M
utlu
Gül
Özel sektörde üretip katkı sağlarsan varsın
İstasyonlarda tüketici
memnuniyeti üst seviyede
Petrol ve LPG sektörlerinin Gazetesi
Yıl:47
Sayı:553
www.petroturk.com
@petroturkcom
ISSN: 1301-4129
ANTALYA ZIRVESI PETROL PİYASASI ANTALYA BULUŞMASI 14-16 Nisan 2016
EPDK’nın ev sahipliğinde düzenlenen ve petrol sektörünü bir araya getirecek olan Petrol Piyasası Sektör Değerlendirme Toplantısı Antalya’da yapılıyor.
•• 42
BAŞYAZI
Sertaç Komsuoğlu
•• 51
www.petroturk.com’da en çok okunanlar Enerji Bakanlığında atamalar PÜİS bayi toplantısı gerçekleşti Istrade 2016”nın sunumları yayınlandı
twitter’da haftanın yorumu Çoğu işyeri vergi kaçırdığı için devlet de en temiz vergi gelirini yakıttan alıyor. Eğer dürüst vatandaş/işyeri çok olsaydı daha ucuza yakıt almış olurduk. Hırsızlık yapanın suçunu bölüşmüş oluyoruz.
TABGİS, bayilerle buluştu Rekabet Kurumu Total LPG için izin verdi
Bilal Kerimoğlu
@petroturkcom
134 şirkete 4 milyon 20 bin TL ceza
Bir dönem daha Martin Thomsen Başkan seçildi. Bakan Albayrak, BOTAŞ LNG Terminali’ni ve TPAO Tesisi’ni gezdi. EPDK üç firmanın yatırım tavanlarını revize etti.
PETDER Başkanlığına Martin Thomsen yeniden seçildi
Y
apılan Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda PETDER’in Yönetim Kurulu Başkanlığına Martin Thomsen yeniden seçildi. 8 Nisan 2016 tarihinde yapılan PETDER Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda PETDER’in geçmiş döneme ait faaliyetleri ve 2016 yılı bütçesi Genel Kurulun onayına sunuldu. Daha sonra ise Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri seçildi. Yapılan anket çalışmasıyla, Genel Kurul üyelerinin PETDER’in faaliyetleri hakkındaki görüşleri de değerlendirildi.
PETDER’in yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Yönetim Kurulu Başkanı: Martin THOMSEN (BP Petrolleri A.Ş.) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı: Tamas MAYER (OMV Petrol Ofisi A.Ş.) Muhasip Üye: Adnan ÜNAL (Petline Petrol Ürünleri A.Ş.) Yönetim Kurulu Üyeleri: Ekrem EKMENCİ (Opet Petrolcülük A.Ş.) Ahmet ERDEM (The Shell Company of Turkey Ltd.) Antoine TOURNAND (Total Oil Türkiye A.Ş.) Ahmet İzzet EKE (Aytemiz Akaryakıt Dağıtım A.Ş.) Mustafa ERGİ (Altınbaş Petrol ve Ticaret A.Ş.)
Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrasında gerçekleşen ilk Yönetim Kurulu Toplantısında Martin Thomsen’in Yönetim Kurulu Başkanlığını, Tamas Mayer’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını, Adnan Ünal’ın da Muhasip Üyeliği görevlerini sürdürmelerine karar verildi.
Mart’ta bayi sayısı azaldı
EPDK’nın verilerine göre 1 Mart 2016 ve 31 Mart 2016 tarihleri arasında 119 bayiye lisans verildi. 138 bayinin lisansı sona erdirildi. EPDK’nın Petrol Piyasası Bayilik Lisansları bölümünde yayınladığı verilere göre 1 Mart 2016 ve 31 Mart 2016 tarihleri arasında 119 bayiye lisans verildi. 138 bayinin lisans ise çeşitli nedenle sona erdirildi.En çok lisans verilen iller arasında İstanbul, Eskişehir ve Afyonkarahisar var.
EN ÇOK LİSANS VERİLEN İLLER İSTANBUL VE ESKİŞEHİR Yayınlanan Petrol Piyasası Bayilik Lisanslarının illere göre dağılımında İstanbul ve Eskişehir’e 8, Afyonkarahisar’a 5, Balıkesir, Manisa ve Konya’ya 4’er tane lisans verildi. Zonguldak, Niğde, İzmir, Mersin, Çanakkale, Şanlıurfa, Ağrı, Bingöl, Karaman, Kahramanmaraş ve Bursa’ya 3’er adet lisans verildi. Kayseri, Ankara, Siirt, Tokat, Bolu,
Gaziantep, Mardin, Giresun, Malatya, Diyarbakır, Tekirdağ, Hatay, Sakarya, Uşak, Kocaeli ve Nevşehir’e 2’şer adet lisans verildi. Kırşehir, Çankırı, Yalova, Kırklareli, Trabzon, Isparta, Denizli, Osmaniye, Erzurum, Adana, Burdur, Ordu, Antalya, Adıyaman, Batman, Edirne, Kütahya, Muğla ve Amasya illerine ise 1’er adet lisans verildi.
05
Parlamentodan
‘İstasyonlarda tüketici memnuniyeti üst seviyede’
AK Parti Adana Milletvekili ve Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı Necdet Ünüvar, Azerbaycan ile Türkiye arasında geçtiğimiz günlerde gerçekleşen TANAP’a yönelik temasların ardından Türkiye’nin enerji gündemini Enerji Petrol Gaz’a değerlendirdi. Ünüvar ile Türkiye’nin enerji ve bilişim konularını masaya yatırdık, akaryakıt sektörünü konuştuk.
AK
Parti Adana Milletvekili ve Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı Necdet Ünüvar, TANAP projesi ile Azerbaycan ve Türkiye’nin, dünya için önemli ülkeler olduğunun görüldüğünü söyledi
Teknoloji ve Bilişim konularına olan ilginizle de tanınıyorsunuz. Türkiye’nin teknoloji alanındaki ilerleyişini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin teknoloji alanında ilerliyor olması gelişmekte olan bir ülke olmamızla alakalıdır. Teknolojisi gelişmiş ülkeler aynı zamanda dünyanın en zengin ülkeleridir. Türkiye’de AK Parti hükümetleri dönemlerinde ARGE harcamaları TÜİK verilerine göre 2002’de 1 milyar 843 milyon 288 bin TL’den 2014’te 17 milyar 598 milyon 117 bin TL’ye, milli gelire oranı yüzde 0,53’den yüzde 1,01’e çıkığı görüldü. Yine üniversite sayısı 2002’de 76 iken 2015’de 193’e yükseldi. Akademisyen sayımız 2002’de 70 bin 012 iken 2016’da 150 bin 886’ya çıktı. Burada sadece rakamsal bir artış değil aynı zamanda niteliksel bir artış da söz konusu.
“30 ANLAŞMA İMZALANDI” Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) Türkiye ile Azerbaycan arasında neleri öngörmektedir? Türkiye-Azerbaycan yüksek düzeyli stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) 2010 yılında kuruldu. 2011’de İzmir’de, 2011 tarihinde Gebele’de, 2013 ve 2016’da Ankara’da, YDSK toplantıları gerçekleştirildi. Bu toplantılarda 30 anlaşma imzalandı. Anlaşmalarda karşılıklı hükümet kararları alınarak başta enerji başlığı olmak üzere pek çok konuda ilerleme sağlandı.
“TANAP DOSTLUK GRUBUMUZUN EN ÖNEMLİ ESERİ” Türkiye - Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanısınız. İki ülke, ilişkilerini geliştirme ve özellik enerji alanındaki iş birliği konularında ne
kadar mesafe kat etti? Geçtiğimiz günlerde 5. YDSK toplantısı kapsamında 6 anlaşma imzalanarak, bu anlaşmalarla Azerbaycan doğalgazını Türkiye ve ardından Avrupa’ya taşıyacak TANAP projesine ilişkin önemli kararlar alındı. TANAP grubumuzun en önemli eseri olacaktır. İmzalanan anlaşmalar TANAP Projesi Azerbaycan ve Türkiye’nin hem dünya, hem Avrupa için ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Azerbaycan ile ilişkilerin güçlenmesinin enerji konusuna katkısı nedir? Toplam uzunluğu 1.777 kilometre olan Bakü-TiflisCeyhan (BTC) boru hattından günlük 1 milyon varil yılda 50 milyon ton petrol taşındığını biliyoruz. BTC faaliyete başladığı 2006’dan bugüne 10 yılda yaklaşık 2 milyar varil petrol Bakü’den Ceyhan’a taşındı. Bu da iki ülke arasındaki enerji ekonomisini gözler önüne seriyor.
“TANAP TÜRKİYE’NİN AVRUPA GAZ PİYASASINDAKİ ÖNEMİNİ VE GÜCÜNÜ ARTIRACAK” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TANAP’ın 2 yıl sonra açılacağını duyurmuştu. Bu projenin hayata geçmesiyle birlikte Türkiye ve Azerbaycan’ı neler bekliyor? TANAP’ın amacı Azerbaycan Hazar denizindeki Şah Deniz 2 gaz sahası ve Hazar Denizinin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğalgazın öncelikle
Türkiye’ye ardından Avrupa’ya taşınmasıdır. TANAP projesi, HAZAR havzasından Avrupa’ya gaz akışını sağlayacak bir projedir. Bu proje, gaz tedarik çeşitlendirmesini sağlayarak Avrupa’nın arz güvenliğine katkı sağlamak ile birlikte, Türkiye’nin de hem transit ülke, hem de boru hattının ortağı sıfatıyla Avrupa gaz piyasasındaki önemini ve gücünü artıracak. TANAP, iki devlet tek milletin şah damarı olacaktır.
“AVRUPA STANDARTLARINDA YAKIT KULLANIYORUZ” Türkiye’deki akaryakıt kalitesini nasıl buluyorsunuz? Ülkemizdeki akaryakıt kalitesi incelendiğinde Avrupa’da kullanılan akaryakıt ayarında olduğu görülmektedir. Özellikle son yıllarda artan hizmet kalitesi, denetimlerin başarıyla yapılması, tüketicilerin de güvenini kazandı. Avrupa standartlarında akaryakıt kullanıyoruz. Avrupa ile Türkiye’ye dağıtılan akaryakıtların arasında herhangi bir fark yok. Akaryakıt istasyonlarındaki hizmet kalitesinin seviyesi sizce nasıl? Size göre istasyonlarda dünyadaki gelişmeler takip edilip uygulanıyor mu?
Türkiye’deki akaryakıt istasyonlarında hizmet kalitesi yeterli olup dünyadaki gelişmeler yakından takip edilmektedir. İstasyonlara girdiğimizde tüketicilerin memnuniyetini de görebiliyoruz. Akaryakıttaki kalitenin yanında istasyonların ferah, temiz ve modern olması oldukça önemli. Şahsen Türkiye’nin neredeyse tamamına yakınında bu yeterliliği görebiliyorum.
“CEYHAN ENERJİ İHTİSAS ENDÜSTRİ BÖLGESİ’NİN FAALİYETE GEÇMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin bugünkü durumundan bahseder misiniz? Endüstri bölgesi tam anlamıyla ne zaman hizmete girecek? Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi ile ilgili Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma süreci takip edilmektedir. Kamulaştırma konusu mahkemeye intikal ettiğinden bu süreç uzamış, bu yüzden sonuçlanacağı zaman konusunda net bir tarih verilememektedir. Bu bölgenin bir an evvel faaliyete geçmesi için Hükümet ve iktidar partisi olarak yoğun bir şekilde gayret gösteriyoruz. Bölge’de kamulaştırma çalışmaları devam ediyor. Daha sonra imar planlaması yapılacak. İmar planlaması bittikten sonra yatırımlar hızlanacaktır.
‘ENERJİ FİYATI, TEKNOLOJİK GELİŞMEYİ DESTEKLEYİCİ NİTELİKTE OLMALI’ Enerji fiyatları ile teknolojik gelişme arasındaki ilişki size göre nasıl yorumlanabilir ve nasıl olmalıdır? Toplum olarak şimdiki refah seviyemizde yaşamayı sürdürebilmemiz için gelirimize göre güç yetirebileceğimiz enerji fiyatına ihtiyacımız var. Enerji fiyatı, teknolojik gelişmeyi destekleyici nitelikte olmak zorundadır. AK Parti hükümetleri döneminde elektrik fiyatları gerek sanayi gerek hane halkı düzeyinde satın alınabilir seviyede oldu. Bu seviyeler büyümemizi teknolojik gelişmemizi direk etkiliyor.
“TANAP ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİMİZE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK” TANAP, Güney Kafkasya boru hattı (SCP) ve Trans Adriyatik (TAP) ile birleşerek güney doğalgaz koridorunu oluşturmaktadır. TANAP 19 kilometresi Marmara Deniz geçişi olmak üzere 1.850 kilometre anahat ile Türkiye-Gürcistan sınırında Ardahan ili Posof ilçesi Türkgözü köyünden başlayarak Edirne’nin İpsala ilçesinden Yunanistan’a doğalgaz geçişi sağlanacaktır. Türkiye’ye gaz sevkiyatının 2018 yılı sonunda, Avrupa’ya gaz sevkiyatının ise 2019 yılı sonunda başlaması hedeflenmektedir. İlk aşamada TANAP vasıtasıyla yılda 16 milyar metreküp (BMC) gaz taşınması planlanmaktadır. AB, güney gaz koridoru vasıtasıyla temin edilecek gaz hacmini gelecekte 80-100 milyar metreküp (BMC) platosuna çıkarmayı hedeflemektedir. Dolayısıyla Türkiye’nin Avrupa enerji piyasaları açısından önemi gelecekte daha da artmış olacak. TANAP projesi Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ilave ithalat ve iletim kapasitesini sağlayarak Türkiye’nin enerji arz güvenliğini büyük katkı sağlayacak. Türkiye, TANAP projesi vasıtasıyla minimum yatırım maliyetiyle hem kendi arz güvenliğini sağlamakta hem de aynı zamanda Avrupa enerji pazarlarında önemli bir oyuncu konumuna gelmektedir. Türkiye bu proje ile Avrupa gaz piyasalarında, ilk defa hem iletim, hem de ticaret ayaklarında yer almaktadır. Bu da kuşkusuz ki Türkiye’nin Bölgesel Enerji Ticaret Merkezi haline gelmesi için ciddi katkılar sağlayacaktır. TANAP projesi ayrıca Türkiye doğalgaz piyasasında rekabeti artıracak ve böylece ithalat maliyetlerini ciddi oranda düşürecektir. Bu proje, ayrıca doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye ekonomisine de önemli pozitif katkılar sağlayacaktır.
Sektor Diyor ki
Mu t
G lu
端l
08
Sektorün Duayenleri
‘Özel sektörde üretip katkı sağladığın sürece varsın’ 35
yılı kamuda, 15 yılı ise özel sektörde olmak üzere 50 yıllık çalışma hayatını geride bırakan sektörün duayen isimlerinden Mehmet Gültekin ile bir araya geldik. Gültekin kamudan özel sektöre nasıl geçiş yaptığını, Petrol Ofisi’ndeki Genel Müdürlük yıllarını, Petrol Ofisi’nin özelleştirilme dönemini, akaryakıt sektöründeki çalışma hayatı boyunca yaşadıklarını ve Alpet ile yollarının nasıl kesiştiğini gazetemize anlattı.
