Gas&Power 220. sayı

Page 1



YEKDEM’E

‘İzinsiz kazı büyük tehdit’

7

AYDA

MILYAR TL

TURK AKIMINDA Enerji Piyasasının Gazetesi

Yıl: 11

Sayı: 220

@petroturkcom

www.petroturk.com

PERSPEKTİF

Türk Akımı ve Akkuyu’da yeni dönem nasıl olacak? Emin Emrah Danış

•• 18

Elektrik ticaretinde kamunun yerinin yeniden yapılanması



03

“TİCARİ İLİŞKİLERDE ENERJİ PROJELERİ KİLİT NOKTA”

TÜRK AKIMINDA YÜZDE 50-50 FORMÜLÜ Rusya’nın St. Petersburg kentinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesinin en önemli başlıklarından birisi olan Türk Akımı projesiyle ilgili detaylar netleşmeye başladı. Toplantı sonrası ortak basın toplantısında Türk Akımı projesinin hızlı bir şekilde hayata geçirileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dönüşte gazetecilere yaptığı açıklamada Türk Akımı projesinin Türkiye topraklarındaki bölümü için yüzde 50-50 formülünde mutabakat oluştuğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Akımına ilişkin uçakta şunları söyledi: “Türk Akımı projesiyle alakalı olarak da kendilerine, “Herhangi bir sıkıntı yok, sadece kendi topraklarımızın üzerindeki yatırımı 50-50 yapalım” dedik. Zaten bizim topraklarımıza gelene kadar denizin altından taşınacak. Sonra o kısmın da 50-50 yapılmasında mutabakat

Enerji projelerinin iki ülke arasındaki ilişkilerde kilit konu olduğunun altını çizen Putin “Ticari işbirliğinde en önemli noktayı enerji ve enerji projeleri oluşturuyor. Bu projeleri gerçekleştirmek için somut adımlar atılmalı. Türk Akımı’nın inşaatları ve nükleer enerji konularında Türkiye

üzerine düşenleri yapıyor ve yapmaya devam edecek.” dedi.

“GÜNEY AKIMDA ZARARA UĞRADIK” Putin, Rusya’nın AB’nin aldığı kararlar nedeniyle Güney Akım Projesinde zarara uğradığını ifade ederek, “Güney Akım, Rus gazının Güney Avrupa’daki kullanıcılara ulaşabilmesi amacını taşıyor. Bulgar yetkililerin projeye tekrar

dönmek istediğini görüyoruz. Olayın hukuki boyutu açısından bir şey söylemek mümkün değil. Güney Akımda zarara uğradık, Avrupa tarafından bu garantiler bize sağlanmıyor. Türk Akımını Güney Akım projesine alternatif olarak düşünmedik. Türk Akımını Türkiye’nin iç ihtiyacı için düşündük. Avrupa boyutu için

konunun Avrupa’daki diğer taraflarıyla anlaşmaya varılması gerekiyor. Türk Akımının gerekli izinleriyle ilgili Türk tarafı adım attı. Türk meclisinin bazı adımları atma konusunda bu konular görüşüldü. Konunun diğer yönleriyle ilgili görüşmelere devam edilmesi gerekli” dedi.



Elektrik ticaretinde kamunun

yerinin yeniden yapılanması

S Hali hazırda elimizdeki en ucuz ve en temiz kaynak enerji verimliliğidir. Bu sebeple portföylerimizi optimum yönetmek, talep tarafının maksimum katılımını sağlamak öncelikli hedefler olmalıdır.

erbestleşme sürecine elektrik ile başlanılan Türkiye enerji sektöründeki tüm paydaşlar, mevcut durum itibari ile elektriği örnek alır ve idealize ederken, bu sürecin piyasayı getirdiği mevcut koşullardan hoşnut olmayan oyuncuların da sayısı azımsanmayacak kadar çok. Elbette bu gelinen durum için ne kamuyu ne de özel sektörü suçlamak doğru değil ancak de facto olarak yadsıyamayacağımız durumu da inkar edemeyiz. Haliyle sorunumuz, bir suçlu ya da sorumlu arayıp bulmak değil, bu durumdan nasıl çıkacağımızın formüllerini üretmek olmalıdır.

“SEGMENTLER AYRI AYRI DEĞERLENDİRMEK GEREKLİ” Elektrik piyasası özelinde paydaşları birkaç ana segment altında toplayıp bunları ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Üretim, iletim, ticaret, dağıtım ve tedarik başlıkları yeterince genel anlamda bu kümeyi tamamlar gibi gözüküyor. Bu süreçlerin içerisine şimdilik piyasa işletimi vs. gibi detay fonksiyonları eklemeye bu aşamada gerek yok zira sorunların daha genel seviyelerde bile fazlasıyla biriktiği bir ortamdayız. Ayrıca, yatırımcıların zamanında yanlış sinyaller alarak ya da yanlış fizibiliteler ile yaptıkları yatırımların sonuçları sebebi ile ortaya çıkan

durumları da değerlendirmeye almak doğru değil. Tabii ki bu durumu dışlamak da mümkün değil ve görünen o ki, özellikle Bakanlık ve EPDK bu konuda gayretle çalışıyor.

“CİDDİ VERİM KAYBI UNUTULMAMALIDIR” Üretim tarafında temel başlıklara bakacak olursak, yenilenebilir yatırımlar, yerli ve ithal kömür ile doğal gaz, özelleştirilen santraller gibi ana başlıklar var. Bu santrallerin piyasa fiyatı dışında onlarca ciddi sorunları var. Sistem kullanım maliyetleri, bağlantı sorunları, katkı payı hesaplamaları ve hatta yenilenebilir kaynakların israf edilmesi gibi ciddi sorunlar halen olduğu yerde duruyor... İletim kısıtları, milli ve yenilenebilir kaynakların israfına ve ek maliyetlere sebep olurken, ciddi verim kaybını da unutmamak gerekir.

“YENİ YATIRIMLARIN DEVAM EDECEĞİ ANLAŞILIYOR” Tedarik tarafında rekabet konuları, kredi riskinin yönetilememesi ve veri tabanına ulaşılamama gibi sorunlar var. Ayrıca müşteri tarafında standardizasyon da önemli bir konu. Bu yapısal sorunların çözümleri ile ilgili çalışmalar devam ederken, ana strateji olan serbest enerji piyasaları ile

arz güvenliğinin sağlanması ekseninde yeni yatırımların da devam edeceği anlaşılıyor... Bu dönem içerisinde daha hızlı çözülmesi gereken konuların başında ise halen kamuya ait portföylerin, miktarının da artacağını düşünerek, daha verimli çalışmasını sağlayacak mekanizmaların kurulmasını sağlamak gelmektedir.

“PORTFÖYLERİMİZİ OPTİMUM YÖNETMEK HEDEFİMİZ OLMALIDIR” Gerek TETAS gerekse EUAS portföyünün daha optimum yönetilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış durumdadır. Ayrıca bu iki şirketin de mevcut yapısı ile piyasada kurallara göre oynayan ve iyi yönetilen şirketler olmasının önünde hiçbir engel gözükmüyor. Ancak bu portföylerin ekonomik rasyoneller ile yönetilmesinin de önünde bir engel yok. Bu bizi kaynaklarımızı daha verimli kullanmaya götürürken, piyasadaki fiyatları öngörülmez şekilde etkilemeyi de engeller. Hali hazırda elimizdeki en ucuz ve en temiz kaynak enerji verimliliğidir. Bu sebeple portföylerimizi optimum yönetmek, talep tarafının maksimum katılımını sağlamak öncelikli hedefler olmalıdır...

‘Kapasite Mekanizmaları’ Meclis’ten geçti T

ürkiye Varlık Fonu Kurulması ile bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü. “Türkiye Varlık Fonu”nun kurulmasını içeren tasarıda enerji piyasalarını yakından ilgilendiren önemli değişiklikler de yer aldı. Tasarı ile birlikte vergi, enerji, kamulaştırma ve yatırımların teşviki gibi önemli alanlarda düzenlemeler hayata geçirilecek. Türkiye Varlık Fonu düzenlemesinde Türkiye gündemini yakından ilgilendiren önemli gelişmeler ile birlikte enerji başlıkları da dikkat çekti. Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen Kanun Tasarısında, madenlerle ilgili düzenlemeler ve enerji verimliliğini artıracak bazı ayrıntılar yer aldı. Hükümetin önerisiyle Meclis

gündemine gelen Kanun Tasarısı’na, görüşmeler sırasında kapasite piyasalarıyla ilgili önemli bir madde eklendi.

“KAPASİTE MEKANİZMALARI” KANUN TASARISINDA Bakanlar Kurulu üyelerinin imzasıyla Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulan, burada yapılan değişikliklerin ardından da Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edilen kanun tasarısı bazı değişiklikler ile birlikte kabul edildi. Tasarıda enerji başlıkları dikkat çekerken, Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişikliği içeren bir madde de Genel Kurulu’nda kabul edildi. Buna göre, arz güvenliğinin temini amacıyla gerekli yedek kapasite de dahil olmak üzere, yeterli kurulu güç kapasitesinin oluşturulması için güvenilir kurulu güç kapasitesinin korunması amacıyla kapasite

Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü.

mekanizmaları oluşturulacak. Hayata geçirilen kapasite mekanizmalarında yerli kaynaklara öncelik verileceği de madde de belirtilirken, oluşturulacak kapasite mekanizmaları “sistem güvenliğinin temini” için de faaliyet gösterecek. Bu mekanizmalar kapsamında TEİAŞ tarafından yapılması gerekecek ödemeler iletim

tarifesi hesaplamalarında dikkate alınacak.

ENERJİ TÜKETİMİNİN 3’TE 1’İ ISITMA İÇİN Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda ısınma için

tüketilen enerji konusunda önemli detaylar yer aldı. Enerji tüketiminin yaklaşık 3’te 1’inin ısıtma için kullanıldığı ve bu durumun da dışa bağımlılığı artırdığı bilgisinin paylaşıldığı tasarı maddelerinde, ısı yalıtımının önemine vurgu yapıldı. Binalarda yapılacak ısı yalıtımının enerji verimliliğinde hızlı sonuç vereceği de belirtilerek, bu yöntemle yüzde 25 – yüzde 50 arasında yakıt tasarrufunun sağlanabileceğine dikkat çekildi. Yapılan düzenlemelerle yeni yapılan binalarda ısı yalıtım standartlarının belirlendiği ancak daha önce inşa edilen yapılarda ısı yalıtımının bulunmadığı tasarı maddesinde ifade edildi. Söz konusu durumdan kaynaklanan enerji tüketimini azaltmak için de eski binalara sonradan ısı yalıtımının yapılmasının mümkün olduğu bunun için de teşviklerin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.


