Daha Aktif Sarı Lacivert
S
arı Lacivert Derneğimizin 10. Olağan Genel Kurulu’nun öncelikle Fenerbahçemize, derneğimize ve Türk sporuna hayırlı olmasını diliyorum. Ben ve Yönetim Kurulumuz üçüncü kez bu onurlu göreve seçildiğimiz için öncelikle Sarı Lacivert Ailemizin üyelerine teşekkür ediyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günlerden bu yana birçok şey hedefledik. Hedeflerimize ulaşma yolunda Sarı Lacivert Derneği önümüzdeki dönemde daha aktif bir yol izleyecektir. Derneğimiz 20. yılına girerken çok daha aktif, daha fazla sorumluluk üstlenerek Fenerbahçe’nin geleceğinde etkin rol alacaktır. Bu yolda 20. yılımızda bir tüzük tadilatı yapacağız. Tüzük değişikliği ile ilgili çalışmalara çok önem veriyoruz. Tüm üyelerimizin görüşünü aldıktan sonra herkesin altına imza atacağı bir tüzüğün yaratılmasına olanak sağlayacağız. Bu noktada bir detayın altını çizmemizde fayda var… Sarı Lacivert Anayasasının değişmez bir maddesi var:
‘Derneğin amacı Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşılık beklemeden hizmet vermek. Kulübü şahsi menfaatlerin üzerinde tutarak gerek Türkiye’de gerekse uluslararası platformlarda daha iyi yerlere getirmek için çalışmak. Bunun için birlik, beraberlik ve dayanışmayı sağlamak derneğin amacıdır. Dernek bu çalışmaları yaparken kulüpte seçimler esnasında, seçim kulislerinden uzak duracak ve seçimlerle ilgili bağlayıcı kararlar almadan Fenerbahçe Spor Kulübü ile ilgili faydalı çalışmalar yapacaktır.’ Evet, yeni tüzük çalışmalarında Sarı Lacivert Derneği’nin, Fenerbahçe Kulübüne, Fenerbahçe Yönetimine her zaman destek olmaya devam edeceği yapı korunacaktır.
Başkan’dan
Sarı Lacivert sevgisini yayacağız… Fenerbahçe sevgisini yaymamız için özellikle çocuklarımıza ulaşmalıyız. 20. yılında Sarı Lacivert Derneği olarak bu konuda daha aktif projelere imza atacağız. Türkiye’nin her noktasından çocuklarımızı Fenerbahçemizle buluşturacağız. Yine ülkemizin birçok ilinde Sarı Lacivert oyun parkları açacağız.
Ailemiz büyüyor… Bu dönemde üye sayımız rekor seviyede arttı. Maalesef aynı başarıyı kadın üye sayımızı arttırmada gösteremedik. Yeni dönemde kadın üye sayımızı arttırmaya özel konsantre olacağız. Dernek binamızın tamamlanması ile dernek üyelerimiz daha çok bir araya gelecek. Hayırlısıyla 2016-2017 Şampiyonluğumuzu Derneğimizde kutlayacağız. Türkiye’de birçok ilimizden Sarı Lacivert Derneği ‘ne üyeler kazandıracağız.
Çubuklu’nun peşindeyiz… Biz Fenerbahçe’yi şampiyonlukları, kupaları için sevmedik diyoruz. O zaman hepimize düşen ilk görev Fenerbahçe tribünlerinde maç seçmeden yerimizi almak. Maddi ve manevi onlarca destek var vermemiz gereken. Ama tekrarlamamızda fayda var: Bize düşen ilk ve en önemli görev tribünlerde yerimizi almak. Bu konuda Sarı Lacivert Derneği olarak daha aktif rol alacağımızı vurgulamak istiyorum. Son olarak bir dönem daha Sarı Lacivert Başkanlığına şahsımı layık gören üyelerimize teşekkür ediyorum. ‘Daha aktif Sarı Lacivert’ ancak üyelerimizin bu felsefeye inanmasıyla başarıya ulaşacaktır.
A. Sertaç Komsuoğlu
Derneğimiz 20. yılına girerken çok daha aktif, daha fazla sorumluluk üstlenerek Fenerbahçe’nin geleceğinde etkin rol alacaktır.
İMTİYAZ SAHİBİ Sarı Lacivert Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Emin Kaya YAZI İŞLERİ Sıla Acar Selin Şahin Raşit Kırkağaç REKLAM Ayşe Işık GRAFİK TASARIM Ersin Güleç YÖNETİM ADRESİ Osmanağa Mahallesi Yoğurtçu Parkı Caddesi Nurpark Apt. No: 2 D:5 Kadıköy İstanbul Tel: 0216 449 45 00 Faks: 0216 449 45 05 BASKI İRM Dijital Baskı ve Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Bostancıyolu Caddesi Şehit Sokak No: 44. Yukarı Dudullu 34775 Ümraniye/ İstanbul Tel: 0216 466 74 96 Faks: 0216 365 58 05 YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli Yayın SARI LACİVERT DERGİSİ Spor Yöneticilerine, Kulüp Üyelerine ve Spor Sektörü Temsilcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile iktibas edilebilir.
Haber
Haber
Sertaç Komsuoğlu: Fenerbahçemiz İçin Her Türlü Fedakarlığı Yapmaya Hazırız
6
18
24
30
Loran Vayloyan: Rekorla Başlıyoruz
Türk Kızılayı’ndan Derneğimize Plaket
26
34
38
36
Üyelerimiz
Üye Sayımız Artmaya Devam Ediyor
Dernek Merkezimizin İnşaatı Başladı
Haber
Haber Fenerbahçe’nin Olimpiyat Gururu
20
Yazı
Köşe Yazısı
Mehmet Doğan: Futbolda İlk Tape
Loran Vayloyan: Ateşi Berlin’de Yaktık
Haber
Haber
Sarı Lacivert Derneği Yemekte Biraraya Geldi
14
Yazı
Köşe Yazısı Ateş Bakan: Ne Şikesi Kaerdeşim!
Aziz Yıldırım: Türkiye’nin Sorunları Söz Konusu Olduğunda Herşeye Varız
40
Acınızı ve Mutluluğunuzu Paylaşıyoruz Aramıza katılanlar ve aramızdan Ayrılanlar
38
Aziz Yıldırım’dan Önemli Açıklamalar
Sarı Lacivert Derneği 10. Olağan Genel Kurulu Yapıldı
6
14
Loran Vayloyan: Ateşi Berlin’de Yaktık
20
Loran Vayloyan: Rekorla Başlıyoruz
34
Sarı Lacivert Derneği Yemekte Buluştu
Dernek Merkezimizin İnşaatı Başladı
24
26
Fenerbahçe’nin Olimpiyat Gururu
Türk Kızılayı’ndan Derneğimize Plaket
36
38
n i ç i z i m e ç Fenerbah ı ğ ı l r a k a d her türlü fe z ı r ı z a h a y a yapm
. Olağan Genel Sarı Lacivert 10 çe Dalyan Kurulu Fenerbah da 10. Genel Kurul’ ı. d ıl p ya a ’t b lu C tleri ibra edildi. derneğin faaliye
YENİ TÜZÜK ÇALIŞMALARI
ği Başkanı Sertaç Sarı Lacivert Derne dernek, üyeleri ve Komsuoğlu, “Bu k yılına girerken ço pozisyonu ile 20. luluk daha fazla sorum daha aktif olmalı, in ’n rbahçe üstlenmeli ve Fene jil te erde etkin rol geleceğindeki stra izin daha aktif rol almalı. Derneğim tı da bir tüzük tadila alması için 20. yılın ili ilg değişikliği ile yapacağız. Tüzük nunla em veriyoruz. Bu ön k ço a ar al m lış ça in eleri yapıp, herkes ilgili görevlendirm a tın al in sonra herkes görüşünü aldıktan a ın as züğün yaratılm imza atacağı bir tü ştu. ız” şeklinde konu ağ ac ay ğl sa ak an ol
06
Sertaç Komsuoğlu’nun başkanlığındaki liste oybirliğiyle yeniden yönetime seçildi.
S
arı Lacivert 10. Olağan Genel Kurulu Fenerbahçe Dalyan Club’ta yapıldı. 10. Genel Kurul’da derneğin faaliyetleri ibra edildi. Konuşmasında Fenerbahçe için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını belirten Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu görev aldıkları süredeki yol haritasını dernek üyelerine anlattı.
“AMACIMIZ FENERBAHÇE’YE KARŞILIKSIZ HİZMET ETMEK” Sertaç Komsuoğlu, “Sarı Lacivert 10. Olağan Genel Kurulu’nun öncelikle Fenerbahçemize, derneğimize ve Türk Sporuna hayırlı olmasını diliyorum.
Görev aldığımız süre içerisinde birçok şey hedefledik. Bunlardan büyük bölümünü gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sarı Lacivert Derneği önümüzdeki dönemde daha aktif bir yol izleyecektir. Derneğin değişmez tek maddesi olan 3. madde de şöyle deniliyor; ‘Derneğin amacı Fenerbahçe Spor Kulübüne karşılık beklemeden hizmet vermek , Kulübü şahsi menfaatlerinin üzerinde tutarak gerek Türkiye’de gerekse uluslararası platformda daha iyi yerlere getirmek için çalışmak ve bunun için gerekli birlik, beraberlik ve dayanışmayı sağlamaktır. Dernek bu çalışmaları yaparken Kulüp yönetimi ile ilgili seçimler esnasında oluşan
seçim kulislerinden uzak duracak ve seçimlerle ilgili bağlayıcı kararlar almadan Fenerbahçe Spor Kulübü için faydalı işler yapacaktır.’ Bu madde Sarı Lacivert Derneği Anayasası’nın değişmez maddesidir. Bu madde tüzük değişikliği gündemimizde yoktur. Sarı Lacivert Derneği, Fenerbahçe Kulübüne, Fenerbahçe Yönetimine her zaman destek olmaya devam edecektir” dedi.
“HAYATIMIZIN EN ÖNEMLİ PARÇASI FENERBAHÇE” Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi ile daha aktif işbirliği içinde olacaklarını belirten Sertaç Komsuoğlu, “Bizim daha aktif rol almakla kastımız Fenerbahçemize faydalı işler yapmak. Bizler Sarı Lacivert Derneği olarak çok daha önemli roller üstleneceğiz. Sadece iyi günde değil her gün Fenerbahçe’nin yanında olacağız” dedi.