Sektörün duayenlerinden biri olarak kamu ve özel sektördeki birikimlerinizi kısaca bizimle paylaşabilir misiniz? 35 yıl kamuda, 15 yıl da özel sektörde olmak üzere 50 yıllık bir hizmet hayatımı geride bırakmış bulunuyorum. Ülkemizin maddi ve manevi imarında önemli kuruluşlardan birisi olan ve reformların merkezinde bulunan Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) ilk yöneticiliğimi Genel Sekreter Yardımcısı olarak yaptım. Mesleki uzmanlığım itibariyle DPT kökenliyim. Uzman Yardımcılığı ve Genel Sekreter Yardımcılığı yaptım. Bir süre de Genel Sekreterlik. 1984 yılında Rahmetli Turgut Özal döneminde Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü görevine getirildim. Başlangıç itibariyle bilgi ve ilgi sahama girmeyen bir sektördü. Buranın bir ticarethane olduğu söylendi, yaparsın dendi. Petrol Ofisi ben göreve geldiğim dönemde zarar ediyordu, ilk kez 1985’te kâra geçti. Şirket merkezi Ankara olduğu için, kurumlar vergisinde bölge birincisi oldu. Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü’nden 1990 yılında ayrılarak Başbakanlık Müşavirliği görevine atandım. Ardından 1996 yılında 7 ay gibi kısa bir süre Vakıflar Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. 1997 yılında tekrar Petrol Ofisi Genel Müdürü oldum. Bazı hizmet sürelerinin uzaması bir yerde verimliliği düşürüyor. Siz göremiyorsunuz ama dışarıdan bir gözlemci görebiliyor. Ben başka bir kuruma geçmek istedim. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, “Petrol Ofisi’ni
ALPET’TEKİ
Petrol Ofisi Eski Genel Müdürü ve Altınbaş Petrol ve Ticaret A.Ş Genel Koordinatörü Mehmet Gültekin 50 yıllık çalışma hayatı boyunca yaşadıklarını ve kazandığı tecrübelerini anlattı. özelleştireceğiz bu konuda karalıyız. Burayı en iyi bilen sensin, kazasız belasız özelleştirmek istiyoruz. O nedenle oraya gideceksin” dedi. O zamanki şartlarda çok güzel bir özelleştirme oldu. Ben şuna karar verdim; ben artık kamuda durmayayım. Kamuda dursam daha 10 senem vardı. O dönemde Altınbaş ailesi, Türkiye’de akaryakıt dağıtım şirketi kuracaklarını söylediler, başına da benim gelmemi istediler. Ben Ankara’da kalmayı düşünüyordum. Beni ikna ettiler. 2001 yılında Alpet’in ilk kurucu Genel Müdürü olarak göreve başladım ve bugün 2016… Genel Müdür olarak çalıştığım Alpet’ten sonra Holding Enerji Grup Başkanı oldum. 2009 yılında Ankara’ya dönmek istedim, hissedarlarımız, “seni Holdingin Ankara’da temsilcisi yapalım. Hem de Yönetim Kurulu Üyesi ol” dediler. Güzel bir teklifti. Akaryakıt sektörüne uzun yıllar kamuda ve özel sektörde hizmet vermiş biriyim. Başlangıçta İstanbul’a gideceğim zaman “sen devlet memurusun özel sektörde yapamazsın diyenler” oldu. Hissedarlarımıza 3 yıl çalışacağımı söyledim, “Sıfırdan Alpet’i kurarız belirli bir noktaya getiririz sonra ayrılırım” dedim. 3 sene sonra patrona, “3 sene doldu yerime birini bulun” dedim. Amacım Ankara’ya dönüp çalışmalarımı orada yürütmekti. Patron bana “5 sene demiştik” dedi. “Peki” dedim ve 15 yıl oldu. Alpet’in Kurucu Genel Müdürü benim. Sıfırdan kurduk. Bayiler, altyapı, personel hepsini birlikte yaptık. 2006 başlarında gençlere devretmek için Genel Müdürlükten ayrıldığımda Alpet’in 320 istasyonu vardı. Çok şükür bu gün piyasada ismi olan ve kurumsal yapıya kavuşmuş bir Alpet var akaryakıt
ÇALIŞMA
ARKADAŞLARIMA
MİNNET BORÇLUYUM
piyasasında. Hiç şüphesiz tüm ekip arkadaşlarımızla hissedarlarımızın vizyonunun örtüşmesi başarımızın temel kaynağı olmuştur.
“VERDİĞİM EMEKLERİN KARŞILIĞINI GÖRDÜM” Kamu ve özel sektörü kıyaslar mısınız? Özel sektöre uyumunuz nasıl gerçekleşti? Devlette 35 yıllık bir tecrübe… Her ikisinin de avantajları, dezavantajları var. Özel sektörde kamuya göre imkanlar daha farklı, hizmet açısından vicdanınızla baş başasınız. Patronlara ve vicdanınıza hesap veriyorsunuz. Kamu öyle değil. Kamuda yaptığın her hayırlı iş mahkemede karşına çıkar demişti bir arkadaşım. Özel sektörde şöyle bir şey var, üretip katkı sağladığın sürece varsın, aksi durum yok olman demektir. Ben kamuda çalışmalarımdan büyük onur duydum. Sıfırdan gelip memuriyetten zirveye kısa dönemde ulaştığım için kendimi mutlu hissediyordum. Verdiğim emeklerin karşılığını gördüm. Ancak kamuda çalışmalarımızı ve tecrübelerimizi özel sektöre yansıtmak ülkemiz açısından katma değer yaratmak, istihdam meydana getirmek ve ülkemize daha çok katkıda bulunmak isteği bize verilen emeklerin karşılığını ülkeye ödemek duygusu gerçekten insana huzur veriyor.
“KANUN GÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ” EPDK ile sektör arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektör çok büyük cezalarla karşı karşıya kalıyor, bu da sektöre büyük bir darbe oluyor. Cezalar caydırıcı olsun ama
öldürücü olmasın. Mesela bir dağıtım şirketi tanker ile bir defa lisansız bayisine mal verdi diye 850 bin TL ceza veriliyor. Bu büyük bir rakam. EPDK “Cezayı biz belirlemiyoruz kanunda var” diyor. Ben de diyorum ki kanunu günün şartlarına göre yeniden gözden geçirsinler, piyasaya uyum sağlayacak dağıtım şirketlerine izin versinler. Ülkelerin ihtiyaçlarına göre anayasanın bile değişmesi konuşulurken 15 yıl önceki şartlarda yazılmış yasanın hala esaslı bir değişiklik göstermemesi üzücü. Kaldı ki cezalar yapılan fiille orantılı olarak düzenlenmemiş, bir dengesizlik var. Mevcut cezaların mali yükünü sektörün kaldırabilmesi mümkün değil. Kaldı ki Doğal Gaz Piyasası Kanunu’ndaki gibi petrol sektöründe de herhangi bir olumsuzlukta önce ihtar, sonrasında ceza uygulanmalıdır. Maalesef sektör bu konuda sesini duyuramıyor. Sektörde piyasa bozucu unsurların ayıklanması ile sektör daha da kurallı hale gelir. Düzenleyici Kurumun burada çok ciddi adımlar atması gerekiyor.
“PETROL OFİSİ ÖZELLEŞTİRMESİNİ O GÜNKÜ ŞARTLARDA ÇOK DESTEKLEDİM” Sektördeki özelleştirmelerin avantajları neler oldu sizce? Petrol Ofisi özelleştirmesini o günkü şartlarda çok destekledim. Devletin ticaretle işi olmamalı. Türkiye’de özel sektör belli bir tecrübeye ulaşmış artık. Petrol Ofisi o dönem çok güzel bir ihaleyle, 1 milyar 160 milyon dolara satıldı. Ben kamuda özelleştirmenin bir karşılığı olmalı diye bekledim.
» Devamı Sayfa 41’de
Sıfırdan zirveye tırmanmanızın bir sırrı var mı? Alpet’teki çalışma arkadaşlarıma minnet borçluyum. Ancak aktivitesi yüksek olan sektörde başarılı olmamın bir sebebi daha vardı. Anadolu esnafının oğluyum, küçüklüğümde tatillerde babamın yanında çalıştım, okulda da bir şeyler satarak harçlığımı çıkartmaya çalıştım. Yatkınlığım vardı ticarete. Özel sektöre geçince de zorluk çekmedim. 2-3 ay içinde çevreye ve özel sektör kurallarına uyum sağladım. “Tecrübeni biliyorduk ama kısa sürede piyasaya hakim olmanı beklemiyorduk” dediler. 2001 sonunda faaliyete geçen Alpet’in şu anda 7 bölgede 250 bin ton depolama kapasitesi mevcuttur. Belli bir noktaya geldik daha da iyi olmak için gayretlerimiz devam etmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir şekilde 90 adet petrol dağıtım şirketi olmaz. 90 şirket serbest rekabet oluşturması yerine sektörde kargaşa yaratıyor. Gerek yatırım anlamında gerek insan gücü anlamında bir israf söz konusu. Milyon dolarlarla bir sektöre yatırım yapan grup karşısında, bir kasa, bir masayla faaliyet gösteren şirketler var, o şirketlerin sahibi kim, malvarlığı ne, anlamış değilim. Şirket kuruluyor gerisi belli değil. Kanuni gerekleri yerine getiriyorlar ama kargaşa devam ediyor. Ciddi şekilde bu sektöre girecek insanların önü açılmalı. ALPET bugünkü haliyle uluslararası petrol ticareti yapıyor. Sorumsuz dağıtım şirketleri hizmette kaliteyi düşürüyor, sektörde kargaşaya sebep oluyor. Türkiye’nin, dünyanın dikkatini çeken ekonomik anlamda atak yapan bir ülke olduğu aşikar. Ancak 12-13 bin akaryakıt istasyonuna ne gerek var? Bir milli varlık, daha verimli sektörlere yönlendirilse, başka alanlarda da kazanımlar olsa fena mı olur? Umarım EPDK bunu görüyor ve bir sınırlama getirmeyi düşünüyordur. Serbest rekabet koşullarında denge bulunur ama olan milli ekonomiye oluyor.
12
Haber
OPET “Trafik Dedektifleri Projesi”ne TİSK’ten Ödül
2 MİLYONA YAKIN ÇOCUK VE GENCİ GÜVENLİ TRAFİK KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRDİK
OPET, Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen KSS ödüllerinde, Türkiye’nin 81 ilindeki öğrencileri güvenli trafik konusunda bilinçlendirmek amacıyla yürüttüğü ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ ile “İyi Uygulama” dalında ödül aldı.
T
S
osyal sorumluluk projeleriyle toplumsal gelişime katkıda bulunmayı hedefleyen OPET, bugüne kadar 81 ilde 3-17 yaş arasındaki 1 milyon 900 bin öğrenciyi eğittiği “Trafik Dedektifleri Projesi” ile TİSK tarafından düzenlenen Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri organizasyonunda, “İyi Uygulama” ödülüne layık bulundu. Çırağan Sarayı’nda düzenlenen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar
OPET, Trafik Dedektifi Projesi ile 81 ilde 1 milyon 900 bin öğrenciye eğitim verdi Yardımcısı Dr. Serhat Ayrım ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu’nun da hazır bulunduğu törende ödülü, OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca, Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal’ın elinden aldı.
örende yaptığı konuşmada OPET’in sektöründe fark yaratan sosyal sorumluluk anlayışına değinen OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca, “OPET olarak 2000 yılından bu yana aktif olarak ülkemizin ihtiyacı olan her alanda sosyal sorumluluk projelerine imza atıyoruz. Bu anlamda sektörümüzün büyükleri arasındaki tek yerli şirket olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. Her yıl yaklaşık 4 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 250 binden fazla kişinin yaralandığı, ekonomiye 1 milyar liralık yük yaratan ve ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan trafik kazalarının önlenmesinin, gençlerimizin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesinden geçeceğini düşündük, işe çekirdekten başladık. Projeye başlarken hedefimiz, 3 yılın sonunda 1,5 milyon öğrenciye ulaşmaktı ancak projenin 3’üncü yılı bitmeden 2 milyona yakın çocuk ve gencimizi güvenli trafik konusunda bilinçlendirdik
OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca
ve dolaylı yoldan da onların ailelerine ulaştık. Önümüzde uzun bir yol var bu konuda… Aynı bilinçle uygulamalarımızı sürdüreceğiz. Sorumluluk sahibi yepyeni bir kuşağın yetişmesine katkıda bulunarak Türkiye’nin, trafiği güvenli, ulaşımı konforlu bir ülkeye dönüşmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
58 ŞİRKETTEN 9’U ÖDÜLLENDİRİLDİ
T
İSK’ten yapılan açıklamaya göre, kapsayıcılık, etkililik, iyi uygulama, yenilikçilik, sürdürülebilirlik alanlarında değerlendirilen 58 şirketten 9’u ödüllendirildi. Siyasiler, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan jüri değerlendirmesi sonucu belirlenen ödüller kapsamında OPET, Trafik Dedektifleri Projesi ile izlediği yol haritası ve faaliyetleriyle ödüle layık bulundu.
AKILLI TELEFON PETDER Şubat ayında 1.472 ton PETDER UYGULAMASI HİZMETE GİRDİ atık motor yağı topladı P PETDER, Şubat 2016 döneminde toplanan atık motor yağlarına ilişkin verileri yayınladı. Buna göre Şubat ayında PETDER tarafından toplam 1.472 ton atık motor yağı toplandı. PETDER’in yetkilendirilmiş tek kuruluş olarak sürdürdüğü “Atık Motor Yağlarının Yönetimi Projesi” kapsamında, Şubat ayında toplam 1.472 ton atık motor yağı toplandı.
58 İLDE ATIK MOTOR YAĞI TOPLANDI
DEĞERLENDİRME TOPLANTISI YAPILDI
PETDER, proje kapsamında Şubat ayı boyunca 58 ilde 1.101 farklı noktada atık motor yağı topladı. 93 bin 187 kilometre yolun kat edildiği Şubat ayında geri kazanım tesisine 110 adet teslimat gerçekleştirildi.
PETDER tarafından her ay düzenlenen Atık Motor Yağlarının Yönetimi Projesi Operasyon Değerlendirme Toplantısı ise Şubat 2016’da OMSAN Lojistik ve TAYSPED Lojistik ile gerçekleştirildi. Toplantıda öncelikli olarak S.E.Ç. konularına odaklanıldı.
40 SAHA PERSONELİ ÇALIŞTI Şubat ayında atık motor yağı toplama işlemi boyunca 15’i tanker, 7’i yarı römork olmak üzere toplam 22 araç kullanıldı. Ayrıca projede 4 garaj amari, 21’i sürücü ve 15’i yardımcı sürücü olmak üzere toplam 40 saha personeli çalıştı. 2 bin 065 saat araç sürüşünün gerçekleştirildiği Şubat ayında toplam 8 bin 900 saat çalışıldı.
ETDER tarafından atık motor yağı bildirimlerini kolaylaştırmak üzere geliştirilen PETDER Akıllı Telefon Uygulaması App Store ve Google Play Store’da yerini aldı. Geliştirilen uygulama yoluyla atık motor yağı üreticileri ile PETDER arasında iki taraflı iletişim kolaylaştırılması hedefleniyor. Uygulamayı akıllı telefonlarına indiren kullanıcılar, • “Atık Yağ Bildirim” sayfasından bildirimde bulunabilecek, • 44 44 924 numaralı telefona tıklayarak PETDER’i anında arayabilecek, • Bulundukları şehirde atık
motor yağı toplama lisansı bulunan araçların plaka ve lisans numaralarını görüntüleyebilecek, • PETDER tarafından iletilen duyurulardan anında haberdar olabilecek.
16
Haber
Shell & Turcas’ın iş ortakları Boğaziçi Üniversitesi’nde
Shell & Turcas - Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan “Yönetimde Mükemmeliyet Programı”ndan Shell’in iş ortakları yararlanıyor. “İş Ortaklarımız için Yönetimde Mükemmeliyet Programı” kapsamındaki eğitimler, Shell & Turcas’ın iş ortaklarını katılımıyla başladı.
T
ürkiye’de 93 yıldır faaliyet gösteren Shell ve Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından Boğaziçi Üniversitesi “Yaşam Boyu Eğitim Merkezi” işbirliğiyle hazırlanan “İş Ortaklarımız için Yönetimde Mükemmeliyet Programı” kapsamındaki eğitimler, Shell & Turcas’ın Türkiye’deki 19 iş ortağının katılımıyla 19 Mart’ta başladı.
“ÖNEMLİ KAZANIMLAR SAĞLAYACAĞINA İNANIYORUZ” Programla ilgili görüşlerini dile getiren Shell & Turcas Perakende Satışlar Genel Müdür Yardımcısı, Satış ve Operasyon Müdürü Burçin Toktamış; “Her yıl Beyin Fırtınası toplantılarında iş
“İş Ortaklarımız için Yönetimde Mükemmeliyet Programı” kapsamındaki eğitimler, Shell & Turcas’ın Türkiye’deki 19 iş ortağının katılımıyla 19 Mart’ta başladı. ortaklarımızla bir araya geliyor, onların görüş ve önerilerini dinliyoruz. İş ortaklarımızın değerli görüşleri bu programı oluşturmamızda bize ilham verdi” açıklamasında bulundu. Burçin Toktamış sözlerine şu şekilde devam etti: “İş Ortaklarımız için Yönetimde
Mükemmeliyet Programı’nın hepimiz için çok önemli kazanımlar sağlayacağına inanıyoruz. Bu vesile ile programımızın hayata geçmesinde büyük rolü olan Operasyon Müdürümüz Olcay Karaçelebi’ye ve Eğitim Müdürümüz Esra Şeyhoğlu’na
‘HEDEFLERİMİZE ULAŞMADA
KİLİT ROL OYNAYACAK’ Shell & Turcas CEO’su Felix Faber, konuya ilişkin açıklamasında, “Kişisel gelişimin günümüzün sert rekabet koşullarında 2016 ve ilerisi için hedeflerimize ulaşmamızda kilit rol oynayacağına inanıyoruz. İş ortaklarımıza bu konuda katkı sağlamaktan ve özel sektör – üniversite işbirliğinin güzel bir örneğine imza atmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. da özverili çalışmaları için teşekkür ederim.”
“DİĞER ÜLKELER İÇİN DE BAŞARILI BİR ÖRNEK”
AÇILIŞ KOKTEYLİ KENNEDY LODGE’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Shell Perakende Satışlar Pazarlama Müdürü Günden Yılmaz da tüm Shell pazarlarında bir ilk olan bu programın, diğer ülkeler için de bir başarılı örnek oluşturacağını ifade etti.
