HAK-İŞ’TEN DÜNYA MAZLUMLARI İÇİN BAĞIŞ KAMPANYASI SAYI 6/AĞUSTOS 2014
HAK-İŞ KONFEDERASYONU YAYIN ORGANI www.hakis.org.tr
hakiskonf
hakiskonfederasyonu
Halk Cumhurbaşkanını kendi seçti HAK-İŞ Başkanlar Kurulu toplandı Kapsamlı Taşeron İşçisi Gerçeği Araştırması HAK-İŞ’ten zulümlere tepki eylemi
04
TAŞERON İŞÇİSİ GERÇEĞİ ARAŞTIRMASI YAPILDI
11
ARSLAN: TAŞERON SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR
11
ARSLAN: ÇELİK-İŞ İSDEMİR’DE OLMAYA DEVAM EDECEK
18
BASIN MESUPLARIYLA İFTARDA BULUŞTUK
28
22
26
HAK-İŞ’TEN İSRAİL ZULMÜNE KİTLESEL KINAMA
HAK-İŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI
ARSLAN ÜÇLÜ DANIŞMA KURULU TOPLANTISINA KATILDI
32
ARSLAN CUMHURBAŞKANLIĞI YEMİN VE DEVİR TESLİM TÖRENLERE KATILDI
EDİTÖR’DEN... TAŞERON İŞÇİ SORUNU İLK GÜNDEM MADDEMİZ
H
HAK İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU YAYIN ORGANI Sayı 6/Ağustos 2014 Dört ayda bir yayımlanır Sahibi HAK-İŞ Konfederasyonu adına Mahmut ARSLAN Genel Başkan
AK-İŞ Konfederasyonu olarak, taşeron işçi uygulamasını Türkiye çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden birİ olarak görüyor, taşeron işçilerin sorunlarının çözümü konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz. TBMM gündeminde bulunan taşeron işçi düzenlemesini de içeren Torba Yasa Tasarısını yakından takip ediyor, yeterli bulmasak da tasarının biran önce yasalaşması için gayret gösteriyoruz. Bu çalışmalara ilişkin ayrıntıları dergimizin içerisinde bulacaksınız.
Genel Yayın Yönetmeni Mustafa TORUNTAY
HAK-İŞ olarak, taşeron işçilerin içinde bulunduğu durumu resmetmek, taşeron işçilerin haleti ruhiyesine dikkat çekmek amacıyla, 25 ilde, 9 işkolunda, 85 işyerinde toplam 5.250 kamu taşeron işçisi ile yüz yüzegörüşme/anket uygulaması ile “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırmasını yaptık ve bu araştırmanın ayrıntılarını kamuoyu ile paylaştık.
Özgün Fotoğraflar Arif ÇATAL
Taşeron İşçisi Gerçeği Araştırması, taşeron sorunun ciddiyetini ortaya koyuyor; taşeron işçilerin yaşadığı sorunları, onların beklentilerini, itirazlarını gözler önüne seriyor. Taşeron İşçisi Gerçeği Araştırmamızın ayrıntılarını ilerleyen sayfalarımızda bulacaksınız. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimleri 10 Ağustos 2014 tarihinde büyük bir huzur ve sükûnet içerisinde gerçekleştirildi. Üç adayın yarıştığı cumhurbaşkanlığı seçimlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oy alarak ilk turda Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve bu süreçteki HAK-İŞ yaklaşımlarına ilişkin ayrıntılar iç sayfalarımızda yer alıyor. HAK-İŞ olarak, İsrail’in Filistin-Gazze’ye, sivil halka yönelik saldırılarını kınadık, çeşitli eylemler ve yardım kampanyaları düzenledik. Filistin halkının yaralarının sarılması amacıyla bir yardım kampanyası başlattık ve yardım faaliyetlerini daha organize ve güçlü bir şekilde yapılabilmesi açısından genel anlamda bir bağış hesabı açtık ve ilk kampanyamızı da Filistin için gerçekleştirdik. Kampanyamızın hesap numaraları ve ayrıntılarını dergimizde bulacaksınız. HAK-İŞ’in taşeron uygulaması başta olmak üzere çalışma hayatına, ülke gündemine ve uluslararası temaslarına ilişkin haberleri dergimizde ayrıntılı olarak yer alıyor.
Editör Birsen ÇİÇEK ODABAŞI Yazı İşleri Müdürü Av. Hüseyin ÖZ
Stok Foto Hizmeti mostphotos.com dollarphotoclub.com Grafik Tasarım ve Baskı ALEF Tanıtım Hizmetleri İbrahim ALTUNCU Baskı Hizmet Sağlayıcı: Ayrıntı Basımevi (Ser. No: 13987) Yazışma Adresi Tunus Cad. No: 37 Kavaklıdere Ankara Tel: (312) 417 7900-417 8202 Faks: (312) 425 0552 www.hakis.org.tr hakis@hakis.org.tr twitter.com/hakiskonf facebook.com/hakiskonfederasyonu ÜCRETSİZDİR Yayımlanan yazıların her türlü sorumluluğu yazarına aittir. Kaynak gösterilerek alıntılanabilir. ISSN 2147-3870
Her geçen gün büyümeye devam eden HAK-İŞ, Enerji-İş Sendikası’nın katılımıyla üye sendika sayısını 21’e yükseltti. Daha güçlü bir HAK-İŞ ile bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle…
Dergimizin II. dönemindeki bu nüshası 67. sayısına tekabül etmektedir.
BAŞKAN’DAN... MAHMUT ARSLAN HAK-İŞ Genel Başkanı
mahmutarslan@hakis.org.tr @hakismahmut
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ, YENİ TÜRKİYE VE ÇALIŞMA HAYATI
T
ürkiye siyasi tarihinde hemen hemen bütün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde krizler yaşanmıştır. Bu krizler zaman zaman darbelere kadar ulaşmıştır. Özellikle 1950’li yıllardan bu yana sürekli olarak yaşanan, sistemi tıkayan ve 1980’de olduğu gibi kimi zaman da darbelerin gerekçesi yapılan cumhurbaşkanlığı krizi, son olarak 2007 yılında yaşanmıştır. 2007 yılında teamüller, yasal ve anayasal mevzuata uygun olarak cumhurbaşkanı seçilmesi gereken o günkü aday Abdullah Gül, ne yazık ki zorlamalarla, gerek askeri bürokrasinin, gerekse bir kısım vesayet odaklarının müdahalesiyle seçtirilmemiş ve Türkiye’de bir kriz oluşturulmuştur. Oluşturulan bu sanal kriz yapılan Anayasa değişikliğiyle aşılmıştır. Yapılan bu değişiklik sonucunda bugün kimin cumhurbaşkanı olacağına, bir takım kapalı kapılar ardında bir araya gelen seçkinler değil, halk karar vermiştir. Türkiye tarihinde ilk kez cumhur, başkanını seçmiş, sandıktan güçlü bir cumhurbaşkanı çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üç aday demokratik bir süreçten geçerek yarışmışlar ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birinci turda yüzde 52 oy alarak cumhurbaşkanı seçilmiştir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı HAK-İŞ topluluğu olarak içtenlikle tebrik ediyoruz. Gerçekten Türkiye siyasi hayatında başarılması zor bir rekoru gerçekleştirmiş girdiği bütün seçimleri kazanarak ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de yüksek bir oranla tamamlayarak siyasi tarihe geçmiştir. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra artık gelenekselleşen balkon konuşmasında Türkiye’deki gerginliklerin, kaosun, çatışma anlayışının, kutup-
2
laşma anlayışının sona ermesi gerektiği yönündeki ifadelerini son derece önemsiyoruz. Çünkü bizim bütün sorunlarımızı konuşarak, yeni bir toplumsal uzlaşma anlayışı içerisinde çözmek zorunluluğumuz var. Sayın Cumhurbaşkanının ısrarla altını çizdiği toplumsal mutabakat, toplumsal uzlaşma kavramlarının içinin doldurulmasını bekliyoruz. Yine konuşmasında sık sık ifade ettiği Türkiye Cumhuriyet’i yurttaşlık kavramının altını çizmesi, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı etrafında yeni bir anlayış geliştirme çabalarını önemsiyoruz. Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı vizyon belgesinde ayrıntılarını ortaya koyduğu hedeflerin altını çizmesini önemli buluyoruz. Çünkü 2023 vizyonu Türkiye için önemlidir. Sosyal boyutu ile daha da güçlendirilmesi halinde Türkiye’ye çağ atlatacak niteliktedir. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Türkiye yeni bir döneme girmiştir. İlk turda seçilmiş bir cumhurbaşkanının daha öncekilerden farklı bir cumhurbaşkanlığı profili çizeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Tabi bunun anayasal sınırlar içinde yapılacağı da bilinmelidir. Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği başarılara rağmen hala çeşitli sorumlarımız ve eksiklerimiz var. Bütün sorunların çözümü için daha çok demokrasiye daha çok özgürlüğe ve daha fazla vesayetten kurtulmaya ihtiyacımız var. Bu yolda atılacak bütün adımları HAK-İŞ olarak bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da destekleyeceğiz. Başta yeni anayasa olmak üzere, çözüm süreci ve yakın coğrafyamızdaki yaşanan savaşların katliamların sona ermesi gibi temel konularda destek olmaya devam edeceğiz.
HAK-İŞ tarafından yapılan Taşeron İşçisi Gerçeği araştırması taşeron işçilerinin yaşadığı sorunları gözler önüne sermiştir. Ancak taşeron işçiler konusundaki hiçbir veri gerçeği yansıtmamakta, sorun çok daha ciddi ve büyük bir düzeyde bulunmaktadır. Eğer biz taşeron işçilik sorununu çözemezsek, ülke ve toplum olarak ciddi bir krizle karşı karşıya olduğumuzu görmemiz gerekiyor. Taşeron sorunu sadece ekonomik değil, sosyal-siyasikültürel topyekûn bir Türkiye sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Sorunun çözümü konusunda Türkiye’nin acele etmesi gerekiyor. Bu konuda da iktidarından muhalefetine kadar TBMM’de grubu bulunan bütün partiler büyük bir sorumluluk düşüyor. TBMM’nin taşeron işçilerin sorunlarını bir nebze olsun çözecek olan Torba yasanın bir an önce çıkarılmasını bekliyoruz. Dünyada yaşanan insanlık dramı karşısında duyarlı duruşunu daima sergileyen HAK-İŞ Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Musul’da, Kerkük’te, Suriye’de ve bütün dünyadaki mazlumlar, ezilenler ve zulme uğrayanların yanında olmayı sürdürüyor. Bu sefer Gazze’li mahrumlar ve zulme uğrayan kardeşlerimiziçin bir yardım kampanyası daha başlattık. “Tüm Mazlumlar İçin Sesini Yükselt!” sloganıyla başlattığımız yardım kampanyasına bütün vatandaşlarımızı, teşkilatımızı ve dostlarımızı duyarlı davranarak katılmaya çağırıyorum. Yardımseverler HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Ziraat Bankası Akay/Ankara Şubesinde 0760 5994340-5012 hesap numarasına veya TR62 0001 0007 6005 9943 4050 12 IBAN numaralı bağış hesabına katkıda bulunabilirler. Yardımlarımızla Gazze’de yıkık bir tuğlayı yerine koyarken unutmamalıyız ki gönlü kırıkların, zulme uğramışların gönlünü de onarmaya çalışacağız. Bu sorumluluk içinde yardımlarımızı hep birlikte Gazze’li kardeşlerimize ulaştıracağız. Çalışma Hayatının Gündemi Çalışma hayatını yakından ilgilendiren ve Torba Yasa olarak adlandırılan düzenlemeler TBMM gündeminde bulunuyor. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Torba Yasanın TBMM tatile girmeden görüşmelerinin tamamlanarak yasalaşmasını istiyoruz. Bu konuda yaşanacak gecikmeler işçiler ve kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığına neden olacaktır. Torba yasa ile taşeron işçilerle ilgili toplu sözleşme yolunu açan önemli bir düzenleme getiriliyor. Taleplerimizin hepsini karşılamamakla birlikte bu düzenlemeyi son derece önemsiyoruz. HAK-İŞ olarak, taşeron çalışmanın yaygınlaşmasının önüne geçecek yeni düzenlemelerin daha da geliştirilmesinden yanayız. Yasa Tasarısı ile taşeron işçilerine örgütlenme ve toplu sözleşme imkanını oluşturacak düzenlemenin yapılmış olmasını önemli buluyoruz.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, taşeron işçilere yönelik bir örgütlenme kampanyası başlattık. HAKİŞ ve bağlı sendikalarımız taşeron işçilerin umudu oldu. Bütün iş kollarında çalışan taşeron çalışanları, emekçileri, HAK-İŞ’e bağlı sendikalara üye olmaya davet ediyoruz. Sendikal örgütlenme toplu sözleşme hakkıdır, iş güvencesidir, kıdem tazminatını güvence altına almaktır. HAK-İŞ tarafından yapılan Taşeron İşçisi Gerçeği araştırması taşeron işçilerinin yaşadığı sorunları gözler önüne sermiştir. Ancak taşeron işçiler konusundaki hiçbir veri gerçeği yansıtmamakta, sorun çok daha ciddi ve büyük bir düzeyde bulunmaktadır. Eğer biz taşeron işçilik sorununu çözemezsek, ülke ve toplum olarak ciddi bir krizle karşı karşıya olduğumuzu görmemiz gerekiyor. Taşeron sorunu sadece ekonomik değil, sosyal-siyasi-kültürel topyekûn bir Türkiye sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Sorunun çözümü konusunda Türkiye’nin acele etmesi gerekiyor. Bu konuda da iktidarından muhalefetine kadar TBMM’de grubu bulunan bütün partiler büyük bir sorumluluk düşüyor. TBMM’nin taşeron işçilerin sorunlarını bir nebze olsun çözecek olan Torba yasanın bir an önce çıkarılmasını bekliyoruz. HAK-İŞ bundan önce olduğu gibi bundan sonra da taşeron sorununun çözümü konusunda inisiyatif almaya, mücadele etmeye, taşeron işçileri sendikalarında örgütlemeye devam edecektir. HAK-İŞ olarak, ülkemizin; küremizin ve bütün mazlumların bizden alacaklı olduğuna inanıyoruz. Üyemiz olsun ya da olmasın bütün çalışanların, emekçilerin sorunlarımı çözmek için çalışıyoruz. Bütün emekçileri HAK-İŞ’e ve HAK-İŞ’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye davet ediyoruz. Çünkü HAKİŞ, her geçen gün artan üye sayısı ve sendikalarıyla Türkiye’nin en etkin, aktif, lider, Konfederasyonudur.
3
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
KONFEDERASYONUMUZDAN TAŞERON İŞÇİSİ GERÇEĞİ ARAŞTIRMASI
H
AK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ tarafından, 25 ilde, 9 işkolunda, 85 işyerinde toplam 5.250 kamu taşeron işçisi ile yüz yüze görüşme/anket uygulaması ile gerçekleştirilen “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırma sonuçlarını açıkladı. Arslan, “Kendi bağlamında Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan, demografik bilgilerden sendika algısına, iş ve ücret güvencesinden iş yerinde çatışmaya, sosyal güvenlik sorunlarından taşeron uygulamasına kadar birçok konuda önemli bilgiler ortaya koyan bu araştırmanın sonuçlarının bugün TBMM gündeminde olan ve taşeron çalışmayı da düzenleyen ‘İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının’ görüşmelerinde de dikkate alınmasını umuyoruz” dedi. Arslan, “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırma sonuçlarını, 3 Haziran 2014 tarihinde HAK-İŞ Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Basın toplantısına HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Settar Aslan ve Mustafa Toruntay ile araştırmayı gerçekleştiren akademik ekibin başında bulunan Doç. Dr. Erdinç Yazıcı ve basın mensupları katıldı. Arslan, “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırmasının yaklaşık dört ay önce başlatıldığını ve bu tarihlerde bitirilmesinin planlandığını ve planlandığı gibi de tamamlandığını belirtirken, bu çalışmanın tamamlandığı süreçte taşeron işçi düzenlemesini içeren tasarının TBMM gündemine gelmesinin ise önemli bir tesadüf olduğunu söyledi. Arslan, araştırma sonuçlarının yasa tasarısının hem komisyon hem de Genel Kurul görüşmeleri sırasında yasa koyucular açısından önemli veriler içerdiğini ve değerlendirilmesini beklediklerini söyledi. Arslan, son yıllarda kamuda çalışan işçilerin emeklilik, özelleştirme ve başka nedenlerle azalması ve yeni işçi alınmaması, 4C uygulamalarının bir sonuca ulaştırılamaması gibi nedenlerle kamudaki sendikalı işçi sayısının her geçen gün azaldığını kaydetti. Kamunun işçi açığının ise taşeron işçileri aracılığı ile kapatılmak istendiğini ifade eden Arslan, özel sektörde de taşeron uygulamasının yaygın olduğunu, ancak,
4
son yıllardaki trendine bakıldığında bu uygulamaların kamuda olanca hızıyla ve artarak devam ettiğini kaydetti. Taşeron İşçilerin Haleti Ruhiyesi “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırmasının Türkiye’de taşeron çalışmanın yoğun olarak olduğu belediyeler ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere 9 iş kolunda yapıldığını ve 27 ili kapsadığını belirterek, “Bu çalışmaların amacı herkesin bir şey söylediği, haklarında yazılıp çizilen taşeron işçileri meseleye nasıl bakıyor. Taşeron işçilerin yaşadığı sorunları, onların beklentilerini, itirazlarını, feryatlarını, hüzünlerini hasılı Taşeron İşçisi Gerçeği araştırmamız taşeron işçilerinin nasıl bir haleti ruhiye içinde olduklarını beklentilerini itirazlarını ve bu konudaki kendi bakış açılarından meseleleri değerlendirmelerini öğrenmek açısından önemli bir araştırmadır” dedi. Modern Köleler Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında çok ciddi bir sorunla karşı karşıya bulunulduğunu ifade eden Arslan, çalışma şartları ve karşılaştıkları sorunlara bakıldığı zaman taşeron işçilerin adeta “modern köle” olarak tanımlanabileceğini söyledi. Arslan, HAK-İŞ’in önemli bir görev ve sorumluluğu yerine getirdiğini ve bu modern kölelik anlayışının ortadan kaldırılması için uzun süreden beri yaptığı mücadeleyi bir araştırmayla destekleyerek kamuoyuna sunduğunu söyledi. Çok Derin Bir Sorunla Karşı Karşıyayız Taşeron işçiler konusundaki hiçbir verinin gerçeği yansıtmadığını, sorunun çok ciddi ve büyük olduğunu belirten Arslan, “Eğer biz taşeron işçilik sorununu çözemezsek, ülke olarak toplumsal ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu görmemiz gerekiyor. O nedenle sorun sadece ekonomik sorun değil, sorun sosyal-siyasi-kültürel topyekûn bir Türkiye sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Çok derin izler bırakan, çok derin yaralar açan, çok derin sorunlar üreten bir sorunla karşı karşıyayız. Sorunun çözümü ko-
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
nusunda Türkiye’nin acele etmesi gerekiyor. Türkiye bu sorunu bir an evvel gerçekten çağdaş demokratik ülkelerde hangi kriterler hangi esaslar çerçevesinde sürdürülüyorsa bu çerçeveye onu oturmamız gerekir” dedi. Arslan, “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırmasının yapılacak olan çalışmalara ciddi bir katkı sağlayacağını belirterek, “Bugün bu çalışmamızı sizlerle paylaştıktan sonra TBMM’de grubu bulanan siyasi partilere, Plan Bütçe Komisyonu ve Aile Sağlık ve Çalışma Komisyonu üyelerine ulaştıracağız” dedi Taşeron İşçilerin Sendikalardan Beklentileri Yüksek Arslan, gazetecilerin soruları üzerine, kamuda çalışan taşeron işçi sayısının 1 milyon 200 bin civarında olduğunu söyledi. Arslan, “Elimizde çok sağlıklı rakamlar yok. Ama biz en iyimser rakamlarla 1 milyon 200 bin taşeron işçisinin kamuda çalıştırıldığını tahmin ediyoruz. Bunun daha fazla olması ihtimali yüksek” dedi. Arslan, taşeron işçilerin sendikalardan beklentilerinin yüksek olduğunu, araştırma sonuçlarının da bunu ortaya koyduğunu ifade etti. Arslan, sendikasız iş yerlerinde sendikalaşma beklentisinin yüksek olduğunu, sendikalaşmanın olduğu yerlerde de sendikaların veya toplu sözleşme düzeninin çağdaş bir düzeyde olmadığı için de sıkıntılar, itirazlar olduğunu, bunun ortadan kalkması için toplu sözleşme düzenini taşeron firmalarda da sağlayacak altyapının sağlanması gerektiğini söyledi. Arslan, mevzuattan kaynaklı olarak sendikalı olan taşeron işçilerin ücret haklarında bir düzenleme yapılamasa da iş güvenceleri başta olmak üzere yasal haklarını kullanma yetkilerini elde ettiklerini söyledi. Kamuya Daha Fazla Yük Getiriyor Arslan, taşeron işçilerin kamuya maliyetinin kadrolu işçilerin maliyetinden hiç de az olmadığını belirterek, taşeron çalışma nedeniyle taşeron firmaya para kazandırılırken, kamuya daha fazla yük getirildiğini kaydetti. Arslan,
“Kamunun kendi işçisiyle yapmış olsaydı hizmetleri daha düşük maliyetle yapacağına inanıyoruz. Çünkü taşeron kıdem tazminatını ödemiyor, asıl işveren ödüyor. Mevcut mevzuata göre alt işverenin ödemesi gerekiyor, ama ödemiyor, kaçıyor. Bu sefer işçiler dava açıyor, asıl işveren kıdem tazminatını ödüyor. Taşeron firmadan bunu alma şansı yok. İzin paraları ve fazla mesailerde yine taşeron firma vermediyse işçilerin açtığı davalarda asıl işveren bunları da ödüyor. Bir de taşeron firmaya ihale bedeli, KDV ödüyor. Bütün bunları üst üste topladığınız zaman aslında Türkiye’deki taşeron uygulamalarının hem verimliliği, hem kaliteyi arttırdığı, hem maliyeti düşürdüğü iddialarının hiç birisinin doğru olmadığını göstermektedir” dedi. TBMM’de Bulunan Tasarı Hakkında Arslan, TBMM gündeminde bulunan ve taşeron düzenlemesini de içeren tasarıya ilişkin sorular üzerine, Tasarının TBMM’ye gönderilmeden önce sosyal taraflarla paylaşılmadığına dikkat çekerek, “Açıkçası bunu bir eksiklik olarak görüyoruz. Bize bu çalışmaların gönderilmemiş olmasını üzüntüyle karşılıyoruz, eleştiriyoruz ve bizim kabul edemeyeceğimiz bir yöntem ve uygulama olduğunu belirtmek istiyoruz” dedi. Arslan, Tasarının birkaç bölümden oluştuğunu, özellikle Soma madencilerine ve genel olarak madencilik sektörüne yönelik yapılacak sosyal güvenlik mevzuatındaki değişiklikleri olumlu ve geç kalınmış bir düzenleme olarak gördüğünü söyledi. Tasarı HAK-İŞ’in Beklentilerini Karşılamaktan Uzak Arslan, “Yasa tasarısında özellikle taşeron işçilerine yönelik olarak da kıdem tazminatı ve izin haklarının asıl işveren tarafından güvence altına alınmasını ve bu çerçevedeki düzenlemeleri de olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Ancak taşeron işçilerinin toplu sözleşme haklarından yaralanması için getirilen düzenlemelerin eksik yetersiz ve çalışanların toplu sözleşme hakkını sağlamayan bir düzenleme olarak görüyoruz ve bununla ilgilide önerilerimizi, önergelerimizi hazırladık Komisyon çalışmalarında bu düzenlemelerle ilgili itirazlarımızı eleştirilerimizi önerilerimizi komisyonda paylaşacağız” dedi. Arslan, özellikle İş Yasasının 2. Maddesindeki temel kriterlerin değiştirilmemiş olmasının yeterli olmadığını belirterek, çünkü başka maddelerle bunun içerisinin boşaltılmak istendiğini belirtirken, “Özellikle yardımcı işlerin belirlenmesi konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesini son derece sakıncalı görmekteyiz. Yine asıl işlerin bir kısmını alt işverene verebilecek bir düzenlemenin de önünü açtığı için bu konuda açıkça5
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
sı itirazlarımız endişelerimiz var” dedi. Arslan, “Bütününe baktığımız zaman HAK-İŞ’in beklentilerinin uzağında özellikle taşeron işçilere kadro yolunu kapatan, mevsimlik işçilere kadro imkanını vermeyen, çünkü taleplerimizden bir tanesinde oydu yine bu düzenlemede mevsimlik işçilere 5 ay 29 gün sınırının kaldırılıp kamudaki mevsimlik işçilerde kadro verilmesi talebimiz karşılanmamıştır. 4C’lerle ilgili bu kaos ve karmaşa ortadan kaldırılamamıştır. Üniversite mezunu olup da kamuda çalışan işçilerin talepleri yine bu düzenleme içinde yer almamıştır.
Taşeron İşçiler Çoğunlukla 2 Çocuk Sahibi Taşeron işçilerin çoğunluğunun evli ve bunların yüzde 32,4’ünün iki çocuk sahibi olduğu görülmektedir. Taşeron işçiler arasında eğitim düzeyi arttıkça çocuk sayısının azaldığı belirlendi. Taşeron İşçilerin Yarısı Bin TL Altında Ücret Alıyor Türkiye’de genel işçi ücretleri göz önüne alındığında, taşeron işçilerin ücret seviyelerinin genel tablonun altında seyrettiği dikkat çekmektedir. Bugün Türkiye’de taşeron uygulaması kapsamında çalışan bir milyonun üzerindeki işçinin yarısı 1.000 TL’nin altındaki ücret ile geçinmek zorunda bırakılmaktadır. 2.000 TL ve üstü ücret alan işçilerin oranı ise yüzde 1’i bile bulmuyor. Araştırma verileri, bazı işçilerin asgari ücretten daha düşük aylık aldıklarını ortaya koymaktadır. Taşeron işçileri, işverenler tarafından resmi olarak asgari ücretle çalıştırılıyor olarak gösterilseler de, birçok taşeron işçisi, ücretlerini aldıktan sonra bir kısmını işverene iade ettiklerini belirtmişlerdir. Belediyeler ve Sağlık Sektörü Önde Türkiye’de taşeron işletmeciliğinin öncelikli olarak belediyelerde ve sağlık sektöründe yaygın olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Bunların her birisi HAK-İŞ’in talepleriydi maalesef bu taleplerin karşılanmadığını görüyoruz” dedi. Arslan, HAKİŞ hukukçularının çalıştığını ve yasaya bir bütün olarak itiraz noktalarını tespit ettikten sonra taleplerin ilgililere ulaştırılacağını söyledi. Arslan, “Bazı görüşmelerimiz var hiç değilse bir alt komisyon kurularak, konunun ayrıntılı şekilde müzakere edilmesinin yolunun açılmasını talep edeceğiz. Ama genel olarak baktığımız zaman üslup, yöntem ve içerik olarak HAK-İŞ’in taleplerini karşılamaktan uzak bir tasarı ile karşı karşıyayız” dedi.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI…
Taşeron İşçi Gerçeği Araştırması sonuçlarına göre, araştırmaya katılan taşeron işçilerin yüzde 34,9’unun 3238 yaş, yüzde 24,7’sinin 25-31, yüzde 23.6’sının ise 39-45 yaşlarında olduğu görülmektedir. Araştırma kapsamındaki taşeron işçilerin yüzde 80’ini erkek, yüzde 20’sini ise kadınlar oluşturuyor. Taşeron İşçileri Daha Çok Lise Mezunu Araştırmaya katılan taşeron işçilerin yüzde 52,6’sını ilk ve orta öğretim mezunları oluştururken, lise mezunu işçilerin yüzde 33,8’lik bir paya sahip olduğu görülmektedir. Üniversite mezunu taşeron işçilerin oranı ise yüzde 11,2 ile üçüncü sırada yer almaktadır. Sektörlere Göre Eğitim Düzeyi Farklılaşıyor Araştırmaya göre, belediye ve bağlı şirketlerde çalışan taşeron işçilerin yüzde 64.6’sının lise ve altı, yüzde 45.7’sinin lise ve üniversite mezunu, sağlık sektöründe çalışanların ise yüzde 37.8’inin lise ve üniversite, yüzde 22.5’inin de lise ve altı mezunu olduğu belirlendi. Kadın İşçiler Erkeklere Göre Daha Eğitimli Araştırma sonuçlarına göre, taşeron işçiler arasında kadın işçilerin erkek işçilere göre daha eğitimli olduğu belirlendi. 6
Sebep: Ucuz İşçilik Araştırmanın sonuçlarından, işçilerin taşeron uygulamasının asıl sebebinin ucuz işçilik yaratmak ve sendikal haklardan mahrum bir işçilik yaratmak olarak gördükleri anlaşılmaktadır. Taşeron İşçisi Sendika İstiyor Bu bağlamda taşeron işçilerin yüzde77,8’lik düzeyde sendikalı olmak istedikleri de bir başka önemli veri olarak dikkati çekmektedir. İşten Atılma Korkusu Sendikalaşmayı Engelliyor Araştırma sonuçlarına göre, taşeron işçilerin yüzde 81’i sendikal haklarını kullanmaları durumunda işten atılma korkusu yaşıyor. Sendikalaşmanın Önemine İnanıyorlar Bununla birlikte taşeron işçilerin sendikal haklarını kullanmalarının çalışma koşullarının iyileşmesine katkıda bulunacağını düşünenlerin oranı yüzde 85.7 gibi yüksek bir düzeyde bulunuyor. Sendikalardan Beklenti Yüksek Araştırmaya katılan taşeron işçilerin yüzde 89.6’sı sorunlarının çözümü için sendikaların daha aktif katkı yapması gerektiğine inanıyor. En Önemli Sorun Kadro Yine eldeki sonuçlara göre, taşeron işçiler için en önemli sorun kadrolu statüye geçiş olduğu büyük bir fark ile öne çıkmaktadır. Kadro sorununu takip eden ikinci en önemli sorun ise iş ve ücret güvencesi olarak tespit edilmiştir. Taşeron işçilerin ilk iki sıradaki tercihleri dikkate alındığında bir gelecek kaygısı taşıdıkları görülmektedir. Taşeron İşçiliği: Güvencesiz Çalışma Verilere göre her beş taşeron işçisinden dördü, iş güvencelerinin bulunmadığını düşünmektedirler. Tür-
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
Araştırma kapsamındaki taşeron işçilerin, kıdem tazminatına hak kazan(a)madıklarını şiddetle belirttikleri verilerden anlaşılmaktadır. İş güvencesinin olmaması nedeniyle sürekli bir biçimde aksaklığa uğrayan iş sözleşmeleri neticesinde, taşeron işçiler kamuoyunun da bildiği gibi kıdem tazminatından mahrum bırakılmaktadır.