“FENERBAHÇE SEVGİSİNİ YAYMALIYIZ” Fenerbahçe’nin menfaatleri ve geleceği için kulübe her alanda katkı sağlayacaklarını belirten Sertaç Komsuoğlu şöyle konuştu; “Örneğin Amed Spor maçında Diyarbakır’ın Sur ilçesinden çocuklar geldi. Bu çocukları ağırlayıp hep beraber yemek yedik ve oyun oynadık. Fenerbahçe
sevgisini yaymamız için çocuklarımız ve kadınlarımıza ulaşmalıyız. 20. yılında Sarı Lacivert Derneği olarak bin çocuğumuzu Fenerbahçemiz ile buluşturacağız.”
“ÜYE SAYIMIZ REKOR SEVİYEDE ARTTI” Üye sayısının rekor bir seviyede arttığını sözlerine ekleyen Sertaç Komsuoğlu, “Bu dönemde üye sayımız rekor seviyede arttı. Fakat kadın üye sayısında daha aktif olmalıyız. Yeni dernek binamızın
tamamlanması ile dernek üyelerimiz daha çok bir araya gelecek. Birbirimizi daha çok tanıyıp bilmemiz ve bir araya gelmemiz lazım. Türkiye’de birçok ilde Sarı Lacivert Derneği için üyeler kazanacağız. O illerdeki faaliyetler için bu insanları aktif olarak sahaya süreceğiz. Türkiye’nin her yerinden çocuklar getireceğiz” dedi.
“SARI LACİVERT DERGİSİ’NE DESTEK OLUN” Sarı Lacivert Dergisi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğine dikkat çeken Sertaç Komsuoğlu, “Teknolojiyi ve sosyal medyayı daha iyi kullanacağız. İnternet sitemizi yeniledik. Bu dönem sitemizde üyeler arası iletişimi sağlamak için bir portal devreye alacağız. Dergimizin 6. Sayısı çıktı ve şu an çok güzel ilerliyor. Bu dergi derneğin gelir problemine ciddi oranda katkı sağlıyor. O nedenle Sarı Lacivert Dergisi’ne reklam veren şirketlere özellikle teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
07
“AİDİYET DUYGUSUNU ARTTIRACAK PROJELERİMİZ VAR”
D
ernek üyelerine yönelik aidiyet duygusunu arttıracak projeler için çalışmalar yürüttüklerini belirten Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu bu çalışmaların ileriki dönemlerde netleşeceğini ifade etti. Komsuoğlu, “Dernek üyelerimize yönelik aidiyet projeleri yapmak için bazı çalışmalar yürütüyoruz. Bunun bilgilendirmesi ileriki zamanlarda yapılacak. Tüm Fenerbahçe dernekleri ile daha aktif neler yapabiliriz diye iletişim ve görüşme içindeyiz. Bu artarak devam edecek. Diğer bir önemli madde ise Fenerbahçe Kongre Üyeliği. Kongre üyesi olan dernek üyelerimizin sayısı çok ciddi bir şekilde artıyor. Sizlerden özel isteğim kongre üyesi olalım. Bununla birlikte yüzde 90’ı geçen bir aidat ödeme oranımız var. Yeni üyelerimiz ciddi anlamda heyecanlılar. Bu heyecanlarını kaybetmemeleri lazım. Derneğe üye kazandırma konusunda hassas olalım” şeklinde konuştu.
09
Ahmet Eke
“KARŞILIKLI DAYANIŞMA ÇOK ÖNEMLİ” Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Mühasip Üyesi Ahmet Eke, derneğin finansal durumu hakkında üyelere bilgilendirmelerde bulundu. Karşılıklı dayanışmanın çok önemli olduğunu belirten Ahmet Eke, aidatların, dergi reklamlarının, organizasyonlardan ve etkinliklerden elde edilen gelirlerin derneğin en önemli gelir kaynakları olduğunu belirtti. Eke, “Yeni çıkan dergilerimizde aldığımız reklamlarla önemli bir ilave gelir elde ettik. Gelir arttırıcı çalışmalara devam edeceğiz” diye konuştu.
Yasemin Merçil
“DERNEK YÖNETİMİNE DESTEK OLALIM” Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri’ne gösterdikleri azimden dolayı teşekkür eden Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Merçil, “Sertaç Başkan ve Yönetim Kurulumuz gerçekten zor bir dönem geçirdiler. Çünkü dernek ekonomik bir sıkıntı içindeydi. Hiç korkmadan bu sıkıntının altına imza attılar. Çoğu zaman kendi finansal destekleri ile bu derneği bugünlere getirdiler ve daha ileriye götürmek için hiç korkmadan yeni zorluklara ve bütçelere imza atıyorlar. Hepinizi onlara destek olmaya davet ediyorum. Her zaman ilk hedefimiz Fenerbahçe ve Sarı Lacivert’in yanında olmak. Yeni dönemde yönetime lütfen elimizden geldiğince destek olalım. Biz üyeler olarak aidatlarımızla ilgili ileriye dönük kaç yıllık ödeme yapabilirsek bu ödemeleri yapalım. Böylece derneğimizin borçlarını da azaltmış oluruz. Bununla birlikte kadın üye sayımızı mutlaka arttırmamız gerekiyor.”
Rahmi Eyüboğlu
Tahir Koç
Dr. Selda Öktem
“DERNEK BİNASI BİRLİKTE OLABİLECEĞİMİZ BİR YER OLACAK” Sarı Lacivert Derneği’nin 1995 ve 1996 yılından bu yana kulüp ile birlikte çeşitli aktiviteler yürüttüğüne dikkat çeken eski başkanlardan Rahmi Eyüboğlu, “Sarı Lacivert Derneği 20. yılı denildiğinde insan şaşırıyor. Dernek binası ile ilgili inşaat kısmında bir hayli ileri gidildiğini görüyorum. Gidip oturabileceğimiz, dernek üyeleri ile daha fazla vakit geçirebileceğimiz bir yerimiz olacak. 1998 yılında Yelken Masa Tenisi Şubesi’ni yaparken bir arkadaşımız cebinden bir musluk çıkardı ve ‘ben sadece bunu getirebiliyorum’ dedi. Bu dernekte de böyle bir imecenin olabileceğini düşünüyorum. Yeter ki siz buna bir pencere açın” diye konuştu.
Jak Benzonana
Av. İrfan Coşkun
“BAŞKAN KOMSUOĞLU VE YÖNETİM KURULU’NA TEŞEKKÜR EDERİM” Sarı Lacivert Derneği Üyesi Jak Benzonana şöyle konuştu; “Öncelikle Sayın Başkan Sertaç Komsuoğlu ve Yönetim Kurulu’na teşekkür ediyorum. Çok kritik bir dönemde Diyarbakırlı çocukları İstanbul’da Fenerbahçe maçına getirdikleri ve onlara İstanbul’u gezme fırsatı sundukları için çok teşekkür ediyorum. İkinci bir gündem maddem ise Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan hain saldırı. Bu saldırının faillerinin yakalanamamasını da anlayabilmiş değilim.”
“SARI LACİVERT’E MAKSİMUM DESTEK VERECEĞİM” Sarı Lacivert Derneği Üyesi Dr. Selda Öktem, “Kadın üye sayısının arttırılması için kendi çapımda projelerim var. Tabi bunlar düşünülerek planlanarak yapılması gereken işler. Bu konuda Sertaç Bey ve yeni seçilecek yönetime dışarıdan mümkün olduğunca maksimum destek vereceğimi söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.
11
Sarı Lacivert Demokrasi Şöleni
12
Yeni Yönetim Kurulu Belirlendi Sarı Lacivert Derneği 10. Genel Kurulu gerçekleştirildi. Yapılan oylamada Komsuoğlu yeniden Başkan seçilirken derneğin Yeni Yönetim Kurulu da belirlendi. Disiplin Kurulu 1- Sadi Necdet Şensezer 2- Özgür Akman 3- Mehmet Orhan Kesikoğlu 4- İdris Bayat 5- Hakan Hızlan 6- Serhat Barış Türkmen 7- Kadir Turgut Kutlu 8- Mesut Mertol Abay 9- Dilara Yaltırık
Yönetim Kurulu 1- Acar Sertaç Komsuoğlu (Yönetim Kurulu Başkanı)
RM İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı
2- Eyüp Aratay (İkinci Başkan)
ipragaz Genel Müdür Yardımcısı
3- İlhan Zeki Köroğlu (Muhasip Üye)
T-Bank Genel Müdür Yardımcısı
4- İrfan Coşkun (Genel Sekreter)
Avukat
5- Ahmet İzzet Eke
Aytemiz Genel Müdürü
6- Yasemin Merçil
Avukat
1- Erkan Aksel 2- Emin Kaya 3- Özer Albayrak 4- Volkan Acarkan 5- Nurettin Doğan 6- Erol Özdoğan 7- Berkehan Bulgurcu 8- Uğurcan Gürler 9- Semih Karpuz
7- Yalçın Haker
MSA Reklam ve Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
8- Ali Yılmaz
Mevlana Petrol Yönetim Kurulu Başkanı
9- Ali Şafak Öztürk
Regnum Hotel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
10- Mustafa Karahan
EPİAŞ Yönetim Kurulu Üyesi
11- Murat Kapki
Completo Yönetim Kurulu Başkanı
Denetleme Kurulu
12- Fazlı Uğur Kılıç
Yingli Solar Türkiye Genel Müdürü
13- Mehmet Erdem Er
Tamer Tur Yönetim Kurulu Başkanı
14- Loran Vayloyan
Altıngol Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı
15- Ahmet Aksoy
Likit Kimya Yönetim Kurulu Başkanı
Sicil Kurulu
1- Necdet Çoban 2- Oktay Aktolun 3- Engin Keskinel 4- Mahmut Ramazan Ulusoy 5- Onur Benek 6- Bülent Şen
13
Türkiye'nin sorunları söz konusu olduğunda
HERŞEYE VARIZ Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım 3 Temmuz ve 15 Temmuz süreciyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
F
enerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, katıldığı televizyon programında şike davası ve başarısız darbe girişimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. FETÖ’nün kendisiyle ilk olarak 1998'de irtibat kurmaya çalıştığını açıklayan Yıldırım, 3 Temmuz sürecinin bir düzmeceden ibaret olduğunu ifade etti. Darbe girişimin kendisini şaşırtmadığını ifade eden Yıldırım; “Ben bundan 1 yıl önce ‘sivil ihtilal olacak’ demiştim. 17-25 Aralık'tan sonra Fethullah Gülen gerçeğini herkes görmüş oldu. O günden sonra bu kişiyle sadece Cumhurbaşkanımız mücadele etti. 15 Temmuz'dan sonra herkes fikrini söylemeye başladı. Biz Fenerbahçe Kulübü olarak Türkiye'nin sorunları söz konusu olduğu zaman her şeye varız” dedi.