06

Almanya’nın kömür ithalatı değişecek Lobi gurubu VDKi, Almanya’nın kömür ithalatının 2016 yılında 2015 yılındaki seviye göre anlamlı bir değişiklik göstermemesinin beklendiğini bildirdi. Almanya’da kömür hala enerji üretiminin omurgasını oluşturuyor. İthal edilen kömürün üçte ikisi enerji santrallerinde kullanılıyor. Geri kalan bölümü ise çelik sektöründe tüketiliyor. VDKi verilerine göre 2015 yılında Almanya’nın kömür ithalatı yüzde 2,3 artışla 57,5 milyon ton oldu.

Ukrayna’nın kömür üretimi yüzde 7 arttı Ukrayna’nın kömür üretimi Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre; yüzde 7,5 artarak 3,34 milyon tondan 3,59 milyon tona yükseldi. Temmuz ayında kömür üretimi bir önceki aya göre ise yüzde 34,5 arttı. Haziran ayında 2,67 milyon ton kömür üretilmişti. 2016 yılının ilk 7 ayında ise Ukrayna’nın kömür üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1 düşüşle 22,83 milyon tondan 22,58 milyon tona geriledi. OcakTemmuz döneminde termal kömür üretimi yüzde 3,9 azalarak 17,42 milyon ton olurken, kok kömürü üretimi ise yüzde 9,8 artışla 5,17 milyon tona çıktı.

İran, elektrik ithalatına başladı İran Enerji Bakanı Hamid Çitçiyan’ın verdiği bilgiye göre; İran, Azerbaycan’dan elektrik ithalatına başladı. İran Devlet Başkanı Ruhani’nin Bakü ziyareti sırasında tamamlanan çalışmalarla İran ile Azerbaycan elektrik dağıtım şebekelerinin koordinasyonu tamamlandı. Senkronizasyon için 51 km uzunluğunda 230 kV aktarım hattı inşa edildi. İran, Azerbaycan’dan 500 MW elektrik ithal edecek.

‘İzinsiz kazı büyük tehdit’ Yaz boyunca birçok ilde yaşanan ve son olarak 10 Ağustos’ta Manisa’da meydana gelen kaza, izinsiz yapılan kazı çalışmalarının yarattığı riskleri tekrar hatırlattı. GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan, Belediye’den izin alınmadan yapılan kazı çalışmalarının can ve mal kaybına yol açabilecek kazalara sebep olduğunu vurguladı.

İşte son dönemde

yaşanan bazı kazı kazaları

M

anisa’da kazı çalışması yapan iş makinası doğal gaz borusunu patlattı. Patlayan doğal gazın alev alması sonucu iş makinası tutuştu. İş makinasının tutuşması ile birlikte başlayan yangında mahalle sakinleri olası bir faciadan kıl payı kurtuldu. (10 Ağustos)

G

aziantep’te kazı yapan iş makinesinin çalışması sırasında doğal gaz borusu patladı. Patlayan doğal gaz boru hattı çevrede bulunan vatandaşlara kısa süreli panik yaşattı. (21 Temmuz)

Ç

eşitli kurum ve

kuruluşların, şehirlerdeki doğal gaz boru hatlarını dikkate almadan ve belediyelerden izinsiz olarak yaptıkları kazılar vatandaşların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokuyor. 10 Ağustos’ta Manisa’da belediyeden izin almadan yapılan kazı çalışmasında doğal gaz dağıtım şebekesine ait boru hattının iş makinesi tarafından delinmesi sonucu meydana gelen kaza, konunun önemini tekrar gündeme getirdi. Benzer kaza haberleri yaz boyunca yurdun çeşitli yörelerden gelirken, GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan, yapılacak kazı çalışmaları öncesinde kesinlikle ilgili doğal gaz dağıtım şirketleri

B

olu’da su borusu döşeyen özel bir firmaya ait ekipler yanlışlıkla doğalgaz borusunu patlatınca mahallede büyük panik yaşandı. (10 Haziran) skişehir’de yer altına telefon hattı döşemek için kazı yapan taşeron şirkete ait iş makinası sokaktaki doğalgaz borusunu patlattı. Çıkan yangında yaralanan kepçe operatörü ile yandaki apartmanda oturan ve dumandan etkilenen 6 kişi hastaneye kaldırıldı. (11 Nisan)

K

ocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen SekaparkOtogar arasında hizmet verecek Akçaray tramvay projesinin ana hattının üstyapı için çalışmaları sırasında, doğalgaz ana boru hattı patladı. (23 Şubat)

GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan, şunları söyledi; “Özellikle yaz mevsiminde altyapı kuruluşlarınca yapılan kazı çalışmaları yoğunlaşmaktadır. Belediye’den izin alınmadan ve bölgedeki doğal gaz dağıtım şirketlerinin bilgisi olmadan yapılan kazı çalışmaları can ve mal kaybına yol açacak olabilecek kazalara sebep olmaktadır.”

“DOĞAL GAZ BORU HATTI ŞEBEKELERİ İLE İLGİLİ BİLGİ ALINMALI” Özellikle 2002 yılından sonra yapılan yoğun şebeke yatırımlarının Türkiye’nin

Patlayan doğal gaz boru hattının alev alması sonucu iş makinası hasar gördü

E

ile bağlantıya geçilerek doğal gaz boru hattı şebekelerinin geçtiği yerlere ilişkin bilgi alınması gerektiğini ifade etti.

Belediye’den izin alınmadan yapılan kazı çalışmaları can ve mal kaybına sebep oluyor.

büyük bölümünü kapsadığını ifade eden Arslan, “Yapılacak kazı çalışmaları öncesinde kesinlikle ilgili doğal gaz dağıtım şirketleri ile bağlantıya geçilmesi gerekmektedir. Bunun sebebi ise kazı yapılacak bölgelerdeki doğal gaz boru hattı şebekelerinin geçtiği yerlere ilişkin bilgi alınması ve kazı çalışmasının buna göre yapılması gerekiyor” diye konuştu.

“ENERJİ SÜREKLİLİĞİ VE GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE DÜŞEBİLİR” İl özel idarelerinin ve belediyelerin yapılacak kazılarla ilgili izinler konusunda hassasiyet göstermesinin önemine vurgu yapan Yaşar Arslan, “GAZBİR üyesi doğal gaz dağıtım şirketleri 76 ilde doğal gaz dağıtım faaliyetlerini sürdürüyor. Özellikle il özel idarelerinin ve belediyelerin kazı izinleri konusunda özel bir hassasiyet göstermesi büyük bir önem arz ediyor. Doğal gaz dağıtım şebekelerinin bulunduğu bölgelerde yapılacak çalışmalarda doğal gaz dağıtım şirketlerinin mutlaka nezaret etmesi gerekir. Aksi halde doğal gaz boru hatlarına iş makinelerinin yapabilecekleri müdahaleler can ve mal kaybına sebep olabileceği gibi, enerji sürekliliğini ve güvenliğini de tehlikeye düşürebilir.”


07

E

nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak katıldığı bir televizyon programında Akkuyu Nükleer Santrali, Türk Akımı projesi, yaşanan elektrik kesintileri ve yerli kömür ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Nükleer enerji santralleri ve Türk Akımı projeleri konusunda Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğinin devam ettiğini belirten Bakan Albayrak, yaptığı açıklamalarda Türkiye’de, önümüzdeki 5 yıl içinde 18 milyar TL’lik elektrik sistemi yatırımının yapılacağını söyledi.

“DAHA HIZLI HAREKET EDECEĞİZ” Değerlendirmelerinde nükleer santral projelerinin önemine de vurgu yapan Albayrak, Akkuyu Nükleer Santrali’nin Rusya ile imzalanan önemli bir proje olduğunu söyledi. Albayrak, “Sinop’ta hayata geçirilmesi planlanan ve Fransa - Japonya ortaklığıyla sonuçlandırılacak Nükleer santral için de “Daha hızlı hareket edeceğiz. Enerji kaynaklarının ve enerji portföyünün çeşitlendirilmesi noktasında önemli bir adım olacak” dedi.

18 MİLYAR BÜTÇE BELİRLEDİK Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Güneydoğu’da sıklıkla elektrik kesintilerinin yaşandığının kendisine aktarılması ve konuya ilişkin bakanlığın sürdürdüğü çalışmaların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine, Türkiye genelinde yapılacak olan rekor seviyedeki yatırımları anlattı. Önümüzdeki 5 yıllık tarife döneminde tüm Türkiye’deki iletim ve dağıtım hatları için 18 milyar

TL tutarında bir bütçenin belirlendiğini dile getiren Albayrak, şebeke sisteminin tamamının yenileneceğini belirtti. Albayrak, “Geçtiğimiz günlerde üç bakan olarak Güneydoğu’ya bir ziyarette bulunduk. Vatandaşlarımızı üzen elektrik kesintileri konusunda önemli kararlar aldık. İşin tarımsal boyutunu, sulama boyutunu, elektrik sistemi boyutunu değerlendirdik” şeklinde konuştu.

“ELEKTRİK KONUSUNDA DA ÖNEMLİ BİR SÜRECE GİRİLDİ” Bakan Albayrak sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye özelleştirme sürecinde önemli bir noktada, özelleştirme kapsamında sadece doğal gaz özelinde değil elektrik konusunda da önemli bir sürece girildi. Özelleştirmeler sonrasında bu bölgeyi devralan firmalar, iyileştirme konusunda yatırımlar yapmak için çalışmalara başladılar. Ama

yaşanan krizlerden dolayı gecikmeler oldu. Önümüzdeki 5 yıllık tarife döneminde 18 milyar gibi bir bütçe belirledik. 5 yıl içinde, tüm Türkiye’deki şebeke sisteminin yenilenmesi için karar aldık. 2020’ye kadar bunu iyileştireceğiz.

“EVLERDE TÜKETİLEN ELEKTRİK MİKTARI ARTTI” Yenilenmesi yüzde 30’lar düzeyinde kalan iletim alt yapısını önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 80’e çıkaracağız. İletim altyapısını hem yenileyeceğiz hem de artıracağız. Evlerde tüketilen elektrik miktarı da arttı. Müşteri memnuniyeti kriterleriyle ilgili Trabzon’da önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Her bölgeyle ilgili denetim raporlarını takip ediyorum. Vatandaş memnuniyeti anketlerini her ay yaptırıyoruz. İyileşme yoksa külahları değişeceğiz” açıklamalarında bulundu.

ÖNEMLİ ADIMLAR ATMAYA BAŞLADIK Enerjide diğer alanlardaki çalışmaları hakkında kendisine bir soru yöneltilen Albayrak, enerjinin her alanında önemli çalışmalar için düğmeye bastıklarını açıkladı. Bakan Albayrak, “Genç olmak, dinamik olmak bize ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Uykusuz günler geçiriyoruz. Sessiz ve derinden birçok çalışmayı yürütüyoruz. Alt yapı yatırımları başta olmak üzere doğal gazda, elektrikte, kömürde, LNG ve FSRU konusunda önemli adımlar atmaya başladık. Sessiz sedasız gerçekleştiriyoruz tüm bunları. Temel atmaları değil ama açılışları göreceksiniz. Çok koşturacağız. Yeni dönemde çok daha fazla mesai ortaya koyacağız. Uzun yıllardır, petrol bulundu daha sonra üzerine civa döküldü kapatıldı dendi. Türkiye’de petrol bulalım ilk ben açıklayacağım hiç merak etmeyin” dedi.


