Sarı Lacivert Dergisi Sayı 9

Page 1



Başkan’dan

Daha da aktif Sarı Lacivert A. Sertaç Komsuoğlu

2017 yılında da aynı felsefe, aynı inanç ve temelinde Fenerbahçe sevgisiyle çalışmaya, Fenerbahçemize hizmet etmeye devam edeceğiz.

Sarı Lacivert Derneği olarak hareketli bir 2016 yılına imza attık. 2016 yılında ‘Daha Aktif Sarı Lacivert’ dedik… Sarı Lacivert ailesi adına aktif olduğumuz bir yılı geride bıraktık… Yapıldı, yapılıyor, yapılacak denilen lokal binamızda temeli attık. Bu dergi elinize ulaştığı gün ikinci katın betonunu atıyor olacağız. Hayırlısıyla bu yıl şampiyonluğumuzu kendi lokalimizde kutlayacağız.

çocuklarımıza destek vermeye devam ettik. Son olarak Muş’ta öğrencilerimize Fenerium ürünleri başta olmak üzere giyecek yardımı yaptık. Maçlarda beraberiz, maç öncelerinde, sonralarında beraberiz… Türkiye sınırlarında, Avrupa’da Fenerbahçemizin maçları için ailemizin üyeleriyle yollardayız. Felsefemiz çok net; Hayat sarı lacivert güzel…

29 Ekim Cumhuriyet Balosu’nu Sarı Lacivert Ailesi olarak coşkuyla, gururla kutladık.

Evet, 2017 yılında da aynı felsefe, aynı inanç ve temelinde Fenerbahçe sevgisiyle çalışmaya, Fenerbahçemize hizmet etmeye devam edeceğiz.

Fenerbahçemizin Topuk Yaylası Tesisleri’nde üyelerimizle Galatasaray Maçı öncesi kampa girdik. Sarı Lacivert klasiği olan Galatasaray maçı öncesi buluşmalarını bu kez ailelerimizle birlikte Topuk Yaylası’nda gerçekleştirdik.

‘Biz Fenerbahçe’yi kupaları, şampiyonlukları için sevmedik’ terbiyesi ile büyüdük. Aynı karşılıksız sevgiyi çocuklarımıza, bizim bayrağı devredeceğimiz genç nesile aşılıyoruz.

Yine ailemiz boğazda gerçekleştirdiği turla ‘Anadolu yakasına sarı, Avrupa yakasına lacivert’ dedirtti… Üyelerimiz için hazırlanan Sarı Lacivert bilekliklere tüm Fenerbahçe ailesi ilgi gösterdi… Sarı Lacivert Ailesi olarak Fenerbahçe sevgisini yayma felsefemiz doğrultusunda özellikle ihtiyacı olan

Fenerbahçe sevgisini yayma anlamında, her Fenerbahçe’liye, her üyemize büyük görevler düşüyor. Bu bilinç ve inançla hareket ettiğimiz sürece Fenerbahçemizi güzel günler bekliyor. Bu vesileyle 2017 yılının ülkemiz, vatanımız, milletimiz, spor camiası ve tabii ki Fenerbahçemiz için mutlu ve huzurlu bir yıl olmasını diliyorum.



İMTİYAZ SAHİBİ Sarı Lacivert Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Emin Kaya YAZI İŞLERİ Sıla Acar Burak Söylemez Musa Enes Uslu

Sarı Lacivert Ailesi Cumhuriyet Balosu’nda Biraraya Geldi

6

REKLAM Ayşe Işık GRAFİK TASARIM Ersin Güleç YÖNETİM ADRESİ Osmanağa Mahallesi Yoğurtçu Parkı Caddesi Nurpark Apt. No: 2 D: 5 Kadıköy İstanbul Tel: 0216 449 45 00 Faks: 0216 449 45 05

Totem Mehmet Doğan yazdı...

22

BASKI İRM Dijital Baskı ve Matbaacılık San. Tic. A.Ş. Bostancıyolu Caddesi Şehit Sokak No: 44. Yukarı Dudullu 34775 Ümraniye/İstanbul Tel: 0216 466 74 96 Faks: 0216 365 58 05 YAYIN TÜRÜ Yaygın Süreli Yayın SARI LACİVERT DERGİSİ Spor Yöneticilerine, Kulüp Üyelerine ve Spor Sektörü Temsilcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile iktibas edilebilir.

Düşün ve Tutkunun Ustaları

26

Topuk Yaylası Sarı Lacivert

30

Dernek Binamız Yükseliyor

24

Domates Biber Patlıcan

28


Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

‘BU BAYRAM TÜM RENKLERİN BAYRAMI’ Sarı Lacivert Derneği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı, dernek üyelerinin katıldığı balo ile kutladı. Cumhur Demir ve Orkestrası’nın sahne aldığı Cumhuriyet Balosu’na yoğun katılım gerçekleşti. Gecede konuşan Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu “Bugün sadece sarı lacivertin Cumhuriyet Bayramı değil, bugün sarı kırmızının, siyah beyazın ve tüm renklerin bayramı” dedi.

06


S

arı Lacivert Derneği tarafından düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Balosu, Sarı Lacivert Derneği üyelerinin da katılımıyla İstanbul’da Limak Eurasia Otel’de yapıldı. Balonun açılış konuşmasını gerçekleştiren Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu, bugünün sadece sarı lacivertin günü olmadığını belirterek, “Bugün sarı kırmızının, siyah beyazın ve tüm renklerin bayramı” dedi. Komsuoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“BU BAYRAM, TÜM RENKLERİN BAYRAMI”

Sarı Lacivert

Cumhuriyet

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu

Coşkusu

“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere armağanı olan şanlı cumhuriyetimizin 93’üncü yılı kutlu olsun. Burada önemle belirtmek isterim ki, bugün sadece sarı lacivertin Cumhuriyet Bayramı değil, bugün sarı kırmızının, siyah beyazın ve tüm renklerin Cumhuriyet Bayramı. Şunu vurgulamam lazım ki, söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Konu, birlik ve beraberlik ise; alınacak hiçbir puanın, atılacak hiçbir golün, kazanılacak hiçbir şampiyonluğun, önemi ve anlamı yoktur.

“FENERBAHÇE AŞKI, BU SEVDAYI BESLEYEN KALBİN BÜYÜKLÜĞÜNE DENKTİR” Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri, Cumhuriyet Balosu öncesinde derneğin faaliyetlerinin değerlendirildiği toplantıda bir araya geldiler.

Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu, baloda Fenerbahçe TV’nin sorularını yanıtladı.

