İÇİNDEKİLER-KÜNYE
> BİLSEM 10 YAŞINDA <<<
BiLiM SANAT ATÖLYESi Şakir ÖZDEMİR Bilim Sanat Merkezi Müdürü
Bilim ve Sanat Merkezleri, üstün yeteneklilerin eğitimi konusunda etkinlik temelli uygulamalarla öğrenclere özel ve üstün olduğu alanlara yönelerek bu alanlarda beceriler kazandırmaya yönelik bireysel eğitim vermektedir. Ülkemizde özel eğitim uygulamaları olarak ortaya konan yöntemlerin teoriden pratiğe geçirilmesi Bilim ve Sanat Merkezleri’nde gerçekleştirilmiştir. Bilim ve Sanat Merkezleri özel eğitim uygulamalarında kullanılacak ölçeklerin programların geliştirilmesi adına akademik(Üniversite) ve bürokratik(MEB) çevrelerde yeni model ve sitem arayışlarını gündemde tutmaktadır. Hazırladıkları sempozyum, panel ve çalıştaylarla alanın uzmanları ile taraflarını bir araya getirmektedir. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi üstün yetenekli öğrencilere 10 yılı aşkın süredir destek eğitimi vermektedir. 2002 yılından bu yana üstün yetenekli olarak 390 öğrenci tanılanmış ve merkezimizdeki eğitimlere devam etmiştir. Bu gün bu öğrencilerin 88’i üniversitelerin çeşitli bölümlerinde eğitimlerine devam etmekte, 119’u halen Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’ndeki eğitimlerini sürdürmektedir. 2002- 2012 yıllıları arasında öğrencilerimizin farklı alanlarda yaptıkları çalışmaları hem bir arşiv oluşturma hem de kamuoyu ile paylaşmak adına yayınlara
dönüştürmeye çalışıyoruz. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’nin müzik programlarında sahne almış bütün öğrencilerimizin kısa fragmanlarından oluşan “Nostalji” adını verdiğimiz 80 dakikalık DVD hazırladık. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi tarafından bir proje çalışması olarak çekilen “Karun Hazinesini Geri İstiyor” adlı filmin DVD’sini hazırladık. Nuri Şeker’in Uşak Şeker Fabrikasını kurma mücadelesinin anlatıldığı “Şekerin Hikâyesi” adlı tiyatro oyununu DVD formatında hazırlayarak çoğalttık. Ayrıca öğrencilerimiz tarafından hazırlanan proje çalışmalarının bazılarını; “Uşak İli Geleneksel Çocuk Oyunları Derlemesi”, “Ponpon Tavşan Piknikte”, “Uşak’ta Kuvayı Milliye Önderleri”, “İlkler Şehri Uşak Boyama Kitabı” isimli dört eseri yayın haline getirdik. Resim atölyesinde öğrencilerimizin farklı alanlarda yaptıkları 60 ayrı çalışmanın yer aldığı “Rengarenk” adlı resim albümü hazırladık. “Bilim Sanat Atölyesi” adını verdiğimiz bu dergide öğrencilerimizin farklı alanlarda yaptıkları proje çalışmalarının bazıları yer almaktadır. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’nin ilk on yılında sabırla özveriyle görev yapan merkez müdürlerine, öğretmen arkadaşlarıma, her zaman yanımızda yer alan değerli velilerimize ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Nisan 2013 42
> İDARİ KADRO VE PERSONELİMİZ <<<
Şakir ÖZDEMİR • Müdür - 2010 -
Mehmet GERİK • Müdür Yardımcısı - 2003 /
Hakan ERDAL • Müdür Yardımcısı - 2003 /
Güngör FİLİK Biyoloji Öğretmeni
Onur TÜLEMİŞ Dil Sanatları Öğretmeni
Nihat ÇAKIN Elektrik-Telekominikasyon Öğrt.
Bünyamin AYDIN Fizik Öğretmeni
Selcan AY İngilizce Öğretmeni
Senem ÇELİK İngilizce Öğretmeni
Ahmet GÜRTEN Kimya Öğretmeni
Esra YILMAZ Matematik Öğretmeni
Osman SAVAŞ Müzik Öğretmeni
Yasemin ERGÜL Müzik Öğretmeni
Canan DAĞ Resim Öğretmeni
Halil İbrahim KARADAYI Sınıf Öğretmeni
Serap SUNAY Tarih Öğretmeni
Hasan KOZAK Memur
Selçuk ŞAHİN Hizmetli
> 2002-2012 YILLARI ARASINDA GÖREV YAPAN İDARECİ VE ÖĞRETMENLERİMİZ <<<
Haydar ÖZCAN • Müdür - 2002/2004
Ali Osman YEŞİL • Müdür - 2004 / 2010
Fatma GÖKMEN Okul Aile Birliği Başkanı
Gülcan KOÇER (2010-2011) Okul Aile Birliği Başkanı
Rabia KUŞÇU ÖZKAN (2011-.....) Okul Aile Birliği Başkanı
Bahar ERİŞKİN İngilizce Öğretmeni
Esin ÇELİK İngilizce Öğretmeni
Hande KILINÇ İngilizce Öğretmeni
Meryem AKKAN ingilizce Öğretmeni
Nilüfer TOKER İngilizce Öğretmeni
Serkan UTLU İngilizce Öğretmeni
Ahmet YURDAKUL İngilizce Öğretmeni
Erman KARAKAYA Müzik Öğretmeni
Esra ERGİNYÜREK Müzik Öğretmeni
Gözde UPRAK Müzik Öğretmeni
Yasemin UTLU Müzik Öğretmeni
Hülya ÇINAR Müzik Öğretmeni
Kübra BULUT Müzik Öğretmeni
Ceren PAMUKÇU Müzik Öğretmeni
Nuran ALKAN Sınıf Öğretmeni
> BİLSEM 10 YAŞINDA <<<
Murat METİN Sınıf Öğretmeni
Kemal Ziya ORAL Bilgisayar Öğretmeni
Muhammed Abdullah ÇAKIRGÖZ Bilgisayar Öğretmeni
Mustafa İNCE Bilgisayar Öğretmeni
Gülfem SERDAR Matematik Öğretmeni
Güneş SARI Matematik Öğretmeni
Mustafa KARTAL Matematik Öğretmeni
Mustafa ÖZKAN Matematik Öğretmeni
Mustafa Şamil ÖZDEN Matematik Öğretmeni
Süleyman ERDOĞAN Matematik Öğretmeni
Erdal ATILGAN Matematik Öğretmeni
Esra KÜPLEMEZ Matematik Öğretmeni
Demet KUZUBAŞIOĞLU Matematik Öğretmeni
Cemile GÜRTEN Fizik Öğretmeni
Hakan ÜÇER Dil Sanatları Öğretmeni
Nesibe ÜNLÜ Rehber Öğretmen
Nuray ÖZKAN Rehber Öğretmen
Sibel ÇAKIR Rehber Öğretmen
İbrahim SONER Rehber Öğretmen
Hatice AKKAN Rehber Öğretmen
Cuma OTLUTEPE Rehber Öğretmen
Ayşe ERDAL Resim Öğretmeni
Fatma GÜNAY Resim Öğretmeni
Hasan SERDAR Resim Öğretmeni
Rabia YIKAR Görsel Sanatlar Öğretmeni
> Röportaj : Mehmet Ufuk ERDEN / Uşak Valisi <<<
Arkadaşlarım Elifsu KAHRAMAN ve Dila BATUM ile birlikte Sayın Valimiz Mehmet Ufuk ERDEN’i makamında ziyaret ettik. Bu görüşme esnasında İl Milli Eğitim Müdürümüz Ömer BULUT, Merkez Müdürümüz Şakir ÖZDEMİR ve Edebiyat Öğretmenimiz Onur TÜLEMİŞ’ de bize refakat ettiler. Doğrusunu söylemek gerekirse görüşme öncesi biraz heyecanlıydık. Uzun uzun sorular hazırlamıştık. Bütün sorularımıza cevap verecek miydi? Nasıl yazacaktık?... Nihayet bizi sayın valimizin makamına aldılar, kendimizi tanıttık. Ayrı ayrı bizimle ilgilendi, okullarımızı, ailelerimizi, ilgi alanlarımızı sordu. Meyve suyu ikram etti. Ayrıca okuldaki sınıf arkadaşlarıma da götürmem için bir koli meyve suyu hazırlattı. Güler yüzü, samimiyeti ile bizi çok rahatlattı. Sanki yıllardır tanışıyorduk. Hazırladığımız soruların hepsini okuttu. Soruları beğendiğini ifade etti. Bize bazı nasihatlarda bulundu. “Hayalleriniz olsun ama hayalde yaşamayın” sözü beni çok etkiledi. Sayın valimize sorularımıza verdiği samimi cevaplar için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Samed Can AKGÜN
BİLİM VE SANAT MERKEZLERİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ? -Bilindiği üzere, Bilim Sanat Merkezleri Türk Millî Eğitiminin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak üstün yetenekli çocuk ve öğrencilerin; Atatürk ilkeleri doğrultusunda yetişmeleri, ulusal ve evrensel değerleri tanımaları, liderlik, yaratıcı ve üretici düşünce yeteneklerini ülke kalkınmasına katkıda bulunacak şekilde geliştirmeleri gibi çok temel ve gerekli bir çerçevede buluşmalarını sağlayan merkezler olarak kurulmuşlardır. -Bu merkezlerde edinilen ve geliştirilen birçok beceriyle birlikte bilimsel düşünce ve davranışlarla estetik değerleri birleştiren, üretken, sorun çözen kendini gerçekleştirmiş bireyler olarak yetişmeleri doğrultusunda çalışmalar yürütüldüğünü görmekteyiz. Burada çocuklarımız, öğrencilerimiz özgün bakış açılarıyla yeni düşünceler önerebilmekte, teknik buluş ve çağdaş araçlar geliştirebilmeleri yönünde kendilerine uzman bir rehberlik hizmeti verilmektedir. 10. Yılını dolduran Uşak Bilim Sanat Merkezimizin de ilimizde önemli bir ihtiyaca cevap verdiği düşüncesindeyim. Bu vesileyle, nice başarı dolu yıllar diliyorum.
KENDİ ÖĞRENCİLİK YILLARINIZLA BUGÜNKÜ ÖĞRENCİLERİN ŞARTLARINI KARŞILAŞTIRIR MISINIZ? - 1 9 6 0 ’ l ı y ı l l a rd a g e ç t i ç o c u k l u ğ u m u z . İ l k o k u l a başladığımızda daha Türkiye’de televizyon yayını bile yoktu. Evlerimizin başköşesini radyolar süslerdi. Şimdi sizin çok alışkın olduğunuz, bilgisayar, internet, cep telefonu gibi araçlar o zaman hayal dahi edilemiyordu. Okulların derslikleri sobayla ısınıyor kara tahtaya yazıyorduk. Eğitimin kalitesi şimdi olduğu gibi o zaman da iyiydi. Öğretmenlerimiz de öğrencileriyle ilgiliydi. Önlüklerimiz ortaokulda üniformalarımız vardı, hatta bazı ortaokullarda asker şapkası gibi şapkalar giyiliyordu. Mekânlar imkânlar ne olursa olsun içinizdeki azim önünüzdeki ideal ne olursa ona göre yol alırsınız bazen şartları siz oluşturur bazen de şartları siz zorlarsınız. ÇOCUKLUĞUNUZDA HAYALİNİ KURDUĞUNUZ MESLEKLER NELERDİ? -Çocukluğumuzda yaşadığımız şartların ve ortamların içende üretilebilecek hayallerimiz vardı elbet. Henüz aya ilk adım atılmıştı. Yani astronot olmayı düşünmüyorduk. Meslek olarak ilk karşılaştığımız ilk yüzleştiğimiz öğretmenlerdi ve öğretmenlik
> Röportaj : Mehmet Ufuk ERDEN / Uşak Valisi <<< pek çok çocuğun ilk meslek hayaliydi. Nitekim, ben de bu yönde geliştirdim kendimi, ilk öğrenimden sonra sınavla ilköğretmen okuluna kaydoldum. Gelişen ve değişen şartlar altında yükseköğrenim görme imkanı ortaya çıkınca hukuk fakültesinde okumaya tercih ettim. Bu okuldan mezun olduğumda girdiğim sınavlar sonucu kaymakamlık mesleğine adım attım. HAYALİNİ KURDUĞUNUZ BİR OKUL MODELİ VAR MI? -Fiziki şartları, teknik donanımları ne olursa olsun binaları ve sistemleri amacına uygun kullandığınızda sonuca ulaşırsınız. Bu nedenle hayali kurulacak okul modeli özünde şöyle olsa gerek; bilgili, kendini sürekli geliştirip öğrencisine adayan bir öğretmen, saygılı, araştırmacı, kendisi, ailesi ve ülkesi için hedefleri olan bir öğrenci. Bu iki temel unsur hangi fiziki mekânda hangi eğitim modelinde buluşursa buluşsun başarılı olma konusunda önlerinde hiçbir engel olmayacağı düşüncesindeyim. Bununla birlikte, tabii ki çocuklarımızın fiziki ve ruhsal gelişimlerine hitap edecek ergonomik donanıma sahip sınıflar, öğrenmeyi kolaylaştıracak uygulamalı bilim labratuvarları, beden eğitimi salonları, yeşil alanlar, daha hijyenik tuvaletler, öğretmenler için daha iyi ortamlar, teknik araç ve gereçler, eğitim ve öğretimi kolaylaştıracak çok önemli unsurlardır. Eğitimde de devlet ve hükümet politikası olarak sürekli bir iyileştirme, yenileme ve geliştirme çalışmaları var. Her öğrencinin ve öğretmenin mutlu ve huzurlu bir eğitim süreci geçireceği kampus okullar inşa edilmelidir.