08

Kolin’in Aliağa’daki

FSRU inşaatı devam ediyor Kolin Grubu’na ait Etki Liman İşletmeleri tarafından İzmir’in Kızılburun mevkiinde yapımı devam eden FSRU çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiği öğrenildi.

R

usya ile geçtiğimiz yıl yaşanan uçak krizinin ardından enerji arz güvenliğinin sağlanabilmesi amacıyla öne çıkan en hızlı alternatif çözümlerden olan yüzer depolama ve tekrar gazlaştırma üniteleri (FSRU) konusunda kamu ve özel sektör kuruluşlarının çalışmaları devam ediyor.

Kolin Grubu’na ait Etki Liman İşletmeleri tarafından İzmir’in Aliağa ve Foça ilçeleri arasında kalan Çakmaklı köyündeki, Kızılburun mevkiinde geçtiğimiz aylarda inşaat çalışmalarının başladığı FSRU’nun çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiği öğrenildi.

FSRU’NUN GELECEK YILIN İKİNCİ ÇEYREĞİNDE TAMAMLANMASI BEKLENİYOR İnşaat çalışmalarının devam ettiği projenin önümüzdeki kış aylarında devreye alınması hedeflense de bu sürenin sarkacağı ve tesisin gelecek yılın ikinci çeyreğinde hizmete girebileceği ifade ediliyor.

KOLİN’İN ALİAĞA’DAKİ FSRU SANTRALİ İÇİN ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI

E

tki Liman İşletmeleri AŞ tarafından, İzmir Aliağa’da yapımı devam eden yüzer depolama ve tekrar gazlaştırma üniteleri (FSRU) tesisinin inşaat çalışmaları ve BOTAŞ iletim hattına bağlantısı için ihtiyaç duyulan kamulaştırma işlemlerinin BOTAŞ tarafından gerçekleştirilmesi için alınan Bakanlar Kurulu kararı 16 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, Etki Liman İşletmeleri AŞ’nin doğal gaz bağlantı hattı projesinin gerçekleştirilmesi amacıyla güzergah üzerinde yer alan taşınmazlar ile proje kapsamında inşa edilecek sabit tesisler, ulaşım yolları, enerji nakil hatları, katodik koruma hatları ve anot yataklarının yapımı amacıyla ihtiyaç duyulan taşınmazların BOTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırıldı.

FSRU İçin Fransız ENGIE İle Anlaştı Kolin Grubunun Aliağa’daki FSRU Projesinin inşaatı devam ediyor.

Gas&Power’ın ulaştığı sektör kaynakları, Fransız enerji şirketi ENGIE tarafından uzun dönemli olarak 2009 yılında Höegh LNG Partners’dan kiralanan ait GDF Suez Neptun isimli FSRU için anlaşma sağlandığının ifade edildiğini söylediler. 2010 yılında Samsung Heavy Industries tarafından inşa edilen gemi 145 bin metreküp LNG depolama ve günlük 22,5 milyon metreküp send out kapasitesine sahip.




11


12

Haziran’da 21 milyon 898 bin

842 MWh elektrik üretildi

EPDK Haziran ayı elektrik raporunu açıkladı. Rapora göre 2016 Haziran ayı lisanslı üretim miktarı 21 milyon 792 bin 788 MWh oldu.

E

PDK Haziran ayı elektrik raporunu açıkladı. Rapora göre 2016 Haziran ayı lisanslı üretim miktarı 21 milyon 792 bin 788 MWh oldu. Lisanslı kurulu güç 74 bin 664 MWe olurken, lisanssız üretim ise 106 bin 53 MWh oldu. Toplam üretim miktarı ise 21 milyon 898 bin 842 MWh olarak gerçekleşti.

SERBEST ÜRETİM SANTRALLERİ 1. SIRADA Rapora göre 2016 yılı Haziran ayı sonu itibariyle lisanslı elektrik kurulu gücünün kuruluşlara göre dağılımında ise yüzde 60 oran ve 45 bin 33 MW ile Serbest Üretim Santralleri ilk sırada yer aldı. Onu yüzde 26 oran ve 19 bin 946 MW ile EÜAŞ Santralleri takip etti. Yap İşlet Santralleri ise yüzde 8,17 oran ve 6 bin 101 MW ile 3. sırada yer aldı. Yüzde 3,09 oran ve 2 bin 309 MW ile Yap İşlet Devret Santralleri 4. olurken, İşletme Hakkı Devredilen Santraller ise yüzde 1,71 oran ve bin 273 MW ile son sırada yer aldı. 2016 Haziran ayında lisanslı elektrik üretiminin kuruluşlara göre dağılımında Serbest Üretim Santralleri yüzde 60,45 oran ve 13 milyon 174 bin 123 MWh ile 1. oldu. Yap İşlet Santralleri ise yüzde 16,36 oran ve 3 milyon 565 bin 435 MWh ile 2. olurken, onu yüzde 16,25 oran ve 3 milyon 541 bin 417 MWh ile EÜAŞ santralleri izledi. Yap İşlet Devret Santralleri yüzde 4,73 oran ve 1 milyon 30 bin 338 MWh ile 4. olurken, İşletme Hakkı Devredilen Santraller ise yüzde

* Haziran 2016 Döneminde Lisanslı Elektrik Üretiminin Kuruluş Baz Dağılım Oranları (%)

Yap işlet devret santralları 4,73%

İşletme hakkı devredilen santralları 2,21%

EÜAŞ santralları 16,25% Yap işlet santralları 16,36%

Serbest üretim şirketi santralları 60,45%

İSTANBUL’DA 2 MİLYON 871 BİN 255 MWH ELEKTRİK TÜKETİLDİ

H

aziran 2016 Döneminde lisanslı elektrik üretiminin il bazında dağılımında ise en çok tüketimi yüzde 16,81’lik oran ve 2 milyon 871 bin 255 MWh ile İstanbul yaptı.

EN AZ ELEKTRİĞİ BAYBURT TÜKETTİ İstanbul’u, yüzde 7,48’lik oran 1 milyon 277 bin 635 MWh ile İzmir izlerken,

2,21 oran ve 481 bin 474 MWh ile son sırada yer aldı.

25 BİN 354 MW İLE DOĞALGAZ İLK SIRADA YER ALDI 2016 yılı Haziran ayı sonu itibariyle lisanslı elektrik kurulu gücünün kaynak bazında dağılımında 25 bin 354 MW ile doğalgaz ilk sırada yer aldı. Barajlı ise 19 bin 385 MW ile 2. oldu. 9 bin 266 MW ile linyit 3. olurken, onu 6 bin 857 MW ile akarsu takip etti. İthal kömür ise 6 bin 70 MW ile 5. sırada yer aldı. Rüzgar ise 4 bin 776 MW ile 6. olurken, onu 829 MW ile fuel oil takip etti. 695 MW ile jeotermal 8. sırada, 639 MW ile taş kömür 9. sırada yer aldı. Asfaltit 405 MW ile 10. sırada yer alırken, onu 353 MW ile biogaz takip etti. Son sırada ise 11 MW ve 1 MW ile LNG ve motorin yer aldı. Haziran 2016 döneminde lisanslı elektrik üretiminin kaynak bazında dağılımında ilk sırada yüzde 32,96 oran ve 7 milyon 183 bin 125 MWh ile Doğalgaz ilk sırada yer alırken, 2. sırada ise yüzde 19,96 oran ve 4 milyon 349 bin 518 MWh ile barajlı yer aldı. İthal Kömür ise 15,84 oran ve 3 milyon 451 bin 114 MWh ile 3. oldu. Linyit ise yüzde 12,61 oran ve 2 milyon 749 bin 130 MWh ile 4. sırada yer alırken onu, yüzde 9,07 oran ve 1 milyon 976 bin 211 MWh ile akarsu takip etti. Yüzde 5,08 oran ve 1 milyon 106 bin 977 MWh ile rüzgar 6. olurken onu, yüzde 1,30 oran ve 282 bin 500 MWh jeotermal izledi. Yüzde 1,07’lik oran ve 234 bin 151 MWh ile asfaltit kömür 8. sırada yer alırken onu, yüzde 1,03 oran ve 225 bin 473 MWh ile taş kömür izledi. Biyokütle 153 bin 162 MWh ile 10. Olurken, fuel oil 75 bin 139 MWh ile 11. sırada yer aldı. LNG 6 bin 283 MWh ile son sırada yer aldı.

Hidrolik 0,44% Güneş (Yoğunlaştırılmış) 0,19%

Rüzgar 1,34%

Biyokütle 4,93%

Doğal gaz 6,87%

Ankara ise yüzde 5,61 ve 958 bin 148 MWh tüketim ile 3. sırada yer aldı. Yüzde 4,79 oran ve 817 bin 353 MWh ile Kocaeli 4. sırada yer alırken, Bursa ise yüzde 4,33’lük oran ve 739 bin 431 MWh ile 5. oldu. Ardahan ve Tunceli 9 bin 326 MWh ile 8 bin 622 MWh elektrik tüketimi yaparak son sıralarda yer aldılar. En az elektriği ise 6 bin 984 MWh ile Bayburt tüketti.

LİSANSSIZ ÜRETİMDE KAYSERİ YÜZDE 18,59’LA BİRİNCİ

* 2016 Yılı Haziran Ayı Sonu İtibariyle Lisanssız Elektrik Kurulu Gücünün Kaynaklara Göre Dağılım Oranları (%)

Haziran 2016 döneminde lisanssız elektrik üretiminin illere göre dağılımına göre Kayseri yüzde 18,59’luk oran ve 19 bin 719 MWh ile ilk sırada yer aldı. Konya ise yüzde 18,19 oran ve 19 bin 296 MWh ile 2. sırada yer alırken onu, yüzde 8,51’lik oran ve 9 bin 28 MWh ile Mersin takip etti. Denizli yüzde 4,77 oran ve 5 bin 62 MWh ile 4. olurken onu, yüzde 4,31’lik oran ve 4 bin 571 MWh ile Burdur takip etti.

İZMİR ÜRETİMDE BİRİNCİ SIRADA

SANAYİDE 7 MİLYON 180 BİN 956 MWH TÜKETİM GERÇEKLEŞTİ

Güneş (Fotovoltaik) 86,23%

2016 Haziran ayının lisanslı elektrik üretiminin il bazında dağılımında İzmir yüzde 7,55 oran ve 1 milyon 644 bin 542 MWh ile ilk sırada yer aldı. Sakarya ise yüzde 6,17 oran ve 1 milyon 343 bin 851 MWh ile 2. sırada yer alırken, Adana yüzde 5,69’luk oran ve 1 milyon 239 bin 968 MWh ile 3. oldu. Yüzde 5,57 oran ve 1 milyon 214 bin 350 MWh ile Çanakkale 4. olurken, Hatay ise yüzde 4,98 oran ve 1 milyon 85 bin 378 MWh ile 5. sırada yer aldı. Son sıralarda ise 36 MWh ile Bitlis, 25 MWh Bartın, 23 MWh ile Niğde yer aldı.