14
“3 TEMMUZ’A DEĞİL 1998'E DAYANIYOR” Fettuhlah Gülen ile ilgili açıklamalarda bulunan Aziz Yıldırım şu bilgileri aktardı; “1998’de Başkan seçildikten 1-2 ay sonra beni o zamanki Spor İl Müdürümüz Vedat Bayram aradı. ‘Şu an milletvekili olan biri seninle konuşmak istiyor’ dedi. Sonrasında da; o kişi Zaman Gazetesi'nden seni ziyaret etmek istiyor dediler. ‘Olur’ dedim, geldiler. Bir baktım konu başka yerden açıldı. Oturduk konuştuk. Zaman gazetesine spor olarak yardım et diyecekler sanıyordum ama ‘hocaefendi’ diye başladılar. Hocaefendi şöyle iyi, mazlumun yanında diye anlatmaya başladılar. Onu metheden bir konuşma yaptılar. Fethullah Gülen’in askeri mahkemesi devam ediyordu, hukukçuları tanıdığımı bildikleri
için bana gelmişler. Fethullah Gülen’i tanımadığım için dostlarıma onlarla alakalı bir ricada bulunmayacağımı belirttim. Onları reddettim ve bu olay kapandı. Sonra 3 Temmuz olaylarında bunların o dönemden geldiğini hissettik. Bana yapılan operasyonun kökleri 3 Temmuz değil, 1998 yılına kadar uzanıyor.”
“GÜLEN’İN KİM OLDUĞUNU İYİ DEĞERLENDİRMEK LAZIM” Fethullah Gülen’in kim olduğunu iyi değerlendirmek gerekir diyen Aziz Yıldırım; “Gülen, 150 ülkede Türkiye'de yaptıklarını yapmayı amaçlayan bir örgütün başıdır. Somali’ye gittim, bunu gördüm. Türkiye’de 22 Bakanlık var. Fethullah Gülen bu Bakanlıkların hepsini ele geçirmiş. Diyorlar ya “Fethullah Gülen devleti ele geçirmeye
çalıştı” diye. Şu an “Devlet, Fethullah Gülen’i ele geçirmiş” gibi... Devlete sızmaya çalışan başka cemaatler de var. Amerika'da, Amerika’yı kontrol eden başka güçler var. Fethullah Gülen'in Amerika’da 150 okulu var. Ne kadar zengin olursam olayım bu okulları orada ben açabilir miyim? Açamam” diye konuştu.
“BİR TEK CUMHURBAŞKANI İNANDIRICI” Tehlikenin geçmediğinin altını çizen Başkan Yıldırım; “Tehlikenin geçmesi zaman alacak. Türkiye’yi idare eden insanlar, ‘biz yanlış yaptık’ diyorlar. Bir tek burada inandırıcı olan Sayın Cumhurbaşkanı’dır. Başbakan da aynı yolda. Onun dışındakileri zaman gösterecek” diye konuştu.
sanatçıları alacaklardı. Kanaat önderlerini alacaklardı. Bizleri yok ettikten sonra kendi adamlarını yerleştirerek ele geçireceklerdi. Biz yönetim olarak cumhuriyetçi, laik ve Atatürkçü insanlarız” açıklamasını yaptı.
“MAÇ SKORLARINI BİLDİKLERİNİ SÖYLEDİLER” Dinlemelerin yapıldığı dönemde şike ve teşviğin suç olmadığını hatırlatan Yıldırım; “Dönemin Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın için kimse bir işlem yapmayacak mı? 19 maçta şike olduğunu söylediler. Soruşturmanın savcısı Mehmet Berk, ‘Biz son 5 maçın skorunu biliyorduk’ dedi. Buca'yı 5-3 şansa tesadüfen yendik. ‘Bana bir tane evrak göster, madem biliyorsunuz niye ertesi gün suç duyurusunda bulunmadınız?’ dedim.
“FENERBAHÇE'Yİ ELE GEÇİRMEK İSTEDİLER” Aziz Yıldırım; “Ben askeriyenin içinde bir yapılanma olduğunu biliyordum ancak boyutunun bu denli olduğunu düşünmemiştim. Örgüt askeriyeden sonra iş adamlarını ve sporu ele geçirmek istedi. Ben o zaman Kulüpler Birliği Başkanıydım. 25 milyon taraftarı olan bir kulüp. Tabi ki Fenerbahçe’yi ele geçirmek istedi. Sonra
16
“EN BÜYÜK HATAYI FENERBAHÇE’Yİ ŞAMPİYONLAR LİGİ’NE GÖTÜRMEMEKLE YAPTILAR”
Basın bunlarla iş birliği yaptı, manşetler attı. Basının çok suçu var. Basın 15 Temmuz'da gösterdiği duyarlılığı diğer konularda da gösterseydi, şu an durum daha farklı olurdu” diye konuştu.
Aziz Yıldırım; “227 milyon dolar borcumuz var. Bunların tamamını bize yapılan kumpastan oluştu. Bu parayı kesin alacağız. Bütçemiz artıya geçecek. Biz bu paranın tamamını onlardan alırız. Hazır olsunlar buna. En büyük hatayı Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne götürmemekle yaptılar. Mehmet Ali Aydınlar’a; “Fenerbahçe’nin üzerine oyun oynanıyor, sakın küme düşürme” dedim. Avrupa'ya göndermediler. CAS'ta herkes 5 dakika konuşurken ben 45 dakika konuştum, inanamadılar. 17-25 Aralık’ın olacağını anlattım onlara. Son gün CAS'ta 2’ye 1 lehimize karar çıkıyordu. Sabaha 2’ye 1 aleyhimize çıktı. Ne olduğunu biliyoruz ama emin değiliz. FETÖ’nün, UEFA üzerinde de bir etkisi oldu. Buna eminim. Lütfi Arıboğan’ından, Ebru Köksaldı’sından, Galatasaray’a geçenlerden. Herkesten şikayetçiyiz” ifadelerini kullandı.
“DENİZLİ MAÇINDAN SONRA FARK ETTİK”
“BURASI FENERBAHÇE CUMHURİYETİ”
Aziz Yıldırım sözlerine şöyle devam etti; “1998’den bu yana Fenerbahçe’nin başına neler gelmiş incelemek lazım. Fenerbahçe Stadı bir çekirdek torbası sebebiyle kapatıldı. Yıllardır üzerimize oyunlar oynandı. O zamanlar yönetime yeni geldiğimiz için farkında değildik. 2006’dan sonra, Denizli maçından sonra fark ettik. Bunlar TFF’de tezgahlandı. Dürüst davranan, çalışan insanları görevden aldılar.”
Aziz Yıldırım; “15 Temmuz’da insanlar sokağa çıktıysa, Fenerbahçeliler’den dolayı çıktılar. Çünkü o direnişi gördüler. Galatasaray'da FETÖ sorgulaması yapılmalı. Gözaltına alınan oyuncular hangi takımdan? İyi incelesinler, her şeyi iyi incelesinler. 98’den beri hep Fenerbahçe’ye vuruldu. Yandaş medyaya söylüyorum; Fenerbahçe için iyi, doğru şeyler yazın. Fenerbahçe düşmanlarını topluyor, konuşturuyorsunuz. 2010/11 Kupası Fenerbahçe’nindir. Bunu herkes kabul edecek. Yerle gök bir araya gelse, bu kupa ancak Trabzon’a gider. Başka türlü gitmez. Bu kupa 25 milyonun. 17-25 Aralık’ı inkar edenler, ancak bu kupanın Trabzon'a gideceğini hayal ederler. Benden sonra gelecek başkanı işaret etmem, ben padişah değilim. Burası Fenerbahçe Cumhuriyeti” diye konuştu.
Devletin kendisini gayri resmi olarak dinlediğini belirten Aziz Yıldırım; “2006, 2007’den itibaren beni dinlemeye almaya çalışmışlar. Ama 2008'den sonra dinlemeye aldılar. Devletin gayri resmi olarak beni dinlediğini anlattım. Sonra evime gelip, beni neden dinlediklerini anlattılar. Günah çıkardılar. Yönetim Kurulumuzun hepsi dinlendi. Eğer 2009-2010 sezonunda Trabzon’la berabere kalmayıp şampiyon olsaydık, operasyonu o zaman yapacaklardı. Şike bahane, teşvik bahane. Beni Ergenekona davasına bağlamaya çalıştılar. Ama hiçbir komutanla konuşmamı bulamadılar. Şamil Tayyar, ‘Aziz Yıldırım, Ergenekon’un kasası’ diyor. Bu söylentileri çoğaltmaya çalıştılar. Söylentilerle beni oraya kanalize etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Öyle olunca ellerinde sadece şike kaldı. Benim Paşalarla tek ilgim maç. Maça geliyorlar, futbol, Fenerbahçe konuşuyoruz. Bunlar ilişkim var zannediyor” dedi.
kayıplarımızı isteyeceğiz. Anlaşamazsak davaları açacağız. Mehmet Ali Aydınlar’ın Fenerbahçe’ye sözü vardı. ‘Eğer bu davanın siyasi bir olay olduğu ortaya çıkarsa, Aziz Yıldırım’a iade-i itibarın ilk savunucusu ben olacağım. Aziz Yıldırım suçsuz çıkarsa, CAS’ta davayı kazanırsa cebimden 45 milyonu ödeyeceğim’ dedi. Onu da bekliyoruz.”
“HAKKIMIZ OLANI ALACAĞIZ” “Görev yaptığım dönemde FETÖ'cülerin hedefi oldum” diyen Yıldırım sözlerine şöyle devam etti; “TFF ile mahkemeler başlıyor. Hakkımız olanları maddi olarak alacağız. UEFA, 'Sizi Şampiyon Ligi’ne TFF göndermedi’ diyor. Biz de TFF ile görüşeceğiz ve maddi
NE ŞİKESİ KARDEŞİM! “Ofsayttan” atılan gollerle kazanılan kupaları açığa kavuşturmadan; 5 santimlik ofsaydı konuşamayız!
Ateş Bakan
3 Temmuz’un tüm aktörleri incelenmeli ki; Bir daha üç tane çapulcu, bu Cumhuriyet’in asırlık değerlerine el uzatmaya cesaret edemesin!
Kim, yangına körükle gitmişti?
15 Temmuz gecesini birlikte yaşadık…
Kim, bir fiil komplonun sahibiymiş gibi desteklemişti?
