Sarı Lacivert Dergisi Sayı 6 by Ersin Güleç

Sarı Lacivert Derneği’nin KK 1907 sayılı Amsterdam uçağı

Sarı Lacivert Dergisi / Sayı 6 / 2016 / ilkbahar

Başkan’dan

Sarı Lacivert’in Anayasası’nın değişmez tek maddesi var: MADDE 3- Derneğin amacı Fenerbahçe Spor Kulübüne karşılık beklemeden hizmet vermek , Kulübü şahsi menfaatlerinin üzerinde tutarak gerek Türkiye’de gerekse uluslararası platformda daha iyi yerlere getirmek için çalışmak ve bunun için gerekli birlik, beraberlik ve dayanışmayı sağlamaktır. Dernek bu çalışmaları yaparken Kulüp yönetimi ile ilgili seçimler esnasında oluşan seçim kulislerinden uzak duracak ve seçimlerle ilgili bağlayıcı kararlar almadan Fenerbahçe Spor Kulübü için faydalı işler yapacaktır. Evet, Sarı Lacivert Derneği, Sarı Lacivert Üyeleri, Sarı Lacivert Ailesi her zaman Fenerbahçe’nin ve Fenerbahçe Yönetimi’nin yanında olmuştur, yanındadır, yanında olacaktır… O zaman ‘Daha Aktif’ Sarı Lacivert ne demek diyebilirsiniz? İşte 20. Yılını kutlamaya hazırlanan Sarı Lacivert Derneği’nin ‘Daha Aktif’ yaklaşımı:

DAHA AKTİF SARI LACİVERT 1. Tüzüğümüzün 3. maddesini değiştirmeden, derneğimizin daha aktif olmasına imkan sağlayan bir tüzük değişikliği yapacağız. 2. Kulüp yönetimi ile daha aktif bir işbirliği içinde olacağız. Sadece iyi günde değil her dönem Fenerbahçemizin yanında olmaya devam ederek doğruları ve yanlışları kulüp yönetimi ile paylaşacağız. 3. Fenerbahçemizin menfaatleri ve geleceği için kulübümüze daha aktif stratejik katkı sağlayacağız. 4. 20. Yıl sürecimizde ülkemizin her noktasından 1000 çocuğu Fenerbahçemizle buluşturarak Fenerbahçe sevgisini daha aktif yayacağız. 5. Kadın üye sayımızı artıracağız. Kadın üyelerimizin oluşturulacak yeni çalışma gruplarında daha aktif rol almalarını sağlayacağız. 6. Yeni dernek merkezimizin inşaatının tamamlanmasıyla üyelerimizin bir araya geleceği daha aktif organizasyonlar yapacağız. 7. Yurt içi ve yurt dışında Sarı Lacivert Derneği temsilci üyeleri belirleyerek, kurumsal kimlik ve hafızamızın daha aktif gelişimini sağlayacağız. 8. Teknolojiyi ve sosyal medyayı daha aktif kullanarak hazırlayacağımız yeni dijital platformda üyelerimizin daha katılımcı olmalarını sağlayacağız. 9. Sarı Lacivert Dergimizi güçlendirerek Fenerbahçemize daha aktif katkı sağlayacak bir yayın haline getireceğiz. 10. Dernek üyelerimize yönelik aidiyet projeleri yaparak hem üyelerimize avantajlar hem de derneğimize daha aktif katkı sağlayacağız. 11. Tüm fenerbahçe dernekleri ile Fenerbahçemizin menfaatine olan her türlü işbirliğine daha aktif yaklaşacağız. 12. “Fenerbahçe kongre üyesi” üye sayımızı hızla artırmaya devam ederek büyük Fenerbahçe ailesi içinde daha aktif bir dernek olacağız. Fenerbahçemizin ortak çıkarları için her Fenerbahçe’linin felsefesi ‘Daha Aktif’ rol almak olmalıdır… Fenerbahçemizin geleceği için Büyük Ailemizin tüm üyeleri koşulsuz şartsız ‘Daha Aktif’ roller üstlenmelidir… Biz ‘Daha Aktif’ olacağız… Bizim Fenerbahçe’ye, Fenerbahçe’nin bizlere ihtiyacı var…

A. Sertaç Komsuoğlu

İMTİYAZ SAHİBİ Sarı Lacivert Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Emin Kaya YAZI İŞLERİ Sıla Acar Selin Şahin Raşit Kırkağaç REKLAM Ayşe Işık GRAFİK TASARIM Ersin Güleç YÖNETİM ADRESİ Osmanağa Mahallesi Yoğurtçu Parkı Caddesi Nurpark Apt. No: 2 D:5 Kadıköy İstanbul Tel: 0216 449 45 00 Faks: 0216 449 45 05 BASKI İRM Dijital Baskı ve Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Bostancıyolu Caddesi Şehit Sokak No: 44. Yukarı Dudullu 34775 Ümraniye/ İstanbul Tel: 0216 466 74 96 Faks: 0216 365 58 05 YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli Yayın SARI LACİVERT DERGİSİ Spor Yöneticilerine, Kulüp Üyelerine ve Spor Sektörü Temsilcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile iktibas edilebilir.

Haber

Üyemiz Fatih Dönmez ETKB Müsteşarlığı’na atandı

Haber 7

Haber

Sarı Lacivert’te 10. Genel Kurul Heyecanı

Sportif ve akademik başarı bir arada olmalı

Yensek de yenilsek de sonuna kadar Fenerbahçe

Jak Benzonana: İki kupa ve sıradakiler

Üyelerimiz 32

Acı Kaybımız Mustafa Koç’u kaybettik

Yazı

Haber

Sosyal medyada üyelerimiz

Lokal inşaatımızda geri sayım

Haber

Yazı

Loran Vayloyan: Stat başka ev başka

Röportaj

Haber

Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği ile buluştuk

Mehmet Doğan: Fenerbahçe sevgisi Fenerbahçe hastaları

Haber

Haber Sarı Lacivert ziyaretler

Yazı

Röportaj

Ekmel Anda Fenerbahçe sevgisini anlattı

Sarı Lacivert Derneği Diyarbakırlı çocukları ağırladı

Üye sayımız artmaya devam ediyor

Dönmez ETKB Müsteşarlığı’na atandı

Kendimi bildim bileli Fenerbahçeliyim

Diyarbakırlı çocukları ağırladık

Lokal inşaatı için geri sayım

Sarı Lacivert ziyaretler

Fenerbahçe Gönüllüleri ile buluştuk

Fenerbahçe Koleji’ni Türkiye çapında yaygınlaştıracağız

Stat başka ev başka

Acı kaybımız

ÜYEMİZ FATİH DÖNMEZ ETKB Müsteşarlığı’na atandı EPDK Eski Kurul Üyesi ve Derneğimiz üyelerinden Fatih Dönmez Enerji Bakanlığı Müsteşarlığı’na ve EPİAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı’na atandı. Fatih Dönmez, 1987 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik mühendisi olarak mezun olduktan sonra telekomünikasyon sektöründe Ar-Ge Mühendisi olarak meslek hayatına başladı ve yine bu sektörde çeşitli özel ve kamu şirketlerinde yöneticilik yaptı. 1994-2002 yılları arasında İGDAŞ’ta Etüd ve Proje Müdürlüğü ile Genel Müdür

Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2002 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi İştirakleri Genel Koordinatörlüğüne getirilerek bağlı şirketlerin yönetim kurullarında görev aldı. 2008 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla EPDK Kurul Üyeliğine atandı ve 2014 yılına kadar bu görevine devam etti. Bu dönemde Kurum’u yurtdışı organizasyonlarda (ERRA, WFER) temsil etti. 2014 yılında EPDK’daki görev süresi sona erdikten sonra Türkiye Enerji Zirvesi Başkanlığını üstlendi ve aynı zamanda Gas & Power ve Enerji Petrol Gaz gazetelerinde köşe yazıları yazdı.

YASED Başkanlığı’na Ahmet Erdem seçildi

Selim Şiper TLPGD Başkanlığı’na yeniden seçildi

Sarı Lacivert Derneği üyesi ve Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Türkiye’de sürdürülebilir ve öngörülebilir bir yatırım iklimini oluşturmak amacıyla kurulan Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) 34. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi.

Derneğimiz üyelerinden İpragaz Genel Müdürü Selim Şiper, LPG dağıtımı ve satışı ile iştigal edenler arasında işbirliği ve dayanışmayı temin etmek ve yardımlaşmayı sağlamak amacıyla 1972 yılında kurulan Türkiye LPG Derneği’nin (TLPGD) Başkanlığ'ına yeniden seçildi.

