Gas&Power Sayı 248 - Enerji - Dergi - Magazine - Newspaper

Page 1




















20

Romantik analistin kör bıçağı Avrupa ve Afrika Araştırma Müdürü, THOMSON REUTERS OIL RESEARCH

P

etrol piyasası herkesin gözü önünde olduğu için ziyadesiyle fazla kişinin üzerinde fikir beyan ettiği ancak gerçek dinamiklerinin maalesef sadece çok kısıtlı bir grup tarafından anlışılabildiği bir piyasa olarak beni hep şaşırtıyor. Şahsi tecrübelerime dayanarak kartvizitinde çok etkileyici sıfatlar taşıyan kişiler de dahil piyasadaki çoğu kişinin belli birkaç kaynağı, üzerine düşünmeden tekrarladığını görmek çok ürkütücü. Hele bir de bu kaynaklardan duyduklarını sarsılmaz gerçekler olarak görmeleri de piyasa için oldukça tehlikeli. Bu tehlikenin boyutunu 2014’te başlayan kriz ile beraber herkesin derinden gördüğünü düşünüyorum. Buna rağmen insanların okuduklarını tekrarlamaktan başka birşey yapamadıkları söylem ve yazılarında nasıl rahatlıkla ahkam kesebildiğini görmek benim için gerçekten çok rahatsız edici.

Gönül ister ki her analistin kendi veri seti, kendi modeli ve kendi temel prensipleri olsun ancak en azından farklı veri setleri üzerinde çalışması ve farklı modelleri eleştirel bir gözle inceleme yetisi sahibi olmasını umacak bir duruma geldim.

Ben kendi ekibimin çalışmaları üzerine onlar ile yaptığım tüm konuşmalarda onları iyi bir analist yapmaya götürecek en önemli iki şeyin “duymak istediklerini değil gerçekleri öne çıkarma” ve “kimseye ihtiyacı olmadan analiz yapabilecek seviyede bilgi ve donanım sahibi olma” olduğunu sürekli dile getiriyorum. Bunlardan birincisini, özetle, romantizmden uzak durma diye anlatıyorum onlara. Analistin romantiği elinde kör bıçak olan bir cerrah gibidir; sorunu çözmek için kesiği atar ancak o kesikten artık hayır gelmez. Iyi bir analizin manipülasyon becerileri kesinlikle en üst seviyede olmalıdır ancak bu beceriyi kendi modelini farklı şartlarda sınamak ve geliştirmek için kullanmalıdır. Asla modelini işine geldiği şekilde sonuç verecek bir hale sokmak için değil. İyi bir analist olmak için gerekli olan ikinci önemli özellik ise maalesef en fazla ciddiye alınmayan, hatta akademisyenler ve analistler arasında beceriksizlik gibi algılanan bir özellik durumunda. Bazı veri kaynaklarına atıfta bulunmadan ve onların sonuç paragraflarına paralel gitmeden yapılan analizlerin kesinlikle yanlış sonuçlar doğuracağı algısı üzerine kurulmuş bir yanılma. Bu algılar içerisinde analiz yapan bir kişinin yazım stilinde de bazı bariz özellikleri gözlemliyorum. Bu özelliklerin en başında afilli bir kartvizite atıfta bulunarak okuyucuyu etki altına alma ve sorumluluğu üzerinden atma eğilimi var. Benim “kötü muhabirlik” dediğim bir durum ile sonuçlanan bu özellik maalesef bir sarmaşık gibi teknik ve analitik ortamları sarmış durumda. Ve maalesef okuyucuların da artık bu tür yazıların gerçek analiz olduğunu düşünmeye başladığını görüyorum ve bu da piyasanın geleceği için çok çok tehlikeli. Peki ben bu kadar veryansını neden