Ülkemiz felaketin kıyısından döndü…
Hepsi orada…
Balyoz, Ergenekon ve 3 Temmuz…
Bizim de geriye dönüp değerlendirme zamanımız geliyor;
Bu davaları açan, yürüten, karar veren, kararı onaylayan tüm hâkim, savcı ve emniyet mensupları, Fethullah Gülen örgütü üyesi olmak nedeniyle, ya kaçtılar, ya gözaltına alındılar veya tutuklandılar…
Benim işim kişileri ayıklamak değil olaylara tekrar bakmamızı ve bir daha değerlendirmemizi sağlamak… Taşları tekrar yerine koynak…
Umarım;
***
“Cemaatin futbol ile Fenerbahçe ile ne işi olur?” diyenler utanmış,
Tüm parti liderlerinin sustuğu dönemde;
Gülen örgütünün ne olduğu ve neleri yapabileceği, anlaşılmıştır(!)
Aziz Yıldırım’ın;
O zaman bizim de yakın tarihe bir daha bakmamız gerekiyor…
• “Ne şikesi kardeşim memleket elden gidiyor” sözlerini hatırlıyorum…
Ben, 3 Temmuz şike komplosundayım…
• “Bu adamlar darbe yapacaklardı, tehlike halen geçmiş değil ve bunun kimse farkında değil” sözlerini hatırlıyorum…
Ben, 12 Mayıs günü biber gazına boğulan Şükrü Saraçoğlu’ndayım…
• Kalemi kırılmışken özel uçak ile ülkeye döndüğü günü hatırlıyorum…
Ben, 4 Nisan günü suikast girişimine uğrayan Fenerbahçe kafilesindeyim…
• Bağdat Caddesi’nde ve Anıtkabir’de milyonların ilk kez sokağa çıktığı “Adalete Fener Yak” yürüyüşlerini hatırlıyorum…
***
Bir de o günlerde bu olaylara, “olmamış gibi bakan” medyanın bahçesindeyim… Neyse ki artık işler eskisi gibi değil. Arşivler parmakların ucunda…
18
Kim ne demişti, ortada…
• “Fenerbahçe taraftarı kadar direnemedik” diyen generallerimizi hatırlıyorum… • 10 Temmuz 2011 günü, kimin
yaptığını kavrayamamışken, Bağdat Caddesi’nden, köprüye; “Fethullah’ın ‘piliçleri’ durduramaz bizleri” diye bağırarak, teşhisini o gün koyan Fenerbahçe taraftarını hatırlıyorum… *** Bir de hatırlamak istemediklerim var… • El birliği etmişçesine televizyonlarda ve gazetelerde yargısız infaz edenleri hatırlıyorum…
Komplo ile yıllarca hapis yatan askerlerimize, 3 Temmuz mağduru sporcu ve yöneticilere, o yılları geri veremeyiz! Ancak yapacaklarımız vardır ve yapalım! üyelerinin etkisi” deyin…
Şimdi;
İster; “İşinde yükselmenin yolunun, örgüte sevimli gözükmekten geçmesi” deyin…
İadeyi itibar zamanıdır!
Ne derseniz deyin ancak bir özeleştiri yapın!
Ölenleri geri getiremeyiz!
Bizim, sizi teşhir etmemizi beklemeyin!
• 4 Nisan suikast girişimi sonrası hiçbir şey olmamış gibi oynamaya devam eden sporcuları, hakemleri ve federasyonu hatırlıyorum…
Çıkın ve “pardon” yanılmışım deyin…
• Bu örgütün kontrol ettiği, yükselmelerini sağladığı hakem var mı, merak ediyorum? **** Örgütün yayın organları belliydi onların amaçları vardı; Cumhuriyet’in bir kalesini daha düşürmek…
Bir daha üç tane çapulcu, bu Cumhuriyet’in asırlık değerlerine el uzatmaya cesaret edemesin! ***
• Yıllarca her programda, her yazıda sürdürülen, Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ve “şike” algısını hatırlıyorum…
• 12 Mayıs günü polis arabasını kimin devirdiğini hala merak ediyorum…
3 Temmuz’un tüm aktörleri incelenmeli ki;
Yapmayacağız!
Ya da “ben bu kupaları kazandım, cebime de çok para indirdim ama rakibimizin elini kolunu bağlamışlarmış” deyin… “Ben de bu ateşe, körükle gittim” deyin! Ya da, “Hakkım yendi diye bağırıyormuşum ama galiba haksız yere Fenerbahçe’nin yerine Şampiyonlar Ligi’ne gitmişim” deyin… Bir şeyler duyalım artık sizlerden… ***
Pekâlâ diğerleri?
Hesaplaşma zamanıdır diye yazmıyorum…
Onlar nasıl ve neden katıldılar bu kervana?
Ayıklanma ve değerlendirme yapmak zamanıdır…
“Hepiniz oradaydınız ulan!” diyesi geliyor insanın…
Devletin tüm kurumlarına giren bu örgütün, sporun içine de sızdığını artık biliyoruz…
Zamanı geri döndüremeyiz!
Sınavlarda hakkı yenen gençlerimizi, yerlerine yerleştiremeyiz! Komplo ile yıllarca hapis yatan askerlerimize, 3 Temmuz mağduru sporcu ve yöneticilere, o yılları geri veremeyiz! Ancak yapacaklarımız vardır ve yapalım! *** Ülkemizi sarıp sarmalayan imam kılığına girmiş bir piyon vardı… Arkasında da, adını siz koyun; ülkemizi istediği biçimde yönetmek isteyen büyük bir güç… Piyonun adı Gülen’miş(!) Ülkenin de, futbolun da, anasını ağlattı(!) Şimdi her yerde olduğu gibi sporumuzda da, özeleştiri zamanıdır! Ofsayttan atılan golle kazanılan kupaları açığa kavuşturmadan; 5 santimlik ofsaydı konuşamayız!
Bugün daha açık yazmak zamanıdır;
Var olduğuna inandırıldığımız(!), “Emenike’nin para sayma görüntülerini” açığa kavuşturmadan;
İster; “Vuranın, prim yapması” deyin…
Son yıllarda ülke sporuna yön verdiğini biliyoruz…
Emenike’nin atacağı golü konuşamayız!
İster; “Merkez medyaya sızmış örgüt
En azından “3 Temmuz’u” biliyoruz…
En azından konuşmamalıyız!
İster; Masumca, “reyting” kaygısı deyin… İster; “Fenerbahçe giderse, ben öne geçerim uyanıklığı” deyin…
Pardon; çok kibar oldu…
19
HazÄąrlayan: Loran Vayloyan
20
S
arı Lacivert Derneği olarak her zaman tüzüğümüzün birinci maddesine bağlı kalarak Fenerbahçemiz’i kayıtsız şartsız, her zaman, her koşulda ve her yerde desteklemek, yanında olmak ilkesini bundan hiç taviz vermeden sürdürmeye çalışıyoruz. Bu yolda derneğimizin yeni dönemde ve bundan sonraki “destek” hayatında “Daha Aktif” sloganı ve hedefi altında daha fazla birlik beraberlik içinde çalışabilmek adına bir projenin içine girdik. İşte bu yolda “Ateşi yakmak” için kuşkusuz en iyi başlangıç noktası Berlin’de düzenlenen Final Four organizasyonuydu. Geçtiğimiz sezonun en çok ilgi gören, en çok konuşulan, en çok takdir toplayan branşı olan erkek basketbol takımımızı en önemli hafta sonunda, tarihi günlerde desteklemek ve yanlarında olabilmek için bizim de kollarımızı sıvamamız kaçınılmazdı.
ÜYELERİMİZLE BERLİN'DE BİR ARAYA GELDİK Bu doğrultuda imkanı olup veya yaratıp Berlin’de takımımızı yalnız bırakmayan dernek üyelerimiz ile her an birlikte olabilmek, tarihi maçlara birlikte hazırlanabilmek ve o coşkuyu baştan sona birlikte yaşayabilmek adına bir çağrıda bulunarak üyelerimizle Berlin’de bir araya geldik. Başta yönetim kurulu üyelerimiz Uğur Kılıç ve Ahmet Eke olmak üzere mevcut haberleşme imkanlarının tamamını kullanarak ilk olarak yarı final maçımızı oynadığımız gün bir buluşma noktası belirleyerek bir araya geldik. İşte o gün Sarı Lacivert Deneğimizin gerçekten ne kadar büyük bir aile ve ne kadar büyük bir Fenerbahçe aşığı bir topluluk olduğunu bir kez daha gördük. Gerek mail ortamında, gerek telefon ve mesaj yoluyla haberleştiğimiz tüm dernek üyelerimiz, bizi dahi o gün için şaşırtan bir kalabalık halinde bir noktada toplanıp harika bir hafta sonunun startını verdi.
BAŞKANIMIZI DİNLEYEMEDİK... Bu tarihi organizasyon öncesinde dernek başkanımız Sertaç Komsuoğlu’nun son derece doğru ve yerinde düşüncesiyle dernek olarak bir bildiri hazırlayıp kamuoyu
21
ile paylaştık. Bu bildirinin özünde tüm enerjimizi salona saklamamız gerektiği ve basketbol takımımızı maçlar öncesinde gereksiz enerji harcamadan en kuvvetli şekilde salon içinde desteklemek gerektiği belirtilmişti. Ancak Cuma günü Berlin’deki Alexanderplatz da toplanan binlerce Fenerbahçe aşığı ile birlikte biz dernek üyeleri de bu çok yerinde çağrının altına imzamız olmasına rağmen pek uyamadık. Sadece, bu heyecanı öncesinde ve sonrasında yerinde yaşayanların anlayabileceği tarifsiz bir coşku ile maçlar öncesinde sanırım biraz olsun depoladığımız enerjimizde biraz olsun kullandık hep birlikte.
ATMOSFER HEPİMİZİ GURURLANDIRDI Hem maçların heyecanı hem de dernek üyelerimizin olağanüstü katılımı ile Alexanderplatz’da oluşan atmosfer, sanırım hepimizi, orada bizimle birlikte
22
olan tüm dernek üyelerimizi fazlasıyla heyecanlandırıp gururlandırdı. İlk günü harika bir galibiyet ve finalle taçlandırdıktan sonra ikinci gün Final Four’un “off” günüydü. Ancak sabah saatlerinden itibaren yine Berlin’de bulunan tüm dernek üyelerimizin arasındaki iletişim, bilgilendirme ve birlikte zaman geçirme arzusu yine en üst düzeydeydi.