SSDGD Eyüp Aratay’la devam dedi

Mustafa Karahan EPİAŞ yönetiminde

Sarı Lacivert Derneği Başkan Yardımcısı ve İpragaz Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Aratay gerçekleştirilen Genel Kurul’da bir kez daha, doğal gaz sektörünün önde gelen derneklerinden Sıvılaştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğal Gazcılar Derneği (SSDGD) Başkanlığı’na getirildi.

Derneğimizin Sicil Kurulu Üyesi olan Mustafa Karahan, enerji piyasalarının etkin, şeffaf, güvenilir ve enerji piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde planlanması, kurulması, geliştirilmesi ve işletilmesi amacıyla kurulan Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi seçildi.

Sarı Lacivert Derneği Diyarbakırlı çocukları ağırladı Sarı Lacivert Derneği, Diyarbakır’ın Sur ilçesinden Fenerbahçemiz için hayatlarında ilk kez İstanbul’a gelen minikleri ağırladı.

iyarbakır Sur’dan ilk kez Fenerbahçe için İstanbul’a gelen çocuklara Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu Sahan Restoran’da bir yemek verdi. Sarı Lacivert Derneği Başkan Yardımcısı Eyüp Aratay, Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Haker, Genel Sekreter İrfan Coşkun da yer aldığı yemeğe Fenerbahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya, Diyarbakırlı çocuklarımızın Fenerbahçemiz için İstanbul’a gelmelerinde büyük emekleri olan Fenerbahçe USA ve Sarı Lacivert Derneğimiz üyeleri Ömer Ekinci ve Fatih Akarsu da katıldı. Devamı Sayfa 34'te

Kendimi bildim bileli

Fenerbahçeliyim

ABD’de yaşayan ünlü iş adamı, Sarı Lacivert Derneği Üyesi Ekmel Anda Fenerbahçe’ye olan sevgisini “Fenerbahçe’nin her branşta kazanması tek temennim” diyerek ifade ediyor.

“AMATÖR ŞUBELER FENERBAHÇE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

enerbahçe’ye olan sevgisini “Fenerbahçe’nin her branşta kazanması tabi ki benim tek temennim” sözleriyle ifade eden Anda şöyle devam etti; “Senelerdir amatör şubelere destek ve emek veren arkadaşlarımın çalışmalarının bir karşılığı olmalı diye düşünüyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün içinde olan birisi olarak başta Aziz Başkan’ın ve ekibi için her branşın ez az futbol kadar önemli olduğunu biliyorum ve takdir ediyorum. Senelerdir kürek şubesine destek vermiş bir derneğin parçası olarak, amatör şubelerin önemini çok iyi anlayan biriyim ve gençliğe imkan tanındığı için çok müteşekkirim.”

967 İstanbul doğumlu olan Ekmel Anda Kadıköy Anadolu Lisesi mezunu. İki çocuk babası olan Ekmel Anda’nın kızı Elif 22, oğlu Emir ise 16 yaşında. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi 3. sınıftan ayrılıp Amerika’ya yerleştiğini ifade eden Anda herkesin yaptığı gibi benzin basarak başladığı Amerika hayatının 1991 senesinde bir tesadüfle kuyumculuk sektörü ile kesiştiğini ifade etti. Anda, “Önce perakende dükkanda başladığım kuyumculuğu 1999 senesinden bu yana imalat ve toptan satış olarak devam ettiriyorum. İmal ettiğim mallar tamamen tek taş yüzük ve pırlantalı alyans üzerine. Kendi konumuzda sektörün lideriyiz. Firmamın adı Unique Settings Of New York” şeklinde ifade ediyor.

“12 SENE ÖNCE FENERBAHÇELİLİĞİM TESCİLLENDİ”

içbir zaman fanatik olmadığını ama hep Fenerbahçe ve renklerinin sevgilisi olduğunu ifade eden Anda, “Yaklaşık 12 sene Ahmet Aksoy önce bir Türkiye seyahatimde o dönemin Sarı Lacivert Derneği Başkanı, çocukluk arkadaşım Ahmet Aksoy beni Fenerbahçe Burnu’ndaki dernek merkezine götürdü. Dernekten çıkana kadar ki 2 saatlik sürede elim kolum ayakkabımdan tişörtüme kadar sarı lacivert ürünleri ile doluydu. O gün benim Fenerbahçeliliğim tescillendi. Daha sonra da Sarı Lacivert Derneği'ne şu andaki Başkan Sertaç Komsuoğlu'nun davetiyle üye oldum” diyor.

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, dernek çalışmaları, dernekleriyle yaptıkları işbirliği ve yardıma muhtaç kişilere karşı gösterdikleri duyarlılıklar dolayısıyla Fenerbahçe USA Derneği Onursal Başkan Ekmel Anda’ya plaket takdim etmişti.

“HAYATIM SÜREKLİ SPORLA İÇ İÇE GEÇTİ” “Kendimi bildim bileli Fenerbahçe’liyim” diyen Anda milli boks, atletizm ve yelken hakemi olan babası Ahsen Anda’dan dolayı çocukluk dönemlerinde sürekli spor ile iç içe olduğunu ifade ediyor. Ekmel Anda babasının teşviki ile Taçspor’da basketbol oynamaya başladığını ancak lise yıllarında basketbolu bıraktığını da sözlerine ekledi.

yapıyorum. Binlerce insana iş kapısı açan birisiyim ve bununla gurur duyuyorum. USA Fenerbahçe Amerika’da ve özellikle New York’ta birçok ilklere imza atıp, güzel örnekler teşkil etmiş bir dernek. Dernekçilik çok zor bir uğraş ve vaktinizi ayırmanız gereken bir olay. Tabi ki bunların hiç birisi aile desteği olmadan yapılabilecek şeyler değil” diyerek düşüncelerini aktardı. Daha çok çocuklarıyla vakit

geçirmeye çalıştığını söyleyen Anda, “Oğlum şu an 1.95 boyunda ve New Jersey’de 2 takımda basket oynuyor. Aynı zamanda lise takımında da basket oynamaya devam ediyor. Kızım bu sene üniversiteyi bitirecek ve iş hayatına başlayacak. 2 ay önce çocuklarım İstanbul’u ziyaret ettikleri zaman sevgili kardeşim Ömer Oran Fenerbahçe Basketbol takımında onları misafir etti. Mümkün olsa her hafta Türkiye’ye maç seyretmeye gelecekler” diyor.

“DERNEKÇİLİK ÇOK ZOR BİR UĞRAŞ” Kendisini çok çalışkan ve disiplinli biri olarak tanımlayan Ekmel Anda, “27 senedir Amerika’da durmadan çalışıyorum. Tesadüfen yapmaya başlasam da zevk aldığım mesleği

Ekmel Anda Fenerbahçe sevgisini Amerika’da sahip olduğu araçların plakalarına yansıtıyor.

Başkanımız Sertaç Komsuoğlu, Amerika ziyaretinde Ekmel Anda’ya Fenerbahce formasini hediye etmişti.

Çubuklu Kalın Mehmet Doğan

FENERBAHÇE SEVGİSİ FENERBAHÇE HASTALARI 108 sene önce Serez’de doğdu.

“Sarı Lacivert” dergisini ilk çıkartan bizler değiliz. Fakat yine biliniz ki; Bizler bu mirasın yılmaz bekçileriyiz…

Serez Müftüsü İmadettin Bey’in oğluydu. 1925 senesinde Fenerbahçe Kulübü’ne üye oldu. Bundan 87 yıl önce Efsane Kaptan Zeki Rıza Sporel’e kazandığı bir iddia sonrasında 2 tur daha koşma emrini verdi. Kaptan Zeki Rıza kahkahalarla emri yerine getirirken “Şuna bakın bana İngiliz Con gibi emir vermeye kalkıyor” dedi.

Bundan 55 yıl önce “Fenerbahçe Sevgisi, Fenerbahçe Hastaları” adlı bir kitap yazdı. Kitabı “Con Spor Yayınları” bastı. Tanıyanlar ona Fenerbahçe’nin Hastası derlerdi. Belki de kitabının adında Hasta kelimesini bu yüzden kullandı. Ve bundan tam 83 yıl önce 1933 yılında bir dergi çıkarttı.

Ondan sonra Lakabı “Con” kaldı.

Derginin adı “Sarı Lacivert”ti.

1928-1944 yılları arasında toplam 16 yılını gece gündüz demeden Fenerbahçe Kulübü’ne adadı.

Toprağı bol olsun, Con lakaplı Kenan Onan abimiz Fenerbahçe için çok savaştı.

1938 yılında amcasının oğlu duayen tiyatro sanatçımız Metin Serezli’yi 4 yaşında Fenerbahçeli yaptı.

Uzun lafın kısası biliniz ki…

1944 yılında, Atatürk’ün yazısının da içinde bulunduğu, 1932 yangınında yanarak kül olduğu düşünülen Babıali’de Muhtar Kitapevinden alınan

22x16 santim büyüklüğünde olan kahverengi Maroken kaplı Hatıra Defterimizi buldu.