kiye’deki taşeron işçileri içinde bulundukları işçiliğin güvencesiz bir model olduğunu düşünmektedirler. Araştırmaya katılanların yüzde 81.4’ü iş güvencesinden yoksun olduğunu düşünüyor. Ücretler Kadrolunun Çok Gerisinde Taşeron ve kadrolu işçi arasındaki farklılıklar dikkate alındığında, taşeron işçilerin kadrolulara göre çok daha düşük düzeyde ücret ile geçinmek zorunda kaldıkları tespit edilmiştir. Taşeron İşçiler Çıplak Ücrete Talim Bu bağlamda kadrolu işçilerin sahip oldukları ek gelir (fazla mesai, prim, vs.) gruplarından taşeron işçilerin yararlanamadıkları ortaya çıkmıştır. Kıdem Tazminatları Yok Araştırma kapsamındaki taşeron işçilerin, kıdem tazminatına hak kazan(a)madıklarını şiddetle belirttikleri verilerden anlaşılmaktadır. İş güvencesinin olmaması nedeniyle sürekli bir biçimde aksaklığa uğrayan iş sözleşmeleri neticesinde, taşeron işçiler kamuoyunun da bildiği gibi kıdem tazminatından mahrum bırakılmaktadır. Ücretleri Çok Düşük Taşeron işçilerin aldıkları ücretler göz önüne alındığında, insan onuruna uygun bir hayatı yaşamalarını imkânsız kıldığı görülmüştür. Bu durum, aynı zamanda bir çaresiz-
lik ve daha önemlisi dışlanmışlık göstergesidir. Daha geniş kapsamlı olarak değerlendirildiğinde bu sonuç, sosyal adaletin ve toplumsal huzurun sağlanmasının önünde de bir engel olduğunu ortaya koymaktadır. Yeni ve Köklü Bir Düzenleme Kaçınılmaz Araştırma sonuçları, taşeronluk sisteminde yeni ve köklü bir düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır. Söz konusu araştırma bulgularına göre; taşeronluk sistemi genel işçi ücretlerini aşağı çekmekte, güvencesiz ve esnek bir modele dayanmakta ve kamuoyu yapıcılarının söylediğinin aksine çalışma hayatında verimliliği ve kaliteyi yükseltmemektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Hak Getire Taşeron işçileri için en önemli sorun; başta iş güvenliği ve çalışma şartlarını da kapsayan iş sağlığı ve güvenliği sorunlarıdır. İşçiler, taşeron işletmesinin, iş sağlığı ve güvenliği harcamalarını maliyet artırıcı bir unsur olarak gördüklerini ve kendilerini sağlıksız bir iş ortamında çalıştırarak açıkça risk altına soktuklarını net bir şekilde belirtmişlerdir. Sosyal Güvenlik Hakkının Kullanımında Sorunlar Var Araştırmaya katılan taşeron işçiler, sosyal güvenlik haklarından yeterince yararlanamadıklarını ifade etmiştir. İşçilerin yarıya yakını bu soruya olumsuz yanıt verirken olumlu yanıt verenlerin oranı ise yüzde 45’ler düzeyindedir. Birbirine böylesine yakın oranlarla karşılaşılmasının temel nedeni, 7
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
işçilere sürekli olarak işe giriş-çıkış işlemi yapılmasıdır. Bu durum işçilerin sosyal güvenlik haklarından yararlanmaları konusunda nispeten aksaklıklara yol açmıştır. Sorunlu Taşeron Mevzuatı Bile Uygulanmıyor Araştırmanın en dikkat çekici verilerinden biri de, hâli hazırdaki yasal mevzuatın taşeron işçilerin örgütlenmesini büyük ölçüde engellediği gerçeğidir. Mevcut Mevzuat ve Fiili Durum Sendikalaşma Önünde Engel Araştırmaya katılanlar, yasal düzenlemelerin sendikal haklarını kullanmalarına engel olduğunu düşünüyor. Sendikaların Taşeron İşçilere İlgisi Çok Yeni Araştırma kapsamındaki taşeron işçiler, sendikaların taşeron işçilerin sorunlarına yeterince ilgi göstermediklerini düşünüyor. Mevzuat Yetersiz Uygulama Kötü Niyetli Araştırmaya katılan taşeron işçilerin çok büyük bir bölümü sendikal hakları kullanamamalarının asıl sebebini yasal düzenlemelerdeki eksikliklerden kaynaklandığını belirtti. Sendikalaşma İş Güvencesinin Garantisi Araştırmaya katılan taşeron işçilerin yüzde 80.8’i sendikalı olunması durumunda iş güvencesinin artacağını ifade etti. Bulgular, taşeron işçilerin sendikalardan beklentilerinin yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Taşeron işçileri, sendikalı oldukları takdirde sorunlarını çok daha kolay aşacaklarına inanmaktadırlar. Kadro Verileceğine İnanç Zayıf Kamuoyunda çok sık gündeme gelmesine rağmen taşeron işçiler 2014 yılı içerisinde kadro verileceğine inanmamaktadırlar. Bu inançsızlık, bu sürecin böyle bir sonla sonuçlanmayacağına dair inançla ilgilidir. Her İşi Yapıyoruz Abi... Taşeron işçileri, yasalarla çizilen sınırların aksine, belirlenmiş işlerde çalıştırılmadıkları araştırma sonucunda elde edilen bir diğer önemli veridir. Uzmanlaşmayı Engelliyor Bu durumun, taşeron işçilerin herhangi bir işte uzmanlaşmalarını engellediği ise diğer bir gerçektir. Çalışma Şartları Kadrolulara Göre Daha Ağır Kadrolu işçilere kıyasla çok sayıda sorunla yüzleşmek zorunda bırakılan taşeron işçilerin çalışma şartları da kadrolu işçilerden oldukça ağır olduğu araştırma bulgularında açıkça görülmektedir. Ayrımcılık Yaşadıklarını Düşünüyorlar Araştırma, taşeron işçilerin işyerinde ayrımcılığa uğradıkları gerçeğini ortaya koymaktadır. Sebep Düşük Ücret Bu ayrımcılığın asıl sebebinin düşük ücretlerden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Belediyede Erkek, Sağlıkta Kadın Kadın taşeron işçilerin oranının daha yüksek olduğu 8
sağlık sektöründe, ücretler, belediyelerin hayli gerisindedir. Bu sonuç, konuyla ilgili diğer bulgularla birlikte değerlendirildiğinde, kadın taşeron işçilerinin erkeklere göre daha güvencesiz koşullara sahip olduğu gerçeğini gözler önüne sermektedir. Ayrıca sağlık sektöründe zamanında ödenmeyen ücretler, kadın taşeron işçilerinin güvencesizliğinin derinleşmesine neden olmaktadır. Ücret Düştükçe Kadro Sorunu Daha Derin Hissediliyor Araştırmaya göre, ücretler düştükçe kadro sorunu daha derinden hissediliyor. İş ve ücret garantisi ve sendikal haklar da diğer sorun alanı olarak çıkıyor. Ücret Düzeyi Yükseldikçe İş Sağlığı ve Güvenliği Algısı Da Değişiyor Taşeron işçilerinin ücret düzeyi yükseldikçe iş sağlığı ve güvenliğine sahip olduklarına dair algıları da gelişmektedir. Burada ücretler-iş sağlığı ve güvenliği ilişkisinde oransal bakımından ciddi farklar söz konusudur. Gerçekten 1.000 TL ve altı net ücret elde eden işçilerin yaklaşık yüzde80’i iş sağlığı ve güvenliğine sahip olmadıklarını belirtirken, 1.001-1.600 TL aralığında bu oranı yüzde70’lere yaklaşmakta ve 1.601 TL üzerinde ise yüzde50’lerin altına düşmektedir. Ücrette Sağlık Sektörü Dipte Türkiye’de sağlık sektöründe çalışan işçilerin önemli bir kısmının 1.000 TL’nin altında ücret düzeyine sahip olması araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından birini oluşturmaktadır. 1.000 TL üzeri ücret seviyesine sahip olan işçilerin yüzde7’yi bile bulmaması sektördeki emeğin ne derecede sömürüldüğünü de bizlere göstermektedir. Taşeron işçilerin ellerine geçen aylık net ücretler sektörler düzeyinde incelendiğinde sağlık sektöründe büyük bir farklılığın varlığı göze çarpmaktadır. Gerçekten bu sektörde çalışan işçilerin neredeyse yüzde80’i asgari ücret elde etmektedirler. Bu oran belediyelerde yüzde20’ler ve diğer sektörlerde yüzde35’ler düzeyindedir. Bu bağlamda sağlık sektöründe çalışanların yaşam koşullarının, diğer sektörlerde çalışanlara oranla insan onuruna yakışır koşullardan hayli uzak olduğunu söylemek mümkündür. Sağlık Sektöründe Ücretler de Zamanında Ödenmiyor Türkiye’de sağlık sektöründe taşeron işçi olarak çalışanların hem ücret düzeylerinin düşük olması hem de ücretlerini zamanında alamamaları bu sektördeki taşeron varlığını ciddi anlamda sorgulanmasını gerektirmektedir. Sonuç olarak, Taşeron İşçi Gerçeği Araştırması, Türkiye’de bu konunun çalışma hayatının yapısal bir sorunu hâline geldiğini çeşitli bulgularla açıkça ortaya koymaktadır. Her geçen gün derinleşen sorunun, mevcut düzenlemeler ve politikalarla çözülmesinin imkânsız olduğu da görülen diğer bir gerçektir. Araştırma sonuçlarını web sitemizin aşağıda belirtilen linkinden detaylı olarak inceleyebilirsiniz: (http://www.hakis.org.tr/index.php?option=com_ content&view=article&id=746:hak-ten-taeron-cs-gercearatirmasi&catid=11:haber&Itemid=10)
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
Üç konfederasyondan Başbakan Erdoğan’a taşeron ziyareti Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın da aralarında bulunduğu HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK Başkanları 4 Haziran 2014 tarihinde Başbakanlık Resmi Konutunda Başbakan’ı ziyaret ederek, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında değişiklik hakkındaki önerilerini dile getirdiler. Görüşme sonucunda bir alt komisyon kurulmasına karar verildi. Görüşmenin ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay bir açıklama yaptı. Atalay, yasada yapılması planlanan değişikle ilgili HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK’in iki gündür toplantı halinde olduğunu belirtti. Söz konusu tasarıya ilişkin ayrıntılı bir inceleme yapıldığını ve 59 maddeden 5’i ile ilgili üç konfederasyon başkanının ortak bir metin hazırlayarak altına imza attıklarını söyledi. Söz konusu ortak metinde Tasarının 1, 10, 11, 12 ve 13. maddelerine ilişkin aşağıda yer alan görüşlere yer verildi:
İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN ve KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI HAKKINDA DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ Tasarı 1. Madde 4857 sayılı iş kanunu 2. Madde 8. Fıkrası, tasarının 1. Madde 8. Fıkrası ile değiştirilerek; muvazaa iddiasını ve muvazaalı olarak çalıştırılan alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması kuralı ortadan kaldırılmaktadır. 4857 sayılı iş kanunu 2. Madde 7. Fıkrasına aykırılığın mahkeme kararı ile belirlenmesi halinde o tarihten sonrası için alt işveren işçilerine asıl işveren işçilerinin aldığı ücret ve sosyal hakların ödenmesi düzenlemesini getirilmektedir. Muvazaanın tespiti halinde alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağını düzenleyen 4857 SAYILI İş Kanunu 8. Fıkra hükmünün hiç değiştirilmeden mevcut halinin aynen muhafaza edilmesi gerekmektedir. Tasarı 10. Madde Bu düzenleme ile alt işveren uygulaması ile ilgili yönetmelik kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Diğer bir ifade ile asıl işin bir bölümünü ve tamamında iş alan alt işveren; bundan böyle asıl işverenle yaptığı kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte bildirimde bulunma yüküm-
lülüğünden kurtulacaktır. Bildirim yapmadığı için tescili yapılan bu alt işveren işyerine ait belgeler iş müfettişlerince incelenmeyecektir. İnceleme yapılmadığı için muvazaalı işlem de tespit edilmeyecektir. Bu bir hak kaybıdır. İşçi hak ve çıkarları açısından olumsuz bir düzenlemedir. Bu nedenle iş müfettişlerinin muvazaalı işlem tespiti yaptıkları İş Kanunu 3. Maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmamalı ve mevcut hali koTasarı 13. Madde runmalıdır. Böylelikle İş Kanunun Tasarının 13. Maddesi aşağıdaki ceza hükümleri arasında yer alan 98. Maddesinin değiştirilmesine gerek şekilde düzenlenmelidir. “Bu kanun kapsamında bulunan kalmayacaktır. işyerlerinde kurulan 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununun 2. MadTasarı 11. Madde Yardımcı işlere ilişkin hizmet tür- desinde tanımlanan asıl işveren ilişlerini belirleme yetkisi Bakanlar kisinde alt işveren işçilerini kapsayaKuruluna bırakılmaktadır. Teknik cak toplu pazarlık süreci yetki alan bir konunun siyasi karar mercii olan işçi sendikasının çağrısı üzerine asıl Bakanlar Kuruluna bırakılması farklı işveren ile yetkili sendika arasında tartışmalara neden olabilecektir. Bu 6356 sayılı kanun hükümlerine göre düzenleme metinden çıkarılmalıdır. yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu fıkraya göre imzalanan toplu iş sözleşmelerine göre belirlenen ücTasarı 12. Madde 4857 sayılı İş Kanunu 2. Madde 7. ret ve sosyal haklardan kaynaklanan Fıkrasına aykırı işlemlerde asıl işve- bedel artışı kadar idarece fiyat farkı ren ile alt işveren arasında yapılan ödenir. Asıl işveren tarafından yüsözleşme iptal edilmektedir. Bu fıkra rütülmeyen ve sonuçlandırılmayan toplu iş sözleşmeleri için fiyat farkı geri çekilmelidir. ödenmez.
9
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN: “TAŞERONUN YAYGINLAŞMASI ENDİŞEMİZ VAR” HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, 4 Haziran 2014 tarihinde Cüneyt Özdemir’in sunuculuğunu yaptığı 5N1K programına konuk oldu. Arslan, madenlerde çalışan taşeron işçilerin özlük hakları sorunu, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve sendikal baraj konusunda yapılması gereken değişiklikler ve 3 Konfederasyon Başkanları tarafından Başbakan’a yapılan ziyarete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arslan, Hükümetin özellikle madenlerle ilgili getirmiş olduğu yasal düzenlemelerin maden işçilerinin ve bütün Türkiye’nin arzu ettiği düzenlemeler olduğunu belirtti. Arslan, taşeronluk sisteminin Türkiye’de hangi sorunlara yol açtığının ve bu sorunların ne kadar derin trajedilere sebebiyet verdiğinin son olaylarla bir kez daha görüldüğünü ifade etti. Arslan, Hükümetin bugün getirmiş olduğu taşeronlarla ilgili düzenlemenin, taşeron işçilerin yaşadığı güçlükleri, karşılaştıkları sorunları ortadan kaldıracak ve onlara kendilerini bu ülkenin asıl yurttaşları olduğuna inandıracak bir düzenleme olmasını beklediklerini söyledi.
Tasarının içeriğine bakıldığı zaman taşeron firmalarda çalışan işçilerin kıdem tazminatlarını asıl işverenin ödemeyi kabul etmesi, izin hakları konusunda asıl işverenin sorumluluğu üzerine alması gibi önemli düzenlemeler içerdiğine dikkat çeken Arslan, “Ancak taşeron uygulamalarının yaygınlaştırılmasına yönelik endişelerimiz ve eleştirilerimiz var” dedi. İşverenlerimiz Olayı Bir Maliyet Olarak Görüyor Madende çalışan işçilerin çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesine belli işveren çevrelerinden itirazı olduğunun altını çizen Arslan, “Bazı işverenler bu 6 saatlik çalışma fiilen çalışma olsun madene girerken ve çıkarkenki süreler buna dahil edilmesin. Bir ilave vardiya yapmak zorundayız dolayısıyla üretim düşecektir. Maliyetler yükselecektir diyor. Hala maalesef bir kısım işverenlerimiz olayı bir maliyet olarak görüyor. İnsanın canını değil insandan elde edecekleri çıkarları gözetiyorlar bu son derece acımasız bir tutumdur” dedi. Başbakanın tepkilere ve taleplere rağmen son derece samimi içtenlikli olarak bu düzenlemelerin arkasında durduğunu ifade eden Arslan, “Görüşmedeki bu içtenlik gerçekten bizi sevindirmiştir” dedi. Başbakanla yapılan görüşmede sendikal barajlar konusunda bir talebini de dile getirdiğini vurgulayan Arslan, “Özellikle 6356 sayılı sendikalar toplu sözleşme yasasında toplu sözleşme yapabilmek için maalesef barajlar var. Bu barajların yüzde 1’e sabitlenmesi konusunda bir talebimiz oldu. Bu da önemli bir gelişmeydi” dedi.
ARSLAN: TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESİ ÖNEMLİ BİR ADIM, FAKAT YETERLİ DEĞİL HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, taşeron işçi düzenlemesine destek verdiklerini belirterek, “Taşeron işçi düzenlemesi önemli bir adım, fakat yeterli değildir. Taşeron işçiler konusunda ihalelerin üç yıla kadar yapılacak olması, kıdem tazminatların ödenecek olması ve izin haklarının verilmesi önemli bir adımdır, sendika olarak taşeron işçilere kadro talebinde bulunduk ancak bu beklenti gerçekleşmedi” dedi. Genel Başkanımız Arslan, Hizmet-İş Sendikası Erzurum Şubesinin yeni bina açılışında yaptığı konuşmada, taşeron düzenlemesi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Son altı ay içinde 40 bin taşeron işçinin Hizmet-İş Sendikasına üye olduğunu ifade eden Arslan, “Taşeron
10
işçilerimizi sendikalaşmaya davet ediyoruz. Erzurum’da da üye yapma çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Taşeron işçi konusunun Türkiye’nin kanayan yarası olduğuna dikkat çeken Arslan, şunları kaydetti: “Kamu çalıştırdığı taşeron işçi sayısını hala bilmiyor. Resmi rakamlara göre, belediyeler hariç kamuda 661 bin taşeron işçisi çalışıyor. Ancak biz belediyelerle birlikte gerçek rakamın en az 1.2 milyon olduğunu tahmin ediyoruz. Bizim arzu ettiğimiz, hem asıl işverenin işçisi sayılsın, hem de bunlar asıl işverenin kadrosuna geçirilsin. Fakat yargı bu yönde karar vermiyor. Her bir işçi üzerinden taşeron firma en az yüzde 20 komisyon alıyor. Kamu kurumu yüzde 20 komisyonun yanı sıra ihale bedeli üzerinden yüzde 18 de KDV ödüyor. Bu işçilerin kıdem tazminatı ve izin paralarını da taşeron firma ödemediği için ‘müteselsil’ sorumluluk gereği yine kamu kurumunca ödeniyor. Taşeron işçi çalıştırmak gerçekte ucuz değil, devlete maliyeti kat be kat fazla oluyor.”
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
ARSLAN: “TAŞERON SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ’in her zaman sorunun değil, çözümün bir parçası olduğunu belirterek, “Taşeron emekçilerinin sorunlarının çözümünde de yoğun çaba gösteriyoruz. Taşeron sorunundan kaynaklı yeni facialar yaşanmadan bu sorun çözülmelidir” diye konuştu. Arslan, 24 Mayıs 2014 tarihinde Hizmet-İş Sendikası Bursa Şubesinin 8. Olağan Genel Kuruluna katılarak bir konuşma yaptı. Genel Kurula, Ak Parti Bursa Milletvekilleri İsmet Su ve Hakan Çavuşoğlu, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların Bursa Temsilcileri, Hizmet İş Sendikası Genel Merkez ve Şube yöneticileri, Komite Başkan ve Yöneticileri katıldı. Arslan, Soma’da meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden emekçilere başsağlığı dileyerek başladığı konuşmasında, Soma’daki maden kazasının taşeronlaşmanın nelere sebep olduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Arslan, Soma’daki vahim durumdan HAK-İŞ’in de sorumlu olduğunu ifade ederek özeleştiri yaptı. Arslan, “Bizim sorumluluğumuz sadece üyelerimizle sınırlı değildir. Biz, bütün emekçilerin bizden alacağı olduğuna inanıyoruz. Soma’daki maden ocaklarında örgütlenemediğimiz için biz de suçluyuz. Soma’daki maden kazasının Türkiye’nin geldiği noktaya yakışmadığını söyleyen Arslan şunları kaydetti: “Soma faciası, insanı makine olarak gören anlayışın, insanı araçsallaştırarak daha çok kömür çıkartma açgözlülüğünün sonucudur. Biz bu durumları öngördüğümüz için, ağırlıklı olarak taşeron firma emekçilerine yönelik olarak 24 Ocak’ta “Hakkın Bize Emanet-Seni Sendika Korur” temalı örgütlenme kampanyası başlattık. Belediyelerde 400 bin, kamuda 1 milyon taşeron emekçisi var. 11 milyon da sendikasız işçi var. Bu emekçi kardeşlerimizin durumu bizleri ziyadesiyle üzüyor, mahvediyor. Bütün bu insanların üzerimizde hakları var. Onların sorunlarını çözmek için onlarla beraber mücadele etmek istiyoruz. Onları üye yapamazsak vebali üzerimizedir.”
Taşeronun Maliyeti Daha Yüksek Başbakan Erdoğan’ın “Kamu kendi eliyle kendini riske attı” sözünün kendisi için bir anlam ifade ettiğini ve taşeron sorununun çözümü noktasında Başbakan’dan umutlu olduklarını belirten Arslan, “Matematik yalan söylemez: Maliyeti az diye taşeronluğa başvuruluyor, ancak taşeronun maliyeti daha yüksek. Biz her zaman sorunun değil, çözümün bir parçası olduk. Taşeron emekçilerinin sorunlarının çözümünde de yoğun çaba gösteriyoruz. Taşeron sorunundan kaynaklı yeni facialar yaşanmadan bu sorun çözülmelidir” diye konuştu. Ak Parti Bursa Milletvekili İsmet Su, HAK-İŞ ile aynı değerlere sahip olduklarını belirterek, “Değerlerimizi hep beraber yükselteceğiz” dedi. Ak Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu da HAKİŞ’in ülkenin gelişimi ve dönüşümüne katkı verdiği ve bunun takdirle karşılandığını ifade ederek, 1 Mayıs gibi üzerinde kötü algı olan zamanların normalleştirilmesindeki katkısından dolayı Genel Başkanımız Arslan’a teşekkür etti.
11
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN, “TORBA YASANIN, MECLİS TATİLE GİRMEDEN ÖNCE GEÇMESİNİ BEKLİYORUZ” HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan 12 Ağustos 2014 günü “Cumhurbaşkanlığı Seçimi” ve Gündemdeki konulara ilişkin Konfederasyonumuz Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenledi
Toplantıya Genel Başkan Yardımcıları, Settar Aslan, Ali Cengiz Gül, Mustafa Toruntay, Genel Sekreter Dr. Osman Yıldız, Konfederasyonumuza bağlı Sendikaların Genel Başkanları, Yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Basın toplantısında 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve sonuçlarını değerlendiren Genel Başkanımız Arslan, çalışma hayatının gündemindeki konulara ilişkin görüşlerini aktardı. Ülkemizde Cumhurbaşkanı’nın doğrudan halkın oylarıyla huzur içerisinde seçilmiş olmasını önemli bir başarı olarak değerlendiren Arslan, “Seçim sonuçları çok kısa süre içerisinde alınmış ve gece yarısından önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından da teyit edilmiştir. Seçimi kaybeden adayların demokrasiye vurgu yapması sevindiricidir. Seçimlerin üzen yönü ise, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın büyük bölümünün Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarını kullanamamış olmasıdır. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın seçime katılım oranının %1 seviyesinde kalmış olması kabul edilemez bir durumdur. YSK, bu alanda başarılı olamamıştır. Beklentimiz, 2015 yılı Haziran’ında yapılacak genel seçimlere kadar gerekli düzenlemeler yapılıp, tedbirler alınarak yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanabilmelerinin önünün açılmasıdır” dedi. Arslan, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım oranının %74 civarında gerçekleştiğini hatırlatarak, “Ülkemizde önceki seçimlerde katılım oranı %90 seviyesindeydi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde %15’lik kesimin neden
12
sandığa gitmediği sorgulanmaktadır. Ancak, Batı demokrasilerinde katılım oranının %50’nin altına düştüğü seçimler vardır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayı seçilemeyeceği için sandığı boykot edenler olduğunu, memleketine gidenler olduğunu, mevsimlik işçilerin oy kullanmadığını biliyoruz” dedi. Arslan: Sayın Erdoğan, ulaşılması zor bir başarı kaydetti HAK-İŞ olarak, kimin Cumhurbaşkanı olacağına halkın karar vermesi ve seçim yarışına tüm siyasi parti liderlerinin katılması gerektiğini savunduğumuzu kaydeden Arslan, “Türkiye 2007 yılından beri son 7 yıl içinde çok şeyleri başardı. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ülkedeki vesayet sisteminin ayaklarından biri daha ortadan kaldırıldı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı girdiği tüm seçimleri kazanmasından dolayı tebrik ediyoruz. Finali de %52 gibi büyük bir oy oranıyla ve ilk turda kazandı. Sayın Erdoğan, ülkemiz seçim tarihinde ulaşılması zor bir başarı kaydetti. Sayın Erdoğan’ın balkon konuşmasının içeriğini de olumlu ve anlamlı buluyoruz. Özellikle, ‘gözlerimizin içine bakarak gönül diliyle konuşmak’, ‘toplumsal mutabakat’ ve ‘yurttaşlık’ kavramları ile 2023 Vizyonunun altını çizmiş olmasını anlamlı ve önemli buluyoruz. Çünkü 2023 Vizyonu ve hedefleri, Türk çalışma hayatı, sendikalar ve emek dünyası için önemlidir.” Bir kısım çevrelerin Türkiye’nin tekrar IMF’ye muhtaç olmasını temenni etmesini eleştiren Arslan, “Biz HAK-İŞ olarak IMF ile ilişkilerin bugün olduğu gibi sürdürülme-
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
sini istiyoruz. Çünkü IMF’nin halkdaki karşılığı haksızlık, yoksulluk ve adaletsizliktir” dedi. HAK-İŞ olarak, anayasal yetkilerini kullanan bir cumhurbaşkanı profilini sakıncalı görmediğimizi vurgulayan Arslan, “%52 ile seçilen bir cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini kullanmak istemesi doğaldır. Halk, bunu bilerek sandığa gitti ve oyunu kullandı. Seçilmiş cumhurbaşkanının daha yetkili ve etkili olacağı bellidir. Dolayısıyla Sayın Erdoğan’ın yeni ve farklı bir cumhurbaşkanı profili çizeceği de görülecektir. Sayın Erdoğan, anayasal yetkilerini kullanacaktır. Buna herkes saygı göstermelidir. Bu vesileyle seçimin bütün aktörlerini, Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu kutluyoruz. Bu seçim ve sonuçları, sadece ülkemiz için değil, bölgemiz ve küremiz için de anlam ifade etmektedir. Sayın Abdullah Gül’e de bundan sonraki çalışmalarında ve hayatında başarılar diliyoruz” dedi. Arslan: torba yasa, meclis tatile girmeden çıkarılmalıdır Basın toplantısında, çalışma hayatının gündemindeki konulara da değinen Arslan, TBMM gündemindeki tor-
ba yasanın, parlamento tatile girmeden önce geçmesini gerektiğini söyledi. Yaklaşık 148 maddeden oluşan ve Parlamento’da 100. madde üzerinde görüşmeleri devam eden Torba Yasa’da yer alan iki yeni düzenlemeye dikkat çekti. Bunlardan ilkinin taşeron işçilere toplu sözleşme yolunu açılması, diğerinin ise işçi sendikalarının toplu sözleşme yetkisi açısından önemli olan işkolu barajının %1 ‘e sabitlenmesi olduğunu ifade eden Arslan, “Torba Yasa’da taşeron işçilere kadro verilmemesi önemli bir eksikliktir. Torba Yasa taşeron işçilerle ilgili bütün sorunları çözmese bile, önemli bir aşamadır. İşkolu barajının %1’de sabitlenmesi konusunda, 3 işçi konfederasyonu (HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK), Sayın Başbakan’a giderek talepte bulunmuştur. HAK-İŞ olarak, Ekonomik ve Sosyal Konsey üyesi konfederasyonlara bağlı sendikalar açısından işkolu barajının sıfır olmasını istedik; ancak, üç konfederasyon işkolu barajının %1’e sabitlenmesinde mutabık kaldı. Taşeron işçilerin ücret düzeyleri, sosyal hakları ve çalışma koşulları, ülkemize yakışmamaktadır. HAK-İŞ ve bağlı sendikalar, taşeron işçileri örgütlenme kampanyaları ile onları sendikalı olmaya ve sendikal mücadeleye davet etmektedir” dedi. Arslan, geçtiğimiz günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, kıdem tazminatı konusunda tüm konfederasyonları sorumlu tutan açıklamalarını eleştirerek bunun doğruyu yansıtmadığını söyledi. Arslan, “Sayın Çalışma Bakanı, kıdem tazminatı konusunda 3 konfederasyonu aynı çuvala koyarak kendi aralarında bir uzlaşmaya varamamakla suçladı. Biz HAK-İŞ olarak, devlet güvencesinde bir kıdem tazminatı fonu kurulmasını savunageldik. Sayın Bakanın bizi diğerleriyle birlikte değerlendirmesi üzücüdür. Bu konuda, HAK-İŞ’i ayrı değerlendirmeliydi. Biliyoruz ki, özel sektör işçilerinin yaklaşık %95’i kıdem tazminatını alamamaktadır ve HAK-İŞ, kıdem tazminatının kurulmasını istemektedir. Diğer 2 konfederasyon farklı düşünebilir ve bu çalışmanın dışında kalabilir. Ancak, HAK-İŞ olarak Sayın Çalışma Bakanı’na birlikte çalışabileceğimizi tekrar ifade etmek istiyorum” dedi. Basın toplantısının sonunda HAK-İŞ camiasının her zaman sorunların çözümüne katkı verdiğini hatırlatan Arslan, Gazze’deki savaş mağdurlarına ulaştırılmak üzere HAK-İŞ mensuplarının katkılarıyla yaklaşık 260 bin TL’lik bir yardım toplandığını, bu yardımın bir bölümünün ulaştırıldığını, geriye kalanının ise yakın bir tarihte ulaştırılacağını belirterek, katkı sağlayan tüm HAK-İŞ mensuplarını kutladı.