İslam Çupi abimiz, ‘Fenerbahçe’nin büyüklüğü; ne şampiyonluk büyüklüğü, ne de kupa büyüklüğüdür, onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür, adı konamaz’ diye tarif etmişti sarı lacivert sevdamızın büyüklüğünü. İslam abinin derin betimlemesinin üstüne, haddim olmayarak bir ilave daha yapak istiyorum; ‘Sarı lacivert sevdamızın büyüklüğü, bu aşkı besleyen kalplerimizin büyüklüğüne denktir.’ İşte bu kalplerin büyüklüğü tarif edilemez. O kalpler ki, Kurtuluş Savaşı devam ederken, yeşil sahada işgal kuvvetlerini teker teker bozguna uğratan Fenerbahçemiz sayesinde gururla atar. ‘Şenol, Birol gol’ tezahüratıyla rakiplerine sahayı dar eden efsane çubuklu var olduğu için, o kalpler coşkuyla atar. İkinci Yeni’nin en büyük şairlerinden Turgut Uyar, ceketinin düğmeleri ilikli biçimde tribünde Fenerbahçe diye haykırıp, bizim için en güzel şiiri okuduğunda, o kalpler saygıyla atar. ‘Aç kapıyı Veysel efendi Fenerbahçe’nin maçı var’ diyerek yollara düşen Hababam Sınıfı sayesinde o kalpler neşeyle atar.

07


“DERNEK ÜYE SAYIMIZI ÜÇE KATLADIK”

“ŞAHSİ İNSİYATİF ALIP, DERNEK LOKALİMİZİ YAPMAYA BAŞLADI”

Sarı Lacivert Derneği İkinci Başkanı Eyüp Aratay, gecede Sertaç Komsuoğlu’na plaket sürprizi yaptı.Aratay, yaklaşık üç buçuk yıl evvel başkan Komsuoğlu’yla beraber dernek yönetiminde bir grup arkadaş olarak görev aldıklarını belirterek, Sertaç Komsuoğlu’nun Sarı Lacivert Derneği için yaptığı çalışmalardan övgüyle bahsetti. Aratay, “Başkanın dernek için çok sayıda yaptığı iş var. Dernek üye sayısını neredeyse üçe katladı. Sarı lacivert Dergisi’ni çıkardı. Tüm üyelerimiz ve yönetim kurulumuz adına kendisine teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.

Çok uzun süredir üzerinde çalıştıkları Sarı Lacivert Derneği’nin Kurbağalıdere lokali projesi hakkında konuşan Aratay, şu bilgileri verdi: “Vakıflar genel Müdürlüğü’nden kiralanacak ve üzerinde bina inşa edilecek olan arsamız vardı. Bu iş, yılan hikayesine dönmüştü. Nihayetinde başkan şahsi insiyatif alıp, bu lokali derneğimiz adına yapma nezaketini gösterdi. Ben bu vesileyle, başkan sıfatıyla değil, dernek lokalini yapma cesaretini gösteren, hiç kimsenin insiyatif almadığı projeyi bireysel olarak karşılayan sayın Sertaç Komsuoğlu’na huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.”

Sarı Lacivert Derneği İkinci Başkanı Aratay, Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu’nu, dernek adına yaptığı çalışmalardan ötürü plaket vermek üzere sahneye davet ederek, dernek üyeleri adına plaketini takdim etti.

Sarı Lacivert Derneği İkinci Başkanı Eyüp Aratay

“MESAİMİZİ VE EMEĞİMİZİ FENERBAHÇE İÇİN HARCIYORUZ”

P

laketini alan Başkan Komsuoğlu yaptığı konuşmada, normalde plaketleri veren tarafın kendisi olduğunu, bu sefer plaketi alan taraf olmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydederek, “Öncelikle çok teşekkür ederim. Benim için büyük sürpriz oldu. Çok mutlu oldum. Sarı Lacivert ailesi olarak, bu lokali çok istiyoruz. Bu lokali yapacağız. Biz, mesaimizi, emeğimizi, paramızı, pulumuzu ve sevgimizi Fenerbahçe için harcıyoruz” diye konuştu.

Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

08


Sarı Lacivert

Gecede, Cumhur Demir ve Orkestrası sahne aldı.

Cumhuriyet Coşkusu

Baloya katılan misafirler Cumhur Demir ve Orkestrası eşliğinde keyifli dakikalar yaşadılar. 29 Ekim Cumartesi akşamı Limak Eurasia Otel’de düzenlenen etkinliğe ilgi büyüktü.

09



Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

11


“BU YÜREKLER YEKPARE FENERBAHÇE İÇİN ATAR”

S

arı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu sözlerini şöyle tamamladı; “Sarı lacivert yürekler, sinyor Can Bartu abimiz, taçsız kralın jübilesinde; Metin Oktay’ın formasını aldığında centilmenlikle atar. Gün olur son maçta kaybedilen şampiyonluklar yüzünden, o kalpler hüzünle atar. Lakin 3-0 geriye düşse dahi, mücadeleden kopmayıp maçı 4-3‘e çeviren cengaverler sayesinde inançla artar. Müzmin sakatlığının nekahat döneminde çıktığı ilk maçta, Karşıyaka’ya iki gol atan Şeytan Rıdvan’ın hırsıyla daha azimli ve güçlü atar. Çubuklu formanın hakkını veren herkesin heykelini, o kalpler gururla diker. Kısacası Sevgili Fenerbahçeliler, bu yürekler yekpare sarı lacivert atar. Hep diyorum; bizler Fenerbahçeli doğduk, Fenerbahçeli öleceğiz. Sarı lacivert sevdamız uğruna zaman, emek ve mesaimizi harcamaya devam edeceğiz. Sarı Lacivert ailesinin tüm bireyleri için, söz uçar, sarı lacivert renklerin aşkı baki kalır. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için birlikteyiz. Bu anlamlı günde, Sarı Lacivert ailesi olarak, sizleri aramızda gördüğümüz için, çok mutluyuz. İnşallah bu ekip, 100. yılda daha büyük salonlarda bir arada olur.”

12

Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu


İMZALI FORMALARA YOĞUN İLGİ Cumhuriyet Balosu’na özel olarak yapılan çekilişte; futbol takımı ve erkek basketbol takımı oyuncularının imzaladığı formaları kazanan talihliler belirlendi. Çekilişte; Mehmet Topal, Datome ve Vesely'nin formalarına misafirler yoğun ilgi gösterdi.

Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

13


Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

14

SARI LACİVERT SEVDALILARI CUMHURİYET BALOSU’NDA 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile düzenelenen ‘Cumhuriyet Balosu’ Sarı Lacivert Ailesi’ni İstanbul Kavacık’taki Limak Eurassia Hotel’de bir araya getirdi. Balo öncesinde gerçekleştirilen kokteylde bir araya gelen Sarı Lacivert sevdalıları, birbirleriyle kaynaşma fırsatı elde edip, bol bol fotoğraf çektirdiler.


ONUNCU YIL MARŞINI HEP BİRLİKTE SÖYLEDİLER Sarı Lacivert Derneği tarafından düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Balosu, dernek üyelerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Davetliler, hep bir ağızdan ‘Onuncu Yıl Marşı’ nı seslendirerek Cumhuriyet Bayramı’nı kutladılar.

Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

15


GECEYE RENK KATTI Cumhur Demir ve Orkestrası'nın sahne aldığı Cumhuriyet Balosu'nda davetliler, romantik şarkıları eşliğinde dans ettiler. Birbirlerini dansa davet eden Sarı Lacivert sevdalıları gece boyunca mutlu anlar yaşadı.

