Sarı Lacivert Dergisi Sayı 12 - Magazine

Page 1

Sarı Lacivert Dergisi / Sayı 12 / 2017 / sonbahar

EFSANE

MAÇLAR

EFSANE GERİ DÖNÜŞLER

‘FENERBAHÇE DOĞUŞ OLARAK YENİ ZAFERLERE YELKEN AÇIYORUZ’

DERNEK İNŞAATIMIZDA SONA GELİNDİ



Ned Pamphilon Başkan’dan

G

eçen sayımızda ‘Beraber yürümeye devam edeceğiz’ başlığı atmış ve şöyle demiştik: ‘Sarı Lacivert Ailesi olarak yeni sezonda tüm branşlarda Fenerbahçemizin yanında olacağız, Fenerbahçemiz için ter akıtan tüm sporcularımıza destek vermeye devam edeceğiz. Fenerbahçemizin yeni sezonda en büyük gücü ona tam destek veren Fenerbahçeliler olacaktır...

A. Sertaç Komsuoğlu

“Fenerbahçe bu demekti… Tıklım tıklım tribünler, yayaların işgal ettiği yolda ilerleyemeyen, içi yine Fenerbahçeli dolu araçlar, maç günü coşkusunu doyasıya yaşayan binlerce Fenerbahçeli.”

Evet, beraber yürüdük bu yollarda...

Fenerbahçesine sahip çıkmalıydı.

Evet, beraber yürümeye de devam edeceğiz...’

Yemekte Hocamıza Ned Pamphilon’un çizdiği tabloyu hediye ettik.

Neden böyle bir giriş yaptım derseniz…

Ne çok şey anlatıyordu Pamphilon tablosunda.

Sezonun hemen başında Teknik Direktörümüz Aykut Kocaman’la biraraya geldik. Hocamız davetimize icabet etti. Hocamızla Sarı Lacivert Yönetim Kurulumuz akşam yemeğinde buluştu. Saatlerce sohbet etme imkanı bulduk hocamızla. Hocamızın mesajları gayet net ve açıktı. Camianın içinde bulunduğu hava değişmeli, futbolcuların özgüvenleri kazandırılmalıydı. Hepsi son derece yetenekli olan bu oyuncu gurubunun, yeteneklerini maksimum oranda sergileyecekleri ortam el ele, omuz omuza taraftarların önderliğinde oluşturulmalıydı. Özetle bu tribünler dolmalı, taraftar 90 dakika değil sezon boyu takımına, futbolcusuna,

Aradığımız, istediğimiz, özlediğimiz Fenerbahçe tabloda çok net ifade ediliyordu. Daha doğrusu aradığımız, istediğimiz, özlediğimiz Fenerbahçe’nin yol haritasını resmetmişti Pamphilon: “Fenerbahçe bu demekti… Tıklım tıklım tribünler, yayaların işgal ettiği yolda ilerleyemeyen, içi yine Fenerbahçeli dolu araçlar, maç günü coşkusunu doyasıya yaşayan binlerce Fenerbahçeli.”

Bu resmi hayata geçirelim. Sonrası mı... Sonrası en güzel bahar... Yani Fenerbahçenin şampiyon olduğu bahar...



İMTİYAZ SAHİBİ Sarı Lacivert Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Emin Kaya YAZI İŞLERİ Sıla Acar Burak Söylemez Raşit Kırkağaç REKLAM Ayşegül Yıldırım Ayşe Işık Zeynep Turan GRAFİK TASARIM Ersin Güleç YÖNETİM ADRESİ Osmanağa Mahallesi Yoğurtçu Parkı Caddesi Nurpark Apt. No: 2 D: 5 Kadıköy İstanbul Tel: 0216 449 45 00 Faks: 0216 449 45 05 DERNEK MÜDÜRÜ İsmail Sarıtepe BASKI İRM Dijital Baskı ve Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Bostancıyolu Caddesi Şehit Sokak No: 44. Yukarı Dudullu 34775 Ümraniye/İstanbul Tel: 0216 466 74 96 Faks: 0216 365 58 05

Derneğimizden ‘Kocaman’ Destek

‘Yeni Zaferlere Yelken Açacağız’

06

Dernek İnşaatımızda Sona Gelindi

08

Guliyev Tarih Yazdı

12

11 Şiper ve Aratay’a Yeni Görevlerinde Başarılar Dileriz

Efsane Maçlar Efsane Geri Dönüşler

14

16

YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli Yayın SARI LACİVERT DERGİSİ Spor Yöneticilerine, Kulüp Üyelerine ve Spor Sektörü Temsilcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile iktibas edilebilir.

Mehmet Doğan Yazdı: Koridor...

20

Üyelerimizden Görüşler

22

Acımız Büyük

32


Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ı akşam yemeğinde ağırladı.

YÖNETİM KURULU’NDAN KOCAMAN DESTEK

S

arı Lacivert Derneği'nin Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman onuruna verdiği akşam yemeğine Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu, İkinci Başkan Eyüp Aratay ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Akıncı, İlhan Zeki Köroğlu, İrfan Coşkun, Ahmet İzzet Eke, Ali Yılmaz, İbrahim Sinan Ak, İhsan Mutluay Doğan, Ali Aslan Uzun, Fazlı Uğur Kılıç ve Loran Vayloyan katıldı. Yemekte Teknik Direktör Aykut Kocaman’a destek veren Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Fenerbahçe’nin başarısı için elinden gelen her şeyi yapacaklarını ifade ettiler. Yönetim Kurulu ve Aykut Kocaman yemekten sonra pasta kestiler.

06

DERNEK YÖNETİM KURULUMUZ AYKUT KOCAMAN'LA BULUŞTU


Sertaç Komsuoğlu, Aykut Kocaman'a Ned Pamphilon'nun çizdiği tabloyu hediye etti. Ayrıca Aykut Kocaman, Dernek binasına asılmak üzere hazırlanan kendi posterini imzaladı.

AYKUT KOCAMAN POSTERİNİ İMZALADI Yemekten sonra Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Üyelerle birlikte hatıra fotoğrafı çektiren Aykut Kocaman daha sonra Sarı Lacivert Derneği’nin yapımı devam eden yeni binası için Fenerbahçe’de oynadığı yıllarda çekilen fotoğrafını imzaladı.

07


‘Fenerbahçe Doğuş olarak yeni zaferlere yelken açıyoruz’ ÖZEL RÖPORTAJ / Emin Kaya

G

eçtiğimiz yıl Euroleague’de üst üste ikinci kez finale çıkma başarısı gösteren ve finalde Olympiakos’u yenerek, Türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük kupayı kazandıran Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımının bu yoldaki mücadelesini, yaptığı çalışmaları, takımın son durumunu ve gelecek hedeflerini Fenerbahçe Doğuş Basketbol Takımı Menajeri Cenk Renda Sarı Lacivert Dergisi’ne anlattı.

“CAMİAMIZIN BAŞARILARINDAKİ KATKIMIZ BİZLERİ MUTLU EDİYOR” Fenerbahçe’nin Euroleague şampiyonu olduğu bir sezonu geride bıraktık. Fenerbahçe, bu şampiyonlukta çok zor süreçlerden geçti. Siz de bu sürecin birebir içindeydiniz. Bize bu süreci kısaca anlatabilir misiniz?

Bu başarı bir sezonluk değil, yıllardan beri planlanan bir sürecin sonucu. Bu takımın, Euroleauge’de ses getiren bir takım haline gelmesinde ilk başta Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım’ın ve Yönetim Kurulumuzun büyük katkıları var. Keza Ülker’in de aynı şekilde. 7 yıllık iş birliğimiz boyunca onlarla da sayısız başarılara imza attık. Ülker, Sayın Aziz Yıldırım’la beraber bize Obradovic’i kazandırdı. Ülker ile sponsorluğumuz bittikten sonra, Sayın Başkanımız Aziz

08

Yıldırım ve Yönetim Kurulumuz taşın altına elini koydu. Obradovic gibi bir değeri yakalayınca bırakmamak için ona istediği kadroyu iki sezon boyunca kurdu. Dışarıdan bakıldığında bu iş kolay gözükebilir. Bunu yapmak o kadar kolay bir iş değil. Bu iş ciddi bütçeler gerektiriyor ve oynadığımız takımların bütçeleri bize göre çok daha yüksek. Bir CSKA’nın bütçesi 4050 milyon dolar seviyesinde. Real Madrid, Barcelona, Panatinaikos ve Olympiacos gibi takımlarında yüksek bütçeleri var. Bizim de bu takımlarla kafa kafaya oynayabilmemiz için onlarla eşit bütçelere ulaşmamız gerekiyordu. Burada Sayın Başkanımız elini taşın altına koydu ve sponsorluk desteği almadan kulübün kendi harcamalarıyla bu takımı ayakta tuttu ve iki sezonda bir kere final oynadık, son saniye basketiyle CSKA’ya şampiyonluğu kaçırdık. Geçen sene de bu zaferi camiamıza ve Türkiye’ye kazandırdık. Burada Obradovic ve oyuncuların büyük katkısı var. Şube Başkanımız Sayın Ozan Balaban ve bütün yönetim kurulu üyelerinin ayrı bir katkısı var. Maurizio Gherardini, Fenerbahçe kulübü ve bizim için çok önemli bir kazanç. Çünkü Avrupa’da ve dünyadaki vizyonumuzu genişletti ve bize müthiş bir katkısı oluyor. Obradovic, Gherardini ve iyi oyuncuların katkısıyla Avrupa’da kendimizi geliştiriyoruz. Bu camianın kazandığı başarılara ve mutluluklara biz de bir şeyler katınca çok güzel duygular yaşıyoruz.

Fenerbahçe Doğuş Erkek Basketbol Takım Menajeri Cenk Renda ile Fenerbahçe Doğuş’un geçen yıl Euroleague’deki şampiyonluğunun hikâyesini, takımın son durumunu ve gelecek planlarını konuşmak için bir araya geldik.

“BAŞKANIMIZ ALTYAPIYA BÜYÜK ÖNEM VERİYOR” Fenerbahçe Basketbol altyapısında neler yapıyor?

F

enerbahçe altyapısının Türkiye şampiyonalarında her zaman dereceleri vardır. Altyapıya bir müessese takımları kadar olmasa da, diğer kulüp takımlarına nazaran yüksek bütçe ayıran bir kulübüz. Zaten Sayın Başkanımızın da amatör şubelere vermiş olduğu değer bunu fazlasıyla kanıtlıyor. Biz altyapıya, A Takımın bütçesinden aktarma yapmıyoruz. Bunlar ayrı bir bütçe gerektiriyor. Altyapımızdan bayağı iyi oyuncular yetişiyor. Altyapımızdan şimdiye kadar Berk Uğurlu, Ahmet Can Duran, geçmiş yıllarda Ömer Aşık gibi oyuncular yetişti. Bizim altyapılardan yetişmiş, birinci ligde oynayan birçok oyuncumuz var. Fenerbahçe altyapısı her zaman basketbola değer verir ve gerekli hamleleri yapar.


“BU KADROMUZLA BU SEZON DA AYNI HEDEFLERE ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUM” Takım yeni sezonu açtı. Hazırlıklarına devam ediyor. Takımın genel havası nasıl? Euroleague şampiyonluğu takımın havasına nasıl yansıyor?

Çok önemli iki oyuncumuzu kaybettik. Bogdanovic, son Avrupa Şampiyonasında oynadığı oyunla ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Onun yerine aldığımız Fenerbahçe Doğuş Erkek Basketbol Takım oyuncular, çok düzgün karakterli Menajeri Cenk Renda, Genel Yayın Yönetmenimiz insanlar ve şu anda 4-5 eksikle Emin Kaya'nın sorularını cevapladı. idmanlarımızı devam ettiriyoruz. Luigi Datome, Nicolo Melli, Marco Guduric yavaş geliyor. Takımla idmanlara devam milli takımlardan döndükleri için hoca ediyor. Takımla beraber daha fazla zaman izin verdi. Onların da katılmasıyla tam kadro geçirdikçe kalitesini daha da göstereceğine olacağız. Geçen sene Türk basketbolunun inanıyorum. Biz Fenerbahçe olarak her değerli oyuncularından Sinan Güler’i ezeli zaman Avrupa’da zevk veren bir basketbol rakibimiz Galatasaray’dan transfer ettik. oynadık. Avrupa basketboluna her zaman Sinan, uzun zamandır takip ettiğimiz ve bir şeyler katmışızdır. Zaten Obradovic Fenerbahçe formasını giydirmek istediğimiz Avrupa’nın bir numarası. Onun oynattığı bir oyuncuydu. Hocamızın da çok istediği basketbolu zaten herkes takdir ediyor. bir oyuncuydu. Bu zamana denk geldi. Bu kadro ile bu sezon da aynı hedeflere Sinan’ın iyi bir karakteri var ve bu zamana ulaşacağına ben can-ı gönülden inanıyorum. kadar yaptığı antrenmanlarla takıma uyum sağladı. Geçen sezon Euroleague’de ve Bu yılki transferlerimizi tamamladık. Türkiye Ligi’nde Darrüşafaka Doğuş’un Bizim milli takımlarda sakatlanan 2 tane önemli oyuncularından Brad Wanamaker’ı oyuncumuz var. Onları da dinlendiriyoruz. da kadromuza kattık. O da hocamızın Onlar da Cumhurbaşkanlığı Kupası istediği oyunculardan bir tanesiydi. Takımın Finalinde formalarına kavuşacak. Bizim kimyasına uyabilecek bir oyuncu. O da kadromuzda 17 tane oyuncumuz var. Bu takıma adapte oldu. Jason Thompson’u oyuncularımızla bütün bir sezon yolumuza aldık. Şu anda istenilen seviyeye yavaş devam edeceğiz.