13
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
MİLLİ İRADE PLATFORMU BAŞBAKAN’LA BULUŞTU Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız’ın da yer aldığı Milli İrade Platformu üyeleri, 22 Haziran 2014 Pazar günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile öğle yemeğinde biraraya geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki bakanlar, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Milli İrade Beyannamesinde imzası bulunan aralarında HAK-İŞ’in de bulunduğu 97 sivil toplum kuruluşu başta olmak üzere 150 kurum ve kuruluş temsilcisiyle buluştu.
Milli İrade Platformu’ndan bildiri HAK-İŞ’in de aralarında bulunduğu bulunduğu 97 sivil toplum kuruluşu başta olmak üzere 150 kurum ve kuruluş yaklaşmakta olan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde 17 Temmuz 2014 tarihinde ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride şunlar kaydedildi:
yette değildi, hani, Cumhurbaşkanı’nı doğrudan halka seçtirmek yanlıştı, evet... artık silahı olanlar değil, darbeciler değil, TBMM’yi kuşatıp aday dayatanlar değil, yani statüko ve 2007 yılında Cumhurbaşkanı’nı halvesayet değil, tarihimizde ilk kez milkın seçmesine karşı çıkmalarını, let, hür iradesiyle Cumhurbaşkanını 367 icadı çıkartıp, halkın iradesinin belirliyor. Cumhurbaşkanlığı’na yansımasını Tarih göstermiştir ki, millete güveengellemelerini, halkın, Cumhurbaşnenler daima milletle beraber kazankanlığı için oy kullanacak ehliyette mışlardır. Millet, kendisine güvenenolmadığını savunanları, kısacası lerin umutlarını boşa çıkarmamıştır. sandığı halkın önünden kaçıranları Artık yeni Türkiye ve onun geleceğiunutmadık… ne inanıyoruz. Halka güvenmeyenleŞimdi, halka güvenmeyenler, halkın ayıplarıyla birlikte oy seçeceği Cumhurbaşkanı için halktan ri ve şimdi bu isteyenleri ise unutmadık ve unutmudestek istiyorlar, hani millet, kendi yoruz… Cumhurbaşkanı’nı seçebilecek ehli-
MİLLET CUMHURBAŞKANI SEÇEMEZ DEDİLER
14
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
KİK HEYETİ BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE TOPLANDI
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın da bulunduğu KİK Değerlendirme Toplantısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu’nda (TESK) 23 Haziran 2014 gerçekleştirilen toplantıya Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra TESK, TOBB, Türkİş, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, TİSK ve TZOB başkanları katıldı.
Toplantı sonunda TESK Başkanı Bendevi Palandöken basın açıklaması yaptı. Palandöken, seçimlerin milli iradenin tezahür ettiği demokrasinin en önemli mekanizmalarından biri olduğunu belirterek, “Seçimi, Cumhurbaşkanlığının ilk defa halkoyuyla seçilecek olmasından dolayı önemli buluyorum. Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ihtiyatlı bir şekilde tamamlanacağına inanıyoruz” dedi.
Demokrasiye sonuna kadar inandıklarını vurgulayan Palandöken, “Başbakanımıza tüm görüşlerimizi ilettik. Her görüşten, her etnik gruptan üyelerimiz var” dedi. Esnaf zanaatkârlar odasının milyonlarca insanı temsil ettiğini vurgulayan Palandöken, “Cumhurbaşkanı seçimi halkoyuyla olacağı için esnaf ve zanaatkârlarda seçimlerde oy kullanacak” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI VİZYON TOPLANTISINDAYDIK
Genel Başkanımız Mahmut Arslan başkanlığındaki HAK-İŞ heyeti, Ak Parti Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Temmuz 2014 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçimi Vizyon Belgesi Tanıtım Toplantısına katıldı. HAK-İŞ heyetinde Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcımız Ali Cengiz Gül,
Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, OLEYİS Sendikası Genel Başkanı Vedat Böke, Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Yavuz Aksanoğlu, Öz Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Kudret Örgel, Enerji-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Altunsoy, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, HAK-İŞ Basın Danışmanı Birsen Çiçek Odabaşı, Genel
Başkan Danışmanları Yahya Düzenli ve Prof. Dr. Cengiz Anık katıldı. Yeni Türkiye Yolunda Demokratik-Müreffeh-Öncü Ülke sloganıyla gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçimi Vizyon Belgesi Tanıtım toplantısına, HAK-İŞ, Türk-İş, MemurSen, TESK gibi sivil toplum örgütleri, sanatçılar, sporcular, işverenler ve akademisyenler başta olmak üzere pek çok kesimin temsilcisi katıldı.
15
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
KILIÇDAROĞLU HAK-İŞ’TEYDİ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet 4 Haziran 2014 tarihinde HAK-İŞ’i ziyaret etti. Ziyarete, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcılarımız Settar Aslan, A.Cengiz Gül, Mehmet Şahin ve Mustafa Toruntay ile Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız katıldı. Genel Başkanımız Arslan ve Kılıçdaroğlu görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.
16
Genel Başkanımız Arslan, Kılıçdaroğlu’nun HAK-İŞ’i ziyaret etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Arslan, “Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sayın genel başkanın ziyaret programı içerisinde bizimle de bu konuyu istişare etmesi, görüşlerimize başvurması ve bizi ziyaret etmesini önemli görüyorum. Bundan dolayı da teşekkür ediyorum” dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini desteklediklerini belirten Arslan, “Anayasa referandumunda biliyorsunuz 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi krize dönüşünce Parlamentoda, Cumhurbaşkanlığı seçimi imkânsız hale gelince bir anayasa değişikliği yapılmıştır. Bu anayasa değişikliğine HAK-İŞ desteklemiştir. Daha sonra Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından referanduma götürülen anayasa değişikliğine de HAK-İŞ destek olmuştur. O değişiğin önemli bir maddesi Cumhurbaşkanını halkın seçmesi hususuydu, o nedenle biz halkın seçeceği Cumhurbaşkanını önemli, anlamlı buluyoruz” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nde demokrasimizin eksikleri ve sorunları olmasına rağmen
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
seçimler gibi demokrasinin en temel göstergelerinden birisi olan hususu başarılı bir şekilde gerçekleştiren bir Türkiye’nin var olduğunun altını çizen Arslan, “Bence bu konu demokrasimiz için de çok önemli umarım Cumhurbaşkanlığı seçimini de aynı olgunluk içerisinde başarırız. Toplumun sağduyusuna güveniyoruz. Bu toplum hakikaten her dönem, her seçim sağduyusunu basiretini ortaya koymuştur. Zaman zaman seçim sonuçları hoşumuza gitmese de, zaman zaman istediğimiz olmasa da, Türkiye toplumunun bu konuda ne kadar deneyimli, ne kadar sağduyulu, ne kadar öngörülü olduğunu görmekten dolayı da mutluyuz” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemiz için demokrasimiz için hayırlar getirmesini temenni eden Arslan, Kılıçdaroğlu’ na da bu konuda başarılar temenni etti. Kılıçdaroğlu: “HAK-İŞ’te Olmaktan Mutluyum” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra ilk kez HAK-İŞ’i ziyaret ettiğini belirterek, “Arkadaşlarla beraber ve HAK-İŞ’te olmaktan da mutluyum” dedi. Cumhurbaşkanı’nı halk seçeceği için konunun çok önemli olduğunu Cumhuriyet Halk Partisi olarak cepheleşme anlayışı içerisinde olmadıklarını, büyük bir toplumsal uzlaşmayı sağlamak istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Cepheleşme anlayışı içinde cumhurbaşkanlığının belirlenmesi doğru bir tavır değildir. Eğer bir toplumsal uzlaşma sağlayacaksak toplumun her kesimi ile sıcak ve yakın bir diyalog kurmak ve onların düşüncelerini almak zorundayız. HAK-İŞ Konfederasyonuna, diğer sendikalara, sivil toplum örgütlerine, meslek kuruluşlarına gidişimizin nedeni de budur. Büyük bir toplumsal uzlaşmayı sağlamak halkın önüne çıkaracağımız Cumhurbaşkanı adaylarının seçildikten sonra herkesin ‘evet bu benim Cumhurbaşkanım olabilir’ diyeceği aday çıkarmak istiyoruz. Toplumsal uzlaşmadan aradığımız budur” dedi. Seçimlerden önce HAK-İŞ’in sendikacılık anlayışını beğenmediğini yönünde bazı değerlendirmelerinin olduğunu ve HAK-İŞ camiası tarafından oldukça sert bulunan ifadeleri ol-
duğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Zaman zaman HAK-İŞ’i de Türk-İş’i de eleştirdiğim olmuştur. HAK-İŞ’in Genel Kurulu’na katılmadım, katılsaydım orada da yapacaktım” dedi. Türk-İş’in Genel Kurulu’na katıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türk-İş’e yönelik yaptığım eleştirileri orada da yaptım. Ama şunu söyledim; “Ben sizdenim, sizin ailenizin bir parçasıyım, ben işçinin haklarını savunurum” dolayısıyla benim eleştirilerimi aileden yapılmış bir eleştiri olarak kabul edin” dedi. HAK-İŞ’i eleştirdiği için HAK-İŞ’e gitmeyeceğiz diye bir şey yok diyen Kılıçdaroğlu, “Sayın başkan benim eleştirilerim üzerine diğer sivil toplum örgütleriyle beraber genel merkeze geldiklerinde düşüncelerini bana aktardılar, yine az önce aşağıda düşüncelerimizi birbirimize aktardık” dedi. Konuşmaların Ardından Genel Başkanımız Arslan Kılıçdaroğluna HAK-İŞ’in Taşeron İşçi Gerçeği” raporunu sundu ve HAK-İş armalı bir vazo hediye etti.
17
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN BASIN MENSUPLARIYLA HAK-İŞ İFTARINDA BULUŞTU Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcımız Ali Cengiz Gül ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız 8 Temmuz 2014 tarihinde Rixos Otel’de basın çalışanlarıyla iftar yemeğinde bir araya geldi. Ajans, gazete ve televizyonların, çalışma hayatı muhabirlerinin yoğun ilgi gösterdiği iftar davetine, sendikalarımızın basın danışmanları ve uzmanları da katıldı. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, bir soru üzerine Yargıtay’ın taşeron işçilerin sendikalı işçilerle aynı statüde olduğu ve sendikaya üye olmak istemesinin kanunlara aykırı olmadığı yönündeki kararıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Arslan, “Bunlar, yeni kararlar değil. Daha önce benzer biçimde verilmiş kararlar vardı. Bu karar asıl işverenin iş yerindeki toplu sözleşmeden yararlanma hakkını sağlamasına rağmen, çalışanların kadrolarında bir değişiklik getirmiyor. Bizim arzu ettiğimiz, hem asıl işverenin işçisi sayılsın, hem de
18
bunlar asıl işverenin kadrosuna geçirilsin” dedi. Ancak Yargının bu doğrultuda karar veremediğinin de altını çizen Arslan, “Yargı bu yönde karar vermiyor. Türkiye’nin 1961 yılında imzaladığı, 1988’de de yürürlüğe giren 94 sayılı ILO Sözleşmesi var. ILO Sözleşmesi tam da taşeron işçilerin ücretlerini düzenliyor. Dolayısıyla Yargıtay’ın verdiği bu karar, ILO Sözleşmesi’ne paralel bir karar ama bu işçilere toplu sözleşme hakkını veriyor, asıl işverenin işçilerin haklarının ödenmesini söylüyor. Ama bu işçiler yine taşerona çalışmaya devam ediyor. Dolayısıyla çalışanların arzu ettikleri düzenleme Yargıtay kararıyla gerçek olmuyor” dedi. Kararın, sorunun çözümünde yeterli olmadığını vurgulayan Arslan, TBMM’de görüşülen taşeron işçilerle ilgili düzenlemenin karara yakın düzenleme getirmesine rağmen, tam olarak ihtiyacı karşılamadığını ifade etti. Arslan, yeni düzenlemenin alt işverenin işçilerine ayrı bir sendikal örgütlenme ve ayrı bir toplu sözleşme imkanı getirdiğini, düzenlemenin Yargıtay’ın kararından geri bir düzenleme olduğunu belirtti. Taşeron düzenlemesinde bazı asıl işlerin yardımcı işler olarak belirlenme yetkisinin Bakanlar Kurulu’na verilmesinden rahatsızlık duyduğunun altını çizen Arslan, “Yetkinin Bakanlar Kuruluna verilmesi, bizde kuşkular uyandırdı” dedi. Bakanlar Kurulunun, bazı asıl işleri de yardımcı iş olarak kabul etmesi halinde Yargı yolunun açık olduğunu dile getiren Arslan, “ Yine de bu düzenlemeyi bizi sıkıntıya sokacak bir düzenleme olarak görüyoruz” dedi.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
GENEL BAŞKAN ARSLAN RİZE’DE çeşİTLİ TEMASLARDA BULUNDU ğişikliğine cepheden karşı çıkıyordu. Şimdi en çok onlar yararlanıyor. HAK-İŞ nerede duruyor? Demokrasinin yanında duruyor” dedi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Öz Gıda-İş Sendikamızın Rize Şubesi’nin 1. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Arslan, genel kurul öncesinde 20 Haziran 2014 tarihinde Rize’de çeşitli temaslarda bulundu. Genel Başkanımız Arslan, Genel Başkan Yardımcımız ve Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin, HAK-İŞ İl Temsilcimiz, Öz Gıda-İş Sendikası Genel Merkez ve Şube yöneticileri ile birlikte Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap’ı makamında ziyaret etti. Arslan, Başkan Kasap’a yeni görevinde başarılar diledi. Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, Genel Başkan Arslan’a ziyaretlerinden ötürü teşekkürlerini sundu. Genel Başkanımız Arslan başkanlığındaki heyet, Rize Valisi Ersin Yazıcı’yı da ziyaret etti. Arslan, 20 Haziran 2014 tarihinde de Öz Gıda-İş Sendikamızın 1. Olağan Genel Kuruluna katılarak bir konuşma yaptı. Arslan, Öz Gıda-İş Sendikamızın ÇAYKUR’daki zor sürecin ardından yetkili sendika olduğunu belirterek, Sendikamızın sadece ÇAYKUR’da değil, özel sektör çay fabrikalarındaki işçilerin de sorunlarıyla ilgilendiğini söyledi. HAK-İŞ’in sendikal faaliyetlerin yanında Türkiye’nin demokratikleşmesi için de çaba harcadığını ifade eden Arslan, “12 Eylül referandumuna ‘evet’ dediğimiz, ilanlar astığımız için yargılandık. Anayasanın değişmez maddesini değiştirdik, darbecilerden hesap sorulmasının yolunu açtık. 12 Eylül’ü yapan ‘kudretli generaller’ müebbet hapse mahkum edildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşandı, darbecilerin yaptıkları yanında kar kalmadı. Yatakta hasta, yaşlı olmasına rağmen sembolik de olsa ilk defa darbeciler hüküm giydi” diye konuştu. Arslan, referandum ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanındığını anımsatarak, “Balyoz Davası sanıkları serbest bırakıldı. Karşı çıktıkları referandum sayesinde hepsi serbest bırakıldı. Bunların hepsi o zaman anayasa de-
Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye’de ilk kez halkın cumhurbaşkanını seçeceğini dile getiren Arslan, “Bu güne kadar adaylar üzerinde baskı kurularak, milletvekilleri satın alınarak cumhurbaşkanlığı seçimleri hep kriz getirmiştir ülkeye. 2007’de yapılan referandumla halkın yüzde 68’i ‘cumhurbaşkanını halk seçsin’ dedi. Biz de buna taraf olduk. Bunların hepsinin bedelleri oluyor. Biz bu bedelleri ülkenin geleceği için ödedik, ödemeye de hazırız” diye konuştu. Arslan, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde siyasi parti temsilcilerinin kendilerini ziyaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti: “Bizi ziyaret edenlere neden cumhurbaşkanlığı seçimlerinin halk tarafından yapılması gerektiği düşüncemizi aktardık. 2007 yılında 367 engeli getirildi. Adamların kafasında cumhurbaşkanı şablonu var. ‘Sözde değil, özde laik olacak. Atatürkçü olacak. Hanımı böyle olacak’ diyor. Kim?
Bu ülkenin cumhurbaşkanlığı adayını, Genelkurmay Başkanı belirliyor. O dönemde tepkimizi koyduk. Anayasa değişikliği ile halkın seçmesine karar verildi. Efendim, ‘cumhurbaşkanı şöyle olmalı, şu özellikte olmalı’ diyorlar. Sen kimsin? Bırak ona halk karar versin. Çıkarsın aday olursun, seçilenin başımızın üstünde yeri var. ‘Hayır olmaz, biz böyle bir cumhurbaşkanı istiyoruz,’ geçti artık. Halkın seçtiği başımızın üstündedir. Birinci turda seçilemezse ikinci turda seçilecek. En az yüzde 50’den fazla oy alacak. Niye bu telaş? Ben bu ülkenin sağduyusuna, basiretine inanıyorum. Bu ülkenin insanları her zaman basiretli davranmıştır, sorumlu davranmıştır. Her krizi de halk fark ederek çözmüştür, burada da çözecektir. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimleri kriz olmaktan çıkmıştır.” 19
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN, ÇELİK-İŞ İSDEMİR’DE OLMAYA DEVAM EDECEKTİR Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül aynı zamanda HAK-İŞ Konfederasyonu’nda benim yardımcım ve onla gayet güzel anlaşıyor, mücadelemizi sırt sırta yapıyoruz. Kimse bizim aramızı bozamaz” dedi. 3 Ağustos’a kadar 3 binin üzerinde olan üye sayısının da arttırılması gerektiğini ifade eden Arslan, “Bu kervan yürüyecek başka yolu yok. Allah korusun İsdemir’i ve işçileri bunlara teslim ederseniz, ciğeri kediye teslim etmiş olursunuz” dedi. Geçtiğimiz haftalarda OYAK’a ziyaretleri olduğunu, ziyaretlerin olumlu geçtiğini ifade eden Arslan, İsdemir’de HAK-İŞ ve Çelik-İş’in kalmaya devam edeHAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan 18 Temmuz 2014 tarihinde Çelik-İş Sendikasının İskenderun’da düzenlediği iftar programına katıldı. İftar programına, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, Çelik-İş Sendikası Mali Sekreteri Bayram Altun, Çelik-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Re-
cep Akyel, Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmet Demir, Şube Sekreteri Mehmet Güngör, Şube Mali Sekteri Murat Kayış, Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Ender Keser, Şube Eğitim Sekteri Rifat Alpboğan ve Çelik işçileri ile aileleri katıldılar. İsdemir’de işçilerin geleceği ile ilgili bir takım oyunlar oynandığını belirten Arslan, “İsdemir’de sizlerin geleceğiyle ilgili bir oyun oynanıyor. Bu oyunu boşa çıkaran sizleri tebrik ediyorum. Sayısal olarak var olan üstünlüğünüzü bölmek adına, bel altı vuruşlarla bu çirkinliğe giriştiler ama bugün itibariyle başarısız olmuşlardır. Bunu sağlayan siz işçi kardeşlerimi tebrik ediyorum” dedi. HAK-İŞ ailesi olarak 19 sendikamızın olduğunu 20 ve 21’inci Sendikanın da yolda olduğunu ifade eden Arslan, “Türkiye’nin en büyük konfederasyonlarından biriyiz. Çelik-İş 20
ceğini vurguladı. Bu zorlu süreçte işçilerin yanında olduğunun altını çizen Arslan, “Bizim silahlı ve militer gücümüz yok. Siz sağlam ve dik duracaksınız bizde sizler adına yetkiyi alacağız. 3 Ağustos’a kadar vakit var. Giden arkadaşlarınızı oradan çağırın ve daha güçlü bir birlik oluşturun. İsdemir’de yetki Çelikİş’in olacaktır. Kutlu mücadeleniz hayırlı olsun” dedi. Filistin de yaşanan İsrail zulmüne de değinen Arslan, “Gazze yanıyor. Filistin halkı zorda. Can kaybı giderek artıyor. Onlara Türkiye’den başka destek olan, yardım eden yok. Elbet bizler de elimizden gelen yardımı mazlum Filistin halkından esirgemeyeceğiz. Allah Filistin halkının yardımcısı olsun” dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Çelikİş Sendikası Genel Başkanı Ali Cengiz Gül, Filistin halkının dramına vurgu yaparak, “Ortadoğu ve Arap ülkeleri İsrail’in Filistin’e uyguladığı zulüm karşısında sessiz. Sadece Atatürk Türkiye’si Filistin halkı ile beraber Emperyalist güçleri kınıyor ve lanetliyorum. Yaşasın mazlum halkların mücadelesi. Yaşasın Filistin halkının mücadelesi” dedi. Filistin için yardım kampanyaları düzenlendiğini hatırlatan Gül, çelik emekçilerini de bu yardımların içinde olmaya davet etti.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
MİLLİ SAVUNMA BAKANI YILMAZ’A ZİYARET Çelik-İş Sendikamızın İSDEMİR’de Yaşadığı Sorunlar Hakkında Bakan Yılmaz’a Bilgi Verdik
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, TBMM İdare Amiri, Ak Parti Çorum Milletvekili ve HAK-İŞ Onursal Genel Başkanı Salim Uslu ve Hatay Milletvekili, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile birlikte Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı 21 Temmuz 2014 tarihinde makamında ziyaret etti. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, geçtiğimiz hafta Hatay’da çeşitli temaslarda bulundu. Arslan, 18 Temmuz 2014 Cuma günü Çelik-İş Sendikamızın Genel Başkanı Ali
Cengiz Gül ile birlikte önce İSDEMİR Genel Müdürü, ardından da Genel Müdür Vekili ve Genel Müdür Yardımcıları ile bir araya geldi. Arslan, Hatay Milletvekili, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Hatay’da İSDEMİR’da yaşananlar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Arslan, Hatay ziyaretinde İSDEMİR’de çalışan işçilerle de Çelik-İş Sendikamızın düzenlediği iftar programında bir araya geldi. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 19 Temmuz 2014 tarihinde TBMM’de Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve TBMM İdare Amiri, Ak Parti Çorum Milletvekili ve HAK-İŞ onursal Genel Başkanı Salim Uslu ile ayrı ayrı görüştü. Arslan, İskenderun’da gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından 21 Temmuz 2014 tarihinde de Salim Uslu ve Sadullah Ergin ile birlikte Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı makamında ziyaret ederek, İSDEMİR’de Çelik-İş Sendikamızın yaşadığı sorunlar hakkında Bakan Yılmaz’a bilgi verdi.
ARSLAN: “HALKIN İRADESİ TEMEL KRİTERDİR” Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Türkiye’de Cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçileceğini belirterek, “HAK-İŞ olarak talep ettiğimiz bir şey var: halkın iradesi” dedi. Arslan, Hizmet-İş Sendikası Konya Şubesinin 7 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirilen 8. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı. Arslan, Türkiye’de insanların sendikalardan korkmaması gerektiğini vurgulayarak herkesin sorumluluğunun bilincinde hareket etmesi durumunda istenmeyen durumlarla karşılaşılmayacağını ve bunun en güzel örneğinin de Konya’da yıllardır sürdürülen sendikal faaliyetlerde görüldüğünü söyledi. En son Konya’da 1995 yılında bir grev olduğunu ifade eden Arslan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in üçüncü dönemi olmasına karşın tarafların sorumluluklarının bilincinde, birer sosyal ortak olarak hareket etmesinden dolayı hiçbir sorun yaşanmadığını belirtti. Soma’daki maden kazasının ardından çok ciddi düzenlemelerin hükümetin gündemine geldiğini söyleyen Arslan, “keşke bu üzücü olaylar yaşanmadan bu düzenlemeler yapılsaydı” diyerek yaşananların Türkiye’nin geldiği noktaya yakışmadığını belirtti. Arslan, “Taşeronluk sisteminin kölelik düzenine ve kâr hırsına dayandığının Soma madenindeki vardiya değişiminde görüyoruz” dedi. Arslan, “Biz bu olayların bir daha yaşanmaması için taşeronlaşma konusunda araştırmalar yapıyoruz, raporlar hazırlıyoruz ve ilgili kurumlara iletiyoruz” dedi. Yapılan araştırmalarda işçilerin büyük bir bölümünün kendilerini korumasız gördüklerinin de altını çizen Arslan, örgütlü olmanın da önemine dikkat çekti. Arslan, işçilerin sendikalara üye olması çağrısında bulunarak bu üyeliği ve mücadeleyi birlikte gerçekleştireceklerine inandıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Arslan, Türkiye’de cumhurbaşkanını ilk kez halkın seçeceğini ve bu yüzden seçimleri çok önemsediklerini belirtti. Arslan, “HAK-İŞ olarak talep ettiğimiz bir şey var: halkın iradesi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yapılan girişimleri saygıyla karşılıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları içerisinde cumhurbaşkanı adayı olma hakkına haiz bütün yurttaşlarımızın cumhurbaşkanı olma hakkı var, buna da saygı duyuyoruz. Cumhurbaşkanı adaylarından her kim yüzde 51 oy almış ise bizim için konu kapanmıştır. Bunun dışında sarf edilen tartışmaların HAK-İŞ ailesi olarak dışındayız” dedi. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin her zaman gergin bir süreç olduğunu belirten Arslan, “HAK-İŞ olarak Türkiye’nin barışından yana olduk. Nasıl ki Çözüm Sürecinde bu yüzden yer aldıysak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de başarılı bir şekilde sonuçlandırılması için elimizden geleni yapacağız” dedi. 21
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
HAK-İŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanlar Kurulu, Genel Başkanımız Mahmut Arslan başkanlığında 14 Temmuz 2014 tarihinde toplandı. Başkanlar Kurulunda, Ramazan Ayı ve Bayramının Kutlaması, İsrail’in Topyekûn Katliam Saldırılarını Kınama, Torba Kanun Hazırlıkları ve Taşeron Çalışma ile ilgili düzenlemeler,
Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Ulusal İstihdam Stratejisi, Örgütlenme Çalışmaları, HAK-İŞ Kısa Film Yarışması, Yardım Kampanyaları gündem maddeleri görüşüldü. Görüşmelerin ardından, Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Başkanlar Kurulu üyeleri birlikte iftar yaptı. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısının ardından bir sonuç bildirisi yayınlandı.
HAK-İŞ KONFEDERASYONU BAŞKANLAR KURULU SONUÇ BİLDİRİSİ (14 Temmuz 2014/Ankara) HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanlar Kurulu, Ramazan Ayı ve Bayramının Kutlaması, İsrail’in Saldırılarını Kınama, Torba Kanun Hazırlıkları ve Taşeron Çalışma ile ilgili düzenlemeler, Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Örgütlenme Çalışmaları, HAK-İŞ Kısa Film Yarışması, Yardım Kampanyaları gündem maddeleri ile 14 Temmuz 2014 tarihinde toplanarak aşağıdaki kararları almıştır; 1. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, her türlü dayanışma ve yüce duygunun tezahür ettiği, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı şerifin ve Ramazan Bayramının şimdiden Ülkemize, Milletimize, İslam âlemine hayırlar getirmesini temenni etmektedir. 2. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak, İsrail’in Ramazan ayında tüm insani değerleri ayaklar altına alarak katliamlar zincirine bir yenisini ekleyerek Filistin-Gazze’ye yeni bir kuşatma 22
başlatmasını, sivil halka bombalar yağdırarak katliam yapmasını şiddetle kınıyor ve telin ediyoruz. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak haklı ve onurlu şekilde direnen mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha teyit ederek uluslararası toplumu katliam saldırılarını durdurmaya çağırıyoruz. 3. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 37 gündür ele alınan İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin tamamlanmasını olumlu karşılamaktadır. Plan Bütçe görüşmelerine Konfederasyonumuz görüş ve önerileri ile çalışanlar adına katkı sunmuştur. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
Dair Kanun Tasarısının; Maden emekçileri, taşeron sistemi, toplumsal adaleti zedelemeden prim ve vergi borçlarının yeniden yapılandırılması, iş sağlığı ve güvenliği, sendikalar, sosyal güvenlik, kadın çalışanlar ev işçileri ile ilgili çalışma hayatı açısından önemli birçok düzenlemeyi içermesinin bir ihtiyaç olduğunu vurgular. Ancak HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşmeleri tamamlanan Kanun Tasarısı içerisinde yer alan başta taşeron çalışma ile ilgili olmak üzere bazı düzenlemelerin beklentileri karşılamaktan uzak olduğunun altını çizmektedir. Konfederasyonumuzun 3 Haziran 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaştığı “Taşeron İşçi Gerçeği” araştırması sonuçları taşeronlaşmanın ülkemizde geldiği aşamayı ortaya koymaktadır. (Bakınız:http://www.hakis. org.tr/index.php?option=com_ content&view=article&id=746:hakten-taeron-cs-gercearatirmasi&catid=11:haber&Itemid=10 ) “Taşeron İşçisi Gerçeği” araştırma sonuçlarının, Tasarı görüşmelerinde dikkate alınmasını umuyoruz. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak alt işverenlik uygulamasının ıslah edilmesine yönelik çalışmalar ülkemizin kabul ettiği 94 sayılı ILO Sözleşmesi ve yargı kararları doğrultusunda yapılmalı, geçici işçilerin kadro sorunu çözülmelidir. 4. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu; TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşmeleri tamamlanan İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısında; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda kademeli olarak %3’e çıkacak olan işkolu barajının %1’de sabitlenmesinden büyük memnuniyet duymuştur.
HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, yetki sorunlarının çözümü için uygulamaların, ESK üyesi Konfederasyonlara üye tüm sendikaları kapsamasının adil ve gerçekçi olacağını vurgular 5. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu tarafından; Türkiye’de halk tarafından 10 Ağustos 2014 tarihinde sandığa gidilerek doğrudan ilk kez cumhurbaşkanı seçilecek olmasının ülkemiz demokrasisi açısından yeni ve olumlu bir aşama olarak değerlendirilmiştir. Halkın kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecek olması, kimin cumhurbaşkanı olacağına halkın karar verecek olması, millet iradesinin tam tecellisi açısından son derece önemlidir. Sandıktan güçlü bir cumhurbaşkanı çıkacağına inanıyoruz. Cumhurbaşkanı adaylarının, ülkenin tamamını kucaklamaya yönelik söylemlerinden memnuniyet duyuyoruz. Ancak yaptığı çeşitli açıklamalarda “toplumu kucaklayan bir cumhurbaşkanı, birliği ve beraberliği temsil eden bir cumhurbaşkanı istiyoruz”, “Türkiye’yi önümüzde 5 yıl selametle, sükunetle, kavga etmeden, gerginlik yaratmadan, ayrılıp bükmeden, zıtlaştırmadan ve cepheleştirmeden, bütün vatandaşları, 76 milyon insanımızı birleştirecek cumhurbaşkanı seçeceğiz” şeklinde mesajlar veren Cumhurbaşkanı çatı adayı Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun söylem ve eylemleri arasında büyük tezatlar bulunmaktadır. Yine aynı şekilde seçim sloganları arasında “Bir Cumhurbaşkanı Düşünün Ayrımcılık yapmıyor. Birleştiriyor, barıştırıyor” ile “Bir Cumhurbaşkanı Düşünün Herkese Demokrat” şeklinde ifadeler yer alan Sayın Selahattin Demirtaş da çelişkili bir tutum içerisindedir. Her iki Cumhurbaşkanı adayının toplumun tüm kesimlerini kucaklama iddiaları ile kurum ziyaretlerindeki tercihleri arasında büyük bir çelişki vardır. Henüz adayken kurum ve kuruluşlar arasında ayrım ve dışlama yapılmasını çelişkili 23
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
buluyoruz. Adayların söylemleri ile icraatlarında tutarlı olmalarını ilkesel bir eleştiri olarak ortaya koymayı sorumluluk olarak görüyoruz. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin huzur ve barış ortamında gerçekleşmesi için ilgili tüm kesimlerin sağduyulu ve sorumlu hareket etmesini temenni etmektedir. 6. HAK-İŞ, son dönemde başlattığı örgütlenme atağıyla büyümeye devam etmektedir. HAK-İŞ’in örgütlü olduğu işkolu sayısı 18’e, toplam üye sendika sayısı ise 21’e yükselmiştir. HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanlar Kurulu, Konfederasyonumuza üye sendikalarımızın örgütlenme çalışmalarını hızlı ve etkin olarak sürdürmesinden büyük memnuniyet duyduğunun ve bu çalışmaların devam edeceğinin altını çizmiştir. Başkanlar Kurulu, İletişim ile İnşaat işkollarında da sendikaları hızla kurarak HAK-İŞ’in tüm işkollarında örgütlülüğünü sağlama yönündeki kararlılığının devam etmesinin önemine vurgu yapmıştır. 7. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, HAK-İŞ’in “Kısa Film Uzun İş” sloganıyla başlattığı Kısa Film Yarışmasının bu yıl üçüncüsünün gerçekleştiriliyor olmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Ana teması Emek olan ve son başvuru tarihi 30 Eylül
2014 olarak belirlenen Kısa Film Yarışması emeği bilgi, sanat ve kültürle buluşturmayı, insan emeğinin sanatsal alandaki çalışmalarına bir farkındalık kazandırmayı amaçlaması nedeniyle önemlidir. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak, kısa film yarışmasının üçüncüsünü yoğun bir katılımla ve başarıyla sonuçlandırmayı umuyoruz. (Bakınız: http://www.hakiskisafilm.org/) 8. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak; sadece tarih ve medeniyet sorumluluğumuzun değil, insani olarak, emek örgütü olarak sorumluluğumuzun da bir gereği olarak dünyadaki tüm mağdur ve mazlumlara yardım eli uzatmaya devam edeceğimizi, onlarla dayanışma içerisinde olacağımızı bir kez daha teyit ederiz. Yardım faaliyetlerimizi daha organize ve güçlü şekilde yapabilmek için Konfederasyonumuzca bağış hesabının açılmış olması son derece önem arz etmektedir. Ulusal ve uluslararası sorunların giderilmesine katkı sağlamayı amaçlayan HAK-İŞ Konfederasyonunun Bağış Hesabının bilgileri: HAK-İŞ Konfederasyonu, Ziraat Bankası, Akay Şubesi Hesap No: 0760 5994340-5012 IBAN No: TR62 0001 0007 6005 9943 4050 12
İŞKOLU İSTATİSTİKLERİ YAYINLANDI
HAK-İŞ İSTİKRARLI BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRÜYOR Türkiye’de ve Dünya’da emeğe; özgürlüğe, insan haklarına ve demokrasiye yönelik her türlü negatif unsurlar karşısında dik durmanın gereğine inanan HAK-İŞ Konfederasyonu, işçilerin takdirini kazanmaya devam ediyor, istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 25 Temmuz 2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 2014 yılı İkinci Dönemine İlişkin Sendikal İstatistiklere göre, Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı işçi sayısı 12 milyon 287 bin 238, sendikalı işçi sayısı ise 1 milyon 189 bin 481 oldu. Sendikalaşma oranı ise yüzde 9.68 olarak belirlendi. Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in 21 sendikamız ile toplam üye sayısı 251 bin 232 oldu. Bir önceki döneme göre üye 24
sayısını 56 bin 884 artıran Konfederasyonumuz HAK-İŞ'in üye sayısı, Kıbrıs Kamu-Sen'in üye sayısı da (2.500) eklendiğinde, 253 bin 732 olarak tespit edildi. İstikrarlı bir şekilde büyümesini devam ettiren Konfederasyonumuz HAK-İŞ, Türkiye’nin ikinci konfederasyonu olmayı sürdürüyor. İstatistiklere göre, Konfederasyonumuza üye sendikalardan 13’ü yüzde 1 barajını aşarak toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi aldı. Bir önceki dönemde 11 olan yetkili sendika sayısı kısa bir süre önce kurulan Öz Taşıma-İş ve Öz Sağlık-İş’in de barajı geçmesiyle birlikte 13’e ulaştı. Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş; Çelik-İş, Öz Gıda-İş, Öz Orman-İş, Öz İplik-İş, Öz Finans-İş, Öz Ağaç-İş, Öz Taşıma-İş, Oleyis, Öz-İş, Liman-İş, Öz Sağlık-İş ve Medya-İş barajı geçti.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
HAK-İŞ HEYETİ ITUC KONGRESİNE KATILDI Konfederasyonumuzun üyesi olduğu Uluslararası İşçi Sendikaları Ko n f e d e r a s y o n u ’n u n (ITUC) 3. Dünya Kongresi 18-23 Mayıs 2014 tarihlerinde Berlin’de gerçekleştirildi. 160 ülkeden yaklaşık 1.500 delegenin katıldığı Kongreye, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, Genel Sekreter Dr. Osman Yıldız, Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, Gençlik Komitesi Başkanı Tuğba Aydın, Hizmet-İş Sendikası Avukatı Tuba Yıldız delege olarak katıldı. Kongreye Türkiye’den ITUC üyesi TÜRK-İŞ, DİSK ve KESK heyetleri de katıldı. ITUC Genel Başkanı Michael Sommer Kongre açılış konuşmasında Soma’da hayatını kaybeden maden işçilerini anarak, “Hepsi bizim üyelerimiz, bu insanlar savaş sonucu hayatlarını kaybetmediler, ekmek mücadelesi verirken hayatlarından oldular” dedi. Almanya Dış İşleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ise Türkiye’de meydana gelen trajediden ötürü duydukları üzüntüyü dile getirdi. ITUC Kongresi’nde 19 Mayıs 2014 Pazartesi günü konuşma yapan, kürsüye madenci baretiyle çıkan Genel Sekreter Sharan Burrow Soma’da hayatını kaybeden işçilerin ailelerine taziyelerini iletti. Sendikaların dünya nüfusunun %60’ını temsil ettiğini belirten Burrow, “Bugün muhalefetin sesiyiz ama aynı zamanda geleceğin mimarlarıyız” diyerek, konuşmasında Bangladeş Rana Plaza felaketine ve Katar’da yaşanan modern kölelik uygulamasına değindi. ILO Genel Müdürü Guy Ryder ise Soma’da yaşanan maden kazası ardından yaşanan acıyı paylaştıklarını belirterek, ILO’nun önümüzdeki dönemde böyle faciaların yaşanmasını engellemek için Türkiye’nin ortaya koyacağı çalışmalara her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti. HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız Kongre’de bir konuşma yaptı. Dr. Osman Yıldız, ayrıca kongreden canlı yayın yapan Equal Times’a bir konuşma yaptı. Yıldız, konuşmasında Soma faciasına ve Türkiye’deki İş Sağlığı ve Güvenliği alanındaki yetersiz duruma, HAK-İŞ’in taşeron işçiler arasındaki örgütlenme kampanyasına, evde çalışanların sorunlarına Kıbrıs’taki yeni müzakere sürecine, 4857 sayılı sendikalar kanununun eksikliklerine ve 19. Faslın açılmasına ilişkin konulara dikkat çekti. Yıldız, konuşmasında şunları kaydetti: “Türkiye’de işçilerin güçlendirilmesi ile ilgili ITUC politik beyanlarına paralel olarak öne çıkan bazı hususları paylaşmak isterim. İşçilerin güçlendirilmesi hususu işçilerin örgütlenmesinden iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sağlanmasına kadar farklı pek çok açıdan temel çaba ve emek gerektirmektedir. Yakın zamanda Soma madenlerinde yaşanan trajik kaza işçilerin güçlendirilmesinin işçiler için can güvenliği ve teminatının sağlanması ile başladığının altını çizmiştir. Türkiye iş
sağlığı ve güvenliği tedbirlerini arttırmak yönünde olumlu gelişmeler kaydetmiştir fakat bu trajediden de anlaşılacağı gibi daha alınacak çok fazla yolumuz var. İşçilerin güçlendirilmesinde başlangıç noktası örgütlü olmayan işçilerin örgütlenmesidir. Biz HAK-İŞ olarak bütün sanayi sektörlerinde aktif olacak yeni sendikaların oluşturulmasına yönelik çaba sarf etmekteyiz. Hak-İş olarak Türkiye’deki taşeron işçilerinin örgütlenmesi için bir kampanya başlattık. Son 5 ay içinde 40.000 civarında taşeron işçisini örgütlemeyi başarmış bulunuyoruz. Bu taşeron şirketler çeşitli bakanlıklara hizmet sağlıyorlar. İşçileri sendikalaşmaya çağırıyoruz. Onlar da örgütlenmek için geliyorlar. Onları sendika üyesi haline geldikten sonra kendileri tarafından yürütülecek olan toplu sözleşme haklarıyla güçlendirmek istiyoruz. Evlerde çalışanlar için de benzer bir kampanya yapmak istiyoruz. Evlerde çalışanlar açısından temel güçlük ise onların işsiz sayılıyor olmaları. Türkiye’deki e-devlet denilen kayıt sistemi teknik olarak işsiz sayılanların üye olarak kaydedilmesine izin vermiyor. Türkiye’de işsizleri nasıl örgütleyeceğimizle ilgili olarak bize diğer ülkelerin deneyimleri gerekiyor. Kadınlara yönelik daha fazla faaliyet gerçekleştirmekle başladık. Kadınların sendikalaştırılması için başarılı bir kampanya yürütüyoruz. Türkiye kayıt dışı ekonomiyi azaltmada başarılı oluyor. Yine de hala %36 ile oldukça yüksek durumda. Kayıt dışı ekonomi insanca çalışma ve sendika örgütlenmesinin önündeki bir engel. İşçilerin güçlendirilmesi için yasal düzenleme temel bir rol oynamakta. Yeni bir Sendikalar Kanunumuz var. Geçmişe kıyasla bu bariz bir ilerleme sayılır. Yine de toplu sözleşme hakkı için yetkinliğin önündeki yüksek eşiklerin yanı sıra küçük şirketler için kısıtlamalar gibi bazı temel sorun ve sınırlamaları hala mevcut. Müzakerelerin 19’uncu faslın açılmasına yönelik süreçte AB ve ILO standartları ile ilerleme kaydetmek istemekteyiz. Son olarak Ukrayna, Suriye, Orta Afrika ve diğerleri gibi farklı ülkelerle barış sağlanması getirilmesiyle ilgili toplantılar yapıyoruz. Kıbrıs’taki son inisiyatif görüşmelerinden bahsetmek isteriz. Biz bu inisiyatifi destekliyoruz. Bu süreçte nihai olumlu bir sonuca gidilebilmesi yönünde tam destek verdiğimizi ifade etmek istiyoruz.” Kongre’de yapılan konuşmalarda değinilen temel konuları Soma Faciası, 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak Katar’da hazırlıklar kapsamında inşa edilen yapılarda çalışan işçilerin kötü çalışma koşulları, Bangladeş Rana Plaza felaketi oluşturdu. ITUC Kongresinde önümüzdeki dört yıl içerisinde 20 milyon yeni sendikal üye hedefi benimsendi. Kongrede kadın ve gençlik alanında da hedefler belirlendi. Kongrede Soma faciası ile ilgili bir Acil Kongre Kararı alındı. Kongre kararının revize edilerek, değiştirilmesine önemli katkı sağladık.
25
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN, ÜÇLÜ DANIŞMA KURULU TOPLANTISI’NA KATILDI
Üçlü Danışma Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Reşat Moralı Konferans Salonu’nda 9 Temmuz 2014 tarihinde Bakan Faruk Çelik başkanlığında toplandı. Toplantıya Konfederasyonumuz Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Av. Muharrem Özkaya’nın yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri katıldı. Açılış konuşmasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Avrupa Birliği süreci ile bağlantılı 19. Fasıl Gündemi ile Üçlü Danışma kurulu Toplantısının gerçekleştirileceğini belirtti. Toplantının iki önemli kriteri olduğunu ifade eden Çelik, “Bu kriterlerden bir tanesi eylem planının hazırlanması. İkinci önemli nokta ise standartlara tam uyum. Özellikle sendikal standartla ilgili hangi noktadayız. Tüm bu veriler
paylaşılacak, değerlendirilecek. Umarım bu çalışma birlikte bu toplantı 19. Faslın açılışı için önemli bir adım olur” dedi. 19. faslın gelişme süreci hakkında bilgi veren Çelik, “Önceki hafta AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla birlikte burada konuyu enine boyuna değerlendirdik. Burada hangi noktadayız ve bu konuda neler yapılmalı şeklinde iki bakanlık arasında önemli bir değerlendirme gerçekleştirdik” dedi. Yapılan toplantının ardından üçlü danışma kurulunun toplanmasını uygun gördüklerini belirten Çelik, toplantının neticesi olarak üçlü danışma kurulunu toplayıp gelinen bu noktanın taraflarla görüşüldükten sonra bir ortak niyet beyanını hazırlayabilmesinin 19. Faslın açılmasında bir iradenin ortaya konması konusunda önemli bir adım olacağını ifade etti.
ARSLAN, KİK TOPLANTISI İÇİN İZMİR’DEYDİ
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, 19 Haziran 2014 tarihinde İzmir’de gerçekleştirilen AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK), 33. Ortak Toplantısına katıldı. Toplantı, AB-Türkiye KİK Eş Başkanları Bendevi Palandöken ve Cveto Stantič, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı H.E. Stefano Manservisi, EESC Dışilişkiler Başkanı José María Zufiaur ile işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. 26
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Türkiye-AB ilişkilerinde 19. Faslın açılmasının önemine dikkat çekti. Arslan, 19. Faslın Türkiye çalışma hayatı açısından çok önemli olduğunu belirterek, bu faslın açılış ve kapanış kriteri ve yol haritası ile ilgili HAK-İŞ’in önerilerini sundu. Arslan, faslın açılmasıyla birlikte çalışma hayatında pek çok olumlu düzenlemenin hayata geçirilmesi için bir zemin oluşacağını söyledi.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ ELE ALINDI
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığında Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcilerinin katılımıyla 17 Haziran 2014 tarihinde Ankara’da düzenlenen “Türkiye-AB İlişkileri” konulu toplantıya katıldı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’de reformların gerçekleştirilmesinde AB müzakere süreci kadar ülkedeki sivil toplum kuruluşlarının da çok önemli rolü ve katkısının bulunduğunu söyledi. Çavuşoğlu, Türkiye, AB sürecini ve Türkiye’de gerçekleştirilen reformları ele aldıklarını belirterek müzakere sürecinin mümkün olduğu kadar az sorunla ilerlemesinden dolayı Füle’ye teşekkür etti. Çavuşoğlu, Füle’nin en kritik dönemlerde, pozitif gündem gibi değişik teklifleriyle müzakerenin sürdürülmesine katkı sağladığını belirtti. Türkiye-AB ilişkilerinde STK’ların önemine dikkati çeken Çavuşoğlu, STK’ların özellikle son günlerde gündemde olan “ön yargı” konularında önemli katkı sağlayacağını kaydetti. Çavuşoğlu, Türkiye’nin son 12 yılda gerçekleştirdiği reformlara değinerek “AB müzakere süreci nasıl itici bir güç olduysa Türkiye’de de STK’ların çok önemli rolü ve katkısı oldu” dedi. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Türkiye’nin AB’ne tam üyelik hedefinin gerçekleştirilmesi yönündeki adımlarını kararlılıkla atılmaya devam etmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Uzun yıllardır inişli çıkışlı da olsa devam eden Türkiye-AB ilişkilerinin geri dönülmez bir aşamada olduğunu ifade eden Arslan, Türkiye’nin başta demokrasi olmak üzere, hayata dair her alanda yeni ve çağdaş standartlara kavuşmasının asıl hedef olduğunu ifade etti.
Arslan, şöyle devam etti: “Türkiye ve AB üyelik konusunda tüm taraflar tam üyelik hedefine kilitlenmeli ve çalışmalarını yoğunlaştırmalıdır. Bu çerçevede teknik çalışmalar hızlandırılarak, Türkiye-AB üyelik hedefi gerçekleştirilmelidir. Avrupa Birliği üyeliği sürecinde hem Türkiye hem de AB tarafının sorumlulukları bulunmakta, müzakere süreci, amacına uygun olarak sorunları öteleyen değil çözen bir anlayışla sürdürülmelidir. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik ile katkı sağlayabilecek birçok ekonomik ve sosyal özelliği ve potansiyel bulunmaktadır. Türkiye “kültürel zenginlikte” olduğu kadar, “siyasi cesaret” ve “kolektif iddialar” konularında da AB’ye gerçek “küresel aktör” olma yolunda önemli katkılar sağlayacaktır.” Türkiye’nin sosyal alanlarda gerekli reformları yaparak, AB norm ve standartlarını yakalaması ve toplumsal dönüşümü gerçekleştirmesinin önemine dikkat çeken Arslan, “Türkiye, ivedilikle sendikal hak ve özgürlüklerden kayıtdışı ile müca-
deleye, çalışma koşullarının iyileştirilmesinden sosyal diyaloğa kadar bütün sosyal alanlarda dönüşümlerini gerçekleştirmelidir” dedi.
27
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
HAK-İŞ’TEN İSRAİL’E PROTESTO EYLEMİ HAK-İŞ üyesi yüzlerce kişi İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önünde protesto etti. Genel Başkanımız Mahmut Arslan başkanlığındaki HAK-İŞ üyeleri, İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önüne yürüyerek siyah çelenk bıraktı. Genel Başkanımız Mahmut Arslan başkanlığındaki HAK-İŞ Yönetim Kurulu üyeleri, Sendikalarımız Başkan ve Yöneticileri ile HAK-İŞ üyesi yüzlerce işçi HAK-İŞ Genel Merkezi Önünde toplanarak İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önüne yürüdü. “Katliamcı, Soykırımcı İsrail’i Kınıyoruz”, “Yine İsrail, Yine Katliam, İsrail’i Kınıyoruz” pankartlarıyla yürüyen HAKİŞ üyeleri, “Katil İsrail”, “Siyonist İsrail Hesap Verecek”, “Gazze İsrail’e Mezar Olacak”, “Her Yer Gazze Her Yer Direniş” sloganlarını attılar.
“İnsanlık İçin Yüz Karası Bir Gün” Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “Bugün, insanlığın vicdanının kanadığı, Filistinli kardeşlerimizin 24 saat üzerlerine bombaların yağdığı bir gün. Bugün insanlık için yüz karası günü ilan edilecek bir gün” dedi. Arslan, HAK-İŞ üyelerinin ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mazlumlarıyla olduğu gibi bugün de Filistinli mazlumlarla beraber olmak, terörizm uygulayan İsrail devletini kınamak için İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önünde toplandığını söyledi. Arslan, “Bugün dünyanın hakim güçleri, uluslararası örgütler, dünyaya yön verenler utanmalıdır. Bugün susanları lanetliyoruz, kınıyoruz” diye konuştu. Kendi çıkarları, ulusal çıkarları, hâkim ideolojilerin çıkarları için her türlü mücadeleyi yapanların, kan dökenlerin, savaş yapanların, bütün dünyayı huzursuz edenlerin, mazlum Filistin halkının dramına sessiz kaldıklarına dikkat çeken Arslan, “Biz sessiz kalmayacağız. Biz mücadele etmeye, direnmeye, kardeşlerimizle beraber olmaya devam edeceğiz. Dün nasıl ki Gazzeli kardeşlerimizle beraber olduğumuz gibi bugün de Gazzeli kardeşlerimizle beraber olmak, onların çektiği acıları bir nebze olsun hissetmek için,
28
vicdanlarımızın bir kez daha titrediği, bir kez daha isyanımızın olduğu bugün onlara buradan selam olsun. Filistin’e selam olsun, Gazze’ye selam olsun, bütün mazlumlara selam olsun” dedi. Yüz binlerce HAK-İŞ üyesinin sesi, isyanı ve tavrı olarak toplandıklarını dile getiren Arslan, “Haram aylar ilan edilen ramazan ayında kan döken, gerçekten siyonist, gerçekten terörizmin temel kurallarını uygulayan sözde İsrail devletini, bütün kurumlarıyla, parlamentosuyla, hükümetiyle, başbakanıyla lanetliyoruz, kınıyoruz. Ellerimizde Filistinlilerin kanı olmalı diyen parlamenteri lanetliyoruz. Yuh olsun onlara, yazıklar olsun onlara” dedi. Bugün Filistin’e yapılanlar, yarın başka bir ülkede yapılsa HAK-İŞ’in orada da olacağını ifade eden Arslan, HAK-İŞ’in mazlumlarla, zulme uğrayanlarla beraber zalimlere karşı mücadele etmeye devam edeceğini ifade etti. Arslan, şöyle devam etti: “Yolunuz açık olsun Filistinli kardeşlerim. Gazze’liler, mahsun olmayın, teslim olmayın. Acılar bitecek, zulümler ebedi değildir. İnanıyorum ki Gazze’de, bir gün bağımsız Filistin devletinin bayrağı dalgalanacak. O günler yakındır. Biz Filistinli kardeşlerimizle Gazzeli mazlumlarla, Filistinli mazlumlarla mücadele etmeye, onlara destek olmaya, onlarla beraber yürümeye devam edeceğiz. Buradan, Ankara’dan, siyonist İsra-
il devletinin büyükelçilik rezidansı önünden bütün insanlığa sesleniyoruz. Bütün dünyaya sesleniyoruz. Bu
feryadı duyun, bu acıyı dindirin, bu zulme son verin. Yoksa yarın sizin akıbetiniz de zalimler gibi olacak. Çünkü zulüm ebedi değildir, ‘zalimler için yaşasın cehennem’ diyoruz.” “Katliamcı, Soykırımcı İsrail’i Kınıyoruz” Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın konuşmasının ardından HAK-İŞ Gençlik Komitesinden Rıdvan Günay, HAK-İŞ adına hazırlanan bildiriyi okudu. Bildirinin de okunmasının ardından Arslan ve beraberindekiler, büyükelçilik rezidansı önüne siyah çelenk bıraktı.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
Bildiri metni “KATLİAMCI, SOYKIRIMCI İSRAİL’İ KINIYORUZ” “YİNE İSRAİL YİNE KATLİAM” İSRAİL’İ ŞİDDETLE KINIYORUZ HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bugün burada; “Katliamcı, Soykırımcı İsrail’i Kınamak” için toplandık. İsrail’in Ramazan ayında tüm insani değerleri ayaklar altına alarak katliamlar zincirine, topyekûn saldırılara bir yenisini ekleyerek, Filistin ve Gazze’ye yeni bir kuşatma başlatmasını, sivil halka bombalar yağdırarak katliam yapmasını şiddetle kınıyor ve telin ediyoruz. Gazze’de insanlar sistemli bir biçimde öldürülüyor. İsrail’in Ortadoğu’da estirdiği terör ve saldırıların sonu bir türlü gelmiyor. İsrail, Ortadoğu’da travmatik bir vaka olmaya devam ediyor. Kadın, çocuk ve sivil demeden saldırıyor. İsrail, insanlığa yüzyılın utancını yaşattı, yaşatmaya da devam ediyor.
Söz konusu Gazze olunca vicdanlar susuyor, insanlık sadece seyrediyor. Yazıklar olsun, bu katliamlara seyirci kalanlara! Yazıklar olsun, uluslararası kurumlara ve devletlere! Yazıklar olsun “kanlı bir siyaseti” milyonlarca insanın yaşamından daha değerli görenlere! İnsanlık, bu trajediye, işgale, soykırıma sessiz ve kayıtsız, itiraz edemeyecek kadar yüreksiz, hatta tarihe tanıklık yapamayacak kadar da mecalsiz olamaz, olmamalıdır. Dünya çaresiz değildir! Filistin’e yönelik utanç verici ambargo kaldırılmalıdır. İnsanlık, uluslararası toplum, Gazze’de yaşanan trajediye, işgale, soykırıma sessiz ve kayıtsız kalmamalıdır. BM Güvenlik Konseyi, NATO, AB,
İslam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği gibi uluslararası mekanizmaların bu kirli oyuna artık ‘dur’ demesini istiyoruz. Dünyada yaşanan hiçbir zulme sessiz kalmayan, her zaman mağdurun ve mazlumun yanında olan HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, dünyadan haysiyetli bir duruş bekliyoruz. İsrail’in durdurulmasını ve yaptıklarının hesabını vermesini istiyoruz. HAK-İŞ olarak, haklı ve onurlu bir şekilde direnen mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha teyit ederek, uluslararası toplumu katliam ve saldırıların durdurulması konusunda görev almaya çağırıyoruz. HAK-İŞ KONFEDERASYONU
29
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN: “GAZZE’DE BÜYÜK BİR DRAM YAŞANIYOR”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, İsrail’in Gazze’ye kara harekâtı düzenlemesini, “Gazze’de büyük bir dram yaşanıyor” diye değerlendirdi. Arslan, Gazze’de yaşananların tek sorumlusunun İsrail olmadığını; bu saldırılara, katliamlara müsamaha gösteren ABD ve BM başta olmak üzere uluslararası örgütlerin de İsrail kadar sorumlu olduğunu söyledi. Arslan, uluslar arası örgütlere, devletlere ve Türkiye Cumhuriyeti devletine “Lütfen bu zulme karşı daha çok ses çıkarın, daha çok inisiyatif
alın, daha çok kararlılık gösterin ve atılması gereken adımları biran önce atın. Gazzeli-Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olmalıyız, aksi halde büyük bir katliamın sorumlusu olmakla karşı karşıyayız” dedi. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 18 Temmuz 2014 tarihinde TRT Haber yayınına katılarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik kara harekâtı düzenlemesine ilişkin değerlendirme-
30
lerde bulundu. Gazze’de büyük bir dram yaşandığını ifade eden Arslan, “Dün Gazze’deki dostlarımızla telefon görüşmesi yapabildik. Edindiğimiz bilgiye göre, şuanda Gazze’de bugüne kadar yaşanmamış büyük bir dramla karşı karşıyalar. Çok büyük bir problem olduğundan bahsettiler. Hiçbir şeyin olmadığını, jeneratörlerin çalışmadığını, elektrik alamadıklarını, suya ulaşamadıklarını söylediler. Adeta ölüme terk edildiklerine ilişkin bir izlenim edindik. Bu son derece üzüntü verici bir durum” dedi. Arslan, Gazze’de yaşananların tek sorumlusunun İsrail olmadığını; bu saldırılara, katliamlara müsamaha gösteren ABD ve BM başta olmak üzere uluslararası örgütlerin de İsrail kadar sorumlu olduğunu söyledi. Arslan, “İsrail’i cesaretlendiren, bu şekilde katliamlar yapmaya teşvik eden ne yazık ki Batılı güçler ve ABD’dir. Onun için figürana değil arkadaki güçlere bakmak lazım. Gazze’de yaşanan katliamların Gazze’de kaybettiğimiz şehit olan geçlerin çocukların yaşlıların topyekûn orada insanların katliama tabi tutulmasının birinci dereceden sorumlusu ABD ve Batı dünyasıdır” dedi. Arslan, İslam dünyası ve Müslümanların da bu konuda sorumluluğu bulunduğunu da ifade etti. “Konuyu Dünya Gündemine Taşımaya Çalışıyoruz” HAK-İŞ’in İsrail’de yaşanlara karşı geniş katılımlı bir protesto eylemi
yaptığını anımsatarak, “Gazzeli kardeşlerimizle dayanışma içerisindeyiz. Yardım kampanyasını başlattık. Acil olarak doğrudan oraya ulaştırabileceğimiz yardımlarımızı organize ediyoruz. Onları gerçekleştirmeye çalışıyoruz” dedi. Arslan, HAK-İŞ’in ikili anlaşmalar yaptığı ülkelerdeki sendikalarla dayanışma içerisinde bu konuyu dünya gündemine taşımaya çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti: “Bütün bu yapılanlar yeterli mi elbette değil. Bizim Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu her fırsatta ifade etmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti daha etkin, daha kararlı ve daha yeni adımlar atmak zorundadır. Sadece İsrail’e yönelik değil İsrail e destek veren ülkelere yönelik bir tavır geliştirmek zorundadır. Çünkü esas sorun burada İsrail’in ötesinde batılı güçlerin ikiyüzlü ve çifte standartlı tutumudur. Buna yönelik de Türkiye’nin girişimlerde bulunmasında fayda bulunmaktadır. BM Genel Sekreteri derhal istifa etmelidir. İkiyüzlü samimiyetsiz gerçekten sadece konuşan sadece bir şeyler söyleyen bir BM Genel Sekreterinin yapması gereken şey istifa etmektir. İslam Konferansı, İslam İşbirliği Teşkilatı bu konuda bir inisiyatif almıyorsa, onlar da istifa etmek zorundadır.” “Filistin’li Kardeşlerimizle Dayanışma İçerisinde Olmalıyız” Türkiye’de ve dünyada olup bitenlere yönelik tepkileri olumlu bulduğunu ifade eden Arslan, “Batılı ülkelerdeki, ABD’deki tepkileri olumlu buluyoruz. Ama yeterli bulmuyoruz daha çok sivil toplumun inisiyatif alması gerekiyor. Hükümetler üzerinde baskı kurmak gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine devletine çağrı yapıyorum. Lütfen bu zulme karşı daha çok ses çıkarın daha çok inisiyatif alın daha çok kararlılık gösterin ve atılması gereken adımlar atın. Gazzeli-Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olmalıyız aksi halde büyük bir katliamın sorumlusu olmakla karşı karşıyayız” dedi.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
ILO’NUN 103. YILLIK KONFERANSI GERÇEKLEŞTİ
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Genel Sekreter Dr. Osman Yıldız ile birlikte İsviçre’nin Cenevre şehrinde gerçekleştirilen Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 103. Yıllık Konferansına katıldı. ILO Genel Kurulunda Göç, istihdam ile büyüme ve kayıtdışı mücadele konuları tartışıldı. ILO’nun bu yılki temasını ise “istihdam ile büyüme” konusu oluşturdu.
