CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA İlgi :
(a) 3.3.1990 Tarihli Türk Karasularında Sportif Amaçlarla Yapılacak Aletli Dalışlara İlişkin Yönetmelik (b) 10.09.2008 Tarihli Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Donanımlı Dalış Yönetmeliği (c) Türkiye SualtiSporlari Federasyonu Donanımli Dalış Talimatı (d) 23.2.2011 Tarihli Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliği
1. Ülkemiz sularında turizm amaçlı RekreasyonelDalış faaliyet yaptırmaktayım. Dalış eğitimi almış kişiler ücret ödeyerek kendi zevkleri için düzenlediğimiz turlara katılarak dalış yapmaktadırlarTicari bir müessese olmama rağmen ilgi (a) yönetmelik gereğince amatör bir spor federasyonu olan TSSF tarafından yönetilmekteyim. Cumhurbaşkanlığı makamına müracaat amacım; TSSF’nin iddia ettiği gibi Aletli Dalışın bir spor olmadığı, aksine aletli dalış yapanların para ödeyerek yaptıkları bir rekreasyonel faaliyet olduğu bilgisini sunmak ve henüz dalış turizminin olmadığı bir dönemde çıkarılmış olan ilgi (a) yönetmeliğindalış turizminin gelişimini engelleyenmevcut durumunu makamınıza bildirmek ve bugüne kadar çözüm bulunmamış bu soruna bir çözüm aramaktır. 2. Dünyada sportif faaliyet/ rekreasyonel faaliyet olarak kabul edilen, hiçbir yarışması, olimpiyadı olmayan aletli dalışın,spor yönetmelikleri içerisine dahil edilmesi ile sorunlar başlamıştır.İlgi (a) 1990 Tarihli yönetmelik ile; ülkemizde ticari dalış faaliyeti yapan dalış merkezleri, amatör bir spor federeasyonun (günümüzdeki ismi ile Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu) yönetimine bırakıldığından,dünya dalış turizmi gelişirken ve ülkeler dalış turizminden büyük katma değerler kazanırken, ülkemizde dalış turizmi konusunda bir vizyon geliştirilememiş, ülkemizde ticaret yapan diğer dalış sistemleri yok sayılmış ve dalış merkezlerinin sorunları da bugüne kadar çözülememiştir. Geçmişte TSSF içinde dalış merkezlerinin sorunlarını anlayacak saha tecrübesi ve birikimi bulunan ne bir yönetim ne de dalış kurulu oluşmamıştır ve şuanda da ticari dalış tecrübesi bulunmayan bir yönetim bulunmaktadır ki ticari dalış merkezlerinin sorunlarını anlamaya çok uzaktır. Maalesef mevcut TSSF Başkanını da dalış merkezleri seçmemişlerdir, sembolik olarak seçime davet edilen 7 – 10 arasında dalış merkezine oy kullandırılmıştır. TSSF ile Dalış merkezlerinin anlayışlarının farklılığına bir başka örnek vermek gerekirse; Dalış merkezleri sualtı canlılarını koruyarak dalış turizmi için gelenlere birkaç balık gösterebilmek için çırpınırken TSSF,CMAS tarafından spor kabul edilen zıpkınla balık avlama eğitimleri ve yarışmaları düzenlemektedir. Geçmişte bu yarışmalar dalış merkezleri için çok önemli olan dalış noktaları üzerinde bile düzenlenmiştir. TSSF web sayfası incelendiğinde Su Sporları başlığı altında belirtilen, Aletli (donanımlı) dalış hariç 10 branşın spor olduğu ve sporcularının olduğu görülecektir. Buradan da anlaşılacağı üzere amatör spor federasyonunun uygulamaları ile turizm amaçlı dalış faaliyetinin amaçları da yan yana gelmemektedir. Ticari dalış merkezleri spor federasyonunun altında bulunduğundan dolayı da, maalesef, ekipman vs alımları ve fuarlar için ihtiyaç duyduğu hiçbir teşvik ve destekten de yararlanamamaktadır. 3. Maalesef bugüne kadar yapılan tüm müracaatlara, SGM adına TSSF tarafından, yürürlükte olan yönetmeliklerden yapılan alıntılar ile tekrar tekrar aynı cevaplar verildiğinde başvuru cevaplanmış ama sorunun çözümüne yönelik bir adım atılmamış olmaktadır. Dalış merkezlerinin sorunları hem Kültür ve Turizm Bakanlığını hem de SGM (TSSF) kapsamında kaldığından da sorunlar halen devam etmektedir. Halizhazırda ticari dalış merkezleri çok başlı yönetildiğinden Sahada olan, işi yapan ve eğitimleri verenler, dalış turizminin içinde olanlar dalış merkezleridir. Buradan hareketle dalışın bir spor mu yoksa rekreasyonel bir faaliyet mi olduğunun kararını da sahada olan ticaridalış merkezleri vereceklerdir Diğer yandan dalış merkezlerinin TSSF bütçesine gerek yıllık işletme yetki belgesi harcı, gerek eğitmen / rehber harcı ve verilen eğitimlerden kazanılan belge bedelleriyönüyle olan büyük maddi kazancı göz önüne alındığında, aletli dalışın TSFF tarafından niçin hala spor olarak savunulduğu daha iyi anlaşılacaktır. TSSF’in bağlı bulunduğu CMAS bile web sayfasında “Scuba Dalışı” ve “Sualtı Sporları” şeklinde bir ayırıma gittiği halde TSSF bu konuyu en iyi bilenlerden olduğu halde, gelirini kaybetmemek adına dalışın bir spor olduğunu savunmaya halen devam etmektedir.