“Sarı Lacivert” dergisini ilk çıkartan bizler değiliz. Fakat yine biliniz ki; Bizler bu mirasın yılmaz bekçileriyiz…

Sarı Lacivert’te 10. Genel Kurul Heyecanı Sarı Lacivert Derneği 2016 yılı 10. Olağan Genel Kurul Toplantısı 16 Nisan’da gerçekleştirilecek.

Olağan Genel Kurul Gündemi 1. Yoklama ve toplantının açılışı. 2. Olağan Genel kurul toplantısını yönetecek Divan Başkanı, Başkan yardımcısı ve sekreter üyenin seçilmesi. 3. Saygı Duruşu. 4. Yönetim kurulu faaliyet raporlarının görüşülmesi ve ibra için onaylanması. 5. Genel çalışma dönemine ait kesin hesap bilançosunun görüşülerek ibra için onaylanması. 6. Denetleme Kurulu raporunun görüşülmesi ve ibra için oylamaya sunulması. 7. Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan yeni döneme ait bütçenin görüşülüp aynen veya değiştirilerek kabul edilmesi. 8. Derneğimizin yatırımları ve mevcut borçları için Yönetim Kuruluna borçlanma yetkisi verilmesi hususunun görüşülüp karara bağlanması. 9. Yeni dönem için Dernek Yönetim kurulu, Sicil Kurulu, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu asil ve yedek üyelerinin seçilmesi. 10. Dilek ve temenniler 11. Toplantı ile ilgili tutanak ve belgelerin imzalanması ve kapanış .

Lokal inşaatımızda

geri sayım

Resmi prosedürleri ve inşaat ruhsat işlemi Nisan ayı başında tamamlanan Dereağzı’ndaki dernek lokalimizin inşaatı için ön hazırlıklar tamamlandı.

Yap-İşlet-Devret modeli Dereağzı’nda bulunan ve Derneğimize kazandırılması için uzun yıllar çaba sarf edilen arsa, 10 Aralık 2013 tarihinde, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul (2.Bölge) Bölge Müdürlüğü’nde Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan ihaleyle kiralandı. 8 Ocak 2013 tarihinde de

Dernek üyelerimizi biraraya getirecek lokalimizin inşaasına başlamak için hazırlıklarda sona gelindi.

istenen teminat yatırılarak arsaya kavuşuldu. İnşaat öncesi süreç devam ederken de yeni lokal binamızın inşaatı ve işletmesi için Genel Kurul’dan alınan yetki ile 4 Mart 2015 tarihinde anlaşması yapıldı. Resmi prosedürler ve inşaat ruhsat işlemi Nisan ayı başında tamamlandı.

Hedef 2016 – 2017 sezon başından itibaren maçları lokalimizde seyretmek Hedef 2016 – 2017 sezon başından itibaren maçlarımızı yeni lokalimizde seyredebilmek.

Sarı Lacivert ziyaretler

Sarı Lacivert Derneği atkıları Fenerbahçe’nin renklerine gönül vermiş isimlerle buluşmaya devam ediyor.

arı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Lukoil CEO’su Alexander Terletskiy ve Opet Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk’ü ziyaret etti. Gündem konusunun Fenerbahçe olduğu görüşmelerde Komsuoğlu, Bali, Terletskiy ve Öztürk’e Sarı Lacivert Derneği atkılarını takdim etti. TFF Başkan Vekil’i Nihat Özdemir’in Dernek Başkanımız Sertaç Komsuoğlu’na gerçekleştirdiği ziyaretin de en önemli gündem konusu Türk futbolu ve Fenerbahçe oldu. Özdemir, Fenerbahçe’ye başarılar dilerken, Sarı Lacivert Derneği’ni çalışmalarından dolayı tebrik etti.

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Yönetim Kurulu Üyemiz Sedat Yaltırık’ın Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali’yi ziyaretinde gündemi ekonomik gelişmeler ve Fenerbehçe oluşturdu.

75. Yıl Mesut Yılmaz İlkokulu’na sağladığı desteklerden dolayı Sertaç Komsuoğlu’na okul müdürü Mutlu Bulut bir plaket takdim etti. Komsuoğlu ise, Müdür Bulut’a dernek atkısını hediye etti. Sertaç Komsuoğlu; “Türkiye’nin geleceği çocuklarımızın eğitimine desteğimiz devam edecek” dedi.

Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü ve Fenerbahçe Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Adnan Ersan ile Fenerbahçe Spor Kulübü yıllarını, Fenerbahçe Koleji’nin hedeflerini ve kurulacak olan Fenerbahçe Üniversitesi’ni konuştuk.

Fenerbahçe Koleji’ni Türkiye

çapında

yaygınlaştıracağız Kendinizden bahseder misiniz? Bu sene eğitim sektöründe 38. yılım ve bu 38 yılın 35 yılı yöneticilikle geçti. 3 yıl Darüşşafaka’da kampüs koordinatörlüğü ve müdürlük yaptım. 6 yıl İstanbul Erkek Lisesi müdürlüğü 10 yıl da Kadıköy’ün en büyük yabancı dil ağırlıklı lisesinin müdürlüğünü yaptım. Ben öğretmen çocuğuyum. Bu okul kurulduğu gün ben de vardım. Buranın eğitim yuvası olarak kazandırılmasında Turan bey ile beraber çalıştık. Başkanın hakkını yemeyelim. Başkan ilk günden itibaren benim bu okulun başına geçmem için çok ısrar etti. Hatta en son İstanbul Erkek Lisesi’nden Darüşşafaka’ya buraya gelmedim diye bana biraz darıldı. Ama Işık’la beraberlik sona erince burası çok zor bir döneme girdi. Başkanımız beni çağırdı ve artık okulun başına geçmem gerektiğini söyledi. Fenerbahçe Kürek takımındaydınız. O yılları bize anlatır mısınız? Kürek Fenerbahçe’de olmazsa olmazlardan biridir. Tabi çok şey değişti ama o yıllar da güzeldi. Kurbağalı dere ve Kalamış’ın eski güzelliğini yaşıyorduk. Biz mesela kulüpten çıktığımızda Fenerbahçe burnuna doğru koşardık ve orada top oynardık.

Dereağzı’ndan çıkıp treni geçip Çamlıca Tepesi’ne koşardık. O zamanlar oraya giden yolda her yer ormanlıktı. Şimdiki gibi çevre yolu yoktu. O zamanlar da güzeldi. Tabi dünya gelişiyor ve biz de son derece modern tesislere kavuştuk. Kayıkhanemiz gelişti. Sapanca’da ve Ömerli Barajı’nın yanında kayıkhanemiz var. Ben 15 yıl boyunca Kürek Federasyonu’nda bir fiil görev yaptım. Milli takımlar sorumlusu olarak da görev yaptım. Antrenörlük de hayatımızın bir bölümünde var. Yani hayatımız Fenerbahçe ve ne mutlu ki Fenerbahçeli olmuşuz, Fenerbahçe’de gençlik dönemimizi geçirmişiz. Ben çok uzun dönem Yüksel Günay’ın 2. Başkanlığını yaptım. Onun bu okulda çok emeği var. Rahmetli olunca kütüphanemize Yüksel Günay ismini verdik.

“EZBERE DAYALI BİR SİSTEMİMİZ YOK” Okula ilk geldiğiniz zaman ile şimdi arasında ne gibi farklılıklar var? Okulda göreve ilk başladığımda mezun olan öğrencilerimiz gittiğinde geriye 136 öğrenci kalmıştı. O sene 300 öğrenciye

ulaştık. Daha sonraki sene ise 500 öğrenciyi geçtik ve bu sene de 760 öğrenci ile yani tam kapasite eğitim ve öğretime devam ediyoruz. Çok başarılı bir eğitim sistemimiz var ve yabancı dil eğitimine ağırlık veriyoruz. Ezbere dayalı bir sistemimiz yok. Biz araştıran, sorgulayan, kendini daima yenilemek isteyen sevecen çocuklar yetiştirmeye çalışıyoruz. Sosyal aktivitelere çok önem veriyoruz. Bu doğrultuda 30’a yakın kulübümüz var. Çocuklar istekleri ve hevesleri doğrultusunda bu kulüplerde eğitim alıyorlar ve sosyal yönlerini geliştirme fırsatı buluyorlar. Fenerbahçe Koleji’ni diğer okullardan ayıran özellikler nelerdir? Biz Fenerbahçe Koleji olarak uluslararası organizasyonlara çok önem veriyoruz. Bu yarıyılda okulumuzdan 12 öğrencimiz ABD Boston’da Harvard Üniversitesi’nde BM konferansına gitti. Şu anda 12 öğrencimiz Almanya’da öğretmenleri ile bir proje çalışmasında. Ayın sonunda ise bir grup öğrencimiz de Danimarka’ya BM konferansına gidecek. Nisan ayında ise bir grup öğrencimiz proje çalışması için İngiltere’ye gidecek. Gördüğünüz gibi kendi içimize kapalı bir okul değiliz.