HAK-İŞ’TEN BAĞIŞ KAMPANYASI HAK-İŞ Konfederasyonu, Filistin halkının yaralarının sarılması amacıyla bir yardım kampanyası başlattı. Yardım faaliyetlerini daha organize ve güçlü bir şekilde yapılabilmesi açısından bir bağış hesabı açan HAK-İŞ, ilk kampanyasını da Filistin için gerçekleştirecek. HAK-İŞ Konfederasyonu’nun bağış hesabı ve Filistin yardım kampanyasına ilişkin açıklamasında şunlar kaydedildi: “HAK-İŞ Başkanlar Kurulu’nda alınan karara uygun olarak, HAK-İŞ bir bağış hesabı açmıştır. “HAK-İŞ, sadece tarih ve medeniyet sorumluluğunun değil, insani ve bir emek örgütü olarak sorumluluğunun da gereği, dünyadaki tüm mağdur ve mazlumlara yardım eli
uzatmakta, onlarla dayanışma içerisinde olmaya devam etmektedir. “HAK-İŞ Konfederasyonu, Van Depreminden, Soma’da yaşanan maden kazasına kadar yurt içinde, Suriye’den, Gazze’ye kadar yurt dışında ulusal ve uluslararası sorunların giderilmesine katkı sağlamayı amaçlamakta ve bu konularda yardım kampanyaları düzenlemektedir.
“HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, bütün Türkiye’den, işçilerden, HAKİŞ teşkilatından, Sendikalarımızdan, şubelerimizden ve üyelerimizden bağışlarını bu hesaba yönlendirilmesini, yardım kampanyamıza etkin ve aktif olarak katılmalarını bekliyoruz. Bağış hesabımıza başta bankamatikler olmak üzere, şubelerden veya online olarak kolayca yapmak mümkündür.”
Filistin’e Bağış Çağrısı “HAK-İŞ olarak, ilk kampanyamızı Filistin halkının yaralarının sarılması amacıyla başlatmış bulunuyoruz. “HAK-İŞ tarafından açılan bağış hesabı, yardım faaliyetlerimizin daha organize ve güçlü şekilde yapılabilmesi açısından önem arz etmektedir.
“HAK-İŞ Konfederasyonu Bağış Hesabı” Ziraat Bankası, Akay Şubesi, Hesap: 0760 5994340-5012 IBAN: TR62 0001 0007 6005 9943 4050 12
31
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN CUMHURBAŞKANLIĞI YEMİN VE DEVİR TESLİM TÖRENLERİNE KATILDI
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Ağustos 2014 tarihinde TBMM’de gerçekleştirilen yemin törenine ve Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen devir teslim törenine katıldı. Arslan, Recep Tayyip Erdoğan’ı Kutladı Arslan, 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevi devralmasının ardından bir kutlama mesajı yayın32
ladı. Arslan, mesajında şunları kaydetti. “Bugün yemin ederek görevine başlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı HAK-İŞ topluluğu olarak içtenlikle tebrik ediyoruz. Sayın Erdoğan, gerçekten Türkiye siyasi hayatında başarılması zor bir rekoru gerçekleştirmiş, girdiği bütün seçimleri kazanarak ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de yüksek bir oranla tamamlayarak, siyasi tarihe geçmiş, Türkiye’nin ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olmuştur. Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle yeni bir döneme girmiştir. İlk turda yüzde 52 oy alarak seçilmiş bir cumhurbaşkanının daha öncekilerden farklı bir cumhurbaşkanlığı profili çizeceği kaçınılmaz bir gerçektir. Türkiye’nin son 13 yıllık siyasi tarihine damga vuran, büyük bir vizyon ile Türkiye’yi bir dünya devleti ve aktörü haline getiren Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde de Yeni Türkiye vizyonunu başarılı bir şekilde gerçekleştireceğine inanıyor, başarılar diliyoruz. Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği başarılara rağmen hala çeşitli sorun-
larımız ve eksiklerimiz bulunmaktadır. Bütün sorunların çözümü için daha çok demokrasiye daha çok özgürlüğe ve daha fazla vesayetten kurtulmaya ihtiyacımız vardır. Bu yolda atılacak bütün adımları HAK-İŞ olarak bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da destekleyeceğiz. Başta yeni anayasa olmak üzere, çözüm süreci ve yakın coğrafyamızdaki yaşanan savaşların, katliamların sona ermesi gibi temel konularda destek olmaya katkı vermeye devam edeceğiz.” STK Başkanlarından CHP’ye Kınama Cumhurbaşkanı yemin töreni öncesinde, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın TBMM Başkanlık Divanı’na Anayasa ve İç tüzük kitapçığı fırlatması, Sivil Toplum Kuruluşları başkanları tarafından kınandı. HAK-İŞ, MemurSen, Türk-İş, TOBB, TESK, TİSK, TESKOMB Başkanları yaptıkları Ortak açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay’ın bugünkü ant içme töreninde Meclis Genel Kurulu’nda Anayasa ve İç tüzük kitapçını fırlatarak yaptığı protestoyu kınıyoruz” ifadeleri kullandı.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
ARSLAN, “YENİ HÜKÜMET VE KABİNE ÜLKEMİZE HAYIRLI OLSUN” HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 62. Hükümetin ve yeni kabinenin ülkemize hayırlı olması dileğinde bulundu. ARSLAN, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri tamamlandığına ve yeni Hükümet kurulduğuna göre, Türkiye artık gerçek gündemine dönmelidir” dedi. Arslan, şunları kaydetti: “Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 62. Hükümetin ve yeni kabinenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. 12 yıllık süreçte, büyük bir vizyon ile Türkiye’nin bir dünya devleti ve aktörü haline gelmesi konusunda önemli mesafeler kateden Ak Parti Hükümetlerinin, Ahmet Davutoğlu başkanlığında bu vizyonu devam ettireceğine inanıyoruz. Sayın Davutoğlu tarafından açıklanan kabine, bugüne kadar uygulanan Ak Parti politikalarının bundan sonra da devam edeceğinin işaretlerini vermektedir. Sayın Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanlığı döneminde gösterdiği güçlü, özgüveni yüksek, soğukkanlı ve idealist duruşu ve başarılı çalışmalarının Baş-
bakanlığı döneminde de artarak devam edeceğine inancımız tamdır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri tamamlandığına ve yeni Hükümet kurulduğuna göre, Türkiye artık gerçek gündemine dönmelidir. Çünkü Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği başarılara rağmen hala çeşitli sorun alanları ve eksiklikleri bulunmaktadır. Yeni anayasa ve çözüm süreci Türkiye’nin en önemli ve sonuca ulaştırılması gereken gündem maddeleri arasında yer almaktadır. HAKİŞ olarak, yeni: sivil ve demokratik bir anayasanın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Toplumsal barışın inşa edildiği, kan ve gözyaşının durduğu çözüm sürecinin devam etmesi ve çözümün başarılmasından yanayız. Türkiye’nin sorun alanları içerisinde çalışma hayatını yakından ilgilendiren sorunlar da bulunmaktadır. Halen TBMM gündeminde bulunan Torba Yasa Tasarısı taşeron ve sendikal barajlar konusunda yeterli olmasa da önemli düzenlemeler içermektedir. TBMM gündeminde bulunan Torba Yasa Tasarısının biran önce gündeme alınmasını ve kabul edilmesini beklemekteyiz.
Başta Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere ve Bakanlar Kurulu’na yeni atanan ve devam eden bakanlarımıza hayırlı olsun dileğinde bulunur, başarılar dileriz.”
ARSLAN, “CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ DEMOKRASİ ADINA İYİ BİR SINAV OLMUŞTUR” HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan 11 Ağustos 2014 tarihinde Hamza Günerigök spikerliğindeki TRT Haber programına katılarak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve bundan sonra devam edecek olan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Arslan, Cumhurbaşkanlığı seçiminin öncelikli olarak Türkiye’de ciddi bir sorun yaşanmadan tamamlanmış olmasının çok önemli olduğunu belirterek, “Gergin bir dönemden geçilmesine rağmen vatandaşlarımızın sakin bir şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılıp oy vermeleri ve ciddi bir güvenlik zaafının oluşmaması, bir sorunun yaşanmaması çok önemli” dedi. 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Erdoğan’ın, halkın da Cumhurbaşkanını seçmesi konusundaki en büyük
aktör olduğunu vurgulayan Arslan, “2007 yılında gerçekten demokrasilerimizde hiç rastlanmaması gereken zorlamalarla bir kısım engellemelerle, 367 garabetiyle Türkiye Cumhurbaşkanını seçememişti bunun üzerine bir anayasa değişikliğine gidildi ve bu anayasa değişikliğinin sonucu olarak biz dün sandık başına gittik. Bence Türkiye krizlerden vesayetlerden kurtuldukça normalleşmeye devam ediyor” dedi. Erdoğan’ın balkon konuşmasını da oldukça samimi bulduğunu belirten Arslan, “ Özellikle orada söylediği -Göz göze gelelim ve gönülden konuşalımsözü, bence bu samimi bir yaklaşımdı. Yeni Cumhurbaşkanımızın bu samimi yaklaşımının bence karşılık bulması gerekiyor. Farklı bir Cumhurbaşkanı profilini burada da ortaya koyacak bir
siyasi parti liderinden öte, Türkiye lideri, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak bence bu söylediklerinin içini dolduracak kadar bir vizyona sahip olduğunu düşünüyorum” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden önce Erdoğan’ın altını çizdiği çözüm süreci devam edecek ifadesinin arkasında Türkiye’nin pek çok kesiminden oy alarak aslında çözüm sürecine desteği sağladığını vurgulayan Arslan, “Aslında Türkiye cumhuriyeti tarihinin en önemli projesi çözüm süreci, Ben doğu Anadolu bölgesindeki akil insanlar grubundaydım. O insanların çözüm sürecine yüklediği anlam ve beklentileri çok yüksekti aslında Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun ne kadar önemli olduğunun altını çizdi ve güçlüde bir destek verdi” dedi. 33
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN, EPSU KONGRESİNE KATILDI
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, EPSU’nun 9. Kongresine katılarak, küresel emek dayanışmasının önemine vurgu yaptı. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Fransa’nın Toulouse kentinde 19 Mayıs 2014 tarihinde başlayan ve 23 Mayıs 2014 tarihinde tamamlanan EPSU 9. Kongresi’ne katıldı. Arslan, Hizmet-İş Sendikamızın da üyesi olduğu EPSU’da HAK-İŞ Konfederasyonu ve sendikalarımızın faaliyetleri hakkında Avrupa kıtasının dört bir yanından, Rusya’dan ve Avrasya’dan gelen kamu sektörü sendikaları
yöneticileri ve uzmanlarını bilgilendirdi. Alternatif Avrupa başlıklı ilk karar çerçevesinde katılımcılara hitap eden Genel Başkanımız Arslan, konuşmasına Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden 301 maden emekçisini anarak başladı. Arslan, EPSU’nun önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği politikalarını, sosyal boyutu çok daha güçlendirilmiş yeni bir Avrupa Birliği perspektifi yönünde etkileyebilecek düzeyde güçleneceğine ve AB kurumları nezdinde çok daha etkili bir aktör olacağına inandığını söyledi. Hizmet-İş Sendikasının 35.Kuruluş Yıldönümü Etkinleri kapsamında, “Hakkın Bize Emanet” teması ve “Seni Sendika Korur” sloganıyla Türkiye çapında örgütlenme kampanyası başlattığını ifade eden Arslan, 2013 yılı Kasım ayından Mayıs ayı ortasına kadar olan sürede 25 bini aşkın işçinin üye olduğunu kaydetti. Ulusal ekonomilerin kapitalizm temelinde bütünleştiği bir dönemde, bu sürecin haksızlıklarını giderecek bir küresel emekçi dayanışmasının gerekliliğine dikkat çeken Arslan, bu doğrultuda sendikalararası küresel işbirliğinin hedefleri belirgin ve mücadele yöntemleri tayin edilmiş bir zemine oturtulmasının başarının önkoşulu olduğunu hatırlattı. Arslan, EPSU ve PSI’ya yapılan üyelik başvurularının EPSU ve PSI Yönetim Kurul toplantılarında birlikte değerlendirilerek herhangi bir gerekçeyle geri çevrilmek yerine olumlu sonuçlandırılması isteğini paylaştı. Genel Başkanımız Arslan, EPSU’ya uzun yıllar hizmet ettikten sonra emekliye ayrılan Carola Fischbach-Pyttel’e Genel Sekreterliği sürecinde ve Anne-Marie Perret’e de EPSU Başkanlığı döneminde yaptıkları katkılar ve çalışmaları için teşekkür ederken EPSU 9. Kongresi’nde seçilecek EPSU’nun yeni Genel Sekreteri ve Başkanına başarılar diledi. Arslan ve beraberindekiler, EPSU 9.Kongresi’ne hem ülkemizden hem de Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Rusya, Almanya diğer ülkelerden katılan sendikacılarla temaslarda bulundu.
ILO HEYETİ HAK-İŞ’TE Uluslararası Çalışma Örgütü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Catherine Brakenhielm ve Direktör Vekili Özge Berber Agtaş, 25 Haziran 2014 tarihinde HAK-İŞ’i ziyaret ederek, Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ile görüştü. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay, ILO heyetini HAK-İŞ’te ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. ILO’nun Soma ile ilgili girişimlerine teşekkür eden Toruntay, “İş sağlığında Türkiye önemli ilerlemeler sağlıyor. Ancak bir problem var. Bu problemin ILO gibi uzman kuruluşlar tarafından bağımsız bir gözle değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Biz ITUC’dan da bir heyet göndermesini talep ettik. ILO, AB, ITUC ve ETUC’un katkı ve yaklaşımlarını önemsiyoruz” dedi. Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği alanında son yıllarda önemli adımlar attığını, yasal düzenlemelerin tamamlandığını ve denetim faaliyetlerinin düzenli olarak yapıldığını belirtirken, “Ancak bütün bu gelişmelere karşın, Soma’da yaşananlar ortada büyük bir problem olduğunu göstermektedir” dedi. 34
ILO Uzmanı Brankenhielm, Soma kazası dolayısıyla başsağlığı dileğinde bulundu. Soma kazasının ardından iş sağlığı ve güvenliği alanında daha fazla çalışma yapılması düşüncesiyle Türkiye’ye geldiğini belirten Brankenhielm, iş sağlığı ve güvenliği alanında geleceğe dönük çalışma için bir platform oluşturmayı ve strateji geliştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
MEDYA İŞ: ‘GAZETECİ KATLİAMLARINA SON’ tecilere sık sık bölgeyi terk etmeleri yönünde tehditler savurmuştur. Ortadoğu’nun müstesna demokrasisi rolünü oynayan İsrail, demokrasinin en temel değeri insan yaşamını ayaklar altına aldıktan sonra şimdi de basının haber alma özgürlüğünü karartmakta, füzeleriyle bombalarıyla basın kuruluşlarını vurmaktadır” dedi. Gerek Gazze’de gerek Batı Şeria’da görevli tüm basın mensuplarının can güvenliğinden birinci derecede İsrail’in sorumlu olduğunu önemle vurgulayan Eser, İsrail’in basına yaptığı bu saldırılarla Gazze’de yaşanan insanlık trajedisini sansürleme telaşınKonfederasyonumuza bağlı Medya-İş Sendikası 4 Ağustos 2014 tarihinde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto için, İsrail büyükelçilik konutu önünde eylem düzenledi. Eyleme Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim ile çok sayıda basın mensubu katıldı. Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk konuşmasında bir haberci ve baba olarak artık öldürülen çocuk haberi yapmak istemediğini belirterek, dünyadaki tüm gazetecileri, derdi insanlık, habercilik olan herkesi Gazze’deki katliama dur demeye çağırdı. Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, grup adına yaptığı açıklamada, gazetecilerin artık öldürülen çocuk haberi yapmak istemediğini ifade etti. İsrail ordusunun Gazze’ye saldırılarının gün geçtikçe şiddetlendiğini ve sivil kayıpların hızla arttığını dile getiren Eser, “Katledilen sivillerin önemli bir bölümünün henüz oyun yaşındaki çocuklar ve kendilerini onlara siper eden anneler olduğunu tüm dünya biz gazeteciler sayesinde öğreniyor” dedi. İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçların, medya sayesinde tarihin ve insanlığın hafızasına kaydedildiğini belirten Eser, “Gelecekte İsrail tüm bu suçlarının hesabını vermeye başladığında en büyük şahit basın mensupları ve onların tüm dünyaya ulaştırdığı fotoğraflar, haberler, videolar olacaktır. İsrail son günlerde Gazze’de sivillerin yanı sıra basın mensuplarını giderek daha fazla hedef almaktadır. Bu saldırılar da Anadolu Ajansının da ofisinin bulunduğu bina 2 kez bombaların hedefi olmuştur. İsrail yaptığı katliamları gizlemek adına Gazze’de görev yapan gaze-
da olduğunu belirtti. Türkiye’de yalan yanlış bilgilerle, basın özgürlüğü raporu açıklayan Freedom House (Özgürlük Evi ) adlı merkezi Washington da olan düşünce kuruluşuna seslenen Eser, “ basın özgürlüğünü katleden İsrail devleti için bir açıklamanız olacak mı? “ dedi. Eser, herkesi insanlığa karşı işlenen suçlar karşısında daha duyarlı olmaya ve bu zor günlerde kan ve gözyaşıyla sulanan topraklarda görevlerini yapmaya çalışan basın mensuplarına destek olmaya davet etti. Açıklamanın ardından eyleme katılan basın mensupları fotoğraf makinalarını ve kameralarını büyükelçilik konutu önüne koydu. Gazeteciler, kalemlerini kırarak İsrail saldırılarıyla çocuk ve gazeteci ölümlerini protesto etti. Eser ve beraberindekiler daha sonra İsrail büyükelçilik konutuna üzerinde “Gazeteci katliamına son” yazılı siyah çelenk bıraktı. Bir süre daha İsrail aleyhine çeşitli sloganlar atan eylemciler, ardından elçilik önünden ayrıldı.
35
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
SUDAN HEYETİ HAK-İŞ’TE rın vermiş olduğu gerekli tecrübemiz var. Bu konuda beraber hareket ederek gelişimin önünü açabiliriz” dedi. HAK-İŞ’in eğitim alanında önemli çalışmalar yaptığını anlatan Arslan, eğitimler konusunda işbirliğini güçlendirmenin iki konfederasyon açısından da iyi sonuçlar doğuracağını belirtti. İkili temasların küçük adımlarla başlayıp gelişerek büyümesinin heyecan verici olacağını ifade eden Arslan, “Bu ziyareti geleceğe hazırlık toplantısı olarak değerlendiriyorum” dedi. SWTUF Başkanı Yusuf Abdulkerim, HAK-İŞ’i ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. HAK-İŞ ile SWTUF arasındaki ikili işbirliğinin daha da gelişeceğine inandığını belirten Abdulkerim, ikili işbirliğinin konfederasyonlar boyu-
Sudan İşçi Sendikaları Federasyonu (SWTUF) Genel Başkanı Yusuf Abdulkerim ve beraberindeki heyet, 17 Haziran 2014 tarihinde HAK-İŞ Konfederasyonunu ziyaret ederek Genel Başkanımız Mahmut Arslan ile görüştü. Görüşmeye HAKİŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız ve uzmanlarımız katıldı. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ’in kadın ve gençlik başta olmak üzere komiteleri ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Arslan, “Özellikle Kadın Komitesi konusunda yılla-
tunu da aşarak iki ülke arasındaki ilişkileri de pekiştirmesini istediklerini söyledi. Eğitim konusunda konfederasyonlar arası diyalogların güçlendirilip belirli projeler bağlamında ortak hareket edilerek sertifikalandırma seminerlerinin de yapılması gerektiğini ifade eden Abdulkerim, Kadın Komitesi ve Gençlik Komitelerinin aktif şekilde temas sağlayarak bilgi paylaşımında bulunmasının yararlı olacağını kaydetti. Sudan da çoğulcu sendika modeline geçilememiş olmasının üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Abdulkerim, bu konuda HAKİŞ’in katkılarından ve tecrübelerinden yararlanmak istediklerini ifade etti. Ziyaret sonunda Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Yusuf Abdulkerim’e Anadolu’yu sembolize eden ‘Hitit Güneşi’ işlemeli bir vazo hediye etti. Ziyaret toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. 36
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
SUDAN HEYETİNDEN salİm USLU ve halİl ETYEMEZ’E ZİYARET Sudan İşçi Sendikaları Federasyonu (SWTUF) Genel Başkanı Yusuf Abdulkerim ve beraberindeki heyet, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ile birlikte AK Parti Çorum Milletvekili, TBMM İdare Amiri ve Hak-İş Konfederasyonu Onursal Başkanı Salim Uslu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Halil Etşemez’i makamında ziyaret ettiler. Sudan heyetine Türkiye Büyük Millet Meclisi hakkında bilgiler veren Uslu, İslam toplumlarında çok ciddi bir bilinç gelişimi olduğunu, uluslararası kuruluşlarla birlikte hareket etmek gibi bir yeni trend oluştuğunu ve bunu önemli bulduğunu söyledi.
Uslu, “Bunlar yeterli değil. Birbirimizle olan ekonomik, politik, alandaki aynı zamanda sivil toplum alanındaki işbirliğini geliştirmemiz gerekiyor. Politikalarımızı, ticari ilişkilerimizi, sivil toplum ilişkilerimizi ne kadar yakınlaştırırsak birbirimizden etkileşim, dayanışma ve anlama o kadar güçlü olacaktır. Sudan bu esnada ambargo ve iç savaş gibi çok büyük sorunlar yaşadı. İnanıyorum ki, kısa zaman içerisinde Sudan daha istikrarlı daha güçlü bir ülke olarak bölgedeki istikrara önemli katkılar sağlayacak” dedi. Ziyarette, HAK-İŞ ile SWTUF arasındaki ikili işbirliğinin daha da gelişmesi için çalışma yaptıklarını belirten Abdulkerim, “İkili işbirliği antlaşmalarımız sizin döneminizde başladı ve devam
etmektedir. Eski Federasyon Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız İbrahim El Khandour’a sizleri ziyaret ettiğimizde hep önemli tavsiyeleriniz olmuştur. Uluslararası görüşleriniz açık ve net görüyorsunuz. Sizden ve Prof. İbrahim El Khandour’dan çok şeyler öğrendik. Bize bıraktığınız emaneti daha ilerilere taşımaya çalışarak, ikili işbirliğinin konfederasyonlar boyutunu da aşarak iki ülke arasındaki ilişkileri de pekiştirmesini sağlamaya çalışacağız” dedi. ÇSGB Bakan Yardımcısı Etyemez Ziyareti Sudan heyetini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, dost ve kardeş ülke Sudan ile her alanda işbirliğine açık olunduğunu ifade ederek, HAK-İŞ Konfederayonu’na bu tür işbirlikleri gerçekleştirdiği için teşekkür etti. Çok uluslu şirketlerin çoğalması ve uluslararası çalışma standartlarının yaygınlaşması ile birlikte küresel ve bölgesel işçi hareketlerinin öneminin arttığını belirten Bakan Yardımcısı Etyemez, Afrika düzeyinde işçi konfederasyonları örgütlenmesini önemsediğini vurguladı. Çalışma hayatının dinamik bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı Etyemez, Türk çalışma hayatına yönelik bazı yeni düzenlemelerin TBMM’de görüşülmeye başlandığını sözlerine ekledi. Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, görüşmenin sonunda Sudan İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanına bir hediye takdim etti.
ILO HEYETİNDEN HAK-İŞ’E SOMA ZİYARETİ Soma’daki maden faciası nedeniyle Türkiye’ye gelen ILO Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi Direktör Vekili Rie Vejs Kjeldgaard başkanlığındaki ILO heyeti, 22 Mayıs 2014 tarihinde HAK-İŞ’i ziyaret ederek, Genel Başkan Yardımcımız Settar Aslan ile görüştü ve ILO Genel Sekreteri Guy Ryder’ın taziye dileklerini iletti. Soma’daki faciayı bir felaket olarak nitelendiren Rie Vejs, olaydan duydukları üzüntüyü dile getirerek, Türkiye’ye ve HAK-İŞ camiasına başsağlığı diledi. Genel Başkan Yardımcımız Settar Aslan da, çalışma hayatındaki düzenin ‘insan merkezli’ olarak kurulması ve iş güvenliği ve sağlığı tedbirlerinin yeterli düzeye getirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu çerçevede, Madenlerde Güvenlik ve Sağlık konulu 176 Sayılı ILO sözleşmesinin Türkiye tarafından biran önce onaylanması ve gereklerinin yerine getirilmesi için, sendikaların Hükümet üzerinde baskı oluşturması yerinde olacaktır” dedi. İşçilerinin sendika çatısı altında örgütlenmesinin, aynı za-
manda gelişmiş demokrasinin göstergesi olduğunu da ifade eden Settar Aslan, “Örgütlülüğün en büyük engeli olan taşeron sistemi, kabul edilemez bir uygulama haline gelmiştir. Bu duruma derhal son verilmelidir. Ayrıca kamu ve özel sektördeki tüm işçiler kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Sendikalar, hem iş sağlığı ve güvenliğinin, hem de gelir adaletinin en önemli güvencesidir. Bu yüzden, tüm işçilerin sendikalı olmasını sağlayacak yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir” diye konuştu. 37
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ABD İŞ VE ADALET DERNEĞİ TEMSİLCİLERİ HAK-İŞ’İ ZİYARET ETTİ Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay, 20 Mayıs 2014 tarihinde ABD İş ve Adalet Derneği (Jobs With Justic) temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmeye Toruntay’ın yanı sıra Jobs With Justice Derneği Araştırma Direktörü Erin Johansson, Politika Danışmanı Michael Wasser, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uzmanı İlyas Sır katıldı. Ziyarette Amerika ve Türkiye’deki çalışma hayatıyla ilgili karşılıklı bilgi paylaşımında bulunuldu. Çalışma hayatında her iki ülkenin de benzer sorunlar yaşadığı belirtilen toplantıda, özellikle taşeronlaşma sorunu üzerinde iki ülkenin de yaşadığı zorluklar gündeme getirildi. Toplantı, karşılıklı hediye takdimi ve fotoğraf çekiminin ardında sona erdi.
MAKEDON SENDİKACILARDAN SOMA ZİYARETİ Makedonya Maden ve Endüstri İşçileri Sendikası yöneticileri Genel Başkan Yardımcımız Settar Aslan’ı ziyaret ederek, Soma’da kaybettiğimiz madenciler için, kendi ülkelerindeki emekçilerin taziyelerini iletti. Makedonya Bağımsız Enerji, Maden ve Endüstri İşçileri Sendikası Genel Başkanı Dimche Damchevski ve Genel Sekreter Toni Nedelkova, 22 Mayıs 25014 tarihinde HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Settar Aslan’ı ziyaret etti. Öz İplik-İş Genel Başkanı Murat İnanç’ın da bulunduğu ziyaret sırasın-
da konuk heyet, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden emekçilerimiz için HAK-İŞ camiasına ve Türkiye’ye taziyede bulundu.
