Abhazya 2014 Almanağı

Page 1

1


2


3


4


5


6


OCAK

Perşembe, 02 Ocak

Novy Afon Manastırına Eşsiz Hediye 29 Aralık 2013 günü Abhazya’daki ünlü Novy Afon Manastırı’na çok değerli bir kutsal emanet, İsa Peygamber’in on iki havarisinden biri olan Aziz Simon Zealot’a ait bir madalyon, hayırsever bir kişi tarafından hediye edildi. Hıristiyan söylencelerine göre bu madalyon Aziz Simon Zealot’un Hıristiyanlığı yayarken hayatını kaybettiği Abhazya’dan Batı’ya götürülmüştü ve Almanya’daki bir Katolik manastırında muhafaza edilmekteydi. Orijinalliği, konunun uzmanlarınca yapılan tetkiklerle kanıtlanan bu kutsal emanet, artık Aziz Simon Zealot’un hayatını kaybettiğine inanılan Abhazya’da ve kamuya açık olarak sergilenecek. Kimi Hıristiyan söylencelerine göre, İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Simon Zealot, Hıristiyanlığı yaymak için Filistin, Mısır, Libya, Anadolu ve İran’da vaazlarda bulundu. Son olarak geldiği Abhazya’da dini görevlerini yerine getirirken öldürüldü. Bu nedenle onun öldürüldüğüne inanılan tarihi Anakopya’daki Yeni Athos bölgesinde bulunan mağara ve onun adına inşa edilen kilise çok uzun zamandan beri dünyanın çeşitli bölgelerinden Hıristiyan hacıların ziyaret ettiği önemli bir yerdir. Novy Afon Manastırı’na hediye edilen bu değerli Kutsal Emanet 23 Mayıs’tan itibaren halkın ziyaretine açılacak.

Perşembe, 02 Ocak

Argo Gemicilerinin Destanı Okurlarını Bekliyor Argo Gemicilerin Destanı, Troya Savaşı’ndan yıllarca önce Argo adlı gemiyle efsanevi Altın Post’un peşinde Kolkhis’e (bugünkü Abhazya) gitmek üzere denize açılan Akhalı kahramanların heyecan verici hikâyesini anlatıyor. Bu yolculuk öyküsü nedense İlyada ve Odysseia destanlarının bir adım gerisinde kalmıştır hep. Oysa İÖ 3. yüzyılda yaşamış olan Apollonios aynı antik destan geleneğinin en önemli temsilcilerinden birisidir. Aslen İskenderiyeli olan Apollonios’un bu destanı o kadar ilgi görür ve sevilir ki Rodoslular ozana fahri hemşerilik verir. O zamandan bu yana da, İskenderiyeli Apollonios, ‚Rodoslu Apollonios‛ olarak anılır ve tanınır. Kitabın başkahramanı İason’dur, ama aralarında Herakles, Orpheus, Kastor, Peleus gibi ünlü mitolojik şahsiyetler de vardır. Olympos tanrıları da her zamanki şaşırtıcı davranışlarıyla bu serüvendeki yerlerini alırlar. 7


Cuma, 03 Ocak

Abhaz Boksörlerin Büyük Başarısı Abhaz Boks Takımı 26-29 Aralık tarihleri arasında Rusya Federasyonu'nun Soçi şehrinde düzenlenen "Yeni Yıl Turnuvası"nda çok başarılı sonuçlar elde etti. 250'den fazla boksörün katıldığı şampiyonada Abhazya'yı Laşa Ajiba, Esnat Kviraya, Said Berzeniya, Beslan Tarba, Gudisa Akaba, Daniel Tarba, Artem Kakulyan, Astan Muhammedoğlu, Laşa Akaba ve Alik Saryan temsil etti. Çok çekişmeli geçen müsabakalar neticesinde Esnat Kviraya, Artem Kakulyan, Gudisa Akaba ve Beslan Tarba sikletlerinde tüm rakiplerini yenerek Abhazya'ya altın madalya ile döndüler. Aynı şekilde başarılı müsabakalar yapan Laşa Ajiba, Alik Saryan, Said Berzeniya ve Daniel Tarba da sikletlerinde gümüş madalya kazandılar.

Cumartesi, 04 Ocak

Abkhaz World İnternet Sitesi Yenilendi Abhazya'nın İngilizce konuşulan dünyadaki sesi Abkhaz World internet sitesi, bu yılın ilk gününde yeni dizaynı ile okuyucularının karşısına çıktı. Abhazya ve Abhazlarla ilgili doğru ve nitelikli bilgi edinmek isteyen herkese 1 Ocak 2009 tarihinden bu yana Metin Sönmez'in yönetiminde hizmet veren Abkhaz World internet sitesi, gelişen teknoloji pararlelinde yenilenen tasarımı ile bu hedefini daha güçlü bir şekilde yerine getirecek gibi gözüküyor. Bir örnek vermek gerekirse internet sitelerinin artan bir oranda 3G teknolojili akıllı telefonlar ile ziyaret edildiği günümüz dünyasında Abhazya ve Abhaz Halkının tarihi, kültürü ve bugünü hakkında İngilizce enformasyona ulaşmak isteyen bir kişi bunu Abkhaz World'ün bu trendle uyumlu dizayn edilmiş internet sitesi aracılığı ile kaliteli bir görsellik eşliğinde, hızlı bir şekilde başarabilecek. 8

OCAK

Rodoslu Apollonios’un Argonautika adıyla kaleme aldığı bu serüveni Bilgin Adalı, gençler için ilk kez bütün olarak, yalınlaştırarak ve şiirsel bir yapı içerisinde Türkçeye kazandırdı. 2300 yıl önce yazılan bu görkemli destan, olanca güzelliğiyle okurları bekliyor.


OCAK

Abkhaz World internet sitesini http://abkhazworld.com/aw adresinden ziyaret edebilir, site ile ilgili görüş ve önerilerinizi info@abkhazworld.com adresi üzerinden site yönetimine iletebilirsiniz.

Pazar, 05 Ocak

Abhaz Şarabı Emin Ellerde Yükseliyor "Wines and Beverages of Abkhazia‛ (Abhazya Şarap ve İçkileri) şirketi Sohum Şaraphanesi'nin sahibidir. Efsanevi Abhaz şarabının en önemli üreticisidir ve 20. yüzyılın son 30 yılından bu yana tanınmaktadır. Günümüzde, son teknoloji ile yenilenen ve kaliteli üretim sürecinin tüm gereksinimlerini karşılayan tesislere sahip bir firma olarak öne çıkmaktadır. Şirket en meşhur 11 Abhaz şarabını üretmektedir. Ayrıca "Abhazya" adlı konyağı da son yıllarda giderek artan bir satış grafiği yakalamıştır. Şirket 2012 yılında ürün yelpazesine köpüklü bir şarap da katmıştır. "Wines and Beverages of Abkhazia" Gumısta Nehri'nin denize yaklaştığı bölgede 600 hektarlık alana yayılan kendi üzüm bağlarına sahiptir. Bu bağlarda geleneksel Abhaz üzümlerinin ıslahı ile elde edilen türlerin yanısıra ithal edilen bazı türlerde üzümler de yetiştirilmektedir. Sohum Şaraphanesi, İtalyan ve Fransız yapımı üretim bandına sahiptir; örneğin şarapların depolanması ve taşınması için kullanılan emaye tanklar ile meşe fıçılar Fransa'da özel olarak imal edilmiştir. Şaraplar Bohemya camından şişelerde satışa sunulmaktadır. İki yüz çalışanı ile Abhazya'nın sayılı büyük işletmelerinden biri olan bu işletme kadro kalifikasyonu, üretim, kalite kontrol ve pazarlama süreçlerindeki profesyonellik açısından tam anlamı ile Avrupa standartlarını yakalamıştır. Görülen odur ki, ikibin yıllık tarihi olan Abhaz şarapçılığı 21. yüzyılda da emin ellerde ve içki dünyasında hak ettiği yeri almak için adım adım ilerlemeye devam ediyor. (Abkhaz World)

Pazartesi, 06 Ocak

Abhazya'da Noel Ayinleri Gagra'da 5 Kasım günü ibadete açılan Kurtarıcı İsa Ermeni Kilisesi'nde ilk Noel ayini yapıldı. 5 Aralık gecesine isabet eden Noel gecesinde düzenlenen ayini din adamı Ter Setrak yönetti. Meşalelerin yakıldığı ayinde, yüzlerce kişilik kalabalık bir cemaat, 11 saat süren ayinin ardından eski bir gelenek uyarınca Kilisede yaktıkları mumları söndürmeden evlerine taşıdı. 9


Salı, 07 Ocak

Dünyaca Ünlü Şarkılar Abhazca Yorumlandı Abhaz müzisyenlerin artık klasikleşmiş parçaları Abhazca yeniden yorumladığı aranjmanlar Abhaz müzikseverler tarafından ilgi ile dinleniyor. Bu aranjmanlar sayesinde Abhaz gençler, Abhazca pop, rock ve rap yapmaya ve özgün eserler üretmeye daha fazla cesaret bulmaya başladılar. Önümüzdeki yıllar Abhaz gençliğinin Abhazca müzik dinleme ve Abhazca müzik yapma konusunda atılım yapacağı bir dönem olacak gibi gözüküyor. Tıpkı Sohum'da rock konseri veren bu haberin resmindeki Abhaz gençler gibi... Abhazca aranjman örnekleri için aşağıdaki linkleri tıklayabilirsiniz: https://soundcloud.com/alt-n-post-abhazya/abkhaz-my-way https://soundcloud.com/alt-n-post-abhazya/abkhaz-lady-in-red

Salı, 14 Ocak

Abhazların En Büyük Bayramı Ajırnıhua 14 Ocak Abhazya’da tatil günüdür -Abhazlar en önemli bayram günleri olan Ajırnıhua’yı kutlamaya devam ediyorlar, Abhazya’nın diğer sakinleri ise eski Jülyen takvime göre yeni yılın ertesi gününe gelen bu günde tatil yapmış oluyorlar- Bu özel günün Abhazya’nın Gudauta iline bağlı Huap köyünde Haşig Sülalesi mensuplarınca nasıl geçirildiğine dair, Ekokavkaz’ın Abhazya muhabiri yazar Inal Haşig’le bir söyleşi yaptık. (*) Demis Polandov: Inal, bugün Abhazya’da tatil günü. Sanırım ‚Eski Yeni Yıl‛ın tatil olarak kabul edilmesi başka bir ülkede benzeri olmayan bir uygulama. Bu eski yeni yılı kutlama geleneği nedir ve Abhazya’da bu gün nasıl kutlanıyor? 10

OCAK

Beşinci yüzyıla kadar bütün Hristiyan kiliseleri Kutsal Doğumu ve Epifaniyi aynı günde 6 Ocak'ta kutlamaktaydılar. Bu tarihten sonra bazı kiliseler Kutsal Doğumu (Christmas) 25 Aralık'ta kutlamaya başladılar. Buna karşılık Ermeni kilisesi eski tarih olan 6 Ocak gününe sadık kaldı ve ritüelini değiştirmedi. Bilindiği üzere Abhazya nüfusunun bir bölümünü 1915'de Anadolu'nun Karadeniz bölgesinden gelerek Abhazya'ya sığınanların soyundan gelen Hemşin Ermenileri oluşturuyor. Ermenistan'ın resmi dili olan Doğu Ermenicesi'nden epey farklı bir lehçe olan Batı Ermenicesini (Hemşince) konuşan ve 1991-1992 yılında Gürcistan işgaline karşı Abhazlarla beraber Abhazya'nın savunmasına omuz veren Abhazya Ermenileri, o tarihten bu yana kendi okullarında, kendi dilleri ile eğitim görüyor, kendi ibadethanelerinde ibadetlerini gerçekleştiriyorlar. (Apsnypress)


OCAK

Inal Haşig: Bu günün eski yeni yıl ile ilişkili olduğu hususunda o kadar emin değilim. Bence olan şey sadece Abhazların en değer verdikleri Ajırnıhua’nın eski takvimdeki yeni yıl günü ile çakışmasından ibaret. Bu nedenle her şey kendinden bir araya gelmiş ve bu kutlama eski yeni yılla bütünleşmiş. Bu kutlama tek gerçek Abhaz kutlamasıdır çünkü kırsal kesimde bile kutlanır ve kesinlikle eski yeni yıldan daha fazla önemsenir. Abhazyanın köylerinde halen bir çok insan için asıl kutlanan şey eski yeni yıl değil Ajırnıhua'dır. Kısacası bu sene içindeki en önemli Abhaz bayramıdır. Demis Polandov: Öyleyse, bu kutlamanın anlamı nedir? Her şeye karşın ‘’Ajınıhua" da’ yeni yılın başlangıcı değil mi? Inal Haşig: Sadece yeni yılın başlangıcı değil. Kışın ortası, bahar beklentisinin ve yeni bir yaşamın başlangıcı. Burada birçok şey iç içe geçmiş durumda ve etnograflar da bu kutlamayı neyin özel kıldığı konusunda hemfikir değiller. Bu bayramla ilgili ritüaller her yerde aynı da değil. Aynı köyde bile bazen farklı sülalelerce, farklı farklı kutlanabiliyor. Örneğin, bizim ailemizde büyük babamın Huap köyündeki evinde şu şekilde kutlanır: bütün aile toplanır -Abhaz aile kültüründe bu sülale ile ilişkisi olan 40 kadar kişiye denk düşüyor. Erkekler boğa veya keçi kurban edebilir ve güneş batarken kutsal ocağa pişirilmiş etler ve ekmekler (kekler) ile gitmek suretiyle bir ayin yapılır. Dönüşte evin reisi her bir kadın için bir horoz kurban eder. Orada da özel bir ritüel gözlemlenir. Diğer aileler de bu ritüeller tamamen farklı farklı olabilir. Örneğin bazıları sadece her erkek için bir horoz kurban etmekle yetinmektedir. Başka uygulamalar da vardır. Fakat hepsi bir hususta uzlaşırlar: Bu gerçekten çok özel ve güzel bir bayramdır. Ertesi gün olan 14 Ocak'ta da herkes komşularını, yakınlarını ziyaret eder ve birbirleri ile bayramlaşırlar. Demis Polandov: Inal bu törenler esnasında kutsal ocakta tam olarak neler söylenir, nelerden bahsedilir? Inal Haşig: Kutsal ocakta yaşlılar Tanrıya, O yüce varlığa bir yakarışta bulunurlar. Sol ellerinde tahta bir sopaya geçirilmiş etler ve ekmekler (çörekler) vardır. Ailesi, halkı ve genel olarak tüm insanlık için Tanrı'dan refah ve huzur niyaz ederler. Ayrıca ailenin reisi olarak sorumluluğu üstlenir ve (o yıl) bir günaha girilmeyeceğinin teminatını verirler. Bu ve benzeri birçok önemli şey konuşulur orada ve bu bayrama ve orada yaşlıların sülale adına verdikleri sözlere saygı duyan herkes gelecek yılı bu şekilde geçirmeye çaba sarf eder. Yaşlının sağ elinde bir kadeh şarap vardır ve yaşlı kişi Tanrıya niyazını tamamlayınca bu kadehten bir yudum içer. Ardından en yaşlılardan başlayarak, en genç sülale mensubuna kadar herkes bu kadehten bir yudum içer. En azından bizim sülalemizde adet böyledir. (*)Orijinali Ekhokavkaz İnternet sitesinde Rusça yayınlanan ve Abkhazworld internet sitesinde http://abkhazworld.com/aw/interview/89-azhyrnyhwa-the-most- important-holiday-of-the-abkhazians linkinde İngilizce yayınlanan bu yazı, Altın Post İnternet Sitesi editörlerinden Anıt Baba (Papba) tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir.

11


OCAK

Çarşamba, 15 Ocak

“Spora Destek Abhazya’nın Geleceğine Destektir" Genel anlamda spora, ayrıntıda futbola bakış nasıldır Abhazya’da, geleceği nedir? Bu konuları ligin başarılı ekiplerinden, diaspora takımı da diyebileceğimiz Abazg futbol takımının Teknik Direktörü Ali Anşba ve Kulüp Başkanı Şamil Adzınba ile konuştuk… - Sizi tanıyabilir miyiz? - Ali Anşba: İsmim Ali Anşba, Sakarya Hendek Kalayık köyündenim. Üç kardeşiz. Babamın işi nedeniyle bulunduğumuz Kütahya’da doğdum, lise ikinci sınıfa kadar kadar burada okudum. Daha sonra ailece Adapazarı Hendek’e yerleştik ve liseyi Hendek’te bitirdim, ailem hala orada yaşıyor. Üniversite öğrenimimi yine Kütahya’da yaptım. 2001 yılında Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Akademisi’nden mezun oldum. Üniversite mezuniyetime kadar Kütahyaspor’da, Eskişehir Şekerspor’da ve Tarım Kredi Spor’da profesyonel futbol oynadım. Mezun olduktan sonra Gebze’de sözleşmeli öğretmen olarak; Beşiktaş, Fenerbahçe futbol okullarında ise antrenör olarak çalışmaya başladım. Ardından İstanbul’da Pendik, Kaynarca ve Esenyalı’da beden eğitimi öğretmenliği, Pendikspor’da antrenörlük yaptım. Böylece genç yaşta antrenörlük kariyerimi ilerlettim ancak Türkiye’de kendim için bir gelecek göremediğimden, Abhazya’da bir şeyler yapabilirim diye düşünerek 2007 yılında bir haftalık bir gözlem için buraya geldim. Türkiye’ye dönüp kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra burada yaşamaya karar verdim. Buraya geldikten sonra iki yıl Gagra Başaran Kolej’de Beden Eğitimi öğretmenliği yaptım. Bekardım, evlendim (o zaman Abhazya Gagra milletvekili olan Amra Agrpha ile evlendi), bir çocuğum var. Önceden tanıştığım Şamil Adzınba’nın Abazg futbol takımı antrenörlüğü teklifini kabul ederek Sohum’a yerleştim. Yine birlikte Novy Rayon’da bir spor mağazası açtık ve bununla Abazg Spor Kulübü’nün finansman yükünü hafifletmeye çalışıyoruz. Halen Abazg futbol takımı antrenörlüğü görevime devam ediyorum. - Şamil Adzınba: Büyük dedem Adapazarı Hendek Bıçkı köyünden. Onun vefatından sonra Batum’a gelmişler, ben Batum doğumluyum, askerden sonra 1990 yılında Abhazya’ya üniversite eğitimi almak için geldim, Hukuk Fakültesi’ne başladım. Üniversitede Amtsabz (Ateş) adında bir futbol takımı kurduk ve orada oynadım, daha önce Batum’da da futbol oynuyordum. İki yıl sonra savaş başladı, o dönemdeki birçok ünlü sporcu gibi savaşa katıldım, cephede mücadele ettim (kendisi söylemese de, sadece yaklaşık üç yüz kişinin sahip olduğu Afırkhatsa isimli üstün kahramanlık madalyasına sahip olduğunu öğreniyorum). Savaştan sonra üniversiteyi bitirdim ve 1995 yılında Abazg adında bir futbol takımı kurduk. Real Madrid koymak isterdim takımın adını (gülüşmeler), bu takımı çok seviyorum, ama Abazalığım ağır bastı. Türkiye’den Anşba Ali de gelince takımımız daha güçlendi. Ali sadece takımın antrenörü değil, benim ortağım ve çok yakın arkadaşım aynı zamanda. - Abazg Spor Kulübü hakkında bilgi verir misiniz? Abazg ismi nereden geliyor? - Ş. Adzınba: Abazg, Abhaz halkının tarihi isimlerinden biri olduğu gibi, aynı zamanda tarihte Anakopia bölgesinde hüküm süren bir krallığın ve başkentinin ismidir. 12


OCAK

Ben üniversitede futbol oynarken, Ubıh arkadaşım Rafael Ampar aynı takımın teknik direktörüydü ve cephede de birlikte savaştık. Şimdi çocuk takımımızı çalıştırıyor ve üniversitede spor fakültesi bölüm başkanı. Bir dönem Abhazya Spor Bakanı olarak da görev yapan Ampar ile 1995 yılında Abazg Spor Kulübü’nü kurduk. Başlangıçta 15 yaşındaki yetenekli çocukları bulup çalıştırdık, ayakkabı ve forma aldık, bir futbol takımı oluşturduk. Savaş sonrasında iki grup vardı futbolda, Batı Grubu ve Doğu Grubu; birinde 7, diğerinde 8 takım vardı. İlk yıl hep yenildik, en son maçımızda Gulrıpş’ı 3-2 yendik, bu bize büyük moral olmuştu. 1998 yılına kadar diğer takımlardaki 20-30 yaş grubundaki futbolculara karşı başarılı maçlar çıkardık. Çocukların yaşı da biraz büyüdüğünde, 98’den 2003’e kadar bizden daha iyi bir takım yoktu diyebilirim. 1998 ve 2000 yıllarında ikincilik kupaları aldık (2000 yılında Şamil Adzınba da yılın antrenörü seçildi). 1999 yılında Abhazya 3’üncüsü, 2001 yılında ise Abhazya şampiyonu olduk. Bu yıla kadar benzer şekilde Abhazya liginin üst sıralarında başarılarına devam eden Abazg, en son 2013 yılında yine Abhazya 3’üncüsü oldu. Bu arada antrenör arkadaşım Ali Anşba da Abhazya Futbol Federasyonu tarafından 2010 yılında yılın antrenörü olarak ödüllendirilirken, Abhazya Spor Bakanlığı tarafından da 2013 yılının en iyi futbol antrenörü seçildi. Abazg olarak alt yapıdan futbolcu yetiştiriyor ve bunu çok önemsiyoruz. Nitekim Abazg, 2012 yılında da gençlerde Abhazya şampiyonu oldu. 2013 yılında genç takımımız ikinci, miniklerimiz ise üçüncü oldular. 2014 yılında ise zaten bütün yaş gruplarında şampiyonuz, şimdiden söyleyelim… Alt yapımızın her birinde 20-25’er futbolcu olmak üzere, 6 yaş grubundan başlayan minik takımımız, yıldız takımımız, genç takımımız ve A takımımız var. Bu yapı diğer Sohum takımları Nart ve Dinamo Sohum’da da var. Abazg çeşitli milliyetlerden futbolculardan oluşuyor. Türkiye’den de Düzcespor’dan ve bazı takımlardan Abaza ve Adige gençlerden beş transferimiz var. Bunlar futbol sezonunda gelip lig tatil olduğunda tekrar dönüyorlar. Bu futbolcularımızın Türk arkadaşları da geldi ve geçen yıl takımda oynadılar. Bizim takımımız bir yönüyle de diaspora takımı gibi. Başka bir yerde bir araya getiremeyeceğiniz insanları biz kulüp yönetimimizde bir araya getirdik. Türkiye’den gelmiş çok değerli insanları yönetime aldık ve birlikte güzel işlere imza atıyoruz. Yönetimimiz güçlü, onlara güveniyoruz. Sezon başında oturuyoruz, herkes yapabileceği desteği söylüyor, manevi destek de önemli bizim için ve dayanışma içinde götürmeye çalışıyoruz. Yavaş yavaş ama hep yukarı doğru çıkıyoruz. Böyle bir yönetim sistemi burada başka bir takımda yok. - Abhazya futbolunda lig sistemi ve futbola bakış nasıl? - Ş. Adzınba - A.Anşba: Abhazya’da şu anda tek lig ve 10-12 takım var. Maddi imkansızlıklar sebebiyle her yıl bütün takımlar lige katılamıyor, ortalama 8 takım katılıyor Sohum’un 3 takımı var. Nart Sohum, Dinamo Sohum, Abazg Sohum, ayrıca rayonların birer takımı var ama söylediğimiz gibi her yıl katılamıyorlar maddi imkansızlıklar nedeniyle. Tkuarçal bu nedenle katılmıyor mesela, Oçamçıra bu yıl katılmadı yine… Gagra’nın takımı Gagra, Gudauta’nın takımı Ritsa, Gulrıpş’ın Kudrı (Kodor nehrinden alıyor ismini), Gal’in Samurzakan, Pitsunda’nın Keraz (N. Lakoba’nın Gürcülerle savaşan partizan grubunun adı), Tkuarçal’ın Şahtor (Rusça kömürcü demek, savaştan ön13


14

OCAK

ceki adını devam ettiriyor), Oçamçıra’nın Ersal (Ersal tepesinin adı) isimli takımları var. Bunlar rayon takımları ama rayonlara bağlı köyler de birleşip takımlar çıkarabiliyorlar, Gagra’nın Sandrıpş takımı gibi. İkinci lig olsaydı, küçük takımlar da oralarda bir araya gelebilir ve kendi aralarında mücadele edebilirlerdi. Umarız önümüzdeki yıllarda da eski Sovyet sisteminde olduğu gibi yine süper lig, birinci ve ikinci lig olur. Futbol Abhazya’da en sevilen spor dalı diyebiliriz. Kulübün finansmanına destek için açtığımız spor mağazamızda, en çok krampon, futbol topu ve forma satıyor olmamız da bunu bir ölçüsü olabilir. Geçmişten gelen bir sevgi bu, Abhazya gençleri yapı olarak eskiden beri futbola çok yatkınlar ve yetenekliler. Örneğin savaştan önce Dinamo Sohum takımı Türkiye’ye gitmiş ve Ankaragücü’nü 8-0 yenmişti. Dinamo Sohum eskiden de Sovyetler 1. liginde oynayan güçlü bir takımdı. Küçük bir ülke olarak Sovyet milli takımında 12 ünlü futbolcusu vardı Abhazya’nın. Sovyet döneminde futbola en yatkın üç halk olan Abazalar, Ukraynalılar ve Gürcüler Sovyet takımının neredyese tamamını oluşturuyorlardı. Abhazya’nın en ünlü futbolcularından birisi, şu anda Rusya Futbol Federasyonu Başkan Yardımcısı olan Abhazyalı Nikita Simonyan’dır. Simonyan 1956 Melbourne olimpiyatlarında futbolda birinci olan Sovyet takımı oyuncularındandı. Halen Rusya’da futbol menejerliği yapan, geçmişte Rusya milli takımının, Dinamo Sohum’un ve Dinamo Kiev’in kaptanlığını yapmış, dünya karmasında futbol oynamış Ahra Tsveiba’yı, Daraselya’yı, savaşta kaybettiğimiz Ahvıyadlini’yi ve düşünürsek hatırlayacağımız birçok futbolcuyu daha sayabiliriz ünlüler arasında… - Sizce Abhazya’da sporun ve futbolun geleceği ne olur? Siz futbolda başarı için neler yaptınız, yapıyorsunuz? - A.Anşba: Ben burada çalışmaya başladığımda şaşırmıştım. Çok öfkelilerdi, topa bile küfür ediyorlardı, ama zamanla konuşarak ve belli bir disiplin sağlayarak bunları aştık. Ben de genellikle sakin ve iyi konuşuyorum onlarla, örneğin çağırıp formasını istiyorum ve ‚lütfen çıkar mısın‛ diyorum, nedenini soruyor, ‚topa küfür ettim‛ diyor. Benim antrenmanımda küfrün yasak olduğunu söylüyorum. Bir de Abaza kültürüne göre davranmalarını isteyip ‚haşarop (ayıp)‛ dediğimizde anlıyorlar, daha dikkatli davranıyorlar, sigara içiyorlarsa saklıyorlar mesela… Abhazya’da gençliğin görünen problemlerinden uzak tutuyoruz ve Abhaz geleneksel terbiyesini hatırlatıyoruz, anlatıyoruz, kendi davranışlarımızla da göstermeye çalışıyoruz onlara, sadece spor öğretmiyoruz. Öfkelerini, enerjilerini oyun için kullanmalarını istiyoruz. Ayıbın olduğu, birbirlerine saygının olduğu, bizim takımımız karma bir takım, değişik milliyetlerden sporcular var, önemli olanın iyi insan kötü insan olduğunu, kardeşlik dostluk bağlarıyla davranmalarını ve dayanışma içinde olmalarını öğretmeye çalışıyoruz. Sporun temelinde de bu var. Türkiye’de de çalıştım antrenör olarak, ama buradaki çocuklar kadar yetenekli çocuklar görmedim gerçekten, spora çok yatkınlar. Türkiye’deki hoca-futbolcu ilişkisinden farklı yaklaşıyoruz sporcuya, futbolcularım bana, beni şurada şöyle oynatırsan daha iyi oynarım diyebilecek kadar özgüvene sahipler, kendilerini iyi tanıyor, biz de fırsat veriyoruz. Mümkün olduğunca onların özgüvenlerini zedelememeye çalışıyoruz. Gençler özellikle bireysel sporlarda çok iyiler. Futbolda da çok yetenekliler sadece biraz disiplin problemi var, bir şekilde bunu çözdüğünüzde çok güzel yeteneklerle karşılaşıyorsunuz. Sporcularımızın fiziksel özellikleri ve tekniği kavrama kabiliyetleri çok yüksek, doğru bir disiplin programıyla inanılmaz başarılar elde edebilirsiniz bu çocuk-


OCAK

larla. Kendilerine güvenleri de o derecede yüksek, aileler özellikle inanılmaz bir özgüven vererek yetiştiriyorlar çocuklarını, başarılarının bir sırrı da bu bence. Genlerimizde var bu. - Ş. Adzınba: Örneğin Rus futbolcuların yüzde 1’i başarılı olurken, bizim futbolcularımızın yüzde 10’u başarılı oluyor. Sporcu potansiyeli çok burada, özellikle daha kalabalık olan köylerde çok yetenekli çocuklar var. Eksik olan sporcudan çok teknik kadro, çalıştırıcı, teknik direktör, hakem gibi spor adamları. Üniversitede beden eğitimi ve spor bölümü var ama işlevsel değil, öğretim görevlisi maaşları çok düşük, tesis ve uygulama yok. Mezunlardan yüzde 4-5’i ancak kendi alanında çalışabiliyor. Aynı şekilde Sandrıpş’da bir futbol lisesi var, Rusya’dan bazı takımlar buraya gelip kamp yapıyorlar. Eskiden çok başarılı bir eğitim kurumu iken şimdi eski imkanlara sahip değil. - Ş. Adzınba - A.Anşba: Abhazya’nın geleceğinde spora yapılan yatırımın çok önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz. Rusya’nın burada tesis yatırımları yapmaya başladıklarını biliyoruz. Rusya’nın tüm takımları şimdi örneğin kamp için Antalya’ya gidiyorsa, buraya yaptıkları tesislerden sonra önümüzdeki yıllarda hepsi buraya gelecek ve spor burası için önemli bir sektör, bir gelir kaynağı olacak. Türk takımları ve diğer ülke takımları da gelecek belki buraya. Abhazya’da Abhazya Devleti’nin geleceği ne kadar iyi olursa, sporun geleceği de buna paralel olarak iyi olur. Çünkü devlet desteği ve ilgisiyle yakından ilgili sporun gelişmesi. Ama bizim Abazg’daki öncelikli amacımız, gençleri başka yanlış alışkanlıklar yerine spora yönlendirmek, vakitlerini kendilerine faydalı olan sporla, futbolla doldurmak. Zaten istekli ve yetenekli oldukları için başarı sonra kendiliğinden geliyor. Bir anlamda gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutuyoruz. - Abazg’ın Rusya, Türkiye ve diğer ülkelerle ilişkileri nasıl? - Şu anda tanınmadığımız için uluslararası resmi bir karşılaşma yapamıyoruz, FİFA da tanımıyor bizi dolayısıyla sadece Rusya takımları ile hazırlık maçları, özel turnuvalar çerçevesinde kalıyor müsabakalarımız. Yavaş ama emin adımlarla ilerliyoruz göreve geldiğimizden bu yana. 5 yıl sonra UEFA’da olacağımıza inanıyoruz, sonra şampiyonlar liginde olabiliriz. Bu bizim için hayal değil gerçek. Avrupa’nın 3-4 yıl sonra bizi tanıması demek buradan ilk 3 takımın direk UEFA’ya gitmesi demek. Alt yapılara bu kadar önem vermemiz, tesisler yapmamız, bütün çalışmalarımız bu hesaplar üzerine ve ileriye yönelik. Çünkü Avrupa bizi mutlaka bir gün tanıyacak biliyoruz. Biz önce devlet olarak bunların üstesinden gelmek için hazırlanmalıyız, sonra sporda mutlaka dünya çapında başarılarımız olacaktır, bundan hiç kuşkumuz yok. 2010 yılında Türkiye’ye gittik ve Beşiktaş kulübü alt yapılarıyla kardeş kulüp anlaşması imzaladık. Ancak 3 ay sonra, çok iyi anlaştığımız teknik direktör Tayfur Havutçu görevden ayrıldı. Yine de hala turnuvalarda karşılıklı takım gönderme, alt yapılara küçük yaşta futbolcu gönderme anlaşmalarımız devam ediyor. Aynı anlaşma Fenerbahçe kulübüyle de var. 2013 yılında da gittik Türkiye’ye Eskişehirspor’la çok iyi bir ilişki kurduk ama kısa bir süre sonra başkanı değişti (Şamil; "şansımız çok ama kısmetimiz yok" diyor, gülüyoruz)… 15


16

OCAK

Geçen yıl Beşiktaş yıldız takımı buraya geldi ve Abhazya Spor Bakanlığı tarafından Ahra Tsveiba adına düzenlenen futbol turnuvasına katıldılar. Turnuvaya Abhazyadan iki takımın yanı sıra Ukrayna’dan Şahtardonetks, Rusya’dan Dinamo Moskova, Krasnodar, Çeçenistan’dan Terek takımı ve birkaç takım daha katıldılar. Müsabakalar sonunda Beşiktaş yıldız takımı ikinci oldu. Bu turnuvada çok güzel bir sinerji yakaladık, hepimiz için faydalı oldu. Bundan iki yıl önce düzenlenen benzer bir turnuvaya da Türkiye’den bir Çerkes takımı olan 1864 takımı katılmıştı. - Türkiye’ye söylemek istedikleriniz var mı? - Ş. Adzınba - A.Anşba: Türkiye’de Abhazya’yı seven ve destek vermek isteyen insanlar varsa, buradaki her spor dalındaki gençleri desteklemeliler. Spora yapacakları destek, Abhazya’nın geleceğine, sağlam, sağlıklı insan yetiştirmeye verecekleri destektir aynı zamanda. Ne yapacağını bilmeyen pırıl pırıl yetenekli gençlerin doğru yönlenmesine, yeteneklerini yanlış alanlara kaydırmamasına verecekleri destektir. Bu maddi destek olabilir, malzeme desteği olabilir, tesis desteği olabilir. Örneğin, boks salonlarından çıkmayan başarılı gençler var ama boks eldivenleri yok, dereceler alan koşucular, jimnastikçiler var, ayakkabıları yok (gülüşmeler). Bazı şehir takımlarının futbol topu yok, oynayacakları saha yok. Geleceğin sporcuları kadar spor adamları, yöneticileri, hakemleri yetiştirmek lazım, bunlar maddi destekle olacak işler. Bizi destekleyen çeşitli sponsorlarımız oldu geçmişte Türkiye’den, minnettarız. Sizin aracılığınızla Türkiye’deki dostlarımıza sesleniyoruz. Burada spora yapacakları destek aslında Abhazya çocuklarına ve gençlerine yapılan yatırımdır, onların geleceğine yapacakları katkıdır, bunu böyle düşünmeleri lazım. Aynı zamanda bu çocukların ailelerine ve Abhazya halkına destek olmuş olacaklar. Abhazya’yı ve Abhaz halkını biraz tanıyanlar bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorlar, ne kadar yetenekli pırıl pırıl gençler olduğunu, bunların iyi örneklere ve sadece biraz desteğe ihtiyaçları olduğunu biliyorlar… Müslümanların hacca gittiği gibi Türkiye’deki kardeşlerimizin de her yıl buraya gelmeleri gerekiyor. UNESCO diyor ki, nüfusu 300 binin altına düşen milletler için yok olma tehlikesi vardır. Burada bizim sayımız az ama Türkiye’de daha kalabalığız, sık sık bir araya gelmeli güçlerimizi birleştirmeliyiz. Her konuda buraya destek versinler, kendileri orada olsalar da gözleri kulakları burada olsun. 150 yıldır orada yok olmadan durumlarını korumayı başaran kardeşlerimiz, şimdi vatanımız Abhazya’yı koruma altına almalı ve sürekli iletişim, dayanışma içinde olarak korumalılar. Türkiye ile internet aracılığıyla olduğu gibi televizyon yayınları yoluyla da iletişim kurabilsek spor alanında daha iyi duyurabilirdik sesimizi. Her konuda olduğu gibi bunda da medyanın gücü tartışılmaz ve Türkiye’den izlenebilecek bir televizyonumuz olmalı. Rusya ve dünya futbolunu takip ediyoruz ama Türk futbolu bize daha yakın geliyor, daha teknik ve daha güzel buluyoruz. Türkiye’ye gidip oynayamıyoruz oyuncularımızın pasaport problemleri ve maddi problemlerimiz var. Ama onların buraya gelmeleri halinde karşılıklı tecrübelerimizi paylaşabiliriz… (Röportaj: Behice Bağ)


OCAK

Cuma, 17 Ocak

Dırmit Gulya Ödülleri Sahiplerini Buldu 21 Şubat 2014, Abhaz Edebiyatı’nın kurucusu, ilk şairi ve halk önderi Dırmit Gulya’nın 140. doğum yıldönümü. Bu nedenle geçtiğimiz günlerde Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’ın imzaladığı kararname ile 2014 yılı Dırmit Gulya yılı ilan edilmişti. 1967 yılından bu yana her yıl verilen Dırmit Gulya Devlet ödüllerinin, büyük edebiyatçının 140. doğum yılına rastlayan bu yılki sahipleri de belirlendi. Bu anlamlı yılın ödül sahiplerinin, dokuz kişiden oluşan değerlendirme komitesi tarafından, son üç yılda Abhaz sanat ve edebiyatına katkıda bulunan, hepsi birbirinden değerli adaylar arasından titiz bir oylama sonucu seçildiği belirtildi. Oylamalar sonunda edebiyat eleştirmeni Prof. Ruslan Kapba (en son ‚Vatanın ruhu‛ adlı eleştiri kitabı), heykeltıraş Amiran Adleyba (en son Sohum’da açılan Aleksandr Çaçba’nın büstü) ve şair Gunda Kvitsinia Dırmit Gulya devlet ödülüne ve ayrıca 100’er bin ruble para ödülüne layık görüldüler.

Çarşamba, 22 Ocak

Rusya Abhazya'yı Tanımayı Sürdürecek Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gürcistan yetkililerinin, iki ülke arasında gelecekte ilişkilerin geliştirilmesi için, Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıma kararından vazgeçmesi gerektiğine dair beyanları hakkında sert tepki verdi. Moskova'daki basın toplantısı esnasında bu konuda sorulan bir soruyu yanıtlayan Lavrov şunları söyledi: "Saakaşvili'nin kendi başlattığı savaş sonrasında meydana gelen realiteyi değiştiremeyiz. Ve gelecekteki politik anlaşmaları bu realiteleri inkar etme şartına mahkum etmek beyhudedir ve bir sonuç getirmez. Sonuç olarak bu realiteler ortaya çıkmıştır ve değiştirilemezler." Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Gürcistan'la ticaret, ulaştırma ve iki ülke halkları arasındaki ilişkilerin iyileşmesi açısından olumlu sinyaller alındığını belirterek, Gürcistan yönetimine Soçi Olimpiyatları'nın güvenliği için alınan önlemlere yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür etti. Ne var ki Lavrov konuşmasının devamında Gürcistan'ın bölgede oluşan yeni gerçeklikleri tanımaması nedeniyle pratik konularda işlerin hızlı ilerlemediğini, Gürcistan'la çeşitli alanlarda işbirliği yapmaya açık olduklarını ama bunun, daha önce de söylediği üzere bölgedeki realiteler göz ardı edilmezse mümkün olabileceğinin altını da ısrarla çizdi. (Apsnypress)

17


OCAK

Perşembe, 23 Ocak

Abhazya'nın Tanıtımı İçin Büyük Organizasyon Türkiye Gazeteciler Federasyonu Nisan Ayı Olağan Başkanlar Konseyi toplantısını Abhazya Cumhuriyeti'nde yapma kararı aldı. Abhaz Dernekleri Federasyonu'nun girişimi sonucunda Türkiye Gazeteciler Federasyonu düzenli olarak gerçekleştirdikleri başkanlar konseyi toplantısını 11-14 Nisan 2014 tarihinde Sohum'da yapacak. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel konuyla ilgili açıklamasında ‚Türkiye'de faaliyet gösteren Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın ve Halkla İlişkiler Sekreterliği'nin Abhaz Federasyonu adına bizlere yaptığı müracaat sonucunda toplantıyı 1994 yılında bağımsızlığını ilan eden Abhazya Cumhuriyetinde yapmaya karar verdik. Abhazya'nın Başkenti Sohum'da gerçekleştireceğimiz etkinliklerde Abhazya Gazeteciler Birliği ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunacağız.‛ dedi. Atilla Sertel, yine 2014 yılında Gazeteciler Federasyonu olarak yapacakları etkinliklerde Abhazya basının da temsil edilmesi için gerekli görüşmelere başladıklarını söyledi. Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Atilla Sağım da ‚Türkiye'de yaşayan Abhazlar olarak ata vatanımız Abhazya ile bağlarımızı daha da kuvvetlendirmek için Abhaz Dernekleri Federasyonu çatısı altında toplanmış bulunuyoruz. Abhazya ile Türkiye arasında köprü olmak için çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Federasyon Basın sorumlusu olarak meslek örgütüm olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığına yapmış olduğumuz başvuru neticesinde Gazeteciler Federasyonumuzun Nisan ayında gerçekleştireceği Başkanlar Konseyi toplantısının Abhazya'da yapılması kararlaştırılmıştır.‛ şeklinde konuştu. Sağım, toplantının Abhazya'nın tanıtımı için çok önemli olduğunu sözlerine ekledi. (Haber Borsa İnternet Sitesi)

Cumartesi, 25 Ocak

"Abhazya Bağımsız Bir Ülkedir ve Öyle Kalacaktır" Gürcistan'ın yeni Cumhurbaşkanı Marghvelashvili’nin geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi ziyaretini değerlendiren Abhaz Federasyonu'nun açıklamasını gündeme uyumu ve önemi nedeniyle sizlerle paylaşıyoruz: "Geçtiğimiz günlerde ülkemize resmi bir ziyarette bulunan Gürcistan’ın yeni seçilen Devlet Başkanı Giorgi Marghvelashvili’nin, ülkemiz Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ile yaptıkları ortak basın toplantısında, Abhazya’yı yine gündemin başına taşıdı. Türkiye’nin de bu konuda kendileri lehine tavır ve kararlılığını takdirle karşıladığını dile getirdi. Öte yandan, aynı günlerde Gürcistan hücumbotları, Karadeniz’in uluslararası sularında seyreden bir Türk balıkçı teknesini vurarak batırmak üzereyken, yakınlarda devriye gezen bir Rus sahil güvenlik hücumbotu tarafından müdahale edilerek müessif bir olay önlenmişti.