LİSANSSIZ KURULU GÜÇTE GÜNEŞ İLK SIRADA 2016 yılı Haziran ayı sonu itibariyle Lisanssız Elektrik Kurulu Gücünün kaynaklara göre dağılımında fotovoltaik güneş yüzde 86,23 oran 554 MWe ile 1. oldu. 6,87 oran ve 44 MWe ile doğalgaz 2. olurken, onu yüzde 4,93 oran ve 31 MWe ile biyokütle izledi. Rüzgar ise yüzde 1,34 oran ve

8 MWe ile 4. sırada yer aldı. Hidrolik ve yoğunlaştırılmış güneş ise 2 MWe ve 1 MWe ile son sıralarda yer aldılar. Toplam üretim ise 642 MWe oldu.

LİSANSSIZ KURULU GÜÇTE KONYA 116 MWE İLE BİRİNCİ Raporda 2016 yılı Haziran ayı sonu itibariyle lisanssız elektrik kurulu gücünün illere göre dağılımında yüzde 18,08’lik oran ve 116 MWe ile Konya ilk sırada yer aldı. Kayseri yüzde 13,51 oran ve 86 MWe üretim ile 2. olurken onu, yüzde 6,48’lik oran ve 41 MWe ile Ankara izledi. Antalya yüzde 5,56 oran ve 35 MWe ile 4. sırada yer alırken, Mersin yüzde 5,13’lük oran ve 32 MWe ile 5. oldu. 2016 Haziran ayı lisanssız elektrik üretiminin kaynaklara göre dağılımına göre yüzde 91,10 oran ve 96 bin 612 MWh ile fotovoltaik güneş santralleri ilk sırada yer aldı. Biyokütle yüzde 7,89’luk oran ve 8 bin 362 MWh ile 2. sırada yer alırken, 605 MWh ile hidrolik, 472 MWh ile rüzgar son sıralarda yer aldılar.

Raporda elektrik tüketiminin Tüketici Türü bazında dağılımında Sanayi yüzde 42,04 ve 7 milyon 180 bin 956 MWh ilk sırada yer aldı. Yüzde 29,04 oran ve 4 milyon 960 bin 237 MWh ticarethaneler 2. sırada yer alırken, onu yüzde 22,89 oran ve 3 milyon 910 bin 71 MWh meskenler takip etti. Tarımsal sulama yüzde 4,44 oran ve 758 bin 748 MWh ile 4. sırada yer alırken, aydınlatma ise yüzde 1,59 oran 270 bin 753 MWh ile son sırada yer aldı. EPDK tarafından yayınlanan Haziran ayı Elektrik Piyasası Sektör Raporu’na göre, 504 bin 611 MWh elektrik ithalatı yapılırken, 68 bin 894 MWh elektrik ihracatı yapıldı. İthalatta 372 bin 783 MWh ile Bulgaristan 1. olurken, onu 125 bin 372 MWh ile Gürcistan yer aldı. Yunanistan ise 6 bin 456 MWh ile son sırada yer aldı. İhracatta ise 68 bin 664 MWh ile Yunanistan ilk sırada yer alırken, Bulgaristan ise 227 MWh ile 2. oldu. Gürcistan ise 3 MWh ile son sırada yer aldı.


13

Enerjisa CEO’su Kıvanç Zaimler

Ulusoy Elektrik Enerjisa ile sözleşme imzaladı Ulusoy Elektrik ile Enerjisa dağıtım şirketi gruplarından Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş, 6.5 milyon dolarlık sözleşme imzaladı.

U

lusoy Elektrik ile Enerjisa dağıtım şirketi gruplarından Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş, 6.5 Milyon Dolarlık sözleşme imzaladı. Taraflar arasında yapılan anlaşma doğrultusunda dağıtım şirketlerinin abonelerine kesintisiz elektrik tedariki sağlaması için gerekli olan trafo merkezleri ve yüksek gerilim anahtarlama ürünleri Ulusoy Elektrik’ten tedarik edilecek.

4 KITA VE 50’DEN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT Sözleşme kapsamındaki Trafo merkezleri ve yüksek gerilim anahtarlama ürünleri elektrik iletiminden dağıtımına giden süreçte önemli bir köprü görevi görüyor. Trafo ve yüksek gerilim anahtarlama ürünleri, 34 bin 500 Volt yüksek gerilim ile şehir içerisindeki Trafo merkezlerine ulaşan elektriğin evlerimizde kullanılabilecek gerilime düşürüyor. Ulusoy Elektrik AR-GE Merkezi’nde projeye özel üretilen ürünler ile şehir şebekesinde kullanılan elektriğin dağıtım şirketi abonelerine güvenli

ve sürdürülebilir ulaştırılması hedefleniyor. Ankara ASO 1. OSB, Anadolu OSB ve Jakartta Cikarang Sanayi Bölgesi’nde bulunan tesislerde toplamda 100 bin m2 açık alan içerisinde 58 bin m2 kapalı alanda orta gerilim salt malzemeleri üretimi gerçekleştiren Ulusoy Elektrik’in, 4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yaptığı ifade edildi. Kasım 2014 itibari ile halka arz edilen ve İMKB’de işlem görmeye başlayan Ulusoy Elektrik, 2013 yılsonu itibariyle 275 Milyon TL’lik ciroya ve 140 Milyon TL’lik ihracat hacmine sahip.


14


15

‘Vision Awards’tan Akenerji’ye bronz ödül A

kenerji, Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi (League of American Communications Professionals – LACP) tarafından düzenlenen ve 20’den fazla ülkeden binlerce kurumun başvuruda bulunduğu Uluslararası İletişim Ödülleri Vision Awards’ta bronz ödülü almaya hak kazandı. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi kapsamında ve uluslararası kabul görmüş Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative-GRI) Sürdürebilirlik Raporlaması Kılavuzu’nun G4 ‘temel’ seviyesine uygun

olarak hazırlanan “Akenerji 2015 Sürdürebilirlik Raporu” dünyanın en iyi yedinci raporu seçildi.

Akenerji 2015 Sürdürülebilirlik Raporu ile Amerikan İletişim Profesyoneller Ligi tarafından düzenlenen Uluslararası İletişim Ödülleri Vision Awards’ta bronz ödül aldı.

AKENERJİ 96 PUAN ALDI Tüm sektörleri içeren ilk izlenim, rapor kapağı, kreatif tasarım, üst düzey yönetici mesajları, finansal verilerin sunumu, rapor anlatımı, mesajın açıklığı, bilgi erişimi konularında uluslararası değerlendirme süreci sonucunda 100 üzerinden 96 puan aldı. Akenerji bu puanlama sonucunda enerji sektöründe LACP Bronz Ödülü’ne layık görüldü. Akenerji, aynı ödülün şeffaflık kategorisinde ise 10 üzerinden 10 tam puan aldı.

SEDAŞ MİY sistemini devreye aldı Elektrik dağıtım hizmetlerinde sürdürülebilir müşteri memnuniyetine odaklanan SEDAŞ (Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.) bilişim teknolojisi altyapısına sahip olan Müşteri İlişkileri Yönetimi (MİY) sistemini devreye aldı.

‘TÜM TALEPLER AYNI SİSTEMDEN YÖNETİLİYOR’

S

EDAŞ’ın, Sakarya, Kocaeli, Bolu ve Düzce illerinde bulunan Müşteri Hizmetleri Merkezlerindeki müşteri temsilcileri, MİY sistemi ile tüm taleplerin aynı sistem üzerinden yönetildiğini belirtti. Bekir Sami Güven sözlerine şöyle devam etti: “İlgili departmanlar arasında evrak ve bilgi akışına hız kazandırarak, tek program üzerinden ve her adımın

E

lektrik dağıtım hizmetlerinde sürdürülebilir müşteri memnuniyetine odaklanan Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş (SEDAŞ) bilişim teknolojisi altyapısına sahip olan Müşteri İlişkileri Yönetimi (MİY) sistemini devreye aldı. SEDAŞ’ın müşteri ilişkileri yönetiminde teknoloji dönemini başlattığını belirten SEDAŞ İcra Başkanı Bekir Sami Güven, MİY sisteminin elektrik dağıtım hizmetlerinde sürdürülebilir müşteri memnuniyeti için ‘Mi4biz’ bilişim alt yapısıyla, her konu başlığında ayrı bir süreç tasarlanabilmesine ve her sürece farklı eskalasyon süreleri tanımlamasına da olanak sağladığını belirtti. SEDAŞ İcra Başkanı Bekir

kayıt altına alındığı sistem üzerinden sağlıyorlar. Atanan işler yöneticilerimiz tarafından da izleniyor ve kontrol ediliyor. MİY sistemi, müşterilerinden gelen arıza ve kaçak ihbarları ile birlikte talep ve önerilerin ilgili birimlere iletilmesini, sorunun çözümlenmesini, müşteriye geri dönüş yapılmasını ve müşterilerin iletişim kayıtlarına ait raporların alınmasına da imkan sağlıyor.”

Sami Güven, “Müşterilerimiz için daha çağdaş, hızlı, etkin ve sürdürülebilir bir süreç yönetimini hedefliyoruz. Tüketicilerimize kaliteli hizmet vermek amacıyla, öncelikle SEDAŞ müşteri hizmetleri merkezlerimizi modern bir anlayış ile yeniden yapılandırdık. Dağıtım birimlerimizde Şebeke Yönetimi, Kalite Yönetimi ve Çevre Birimlerimizi oluşturduk. Çalışanlarımızın İş sağlığı ve Güvenliğine yatırım yaptık” açıklamasında bulundu.

“TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPIYORUZ” Bekir Sami Güven sözlerine şöyle devam etti: “SEDAŞ’ın özelleşmesinin hemen ardından, dağıtım şirketleri içinde bir ilk olarak,

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİM SİSTEMİ NEDİR?

M

7/24 hizmet veren ve telefon ile müşteri temsilcilerinin tüketicileri bilgilendirdiği, talep ve önerilerini de aldıkları Çağrı Merkezimizi kurduk. SEDAŞ’ın iletişim ve Bilişim altyapısını yeniden kurguladık ve yapılandırdık. (SAP) Systems Analysis and Program Development projesi, (WFM) İş Gücü Yönetim Sistemi projesi, (EYS) Entegre Yönetim Sistemi projesi, (OSOS) Uzaktan Sayaç Okuma Sistemi projesi, SCADA projesi ve (MİY) Müşteri İlişkileri Yönetim Sistemini gerçekleştirerek teknolojiye yatırım yapıyoruz.” dedi.

