Ayder Gelin Sayı 10 - N.Cyprus Wedding Magazine

Page 1

AYDER gelin KIBRIS’IN K ADIN VE EVLİLİK HAZIRLIKLARI DERGİSİ

KASIM - ARALIK 2013 YIL: 2 SAYI: 10 Fiyatı: 7.5 TL

Kapak Gelini Feriha Çağa

Ünlülerin güzellik sırları neler?

düğün heyecanını anlattı.

Balayı özel:

Salzburg’da beyaz tatil BANYO ODALARI Feng Shui’ye göre banyo odaları nasıl olmalı?

Yılın Düğünü Fahri Altınör ile Dila Candaş rüya gibi bir düğünle dünya evine girdi.

Özel Röportaj Derya Alp: “Eşimle ikimizin başladığı yola çocuklar da katılınca insan inanılmaz bir keyif yaşıyor”

Ekranların sevilen yüzü

Gözde Akben

düğününe nasıl hazırlandı?

Mekandan süsleme detaylarına

KIŞ DÜĞÜNÜ FİKİRLERİ

Düğün stresini azaltın

Gerçek

Meditasyon Nedir?

NİKAH ŞEKERİ

Fikirleri

Vazgeçilmez Gelenek

deniz kızı Kış ayının gözde gelinlik modeli

Düğün öncesi hamam sefası


Construction Ltd.

Mutluluğunuzu sağlam temeller üzerine kurun Ev, Villa Alım-Satım-Kiralama

.

Arsa Alım-Satım

.

Rent a Car

.

Havuz Temizliği

Tel: 0392 822 3911 Faks: 0392 822 3912 GSM: 0533 851 3995 E-mail: aliyemeneci@hotmail.com


Kredi Tutar覺 30.000 STG 40.000 STG 50.000 STG

Vade 144 ay 144 ay 144 ay

Ayl覺k Taksit 330 STG 440 STG 550 STG


2

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 3


4

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 5


6

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 7


360 araba kapasiteli otoparkı ile Di Figaro, yaz mevsiminde panaromik deniz manzaralı terasta, yemekli davetli sayısı 200-500 kişi, kokteyl 200-1000 kişi ve tebrik düğünü 1000 kişi ve üzeri davetliye ev sahipliği yapabilecek kapasitededir. Tüm bunların yanında özenle dekore edilmiş gelin odasıyla da kendinizi prensesler gibi hissederek günün keyfini çıkaracaksınız.

8

www.aydergelin.com


Aşkın büyülü mekanı, Beyaz düşler diyarı

10 Yavrukuş Sokak, Karaoğlanoğlu - Girne Tel: 822 40 40 I Gsm: 0533 820 20 70 I E-mail: party@difigaro.com www.difigaro.com

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 9




12

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 13


DECOCLASS Organizasyon - Haute Couture

Selen Poyrazlı

Mehmet Akif Cad. (Yakındoğu Bank Yanı) Dereboyu/Lefkoşa I 0533 862 86 26 14

www.aydergelin.com


DECOCLASS Organizasyon - Haute Couture

Unutulmayacak anılar için... Atatürk Cad. No:55 Yenişehir/Lefkoşa I 0392 227 76 10 - 0533 864 67 62

Selen Poyrazlı I www.decoclassorganizasyon.com I selen.poyrazli@hotmail.com AYDER gelin Kasım - Aralık 2013 15


AYDER gelin SAHİBİ

Abrakadabra İletişim Yönetimi Co.

Editörden

www.aydergelin.com

2013 yılının son sayısından herkese merhaba... Yoğun ve heyecanlı hazırlık sürecinden sonra Ayder Gelin’in yeni sayısını sizlerle buluştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

www.abrakadabra.biz.tr twitter.com/abrakadabraiy GENEL YAYIN YÖNETMENİ Mine Çeliker mine@aydergelin.com YAYIN KOORDİNATÖRÜ Cem Kar cemkar@cemkar.net GRAFİK TASARIM Abrakadabra I Grafik Tasarım KATKIDA BULUNANLAR Afet Çeliker Aydın İnce Öztenay Ayşe Malyalı Bahar Doratlı Eda Kansu Oğuzhan Öztürk

Bu sayımızda 3 muhteşem düğünü taşıyoruz sayfalarımıza, bunlardan biri ekranların sevilen programcısı Gözde Akben ile Batuhan Bekir’in, diğeri ise kapak gelinimiz Feriha Çağa ile Ali Uysal’ın, bir diğeri ise hafızalarda yer eden bir törenle dünya evine giren Dila Candaş ve Fahri Altınör’ün düğünleri... Ülkemizde düğünler genelde yazda yapılıyor olsa da, kış aylarına girdiğimiz şu günlerde kış düğünü yapmak isteyenleri de unutmadık ve kış düğünü fikirlerine yer verdik dergimizde. Ayrıca Aydın İnce’nin yazdığı nikah şekeri fikirlerine de bir göz atmanızı tavsiye ediyoruz. Gelinlik seçimi ise gelin adaylarının zorlandığı konulardan biri. Moda tasarımcısı Bahar Doratlı gelinlik seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları yazdı bu sayımızda... Kısaca dopdolu içeriğiyle Ayder Gelin’i elinizden düşüremeyeceksiniz. Keyifle okumanız dileğiyle... Sağlık ve mutlulukla...

Mine Çeliker

YAYIN DANIŞMANI Dervişe Çeliker REKLAM REZERVASYON Tel: 0542 881 25 31 E-mail: info@aydergelin.com www.aydergelin.com Baskı: Okman Printing Ltd. Tel: 225 42 47

16

www.aydergelin.com

Kapak Fotoğraf: Kerim Belet Gelin: Feriha Çağa Saç: Arzu Çevre Makyaj: Arzu Çevre


Baştacı ORGANISATIONS

b

Sizi kendi düğününüze misafir ediyoruz...

b

Atatürk Cad. 9/A Yenişehir - Lefkoşa I 0392 227 32 69 - 0533 866 59 99 - 0548 875 90 32 inciler@bastaciorganizasyon.com

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 17


18

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 19


Gelinlik MODA

deniz kızı Kış ayının gözde gelinlik modeli

Los Angeles merkezli modacı Mark Zunino, son 10 yılda özellikle kırmızı halı stiliyle tanınıyor. Cortney Cox, Angelina Jolie, Halle Berry, Demi Moore, Gwenyth Paltrow Mark Zunino etiketini taşımış ünlülerden birkaçı. Tasarımlarında özellikle zerafet, ve cazibeyi ön planda tutan Zunino, 2014 Kış koleksiyonunda deniz kızı gelinliklere yer verdi. Biz de bu koleksiyonu sizin için derledik.

20

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 21


Makale

GELİNLİK

Kendi modanız

gelinliğinize yansısın... Bahar Doratlı

Evlilik hazırlığındaki genç kadınlar, mükemmel bir gelin olmak için önemli olan size yakışan bir modelin tarzınıza uygun olarak belirlenmesidir. Üstelik seçtiğiniz model düğün konseptiyle ve diğer detaylarla da uyumlu olursa yılın gelini olmuşsunuz demektir.

H

ayatınızın en güzel gününe özel, gelinlik seçiminizi doğru yapabilmek için birbirinden güzel tavsiyelere ne dersiniz?

2014 Gelinlik modası nedir? Kabarık tül etekleri hareketlendiren taş detaylar, sırt dekoltelerinin vazgeçilmezi danteller ve vücut hatlarının ön planda olduğu balık modeller bu yıl mağazamızın modasını oluşturmaktadır. Ancak moda, sizin hayal etmiş olduğunuz modelin, size yakışacak şekle dönüştürülmüş olanıdır. Kısa boylu bayanlar kabarık gelinlik giymeli midir? Hayaliniz kabarık bir gelinlikse, tabi ki evet, önemli olan seçmiş olduğunuz firmanın size yakışacak kesimdeki kabarık modeli tasarlayabilmesidir.

“...moda, sizin hayal etmiş olduğunuz modelin, size yakışacak şekle dönüştürülmüş olanıdır.”

22

www.aydergelin.com

Hazır gelinlik mi almalı yoksa dikim mi yaptırmalıyız? Sizin ölçülerinize göre tasarlanıp yapılacak olan bir gelinlik hem vücuda oturuşu, hem de yakışması açısından hazır bir gelinlikle kıyaslanamayacak kadar fark yaratır. Doğru firma tercihi ile geçecek dikim süreciniz sizi mutlu etmenin yanı sıra güzel anılarınıza da ev sahipliği yapar. Gelinlik siparişi ne zaman verilmeli? Her gelinin heyecanla beklediği gün düğününden ortalama 3 ile 6 ay öncesine dayanmaktadır. Doğru zaman kişiliğinizle doğru orantılıdır. Eğer çok heyecanlı ve panik bir gelinseniz düğününüzden atlı ay önce gelmeniz yeterli olacaktır.

Gelinlik için ne kadar bütçe ayırmalıyız? Gelinlik fiyatı müşteri ile firma arasındaki samimiyetle doğru orantılı olup kullanılacak malzeme ve emekle ortaya çıkan hassas bir bölümdür. Diğer firmaların bütçe konusundaki tutumunu bilemesem de, kendi firmamdan yola çıkacak olursak üretici kendimiz olduğumuz için fiyatı her bütçeye uygun olarak müşteri ile ortaklaşa belirlemekteyiz. Doğru firma tercihini en kolay nasıl yapabiliriz? Seçeceğiniz firma giyeceğiniz gelinliğin aynasıdır. Bu yüzden gelinlik almadan önce etrafımızdaki bireylere danışarak bu işe başlayabiliriz. Müşteri memnuniyetinden yola çıkarak aklınızdaki tüm firmaları dolaşmalı ve varsa önyargılarınızı bir kenara bırakarak, her firmanın kendi ürünlerinden denemelisiniz. Böylece kaliteyi yakından tanımanın yanı sıra doğru firma seçiminiz kolaylaşacaktır.


“Hayalizindeki model, size yakıştığı kadar modadır”

designED by

HAMİTKÖY IŞIKLARI, ÖZOK YANI, LORD APT. KAT:1 TEL: 0392 225 33 43 - GSM: 0542 884 74 44

BAHAR DORATLI AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 23


Gelinlik MODA

Emmy’den Yansıyan

k ı l k ı S . 65. Emmy Ödülleri 23 Eylül’de sahiplerini buldu. Akıllarda renkli görüntüler ve birbirinden güzel kıyafetlerle kırmızı halı ünlüleri kaldı. Gelinlik ve nedime kıyafetleri için ünlülerin kıyafetlerinden fikir alabilirsiniz.

24

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 25


Moda STİL

Sex and the City filminde giydiği Viviene Westwood imzalı muhteşem gelinlik (sağda).

Zamansız Stil

Sarah Jessica Parker Sarah Jessica Parker’ı Sex and the City’deki ayakkabılara ve modaya tutkun olan Carrie kararkteriyle tanıdık. Giydiği çarpıcı kıyafetler hala aklımızda. Bu sayımızda Parker’ın davet ve prömiyerlerde giydiği kıyafetlerini mercek altına aldık. 48 yaşındaki oyuncu Sarah Jessica Parker özellikle 81. Oscar Ödül Törenin’nde (2009) giydiği beyaz, beli kemerli kıyafeti (solda) ve Sex and the City filminin New York galasında (2008) giydiği gümüş renkli kıyafetiyle (altta) oldukça dikkat çekmişti.