SİZCE EĞİTİMDE FARKINDALIK OLUŞTURABİLECEK UYGULAMALAR NELER OLABİLİR? BU KONUDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ? -Okullar, insanın hayatında alacağı yolu belirleyen insanın daha hiçbir şey bilmez iken yolunu aydınlatan bilim yuvalarıdır. Öğretmenlerin bilgi ve tecrübeleriyle çıkılan bu yolda iyi öğrencilik yapmak, çok çalışmak başarıya götüren en önemli unsurdur. Bilgi ve tecrübeleri kendimize hedef seçtiğimiz yolda kullandığımızda, çok yol alırız. Bilginin kaynağı merak, araştırma duygusu ve sonunda elde edilen bilmenin verdiği güçtür. İnsanlığın faydasına kullanılabilen bu birikimle, hasta bir çocuğa şifa olmak, köprüler barajlar çizmek, adalet dağıtmak, güler yüzlü esnaf olmak, iyi bir kamu görevlisi olmak, işini güzel yapan bir usta olmak, hayatı kolaylaştırıp yaşanabilir kılmak… Y Ö N E T İ C İ L İ K G Ö R E V İ N İ Z D E N A RTA K A L A N ZAMANLARDA MEŞGUL OLMAKTAN HOŞLANDIĞINIZ UĞRAŞLARINIZ VAR MI? ÖRNEĞİN ŞİİR YAZAR MISINIZ? ÖYKÜ DENEMELERİNİZ VAR MI? -Bir ilin yönetimi gerçekten insanın neredeyse tüm zamanını alacak kadar yoğun faaliyetlerle geçiyor. İyi planlanmadığında
karmaşık bir yönetimle beraber çözümü daha çok vakit alan sorunlar zaman ve kaynak israfı ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle il yönetiminin devlet ve hükümet politikaları doğrultusunda, ilin özellikleriyle paralel sürdürülebilmesi, örneğin, Uşak’ın bir köyündeki okulda verilen eğitimle şehir merkezinde verilen eğitimin aynı kalitede olması için elbet bir uğraş vermek, tüm bu işleri sevk ve koordine etmek gerekiyor. İlin dinamiklerini harekete geçirip, kalkınması, gelişmesi, tanıtılması, zaman zaman ortaya çıkan sorunların aşılması için tüm imkânların iyi değerlendirilmesi, uyumlu bir çalışmanın sergilenmesi için iyi bir yönetim gerekiyor. Belki de bu nedenle kendimize ait çok fazla vaktimiz kalmıyor. Şiir yazmak, bir öykü ile uğraşmak çok hoş ve güzel meşguliyetler. Katıldığım kültürel etkinliklerden keyif alıyorum, gittiğim tiyatro oyunlarında sanatın o güzel penceresinden bakmaya fırsat buluyorum. UŞAK SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR? İLİMİZLE İLGİLİ BİR TANITIM KATALOĞUNDA MUTLAKA OLMASI GEREKENLER NELERDİR? -Türkiye’nin pek çok ilinde ve ilçesinde görev yapma ve çeşitli vesilelerle ülkemizi çok iyi tanıma fırsatı buldum. Şunu fark ettim, bizim ülkemiz doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle başta insan kaynağı olmak üzere çok zengin bir varlığa sahip. Yer altı ve yerüstü zenginliklerimiz, dünyanın hayran kaldığı tarihi ve doğal güzelliklerimiz var. Uşak da güzel ülkemizin gelişen kalkınan, adını her geçen gün daha gür bir şekilde duyuran, sanayisi, tarihi ve doğal varlıklarıyla, misafirperver ve çalışkan insanlarıyla çok güzel bir ilimiz. İlimiz için yapılacak bir tanıtım kataloğunda daha önce yapılan çalışmaları da dikkate alarak ilimizin üstün yönleriyle birlikte mutlaka insanlarımızın başarı öykülerine yer vermeliyiz. BUGÜNLERDE DÜNYADAKİ HANGİ GELİŞMELER SİZİ DAHA ÇOK SEVİNDİRİYOR, HANGİ OLUMSUZ GELİŞMELER ENDİŞELENDİRİYOR? -Bir insan olarak öncelikle bütün dünyada barış ve huzurun hakim olmasını diliyorum. Yakın coğrafyamızda bazı ülkelerde iç karışıklıklar var, huzursuzluklar var. Çocuklar, kadınlar masumlar hayatlarını kaybediyorlar. Dünyamız çok büyük, her ülkede herkese yetecek kadar zengin kaynaklar vardır. Barış adına, tüm insanların mutluluğu ve huzuru adına güzel gelişmeler görmek istiyorum: Kimse aç kalmasın, kimse sokakta yatmasın, kimse haksızlığa uğramasın. Bu yönde insanların hayatlarını kolaylaştıracak her türlü gelişme beni çok mutlu eder. -Uşak Bilim Sanat Merkezi öğrencilerimize ve bizleri bu dergi aracılığıyla takip eden tüm okuyucularımıza sağlıklı, başarılı ve mutlu günler diliyorum.
> BİLSEM 10 YAŞINDA <<<
.yıl Uşak Bilim ve Sanat Merkezi; Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 1411 sayılı makam onayı ile 2002–2003 Öğretim Yılında Ergenekon ilköğretim Okulu binasında eğitim- öğretime başlamıştır. 20042006 yılları arsasında Uşak Belediyesi’ne ait Huzur Park’taki spor tesislerinde eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmiştir. 2006 yılından bu yana Uşak Belediyesi’nin tahsis ettiği Belediye İşhanının 4.katındaki yerinde eğitim- öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi; uzmanları tarafından üstün yetenekli olduğu belirlenen, yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren öğrencilerin zekâ, yaratıcılık, sanat ve liderlik yeteneklerini geliştirdikleri bir eğitim kurumudur. ÖĞRENCİ SEÇİMİ Uşak İlindeki ilkokul 4. sınıf öğretmenleri üstün yetenekli olarak belirledikleri öğrencileri Bilim ve Sanat Merkezine aday gösterirler. Öğretmenleri tarafından aday gösterilen öğrenciler
Bilim ve Sanat Merkezi tarafından yapılan 2 aşamalı özel eğitim testinden geçirilerek, IQ seviyesi 130 ve üzeri olan öğrenciler kayıt hakkı kazanırlar. Kayıt hakkı kazanan öğrenciler bir yandan okullarındaki eğitimlerine devam ederken diğer yandan Bilim ve Sanat Merkezindeki eğitimlerine devam ederler. UYGULANAN EĞİTİM PROGRAMLARI Kayıtları yapılan öğrencilerimiz hazır bulunuşluk düzeyi ölçüldükten sonra merkezimizde; a) Uyum (Oryantasyon), b) Destek Eğitimi; 1) İletişim Becerileri, 2) Grupla Çalışma Teknikleri, 3) Öğrenme Yöntemleri, 4) Problem Çözme Teknikleri, 5) Bilimsel Araştırma Teknikleri, 6) Yabancı Dil, 7) Bilgisayar, 8) Sosyal Etkinlikler, c) Bireysel Yetenekleri Fark Ettirme, d) Özel Yetenekleri Geliştirme, e) Proje Üretimi/Yönetimi olmak üzere süreleri öğrencilerin performansına göre değişen beş ayrı eğitim sürecinden geçmektedir. 2012-2013 Eğitim öğretim yılında Uşak Bilim ve Sanat merkezine119 öğrenci devam etmektedir. 2002 yılından bu yana Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’ne 390 öğrenci kayıt hakkı kazanmıştır. Öğrencilerimizin tanılandıkları dönemde devam ettikleri okullar tablo-1'de verilmiştir. 88 öğrencimiz Üniversiteye devam etmekte olup aşağıdaki tabloda devam ettikleri bölümler yer almaktadır. 3 öğrencimizde üniversiteden mezun olmuştur.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> İSTATİSTİKLER <<< UŞAK BİLİM VE SANAT MERKEZİ’NE 2002- 2012 YILLARI ARASINDA KAYIT YAPTIRAN 390 ÖĞRENCİNİN DEVAM ETTİĞİ OKULLARI / TABLO-1 SIRA
OKUL ADI
KAYIT YAPTIRDIKLARI YETENEK ALANLARI TABLO-2
TOPLAM
KIZ
ERKEK
1
Gazi Mustafa Kemal İlkokulu
89
51
38
2
Mehmetçik İlkokulu
44
23
21
3
23 Nisan İlkokulu
25
12
13
4
Atatürk İlkokulu
12
6
6
5
Ergenekon İlkokulu
16
6
10
6
Besim Atalay İlkokulu
8
2
6
7
Halit Ziya Uşaklıgil İlkokulu
12
6
6
8
Hasan Hilmi İlkokulu
11
3
8
9
Zihinsel
241
Resim
76
Resim
44
Zihinsel+Müzik Resim
9
Zihinsel+Müzik
7
Zihinsel+Resim
6
Müzik+Resim
7
TOPLAM
390
Ömer Bedrettin Uşaklı İlkokulu
2
-
2
10
Bir Eylül İlkokulu
9
6
3
11
Cumhuriyet İlkokulu
3
2
1
12
Eşe-Halil Erdoğdu İlkokulu
10
4
6
13
Ganime Özadam İlkokulu
8
6
2
14
Timur Ertürk İlkokulu
1
1
-
15
Öğret. Mahmut Özgöbek İlkokulu
2
1
1
16
Mehmet Sesli İlkokulu
9
3
6
17
Nihat Dülgeroğlu İlkokulu
12
3
9
18
Turhan Akçay İlkokulu
13
8
5
19
Yaşar Akar İlkokulu
2
2
-
20
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu
9
5
4
21
Özdemirler İlkokulu
-
-
-
22
Ahmet Ali Aşçı İlkokulu
-
-
-
23
Aybey İlkokulu
1
-
1
24
Aydın Turan İlkokulu
-
-
-
25
Vali Ali Fuat Güven İlkokulu
-
-
-
26
Fatih İlkokulu
3
-
3
27
Müjde İlkokulu
-
-
-
28
Şefkat İlkokulu
3
-
3
29
Nuri Şeker İlkokulu
-
-
-
30
Hasibe ve Mazhar Gürbüz İlkokulu
-
-
-
31
Kurtuluş İlkokulu
-
-
-
32
Alper Günbayram İlkokulu
2
2
-
33
Milli Egemenlik İlkokulu
-
-
-
34
Muzaffer Mert İlkokulu
-
-
-
35
Dikilitaş İlkokulu
-
-
-
36
Karaağaç İlkokulu
-
-
-
İLKOKUL
37
Gül İlkokulu
1
1
-
38
Uğur Serdaroğlu İlkokulu
-
-
-
57
39
Malkoçoğlu İlkokulu
-
-
-
40
Özel Karun & Bahçeşehir İlkokulu
14
7
7
41
Özel Üftade İlkokulu
30
18
12
42
Mehmet Sadık Boz İlkokulu
2
1
1
43
Bedriye ve Kadir Uysal İlkokulu
30
14
16
ORTAÖĞRETİM
44
Sivaslı Muammer Yazgan İlkokulu
4
2
2
45
Sivaslı Cumhuriyet İlkokulu
1
-
1
4
46
Banaz 31 Ağustos İlkokulu
2
1
1
390
196
194
TOPLAM
UŞAK BİLİM ve SANAT MERKEZİNE DEVAM EDEN ÖĞRENCİLERİN SAYILARI
ORTAOKUL
58
KIZ : 30 ERKEK : 27
KIZ : 27 ERKEK : 31
KIZ :3 ERKEK : 1
TOPLAM : 119
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> İSTATİSTİKLER <<< Öğrencilerimizin Devam Ettikleri Üniversiteler ve Fakülteler Tablo - 3 ÜNİVERSİTE ADI
SAYISI
FAKÜLTE ADI
SAYISI
TIP FAKÜLTESİ
16
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ
6
HUKUK FAKÜLTESİ
9
BİLİŞİM SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ
1
ELEKTRONİK VE HABERLEŞME
1
ENDÜSTRİYEL İNGİLİZCE
1
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
4
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ
1
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
2
ENDÜSTRİYEL TASARIM
2
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
6
OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ
1
EGE ÜNİVERSİTESİ
10
İNGİLİZCE MÜTERCİM TERCÜMANLIK
1
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
9
TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ
1
TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ
1
İLETİŞİM FAKÜLTESİ
2
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
6
GÜZEL SANATLAR VE TASARIM
3
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ
1
MİMARLIK FAKÜLTESİ
1
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ
3
GIDA MÜHENDİSLİĞİ
1
İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ
3
ECZACILIK FAKÜLTESİ
1
UŞAK ÜNİVERSİTESİ
1
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ
2
SABANCI ÜNİVERSİTESİ
1
HARİTA MÜHENDİSLİĞİ
2
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ
4
SİNEMA TV
1
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
1
ÇEVİRİ BİLİM
1
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
4
GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI
1
KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ
1
İŞLETME
1
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
2
EKONOMİ
2
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
1
ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ
2
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
1
MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİK
1
STANFORD ÜNİVERSİTESİ
1
İKTİSAT
2
NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ
1
ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ
1
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
2
PSİKOLOJİ
4
YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ
4
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ
1
ORTADOĞU ÜNİVERSİTESİ
1
KİMYA MÜHENDİSLİĞİ
1
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
1
GAZETECİLİK
1
CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ
4
ZİRAAT FAKÜLTESİ
2
MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ
1
FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON
2
KOÇ ÜNİVERSİTESİ
1
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
1
GEDİZ ÜNİVERSİTESİ
1
SAĞLIKLI BESLENME VE DİYETETİK
1
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ
1
TURİZM
1
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
2
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK
1
KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ-MATEMATİK
1
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ-MÜZİK
1
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ-İLKÖĞRETİM MATEMATİK
2
İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ-İNGİLİZCE
1
İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ-COĞRAFYA
1
ANKARA YILDIRIM BEYAZID ÜNİVERSİTESİ
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ-RESİM
2
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
1
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ
1
88
TOPLAM
88
TOPLAM
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> BİLSEM’İN ONUR’U <<< Gemi Mühendisleri Odası’nın düzenlediği Geleceğin Gemi ve Yüzer Yapıları Tasarım 2012 adlı yarışmada Uşak Bilim ve Sanat Merkezi eski öğrencilerinden olan halen Kadir Has Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı 2. sınıf öğrencisi Onur KOÇAN TİMSAH projesi ile 2.’lik ödülü aldı.
Onur KOÇAN “GELECEĞİN GEMİLERİ” Konulu Tasarım Yarışmasında “TİMSAH” adlı projesiyle 2. oldu.
Onur KOÇAN ayrıca Türkiye Endüstriyel Tasarım Öğrencileri Platformu Başkanı (TETÖP) görevini yürütmektedir.
TiMSAH 1-2 İnsansız İstihbarat (TİMSAH-2) ve Genel Maksat-Amfibi (TİMSAH-1) Deniz Araçları Tasarımı alanında ki bu projeyi arkadaşları Emre KIZILGÜ ve Alican KILIÇASLAN'la birlikte gerçekleştirilen Onur KOÇAN proje ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: Hızla gelişen dünyamız ve bu gelişime ayak uydurmuş gelişmiş ülkelerin savunma sanayi teknolojileri yakından incelendiğinde; iki dünya savaşı ve geri kalan yetmiş yıllık dönemde terörle mücadele eden savunma sanayilerinin insan hayatına ve bu bağlamda askerine verdiği önemi arttırmıştır. Hafif zırhtan, birliklerin mobilize gücünü arttıran araçlara kadar çeşitli yenilikçi çalışmalar olmuş ancak; bu çalışmaların büyük çoğunluğunu insansız araçlar ve doğru istihbarat edinme teknolojileri oluşturmuştur.
Mühendis, kelime anlamıyla matematik bilen olmasına karşın; doğa bilimleri analizini yapabilen insan demektir. İyi bir mühendis doğa ve doğadaki hareketlilik ile iç içe olmalıdır. Bu zamana kadar tasarlanan bütün tasarımların esasında doğanın birer yansıması olduğunu unutmamalı, içine düştüğü problemin cevabını doğada aramalıdır. Karada ve özellikle suda hızlı hareket edebilen, manevra kabiliyeti yüksek, su seviyesinde seyrederek avına sinsice yaklaşan ve gerekirse saatlerce sessizce bekleyebilen Timsah’ı hidrostatik ve hidrodinamik özelliklerinden esinlendik. Terörle mücadelede, kıyı iç ve uluslar arası sularda Sahil Güvenlik ve Polis güçlerinin karşılaşabileceği her türlü tehlikeye karşı öncü gözetleme yapabilecek, deniz trafiğinden kaçakçılığa; yasadışı göçmen sevkiyatından kötü hava koşullarında arama kurtarma ekibine yardımcı olabilecek; elektrik ve dizel motorların hibrit kullanımı ile uzatılmış menzile sahip; insansız genel maksat ve istihbarat deniz aracını karaya çıkabilen ve yarı-batar denizaltı olan iki farklı kardeş model olacak şekilde tasarladık. Geleceğin yüzer yapılarını inşa edecek geleceğin gemi inşaatı mühendisleri olarak çözüm odağımız timsah oldu.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
Uşak Bilim Ve Sanat Merkezinin ilk öğrencilerinden olan Hasan Önder POLAT İle öğrencilerimizin röportajı Röportaj Ekibi : Melis ÇETİNTÜRK Erkan ÇELİK Hakan KÖSE Dilan BAYSAL
STANFORD’TA BİR BİLSEMLİ H.Önder POLAT Stanford Üniversitesinde İktisat Doktorası yapıyor.