“FINAL FOUR’UN ALTINDAKİ BAŞARILAR BİZİ TATMİN ETMEZ” Geçen yılki Euroleague şampiyonluğu, bu yıl Fenerbahçe’yi nasıl etkileyecek?

B

iz çıtamızı yükselttik. Ben bu takımın formasını giydiğim dönemlerde Avrupa’ya gidip, önemli galibiyetler alıyorduk ama bu seviyelerde değildik. O zamanki bütçeler çok düşüktü. Avrupa’da o zamanlar mücadele ederken Euroleague’de Top 16’ya girdiğimiz zaman başarılı olduğumuzu var sayıyorduk. Şu anda Obradovic ile gelen vizyon değişikliğiyle beraber Final Four’un altındaki başarılar bizi tatmin etmiyor. Fenerbahçe’nin bütün branşlardaki tek hedefi her zaman zirvede yer almaktır. Euroleague’de son üç sezona baktığımızda; üç Final Four’un bir tanesinde final oynadık, diğerinde de şampiyonluğa ulaştık. Bu apoletimizi söktürmek istemiyoruz. Şampiyon olabilecek güçteyiz. Kadro olarak rakiplerimiz de güçlendi. Güzel ve kaliteli bir lig olacak. Bunun bizim üzerimizde bir baskı oluşturacağını sanmıyorum. Çünkü bu takım son üç sezondur Final Four takımı olduğunu kanıtladı. Aynı şekilde çıkacak, mücadele edecek ve hedefi olan Final Four’u yakalayıp, oynayacağı maçlardan sonra da şampiyonluğu da iki sezon üst üste kazanarak, rekor kıracak.

09


“FENERBAHÇE SEYİRCİSİ KADAR CAMİASINA BAĞLI BİR SEYİRCİ GÖRMEDİM” Fenerbahçe’nin başarılarıyla paralel olarak taraftar içerisinde bir basketbol kültürü oluştu. Salonumuz doluyor ve kombineler satılıyor. Bu konuya ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir? Ben bu camiaya 1990 yılında girdim. Küçüklüğümden beri Fenerbahçeliyim. Herkesin tuttuğu takım ve desteklediği camia ayrı olabilir. Ben Fenerbahçe seyircisi kadar cefakâr, camiasına ve takımına bağlı bir seyirci görmedim. Müthiş bir seyirciye ve camiaya sahibiz. Basketbol Şubesi olarak, hepsine buradan sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Çünkü iyi günümüzde de, kötü günümüzde de bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyorlar. Her zaman yanımızdalar ve destek veriyorlar. Avrupa Şampiyonluğumuzda, burada inanılmaz bir atmosfer vardı. Bütün Avrupa ve dünya seyirci profilimizin kalitesini gördü. Olympiakos ile oynuyorsun ve sahaya bir tane bile yabancı madde atılmıyor. Bir tane kavga gürültü yok. Bu da bizim seyircimizin kalitesini ortaya koyuyor. Bizim seyircimiz çok bilinçli bir seyirci. O kadar bilinçli ki, hakeme ve rakibe gerektiği yerde tepkisini ortaya koyuyor. Burada müthiş bir atmosfer kurduk. Oyuncularımız ve seyircimiz arasında müthiş bir iletişim var. Burada basketboldan iyi anlayan bir Fenerbahçe seyircisi var. Bu sezon da Fenerbahçe Doğuş olarak kendi seyircimizle bütünleşerek, Ülker Sports Arena’yı yine adeta cehenneme çevireceğiz.

“SPONSORLUKLAR TAKIMIMIZA ÖNEMLİ KATKILAR YAPTI” Doğuş Grubuyla yapılan sponsorluk anlaşmasından bahsedebilir misiniz?

Burada Sayın Ferit Şahenk’e ve Doğuş ailesine teşekkür ediyorum. Hakikaten çok önemli bir karar verdiler. Ferit Bey, basketbolu çok seviyor. Kendisiyle birçok kez bir arada oluyoruz. Kendisi müthiş bir Fenerbahçeli. Bunun altını özellikle çiziyorum. Fenerbahçe’ye her şeyini verir. Fenerbahçe’ye destek olarak, hayalindeki bir şeyi gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Fenerbahçe’nin basketboldaki başarılarında katkısının olmasını istedi. Güzel bir birleşme oldu. Emeği geçen herkese, buradan sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu devirde, bu yaşam şartlarında böyle bir şeye karar vermek kolay değil. Eğer şampiyonluk istiyorsak yüksek bütçelere ihtiyacımız var. Bunun için de Doğuş Grubu elini taşın altına soktu. Başkanımız ve Ozan Bey’in bu işte çok büyük katkısı var. Fenerbahçe Doğuş olarak Avrupa’da yeni zaferlere yelken açıyoruz.

“CHARTER UÇUŞLARIN ŞAMPİYONLUKTA BÜYÜK PAYI VAR” Euroleague ve Türkiye Ligi ile birlikte maç trafiği bir hayli yoğun. Bu durum oyuncuları nasıl etkiliyor?

10

Ben takımla 7/24 beraberim. Oynamamama rağmen bunun zorluklarını yaşadım. O çocuklar maç oynuyorlar. Geçen sene bizim bir avantajımız vardı. Borajet ile kulübümüzün bir sponsorluk anlaşması vardı. Borajet, bu sezon bu sponsorluk anlaşmasını yerine getiremiyor. Bu yüzden şu anda bir charter uçuşumuz yok. Kulübümüz şu anda bu sorunu çözmeye çalışıyor. Charter uçuşlar bizi çok rahatlattı. Bunu Obradovic’te sıkça ifade eder. Bunun şampiyonlukta önemli payı var.


Şiper Petrol Ofisi, Aratay İpragaz CEO’su oldu Derneğimiz İkinci Başkanı Eyüp Aratay İpragaz’ın yeni CEO’su, Derneğimiz üyelerinden Selim Şiper ise Petrol Ofisi'nin CEO ve Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Üyesi oldu.

İ

Eyüp Aratay

Selim Şiper

pragaz Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten, Sarı Lacivert Derneği İkinci Başkanı Eyüp Aratay İpragaz’ın yeni CEO’su oldu. Bununla beraber Dernek üyemiz Selim Şiper ise Petrol Ofisi CEO’luğuna getirildi.

Selim Şiper, Türkiye CEO'su ve Yönetim Kurulu Üyesi olduğu SHV Enerji şirketinden Petrol Ofisi’ne geçiyor. Şiper, Türkiye’de başarılı bir strateji değişikliğine ve faaliyetlerin çeşitlendirilmesine öncülük etmesinin yanı sıra, Doğu Avrupa ve Asya ülkelerindeki SHV Enerji’ye ait birçok şirketin faaliyetlerini de yönetiyordu. Unisel Genel Müdürü ve Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi olmadan önce, geniş bir perakende deneyimi kazandığı kariyerine Unilever’de başlamış olan Selim Şiper, 1999 yılında Unilever’den SHV Energy’ye katılmıştı. Petrol Ofisi’nin Vitol Group tarafından devralınmasını takiben ataması yapılan Selim Şiper, Petrol Ofisi’nin iş stratejisinin yeniden yapılanmasını yönetecek ve Petrol Ofisi’nin pozisyonunu güçlendirecek. Şiper, şu anki CEO Gülsüm Azeri'den devralacağı göreve 16 Ekim 2017 tarihinde başlayacak. Selim Şiper halen Türkiye LPG Derneği’nin başkanlığını yürütüyor.

Uzun yıllardır İpragaz’da üst düzey yöneticilik yapan Eyüp Aratay, başta GO olmak üzere SHV Energy’nin Türkiye’deki tüm iştiraklerinin de başında olacak. Sıvılaştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğalgazcılar Derneği’nin (SSDGD ) Kurucu Başkanı olan Eyüp Aratay aynı zamanda TOBB Doğalgaz Meclisi Başkan Yardımcılığı görevini de yürütüyor.

11


DERNEK BİNAMIZDA SONA GELİNDİ

Sarı Lacivert Derneği Genel Merkez inşaatında çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Kısa sürede yükselen binamız yakın zamanda üyelerimize hizmet vermeye başlayacak.

Kurbağalıdere mevkiinde, Fenerbahçe Dereağzı Tesisleri ve Fenerbahçe Ülker Stadyumu’na yürüme mesafesindeki dernek binası manzarasıyla da dikkat çekiyor.

12


S

arı Lacivert Derneği Genel Merkezinin inşaası tamamlandı. Binanın dış cephesinin geçtiğimiz haftalarda bitmesinin ardından, doğramalar ve spider camların montajı yapıldı. İç mimarlar tarafından dekorasyon ve mobilya tasarımları tamamlanarak imalatlarına başlandı. Peyzaj çalışmalarının halen devam ettiği bina kısa süre içinde tamamlanarak dernek üyelerine hizmet vermeye başlayacak.

13


Fenerbahçeli Milli Atletimiz Ramil Guliyev, Dünya Atletizm Şampiyonası'nda, 200 metre finalinde, 20.09'luk derecesiyle Dünya Şampiyonu oldu.

F

enerbahçeli Milli Atletimiz Ramil Guliyev, Londra’da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası’nda, 200 metre finalinde, 20.09’luk derecesiyle Dünya Şampiyonu oldu. Yarışta 400 metre dünya şampiyonu Wayde Van Niekerk 20.11 ile ikinci olurken, üçüncülük de 20.11 ile Trinidad Tobago’dan Jereem Richards’ın oldu. Fenerbahçe Atletizim Şubemizin sporcusu Ramil Guliyev, böylece IAAF Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’ye ilk altın madalyayı getiren atlet olarak da tarihe geçti. Yarışın ardından ilk açıklamaları “Yarış zor geçti. Kazanmak için her şeyimi ortaya koydum ve kazandım” olan Atletimiz Ramil Guliyev, daha sonra ise, “Benim için inanılmaz bir yarış oldu. Sene boyunca yababileceğime inanıyordum ve yaptım. En büyük isteğimdi bu. Şimdi sıra olimpiyatlarda, umarım madalya gelir. Bolt burada olsun isterdim, olmadı. Sıra bizde. İnşallah daha iyi olur. Benim bir duygum vardı, Azerbaycan bayrağı ile tur atmak. Ben bunu yaptım. Bu yarış çok zor geçti. Aynı ayarda sporcular vardı, çok iyi performans yakalamışlardı. Kim kuvvetliyse, o kazandı. Herkese teşekkür ediyorum verdikleri destek için. Herkesi seviyorum. Herkesi mutlu ettiğim için çok sevindim” diye konuştu.

14

FENERBAHÇELİ MİLLİ ATLETİMİZ RAMİL GULİYEV TARİH YAZDI

BAŞKAN YILDIRIM: “ÇOK GURURLUYUM”

F

enerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Atletizm Şubemizin sporcularından Ramil Guliyev’in dünya şampiyonluğu ile ilgili şu açıklamaları yaptı: “Ramil'in zaten buraya gelirken yapmış olduğu, 100 metrede 10 saniyenin altına inen 3. beyaz atlet olma özelliği vardı; 9.97 koşarak. Bu noktaya geleceğini hepimiz biliyorduk, bekliyorduk. Ramil’i tebrik ediyorum. Dünyada ilk kez, atletizmde 200 metrede hem Türkiye'nin hem Fenerbahçe’nin adını duyurmuştur. Tüm dünya televizyonlarında Ramil, bu koşusuyla Türkiye'nin atletizmde de var olduğunu göstermiş, ispatlamıştır. Çok gururluyum, böyle bir çocuğumuzun Dünya Şampiyonu olmasından dolayı gururluyum.”