18


OCAK

Gürcistan, Karadeniz’in uluslararası sularında seyreden Türk ticaret gemileri ile balıkçı teknelerini ‛Abhazya’ya Destinasyon yaptıkları‛ gibi, ipe sapa gelmez gerekçelerle vurarak batırma tehdidinde bulunup,‛ haraç almış‛, vermeyenleri de ‛gasp ederek‛ kendi limanlarına çekip, personelini de tutuklamıştı. Birçok kez gerçekleştirdiği bu korsanlığı Türkiye’nin ‛hibe‛ ettiği hücumbotlarla yapması da işin ironisi idi. Kendilerine verilen rotayı izleyerek, Abhazya’ya destinasyon yapan Türk ticaret gemileri ve balıkçı teknelerine karşı Karadeniz’in uluslararası sularında yapılan bu korsanlıklara T.C. devleti birkaç kez tepki göstermiş olsa da bu tepkilerin kararlılığının olmaması nedeniyle adı geçen sularda seyir güvenliği halen tehdit altındadır. Abhaz halkı olarak, Gürcistan’ın silahsız, savunmasız ‛sivil‛ insanlara saldırmaya ‛Teşne‛ olduğuna 1992 yılının Ağustos ayında tanık olduk. Bu saldırı sonrası ‛Meşru savunma ve direnme‛ hakkını kullanarak elde ettiği bağımsızlığını, yaşadığı, ‛Kadim‛ Abhazya topraklarını, hala kendi ‛Toprak Bütünlüğü‛ içinde gören Gürcistan yöneticileri, aşağıdaki Saiklerle Abhazya’nın Gürcü toprağı olmadığını ve olamayacağını bilmek zorundadırlar; – Abhazya siyasi varlık olarak birkaç bin yıllık bir geçmişe sahiptir, Ortaçağlarda Abhazya ve Gürcistan iki bağımsız, komşu ülke idi, Abhazya SSCB’nin ilk on yılında ‛Kurucu‛ cumhuriyetlerden biri idi. 1931 yılında Gürcü asıllı Stalin tarafından Gürcistan SSC içinde, Özerk Cumhuriyet statüsüne düşürülmüştür. Abhazya’nın Sovyet döneminden önce de bağımsız bir ülke olarak uzun bir tarihi vardı, Abhazlar, Abhazya’nın Otokton halkıdır. Abhazya, Abhazların yegane vatanıdır, Abhazya ve Gürcistan en başından beri farklı dil ve kültürleri ile ayrı ülkeler olarak var olmuştur. – 1003-1323 yılları arası bugünkü Gürcistan Abhazya krallığının bir parçası idi.19311991 yılları arasında Abhazya Gürcistan SSC’nin bir parçası yapıldı. Bu dönemde her iki ülke de SSCB’nin idari yapısı altındaydılar. Abhazya bağımsız bir Gürcistan’ın parçası değildi. – Abhazya’nın bağımsızlığı herhangi bir B.M. kararının konusu olmamıştır. – 26.08.2008 tarihinden beri biri B.M. Güvenlik Konseyi üyesi olmak üzere 6 B.M. üyesi ülke tarafından tanınan Abhazya, uluslararası kamu hukukuna tabidir, özne olarak (kendisi tarafından meşru olarak) yönetilir. – 1977 tarihli SSCB Anayasası, eski SSCB cumhuriyetlerine birlikten ayrılma hakkı vermişti. 07.04.1990 yılında bu hakkın kullanılmasını düzenleyen başka bir yasal düzenleme daha kabul edildi. Bu düzenleme uyarınca, SSCB’den ayrılmayı seçen Cumhuriyete bağlı ‛Özerk‛ Cumhuriyetlerin her biri kendi statüsü hakkında kendisi karar verecek, ayrılan cumhuriyete mi, SSCB sınırları içinde mi kalacağına dair tercihte bulunacaktı. Gürcistan bu yasayı inkar yolunu seçerek, Abhazya halkının kendi kaderini referandum yoluyla kendisinin belirlemesine asla izin vermedi. – Abhazya, Gürcistan bağımsızlığını kazandıktan sonra Gürcistan merkezi hükümeti tarafından hiçbir surette yönetilmedi. – Abhazya kendi sınırları içindeki toprakların tamamı üzerinde tam kontrolü sağlamıştır.

19


Salı, 28 Ocak

Kuşatmanın Tanığı Sohumlu İki Yaşlı Kadın 27 Ocak, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Orduları tarafından 900 gün boyunca kuşatılan, 2.5 milyonluk nüfusunun 1 milyonunu kaybetmesine rağmen teslim olmayan Leningrad'ın (şimdiki adıyla St. Petersburg) kurtuluşunun 70. yıldönümüydü. Abhazya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verdiği bilgiye göre bu tarihsel olayı yaşayan iki kişi şu an Sohum'da yaşıyor: Nina Bahia ve Valentina Matyukha. Nina Bahia 1930 doğumlu ve Sohum'da Atınçra (Mira) Caddesinde ikamet ediyor. Kendisi ne yazık ki bir süreden beri yatalak hasta ve kızı tarafından bakılıyor. Valentine Mathuyka ise 1931 Leningrad doğumlu. 13 yaşlarındayken kuşatılmış bir şehirde yaşamanın tüm zorluklarının üstesinden gelerek hayatta kalmayı başarmış. ‚Elbette çok korkunçtu. Şimdiki kuşağın gençlerinin kuşatma altındaki Leningrad'da savaşın ve kıtlığın kıskacındakilerin özellikle çocukların neler hissettiklerini hayal edebilmeleri bile çok güç." Valentine Matyukha sonunda yaşıtı birçok küçük çocuk gibi "Hayat Yolu" (buz tutan Ladoga Gölü üzerinden) kullanılarak kuşatma altındaki şehirden çıkarılmış. Bugün 83 yaşında. Askeri pilot ve İkinci Dünya savaşı gazisi Vasili Kravçuk Matyukha ile evlenmiş ve 61 yıl Sohum'da Leon Caddesi'nde onunla birlikte yaşamış. Eşi beş yıl önce vefat ettiğinden beri aynı evde oğlu Viyaçeslav ile birlikte yaşamını sürdürüyor. "Rusya'dan aldığım Savaş Gazisi aylığı ve Abhazya'dan aldığım emekli maaşı ile geçinmeye çalışıyorum. Bu para ile evimi tamir ettirmem ve geçinmem ne yazık ki mümkün değil. Ama beni bundan daha çok, yaşadıkları şehri korumaları gerekirken bunu yapmayan genç kuşakların kimi duyarsızlıkları üzüyor. Biz sakinlerinin ilgisine muhtaç ama görece rahat bir şehirde yaşıyoruz. Oysa ki kuşatma altındaki Leningrad'da onca zorluk içinde bile hepimiz birbirimize yardımcı oluyorduk. Ben Abhazya'nın tüm insanlarına sağlık, mutluluk, esenlik diliyor ve her zaman birbirlerine karşı toleranslı ve saygılı olmalarını temenni ediyorum." 27 Ocak günü Valentina Matyukha Leningrad'ın kurtuluşunun 70. yılında Abhaz gazeteciler tarafından ziyaret edildi. Kendisine gösterilen ilgiden ve hediye edilen pembe güllerden oldukça duygulandı. (Apsnypress)

20

OCAK

– Abhazya tarihsel olarak zaman zaman bağımsız bir bölge, krallık-prenslik veya komşu Gürcistan’la zaman, zaman çeşitli formlarda birlik içinde yer almıştır. Hal böyle iken, Bağımsız Abhazya Cumhuriyeti için ‛Ayrılıkçı ‛tarzındaki niteleme ve yaklaşımlar doğruyu, gerçeği yansıtmamaktadır. Türkiye kamuoyuna ve ilgiliilgisizlere saygıyla duyurulur.‛ (Abhaz Dernekleri Federasyonu)


OCAK

Salı, 28 Ocak

Abhaz Soprano Alisa Gitsba Performansıyla Büyüledi Helikon Operası'nın ünlü solisti Abhaz Soprano Alisa Gitsba Krasnoyarsk Büyük Konser Salonu'nda 24 Ocak'taki olağanüstü performansı ile izleyenleri yine büyüledi. Rodion Shchedrin'in "Boyar Morozova ve kardeşi Düşes Urusova'nın Hayat ve Çileleri" isimli Operasının premiyeri ile Surikov VIII. Kış Festivali'nin kapanışını yapan Alisa Gitsba, Shchedrin'in en zor eseri olarak kabul edilen bu Opera'daki yine en zor bölüm olarak gösterilen Düşes Urusova'nın Şarkısı bölümünü büyük bir koro eşliğinde üstün bir başarı ile seslendirerek sanatseverlerden tam not aldı. Premiyere Krasnoyarsk Belediye Başkanı ve Krasnoyarsk Bölge Başkan Yardımcısı da katıldı. Feodosia Prokopiyevna Morozova (Rusçası: о оси Прокоп н орозова) (1632–1675) Rusya'da "Eski Mümin Hareketi" olarak bilinen dini bir akımın en ünlü üyesi. Bir aristokrat olarak dünyaya gelmesine ve eşinin konumu nedeni ile Rus Sarayı'nın en tepesinde mevki edinmesine karşın bunları elinin tersi ile iten, kızkardeşi Düşes Urusova ile birlikte sade ve halkın acılarına kulak veren bir dini inanışa yönelen Morozova bu nedenle baskılara maruz kalır ve nihayetinde hapsedildiği hücrede aç bırakılarak idam edilir. İşte Shchedrin'in Operası birçok Rus tarafından bir azize olarak görülen bu kadının hayatını ve acılarını anlatmaktadır. (Apsnypress)

Çarşamba, 29 Ocak

Oset Ressamlar İstanbul'da Sergi Açtı Modern Oset sanatının temsilcilerinin çalışmalarını sanatseverlerle buluşturan sergi, 31 Ocak tarihine kadar İstanbul'daki Galeri Artist’te izlenebilir. Uluslararası Oset Birliği ‚Şendizen‛ aracılığıyla düzenlenen sergilerle Avrupa’da tanıtılan Oset sanatı, Türkiye’ye 21 Ocak'ta açılan sergiyle merhaba demişti. Rus ressamlar akademisi (RAY) üyesi Kuzey ve Güney Osetya’dan yedi sanatçısının eserleri yer aldığı sergide, Kafkasya halklarından Osetler, kültürel kodlarının estetik kaygılarla bütünleştiği eserleriyle izleyicilerle buluşuyor. Sergide yer alan sanatçılar Şalva Bedoev (Шалва Бедоев ), Lavrentiy Kasoev (Лаврентий Касоев), Magrez Kelehsaev (Магрез Келехсаев), Ahsar Yesenov (Ахсар Есенов), Vadim Puhaev (Вадим Пухаев), Vladimir Aylarov (Владимир Айларов), Alek Basaev (Олег Басаев). * Galeri Artist Istanbul Ayazma Cad. N/4 Fulya İstanbul. (Bianet)

21


Sohum İdaresi Repatriantlar İçin Bölüm Açtı Sohum İdaresi Abhazya'ya dönenler (repatriantlar) için yeni bir departman açtı. Bu yeni bölümün faaliyetleri Abhazya Cumhuriyeti Geri Dönüş Devlet Komitesi, idarenin diğer ilgili birimleri ve diğer bazı kurumlarla işbirliği içinde hayata geçirilecek. İrina Kiut tarafından idare edilecek yeni departmanın başlıca hedefleri şöyle sıralandı: repatriantların yasal haklarının korunması ve hayata geçirilmesi, yine repatriantların sosyal ve ekonomik adaptasyonları, barınma ve hayatlarını idame ettirmeleri için gerekli koşulların sağlanması. Departmanın idarecisi İrina Kiut konu ile ilgili şu açıklamaları yaptı: "Tabi ki repatriantlara istihdam, geçinme, tıbbi bakım hususlarında ve çocuklarının okul ile üniversitede okumaları konusunda yardımcı olacağız. Abhazca öğretmek için özel bir eğitim merkezi oluşturulmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Yürekten diliyorum ki başarılı olsun. Zira yeni bir ortama uyum sağlamak için en önemli husus dil adaptasyonunun sağlanmasıdır. Yeni departmanımız önemli yetkilerle ve onu uygulama kabiliyetine sahip bir ekiple yola çıkıyor. Baş uzmanımız Musa Takuşinov göçmenlikle ilgili deneyimlere sahiptir ve aynı zamanda madalyalı bir savaş gazisidir. Kendisi Abazindir ve uzun bir süredir Abhazya'da ikamet etmektedir. Genç çalışanlarımız Astanda Barganidziya ve Said Sangulya sadece iyi eğitimli değil ama aynı zamanda yeni bölümümüzün hedeflerine ulaşmada inisiyatif sahibi kadrolardır." (Apsnypress)

Çarşamba, 29 Ocak

Ünlü Abhaz Şair Neli Tarba'yı Kaybettik Abhazya'nın ünlü kadın şairi Neli Tarba bugün hayata gözlerini yumdu. Dirmit Gulya Devlet Nişanı'na ve "Kültürün Onurlu Emekçisi" ünvanına sahip Neli Tarba bir süreden beri rahatsızdı ve tedavi görüyordu. Şair Neli Tarba 20 Kasım 1934 yılında Abhazya'nın Gudauta ilinin Durıpş köyünde dünyaya geldi. 1954 yılında kendi köyündeki liseyi bitirdi. Ardından Sohum Devlet Pedegoji Enstitüsü'ne kaydoldu. Buradan 1959 yılında mezun oldu. Şair Tarba'nın eserleri 1952 yılından bu yana çeşitli gazete ve dergiler ile edebiyat antolojilerinde basılıyor. 1955 yılında ilk kez şiirleri topluca bir kitapta yer aldı: "Patika Yolları Severim" Bu derlemenin ardından çeşitli zamanlarda şu kitapları basıldı: "Baharın Kalbi" (1958), "Bzıp Öyküsü" (1961), "Gençlik ve Hayaller" (1964) vd. 1957 yılından bu yana Abhaz Yazarlar Birliği üyesi olan Neli Tarba 1985 yılında "Kültürün Onurlu Emekçisi" ünvanını kazandı. 22

OCAK

Çarşamba, 29 Ocak


OCAK

1961'den 1988 yılına kadar "Alaşara" adlı yayınevinde çalıştı. Bu yayınevinin direktörlüğüne kadar yükseldi. Bu dönemde Antoine de St. Exupery'nin ünlü Küçük Prens'ini Abhazca'ya başarıyla çevirerek büyük takdir topladı. 1988 yılında Neli Tarba Abhazya Çocuk Vakfını kurdu. 1998 yılına kadar bu vakfın önce başkanlığını ardından da onursal başkanlığını yürüttü. 2005 yılında kendisine Dirmit Gulya Sanat ve Edebiyat Ödülü verildi. Şair Neli Tarba Abhazya'da sadece şiirleri ile değil özellikle öykü ve oyun dalında olmak üzere Abhaz Çocuk Edebiyatı'na kazandırdığı eserlerle de tanınıyor. Ayrıca Neli Tarba'nın "Güneşin Kızı" adlı piyesi gibi Abhaz Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen kimi tiyatro eserleri de bulunuyor. Ünlü şairin cenaze töreni ile ilgili ayrıntılar belli olunca siz değerli okurlarımızla paylaşacağız. (Apsnypress)

Perşembe, 30 Ocak

Modern Tıp Merkezi Basına Tanıtıldı Abhazya'nın başkenti Sohum'da, Karadeniz kıyısındaki modern binasında faaliyet gösteren tıbbi rehabilitasyon ve teşhis merkezi Savitar, kuruluşunun birinci yıldönümü nedeniyle kapılarını Abhaz basınına açtı. Bu vesile ile gazeteciler hem tıp merkezinin faaliyetlerini yerinde gözlemlediler, hem de diledikleri doktorlara çalışmaları hakkında soru sorma fırsatı yakaladılar. Bu basın gezisi esnasında gazetecilere Savitar Tıp Merkezi Başhekimi Anzor Goov ve Baş Teknisyeni Vladimir Galkin eşlik etti. Savitar yetkililerinin verdiği bilgiye göre, bu tıp merkezinde 64 kişi çalışıyor. Bunlardan 30'u doktor. Merkeze, açıldığı tarihten bu yana geçen bir yıl içinde 7 bini aşkın hasta başvurmuş. Savitar en ileri tıbbi aletlerle donatılmış durumda. Bunlar arasında Magnetik Rezonans Görüntüleme cihazı, düşük doz radyasyon yayan CT Scan cihazı, Bilgisayarlı tomografi, hamile kadınlar için 4D ultrason cihazı benzeri gelişkin ekipmanlar da bulunuyor. Savitar Tıp Merkezinde yerel doktorların yanısıra dönüşümlü olarak Rusya Federasyonu'ndan gelen uzman doktorlar da görev yapıyor. Örneğin radyolog Yuri Lipodeva Rostov'daki bir klinikten ve Savitar'daki ekipmanı, Rostov'da kullandığı tıbbi ekipmanla birebir aynı. Merkezin Moskova, St. Petersburg ve İsviçre'deki bazı kliniklerle işbirliği sözleşmesi de bulunuyor. (Apsnypress)

23


24


ŞUBAT

Pazar, 02 Şubat

“20. Yüzyılın Son Şövalyeleri” Belgeselinin Nalçik Prömiyeri Yapıldı Kabardey Balkar Cumhuriyeti Devlet Televizyonu tarafından, Abhaz halkının zaferinin 20. yılı nedeniyle hazırlanan ‚Onur yaşamdan üstündür‛ isimli belgesel projesi tamamlandı. Projede yer alan ‚20. Yüzyılın Son Şövalyeleri‛ adlı filmin prömiyeri 30 Ocak 2014 Perşembe akşamı Nalçik’te Devlet Konser Salonu’nda yapıldı. Film, Abhazya halkının zaferle sonuçlanan destansı mücadelesini, savaşta gönüllülerin paha biçilmez rolünü ve yaşanan trajik olayları hatırlatmayı ve özellikle genç nesile izleterek birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutmalarını amaçlıyor. 1992-1993 AbhazyaGürcistan Savaşı’nda Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nden gelerek Abhazya cephesinde savaşan gönüllü kahramanların konu edildiği filmin galasına, yaşayan gönüllülerin, ailelerinin ve arkadaşlarının yanı sıra Kabardey-Balkar ve Abhazya’dan temsilciler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Filmin ilk gösterimi için Abhazya’dan gelen davetlileri, salon girişinde kamu kuruluşu temsilcileri ve ulusal savaş gazileri karşıladılar. Film öncesinde yapılan kısa konuşmalarda Tarih öğretmeni Murat Kamergoev ‚Kişinin aslında nasıl bir insan olduğunu normal hayatında, evinde değil, savaş gibi zor zamanlarda görebilirsiniz. İşte Abhazya savaşı da Kabardey insanının ne kadar cesaret, mertlik ve merhamet duygularıyla dolu olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır‛ derken, toplum önderlerinden Jantemir Gubaçikov Kabardeylerin yanı sıra Balkarların, Rusların ve diğer halklardan gönüllülerin de bir araya gelerek Abhaz kardeşlerinin yanında yer aldıklarını söyledi. Gubaçikov Kabardey Balkar ve Abhazya Cumhuriyeti gençlerinin eğitiminde bu tür filmlerin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak, bu belgeselin devamının çekilmesini ümit ettiklerini belirtti. Gecede ayrıca Abhazya kahramanı Tümgeneral Vyacheslav Eşba’ya, yakın dostu ve meslektaşı olan Sultan Sosnaliev adına nişan verildi. Eşba ‚Şu anda tam bir gurur duygusu hissediyorum. Bir tek şey söyleyebilirim; ben Kafkas halkına hizmet etmeye devam edeceğim‛ dedi. Abhazya zaferinin 20. yılı anısına hazırlanan ‚Onur yaşamdan üstündür‛ etkinlikleri kapsamında hazırlanan bu belgesel filmin oluşturulmasında katkısı olanlara ve Abhaz Gönüllüler Birliğindeki 16 kahramana da madalyalar ve ödüller verildi. Kabardey Balkar Abhaz Gönüllüler Birliği Başkanı Sergei (Kazbek) Yahogoev ise Kabardey Balkar Cumhuriyeti Afgan Gazileri Rus Birliği gaziler hareketine katkılarından dolayı ödüllendirildi. Salonu dolduran seyirciler filmin ilk dakikalarından itibaren adeta nefeslerini tuttular ve onurlarını kendi yaşamlarından daha üstün sayan dayanıklılık, cesaret ve tevazu timsali gönüllüleri son dakikaya kadar derin bir sessizlikle izlediler. Yirmi yıl önce Abhazya’nın özgürlüğü uğruna savaşan, can veren oğullarının soylu, genç yüzlerini seyrederken derin bir üzüntü ile gurur duygusunu birlikte yaşadılar. ‚20. Yüzyılın Son Şövalyeleri‛ adlı film daha sonra Abhaz izleyicilerle de buluşacak. (Pravitelstvokbr.ru)

25


ŞUBAT

Pazar, 02 Şubat

Abhazya'da Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Kaldırılıyor Abhazya Cumhurbaşkanı Ankuab, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamının kaldırılması teklifini içeren tasarısını 31 Ocak 2014 günü Parlamentoya yolladı. Bu teklifin gerekçesinde Avrupa ülkelerinin Bulgaristan hariç hiçbirinde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamının bulunmaması ve Başbakan ile Meclis Başkanı makamlarının yetkileri ile kıyaslandığında çok sınırlı yetkilere sahip bu makamın giderek işlevsizleşmiş olması gösterildi. Bilindiği üzere Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamı, bu görevi son olarak yürüten Mihail Logua'nın Moskova'da uzun süredir devam eden tedavisi nedeni ile istifa etmesi yüzünden boşalmış durumdaydı. (Apsnypress)

Cuma, 07 Şubat

Saakaşvili 2008'de Önce Abhazya'yı İşgal Etmek İstemiş Gürcistan Meclis eski Başkanı Nino Burjanadze, Nisan 2008'de Gürcistan'ın o zamanki Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin Abhazya'yı işgal etmek için harekete geçmeye çalıştığını ancak bu çılgınca planına tam destek bulamadığı için bundan vazgeçmek zorunda kaldığını söyledi. 2003 yılında Gürcistan'da gerçekleşen Gül Devriminin önemli liderlerinden biri olan ve hali hazırda muhalif bir partinin başkanlığını yürüten Gürcü Meclisi'nin eski Başkanı Nino Burjanadze, bu konuya dair açıklamalarını geçen Çarşamba günü Gürcü İmedi Televizyonu'na yaptı. Bujanadze yaptığı ifşaatta, Abhazya'nın özellikle de başkenti Sohum'un işgaline dair hazırlık toplantısının Nisan 2008'de Gürcü Savunma Bakanlığı binasında yapıldığını ve bu toplantıya ilgili tüm üst düzey Gürcü liderliğinin iştirak ettiğini açıkladı. Burjandze'ye göre hem Meclis Başkanı olan kendisi, hem de o zamanki Gürcü Dışişleri Bakanı Gela Bezhuaşvili Abhazya ile çıkacak yeni bir savaşa muhalefet ettiler. Buna karşılık, yine Burjanadze'nin beyanlarına göre, o tarihlerde Gürcistan Güvenlik Konseyi Başkanı olan Giga Bokeria (Batı'nın kendilerine destek olacağını ima ederek) "Elimizde açık çek varken Abhazya'da bir an önce savaşa başlamalıyız" diye heyecanlı şekilde bağırıyormuş. Burjanadze'ye göre o gece Saakaşvili hem de Gürcü liderliğinin büyük bir kısmı adeta gözleri dönmüş şekilde Sohum'un nasıl işgal edileceğinden başka hiçbir şeyle ilgilenmemektelermiş. Ne var ki Burjanadze'nin ısrarı üzerine Rusya Devlet Başkanı Putin aranmış ve Saakaşvili olası Abhazya saldırısı üzerine onun tepkisinin ne olabileceğini anlamaya çalışmış. Bu telefon görüşmesi esnasında da Burjanadze odadaymış ve tüm konuşmaya şahitlik etmiş. Bu görüşmede Putin Saakaşvili'ye eğer Abhazya'ya saldırıda 26


ŞUBAT

bulunursa önce Gürcü Ordusunu püskürteceğini ardından Abhazya ve Osetya'yı tanıyacağını ama bununla da yetinmeyerek Gürcistanı da tasfiye edeceğini söylemiş. Bu konuşma üzerine Burjanadze, Saakaşvili'yi bir kez daha uyarmış ve bu savaşı kazanamayacağını söylemiş. Saakaşvili ise ona şöyle yanıt vermiş :" Her Gürcü askeri 50 Rus'a bedeldir. Bizde en yeni askeri teçhizat var. Ya onlarda? Sadece paslı silahlar". Ne var ki Putin'le yapılan bu konuşmanın ardından şimdilerde mahkemede yargılanmakta olan eski Gürcü İçişleri Bakanı Merabişvili de hevesini kaybetmiş. Müzakerelerin ardından plan akamete uğramış ta ki Ağustos 2008 yılında benzer bir senaryo için Güney Osetya'da harekete geçilinceye kadar. (DFwatch.net)

Cuma, 07 Şubat

Abhazya Rusya ile Hava Savunma Anlaşması İmzaladı Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı kaynaklarınca verilen habere göre, 6 Şubat 2014 günü Rusya Federasyonu ve Abhazya Cumhuriyeti Savunma Bakanlıkları arasında Abhazya'nın hava savunması ile ilgili bir anlaşma imzalandı. Aynı kaynaklara göre bu anlaşma ile Abhazya'daki Rus Üssünün, Abhazya'nın Hava savunması ile ilgili askeri sorumlulukları teyit edildi. RF Savunma Bakanlığı Uluslararası İşbirliği Departmanı Başkanı Sergey Koşelev bu anlaşmanın Rusya ve Abhazya arasındaki askeri işbirliğinde yeni bir adım olduğunu ifade etti. Bilindiği üzere benzer bir anlaşma Güney Osetya ile Rusya arasında 28 Ocak 2014'de imzalanmıştı.: (function.mil.ru)

Cuma, 07 Şubat

Tarba "Dağlarda atalarımın ruhunu hissediyorum..." Tengiz Tarba’yı Altınpost sitesini hazırlamaya başladığımızda tanımıştık. Karşısındakine ilk andan itibaren pozitif enerji veren kişilikli gülen yüzü, ışık saçan gözleriyle, çalışkan, hayal gücü kadar enerjisi de yüksek, gelecek vadeden vatanına tutkulu bir Abhaz genci Tengiz. Efsanelere konu olmuş, doğa harikası esrarengiz Abhaz dağlarını görüntüleyip önümüze koyduğunda tekrar hayran kaldık masallarımızın ülkesine. Sorularımıza içtenlikle cevap verdi, öğrendik ki bu kadar değil yaptıkları yapacakları ve hepsi Abhazya’ya dair... - Doğaya ve dağlara olan ilginiz nasıl başladı? - Hayatım boyunca tanıtım, pazarlama alanı hep ilgimi çekmiştir. Bugün yaptıklarımın ve halen Dışişleri Bakanlığı enformasyon bölümünde görev yapmamın temelinde de bu var. 1,5 yıldır bu görevdeyim. 5 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çalışı27


28

ŞUBAT

yordum. Görevimiz Abhazya’nın kültür ve turizmi hakkında bir web sitesi hazırlamaktı. Görevimiz yapmayı planladığımız bu sitede turizm açısından Abhazya’yı anlatmaktı. Bunun için çok sayıda görsel malzeme gerekiyordu ve profesyonel fotoğrafçılarla çalışmaya başladık. Ama bu finansal açıdan çok maliyetli bir çalışma oluyordu. Bu kadar büyük bütçeler ayırmadan kendi işimizi kendimiz yapmalıydık. Abhazya’yı kendim anlatacaktım ve buna Abhazya’nın doğa harikası dağlarından başlamalıydım. Bu düşünceyle dört yıl önce ilk profesyonel fotoğraf makinemi aldım. - Bizim sitemizde de çok beğenerek yayınladığımız Abhazya Dağları projeniz hakkında bilgi verir misiniz? - Üç yıl önce çalışmalara başladık, bu yıl dördüncü yılımız. İlk yıl sadece fotoğraf çekimleri yaptık. Sonraki iki yıl buna video çekimlerini de ekledik, ayrıca oraya nasıl gidilir, kaç km. uzaklıkta, yükseklik, doğal yapısı gibi dağlara ait tüm detayları da anlatıyoruz. Yanımda profesyonel acil yardım kurtarma ekibinde de çalışan arkadaşım Fakh Smır var, birlikte çalışıyoruz. Çekimler 120 gün sürdü, bugüne kadar 27 ayrı noktada çalışmalar yaptık ve toplam 750 km. yol kat ettik. Abhazya dağlarının görsel tanıtımı büyük bir proje, önümüzdeki yıllarda da Abhazya dağlarını anlatmaya devam edeceğim. Artık bunu hayatımın bir parçası olarak hissediyorum. Yeni çekimlerimizi özellikle az bilinen, daha önce hakkında bilgi sahibi olmadığımız veya az bilgi sahibi olduğumuz dağlarda yapmayı planladık. Ama finans problemimiz var her zamanki gibi. İlk çekimlere Aquafon firmasının sponsorluğu ile başladık, ikinci çekimlerde Abhaz İlkyardım Fonu Amşra’nın sponsorluğuyla gerçekleştirdik, buradan teşekkür ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarımızda henüz sponsorumuz yok, kendi imkanlarımızla yapmaya çalışacağız. - Bu çalışmaları nasıl değerlendirdiniz, beklediğiniz sonuçları alabildiniz mi? - Abhazya’nın dünyaya tanıtılmasında çok etkili oluyor bu tür çalışmalar. Nitekim, 2012-2013 yıllarında Sohum’da, İtalya’da ve San Marino’da olmak üzere üç sergi düzenlendi ve Abhazya Dağları fotoğrafları ilgiyle karşılandı. Başka ülkelerden de sergi davetleri aldık. Sergi davetlerini de çeşitli ilişkilerimizle sağlıyoruz. San Marino’daki sergi salonunun sahibi üç kez ülkenin cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmuş kişiydi, İtalya’daki sergi ise oradaki temsilcimizin çabalarıyla gerçekleşti. Fotoğraflarım, Abhazya ile ilgili tanıtım yazılarım ve sergi haberleri Rusya’nın en çok okunan sitelerinde yayınlandı, ses getirdi. Hedeflerim de stabil durmuyor tabii, sürekli gelişiyor, değişiyor, yeni hedefler ekleniyor. Bunun için ben de stabil durmamalı sürekli hareket halinde bir şeyler yaparak devam etmeliyim. Abhazya dağlarını anlatmak turizm açısından çok önemli tabii ama bir yönüyle de dağlarımız bizim köklerimiz ve geleneksel yaşamımız, toplum kimliğimiz demektir. Bizim atalarımız bu dağlarda yaşadılar ve geleneklerimizi kültürümüzü buralarda oluşturup yaşattılar, bunların unutulmamasını ve gelecek nesillere aktarılmasını çok önemsiyorum. Bunun için de dağlarımızla ruhsal bir bağım var, çok seviyorum, orada atalarımın ruhunu hissediyorum. - Görüntülemek istediğiniz daha önce hiç gidilmemiş, bilinmeyen bir dağ var mı? - Bildiğiniz gibi yüzlerce yıl önce Abhazya dağları yaşam alanı ve ticaret yolu olarak kullanılıyordu. Kuzey Kafkasya ülkelerine ve diğer bölgelere buralardan geçilebiliyordu.


ŞUBAT

İnsan ayağı basmayan yer yok diyebiliriz, ancak artık kullanılmadığından unutulan dağlarımız var. Benim amacım daha çok bu yerleri tekrar Abhazya Dağları projesiyle güncellemek ve tekrar hatırlatmak. - Dağları anlatır mısınız, sizi etkileyen, ilginç gelen neler oldu? Özellikle sevdiğiniz, farklı gördüğünüz bir dağ var mı? - Belki size garip gelecek ama birbirine coğrafi olarak çok yakın görünseler de Abhazya dağları o kadar farklı ki. Gagra’daki bir dağ Oçamçıra’daki dağdan çok farklı özellikler gösterebiliyor. Hepsinde ayrı duygular hissettim ama hepsini çok sevdim. Dünyanın birçok yerinden insanlar geliyorlar, profesyonel olanlar var içlerinde, aynı şeyleri söylüyorlar, Abhazya’da kısa bir zaman diliminde birkaç farklı coğrafik özellikler görmeniz mümkün. Birçok ülkede bir gölün çevresini belki bir haftada dolaşırsınız ve benzer doğal özellikler görürsünüz gezdiğiniz yerlerde ama Abhazya’da sabah gezmeye başladığınız yerden birkaç saat uzaklıkta tamamen farklı bir doğal yapıya rastlayabilirsiniz ve akşama kadar birçok değişik coğrafya gezmiş gibi olursunuz. Tabiatın bu zengin çeşitliliği Abhazya’ya özgü bir şey. Ben bir tarihçi veya arkeolog değilim, halktan biriyim ve her Abhaz gibi geleneklerimi kültürümü öğrenerek büyüdüm, bu böyle yapılır, böyle yapılmaz, doğru olan budur gibi geleneksel öğretileri yaşamım boyunca dinledim, az çok bir şeyler biliyorum. Ama dağlarda bunları tam olarak içimde hissettim, kafamda geleneksel bilgilerimin hepsi yerli yerine oturdu sanki, dağlarda edindiğim tecrübe ile bu yapılmaz, neden yapılmaz, bu neden böyle olmalı, neden bu yasaklar var gibi geleneksel bilgilerimi doğruladım, özümsedim. Dağlar şimdi uçsuz bucaksız boş alanlar şeklinde. Hayvancılık yapan bazı aileler ve çobanlar var tabii ama maalesef onlar da aşağılara inmeyi istiyorlar, çünkü yaşam oralarda gerçekten çok zor. Bizim bir amacımız da buralara ilgi çekerek o temiz doğal halleriyle turizme açılmasına aracı olmak. Harika doğal alanlar, muhteşem görüntüler var, dağ turizmi başlarsa insanlar çok beğenecek ve devamı gelecektir. Böylece oralarda yaşayan az sayıda insan için de bir gelir kaynağı yaratılacak, belki oralarda yaşamak isteyen insanlar da olacaktır. - Yaşadığınız zorluklar ve korkular oldu mu? - Onar günlük periyotlarla yaptık gezilerimizi. Arabayla bir noktada kadar gidiyorduk, araba bizi bırakıyordu ve yola yayan devam ediyorduk. On gün sonra başka bir noktadan tekrar gelip bizi alıyordu. Mesela bir noktada yanlış bir yere sapıyorduk ve yolu kaybedip bir süre gidiyorduk. Doğru yolu bulabilmek için günlerce dolaştığımız oldu. Yanımıza aldığımız su bitiyordu bazen de. Dağlarda birçok yerde su olduğu düşünülüyor ama bir buçuk gün su kaynağı bulamadık bir defasında, çok susamıştık. Kaynak bulduğumuzda bir bardak içtim, bir daha ve dolduğumu hissettim, üçüncü bardağı yere döktüm. Sonra susuzluktan perişan olduğum biraz önce bu suyun ne kadar kıymetli olduğunu hatırladım, atalarımızın burada bu zorluklarla hep iç içe yaşadıklarını düşündüm, suya dağa toprağa neden bu denli değer verdiklerini daha iyi anladım, o anları yaşadım adeta. Suyu bulduğum an aklımda içimde bir şeyler değişti, çok farklı duygular hissettiriyor insana bunlar… Şehirdeki hayatınıza döndüğünüzde bu tecrübeler ve duygular uygulanabilir, günlük hayata aktarılır şeyler olmuyor tabii ama bir yerlerde takılıp kalıyor yine de. 29


30

ŞUBAT

Korkularımız olmadı diyebilirim. Sadece bıçağımız vardı silah olarak yanımızda. Bazen hayvanlarla karşılaşıyorduk, mesela ayılarla karşılaştığımız oldu. Ama sanılanın aksine onlar bizi görünce kaçıyorlar. Bence hayvanlar senin avlanmaya mı, gezmeye mi geldiğini, senden zarar gelip gelmeyeceğini hissediyorlar. Abhazya dağlarına bir kez gittikten sonra, biraz kaba olacak belki ama bende narkotik bir etki yaptı sanki, bağımlı gibi hissediyorum kendimi. Şehre inince bir adaptasyon süresi gerekiyor, geliyorsun işe başlıyorsun, bir süre sonra tekrar gitmek istiyorsun, sonra tekrar, tekrar... Bu bir tutku halini aldı bende. - Benzer başka projeler var mı? Finans problemi olmasa hayalinizdeki proje nedir? - Bundan önce başka projelerim vardı. Novy Afon manastırı ile ilgili bir filmde ve Hıristiyanlığı anlatan bir belgesel yapımda yer aldım mesela. Ayrıca Abhazya’daki güncel yaşamla ilgili bir blog sayfam var internette, geliştirmeye devam ediyorum. Çeşitli Rus kaynaklarında Abhazya ile ilgili tanıtım yazılarım yayınlanıyor. Daly Agrba adındaki arkadaşımın tavsiyesiyle Arjantin’e gittik ve dünyanın en yüksek yedi tepesinden üçüncüsü olan Aconcagua’ya tırmandık. Bu kişisel ama çok pahalı bir geziydi. Rusya’daki Abhaz diaspora temsilcisi girişimci iş adamı Beslan Agrba’nın sponsorluğunda gerçekleştirdik bu tırmanışı ve Abhazya bayrağını zirveye taşıdık (Bu tırmanışla ilgili bir videoyu aşağıya ekledik, tıklayarak izleyebilirsiniz). Kendimi Abhazya gibi hissediyorum. Ne yaparsam Abhazya ile ilgili olsun istiyorum. Finans problemi olmadan Abhazya’nın bütün güzelliklerini ayrıntılı olarak anlatabilmek, filmler, belgeseller çekebilmek isterdim. Elimde sadece bir fotoğraf makinesi ve kamera değil daha profesyonel başka aletler ve bunları taşıyacak bir araç olsun isterdim, ulaşamadığım yerlere helikopterle gidebilmek, her köşesine girip çıkmak ve bu cenneti tüm dünyaya anlatmak isterdim. Belgesel film çektiğimde buna telif hakkı problemi olmadan müzik ekleyebilmek isterdim, bu filmi dünyanın her yerindeki film festivallerine göndermek isterdim. Diğer yandan pozitif olmak dinamik olmayı da getiriyor. Bazı imkansızlıklarımız olsa da her zaman bana yardımcı olmak isteyen insanlar oluyor çevremde, bunu bilmek güzel. Projeler çok, Dombay Ulgen dağına çıkmak ve Abhazya bayrağını dikmek istiyorum mesela. Burası Karaçay Çerkes sınırında Abhazya tarafında ve profesyonelce çıkılması gereken bir zirve burası. En son seksenlerde çıkıldı. Abhaz köyleriyle ilgili etnografik projelerimiz de var. Türkiye’de yaşayan bir Abhaz aileyi de anıları, eski fotoğrafları, yaşamları…vb. bir film halinde çalışmak istiyorum. Çünkü vatanı tanımak için diasporasını da tanımak gerekiyor. - Türkiye’ye söylemek istedikleriniz var mı? - Benim ailemin de diaspora geçmişi var. Aile büyüklerimden Türkiye’ye göçen ve sonra tekrar Abhazya’ya dönenler vardı. Diasporik duygulara yabancı hissetmiyorum kendimi ve oradan ve buradan iki Abhaz karşılaşıp konuşmaya başladıklarında aralarındaki mesafenin ve yılların nasıl ortadan kalkıverdiğini, tertemiz saf duygularla dolduklarını, iki kardeş gibi kolayca anlaştıklarını görüyorum sık sık. En güçlü kardeşlik duygularımı burada veya Türkiye’de onlarla görüşürken o an hissediyorum. Biz aynıyız,


ŞUBAT

kardeşiz, her zaman beraber olmalıyız, birlikte hareket etmeliyiz. Herkese sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. (Röportaj: Behice Bağ) Aconcagua tırmanışı videosunu izlemek için lütfen tıklayınız: http://altinpost.org/multimedia/item/2018-bir-tırmanış-öyküsü-tengiz-tarba.html

Pazar, 09 Şubat

Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası 2014 Kataloğu Tanıtımı Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası 2014 Kataloğu yayınlandı. Kataloğun basına ve kamuoyuna tanıtımı 7 Şubat günü Sohum'da Ertsahu Restoran'da, Abhazya'nın mülki erkanının, RF Abhazya Elçiliği görevlilerinin, çok sayıda işadamı ve basın mensubunun katılımıyla gerçekleştirildi. Bilindiği üzere Abhazya Ticaret ve Sanayi İşletmeleri Kataloğu her yıl güncellenerek, 6 yıldır aralıksız basılmakta ve Abhazya'da faaliyet gösteren hemen hemen tüm ticari ve sanayi işletmelerini kapsamaktadır. Katalog tanıtımında bir açılış konuşması yapan Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Genadi Gagulya öncelikle misafirlere hoşgeldiniz dedikten sonra, her yıl güncellenen bu yayının, Abhazya'daki iş çevreleri hakkında en temel bilgi kaynağı haline geldiğini belirtti. Gagulya aynı zamanda Kataloğun altı yıl önceki ilk baskısında sadece 150 firma yer alırken, bu yıl 1700 firmanın yer almış olmasının Abhazya'da iş hayatının canlanmasının açık bir göstergesi olduğunun da altını çizdi. Gagulya Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası heyetlerinin geçen yıl Çin, Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Belçika, Hollanda ve Kırgızistan'a o ülkelerdeki muadil kurumların davetiyle resmi geziler yaptıklarını, bu gezilerin sadece iş ilişkilerini güçlendirmekle kalmadığını fakat aynı zamanda Abhazya'nın uluslararası imajının olumlu yönde güçlendirilmesine ve bu sayede yatırım çekme kabiliyetinin artmasına da katkı koyduğunu ifade etti. (Apsnypress)

