ALTIN DÜNYASI SAYI 148

Page 1

Altın Dünyası www.altindunyasi.org

SAYI 148

MÜCEVHER ENDÜSTRİSİNDE

DEV SATIN ALMA


2 Altın Dünyası



4 Altın Dünyası


ALL AROUND THE WORLD


6 Altın Dünyası



8 Altın Dünyası



10 Altın Dünyası



SATIŞA HAZIR MİNİ DÜKKÂN’LA KAZANMAYA HAZIR OLUN! Piano Very Jewellery ile çalışmak son derece hızlı ve kazançlı. İşte karşınızda Piano’nun ürününden görseline Satışa Hazır Mini Dükkân'ı. Binlerce model arasından ürünlerini seç, standına diz, display’li Mini Dükkânı’nla hemen satışa başla. Koca mağazayı Mini Dükkân’a sığdırdık, kazancı vitrininize taşıdık!

Satışa Hazır Mini Dükkân ile kazanmak için hemen bizimle iletişime geçin!

Konsepti Yerinde Görmek için Nişantaşı Mağazamıza

^^ ^

Bekliyoruz.

Mİ? İMİZİ İZLEDİNİZ REKLAM FİLM

TOPTAN SİPARİŞLERİNİZ İÇİN ; www.pianokuyumculuk.com

12 Altın Dünyası

pianojewellery pianojewellery.com

+90 (530) 171 42 59

Kuyumcukent AVM No. 173 Bahçelievler/İSTANBUL



Altın

jivaljival

14 Altın Dünyası



16 Altın Dünyası



18 Altın Dünyası



20 Altın Dünyası



22 Altın Dünyası



24 Altın Dünyası



Mağazalar Adana Çukurova • Seyhan •Park AVM • M1 Real AVM Adıyaman Merkez Afyon Park Afyon AVM Ankara Ankamall • Kızılay •Nata Vega AVM • Ulus Antalya Manavgat Novada AVM • Alanyum AVM • Özdilek AVM Aydın Forum AVM • Nazilli • Söke Balıkesir Merkez • Ayvalık • Edremit • Bandırma Batman Merkez Bilecik Merkez • Bozüyük Bingöl Merkez Bursa Kapalıçarşı • Endülüs Park AVM • MarkaPark AVM • Yenişehir Denizli Merkez • Çivril • Forum Çamlık AVM Diyarbakır Ceylan Karavil Park AVM Edirne Erasta AVM Elazığ Merkez Erzurum Yakutiye Eskişehir Merkez1 • Merkez2 Gaziantep Gaziler Cad. Hatay Prime Mall Isparta Merkez İstanbul Ataşehir • Avcılar • Bağcılar • Bakırköy • Başakşehir • Beylikdüzü • Büyükçekmece • Çağlayan • Eyüp • Fatih • Hilltown AVM • İstanbul Forum AVM • Kadıköy Altıyol • Kağıthane • Kurtköy • Mall Of İstanbul • Maltepe • Maltepepark AVM • Maltepe Piazza AVM • Marmara Park AVM • Metrogarden AVM • Metroport AVM • Nautilus AVM • ÖzdilekPark AVM • Palladium AVM • Rami • Sultanbeyli • Sefaköy • Şirinevler • Ümraniye • Viaport AVM İzmir Aliağa • Bornova • Optimum AVM • Menemen • Ödemiş Kahramanmaraş Merkez Karabük Merkez Kastamonu Merkez Kocaeli İzmit Merkez • Symbol AVM Konya Kent Plaza • Zafer Malatya Merkez Manisa Alaşehir Mersin Forum AVM Muğla Marmaris Niğde Merkez Osmaniye Düziçi Rize Merkez Sakarya Adapazarı Samsun İlk Adım / Mecidiye Şanlıurfa Merkez Tekirdağ Çerkezköy • Çorlu Orion AVM Van Merkez Kıbrıs Girne

www.bluediamond.com.tr /bluediamondtr 26 Altın Dünyası


Pırlanta Değerinde Bir Yatırım:

Blue Diamond

Kısa bir sürede 100 mağazaya ulaşan Blue Diamond, hızla büyümeye devam ediyor. Mağaza zincirine katılanlara her dönemde çok kazandıran Blue Diamond, yatırımcılar için oldukça parlak fırsatlar sunuyor. Blue Diamond mağazası olmanın avantajlarını bayilerimizden dinlemek için siz de arayın. Blue Diamond dünyasını keşfedin.

Adanapark • BİRKAN GİZİR 0531 810 78 08 Antalya • SİNAN MAŞLAK 0532 432 90 45 Bursa Kapalıçarsı • GÜRSEL DURMUŞ 0532 214 24 83 Denizli • SAVAŞ TETİK 0532 336 80 93 Diyarbakır • ABDULLAH UTANGAÇ 0532 248 38 94 İstanbul Özdilekpark • ERHAN ÜLKÜ 0532 278 07 62 İzmir Aliağa • GÖKHAN KARATAŞ 0532 286 79 90 Konya • MEHMET KETENCİ 0532 364 16 55 Malatya • MİTHAT KÖSEM 0532 267 01 82 Bayilik başvurusu için: EYÜP ELİTAŞ - 0530 416 00 70

Satış Noktaları Aksaray Akbaşlar Kuyumculuk Ankara Burhan Kuyumculuk Aydın Altınefe Kuyumculuk Düzce Serbestler Kuyumculuk İstanbul Kocamustafapaşa Elif Gold • Çatalca Yaşar Kuyumculuk • Pendik Altınsaray Kuyumculuk • İstinye Çalışkan Kuyumculuk • Kartal Kadıoğlu Kuyumculuk İzmir Kemeraltı aytekin Kuyumculuk Karaman Öztoprak Kuyumculuk Konya Ereğli Altınpark Kuyumculuk Manisa Turgutlu Murat Kuyumculuk Mardin Turgutlu Murat Kuyumculuk Muğla Fethiye Osmanlı Kuyumculuk Ordu Fatsa Serdarlar Kuyumculuk Sakarya Karasu Tevfik Kuyumculuk Tekirdağ Çağrı Kuyumculuk Trabzon Altınsaray Sümer Kuyumculuk Uşak Ertürk Kuyumculuk Zonguldak Ereğli Güneş Kuyumculuk


EYÜP ELİTAŞ Blue Diamond Genel Müdürü Blue Diamond, sahip olduğu stoğu ve üretim gücü sayesinde en uygun fiyatlara mücevher satışı yapıyor. Kısa bir süre önce perakende sektörüne de girerek, Türkiye’nin dört bir yanında tam 100 mağazaya ulaştık ve her geçen gün daha da büyüyoruz.

Blue Diamond mağazası açarak; • Pırlantayı sektörde en iyi, en avantajlı yerden alabilirsiniz. • Ürünlerinizi, en iyi fiyat garantisi ile müşterilerinize sunabilirsiniz. • En az maliyetle, en etkin satışı yaptıracak dekora sahip olabilirsiniz. • Mağazada pırlantanın yanı sıra altın satışı da yapabilirsiniz. • Altın ürünlerini dilediğiniz yerden bağımsız olarak satın alabilirsiniz.

Bayilik başvurusu için Eyüp Elitaş – 0530 416 00 70

Siz de Blue Diamond mağazası açarak geleceğe yatırım yapın. 28 Altın Dünyası


NEVRA ZEYDAN Blue Diamond / Marmarapark AVM

BİLAL ÖZGENÇ Blue Diamond / Forum İstanbul AVM

Blue Diamond çok güçlü bir marka. Kendi üretim ekibi sayesinde koleksiyonlarını ilk elden oluşturup uygun fiyatlarla sunuyor. Böylelikle bizler bayi olarak en iyi ürünleri en avantajlı fiyatlarla müşterilerle buluşturma şansına sahip oluyoruz.

1970 den beri kuyumculuk sektöründeyiz. İlk mağazamız olan Çağlayan’dan sonra farklı müşterilere ulaşabilmek için forum İstanbul AVM’de Blue Diamond mağazamızı açtık. Ne kadar doğru bir karar verdiğimizi şimdi daha iyi anlıyoruz emeği geçen tüm Blue Diamond ailesine teşekkür ederiz.


30 Altın Dünyası



32 Altın Dünyası



34 Altın Dünyası



36 Altın Dünyası



38 Altın Dünyası



40 Altın Dünyası



42 Altın Dünyası



44 Altın Dünyası



46 Altın Dünyası



48 Altın Dünyası



50 Altın Dünyası



52 Altın Dünyası



54 Altın Dünyası



LİDERLERİN TERCİHİ ERPGOLDV2

A’DAN Z’YE KUYUMCULUK YAZILIMLARI

STOK TAKİP SİSTEMİ

ÖZEL RAPOR MODÜLÜ

BİLANÇO VE POZİSYON

ÜRETİM MODÜLÜ

Stoklarınız ile ilgili tüm detaylı bilgilere ulaşarak stratejik kararlarınızı belirleyin.

AIFA DEVELOPER STUDIO ile ihtiyaç duyacağınız tüm raporları özelleştirilmiş grafikler ve dashboardlarla kolayca oluşturun.

Alacak-Borç durumunuzu istediğiniz birimden takip ederek firma durumunuzu ayrıntılı izleyin.

Planlama ve hazırlık aşamalarını takip ederek üretim süreçlerinizin tamamını yönetin.

TİCARİ MARKALARIMIZ

56 Altın Dünyası


HALL5-5C65

AIFAFX TRADER MOBILE AL-SAT PLATFORMU

MÜŞTERİLERİNİZE KENDİ FİYATLARINIZI KOLAYCA YAYINLAYIN! ÜCRETSİZ DENEMEK İÇİN QR KODU OKUTUN!

KENDİ FİYATLARINIZIN PAYLAŞIMI

MT4 İLE ENTEGRE

MÜŞTERİLERE EKRANINIZIN DAĞITIMI

ERP GOLDV2’YE ENTEGRE

CARİ HESAP PROGRAMINA ERİŞİM

MÜŞTERİ GRUPLANDIRIMI

7/24 İŞLEM YAPABİLME İMKANI

ONLINE FİZİKİ İŞLEMLER

BAŞLICA REFERANSLARIMIZ

+90(212) 603 24 32 AI FA

Yenibosna Merkez Mah. Ladin Sk. Kuyumcukent 1. Plaza Kat:6 No:7 Bahçelievler/İSTANBUL

www.aifasoft.com


MERHABA Jewellery Antalya üçüncü fuar olur mu? Mücevher İhracatçıları Birliği, Pazar çeşitlendirme stratejisi çerçevesinde önemli organizasyonlara imza atmaya devam ediyor. Bu adımların sonuncusu Doğu Avrupa ve Rusya pazarlarına yönelik olarak organize edilen ‘’Jewellery Antalya’’ oldu. Bu pazarlardan 450 nitelikli alıcı, 54 katılımcı firma ile Antalya Rixos Sungate Otel’de bir araya gelecek. Duyurunun yapıldığı hafta 54 stand tükendi. 20’den fazla firma sıraya girdi. Pek çok firma, stand sahibi firmalarla ortak stand kullanımı için adım atıyor. Organizasyonun önemini sonradan ‘’farkeden’’ bir kaç kişi de organizasyonun gerçekleştirileceği otelde oda rezervasyonu yapma girişiminde bulundu. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin girişimi ile bu gibi durumların önüne geçildi. Şu ana kadar ki beklenti, ilk defa gerçekleştirilecek olan organizasyonun olumlu geçeceği yönünde. Jewellery Antalya’nın VicenzaOro’nun hemen öncesinde, yılbaşı alışverişi sonrasında, sevgililer günü ve dübya kadınlar gününe yönelik alışverişin hedeflendiği ‘’Cash and Carry’’ conseptinde olması önemli bir avantaj. Sektör kulislerinde bu fuarın mart ve ekim sonrasında sektörün üçüncü fuarı dahi olabileceği konuşuluyor. Mücevher İhracatçıları Birliği adına hazırladığımız World of Jewelry Magazine’in yeni sayısı bu organizasyon ile birlikte dağıtılmaya başlanacak.

Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Remzi ÇELEN remzi@altindunyasi.org

WOJ Cezayir’deydi Sektör Dubai üzerinden dolaylı olarak ticaret yaptığımız pazarlara yönelmeye başladı. Bunlardan biri de Cezayir. Bu ülkenin ön plana çıkmasıyla birlikte Merdiyen Fuarcılık ‘’Alger Bijoux 2019’’ organizasyonu düzenledi. Ülkemizden 60’a yakın firma da bu organizasyonda yerini aldı. Uluslararası yayınımız World of Jewelry bu fuarda da yabancı alıcılarla buluştu. Fuarla ilgili detayları ilerleyen sayfalarda bulacaksınız.

Mücevher endüstrisinde dev satın alma Louis Vuitton ve Christian Dior gibi markaların sahibi Fransız lüks tüketim ürünleri devi LVHM (Moët Hennessy • Louis Vuitton S.A) ABD’li 182 yıllık mücevher markası Tiffany & Co.’yu 16.2 milyar dolara satın almak üzere anlaştıklarını duyurdu. 2020 yılında sonuçlandırılması beklenen anlaşma hisselerdeki yükselişle piyasa değeri 205 milyar dolara ulaşan LVMH’nin tarihindeki en büyük satın alma oldu.

JCK MAGAZINE’den dijital yayıncılıkla ilgili örnek olacak önemli adım! Global mücevher endüstrisinin en önemli yayınlarından A.B.D. merkezli JCK Magazine kuruluşunun 150. yılında dijital yayıncılıkla ilgili önemli bir adım attı. JCK, yıllık baskı dönemini 8’den 4’e indirerek dijital mecralarının tamamını ücretli hale getirdi. Daha önce benzer adımları RAPAPORT ve IDEX gibi önemli yayınlar da atmıştı. JCK’in bu adımı Türkiye mücevher sektöründeki yayıncılığa da örnek olacak.

SAYI : 148

YIL : 15

YAYINCI

YAYIN / YÖNETİM

REKLAM REZERVASYON

Yayın Dünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş.

Remzi Çelen

Nur Kuşkondurmaz

Adres: Klodfarer Caddesi N:15 Kültür Apartmanı Kat:2 N:10 Sultanahmet - Fatih / İstanbul Türkiye

Aslı Çelebioğlu

Tel : +90 212 518 84 01 Fax : +90 212 518 84 02 Gsm : +90533 556 03 22 remzi@altindunyasi.org www.altindunyasi.org

BASKI ESER BAS. KAĞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

Maltepe Mahallesi, Litros Yolu Sk. 2. Matbaacılar Sitesi N2:2-4 D:2ND22, 34010 Z.Burnu/İstanbul Tel: (0212) 612 06 62

58 Altın Dünyası

Genel Yayın Yönetmeni Yazı İşleri Müdürü

Süleyman Önkoyun Art Direktör

Reklam Koordinatörü nur@altindunyasidergisi.com 0531 657 32 93

Ayşegül Elgin

Kurumsal Satış Yetkilisi aysegul@altindunyasidergisi.com 0536 935 58 56

Esin Çalışkan

HUKUK Gülizar Atayık

Hukuk Danışmanı

MUHASEBE Murat Ünlü

Muhasebe Sorumlusu

Kurumsal Satış Yetkilisi esin@altindunyasidergisi.com 0543 975 21 15

Serap Karakoç

Kurumsal Satış Yetkilisi serap@altindunyasidergisi.com 0533 319 48 53

Altın Dünyası dergisine internette, www.altindunyasi. org üzerinden erişebilirsiniz. Altın Dünyası dergisi ile ilgili öneri ve şikayetleriniz için remzi@altindunyasi.org adresine mail gönderebilirsiniz. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncı izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Altın Dünyası, Yayındünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. tarafından ayda bir yayımlanır. Yayın Süresi: Aylık Yayın Dili: Türkçe Yayının Türü: Süreli Yayın Yayının Mahiyeti: Ulusal Mücevherat Sektörü Dergisi

/AltinDunyasiYayinGrubu /AltinDunyasiYayinGrubu

/AltinDunyasiYayinGrubu /AltinDunyasiYayinGrubu



8 TAKSİT UYGULAMASI İLE SEKTÖR CANLANACAK

TOBB Türkiye Kuyumculuk Sanayi Meclis Başkanı ve Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek basılı ve külçe halinde olmayan altınla ilgili harcamalarda taksitlendirme süresinin 4 aydan 8 aya çıkarılmasının iç piyasaya hareketlilik getireceğini ifade etti. “Türkiye’de kuyumculuk sektörünün özellikle son 10-15 yılda büyüme açısından çok önemli gelişmeler gösterdiğini ifade eden TOBB Türkiye Kuyumculuk Sanayi Meclis Başkanı ve Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş:

8 taksit uygulamasının gelmesi ile birlikte sektörün daha fazla canlanacağına inanıyoruz. BDDK’nın aldığı bu karar, iç piyasada bir süre önce başlayan hareketliliği ileriye taşıyacaktır. -İmam ALTINBAŞ60 Altın Dünyası

“Kuyumculuk ve mücevher sektöründe büyüme hızı gelişmeye devam ediyor. Sektörde yaşanacak en küçük ivme bile gerek ekonomiye gerekse istihdama direk olarak katkı sağlayacaktır. Ülkemizde 250 bin kişi bu alanda istihdam ediliyor ve ülke çapında toplam 47 bin adet kuyumcu

bulunuyor. Dünya çapında rekabetçi avantajlara sahip olan kuyum ve mücevher sektörü ülke ekonomisine büyük değer sağlamaktadır. Sektörümüzde ciddi bir daralmaya sebep olan bu konunun çözüme ulaştırılması için çok mutluyuz. 8 taksit uygulamasının gelmesi ile birlikte sektörün daha fazla canlanacağına inanıyoruz. BDDK’nın aldığı bu karar, iç piyasada bir süre önce başlayan hareketliliği ileriye taşıyacaktır. Altın mücevherat sektöründe ilk 5 ülke arasına giren Türkiye’nin 10 yıl içerisinde dünya lideri olma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum” dedi.