üşteri dostu bir bilişim programı olan MİY sistemi, çoklu kanal müşteri hizmetleri, kullanılan sistemlerde entegrasyon, anlık veri analizi, raporlamalar, yönetmeliklere uyum ve sertifikasyon, deneyim ve bilgi bankası hizmetleri veriyor. MİY sistemi, müşterilerin yanı sıra çalışanların kendi süreçlerini yönetirken ihtiyaç duydukları hizmet taleplerini de iletebilecekleri bir alan olarak konumlanıyor. MİY üzerindeki Müşteri Hizmetleri, Çağrı Merkezi, İdari İşler Yardım Masası, ICT Yardım Masası ve Evrak Kayıt sekmeleri ile çalışanların talepleri de süratli bir şekilde sistem üzerinden alınıyor ve çözüm sağlanıyor.




18

Türk Akımı ve Akkuyu’da yeni dönem nasıl olacak?

H Rusya’nın jet krizi sonrası enerji ilişkilerini Türkiye’ye karşı izlediği diplomatik, askeri ve ekonomik yaklaşım ve yaptırımlardan ayrıştırması Türkiye’nin Rusya için ne denli önemli bir enerji pazarı olduğunu gösterdi.

aziran ayı sonunda Rusya ve İsrail ile diplomatik ilişkilerin iyileşme sürecine girmesi sonrası iki ülkeyle hayata geçirilmesi düşünülen enerji projeleriyle ilgili Ankara’nın yaklaşımı acele etmeden hızlı adım atmak yerine bir süre gelişmeleri izleyerek bunun neticesinde hareket edilmesiydi. İlişkilerin iyileşme sürecine girmesinin üzerinden 1 ay bile geçmeden yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin iç dengelerini derinden etkilediği gibi bölgesel ve küresel jeopolitik açısından da önemli bir kırılma noktası oldu.

Rusya’dan Oyun Değiştirici Hamle Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ABD ve Batı ülkeleri tarafından yalnız bırakılması, bu ülkelerle olan ilişkilerde derin bir güven bunalımı ve türbülansa yol açtı. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Putin’in Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak darbe girişiminin karşısında olduğunu ifade etmesi, çok önemli ve oyun değiştirici bir hamle oldu. Putin’in darbe girişiminin ardından aldığı hızlı destek kararı, TürkiyeRusya ilişkileri açısından olduğu kadar Türkiye’nin batılı müttefikleri ve RusyaBatı ilişkileri açısından da yeni bir dönemin başlamakta olduğunu gösteriyor.

Yeni dönemin en önemli başlıklarından birisi de hiç şüphesiz ki enerji olacak. Geçtiğimiz yılın yaz aylarında Türkiye ve Rusya arasındaki Türk Akımı görüşmeleri hattın ortaklık yapısı gibi temel konularda anlaşma sağlanamaması üzerine kesilmişti. Sonrasında yaşanan jet krizi ile ilişkilerin tamamen kopma noktasına gelmesiyle birlikte Türk Akımı projesi de rafa kalkmış, Rusya Avrupa piyasalarına ulaşmak için bir diğer güzergahı Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2) kartını masaya sürmüştü. 15 Temmuz sonrası oluşan yeni konjonktürde Rusya, Türkiye’nin yanında durarak enerji jeopolitiğinde de elini güçlendirme şansını elde etmiş durumda. 9 Ağustos’ta Rusya’nın St. Petersburg kentinde bir araya gelen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ikili ve heyetler arası görüşmelerde Türk Akımı Boru Hattı Projesi ve Akkuyu Nükleer Santrali Projesine ilişkin önemli kararlar alındı.

Rusya Türkiye Gaz Piyasasındaki Payını Kaybetmek İstemiyor Türkiye ile Batı Hattı ve Mavi Akım üzerinden olmak üzere 30 milyar metreküplük uzun vadeli doğal gaz ihracat anlaşması olan Rusya, son 15 yılda Türkiye’nin hızla artan doğal gaz talebinin karşılanmasında en önemli kaynak ülke haline geldi. 2015 yılında 48.42 milyar

RUSYA

Azak Denizi Anapa

Karadeniz

BULGARİSTAN YUNANİSTAN

TÜRK AKIMI

Kıyıköy

İpsala

Türkiye, Kasım 2015’de başlayan kriz sonrası Rusya’ya doğal gazda büyük oranda bağımlılığın yarattığı risklerle ilk kez doğrudan yüz yüzde geldi. Türkiye, bu amaçla hızlı bir şekilde enerji arz güvenliğini sağlayabilmek amacıyla yüzer depolama ve tekrar gazlaştırma üniteleri (FSRU), yeni doğal gaz boru hattı projeleri ve yerli kömüre dayalı santral yatırımlarının desteklenmesi gibi bir takım alternatifleri hayata geçirmeye yönelik çalışmalara başladı. Türkiye enerji piyasaları uçak krizi sonrası kış aylarına “Rusya doğal gazı keser mi?” endişesi ile girerken enerji yönetimi ise kesinti ihtimaline karşı geliştirilen alternatif senaryoları hazırlayarak olası bir kesinti durumunda en az zararla süreci atlatmak için hazırda tutuyordu. Her ne kadar iki ülke ilişkileri kopma noktasına gelmiş olsa da Rusya’ya Kırım’ı işgali sonrası uygulanan ekonomik yaptırımlar nedeniyle ülke ekonomisinin yaşadığı zorluklar ile düşen petrol ve gaz fiyatları nedeniyle ülkenin ihracat gelirlerinin büyük düşüş göstermesi, petrol ve gaz ihraç gelirleri açısından Rusya’yı oldukça hassas hale getirdi. Buna Rusya’nın Avrupa’daki güvenilir tedarikçi pozisyonunu kaybetme kaygısı ile Avrupa’nın tedarik kaynaklarını çeşitlendirme stratejisi eklenince Rusya’nın en büyük pazarlarından olan Türkiye gaz piyasası Rusya için vazgeçilmesi oldukça zor ve önemi giderek artan bir pazar haline geldiği için Rusya Türkiye’ye karşı doğal gazı politik baskı aracı olarak kullanmaktan kaçındı. Rusya’nın jet krizi sonrası enerji ilişkilerini Türkiye’ye karşı izlediği diplomatik, askeri ve ekonomik yaklaşım ve yaptırımlardan ayrıştırması Türkiye’nin Rusya için ne denli önemli bir pazar olduğunu gösterdi.

Lüleburgaz

İstanbul

TÜRKİYE Ege Denizi

sm3 doğal gaz ithalat eden Türkiye, bu ithalatının yüzde 55,31’ine tekabül eden 26.78 milyar sm3 doğal gazı Rusya’dan ithal etti. Türkiye’nin doğal gaz ithalatında Rusya’ya olan bağımlılığı geçtiğimiz yıllarda yüzde 65’ler seviyesindeyken bu oran yüzde 55’ler seviyesine kadar gerilemesine karşı Rusya’nın Türkiye’ye ihraç ettiği gaz miktarı ise artış gösterdi.

İzmir

Hatay

Gerek Güney Akım gerekse bu projenin iptal olmasından sonra geliştirilen Türk Akımı projesiyle Rusya Ukrayna’yı by pass etmenin yanı sıra ilerleyen yıllarda Türkiye ve Avrupa piyasalarına Türkiye toprakları üzerinden ulaşacak Türkmenistan, Irak ve Doğu Akdeniz gaz kaynaklarına karşı Türkiye ve Güney Doğu Avrupa piyasalarındaki pastayı daraltmayı ve hakim pozisyonunu


19 güçlendirmeyi hedefliyordu. Türkiye’nin Rusya ile uzun vadeli kontratlarının 2021 yılından itibaren süresinin doluyor olması ve Türkiye’nin LNG ve diğer başka boru hattı projelerini gündeme alması da Rusya’nın Türk Akımında bu denli acele etmesinin en önemli nedenlerden birisi.

Türk Akımında İlk Hat İçin Mesafe Alındı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Ağustos’taki toplantı sonrası yaptığı “Türk Akımı konusunda, 28 milyar metreküp Rusya’dan doğalgaz alıyoruz. Türk Akım’ının gelişinde 2 hat olacak. Hem Türkiye istifade edecek hem Avrupa’ya gidecek. Bundan sonraki süreçte bunların hızlanacağını düşünüyorum.” açıklaması ve sonraki günlerde ortaya çıkan detaylar toplam 63 milyar metreküp/yıl kapasiteli 4 hat olarak planlanan projenin Türkiye gaz piyasasına ihraç edilecek ilk hattın inşası konusunda temel başlıklarda mutabakat sağlandığını ortaya koyuyor. Bilindiği gibi Türkiye’nin Batı Hattı’ndan aldığı 14 milyar metreküp/ yıl gazın bu hat yerine inşa edilecek ve her biri 15,75 milyar metreküp/ yıl taşıma kapasitesine sahip 4 hattan birisiyle Türkiye’ye ulaştırılması öngörülüyor.

Türk Akımında Bundan Sonraki Süreç Nasıl İlerleyecek? Türk Akımının ilk hattına ilişkin ön mutabakata varılan temel konulara ilişkin görüşmelerin kurulacak çalışma gurupları ile devam etmesi planlanıyor. Hattın Türkiye topraklarında kalan bölümüne ilişkin ise taraflar yüzde 5050 ortaklık konusunda ön mutabakata vardı. Her ne kadar Rusya Enerji Bakanı Novak Hükümetler arası anlaşma ve inşaat için ekim ayını işaret etse de taraflar arası görüşmelerin tamamlanması, Hükümetler arası anlaşmanın imzalanması ve inşaat çalışmalarına başlanmasının 2016 sonundan önce pek muhtemel olmadığı ifade ediliyor. Hattın inşaatı için Rus tarafının işaret ettiği 2019’un ikinci yarısında tamamlanma hedefi içinse 2020 yılının ilk yarısının daha gerçekçi olacağı söylenebilir. Söz konusu proje Rusya-Batı ilişkilerinden, diğer projeler ve iki ülke ilişkilerine kadar birçok parametreye bağlı bu nedenle mevcut bu beklentilerin şuan ki mevcut veriler ışığında yapılan tahmin ve değerlendirmelere göre olduğu unutulmamalı. Türk Akımı projesinde ikinci ve geri kalan diğer hatların inşa edilmesinin geleceği ise büyük oranda Rusya-AB ilişkileri ve Nord Stream 2 Projesine bağlı olacak. Uluslararası enerji çevrelerinde İlk hattın inşa edilmesi durumunda projede yer alan 4 hattın tamamı olmasa da 2’ncisinin ilerleyen yıllarda hayata geçirilmesinin daha mümkün olabileceği değerlendiriliyor.

Bu nedenle Türk Akımında 4 hat yerine tek hattın geleceğini konuşmak şuan için çok daha doğru ve gerçekçi olacaktır.

Akkuyu Stratejik Yatırım Kapsamına Alınıyor

Rusya’nın Türkiye’nin yanında durduğunu güçlü bir şekilde ifade etmesi ve ardından yapılan zirvede alınan kararlar ve ilişkilerin güçlenmesi ise bölgesel barış ve istikrarın sağlanması açısından önemli bir dönüm noktası oldu.