Diyeceksiniz ki “bunların ne faydası var?” Çocuklarımız bir kere kendi başlarına hareket edebilme yetilerini geliştiriyorlar. Hayatta en çok lazım olan yeteneklerden biri de özgüvendir. Böylece çocuklarımızın özgüvenleri gelişiyor. Biz Fenerbahçe Koleji olarak ezberci eğitime karşıyız. Çocuğun kendi kimlik ve kişiliğinin gelişmesi bizim için çok önemli. Bu da okul ile eğitim ile olur. Biz de bunu vermeye çalışıyoruz. İyi yolda olduğumuzu ve velilerimizin de memnun olduklarını biliyorum. Zaten memnun olmasalar öğrenci kapasitemiz bu kadar artmazdı.

“HEDEFİMİZ TÜRKİYE ÇAPINDA YAYILMAK” Fenerbahçe Koleji’nin önümüzdeki dönemde ne gibi hedefleri var? Fenerbahçe Koleji’nin hedefi büyümek ve Türkiye çapında yayılmaktır. Bununla ilgili bize çok büyük ve ciddi teklifler geliyor. Özellikle Anadolu’da, Ege ve Akdeniz’de Fenerbahçe Koleji’nin açılması ile ilgili ciddi teklifler var. Bunları elbette değerlendirmeye çalışıyoruz. Ama istiyoruz ki biz önce buradaki sistemimizi tam manasıyla etkin hale getirelim ve akademik yapımız belli olsun ki daha sonra bütün Anadolu’ya yayılalım. Buna başkanımız da sıcak bakıyor. Bir de tabi ki hedeflerimiz içerisinde buradaki kampüsümüzün büyümesi var. 2500 kişilik modern bir kampüs düşünüyoruz. Yine Dereağzı’na 1200 kişilik bir okul düşünüyoruz. Bunlar da tamamlandıktan itibaren 2-3 yıl içerisinde tam kapasiteye ulaşır. Öğretmen kadronuzu nasıl belirliyorsunuz ve ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Okulumuz giderek büyüyor ve büyüdükçe ciddi öğretmen ihtiyacı doğuyor. Bu yüzden de öğretmenlerimiz ciddi

incelemelerden geçiyorlar. Birkaç safhadan sonra bizimle birlikte aynı eğitim düşünce sistemine sahip olan öğretmen arkadaşlarımız ile yola devam ediyoruz. Ben okula performans sistemi getirdim ve biz bu sistemi 3 yıldır uyguluyoruz. Bir öğretmeni kendi bölüm başkanı, müdür yardımcısı ve ben yıl içerisinde 4 kere denetliyoruz. Dönem sonunda ise performans notunu öğretmenimize açıklıyoruz ve eksiklerini birebir konuşuyoruz. Bu sistem öğretmenin kendini geliştirmesi, yetiştirmesi ve eksikliklerini gidermesi açısından çok faydalı oldu. Bu performansa göre de Mayıs ayında öğretmen ile yolumuza devam edip etmeyeceğimize karar veriyoruz. Okulumuzda ahbap ilişkisi yok zaten eğitim de bu şekilde yürütülmez. Biz Fenerbahçe Koleji olarak bunun bilincindeyiz. Tüm bu çalışmalar da okul içindeki eğitim kalitesinin artmasına yardımcı oluyor.

Biz Fenerbahçe Koleji olarak ezberci eğitime karşıyız. Çocuğun kendi kimlik ve kişiliğinin gelişmesi bizim için çok önemli. Bu da okul ile eğitim ile olur. Biz de bunu vermeye çalışıyoruz.

FENERBAHÇE ÜNİVERSİTESİ KURULUYOR YÖK Fenerbahçe Üniversitesi kurulması için kararını verdi. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Süreç nasıl gelişti?

iz 10 kişiydik YÖK heyeti ise 22 kişiden oluşuyordu. Çok ciddi bir sunum yaptık. Ve nihayet müjdeli haberi aldık. Aziz Başkan’ın da çok büyük emeği var. Bu üniversite uzun zamandır kendisinin hayaliydi. Bize Silivri’de bir yer verdiler. YÖK’te burayı gezdi. Ayrıca oradan 80 dönüm arsa tahsis edildi. Kuruluş orada olacak ama Başkanın hedefinde 100150 dönümlük bir arazi var. Bundan sonra arayış içinde olacağız. Bizim 300 tane hali hazırda kongre üyemiz var. Başkanımızın düşüncesi bu 300 akademisyeni toplayıp çalıştay yapmak. Çalıştayda üniversitenin yol haritasını çıkartalım diye bir düşünce var. Akademik planlamaya göre İngilizce hazırlık okulumuz olacak. Bununla birlikte ilk 3 yıl içerisinde Fen-Edebiyat Fakültesi, MühendislikMimarlık Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Fakültesi ve Spor Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi ile spor sağlığı açısından son derece önemli olan Sağlık Bilimleri Yüksekokulu açılacaktır. Ayrıca ilk 5 yıl içinde de Hukuk Fakültesi ve Denizcilik Fakültesi’nin açılması öngörülmektedir. Enstitü olarak da Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü’nü açacağız.

Fenerbahçe Koleji öğrencileri 18 Mart Zaferi dolayısı ile Çanakkale Şehitleri’ni andılar. Düzenlenen programda öğrencilerin aileleri duygu dolu anlar yaşadı. Çanakkale Zaferi’ni anlatan bir sahne düzenleyen öğrenciler, Çanakkale Savaşı sırasında yaşanan olayları canlandırdılar.

“SPORTİF VE AKADEMİK BAŞARI BİRARADA OLMALI” “ÇAĞDAŞ TÜRK GENÇLERİ YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Öğrencilerinize Fenerbahçe ruhunu nasıl yansıtıyorsunuz? Bir kere buraya öğrenci alırken hangi takımdan olduğunu sormuyoruz çünkü burası bir eğitim kurumudur. Farklı takımı tutan çok başarılı bir öğrenciyi ya da annesi, babası başka takımı tutan ve çocuklarını Fenerbahçe Koleji’ne kayıt ettirmek isteyenleri geri çevirme gibi bir durum söz konusu değil. Biz burada çağdaş Türk gençleri yetiştirmek ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza yön vermek için çalışıyoruz. İşte bu sebeple burada takım yok ama kolejden içeriye adım attıktan sonra otomatik olarak bir takım ruhu oluyor. Fenerbahçe’ye karşı çocuklarda bir sempati oluşuyor. Tabi bizim önceliğimiz her zaman milli duygulardır. Milli bayramlara çok önem veriyoruz. Çocuklarımıza Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerini öğretiyoruz. Bu ülkede demokrasi kurallarından ve Atatürk ilkelerinden taviz verilmemesi için nasıl

davranılması gerektiğinin ruhunu veriyoruz. Bu ruh zaten Fenerbahçe’de var. Fenerbahçe’nin kendi tüzüğünde de var.

“SPORTİF VE AKADEMİK BAŞARI BİRARADA OLMALI” Fenerbahçe Koleji öğrencilerini spora nasıl teşvik diyor? Biz Fenerbahçe Koleji olarak spora da çok önem veriyoruz. Ben kolejde göreve başladığımdan bu yana kız basketbol ve masa tenisinde Türkiye şampiyonu biz oluyoruz. Masa tenisi takımımız dünya şampiyonası için İsrail’e gidecek. Yıldız Kız ve Lise Kız basketbol takımlarımız ise şuanda gruplarda mücadele ediyorlar ve Türkiye şampiyonluğuna doğru gidiyorlar. Büyük bir olasılıkla onlar da Türkiye şampiyonu olacaklar. Her şeyden önce bizim bir şartımız var. İyi sporcu akademik olarak da başarılı olacak aksi takdirde takımdan çıkartıyorum. “Okul ve takım birlikte nasıl yürüyor?” diye sorarsanız şöyle oluyor. Okulumuz 15.40’ta dağılıyor.

Fenerbahçe Koleji Genel Müdürü ve Fenerbahçe Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Adnan Ersan: “Fenerbahçe Koleji’nin hedefi büyümek ve Türkiye çapında yayılmaktır. Bununla ilgili bize çok büyük ve ciddi teklifler geliyor.”