‘BİR DİLEĞİM VAR’ PROJESİYLE 606 ENGELLİNİN HAYALLERİ GERÇEKLEŞİYOR İstanbul’da bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Bir Dileğim Var” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında 606 özel desteğe muhtaç genç ve çocukların dilekleri yerine getirilecek. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kuyumcukent iş birliğindeki projenin tanıtımı için Kuyumcukent Mağaza Bloğu Altın Meydanı’nda yapılan törende konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, yardıma ihtiyaç duyan öğrencilerin sevindirileceğini söyledi. Can, şöyle konuştu: “Ülkemizde engellilere yönelik önemli çalışmalar ve imkanlar söz konusudur. Devletimiz engellilerin ihtiyaçlarını karşılaması çerçevesinde elinden gelen imkanları seferber etmiştir. Ancak bir sosyal sorumluluk projesi olarak imkanı olan vatandaşlarımızın öğrencilerimize destek olması önemlidir. Bu projede gönüllere girilecek, öğrenciler sevindirilecek. Toplumsal birliğimiz ve beraberliğimiz bu proje çerçevesinde taçlandırılacaktır.” İstanbul Milli Eğitim Şube Müdürü Muhammet Emin Şen, Bakanlığın 2023 eğitim vizyonu kapsamında 62 Altın Dünyası

bu projenin hayata geçirildiğini ifade ederek, “Programda 43 özel eğitim okulumuzun 606 öğrencinin hayallerini gerçekleştirecek çekilişler gerçekleşecektir. Projenin önümüzdeki yıllarda da daha gelişerek devamını temenni ediyorum.” dedi. Kuyumcukent Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç ise, şunları söyledi: “İl Milli Eğiitm Müdürlüğü ile hayata geçirdiğimiz projede, özel eğitime ihtiyacı olan dezavantajlı çocukların ‘Bir dilekleri var mı ya da istedikleri alamadıkları bir şey var mı?’ düşüncesinden yola çıktık. Okullardaki öğrencilerin de isteklerini sorduk, onlar da kağıda dileklerini yazdılar. Biz de o kağıtları düzenleyerek kutulara koyduk, geçen sene 500 kardeşimizin dileğini yerine getirdik. O mutlulukları gördüğümüz zaman olumlu bir

şey yaptığımızın farkına vararak her sene bu etkinliği yaparak çocuklarımıza dokunmak ve onları mutlu etmek istedik. İsteğim, buraya gelen arkadaşlardan siz de bu kutulardan alarak çocuklarımızın dileklerini yerine getirmenizdir.” Konuşmaların ardından programda Gaziosmanpaşa TOGEMDER Özel Eğitim Anaokulu, Mimar Sinan İşitme Engelliler Okulu, Türkan Sabancı Görme Engelliler ve Mimar Sinan İşitme Engelliler Okulu öğrencilerinin gösterileri sunuldu. Gösterilerin ardından hediye seçme bölümüne geçildi. Halaç ve davetliler, kutulardan hediye seçerek çocukların dileklerini gerçekleştirmek için ilk adımı attı. Proje kapsamında, vatandaş ve öğrencilerin de katılacağı hediye töreni 16 Ocak’ta Kuyumcukent Nikah Salonu’nda gerçekleştirilecek.



MÜCEVHER ENDÜSTRİSİNDE

DEV SATIN ALMA Lüksün devlerinden Fransız LVHM, ABD’li Tiffany & Co’yu 16.2 milyar dolara satın alıyor. Lüks pazarının 2025’te 365 milyar euroya yaklaşması bekleniyor.

L

ouis Vuitton ve Christian Dior gibi markaların sahibi Fransız lüks tüketim ürünleri devi LVHM (Moët Hennessy • Louis Vuitton S.A) ABD’li 182 yıllık mücevher markası Tiffany & Co.’yu 16.2 milyar dolara satın almak üzere anlaştıklarını duyurdu. 2020 yılında sonuçlandırılması beklenen anlaşma hisselerdeki yükselişle piyasa değeri 205 milyar dolara ulaşan LVMH’nin tarihindeki en büyük satın alma oldu.

64 Altın Dünyası

LVMH hisseleri yüzde 2, Tiffany yüzde 5 yükseldi Tiffany’ye daha önce ekim ayı ortasında hisse başına 120 dolar teklif eden LVMH, iki şirketin yönetim kurullarında da onaylanması beklenen anlaşma kapsamında teklifini yüzde 12.5 artırarak 135 dolara çıkarttı. Anlaşma açıklaması sonrası Euronext Paris Borsası’nda işlem gören LVMH’nin hisseleri yüzde 2’nin üzerinde yükselerek

405.15 eurodan işlem gördü. Tiffany’nin Franfurt Borsası’nda işlem gören hisseleri ise yüzde 6.6 yükselişle açıldıktan sonra kapanışa göre yüzde 5 yükselişle 119 eurodan işlem gördü. LVMH’den yapılan açıklamada satışın 2020’de tamamlanması, rekabet otoritelerinden ve Tiffany hissedarlarından onay alınması gerektiği belirtildi.


Christian Dior, Fendi, Givenchy ve Tag Heuer gibi toplam 75 lüks markanın sahibi LVMH’nin milyarder başkanı Bernard Arnault, yaptığı açıklamada bu satınalma ile şirketin lüks mücevherde ve ABD pazarındaki konumunu güçlendirdiğini söyledi. Tiffany, genç dijital tüketiciye, LVMH ABD pazarına yaklaşacak Zarif mücevherleri, mavi kutuları ve Audrey Hepburn’ün başrol oynadığı Hollywood yapımı ‘Breakfast at Tiffany’s’ ile ünlü olan Tiffany, anlaşmanın uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlayacağını belirtti. 1837 yılında New York’ta kurulan şirket, markayı genç tüketiciler ve online alışverişçiler için daha cazip hale getirmeye çalışıyor ve LVMH gibi sermaye gücü olan bir şirketle bunu yapmasının kolaşlaşacağı değerlendirmesi yapılıyor. Christian Dior, Fendi, Givenchy ve Tag Heuer gibi toplam 75 lüks markanın sahibi LVMH’nin milyarder başkanı Bernard Arnault, yaptığı açıklamada bu satınalma ile şirketin lüks mücevherde ve ABD pazarındaki konumunu güçlendirdiğini söyledi. Uzmanlar anlaşma sayesinde LVMH’nin Gucci ve Cartier gibi markaların sahibi olan rakibi Richemont SA karşısında rekabetçi gücünü artıracağı yorumunu yapıyor. Şirketin en son Teksas’ta açtığı Louis Vuitton çanta mağazasının açılışına ABD Başkanı Donald Trump da katılmıştı. 2018 yılını bir yıl öncesine göre yüzde 7’ye yakın artışla 4.4 milyar dolar satış yaparak kapatan Tiffany’nin dünya çapında 300 mağazası bulunuyor. Satışlarının yüzde 44’ü Amerika kıtasından yüzde 43’ü ise Asya pazarlarından

gelen şirketin hisseleri LVMH’nin ilgisi basında ilk çıktığından bu yana yüzde 50’nin üzerinde yükseldi. 2025’te satışın %45’ i çinli tüketiciden gelecek Lüks ürünler sektöründeki itici güç 20’li ve 30’lu yaşlardaki Çinli tüketiciler. Kuzey Amerika’da ise alışveriş merkezlerinin ziyaretçi sayılarındaki azalışa bağlı olarak lüks tüketim ürünlerinde bir yavaşlama gözlemleniyor. Bain & Co ortaklarından Claudia D’Arpizio Çinli tüketicilerin küresel lüks pazarındaki önemine dikkat çekti ve “2025 yılına geldiğimizde küresel lüks ürünler pazarının yüzde 45’i Çinli tüketicilerin alımlarından oluşacak ve bu satışlarının yarısı Çin’de gerçekleşecek” dedi. Pazar bu yıl 276 milyar euroya ulaşacak Danışmanlık şirketi Bain & Co kişisel lüks ürünler pazarının 2017’den 2018’e yıllık yüzde 6 büyüme sağladığını ve 260 milyar euro büyüklüğe ulaştığını belirtiyor. Bain Küresel Lüks Ürünler Pazar Araştırması raporunda 2019 yılında ise sektörün yüzde 4 ila 6 büyüme ile 271-276 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. 2025’e gelindiğinde ise pazarın toplam büyüklüğünün 320 ila 365 milyar euroya ulaşacağı tahmin ediliyor. Rapora göre mücevherdeki büyüme, lüks moda ürünlerinden daha hızlı ve mücevher sektörünün bu yıl yüzde 7 büyüme ile 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. (Dünya)


JCK MAGAZINE BASKI DÖNEMİNİ 8’DEN 4’E İNDİRDİ, TÜM DİJİTAL HİZMETLERİNİ ÜCRETLİ HALE GETİRDİ! Global mücevher endüstrisinin en önemli yayınlarından A.B.D. merkezli JCK Magazine kuruluşunun 150. yılında dijital yayıncılıkla ilgili önemli bir adım attı. JCK, yıllık baskı dönemini 8’den 4’e indirerek dijital mecralarının tamamını ücretli hale getirdi. Daha önce benzer adımları RAPAPORT ve IDEX gibi önemli yayınlar da atmıştı. JCK’in bu adımı Türkiye mücevher sektöründeki yayıncılığa da örnek olacak. 66 Altın Dünyası

S

ektörel yayıncılıkta da önemli gelişmeler yaşanıyor. Mücevher sektörüyle ilgili en önemli yayınlardan biri olan JCK Magazine de 2020 yılında basılı mecradan dijital mecraya dönüşü hızlandırma kararı aldı. 2020 yılından itibaren baskı dönemi 8’den 4’e indirilecek, video, diiital dergi, podcast, sosyal medya, web, mailing gibi dijital mecralara daha çok ağırlık verilecek. Daha önce bir bölümü ücretsiz olarak sağlanan dijital servislerin tamamı ücretli hale gelecek. JCK Haber Direktörü Rob Bates yayınlanan makalesinde dijital dönüşüm ile ilgili şunları söyledi; ‘’Dijital dünyada yaşanan gelişmelerle birlikte sektörel yayıncılığın da rolü değişti. Artık sektörel yayıncılık basılı derginin çok daha fazlasını ifade eden bir kavram haline geldi. Yıllar içinde internet teknolojilerinin bize neler kattığını ve bizi ne kadar geliştirdiğini gözlemledik. 2020 yılından itibaren dijital varlığımızı genişleterek sosyal medya, günlük ve haftalık mailing, web, podcast, dijital dergi (flipbook) gibi araçlarla

reklamverenler için yeni fırsatlar sunacağız.’’ JCK Magazine’in attığı bu adım dijital hizmetlerin neredeyse tamamının ücretli hale gelmesi anlamına geliyor. Daha önceden basılı formatta yer alan bir markanın ürün koleksiyonları, JCK’in sosyal medya hesaplarında da yayınlanıyorken artık bu hizmet ücretlendirilecek. Yani reklam verenlerin basılı dergi için ayrı, sosyal medya için ayrı ödeme yapması gerekecek. JCK magazine gelecek yıl 8 baskı sayısından 4’e geçecek ve daha fazla kaynağını dijitale yönlendirecek. Benzer adımları daha önce de RAPAPORT ve IDEX gibi yayınlar da atmıştı. Rapaport bugün mücevher endüstrisinin en önemli yayın organlarından biri konumunda ve etkileşiminin çok önemli bir bölümü dijital mecralardan mücevher sektörüne ulaştırılıyor. Örneğin Rapaport’un haftalık mücevher endüstrisi mailing çalışması on binlerce kişiye ulaştırılıyor, Martin Rapaport’un video podcastleri yine on binlerce kişi tarafından izleniyor.



‘ROSE DIOR POP’ Dior Joaillerie’in 20. yıldönümünü markanın Sanat Yönetmeni Victor De Castellane,‘Rose Dior Pop’ Koleksiyonu ile kutluyor. Koleksiyonun tamamı yaprakları pırlantalarla süslenmiş, canlı ve cesur renklere sahip, gül şeklinde yüzüklerden oluşuyor. 18 ayar altın sap, dikenlerle tamamlanmış doğal gül sapları şeklini taklit ediyor. Gülün tam merkezinde ise renge uygun büyük değerli bir taş kullanılmış. De Castellane Dior’un çarpıcı renklere ve çiçeklere olan bağlılığını bu koleksiyonda yansıtıyor, ki bu her iki bağlılığı da Dior Joaillerie için tasarladığı çoğu koleksiyonda görmek mümkün.

68 Altın Dünyası




MÜCEVHER SAHNESİNDE İtalyan moda devi Giorgio Armani, ilk mücevher koleksiyonunu piyasaya sürdü. Diğer tüm Armani dünyasına uygun olarak koleksiyon, şıklığı ve mücevheri bir araya getiriyor. Üç tema etrafında tasarlanan Giorgio Armani mücevher koleksiyonu, evin birkaç karakteristik sembolünü keşfederken, Armani tarzına yeni bir görünüm getiriyor. Giorgio Armani’nin mücevher koleksiyonu, üç temaya odaklanıyor: Borgonuovo, Sì ve Firmamento. İlk olarak, beyaz altın, pastel tonlar ve pırlantalardan oluşan Borgonuovo koleksiyonu. Armani’nin sembolik kadın parfümü ile aynı adı taşıyan Sì koleksiyonu siyah ve beyazın kontrastından oluşuyor. Siyah oniks ve pırlantalardan oluşan çiçek görünümünde tasarımlara sahip. Son olarak Firmamento koleksiyonu ise Giorgio Armani’nin ilhamlarında tekrar eden bir tema olan gecenin yıldızlarından ilham alıyor. Giorgio Armani butiklerinde satışa sunulan mücevherlerin fiyatları 1000 ila 30 bin euro arasında.


MÜCEVHERDE MERCAN KIRMIZISI Kiswah Jewellery, geçmişi mücevher sanatı aracılığıyla yeniden canlandırıyor. Kültürel değerlerden yola çıkan ve çeşitli sanat dallarını sergileyen mücevherler, mercan taşının canlı kırmızısı ile renklendiriliyor. İpek Yolu’nun etrafındaki geleneksel takıları inceleyen KISWAH, 18. yüzyıl dönemine ait takıları günümüz tezhip sanatı formuna yaklaştırarak yorumluyor. Mücevherin ortasındaki büyük mercan parçasını çevreleyen kısım modern tezhip motiflerinin zarafetini sergiliyor. Mercanın yanı sıra elmaslarla süslenmiş, kolye ve küpe seçenekleri olan bir başka tasarımı Timur dönemine ait bir takıdan esinleniyor. İspanya’daki Kurtuba Camii ve Memlük döneminin sanatsal kandilleri de mercan ile renklendirilen takılara esin kaynağı olan diğer iki kültürel değer olarak yer alıyor. Kündekari ve çini de mercanın kırmızılığı ile buluşturulan sanat dallarından… Bir ahşap uygulaması tekniği olan kündekariden esinlenen mücevherlerde geometrik desenlerine uygun olarak şekillendirilmiş mercan parçaları bulunuyor. Çini sanatından esinlenen rengarenk kolye tasarımı da mercan taşı ile süsleniyor. 72 Altın Dünyası


www.figarob2b.com



Bvlgari ve Save The Children’dan Yeni Sosyal Sorumluluk Kampanyası

#GiveHope

Bvlgari ve uluslararası sivil yardım kuruluşu Save The Children’ın başlattığı #GiveHope kampanyası için çok sayıda ünlü isim objektif karşısına geçti. Bvlgari, kar amacı gütmeyen uluslararası yardım kuruluşu ‘Save the Children’ ile on yıl boyunca süren ortaklığını ve dünyadaki milyonlarca çocuğu daha parlak ve daha iyi bir gelecek için eğitimlerindeki iyileştirmelerle güçlendirmeye devam eden bağlılıklarını kutluyor. Kampanya, Bvlgari’nin ve Save The Children’ın ortak misyonu olan, dünyanın en savunmasız ve yoksul çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak konusunda, güçlü bir sembol niteliğinde. Bvlgari’nin ve Save The Children’ın, ortaklıklarını onurlandırmak için başlattığı #GiveHope kampanyası için

çok sayıda ünlü isim, İngiliz fotoğrafçı Rankin’in objektifi karşısına geçti. Lily Aldridge, Ursula Corbero, Alicia Vikander, Leydi Kitty Spencer, Laura Harrier, Eva Yeşil, Nieves Alvarez, Isabella Ferrari, Maya Henry, Kristina Bazan, Ginevra Bulgari, Carlota Bulgari gibi ünlüler, #GiveHope isimli projenin destekçileri arasında yer aldı. Kampanyayla birlikte sunulan yeni Bvlgrai ve Save the Children Kolyesi gümüş ve oniksten oluşuyor, tepe noktasında da küçük bir yakut kullanılmış.


