Sarı Lacivert Dergisi 3. sayı

Page 1

Sar覺 Lacivert Dergisi / Say覺 3 / 2015 / ilkbahar



Başkan'dan

‘Çubuklu’ Fenerbahçe için her branşta başarı ve kupalarla kapanacak bir sezonun daha sonuna yaklaşıyoruz. Avrupa’da, Türkiye’de yakalanan, yakalanmak üzere olan, yakalanacak başarılar… Hiçbir Türk spor kulübünün bu güne kadar başaramadığı, her yıl yarıştığı her branşta şampiyonluğa oynayan bir camia… Ama… Evet, ‘ama’sı var… Bugünden sonra alınacak hiçbir kupanın, madalyanın anlamı yok, olamaz… Tarih boyunca sadece Fenerbahçe ile uğraşmayı hedef seçmiş bir spor felsefesi ve mantığı ‘3 Temmuz süreci’ ile öldüremediği Fenerbahçe sevgisini, bir kurşunla öldürmeye çalıştı… O kurşun ‘Çubuklu’dan geçmez… Hiç geçmedi… Geçmeyecek de… Bakın kimse o çubukluyu yok etmeyi başaramadı… Bakın kimse bizlerin çubuklu sevgisini öldüremedi… Bir de ilave… Çubuklu giyen tüm kardeşlerimize tek mesajımız var… Akıttığınız ter, üzerinizde yer alan çubuklu bizim için her kupadan, formaya eklenecek her yıldızdan değerli… Sizi çok seviyoruz… Nokta.

A. Sertaç Komsuoğlu


Açıklama

Röportaj

Dirk Kuyt: Fenerbahçe çok büyük bir aile İMTİYAZ SAHİBİ Sarı Lacivert Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Emin Kaya YAZI İŞLERİ Kemal Evren İzbırak Sıla Acar Oktay Öztürk REKLAM Merve Dündar GRAFİK TASARIM Ersin Güleç YÖNETİM ADRESİ Osmanağa Mahallesi Yoğurtçu Parkı Caddesi Nurpark Apt. No: 2 D:5 Kadıköy İstanbul Tel: 0216 449 45 00 Faks: 0216 449 45 05 BASKI İstanbul Reklamcılık ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Bostancıyolu Caddesi Şehit Sokak No: 44. Yukarı Dudullu 34775 Ümraniye/ İstanbul Tel: 0216 466 74 98 Faks: 0216 365 58 05 YAYIN TÜRÜ: Yaygın Süreli Yayın SARI LACİVERT DERGİSİ Spor Yöneticilerine, Kulüp Üyelerine ve Spor Sektörü Temsilcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile iktibas edilebilir.

Derneğimizden açıklama: Şiddetle kınıyoruz

6

Yemek

Geleneksel GS yemeğinde buluştuk

Haber

Petroleum Istanbul’da standımıza yoğun ilgi

18

Fenerbahçe Spor Okulları Genel Koordinatörü Banu Dizdar: Başkanımız Aziz Yıldırım’ın spor okullarına büyük desteği var 20

Röportaj

29

Haber

Basketbol: Madrid yolcusu kalmasın

36

Haber

Masa Tenisi Kadın Takımı Avrupa’nın en büyüğü

38

Acı Kaybımız Şadan Kalkavan son yolculuğuna uğurlandı

42

16

Haber

Derneğimizden Fenerbahçe USA’ye plaket

Röportaj

Adem Kılıçcı: Fenerbahçe adını altın harflerle yazdıracağız

Röportaj

Yalçın Haker: Başarılarımız tesadüf değil

12

11

19

Haber

Koreografi şovuna Sarı Lacivert destek

26

Haber

Antalya kampı çok başarılı geçti

27

Yaşam

Sinan Ateş / Sarı laciverte tutkun bir taraftar

32

Haber

Potanın kraliçeleri Avrupa dördüncüsü

37

Haber

Voleybol: Süper Kupa Fenerbahçe’nin

37

Üyelerimiz

Üye sayımız artmaya devam ediyor

40


Masa tenisinde tarih yazdık

Şiddetle ve esefle kınıyoruz

38

Koreografi şovuna Sarı Lacivert destek

11

Fenerbahçe büyük bir aile

26

6

Geleneksel GS yemeğinde buluştuk

Fenerbahçe USA’ye plaket

12

19

Başarılar tesadüf değil

16

Hedefimiz Olimpiyatlar

29


Dirk Kuyt:

Fenerbahçe benim için aile olmayı ifade ediyor Röportaj: Oktay Öztürk

Üçüncü sezonunu geçirdiği Fenerbahçe'de 120 maça çıkan 35 yaşındaki Dirk Kuyt, 35 gol - 27 asistlik bir performans sergiledi. Feyenoord ve Liverpool’da yaşayamadığı şampiyonluk sevincini Fenerbahçe’de tadan Hollandalı yıldız, ailesinden futbol yaşamına kadar birçok sorumuzu yanıtladı.

6


F

enerbahçeli yıldız futbolcu Hollandalı futbolcu Dirk Kuyt Sarı Lacivert dergisine konuştu. 2012 yılında Fenerbahçe’ye transfer olan Dirk Kuyt, SarıLacivertli renklerde kariyerinin zirvesine çıktı. Feyenoord ve Liverpool’da yaşayamadığı şampiyonluk sevincini Fenerbahçe’de tadan Hollandalı yıldız, ailesinden futbol yaşamına kadar birçok sorumuzu yanıtladı.

tutkuyu bildiğim için bu kulübe geldim. Şu an da burada olmaktan dolayı son derece mutluyum. Buradaki hayattan büyük keyif alıyorum.

1 Milyon Üye hedefine yakın zamanda ulaşacak • 1 Milyon Üye Kampanyası kapsamında kulübe üye oldunuz. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?

Her zaman yoğun bir şekilde ve pes etmeden çalıştım • Spor hayatınız nasıl başladı? Spor hayatım, 5 yaşındayken Hollanda’nın amatör takımlarından biri olan Quick Post’ta başladı. Küçük bir kasabanın takımıydı ve ben küçük yaşlarda orada futbol oynamaya başladım. Sürekli sporun içinde büyüdüm. Quik Post’tan sonra Utrecht’e transfer oldum. Aslında kimse Utrecht’e ilk gittiğim yıllarda Utrecht için yeterli olduğuma inanmıyordu. Fakat ben her zaman iyi çalışmayı sürdürdüm. Her zaman kendime, başarılı olabileceğime inandım. Quick Post’tan sonra Utrecht’te de başarılı oldum ki Quick Post’ta da ilk oynamaya başladığımda Quick Post’un alt takımı için başarılı olamayacağım söyleniyordu. Utrecht’ten sonra da bildiğiniz gibi Feyenoord’a geçtim. Yine Feyenoord’da başarılı olamayacağıma inanılıyordu. Ama orada da yılmadım. Her zaman yoğun bir şekilde ve pes etmeden çalıştım. Sonrasında

Fenerbahçe çok büyük bir aile • Fenerbahçe sizin için ne gibi anlamlar ifade ediyor?

Fenerbahçe'nin başarılı futbolcusu Dirk Kuyt, Oktay Öztürk'e samimi açıklamalarda bulundu. da Liverpool ve Fenerbahçe kariyerim gerçekleşti.

Fenerbahçe gibi büyük bir kulübe gelmek beni fazlasıyla heyecanlandırdı • Fenerbahçe’ye gelişiniz nasıl oldu? Liverpool’da oynuyordum ve Fenerbahçe’nin bana bir ilgisi oldu. Fenerbahçeli yetkililer, o dönemki teknik direktörümüz, başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz gerçekten benim transferimi gerçekleştirmek için bana olan inançlarını fazlasıyla gösterdi. Transferim süresince benimle her zaman ilgilendiler, neler yapmak istediklerini, bu kulübün projelerini bana anlattılar. Fenerbahçe gibi büyük bir kulübe gelmek beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Fenerbahçe’ye transfer sürecim Fenerbahçe’nin bana duyduğu büyük ilgiyle gerçekleşti. Aykut Kocaman transfer sürecinde yanıma geldi. Bu görüşmeleri birlikte sürdürdük. Fenerbahçe’nin bana gösterdiği ilgiden gerçekten çok etkilendim. Fenerbahçe’nin ve bu ülkede futbola olan

Fenerbahçe üyesi oldum, çünkü başkanımızın başlattığı “1 Milyon Üye” projesi beni gerçekten çok etkiledi ve ben de bu projede yer almak istedim. Fenerbahçe’ye ait olduğumu göstermek ve kulübümün böyle öncü bir projesinde hedefe ulaşmaya biraz olsun katkıda bulunmak istedim. Gerçekten kulüp adına önemli bir proje. Hem ekonomik hem sportif anlamda kulübü bambaşka bir noktaya taşıyacak bu proje. İnanıyorum ki kulübümüz 1 Milyon Üye hedefine yakın zamanda ulaşacak. Kulübümüz gerçekten kendi kendine yönetilebilen kendi kendine idare edilebilen ve dünyanın en büyük takımlarıyla başa çıkacak bir kulüp haline gelecek.

Gençler hiçbir zaman çalışmaktan vazgeçmesinler • Futbolcu olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz neler? Asla vazgeçmesinler. Bana hiçbir zaman kimse inanmadı, ama ben yılmadım, çalışmalarımı sürdürdüm. Aynı şeyi onlar da yapsınlar. Hiçbir zaman çalışmaktan vazgeçmesinler. Etrafında onlara yol gösterecek insanlar olacaktır. Bu yol gösteren insanların dediklerini dinlesinler, onların kendilerine yaptırmaya çalıştıklarını dikkate alsınlar ve hiçbir zaman yılmadan kendilerine koydukları hedeflere ulaşmaya çabalasınlar.

Fenerbahçe benim için aslında çok şey ifade ediyor. Fenerbahçe, gerçekten çok büyük bir kulüp, çok büyük bir aile ve fazla sayıda taraftarı olan çok büyük bir camia. Fenerbahçe benim için başarıyı, birlikteliği, bir aile olmayı ifade ediyor. Gerçekten bu takımın bir parçası olmak beni fazlasıyla mutlu ediyor. Burada Türkiye Kupası’nı ve Süper Kupa’yı kazandım. Lig Şampiyonluğu’nu yaşadım. Aynı zamanda Avrupa’da kulübün tarihinde ulaşamadığı bir noktaya eriştik. Fenerbahçe'nin benim için ifade ettiği anlam çok büyük. Ben de Fenerbahçe’ye elimden geldiğince katkı verebildiğimi düşünüyorum.

7


Sezon

sonunda

4. yıldızı

kutlamak istiyorum

• Son derbide gol attığınızda neler hissettiniz? Galatasaray’a gol attığım an çok özel bir andı, çok büyük bir mutluluk yaşadım. Derbi galibiyetini takımıma getirdim. Türkiye’de de bu duyguyu yaşama fırsatı buldum. Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasında gol atmak, taraftarlarımızın o mutluluğunu görmek, o atmosferi yaşamak, böyle bir mutluluğu yaşatabilmek çok büyük bir keyifti. Galatasaray maçında attığım golden sonra çok büyük bir mutluluk duydum gerçekten. Kendimi çok iyi hissettim. Evime gittiğimde aynı zamanda şunu da belirtmek istiyorum, çocuklarım sanki benden bile daha mutlulardı, sanki golü onlar atmış gibi çılgınca sevindiklerini gördüm. Ailemle o mutluluğu, o sevinci yaşadık. Tabi ki bir yanıyla çok büyük bir mutluluk yaşadım, diğer yandan da takımızın kazanması her şeyden önemliydi. Başka bir arkadaşımız golü atsa yine ben aynı mutluluğu, aynı sevinci yaşardım, çünkü biz gerçekten şu anda şampiyonluğa odaklanmış durumdayız. Şampiyonluğu istiyoruz. Kimin gol attığı hiç önemli değil. Yeter ki önümüzde kalan final maçlarını kazanalım.

8

• 35 yaşında olmanıza rağmen kondisyonunuzu ve performansınızı nasıl en üst düzeyde tutuyorsunuz? 35 yaşındayım evet ama her zaman çalışmalarıma devam ediyorum ve takımıma katkıda bulunmaya çalışıyorum. Ek antrenmanlar yapmaya, sahada elimden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Hedeflerimden yılmıyorum aynı zamanda hırsımı da koruyorum. Etrafımdaki insanlara bu istediğimi bu arzumu kazanma azmimi de yansıtmaya çalışıyorum. Bu şekilde formumu koruduğuma inanıyorum. Çalışarak, yılmayarak azim ederek formumu koruyorum.