17.00’a kadar etüde kalıp öğretmenlerle birebir ders çalışıyorlar. Daha sonra da antrenmana gidiyorlar. Akademik olarak başarılı olmazlarsa da hem burslarını kesiyorum hem de okul takımından çıkarıyorum. Çünkü istiyoruz ki hem akademik olarak başarılı olsunlar hem de sportif olarak.

Fenerbahçe Koleji, kolejde bulunan kütüphaneye Eski Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay ismini vererek anısını yaşatmaya devam ediyor. Kütüphanede birçok kaynağın yanında öğrencilerin kullanması için bilgisayarlar bulunuyor.

Sarı Lacivert Derneği Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği ile buluştu

arı Lacivert Derneği ve Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği düzenlenen iki etkinlikte bir araya geldi. İlk olarak 18 Aralık 2015’te Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Başkanı Metin Doğan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Sarı Lacivert Derneği’ne bir yemek verdi. İkinci buluşma ise 22 Mart 2016’da Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nun, İstanbul Sahan Rastaurant’ta Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’ne verdiği yemek ile gerçekleşti. Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Başkanı Metin Doğan’ın da yer aldığı yemeğe Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri de katıldı.

Sarı Lacivert Derneği ve Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği düzenlenen iki etkinlikte bir araya geldi.

FENERBAHÇE ATKISI HEDİYE EDİLDİ Keyifli bir sohbet havası içinde geçen yemekte Sertaç Komsuoğlu, Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Başkanı Metin Doğan’a ve yöneticilere Fenerbahçe atkısı hediye etti. Daha sonra davetliler ile günün anısına fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

Yensek de yenilsek de

sonuna kadar Fenerbahçe

arı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Dernek Üyelerimiz Antalyaspor deplasmanında Fenerbahçemizi yalnız bırakmadılar. Antalya deplasmanına geniş bir kadro ile katılan derneğimiz, takımımıza 90 dakika boyunca destek verdi.

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Yönetim Kurulu ve Dernek üyelerimiz Antalyaspor deplasmanında Fenerbahçemizi yalnız bırakmadılar.

TARAFTARDAN BÜYÜK DESTEK Kendilerine ayrılan bölümü hınca hınç dolduran Fenerbahçe taraftarı maç boyunca takımına büyük destek verdi.

Amerika’da Sarı Lacivert’e özel pul basıldı İlk Sarı Lacivert Derneği pulları ilk kez Amerika’da basıldı.

arı Lacivert Derneği anısına Amerika’da pul bastırıldı. Amerika’dan Derneğimize ve Dernek Başkanımız Sertaç Komsuoğlu’na gönderilen mektuplarda Sarı Lacivert Derneği için özel hazırlanan pullar kullanıldı.

Fenerbahçe taraftarı, bugüne kadar yaşadığı her acıdan, her zorluktan, her mücadeleden kendisine ders çıkartmıştır. Bu olumsuzluklar camianın en önemli parçası olan taraftarı bilgi, görgü, tecrübe ve etki anlamında elit bir seviyeye çıkartmıştır.

Hazırlayan: Loran Vayloyan

Stat başka ev başka F

enerbahçe Spor Kulübü’nü Avrupa’nın devleri arasına sokan faktörlerden en önemlisi olarak, başta futbol ve basketbol olmak üzere lokomotif branşlara ev sahipliği yapan dev mabetleri dikkat çekiyor. 1999 yılında Fenerbahçe Stadı’nın parça parça yıkılacağı açıklandığı zaman, yepyeni, modern ve o dönemlerde kimsenin hesaba katamadığı büyük bir ev sahibi avantajı yaratacağı bir kompleks haline geleceğini çok az kimse hayal edebiliyordu. Özellikle dönemin Türkiye’sinde hayallerin çok ötesinde olan bu projenin hayata geçmesi de çok kolay olmadı. Üst üste yaşanan tarihi ekonomik krizlere rağmen camianın içinde dahi burun kıvrılıp “olmaz” denilen bu proje 2006’da nihayete erdi. Burada uzun uzun yapım aşamasının zorluklarını veya bu süreçte sportif açıdan yaşananları anlatmaya veya hatırlatmaya fazla gerek yok. Sadece rakiplerin 2010’lu yıllarda akıl almaz devlet katkılarıyla yaptıkları projeleri, kulübümüzün “0” devlet katkısı ile ve sadece camianın büyük gücü ile yıllar önce hayal edip hayata geçirdiğinin altını çizelim yeterlidir… Tabii stadın bitiminden sonra kulübün önünü çok daha fazla açacak bazı çevre projelerinin de bazılarına büyük “kıyaklar”

yapan devlet tarafından nasıl sekteye uğratıldığını da şuraya not düşmüş olalım.

Türk sporunun gurur kaynağı Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadı gibi, basketbol takımımızın Ocak 2012’den bu yana maçlarına ev sahipliği yapan Ülker Arena da gurur kaynaklarımızdan bir tanesi. Sadece basketbol değil salon sporları ve eğlence sektörüne de hizmet veren bu harika salonun yapım aşamasında da büyük engeller(!) aşılmış, aleyhte hazırlanan ve servis edilen pek çok tuhaf habere rağmen Türk sporunun gurur kaynağı haline gelmiştir. Bu iki mabette UEFA kupası finali, Euroleague Final Four’u, Dünya ve Avrupa Basketbol şampiyonası finalleri düzenlenmiştir. Asıl konumuza gelince; tabii her kulüp ve takım için ülke şartlarına göre bu kadar büyük, modern ve güzel tesislere sahip olmak çok önemlidir. Tesisleşme başarıya giden yolda en önemli temel taşlarından birisidir. Ancak Fenerbahçe açısından işler bir adım daha ileriye gitmiştir. Her iki mabet için de geçerli olan ortak şey şudur; Bu büyük tesisler Fenerbahçe futbol ve basketbol takımlarının ve 12 numaranın stadı veya salonu değil evi olmuştur.

Her iyi stada, iyi salona sahip (iyi yatırımlar yapan) takımların şampiyonluklar yakalaması veya bireysel rekorlar kırması garanti edilemez. İşte bunları yapabilmek için takımların gerçekten kendilerini evinde hissetmeleri gerekir. Kısa kısa rakamlarla neden buranın evimiz olduğunu açıklamak gerekir. Futbol takımımız tam 10,5 sezondur tamamlanmış stadımızda maçlarını oynuyor. Bu süre zarfında Şükrü Saraçoğlu’nda toplam çıktığımız lig maçı sayısı 184… Kaçımız merak edip araştırdı bilmiyorum ama alınan mağlubiyet sayısının sadece 11 olması hakikaten çok çok önemli ve eşine az rastlanır bir istatistiktir. Bu 10,5 sezon içinde 2010-11, 2011-12 ve 2013-14 sezonlarında takımımız iç saha maçlarını namağlup bitirmiştir. Bir kez de şampiyonluk turu atıldıktan sonra iç sahada Malatyaspor’a kaybederek bu unvanı yitirmiştir. Bu 10,5 sezonun 7 tanesinde iç sahada en büyük averaj farkını (atılan ve yenilen gol farkı) yakalayan takım yine Fenerbahçe’dir. Bu rakamları diğer rakiplerimizle kıyaslamak gereği duymadım çünkü böyle bir

kıyasa girmeye değer bir istatistik ortada bulunmuyor. Sadece Galatasaray ile stadı devlet tarafından yapıldıktan sonra bir tribün hasılat geliri kıyası yapılabilir ancak bu noktada da Fenerbahçe’nin üstünlüğü çok nettir. Bu süreler zarfında takıma yapılan yatırımlar, kurulan kadrolar bu çok önemli istatistikler için birer sebeptir ancak en az bunlar kadar az önce belirttiğim gibi 12 numaranın da stadı evi olarak benimsemesinin rolü yadsınamaz.