Pazartesi, 10 Şubat

"Beş Yıl Sonra Abhazya'yı Tanıyamayacaksınız" (1) Monica Ellena tarafından Abhazya Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba ile yapılan ve Financial Times'ın internet sitesinde İngilizce yayınlanan oldukça uzun ve önemli bir röportajın -editörlerimizden Anıt Baba (Papba) tarafından yapılan- Türkçe tercümesini üç bölüm halinde siz değerli Altın Post okurları ile paylaşacağız. Röportajın İngilizce orijinaline tam metin olarak Abkhaz World sitesinden de ulaşabilirsiniz. Monica Ellena (Financial Times): 2014 Kış Olimpiyatları Soçi'de, Sohum'a çok yakın bir yerde yapılıyor. Bu denli global bir olayın Abhazya'ya etkileri nelerdir? Viyaçeslav Çirikba (Abhazya Dışişleri Bakanı): Bizim Olimpiyatlar konusunda Moskova'ya en temel katkımız inşa edilen tesislere çakıl ve benzeri inşaat malzemelerini 31


32

ŞUBAT

sağlamak noktasında oldu. Ayrıca Rusya ile güvenlik hususunda işbirliği içindeyiz, çünkü bizim topraklarımızdan Olimpiyatların güvenliğine dönük bir herhangi bir tehlikenin meydana gelmesini istemiyoruz... Bu çok önemli. En mühim husus bizim için. İnşaat işine bizim koyduğumuz katkı dışında (Olimpiyatların) Abhaz ekonomisine fazla bir etkisi olmadı. Tabi ki Olimpiyatlar esnasında bir miktar turistin ülkemize geleceğini tahmin ediyoruz, Olimpiyat izleyicileri, bazı sporcular Abhazya'yı ziyaret etmek isteyebilirler. M. E. : 20 Ocak'ta Rus yetkililer sınırı güvenlik gerekçesi ile Abhazya'nın 11 kilometre içine kaydırdılar... V. Ç. : Orası sınır değil, Güvenlik bölgesi. Sınır olması gereken yerde Psou Irmağı üzerinde duruyor. Normal koşullarda sınır güvenlik bölgesi her iki taraftan olmak üzere 2 kilometre iken şimdi Abhazya içindeki (güvenlik bölgesi) Psou nehrinden Abhazya'ya doğru 11 kilometreye genişledi. Yani bu bizim güvenlik bölgemiz, Rusların değil. 2 kilomere iken şimdi 11 kilometre oldu. Çünkü Olimpiyat alanına çok yakın bir mesafede (sınırımız) ve bu yeni düzenleme bize kontrol açısından daha fazla alan kazandırıyor... Ayrıca bu geçici bir tedbir, Olimpiyatların ardından (sınır güvenlik bölgesi mesafesi) normale dönecek. M. E. : Geride kalan 20 yıl boyunca Rusya ile olan ilişkiler Abhazya için hep kilit önemde oldu ama 2008 sonrası bu ilişki daha da güçlendi. Rusya sizin için ne kadar önemli? V. Ç. : Moskova bizim için en önemli (ortaktır) çünkü Rusya bölgedeki barışın baş garantörü konumundadır. Rusya ile bir askeri anlaşmamız var, bunun uyarınca eğer Abhazya askeri bir tehdide maruz kalırsa Rusya derhal sürece müdahil olacak ve askeri olarak bize destek verecektir. Ayrıca Ingur Nehri üzerinde (Gürcistan sınırı) Rus sınır muhafızları ile Abhaz sınır muhafızlarının ortak sınır kontrolü söz konusu ve bu bizim için çok önemli zira bu şekilde bir takım (Gürcü) silahlı unsurlarının sınırımızı geçmişte yapmaya alıştıkları gibi geçip, yıkıcı faaliyetler yapmasına engel oluyoruz. Ayrıca Rusya bize büyük çaplı ekonomik bir destek de sağlıyor, ki bu olmadan Abhaz ekonomisinin yeniden ayağa kalkması mümkün olmaz. (Abhaz ekonomisi) Sovyetler zamanında turizm sektörü sayesinde oldukça iyi durumdaydı ama bu sektör savaş ve ambargo yıllarında tahrip oldu. İşte bu nedenle Rusya bugün bizim emeklilerimizin maaşlarını bile ödüyor. Tabi bu kişiler Rus pasaportu da taşıyor ve aynı zamanda RF vatandaşı durumundalar. Bu ekonomik destek bizim için yaşamsal zira ekonomimizi yeniden ayağa kaldırmak için başka kimse yardıma hazır değil. Rusya'dan başka kimse bize destek olmuyor. Bu nedenle Rusya'nın desteği bizim için fevkalade değerli ve biz de Rusya ile karşılıklılık esasına dayanan, dostça bir ilişkiyi sürdürüyoruz. Bu ilişki elbette karşılıklı zira biz de Rusya'ya güney sınırında 240 kilometrelik sahil bandında ve dağlık alanda güvenlik desteği sağlıyoruz. Yani Abhazya, Rusya'nın güney sınırındaki dostudur ve bu (tür bir destek) her ülke için önemlidir. M. E. : Bu ilişki oldukça gelişmiş durumda anlaşılan. Nüfusunuzun yüzde doksanı aynı zamanda Rusya vatandaşı, Rusya emeklilerinize yardım ediyor ve telefon kodunu-


ŞUBAT

zu bile Rusya'nın uluslararası kodu ile uyumlulaştırmışsınız. Tüm bunlara ek olarak Abhazya'da 5000 Rus askeri bulunuyor... V. Ç. : Hayır tabi ki 5000 değil. 3500 kadar (Rus) asekeri var (Abhazya'da). İki askeri üs var ve bunlardan birinde 1500, diğerinde de 1500 asker mevcut. Yani 3500 civarında bir rakam söz konusu daha fazla değil. Eğer Kosova'daki Amerikan Üssü'ndeki 7000 askerin varlığı ile kıyaslar ve diğer bazı (askeri) standartları göz önüne alırsanız (Abhazya'daki Rus askeri varlığı) oldukça minumum düzeydedir... Sonuç olarak 3500 civarı. Çünkü biliyorsunuz personel değişiklikleri olabiliyor, ama bildiğim kadarıyla bu sayıyı da azaltma kararları var. Tam sayıyı söyleyemesem de 3500'den fazla olmadığını söyleyebilirim. M. E. : Her halükarda Rusya'nın varlğı, Abhazya'daki yaşantıda ağır biçimde hissediliyor. Bunun bağımsızlığınızı sınırladığını düşünmüyor musunuz? V. Ç. : Hayır düşünmüyorum, ne şekilde sınırlıyormuş ki? Rusya bize bağımsızlığımız, korunmamız, güvenlik içinde hissetmemiz, iş hayatımızı geliştirmemiz, ailemiz için gelecek planları yapabilmemiz, çocuklarımızı yetiştirmemiz için destek oluyor. Rusya'nın bu desteği olumsuz bir şey değil aksine çok olumlu bir şey. Bazıları bu duruma Rusya'nın bir tehdit olarak algılandığı Soğuk savaş yıllarının perspektifiyle bakmayı sürdürüyorlar... Hayır bu farklı, artık Rusya, Sovyetler Birliği değil ve çıkarlarımız karşılıklı. Bizim tatil beldelerimizi geziyorlar ve bizim ülkemizi tatil yapabilecekleri güzel bir ülke olarak görüyorlar, ama aynı zamanda onlara güney sınırlarında sağladığımız güvenli ortamdan da memnunlar. Bu iki tarafa da karşılıklı çıkar sağlayan bir ilişki tarzı ve ben bunda bir tehdit görmüyorum. Rusya bizi işgal etmeyecek veya kendisine bağlamayacak. Abhazya'nın Rusya'nın bir parçası olmasını mümkün kılacak bir yol yok. Biz bağımsız bir devletiz ve Rusya ile çok iyi, çok dostane ilişkilere sahibiz. Ayrıca birbirimizi anlama düzeyimizin çok yüksek olduğunu ve aramızda hiçbir ihtilafın olmadığını düşünüyorum. Değişik düzlemlerde 80 tane anlaşmamız var (Rusya ile) ve bunlar ekonomimizi yeniden canlandırmamıza, tekrar ayaklarımızın üstünde durmamamıza yardımcı oluyor. Bu önemli. Beş yıldır süren bu çapta bir desteğin ardından Abhazya daha bağımsız, daha özgür. Rusya ile ilişkimiz bağımsızlık ve özgürlüğümüzü zayıflatmak bir yana güçlendirdi. Bu benim ve ülkedeki çoğunluğun inancıdır. M. E.: Rusça her yerde konuşuluyor, caddelerde, kafelerde, dükkanlarda Abhazca konuşulduğunu işitmek neredeyse mümkün değil. Bir dilbilimci ve bir politikacı olarak ulusal dilinizin tehdit altında olduğunu düşünüyor musunuz? V. Ç. : Köylere giderseniz Abhazca konuşulduğunu göreceksiniz. Abhazlar kentli olmaktan çok köylü bir millettir ve evde sadece Abhazca kullanırlar. Hele köylerde bu oran yüzde yüze çıkar. Burada Sohum'da insanlar karışık yaşıyor ve değişik dillere sahipler, bu nedenle de ortak bir dil ihtiyacı var ve bizim durumumuzda da bu Rusçadır. Evde insanlar kendi dillerini konuşuyor ama sokakta yaygın olarak konuşulan dil Rusçadır. Dilimiz potansiyel bir tehdit altında, evet ölmüyor ama hala sınırlı bir kullanım alanına sahip. Öte yandan Abhazca bir devlet dili. Bu anayasamıza yazılı. Rusça da resmi dillerimizden. 2015 yılında tam olarak yürürlüğe girecek bir yasamız var. Bu yasa 33


Pazartesi, 10 Şubat

Olimpiyat Süresince Abhazya Vizesi Sınırda Alınabilecek Rusya üzerinden Abhazya'ya giriş yapan yabancı uyruklu kişiler için Abhazya vizesi temin prosedürü basitleştirildi. 9 Şubat 2014 itibariyle Psou sınır kapısından gelen ve Abhazya'ya vize alarak girmek mükellefiyeti olan yabancı ülke vatandaşları, bu vizelerini Psou sınır kapısında her gün sabah 9 akşam 6 saatleri arasında açık olacak olan Abhazya Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Departmanından edinebilecekler. Abhazya Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Departmanı Başkanı Martin Tarkil'in açıklamasına göre bu basitleştirilmiş prosedür Soçi Olimpiyatları süresince geçerli olacak. Bu uygulama sayesinde yabancıların Olimpiyatlar süresi içinde Abhazya'yı tanıma imkanları olacak ve günü birlik bir ziyaret için Sohum'a kadar gitmek zorunda kalmayacaklar. Basitleştirilmiş vize prosedürü sadece Psou (Rusya) sınırında geçerli olacak ve Abhazya'ya İngur (Gürcistan) üzerinden geçmek isteyenler eskisi gibi önceden başvurarak eski usulle vize temin ettikten sonra Abhazya'ya gelebilecekler. (Apsnypress)

34

ŞUBAT

uyarınca tüm idare, devlet, eğitim ve diğerleri Abhazca'ya geçecek. Bu nedenle biz de resmi kararları Abhazca yayımlamaya başladık. Değişik bazı belgeler de örneğin benimle başkan ve kabine arasındaki yazışmalar da hep Abhazcadır. Tabi bu oldukça yeni bir uygulama zira geçmişte Abhazca resmi yazışmalarda pek kullanılmamıştı, şimdi ise daha fazla kullanılmaya başlandı. Dilimizi daha fazla ve daha yüksek düzeylerde örneğin üniversite eğitiminde kullanmalıyız. Tabi buna hazır olup olmadığımızı zaman gösterecek. Bir dilbilimci olarak benim şahsi kanaatim odur ki hükümetimiz bu yasayı hayata geçirmek için gereken tedbirlerin hepsini alamadı. Bazı insanlar bu yasayı çok radikal buldu ve bu kadarı da aşırı dediler. Oysa ki bence bu doğru bir yaklaşım değil. Bunun yerine bu yasanın daha iyi uygulanabilmesi için kafa yormalıydılar. Özel bir fonumuz var Abhaz dilinin geliştirilmesi için ve onun bazı programları mevcut. Ama yeterli değil bence, hiç şüphe yok ki hükümetimiz Abhazca için daha fazlasını yapmalı. Sevinerek görüyoruz ki giderek daha fazla sayıda insanımız çocuklarını Abhazca eğitim veren kreş ve okullara yolluyor. Bu sayede çocuklarımız ana dilleriyle daha fazla haşır neşir olma şansı buluyorlar. Ermenice okullarımız var. Gal bölgemizde Gürcüce eğitim veriyoruz. Bunlara ek olarak Rusça eğitim veren okullarımız da mevcut. Ve bunların hepsi devletimizce finanse ediliyor yani hiçbiri paralı özel okul değil.


ŞUBAT

Çarşamba, 12 Şubat

"Beş Yıl Sonra Abhazya'yı Tanıyamayacaksınız" (2) İlk bölümünü iki gün önce yayınladığımız, Monica Ellena tarafından Abhazya Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba ile yapılan ve Financial Times'ın internet sitesinde İngilizce yayınlanan oldukça uzun ve önemli röportajın -editörlerimizden Anıt Baba (Papba) tarafından yapılan- Türkçe tercümesinin ikinci bölümünü de siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. Röportajın üçüncü ve son bölümünü ise önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Röportajın İngilizce orijinaline tam metin olarak Abkhaz World sitesinden ulaşabilirsiniz. Monica Ellena: Rusya sizin yaşamsal önemde müttefikiniz. Öte yandan Gürcistan yüzünü Batıya çevirmiş durumda ve NATO'ya girme vizyonunu açıkça belli ediyor. Viyeçeslav Çirikba: Gürcistan’ın vizyonları zerre kadar umrumuzda değil. Gürcistan bizim için yabancı bir ülke ve Ukrayna'yı, İtalya'yı, ABD'yi veya Patagonya'yadaki gelişmeleri nasıl televizyondan izliyorsak, Gürcistan'ı da ancak o kadar takip ediyoruz. Biz Gürcistan'dan ayrıyız, biz başka bir ülkeyiz ve ne istedikleri ile ilgilemiyoruz. İster Rusya'nın, ister Çin'in, Güney Kore'nin veya ABD'nin parçası olsunlar, bu onların kendi bilecekleri iştir, bizi alakadar etmiyor. Ama eğer (Gürcistan) NATO'yu bize karşı bir araç olarak kullanmayı istiyorsa elbette bunu umursarız. İşte bu yüzden Gürcistan'ın güçlenip geçmişteki gibi saldırganlaşmasını istemiyoruz. Şimdi bile durum böyle zira (Gürcülerin) söylemleri değişmiş olabilir ama hedefleri hep aynıdır: tekrar bizi işgal etmek. Yani NATO'yu bize karşı kullanmak istiyorlarsa bunu dert ederiz ve bunun karşısındayız. Tabi ki NATO'dakiler Gürcistan'a Abhazya'yı alması için destek vermek uğruna Rusya ile tam boy karşı karşıya gelme riskini alacak kadar çılgın değil. Burada bir Üçüncü Dünya savaşı riski var. Bu herkes için bir kabus senaryosudur, bu nedenle de muhtemelen hiçbir zaman böyle bir şey yaşanmayacaktır. Peki Gürcistan ne maksatla NATO üyesi olmaya çalışıyor. Çünkü (Gürcüler) NATO'yu Abhazya'ya ile onun halkına ve Rusya'ya karşı bir araç olarak kullanmak niyetindeler. Bunun nedeni öyle söyleyip durdukları gibi (NATO'yla) "ortak değerleri paylaşmaları" da değil. Beni mazur görün buna ancak çocuklar inanır. Bu tamamen pragmatik ve AB ile ilişkileri de tastamam aynı motivasyona sahip. Tabi bu onların kendi tercihi eğer AB ile yakınlaşmak istiyorlarsa yakınlaşırlar, neden olmasın... M. E. : Abhazya geniş Avrupa'nın, AB Doğu Ortaklığı coğrafyasının sınırları içinde bulunuyor. Gürcistan'ın şu sıralarda AB ile Ortaklık Anlaşmasını parafe ettiği göz önüne alındığında Abhazya'nın da Brüksel'le yakın bir gelecekte ilişki kurması olası mı? V. Ç. : Neden olmasın. Ama Gürcistan üzerinden değil. Biz her ülke ile ilişki kurmaya açığız ve AB bizim için en ilgi çekici partnerlerden biridir, çünkü biz de Avrupa'nın bir parçasıyız. Biz de Avrupa milletler ailesinin içinde yerimizi almak istiyoruz. Kısacası biz kendimizi Avrupalı olarak gördüğümüz için AB ile iyi ilişkiler kurmak istememiz doğaldır. Tarihe baktığınızda Antik Yunan'dan, Roma Devirlerinden bu yana Abhazya'nın hep Avrupa milletler ailesinin bir parçası olduğunu göreceksiniz. Bu şimdi de böyledir. Eğer Anayasamızı okuyacak olursanız bunun bir Avrupa Anayasası oldu35


36

ŞUBAT

ğunu fark edersiniz. Bizim devlet sisitemimiz demokrasidir. Eğer Feedom House raporlarına bakacak olursanız Gürcistan'la aynı demokratikleşme düzeyinde olduğumuzu, Gürcistan'dan daha az demokratik olmadığımızı okursunuz. Yakın zamanlara kadar Gürcistan seçimsiz demokrasi olarak gösteriliyordu, ancak şimdi seçimli demokrasiyi kurmayı başarabildiler. Oysa biz hep seçimli demokrasi olduk, iki, üç kere çok çekişmeli, serbest Başkanlık ve Meclis seçimleri yapmayı başardık. Biz küçük bir ülkeyiz ama bir demokrasiyiz. Ülkemiz eski Sovyet ülkeleri coğrafyasındaki az sayıda demokrasiden biridir. M. E. : Ekim 2012'de Gürcistan'da ilk kez seçimle iktidar değişikliği yaşadı. Politik görünümü ve söylemi değişti. Tiflis'teki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz? V. Ç. : Tekraren söyleyeyim, Gürcistan yabancı bir ülkedir. Eğer bu onlar için iyi ise bu onlar için iyidir. (Yeni gelenler) Saakaşvili gibi kavgacı bir üslupla konuşmuyorlar. Söylemde bir değişiklik görüyoruz ama amaçlarda bir değişiklik yok. (Yeni gelenlerin de) amaçları aynı. Attığımız her adımda görüyoruz ki Gürcistan peşimizde. Bağlantılarımızı gözetliyorlar, her düzlemde bizi ellerinden geldiğince izole etmeye çabalıyorlar. Çocuk folklör ekibimiz (23 Nisan Çocuk Bayramı için) Türkiye'ye gidiyor, onlar hemen Türklere "Onları kapı dışarı edin" demeye çalışıyorlar, aynı şekilde Polonya'ya gittiğinde bu kez Polonyalılardan benzer bir talepte bulunuyorlar. AB hükümetlerini Rus pasaportu taşıyan Abhazlara vize vermemeleri doğrultusunda zorluyorlar. Bu Abhazya'nın tamamen izole edilmesi politikasıdır. (Gürcüler) bunun kendilerine bir yardımı dokunacağını sanıyorlar. Ben bunun onlara nasıl bir fayda sağlayacağını bilmiyorum. Olan sadece bizim onlara daha fazla öfkelenmemiz ve aramızdaki mesafenin ters istikamette olmak üzere daha da açılmasından başka bir şey değil. Amaçları Gürcistan ile Abhazya'yı bir masa etrafında oturtmaksa bu yaptıkları ile tam tersi istikamette sonuçlar üretecek biçimde çalışmış oluyorlar. Abhazya'yı daha da uzaklaştırıyorlar kendilerinden. M. E.: Öyle ise (Gürcistan'ın size karşı yaklaşımında) dramatik bir değişiklik görmüyorsunuz? V. Ç. : Sadece söylemde, daha fazlası değil. Bunu Cenevre müzakerelerinde görüyoruz. Aynı noktadalar. (Hatta) daha da hayırcı oldular, bizimle konuşmak (da) istemiyorlar. Onlara (Tiflis'e) göre biz Rusya’nın maşalarıyız. Oysa 1992 yılında Abhazya'yı işgal ettiklerinde onlarla savaşanlar Ruslar değildi, Abhazlardı. Eğer savaşta ölenlerin aidiyetlerine bakacak olursanız yüzde doksanının etnik Abhaz olduğunu görürsünüz. Elbette Rus yapımı silahlar kullandık, tıpkı onlar gibi. Zaten (o zamanlar bu coğrafyada kimsenin) farklı bir (ülkenin) silahını kullanma opsiyonu yoktu. Ama ülkemiz için biz savaştık, başkası değil. M. E. : Cenevre müzakerelerinin geleceği nedir (sizce) ? V. Ç. : (Bu görüşmeler) Gürcistan'ın (Abhazya ve Güney Osetya'ya karşı) güç kullanmama anlaşmasını imzalamamaktaki ısrarı nedeniyle uzun bir zamandır bir çıkmaza girmiş durumda. Rusya ile bir karşılıklı güç kullanmama anlaşması imzalamak istiyorlar, Abhazya ve Güney Osetya ile değil. Görüşmelerin temel amacı, Medvedev ve Sarkozy döneminde başlatıldığı esnada saptandığı üzere, (bölgede) güvenliğin korunması-


ŞUBAT

dır. İşte bu nedenle (Cenevre'de) bunu tartışıyoruz. Ama Gürcü tarafı Abhazların ve Güney Osetyalıların kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayacak hiçbir şeyi imzalamaya yanaşmıyor. Bir deklarasyon düzeyinde bile olsa (bunu yapmıyorlar). Bu (güç kullanmama anlaşmasının imzalanması) müzakerelerimizin ana gündemidir ve çıkmaz da burada. Pek ümitvar değil (durum). Ama hala, benim kanaatimce, biz bu müzakerelere katılmaya devam edeceğiz çünkü eğer görüşmek isterlerse bu müzakereleri Gürcistan ile iletişimimiz açısından çok önemli bir zemin olarak görüyoruz. Aynı şekilde AB, AGİT ve BM için de aynen böyle. ABD de orada var hem de (temsil kabiliyeti kuvvetli) önemli bir heyetle. İşte bu nedenlerle bu zemini Dünyanın önemli aktörleri nezlinde bizimle ilgili daha olumlu bir anlayış sağlayabilmek için değerlendiriyoruz. M. E.: (Abhazya'da) yaşanan savaş nedeniyle yaşadıkları yerleri terk eden kişilerin geri dönmesi sorunun en kritik başlıklarından birisi. Şu anda 200 binden fazla Gürcü bu durumda. (Abhazya'ya) dönmeleri mümkün mü? V. Ç.: Bizim geri dönüş ile ilgili bir programımız var. Gal bölgesine geri dönenleri biliyorsunuz, oradaki problem şu ki Batı, BMMYK (Birleşmiş Milletle Mülteciler Yüksek Komiserliği) ve Gürcistan onların geri dönme halini kayıt altına almaktan imtina ediyorlar. En azından 40 bin kişi (Gal Bölgesi'nde) evine döndü ve on yıldır (Abhazya'da) yaşıyor ama hiç kimse onların buradaki varlıklarını resmen tanıma niyetinde değil. Onları sanki hala Gürcistan'da yaşıyorlarmış gösterip bu insanlara IDP (yerinden edilmiş kişi) muamelesi yapıyorlar. Oysa ki onlar halihazırda zaten Abhazya'dalar, çocukları bile büyüdü ama onlara geri dönenler statüsü sağlanmıyor. BMMYK ve Gürcistan kayıtlarına bakacak olursak onlar hala IDP. Öyleyse Gürcistan bu sorunu çözmek istemiyor. Eğer çözmek isteselerdi (bu konuda) meydana gelen ilerlemeleri kayıt altına alır ve daha ötesine bakarlardı. Ama istemiyorlar. Neden? Tabi ki politik mülahazalarla konuyu Abhazya'ya karşı bir argüman olarak kullanmak istiyorlar. (Gürcülerin niye böyle davrandığı) anlaşılabilir bir husus... (Ama) 40 bin hatta daha fazla insan dönmüş olsun ve (BMMYK vb. başka) kimse bundan bahsetmesin (işte bu anlaşılamaz). Bir diğer nokta şu ki, mülteciler için uluslararası yardım aldıklarından, onların Abhazya'da değil Gürcistan'da kaydedilmesini istiyorlar.. Biz geri dönenlerin -BM destekli kimi ajansların küçük yardımları hariç olmak üzere- bizden başka kimseden destek almaması hususuna özel önem veriyoruz. Her şeyi kendi bütçemizden hallediyoruz; okulları, hastaneleri, yolları kısacası herşeyi. Tabi ki Gürcistan (Abhazya'yı) terk eden herkesin geri dönmesini istiyor ama (bugünkü koşullar sürdükçe) bu mümkün değil. Varsayalım ki (mevcut statü içinde) döndüler, büyük bir kargaşanın içine yuvarlanırız. Yeniden bir savaşa sürükleniriz çünkü acılar hala taze. Sadece 20 yıl önce komşular, arkadaşlar birbirini öldürüyordu. Bir kan banyosu yaşadık. Eğer (hepsi Abhazya'nın statü sorunu devam ederken) geri dönecek olursa burada tam manasıyla bir kabus yaşanacaktır. Öyleyse bu (mülteciler) sorunu, Abhazya'nın politik statüsüne dair sorun çözülmeden çözülemeyecektir. Kast ettiğim Abhazya'nın politik statüsünün kabul edilmesidir çünkü Abhazya'nın özgürlüğü ve bağımsızlığı Gürcistan tarafından tanındığında, ancak o zaman birçok şeyi olduğu gibi mültecilerin dönüşü konusunu da tartışabileceğiz. (*) Röportaj devam edecek

37


ŞUBAT

Cumartesi, 15 Şubat

Çin Ticaret Heyeti Abhazya'da 13 Şubat Perşembe günü Abhazya'nın Fahri Çin Konsolosu Ge Çjili başkanlığındaki bir Çin ticaret heyeti Abhazya Ticaret Odası'nı ziyaret etti. Heyete Abhazya'nın Nijni Novgograd Bölgesi'ndeki Fahri Konsolosu da eşlik etti. Heyeti karşılayan ACTSO (Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası) Başkanı Genadi Gagulya yaptığı hoşgeldiniz konuşmasında, Çin İş dünyasının mensupları ile işbirliğinin önemli olduğunu belirtti. Gagulya konuşmasının devamında Çin Ticaret Odası ve ACTSO arasındaki işbirliği ve iki kurum tarafından Çin'de gerçekleştirilecek etkinlikler hakkında bilgi verdi. "Bugünkü buluşma ve Abhazya'nın Çin Fahri Konsolosu'nun (Çin'deki) faaliyetleri, Abhazya ve Çin arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerde ileride meydana gelecek gelişmelerin güçlü bir temelini teşkil etmektedir" diyen Gagulya, misafirlere ve Abhazya'nın Fahri Çin konsolosuna ziyaretleri nedeni ile teşekkür etti. Çinli girişimciler de cevaben yaptıkları konuşmalarda iki ülke arasında ekonominin değişik sektörlerinde geliştirilecek ikili ilişkilerin öneminin altını çizdiler. Çinli işadamı Wang Tiankuan ise "Çin'deki hızlı ekonomik kalkınma deneyiminin Abhazya'ya uyarlanabilecek yönleri var. Abhazya ve Çin arasında ekonomik işbirliği için uygun şartların yaratılması çok önemli." dedi. Çin heyeti ayrıca Abhazya Ticaret ve Sanayi Odasının Çince internet sitesinin Çinli işadamlarınca sıklıkla ziyaret edilmesi ile de oldukça ilgilendiler. Hatırlanacağı üzere Soçi'de, 11 Şubat tarihinde de, Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yardımcısı İrakli Hintba, Çin Olimpiyat Komitesi temsilcileri eşliğinde, Çin resim ve grafiği ustalarının elinden Olimpiyat teması üzerine çalışılmış eserlerin sergisini ziyaret etmiş; etkinliğe aynı zamanda, Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri ile ilişkiler bölüm başkanı M.Zuhba ve Enformasyon bölümü çalışanı A.Gamisoniya da katılmışlardı. Ziyaret esnasında Abhaz Bakan Yardımcısı İrakli Hintba ve Çin Halk Cumhuriyeti Spor Bakanı ve Çin Halk Cumhuriyeti Olimpiyat Komitesi Başkanı Lu Pen arasında kısa bir görüşme de gerçekleştirilmişti. (Apsnypress)

Cumartesi, 15 Şubat

Ankuab Abhazya'ya Dönenler ile İlgili Toplantı Düzenledi Abhazya Cumhurbaşkanı Ankuab, Abhazya'ya dönen soydaşlarla ilgili bir toplantı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisinde 14 Şubat Cuma günü yapılan toplantıya Başbakan Leonid Lakerbaya, Devlet Güvenlik Konseyi Başkanı Nugzar Aşba, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Valeri Delba, Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı Hrips Jopua ve Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı Beslan Kubrava katıldı. Toplantıda özellikle son dönemlerde Suriye'den tarihi vatanları olan Abhazya'ya dönen çok sayıdaki soydaşla ilgili yerleştirme sorunları ele alındı. 38


ŞUBAT

Toplantı sonucunda soydaşların kalıcı iskanı için Sohum'da inşaatı yarım kalan çok katlı büyük binalardan birisinin derhal bitirilmesi ve Abhazya Devlet Geri Dönüş Komitesi, Suriye'den gelen soydaşların konaklaması ve geçimlerinin sağlanması için harcanan büyük miktarda para nedeni ile halihazırda bu tür bir inşaatın masraflarının karşılanması noktasında bütçelerinin yeterli olmadığını bildirdiğinden, bu yeni inşaat için ek mali kaynak araştırılması kararı alındı. (AbkhazWorld İnternet Sitesi)

Pazar, 16 Şubat

"Beş Yıl Sonra Abhazya'yı Tanıyamayacaksınız" (3) İlk iki bölümünü daha önce yayınladığımız, Monica Ellena'nın Abhazya Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba ile gerçekleştirdiği ve Financial Times'ın internet sitesinde İngilizce yayınlanan oldukça uzun ve önemli röportajın -editörlerimizden Anıt Baba (Papba) tarafından yapılan- Türkçe tercümesinin üçüncü ve son bölümünü de siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. Röportajın İngilizce orijinaline tam metin olarak Abkhaz World sitesinden ulaşabilirsiniz. Monica Ellena: Tüm bunlara karşın bazı konularda, örneğin (savaş sırasında) kaybolan kişilerle ilgili soruşturma dosyalarında, Abhazya ve Gürcistan arasında işbirliği de yaşanabiliyor. ICRC (Uluslararası Kızılhaç) himayesinde her iki taraf, savaşta kaybolan kişilerin nerede olduklarını bulmak için birlikte çalışıyorlar. Sadece insani kaygılarla, oğullarının ve kızlarının akıbetini araştıran bu ana-babalara (destek amacıyla), bu konuda daha kapsamlı bir işbirliği hala mümkün mü? Viyaçaevlav Çirikba: Tam da sizin söylediğiniz nedenle, tabi ki (mümkün). Bu tamamen insani bir konu ve savaşın kurbanlarına bir nebze olsun teselli sağlıyor. Biz bu programla ilgili olarak tam bir işbirliğine açığız. M. E. : (Uluslararası) tanınma konusuna gelince, (Abhazya'yı tanıma potansiyeli olan ülkelerle) bu konudaki görüşme ve müzakereleriniz sürüyor mu? V. Ç. : (Bu konuyu) Latin Amerika, Afrika, Güney Doğu Asya ve Avrupa'daki pek çok ülke ile müzakere ettik. Sorun Gürcistan'ın hala bizim tanınmamız hususundaki bitmek bilmeyen aleyhtarlığında ve bunun gerçekleşmemesi için ellerinden geleni artlarına koymamalarında. Ve bu konuda elbette ABD'nin tam desteğine sahipler. ABD, Abhazya'nın tam olarak tanınmış bir ülke haline gelmemesi hususunu (Rusya ile kendi arasındaki dengeler nedeniyle) dış politikasının temel hedeflerinden birisi haline getirdiğini açıkça belli etmiş durumda. Öte yandan aynı ABD diğer ülkeleri Kosova'yı tanımaları için zorluyor, (bu tanıma karşılığında onlara) para ödüyor yani elinden ne gelirse yapıyor. Fakat (tekrar etmek gerekirse) (bu işleri yapan) ABD, Abhazya'nın tanınmasına karşı. Peki neden? Çifte standart politikası yüzünden... Kosova hiçbir zaman devlet değildi. Kosovalı Arnavutların hiçbir zaman bir devleti olmamıştı. Biz (Abhazlar) her zaman bir devlete sahiptik, krallık, prenslik, cumhuriyet, adı ne olursa olsun bir devletimiz hep vardı. Hala da bir devlete sahibiz, işleyen, demokratik bir devlet bu... Biz (Batı ta39


40

ŞUBAT

rafından) Rusya'nın müttefiki olarak sınıflandırılıyoruz ve onlar hala Soğuk savaş mentalitesi ile düşünüyorlar: "Eğer Rusların safındalarsa neden Abhazlara bağımsızlıkları için yardımcı olalım ki". Demem o ki, bu (onlarınki) çok basit bir akıl yürütme, ak ve karadan oluşan bir tablo söz konusu (sanki), "ya bizimlesin ya da bize karşısın". M. E. : 10 yıl sonra Abhazya'yı nerede görmeyi ümit ediyorsunuz? V. Ç. : 10 yıl mı? Beş yıl içinde gelişen ekonomisiyle bambaşka bir ülke olacak (Abhazya), onu tanıyamayacaksınız... Turistler gelecek, ülke ekonomimize daha da çok katkı koyacaklar ve ülkemiz Rusya ile olan ilişkileri sayesinde daha da barış içinde olacak uzun vadede. İnanıyorum ki Abhazya'yı daha fazla sayıda ülke tanımış olacak. Kaç tane olur bilemiyorum ama bu konu üzerinde çalışıyoruz. (Beş yıl içinde) Abhazya daha yaşanabilir bir ülke olacak. Şimdi bile burada yaşamak oldukça rahat. 17 yıl Hollanda'da yaşadım ve 2007 yılında tekrar ülkeme döndüm ve kendimi burada çok rahat hissediyorum... Ailem burada, gelecek için planlar yapabiliyorum. (Ülkemiz) oldukça güvenli bir yer, gece sokağa çıktığınızda başınıza bir şey gelme ihtimali oldukça düşük. M. E. : Ekonominizi gelişen bir ekonomi olarak görüyorsunuz. Ekonomik stratejiniz nedir. Nelere (hangi sektörlere) ağırlık veriyorsunuz? V. Ç. : Tabi ki burada (Abhazya'da) büyük fabrikalar, büyük sanayiler istemiyoruz. Turizm sektörümüz var ve onun gelişmesini istiyoruz çünkü onun ciddi bir potansiyeli mevcut. Fransa'da Cote d'Azur'da bulunduysanız, manzarasının buraya gerçekten çok benzediğini fark etmişsinizdir. Tabi burası biraz harap ama doğa benzer hatta daha da güzel. Öyleyse orada ne varsa burada da aynısını yapmanın bir çok yolu olduğuna inanıyoruz. Buna ek olarak subtropik tarım olanağımız mevcut: mandalin, kivi, avakado... Balıkçılık, ormancılık da cabası. İyi kalitede kömürümüz ve maden sularımız var. Ayrıca çok büyük bir temiz tatlı su rezervimiz söz konusu. Ek olarak Hidroelektrik santrallerimizi unutmamalı. Savaştan önce 26 tane vardı şimdi ise bir tanesi (İngur Santrali) işler vaziyette. Diğerleri yenilendiğinde, Abhazya'nın tüm su ihtiyacı karşılandığı gibi, üstüne de dışarıya satılabilecek yüzde kırklık bir su fazlası olacak... Çay endüstrimimizi yeniden ayağa kaldırmak için bize yardımcı olacak Çinli işadamlarıyla bağlantılarımız oluştu. Şarap endüstrimiz ile ilgili de iddialı planlarımız söz konusu. Rusya'ya yılda 15-20 milyon şişe iyi kalite şarap satıyoruz ve üretimimizi daha da arttırmak istiyoruz. M. E. : (Abhaz) Mülkiyet yasasında değişiklik yapmak ve Abhazya vatandaşı olmayanlara da (Abhazya'da) mülk edinme imkanı sağlamak konusunda tartışmalar vardı, bu (tartışma) ne aşamada? V. Ç. : Hala tartışmayı sürdürüyoruz. (Bu konuda) yorum yapacak bir şey yok zira henüz hiçbir karar verilmedi. M. E. : Öyleyse (bu konu hakkında) planlanan bir şey yok... V. Ç. : Hayır, bu konuda yorum yapamam zira söylediğim gibi bu konuda alınmış hiçbir karar yok henüz.


ŞUBAT

Pazar, 16 Şubat

Abhazyalı Gençlerin “Moscow Open 2014”de Satranç Başarısı Moskova’da düzenlenen uluslararası ‚Moscow Open 2014‛ Satranç Turnuvası’na katılan Abhazyalı oyuncular, çok sayıda katılımcının arasından çeşitli başarılar elde ederek döndüler. Abhaz oyuncular arasında en iyi sonuçlar Daniel Gasparyan (Gagra) ve Leon Şamba (Sohum)’ya ait. 13 yaş grubunda Daniel Gasparyan 9 üzerinden 6,5 puanla 200 sporcu arasında 10. olma başarısını gösterdi. Leon Şamba da 11 yaş grubunda, 9 üzerinden 5 puan alarak 220 sporcu arasında 47. sırada yer aldı. Kristina Hacimba, Roland Bigvava, Damir Tsişba ve Oleg Gubaz ise başarılı performanslar sergileyen Abhazyalı satranç oyuncuları olarak beğeni kazandılar. Abhazya Gençlik ve Spor Devlet Komitesi Başkanı Şazina Avidzba, Avrupa'nın en büyük uluslararası satranç festivali olan uluslararası "Moscow Open 2014" de başarılı sonuçlar alan Abhazyalı genç oyuncuları kutladı. Kutlama toplantısına antrenörler, sporcular ve ailelerinden oluşan 26 kişi katıldı. ‚Geldiğiniz için teşekkür ederim, sizi burada ağırlamaktan çok mutluyum. Aranızdan bazılarının gelecekte büyük satranç oyuncularından olacağına eminim‛ şeklinde konuşan Avidzba sabır, anlayış ve katkılarından dolayı antrenörlere ve annelere de teşekkür etti. Abhazya Satranç Federasyonu Başkanı Konstantin Tujba, Abhazya’da satranç sporuna ilginin artarak devam ettiğini belirterek, bu yıl heyet olarak en fazla sayıda sporcu ile turnuvaya katıldıklarını söyledi. Etkinlikte söz alan, turnuvaya katılan sporculardan birinin annesi Shelia Daniel de, sporcuların bu prestijli turnuvaya katılmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. (Apsnypress)

Pazar, 16 Şubat

Norveçli Çocuklardan Abhazya'ya Sıcak Selamlar "Bayrağımızdaki açık el konukseverliği sembolize eder. Biz konuksever bir halkız" diyor Maksim Gvindjiya. "Norveç Olimpiyatlara katılamasaydı neler hissederdiniz? Sizin için çok üzücü bir şey olurdu bu. Biz sadece sizin sahip olduğunuz haklara sahip olmak istiyoruz" diye sürdürüyor sözlerini. Maksim Gvindjiya Abhazya eski Dışişleri Bakanı ve şu an Norveç Bergen'de, Fransız sanatçı Eric Baudelaire ile beraber, "The Secession Sessions" adında bir sanat enstelasyonunun düzenleyicilerinden biri. Bu çerçevede ünlü Bergen Art Hall'da gayri resmi Abhazya Elçiliği'ni açmış.

41


Çarşamba, 19 Şubat

Türkiye Abhaz Diasporası'ndan Önemli Yardım Türkiye Abhaz Diasporası'nın aktif oluşumlarından biri olan "Apsuvara Grubu" tarafından Suriye'den tarihi vatanları Abhazya'ya dönen soydaşlara 7 ton gıda yardımı gönderildi. Söz konusu yardımın Abhazya'ya ulaştığını bildiren Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Erkan Kutarba, bu önemli desteği organize edenlere teşekkür ettiklerini ifade etti. Erkan Kutarba'nın verdiği bilgiye göre Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı Hrips Jopua ve Abhazya Dışişleri Bakanlığı Suriye temsilcisi Şeref Marşan yakın tarihlerde Türkiye'de Abhaz Diasporası temsilcileri ile Suriye'den tarihi vatanları Abhazya'ya dönen ve sayıları beş yüzü aşan soydaşa, vatanlarına adapte olmaları için sağlanması gereken desteklere Diasporanın olası katkıları hususunda görüş alış verişinde bulunmuştu. Bu görüşmelerde Hrips Jopua Abhaz Devletinin bu beşyüz soydaşın barınması ve geçimi için elinden geleni yaptığını ama bu çabaya dünya çapındaki Abhaz Diaporası mensuplarının da katkı koyması gerektiğini ifade etmişti. Sohum'daki Geri Dönüş Devlet Komitesi Apsuvara Grubu tarafından ulaştırılan gıda yardımının Suriye'den gelen soydaşlara dağıtımına derhal başladı. (Apsnypress)

Çarşamba, 19 Şubat

21 Şubat Dünya Anadil Günü'nde Anlamlı Etkinlik Kaffed Abhazya Çalışma Grubu ile Sakarya Üniversitesi Kafkas Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi, Bolu-Hendek-Düzce-Kocaeli-Sakarya Kafkas Kültür Dernekleriyle birlikte "21 Şubat Dünya Anadil Günü" münasebetiyle anlamlı bir etkinliğe imza atmaya hazırlanıyorlar. 21 Şubat 2014 günü saat 19'da Adapazarı-AKM Kültür Merkezi'nde düzenlenecek etkinlik programı ve katılımcıları şöyle: - Prof. Dr. Sevda Alankuş'un katılımıyla "Kimlik Anadil İlişkisi" konulu söyleşi. 42

ŞUBAT

Gayri resmi Abhaz Elçiliği 6 gün boyunca Norveçli sanatseverlerin ziyaretine açık olacak ve bir devletin var olma hakkına kimin karar vereceğine dair cevabı oldukça güç soruları, izleyicilerin zihninde tartışmaya açacak. İşte bu sanat etkinliğini ziyaret eden Norveçli çocuklardan bazıları Abhazya ve onun izolasyonu hakkında duyduklarından o denli etkilenmişler ki, Abhazyalı çocuklara selamlarını iletmek için onlara mektuplar yazmaya, resimler yapıp yollamaya karar vermişler. Bunları iletme görevi ise "Abhaz Elçisi" Maksim Gvindjiya'ya kalmış durumda. (Abkhazworld)


ŞUBAT

- Ünlü televizyoncu Ali İhsan Varol ile "Adigece-Abazaca Kelime Yarışması". - Gupse Seda Özdemir'den Adigece-Abazaca şarkılar.