16

Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu



Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

18



Sarı Lacivert

Cumhuriyet Coşkusu

20



Mehmet Doğan

Çubuklu Kalın

TOTEM Bu haftaki akademik çalışmamızda Fenerbahçe Taraftar totemlerinin ayrıldığı ana dalları örneklerle anlatmaya çalışacağız. Totem: Fenerbahçe Taraftarının maçın sonucuna etki edebilmek için geliştirdiği test ettiği, onayladığı, totemi yerine getirdiğinde maç kazanılırsa, maçı kendisinin kazandırdığını zannettiği ve kaybederse, kendi yüzünden olduğuna inandığı olayların bütününe denir. Geçmişten günümüze kadar ulaşan Fenerbahçe Taraftar totemleri bilimsel olarak üç ana dala ayrılır ve aşağıdaki gibi sıralanır. • Uzun vadeli totemler • Kısa vadeli totemler • Spot totemler Bu haftaki akademik çalışmamızda Fenerbahçe Taraftar totemlerinin ayrıldığı ana dalları örneklerle anlatmaya çalışacağız.

Uzun Vadeli Totemler: Uzun vadeli totemlere Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçları örnek olarak gösterilebilir. Fenerbahçe taraftarı için çok önemli olan Galatasaray maçları için geliştirilen totemleri 17 yıldır aksatmadan uygulayan Fenerbahçe taraftarının totemleri sayesinde Galatasaray 17 yıldır Kadıköy’de galibiyet yüzü görememiştir. Uzun vadeli totemler, tuhaf totemler olup, önceden hazırlık gerektirir. Her Galatasaray maçı günü, nefret etmeme rağmen, bol limonlu ve zeytinyağlı soğuk pırasa yemem, bu toteme örnek gösterilebilir. Pırasanın akşamdan hazırlanması ve buzdolabında bekletilip soğutulması ve maçtan önce tüketilmesi gerekir. Artık giyilmekten eskimiş, neredeyse lime lime olmuş

22

forma veya sarı lacivert tişörtler de bu uzun vadeli totemlere örnektir. Maç öncesi herhangi kişi başına 100-200 TL ödenen restoranlarda, üzerinde yırtık pırtık tişörtlerle dolaşanları görünce bu totemin de uzun vadeli totemler içinde ne kadar yaygın bir totem olduğu hemen anlaşılabilir. İlk Galatasaray maçıma 11 yaşındayken babamla beraber gitmiştim. Maç 0-0 bitmişti. Oğlum 11 yaşına geldiğinde Kadıköy’de Galatasaray maçına gitmek istemişti. Bir sürü maça daha önceden götürdüğüm halde onu hiç Galatasaray maçına götürmediğimi fark etmiştim. Karşıma alıp büyük adam gibi konuştum. “Seneye gidelim oğlum” dedim. “Bak ben ilk Galatasaray maçına 11 yaşında babamla gitmiştim. 0-0 berabere kalmıştık.” Ağladı, annesine şikâyet etti. Annesiyle beraber doktora gitmem gerektiğini, ciddi olarak hasta olduğumu bana anlattılar. Daha fazla dayanamadım maça götürdüm. Maç 0-0 bitti. Çıkışta “haklıymışsın baba” dedi. “Neyse en azından ben oğlumu 11 yaşında Galatasaray maçına götürmeyeceğim” diye ekledi. İşte tam bu yüzden uzun vadeli totemler kesinlikle bozulmaması gereken totemlerdir.

Kısa Vadeli Totemler: Rakibin sürekli değiştiği ve sonucunda kupa olan maçlarda uygulanan totemlere kısa vadeli totemler denir. UEFA kupası veya CL maçları bu tip totemlerin uygulandığı maçlardır. Kazanılmış maçlar sonrasında, benzer kişilerle buluşmak, benzer şeyleri yapmaya çalışmak, kısa vadeli totemlere örnek olarak verilebilir.

Maçın 2. Yarısı maçı terk etmek ya da seyredilmeyen maçın kazanılması sonucunda diğer Fenerbahçe Taraftarı arkadaşların tarafından maçı seyretmenin yasaklanması yaygın totem türlerindendir.

Spot Totemler: Uzun vadeli ve kısa vadeli totemlerin nedeni bilinmeyen bir şekilde başarısızlığa uğraması sonucunda maçın oynandığı anda geliştirilen totemlerdir ve tamamen doğaçlama gelişir. Maç izlerken yer değiştirmek, maç esnasında omza veya bacağa bağlanan atkıların kısmetimizi bağlıyorsun uyarıları sonucunda çözülmesi bu tip totemlere örnek olarak verilebilir. 1980’li yıllar, Spor Sergide oynanan bir basket maçında, küçük Sony marka radyomla Zonguldak-Fenerbahçe maçını dinliyordum. Kesin kazanmamız gereken bir maçtı ama maç 0-0 devam ediyordu. Maçın sonlarına yaklaşıyordu, tribünlerin gözü kulağı basket maçından çok futbol maçındaydı. 10 sıra arkamda biri “Hey Radyolu” diye bağırdı. Millet omuzuma vurunca döndüm. “Markası ne o radyonun” “Sony” dedim. “Versene ben Sony ile kesin gol attırıyorum.” Vermesem herhalde bütün tribün bana saldırırdı. Zaten benim de vermemek gibi de bir niyetim yoktu. Radyo elden ele 10 sıra yukarı gitti. Kulağına radyoyu koyduktan 1 dakika sonrada “Golllllll” diye bağıdı. Çıldırmıştık… Totemli Kalın...



Sarı Lacivert Derneği Genel Merkez inşaatı devam ediyor. Zemin sağlamlaştırma çalışmalarının tamamlandığı inşaatın temelinin atılmasının ardından binamız kısa sürede yükselmeye başladı.

MERKEZ BİNAMIZ YÜKSELİYOR

S

arı Lacivert Derneği Genel Merkez inşaatı çalışmaları devam ediyor. İnşaatın zemin sağlamlaştırma çalışmalarının tamamlanmasının ardından hafriyat işlemlerine başlanmıştı. Geçtiğimiz günlerde temeli atılan binamız yükselmeye başladı. İnşaatın en kısa sürede bitirilmesinin ardından Dernek Genel Merkezi buraya taşınacak.

1

24

Zemin Jet Groud Kazık Sistemi Çalışmaları

2

Temel Hafriyat Çalışmaları

3

Temel Grovat Beton Çalışmaları


4

Temel Bohçalama İzolasyon Çalışmaları

5

Temel Beton Atımı Çalışmaları

6

Temel Perde İzolasyon Çalışmaları

Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri inşaat yapı denetimi için sahada incelemelerde bulundu.

7

10

Temel Perde Beton Çalışmaları

8

Zemin Tabla Betonu Atım Çalışmaları

9

Birinci Kat Tabla Beton Kalıbı Çalışmaları

Temel Drenaj Çalışmaları

25


Dick

Cor

t

a a c o v d A

Hazırlayan: Loran Vayloyan

Advocaat-Pot-Been üçlüsünün saha içine yansıyan kuşkusuz en önemli özellikleri oyuncu ilişkileri... Baş sorumlu Advocaat, ekibine olan sonsuz güvenini bu noktada yardımcılarına tam yetki vererek gösteriyor. Bireysel toplantıların pek çoğunu Pot-Been ikilisi gerçekleştiriyor.