Türkiye’nin en iyi taraftar topluluğu Fenerbahçe taraftarıdır Statlar modernleştikçe eski usül herkesin ayakta olduğu 25 bin kişilik stada 40 bin kişi soktuk diye övünüldüğü dönemler sona erdi. 90 dakika bağırdık, boğazımız parçalandı devirleri bitti. 14 yabancının serbest olduğu ligimizde uzun tezahürat besteleri güfteleri yapıp bununla övünmeler mazide kaldı. Artık oyuna, sahaya, rakibe, hakeme etki edebilmenin bambaşka kuralları vardır. Öncelikle futbolu bileceksin. Saçma sapan tezahüratlarla kendi kendini tatmin etmek dışında oyuna yerinde ve zamanında etki etmeyi bileceksin. İşte bu

noktada Türkiye’nin en iyi taraftar topluluğu Fenerbahçe taraftarıdır. Şükrü Saraçoğlu stadını futbolcuların evi yapan birinci faktör de Fenerbahçe taraftarıdır… Fenerbahçe taraftarı, bugüne kadar yaşadığı her acıdan, her zorluktan, her mücadeleden kendisine ders çıkartmıştır. Bu olumsuzluklar camianın en önemli parçası olan taraftarı bilgi, görgü, tecrübe ve etki anlamında elit bir seviyeye çıkartmıştır. Denizli’de şampiyonluğu kaybettiğimiz, sadece kaybedilen kupa değil Türk futbolunun akışının değiştiği kara gün hepimizin hafızalarında durmaktadır. İsteyen herkes kulübe gidip Fenerium ile ilgili kayıtları rahatlıkla bulabilir. O güne kadar Fenerium tarihinin hafta içi en fazla satış rakamına ulaşılan gün Denizli maçının haftasında yaşanmıştır. Sadece kadın ve çocuklara açılan efsanevi Manisa maçı da tarihteki yerini almıştır. İşte bunun için Fenerbahçe taraftarı o stadı Camianın, futbolcuların, milyonların evi haline getirmiştir. Az önce Fenerbahçe taraftarının bilgi, görgü ve tecrübesi ile ilgili söylediğim her kelime basketbol için de geçerlidir. 10-15 bin

kişinin toplanıp, zaman zaman salona bile bakmadan saçma sapan zıplayıp bağırdığı devir de geride kalmıştır. Bunu harika atmosfer diye lanse etmek salon sporu cahilliğinden öteye geçemez. Doğru zamanda ayağa kalkarak, doğru zamanda takımı iterek, kararlara itiraz ederek, hakeden oyuncuya ekstra alkışı vererek, hocanı hakettiğinde onore ederek, sadece kilit maçlarda değil her maçta belirli bir seyirci ortalamasının üzerine çıkarak maçlarını yaptığın salon mabet olur. Ancak o zaman tıpkı takımımızın yaptığı gibi Euroleague tarihinin en uzun iç saha galibiyet serisini yakalarsın. Ancak o zaman voleybol takımların tarihin en iyi sezonlarına son 5-6 yılda imza atar. Bu kadar takım - ev - taraftar üçlüsünü anlatırken voleybol takımlarımıza değinmemek emeğe saygısızlık olur. Futbol ve basketbol takımlarımıza 12 numaranın etkisini sayfalarca anlatabiliriz. Sadece buraya küçük bir voleybol notu ekleyelim. Çok şeyi hak ediyorlar çok… Haydi 12 numara aynı inançla, aynı arzuyla, aynı coşkuyla evimizde olmaya devam edelim… Koşullar ne olursa olsun… Tek büyük olmak bunu gerektirir… Zaten Fenerbahçe bunun için tek büyüktür…

İKİ KUPA ve SIRADAKİLER B Jak Benzonana

Biz seyircilere düşen görev, bu maçların başlangıcından son bitiş düdüğüne kadar takımlarımızı desteklemek olacaktır.

ayan takımı ile ilgili yazıma başlamak istiyorum; Sebebi 20152016 sezonuna kupa ile başladığı için. Cumhurbaşkanlığı Kupası ile sezona merhaba diyen Bayan takımımız, Mart ayında Türkiye Kupasını alarak kupa sayısının ikiye çıkardı. Enteresan olan durum; İlk kupayı da ikinci kupayı da Galatasaray’ı yenerek almamız. Daha bitmedi, şimdiye kadar oynadığımız altı maçta da Fenerbahçe rakibine karşı 6-0'lık bir üstünlük sağladı. Cümleyi bitirdim derken “Eski Açık 6 desene” diyerek bir nostalji yaşadıktan sonra konumuza devam edelim. Altı yeni transfer yaparak sezona giren Fenerbahçe, eski Coach’u ile de anlaşarak komple bir yenileme hamlesine girişti. Şu an itibari ile Lig’de lider olan Kraliçeler 22 maçta 19 galibiyet 3 yenilgi ile zirvede yer alıyorlar. Hedefteki

kupalardan birini müzesine götüren bayanlar, diğer iki kupa için mücadeleye devam ediyorlar. Final Four’a 5. kez kalan takımımız 15-17 Nisan tarihlerinde bu organizasyonun içinde yer alacak. Takımın sayı yükünü, Quigley, Lavender ve Coleman üçlüsü taşıyor. Takımın asist yükü Kaptan Birsel'de. Buna rağmen Birsel zor zamanlarda attığı kritik sayılarla o alanda da katkı yapmaya devam ediyor. Örnek verecek olursak; sayı üçlüsü kupada maç başına 48,3 sayı attılar. Birsel maç başına 7,3 asistle oynadı. Verameyenka ve Quanitra sayı ve ribaunt katkısı ile takıma yaralı olmaya çalışıyorlar. Aslında bu ikisinden biri, üçlüye her maçta eşlik edebilse hücum anlamında sorun kalmayacak. Zaten işin savunma kısmına da tüm oyuncular yapmaya

çalışıyor. Oyun kurucu pozisyonunda oynayan Olcay her maç farklı bir tablo ortaya koyuyor. Bu nedenle bu maç çok iyi derken sonraki maç çok iyi olmayabiliyor. Özetle oyununu bir istikrar çizgisine oturtmalı diye düşünüyorum, zira hem Fenerbahçe'de hem de milli takımda oynayan bir oyuncu. Öncelikle sayı katkısı yapmalı. Daha az top kaybı ile oynamalıdır. Ve asistlerle de katkılarını fazlalaştırmalıdır. Dünyada ve Avrupa’da oyun kurucuların takımlarının galip gelmesinde ne kadar önemli bir rol aldıkları hepimiz tarafından bilinmektedir. Tuğçe ve Gökçe de sayı, ribaunt ve asist alanlarında kendilerini göstermek zorundadırlar. Nisan ayı ile birlikte Final Four ve Play Off’larda takıma önemli katkılar vermelidirler. Başarı sahaya çıkan oyuncular kadar kenardan gelen oyuncuların yaptıkları katkılar ile ölçülür. Rotasyonun geniş olması teknik ekibi de rahatlatacak bir noktadır. Şu ana kadar takımı yedi kişi omuzlamış olarak görülmektedir. Kenardan gelecek en az iki kişinin çok büyük katkısı olacak kanaatindeyim. Dev Adamlardan bahsetmek istiyorum… Yedi adet yeni transferle sezona girdi. İyi bir hazırlık devresinden sonra Coach Obradovic yönetiminde takım her gün üstüne koyarak başarıdan başarıya koşuyor. Euroleague’de şu an itibari ile 11 maç oynayan takımımız 10 galibiyet 1 yenilgi ile yoluna devam ediyor. Top 16'da 16 takım içinde en başarılı takım konumunda. Tek yenilgisi olan tek takım. Şubat ayında aldığı Türkiye Kupası ile başarılı bir çizgi yakalayan Dev Adamlar Ligde de puan sıralamasında ikinci durumda

Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında oynayacağımız Final Four ve Play Off maçları Bayan ve Erkek takımlarımız için çok önemli. Bu maçların karşısında toplamda dört şampiyonluk ve dört kupa duruyor. bulunmaktadır. Kalan iki kupa için takımımız hedefe doğru yürümektedir. Sezona geçen sezon sakatlanan Hickman'dan yoksun giren takımımız ilerleyen maçlarda Sloukas'ın sakatlığı ile sarsılmış, bu oyuncu iyileştikten sonra Pero Antic’le birlikte tekrar sakatlanarak takımı özellikle uzun rotasyonunda zorlamıştır (sakatlığa kadar Pero uzaktan attığı üçlükler ve boyalı alanda rakiplerine olan üstünlüğü ile takımın önemli parçalarından biridir). Bütün bu olumsuzluklara karşın takım başarı ile yoluna devam etmektedir. Şu an itibari ile Sloukas iyileşmiş, maçlarda oynamaktadır. Hickman yavaş yavaş eski çizgisine gelmektedir. Pero'nun da iyileşmesi ile takımın eksikleri tamamlanacaktır. Eski oyunculardan başlarsak; özellikle, Bogdan Bogdanovic son yedi-sekiz maçta yükselen grafiği ile takımın en önemli oyun gücü ve sayı gücü konumundadır. Banvit maçı 22 sayıKuban deplasmanı 17 sayı-6rib-3asist, Doğuş maçı 11 sayı-4 asist, Karşıyaka maçı 15 sayı-4rib-5 asist. Hickman, Doğuş maçında 12 sayı-5rib yaparak eski formuna yaklaşmaya başladığını göstermiştir. Kaptan Melih her maç bir önceki maçtan daha iyi oynayarak, oyunun kitlendiği yerde peşpeşe attığı üçlüklerle kilidi açmaya devam etmektedir. Vesely takımın kurtarıcısı havada uçmaya smaçlarla devam ediyor. Çizgisi hep yukarılarda. Takımın en önemli parçası. Karşıyaka maçında geçirdiği sakatlığı en kısa sürede atlatması en büyük dileğimiz. Zaman zaman, alt yapıdan gelen Berk Uğurlu