YENİ YILIN İLK HEDİYESİ ALTINBAŞ’TAN Türkiye’nin lider mücevherat markası Altınbaş, bu yılın en çok tercih edilen koleksiyonlarından oluşturduğu bir seçki ile yılbaşına özel seçenekler sunuyor. Her yıl mücevher severlere Aralık ayında gerçekleştirdiği özel kampanyalar ile hediye alışverişlerinde alternatifler sunan Altınbaş; geleneği bozmayarak yine birbirinden zarif seçenekler sunuyor. Farklı zevk ve beğenilerdeki ürünler ile yılbaşı hediyesi düşünenlerin en büyük yardımcısı olan Altınbaş’ta sevdiklerini mutlu etmek isteyenler için her tarza ve bütçeye hitap eden birçok ürün yer alıyor.

76 Altın Dünyası

Klasikten moderne her zevke hitap eden tasarımlarıyla mücevher severlerin gözdesi olan Altınbaş, en ince işçilik detaylarına yer verilen ve özel olarak tasarlanan pırlanta, elmas, inci ve altın ürün alternatifleriyle yeni yılda fark yaratıyor. Altınbaş’ın yılbaşı koleksiyonuna, tüm Altınbaş mağazaları ve online satış sitesi altinbas.com’dan ulaşabilirsiniz.



İ Ş D Ü N YA S I N I N YENİ NORMALİ

‘‘V.U.C.A.’’ Mücevher İhracatçıları Birliği, şirketlerini geleceğe taşımak isteyen firma sahiplerine yönelik eğitim toplantısı gerçekleştirildi. ‘’V.U.C.A.’’ Koşullarında Liderlik eğitimine sektörden çok sayıda kişi katıldı. Arpaş CEO’su Fatih Kemahlı koordinatörlüğünde gerçekleştirilen programın sunumu Burak Ercivan tarafından yapıldı.

78 Altın Dünyası


M

ücevher İhracatçıları Birliği, üye firma sahipleri ve üst düzey yöneticilerine yönelik V.U.C.A. Koşullarında Liderlik başlığında eğitim toplantısı gerçekleştirdi. Değişimin son derece hızlı olduğu günümüz iş dünyasında rekabetçi olabilmek ve karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir iş modelleri ortaya oyabilmek için liderlerin neler yapmaları gerektiğinin vurgulandığı eğitimde önemli başlıklar ele alındı. Altın fiyatlarında ve kurlarda yaşanan hareketlilik, serbest ticaret anlaşmaları, tarifler, tüketici profilinde yaşanan değişim, ülkeler arası siyasi konjonktürde ve daha pek çok alanda yaşanan değişim ve gelişmeler pek çok sektör gibi mücevherat sektörünü de etkiliyor. Global pazarlarda yaşanan değişime ayak uydurabilmek rekabet üstünlüğü elde etmenin ön koşullarından biri haline geldi. Artık iş dünyasının yeni normali; V.U.C.A.

‘’V.U.C.A.’’ Koşullarında Liderlik konulu eğitimden notlar; Dijitalleşen ve hızlı değişime uğrayan bu dünyamızda uzun vadeli, katı planlamalar başarısızlığa mahkumdur. Basit çözüm tarifleri artık istenilen ve beklenenlere yetersiz kalabiliyor. İnsanoğlunun sürekli değişime uğraması yeni bir hadise değildir. Şirketlerin çalışmak zorunda olduğu dijital iş ortamlarında, sistemler git gide karmaşıklaşıyor ve bu zamana kadar uygulanan yönetim ve liderlik yasaları artık taşıyamıyor. V.U.C.A. dünyasına boyun eğmeyecek liderlik yasalarına ihtiyaç duyuluyor. Çünkü, dijital dünyamızda, yönetim yalnızca karmaşık verilerle uğraşmak değil, aynı zamanda yüksek eğitimli çalışanları yanında tutabilmektir! Bundan dolayı geleceğin liderleri şirketlerde dijital ve kültürel dönüşümü şekillendiren ve yöneten “Change Agents” rolüne girmeleri gerekiyor.


V U C A

Volatility (Değişiklik)

Uncertainty (Belirsizlik)

Complexity (Karmaşıklık)

Ambiguity (Muğlaklık)

Yeni bir boyuta ulaşan değişim, inovasyonun hızına bağlanıyor. Dünyamızın hızla değişmesi hissi de, dünya çapında neredeyse anında bilgi yayılmasıyla kanıtlanıyor. Mümkün olduğunca, yaklaşan değişikliklerin bulgularını tespit edebilen erken uyarı sistemlerine ihtiyaç duyulmasına yol açıyor.

Tahminlerin mümkün olmadığı ve dolayısıyla planların pek anlamlı olmadığı hissini açıklar. Bu belirsizliğe cevaben, çevikliğin (Agile) akıcılığında ifade edilen çabuk adapte olma yeteneği ile karşı koyulabiliniyor.

Karmaşıklık, basit bir neden-sonuç ilişkisi açısından doğrusal olarak yanıt vermeyen bir sistemin mülkiyetidir. Tüm sistemlerin karmaşık olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, farklı sonuçlar elde edilir. Bir taraftan, daha karmaşık modelleme yöntemleri önerilmekte, diğer taraftan, şirket ve kuruluşların karmaşık ortamlarda ayakta kalabilmeleri için yönetim sistemleri geliştirilmektedir.

“One fits all” ve “Best practice” stratejileri geçmişte kaldı! Çözümler eskisi gibi sadece siyah ve beyaz değil! Artık renkler içinde de bir seçenek, çözüm olabiliyor. Şirketlerde liderlik yapanlara yönlendirilen talepler, her zamankinden daha çelişkili ve daha paradoksal olup, kişisel değer sistemini teste tabi tutmaktadır. Kararlar, cesaret, farkındalık ve hataları kabul görmeyi gerektirir.

VUCA dünyasında liderliğe değinmeden önce VUCA kısaltmasını iyi anlamamız ve algılamamız gerekiyor.

laşan değişikliklerin bulgularını tespit edebilen erken uyarı sistemlerine ihtiyaç duyulmasına yol açıyor.

VUCA

U – Uncertainty ( Belirsizlik )

Wikipedia’ya göre ABD Ordusu Savaş Koleji, soğuk savaş sonrası döneminde bu kısaltmayı ortaya koydu. 1990’dan zamanımıza, “VUCA” terimi, özellikle ekonomik sistemlere (örneğin, satış piyasaları, ürün yaşam döngüleri) girerek yaygın hale gelmiştir. V – Volatility (Değişiklik) U – Uncertainty (Belirsizlik) C – Complexity (Karmaşıklık) A – Ambiguity (Muğlaklık)

V – Volatility ( Değişiklik )

Yeni bir boyuta ulaşan değişim, inovasyonun hızına bağlanıyor. Dünyamızın hızla değişmesi hissi de, dünya çapında neredeyse anında bilgi yayılmasıyla kanıtlanıyor. Mümkün olduğunca, yak-

Tahminlerin mümkün olmadığı ve dolayısıyla planların pek anlamlı olmadığı hissini açıklar. Bu belirsizliğe cevaben, çevikliğin (Agile) akıcılığında ifade edilen çabuk adapte olma yeteneği ile karşı koyulabiliniyor.

C – Complexity ( Karmaşıklık )

Karmaşıklık, basit bir neden-sonuç ilişkisi açısından doğrusal olarak yanıt vermeyen bir sistemin mülkiyetidir. Tüm sistemlerin karmaşık olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, farklı sonuçlar elde edilir. Bir taraftan, daha karmaşık modelleme yöntemleri önerilmekte, diğer taraftan, şirket ve kuruluşların karmaşık ortamlarda ayakta kalabilmeleri için yönetim sistemleri geliştirilmektedir.

‘‘Dijitalleşen ve hızlı değişime uğrayan bu dünyamızda

uzun vadeli, katı planlamalar başarısızlığa mahkumdur. Basit çözüm tarifleri artık istenilen ve beklenenlere yetersiz kalabiliyor. İnsanoğlunun sürekli değişime uğraması yeni bir hadise değildir. 80 Altın Dünyası


A – Ambiguity ( Muğlaklık )

“One fits all” ve “best practice” stratejileri geçmişte kaldı! Çözümler eskisi gibi sadece siyah ve beyaz değil! Artık renkler içinde de bir seçenek, çözüm olabiliyor. Şirketlerde liderlik yapanlara yönlendirilen talepler, her zamankinden daha çelişkili ve daha paradoksal olup, kişisel değer sistemini teste tabi tutmaktadır. Kararlar, cesaret, farkındalık ve hataları kabul görmeyi gerektirir.

VUCA dünyasında liderlerin üç görevi

Bir: Geleceğin lideri Network ağlarını yönetir ve yönlendirir!

Dijitalleşen şirketlerde çalışanlar ekip halinde hareket eder, networkleri çok güçlüdür ve bundan dolayı gün geçtikce daha fazla bilgiye sahip olurlar. Bu gerçek şirketlerdeki mevcut güç ilişkilerini de değiştirmektedir. Hiyerarşik yapılar, yeni ağ yapıları lehine çözülmektedir. Liderlik demek, Network ağlarına entegre olmak ve iletişimi etkin şekillendirmek; yani ağlardan bilgi toplamak, değerlendirmek ve yaymak, ağlar içinde güvenilir çalışma ilişkileri kurmak, arayüzleri ayarlamak, açık hedefler belirlemek ve zamanında geri bildirim sağlamak anlamına gelir. Kısacası sorumlu olduğu Network ağını etkileyebilmek, yeni liderlerin vasıflarından bir tanesidir.

İki: Yarının lideri vizyonları ile yol açar!

Küreselleşen bir dünya ve şirketlerde giderek esnekleşen

çalışma alanları (Homeoffice) gerçeği, çalışanların şirkete sadakatini hızla kaybettiriyor. Yöneticiler ekiplerini bir arada tutmak ve uzakta çalışanlarla iletişimde olmak için daha çok çaba sarf etmeli. Bu zorluğu başarabilmek için liderlerin şirket vizyonunu kalıcı metodlar ile çalışanlarına aktarabilmeli. Bu metodlardan en basit ve başarılı “Storytelling” olmaktadır. Bu metod ustalıkla kullanıldığında, değişim süreçlerini destekleyebilir, kurumsal vizyonu taşıyabilir ve çalışanlara ilham verebilir. Bu şekilde yönetici, çalışanları öğrenmeye, inisiyatif geliştirmeye ve yenilikleri başlatmaya teşvik etmek için “anlatımlar” kullanır. Öyleyse lider, hassas değerleri “Storytelling” metodunu kullanarak şirketin hedeflerini gösteren bir anlatıcısı olur. Bu anlatımlarda “Bu şirket için çalışmanın katma değeri nedir?” veya “Büyük resme ne gibi katkılar sağlıyorlar?” gibi konular işlenerek, çalışanların geleceği için kafalarda çekici bir vizyon oluşturmak ve şirketin sahiplenmesini sağlayarak, sadakat ve bağlılığa yönlendirilir.

Üç: Yarının lideri kendini bir koç (Coach) görür!

Çok seyahat eden ya da örneğin ev ofislerinde çalışanlar için yöneticileri ile yapılan kişisel toplantıların önemli bir olay haline gelir. Bu durumdan dolayı çalışanlar yakınlık ve güvene ihtiyaç duyuyor, kariyerlerinde rehberlik istiyor ve geri bildirim bekliyorlar. Koçluk, çalışanın kendi kendine yardım etme-

sini sağlar ve bu sergilediği davranışından dolayı doğru soruların yansıması ile birlikte öğrenme süreçini tetikler. Koçluğun amacı, motivasyon ve öz-yeterliği aktarmak ve çalışanları mesleki gelişim yolunda desteklemek. Bu desteği, yıllık geri bildirim tartışmasıyla değil, “anlık geri bildirim” metodu ile uygular. Sonuç olarak VUCA dünyasında liderlik demek… Dijital dünyadaki liderlik, yöneticilerden hiyerarşik ve net olarak planlanabilir yapılardan çok daha fazlasını istemektedir. İşin dijital dünyasında, sadece “insan yönetimi” değil, gelecekteki liderin aktif bir bilgi ve motivasyon alışverişini her zaman teşvik eden ve çalışanla açık bir diyaloğa yol açan bir etkendir. Her şeyden önce, dijital liderliğin sadece dijital medyayla değil, her şeyden önce ilişki yönetimi ile ön plana çıktığı anlamına geldiğini anlıyoruz.

‘‘VUCA Koşullarında Liderlik’’ eğitimi Arpaş CEO’su Fatih Kemahlı koordinatörlüğünde gerçekleştirildi.


Pırlanta aslında

ne demek? Atasay’ın evlenme teklif etmeyi düşünen beylere bir mesajı var.

KÜNYE Reklamveren: Atasay Reklamveren Yetkilisi: Elif Arzu Arıcan, Gonca Kahraman, Serra Hatman Reklam Ajansı: TBWA\Istanbul Prodüksiyon Şirketi: Public Film Yönetmen: Bertan Başaran Medya Ajansı: People Initiative PR Ajansı: desiBel Ajans

2

017 sonunda hayata geçirdiği #TakSanaYakışanı kampanyasıyla kadınları toplum baskısından ziyade kendilerine yakışanı takmaya çağıran Atasay, yeni reklam filminde evlilik teklifi hazırlığındaki beylere pırlantanın derin anlamlarını hatırlıyor. #TakSanaYakışanı etiketinin #YapSanaYakışanı ve #SeviyorsanTakSanaYakışanı türevleriyle desteklendiği TBWA\Istanbul imzalı filmde erkeklere hayatın müşterek olduğu, sahiplenmenin karışmak anlamına gelmediği, sosyal hayattaki özgürlüğün en az erkekler kadar kadınlar için de geçerli olduğu vurgulanıyor. Prodüksiyonunu Public Film’in üstlendiği filmin yönetmeni Bertan Başaran.

82 Altın Dünyası



Bergüzar Korel ve Halit Ergenç “Zen’siz Olmaz” Dedi

ZEN PIRLANTA’NIN YENİ MARKA YÜZLERİ, BERGÜZAR KOREL ve HALİT ERGENÇ Pırlantalı mücevherin lider markası Zen Pırlanta, hemen her kıtada beğeniyle takip edilen ünlü sanatçılar Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’i marka yüzü olarak duyurdu.