• Kaç yaşına kadar futbol oynamayı düşünüyorsunuz? Daha kaç yıl futbol oynayacağımla ilgili bir şey söyleyemem. Şu anda tamamen Fenerbahçe’nin başarısına konsantre olmuş durumdayım. Geleceğimle ilgili çok fazla düşünceye sahip değilim. O yüzden ben sadece bu sezon 4. yıldızı bu takıma kazandırmak ve Fenerbahçe’yle bu sezon sonunda şampiyonluğu kutlamak istiyorum. Fenerbahçe’yi layık olduğu yerlere taşımak istiyorum. Şu an da odaklandığım konu bu. Oynayacağımız 10 tane final karşılaşması var. Bu final karşılaşmalarına odaklanmış durumdayım. Bunun dışında bireysel alanda kendi geleceğimle ilgili hiçbir şey düşünmüyorum

O maç babamın beni izlediği son karşılaşmaydı • Sporculuk hayatınızda unutmadığınız bir karşılaşma var mı? Benim için en unutulmaz maç Şampiyonlar Ligi’nde oynadığım final karşılaşmasıydı. O karşılaşma benim için çok fazla şey ifade ediyordu. Maalesef o karşılaşmadan galip ayrılamadık. O maç aynı zamanda çok sevdiğim babamın beni canlı izlediği son karşılaşma oldu. O maçta bir de gol atmıştım fakat Şampiyonlar Ligi kupasını kazanamadık. Şampiyonluğu elde edemedik ama benim için gerçekten unutulmaz bir karşılaşmaydı. Aynı zamanda Galatasaray’a karşı ilk oynadığım maç benim için son derece unutulmaz bir maç. Süper kupa maçıydı, maalesef o maçı da kazanamamıştık, ama benim için gerçekten unutulmaz bir karşılaşmaydı. Yine keza geçen sezon şampiyonluğu elde ettiğimiz Rizespor karşılaşması benim için gerçekten unutulmaz. Kariyerimin ilk şampiyonluğunu elde ettim. Son derece büyük bir mutluluk yaşadığım bir maçtı.


Ailemin önemi çok büyük • Başarılarınızda ailenizin ve çevrenizin

Boş zamanlarımı en iyi değerlendirme şeklim...

payı nedir?

• Günlük yaşamınızda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Gerçekten ailemin önemi benim için çok büyük. Onların desteğini her zaman arkamda hissediyorum. Eşim ve çocuklarım her zaman bana büyük destek oluyorlar. Onların payı gerçekten çok önemli benim için. Aynı zamanda çocuk yaşlarda babamın bu noktalara gelmemde payı son derece önemli. Şu anda da eşim, çocuklarım kötü günler geçirdiğimizde, bir maç kaybettiğimizde, çok üzgün olduğumda bana çok destek veriyor, tekrar ayağa kalkabileceğime beni inandırıyorlar. Başarılı olduğumda da beni ilk kutlayan, belki benden daha çok mutlu olan onlar oluyor. O yüzden ailemin desteğini hiçbir zaman göz ardı edemem.

Boş zamanım olduğunda bu şehrin tadını çıkarmaya çalışıyorum. Gerçekten çok güzel bir şehirde yaşıyoruz. Ayrıca Türkiye mükemmel bir mutfağı olan bir ülke. O yüzden ailemle fazlasıyla vakit geçirip bu şehrin tadını çıkarıyoruz. Çocuklarımın oyun oynayabileceği yerlere gidiyoruz ve bu şekilde şehrin güzelliklerini görmeye çalışıyoruz. Çocuklarımla evde vakit geçirmekten de çok büyük mutluluk duyuyorum. Benim için en büyük mutluluklardan biri. Eşimle çocuklarımla birlikte yemek yiyoruz, sohbet ediyoruz oyunlar oynuyoruz. Benim boş zamanlarımı en iyi değerlendirme şeklim bu diye düşünüyorum. Özel bir hobim olarak film seyretmeyi severim. Aynı zamanda Play Station oynamaktan da büyük keyif alıyorum. Bazen başka insanlara karşı online olarak Play Station oynuyorum. Vakit buldukça Hollanda’daki gelişmeleri takip etmeye, oradaki haberleri izlemeye çalışıyorum. Kitap okumaya, dergiler okumaya gayret gösteriyorum. Etrafımda olan bitenden her zaman haberdar olmaya çalışıyorum.

• Karşılaşmalara nasıl hazırlanıyorsunuz? Maçlar için hazırlık sürelerim hemen hemen hep aynı oluyor. Konsantre olmaya çalışıyorum, kafamı tamamen maça veriyorum, çünkü üzerime giydiğim forma için, kazanmak için her şeyi yapmak istiyorum. Antrenmanlarımı, ekstra çalışmalarımı yapıyorum. Maçta takıma nasıl katkı sağlayabilirim, neler yapabilirim diye düşünüyorum. Hocamızın dediklerini dikkatle dinlemeye gayret gösteriyorum. Kendimi her zaman bu takıma başarılı olabilecek şekilde hazırlamaya çalışıyorum. Hem mental olarak hem de fiziksel olarak her maça en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyorum. İyi besleniyorum, düzenli uyuyorum. Hayatımın her anına dikkat etmeye çalışıyorum.

Büyük gurur yaşadım • Milli takımdan ayrılmak sizi nasıl etkiledi, şu an milli takımın maçlarını izlerken neler hissediyorsunuz? Milli takım benim için gerçekten çok önemli yeri olan bir noktaydı. Milli takımda yıllarca forma giydim ve fazlasıyla gol attım çok fazla sayıda maçta oynadım. Milli formayı giydiğim her maçta büyük bir gurur yaşadım. Hollanda milli takım formasıyla 103 karşılaşmaya çıktım ve gerçekten çok fazla mutluluklar yaşadım. Tabi ki üzüntüler yaşadığım anlar da oldu ama o formayı giymek, ülkemin insanlarını temsil etmek benim için çok özeldi. Şimdi de heyecanla takip ediyorum. Hollanda Milli Takım maçları olduğunda onlara her zaman en iyisini ve en büyük başarıyı diliyorum. Ben onların taraftarıyım, bir Hollandalı olarak onları destekliyorum.

Takım arkadaşlarımla, hocamla beraber çok güzel günler yaşadık ama artık ben onların bir taraftarıyım. Uzaktan izliyorum, uzaktan izlerken de büyük bir heyecan yaşıyorum milli takımım için.

Bizim için 4. yıldıza giden her maç çok önemli • Derbilere hazırlık süreciniz nasıl geçiyor? Nelere dikkat ediyorsunuz? Aslında her maça hemen hemen aynı hazırlığı yapıyorum. Tabi ki derbilere biraz daha konsantre olup, biraz daha heyecan yaşıyorsunuz. Dışarıya çıktığınızda sokakta o atmosferi yaşıyorsunuz. Herkes size derbiyle ilgili sorular soruyor. Sokakta insanlar yolunuzu çevirip bu hafta kazanacak mıyız? Ne yapacağız? Nasıl olacak? Gol atacak mısın? diye sorular soruyor. O atmosferi, o havayı biraz daha fazla yaşıyorsunuz ama genel anlamda bir futbolcu olarak yine aynı hazırlığı yapıyorum. Yine iyi beslenmeye, düzenli yaşamımı sürdürmeye,

düzenli uykumu almaya, iyi dinlenmeye aynı zamanda iyi de çalışmaya gayret gösteriyorum. Bu sene bizim için 4. yıldıza giden her maç çok önemli. Türkiye gibi futbolu yoğun yaşayan ülkelerde derbilerin atmosferi farklı oluyor. Ben de bu havayı hissetmekten bu duyguları yaşamaktan dolayı son derece mutlu oluyorum, büyük keyif alıyorum.

• Diğer spor dallarına ne derece ilgilisiniz? Sporun her dalını izlemekten, her dalından çok büyük keyif alıyorum. Biz aile olarak spora aşık bir aileyiz. Oğlum Fenerbahçe Futbol Okulu’na gidiyor. Kızım da yüzüyor, tenis oynuyor. Ben de fırsat buldukça oynamaktan büyük keyif alıyorum. Özellikle golfu çok seviyorum. Golf oynamaktan büyük bir keyif alıyorum. Fırsat buldukça tatil dönemlerinde veya antrenmanlardan veya maçlardan vakit kalırsa golf oynamaya çalışıyorum. Golf oynarken kendimi yeniliyorum çok iyi hissediyorum.

9



Derneğimizden açıklama

Şiddetle ve esefle kınıyoruz Fenerbahçe Futbol Takımı kafilesine düzenlenen hain saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kafilemize ve Camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, yaralanan araç sürücüsü Ufuk Kıran'a acil şifalar diliyoruz. Sporun, barış, dostluk, kardeşlik demek olduğunu unutan ve özelikle sporda ayrışma ve kutuplaşma yaratan bazı isim ve camiaların tutum ve davranışları olayları bu noktaya getirmiştir. Tüm yetkililerden beklentimiz, önce bu olayın hiçbir karanlık nokta kalmayacak şekilde aydınlatılması, sorumluların bir an önce adalete teslim edilmesi, sonrasında benzer olayların yaşanmaması için gerekli adımların atılmasıdır. Özellikle vurgulamak isteriz ki Fenerbahçe Sarı Lacivert Derneği olarak bu vahim ve planlı saldırının sorumlularının ceza alması için sonuna kadar takipçi olacağız. Saygılarımızla, Sarı Lacivert Derneği

11


Hayat

güzel

Geleneksel GS yemeğimiz yapıldı

Derneğimiz’in geleneksel GS maçı öncesi yemeği 7 Mart Cumartesi günü yapıldı. Kalamış Bedri Usta Restoranı’nda düzenlenen gecede Sarı Lacivert Derneği üyeleri bir araya gelerek derbi öncesi moral buldu.

D

erneğimiz’in geleneksel GS maçı öncesi yemeği 7 Mart Cumartesi günü yapıldı. Sonucu merakla beklenen ve 1-0'lık sonuçla Fenerbahçe'nin kazandığı dev derbi öncesinde Sarı Lacivert Derneği’nin düzenlediği gecede Sarı Lacivert Derneği üyeleri bir araya gelerek derbi öncesi moral buldu. Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nun bir konuşma yaptığı gecede, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle geceye katılan kadın davetlilere beyaz gül hediye edildi.

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, gecede bir konuşma yaptı.

12


“Koreografiler Sarı Lacivert’in katkılarıyla yapıldı” Sertaç Komsuoğlu düzenlenen etkinliğin Galatasaray ile oynanan derbiler öncesi gelenekselleştiğini anımsatarak, “İnşallah yarın maçı alacağız. Ama 90 dakika takıma pozitif destek vermeliyiz. Şu anda Sarı Lacivert Derneği olarak arkadaşlarımız Şükrü Saraçoğlu’nda çalışıyor. Kale arkalarındaki koreografileri ürettik ve kulübe teslim ettik. Yarın göreceğiniz koreografiler Sarı Lacivert Derneği’nin katkılarıyla yapılmıştır” şeklinde konuştu.

Düzenlenen gecede davetliler Fenerbahçe marşlarının eşliğinde yemeklerini yiyerek eğlenceli dakikalar geçirdiler.

Lokal binası konusunda önemli aşama kaydettik Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu “Derneğimiz yeni üyelerimizle daha da büyüyecektir. Ayrıca tüm üyelerimizi Fenerbahçe Kongre üyesi ya da temsilci üye olmaya davet ediyorum. Biliyorsunuz Sarı Lacivert Derneği’nin en önemli gündem maddelerinden birisi lokal binasıdır. Lokal binası konusunda çok emek verdik, çok uğraştık ve önemli adımları attık. Yönetim Kurulu üyelerimiz de burada ve onların da büyük katkılarıyla inşallah en kısa zamanda lokal binamızın temelini atacağız. Fenerbahçe bir sevdadır ve Fenerbahçe bizim hayatımızın en önemli parçalarından biridir” ifadelerini kullandı.

13


Hayat

14

g端zel


Hayat

g端zel

15


Her türlü riske rağmen

Hedef 1 Milyon Üye projesini hayata geçirdik

Fenerbahçe ve Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Haker ile Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Türk spor tarihindeki yeri ve Hedef 1 Milyon Üye projesi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

F

enerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Haker ile bir araya geldik. Çocukluk çağlarında Fenerbahçe’ye gönül veren Haker; “Yaklaşık 40 yıldır tribünlerdeyim. Aileden gelme bir Fenerbahçeliyim. 3 yıldır da Stat ve Tesisler Yardımcısı olarak görev yapmaktayım” dedi. • Yönetime giriş sürecinden ve kendinizden biraz bahsede bilir misiniz? Ben aileden gelme bir Fenerbahçeliyim. Çocukluğumdan beri maçlara giderim. Yaklaşık 40 yıldır tribünlerdeyim. Maçlar İnönü Stadında oynanırken sabahın çok erken saatlerinde gidip beklerdik. Maç çıkışı denk gelirse koşa koşa Spor Sergi Sarayına gidip bu sefer basketbol takımımızı desteklerdik. Zaman ilerledikçe Fenerbahçe’ye hizmet etme isteğim ağır bastı. Önce altyapı derneğinde sonra Sarı Lacivert Derneği’nde görev aldım. 6 yıl dernek başkanlığı yaptım. Bu süre içerisinde birçok hizmette bulunduk. 2012 senesinde yapılacak seçim öncesi Asbaşkanımız Sayın Ömer Temelli statta birlikte çalışmayı teklif etti. Ben de düşünmeden kabul ettim. Daha sonra Sayın Başkanımızla görüştüm. Kendisinin uygun görmesi ve kongre üyelerimizin seçmesi sonucunda Stat ve Tesisler Yardımcısı olarak bu şerefli hizmeti yaklaşık 3 yıldır yapmaya çalışıyorum.