Melis ÇETİNTÜRK: Sizce Önder Polat’ın dilinden kendisi nasıl biridir? Önder POLAT: Liseyi Robert Koleji’nde bitirip Amerika’da İktisat eğitim aldım. Şu anda Amerika’da Stanford Üniversitesinde İktisat alanında doktora yapıyorum. En çok dergi okumayı severim. Değişik yemekleri araştırıp onları yerinde gidip yemeyi severim. Melis ÇETİNTÜRK: İktisadın matematikselleşmesinden dolayı reel dünyadan koptuğu şeklindeki görüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bununla bağlantılı olarak iktisadın Amerikan sistemiyle öğrenciye aktarımını destekliyor musunuz? Destekliyorsanız Neden? Önder POLAT: Aslında iktisat matematikleşerek gerçek hayata daha çok yaklasıyor. Çünkü matematiğin araç gereçlerini, iktisadı kullanmadan çok dişe dokunacak bir şey bulamazsınız. Dolayısıyla iktisat matematikleşmek zorunda. Aslında matematik gerçek hayatla iç içe olan bir bilimdir. Amerikan sistemiyle öğrenciye aktarımına gelince; Toplumdaki herkesin iktisadi şeyleri bilmesi önemli bir şey. Dikkat edilmesi gereken şöyle bir hususta var: İktisadın ilk kanunları 19.yy. da çıktı. Bunlar basit şeylerdi. Basit olduğu için birçok şeyi yansıtmazlardı. Günümüzde bakıldığı zaman daha çok üzerine eklenerek gelişmiştir. İktisadı tek bir şekilde, tek bir derste anlattığınız zaman 19.yy. gibi anlatmış olursunuz. Öyle olunca biraz ideolojikleşiyor çünkü bu dersi alanlar büyük olasılıkla bu şekilde düşünürler. Bu tarz müfredatların akılda kalıcı hazırlanması lazım. Bu konuyla bazı konuları daha geniş perspektiften verebilmesi lazım ki ancak öyle gerçekçi olur. Herkesin en azından basit iktisat bilmesi faydalı olur. Erkan ÇELİK: Amerika’daki üniversiteler ile Türkiye’deki üniversiteleri karşılaştırır mısınız? Önder POLAT: Bence öğrencilerin yeteneği eşit ama sistem
olarak büyük farklar var. Mesela şöyle diyelim; bir öğrenci ileri şeyleri yapmak istiyorsa sizi hemen sınıf atlatıyorlar. Birinci sınıftayken dördüncü sınıf dersi aldırıyorlar. Daha çok destek oluyorlar, dolayısıyla daha esnek bir sistem var. Türkiye’de öğrenciler üniversite sınavına girerken çok stresli bir dönem geçiriyor. İlk iki sene daha gevşek oluyor. Orada daha rahat daha uzun bir süreç var. Yani maratonu koşup hızlı yorulan insan tipi değil. Tabi çok daha fazla iş imkânı ve araştırma yapma imkânı da oluyor, bu nedenle insanlar daha çok çalışıyor. Çünkü sonuçta kazanacağı şeyler fazla. Hakan KÖSE: Türkiye’deki üniversitelerde verilen iktisat eğitimi öğrencileri güncel ekonomiye ne kadar hazırlıyor? Önder POLAT: Şimdi o konuda ben pek yorum yapmayayım; çünkü Türkiye’de okumadım. Ama şöyle bir şey var. Türkiye deki çeşitli okullardan Amerika’daki okullara gelebilenler var. Koç, Sabancı, Boğaziçi ODTÜ, Bilkent Üniversitelerinden gelenler var. Dilan BAYSAL: Amerika’dan bakınca Türkiye nasıl görünüyor? (Ekonomik, politik, kültürel) Önder POLAT: Özetlemek gerekirse ekonomik olarak kısa vadeli makro ekonomik değişkenlerden dolayı Türkiye iyi yönetiliyor. Türkiye’nin bence bir problemi hukuk sisteminin oturmamış olmasıdır. Biraz partizanlığa yönelen bir gidişat olabilir. Öyle bir risk faktörü de var. Onun için Türkiye uzun vadede büyümesini devam ettiremeye bilir. Dediğim gibi kısa vadede diğer işlerini iyi yürütüyorlar. Pozitif şeylerin olduğu kadar elbette risk faktörleri de var. Melis ÇETİNTÜRK: Özelleştirme ülkemizde hatta tüm dünyada sürekli konuşulan ve gündeme gelen bir konu, bu konuların artıları ve eksileri zaman içinde dile getirilmiştir. Biz bir de sizden dinlemek istedik. Sizce özelleştirme kısa dönemde bir getiri sağlarken uzun dönemde bakıldığında ülke ekonomisinde bir tehdit oluşturur mu? Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
STANFORD’TA BİR BİLSEMLİ H.Önder POLAT Stanford Üniversitesinde İktisat Doktorası yapıyor.
Önder POLAT: Şimdi buna çok iyidir ya da kötüdür diye genel bir cevap vermemek gerekir. Yani 18. 19. yüzyılın teorileri ile konuşmuş oluruz. Bu tip konular daha çok özelleştirmesini yapacağınız kurumla ilgili şeyler. O da satışını yaptığınız kontratla ilgili şeyler. Kontratlarınızı iyi kurarsanız, başkalarına özel antlaşmalarla peşkeş çekmezseniz, uzun vadeli planlarınızı iyi yaparsanız. Kısa vadeli bütçe açığınızı kapatmak yerine daha uzun vadeli getirisi olan işler yapmak gerekir. Mesela köprüler yeni satıldı. Şimdi orada nasıl ne şekilde yapıldığına ilişkin kontratlara iyi bakılması lazım. Çok uzun vadeli gelir getirebilecek şeyler üç yıllık dört yıllık gelir fiyatına satıldı. Onların kontratlarını incelemek lazım. Fiyatlamaları ve onarılmamalarıyla ilgili düzenlemeleri kim yapacak, hangi kurallar işleyecek bunlar çok önemli. Dolayısıyla özelleştirme dediğiniz zaman kesinlikle yapalım ya da yapmayalım değil, bunun yerine o kurumun ayrıntıları nedir, karı nedir, zarar mı ediyor bunları incelemek lazım. Dolayısıyla kontrat bazlı bir şey olması lazım. Melis ÇETİNTÜRK: Geçmişe baktığımızda ekonomide mübadele ilişkisi hâkimken paranın ortaya çıkmasıyla birlikte para hâkimiyeti başladı. Günümüzde ise gerek kredi kartları gerek ulaşımda biletlerle paranın dolaşımı azalmakta. Yakın gelecekte paranın kalkmasıyla piyasaya neyin hâkim olacağı konusunda düşünceleriniz nedir? Önder POLAT: Bu çok uzun vadeli bir şey. Benim kendi görüşüm para kesinlikle kalkmayacağı yönünde. Saydığımız diğer biletler, kartlar vs. bunlar alternatif metotlar. Tabiî ki bunlar kolaylık sağlıyor. Kredi kartı, banka kartı taşıdığınızda paranızı cebinizde taşımadığınız için kolaylık sağlıyor. Size belli bir güvenlik ve avantaj da sunuyor. İnsanlar bunlardan yararlandı yararlanmaya devam edecek. Paranın kullanılmaması tekerleğin icat edilip atılması gibi bir şey olur. E. ÇELİK: Hedeflerinizden biraz bahsedebilir misiniz? Önder POLAT: Ben kendi hedeflerim yerine, sizin hedefleriniz hakkında konuşmamızın daha doğru olacağını düşünüyorum. Stanford Üniversitesinde okudum. Şimdi orada iktisat doktorası yapıyorum. Amerika’daki iyi bir üniversitede doçent olurum, profesör olurum şuan ki hedefim bu yönde. Belki ileride Türkiye’ye geri dönmek isterim. Dilan BAYSAL: Neden iktisat doktorasını seçtiniz? Önder POLAT: Matematikselleşme çok matematik barındıran bir şey aynı zamanda sosyal bir şey de. Siyasal kurumlarla ilgileniyor olması; siyasal sistemle ilgili, hukukla ilgili, insanların piskolejisiyle ilgili, insanların ikili ilişkileriyle ilgili, bir sürü konu farklı ırkların birbiriyle ilişkisinden tutun da Anayasa yapmayı bile iktisadi olarak inceleyebilirsiniz. Matematikle de çok bağlantılı olması bazı konularda matematik gücünü ve gözlem gücünü
arttırıyor. Dolayısıyla ben onun için iktisat seçtim. Ben sosyal bilgiler içinde araçları olarak öne çıkan bir bilim dalı olarak görüyorum. Matematikle de ilgili çok bağlantılı olması bazı konularda analitik gücünü arttırıyor. Dolayısıyla onun için seçtim. Dilan BAYSAL: Sizce bilsem de nasıl bir eğitim politikası olmalı? Önder POLAT: Tesis olarak eskiye göre daha iyi durumda tabii ki daha da geliştirilmeli. Bir bahçe yok mesela. Yaş olarak 8–12 yaş arası çocukların koşup oynayabileceği bir yer yok. Fiziksel eksikliklerin dışında eğitimlerin yarım gün veya tam gün olması gerekir. Bazı derslerin okuldaki derslerle değiştirilmesi lazım. Burada Müzik, İngilizce eğitimi alan bir kişi okuldaki derslerden muaf olabilmeli. Buranın belli bir kurumsal yapısı var. Ufak ufak adımlaşırsa okullaşabilir. İlk kursanız burayı okul yapamazdınız çünkü çok zordu. Bir on sene geçtiği için bu tür şeyler yapılabilir ama bunlarda kolay şeyler değil tabii. Bunun için bir planınızın bir projenizin olması gerekir. Hakan KÖSE: Amerika’da böylesi kurumlar var mı? Önder POLAT: Bildiğim kadarıyla var ama ben görmedim. Çünkü liseden bahsediyoruz dolayısıyla ben üniversite de okuduğum için görmedim bilmiyorum ama bu tarz yerler var. Yeteneği biraz daha fazla olan öğrencilere farklı eğitimler veriliyor. Sadece Amerika da değil bütün ülkelerde var. Hakan KÖSE: Sizin zamanında Bilsem de nasıl branşlar vardı? Önder POLAT: O zaman çok başlangıçtı. Çok pilottu, çok az kişi vardı. Bu sisteme benziyordu ama benim hatırladığım kadarıyla matematik, resim, müzik gibi yine tüm branşlar vardı. Her dersten yararlanıyorduk. Erkan ÇELİK: Bilsem ile ilgili unutamadığınız bir anınız var mı varsa anlatır mısınız? Önder POLAT: Rehber öğretmenimizle çok sohbet ederdik. Bize egzersizler yaptırırdı, çok değişik gelirdi. En çok onu hatırlıyorum. Hakan KÖSE: Bilsem’ e devam eden öğrencilere tavsiyeleriniz var mı? Önder POLAT: Şöyle söyleyeyim; benim tavsiyelerimden ziyade sizin kendi tavsiyelerinizi kendinize kendinizin vermesi gerekir diye düşünüyorum. Tabii şöyle bu tip okullara gelmek bir sonuç değil. Kendinize biraz katkı sağlarsınız, farklı kişilerle tanışırsınız, biraz daha bir şeyler öğrenirsiniz, belirli bir bakış açısı kazanırsınız. Bu da size katkılar sağlar. Ben burayı kazandım, çok iyiyim deyip de buraya devam etmezseniz, ilgi göstermezseniz size katkısı da olmaz. Onun için benim size tavsiyem Bilsem’i aksatmamanızdır. Teşekkür ederiz. Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> AVRUPA BİRLİĞİ PROJEMiZ <<<
LEONARDO DA VINCI VETPRO PROJESi “IQ 130...” Ortak ülkeler; Türkiye, Litvanya Hayat boyu öğrenme programının genel ve uygulamaya yönelik amaçlarından yola çıkarak yaptığımız p ro j e m i z l e ; g l o b a l l e ş e n d ü n y a d a ülkelerarası ortak çalışmalar yaparak kültürler arası bilgi ve teknoloji transferine zemin hazırlanması ve böylece niteliği artan personel aracılığı ile projenin bütün bu amaçlara hizmet etmesi düşünülmüştür. Proje; sürekli değişen ve gelişen dünya konjektüründe mesleki gelişim sürecine bağlı olarak aynı hızda eğitime ayak uydurup bu alandaki ö ğ re t i m n i t e l i ğ i n i z e n g i n l e ş t i r m e ihtiyacından kaynaklanmıştır. Proje 2008-2009 yıllarını kapsamıştır. Hareketlilik faaliyeti 22 – 26 Haziran 2OO9 tarihleri arasında Litvanya’nın Kaunas şehrine yapılmıştır. P ro j e m i z i n k o n u s u ; y e t e n e k l i ö ğ re n c i l e r i n e ğ i t i m s i s t e m l e r i n i n geliştirilmesidir. İşte bu nedenle tarihte yapılan ilk IQ çalışmaları ve bu yöndeki uygulamalar projemizin alt yapısını oluşturmuştur. Bu sürecin devamı niteliğinde olan çalışmamızın ana teması
ise mesleki eğitim alanında performans yeterliliklerini ve üretkenlik oranını arttırmaktır. Bu temadan hareketle “Bilgi üretmede, geliştirmede ve sonuç almada, nasıl daha iyi bir eğitim verebiliriz?” problem cümlesine ulaşılmıştır. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi olarak yürüttüğümüz bu çalışmamızda, Uşak Belediyesi, ART televizyonu, Uşak
Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ nin katkıları sağlanmış böylece kurumlar arasında işbirliğini gerçekleştirme açısından örnek bir ekip çalışması sergilenmiştir.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> BU BENİM ESERİM PROJELERi <<< 2009-Türkiye Birincisi
Projeyi Yürüten Öğrenciler: Hüsnü ÇETİN-M.Mustafa YILDIRIM Danışman Öğt. : Bünyamin AYDIN
Otomatik Su Kesme Düzeneği Projenin Amacı: Unutulan açık musluklardan, patlayan su borularından suyun boşa akmasını engelleyen; sisteme kolayca uygulanabilen, düşük maliyetli, verimli, su tasarrufuna faydalı bir düzeneğin hazırlanması. Proje Fikrinin Ortaya Çıkması: Uşak Bilim ve Sanat Merkezi Belediye İş Hanının 4. Katındadır. Bir Pazar günü merkezimizin tuvaletindeki bir su borusu, bilinemeyen bir sebepten dolayı patlar ve 24 saat boyunca su boşa akar, her yeri 10 cm yüksekliğinde su kaplar, fazlası da alt katların tamamına ulaşır. Maddi zararlara sebebiyet verir. Bu problemin çözümü için neler yapılabileceğini düşünerek, konuşarak, danışarak, araştırarak böyle bir projenin yapılmasına karar verildi. Çalışmalar: Araştırmalarımızda pnömatik sistemlerin kapatma değil de açma işlemi üzerine çalıştığını tespit ettik ve kapatma ile ilgili düzeneği ortaya çıkarmak için çalışmalarımıza başladık. Bu proje küçük bir prototip halinde tasarlanmıştır. Düzenekte su saati, su vanası, 12 Voltluk elektrik motoru, “elektronik devre –ed-” olarak adlandırdığımız değişen manyetik alanı algılayıp sonra da elektrik motoruna sinyal gönderen devre, elektrik motoru ve ed’ye enerji sağlayan bataryadan mevcuttur. ed manyetik alanı takip edip algılayan sensor, su kapatma zamanını ve motor çalışma zamanını ayarlayan 2 düğme, sürenin dolduğunu ve vananın kapandığını gösteren ledlerden oluşmaktadır. Düzenekte elektrik motoru ile su vanası bir volan yardımı ile birbirine bağlanmıştır. Su saatindeki döner diskin (dd) üzerinde küçük bir mıknatıs vardır. ed’nin sensorü dd’nin tam üstündedir. Sonuç: Açık musluktan, patlayan borudan akan suyu otomatik olarak engelleyecek düzenek olmalıdır. Proje ile saat ve vanaya basit düzenekler kurularak, suların boşa akması önlenecek, su baskınlarının sebep olduğu maddi zararları engelleyerek ekonomiye katkı ve en önemlisi de su tasarrufu sağlanacaktır.