Cuma, 21 Şubat

"Kiev'deki Gösterileri Doğru Bulmuyorum" Almanya'nın en çok ziyaret edilen internet sitelerinden Zeit Online Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksander Ankuab'la uzun bir röportaj yaptı. Bu röportajın Ukrayna olayları ile ilgili bölümünü konunun güncelliği nedeni ile siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. Dileyen okurlarımız Steffen Dobbert tarafından gerçekleştirilen röportajın tamamına (Almanca olarak) http://www.zeit.de/politik/2014-02/abchasien-praesidentAnkvab-olympia-ukraine-russland/seite-1 adresinden ulaşabilir. Soçi'deki Olimpiyat Köyü'nden Abhazya sınırına ulaşmak için sadece on dakika sürüyor. Bu (sınırdan) Abhazya'nın başkenti Sohum'un uzaklığı ise 100 km kadar. Rusya'nın güney batısında, Karadeniz kıyısında yer alan ülkenin nüfusu 240 bin. Abhazya tıpkı Güney Osetya gibi 1990'ların başında (bağımsızlığını ilan etti) ve 2008 yılından beri sadece Rusya, Nikaragua, Venezuella, Nauru ve Tuvalu tarafından resmen tanınıyor. Aleksandr Ankuab 2011 yılından bu yana Abhazya Cumhurbaşkanı. Daha önce 2005-2009 yılları arasında ülkesinin Başbakanı'ydı. Bugüne kadar altı suikast teşebbüsü atlattı. ... - Zeit Online: (Soçi'deki) açılış töreninde Putin'in hemen yanıbaşında oturan Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç'le konuştunuz mu? - Aleksandr Ankuab: Hayır.., Yanıkoviç'le karşılaşmadım. - Ukrayna'daki iktidar mücadelesi hakkında görüşünüz nedir? - Ukrayna'da olan korkuç olayların Ukrayna ve Ukrayna Halkı için zararlı olduğunu düşünüyorum. - Korkunç (olaylar) derken neyi kast ediyorsunuz? - Silahlı bir takım kişilerin barikatlar kurup binaları işgal etmesini, lastik yakıp insanlara şiddet uygulamasını. Kiev'deki bu gösterilerin kötü olduğunu düşünüyorum. - Kiev'de genel olarak barışçı halk kalabalıkları sokaklarda hakları için gösteri yapıyorlar ve siz bunu kötü bulduğunuzu mu söylüyorsunuz? - Evet, belki siz batı Avrupa'da pek iyi bilgilenememiş olabilirsiniz. Orada gerçekte olanlar (sizin sandığınızdan) başka şeylerdir. - Son olarak ne zaman Kiev'de bulunmuştunuz? - Oldukça uzun bir zaman önceydi. 43


Cumartesi, 22 Şubat

"Ukrayna'daki Bunalım Kırım'ın Ayrılığı ile Sonuçlanabilir" Ukrayna'da sular bir türlü durulmuyor. İktidar ve muhalefetin çok sayıda insanın hayatını kaybettiği çatışmanın ardından vardıklarını ilan ettikleri anlaşma da ülkede istikrarı sağlamaya yetmedi. Eski Anayasaya dönülmesi, hakkındaki yolsuzluk suçlamaları yüzünden halen hapiste bulunan eski başbakan Timeşenko'nun affedilmesi gibi istekleri kabul edilen muhalefet, şimdi de devlet başkanı Yanukoviç'in istifasını ve yargılanmasını talep etmeye başladı. Haber ajanslarından gelen bilgilere göre ise 22 Şubat itibariyle Yanukoviç Kiev'i terk etti ve muhtemelen çok sayıda destekçisinin bulunduğu Doğu Ukrayna'daki Harkov şehrine gitti. Olayların gidişi Ukrayna'nın Batı, Doğu Ukrayna ayrışmasına doğru gidebileceğini, üstelik nüfusunun yüzde 60'ı Rus kökenli olan 44

ŞUBAT

- Sayın Cumhurbaşkanı, bütün saygımla özür dileyerek ifade etmeliyim ki, son olarak sadece iki hafta önce oradaydım. Gösterilere katılan Ukraynalıların neredeyse tamamı şiddetten uzak duran barışçı insanlar. - Doğru her şey mükemmel orada. Televizyonda izlediklerimiz ise masal veya bilim kurgu, öyle mi? Bir polis yakıldığı zaman bunu nasıl tanımlarsınız. Bu şiddet değil mi? - Sokaklarda gösteri yapmak için bulunan insanları kast ediyorum, ki bunların hiçbirisi polislere ateş etmediler. Bunun nasıl olduğuna (silahla ateş açılmasına) gelince ne var ki sadece olayları aktarmaya çalışan gazetecilerin üzerine polisin nasıl ateş açtığını gördüm. Kiev'deki insanlar sadece Rusya'dan daha fazla bağımsız olmak için gösteri yaptıklarını söylüyorlar. Siz de Gürcistan'dan bağımsızlık elde etmek için mücadele etmiştiniz. Bir kıyaslama yapar mısınız? - Bizim mücadelemiz bağımsızlık içindi. Bunun Ukrayna'da olanlarla bir benzerliği yok. Ukrayna'ya bir saldırı mı oldu? Biz Gürcistan'ın saldırısına uğradık. Gürcüler burada (Abhazya'da) bir savaş başlattılar. Etrafınıza bakacak olursanız, 20 yıl geçmesine rağmen halen bu savaşın izlerini göreceksiniz. - Onlar da (Ukraynalılar) bağımsızlık için çabalıyorlar. Ukrayna (halkı) bağımsızlığını kaybetmekten korkuyor. - Rusya ve bir dizi başka ülke bağımsızlığımızı tanıdı ve bu süreç devam edecektir. Siz bana sormuştunuz neden Abhazya Olimpiyatlarda yer alamıyor diye. Bunun sebebi Avrupa'da aranmalı çünkü bağımsızlığımızı tanımamakta ısrar ediyorlar. Buna karşın Ukrayna (herkes tarafından tanınan) bağımsız bir devlet. Anlayamıyorum (hal böyleyken) Ukrayna neden ve kime karşı (hala) bağımsızlığını sürdürmeye çalışıyormuş? Yine de tabi ki Ukrayna hakkındaki kararı Ukraynalılar verecektir. ... - Tekrar Kiev'de olduğunuzda orada da görüşmek dileğiyle. (Ama korkarım) barikatların muhtemelen farklı tarafında oluruz. - Röportaj için teşekkürler sayın Cumhurbaşkanı.


ŞUBAT

ve görece yakın bir tarihte Hruşov tarafından Rusya'dan alınarak, Ukrayna'ya hibe edilen Kırım'ın ayrılarak kendi yolunu çizebileceğini düşündürmeye başladı. Ukrayna'da olaylar boyutlanırken, dünyaca ünlü Financial Times (FT) Gazetesi'ne göre bu süreçte Rusya, Kırım'ın kaderinin belirlenmesinde aktif bir tutum takınmaya hazırlanıyor. Kathrin Hille ve Roman Olearchyk tarafından kaleme alınan FT makalesine göre birçok Rus üst düzey hükümet yetkilisinin özel sohbetlerinde Ukrayna'nın Rusya'nın etki alanında olduğunu, Batı'nın burada her istediğini yapmasına izin verilemeyeceğini, Batı'nın kendilerini halen 1990'ların başındaki gibi güçsüz sanmakla hata yaptığını ve 2008 Gürcistan Savaşı'ndan gereken derslerin alınmadığını söyledikleri ifade ediliyor. Yine FT makalesinde Rusya'nın, Ukrayna'da süreç daha da vahim bir hal alırsa, Kırım'daki etnik Rusları ve Kırım'daki Donanma Üssünü korumak için askeri güç kullanmaktan çekinmeyeceği ve bunun sonucunda Abhazya'daki duruma benzer bir durumun ortaya çıkabileceği iddia edildi. (Finacial Times)

Cumartesi, 22 Şubat

Kırım Patlamanın Eşiğinde Kırım'da olaylar büyük bir patlamaya doğru son sürat ilerliyor. Kırım'daki yerel hükümet Kiev'deki merkezi hükümeti artık tanımadığını beyan ederken çeşitli şehirlerde gerginlikler ve ufak çaplı çatışmalar başladı. Aşağıda verdiğimiz linkteki video çok kısa süre önce Kırım'ın Kerç şehrinde çekildi. Videoda Ukrayna yanlısı bir toplantıyı basan halkın, "faşistler defolun" diyerek Kiev yanlılarını linç etmek istediği, bu kişilerin polisin koruması ile uzaklaştırılması sonrasında ise ABD bayrağı yakıp, Kırım ve Rus bayrakları ile gösteri yaptıkları görülüyor. Kırım'da olup bitenler birçok politik analist tarafından Abhazya ile anoloji kurularak değerlendirmeye tabi tutuluyor. Öte yandan aynı uzmanlar Kırım'da oluşabilecek olası statü değişikliklerinin Abhazya'yı da çok yakından etkileyeceğini belirtiyorlar.

Cumartesi, 22 Şubat

140. Doğum Yıldönümünde Dırmit Gulya Abhaz edebiyatının kurucusu, Abhaz alfabesinin babası, ilk tarihçisi, etnografı, ilk Abhaz gazetesinin kurucusu ve editörü, ilk Abhaz topluluğunun organizatörü, lider ve halk adamı Dırmit Gulya doğumunun 140. yılında çeşitli etkinliklerle anıldı. Tüm devlet erkanının ve Gulya’nın gazeteci torunu Georgi Gulya’nın da hazır bulunduğu anma törenleri şehir merkezindeki Gulya anıtının önünde, köyü Varça’da, kamu kurum ve kuruluşlarında gerçekleşti, okullarda Abhaz edebiyatında Dırmit Gulya konulu dersler 45


Dırmit Gulya Kimdir? Dırmit (Yosufoviç) Gulya, Gulrıpş bölgesindeki Gumısta-Varça köyünde, fakir bir köylü ailenin çocuğu olarak 21 Şubat 1874’de doğdu… Devamını Türkiye’deki Abhaz dili öğretmenlerinden Ahocba İrfan Okuyucu’dan dinleyelim. Okuyucu, Abhazya’nın baş tacı olmuş değeri Dırmit Gulya’yı, Nart Dergisi’nin 66. sayısında bakın ne güzel anlatmış: ‚Şair, araştırmacı, tiyatrocu, yazar, dilbilimci, eğitmen, gazeteci ve halk önderi Dırmit Gulya, yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayatını halkına hizmete adadı. Onun için bugün Gulya ismi Abhazya'da kutsal bir isim gibi anılmaktadır. Bir büyüğümüz; "Yüzölçümü ve nüfus itibarıyla Abhazya küçük bir ülke; ancak yetiştirdiği kahramanlar bakımından zengin ve büyük bir ülke" der. Bu anlamda baktığımız zaman, Dırmit Gulya Abhazya'nın kültürel anlamda en büyük kahramanıdır. Peki nedir Gulya'yı kahraman yapan? Bunu anlamak için Gulya'nın yaşadığı dönemi iyi tahlil etmek ve yaptıklarına bakmak gerekir. 1874-1960 tarihleri arasında yaşayan Gulya, daha 4 yaşında iken, ülkesi henüz 1864 Büyük Çerkes Sürgünü'nün acılarını saramamışken, ailesiyle birlikte 1877-78 sürgününü yaşamıştır. Daha sonra 1905-1906 yıllarında Rusya'da birinci halk ayaklanmasını, BolşevikMenşevik mücadelesini, 1917 Ekim Devrimini, (devrim ancak 3, 5 sene sonra Abhazya'da hakimiyet kurabilmiş) ve arkasından gelen büyük kıtlık dönemlerini, 1930 -1940 yıllarındaki faşist Stalin ve Beriya dönemini (okulların kapatılıp, yetişmiş insanların öldürülüp, kaybedildiği yıllar) ve 1944 İkinci Dünya savaşı dönemlerini yaşamıştır Dırmit Gulya. Hayatın zorlukları içerisinde kendisinden küçük iki kardeşini, anne, baba ve babaannesini kaybetmiş, 2. Dünya Savaşı’na da biricik oğlunu vermiştir. Görüldüğü gibi her 5-10 yıl arası büyük acılar, felaketler yaşayan Gulya, henüz 17 yaşındayken Abhazca alfabeyi hazırlayıp, köy köy dolaşarak halkını eğitme, aydınlatma görevini üstlenmiştir. Şair, araştırmacı, tiyatrocu, yazar, dilbilimci, eğitmen, gazeteci, halk önderi Gulya, anadille yayınlanan "Apsnı" gazetesini çıkarmış, Apsuva tarihi, Abhazya'nın sınırları ve coğrafyası, ana dilde eğitim ve okulların önemi, Apsuva edebiyatı masal şiir ve destanları, Apsuva tiyatrosu, kümes hayvancılığı hastalıkları ve tedavileri, hayvancılık ve hayvanlarda gebelik süreleri, tarım ve gübre, tarım ve sulama, ulaşım, bir yıl, aylar uzun ve kısa günler, hava durumu ve tahmini, salgın hastalıklar ve korunma yolları gibi muhtelif konularda 260’dan fazla yazı ve araştırmayı Abhazya’ya kazandırmıştır. Rusça ve Gürcüceyi iyi derecede bilen Gulya’nın Gürcü, Rus ve Oset yazarların yapıtlarından Abhazca'ya kazandırdığı birçok çevirisi de mevcuttur. Abhaz dili ve edebiyatının temelini atan Gulya, çok zor bir dönemde ana dilini, kültürünü ve halkını, aydınlık geleceğe taşımak için hiçbir fedakârlıktan kaçmamıştır. 7 Nisan 1960 yılında kaybettiğimiz bu büyük insanın mezarı Sohum'un orta yerindedir. Kendisine verilen birçok devlet şeref madalyasının yanında, Tiflis'teki Bilimler Akademisi'nin Abhaz Dili Edebiyatı ve Tarih Enstitüsü'ne, Abhazya Devlet Müzesi’ne, So46

ŞUBAT

yapıldı. Bu yılın Dırmit Gulya yılı ilan edildiği hatırlatılarak, ulusal şair adına yapılacak etkinliklerin yıl boyunca devam edeceği belirtildi.


ŞUBAT

hum'daki bir liseye, Tamş köyündeki bir okula ve Sovyet gemilerinden birine ismi verilmiş, evi de müze olarak açılmıştır. Bütün eserlerini toplayan bir kitaplık inşa edilmiş, Sohum'da gömülü olduğu yere de büstü dikilmiştir. Kişinin mensup olduğu halkı karanlıklardan kurtarıp, aydınlatması başka bir iştir. Bunu yapabilmek için, milli duygularının çok kuvvetli ve halkına olan inancının tam olması gerekir. Gulya, hayatının tamamını vatanına ve halkına hizmete ayırdı. Onun için bugün ‚Gulya‛ ismi Abhazya'da kutsal bir isim gibi anılmaktadır. Ruhu şad olsun.‛ CANIM YURDUM Benim tatlı, canım yurdum, Ne var? Ne oldu? Ne arıyorsun? Bir şeyini mi kaybettin? Neden böyle üzgünsün?! Karşıya gidenleri mi dert ediyorsun? Yoksa denizin ötesindekiler için mi kaygılısın? Işığım, canım yurdum! Neden böyle üzgünsün? Okuma-yazmam yok diye mi utanıyorsun? Yoksa başka bir şeye mi içerliyorsun? Işığım, canım yurdum! Neden böyle üzgünsün? D. GULYA, 1920

Pazar, 23 Şubat

Akuımjüıuaa-Çerkeska Giyenler Filminin İstanbul Galası 2 Mart’ta Abhazya zaferinin 20. yılı anısına hazırlanan Akuımjüıuaa (Çerkeska giyen insanlar) isimli filmin gösterimi Sohum, Hamburg ve Moskova’dan sonra İstanbul’da da yapılacak. Akuımjüıuaa filmindeki çerkeska ve zamanın özelliklerini yansıtan kostümler giyen yedi karakter, Abhazya’nın destansı savaşındaki yedi kahramanı canlandırıyor. Türkiye'den Efkan Tsiba'nın hikayesinin de yer aldığı bu filmde günümüze kadar yüzlerce Abhaz kahramanlık destanından, savaşın kaderinden, ruhundan seçilerek dramatize edilmiş yedi hikayeyi fotoğraflardan yola çıkarak anlatıyorlar seyirciye. Filmde yer alan fotoğraflar ve bu fotoğraflardan esinlenerek birebir hazırlanmış iki kostümün de sergileneceği, Çerkeska'ya Modern Bakış temalı bu fotoğraf sergisinin Abhazya Gençlik ve Spor Komitesi tarafından hazırlandığı bildirildi. Türkiye gösterimi Kaffed Abhazya Çalışma Grubu ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği tarafından organize edilen filmin ekibi şu isimlerden oluşuyor: Proje yazarları Madina Argun ve Elvira Arselya, sanat yönetmeni Aleksey Şervaşidze Çaçba, tarih danışmanı Ruslan Gojba, silah ve tarihi aksesuar danışmanı Timur Dzidzariya, çeviri yazarı Swetlana Karsaya, operatörler Tengiz Tarba, Naala Avidzba, Cana Tsurtsumiya. 47


Pazar, 23 Şubat

Anadil Günü Türkiye’de Coşkuyla Kutlandı "Bir dil, az sayıda insan tarafından konuşulduğu için değil, bilenler o dili konuşmadığı için yok olur." Kafkas Dernekleri Federasyonu Abhazya Çalışma Grubu tarafından organize edilen "21 Şubat Dünya Anadili günü" etkinliği Adapazarı Kültür Merkezi (AKM)’nde gerçekleşti. AKM’de yapılan etkinliğe katılım oldukça yüksekti. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Sevda Alankuş "Kimlik - Anadil ilişkisi" konulu söyleşi gerçekleştirdi. Alankuş yaptığı konuşmada, ‚Bir yerde anadil sorun varsa o sorunu bir gün hatırlar ve sonra unuturuz. Bunların adına değişik isimler konarak engelliler haftası, yaşlılar haftası da deriz. Ve o hafta geçer sonra unuturuz. Bugün de içinde bulunduğumuz Anadil haftası öyle bir şey. Anadil hareketi denildiği zaman yarında bir şey yapabilmekten bahsediyoruz. Bugün alıp üzülüp değil, hemen yarından sonra bir şeyler yapmak gereken durumdan söz ediyoruz. Anadil hareketi günü olarak ilan edilen bugün, 1999’da Pakistan'da bir dili, zorunlu hale getirmek için uğraşanlara karşı direnen öğrenciler öldürüldüğünde bu günün anısına koyulmuştur. Günlerin kaynağı batı ülkeleri oluyor. Dünyada 500 Milyon dil iz bırakmadan yok olmuştur. Dünyanın yaşına bakılarak bu sayıyı verebiliyoruz. 1950’li yıllardan buyana yok olan dillerin sayısı ise 230’dur. Dünya’da konuşulan 6 Bin dilin yarısının bu yüzyılının sonuna kadar yok olma tehdidinin olduğu söyleniyor. Bazı araştırmalara göre her yıl 10, diğer araştırmalara göre ise iki hafta da bir dil yok oluyor. Bu kadar çok dil olduğunu açıkçası bende bilmiyordum. 48

ŞUBAT

Filmin davet metninde filmle birlikte yapımcı ekip ve aktörlerin de Türkiye’ye gideceği şu cümlelerle duyuruldu: ‚Çerkeska Giyenler‛ Filmi, 2 Mart 2014 Pazar günü, Saat:19.00'da İstanbul Bağlarbaşı Kafkas Kültür Derneğinde gösterilecek. Etkinliğimiz için Abhazya'dan; ELVİRA ARSALİA - Tasarımcı: Arsalia Elvira-Tasarımcı; Abhazya'da Abaza giyiminin yeniden yapılanması üzerinde çalışan Arsalia, ayrıca Apsua TV'de de Tarihi-Kültürel programlar hazırlayıp sunmaktadır. MADİNA ARGUIN - Abhaz Drama Tiyatrosu yönetmeni. ALEKSANDR ŞERVAŞİDZE ÇAÇBA - Ressam, Sanat Bilimci, Tiyatro Sanatcısı KESOU HAGBA- Abhaz Drama Tiyatrosu Oyuncusu AVİDZBA ŞAZİNA - Abhazya Gençlik ve Spor Komitesi Başkanı ve beraberindeki heyet İstanbul Bağlarbaşı Kafkas Kültür Derneğinde bizlerle birlikte olacaklar. ‚


ŞUBAT

Kendi merkezimizden bakıyoruz dünyaya. Dünyada ne kadar çok kabile, topluluk, cemaat var bu sayede görebiliyoruz. Türkiye’deki dillere bakılacak olursak 36 dilin varlığından bahsediliyor. Bu dillerin durumlarına baktığınız da farklı farklı kaynaklar da farklı şeylerle karşılaşıyoruz. Türkiye’de Abazacayı 10 bin kişi konuşuyor ama bu dili konuşan toplam 30 bin kişi var dünyada. Abhazcayı 35 bin kişi, 4 bin kişi Türkiye’de konuşuyor. Dünya’da ise Kafkasya'yla birlikte 125 bin kişi konuşuyor. Adıgece ise 130 bin kişiden Türkiye’de 70 bin kişi konuşuyor. Dünyada ise 300 bin Adıgece konuşuyor. Çeçenceyi Türkiye’de 8 bin kişi konuşuyor. 100 binden aşağı olan diller tehlikededir. Bu anadilimizi korumayı birey hakkı olarak bakılması gerekiyor. Herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır" dedi. Alankuş’un anadilin önemine dair yaptığı konuşmanın ardından ünlü sunucu Ali İhsan Varol sahneye çıkarak Adıge - Abazaca kelime oyununu sundu. Sorarken hem düşündüren Varol, hem de esprileriyle büyük beğeni kazandı. Kelime oyunun ardından sahne alan Gupse Seda Özdemir hem çeşitli dillerde hem de Adıgece ve Abazaca söylediği şarkılarla beğeni toplandı. (Kafkas Dernekleri Federasyonu)

Pazartesi, 24 Şubat

Dilimiz Tehlikede mi? ‚Bir dili konuşanlar ne zaman onu kullanmaktan vazgeçerse, daha az kullanmaya başlarsa, bir nesilden başka bir nesle devretmeyi keserlerse, dile yaşlı veya genç hiçbir yeni kullanıcı katılmazsa, o dil yok olmaya yüz tutmuştur.’’ UNESCO tarafından her yıl 21 Şubat tarihi Uluslararası Anadil Günü olarak açıklanmıştır. Uluslararası Anadil Günü her yıl UNESCO üyesi ülkeler tarafından kutlanmaktadır. Neden 21 Şubat dersek, Bangladeş'in Pakistan'ın bir parçası olduğu yıllara gitmemiz gerekir. Bu dönemde baskılanmaya çalışılan Bengali dilini kullanabilmek için, güçlü bir dil bilinci olan Bangladeş'liler Bengal Dil Hareketi’ni başlatmış, 21 Şubat 1952'de Bengal dilinin ve alfabesinin yazımını sürdürmek amacıyla yapılan protestolarda polisle çatışan, çoğu üniversite öğrencisi birçok insan ölmüştür. 17 Kasım 1999'da alınan bir kararla 21 Şubat UNESCO tarafından Uluslararası Anadil Günü ilan edilmiştir. ‚Dil çeşitliliği insanlığın vazgeçilmez mirasıdır‛ diyen UNESCO’nun 2013 yılı itibarıyla dillerle ilgili yayınladığı ilginç verilere bir göz atalım: · Dünya üzerinde yaklaşık 6000 dil bulunuyor. · Uzmanlar günümüzde kitlesel boyutta bir dil kıyımı yaşandığına ve bu dillerin hemen hemen yarısının bu yüzyıl içinde yeryüzünden silineceğine dikkat çekiyorlar. 49


50

ŞUBAT

· Her iki haftada bir, dünyada 1 dil yok oluyor. · Dünya üzerinde tek kişinin konuştuğu 51 dil var ve bunların 28’i Avustralya’da. · Avustralya’daki yüzlerce yerli Aborjin dili yok oldu. Son yıllarda alınan tedbirlere rağmen bu dillerde hala büyük risk söz konusu. · Dünyada 100’den daha az kişinin konuştuğu dil sayısı yaklaşık 500. · 1500 dilin konuşan sayısı 1000 kişiden az. · 3000 dilin konuşan sayısı 20 binden az. · 5000 dilin konuşan sayısı ise 100 bin kişinin altında. · Afrika’da konuşulan 1400 civarındaki yerli dilinin sayısı son yıllarda 500-600’e indi. Bu dillerden 250’si yok olma tehlikesiyle yüz yüze. UNESCO’nun uzman grubu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan diller için şöyle bir tanım sunuyor: ‚… bir dili konuşanlar ne zaman onu kullanmaktan vazgeçerse, daha az kullanmaya başlarsa ve bir nesilden başka bir nesle devretmeyi keserlerse, dile yaşlı veya genç hiçbir yeni kullanıcı katılmazsa, o dil yok olmaya yüz tutmuştur.’’ Bir dilin, yok olma tehlikesi var ya da yok diye sınıflandırılabilmesi için belli bir tanım veya eşik olmamasına rağmen 3 ana ölçüt bu tanımlamayı yapabilmek için kılavuz olarak kullanılıyor: 1- Hala yaşayan ve bir dili anadil olarak konuşan insan sayısı, 2- Bu dili konuşan insanların ortalama yaşı, 3- Akıcı bir şekilde bu dili konuşan genç neslin sayısının yüzde kaç olduğu. Buna karşın, eğer topluluk anadil olarak belli bir dili kullanıyorsa ve bu topluluktaki bütün çocuklar ilk olarak ya da sadece bu dili biliyorlarsa, sadece 100 kişinin konuştuğu bir dil bile çok canlı bir dil olarak nitelendirilebilir. UNESCO’nun hazırladığı Tehlike Altındaki Diller Dünya Atlası'nın Mart 2013 versiyonuna göre, kaybolmanın eşiğinde 2 bin 474 dil var. Bu dillerin adı, konuşulduğu bölge ve yok olma tehlikesine göre listelendiği atlasta Türkiye'de de yok olmuş veya yok olma tehikesi altında 18 dil olduğu belirtiliyor. Bu diller şöyle sıralandı: Abhazca-Abazaca, Adıgece-Kabardeyce, KapadokyaYunancası, Gagavuzca, Hertevince, Hemşince, Ladino, Lazca, Mlahso, Pontus lehçesi, Romanca, Suret, Turoyo, Ubıhça, Batı Ermenicesi, Zazaca. (Behice Bağ)


51


Abhaz Parlamentosu'ndan Kırım Yönetimine Destek Abhazya Parlamentosu, Kırım Özerk Cumhuriyeti liderliğine ve Yüksek Konseyi'ne tam desteğini ifade etti. Bu çerçevede Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu Başkanı Valeri Bganba, Kırım Özerk Cumhuriyeti Yüksek Konseyi Başkanı Vladimir Konstantinov'a 3 Mart günü bir mektup yolladı. Söz konusu destek mektubunda şu görüşlere yer verildi: "Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım Liderliği ve Kırım Yüksek Konseyi'nin, Kırım'da politik ve ekonomik istikrarı sürdürmek, şiddetten, aşırılıkçılıktan korunmak ve etnisiteler arası uyumun devamını sağlamak için gösterdiği tüm çabalara tam desteğini ifade eder. Çokuluslu bir yapıya sahip Abhazya Cumhuriyeti barışçı bir yaşamın değerini çok iyi bilmektedir. Bu nedenle Ukrayna'da ve özellikle de Kırım'da süregiden dramatik olaylara gereken özel ilginin gösterilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Rusya Federasyonu'nun, Ukrayna'da barış ve huzur korunmasıyla ilgili çabalarını da destekliyoruz." (Apsnypress)

Pazartesi, 03 Mart

Abhaz Sineması Türkiye'de Abhaz zaferinin 20. yılı anısına hazırlanan Akuımjüıuaa (Çerkeska giyen insanlar) isimli filmin gösterimi Sohum, Hamburg ve Moskova’dan sonra İstanbul’da da gerçekleştirildi. İstanbul Bağlarbaşı'nda bulunan İstanbul Kafkas Kültür Derneği'nde yapılan gösterime, filmin yönetmeni Madina Argun, filmin başrol oyuncusu Kesou Hagba, Apsua TV program sunucusu ve yapımcısı, filmin kostüm danışmanı Elvira Arsalia, Abhazya Gençlik ve Spor Komitesi Başkanı Ayüdzba Şazina'nın yanısıra İstanbul Kafkas Kültür Derneği Başkanı Hava Karadaş, Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) Abhazya Çalışma Grubu üyeleri Handan Demiröz, Sezai Babakuş, Gunda Ankvab, Kocaeli Kafkas Kültür Derneği Başkanı Sami Korkut, Sakarya Kafkas Derneği yöneticileri ile çok sayıda davetli de katıldı. Gösterim öncesi düzenlenen kokteylde, filmin yapımcı ve oyuncuları ile davetliler birlikte sohbet etme fırsatı buldular. Ardından orjinal dili Abhazca olan film, Türkçe altyazılı olarak seyircisinin beğenisine sunuldu. Abhazya ile Gürcistan arasında 19921993 yıllarında yaşanan savaşta yaşamını yitiren Tsıba Efkan'ın hikâyesinin de konu edildiği film seyirciden büyük alkış aldı. Abhazya Gençlik ve Spor Komitesi Başkanı Ayüdzba Şazina filmin gösterimine ilişkin katkılarından ötürü KAFFED Abhazya Çalış52

MART

Pazartesi, 03 Mart


MART

ma Grubu Üyesi Sezai Babakuş ve İstanbul Kafkas Derneği Başkanı Hava Karadaş'a Abhazya'nın 20. zafer yılı şerefine bastırılan hatıra paraları hediye etti. Gösterime sunulan film Sakarya, Kocaeli ve çok sayıda Kafkas Derneğinde seyirci ile buluşacak. (mansetkocaeli.com)

Salı, 11 Mart

Kırım Bağımsızlığını İlan Etti Kırım Özerk Cumhuriyeti 16 Mart'ta yapılacak referandumun sonucunu beklemeden bağımsızlığını ilan etti. Uluslararası hukuk uzmanlarına göre bu adım Kırım'ın Rusya Federasyonu'na olası katılmasının hukuki zeminini güçlendirmek için atılmış önemli bir adım. Aşağıda Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehri'nin ortak bağımsızlık bildirisinin Türkçe tercümesini bulabilirsiniz.

Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol Şehri Bağımsızlık Bildirisi Biz, Kırım Parlamentosu ve Sivastopol Şehir Şurası milletvekilleri, halkların kendi kaderini tayin etme hakkını öngören Birleşmiş Milletler sözleşmesi, diğer bir dizi uluslararası anlaşma ve 22 Temmuz 2010 tarihli BM Uluslarası Mahkemesinin, Kosova’ya ilişkin olarak bir devletin tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesinin uluslararası hukuk kurallarını ihlal etmediğine dair kararına dayanarak birlikte aşağıdaki kararı alıyoruz: 1. 16 Mart 2014 tarihindeki doğrudan halk oylamasının sonucunda Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol şehri de dahil olmak üzere Kırım’ın Rusya’ya bağlanma kararı alınırsa, (öncelikle) Kırım bağımsız ve egemen bir cumhuriyet olarak ilan edilecektir. 2. Kırım Cumhuriyeti demokratik, laik ve çok milliyetli bir devlet olarak kendi topraklarında barışı, etnik ve dini dirlik ve düzenliği koruyacağını taahhüt etmektedir. 3. Kırım Cumhuriyeti, bağımsız ve egemen devlet olarak, referandum sonuçlarına göre uygun devletlerarası sözleşmelere dayanarak Kırım Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu’nun yeni federal birimi olarak Rusya Federasyonu’na dahil edilmesi talebiyle müracaat edecektir. Söz konusu deklarasyon Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu’nun 11 Mart 2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında (Parlamento Başkanı V. Konstantinov’un imzasıyla) ve Sivastopol Şehir Şurası’nın 11 Mart tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında (Sivastopol Şehir Şurası Başkanı Y. Doynikov’un imzasıyla) alınan kararlarla onaylanmıştır. (Kırım Haber Ajansı)

53


“Abhazya İran ve Rusya Arasında Ticaret Köprüsü Olabilir" Kuzey Osetya'da 5 Mart 2014 günü "Güney Rusya, Kafkaslar ve İran İslam Cumhuriyeti Arasında Ekonomik İşbirliğinin Geliştirilmesi" konulu bir iş forumu düzenlendi. Toplantıya İran ve Rusya Ticaret Odalarının temsilcilerinin yanısıra Güney Rusya ve Kuzey Kafkasya'dan çok sayıda girişimci katıldı. İş Forumuna Kuzey Osetya Ticaret Odası Başkanı Kazbek Toganova'nın davetiyle, Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası'nı (ACTSO) temsilen katılan ACTSO Başkan Yardımcısı Soner Gogua, özellikle İran İslam Cumhuriyeti Ticaret Heyeti ile iki gün boyunca bir dizi çok önemli temasta bulundu. Bu temaslarda Abhazya'nın statüsü ve iktisadi potansiyelleri hakkında İranlı heyet mensuplarını bilgilendiren Gogua, Abhazya ve Rusya arasındaki stratejik ortaklığın, Abhazya ve İran arasında ekonomik ilişkilerin gelişmesinde itici bir güç olabileceğinin altını çizdi. İran heyeti bilhassa Rusya ve Abhazya arasında önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek olan gümrüksüz serbest ticaret anlaşması ile çok ilgilendiler. Konuya dair görüşlerini açıklayan İran Ticaret Heyeti Başkanı Parand Farhad "Abhazya İran ve Rusya arasında ekonomik bir köprü olabilir" dedi ve Abhazya temsilcilerini, her iki taraf için de faydalı olacak şekilde, iş ilişkilerinin geliştirilmesinin önünü açacak daha kapsamlı görüşmeler için Tahran'a davet etti. Bilindiği üzere bir süredir İran, kendisine uygulanan ekonomik yaptırımlar nedeniyle 5 milyar dolardan, 2 milyar dolar seviyesine düşen Rusya ile ticaret hacmini tekrar eski düzeyine çekmek için alternatif çözüm arayışları içinde. (Apsnypress)

Çarşamba, 12 Mart

Türkiyeli Repatriant Gencin Önemli Başarısı Türkiyeli repatriant lise öğrencisi 15 yaşındaki Gazi Papba Sohum'da düzenlenen Fizik Olimpiyatı'nda birinciliği kazandı. Ortaokulu geçen yıl Türkiye'de tamamlayarak bu yıl ailesi ile birlikte anavatanı Abhazya'ya yerleşen gencin bu başarısı, hem Abhazya'ya yerleşmek isteyen ancak çocuklarının yeni bir ülkeye intibakı ve eğitim başarısı ile ilgili kaygılar duyan veliler için olumlu bir örnek oldu, hem de Sohum'daki Türkiyeli repatriantları gururlandırdı.

Perşembe, 06 Mart

"Abhazya ile Kırım Mukayese Edilemez" Ukrayna Geçici Devlet Başkanı sıfatını kullanan Aleksandr Turçinov'un, Abhazya ile Kırım arasında benzerlik kurarak, Rusya'nın Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni "ikinci bir 54

MART

Salı, 11 Mart


MART

Abhazya" haline getirmeye çalıştığını ifade etmesinden sonra uluslararası medyada bir çok spekülasyon yapıldı. Abhazya hakkında hiç bir bilgisi olmadığı anlaşılan sözde dış politika uzmanları Dünya kamuoyunu yanlış bilgilendiren açıklamalara imza attılar. Örneğin bu sözde uzmanların bazıları Abhazya'nın 2008 yılında Gürcistan'dan bağımsızlık ilan ettiğini söyleyebilecek kadar Abhazya'nın yakın geçmişinden bihaberdiler. Altın Post olarak bu konuda kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmek üzere bir dizi röportaj yaptık. İlk olarak Abhazya'nın Sohum şehrinde faaliyetlerini sürdüren "İnsani Programlar Merkezi" Direktörü Arda İnal-Ipa ile kendi çalışma ofisinde İnternet Sitemizin editörlerinden Anıt Baba'nın (Papba) yaptığı söyleşiyi siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz. A.B: Merhaba Sayın İnal-İpa son dönemde uluslararası basında sıklıkla Abhazya ve Kırım arasında bir benzerlik olduğu, Rusya'nın Kırım'da yeni bir Abhazya yaratmaya çalıştığı iddia ediliyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz, gerçekten bu tür bir benzerlik söz konusu mu? A. İnal-Ipa: Abhazya ile Kırım çok farklı iki vaka. Bu iki ülkede yaşananlar mukayese edilemez. Kırım ve Abhazya arasında bir benzerlik kurmak ancak şöyle bir durumda mümkün olurdu: Örneğin Kırım'ın yerel halkı Kırım Tatarları Ukrayna tarafından on yıllar boyunca baskı altında tutulsa, okulları kapatılsa, dilleri yasaklansa, buna karşılık Kırım'da bir referandum yapılsa ve Kırım Tatarları bağımsızlık ilan etseler, ardından Ukrayna ordusu Kırım'ı işgal etse, bir yıl süren ve binlerce hayata mal olan bir savaş yaşansa, bu savaşın neticesinde Kırım Tatarları Ukrayna ordusunu tamamen ülkelerinden çıkartsa, aradan on beş yıl geçse, Ukrayna bağımsızlık ilan etmiş olan başka bir bölgesine kanlı bir saldırı yapsa, Rusya da buna tepki olarak hem o bölgenin hem de Kırım Tatarlarının yıllar önce ilan etmiş olduğu bağımsızlık ilanını tanısa işte o zaman bu analojiyi kuranların haklı olduğu söylenebilirdi. Zira Abhazya ile Gürcistan arasında yaşanan tastamam buydu. Bu nedenle Abhazya ile Kırım'ı aynı kefeye koymak haksızlık olur. A.B. : Sayın İnal-İpa sadece Kırım'da yaşanan boyutuyla değil, genel manada Ukrayna'daki krizi nasıl değerlendiriyorsunuz? A. İnal-Ipa: Ukrayna’da eski sovyet ülkelerinin birçoğunda adeta yapısallaşmış hale gelen bir takım ciddi sorunlar yaşanıyordu. Bunların başında da yolsuzluğun olağanlaşması ve iş hayatının kriminalize olması geliyordu. Bugün Rusya'da bile Yanukoviç'in yolsuzluklara batmış bir politikacı olduğunu hemen hemen herkes kabul ediyor. Eğer Ukrayna'da yapılacak adil bir seçim ertesinde oluşacak yeni bir hükümet yolsuzlukla ve kriminilizasyonla mücadeleyi eksene alır, ülke ekonomisini düzlüğe çıkaracak tedbirleri hayata geçirir ama bunları yaparken de anti-Rus bir dış politikaya savrulmazsa, böylesi bir yeni hükümetin AB ile yakınlaşmasına Ukrayna'nın doğu bölgeleri de karşı çıkmayacaktır. Biraz geriye dönecek olursak Ukrayna'daki krizin nasıl patlak verdiğini irdelersek sanırım bugünkü durumu daha iyi analiz edebileceğiz. Bilindiği üzere AB ile Ukrayna arasında geçtiğimiz Kasım ayında Vilnius'ta bir ortaklık anlaşması imzalanmak üzereydi. Yanukoviç son anda vazgeçti. Bu durum -Rusya böyle bir şey istemiş olmasa dayolsuzluktan bunalmış kitleleri ayaklandıracak objektif bir provokasyon işlevi gördü. 55


56

MART

Öte yandan olaylar patlak verdikten sonra Yanukoviç yönetiminin göstericilere karşı aşırı güç kullanma yolunu seçmesi de ikinci bir provokasyon etkisi yaptı. Doğrusu Yanukoviç'in bu tercihi pek akıllıca değildi ve gösterilerdeki inisiyatifin muhalefetin iyi niyetli unsurlarından, aşırı milliyetçilere geçmesi ile sonuçlandı. Biz bu Ukraynalı aşırı milliyetçi unsurları çok iyi tanıyoruz ve onların gerçek yüzünü iyi biliyoruz. Bunların mensupları 1992-1993 yıllarında Abhazya'ya gelmiş ve Gürcü ordusunun saflarında Abhazlara karşı savaşmışlardı. Ukrayna muhalefetinin iyi niyetli unsurlarının kendilerini bu aşırı milliyetçi gruplardan yeterince ayrı tutmamaları bence en büyük hataları oldu. Bu milliyetçi gruplarla aralarına gereken mesafeyi koyamayan Ukrayna muhalefetinin aklı başında kesimleri, Ukrayna'nın doğu bölgelerini kapsayabilecek bir dil tutturma şansını da kaybettiler. A. B. : Sayın İnal-Ipa izninizle araya girerek taraflar arasında imzalanan anlaşmaya Ukrayna muhalefetinin sadık kalmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz. Bilindiği üzere hem muhalefet hem de yönetim Ukrayna'da yeni bir anayasanın yapılma süreci hakkında uzlaşmış, Yanukoviç'in yetkileri kısıtlanmış ve sene sonuna kadar başkanlık seçiminin yapılmasına ortaklaşa karar vermişlerdi. Ama süreç böyle gelişmedi ve muhalefet bir darbe yapmayı tercih etti. Bu koşullar altında Kiev'deki yeni yönetim meşru olarak kabul edilebilir mi? A. İnal-Ipa: Ukrayna muhalefeti ve hükümeti arasında AB gözetiminde imzalanan anlaşmanın ardından ne yaşandığını tam olarak bilemiyoruz henüz. Şurası açık ki bu anlaşmanın imzalanmasının hemen ertesinde Yanukoviç ortadan kayboldu. Bunun nedeni neydi bu henüz belli değil. Kendisi daha sonra yaptığı basın açıklamasında ailesinin ve kendisinin hayatı tehdit altında olduğu için Kiev'den ayrılmak zorunda kaldığını iddia etti. Ama belki de bu nedenle değil, yolsuzluklardan elde ettiği paraları kaybetmemek ve olası yargılamalardan kurtulmak için kaçtı. Yani sonuç olarak bir takım ciddi tehditler nedeni ile kendisinin ve ailesinin hayatını korumak için Kiev'i terk etmişse elbette yeni hükümetin meşruiyetine gölge düşer ama yok yolsuzluklardan elde ettiği paraları kurtarmak ve mahkeme süreçlerinden kurtulmak için kendi tercihi ile ülkeyi terk etmişse bu takdirde yeni Ukrayna hükümetinin bir meşruiyet sorunu olacağını sanmıyorum. A. B. : Peki şimdi ne olacak. Ukrayna'da nasıl bir süreç yaşanacak? A. İnal-Ipa: Bildiğiniz üzere bugün Kırım'da çok önemli bir gelişme oldu. Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu Rusya'ya bağlanma yönünde bir karar aldı. 16 Mart'ta da bu karar referanduma sunulacak. Bence referandumda aynı yönde (Rusya'ya katılma) bir karar çıksa dahi Putin buna olumlu yanıt vermeyecektir. Bu sayede Putin uluslararası hukuka saygılı olduğunu göstermiş ama aynı zamanda Kırım'da başka adımlar atabilmek için meşru bir zemini yaratmış olacaktır. Öte yandan Kırım'ı ilhak etmek gibi bir niyeti olmadığını, tek amacının Rus kökenli topluluğun güvenliğini sağlamak olduğunu da gösterme fırsatı yakalayacaktır. Bence Ukrayna Rusya ve Batı arasında yek diğerini dışlayacak bir tercihte bulunmamalı, taraflardan biri tarafından bu tür bir tercih yapmaya da zorlanmamalıdır. Bu tür bir tercih Ukrayna için tehlikeli olacaktır ve eğer bu tür kesin bir tercih yaparsa Ukrayna'nın bütünlüğünü koruması pek mümkün gözükmüyor. Tabi böylesi bir gelişme bölgede ciddi


MART

bir istikrarsızlık yaratır ki, bunun da Abhazya'ya hayır getirmeyeceğini öngörmek güç değildir. A.B. : Teşekkürler Sayın İnal-Ipa. A. İnal-Ipa: Ben teşekkür ederim. Bu vesile ile Altın Post aracılığı ile Türkiye'ye ve özelde Türkiye'deki diasporamızın mensuplarına selam ve sevgilerimi iletmek isterim.