Hedef 1 Milyon Üye projesi son derece güzel hazırlandı • Aziz Yıldırım yönetiminde birçok ilke imza attınız. Bu projelerden biri de 1 Milyon Üye. Bu projeden bahseder misiniz? Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım, tam bir Fenerbahçe sevdalısı, kendisini yakından tanımak, birlikte çalışma fırsatı bulmak, benim için çok önemli bir şey. Kendisinden öğrendiğimiz ve öğreneceğimiz çok şey var. Enerjisine, çalışma, üretme isteğine hayranım. Fenerbahçe camiası kendisine çok

16

Başarılar tesadüf değil Bu sene Fenerbahçe basketbolda da oldukça başarılı. Takımın başarısını neye bağlıyorsunuz? Erkek basketbol takımımız mucizeler yaratmaya devam ediyor. Euroleague’de oynadığı 10 maçın 8’ini kazanarak Final Four yolunda çok önemli mesafe aldı. Tabi ki bu başarılar tesadüf değil. Öncelikle arsası ve yaklaşık 100 milyon dolarlık salonu ile tamamen kulübümüzün malı olan Fenerbahçe Ülker Sports Arena’yı kulübümüze kazandıran Başkanımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bu salonun yapılması için her türlü desteği veren ve Final Four yolunda Avrupa devleri ile mücadele edecek takımı kurmak için gerekli bütçeyi sağlayarak takıma adına veren Ülker Grubu’na da sonsuz teşekkürler. Takımlarımızın başarısı bunlara ve gelecek planlaması ile çok çalışmaya bağlı.


şey borçlu. Başkanımızın önderliğinde birçok proje yapıldı. En son Fenerbahçe Üniversitesi için gerekli çalışmalar tamamlandı. Çok yakında bu konu ile ilgili güzel haberler gelecektir. 1 Milyon Üye projesi son derece kapsamlı bir konu. Başka kulüpler bu konuyu düşünmekten bile çekinirken, biz her türlü riske rağmen hayata geçirdik. Bu kararımızı büyük Fenerbahçe taraftarına olan güvenimiz çok etkiledi. Taraftarın kulübe üye olarak sahiplenmesi çok önemliydi. Bunun için bir Tüzük Tadil Kongresi yaparak Genel Kurul Üyelerimizin desteğini aldık. Ve çalışmalarımıza start verdik. Çeşitli illerde lansmanlar, toplantılar yaptık ve şubeler açtık. Yurdumuzun her yerindeki Fenerbahçe sevdalılarına ulaşmaya çalıştık. 1 Milyon Üye, son derece güzel hazırlandı. • Fenerbahçe sevdalılarının 1 Milyon Üye kampanyasına katılmak için neler yapması gerekiyor? Ülkemizin şartları düşünülerek giriş aidatı 2 bin TL olarak tespit edildi. Bu giriş bedelleri taksit ile ödenebiliyor. Temsilci üye olmak isteyen taraftarımız, üye olmak için gerekli evrakları tamamladıktan sonra, kendisine en yakın Fenerbahçe şubesine giderek evrak teslimini ve ödemesini yapmalı. Bu işlemlerden sonra evraklar Sicil Kurulu tarafından inceleniyor, bir engel yoksa üyelik işlemi tamamlanıyor. Daha sonra şubeler kendi genel kurullarını yaparak yönetim oluşturuyor. Şubenin yönetim kurulu ve her 200 üye için aralarından seçilecek bir delege o şubeyi genel kurulda temsil hakkına sahip oluyor. Temsilci üyeler, kongre üyelerinin sahip olduğu bütün haklardan yararlanıyor. Sadece seçme ve seçilme hakkı için delege olmak zorundalar. Mesela bir temsilci üye, kendi şubesi tarafından delege seçilirse, genel kurulda başkanlığa bile adaylığını koyabilir. Sistem bu şekilde çalışıyor. Zaman içerisinde bir temsilci üye kongre üyesi giriş aidatını tamamlarsa direkt olarak genel kurul üyesi olabiliyor.

Açılacak olan şubelerimiz birer Fenerbahçe evi olacak • Açılacak olan şubeler ne gibi hizmetler sunacak? Türkiye’nin çeşitli yerlerinde açılan ve açılacak olan şubelerimiz birer Fenerbahçe evi olacak, kapalı salonları, yüzme havuzu, tenis kortu, mini futbol sahası, çocuk parkları ve güzel restoranları ile en az 10 dönüm üzerine kurulacak. Bu tesisler, yöredeki tüm Fenerbahçelilerin birlikte aktiviteler yapmasını, tanışıp kaynaşmalarını sağlayacaktır. Fenerbahçe’mizin geleceği için çok önemli

Ceza sistemleri suçu işleyen için çalışmalı • Bu sene başlayan Passolig sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce faydaları ve zorlukları nelerdir? 6222 sayılı sporda şiddeti ve düzensizliği önlemek için çıkan kanun gereğince, tüm Süper Lig ve PTT 1. Lig takımlarının e-bilet sistemine geçme zorunluluğu getirildi. E-bilet, esasında kontrol ve çeşitli sıkıntıları önlemek için güzel bir düşünce, stadyumlara konulan son sistem kameralar ve giriş sistemleri ile takımını desteklemeye gelmiş gerçek taraftarlar ile olay çıkartmak isteyen kişileri ayırıp cezalandırılmasını sağlıyor. En son Galatasaray maçının son dakikalarında yan hakeme para atan kişi, stat kameraları tarafından tespit edilerek, emniyet birimlerine verilmiş ve kişinin ömür boyu spor müsabakalarından men alması sağlanmıştır. Buna benzer bir sürü örnek verebilirim. Fakat bu güzel düşünce, ülkemizde çeşitli yerlerde olduğu gibi hemen ticari boyuta getirilmiş ve taraftardan para kazanmak amacı ile proje bir bankaya verilerek,

olan bu projeye tüm taraftarlarımızın katılmasını bekliyoruz. Eğer hedefler gerçekleşirse kulübümüz hiç kimseye veya kuruma ihtiyaç duymadan sadece üyelerinin desteği ile Avrupa’nın sayılı kulüpleri arasındaki yerini kolaylıkla alacaktır.

Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek • Bu projede hedeflere ulaştınız mı nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? 1 Milyon Üye projesi ile ilgili son derece güzel çalışmalar yapıyoruz. Her şekilde taraftarımıza ulaşmaya ve üye olmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Beklediğimizden iyi gittiğini söyleyebilirim. Şubelerin ve Fenerbahçe evlerinin devreye girmesi ile çok daha hızlı bir şekilde hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorum. Tabi ki 1 Milyon Üye uzun soluklu bir sistem. Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek.

Devletin amatör sporlara bakış açısı değişmeli • Sizin de içinde bulunduğunuz Yönetim Kurulunun amatör branşlara bakışı nasıl? Bizim bir spor kulübü olduğumuzu her zaman söylüyoruz. Basket takımlarımız, voleybol takımlarımız şampiyonluk mücadelesi veriyor. Boksta sporcularımız

futbol seyircisinin otomatik olarak banka müşterisi olmaları sağlanmaya çalışılmıştır. Kulübümüz dışında tüm Süper Lig ve PTT 1. Lig Kulüpleri hemen anlaşma yaparak sisteme geçmiştir. Yapılan yanlışlara karşı her zaman dik duran Başkanımız ve bizler uzun uğraşlardan sonra, sadece ön ödemeli kartı kabul ettik ve kredi kartı şartını reddettik. Ayrıca her karttan alınan kulüp hissesini almayarak taraftarımıza geri ödenmesini sağladık. Bu sene kombine alan taraftarlarımıza bu kartlar hediye edildi. Bu kanun ve yönetmeliklerin aksayan yönleri bu sezon sonunda bizlerin de görüşleri alınmak suretiyle düzeltilirse, sistem taraftara daha iyi anlatılıp, kolaylıklar sağlanırsa önümüzdeki sezon gene dolu tribünlere oynarız diye düşünüyorum. Gerekli düzenlemeler ve ceza sistemleri suçu işleyen için çalışırsa, belki derbi maçları iki taraf seyircisi ile oynanır. Şu an ki yönetmelikler ile bu maalesef olanaksız gözüküyor.

uluslararası başarılara imza atıyor. Yelken, kürek, atletizm takımlarımız her zaman zirvede. Bunları yazmak, konuşmak son derece güzel ama bir de olayın maddi boyutu var. Erkek baskette Ülker, kadın baskette Turkuaz, voleybollarda Grundig sponsorlukları var. Bunlar olduğu halde kulübümüzün üstüne binen yük çok fazla, voleybolda devlet bankaları ile haksız bir rekabet var. Spor ve Maliye Bakanları ile görüşmeler yapılıyor. Eğer önümüzdeki sezon devletin amatör branşlara bakışı ve desteği değişmezse, şampiyon olacak kadrolar kurmakta tüm takımlar çok zorlanacak. Ve kaybeden ülke sporu olacaktır.

Onların yanında olmak benim için büyük bir mutluluk • Yönetim Kurulu Üyesi olarak bütün branşların hemen hemen tüm deplasman maçlarında destekliyorsunuz. Karşılaştığınız zorluklar neler oluyor? Ben Fenerbahçe sevdalısı bir taraftar olarak takımımın her zaman yanında olmaya gayret ediyorum. İşimizden, ailemizden, arkadaşlarımızdan uzaklaşsak da, takımlarımızın başarılarına şahit olup, yanlarında olmak benim için büyük bir mutluluk. O yüzden elimden geldiğince her maça gitmeye çalışıyorum.

17


Hedef 1 Milyon Üye Projesi, enerji devlerinin sahneye çıktığı Petroleum Istanbul ve Gas&Power Network Fuarı’nda büyük ilgi gördü. Enerji Bakanı Taner Yıldız da standı ziyaret ederek bilgi aldı.

Hedef 1 Milyon Üye

Petroleum Istanbul’a katıldı Sarı Lacivert Derneği ve Hedef 1 Milyon Üye standlarında 4 gün boyunca katılımcılara projeler hakkında bilgi verilerek üyelik işlemleri gerçekleştirldi.

2-5 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen ve enerji sektörünün en önemli oyuncularını bir araya getiren Petroleum Istanbul ve Gas&Power Network Fuarı’nda Hedef 1 Milyon Üye projesinin standı açıldı.

“Futbol kardeşliktir” Fuar kapsamında standları ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Haker ile birlikte standı ziyaret ederek hem projeyle ilgili bilgi aldı hem de fotoğraf çektirdi. Bakan Yıldız; “Futbol kardeşliktir. Fenerbahçe’ye lig boyunca başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

Fenerbahçe’ye gönül verenler standımızda buluştu

18

Fuarda, Sarı Lacivert Derneği olarak açtığımız stant büyük ilgi gördü. Standımızda 4 gün boyunca katılımcılara hem derneğimizle ilgili bilgi verildi hem de üyelik işlemleri gerçekleştirildi.


Derneğimiz’den

Fenerbahçe USA'ye plaket arı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, dernek çalışmaları, dernekleriyle yaptıkları işbirliği ve yardıma muhtaç kişilere karşı gösterdikleri duyarlılıklar dolayısıyla Fenerbahçe USA Derneği Başkanı Ömer Ekinci, Onursal Başkan Ekmel Anda ve Dernek Sekreteri Mehveş Koçak’ı plaketle ödüllendirdi.

Büyük katkılar sağlıyorlar Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu plaket takdiminde yaptığı konuşmada; “Gerek Ekmel Anda gerekse Başkan Ömer Ekinci Fenerbahçemize gerçekten çok büyük katkılar sağlıyorlar. Bunu belki sizler Amerika'da tam olarak göremiyorsunuz ama bizler Türkiye’den çok net görebiliyoruz. Sadece Fenerbahçe değil Türkiye’de eğitime, spora ve özellikle Anadolu’da çok önemli projelere imza atıyorlar. Bugün de onları motive ve tebrik etmek amacıyla Ekmel Anda’ya, Ömer Ekinci’ye ve Dernek Sekreteri Mehveş Koçak’a plaketlerini takdim ettik. Fenerbahçe’nin yüzlerce derneği arasında Fenerbahçe USA Derneği’nin ayrı bir yeri var. Bize proje üreten dernekler lazım, bu anlamda da Fenerbahçe USA Derneği proje üretiyor. Sanki 12 saat uzaklıktaki New York’ta değiller İstanbul’un bir semti kadar bize yakınlar ve bu da Derneğimize ayrı bir önem kazandırıyor... Bu arada Ekmel Anda’ya da ayrı bir parantez açmak gerekiyor çünkü Ekmel Anda’nın sadece Fenerbahçe USA’ye değil diğer derneklere de göstermiş olduğu yardımlar ortada. Karşılıksız ve samimi bir şekilde herkesin yardımına koşan, yardımseverliği ile her kesimden insanın takdirini kazanan biri. Bu nedenle Anda’nın bu plaketi fazlasıyla hak ettiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Ortak projeler yapacağız Plaket takdiminden sonra konuşan Fenerbahçe USA Derneği Başkanı Ömer Ekinci “Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu’na çok teşekkür ederiz, bizi onore etti. Gururla söyleyebilirim ben de Sarı Lacivert Derneği üyesiyim. Sarı Lacivert Derneği'nin Fenerbahçe’ye katkıları herkes tarafından biliniyor. Önümüzdeki dönemde Sarı Lacivert Derneği ve Fenerbahçe USA derneği birlikte ortak projeler yapacağız. Sosyal sorumluluk projelerini çok yakında açıklayacağız” dedi.