Harçlıkmatik
Proje 2010 yılında tamamlanmıştır.
Projeyi Yürüten Öğrenci: Mehmet Akif METİN Danışman Öğt. : Bünyamin AYDIN
Sınıf arkadaşlarıma harçlık alırken sorun yaşayıp yaşamadıklarını sordum. Aldığım cevaplar genellikle büyüklerimizde bozuk para bulunamadığı, bazılarının haftalık harçlık aldığı ve bir günde bitirdiği, daha sonraki günlerde harçlıksız kaldıklarını şeklinde açıklamalardı. Çalıştığım proje bu sorunu çözmek için hazırlanmıştır. Harçlıkmatik, elektrikle çalışan dijital göstergeleri olan ve metal paraların konulduğu iki bölümü bulanan bir düzenektir. Çocuklara verilecek harçlığı 50 kuruş ve 1 TL olarak belirledik. Tarih ayarlaması ve günlük harçlığı alabilmek için butonlar oluşturduk. Tarihleri görmek ve istenilen tarihlere ayarlamak, para miktarını belirleme seçenekleri oluşturduk. Dijital olarak saat 24.00’den sonra yeni tarih atacak ve öğrenci velilerin belirlediği miktardaki parayı kutunun alt bölümden alabilecektir Anne ve babalar her gün bozuk para aramak zorunda kalmayacaklar. Veliler bozuk paraları harçlıkmatiğe önceden koyacak. Harçlıkmatik adını verdiğimiz bu projede aynı zamanda harçlıkmatikte ne kadar para kaldığı dijital ortamda görülecek böylelikle miktarın azalması durumunda veliler bozuk para takviyesi yapabilecekler. Çocuklar, düzenli olarak harçlıklarını alabilecekler ve kaç günlük harçlık koyduğunu, ne kadar kaldığını bilecek ve para azaldıkça para takviyesi yaparak çocuğuna düzenli harçlık verebilecek. Bu sayede çocuğun düzenli para harcamayı kalıcı olarak öğrenmesine katkı sağlayacaktır. Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> PROJELERiMİZ <<< Isı Yalıtımı ile İlgili TÜBİTAK Projemiz
Projeyi Yürüten Öğrenciler: M.Akif METİN-M.Mustafa YILDIRIM Danışman Öğt. : Bünyamin AYDIN
Atık Derinin Isı Yalıtımında Kullanımı Bu çalışmanın amacı atık derinin ısı yalıtımında kullanılabileceğini göstermektir. Ayrıca atık derinin çevre kirliliğine etkisinin azaltılmasını sağlamaktır. Çevre kirliliği günümüzde en önemli sorunlardan biridir. Deri sanayiinde de derinin bazı kısımları çöpe atılarak kirliliğe neden olmaktadır. Hayvanları dış etkilerden koruyan deri, uygun bir şekilde kullanılarak hem atık olup çevreyi kirletmekten kurtulmuş olur hem de evlerimizi yalıtarak insanoğluna fayda sağlar. Son zamanlarda binalarda ısı için yalıtımının önemli olduğu gerçeği kabul edilmiş ve yalıtımın zorunluluğu kanun ile belirlenmiştir. Yalıtım için çeşitli yöntemler ve farklı yalıtım malzemeleri kullanılmaktadır. Bu bağlamda bu araştırmanın konusu olan atık deri hem yalıtımda kullanılacaktır hem de çevreye zararı önlenmiş olacaktır. Isı yalıtımında Türkiye ve dünya çapında en çok kullanılan malzemeler petrol türevlidir. Bizim kullandığımız malzeme olan atık deri (sektörde traş atığı veya talaşı olarak adlandırılmaktadır) içerisindeki krom vb maddeler haricinde organiktir ve şu ana kadar ısı yalıtımında kullanılmamıştır ve doğrudan çöpe atılmaktadır. Sonuçlar ve Tartışma: Öngörülerimize göre en azından deri atığı ile yalıtımın hiç yalıtım olmadan mekânlardaki ısıyı koruyacağı yönünde idi. Deneysel veriler bu iddiamızı doğrulamaktadır. Bizim için sürpriz olan diğer bir sonuç ise kullandığımız yöntemin piyasada çok kullanılan malzemelerden bile daha iyi bir yalıtıma sahip olduğunun belirlenmesidir. Fakat piyasadaki yalıtım malzemelerinin üretimi aşamasında dahi çevre kirletilebilmektedir. Bu yönü ile araştırmamız istenilen sonucu vermiştir. Deneyimizin yaz aylarında yapılması sonuçların doğruluğunu teyit edecektir. Deri sektöründe traş atığı veya talaşı olarak adlandırılan bu çalışmada kullanılan atık deri çevreye milyonlarca ton atılmaktadır. Tasarladığımız şekli ile 5cm*20cm*30cm ebatlarında preslenerek levha haline getirilmesi ile binalarda ısı yalıtımında kullanılarak ekonomimize milyarlarca lira katkı sağlayacaktır. Ayrıca bu milyonlarca ton deri atığı çöpünün bertaraf edilmesi için harcanacak masraf başka faydalı yerlerde harcanabilecektir. Sonuç olarak ısı bir enerjidir. Enerjinin her çeşidini tasarruflu kullanmalıyız.
Murat Dağı ile İlgili Projemiz
Projeyi Yürüten Öğretmenler: Mehmet GERİK • Güngör FİLİK Bünyamin AYDIN
Murat Dağının Ekolojik Olarak İncelenmesi Bu proje "Murat Dağı"nın sahip olduğu doğal kaynakların ekoloji temelli bir tabiat eğitimiyle tanıtılmasını hedef alan bir eğitim çalışmasıdır. Projenin amacı, Öğrencilerimizin ekolojik sistem içinde canlılar arasında var olan dengeye dikkatlerini çekmek, çevre sorunlarına karşı duyarlı insanlar olarak yetişmesine katkıda bulunmak, problem-çözüm odaklı bir bakış açısını kazandırmaktır. Projenin önemi, katılımcıların doğal ortamları bir laboratuar gibi algılayıp sorgulayıcı bir yaklaşımla değerlendirebilmesidir. Bu çalışmada gözleme dayalı öğrenme yöntemi öne çıkarılmıştır. Seçilen bölge örneğinden hareketle, ekosistemdeki doğal döngüler içinde insanın yeri ve konumu değerlendirilmiştir. Projede yer alan öğrencilere, öncelikle ekosistem, canlı ve cansız etmenler, tabii denge, biyolojik çeşitlilik, ekolojik çeşitlilik, jeomorfolojik oluşumlar, çevre kirliliği, milli parklar ve korunan alanlar gibi kavramlar açıklanmıştır. Bölgedeki hayat ile tabiat ilişkisi, ekolojik veriler çerçevesinde gözden geçirilmeye çalışılmış, insanımızın tabiattan nasıl faydalanması gerektiği üzerinde durulmuştur. Projenin hedefleri, öğrencilerimizi bölgedeki sıcak ve soğuk su kaynakları hakkında bilgilendirmek, bölgenin flora ve faunasını tanıtmak, toprak ve su analizi yapmak, ışık kirliliğinin en az olduğu yüksek kesimlerden gökyüzünü incelemektir. Bu proje özetle öğrencilerimizin düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik, özgün ve katılımcı bir eğitim programından oluşmaktadır. MURAT DAĞINDA YAPILAN ETKİNLİKLER 1. Bitki ve hayvan örneklerinin incelenmesi ve fotoğraflanması 2. Küçükler Barajı çevresinde fosil ve taş örnekleri toplanması ve incelenmesi 3. Basınç, nem, oksijen ve sıcaklığın ölçülmesi 4. Kayaçlar Üzerindeki Yosun ve Likenlerin incelenmesi 5. Murat Dağı’ndan doğan akarsuların kaynağının incelenmesi 6. Çokrağan Su Kaynağının İncelenmesi 7. Küçükler Barajı İçme Suyu Tesislerinin İncelenmesi
> BU BENİM ESERİM PROJELERi <<< Cisimlerin Geometrik Şekillerinin Dayanıklılığa Etkisinin Araştırılması Proje 2011 Yılında Tamamlanmıştır
Projeyi Yürüten Öğrenci: Elif Yağmur TURAN Danışman Öğt. : Bünyamin AYDIN
Projenin Amacı, cisimlerin geometrik biçimlerinin kuvvetle bağıntısını ortaya çıkararak, yapıların inşasına yönelik öneriler sunmak. Yaptığımız araştırmalarda geometrik şekiller üzerine birçok proje bulunduğunu, fakat bizim projemize benzer bir konu ele alınmadığını gördük. Fen bilimlerinde kâğıdın dayanıklılığı ile ilgili yapılan bir çalışmaya rastlamadık. Bu yüzden yaptığımız çalışma özgündür. Projedeki hedefimiz cisimlerin geometrisinin cismin dayanıklılığına etkisini ölçmek ve depremde hangi geometrik cisimlerin daha dayanıklı olduğunu bulmak ve geometrik biçimlerin kuvvetle bağıntısını ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmada her şeyden önce yapıların şekilleri inceledik. Deney sonuçlarına göre 0,1 N ağırlığındaki dört tane üçgen prizma şeklindeki kâğıtlar ortalama olarak 1768 kat ağırlığı çekmektedir. Benzer şekilde kare prizmalılar 2527 kat, silindir ise 4045 kat yükü taşımaktadır. Bu inanılmaz bir rakamdır. Çünkü insanoğlu en fazla kendi ağırlığının üç katını taşıyabilmektedir. İkinci en önemli sonuç titreşim hareketi küçük bir yük ile yapılsa bile bina birkaç saniyede yerle bir olmaktadır. Hâlbuki yıkıcı depremler birkaç dakika sürebilmektedir. Ulaştığımız sonuca göre kâğıdın mukavemeti çeşitli şekillere sokularak değiştirilebilir. Depremde dayanıksız yapılan ve yıkılan evler yerine silindir sütun ve kolonlar kullanılarak dayanıklı evler yapılarak can ve mal kayıpları önlenir. Yapılarda kullanılan kolonların ve sütunların dayanıklılığı ise kuşkusuz depremde de etkilidir. Depremde can ve mal kayıplarını en aza indirmek için geometrik şekli en dayanıklı olan kolonlar ve sütunlar silindir biçiminde olmalıdır.
Gereksiz Elektrik Sarfiyatını Önleyen Cihaz (GESÖC) Projeye Eylül 2009 tarihinde başlandı. 29 Ocak 2010 tarihinde proje tamamlandı.
Projeyi Yürüten Öğrenciler: Ertuğrul KÜÇÜKAKKAŞ - Çetincan ÖNELGE Danışman Öğt. : Bünyamin AYDIN
Projenin Amacı: Gereksiz elektrik sarfiyatını önleyen cihaz yapmak, elektrik sayaçları tasarı araştırmalarına katkı sağlamak, elektrik tasarrufu sağlamaktır. Projenin Hedefleri: İhtiyaç olmadığında elektriği otomatik olarak devre dışı bırakmak, cihazın uygulanabilir olduğunu göstermek, elektrikten tasarruf sağlamak¸ ülke ekonomisine katkı sağlamak. Elektrik bugünün vazgeçilemez bir ihtiyacıdır. Onsuz bir şey yapılamamaktadır. Doğal olarak günümüzde en fazla tasarruf yapılması gereken kaynak elektrik enerjisidir. Bu nedenle gereksiz yere yanan elektriği otomatik olarak kesen bir cihaz yapmak için projemize başladık. Elektriğin tasarruf edilmesi ile ilgili yapılan çalışmaları inceledik. Bu çalışmalarda bizim yaptığımız düzenek ile ilgili bir kayda rastlamadık. Hatta elektrik sayacı üreticilerine de baktığımızda böyle bir düzeneğin olmadığını gördük.Projemiz çalışan bir düzenekten oluşmaktadır. Düzenek bir elektrik sayacı, elektrik anahtarı, lamba ve elektriği otomatik olarak devreye sokan ve devre dışı bırakan bir cihazdan oluşmaktadır. Bu cihaza elektrik devre düzenleyicisi (edd) adını verdik. Bu devreyi bizim istediğimiz özellikleri sağlamak üzere piyasada çalışan bir elektrik elektronik ustasına hazırlattık. edd çeşitli devre elemanlarından oluşan ve dijital göstergesi de olan bir cihazdır. Dijital gösterge ile elektrik akımının hangi zaman aralıklarında devreden geçebileceği ayarlanabilmektedir. edd belirlenen zaman aralıklarında binada eğer elektrik kullanılıyorsa otomatik olarak devreyi kesmektedir. Mesela, okulumuz akşamüzeri saat 18.00'de kapanmaktadır. Sabahleyin de saat 08.00'de açılmaktadır. edd'yi giriş için 18.00, çıkış için 08.00 olarak ayarlayalım. Diyelim ki 17.55'de okul kapatılırken bir lamba açık bırakıldı. 5 dakika sonra edd devreye girerek sistemi otomatik olarak kapatır. Sonuç olarak 14 saat 5 dakika boşu boşuna harcanacak elektrik sarfiyatı sadece 5 dakika ile geçiştirilmiş olacaktır. Ulaşılan Sonuçlar: Bu yöntemle lüzumsuz elektrik sarfiyatı önlenebilir, elektrik tasarrufu yapılabilir.