84 Altın Dünyası


Y

er aldıkları dizi ve filmlerle milyonların gönlüne taht kuran Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, bir marka için ilk kez bir araya geldi. Uzun soluklu proje, “İçimden Geldi” temalı reklam filmleri ile başladı. “İçimden Geldi” teması ile sadece özel anlarda değil, her an sevdiklerimize duygularımızı ifade edebileceğimiz ve bu anları ölümsüz kılacak en güzel armağanın Zen olduğu vurgulanıyor. Serinin ilk filmi, Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş ve Başkan Yardımcısı Şükran Güzeliş’in ev sahipliğinde, Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’in yanı sıra iş insanları, sanat dünyasından ünlüler ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin katılımıyla Rahmi M. Koç Müzesi’nde gerçekleşen özel bir davette gösterildi. Emil Güzeliş: “Marka yüzlerimizi, müşterilerimizle birlikte belirledik” Gecenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, pırlantalı mücevher denince akla gelen ilk marka olduklarının ve bu alandaki öncü rollerini yurtdışına da taşıyarak Türkiye’yi gururla temsil ettiklerinin altını çizerek şunları dile getirdi: “Zen Pırlanta olarak iletişime ve sürekliliğine önem veren bir markayız. Bugüne kadar ünlü bir isimle iş birliğimiz olmadı. Bu yolda ilerlemeye karar verdiğimizde, öncelikle mağazalarımız ve bayilerimiz aracılığıyla müşterilerimizin önerilerini aldık. Böylelikle hem ülkemizde hem de yurtdışında milyonlarca seveni olan çok değerli sanatçılarımız Bergüzar Korel ve Halit Ergenç ile çalışmaya karar verdik. Bağlılığın ve aşkın simgesi pırlantayı bu güzel çiftten daha iyi anlatacak biri olmadığını düşünüyorum. Kendileriyle güzel bir yolculuğa başladık; projemizin başarılı olacağına yürekten inanıyorum.” Şükran Güzeliş: “Milyonların sevdiği iki değerli sanatçıyla yolumuza devam ediyoruz” Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şükran Güzeliş konuşmasında, pırlantanın her kadının hayali olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Yıl dönümleri, sevgililer günü, yılbaşı gibi özel günlerde hatırlamak ve hatırlanmak çok önemli… Bu özel günlerin dışında da hiç beklenmedik bir anda içten gelerek verilen bir hediye çok daha anlamlı ve değerli oluyor. İşte buradan yola çıkarak yeni reklam filmlerimizde “içinizden gelen her an Zen’siz Olmaz” diyoruz. Bu filmlerimizi sevgili Bergüzar Korel ve Halit Ergenç ile birlikte sunmaktan çok mutluyuz. Çok güzel işlere imza attık, her iki taraf için de hayırlı olmasını diliyorum.” Bergüzar Korel: “Bizi ve alışkanlıklarımızı anlatan bir reklam filminde olmaktan çok mutluyuz” Zen Pırlanta’nın yeni marka yüzü Bergüzar Korel de, eşi Halit Ergenç ile bir marka için ilk kez bir araya geldiklerini belirterek; “Proje bize ulaştığında öncelikle Güzeliş Ailesi ile tanıştık, ofislerini, üretim bölümlerini gezdik, marka ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olduk. Uzun sohbetler ettik, samimiyetlerini ve aile sıcaklıklarını gördük. Senaryolar ise adeta bizi anlatıyordu, biz de özel günleri beklemeden

Bağlılığın ve aşkın simgesi pırlantayı bu güzel çiftten daha iyi anlatacak biri olmadığını düşünüyorum. Kendileriyle güzel bir yolculuğa başladık; projemizin başarılı olacağına yürekten inanıyorum. -Emil Güzelişiçimizden geldiği anda hediye alırız. Ortaya çıkan filmler de markayı olduğu kadar bizi de yansıttığı için çok içimize sindi” dedi. Halit Ergenç: “Sevgi, sadece özel günlerde değil, içinden gelen her anda ifade edilmeli” Ünlü sanatçı Halit Ergenç de; markalarla yapılan işbirliklerinde, marka ve sanatçı uyumunun çok önemli olduğunu belirterek; “Sevginin sadece özel günlerde değil, içinizden gelen her anda ifade edilmesi gerektiğine inanıyorum. Zen Pırlanta’nın iletişim yolunun da bunun üzerine kurulmuş olması bizi proje ile bütünleştiren önemli bir nokta oldu” dedi. Zen Pırlanta’nın Yeni Reklamlarının Teması: “İçimden Geldi” Zen Pırlanta, özel günlerin yanı sıra, içinizden gelen her an kendinize ve sevdiklerinize bir Zen armağan edebileceğinizi ve Zen’in o anı ömür boyu unutulmaz kılacağını vurgulayan yepyeni reklam filmleri ile karşımıza çıkıyor. Filmlerde oyunculukları ve doğal tavırlarıyla çok sevilen bir çift olan Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’in samimi, sıcak anları konu ediliyor. “İçimden Geldi” temalı filmler, klasik pırlanta filmlerinden farklı tarzıyla dikkat çekiyor.


#SENİNBİRTARZINVAR

YENİLİKÇİ TAKILARIN FİLMİ YAYINDA

Piano Jewellery, birbirinden şık altın takıların yakın planda izlendiği ve dinamik geçişlerin hakim olduğu reklam filminin çekimlerini tamamladı.

Piano Jewellery’nin reklam filmini genç yaşta birçok başarıya imza atan, Kristal Elma, Felis Stevie gibi sektörün belirleyici yarışmalarından birincilikle ödülleriyle dönen yönetmen Silvyo Behmoaras çekti. Geçtiğimiz yıl Ben Fero’nun Demet Akalın klibini çeken genç yönetmen bu klibiyle 10 günde 20 milyon izlenerek tüm dikkatleri üzerine çekmişti. 1988 doğumlu Behmoaras dikkat çekici hikaye anlatma tekniğiyle izleyiciyi yarattığı atmosferin içine çekme konusunda oldukça başarılı. 2016 yılında 86 Altın Dünyası

Mediacat’in 30 Under 30 listesinde genç yetenekler arasına giren Silvyo Behmoaras’ın yönettiği ve çektiği Piano’nun reklam filminin şarkısını yetenekli kadın vokal Rozz Kalliope seslendiriyor. Dillere pelesenk olacak “Senin Bir Tarzın Var” rap parçası eşliğinde birbirinden şık altın takıların yakın planda izlendiği ve dinamik geçişlerin hakim olduğu filmin tamamı sinema sektörü için özel olarak geliştirilen Arri Alexa kamera ve anomorfik lenslerle çekildi. Dinamikleri sürekli değişen müzik sektörü

içinde kendine ait çizgisi ile var olma başarısı gösteren, farklı ses rengi ve birden fazla dilde rap söyleyebilmesi ile dikkat çeken Rozz Kalliope’nin Benjamins 2 ve Junya Mafia internette göz atılması gereken videolar arasında yer alıyor. Yönetmen Silvyo Behmoaras’ın çektiği ve yeni nesil rap sanatçısı Rozz Kalliope’nin “Senin Bir Tarzın Var” şarkısını seslendirdiği Piano Jewellery’nin reklam filmi Kasım ayında sinema salonlarında gösterimde olacak.

Marka: Piano Jewellery Yapım: PW Ajans // Premiere Works x Rafkat Yönetmen: Silvyo Behmoaras Görüntü Yönetmeni: Firar Güney Kayran Söz : Ali Hikmet Yavuz – Gülşah Şenkal Müzik: 3K1A Music – Deniz Erdoğan Seslendiren: Rozz Kalliope



Doğu Avrupa ve Rusya’dan önemli alıcılar ihracatçılarımızla bir araya gelecek!

JEWELLERY ANTALYA İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl ilk kez düzenlenecek olan JEWELLERY ANTALYA kapsamında özellikle Doğu Avrupa ve Rusya’dan 300 önemli alıcı 60’a yakın ihracatçı firmamız ile bir araya gelecek. Rixos Sungate Otel’de düzenlenecek olan organizasyon 3 - 7 Ocak 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Y

azar Ömer Şengüler’in “Marka Ol Emi” kitabının İstanbul’da bir AVM’de düzenlenen lansmanına katılan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türk ihracatına yönelik İhlas Haber Ajansı’na (İHA) önemli açıklamalarda bulundu. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak büyük bir projeye imza atmanın hazırlığı içerisinde olduklarını belirten Kamar, Antalya’da 3-7 Ocak tarihleri arasında düzenleyecekleri tatil konseptli mücevher alım heyeti ile Rusya ve çevresindeki 16, Avrupa’dan ise 9 olmak üzere toplamda 25 ülkeden 300 büyük alıcıyı bir araya getireceklerinin müjdesini verdi. TİM Başkanı Gülle ise, 2019 yılında ihracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını kaydetti. Antalya’da düzenlenecek fuarın Türk ihracatına büyük katkıda bulunacağını vurgulayan Kamar, şu ifadelerde bulundu:

88 Altın Dünyası

“Şu ana kadar 300 büyük alıcının rezervasyonunu aldık. Alım heyetleri ile B2B ilişkilerimizi tamamen tatil konseptinde yapmak istiyoruz. Turizmi işin içine sokarak, dünyanın en büyük alıcılarını ülkemize getireceğiz. Amacımız; yılbaşı satışlarını tamamlayan, 14 Şubat Sevgililer Günü ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yeni stok hazırlığında olan alıcılara, bu alanda dünyanın ilk fuarını organize etmektir.”

60’a yakın Türk firması alıcılarla buluşacak

“Rus coğrafyası, noel ve yılbaşı tatilini birleştirip, Antalya’ya gelsin” diyerek alıcılara çağrıda bulunan Kamar,“ Hem talilerini yapmalarını hem de fuarımızda onlarla B2B ilişkilerimizi geliştirmeyi istiyoruz. Bu fuarla birlikte ‘peşin ödeme yapılan stok fuarı’ olma adayı da olmak istiyoruz. Gelen alıcılar nakitle hazır stoklarını hemen alarak, Sevgililer Günü için ürünlerinin yetiştirebilecekler. Bunun yanı sıra fuarımız için gümrük ve taşıma firmalarını organize ediyoruz. Alıcılar geldiklerinde 60’a yakın Türk firmasıyla iletişime geçecek. Böylece biz de Rus coğrafyasında iyice


Bu organizasyon ile yılbaşı satışlarını tamamlayan, 14 Şubat Sevgililer Günü ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yeni stok hazırlığında olan alıcılarla ihracatçılarımızı bir araya getireceğiz. -Mustafa KAMARyerimizi güçlendirmiş olacağız. Beklentimiz çok yüksek. Türk mücevher sektöründe ilk kez böyle bir fuar düzenleniyor. Organizasyonumuzun çok başarılı geçeceğine inanıyorum. Arkasından Vicenza, Hong Kong ve İstanbul fuarlarıyla beraber Türkiye’nin mücevher satışına büyük katkı saylayacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.

“İhracatta Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdık”

Geçen yılın ikinci döneminden itibaren ihracatta ciddi bir artış olduğunu ifade eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Son iki ay hariç ihracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Her ay ihracat ailesine katılan bin 500, 2 bin civarındaki firmamızın katkılarıyla her ay ihracatçılarımızı artırıyoruz. Şu anda da geçen yılın üzerinde bir artış seyrediyor. Birkaç gün sonra da Kasım ayı ihracatını rekor olarak açıklamayı bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Bu yılın ihracat lideri sektörleri savunma ve mücevher

İhracatta 2019 yılının lider sektörlerini de açıklayan Gülle, “ Bu yılki ihracat performansı içerisinde özellikle savunma ihracatımızda ciddi bir artış var. Bunun yanı sıra ciddi artış gösteren ikinci sektörümüz mücevher sektörüdür. Ayrıca kimya sektörü çok şey beklediğimiz bir sektör ve bu sene bu sektörde yüzde 20’nin üzerinde bir artış var. Bu üç sektörümüz genel olarak artışların üzerinde bir performans gösterdi. O açıdan savunma sanayisindeki bu gelişme ileri teknoloji ürün ihracatı için çok önemli bir yer tutuyor. Ürün katma değeri yüksek olan mücevher ihracatının da aynı şeklide artması çok önemli” ifadelerinde bulundu.

“Antalya fuarından ülke ihracatı olarak çok şek bekliyoruz”

Antalya’da gerçekleşecek olan fuarı da değerlendiren Gülle, “B2B yapılan işleri son derece başarılı buluyorum. Türkiye artık bu tarz organizasyonlardaki stratejisini geliştirdi. Daha önceki alım heyetleri bazındaki yapılan çalışmaların neticelerine baktığımızda çok başarılı olmadıklarını görüyoruz. O nedenle alıcıların davet edilerek yapılan B2B görüşmelerin son derece faydalı olduğunu düşünüyorum. Bütün sektörlerde buna benzer organizasyonları destekliyoruz. O nedenle Mücevher İhracatçıları Birliğini bu organizasyon için kutluyoruz. Dünya mücevher ticareti içerisinde Türkiye 15 milyar dolarlık bir potansiyel içeriyor. Bu fuardan ülke ihracatı olarak çok şek bekliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.


BORSA ÜYESİ OLMAYAN FİRMALAR STANDART KÜLÇE ALTIN GETİREMEYECEKLER

G

eçtiğimiz aylarda Gümrükler Genel Müdürlüğü ihracatçıları yakından ilgilendiren bir genelge yayınladı. 2019/21 sayılı bu genelge ile dahilde işleme izni kapsamında olsa dahi standart işlenmemiş kıymetli madenlerin ithalinin sadece Kıymetli Madenler Borsası üyesi firmalarca yapılması zorunluluğu getirilmişti. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin girişimleri sonrasında yayınlanan bu genelgenin uygulanma tarihi 31/12/2019 tarihine kadar ertelenmişti. Belirlenen tarihin yaklaşması sebebiyle Mücevher

90 Altın Dünyası

İhracatçıları Birliği üyelerine gönderdiği bilgi notunda şu ifadelere yer verildi; ‘’01 Ocak 2020 tarihinden itibaren dahilde işleme izni kapsamında dahi olsa borsa üyesi olmayan firmalar standart külçe altın getiremeyecektir. Birlik olarak söz konusu genelgenin kaldırılmasına yönelik girişimlerimiz devam etmekle birlikte şu ana kadar bir sonuç alınamadığından 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren standart külçe ithal edecek firmalarımızın borsaya üye olmaları gerekeceğinden tedbir almaları hususunda bilgileri ve gereği rica olunur.’’


www.premierjwlry.com Kuyumcukent Atölye Bloğu 1. Kat 5. Sokak No: 20/21 Yenibosna / Bahçelievler / İSTANBUL / TÜRKİYE premierjewelrytr Tel: +90 212 444 0 995


8. ASEAN KONFERANSI, İSTANBUL’DA İLK KEZ DÜZENLENDİ Mücevher dünyasının G20’si orak kabul edilen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) bu yıl sekizincisini düzenleyediği Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansı’nı ilk kez İstanbul’da gerçekleştirildi.

M T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay , Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar, ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Suttipong Damrongsakul

ücevher İhracatçıları Birliği, Türkiye Tanıtım Grubu’nun desteğiyle 8. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Konferansı’na İstanbul’da ilk kez ev sahipliği yaptı. Aralarında Brunei, Kamboçya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Tayland ve Vietnam gibi ülkelerden oluşan Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere toplamda 37 ülkeden 100’ün üzerinde delegenin katıldığı 8. ASEAN Konferansı’nın açılış konuşmalarını T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, ASEAN

92 Altın Dünyası

Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Başkanı Suttipong Damrongsakul ve Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar gerçekleştirdi. “Mücevherin G20’sini İstanbul’a Topladık” Birlik olarak mücevher sektörünün, kıtaların köprüsü İstanbul’da buluşmasıyla doğu ile batının ilk kez bu kadar yakınlaştığını belirterek konuşmasına başlayan Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, ülkeler arasında neden modern bir İpek Yolu inşa edilemediğini sorarak 8. ASEAN Konferansı’nı çok önemsediklerinin altını çizdi.


Konferansa katılan 37 ülke, 88,5 milyar dolar mücever ithal ederken 111 milyar dolar ihracata imza atıyor. Yaklaşık 650 milyon kişinin yaşadığı ASEAN ülkeleri, yaklaşık 4,1 milyar dolar mücevher ithal ederken Türkiye’den sadece 45 milyon dolarlık bir alım yapıyor. Ülke olarak ihracatımızı artırmak için zor olan STA anlaşmalarının içeriklerini bürokrasiye anlatmalıyız. -Mustafa KAMAR -

“Mücevherin G20’si ülkelerle konferans boyunca mevcut ilişkileri gözden geçirip yeni iş birliklerine yelken açacağız” diyen Mustafa Kamar; şunları dile getirdi: “Yaklaşık 80 milyonluk nüfusa, 784 milyar dolar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya ve 168 milyar dolar ihracat hacmine sahip Türkiye, yaklaşık 4 saat uçuş mesafesinde olup 1,2 milyarlık nüfusa ve 24 trilyon dolar GSYH’ye sahip doğu ile batı arasındaki tek gerçek köprü konumunda… Ülke olarak 35 bine yakın perakende kuyumcusu, 6 bine yakın üreticisi 1000’e yakın ihracatçısı ve bunların yanı sıra dünyada yalnızca 64 adet olan LBMA üyesi 2 rafinerisi ile dünyanın en güçlü oyuncularından birisiyiz. Bugün için dünya mücevher sektöründe Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte 5 büyük pazardan biri, Hindistan ve Çin

ile birlikte en büyük 3 üreticiden biri ve İtalya, Çin ile birlikte en büyük üretimden ihracat yapan 3 ülke konumundayız. Geçtiğimiz yıl %36 oranında artışla 4,4 milyar dolar mücevher ihracatı, 2,5 milyar dolar harici işlem rejimi kapsamında ihracat ve 3,5 milyar dolarlık turizm ihracatına imza atmış bir ülke olarak Vicenza, Hong Kong, Moskova, Dubai, ABD gibi mücevher fuarlarının yanı sıra Suudi Arabistan, Katar ve Miami ziyaretleri gerçekleştirip sıradışı B 2 B’lerle hedeflerimize ulaşmak için çalışıyoruz.” “Hariçte İşleme ve Dahilde İşleme Rejimleri Her Ülke ile Uygulanmalı, Para Yerine Geçen Altınla Ticaret Kolaylaştırılmalı” “Mücevher sektöründe sınırlı seviyede söz sahibi ve ticaret hacmine sahip olmak bizleri üzüyor” diyen Kamar; “Konferansa katılan 37 ülke, 88,5 milyar dolar mücever ithal ederken 111 milyar dolar


ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Suttipong Damrongsakul

ihracata imza atıyorlar. Yaklaşık 650 milyon kişinin yaşadığı ASEAN ülkeleri, yaklaşık 4,1 milyar dolar mücevher ithal ederken Türkiye’den sadece 45 milyon dolarlık bir alım yapıyor. Ülke olarak ihracatımızı artırmak için zor olan STA anlaşmalarının içeriklerini bürokrasiyle anlatmalıyız. Yüksek ithalat vergilerini çözüme kavuşturarak dış piyasada, yalnızca işçilikten vergi alınmasıyla da iç piyasada doping etkisi oluşturabiliriz. Sektörümüz adına en önemli konulardan biri Hariçte İşleme ve Dahilde İşleme rejimlerini, tüm ülkelerle uyguluyor olmalıyız. Bunun yanı sıra günümüzde para yerine geçen ve takas aracı olarak kullanılabilen altın ile ticareti kolaylaştırarak ticaret savaşlarında bir koz olarak kullanılan Swift konusunda büyük bir adım atabiliriz. Tüm bu konulara dair hükümetlerle iş birliği yaparak mücevher sektörü hakkında farkındalığı artırmalı, beklenen süreçleri yasalaşması için adımlar 94 Altın Dünyası

artabilecek komisyonlar kurarak bir an önce çalışmaya başlamalıyız.” Suttipong Damrongsakul: “Çabalarımız, Daha Güçlü Mücevher Pazarlarının Gelişmesini Sağlayacak” ASEAN Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Suttipong Damrongsakul da konuşmasına; “Değerli Taş ve Mücevher Birlikleri’nin üyelerimiz arasındaki güçlü bağ sayesinde ASEAN Birliği resmen kurulmuş oldu” diyerek başladı. Suttipong Damrongsakul, şunları söyledi: “Projelerin hayat geçmesiyle birlikte ASEAN bölgesi ve ötesinde üreticiler, tedarikçiler, distribütörler ve perakendeciler arasında çok daha büyük bir iş birliği başlayacağına inanıyoruz. Böylesi bir hedefe ulaşma konusundaki kararlılığımız ve çabalarımız, yakın gelecekte ASEAN ve ASEAN dışı ülkelerde daha güçlü mücevher pazarlarının gelişmesini sağlayacak.”