Perşembe, 13 Mart

Abhazya Kırım'daki Referanduma Gözlemci Yollamaya Hazır Abhazya Parlamentosu Başkanı Valeri Bganba Kırım'daki referanduma gözlemci heyeti yollamaya hazır olduklarını bildirdi. Bganba yaptığı açıklamada Abhazya Parlamentosu'nun Kırım Merkezi Seçim Komisyonu'na bir mesaj gönderdiğini ve Kırım'da 16 Mart'ta yapılacak referandumu gözlemlemek için Abhaz milletvekillerinden oluşan bir heyetin teşkil edildiğini ifade etti. Abhazya Dışişleri Bakanlığı da daha önce Sohum’da yaptığı bir açıklama ile Kırım'daki referandum sürecine olan desteğini ifade etmiş ve şöyle demişti: "Yaşananlar göz önüne alındığında, Kırım'da yaşayanlar, uluslararası insan hakları kuralları ve halkların kendi kaderlerini tayin hakkı çerçevesinde kendi geleceklerine ve yarımadanın politik statüsüne karar verme hakkına sahiptir" (Radio The Voice Of Russia)

Çarşamba, 05 Mart

Suriye'den Vatana Dönen Çocuklar Abhazcayı Söktüler Suriye'de çatışmaların arasında kalan Abhazlara, anavatanları Abhazya Cumhuriyeti kucak açmış ve beşyüzü aşkın soydaş, Abhazya Dışişleri Bakanlığı ve Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü zorlu bir operasyonla tarihi vatanlarına dönmüşlerdi. Bugün Suriye'den gelen bu soydaşların bir çoğu iş ve kalıcı iskan imkanına kavuşmuş durumda ya da kavuşmak üzere. Elbette sıkıntılar da var ama bunlar elbirliği ile aşılmaya çalışılıyor. Tüm bu süreçte belki de en mutluluk veren gelişme ise Suriyeli soydaşların neredeyse hiçbiri anadilleri olan Abhazcayı konuşamayan çocuklarının bir yıl gibi kısa bir sürede, Abhazcayı konuşmaya başlamaları oldu. Bu mutluluk veren gelişmeyi tüm Abhaz ve Kafkas Diasporası ile paylaşmak isteyen Abhazya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi kısa bir film çekti. Bu filmin linkini siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyor ve minik soydaşlarla gurur duyacağınız bu videoyu mutlaka izlemenizi tavsiye ediyoruz. (https://www.facebook.com/photo.php?v=604503629637373)

57


MART

Çarşamba, 05 Mart

Sohum Belediyesi'nden Kartal Belediyesi'ne Ziyaret Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Abhazya Cumhuriyeti Sohum Belediyesi üyelerinden oluşan heyeti 26 Şubat 2014 günü makamında ağırladı. Heyet, Başkan Altınok Öz'e Sohum Belediye Başkanı'nın iyi niyet mektubunu sundu. Heyette, Abhazya Cumhuriyeti Sohum Belediye Meclis Üyesi ve Finans Komitesi Başkanı Roland Samgia, Sohum Belediyesi Hukuk Müşaviri Astamur Haşba, Sohum Belediye Meclis Üyesi ve Kültür, Bilim, Eğitim Komitesi Başkanı Dima Şlarbo, Abhazya Güreş Federasyonu Başkan Yardımcısı Igor Beraya, Kaffed Abhazya Çalışma Grubu (A.Ç.G.) Üyesi Sezai Babakuş ve Kaffed (A.Ç.G.) Üyesi ve Kartal Belediye Meclis Üyesi Osman Güdü yer aldı. Abhazya Cumhuriyeti Sohum Belediyesi Heyeti, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz'e, Abhazya'ya yaptıkları ziyaretten dolayı Abhaz halkının duyduğu memnuniyeti ve sevgilerini iletti. Başkan Altınok Öz'ü yeniden Kartal Belediye Başkan Adayı seçilmesinden dolayı kutlayan heyet, seçim sürecinde Abhaz kökenli vatandaşların Başkan Öz'ün yanında olduğunu ve her türlü desteği vereceklerini belirttiler. Heyet ayrıca 3-8 Ağustos 2014'de Abhazya'da yapılacak Uluslararası Serbest Güreş Şampiyonası'na Kartal Belediye Spor ve Başkan Öz'ü davet etti. Heyet, Ekim ayında yapılacak Uluslararası Çocuk ve Genç Dans Ekipleri Yarışması'na Kartal'dan da katılım olmasını istedi. Ziyaretin sonunda Başkan Öz'e el yapımı bir duvar saati hediye eden heyet, Sohum Belediye Başkanı'nın iyi niyet mektubunu da Başkan Öz'e sundu. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz ise konuklara, Kartal'ı anlatan kitap takdim etti. Başkan Öz, heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek Abhazya'ya geçen yıl yaptığı ziyarette kendilerine gösterilen yoğun ilgi ve misafirperverlikten dolayı teşekkür etti. Kardeş Abhaz halkları ve kardeş Sohum Belediyesi ile dayanışmaya devam edeceklerini belirten Başkan Öz, heyetten, Abhaz halkı ve Sohum Belediye Başkanı'na iyi niyet, sevgi ve selamlarını iletmesini isteyerek, seçim öncesi yapılan bu ziyaret ve verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. (sondakika.com)

Salı, 04 Mart

Abhazya'nın Kurucu Lideri Ardzınba Anıldı Abhazya'nın kurtuluş savaşının lideri ve ilk Cumhurbaşkanı Vladimir Ardzınba ölümünün dördüncü yılında törenlerle anıldı. 4 Mart 2010 günü aramızdan ayrılan Ardzınba için en büyük tören Eşira'da bulunan anıt mezarında yapıldı. Törene Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankvab, Abhazya Meclis Başkanı Valeri Bganba, Abhazya Başbakanı Leonid Lakerbaya ve Rusya'nın Abhazya Büyükelçisi Semyon Grigoryev'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Sabah erken saatlerden akşam geç saatlere kadar binlerce yurttaş da Abhazya'nın bu büyük liderinin mezarına çiçekler bıraktılar ve saygı duruşunda bulundular. 58


MART

Abhazya’nın Büyük Lideri Vladislav G. Ardzınba Kimdir? Vladislav Ardzınba Abhazya’nın kurtuluş savaşının tartışmasız lideri ve bağımsız Abhazya’nın kurucu Cumhurbaşkanıdır. Ardzınba, ülkesinin kurtuluşu için siyasete atılmak durumunda kalmadan önce doğubilimi ile Hititoloji dallarında uzmanlaşmış ve dünyaca tanınmış bir Sovyet tarihçisiydi. V. G. Ardzınba 14 Mayıs 1945 yılında Abhazya’nın başkenti Sohum yakınlarındaki Eşira köyünde dünyaya geldi. Babası köy okulunun müdürü, annesi ise aynı okulda öğretmendi. 1966 yılında Sohum’daki Gorki Devlet Eğitim Enstitüsü’ne bağlı Tarih Fakültesi’nden mezun oldu. 1969 yılından 1987 yılına kadar Moskova’daki Doğu Bilimleri Enstitüsü’nde görev yaptı. Doktora tezi ise yakın zamanda Türkçesi de yayınlanan ‚Eskiçağda Anadolu Ayinleri ve Mitleri‛ adlı büyük eseridir. V.G. Ardzınba 1987 yılında vatanı Abhazya’ya geri döndü ve D. Gulya Abhaz Dil, Tarih ve Edebiyat Enstitüsü’nün başına geçti. Bu yıllar Sovyetler Birliği’nin çatırdamaya ve aynı zamanda Abhaz ulusunun üzerinde kara bulutların dolaşmaya başladığı yıllardı. Herkes gibi Abhaz aydınları da bir arayış içindeydi. Bu aydınların en önde gelenlerinden biri olan Ardzınba liderlik nosyonu ile kısa sürede sivrildi ve yaklaştığı her açıdan belli olan kaos yıllarında ulusuna rehberlik edebilmek için politikaya atılmak durumunda kaldı. 1989 yılında Abhazya’yı temsilen görev yapmak üzere SSCB’nin en üst yasama organı olan Milliyetler Meclisi’ne seçildi. Bu unvanı 1991 yılında Sovyetler Birliği dağılıncaya kadar taşımaya devam etti. 1990 yılında ise ayrıca Abhaz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti (Meclisi) başkanlığına da seçildi. Abhaz ulusunun var olma yok olma mücadelesi verdiği ve sırat köprüsünden geçtiği o karanlık günlerde önce diplomatik zekası, ardından da askeri strateji açısından verdiği doğru kararlarla adını Abhaz tarihine altın harflerle yazdı. 1992-1993 yıllarında Gürcistan İşgaline karşı yürütülen kurtuluş savaşında Abhaz Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanlığını bilfiil yürüttü. Zaferin ardından 1994 yılında bağımsız Abhazya Cumhuriyeti’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olan Ardzınba 1999 yılında tekrar aynı göreve seçildi. 2004 yılındaki seçimlere sağlık koşullarının el vermemesi nedeniyle aday olamadı. Seçim sürecinin uzaması nedeniyle görevini ancak 2005 yılında yeni Cumhurbaşkanı S. Bagapş’a devretti. Bu tarihten sonra durumunun ağırlaştığı 26 Şubat 2010 tarihine kadar Sohum’da mütevazı bir apartman dairesinde ailesiyle birlikte yaşamını sürdüren Ardzınba aynı yıl tedavisinin daha iyi koşullarda yapılabilmesi için acilen Moskova’ya götürüldü. Ne yazık ki hastalığı tedavilere yanıt vermeyen V. G. Ardzınba 4 Mart günü Moskova’da hayatını kaybetti. Bu büyük kahramanın naaşı özel bir uçakla Abhazya’ya getirildi ve on binlerce kişinin katıldığı devlet törenin ardından 9 Mart 2010’da kendi köyü Eşira’daki askeri mezarlıkta defnedildi. Eşi Svetlena Jargenia 19 yüzyıl Osmanlı Tarihi konusunda uzman bir tarihçi, kızı Madina Ardzınba da Moskova Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi mezunudur.

59


MART

Perşembe, 13 Mart

Dışişleri Bakanlığı ile "İşbirliği Anlaşması" Abhaz Dernekleri Federasyonu ve Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı arasında 2014 yılı işbirliği anlaşması imzalandı. Abhazya'ya heyet halinde bir ziyaret gerçekleştiren Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Cengiz Koç Ashuba ve Abhazya Dışişleri Bakanı V. Çirikba tarafından, Dışişleri Bakanlık ofisinde imzalanan anlaşmada mevcut ve bundan sonraki ilişkilerin güçlendirilmesi konulu maddeler ayrıntılandırılırken, Abhaz-Adige kardeşliğine de vurgu yapıldığı dikkat çekti. (abhazfederasyonu.org)

Perşembe, 13 Mart

Abhaz Dışişlerinden Yatsenyuk'a Yanıt Ukrayna'da seçimle işbaşına gelen Devlet Başkanı Yanukoviç'in, Kiev'de meydana gelen olaylar neticesinde ülkesinden ayrılmak durumunda kalmasından sonra kurulan geçici hükümetin başbakanı olarak seçilen Arseni Yatsenyuk, Ukrayna’dan ayrılma yoluna giren Kırım Özerk Cumhuriyeti vatandaşlarını caydırmak için Abhazya hakkında çarpıtmalarla dolu bir takım demeçler verdi. Bu demeçlerinde Abhazya'yı kötüleyen Yatsenyuk, eğer Ukrayna'dan ayrılırsa Kırım'ın da aynı duruma düşeceğini iddia etti. Yatsenyuk'un bu çarpıtmalarına ilişkin Abhazya Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bldiriyi siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz.

Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Açıklaması 11 Mart 2014 tarihinde Ukrayna Rada’da konuşma yapan Arsen Yatsenyuk, Abhazya Cumhuriyeti hakkında bir dizi yanlış ve açıkça kışkırtıcı tanımlamalarda bulunmuştur. Arsen Yatsenyuk şüpheli kaynaklardan almış olduğu bilgilere istinaden Abhazya’da ekonomik bir kriz ve işsizliğin süregeldiğini ve bunun arka planında ise yaygın yolsuzluk, yasa dışılık, eşkiyalık ve silah kaçakçılığının olduğunu savunmaktadır. Yatsenyuk Kırım Cumhuriyeti’nin Ukrayna’dan ayrılması durumunda gelecekte karşılaşacağı durumu tam olarak bu şekilde çizmiştir. Çağdaş dünyada bireyin kendi cehaletini kamuoyuyla paylaşması son derece yakışıksızdır. Ancak Yatseynuk kendi hükümetini iktidara getiren meşru olmayan bir darbe tarafından tanımlanmış koordinat sistemleri neticesinde varolduğundan, bu durum kimse için bir sürpriz olmamıştır. Aslında bu koordinat sistemleri 1992 -1993 yılları arasında Abhazya halkına karşı savaşan Gürcü silahlı çetelerinin de dahil olduğu faşist canileri ve kontrolden çıkmış radikalizmi teşvik etmektedir. Kiev’de anayasa ve kanunların ihlali olağan hale gelmişken, alınan kararlar ise ‚Devrimci Menfaatlere‛ dayandırılmaktadır. Yatseynuk’un açıkladığı bu bednam ‚bilgiler‛ Gürcistan’ın eski Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin Abhazya hakkında yaydığı kötü niyetli yalan açıklamalara kuşku 60


MART

uyandıracak şekilde benzemektedir. Muhtemelen, Gürcistan dahil olmak üzere her türlü yalanları sürdüren bu tür insanların Ukrayna’daki ‚Devrimci‛ hükümette danışman olarak çalışması bir tesadüf eseri değildir. Bu bağlamda Arseniy Yatsenyuk’a hatırlatmak isterim ki Abhazya Cumhuriyeti ‚Maidanlarda‛ ve silahlı darbeler sonucunda oluşturulmuş değil, küçük ancak hakimiyetini hür ve demokratik seçimler tarafından meşru anayasasıyla sağlayan bir ülkedir, Abhazya Cumhuriyeti’nin Rusya Federasyonu tarafından tanınmasının ardından ülkedeki yıllık ekonomik büyüme %13 oranında, dış ticaret ise hacmi neredeyse %300 artmış ve halkın yıllık geliri %450 yükselmiştir. Gürcü milislerce tahrip edilmiş sosyal altyapının onarılması tüm hızıyla devam etmekte. Bu nedenle Abhazya Ukrayna, Moldova ve Avrupa Birliği üyesi Baltık ülkeleri gibi yerlerden göçmen işçiler için bir çekim merkezi olmaktadır. Abhazya Cumhuriyeti yıl içerisinde tüm dünya ülkelerinden bir milyondan fazla turist tarafından ziyaret edilmektedir. Yeni oteller, restoranlar, kafeler ve diğer turistik ve eğlence-dinlence altyapıları işler hale getirilmiştir. 2013 yılı içerisinde Abhazya Cumhuriyeti’nin her iki yönünde 7 milyonun üzerinde insan giriş – çıkışı yapılmıştır. Kiev yönetiminin aksine ülkemizdeki etnik ve dilsel çeşitliliğe özen gösterilmektedir. Abhazya’da şövenist ilkelere dayalı bir devlet politikası kabul edilemez. Bundan dolayı her ne kadar Yatsenyuk aksini kanıtlamaya çalışsa da, Abhazya modern, dinamik ve demokratik bir ülkedir. Abhazya Cumhuriyeti kendisine güven duyan bir şekilde bağımsız bir devlet olarak uluslararası tanınma yolunda ilerlemektedir ve bu yoldan geri dönmeye de asla niyeti yoktur. Arsen Yatsenyuk’a Kiev hükümeti adına konuşurken daha dikkatli olması gerektiği tavsiyesi verilmeliydi. Yüksek bir kamu görevini işgal ettiğini iddia eden bir kişiye, ne kadar küçük olursa olsun bir ülkenin tümü hakkında kasıtlı olarak yanlış bilgilendirici ve karalayıcı bilgi vermesi yakışmamaktadır. Kırım’daki yaşanan olaylara dönecek olursak, özerk cumhuriyet içerisinde ikamet eden vatandaşların, ulusların evrensel hakkı olan kendi kaderini tayin hakkı ve self – determinasyon haklarına bağlı olarak kendi kaderlerini ve yarımadanın siyasi statüsünü belirleme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. (Abhazya Dışişleri Bakanlığı)

Perşembe, 13 Mart

Abhazya Fotoğrafları Koleksiyonu Satışta Abhazya'nın 20. Zafer Yıldönümü törenlerini fotoğraflayan Fransız sanatçı Guillaume Poli tarafından hazırlanan koleksiyon, epic-stories.com isimli sitede satışa sunuldu. Sınırlı sayıda özel kutusu içinde satışa sunulan koleksiyon, online olarak sipariş edilebiliyor. İlgilenen okurlarımız için sitenin linki aşağıdadır. http://epic-stories.com/boutique/epic-box/epic-box-abkhazie-vingt-ans/

61


Abhazya Kırım'daki Referandumun Sonucunu Tanıdı Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksander Ankuab Rus medya organlarına verdiği demeçte, Kırım'da yapılan ve oylamaya katılanların yüzde 93'nün Rusya Federasyonu'na katılma yönünde görüş belirttiği referandum sonuçlarının, çok uluslu Kırım halkının iradesini yansıttığını belirtti. Abhazya Cumhurbaşkanı söz konusu açıklamasının devamında ise; "Kırım halkının bu ulusal kararı sadece tarihsel geçmişe değil fakat aynı zamanda modern politik gerçekliklere de yaslanan bir çözüm olmuştur. Ve bu halkın iradesinin her şeyin üzerinde olduğunun klasik bir örneğidir." dedi. Ankuab sözlerine son verirken Abhazya'nın Kırımlıların kendi kaderlerine ilişkin verdikleri bu karara saygı duyduğunu, onu desteklemekte ve tanımakta olduğunu vurguladı. (Apsnypress)

Pazartesi, 17 Mart

"Bağımsızlık İdeali Abhaz Ulusunun Kalbinde Kök Salmıştır" Kırım'da yaşanan süreç nedeniyle Batı basınında sıklıkla Abhazya, Güney Osetya ve Trans Dinyester Cumhuriyeti'nin de Rusya Federasyonu'na katılabileceğine dair senaryolar gündeme getiriliyor. Bu konuyu Sohum'da faaliyet gösteren ve Abhazya'nın dış politika konusundaki birçok önemli uzmanını bünyesinde barındıran "İnsani Programlar Merkezi" direktörü Arda İnal-İpa'ya sorduk. - Altın Post: Sayın İnal-İpa Batı basınında Kırım'ın ardından Rusya Federasyonu'na katılma sırasının Güney Osetya, Trans Dinyester Cumhuriyeti hatta Abhazya'ya da geleceğine dair spekülasyonlara sıklıkla yer verilir oldu. Özellikle RF Meclisi alt kanadı Duma'da Rusya Federasyonu'na katılımları kolaylaştıracak bir kanun tasarısının gündeme gelmesinin ardından bu tür imalar arttı. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? - Arda İnal-İpa: Rusya Federasyonu bağımsızlığımızı ilk tanıyan ve yeniden ayağa kalkması için Abhazya'yı destekleyen bir ülkedir. Bu nedenle Rusya Federasyonu ve onunla ilişkilerimiz bizim için çok değerlidir. Ancak bundan başka sonuçlar çıkarmak doğru değildir. Güney Osetya daha önceleri Kuzey Osetya ile RF çatısı altında birleşmek istediğini çeşitli vesilelerle ifade etmişti. Bu nedenle onların motivasyonları farklı olabilir, bunu bilemem ama bağımsızlık ideali Abhaz ulusunun kalbinde kök salmış bir idealdir ve Abhazya'nın bağımsızlığının tek motivasyonu Gürcistan'dan ayrılmak da değildir. Bağımsızlık Abhaz ulusunun varlığını devam ettirebilmesi için yegane yol olduğu için bizim açımızdan alternatifi olmayan bir tercihtir. Zaten Anayasal yapımız da Abhazya'nın bağımsızlığının müzakere konusu yapılmasını mümkün kılmıyor. 62

MART

Pazar, 16 Mart


MART

Ayrıca sadece Abhazların değil, Abhazya'da yaşayan azınlıkların mensuplarının çoğunluğunun da benzer bir yaklaşımda olduğunu düşünüyorum. Özetle benim görüşüme göre Abhazya'nın mevcut bağımsız statüsü gelecekte de değişmeyecektir…

Çarşamba, 19 Mart

Abhaz Turizm Sektörüne Alman İlgisi Almanya'nın en büyük uluslararası turizm fuarlarından biri olan ITB Berlin 2014'e katılan Abhazya heyetine Alman turizmcileri yoğun ilgi gösterdi. Abhazya'nın Rusya Ticaret Ateşesi Oleg Bartsits ve Abhaz kültürünü ve iş dünyasını uluslararası arenada tanıtmak amacıyla Abhaz Devleti tarafından kurulmuş olan kar amacı gütmeyen "МКДЦ РА" adlı vakfın yöneticileri Oleg Lakoba ve Peter Birch'den oluşan Abhazya heyeti, 188 ülkeden (110 bini turizm sektörü temsilcisi olmak üzere) toplam 170 bin kişinin ziyaret ettiği Fuar'da başarılı bir performans sergilediler. Başta Almanya'dan olmak üzere, Abhazya heyetinin sergilediği fotoğraf ve gösterdiği videolardan çok etkilenen Avrupalı turizm firmaları, özellikle Abhazya'daki sağlık ve doğa turizmi imkanları konusunda çok olumlu görüşler ifade ettiler. Bilindiği üzere Abhazya Sovyetler Birliği döneminde her yıl binlerce Doğu Alman turist tarafından ziyaret ediliyordu. Bu nedenle konunun uzmanları tarafından, Abhazya'nın turizm potansiyelleri konusundaki farkındalık düzeyinin diğer Avrupa ülkelerine kıyasla Almanya'da hala daha yüksek bir düzeyde olduğu ifade ediliyor. (Apsnypress)

Çarşamba, 19 Mart

Kocaeli'de Abazaca Dersleri Başlıyor Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim birimlerinden olan KOMEK ile Kocaeli Kafkas Kültür Derneği’nin anlaşması gereğince Kocaeli’de Abazaca derslerine başlanıyor. İzmit Belediye İş Hanı 7. katında bulunan KOMEK Dershaneleri'nde başlayacak Abazaca derslerinde eğitmen olarak Gunda Ankvab görev alacak. Yaklaşık 2 aydır alt yapısı hazırlanan eğitimler için şu ana kadar yaklaşık 20 öğrenci müracaat etti. 20 Mart Perşembe günü başlayacak olan eğitimlerin ilk haftası da kayıtlar alınmaya devam edilecek. Kocaeli Kafkas Kültür Derneği Başkanı Sami Kormuk yaptığı açıklamada, "Kocaeli’de Kafkasyalı nüfusu oldukça fazla. Kültürlerin korunması, dillerin unutulmaması için böyle bir çalışmaya imza attık. Öğrencilerimiz eğitimlerini alacak ve ardından sertifikaları kendilerine teslim edilecek" ifadelerinde bulundu. (mansetkocaeli.com)

63


MART

Çarşamba, 19 Mart

National Geographic'ten Putin'e Kırım Desteği Kırım'ın bağımsızlığını tanıdıktan sonra dün Rusya Federasyonu'na katılım anlaşmasını imzalayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bir 'destek' de Amerikan dergisi National Geographic'ten geldi. National Geographic, Kırım topraklarının Rusya’ya bağlandığını haritalarında belirteceğini açıkladı. Derginin yetkilileri ve editörlerinin dün yaptıkları toplantıda, hukuki prosedürlerin tamamlanmasının ardından Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlandığını belirtme kararı alındı. National Geographic dergisinin baş coğrafyacısı Juan Jose Valdes, ‚Biz dünyayı insanların istedikleri gibi değil olduğu gibi gösteriyoruz‛ açıklamasını yaptı. Kamuoyu National Geographic'in aynı hassasiyeti Abhazya için de göstermesini ümit ediyor. (T24)

Cuma, 21 Mart

Washington Post'a Göre Abhazlar Bağımsızlıklarına Düşkün Amerika'nın ünlü gazetesi Washington Post'a göre Abhazlar bağımsızlıklarına düşkün. Washington Post'un internet sayfasında yayınlanan habere göre (http://wapo.st/1hNiavP) Gerard Toal ve John O'Loughlin adlı Amerikalı iki akademisyenin yaptıkları bir araştırmaya katılan Abhazların yüzde sekseni ülkelerinin bağımsız statüsünün devamından yana. Buna karşılık aynı araştırmadaki rakamlara bakılacak olursa Güney Osetlerin yüzde sekseni, Trans Dinyester vatandaşlarının ise yüzde atmışı Rusya Federasyonu'na katılmaya sıcak bakıyor. (Washington Post)

Pazartesi, 24 Mart

Abhazya İsveç'teki Alternatif Dünya Kupasına Katılacak Politik mülahazalarla FİFA'ya alınmayan ve bu nedenle uluslarası müsabakalardan dışlanan ülke ve bölgelerin ulusal futbol takımlarını bir çatı altında toplamayı hedefleyen CONİFA (http://www.conifa.org/) adlı fubol teşkilatı tarafından alternatif bir Dünya Kupası düzenleniyor. İsveç Östersund Saepmie'de 1-8 Haziran tarihleri arasında organize edilecek bu şampiyonaya Abhazya da katılacak. Kupaya katılacak ülke ve bölgelerin adları şöyle: 64


MART

Aramean Suryoye, Ellan Vannin, Zanzibar, Sapmi, Abhazya, Quebec, Kürdistan, Darfur United, Padanya, Tamil Elam, Oksitanya, Dağlık-Karabağ.

Salı, 25 Mart

Abhazya'dan Rusya'ya Katılma Söylentilerine Yanıt Kırım'ın Rusya Federasyonu'na katılmasının ardından çeşitli basın yayın organlarında yer alan ve Abhazya'nın da benzer bir referandumla Rusya Federasyonu'na katılabileceğini iddia eden söylentiler üzerine Abhazya yönetiminden üst düzey bir yalanlama geldi. Abhazya Cumhurbaşkanlığı Enformasyon Dairesi Başkanı Christian Bjania, söz konusu iddiaları kendisine soran basın mensuplarına konunun Rus basınında bazı "uzmanlarca" speküle edildiğini ama Abhazya'nın bu tür bir gündemi olmadığı yanıtını verdi. Bjania Kırım'da olup bitenin tarihi bir hatanın düzeltilmesi olduğunu, bu durumu Abhazya'nın da tam olarak desteklediğini ama Kırım ve Abhazya'nın tarihsel gerçekliklerinin çok farklı olduğunu, Abhazya'nın geçmişte zaten bir referandum yaptığını, bağımsızlığı seçtiğini ve Rusya Federasyonu'nun da bu kararı resmen tanımış olduğunu ifade ederek, ‚Abhaz-Rus ilişkilerinin bugününe gelirsek, bu ilişki dinamik olarak gelişen ve bu şekilde karşılıklı fayda sahalarının tamamını tatmin eden bir ilişkidir. İlişkimizin düzeyi ve kalitesi bahsedilen türden tartışmalara kapıları kapatmaktadır" dedi. (Apsnypress)

Cuma, 28 Mart

Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası Toplantısı Yapıldı Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası (ACTSO) 29 Mart 2014 günü Sohum'daki Viktorya Oteli konferans salonunda genişletilmiş üye toplantısı düzenledi. Toplantıya oda üyelerinin yanısıra Başbakan Yardımcısı Aleksandr Straniçkin, Ekonomi Bakanı David İradyan, Dışişleri Bakan Yardımcısı İrakli Hintba, Abhazya Meclisi Bütçe, Vergi ve Finans Komisyonu başkanı George Agırba ile Pitsunda ve Sohum Belediye Başkanları katıldılar. Toplantıda, ACTSO başkan yardımcısı Adgur Luşba, ACTSO'nun beş yıllık etkinliklerine dair detaylı bir sunum yaptı. Luşba sunumunda Abhazya'da durgunluğun aşıldığını ve Rusya'nın Abhazya'yı resmen tanımasının ardından ülkenin sürdürülebilir bir gelişme yoluna girdiğini belirtti. Luşba ayrıca ülkede çok çeşitli alanlarda yatırım olanaklarının ortaya çıktığını söyledi. Luşba raporun ait olduğu dönemde ACTSO üyelerinin sayısının 157'ye ulaştığını ve bunların arasında bankaların yanısıra, endüstri, turizm, ticaret ve hizmet sektöründe faailiyet gösteren farklı sektörlerden girişimlerin bulunduğunun altını çizdi. 65


66

MART

Bugüne kadar ACTSO, Rusya Federasyonu Ticaret Odası ve Rus yerel ticaret odaları, Transdinyester ve Güney Osetya, Ukrayna Ticaret Odasının yanısıra Ürdün, Şili, Hong Kong, Kuzey Kıbrıs, Tunus Ticaret Odaları ile de çeşitli işbirliği anlaşmaları imzaladı. Yine aynı rapor döneminde ACTSO Moskova, Kursk, Tambov, Voronej bölgeleri ve Başkurdistan ve Arzamas, Pyatigorsk ile St Petersburg iş dünyası temsilcilerini Abhazya'da ağırladı. Bu arada bu süreçte ACTSO delegasyonları yabancı ülkelerden Çin, Slovakya, Türkiye ve Arjantin'i ziyaret etti. Bu beş yıllık süreçte çok sayıda fuar, konferans, toplantı organize eden ACTSO, Abhazya'daki iş dünyasına katkı sunmak için kitaplar, broşürler, kataloglar yayınladı ve ayrıca yedi dilde erişilebilen kapsamlı bir internet sitesi kurdu. Büyük ilgi gören toplantının sonunda odanın yeni yönetimi de seçildi. (Apsnypress)


67


NİSAN

Cuma, 04 Nisan

Abhaz Basını Uluslararası Platformda Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Atilla Sağım'ın verdiği bilgiye göre Türk Dışişleri Bakanlığı Kafkasya Dairesi Başkanlığı ile Abhazya'da yapılacak olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlar Konseyi toplantısı için yapılan görüşmede önemli gelişmeler kaydedildi. Türk Dışişleri Bakanlığı Kafkas Coğrafyası Dairesi Başkanlığı ile Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Atilla Sağım'ın yapmış olduğu görüşmede, önümüzdeki Nisan ayı içerisinde Abhazya'da Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlar Konseyi toplantısının ve Abhaz basınının Dünya Gazeteciler Birliği üyeliği ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu fahri üyeliğine katılımının gerçekleşeceği etkinliğin, Türkiye'deki Abhaz kökenli vatandaşların istekleri doğrultusunda hayata geçecek olmasının Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından memnunlukla karşılandığı ifade edildi. Öte yandan, Abhazya basını için 100 ülkede 600 binden fazla üyesi bulunan "Uluslararası Gazeteciler Federasyonu" ile ilk temas sağlandı ve üyelik için tüzük Abhaz Federasyonu Basın Halkla İlişkiler Sekreterliğine Brüksel'den ulaştırıldı. (kafkasakademi.com)

Pazartesi, 07 Nisan

Aquafon-Open Uluslararası Satranç Turnuvası yapıldı Aquafon GSM şirketi tarafından desteklenen ‚Aquafon-Open Uluslararası Satranç Turnuvası‛, 5-6 Nisan 2014 tarihlerinde Sohum’daki Anatoli Karpov Satranç Okulu’nda gerçekleştirildi. Bu yıl 5'incisi yapılan, Aquafon GSM şirketi, Abhazya Satranç Federasyonu ve Abhazya Devlet Gençlik ve Spor Komitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen geleneksel turnuvaya ülke genelinden ve Güney Rusya’dan 90’ı çocuk 140 satrançseverin katıldığı, yetişkinlerin ve çocukların ayrı iki grupta yarıştıkları bildirildi. Turnuva sonunda çocuklarda ilk üç sırayı Roland Bigvava, Ramzik Aslanyan ve Alina Aslanyan aldılar. Yetişkinlerde ise Artem Tabaryan birinci, Oleg Vastruhin ikinci, Aleksandr Kaçko ise üçüncü oldular. Dereceye girenlere toplam 77 bin ruble para ödülünün yanı sıra hatıra paralar ve başarı belgelerinin de dağıtıldığı turnuvada bu yıl sekiz yaşındaki repatriant Asya Arutaa’nın da katıldığı dikkat çekti. Bu tür etkinliklerin tüm satranç severleri bir araya getirmek gibi önemli bir misyonunun olduğunu belirten Aquafon Sosyal Programlar Müdürü Aida Honelia, turnuvaya bu yıl çocukların daha çok ilgi gösterdiğine dikkat çekerek, zeka ve kişilik gelişiminde önemi tartışılmaz olan satrançta rekabet ortamının özellikle genç satranççıların daha çok oyun sürecinden zevk aldıklarını, müsabakaların gençlerde başarıya olan inancı artırdığını söyledi.

68


NİSAN

Cuma, 11 Nisan

Türk Dışişleri Bakanı Domino Etkisinden Korkuyor Japonya'nın Nikkei Asian Review Dergisi'ne bir demeç veren Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Kırım ve Ukrayna'da yaşanan olayların Karadeniz bölgesinde bir domino etkisine yol açarak, "donmuş ihtilaflar" olarak nitelediği Abhazya, Trans Dinyester ve Dağlık Karabağ'a da sıçramasından endişe ettiğini söyledi. Ukrayna'nın doğu bölgelerinde kamu binalarının işgal edilmesini ve Halk Cumhuriyetleri ilan edilmesini tasvip etmediklerini de belirten Davutoğlu, Ukrayna krizinin Rusya ile Türkiye arasında bir enerji krizine yol açacağına inanmadığını da sözlerine ekledi. (hurriyetdailynews.com)

Cumartesi, 12 Nisan

"Küçük ülke Abhazya'dan büyük demokrasi dersi" Türkiye'nin en çok okunan internet bloglarından biri olan Radikal Gazetesi Blogu'nda Hakan Metin Mercan imzasıyla 11 Nisan 2014 günü yayınlanan Abhazya ile ilgili bir yazıyı siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz.

Küçük ülke Abhazya'dan büyük demokrasi dersi Seçim atmosferinde, türlü iddiaların ve komplo teorilerinin en yoğun haliyle gündemde olduğu bir süreç yaşadık. Anlaşılan o ki önümüzdeki aylarda da bu atmosfer devam edecek. Tüm bu yaşananlar başka bir ülkede olsa neler olurdu hayal bile edemiyoruz, çünkü hayal gücümüz sıfırlanmış, beyinlerimiz dumura uğratılmış durumda. Artık 'ama'ların, 'lakin'lerin liberalleştiği hatta giderek oportünistleştiği bir süreç yaşıyoruz. Böylesi dönemlerde birbirini anlamak kadar kendi derdini anlatmak da zorlaşıyor. Çünkü düşüncelerimiz özgür, ancak bakış açılarımız birbirinden farklı. Bunların üstüne bir de yaşanan günlük hatta anlık gelişmeler eklendi mi ortak noktalarımızı bulmak için daha çok çaba sarf etmek arzusu köreliyor, saflar kılıcın bileylenen hali gibi giderek keskinleşiyor ve taş üstünde taş bırakmayacak bir tutum ortaya çıkıyor. İktidar ve muhalefet, kör tavuk dövüşü misali bazen gözüne gözüne bazen de kendi gölgesine vuruşlarla aslında kendilerini tüketiyor. Halk olaraksa güçler dengesinde, farkında olamadan, en yoksul kesimlerimizin sırtında kurulmuş tahterevallide bir o yana yükseliyoruz, bir bu yana. Olansa evine aş götürmekte zorlanan kesimlere oluyor. Öyle çok sorunumuz var ki, birbirine geçmiş gibi, birbirinden farklıymış gibi ya da birbirinden hiç farkı yokmuş gibi gözüken... Hatta öyle sorunlarımız var ki bize yalnız bizim sorunumuzmuş gibi gözüken veya herkesin sorunuymuş gibi gelen... Şu gök kubbenin altında karşılıklı söylenmedik söz, edilmedik hakaret kalmadı son dönemde. Kimileri ise her şeye rağmen sağduyu ile davranmaya teşvik ediyor ama nafile. Kısacası bir hengâme içerisinde dönüp dolaşıyor cümlelerimiz; birçoğumuz alınması 69


70

NİSAN

gerekenleri alamıyoruz o kurulmuş cümlelerden ve o cümleler evrenin boşluğunda asılı kalıyor, sonsuza dek. Sadeleştirmek gerek diye düşünüyorum; sorunları sadeleştirmek, cümleleri sadeleştirmek ve giderek kendimizi sadeleştirmek... Basitleşmek, basitleştirmek gerek ancak hafife almak anlamında değil elbette; yalın olmak, yalınlaştırmak gerek bazen yaşanan sorunları. İşte o yalın halimizle, sadeleştirilmiş sorunlarımızla başbaşa kaldığımızda çözümlerimiz de basitleşiyor. O hale dönüştüğümüzde de yapılması gereken kendiliğinden ortaya çıkıyor. Sadeleşmenin güzelliğine ve sorunları çözme gücüne bir örnek olarak sizi İstanbul'un Anadolu yakası büyüklüğündeki bir ülkeye, Abhazya'ya götürmek istiyorum. Bağımsızlığının 20. Yılını kutlamış olan ancak 189 ülke içerisinde yalnızca 8 devlet tarafından tanınmış, demokrasiyle yönetilen bir ülke olan Abhazya'ya. Yandaki fotoğrafa iyi bakın lütfen. Geçtiğimiz yıl Abhazya'da Muhalefetin düzenlediği mitingden çekilmiş bir fotoğraftır ve o fotoğrafın tanıklığında "İleri Demokrasiler" dediğimiz ülkelerde dahi yaşanmayacak bir durum söz konusudur. Miting muhalefet partisinin düzenlediği bir mitingtir ve Başkent Sohum'un en büyük alanında binlerce insanın katılımı söz konusudur. Muhalefetin hedefinde ise Cumhurbaşkanı vardır. Muhalefet lideri konuşmasının tamamında iktidarı ve onun başındaki Cumhurbaşkanını eleştirir, eleştirdiği konulara kendi çözüm önerilerini sunar. Miting tüm hızıyla devam ederken Cumhurbaşkanı halkın arasından tek başına geçerek en önde yer alır ve muhalefet liderini sessizce dinlemeye başlar. Muhalefet lideri konuşmasını tamamlar. Cumhurbaşkanı söz ister. Muhalefet lideri yardımcılarına ve halka sorduktan sonra yaklaşık 2 saattir eleştirdiği İktidarın başına söz verir. Cumhurbaşkanı teşekkür ettikten sonra eleştirileri yanıtlar. Bitmez. Verdiği yanıtlara karşı halktan söz alanlar olur ve eleştirilerini devam ettirirler. Sonra da Cumhurbaşkanı topluluktan izin isteyip geldiği gibi tek başına halkın arasından geçerek gözden kaybolur. İşte o fotoğraftaki kalabalık muhalefet, konuşansa muhalefetin hedefindeki Cumhurbaşkanıdır! Muhalefetin hedefindeki adam bir diktatör mü ki bu kadar kendine güveni var, tek başına o mitinge gelip konuşmak istiyor? Hayır! Aksine seçimle başa gelmiş bir Cumhurbaşkanıdır o... Acaba muhalefet partisi sahte, göstermelik devşirme bir parti mi? Asla! Aksine çatır çatır muhalefet yapıyorlar... İyi de o zaman bunu nasıl açıklarız?... Ne demokrasiler gördük biz Türkiye'de; asker, polis ve bilumum güvenlik güçlerinin gölgesinde işleyen... Oysa çok basit... Devlet ile Toplum ilişkisini irdelemek gerek... Şimdi Abhazya'da muhalefet mitinglerine devam ediyor ve seçimleri bekliyor, iktidarı değiştirmek için... İktidar ise daha çok çalışmanın ve toplum yararına projeleri hayata geçirmenin çabası içerisinde. Kafama takılan şu soruyu siz de biraz düşünün; Türkiye'de yaşayan bizler mi çok daha özgürüz, demokratız... Yoksa bağımsız bir devlet olarak varlığını bile tanımakta zorlandığımız onlar mı?