“İş Ortaklarımız için Yönetimde Mükemmeliyet Programı”nın açılışı 18 Mart Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Kennedy Lodge’da gerçekleşen kokteyl ile yapıldı. Shell yönetimi, Üniversite yönetimi ve programa kayıt yaptıran Shell iş ortaklarının katıldığı açılış kokteylinde, hoş geldiniz konuşmasını BÜYEM Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Taner Bilgiç yaptı.
Program açılışı Kennedy Lodge ‘da gerçekleşen kokteyl ile yapıldı.
“TÜM KATILIMCILARA TEŞEKKÜR EDERİZ”
EĞİTİMİ TAMAMLAYANLAR SERTİFİKA ALACAK
Daha sonra söz alan Shell Yatırımlar Müdürü Semih Genç programın katılımcılarına bu güzel projenin öncülüğünü yaptıkları için teşekkür etti.
Boğaziçi Üniversitesi’nin İstanbul-Bebek’teki kampüsündeki üniversite dersliklerinde, üniversitenin deneyimli öğretim görevlileri tarafından gerçekleştirilecek eğitim programını tamamlayan katılımcılar özel bir sertifika almaya hak kazanacaklar.
Shell & Turcas CEO’su Felix Faber
İŞ ORTAKLARININ KİŞİSEL GELİŞİMLERİNE KATKI SAĞLAMAYI AMAÇLIYOR Mart-Haziran ve EylülKasım ayları olmak üzere toplam 2 dönem ve 16 gün sürecek olan program kapsamında, finans yönetimi, insan kaynakları yönetimi, iletişim ve liderlik gibi konularda kendi alanında uzman eğitimciler tarafından verilecek eğitimler yer alıyor. Shell & Turcas, bu program ile iş ortaklarının kişisel gelişimlerine önemli bir katkı sağlamayı amaçlıyor.
18
Haber
‘Aytemiz’in verdiği destek spora olan yaklaşımını çok iyi özetliyor’ ‘AYTEMİZ YILLARDIR VARLIĞINI SÜRDÜREN BİR ŞİRKET’
Aytemiz spora ve sporculara olan yaklaşımını, Masterlar Yüzme Şampiyonası’nda dört farklı kategoride dereceye giren ve Aytemiz’de Satış Destek Uzmanı olarak çalışan Celal Altunbaş’a sağladığı destekle bir kez daha gösterdi.
A
ytemiz, spora ve sporculara olan desteğini, kendi ekibinde yer alan ve sporla ilgilenen çalışanlarına sağladığı destekle bir kez daha gösterdi. Masterlar Yüzme Şampiyonası’nda dört farklı kategoride dereceye giren ve Aytemiz’de Satış Destek Uzmanı olarak çalışan Celal Altunbaş bu kapsamda, antrenman ve yarış sürecinde yaşadıklarıyla ilgili olarak sorularımızı yanıtladı.
“YÜZME, HAYATIMDA BİR HOBİDEN ÇOK DAHA FAZLASI OLDU” Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Gurbetçi bir ailenin dördüncü ve en küçük çocuğu olarak Belçika’da doğdum. Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra Rize’ye yerleştik. Üniversite hayatım başlayana kadar Rize’de yaşamaya devam ettim. Sürekli suyun içinde, üstünde ya da kıyısındaydım.
“6 YILDIR AKARYAKIT SEKTÖRÜNDEYİM” Üniversiteyi kazandıktan sonra İstanbul’a yerleştim. Altı yıldır akaryakıt sektöründe yer alıyorum. Evliyim ve spor
hayatımın devam etmesinde her zaman desteğini arkamda hissettiğim bir eşim var. Eğer buraya kadar gelip, bu başarıları gösterebildiysem özellikle ailemin bunda büyük katkısının olduğunu söyleyebilirim.Bu konuda gerçekten kendimi şanslı hissediyorum.
Katıldığınız şampiyonalarda Aytemiz’in size sağladığı destek hakkında bilgi verir misiniz?
Antrenman ve yarış için gereksinim duyduğum havuz ve ekipman giderlerimin yanı sıra ilgili seyahatlerim dahil her konuda maddi destek alıyorum. Aytemiz, ailem, tüm bunları anlamlı kılan manevi desteğini de asla esirgemiyor.
“16 YILDIR PROFESYONEL OLARAK YÜZÜYORUM” Yüzmeyle ilgili profesyonel hayatım üniversitede başladı. Sonrasında sualtı hokeyi ve sualtı rugby oynadım. Her ikisinde de Türkiye derecelerim var. 16 yıldır profesyonel olarak yüzüyorum. Masterlar yüzmede ulusal ve uluslararası havuz ve açık su yarışlarında 200’ün üstünde madalyam, dört Türkiye rekorum var. Yüzme, hayatımda bir hobiden çok daha fazlası oldu ve olmaya da devam ediyor.
“YILLARDIR AYTEMİZ’DE ÇALIŞIYOR GİBİ HİSSEDİYORUM” Aytemiz’de ne kadar zamandır görev alıyorsunuz? Çalıştığınız pozisyon hakkında bilgi verir misiniz?
“AYTEMİZ’İN SPORA VE SPORCUYA VERDİĞİ DESTEK ÇOK ÖNEMLİ” Aytemiz’de Satış Destek Uzmanı olarak çalışan Celal Altunbaş Aytemiz’de Satış Destek Uzmanı olarak çalışıyorum. Bir aydan biraz daha fazla bir süreden beri Aytemiz’de çalışmama rağmen yıllardır burada çalışıyor gibi hissediyorum. Bunun en büyük sebebi ise böyle hissetmemi sağlayan ve başarılarımı her anlamda destekleyen bir yöneticiye ve çalışma arkadaşlarına sahip olmam. Şampiyonaya haftada kaç yüzme antrenmanı ile hazırlanıyorsunuz ve kimlerden destek
‘DAHA İYİ SONUÇLAR ALMAYI HEDEFLEDİĞİM YARIŞLAR OLACAK’ Masterlar Yüzme Şampiyonası’nda 4 farklı kategoride dereceye girdiniz. Başarılı bir şampiyona geçirdiniz. Neler hissediyorsunuz? asterlar Yüzme Şampiyonası dolayı benim için çok daha anlamlı oldu. sezonun ilk Türkiye Şampiyonası’ydı Hatta 400 metre serbest yarışında kişisel en ve gerçekten çok yüksek bir katılımla iyi derecemi yüzdüm. Sezon yeni başlıyor gerçekleşti. Henüz fiziki kondisyon ve daha iyi sonuçlar almayı hedeflediğim olarak istediğim seviyede olmasam da iyi daha çok yarış olacak. sayılabilecek bir şampiyona geçirdiğimi söyleyebilirim. Bu şampiyona Aytemiz desteğiyle katıldığım ilk yarış olduğundan
M
alıyorsunuz? En azından haftada üç gün yüzme antrenmanı yapmaya çalışıyorum ama haftada dört gün yaptığım antrenman beni daha mutlu ediyor. Yarış hazırlıklarında ve antrenman içerikleri konusunda antrenör arkadaşlarımızdan veya bu sporun içinde benden çok daha uzun süredir var olan yüzücülerden destek alıyorum.
“YÜZMEDE KAN BAĞI OLMAYAN BİR AİLEYİZ” Belki çoğu insana garip gelebilir ama teknik anlamda en büyük desteği rakiplerimden görüyorum. Rekabetin sadece yarışlarda kalması gerçekten çok güzel. Yüzme sporuna gönül verenler olarak biz, kan bağı olmayan büyük bir aile gibiyiz. Yüzme sporu dışında farklı bir spor dalı ile antrenmanlarınızı destekliyor musunuz? Yüzme antrenmanlarının tek başına yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle haftada bir kez veya iki gün de bir spor salonuna gidip ağırlık ve kondisyona antrenmanı gibi kara antrenmanı da yapmaya özen gösteriyorum. Sporun genel olarak sağlığımız açısından da faydalı olmasından dolayı hayatımda spora daha fazla yer vermeye gayret ediyorum.
Aytemiz’in spora ve sporcuya yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aytemiz sektörde çok uzun yıllardır varlığını sürdüren büyük ve köklü bir şirket. Aytemiz’in spora ve sporcuya verdiği destek çok önemli. Türkiye’de, dünyadaki kadar popüler olmayan yüzme sporuna ve bir yüzücü olarak bana verdikleri desteğin, aslında şirket olarak Aytemiz’in spora yaklaşımını çok iyi özetlediğini düşünüyorum.
“GENİŞ BİR SOSYAL ÇEVREM VAR VE BUNU YÜZMEYE BORÇLUYUM” Sporun, kişiye sosyal bağlamda, aile ve iş hayatında büyük katkı sağladığı söyleniyor. Sorumuzu bu bağlamda yöneltecek olursak sporun size katkısı hangi boyuttadır?
Herkesin bildiği gibi iş hayatı hepimiz için streslidir ama yoğun bir günün ardından iyi ve düzenli bir antrenman gerçekten ertesi güne zinde bir başlangıç yapmamı sağlıyor. Ayrıca spor hem iş hayatımda hem de özel hayatımda disiplini, sabırlı olmayı ve başarıyı da beraberinde getiriyor. Yarışlarda ortak hobi alanlarındaki yeni insanlarla tanışıyorum ve iyi zaman geçirdiğimi düşünüyorum. Gerçekten çok geniş ve sağlam bir sosyal çevrem var. Bütün bu saydığım şeylerin hepsini yüzmeye borçluyum.
20
Haber
LUKOIL’in yeni kampanyası #TopSende’ye büyük ilgi LUKOIL’in futbol temalı ikinci kampanyası olan ve dijital platformda gerçekleşecek olan #TopSende yarışması başladı.
FUTBOLU SEVİYORUZ VE DESTEK VERİYORUZ Türk futbolunu desteklemek adına yapmış oldukları kampanya çalışmalarını #TopSende yarışması ile dijital ortama taşıdıklarını belirten Koç, “Topluma yakın bir şirket olarak ve sosyal sorumluluğumuzun bilincinde olarak sporu ve futbolu seviyoruz ve destekliyoruz. Biz de futbolu seven bir milletiz. Bu nedenle böyle bir yarışma düzenlemeyi uygun bulduk. Futbolseverleri mutlu edecek bir yarışma düzenledik” dedi. Ulaş Koç yarışmanın detaylarını ise şu sözlerle anlattı: “Katılımcılar, istedikleri mekanda, gol sevincini ifade ettikleri video çekimlerini topsende. lukoil.com.tr adresine yükleyecek. #TopSende yarışması sürecinde katılımcı, seçmiş olduğu kulüp kategorisi altında yarışabilecek. En çok puan alanın videosu, puan tablosunda yer alacak. 18 yaşından büyük tüm futbolseverlerin katılabildiği yarışmanın haftalık birincileri ve yarışma sonu kazananları olacak. Haftanın birincileri 4 büyük kulübün iç saha maçlarına gitme hakkı kazanırken, yarışma sonunda seçilen asıl birinci, ikinci ve üçüncüler de, aralarında takımlarıyla geçirecekleri bir rüya gün olan birden fazla ödül kazanacaklar.”
L
UKOIL Pazarlama Müdürü Ulaş Koç “Pek çok akaryakıt müşterisi, aynı zamanda birer futbol taraftarı, her taraftarın hayali ise takımı ile rüya gibi bir gün geçirmek. Taraftarların hepsi yıldız futbolcularla tanışıp, forma imzalatmak, antrenmanı canlı izlemek ister. Biz de, taraftarın bu arzusundan yola çıkarak #TopSende kampanyasına 24 Mart’ta start verdik. 22 Mayıs 2016 saat 23:59’a kadar devam edecek olan yarışma dijital platformda gerçekleşecek. Yarışma kapsamında katılımcılar, istedikleri mekanda, gol sevincini ifade ettikleri video çekimlerini topsende.lukoil. com.tr adresine yükleyecek.” dedi.
22 MAYIS’A KADAR SÜRECEK LUKOIL olarak ilk büyük iletişim kampanyalarına 2014 yılında Türkiye’nin dört büyük spor kulübüne sponsorluk yaptıklarını duyuran reklam filmi ile başladıklarını anlatan Ulaş Koç, gelir paylaşım modeline dayanan bu sponsorluk çalışmalarına Göztepe’yi de dahil ettiklerini, bu sponsorluk ve iletişim sayesinde marka bilinirliğini de satışları da yüzde 30 oranında artırdıklarını söyledi. Aynı anda 4 büyük spor kulübü ile anlaşan tek marka olduklarını da hatırlatan Ulaş Koç, geçen ay ise, “Sporu ve futbolu seviyoruz” mottosuyla hareket ederek futbolseverleri sevindirecek bir yarışmaya başladıklarını anlattı.
“TÜM İSTASYONLARIMIZI BİR PANAYIRA ÇEVİRMEYİ HEDEFLİYORUZ” Ulaş Koç; “Yolların Şampiyonu adını verdiğimiz ilk futbol kampanyamız ile milyonlarca akaryakıt müşterisini istasyonlarımıza çağırmıştık. Bu büyük kampanya sayesinde istasyonlarımız yüzbinlerce yeni müşteri ile tanıştı. Oldukça
uzun süre yayında kalan bu başarılı kampanyanın ardından LUKOIL bayileri yeni bir kampanyanın heyecanı ile yeni adımların talebinde bulundu. Bu talebi dikkate alarak yepyeni fikirler hazırladık. Bu kez reklam kampanyamızı bir yarışma kurgusu ile planlayarak dijital bir kampanya oluşturduk. Hepimiz bilgisayar, tablet ve telefon başında saatlerimizi geçiriyoruz. İnsanlar bu platformlarda çok keyifli anlar yaşıyor. Yeni kampanyamızın dijital ortamda yayınlanıyor olması fikri de bu bilinç ile oluştu. Yarışma, internet ortamında gerçekleşiyor olsa da bizim hedefimiz LUKOIL istasyonlarını bu keyifli kampanyanın bir parçası yapmaktı. Açıkçası #TopSende kampanyamız ile tüm istasyonlarımızı bir panayıra çevirmeyi hedefledik” dedi.
“ŞİMDİDEN YÜZLERCE VİDEO YÜKLENDİ” Koç sözlerine şöyle devam etti; “Projenin başından bu yana, 400 bine yakın Taraftar Kart sahibi, milyonlarca litre kaliteli yakıtı indirimli alarak hem kendileri kazandılar hem de gönül verdikleri takıma kazandırdılar. Bu proje ile Türkiye’nin en büyük futbol kulüplerinin toplam kazancı 10 milyon TL’nin üzerine çıktı. #TopSende yarışmasının henüz ilk günlerinde olmamıza rağmen yüzlerce taraftar gol sevinci videolarını LUKOIL’in web sitesine yükledi. Şimdiden çok eğlenceli videolar görüyoruz. Birçok bayimiz gönüllü olarak istasyonlarının içinde mekanlar hazırladılar. Böylece müşterilerinin kendi #TopSende filmlerini yapmalarına olanak sağlıyorlar. Türkiye’yi böyle bir proje etrafında buluşturduğumuz için ve bayilerimizin isteğini
karşılayacak dev bir kampanya yarattığımız için oldukça mutluyuz.” LUKOIL Grubu, 141 milyar dolarlık gelirleriyle, dünyanın en büyük petrol gruplarından biri. Grup, dünya üzerinde 27 ülkede 6 bine yakın akaryakıt istasyonuna sahip. LUKOIL EURASIA Petrol A.Ş ise, küresel LUKOIL Grubu’nun, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’daki faaliyetlerini yürüten bölgesel koordinasyon merkezi. Şirket, Türkiye’de LUKOIL ve Akpet olmak üzere iki marka ile 600’ün üzerinde istasyonuyla 10 yıldır faaliyet gösteren LUKOIL, yaptığı iletişim çalışmaları sayesinde hem bilinirliliğini hem de satışlarını artırıyor. 4 büyük kulübün yanında Göztepe’nin de sponsoru olan şirket, başlattığı yarışma ile sponsorluk çalışmalarını dijitale taşıyarak iletişimi daha interaktif hale getirmeyi hedefliyor. Bu yarışmada her taraftar telefonu ile çektiği keyifli video aracılığı ile aynı takımı destekleyen diğer taraftarlarla yarışıyor.
PUAN TOPLAMA İŞLEMİ NASIL GEKÇEKLEŞECEK? LUKOIL olarak ilk büyük iletişim kampanyalarına 2014 yılında Türkiye’nin dört büyük spor kulübüne sponsorluk yaptıklarını duyuran reklam filmi ile başladıklarını anlatan LUKOIL Pazarlama Müdürü Ulaş Koç #TopSende yarışması süresince her hafta, haftanın birincisi seçilecek. Yarışması sürecinde katılımcı, seçmiş olduğu kulüp kategorisi altında yarışabilecek. Yarışmanın sonucunda, her kulübün yarışmacı sıralamasında yer alan birinci, ikinci ve üçüncüsü olacak. Puan toplama işlemi ise şöyle
gerçekleşecek: Yarışma videosunu topsende. lukoil.com.tr sitesi üzerinden Facebook hesabında yayınlayan katılımcıların içerikleri paylaşım aldıkça, yarışmacı paylaşım başına 15 puan kazanacak, içerikleri beğeni aldıkça, yarışmacı beğeni başına 12 puan kazanacak, içerikleri yorum aldıkça da yarışmacı yorum başına 10 puan kazanacak. Siteye yüklenen ve yarışma kurallarına uygun olan videolar, LUKOIL Türkiye sosyal medya kanallarında yayınlanacak.