26

www.aydergelin.com


GALERİ Galerimizde resim, seramik ve heykel dersleri verilmektedir. İsteğe özel resim siparişi alınır.

Mete Adanır Cad. Lido İş Merkezi No:33 B Blok 1/D Girne e-gallery: www.cyprusmonart.com e-mail: info@cyprusmonart.com Tel: 0392 815 96 51 GSM: 0542 883 57 57

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 27


Düğün KAPAK RÖPORTAJ

Kapak Gelini Feriha Çağa

düğün heyecanını anlattı.

Feriha &Ali

A

vukat Feriha Çağa ve Erdener Gümrükleme’nin sahiplerinden Ali Uysal 6 Eylül’de gerçekleşen rüya gibi düğün töreniyle hayatlarını birleştirdiler. Feriha Çağa ile bu heyecanlı ve mutlu güne dair kısa bir söyleşi yaptık.

28

www.aydergelin.com


Düğün KAPAK RÖPORTAJ

D

üğüne hazırlık süreci nasıl geçti? Hazırlık süreci çok yoğun geçti. Hazırlıklar tam 1 yıl önce başladı. Tüm davetiye, ikramlıklar, kına malzemeleri, bekarlığa veda malzemeleri, gelinlik, damatlık ve takılar İstanbul’dan alındığı için 1 yıl boyunca sürekli İstanbul-Kıbrıs arasında mekik dokuduk diyebilirim. Kına gecesi nerede yapıldı bize kısaca kına gecesinden bahseder misiniz? Kına gecesi 100 davetliden oluşan bir organizasyondu. Eşimin ailesinin evinde yapıldı. Davul-zurna ve HAS-DER folklor ekibi geldi. Kınam yakıldı, yöresel yemekler ikram edildi, gelin ağlatıldı, yorgan dikildi. Bekarlığa veda gecesine dair aklınızda kalanları paylaşır mısınız? Bekarlığa veda gecem arkadaşlarım Şelay Aktolga ve Büke Erata tarafından tamamen sürpriz şekilde organize edildi. Konsept French Vintage’di. Toplam 40 kişi idik. Tüm kızlar renkli giyindi ve kendilerine elbiselerinin renginde özel olarak yapılan bantlar verildi. Giriş şarkım Ajda Pekkan’dan kuş havalandı idi. İlk sürpriz, yakın arkadaşım Tekin Birinci’den geldi. İlk mekan olan The House’a gitmem için Limuzin tahsis edildi. Limuzin ile gidildi, şampanya patlatıldı. Daha sonra The House’a gidildi. Şeker köşem hazırlandı. Tüm davetlilerime hediye nazar boncukları verildi. Özel shotlar ve cocktail prolounge yapıldı. DJ tahsis edildi. Soru oyunları oynandı. Rum tarafından dansçı getirildi. Daha sonra yine limuzin ile Roxannes’e gidilip, eğlenceye devam edildi. Aklımdan kalan ise hayatımda yaşayabileceğim en güzel bekarlığa veda gecesiydi. sevdiklerimle yaşadığımdı.

Düğün günü yaşadığınız heyecanı nasıl tanımlarsınız? Düğün günü her insanın 1 kez ve en güzel şekilde yaşamayı istediği bir gecedir. Düğünden bir önceki gece hiçbir şekilde uyuyamadığımı söylememe gerek yok. Sabah saat 6’da müstakbel eşim ile mesajlaştığım hatırladığım detaylardan biri:) Çok şanslı bir insanım ki gün boyunca beni ne kadar fazla seven insanların olduğunu birkez daha hissettim. Sabah son kez evimden bekar olarak annemle çıktım. Dedem ve nenemi öpüp Cratos’a doğru yol aldık. Arzu Çevre ve eşim, ben ve annem gittiğinde otelde idi. Makyajım ve saçım yapılırken daha sakin olmakla birlikte vaktin yaklaşmasıyla birlikte tarif edilemez bir heyecan ve panik yaşadım. Nikahım deniz kenarında olacaktı ancak sabah bu mümkün görünmüyordu (havadan dolayı su seviyesi yükseldi). Ancak dualarım kabul oldu ve su seviyesi alçaldı, böylece planlandığı gibi nikahım deniz kenarında yapıldı. Eşim beni gelip odadan aldığında tüm paniğim yerini mutluluğa bıraktı. Nikah yerine babamla yürürkenki anları hiç hatırlamıyorum ancak nikah bittiğinde o kadar ağladım ki (mutluluktan) bütün makyajım aktı. Nikah kıyılırken neler hissettiniz? Mutluluk, aşk ve heyecan. Genel olarak düğününüzü nasıl tanımlarsınız? Rüya gibi. Herkes üzerine düşeni iyi değil ‘mükemmel’ şekilde yerine getirdi. Düğününüze dair aklınızda kalan ilginç bir anıyı bizimle paylaşır mısınız? Saat 00.30 olmasına rağmen grup ve tüm davetliler halen düğün alanında idi. Dönüp etrafıma baktım ve vakte inanamadım. Düğün1.30’a kadar devam etti. AYDER

u

gelin Kasım - Aralık 2013 29


“Eşim beni gelip odadan aldığında tüm paniğim yerini mutluluğa bıraktı.” 30

www.aydergelin.com


Düğün KAPAK RÖPORTAJ

Cratos Premium Hotel-Port bölümünde gerçekleşen 550 kişilik yemekli organizasyon Cansu Cinar Events tarafından hazırlandı. Düğünün nikah şekerleri ise Frapan- İstanbul’dan. Günün fotoğrafları Kerim Belet tarafından çekilirken kamerada Mehmet Alasya vardı. Ayrıca Genç TV ekibi, canlı yayın aracıyla düğünde hazır bulundu. Güzel gelinin saç ve makyajı Arzu Çevre tarafından yapıldı, gelinlik ise Vera Wang imzası taşıyor. Bu rüya gibi gecenin müziğini ise Özgen Akçagül yönetmenliğindeki Blue Note Orkestrası (İzmir) yaptı.

Pembe rengin ağırlıklı kullanıldığı organizasyonda aynı renk tonlarındaki nikah şekerleri şeker büfesinde yerini aldı. Pembe beyaz çiçeklerle süslü masalarda, Melekler ve Tanrılar konseptine uygun olarak melek bibloları kullanıldı.

q

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 31


Dream House Düğün Salonu

Hizmetlerimiz Düğün I Nişan I Sünnet I Kına Bekarlığa Veda Partisi I Özel Parti Toplantı-Kokteyl I iş Yemeği ve diğer organizasyonlar 32

www.aydergelin.com


X

X

Düğün Paketi:

TL 0 0 5 . 7

Salon I Dekor I Müzik I Kamera I Sinevizyon 4 Adet Volkan I Şampanya Seti I Nikah Öncesi içecek Tebrik Noktası Düğün Boyu içecek I 50 Adet Tören Resmi

Dream House Düğün Salonu

Tel: 0392 223 90 39 I Cep: 0533 847 8493 I Adres: Güzelyurt Anayolu / Alayköy facebook/Demir Demirtaş

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 33


Nişan HABER

. Ipek &Hüseyin

Y

aptığı düğün organizasyonlarıyla isminden söz ettiren İpek Recaioğlu 27 Ekim’de Mağusalı Hüseyin Odacı ile evliliğe ilk adımı attı.

Aile arasında yapılan 60 kişilik yemekli nişan töreninde, birbirlerini tamamlayıcı şekilde hazırlanan kasablanka çiçeği görünümündeki nişan pastası ve butik kurabiyeler İpek Recaioğlu tarafından tasarlandı. Ayder Gelin olarak çifte ömür boyu mutluluklar diliyoruz.

34

www.aydergelin.com


Hairdressing / Academy Lefkoşa: 227 5855 Cosmetics Lefkoşa: 228 5515 Cosmetics Girne : 815 9250 Hairdressing Girne – Çok yakında hizmetinizde

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 35


36

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 37


Haber

YILIN DÜĞÜNÜ

Muhteşem düğün

Dila Candaş ile Fahri Altınör 1 Haziran’da muhteşem bir düğünle evlendiler. Cornaro Beach Club’ta gerçekleşen davette özellikle gelinlik şeklindeki pasta dikkat çekti. 38

www.aydergelin.com


A

lev - Derviş Candaş çiftinin güzel kızı Dila ve Huri - Reşat Altınör çiftinin başarılı oğlu Fahri’nin, 1 Haziran’da, Cornaro Beach Club’ta düzenlenen düğün törenine 750 davetli katıladı. Muhteşem düğün organizasyonu kokteylle başladı ardından da yemeğe geçildi. Muhteşem gecenin müziğini ise O Ses Türkiye’den tanıdığımız Tarık Sezer Orkestrası yaptı. Masal gibi düğündeki süslemeler çok uçuk pastel tonlarda pembe, lila ve beyaz güller ile orkidelerden oluşturuldu. Romantizmi yansıtan dantel kumaşlar-

dan şemsiye ve yelpazeler yine çiçeklerle donatılarak dekorasyonu tamamladı. Güllerden oluşan gelinlik şeklindeki dev pasta oldukça beğenildi. Dila Candaş’ın muhteşem gelinliği ise 2013 yılının trendini yansıttı. El buketi, tacı ve uzun kuyruklu duvağı ile güzel gelin bir masal prensesine dönüştü. Tüm ince detaylarıyla masalsı mutluluğu yansıtan bu muhteşem düğün Ayder Gelin dergisi olarak dikkatlerimizden kaçmadı. Yılın düğününe imza atan Dila & Fahri Altınör çiftine ömür boyu mutluluklar diliyoruz. q

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 39


Röportaj DOSYA

Derya ALP:

“Eşimle ikimizin başladığı yola çocuklar da katılınca insan inanılmaz bir keyif yaşıyor”

Bu yıl 30. yaşını kutlayan Derya Butiklerden birine mutlaka gitmiş olmalısınız… Ülkemizde mağazaların bir açılıp, bir kapandığı düşünülürse 30 yıl ayakta kalmak çok kolay olmasa gerek. Buradan hareketle, çocukluğumun geçtiği Taşkınköy’ün simge dükkanlarından biri olan Derya Butik’in sahibesi Derya Alp ile birlikte, son 30 yılı masaya yatırdık. Güleryüzü ve enerjisini işine yansıtan Derya Alp ile mağazaları, evliliği, çocukları ve sevdikleri hakkında konuştuk… Gelin, Derya hanımı hep birlikte daha yakından tanıyalım . 40

www.aydergelin.com


Röportaj DOSYA

S

izi Derya Butiklerin sahibi olarak tanıyoruz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1963 yılında Akıncılar'da doğdum. Çocukluğum Akıncılar'da geçti. 1974 harekatından sonra Akıncılar köyü sınırda kaldığından, köy sakinlerinin büyük çoğunluğu Akdoğan'a yerleştirildi ki ben buna "gönüllü göçmenlik" diyorum. Ortaokulu Akdoğan'da Polatpaşa Ortaokulu’nda, liseyi Lefkoşa Türk Lisesi'nde tamamladım. Ardından da 1981 yılında Türk Öğretmen Koleji'ne başladım ve 1984 yılında ilkokul öğretmeni olarak mezun oldum. Eşinizle nasıl tanıştınız? Eşim Alp Cengiz Alp ile arkadaşlığımız lise yıllarımıza dayanır. Aynı köyün çocukları olduğumuzdan Akdoğan’dan otobüslerle lise eğitimi için Lefkoşa’ya giderken yakınlaşan arkadaşlığımızı; Öğretmen Kolejine devam ettiğim 1982 yazında nişanlanarak taçlandırdık. O dönem eşim de Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesinde öğrenciydi. 1984 yılının yazında henüz mesleğe başlamadan da evlendik. Düğünümüz Akdoğan'da yapıldı ve inanılmaz güçlüklerle tamamladığımız ilk evimiz de oradaydı.