SARI LACİVERT BİRLİKTELİĞİ İletişim kanallarımızı kullanan tüm dernek üyelerimiz, gerek paylaştıkları fotoğraflar, gerek daha küçük gruplar halinde bir araya gelerek yine “Sarı Lacivert” birlikteliğini bu off günde de yaşamış olmaları hepimiz için bambaşka bir gurur kaynağı oldu. Bu görüntü final günüde, tıpkı ilk gün olduğu gibi aynı yerde, aynı mekanda hatta aynı noktada katlanarak devam etti. Tabii final heyecanıyla daha coşkulu ve gururlu bir şekilde.
Pek çok Fenerbahçe taraftarının “dünyanın en güzel takımı” olarak tanımladığı basketbol takımımız o unutulmaz son pozisyondaki son ribaundu alamadı. Kupa ellerimizin arasından kaydı gitti ancak bu takım basketbol tarihimizdeki en önemli başarıya imza attı. Kimilerinin final oynadığımız turnuvaya katılma hakkı elde etmek için düzenlenen bir kupayı kazanmakla bu tarihi finali oynamayı karşılaştırma cahilliğini gösterse de! Biz tarihe Berlin’de tanıklık ettik.
“DAHA AKTİF” OLMA KARARIYLA ÇOK DOĞRU BİR ADIM ATTIK Bu tarihi anları yaşarken hem Fenerbahçe taraftarı olmanın tarifsiz hazzını hem de Sarı Lacivert üyesi olmanın gururunu tattık. O unutulmaz hafta sonu bizlere bir kez daha gösterdi ki; Fenerbahçeli olmak olmayan hiç kimsenin asla anlayamayacağı bir şey ve biz dernek olarak “daha aktif” olma kararıyla çok doğru bir adım attık…
Sarı Lacivert Derneği yemekte buluştu
Sarı Lacivert Derneği üyeleri Monaco - Fenerbahçe maçını birlikte izlediler.
S
arı Lacivert Derneği üyeleri Monaco Fenerbahçe maçı için Kalamış Bedri Usta Restoranı’nda düzenlenen yemekte bir araya geldiler. Maçtan önce birlikte yemek yiyen dernek üyeleri daha sonra hep beraber Kadıköy’de 2-1 biten Fenerbahçe - Monaco maçının rövanşını izlediler.
Maçın 2. dakikasında Valere Germain’in golü ile 1-0 öne geçen Monaco maçın 18. dakikasında Radamel Falcao’nun gole çevirdiği penaltı ile durumu 2-0’a taşıdı. İlk yarıyı 2-0 geride kapatan Fenerbahçe 53. dakikada Emanuel Emenike ile skoru 2-1’e getirdi. Fenerbahçe’nin bir şutunun direkten döndüğü maç Valere Germain’ın 63. dakikada attığı golle 3-1 sona erdi.
24
Dernek merkezimizin inşaatı başladı Sarı Lacivert Derneği Genel Merkez inşaatına başlandı. Zemin sağlamlaştırma çalışmalarının tamamlandığı inşaatın temeli önümüzdeki günlerde atılacak.
S
arı Lacivert Derneği Genel Merkez inşaatına başlandı. İnşaatın zemin sağlamlaştırma çalışmaları tamamlandı. İnşaatın en kısa sürede bitirilmesinin ardından Dernek Genel Merkezi buraya taşınacak. Binada ayrıca Dernek üyelerinin uygun şartlarda yararlanacağı bir de caferestoran bulunacak.
26
‘EN KISA SÜREDE ÜYELERİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ’
K Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri inşaat alanında sık sık incelemelerde bulunuyor.
28
onuyla ilgili bilgi veren Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, binanın yapımının tamamlanmasıyla birlikte Derneğin önemli bir eksikliğinin de giderilmiş olacağını belirterek, arsanın Derneğe kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ettiğini söyledi. Dernek üyelerinin, Dernek merkezinde bir araya gelebileceği son derece sıcak bir ortamın oluşacağını söyleyen Komsuoğlu, “Burada birlikte yemek yiyecek, maçlarımızı birlikte izleyeceğiz. Maç zamanları dışında da dernek üyelerimizin vakit geçireceği bir ortam oluşturacağız. Bu durum, üyelerimizin kaynaşması ve bir aile ortamının oluşmasına büyük katkı sağlayacak. En kısa zamanda binamızın inşaatını tamamlayarak üyelerimiz hizmetine sunacağız” diye konuştu.
FUTBOLDA
İLK TAPE
1
923-1924 Sezonu. Bir sezon önce, Fenerbahçe gol dahi yemeden şampiyon…7 tane milli oyuncusu
var…
Federasyon Başkanı, Galatasaray Lisesi mezunu ve bir dönem Galatasaray’a Başkanlık yapmış olan Yusuf Ziya Öniş…
Çubuklu Kalın Mehmet Doğan
Herman Hesse’nin “Siddharta” kitabında Bilge Vasudeva bir gün sorar. “Hep aynı şeyler oluyor, farkında mısın?” diye… Maalesef hep aynı şeyler oluyor. Fenerbahçe çok kuvvetli olduğunda Fenerbahçe’ye karşı oyunlar oynanıyor. Ama merak etmeyin, bize bu oyunu oynayanlar, Sonunda ülkeden defolup gidiyor…
Sezon öncesi, Fenerbahçe’nin çok kuvvetli olduğunu düşünen diğer takımlar, lig yerine tek maçlık eleme usulüne dayalı turnuva düzenlemeye karar veriyorlar. Amaç hani olur da, Fenerbahçe bir yerde takılır yenilir ve elenir. Fenerbahçe, ilk maçında Kasımpaşa’yı 10-0 ile geçer. İkinci maç Beylerbeyi 5-0. Çeyrek Final’de rakip Galatasaray. Kazanan Beşiktaş’ın Yarı-Finalde rakibi olacak. Maçın Hakemi Haçopulo Bey. Maçın Futbol Heyeti Başkanı ise Beşiktaşlı Şeref Bey… Şeref Bey yarı finaldeki rakiplerinin Galatasaray olmasını ve maçı Galatasaray’ın kazanmasını istiyor, çünkü Fenerbahçe çok kuvvetli. Maç başlıyor, Galatasaray normal şartlarda yenmesi mümkün olmayan Fenerbahçe’yi yenebilmek için her türlü sertliği uyguluyor, her türlü sataşmayı yapıyor. Maçın son yarım dakikasına taraflar 2-2 giriyor. Maçın normal süresi 2-2- biterse maç uzayacak ve uzarsa Fenerbahçe yenecek, çünkü sürekli bastırıyor.
30
Fenerbahçe Galatasaray kalesine atak yaparken, birden saha karışıyor, Fenerbahçe Kalesinin önünde kavga çıkıyor ve halk sahaya iniyor. Olaylar yatıştırılamıyor ve maç yarım kalıyor. Maç sonunda Federasyon Başkanı Yusuf Ziya Öniş, “Fenerbahçe aleyhine penaltı vermen lazımdı” diye söyleyince Hakem Haçopulo “Niçin?” diye soruyor. Maçın Hakemi Haçopulo, raporunu yazıyor. Raporda, Fenerbahçe kalesi önünde ne olduğunu görmediğini, o sırada Fenerbahçe atak yaptığından dolayı Galatasaray kalesi önünde olduğunu belirterek, maçın kaldığı yerden devam edeceğini ve son yarım dakikanın oynanacağını, müsabaka bu sonuçla biterse de uzatmanın oynanacağını raporunda belirtiyor. Rapora rağmen, maçın oynanacağı günden bir gün önce, Şeref Bey Hakem Haçopulo’yu arıyor. - Şeref Bey - “Kalan yarım dakikalık kısma Fenerbahçe aleyhine penaltı attırarak başlayacaksın. Maçtan önce Zeki’ye söyle sizin kaleye penaltı çektireceğim de…” - Haçopula - “Nasıl olur Şeref Bey? Ben raporumda penaltıdan bahsetmedim. Bana kararını neden değiştirdin derse ne derim?” - Şeref Bey - “Yanlış ve noksan yazmışım dersin.” - Haçopula - “Bunu yapamam çok ayıp olur.” - Şeref Bey - “Yapacaksın, yapman lazım. Fenerbahçe kalecisi Şekip, rakibine tokat attı, bundan iyi penaltı mı olur?” - Haçopula - “Ben tokat görmedim, Necip de görmemiş. (Necip gözlemci) - Şeref Bey - “Bana bak, Şekip Muhlis’e tokat attı, bu bir penaltıdır. Sen ne biçim hakemsin?” - Haçopula - “Yapmayacağım Şeref Bey.” - Şeref Bey - “İnat etme. Sen ne korkak bir hakemmişsin. Bu takdirde senin hakemliğini bitireceğiz, diskalifiye
edeceğiz.” - Haçopula -“Peki, elimden geleni yapacağım.” - Şeref Bey - “Bu görüşmeden kimsenin haberi olmayacak. Birbirimizle hiçbir temasımız olmadı. Sonra fena olur.” - Haçopula - “Tamam Şeref Bey.” Telefon kapanır… Fakat kaderin cilvesine bakar mısınız ki, Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Ali Naci Karacan (Milliyet Gazetesinin kurucusudur) aynı anda Şeref Bey’i telefonla aramış ve santraldeki bir tel takılması neticesinde bütün konuşma Fenerbahçeliler tarafından dinlenmiştir. Haçopula maç öncesinde Fenerbahçe’den Zeki ve Galatasaray’dan Aslan Nihat’ı çağırarak maça Galatasaray lehine penaltı vuruşu ile başlayacağını söyler.
Sinirlenen Fenerbahçeliler Şeref Bey’den talimat aldığını ve telefonu tesadüfen dinlediklerini yüzüne çarpınca, rengi kül rengin dönen Şeref Bey “Efendim aslında Haçopula beni aradı. Talimatlara göre penaltı vermesi gerektiğini söyledi. Ben de kendisine talimatname ne gerektiriyorsa onu yap dedim” der. Galatasaray sahaya çıkar, Fenerbahçe ise sadece 7 kişiyle orta sahada beklemektedir. Galatasaraylı oyuncu Mithat topu penaltı noktasına yerleştirir ve Haçopula’nın düdüğüyle boş olan Fenerbahçe kalesine topu yuvarlar. Fenerbahçeli seyirciler ne olduğunu anlamaz, maç sonrası çok büyük olaylar yaşanır. Hakem Haçopula askeri kışlaya sığınır ve ancak gece yarısı Taksim’den kaçabilir.
Fenerbahçeliler sorar: “Nereden çıktı şimdi böyle bir şey?”
Maçtan sonra 21 Ağustos1924 günü Akşam Gazetesi şunları yazar.
Haçopula, “Raporu noksan yazmışım” der.