23
Haber
Total, distribütör satış ekipleriyle bir araya geldi T
otal Madeni Yağları, distribütör satış ekipleri ile Antalya’da düzenlenen Distribütörler Satış Toplantısı’nda bir araya geldi. “Yık Duvarları!” konseptiyle gerçekleştirilen toplantılarda, Total Madeni Yağları yetkilileri ve Türkiye’deki münhasır madeni yağ distribütörleri, başarılı geçen 2015 yılının satış ve pazarlama faaliyetlerini değerlendirerek, 2016 yılına ilişkin inovatif stratejiler
üzerinde çalıştılar.
“TOTAL QUARTZ AUTO CAR, YENİ VE GÜÇLÜ BİR KONSEPT ” Dört gün süren toplantılarda, distribütörlere 2016 yılında özel servis konseptine yeni bir soluk getirecek “Total Quartz Auto Care” konsepti de tanıtıldı. Toplantıda, “Total Quartz Auto Care”in kalıplaşmış hizmet
modellerinin çok ötesinde yeni, dinamik ve güçlü bir konsept olduğu vurgulandı. Total Madeni Yağları şirket yetkilileri, iş süreçlerinin bugüne kadar olan her adımında distribütörleri ile birlikte hareket etmenin yarattığı sinerjiye dikkat çekerek, bu yeni özel servis konseptinin de aynı takım ruhu ile başarıya ulaşacağını ifade ettiler. Toplantı dışındaki zamanlarda Montgomerie
Maxx Royal Golf Kulübü’nde golf oynayarak vakit geçiren davetliler, 2015’in yorgunluğunu geride bırakarak 2016 yılında gerçekleştirilecek yeni projeler için hazırlandılar.
2016 YILI STRATEJİLERİNİN
UYGULAMA DETAYLARI
ŞEKİLLENDİRİLDİ
T
oplantının ikinci bölümünde ise satış organizasyonunda Davetliler, görevli ekipler bir araya geldi. toplantı dışındaki Satış ekipleri, distribütörler ile zamanlarını birlikte oluşturulan inovatif golf oynayarak 2016 yılı stratejilerinin değerlendirdiler. uygulama detaylarını verimli bir beyin fırtınası seansında şekillendirdiler. Belirlenen stratejiler, tasarlanan 3D sanayi sitesi modeli üzerinde simüle edildi. Çalışmaların sonunda katılımcılar, Total Madeni Yağları’nın 2016 yılındaki stratejik planlarının sahadaki uygulamalarını deneme fırsatı buldular. Ekipler otelin bahçesinde kurulan ‘Survivor’ aktivitesi ile stres atarak takım ruhunu güçlendirdiler. Toplantı sonunda katılımcılar, TOTAL’in yeni nesil servis konsepti olan «Total Quartz Auto Care»i hayata geçirerek başarılarını bir sonraki toplantıda paylaşmak üzere ayrıldılar.
Ocak ayında petrol satışı arttı Ocak 2016 Petrol Piyasası Raporu’nda toplam petrol satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre düşük bir artış yaşandı. EPDK’nın yayınladığı Ocak 2016 Petrol Piyasası Raporu’na göre; 2016 yılı Ocak ayında 2015 yılı Ocak ayına göre; toplam petrol ürünü satışları yüzde 0,16 artarak 1 milyon 780 bin 496 ton olurken, benzin türleri satışları yüzde 5,21 azalarak 145 bin 640 ton olarak gerçekleşti. Aynı dönemde motorin türleri satışları yüzde 0,02 artarak 1 milyon 430
bin 405 ton, havacılık yakıtları satışları ise yüzde4,65 artarak 102 bin 728 ton oldu.
TOPLAM İHRAKİYE SATIŞLARI ARTTI 2016 yılı Ocak ayında 2015 yılının aynı dönemine göre; toplam ihrakiye satışları yüzde 11,15 artarak 238 bin 940 ton, havacılık yakıtları satışları yüzde 4,48 artarak 102 bin 728 ton, fuel oil türleri
satışları yüzde 97,38 azalarak 1.706 ton, denizcilik yakıtları satışları yüzde 283,05 artarak 102 in 846 ton, motorin türleri ise yüzde 7,67 azalarak 22 bin 682 ton olarak gerçekleşti.
HAM PETROL İTHALATI ARTTI 2016 yılı Ocak ayında 2015 yılının aynı dönemine göre karşılaştırıldığında; ham petrol ithalatı yüzde 19,66
artarak 1 milyon 912 bin 630 ton olarak gerçekleşti. Motorin türleri ithalatı yüzde 25,24 azaldı ve 661 bin 874 ton oldu. Havacılık yakıtları ithalatı ise yüzde 99,67 azalarak 101 ton olarak gerçekleşti.
BENZİN TÜRLERİ İHRACATI AZALDI İhracat verilerine bakıldığında ise; 2016 yılı Ocak
ayında 2015 yılı Ocak ayına göre; benzin türleri ihracatı yüzde 0,84 azaldı ve 275 bin 760 ton olarak gerçekleşti. Motorin türleri ihracatı yüzde 308,36 artarak 6 bin 546 ton olarak gerçekleşirken, havacılık yakıtları ihracatı yüzde 72,41 artarak 351 bin 488 ton oldu.
24
Haber
‘ALPET 2016 yılında da büyümeye devam edecek’ ALPET, şirket çalışanlarının motivasyonunu arttırmak, şirketin 2016 yılı stratejilerini konuşmak ve konuşulan hedefleri gerçekleştirmek için bir toplantı düzenledi. Toplantıya şirketin üst düzey yönetimi de katılım sağladı.
A
LPET, Mart ayı içinde saha ve genel müdürlük olmak üzere, satış kanalındaki tüm çalışanları ile hem bir genel değerlendirme yapmak hem de çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak için bir toplantı gerçekleştirdi.
PROGRAMA ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER DE KATILDILAR Altınbaş Holding’in
eğitim kurumlarından olan Kemerburgaz Üniversitesi’nde yapılan toplantının bazı bölümlerine Altınbaş Holding Onursal Başkanı Ali Altınbaş, Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vakkas Altınbaş, Altınbaş Holding Enerji ve Lojistik Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Sofu Altınbaş ve ALPET Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Depolama ve istasyon yatırımlarına
önem veren ALPET’in kısa ve orta vadede bu alandaki yatırımlarının devam edeceği bildirildi. Toplantıda, akaryakıt sektörünün en önemli kalemlerinden birinin müşteri memnuniyeti olduğuna dikkat çekildi. Müşteri memnuniyetini her daim en üst seviyede tutmak için istasyonlarda yapılması gereken çalışmalar bir kez daha gözden geçirilerek masaya yatırıldı.
Toplantı kapsamında şirket hedeflerinin realize edilmesi için alınması gereken aksiyonlar ve yaklaşımlar üzerinde görüş birliğine varıldı. ALPET’in tüm çalışanlarıyla beraber bir önceki yıl gibi başarılı bir yıl geçirmek için özveriyle çalışmaya devam edeceği belirtildi.
2016 STRATEJİLERİ KONUŞULDU
T
oplantının eğitim konferansı bölümünde, Kemerburgaz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A. Ercan Gegez Pazarlamanın Değişimi ile ilgili bir seminer verdi. ALPET çalışanlarının yoğun katılım sağladığı toplantıda, 2015 yılının geniş bir değerlendirmesi
Trafiğe kayıtlı araçların yüzde 53,1’ini otomobiller oluşturdu yüzde 0,2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
TÜİK, Şubat 2016 Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerine göre; trafiğe kayıtlı araç sayısı Şubat ayı sonu itibarıyla 20 milyon 159 bin 183 oldu.
68 BİN 178 ADET TAŞITIN TRAFİĞE KAYDI YAPILDI
Şubat ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıtın yüzde 53,1’ini otomobil, yüzde 16,3’ünü kamyonet, yüzde 14,6’sını motosiklet, yüzde 8,5’ini traktör, yüzde4’ünü kamyon, yüzde 2,2’sini minibüs, yüzde 1,1’ini otobüs,
Şubat ayında trafiğe kaydı yapılan toplam 68 bin 178 taşıt içinde otomobil yüzde 57,5 ile ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla yüzde 16,6 ile kamyonet, yüzde 10,9 ile motosiklet, yüzde 7,2 ile traktör takip etti. Taşıtların
yüzde 7,8’ini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. İstatistiğe konu olan dönemde trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Ocak ayına göre yüzde 38,6 azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 42,7, minibüste yüzde 42,7, otobüste yüzde 31,2, kamyonette yüzde 55, kamyonda yüzde 41,9 olarak gerçekleşti. Motosiklette yüzde 44,5, özel amaçlı
TRAFİĞE EN FAZLA BEYAZ RENKLİ OTOMOBİLLERİN KAYDI YAPILDI Ocak-Şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan 107 bin 708 adet otomobilin yüzde 63,7’si beyaz, yüzde 14,5’i gri, yüzde 9’u siyah ve yüzde 6,2’si kırmızı iken yüzde 6,6’sı diğer renkli oldu.
yapıldı. 2016 yılı hedeflerinin ve stratejilerinin de konuşulduğu toplantıda ALPET’in emin adımlarla büyümeye devam edeceğinin altı çizildi.Katılımcılara, ALPET’in büyümeye yönelik her adımda ortak hedef ve fikir birliğine varılmış projeler ile hareket edeceği bilgisi verildi.
Türkiye İstatistik Kurumu, Şubat 2016 dönemine ait Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerini yayınladı. Buna göre; trafiğe kayıtlı araç sayısı Şubat ayı sonu itibarıyla 20 milyon 159 bin 183 oldu
taşıtlarda yüzde 62,1, traktörde ise yüzde 26 artış oldu. Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında yüzde 0,8 artış gerçekleşti. Bu artış otomobilde yüzde 3,6, otobüste yüzde 3,7, motosiklette yüzde 1,8, traktörde yüzde 15,1 olarak gerçekleşti. Minibüste yüzde 13,4, kamyonette yüzde 3, kamyonda yüzde 22,5 özel amaçlı taşıtlarda ise yüzde 37,3 azalış oldu. Ocak-Şubat döneminde 179 bin 178 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı,14 bin 467 adet taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 164 bin 711 adet arttı.
519 BİN 089 ADET TAŞITIN DEVRİ YAPILDI Devri yapılan toplam 519 bin 89 adet taşıt içinde otomobil yüzde 70,2 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili sırasıyla yüzde 16,1 ile
kamyonet, yüzde 4 ile motosiklet, yüzde 3,7 ile traktör takip etti. Şubat ayında devri yapılan taşıtların yüzde 6’sını ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
LPG’Lİ OTOMOBİL ORANI YÜZDE 40,2 OLDU Şubat ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 10 milyon 694 bin 597 adet otomobilin yüzde 40,2’si LPG, yüzde 32’si dizel, yüzde 27,5’i benzin yakıtlı olduğu açıklandı. Şubat ayında trafiğe kaydı yapılan 39 bin 217 adet otomobilin yüzde 17,6’sının Renault, yüzde 13,5’inin Volkswagen, yüzde 7,5’inin Hyundai, yüzde 7’sinin Fiat, yüzde 6’sının Opel, yüzde 5,4’ünün Dacia, yüzde 5,3’ünün Toyota, yüzde 5’inin Ford, yüzde 4,5’inin Mercedes-Benz, yüzde 3,8’inin BMW olduğu, yüzde 24,4’ünün ise diğer markalardan oluştuğu görüldü.
28 , OPET anında al ama novatif l r a z i pa e ttüğü yürü iyetleriyl r e l a w fa g Po n i t e Mark dülü’ne . Ö rüldü ö g k layı
U
lusal ve uluslararası markaların pazarlama yöneticileri ile pazarlama otoritelerinin konuşmacı olarak yer aldığı Marketing Power Conference, İstanbul’da gerçekleşti. Marketing Power Conference, bu yıl da birbirinden önemli konuşmacılara, pazarlamanın bugünü ve geleceğine ilişkin yaratıcı, yol gösterici bilgi ve paylaşımlara ev sahipliği yaptı. Konferans kapsamında pazarlama dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan “Marketing Power Ödülleri” de sahiplerini buldu. Pazarlama alanındaki inovatif faaliyetleriyle bu ödüle layık görülen OPET adına ödülü
Haber
“OPET müşterilerinin kalbinde yer alıyor” Genel Müdür Yardımcısı Timuçin Güler, CRG Grup Başkanı Çiğdem Çoroğlu’nun elinden aldı.
“MÜŞTERİLERİMİZDEN GELEN ŞİKAYET VE ÖNERİLERİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ” OPET Genel Müdür Yardımcısı Timuçin Güler; “Müşteri memnuniyetini en üst seviyede takip eden markamız, müşterilerimizden gelen şikayet ya da önerileri çok önemsiyor, takip ediyor ve hatta tüketicilerimizi arayarak hizmetlerimizden memnun olup olmadıklarını da sorguluyoruz. ‘Lovemark’
seçilmemizin en önemli etkenlerinden en temel nedenlerinden biri kuşkusuz 15 yıldır devam eden ‘Temiz Tuvalet Kampanyası’. Biz bu kampanya ile insanların kişisel ihtiyaçlarını dikkate alarak hayatlarına değen bir hizmet yarattık. Diğer yandan ülkemizin ve sektörümüzün gündemine tuvalet temizliği ve hijyen kavramlarını sokarak bu konuda bir bilinç değişikliğine yol açtık. Kısaca ‘Lovemark’ olmamızın en önemli sebepleri tüketici ile güvene dayalı ilişkimiz, sürdürebilir kaliteli hizmetimiz ve müşteri memnuniyetine gösterdiğimiz olağanüstü özendir” şeklinde konuştu.
OPET Genel Müdür Yardımcısı Timuçin Güler ödülü CRG Grup Başkanı Çiğdem Çoroğlu’nun elinden aldı.
“LOVEMARK OLMAK
TÜKETİCİYLE KURULAN İLİŞKİNİN DERİNLİĞİNİ ANLATIYOR”
K
OPET Genel Müdür Yardımcısı Timuçin Güler, Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu ve Arçelik A.Ş. Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi ile birlikte ‘Lovemark’ konusunu masaya yatırdı.
onferans kapsamında düzenlenen ‘Lovemark Olmanın Sırları’ oturumunda konuşmacı olarak yer alan OPET Genel Müdür Yardımcısı Timuçin Güler, OPET’in bu konudaki istikrarlı başarısını katılımcılarla paylaştı. Güler, konferansta “Lovemark olmak aslında tüketici ile kurulan ilişkinin kapsamını ve derinliğini ifade ediyor. Bizim tüketicimiz ile olan ilişkimiz, kaliteli hizmet ve güvenle birleşen ve hayatın
tamamını kapsayan bir ilişki” diye konuştu. Timuçin Güler sözlerine şöyle devam etti: “Zorunlu tüketim ürünü olan akaryakıtın satış ve dağıtımını yapan ve sektörü gereği “lovemark” olması çok da kolay olmayan markamız düzenlediği kampanyalar ve katma değerli hizmetleri ile sürdürülebilir ve sonuç odaklı sosyal sorumluluk projeleri ile müşterilerinin kalbinde yer alıyor.”
OPET’e bir ödül de filo yönetiminden Filo yönetiminin, şirketlerin performansı ve ülke ekonomisine katkısına dikkat çekmek, çevre ve trafik güvenliği bilincinin oluşmasına destek olmak, kaynakların verimli kullanımını teşvik etmek ve ödüllendirmek amacıyla düzenlenen “Yılın Filo Yöneticisi Ödülleri”nin 5’incisi sahiplerini buldu. Dünyanın lider filo kiralama şirketi LeasePlan ve Ekonomist dergisi tarafından verilen ödüllere, birçok değişik sektörden filo yöneticileri katıldı.
ŞİRKET VERİMLİLİĞİNİ ARTIRDI Araç bilgi veri tabanı, raporlama araçları ve mobil uygulamalar ile şirket verimliliğini arttıran OPET İnsan Kaynakları Uygulama Uzmanı Yavuz Duyar üçüncülüğe layık görüldü. Duyar, ödülünü LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay ve Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu’ndan aldı.
BAŞVURULAR JURİ DEĞERLENDİRMESİNDEN GEÇTİ
B
aşvurular, Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu, LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay, Michelin Türkiye Genel Müdürü Marco Giuliani, Skoda Türkiye Genel Müdürü Tolga Senyücel, Auto Show Dergisi Yayın Yönetmeni Hırant Kasapoğlu’ndan oluşan jüri tarafından değerlendirilirken filo yönetimi stratejileri başta olmak üzere, sürdürülebilirlik, inovasyon, teknolojinin kullanımı ve çevreye duyarlılık konusunda fark yaratan uygulamalar kazananları belirledi.
Yılın Filo Yöneticisi Ödülleri kapsamında OPET İnsan Kaynakları Uygulama Uzmanı Yavuz Duyar üçüncülüğe layık görüldü.