4. Günümüzde tüm dalış sistemleri dalış merkezlerini yetkilendirirken; Dalış Merkezini kendi sisteminde dalış yaptırmaya yetkili kılmakta ve eğitmenine de yıllık olarak aktif eğitmen statüsünü vererek eğitim verebilir / dalış yaptırabilir yapmaktadır. Turizm Bakanlığının Sportif Amaçlı Turizm Yönetmeliğine bakıldığında bir dalış merkezinde bulunması gereken ekipman listesi görülecektir. Turizm İşletme Belgesi verilirken, Turizm Müdürlükleri gelerek dalış merkezlerini kontrol edebilmektedirler. (TSSF’da zaman zaman aynı kontrolleri yapmaktadır.) Böyle bir durumda dalış merkezinin hangi dalış sisteminden olursa olsun, ülkemizde yasal olarak eğitim verme, dalış yaptırma yetki belgesi ile belgelendirilmek mümkün olmalıdır. Rekabet Kurulu Kararı da bunu gerektirmektedir. Bu durumda; TSSF kendisine bağlı dalış kulüplerini yetkilendirecek, sporcu yetiştirecek ve müsabakalar düzenlemeye devam edecektir. Çözüm bulunmasını arzu ettiğim diğer bir konu ise; Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından her yıl yetki belgesi ile belgelendirilmekte ve her yıl 500 Tl harç bedelini bakanlığın ilgili hesabına yatırmaktayım. Turizm Bakanlığından belgelendirilen ticari yat ve gezi tekneleri yıllık harç ödemezlerken, dalış tekneleri Turizm İşletme Belgesi alabilmek için her yıl harç ödemektedirler. Dalış teknelerinin ticaret hacimlerinin düşüklüğü göz önüne alınarak, alınmakta olan harcın iptali sezona başlarken pek çok yetki belgesi almak zorunda olan dalış merkezlerine de katkı sağlayacaktır. Örnek vermek gerekirse 2017 yılında SSI sisteminde eğitim vermek isteyen ancak mevcut TSSF yönetmeliği gereği yetki belgesi de alma zorunluluğunda olan bir dalış merkezi daha sezon başlamadan aşağıdaki miktarda harç ödemek zorundadır. TSSF yetki belgesi harçları sürekli artış göstermektedir. CMAS / TSSF Dalış Merkezi Yetki Belgesi Eğitmen Harcı Rehber Dalıcı Harcı SSI (Bu sistemde dalış eğitimi de veriyorsa) Yetki Belgesi SSI Eğitmen Belgesi Turizm İşletme Belgesi TOPLAM
: 1400 : 400 x Eğitmen Sayısı : 400 : 1270 : 770 : 500 TL : 4740 TL
5. TSSF SSI, PADI, NAUI, NASDS gibi dalış sistemlerine, CMAS gibi, aynı mesafede durmamaktadır. Rekabet Kurulu anılan dalış sistemlerinin ülkemizde serbestçe ticaret yapabilmesine hükmettiği halde TSSF yanlı tavrını devam ettirmekte ve Rekabet Kurulu Kararını yok saymaktadır. Örneğin CMAS dışındaki dalış sistemlerinin verdiği yıllık yetki belgeleri, Dalış Turizminin yapılabilmesi için gerekli olan Yetki Belgesi için geçerli kabul edilmemektedir. 6. Ticari faaliyet yaptığımve dalış turizmi içinde yer aldığımnedeniyle ilgi (b) T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Gençlik ve Spor Müdürlüğü yönetmelik ve ilgi (c) talimatı yerine Kültür ve Turizm Bakanlığının Dalış Turizmi yapan ticari dalış merkezlerini bir çatı altında toplayacağı,ve bugün olduğu gibi birden çok yetki belgesi gerekliliğini ortadan kaldırarak tek bir yetki belgesi ileyetkilendirecek bir yönetmelik ülkemiz dalış turizmine büyük katkı sağlayacaktır. 7. Ülkemiz dalış turizminde yaşanan büyük düşüş, karşılaşılan yönetimsel sorunlar ve dalış merkezlerinin teker teker kapandıkları gerçeği iledalış turizmi yapan dalış merkezlerinden alınacak görüşler ile ülkemiz dalış turizmi için vizyon oluşturulmasını, ticari dalış merkezi sahibi olarak bir spor federasyonu olan TSSF’denaryılmak istediğimi ve sadece Kültür ve Turizm Bakanlığınca yetkilendirilmemi arz ederim. 13.12.2017
Adres : AdıSoyad Tlf : E-mail : TC KİMLİK NO :