İki ülke arasındaki enerji işbirliğinin en önemli başlıklarından bir diğer ise Akkuyu Nükleer Santrali. Toplam 4.800 MW kurulu güce sahip 4 reaktörden oluşacak santral bir çok açıdan tartışma konusu oldu. İki ülke arasındaki jet krizinden, santralin finansman sorununa ve ÇED raporuna kadar bir çok gelişme santralin ilk üretime başlaması belirlenen tarihe yetiştirilmesini imkansız hale getirmiş durumda. Santralde bundan sonra tüm süreçlerin sorunsuz ve takvime uygun olarak ilerlemesi durumunda bile santralin ilk reaktörünün üretime başlamasının planlanan tarihten en iyi ihtimalle 2 hatta 3 sene sonraya sarkacağı değerlendiriliyor. Bu nedenle santralin stratejik yatırım kapsamına alınması bu gecikmeyi mümkün olduğu kadar kısaltmak ve santralle ilgili finansman ve mali konularda bir miktar rahatlama sağlamayı hedefliyor. Bununla birlikte yapılacak başka düzenlemeler ile mevzuat ve süreçle alakalı gecikmelerin de hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması mümkün olabilecek. Geçtiğimiz aylarda Türk şirketlerinin Akkuyu Nükleer santraline ortak olabileceği yönünde yapılan açıklamalar ve duyumlar halen netlik kazanmasa da bazı şirketlerin halen ilgisinin devam ettiği ve nabız yokladığı biliniyor.

Projelerin Sağlıklı İlerlemesi İçin Kazan-Kazan Önemli Rusya ve Türkiye ilişkilerinin iyileşme sürecine girmesi ve 9 Ağustos’taki zirvede alınan kararlar iki ülke ve bölge barışı için içinden geçilen konjonktürde çok önemli bir adım oldu. Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santralinin inşaatı için sürecin hızlandırılması kadar sağlam adımlarla yürütülmesi, her iki tarafında çıkarlarını koruyan eşit bir ortaklık ve kazanım temelinde ilerlemesi projelerin ve işbirliğinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından çok önemli olacak.

Öncelik Arz Güvenliği Olmalı Türk Akımı projesinin ilk fazının hayata geçirilmesi Türkiye’nin Ukrayna üzerinden Batı Hattı aracılığıyla aldığı gazı Ukrayna-Rusya gerilimine bağlı nedenlerden etkilenmeden kesintisiz ve doğrudan alabilmesini sağlayacak.

Batı Hattının İstanbul ve Marmara bölgesinin arz güvenliği için ikamesi mümkün olmayan bir giriş noktası olduğu unutulmamalı. Öte yandan Türkiye’nin arz güvenliğini sağlayabilmek amacıyla yeni doğal gaz kaynaklarını sisteme sokabilmesi ve kaynak ülkelerin ithalattaki payını dengeli olarak dağıtması gerektiği göz ardı edilmemeli. Bu nedenden dolayı Türkiye Türk Akımı Projesinde ve Rusya ile yapılacak görüşmelerde bu noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Rus doğal gazı arz güvenliği ve rekabetçi bir doğal gaz piyasası için mümkün olan en yüksek miktarda Türkiye piyasalarına getirilebilmelidir. Bununla birlikte Türkiye’ye gelecek yıllarda arz güvenliğini sağlamak, ticaret merkezi olabilmek ve fiyat rekabetini sağlayabilmek amacıyla getirilmesi düşünülen Irak, Doğu Akdeniz ve Türkmenistan kaynakları ile yeni LNG terminal projelerinin piyasaya girmesinin önünü kesebilecek yeni alım anlaşması ve diğer başka taahhütlerden de kaçınılmalıdır. Türkiye’nin doğal gaz talep artışının yavaşlaması ve var olan anlaşmaların Türkiye piyasasına girebilecek ilave yeni kaynaklar için pazar payını daralttığı unutulmamalı. Türkiye sadece anlaşma dışı miktarın değil hattan gelecek 15,75 milyar metreküp/yıl gazın tamamını Avrupa piyasalarına ihraç edebilme hakkına sahip olmalıdır. Hem bunun hem de Türkiye’de rekabetçi bir gaz piyasasının oluşabilmesi amacıyla Rusya’nın Türkiye’ye sattığı doğalgazın

fiyatı ve fiyatlama formülünde her iki tarafında çıkarını gözeten adil bir düzenlemenin yapılması gerekiyor. Adil ve tarafları gözeten bir ticaret uzun vadede daha sağlıklı ilişkiler için de önemli olacak.

Türk Akımı Projesi ve TürkiyeRusya İlişkilerinin Güçlenmesi Kimseyi Rahatsız Etmemeli 9 Ağustos’taki zirvenin önemi her iki ülke açısından yadsınamaz olmakla birlikte batı kamuoyunda zirve ve alınan kararlara ilişkin yapılan değerlendirmelerin sağlıksız, önyargılı ve gerçeklerden kopuk olduğu görülüyor. Batı ülkelerinin Türkiye’yi 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası yalnız bırakması, net ve güçlü bir şekilde darbeye karşı olduğunu göstermemesi dünya demokrasi tarihi açısından kara bir leke oldu. Rusya’nın Türkiye’nin yanında durduğunu güçlü bir şekilde ifade etmesi ve ardından yapılan zirvede alınan kararlar ve ilişkilerin güçlenmesi ise bölgesel barış ve istikrarın sağlanması açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Bununla birlikte gerek iki ülke ilişkilerinin güçlenmesi gerekse Türk Akımı boru hattı projesi ne Batı’ya karşı atılmış adımlardır ne de başka projelerin alternatifidir. Bu nedenle bundan sonraki süreçte konunun bu boyutunun Uluslararası kamuoyu ve enerji çevrelerine net olarak gösterilmesi yapılacak yanlış ve yanlı değerlendirmelerin önüne geçilmesi açısından önemli olacak.



21

Kayserigaz yatırım alanlarını genişletiyor ‘FAALİYETLERİMİZİ

AZİMLE

SÜRDÜRÜYORUZ’

K Yeni yatırım planlarını mevcut sistemlerini güçlendirme odağında gerçekleştirmeye devam eden Kayserigaz, 2016 yılı için 40 milyon TL’lik yatırım programı hazırladığını ve doğalgaz abone sayısının yeni yatırımlarla birlikte yükselmeye devam edeceğini açıkladı.

K

ayserigaz, yeni yatırım planlarını mevcut sistemlerini güçlendirme odağında gerçekleştirmeye devam ediyor. 2016 yılı için 40 milyon TL’lik yatırım programı hazırlandığının bilgisini veren Kayserigaz, 435 bin Bağımsız Birim Sayısına yaklaşan doğalgaz abone sayısının yeni yatırımlarla birlikte yükselmeye devam edeceğini açıkladı. Kayseri’nin tüm ilçelerine doğalgaz hizmeti sağlama

‘ABONELERDEN

ÜCRET

ALMIYORUZ’

D

oğalgaz sayaçlarının kalibrasyonu hakkında bilgi veren Kayserigaz Tahakkuk Birimi Sorumlusu Kemalettin Koyuncu: “İlk 10 yıllık kullanım süresine ulaşmış sayaçların kalibrasyon işlemlerini yapmaya 2014 yılında başladık. Bu tarihten itibaren de kullanım süresini doldurmuş sayaçların kalibrasyon işlemleri sahada gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Uygulanan kalibrasyon işlemleri sonucunda, sayaçlar neredeyse sıfır hata ile ölçüm yapabilmekte ve bu sayede doğalgaz dağıtım şirketleri ile doğalgaz aboneleri arasında haksızlık ve mağduriyet yaşanmıyor. Sayaç değişim ve kalibrasyon işlemleri için abonelerimizden hiçbir şekilde ücret almıyoruz” dedi.

hedefiyle projelerine yön veren Kayserigaz, devam eden ve yapılması planlanan yatırımlar hakkında bilgi verdi. Çalışmalarına 2014 yılında başlanan Develi İlçesi’ni Doğalgaza Kavuşturma Projesi, Kayserigaz’ın en büyük yatırımlarından biri olarak 65 milyon TL’lik bir proje oldu. Develi’nin altyapı çalışmalarının yüzde 50’si 2015 yılı içinde tamamlanırken, kalan yüzde 50’lik kısmının 2016 yılı

içinde bitirilmesi öngörülüyor. Proje tamamlandığında Develi İlçesi’nde toplam 115 kilometre uzunluğunda doğalgaz hattı yatırımı tamamlanmış olacak.

20 MİLYON TL ALTYAPI YATIRIMI YAPILACAK Kayserigaz’ın yatırım planına 2015 yılı içinde dahil ederek yine aynı yıl içinde büyük bir hızla çalışmalarını

ayserigaz Genel Müdürü Hasan Yasir Bora doğalgaz kullanımı ve yatırımlar hakkında yaptığı açıklamada; “Çevreci yakıt doğalgazı daha çok insana ulaştırmak için faaliyetlerimizi azimle yürütmeye devam ediyoruz. 2016 yılı için belirlediğimiz 40 milyon TL’lik yatırım planı ile başta Bünyan İlçesi’ne doğalgaz hizmeti sunmayı ve Develi İlçesi’nde ki doğalgaz hattını genişleterek büyük bir kesimin doğalgazdan faydalanabilmesini amaçlamaktayız. Her geçen gün artarak devam eden yatırımlar neticesinde 3 bin 300 kilometreyi aşan altyapısı ile Türkiye’nin en büyük altyapısına sahip şirketinden biri olmayı başardık. Bu ulaşılan rakamlar, Kayseri’nin daha temiz bir atmosfere kavuşması için aralıksız olarak sürdürdüğümüz çalışmaların göstergesi olmuştur” dedi.

başlattığı Bünyan İlçesi’ni Doğalgaza Kavuşturma Projesi kapsamında, Bünyan’a 2016 yılı sonuna kadar doğalgazın ulaştırılması planlanıyor. Doğalgaz, Bünyan İlçesi’ne Gömeç Mahallesi üzerinden çelik hatlar ile 20 milyon TL civarında yapılacak altyapı yatırımı ile gerçekleştirilecek. Çalışmaları devam eden Talas İlçesi

Başakpınar Mahallesi ise 2016 yılı sonunda doğalgaza kavuşacak. 2017 yılı içerisinde Yeşilhisar İlçesi’ni doğalgazla buluşturmayı planlayan Kayserigaz, 2018 yılında da Yahyalı İlçesi’ni doğalgazın konforu ile buluşturacak.