> BU BENİM ESERİM PROJELERi <<< Türk Zeka Oyunu Mangala ve Matematiksel Zeka Proje Tarihi : 2013
Projeyi Yürüten Öğrenciler: Nisa KAPLAN / Mert YILDIZ Danışman Öğt. : H. İbrahim KABADAYI
Projenin Amacı: Türk Zekâ ve Strateji Oyunu Mangalanın Matematiksel Zekâ ile ilişkisini araştırmak. Araştırma yapılan alanlar: 1-Bilsem’de yetenek alanı Matematik olan öğrenciler ve yetenek alanı matematik olmayan diğer öğrencilerde Mangalanın Matematiksel zekâ ile bağlantısı. (Dil Sanatları, Sosyal Bilgiler, Biyoloji, Fizik vb.) 2-Hazırlanan anketin 100 Bilsem öğrencisine uygulanması. 3. Anket sonuçlarının analizi. Matematik alanında yapılan bir araştırma projesidir. Geçmişi yüzyıllar öncesine dayandığı bilinen, Türk satrancı olarak da bilinen, Türklere özgü Zekâ ve Strateji Oyunu Mangalanın Bilsem’de öğrenim gören üstün yetenekli bireylerde matematik alanına olan ilgiyi ne derece artırdığı, matematiksel zekâ ile ne derece bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmayı amaçlayan bu araştırmada; Bilsem öğrencilerinin zekâ oyunlarına ilgi düzeyleri de araştırılmıştır. Kültürümüze özgü geleneksel zekâ ve strateji oyunumuz mangala matematiğe olan bağımızı olumlu ya da olumsuz etkilemekte midir? Matematiğe karşı oluşan tutumun olumlu ya da olumsuz olmasında mangalanın ne derece etkisi vardır? Bilsem öğrencileri başka hangi zekâ oyunlarını oynamaktadırlar? Yetenek alanı matematik olarak belirlenmiş bir öğrenciyle yetenek alanı matematik olmayan diğer öğrenciler arasında bunlar farklılık göstermekte midir? sorularına yanıt aranmıştır. Tüm bunların yanısıra Uşak Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüyle gerekli iletişim kurulmuştur. Öncelikle Mangalanın Bilsem’de detaylı tanıtımının yapılması için İl müdürlüğünden Gençlik Merkezi Lideri görevlendirmesi yapılmıştır. Ardından projeye her türlü destek olunacağıyla ilgili bir yazı da eklenmiştir. Yani projemiz için Uşak Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünden destek alınmıştır.
Farklı Işık Renklerinin Akvaryum Balıklarının Günlük Davranışları Üzerıne Etkisinin Araştırılması
Proje Tarihi : 2013
Projeyi Yürüten Öğrenciler: Ali Tuna KAYA / İlayda ATAŞ Danışman Öğt. : Güngör FİLİK
Bu proje ile farklı ışık renklerinin Japon balıklarının günlük davranışları üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu projenin amacı farklı ışık renklerinin balıkların davranışları üzerine etkisini gözlemlemek ve akvaryum için uygun ışık rengini tespit etmektir. Ayrıca farklı ışık renklerinin balık avcılığında kullanılıp kullanılamayacağını araştırmak, farklı ışık renklerinin balıkların psikolojisini nasıl etkilediğini gözlemleyerek akvaryum balıklarını strese sokan renkleri tespit etmek olarak özetlenmektedir. Proje ile öğrenciler kontrollü deney düzeneği kurma, nitel ve nicel gözlem yapma, sonuçları not alma ve değerlendirme gibi genel becerilerde kazanmıştır.
Yaprak Özütlerinin Özellikleri
Proje Tarihi : 2013
Projeyi Yürüten Öğrenci: Muhammed Şamilhan KOÇ Danışman Öğt. : Bünyamin AYDIN
Çevremizdeki problemlerin çözümünde doğal yollarla yapılan işlemler günümüzde önem kazanmaktadır. Yapraklar çok ince hesap isteyen ince tasarımlara sahip, sayılamayacak kadar çok özelliğe sahip bitkilerin en önemli organıdır. Nasıl oluyor da hem kavurucu sıcağa hem de dondurucu soğuğa dayanabiliyor? Fiziksel dış görünüşleri yanında özütlerin de kapsamlı olarak araştırılması gerekmektedir. Bu çalışma ile yaprak özütlerinin dört farklı özelliği incelenmiştir. Yöntem: Rastgele seçilmiş 10 tane bitkinin yaprakları toplandı. Bu bitkilerin 6 tanesinin yaprakları sadece yaz mevsiminde diğerlerinin yaprakları da bütün mevsimlerde canlı kalmaktadır. Donma Noktası Tayini: Sıvı özütlerinin donma noktalarının belirlenmesi için Uşak Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi laboratuvarlarından faydalanıldı. Ateşe Karşı Davranış: Yaprak özütlerinin içinde bekletilmek üzere, boyutları 0,5x0,5x10 cm’lik kavak ağacından yapılmış çubuklar hazırlandı. Yaprak özütleri ile kaplanmış olan çubuklarımızın ateşe karşı davranışlarını ölçmek üzere yaktık. Özütlerin Kokusu: Bu çalışmamızda bütün yapraklar yeşil renkte olmalarına rağmen kokularının birbirinden değişik olduğunu farkettik. Özütlerden Elde Edilen Renkler: Özütlerin dış görünüşleri ile beyaz kâğıda sürüldükten sonraki renkleri farklılık göstermektedir. DEĞERLENDİRME: Elde edilen sonuçların değerlendirmeleri şöyledir: Donma Noktaları: Ulaştığımız sonuçlara göre donma noktasının renk, koku ve yanma süresi ile ilgili bir bağıntısı olmadığı sonucuna vardık. Birçok alanda kullanılan sentetik antifrizler yerine burada araştırarak bulmuş olduğumuz erik özütünün kullanılabileceği sonucuna vardık. Bu durumda çevreye zararlı olmayan, kullanım alanının genişliğinden dolayı devamlı olarak çevreyi kirleten sentetik antifrizler yerine kullanılmış olunacaktır. Ayrıca kış aylarında yolların dondan korunması amacıyla tuz kullanılmaktadır. Tuzlar doğal olmasına rağmen asfalt yapısını bozmaktadır. Bu ekonomiye zarar demektir. Bunun yanında yollara uygulanan kimyasal solüsyonlar yollara zarar vermemesine rağmen bu sefer de çevreye zarar vermektedir. Bu da başka bir şekilde, tuz gibi, zararı ortaya çıkmaktadır. Bizim görüşümüze göre elde ettiğimiz sonuçlardan yola çıkarak doğal olarak elde edilecek erik özütünden elde edilen sıvı ile doğaya zarar vermeden antifrizlerin yerine kullanılmasında ve yolların donmaya karşı korunmasında ideal bir şekilde kullanılabilecektir. Ateş: Ceviz yaprağının özütü ile ahşap eşyaları boyayabiliriz. Ayrıca ahşap eşyaları vişne yaprağının özütü ile boyamak diğerlerine göre daha fazla sakıncalıdır. Çünkü diğerlerinden daha hızlı alev almaktadır. Bir şeyi tutuşturmak için vişne yaprağının özütü kullanılsa daha iyi olacağını düşünmekteyiz. Renk: Yaprak özütlerinden boya yapılması doğal ve çevreci bir yaklaşım olacaktır. Koku: Bütün yapraklar yeşil renkte olmalarına rağmen kokularının farklı olduğunu hissettik. Kimisi kötü kokmasına rağmen bazısı da çok hoş koku salmaktadır.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> PROJELERiMiZ <<<
Çalışmanın Adı: Uşak’ta Yeme İçme Kültürü Projesi Çalışmanın Konusu: Uşak’ın geleneksel ve günümüzdeki yemek kültürü. Çalışmadaki Öğrenciler: Özgür BADAK Ali Bedirhan ALKAN Danışman Öğretmen: Serap SUNAY Proje Tarihi: Ocak-Mayıs 2007
Araştıracağımız konuyu en kapsamlı ve iyi şekilde ortaya çıkarabilmek için üzerinde uzun zaman çalıştığımız bir anket geliştirmeye çalıştık. Bunu gerçekleştirdikten sonraki aşama uygulamanın bilimsel olması için koyacağımız kriterlerdi. Bu amaçla, çalışmamızı hangi yaş grubuna, cinsiyete, doğum yerlerine göre değerlendirmemiz gerektiğini düşündük. Bu amaçla, şu kriterleri belirledik: Anketimizi Uşak doğumlu, 35 yaş ve üstü hanımlara uygulamaya karar verdik. Çünkü yaş ve tecrübe olarak onların bu konuda bizlere daha iyi yardımcı olabileceğini düşündük. İlk aşamada hedef olarak yüz kişiyle mülakat yapmayı düşündük. Projemizde, Uşak’a özgü yemekler ve tatlılar ile bunların yapılışı, şifalı geldiğine inanılan hastalıklar, sunum biçimleri, varsa hikâyeleri, maniler ile unutulmaya yüz tutmuş yemekler, tespit edilerek kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak amaçlanmıştır. Bu konuda başka bir çalışma yapılıp yapılmadığını araştırmaktı. Uşak’ı anlatan bazı kitaplarda yemek tariflerini gördük. Nasıl bir araştırma metodu geliştirmemiz gerektiğini düşündük. Ortaya atılan fikirler içinden anket yöntemini seçtik. Hangi sorunlar bizi en etkili ve kısa yoldan çözüme ulaştırabilirdi? Birçok ön çalışmadan sonra anketimize son şeklini vererek çalışmalarımıza başladık. Sonuç: Genellikle ev hanımlarının katıldığı anketimizin sonucuna göre, Uşak denince akla ilk olarak geleneksel Uşak Tarhanası geldiğini gözlemledik. Ancak bizim için ilginç olan bu değil, örneğin tarhananın, çiğ olarak karna koyulduğuna, karın ağrısına, incinmelere ve ayak ağrılarına iyi geldiğine inanılmasıydı. Bunun yanı sıra, bulgur lapasının da yine ağrılar ve incinmelere iyi geldiği halk arasında söylenmektedir. Ayrıca, nezle, grip, boğaz ağrıları gibi hastalıklarda da sık sık kullanıldığını gördük. Bunu yanı sıra tarhana üzerine söylenen “Tarhana, bulgur karnını doldur” deyişi, bizi farklı sonuçlara
götürdü. Bu basit deyişin altında, ekonomik temeller vardı. Çünkü tarhana ve bulgur, ucuz ama besleyici gıdalar arasındadır. Halk bu durumu, en güzel bir şekilde özetlemiştir. Bunlardan başka sosyal yaşamın aynası olan dikkat çekici deyişler de vardır. Örneğin: Pirinç çorbası için söylenen, “Yemeklerin başı, hastanın aşı”,Tahin helvası için, “Tattım tatlıcık, çek dayı bir okkacık”, Uşak halkının et yemeklerine düşkünlüğünü anlatan,”Tarhana aşı, tarlaya kadar, bulgur aşı öğleye kadar, et aşı akşama kadar” Projemize göre, Uşak’a özgü en çok bilinen yemekler ve tatlılar: Tarhana, çömlek eti, tas kapama, keşkek, alacatene, cendere, çingen böreği, arap aşı, helva, katmer, bükme, peksimet, topalak, döndürme, demir tatlısı, un helvası gibi yiyecek türleridir. Tüm bunlara bakarak, Uşak kültüründe hamur işleri ve etin yaygın olarak kullanıldığını görürüz. Oysaki Uşak içinde bulunduğu Ege mutfağından farklı özellikler göstermektedir. Zeytinyağlı sebze kültürü, yerini daha farklı bir mutfak kültürüne bırakmıştır. Bu da ülkemizde aynı bölge sınırları içinde bile olsa ne büyük bir kültürel zenginliğin olduğunu düşündürmektedir. Bunun yanı sıra, artık bazı yemeklerin pek pişirilmediğini ve kayıt altına alınmazsa zamanla hafızalardan silinebileceğini gözledik. Bu çalışmamızı amacına hizmet edebileceğini göstermesi bakımından önemliydi. Çünkü kayıt altına aldığımız her yemek bizim için artık yok olma tehlikesinden kurtarılmış demekti. Gün geçtikçe geleneklerimizin sonraki kuşaklara aktarılması zorlaşıyor. Değişen kültür yapısı, fast food türü gıdalar, çekirdek aile modeli ve hanımların çalışma hayatında olması gibi taspit edebildiğimiz nedenlerle, kuşaktan kuşağa aktarılan yeme-içme kültürü gittikçe değişmektedir. Biz bu çalışmamızla, mevcut bilgilere, yenilerini ve çıkardığımız sonuçları ekleyerek, derli toplu bir kaynak oluşturma hedefimizi gerçekleştirmeye çalıştık.
> PROJELERiMiZ <<<
Çalışmanın Adı : Taşın Mozaik Anıtı Çalışmadaki Öğrenciler : Cansu ZEYBEKGİL Günalp TURAN Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi : 2006-2007
Orhun Anıtları, Türk tarihi ve kültürünün en eski yazılı ve edebi belgeleridir. Orhun Yazıtlarından, Tonyukuk Abidesi’nin Batı Cephesi incelenerek üç boyutlu minyatür çalışması yapılmıştır. Tarihe ışık tutan kültürümüzün şaheserlerinden birini dil, üslup ve ahenk bakımından inceleyerek t a n ı t m a k s u r e t i y l e To n y u k u k Abidesi’nin Batı Cephesi 50x50 cm.lik kaide üzerine 1.50 cm. boy ve 50 cm. eninde form olarak oturtulmuştur. Bu form üzerine mozaik taşlarının sekize bölünen küçük parçaları çizimleri yapılan alfabe üzerine yapıştırılmıştır. Form üzerine kum bezeme ve eskitme uygulanarak antik görünüm verilmiştir. Araştırma yapabilme, bilgilere sistemli bir şekilde ulaşabilme ve bir ürün ortaya koyabilmenin aşamaları çalışılmıştır. Tarihi ve kültürel mirasımızı tanımak ve yaşatmak adına projenin üç boyutlu minyatürü yapılmıştır.
> M.E.B. YENİLİKÇİ ÖĞRETMENLER PROJE YARIŞMASI TÜRKİYE FORUMU <<<
Çalışmanın Adı: Teknoloji Destekli Değerler Eğitimi (TEDDE-Tekno Değerler) Çalışmanın Konusu: Değerler Eğitimi ve Teknoloji Yöntem: Uygulama Çalışmadaki Öğrenciler: Tüm öğrenciler. Danışman Öğretmenler: Halil İbrahim Kabadayı (Proje Lider Öğretmeni) Nihat Çakın (Proje Destek Öğretmeni) Kemal Ziya Oral (Proje Destek Öğretmeni) Çalışmanın Tarihi: 2010–2011 ve 2011–2012 Eğitim-Öğretim Dönemleri
PROJEMİZİN AMACI : • Öğrencilerimize temel insâni değer ve erdemlerin kazandırılmasını, değerlere karşı duyarlılık oluşturulmasını ve davranışa dönüştürülmesini, • Toplum tarafından kabul gören değerlerin uygun okul ortamı oluşturularak geliştirilmesini ve pekiştirilmesini, • Saygı, hoşgörü gibi temel kültürel ve ahlâki değerlerin önemini fark etmelerini, • Millî, manevi, kültürel, ahlâkî, sosyal kurallara uygun davranmalarını, • Kendi değerlerini tanıyarak, tercihlerinde etik değerleri ön plana çıkarmalarını sağlamaktır.