30
Haber
Tüketiciler akaryakıt fiyatlarının
nasıl oluştuğunu bilmiyor
ÖZEL HABER
Tüketicilerin akaryakıt sektörü ile ilgili en büyük sorunu fiyatların yüksek oluşu. Biz de bu görüşten yola çıkarak sokağın nabzını tuttuk ve 100 kişiye akaryakıt fiyatlarının nasıl oluştuğunu sorduk. Yaptığımız araştırmanın sonucunda tüketicilerin büyük bir bölümünün fiyatların nasıl oluştuğunu bilmediği ortaya çıktı.
A
karyakıt sektörünün gündem maddesini yüksek fiyatlar oluşturuyor. Tüketicinin fiyatlarla ilgili genel söylemi; yapılan indirimlerin pompaya yansımadığı yönünde. Bir diğer yaygın görüş ise; dünyanın en pahalı yakıtının Türkiye’de kullanıldığı. Biz de sokağa çıktık ve tüketiciye; fiyatların nasıl oluştuğunu, fiyatların yüksek olmasından kimin sorumlu olduğunu, akaryakıt kalitesini nasıl bulduklarını, akaryakıttan kaynaklı bir sorun yaşayıp yaşamadıklarını ve istasyonlardaki hizmet kalitesini nasıl bulduklarını sorduk.
Yaptığımız araştırma sonucuna göre; tüketicilerin akaryakıt fiyatının nasıl oluştuğuna dair bilgilendirilmesi gerektiği ortaya çıktı.
bir bilgisi olmadığını ifade etti.
“KİMSE GÖZ GÖRE GÖRE FİYATALARI YÜKSEK TUTMAZ” Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının yüksek olduğunu belirten banka memuru Ali Mecit ise, fiyatları belirleyen şeyin maliyet ve vergiler olduğunu ifade etti. Mecit; “Yüksek fiyat ile ilgili suçu kurum ve kişilere yüklememek gerekiyor. Kimse varil fiyatları düşerken akaryakıt fiyatlarını göz göre göre yüksek tutmaz” diye konuştu.
TÜKETİCİLER HİZMET KALİTESİNDEN MEMNUN
FİYAT OLUŞUMUNDAKİ FAKTÖRLER BİLİNMİYOR Farklı meslek gruplarından ve farklı yaşlardan 100 kişiye sorduğumuz soruların cevapları gösterdi ki; tüketicilerin çoğu akaryakıtın kalitesinden ve istasyonlardaki hizmetlerden memnun ancak tüketicinin büyük bir bölümü fiyatların nasıl oluştuğunu ve fiyat oluşumunda hangi unsurların etkili olduğunu bilmiyor. Tüketicilerin yarısından fazlası fiyatların nasıl oluştuğu konusunda herhangi bir fikre sahip olmadıklarını beyan ettiler. Tüketicilerin bir diğer bölümü ise fiyatların devlet tarafından konulan vergilere ve dolar kuruna göre belirlendiğini düşündüklerini ifade ettiler. 100 tüketiciden 15’i fiyatların ham petrol varil fiyatlarına göre belirlendiğini düşündüklerini söylerken, 10 kişi ise fiyatların petrol ihraç eden ülke kurlarına göre oluştuğunu söyledi.
BİLGİ EKSİKLİĞİNİN SORUMLUSU MEDYA Akaryakıt fiyatlarının nasıl oluştuğuna dair bilgi
eksikliği olduğunu ifade eden vatandaşların çoğu bu durumdan basın yayın organlarını sorumlu tuttular. Ankete katılanların büyük bölümü hazırlanan haberlerde sadece yapılan indirim ya da zamların bilgisine yer verildiğini, fiyat oluşumunun nasıl olduğuna dair bilgi vermediklerini, bu durumun da kafa karışıklığına sebep olduğunu söylediler.
DEVLET YA DA BAKANLIĞIN SORUMLU OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR Tüketicilerin büyük bir bölümü fiyatların nasıl oluştuğu hakkında net bir bilgiye sahip olmasa da fiyat belirlemede devletin ve ilgili
kurumların sorumlu olduğunu düşünüyor. 100 tüketiciden 5’i fiyatları Maliye Bakanlığı’nın belirlediğini söylerken, 22 kişi ise Enerji Bakanlığı’nın konuyla ilgili sorumlu merci olduğu fikrine sahip. 60 kişilik büyük bir bölüm ise fiyatların direkt olarak devlet eliyle şekillendiğini düşünüyor. Fiyatları devletin belirlediği fikrine sahip olan tüketicilerin ise büyük bir bölümü devletin en kolay vergi alabildiği sektörün akaryakıt sektörü olduğunu dile getirdi.
“FİYATLAR NASIL OLUŞUYOR BİLMİYORUM” Fiyatların nasıl oluştuğuna dair bir bilgisi olmadığını
BİLİNDİK MARKALAR TERCİH SEBEBİ Ankete katılan tüketicilerin 90’ı Türkiye’deki akaryakıt kalitesini iyi bulduğunu ve bilindik markaları tercih ettiklerini ifade ettiler. Araştırmaya katılan tüketicilerin hiç biri aldıkları akaryakıt sebebi ile bir sorun yaşamadıklarını ifade etseler de 15 kişi tanıdığı bazı kişilerin bu tür sorunlar yaşadığını iddia etti. Tüketicilerin bir diğer ortak kanısı ise, bilindik markaları tercih ederlerse herhangi bir sorun yaşamayacakları yönünde. Genel olarak 100 tüketicinin tamamı zorunlu kalmadıkları müddetçe bilmedikleri markalardan alışveriş yapmayı tercih etmiyorlar. Araştırmaya katılan 40 kadından tamamı güvendikleri firmaları tercih ettiklerinin belirtirken akaryakıttan kaynaklı bir sorun yaşamadıklarını ifade ettiler. Teknik nedenlerden ve dolum sırasında yaşanan bazı durumlardan dolayı küçük çaplı sorun yaşadıklarını belirten 3 kadın sürücü ise bunların akaryakıt firmalarından kaynaklanmadığını belirttiler.
Araştırmaya göre; 100 tüketiciden 80’i akaryakıt istasyonlarının hizmet kalitesinden, istasyonların temizliğinden, personel ve ürün çeşitliliğinden oldukça memnun. 10 tüketici istasyonlardaki hizmetlerin daha iyi olabileceğini düşünürken 5 kişi ise Türkiye’deki istasyon ifade eden Diyetisyen kalitelerinin yeterli olmadığını Aybüke Sarıoğlu; “Fiyatların söyledi. Tüketiciler her ne kadar yüksek olmasından devlet sorumludur diye düşünüyorum. istasyonların hizmet kalitesinden memnun olduklarını dile İstasyonların kalitesi firmaya getirseler de şehir merkezlerinde göre değişiyor ama personel bulunan istasyonlara yapılan için eğitim şart. Çünkü bazı yatırımların kırsal alandaki istasyonlardaki çalışanların davranışları çok kötü. Akaryakıt istasyonlara yapılmadığını kalitesini ise iyi buluyorum. Bu düşünüyorlar. Özellikle kırsal zamana kadar bu konuyla ilgili alanda faaliyet gösteren istasyonların tuvaletleri ve bir sorun yaşamadım” dedi. marketleri ile ilgili iyileştirilme 100 KİŞİDEN SADECE yapılmasını düşünen tüketici sayı yüksek. 5’İ EPDK’YI BİLİYOR
Yaptığımız araştırmada ilgi çekici bir diğer başlık ise tüketicilerin akaryakıt sektörünün en önemli kanallarından haberdar olmayışı… Tüketicilerden sadece 5’i EPDK’yı biliyor. Dağıtıcı firma ve bayi kelimeleri ise tüketiciye bir hayli uzak. Ham petrolün Türkiye’ye hangi yollar üzerinden geldiği, rafinerinin bu süreçte nasıl bir rol oynadığı, ürünün pompaya nasıl ulaştığı da tüketici tarafından bilinmiyor. 100 tüketiciden sadece bir tanesi dağıtıcı firma ve bayi kar marjlarının düzenlemesi gerektiğini düşündüğünü bildirdi. Araştırma kapsamında sorularımızı yönelttiğimiz bir akaryakıt bayisi çalışanı dahi kendi sattığı ürünün fiyat oluşumunun nasıl olduğuna dair
PERSONEL KONUSUNDA KAFALAR KARIŞIK Tüketiciler tarafından sıkça eleştirilen bir diğer konu ise ön saha personelleri ile ilgili oldu. Yüzde 50’lik bir kısım ön saha personellerinin güler yüzlü ve işini hakkıyla yaptığını söylerken, diğer yüzde 50’lik kısım ise personelin ilgisiz, bilinçsiz ve temiz olmadığını söyledi. Araştırmaya katılan 40 kadından 35’i istasyonlarda görevli personelin kendilerine çok iyi davrandığını ifade ederken, 4’ü personelin orta düzeyde eğitim seviyesine sahip olduğunu düşünüyor. 1’i ise ön saha personellerinin iyi bir eğitimden geçirilmeden işe alındığını ve bu sorunun tüm istasyonlar için geçerli olduğunu belirtti.
41
Sektorün Duayenleri
Endress+Hauser 3. Proses Güvenliği Semineri yapıldı
Altınbaş Petrol ve Ticaret A.Ş Genel Koordinatörü Mehmet Gültekin
Endress+Hauser 3’üncü Proses Güvenliği Seminer’ini geniş katılım ile İstanbul’da gerçekleştirdi.
» Sayfa 8’in devamı
GENÇLERE ÖNCÜLÜK EDELİM, FİKİR VERELİM, ÖNLERİNİ AÇALIM Bundan sonra yapmak istedikleriniz neler sektörde? Bundan sonra tecrübelerimizi sektöre aktarmak için çalışmalarımız devam edecektir. Sektörde standartların yükseltilmesi, Avrupa şartlarında hizmet verilmesi için çaba göstermeliyiz. Şartların iyileştirilmesi için yasal düzenlemelerin de yapılması lazım. Eğer gerekirse ben de
fahri olarak destek veririm. Akaryakıt sektörü 24 saat uyanık olmayı gerektiren bir sektör. Gençlere öncülük edelim, fikir verelim, önlerini açalım. Alpet’te benden sonra gelen arkadaşlar da çok başarılıydı ancak petrol sektöründe yaşanan olumsuzluklar bizi de etkiledi tabii ki.
Özelleştirme yap borca yatır, bu olmamalı. Devlet, emniyet, eğitim, alt yapı, sağlık gibi görevleri yerine getirmelidir.
“EPDK’NIN VERMİŞ OLDUĞU MÜCADELEYİ TAKDİR EDİYORUM”
Esas görevlerden biri de devletin vatandaşına istihdam yaratmasıdır. Petrol Ofisi’nden elde edilen gelirle istihdam yaratıcı yatırım yapılmalıydı, bu olmadı. O günkü şartlarda devlet politikası tabi. Siyasi yorum yapmak doğru değil bu konuda.
Ülke genelindeki akaryakıt istasyonlarının kalitesini nasıl buluyorsunuz?
“ORTAKLIK KURMALARINI TAVSİYE EDERİM” Türkiye’deki akaryakıt şirketlerinin yurtdışında faaliyet gösterebilmeleri için tavsiyeleriniz nelerdir? Akaryakıt sektöründeki yatırımcıların muhakak yurtdışına açılmalarını ve Balkan ülkelerinde yatırım yapmalarını dağıtım şirketi kurmalarını öneririm. Yurtdışında bu işi yapan müteşebbislerle ortaklık kurmalarını tavsiye ederim. Yurtdışında tek başına mücadele etmek düşünüldüğü kadar kolay bir iş değil. Her ülkenin kendine göre kuralı, mevzuatı var. Arnavutluk, Bosna Hersek, Sırbistan, Kosova, Karadağ, Makedonya vs. gibi ülkeler, tavsiye edebileceğim ülkeler. Bu ülkelerin Avrupa’nın bir parçası olması ve ekonomik kalkınmalarına hızla devam etmeleri, bizim de bu kalkınma hamlesinde yerimizi almamızı gerektirmektedir.
Geçmişe göre kıyasladığımızda iyileşme var ve dikkat çekici boyutlarda gelişmeler yaşanıyor. Hatta Avrupa’da Amerika’da olmayan pek çok hizmeti ve kaliteyi görüyoruz. Ancak bunun yanında gereksiz harcamalar da var. Bazı yerlerde dağın başına kendini amorti etmesi mümkün olmayan yatırımlar yapılmış. Şehirlerarası yolda ve şehir içinde hizmet veren güzel istasyonlar var. Özellikle 20-25 sene önce akaryakıt istasyonuna girince pis kokular gelirdi şimdi yerini parfüm kokularına bırakmış, her türlü hizmeti karşılayan akaryakıt istasyonlarımız var. Tabi toplumun bir aynası da akaryakıt istasyonlarıdır. Yabancı bir insanın, istasyona girip çıktığında kültürümüz, örfümüz, temizliğe bakış açımız ve hizmet kalitemiz hakkında kafasında bir fikir oluşuyor. Akaryakıt istasyonlarının nizamına düzenine çok dikkat etmemiz lazım. Son olarak, akaryakıt piyasasında kayıt dışı faaliyetlerin önünü kesmek için EPDK’nın vermiş olduğu amansız mücadeleyi takdir etmemek mümkün değildir. Otomasyon ve ulusal marker uygulaması sonuçları ile sektörün gerçek oyuncularına rahat bir nefes aldırmıştır.
Endress+Hauser, 2425 Mart tarihleri arasında İstanbul’da Proses Güvenliği Semineri’nin 3’üncüsünü gerçekleştirdi. Seminer, daha önceki senelerde olduğu gibi, katılımcılar tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.
RİSK ANALİZİ HAKKINDA BİLGİ VERİLDİ Seminere Rockwell ve Delta Vana firmaları da konuk konuşmacı olarak katıldı. “Fonksiyonel Güvenlik” ve “Patlama Koruması” ana başlıklarının altında Seveso Yönetmeliği, risk analizi, bu analiz sonucu çıkan SIL seviyelerine nasıl
erişileceği, karşılaşılabilecek hata türleri ve bunların yedekleme ve kanıt testi gibi uygulamalarla nasıl minimuma indirilebileceği hakkında detaylı bilgiler paylaşıldı.
“KATILIMCILARA TEŞEKKÜR EDERİZ” Endress+Hauser ailesi seminer sonrası yaptığı açıklamada; “Seminerimize katılan tüm katılımcılarımıza göstermiş oldukları yoğun ilgiden dolayı çok teşekkür ediyor, 2016 içerisinde düzenlenecek diğer endüstri seminerlerimizde yine birlikte olmayı diliyoruz” şeklinde konuştu.
GÜN BOYUNCA SUNUMLAR YAPILDI Türkiye’nin birçok farklı bölgesinden katılımın olduğu ve toplamda 25 farklı firmadan 90 kişinin katılımı ile gerçekleştirilen seminer, gün boyunca sunumlar ve sorular eşliğinde interaktif bir şekilde tamamlandı.
Madencilik sektörüne yatırım yapılacak Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan 2016 yılı Yatırım Programı’nda yer alan bilgilere göre bu yıl yapılması planlanan kamu yatırımları arasında madencilik sektörü için ayrılan pay 1 milyar 840 milyon 668 bin lira olarak belirlendi. Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan 2016 yılı Yatırım Programı’nda yer alan bilgilere göre bu yıl yapılması planlanan kamu yatırımları arasında
madencilik sektörü için ayrılan pay 1 milyar 840 milyon 668 bin lira olarak belirlendi. Kalkınma Bakanlığı’nca hazırlanan 2016 Yılı
Yatırım Programı’ndan yapılan derlemeye göre, bu yıl gerçekleştirilecek kamu yatırımları arasında 1 milyar 480 milyon 668 bin liralık yatırım bütçesi madencilik sektörüne gitti. Kamu kurum ve kuruluşları bu yıl madencilik sektöründe 54 proje uygulanacak. Madencilik alanında en fazla kaynak 815 milyon lira ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü’ne ayrılacak. TPAO’nın sadece bu yıl ki 5 projesi için 788 milyon 559 bin liralık harcama yapılacak. Sektörde en fazla kaynak ayrılan ikinci kurum, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü oldu. Kurumun 6 projesi için 233 milyon 868 bin liralık kaynak ayrıldı.
42
Haber
‘Önceliğimiz akaryakıt sektörünün
25 sorununa çözüm bulmak’ PÜİS bayilerin sorunlarını görüşmek üzere Marmara Bölgesi Akaryakıt Bayileri toplantısı yapıldı.