26

Pot

Mario

Been

Düşün ve tutkunun ustaları

Y

ıllardır saha içi ve dışında çok farklı sebeplerle enteresan sezonlar yaşamaya devam ediyoruz. Belki de son 20 yılın en kötü daha önemlisi en umut kırıcı sezon başlangıcını yaptıktan sonra yeni teknik ekibimizle birlikte bambaşka bir kimlikle zirve yarışımıza devam ediyoruz.

Göreve geldikten hemen sonra takım içindeki eksikleri net bir şekilde ortaya koyan Hollandalı, sadece Lens transferinin altına imza atabilmiş, orta saha ve sol bek beklentileri hem maddi sorun hem de zaman sıkıntısı nedeniyle yapılamadan 2016-17 sezonu start almıştır.

Bir sezon süren Vitor Pereira felaketinin ardından bu sezonun hemen başında (17 Ağustos) göreve getirilen Hollandalı Dick Advocaat ve ekibi, tıpkı Portekizli meslektaşları gibi bazı soru işaretleri ile işbaşı yaptı.

ALTERNATİF YOLLAR ARADI

Şu çok önemli detayın altını özellikle çizelim; Geçtiğimiz yılı noktaladığımız andan itibaren Fenerbahçe-Pereira birlikteliğinin sürmesinin mümkün olmadığının herkes farkındaydı. Buna rağmen başta tazminat sorunu olmak üzere çeşitli nedenlerle, transfer dönemi maalesef Pereira patronluğunda tamamlandı. Kurulan veya kurulamayan kadro, tüm futbol otoritelerinin hemfikir olduğu üzere son yılların en zayıf ve kalite açısından en eksik kadrosudur. Kısıtlı transfer bütçesinin yüzde 70’lik bölümünü yine bir stoper için harcayan Pereira, orta saha ve bek pozisyonlarındaki eksikleri kapatamadan ülkesine geri döndü. Kısaca mevcut kadro planlaması Advocaat ve ekibine ait değildir.

Advocaat ve ekibinin ilk 7 haftalık performansı da tıpkı Pereira gibi son derece kötü olup, ortadaki 21 puanın sadece 9'u alınabilmişti. Ancak bu 7 haftalık bölümde, hocanın altını ısrarla çizdiği bazı noktalar vardı. Bunlardan en önemlisi sezon başı kampının fiziksel yükleme açısından son derece olumsuz değerlendirildiği, diğeri ise takımdaki kalite eksikliğini kapatmak için alternatif yollar aradığıydı. Bunlarla beraber Robin Van Persie’nin bir türlü kadroda yer bulamaması ve bunun medyadaki yankıları da kamuoyundaki Advocaat izlenimini neredeyse alt sınıra indirmişti. Bu süreçte takımın yavaş yavaş artan fizik gücü tek artı olarak görünürken Advocaat ve ekibi belki de tek gerçekçi çözüm yolu olan “giden değil bekleyen bir takım” kimliği üzerinde yoğunlaştı. Fizik gücü toparlandıkça oyun içinde “pres


yapabilme” yetisini de takıma kazandırıp bir oyun şablonu yaratıldı. Fenerbahçe taraftarının hiç alışık olmadığı hatta büyük takım geleneklerine de çok fazla uymayan bu sistemin tek gerçek çözüm yolu olduğu aşikardı. Takımdaki derinlik ve kalite eksikliğinin tek telafisi mücadele ve girilen pozisyonların daha yüksek oranda tabelaya yansımasını sağlamaktı. Futbolu çok iyi bilen Fenerbahçe taraftarlarının da bu sisteme tepkisi son derece olumlu olunca işler biraz daha kolaylaştı. İşte bu noktada bir sorun daha vardı. Fenerbahçe futbol takımı tam 1 senedir, set hücumu nedir unutmuştu ve bu şekilde bulduğu gol sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaydı. Bu yıla kalan tek olumlu miras takım savunmasının güçlenmiş olmasıydı.

İKİ YARDIMCISI İÇİN ÇOK ISRARCI OLDU İşler yavaş yavaş olumluya doğru dönmeye başlayıp 3 puan serileri gelmeye başladıkça, hem takımın özgüveni hem de taraftarın teknik kadrosuna güveni oturmaya başladı. Zor fikstür serisi içinde Manchester United, Galatasaray, Feyenord galibiyetleri ile birlikte Van Persie, Şener, Aatıf, Joseph gibi oyuncuların bireysel gelişimleri de kamuoyunda fazlasıyla konuşulmaya başlandı. Bu durum ise yıllardır Fenerbahçe’de alışık olunmayan “teknik direktörün ekibi kimdir, nasıl bir yapıyla çalışıyor, katkıları nelerdir” gibi konuları beraberinde getirdi. Hemen şunu belirtelim ki Fenerbahçe futbol takımı aslında bir değil 3 tane Pro A lisanslı, defalarca birinci adamlık

yapmış olan değerlere emanet. Emekli oldu denen Advocaat, İstanbul’a gelmeyi kabul ederken, denklerinin çok üzerinde para kazanacak olan iki yardımcısında çok ısrarcı oldu.

BİRİNCİ ADAM OLARAK DA BİRÇOK TAKIM ÇALIŞTIRDILAR Advocaat'ın göreve başladığı ilk günden itibaren yanında olan isim birinci yardımcısı Cor Pot oldu. 65 yaşındaki tecrübeli hoca, Advocaat’ın çok başarılı geçen Zenit döneminin gizli kahramanı olarak tanınıyordu. Kariyerinde Dinamo Dresden, Hollanda U21, Excelsior, NAC Breda gibi takımlarda birinci adamlık olan Cor Pot, 3 sezon Zenit’te Advocaat'ın yardımcılığını yaptı. Takımın teknik ve taktik gelişindeki en önemli kişi olarak gösterilen kurt hoca, oyuncuların fiziksel gelişimi ve bunun takibi konusunda da tek sorumlu. Ekibe imzadan 3 gün sonra katılan ikinci isim ise Mario Been oldu. Mevcut ekipte ikinci yardımcı olarak listede yer alan 52 yaşındaki Hollandalı, Excelsior, Feyenoord, NEC ve Genk kulüplerinde teknik adam olarak görev yaptı. Özellikle Belçika'da Genk takımı ile yakaladığı 144 maçtaki 1.66'lık puan ortalaması hem kendi kariyeri hem de kulüp tarihi açısından zirve noktası oldu. Been'in teknik kadro içindeki görevlerinin başında hücum setleri ve rakip analizlerindeki son karar verici kişi olması.