İKO Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Gözen

Dünya Elmas Borsaları Fedearasyonu Başkanı Ernest Blom’un rahatsızlığı sebebiyle katılamadığı konferansta İKO Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Gözen, Bloom’un, “Laboratuvar Üretimi Elmaslar, Doğal Elmaslar, Uluslararası Elmas Ticareti ve WFDB’nin Elmas Ticaretindeki Rolü” konusundaki sunumunu katılımcılarla paylaştı. Ardından Nadir Metal Rafineri Uluslararası Projeler Direktörü Behnar Karaşen’in konuşması gerçekleşti. Programın devamında Akademisyen, Ekonomist ve Yazar Prof. Dr. Emre Alkin, “Ticaret Savaşları, Beklentiler, Ekonominin Geleceği” konulu bir sunum yaptı. İlk Panelde “Yeni Nesil İçin Pazarlama Stratejileri” Konuşuldu Konferans kapsamında öğleden sonra Informa Markets Mücevher Fuarları Direktörü Celine Lao, kısa bir konuşma gerçekleştirdikten sonra Idex-World Diamond Magazine Yazı İşleri

Müdürü Ya’akov Almor’un moderatörlüğündeki “Yeni Nesil İçin Pazarlama Stratejileri” paneli düzenlendi. İkinci Panelde “Kolay Ticaret, Ticaret Savaşları, Serbest Ticaret Anlaşmaları” Konuşuldu Konferansın devamında Nadir Metal Rafineri’den Av. Aycan Karagöz ile OECD Hukuk Uzmanı Rashad Abelson, “Sorumlu Altın Temini” konusunda görüşlerini aktardı. Ardından AGJA Yönetim Kurulu Üyesi & Guild Of Philippine Jewellers Inc. Yönetim Kurulu Başkanı Mia Florencio’nun moderatörlüğünde “Kolay Ticaret, Ticaret Savaşları, Serbest Ticaret Anlaşmaları” paneli gerçekleştirildi. 8. ASEAN Konferansı, AGJA Yönetim Kurulu Başkanı Suttipong Damrongsakul ve Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar’ın gün içinde ele alınan konulara dair değerlendirmeleriyle sona erdi.



GLT, BAŞKENT ESNAFINA EĞİTİM VERDİ

Türkiye Gemoloji Laboratuvarı GLT, Pırlanta Eğitim Semineri’nin ikincisini Ankara’da düzenledi. Ankara Kuyumcular Odası işbirliğiyle yapılan seminerde Ediz Dereli Diamond, Lizay Pırlanta ve Şahin Kuyumculuk markaları da sponsor olarak destek verdi.

S

ertifikasyon, eğitim ve değerleme konusundaki hizmetleriyle sektörün referans kuruluşu haline gelen Türkiye Gemoloji Laboratuvarı GLT’nin Adana’yla başlayan pırlanta eğitim seminerleri sürüyor. GLT eğitiminde ikinci durak Ankara oldu. Ankara Kuyumcular Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen Pırlanta Eğitim Semineri’nde Türkiye Gemoloji Laboratuvarı (GLT) Yöneticisi Gemolog Emre Günay tarafından GLT’nin hizmetleriyle pırlanta, elmas ve diğer değerli taşlar hakkında bilgilendirme yapıldı. Organizasyona Ediz Dereli Diamond, Lizay Pırlanta ve Şahin Kuyumculuk markaları da sponsor olarak destek verdi. Pırlanta eğitimi bir başkadır! Geniş bir katılımla gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını yapan Ankara Kuyumcular Odası Başkanı Hasan H. Çavuşculu, Kuyumcuların eğitiminin, tüketicilerin doğru bilinçlendirilmesi açısından da çok önemli olduğunu belirterek, “Altın takı gibi ürünler kadar pırlanta takılar da günümüzde çok büyük önem kazandı. Eğitim, günümüzde yaşanan rekabet ortamında bir adım öne çıkmanızı sağlar, diğerlerinden farklı olma ve fark yaratma arayışında

96 Altın Dünyası

önemli çözüm önerileri sunar. Bizce her eğitim önemlidir; ama pırlanta eğitimi bir başkadır. Burada alacağınız Pırlanta eğitiminin içeriğini iyi bir şekilde önemsemeye gayret edelim.” diye konuştu. Başkan Çavuşculu, eğitimi veren GLT Yöneticisi Emre Günay’a, İstanbul Kuyumcular Odası yetkililerine, seminerin düzenlenmesine katkı sağlayan sponsor firmaların temsilcileri ile eğitim seminerine katılan kuyumculara teşekkür etti. GLT; Referans kuruluş haline geldi GLT Yöneticisi ve Gemolog Emre Günay ise seminerde Ankara kuyumcu esnafına Türkiye Gemoloji Laboratuvarı’nda (GLT) mücevher, pırlanta ve renkli taşlarda düzenledikleri sertifikasyon ve değerleme hizmetlerini anlattı, elmas, pırlanta ve diğer değerli taşlar hakkında bilgilendirmede bulundu. Yer altından çıkan tüm değerli taşların incelendiği GLT Laboratuvarının dünya standartlarında hizmet verdiğini vurgulayan Günay, “GLT Laboratuvarımız, 2016 Haziran ayında İstanbul Kalkınma Ajansı’nın verdiği destekle İstanbul Kuyumcular Odası bünyesinde faaliyete başladı. GLT, kısa süre içerisinde daha ekonomik fiyatlarla sunduğu kaliteli, hızlı ve objektif hizmetleri sayesinde pırlanta,

mücevher ve renkli taşların sertifikasyon alanında sektörün referans kuruluşu haline geldi. GLT Laboratuvarında ayrıca, Borsa İstanbul’un verdiği yetkiyle yurtdışından ithal edilen değerli taşlar için de değerleme hizmeti sunuluyor. Laboratuvarımızın bu başarısı TÜRKAK’tan aldığımız TS EN ISO/IEC 17025 akreditasyon belgesiyle tescillenerek, dünyanın sayılı laboratuvarları arasına girmiştir.” dedi. Günay sunumunun devamında; elmasın oluşumundan pırlantanın değerine, sentetik ve imitasyonların yapılışından doğal elmasla farklılıklarına kadar pırlanta ile ilgili bir çok konuyu anlattı, pırlantanın, laboratuvar pırlantasından teknolojik cihazlarla nasıl ayırt edileceğine ilişkin ipuçlarını verdi. Günay, zümrüt, yakut başta olmak üzere diğer renkli taşlar hakkında da bilgi verdi. Esnaf, sponsorla iletişim kurma fırsatı buldu Kuyumcular, gün boyu süren eğitim seminerinde sponsor firmalarla iletişim kurma fırsatı buldu, ürünler ve çalışmaları hakkında bilgi aldı. Program, plaket takdimi ve sertifikaların dağıtılmasının ardından gala yemeğiyle sona erdi.



İTO DEĞERLİ TAŞ EĞİTİMLERİNE KATILANLARIN SAYISI 400’Ü GEÇTİ

İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi sektöre yönelik eğitim çalışmalarına devam ediyor. Yaklaşık 7 yıldır organize edilen ve şimdiye kadar 400 kişinin katıldığı değerli taş eğitimlerinin son dönem kursiyerleri sertifikalarını aldı. İTO’da yapılan sertifika töreninde konuşan İTO Kuyumculuk Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı, eğitimlere katılımın yüksek olmasından ve katılımcıların yüksek fayda sağlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

İ

stanbul Ticaret Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi tarafından düzenlenen değerli taş eğitimlerine katılan son dönem kursiyerler, İTO Merkez Binası’ndaki törende sertifikalarını aldılar. Yaklaşık 7 yıldır devam eden değerli taş eğitimlerine katılan kişi sayısı 400’ü aşmış oldu. Sektör mensuplarının değerli taş konusundaki yetkinliklerinin artırılmasının yanısıra sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi noktasında da önemli bir görevi yerine getirdiklerini belirten İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı Erhan Hoşhanlı törende yaptığı konuşmada şu değerlendirmelerde bulundu;

98 Altın Dünyası

‘’Tüketici tercihlerinde yaşanan değişime paralel olarak özellikle son yıllarda pırlantalı mücevherlere olan talep artıyor. Bu anlamda sektörümüzde görev alan arkadaşlarımızın da sektörümüzün ihtiyaç duyduğu insan kaynağının da değerli taşlar konusunda bilgi sahibi olmalarını son derece önemli buluyoruz. Yaklaşık 7 yıldır, Harmony Akademi iş birliği ile bu eğitimleri tertip ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu son dönem eğitim ile 400’ü aşkın kişiye eğitim vermiş olduk. Bu önemli bir rakam. Bizi en çok sevindiren noktalardan biri de hemen hemen her kurs dönemine olan talebin yüksek olması. Ayrıca kursa katılanların da aldıkları eğitimden memnun olmaları ve burada edindikleri bilgileri iş hayatlarında

kullanıyor olmalarından dolayı da ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Firma sahiplerinden tasarımcılara, öğrencilerden satış temsilcilerine kadar oldukça geniş bir profile destek veriyoruz. Burada verilen eğitim bedelinin yaklaşık %90’lık bir bölümü, İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi’nin gerçekleştirdiği proje kapsamında finanse ediliyor.’’ Düzenlenen törende sertifikalarını alanlar, eğitimleri neticesinde duydukları memnunyeti de dile getirdiler. İstanbul Ticaret Odası Kuyumculuk omitesi tarafından tertip edilen eğitimler önümüzdeki dönemde de devam edecek.



TÜRKİYE, SEKTÖREL BİRİKİMLERİNİ ÖZBEKİSTAN’LA PAYLAŞACAK

Taşkent’te yapılan Özbekistan - Türkiye İş Forumu kapsamında Türk kuyumculuğunun önde gelen firmalarıyla Özbek kuyumcuları buluştu. Forum’da İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık’la Özbekistan Kuyumculuk Sanayi Kurumu Başkanı Davron Samatov arasında İşbirliği Protokolü imzalandı. Protokol uyarınca Türk kuyumculuk sektörü, Özbek kuyumculuğunun gelişmesine destek verecek.

T

ürk kuyumculuk sektörü, yurt içi ve dünyada pazar çeşitlemesine giderek büyümesini sürdürürken diğer yandan sektörel birikimini yurt dışına ihraç etmeye başladı. Türk kuyumculuğu, bu kapsamda zengin maden yataklarıyla gelişme potansiyeline sahip olan Özbekistan’la sektörel deneyimlerini paylaşacak. Özbekistan Kuyumculuk Sanayi Kurumu ve Özbekistan Ankara Büyükelçiliği, kuyumculuk endüstrisini geliştirmek, kalifiye işçi yetiştirmek, yabancı yatırımcıları sektöre çekmek, mevcut hammaddeleri etkin bir şekilde kullanmak, kaliteli ve hazır ürünleri ihraç etmek amacıyla Taşkent’te Özbekistan - Türkiye İş Forumu düzenledi. Forum’a Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, TİKA Başkanı Ali İhsan Çağlar, Özbekistan Kuyumculuk Sanayi Kurumu Başkanı Davron Samatov, İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, Başkan Yardımcısı İlhami Yazıcı, Kuyumcukent KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş, Özbekistan Ticaret ve Sanayi

100 Altın Dünyası

Odası Başkan Yardımcısı İslam Casimov ve ayrıca gümrük, vergi ve yargıtay başkanlıklarından temsilciler katıldı. Organizasyona Türkiye ve Özbekistan’dan 150’den fazla kuyumcu firması katıldı. Forum’da görüşlerini dile getiren konuşmacılar ve katılımcı firmalar, Özbekistan ve Türkiye’nin kuyumculuk alanındaki deneyimleri ve yenilikçi teknolojilerini anlattı, sektörde ortak projeleri geliştirmek, ülke mevzuatı ve iş fırsatları hakkında fikir alışverişinde bulundu. Sektörler arası işbirliği ve yatırım imkanlarının ele alındığı forumda Özbekistan sanayi bölgesinde ‘Kuyumcukent’ benzeri bir yapılanmanın kurulması konusu da gündeme geldi. Sektörel işbirliğine hazırız Forum’da Türk kuyumculuk sektörünü potansiyeli hakkında bilgi veren İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık, Özbekistan kuyumculuk sektörünün gelişimi için sektörel deneyimlerini paylaşmaya hazır olduklarını açıkladı.

“Özbekistan, altın üretiminde BDT ülkeleri içinde Rusya’dan sonra ikinci, dünyada ise mevcut doğal rezervleri konusunda dünya çapında altın rezervinde 6 bin tona yakın altın rezerviyle dünyada 4. sırada yer alıyor. Türkiye ise altın takı ve mücevher üretimi ve ihracatında global bir oyuncu. Forum’un dünyaya örnek olarak gösterilebilecek çok önemli işbirliklerini oluşturacağını düşünüyorum. Karşılıklı güven köprüsü tesis edildikten sonra birçok farklı çalışmaların yapılabileceğine inanıyorum. Sektör olarak altın ihtiyacımızı başka ülkeler yerine kardeş Özbekistan’dan karşılayabiliriz. Üreticilerimiz, yerel kuyumcularla teknoloji ve tecrübe transferi konusunda işbirlikleri ve ortaklıklar yapabilir. Özbekistan’dan gelecek öğrenci veya çalışanlara atölyecilik konusunda ülkemizde mesleki okullar ya da firmalarımızda eğitimler verilebilir.”


Üreticilerimiz, yerel kuyumcularla teknoloji ve tecrübe transferi konusunda işbirlikleri ve ortaklıklar yapabilir. Özbekistan’dan gelecek öğrenci veya çalışanlara atölyecilik konusunda ülkemizde mesleki okullar ya da firmalarımızda eğitimler verilebilir. -Mustafa ATAYIKİKO Başkanı Protokol ile işbirliği kalıcı hale geldi Forum kapsamında İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Atayık’la Özbekistan Kuyumculuk Sanayi Kurumu Başkanı Davron Samatov arasında İşbirliği Protokolü imzalandı. 5 yıl sürecek protokol kapsamında taraflar, yatırımcıları ülkelerine davet etmek ve işbirliği kapsamındaki projeleri gerçekleştirmek başta olmak üzere birçok konuda işbirliği yapacak. Bu kapsamda, iki ülke kuyumculuk alanındaki potansiyellerinin tanıtımı için çeşitli konferans ve seminerlere imza atacak. Yatırım yapacak iş adamlarına hukuksal danışmanlık ve şirket kurulumu için (arazi veya bina…) konularında destek verilecek. Protokol uyarınca üretimi

konusunda karşılıklı tecrübe paylaşımı, kuyumculuk ürünlerinin üretimini yapan uzmanların kuyumculuk sektöründeki ileri teknolojiye sahip şirketlerde staj yapmasının sağlanması ve Özbekistanda 3 boyutlu teknoloji yönteminin uygulanması ilgili çalışmaların yapılması öngörülüyor. Antik kent Semerkand’a ziyaret Kuyumcular Odası, KİAŞ Yönetimi ve kuyumculardan oluşan Türk heyeti, Özbekistan gezisinin ikinci gününde antik Semerkand şehrini ziyaret etti. Ziyaret sırasında Türk heyeti, Samarkand Esnaflar Birliği’nde düzenlenen brifinge katıldı.

Türkiye’nin Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er, Mustafa Atayık ve İlhami Yazıcı’yı makamında ağırladı.