“Dün Taksim Stadyumunda, Futbol Federasyonu ve memleketimizde futbol adına en hafif tabiriyle büyük bir rezalet yaşanmıştır. Futbolda karar mevkiinde bulunanların aynı zamanda Fenerbahçe’nin rakibi olmaları, memleketin en yüksek ve en temiz kulübünün hakkının göz göre göre ayaklar altına alınarak çiğnenmesine neden olmuştur. Adiliğin bu derecesine düşmek zilleti önünde insanların tüyleri diken diken olmaktadır. Sportmenlik adına dün kalbimizi dolduran nefreti tarif etmek imkânsızdır. Hakeme ve futbolun hâkimlerine en güzel cevabı, memleketin tek hâkimi olan millet “Yuha” sözleriyle zaten vermiştir.” Yarı Final maçı planlandığı gibi Beşiktaş’ın Galatasaray önündeki 2-0’lık galibiyeti ile biter.
Kaderin cilvesine bakın ki, bütün bu planlardan sonra finalde Genç Harbiye’nin karşısına çıkan Beşiktaş, Harbiye’ye 3-0 yenilir. Yani Fenerbahçe’ye reva görülen bu haksızlık kimseye bir fayda getirmemiştir. Fenerbahçe cephesinde ise, kıymetli bir sürü oyuncu futboldan iğrenerek futbola veda etmiştir. Fenerbahçe 1924-1925 sezonunda ligden çekildi ve dağılan kadrodan sonra yeniden kurulan takımıyla ancak 19291930 senesinde şampiyon oldu. Fenerbahçe’ye yapılan bu haksızlık onun en iyi durumdayken futboldan kopmasına, futbolcularının ayrılmasına ve 6 senesine mal oldu. O zaman da konu Başbakan’a kadar gitti. Yahu hakemi unuttuk, Hakem Haçopula maçtan sonra, utancından ve halkan gelen baskılara dayanamamış ve Türkiye’yi terk ederek Yunanistan’a yerleşmiş. Uzun lafın kısası; Tapeler, Başbakanlar, Hakem Raporlarına itibar etmemeler, Kulüp Başkanları, Jurnalciler hepsi bu hikâyede de var… Herman Hesse’nin “Siddharta” kitabında Bilge Vasudeva bir gün sorar. “Hep aynı şeyler oluyor, farkında mısın?” diye… Maalesef hep aynı şeyler oluyor. Fenerbahçe çok kuvvetli olduğunda Fenerbahçe’ye karşı oyunlar oynanıyor. Ama merak etmeyin, bize bu oyunu oynayanlar, Sonunda ülkeden defolup gidiyor… Çubuklu Kalın… Not: Bu olay sonrasında düzenlenen Maarif Kupası ve Galatasaraylı Aslan Nihat’ın Fenerbahçe Spor Kulübünden dilediği özür bir sonraki yazımızın konusu olsun…
32
“Dünyanın en güzel takımı” rüya gibi bir sezonu lig şampiyonu, Türkiye Kupası sahibi ve Euroleague finalisti ünvanlarıyla kapattı. Taktik disiplin, hırs, azim ve mücadele gibi temel kavramları son saniyeye kadar terlerinin son damlasına kadar parke üzerine koyup hepimizin gönlünü bir kez daha fethettiler.
Hazırlayan: Loran Vayloyan
“D
ünyanın en güzel takımı” rüya gibi bir sezonu lig şampiyonu, Türkiye Kupası sahibi ve Euroleague finalisti ünvanlarıyla kapattı. Fenerbahçe taraftarının diğer ana branşlarda –en azından geçen yıl için- unuttuğu bazı değerleri sonuna kadar yaşatarak bu rüyayı gerçekleştirdiler. Taktik disiplin, hırs, azim ve mücadele gibi temel kavramları son saniyeye kadar terlerinin son damlasına kadar parke üzerine koyup hepimizin gönlünü bir kez daha fethettiler. Hayatın her alanında olduğu gibi basketbolda da dün yoktur… İşte bu nedenle basketbol şubemiz ve antrenörümüz Obradovic hemen kolları sıvayarak yeni sezon için çalışmalara başladı. Yeni sezon planlamasında en zorlu süreç ise mevcut kadroyu koruyabilmek oldu. Ekpe Udoh - Jan Vesely - Bogdan Bogdanovic üçlüsünün takımda kalmaları stratejinin en önemli parçaları olarak görünüyordu.
AVRUPA’DAN NBA’E GİDİŞ BU SENE ARTIŞ GÖSTERDİ İşte bu noktada iki büyük sorun ile karşı karşıya kaldık. Bunlardan ilki NBA sıkıntısı… Bu sezon NBA takımları bütçe konusunda çok önemli bir avantaja sahipti. NBA yönetimi, yayın hakları ve toplam gelirlerde belirli bir rakamın üzerinde kazanç sağladığı
34
Rekorla Başlıyoruz için kurallar gereği bu fazla bütçeyi tüm NBA oyuncularına pay etmek durumunda kaldı. Bir NBA takımı kadrosunda yer alan oyuncu mevcut kontratının üzerine bu kural gereği 650.000 dolar civarında bir ek paraya sahip oluyordu. Bu nedenle Avrupa’dan NBA’e gidiş özellikle bu sene iyice artış gösterdi. İkinci büyük sıkıntı ise CSKA Moskova takımı ile yaşandı. Takımımızın iki uzunu Udoh ve Vesely için astronomik teklifler Rusya’dan geldi.
BOGDANOVİÇ, UDOH VE VESELY TAKIMDA KALDI Bu sorunlarla birlikte başlayan pazarlıklar yönetimimiz ve basketbol şubemizin zaman zaman umudunu kaybetme noktasına getirse de mutlu sonla noktalandı. Önce Bogdanovic ardından Udoh ve son olarak Vesely Fenerbahçe’de kalarak belki de Fenerbahçe taraftarına yaz aylarının en güzel haberlerini verdiler. En kritik dönemeci firesiz atlatan basketbol takımımız için yeni hedef ise mevcut kadroya yapılacak olan takviyelerdi. 2 sezon formamızı terleten ve sakatlık dönemleri dışında çok katkı veren Ricky Hickman
ile yollar ayrıldı. Obradovic’in isteği doğrultusunda önce kısa forvet yani 2 ve 3 numaralı pozisyonlar için Amerikalı James Nunnally kadroya dahil edildi.
NUNNALY HÜCUM GÜCÜ YÜKSEK VE ATLETİK BİR OYUNCU Özellikle atletik yapısı ve keskin şut özellikleri ile ön plana çıkan James Nunnally 26 yaşında ve 2,01 boyunda. Geçtiğimiz yıl İtalya’nın Avellino takımında 18,5 sayı ve 4,4 ribaund ortalamaları ile oynayıp normal sezonun MVP’si olmayı başardı. Hücum gücü ve atletik yetenekleri son derece etkili olan yıldız oyuncunun en büyük sorunu ise savunma devamlılığının hiç olmaması. Bu noktada ise devreye girecek olan isim Obradoviç olacak. Bobby Dixon’a 33 yaşında yepyeni bir savunma kimliği katan Obra’nın yeni yıldızımız için de bir hayli uğraşması gerekecek. Bu eksiği giderme konusunda James Nunnally de Dixon kadar özverili olursa Euroleague seviyesinin üzerinde bir yıldızı daha Ülker Arena’da keyifle izleyeceğiz. Obra’nın yeni yıldız adayından bir başka beklentisi ise ribaund katkısını arttırması olacak. Ortalamasını 5,5 ve üzerine çıkartması, asist rakamlarında ve ortalama 2’yi yakalaması bu oyuncunun üzerine düşen görevlerin basit bir özeti olarak değerlendirilebilir. Takımımıza bu dönemde bir de yerli takviye yapıldı. Efes Pilsen’den alınan Ürdün
asıllı Ahmet Düverioğlu 23 yaşında genç sayılabilecek bir uzun. 2,10 boyundaki Ahmet Düverioğlu özellikle lig maçlarında uzun rotasyonunun içine dahil olmaya çalışacak. Bu noktada yine Obradoviç faktörünün önemi ortaya çıkacak. Ahmet’in kariyerinin dönüm noktalarından bir tanesine hep birlikte tanıklık edebiliriz. Obra’nın kanatları altında yeni bir uzunu basketbolumuza kazandırmak için yaz aylarından itibaren kollar sıvandı. Ahmet Düverioğlu’nun da çok istekli ve öğrenmeye çok açık bir yapısının olduğu konusunda da gelen haberler açıkçası takımımız
BOGDANOVİÇ OLİMPİYAT FİNALİNDE OYNADI
B
ogdanoviç’in geçtiğimiz sezon Fenerbahçe takımı ile birlikte basketbolundaki büyük gelişme milli takımdaki rolüne de yansımış göründü. Bir yıl önce Avrupa Şampiyonası’nda daha sınırlı rollerle karşımıza çıkan Bogdan, coach Djordjevic’ten daha fazla sorumluluk ve rol kapmış olarak karşımıza çıktı. 12 sayı ortalaması ile takımının en skorer 3. ismi olan genç yıldızımız, kısa rotasyonunda en fazla skor üreten oyuncusu oldu. Sahada kalma süresini bu dev organizasyonda 8 maçta 26.1 dakikaya kadar çıkarttı ve bu alanda takımının lideri olmayı başardı. 3.6 ribaund - 2.4 asist ve 1.2 top çalma istatistikleri de tüm alanlarda takımına gerekli katkıyı verdiğinin ispatı oldu. Final maçında ABD’nin en fizikli kısası Kevin Durant tarafından savunulması da bu katkılarının öneminin bir başka göstergesiydi.
kurmaylarını bir hayli umutlandırıyor. Tabii yaz dönemi mevcut kadrodaki oyuncularımızın bazıları için uzun tatil, bazıları için tedavi süreci. Bazıları için ise Olimpiyat heyecanıyla geçti. Geçen yılın en olmazsa olmaz parçalarında Datome, İtalya milli takımı ile Olimpiyat elemelerinde boy gösterdikten sonra dirseğinden küçük bir operasyon geçirdi. Tedavi süreci tamamlandı ve sezon başı hazırlıklarına katılıyor. Aynı şekilde kaptanımız Melih Mahmutoğlu, Barış Hersek ve Jan Vesely de Olimpiyat elemelerinde ter döktü. Fenerbahçemiz’i Rio’da temsil eden iki isim ise Sırbistan ile gümüş madalya kazanma başarısı gösteren Bogdan Bogdanovic ve Nikola Kalinic oldu. Nikola Kalinic de tıpkı Bogdanovic gibi süre ortalamasını Avrupa Şampiyonası’na göre arttırıp 8 maçta ortalama 18 dakika oyunda
B
kaldı. Yine öncelik savunma görevleri olmak üzere her maçta rakiplerin en etkili forvetleri karşısında direnen isim olarak dikkat çekti. 4.8 sayı - 3.2 ribaund ve 1.2 asist sayılarını biraz daha yukarıya çekmesi beklenebilirdi. Bunu da oyununa eklemesi Kalinic’i yıldız seviyesine taşıyacak en önemli şart olacak. Obradoviç ile birlikte bir yılda hücumda gösterdiği aşama biraz daha yukarıya çekilmeye ve istikrar kazanmaya mecbur. Ancak tüm bunlar olurken asıl işi olan “pis işleri” yapmaktan vazgeçmemek koşulu ile…
DÜNYANIN EN GÜZEL TAKIMI “Dünyanın en güzel takımı” özetle yaz dönemini bu şekilde geçirip yeni sezon hazırlıklarına start verdi. Ancak kuşkusuz yaz döneminin en önemli, en dikkat çekici ve en güzel hamlesi ise “Fenerbahçe taraftarı”ndan geldi.