YARDIMCILARA TAM YETKİ Advocaat - Pot - Been üçlüsünün saha içine yansıyan kuşkusuz en önemli özellikleri oyuncu ilişkileri... Baş

sorumlu Advocaat, ekibine olan sonsuz güvenini bu noktada yardımcılarına tam yetki vererek gösteriyor. Bireysel toplantıların pek çoğunu Pot-Been ikilisi gerçekleştiriyor. Normal şartlar altında her takımda her oyuncu -özellikle belli bir standartın üzerinde olan oyuncular- bire bir görüşmeleri yardımcılarla yapmaktan pek fazla hoşlanmaz. Ancak Advocaat'ın ekibinin oyunculara vermiş olduğu güven o kadar fazla ki, bu bireysel toplantılar belki de takımı ayağa kaldıran kritik konulardan birisi oldu.

HEMEN TAKIMA YANSIDI Fenerbahçe teknik heyetinde tabiri uygunsa “iyi polis-kötü polis” görev dağılımı da son derece iyi yapılmış durumda. Bu üçlüye kaleci antrenörü Paolo Orlandoni’yi de eklersek zaman zaman takım içinde yaşanan bireysel veya küçük gruplar halindeki krizlerin pek çoğu da birinci adama yansıtılmadan ekip tarafından çözüme kavuşturuluyor. Teknik ekibin içindeki kusursuz görev dağılımının en önemli etkilerinden bir tanesi de futbol takımının diğer profesyonellerinin üzerlerindeki yükü hafifletmesi ve herkesin sadece kendi işlerine konsantre olmasını sağlaması oldu. Bu tip konular dışarıdan izleyenler için çok küçük detaylar olarak görülse de takıma etkisinin sanılandan çok daha fazla olduğunu bir dönem içlerinde bulunan birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim. Samandıra’daki huzurun ve en önemlisi güven ortamının faydaları 1,5 ay süren alışma ve ısınma döneminin ardından hemen takıma yansıdı. Ancak bu yaşananların hiçbiri, olumlu gelişmelerin hiçbiri mevcut kadronun kalitesi ve yapabilirliği konusundaki gerçekleri değiştirmez. Sadece mevcut kadronun ve oyuncuların maksimum verimlilikte kullanılması adına pozitif görüntüler ortaya çıkartır. Nitekim bu teknik kadro, başlarda sanılanın aksine bunu bence fazlasıyla başarmış durumda. En azından Fenerbahçe tribünlerinin ve camiasının haklı takdirini almış durumda. Kurulan kadroda Lens dışında hiç dahli olmayan bu ekibin, yaşanabilecek başarısızlıktan sorumlu tutulması ne kadar mümkün değilse, alınması muhtemel her başarıdan da aslan payını almaları o kadar haklarıdır.

27


DOMATES BİBER PATLICAN

Ebru Çapan Ekmekçi

Futbol, bir rivayete göre İngiltere’nin, halkın kafasını oyalamak için çıkarttığı bir spormuş. Zamanla halk, futbolu o kadar çok sevmiş ki bütün dünya tarafından benimsenmiş. Öyle ki uzun yıllar reklam sektörü açısından, diğer spor dallarından daha az gelir getiren futbola karşı direnen Amerika bile son yıllarda futbolun üzerine eğilir duruma geldi. Çünkü futbol gündemi değiştirebilecek güçteydi.

D

ünyanın en doğru çalışma şekli şüphesiz hobilerinden para kazanmaktır. Bunun en güzel örneklerinden biridir futbol. Fakat tabii ki insanoğlu olarak bunun da suyunu çıkarttığımız dönemler oldu. Fenerbahçe kulübü olarak bizler de nasibimizi aldık bu süreçten. Bazen kurunun yanında yanan yaş ağaç olduk, bazen de günah keçisi ilan edildik. Sonunda asla yıkılmadık, yıkılmayacağız da. Çünkü bir spor kulübü olmak sadece kazandığında sevinip, kaybettiğinde üzülmek demek değildir. Birbirine destek olmak, düşene elini uzatıp tekrar ayağa kaldırmak, yanlışını gördüğünün karşısında dimdik durup onun yolunu düzeltmektir. “Biz Fenerbahçeyiz”deki “BİZ” olmak da zaten bunu gerektirir. Günümüzde futbol, spordan çok ticari bir sektör haline gelmiştir. Kulüp ürünleri, stadyumlara ve formalara alınan reklamlar, televizyon programları, hatta artık bu programlara çıkan eski futbolcu ve hakemlerin aldıkları transfer ücretleri bile konuşulur durumda. Peki, bu biz sporseverlere, izleyicilere nasıl yansıyor biliyor musunuz? Barış Manço’nun “Domates Biber Patlıcan” şarkısını sanırım bilmeyen yoktur. Barış Abi diyor ki; Tam elini tutmak üzereyken, aşkımı itiraf edecekken Sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam Domates Biber Patlıcan… İşte biz de bir heves maçımızı izlerken veya biten oyunun ardından gerçek spor kritiğini yapmak isterken, hem gözümüze hem kulağımıza gelenlerle bir anda konudan uzaklaşır duruma

28

geliyor, bir nevi dağılıyoruz. Bir de son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör saldırıları var tabi. Önce maça giriş çıkışlardaki artan güvenlik önlemleriyle kendini gösterdi. Bunu gören anneler, babalar, eşler, kardeşler doğal olarak tedirgin oldu ve sezon başında sevdiklerini maça göndermek istemedi. Hadi gelenler yine geldi. Ama bu sefer de en son yaşanan Dolmabahçe’de hemen stadın kapısında gerçekleşen patlamalar doğal hayatı bile bu kadar etkilemişken, elbette futbol da nasibini aldı, maalesef almaya devam edecektir de. Gündem bir anda “Ya bir saat önce biten maçtan çıkan taraftarlara denk gelseydi bu olaylar, o zaman ne olurdu?” oldu. Halbuki işin boyutu bambaşka ama biz sokaktan geçen seyyar satıcının her “domates, biber, patlıcan” sesiyle dağıldığımız için, konudan yavaş yavaş kopuyoruz ve korkarım en sonunda tamamen uzaklaşmış olacağız. Çok değil, yakın bir gelecekte işler böyle gitmeye devam ederse futbol sporluktan çıkar ve sadece gündemi değiştiren bir araç haline gelir. O yüzden aklımızı başımıza toplayalım, önümüze bakalım. Bizden öncekiler yaşayarak öğrenen bir nesildi, bizler ise yaşayarak öğreten bir nesiliz. Yetiştirdiğimiz çocuklarımızı aklı başında ve disiplinli birer sporcu yapalım. Enerjilerini spora harcatalım, onları motive edelim. Korkunun ecele faydası yok! Bugün bunlar, yarın bambaşka şeyler… İnsanoğlunun iyisi olduğu kadar kötüsü de var. Biz yine işi deliliğe vuralım, şampiyonluğa odaklanalım ve yine Her Zaman Her Yerde En Büyük FENER diye bağıralım.



SARI LACİVERT AİLESİ TOPUK YAYLASINDA BULUŞTU Sarı Lacivert Derneği 12-13 Kasım tarihleri arasında Fenerbahçe Topuk Yaylası Tesisleri’nde bir araya geldi. Topuk Yaylası’nın muhteşem havası ve eşsiz göl manzarası eşliğinde doğanın tadını çıkaran Sarı Lacivert Ailesi’nin ortak paydası her zamanki gibi “ Fenerbahçe” oldu.