ÇİN’DE İLK MAĞAZA

R

oberto Bravo’nun Tianjin’deki mağaza açılışına Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği Ticaret Konseyi Başkanı Hakan Kızartıcı, Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, Roberto Bravo Marka Yüzü Victoria Bonya, Çin Değerli Taş ve Mücevher İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri Fengmin Su ve You Yi AVM Müdürü Wu Di ile çok sayıda davetli katıldı. “DAHA ÇOK ÇİNLİ FİRMANIN YATIRIM YAPMASINI HEDEFLİYORUZ” Açılışta “Bugün burada Türkiye’nin önemli markalarından Roberto Bravo’nun Çin’deki ilk yatırımı için bir aradayız. Bu mağaza, Çin’deki tek Türk

102 Altın Dünyası

Venedik ve Moskova’da mağazaları bulunan Roberto Bravo, Çin’in Tianjin kentinde bir mağaza açarak Asya pazarına girdi. mücevher mağazasını temsil ediyor. Bu adımın diğer Türk markaları tarafından takip edilmesini umuyoruz” diyerek sözlerine başlayan Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, şunları dile getirdi: “Türkiye ve Çin, Tarihi İpek Yolu’nun doğu ve batı kapıları niteliğinde iki ülke olarak yeni bir iş birliği modeli çerçevesinde siyasi güven ve kazan – kazan odaklı olarak adeta yeniden keşfediyorlar. Bu doğrultuda 2018 yılı, Çin’de Türkiye Turizm Yılı olarak ilan edilerek 400 bin Çinlinin Türkiye’yi ziyaret etmesine vesile oldu. Ekonomik anlamda 2018 yılında Türkiye ile Çin arasında 23,6 milyar dolarlık bir ticaret gerçekleşti. Bu konuda

büyük bir potansiyel var, daha çok Çinli firmanın Türkiye’de yatırım yapmasını hedefliyoruz. Çünkü Türkiye, yaklaşık 4 saatlik uçuşla 1,5 milyar insanın yaşadığı 57 farklı ülkeye erişebileceğiniz bir ülke… Dolayısıyla Türkiye ve Çin, gelecek adına birçok fırsat oluşturabilecek güce sahip. Rekabet adına birçok avantaja sahip iki ülkenin gelecekte çok daha sıkı çalışmasını arzuluyoruz.” “BİRÇOK FIRSATI BERABERİNDE GETİRMESİNİ UMUYORUZ” Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar da konuşmasına; “Tek Kuşak – Tek Yol pek Yolu, bugüne kadar porselenden ipeğe, çaydan birçok ürünü Çin’den İstanbul üzerinden Avrupa’ya taşıdı. Bu yol sayesinde de Çin de baharat ve mücevherle tanıştı”

diyerek başladı ve şunları dile getirdi: “Geçmişte başlayan doğu ve batı kültürünün kaynaşması süreci, bugünkü Çin Hükümeti tarafından son derece önemseniyor. Çünkü Tarihi İpek Yolu, doğu ile batı arasındaki sosyo – ekonomik ve kültürel kaynaşmanın çok daha ötesinde fırsatlar sunuyor. Roberto Bravo olarak mücevherlerimizin Çin’e kültürel kaynaşmanın yanı sıra birçok fırsatı da beraberinde getirmesini umuyoruz.”



ZEN PIRLANTA ALMANYA’DA 3. MAĞAZASINI AÇTI.

P

Zen Pırlanta, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük pırlantalı mücevher fabrikasına sahip. Her kadının hayali olan pırlantaları, Zen ustalarının hünerli elleri ile işlenerek mücevhere dönüşüyor.

Zen Pırlanta mağazaları, ziyaretçilerinin sıcak ve zarif bir ortamda yüzlerce tasarımı keşfederek, Zen alışveriş deneyimi yaşamalarını amaçlıyor. Tasarımlar arasında modern veya klasik, farklı tarzlarda birçok pırlantalı modelin yanı sıra, pırlanta ve renkli değerli taşların buluştuğu tasarımlar yer alıyor.

Üretim ve toptan satıştaki uzmanlığının yanı sıra Zen Pırlanta, 2005 yılında perakende alanında da çalışmaya başladı ve bugün 80 mağazayla kendi ülkesinden Amerika’ya, Körfez ülkelerine ve Avrupa’ya yayılan bir mağaza zincirine ulaştı. Zen Pırlanta tasarımları aynı zamanda New York, Düsseldorf ve Dubai’deki toptan satış ofisleri ile tüm dünyada satışa sunuluyor. Zen Pırlanta 2008-2015 yılları arasında ve 2018’de pırlantalı mücevherde en yüksek ihracatı gerçekleştirerek, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birliği tarafından ödüle layık görüldü.

ırlantalı mücevherde öncü marka Zen Pırlanta, uluslararası mağaza ağını genişleterek, Almanya’da 3. mağazasını Hamburg’da açtı.

Son üç yıl içinde Düsseldorf, Köln hemen ardından Hamburg’da mağaza açan Zen yurt dışında hızla büyüyor. Yurt dışındaki diğer mağazaları Dubai, Abu Dhabi, Kuveyt, KKTC ve Amerika New York’ta bulunuyor.

104 Altın Dünyası



PIRLANTALI MÜCEVHER KATEGORİSİNDE YENİ BİR OLUŞUM;

EJED DIAMOND Uzun yıllara dayanan tecrübe temelinde kurulan Ejed Diamond pırlantalı mücevher kategorisinde faaliyet göstermeye başladı. Özellikle Balkan coğrafyasında sahip olduğu avantajlar ile fark yaratan firma, aynı zamanda Türkiye’nin dört bir yanındaki firmalara da pırlantalı mücevher kategorisinde yüksek standartlarda hizmet veriyor. Ejed Diamond’un kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz? Uzun yıllardır Kapalıçarşı bölgesinde hizmet veren, bu bölgede birçok üretici, toptancı ve perakendeci firma tarafından bilinen bir ailenin mensubuyum. Çarşıda büyümüş, buranın tozunu yutmuş çarşıda yetişmiş bir genç olarak yakın zamanda kendi pırlanta markamı kurarak sektöre yatırımcı olarak giriş yaptım. Her ne kadar Ejed Diamond bizim için yeni bir soluk olsa da uzun yıllardır Kapalıçarşı’nın havasını solumuş biriyim. Yani ait olduğum yerdeyim diyebilirim. Kuruluş aşamasındaki bir firma olarak orta ve uzun vadede belirlediğiniz hedefler belerdir? Firmamız henüz birinci senesinde. Emekleme dönemindeyiz. Her ne kadar yatırım yaptığımız sektöre hakim olsak ve sektöre yön veren abilerimiz dostlarımız olsa bile, markamızı sindire sindire yavaş yavaş tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini arttırmayı planlıyoruz. Bir markanın büyüme evrelerinin her aşamasını tecrübe ederek markamızı büyütme amacındayız. Yine markamızı büyüterek ülkeye ve sektöre değer katan bir marka olmayı hedeflemekteyız. Ejed Diamond’un bu süreçte uygulayacağı iş stratejileri neler olacak? Teknolojinin bu kadar geliştiği günümüzde dijital araçları iş planınızın bir aracı olarak kullanacak mısınız? Genel pazarlama stratejinizden bahsedebilir misiniz? Gelişen teknoloji ile bir bütün içinde olarak satış kanallarında farklı olabilecek pazarı geliştirebilecek yöntemler pazarlama stratejileri oluşturarak kampanyalar geliştirmek ve satış hacmimizi arttırmak ana hedefimiz. Bu bağlamda yakın bir 106 Altın Dünyası

zamanda e -ticaret sitemizi yayına sokarak sosyal medya üzerinden influencer ve blogger marketing projeleri ile marka üzerinde farkındalık oluşturmak ve bu farkındalığı satışa yönlendirmeyi hedefliyoruz. Uzun süredir sektörde olduğunuz için önemli gözlemler yaptığınızı biliyoruz. Stratejinizi belirlerken ne tür çalışmalar, gözlemler ve analizler yaptınız? Başka bir deyişle tarif ettiğiniz strateji hangi temeller üzerine inşaa ediliyor. Sektöre girerken ,sektöre yön veren firmaların neler yaptığını nasıl hareket ettiklerini hep gözlemledik. Kurumsal yapılarının nasıl olduğu, çalışanlarının özellikleri mağaza, ürün seçimleri, reklam stratejileri, kampanyalarını analiz ettik. Gelişen teknoloji ile bünyelerine neleri entegre ettiklerini neleri entegre edemediklerini de gözlemledik. Tüm bu göstergeler sonucunda kurumsal yapımızı sağlam temeller üzerine inşaa ederek gelişen teknoloji ve dinamikleri gözden geçirip bu firmalarla aynı yapıda olup farklı satış kanalları yaratmamız gerektiğini öngördük. Şimdi oluşturacağımız sistem ile görecekseniz ki yakın zamanda dijital platformlarda farkı kampanyalar yapan marka bilinirliği ve satış kanallarını geliştiren, aslında teknoloji ve onun bütün dinamiklerini kullanarak farklılaşma yolunda ilerleyen bir marka olacağız. Pazarın hangi bölümlerine yönelik olarak faaliyet göstereceksiniz? Firmanızı toptancı mı, perakendeci mi olarak tanımlıyorsunuz? Hem üretici hem toptancıyız. Ürünlerimizi şu an Balkan bölgelerine gönderiyoruz. Yurt içinde ise perakende, toptan ve e-ticaret üzerinden satış yapmak için altyapımızı oluşturuyoruz. En yakın zamanda bitecek ve nihai tüketiciye kolaylıkla ulaşacağız.



Cezayir’de düzenlenen BIJOUX ALGER’e çok sayıda firmamız katıldı

CEZAYİR ÇIKARMASI Meridyen Fuarcılık tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen BIJOUX ALGER 30 Kasım – 2 Aralık 2019 tarihleri arasında Cezayir’de gerçekleştirildi. Fuara Türkiye’den çok sayıda firma katıldı. Her ne kadar Cezayir’de uygulanan dış ticaret rejimi sebebiyle fuardan doğrudan sonuç olmak mümkün olmasa da katılımcı firmalarımız yeni alıcılarla tanışma ve pazarı yakından tanıma fırsatı buldular. Fuarın olumlu sonuçlarının, Cezayir’den alıcıların mart ayında düzenlenecek İstanbul Jewelry Show’a gelmeleriyle alınmaya başlanması bekleniyor. Meridyen Fuarcılık tarafından 30 Kasım – 2 Aralık tarihleri arasında Alger’de düzenlenen BIJOUX ALGER’e Türkiye’den çok sayıda firma katıldı. Katılımcılarının %80’den fazlasının Türkiye’den firmaların oluşturduğu fuar iki ülke mücevherat sektörleri arasındaki ticaretin gelişmesi açısından önem arz ediyor. Önemli pazar Cezayir, 42 milyonu aşan nüfusu, yıllık 200 milyar dolara yaklaşan milli geliri ve 4000 USD’nin üzerindeki kişi başı gelir ile mücevherat sektörü açısından da önemli bir pazar. Türkiye mücevherat sektörü açısından 108 Altın Dünyası

dezavantajlı bir dış ticaret rejimi ve vergi politikasının uygulandığı Cezayir genellikle 18 ayar altının talep edildiği bir ülke. Her ne kadar ülkede tüketilen altın takıların önemli bir bölümü ithal edilse de aynı zamanda altın üretiminin her geçen gün arttığı gözleniyor. Özellikle Oran’da çok sayıda küçük ve orta ölçekli altın takı üretim atölyesi olduğu biliniyor. Bundan birkaç sene öncesine kadar altın ithalatının çok önemli bir kısmı İtalya’dan yapılıyorken bu oran gün geçtikçe azalıyor. Ülkede uygulanan ticaret rejimi sebebiyle Türkiye gibi farklı ülkelerde üretilen altınlar özellikle Libya üzerinden ülkeye ihraç

ediliyor. Türkiye’de üretilen takıların pazar payı her geçen gün artıyor. Cezayir’de uzun süredir Türkiye ile yakından çalışan çok sayıda firma var. Bu ülkedeki alıcıların önemli bir kısmı en az bir kez mutlaka İstanbul’u ziyaret etmiş. Hatta pek çok kişide İstanbul toplu taşıma kartı ve gsm hattı bile var. Türkiye ve Cezayir mücevher sektörleri arasında önemli ölçekte ticaret gerçekleşiyor. Ancak ticaretin daha da artmasının önündeki en büyük engel ülkede uygulanan dış ticaret rejimi. Ülkede yaşanan siyasi gelişmeler sonrasında Cezayir’in dış ticaret politikasındaki


olası bir değişiklik, iki ülke arasındaki mücevher ticaretini de son derece olumlu etkileyebilir. Makine & ekipmancılar yoğundu Altın, pırlanta, montür, gümüş ve makine & ekipman kategorilerinden 60’tan fazla firmamızın katıldığı fuarda en yoğun ilgi makine & ekipman standlarında gözlendi. Altın takı ithalinin zorlaştığı Cezayir’de üretim atölyelerinin sayısı ve üretim kapasiteleri artıyor. Bu sebeple makine & ekipman firmalarımızın fuarı oldukça verimli geçirdikleri söylenebilir. Sipariş olmasa da İstanbul Fuarı için yatırım yapıldı Makine & ekipman kategorisi dışındaki firmaların ziyaretçi sayıları ise nispeten düşüktü. Sipariş yazmanın

Simya olarak Dubai pazarında çalışmaya başladığımızdan beri yaklaşık 20 yıldır Cezayir ve Libya pazarına hitab ediyoruz. Bu fuarlar tanıtım için iyi. Biz mal satmak için Dubai’ye gidiyorken Cezayir ve Libya pazarı Türkiye’ye geliyor. O yüzden ilişkileri burada kurup Türkiye’de ticarete dönüştürmek faydalı olacaktır. -Haldun ULUTÜRK Simya Jewelry

bile ‘’riskli’’ olduğu fuarda alıcıların tedirgin oldukları da mutlaka not edilmeli. Hata bazı büyük alıcıların risk almamak için fuara gelmedikleri de dikkatlerden kaçmadı. Ancak bu fuar öncesinde beklenen bir durumdu. Fuar öncesi beklentilerin çok yüksek olmaması sebebiyle fuardan hayal kırıklığı ile ayrılan firma olduğunu söylemek pek mümkün değil. Fuarın büyüme potansiyeli yüksek İki ülke arasındaki altın ticareti artış eğiliminde. Bijoux Alger, bu ülkedeki alıcılarla tanışmak için fırsat olarak değerlendirilebilir. Özellikle makine & ekipman standlarında yaşanan yoğunluk, bir sonraki fuarda bu kategorideki firma sayısının artacağına işaret ediyor. Önümüzdeki mart fuarında, Bijoux Alger’de tanı-