Konuk sendika Genel Başkanı Dimche Damchevski, hem kendi sendikasının, hem de Bulgaristan Maden İşçileri Federasyonu Genel Başkanı Vladimir Topalov’un taziye mektuplarını Settar Aslan’a sundu. Her iki kardeş sendikanın mektuplarında, Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 emekçinin yakınlarına, HAK-İŞ’e ve tüm emek camiasına başsağlığı dilenerek, şu görüşler dile getirildi: “Madencilik mesleğinin dünyada en tehlikeli, en riskli ve en zor meslek olduğunu biliyoruz. Ancak bizim çalışmamız olmazsa, insanlığın ilerlemesinin mümkün olmayacağını da biliyoruz. Meslektaşlarımız çok erken aramızdan ayrıldı, ancak sonsuza dek bizim kalbimizde yaşayacak. İş sağlığı güvenliği koşullarını yerine getirmek bizim en önemli amacımız. Sendikacılar olarak, işverenlerin bu kuralları çiğnemesine asla izin vermeyeceğiz.” Kardeş sendikaların taziyelerini HAK-İŞ adına kabul eden Genel Başkan Yardımcımız Settar Aslan da, Soma’daki facianın dünya çapında yankı bulduğunu ve birçok ülkedeki dost ve kardeş sendikaların, Türk emekçilerin acısını paylaştığını belirterek, bunun tüm dünyadaki emek dayanışması adına anlamlı olduğunu söyledi.
17 FARKLI ÜLKEDEN 40 ÖĞRENCİYİ AĞIRLADIK Türkiye'de değişik üniversitelerde okuyan 17 farklı ülkeden gelen 40 öğrenci HAK-İŞ'in yemeğinde buluştu. HAK-İŞ ve Afrika Dostluk Derneği (AD-DER) işbirliğiyle gerçekleştirilen programa HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, ADDER Genel Başkan Yardımcısı Şemsettin Türkan ve Afrika'da değişik ülkelere mensup öğrenciler katıldı. HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, HAKİŞ'in ulus ötesi bir misyona sahip olduğunu ve toplumların birbirleriyle iletişimini öncelediğini söyledi. HAK-İŞ'in pek çok ülkeden sendika ile işbirliği ve diyalog içinde olduğunu belirten Toruntay, “Bilgi ve birikimlerimizi paylaşıyor, emekçilerin sahip oldukları haklar konusunda hükümetler ve işverenler düzeyinde farkındalık oluşturuyoruz" dedi. 38
Öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Toruntay, birlikteliğin moral ve heyecan kazandırmasını temenni etti.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
ARSLAN: “ÇOCUKLARIN HER TÜRLÜ İSTİSMARINA SON VERİLMELİ” HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Çocuk işçiliği ile mücadele konusunda toplumun yeterli bilince ulaşması, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin sona erdirilmesi ve çocuklar için daha koruyucu ortamlar sağlanması için yapılacak çok iş bulunmaktadır. HAK-İŞ olarak, ILO’nun 182 sayılı sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmesini ve çocukların her türlü istismarına son verilmesini istiyoruz” dedi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği İle Mücadele Günü nedeni ile yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’de çocuk işçiliği konusunda son yıllarda olumlu gelişmeler gözlemlenmektedir. Özellikle TÜİK Hane Halkı İşgücü İstatistiklerine göre sanayide çalışan çocuk işçiliğinde büyük düşüş yaşanmaktadır. HAK-İŞ başta olmak üzere sosyal tarafların ve kamunun yürüttüğü projeler, bu düşüşte önemli rol oynamıştır. Zorunlu eğitimin 4+4+4 şeklinde 12 yıla çıkması çocuk işçiliği ile mücadele konusunda atılan en önemli adımlardan biridir. Bu gelişmelere rağmen, çocuk işçiliği ile mücadele konusunda toplumun yeterli bilince ulaşması, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin sona erdirilmesi ve çocuklar için daha koruyucu ortamlar sağlanması için yapılacak daha çok iş bulunmaktadır. Çocuk işçiliğinin önlenmesi amacıyla Türkiye ilk olarak, imzaladığı ILO’nun 182 sayılı sözleşmesinin gereğini yerine getirmelidir. 182 sayılı sözleşmeye göre, mevsimlik tarım işçiliğinde ücretsiz aile işçisi olarak çalışan çocuklar, temel eğitimden yoksun kalmaktadır. Bu nedenle çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmasının önüne geçilmelidir. 182 sayılı sözleşme çocukların sokakta çalışmasını da yasaklamaktadır. Söz konusu çocuklar, koruma altına alınmalıdır. 182 sayılı sözleşme çocukların çatışmalardan savaşlardan ve eylemlerde kullanılmasını yasaklamaktadır.
Ülkemizde ve bölgemizde son günlerde yaşanan olaylarda çocukların eylemlerde çatışmalarda savaşlarda kullanıldığını üzülerek görüyoruz. Çocuğun yeri evde annesinin, okulda öğretmeninin yanıdır. 18 yaşın altındaki her birey çocuktur ve çocukluğu yaşamalıdır. Çocukların her ne sebeple olursa olsun, istismar edilmesi, kayıtdışı çalıştırılması, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması, zihinsel ve fiziksel gelişimine engel olacak işlerde ve uzun sürelerde çalıştırılması, eylemlerde, çatışmalarda, savaşlarda kullanılması kabul edilemez. HAK-İŞ olarak, çocuklara bugünden sahip çıkamazsak, sadece çocuklarımızı kaybetmekle kalmayacağımızı, aynı zamanda geleceğimizi de kaybedeceğimizi biliyoruz. Bugünden tedbir almanın maliyeti, gelecekte telafi edebilmenin maliyetinden şüphesiz daha düşük ve daha ucuzdur. Bu nedenle HAK-İŞ olarak, ILO’nun 182 sayılı sözleşmesinin gereğinin yerine getirilmesini ve çocukların her türlü istismarına son verilmesini istiyoruz.”
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI HEYETİNDEN HAK-İŞ’E ZİYARET
İktisadi Kalkınma Vakfı Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan ve beraberindeki heyet, 22 Temmuz 2014 tarihinde HAK-İŞ Konfederasyonunu ziyaret ederek Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ile görüştü. Görüşmede Avrupa Birliği süreci ve bu süreçte 19. Fasılın açılmasının önemi ile gündeme ilişkin konular değerlendirildi. İktisadi Kalkınma Vakfı Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Vardan , 50 yılı aşan Türkiye – AB ilişkilerinin gündelik siyasete mahkum edilmemesi gerektiğini ilişkilerde Hak ve Adaletin esas olması gerektiğini vurguladı . Vardan sürecin işleyişinde katkısı yadsınamaz olan, sivil toplum ile karşılıklı diyaloğun düzenli ve artarak devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. Genel Başkanımız Mahmut Arslan ise, Türkiye – AB ilişkilerinde 19. Faslın açılmasının önemine dikkat çekti. Arslan, 19. Faslın Türkiye çalışma hayatı açısından çok önemli olduğunu
belirterek, bu faslın açılış ve kapanış kriteri ve yol haritası ile ilgili HAKİŞ’in önerileri hakkında bilgi verdi. Arslan, faslın açılmasıyla birlikte çalışma hayatında pek çok olumlu düzenlemenin hayata geçirilmesi için bir zemin oluşacağını ifade etti.
39
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
YILDIZ, AB MESLEKİ EĞİTİM DANIŞMA KOMİTESİNDE KONUŞTU
Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, 2-3 Haziran 2014 tarihinde Brüksel’de gerçekleştirilen AB ACVT (Mesleki Eğitim Danışma Komitesi) toplantısına katıldı. Yıldız, AB Mesleki Eğitim Danışma Komitesinde yaptığı konuşmalarda, mesleki eğitim ile ilgili yaşanan temel sorunlardan birinin taşeron çalışma olduğunu söyledi. Yıldız, mevcut ekonomik sistemlerin neo-liberal anlayışa dayanması nede-
niyle istihdam statü ve şeklinin ‘taşeron işçi’ olduğunu, bu kavramın mesleki eğitim beceri ve yeterliliklerini anlamsız hale getirdiğini söyledi. Yıldız, emek piyasasına hakim olan taşeronlaşmanın, işe alınanların hepsini ‘taşeron’ niteliğine büründürdüğü belirtti. Yıldız, bu durumun mesleki eğitim ile varılmak istenen ve kazandırılmak istenilen hedefe ket vurduğunu ifade etti. Türkiye’nin mesleki eğitimin finansmanına önemli kaynak ayırdığını ifade eden Yıldız, “İŞKUR aracılığı ile projeler, kurslar ve programlar ile kurslarla katılanlar finanse edilmektedir. Ancak bu programlara katılanların, stajyer mi iş temelli eğitim mi veya çırak mı olduğu şeklinde bir tanımlama yoktur” dedi. MEB’in, sosyal taraflarla büyük oranda ortaklık yaptığını ve süreçlere katılımlarını sağladığını söyleyen Yıldız, “MEB, özellikle AB projelerinde sosyal taraflarla birlikte çalışmaya özen göstermektedir. Ancak MEB, mesleki eğitimde sürekli bir reform arayışı içerisinde bulunmaktadır. MEB özellikle öğrencilerin liselere ve bu bağlamla İHL dahil meslek liselerine ve liseden üniversiteye yerleştirilmelerine yönelik yerleştirme yaklaşımını ve sınav sistemlerini değiştirme arayışı içerisindedir. Bu durum meslek liselerinin durumunu etkilemektedir” diye konuştu.
12 EYLÜL DAVASINDA KARAR HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in de müdahil olduğu 12 Eylül Davasında çıkan karara ilişkin olarak, “Türkiye darbeci gelenekle hesaplaşmada önemli bir adım atmıştır. Geç de olsa verilen bu karar, bundan sonra yapılacak darbe ya da darbe girişimlerinin cezasız kalmayacağına ilişkin önemli bir örnek karar niteliğindedir” dedi. ARSLAN, 12 Eylül konusundaki bu kararı olumlu, ancak yetersiz bulduğunu belirtirken, “Evren ve Şahinkaya’nın yanı sıra darbenin bütün sorumlularının yargı önüne çıkarılması ve cezalandırılmasını bekliyoruz. Bu karardan sonra 12 Eylül döneminde kişisel ve kurumsal olarak yaşanan mağduriyetlerin hesabının sorulması için sürecin takipçisi olacağız” dedi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, şunları kaydetti: “Karar önemli ve olumludur. Ancak yeterli değildir. Evren ve Şahinkaya’nın yanı sıra darbenin bütün sorumlularının yargı önüne çıkarılması ve cezalandırılmasını bekliyoruz. 12 Eylül döneminde mağdur olanların mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz. Bu karardan sonra 12 Eylül döneminde kişisel ve kurumsal olarak yaşanan mağduriyetlerin hesabının sorulması için sürecin takipçisi olacağız. 40
12 Eylül askeri darbesi çalışma hayatına büyük zarar vermiştir. Yapılan anti demokratik müdahalelerde çalışanlar ekonomik sosyal hak ve iş kayıplarına uğramışlardır. 1976 yılında kurulan HAK-İŞ Konfederasyonu’nun çalışmaları 12 Eylül askeri darbesiyle kesintiye uğramış, Milli Güvenlik Konseyi’nin 8 Nolu kararıyla durdurulmuştur. Bu nedenle HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 12 Eylül askeri darbesinin mimarı Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı tarihi davada müdahil olarak yer almıştır. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 12 Eylül askeri darbesinin mimarlarından hesap sorulmasını ve cezalandırılmasını olumlu buluyor, 28 Şubat ve 27 Nisan başta olmak üzere bütün darbe ve darbe girişimlerinin mimarlarından da yargı önünde hesap sorulmasını ve bu dönemlerde mağdur olanların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin politik, hukuksal ve sosyal kalıntılarının da temizlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda başta 12 Eylül ürünü olan Anayasa değiştirilmeli, yeni; sivil ve demokratik bir Anayasa hayata geçirilmelidir.”
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
HAK-İŞ DİYARBAKIR’LI ANNELERİN YANINDA HAK-İŞ Kadın Komitesi üyeleri 5 Haziran 2014 tarihinde, Diyarbakır’da evlatlarına kavuşmak için eylem yapan anneleri ziyaret etti. HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu başkanlığındaki heyette; HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkan Yardımcıları olan Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkan Vekili Melike Özmen, Öz Büro-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Arife Aktan, Oleyis Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Serpil Büyükkuzukıran, Öz Finans-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Cennet Can, Öz Orman-İş Sendikası Kadın Komitesi üyesi Hale Bakkal, Öz İplik-İş Sendikası Temsilcisi Didem Boztaş’ın yanı sıra Öz Gıda-İş Sendikası Temsilcisi Melek Şahin ile Öz Finans-İş Diyarbakır temsilcileri yer aldı. Acılı annelerin başlattığı eyleme destek amacıyla Ankara’dan Diyarbakır’a giden HAK-İŞ Kadın Komitesi üyeleri taktıkları beyaz tül fularlarıyla da dünyanın en saf, en temiz duygusu olan annelik duygusuyla eylemin gerçekleştiğine, bu konuda herkesin duyarlı olması gerektiğine dikkat çektiler. Komite üyeleri beyaz tül fularları eylem yapan annelere de dağıttılar. Eylem yapan anneler komite üyelerimize “barış istiyoruz, çocuklarımızı istiyoruz”, “ellerine ancak kalem yakışan çocuklarımızın bulunması için yetkililerden yardım istiyoruz” mesajı verdiler. Kadın Komitesi üyelerimiz, acılı ve yürekli ailelerle tek tek konuşarak çocuklarının kaybolma sürecinin nasıl gerçekleştiği hakkında bilgi alıp, yapılabilecekler konusunda bir yol haritası oluşturmaya çalıştılar. Ziyarette heyet adına açıklama yapan HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu şu açıklamalarda bulundu: “HAK-İŞ Kadın Komitesi olarak annelerimizin çocukları için Diyarbakır’da başlattıkları oturma eylemine destek olmak için buradayız. HAK-İŞ sendikal mücadelesiyle birlikte her daim derdi olanlarla dertlenmiş, mağdur ve mazlumların yanında olmuştur. Tüm kadınların yaşadığı sorunların, mağduriyetlerin giderilmesi için yoğun çaba içerisinde olan Kadın Komitemiz annelerimizin yaşadığı acıyı paylaşmaya, onlara destek olmaya gelmiştir. Diyarbakır’a beyaz tülden fularlarımızla geldik. Çünkü bu eylem dünyanın en saf, en temiz, en duru duygusu olan an-
nelik duygusuyla başlamıştır. Burada yüreği yanan annelerimiz var. Bugün acılarına, taleplerine ortak olmak için beraber olduğumuz annelerimiz, sadece çocuklarını istemektedir. Annelerimizin çocuklarının fotoğraflarını taşırken titreyen ellerinin en kısa sürede çocuklarının ellerine kavuşmasını temenni ediyoruz. Konfederasyonumuz çözüm sürecinde Genel Başkanımızın akil insanlar heyetinde yer almasıyla birlikte etkin bir rol üstlenmiştir. Annelerimizin çocukları için başlattıkları oturma eyleminde çözüm sürecinin önemli etkisi olduğuna inanıyoruz. Analar ağlamasın denilerek yola çıkılan çözüm sürecinin sekteye uğraması halinde kazanan olmayacaktır. Yürekli annelerimizin başlattığı bu eylemle korku duvarlarının annelerimizin sesleriyle yıkıldığına inanıyoruz. HAK-İŞ’li kadınlar olarak yaklaşık on sekiz aydır devam eden kansız, gözyaşsız adım adım toplumsal barışın inşa edildiği çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. HAK-İŞ Kadın Komitesi olarak annelerimizin en kısa zamanda evlatlarına kavuşmasını temenni ediyoruz.”
EMEKLİLER HAK-İŞ’TE Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Emekliler Haftası nedeniyle Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ı ziyaret etti. Genel Başkanımız Arslan, HAK-İŞ’in tüm mağdur ve mazlumların yanında olduğunu belirterek, emeklilerin sorunlarını da yakından takip ettiklerini ve sorunlarının çözümü konusunda çalıştıklarını ifade etti. Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan da Genel Başkanımız Mahmut Arslan’a emeklilerin sorunlarına göstermiş olduğu ilgi ve çözümcül yaklaşımlarından dolayı teşekkür etti. Çalışkan, Genel Başkanımız Arslan’a emeklilerin sorunlarına gösterdiği duyarlılıktan dolayı bir teşekkür plaketi takdim etti. Görüşmeye HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay ve Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız katıldı. 41
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
DİYARBAKIR’LI ANNELER HAK-İŞ’TE
Çocukları terör örgütü tarafından alıkonulan Diyarbakırlı anneler 25 Haziran 2014 tarihinde HAK-İŞ Konfederasyonunu ziyaret ederek Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay ve Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu ile görüştü. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay, HAK-İŞ’in sendikal mücadelesiyle birlikte her daim derdi olanlarla dertlendiğini, mağdur ve mazlumların yanında olduğunu belirterek, Kadın Komitemizin Diyarbakır ziyaretini hatırlattı. Toruntay, “Tüm kadınların yaşadığı sorunların, mağduriyetlerinin
giderilmesi için yoğun çaba içerisinde olan Kadın Komitemiz annelerimizin yaşadığı acıyı paylaşmaya, onlara destek olmaya Diyarbakır’a gitmiştir” dedi. Komitenin Diyarbakır’a bir eylem olarak beyaz tülden fularlarıyla gittiğini ifade eden Toruntay, “Bu eylem dünyanın en saf, en temiz, en duru duy42
gusu olan annelik duygusuyla başlamıştır” dedi. Annelerin acılarının çok büyük olduğunu ifade eden Toruntay, “ Burada yüreği yanan annelerimiz var. Acılarına, taleplerine ortak olmak için beraber olduğumuz annelerimiz, sadece çocuklarını istemektedir. Annelerimizin çocuklarının fotoğraflarını taşırken titreyen ellerinin, en kısa sürede çocuklarının ellerine kavuşmasını temenni ediyoruz” dedi. Konfederasyonumuzun çözüm sürecinde, Genel Başkanımızın da akil insanlar heyetinde yer almasıyla birlikte etkin bir rol üstlendiğinin altını çizen Toruntay, “ 38 yıllık tarihe sahip olan Konfederasyonumuz geçmişten bugüne çözüme ilişkin görüşlerini dile getirmiştir. Annelerimizin çocukları için başlattıkları oturma eyleminde çözüm sürecinin önemli etkisi olduğuna inanıyoruz” dedi. HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, HAK-İŞ olarak yaklaşık on sekiz aydır devam eden kansız, gözyaşsız, toplumsal barışın inşa edildiği çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Bu sürece herkesin sahip çıkması halinde çözümün başarılabileceğine inandığını belirten Sarıeroğlu, “Annelerimizin feryatlarına sessiz ve duyarsız kalınmaması gerekiyor” dedi. Sarıeroğlu, tüm kadın hakları çalışması yapan oluşumları, dernekleri Diyarbakırlı annelere destek olmaya davet etti.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
KADIN KOMİTEMİZDEN MEMUR-SEN’E ZİYARET HAK-İŞ Kadın Komitesi üyeleri 12 Haziran 2014 tarihinde Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Safiye Özdemir’e hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarete; HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkan Yardımcıları olan Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkan v. Melike Özmen, Öz Gıdaİş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Tuğba Aydın (HAK-İŞ Gençlik Komitesi Başkanı), Öz Gıda-İş Sendikası Kadın Komitesi üyesi Eda Güner, OLEYİS Kadın Komitesi Başkanı Serpil Büyükkuzukıran, Öz Büro-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Arife Aktan, Öz Finans-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Cennet Can, Öz İplik-İş Sendikası Kadın Komitesi Üyesi Esin Selvi katıldılar. HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, MemurSen Kadınlar Komisyonu Başkanı Safiye Özdemir’in başkan olmasından dolayı tebrik ederek, kendisine ve ekibine yapacağı çalışmalarda başarılar diledi. HAK-İŞ Kadın Komitesinin yapısı ve faaliyetleri, HAK-İŞ’e üye sendikaların kadın alanındaki çalışmaları ve iyi uygulama örnekleri hakkında bilgi veren Sarıeroğlu, kadınların her alanda yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik HAK-İŞ’in kardeş Konfederasyonu olarak gördükleri Memur-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu ile daha fazla ortak proje ve faaliyetler gerçekleştirmeyi, sivil toplum kuruluşları ile daha etkin işbirliği yapmayı arzu ettiklerini ifade etti. Kadın Komitesi üyelerinin de görüşlerini paylaştığı Ziyarette; HAK-İŞ Kadın Komitesi üyeleri tarafından Özdemir’e vazo hediye edildi.
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Safiye Özdemir ise, kadınların çalışma hayatında yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekerek, “İşçi ve memur statüsünde yer alan kadınlar, kadın kimliklerinden ötürü birçok ortak sorunla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu sorunların çözüme kavuşturulması için ortak çalışmalar yürütmeliyiz” diye konuştu. Görüşmede Memur-Sen Kadınlar Komisyonu üyeleri olan Büro MemurSen Kadınlar Komisyonu Başkanı Arife Topçuoğlu, SağlıkSen Kadınlar Komisyonu Başkanı Nurhan Yeşilyurt, EğitimBir-Sen Kadınlar Komisyonu Başkan Yardımcısı Hatice Sevük Kanan bulundular. Ziyarette kadınların sendikal alana daha fazla dâhil edilmesi ve sendikal faaliyetlere katılması noktasında ortak çalışmalar yapılması için fikir birliğine varıldı.
ÖZ İLETİŞİM-İŞ SENDİKASI KURULDU Öz İletişim-İş Sendikası 23 Temmuz 2014 tarihinde kuruldu. Genel Başkanlığını Mehmet Güllüoğlu’nun yaptığı Öz İletişim-İş Sendikası 23 Temmuz 2014 tarihinde Ankara Valiliği’ne verdiği başvuru dilekçesi ile
kuruluşunu gerçekleştirdi. İletişim işkolunda çalışanları artık Öz İletişim İş Sendikası’na üye olabilecek.
ÖZ İLETİŞİM-İŞ’TEN HAK-İŞ’E ZİYARET Öz İletişim-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve beraberindeki Yönetim Kurulu üyeleri 6 Ağustos 2014 tarihinde Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız’ı ziyaret etti. Ziyarette Genel Başkanımız Mahmut Arslan yeni kurulan sendikaya hayırlı olsun dileğinde bulundu. Sendikanın, önümüzdeki süreçte iletişim iş kolundaki çalışanları örgütleme konusun-
da başarılı olacağına inandığını söyledi.
43
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
Arslan’ın açıklamaları THE economıst’te HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa İlinin Soma ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen kazada 301 maden işçisinin yaşamını yitirmesine ilişkin açıklamaları, Londra merkezli haftalık haber, uluslararası ilişkiler ve ekonomi dergisi The Economist’te yayınlandı.
KAYITDIŞI İSTİHDAMDA TOPLUMSAL MUTABAKAT TOPLANTISI
Konfederasyonumuz HAKİŞ’inde dahil olduğu eylem planı çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen “Kayıdışı İstihdamda Toplumsal Mutabakat Toplantısı” 16 Haziran 2014 tarihinde Çerkezköy Sanayi ve Ticaret Odası Toplantı Salonunda gerçekleşti. Açılış konuşmalarıyla başlayan toplantının ikinci oturumunda “Kayıtdışı İstihdamla Mücadeleye Sosyal Tarafların Bakış Açısı” ele alındı. SGK ve TİSK temsilcilerin katıldığı oturuma Konfederasyonumuz Hakİş’i temsilen, Hak-İş Tekirdağ İl Temsilcisi ve Öz İplik-İş Genel Sekreteri Rafi Ay katılarak HAK-İŞ’in kayıtdışı istihdama ilişkin görüş ve önerilerini anlatan bir konuşma yaptı. HAK-İŞ Tekirdağ İl Temsilcisi, Öz İplik-İş Genel Sekreteri Rafi
Ay, toplantıda yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “HAK-İŞ olarak, işçiyi kayıtdışı çalışmaya, işverenleri ise kayıtdışı çalıştırmaya iten nedenler incelendiğimizde bilinç ve duyarlılık eksikliğinin ortak bir neden olduğu gözlemliyoruz. HAK-İŞ ve Öz İplik-İş olarak, işsizliğin ve kayıtdışılığın sendikalaşmayla çözülebileceğine inanıyoruz. Çünkü sendikalılık oranı ile kayıtdışılık ters orantılıdır. Sendikanın olduğu yerlerde kayıtdışı olmaz. Sendikalaşmayı arttırdığımızda kayıtdışılığın da aynı oranda aşağıya düşeceğine inanıyoruz. Aynı şekilde, sendikalaşmanın sağladığı koşullarla da işsizlik sorununun çözüleceğini düşünüyoruz. Kayıtdışılık; başta bütçe ve sosyal güvenlik açıkları olmak üzere işsizlik, haksız rekabet, kara para aklanması, iş ve işyeri güvenliği ve sağlığı şartlarından uzak işçi çalıştırma ve sendikasızlaştırma dahil suç örgütleri ve teröre kadar çok sayıda soruna yol açmakta ve çözümlerini güçleştirmektedir. Bu sebeple; kayıtdışı ekonomi ile mücadele, devletin, kayıtlı çalışan işverenlerin ve sendikaların üzerinde tam ittifak sağladıkları bir konudur.
İŞKUR UZMAN YARDIMCILARI HAK-İŞ’TEYDİ İŞKUR bünyesinde göreve yeni başlayan uzman yardımcıları; oryantasyon eğitimleri kapsamında 27 Mayıs 2014 tarihinde Konfederasyonumuzu ziyaret ederek bilgi aldı. Konfederasyonumuz toplantı salonunda gerçekleşen ziyarette Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Projeler Koordinatörü Şahin Serim, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu, HAK-İŞ Gençlik Komitesi Başkanı Tuğba Aydın 25 İŞKUR Uzman Yardımcısına sendikal hayat, Konfederasyonumuz ve faaliyetlerimiz, kadın-gençlik ve engellilere yö44
nelik çalışmalarımız, sendikalarımız, proje çalışmalarımız, mesleki eğitim ve mesleki yeterlilik faaliyetlerimiz hakkında bilgi verdi. Toplantıda konuşma yapan Genel Başkan Mahmut Arslan: “İŞKUR uzmanlarının ülkemizde istihdamının artırılması hususunda çok önemli çalışmalar yaptıklarına, yapacaklarına inanıyorum. Uzman yardımcılarımızın heyecanlarını kaybetmeden geleceğe dönük çalışmalar yapmalarını önemsiyorum.” dedi. HAK-İŞ hakkında da bilgiler veren Arslan “HAK-İŞ başta ülkemizdeki tüm çalışanlar olmak üzere küremizdeki tüm mağdurların, mazlumların, ihtiyacı olanların sorumluluğunu üzerinde hissederek çalışmalarını gerçekleştirmektedir.” dedi. Eğitim çerçevesinde kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını tanımak amacıyla gerçekleşen ziyarette heyeti temsilen Zeki Deniz Dost ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
SENDİKALARARASI DİYALOG TOPLANTISI
HAK-İŞ ve bağlı sendikaların uzmanları Öz İplik-İş’in düzenlediği “Sendikalar Arası Diyalog” toplantısında buluştu. Sendikamızın düzenlediği “Sendikalar Arası Diyalog” toplantısı 9 Haziran 2014 tarihinde gerçekleşti. Konfederasyonumuz HAK-İŞ’e bağlı sendikalar arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla Öz İplik-İş Sendikası tarafından düzenlenen toplantıya, HAK-İŞ, Hizmet-İş, Öz Orman-İş, Çelik-İş, Öz Finans-İş, Öz Büro-İş, Liman-İş, Oleyis Sendikalarından uzmanlar katıldı. Sendika uzmanlarının kendilerini tanıtması ile başlayan toplantının ilk oturumunda, HAK-İŞ AB Projeler Koordinatörü ve Eğitim Uzmanı Şahin Serim’in moderatörlüğünde uzmanlar çalıştıkları sendikalardaki mevcut çalışma kültürü hakkın-
da bilgi alışverişinde bulundular. HAK-İŞ’in faaliyet alanını net bir şekilde gözler önüne sermek ve sektörleri daha iyi tanımak amacıyla işkollarına göre üretim yaptıkları uluslararası firmaların isimlerini paylaştılar. Ortak akıl çalışmasının ardından, HAK-İŞ AB Projeler Koordinatörü ve Eğitim Uzmanı Şahin Serim, HAK-İŞ’in kuruluş amacı, yapısı, gelecek çalışmaları ve tüm sendikaları bir araya getiren HAK-İŞ değerlerini hakkında bir konuşma yaptı. Toplantının ikinci oturumunda ise Empati ve İletişim Enstitüsü Başkanı Burak Yılmaz tarafından “İletişimin 4 Şeritli Yolu ve Mutluluğun Formülü” başlıklı etkili iletişim eğitimi verildi. Toplantı öğle yemeği ile son buldu.