Topuk Yaylası

H

afta sonu düzenlenen Topuk Yaylası etkinliğinde Sarı Lacivert Derneği üyeleri aileleriyle beraber keyifli anlar yaşadı. Futbol maçından, basketbol maçına, masa tenisinden, tavla turnuvasına, barbekü partisinden, müzikli eğlenceye kadar çeşitli etkinliklerle stres atan Sarı Lacivert Ailesi, hem birbiriyle daha çok kaynaşma fırsatı elde etti, hem de şehrin gürültüsünden uzak, doğayla iç içe, keyifli bir hafta sonu geçirdi. Burada bulunan herkes için en değerli üst

30

kimliğin “Fenerbahçe” olduğunu kaydeden Sarı Lacivert Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sertaç Komsuoğlu, Sarı Lacivert Ailesi’nin her geçen gün büyümeye devam ettiğini söyledi.

“HEPİMİZ İÇİN EN DEĞERLİ ÜST KİMLİK FENERBAHÇE” Etkinliğin ilerleyen saatlerinde üyelere hitaben bir konuşma gerçekleştiren Sarı Lacivert Derneği Başkanı Sertaç Komsuoğlu,

şu açıklamalarda bulundu: Sarı Lacivert Ailesi’nin değerli üyeleri bugün kampa girdik. Haftaya Galatasaray maçımız var. Bu günleri çok iyi değerlendirmemiz lazım. Burada hem eski üyelerimiz, hem de yeni üyelerimiz var. Büyük Sarı Lacivert Ailesi’nin, birbirine vakit ayırması lazım. Sarı Lacivert Ailesi her gün büyüyor, büyümeye devam edecek. Hepimiz Fenerbahçeliyiz hepimiz için en değerli üst kimlik Fenerbahçe. Hepinize hoş geldiniz diyorum.


'na Topuk Yaylası

giderken

Topuk Yaylası’nda bir araya gelen Fenerbahçe’ye gönül verenler, Sarı Lacivert Dergisi’ne yaptıkları açıklamada, organizasyonun, Sarı Lacivert Üyeleri arasındaki “aile olgusunu” pekiştirdiğini ifade ettiler.

Ahmet İzzet Eke

Eyüp Aratay

Bir arada olmak çok güzel

B

en Topuk Yaylası’na ilk kez geliyorum. Açıkçası böyle güzel bir tesisin kulübe kazandırılması çok mutluluk verici. Gerçekten her şey çok güzel burada. Dernek olarak da son haftalarda yaptığımız etkinliklerin bir devamı. Burada, 120 kişilik geniş bir aileyiz. Burada bulunan herkesle, dayanışma içinde, birlikte olmak çok güzel. Sarı lacivert renkleri de bu hoş sonbahar akşamında paylaşmak da çok güzel. Bu etkinliklerin devamını diliyorum.

Keyif verici bir organizasyonu geride bıraktık

S

arı Lacivert Ailesi olarak, Topuk Yaylası’nda bir araya gelmemiz, çok keyif verici bir organizasyon oldu. Hepimiz burada bulunmaktan çok mutluyuz. Bizimle beraber olan, olmayan Sarı Lacivert’e gönül veren bütün herkesi bundan sonraki süreçte, bundan öncekinde olduğu gibi, Fenerbahçemize ve derneğimize destek vermeye davet ediyoruz.

31


Eyüp Aratay’ın objektifinden

Topuk Yaylası

Sarı Lacivert Derneği İkinci Başkanı Eyüp Aratay Topuk Yaylası etkinliğinde drone ile dikkat çekici fotoğraflar çekti.

32

Topuk Yaylası


Ahmet Ercanlar

Daha aktif bir dernek görmedim

S

on dönemde Sarı Lacivert Derneği kadar aktif bir dernek görmedim. Özellikle Sertaç Komsuoğlu başkanımız, başkan olduktan sonra, örnek bir dernek profili çiziyorlar. Hem güzel bir aile ortamı var, hem de “Fenerbahçe’ye nasıl katkıda bulunabiliriz” diye düşünüyorlar. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Fenerbahçe’nin bir üyesi ve Fenerbahçe’yi takip eden bir gazeteci olarak, benim hem dikkatimi çekiyor, hem de hoşuma gidiyor. Bence Sarı Lacivert Derneği ileriki yıllarda çok örnek bir dernek olacak. Herkesin parmakla gösterdiği, yaptıklarıyla ön plana çıkan bir dernek olacak.

Topuk Yaylası

Fenerbahçe’den biraz bahsetmem gerekirse, takım şu anda çok iyi gidiyor. Sezon başında çok negatif bir hava yaratıldı. Fenerbahçe, sahaya o çubuklu formayla çıkıyorsa, hiçbir zaman kötü olamaz. Sezon başında futbol takımı çok yalnız bırakıldı ve yanlış yapıldı. Bu takım iyi bir takım, yeni bir hoca geldi. Manchester United , Fenerbahçe’ye karşı şut dahi atamadan maçı bitirmek zorunda kaldı. İlerleyen haftalarda daha da iyi olacağımıza inancım tamdır. Bence şampiyonluğun da en büyük favorisi Fenerbahçe.

Gürkan Ergenekon

Etkinliklerin devam etmesini diliyoruz

S

arı Lacivert Derneği 110 numaralı üyesiyim. Yıllardan beri, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında bu tür etkinliklere hep katılırız. Çok keyifli bir etkinlik oldu. Katılımın da yüksek olması, özellikle eşlerle ve çocuklarla olması beni çok mutlu etti. İnşallah, bu tür etkinlikler artarak devam eder, hep birlikte güzel hafta sonları geçirip, şampiyonluklar ve mutlu akşamlar yaşarız.

33


Loran Vayloyan

Hepimizin ortak paydası Fenerbahçe

S

arı Lacivert Derneği olarak, keyifli organizasyonlarda bir araya gelmeyi amaçlıyoruz. Sarı Lacivert Derneği’ne; sarı lacivert ailesi demeyi tercih ediyoruz. Bu aileyi, mümkün olduğu kadar sıkça bir araya getirip, beraber zaman geçirip, Fenerbahçe için yeni fikirler üretmeyi amaçlıyoruz. Burada herkesin ortak paydası önce “Fenerbahçe” sonra “Sarı Lacivert Derneği” Sarı Lacivert Derneği üyeleri olarak, bundan sonra da Fenerbahçe için fikir üretmeye devam edeceğiz. Şu anda bulunduğumuz Topuk Yaylası Tesisleri, olağanüstü bir tesis. Buraya ilk defa gelen üyelerimiz var. İnsanların yüz ifadesinden, burada bulunmaktan duydukları memnuniyeti gözlemleyebiliyorum. Bu eşsiz yerde, Sarı Lacivert ailesi olarak, geçireceğimiz zamanın tadını çıkarmaya çalışacağız.

