olağanüştü bir gaddarlıkla Dersim'i yatıştırmaya girişti. Bu arada Kürdigtan'ın birçok şakini köle olarak lstanbul'a gönderildi. Türk askerleri hileyle yakalaınayı başardıklan Kürt reisleri asarak, kazığa oturtarak, yakarak, üzerlerine petrol dökerek ve derilerini yüzeıe§ canavarca katlettiler. Direniş örgtitlemeyi başraınayan Şah Hüseyin Bey'in oğlu Ali Bry, Türk oıdusunu altedip ınr aşılu dağlık bölgelere çkmek ve ordan onu kısım kısım bozguna uğratmak amacıyla geri düşüren ve çkilmeye başladı. Çarpışmalarda güçlerini zayaf -tlml tam bozgundaıı' korkan Türk aşkerleri, stratejik mınükalarda genellikle Erzincan-Harput yolunda küçiik garnizonlar bırakarak güçlerinin e§as böliimünü Deışim'den çıkardılar. Ordunun çekilmesinden §onra kentte kalan Tilrk memurlar, bir süre §onra Dersim'den kaçmak zorunda kaldılar. İşte böylece, Türkiye'nin Kırım Savaşı başlayana değin, Dersim'i, Rusya İmparatorluğu'na karşı savaş hazırlığının dayanak noktası durumuna getirme denemesi başansız kaldı. Sulan hükümeü, Kınm Savaşı'ndan sonra, yeniden Dersimlileri yabşhrmaya kalkıştı. Savaştan sonra yorgun olan Türk askerleri, bu kez de Dersim'i dize getirmeyi başramadılar yalnız daha önce istila edilmiş bölgelerde Tiirk yöneümini yenilemekle kaldılar. Dersimli Kürüeri silah gücüyle dize geürmeyi başaramayacaklarını anlayan Türk idareciler haınıç ve sopa politikasına başvurdular. Zamanla bu politikanın daha başarılı olduğu görüldü. Szgelimi Erzurum daki Rus konsolosunun İstanbul'daki büyükelçisine gönderdi$ mektupta Erzurum htikümdan Semih Paş'nın "ora Kürtledff, biri hükümetten korunnıi, himaye ve hediyeler bekleyeh, birbirine düşman iki partiye ayırmayı başardığından" sözediyordu. (50, s. 71). Dersim'de ihtiyacı karşılıyacak yolların bulunmaması, Türklerin ceza(tenkil) harekatı uygulamalarını engelliyordu. Türk idareciler bu engelin aşılması için halkı, Diyarbakır'dan başlayarak Pülümür, Hozat, Mazsrt ve Palu'dan geçip Erzinean'a götiirecek yollar yapmaya zorlarna denemesinde bulunuyordu. Semih Paşa, Dersim'li Kürtlerin hiçbir zaman haraç ödememiş olmasından hareket ederek "Kürtlerin şose yollan 32
yapımında çalışma§ıru vergı borcu yerine §ayına" vaadinde bulundu ve 'kendi kesesinden Dersim'li işçilere günlük nafakalanru temin ehe yiikümtülüğiinü üstlerıdi" (10, d, d,1085, 1,5). Ne var ki, Semih Paşa'run bu niyetl€d, Kürt halkının etkin direnişi §onucunda tam başarısızlığa uğradı. Birçok bey, Türk idareciler karşısında uşaklıSru yaşamlarıyla ödedi. Nitekim Dersim kaymakamı Gülabi Bey, dawaruşlanndan infial duyan kürtler tarafından öldürtildü. Aradan çok geçmeden Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki itişkilerin, sonraları |877-|878 yıllannda gerçekleşen Rus-Türk Savaşı'na götürecek şekilde, yeniden g"rgdleşrrıesi Dersim'deki siyasi durumu etkiledi. Etkili Kürt Beylerinden bazı|arı, Ruslarla giz|i ilişkiler kurdular. Hozat kaymakamı Mansur Ağa, Aleksandropol bölgesine Rus askerlerinin pğıldığ-ını öğrendikten sonra, güvendiği bir adamını, Ruslar Dersim'e yaklaştığı taktirde yardım verıneye hazır bulunduğunu bildirmek üzere Rus askeri komutanlıSna gönderdi (50, Ek 23 s. 84). Ali-İlatıl tarikatinden Kürt şeyhlerİ Dersim'in Rusların yardımıyla kurtarılmasının Tanrı tarafından vaadedilmiş olduğunu vaız etmeye başladılar. Türk idareciler savaş arifesinde, bütün doğu vilayetlerinde yaşayan Kürtlerin dini drygrlanna hitap etmek için boşa çıkan denemelerde bulundular. Kürtler, yöneticilerin yeni asker sağlama isteklerine olaylarla karşılık verdiler ve bu olaylar bir süre sonra silahlı ayaklanmaya dönüştü. Semih Paşa Ekim |876'da gönderdiği bir telgrafında Mrş, Bitlis ve Van vadilerinden Kürtlerin, istenen sayıda yeni askeri vermedikten başka "eskiden nizami asker olmuş ve doğrudan redif listelerine geçmiş bulunan redifleri teslim etmeyi de reddettiklerini" bildirdi (50, s.163). Kuzincan'dan Şah Hüseyin Bey, Semih Paşa'nın ısrarlı isteklerine, ancak kendisi komutan olduğu taktirde asker sağlarnaya ıazt olduğu yanıhru verdi. Sultan hükümeti bu istekleri kabul ehek zorunda lıaldı. Ama Şah Hüseyin Bey'in emrindeki Kürtler, Beyin kararını o4aylamadılar ve şu açıklamada bulundular: "Biz yükümlü bulunmadığımız için ne vergi ödeyeceğiz, ne de asker temin edeceğiz.Eğer bu, vataru savuruna
savaşı ise, bizim Sultan'ın yardımına ihtiyacınuz yoktur. Biz 33