“bugünkü Derya Butiklerin ilkini 1983 yılında Akdoğan’da açtık.”

Öğretmenlik dönemlerinizden bahsedelim. Mesleğinize ne zaman başladınız? 1984-85 Öğretim Yılı benim öğretmenlikte ilk yılım. Kısa bir süre Çayönü İlkokulu’ndaki görevimden sonra ilk resmi atama yerim olan Beyarmudu İlkokulu’nda göreve başladım. Hakkını hiçbirzaman ödeyemeyeceğim ilk müdürüm Sayın Behçet Akçaba bir yıl beni Akdoğan’daki evimden alıp bıraktı. O dönemde bizim aracımız yoktu. Daha sonra Paşaköy İlkokulu’na atandım. Akdoğan’a çok yakın olmasına rağmen aracım olmadığından ulaşım zorlukları çekiyordum. Daha sonra Akdoğan İlkokulu’na atandım ve ilk öğretmenimle birlikte çalıştım. Çok severek çalıştığım 12 yıllık meslek hayatımı 1996 ylında bıraktım. İlk Derya Butik nasıl bir mağazaydı? O dönemlerden bahseder misiniz? Ben ve eşim ikimiz de öğrenciyiz. 1983 yılının sonbaharında Akdoğan’da butik açmaya karar verdik. İlk etapta derme çatma raflar bulundu. Ailemin bakkal dükkanı vardı, oradan aldığımız rafları yerleştirdik. Bulduğumuz masa gibi bir şeyi ters

çevirip, boyayıp yazahane haline getirdiğimizi hatırlıyorum. Sıfırdan değil eksiden başladık diyebiliriz. O dönem hazır giyim yoktu ve İstanbul’dan getirdiğimiz kıyafetler hayli ilgi görüyordu. İkimiz de öğrenci olduğumuzdan butikle annem ilgileniyordu. Meslek hayatına başladıktan sonra sabah okula giderken öğleden sonra ve tatillerde mağazaya gidiyordum . Sabırla çalışma saatlerine sadık kaldığımı hatırlıyorum. Sonuçta köy yerindesiniz ve tek başınızasınız ama müşteri olsun olmasın bekliyordum…. Bu arada meslekteki ilk yılım olan 1985’te oğlumuz Doğa dünyaya geldi. Oğlumuzun doğmasıyla annem, anneanne görevini üstlenerek Doğa’nın bakımına geçti ve mağazamıza ilk personelimizi başlatmış olduk. Şirketimizin ismi de oğlumun ismi olan Doğa Alp Ltd. oldu. Lefkoşa'da mağaza açma isteği nasıl doğdu? Oğlum 6 aylıkken eşim askere gitti. 2 yıllık askerlikten sonra eşim mağazaya gidiyordu ancak sıkılmaya başladı. İkimiz Akdoğan’daki Derya Butik’e çok geliyorduk. Yeni arayışların ardından 1987 yılında Lefkoşa Asmaaltı'nda 2. şubemizi açtık. Orası bizi piyasaya açan mağaza oldu. Ben yine sabah okul, öğleden sonra ise Akdoğan'daki mağazaya bakıyordum. Eşim de Asmaaltı’ndaki mağaza ile ilgileniyordu. O dönemler toptan ürün satışına da başlamıştık. Ancak 90'lı yıllarda Arasta –Asmaaltı çarşısı değişmeye başladı. Biz yine yeni arayışlar içine girdik ve Taşkınköy'deki potansiyeli gördük. 1993 yılında da Taşkınköy'deki yerimizi açtık. O dönem Metropol ve İlhan marketler vardı ve sosyal konutlar yapılmıştı.Bu da potansiyel müşteriydi. Hayatta cesaretli olmak lazım. O dönem bu bölgeye yatırım yapmak için çok düşündük. Bizim için bir riskti. Şimdi ise burası Lefkoşa'nın çarşısı oldu. Öğretmenlikten ne zaman ayrıldınız? Derya Butik Taşkınköy şubemizin açılmasıyla geniş bir mekanda bayan, erkek ve çocuk ürünlerinin bir çatı altında bulunması ilgi odağı olmuştu.Hareketliliğin artaması, ithalatın artması demekti. Bundan dolayı eşimin daha çok İstanbul’da bulunması gerekiyordu. Bu sebepten benim de mağazalarda daha aktif olmam gerektiğine karar verdik ve 1996 yılında meslekten ayrıldım. Özellikle Taşkınköy'deki mağazada tam mesai çalışmaya başladım. u

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 41


Röportaj DOSYA

“Öğretmenlik mesleği benim için terapi gibiydi.” Bu süreç sizin için zor olmadı mı? Zor olmaz mı? Çok severek 12 yıl çalıştım. Ağlayarak bıraktım. Ama şu güne kadar pişman olamadım. Öğretmenlik mesleği benim için terapi gibiydi. Sabah sınıfınıza giriyosunuz bilgiyle yoğurulmak isteyen pırıl pırıl çocuklar var karşınızda. Öğleden sonra mağazaya gidiyorsunuz bu kez büyükler ve moda dünyası… İkisi birbirinden tamamen farklı mesleklerdi ancak ben eşimle ikimizin kurduğu Derya Butikleri tercih ettim. 1996 Eylül ayı itibariyle yoğun bir tempoya girdim. Bugün de aynı tempoyla aralıksız çalışmaya devam ediyorum. Benim için mesai saati diye bir kavram yok… Bir yandan da çocuklarınız var. 1990 yılında kızımız Şükran doğdu. Annem çocuklara bakmaya devam etti. Akdoğan’da yaşadığımız süreçte çocukların bakımı hatta bizim de yemeklerimiz annem tarafından karşılanıyordu. Kızımız ilkokul, oğlumuz ortaokula başladığı ve benim de meslekten ayrıldığım 1996 yılında Lefkoşa'ya taşındık. Kızım YDÜ İlkokulunun, oğlum da YDÜ Kolejinin ilk öğrencilerindendi. O dönemler çocuklarımız alıştıkları ortamdan hemen kopmasın diye hafta sonları Akdoğan'a gidiyorduk. Kızımın doğmasıyle işlerimiz daha da yoğunlatığı için ben hep şöyle diyorum; “kızıma tokalarını bağlamaya fırsat bulmadan büyüdü”. Bir anne olarak çocuklarımın her durumda kendi ayakları üzerlerinde durmalarını sağlamak için eğitimlerine çok önem verdim. Kendilerine ve topluma yararlı birer birey olmaları için her zaman bir takım kurallar koydum. Kendi görevlerini her zaman bilerek büyüdüler. Bu dönemde bazı ailelerin sınav tarihlerinde işlerinden izin alarak çocuklarını çalıştırmaları çok eleştirdiğim bir konu….

"2000'li yıllarda artık bir markalaşma dönemine girdik." Mağusa ve Girne mağazaları ne zaman açıldı? 42

www.aydergelin.com

1996 yılında benim de tamamen kendi şirketimizle ilgilenmeye başlamamla, yeni arayışlar yeniden başladı. Böylece 1997 yılında Mağusa'ya, 1998 yılında da Girne'ye Derya Butik şubelerini açtık. O dönem bizim için şubeleşme dönemiydi. Ben Lefkoşa'ya, eşim Mağusa'ya ağırlık verdi. Girne'de de o dönem kardeşim sorumlu oldu. Mağazalar çoğaldıkça kontrol zorlaşıyor tabi ki. Kısmi kontrollü, işlerin takibindeydik. İpekyol Mağazaları nasıl doğdu? 2000'li yıllarda artık bir markalaşma dönemini başlamıştı. Gelen talepler belli markalar üzerinde yoğunlaşıyordu. Özellikle yeni nesil artık benimsediği marka ürünleri arar olmuştu. Bir markanın ayrı bir mekanda sunulması tüketici için daha kolay oluyor. Böylece kendi bünyemizdeki markaları ayırmak istedik. İlk olarak Dereboyu'ndaki İpekyol mağazasını açtık. Daha profesyonel kontrol için de artık bilgi işleme başvurduk. İpekyol Dereboyu mağazamızda başlattığımız bilgi işlem kontrolünü birkaç yıl içerisinde tüm DERYA mağazalarına aktardık. Tüm mağazaların kontrolünü sağlayacak profesyonel sisteme geçtik.

"Gençlerin farklı fikirleri ile bizim tecrübemiz birleşti." Çocuklarınız işlerinize nasıl dahil oldu? Çocuklarımız da kendi şirketimizin gelişimi içerisinde büyüdüler. Bu küçük adada özel işletme sahibi olmanın zorlukları malumdur. İlk başlarda çocuklarımı kendi şirketimize dahil etmeyi düşünmüyordum. Ancak şirketimiz de benim çocuğum gibidir ve onu devam ettirecek ancak çocuklarımdır diye karar verdim. Böylece çocuklara şirkete devam etmek istedikleri takdirde işletme eğitimi almalarını önerdik. Bu arada bizim büyük ortak olduğumuz Aldora isimli inşaat şirketini kurduk. Oğlumuz Doğa İngiltere’de üniversitede Emlak İşletmesi bölümünden sonra Toprak İşletmesi masteri yapa-