YAKIN TARİHİN EFSANE MAÇLARI 110 yıllık çınar Fenerbahçemizin tarihi bizleri gururlandıran başarılar ile dolu. Fenerbahçe futbol takımının yakın tarihinin unutulmaz 10 maçını sizler için derledik.

Fenerbahçe 2008 yılında Şampiyonlar Ligi'nde Volkan'ın müthiş performansı sonrası penaltılarla Sevilla'yı eleyerek çeyrek finalde Chelsea'nin rakibi olmuştu.

1

S

üper Lig'de 2002-03 sezonunun 6. haftasında, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan karşılaşma, Türk futbol tarihinin en özel maçlarından biri olarak tarihe geçti. Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda, hakem Mustafa Çulcu yönetiminde oynanan maçı 6-0 kazanan Fenerbahçe, Galatasaray’a karşı en farklı lig galibiyetini elde etti. O gün Sarı lacivertli takımı tarihi farka götüren golleri Tuncay Şanlı, Ariel Ortega, Serhat Akın (2), Ceyhun Eriş ve Ümit Özat kaydetti. O gece Fenerbahçe ataklarını durduramayan Galatasaray, Kadıköy Boğası Serhat Akın’ın 2 golüne ise engel olmadı.

2 1

Deivid de Souza

AVRUPA'DA DEV ZAFER

Ş CHELSEA

FENERBAHÇE

2 Nisan 2008

16

Serhat Akın

GALATASARAY

6 Kasım 2002

FENERBAHÇE

6 0

KADIKÖY'DE TARİHİ FARK

2

ampiyonlar Ligi Grupları kura çekimlerine 4. Torbadan giren Fenerbahçemiz, İtalya’dan İnter, Hollanda’dan PSV ve Rusya’dan CSKA Moskova takımları ile G grubunda mücadele etti. Fenerbahçe 3 galibiyet, 2 beraberlik, 1 mağlubiyet ve attığı 8 gol ile 2. sırada yer alarak 11 puan ile PSV ve CSKA Moskova’nın önünde grubu tamamladı. Ardından Sevilla’yı eleyerek tarihinde ilk kez çeyrek final oynayan Fenerbahçe, Chelsea karşısında 1-0 geriye düşmesine rağmen 2-1 kazanıp tüm ülkeyi zafer sarhoşu etti. Sarı-Lacivertliler belki tur atlayamadı ancak bu zafer yıllarca unutulmadı.


4 3

Milan Rapaiç

MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞ

FENERBAHÇE

GAZİANTEPSPOR

21 Nisan 2001

ükrü Saraçoğlu’nda oynanan karşılaşmaya hızlı başlayan Gaziantepspor ilk yarıyı 3-0 önde tamamladı. İkinci yarıya daha istekli ve daha hızlı başlayan Mustafa Denizli yönetimindeki Fenerbahçe Revivo ve Rapaiç’in golleriyle umudunu arttırdı. 74. dakikada sahaya çıkan Uche ise durumu 3-3’e getiren golü attı. Maçın 81. dakikasında ise bu sefer sahnede yine Milan Rapaiç vardı. Orta sahadan aldığı topla 4 kişiyi geçerek ceza sahası dışından Gaziantepspor kalecisi Ömer’in üzerinden harika bir gol atan Hırvat futbolcu 4-3’lük tarihi zaferi getiren isim oldu ve şampiyonluğun kapısını araladı.

Elvir Boliç

4

O

2 3

sezon Şampiyonlar Ligi gruplarına İsrail temsilcisi Maccabi Tel Aviv’i 1-0 ve 1-1’lik skorlarla eleyerek katılan Fenerbahçe; Juventus, Manchester United ve Rapid Wien ile C grubunda mücadele etti. Şampiyonlar Ligi’ndeki tek temsilcimiz olan Fenerbahçe, grubunu 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 7 puanla 3. sırada tamamladı. Fenerbahçe, Elvir Boliç’in Old Trafford’da Schmeichel’a attığı nefis golle Manchester United’ı 1-0 mağlup ederken Kırmızı Şeytanlar’ın, Avrupa kupalarında kendi sahasondaki 40 yıllık yenilmezlik serisi de son bulmuş oldu.

FENERBAHÇE

30 Eylül 1996

MANCHESTER UNITED

0 1

40 YILLIK GELENEK BOZULDU

TÜRK FUTBOLUNDA ÖNEMLİ MİLAT

FENERBAHÇE

Ş

İstanbul’daki rövanş maçı ise 0-0 bitmiş, Fenerbahçemiz tur atlamış ve o gün Türk futbol tarihinin kaderi değişmişti.

6

ampiyonlar Ligi temsilcimiz Kadıköy’de 3-2 kazandığı maçın üstünlüğü ile gittiği İspanya’da maça iyi başlayamadı ve henüz 5. Dakikada Dani Alves’in golüne engel olamadı. Bu golden sonra 2. golü de kalesinde gören Fenerbahçe David’in ceza sahası içinden düzgün vuruşu ile skoru 2-1’e getirmeyi başardı. David’in bu golüne karşılık Konute farkı yeniden ikiye çıkardı. Herkes her şey bitti mi derken sahnede yine David de Souza vardı. David’in attığı gol ile normal süresi 3-2 biten maçta seri penaltı atışlarına geçilirken Volkan Demirel harika 3 kurtarış yapmış ve turu geçen taraf Fenerbahçe olmuştu.

FENERBAHÇE

4 Mart 2008

5

enebahçemiz, bir önceki yılın Avrupa Şampiyonu olan Fransız temsilcisi Tigana’lı Bordeaux’u Şampiyon Kulüpler Kupası’nın ilk turu ilk maçında deplasmanda 3-2 mağlup etti. O sezon Şampiyon Kulüpler Kupası’ndaki tek temsilcimiz olan Fenerbahçemizin gollerini Selçuk Yula, Şenol ve Hüseyin kaydetmişti.

3 2

TURU VOLKAN GETİRDİ

F

SEVİLLA

BORDEAUX

18 Eylül 1985 Selçuk Yula

3

Ş

17


7

F

GALATASARAY

enerbahçe’nin 82. kuruluş yıldönümünde Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Ali Sami Yen Stadı’nda oynanan Türkiye Kupası Çeyrek Final 2. maçında Tanju Çolak’ın attığı 3 golü de engelleyemeyen Fenerbahçe ilk yarıyı 3-0 mağlup kapayarak soyunma odasına gitti.

1 2

İkinci yarıda ise maça hızlı başlayan Fenerbahçemizde Efsane futbolcumuz ve teknik direktörümüz Aykut Kocaman’ın 1 ve maçta yıldızlaşan Hasan Vezir’in 3 golü ile sahadan 3-4 galip ayrılan taraf olduk.

Aykut Kocaman

FENERBAHÇE

3 Mayıs 1989

3 4

KUPA TARİHİNİN UNUTULMAZ MAÇI

ŞAMPİYONLUĞU GETİREN MAÇ igin 31. haftasına 76 puanla lider giren Trabzonspor’u Fenerbahçemiz 75 puanla yakından takip ediyordu. Trabzonspor yıllar sonra ilk defa şampiyonluğa bu kadar yaklaşmıştı ta ki ligin 32. haftasında Fenerbahçemiz ile karşı karşıya gelene kadar. Trabzonspor maçın Avni Aker Stadı’nda oynanmasından dolayı maça hızlı başlamış ve karşılaşmanın 20. dakikasında Abdullah Ercan’ın golü ile 1-0 öne geçmişti. Oğuz Çetin ile beraberliği yakalayan Fenerbahçemiz Aykut Kocaman’ın sislerin arasından attığı gol ile 2-1 öne geçmiş ve kalan son iki maçını kazanarak 84 puanla şampiyonluğunu ilan etmişti.

9

F

4 4

enerbahçemiz, Şampiyonlar Ligi gruplarında ilk maçında Sparta Prag’ı 1-0 ile geçti. Daha sonraki grup maçlarında istediği sonuçları alamayan temsilcimiz, Manchester United'ı Kadıköy'de 3-0'la geçerek gücünü hissettirdi. Sarı Laciverlilere karşı sahada hiçbir varlık gösteremeyen Kırmızı Şeytanlar Tuncay Şanlı’nın harika gollerine engel olmadı ve Kadıköy’den boynu bükük ayrıldı. Ayrıca Tuncay Şanlı, bu maçla Şampiyonlar Ligi tarihinde hat-trick yapan ilk Türk futbolcu olarak Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmayı bildi.

4-4'LÜK MAÇ HALA HAFIZALARDA

FENERBAHÇE

GALATASARAY

5 Haziran 1983

18

Tuncay Şanlı

MANCHESTER UNITED

8 Aralık 2004

FENERBAHÇE

3 0

AVRUPA'DA ÖNEMLİ ZAFER

8

L

FENERBAHÇE

TRABZONSPOR

5 Mayıs 1996

Y

10

ıl 1983 Ali Sami Yen Stadı’nda oynanan maçın 58. dakikasına kadar Galatasaray 4-1 önde gidiyordu. Fakat 58. dakikada harika bir gole imza atan Mehmet Fenerbahçe’nin gol perdesini açmıştı. 66. Dakikada bu sefer sahneye Özcan çıktı ve durumu 4-3’e getirdi. Herkes başka gol olmaz derken Fenerbahçe bastırdıkça bastırıyordu. Mehmet, takımının 4. golünü atarak maça dengeyi getirdi ve unutulmaz maç efsaneler arasında yerini aldı.



Ben koridorcuyum.

Cam kenarı mı, koridor mu sorusuna, her daim koridor cevabını verenlerdenim. Sebebi açık. Uzun uçuşlarda tuvalete gitmek için yanımda muhtemelen uyuyacak olan adam ya da kadını dürtüp, ‘birader bir kalksana’ diye rahatsız etmek istemiyorum. Kibarım yani.

KORİDOR…

Sözde eşim uyudu. Ben de uyudum. Fransız da uyudu.

Uykumun en derin yerinde yerimden fırladım aniden… Sanki evren yırtılmış ve ben paralel evrene geçmiştim… Meğer bebeğin reçelli emziği yere düşmüş.

Gelgelim, biri bana “kalk da su dökelim” dediğinde memnuniyetle kalkabiliyorum. Uyusam bile küfretmiyorum.

Bebek tekrar sallandı. Fransız “geç karının yanına” der gibi bir şeyler söyledi. “Yok” dedim.

Koridorcu olmak, ‘koridorcu olunmaz koridorcu doğulur’ cinsten değildi bende.

“Böyle iyi.” Yarım saat sonra, bebekle kadını kaldırıp, tuvalete gittiğimde, Fransız cam kenarına geçmişti bile.

Sonradan oldu. Yıllar önce uzun bir uçuşta, yanımda uyuyan adamı uyandırmamak için üstünden nasıl atlayabilirim diye düşünüp atlayamayacağıma karar vermiş ve “birader” demiştim. Ağzından salyalar akıtarak uyuyan adam önce sağlam bir küfür sallamış, sonra da “pardon buyur geç birader” diye ayağa kalkmıştı. O gün bugündür, koridor uçarım. Alanya maçı olduğu saatlerde Kazakistan’a uçmak zorundaydım. Uçuş 6 saat sürüyor, özellikle dönüş, gidiş biraz daha kısa. Boarding başladığında, 6 aylık çocuğu olan bir kadına yol verdim. Eşi yanında yoktu. Genç bir anne, elinde çantası, bebek arabası filan zorlanıyor belli.

“Çantanı taşıyayım istersen” dedim. Hemen taşımam için verdi. Baba moduna girmiştim. Uçak binişinde çocuk arabasını katlamaya yardım ettim. Hostes de bana çocuğun babası gibi davranmaya başlamıştı ki, hostese dönüp, “ben sadece yardım ediyorum” dedim. Neyse uzatmayalım. 20-C’ye geldiğimde, kadından kurtulacağımı düşünürken, kadın 20. sırada durdu. Süper… Yan yana uçacaktık. 6 aylık velet, ben baba rolünde ve yanımda anne. “Geç” dedi kadın bana… “Pardon ama ben koridorum” dedim. Kadın “Benim çocuğum var, koridorda oturmam lazım” deyince, uçaktaki bütün gözler bana çevrildi. Bakışların tam tercümesi şuydu: “Hayvan herif ortada oturmak istemiyor, kadına yardımcı olmuyor”. “Tabi” dedim ya, “ne demek, ben ortada otururum”. Biz tam yan yana oturmuşken, “ben babası değilim sadece yardım

20

1 saat sonra da çocuk kakasını yaptı.