Aşamaları: BT sınıfımızdaki öğrenci bilgisayarları, güç düğmesine basılmasının ardından masaüstü ekranı gelmeden değerlerimizle ilgili 5 soru karşılarına gelmektedir. Veri tabanındaki 20’nin üzerindeki sorudan random olarak gelen 5 sorudan en az 3’ünü doğru olarak yanıtlayan öğrencinin bilgisayarına masaüstü ekranı gelmekte ve bilgisayarı ancak bunu gerçekleştirdiğinde kullanabilmektedir. Bunu başaramadığında ise bilgisayar kendiliğinden kapanmaktadır. Tekrar güç düğmesine basıldığında ise yine değerlerimizle ilgili 5 soru karşısına gelmektedir. BT sınıfındaki bilgisayarlardan yararlanmak isteyen öğrenciler proje kapsamında sürekli olarak bu uygulamayla karşılaşmışlardır. Sonuç: Öncelikle proje kapsamında TEDDE ismini verdiğimiz program oluşturulmuştur. (TEDDE programı için; Visual Studio programı ile .NET Framework alt yapısı kullanılmış Microsoft Visual C# dilinde tasarlanmış ve build edilmiştir. Gereksinimleri: MySQL 5.1 .NET Framework 2.0’dır.) Programda ele alınan; güven, sabır, saygı, hoşgörü, sevgi, dayanışma, yardımlaşma, adalet, sorumluluk, vefa, sadakat, dürüstlük, özgüven, merhamet, empati, ahlak, yardımlaşma, konukseverlik, doğruluk, paylaşma gibi unutulmaya yüz tutmuş değerlerin farkındalığı oluşturulmuş ve öğrencilerimizce de benimsenmiştir. Projemiz 2011 Haziran ayında Uşak’ta gerçekleştirilen Yenilikçi Öğretmenler Forumunda içeriğin kalitesi kategorisinde 2. olmuştur. Ayrıca 2012 Haziran ayında Ankara’da gerçekleştirilen Yenilikçi Öğretmenler Forumunda da projemizin tanıtımı yapılmış ve sergilenmiştir.
> YAYINLARIMIZ <<<
Yayının Adı: İlker Şehri Uşak Boyama Kitabı Çalışmadaki Öğrenciler: Çağla TARLA Didem ORUÇOĞLU Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi: 2011 Eğitim - Öğretim Dönemleri
Amacımız, şehrimizin tarihi ve kültürel değerlerini farklı yöntemler kullanarak tanıma ve tanıtımlarını gerçekleştirmektir. Hedefimiz : Yenilikçi eğitim-öğretim yöntemlerinin uygulanması suretiyle eğitimde kalite ve başarı seviyesinin yükselmesi. Elde edilen somut sonuçlar: İlkler Şehri Uşak” BOYAMA KİTABI; tarihi ve kültürel mirasımızın karakalem çizimlerinin yapılarak Türkçe, İngilizce ve Japonca olmak üzere üç dilde alt yazı açıklamalarından oluşan bir kitap basılmıştır. İmza günü tertip edilmiş; Valilik, Üniversite, Belediye, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü başta olmak üzere tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları yapılmıştır. Öğrencilerin gelecekte ülkesine ve insanlığa değer katacak bilimsel çalışmaları yapması için zemin hazırlanmıştır. Kültürel iletişim zemininin güçlenmesiyle bu tür çalışmalara katılan öğrenciler daha eğitimli, bilinçli, meraklı, ilgili, kültürel ve sanatsal etkinliklere daha duyarlı, doğaya, çevreye, çeşitli kültür ve geleneklere daha saygılı kişiler olmaları yolunda bir performans sergilenmiştir. NOKTALAMA İŞARETLERİ DİLE GELDİ Proje öğrencileri; Öykü Türkü ÖNLÜ, Taçmin İNCEEFE Danışman Öğretmen; Onur TÜLEMİŞ • Proje Tarihi : 2012 Konu; noktalama işaretlerinin günlük yaşantıdaki önemini fark ettirmektir. Amaç; yazılı iletişimde noktalama işaretlerini kullanarak doğru anlatıma katkı sağlamak ve bunu yaygınlaştırmaktır. Projemiz kitap okuma aralığıdır. Tüm kurum ve kuruluşlarda çekmeceden hemen çıkarılıp kullanılıverecek pratik bir ayraç ve yazım kılavuzudur. Günlük yaşantımızdaki önemini fark ettirmek amacıyla noktalama işaretleri baskısı olan tişörtlerimizi de giyerek kitap aralıklarını iş yerlerine dağıttık.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> DVD YAYINLARIMIZ <<<
DVD’yi Uşak Bilim ve Sanat Merkezinden temin edebilirsiniz.
ÖGRENCiLERiMiZDEN
NOSTALJi MÜZiK DVD’Si Uşak Bilim ve Sanat Merkezi 2002-2006 yılları arasında Zihinsel alanın yanı sıra Resim ve Müzik alanlarında da tanılamalar yapmıştır. Merkezde Müzik alanında eğitim alan öğrencilerimizin yıl sonunda düzenlenen müzik dinletilerinden klipler oluşturarak bu DVD’yi hazırladık. “Nostalji” adını verdiğimiz bu DVD’de Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’nde sahne almış bütün öğrencilerimize yer vermeye çalıştık. Amacımız hem bir arşiv oluşturmak hem de öğrencilerimizin çalışmalarını kamuoyu ile paylaşmaktır.
> AB PROJELERiMiZ <<<
PROJE AJANDASI
COMENIUS PROJESi - ARTS (2011-2013) toplantıya kurumumuzdan 3 öğretmen ve 5 öğrenci olmak üzere toplam 8 kişi ile katılmıştır. Toplantıda her ülkenin hazırlamış olduğu sunumlar beğeni ile izlenirken, öğrencilerin katıldığı ahşap, deri ve aksesuar atölye çalışmaları öğrenciler için büyük tecrübe olmuştur. Ayrıca Estonya’nın tarihi yerlerine yapılan ziyaretler çok etkileyici olmuştur. Avrupa’nın 4. büyük gölü olan Piepsi gölünün tamamen donmuş olan yüzeyinde yapılan yürüyüşler ise katılımcılar için çok ilginç bir deneyimdi. Ortak çalışmalar sonucunda öğrenciler; birbirlerini ve ülke kültürlerini yakından tanıma fırsatı buldular. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi AB Hayat Boyu Öğrenme Programı Comenius projesi kapsamında ; Estonya, Litvanya ve Polonya’ dan ortak okullarla birlikte ARTS adlı projeyi 20112013 yılları arasında yürütmektedir. Bu proje ile öğrenciler; ortak ülkelerin sanatsal ve geleneksel değerlerini öğrenip bunlara saygı duyarak ortak bir Avrupa kültürü oluşturmak için çaba sarf edecektir. Projenin ilk toplantısı 26 Kasım- 2 Aralık 2011 tarihleri arasında Uşak’ta gerçekleştirilmiştir. Estonya, Litvanya ve Polonya’dan gelen toplam 27 öğrenci ve öğretmen ilimizde ağırlanmıştır. Projenin 2. toplantısı 26 Mart -1 Nisan 2012 tarihleri arasında Estonya’ da gerçekleştirilmiştir. Estonya’daki
Projenin 3. toplantısı 01-06 Ekim 2012 tarihleri arasında Polonya’nın Lublin şehrinde gerçekleştirilmiştir. Toplantıya Uşak Bilim ve Sanat Merkezinden 3 öğretmen ve 6 öğrenci olmak üzere toplam 9 kişi katılmıştır. Ev sahibi ülkenin hazırladığı sunumlar ve gösteriler ilgiyle izlenmiştir. Projenin etkinlikleri arasında yer alan; ortak ülke öğrencilerinin ürettiği yöresel ürünler Polonya’da düzenlenen açık artırmayla satılmıştır. Satıştan elde edilen gelir kimsesiz çocuklara iletilmek üzere Unicef’e bağışlanmıştır.Ayrıca Varşova, Lublin, Kazimierz Dolny, Zwierzyniec, Zamosc şehirleri gezilerek bölgenin mimarisi ve yöresel farklılıkları incelenmiştir. Projenin 4.toplantısı Litvanya’da gerçekleştirilecektir.
> PROJELERiMiZ <<<
Çalışmanın Adı: Paşa Oyuncağım Çalışmadaki Öğrenci: İbrahim KELEŞ Danışman Öğretmen: Serap SUNAY Çalışmanın Tarihi: 2013 Eğitim - Öğretim Dönemi Ocak-Mayıs 2013
"PAŞA OYUNCAĞIM" adlı proje ile 4-12 yaş arasındaki çocukların oyuncağımızla oynaması ve bu sayede tarihimize olan ilgi ve bilgilerinin artması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Divan-ı Hümayun’un başkanı ve Sultan’ın mutlak vekili olan sadrazam figürü seçilmiştir. Projemizde ilk olarak hedeflenen yaş grubundaki çocukların ilgilerini çekebilecek, oynayabilecekleri, özgün ve tarih dersinin içeriğine uygun bir oyuncak tasarlamaya karar verdik. Öncelikle oyuncağımızın hangi malzemeden yapılacağı çok önemliydi. Çünkü oyuncak malzemesinin hem dayanıklı hem de çocuklara zarar vermeyecek, bizim yapabileceğimiz özelliklere sahip olması gerekmekteydi. Bu amaçla oyuncağımızın dışı için kumaş, dikmek için gerekli dikiş malzemeleri, içini doldurmak için elyaf, aksesuarları için de yine çeşitli kumaşlar, pamuk, karton, alimünyum folyo, boncuk gibi malzemeler kullandık. Oyuncağımızın malzemelerinin tespitinin ardından nasıl bir dış görünüşe sahip olması gerektiğini düşünerek, bir tasarım yaptık. Daha sonra bir Osmanlı sadrazamının kıyafetlerinin nasıl olması gerektiğini internet, ve kaynak kitaplar ile ansiklopedilerden araştırdık. Bunun ardından oyuncağımızı dikip, içini elyafla doldurduk ve kıyafet ve aksesuarlarını hazırladık. Böylece oyuncağımız şekillendi. Sonuç: Yaptığımız örneği 4-12 yaş arasındaki çocuklara verip, tepkilerini ölçtük. Hemen hemen hepsi oyuncağımıza büyük ilgi gösterip, oynamak istediler. Bunun üzerine Osmanlı Devleti’ndeki Divân-ı Hümayun’un tüm üyelerini aynı yöntemle tasarlayıp, yaptık. Ayrıca fikir danışmak için götürdüğümüz yerlerde büyükler de oyuncağımızla ilgilenip satılık olup olmadığını sordular. Bu durum bizi daha da motive etti ve projemizin bir diğer aşamasına geçtik. Tasarladığımız oyuncağı çocuklara nasıl daha iyi bir şekilde sunabileceğimizi ve bilhassa küçükler için bunun bir Osmanlı sadrazamı olduğunu nasıl anlatabileceğimizi düşündük ve onu
konuşturmaya karar verdik. Bunun teknik donanımını nasıl sağlayabileceğimizi öğrenebilmek için elektronikçilerden yardım almaya karar verdik. Hem ekonomik hem de istediğimiz gibi bir sistem kurmayı başardık. Oyuncağımıza kurulan düzenek sayesinde koluna basınca konuşuyor. Böylece tasarladığımız oyuncak amacına uygun bir hale geldi. Bir diğer aşamada ise sadrazam için uyguladığımız tekniği diğer divan üyelerine de uygulayarak, hem çocuklara farklı seçenekler sunmak hem de talep halinde okullara tarih eğitim seti olarak üretmeyi hedeflemekteyiz.
> SEPTO PROJEMiZ <<<
Çalışmanın Adı: Pandomim Çalışmadaki Öğrenciler: Nefise KAYA Sude Ceren DEMİRCİ Leylanur ONBAŞI Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi: 2011 Eğitim - Öğretim Dönemi
Toplum olarak her geçen gün insani duygularımızdan biraz daha uzaklaştığımız bir gerçek. Bu konuya dikkat çekmek amacıyla hazırlanan pandomima engelli kişilerin toplum içinde karşılaştıkları güçlükleri konu almaktadır. Proje için öncellikle anasınıfı öğrenci ve öğretmenleri ile Psikolojik Danışmanlarla röportajlar yapılmıştır. Ekip olarak senaryomuzu öngörülerimiz doğrultusunda kendimiz yazdık. Görüşmelerimizi hem yazılı hem de görsel olarak kayıt altına aldık. Pandomima konusunda literatür taraması da yaptık. Örneklerini izledik ve inceledik. Pandomima hareketlerini öğrendik. Öğrendiğimiz bilgileri senaryomuza uyguladık. En uygun müzikleri bulduk. Pandomima ile yaşam standartlarımızı artırmak adına dostluk, sevgi, arkadaşlık, sağlıklı olmak mesajlarını bir arada verirken aslında mutluluğumuzun kendi içimizde bir yerlerde saklı olduğunu da ifade etmeye çalıştık. Projemizin sunumu için hazırladığımız Pandomima gösterisini büyük bir heyecanla gerçekleştirdik.
> ÇOCUK KONGRESİ <<<
Çalışmanın Adı: Üstün Yetenekli Öğrencilerin Sağ ve Sol Ellerini Kullanma Tercihleri ve Becerileri Çalışmadaki Öğrenci: Ahmet Ozan ÖZBEY Danışman Öğretmen: Halil İbrahim KABADAYI Çalışmanın Sunum Tarihi: 14 Haziran 2012
Konya’da düzenlenen 1. Ulusal Çocuk Kongresine Uşak Bilim ve Sanat Merkezi adına katılan Ahmet Ozan ÖZBEY “Sağ-Sol El Kullanımı” konulu sunumu yapmıştır. Çalışmanın Adı: Üstün Yetenekli Öğrencilerin Sağ ve Sol Ellerini Kullanma Tercihleri ve Becerileri Konusu: Solaklar Mı Daha Zekidir, Yoksa Sağlaklar Mı? Yöntem: Bu çalışmada veriler, nicel veri toplamaya temel oluşturmak üzere nitel veri toplama araçlarından anket yöntemiyle elde edilmiştir. Amaç: Bu çalışmada, 2011-2012 Eğitim-Öğretim yılında Uşak Bilsem’de öğrenim gören üstün yetenekli öğrencilerin günlük işlerde ve belirlenen bazı fiziksel aktivitelerde sağ ve sol el tercihlerinin profillerinin belirlenerek sonuçlarının çalışmaya yansıtılması amaçlanmıştır. Aşamaları: Türkiye’de ilk kez sadece Bilsem öğrencilerinin bildiri sunacağı Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nce düzenlenen I. Ulusal Çocuk Kongresi duyurusunun yapılmasıyla çalışma hazırlıklarına başlanıldı. Toplumda var olan ‘solaklar daha zekidir’ kabulünün gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tartışılarak dünyaca tanınmış ünlü solaklar araştırıldı. Albert Einstein, Mozart, Barack Obama, Bill Gates, Eminem, Beethoven, Napolyon Bonapart, Leonardo da Vinci, Maradona, Sezar, Fidel Castro, Büyük İskender, Robert De Niro, Charlie Chaplin, Rafael Nadal, Michelangelo, Isaac Newton, Marilyn Monroe, Julia Roberts, Bruce Willis, Arif Sağ, Sergen Yalçın gibi isimlerin bilgisine ulaşıldı. Ardından çalışmanın verilerini toplamak üzere anket soruları hazırlandı. Sağ el, sol el, her ikisi ve hiçbiri seçeneklerinin yer aldığı ankette yer alan sorular: • Yazarken hangi elinizi kullanmayı tercih ediyorsunuz? • Yemek yerken kaşığı hangi elinize alıyorsunuz? • Tarağı hangi elinize alarak saçınızı tarıyorsunuz? • Söz isterken hangi elinizdeki işaret parmağını kaldırıyorsunuz? • Kilit açarken anahtarı hangi elinize alıyorsunuz? • Bilgisayar faresini hangi elinizle kullanıyorsunuz?