rak adaya döndü. Kızımız Şükran ise yine İngiltere’de İşletme'den mezun olduktan sonra Uluslararası İşletme ve Pazarlama masteri yaparak bünyemize katılmış oldu.. Oğlum ve kızım da mezun olduktan sonra işin içine dahil oldular. Tabi ki önce Doğa bünyemize katıldı ve markaların ayrılmasının sıkı bir taraftarıydı. Böylece Dereboyun'daki Kikiriki mağazamızı açmaya karar verdik.Doğa Kikiriki'nin tadilat, tasarım ve düzenlenmesi ile kendisi ilgilendi. Ayrıca Aldora'da inşaat işleriyle eşim ve oğlum ilgileniyordu Ben ve kızım bu şirkete çok fazla dahil olmadık. Kızım da döndükten sonra kendisi merkez depomuzda bilgi işlem sorumlusu oldu. Bu arada daha gelişmiş bir sistem olan online sisteme geçerek tüm şube ve merkezimizi aynı ağda birleştirdik. Tüm bilgilere nerde olursanız olun elinizdeki bilgisayardan ulaşabilecek duruma geldik. Eşimle ikimizin başladığı yola çocuklar da katılınca insan inanılmaz bir keyif yaşıyor. Gençlerin farklı fikirleri ile bizim tecrübemiz birleşiyor.. Birarada olmak, paylaşmak ve tartışmaktan çok mutluyuz. Buarada İpekyol Girne'de de açıldı sanırım. Kikiriki Mağazasının açılmasının ardından İpekyol-Twist markasını 2011 yılının Aralık ayında Girne'de Ajda Pekkan'ın katılımıyla açtık. Açılış oldukça ilgi görmüştü. Kriz dönemi olmasına rağmen biz yeni bir mağaza açtık. Bilgisyar çağını yaşadığımız bu dönemde; markalaşmanın oldukça önem kazandığını İpekyol&Twist Girne mağazasını açılınca bir kez daha anlamış olduk.. Aile İşletmesi yönetiyorsunuz. Bu aile yaşantınıza nasıl yansıyor? Aile işletmelerinin aile yaşantısına hem olumlu hem de olumsuz yansımaları olmaktadır. Kaldı ki bizler tam kurumsal bir yapıya henüz dönüşmüş değiliz. En yakın zamanda dönüşmek çabası içerisindeyiz. Özellikle aynı evi de paylaştığımız bu dönemde; her an işle ilgili konuları konuşma ortamı doğuyor. Bazen bu gerekli olabiliyor. Bazen de sıkıntı yaratıyor. Özelinizdeki veya işteki bir sıkıntıyı işe veya özele yansıtmamak gerektiğini bile bile nadiren de olsa lades oluyorsunuz. Eşiniz ve çocuklarınız işte mesai arkadaşlarınız olmalı

dır. Birlikte çalışmanın en zor kısmı işin eve, evin işe yansımamasını sağlamak. Özellikle işte rol yapmak zorundasınız.

"Sıfırdan ancak böyle çalışarak bu noktaya gelinir." Sizce başarınızın sırrı nedir? Başarmanın sırrı amaçlar koymak ve bu amaçlara ulaşmak için çok çalışmaktır. Başarıya ulaşmak herzaman kolay olmayabilir. Biz eşimle kararlı adımlarla, disiplinli, duyarlı, anlayışlı ve özverili bir çalışma hayatı ilkesi ile yola çıktık. Halen bu ilkelerden hiç sapmış değiliz. Sapmaya da niyetimiz yok… Daima zaman hesabı yapmadan çalıştım. O kadar çok çalıştım ki bazen bazı özel şeyleri atladım. Fakat birşeyleri başardığınız zamanki mutluluğu hiçbirşeyle değişemem. 30 yıllık iş yaşamımda tatiller dışında mesaim 10 saatin altına düşmemiştir. Özellike mesai saatlerinde işim dışında birşeyle ilgilenmiyorum. Sıfırdan ancak böyle çalışarak bu noktaya gelinir. Peki iş dışında nelerden keyif alırsınız? İş dışında kalan kısa zamanlarda kitap okumayı; özellikle biyogrfi ve gerçek yaşam öykülerini tercih ediyorum. Seyahat etmeyi de çok sevdiğimden sıkı bir Voyager dergisi takipçisiyim. Sudoku çözmeyi seviyorum. Televizyonda haberler belgesller ve seyahat programlarını izliyorum. Yoğun iş temposundan uzaklaşmak için uygun zamanlarda yeni ülkelere seyahat etmeyi çok seviyorum. Farklı kültürler, farklı lezzetler herzaman ilgimi çekmiştir. Ancak bir itirafta bulunmak gerkirse nerde olursanız olun yine aklınızın bir köşenizde işiniz var... Kafamın en çok rahatladığı yerler Disneyland gibi birçok eğlence ve korku bölümlerinin olduğu yerlerdir. Ayrıca 45 yaşında zorlanarak öğrendiğim kayak da ciddi anlamda beyinimin boşalmasını sağlıyor. Ayrıca sabah yürüyüşlerim ve eşimle veya arkadaşlarımızla çıktığımız haftasonu yemekleri de keyif aldığım aktiviteler arasında…. u AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 43


Röportaj DOSYA

“Biz eşimle düğünümüzde oynamaya nerdeyse fırsat bulamadık.”

44

www.aydergelin.com

Düğününüze dönelim. Unutamadığınız anılarınız var mı? Akdoğan Akıncılar Gençlik Kulübünde 10 Ağustos 1984’de düğünümüz yapıldı. 1984 yılında evlendiğimizde, yemekli düğünler devam ediyordu özellikle köylerde. Ancak yemekler şimdiki gibi restorantlarda değil gelin evinde komşu ve akrabaların yardımı ile hazırlanıyordu. Düğünümüz yemekli ve çok kalabalıktı. Tebrik gece 1'e kadar devam etti. Biz eşimle düğünümüzde oynamaya nerdeyse fırsat bulamadık. Bir ara oynamak için kalktığımızda da dayım geldi ve "tebrik devam ediyor"dedi ve yine tebriğe devam etmek zorunda kaldık. Bir de benim olmazsa olmazlarım vardır. Eşimle anlaşmıştık, gelin arabasında ikimiz olacaktık. Düğün Akdoğan’da olacaktı. Ancak kuaför ve fotoğraf için Lefkoşa’ya gidilecekti. Fotoğraf saati gelince aileller gelecekti. Ancak Almanya'dan gelen yengem ıslarla bizimle gelmek istiyordu. Gelmesin diye o kadar mücadele ettim ki, en sonunda eşimle kaçarak Lefkoşa'ya kuaföre gittik ve istediğim gibi gelin arabasında ben ve eşim vardı…. Ayrıca düğün öncesi Perşembe akşamı kına gecesi yapıldı. Cuma akşamı düğünümüz gerçekleşti. Pazar akşamı da "garson gecesi" düzenlendi. Garson gecesinde, düğün yemeğinin yapılmasına yardım edenler ve düğünde servis yapanlar için yeniden evin önünde yemek veriliyordu.

“Genç çiftlere beklentilerini değerlendirerek evlenmelerini öneriyorum.” Evlilik hakkında neler söylemek istersiniz? Genç çiftlere önerileriniz neler? 29 yıllık evliyim ve iş tempomuz oldukça yoğun. Eşimle gün içerisinde beraber olduğumuz çok nadirdir. Buna rağmen çok mutluyum. İlla ki eşinizle günün büyük bir bölümünde birlikte olmanız gerekmiyor. Evlilikte herkes işini yapmalı ve özverili olmalıdır. Sorunların üzerine sabırla gitmelerini ve mutlaka çözüm üretmeleri gerektiğini düşünenlerdenim. Genç çiftlere beklentilerini değerlendirerek evlenmelerini öneriyorum. Bir de evlendikten kısa bir süre sonra çocuk sahibi olmamalarını; birlikte yaşayabilecekşerine kanaat getirdikten sonra çocuk sahibi olmalarını salık veriyorım. Ailenin toplumlar için en önemli yapı taşlarından biri olduğu sanırım herkes tarafından kabul görmektedir. Bundan hareketle ailenin yaşatılması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Herşeye rağmen parçalanmış aileler de çocukları için seviyeli ilişki içerisinde olmalıdırlar. Unutmamalıyız çocuklar gelecektir.

q


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 45


Tasarım evrensel, Zevkler kişiseldir...

Siz yeni evlenecek çiftlere özel verdiğimiz iç mimari hizmetimizle hayatınızı kolaylaştırıyoruz. 46

www.aydergelin.com


e ÖZEL TASARIM PROJE VE MOBİLYALAR

e e e e e e e e e e e e

HAZIR MOBİLYALAR AYDINLATMALAR TAŞ KAPLAMALAR KALİFLAME ŞÖMİNE NÜANS PORSELEN HALILAR AKSESUARLAR DUVAR KAĞITLARI STIKERLAR TABLOLAR AYNALAR ÇERÇEVELER

şe Malyalı 0548 8344307 / 0392 228 3192 www.interaydesign.com - Gültekin Şengör Sok. No:4 Kumsal Lefkoşa, DEREBOYU

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 47


Düğün RÖPORTAJ

GÖZDE AKBEN:

Sevdiğim adamla evlendiğim için çok şanslıydım Ekranların tanınan programcılarından Gözde Akben ile Batuhan Bekir 1 Kasım’da İzmir’de gerçekleşen düğünleriyle dünya evine girdiler. Gözde Akben ile bu heyecanlı süreci konuştuk. 48

www.aydergelin.com


Düğün RÖPORTAJ

Düğün öncesi son hazırlıklar

D

üğüne nasıl hazırlandınız? Açıkçası düğün ilk olarak İzmir’de olacağı için oradaki süreci pek yakından takip edemedim. Sadece mümkün olduğunca planlı ve sistemli bir şekilde hareket etmeye çalıştım. İlk olarak internet üzerinden mekan araştırması yaptım. Bunun için yüzlerce foruma girip yüzlerce yazı ve görüş okuduğumu söyleyebilirim. DüğünmKasım ayında olacağı için kır düğünü konseptini hayata geçirmek biraz riskli olabilirdi. Bu nedenle aynı zamanda kapalı bölümü olan mekanları ön plana çıkardım. Çok sayıda davetli değil sadece akraba ve çok yakın arkadaşlarımızın davetli olacağı bir düğün planlamıştık yaklaşık 175 kişilik... 175 çok kritik bir rakam... Çok büyük bir mekanda 175 kişi çok az gözükürdü. Yine küçük bir mekanda ise insanlar sıkış tepiş oturma riskiyle karşı karşıyaydılar. Bu yüzden orta ölçekli mekanları tercihlerim arasında bir sıra daha üste taşıdım. Mekan işin en önemli bölümlerinden bir tanesi... Ama en az onun kadar önemli olan hiç şüphesiz gelinlik tercihi yapmaktı... Ben bu konuda şanslıyım. Çünkü kayınvalidem İzmir’in en seçkin gelinlik mağazalarından birinin müdürü... İnternet üzerinden bana bazı modelleri incelememi ve kafamda bir model oluşmasını önerdi. Tavsiye ettiği gibi 3-4 modeli belirledim ve daha sonra mağazaya giderek bunları sırayla denedim. Gelinliğinizle aranızda çok ince ama aynı zamanda çok özel bir bağ oluyor.. İlk giydiğiniz andan itibaren sizi ya sarıyor ya da kendisinden vazgeçiriyor. Ben benim için en doğru olduğuna inandığım gelinliği 3. tercihimde bulabildim.Aynadan aile bireylerimin yüzlerindeki mutluluk ifadesini de görünce “işte bu”dedim. Gelinlik işi de böylece hallolduktan sonra sıra davetiye seçimine geldi. Yine internet üzerinden çok sayıda model incelemiştim ve gitmiş olduğum davetiyecilerde o davetiyelerin hemen hemen hepsini gördüm. Eşimle sade bir davetiyeyi seçerek sipariş verdik. Davetiyenin ardından sora nikah şekerlerindeydi... Davetiyecilerin çoğu aynı zamanda aynı defteri ve nikah şekeri