Mahmut Ulusoy

Etkinlikler bizi birbirimize bağlıyor

S

arı Lacivert Derneği’nin bu tür etkinlikleri, Fenerbaçelileri sosyal ve kültürel olarak birbirine bağlıyor. Bu tür etkinliklere vakit buldukça, katılmayı düşünüyorum.

34

Topuk Yaylası



Topuk Yaylası

İlhan Zeki Köroğlu

Çok güzel bir organizasyon oldu

S

arı Lacivert ailesi olarak, hem Fenerbahçemizin tesislerini görmek, hem de bir arada olmak, dostluğumuzu, arkadaşlığımızı, taraftarlığımızı pekiştirmek için burada toplandık. Çok güzel bir organizasyon oluyor. Nasip olursa, her sene bunu geleneksel hale getireceğiz.

36



Erdem Er

Üyelerimizle aile ortamı yakaladık

B

ugün Sarı Lacivert Ailesi olarak 120 kişi Topuk Yaylası’na geldik. Çok mutluyuz. Herkesin çocuklarıyla ve eşleriyle bir araya geldiği, aile ortamı oluştu. Keyifler yerinde. Bu etkinliklerin tekrarını bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum.

Topuk Yaylası

38



Üyelerimizle

Güçlüyüz

• YASEMİN MERÇİL • KADİR TURGUT KUTLU • ORHAN DEMİREL • AHMET BURHAN BAŞOĞLU • SABAHATTİN RAHMİ EYÜBOĞLU • BÜLENT NURİ ERİŞ • MUHARREM METE YURDDAŞ • AHMET MUHİTTİN ŞENGÜL • SERHAN İREN • NECDET ÇOBAN • KEMAL ALICI • TUNÇ ÖZGÜR • AHMET AKSOY • SÜLEYMAN ÇAKIR • EMRAH İNEL • GÖKHAN ÖZAKINCI • CANAN BOLAT • MUSTAFA ERDAL YALÇIN • ŞEFİK ÇETİNKAYA • NECDET GÜVENÇ • AHMET GÜRKAN ERGENEKON • ADNAN HALUK SARIPINARLI • HÜRMÜZ ESRA KAZANCIBAŞI ÖZTEKİN • BORA YARDENİZ • MEHMET MELİH ŞİNGİN • MEHMET HALUK KUNTER • MUSTAFA EMRE BELGEN • KAYHAN POROY • ETHEM NACİ BAŞERDEM • MAHMUT AKPOLAT • GÖKHAN EREL • KAZIM CENK ÖZER • AHMET CEMAL OKAN • İRFAN TOPALOĞLU • İLHAN TOPALOĞLU • FUAT KURU • ÖZGÜR KANDİL • HÜSEYİN SELÇUK GÖRKEY • SERKAN ÖZKÖK • MEHMET ÇAKMAK • AYDIN BAŞARDI • ÖMER KOÇŞAN • HALDUN İŞÖZEN • JAK BENZONANA • ÜMİT ÖZGÜL • SELİM ALTARAS • İBRAHİM SELİM TURAN • AHMET SAMİ HACISALİHZADE • ALİ BAKİ USTA • MEHMET ORHAN KESİKOĞLU • ADNAN ÖZTOP • CÜNEYT ARINEL • EGE UĞURLU • TOLGA TUNÇ • MAHMUT ALİKAYA • TAYLAN SAYIN • CENGİZ BİLGİLİ • ERKAN AKSEL • SERKUT COŞKUNSU • KEREM BİRDAL • SALİH ÖZBULUT • DİLAN AYDIN • VOLKAN ACARKAN • ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ • MEHMET AYDIN TEMİZER • UĞUR SELÇUK ULUĞ • BERK ÇOKKAN • ARZU GÜRMEN • İSMAİL ÇAĞATAY ARSLAN • YALÇIN HAKER • TAHİR KOÇ • MUHARREM GÜRKAN ÖGEMEN • NİHAN KOÇ • ONUR BENEK • TOLGA GÜR • SELDA ÖKTEM • ONUR MUTLU İMAMOĞLU• AHMET ERSAGUN YÜCEL • MURAT KAPKİ • MURAT RAŞİT ARSLANOĞLU • GÖKHAN GÜVENÇ • ILGAZ CAN • ALP TEKİN BAŞ • AGAH SERT • ORHAN GÜRLEVÜK • COŞKUN HAKER • METİN PİŞKİN • ZERRİN ALADİNLER • HAYATİ EREN • TOLGA DEMİR • HARUN HÜSEYİN ÖZERKAN • YAVUZ ASLAY • UĞUR MÜNİR BAŞITAŞ • FERİT ÇAĞRI ÖZALP • MURAT ÖZDEMİR • BÜLENT YAZICI • HÜSAMETTİN KOÇLU • HÜROL KIYNAK • GÖKHAN DANDİN • AYKUT AKCAKOCA • ERCAN TİRYAKİ • AHMET LEVENT GÜNDÜZ • SADİ NECDET ŞENSEZER • SÜLEYMAN DURSUN • EMİLİOS PAGİDA • HAYRANİ TEKELİOĞLU • ÇAĞATAY ASLAN BAYAR • TANER ÇOTUK • CAN KALELİOĞLU • AHMET GÖKHAN UĞURSOY • LÜTFÜ FERHAT KAYA • ULUKAN ULUN • ACAR SERTAÇ KOMSUOĞLU • MUSTAFA AKINCI • MEHMET ACUN GÜNEŞ • EYÜP ARATAY • AHMET İZZET EKE • YAVUZ TOLON • RIDVAN KAR • MEHMET AKİF CAN • AHMET DEMİR • MERT BALCI • AYTAÇ ŞAHİN • CEVDET YURTTAPAN • ABDULLAH YILDIZLI • MUHSİN ALP MİSKİ • HAKAN HIZLAN • BİROL ULUSOY • REBİİ GÜVENÇ • İBRAHİM GÜNÇALDI • MAHMUT RAMAZAN ULUSOY • CAN LEVENT ULUSOY • BARBAROS YAKUP ERSÖZ • MEHMET DOĞAN • KEREM ESKİŞEHİRLİ • MEHMET EROL YETKİN • İDRİS BAYAT • İSMET GÜLEN • SERHAT BARIŞ TÜRKMEN • MUSTAFA KARAHAN • FAZLI UĞUR KILIÇ • ENGİN KESKİNEL • MUSTAFA GÜRLER • AHMET SEDAT YALTIRIK • MUSTAFA KOMSUOĞLU • EMİN KAYA • ÖZER ALBAYRAK • NURETTİN DOĞAN • İRFAN COŞKUN • AYHAN KAYA • KAYHAN GÜNDÜZ • SERDAR CEBECİ • METİN İBRAHİM GÜNGÖR • FATİH DÖNMEZ • ÖZGÜR AKMAN • FİKRET YELKENCİ • KEMAL EMRAH ERDOĞ • OKAN EKİNCİ • ANIL ALTUN • ATA ALTUN • FERHAT GÜLER • DORUK PARMAN • ERHAN TAŞÇI • ADİL DİNÇER ALPMAN • İLHAN ZEKİ KÖROĞLU • ERHAN ÇENDİK • YİĞİT KUBİLAY ÇENDİK • BÜLENT YİĞİT • OZAN KANSU • MAHMUT GÖKSEL NARDEMİR • YUSUF KAYA • ALİ YILMAZ