ÇUBUKLUYU HAKKIYLA TERLETENLER ASLA YALNIZ YÜRÜMEZLER
üyük Fenerbahçe taraftarı, dünyanın en güzel takımının emeklerini, heyecanını, coşkusunu ve tarihi başarılarını tarihi bir rekorla taçlandırdı. Yönetimimizin açıkladığı Ülker Arena kombine bilet fiyatları ilk etapta ciddi anlamda yüksek bulunmasına karşın toplam 6533 adet kombine bilet satışı gerçekleşti. Hem yenilemelerin hem de genel satışın başladığı günler Ülker Arena’da yaşanan kalabalık, gerçekten tarif edilemez noktadaydı. Oraya gelen herkesin kombinelerini alırken yaşadığı mutluluğu görmek anlatılmazdı. Coach Obradoviç göreve geldiği zaman şu cümleyi kullanmıştı; “En sıradan maçımızda bile tribünleri
dolduran bir takım yapacağım. Sezon başında insanların kombine biletleri tükettiği bir takım yaratmak en büyük arzum” Coach kısa süre içinde bunu başardı. Ancak daha önemlisi Fenerbahçe taraftarı buna karşılığı en güzel şekilde verdi ve bir kez daha çok net bir şekilde gösterdi ki; “Çubukluyu hakkıyla terletenler asla yalnız yürümezler.” Basketbol takımımız yeni sezona takviyelerini yapmış, aynı sistemi daha ileriye taşıyarak oynamak için başlıyor. Hem de büyük Fenerbahçe taraftarının basketbol tarihinde eşi benzeri olmayan “rekor” desteği ile… Yolumuz açık olsun…
35
Fenerbahçe’nin Olimpiyat Gururu Brezilya’nın Rio kentinin ev sahipliğinde 5 - 21 Ağustos tarihlerinde düzenlenen 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’na 16 sporcu gönderen Fenerbahçe yine bu alanda öncülük etti.
A
matör branşlara yaptığı yatırımlarla dikkat çeken ve ‘Biz Bir Spor Kulübüyüz’ stratejisiyle hareket eden Fenerbahçe, daha önceki olimpiyatlarda olduğu gibi, Rio’da da adından sıkça söz ettirdi. Olimpiyatlarda Fenerbahçe Kulübü’nden lisanslı 16 sporcu mücadele etti. Böylece Fenerbahçe, müessese takımı olmayan kulüpler içinde bu alanda zirvede yer aldı. Bu arada, Türkiye adına yarışan 16 sporcumuzun dışında iki Fenerbahçeli de kendi ülkeleri Sırbistan adına ter döktü. Bu isimler basketbolcu Bogdan Bogdanovic ve Nikola Kalinic’ti.
Yelken: Nazlı Çağla Dönertaş, mücadele ettiği Laser Radial sınıfı üçüncü yarışında 47:00’lık derecesiyle 7., dördüncü yarışında ise 53:48’lik derecesiyle 9. olarak genel sıralamada 15. sırayı elde etti. Alican Kaynar, 10 yarış sonrası genel sıralamada 13’üncülük elde etti.
Atletizm: Yasmani Copello Escobar, 400 metre engelli finalinde 47.92’lik derecesiyle üçüncü olarak Türkiye rekoru kırdı ve bronz madalyanın sahibi oldu. Tuğçe Şahutoğlu, çekiç atma dalında ikinci hakkındaki 67,05’lik atışıyla serisinde 10'uncu, toplamda 21’inci olarak elendi. Ramil Guliyev, erkekler
36
A Milli Kadın Basketbol Takımı: A Grubunda mücadele eden Kadın Basketbol Takımımız grubunu üçüncü sırada tamamlayarak çeyrek finale yükseldi. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda mücadele eden A Milli Kadın Basketbol Takımımız, çeyrek finalde İspanya’ya son saliselerde yediği basketle 64-62 yenilerek turnuvaya veda etti. Milli takım kadrosunda Fenerbahçe’den Birsel Vardarlı Demirmen, Tuğçe Canıtez, Esra Ural ve Ayşe Cora yer aldı.
200 metre finalinde koşarak 20.43’lük derecesiyle 8. oldu.
Boks: Batuhan Gözgeç, erkekler 64 kilo çeyrek final müsabakasında Alman Artem Harutyunyan’a yenilerek elendi. Selçuk Eker, 52 kilo 32’li eleme turunda Çinli Jianguan Hu’yla karşılaştı. Rakibine 2-1 yenilen Selçuk, Rio’ya veda etti. Onur Şipal 69 kilo müsabakasında Simeon Chamov ile karşılaştı. Rakibine 3-0 yenilen Onur Şipal, olimpiyatlara ilk turda veda etti. Önder Şipal 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda erkekler 75 kilo ikinci turunda Hindistan’dan Krishan Vikas’a yenilerek elendi. Ali Eren Demirezen, erkekler artı 91 kilo ikinci turunda Hırvat Filip Hrgovic’e yenilerek elendi. Mehmet Nadir Ünal, erkekler 81 kilo ikinci turunda Kübalı Julio Cesar La Cruz’a yenilerek elendi.
Bogdanovic ve Kalinic Sırbistan ile Olimpiyat İkincisi oldu 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda Sırbistan Milli Takımı formasıyla mücadele eden Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı oyuncuları Bogdan Bogdanovic ve Nikola Kalinic önemli bir başarıya imza attı. Yıldız oyuncularımız, Sırbistan formasıyla Olimpiyat Oyunları’nda final oynaması başarısı gösterdi ve organizasyonu gümüş madalya ile tamamladı.
KADIN BASKETBOL
Birsel Vardarlı Demirmen
Tuğçe Canıtez
Ayşe Cora
Esra Ural
Ramil Guliyev
Tuğçe Şahutoğlu
Furkan Şen
Ali Eren Demirezen
BOKS
ATLETİZM
Yasmani Copello Escobar
Önder Şipal
Batuhan Gözgeç
Onur Şipal
Selçuk Eker
YELKEN
Mehmet Nadir Ünal
Alican Kaynar
Çağla Dönertaş
37
Türk Kızılayı’ndan Derneğimize plaket
Türk Kızılayı Otizm Sosyal Sorumluluk Projesi’ne verdiği destek nedeniyle Derneğimize plaket verdi.
T
ürk Kızılayı Otizm Sosyal Sorumluluk Projesi’ne verdiği destek nedeniyle Derneğimize plaket verdi. Başkanımız Sertaç Komsuoğlu’nu ziyaret eden Türk Kızılayı Kadın Kolları Başkanı Nazlı Gülay Kuriş, Yönetim Kurulu Üyeleri Nazan Aratay ve Sibel Argıç teşekkür plaketini takdim ettiler.
Ziyarette Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, Türk Kızılayı yöneticilerine Derneğin birer atkısını hediye etti. Sertaç Komsuoğlu, “Sarı Lacivert Derneği olarak Türk Kızılayı’nın yeni projelerinde daha aktif rol alacağız” ifadelerini kullandı.
Mutluluğunuzu
Paylaşıyoruz
Acınızı
Paylaşıyoruz
2016 yılında Sarı Lacivert Ailemiz yaşama merhaba diyen yeni üyeleriyle de büyümeye devam etti. Tüm miniklerimize ‘dünyaya hoş geldin’ diyor, aileleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve ‘Sarı Lacivert’ bir yaşam diliyoruz.
Geçtiğimiz aylarda derneğimiz üyelerinden bazı isimler, sevdikleri isimleri kaybetmenin acısını yaşadı. Üyelerimizin acısını paylaşıyor, tüm merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.