modellerini de bünyelerinde barındırıyorlar ancak biz hem farklı hem de sempatik bir şeyler yapalım diye düşündük. Çarşı pazar dolaşırken sopaların üzerinde şirin mi şirin bir gelin ve damat figürü gördük. Ve anında aklımızda bir fikir belirledi. Beyaz metal kovaların içerisine beyaz ve gri renkli taşlar koyacak, aralarına uğur böcekleri ve nazar boncukları serpiştirecektik. Kovalara ise her bir masa için 10’ar tane gelin&damat figürlü şirin sopalarımızdan yerleştirecektik. Bu düşüncemizden bir tester yaptık ve görüntüsü hoşumuza gitti. Böylelikle hem klasik nikah şekeri anlayışından kurtulmuş olacak, hem mekanda hoş bir süsleme malzemesi olarak bunları kullanabilecektik. Eşimin damatlığını da seçtikten sonra düğün gününde kaos olmaması için makyajımın ve saçımın yapılacağı kuaförde provaya gittim. Bunu kesinlikle tüm gelin adaylarına tavsiye ediyorum. Hem kafanızda nasıl bir görüntünüzün olacağı şekilleniyor hem de düğün gününde Hiçbir sorun yaşamadan saç ve makyajınızı halledebiliyorsunuz... Kına gecesi nerede yapıldı bize kısaca kına gecesinden bahseder misiniz? Kına gecesini Urla’da Yorgo Seferis Hotel’de yaptık. Bu mekan Urla’nın en eski otellerinden birisi... Ağırlıklı olarak ahşap ve taşlardan oluşan şirin mi şirin bir butik otel... Otelin bar bölümü tam bizim kına gecemize uygun bir şekildeydi... Loş ışık, taş bar ve ahşap merdivenler ve parkeler içeride çok hoş bir ambians yaratıyordu. Mekanın süslemesini biz yapacaktık. Kafamda yine klasik bir kına gecesinden ziyade herkesin eğlenebileceği bir konsept vardı. Bunun için “maskeli balo” tarzı bir konsepti öngördük. Almış olduğumuz aksesuarlarla hem herkesin farklı bir kılığa bürünmesini sağlayacak hem de fotoğraf çekiminde renkli görüntülerin olmasına imkan yaratacaktık. Gerekli aksesuarları aldıktan sonra aynı zamanda bir tasarımcı olan eşim de kına gecesi ve düğüne özel pankartlar tasarladı. “Gelin olmuş AYDER

u

gelin Kasım - Aralık 2013 49


Düğün RÖPORTAJ “Kına öncesinde bindallı giyerek “asla yapmam” dediğim bir şeyi daha yapmış oldum.”

Kına gecesinden kareler gidiyorum bye bye anne, oğlan bizim kız bizim...” gibi pankartları mekanın dört bir yanına yerleştirerek renkli bir ortam sağladık. Arkadaşlarımız ve kardeşlerimiz de süsleme işine dahil olunca yaklaşık 10 kişilik bir ekip 15 dakikada mekanı baştan yarattık. Akşam olduğunda ise önce konukları karşıladık ardından oynama faslı başladı. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru kına yakma zamanı geldi... Kına öncesinde bindallı giyerek “asla yapmam” dediğim bir şeyi daha yapmış oldum. Gelin adaylarına tavsiyem düğünden önce “şunu yapmam, bunu yapmam” diye kendinizi pek şartlandırmayın çünkü düğünde ve kına da yaptıklarınıza bazen siz bile inanmakta zorluk çekebilirsiniz :) Kına yakıldıktan sonra eşim, arkadaşları ve ailemizin erkek bireyleri de mekana geldiler. Onlar da eğlencemize dahil olarak gecemize renk kattılar. Düğün günü heyecanlı mıydınız? Neler hissettiniz? Aslında son güne kadar oldukça sakindim. Hatta kına gecesine giderken sanki kendi kınama değil de bir arkadaşımın kınasına gidiyor gibiydim. Ancak düğünün olacağı günün sabahında 4 saatlik bir uyku uyudum. Uyumam gerektiğini biliyordum ama içimdeki bir telaş uyumama engel oluyordu. Saat 06:00’da gözlerimi açtım. Tek heyecanlı ben değilmişim herhalde ki sırayla tüm misafirlerimiz uyandı. Saat 07:00’de herkes kahvaltı sofrasındaydı. Ben ise uyanır uyanmaz bahçeye inmiş üzerime bir mont almış, bir elimde kahve bir elimde kek ile bir şeyler atıştırıyordum. Daha sonra duş aldım ve hazırlandım. Saat 9 gibi eşim beni almaya geldi. Evden çıkarken elime bir testi verildi ve bunu ‘kırmam’ gerektiği söylenince içimden gayri ihtiyari olarak bir dilek tuttum ve yere fırlattığım testi un ufak parçalara ayrıldı. Düğün gününüzün en zor anlarından birisi evden ayrılmak... Hele de anneniz benimki gibi ağlamaya meyilli ise... Annemin başlattığı ağlama furyası kısa zamanda evdeki diğer kadınlara da yayıldı. Gözyaşları ve hayır 50

www.aydergelin.com

duaları arasında evden uğurlandım. Kuaförün kapısından girmemle birlikte heyecan doruğa çıktı. Ancak işin en heyecanlı kısmı eşimi smokinlerin içerisinde gördüğüm andı. Son derece yakışıklı ve çekiciydi. O dakikadan sonra kalp atışlarım daha da hızlanmaya başladı. Zaman hem çok uzun hem de kısaymış gibi geldi... Akşama kadar saatler vardı ama aynı zamanda fotoğraf çekimi için pek çok mekan dolaşacaktık ve günler kısaldığı için zamana karşı yarışmalıydık.Yani düğün günü bol bol telaş yaşadığınızı söyleyebilirim. Nikah anı en özel anlardan biridir? O an neler hissettiniz? Önce tanıdığım tüm yüzlere baktığımı hatırlıyorum onların neler yaptıklarına... Hepsi duygusaldı... Yeni bir adım atıyorsunuz; yeni bir hayatın ve oluşumun ilk adımını... Bunun sorumluluğunu omuzlarınızda hissediyorsunuz. Ben de heyecanlı ve son derece mutluydum. Sevdiğim adamla evlendiğim için çok şanslıydım. Onun gibi birinin eşi olacak olmak da beni gururlandırıyordu. Tüm bu düşünceler hani derler ya film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti aynen öyle oldu... Nikah memurunun ‘Batuhan Bekir’i eş olarak kabul ediyor musunuz?’ sorusuna içimden gelen coşku ve kendimden emin bir sesle ‘evet’ dedim. Sanırım çok kuvvetli ve yüksek tonajlı bir evet olmuş bu. Ben düğünde farkedememiştim ancak daha sonra pek çok kişi bu konuda yorum yapınca anlayabildim... Düğününüz size nasıldı? Eğlenceli... Hem de son derece eğlenceli... Salona girdiğimiz ilk andan itibaren salonda bulunan konuklardan muhteşem bir enerji aldık. Bu enerji bize de yansıdı... O gece bizim hayatımızın en önemli gecelerinden biriydi ve bu gece sadece bizim değil orada bulunan herkesin uzun yıllar aklında kalacak bir gece olmalıydı. Herkes eğlenmeli ve gülmeliydi. Nitekim öyle oldu.


“O gece bizim hayatımızın en önemli gecelerinden biriydi ve bu gece sadece bizim değil orada bulunan herkesin uzun yıllar aklında kalacak bir gece olmalıydı.” Organizasyonda detay olarak neler kullanıldı? En önemli detay düğünümüze katılanların parmak izlerinden oluşan ağacımızdı... Bunun için güzel resimler çizen bir arkadaşımızdan bizim için bir ağaç çizmesini istedik. Sağlam bir gövdesi ve uzun dalları olan bir ağaç... O da bizim için bu ağacı çizdi... Almış olduğumuz parmak boyaları ile geceye katılan konuklarımızın kendi parmak izleriyle bu ağaca yapraklar yapmasını istedik. Böylelikle onlar da bu geceye ve mutluluğumuza, evliliğimizin sağlam temeller üzerinde kurulmasına katkı koymuş olacaklardı. Geceye katılan tüm konuklarımız bu fikri çok sevdi. Hatta bazı konuklarımız içerisindeki sanatçı kişiliği de ön plana çıkarak kalpler, çiçekler bile çizdi... Bu düğündeki en önemli detaylardan biriydi...

Düğü öncesi fotoğraf çekimleri oldukça kalabalıktı

Düğününüze dair aklınızda kalan ilginç bir anıyı bizimle paylaşır mısınız? İlk dansımızı yaptıktan sonra eşim bir anda ortalarda kayboldu. Bir baktım terasta arkadaşlarıyla sohbet etmeye çıkmış. O esnada da hareketli Latin müzikleri çalmaya başladı. Pistte bir anda yalnız kaldım. Baktım herkes bana bakıyor. Ehh gidip ‘ben bir eşimi alayım da geleyim’ de diyemezdim. Bir şeyler yapmam gerekti. Bir anda masaların arasına giderek kendi kendime oynamaya başladığımı hatırlıyorum. Kendimi ritme kaptırmıştım ve yerimde duramıyordum. Benim masaların arasında oynamamla birlikte bir anda salona da müthiş bir coşku geldi ıslık ve alkış sesleri arasında solo performansımı tamamladım. Salonda alkış sesleri yükselince eşim de ne olduğunu merak etmiş ve içeri gelmişti. Ancak o içeri girdiğinde ben gösterimi tamamlamıştım bile. Bu son derece keyifli ve eğlenceliydi... Uzun süre unutamayacağım anlardan biriydi... q AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 51


Düğün KONSEPT

KIŞ DÜĞÜNÜ

i r e l r i k i F Ülkemizde düğünler genelde yaz aylarında tercih edilse de kışın romantizminden faydalanıp bu aylarda evlenmek isteyenler için fikirler derledik. Özellikle kışaylarında yapılacak düğünler için dikkat edilecek hususlar...

52

www.aydergelin.com


Mekan:

Seçilecek mekan kapalı olacaktır, ancak yarı açık bir alan bulunmasına dikkat etmenizi öneriyoruz. Özellikle salonun park yerinin, girişe yakın olmasına ve yağmurlu havalarda çamur olmayacak bir zemine sahip olmasına dikkat edin.

beyaz renkten oluşabilir. Ayrıca gümüş veya altın rengi de kış düğünü için ideal renklerdir. Bunun için, özellikle içimizi ısıtan mumlar, beyaz çiçekler, beyaz kozalaklar, beyaz sandalyeler ve beyaz tüyler kullanabilirsiniz.

Giyim: Gelinliğinizin ve damatlığınızın kışa uygun olma-

konuklarınızın da beğenisini kazanacaktır. Özellikle kış içkisi kırmızı şarap figürü, beyaz çam kozalağı veya kar küresi gibi objeler kışın soğukluğunu unutturacaktır.

sına dikkat edin. Salon sıcak olacağından istediğiniz gelinlik modelini seçebilirsiniz ancak dış mekan çekimleri için gelinliğinize ve damatlığınıza uygun pelerin veya pardösü yaptırabilirsiniz. Bu size farklılık katacaktır.