Komsuoğlu: “Fenerbahçe USA karşılıksız, ve samimi olarak her zaman Fenerbahçe’ye destek veriyor.”

19


Başkanımız Aziz Yıldırım'ın

spor okullarına büyük bir desteği var Fenerbahçe Spor Okulları Genel Koordinatörü Banu Dizdar ile bir araya geldik. Dizdar, Fenerbahçe Spor Okulları’nı ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri dergimize anlattı. Banu Dizdar, “Fenerbahçe logosu altında çocuklarımıza spor bilincini kazandırmak için çalışmalar yapıyoruz” dedi. Kemal Evren İzbırak

F

enerbahçe Spor Okulları Fenerbahçe sevgisini hissettirmek, Fenerbahçe ruhunu ve prensiplerini sporun her dalına yayarak yetenekli ve spor ahlakı olan bireyler yetiştirmek amacıyla genç sporcu adaylarını yetiştirmeye devam ediyor. Fenerbahçe Spor Okulları’nın gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında Fenerbahçe Spor Okulları Genel Koordinatörü Banu Dizdar’la görüştük. • Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Yüksek lisansımı İstanbul Üniversitesi’nde işletme alanında yaptım. Profesyonel bir spor geçmişim yok ama yaklaşık 8 yıldır Fenerbahçe Kulübünde çalışıyorum. Burada ilk görevime kurumsal satış sorumlusu olarak yelken şubesinde başladım. Yelken şubesine başlarken amacımız kulüp için gelir amaçlı etkinlikler düzenlenmekti. Böylece kurumsal yelken eğitimleriyle başladık ve takım ruhu eğitimleriyle devam ettik. Sonra yetişkinlere yönelik bireysel yelken eğitimleri ve çocuklara yönelik yaz kampları düzenledik. Bu etkinlikleri daha sonra geliştirerek büyüttük. Kulübümüz tarafından 2013 Nisan ayında ise Spor Okulları Genel Koordinatörlüğü görevine getirildim. • Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları hakkında bilgi verir misiniz? Nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Öncelikle göreve getirildiğim Nisan 2013’te okullarımızın kriterlerini belirledik. 1,400 öğrencimizin kayıtlı olduğu Fenerbahçe Spor Okulları’nın bünyesinde futbol, basketbol, voleybol, yelken, yüzme, atletizm, masa tenisi ve jimnastik olmak üzere 8 branş bulunuyor. Bu branşlardan

20

futbol, basketbol, voleybol, yelken, yüzme, masa tenisi ve atletizmin aynı zamanda alt yapı takımları da var. Yani bunlar birer şube ve şubelerde lisanssız sporcularımız var. Spor okullarını yaparken bizim stratejik hedefimiz bu branşlarda altyapılarımıza oyuncu kazandırmak ve çocuklara spor bilincini kazandırmak. Biz çocuklarımızın sporu hayatları boyunca bir yaşam biçimi olarak benimsemelerini istiyoruz. Bu öncelikli hedefimiz. Yeteneği olan ve kendini gösteren çocuklarımız, burada alt yapı hocalarımız tarafından gözleniyor ve alt yapı takımlarımıza seçilerek lisanslı sporcu olarak hayatlarına devam ediyorlar. Nisan 2013’te Fenerbahçe Spor Okulları yeniden bir yapılanma içine girdi. Spor

okullarını her branşta A’dan Z’ye baştan yapılandırdık. Jimnastik bizim kulübümüzün lisanssız sporcu yetiştirdiği bir alt yapı branşı değil. Jimnastiği şu anda sadece Dereağızı tesislerinde yapıyoruz. Şu an için sadece temel jimnastik yapabiliyoruz. 4 yaşından itibaren çocuklarımızı kulübe alarak temel jimnastik eğitimi veriyoruz ve oradan fiziği neye uygunsa ilgili branşlara yönlendiriyoruz. Yani çocuklarımızı atletizm uygunsa atletizme, basketbola uygunsa basketbola yönlendiriyoruz. Bu nedenle spor okullarında jimnastik branşını açtık. Atletizm ve jimnastik yurt dışındaki bütün kulüplerde sporun temeli oluyor. Yurt dışında çocuklar jimnastik ve atletizmle spora başlayıp burada vücutlarını ve motor hareketlerini geliştirip fizikleri doğrultusunda antrenörler tarafından yönlendiriliyorlar.

“Açtığımız okullarla Fenerbahçe bayrağını her yere götürüyoruz” • Spor okulunda eğitimler kimler tarafından veriliyor? Eğitimlerimiz, hep alt yapı hocalarımızın desteğiyle oluyor. Alt yapı hocalarımızın başkanlığında gerçekleşiyor. Futbolda alt yapı başkanı Müjdat Yetkiner, voleybolda alt


yapı hocamız İsa Tekder ve basketbolda alt yapı hocamız Erdal Erdinç var. Bu hocalarımız spor okulunda antrenör kadrosunu kurup hem alt yapı ile entegre çalışıyorlar hem de spor okullarının antrenman programlarını yapıyorlar. Ayrıca buradaki antrenörleri gözlemliyor ve yetenekli çocukları takip edip alt yapılara kazandırmak için süreci işletiyorlar. Biz Türkiye’nin her yerine isim hakkı vererek spor okulu açtırıyoruz. Bu yıl futbol, basketbol, voleybol ve yüzme branşlarında isim hakkı veriyoruz. Türkiye genelinde toplam 157 tane okulumuz ve yaklaşık 17 bin öğrencimiz var. Doğu Beyazıt’tan Edirne’ye kadar neredeyse her bölgede spor okulumuz faaliyet gösteriyor. Bu okullarımız Fenerbahçe logosu altında çocuklara spor bilincini kazandırmak için çalışmalar yapıyorlar. Okullarımız da yetenekli çocuklarımızı tespit ederek buraya getirip, çocukları alt yapıya gösteriyorlar. Biz de gerçekten yetenekli olan bu çocuklarımızı alt yapılarımıza alıyor ve böylece bütün Türkiye’yi de bu kanalla taramış oluyoruz.

“Alt yapı hocaları tarafından takip ediliyor” • Spor okullarında eğitim alan öğrencileriniz için ne tür aktiviteler organize ediyorsunuz? Nisan 2013’te yaptığımız kriter belirleme sırasında prosedürleri düzenledik ve özel beden eğitim ve spor tesisleri yönetmeliğini baz alarak bir takım düzenlemeler getirdik. Onları yeniden yapılandırdık, sorunları dinleyip bu sorunlara cevap verecek çözümler ürettik. Örneğin spor okulları öğrencileri için turnuvalar istiyorlardı. Çocukların lisansı yok bu yüzden maç yapamıyorlardı. Bu nedenle hem İstanbul merkezli hem de bölgesel turnuvalar organize etmeye başladık. Mesela geçen yıl futbolda Doğu Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da turnuvalar yaptık. Diğer branşlardaki turnuvalarımızı İstanbul merkezli yapıyor ve okullarımızı davet ediyoruz. Bütün bu isim hakkı verilmiş olan okulların öğrencilerini bir araya getirip onlara maç yapma fırsatı yaratıyoruz. Böylece çocuklarımız birbirlerini tanıyor, kaynaşıyor ve yeteneklerini sergiliyor. Aynı zamanda bu turnuvalara alt yapı hocaları da gelerek gözlem yapıyor çünkü bu turnuvalarda genelde alt yapı hocalarının belirlediği yaş gruplarındaki çocuklar oynuyor ve bu maçlara da yetenekli çocuklar çıkarılıyor. Alt yapı hocalarımız da burada gözlem yaparak yetenekli çocuklarımızı merkeze alıyor. Yine Doğu Anadolu’da bu yılın başında 9 okul ve 200 öğrencinin katıldığı bir bölgesel

Banu Dizdar, Kemal Evren İzbırak'a Fenerbahçe Spor Okullarının başarısını anlattı.

Bu sezon şampiyon olacağız Spor Okulları ve Fenerbahçe Spor Kulübü açısından 2015 için düşüncelerinizi alabilir miyiz? Fenerbahçe 2014 -2015 sezonunda inşallah şampiyon olacak. Tabi bu maç ortamı, ne olacağını önceden kestiremeyiz ama hedefimiz bütün branşlarda Türkiye’de şampiyonluk ve yurtdışında da ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Umarız başarılı oluruz ve çalışmalarımız da bu yolda devam ediyor. Spor okulları bu tempoda, bu grafikte giderse daha da büyüyecek. Spor okullarının isim hakkı için Türkiye’de talep çok fazla. Biz bunları çok ciddi değerlendiriyor ve ince eleyip sık dokuyarak isim hakkı veriyoruz. Bu prosedürlerin uygulanmasına çok dikkat ediyoruz. Dolasıyla Türkiye genelindeki spor okullarının sayısı ciddi oranda artacak diye düşünüyoruz. Spor okullarının merkezi olan Dereağızı’nda maalesef öğrenci sayısını artıramıyoruz nedeni ise tesisin kapasitesi. 2015 yılı bizim için çok ciddi artışla devam ediyor. Bütün branşlarda kontenjan dolmuş durumda. Velilerimiz de çok mutlu ve onların düşüncelerini ve tekliflerini de değerlendiriyoruz. turnuva düzenledik. Ayrıca Karadeniz Cup’ı gerçekleştirdik. Havaların ısınmasıyla birlikte Ege ve Akdeniz Turnuvası düşünüyoruz. Basketbolda ise son iki yıldır Ülker Sports Arena’nın büyük salonunda All Star adında bir etkinlik yapıyoruz. Bir A takım havası yaratılarak, Türkiye’nin çeşitli illerinden seçilen en iyi çocuklar burada bir gün boyunca A takımının maç yaptığı salonda maç yapıyorlar. Aslında bu hem bir turnuva hem de bir spor şenliği. • Öğrenciler için düzenlediğiniz kamplar var. Bunlardan bahsedebilir misiniz?

Kampları hem çocukları bir araya getirmek hem de kulübümüze gelir sağlamak için düzenliyoruz. Bu kampların ilkini Topuk Yaylası Tesisleri’nde yaptık ve ikincisini ise geçen yıl Kartepe’de yaptık. Bu kampları hem kış hem yaz mevsiminde gerçekleştirdik. Bizim branşımız olmamasına rağmen son iki senedir kayak kampı da yapıyoruz. Biz kış sporlarında Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yokuz ama Sayın Başkan Aziz Yıldırım’ın ve kulübümüzün destekleriyle ilk kayak kampımızı 2014’te Palandöken’de yaptık. İkincisini ise bu yıl 26-30 Ocak arasında yine Palandöken’de yaptık ve bu sefer katılım iki kat daha fazla oldu. 2-6 Şubat’ta ise Kuşadası’nda futbol, voleybol ve basketbol olmak üzere 3 branşta bin çocuğumuzla bir kamp yaptık. Çok verimli geçti ve bütün alt yapı hocalarımız teknik ekipleriyle gelerek bir değerlendirme ile seçme yaptılar. Çocuklar bu kamplarda hem bireysel hareket etmeyi hem de takım olarak arkadaşlarıyla da zaman geçirmeyi öğrendi. Çocuklarımız küçük yaş grubu oldukları için çoğu ilk kez böyle tecrübe edindi. Çocuklarımız bir hafta boyunca kendi branşlarında maçlar ve antrenmanlar yaptı. Toplam bin öğrencinin bulunduğu Kuşadası’ndaki turnuvaya Türkiye genelinden 46 futbol okulu ve voleybol ile basketboldan ise 12 okul katıldı. Tabi ki zorlu bir hafta oldu ama bir o kadar da keyifli geçti. Herkes memnun kaldı ve şimdi bizden yaz için Kartepe’de tekrarını bekliyorlar. • En çok hangi branş tercih ediliyor? Fenerbahçe Spor Okulları’nda öğrencilerimiz en çok futbol branşını tercih ediyor. Dereağızı Tesisleri’nde öğrencilerimiz için futboldan sonra voleybol ve basketbol geliyor. Bu tabi diğer illere göre ve demografik yapıya göre değişiklik gösterebiliyor. Anadolu’da da futbol birinci oluyor. Basketbol ve voleybol arasında sıra değişikliği söz konusu olabiliyor. Ancak lokomotif branş her zaman futbol. Deniz kıyısındaki bölgeler için de futbolun en çok tercih edilen branş olduğunu söyleyebilirim.

21


Avrupa’daki spor okullarıyla ortak çalışmayı planlıyoruz Dergimize özel açıklamalarda bulunan Banu Dizdar: “Fenerbahçe Spor Okulları’nda yetişip ulusal ve uluslararası her branşta başarı kazanmış öğrencilerimiz var” dedi. • Spor okulunuzda yetişip, ulusal ve uluslararası başarılar kazanmış öğrencileriniz var mı?