NİSAN

Bir de sadeleşmek kavramını düşünmenizi isterim, naçizane. Sadeleşmek ile demokrasinin ilintisini. (blog.radikal.com.tr)

Pazartesi, 14 Nisan

Abhazya Folklor Toplulukları Festivali 17 Nisan'da Sohum'da Abhazya Folklor Toplulukları Festivali 17 Nisan saat 18:00'de Sohum'daki R.D. Gunba Filarmoni Salonu'nunda gerçekleştirilecek. Abhazya Cumhuriyeti Halk Sanatları Merkezi (Р спублик нский Ц нтр н ро ного т орч ст ) tarafından organize edilen etkinlikte Gagra'yı Karaz, Pitsunda'yı Abaata, Gudauta'yı Ritza ve Ahımaa, Oçamçira'yı Ertsahu temsil edecek. Festivale ayrıca Kabardey-Balkar Halk sanatçısı Asker Kudaev, Türkiyeli Abhaz repatriantların Avraşa ve Sohum'lu miniklerin Abaza isimli dans toplulukları da renk katacak.

Çarşamba, 16 Nisan

Abhazya Pırıl Pırıl Bir Spor Tesisine Daha Kavuştu Abhazya'nın Gulrıpş İli Agudzera Beldesi pırıl pırıl bir spor kompleksine kavuştu. Daha önce harabe halinde bulunan tesis, Rusya Federasyonu tarafından sağlanan finansal destekle baştan aşağı yenilenerek bugün hizmete açıldı. Agudzeralı gençlerin birçok farklı dalda spor yapma olanağı bulacağı spor tesisi en modern ekipmanlarla donatıldı. Tesisin açılışına Abhazya Cumhurbaşkanı Ankuab ile çok sayıda Abhaz ve Rus yetkili katıldı. (Apsnypress)

Perşembe, 17 Nisan

Altı İtalyan Şehri Abhazya ile İşbirliğine Hazır Cumhurbaşkanı Alexander Ankuab Dışişleri Bakanı’nı kabul etti. Viaçeslav Çirikba Cumhurbaşkanı’nı Cenevre Görüşmeleri’nin son turunun sonuçları hakkında bilgilendirdi. Çirikba toplantı başkanının önerdiği güç kullanmama ile ilgili ortak anlaşma metninde Gürcü tarafının isteksizliği nedeniyle bir ilerleme sağlanamadığını belirtti. İnsani konularla ilgili tartışmalarda ise Bakan, gelecek turda katılımcıların Abhazya ve Güney Osetya sakinlerinin uluslararası iletişiminin önündeki engellerin kaldırılmasıyla ilgili müşterek açıklamalarının taslak metinlerinin sunulacağını söyledi. Bakan, ‚(Me71


şişleri Bakanlığı Resmi İnternet Sitesi)

Perşembe, 17 Nisan

İsveç Dünya Kupası Heyeti Abhazya'daydı Bağımsız Futbol Dernekleri Konfederasyonu CONİFA yetkilileri 31 Mayıs -8 Haziran 2014 tarihleri arasında İsveç’te yapılacak olan CONIFA Dünya Şampiyonası’na (FIFA dışında takımlar için resmi Dünya Şampiyonası) Abhazya Milli Takımı’nı bizzat davet etmek için Abhazya’ya geldiler. Politik nedenlerle Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği FİFA’ya kabul edilmeyen ve uluslararası müsabakalardan dışlanan ülke ve bölgelerin ulusal futbol takımlarını bir çatı altında toplamayı hedefleyen CONİFA tarafından alternatif bir Dünya Kupası düzenleniyor. Şampiyonaya Abhazya Milli Takımı da katılacak. CONIFA Genel Sekreteri Saşa Düerkop ve Avrupa Medya Direktörü Marijn Sillis dünya kupası ile ilgili olarak Devlet Gençlik ve Spor Komitesi Başkanı Şazina Avidzba, Futbol Federasyonu Başkanı Camal Gubaz ve Sohum futbol kulüplerinden Dinamo Sohum Futbol Kulübü Başkanı Astamur Adleyba’yla yaptıkları görüşmelerin yanı sıra Abhazya Meclis Başkanı Valeriy Bganba, Başbakan Yardımcısı Beslan Eşba ve bazı milletvekilleri ile Sohum’da bir araya geldiler. Görüşme sırasında Başbakan Yardımcısı Beslan Eşba Abhaz milli takımını şampiyonaya dâhil ettikleri için CONIFA heyetine teşekkür etti. CONIFA Genel Sekreteri Sascha Düerkop ise, bir olimpiyat atmosferinde gerçekleşecek olan şampiyonanın, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda katılımcı ülkelerin kültürlerinin de tanıtıldığı bir futbol festivali şeklinde gerçekleşeceğini belirtti.

CONIFA nedir? (http://www.conifa.org) Açılımı "Confederation of Independent Football Associations" olan CONIFA, FIFA dışındaki tüm futbol takımları için küresel bir şemsiye organizasyondur. Henüz 2013 yılında kurulmuş olmasına rağmen etkin bir katılımla uluslararası otorite olmayı başarmıştır bir yapıdır. Dünyadan izole edilmiş yüzlerce bölge ve binlerce etnisite olduğunu belirten CONIFA yetkilileri, FIFA dışında da dünya futbolunun hızla büyüdüğünü, sporda uluslararası arenada yok sayılan insanların da futbol oynamaya hakkı olduğunu söylüyorlar ve 72

NİSAN

tin) Kabul edildiği takdirde bu ileriye doğru çok önemli bir adım olacak‛ beyanında bulundu. Viaçeslav Çirikba İtalya’ya yaptığı geziye de değinerek, Abhazya ve altı İtalyan şehri arasındaki işbirliğiyle ilgili belgelerin taslaklarının hazır olduğunu bildirdi. Çirikba konuyla ilgili ayrıca ‚Gürcü Dışişleri Bakanlığı yapılan bu irtibatları engellemeye çalıştı, ancak müdahalenin herhangi bir etkisi olmadı‛ sözlerini ekledi. Bakan ayrıca diğer görüşmeler hakkında da bilgilendirmede bulunarak, işadamlarının yatırımlar konusuyla ilgili yeni çıkan kanuna ilgi gösterdiklerini belirtti. (Abhazya Dı-


NİSAN

FIFA takımları dışındaki takımlar için resmi Dünya Şampiyonası organize etmenin dışında Avrupa şampiyonaları, uluslararası turnuvalar, kültürel etkinlikler ve gençlik değişimleri gibi faaliyetler de yürütüyorlar.

Cuma, 18 Nisan

Abhaz-Çerkes Gençliği Uluslararası Forumu Toplanıyor Abhaz-Çerkes Gençliği Uluslararası Forumu 20-26 Nisan 2014 tarihleri arasında toplanıyor. ABD, İsrail, Filistin, Türkiye, Suriye, Ürdün, BAE, Abhazya, Adigey, Karaçay-Çerkes, Krasnodar Kray, Kabardey-Balkar'dan elli gençlik temsilcisinin katılımı ile 20 Nisan günü ilk oturumunu Nalçik şehrinde yapacak Uluslararası Forum, çalışmalarına 24 Nisan'dan sonra Abhazya'nın başkenti Sohum'da devam edecek. Abhazya'yı bu etkinlikte Abhazya Devlet Üniversitesi öğrencileri İnal Hamgokov, Denis Gopiya, Svetlena Basariya ve Lily Smir temsil edecek. Forumun organizasyonu Abhazya Devlet Üniversitesi ve Kabardey Balkar Devlet Üniversitesi tarafından ortaklaşa üstlenilirken, Abhazya Cumhuriyeti Geri Dönüş Devlet Komitesi de gençlik delegeleri için Abhazya'nın Kutol Köyü'ne gezi düzenleyecek.

Cuma, 18 Nisan

İran-Abhazya Ekonomik İşbirliği Olanakları Moskova'da Tartışıldı 15 Nisan günü Moskova Ticaret Odası Konferans Salonu, İran ile ekonomik işbirliği olanaklarını gündemine alan bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Toplantı katılımcıları arasında Rusya Federasyonu'nun Enerji, Endüstri ve Ticaret Bakanlarının yanısıra, İran Elçiliği yetkilileri ile 30 aşkın üst düzey girişimci yer aldı. Toplantıya davet edilenler arasında Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Soner Gogua da bulunuyordu. Toplantıda Rus-İran Ekonomik İşbirliği konularının yanı sıra İran-Abhazya ekonomik işbirliği konuları da gündeme geldi. Soner Gogua, Abhazya'nın Rusya ve İran arasında ortak ticari koridor olarak kullanılması teklifini getirdi. Gogua ayrıca Abhazya'da İranlı işadamlarıyla, yüksek teknoloji gerektiren cam ürünlerinin işlenmesi ve plastik ürünlerin imalatı gibi sektörlerde ortak girişimlerde bulunulmasını önerdi. Söz konusu teklifler toplantı katılımcılarının ilgisini çekti ve iki ülke arasında ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi için önümüzdeki dönemde çalışma yapılması planlandı. (Apsnypress)

73


NİSAN

Pazartesi, 21 Nisan

Abhaz Dışişleri'nden Önemli Açıklama Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 10 Nisan’da aldığı kararla ilgili Abhazya Dışişleri Bakanlığı’nın değerlendirmesinin tam metnini, konunun önemi nedeniyle siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. "Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) 10 Nisan’da aldığı 1990 (2014) sayılı bağlayıcı olmayan kararından haberdar olmuştur. Bu kararın tamamen propaganda amaçlı olduğu konusunda ikna olmuş durumdayız. Rus-karşıtı yönelimin, Rus delegasyonun AKPM’ye yoğun bir eleştiri getirmesine sebep olduğu açıktır. Bu nedenle Abhazya ve Güney Osetya’nın sözde ‚Rus işgalinde olması‛ ile bağlantılı olarak Rusya’nın bu ülkelerde Avrupalı gözlemcilerin yerleştirilmesini ve ‚tersine etnik temizliği‛ engellemesiyle ilgili AKPM’nin kaygılarını belirten dokümandaki onuncu paragrafın üzerinde durmak istiyoruz. Yukarıda belirtilen bölümün saçmalığı son derece açıktır. Bu noktanın karar metnine Gürcistan delegasyonunun son dakikada yaptığı tadil teklifi ile eklendiğini dikkate alırsak, bu şekilde Gürcistan tarafının kendi sorunlarını Rus-karşıtı bir histeriye yakalanmış Avrupa forumu aracılığıyla çözmeye çalıştığı açıktır. İlk olarak en şaşırtıcı olan Abhazya ile doğrudan ilgili konularla ilgili Rusya’ya başvurmaktır. Abhazya Cumhuriyeti temel hakları ve yükümlülükleri ile bağımsız bir devlet olarak Transkafkasya’daki siyasi ve hukuki ilişkilerin bir öznesdir. Bu nedenle ‚Rus işgali‛ şeklindeki basmakalıp sözlerle yapılan propaganda, pek çok Avrupalı temsilcinin uluslararası belgeler hakkında zayıf bilgisini göstermektedir. Gürcistan’ın bu konuyla ilgili düşüncesi uluslararası hukuki bir norm değildir. Abhazya’daki Avrupa Birliği Gözlem Misyonu’na izin verilmeyişinin gerekçesiz olduğuyla ilgili ithamlar ise belgeler hakkında yetersiz bilgiye sahip olunmasından kaynaklanmaktadır. Tekrar hatırlatmak isteriz ki Medvedev-Sarkozy’nin ‚Çatışmaların Çözümü Üzerine Altı İlke Planı‛nda gözlemcilerin ‚Güney Osetya ve Abhazya’ya bitişik bölgelere‛ yerleştirileceği ve yerleştirmenin ise bu iki ülke toprakları üstüne olmayacağı açık şekilde belirtilmiştir. Metnin tadilinde ‚gizlice‛ kabul edilen, 1992-1993 yıllarında Abhazya’da Gürcistan tarafından başlatılmış savaşın neticesinde Abhazya’dan göç etmiş Gürcü nüfusunu belirten ‚etnik temizlik‛ teriminin mevcudiyeti özellikle kafa karıştırıcıdır. Bu konuyla ilgili olarak 1992-1993 Kurtuluş savaşının ardından Gürcistan ve müttefiklerinin Abhaz tarafını sürekli olarak etnik temizliğin planlayıcısı olarak yaftalamaya çalıştığının farkındayız, ancak bu belirtilen konu hiçbir BM belgesince teyit edilmemiştir. Abhazya’da bir etnik temizlik unsurunun olmadığı 1993’teki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Dairesi’nin raporundaki maddelerce onaylanmıştır. Ne yazık ki uluslararası toplum Abhazya nüfusunun yüzde dördünün canına mal olmuş kanlı 1992-1993 savaşının ortaya çıkmasındaki suçun Gürcistan’da olduğunu tanımanın yanında, etnik çatışmalarda örneğine rastlanmamış bir şekilde Abhaz tarafının siyasi bir çözüm olmadan binlerce Gürcü mültecinin geri dönüşüne izin vermesiyle 74


NİSAN

ilgili tek taraflı aldığı olarak aldığı cesur kararı görmezden gelmiştir. Abhaz tarafı, Gürcistan’nın Mülteciler ve Yerinden Edilmiş insanların gönüllü dönüşüyle ilgili 4 Nisan 1994’te imzalanmış Dörtü Anlaşma mekanizmasını sabote etmesine rağmen savaşın insani sonuçlarına yönelik tüm yükümlülüklerini yerine getirmiştir. Yukarıda belirtilenler ışığında, üzülerek söylemek gerekir ki AKPM uluslararası ilişkileri uyumlaştırma mekanizmasına yönelik rolünü hızla kaybetmekte, bir ideolojik propaganda ve yaftalama aracı haline gelmekte ve devletlerarası ilişkilerdeki gerginlikleri kamçılamaktadır. Bu nedenle AKPM’nin dâhili ve uluslararası konulardaki tavsiye kararlarının değeri kaçınılmaz olarak azalmaktadır." (Abhazya Dışişleri Bakanlığı Resmi İnternet Sitesi)

Çarşamba, 23 Nisan

Onlar Savaş Yaralarını Anavatanın Şefkatli Kucağında Sarıyorlar Hepimizin bildiği gibi Abhazya Cumhuriyeti Suriye’deki savaş ortamında zor durumda kalan soydaşlarına kucak açtı ve onlara anavatanları Abhazya’da yeni bir yaşam imkanı sundu. Bu hikayeyi bir cümle ile sadece böyle anlatmak mümkün ama biz yine de Suriye’den Abhazya’ya yapılan yolculuğun arkasında neler yaşandığını, bu zorlu yol hikayesini yaşama geçiren kahramanlardan biri olan İnar Gitsba’ya sorduk. Özellikle alçak gönüllü anlatımlarının satır aralarına girebildiğimiz yerlerde, olayın birkaç cümleye sığmayacak kadar önemli yaşanmışlıklarının olduğunu gördük. Ve Abhazya Dışişleri Bakanlığı Türkiye ve Ortadoğu Masası’nın gençliğiyle kıyaslanamayacak denli tecrübeli, başarılı, dinamik Başkanı İnar Gitsba ile yaptığımız bu röportajı sizlerle paylaştık. Tarihe not düşülecek bu anlatımları ilgiyle okuyacağınızı ve bilmeyenlerle paylaşacağınızı düşünüyoruz. - Öncelikle bilmeyenler için, başkanlığını yürüttüğünüz Abhazya Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye ve Ortadoğu Masası’nı bize anlatır mısınız? - Abhazya Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye ve Ortadoğu Masası’nın görevi, Abhazya’nın bağımsız ve demokratik bir ülke olduğunu Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde yaşayan halka anlatmak, Abhazya’nın pozitif imajının bu ülkelerde güçlenmesini ve yayılmasını sağlamak. Sadece Abazaların yaşadığı yerler değil, tüm Ortadoğu ülkeleriyle dostça ilişkiler kurmak istiyoruz. Abhazya sadece savaşlarla anılan bir ülke olmamalı, biz barışsever, sanatçı ruhlu insanlarız ve tüm dünyanın bizi böyle tanımasını istiyoruz. Bu ülkelerden en çok Türkiye ile bağlantı kurduk tabii, orada kalabalık diasporamız var. Sonra Ürdün ve İran’la bağlantılarımız var. Birkaç yıl önce İran’dan bir heyet geldi buraya. Onlarla görüşmeler yaptık. Ülkemizde incelemelerde bulundular, çeşitli geziler yaptılar. Daha sonra Abhazya’dan İran’a da bir heyet gitti. Biliyorsunuz bizim İran’la tarihi ilişkilerimiz var, İran arşivlerinde Abhazya’yla ilgili çok sayıda belge-bilgi olduğunu biliyoruz. Bu anlamda özellikle bilimsel işbirliği bizim için çok önemli. Tarihi belgelerin Farsçadan çevrilmesiyle, bilinmeyen tarihi bilgiler bile ortaya çıkarılabilir diye düşünüyorum. 75


76

NİSAN

Türkiye, Ürdün, Suriye ve Tunus’ta temsilcilerimiz var. 2014 yılında görev alanımızdaki faaliyetlerimizi geliştireceğiz. Örneğin, Türkiye’de resmi ilişkilerin merkezi olan başkent Ankara’da da bir temsilcilik açma kararı aldık, şu an çalışmalarımız sürüyor. İstanbul’daki temsilciliğimizi de güçlendireceğiz… - Abhazya Devleti ve özellikle Abhazya Dışişleri Bakanlığı en başarılı işlerinden birine imza attı ve Suriye’deki kardeşlerimizi savaş ortamından çıkarıp anavatanları Abhazya’ya getirdi. Bu zorlu transferle ilgili ilk çalışmalar nasıl başladı, anlatır mısınız? - Suriye’de savaşa doğru giden olaylar başladıktan hemen sonra, Abhazya Cumhuriyeti yetkilileri kendi aralarında olası gelişmeler üzerine çeşitli senaryolar üzerinde görüşmeye başladı. Dışişleri Bakanımız V. Çirikba ile birlikte Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla yaptığımız toplantılar sonunda, durumu yerinde görmek ve bilgi toplamak üzere küçük bir heyet olarak Suriye’ye gitmemiz kararı alındı. Durum değerlendirmemizi ve planlamamızı, bu yolculuktan sonra yapma kararıyla Şam’a hareket ettik. - Sizce alınan bu kararı etkileyen unsurlar nelerdir? - Onların içinde bulunduğu durumu, yakın tarihinde savaş yaşamış insanlar olarak en iyi bilen bizlerdik. Diğer yandan buradaki halk ve sivil toplum kuruluşları da oradaki kardeşlerimizin buraya getirmeleriyle ilgili talepte bulundular, sürekli takip ettiler ve ‚biz de yardımcı oluruz‛ diyerek bizi cesaretlendirdiler. - Suriye’ye ilk gidişiniz nasıl oldu? Sizi etkileyen ne oldu? Orada savaşı hissettiren görüntüler var mıydı? - Şam’a ilk gidişimdi. Onlar çok uzakta olmalarına karşın Abhazya’yı biliyorlar, tanıyorlar ve o anda Abhazya’yla ilgili tek bağlantıları ben olduğum için bana merak ettikleri her şeyi soruyorlardı. Daha çok Abhazya’nın savaş sonrası durumunu sordular. Ambargo yıllarında neler yaşandığıyla çok ilgiliydiler. Sonraki soruları ise genellikle Abhazya’da yaşayacakları dil sorunu ve iş bulma olanaklarının olup olmadığıydı. Bu beni etkilemişti. İzlenen süreç, Başbakanımızın ve devamında da Dışişleri Bakan Yardımcımız İrakli Hintba’nın kontrolü altındaydı. İlk gidişimiz Şubat 2012’de oldu. Soydaşlarımız nerelerde yaşıyorlar, kaç kişiler, tehlike altındalar mı, vatanlarına dönmek isteyen var mı, neler yapmayı düşünüyorlar gibi birçok soru vardı öğrenmek istediğimiz. Geri Dönüş Devlet Komitesi’nin ve Abhaz-Fed’in o dönemdeki başkanları ve ben, üç kişilik bir heyet halinde Şam’a gittik. Bizi Abhazya’nın oradaki temsilcisi Şeref Marşan karşıladı, Yaser Maan ile birlikte hep yanımızda oldular. Orada üç gün kaldık, durumu yerinde görme imkanımız oldu, bir sivil toplum kuruluşu olan Adige Xase’de görüşmeler yaptık ve bilgiler topladık. Bizim orada olduğumuzdan herkesin haberi olmuştu ve otelimize ziyarete geliyorlar, bizimle tanışıyor, sorular soruyorlardı. Herkesle görüşüyor, Abhazya’yı anlatıyorduk. Bizim de savaştan çıktığımızı, çok iyi imkanlar sağlayamayacağımızı ama onları vatanlarında görmekten çok mutlu olacağımızı, elimizden gelen yardımı yapacağımızı, soydaşlarımızın yanında olduğumuzu söylüyorduk. Bu ilk gidişimizde etrafta bildiğimiz savaş görüntüleri yoktu ama gerginlik hemen hissediliyordu. Sokaklarda askerler vardı ve özellikle kamu binalarını korudukları görünüyordu, herkes tedirgin hareket ediyordu. Geri döndüğümüzde haftada veya on beş


NİSAN

günde bir Başbakanlıkta toplantılar yaparak durum değerlendirmesinde bulunduk, neler yapabileceğimizi konuştuk. - Orada savaş başlar, geri dönmeyiz, oradakileri de geri götüremeyiz gibi korkularınız oldu mu? - Böyle düşüncelerimiz hiç olmadı. Tabii ki kötü şeyler olabilirdi ama bizim bir amacımız vardı, biz sadece oradaki kardeşlerimizin durumunu, onlara nasıl yardım edebileceğimizi düşünüyorduk. Onlara yalnız olmadıklarını, yanlarında olduğumuzu göstermek, ‚durum daha kötüleştiğinde sizin gidebileceğiniz bir anavatanınız var, kapımız size açık ve imkanlarımız ölçüsünde size destek olacağız…‛ mesajını vermemiz gerekiyordu. Çünkü onlar bize bunu yaptılar. Abhazya savaş halindeyken bizi en çok destekleyen Kuzey Kafkasya’dan, Türkiye’den, Suriye’den gelen kardeşlerimiz oldu, karşılıksız yanımızda olduklarını hissetmek o zamanlar bize güç vermişti. - Döndünüz ve değerlendirmeler yapıldı, kararlar alındı, sonra neler oldu? - İkinci gidişimiz Nisan 2012’de oldu. Artık onları Abhazya’ya getirme planını uygulamaya geçirmek lazımdı. Tabii o zaman şartlar çok uygundu bunun için, çünkü Şam havaalanı henüz uluslararası uçuşlara açıktı. Buraya dönmeyi düşünenlere anket formları dağıttık. Formlarda nerede yaşıyorlar, aile bireylerinin sayısı, yaşları, eğitim durumları, meslekleri vb. çok sayıda genel ve kişisel sorular vardı. Doldurup bize geri verdiler. Sorulardan biri de ‚Abhazya’ya dönmeye ne zaman hazır olursunuz?‛ şeklindeydi. Hemen dönmek isteyenler olduğu gibi, 3 veya 6 ay sonra gelebilecek olanlar da vardı. Bu sorunun cevabına göre üç ayrı liste oluşturduk. - Bu aşamada Rusya Federasyonu ile görüşmeleriniz oldu mu? - Tabii ki. En azından Rusya sınırından geçmeden Abhazya’ya giriş yapamazlardı soydaşlarımız. Dışişleri Bakanlığımız Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı ile görüşmeler yaptı. Şam’a gittiğimizde Rusya Federasyonu büyükelçisi ile görüştük, çok samimi karşıladılar ve transferler sırasında çok yardımcı oldular. Örneğin, ilk grubun transit vizelerini hemen orada hazırlamaya başladılar… - Listenize göre hemen dönmek isteyenler çok muydu? Bir de merak ediyorum, hangi dilde anlaştınız oradakilerle? - Üç dilde anlaşabiliyorduk: Türkçe, Abazaca ve İngilizce. Bunlar yetmediğinde bilenler tercüme ediyorlardı söylenenleri. Hemen dönmek isteyenlerin sayısı azdı. Bu onlar için çok zor bir karardı, anlıyorduk. İnsanların aynı şehirde bir başka semte taşınmaları bile problem oluyorken, onlar bütün hayatlarını, geçmişlerini geride bırakıp, hiç görmedikleri, anavatanları dahi olsa, dilini bilmedikleri yabancı bir ülkeye belki bir daha geri dönmemek üzere gidecekler ve hayata sıfırdan başlayacaklardı. Bu karar yetişkin insanların kendileri için olduğu kadar çocukları ve yaşlıları için de zor olacaktı. Diğer yandan savaş henüz dayanılmaz boyutlarda değildi ve insanların hâlâ umudu vardı. Nitekim ilk transferi yaptığımız 5 Mayıs 2012’de Abhazya’ya sadece 35 kişi geldi. Şam-İstanbul-Soçi güzergahında direk uçuşla geldiler ve herkes için kolay oldu geliş. Kolay oldu diyorum, çünkü asıl zorluğu Şam havaalanı uçuşlara kapatıldığında yaşadık, 77


78

NİSAN

üstelik savaş şiddetlendiği için gelmek isteyenlerin sayısı da artmış, yeni isim yazdıranlarla önümüzde uzun listeler oluşmuştu. - Burada sormak istiyorum, listeden seçme yaptınız mı? Örneğin anket sonuçlarına göre olumsuz görüş bildirip buraya getirmediğiniz insanlar oldu mu? - Hayır olmadı. Bizim için gelmeye hazır olmaları önemliydi. 35 kişilik ilk gruptan sonra 2-3 aile halinde parça parça gelenler de oldu, savaş hızlanmıştı. Şam’daki temsilcimiz Şeref Marşan bize sürekli bilgi aktarıyordu, durum daha da kötüleşti, havaalanı kapatıldı, önümüzde kalabalık listeler oluştu, burada Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşmelerimiz sıklaştı. Şam’dan uçak kalkmıyordu ve oradakileri Abhazya’ya getirmeliydik. Görüşmelerimiz sonunda Lübnan’ın başkenti Beyrut’tan transfer kararı alındı. Şam’dan Beyrut’a karayoluyla gelinecek, Beyrut’ta anlaşacağımız bir havayolu şirketi ile Soçi’ye gelinecekti. Birkaç görüşmeden sonra Beyrut’taki Middle East havayolu şirketiyle anlaşma imzalandı. Ama sorunlar bununla bitmedi. Uçağı charter olarak kiralamıştık, halledilmesi gereken birçok yasal prosedür, her iki havaalanında da alınması gereken izinler vardı... Ayrıca nakil sırasında çözülmesi gereken birçok sorun olduğunu da sonradan anlayacaktık. Örneğin, bu şirketin Soçi’ye uçuşu hiç olmamıştı, pilotların bilmediği bir güzergahtı, bir rota belirlemek gerekiyordu. Ayrıca charter uçuşu olduğu için uçağın havada takibi gerekiyordu, bu da uluslararası bir sorun gibi görünüyordu. Diğer yandan Soçi’ye inen uçağın temizlenmesi, bakımının yapılarak tekrar uçuşa hazırlanması gerekiyordu. Bunun için ayrıca bir şirketle anlaşma yapılması ve başka izinler alınması gerekiyordu… Uçuş öncesi bu ve benzeri sorunları halletmek bizi geciktiriyordu. Bu arada savaş kötüleşiyor, soydaşlarımızın güvenliği tehlikeye giriyordu. Bütün bunlar yaklaşık bir ay sürdü. Altını çizmek isterim ki bu aşamada Rusya Federasyonu’nun çok yardımları oldu. İki ülkenin Dışişleri Bakanları ve çalışanları bu sorunların çözülmesi için olduğu kadar, gelenlerin vizeleri, güvenlikleri gibi konularda da sürekli irtibat içindeydiler. İşbirliği ile bu şekilde Nisan 2013’de ve 6 Haziran 2013’de iki uçuş transferi gerçekleştirildi. Resmi veya sivil birçok insanın özverili çabalarıyla sorunlara rağmen kardeşlerimiz savaş ortamından çıkarılmışlar, güven içinde anavatanlarındaki yeni yaşamlarına başlamışlardı. - Transfer sırasında en çok zorlandığınız bir olayı anlatır mısınız? İnsanlardan kaynaklanan sorunlar da oldu mu? - Hatırlıyorum, Beyrut’tan ilk uçuşta havaalanında panik halindeydik hepimiz. Her şey planlı olmalıydı, saat 5’de uçağın kalkması lazımdı ve bunun için yolcuların saat 1’de havaalanında olmaları şarttı. Sabah saatlerinde havayolu yetkilisi otelden beni aradı ve ‘’Soçi’de uçağı temizleyecek şirketten halen cevap alamadık uçağı kaldıramayız’’ dedi. Baştan beri her şeyi kontrol eden Dışişleri Bakan Yardımcısı İrakli Hintba’yı aradık, o da Rusya Federasyonu tarafını… Uçağın kalkışından 3 saat önce sorun ancak çözülebilmişti. Bunu niye anlatıyorum, her şey yolunda derken bile planlı, problemsiz, soğukkanlı yürümedi işlerimiz. Her an son dakika aksilikleri oluyordu. Örneğin, artık uçağa biniyordu ki, son anda havayolu şirketi sorumlusu bu kadar yükü götüremeyeceğini söyledi. Diğer yetkililerle görüşmeler sonunda yolcularımız yanlarındaki bütün yüklerle binebildiler. İkinci uçuşumuzda yine son dakika problemleri oldu. Kısacası her an panik halinde ve stres içindeydik.


NİSAN

İnsanlardan kaynaklanan problemler de oldu tabi. Biz elimizdeki isim listelerini Rusya Federasyonu’na, uçuş firmasına, güvenlikle ilgili birimlere, gümrük yetkililerine ve diğer gerekli yerlere önceden bildiriyorduk. Soçi 2014 olimpiyatları nedeniyle sıkı güvenlik denetimleri başlamıştı. Bu aşamada listelerde herhangi bir değişiklik yapmak çok zordu. Beyrut’ta uçuş kartlarının kontrolü sırasında liste dışında 8 kişi daha olduğunu gördük. Bunların daha önce Suriye’den Ürdün’e gelen 3 kişilik bir aile ve 5 bağımsız kişiden oluşan bir grup olduğunu anladık. Rusya Federasyonu yetkilileriyle görüşmelerden ve onların durumu iyi niyetle karşılamalarından sonra bu problemi de çözdük. Rusya Federasyonu çıkabilecek sorunları önceden iyi algılamış ve kolay atlatılması için ayrı bir geçiş noktası oluşturmuştu. Bu geçiş noktasında takılan kimse olmadı, herkesi geçirdiler. Bu transferlerle ilgili çalışan herkesin çok üst düzeyde efor sarf ettiğini belirtmem gerekiyor. Şam’daki Adige Xase dediğimiz dernek de bunlardan birisidir. Biz Beyrut- Abhazya arasındaki transferi gerçekleştirdik ve bu denli sorunlar yaşadık. Ama insanlarımızın savaş ortamından çıkarılıp otobüslerle onca kontrol noktasının arasında ülke sınırından geçirilerek Beyrut’a gelmelerini sağlamak da eminim ki olağanüstü zor bir işti. Örneğin, saat 1’de Beyrut’ta olmaları gereken yolcularımız saat 2’yi geçmesine rağmen ortada yoklardı. Aramızda telefon dahil hiçbir iletişim imkanı olmadığı için öylece beklemek zorundaydık. Saat üç gibi gelebildiler, birçok aksilik yaşamışlardı. Hepimiz rahat bir nefes almıştık. Bunun gibi aksilikleri yaşamak kaçınılmazdı. - Toplam kaç kişi geldi, bu şekilde ve geri dönenler oldu mu? - 5 Mayıs 2012 ve 6 Haziran 2013 arasında yaptığımız üç transferle toplam 500 kişi geldi ve şu anda burada yaşıyorlar. Sonradan kendi imkanlarıyla gelen az sayıda insan da oldu. 2013 yılında çeşitli sebeplerle geri dönmek isteyen 14 kişiye yardımcı olduk ve geri gönderdik. Bunlardan bazıları da işlerini halledip tekrar Abhazya’ya geldiler. - Suriye’den Abhazya’ya geldiler, sonra neler oldu, şu anda ne durumdalar? - Mayıs 2012’de ilk gelen grubu Sohum’daki Aytar Otel’e yerleştirmiştik. Sonradan diğerleri de bu gruba katıldı. Suriye’den transfer, otelde konaklama, yeme içme gibi yaşamsal ihtiyaçlarını Abhazya Devleti karşıladı. Diğer ihtiyaçlar konusunda sivil halktan ve özellikle sivil toplum kuruluşlarından önemli destekler gördük. Sık sık otele gidip kardeşlerimizle ilgilendiler, onlarla konuştular ‘’Yanınızdayız, merak etmeyin’’ diyorlardı. Çocuklara oyuncaklar getiriyorlar, aralarında para toplayıp yardımda bulunuyorlar, Abhazyalı akrabalarıyla buluşturuyorlar, çevreyi gezdiriyor, kendi evlerine, köylerine götürüyorlardı. Çünkü buradaki sivil toplum kuruluşları, devletlerinin gücünün her şeye yetemeyeceğini biliyorlardı. İlk gelen 35 kişilik grupta çalışmak isteyenlere ilk 1 ayda iş bulundu. Anket formlarından okumuştuk, buna hazırlıklıydık. Her şeye yüzde yüz hazırlıklıydık diyemem ama mümkün olduğunca kardeşlerimizin bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık, hâlâ da devam ediyoruz. Gelir gelmez otelde açılan dil kurslarına başladılar. Şu anda otellerde kalan hiç kimse yok, hepsi kendi evlerine veya kiralık evlere yerleştirildiler. Tabi kiraları da devletimiz tarafından ödeniyor. Dil kurslarına da halen geri dönüş komitesinde devam ediliyor. Çocuklar ise İntarnat dediğimiz özel yatılı okula yerleştirildiler. Bu okul diğerlerinden farklı olarak diasporadan gelen çocukların adaptasyonu için özel eğitimi 79


Çarşamba, 23 Nisan

"Resimlerle Abhazya" 22 Nisan günü Moskova'daki Rus Devlet Sanat Kütüphanesi'nde, Alexander OrlovKretchmer'in «Обр зы Абх зии» (Resimlerle Abhazya) adlı üç ciltlik dev eserinin tanıtımı yapıldı. Etkinlik Rus Sanat Kütüphanesi, Rus Kütüphaneler Birliği ve Abhazya'nın Moskova Büyükelçiliği tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi. Tanıtımda bilim adamları tarafından yapılan konuşmalarda, hazırlanması on yıllarca devam eden ve birçoğu ilk defa gün yüzüne çıkan Abhazya'yı ve Abhazya'nın tarihi figürlerini konu alan resim ve fotoğraflardan oluşan bu dev çalışmanın başarısı övüldü ve önemi vurgulandı. Etkinliğin sonunda söz alan Alexander Orlov-Kretchmer katılımcılara ve övgü dolu konuşmalarına teşekkür etti, eseri ile ilgili kendisine sorulan çok sayıda soruyu tek tek yanıtladı. Rus-Polonya karması asil bir aile olan Kretschmerlerin bir ferdi olarak 1947 yılında Sohum'da dünyaya gelen Profesör Alexander Orlov-Kretchmer, 1976'da Abhazya Komünist Partisi Gençlik Örgütü Komsomol'un Sohum Sekreteri oldu. Ardından Komünist Parti'nin Sohum Parti Komitesi Sekreterliği'ne yükseldi. 1992 yılına kadar da Abhazya Komünist Partisi Merkez Komitesi Başkan Yardımcılığı görevini sürdürdü. (Apsnypress)

80

NİSAN

olan bir okul. Çocuklar oraya alıştılar. Ben 3-4 ay sonra okula gittiğimde Abazaca şarkılar söyleyip, birlikte oyunlar oynamaya başladıklarını gördüm. Şu anda Abhazya’nın değişik şehirlerinde yaşıyorlar, yeni vatanlarına alışıyorlar ve değişik semtlerde inşa halindeki daimi evlerinin tamamlanmasını bekliyorlar. Örneğin, Sohum’da Dranda, Macara ve şehir merkezinde yaşıyorlar genellikle, köylerde yaşamak isteyen 7-8 aile için Gudauta ve köylerinde evler alındı, orada yaşıyorlar… - Burada yaşamaya devam edecekler mi, savaş bittiğinde geri dönmeyi düşünenler var mı, biliyor musunuz? Ve bundan sonrası için neler söyleyebilirsiniz? - Suriye’de her şey düzeldiğinde dönmek isteyenler olabilir. Ama benim gözlemim, hepsi burayı sevdiler, özellikle çocuklar hemen alıştılar buraya ve geri dönmeyelim diyorlar ailelerine. Dışişleri Bakanlığı olarak bu konuyla ilgili diplomatik anlamda bizim görevimiz tamamlandı diyebiliriz. Şimdi kardeşlerimizle öncelikli olarak Geri Dönüş Komitemiz ilgileniyor. Konut, iş, eğitim, dil, ekonomik ve diğer birçok problemlerle ilgileniyorlar. - Altınpost olarak verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyoruz, başarılı çalışmalarınızın devamını diliyoruz. - Ben de size teşekkür ediyorum ve Türkiye’deki tüm kardeşlerimize selam ve sevgilerimizi gönderiyorum... (Röportaj: Behice Bağ)


NİSAN

Çarşamba, 23 Nisan

Abhaz-Çerkes Gençliği Forumu İkinci Etabı Sohum'da Başlıyor 21 Nisan günü Kabardey Balkar Cumhuriyeti başkenti Nalçik'te başlayan AbhazÇerkes Gençliği Uluslararası Forumu'nun ikinci etabı 24-26 Nisan günleri arasında Abhazya'nın başkenti Sohum'da gerçekleştirilecek. Nalçik'te düzenlenen birinci etapta forum katılımcıları anavatan ve diaspoardaki Çerkes gençliğinin sorunlarını tartıştılar ve Adige Xabze'nin korunması ile ulusal kültürün dirilişine Çerkes gençliğinin katılımı gibi konularda görüş beyan ettiler. Oturumların ardından Kaberdey köylerini ziyaret eden delege gençler, aralarında Suriye'den yakın zamanda anavatana dönüş yapanların da bulunduğu üniversite öğrencileri ile biraraya geldiler ve Kabardey Balkar Devlet Üniversitesi tarafından onurlarına düzenlenen gala konserine katıldılar. Nalçik'ten ayrıldıktan sonra Kıyı Boyu Şapsıh yerleşimlerini de ziyaret eden forum katılımcısı gençlerin 23 Nisan akşamı Sohum'da olmaları bekleniyor. 24 Nisan günü Sohum Öğretmen Evi Konferans Salonu'nda ikinci etabı başlayacak forumda Abhaz Kurtuluş Savaşı'nda Kuzey Kafkasya'dan gelen gönüllülerin zafere katkılarını konu edinen sunumun yanısıra, Arap Dünyası'nda Abhazlar, Rusya Federasyonu'nun Abhazya'nın kalkınmasına katkıları gibi başlıklarda tebliğler sunulacak. 25 Nisan günü ise bir yuvarlak masa toplantısı organize edilecek. Kabardey Balkar Devlet Üniversitesi ve Abhazya Devlet Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlik delege gençlerin onuruna düzenecek gezi ve eğlence etkinlikleri ile son bulacak. Abhaz Çerkes Gençliği Uluslararası Forumu'na Türkiye'den Thambılmish Caner Karataş- Mersin, Meremuko Mahmut Duman-Maraş, Tokmak Gökhan Şeref-Kayseri, Bıjıj Janberk Akçay –İzmir, Khüse Kanşav Dinçer –Ankara, katılıyor.

Çarşamba, 23 Nisan

Google Voice Abhazya'yı Tanıdı Abhazya artık Google Voice ülkeler listesinde. Google Voice, Gmail ve Google+ kullanıcılarının dünyanın her yerinde değişmeyen tek bir numara ile görüntülü görüşme imkanı sağlayan önemli bir Google uygulaması. ABD ve Kanada'daki kullanıcılar için ücretsiz olan bu servisten diğer ülkelerde belli bir tarife ile yararlanılabiliniyor. Google'ın Abhazya'yı bağımsız bir ülke olarak tanıyan bu adımından sonra Abhazya Google Voice Ülkeler Listesinin birinci sırasında yer alıyor ve 14 centlik bir dakika ücreti ile Dünyanın diğer yerleri ile arama yapılabilen bir tarifeye sahip.

81


NİSAN

Çarşamba, 23 Nisan

RusHidro Abhazya'ya Yatırım Planlıyor Abhazya hükümeti ülkede artan enerji ihtiyacı nedeniyle Perepadnaya Hidroelektrik Santrali'ni restore etme niyetinde. Ancak Kommersant Gazetesi'ne demeç veren Abhazya Başbakan Yardımcısı Beslan Eşba'ya göre bütçede bu kalem için yeterli ödenek yok. Bu nedenle Eşba, fizibilite çalışması ertesinde ortaya çıkacak maliyeti karşılamak için yatırımcıların ilgisini çekmeyi planladıklarını söylüyor. Aralık 2013 tarhinde aynı gazeteye demeç veren RusHidro Yönetim Kurulu Başkanı Yevgeni Dod, Perepadnaya Barajı'nın yenilenmesi ile ciddi olarak ilgilendiklerini ve bu barajın 340 MW olan potansiyel üretiminin bir bölümünü Rusya'ya ihraç edebileceklerini ifade etmişti.