Mehmet Doğan

Çubuklu Kalın ediyorum” dediğim hostes yanımızdan geçti.

Tam da çocuk kucağımda annesi biberonu çantada ararken. Hostese daha fazla açıklama yapmaya gerek yoktu. Her şey ortadaydı. Neyse babaydım. Ne var yani? Hiç mi çocuk bakmadık. Bu arada diğer yanımda Fransız bir kadın vardı.

Sürekli ‘agu gugu’ yapıp çocuğu kucağa almak istiyordu. Ben ortada, bir ana ve bir Fransız arasında kalmıştım. Fransız kadına “biz evli değiliz” dedim. Fransız “bizde de şimdi böyle şeyler çok yaygın insanlar evlenmeden çocuk yapıyor” dedi. Kalkış zorlu oldu. Basınç değişiminden kulakları ağrıyan bebek ağladı. Neyse sözde eşim bayağı tecrübeli. “Çantadan reçel çıkar” dedi bana.

Emziğe reçel sürdük bebeğin ağzına verdik. Sonra kadın “süt vereceğim” dedi bana. “Tamam” dedim. “Ne yapıyım?”. Gözüyle “yana geç” diye işaret etti. Ben cam kenarına geçtim, Fransız ortaya geldi. Kadın süt vereceği için yanında oturmamı istemedi. Kadının göğüslerine bakmaya meyilli sapık olarak artık pencere kenarındaydım. Maçı merak ediyordum ama 35.000 feet’de haber alma şansım yoktu. Neyse bebek annesinin sütünü içti ve uyudu.

Neyse altını değiştirdik, pijamasını giydirdik ve tekrar uyuttuk. İnişte yavrucak yine bir yırtındı ama kadın yine bir yerden reçel bulup yine çocuğa emziği dayadı. İndik ama biz yerimizden kalkmadık. Toparlanmamız ve toplanmamız uzun sürecekti. Öyle ya reçeller, kavanozlar, donlar, peçeteler, hep birlikte şahaneydik.

O sırada tam ön sıramda oturan adam, telefonunu benden açmış olmalı ki, “Fener 4-1 almış maçı dedi”.

Uzun zamandır 4 gollü galibiyete hazır olmayan ben, Fransız kadını öptüm. Öpünce Kazak benim Fransız’la evli olduğumu zannetti. Sözde eşim Rusça olarak Fransız kadına, benim Fransız’la evli olduğumu bilmediğini söyledi. Fransız neden öptüğümü zaten anlamamıştı. Fransız kadını neden öptüğümü ben de anlamamıştım. Kadın Rusça konuştuğundan Fransız Kazak kadını da anlamadı. Kimse bir şey anlamamıştı. Önemli değildi.

Ben de Alanya’yı nasıl 4-1 yendiğimizi anlamamıştım. O da önemli değildi.

Kazanmıştık. Bu önemliydi…



DERNEK ÜYE SAYIMIZ ARTMAYA DEVAM EDİYOR Sicil No: 669

Dernek üyelerimizi daha yakından tanımak için bazı üyelerimizin görüşlerini almaya devam ediyoruz. Dernek üyelerimiz Fenerbahçe sevdasını ve Sarı Lacivert Derneği ile ilgili görüşlerini paylaştılar.

Muzaffer Kutlu

GENLERİMİZE KODLANMIŞ BİR SEVGİ

1

977 Cizre, Şırnak doğumluyum, 11 yaşımdan beri İstanbul’da yaşamaktayım, evliyim 2 erkek çocuk sahibiyim. 2004 yılında kurmuş olduğum, elektrik sektöründe malzeme toptan satış ve pazarlama alanında faaliyet gösteren ES ELK. LTD. ŞTİ.’nde ticari çalışmalarımı halen sürdürmekteyim. Fenerbahçe sevgisiyle nasıl tanıştığımı hatırlamıyorum. Çok küçük yaşlardan beri, yani kendimi bildim bileli Fenerbahçe’yi seviyorum. Belki doğuştan ilahi bir güç tarafından kalbimize, gönlümüze, genlerimize yerleştirilmiş (kodlanmış) bir sevgidir. Fenerbahçe sevgisini tarif etmeye gelince, bu sevgi tarif edilemez bunu yaşamak, hissetmek gerekir. Amatör branşlardaki başarılarımız bizi gururlandırıyor. Fakat futbolda bu yıl iyi bir başlangıç yapamadık. Ama ilerleyen haftalarda daha iyi olacağımız umudunu taşıyorum. Dernek ile İsmail SARITEPE sayesinde tanıştım. İsmail beyi daha önceden kulüpten tanıyordum, daha sonra kendisinin gayretleri benim dernekle tanışmama ve dernek üyesi olmama sebep olmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum. Derneğimizin çalışmalarından genel anlamda memnunum. Öncelikle Sayın Başkanımız Sertaç KOMSUOĞLU ve yönetim kurulu üyelerimizi özverili, gayretli ve başarılı çalışmalarından dolayı kutluyor ve kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Unutamadığım anım, 6-0’lık Galatasaray maçını statta canlı olarak izlemiştim. Bu tarihi olayı her fırsatta çocuklarıma anlatıyorum. Bu arada çocuklarım iyi birer FENERBAHÇE’lidir.

22

Sicil No: 692 Ali Acar

GERÇEK BİR SPOR KULÜBÜYÜZ

5

9 Yaşındayım, Kimya mühendisiyim, övünerek belirteyim ki Pertevniyal Lisesi mezunuyum. İlkokuldan beri iyi bir Fenerbahçeliyimdir. Tüm ailem de Fener'lidir. Çok coşkulu bir duygu Fenerli olmak. Takımımızın bu yıl biraz daha zamana ihtiyacı var diye düşünüyorum, bir de transferlerde geç kaldık diyebilirim. Amatör branşlarımız müthiş başarılı, gerçek bir spor kulübüyüz. Derneğin kurucularından bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştık. Derneğin başarılı olduğunu düşünüyorum. Hele binamız bitince her şey daha iyi olacak. Yıllar önceki 3-0’dan 4-3 yendiğimiz GS ile kupa maçı müthiş bir geri dönüş hikayesidir. Bu maçı hiç unutamam.

Sicil No: 498 Muhsin Alp Miski

HOCAMIZIN TARAFTARDA KREDİSİ VAR

3

1.7.1964 tarihinde Antakya’da doğdum. İlkokul ile ortaokulu Antakya’da tamamladım. 1977 yılında Babamın Parlamento’ya seçilmesi nedeniyle Ankara’ya taşındık. O günden beri Ankara’dayız. Liseyi Ankara’da tamamladıktan sonra üniversiteyi de bu şehirde tamamladım. Fenerbahçe sevgimin aileden geldiğini söylesem yalan söylemiş olmam. Annem ve babamın FB’li olması benim içimdeki takımıma olan inancımı perçinlemiştir. İlkokuldayken bütün samimi olduğum arkadaşlarımın da FB’li olmasının benim Fenerbahçeli olmamda önemli bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. DidiCemil Turan-Rıdvan hangisini söylesem benim iyi bir FB taraftarı olmamda etkileri çok büyüktür. Açıkça söylemek gerekirse bu yıl ki gidişatı pek de iyi bulmuyorum ama henüz kredisinin olduğuna inanıyorum. Biraz daha sabredip göreceğiz ki ondan sonra nerede hata yapıldı diyebilelim. Dernek ile tanışmam çok kıymetli dostum olan Sayın Gürkan Ergenekon sayesinde oldu. Kendisi bana sık sık dernek faaliyetleri hakkında paylaşımlarda bulunuyor ve benim de üye olmam konusunda tavsiyelerde bulunuyordu. Ankara’da ikamet ettiğim için ondan uzunca bir süre sonra derneğe üye oldum. Derneğin çalışmalarını yeterli bulmakla birlikte, acaba faaliyet alanının İstanbul dışına genişlemesi mümkün müdür diye de düşünüyorum. 1969 yılında henüz 5 yaşındayken babamla birlikte gittiğimiz Santos maçı o zamanki adıyla Mithatpaşa Stadyumunda oynanmıştı. Biz o sırada da Gümüşsuyunda Opera otelinde kalıyorduk. Otelden çıkışımız ve stadyuma gitmemizi aradan bu kadar sene geçmesine rağmen hala dün oynanmış gibi hatırlıyorum.


1

982 yılında İstanbul’da doğdum. Kocaeli Üniversitesi inşaat teknikerliği ve İstanbul Üniversitesi işletme mezunuyum. 18 yıl önce başlamış olduğum iş hayatıma 10 yıldır kendi işletmemizde gemi operatörlüğü ve taşıma çözümleri üreterek devam etmekteyim. Anadolu yakasında ikamet etmekte ve evliyim. Fenerbahçeliliğim, ailemin yüzde 90’ının Fenerbahçeli olmasının yanı sıra, 1989 yılında Fenerbahçe futbol takımının hafta sonu İstanbul’da oynayacağı bir deplasman maçı için Merter’deki bir otelde konaklamaları ve çocukluğumda hafta sonlarımın bir kısmının geçtiği teyzemlerin evinin bu otelin komşusu olması vesilesi ile camdan cama Rıdvan, Şenol, Turan, Hasan gibi efsane kadronun oyuncuları ile tanışmam ile başladı. Aynı yıl bir başka hafta sonu şampiyonluğumuzu ilan ettiğimizde insanların başlarındaki karton sarı lacivert şapkalar ile binlerce insanın damperli hafriyat kamyonların içinde bile şampiyonluk kutlamaya çıkacak kadar Fenerbahçe’yi delice sevdiğini görüp, sarı lacivert ile gerçek anlamda tanışmam o zaman başlamıştır. Geçtiğimiz 20 yılda futbol takımımızın 4 şampiyonluk ile başarılı olduğunu

1

967 yılında İstanbul’da doğdum. Lisans ve Yüksek Lisans öğrenimimi İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü’nde tamamladım. 1988 yılından bu yana bilişim sektöründe çalışıyorum, 2011 yılı sonundan bu yana kurucusu, ortağı ve genel müdürü olduğum BTS Bilişim Ltd. Şti.’nde çalışıyorum. Benim gibi iyi Fenerbahçeli Boğaziçi Üniversitesi İktisat ve İşletme bölümü mezunu bir kızım ve benim gibi iyi bir Fenerbahçeli ve İTÜ Lisans ve Yüksek Lisans mezunu (Endüstri Mühendisi) bir erkek kardeşim var. Futbol ve basketbol maçlarını takip ediyorum, amatör olarak denizcilik ve yelkencilikle ilgileniyorum, yelken yarışlarına katılıyorum. Rahmetli babam gibi ben de Kadıköy de doğdum ve büyüdüm. Fenerbahçelilik babamdan en büyük miras bana, çok şükür küçük yaşlarda bile başka takımlara ilgi duyduğum bir dönem olmadı. Fenerbahçe sevgimi tek cümle ile tarif etmem gerekirse, Elhamdülillah

söyleyemeyiz. Bu sene de maalesef bir sürpriz olmaz ise şampiyonluğu elde etmemiz biraz güç görünüyor. Amatör branşlardaki başarılara basketbolu da içine dahil ederek söylemek isterim ki bünyesinde bulundurduğu branşlarda hep zirveye oynayarak, aldığı derecelerle dünyada daha başarılı bir spor kulübü olduğunu düşünmüyorum. Bunda 20 yıllık yönetim kurulumuzun çok büyük emeği var. Kendilerine sonsuz teşekkür etmekle birlikte, amatör branşları bulunduğu noktadan geri götürmeden futbolda da bizi hakkettiğimiz yerlere taşıyabilecek yeni kanlara ihtiyaç vardır. Bu vesile ile 2018 yılı kongremizin sonucu ne olursa olsun kulübümüz için hayırlı olmasını dilerim. Sarı Lacivert Derneği ile tanışmam 15 senelik bir mazidir. Öncelikle Göztepe’deki dernek binasındaki şampiyonluk kutlamaları akabinde eski bir dernek üyemizin beni derneği üye yapması ile başlayan süreç ile sicil kurulu üyeliği ve 10 yılı aşkın devam eden dernek üyeliğim

Sicil No: 742

Fenerbahçeliyim !