şılan firmaların ziyaretleri gerçekleşir ve sipariş performanslarında yükselme olursa, bir sonraki Cezayir fuarının katılımcı sayısında düşme olmaz. Tabi bir de Cezayir dış ticaret rejiminde gerçekleşebilecek olası bir değişiklik, Cezayir’e olan altın ticaretimizi son derece olumlu etkileyebileceği gibi Bijoux Alger’i de sektörümüz açısından son derece önemli fuarlardan biri haline getirebilir. MUSTAF ATAYIK / İKO BAŞKANI ‘‘Cezayir fuarına önceden kimse olumlu bakmamıştı ama buradaki organizasyonu görünce gerçekten iyi bir fuar olduğunu görüyorum. İlk kez düzenlenen bir organizasyon. Sonuç almak için sabırlı olmak gerekiyor. Bu fuar birkaç kez tekrarlanırsa esnafımızın da beklediği verimi alabileceğini düşünüyorum. Genel olarak baktığımızda Cezayirlilerin ‘’ürkek’’ olduğunu gözlemliyoruz. Tabi bunda buradaki mevzuatın da etkisi var. Bunu birkaç sefer sonra yenebileceğimizi düşünüyoruz. Burada Cezayir’li mevkidaşlarımızla da görüştük. Yasal açıdan bir takım sınırlamalar var. Seçim zamanı bekleniyor. Seçimden sonra bu alanda ilerleme olacağı tahmin ediliyor. İstanbul Kuyumcular Odası işbirliği ile makinecilere özel bir başka fuar düzenlemek istediklerini söylediler. Biz de buna İKO olarak olumlu yaklaştık. Kurulumuzda gerekli değerlendirmeyi yapacağız. Gelip bizi ziyaret edecekler. İnşallah esnafımız ve ihracatçılarımız için güzel şeyler olur. Meridyen Fuarcılık ve emeği 110 Altın Dünyası

geçen Gökhan arkadaşımızı başarılı buldum. Onlara sektör adına teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.’’ HALDUN ULUTÜRK / SİMYA JEWELRY ‘‘Fuar ilk defa gerçekleştiriliyor. Gelen ziyaretçinin yaklaşık %70’i makine bölümünde zamanını geçirdi. Oradaki standların dolu olduğunu görüyorum. Sohbet ettiğim katılımcılar gelecek sene daha büyük yer talep ettiler. Kuyum bölümünde altın, pırlanta ve gümüş kategorilerindeki firmalarımız katıldı. Bunların içinde geçmişte Cezayir pazarı ile çalışanlar yeni müşterilerle tanışma fırsatı buldular. Bilindiği gibi genellikle Libya üzerinden çalışılan bir pazar. Irak, Suudi Arabistan gibi 21 ayar pazarlarında yaşanan durgunluk sebebiyle, bu pazarlara çalışan firmalar 18 ayar ürünlerin talep edildiği bölgelere odaklandı. Cezayir de bunların önde gelenlerinden biri. Kısa bir süre sonra Cezayir’de seçim gerçekleştirilecek. Seçimden sonra bir takım reformlar gerçekleştirilirse, burada yaptığımız tanıtım çalışmaları sonuçlarını verebilir. Cezayir son 8-10 yıldır Türkiye’den mal almaya başladı. Ağırlıklı olarak İtalya’dan alım yapılıyor. Ancak son dönemde bizim ürünlerimizin çeşitliliği, kalitesi, tasarımı gibi faktörlerden dolayı daha geniş yer bulmaya başladığımız bir pazar. Simya olarak Dubai pazarında çalışmaya başladığımızdan beri yaklaşık 20 yıldır Cezayir ve Libya pazarına


hitab ediyoruz. Bu fuarlar tanıtım için iyi. Biz mal satmak için Dubai’ye gidiyorken Cezayir ve Libya pazarı Türkiye’ye geliyor. O yüzden ilişkileri burada kurup Türkiye’de ticarete dönüştürmek faydalı olacaktır. Burada katılımcılar sipariş alamadıklarını söylüyorlar. Ama burada tanışma ve kartvizit alışverişi olursa, bunlar ilerleyen dönemlerde siparişe dönebilecektir. Örneğin önümüzde Mart fuarı var. Burada kurulan ilişkilerin karşılığının önümüzdeki aylarda ya da en geç Mart fuarında alınacağını düşünüyorum.’’ MEHMET DİRİBAŞ / ZEN PIRLANTA ‘‘Bu Cezayir’deki ilk fuar. Birkaç kez denemek gerekiyor. Çok fazla kuyumcu görmedik. Yeni fuar, onlar da alışacaklar. Önümüzdeki sene tekrar denenecekmiş. Sanırım daha iyi bir fuar olacak. Geçmişte iş yapamadığımız müşterilerimizi gördük. Bence devam etmemiz, gelmemiz gerekiyor. Burası ithalat-ihracat olmayan bir ülke. İthalat - ihracatı açarlarsa çok büyük bir pazar burası. Kuzey Afrika ülkeleri arasında en zengin olan ülke Cezayir. Buradaki tanışmalarımızın İstanbul Fuarı’na olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Katılımcıların önemli kısmı Türk firmaları. Çoğu kişi Türkiye’yi çok seviyor. İthalatın %30’u Türkiye’den yapılıyor. Ben önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki ticaretin iyi olacağını düşünüyorum.’’ OĞUZ YALÇIN / MERİDYEN FUARCILIK YÖNETİM KURULU BAŞKANI ‘‘İlk defa kuyumculuk sektöründe fuar yapıyoruz. Meridyen Fuarcılık olarak

24 yıldır yurtdışında değişik sektörlerde fuarlar organize ediyoruz. Bugüne kadar 60’ın üzerinde ülkede 500’den fazla fuar organize ettik. Cezayir başka sektörlerde fuarlar yaptığımız ve iyi tanıdığımız bir pazar. Burada potansiyel olduğunu gördük ve kuyumculuk sektörüyle ilk buluşmamızı burada gerçekleştirdik. Makine aksesuar ve kuyum olmak üzere 2 farklı bölümde firmalarımız fuara katılıyor. Fuara katılım iyi. Ziyaretçilerin ilgisinden de memnunuz. Cezayir’de ciddi bir imalat var. Dolayısıyla makine bölümüne yoğun bir ilgi var. Zaten yıllardır buraya farklı şekilde gelerek fuarlara katılan tek tük makineci firmalar da vardı. Buradaki imalat sektörüne yönelik çalışan makineci katılımcılarımızda hiçbir sıkıntı yok. Kuyum bölümüne geldiğimiz zaman şunu söyleyebiliriz. Ülkede geçerli bir gümrük rejimi var. Ama bu ticari ilişkileri geliştirmeye engel bir durum değil. Fuara katılmayıp da ziyarete delen pek çok firma da var. Onlarla da yatığımız görüşmelerde iyi intibalar aldık. Fuarımızı büyüterek devam ettirmek istiyoruz. Bu fuarı uyumculuk sektörü açısından Cezayir’de önemli bir fuar haline getirmek arzusundayız. Sanırım önümüzdeki dönemde diğer salonları da açmamız mümkün olabilecek gibi görünüyor.’’ İBRAHİM KAYISIZ / İPEKYOLU KUYUMCULUK YÖNETİM KURULU BAŞKANI ‘‘Bu fuar sektörümüz için bir ilk. Bana göre milad niteliğinde bir fuar. Tarihimizde ilk defa gümrük üze-

Kuzey Afrika ülkeleri arasında en zengin olan ülke Cezayir. Buradaki tanışmalarımızın İstanbul Fuarı’na olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Katılımcıların önemli kısmı Türk firmaları. Çoğu kişi Türkiye’yi çok seviyor. İthalatın %30’u Türkiye’den yapılıyor. Ben önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki ticaretin iyi olacağını düşünüyorum. -Mehmet DİRİBAŞ Zen Diamond


Sektörün lider firmaları da Bijoux Alger’e katılarak Cezayir pazarını daha yakından gözlemleme fırastı buldu.

Mustafa Akın / SADE İŞ rinden bu kadar çok sayıda altın ve gümüş Cezayir’e girdi. Bunlar ATA karnesi de olsa son derece önemli. Türkiye ile Cezayir arasında serbest ticaret anlaşması olmadığı için bizim ürünlerimiz başka ülkeler üzerinden bu pazara giriyor. Gümrük çok pahalı, maliyet %58- 60’ı buluyor. Fuar için dahi olsa mallarımızın Cezayir gümrüğüne girmesi önemli. Artık bundan sonraki süreçte İhracatçılar Birliği, Kuyumcular Odası, Ticaret Odası, Sanayi Odası’nı harekete geçirerek siyasi irade ile gerekli görüşmeleri yapıp, iki ülke arasındaki gümrük vergilerini karşılıklı düşürüp, buraya Türk ürünlerinin rahat girmesini sağlamak lazım.’’

EREN SÜRME / EMA GOLD ‘‘Satışa yansımasa da kalabalık var. Çok fazla yeni müşteri ile tanışma fırsatı bulduğumuz bir fuar. Önümüzdeki İstanbul Fuarı için iyi bir altyapı çalışması oldu. Ülkedeki teknik konulardan dolayı sipariş yazmakta da zorlanıyorlar. Ama bir çok müşteriden İstanbul Fuarı ile ilgili ciddi dönüşler bekliyoruz. Burada ciddi alıcılar gördük, ciddi kontaklar kurduk. Buradaki çalışmalarımızın İstanbul Fuarı ile birlikte olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyoruz.’’

Fuarda en fazla yoğunluk makine & ekipmanfirmalarının olduğu bölümde gözlendi. 112 Altın Dünyası


İhracatçıların dünyaya açılan kapısı WOJ Magazine Cezayir’de de sektörümüzü temsil etti


DE BEERS’DEN İKİNCİ EL MÜCEVHER SATIŞINI GÜÇLENDİRECEK ADIM De Beers, dünyaca ünlü ikinci el pırlantalı mücevher ve saat alıcısı olan CIRCA ile işbirliği yapacak. Ortaklığın bir parçası olarak, CIRCA, De Beers Group Technology’nin pırlanta algılama ekipmanını global ofislerinde kullanacak.

D

e Beers ve CIRCA ayrıca, Asya, Avrupa ve Amerika’da ortak tüketici eğitim etkinlikleri düzenleyerek, müşterilerine ileri düzeyde pırlanta değerlendirme kursları sunacak ve ikinci el pırlanta mücevher sahiplerine, pırlantalarının doğal pırlanta olup olmadığını belirlemede yardımcı olacak. De Beers Group Industry Services’in Başkanı Jonathan Kendall, “De Beers Group Industry Services’daki temel görevlerimizden biri de, pırlantada tüketici güvenini güçlendirmek için tasarlanmış, çığır açan, düşük maliyetli test hizmetlerini geliştirmek ve uygulamak. O nedenle ikinci el pırlantalı mücevher ve saatlerin önde gelen global alıcısı olan CIRCA ile çalışmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu iş birliği sayesinde,

114 Altın Dünyası

De Beers Group tespit ekipmanı ile, satın alınan her bir pırlantanın doğal olup olmadığını doğrulayarak tüketicide güven sağlayabiliriz. ” diye konuştu. Z Kuşağıyla birlikte güçlenerek gelen çevre hassasiyeti ve İklim Krizi konusunda bir çok endüstride olduğu gibi mücevher endüstrisinde de sürdürülebilirlik odak noktasındaki yerini alıyor. De Beers gibi bir çok mücevher evi daha sürdürülebilir bir endüstri yaratmak için çalışıyor. De Beers’ın mücevher sektöründe ikinci el satışı güçlendirecek bu işbirliği aynı zamanda sektörün geleceğini ve sürdürülebilirlik politikasını da destekler nitelikte.

De Beers Group tespit ekipmanı ile, satın alınan her bir pırlantanın doğal olup olmadığını doğrulayarak tüketicide güven sağlayabiliriz. -Jonathan KENDALLDe Beers Group


Alyans 01.01.2020 Kalite - Güven - Tecrübe


YASİN EREN “GELEN GİDENİ ARATABİLİR” Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2019 yılı, sektörümüz açısından çok güneşli geçti diyemeyiz. 2019 yılında, önlemlerini almayan, temkinli, tedbirli bir ticareti tercih etmeyen birçok sektör mensubumuz önemli yaralar aldılar. Eren Has Group Yöneticisi Yasin Eren; Altının rekor üstüne rekor kırdığı 2019 yılını arayabileceklerini, 2020 yılının ilk yarısında altın fiyatlarında artış görülebileceğini tahmin ettiğini söyledi.

Y

eni bir yıla, yeni ümitlere hep beraber merhaba diyoruz. 2020 yılı ile ilgili piyasa tahminlerin birçok kişi tarafından telaffuz ediliyor. 2020 yılında 19’uncu yaşına adım atacak olan Eren Has Group; yeni yıl ile ilgili plan ve programlarını tamamladı. Markanın genç yöneticilerinden Yasin Eren; 2020 yılına temkinle yaklaştıklarını, 2020 yılında kontrollü ticaret yapmayanları sisli havaların beklediğini ifade etti.

116 Altın Dünyası

Eren Has Group’un kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Eren’den meslek yaşamı boyunca uygulamasına yönelik 3 T kuralını öğrendiğini belirten Yasin Eren “Temkin, tedbir ve tevazuyu iş hayatımıza titizlikle yansıtıyoruz. Eren Has Group; 2019 yılında belirlediği makul hedefleri yakalama başarısı gösterdi. Yeni yılda; yine abartılı olmayan büyüme elde etmek istiyoruz. Sıkı sıkıya bağlı olduğumuz peşin çalışma sistemimizle, yerli ve yabancı

sektör mensuplarının kıymetli maden ihtiyacını karşılamaya devam edeceğiz” diye konuştu. Yaşanan ve yaşanabilecek piyasa daralmalarının, öğretici ve düzenleyici etkisi olduğunun, böylesi durumlardan gerekli derslerin çıkarılması gerektiğini vurgulayan Yasin Eren; sözlerini şöyle sürdürdü: “Temkinli ve kontrollü ticaret yapmanın önemini her zaman vurguluyorum.

Sektörümüzde bizim gibi pekçok değerli maden firması peşin çalışmayı tercih ediyor. Artık; peşin çalışma ve sözleşmeli, yazılı ticaret yapma dönemi, sektörümüz için de olmazsa olmaz bir hale gelmiştir. EHG bünyesinde yapılan tüm işlemler, elektronik ortamda kayıt altına alınıyor ve arşivlerde titizlikle saklanıyor.”



ISTANBUL JEWELRY SHOW

127 ÜLKEDEN 20.172 KİŞİYİ AĞIRLADI! Dünyanın en büyük 5 mücevher fuarı arasında yer alan Istanbul Jewelry Show’un 2019 yılındaki ikinci fuarı sona erdi. Informa Markets tarafından 49’uncu kez düzenlenen Istanbul Jewelry Show – Ekim 2019, 20 ülkeden 800’ün üzerinde firma ve markayı, 127 ülkeden 20.172 sektör profesyoneli ile bir araya getirdi. Fuar, Ekim 2018 fuarına göre yabancı ziyaretçi sayısında %12 artış sağladı. Türk mücevher sektörünün 6 milyar USD’lik ihracat hedefine ulaşmasında önemli rol oynayan Istanbul Jewelry Show Mart ve Ekim fuarları, 2019 yılında 50 binden fazla mücevher alıcısını ağırlayarak kendi rekorunu yeniledi.

Dünyanın en büyük beş mücevher fuarı arasında yer alan, Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası mücevher ihtisas fuarı olan Istanbul Jewelry Show – Ekim 2019 sona erdi. 20 ülkeden 800’ün üzerinde firma ve markanın en son ürün ve hizmetlerinin sergilendiği fuarı 127 ülkeden 20.172 sektör profesyoneli ziyaret etti. ASEAN Gems & Jewellery Association Conference’a katılan 50’ye yakın ülkenin birlik 118 Altın Dünyası

başkanları ve bu ülkelerden gelen alıcılar Istanbul Jewelry Show’u ziyaret etti ve bölgenin en önemli etkinliğinde sektör temsilcileri ile bir araya geldi. Fuar kapsamında düzenlenen uluslararası alım heyeti programı kapsamında 70 ülkeden 1.000’nin üzerinde alıcı da fuar kapsamında ağırlandı. Designer Market’te usta ve genç tasarımcılar 2020 modasına dair trend ürünlerini sergiledi.

Dünya mücevher sektörü alıcılarının rotasında Türkiye artık ilk sıralarda! Dünya mücevher sektörü temsilcilerinin Istanbul Jewelry Show’a ve Türkiye’ye ilgisi her geçen yıl artıyor. Bu ilginin en somut örneği ise Ekim 2019 fuarını ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısının Ekim 2018 fuarına göre %12 oranında artış göstermesi oldu. Yine Ekim 2019 fuarı, Ekim 2018 fuarına


2019 yılında 50 binin üzerinde mücevher alıcısını fuarlarımızda ağırlayarak rekor kırdık UBM Rotaforte Kurucu Ortağı Şermin Cengiz

göre; Afrika ülkelerinde %164, Kuzey Amerika ülkelerinde %41, Asya ülkelerinde %11, Ortadoğu ülkelerinde %10 ve Avrupa ülkelerinde %8 ziyaretçi artışı yakaladı. Istanbul Jewelry Show - Ekim 2019 Fuarı kapsamında, ihracatın artırılması, ihraç ürünlerine yeni pazarlar bulunması ve pazar payının korunması amacıyla “Uluslararası Alım Heyeti Programı” gerçekleştirildi. Program kapsamında Avrupa, Orta Doğu, ABD, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinden 1000’nin üzerinde alıcı da fuar kapsamında ağırlandı. Mücevher tasarımının nabzı yine Designer Market’te attı! Istanbul Jewelry Show - Ekim 2019 Fuarı’nda her yıl organize edilen Designer Market, usta ve genç mücevher tasarımcılarını bir araya getirdi. Fuar alanında özel olarak oluşturulan Designer Market’te tasarımcılar tasarımlarını ve ürettikleri mücevherleri sergilediler. ASEAN Gems & Jewellery Association Conference 2019 katılımcıları da Istanbul Jewelry Show’da ağırlandı! ASEAN Bölgesindeki Kıymetli Taş

ve Mücevher Birliklerinin, hem üyeler arasında hem de NONASEAN Ülkelerin (Avustralya, Çin, Hong Kong, Hindistan, İsrail, İtalya, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda, Sri Lanka, Tayvan, Türkiye), Diyalog Ortakları Ülkelerin (ABD, AB, Kanada, Rusya), Sektörel Diyalog Ortakları Ülkelerin (İsviçre, Norveç, Pakistan) ve diğer ülkelerin birlikleri ile ilişki kurması ve mevcut ilişkilerini arttırması ile ülke temsilcisi Birlikler ile koordinasyon ve işbirliği içerisinde çalışmalarının sağlanması amacıyla organize edilen ASEAN Gems & Jewellery Association Conference’a katılan 50’ye yakın ülkenin birlik başkanları ve bu ülkelerden gelen alıcılar Istanbul Jewelry Show’u ziyaret ederek bölgenin en önemli etkinliğinde sektör temsilcileri ile bir araya geldiler. 2018 yılı, 88 Milyar USD’lık dünya mücevher ithalatında %96, 110 Milyar USD’lık dünya mücevher ihracatında ise %97 oranında toplam paya sahibi olan konferans katılımcısı ülkeler, mücevher ihracatını arttırma hedefi olan Türkiye için pazar çeşitliliği anlamında çok büyük bir fırsat sundu.