süre almakta ve savunma yönüyle takıma iyi katkı vermektedir. Ancak en kısa zamanda hücum yönü ile de katkı vermelidir. Banvit maçında ürettiği 8 asistle de çok önemli bir iş yapmıştır. Bu özelliklerin birleşmesi ile takıma daha faydalı olacaktır. Yeni gelen oyunculardan bahsedersek; Barış Hersek, görev adamı olarak süre aldığında savunması ve kritik sayıları ile kenardan gelen önemli oyunculardan biridir. Ekpe Udoh, bu sezon yapılan en doğru transferlerden biridir. Sayı anlamında, ribaunt anlamında, blok anlamında her alanda takıma katkısı gittikçe çoğalan bir oyuncudur. Kalinic, savunması ile rakiplere nefes aldırmazken kritik anlarda attığı üçlüklerle de skorun açılmasına veya skorun eşitlenmesine yardımcı olmaktadır. Dixon, yüreği ile oynayan oyuncumuz sahada parke üzerinde topu kapmak için verdiği mücadelenin yanında takımın önemli skor gücü olmaya devam ediyor. Luigi Datome bir faydalı transfer daha. İlk çeyrekte 2 sayı atan oyuncumuz maç sonunda 15 sayı ile bitirebilen nadir oyunculardan. Serbest atışlardaki yüzdesi ve üçlük yüzdesini de alt alta koyarsak işte Datome bu diyebiliyoruz. Özetle ortada iyi bir takım mevcut. Bir zamanlar başka takımları seyrederken (Barcelona, Real Madrid, Olimpiacos, Panathinaikos, CSKA Moskova) biz bu takımlar gibi oynayabilir miyiz? Düşü gerçekleşmiş, biz bu takımları yener duruma gelmişiz. İşte Fenerbahçe Basketbol Erkek takımı böyle bir takım. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında oynayacağımız Final Four ve Play Off maçları Bayan ve Erkek takımlarımız için çok önemli. Bu maçların karşısında toplamda dört şampiyonluk ve dört kupa duruyor. Biz seyircilere düşen görev, bu maçların başlangıcından son bitiş düdüğüne kadar takımlarımızı desteklemek olacaktır. Sarı Lacivert Günler Dileği İle.

Sosyal medyada 端yelerimiz

Sizler de sosyal medyada paylaştığınız “Sarı-Lacivert'” fotoğraflarınızı dergimize gönderin, yayınlayalım!

Sayfa 9'un devamı

FENERBAHÇE’YLE DOLU DOLU 4 GÜN 4 günlüğüne İstanbul’a gelen Diyarbakırlı çocuklar FenerbahçeBeşiktaş maçını izlediler. Fenerbahçe’nin yıldız oyuncuları ile Samandıra’da tanışma fırsatı yakalayan çocuklar Sunay Akın’ın davetlisi olarak Oyuncak Müzesi’ni ziyaret ettiler.

KOMSUOĞLU ÇOCUKLARLA OYUN OYNADI Çocuklarla tek tek ilgilenerek sohbet eden Komsuoğlu çocuklarla birlikte oyun oynadı. Davette keyifli vakit geçiren çocuklara günün anısına Sarı Lacivert Derneği, Fenerbahçeli futbolcular ve Fenerbahçemizin sponsorlarından Lukoil çeşitli hediyeler verdi.

Üyelerimizle güçlüyüz YASEMİN MERÇİL KADİR TURGUT KUTLU ORHAN DEMİREL AHMET BURHAN BAŞOĞLU SEBAHATTİN RAHMİ EYÜBOĞLU BÜLENT NURİ ERİŞ MUHARREM METE YURDDAŞ AHMET MUHİTTİN ŞENGÜL SERHAN İREN NECDET ÇOBAN KEMAL ALICI TUNÇ ÖZGÜR AHMET AKSOY SÜLEYMAN ÇAKIR EMRAH İNEL GÖKHAN ÖZAKINCI CANAN BOLAT MUSTAFA ERDAL YALÇIN ŞEFİK ÇETİNKAYA NECDET GÜVENÇ AHMET GÜRKAN ERGENEKON ADNAN HALUK SARIPINARLI HÜRMÜZ ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN BORA YARDENİZ MEHMET MELİH ŞİNGİN MEHMET HALUK KUNTER MUSTAFA EMRE BELGEN KAYHAN POROY ETHEM NACİ BAŞERDEM MAHMUT AKPOLAT GÖKHAN EREL KAZIM CENK ÖZER AHMET CEMAL OKAN İRFAN TOPALOĞLU İLHAN TOPALOĞLU FUAT KURU ÖZGÜR KANDİL HÜSEYİN SELÇUK GÖRKEY SERKAN ÖZKÖK MEHMET ÇAKMAK AYDIN BAŞARDI ÖMER KOÇŞAN HALDUN İŞÖZEN JAK BENZONANA ÜMİT ÖZGÜL SELİM ALTARAS İBRAHİM SELİM TURAN TURAN BİBER AHMET SAMİ HACISALİHZADE ALİ BAKİ USTA MEHMET ORHAN KESİKOĞLU ADNAN ÖZTOP CÜNEYT ARINEL EGE UĞURLU TOLGA TUNÇ MAHMUT ALİKAYA TAYLAN SAYIN

CENGİZ BİLGİLİ ERKAN AKSEL SERKUT COŞKUNSU KEREM BİRDAL SALİH ÖZBULUT DİLAN AYDIN VOLKAN ACARKAN ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ MEHMET AYDIN TEMİZER UĞUR SELÇUK ULUĞ BERK ÇOKKAN ARZU GÜRMEN İSMAİL ÇAĞATAY ARSLAN YALÇIN HAKER TAHİR KOÇ MUHARREM GÜRKAN ÖGEMEN NİHAN KOÇ ONUR BENEK TOLGA GÜR SELDA ÖKTEM ONUR MUTLU İMAMOĞLU AHMET ERSAGUN YÜCEL MURAT KAPKİ MURAT RAŞİT ARSLANOĞLU GÖKHAN GÜVENÇ ILGAZ CAN ALP TEKİN BAŞ AGAH SERT ORHAN GÜRLEVÜK COŞKUN HAKER METİN PİŞKİN ZERRİN ALADİNLER HAYATİ EREN TOLGA DEMİR HARUN HÜSEYİN ÖZERKAN YAVUZ ASLAY UĞUR MÜNİR BAŞITAŞ FERİT ÇAĞRI ÖZALP MURAT ÖZDEMİR BÜLENT YAZICI HÜSAMETTİN KOÇLU HÜROL KIYNAK GÖKHAN DANDİN AYKUT AKCAKOCA ERCAN TİRYAKİ AHMET LEVENT GÜNDÜZ SADİ NECDET ŞENSEZER SÜLEYMAN DURSUN EMİLİOS PAGİDA HAYRANİ TEKELİOĞLU ÇAĞATAY ASLAN BAYAR TANER ÇOTUK CAN KALELİOĞLU AHMET GÖKHAN UĞURSOY LÜTFÜ FERHAT KAYA ULUKAN ULUN ACAR SERTAÇ KOMSUOĞLU MUSTAFA AKINCI MEHMET ACUN GÜNEŞ

EYÜP ARATAY AHMET İZZET EKE YAVUZ TOLON RIDVAN KAR MEHMET AKİF CAN AHMET DEMİR MERT BALCI AYTAÇ ŞAHİN CEVDET YURTTAPAN ABDULLAH YILDIZLI MUHSİN ALP MİSKİ HAKAN HIZLAN BİROL ULUSOY REBİİ GÜVENÇ İBRAHİM GÜNÇALDI MAHMUT RAMAZAN ULUSOY CAN LEVENT ULUSOY BARBAROS YAKUP ERSÖZ MEHMET DOĞAN KEREM ESKİŞEHİRLİ MEHMET EROL YETKİN İDRİS BAYAT İSMET GÜLEN SERHAT BARIŞ TÜRKMEN MUSTAFA KARAHAN FAZLI UĞUR KILIÇ ENGİN KESKİNEL MUSTAFA GÜRLER AHMET SEDAT YALTIRIK MUSTAFA KOMSUOĞLU NİHAT SÖZMEN EMİN KAYA ÖZER ALBAYRAK NURETTİN DOĞAN İRFAN COŞKUN AYHAN KAYA KAYHAN GÜNDÜZ SERDAR CEBECİ METİN İBRAHİM GÜNGÖR FATİH DÖNMEZ ÖZGÜR AKMAN FİKRET YELKENCİ KEMAL EMRAH ERDOĞ OKAN EKİNCİ ANIL ALTUN ATA ALTUN FERHAT GÜLER DORUK PARMAN ERHAN TAŞÇI ADİL DİNÇER ALPMAN İLHAN ZEKİ KÖROĞLU ERHAN ÇENDİK YİĞİT KUBİLAY ÇENDİK BÜLENT YİĞİT OZAN KANSU MAHMUT GÖKSEL NARDEMİR YUSUF KAYA ALİ YILMAZ