İyi başlamadık bu sezona maalesef. Ancak her şeye Aykut RAMİL rağmen Kocaman yerinde GULİYEV İLE bir tercih. Bence iyi GURURLANDIK bir insan, kariyerli bir teknik direktör ve iyi bir Fenerbahçeli. Klasik olacak ama oyuncu yetiştirmeye önem vermeliyiz, camia bu işe gönül vermeli ve desteklemeli. Yönetimin transfer politikası eleştirilebilir, planlama hatasından söz edilebilir, haklılık payı olmakla birlikte, asıl olumsuzluğun ve kulübün finansal durumunun yaşanan 3 Temmuz sürecinin sonucu olduğunu düşünüyorum. Bu yıl şansız bir şekilde Vardar’a elenmemiz UEFA gelirinden yoksun kalmamıza neden olacak. Zor bir sezon. Ancak inanıyorum ki küllerimizden yeniden doğacağız. Osman Nadi Tanca

Basketbol da Doğuş sponsorluğunda ve Obradoviç yönetiminde yine final four’a kalacağımıza inanıyorum. Atletizmde Ramil Guliyev ile gururlandık. Bayan Basketbol, Erkek ve Bayan Voleybol, Doğuş sponsorluğundaki Yelken, Boks, Masa Tenisi

ile bu cemiyetin mensubu olmaktan şeref duyduğumu belirtmek Taylan Sayın isterim. Sarı Lacivert Derneği tamamen EN İYİ sadece çubuklu PROJELER aşkını taşıyan, rantın ÜRETİLDİ olmadığı, kulübüne faydalı olmak isteyen ve göreve çağırıldığında buna hazır olan insanlar topluluğudur. Başından beri benim tanıdığım tüm başkanlar, kurucu üyeler ve bugünkü başkanımız ve yönetim kurulu sadece kulübümüze proje üretmek için canla başla çalışmışlardır, çalışmaktalar. Her dönemde eldeki mevcut imkanlar doğrultusunda en iyi projelerinin üretildiğini düşünüyor ve takip ediyorum.

Sicil No: 353

Çocukluğumun geçtiği bir semtte dönemin belediye başkanın çok koyu Galatasaraylı olmasından ötürü hizmet amacıyla yaptırmış olduğu park alanları, top sahalarınınım neredeyse tamamını sarı kırmızı yaptırmış olmasından dolayı, bir gece kırmızı olan her yeri laciverte boyayarak tüm park alanları ve spor sahalarını çubukluya çevirip ertesi gün ciddi problemler olduğunu hatırlamaktayım. Bu anımı şimdi gülerek hatırlamaktayım.

ve Kürek branşlarında Türkiye’yi başarıyla temsil edeceğiz. Sarı Lacivert Derneği ile Sayın İlhan Zeki Köroğlu sayesinde tanıştım, beni o üye yaptı. 1907 tribünündeki kombinemi de almama vesile oldu, kendisine çok teşekkür ederim. Sarı Lacivert Derneği önümüzdeki günlerde stadımıza çok yakın kendi lokalinde Fenerbahçeli dostlarla buluşabileceğimiz nezih bir ortama kavuşacak. Bu çok sevindirici. Derneğimiz önümüzdeki aylarda kuruluş amacı doğrultusunda yürüteceği faaliyetlerle kamuoyunda daha çok ses getirecek. 1982-83 sezonunda 05.06.1983 Pazar günü, numaralı tribünden bir bilet bulup Ali Sami Yen'deki Galatasaray-Fenerbahçe maçına gitmiştim. Galatasaray son 30 dakikaya 4-1 önde girmesine rağmen Fenerbahçe 4-4’ü buldu ve her iki takım da sahadan beraberlikle ayrılmıştı. 16 yaşındayken Fenerbahçe’mizin muhteşem geri dönüşünü izleme fırsatını bulmuştum. Dönüşte Mecidiyeköy-Kadıköy otobüsünde yorgunluk ve sıcaktan gözlerimin karardığını hatırlıyorum.

23


Sicil No: 652

Sicil No: 656

Emre Kuvvet

Mustafa Baş

TARAFTAR EŞSİZ BİR GÜCE SAHİP

3

8 yaşındayım. Makine Mühendisiyim. Profesyonel kariyerim poyunca otomotiv sektöründe değişik firmalarda (Honda, Hyundai v.s.) görev aldıktan sonra şimdilerde kendi firmamda yine otomotiv sektöründe faaliyet göstermeye devam ediyorum. Evliyim. Henüz 2 yaşında Nil adında bir kızım var. Nil, şimdiden Fenerbahçe Çocuk Kulübü üyesi. Klasik tabiriyle kendimi bilmeye başladığım andan itibaren Fenerbahçeliyim. Babam sıkı bir Fenerbahçeliydi. Üstelik gençliğinde yerel liglerde hem futbol oynamış hem de kulüp yöneticiliği yapmış biri olarak pek tabi ki futbola da çok düşkündü. Onun etkisi oldu muhakkak. Fenerbahçe sevgisi aslında sadece Fenerbahçe taraftarlarının anlayabileceği bir duygu bence. Mesela malum süreçte taraftarlarına yüzlerce sayfalık iddianameyi ezberletip, hakkıyla savunabilecek yeterliliğe kavuşturacak eşsiz bir güce sahip. Aykut Hoca’dan beklentimiz büyük tabi ki. Umarım hem teknik heyet hem de futbolcular taraftarın hak ettiği karşılığı sahadaki performansları ile verebilirler. Bir Fenerbahçeli olarak belki de gururun en büyüğünü bizlere yaşatanlar amatör branşlar. Bunun için de mevcut Başkanımıza ve yönetime teşekkür borçluyuz. Derneğimiz ile önceden üye olmuş bir arkadaşım aracılığıyla tanıştım ve üye oldum. Kuvvetli bir organizasyon yapısı olduğunu ve kulübe projeleriyle kurumsal destek sağlayabildiğini düşünüyorum. 6-0’lık Galatasaray maçını Galatasaraylı arkadaşlarımın davetiyle ve onların organize ettiği bir mekanda, tek Fenerbahçeli olarak izlemek güzel bir anıydı. Sonrasını tahmin edersiniz. Yüzleri hala gözümün önünde…

24

Sicil No: 100 Mustafa Erdal Yalçın

ÜST DÜZEY ÇALIŞMALAR YAPILIYOR

FUTBOLDA SABIRLI OLMALIYIZ

1

1

Babam ve çevremde sevdiğim büyüklerim Fenerbahçeli olduğu için doğuştan fenerli doğmuşum. Fenerbahçe’yi seviyorum. Tarifi mümkün olmayan mutluluk verici bir duygu olarak hissediyorum.

Fenerbahçe ile beni tanıştıran ve derin bir sevgiyle bağlanmamı sağlayan kişi rahmetli babamdır. Fenerbahçe galip geldiğinde en mutlu, mağlup olduğunda da en üzgün olduğum zamanlardır. Yani alınan sonuçlar beni çok fazla etkiliyor. Kadıköy’ün ayrı bir cumhuriyet olması gerektiğini düşünenlerdenim.

969 yılında doğdum. İlk, orta ve liseyi Ordu’da, Üniversiteyi Erzurum’da okudum. 1995 yılında evlendim. 21 ve 17 yaşlarında Fenerbahçeli iki oğlum var. İş hayatına 1992 yılında akaryakıt pompa üretimi ve istasyon yapan Meksan’da başladım. 2001 yılında kendi şirketimi kurdum. Aksis Akaryakıt Sistemleri Ltd. Şti. ile 16 yıldır Tüm Türkiye ve yurtdışına akaryakıt istasyon malzemeleri satarak şirketimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Ayrıca her türlü elektronik kart (smd dizgi ,elle dizgi) üretimi yapıyoruz.

Bu yıl başlangıç iyi değil ama desteklememiz gerekiyor. Türkiye’nin maddi ve manevi en iyi yönetilen kulübü Fenerbahçe. O kadar kötü (2011) olaylar yaşadık. Bunun altından sadece bizim kulüp çıkardı ve hala da önümüzün kesildiğini düşünüyorum. Amatör branşlarda başarı gurur verici. Devletin bizlere destek çıkması gerektiğine inanıyorum. Fenerbahçe’nin bu sayede amatör branşlara daha büyük destek vereceğinden eminim. Derneğimizi Değerli dostum, kardeşim Sertaç Komsuoglu sayesinde tanıdım. Çok güzel ve üst düzey çalışmalar yapıyor. Her zaman destekleyeceğim. Fenerbahçe ile ilgili çok güzel hikayelerim var. Galatasaray’la oynadığımız 3-0 mağlup durumdan 4-3'lük galibiyete uzandığımız maçı ve o süreci ulatamam. En sevdiğim ve güvendiğim dostlarımın içinde Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonlu arkadaşlarım var. Fenerbahçemize centilmence, hakederek beraberce daha nice başarılı yıllara diyorum.

968 Ankara doğumluyum. Eğitimimi İstanbul’da, Kadıköy Anadolu Lisesi ve İTÜ Makina fakültesinde tamamladım. Üniversiteden mezun olduktan sonra inşaat sektöründe profesyonel olarak Rusya’da çalışmaya başladım. Belli aralıklarla Hollanda, Amerika ve Afrika’da çeşitli ülkelerde devam ettikten sonra, Rusya’ya geri döndüm. Halen Moskova’da inşaat sektöründe profesyonel olarak çalışmaya devam ediyorum. Evliyim, iki çocuğum var.

Maalesef futbolda kötü başladık. Sabretmek gerektiğine inanıyorum. Kulübün amatör branşlara verdiği önemi ve alınan basarileri memnuniyet ve saygıyla karşılıyorum. Yıllardır Türkiye’den uzaktayım. Dernekle beni tanıştıran yakın arkadaşım Turgut Kutlu’dur. Hiçbir zaman faaliyetlere katılamamış olsam da, derneğin en eski üyelerinden biri olmak beni mutlu ediyor. Yanlış hatırlamıyorsam 1985 yılıydı. Fenerbahçe stadında Mersin İdman Yurdu ile oynayacaktık. Maraton’da yer bulabilmek için geceden gittik. Saatlerce bekledik ve kapılar açıldığında ilk girenlerdendik. Maraton tribünün ortasında, çok güzel bir konumda yerimizi aldık. Sigaralarımızı tüttürürken, arkamdan bir el dokundu. Döndüğümde elimde sigara, babamla karşılaştım. Maçın başlamasına yarım saat kala gelmiş ve tam arkamıza oturmuştu. Sigara ile yakalandığıma mı üzüleyim, yoksa saatlerce bekledikten sonra seçtiğimiz yere, yarım saat kala gelip oturan babama mı şaşırayım bilemedim.


K

adıköy Anadolu Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi mezunuyum. Yabancı bir şirkette üst düzey yöneticilik yapıyorum. 8-10 yaşımdan 23-24 yaşıma kadar yoğun bir şekilde basketbol ile ilgilendim. Efes Pilsen ve Fenerbahçe’de alt yapıda hem forma giydim, hem de sonrasında alt yapı antrenörlüğü yaptım. Okul takımlarında oynadım, koçluk yaptım. Fenerbahçe sevgisini babamdan aldım. Küçükken bize sürekli Fenerbahçe’nin efsane maçlarını, Lefter’i, Can’ı anlatırdı ve kardeşimle beni maça götürürdü. Çok küçükken ilk gittiğim maç olarak İnönü stadında Can Bartu’nun jübilesi olan Fenerbahçe- Beşiktaş maçını hatırlıyorum. Rahmetli babam, nur içinde yatsın, bir babanın çocuğuna verebileceği en değerli hediyelerden birini verdi bize. Bizi Fenerbahçeli yaptı. Fenerbahçelilik benim için kimliğimin en güzel rengi. Fenerbahçelilik Kadıköy demek, dostluk, arkadaşlık ve en yüksekte dalgalanan SarıLacivert bir bayrak demek. Bu sene yeni bir takım kuruldu. Takım yine geç bir araya geldi. Bunun 2 ay kadar sıkıntısı olacak. Kasım ortasından sonra daha iyi olacağımızı biliyorum. İnşallah o zamana kadar çok puan kaybetmeyiz. Amatör branşlarda Fenerbahçe ülkemize

çok büyük hizmetler veriyor. Binlerce sporcuyu eğitiyor, çalıştırıyor ve rekabetçi şekilde yarıştırıyor. Dünya çapında büyük başarılara imza atıyor. Tüm emeği geçenleri tebrik ederim. Özellikle başkanımızın belirttiği gibi devletimizin de bu konuyu görüp Fenerbahçe’ye destek vermesini bekliyorum. Sarı Lacivert derneğinin bizler ilk kurucularındanız. Dernek yıllar boyunca ilk kurduğumuz dönemde amaçladığı gibi bir karşılık beklemeden Fenerbahçe’ye hizmet etti ve etmeye devam ediyor. Ben işlerim sebebiyle faal olarak artık fazla yer alamıyorum. Ama tüm yönetim ekibine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederim. Bu kadar maddi bir dünyada gönülden, sevgi ile yapılan bu hizmetleri sürdürmek kolay işler değil. 40 senedir Fenerbahçe’nin İstanbul’da oynadığı neredeyse tüm maçları çıplak gözle izledim. Deplasmanda da çok maç izledim. Camianın taraftar ve kongre üyesi olarak uzun yıllardır içindeyim. 20-30 senedir beraber maça gittiğimiz

K

tam ve bu sene başarılı olacağımıza inanıyorum. Ahmet Onur Özkan Futbol takımımız beklentilerimizin SUR'DAN altında bir başlangıç 50 ÇOCUĞU yaptı. Hocamızın MİSAFİR ETTİK da söylediği gibi takımızın 9. hafta sonrası ayağa kalkışı ve seri galibiyetlere başlamasını bekliyorum.