UBM Rotaforte Kurucu Ortağı Şermin Cengiz: “2019 yılında 50 binin üzerinde mücevher alıcısını fuarlarımızda ağırlayarak rekor kırdık” UBM Rotaforte Kurucu Ortağı Şermin Cengiz, “Teknolojinin tasarımla buluşmasıyla, trend yaratan koleksiyonlar hazırlayan geniş katılımcı yelpazemiz sayesinde Istanbul Jewelry Show fuarları, dünya mücevher alıcılarının daha fazla ilgisi çekiyor. Mart 2019 fuarımızda yabancı ziyaretçi sayımız yüzde %9 artış göstermişti. Ziyaretçilerin %51’nin yurtdışından geldiği Ekim 2019 fuarımız ise %12 yabancı ziyaretçi artışı gösterdi. 2019 yılında düzenlediğimiz Mart ve Ekim fuarlarımızda 50 binin üzerinde mücevher sektörü profesyonelini ağırlamaktan dolayı da gurur duyuyoruz. Mücevher alıcılarının, tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek konumda olan Istanbul Jewelry Show’un Mart 2020’de düzenleyeceğimiz 50. fuarımızla da ülkemizin mücevher sektörü ihracatı için en uygun platformu sunmaya devam edeceğiz.” dedi.


ALMANYA’DAKİ TARİHİ SOYGUNUN BİLANÇOSU BİR MİLYAR EURONUN ÜZERİNDE

Avrupa’nın en köklü müzelerinden Grünes Gewölbe , tarihi bir soygunla gündemde. 2 hırsız Almanya’daki müzeden 3 elmas mücevher setini çalarak kayıplara karıştı. Mücevherlerin bir milyar euronun üzerinde değere sahip olabileceği açıklandı. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, tarihin en büyük müze soygunu Almanya’da gerçekleşti. İki hırsız, Pazartesi günü Dresden kentindeki Grünes Gewölbe müzesine girdi. Oldukça planlı olarak yürütülen soygunda, hırsızlar önce müzenin elektrik devrelerini bozdu, ardından yangın çıkardı. Alarm sisteminin devreden çıkması ile hırsızlar, camını kırdıkları bir pencereden içeri girerek doğrudan tarih bölümüne yöneldi. Hırsızlar, karanlığa bürünen müzede, 18’inci yüzyıldan kalma paha biçilemez 120 Altın Dünyası

değerdeki 3 elmas setini çaldı. Hesaba katmadıkları detay ise elektrik kesintisine rağmen kayda devam eden güvenlik kameraları oldu.

Eserlerin satılması çok düşük bir ihtimal

Değeri 1 milyar euronun üzerinde olabileceği tahmin edilen mücevherlerin akıbeti ise merak konusu. Uzmanlara göre, eserlerin satılması çok düşük bir ihtimal. İkinci senaryo ise mücevherlerin maden kısmının eritilmesi ve değerli taşların ayrı ayrı satılması. Kamera kayıtlarından eşgalleri belirlenen hırsızlar

ise henüz bulunamadı. Şehirden kaçtıkları düşünülen hırsızlara ait bir araç şehir dışında yanmış olarak bulundu. Müzedeki eserlerin tarihi 1700’lü yıllara dayanıyor. Gün içerisinde kısıtlı

ziyaretçinin alındığı müzenin tarih bölümüne ise ancak rezervasyon yapılarak giriliyor. 10 salonluk müzede, 3 bine yakın mücevher ve değerli parça bulunuyor. Kaynak: TRT Haber



KRAL İŞ; MONTÜRDE KALİTESİ VE FİYATIYLA FARK YARATIYOR Kral İş Şerefendi Sokak’ta açtığı mağazası ile büyüme sürecinde yeni bir evreye geçti. 7 yıldır atölye üretimi gerçekleştiren firma yeni mağazası ile daha fazla sayıda müşteriye daha yüksek standartlarda hizmet vermeye başladı. Firmanın çalışmaları ve önümüzdeki dönem hedefleri konusunda Kral İş kurucuları Yılmaz Senan ve İlyas Uysal sorularımızı yanıtladı. Sektörel geçmişinizden bahsedermisiniz ? 2012 yılında, montür atölyesi kurarak yola çıktık. 7 yıl boyunca büyüyerek yerli ve yabancı bir çok pırlanta mağazasının montür ihiyaçlarını karşılamaya başladık. Edindiğimiz bilgi, birikim ve tecrübemiz ile 2019 Nisan ayında ilk mağazamız Kral-İş ‘i Şerefefendi Sokak’ta açtık.

Yeni kurulan bir firmasınız, firmanızı tanıyabilir miyiz? Aslında mağaza olarak yeni bir firmayız. Atölye kısmımız ile 7 yıldır yerli ve yabancı birçok markanın montür ve pırlanta konusunda ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Her gün mevcuttaki müşterilerimize bir yenisi katarak tecrübeli, yenilikçi ekibimiz ve “ UYGUN FİYAT, KALİTELİ İŞÇİLİK “ sloganı ile yolumuza devam ediyoruz. Kral- İş ‘ in hedefleri nelerdir ? Kral-İş olarak hedefimiz; ismimizi yerli ve yabancı pazarda, yaptığımız işler ile daha çok duyurup, sektörde öncü, vazgeçilmez daha köklü bir firma haline getirmek. Üretici ve toptancı mısınız ? Tasarımlarınızı siz mi yapıyprsunuz ? Aslında hem üretici hem de montürün toptanındayız. Kendi tasarım ekibimiz var. Kral İş olarak tasarladıgımız ürünler mevcut.. Dışarıdan destek aldıgımız tasarımcılarda tabi ki var. Firma olarak pazarladığınız ürünler yurt içi ve yurt dışı nerelere ulaşıyor ? Ürünlerimiz başta iç piyasa İstanbul, büyük illerimiz ve Anadolunun bir çok mağazasında yerlerini alıyor. Yurt dışı Avrupa ülkeleri, Asya ülkeleri , Arap ülkeleri geniş bir coğrafyaya hizmet vermekteyiz.. Sadece montür mü var ürün yelpazenizde, bitmiş ürün ve pırlanta da var mı ? Kral iş olarak lokomotifimiz montür. Fakat gelen talepler üzerine yerli piyasada özellikle Anadolu müşterilerimize bitmiş ürün de yapıyoruz. Yurt dışında ise yine gelen talep üzerine tercih edilen

122 Altın Dünyası

modellerimizi bitmiş halde de verebiliyoruz. Bunu tamamen müşterilerimizin tercihine sunuyoruz. Müşterilerinize sunduğunuz ürün grupları hakkında bilgi verirmisiniz ? Çok geniş bir coğrafyada yaşıyoruz. Yurt içi ve yurt dışı pazarda, her bölgenin kendi tarzına göre modeller üretip müşterilerimizin beğenilerine sunuyoruz. Firma olarak sizi rakiplerinizden farklı ve özel kılan özellikleriniz nelerdir? UYGUN FİYAT, KALİTELİ İŞÇİLİK..!!



LAV ALYANS VERİMLİ BİR YENİ TASARIMLARINA OLAN YOĞUN İLGİ FUAR FUAR DÖNEMİNİ DAHA KARNESİNİ TAKDİRLERLE GERİDE BIRAKTI DOLDURDU

İstanbul Jewelery Show’un demirbaş markaları arasında yer alan Besay Kuyumculuk; başarılı bir Ekim fuar dönemini geride bıraktı. Hem yeni alıcılarla hem de eski müşterileriyle fuar alanındaki standında buluşan Besay; özgün çizgisi, kaliteli işçiliği ve yenilikçi tarzıyla, indirimden çok daha fazlasını isteyenleri biraraya getirdi. İJS’nin hem Mart hem de Ekim ayağına düzenli katılım gösteren, sektörümüzün yenilikçi markası Besay Kuyumculuk; geçmiş Ekim fuarının üstünde işlem hacmi yakalayarak, beklentilerinin üstünde olumlu sonuçlar eşliğinde fuar alanından ayrıldı. Besay Kuyumculuk İhracat Müdürü Mehmet Yılmaz; fuar öncesi altının ons fiyatındaki artışıyla birlikte, daha durağan bir organizasyon olacağını tahmin ettiğini, aksine gayet memnun eden bir fuar yaşadıklarını söyledi. Son dönemde; Suudi Arabistan’a yapılan ihracatlar ile ilgili Suudi gümrüğünde adı konmamış bir iş yavaşlama hareketlerinin gerçekleştiğine dikkat çeken Mehmet Yılmaz; “Bu durumu gizli bir ambargo olarak nitelendirebiliriz. Ayrıca ilk kez Dubai’nin önde gelen firmalarından birkaçının fuarda stant açtığını gördüm. Bu da bir ilkti. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, birçok yeni alıcıyla tanıştık. Avrupalı yine az sayıda vardı. Komşumuz Yunanistan’dan gelen alıcılar Besay ürünlerini yakından incelediler” diye konuştu. Fuara yönelik hazırladıkları yeni koleksiyonların tam puan aldığını kaydeden Yılmaz; Besay’ın çocuk takı grubunda geniş ürün çeşitliliği ve her pazara hitap edebilecek tarzının yine çocuk takısı arayışında olanları standa çektiğini, çocuk takı grubunda Besay’ın Dünya çapında profesyonel alıcılar tarafından yakından tanınır hale geldiğini ifade etti. 124 Altın Dünyası

Ülkemizin önde gelen alyans üreticilerinden biri olan ve uzun zamandır ağırlıklı olarak ihracat çalışmalarına imza atan Lav Alyans; üçüncü kez İstanbul Jewelry Show’a katıldı. İhracat ağırlıklı olarak gerçekleşen Ekim fuarında, Lav Alyans, en yeni tasarımlarını sergileme fırsatı elde etti. Özellikle Arap Yarımadası, Kuzey Afrika ülkelerinden gelen yabancı misafirler Lav Alyans’ın birçok yeni koleksiyonunu yakından görme şansı elde ettiler. Sektörümüzün tecrübeleri kuyum ustalarından biri olan Erkan Yayman tarafından 8 yıl önce kurulan Lav Alyans; üçüncü kez İstanbul Jewellery Show deneyimini yaşadı. Hem içi boş hem de klasik tipte binlerce alyans modeline sahip olan, özellikle Avrupa’da geniş müşteri kitlesi bulunan Lav Alyans; üçüncü kez katıldığı fuara çok sıkı bir hazırlık ile gelmişti. Birçok yeni koleksiyonunu ilk kez tanıtan Lav Alyans; fuar ziyaretçilerinden tam puan aldı.

Artık İJS’ye markalarının iyice ısındığını, fuarda arzu ettikleri neticeyi aldıklarını ve ziyaretçilerin Lav Alyans kalitesini, yenilikçi yaklaşımını beğendiklerini belirten Erkan Yayman; “Lav Alyans; sade ve klasik tarzda alyans çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor. Üretimimizin yaklaşık %80’inini ihraç ediyoruz. Yeni koleksiyonlarımız büyük ilgi gördü. Alyans üretiminde, Türk ustaların yeteneklerini cömertçe yeni tasarımlarımızla gözler önüne seriyoruz” dedi. Markanın fuarda tanıttığı ve “Her şey Aşk İçin” sloganını kullandığı “Hıpnoze” “Artsoul” “Elegance” koleksiyonları ön plana çıktı. Fuar sonrası birçok yeni alıcıyla tanışan Lav Alyans; hız kesmeden yeni tasarımlar için çalışmalarına devam edecek.


KUYUMCU MAKİNALARI İMALATI VE BAKIM ONARIM SERVİSİ

KUYUMCU MAKİNALARI İMALATI VE BAKIM ONARIM SERVİSİ Evkaf sk. no 3/26 Sultanhan Çemberlitaş / İSTANBUL TEL: (0212) 516 00 85 GSM: (0544) 544 15 79 www.nafimakina.com


12. MÜCEVHER TASARIM YARIŞMASI BAŞVURULARI BAŞLADI

Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenecek olan Mücevher Tasarım Yarışması’nın ana teması, kadın olarak belirlendi. Son başvuru tarihinin 22 Aralık olduğu yarışmanın finali, 20 Mart 2020 akşamı gerçekleştirilecek ve birinci olan tasarımcı 75 bin TL’lik ödülün sahibi olacak. Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından bu yıl “Kadın” temasıyla duyurulan 12. Mücevher Tasarım Yarışması’nda başvuru dönemi 22 Ekim’de başladı. Başvuruların 22 Aralık’a kadar yapılabileceği yarışmanın finali, 20 Mart 2020, cuma akşamı gerçekleştirilecek. Yarışma kapsamında birincilik ödülü 75 bin TL, ikincilik ödülü 20 bin TL ve üçüncülük ödülü de 5 bin TL olarak belirlendi.

iki yapıtaşı olan kadın ve tasarımı bir araya getiriyor. Tasarımcılar kadını önce tasarılarında oluşturuyor, ardından tasarımlarına yansıtıyor ve her şeyin başladığı yere bir yolculuğa çıkıyorlar.

Adaylar, geçen sene olduğu üzere bu yıl da yarışmaya tek bir eser ile katılabilecekler.

Kadın ve tasarım, birbirinden uzak görünen iki ayrı kavram olsa da kök olarak birbirine benzeyen iki engin ana fikir olarak karşımıza çıkıyor. Kadının aile ve toplumun, dolayısıyla insan yaşamının temelini oluşturması gibi yazıdan mimariye, dilden ticarete insan düşünce ve yetisinin ürünü olan her şeyin temelinde de tasarım yatıyor.

Kadın ve Tasarım: Hem Öz Hem Töz… 12. Mücevher Tasarım Yarışması’nın bu yılki teması “Kadın”, insanın sosyal ve kültürel olarak varlığının

Tasarım olmadan hiçbir şey üretilemeyeceği gibi, kadın olmadan da insan yaşamı düşünülemez. Dolayısıyla kadın ve tasarım hem öz hem de töz olarak belirtiliyor.

126 Altın Dünyası



ARD GOLD (Altın Rafineri Dünyası) olarak teknolojinin geldiği son noktada gerekli tüm teçhizatlar ile donatılmış tesisimizde değerli metallerin yüksek verimde geri kazanım (Ramatçılık) çalışmaları yapılmaktadır. Sizlerden gelen her türlü katı ve sıvı örneğin içeriğinde bulunan değerli metaller, numunenin yapısına uygun seçilen yöntemler ile geri kazanılabilmektedir. Tüm numuneler geri kazanım işlemi öncesi ve sonrası alanında uzman araştırmacılar tarafından analiz edilerek geri kazanım verimleri hesaplanmaktadır. İşlemlerimizin tamamında çevreye duyarlı bir şekilde kurşun kullanımından kaçınılmakta ve sizlere daha iyi hizmet verebilmek için her geçen gün tesisimize yenilikler kazandırılmaya devam edilmektedir.

Bugüne kadar sektörümüzün geri kazanım tesisinde kullanılan fırınlar herhangi bir teknik altyapıya sahip olmamaktaydı. Biz ARD Gold olarak yakma işlemini gerçekleştirdiğimiz fırının ülkemizde çok bilinmeyen bir bilim dalı olan Termo Dinamik Bilim dalından üst seviyede faydalanılarak ortaya çıkmış olan son teknoloji yakma fırınında yakma işlemini gerçekleştiriyoruz. İşlem öncesi ve sonrası alınan numeler AR-GE Labaratuvarımızdan içerisindeki altın miktarı tayin edilerek işlem aşamalarında kullanılacak kimyasal miktarları belirlenir.

Atıklar tesisimize geldiği andan itibaren türlerine göre asitik veya bazit olarak ayrılır. Ayrıştırılan malzemeler türüne uygun filtrelerden geçirilerek yakmaya hazır hale getirilir. Fırından çıkan küller değirmen ve karıştırıcılardan geçerek homojen bir malzeme haline getirilir homojen malzemenin tanecikleri mikron seviyededir. Bu sayede kimyasal işlem sürecindeki veririmliliğin artmasını sağlamaktadır. noktadı Burada İfraz makinası değirmenden çıkan külleri asitle buluştuğu noktadır. kullandığımız makine tamamen kapalı sistem olup açığa çıkan gaz distilasyon yoluyla tekrar sisteme dahil edilmektedir. Bu da gereksiz kimyasal kullanımını ve gaz salınımının önüne geçmektedir. Asit işlem süresi biten ürün filtrelerden geçirilerek çöktürme tankına alınır. Çöktürme tankından sonra çeşitli kimyasllarla çöktürme işlemi yapılır. Sonrasında filtrelerden geçirilerk altına ulaşılır.

Fabrika: İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Çevre Sanayi Sitesi 4. Blok No:3 Başakşehir / İstanbul

128 Altın Dünyası

Merkez: Yenibosna Mah. Ladin Sok. No:4 Kuyumcukent Atölyeler Bloğu 2. Kat 3. Sk. No:18 Bahçelievler / İstanbul

Telefon: +90 212 485 00 53 - +90 532 270 51 34 info@ardgold.com.tr - www.ardgold.com.tr



130 Altın Dünyası



132 Altın Dünyası


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.