Cuma, 25 Nisan

Lavrov'dan Abhazya ile İlgili Önemli Açıklama Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Abhazya Dışişleri Bakanı Viyeçeslav Çirikba ve Güney Osetya Dışişleri Bakanı David Sanokoev 25 Nisan günü Moskova'da biraraya geldiler. Biraraya gelen Bakanlar 2014-1015 yıllarını kapsayan bir işbirliği protokolü imzaladılar. İmza töreninin ardından Lavrov konuk Dışişleri Bakanları Çirikba ve Sanokoev'e Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'nın en üst düzey nişanını taktı. Bu imza töreninden ksa bir süre önce BDT ülkeleri, Abhazya ve Güney Osetya'dan genç diplomatların katıldığı forumda konuşan Lavrov, bir Abhaz katılımcının Kırım ve Abhazya mukayeseleri konusundaki görüşünü sorması üzerine "Abhaz halkının ve Abhaz liderliğinin Kırım'ın Rusya'ya katılması örneğini takip edeceğine dair hiç birşey duymadım bugüne kadar. Böyle bir durum yok. Biz, bağımsızlığı seçmiş olan Abhaz halkının iradesine saygı duyuyoruz. Abhazya bizim stratejik ortağımızdır..." dedi

Pazartesi, 28 Nisan

Gürcistan Cumhurbaşkanı Google'ı Estonya'da Şikayet Etti Estonya Devlet Başkanı'nın davetlisi olarak bulunduğu Tallinn'de düzenlenen Siber Güvenlik Konferansında bir konuşma yapan Gürcistan Devlet Başkanı Georgi Margvelashvili, Google Voice adlı haberleşme servisinde Abhazya'yı bağımsız ülkeler listesine alan Google'ı, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü ihlal etmekle suçladı. Hızını alamayan Gürcü lider ayrıca Google'ı Gürcistan'ın siber güvenliğini dijital alanda tehlikeye sok82


NİSAN

makla itham etti. Margvelashvili Abhazya'yı Google'da bağımsız ülkeler listesinde görmekten çok rahatsız olduklarını da ifade etti. (wwwen.trend.az)

Çarşamba, 30 Nisan

Abhaz Org Sanatçısı Gadeliya İstanbul'da Sahne Alıyor Genç ve başarılı org sanatçısı Luka Gadeliya, 3 Mayıs'ta vereceği resitalde St. Antuan Kilisesi'nde sahne alıyor. Abhazya Cumhuriyeti' nin öne çıkan sanatçılarından, genç ve yetenekli müzisyen Luka Gadeliya birçok uluslararası yarışmalarda ödüller kazandı. Sanatçı, 10. yüzyılda inşa edilen efsanevi Pitsunda katedralinde org çalıyor. Rusya Gnesin Müzik Akademisi'nden orgcu unvanıyla mezun olan Luka Gadeliya; Olivier Latry (Fransa), Guy Bovet, Ludger Lohmann (Almanya), Christopher Stembridge (Birleşik Krallık), Wolfgang Zerer, Juergen Essl, Hans - Ola Ericsson (İsveç), Narine Simonyan, Cameron Carpenter, Ben van Oosten vb. gibi önde gelen orgcuların master derslerine katıldı. 2008 yılında Harlem'de (Hollanda) Org Sanatçıları Yaz Akademisi'nde staj yapan genç sanatçı, 2006 yılından beri Pitsunda Katedrali Oditoryumu'nda org solistidir. Ayrıca 2011 yılından beri ünlü Moskova Tchaikovsky Konservatuarı'nda yüksek lisans öğrencisi olan Gadeliya, Rusya (Moskova, Volgograd, Kirov, Soçi, St. Petersburg vs.), Ukrayna (Kiev, Kharkov), Letonya ve Kazakistan'da konserler verdi. Sanatçı, 2010 yılından beri Rus Kültür Ajansı ve Abhazya tarafından Kültür Mevsimi: Rusya - Abhazya başlığıyla yürütülen projenin katılımcısıdır. Etkinlik Türkiye'nin Abhaz kökenli ilk kadın ressamı Mihri Müşfik Açba anısına yapılacak. Program: J/S/Bach Passacalia, J/S/Bach Preludia and fuga e-moll, J/S/Bach Preludia and fuga amoll Abkhazian capriccio, M.Glinka Thernomor march, J.Bonnet Caprice heroique, ChM.Widor "Lamento". "Lauda Sion" from "Suite Latina", L.Boellman Toccata 03 Mayıs 2014 20:30 - St. Antuan Kilisesi, İstanbul. (Biletix)

Çarşamba, 30 Nisan

Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi D. Gulya'yı Andı 29 Nisan Salı günü Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi (Demografya) yazılı Abhaz edebiyatının kurucusu ve Abhaz Alfabesinin müellifi Dirmit Gulya'nın 140. doğum yıldönümü nedeni ile bir anma yaptı. Sohum'daki Filarmoni Binası önündeki Dirmit 83


Dirmit Gulya Kimdir? Şair araştırmacı, tiyatrocu, yazar, dilbilimci, eğitmen, gazeteci ve halk önderi Dirmit Gulya yazılı Abhaz Edebiyatı'nın atasıdır. 1892 yılında henüz 17 yasındayken K. Macavaryan ile birlikte, Abhaz alfabesini ve okuma kitabını hazırlayarak Gürcistan'da yayınlanmıştır. İlk şiirleri 1912 yılında yine Gürcistan'da yayınlanmıştır. 1918 yılında yazdığı "Yabancı Gök Altında" adli öyküsü ilk Abhazca edebi düz yazı örneğidir. 1925 yılında bastırdığı "Abhaz Tarihi" ise çalışmalarını ölümsüzleştirir. Gürcistan Bilimler Akademisi’nin, Abhaz Dili - Edebiyatı Tarihi Enstitüsü’nde, Abhaz Dili Akademisi Başkanlığı görevini uzun yıllar sürdürmüştür. D. Gulya sürgünde yaşayanları da unutmayarak "Şansı Yaver Gitmeyen İnsan" adlı eserini kaleme almış ve birçok Gürcü, Rus ve Oset yazarın yapıtlarını Abhazcaya kazandırmıştır. "Yapıtlarımın hepsi ulusum üzerinedir" diyen Gulya dil, tarih, kültür ve sanat çalışmalarıyla Abhaz halkının unutulmaz şahsiyetleri arasındaki mümtaz yerini almıştır.

Çarşamba, 30 Nisan

Abhazya'da Tatil Günleri Yeniden Düzenlendi Abhazya Meclisi bugün kabul ettiği bir kanunla Abhazya'daki tatil günlerini yeniden düzenledi. Yeni düzenlemeyle bugüne kadar tatil günleri arasında bulunmayan 23 Mayıs Aziz Simon Zealot Günü, 28 Ağustos Meryem Ana'nın Göğe Kabülü Günü, Ortodoks Paskalyası'nı takip eden Pazartesi günü (her yıl farklı bir günde kutlanıyor) tatil günlerine eklendi. Buna göre Abhazya'daki resmi tatil günleri şöyle oldu: 1-2 Ocak - Yeni Yıl; 6 - 7 - 8 Ocak - Christmas: 14 Ocak - Azhırnıhua (Geleneksel Abhaz Yeni Yılı); 8 Mart - Dünya Kadınlar Günü; 1 Mayıs - İşçi Bayramı; 9 Mayıs - Zafer Günü (Nazi Almanyası'nın teslim olduğu gün); 23 Mayıs - Aziz Simon Zealot Günü; 28 Ağustos- Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Günü; Orthodoks Paskalyası ve takip eden Pazartesi. 84

NİSAN

Gulya anıtına çiçek bırakılmasıyla başlayan program ardından Geri Dönüş Komitesi binasındaki etkinlik salonunda devam etti. Salon'daki etkinlikte Dirmit Gulya'nın hayatı ve eserlerini konu edinen bir belgeselin gösterilmesinin ardından, geleneksel Abhaz müzik aletlerini icra eden sanatçılar sahne aldılar. Ardından genç repatriantlar Dirmit Gulya hakkında yazılan şiirleri okudular, dans gösterisi yaptılar. Son olarak da Abhazya Devlet Geri Dönüş Komitesi Başkanı Hrips Copua günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma yaptı. Etkinliğe kurum çalışanlarının yanısıra, Abhazya Yazarlar Birliği Başkanı Anzor Mukba başta olmak üzere birçok yazar ve şair ile çok sayıda repatriant da katıldı.


NİSAN

30 Eylül - Abhazya Bağımsızlık Bayramı (Ayaayra); 26 Kasım - Abhazya Anayasası Bayramı Kurban Bayramı'nın ilk günü. (Apsnypress)

Çarşamba, 30 Nisan

Abhaz Radyosu 82 Yaşında Bugün 30 Nisan Abhaz Radyosu'nun kuruluş yıldönümü. Bundan tam 82 yıl önce Abhaz Radyosu ilk yayınını yapmıştı. Abhaz Radyosu çalışanlarını bu mutlu günlerinde Abhazya Devlet Üniversitesi (ASU) Gazetecilik Bölümü öğrencileri yalnız bırakmadı. Abhaz Devlet Radyo ve Televizyonu (AGRTK) binasına gelen çok sayıda öğrenci AGRTK Genel Müdürü Alkhas Cholokua ile Abhaz Radyosu Editörü Susana Sadzba'yı ve Radyo çalışanlarını kutladılar. Öğrencilere ASU profesörü Katerina Bebiya da eşlik etti ve o da radyo çalışanlarını 82 yıldır Abhaz kültürüne sundukları aralıksız katkıdan ötürü tebrik etti.

85


86


MAYIS

Perşembe, 01 Mayıs

Gürcistan Dolaylı Yoldan NATO'ya Üye Olmaya Çalışıyor Gürcistan'ın NATO'ya üye olmak için uygulamaya koyduğu yeni manevraları hakkında Jamestown.org'a bilgi veren Gürcü parlamentosunun kıdemli üyesi ve eski Gürcistan Başbakanlık Müsteşarı Petre Mamradze'nin açıklamaları Kafkasya'da güvenlik ve istikrar isteyen çevrelerde kaygı uyandırdı. Bilindiği üzere Gürcistan uzun bir süreden bu yana NATO'ya üye olmaya çalışıyor. Ama bu teşkilatın müktesabatı uyarınca komşuları ile toprak ihtilafı bulunan ülkelerin üyeliğe kabul edilmesi mümkün değil. Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanıyan komşusu Rusya Federasyonu ile diplomatik ilişkileri 2008 yılındaki 5 Gün Savaşı'ndan bu yana kesik olan Gürcistan bu engeli aşmak için dolambaçlı yollar arayışı içinde. Petre Mamradze'ye göre yeni Gürcü Yönetimi, Abhazya ve Güney Osetya'nın toprak bütünlüğünün korunması kapsamından çıkartılmasını baştan kabul etme karşılığında, Gürcistan’ın NATO’ya tam üye olmasına izin verilmesini talep ediyor. Bir başka ifade ile bu teklif kabul edilirse Gürcistan NATO'ya üye olacak ama Teşkilatın ünlü 5. maddesindeki korunma taleplerini Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili hususlarda talep edemeyecek. Buna karşılık NATO üyeleri de Abhazya ve Güney Osetya'yı resmen tanımayacaklarını bir kez daha ilan edecekler. Hangi formülle olursa olsun Gürcistan'ın NATO'nun tam üyesi olmasının bölgedeki istikrar ve güvenliğe açık bir tehdit teşkil edeceğini ve Rusya Federasyonu'nun bu tür bir oldu bittiyi kabul etmeyeceğini düşünen pek çok dış politika uzmanı ise Gürcistan'ın bu yeni manevrasını -kısa vadede bir sonuç getirmeyecek olsa da- ateşle oynamak olarak niteliyorlar. (jamestown.org)

Pazartesi, 05 Mayıs

Çirikba'ya Büyük Nişan Takdim Edildi Viyaçeslav Çirikba Rus Dışişleri Bakalığı'nın en yüksek nişanı ile onurlandırıldı Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Viaçeslav Çirikba Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un talimatıyla ‚Uluslararası İşbirliğine yaptığı katkılardan dolayı‛ Rus Dışişleri Bakanlığı'nın en yüksek nişanı olan "Uluslararası İşbirliğine Katkı Nişanı" ile onurlandırıldı. Tören Rus Dışişleri Bakanlığı binasında görkemli bir atmosferde gerçekleştirildi ve Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov basının huzurunda nişanı takdim etti. (Abhazya Dışişleri Bakanlığı)

87


Yandex'e Göre Bu Yıl Abhazya Rusların En Çok Rağbet Ettiği Yerler Arasında Abhazya'da 2014 yaz sezonu, ülkeyi ziyaret eden turist sayısındaki artış açısından çok başarılı geçecek gibi görünüyor. Önceki yılların aksine, Mayıs ayı başında olmamıza ve Abhazya'da turizm sezonu henüz başlamamasına rağmen daha şimdiden Sohum ve Gagra'ya çok sayıda Rus turistin geldiği gözleniyor. Gerek turlarla, gerekse de bireysel olarak gelen turistler Abhazya'nın eşşiz güzellikteki ilkbaharının tadını doyasıya çıkarıyorlar. Bu yıl Abhazya'da turizm sezonunun iyi geçeceğinin ipuçları aslında Yandex'in yakınlarda açıkladığı raporlarda görülüyor. Rus turistlerin önümüzdeki dönem tatil eğilimlerini internetteki aramalarını baz alarak kestirmeye çalışan Yandex raporunda kendini açığa vuruyor. Söz konusu rapora göre Abhazya, Birçok ünlü tatil ülkesini geride bırakarak, Rusların tatil yapmayı en çok planladıkları ülkeler listesine girmeyi başarmış durumda. (russiansearchmarketing.com)

Salı, 06 Mayıs

Abhazya Anayasa Mahkemesi Kuruldu Abhazya Meclisi'nden 16 Nisan'da geçen ve Abhazya Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş esasları ile söz konusu Mahkemenin görevlerini düzenleyen kanun, Abhazya Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi. Böylece Abhazya da, gelişkin demokrasinin önemli organlarından biri olarak kabul edilen Anayasa Mahkemesine sahip olan sayılı ülkeler arasında yerini aldı. Yürürlüğe giren kanun uyarınca, bağımsızlığı ve tarafsızlığı için her türlü evrensel demokratik şartların karşılandığı Abhazya Anayasa Mahkemesi, sadece kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararlarının, Bakanlar Kurulu Kararlarının ve her türlü resmi devlet yönetmelik, tüzükleri ile emirnamelerin Anayasa'ya uygunluğunu denetlemekle kalmayacak, ayrıca Abhazya'da devlet organları arasındaki her türlü ihtilafın çözüme bağlandığı yargı makamı olacak. Öte yandan yeni kanunla, Anayasada kendilerine tanınan Anayasal Hak ve Özgürlüklerinin kamu gücünü kullanan herhangi bir erk tarafından ihlal edildiğini düşünen Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlarına, Abhazya Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru imkanı da getirildi. (Apsnypress)

88

MAYIS

Salı, 06 Mayıs


MAYIS

Çarşamba, 07 Mayıs

İşte Abhazya'nın Pırıl Pırıl Genç Diplomatları Abhazya Genç Diplomatlar Konseyi ilk toplantısını Abhazya Dışişleri Bakanlığı binasında yaptı. Toplantıya Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın genç çalışanlarının yanı sıra Abhazya Devlet Üniversitesi (AGU) Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencileri de katıldı. Abhazya Dışişleri Bakanlığı Hukuk Servisi'nin yöneticilerinden Amina Lazba Konsey Başkanlığı'na seçilirken, AGU Uluslararası İlişkiler Bölümü 3. sınıf öğrencisi Aublaa Madina Konsey Sekreterliği görevine getirildi. Konseyin çalışmalarına ise Abhazya Dışişleri'nin genç Bakan Yardımcısı İrakli Hintba nezaret edecek. Bilindiği üzere Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın en önemli misyonları arasında Abhaz Diplomatik Servisinin geleneklerinin sürekliliğinin sağlanması için genç diplomatların mesleki gelişimlerinin temini ve uluslararası ilişkiler bölümü öğrencilerinin diplomatik aktiviteye adaptasyonu bulunuyor.

Çarşamba, 07 Mayıs

Abhazya Gürcistan ve Batılı Hamilerini Uyardı İngiliz Dışişleri Bakanı William Hague'nin Gürcistan'a gerçekleştirdiği ziyaret ve bu ziyaretin güncel bölgesel sorunların yanısıra Gürcistan'ın AB ve NATO'ya üyeliği ile ilgili ihtimallerle, Abhazya ve Güney Osetya'daki durumun tartışılması olarak ilan edilen ajandası, Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın tepkisini çekti. Batılı güçlerin Rusya'dan intikam almak için Ukrayna'da sahneledikleri oyunların benzerlerini Abhazya üzerinde de sergileme ihtimalleri olduğunu haklı olarak düşündüklerini belirten Abhaz Dışişleri yetkilileri, Batının son dönemde bölgedeki politikalarının bağımsız Abhazya'nın varlığını bir türlü kabullenemeyen Gürcistan'daki rövanşist güçlerin elini güçlendireceğini ifade etiler. Abhaz Dışişleri yetkilileri, NATO'nun Gürcistanla ilgili niyetlerinin, NATO Güçleri Avrupa Komutanı Phillip Bridlava'nın, Ukrayna olayları nedeniyle, İttifakın Doğu Avrupa ülkelerinde kalıcı askeri üsler kurulmasını düşündüğünü ifade ettiği son açıklamalarının ışığında ele alınması gerektiğini söylediler. Gürcistan'daki bir takım sivri zekalı politikacıların Gürcistan'da NATO üsleri kurulmasını sağlamak için NATO'nun bu yaklaşımından faydalanmaya çalışabileceğini belirten Abhaz Dışişleri yetkilileri, bunun bölgenin güvenliği için bir çok olumsuzluklara yol açacağını ve bu tür adımlara Abhazya'nın tepkisinin, Rusya ile mevcut askeri işbirliğini daha da sıkılaştırmak olacağını ifade ettiler. (Apsnypress)

89


Türkiye Gazeteciler Federasyonu Abhazya'ya Geliyor Türkiye Gazeteciler Federasyonu 44. Başkanlar Kurulu toplantısı için 80 kişilik bir heyet Abhazya’nın başkenti Sohum’a geliyor. Türkiye Abhaz Kültür Dernekleri Federasyonu, Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Abhazya Cumhuriyeti Geri Dönüş Devlet Komitesi, Abhazya Cumhuriyeti Gazeteciler Birliği, Apsny Press, Abhaz Devlet Radyo Ve Televizyon Kurumu tarafından da desteklenen organizasyon, Türkiye Cumhuriyeti’nde Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsız, egemen, demokratik bir devlet olarak olumlu bir imajının oluşturulması, Abhazya Gazeteciler Birliği’nin, Türkiye Gazeteciler Federasyonu’na gözlemci olarak kabulü (ya da iki kuruluş arasında işbirliği anlaşması yapılması), Abhazya ile Türkiye’nin gazeteci örgütleri arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından çok önemli görülüyor. 9-12 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek organizasyonla TGF’nin bu etkinlikle ulaşmayı amaçladığı kendi kurumsal hedeflerinin yanısıra Türkiye ile Abhazya arasında dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerinin güçlendirilmesi, Türkiye’de Abhazya toplumu ve kültürü, ülkenin sosyo-ekonomik gelişmesi, dış politika pozisyonları ve yönelimleri ile ilgili objektif bilgilerin artırılması da amaçlanıyor. (abhazfederasyonu.org)

Cuma, 09 Mayıs

"Türkiye'nin Abhazya'nın Bağımsızlığını Tanımasını İstiyoruz" Abhazya Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Çirikba'nın 44. Başkanlar Kurulu Toplantısı için Abhazya'ya gelen Türkiye Gazeteciler Federasyonu temsilcilerine yaptığı önemli konuşmanın tam metnini siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. ‚Değerli arkadaşlar, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Konseyi 44. Genel Toplantısı ve 1. AbhazyaTürkiye Gazeteciler Kongresi çerçevesinde Abhazya Cumhuriyeti’ne hoş geldiniz. Abhazya Devleti, Türkiye Cumhuriyeti ile olan tarihi ve kültürel bağlarına büyük değer atfetmekte ve iki dost halk arasındaki temas ve iletişimin yoğunlaşmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Biz eşi benzeri olmayan bir dönemden geçmekteyiz. Yeni, özgür, bağımsız bir Abhazya inşa ediyoruz. Ancak hiçbir ülke dostları olmadan gelişemez. Rusya Federasyonu ile sağlam bir ortaklık ve müttefiklik ilişkisi kurduk. Diplomatik ya da yalnızca dostane ilişkilerimiz olan başka ülkelerle bağlarımızı güçlendirmekteyiz. Genel olarak, mevcut temasların güçlendirilmesi ve dış dünya ile yeni iletişim kanallarının çoğaltılması, Abhaz devletinin öncelikleri arasındadır. Bu aşamada Abhazya Cumhuriyeti’nin dış politika faaliyetlerinin temel amacı, Abhazya’nın uluslararası arenada daha fazla ülke tarafından tanınması, Birleşmiş Milletler’e ve diğer uluslararası organizasyonlara üye olmasıdır. 90

MAYIS

Perşembe, 08 Mayıs


MAYIS

1992 yılında Abhazya’ya yaptığı saldırıyla binlerce sivilin ölümüne ve ülkemizin ekonomisinde telafi edilemez zararlara sebep olan Gürcü yönetimi bugün de Abhazya’nın dış politikasını sekteye uğratmak ve uluslararası ilişkilerin genişlediği, küreselleşme çağında akıl almaz bir şekilde halkımızı uluslararası düzeyde yalnızlaştırmak için mümkün olan her araca başvurmaktadır. Gürcistan’ın baskısı sonucunda Abhazya ile Türkiye arasında başarıyla işlemiş olan gemi ulaşımı durdurulmuş, yurttaşlarımız doğrudan ulaşım imkânından mahrum bırakılmıştır. Geçen yılın Nisan ayında, 1920 yılında Ankara’da düzenlenen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk toplantısının anısına Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen Çocuk Bayramı programında ilk başta resmi olarak yer alan Abhaz dans topluluğu, Gürcistan’ın çabalarıyla programdan çıkarılmıştır. Gürcistan’ın askeri gemileri, Türkiye’den Abhazya’ya çeşitli ürünler taşıyan Türk ticaret gemilerine el koymayı sürdürmektedir. Ne yazık ki, yeni Gürcistan yönetiminin de Abhazya halkını dış dünya ile kültürel ve sosyal iletişimden soyutlamak için her yola başvurduğunu belirtmek gerekir. Buna rağmen, Abhazya Cumhuriyeti komşu ülkelerle, özellikle de büyük bir bölgesel güç olan Türkiye Cumhuriyeti ile iyi ilişkiler geliştirmeye odaklanmış sistemli ve tutarlı bir dış politika programı oluşturmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkileri çerçevesinde, Abhazya Cumhuriyeti’nin dış politika çalışmalarının ana hedefleri şunlardır: 1. Türkiye Cumhuriyeti tarafından Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınması. 2. Ankara’da Abhazya Cumhuriyeti ve Sohum’da Türkiye Cumhuriyeti diplomatik temsilciliklerinin açılması. 3. Pasaportların (seyahat belgelerinin) ve diğer hukuki evrakların karşılıklı olarak tanıması. 4. Abhazya Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında hava ve deniz ulaşımının başlatılması. 5. Türk yatırımlarının Abhazya ekonomisine çekilmesi. Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti ve diğer Ortadoğu ülkeleri ile güçlü bölgesel işbirliği kanalları kurulması, bu ülkelerdeki Abhaz diasporası ile yakın temaslar sayesinde var olan bağların güçlendirilmesi yönünde bir dış politika izlemektedir. Özellikle vurgulamak isterim ki, Abhaz Dernekleri Federasyonu yönetimi ile kurulan koordinasyon sayesinde son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti, şehirleri ve bölgeleri ile iyi komşuluk ilişkileri kurmak konusunda önemli gelişmeler kaydettik. Kardeşlerimizin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde Abhaz dili eğitimini öngören kanunun Türkiye Parlamentosu tarafından kabul edilmesinin önemine büyük bir memnuniyetle vurgu yapmak gerekir.

91


Cuma, 09 Mayıs

Nazilere Karşı Savaşırken Can Veren 17 Bin Abhazyalı Asla Unutulmayacak İkinci Dünya Savaşı’nın bitip, Nazi Almanyasının teslim olduğu gün olan 9 Mayıs bir çok eski Sovyet ülkesinde olduğu gibi Abhazya’da da coşkuyla kutlanan bir bayram. Küçük bir ülke olan Abhazya’nın onbeş bini aşkın vatandaşını Hitler Faşizmini durdurmak için cephelerde kaybettiği düşünüldüğünde, 9 Mayıs’ın Abhazya için ne kadar önemli bir bayram olduğu daha iyi anlaşılacaktır. İşte bu nedenle bu 9 Mayıs’ta da tıpkı geçmiş senelerde olduğu gibi başta başkent Sohum olmak üzere tüm Abhazya’da törenler, askeri geçitler ve çeşitli kutlamalar gerçekleştirildi. Bu törenler içinde hiç şüphesiz en kalabalık ve coşkulu olanı Sohum Meçhul Asker Anıtı önünde yapılanıydı. Bu törende tüm gözler bu büyük zaferi armağan eden ve faşizmin karşısında bedenlerini siper eden Abhazyalı savaş gazilerindeydi. Bu kahramanlardan biri olan ve savaşta yaralanarak sakat kalan Oçamçiralı savaş gazisi Georgi Dgebuladze İvaNovyç ile siz değerli Altın Post okurları için editörlerimizden Anıt Baba (Papba) bir söyleşi yaptı. Bu kahraman Abhazyalının ilginç ama bir o kadar da trajik öyküsü eminiz sizleri de duygulandıracak. 92

MAYIS

Değerli arkadaşlar, eminim ki Abhazya’ya bu ziyaretiniz Abhaz ve Türk halkları arasındaki tarihsel iyi komşuluk ilişkilerini güçlendirecek ve Türk kamuoyunun Abhazya’yı ve barışçıl Abhaz halkını daha iyi tanımasına vesile olacaktır. 17. yüzyılda büyük Türk gezgin Evliya Çelebi dünyaca ünlü ‘Seyahatname’ isimli kitabında Abhaz halkını tasvir eden ilk gezginlerdendir ve hatta bize dönemin Abhaz dili ile ilgili son derece değerli bir tanıklık bırakmıştır. Çelebi’nin annesi ile dayısı Sadrazam Melik Ahmed Paşa’nın Abhaz asıllı olmaları ayrıca dikkate değerdir. Osmanlı divanında birçok Abhaz vardır. Birçok padişahın annesi ve eşi Abhazdır. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken de Mustafa Kemal’in yanında çok sayıda Abhaz ve Çerkes yer almıştır. Türkiye’nin ilk başbakanı, Atatürk’ün sadık müttefiki Rauf Orbay Abhaz asıllıdır. Bugün, 21. yüzyılda, Abhaz ve Türk halkları arasındaki ilişkilerde yeni bir çağın başlamasını umuyorum. Bizler, Karadeniz’in iki yakasında yaşayan yakın komşularız. Birbirimizi daha iyi tanımalıyız. Özellikle inşaat, tarım ve turizm alanlarında birlikte iş yapma, kültür, eğitim ve spor alanlarda paylaşımlarda bulunma potansiyellerimiz büyüktür. Türkiye vatandaşı olan Abhaz, Çerkes ve Ubıh kardeşlerimizden oluşan diaspora, Türkiye Cumhuriyeti ile aramızda bağ kurmaktadır. Abhazya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi bir geleceğe sahip olacağından kuşkum yok. Dinlediğiniz için teşekkür eder sözlerimi bitirirken sizleri bir kez daha en içten duygularımla selamlar ve Abhazya’ya hoş geldiniz derim. Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Çirikba 09 Mayıs 2014 Sohum-ABHAZYA‛


MAYIS

-Merhaba bize kendinizden biraz söz eder msiniz? Nerede, ne zaman dünyaya geldiniz? -1927 yılının 10 Mayıs’ında Abhazya’da Oçamçira’nın bir köyünde doğdum. Daha 10 yaşındayken babam Troçkist olduğu gerekçesi ile önce tutuklandı, sonra da kurşuna dizildi. Bir yıl geçmeden ben de daha 11 yaşında dünyadan habersiz bir ufacık çocuk olmama karşın babamdan ötürü olsa gerek ‚Troçkist‛ suçlamasıyla gözaltına alındım. 1938-1942 yılları arasında yani 15 yaşıma kadar dört yıllık bir süreyi, dışarıda gece mi, gündüz mü olduğu anlaşılmayan büyük ve karanlık bir binada geçirdim. Çıktıktan sonra Tiflis yakınlarında olduğunu anladığım bu binada, günlük 1 kara ekmek ve su ile o kadar uzun süre nasıl olup da hayatta kaldım bugün bile aklım almaz. -Savaşın başladığını bu binada mı öğrendiniz? -Evet. Ama ilk zamanlar pek sağlıklı bir bilgi alamıyorduk. 1942 yılında bir gün aniden bu binadan çıkarıldık. Yüzlerce kişiydik. Tiflis istasyonuna götürüldük. Orada yük vagonlarına bindirildik. Nereye götürüldüğümüz hakkında pek bir fikrimiz de yoktu. Nihayetinde bir gün sonra Vladikavkaz istasyonunda trenden indirildik ve bir askeri birliğe götürüldük. Orada bize yemek verildi. Dört yıl sonra yediğim ilk yemekti. Ne kadar şaşırdığımı size anlatamam. Normal yemeğin nasıl bir şey olduğunu unutmuştuk biz. Sonra bir garaja konduk. Bir müddet geçince beşer beşer almaya başladılar. İçerde kalanlar olarak dışarıya gidenlerin akıbetin ne olduğu hakkında tahminler yapıyorduk. Bazıları onların kurşuna dizildiğini düşünüyordu, bazıları da bizi kurşuna dizmek için buraya kadar getirip yemek yedirmelerinin saçma olacağını söylüyordu. Meğerse dışarı götürülenlerin saçı sakalı kesilip temizleniyor, asker kıyafeti veriliyormuş. Yani askere alınmışız ama haberimiz yokmuş. Bu askeri birlikteki hayat önceki döneme göre çok iyiydi. Yemekler güzel, yatacak yerler temiz ve tertipliydi. Ayrıca spor yapabiliyorduk. Ama bizleri yine de diğer normal askerlerden ayırıyorlardı. Çünkü bizler ‚sakıncalılardık‛. Örneğin bize silah verilmesi yasaktı ve bir de sık sık eğer kaçmaya çalışırsak acımadan vurulacağımız söyleniyordu. -Cepheye ne zaman yollandınız? -Sadece bir ay sonra askeri birlikteki mutlu günlerimiz bitti. Kafamıza bir baret, elimize kazma kürek verdiler ve istihkamcı olarak cepheye sürüldük. Grozni’yi Almanlardan kurtaran birliklere katılabilmek için Kuban’dan, Tiharetsk’e kadar yürüdük. Sürekli çatışma vardı ve sık sık uçakların saldırısına maruz kalıyorduk. En korkuncu da bu saldırılardı. Bu yürüyüşümüz tam bir ay sürdü. 400 kişilik istihkam birliğinden ben dahil sadece 11 kişi hayatta kaldı. Şartlar o kadar ağırdı ki bizim hayatta kalmamız da aslında mucizeydi. Tiharetsk’te bu 11 ‚sakıncalıya‛ da silah verdiler. Ateşle sınanmıştık ve artık bize güveniyorlardı. Ben 7. Tugay emrine verildim. İlk gün bütün askerleri sıraya dizip araba kullanmayı bilen olup olmadığını sordular. Abhazya’da bizim oralarda daha o yıllarda bile çocuklara araba sürdürmek merakı vardı. Ben de daha on, on bir yaşımda bacak kadar bir çocuk olmama rağmen şoför koltuğuna çok oturmuştum. Koca birlikten ben dahil dört kişi beş adım öne çıktık. Hala o kadar küçüktüm ki bir tek bana inanmadılar ve imtihan ettiler. Askerde bir buçuk tonluk denen bir araç vardır ona bindirdiler bir subayla beraber. O da bana çeşitli komutlar verdi. 500 metre kadar sürdüm. Şaşırdı, sonra beni dar bir yola soktu ve bir müddet daha gittik. Sonra o dar yolda geri vites ana yola kadar gelmemi istedi. Bunu da başarınca araba kullanmayı 93


94

MAYIS

cidden bildiğime ikna oldular. Yalnız bir sorun vardı. Ehliyetim yoktu. Bunu komutanlara söyleyince epey bir güldüler. Öyle ya savaşın ortasında askeri bir arcı hangi polis durdurup ehliyet soracaktı ki… -Bu şekilde şoförlüğe mi başladınız. -Evet önce Leonidov isimli bir subayın şoförlüğünü yaptım. Sonra da Novorosisk yakınlarında Kuban bölgesini Almanlardan temizleme işinde yardımcı olmak için kurulan yeni bir hava üssünde görevli Kablevski isimli bir pilotun emrine verildim. Bu dönem şahit olduklarımız çok korkunçtu. Almanlar partizanlara yardım ettiklerinden şüphelendikleri sivilleri kadın çocuk demeden topluca katletmeye başlamışlardı. İnsanları egzoz gazı kasalara verilen özel imal edilmiş kamyonlara dolduruyor, öldürdükten sonra çukurluk alanlara cesetleri atıyorlardı. Geri çekilen Alman birliklerinin ardında her yerde bu toplu mezarları bulmaya başlayınca Sovyet ordusu da acımasızlaştı. Artık Almanları geçmişteki gibi esir almıyorduk. Yakalanan Alman derhal vuruluyordu. Sonunda Almanlar Kuban’dan tamamen temizlendiler. Ta Rostov’a kadar çekildiler. 1943 yılıydı. Ardından Harkov’a ulaştık. Bu arada Sovyetler için çok önemli kömür madenlerini de geri almıştık. -Savaş artık çok hızlanmıştı herhalde. -Evet. Buradan Kursk denen yere geldik. Burada öyle bir savaş oldu ki. Ne daha önce olmuştur bence, ne de bundan sonra olur. Düz bir ovada binlerce tank, yüz binlerce asker birbirine girdi. Adeta demirden iki dev ölümüne çarpışıyordu. Biri muhakkak ölecekti. Yanan tanklar alev alev her yeri aydınlattığı için gece yoktu. Topçuların bitmeyen yağmurunun tozu ve tüten yanık araçların dumanı gökyüzünü kapladığı için gündüz de yoktu. Sanki cehennem yeryüzüne inmiş gibiydi. Zaten benim savaşım da bu ovada bitti. Bir gün içinde bulunduğumuz araç isabet aldı. Subaylar, askerler hepimiz kan revan içinde kaldık. Benim ayaklarım parçalandı. Bizi önce bir sahra hastanesine götürdüler. Ama saatlerce kimse yüzümüze bile bakmadı. Çünkü her yer yaralı doluydu. Sonra ilk müdahalenin ardından beni Harkov’a askeri hastaneye naklettiler. Orada Olga adında kadın bir doktor sayesinde hayatta kaldım. Beni defalarca ameliyat etti. Üstüne bir de tifo olmuştum o yaralı halimle. Adeta kendi çocuğu gibi herkesten ayrı bir ihtimamla baktı bana. Sanırım yaşımın küçüklüğüne acımış olmalı. Tifoyu atlatınca beni taburcu ettiler ama ayaklarım artık sakattı bu nedenle askerliğe elverişli olmadığıma karar verip beni terhis ettiler. Bir yakının var mı dediler. Onlara Abhazya, Oçamçira’da bir ailem olduğunu ama hayatta olup olmadıklarını bilmediğimi söyledim. Gerçekten de onlara ulaştılar. Eğitimli bir kadın olan teyzem gelip beni aldı. Zira tek başıma yürüyemiyordum. Önce Krasnodar’a, oradan Soçi’ye nihayetinde de Abhazya Oçamçira’ya vardık. Anneme kavuştum. Altı yıldır benden tek bir haber bile alamamıştı. -Sonra neler yaşadınız? -Bir süre yattım. Topallayarak da olsa biraz yürümeye başlayınca iş aramaya başladım. Savaşmama ve madalya almış olmama rağmen hiçbir yerde bana iş vermediler. Kimse sakıncalı bir ‚troçkiste‛ iş vermek istemiyordu. Yani ‚troçkistliğim‛ yeniden hatırlanmıştı. Güç bela bir Kolhoz’da bir iş buldum ve orada hayatımı kazanmaya başladım.


MAYIS

-Savaşın bittiğini nerede, nasıl öğrendiniz ve neler hissettiniz? -Kolhozda radyo yoktu. O nedenle müjdeli haberi okuldan dönen küçüklerden aldık. Savaş bitti! Hitler yenildi! diye çılgınlar gibi bağırıyorlardı. O an ne kadar sevindiğimi size anlatamam. Savaş öyle büyük bir felakettir ki yaşamayan anlayamaz. En korkunç kabustan bile kötüdür. O nedenle gerçek bir savaşı yaşamış olan birisi herhangi bir savaşın bittiğini duyunca bile tarifsiz bir sevinç duyar. Kendi yaşadıklarını başkaları yaşamayacak diye mutlu olur. Ben de işte öyle tarifsiz bir sevinç duydum savaşın bittiğini duyunca. Bu nedenle onca arkadaşımı kaybettiğimi bana her sene yeniden hatırlatmasına rağmen 9 Mayıs benim için en mutlu gündür. Çünkü o gün bu dünyanın bugüne kadar gördüğü en korkunç savaş sona erdi. O gün bugün yeri geldikçe Büyük Anayurt Savaşı (İkinci Dünya Savaşı ç.n.) bile bittiyse her savaş bir gün bitecektir derim hep. -Georgi İvaNovyç size biraz özel bir soru sormak isterim. Akla hayale gelmeyecek şeyler yaşamışsınız hem de çocuk yaşınızda. Bütün bunları düşündüğünüzde Sovyetler için ne düşünüyorsunuz. Bir de anladığım kadar bu ‚troçkistlik‛ suçlaması sizin peşinizi hiç bırakmamış. Acaba Troçki’nin kitaplarını okudunuz mu, görüşlerini bilir misiniz? -Önce şu troçkistlik işinden başlayayım. Ben küçükken köy ilkokullarına 9 yaşında başlanırdı. Yani köyden alınıp o binaya tıkıldığımda daha iki senedir okuldaydım. Altı yıl sonra döndüm ve yaşamak için hep çalıştım. Yani pek okur yazar bir insan değilim. Beni hayat eğitti, terbiye etti. Kısacası hep troçkist damgası ile yaşadım ama Troçkinin hiçbir kitabını okumadım. Küçük yaşta yaşadıklarım ve Sovyetler hakkında hissettiklerime gelince, evet bu başımdan geçenler hiç şüphesiz trajikti. Ama kendi trajedimden yola çıkarak tüm bir Sovyetleri kötülemeyi gene de adil bulmam. Bence Sovyetler her şeye karşın iyiydi. Sıradan insan yarın ne olacağım diye düşünmezdi, gelecek kaygısı taşımazdı. Sonra ülkede kanun vardı, nizam vardı. Yani ben geçmişi hatırladığımda sadece kötü günleri hatırlamıyorum. Çok güzel günler de yaşadık. -Teşekkürler Georgi İvaNovyç. Hem bu güzel söyleşi hem de kendi bedeninizi siper edip tüm dünyayı Hitler faşizminden kurtaran milyonlarca isimsiz kahramandan biri olduğunuz için. (*) Söyleşi ile ilgili yardımlarından ötürü İnver Alshunda'ya teşekkürü bir borç biliriz. (Röportaj: Anıt Papba)

Çarşamba, 14 Mayıs

Abhazya Soma'daki Facia İle İlgili Türkiye'ye Başsağlığı Diledi Abhazya Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Çirikba, Soma'da yaşanan maden faciası ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na bir başsağlığı mesajı yolladı. V. Çirikba mesajında özetle şunları bildirdi: "Abhazya Cumhuriyeti olarak Manisa Soma'da çok büyük can kaybına yol açan maden faciası ile ilgili haberleri büyük bir üzüntü ile öğrendik. 95


Cuma, 16 Mayıs

İstanbul Sanayi Odası'ndan Sürgün Anısına Kafkasyalı Ressamlar Sergisi İSO (İstanbul Sanayi Odası) Kafkas Sürgünü'nün 150 yılı anısına Kafkasyadan ve Türkiyeden Çerkes Ressamların katıldığı ‘Kafkasya’ konseptli karma resim sergisi düzenliyor. Sergini açılış kokteyli 20 Mayıs Salı günü saat 18:00'de Odakule İşmerkezi 142/1 İstiklal Caddesi Beyoğlu İstanbul adresindeki İSO Sanat Galerisi'nde yapılacak. Sergi 20-31 Mayıs tarihleri arasında açık kalacak. Sergiye eserleri ile Kafkasya ve Türkiye'den katılan sanatçılar ise şöyle: Abdullah Bersirov, Ahmet Özel, Belgin Aka Özbağ, Erol Yıldır, Feliks Petuvaş, Faruk Kutlu, Kat Teuçej, Kenan Özgür, Keramettin Dönmez, Mine Bağ, Nurbiy Lovpaçe, Ramazan Huajev, Sultan Umarov, Tevçej Kat, Tanju Yağan

Cuma, 16 Mayıs

"İlk Çağlardan Günümüze Abhazya Tarihi" Çıktı Baş editörlüğü Stanislav Lakoba tarafından yapılan İlk Çağlardan Günümüze Abhazya Tarihi adlı kitap Uğur Yağanoğlu'nun çevirisiyle artık Türkçe'de. Bu önemli eserin Türkçe edisyonunun editörlüğünü Sezai Babakuş yaparken, kitabın basılması KAFFED-Abhazya Çalışma Grubu ve Abhazya'nın Dostlarının katkılarıyla mümkün oldu. Bu önemli eser Ankara’da Kaffed - Betül Dinçer - 0 312 222 8589 İstanbul’da CSA - Handan Demiröz 0 216 332 4444 Sakarya'da Kafkas Kültür Derneği - Ali Can - 0 264 277 5899'dan temin edilebilir.

ÖNSÖZDEN "Abhazya’nın tarihi inişli-çıkışlı, uzun ve zorlu bir yolculuktur. Bunda, kendi özgün koşullarından ziyade yakın ve uzak çevre dinamikleri rol oynamıştır. Bulunduğu çoğrafyanın geçiş güzergahı olması, çevresinde sürekli genişlemek isteyen uygarlıkların (toplumların, devletlerin, siyasal ve kültürel güç merkezlerinin) bulunması, Abhazya’nın ve Abhaz halkının kaderine büyük ölçüde hükmetmiştir. Elbette Abhazya’nın da büyüyüp genişlediği ve çevresine hükmettiği dönemler olmuştur. Nihayetinde bu, güç mücadeleleriyle, savaşlarla, yendi ve yenilgilerle, sürgünlerle örülü bir tarihtir" 96

MAYIS

Bu zor saatlerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm halkına en kalbi hislerimizle başsağlığı dileklerimizi iletmek isteriz. Telafisi mümkün olmayan kayıplarınız için duyduğunuz acıyı içtenlikle paylaşıyor, madende mahsur kalanların bir an önce kurtarılmasını ümit ediyor ve yaralılara acil şifalar temenni ediyoruz."