ısaca kendimi anlatacak olursam; öğretim hayatımın büyük bir kısmını Ankara’da tamamladıktan sonra İnşaat mühendisliği eğitimimin üstüne Amerika da MBA yüksek lisansımı yaptım. Amerika ve Türkiye de alt yapı, köprü, metro inşaatı gibi projelerde, proje müdürlüğü yaptım. Şu anda kâğıttan daha ince metalleri işleyebilmek onlara şekil vermek üzerine teknolojisini kendimizin geliştirdiği, ortağımla birlikte kurduğum Metal Marka isimli firmamı idare ediyorum. Benim ailemin neredeyse tamamı Galatasaray’lıdır. Neredeyse diyorum çünkü benim Fenerbahçeli olmamla birlikte bu yapı değişmeye başladı. Anakara’da ilkokula yeni başladığım senelerde. Mahalleden çok yakın bir arkadaşım beni Fenerbahçe ile tanıştırdı ve bu büyük sevgiyi başlattı. Bu sevgiyle birlikte ailem içindeki Galatasaray hegemonyası da kuzenlerimin bazılarını Fenerbahçeli olmasını sağlamamla kırılmaya başlattım. Aykut Kocaman hocamıza inancım

Sicil No: 800

Futbolun dışında diğer sporların varlığını önce biz Fenerbahçelilere sonra tüm Türkiye’ye bir kez daha hatırlatan sayın başkanımız Aziz Yıldırıma teşekkür ederim. 2016 senesi Mart ayında Fenerbahçe USA eski başkanı ve Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Ekinci ve Fatih Akarsu ile birlikte Diyarbakır Sur ilçesinden 50 çocuğu İstanbul’da misafir ettik. Sarı Lacivert Derneği de bu çocuklara sahip çıktı ve bizlere de destek olmak adına çok manalı ve güzel bir yemeğe davet ettiler. Bu vesileyle Sarı Lacivert Derneği ve onun kıymetli yöneticileri ile tanışmış oldum. Fenerbahçe denince içim hep bir heyecanlanmış, yüzümde bir gülümseme olmuş, ilgim bir anda sesin geldiği yöne

arkadaşlarla Sarı-Lacivert Derneği’ni kurduk. Bu dernek kulübe çok Mete sayıda kıymetli Yönetici Yurddaş yetiştirdi. Benim için UZUN YILLAR Fenerbahçe ile ilgili çok CAMİANIN anı var ama 3 tanesini İÇİNDDEYİM anlatayım. Birincisi bu şerefli formayı giymem. Basketbolda genç takımda Fenerbahçe’de oynamıştım. Bunun gururunu ömür boyu taşıyorum. İkincisi 2001 şampiyonluğundaki 4-3’lük Gaziantep maçı. O gün devre arasında 3-0 mağlupken çok inanılmaz şeyler yaşandı. Kimse puan kaybedeceğimize inanmadı. Taraftarın inancının takımı nasıl ateşlediğini ve sihirli bir kahraman gibi Rapajc’in maçı nasıl aldığını orada olmayanların anlaması imkansız. O maç 40 sene unutulmaz. Bir de tabii ki Alex’i canlı seyretmek. Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan Cihat’lar, Lefter’ler ve Can’lardır yani efsane olacak yetenekte futbolculardır. Ben de ne mutlu Alex’i 8 yıl seyrettim. Alex ayrıldığı gün tribündeki arkadaşıma ‘Bak bugünü unutma, bu yetenekte bir futbolcu 2025 senede bir gelir’ dedim. Çocuklarıma torunlarıma anlatacak unutulmaz hikayelerim var.

Sicil No: 26

doğru dönmüştür. 2002 senesi yazın sonu olması lazım. Evlenmeme 1 hafta var ve Fenerbahçeli olmasına vesile olduğum kuzenlerimden birisi ve bir arkadaşıyla birlikte Fenerbahçe - Feyenoord maçına gittik. Bu maç Pierre van Hooijdonk’u da ilk canlı izlediğim maç ve maç sonu Pierre van Hooijdonk formasını çıkartıp bizim tribüne doğru atışını hatırlıyorum. Formayı attıktan sonra “adam o kadar aleyhine bağırıldı ama formasını hala taraftara veriyor, büyük oyuncu helal olsun” diye içimden geçirmiştim. Bir yandan bunları düşünürken, yavaş yavaşta stattan ayrıldık. Kuzenimim arkadaşı “Ah abi ah! adamlar UEFA kupası alıyor, biz ikinci tura çıkamıyoruz beni neden Fenerbahçeli yaptın?” diye söylenirken, kuzenime dönüp “seni kim Fenerli yaptı?” diye sordu. Kuzenim de beni işaret edince. Bana dönüp “yatacak yerin yok” demişti. Ne söylediğimi, nasıl bir cevap verdiğimi hatırlamıyorum ama içimde burulma ve üzüntü hissi inanılmazdı. Bazen dost ortamlarında, Fenerbahçe çok iyi ilerlemediğinde bu anımı anlatır insanları güldürüm ve hayatta asla Allah’tan ve Fenerbahçe’den ümit kesmem derim.

25


Sicil No: 602

Sicil No: 138

Oktay Aktolun

Mehmet Melih Şingin

KALICI BAŞARI İÇİN SABIR GEREKLİ

E

vliyim ve 1 oğlumuz var. Eşim THY Bakım Onarım Müdürlüğünden 5 yıl önce emekli oldu. Oğlumuz ise Sabancı üniversitesi 3. sınıfta eğitimine devam ediyor. 1987 İTÜ Elektrik ve Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği mezunuyum. Okul sonrası 1 yıllık bir Amerika deneyimi sonrası önce yazılımcı ve proje yöneticisi olarak çeşitli bankalarda çalıştım. 19982000 yılları arasında bir bankanın BT müdürlüğü görevinde bulundum. 2000 yılından beri denetim ve danışmanlık sektöründe görev yapıyorum. Son 5 yıldır PriceWaterhouse firmasının ortaklığını yapıyorum. Türkiye'nin hemen hemen her yerinde ve yurt dışında farklı projelerde çalıştım. Şu anda da ağırlıklı yurt dışındaki projelere dahil oluyorum. Çocukluk yıllarında babamın da etkisiyle Galatasaraylı olmama rağmen 6 yaşında masaya yumruğumu vurarak doğru yolu bulmuşum. Tüm FB'liler gibi FB sevgisi içimde sürekli büyüyen bir sevgi ve her geçen yıl böyle bir taraftar grubunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Son yıllarda gelen başarılar ve yeni nesillerin buna etkisiyle de basketbolu da sevmeye ve izlemeye başladım. Futbolda bu sene bazında birşey söylemek için çok erken. Türkiye'de de hem oyuncular hem de teknik direktörler kulüpleri ile uzun vadeli çalışmalı. Bu sabırlar sonrasında kalıcı başarının geleceğine inananlardanım. Dernek ile çok yakın bir arkadaşım sayesinde tanıştım. Kendisini çok sevdiğim için başka FB gruplarından oluşan arkadaşlarım olmasına rağmen onun sayesinde diğer üyelerle tanışarak çok iyi bir elektrik yakaladığımı gördüm ve Sarı Lacivert derneğine üye oldum. Derneğin hemen hemen tüm aktivitelerine katılmakla birlikte son iki senedir denetçiliğini de diğer arkadaşlarımla birlikte yapıyorum. Özetle bu ailenin bir parçası olduğum için gururluyum. Aslında FB anılarımı hiç unutamadığım diye sınıflayamıyorum, hepsinin ayrı bir anlamı ve önemi var benim için.

26

Sicil No: 397 Berk Çokkan

SON YILLARDA FAALİYETLER İVME KAZANDI

1

960 yılında Geyve’de doğdum. İlk, orta, lise eğitimini Tarhan Koleji’nde tamamladıktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünü kazandım. 1981 yılında yine aynı üniversitede Enerji Makinaları Ana Bilim Dalı’nda master yaparak 1983 yılında Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldum. 10 yaşında başladığım basketbol oyunculuğuna, üniversite yıllarımın sonuna kadar devam ettim. Askerlik sonrasında, sırası ile Ekinciler Holding, Ersu Şirketler Grubu, Zeytinoğlu Holding firmalarında, Üretim Planlama, Proje Taahhüt Müdürlüğü görevlerinde bulundum. 1997 yılında, endüstriyel taahhüt hizmetleri veren, paslanmaz çelikten mamul makina, ekipman imalatı ve proses hatları kurulumunda uzman PMT Mak. San. Tic. Ltd. Şirketini kurdum. Halen aynı firmanın kurucusu ve genel müdürü olarak son 20 yıldır çalışmalarıma devam etmekteyim. Fenerbahçe sevgisiyle tabi ki babam ile tanıştım. Her FB maçı olduğunda veya FB ile ilgili bir konu geçtiğinde rahmetle anarım babamı. Fenerbahçe ile ilgili bir şeyler iyi gittiğinde, kötü olan her şeyi unutuyorsunuz. Fenerbahçe tam anlamıyla büyük bir kulüp. Türkiye’de kulüp dendiğinde nedense hep futbol akla geliyor. Birçok kişi kulübümüzün diğer branşlardaki başarılarından bahsetmiyor. Geçen sene kazandığımız Eurolig şampiyonluğu bence Türk spor tarihindeki en büyük başarıdır. Derneğimiz ile arkadaşlarımın tavsiyesi ile tanıştım. 2001 senesinden itibaren FB kongre üyesiyim. Özellikle son 3 senedir derneğimizin faaliyetleri bir hayli ivme kazandı. Bu konuda emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür etmek isterim. Kadıköy'de ilk devresini 3-0 yenik kapattığımız, ikinci devre ise 4 gol atarak (Rapaiç) maçı 4-3 kazandığımız ve şampiyonluk yolunda dev bir adım attığımız Gaziantepspor maçı. Bir de tabii ki 6-0’lık ve 4-0’lık GS maçları. Kızım Melis 20 yaşına geldi, 4 yaşından beri maçlara benimle gelir, henüz GS mağlubiyeti görmedi.

HAYATIMA YÖN VEREN TUTKUNUN ADI

9

Eylül 1981 Edirne doğumluyum. Evliyim 3 yaşında bir kızım var. 2003 yılında Yeditepe Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. Şu anda Banvit AŞ firmasında Şarküteri Departmanı Türkiye Satış Müdürlüğü görevini yürütmekteyim. Klasik bir söylem olacak ama doğuştan Fenerbahçeliyim. 1987 yılında Acıbadem’e taşınmamız ile başlayan pekişme 1988 itibari ile babam ile beraber tüm maçlara, antrenmanlara gitmeyle pekişti. Öyle bir sevgi ki tarif edilmez diyeceğim ama benim hayatıma çok yön veriyor. Galibiyet ve mağlubiyetler çok etkiliyor. Mutluluğum, mutsuzluğum, huzurum ve huzursuzluğum hepsinin içinde kenarında köşesinde Fenerbahçe var. Amatör branşlardaki başarımız bizi çok mutlu ediyor ama maalesef bu ülkenin bir futbol gerçeği var. Ne kadar sevinsek de bir yanımız hep buruk. 2005 yılında bir deplasman maçı öncesi derneğimizle tanıştık. Sonra üyelik başladı. 4 dönem sicil kurulu üyeliği sonra Sayın Başkanımız Yalçın Haker’in layık gördüğü Yönetim Kurulu Üyeliği olarak devam eden gurur verici bir süreç ile ilerledi. 3 Temmuz sürecinde bu kutsal görevdeydim, çok zor günler geçirdik. Çok güzel günler de geçirdik. Elimizden gelenin de en iyisini yapmaya çalıştık. Sayın Sertaç Komsuoğlu Başkanın ve değerli kurul üyelerinin derneğimizi getirmiş olduğu nokta gerçekten çok ileride. Olumlu faaliyetler ve derneğe değer katacak işler ve organizasyonlar yapılıyor. Derneğin daha da iyi yerlere gideceğinden hiç şüphem yok. Biz de sonuna kadar destek vermeye devam edeceğiz. Dernek binamızın inşaatı tamamlanınca üyelerin daha çok bir arada olacağı güzel bir ortam olacağı düşüncesindeyim. Sevilla deplasmanına derneğimiz ile beraber gitmiştik. O maçın yeri bende ayrıdır. Şampiyonlar ligi çeyrek finaline yükselmiştik ve penaltılarla gelen bir galibiyetti, o günü unutamam. İnşallah derneğimizle bir final yolculuğu da gerçekleşir.