F

enerbahçe Spor Okulları’nda yetişip ulusal ve uluslararası her branşta, müsabakalarda başarı kazanmış öğrencilerimiz var. Basketbolda A Takımına kadar çıkmış olan öğrencilerimiz bulunuyor. Voleybolda da öyle özellikle kadınlarda var. A takımına çıkmayıp Türkiye’de başarı kazanan ve olimpiyatlarda ülkemizi temsil eden sporcularımız da var. Bu sporcularımız boks, yelken, atletizm gibi branşlarda mücadele ettiler. Şunu da ifade edeyim branş olarak boksun okulu yok ama bu sporun okulunun açılması için yakın bir zamanda girişimde bulunacağız. Şube kaptanı ile görüştük. Boksun spor okulu için alt yapı çalışmalarını başlatacağız. Fenerbahçe boks şubesinin de çok ciddi başarıları bulunuyor. Aslında bütün şubelerden ve özellikle de bu saydığım branşlarda Milli Takıma giren çok sayıda sporcumuz var. Özellikle bu saydığım branşlarda olimpiyatlara da bu kanalla giden çok sayıda sporcumuz oldu. Umarız daha fazla sporcumuzu, spor okullarından bu doğrultuda çıkartıp Milli Takıma hazırlarız. Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım da bu spor okulları projesini çok destekliyor. Özellikle de alt yapılara önem veriyor ve ülke genelindeki

22

spor okullarından alt yapıları için sporcu seçmelerini isteyerek, “Çocuklarımız lisanslı olsunlar ve Milli Takıma yetiştirelim” diyor. Spor okulları projesi çok desteklenen bir proje oldu. Öte yandan yine Başkanımızın önderliğinde bu sene çocuklarımıza fiziksel ölçüm yapıyoruz. Bunu bir program dahilinde gerçekleştiriyoruz ve yağ ölçümlerini yapıyoruz. Fiziksel ölçümleri ve yağ ölçümleri belirli bir periyotla yapılıyor. Çocuklar aynı zamanda Dereağızı’ndaki hocalarımızın denetiminde kayıt altına alınıp gelişimleri gözlemleniyor.

“Spor okulları bizim sporcu kaynağımız” • Spor okulunun Fenerbahçe Spor Kulübü için önemi nedir? Fenerbahçe Spor Okulları kulüp için her şeyden önce bir oyuncu kaynağı. Çünkü Türkiye’nin neredeyse her ilinde farklı branşlarda spor okullarımız faaliyet gösteriyor.

Dolasıyısıyla Türkiye’nin yetenekli çocuklarının spor taramasını yapıyoruz. Dediğimiz gibi Başkan Aziz Yıldırım bu sene özellikle bu konuya çok destek ve önem vererek spor okullarının artık alt yapılara oyuncu kaynağı olduğunu ve buralara seçilecek oyuncuların spor okullarından seçilmesi gerektiğini bütün alt yapılara deklare etti. Aziz Yıldırım benden de bilgisini alarak gittiği her ildeki spor okulunu ziyaret ediyor ve antrenmanları izliyor. Çocuklarla tek tek konuşuyor ve onların görüşlerini alıyor. Kendisinin özel ziyareti bile söz konusu olsa, eğer bölgede spor okulu varsa gidip ziyaret eder. Dertlerini dinler, çocuklarla iletişim kurar ve biz de notlar alırız. Aslına bakarsanız bizim sporcu kaynağımız spor okullarımız. • Avrupa’daki kulüplerin spor okullarıyla temaslarınız var mı? Avrupa futbolunun büyük kulüpleriyle spor okullarına ilişkin şu ana kadar bir temasımız olmadı. Biz sadece o kulüplerin kamp programlarını inceledik ve o programları kendimize model alarak birkaç uygulama yaptık. Ancak antrenman programları veya yaptıkları teknik konular tamamen alt yapının konusu olduğu için biz o alana hiç girmiyoruz. Fakat ilerleyen dönemlerde yurtdışı kamplarını bu kulüplerle entegre bir şekilde yapmayı planlıyoruz. Örneğin aynı yaş grubundaki çocukları bir araya getirip kaynaştırarak hem bir kamp ortamı yaratmak hem de antrenman yapmalarını sağlamak istiyoruz.



Bu da hem çocukların vizyonlarını genişletecek hem de çift taraflı bir etkileşim sağlanmış olacak. Spor okulları olarak yurt dışına şu anda isim hakkı vermiyoruz ancak bu konuda çalışmalarımız var. Böyle bir projede hangi ülkelerin seçileceğini belirlemek için fizibilite çalışmalarını başlatmak lazım. Bu çalışmaları bitirdikten sonra da yurt dışına isim hakkı verme sürecini başlatabiliriz. Bu süreç içinde öncelikle Almanya, Hollanda, Belçika ve taleplerin geldiği Bulgaristan gelebilir.

“Van’daki futbol okulumuzda depremzede öğrenciler ücretsiz eğitim alıyor” • Sosyal sorumluluk projeleriniz kapsamında neler yapıyorsunuz?

B “Öğrencileri motive ediyor” • Profesyonel sporcular ile öğrencileriniz bir araya geliyor mu? Düzenlenen etkinliklerde A takımı oyuncularıyla spor okulu öğrencilerimiz bir araya geliyorlar. Geçen yıl İstanbul’da isim hakkı verdiğimiz okulların katıldığı ve bütün sene süren İstanbul Cup Futbol Turnuvası yapmıştık. Sonunda finale kalan takımlar ise Fikirtepe’deki tesislerimizde bir araya geldiler. Finalde, bütün A Takımı oyuncularımız, eski teknik direktörümüz, yönetim kurulu üyelerimiz bu çocukları sahada izlediler. Dolasıyla, finale kalan takımların oyuncuları abilerinin karşısında maç yaptılar ve bu da motivasyonlarını yükseltmiş oldu. Maç bittikten sonra aynı A Takımı’ndaki abilerinin yaptıkları gibi birbirlerinin ellerini sıktılar. Çok güzel bir turnuva oldu. Biz her turnuva ve her etkinliğimiz sonrasında bunu uygulamak istiyoruz. Aynı şeyi All Star’da da yaptık. En iyi oyuncular kupalarını A takımı oyuncularından aldılar. Kupa törenini böyle bitirdik. Geçen yıl 23 Nisan’da düzenlediğimiz voleybol turnuvasında

24

izim spor okulumuzdaki sportif çalışmalarımızın yanı sıra bazı sosyal sorumluluk projelerimiz de bulunuyor. Öncelikle bizim Türkiye genelindeki bütün okullarımız ve Dereağızı için bir kontenjanımız var. Yani; yetenekli ama maddi durumu iyi olmayan çocuklarımıza bir kontenjan çerçevesi içinde spor eğitimi aldırıyoruz. Spor okulları olarak ilk sosyal sorumluluk projemiz Van’da ücretsiz bir futbol okulumuz bulunuyor. Deprem sonrası depremzede çocuklarımızın eğitim aldığı bir okul bu. Bu okulun çalışmalarına geçen Nisan ayında başladık. Burada 100 tane çocuğumuz ücretsiz futbol eğitimi alıyor. Kulübümüzün ve Başkanımızın

ise minik bayan voleybolcularımız kupalarını Sarı Meleklerden almıştı. Onlar da bir araya gelmişlerdi. Yani biz bütün organizasyonlarda Başkanımızdan ve kulüp yönetimimizden izin alarak elimizden geldiğince çocuklarımızı A takımı oyuncularıyla bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bunun bir faydası da çocuklarımız zaten abilerini, ablalarını birer model olarak alıyorlar ve onları canlı görmek çocukları inanılmaz bir şekilde motive de ediyor. Hatta Başkanımız İstanbul dışı ziyaretlerinde takımın programının

desteğiyle böyle projelerin devamı gelecek. Bu okulları farklı branşlarda birkaç bölgede daha açmayı düşünüyoruz. Bunun dışında Dereağızı’nda kullanılan ve envanterden çıkacak olan toplar, potalar gibi malzemeleri doğudaki okullara gönderiyoruz. O bölgedeki okullardan ve okul müdürlerinden çok talep geliyor. Onların talepleri elimize ulaşıyor burada biz de sırayla değerlendirip buradaki malzemeleri oraya gönderiyoruz. Mesela Fenerium’un stokta kalan malzemelerini de aynı şekilde değerlendiriyoruz ki oradaki çocuklarımızı bir şekilde bu yöntemle sporla tanıştıralım. En çok talep Doğudaki köy okullarımızdan geliyor ve biz de bu tarz malzeme yardımı yapıyoruz. Bu sosyal yardım projemizde okullardan gelen teşekkür yazıları bizleri mutlu ediyor. uygunluğuna bağlı olarak berberinde oyuncuları da götürüyor. Bu ziyaretlerden dolayı o spor okullarındaki çocuklar çok mutlu oluyor ve genelde bunu haber vermiyoruz. Örneğin sahaya başkan, teknik direktör ve hocamız bazen Webo’yla bazen de Emre ile giriyor. Bu da çocuklara büyük bir sürpriz oluyor ve çok mutlu oluyorlar.



Koreografi şovuna

F

‘Sarı Lacivert’ destek

enerbahçe-Galatasaray derbisinde maç öncesi ve sonunda yapılan koreografi şovları büyük beğeni toplarken, koreografinin 100 metreye 30 metre büyüklüğündeki dev pankartları Derneğimizin katkılarıyla hazırlandı. Maçtan günler öncesinde başlayan hazırlıklar sonunda organizasyon büyük bir başarıyla sonuçlandı. Koreografi şovu sosyal medyada da büyük ilgi gördü ve paylaşım rekorları kırdı.

26

Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde maç öncesi ve sonunda Derneğimizin katkılarıyla hazırlanan koreografi şovları büyük beğeni topladı.


Antalya kampından

renkli kareler

Kamptan hiçbir yerde göremeyeceğiniz

fotoğraflar

F

enerbahçe futbol takımının Antalya Belek'teki Regnum Carya Golf & SPA Resort Hotel'de gerçekleştirilen devre arası kampı oldukça verimli geçti. Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nun da ziyaret ettiği kampta futbolcular ikinci yarıya yoğun bir çalışma temposuyla hazırlanırken, antrenmanlardan arta kalan zamanlarda çeşitli aktivitelerle stres attılar. Bu etkinliklerden bir tanesi de golf topu yerine futbol topuyla oynanan FootGolf etkinliğiydi. Yerli ve yabancı oyunculardan kurulu iki takımın karşı karşıya geldiği mücadeleyi yerliler takımı kazandı.

Fenerbahçe'yi ağırlamaktan şeref duyduk Aynı zamanda Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Carya Turizm Yatırımları AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Şafak Öztürk, çok keyifli bir kamp dönemi geçirildiğini ve Fenerbahçe'yi ağırlamaktan şeref duyduklarını vurguladı. Öztürk, “İlk kez böyle bir organizasyon denedik, başarılı da oldu. Takımımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.

27



Rio Olimpiyatları’na

Fenerbahçe’nin adını

altın harflerle yazdıracagız

Fenerbahçeli Milli Boksör Adem Kılıçcı ile olimpiyat hazırlıklarını konuşmak için buluştuk. 2016 yılında gerçekleşecek olan Rio Olimpiyatları’na katılmaya hak kazanan başarılı boksör, hedefinin Olimpiyatlar’dan madalyayla dönmek olduğunu söyledi. Sıla Acar üçük yaşlarda merak saldığı boksta azim ve inancıyla büyük başarılara imza atan Fenerbahçeli yıldız boksör Adem Kılıçcı ile bir araya geldik. Türk boks tarihinde bir ilke imza atarak 3. kez olimpiyatlara gitme hakkı kazanan genç ve yetenekli boksör 2006 yılından bu yana Fenerbahçe bayrağı altında ringe çıkıyor. İyi bir Fenerbahçeli olduğunu söyleyen Kılıçcı, 2016 Rio Olimpiyatlarına çok sıkı hazırlandığını ve madalya alarak Fenerbahçe’nin adını tarihe altın harflerle yazdıracağını ifade etti.

K

Spor hayatınız nasıl başladı? Ne kadar zamandır boks yapıyorsunuz? Boksa başlayalı 15 yıl oldu. Ağrı’da 1999 yılının sonunda 2000’in başında başladım bu spora. Küçük çocukların her zaman bu tür sporlara merakı vardır. Ama futbol gibi çok yaygın bir spor olmadığı için her çocuk ilgilenemiyor. Aslında hemen hemen her çocuk o yaşlarda boksu merak eder çünkü güçlü olmayı, iyi dövüşebilmeyi isterler. Ben de o dönemlerde öyle düşündüm ve bu sporu merak ettim. Bizim mahallede de boksa giden biri vardı onun vesilesiyle boksa başladım.

“Aklımda sadece Fenerbahçe var” Fenerbahçe’ye gelişiniz nasıl oldu? Ne ifade ediyor sizin için Fenerbahçe? Ben Fenerbahçe’ye gelmeden önce Ankara TSE Takımı adına boks yapıyordum. Ankara TSE’de Türkiye Şampiyonu olduktan sonra 2006 yılında beni Fenerbahçe istedi. O tarihten itibaren de Fenerbahçe için mücadele ediyorum. Ben iyi bir Fenerbahçeliyim ve Fenerbahçe’de olduğum için de çok mutluyum. Zaten boksu Fenerbahçe’de bırakmak istiyorum. Aklımda başka bir kulüp yok.