Üyelerimizle güçlüyüz güçlüyüz Üyelerimizle SELÇUK SALİH YILMAZ YURDAKUL ÖZDOĞAN ERDAL KARACA MEHMET LEVENT BULGURCU MEHMET ERKAN ÇELİKER BERKEHAN BULGURCU TUĞBA GÜVENÇ HALUK GEMİCİ SAİT OKAN KAPLAN YİĞİT SUPHİ MERAL SAMET GÜZEL KEREM ARIĞ İBRAHİM OĞUZ YAPAR SAVAŞ GÜNGÖR ERDAL BOZKUŞ FATİH BURAK UFUK DUYGU KOMSUOGLU EROL ÖZDOĞAN FİKRET ÖZTÜRK YASEMİN ALUÇ UĞUR ÇIKRIKCI ALİ ŞAFAK ÖZTÜRK YAVUZ ERKUT GAMZE YOSMAOĞLU DİLARA YALTIRIK FERRUH BORA SİPAHİ ALİCAN SELEK KAYHAN YALÇINKAYA ÖMER MÜMTAZ ER MEHMET ERDEM ER ŞAHİN ŞAHİNOĞLU BURAK UTKU AKTAN TUFAN KAYHAN HÜSEYİN LATİFOĞLU ORÇUN GÜVEN KÜBRA KAPKİ ZÜLKİF KAPKİ ERTAN SULAYICI HALİL HALDUN GÜVENİR SELİM ŞİPER SERKAN KELEŞER TOLGA HASKA SADIK KAYHAN KÖSEOĞLU NURİ YENİHAYAT YAŞAR OYTUĞ YENİHAYAT UĞURCAN GÜRLER SAVAŞ ARKMAN ENGİN YALAMAN ETHEM CUMHUR İNCİ HASAN MURAT YILMAZ SEMİH GENÇ ALİ ERDEM İBRAHİM MERTKAN ÜNSAL OKTAY AKTOLUN ERSİN DALKIÇ MEHMET KARAGÖZ HÜSEYİN HAKAN YAPAR FERHAT ER

SİNAN KANDEMİR TANER KARABAĞ İSMAİL GÖKHAN ÖZTÜRK FAZIL ŞENEL MELİH TÜRKER CEMALETTİN TÜNEY AHMET ERDEM HÜSEYİN ÖZTÜRK ABDULLAH KAĞAN ZENGİN HALİL İBRAHİM DİKKANAT LORAN BERÇ VAYLOYAN AHMET CEM AYDEMİR ALP AYDEMİR ONUR GÜVENÇ CEMALETTİN GÜVENÇ EMRE KARAYEL SADİHAN ÇELEBİ BÜLENT BİLGİÇ OĞULCAN KESKİNEL BAHADIR YAATASI MİTHAT İBRAHİMAĞAOĞLU MERYEM ERİÇ İBRAHİMAĞAOĞLU SUAT KURTOĞLU ERTÜM TÜFEKÇİ MERT ERCAN İHSAN MUTLUAY DOĞAN MEHMET EMİN KIZILKAYA ÇAĞDAŞ DEMİRAĞ MÜNİR OZAN SARICI NİYAZİ İLTER ONUR BENÖN BURÇAK ERSEVER EREN ÇAK MUHARREM FAİK ÖZTUNÇ SEYFİ CEM KOÇAK BERİ BARUH DE TARANTO MUSTAFA TÜRKMEN ALİ UFUK PEKER MEHMET KAANCAN KOMSUOĞLU BANU KARACA AKİF ÖZAL ERCAN POLAT EMRE KUVVET ERTUĞRUL FEVZİ TUNCER AHMET AKSU MAHSUN USLU MUSTAFA BAŞ BARIŞ ULUSOY EZGİ ARATAY KEMAL BABÜR GELGEL ÖMER EKİNCİ HİLMİ HAKAN KOCA CEM AVCI BİLUN SAKA CEM KÖZ MEHMET ÇAĞATAY DENİZ KAAN PUSAT ALİ TAHİR VARUŞ

METİN KOÇAN MUZAFFER KUTLU MUHARREM BİROL ATİLA TİRİT MEHMET FATİH UZUNKÖK SEMİH KARPUZ ZAFER EGE ERSÖZ FATİH AKARSU BÜLENT YALÇIN ADNAN ÜNAL İLHAN ÜTTÜ MEHMET FARUK TÜRKÖZ METİN GÜNDOĞDU TARDU SİPAHİOĞLU AHMET KALYONCU YAVUZ DURMUŞ ADNAN CİNGÖZ OZAN EKMEL ANDA MELİS GÜLERGÖZ CİĞERCİ AYKUT ÇETİNKAYA HÜSEYİN NUSRET KARADAĞ MUSTAFA MERMERCİ ERHAN CANBAZ SEMİH DÖNMEZ ALİ ACAR BERKANT ÇANKAYA NESLİHAN ŞATIR ERCÜMENT ZENGİN ÖMER FARUK PEKDİLER BANU ÖNÜR ZEYNEP EBRU ÇAPAN EKMEKÇİ RAMAZAN FARUK DİNÇER MUSTAFA KEMAL ÜNVER SALİH İLERİ İLKER LANACI MURAT YALÇIN ÖZGÜR VARLIK ERSAN ÇUBUKCU SERHAT BİLGEHAN UÇAK YENER ŞENOK ALİ AYNALI ŞÜKRÜ FERAHBAŞ MESUT MERTOL ABAY CEM EROL SERDAR VURAL ÖKTEM BÜLENT ŞEN HASAN YAVUZ İPEK CEM ALİ ATILGAN EMRAH ATEŞ ADEM ÖZ ÖMER TORUN

BURAK AKBURAK MUSTAFA ÇİNDİR ÜMİT ÇİNDİR DURMUŞ GÖKALP YOLCU HAKAN ÖRER

Acımız Büyük

Fenerbahçe camiasının ve Türk iş dünyasının değerli ismi, 1907 Fenerbahçe Derneği’nin Kurucu Başkanı Mustafa Koç’un ani vefatından derin üzüntü duyduk. Ülkemize önemli katkılarda bulunan, iş dünyamıza öncülük eden Mustafa Koç’un kaybının, ülkemizin büyük kaybı olduğu inanç ve düşüncesiyle, Merhuma Allah’tan rahmet, sevenlerine ve 1907 Fenerbahçe ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

1907 Fenerbahçe Derneği’nin Kurucu Başkanı Mustafa Koç’un ani vefatından derin üzüntü duyduk.

BAŞARILARLA DOLU BİR HAYAT

oç Holding’in bayrağını 2003 yılında babası Rahmi Koç’tan devralan Mustafa V. Koç çalışma yaşamına 1984’te Tofaş’ta müşavir olarak başladı. 1992 yılında Koç Holding’e geçerek sırasıyla Başkan Yardımcılığı, Başkan, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevlerini yürüttü. Koç, Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yüksek İstişare Kurulu Onursal Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Üyesiydi. Genç Başkanlar Organizasyonu üyesi olan, JP Morgan Uluslararası Konseyi’nde, RollsRoyce Uluslararası Danışma Kurullarına ve Council on Foreign Affairs Uluslararası Konseyi’nde yer alan Koç, Bilderberg Yönetim Kurulu Toplantılarının Yürütme Kurulu Üyesiydi. 2005 yılında İtalya Hükümeti’nin Cavaliere D’Industria Nişanı ile ödüllendirilen Mustafa V. Koç, Vehbi Koç Vakfı’nın Yönetim Kurulu ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Üyesiydi. Golf, binicilik, havacılık ve scuba alanlarında aktif sporcu olan Koç, İngilizce ve Almanca biliyordu. Mustafa V. Koç, evli ve iki kız çocuğu babasıydı.

Acınızı Paylaşıyoruz Geçtiğimiz aylarda derneğimiz üyelerinden bazı isimler, sevdikleri isimleri kaybetmenin acısını yaşadı. Üyelerimizin acısını paylaşıyor, tüm merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. ≥ Derneğimiz Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Eyüp Aratay’ın babası Erdoğan Aratay ≥ Üyelerimizden Fazıl Şenel’in babası Cemil Şenel ≥ Üyelerimizden Mahmut Alikaya’nın kayınpederi Kenan Güler ≥ Üyelerimizden Haluk Kunter’in kayınpederi Cevdet Sedef