“DEVLETLE Yatırımdan çok mutluyuz KAVGA ETMEYECEĞİZ AMA HAKKIMIZI İSTEYECEĞİZ” PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş sektör ve millet olarak bu ülkenin birlik ve beraberliği, vatanın ve milletin bekası için her şeyi feda etmeye hazır olduklarını ifade etti. Okumuş; “Biz sektör ve millet olarak bu ülkenin birlik ve beraberliği bu vatanın bu milletin bekası huzuru için malımızı da canımızı da vermeye hazırız ve her zaman da veririz. Ülkenin Cumhurbaşkanının ülkeyi yönetenlerin sonuna kadar destekçisiyiz. Göreve geldiğimde yaptığım ilk açıklamada devletle kavga etmeyeceğimi söylemiştim. Yine aynı şeyi tekrarlıyorum. Devletle kavga etmeyeceğiz ama hak istemeden de asla vazgeçmeyeceğiz. Devletle kavga tüccara yakışmaz. Devletle kavga bize, bizim sektörümüze yakışmaz. Ama bizim sektörümüz de bu ülkenin en önemli dinamik taşlarından bir tanesidir. Bu ülkenin olmazsa olmazıdır. Bunun için bu sektörün de yok sayılmasına asla göz yummayacağız. PÜİS 1967 yılında kuruldu. 49. Yılındayız. PÜİS’te bugüne kadar hizmet vermiş çok değerli büyüklerimiz var. Onlardan en önemlisi PÜİS’e değer katmış, ömrünün yarısını PÜİS’e adamış Onursal Genel Başkanımız Sayın İsmail Aytemiz burada. Ben tüm sektör adına kendisine şükranlarımı sunuyorum. Geldiği için teşekkür ediyorum. Ona Allah’tan sağlıklı sıhhatli nice ömürler diliyorum. 13 yıl benim genel başkanlığımı yapan 13 yıl yardımcılığını yaptığım Sayın Muhsin Alkan’a da çok teşekkür ediyorum.
P
ÜİS akaryakıt sektörünün ve bayilerin sorunlarını görüşmek üzere Marmara Bölgesi Akaryakıt Bayileri toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşma yapan PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş “PÜİS Türkiye’de 15 bölge başkanlığı, 81 ilde baş temsilciliği, 912 ilçede ise temsilciliği olan, Türkiye’nin ve Avrupa’nın teşkilatlı en büyük işveren sendikasıdır. Türkiye genelinde bayi sorunlarının çözümü için bir çok toplantı düzenliyoruz. Bu toplantılardaki önceliğimiz sektörün çözüm bekleyen 25 sorunu. Bu sorunların başına mevzuatları koyduk. 12 yıl önce hazırlanan mevzuatın artık bu sektöre dar geldiğini tüm kamu kuruluşları ile paylaştık. İkinci olarak idari para cezalarını gündemimize aldık. Türkiye’de 3 bin 500’e yakın akaryakıt bayisi haksız yere cezalandırıldı. İnanıyoruz ki biz bu işi çözmeyi başaracağız. Cezaları affettiremesek kaçakçılık dışındaki cezaların 20’de 1’e indirilmesi için çalışıyoruz. İndirim konusundaki talebimizi Maliye Bakanımıza arz ettim.” dedi.
“İRSALİYE İLE ÜRÜN SEVKİYATI YASAKLANMALI” Ulusal marker’ın kaçak akaryakıtın tek göstergesi olmaması gerektiğini söyleyen Okumuş; “Serbest kullanıcı kavramının artık kaldırılmasını talep ediyoruz. Akaryakıt ürünleri üzerinden yapılan vergi kaçakçılığı EPDK’nın aldığı önlemlerle büyük oranda bitirildi. 2016 yılındaki bir başka önceliğimiz ise irsaliye ile ürün sevkiyatının yasaklanması. Bir irsaliye ile 10 tanker ürün sevkiyatının yasaklanmasını talep ediyoruz. Eğer bu uygulama kaldırılırsa Türkiye’de akaryakıt
kaçakçılığının yüzde 100 biteceğini iddia ediyoruz. Türkiye’nin çevresi denizlerle çevrili olduğu için ÖTV’siz yakıt konusu bizim canımızı yakıyor. Denize giden yakıtın karada satıldığını yıllardır söylüyoruz. 10 numara yağda olduğu gibi ÖTV’siz yakıtta da vergi iadesi uygulamasını talep ediyoruz. 10 numaralı yağda gelinen nokta başarılı. Fakat bu uygulamaların sorunu tek başına çözmediğini savunuyoruz. Akaryakıt dışındaki ürünlerin gider olarak işlenmemesini talep ediyoruz. Tüketicinin motorin, benzin ve LPG dışındaki herhangi bir ürünün gider olarak işlenmemesini ve maliyenin bunu kabul etmemesini talep ediyoruz” diye konuştu.
“MALİYETİN ALTINDAKİ SATIŞLAR CANIMIZI YAKIYOR” Maliyetin altında yapılan satışların bayilerin canını fazlasıyla yaktığını ifade eden Genel Başkan İmran Okumuş konuşmasına şöyle devam etti; “Biz PÜİS olarak TOBB’da hem Petrol Meclisi’nde hem de LPG Meclisi’nde görev yapıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük çatı örgütü olan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun da üyesiyiz. Israrla şunu söylüyoruz; bir ürünün bir maliyeti vardır. Dünyada global şirketler bu ürünü daha ucuza getiremezken, daha dün 5 tane istasyonu ile teminatı olmayan 30 bin liralık çek ve senetle dağıtım şirketi kuranlar mı getiriyor. Bu ürünün maliyetinin altındaki satış hem ülkenin gelir kaybına sebep oluyor hem de bizleri yok ediyor.”
“YILMAZ VE DÖNMEZ SEKTÖR İÇİN ŞANS” Mustafa Yılmaz’ın EPDK
Başkanlığı’na yeniden geldiğini hatırlatan Okumuş; “Mustafa Bey’in tekrar göreve gelmesi, sektörün tamamını tanıması sektör için bir şanstır. Yine aynı şekilde Enerji Bakanlığı Müsteşarlığı’na çok değerli tanıdığımız, dostumuz Fatih Dönmez Bey’in atanması sektör için bir şanstır” dedi. Okumuş; “En önemli konulardan biri de şeffaflıktır. Rafineri fiyatları belirli, dünyada petrol fiyatları belirli, bayinin satacağı fiyat belirli ama ana dağıtım şirketinin fiyatları belirli değil. Burada bir şeffaflık olmalı. Tüm şirketler fiyatlarını yayınlasın bayi de ürünü hangi fiyattan aldığını bilsin, tüketici de hangi ürünü hangi fiyattan bizzat aldığını öğrensin” diye konuştu.
“BAYİLERİN TEHLİKELİ FAALİYET BELGESİ ALMASI GEREKİYOR” Ulaştırma Bakanlığı Şube Müdürü Cemalettin Doğmuş ise; “Araçların uygunluğu ile ilgili bir kontrol söz konusudur. Dolum tesisine girmeden önce dolum tesisi ve rafineri kendi kontrollerini yapıyor. ADR’de bir doldurma yükümlülüğü var. Bu doldurma yükümlülüğü toptancı firmalara ve rafinerilere ait. Bizim gözümüzden kaçan bir şey olduğunda bunu siz ihbar edeceksiniz. Bütün bayilerin tehlikeli madde faaliyet belgesi alması gerekiyor. Bayilerin çoğunun tankerleri var bunların SRC5 sürücü belgesine sahip olması gerekiyor. 2014’ten eski model araçların 1 Temmuz 2016’ya kadar araç durum tespit belgelerini almaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
“KAÇAKÇILIK İLE İLGİLİ CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPTIK” Akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade eden Maliye
Yatırımdan “AĞIR BİR çok mutluyuz SÜREÇTEN GEÇİYORUZ” PÜİS Onursal Başkanı İsmail Aytemiz ise yaptığı konuşmada, “Bugün sektörle ilgili konuşmak istemiyorum. Genel Başkan ve arkadaşlar konulara yeteri kadar değindiler. Sorunlarımız elbette var. Fakat yüreğimiz yanıyor. Bölgesel terör, küresel hale geldi. En çokta bizim canımız yanıyor. Ağır bir süreçten geçiyoruz. Tüm şehitlerimize, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Allah devletimize milletimize güç versin. Tüm bayilerimize hayırlı ve bol kazançlı bir yaz sezonu diliyorum” sözlerine yer verdi.
Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Vergi Müfettişi Ayhan Güneş; “Biz hem kaçak akaryakıtla ilgili hem de deniz yakıtı ile ilgili ciddi çalışmalar yaptık. Aslında gemilerde kullanılacak yakıtın burada kullanılmadığını ve bir şekilde bayilere verildiğini gördük. ÖTV’siz deniz yakıtının deniz araçlarında değil de bayilere dağıtıldığını gördük. Aynı şekilde jet yakıtı ile alakalı bir durum söz konusu idi. Bununla da ilgili çalışma yapıp önemli bulgulara rastladık. Bazı firma sahipleri var firmanın nerede olduğunu dahi bilmiyor, adresini bilmiyor. Böyle hususlar varsa bunlarında ortaya çıkarılması gerekiyor. Sektörel incelemeler yapılması gerekiyor. Zaten bu
43
Haber EPDK Denetim Dairesi Başkanı Mehmet İbiş
“DENETİM PLANLARI YILLIK OLARAK BELİRLENİYOR” EWE Turkey Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. William Schoeber, ise konuşmasında “İznik’i biraz gezme fırsatım oldu ve İznik’ten çok nik’ten çok etkilendim. İznik gibi tarihi zengin birdenetimlerde mekâna yapılmış olankamu bu yatırımnik’ten İznikMesela gibi tarihi bir mekâna EPDK Denetim Dairesi Başkanı Mehmet ise diğer kurum ve çok etkilendim. dikkate alındı. AB zengin ülkelerinde yapm. tarihi zengin bir mekâna olan bu yatırımetkilendim. gibi tarihi zengin bir mekâna bu yatırımdan İbiş iseİznik şöylegibi konuştu; “EPDK’da denetimyapılmış kuruluşları ile ortak çalışmalarİznik yürütülüyor. otomasyon yok.yapılmış Ön saha olan personeli yok. dolayı mutluyuz. Bursagaz yetkililerineKendi konuyla ilgili merak ettikleribir her şeyi sorabilirler. Bursagaz, İzniklilere olmaktan ve planlamaları yıllıkİznikliler olarak belirleniyor. çalışanından kaynaklı sorun Marker uygulaması yok.yardımcı Bu tür AB’de onları bilgilendirmekten Bu yatırımın gerçekleşmesinde herkese saygılar Dağıtıcı depo denetimlerimemnuniyet çoğunlukla duyacaklardır. olduğunda biz bunun sorumluluğunuemeği geçen olmayan ve teşekkürlerimi ülkemizde olaniletiyor uygulamalar sunuyorum” dedi. şeklinde organize müşterek denetimler dağıtım şirketleri ya da akaryakıt sebebi ile zaten AB rakamlarına 6-7 kuruş ediliyor. Bayiler bazındaki denetimler ise çoğunlukla protokolcü kuruluşların bölgelerinde ilgili protokolcü kuruluşlar tarafından yapılıyor. Ya da ihbar ve şikayet üzerine yapılıyor. Bazı il bazlı çapraz
İBB Ruhsat Denetim Müdürü Mustafa Kemal Karabayır
“MÜSTAKİL LPG İSTASYONLARINDA
LEJANT ARANIYOR”
Akaryakıt istasyonları içerisine LPG ilave edilmesi durumunda lejant aranmadığını belirten İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ruhsat Denetim Müdürü Mustafa Kemal Karabayır; “Sadece müstakil olarak LPG istasyonları kurulması halinde lejant aranıyor. Bu da zaten imar mevzuatının gerektirdiği bir şeydir. 3194 sayılı İstanbul İmar Yönetmeliği’ne böyle bir hüküm konulmuş. Dolayısı ile bu anlamda aranıyor ancak şu konuda katılıyorum. Akaryakıt lejantı içerisinde nasıl mazot, benzin gibi ürünler satılabiliyor ise gerekli önlemleri ve şartları taşımak koşulu ile LPG satışı yapılabilir. Çalışma ruhsatlarının parsele verilmesi gerektiği dile getiriliyor. İşletici değişikliği bir ruhsat devri gerektiriyor. Herhalde başka belediyelerde bu konuda birtakım sıkıntılar yaşanıyor olsa gerek ki çözüm olarak çalışma ruhsatının parsele verilmesini teklif etmişler. Ama ben İstanbul’da böyle bir sorun olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu. hususlar dikkate alınıp belirli düzenlemeler yapılacaktır” diye konuştu
“SORUMLU MÜDÜR MÜESSESESİNDEN MEMNUN DEĞİLİZ” EPDK LPG Grup Başkanı Günay Şendur ise; “Açıkça itiraf etmek lazım sorumlu müdür müessesesinden ve işleyişinden biz de çok hoşnut değiliz. Ancak bunu
istasyonlarına veriyoruz. Önlem almadıkları için buna göre işlem yapıyoruz. Bunun dışında müdahale etme şansımız yok. Tavan fiyat uygulamasına gelirsek tavan fiyat uygulamasında ülke gerçekleri
ekleme yapılarak dağıtıcı ve bayi kar payları oluşturulmuş durumdadır. Belirlediğimiz rakamlar AB ülkeleri rakamları üzerindedir. Eğer maliyet unsurlarını bize aktarırlarsa yeni düzenlemeler de yapılabilir.” PÜİS Trakya Şube Başkanı Hasan Pazarcı
“SERBEST EKONOMİLERDE PİYASAYA MÜDAHALE OLMAMALI” İstanbul’daki istasyonların günlük ortalama satışının 14 ton olduğunu ifade eden PÜİS İstanbul Şube Başkanı İsak Koç yapılan incelemeye göre günde 10 ton satan bir istasyonun giderlerini ancak karşıladığını ifade etti. Koç, “10 ile 15 milyon dolarlık bir mülkün 4 ton karla ticaret yapması ve kar etmesi mümkün değil. Dolayısıyla bizim Türkiye’nin kendi yapısına ve şartlarına uygun en PÜİS İstanbul Şube Başkanı az 60 kuruş karlılık olması lazım. Bu paylaşım noktasında dağıtım İsak Koç şirketlerimiz toptancı konumda olduğu için onların tabi giderleri bizim giderlerimiz kadar değil. Biz 7 gün 24 dört saat açığız. Yüzde 60’ı bayinin karı olması lazım. Sayın EPDK Başkanımız Mustafa Yılmaz yeniden göreve geldiler. İnşallah bir daha tavan fiyat kararını almaz. Bu karar bayiler ve sektör için bir deprem etkisi yarattı ve halen bunun şoklarını yaşıyoruz. Serbest ekonomilerden piyasaya müdahale etmek bir kere eşyanın tabiatına aykırıdır. Biz bunu tüketiciye açıklayamayız. Burada en büyük zarar gören tüketici olmuştur” dedi.
değiştirmek bir kanun değişikliği gerektirdiği için bir sıkıntı var. Son yapılan TOBB Meclisi’nde de aynı şey gündemdeydi. EPDK şu an bunu istese bile bir kanun değişikliği gerekiyor ve bu bir süreçtir. PÜİS’in zaten bu konuda çalışması vardır. Biz de bu müessesenin yararlı olduğunu düşünmüyoruz. Bu konuyu beraber halledeceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
“PÜİS TOPLANTILARI SEKTÖRE IŞIK TUTUYOR” PÜİS’in yaptığı toplantıların sektöre ışık tuttuğuna değinen Sanayi Bakanlığı Petrol Şube Müdürü Cabir Can; “Bu tür toplantılar bilakis denetleyici kuruluşlara ışık tutuyor. Ben bu tür toplantıların devam etmesini diliyorum. Çünkü bu tür toplantılarda fikirlerimizi paylaşma imkanı buluyoruz ve bayiler ile buluşuyoruz. Sorunları yerinde dinleyip anında çözüm üretebilme imkanı yakalayabiliyoruz. Umarım çalışmalarımız bayilerimize ve sektörümüze hayırlı olur. Saygılar sunuyorum teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“EPDK İLE ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
“AKARYAKIT SEKTÖRÜ EKONOMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Gümrük Bakanlığı’nın akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili birçok özverili çalışma yaptığına değinen Gümrük Bakanlığı İstanbul Kaçakçılık Bölge Amiri Habib Yılmaz ise; “EPDK ile akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili birçok çalışmalarımız oluyor. Bakanlığımızın misyonu doğrultusunda yasal ticaret yapan bayilerimizin korunması, diğer taraftan da yasal olmayan ticaretle uğraşanların tespiti ve ilgili makamlara sevki noktasında birçok çalışmamız var. Son dönemde akaryakıt harici petrol türevlerinin amacı dışında kullanılması ile ilgili çalışmalarımız var. Gümrüklerden normal sevkiyatmış gibi ülkeye sokulmaya çalışılan ve akaryakıt olarak kullanılan kimyasallar ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kaçakçılıkla ilgili hususlar konusunda Muhafaza Genel Müdürlüğümüzün kullandığı 136 ihbar hattımız var. Tüm bayilerimiz bizlere bu yönde yardımcı olabilirler” diye konuştu.