yapıyorum ve bu yazıya neden böyle başladım diye kendinize sormuşsanız duruma daha da açıklık getireyim. Petrol piyasalarını yakından takip edenlerin gayet fazlasıyla duyduğu ABD’nin petrol üretiminin yeniden artması ve ABD’nin petrol piyasalarındaki yeri konusunun sürekli bir bilgi kirliliği silsilesi halinde yayılması, yukarıda saydığım sorunların bir sonucu. Konuya ilgi duyarak bilgi almaya çalışanların kendisine referans alacağı kaynaklarda hep benzer bir dayatmanın olduğu ve bu dayatmanın da nasıl bir algı yanılması ile sonuçlandığını biraz irdelemek lazım. Daha önce birçok yazımda özellikle bahsetiğim üzere ham petrol piyasalarında iki farklı kaynağın üretimini sadece hacim olarak kıyaslamanın ekonomik olarak hiçbir anlamı yoktur. İşin ekonomik boyutu ham petrolden üretilen petrol ürünlerinin piyasadaki talep yapısı kaynaklı olduğu için farklı petrol türlerini sadece hacimleri ile kıyaslamak resmin tamamını anlatamaz. Ayrıca ABD özelinde, üretiminin çok büyük kısmı konvansiyonel olmayan şeyl petrole dayalı bir üretim alanı için hacmin tek başına hiçbir anlamı yoktur. Piyasa yapısı gereği büyüklü küçüklü çok sayıda üreticinin beslediği ABD petrol üretiminin kırılganlığı 2015 ve 2016 yıllarında ortaya çıkmış oldu. Çok farklı sayıda kaynakta ABD’li üreticilerin başarısı olarak anlatılan bu iki yıllık dönemde başarının tamamının depocuların ve rafinerilerin zaferi olduğunu ve üreticilere can simidi attıklarını çok az kişi görebildi. OPEC’in üretim seviyesi dondurma stratejisinin de asıl hedefinin ABD’deki yüksek petrol stok seviyeleri olduğunu kendilerinden açıkça duyduktan sonra bu durum bence çok daha bariz duruma geldi. Peki nasl oluyor da bu hala üreticilerin zaferi olarak anlatılıyor? Bu da bizi yazının başına götürüyor. Sürekli tekrarlanan romantik analiz hatalarının psikolojik etkisi olarak özetliyorum ben bu durumu. Benim için Hollywood tarzı Amerikan aksiyon filmi tadına bu analizler. Vietnam’dan ya da Afganistan’dan bile zaferle çıkamamış Amerikan ordusunun tüm insanlığı kötülüklerden kurtardığı o filmlerin tadı var bence bu analizlerde. Petrol piyasası kendi içerisinde bir kahraman çıkarmak isteyecekse bence burada ABD’li üreticiler ilk 10’a bile giremez. Kimsenin farkında bile olmadığı Rusya, Çin veya Nijerya ise kesinlikle ilk beş içerisinde kendilerine yer bulurlar. Durum buyken biz bu performans ve hayatta kalma şampiyonlarını neden duyamıyoruz? Biraz da onların ayıbı olan bir nedenden dolayı; verileri üzerindeki giz perdesi. ABD’nin verilerine kolayca erişilmesi ile yaşanan bu kolaycılığın

“romantik” bir havaya bürünmesi nedeniyle analizler de bu hissiyata paralel olarak şekilleniyor. Benim için ilginç olan bazı üreticiler için de verinin şeffaf olması ancak bunların kimsenin pek de incelemiyor oluşu. Norveç ya da Birleşik Krallık verileri de kamuya açık olmasına rağmen bunlar üzerine yazılmış çok az sayıda analiz görebiliyorum. Atlantik’in diğer tarafı romantiklerin cazibe odağı olmaya devame ediyor bir şekliyle. Benim arzum analiz yaptığını iddia eden meslektaşlarımın ve piyasa ilgililerinin daha derin veriye ulaşmak için daha çalışkan olması ve bu verileri incelerken başlangıç varsayımlardan uzak durmaya özen göstermesi. Bu özen -eğer samimi ise- onları piyasanın gerçeklerini daha detaylı görebilme ve daha düşük hata payları ile sonuçlar üretme yoluna götürecektir. Petrol piyasasına özel olmayan bir yöntem bu ve hangi konu işlenirse işlensin başarı şansı çok yüksektir. Türkiye’de arzu ettiğim araştırma ve analiz seviyesine de bu sayede gelinebileceğine inandığım için bunu da bu yazı ile sesli olarak ifade etme zorunluluğu duydum. Bazen doğru analiz yazmaktansa yanlış analizlerin neden yanlış olduğunu da konuşmak ve tartışmak, doğrularımızı artırma açısından çok faydalı olacaktır. Gönül ister ki her analistin kendi veri seti, kendi modeli ve kendi temel prensipleri olsun ancak en azından farklı veri setleri üzerinde çalışması ve farklı modelleri eleştirel bir gözle inceleme yetisi sahibi olmasını umacak bir duruma geldim. Kendi konum olduğu için özellikle petrol piyasasında bu durumun zararlarını çok yakından takip ediyorum. Yine kendi konum gereği “enerji” üst grubu altında çalışan diğer insanları da gözlemle şansım olduğu için bu tehlikenin petrol özelinde kalmadığını da gözlemliyorum. Bunun ortadan kaldırılması için veri oluşturmanın ve analiz metodlarının çok daha ciddiye alınması kesinlikle şart. Ancak daha da şart olan piyasa adına ağzını açan herkesin en azından temel bazı konular hakkında kesin bilgi sahibi olması, olmayanların da bilgi sahibi olana kadar ciddi ve teknik süzgeçlerden geçeceği eleştirel ortamın kurulması. Bu, tüm Dünya için aslında çok geç kalınmış bir ön koşul. Bu talepler gerçekçi mi? Eğer elimizde üzerine analiz yazacağımız bir piyasanın kalmasını istiyorsak gerçekçi olmak ve gerçekliğe kavuşturulması zorunlu. Yoksa romantik analistlerin kör bıçakları ile attığı kesiklerin mikrop kapmış kısımları kangren olmaya çok yakın. Saygılarımla

Bu yazıda geçen görüşler tamamen yazarın kendi görüşleri olup Thomson Reuters ve bağlı kuruluşları ile gazetemizi kesinlikle bağlamaz ve görüşlerini yansıtmaz.