Dekorasyon:

Her ne kadar ülkemizde kar yağmıyor olsa da, kış düğününüzün dekorasyonu kar ve kışı yansıtan

Davetiye seçimi: Kışa özel hazırlanmış davetiyeler

Yemekli Düğünler:

Yemekli bir organizasyon düşünüyorsanız, menünüzde mutlaka kırmızı et ve kırmızı şarap olmalı. Ayrıca misafirlerinize çay ve kahve alabilecekleri bir bölüm de ayırabilirsiniz. Konuklarınız bu ikramdan memnun olacaklardır. q

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 53


Advertorial

54

www.aydergelin.com


AYDER

gelin Kas覺m - Aral覺k 2013 55


Makale

ORGANİZASYON

Aydın Öztenay İletişim adresi: incesigorta@hotmail.com

NİKAH ŞEKERİ Fikirleri

Misafirleriniz için düğününüzden geriye kalan tek hatıra olan nikah şekerleri için özen gösterilmelidir. Kişiliğinizi yansıtan objeler veya kutular seçilmelidir.

FİDANLAR Doğaya düşkün biriyseniz dünyaya kalıcı bir hediye bırakmak adına fidan hediye edilebilir. Fidanlar için Orman Dairesi ile görüşülebilir.

ŞEKER BÜFELERİ 2013 yılında şeker büfeleri popüler olmaya başladı. 2014 yılında da bu moda sürecek gibi görünüyor. Sevdiklerinize eğlenceli bir karnavaldaymış gibi hissettirebilirsiniz. Yalnız büfenizde bulundurduğunuz miktardan emin olun. Düğün başladıktan 10 dakika sonra şeker kavanozlarının bomboş olmadığından emin olmalısınız.

56

www.aydergelin.com


ŞEKER KUTULARI Davetlilerinizin daha sonra da kullanabileceği bu nikah kutularının üzeri düğün temanıza göre değişik renk ve motiflerle süslenilebilir. Düğününüze şıklık ve eleganlık katmak için tercihinizi kutu yönünde kullanabilirsiniz.

OBJELER Günümüzde popüler olan nikah objeleri için iyice araştırma yapmalısınız. Kitap ayraçları, reçeller, magnetler, aynalar veya çerçeveler, USB’ler sizin adınıza dizayn edilebilir. Sıradışı olmak için tercihinizi bu objelerden yana yapabilirsiniz. Fiyat aralığı iyice araştırılıp, bütçenize uygun olanı tercih edebilirsiniz.

KURABİYELER Üzeri şeker hamuruyla kaplanmış özellikle gelinlik, damatlık ve kalp motifli kurabiyeler alışılmışın dışında hediyelerdir. Pastaneler veya butik pastacılardan hayal gücünüze göre motif seçerek sevdiklerinizi şımartabilirsiniz.

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 57


Güzellik ÜNLÜ

Ünlülerin

Güzellik Sırları Onları güzellikleriyle çok yakından tanıyoruz. Zaman zaman onlara imreniyoruz ve nasıl bu kadar güzel ve bakımlı olabildiklerini sorguluyoruz. Ünlülerin güzellik sırlarına dair rivayetleri araştırdık.

Demi Moore güzelliği için sülükleri kullanıyormuş.

Julia Roberts manikür yaparken ellerine zeytinyağı sürerek ellerinin ve tırnaklarının kurumasını engelliyormuş.

Kilosunu kontrol altında tutmaya çalışan Jennifer Lopez iştahını kesmek için greyfurt yağı kokluyormuş.

Gwyneth Paltrow saçlarının elektriklenmesini engellemek için saçlarını lif kabağından yapılan banyo lifleri ile tarıyormuş. 58

www.aydergelin.com

Catherine Zeta Jones güzel dişlerin sırrını bulmuş. Daha beyaz dişlere sahip olmak için dişlerini çilek püresiyle ovalıyormuş.


Röportaj SAĞLIK

Sandra Bullock, göz altlarındaki torbalanmayı ve morarmayı engellemek için hemoroid kremi kullanıyormuş.

Model Cindy Crawford pürüzsüz cildin sırrını bulmuş. Sütü sprey kutusuyla yüzüne püskürtüyormuş

Teri Hatcher küvetini kırmızı şarapla doldurup, şarapta yıkanıyormuş. Deneyimli aktris şarabın cildini beslediğine ve yumuşattığına inanıyormuş.

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 59


Makale BALAYI

Eda Kansu İletişim adresi: e_kansu@hotmail.it

Salzburg’da beyaz tatil... Salzach nehri boyunca uzanan, Orta Avrupa’nIn barok ve gotik yapılarıyla süslenmiş, sadece kış sporları sevenler için değil, aynı zamanda dokusu müzikle özdeşleşmiş olan ve noel zamanı kurulan ve oldukça ilgi uyandıran ışıl ışıl elişi pazarları ile de, düşlediğiniz beyaz tatil için uygun bir şehir burası. Ayrıca sokak aralarında, minik çikolata veya hediyelik eşya dükkanlarında, cafelerde Mozart’In silüetiyle sıkça karşılaşmak, sadece klasik müzik tutkunları için değil aynı zamanda O büyük üstada hayat vermiş olmasıyla da, ziyaretçilerine farklı bir duygu yaşatıyor. 60

www.aydergelin.com


M

ozart’ın doğduğu ev, bakımlı sarı dış cephesi ile şehrin merkezindeki küçük bir meydana bakmaktadır. Oldukça ilgi gören bu müze evde, Mozart ailesine ait eşyalar, mektuplar, yağlıboya tablolar ve müzik aletleri sergilenmektedir. Klasik müzik tarihi ve bir devin hatıraları için ziyaret edilmeye değer bir yer. Müzik ve kültürle hayat bulan bu şehirde, ocak ayları Mozart müzik haftası ile yeni yıla merhaba denilmektedir. Mirabel sarayı birbirinden güzel çicek ve heykellere ev sahipliği yapan bahçesi ile, güne huzurlu başlamak ve birbirinden renkli fotoğraflar cekmek için uygun bir yer. Sarayı ise günümüzde belediye binası olarak kullanılıyor ve birçok yerli ve yabancı çifte zerafetiyle dügünlerinde ev sahipliği yapıyor.

Başınızı yukarıya doğru kaldırdığınızda ise sizi karşılayan manzara, Orta Avrupa'nın en geniş kalesi ünvanındaki Hohensalzburg kalesi… İnşasına 1077 yılında başlanmış ve çok sonraları da güçlendirilip genişletilmiştir. Küçük bir funiküler

yardımı ile de ulaşımı sağlanan bu kale, içerisinde oldukça eski kuklaların da sergilendiği bir yer olup, yüksekten şehri keşfetmek isteyenler ve tarih meraklıları için ideal bir yer. Kışın birçok avrupa şehri gibi noelden beslenerek renklenen ve ışıklanan bu şehir, renkli noel pazarları ile her yıl birçok yerli ve yabancı turistin akınına uğramaktadır. Bu pazarlarda taze bisküvi ve sıcak şarap kokusu size tatlı bir keyif verirken, sevdiklerinize el yapımı hediyelerden alabilirsiniz. Ayrıca kışın keyfine varabilmek için gündüzleri bembeyaz örtünün tadını çıkarırken, akşamleyin ise Spa merkezli otelinizde kendinizi şımartabilirsiniz. Bunun için şehrin biraz dışında bulunan, Hotel Gmachl (www.gmachl.com) ve Hotel Gabi (www.hotelgabi.com) doğa ile lüksü samimiyetle buluşturmus oteller. Tercihinizi otel yerine tarihi bir kaleden yana yapmak isterseniz Schloss Leopoldskron (www.schloss-leopoldskron.com) sizi aristokrat bir dünyaya götürüyor. Kış mevsiminde sıcak atmosferli ve şeker kokulu bir tatil için, Salzburg biçilmis kaftan! q AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 61


Makale

İÇ MİMARİ

Ayşe Malyalı İletişim adresi: aysemalyali@windowslive.com

ÇALIŞ-MA ODALARI İnsanlar birbirlerinden farklı yaratıldıklarından beklentileri de bir o kadar çeşitlidir. Mesela bir otelden, bir kıyafetten, bir doktordan ya da arabadan beklentilerimiz her zaman farklılıklar göstermektedir. Kimilerinin minnettar kaldığı durumlarda kimileri ise hiç hoşnut olmamıştır... Beklentiler her zaman her konuda değiştiği gibi mekanlarımızda da durum farksızdır.

B

ir çalışma odasından beklentilerimiz çok başka olabilir. Örneğin bazı insanlar sadecidir ve etrafında sade bir düzen isterler, bazıları ise kalabalık içinde kendini bulur, ya da dikkat eksikliği yaşayan insanlar etrafta olan en ufacık bir nesneden bile etkilenip değil verimli çalışmak kafasını bir noktaya sabitleyemez bile. Böylesi durumlar gözönünde bulundurularak çalışma odaları çok iyi bir kullanıcı karakter analizinden sonra tasarlanmalıdır. Aksi takdirde belki görünüşte şık kullanışlı konforlu ama gerçekte amaca uzak dolayısı ile kullanıcıya ters mekanlar oluşacaktır. Bu da hem kullanıcıyı hem tasarımcıyı tatmin etmeyecek yani başarısız bir uygulama olmuş olacaktır.

62

www.aydergelin.com

Siz siz olun özellikle uzun vakit harcayacağınız hele de günün sonunda verimli olmak başarılı olmak üretken olmak gibi kaygılarınız varsa bu tür mekanlar için mutlaka yardım alın. Örneğin, çalışma odası, homeofis, ofis, atölye, iş yerleri, vs... Bilirkişi hiçbir zaman kendı istek ve arzularını dikte etmez. En azından etmemelidir. Bu mekanlar, sonuç olarak size ait mekanlar olduklarından, bilirkişi öneri, tarz ve konsept konularında yön gösterici ancak, karar mekanizmasında uzak rol oynamalıdır. Son söz her zaman kullanıcıya bırakılmalı ve günün sonunda karşılıklı bilgi ve zevkin beklentinin birleştiği en doğru nokta hedeflenmelidir.