Kayserigaz’dan sayaçlara kalibrasyon Kayserigaz, 10 yıllık kullanım süresini doldurmuş sayaçların doğru ölçümleme yapabilmeleri için kalibrasyon işlemlerini Kayseri’nin tamamında yapmaya devam ediyor. Kalibrasyon, abonelerin mevcut sayaçlarının yerlerinden sökülmesi, gerekli laboratuvarlara iletilmesi, uygun teknik ekipmanlarla doğru ölçüm yapıp yapmadıklarının kontrol edilmesi ve müdahalelerinin yapılmasını ifade ediyor. EPDK’nın belirlemiş olduğu amaç ve kapsamlar dahilinde faaliyet gösteren Kayserigaz, sayaçların doğru ve adil ölçümleri gerçekleştirebilmesi hususunda gereken hassasiyeti

göstererek, tüm imkanlarıyla sahadaki çalışmalarını sürdürüyor.

MUAYENELER 10 YILDA BİR DEFA YAPILACAK EPDK mevzuatında gerekli tutulan kalibrasyon işlemleri, 3516. yasa ile yetkilendirilen ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ölçü ve Ölçü Aletleri Yönetmeliği 9. Maddesi ‘b’ Bendinde belirtilen “Elektrik, su, havagazı, doğalgaz sayaçları ile akım ve gerilim transformatörlerinin muayeneleri 10 yılda bir yapılır’’ ibaresi gereği, her bir sayaç için 10 yılda bir defa yapılması kararlaştırıldı.

Kayserigaz, 10 yıllık kullanım süresini doldurmuş sayaçların kalibrasyon işlemlerini yapmak için çalışmalarına devam ediyor.






26

Current Rio 2016 Olimpiyat

Oyunları’nı aydınlatıyor GE’nin enerji şirketi Current, LED teknolojisi ve aydınlatma çözümleri ile Rio 2016 Olimpiyat Oyunları’nı aydınlatıyor.

Schneider Electric’ten yenilikçi çözümler Schneider Electric’in, yenilikçi çözümleri hakkında bilgilendirmek üzere 5 şehirde gerçekleştirdiği seminerlerin İstanbul ayağı gerçekleşti.

MÜŞTERİLERE SUNULAN FIRSATLARA DİKKAT ÇEKİLDİ

S

GE

’nin yeni kurduğu enerji şirketi Current, powered by GE, oyunlarla bağlantılı 40’tan fazla tesiste enerji tasarrufu sağlayan LED teknolojisi ve aydınlatma çözümleri ile Rio 2016 Olimpiyat Oyunları’nı aydınlatıyor. Müsabaka alanlarında, önemli toplanma alanlarında ve yollarda enerji verimliliği sağlayan LED altyapısı, enerji tüketimini yaklaşık yüzde 50 oranında azaltacak. Current’ın sağlayacağı yaklaşık 200 bin led aydınlatma armatürü, toplamda 4,3 milyon metrekareye yayılan mekanları aydınlatıyor. Aydınlatılan alan, 1068 futbol sahasına eşdeğer bulunuyor.

YAYALARA VE SÜRÜCÜLERE DAHA İYİ GÖRÜŞ SAĞLIYOR GE ve Current, aynı zamanda GE’nin Olimpiyat sponsorluğunun

mirası niteliğinde bir hediye olarak Rio de Janeiro’daki Flamengo Park ve Lapa bölgesine bin 600 LED aydınlatma armatürü ile katkıda bulunuyor. LED teknolojisi, enerji maliyetlerini yarı yarıya azaltmakla birlikte, ek enerji maliyetlerinde de tasarruf sağlıyor.

Current, powered by GECurrent powered by GE MEAT (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) Bölgesi Genel Müdürü Erdem Soyal, “Tüm dünyadaki Current çalışanlarının, Olimpiyat Oyunları’na aydınlatma altyapısı üzerinde çalışmasından gurur duyuyoruz. Oyunlar için verimli ortamlar yaratırken, Rio halkının ve ziyaretçilerin önümüzdeki yıllarda keyifle kullanabilmesi için yerel yolları ve parkları verimli LED aydınlatma ile donattık” dedi.

Philips Aydınlatma, 29-31 Temmuz 2016 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen bayi toplantısında “Işıl Işıl Essential LED Lamba” lansmanını gerçekleştirdi.

P

“AYDINLATMA ARMATÜR ÜRÜNLERLE SINIRLI KALMAYACAK” Philips Aydınlatma Pazarlama Direktörü Özge Süzen’in “Aydınlatmanın Ötesindeki Işık” kavramını anlattığı sunum ile devam eden toplantıda, aydınlatma yolculuğunun ışık yayan lamba ve armatür ürünleri ile sınırlı kalmayacağı belirtildi. Süzen ayrıca, Philips’in 2020’ye kadar 2 milyardan fazla LED

26 Mayıs’ta Ankara’da başlayan Endüstri Bölge Seminerleri, İzmir, Bursa ve İstanbul’da ücretsiz olarak gerçekleştirilirken, özellikle otomasyona geçmeye hazırlanan firmalar tarafından yoğun ilgi gördü.

“GÜZEL VE VERİMLİ ORTAM YARATILACAK”

Philips Aydınlatma Antalya’da bayileri ile bir araya geldi hilips Aydınlatma, 29-31 Temmuz 2016 tarihleri arasında Antalya’da bayi toplantısı düzenledi. Gerçekleştirilen bayi toplantısında “Işıl Işıl Essential LED Lamba” lansmanı yapıldı.

chneider Electric, iş ortaklarının makine ve proses performansları artırmak üzere düzenlediği seminerler dizisine İstanbul’da gerçekleştirdiği 2 seminer ile devam etti. Sırasıyla Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbul’da gerçekleşen seminerler ile Schneider Electric yenilikçi çözümlerini anlattı.

İstanbul’da Asya ve Avrupa yakalarında 2 seminer gerçekleştirildi. Schneider Electric tarafından gerçekleştirilen etkinliklerde Endüstri 4.0’ın ne olduğunu, Türkiye’ye sağlayacağı katkıları ve Schneider Electric’in müşterilerine sunduğu fırsatlara dikkat çekildi.

Göktuğ Gür

lamba satmak konusunda kararlılığı ve önümüzdeki 10 yılın sonunda karbon nötr şirket olma hedefini gerçekleştirmek için yaptığı çalışmaları vurguladı.

TOPLAM GELİRİN YÜZDE 5’İ AR&GE ÇALIŞMALARINDA Philips Aydınlatma CEO’su Göktuğ Gür’un açılış konuşması ile başlayan toplantıda, aydınlatma sektörüne yönelik bilgiler paylaşıldı. Gür, 125 yıllık köklü geçmişiyle Philips markasının dünya genelinde LED ve bağlantılı aydınlatmada pazar lideri olduğunu, markanın toplam gelirinin yüzde 5’inin AR&GE çalışmalarına aktarılarak bu konuda en yakın rakibinden yüzde 32 daha fazla yatırım yapıldığını belirtti.

Yavuz Sultan Selim

Köprüsü’nün enerji ihtiyacı FG Wilson Türkiye’den

SİSTEMLER KESİNTİSİZ ÇALIŞIYOR

FG

Wilson marka jeneratör sistemleri kadar FG Wilson Türkiye ekibinin satış öncesi ve satış sonrası müşteri memnuniyeti odaklı çalışma prensibi de jeneratör sistemlerinin kesintisiz çalışmasını temin ediyor. Jeneratör sistemleri: • 30 bin metrekarelik bir AVM • 5 yıldızlı iki otel • 300 yataklı bir hastaneye kesintisiz enerji sağlayabilir. • Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine yatırımda 2 bin 500 kVA gücünde 4 adet jeneratör bulunuyor. • Jeneratör sistemleri köprünün işlemesi için enerji her noktaya kesintisiz enerji sağlayacak.

İstanbul Boğazı’na yapılan yatırımla inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün enerji ihtiyacını FG Wilson jeneratörleri sağlayacak.

İ

stanbul Boğazı’na yapılan yatırımla inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün enerji ihtiyacını FG Wilson jeneratörleri sağlayacak.

KITALARARASI KESİNTİSİZ ENERJİ FG Wilson Türkiye ve Bölge CEO’su Köksal Er: “Türkiye’nin son dönemlerdeki en büyük yatırımlarından biri olan Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, kıtalararası hayatın sürekliliğine katkı sağlayacak. Böyle bir projede enerji ihtiyacının sorunsuz ve kesintisiz sağlanması ulaşımın konforu için hayati öneme sahiptir. Kuzey İrlanda – Belfast’taki Mükemmeliyet Merkezimizde test ettiğimiz, global standarttaki jeneratör sistemlerimizle Yavuz Sultan Selim Köprüsünde hayatın kıtalar arasında kesintisiz işlemesini FG Wilson jeneratörleriyle sağlamaktan gurur duyuyoruz. Markamız, Yavuz Sultan Selim Köprüsünün enerji ihtiyacının kesintisiz temininin garantisidir” dedi.


27 İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla yaptığı görüşmelerden enerji konusunda işbirliği çıktı.

T

‘Enerji konusunda işbirliğine hazırız’ “ENERJİDE YATIRIM YAPILMASI ÖNCELİĞİMİZ”

ürkiye’ye gelen İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif Ankara’da temaslarda bulundu. Mevkidaşı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Zarif toplantının ardından Çavuşoğlu ile basın açıklaması yaparak enerji konusunda Türkiye ile işbirliğine hazır olduklarını ifade etti.

“İRAN’LA TİCARET HEDEFİMİZ 30 MİLYAR DOLAR” Bölgesel konuların masaya yatırıldığını belirten Çavuşoğlu, “Enerji ve doğalgaz var. Daha fazla doğalgaz almak istiyoruz, fiyatı da konuştuk. İran doğalgazının Avrupa’ya ulaşmasını da konuştuk. İran’la ticarette 30 milyar dolar hedefimiz var” diye konuştu.

“ANKARA-MOSKOVA İŞBİRLİĞİNDEN MEMNUNUZ” Türkiye-Rusya ilişkilerinin yeniden başlamasından

memnun olduklarını belirten Zarif, Ankara-Moskova hattında daha sıkı ilişkiler için yardıma hazır olduklarını söyledi. İran Dışişleri Bakanı, “Türkiye ve Rusya’nın işbirliğinden çok memnunuz. Bölgenin barış ve huzura ulaşması için çalışılması gerekir” dedi.

r e e l k ü n Çin ile a m ş a l n a i t ç e g n e Meclis’t

“TÜRKİYE’YE UÇUŞLAR YENİDEN BAŞLAYACAK” Türkiye ve İran arasındaki turizmi değerlendiren Zarif, “Darbe girişiminden sonra ortaya çıkan sorunlar bazı uçuşların ve turların gecikmesine neden oldu. Bu sebepten ötürü İran’lı

turistlerin Türkiye’ye gelmesinde bir takım sıkıntılar yaşandı. Fakat biz hükümet olarak bu durumu düzeltmek ve işbirliğini arttırmak için her türlü mutabakata hazırız. İran turlarının tekrardan başlaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. İran Türkiye ile ilişkilerini geliştirecek.”

Nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanımına ilişkin Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki anlaşma Meclis Genel Kurulu’ndan geçti. Türkiye ile Çin arasında bir süre önce hazırlanan, nükleer alanda iş birliğini öngören ve nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını amaçlayan anlaşma TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Söz konusu anlaşma dünyada nükleer güç reaktörü ve yakıt çevirimi teknolojileri alanında önemli ülkelerden biri olan Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasında nükleer enerjinin ‘barışçıl amaçlarla kullanımı’ konusunda işbirliğinin gerçekleşmesine imkan sağlayacak.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif darbecilere karşı koyan Türk halkını överek sözlerine başladı. İran Dışişleri Bakanı, Tahran yönetimi ve İran halkının Türkiye’nin yanında olduğunu göstermek istediğini belirterek, şöyle devam etti, “Türkiye halkını hem tebrik etmek isterim darbeciler karşısında gösterdikleri direniş için. İran halkı ve temsilcileri Türkiye halkının yanındadır. Elektrik, doğalgaz ve enerji konusunda işbirliğine hazırız. Doğalgaz, elektrik alanında yatırım yapılmasına öncelik vereceğiz. Terörizm ve aşırıcılıkla mücadele konusunda ortak bakış açımız var. Biz de aynı şekilde Türkiye’nin güvenliğini kendi güvenliğimiz olarak görüyoruz. Hiçbir zaman Türk halkından uzaklaşmayacağız” diye konuştu.

GELECEKTEKİ NÜKLEER PROJELER İÇİN ADIM ATILDI Meclis’te kabul edilen anlaşma kapsamında, gelecekte yapılması planlanan projeler için de önemli bir işbirliği zemininin oluşturulduğu belirtilirken, bu işbirliği anlaşmasının Sinop’taki nükleer santral projesinin hayata geçiş sürecine önemli katkıda bulunacağı vurgulandı. Gelecekte yaşama geçirilmesi beklenen projelere yönelik Türkiye ile Çin arasında; nükleer enerji santralleri araştırma reaktörlerinin saha etüd çalışmaları, tasarımı, inşası, işletmeye alınması, modernizasyonu, bakımı, yakıt yönetimi ve sökümü gibi önemli uygulama alanlarını kapsayan anlaşmaya göre; Nükleer minerallerin araştırılması, madenlerden çıkarılması, ilgili minerallerden kapsamlı olarak yararlanılması, güvenlik, yayılmayı önleme, ekolojik sağlamlık, ekonomik etkinlik, acil durum müdahale planlaması, radyoaktif atık idaresi, insan kaynaklarının geliştirilmesi gibi alanlarda işbirliği yapılacak.


28

Siemens TAP projesi için kompresör seti tedarik edecek Siemens Trans Adriyatik Boru Hattı’ndan altı adet 15 MW SGT-400 turbo kompresör seti siparişi aldı.

S

iemens Trans Adriyatik Boru Hattı’ndan altı adet 15 MW SGT-400 turbo kompresör seti siparişi aldı. 2017’de yapılacak olan boru hattı kurulumunun 2019’un sonlarına doğru çalışmaya başlaması bekleniyor.

105 KİLOMETRE

YOL ALACAK

T

AP’a tedarik edilecek altı adet gaz türbin kompresör setinin her biri SGT-400 endüstriyel gaz türbini ve bir Siemens silindirik gövdeli STCSV kompresörden oluşuyor. Siemens üç kompresör setini Yunanistan’da Kipoi’deki kompresör istasyonuna yerleştirecek. Burası TAP’ın Türkiye sınırındaki başlangıcı konumunda bulunuyor. TAP’ın Arnavutluk topraklarına girmesi Fier’in 17 kilometre kuzey doğusundan olacak ve karadan 400 metre içeri doğru devam edecek. Burada doğal gaz 130 bara kadar sıkıştırılacak ve Arnavutluk’tan İtalya kıyılarına kadar deniz dibinden 105 kilometre yol alacak.

“GÜVENLİ VE SAĞLIKLI YARDIMCI OLUYORUZ” Siemens Enerji ve Gaz bölümüne bağlı Dresser-Rand şirketinin Yeni Ekipmanlar Direktörü Jesus Pacheco, “Engin deneyimi ve geniş ürün portföyü nedeniyle Siemens, Güney Gaz Koridoru’nu açacak olan TAP’a destek vermek ve Avrupa’ya verimli gaz iletimini güven altına almak üzere seçildi. Boru hattı müşterilerimizin risklerini azaltmalarına ve mümkün olan en düşük yaşam döngüsü maliyetiyle güvenli ve sağlıklı bir operasyon yürütmelerine yardımcı oluyoruz” dedi.

“SİEMENS YÜKSEK GÜVENLİK SİCİLİ NEDENİYLE SEÇİLDİ”

DRESSER-RAND 150’DEN FAZLA ÜLKEDE FAALİYET GÖSTERİYOR

TAP konsorsiyumunun Genel Müdürü Ian Bradshaw, “Siemens, boru hattımızın bütünleyici parçası olan gaz türbini ve turbo kompresör birimleri konusunda uzmanlığı, teknik bilgisi ve yüksek güvenlik sicili nedeniyle seçildi” dedi.

S

iemens Enerji Üretim bölümünün bir parçası olan Dresser-Rand şirketi, yüksek hızlı dönüşlü ekipman çözümlerinin tedarikçilerinden Global Siemens ailesinin bir parçası olan Dresser-Rand şirketi turbo ve pistonlu kompresörler, buhar türbinleri, endüstriyel ve endüstriyel aeroderivetif gaz türbinleri sunuyor.

DRESSER- RAND YÜKSEK HIZLI MOTORLAR ÜRETİYOR Dresser- Rand bunların yanında yüksek hızlı motorlar ve modüler yardımcı güç istasyonlarını kapsayan bir ekipman portföyü sunuyor. DresserRand, 150’den fazla ülkede faaliyetlerinİ sürdürmeye devam ediyor.

Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörü üretimi yüzde 9,3 arttı TÜİK, Haziran ayı Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörüne ilişkin verileri açıkladı.

T

ürkiye’nin elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektöründe üretimi ve dağıtımı Haziran ayında takvim etkisinden arındırılmış veriler yıllık yüzde 9,3 artış gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumundan(TÜİK) yapılan açıklamaya göre, aynı ayda sektörde üretim mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak bir önceki aya göre yüzde 2,1 arttı.

TÜİK, enerji üretiminde mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle aylık bazda yüzde 1,4, takvim etkisinden arındırılmış verilerle yıllık bazda yüzde 9,0 artış olduğunu açıkladı.



ÖZEL

HABER

Aytemiz istasyonlarında Castrol dönemi

Gece 24.00 uygulamasına esneklik



32

Başsağlığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Tancan’ın kayınbiraderi

Mehmet Ali Kurt vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz.

Başsağlığı GAZBİR Başkan Yardımcısı ve İGDAŞ Genel Müdürü Mehmet Çevik’in kardeşi

İsmail Hakkı Çevik vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı dileriz.

Başsağlığı Petform Arama Üretim Grup Başkanı Ali Yıldızel’in Annesi ve Dr. Zeynep Elif Yıldızel’in kayınvalidesi

Adalet Zeynep Yıldızel vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine başsağlığı dileriz.

DemirDöküm

671 milyon TL ciroya imza attı 2015 yılında ihracatta yüzde 37 büyüme yakalayan DemirDöküm, Capital 500 listesinde 43 sıra, TİM 1000 listesinde ise 91 sıra birden yükseldi ve 671 milyon TL’lik ciroya imza attı.

DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna

‘LİSTELERDE YÜKSELİŞTE OLMAMIZ BİZİM İÇİN GURUR KAYNAĞI’

V

erimli bir yılı geride bırakan DemirDöküm’ün ciro ve ihracat rakamları ile Türkiye’nin en önemli listelerinde yer almasından, bu listelerde yükselişte olmalarından dolayı gurur duyduklarını belirten DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna, “DemirDöküm olarak son 3 yılda en fazla büyümeyi Çin, Gürcistan ve İngiltere’de yakaladık. En

2

fazla ihracatı ise İtalya, Çin, Rusya ve Ukrayna’ya gerçekleştirdik. Ağırlıklı AB ülkeleri olmak üzere geçen yıl 47 ülkede satışa sunduğumuz yenilikçi ürünlerimiz ile 170 milyon TL’lik ihracat gerçekleştirdik. Bu önemli başarıda emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarımıza ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

015 yılında 47 ülkeye ihracat gerçekleştirerek 671 milyon TL’lik ciroya imza atan DemirDöküm, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayan şirketler arasında yer aldı.DemirDöküm Capital 500 ve TİM 1000 listesinde başarılı yükselişini perçinledi.

ürettiği yenilikçi ürünleri ile ihracatta çift haneli büyümesini sürdürdü. AyrıcaTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’in “2015 yılının en başarılı ilk 1000 ihracatçısı”nın açıklandığı listede artan yüzde 10,62’lik ihracat performansı ile 245’inci sıraya yükseldi. Bununla birlikte yılın en başarılı ihracatçı firmaların yer aldığı listede DemirDöküm, sektörel sıralamada 4’üncü sırada yer aldı.

BİR ÖNCEKİ YILIN SONUÇLARINA GÖRE 43 SIRA BİRDEN YÜKSELDİ

“2016’NIN İLK 6 AYINDA 90 MİLYON TL’YE YAKIN İHRACATA İMZA ATTIK”

Türkiye’de 38 sektörden en büyük 500 özel şirketinin listelendiği Capital 500 listesinde bir önceki yılın sonuçlarına göre 43 sıra birden yükselen DemirDöküm, şirketlerin 2015 yılı cirosu baz alınarak yapılan araştırmada makine sektöründe ise ilk 10 listesinde 7’nci sırada yer aldı.

Son 5 yılda Ar-Ge merkezine toplamda gerçekleştirilen 55 milyon TL’lik yatırım yaptıklarına değinen Ertuna, “Vaillant Group’un dünyadaki ikinci büyük üretim merkezi ve en çok ürün üretilen fabrikası olan DemirDöküm’de 2015 yılında yakaladığımız başarıyı, bu yıl da artırarak yenilemek için çalışmalarımızı hızlandırdık. Başarılarımızın devamını sağlamak adına çeşitli çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. 2016 yılının ilk 6 ayında 90 milyon TL’ye yakın ihracata imza attık” dedi.

DEMİRDÖKÜM SEKTÖREL SIRALAMADA 4’ÜNCÜ OLDU DemirDöküm, son 5 yılda Ar-Ge merkezine toplamda 55 milyon TL gerçekleştirdiği yatırım sonucunda

İran deniz boru hattı inşa ediyor

İran Doğalgaz İhracat Firması Başkanı Alirıza Kamili, söz konusu doğalgaz boru hattının yatırımı ve inşaatı için Hindistanlı bir firma ile uzlaştıklarını kaydetti. İran ve Hindistan arasında deniz tabanından 1400 km uzunluğunda ve derinliği 3500 metre olan dünyanın en uzun deniz boru hattını hayata geçiriyor.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.