ENERJİ-İŞ SENDİKASI HAK-İŞ’E KATILDI Enerji-İş Sendikası’nın Olağanüstü Genel Kurulu, 14 Haziran 2014 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirildi. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay’ın divan başkanlığını yaptığı Genel Kurulda oybirliği ile HAK-İŞ Konfederasyonuna katılma kararı alındı. Genel Başkan Yardımcımız Mustafa Toruntay, Enerji-İş’in HAK-İŞ’e bağlı 18. İş kolunu oluşturacağını söyledi. Toruntay, “20 iş kolu var ve Enerji İş’in katılımıyla konfederasyonumuzda 18 iş kolu sendikası bir araya gelmiş oldu. Ama sendika kurmak kadar onu yaşatmak da önemli. Tabela asmak, büro açmakla olmuyor. Sendikaların devamı için sürekli olarak emekten, mücadeleden ve haktan yana olacağız. Kimsesi olmayanın hakkını da savunacağız” diye konuştu. Enerji-İş Genel Başkanı Mahmud Altunsoy, kuruldukları dönemde rakip sendikanın tepkisiyle karşılaştıklarını ve itibarlarına yönelik çalışmalarına maruz kaldıklarını söyledi. “Yeni sendika kurulması kanunen
mümkün değil” yalanıyla önlerinin kesilmek istendiğini ifade eden Altunsoy, “Maalesef bizim itibarımızı zedelemek için çalıştılar. Kütahya’da bize tehditle ve zorla insanları sendikamıza üye yaptığımızı söylediler ancak tutmadı. Şimdi cuntalardan güç alan, tekel şeklindeki sendikacılık bitti. Artık güç işçiden alınacak” diye konuştu. Altunsoy ayrıca Kütahya Tunçbilek Termik Santrali’nde Enerji İş’e geçen işçilerin tehdit edildiği ve çeşitli şantajlara maruz bırakıldığını belirterek, “Sendikal hak diye işçiye bir kalıp sabun verenler şimdi bu hakkı da işçinin elinden almaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Altunsoy’un konuşmasının ardından Enerji İş’in HAK-İŞ’e katılma kararı oybirliğiyle onaylandı. Genel Kurulda yapılan seçimlerde Mahmud Altunsoy yeniden Genel Başkanlığa seçilirken, Yönetim Kurulu, Mustafa Yeşilyaprak, Şenol Şenyüz, Enver Emek, Zafer Carbaş ve Erdoğan Engin’den oluştu. 45
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
İBB İŞTİRAKLERİNDE TOPLU SÖZLEŞME İMZALANDI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İETT, Hamidiye A.Ş., Halk Ekmek A.Ş., Ağaç A.Ş.’de çalışan işçileri kapsayan toplu iş sözleşmesi Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın katılımıyla imzalandı. Hizmet-İş, Öz Orman-İş ve Öz Gıda-İş Sendikalarımızın örgütlü olduğu işyerlerinde çalışan işçileri ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imza törenine Genel Başkanımız ve Hizmet İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın yanı sıra, Genel Başkan Yardımcımız ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan ve Genel Başkan Yardımcımız ve Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin de katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) toplantı salonunda gerçekleştirilen törene İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, İBB Genel Sekreter Yardımcı Eyyüp Karahan, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, MİKSER Genel Sekreteri Rahmi Cıbıroğlu, Hamidiye A.Ş. Genel Müdürü Hayri Kılıç, Halk Ekmek A.Ş. Genel Müdürü Salih Bekaroğlu, Ağaç A.Ş. Genel Müdürü Murat Ermeydan ile Sendikalarımızın yönetim kurulu üyeleri ile İstanbul Şube başkanları ve işçiler katıldı. Genel Başkanımız Arslan, imzalanmakta olan toplu iş sözleşmesinin uygulanarak yeni hakların verildiğini, ancak bazı sebeplerden dolayı törenin geciktiğini belirtti. İETT’de 6., Kiptaş’ta ise 8. dönem toplu iş sözleşmesinin imzalandığını ifade eden Arslan, İstanbul Büyükşehir iştiraklerinde altışar aylık ücret zammı modelini ilk defa uyguladıklarını söyledi. Arslan, şunları kaydetti: “Bu model ve ücretlerin yüksek olması bizim için önemliydi. Bütün işletmelerde aynı oranlar uygulanmış oldu. Bu sözleşmenin İBB’de sözleşme bekleyen ve avans uygulaması yapılan işyerlerinde de uygulanarak, bu durumdaki işçi arkadaşlarımızın da faydalanması için karar alındı. İyi bir toplu iş sözleşmesi imzaladık. İBB Başkanı Kadir Topbaş ve İBB Eski Genel Sekreteri Adem 46
Baştürk’e sözleşmeye katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Sözleşmemizin hayırlı ve mübarek olmasını temenni ediyorum.” Arslan, TBMM’de görüşmeleri devam eden torba yasa ile birlikte yeni bir döneme girildiğini söyledi. Arslan, “Baraj yüzde 1’de sabitlendi. Örgütlü işyerlerinde yapılan toplu sözleşmeden o işletmede çalışan taşeron firma işçilerinin de yararlanacağına dair bir düzenleme geçti. Bu taşeron işçiler için yeni bir başlangıçtır. Torba yasanın, bir aksilik olmazsa, 8 Ağustos’a kadar çıkması planlanıyor. Yeni dönemde İBB’nin bütün birimlerinde HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın yer alması için çaba sarfedeceğiz” diye konuştu. Tüm emekçilerin Kadir Gecesi’ni kutlayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin, bölgemizin, küremizin ve bütün mağdurların, hakları elinden alınmış, haksızlığa uğramış, zulme uğramış mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum. Başta Filistin olmak üzere dünyanın değişik coğrafyalarında yaşanan savaşların mağduru olan gençlerin, çocukların, kadınların ve yaşlıların mağdur olduğu ve dünyanın sessiz kaldığı katliamlara artık dur denilmesini arzu ediyoruz. Bir Çin atasözü ‘Karanlığa küfretmektense bir mum yak’ der. Biz de elbette toplantılarımızla, mitinglerimizle tepki göstereceğiz. HAK-İŞ olarak İsrail Ankara Büyükelçiliğinin rezidansında tepki gösterdik. HAK-İŞ’ten bir heyetin de içinde yer alacağı bir grup milletvekiliyle Bayram’da Gazze’ye gitme projesi var. Bürokratik engeller aşılmaya çalışılıyor. Giderken elimiz boş gitmesin istiyoruz. Sayın genel sekreterimiz uygun görürse ve sendikalarımız da mutabakat sağlarsa Filistinli kardeşlerimize bir yardım toplanmasını öneriyorum. İBB ve HAK-İŞ olarak bu kampanyayı başlatalım. Çünkü çalışanların kampanyalara doğrudan katkı vermesini anlamlı buluyorum.” Arslan, İETT eski Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı’yı İBB Genel Sekreterliğine atanmasından dolayı, İETT eski Genel Müdür Yardımcılığından İETT Genel Müdürlüğüne atanan Mümin Kahveci’yi yeni görevlerinden dolayı tebrik ederek başarılar diledi. MİKSER Genel Sekreteri Cıbıroğlu’nu da çalışmalarından dolayı tebrik etti. İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ise ‘Veren el alan elden üstündür’ deyip keser olup kendimize yontmadık, rende olup sırf karşıya vermedik, testere modeli uyguladık. Hedefimiz, tüm çalışanlarımızla birlikte mutlu bir aileyi oluşturmaktır. Böyle bir anlayışın hem aileye hem de topluma faydası olur” diye konuştu. Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan ile Öz Gıda-İş Genel Başkanı Mehmet Şahin de yaptıkları konuşmalarda imzalanan toplu iş sözleşmesinin hayırlı olmasını temenni ettiler. 2 yıl süreli olarak imzalanan toplu iş sözleşmesi gereği, İETT ve Kiptaş’ta çalışan işçilerin ücretlerinde ilk yıl için altı aylık dilimler halinde yüzde 7’şer oranında artış sağlandı. Sözleşmenin ikinci yılı için ise gerçekleşecek enflasyon oranında artış yapılacak.
HABERLER > HAK-İŞ KONFEDERASYONU
HAK-İŞ’TEN EMEK KONULU 3. KISA FİLM YARIŞMASI
HAK-İŞ, EMEĞE SAYGI KONULU KISA FİLM YARIŞMASI’NIN 3’ÜNCÜSÜNÜ DÜZENLİYOR Türkiye’nin ikinci büyük işçi konfederasyonu olan HAK-İŞ’in “Kısa Film Uzun İş” sloganıyla başlattığı Kısa Film Yarışmasının bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek. Kısa Film Yarışması başvuruları, 30 Eylül 2014 tarihine kadar kabul edilecek. Yarışmanın bu yılki özel temasını ise “Emek” oluşturuyor. Kurmaca, Belgesel ve Animasyon dalında 10 dakikayı geçmeyen kısa film çalışmalarının değerlendirileceği Kısa Film Yarışması’nda, her üç kategori için de ortak birinci, ikinci ve üçüncü çalışmalar seçilecek.
lık bulması için bu yarışmanın her yıl düzenlenmesine karar verdi. Kısa film yarışması ile emeği bilgi, sanat ve kültürle buluşturmayı, insan emeğinin sanatsal alandaki çalışmalarına bir farkındalık kazandırmayı amaçlıyor ve bu amaca emin adımlarla ulaşıyoruz. HAK-İŞ olarak, kısa film yarışmasının üçüncüsünü de yoğun bir katılımla ve başarıyla sonuçlandırmayı umuyoruz.”
Ödüllü yarışma HAK-İŞ Kısa Film Yarışması’nın teması geçtiğimiz yıl olduğu gibi “Emek” olacak. Yarışmada: Birinci olan filme 10 bin TL, İkinci olan filme 5 bin TL, Üçüncü olan filme ise 2 bin 500 TL ödül verilecek. Özel Ödül ise 2 bin 500 TL ile ödüllendirilecek. Jüri, projeye olumlu katkılarından ötürü, geçtiğimiz yıl olduğu gibi oyuncu, sanatçı ve destekçileri de ödüllendirilecek. En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Müzik ve En İyi Görüntü dallarında ödül ve özel tasarlanan “ödül plaketi” takdim edilecek. Kısa film yarışmasına başvurular, posta yoluyla HAK-İŞ Genel Merkezine (Tunus Caddesi No 37 Kavaklıdere / Ankara) yapılacak. Adayların, kısa filmlerini DVD formatında 7 kopya göndermeleri gerekiyor. Başvuru formları ise yarışmanın resmi web sitesi olan www.hakiskisafilm.org adresinde temin edinilebilecek. Ödüle değer bulunan sanatçı, yapım ve destekçiler, 22 Ekim tarihinde HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 39. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenecek bir törenle ödüllerini alacak. Arslan: Emeği sanatla buluşturuyoruz HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, HAK-İŞ’in el emeğiyle, beyin gücünü; zanaatla, sanatı birlikte ele alarak yürüttüğü çalışmalarına 2012 yılında yeni bir boyut kazandırdığını ve “emeğe saygı” temalı ödüllü bir kısa film yarışması düzenlediğini söyledi. Arslan, şunları kaydetti: “HAK-İŞ gösterilen yoğun ilgiden ve çıkan ürünlerin niteliklerinin üst düzey olmasından cesaret alarak savunduğu ilkelerin görüntünün dünyasında da karşı47
SENDİKALARIMIZDAN
EPSU’dan Hizmet-İş’e ziyaret EPSU eski Genel Sekreteri Carola Fischbach-Pyttel ve EPSU Güneydoğu Avrupa Bölge Sekreteri Marina Irimie, 2 Temmuz 2014 tarihinde HİZMET-İŞ’i ziyaret ederek Genel Sekreter Devlet Sert ile görüştü. Genel Sekreter Devlet Sert, EPSU heyetini HİZMET-İŞ’in 35. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında başlattığı “Hakkın Bize Emanet” ve “Seni Sendika Korur” temalı örgütlenme kampanya, Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in kamuoyu ile paylaştığı “Taşeron İşçisi Gerçeği Araştırması”, toplu iş sözleşmeleri ve dış ilişkiler gibi konularda bilgilendirdi. Ziyarette, Genel Sekreter Sert’in yanısıra, Dış İlişkiler Uzmanları Recep Atar ve Ahmed Halfaya, Hukuk Müşavirlerinden Av. Tuba Yıldız ile Genel Merkez Gençlik Komitesi Başkanı Hafize Kayıtmazbatır da yer aldı. Genel Sekreter Sert, EPSU Yönetim Kurulu ve Daimi Komitelerinde temsil konusunda şunları söyledi: “EPSU/ PSI’ya Türkiye’den üye sendikalar olarak; EPSU 9. Kongresi esnasında, sizlerin koordinatörlüğünde bir araya gelmiştik. O toplantıda, EPSU/PSI’ya Türkiye’den üye sendikalar olarak EPSU Yönetim Kurulu ve Daimi Komitelerde temsil konusunda rotasyon yönteminin konfederasyon temelli uygulanması hususunda uzlaşma sağlanmıştı. Bu protokolün imza sürecini hızlandırmalıyız. Aynı şekilde, EPSU Daimi Komitelerinde de temsiliyet
ve maden işçileriyle ilgili yasal çalışma ve sendikal barajların düşürülmesi konusundaki ortak önerilerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a iletmişlerdir” dedi. Türkiye’den kamu hizmetleri sektöründe örgütlü sendikaların yöneticileri ve uzmanlarının EPSU/PSI faaliyetlerine düzenli şekilde katılmalarının önündeki engellerin başında yabancı dil sorunu geldiğini ifade eden Sert, “İki yıl kadar önce Dublin’de gerçekleştirilen PSI Kongresi esnasında, Azerbaycanlı, Türkiyeli ve KKTC’li sendikalar Türkçe’nin EPSU/PSI’nın simültane dilleri arasına dahil edilmesi yönünde mutabakata varmıştı. Bu konuda desteği bekliyoruz” dedi. EPSU/PSI’ya üyelik başvuruları konusunda, HİZMETİŞ’in izlediği politikayı “Prensip olarak; HİZMET-İŞ her zaman ilkeli sendikacılığı savunmaktadır. Bu doğrultuda, HİZMET-İŞ olarak, daha güçlü bir sendikal dayanışma ve daha ileri bir emek hareketi için yeni üyelik taleplerinin önünü açmalıyız. Küresel emek dayanışmasına katkı bağlamında da, EPSU/PSI üyelik başvuru taleplerinin tamamının birlikte değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasının yararlı olacağını değerlendirmekteyiz” şeklinde özetledi. HİZMET-İŞ’in 34 bini aşkın yeni üye kazanmış olmasından dolayı memnuniyetini ifade eden EPSU eski Genel Sekreteri Carola Fischbach-Pyttel, “19-23 Mayıs 2014 ta-
ve katılım konusunda da, rotasyon yönetiminin uygulanabileceğini düşünmekteyiz. Bu çerçevede, EPSU Yerel ve Bölge Yönetimleri Daimi Komitesi ile EPSU Kadın ve Cinsiyet Eşitliği Komitelerine aday olduğumuzu ve ilgili formları Eşgüdüm Sekreteryası ile paylaştığımızı hatırlatmak isterim.” Sert, “Sendikalar olarak ülkemizde kendi aramızda rekabet içerisinde olmamız, müşterek konularda işbirliği yapmamıza, bazı sorunları birlikte çözüme kavuşturmamıza engel olmamalıdır. Türkiye’de sendikalar ve konfederasyonlar, iş sağlığı ve güvenliği, Soma’daki maden faciası, taşeronlaştırma uygulamalarıyla mücadele gibi alanlarda işbirliğine gidebilmektedir. Örneğin, birkaç hafta önce, 3 işçi konfederasyonu (HAKİŞ, Disk ve Türkiş) Genel Başkanları, TBMM gündemindeki taşeron işçilerle
rihlerinde Fransa’nın Toulouse kentinde sizlerin katılımıyla yapılan EPSU 9. Kongresi’nde EPSU Genel Sekreteri ve Başkanı değişti. EPSU’nun yeni Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan, şahsımı Türkiye’de ve Arnavutluk’ta kamu hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren sendikalar arasında işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmek yönünde çalışmakla görevlendirdi. EPSU/PSI’nın Türkiye’de yürütmekte olduğu projeler de, EPSU/PSI üyesi sendikalar arasında işbirliğini geliştirmeyi hedeflemektedir” dedi. Görüşmede EPSU yetkilileri, Türkçe’nin simültane çeviri dilleri arasına dahil edilmesi, üyelik taleplerinin değerlendirilmesi, EPSU Yönetim Kurulu ve Daimi Komitelerdeki temsiliyete ilişkin taleplerimizi EPSU Yönetim Kurulu’na taşıyacaklarını ifade etti.
48
SENDİKALARIMIZDAN
Settar Aslan Çölleşmeyle Mücadele Toplantısında konuştu Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, ülke ormanlarının korunması ve çölleşmeyle mücadele çalışmalarında, orman emekçilerinin 5 ay 29 gün çalıştırılmasının yeterli olmadığını belirterek, geçici orman işçilerinin yıl boyunca istihdam edilmesi gerektiğini bildirdi. ‘Toprak Geleceğimizdir’ temasıyla Ankara’da yapılan Çölleşmeyle Mücadele Toplantısı’nda bir sunum yapan Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, çevreye zarar verme pahasına yapılan üretim ve aşırı tüketim alışkanlığının toprak ve iklim dengesini bozduğunu belirterek, “Yeryüzünün bozulmasına karşı yürütülecek politikaların, bir yönüyle ‘evrensel’ olması, diğer yönüyle de ‘bölgesel’ olması kaçınılmazdır. Mücadelenin ‘küresel boyutu’nda, kalkınmış ülkeler başta olmak üzere, herkes elini taşın altına koymalıdır. Elbette, mücadelenin evrensel boyutunda, sivil toplum kuruluşlarının işbirliği de yer almaktadır.” dedi. Settar Aslan, çölleşmeyle mücadele çalışmalarında, Sivil Toplum Kuruluşlarının katkı ve desteğinin sağlanmasının mutlak bir ihtiyaç olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: “Sivil Toplum; çölleşmeyle mücadele bilincini oluşturmada, kamu yönetiminin çözüm ortağıdır. Sivil toplum; kamu idaresinin göremediği kör noktaları görebilme yeteneğinden dolayı, toplum ile devlet arasında bir köprü işlevi yürütebilir. Çölleşmeyle mücadele gibi büyük ve ulvi bir hedefe, ancak toplumsal farkındalığı artırmak suretiyle erişebiliriz. Çölleşmeyi tetikleyen en önemli etkenler olan; kuraklık, iklim değişikliği, verimli toprakların kaybedilmesi, arazi bozulumu ve havza yönetimi gibi konular, bir sivil toplum kuruluşu olarak bizi yakından ilgilendirmektedir.” Çölleşmeyle mücadelede, işin emek boyutunun ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatan Settar Aslan, şunları söyledi: “Çölleşmeyle mücadelede, bilimsel ve teknolojik imkânların kullanımı çok önemli olmakla birlikte, sonuçta tüm uygulamalar emeğe ve işgücüne dayanmaktadır. Yani bu meselenin insan boyutunu dikkate almadan başarıya ulaşamayız. Öte yandan, çölleşmeyle mücadelede, ‘maliyet/gelir’ denklemi gözetilmemelidir. Yani; toprağı, ormanı, havayı ve suyu koruma adına verdiğimiz emekleri, gelir-gider hesabı içinde göremeyiz. Meseleye, ‘ekonomik’ değil ‘stratejik’ açıdan bakmak zorundayız. Bu çalışmalarda, emek faktöründen, olabildiğince yararlanmalıyız. Böyle bir yola girilmesi; işsizliğin azaltılmasına, orman köylülerinin kendi yaşam alanlarında istihdam edilmelerine ve kentlere olan göçün azalması-
na da olumlu katkı sağlayacaktır.” Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Aslan, toprak ve bitki örtüsünü korumaya dönük mücadelenin önemine de işaret ederek, “Elimizdeki verimli toprakları ve orman örtüsünü korumak için, sadece yangın çıktığında müdahale etmek yeterli olmaz. Asıl önemli olan, yangının çıkmasını önleyecek ve çıktığı zaman da yayılmasını engelleyecek çalışmaların yapılmasıdır. Yani ormanlarımızdaki koruma tedbirleri için sadece yangın mevsiminde değil; yılın 12 ayı boyunca çalışmaya, emek vermeye ihtiyacımız vardır. Bu noktada, halihazırda yılın 5 ay 29 gününde istihdam edilen orman işçilerimizin, ormanlarımızın bakımı ve geliştirilmesi için tüm yıl boyunca çalıştırılmasının önemine işaret etmek istiyorum.” diye konuştu. Toprağı koruma mücadelesinde toplumsal farkındalığın önemine de işaret eden Settar Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öz Orman-İş ve bağlı olduğumuz Hak-İş Konfederasyonu olarak, çölleşmeyle mücadele ve orman duyarlılığının oluşturulması amacıyla, ülkemizin değişik bölgelerinde hatıra ormanları kurmuş bulunmaktayız. Hatıra ormanlarının, hacimleri itibarıyla simgesel olsalar da, sosyal duyarlılık oluşturma bakımından önem taşıdığına inanmaktayız. Sözlerimi, şu şekilde bağlamak istiyorum: Allah’ın
rahmeti, her durumda yağar. Biz yağanı tutabilirsek ‘rahmet’, ona tutulursak ‘afet’ olur. Rahmete sahip çıkmak için; ormana, yeşil örtüye, uygun toprak işlemesine, iyi tarım yapmaya, bentler ve barajlar kurmaya ihtiyacımız var. Aksi halde, yağan rahmet; karşımıza önce ‘sel’, sonra da ‘çöl’ olarak çıkar.”
49
SENDİKALARIMIZDAN
Çelik-İş-MESS grup toplu iş sözleşmesi başlıyor Çelik-İş Sendikası ile MESS arasında yapılacak olan üç bin üyeyi ilgilendiren 2014-2016 Grup Toplu İş Sözleşmesi 9 eylül 2014 tarihinde saat 14.00 de MESS Merkezinde Başlıyor. Çelik-İş Sendikasının MESS iş yerlerinin bağlı bulun-
duğu şube başkanları ve temsilcileriyle yapılan taslak çalışmaları Çelik-İş Genel Yönetim Kurulunun’da son şeklini vermesiyle tamamlandı. Toplu İş Sözleşme Sürecinin tüm MESS üyesi işyeri çalışanlarına hayırlı olmasını dileriz.
Öz Taşıma İş hızla büyüyor Sendikamız kurulalı 1,5 yıl kadar kısa bir süre olmasına rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan 2014 yılı TEMMUZ ayı istatistiklerinde, 8476 üye sayısı ile işkolundaki 3. Büyük sendika olma başarısını göstermiştir. Sendikamız kurulduğu günden bugüne düzeyli, ilkeli ve onurlu sendikacılık anlayışıyla Türkiye genelinde örgütlenme çalışmalarına devam etmektedir. Sendikamız Genel Başkanı Mustafa TORUNTAY’ın yeni örgütlenilen işyerlerine ziyaretleri devam ediyor. Ziyaretlerde çalışanlarla bir araya gelen Genel Başkanımız; “Biz Öz Taşıma İş Sendikası olarak insanca bir yaşam için, emeğimizin karşılığını almak için mücadele ediyoruz. Amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Dolayısıyla İşyerlerimizin çalışan arkadaşlarımızın ekmek kapısı ve geleceği olduğunun farkındayız ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz” dedi. Toruntay, “Yaşadığımız süreçte sendikamızın hızlı büyümesini hazmedemeyen bazı rakip sendikaların bir karalama kampanyası başlattıklarını da görüyoruz. Ancak çalışan arkadaşlarımızın bunlara itibar
50
etmediklerinin en büyük göstergesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı istatistikleridir “dedi. Örgütlenme çalışmalarının önümüzdeki dönemde de aynı hızla devam edeceğini belirten Toruntay, “ Sendikamızı işkolundaki en büyük sendika yapma mücadelemiz devam edecektir. Çalışmalarımızın meyvesini çalışanla-
rımızla birlikte toplayacağız. Sendikamıza üye olan tüm çalışma arkadaşlarımıza gösterdikleri teveccühten dolayı teşekkür ediyorum”dedi.
SENDİKALARIMIZDAN
Öz Gıda-İş Rize Şube Genel Kurulu
Öz Gıda-İş Sendikası Doğu Karadeniz Rize Şubesi 1. Kuruluş Olağan Genel Kurulu, Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Delegelerin yoğun katılımıyla gerçekleşen genel kurul seçiminde sonuç belli oldu. Yedi yıldır verilen emek mücadelesinin zaferle sonuçlanmasının ardından yapılan seçimde yarışan iki listeden Tevfik Ali Hançeroğlu, Sultan Murat Karadağ ve Habip Çakır önderliğinde kurulan yönetim 113 oy alarak seçimi kazanırken, Kerim Erkan’ın listesi 32 oyda kaldı. 2 oy ise geçersiz sayıldı. Öz Gıda İş Rize Doğu Karadeniz 1. kuruluş olağan
Genel kuruluna, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Öz Gıda İş Genel Başkanı Mehmet Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Emin Sürücü, Ankara Şube Başkanı Hasan Çiloğlu, Giresun Şube Başkanı Mustafa Çakır, Genel Merkez Denetleme Kurul Başkanı Murat Bişkin, Hizmet İş Rize Şube Başkanı Mehmet Alaca, Çaykur Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanı Yusuf Ziya Alim, İşletme Üretim Daire Başkanı Sadullah Afacanlar, Rize Belediye Başkan Yardımcısı Sultan Uzun, Rize Doğu Karadeniz Öz Gıda İş Sendikası seçiminde aday olan Delegeler Tevfik Hançeroğlu, Sultan Murat Karadağ, Habib Çakır, Kerim Erkan, Hızır Temizkan, Şadan Mete ve diğer delegeler katıldı. Açılış konuşmasını Öz Gıda iş Ankara Şube Başkanı Hasan Çiloğlu’nun yaptığı genel kurulda, 1 dakikalık saygı duruşu ve istiklal marşının dinlenmesinden sonra, Tevfik Hançeroğlu yönetim kurulu adına kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Öz Gıda İş Genel Başkanı Mehmet Şahin, güncel konular ve çalışma hayatıyla ilgili
geniş bir konuşma yaptı. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan yaptığı konuşmada, ÇAYKUR’daki zor sürecin ardından yetkili sendika olduklarını belirterek, sadece ÇAYKUR’da değil, özel sektör çay fabrikalarındaki işçilerin de sorunlarıyla ilgileneceklerini vurguladı. Hak-İş Konfederasyonu’nun sendikal faaliyetlerin yanında Türkiye’nin demokratikleşmesi için de çaba harcadığını ifade eden Arslan “12 Eylül referandumuna evet dediğimiz, ilanlar astığımız için yargılandık. Anayasanın değişmez maddesini değiştirdik, darbecilerden hesap sorulmasının yolunu açtık. 12 Eylül’ü yapan kudretli generaller müebbet hapse mahkum edildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşandı, darbecilerin yaptıkları yanında kar kalmadı. Yatakta hasta, yaşlı olmasına rağmen sembolik de olsa ilk defa darbeciler hüküm giydi” diye konuştu. Arslan, referandum ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanındığını anımsatarak, “Balyoz Davası sanıkları serbest bırakıldı. Karşı çıktıkları referan-
dum sayesinde hepsi serbest bırakıldı. Bunların hepsi o zaman anayasa değişikliğine cepheden karşı çıkıyordu. Şimdi en çok onlar yararlanıyor. Hak-İş nerede duruyor? Demokrasinin yanında duruyor” ifadelerini kullandı. Faaliyet raporlarının okunması ve müzakeresinin ardından yapılan seçimler neticesinde Doğu Karadeniz Rize Şubesi Yönetim Kurulu aşağıdaki şekilde belirlenmiştir. Tefvik Ali Hançeroğlu Sultan Murat Karadağ Habip Çakır Hüseyin Avni Günay Orhan Topaloğlu Kazım Öksüz İdris Doğru Mustafa Çap Tayfun Arslan Halis Çakır Hasan Karamahmutoğlu
Şube Başkanı Şube Teşkilat Bşk.Yrd. Şube Mali Bşk.Yrd. Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi Yönetim Kurulu Üyesi
Şeffaf ve katılımcı sendikacılığın önderlerinden olan Öz Gıda İş sendikasında gerçekleşen, kaybedenin olmadığı, birlik ve beraberliğin tek yumruk olmanın örneği olan bu seçim, demokrasi adına güzel görüntülere sahne oldu.