• Makası hangi elinize alarak kullanıyorsunuz? • Telefonu hangi elinize alarak görüşme yapıyorsunuz? • İleti yazarken hangi elinizdeki parmaklarınızı kullanıyorsunuz? • Tv kumandasını hangi elinize alarak kullanıyorsunuz? • Satranç oynarken hamleleri hangi elinizle yapıyorsunuz? • Masa tenisi raketini hangi elinize alarak oynuyorsunuz? •Yüzünüzü yıkamak için musluğu açarken hangi elinizi kullanıyorsunuz? • Çanta, valiz gibi eşyaları hangi elinize alarak taşımayı tercih ediyorsunuz? • Sırtınızı hangi elinizle kaşıyorsunuz? Anket, çalışmanın gerçekleştirildiği dönemde Uşak Bilsem’e devam eden 120 öğrenciye uygulandı. Anket sonuçları tek tek incelenerek değerlendirildi. Çalışmanın özeti I. Ulusal Çocuk Kongresi bilim kuruluna incelenmesi için gönderildi. Bilim kurulunun değerlendirmesi sonucu sözlü bildiri olarak kongrede sunulmasına karar verildi. Çalışmanın sunusu danışman öğretmen ve çalışmayı hazırlayan öğrenci işbirliğiyle hazırlandı.
Konya’da düzenlenen 1. Ulusal Çocuk Kongresine Uşak Bilim ve Sanat Merkezi adına katılan Ahmet Ozan ÖZBEY “Sağ-Sol El Kullanımı” konulu sunumu yapmıştır.
Sonuç: Çalışmadan elde edilen bulgulara göre;
Anket İçeriği
Sağ El (%)
Sol El (%)
Her İkisi (%)
Hiçbiri (%)
Yazı eli
86
12
2
-
Kaşık eli
84
10
6
-
Tarak eli
52
16
27
5
Söz isteme eli
32
9
59
-
Anahtar eli
80
9
11
-
Fare eli
88
5
6
1
Makas eli
80
9
11
-
Telefon eli
38
11
51
-
Kısa mesaj yazma (SMS) eli
26
5
58
11
Kumanda eli
56
12
32
-
Satranç hamle eli
66
9
22
3
Masa tenisi raket eli
70
11
3
16
Musluk açma eli
52
18
30
-
Eşya eli
51
16
33
-
Kaşıma eli
28
18
54
-
Yukarıdaki tablonun yanı sıra Uşak Bilsem öğrencilerinin cinsiyet dağılımlarının %49 erkek ve %51 kız öğrenci olduğu gibi bulgulara ulaşılmıştır. Yapılan araştırma sonrası çoğu aktivitede Uşak Bilsem öğrencilerinin sağ elini tercih ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Sunum, Mustafa Kemal Atatürk, Mehmet Akif Ersoy, Stephen King, Aşık Veysel Şatıroğlu, Tarkan, Oktay Sinanoğlu, Benjamin Franklin, Cristiano Ronaldo, Arda Turan gibi ünlü sağlak isimlerin anılmasıyla tamamlanmıştır. Çalışmanın Tarihi: Çalışmaya 4 Kasım 2011 tarihinde başlanmıştır. Bu bilimsel çalışma 14 Haziran 2012 tarihinde Konya’da Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde düzenlenen I. Ulusal Çocuk Kongre’sinde sunulmuştur.
> YAYINLARIMIZ <<< UŞAK GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI DERLEMESİ
Çalışmanın Adı: Uşak İli Geleneksel Çocuk Oyunları Derlemesi Çalışmadaki Öğrenciler: Begüm BEŞKAZALIOĞLU Osman SAĞSÖZ Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi: Derleme Çalışması 2004-2007 tarihleri arasında tamamlanmıştır.
GELENEKSEL ÇOCUK OYUNLARI DERLEMESi Bu projemiz Uluslararası Eğitim Bilim Olimpiyatlarında Türkiye 3.sü olmuştur. Çalışmanın konusu; Uşak ilinde oynanan yöresel çocuk oyunlarının saha çalışması yapılarak kayıt altına alınmasıdır. Amacımız, kültürel zenginliğimizin bir parçası olan geleneksel çocuk oyunlarımıza sahip çıkmak, şimdiki ve gelecek nesillere tanıtmak ve kaybolmadan yazılı bir kaynakta toplamaktır. Uşak İli geleneksel çocuk oyunlarını derlenmesinde bilimsel çalışma yöntemleri kullanılmıştır. Derlemeyle ilgili mahalli ağzı olduğu gibi alınmıştır. Derlenen oyunlarla ilgili olarak; oyunun adı ya da adları, malzemeli mi malzemesiz mi, evde mi dışarıda mı oynandığı, zekâya mı güce mi dayandığı, kızların mı erkeklerin mi oynadığı, hangi yaş grubuyla oynandığı, kaç kişiyle oynandığı, ezgili mi ezgisiz mi olduğu gibi başlıklar oluşturulmuştur. Sonuçlar; büyüklerimiz bizim bilmediğimiz pek çok oyunlar oynardı. Bu oyunlar dil zevkinin, dil becerilerinin hâkim olduğu, çocuklarını geleceğe hazırlayan, hayal dünyalarını zenginleştiren, dostça yaklaşımları öğreten, ödüllendirmeyle başarı arasındaki ince çizgiyi kavratan ve gelenekselliğini halk diliyle sürdüren sözlü edebiyat ürünleri olan çocuk oyunlarımızdır. Bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkma adına bu oyunları “Uşak İli Geleneksel Çocuk Oyunları” adlı bir ürüne dönüştürdük.
Projede Yer Alan Öğretmen ve Öğrenciler ; • Fatma GÜNAY, • Nihat ÇAKIN, • Ahmet GÜRTEN, • Murat METİN, • Bünyamin AYDIN, • Serap SUNAY, • Süleyman ERDOĞAN, • Ahmet YURDAKUL, • Meryem AKKAN, • Erman KARAKAYA, • Cuma OLTUTEPE, • C. Kübra ZEYBEK, • N. Melis COŞKUN, • Büşra GERİK, • Ece SAKAR, • Göknur AKARCA, • Elvan ALAT, • Alper ÇETİN, • Burak AYAN, • İ. Faruk GÜLTEKİN, • Burak ÖĞÜTGEN, • Orhun GÜNDÜZ, • Bilgin ÖZÜNAL, • Ömer DEMİRCİ, • Ebrar ÇORBACIOĞLU, • Ege AKGÜN, • Beyza YILDIRIM, • H. Büşra SOLAK, • Begüm BİTİR, • Sevim TEKİR
> DVD YAYINLARIMIZ <<<
Uşak Bilim ve Sanat Merkezi tarafından çekilen sinema filmi
Çalışmanın Adı: Karun Hazinesini Geri İstiyor Çalışmadaki Öğrenciler: Filmde 14 öğrencimiz rol almıştır. Yazan ve Yöneten: Şakir ÖZDEMİR Kamera ve Montaj: M. Okan UYSAL Müzik: Erman KARAKAYA
KARUN HAZiNESiNi GERi iSTiYOR Uşak Bilim ve Sanat Merkezi tarafından proje kapsamında gerçekleştirilen, filmin çekimleri 2012 yılı Ocak ayında tamamlanmıştır. Projenin amacı; şehrimizin tarihi sembollerinden Karun Hazinesini tanıtmak, öğrencilerimizin bir filmin çekimindeki bütün aşamalarını görmelerini sağlamak, bu alandaki becerilerini geliştirmektir. 82 dakika süren filimde 14’ü öğrenci 51 oyuncu rol almıştır. Filmin dış çekimleri Güre Tümülüsleri, Uşak Arkeoloji müzesi, Orman Müdürlüğü Kalfa korusu deposunda, Vala Gedik Lisesi’nde ve şehrin farklı yerlerinde çekilmiştir. Filmin ilk gösterimi 4 Nisan 2012 tarihinde AKM de yapılmıştır. Filmin DVD’si çoğaltılmış böylece şehrimizin kültürel arşivine görsel bir materyal kazandırılmıştır.
Karun Hazinesini Geri İstiyor Filminin DVD’sini Uşak Bilim ve Sanat Merkezinden temin edebilirsiniz.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> PROJELERiMiZ <<<
Projenin Adı: Tarihten Gelen Ses Çalışmadaki Öğretmen ve Öğrenciler: Şakir ÖZDEMİR Serap SUNAY, Onur TÜLEMİŞ Elif Yağmur TURAN Elif KARAŞAHİN İbrahim KELEŞ Nurettin Mert AYDOĞAN İlayda ATAŞ Melis ÇETİNTÜRK Çalışmanın Tarihi: 2013
TARiHTEN
GELEN
SES ÇALIŞMANIN AMACI:
Şehrin tarihi içinde öne çıkmış şahsiyetlere (Nuri Şeker, İbrahim Tahtakılıç, Halid Ziya, Besim Atalay, Ömer Bedrettin, İskender Pala, Siyami Ersek) kendi dönemlerini ve çalışmalarını hazırlayacağımız maskotları vasıtasıyla anlattırmak.
ÇALIŞMANIN AŞAMALARI Kişilerin çalışmalarını yansıtan özellikleri dikkate alınarak karikatürlerinin çizilmesi. Hazırlanan resimlerinin 150-100 cm ebadında hazırlanan flexglas malzeme üzerine yapıştırılması. Bu kişilere ait metinler hazırlanması. Hazırlanan metinlerin stüdyo ortamında kayıtlarının yapılması. Elektronik bir devre yardımı ile kaydedilen sesin hazırlanan maskot üzerine yerleştirilmesi. Maskot üzerine yerleştirilen hareket sensörü sayesinde kendisine yaklaşan kişiye kaydedilen sesin ve maskotun harekete geçmesi. HEDEFLER 1. Şehrin tarihi ve kültürü içinde öne çıkmış şahsiyetleri teknolojiden faydalanarak serbest ortamlarda da tanıtılmasını sağlamak, 2. Öğrencilerimizin şehrin tarihini ve kültürünü konu alan eserleri incelemelerini sağlamak, 3. Tarih öğretiminde teknolojiden de faydalanılabileceğini göstermek, 4. Öğrencilerin bir ürün geliştirerek öğrenmeye ve öğretmeye katılmalarını sağlamak. PLANLANAN ÇALIŞMALAR Uşaklı şahsiyetlerden; Nuri Şeker, İbrahim Tahtakılıç, Halid Ziya, Besim Atalay, Ömer Bedrettin, İskender Pala, Siyami Ersek’e ait maskların çizilmesi ve metinlerinin oluşturulması. GERÇEKLEŞTİRİLEN ÇALIŞMALAR Öncelikle Resim atölyemizde Uşak Bilim ve Sanat Merkezi maskotu çizilmiştir. "Zeki" adını verdiğimiz bu maskotun 150-100 cm ebadında baskısı flexglas malzeme üzerine yapıştırılmış, seslendirilmiş, elektronik devreleri hazırlanmıştır. Çalışmanın elektronik devrelerinin hazırlanması, baskısının yapılması aşamalarında uzman yardımı alınmıştır. Örnek uygulama başarıyla tamamlanınca aynı aşamalar Nuri Şeker için de gerçekleştirilmiştir.
> PROJELERiMiZ <<<
Projenin Adı: Semazen (Sevgi ve Hoşgörü Anlayışı) Çalışmadaki Öğrenciler: Leylanur ONBAŞI Seyhan GÖKKURT Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi: 2011- 2012 Eğitim Öğretim Yılı
SEMAZEN Sevgi ve Hoşgörü Anlayışı
Bu çalışmada plastik manken üzerine pet bardaklardan hazırlanan giysi ile bayan semazen yapılmıştır. Hazırlanan manken boyu 180 cm olup elektrik motoru sayesinde sema yapmakta yani dönmektedir. Özgün ve dikkat çekici bir tasarım olarak benzerlerinden farklı bir projeyle toplumsal mesaj verilmesi amaçlanmıştır. Mevlana'nın "İnsan düşünceden ibarettir gerisi et ve kemiktir." sözünden hareketle insanların düşünerek kendi içindekini keşfetmesi mesajını rehber edinerek çalışmalarımıza başladık. Dünyanın dört bir yanında savaşlar sürüyor, insanlar ölüyor, sakat veya aç kalıyor, evinden yurdundan çıkmak zorunda bırakılıyor. İşte bu toplumsal bunalımların, kavga ortamının en önemli sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu da sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır.
> TÜBİTAK PROJEMiZ <<< Projenin Adı: 1919-1920 Uşak’ta Kuva-yı Milliye Önderleri ve Faaliyetleri Projedeki Öğrenciler: Samed Can AKGÜN Büşra UĞUZ Danışman Öğretmen: Şakir ÖZDEMİR Çalışmanın Tarihi: 2011- 2012 Eğitim Öğretim Yılı 42. Tübitak Orta Öğretim Öğrencileri Arası Proje Yarışmalarında İzmir’de Sergilen Tarih Projesidir
ÖNDERLERi VE FAALiYETLERi Projenin Konusu, Uşak Kazası’nın Kuva-yı Milliye faaliyetlerindeki tutumunu ortaya koymak, bu faaliyetlerde aktif görev almış Uşaklı kişilerin biyografilerini hazırlamak ve tanıtmak. Projenin amacı, Milli Mücadele’de Uşak halkının işgaller karşısındaki tutumu, gerek yerel gerekse ulusal temelde milli mücadele içinde önemli görevler üstlenmiş kahramanlar çıkardığı gerçeği Uşak halkına yeterince anlatılamadığından, Uşak halkının işgaller karşısında sessiz kaldığı gibi yanlış bir kanaatin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yapılan çalışmalar ve yayınlar kütüphane raflarında kalmış, halka ulaşmamıştır. Bu çalışmayla amacımız, çeşitli başlıklar altında yazılmış bilimsel araştırmalardaki bilgilere dayanılarak, Uşaklıların Kuva-yı Milliye faaliyetlerine katkılarını ortaya koymaktır. Uşak’ taki Milli Mücadele önderlerini araştırmalarla ortaya konulmuş olan yayınlardan tespit etmek. Bu kişilerin bu gün hayatta bulunan yakınlarının anlatımlarından da faydalanarak biyografilerini hazırlamak, yazılı ve görsel yayın araçları kullanarak kamuoyunu aydınlatmak.