1

981 Ordu doğumluyum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Bilgisayar mühendisiyim ve özel bir firmada IT Proje Yöneticisi olarak çalışıyorum. 2007 yılından beri Sarı Lacivert Derneği üyesiyim. Fenerbahçe sevgisiyle 88-89 senesinde rekor golle kazandığımız şampiyonluk ile tanıştım diyebiliriz. Daha öncesinde başka bir takımı tutan dayım ile Fenerbahçeli çekirdek ailem arasında gidip gelmişken en sonunda Fenerbahçe sevgim galip geldi ve o seneden itibaren amcamın sayesinde statta maçlara gitmeye başladım. Tabi ki o sezondan itibaren başlayarak 2000’li yıllara kadar süregelen başarısızlıklar, aralarda yaşanan facialar, küçük bir çocuk olmama rağmen Fenerbahçe sevgimin önüne geçemedi. Buna ek olarak evimin Abdi İpekçi Spor Salonu’na yakınlığı ve basketbolda yaşadığımız güzel diyebileceğimiz seneler ve tribünler, Arap Erkan’ın sarı takım elbisesi, gençlik yıllarımda Fenerbahçe sevgimin artmasına neden oldu. Aslında Sarı Lacivert’ten önce ilk tanışmam numaralı tribün tayfası ile oldu diyebiliriz. 97-98 sezonunda amcam ile numaralı tribünden maçları takip ediyoruz, ancak bir maç var ki unutamam. Parma ile oynadığımız maçta numaralıda bulunan tayfanın tezahüratları, maç öncesindeki meşaleleri ve sisleri unutamıyorum. Sonrasında KFY olduğunu öğrendiğim bu ekibe hayran kalmıştım. Sonrasında

2

9.01.1981 İstanbul doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme mezunuyum. 1 oğlum var, şu an 4 aylık inşallah iyi bir FENERBAHÇELİ olacak. 10 yıldır sigorta sektöründeyim ve bu sene Etiler’de kendi acenteliğimi açtım. Fenerbahçe sevgisi daha 5 yaşlarındayken rahmetli babamın omuzlarında maça gitmelerimizle başladı. Babamın bana ilk aldığı forma ile mahalle maçı yaptığımda bile sanki o kulübün bir parçası edası vardı üzerimde. Aslına bakarsanız Fenerbahçe sevgisi ilk başta bir miras sonrada büyük bir aşk gibi tanımlı bende. Hayatımızın birçok anına o ismi kıyısından köşesinden yerleştirmek keyif veriyor. Takım için üzülmesi bile ayrı bir güzellik bence. Bu sene transferlerimizdeki gecikmelerin ve aslında biraz da transfer politikamızda ki başarısızlıklarımızın cezasını çekiyoruz ilk

üniversite yılları ve tabi ki Sarı Lacivert Derneği'nin unutulmaz deplasman otobüsleri. Bu noktada bir not düşmek isterim; İstanbul içi deplasman biletlerimizi hep dernekten temin ederdik ama nedense İsmail abiden her bilet istediğimde “al bak sana kendi biletimi veriyorum” cümlesini söylerdi. Üniversiteyi bitirdikten sonra o zamanki arkadaşlarımız ile birlikte derneğin Sevgi Yayma organizasyonlarında yer aldık. Sonrasında 2007 senesi itibari ile resmi olarak Sarı Lacivert üyesi oldum. Sarı Lacivert Derneği geçmişten günümüze kadar amatör branşlara inanılmaz destekler verdi. Fenerbahçe sevgisini yaymak için birçok çalışma yaptı. Amatör branşlara destek sürüyor ancak biraz daha sevgi yayma organizasyonları ve tribünsel faaliyetlere destek verilmesi gerekiyor. Fenerbahçe ile unutulmaz anılarım genellikle tribün maceraları ile ilgili. 2003 sezonunda yaptığımız Trabzonspor deplasmanı mesela. Sezona İstanbulspor mağlubiyeti ile başlamıştık, ertesi hafta Trabzonspor deplasmanı var. Bilenler bilir Fenerbahçe tribünlerinde bir söz vardır; “Trabzon deplasmanına gidip hacı olmadan

Sicil No: 441 Onur Mutlu İmamoğlu

TRİBÜNSEL FAALİYETLER ARTIRILMALI

haftalarda. Ama en son Başakşehir maçındaki performansımız da Bahadır toparlayacağımızın Yaatası sinyallerini de verdi. O İNANIRSAK yüzden umutluyum BAŞARI ben. Son iki üç GELECEK sezondur takımda bir hırs, ruh eksikliği var ben bu ruhun Aykut KOCAMAN ile tekrar geleceğine inananlardanım.

Sicil No: 627

Sayın Başkanımızın bu kulübe kattığı çok bariz başarı da amatör branşlarımız oldu. Geçen sezon Erkek basketbol takımımızın Türkiye’de kazanılan en büyük kupa olan Eurolig kupası ile de durumu taçlandırdı. Ayrıca 200 metre dünya Şampiyonumuz RAMİL GULİYEV göğsümüzü kabarttı. Diğer başarılarımızı da tek tek saymaya gerek yok sanırım. Herkes yapılan yatırımlarımızın hakkını sonuna kadar verdi. Bir FENERBAHÇELİ olarak emeği geçen herkesle gurur duyuyorum ve teşekkür ediyorum. Sarı Lacivert ile Gökhan GÜVENÇ

tribüncü olunmaz.” Arkadaşlarla yine Sarı Lacivertin organize ettiği otobüse doluştuk. Otobüs dediysek öyle yeni otobüsleri düşünmeyin. 2003 yılındayız, araç 85 model Setra.

Yolda 8 defa bozulan otobüs mü dersiniz, ağustos ayında arabada donmamız mı dersiniz, başımıza gelmeyen kalmadı anlayacağınız. Yaklaşık 26 saatlik yolculuk sonrası Trabzon’a ulaştık, maç başladıktan 10 dakika sonra içeri girdik, girer girmez meşaleleri yaktık, anında Hooijdonk golü attı, golü atmasıyla beraber başımıza yağan taş, ayakkabı, koltuk ve ekmek yağmuruyla beraber biz de dışarı atıldık. Ne hikmetse maç sonuna kadar Trabzon’un içinde bekletildik. Maçın bitmesiyle beraber inen otobüs camları, Ordu sınırına kadar Game Of Thrones tarzı savaş sahneleri (bu konuda şaka yapmıyorum), polisin otobüs şoförünün gözüne gaz sıkması, şoförün otobüs direksiyonunu bırakması, Ordu’da fındıkların üstünü örttükleri brandalarla otobüsün camlarını kapatmaya çalışmamız sanırım bunların hiç birisini unutamayacağım. Bir diğeri de numaralıda açılan “Sandıkta Görüşürüz Mesut Bey” pankartıdır. Bire bir canlı izlediğim, tüylerimin diken diken olmasına neden olan ve unutamayacağım bir anıdır. vasıtasıyla tanıştım. Üç yıldır da üyesiyim. Bence bir gruba ait olmak ve bir arada organizasyonlar yapıp fikir alışverişinde bulunmak yardımlaşmak haberleşmek çok güzel ve bunu bizim derneğimiz güzel yapıyor. İnancım şudur ki lokalimiz açıldığında çok daha güzel organizasyonlar ve paylaşımlar olacaktır. Sabırsızlıkla beklemekteyim. Fenerbahçe ile ilgili hiç unutamayacağım anım da Gaziantep maçıdır. 2001 yılında 3-0’dan 4-3 kazandığımız maç. Yalnız benim unutamadığım skor değil ilk yarı 3-0 gerideyken takım ikinci yarı için çıktığında ki taraftarın inancı ve susmadan bağırmasıydı. Şu an bile tüylerim diken diken oluyor. O maça da Rahmetli Babam ile gitmiştik. 4. golü attığımızda birbirimize sarılıp ağlamıştık. Allah bana da oğlumla bu keyifleri yaşamayı nasip etsin. Son olarak biz inanırsak başarı gelecek, sadece desteğe devam etmeliyiz ve yapıcı olmalıyız. Fenerbahçeli olmak da bunu gerektirir.

27


Sosyal medyada üyelerimiz

Sizler de sosyal medyada paylaştığınız “Sarı-Lacivert” fotoğraflarınızı dergimize gönderin, yayınlayalım!

28


29


Üyelerimizle

Güçlüyüz

• YASEMİN MERÇİL • KADİR TURGUT KUTLU • ORHAN DEMİREL • AHMET BURHAN BAŞOĞLU • SABAHATTİN RAHMİ EYÜBOĞLU • BÜLENT NURİ ERİŞ • MUHARREM METE YURDDAŞ • AHMET MUHİTTİN ŞENGÜL • SERHAN İREN • NECDET ÇOBAN • KEMAL ALICI • TUNÇ ÖZGÜR • AHMET AKSOY • SÜLEYMAN ÇAKIR • GÖKHAN ÖZAKINCI • MUSTAFA ERDAL YALÇIN • ŞEFİK ÇETİNKAYA • NECDET GÜVENÇ • AHMET GÜRKAN ERGENEKON • ADNAN HALUK SARIPINARLI • HÜRMÜZ ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN • BORA YARDENİZ • MEHMET MELİH ŞİNGİN • MEHMET HALUK KUNTER • MUSTAFA EMRE BELGEN • ETHEM NACİ BAŞERDEM • MAHMUT AKPOLAT • GÖKHAN EREL • KAZIM CENK ÖZER • AHMET CEMAL OKAN • İRFAN TOPALOĞLU • İLHAN TOPALOĞLU • FUAT KURU • ÖZGÜR KANDİL • HÜSEYİN SELÇUK GÖRKEY • SERKAN ÖZKÖK • MEHMET ÇAKMAK • AYDIN BAŞARDI • HALDUN İŞÖZEN • JAK BENZONANA • ÜMİT ÖZGÜL • SELİM ALTARAS • İBRAHİM SELİM TURAN • AHMET SAMİ HACISALİHZADE • ALİ BAKİ USTA • MEHMET ORHAN KESİKOĞLU • ADNAN ÖZTOP • CÜNEYT ARINEL • TOLGA TUNÇ • MAHMUT ALİKAYA • TAYLAN SAYIN • CENGİZ BİLGİLİ • ERKAN AKSEL • SERKUT COŞKUNSU • KEREM BİRDAL • SALİH ÖZBULUT • DİLAN AYDIN • VOLKAN ACARKAN • ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ • MEHMET AYDIN TEMİZER • UĞUR SELÇUK ULUĞ • BERK ÇOKKAN • ARZU GÜRMEN • İSMAİL ÇAĞATAY ARSLAN • YALÇIN HAKER • TAHİR KOÇ • MUHARREM GÜRKAN ÖGEMEN • NİHAN KOÇ • ONUR BENEK • TOLGA GÜR • SELDA ÖKTEM • ONUR MUTLU İMAMOĞLU • AHMET ERSAGUN YÜCEL • MURAT KAPKİ • MURAT RAŞİT ARSLANOĞLU • GÖKHAN GÜVENÇ • ILGAZ CAN • ALP TEKİN BAŞ • AGAH SERT • ORHAN GÜRLEVÜK • COŞKUN HAKER • METİN PİŞKİN • ZERRİN ALADİNLER • HAYATİ EREN • TOLGA DEMİR • HARUN HÜSEYİN ÖZERKAN • YAVUZ ASLAY • UĞUR MÜNİR BAŞITAŞ • FERİT ÇAĞRI ÖZALP • MURAT ÖZDEMİR • HÜSAMETTİN KOÇLU • HÜROL KIYNAK • GÖKHAN DANDİN • AYKUT AKCAKOCA • ERCAN TİRYAKİ • AHMET LEVENT GÜNDÜZ • SADİ NECDET ŞENSEZER • SÜLEYMAN DURSUN • EMİLİOS PAGİDA • HAYRANİ TEKELİOĞLU • ÇAĞATAY ASLAN BAYAR • TANER ÇOTUK • CAN KALELİOĞLU • AHMET GÖKHAN UĞURSOY • ULUKAN ULUN • ACAR SERTAÇ KOMSUOĞLU • MUSTAFA AKINCI • MEHMET ACUN GÜNEŞ • EYÜP ARATAY • AHMET İZZET EKE • YAVUZ TOLON • RIDVAN KAR • MEHMET AKİF CAN • AHMET DEMİR • MERT BALCI • AYTAÇ ŞAHİN • CEVDET YURTTAPAN • ABDULLAH YILDIZLI • MUHSİN ALP MİSKİ • HAKAN HIZLAN • BİROL ULUSOY • REBİİ GÜVENÇ • İBRAHİM GÜNÇALDI • MAHMUT RAMAZAN ULUSOY • CAN LEVENT ULUSOY • BARBAROS YAKUP ERSÖZ • MEHMET DOĞAN • KEREM ESKİŞEHİRLİ • MEHMET EROL YETKİN • İDRİS BAYAT İSMET GÜLEN • SERHAT BARIŞ TÜRKMEN • MUSTAFA KARAHAN • FAZLI UĞUR KILIÇ • ENGİN KESKİNEL • MUSTAFA GÜRLER • AHMET SEDAT YALTIRIK • MUSTAFA KOMSUOĞLU • EMİN KAYA • ÖZER ALBAYRAK • NURETTİN DOĞAN • İRFAN COŞKUN • AYHAN KAYA • KAYHAN GÜNDÜZ • SERDAR CEBECİ • METİN İBRAHİM GÜNGÖR • ÖZGÜR AKMAN • FATİH DÖNMEZ • FİKRET YELKENCİ • KEMAL EMRAH ERDOĞ • OKAN EKİNCİ • ANIL ALTUN • ATA ALTUN • DORUK PARMAN • ERHAN TAŞÇI • ADİL DİNÇER ALPMAN • İLHAN ZEKİ KÖROĞLU • ERHAN ÇENDİK • YİĞİT KUBİLAY ÇENDİK • BÜLENT YİĞİT • OZAN KANSU • MAHMUT GÖKSEL NARDEMİR • YUSUF KAYA • ALİ YILMAZ • SELÇUK SALİH YILMAZ • YURDAKUL ÖZDOĞAN • MEHMET LEVENT BULGURCU • MEHMET ERKAN ÇELİKER • BERKEHAN BULGURCU • TUĞBA GÜVENÇ • HALUK GEMİCİ • SAİT OKAN KAPLAN • YİĞİT SUPHİ MERAL • KEREM ARIĞ • İBRAHİM OĞUZ YAPAR • SAVAŞ GÜNGÖR • DUYGU KOMSUOGLU •


