to keep the village cool in the summers. This water usage gives relief to the human psychology and ecological balance is ensured in lifecycle as a gain. There are very narrow streets in the village such that two people cannot be walked side to side. The streets have not any specified plan. Those are suitable for village’s acclivitous land so, some of the streets are some kind of blind streets. Famous “Cumalıkızık Houses” are made from rubble stone, wooden and adobe. The houses, which has alcoves and cage at the top floors, were built in such a way that inside cannot be seen from outside. Hammered iron handles and knockers, which open to cool stoned atriums and have two -winged walnut doors, are interesting. The entrance of the houses is at the part, which called “life”, and this area is used mostly. Agricultural products are stocked up and garnered, firing stuff is kept and the weddings are held in this place. There are ovens, which are at the inner court beyond the “life” part; brad, cake and pastries are cooked in these ovens. Grapes are squeezed in the wooden basins called “şaraphane” (wine house) and grape molasses are made in the boilers. The clothes are washed and dried here. Cumalıkızık houses
ağaç ve kerpiçtir. Duvarlarda bağdadi arasında kerpiç ve çamur sıva görülür. Evler sarı, beyaz, mor ve mavi renklerde boyanmıştır. Cumalıkızık’ın güneydoğusunda Uludağ eteklerindeki “Ihlamurcu” mevkiinde 1969 yılında tespit edilen Bizans devrine ait kilise kalıntısı köyün tarihinin daha da eski olduğuna işarettir. Bulunan kilise kalıntıları Bursa Arkeoloji Müzesi’ne nakledilmiştir. Ahşap işleri ile bezeli köyün camisi, caminin yanındaki Zekiye Hatun Çeşmesi ve tek kubbeli hamam, Osmanlı devrinden kalmadır. 1992 yılında açılan Cumalıkızık Etnografya Müzesi ve Sanat Evi köy meydanındadır. Cumalıkızık’ta köyün geçmişine ışık tutan, köyde yaşayan halk tarafından bağışlanan 18,19 ve 20. yüzyıllara ait çeşitli eşyaların sergilendiği Etnografya Müzesi bulunmaktadır. Müzede, Orhan Bey’in köye verdiği bir berat bulunmaktadır. Bahçesinde at arabaları, dibek taşı, yalak, üzüm çiğneme teknesi gibi nesneler, müzenin içinde ev eşyaları, mutfak eşyaları, aydınlatma ve ısınma araçları, av malzemeleri, Uludağ’da bir zamanlar sürüler halinde yaşayan geyiklerden kalma dev geyik boynuzu, semerler sergilenir. Son yıllarda tarihi dokusu nedeniyle sık sık dizi ve film çekimlerine de sahne olan köy, ilgi çeken ve ziyaret edilen bir turizm merkezi haline gelmiştir. Restore edilen birçok ev; lokanta, çay bahçesi ve butik otele dönüştürülürken, köyün geleneksel ürünleri meydana kurulan tezgahlarda sosyoekonomik yaşam içinde önemli bir yere sahip olan kadınlar tarafından ziyaretçilere sunulmaktadır. Tamamen doğal ürünlerden oluşan Cumalıkızık köy kahvaltısı, gözleme, ahududu, böğürtlen ve bunlardan yapılan reçellerle, tarhana ve köy eriştesi meşhurdur. Her yıl Haziran ayında yapılan Ahududu Şenliği de büyük ilgi görmektedir.
have kitchens, toilets, barns, coops, cookers and ovens at their ground floors; one floor is separated for the winters. There are bed rooms, living rooms, bathes and cookers in this part. Cumalıkızık houses have three floors and the second floor is separated for the summers. The rooms and terraces are arranged in the different type coaches. There is a room at the top floor, it is called “main room” those rooms have terraces and parts with pillows for comfortable sitting. The houses are heated with the fire places. Some of those fire places have nice designs. The roofs are covered with old-fashioned roof tiles. The roofs are generally with four slopes or doubled slopes. The eaves are quite out warded. Rubble stones, wood and adobe are used for the construction of Cumalıkızık houses. Adobe and mud plastering can be seen on the walls. The houses are usually yellow, purple and blue coloured. A church remnant was found in “Ihlamurcu” area, which is located in the south-east of Cumalıkızık. This church is from Byzantine Time and shows that the village history goes to older time. Those remnants were sent to Bursa Archaeological Museum. The wooden motif village mosque, Zekiye Hatun (Lady Zekiye) fountain, which is next to the mosque, and single domed bath are dating from Ottoman Time. Cumalıkızık Ethnography Museum and Art House, which were opened in
1992, are in the village arena. There are different kinds of stuff, which are dating from 18th, 19th and 20th Centuries and were handed out by the villagers, in Ethnography Museum. There is a charter that Orhangazi gave to the village, in the museum. The horse drawn carriages, mortar tone, drinking basins, grape basins are displayed in the garden of the museum. Households stuff, kitchen equipments, lighting and heating equipments and saddles and big buckhorn (Dating from the deer flocks lived around Uludağ) are displayed inside of the museum. Many restored houses were turned in to restaurants, tea gardens and boutique hotels. The women, who are in a very important place for village’s economic and social life, sell the home-made products in the streets. Cumalıkızık village breakfast, which consists of totally natural foods, battercake, raspberry, blackberry, tomato and pimento and home made fettuccini are very famous in the village. “Raspberry Festival” is set up in June every year and visited by many visitors.
www.kiraziletisim.com
w w w . b u r s a . g o v. t r