“Maç öncesi dua ederim” Maçlara çıkmadan önce size uğur getireceğine inandığınız şeyler var mı? Maça çıkmadan önce Allah’ım ne bana ne de rakibime bir sakatlık yaşatma. Temiz bir maç olsun. Rakibim de ben de sakatlanmayayım ama ben kazanayım” diye dua ederim.

29


“Tüm kaslarımı çalıştırmak için plates yapıyorum” 2016 Rio Olimpiyatları’na katılmaya hak kazandınız. Hazırlık süreciniz nasıl geçiyor? Nelere dikkat ediyorsunuz?

Fenerbahçeli Milli Boksör Adem Kılıçcı, Sıla Acar’ın sorularını yanıtladı.

“2012’de kaçırdığım madalyayı telafi edeceğim” 3. kez olimpiyatlara katılacaksınız. Genç yaşınıza rağmen birçok başarıya imza attınız. Bu siz de bir doygunluk hissi yaratıyor mu? Olimpiyat konusunda bir doygunluğum yok. 2008’de katıldığımda ilk 10’a kalamadım. 2012’de madalya elimden ucu ucuna kaçtı. Şimdi 2012’da kaçırdığımız o madalyayı telafi etmek istiyoruz. Zaten bu benim son olimpiyatım olacak. Bu durum tarihte bir ilk. 3 defa olimpiyata giden bir boksör yok Türkiye’de. Dünyada bile bu sayı çok azdır çünkü boks istikrar açısından inişli çıkışlı bir branştır. Örneğin Dünya Şampiyonu olursunuz ama olimpiyat vizesi alamazsınız. Temas sporu yapıyorsun sonuçta. Senin performansından öte karşındaki insanın sana yapmış olduğu hamleler de çok önemli. Türkiye’de boks çok fazla popüler değil. İngiltere, Almanya, Amerika gibi popüler değil. Bizim ülkemizde vitrinin el alt kısmında boks görülür.

“2016 olimpiyat vizesi için oynadığım maçı unutamıyorum” Sporculuk hayatınızda unutamadığınız bir karşılaşma var mı? 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’na vize almak için Rus Chebotarev ile yaptığım maç unutmadığım karşılaşmalardan bir tanesi. Onunla iki kere karşılaştık. İkinci maçta ikinci rauntta bana vurdu, ben kroki oldum ve yere düştüm. Sonra kalkıp maçı çevirdim, puanla maçı aldım. Boksta yere düşüp knockdown olup kalkıp maçı çevirmek çok zordur hatta imkansız gibi görülür. O maçı unutamıyorum. Bir de 2012 yılında Londra Olimpiyat Şampiyonası’nda Japon boksör ile yaptığım madalya maçını hiç unutamıyorum. O maçta madalya ellerimden kayıp gitti. Çok üzülmüştüm. 3 ay geceleri uyuyamadım. Avrupa’da madalyam var, dünyada var, Akdeniz’de var. Bu Türkiye’de bir ilk. Şimdi bir de olimpiyatta olursa zaten tarihe ismimizi altın harflerle yazdıracağız.

30

Yavaş yavaş antrenmanlar başladı, form koruma antrenmanları yapıyorum. Maç dönemlerine yaklaştıkça antrenmanların süresi de, şiddeti de artıyor. Özellikle maç haftalarına girdikçe karşılıklı dövüşler, prova dövüşleri başlıyor. Günlük 1,5 saat sabah 1,5 saat akşam olmak üzere 3 saat çalışıyorum. Ben spa ve spor salonu işletiyorum. Orada plates derslerimiz var, vücudumdaki bütün kasları çalıştırabilmek için o derslere katılıyorum. Onun dışında kondisyonerliğimi Umut Duygu yapıyor. Antrenmanlarda özel çalıştığım için Tuncay Varol Atagün Yalçınkaya yardımcı oluyor. Bununla beraber beslenmeye de çok dikkat ediyorum. Genelde karbonhidrat ağırlıklı besleniyorum. Maça son 2 hafta kalana kadar protein ve karbonhidrat içerikli besleniyorum. Yağdan, şekerden, tuzdan uzak duruyorum. Açıkçası çok aç kaldığım oluyor.


Fenerbahçeli Milli Boksör Adem Kılıçcı:

Ringe kavga etmek için degil

kazanmak için çıkıyorum

Çok zorlu ve güç odaklı bir spor yapıyorsunuz. Maçlarda aldığınız darbeler sonucunda hiç canınız yanmıyor mu? Rakibinize vururken ne düşünüyorsunuz? Acımıyor ama elbette hissediyorsunuz. Aldığınız darbeler sonucu kondisyonunuz da düşüyor ama maç sırasında o acıyı hissetmiyorsunuz. O adrenalini yaşamanız gerekiyor. O anda kafanızı kesseler hissetmezsiniz. Maç sırasında “Canım çok yandı” dediğimi hatırlamıyorum. İzlediğiniz filmlerdeki gibi olmuyor. Ben karşımdaki insandan hiçbir zaman nefret etmem. Bu duruma tamamen sporcu psikolojiyle bakmak gerekiyor. Ben oraya kavga etmek veya karşımdakinin canını acıtmak için çıkmıyorum. Kazanmak, onu yenmek, onu etkisiz hala getirmek için çıkıyorum. Nasıl bir futbolcu çıkıp sahada gol atmak istiyorsa, ben de ringe çıkıp karşımdakine yumruk vurmak ve ondan yumruk yememek istiyorum. Boks kaç yaşına kadar yapılabilir? Bir yaş limiti var mı? 40 yaşına kadar amatör olarak olimpiyatlarda yarışabilirsiniz ama profesyonel boksta yaş sınır yoktur. İstediğiniz yaşa kadar yapabilirsiniz. Şu anda 45 yaşında profesyonel boksörler var. Bu yaş kriteri tamamen sizin kendinize nasıl baktığınızla alakalı bir durum o nedenle net bir yaş söyleyemem. Uzun yıllar bu sporu yapmak istiyorsanız, alkolden sigaradan yani sporcu sağlığını olumsuz etkileyecek her şeyden uzak durmak gerekir. En çok hangi bölgeler acıyor? Çene, şakak can alıcı noktalar. Şakak beyne en yakın ve en hassas nokta. Burundan alacağınız darbe sonucunda pek bir şey olmaz. Burun kırıldığında kimse kroki olmaz. Maç sırasında beyni sarsmamak gerekiyor. Boks ile ilgilenenlere neler tavsiye edersiniz? Boks dışarıdan görüldüğü gibi bir spor değil. Ben insanların boksu tanımasını istiyorum. Türkiye’de son dönemlerde kick-box çok yaygınlaştı ama ben bunun özentilik olduğunu düşünüyorum.

Çünkü ünlüler bu sporla ilgilenmeye başladılar. Şimdi çok fazla kişi özel ders alıyor ama ben biraz daha insanların boksun ruhunu tanımalarını istiyorum. Aileler çocuklarını boksa gönderdiklerinde kafası gözü kırılacak diye düşünmemeli. Bu sporla insan gerçekten kendini korumayı öğreniyor. Sporcu psikolojisiyle yaşamayı öğreniyor. Tabi ki iyi, güvenilir ve gerçekten sporcu yetiştirebilecek yerlerin tercih edilmesi lazım. Merdiven altı salonlar çok ama başarılı birçok sporcu da merdiven altından çıkmıştır. Ben de bir merdiven altı salonundan çıktım ama ben devletin kadrolu bir antrenörü tarafından çalıştırıldım. Herhangi bir salonda para karşılığı insanlara ders veren biri çalıştırmadı beni. Amatör ruhun terini bilen insanlarla çalışmak çok önemli. Sadece hobi olarak yapmayı düşünüyorlarsa gerçekten çok güzel bir spor. Hem kardio açısından çok iyi hem de bir savunma sporu öğreniyorsunuz. Sonuçta kötü bir dünyada yaşıyoruz. Profesyonel spor hayatınız sonlandığında, neler yapmayı düşünüyorsunuz? Antrenörlük yapmayı düşünüyor musunuz? Ben zaten beden eğitimi bölümü mezunuyum ve Kadıköy Gözcübaba İmam Hatip Lisesi’nde beden eğitimi öğretmeniyim ama gidemiyorum. Öğrencilerim de şikayetçiler bu durumdan tabii. Spor kariyerim bittikten sonra da elbette faydalı olabilmek için elimden geleni yapacağım. Devletin sporcuya verdiği desteği yeterli buluyor musunuz? Şu anda ne devlet ne de federasyondan bir destek almıyorum. Tamamen kulübümüzün sunmuş olduğu fırsatlarla maçlara hazırlanıyorum. Belediyeler güreşe ve farklı branşlara çok ciddi destek veriyorlar. Ama boksla alakalı hiçbir büyükşehir belediyesi atılım yapmıyor. Bu da rekabeti düşürüyor. Sporcuların daha rahat çalışabileceği ortamları kısıtlıyor. Biz aradan sıyrılanlarız. Sıyrılamayan çok yetenekli insanlar var.

“Kadın boksu gelişme gösterdi” Kadınların boksla ilgilenmesine nasıl bakıyorsunuz? Boks erkekte daha karizmatik duruyor. Bir kadının dövüşmesi teknik ve görsel açıdan erkeğe göre daha kötü. Erkek boksörlerin kalitesiyle, kadın boksörlerin kalitesi de aynı değil. Erkeklerde herkes çok iyi. Kadınlarda bir iki kişi iyi oluyor, diğerleri kötü oluyor o zaman da doğru bir eşleşme olmuyor. Ama son zamanlarda kadın boksörlerin olimpik olmasıyla beraber daha iyi oldu.

31


Fenerbahçeli olmak

il ğ e d k e m r ö g ı y a form

renkleri hissetmektir

Hazırlayan: Loran Vayloyan

48 yaşında, 48 yıldır dünyasının merkezine ailesiyle birlikte Fenerbahçe’yi koymuş Sinan Ateş... Tam 25 yıldır Kadıköy Belediyesi çalışanı… Eşi ve 18 yaşındaki oğluyla birlikte kâğıt üzerinde görme engelli ama sonuna kadar engelsiz hayatına devam ediyor.

K

asım 2011’de yayıncı kuruluş ekranlarına yansıyan bir taraftar hepimizin doğduğu veya aklımızın erdiği andan itibaren adı gibi bildiği Fenerbahçe aşkını bir kez daha milyonların gözü önüne serdi. Bir sarı lacivert renktaşımız kulağında kulaklık radyodan maçı dinleyerek, kale arkası tribününde tezahüratlara eşlik ederek Fenerbahçe aşkının engelsiz, engellenemez bir aşk olduğunu kanıtlar gibiydi. 48 yaşında, 48 yıldır dünyasının merkezine ailesiyle birlikte Fenerbahçe’yi koymuş Sinan Ateş... Tam 25 yıldır Kadıköy Belediyesi çalışanı… Eşi ve 18 yaşındaki oğluyla birlikte kâğıt üzerinde engelli ama sonuna kadar engelsiz hayatına devam ediyor. “Kendimi bildim bileli Fenerbahçeliyim. Ben her geçen yıl Fenerbahçeli olmanın o formayı sahada görmek değil, o renkleri içinde hissetmek olduğunu en iyi anlayan ve bilen kişiyim” diye kendini tanımlıyor Sinan Ateş...

Heyecanın hiç azalmadığı başka ne olabilir ki Kâğıt üzerinde engelli bir taraftar olmanın zorluklarını onlarca kez yaşayan Sinan Ateş için iki haftada bir o

ateşi, heyecanı yerinde hissetmenin kendisi için hayatın vazgeçilmezi olduğu bir gerçek. Ancak stadımızdaki kısıtlı (100 kişi) engelli kontenjanı ve bu sezon uygulamaya geçen Passolig uygulaması bu yıl aşıkları ayrı düşürmüş.

Fenerbahçe aşkı artarak devam etti “Ben de herkes kadar bu sezon tribünlerden ayrı kaldım. Herkes kadar diyorum çünkü statların geçen zamanlara oranla boş olduğunu anlatıyorlar. Bu yıl henüz Şükrü Saraçoğlu’nda tezahürat yapma, gol diye bağırma zevkini yaşamadım. Ama heyecanımız coşkumuz hiç değişmedi. Ben bütün hayatım boyunca ‘zamanla bu heves azalır’ cümlesini duydum insanlardan. 48 yaşına geldim, en iyisi en kötüsü yüzlerce şey yaşadım, hem özel hayatımda hem de Fenerbahçe’yle ilgili. Ancak Fenerbahçe aşkı artarak devam etti. Bu heyecanın hiç azalmadığı başka bir şey ne olabilir bilmiyorum.”

Sinan Aktaş, kulağında kulaklık radyodan maçı dinleyerek, kale arkası tribününde tezahüratlara eşlik ederek Fenerbahçe aşkının engelsiz, engellenemez bir aşk olduğunu kanıtlar gibiydi.