≥ Üyelerimizden Tolga Gür’ün kızı Derin bebek…
≥ Üyelerimizden Atilla Tirit’in babası Süleyman Tirit
≥ Üyelerimizden Fatih Akarsu’nun kızı Dalya bebek…
≥ Üyelerimizden Fikret Öztürk’ün annesi, Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Şafak Öztürk’ün babaannesi Döndü Öztürk
≥ Üyelerimizden Onur Güvenç’in kızı Derin bebek… ≥ Üyelerimizden Ali Tahir Varuş’un oğlu Ali Türker bebek…
38
≥ Üyelerimizden Mustafa Gürler’in annesi Mediha Gürler
Üyelerimizle güçlüyüz YASEMİN MERÇİL KADİR TURGUT KUTLU ORHAN DEMİREL AHMET BURHAN BAŞOĞLU SABAHATTİN RAHMİ EYÜBOĞLU BÜLENT NURİ ERİŞ MUHARREM METE YURDDAŞ AHMET MUHİTTİN ŞENGÜL SERHAN İREN NECCDET ÇOBAN KEMAL ALICI TUNÇ ÖZGÜR AHMET AKSOY SÜLEYMAN ÇAKIR EMRAH İNEL GÖKHAN ÖZAKINCI CANAN BOLAT MUSTAFA ERDAL YALÇIN ŞEFİK ÇETİNKAYA NECDET GÜVENÇ AHMET GÜRKAN ERGENEKON ADNAN HALUK SARIPINARLI HÜRMÜZ ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN BORA YARDENİZ MEHMET MELİH ŞİNGİN MEHMET HALUK KUNTER MUSTAFA EMRE BELGEN KAYHAN POROY ETHEM NACİ BAŞERDEM MAHMUT AKPOLAT GÖKHAN EREL KAZIM CENK ÖZER AHMET CEMAL OKAN İRFAN TOPALOĞLU İLHAN TOPALOĞLU FUAT KURU ÖZGÜR KANDİL HÜSEYİN SELÇUK GÖRKEY SERKAN ÖZKÖK
40
MEHMET ÇAKMAK AYDIN BAŞARDI ÖMER KOÇŞAN HALDUN İŞÖZEN JAK BENZONANA ÜMİT ÖZGÜL SELİM ALTARAS İBRAHİM SELİM TURAN AHMET SAMİ HACISALİHZADE ALİ BAKİ USTA MEHMET ORHAN KESİKOĞLU ADNAN ÖZTOP CÜNEYT ARINEL EGE UĞURLU TOLGA TUNÇ MAHMUT ALİKAYA TAYLAN SAYIN CENGİZ BİLGİLİ ERKAN AKSEL SERKUT COŞKUNSU KEREM BİRDAL SALİH ÖZBULUT DİLAN AYDIN VOLKAN ACARKAN ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ MEHMET AYDIN TEMİZER UĞUR SELÇUK ULUĞ BERK ÇOKKAN ARZU GÜRMEN İSMAİL ÇAĞATAY ARSLAN YALÇIN HAKER TAHİR KOÇ MUHARREM GÜRKAN ÖGEMEN NİHAN KOÇ ONUR BENEK TOLGA GÜR SELDA ÖKTEM ONUR MUTLU İMAMOĞLU AHMET ERSAGUN YÜCEL MURAT KAPKİ MURAT RAŞİT ARSLANOĞLU
GÖKHAN GÜVENÇ ILGAZ CAN ALP TEKİN BAŞ AGAH SERT ORHAN GÜRLEVÜK COŞKUN HAKER METİN PİŞKİN ZERRİN ALADİNLER HAYATİ EREN TOLGA DEMİR HARUN HÜSEYİN ÖZERKAN YAVUZ ASLAY UĞUR MÜNİR BAŞITAŞ FERİT ÇAĞRI ÖZALP MURAT ÖZDEMİR BÜLENT YAZICI HÜSAMETTİN KOÇLU HÜROL KIYNAK GÖKHAN DANDİN AYKUT AKCAKOCA ERCAN TİRYAKİ AHMET LEVENT GÜNDÜZ SADİ NECDET ŞENSEZER SÜLEYMAN DURSUN EMİLİOS PAGİDA HAYRANİ TEKELİOĞLU ÇAĞATAY ASLAN BAYAR TANER ÇOTUK CAN KALELİOĞLU AHMET GÖKHAN UĞURSOY LÜTFÜ FERHAT KAYA ULUKAN ULUN ACAR SERTAÇ KOMSUOĞLU MUSTAFA AKINCI MEHMET ACUN GÜNEŞ EYÜP ARATAY AHMET İZZET EKE YAVUZ TOLON RIDVAN KAR MEHMET AKİF CAN AHMET DEMİR
Üyelerimizle güçlüyüz MERT BALCI AYTAÇ ŞAHİN CEVDET YURTTAPAN ABDULLAH YILDIZLI MUHSİN ALP MİSKİ HAKAN HIZLAN BİROL ULUSOY REBİİ GÜVENÇ İBRAHİM GÜNÇALDI MAHMUT RAMAZAN ULUSOY CAN LEVENT ULUSOY BARBAROS YAKUP ERSÖZ MEHMET DOĞAN KEREM ESKİŞEHİRLİ MEHMET EROL YETKİN İDRİS BAYAT İSMET GÜLEN SERHAT BARIŞ TÜRKMEN MUSTAFA KARAHAN FAZLI UĞUR KILIÇ ENGİN KESKİNEL MUSTAFA GÜRLER AHMET SEDAT YALTIRIK MUSTAFA KOMSUOĞLU EMİN KAYA ÖZER ALBAYRAK NURETTİN DOĞAN İRFAN COŞKUN AYHAN KAYA KAYHAN GÜNDÜZ SERDAR CEBECİ METİN İBRAHİM GÜNGÖR FATİH DÖNMEZ ÖZGÜR AKMAN FİKRET YELKENCİ KEMAL EMRAH ERDOĞ OKAN EKİNCİ ANIL ALTUN ATA ALTUN FERHAT GÜLER DORUK PARMAN
ERHAN TAŞÇI ADİL DİNÇER ALPMAN İLHAN ZEKİ KÖROĞLU ERHAN ÇENDİK YİĞİT KUBİLAY ÇENDİK BÜLENT YİĞİT OZAN KANSU MAHMUT GÖKSEL NARDEMİR YUSUF KAYA ALİ YILMAZ SELÇUK SALİH YILMAZ YURDAKUL ÖZDOĞAN MEHMET LEVENT BULGURCU MEHMET ERKAN ÇELİKER BERKEHAN BULGURCU TUĞBA GÜVENÇ HALUK GEMİCİ SAİT OKAN KAPLAN YİĞİT SUPHİ MERAL KEREM ARIĞ İBRAHİM OĞUZ YAPAR SAVAŞ GÜNGÖR DUYGU KOMSUOGLU EROL ÖZDOĞAN FİKRET ÖZTÜRK YASEMİN ALUÇ UĞUR ÇIKRIKCI ALİ ŞAFAK ÖZTÜRK YAVUZ ERKUT GAMZE YOSMAOĞLU DİLARA YALTIRIK ALİCAN SELEK ÖMER MÜMTAZ ER MEHMET ERDEM ER ŞAHİN ŞAHİNOĞLU BURAK UTKU AKTAN TUFAN KAYHAN HÜSEYİN LATİFOĞLU ORÇUN GÜVEN KÜBRA KAPKİ ZÜLKİF KAPKİ
ERTAN SULAYICI HALİL HALDUN GÜVENİR SELİM ŞİPER SERKAN KELEŞER SADIK KAYHAN KÖSEOĞLU NURİ YENİHAYAT YAŞAR OYTUĞ YENİHAYAT UĞURCAN GÜRLER SAVAŞ ARKMAN ENGİN YALAMAN SEMİH GENÇ OKTAY AKTOLUN ERSİN DALKIÇ MEHMET KARAGÖZ TANER KARABAĞ İSMAİL GÖKHAN ÖZTÜRK FAZIL ŞENEL MELİH TÜRKER CEMALETTİN TÜNEY AHMET ERDEM HÜSEYİN ÖZTÜRK ABDULLAH KAĞAN ZENGİN HALİL İBRAHİM DİKKANAT LORAN BERÇ VAYLOYAN AHMET CEM AYDEMİR ALP AYDEMİR ONUR GÜVENÇ CEMALETTİN GÜVENÇ EMRE KARAYEL SADİHAN ÇELEBİ BÜLENT BİLGİÇ OĞULCAN KESKİNEL BAHADIR YAATASI SUAT KURTOĞLU ERTÜM TÜFEKÇİ MERT ERCAN İHSAN MUTLUAY DOĞAN MEHMET EMİN KIZILKAYA ÇAĞDAŞ DEMİRAĞ MÜNİR OZAN SARICI NİYAZİ İLTER
41
Üyelerimizle güçlüyüz ONUR BENÖN BURÇAK ERSEVER EREN ÇAK MUHARREM FAİK ÖZTUNÇ SEYFİ CEM KOÇAK BERİ BARUH DE TARANTO MUSTAFA TÜRKMEN ALİ UFUK PEKER MEHMET KAANCAN KOMSUOĞLU BANU KARACA AKİF ÖZAL ERCAN POLAT EMRE KUVVET ERTUĞRUL FEVZİ TUNCER AHMET AKSU MAHSUN USLU MUSTAFA BAŞ BARIŞ ULUSOY EZGİ ARATAY KEMAL BABÜR GELGEL ÖMER EKİNCİ HİLMİ HAKAN KOCA CEM AVCI BİLUN SAKA CEM KÖZ MEHMET ÇAĞATAY DENİZ KAAN PUSAT ALİ TAHİR VARUŞ METİN KOÇAN MUZAFFER KUTLU MUHARREM BİROL ATİLA TİRİT MEHMET FATİH UZUNKÖK SEMİH KARPUZ ZAFER EGE ERSÖZ FATİH AKARSU BÜLENT YALÇIN ADNAN ÜNAL
42
İLHAN ÜTTÜ MEHMET FARUK TÜRKÖZ METİN GÜNDOĞDU TARDU SİPAHİOĞLU AHMET KALYONCU YAVUZ DURMUŞ ADNAN CİNGÖZ OZAN EKMEL ANDA MELİS GÜLERGÖZ CİĞERCİ AYKUT ÇETİNKAYA HÜSEYİN NUSRET KARADAĞ MUSTAFA MERMERCİ ERHAN CANBAZ SELÇUK DÖNMEZ ALİ ACAR BERKANT ÇANKAYA NESLİHAN ŞATIR ERCÜMENT ZENGİN ÖMER FARUK PEKDİLER BANU ÖNÜR ZEYNEP EBRU ÇAPAN EKMEKÇİ RAMAZAN FARUK DİNÇER MUSTAFA KEMAL ÜNVER SALİH İLERİ İLKER LANACI MURAT YALÇIN ÖZGÜR VARLIK ERSAN ÇUBUKCU SERHAT BİLGEHAN UÇAK YENER ŞENOK ALİ AYNALI ŞÜKRÜ FERAHBAŞ MESUT MERTOL ABAY CEM EROL SERDAR VURAL ÖKTEM BÜLENT ŞEN HASAN YAVUZ İPEK CEM ALİ ATILGAN EMRAH ATEŞ
ADEM ÖZ ÖMER TORUN BURAK AKBURAK MUSTAFA ÇİNDİR ÜMİT ÇİNDİR DURMUŞ GÖKALP YOLCU HAKAN ÖRER ERSİN KAYA TANER GÜNEY FÜSUN AKTOLUN ALEXANDER TERLETSKİY ALİ ASLAN UZUN OKTAY SARICA MURAT TOSUN OSMAN NURİ BAŞAR ULUSOY FERİAL ORHAN BİRGÜL KÖROĞLU EGE MURAT KÖROĞLU MAVER BURCU AKTÜRK KARAHANOĞLU AYDIN YENİGÜN BURÇİN CAFER ÇAĞATAY ÖRSAL MUSA CEM ÖNAL ÜNAL PALA BARTU ER HALE ER OSMAN NADİ TANCA OGÜN ERDEM MUSTAFA EMRE AKSU EKİN CEM EKE AYNUR EKE EMİR ULUSOY BARIŞ TAŞCIOĞLU ÖKKEŞ KEMAL AYALP AYNUR KUMSEL AKSOY NEBİ SÜLEYMAN AYTEKİN ALP ÖZENALP SVETLANA OKAN
www.turkeyenergysummit.com
ADANA MERSİN HATAY OSMANİYE ve KKTC