15 adımda ideal çalışma odası

E

ğer evinizde kendinize ait bir çalışma köşesi oluşturmak istiyorsanız, aşağıdaki önerileri göz önünde bulundurmanızda fayda var...

amaçlı kullanmamaya özen gösterin. Gençler ve çocuklar için düzenlenen çalışma odalarının, optimum kullanıma ve zaman içinde yapılacak değişikliklere (ekleme veya çıkarmalar) İdeal bir çalışma odası huzurlu bir ortam olmalı, uygun olması gerektiği düşünülünce, en pratik ve ergonomik mobilyalarla dekore edilmeli, dikkat da- işlevsel çözüm olan modüler mobilya sistemlerine ğıtıcı faktörlerden uzak, yaratıcılığı destekleyen bir yönelmenizi öneririz. yere dönüşmeli. Bilgisayarınızı koyabileceğiniz, faEğer bir ev-ofis planlıyorsanız, bilgisayarıtura işlerinizi halledebileceğiniz, kitabınızı okuyabi- nız için ayırdığınız kısıtlı bir alandan çok daha fazlaleceğiniz sessiz bir köşe en ideal yer olacaktır. sına ihtiyacınız olacak. Yazıcı, tarayıcı ve faks cihazıÖncelikle kendinize şu soruları sorun: Çalışma nızı yerleştirdikten sonra rahatlıkla çalışabileceğiniz odanızı ne sıklıkla ve ne amaçla kullanacaksınız? bir alan kalmalı. Burası faturalarınızı ödeyeceğiniz ve ara sıra bir Çalışma alanınızda rahat bir oturma elemanışeyler yazacağınız bir köşe mi yoksa ev-ofis mi ola- na yer verebilirsiniz. Sevdiğiniz bazı küçük objeleri cak? Düzenlemenizi bu sorulara vereceğiniz yanıt- gözünüzün önünde sergileyebilir, dinlenirken bu lara göre yapın. görüntünün keyfini çıkarabilirsiniz. Okuma aktiviEvinizdeki alanları dikkatle gözden geçirin, ne tesi de böyle bir ortamda daha çekici bir hale gelir. kadar çalışma mekanı yaratabileceğinizi düşünün. Eğer ev-ofisinizde birilerini ağırlayacaksanız, Bir odayı tamamen bu işleve ayırabileceğiniz gibi, şık birkaç sandalyenizin ve küçük bir toplantı masaçift işlevli bir mekan yaratabilir; merdiven boşlu- nızın olmasında fayda var. ğunda atıl kalan alanı, mutfak veya oturma odanızÇalışma köşelerinin en büyük sorunu dağıdaki sorunlu bölgeleri çalışma alanına çevirebilirsi- nıklıktır. Masada çalışırken size gerekli eşyaların niz. bir listesini çıkarıp, onlara daha rahat ulaşabilecek Tabiatı içeriye taşıyın. Çalışma odanızda uzun şekilde bir düzenleme yapın. Kolay açılır çekmeceli saatler geçiriyorsanız ve yeşillere yönelen bir pen- ünitelere yönelin. cereniz varsa, masanızı burada konumlandırın. Kırtasiye malzemeleri, dosya, kitap, defter Böyle bir şansınız yoksa, duvara büyükçe bir tabi- gibi eşyaların toparlanması için dolap, klasör ve at fotoğrafı asın, odada bitkilere yer verin. Unut- saklama kutuları kullanın. İstediğiniz şeyi kolaylıkmayın; çalışmak stresli değil, keyifli bir aktivite- la görebilmek adına şeffaf kutular iyi seçimdir. Oda ye dönüşmeli. duvarlarınızın düzensiz çıkıntılarını CD’leri yerleş Mobilyalarınız farklı parçalar halinde mi yok- tirmek için değerlendirebilir, bir duvarı boylu bosa modüler mi olacak? Önceliği çalışma alanla- yunca kitap rafınız için ayırabilirsiniz. rının en önemli elemanı olan masaya verin. Çok Çalışma odasının aydınlatması önemli bir tadağınıklığınız varsa, bol çekmeceli bir masa kulla- sarım unsuru. Mümkünse çalışma odanız bir ya da nabilirsiniz. Ama hareket edebilen bir sandalyeye birkaç pencereli bir mekan olsun. Bu size bol ışık ve sahipseniz, size tavsiyemiz; tek tarafında çekme- havalandırmakolaylığı sağlar. ce olan modellere yönelmeniz ya da tekerlekli bir Çalışma ışığını ayrıca ele alın. Işıklandırmanın, çekmeceyi masa çeperlerinizin dışında bir yerlerde doğrudan bilgisayarınızın ekranı üzerine gelmemekonumlandırmanız. sine veya masanızda gölge oluşturmamasına dikkat Yerinizin kısıtlı olmasını dert etmeyin. Entegre edin. Masa üzerinde konumlanan çalışma aydınlatbir masa, bol raf ve çekmece işinizi kolaylaştıracaktır. masının esnek ve yükseklik ayarı yapılabilir olma Ergonomik olmayan sandalyeler size fiziksel ve sı ve ışığın bilgisayar ekranının arkasında kalması ruhsal açıdan zarar verebilir. Amaç çalışmanızdan doğru olur. Bir koltuğun arkasına yerleştireceğiniz daha fazla verim alabilmek olduğuna göre, rahat lambaderi de, okuma ışığı olarak kullanabilirsiniz. q ve sırtı destekleyen sandalyeler tercih edin. Evinizde zaten var olan bir masa ve sandalyeyi çalışma

8:

1:

9:

2:

10:

3:

11: 12:

4:

13:

5:

14: 15:

6: 7:

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 63


Makale FENG SHUI

Afet Çeliker İletişim adresi: afetceliker@gmail.com

FENG SHUI:

BANYO ODALARI Merhaba, bu sayıda Feng Shui bağlamında banyo odalarına dair birtakım ipuçlarını bulacaksınız. Feng Shui’nin sembolik bağlantılarını banyo odalarını incelerken daha da anlamlı bulacaksınız. Feng Shui’de su zenginlikle eşanlamlıdır, bu bağlamda banyo odaları son derece önemlidir. Akan musluklar zenginliğin de kaçması demektir. Tıkanmış lavabolarsa zenginliğin blokajı demektir. Her şeyden öte sağlık açısından da tehlikelidir.

64

www.aydergelin.com


B

anyo odaları, giriş kapısından uzakta konumlanmalıdır, çünkü sifon çekildikçe konukların bilinçaltını etkileyip uzak durmalarına neden olabilir. Ayrıca tasarım bağlamında da uygun değildir. Bu mekanlar, sağlık dolayısıyla mutfaklara da yakın olmamalıdır, yemek ve oturma alanlarına da belli bir mesafede konumlanmalıdır. Banyo odasına girerken, tuvaleti tam karşıda görmek arzu edilmez. Eğer mekan yeterince büyükse, tuvaletin bir bölme arkasında konumlanması tercih edilir. Bunun dışında, her zaman tuvaletin kapağının ve banyo odasının kapısının kapalı tutulması gerekir. Ebatlar bağlamında banyo odalarının çok büyük mekanlar olması beklenemez. Eğer çok büyük olurlarsa, çok fazla su kullanımı nedeniyle problemler oluşabilir. Su, çok güçlü bir enerjidir. Aynı şekilde, çok küçük de olamazlar. Bu sefer de manevra kabiliyetinin azalmasından kazaların yaşanmasına neden olabilirler.

Banyo odalarında ayna kullanımı uygundur, fakat karşılıklı ayna kullanımından kaçınılmalıdır. Başka bir açıdan bakarsak, banyo odaları kişilerin tam anlamıyla yalnız ve rahat olabilecekleri tek mekandır. Dolayısıyla, bu mekanların huzurlu anlara hizmet vermesi beklenir ve tasarımlarının da bu doğrultuda olması gerekir. Bunula birlikte, fazla dekorasyonda kaçınılmalı ve aktive edilmemelidir.

Farklı renkler, farklı duygular yaratırlar. Banyo odalarında tercih edilmesi gereken renkler, beyaz, turkuaz ve mavi olabilir. Bu renkler huzur, dinginlik ve düşünmeyle ilişkilendirilir. Renk terapistleri mavinin tansiyonu düşürdüğünü ve derin nefes almayı sağladığını, bu vesileyle de uykuya teşvik ettiğini ifade etmektedirler. Gözleri dinlendirmek ve sinirleri sakinleştirmek içinse yeşil renk uygundur. Eğrisel çizgiler, banyo odalarında kullanılabilir. Her şeyden öte, tasarım seçimleri kullanıcının nasıl hissedeceğiyle ilişkilendirilmelidir. Burada bahsedilenler, bu nedenle kesin kural gibi algılanmamalıdır. Bitki kullanımı ve renkli havlular banyo odalarındaki Su elementini de dengeleyecektir. Kişinin kendini iyi hissetmesi için, diğer odalarda olduğu gibi, banyo odalarının da ferah olması idealdir. Yükselişte olan trendlerden birisi banyo odalarının yatak odalarına dahil edilmesidir ki bu Feng Shui açısından uygun değildir. Yine de böyle bir mekanınız varsa, havalandırma sisteminin çok iyi çalışması beklenir. Diğer odalarda olduğu gibi, dağınıklık arzu edilen bir şey değildir. Boş şişeler, diş macunu tüpleri, gereksiz sabun tabakları, kirli ayna yüzeyleri, tarihi geçmiş ilaçlar, kullanılmamış kozmetik örnekleri, banyo yağları ve parfümleri dağınıklık yaratan etmenlerdendir. Banyo odaları, konutun iyi enerji sektörlerine konumlanmamalıdır. İdeal banyo odası, renk, eleman, bitki ve doğal malzemelerin iyi dengesiyle enerjiyi yükseltir. Önemli olan bu mekanlarda zihninizi serbest bırakabilme fırsatı yakalamaktır. Huzur, dinginlik sizinle olsun. Gelecek sayıda buluşmak üzere… q Afet Çeliker (Y. Mimar), Mastery Academy of Chinese Metaphysics’den sertifikalı Feng Shui Uzmanı’dır. AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 65


Makale YOGA

Gerçek

Meditasyon Nedir?

Oğuzhan Öztürk İletişim adresi: oguzhanozturk@yogaakademi.com

Meditasyon denildiğinde eğer aklınıza, bağdaş kurup oturarak “ommmmm” hecesini sürekli tekrarlayan kişiler, tütsüler, Hindistan vb geliyorsa dikkatle okumanızı tavsiye ederiz. Ayrıca meditasyon yapıyorsanız ve Orijinal Yoga Sistemi uygulamıyorsanız çok daha dikkatli okumanızı tavsiye ederiz. Çünkü Yoga ve Meditasyon aslında ayrı kavramlar değildir. Sanskrit dilinde Dhyana olarak adlandırılan Meditasyon Orijinal Yoga Sistemi’nin 7. basamağıdır.

Meditasyon kelimesi nereden geliyor? Meditasyon kelimesi aslında İngilizlerin, Sanskrit dilindeki Orijinal Yoga Sistemi metinlerini çevirirken ortaya çıkan bir yanlışlıktan kaynaklanıyor. Hikaye şöyle başlıyor; Orijinal Yoga Sistemi’nin 7. basamağı olan Dhyana İngilizceye çevrilirken “meditation” olarak çevriliyor. Dünyanın en eski dili olan Sanskrit dilindeki Dhyana kelimesi ise “Dhyai” kelimesinden türemektedir. “Dhyai” de “derin konsantrasyon” demektir. Meditation (meditasyon) kelimesi ise “düşünüş”, “düşünceye dalma” ya da “derin derin düşünme” anlamına gelmektedir. Halbuki Dyhana düşüncelerin olmadığı bir haldir. Doğru çeviri “derin konsantrasyon” olacaktır. Ancak zamanında bu şekilde yanlış çevirildiği için bu çeviri birçok yanlışlıklara sebep olmuş ve hala olmaktadır. Bu yanlış şekliyle akıllarda yer ettiği için Yoga alanında uzman kişiler de “Dhyana” dan bahsederken Meditasyon kelimesini kullanmaktadır. Örneğin, tüm hayatını insanlığa gerçek Yoga’yı aktarabilmek adına adayan Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf’ın Meditasyon başlıklı bir eseri bulunmaktadır.