32


Hepimizin bildiği ve yaşadığı gibi Fenerbahçe aşkı sadece maç günleri, maç süreleri boyunca yaşanan bir aşk değil. Zamane tabiriyle 7/24 bir aşk. Sinan Bey için de evde işyerinde sokakta günlük hayatın her anında yaşanan bir aşk... “Belediyede çalışan arkadaşlarımın büyük çoğunluğu Fenerbahçeli. Benim görev yaptığım santral bölümündeyse herkes renktaş. Bir dönem bizimle birlikte görev yapan bir arkadaşımız vardı. Onu da uzun uzun konuşa konuşa Fenerbahçeli yaptım. Evde ise farklı bir durum yok. Eşim ve oğlumda aynı felsefede. Görme sorunum nedeniyle yıllardır oğlumla birlikte maçlara gidiyorduk. O da en az benim kadar fanatik ve bu aşkı içinde taşıyor. Bu sezon maçlara gidemiyor olmama bir yandan oğlum adına üzülüyorum. O da doğal olarak biraz uzak kaldı. Ama artık sezon sonu geliyor ve ne yapıp edip Şükrü Saraçoğlu’na gitmeye başlayacağız.”

Radyodan dinlediği, havasını soluduğu Fenerbahçe’nin tüm branşlarını olabildiğince yakından takip etmeye çalışan, fikir yürütebilen ve daha önemlisi bu fikirleri karşısındakine zevkle dinletebilen harika bir insan.

kulübümle ilgili düşüncelerim ve hedeflerim var. Her Fenerbahçeli gibi ben de takımımı zirvede hayal ediyorum. Bugüne kadar başkanımız ile hiçbir araya gelme şansım olamadı. Onunla yan yana gelip kendisine olan hayranlığımı ve bu kulüp için ne kadar önemli işler başardığını kendisine söylemeyi isterdim. Ancak sanırım bir kaç yıl önce bir taraftar grubu benimle internet siteleri için röportaj yapmak için yanıma gelmişti. Bu olay galiba sayın başkanın hoşuna gitmemiş. Yine de ben Aziz Yıldırım’a olan Fenerbahçe için yaptıklarından duyduğum minnetten ve kendisine olan sevgimden hiçbir şey kaybetmedim.”

Sarı laciverte tutkun bir taraftar... 48 yaşına geldim, iyi kötü yüzlerce şey yaşadım, hem özel hayatımda hem de Fenerbahçe’yle ilgili. Ancak Fenerbahçe aşkı artarak devam etti. Bu heyecanın hiç azalmadığı başka bir şey ne olabilir bilmiyorum.

Fenerbahçe’yi zirvede hayal ediyorum Yaşımız kaç olursa olsun Fenerbahçe’miz ile ilgili hayallerimiz bitmiyor. Kimimiz her maçta takımın yanında olmayı, kimimiz tarihi başarıların, kimimiz takım içinde en çok sevdiği oyuncu ile yan yana gelmenin hayalini kurar. Bu bağlamda Sinan Bey’in de bir hayali var; “Her taraftarın olduğu gibi benim de takımımla,

Şunu çok açık yüreklilikle söyleyebilirim; Sinan Ateş, belki günlük hayatında nispeten sessiz, sakin yapılı, görme engeli nedeniyle hayatındaki bir takım eksikliklerin sıkıntısını yaşıyor olabilir, ancak hepimizin ortak değeri, ortak aşkı Fenerbahçe söz konusu olduğunda herkes kadar ateşli hepimiz kadar sarı laciverte tutkun bir taraftar... Radyodan dinlediği, havasını soluduğu Fenerbahçe’nin tüm branşlarını olabildiğince yakından takip etmeye çalışan, fikir yürütebilen ve daha önemlisi bu fikirleri karşısındakine zevkle dinletebilen harika bir insan. Hiçbirimizin kimsenin Fenerbahçe tutkusunu derecelendirme gibi bir hadsizliği olamaz, ancak Sinan Ateş’in içindeki sarı lacivert aşkının büyüklüğünü, bu aşkı yerinde yaşayabilmek için ortaya koyduğu büyük özveriyi gördüm. İşte Fenerbahçe büyüklüğü ve kimseye başka hiçbir kulübe nasip olmayacak bir aşk.

33


Taraftarımızdan

#PozitifDestek

Rizespor maçının ardından takım otobüsüne gerçekleştirilen hain saldırı sonrası Derneğimiz tarafından twitter’da başlatılan Pozitif Destek kampanyasına taraftarlarımız büyük ilgi gösterdi. Taraftarlarımızın #PozitifDestek Hashtag’iyle paylaştıkları fotoğraflar internet sitemiz www.sarilacivert.org.tr’de de yayımlandı.

@CatkYunus

@babis1907 @must_Karahan

@sentepe1907

@gultekinMeric

@okankocabas1

@halilbolat8

@leventkorkmaz69

@tolgakoyuncu2

@bahardindaratik

@delimavim

@CemKfy

@alively

@rose19fb07 @nfk38

@firataltinn

@BZapher @batu_07gfb

@kasraif

@ronin_by

@FenerliiBurak @gkhngvnc

34


@sksenturk

@gunaytayfur3469 @altugcam

@Cetin1907Cetin

@KaraCaptkara @EmreMenga @bayanfener @cemouzkar

@FBoKaN_

@eminkaya74 @SadullahSari

@erhangulsoy

@veli_bali @TahirEristiren @altugcam @fblee53 @_kerim1907

@klbknsm

@dumanierol

@ugureren1987

@bedo3838

@erkpeh

@damdakiflutcu

@GizliTanikH

@fanatk_fbli

35


Madrid

yolcusu kalmasın

F

enerbahçe’nin Final Four yolculuğu büyük bir hızla devam ediyor. İlk turda C Grubu’nu 8 galibiyetle ikinci sırada tamamlayan Fenerbahçe Ülker, TOP 16’da F Grubu’nda yer aldı. Grubunda yaptığı 14 maçın 11’inden galibiyetle ayrılan Fenerbahçe Ülker, grubun son maçında Anadolu Efes’i 83-72 yenip grubunu 2. sırada bitirerek Turkish Airlines Euroleague TOP 8’e yükselmişti.

Fenerbahçe Ülker’in Euroleague Playoff Serisi Maç Programı 3. Maç: Maccabi Electra Tel AvivFenerbahçe Ülker (20 Nisan Pazartesi, 21:05)

4. Maç (gerekirse): Maccabi Electra Tel AvivFenerbahçe Ülker (22 Nisan Çarşamba, 21:05)

5. Maç (gerekirse): Fenerbahçe Ülker-Maccabi Electra Tel Aviv (28 Nisan Salı, 20:00) Seride üç galibiyet elde eden takım, 15-17 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek Final Four’a katılmaya hak kazanacak. Seride 4. ve 5. maçlar gerekmesi durumunda oynanacak.

Seride öne geçti Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleague PlayOff Çeyrek Final serisinde Maccabi Electra Tel Aviv ile eşleşti. Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da oynanan ilk iki karşılaşmayı karşılaşma 80-72 ve 82-67 kazandı. Fenerbahçe bu sonuçla seride 2-0 öne geçti. Serinin ilk maçında Fenerbahçe’de Jan Vesely 23 sayıyla en skorer isim olurken, Nemenja Bjelica 13, Luka Zoric ise 10 sayıyla maçın önemli isimlerinden biri oldu.

Tel Aviv’den geçmiş olsun mesajı İlk karşılaşmayı Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Başkan Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyeleri de izledi. Ayrıca Maccabi Electra Tel Aviv takımı parkeye “Spor sevgi ve barışın temelidir. Fenerbahçe camiasına geçmiş olsun” pankartıyla çıktı.

36

Turkish Airlines Euroleague Top 16 F Grubunu 11 galibiyetle ikinci sırada tamamlayarak TOP 8’e yükselen Fenerbahçe Ülker, çeyrek final serisinin ilk iki maçında Maccabi Electra Tel Aviv’i yenerek FinalFour yolunda önemli bir adım attı.

İspanya’nın başkaenti Madrid’te düzenlenecek Final Four karşılaşmaları öncesinde diğer çeyrek final eşleşmeleri şu şekilde gerçekleşti: Real Madrid - Anadolu Efes FC Barcelona Olympiakos Piraeus CSKA Moskaova Panathinaikos


Potanın Kraliçeleri Avrupa dördüncüsü Son 2 yıldır Euroleague’de final oynama başarısı gösteren Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı Avrupa dördüncüsü oldu.

F

enerbahçemiz, Euroleague ilk turunda yer aldığı B Grubu'nu 11 galibiyetle 25 puan toplayarak lider tamamladı. Sekizli Finalde karşılaştığı Galatasaray Odeabank’ı da serideki 2-1’lik üstünlüğüyle geçen Fenerbahçemiz adını Final Four’a yazdırdı. Final Four yarı final mücadelesinde ev sahibi USK Prag’la eşleşen ekibimiz rakibine 62-49 mağlup oldu. Takımımız, üçüncülük maçında Rus ekibi Dinamo Kursk ile karşılaştı. Kralovka Spor Salonu’nda oynanan karşılaşma 67-58 takımımızın mağlubiyetiyle sonuçlandı. Fenerbahçe’de Tina Charles, 23 sayı 10 ribauntla oynadı.

Süper Kupa Fenerbahçe’nin Voleybol Bayanlar Süper Kupa Dörtlü Finali’nde VakıfBank’ı finalde 3-2 mağlup eden Fenerbahçe Grundig, süper kupanın sahibi oldu. Sarılacivertli ekip böylece kupayı 2. kez müzesine götürdü.

F

enerbahçe Grundig, Şampiyonlar Ligi’nin rövanşını Süper Kupa finalinde aldı ve VakıfBank’ı 3-2 yenerek kupaya uzandı. Eski adı Türkiye Kupası olan Süper Kupayı 2. kez müzesine götürmeyi başaran sarı lacivertli voleybolcular şampiyonluk kupasını Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Vekili Akif Üstündağ’ın elinden aldıktan sonra mutluluklarını Başkent Voleybol Salonu'nu dolduran taraftarlarla paylaştı.

Fenerbahçe Grundig, daha önce Türkiye Kupası ismiyle de düzenlenen organizasyonda, 2009-2010 sezonunda mutlu sona ulaşmayı başarmıştı.

37


Masa Tenisi Kadın Takımı

Avrupa’nın en büyüğü A Avrupa Masa Tenisi Birliği (ETTU) Kadınlar Şampiyonlar Ligi finalinin rövanşında Avusturya'nın Linz AG Froschberg takımını 3-1 yenen Fenerbahçe, tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Derneğimiz üyelerinen Aydın Temizer Masa Tenisi Bayan Takımımıza deplasmanda destek oldu.

Geçen sezon Avrupa Bayanlar Masa Tenisi Şampiyonlar Ligi'nde final oynama başarısı gösteren Fenerbahçe, bu sezon ise mutlu sona ulaştı ve Şampiyonlar Ligi Şampiyonu oldu.

A

ntrenör David Sargsyan yönetimindeki Fenerbahçe’de Wen Jia, Irene Ivancan ve Elizabeta Samara görev aldı. Maçın ilk setinde ekibimizden Wen Jia ile Avusturya ekibinden Iveta Vacenovska karşılaştı. Wen Jia rakibini 11-6, 9-11, 11-1 ve 11-6'lık skorlarla 3-1 yenerek, Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçirdi. İkinci sette Fenerbahçe’de Irene Ivancan, rakip takımdan Xiaodan Li ile karşı karşıya geldi. Ivancan, rakibine 6-11, 11-9, 4-11 ve 4-11'lik oyunlarla 3-1 yenilince, skora 1-1'lik eşitlik geldi. Fenerbahçe’den Elizabeta Samara, üçüncü sette Jia Lui ile karşılaştı. 8-11, 11-7, 11-9, 7-11 ve 11-2'lik oyunlarla maçı 3-2 kazanan Samara, Fenerbahçe’yi maçta 2-1 öne geçirerek, takımına önemli bir avantaj sağladı. 4. sette Fenerbahçe’den Wen Jia, Ivancan'ı 3-1 yenen Xiodan Li ile karşı karşıya geldi. Rakibi karşısında 8-11, 11-7 ve 11-7'lik setlerle 2-1 öne geçen Wen Jia, set averajı üstünlüğünü takımına kazandırarak, mücadele bitmeden şampiyonluğu getirdi. Wen Jia son oyunu da 11-6 kazanınca sarı-lacivertliler 4. seti de 3-1 ile geçti. Bu sonuçla Fenerbahçe bu sezon Avrupa'da oynadığı 10 maçtan da galip ayrılarak, şampiyonluğa uzandı. Teknik heyet ve oyuncular galibiyeti başkan Aziz Yıldırım ve yöneticilerle birlikte kutladı. Fenerbahçe kupayı ETTU Başkanı Ronald Kramer'in elinden aldı. Ardından kupayı Başkan Aziz Yıldırım'a götüren teknik heyet ve oyuncular birbirlerine sarılarak uzun süre sevinç yaşadı.