Toplantının sonunda söz alan Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük; Akşam eve giderken herhangi bir kişi eve bir ekmek bile alıp gidiyorsa demek ki hepimiz tüketiciyiz. Buraya gelmeden önce istatistiklere bakayım dediğim. Örneğin Türkiye’de trafikteki araç sayısı İstatistik Kurumu’nun en son yayınladığı bilgilere göre 20 milyonu aşmış durumda. TÜİK’in en son 2011’de yaptığı bir araştırma var. Türkiye’de hane halkı sayısı da 19 milyon 481. Türkiye’de hane sayısından fazla araç var. Akaryakıt sektörünün gerek ekonomik anlamda gerekse toplum anlamında hepimiz için önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Konu akaryakıt olunca hepimizi çok yakından ilgilendiren internet sitelerindeki tüketicilerin akaryakıt sektöründen ve bayilerden beklentileri nedir diye baktım. Akaryakıt fiyatlarının pahalı olması tüketicilerin şikayeti. Yüksek dolaylı vergiler ön plana çıkıyor” dedi.
“PÜİS AKARYAKIT SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜSÜDÜR” PÜİS Trakya Şube Başkanı Hasan Pazarcı ise şöyle konuştu: “Her sektörde olduğu gibi akaryakıt sektöründe de sıkıntılarla dolu bir yılı geride bıraktık. Sektörde bazı taşlar yerine oturuyor gibi görünse de sorunlarımız devam ediyor. Sektör disipline edildi deniyor ama hep tek taraflı bir yol izleniyor. Sorunlarımız saymakla bitmeyecek kadar çok. Hiçbir iş kolunda üretim ve imalat dahil bu kadar izin, ruhsat, evrak ve talimat olduğunu sanmıyorum. Artık iş yerlerimizde bunların kontrolünü takip eden ayrı bir birim oluşturmak zorundayız. Bu işin karı da masrafı da bellidir. Taşra diye tabir ettiğimiz küçük yerlerde veresiye satış yapmayan bayimiz yoktur. Ayrıca bu satışlar yapılırken bunlara ilaveten birçoğunda indirim yapmak zorunda kalıyoruz. Bu kadar az kar marjı olan bu kadar çok sermaye koyan ve bu kadar az kazanan başka bir iş kolu herhalde yoktur. Bu yüzden sırf piyasa şartlarına uymak, ayakta kalabilmek için birçok arkadaşımız iş yerini kapattı, sattı, devretti veya kötü duruma düştü. Paralarını tahsil edemediğimiz malların vergilerini yatırmak zorunda kaldık. Az kazanalım fakat bir nebze garantimiz olsun. Bu konuda yapılacak olan her düzenleme bizim için hayati önem arz ediyor. PÜİS Türkiye’nin sektörde öncüsüdür. Bizi beraber tutan bu birliğe olabildiğince destek olalım.”
44
Haber
TABGİS İstanbul’da faaliyet gösteren bayilerle buluştu TABGİS, düzenlediği toplantıda İstanbul’da faaliyet gösteren akaryakıt bayileri ile bir araya geldi. Toplantıda bir sunum yapan TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, sektörün ve bayilerin sorunlarına değindi.
T
ABGİS İstanbul Akaryakıt Bayileri Toplantısı’nı geçekleştirdi. Toplantıda, TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, Başkan Vekilleri Hasan Sevilir ve Murat Bilgin, Genel Sekreter Tuluğ İlem Yeşilbağ, Hukuk Danışmanı Avukat Aykut Aydoğan hazır bulundular.
“SEKTÖRÜ ANLATMAK İÇİN ÇALIŞTAY YAPMAYI TEKLİF ETTİK” TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar toplantıda yaptığı sunumda akaryakıt sektörünün sorunlarına ayrıntılı bir şekilde değindi. Katılımlarından dolayı bayilere teşekkür eden Ferruh Temel Zülfikar; “Bugün burada gerçekleştirdiğimiz toplantıdan önce dört tane daha toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantılarda sektörün nabzını ölçmeye çalıştık. Biliyorsunuz sektörde bazı dernekler faaliyet gösteriyor. Biz düzenlediğimiz toplantılardan birine bu derneklerin yöneticilerini davet ettik. İkinci toplantıya ticaret odaları ile meslek komite başkanlarını davet ettik. Odalar Birliği Sektör Meclisi’nde bir öneride bulundum ve ‘Biz kendimizi biliyoruz, sektör kendini
biliyor ama bizi tüketiciler, kamu ve gazeteciler bilmiyor. Bu nedenle bir çalıştay yapalım. Bütün kamu temsilcileri tüketici konfederasyonları gazeteciler ve sektörü ilgilendiren uzaktan yakından herkes gelsin. EPDK, Enerji Bakanlığı ve bizlerin de koordinatörlüğünde yapacağımız çalıştayda akaryakıt sektörünü, fiyatların nasıl oluştuğunu, ürünün bayilere gelene kadar ne tür aşamalardan geçtiğini anlatalım’ dedim. Umarım gerçekleşecek olan bu çalıştayda bunların hepsini dile getireceğiz” ifadelerini kullandı.
“KARLARA YÖNELİK DÜZENLEMELER PAYLAŞILMALI” Sunumda bayi ve dağıtıcı firma karlarına değinen Zülfikar; “Biliyorsunuz bir fiyat metodolojisi çıkardılar. Fiyat metodojisi uygularken diyor ki; ‘Sizi Avrupa Birliği üyelerinden İngiltere, İtalya, Fransa ve Almanya ile mukayese edeceğim.’ Eskiden bu formülde İngiltere ve Almanya yoktu. Bunun yerine ispanya ve Yunanistan vardı. Şu an da İspanya ve Yunanistan’daki karlılıklar bizden yüksek. Dediler ki oralarda kriz var bu
“İSTASYONLARIN BAŞA BAŞ NOKTASI 13 BİN LİTRE” Kira gideri olan istasyonların başa başnoktasının 13 litre olduğunu ifade eden Zülfikar sözlerine şöyle devam etti; “Mal sahibi olanların günlük başa baş noktası ise 10 bin litre. Şu anda yaptığımız çalışmalara göre; Türkiye’de bir istasyon 13 bin litre akaryakıt
yüzden kendi iç piyasalarını denetleyemiyorlar. Biz onları çıkaralım İngiltere ve Almanya’yı ekleyelim. Bizi mukayese ederken, her şeyi aynı çizgiye getirmeliler” diye konuştu.
“BİZ UYUMLU BİR SEKTÖRÜZ” Zülfikar sözlerine şöyle devam etti; “Biz başkaldıran bir sektör değiliz, uyumlu bir sektörüz. Devletle birlikte çalışıyoruz, devlet bizden vergi tahsil ediyor. Fiyat metodolojisi; tavan fiyat uygulamasını sürekli hale getiren bir düzenleme.”
“TÜRKİYE’DE 1 KİŞİ YILDA 5 BİN LİTRE BENZİN ALIYOR” Ferruh Temel Zülfikar; “Almanya’nın yıllık geliri 47 bin 308 dolar, İngiltere’nin 40 bin 889 dolar, Fransa’nın 39 bin 357 dolar, İtalya’nın 36 bin 196 dolar, Türkiye’nin ise
satıyor ise ne para kazanıyor ne de zarar ediyor. Bu satışı yapan bayilere mutlu kesim diyoruz. Çünkü Türkiye’de günlük satış ortalaması 5 bin 549 litre. Bu oranı duyunca 10 bin litre, 13 bin litre mal satan meslektaşlar olarak hepimiz seviniyoruz.”
9 bin 261 dolar. Almanya’daki bir vatandaş yıllık geliriyle yılda 32 bin 078 litre benzin, 39 bin 166 litre dizel yakıt alabiliyorken, Türkiye’de yılda bir kişi sadece 5 bin 831 litre benzin, 7 bin 119 litre dizel yakıt satın alabiliyor. Durum böyle olunca kıyaslandığımız ülkelerin daha makul seviyelerde olması gerektiği net bir şekilde ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ ARAÇLARIN YÜZDE 63,71’İ DİZEL” Türkiye’deki araçların yakıt türlerine göre dağılımından söz eden TABGİS Başkanı Zülfikar; “Türkiye’deki araçların yüzde 63,71’i dizel, yüzde 21,40 LPG’li, yüzde 14,67’si benzinli ve binde 22’sinin ise yakıt türü bilinmiyor. Türkiye’de 2015 yılında benzinli araç başına günde 2,52 litre benzin, dizel araç başına günde 6,69
litre motorin tüketildi” diye konuştu.
“PİYASAYA MÜDAHALEYİ KİMİN YAPACAĞI BELİRLENMELİ” Akaryakıt sektöründe uygulanan tavan fiyat uygulamalarını hatırlatan TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar; “Petrol Piyasası Kanunu’nun 10. maddesinin düzenlenerek hem ürün fiyatlarının belirlenmesi hem de piyasaya hangi durumlarda müdahale edilebileceği konusunda netlik kazandırılması gerekiyor. Ayrıca piyasa müdahalesine sebep olabilecek ihlalin tespitinin EPDK mı Rekabet Kurulu mu tarafından yapılacağının da belirlenmesi gerekiyor. Doğrudan piyasa fiyatına yapılan müdahaleler serbest piyasa düzeni bakımından çoğu zaman beklenen sonucu doğurmadığı gibi, tam tersi sonuçlara da yol
“İSTANBUL’DA İSTASYON BAŞI SATIŞ MİKTARI 17 BİN 289 LİTRE”
D
ağıtımın brüt karının şu anda 49 kuruş olduğunu söyleyen TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar; “Bu oran bazen 50 oluyor, bazen 49’a geriliyor. Ancak enflasyona göre; bizim olması geren karımız 49 kuruş değil, 58,3 kuruş. Mevcut kar payı olması gerekenin 9,5 kuruş altında. EPDK kendi gelir payını Ocak enflasyona göre
arttırdı. O zaman benim payımı de arttırması gerekiyor. 13 bin litre satışı olan bir bayinin aylık gideri yaklaşık 86 bin TL. Taşıt tanıma sisteminin Türkiye’deki ortalaması yüzde 20’dir. Çok ciddi bir rakam ve bu artması muhtemel bir duruma doğru gidiyor. Öyle meslektaşlarımız var ki istasyonundaki satışların yüzde 50’sini taşıt tanıma sistemi
ile yapıyor. Sattığımız ürün ve giderlerimizi karşılaştırıp bir karzarar tablosu çıkardığımızda bize kalanın 0 olduğunu görüyoruz. Türkiye’de lisanslı bayi sayısı 12 bin 668. Çok ciddi bir büyüklükte kapasiteye sahibiz. İstasyonlarda satışı yapılan benzin ve motorin türlerini toplarsak yaklaşık 25 milyon ton civarında bir yakıt satılıyor bir yılda. İllere
göre istasyonların günlük satış miktarına baktığımızda mutlu azınlık dediğimiz kitleye sadece Ankara ve İstanbul’da yakalıyoruz. İstanbul’da istasyon başı satış miktarı 17 bin 289, Ankara’da 10 bin 051, Kocaeli’nde 9 bin 589 daha sonra aşağılara doğru iniyor. Zaten doğuya gittiğimiz de binli, 2 binli satış rakamlarına doğru iniyoruz.
İstanbul’da şu anda Anadolu yakasında 285 istasyon var. Avrupa yakasında 448 istasyon var. İstasyon sayısı azlığına rağmen 2015 yılı içinde Anadolu yakasında 20 bin 274 litre günlük satış yapılırken, Avrupa yakasında 15 bin 390 litre günlük satış yapıldı. Sanırım bunun nedeni yapılan toplu satışlarla alakalı” diye konuştu.
45
Haber
Düzenlen toplantıda akaryakıt bayileri sektörle ilgili yaşadıkları sorunlarla ilgili soruları TABGİS Yönetimi’ne yöneltti.
“KANUNLARIN İDARİ PARA CEZALARINA İLİŞKİN MADDELERİ NET OLMALI” TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar; “İdari yaptırım ve idari para cezaları maddeleri değiştirilmelidir. Gerek 5015 sayılı gerekse 5307 sayılı kanunların idari para cezalarına ilişkin maddeleri suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırılık teşkil etmemeli, net olmalıdır. Ayrıca idari yaptırımın uygulanacağı suçların kasıt ve taksir ayrımı göz önünde bulundurulmalıdır” diye konuştu. LPG Sorumlu Müdür uygulamasının kaldırılması gerektiğinin altını çizen Zülfikar; “Bu yükümlülük ilk çıkarıldığında biz karşı çıktık ama pek anlaşılmadı.
açma potansiyeli taşıyan riskli uygulamalardır” ifadelerini kullandı.
“KİMSE TÜPRAŞ FİYATININ ALTINDA ÜRÜN SATAMAMALI” Maliyetin altındaki satışlara kimsenin aklının ermediğini ifade eden Ferruh Temel Zülfikar; “Sen nasıl oluyor da ürünü ederinin altında satabiliyorsun? Ben ucuza mal ediyorum diyorlar. Bu durumun bir açıklaması yok. Maalesef kamuda bu konuyla ilgili öyle açıklar var ki. Faturaya itiraz ediliyor. Zaten fatura incelenene kadar o adam o ürünü satmış oluyor. Ceza mekanizması var. Ancak ceza alan meslektaşımıza bakıyoruz ya pompacı çıkıyor ya da Irak’tan, Suriye’den, Azerbaycan’dan kişiler çıkıyor.
Nasıl olsa 12 tane pompacı çalıştırıyorum, bir kişi daha olsa fark etmez diye düşünüldü. Biz bu konuyla ilgili düzenlemeler beklerken başka yükümlülükler getirilmeye başlandı. İş Güvenliği Müdürü’nün yapması gerekenlerin içinde zaten Sorumlu Müdür’ün yapması gereken tüm sorumluluklar var. Bu nedenle bu uygulamanın sonlandırılması gerekiyor. Aynı işi iki kişi yapıyor ve biz bu adamları hiç görmüyoruz. Umarım bu uygulamayı kaldıracağız” dedi.
Eğer bu sektörde tavan fiyat uygulanılıyorsa, taban fiyatın da uygulanması gerekiyor. Kimsenin Tüpraş’ın açıkladığı fiyattan daha ucuza mal satamaması lazım” şeklinde konuştu.
“SEKTÖRDE HİÇ BAYİSİ BULUNMAYAN 3 DAĞITIM ŞİRKETİ VAR” Dağıtım şirketi açma koşullarının daha zor olması gerektiğini bildiren Ferruh Temel Zülfikar sözlerine şöyle devam etti: “Hepimizin bildiği üzere eskiden dağıtım şirketi açmak oldukça zordu. Akaryakıt sektöründe faaliyet gösteren 5-6 tane dağıtım şirketi vardı. Şu an şartlar oldukça değişti. Günümüzde bir dağıtım şirketi açmak istasyon açmanın inanın ki en fazla dörtte biri kadar
“MARKER KAÇAKÇILIKLA ÖZDEŞLEŞTİRİLMEMELİ” Kaçak akaryakıt tanımının değiştirilmesinin gerektiğini ve ulusal marker’ın tek kriter olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade eden Zülfikar; “Marker oranı sevkiyat ve nakliye işlemleri sırasında sıcaklık, gün ışığı ve ürünün beklemesi gibi durumlarda değişmektedir. Ayrıca marker’ın en başından beri ürün içinde homojen olarak dağılım göstermemesi gibi bir sorun da bulunmaktadır. Ürün hiç ulusal marker içermiyorsa doğrudan kaçak akaryakıt olarak kabul edilmelidir.
masraflı. Öyle ruhsat falan almalarına gerek yok. Dağıtıcı firma açmanın zorlaştırılması gerekiyor. Bir dağıtım şirketi yıllık pazar payının yüzde 15’ini aşmamak kaydıyla kendi istasyonunu açabilir. Buna itiraz etmişlerdi kaldırmışlardı. Biz TABGİS olarak dava açıp kazandık ve hala yüzde 15 pazar payı uygulaması geçerli. Şu anda 90 tane dağıtıcı firma bulunuyor. Bayi sayısı 5’in altında olan 16 dağıtıcı bulunuyor. 50’nin altında bayi sayısı olan 58 ana dağıtım şirketi var. Biz 5 bayi zorunluluğunun en az 50 bayi olması gerektiğini söylüyoruz. Eğer bu sayı uygulamaya sokulursa 58 dağıtım şirketi piyasadan çıkıyor. Akaryakıt sektöründe hiç bayisi bulunmayan 3 tane dağıtım şirketi var. Dağıtım şirketlerinin projeksiyon
değerlendirme süresinin dışında olanlar hariç 38’i yılık 60 bin ton asgari satış düzeyine ulaşamıyor. ” ifadelerini kullandı.