51
SENDİKALARIMIZDAN
Öz İplik-İş Düzce İl Başkanlığı Arslan’ın katılımıyla açıldı var, bunlardan bir tanesi kamudaki taşeron uygulamalar. Kamudaki taşeron uygulamalarının hem emekçiler üzerinde hem sendikalar üzerinde hem de sosyal barış üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu görüyorum. Aynı masada aynı işi yapan arkadaşlarımızın sadece taşeron işçisi olduğu için farklı ücretlerle çalıştırılması ve onların ücretli köle gibi görülmesi kabul edilir bir durum değil. O nedenle HAK-İŞ, taşeronlaşma konusunda ciddi bir mücadele başlatmıştır.” Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, açılan Düzce İl Başkanlığı’nın başta Örma ve Burcu Tekstil işçileri olmak üzere tüm tekstil işçilerine hayırlı olmasını diledi. Örgütlenme sürecinde azim, cesaret ve kararlılıkla mücadele eden kadın üyelere ve emek veren tüm çalışanlara teşekkür etti. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 5 Temmuz 2014 tarihinde Düzce’de düzenlenen Öz İplik-İş Sendikası Düzce Şubesi açılışına katıldı. Törene, Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç ve Öz İplik-İş Sendikası yetkilileri ve işçiler yoğun olarak katılım gösterdi. Genel Başkan Arslan ve Öz İplik-İş Sendikası Başkanı Murat İnanç’ı işçiler “İşte başkan işte sendika” “işte başkan işte teşkilat” “Öz İplik-İş nerede biz oradayız” “işçiler sizinle gurur duyuyor” sloganlarıyla ve davul zurnalarla karşıladılar. Örma ve Burcu Tekstil çalışanları, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’a ve Genel Başkanımız Murat İnanç’a çiçek takdim ettiler. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, İl Başkanlığı’nın açılış kurdelasını Öz İplik-İş Sendikası Başkanı Murat İnanç ile birlikte kesti. Ardından bir konuşma yapan Arslan çalışma hayatında bazı uygulamaların değişmesi gerektiğini vurgulayarak şu noktalara değindi: “HAK-İŞ Konfederasyonu kısa zaman önce yeni sendikalarıyla Türkiye’de çalışma hayatına farklı bir açılım getirdi. Her iş kolunda sendikamız olma politikasını inşallah bir sendika hariç tamamlamış durumdayız. Önümüzdeki günlerde bütün işkollarında sendikasını kuran bir HAK-İŞ’in Türkiye’de bütün emekçilere yönelik, hem sendikal alanda hem de sosyal ekonomik alanlarda farklı bir açılımını farklı bir yaklaşımını birlikte göreceğiz. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak Türkiye’de çeşitli işkollarında örgütlenmelerimiz var. Ancak en hızlı örgütlenmeyi Öz İplik-İş Sendikası Düzce’de gerçekleştirdi. İnşallah bu ilk olmayacak ve son da olmayacak. Çalışma hayatında çözülmesi gereken bazı sorunlar 52
İşçilerle İftarda Bir Araya Geldiler Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, Düzce İl Başkanlığının açılışının ardından Düzce Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde Örma ve Burcu Tekstil çalışanlarıyla iftar programında bir araya geldi. Arslan ise iftar sonrası yaptığı konuşmada Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve üye sendikalarımız hakkında bilgi verdi. Arslan, şunları kaydetti: “HAK-İŞ büyük bir ailedir. Bu ailenin en eski, en güçlü, en itibarlı sendikalarından birisi Öz İplik-İş Sendikamızdır. İş kolunun en büyük sendikalarından birisidir. HAK-İŞ’in tarihinde çok önemli bir yeri olan önemli bir sendikamızdır. Bu sendikamız yeni yönetimiyle çok ciddi hamlelere imza atmıştır. Son birkaç yıl içerisinde üye sayısını %50’den fazla arttıran ve tekstil işkolunda çalışan emekçilerin umudu olan bir sendikadır. HAK-İŞ ailesine katılımınızdan dolayı Öz İplikİş Sendikamıza verdiğiniz destekten dolayı Örma ve Burcu Tekstil çalışanlarını tebrik ediyorum. Sizlerle beraber inşallah geleceğimizi aydınlık kılacak, geleceğimizi daha iyi şartlarla yaşamak için birlikte mücadele edeceğiz. Onun için hem dualarınızı hem de desteklerinizi bekliyoruz.” İnanç: “Her Zaman Sizlerin Yanındayız” Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, iftar öncesi sendikanın yapısı, Düzce’deki örgütlenme süreci, süreçte yaşananlar hakkında bilgi verdi ve teşekkür konuşması yaptı. İnanç: “Öz İplik-İş Sendikası olarak, çatışma ve kavgadan, gerginlikten uzak, tek amacı ve gayesi üyelerinin hak ve menfaatlerini en iyi şekilde korumak, bunun mücadelesini vermek, insan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı sağlamak için mücadele ediyoruz. Bizler sizlerin her zaman yanındayız. Biz mücadeleden asla vazgeçmeyiz. Engelleri mücadelemize bahane göstermeyiz. Hele ki sizin sendikamıza karşı olan yaklaşımınızı, isteğinizi, heyecanınızı da gördükten sonra önümüzde hiçbir engel duramaz. Aksine birlikte sendikamızı büyüterek, inatla ve azimle sizlerle birlikte hep beraber yol alacağız. Öz İplik-İş ailesi olarak; sendikamızı tercih eden, gönül veren büyüten Örma ve Burcu tekstil çalışanları olarak sizlere bir kez daha teşekkür ediyoruz” dedi.
SENDİKALARIMIZDAN
Öz Ağaç-İş işkolunun lokomotifi Temmuz-2014 Sendika İstatistiklerine göre, Sendikamız ÖZ AĞAÇ-İŞ, 10.731 üye sayısıyla Ağaç İşkolunda herzamanki gibi yine lider... 25 Temmuz 2014 Tarihli ve 29071 Sayılı Resmî Gazetede “6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Gereğince; İşkollarındaki İşçi Sayıları ve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2014 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ” başlığıyla yayınlanan Temmuz 2014 Sendika istatistiklerine göre, Sendikamız ÖZ AĞAÇ-İŞ, 10.731 üye sayısıyla Ağaç İşkolunun herzaman olduğu gibi yine birinci sendikası oldu. İşkolları ile ilgili yapılan düzenemeden sonra yayınlanan istatistiki bilgiye göre de sendikamız herzaman olduğu gibi yine hız kesmeden üye sayısında artış kaydetmiştir. Sendikal örgütlenmemiz hızla devam ederken bize destek olan tüm işçi kardeşlerimize teşekkür ederiz.
İşkolumuzdaki tüm sendikaların bakanlıkça yayınlanan istatistik rakamları tablosu aşağıda verilmiştir. İŞKOLU NO 06
ADI AĞAÇ VE KÂĞIT
TOPLAM İŞÇİ
243,340
SENDİKANIN ADI
DSY NO
ÜYE SAYISI
%
AĞAÇ-İŞ (Türkiye Ağaç Sanayii İşçileri Sendikası)
019
3,099
1.28
SELÜLOZ-İŞ (Türkiye Selüloz, Kağıt ve Mamülleri İşçileri Sendikası)
022
3,680
1.52
ÖZ AĞAÇ-İŞ (Ağaç, Mantar, Sunta ve Mobilya Sanayii İşçileri Sendikası)
084
10,731
4.41
YAPSAN-İŞ (Yapım, Ağaç, Prefabrik Sanayii İşçileri Sendikası)
127
19
0.01
TÜMKA-İŞ (Türkiye Tüm Kağıt ve Selüloz Sanayii İşçileri Sendikası)
235
700
0.29
ÖZ KAĞIT-İŞ (Kağıt, Ambalaj ve Selüloz İşçileri Sendikası)
318
632
0.26
TÜM AĞAÇ-İŞ (Tüm Ağaç, Sunta, Mobilya ve Kağıt Sanayii İşçileri Sendikası)
355
33
0.02
PAK AĞAÇ İŞ (Pak Ağaç İşçileri Sendikası)
388
28
0.02
Aktül Kağıt’ta sözleşme Pamukova/Adapazarı/sakarya’da kurulu Aktül Kağıt işyeri çalışanları adına aldığı yetkiyle 01.01.201431.12.2015 yürürlük tarihli sözleşme imzalayan Öz Ağaç-
İş Sendikası, bu işyerindeki çalışan üyelerinin hakkını da “Öz Ağaç-İş güvencesi” altına almış oldu.
Öz Ağaç-İş Avrupa’da Türkiye’yi temsil ediyor Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun Brüksel/ BELÇİKA’da düzenlediği “inşaat ve ağaç sektöründe çalışanlar için insana yakışır iş” ana başlığı altında çalıştay gerçekleştirildi. “Endüstriyel ilişkiler ve Sosyal diyalog” genel çerçevesinde gerçekleştirilen aşağıdaki tematik alanlarda görüş bildirdik. - Örgütlenme özgürlüğü ile ilgili yaşanan problemlere özel olarak odaklanma, - ILO İnsana Yakışır İş Gündemi, - Örgütlenme hakkı ve Toplu İş Sözleşmeleri, - Uluslararası çalışma standartları ve AB Sosyal müktesebatının tamamlayıcılığı, - Ulusal ve Avrupa düzeyinde sektörel sosyal diyalog, - İstihdam ilişkileri (güvenceli esneklik, güvencesiz çalışma) değiştirilmesi, - İşgücü göçü, - İş güvenliği ve İşçi sağlığı. Göçmen İşçiler Çalıştayına katıldık Yine Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun Riga/ LETONYA’da düzenlediği “İNŞAAT VE AĞAÇ SEKTÖRÜNDE ÇALIŞANLAR İÇİN İNSANA YAKIŞIR İŞ” ana başlığı altında gerçekleştirilen çalıştaylardan “İnşaat ve Ağaç Sektöründe Göçmen İşçilere Hak Temelli Yaklaşım” alt konulu çalıştayda Türkiye’yi Öz Ağaç-İş Sendikası Genel Başkanı Eyup Karaderili temsil etti. ILO Uluslararası Eğitim Merkezi ve EFBWW (Avrupa İnşaat ve Ağaç İşçileri Federasyonu) işbirliği ile düzenlenen programda; - Avrupa Birliği’nde işçi Göçü,
- Gelişmeler ve genel bilgiler, - AB’de göçmen işçilerin haklarını düzenleyen AB mevzuatı, - İşgücü göçü ve ILO yaklaşımı, - ILO yeni Üye Devletleri, - Türkiye ve Sırbistan’da inşaat ev ağaç işçi sendikaları deneyimlerinin değişimi, - En iyi uygulama deneyim ve yöntemleri, - Göçmen işçilerin entegrasyonu da dahil olmak üzere göçmen işçilere sendika yardımı örnekleri - Avrupa ve uluslararası göçler konusunda projeler ve ortak sendikal eylem, Konularında fikirler, karşılıklı bilgi güncelleme ve ülke raporları hakkında çalışmalar yapıldı.
53
SENDİKALARIMIZDAN
OLEYİS’ten örgütlenme atağı Uzun süredir örgütlenme çalışmalarına hız vererek sürdüren OLEYİS üyelerinden aldığı destek ve HAKİŞ Konfederasyonu’nun katkıları ile önemli başarılara imza atıyor. Muğla Menteşe Öğretmenevi, Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmesi, Pamukkale Üniversitesi Antgurme Yemekçilik, İzmit Merkez Öğretmenevi, Gebze Öğretmenevi, Mehmet Akif Ersoy Öğretmenevi, Silifke Öğretmenevi ve Dursunbey Öğretmenevi çalışanları OLEYİS ailesine katıldılar. Fırat Üniversitesi bünyesindeki Ermed Gıda çalışanları OLEYİS’e katılmasına ve kesin yetki çıkmasına rağmen işverenin katı tutumu nedeniyle toplu iş görüşmelerine başlanamadı. Bu nedenle Ermed’te yasal süreç içinde grev kararı alan OLEYİS, kararı işyerinde ilan etmesinin ardından yasal süreyi bekliyor. Bu süreçte Hizmet-İş ve Öz Büro İş Sendikalarının destekleri ile devlet hastanelerinde örgütlenme çalış-
maları devam ediyor. Kadınların emek mücadelesine katkılarına büyük önem veren OLEYİS bünyesinde Şubat 2014’te Kadın Kolları Komitesi kuruldu. Genel Merkez ve 8 ildeki toplamda 32 kişiden oluşan komite çalışmalarına başladı. OLEYİS Kadın Kolları Komitesi ilk olarak HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Diyarbakır Annelerine düzenlediği ziyarete katıldı.
Medya-İş’ten Netanyahu’ya mektup Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü terör ve vahşet nedeniyle İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya bir mektup yazdı. Eser mektubunda İsrail’in sürdürdüğü planlı vahşetin her türlü insani değeri ayaklar altına aldığına dikkat çekerek, Netanyahu’yu Gazzelilere ve bölgede görev yapan basın mensuplarına dönük şiddetti terk etmeye davet etti. Mektup şöyle: “Sayın Başbakan, Gazze’ye yaptığınız saldırıları biran önce durdurmanız gerektiğini belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Evet saldırı diyorum çünkü, mazlum, silahsız ve am-
bargo uygulanan bir ülkeye önce havadan ardından da karadan saldırılarınız kabul edilemez. Özellikle Müslümanların kutsal ayı olan Ramazan ayında bu yapılanlar zulümden başka bir şey değildir. İsrail devleti her türlü insani değeri ayaklar altına alarak Gazze’de insanlığa karşı suç işlemektedir. Çocuk, yaşlı, hasta demeden ve hatta hastaneleri ve ambülansları hedef alacak kadar acımasız davranmaktadır. Bugüne kadar aralarında masum kadın ve çocukların olduğu 500’den fazla kişinin öldüğü, yaklaşık 3 bin 500 kişinin yaralandığı saldırılarda, kamuoyuna açıklananın
54
aksine, İsrail açıkça sivilleri de hedef almaktadır. En son Şucaiyye Mahallesi’ne yönelik 70’den fazla kişinin hayatını kaybettiği saldırıda, Filistinli gazeteci Halid Hamed’in, üzerinde ‘’Press’’ yazan çelik yelek olmasına rağmen İsrail ordusu tarafından öldürülmesi, şiddetten beslenen İsrail devletinin sınır tanımaz saldırganlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Daha önce gazetecileri Gazze’yi terk etmeleri yönünde uyaran İsrail, Gazze’deki katliamı dünyaya duyuran gazetecileri hedef almakta, gerçekleri kamuoyundan saklamak için her yöntemi denemektedir. Gazze ve Batı Şeria başta olmak üzere İsrail müdahalesine sahne olan tüm yerleşim yerlerinde, canını dişine takarak görev yapan basın mensuplarının can güvenliğinden birinci derecede İsrail devleti sorumludur. İsrail devleti, basının haber alma özgürlüğünün gereği olan her türlü kolaylığı sağlamak zorundadır. Sayın Başbakan, Hitler’in Yahudilere yaptığı soykırımını sizler şuan Filistinlilere yapmaktasınız. Bu yaptıklarınızla tüm dünyada Yahudi düşmanlığını ve nefretini de her geçen gün arttırmaktasınız. Tek bir vatandaşları için dünyayı ayağa kaldırabilen Batılı devletler, İsrail bombalarıyla bedenleri parçalanan Filistinli çocuklara biganedir. Herkesi insanlığa karşı işlenen suçlar karşısında daha duyarlı olmaya ve bu zor günlerde kan ve gözyaşıyla sulanan topraklarda görevlerini yapmaya çalışan basın mensuplarına destek olmaya davet ediyoruz ! Siz İsrail Başbakanını ise, bu tür insanlık dışı saldırılardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Saygılarımla.” Gürsel ESER, Medya İşçileri Sendikası Genel Başkan
SENDİKALARIMIZDAN
Liman-İş’in Mersin Liman grevine Yargıtay onayı Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, Mersin Limanında işten atmalara karşı yapılan grevin yasa dışı olarak değerlendirilemeyeceğine karar verdi. Anayasada yapılan değişiklikler ve altına imza atılan uluslararası anlaşmalara dikkat çekilen Yargıtay kararı ile sendikaların grev hakkı genişletilmiş oldu. Yargıtayın kararına kadar uzanan süreç şöyle gelişti: Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ’de (MIP) çalışan işçiler Liman-İş Sendikasına üye oldu. Patronun kendilerinin yerine başkalarını getireceğini öğrenen işçiler, iş bırakarak iş makineleri ve konteynerlerle giriş kapılarını kapattı. Emniyet verilerine göre yaklaşık 300 işçinin katıldığı eylemin ardından 22 işçi işten atıldı. Bu işçilerden 18’i geri alınırken, sendika temsilcisinin de aralarında olduğu 4 işçi geri alınmadı. Bu işçiler işe iade davası açtı ama Mersin 3. İş Mahkemesi yasa dışı eylem yaptıkları iddiasıyla davayı reddetti. Liman-İş Sendikası da bunun üzerine Yargıtaya başvurdu. ILO, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa Sosyal Şartı’nda grevi de kapsayan toplu eylem hakkının insan hakkı olarak kabul edildiğini belirtilen Yargıtay, Türkiye’nin ilgili sözleşmeleri imzalamamasının, bu hakların kullanımına engel olamayacağı belirtildi. ILO’nun denetim organlarının siyasi amaçlı grev, genel grev ve sempati grevlerinin yasaklanmasını eleştirdiğini hatırlatan Yargıtay, grevin yasaklanmasının örgütlenme özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirildiğine işaret etti. İşçilerin grev hakkını düzenleyen Anayasa’nın 54. maddesinde yapılan değişikliklerin hak grevine ilişkin yasakları ortadan kaldırdığı ifade eden Yargıtay, AİHM’nin de Türkiye aleyhinde verdiği kararda toplusözleşme
prosedürü ile bağlantılı olmayan 1 günlük genel grevin hükümet tarafından yasaklanmasının ve çalışanlara disiplin cezası uygulanmasının AİHS ve Avrupa Sosyal Şartı ve ILO ile benimsenen kurallara aykırı olduğunu kabul ettiğini aktardı. “Demokratik hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemlerinin toplu eylem hakkı” kapsamında olduğunu belirten Yargıtay toplu eylemi de şöyle tarif etti: “Toplu eylem hakkı bir üst kavram olarak benimsenmiş olup, buna grev yanında grev benzeri protesto eylemleri, kurallı çalışma, işi yavaşlatma gibi eylemler de dahil edilmiştir. Sonuç olarak, uluslararası normlar uyarınca: işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını etkileyen veya işyerindeki uygulamalara yönelik olarak kısa süreli, demokratik bir hakkın kullanımı niteliğindeki protesto eylemleri toplu eylem hakkına dahildir.” Bu tanım ve saptamalar üzerinden Mersin’de yaşananları değerlendiren Yargıtay, işçilerin işten atmayı önlemek ve işten atılanların geri alınması için yaptıkları eylemlerin toplu eylem hakkı kapsamında yer aldığını vurguladı. Mersin’deki eylemin uluslararası normlar uyarınca demokratik bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğuna dikkat çeken Yargıtay, eylemin yasa dışı eylem olarak değerlendirilemeyeceği, telafisi imkansız zarar meydana getirmeyecek şekilde toplu eylemde bulunmanın işverene haklı nedenle fesih hakkı da vermeyeceği kararına vardı. Yerel mahkemenin kararın bozan Yargıtay, işten atılan işçilerin iade edilmesine karar verdi.
Kumport’ta işçi kıyımı sürüyor Kumport Limanı Yönetimi, Liman-İş’te örgütlenen Kumport Liman işçilerinin sendikalaşmasının önüne geçmek için sendikaya üye olan işçileri işten atmaya devam ediyor. Liman-İş üyesi İbrahim Gökdemir’in iş sözleşmesi, sendikaya üye olduğu gerekçesiyle Kumport yönetimi tarafından feshedildi. Bilindiği gibi Kumport yöneticileri sendika üyesi işçileri tek tek kapalı odalara çekerek, zorla e-devlet şifrelerini alıp sendikadan istifaya zorlamıştı. Anayasal suç olan bu uygulamaya karşı sessiz kalmayan İbrahim Gökdemir, Kumport yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunun savcılık tarafından kabul edilmesiyle birlikte Gökdemir üzerindeki baskı arttırılmış, yöneticilerce atanmış bir görevli tarafından Gökdemir tüm gün kamera ile kayıt altına alınmış, hata yapmaya zorlanmıştı. Liman-İş Sendikası, Gökdemir’in iş sözleşmesinin feshedilmesine karşı bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “Bir çalışanı sürekli olarak kamera ile kaydetmeye çalışmak kabul edilemez bir uygulamadır. Kumport yönetimi bu uygulamasıyla mobbing(baskı) kavramına yeni bir içerik kazandırmayı başarmıştır. Üyemiz tüm baskı ve yıldırma politikalarına karşı soğuk kanlılığını koruyarak direnmiş, ekmeğine
sahip çıkmıştır. Tüm bu yöntemlerle sendikamızı engelleyemeyen Kumport yönetimi son çare olarak üyemizi İş Kanunu’nun 25/II maddesine dayanarak işten çıkarmıştır. Ancak bu işten çıkarmanın sebebinin sendikamız üyesi işçilerin kararlı mücadelesi olduğu açıktır. Kumport Genel Müdürü Özgür Soy’u açıkça uyarıyoruz. Sendikal örgütlenmeyi önlemeye yönelik çabaları sonuç vermeyecektir. Özgür Soy, sendikamızla mücadele edeceğine, limandaki işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerine odaklanmalıdır. Türkiye’nin en tehlikeli çalışma şartlarına sahip olan Kumport Limam’nda çalışanlar her gün ölümle burun buruna gelmekte, ölümün kıyısında yaşamaktadır. Sendika olarak tüm uyarılarımıza rağmen gerekli önlemler alınmamakta, yeni can kayıplarının önü açılmaktadır. Kumport yönetimi bilsin ki tüm baskılara, işten atmalara göğüs gerecek ve mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ekmeğimize, alın terimize sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
55
HAK-İŞ KONFEDERASYONU > HABERLER
ARSLAN: 14 AĞUSTOS DÜNYA RABİA GÜNÜ TÜM MAZLUMLARIN, EZİLENLERİN VE ZULME UĞRAYANLARIN GÜNÜ HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 14 Ağustos Dünya Rabia Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “14 Ağustos 2013 tarihinde Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda kanlı katliamda şehit olanların ruhlarından doğan Dünya Rabia Günü bugün sadece Mısır’da değil Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Musul’da, Kerkük’te, Suriye’de ve tüm dünyadaki mazlumların, ezilenlerin ve zulme uğrayanların günüdür.” dedi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu. “2 Temmuz 2013 tarihinde Mısır halkının iradesi yok sayılarak yapılan askeri darbenin ardından 14 Ağustos 2013 tarihinde Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda iradelerine ve geleceklerine sahip çıkmak için onurlu şekilde direnen Mısır halkı kadın ve çocuk demeden keskin nişancılar tarafından katledilmesi yüreklerimizde derin bir iz bırakmıştır. Rabiatul Adeviyye Meydanı’nda asker insanların üzerine kurşunlar yağdırılırken, sahra hastanesi ateşe verilirken, insanlar diri diri yakılırken, orada ölen sadece Mısırlılar değil,
insanlığın vicdanıydı. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Rabia Katliamında kan içindeki parçalanmış bedenlerin acısından, elinde Kur’anla şehit olanların ruhlarından, gelinlik yerine kefen giyen şehit Esma’nın umut dolu gözlerinden doğan 14 Ağustos Rabia Günü masum şehitleri anma, insanlığın ve vicdanların sesi olmak için birlik günüdür. 14 Ağustos Dünya Rabia Günü bugün sadece Mısır’da değil Filistin Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Irak’ta Musul ve Kerkük’te, Suriye’de, Orta Afrika’da, Afganistan’da, Myanmar’da ve tüm dünyadaki mazlumların, ezilenlerin ve zulme uğrayanların günüdür. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak teşkilatlarımızla birlikte 14 Ağustos Dünya Rabia Gününde üyesi olduğumuz Rabia Platformunun “Tüm Mazlumlar İçin Sesini Yükselt” sloganı ile başta İstanbul olmak üzere Tüm Türkiye’de organize ettiği etkinliklere katılarak dayanışma içerisinde olacağız. Darbelere, adaletsiz düzenlere, insanlığı tehdit eden haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı olan, sivil iradeyi, barışı, insan haklarını ve onurunu savunan mazlumdan yana zalime karşı duran HAK-İŞ Konfederasyonu olarak HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dünyadaki bütün mazlumların, mağdurların, ezilen ve zulme uğrayanların yanında olmaya devam edeceğiz.”
14 AĞUSTOS DÜNYA RABİA GÜNÜ MİTİNGİ
HAK-İŞ Konfederasyonu Gençlik Komitesi, Uluslararası Rabia Platformu ve Genç Memur-Sen tarafından “14 Ağustos Dünya Rabia Günü” dolayısıyla 81 ilde eş zamanlı eylemler düzenlendi. Eylemlerin Ankara’daki adresi Sıhhiye’deki Abdi İpekçi Parkı oldu. Esma’nın babasının kızına yazdığı veda mektubunun okunmasıyla başlayan ve duygu dolu anların yaşandığı etkinlikte, Türkçe, İngilizce ve Arapça “İnsanlık için sesini yükselt” sloganı ve Rabia işareti olan pankartlar taşındı. Eylemde 3 Temmuz 2013’te Mısır’da halkın oylarıyla seçilmiş hükümete ve cumhurbaşkanına karşı yapılan askeri darbe protesto edilerek, “İhvan’a selam direnişe devam”, “Firavunlar hesap verecek”, “İnsanlık uyuma mazlumlara sahip çık”, “Ey insanlık ayağa kalk”, “Zalimler için yaşasın cehen56
nem”, “Esmaların kanları zalimleri boğacak”, “İnsanlık uyuma mazlumlara sahip çık”, “Seyyid Kutup, El Benna selam olsun İhvan’a” sloganları atıldı ve Genç Memur-Sen tarafından ortak bildiri okundu. Eyleme İHH Vakfı, Genç MÜSİAD, Milli Türk Talebeler Birliği ve Özgür-Der destek verdi. Sıhhiye Abdi İpekçi Parkında düzenlenen eyleme HAK-İŞ Ankara İl Temsilciliği ve HAK-İŞ Gençlik Komitesi üyeleri katıldı. Öte yandan Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Kayseri ve Nevşehir İl Temsilciliklerinde de yapılan “Özgürlük yürüyüşünde” İslam coğrafyasında yaşanan zulümler protesto edildi. Eylemlerde insanı ve insanlığı yaşatmak için “Ayağa kalk ey insanlık!” çağrısı yapıldı.
SENDİKALARIMIZ HİZMET-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Mahmut ARSLAN G.M.K. Bulvarı No: 86 Maltepe/ANKARA Tel-Faks: 0312. 231 8710 Faks : 0312. 231 9889 www.hizmet-is.org.tr/hizmet-is@hizmet-is.org.tr
ÇELİK-İŞ -SENDİKASI Genel Başkan: A. Cengiz GÜL Binektaşı Sokak No: 7 Kocatepe/ANKARA Tel-Faks: 0312. 417 8441 Faks : 0312. 418 8224 www.celik-is.org.tr/celik@celik-is.org
ÖZ GIDA-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Mehmet ŞAHİN Tunus Cad. No: 37 Kavaklıdere/ANKARA Tel-Faks: 0312. 417 1630 Faks : 0312. 425 8921 www.ozgida-is.org.tr/info@ozgida-is.org.tr
ÖZ ORMAN-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Settar ASLAN Cevizlidere Cad. 1239. Sok. No: 6 Balgat/ANKARA Tel-Faks: 0312. 473 5501 Faks : 0312. 473 5510 www.ozorman-is.org.tr/info@ozorman-is.org.tr
ÖZ İPLİK-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Murat İNANÇ Anıttepe Mah. Işık Sokak No: 28 Maltepe/ANKARA Tel-Faks: 0312. 232 0607 Faks : 0312. 231 9995 www.oziplikis.org.tr/oziplikis@oziplikis.org.tr
ÖZ AĞAÇ-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Eyüp KARADERİLİ Kubilay Sokak No: 23/3 Tandoğan/ANKARA Tel-Faks: 0312. 229 4015 Faks : 0312. 229 7443 www.ozagacis.org/info@ozagacis.org
KAMU-SEN (Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sen.) Genel Başkan: Mehmet ÖZKARDAŞ Şehit Nurettin Halil Aza Sokak No:5 Lefkoşa/KIBRIS Tel-Faks: 0392. 227 7662 Faks : 0392. 228 8779 www.kktckamusen.org/kamusen@kibrisonline.com
OLEYİS SENDİKASI Genel Başkan: Vedat BÖKE Necatibey Cad. No: 96/ 1-3 Kızılay/ANKARA Tel-Faks: 0312. 230 02 65-66 Faks : 0312. 230 0268 www.oleyis.org.tr/bilgi@oleyis.org.tr
LİMAN-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Önder AVCI Sezenler Cad. No:4 Kat: 5 Sıhhiye ANKARA Tel: 0312 231 7418-19 Faks: 0312 230 2484 www.limanis.org.tr/info@limanis.org.tr
ÖZ BÜRO İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Muharrem ÖZKAYA Gazi Mustafa Kemal Bulvarı No:86 Maltepe/ANKARA Tel-Faks: 0312. 230 6019-29 Faks : 0312. 230 6001 www.ozburois.org/ozburois@ozburois.org
ÖZ FİNANS-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Ahmet EROĞLU GMK Bulvarı No:86 K:4 Maltepe/ANKARA Tel: 0312 231 87 10 Faks : 0312 231 98 89 www.ozfinansis.org
ÖZ-İŞ SENDİKASI (Özel Güvenlik Gör. Sen.) Genel Başkan: Sedat SEVİNÇ Cevizlidere Cad. 1239. Sok.. No: 6 Balgat/ANKARA Tel-Faks: 0312. 473 5500 Faks : 0312. 473 5510 www.oz-issendikasi.com ÖZ TAŞIMA İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Mustafa TORUNTAY Tunus Cad. No: 37 Kavaklıdere ANKARA Tel: 0312 417 7900 Faks: 0312 419 0625 www.oztasimais.org
MEDYA İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Gürsel ESER Akdeniz Caddesi 27/2 Anıttepe-Ankara Tel: 0 312 231 7006- 07 Faks: 0 312 231 7008 www.medyais.org/medyaiscileri@gmail.com
ÖZ PETROL-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Kudret ÖRGEL Esentepe Mah. Anayurt Cd. No: 45/16 Kartal/İSTANBUL Tel: 0216 446 2332 Faks: 0216 446 2331
FUTBOL-SEN SENDİKASI Genel Başkan: Rahim ZAFER GMK Bul., NO: 86/28 Maltepe-Ankara Tel: 0312 231 8710-123 FAKS: 0312 231 3889 www.futbolsen.org/futbol-sen@hotmail.com
ÖZ MADEN İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Ahmet ARSLAN Kurtuluş Mah. H. Özkılıç Cad. No: 2 Soma/MANİSA Tel-Faks: 0236. 613 9737 www.ozmadenis.org
BİRLİK ORMAN-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Malik DEMİRAL Cevizlidere Cad. 1239. Sok. No: 6 Balgat/ANKARA Tel-Faks: 0312. 473 5501 Faks : 0312. 473 5510
ÖZ SAĞLIK-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Yavuz AKSANOĞLU GMK Bulvarı No: 86 K: 6 Maltepe/ANKARA Tel: 0312 231 87 10 Faks : 0312 231 9889 www.ozsaglikis.org
ÖZ TOPRAK-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Metin ÖZBEN İlkiz Sok. No: 16/2 Sıhhiye/ANKARA Tel: 0312 231 12 31 Faks: 0312 230 3171
ENERJİ-İŞ SENDİKASI Genel Başkan: Mahmud ALTINSOY Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Oğuzhan İş Mer. No: 17/10 Fatih/İSTANBUL Tel: 0212 531 5661 Faks: 0212 531 5663 www.enerjiis.com
BÜYÜK
AİLESİ
KARDEŞLERİNE ZALİMLERİN İNSANLIĞI ÖLDÜREMEDİĞİNİ GÖSTER! “HAK-İŞ KONFEDERASYONU BAĞIŞ HESABI” ZİRAAT BANKASI, ANKARA/AKAY ŞUBESİ, HESAP: 0760 5994340-5012 IBAN: TR62 0001 0007 6005 9943 4050 12
www.hakis.org.tr
alef tanıtım
İÇİNDEKİ ACIYI UYUTMA!