• SELÇUK SALİH YILMAZ • YURDAKUL ÖZDOĞAN • MEHMET LEVENT BULGURCU • MEHMET ERKAN ÇELİKER • BERKEHAN BULGURCU • TUĞBA GÜVENÇ • HALUK GEMİCİ • SAİT OKAN KAPLAN • YİĞİT SUPHİ MERAL • KEREM ARIĞ • İBRAHİM OĞUZ YAPAR • SAVAŞ GÜNGÖR • DUYGU KOMSUOGLU • EROL ÖZDOĞAN • FİKRET ÖZTÜRK • YASEMİN ALUÇ • UĞUR ÇIKRIKCI • ALİ ŞAFAK ÖZTÜRK • YAVUZ ERKUT • GAMZE YOSMAOĞLU • DİLARA YALTIRIK • ALİCAN SELEK • ÖMER MÜMTAZ ER • MEHMET ERDEM ER • ŞAHİN ŞAHİNOĞLU • BURAK UTKU AKTAN • TUFAN KAYHAN • HÜSEYİN LATİFOĞLU • ORÇUN GÜVEN • KÜBRA KAPKİ • ZÜLKİF KAPKİ • ERTAN SULAYICI • HALİL HALDUN GÜVENİR • SELİM ŞİPER • SERKAN KELEŞER • SADIK KAYHAN KÖSEOĞLU • NURİ YENİHAYAT • YAŞAR OYTUĞ YENİHAYAT • UĞURCAN GÜRLER • SAVAŞ ARKMAN • ENGİN YALAMAN • SEMİH GENÇ • OKTAY AKTOLUN • ERSİN DALKIÇ • MEHMET KARAGÖZ • TANER KARABAĞ • İSMAİL GÖKHAN ÖZTÜRK • FAZIL ŞENEL • MELİH TÜRKER • CEMALETTİN TÜNEY • AHMET ERDEM • HÜSEYİN ÖZTÜRK • ABDULLAH KAĞAN ZENGİN • LORAN BERÇ VAYLOYAN • HALİL İBRAHİM DİKKANAT • AHMET CEM AYDEMİR • ALP AYDEMİR • ONUR GÜVENÇ • CEMALETTİN GÜVENÇ • EMRE KARAYEL • SADİHAN ÇELEBİ • BÜLENT BİLGİÇ • OĞULCAN KESKİNEL • BAHADIR YAATASI • SUAT KURTOĞLU • ERTÜM TÜFEKÇİ • MERT ERCAN • İHSAN MUTLUAY DOĞAN • MEHMET EMİN KIZILKAYA • ÇAĞDAŞ DEMİRAĞ • MÜNİR OZAN SARICI • NİYAZİ İLTER • ONUR BENÖN • BURÇAK ERSEVER • EREN ÇAK • MUHARREM FAİK ÖZTUNÇ • SEYFİ CEM KOÇAK • BERİ BARUH DE TARANTO • MUSTAFA TÜRKMEN • ALİ UFUK PEKER • MEHMET KAANCAN KOMSUOĞLU • BANU KARACA • AKİF ÖZAL • ERCAN POLAT • EMRE KUVVET • ERTUĞRUL FEVZİ TUNCER • AHMET AKSU • MAHSUN USLU • MUSTAFA BAŞ • BARIŞ ULUSOY • EZGİ ARATAY • KEMAL BABÜR GELGEL • ÖMER EKİNCİ • HİLMİ HAKAN KOCA • CEM AVCI • BİLUN SAKA • CEM KÖZ • MEHMET ÇAĞATAY DENİZ • KAAN PUSAT • ALİ TAHİR VARUŞ • METİN KOÇAN • MUZAFFER KUTLU • MUHARREM BİROL • ATİLA TİRİT • MEHMET FATİH UZUNKÖK • SEMİH KARPUZ • ZAFER EGE ERSÖZ • FATİH AKARSU • BÜLENT YALÇIN • ADNAN ÜNAL • İLHAN ÜTTÜ • MEHMET FARUK TÜRKÖZ • METİN GÜNDOĞDU • TARDU SİPAHİOĞLU • AHMET KALYONCU • YAVUZ DURMUŞ • ADNAN CİNGÖZ • OZAN EKMEL ANDA • MELİS GÜLERGÖZ CİĞERCİ • AYKUT ÇETİNKAYA • HÜSEYİN NUSRET KARADAĞ • MUSTAFA MERMERCİ • ERHAN CANBAZ • SELÇUK DÖNMEZ • ALİ ACAR • BERKANT ÇANKAYA • NESLİHAN ŞATIR • ERCÜMENT ZENGİN • ÖMER FARUK PEKDİLER • BANU ÖNÜR • ZEYNEP EBRU ÇAPAN EKMEKÇİ • RAMAZAN FARUK DİNÇER • MUSTAFA KEMAL ÜNVER • SALİH İLERİ • İLKER LANACI • MURAT YALÇIN • ÖZGÜR VARLIK • ERSAN ÇUBUKCU • SERHAT BİLGE HAN UÇAK • YENER ŞENOK • ALİ AYNALI • ŞÜKRÜ FERAHBAŞ • MESUT MERTOL ABAY • CEM EROL • SERDAR VURAL ÖKTEM • BÜLENT ŞEN • HASAN YAVUZ İPEK • CEM ALİ ATILGAN • EMRAH ATEŞ • ADEM ÖZ • ÖMER TORUN • BURAK AKBURAK • MUSTAFA ÇİNDİR • ÜMİT ÇİNDİR • DURMUŞ GÖKALP YOLCU • HAKAN ÖRER • ERSİN KAYA • TANER GÜNEY • FÜSUN AKTOLUN • ALİ ASLAN UZUN • OKTAY SARICA • MURAT TOSUN • OSMAN NURİ BAŞAR ULUSOY • FERİAL ORHAN • BİRGÜL KÖROĞLU • EGE MURAT KÖROĞLU • MAVER BURCU AKTÜRK KARAHANOĞLU • AYDIN YENİGÜN • BURÇİN CAFER • ÇAĞATAY ÖRSAL • MUSA CEM ÖNAL • ÜNAL PALA • BARTU ER • HALE ER • OSMAN NADİ TANCA • OGÜN ERDEM • MUSTAFA EMRE AKSU • EKİN CEM EKE • AYNUR EKE • EMİR ULUSOY • BARIŞ TAŞCIOĞLU • ALEXANDER TERLETSKİY • ÖMER EKİNCİ • NEBİ SÜLEYMAN AYTEKİN • ALP ÖZENALP • ÖKKEŞ KEMAL AYALP • AYNUR KUMSEL AKSOY • SVETLANA OKAN • ABDULAZİZ KUL • ÖMER TURAN • BARIŞ EKİNCİ • SAİM BAKKALOĞLU • FEYZA GÜL • HAKAN TAŞKESEN





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.