38

vrupa Masa Tenisi Birliği (ETTU) Şampiyonlar Ligi Kupası finalinde Avusturya ekibi Linz AG Froschberg’i deplasmanda 3-2 yenen Fenerbahçe, rakibini rövanş maçında ise 3-1 yendi. 2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarında ETTU Kupası'nda elde ettiği şampiyonluklarla ilklere imza atan sarı-lacivertliler, bu sezon da 1 numaralı kupayı kazanarak Türk masa tenisi tarihinde bir ilki daha başardı. Fenerbahçe Ülker Sports Arena Metro Enerji Salonu’nda oynanan rövanş maçında Fenerbahçe’yi Başkan Aziz Yıldırım, Asbaşkanı İsfendiyar Zülfikari, Yönetim Kurulu Üyesi Metin Doğan, Amatör Şubeler Koordinatörü Fikret Çetinkaya, Mali İşler Koordinatörü Tamer Yelkovan ile çok sayıda taraftar yalnız bırakmadı. ETTU Başkanı Ronald Kramer ile Türkiye Masa Tenisi Federasyonu Başkanı Oktay Çimen de maçı izleyenler arasındaydı.



Üyelerimizle güçlüyüz YASEMİN MERÇİL KADİR TURGUT KUTLU ORHAN DEMİREL AHMET BURHAN BAŞOĞLU SEBAHATTİN RAHMİ EYÜBOĞLU BÜLENT NURİ ERİŞ MUHARREM METE YURDDAŞ AHMET MUHİTTİN ŞENGÜL SERHAN İREN NECDET ÇOBAN KEMAL ALICI TUNÇ ÖZGÜR AHMET AKSOY SÜLEYMAN ÇAKIR TUNCAY UÇAR EMRAH İNEL GÖKHAN ÖZAKINCI CANAN ÖZBULUT MUSTAFA ERDAL YALÇIN ŞEFİK ÇETİNKAYA NECDET GÜVENÇ AHMET GÜRKAN ERGENEKON ADNAN HALUK SARIPINARLI HÜRMÜZ ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN BORA YARDENİZ MEHMET MELİH ŞİNGİN MEHMET HALUK KUNTER MUSTAFA EMRE BELGEN KAYHAN POROY ETHEM NACİ BAŞERDEM MAHMUT AKPOLAT GÖKHAN EREL KAZIM CENK ÖZER AHMET CEMAL OKAN İRFAN TOPALOĞLU İLHAN TOPALOĞLU FUAT KURU ÖZGÜR KANDİL HÜSEYİN SELÇUK GÖRKEY SERKAN ÖZKÖK MEHMET ÇAKMAK AYDIN BAŞARDI ÖMER KOÇŞAN HALDUN İŞÖZEN JAK BENZONANA ÜMİT ÖZGÜL SELİM ALTARAS İBRAHİM SELİM TURAN KEMAL ATİLLA ÖZMUMCU TURAN BİBER AHMET HACISALİHZADE

40

ALİ BAKİ USTA MEHMET ORHAN KESİKOĞLU ADNAN ÖZTOP CÜNEYT ARINEL EGE UĞURLU TOLGA TUNÇ MAHMUT ALİKAYA TAYLAN SAYIN CENGİZ BİLGİLİ ERKAN AKSEL SERKUT COŞKUNSU KEREM BİRDAL SALİH ÖZBULUT DİLAN AYDIN VOLKAN ACARKAN ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ MEHMET AYDIN TEMİZER UĞUR SELÇUK ULUĞ BERK ÇOKKAN ARZU GÜRMEN İSMAİL ÇAĞATAY ARSLAN YALÇIN HAKER TAHİR KOÇ MUHARREM GÜRKAN ÖGEMEN NİHAN KOÇ ONUR BENEK TOLGA GÜR SELDA ÖKTEM ONUR MUTLU İMAMOĞLU AHMET ERSAGUN YÜCE MURAT KAPKİ MURAT RAŞİT ARSLANOĞLU GÖKHAN GÜVENÇ ILGAZ CAN ALP TEKİN BAŞ AGAH SERT ORHAN GÜRLEVÜK COŞKUN HAKER METİN PİŞKİN ZERRİN ALAEDDİNLER GÜRCAN MENDİ HAYATİ EREN TOLGA DEMİR HARUN H. ÖZERKAN YAVUZ ASLAY UĞUR MÜNİR BAŞITAŞ FERİT ÇAĞRI ÖZALP MURAT ÖZDEMİR BÜLENT YAZICI HÜSAMETTİN KOÇLU HÜROL KIYNAK

GÖKHAN DANDİN SELÇUK YEGİN AYKUT AKCAKOCA ERCAN TİRYAKİ AHMET LEVENT GÜNDÜZ SADİ NECDET ŞENSEZER SÜLEYMAN DURSUN EMİLİOS PAGİDA HAYRANİ TEKELİOĞLU ÇAĞATAY ASLAN BAYAR TANER ÇOTUK CAN KALELİOĞLU AHMET GÖKHAN UĞURSOY BAYKUL AŞKAR LÜTFÜ FERHAT KAYA ULUKAN ULUN ACAR SERTAÇ KOMSUOĞLU MUSTAFA AKINCI MEHMET ACUN GÜNEŞ EYÜP ARATAY AHMET İZZET EKE YAVUZ TOLON RIDVAN KAR MEHMET AKİF CAN AHMET DEMİR MERT BALCI AYTAÇ ŞAHİN CEVDET YURTTAPAN ABDULLAH YILDIZLI MUHSİN ALP MİSKİ HÜSEYİN ÖZDEN HAKAN HIZLAN BİROL ULUSOY REBİİ GÜVENÇ İBRAHİM GÜNÇALDI MAHMUT RAMAZAN ULUSOY CAN LEVENT ULUSOY MEHMET MUSTAFA KAHRAMAN BARBOROS YAKUP ERSÖZ MEHMET DOĞAN KEREM ESKİŞEHİRLİ MEHMET EROL YETKİN İDRİS BAYAT İSMET GÜLEN SERHAT BARIŞ TÜRKMEN MUSTAFA KARAHAN FAZLI UĞUR KILIÇ ENGİN KESKİNEL MUSTAFA GÜRLER AHMET SEDAT YALTIRIK MUSTAFA KOMSUOĞLU


Üyelerimizle güçlüyüz NİHAT SÖZMEN EMİN KAYA ÖZER ALBAYRAK NURETTİN DOĞAN İRFAN COŞKUN AYHAN KAYA KAYHAN GÜNDÜZ SERDAR CEBECİ METİN İBRAHİM GÜNGÖR FATİH DÖNMEZ ÖZGÜR AKMAN FİKRET YELKENCİ KEMAL EMRAH ERDOĞ OKAN EKİNCİ ANIL ALTUN ATA ALTUN FERHAT GÜLER DORUK PARMAN ERHAN TAŞÇI ADİL DİNÇER ALPMAN İLHAN ZEKİ KÖROĞLU ERHAN ÇENDİK YİĞİT KUBİLAY ÇENDİK BÜLENT YİĞİT OZAN KANSU MAHMUT GÖKSEL NARDEMİR YUSUF KAYA ALİ YILMAZ SELÇUK SALİH YILMAZ YURDAKUL ÖZDOĞAN ERDAL KARACA MEHMET LEVENT BULGURCU MEHMET ERKAN ÇELİKER BERKEHAN BULGURCU TUĞBA GÜVENÇ HALUK GEMİCİ SAİT OKAN KAPLAN YİĞİT SUPHİ MERAL SAMET GÜZEL KEREM ARIG İBRAHİM OĞUZ YAPAR SAVAŞ GÜNGÖR ERDAL BOZKUŞ FATİH BURAK UFUK DUYGU KOMSUOGLU EROL ÖZDOĞAN FİKRET ÖZTÜRK YASEMİN ALUÇ UĞUR ÇIKRIKCI ALİ ŞAFAK ÖZTÜRK YAVUZ ERKUT GAMZE YOSMAOĞLU

DİLARA YALTIRIK FERRUH BORA SİPAHİ ALİ CAN SELEK KAYHAN YALÇINKAYA ÖMER MÜMTAZ ER MEHMET ERDEM ER ŞAHİN ŞAHİNOĞLU BURAK UTKU AKTAN TUFAN KAYHAN HÜSEYİN LATİFOĞLU ORÇUN GÜVEN KÜBRA KAPKİ ZÜLKİF KAPKİ ERTAN SULAYICI HALİL HALDUN GÜVENİR SELİM ŞİPER SERKAN KELEŞER TOLGA HASKA SADIK KAYHAN KÖSEOĞLU NURİ YENİHAYAT YAŞAR OYTUĞ YENİHAYAT UĞURCAN GÜRLER SAVAŞ ARKMAN ENGİN YALAMAN ETHEM CUMHUR İNCİ HASAN MURAT YILMAZ SEMİH GENÇ ALİ ERDEM İBRAHİM MERTKAN ÜNSAL OKTAY AKTOLUN ERSİN DALKIÇ MEHMET KARAGÖZ HAKAN HÜSEYİN YAPAR FERHAT ER SİNAN KANDEMİR TANER KARABAĞ İSMAİL GÖKHAN ÖZTÜRK FAZIL ŞENEL MELİH TÜRKER CEMALETTİN TÜNEY AHMET ERDEM HÜSEYİN ÖZTÜRK A. KAĞAN ZENGİN HALİL İBRAHİM DİKKANAT LORAN VAYLOYAN AHMET CEM AYDEMİR ALP AYDEMİR ONUR GÜVENÇ CEMALETTİN GÜVENÇ NURDAN COŞKUN EMRE KARAYEL

SADİHAN ÇELEBİ BÜLENT BİLGİÇ OĞULCAN KESKİNEL BAHADIR YAATASI MİTHAT İBRAHİMAĞAOĞLU MERYEM ERİÇ İBRAHİMAĞAOĞLU SUAT KURTOĞLU ERTÜM TÜFEKÇİ MERT ERCAN İHSAN MUTLUAY DOĞAN MEHMET EMİN KIZILKAYA ÇAĞDAŞ DEMİRAĞ MÜNİR OZAN SARICI NİYAZİ İLTER ONUR BENÖN BURÇAK ERSEVER EREN ÇAK MUHARREM FAİK ÖZTUNÇ SEYFİ CEM KOÇAK BERİ BARUH DE TORANTO ALİ İHSAN DANIŞMAN MUSTAFA TÜRKMEN ALİ UFUK PEKER MUSTAFA AĞAOĞLU MEHMET KAANCAN KOMSUOĞLU BANU KARACA AKİF ÖZAL ERCAN POLAT EMRE KUVVET ERTUĞRUL FEVZİ TUNCER AHMET AKSU MAHSUN USLU MUSTAFA BAŞ BARIŞ ULUSOY EZGİ ARATAY KEMAL BABÜR GELGEL ÖMER EKİNCİ HİLMİ HAKAN KOCA CEM AVCI BİLUN SAKA MERVE DÜNDAR CEM KÖZ MEHMET ÇAĞATAY DENİZ KAAN PUSAT ALİ TAHİR VARUŞ METİN KOÇAN MUZAFFER KUTLU MUHARREM BİROL ATİLA TİRİT MEHMET FATİH UZUNKÖK SEMİH KARPUZ

41


Acımız Büyük

T

ürk futbolunun ve Fenerbahçe'nin duayen isimlerinden Şadan Kalkavan, 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. 1995-2000 yılları arasında Fenerbahçe’de Asbaşkan, Başkanvekilliği, Futbol Şube Sorumluluğu ve Yönetim Kurulu Üyeliği gibi görevlerde bulunan ve 76 yaşında hayata veda eden Şadan Kalkavan için ilk tören Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesislerinde düzenlendi. Törende Kalkavan Ailesi’nin fertleri, Fenerbahçe yöneticileri, yüksek divan kurulu ve kongre üyeleri, eski sporcular, iş ve siyaset dünyasından isimler yer aldı. Cenaze töreninde Fenerbahçe eski Başkanı Ali Şen, eski futbolcu Ogün Altıparmak ve Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, merhum Kalkavan ile ilgili kısa konuşmalar yaptı. Konuşmaların ardından Şadan Kalkavan’ın naaşı, omuzlarda cenaze aracına taşındı.

Şadan Kalkavan için tören düzenlendi Merhum Şadan Kalkavan için ikinci tören Ataşehir Mimar Sinan Camii'nde düzenlendi. Yoğun bir katılımın gerçekleştiği törende de Kalkavan Ailesi’nin fertleri, yöneticiler, eski yöneticiler, yüksek divan kurulu ve kongre üyeler, eski sporcular, kulüp çalışanları, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, spor, iş, siyaset ve sanat dünyasından isimler yer aldı. Merhum Şadan Kalkavan, öğle namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

Fenerbahçe’de Asbaşkan, Başkanvekilliği, Futbol Şube Sorumluluğu ve Yönetim Kurulu Üyeliği gibi görevlerde bulunan Türk futbolunun ve Fenerbahçe'nin duayen isimlerinden Şadan Kalkavan, 76 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Acınızı Paylaşıyoruz Geçtiğimiz aylarda derneğimiz üyelerinden bazı isimler, sevdikleri isimleri kaybetmenin acısını yaşadı. Üyelerimizin acısını paylaşıyor, tüm merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. ≥ Sayın Turgut Kutlu’nun annesi Kadriye Kutlu ≥ Sayın Levent Bulgurcu’nun babası Mustafa Remzi Bulgurcu ≥ Sayın Ilgaz Can'ın annesi Nursen Can ≥ Sayın Fikret Öztürk’ün kayınpederi, Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Şafak Öztürk’ün dedesi Cezmi Bilgin

42




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.