EROL ÖZDOĞAN • FİKRET ÖZTÜRK • YASEMİN ALUÇ • UĞUR ÇIKRIKCI • ALİ ŞAFAK ÖZTÜRK • YAVUZ ERKUT • GAMZE YOSMAOĞLU • DİLARA YALTIRIK • ALİCAN SELEK • ÖMER MÜMTAZ ER • MEHMET ERDEM ER • ŞAHİN ŞAHİNOĞLU • BURAK UTKU AKTAN • TUFAN KAYHAN • HÜSEYİN LATİFOĞLU • ORÇUN GÜVEN • KÜBRA KAPKİ • ZÜLKİF KAPKİ • ERTAN SULAYICI • HALİL HALDUN GÜVENİR • SELİM ŞİPER • SERKAN KELEŞER • SADIK KAYHAN KÖSEOĞLU • NURİ YENİHAYAT • YAŞAR OYTUĞ YENİHAYAT • UĞURCAN GÜRLER • SAVAŞ ARKMAN • ENGİN YALAMAN • SEMİH GENÇ • OKTAY AKTOLUN • ERSİN DALKIÇ • MEHMET KARAGÖZ • TANER KARABAĞ • İSMAİL GÖKHAN ÖZTÜRK • FAZIL ŞENEL • MELİH TÜRKER • CEMALETTİN TÜNEY • AHMET ERDEM • HÜSEYİN ÖZTÜRK • ABDULLAH KAĞAN ZENGİN • HALİL İBRAHİM DİKKANAT • LORAN BERÇ VAYLOYAN • ONUR GÜVENÇ • CEMALETTİN GÜVENÇ • EMRE KARAYEL • SADİHAN ÇELEBİ • OĞULCAN KESKİNEL • BAHADIR YAATASI • SUAT KURTOĞLU • ERTÜM TÜFEKÇİ • MERT ERCAN • İHSAN MUTLUAY DOĞAN • MEHMET EMİN KIZILKAYA • ÇAĞDAŞ DEMİRAĞ • MÜNİR OZAN SARICI • NİYAZİ İLTER • ONUR BENÖN • BURÇAK ERSEVER • EREN ÇAK • MUHARREM FAİK ÖZTUNÇ • SEYFİ CEM KOÇAK • BERİ BARUH DE TARANTO • MUSTAFA TÜRKMEN • MEHMET KAANCAN KOMSUOĞLU • BANU KARACA • AKİF ÖZAL • EMRE KUVVET • ERTUĞRUL FEVZİ TUNCER • AHMET AKSU • MAHSUN USLU • MUSTAFA BAŞ • BARIŞ ULUSOY • EZGİ ARATAY • KEMAL BABÜR GELGEL • HİLMİ HAKAN KOCA • CEM AVCI • BİLUN SAKA • CEM KÖZ • MEHMET ÇAĞATAY DENİZ • KAAN PUSAT • ALİ TAHİR VARUŞ • METİN KOÇAN • MUZAFFER KUTLU • MUHARREM BİROL • ATİLA TİRİT • SEMİH KARPUZ • ZAFER EGE ERSÖZ • FATİH AKARSU • BÜLENT YALÇIN • ADNAN ÜNAL • İLHAN ÜTTÜ • MEHMET FARUK TÜRKÖZ • METİN GÜNDOĞDU • TARDU SİPAHİOĞLU • AHMET KALYONCU • YAVUZ DURMUŞ • ADNAN CİNGÖZ • OZAN EKMEL ANDA • MELİS GÜLERGÖZ CİĞERCİ • AYKUT ÇETİNKAYA • HÜSEYİN NUSRET KARADAĞ • MUSTAFA MERMERCİ • ERHAN CANBAZ • SELÇUK DÖNMEZ • ALİ ACAR • BERKANT ÇANKAYA • NESLİHAN ŞATIR • ERCÜMENT ZENGİN • ÖMER FARUK PEKDİLER • BANU ÖNÜR • ZEYNEP EBRU ÇAPAN EKMEKÇİ • RAMAZAN FARUK DİNÇER • MUSTAFA KEMAL ÜNVER • SALİH İLERİ • İLKER LANACI • MURAT YALÇIN • ÖZGÜR VARLIK • ERSAN ÇUBUKCU • SERHAT BİLGEHAN UÇAK • YENER ŞENOK • ALİ AYNALI • ŞÜKRÜ FERAHBAŞ • MESUT MERTOL ABAY • CEM EROL • SERDAR VURAL ÖKTEM • BÜLENT ŞEN • HASAN YAVUZ İPEK • CEM ALİ ATILGAN • EMRAH ATEŞ • ADEM ÖZ • ÖMER TORUN • BURAK AKBURAK • MUSTAFA ÇİNDİR • ÜMİT ÇİNDİR • DURMUŞ GÖKALP YOLCU • HAKAN ÖRER • ERSİN KAYA • TANER GÜNEY • FÜSUN AKTOLUN • ALİ ASLAN UZUN • OKTAY SARICA • MURAT TOSUN • OSMAN NURİ BAŞAR ULUSOY • FERİAL ORHAN • BİRGÜL KÖROĞLU • EGE MURAT KÖROĞLU • MAVER BURCU AKTÜRK KARAHANOĞLU • AYDIN YENİGÜN • BURÇİN CAFER • ÇAĞATAY ÖRSAL • MUSA CEM ÖNAL • ÜNAL PALA • BARTU ER • HALE ER • OSMAN NADİ TANCA • OGÜN ERDEM • EKİN CEM EKE • AYNUR EKE • EMİR ULUSOY • BARIŞ TAŞCIOĞLU • ÖMER EKİNCİ • NEBİ SÜLEYMAN AYTEKİN • ALP ÖZENALP • ÖKKEŞ KEMAL AYALP • AYNUR KUMSEL AKSOY • SVETLANA OKAN • ABDULAZİZ KUL • ÖMER TURAN • BARIŞ EKİNCİ • SAİM BAKKALOĞLU • FEYZA KAPKİ • HAKAN TAŞKESEN • AYTEN FERAHBAŞ KESİKOĞLU • UYGAR ATAŞ • MUHAMMET EMİN TURAN • REŞAT UZUNOĞLAN • AHMET UZUNOĞLAN • MUSTAFA ERTÜRK • MUAZZEZ MİNE ÖZCAN • TOLGA İNAL • AHMET YÜKSEL EKİNCİ • ERSİN AKKÖSE • MELTEM PERDECİ • HALUK SELVİ • BİROL TELLİ • HAMZA SALİH AK • CAHİT TAŞBAŞ • MUSTAFA OĞUZ İNAN • İBRAHİM SİNAN AK • İHSAN CALBAN • ZEYNEP TEZCAN • SABRİ TUNÇ BÜYÜKMOROVA • MURAT YILDIRIM • MURAT KANDEMİR • SALTUK ORKUN ERİBOL • RECEP KURT • ASAF MERT AKSU • BURAK ÖZERGÜL • SÜREYYA DENİZ TAYMAN • ELÇİN DANDİN • MUZAFFER EZGİ CANBOL • SERVER FATİH ALPAY • ABDULLAH TÜFEK • AZİZ CAMCI • İSMAİL EREN İNANÇ • CEM KARTAL KAYA • BÜLENT BARUT • İNANÇ SALMAN • İSMAİL SUAT AKKAN • MURAT SAYIN • AHMET ONUR ÖZKAN • TAHA ŞEN


Acımız Büyük Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı ve Voleybol Şube Sorumlusu Hakan Dinçay vefatından derin üzüntü duyduk.

F

enerbahçe camiasının değerli ismi, Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı ve Voleybol Şube Sorumlusu Hakan Dinçay'ın vefatından derin üzüntü duyduk. Merhuma Allah’tan rahmet ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Fenerbahçe camiasının başı sağolsun.

1

961 yılında İstanbul'da doğan Hakan Dinçay ömrünü Fenerbahçe'ye adadı. 1994 yılından beri aktif olarak Fenerbahçe'ye hizmet etti. 2002'den bu yana da yönetim kurulu üyeliği yaptı. Fenerbahçe Voleybol Şubesi'nin başarılarında önemli rol oynayan insanlardan biri oldu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım amatör sporlara daha fazla eğilme kararı aldığında Hakan Dinçay'ı da voleybol şubesi'nde görevlendirdi. O zamana kadar Fenerbahçe'nin kadınlarda da erkeklerde de şampiyonluğu yoktu. Fenerbahçe, son 15 yılda voleybolda büyük başarılar kazandı. Türkiye'de kadınlarda ve erkeklerde üst üste şampiyonluklar gelirken sarı melekler Avrupa'nın ve dünyanın zirvesine çıktı. Erkek Voleybol Takımı da Avrupa'dan kupa getirmeyi başardı. Bu süreçte Hakan Dinçay hep voleybol Şubesi sorumlusu olarak görev yapıyordu. İki kız bir de erkek babası olan Hakan Dinçay maalesef geçtiğimiz yıl amansız hastalığa yakalanmıştı.

Acınızı Paylaşıyoruz Geçtiğimiz aylarda, Derneğimiz üyelerinden bazı isimler, sevdikleri isimleri kaybetmenin acısını yaşadılar. • Derneğimiz üyesi Serkut Coşkunsu’nun anneannesi Hacı Hidayet Marduç • Dernek Müdürümüz Sayın İsmail Sarıtepe'nin annesi Güner Sarıtepe • Derneğimiz eski Başkanlarından Sayın Rahmi Eyüboğlu’nun amcası Mustafa Eyüboğlu

Üyelerimizin acısını paylaşıyor, tüm merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.