“2015’TE KAÇAKÇILIKLA CİDDİ BİR MÜCADELE VERİLDİ” Kaçakçılık faaliyetlerinin sadece petrol piyasasında değil LPG piyasasında da görüldüğünü söyleyen Ferruh Temel Zülfikar; “Kaçakçılığın önlenmesi amacıyla zorunlu uygulama olarak hayata geçirilen otomasyon sisteminin sadece akaryakıt istasyonlarında değil, akaryakıt ve LPG dağıtıcılarının yanı sıra LPG istasyonlarında da uygulanması gerekmektedir. Geçtiğimiz yıl içinde petrol piyasasında dağıtıcılara uygulanan ceza sayısı bayilerden 63 kat, LPG
Eğer yeteri kadar ulusal marker içermiyorsa; bayi stok hareketleri, alış-satış faturaları, yazar kasa ‘Z’ raporları, otomasyon sistemi verileri incelenmelidir. Otomasyon sistemi yeniden düzenlenmelidir. Bu sistem çıktığında EPDK kontrol ediyordu, gerekli uyarılarda bulunuyordu. Daha sonra EPDK bunu dağıtım şirketlerine verdi. Bu durumda bayi dağıtıcının ya da dağıtıcı bayinin isteklerini yerine getirmezse sorun yaşanıyor. ” ifadelerini kullandı.
piyasasında ise 41 kat fazla olarak gerçekleşti. Bu ne demek yani biz aslında her şeyi doğru söylüyoruz. Bu kadar dağıtıcı sayısı ve bu kadar istasyon olmaz. Bu nedenle, petrol ve LPG piyasalarında zorunlu otomasyon sisteminin dağıtıcıların tesis ve depoları ile LPG istasyonlarını da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması, piyasaları otomasyon sisteminin amacına daha çok yaklaştıracak bir düzenleme olacak. Bu kadar serzenişten sonra otoriteye hakikaten teşekkür etmek de gerekiyor. Çünkü bu sene kaçakçılıkla ciddi bir mücadele verildi. Hakikaten bu sene ciddi çalışıyorlar.2015 yılında kaçak akaryakıt yakalama oranı tavan yaptı. Geçtiğimiz yıl içinde toplam 824 milyar TL’lik kaçak akaryakıt yakanlandı” diye konuştu.
48
Dünyadan Haberler
Dünyad
Arjantin’in petrol üretimi azaldı
an
Arjantin’in petrol üretimi Ocak ayında geçen yıl aynı ayına göre yüzde 1,6 azaldı. belirtilen ayda petrol üretimi 524 bin 947 varil/gün oldu. Bir önceki aya göre ise üretimde yüzde 1,4 düşüş yaşandı. Ocak ayı petrol üretim rakamı, 2004 yılındaki 847 bin varil/gün rekor seviyenin yüzde 38 aşağısında kaldı.
ABD’li enerji şirketi J&S’yi satın aldı ABD’li enerji şirketi Nouria A.Ş. J&S’nin akaryakıt istasyonları, araba yıkama yerleri, mağazalar ve Maine eyaletinde bir akaryakıt besleme bölümü de dahil olmak üzere satın alımını tamamladı. Nouria Enerji Başkanı ve CEO’su Tony El-Nemr, J&S’yi bünyelerine katarak operasyonları tamamladıklarını belirtti.
Rusya’nın petrol üretimi 30 yılın en yüksek seviyesine çıktı Rusya’nın petrol üretimi Mart ayında son 30 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Mart ayında üretim yüzde 0,3 artarak 10,91 milyon varil/gün olarak gerçekleşti. Rusya Enerji Bakanlığı verilerine göre Mart ayında toplam üretim Şubat ayıdaki 43 milyon 64 bin tondan 46 milyon 149 bin tona yükseldi. Şubat ayında günlük ortalama üretem 10,88 milyon varil olmuştu.
İran, 4 milyon varil/gün üretim seviyesine Mart 2017’ye kadar ulaşacak Irak Petrol Bakanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, uluslararası piyasada düşen petrol fiyatları nedeniyle daha önce aylık 8 milyar dolar olan petrol geliri yüzde 70’lik düşüşle 3 milyar dolara kadar geriledi. Petrol arzının azaltılması konusunda mutabakat sağlanamaması halinde fiyatlardaki azalmanın devam edeceği vurgulandı. Irak’ın petrol üretim miktarının günlük 3,6 milyondan 3,8 milyon varile kadar ulaştığı belirtilerek, petrol fiyatlarının son 11 yılın en düşük seviyesine indiği, beklentilere göre fiyatların daha da düşeceği yönünde olduğu ifade edildi.
Rontec 50. yılını kutluyor İngiliz self servis akaryakıt istasyon ağı Rontec Başkanı Gerald Ronson, Rontec’in 1966’da kurulduğunu ve sektörde 50. yılını kutladığını ifade etti. İlk istasyonlarını 24 Mart 1966’da kurduklarını ifade eden Ronson, 50 yıllık süreçte bu sayıyı bine çıkardıklarını ifade etti.
Tacikistan’ın ilk petrol rafinerisi açıldı
Rosneft, her yıl 15 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefliyor
Tacikistan’ın ilk petrol rafinerisi olan Naftrason, Sughd Bölgesinde açıldı. Yıllık 70 bin ton ham petrol kapasitesi olan rafineri, petrol, dizel, sıvılaştırılmış gaz ve akaryakıt üretecek ve hammadde ihtiyacının büyük bölümü Kazakistan’dan sağlanacak.
Dünyanın en büyük petrol üreticisi şirketlerinden Rosneft, 2018’e kadar her yıl 15 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefliyor. Rusya hükümetinin kontrolündeki şirketin tepe yöneticisi Igor Sechin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada bu yılki yatırımlarında yüzde 30 artış hedeflediklerini söyledi. Sechin, operasyon maliyetlerinin ise varil başına 2 buçuk ila 3 dolar olduğunu belirtti.
Suudi Arabistan, Asya’ya petrol satış fiyatını düşürdü
Endonezyalı Pertamina’nın hedefi büyümek
Kazakistan’ın petrol üretimi 16 milyon tonu aştı
Suudi Arabistan devlet petrol şirketi Aramco, Asya’ya petrol satış fiyatını Mayıs ayı için düşürdü. Aramco, Asyalı müşterileri için Arap hafif petrolünün Mayıs satış fiyatını Nisan ayına göre 0,10 dolar/varil düşürerek Umman/Dubai ortalama fiyatı - 0,85 dolar/varil olarak belirledi. Aramco, Arap hafif petrolünün Kuzeybatı Avrupa’ya satış fiyatını BWAVE - 4,60 Dolar/varil olarak korurken, ABD’ye satış fiyatını ise 40 dolar/varil artırarak ASCI + 0,35 Dolar/varil olarak duyurdu.
Endonezyalı petrol şirketi Pertamina akaryakıt istasyonu ağını genişletmek için yurt dışına açılacak. Pertamina Timor Leste’de kendi adıyla ya da Timor Leste Hükümeti’nin sahip olduğu şirketler ile ortaklık kurarak komşu ülkede faaliyet göstermeyi planlıyor. Akaryakıt Başkan Yardımcısı Afandi Pertamina’nın Timor Leste’nin başkenti Dili’de faaliyete başladığını ve ülkenin akaryakıt istasyonlarına akaryakıt sağladığını ifade etti.
Kazmunaygaz Şirketi, 2015 yılında ülkedeki petrol üretim hacminin 16 milyon 295 bin ton olduğunu açıkladı.Ekonomi Bakanlığı’nın ‘Ekonomi Blog’unda yer alan ve Astana Ticaret Müşavirliği tarafından yapılan açıklamaya göre, konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Kazmunaygaz Şirketi’nin 1 Ocak 2016 tarihi itibarıyla Kazakistan perakende pazarındaki payının yüzde 16 olduğu, bu oranın 2018 yılında yüzde 20, 2022 yılında ise yüzde 22’ye çıkarılmasının hedeflendiği” belirtildi.
52
Bayi Gündemi
İnanç, sahip
‘En önemli önceliğimiz müşteri memnuniyeti’
çıkma ve asla
vazgeçmeden çalışma
G
eçtiğimiz sayıdaki yazınızın ardından okuyucularımızdan yaşadığımız sancılı süreç sonunda olumlu gelişmeler olmaz ise kurtuluş nerededir soruları gelmektedir. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz? İki yolu var. Biri zor, biri kolay ve kurnazca. Bugüne kadar ne çektiysek kurnazlardan çektik. Kurallı olanlar sıkıntıda kurnazlar için sorun yok. Ben kurallılardan bahsedeceğim ve inanıyorum ki mevcut durumda onlar hem tercih sebebi hem çoğunluktalar.
SABIR GEREKİYOR Sabır, akılcı ve azimli çalışma gerekiyor. Zira hem 365 gün 24 saat sorumluluklarınızı yerine getirmek için uğraş vereceksiniz hem de geleceğinizin hesaplarını yaparak yatırımlarınızın değerini emeğinizin karşılığını almaya çalışacaksınız. Bu çok geniş kapsamlı her bireye göre değişkenlik arz eden sorunlar için tek bir çözüm önerisi sunmak mümkün değil. Resme baktığımızda sorunlar sektör ve temsilcileri, otorite tarafından belirlenmiş durumda. Nasıl ki geçmişte bugünkünden çok değişik boyutta cereyan eden akaryakıt kaçakçılığı her kesimin birbirini iyi anlaması ve dinlemesi sayesinde bitme noktasına geldi ise bugünkü gündemin satır başlarının da aynı şekilde halledileceğinden hiç kuşkumuz olmamalı.
DÜZENLEMELERİN YAPILACAĞI İNANCINI KAYBETMEMELİYİZ Çünkü bu sektörün gayri safi milli gelire katkısı çok önemli boyutta. Neticesinde kayıt içinde bir sektör devlete vergi geliri sağlarken bunu sağlayanlara da emek, yatırım ve sermayeleri karşılığı gelir payını almasını sağlayan düzenlemelerin yapılacağı inancını kaybetmemeliyiz. Şimdi bu nasıl olacak denilebilir? Bugüne kadar nasıl oldu ise aynen daha fazla katılım ve çalışmaya devam ederek. Sorunların pompanın en ucundaki bayileri en çok etkilediği tartışılmaz. Bu bakımdan en çok bayiler görüş ve önerilerini ifade ederken ülkedeki meslek örgütlerine sahip çıkmalı, sorgulamalı, maddi manevi katılım sağlayarak buralardan elde edecekleri bilgiler doğrultusunda kendi ticari kararlarını vermelidirler.
Sürdürülebilir ve sıhhatli bir sektör tüm kesimlerin menfaatinedir ve her kesimin gelirini artırırken enerjimizi yeni yatırımlar ve işimize harcamaya odaklanarak daha başarılı olunmasına sebep olacaktır.
PÜİS VE TABGİS OLAĞANÜSTÜ BİR GAYRET GÖSTERİYOR Çünkü hiçbir meslek örgütü ya da sendikanın görevi bire bir kişiler arası sorunları halletmek değil, bu sorunların doğmaması veya giderilmesi için çalışmalar yapmaktır. Ki yaşadığımız günlerde mevcut iki sendika PÜİS ve TABGİS olağanüstü bir gayretle ülke sathında bayi toplantıları yapmakta ve otorite nezdinde temaslarını sürdürmektedir. Böylelikle birçok konu çözümlenmektedir. En çok can yakan cezalar ve istasyon enflasyonunu önleyecek düzenlemelerin de yapılacağı inancı ve düşüncesinde olmakla beraber bu doğrultuda tüm bayiler katılımcı olmalı, kenarda durup neticeyi beklememelidirler. Katılım derken her bayi eskisinden daha çok işinin başında durmakta ve istasyonunu yalnız bırakamamaktadır ancak günümüzdeki çağdaş iletişim araçları bu katılımı sağlamakta kolaylık sağlayacaktır. Herkes kendisi için çalışırken, mevcut yasalar çerçevesinde bütünü de olumlu etkilemiş olacaktır. Sürdürülebilir ve sıhhatli bir sektör tüm kesimlerin menfaatinedir ve her kesimin gelirini artırırken enerjimizi yeni yatırımlar ve işimize harcamaya odaklanarak daha başarılı olunmasına sebep olacaktır. Bu bağlamda duygusallığın dışında konuları basite indirgeyerek akılcı, hesaplı davranarak durumu el birliği ile daha ileriye taşıyabiliriz. Yani daha geniş kapsamlı katılım ve destekle…
Türkiye Petrolleri Kırklareli bayisi Efza Akaryakıt’ın sahibi Tevfik Söpçeler sektörde yaşanan gelişmeleri ve sorunları gazetemize değerlendirdi.
T
ürkiye Petrolleri Kırklareli bayisi Efza Akaryakıt’ın sahibi Tevfik Söpçeler ile sektörde yaşanan gelişmeleri ve sorunları konuşmak üzere buluştuk.
“SEKTÖRE 2012 YILINDA GİRİŞ YAPTIM” 30 yıl Almanya’da kaldıktan sonra Türkiye’ye döndüğünü ve bir süre çiftçilik ile uğraştığını ifade eden Tevfik Söpçeler akaryakıt istasyonu işletmeciliğine 2012 yılında başladığını belirtti.
“MÜŞTERİLERİMİZLE BİREBİR İLGİLENİYORUZ” Müşteri memnuniyetinin her şeyden önce geldiğini ifade eden Tevfik Söpçeler, müşteriler ile iyi bir iletişim kurmaya çalıştıklarını ifade etti. Söpçeler, “Müşteri memnuniyeti için; müşterilerimizle birebir ilgileniyoruz. Yetkin personel ile müşterinin memnuniyeti için ikili ilişkiler kurmaya çaba gösteriyoruz. Müşterinin aracının, yağ, su kontrolleri, araç lastik kontrollerini sağlayarak müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutmaya özen gösteriyoruz” diye konuştu.
“TP İLE SATIŞLARIMIZ İKİYE KATLANDI” Satış anlamında sürekli bir tırmanış halinde olduklarını ifade eden Söpçeler; “Daha önceki firmada 308 bin litre satarken şimdi satışlarımız Türkiye Petrolleri ile 2’ye katladı. Türkiye Petrolleri herkesin güven duyduğu bir marka. Bu açıdan Türkiye Petrolleri bizim için çok doğru bir karar oldu. Türkiye’de Türkiye Petrolleri gibi bir kuruluş ile çalışmaktan dolayı çok mutluyum” dedi.
“TP GELECEK VAAT EDEN BİR FİRMA” Söpçeler şöyle devam ett: “Türkiye Petrolleri, milli akaryakıt
dağıtım şirketi olması açısından bir gurur kaynağıdır. Kalite ve güvenin bir arada olması ve gelecek vaat eden bir şirket olmasından ötürü TP’yi tercih ettik. Nitekim TP’ye geçtikten sonra bizim güvenimize TP’nin de güveni eklenerek daha güçlü olduk. Herkesin ilgisini çeken istasyonumuzla satışlarımızda arttı.”
“TEK SORUNUMUZ VERESİYE SATIŞLAR” Bölgelerinde tek sorunun veresiye satışlar olduğuna dikkat çeken Tevfik Söpçeler; “Hizmet verdiğimiz bölgede 3 akaryakıt istasyonu çalışmaktadır ve bu rakam bölgemizin nüfusuna göre fazla. Ancak bizim kalitemizin Türkiye Petrolleri’nin sağladığı güven ile birleşince bu bize bir avantaj sağlıyor. Bölgede sorun olarak ifade edilebilecek tek şey veresiye durumunun olması. Bunun dışında herhangi bir sorun yaşamıyoruz” şeklinde konuştu.
‘KALİTELİ VE EĞİTİMLİ PERSONEL TERCİHİMİZ’
İ
şe alım sürecinin ve personel kalitesinin önemine dikkat çeken Tevfik Söpçeler sözlerini şöyle sürdürdü; “İstasyonumuzda 3 kişi çalışmaktadır. Biz her zaman personelimize gereken önemi gösteririz. Bu konuda firma olarak büyük bir hassasiyet ile çalışıyoruz. İşe alım sürecinde; personelin karakteri ve dürüstlüğü öncelikle gelmekte. Sonrasında ise personelin diksiyonunun düzgün olması, eğitim seviyesi ve prezantabl olmasına özen gösteriyoruz. Burası 6 bin nüfuslu bir yer. Markette içecek ile birlikte yağ ve antifriz ürünleri de ön plana çıkmaktadır.”
Efza Akaryakıt • Alan m2: 2557 m2 • Pompa sayısı: 3 • Pompa markası: Mepsan • Otomasyon: Turpak • Yazarkasa Markası: Beko • Su ve hava saati markası: Mekser • Giydirme: Ertuğ Reklam • Tel: 0288 521 25 33 • Adres: Mandıra Caddesi Sinanlı BABAESKİ / KIRKLARELİ
VEFAT ve TEŞEKKÜR Merhum Hacı Ahmet Bölünmez’in değerli eşi, Süleyman Bölünmez, Süreyya Ensari, Murat Bölünmez, Ümit Bölünmez ve Leyla Coşkun’un anneleri, Aysun Bölünmez, Aysel Bölünmez, Alev Bölünmez, Nasuh Ensari ve Prof. Dr. Faruk Coşkun’un kayınvalideleri Ceyda, Seda, Ahmet Can, Eda, Mert, Berk ve Efe’nin babaneleri, Nihan, Gani, Umur, ve Zeynep’in anneanneleri
Hacı Suphiye Bölünmez’i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Acımızı paylaşan ve yanımızda olan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.
Bölünmez Ailesi
Başsağlığı Milan Petrol Yönetim Kurulu Başkan Vekili Süleyman Bölünmez’in annesi
Hacı Suphiye Bölünmez vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı dileriz.