> DVD YAYINLARIMIZ <<<
Projenin Adı: Şekerin Hikayesi
Yazan ve Yöneten: Şakir ÖZDEMİR
Çalışmanın Tarihi: 2003 Yılı
Uşak’ta Okul Müdürlerinin Rol Aldığı Tiyatro Gösterisi
OYUNCULAR: Mehmet ŞEKER, Sezai ULUÇAY, Hüseyin KARA, Eyüp AKBAY, Şakir ÖZDEMİR, Emin SARI, Yakup AYDIN, Seher ERYİĞİT, Onur KOÇAN, Uğurlu BAYIK, Özgül ŞEKER, İncil ERYİĞİT, Tahir ÖZTÜRK, Serhat AKARCA, Haydar ÖZCAN, Yaşar ERDOĞAN, Murat METİN, Eşref UÇAR, Bekir SEMERCİ, Erhan KUTLUAY, Bünyamin B. ALTUĞ.
2003 yılında Nuri Şeker’in Uşak Şeker Fabrikası’nı kurma macerasının anlatıldığı tiyatro oyunu Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’nin organizasyonu ile Uşak’ta seyircisi ile buluşmuştur. Oyunda ağırlıklı olarak Okul Müdürleri rol almışlardır. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi Tarih öğretmeni Şakir ÖZDEMİR’in yazdığı ve yönettiği oyun, Sanayi Bakanlığı tarafından Cumhuriyetimizin 80. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Ankara ve Eskişehir’ de de sahnelenmiştir. “Şekerin Hikâyesi’’ adlı bu oyun, Nuri Şeker’in Cumhuriyetimizle yaşıt olan Uşak Şeker Fabrikası’nın kurulması aşamasında verdiği mücadeleyi yeni yetişen nesle aktarmak için yazılmış ve sahneye konulmuştur.
Şekerin Hikayesi adlı oyunun DVD’sini Uşak Bilim ve Sanat Merkezinden temin edebilirsiniz.
Uşak Bilim Sanat Merkezi - Şubat 2013 42
> PROJELERiMiZ <<<
Çalışmanın Konusu: Uşak’ta Yaşayan İnsanların Soyadı Kökenleri Çalışma Yöntemi: Sözlü Tarih Araştırması Çalışmadaki Öğrenciler: Elif KARAŞAHİN Elif Yağmur TURAN Danışman Öğretmen: Serap SUNAY Çalışmanın Tarihi: Ocak-Nisan 2010
Amaç: Soyadlarının neden seçildiğini öğrenerek, Türkiye kadar geniş kapsamlı olmasa da yaşadığımız yer olan Uşak’ın soyadı kökenini araştırarak, kamunun bu konudaki ilgisini çekip, onları bilgilendirmeyi sağlamaktır. Hedef: Uşak sakinlerinin kişisel tarihlerine yakından ilgi duymalarını hedefledik. Soyadımızın kökenini, tarihini ve değerini hatırlamalarını sağlamak ve gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunmaktır. Böyle önemli bir konuyla ilgili projenin yapılmadığını ve halkımızın da bu bilgilerden yoksun olduğunu gözlemleyerek, ilk adımı atmak istedik. Aşamaları: Projemiz için ortaya bir hipotez attık. Halkımıza verilen soyadlarının lakaplara, fiziksel özelliklere vb. nedenlere dayalı olarak verildiğini düşündük. Soyadı kanununa geçiş sürecindeki anekdotları ortaya koymak için projemize en uygun teknik olan anket tekniğini seçtik. Anket formumuzu hazırladık. Ardından Uşak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden onay aldık ve projemize başladık. Halkımıza anket formlarımızı dağıttık. Bu anket formlarını raporlar haline getirip, grafiklerimizi hazırladık. Kaynak: Belli bir çeşitliliğe göre seçilmiş Uşak’ta yaşayan kişiler. Sonuç: Biz Uşak’ta yaşayan insanların soyadlarının lakaplarına, kişisel özelliklerine, fiziksel özelliklerine vb. nedenlere dayalı verildiğini düşünerek ortaya böyle bir hipotez attık. Ardından anketimize projemizi daha sağlıklı yapacak sorular koyduk. Bu anketler sonucunda Uşak sakinlerinin birçoğunun atasının çiftçi olduğunu gördük. Diğer tespitlerimiz sonucunda bazı insanların hala baba mesleği yaptığı kanaatına vardık. Yaşlıları gençlerden bu
konuda daha bilgili görerek yaşlılardan daha iyi sonuç verecek anketler topladık.1. sorumuz olan ” Soyadınızın nereden geldiğini biliyor musunuz? Biliyorsanız açıklayınız.” Sorusuna cevap verenlerin %28’inin bilmediği, %72 gibi büyük bir oranının ise bildiği tespit edilmiştir. 2. sorumuz olan “Soyadı Kanunu’ndan önce ailenize ait bir lakap var mıydı? Varsa açıklayarak yazınız.” sorusuna cevap verenlerin %74 gibi yarıdan fazla orana sahip olması yukarıda da iddia ettiğimiz gibi Türkiye’de Soyadı Kanunu’nun ilanından önce lakap kültürünün yaygın olduğunu ispatlamaktadır. Bu durum soyadı köken biliminin gelecek nesillere aktarılması konusundaki endişemizi haklı çıkarmıştır. 3.sorumuz olan “Soyadınızı alan atanızın mesleği nedir? Yazınız.” sorusuna cevap verenlerin %48’i çiftçi cevabını vererek tarımın Uşak’ta önemli bir yeri olduğunu tespit etmemize yardımcı oldu. Bu sayede konumuzla sadece soyadı etimolojisi hakkında değil, Uşak’ın sosyal ekonomik ve kültürel faaliyetleri hakkında da bilgi edindik. Bu hikâyeler ekte sunulacaktır. 4. ve son sorumuzda ise Uşak’ta yaşayanlara soyadı kanunun uygulanması ile ilgili bildikleri bir anekdot olup olmadığını sorduk. Fakat maalesef ki bu konuda doyurucu bir bilgi elde edemedik. Sadece 7 kişi bu konu hakkında bize bilgi verdi. Bu da bize hikâyelerin kayıt altına alınmadıkça unutulduğunu gösterdi. Oysaki böyle bir çalışma soyadı kanunun ilan edildiği yıllarda yapılsaydı elimizde daha çok bilgi olabilirdi. Bu durum da yaşananların kayıt altına alınmasının ne kadar önemli olduğunu bize kanıtladı.
> PROJELERiMiZ <<<
Projenin Adı: Strateji Labirentinde Kadın (Dünya Tarihine Damgasını Vuran Kadınlar) Çalışmadaki Öğrenciler: Begüm BEŞKAZALIOĞLU Osman SAĞSÖZ Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi: 2007- 2008 Eğitim Öğretim Yılı
STRATEJi LABiRENTiNDE KADIN Konu : Yaşadıkları döneme damgasını vuran sıra dışı, zeki ve üstün yetenekli kadınların stratejik yaklaşımları. Amaç : Tarihi gelişim sürecinde dünyaca ünlü kadınların sıra dışı hareket stratejileri ile günümüz hareket stratejilerinde ulaşılan sonuçları araştırarak stratejik düşünme biçimini zenginleştirmektir. Strateji labirentinde yer alan kadınlar tespit edildi. Bu kadınların hayatları, içinde bulundukları koşulları göz önünde bulundurularak tek tek incelendi. Kendi aralarında karşılaştırmalar ve benzerlikler saptandı. Ulaşılan sonuçlar tasnif edildi. Tarih biliminin verileri dikkate alınarak yapılan çalışma sonunda tarihe damgasını vuran kadınların ortak stratejileri belirlendi. Hem görsel hem de işitsel anlamda sunum zenginliği katmak için dikkat çekecek bir sunum hazırlandı ve elde edilen çıktılar hazırladığımız dev kitapta paylaşıldı. Tarihe damgasını vuran strateji labirentinde belirlediğimiz 10 kadınının ortak yönlerini ortaya koyan 2.10 cm-1.50 cm ölçülerinde içine girilip okunabilecek bir kitap yapıldı. Bu kitap ele alınıp okunmayacak aksine küçük kapıları ve dar koridorlarıyla; efsaneleşen kadınların strateji, hırs ve gizem dünyasında insanları heyecan dolu bir maceraya sürükleyecek bir çalışmadır.
> TÜBİTAK PROJEMİZ <<<
Projenin Adı: Uşak’ta İşgali ve Kurtuluşu Gören Çocuklar Çalışmadaki Öğrenciler: Fatma Nur KOZAK Danışman Öğretmen: Şakir ÖZDEMİR Çalışmanın Tarihi: 2012-2013
19–23 Mart 2012 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirilen TÜBİTAK 43. Orta Öğretim Öğrencileri arası Proje yarışmalarına öğrencilerimizden Fatma Nur KOZAK “1920–1922 Uşak’ta İşgali ve Kurtuluşu Gören Çocuklar” konulu Tarih projesi ile katıldı. Projenin Konusu: Uşak merkez ilçe, bağlı ilçeler ve köylerinde Uşak’ın Yunan Ordusu tarafından işgaline ve Türk Ordusu tarafından kurtarılışına tanıklık etmiş kişilerin hatıralarını görüntülü ve sesli kayıt altına almış kişi ve kuruluşların ellerinde bulunan kayıtları derleyerek görüntülü, yazılı, tarih arşivinin oluşturulması. Proje kapsamında yapılan çalışmalar: •Bu videolar Mehmet Ersin, Şerafettin Polat, Şakir Özdemir, Ahmet Tıraş, Serhat Karadurmuş, Eşme Halk Eğitim Merkezi’nden derlenmiş, •Bu çalışmada 14’ü erkek, 3’ü kadın olmak üzere toplam 17 kaynak kişiye ait kayıtlara ulaşılmış, •Kasetlerde bulunan görüntüler CD’lere ve bilgisayar ortamına aktarılmış, • Videolarda anlatılan olaylar çözümlenerek bilgisayar ortamında yazılı olarak kayıt altına alınmış, • Kayıtlarda bulunan şiirler, türküler ayrıştırılmış, • Kaynak kişilerin verdikleri bilgilere göre konu başlıklarına göre düzenlenmiş, • 17 Kaynak kişiye ait görüntüler tek bir DVD’de toplanmıştır. Uşak’ta İşgali ve Kurtuluşu Gören Çocuklar” adını verdiğimiz bu DVD ne anlama gelmektedir: • Bu DVD bir eğitim materyalidir. • Bu çocuklar; Ülkemizin işgal edildiğini görmüşler, • TC. Devletinin kuruluşunu görmüşler • Ülkemizin hangi zorluklar ve sıkıntılardan geçerek bu noktaya geldiğini görmüşler • Bütün bunlara şahit olan bu çocukların pek çoğu bu gün aramızdan ayrıldılar.
•20. Yüzyılın başındaki Türk çocuklarından 21. yüzyılın Türk çocuklarına selam getirdik. •Uşak’ta Milli Mücadele yıllarını anlatan bu kayıtlar tarihi açıdan birinci elden kaynaklardır. •17 kişiden 12’si bugün hayatta değildir. Bu nedenle kurtarılan bu videolar çok kıymetli tarihi kaynaklardır. •Sınırlı sayıda kaynak kişiyi içeren bu çalışmanın DVD olarak kamuoyu ile paylaşılmasından sonra belki de bugün ulaşamadığımız başka özel kayıtların bizlere ulaşmasının önünü açacaktır
> GENÇ YAZARLARIMIZ <<<
Projenin Adı: Pon Pon Tavşan Piknikte Masal Kitabı Çalışmadaki Öğrenci: Busenur MAVİ Danışman Öğretmen: Onur TÜLEMİŞ Çalışmanın Tarihi: 2010- 2011 Eğitim Öğretim Yılı
PON PON Masal kahramanı Pon Pon Tavşan’ın macerasını içermektedir. Öğrencinin yazın ve yazarlık yeteneklerini ortaya koyduğu bir üründür. Masalın konusu Pon Pon Tavşan’ın bir gününü anlatmaktadır. Olay piknik alanında geçer. Masal kahramanımız çok oburdur. Günlerden bir gün piknik yerinde zehirli çileklerden yer ve ne olduysa oracıkta oluverir. İlk yardımın da önemli bir bilgi gerektirdiği vurgulanan kitapta asıl amaç eğiticiliktir. Her masalda olduğu gibi masalın sonunda herkes verilen dersten kendisine düşen payı alır. Masal öğrenci tarafından yazılmış daha sonra yine kendisi tarafından resimlenmiştir. "Pon Pon Tavşan Piknikte" özellikle 1. sınıf öğrencilerine hitap eden eğitsel içerikli kolay anlaşılabilir tamamen özgün bir çalışmadır. Kitap olarak ürüne dönüştürülmüş yaygınlaştırma faaliyeti içerisinde hedef kitleye ulaştırılmıştır.
> YAYINLARIMIZ <<< RESİM ATÖLYESİNDEN DERLEDİKLERİMİZ
Çalışmanın Adı: “Rengarenk” Resim Albümü Çalışmadaki Öğrenciler: Resim Atölyesi Öğrencileri Danışman Öğretmenler: Şakir ÖZDEMİR Hakan ERDAL Canan DAĞ Fatma GÜNAY Bünyamin AYDIN Çalışmanın Tarihi: 2010- 2011 Eğitim Öğretim Yılı
10.YIL RESiM ALBÜMÜ
“RENGARENK” Görsel Sanatlar eğitimi kişinin duygu düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacı ile yapılan eğitim faaliyetleridir. Resim etkinliklerinde verilen bir resim çalışmasında aynı konulu resimleri aynı yollarla yapmalarını istememiz çocukların kendilerince yeni yollar denemelerine keşfetmelerine öğrenmelerine, hayallerine, heyecanlarına, mutluluklarına, engel olmaktır. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi olarak çocuklarımıza atölye çalışmalarımızda farklı teknikleri deneme şansı vererek risk almalarına ve yeni yollar keşfetmelerine ortam sağlamaktayız. Merkezimizde öğrencilerimize yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaya yönelik bir öğrenme ortamı sağlıyoruz. Öğrencilerimiz, çizerek, boyayarak, keserek, yapıştırarak, tasarlayarak istediği malzemeyi ve renkleri özgürce kullanarak kendi iç dünyasını ifade edebilme fırsatını bulur. Bu durum aynı zamanda öğrencilerin cesaretlerini ve kendilerine olan güvenlerini de artırır. Bu da öğrencilerimizin mutlu olmasını sağlar. Ayrıca, öğrencilerimiz çizmiş olduğu resimlerle kendi hayal dünyasını ve yaşamını yansıtırlar. Bu ürünler öğrencinin bireysel gelişiminin en önemli materyallerdir. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi’nde resim etkinliklerinde öğrenciye her şeyden önce, çalışacağı alanda bağımsızca düşünebilmesi, alışılmış kalıpların dışına çıkabileceği ve yeteneklerini sonuna kadar kullanabileceği bir ortamı sağlıyoruz. Uşak Bilim ve Sanat Merkezi olarak yaptığımız karakalem,yağlıboya, pastel, kil, ebru, tasarım çalışmaları esnasında öğrencilerimizin yüzlerinde gördüğümüz mutluluk bizim için çok değerlidir. Çalışmalarımızda her zaman yanımızda yer alan velilerimize de teşekkür ediyoruz.
> SAHNE SANATLARI ETKİNLİKLERİ <<<
Çanakkale Destanı
Düşünmeyen Beyin Sorgulamaz
Doğanın Dili
Allerjik Ruhlar
Gölge Oyunu Gösterisi
Bir Mars Sallaması
Masalsı Düşler
Sandıktan Kaçış / Kukla Gösterisi