28

Kayserigaz’ın Genel Müdürü Adem Dincay oldu 14 yıldır Kayseri halkına hizmet eden Kayserigaz’da üst düzey atama gerçekleşti. Kayserigaz’ın Genel Müdürlük görevine Adem Dincay getirildi. Dincay Genel Müdürlük görevini EWE Türkiye Holding COO’luğuna atanan Hasan Yasir Bora’dan devraldı.

2

013 yılından bu yana Kayserigaz Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmekte olan Adem Dincay Kayserigaz Genel Müdürü olarak atandı. Kayserigaz tarafından yapılan açıklamada, Adem Dincay’ın Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendiği yıldan itibaren

Kayserigaz’a büyük katkılar sağladığı ve Genel Müdürlük görevini EWE Türkiye Holding COO’luğuna atanan Hasan Yasir Bora’dan devraldığı belirtilirken, “Dincay yeni

görevinde, sektörel gelişmeleri yakından takip ederek, piyasanın gelişen koşullarına, tüketici beklentilerine proaktif bir yaklaşımla yanıt vermeye; Kayseri’nin geleceğine yön vererek bölge ekonomisine katkıda bulunma çalışmalarına devam edecek” açıklaması yapıldı.

ADEM DİNCAY KİMDİR? Kariyerine 1999 yılında Koç Holding’e bağlı İzocam A.Ş.’de Üretim Mühendisi olarak başlayan Dincay, 2003 yılında Yıldız Holding’de Proje Mühendisi olarak görev aldı. 2004 - 2013 yılları arasında Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol

EWE Turkey Holding’in doğalgaz dağıtım şirketleri Bursagaz ve Kayserigaz, şebeke güvenliği yatırımlarına devam ediyor. Şebeke güvenliğini SCADA sistemiyle sağlayan Bursagaz ve Kayserigaz, sistemden alınan alarmların yönetimi kapsamında SAP ile iş birliği gerçekleştirdi. Bursagaz ve Kayserigaz, SAP Alarm Yönetim Sistemi Projesi’yle şebeke güvenliğini ileri seviyeye taşıdı.

SİSTEMSEL BÜTÜNLÜK SAĞLANACAK SAP Alarm Yönetim Sistemi Projesi’nin Bursagaz ve Kayserigaz’ın uzman personelinin ortak çalışmalarıyla büyük bir sinerji içerisinde

Boru Hattı Operatörü olan BOTAŞ International bünyesinde çeşitli yönetici rollerini üstlenen Dincay, 2013’te Kayserigaz’a katıldı. Adem Dincay, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu olup evli ve 3 çocuk babasıdır.

Kayserigaz ve Bursagaz şebeke yatırımlarına devam ediyor tamamlandığını belirten proje lideri Halit Yılmaz, “Kayserigaz ve Bursagaz şirketlerimiz kurumsal anlamda süreçlerinin çoğunda SAP platformunu kullanıyor. Bursa ve Kayseri şebekeleri üzerindeki ekipmanlarda oluşabilecek alarmların takibini ve yönetimini SAP’ye taşıyarak sistemsel bütünlük anlamında önemli bir adım attık” diye konuştu.

“MODERN SİSTEM VE TEKNOLOJİ KULLANIMI”

P

rojenin Kayserigaz tarafındaki koordinasyonunu sağlayan Fatih Tekelioğlu ise EPDK’nın şebeke güvenliği hassasiyeti ile koyduğu yükümlülükleri önceden yerine getirdiklerini hatırlatarak,

“EWE Turkey Holding’in doğal gaz dağıtım şirketleri olarak, mevzuatsal yükümlülüklere uymanın ötesine geçerek, modern sistem ve teknoloji kullanımı ile sektöre örnek olmayı

sürdürmekteyiz. Bu anlamda teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon odağı ile fayda üreten projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi. Bursa ve Kayseri şehirlerinde güvenli gaz arzı sağlamak için

acil durum senaryolarına göre tasarlanan SCADA sistemleri, şebeke üzerinde yaşanabilecek olay ve durumları alarm olarak merkeze aktaracak şekilde kurgulanıyor.







Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Emin Kaya Haber Yönetmeni: Elif Gür Haber Merkezi: Burak Söylemez, Sibel Acar, Raşit Kırkağaç Grafik: Ersin Güleç, Melisa Yaman, Onur Uğurman Torgay, Su Özkan

Reklam ve Abonelik: Ayşegül Yıldırım, Ayşe Işık, Zeynep Turan Mali İşler Başkanı: Ş. Doğan Erbay Hukuk Danışmanı: İrfan Coşkun İK Müdürü: Havva Demir Basıldığı Yer: İRM Dijital Baskı ve Matbaacılık San. Tic. A.Ş. @Petroturkcom

No:44 Ümraniye- İstanbul




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.