66

www.aydergelin.com

Meditasyon konusunda okunması gereken bir başyapıt Dünya’daki en büyük Yoga Üstadlarından biri olan ve Yoga konusunda 20’nin üzerinde yayınlanmış kitabı bulunan Akif Manaf’ın bu konudaki kitabı gerçekten bir başyapıt olarak kabul edilmektedir. Bu kitap hem Büyük Yoga Üstadı’nın kendi deneyimleri hem kendi üstadından edindiği bilgiler, hem de konuyla ilgili binlerce orijinal Yoga kaynaklarına dayanmaktadır. Kitabı elinize aldığınız zaman bile içinizden meditasyon yapmak isteği geliyor. Bir de kitabı okuyup, meditasyonun aslında ne kadar derin bir anlamı olduğunu görünce bu isteği durduramıyorsunuz.


Ben zaten meditasyon yapıyorum

Meditasyon’un yararları nedir?

Diyorsanız, bu konuda altını çizmek gereken yerler var. Örneğin Orijinal Yoga Sistemi’nin uygulandığı Yoga Academy merkezlerinde, meditasyon yapmadan önce belirli bir hazırlık yapılır. Önce nefes teknikleri uygulanır, böylece gerginlik atılır, kişi canlanır. Daha sonra vücudu çalıştıran hareketler yapılır, böylece vücut rahatlar, güçlenir ve esnekleşir. Sonrasında konsantrasyon çalışması yapılır. Konsantrasyon, dikkat dağılmadan 144 saniye sürdüğünde meditasyon gerçekleşmektedir. Aksi taktirde yapılan çalışma konsantrasyon çalışmasından öteye geçememektedir. Günümüzde meditasyon uygulamalarının çoğu bu şekildedir, yani genelde konsantrasyon çalışmasıdır.

Orijinal Yoga Sistemi’nde yer alan gerçek meditasyon uygulandığı sırada şu gibi fizyolojik değişmeler gerçekleşir:

Günümüzdeki ilginç meditasyon uygulamaları Meditasyon çalışmaları adı altında kimi Hindu ilahileri söyletiyor, kimi yere yatırıp uyutuyor, kimi dans ettiriyor, kimi zıplatıyor, kimi sözde Mantra tekrarlatıyor, kimi güldürüyor, kimi ağlatıyor… Eğer, gerçek meditasyonun ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, Büyük Üstad’ın bu konudaki kitabı vazgeçilmezdir. Ayrıca Yoga Academy merkezlerinde eğitimlere katılarak ya da Yoga Academy’nin hazırladığı Meditasyon DVD si ile evde çalışarak da pratik bilgi edinebilirsiniz.

-Solunum sayısı artar -Sinir sistemi gevşer -Kalp atışı dakikada ortalama üç atış azalır -Kalp rahatlar -Oksijen tüketimi %20 kadar azalır -Metabolizma yavaşlar -Tansiyon normal düzeye ulaşır -Beyin uyku halinde olduğu gibi alfa vet eta dalgaları yaymaya başlar fakat birey uyanık kalır -Kandaki laktik asit miktarı düşer. Kandaki laktik asitin yükselmesi sinirlilik ve sinir krizlerinin nedenidir Tüm bu fizyolojik değişimler vücutta birçok olumlu gelişmelere neden olmaktadır. Orijina Yoga Sistemi uygulayarak gerçek meditasyonu deneyimleniz dileğiyle… q

Meditasyon’un amacı nedir? Genelde meditasyon çalışmaları iki amaç için yapılmaktadır; ya kendini geliştirmek ya da sağlık için… Ancak kişinin amacı ne olursa oldun Orijinal Yoga Sistemi’ne dayanan gerçek Meditasyon tekniklerini uygulayan herkesin amacına ulaşacağı söylenmektedir. Meditasyon sırasında, düşünceler durduğu, kafanın içindeki o inanılmaz gürültü sustuğu için içsel bir dinginlik ve sessizlik yaşanmaktadır. Meditasyon teknikleri hem gerçekten kim olduğumuzu anlamamıza yardım etmekte hem de bedeni, duyguları, zihni kontrol etmeyi sağlamaktadır.

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 67


Etlinlik HABER

“Kültürümüzden Esintiler” Sergilendi... Kıbrıs Türk İşlemelerini Araştırma ve Yaşatma Derneği kursiyerlerinin eserlerinin yer aldığı “Kültürümüzden Esintiler” sergisisi 5 Kasım tarihinde Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde açıldı.

D

ervişe Çeliker geleneksel hale gelen etkinlikte yaptığı konuşmada, derneğin çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Amacımız, atalarımızın bize miras bıraktığı kültürümüzü araştırma, geliştirme, gelecek nesillere aktarma ve dünyaya tanıtmadır” dedi. Dernek tarafından verilen kurslara katılan kursiyerlerin çalışmalarının yer aldığı sergide Lefkara işi, Maraş işi, tel kırma, koza işi gibi el emeği, göz nuru eserler yer aldı. Sergide yeralan eserlerin fotoğraflarından oluşan bir kitap da çok yakında dernek tarafından da yayımlanacak. q

68

www.aydergelin.com


Etlinlik HABER Mon Art Galeri’de Resim, Seramik ve Heykel Kursları Başladı

M

onart Resim Galerisinin yeni ders yılı 30 Eylül’de açıldı. Açılış eski ve yeni öğrencilerin katılımı ile kalabalık bir ortamda gerçekleşti. Bu yıl resim ve heykel kursalarına seramiği de ekleyen Monart Galeri, uzman eğitmenleriyle bu alanlara ilgi duyan herkese kapısını açıyor.

Decoclass Haute Couture Dereboyu’nda açıldı

Malpas Hotel’den Büyük Fırsatlar

B

aşarılı düğün organizasyonlarına imza atan Decoclass, ikinci şubesini Dereboyu’nda açtı. Decoclass Organizasyon Haute Coture mağazası özel dikim gelinlik ve abiye seçenekleriyle müşterilerine hizmet vermeye başladı.

Evlilik ve Düğün Hazırlıkları Fuarı 16 Ocak’ta Başlıyor

D

üğün hazırlıkları ve evliliğe dair firmaları biraraya getiren Evlilik ve Düğün Hazırlıkları Fuarı 16 - 19 Ocak tarihleri arasında Unifex Fuarcılık tarafından Cratos Premium Hotel’de gerçekleşiyor. 16 - 17 Ocak tarihlerinde 18.00 ile 23.00 saatleri arasında gezilebilecek olan fuar, 18 -19 Ocak tarihlerinde ise 15.00 ile 23.00 saatleri arasında ziyaretçilere aç.

Ü

lkemizin en prestijli otellerinden biri olan Malpas Hotel, yeni evlenecek çiftlere büyük fırsatlar sunuyor. Cornaro’da yapılacak düğünlerde, gelin ve damat için özel yatla ulaşım imkanı sağlayan Malpas Hotel, Reşat Kuyumculuk’tan 2000 TL’ye varan takı seti armağan ediyor. Özel dans hocalarından ilk dans kareografisi sununan otel, ilk evlilik yıldönümünü de unutmayarak; çifte, deniz manzarası eşiliğinde romantik bir akşam yemeği sunuyor.

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 69


Yemek TARİF

Yılbaşı sofralarının vazgeçilmezi

İç Pilavlı Hindi

Yılbaşı akşamını faklı kılan yemeklerin başında hiç şüphe yok ki iç pilavlı hindi gelir. Siz de bu geceyi sevdiklerinizle birlikte evde geçirmek isteyenlerdenseniz, işte iç pilavlı hindi tarifi... Malzemeler: 1 hindi 5 su bardağı pirinç 3 çorba kaşığı dolmalık fıstık 3 çorba kaşığı kuş üzüm 400 gr. hindi ciğeri 1 soğan 1 tutam dereotu sıvıyağ tuz yeni bahar hindi suyu 70

www.aydergelin.com

HAZIRLANIŞI: Hindiyi büyük bir tencereye koyun ve suyunu ilave edip 2-2,5 saat kadar haşlayın. Haşlandıktan sonra hindiyi tepsiye alın. Hindinin suyunu süzerek bir tencereye ayırın. Hindiyi fırın tepsisine koyduktan sonra önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında kızarana kadar pişirin. İç pilav için; 5 bardak pirinci iyice yıkayıp, süzün. Pilav tenceresine sıvıyağ koyun ve pirinci kavurun. Tereyağını ilave edip karıştırmaya devam edin. Kuşüzümünü, tuzu atıp karıştırıyoruz. Buarada, ayrı bir tavaya sıvıyağ koyarak dolmalık fıstığı kavurun. Soğanı yemeklik doğrayıp, dolmalık fıstığın üzerine ekleyin ve beraber kavurun. Hindi ciğerini kuşbaşı doğrayıp tavaya ilave edin ve tuzunu atın. Suyunu bırakıp çekince altını kapatın. Ciğerli karışımı pilav tenceresine ekleyip karıştırın. Hindi suyunu dökün. Yeni baharını atın ve kapağını kapatarak pişmeye bırakın. Dereotunu doğrayın ve pişen pilavın içine katıp karıştırın. Fırından çıkardığınız hindiyi servis tabağına alın ve iç pilavı da kenarına koyarak servis edin. İç pilavlı hindi hazır, afiyet olsun.


Pratik yeni yıl Kurabiyesi

Zencefilli Tarçınlı Yeni yıl sofranıza biraz renk katmak istiyorsanız, ve pratik bir tarif arıyorsanız, zencefilli tarçınlı kurabiyeler tam size göre... Üstelik yaratıcılığınızı kullanarak bu kurabiyeleri farklı süslemelerle size özel hale getirebilirsiniz.

MALZEMELER 2 su bardağı un 3 yemek kaşığı tereyağı 1 su bardağına yakın toz şeker 1 adet yumurta 1 yemek kaşığı süt 1 tatlı kaşığı toz zencefil 1 tatlı kaşığı toz tarçın 1 limonun rendelenmiş kabuğu 1 paket kabartma tozu Yarım çay kaşığı tuz

HAZIRLANIŞI: Un, kabartma tozu ve tuzu eleyerek bir kabın içinde karıştırın. Tereyağı ve şekeri krema kıvamına gelinceye dek çırp, süt, zencefil, tarçın, limon kabuğu ve yumurtayı ilave edip bir kaşık yardımıyla hafifçe karıştırın. Unu da ekleyip yumuşak bir hamur elde edinceye kadar yoğurup 30 dk. buzdolabında bekletin. Hauru çıkarttıktan sonra bir merdane yardımıyla 5mm kalınlığında açıp isteğinize göre şekil kalıpları kullanarak şekillendirin. 175C fırında 20 dakika pişirip hemen çıkartın. İsteğe göre, üzerine krema ve şeker hamuruyla şekiller yapabilir, veya reçel ekleyerek farklı tatlar elde edebilirsiniz. Afiyet olsun.

AYDER

gelin Kasım - Aralık 2013 71


işimiz markanıza değer katmak Marka Yönetimi Grafik Tasarım Reklam, PR ve Etkinlik Yönetimi Yayıncılık ve Yapımcılık Broşür - Katalog - Dergi Tasarım ve Baskı Prodüksiyon 0542 881 25 31 - 0542 864 53 05

www.abrakdabra.biz.tr 72

www.aydergelin.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.