MAYIS

"Abhazya’nın önde gelen tarihçileri, arkeologları, etnografları, folklor uzmanları, dilbilimcilerı, edebiyat araştırmacıları ve sanat tarihçileri tarafından yazılmış olan bu kitap, ilk çağlardan günümüze Abhazya’nın ve Abhazların tarihini, çevre coğrafyadaki halklarla ve siyasal-kültürel merkezlerle karşılıklı ilişkilerini de kapsayan çokyönlü bir bütünsellik içinde anlatmaktadır. Kitap, 150 yıldır anavatanından uzak ve tarihinden kopuk olarak diyasporada yaşayan bizlere ‚ana kaynağı yeniden keşfetmek‛ üzere çok değerli bilgiler sunmaktadır. Bize, tarihimizin 21 Mayıs 1864’le simgelenen sürgün sonrasından ibaret ‚küçük bir su birikintisi‛ olmadığını, binyıllarca derinliğe ve genişliğe sahip ‚büyük bir denizin‛ bileşeni olduğumuzu hatırlatıyor." Editörler: Dr. Stanislav Lakoba (başeditör), Prof. Dr. Yuri Voronov, Prof. Dr. Bacgur Sagaria, Dr. Temur Açugba, Dr. Oleg Bgajba, Dr.Vitali Butba, Ruslan Gojba, Roza Şamba. Katkı Verenler: Dr. Yuri Ançabadze, Dr. Sergey Şamba Yazarlar (alfabetik): Prof.Dr. Aleksey Argun, Anzor Agumaa, Prof.Dr. Bacgur Sagaria, Boça Acincal, Dr.Dimitri Gulya, Dr.Elena Maliya, Prof.Dr. Georgi Dzidzariya, Prof.Dr. Lidya Çkadua, Dr.Lili Akaba, Dr.Meri Haşba, Dr.Muşni Lasurya, Dr.Oleg Bgajba, Dr.Rezo Katsiya, Ruslan Gojba, Dr.Sergey Zuhba, Dr.Sima Dbar, Dr.Stanislav Lakoba, Dr.Şota Salakaya, Dr.Temur Açugba, Dr.Vitali Butba, Dr.Viyaçeslav Çirikba, Prof.Dr. Vladislav Ardzinba, Dr.Yuri Argun, Prof.Dr. Yuri Voronov Rusçadan Çeviren: Uğur Yağanoğlu. Türkçe Yayın Editörü: Sezai Babakuş Kapak tasarımı: Natho Zeki Yıldırım. (Kaffed.org)

Cumartesi, 17 Mayıs

Sohum'da Bir Fransız Benjamin Staron, Sohum hakkında tez hazırlayan Fransız bir üniversite öğrencisi. Kendisi ile bir röportaj yaparak Abhazya’da tez hazırlama fikrinin nereden aklına geldiğini öğrenmek, kendisini tanımak, bu parlak ve sempatik genci siz değerli Altın Post okurlarına da tanıtmak istedik. Editörlerimizden Anıt Baba’nın (Papba) yaptığı bu söyleşiyi keyifle okuyacağınızı umuyoruz. -Merhaba, bize kendinizi tanıtır mısınız? -Adım Benjamin Staron. Fransızım ve üniversite öğrencisiyim. 1991 yılında Paris’te dünyaya geldim. Üç yıl Paris Cergy-Pontoise Üniversitesi’nde tarih okudum, ardından bölüm değiştirerek Coğrafya’ya geçtim. Bu bölüm coğrafyayı, tarih ve jeopolitikle içiçe öğreten bir müfredata sahip. O nedenle ilgimi çekti. Şimdi bu bölümde ikinci yılımdayım ve üniversitemizle Moskova Devlet Üniversitesi İnsani Bilimler Fakültesi arasındaki değişim programından yararlanarak hem Fransa’da hem de Rusya’da eğitimime devam ediyorum. Bitirdiğimde her iki üniversitenin de diplomasını almış olacağım. -Abhazya ile nasıl tanıştın, Sohum’da yürüttüğün çalışma ne ile ilgili?

97


98

MAYIS

-Geçen sene üniversite eğitimim kapsamında Soçi’de Kış Olimpiyatları ile ilgili bir çalışma yaptım. Çalışmam, Olimpiyatların Soçi Şehrinde meydana getirdiği değişimler üzerineydi. Bir ay boyunca Soçi’de kaldım. Burada Abhazya’nın adını sıklıkla duyuyordum. Aslında daha Fransa’dayken, 2008 yılındaki Gürcü-Rus 5 Gün Savaşı esnasında da Abhazya hakkında birçok şey işitmiştim. Ama Fransız medyasının aktarımları abartılı şekilde Gürcü yanlısıydı. Soçi’ye kadar gelmişken Abhazya’yı kendi gözlerimle görmek ve Abhazya hakkında kendi doğrularımı bulmak istedim. Bu isteğimi Fransa’daki hocalarıma ilettim ve izin istedim. Önce Abhazya ziyaretimin riskler içerebileceği düşüncesi ile izin vermek istemediler ama ben ısrar edince izin vermek durumunda kaldılar. İlk ziyaretimi bu şekilde 3 günlüğüne geçen yılın Mart ayında yaptım. Ancak bu çok kısa bir süreydi Abhazya’yı tanımak için. Neyse ki Soçi çalışmamı sunmak için Fransa’ya döndüğümde hocalarım bu kez de Abhazya ile ilgili bir çalışma yapmak isteyip istemeyeceğimi sordular. Ben de seve seve kabul ettim. Gerekli formaliteler tamamlanıp üniversite yönetimi onayı alınınca tekrar Abhazya’yı ziyaret etmemin önü açıldı. -Abhazya’daki çalışmanın konusu ne üzerine? -Abhazya’nın statüsü ve bağımsızlığı ile ilgili genel uluslararası sorunlar ekseninde Sohum şehrinin jeopolitiğinin lokal analizi. Çalışmamın bağlamı bu. Bu çalışma için 3 Mayıs’tan bu yana Abhazya’dayım ve bir süre ayrılıp Mayıs sonunda tekrar geleceğim. Bu ikinci gelişimde de 15 gün kalmayı planlıyorum. -Çalışman konusunda Abhazya’daki akademik çevrelerden destek gördün mü? -Evet doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar destek de beklemiyordum. Herkes çok yardım etti. İstediğim kaynaklara ulaşmak konusunda pek bir sıkıntı yaşamadım. -Abhazya’da gündelik yaşamda dikkatini çeken seni şaşırtan bir şeyle karşılaştın mı? -Caddelerde bu kadar çok sayıda lüks araba görmek beni şaşırttı. Bu arabalar binaların bakımsızlığı ve çevrede halen görülebilen savaşın izleri ile açık bir tezat içinde. Belki Abhaz insanı zenginliğini bu şekilde dışa vurmak istiyor. Yine de bugün bile Fransa’da zengin olduğunu göstermek bir çeşit sosyal tabu olduğu için Sohum sokaklarındaki bu lüks arabalar bana ilginç geldi. -Abhazya’daki gözlemlerinden yola çıkarak Abhazya ile ilgili özet bir fikir paylaşır mısın bizimle? -Evet buraya gelmeden önce internette Abhazya ile ilgili bir çok şey okumuştum. Bir çoğunda Abhazya bir devlet midir sorusu tartışılıyordu. Buradaki gözlemlerimden yola çıkarak Abhazya’nın dünyadaki bir çok devletten daha organize bir devlet olduğunu söyleyebilirim. Belki Abhazya uluslararası tanınma için çaba harcayan bir ülke olduğu için bu böyledir. -Teşekkürler Benjamin. Bu güzel söyleşi için teşekkür eder, sana çalışmalarında başarılar dileriz. -Ben de size ve sizin aracılığınızla burada bana destek olan, yardım eden herkese teşekkür etmek isterim.


MAYIS

Pazartesi, 19 Mayıs

Ankara'da “Çerkeslerin Sürgünü: Dün, Bugün, Yarın” Konferansı Düzenlendi Dünya tarihinin en acımasız insanlık suçlarından biri olan Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nün 150. yıldönümü haftasında Kafkasya ve Türkiye’de bir dizi anma etkinlikleri düzenleniyor. Bunlardan birisi de Kafkas Dernekleri Federasyonu tarafından 17 Mayıs 2014 günü Ankara'da düzenlenen ‚Çerkeslerin Sürgünü: Dün, Bugün, Yarın‛ konulu konferanstı. TEPAV Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Wulf Köpke (Hamburg Etnoloji Müzesi), Doç. Dr. Cahit Aslan (Çukurova Üniversitesi), Fehim Taştekin (Radikal Gazetesi) ve Zeki Kartal (Kafkas Dernekleri Federasyonu) katıldılar. İlk konuşmacı Hamburg Etnoloji Müzesi Müdürü Prof. Dr. Wulf Köpke, Soma’da hayatını kaybeden madencilerle ilgili taziye mesajıyla başladığı konuşmasında, çok ilgi duyduğu Abhaz Adige kültürüyle ilgili Hamburg’da açtıkları serginin oluşturulma aşamasında yaşadıklarını biraz da esprili bir dille anlattı. Serginin, yalnızca Çerkes kültürüne ayrılmış ilk sergi olduğunu söyleyen Köpke, sürgün sonrasında Çerkeslere ait tüm kişisel eşyalarla birlikte bütün kültürel eserler de yağmalanıp yok edildiği için sergilenecek materyal ararken zorlandıklarını, sadece Almanya’daki birkaç müzeden ve özel koleksiyonculardan güçlükle aldıkları fotoğraf ve objelerle başladıklarını anlattı. Salondaki ekrana yansıtılan fotoğraflarda serginin adının ‚Çerkesler‛ olduğu ve altında ‚Dünyanın her yanına serpilen Çerkesler‛ yazdığı görülüyordu. Köpke bunu ‚Özellikle dağıtılan değil, serpilen dedim. Savaşçı oldukları kadar iyi birer çiftçi olduklarını da anladığım Çerkeslerin, toprağa serpilen tohumlar gibi dünyanın değişik yerlerinde yeşerip büyümeye devam ettiklerini anlatmak istedim‛ sözleriyle açıkladı. Prof. Wulf Köpke konferans sonunda, soykırımdan bugüne değin var olma mücadelesi veren Çerkeslerin bundan sonra ne yapması gerektiği konusundaki soruya, ‚Soykırım yapan bir milletin mensubu olarak bunu cevaplamam zor‛ şeklinde esprili bir girişten sonra, ‚varlığınızı her yerde ve her faaliyetinizde dünyaya duyurarak devam etmeli, hiç vazgeçmemelisiniz‛ diyerek cevap verdi. İkinci konuşmacı olan Doç. Dr. Cahit Aslan konuşmasının başında, 150 yıl önce sürülen atalarının yedinci-sekizinci kuşak torunları olan bugünkü Çerkeslerin hala soykırımı tartıştığını, ancak tartışılan göç, katliam ve sürgün unsurlarının hepsinin bu trajedinin içinde yer aldığını söyledi. 1829 Edirne Antlaşması’yla Osmanlı’nın Kafkasya’daki haklarını (yani aslında Çerkeslerin olan toprakları) Ruslar’a devretmesiyle başlayan ve 1859 Şeyh Şamil’in silah bırakmasıyla devam eden Çerkeslerin direnişi ve vatanlarında var olma mücadelesinin maalesef sürgünle sona erdiğini anlatan Aslan, kısaca süreçten bahsettikten sonra, günümüzde sürgünü anmak ve unutturmamak kadar, sürgünde çekilen acıların, kaybedilenlerin tazmini ve hukuksal boyutu ile ilgilenmenin de önemli olduğunu vurguladı. Çerkes sorunlarına ilgisiyle bilinen ve bölgeyi uzman bakışıyla yakından tanıyan Radikal Gazetesi’nden Fehim Taştekin ise konuşmasında Çerkeslerin bugün de değişik diasporalarda benzer sürgünler yaşadıklarına dikkat çekti ve son dönemde Suriye ve Libya’da savaşan Kafkasyalılar örneğini vererek savaşkan Çerkeslerin bugün hem mağ99


Pazartesi, 19 Mayıs

Sohum-St Petersburg Tren Seferleri Başlıyor Haziran 2014 başı itibariyle Sohum'dan Rusya'nın Voronezh ve St. Petersburg şehirlerine tren seferleri başlayacak. Bilindiği üzere Sohum-Moskova tren seferleri daha önce başlamıştı. Söz konusu tren seferlerinin her gün yapılacağı ve Abhaz turizmine olumlu katkıda bulunacağı ifade ediliyor. Tarifeye göre trenler Sohum-Moskova arasında 3320 Ruble, Sohum-St. Petersburg arasında 4400 Ruble ve Sohum-Vorenezh arasında 2670 Ruble'den başlayan fiyatlarla yolcu taşıyacak. (Apsnypress)

Salı, 20 Mayıs

İkibinyüzaltmışdört Mahinur Tuna'nın (Papapha) Sürgün'ün 150. Yılı için yazdığı güzel ve ilginç bir yazıyı siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. ‚21 Mayıs 2164. Bundan 150 yıl sonra 21 Mayıs hangi güne denk gelir bilemiyorum ama oldukça sıcak bir gün olacağını düşünüyorum. Ben o zaman çoktan öteki dünyadaki yerimi almış olacağım. Kızım ve torunlarım da. Kimin ne kadar yaşayacağını tanrı bilir. Sürgünün 150. yılında geçmişle ilgili her şeyi bilemesem de bildiklerimden yola çıkarak gelecek 150 yılı kurgulamak istedim. Merakımı yenemeyip Google'a girdim ve ‚150 yıl sonra ne olacak?‛ diye sordum, yanıt hazırdı. Doğrusu çok şaşırdım ve çok şey öğrendim. Biraz umutlandım biraz da hüzünlendim. 64 yaşındayım, kendime torpil geçip 94'e kadar yaşasam 2044 yılına gelirim. Kızım Burcu'ya Allah uzun ömür versin. Torunlarım Gujan Sımra ve Nejan Sımza şimdikiler gibi 30- 35 yaşında evlenseler, ben göremem ama 2050'lere gelmiş olurlar. Hadi birkaç yıl sonra çocukları olsa, o çocukların evlenme yaşı da aşağı yukarı 2080'li yılları bulsa, onların da birkaç yıl sonra örneğin 2085 de çocukları olsa, o çocukların evlenme çağı bu hesaba göre 2120 yılını bulur. Diyelim ki onların da 2125 yılında çocukları oldu ve 100

MAYIS

dur eden, hem mağdur olan konumda olduklarını söyledi. Kısaca Rusya, Kuzey Kafkasya, Kırım, Ukrayna ekseninde değişen politikalardan da bahseden Taştekin, Çerkes örgütlerinin önemine vurgu yaparak, işbirliği yapılan kurumların daha dikkatli seçilmesi gereğine işaret etti. Son konuşmacı Zeki Kartal ise 150. yılında Büyük Çerkes Sürgünü’nü anmanın öneminden yola çıkarak sürgünün kısa kronolojisini anlattı. İlgiyle dinlenen ve soru cevap şeklinde bir süre daha devam eden konferans, yaklaşık dört saatin sonunda tamamlanabildi. (Behice Bağ / Ankara)


MAYIS

bu çocuklar 2160 yılında evlendi, bu hesaba göre onların çocukları 2164 yılında yeni doğmuş birer bebek olurlar. Bu varsayımı biraz daha netleştirmek için sadece Gujan Sımra'yı ele alalım. 2050 'de evlenen Gujan Sımra'nın Nart adında bir oğlu olsa, Nart 2080'de evlense ve onun da Nartsit adında bir oğlu olsa, Nartsit'in 2125 yılında Gunda adında bir kızı olsa, Gunda'nın da 2164 yılında Arpıs adında bir oğlu olsa, Arpıs bebeğe kadar 150 yıllık yaşam nasıl olur diye düşünmek istedim. Gujan Sımra için 150 yılda dört kuşak saymış oldum, Nart, Nartsit, Gunda ve Arpıs. Tıpkı 150 yıl önce benim Abhazya'dan gelen dedem Husin'den sonraki dört kuşak gibi. Husin'in oğlu Hapago, Hapago'nun oğlu Aziz, Aziz'in kızı Mahinur. Husin, Hapago, Aziz, Mahinur. Demek ki 150 yıla 4 kuşak sığıyor. 150 yıl önce dedemin babası Papba Husin anayurdu Abhazya'dan önce Varna'ya sürüldü, Plevne'de savaşa katıldı 13 yıl sonra Türkiye'ye geldi, hiç Türkçe bilmeden öldü. Dedem Hapago, Bilecik'in Alınca köyüne yerleşti Abhazcası mükemmeldi biraz da Türkçesi vardı. Babam Abhazcayı ve Türkçeyi mükemmel bilirdi, gelenek ve görenekleri de. Ben de Abhazcayı öğrenme şansını yakaladım. Hatta Abhazca okuma yazma da öğrendim, üstelik atalarımın hiç birinin göremediği Abhazya'yı da gördüm. Kızım Abhazca öğrenemedi ama halk danslarını ve şarkılarımızı öğrendi, bir Adige delikanlısı ile de evlendi. İki güzel torunum oldu. Onlara hem Abhazca hem de Adigece isimler taktı. Torunlarım şimdi dörtbuçuk yaşındalar. Adigece ve Abhazca şarkı söylüyorlar, sayıları biliyorlar, harfleri ve sözcükleri yavaş yavaş öğreniyorlar, şiirler de öğretiyorum. Bazı sözcükleri ezberlettim. Derneğe gidiyorlar, orada Adige ve Abhaz arkadaşlar edindiler, dans ediyorlar, Çerkes yemekleri yiyorlar, Adige bir öğretmenden Adigece dans dersi alıyorlar. Şimdiden iki Çerkes kostümü eskittiler. Ben öyle inanıyorum ki gelecekte bu çocuklar eğer biz iyi çalışırsak, anayurtlarına da gidip geleceklerler, belki ana dillerini de öğrenecekler. Bilim insanları diyorlar ki ömürler artacak, insanlar gökdelenlerde yaşayacak, daha az hastalanacaklar, Nanotıp ve robotlar sayesinde boş zamanları çok olacak, eğlence sektörü patlayacak, enerjide yeni kaynaklar bulunacak, sıcaklık artacak, deniz seviyesi yükselecek, belki bazı ülkeler sular altında kalacak, belki bazı hayvan ve bitki türleri tamamen yok olacak, bazı diller de ölüp gidecek. Diller ölmemeli, diller ölürse kültürler de ölür, dillerin ölmemesi için beyinler şimdiden şartlandırılmalı. Beyinler doğrudan bilgisayara hükmedecek diyorlar. Dilleri ne yapıp edip beyinlere kazımalıyız. Zihin dijital ortama aktarılmalıdır diyorlar. Zihni bilmem ama anadil mutlaka aktarılmalıdır. Benim Türkiye'de son on yılda derneklerde gördüğüm durum gelecek için umut vericidir. Daha çok çalışırsak geleceğe daha çok değer taşıyabiliriz. Sürgünün 150. yılında geçmişe ilişkin ne varsa araştırmayı, gerçekçi tutumlar takınmayı, gelecek kuşaklara aktarılması gereken her türlü bilgi ve belgeyi biriktirmeyi, geleceğe yoğunlaşmak için plan yapmayı düşünürken 150 yıllık gelecek öykümüzde Gujan Sımra ve Nejan Sımza'ya çok iş düşeceğini, bu işler için torunlarıma destek vermem gerektiğini anladım. 101


Salı, 20 Mayıs

Kefken'de 150. Yıl Anması Düzenlendi Abhaz Dernekleri Federasyonu öncülüğünde 18 Mayıs günü bir araya gelen kalabalık bir katılımcı grubu Sürgün'ü yurdundan edilen Abhazların Anadolu'da ilk karaya çıktıkları yer olarak bilinen Kefken'deki Sürgün Anıtı ve ilk sürgünlerin mezarları başında andı. Anma'da Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Cengiz Koç Aşba ve Abhazya Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi İnar Gitsba başta olmak üzere Abhazya ve Türkiye'den çok sayıda yetkili ile sivil toplum temsilcisi de hazır bulundu Abhaz Fed Başkanı Cengiz Koç Aşba'ya anma vesilesi ile bir mesaj gönderen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan şunları bildirdi: "Sn R. Cengiz Koç Ashuba, Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı 102

MAYIS

Eşim ve ben Türkiye diasporasından anayurda ilk gidenlerdeniz. İkimiz de kendimizi bildiğimiz günden beri dilimiz, kültürümüz, tarihimiz için canla başla çalışmaktayız. 150 yıl içinde yok olmamak için yapılacak işlerin başında kişisel çabanın büyük önemi olduğunu vurgulamak istiyoruz. Şartlar ne olursa olsun herkes öncelikle kendine düşeni esirgemeden yapmalıdır. Bu gün torunlarım benimle oynamaya geldi, onları bahçemizde gezdirdim, çiçekleri, ağaçları, kedileri, kargayı, çevrede doğaya yönelik ne varsa her şeyi gösterdim. Çocuklar yaşamı keşfe bayılıyor. Bitişiğimizdeki sitenin bahçesine de gittik. Torunumun arkadaşı orada oturuyormuş. ‚Anneanne o da Çerkes kızı, onun da adı Nejan ve ben onu çok seviyorum, çok kibar bir kız, tam Çerkes kızı‛ dedi, dedesinin ilgisini çekti; ‚Çerkes kızı nasıl olur ki?‛ diye sordu. Gujan Sımra madde madde saydı, ağzım açık kaldı. ‚Bunları kim öğretti sana ?‛ dedi dedesi. ‚Kendim öğrendim.‛ dedi ama dernekten öğrendiği belliydi. Annesi gelip çocukları alınca pencereden el sallayayım dedim ve kulaklarıma inanamadım. İkisi birden aşağıdan bağırıyordu; ‚Daaradza yıtabup (çok teşekkürler) anneanneciğim, bu gün çok eğlenceli bir gündü !‛ dediler. Mutluluktan uçtum. Demek ki emekler boşa gitmiyor. Geleceğe mutlaka yatırım yapmalıyız. Eğer onları gerektiği gibi yetiştirirsek, anayurtla iletişimlerini sağlarsak 150 yıl sonra anadillerini ve kültürlerini yaşatabilirler. Sürgünü unutmamalıyız ama gelecek 150 yılı da şimdiden şekillendirmeliyiz. Papapha Mahınur Tuna‛. (abhazhaber.com)


MAYIS

Abhaz Dernekleri Federasyonu olarak düzenlediğiniz bu anlamli etkinliğe nazik davetiniz için teşekkür ederim. 150 yıl önce böylesine trajik bir olayda hayatını kaybedenleri büyük bir matemle yad ediyor bir daha böylesine acı hadiselerin yaşanmamasını temenni ediyorum. Uluslararası farkındalık oluşturulması açsından önemli bulduğum bu gibi etkinliklerin birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızın pekişmesine vesile olması temennisiyle sizi ve kıymetli davetlileri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum." Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı Hrips Jopua ise 150. yıl nedeni ile Diasporaya gönderdiği mesajda şunları ifade etti: Yurt dışında yaşayan kardeşlerim, değerli soydaşlar! Abhaz halkının XIX. yüzyılda bitmek tükenmek bilmeyen savaşlar sonucunda yaşadığı büyük trajedi, onulmaz yaralarla birlikte tarihin kara sayfaları arasında yerini almış bulunuyor. Bağımsızlığını korumak için cansiperane mücadele eden kahraman atalarımız dönemin büyük devletlerinin devasa askeri güçleri karşısında ne yazık ki daha fazla dayanamadılar ve kırıla kırıla tüm güçlerini kaybettiler. Kafkasya'nın diğer kardeş halkları ve Abhazlar daha önce de birçok kez sürgün felaketiyle karşı karşıya gelmişlerdi. Ancak yaşanan bu son sürgünün yol açtığı yıkım o derece büyük oldu ki, açlık, yokluk ve salgın hastalıklar sonucu çok sayıda insanımız yaşamını sürgün yollarında kaybetti. O dönemlere ait yürek parçalayan acı anıları unutmak artık asla mümkün değildir. Bizler; Kafkas savaşlarında yitirdiğimiz canları her yıl 21 Mayıs günü büyük bir hüzünle anıyoruz. Bu yıl ise dinmeyen acımızın ve yasımızın 150.yılı olması anma törenlerine daha bir anlam katıyor. Toplum olarak yarınlara güvenle bakabilmek ve aynı acıları yeniden yaşamamak için geçmişte yaşananları unutmamalı, birlik ve dayanışmamızı koruyarak, sözbirliği, elbirliği ve işbirliği içerisinde geleceğimizi emanet edeceğimiz yeni kuşakları yetiştirmeliyiz. Tanrı'nın bizlere bahşettiği cennet köşesi yurdumuzu binlerce yıldan bu yana her türlü ateş çemberinden geçirerek günümüze kadar getiren ve bağımsız devletlerini tekrar ayakları üzerinde yükselten halkımız, bu gün de varlığını geleceğe taşıma mücadelesini öz yurdumuzda sürdürmektedir. Bu yüzden, içinde bulunduğumuz XXI. yüzyılda nerede olursak olalım, her birimiz ulusal varlığımızı ancak ve ancak anavatanımızda koruyabileceğimizin bilincine vararak güçlerimizi birleştirmeli, dilimizi, kültürümüzü ve ulusal değerlerimizi her daim gözümüz gibi korumalıyız. Kardeşlerim!.. Kalplerinizin anavatanınız için çarptığını, tarihi vatanınıza olan ilginizi ve sevginizi çok iyi bilmekte ve buna büyük bir değer vermekteyiz. Devletimizin geleceğinin inşasında ve gelişiminde bundan böyle hep birlikte mücadele edebilmek en temel arzumuzdur. Bu yüzden; böylesi bir günde hep birlikte yeniden haykırıyoruz. Yaşasın birlik ve kardeşliğimiz!.." (Abhaz Dernekleri Federasyonu)

103


Türkiye Gazeteciler Federasyonu Abhazya Toplantısı Sonuç Bildirgesi Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun (TGF) 44. Başkanlar Konseyi, 09-12-Mayıs2014 tarihlerinde 55 meslek örgütünün başkan ya da temsilcisinin katılımıyla Abhazya Cumhuriyeti’nin Başkenti Sohum’da toplanmıştı. Abhazya Dışişleri Bakanlığı ve Abhazya Gazeteciler Birliği’nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı sonrasında oluşturulan aşağıdaki sonuç bildirgesi TGF taarafından kamuoyuna açıkladı: "1- Abhazya’daki toplantımız, TGF Başkanlar Konseyi’nin KKTC’den sonra yurt dışında gerçekleştirdiği ilk toplantısı olmuştur ve karşılıklı temaslar açısından yararlı geçmiştir. TGF, gerek sivil toplum kuruluşları, gerekse meslek örgütleri tarafından gerçekleştirilen bu tür etkinliklerin mesleki ve kültürel açıdan verimli geçtiğine inanmaktadır. 2- TGF Abhazya toplantısıyla, karşılıklı mesleki ve kültürel alışverişin yanı sıra Dünya barışının ne denli önem taşıdığını ortaya koymayı hedeflemiştir. İyi niyet, dostluk, kardeşlik duygularının egemen olduğu barış dolu bir dünya, demokratik toplumların olmazsa olmazıdır ve toplumlar arası diyalog ancak temel insan hak ve özgürlüklerinin hakim olduğu bir dünyada gerçekleşip, gelişebilecektir. TGF; hak, hukuk, özgürlük, demokrasi ve barışa olan özlemini Abhazya toplantısıyla bir kez daha Dünya kamuoyuna haykırmıştır. 3- Dünyanın neresinde olursa olsun kurtuluş mücadelesi vermiş, kendine özgü dili, kültürü, örfü, ananesi, geleneği olan ve toprak bütünlüğüne sahip bulunan halkların diğer ülkelerden ve toplumlardan izole edilmesi çağımızda bir insanlık suçu olarak algılanmalıdır. Bu bağlamda izolasyon hedefiyle dünya toplumlarından soyutlanmak istenen halkların yanında olunmalı ve onların verdiği demokratik, bağımsız, özgür bir ülke olarak yaşama talepleri, savaşsız, barış dolu bir dünya için desteklenmelidir. 4- Abhazya’nın doğa harikası güzelliği, tüm dünya için tabiatın olduğu gibi korunması gerçeğini bir kez daha göstermiştir. Çevreyi yok eden sanayi kuruluşlarını kabul etmeyen ve ekonomisini bacasız sanayi üzerinde yükseltmeyi hedefleyen Abhazya örneği önemlidir. Tertemiz bir doğa, yok edilmemiş, bozulmamış tabiat insanlığın ortak hazinesidir ve bu hazineyi koruyup kollamak gelecek nesillere aynı güzellikte teslim etmek bir insanlık görevidir. Abhazya’daki doğaya saygı evrensel bir insanlık davranışı olarak yaygınlaştırılmalıdır. 5- Bununla birlikte ülkemizdeki dostluk barış ve kardeşlik sürecinin toplumumuz nezdinde olumlu yankı bulduğu gözlemlenmektedir. Ülkemizin birlik, beraberlik ve bütünlüğü koruyarak toplumsal barış sürecinin geliştirilmesinde meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve toplumun her kesimin sürece katkı koymaya devam etmesi yarar sağlayacaktır. Bu sürecin tam anlamıyla başarıya ulaşmasının yolu demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla uygulanmasından geçtiği açıktır. Demokrasinin teminatı da her konuda bireysel özgürlüklerdir. Özellikle gazetecilerin ve halkın oylarıyla seçilmiş kişilerin, özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları büyük yaralara neden olmaktadır. Gazetecilerin mücadele alanı medya kurumları, seçilmişlerin yeri de seçmenlerin yanıdır. De104

MAYIS

Salı, 20 Mayıs


MAYIS

mokrasinin vicdanı da bunu gerektirir. Son aylarda bu konuda atılan adımlarla tutuklu gazetecilerin özgür bırakılması doğru adımlardır ve mutlaka devam etmelidir. 6- 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimler milli irade kavramının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Milli irade asla herhangi bir partinin skoru değil, sandıktan çıkan sonucun tamamıdır. Bu nedenle halkın yönetim yetkisi verdiği iktidar partisi kim olursa olsun, sandığa yansıyan halk iradesinin tamamına saygılı olmalı, toplumun her kesimini herhangi bir ayrım gözetmeksizin kucaklamalıdır. TGF, toplumsal barışın ancak böylesine bir bütünsellikle sağlanabileceğine inanmaktadır. 7- Ülkemizdeki meslek kuruluşlarını bölüp parçalamaya yönelik çabalar asla kabul edilemez. Egemenlerin böl, parçala, yönet mantığına destek veren ve meslek örgütlerimizin gücünü kırmaya yönelik olduğu bilinen bu tür girişimler kınanmalı, ülkemizdeki meslek kuruluşları bu yöndeki faaliyetlere karşı uyanık olmalıdırlar. TGF birlik, beraberlik ve bütünlükten yanadır ve her türlü ayrımcılığa da karşıdır. TGF bünyesinde olup da bu tür bölücülükten yana tavır alanlara karşı da gerekli yaptırımları uygulamaya kararlıdır. 8- Başkanlar Konseyimiz TGF’ye üyelik başvurusunda bulunan meslek örgütlerinin durumunu, Abhazya toplantısında nicelik ve nitelik yönünden değerlendirmiştir. Bu kapsamda Urfa GAP Gazeteciler Cemiyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Gazeteciler Derneği ve Karabük Gazeteciler İletişim Derneği’nin üyelik başvurularını kabul etmiştir." (Medyatava)

Çarşamba, 21 Mayıs

Sohum'da 150. Yıl Anmasına Büyük Katılım Sohum'da düzenlenen Sürgün'ün 150. Yıl Anması'na büyük katılım oldu. Genç yaşlı demeden yağmur altında sıraya giren binlerce Sohum'lu vatanlarından 150 Yıl önce kopartılanları anmak için Sohum'daki Sürgün Anıtı'na çiçekler bıraktılar. Anma törenine binlerce Abhazya vatandaşının yanısıra başta Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankvab olmak üzere tüm Abhaz yönetimi de tam kadro katıldı. Gündüz düzenlenen anma töreninin ardından gece de Sohumlu gençler tarafından bir anma tertiplenecek ve Sohum'da binlerce kişinin sürgüne gönderildiği noktada Nart ateşi yakılacak.

Çarşamba, 21 Mayıs

İtalya Şehri Assisi ile Abhazya Şehri Gagra İşbirliği Anlaşması İmzaladı Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın destek ve arabuluculuğuyla Abhazya'nın Gagra ve İtalya'nın Assisi şehirleri arasında; Gagra Bölge Yönetimi binasında Dostluk ve İşbirliği 105


Cuma, 23 Mayıs

Beşiktaş Minik Takımı Abhazya'da Kupa Şampiyonu Beşiktaş Spor Kulübünün 14 Yaş Altı Minik Takımı Abhazya'da düzenlenen kupada son maçını 4-0 kazanarak şampiyon oldu. 18-24 Mayıs tarihleri arasında, Abhazya, Rusya Federasyonu ve Güney Osetya'dan çeşitli kulüplerin katılımıyla düzenlenen kupa karşılaşmalarında Beşiktaşlı minikler bir beraberlik haricinde tüm maçlarını kazanarak namağlup bir şekilde bu mutlu sona ulaştılar. Altın Post adına konuştuğumuz Beşiktaş Kafile Başkanı Mete Bozkurt kendisinin de Abhaz asıllı olduğunu ve Leyba sülalesine mensup bulunduğunu belirterek, Abhazya'da böylesine güzel bir organizasyona katılmaktan çok mutlu olduklarını ifade etti. Mete Bozkurt ayrıca Abhazya'da futbola ilginin çok iyi bir düzeyde olduğunu ve ümit vaat eden yetenekli genç Abhaz sporcular gördüğünü de belirtti. Mete Bozkurt Beşiktaş kafilesi olarak en iyi şekilde ağırlandıklarını söyleyerek organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür etti.

Cuma, 23 Mayıs

Sürüldük Ey Tarih, Unutma Bizi... Bizim trajik hikayemiz (ya da kaderimiz) imparatorluklar çağının sonlarına doğru yazıldı. Her şey, Rusya İmparatorluğu’nun Karadeniz’den Kafkas Dağları’nın doruklarına, oradan da Hazar Denizi’nin kıyılarına uzanan coğrafyamıza göz koyuşuyla başladı. Buralar epey zamandır Osmanlı İmparatorluğu’nun nüfuz alanıydı, elde tutulmalıydı. Buralar epey zamandır İngiltere İmparatorluğu’nun stratejik değer atfettiği coğrafyaydı, Rusya’ya kaptırılmamalıydı. Tek isteği kendi yurdunda özgür ve barış içinde yaşamak olan bizlerse, bu üç büyük gücün, bu üç büyük hesabın arasına sıkışıp kalmıştık. Biz, bu coğrafyanın sahibi olan halklar. Ortak adlarımız da olmuştur (Çerkesler, Dağlılar, Kafkasyalılar) özgün adlarımız da (Adigeler, Abhazlar/Abazalar, Ubıhlar, Osetler, Çeçenler, İnguşlar, Avarlar, Laklar, Lezgiler, Karaçaylar, Balkarlar, Nogaylar, Kumuklar ve daha pek çok halk). Kafkas doruklarından Karadeniz’e ve Hazar’a inen akarsular kadar birbiriyle aynı ve birbirinden farklı halklar. İngiliz diplomatlarının, askeri danışmanlarının, jeopolitik gözlemcilerinin gelişgidişleri, Rusya’nın askeri gücünün bölgemize yerleşmeye başlamasıyla hızlanmıştı. Bazen Osmanlı’dan da gelenler oluyordu, genellikle Sultan’ın ordusunda kariyer yapmış 106

MAYIS

Protokolü imzalandı. Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba'nın huzurunda, Gagra adına anlaşmayı Gagra Bölge Yönetimi Başkanı Grigory Enik, Assisi adına ise Belediye Başkanı Claudio Ricci imzaladı. (Abhazya Dışişleri Bakanlığı)


MAYIS

bizden insanlar. Birşeyler oluyordu, birşeyler dönüyordu. Hazırlıklar yapıldı el altından, ulaklar at sürdü gece-gündüz. Olan oldu, dönen döndü ve sonunda koca Rusya’ya meydan okuma kahramanlığı bize kaldı. Nasıl bir ateşe düştüğümüzü bilemeden, nasıl bir belaya bulaştığımızı hesaplayamadan… Kafkasya’nın dört bir yanında savaştık, onlarca yıl. Methiyeler düzüldü kahramanlıklarımıza; İngiliz gazeteleri bizi yazdı, politikacıları bizi konuştu, diplomatları bizi anlattı. Karl Marks bile ‚Avrupa halkları, bağımsızlık ve özgürlük için nasıl savaşılacağını kahraman dağlılardan (Kafkasyalılardan) öğrenin‛ diyerek bizi onurlandırdı. Evet, biz bağımsızlık ve özgürlük için savaşıyorduk. Biz öyle biliyor ve inanıyorduk, İngilizler öyle diyordu, Avrupalılar öyle diyordu, Osmanlılar öyle diyordu. Ama Ruslar bunu anlamıyorlardı, İngiliz ve Osmanlı çıkarları için savaştırıldığımızı söyleyip duruyorlardı. Sayımız azdı, silahımız kıt. Rus askerleri dalga dalga geliyordu kuzeyden. Sayıları çoktu, silahları çok. İnsaftan gayrı herşeyleri çoktu. Savaştık onyıllarca ve kahramanca. Önce dağın öte tarafındakilerimiz pes etti, direnişin en önde gelenlerinden Şeyh Şamil 1959’de Ruslara teslim oldu. Ama dağın beri tarafında olanlarımız, Şamil’in neden ‚yeter‛ dediğini anlayamadan devam etti savaşa. İngiltere ve Osmanlı başkentlerine heyetler gönderdik, destek versinler diye. Gururumuzu okşadılar güzel sözlerle, elimiz boş geri gönderdiler. Ama biz yılmadık. Bir yıl daha, üç yıl daha, beş yıl daha. Taa ki, Adigeler, Abhazlar/Abazalar ve Ubıhlar’dan oluşan ortak direniş gücümüz, 21 Mayıs 1864’de, bugünkü Soçi’nin yamacında kırılana dek. Rusya zaferini törenle ilan etti. Eh artık yenilmiştik, durmalıydık. Ama yapamadık, kan tutmuştu sanki, isyanımız Abhazya sınırlarında devam etti; 1866’da yeniden silaha sarıldık, yetmedi, 1877’de bir daha… Daha önce de savaşlar görmüştük, kıtlıklar, salgınlar, afetler… Tüm toplumlar gibi, düşe kalka yol almıştık tarihin aynasında. Kendi küçük coğrafyamızdaki iktidar çatışmaları bir yana, tarih boyunca büyük istilacılara (Roma, Bizans, Pers, Moğol, Arap, Osmanlı…) karşı direnmiştik. Savaşmıştık hep. Savaştı bu, geçerdi. Ana(vatanı)mızın koynuna sığınır, yaralarımızı sarardık. Acılar küllenir, kayıplar filizlenirdi. Hep böyle olmuştu. Hep böyle olacak sandık. Ama bu kez başkaydı. Bu kez yenilginin bedeli kaldıramayacağımız kadar ağırdı; anavatının şefkatinden mahrum edilmekti, sürgündü. Kafkasya’daki yurtlarımızdan sökülüp Osmanlı’nın küçülmeye yüz tutmuş büyük coğrafyasına (Balkanlar’dan Anadolu’ya, Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar) savrulduk. Hiç bu kadar yenilmemiştik. Hiç bu kadar çaresiz kalmamıştık… Rusya kazanmış, biz kaybetmiştik. Ferman yazılmıştı: Sürgün. Rusya Kafkasya’yı bizsiz istiyordu, Osmanlı’nın ise nüfusumuza ihtiyacı vardı. Her iki taraf da muradına erdi. Onbinlercemizi, yüzbinlercemizi Tuapse, Soçi, Sohum limanlarına toplayıp Osmanlı’nın köhne gemilerine yüklediler. Çarın gazabından Sultanın insafına doğru yol aldık. Balkan kıyılarına, Anadolu kıyılarına, Ege ve Akdeniz havzalarına taşındık. Adige ve Abhaz/Abaza nüfusumuzun yüzde 70’i, Ubıh nüfusumuzun ise tamamı sürgün edildi. Osetler, Çeçenler, Balkarlar, Karaçaylar, Avarlar ve diğer halklardan da onbinlerce sürgün verdik. Sürülenlerimizin sayısı 1,5 milyondan fazlaydı. Dalga dalga sürüldük. Öncesi de vardı elbet (1810, 1821, 1824, 1830,1837, 1841, 1855 ayaklanmaları ve sürgünler), ancak en büyük toplu sürgünler, son ortak direnişimizin 107


Sezai Babakuş.

(Bianet)

Cumartesi, 24 Mayıs

Sohum’da Amerikalı Bir Abhaz Profesör Emin Babakuş (Papba) İstanbul Koç Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Dekanlığı görevini de yürütmüş, şimdilerde ise Amerika’da Memphis Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan değerli bir profesörümüz. 66 yaşında ilk defa, 21 Mayıs 2014 gününe denk düşen 108

MAYIS

kırıldığı 21 Mayıs 1864’den ve Abhazya’da 1866-67 ve 1877-78 başkaldırılarımızın bastırılmasından sonra oldu. Sohum’dan Tuapse’ye kadarki koca bölge neredeyse insansız bırakıldı. Yenilgimizin ve sürgünümüzün simgesi olarak, ortak direnişimizin kırıldığı ve Rusya’nın zafer töreni yaptığı 21 Mayıs 1864 tarihini bilincimize kazıdık. 21 Mayıs bizim için yastır, öfkedir, hatırlamaktır ve derstir. Geçmişi unutmadan, gelecek için mücadele etmektir. 150 yıl geçti. Çarlık Rusyası’nın insafsız iştahına neden ve nasıl yem olduğumuzu, bu yakıcı ateşe nasıl düştüğümüzü hala tam olarak bilemeyiz. İngilizler ve Osmanlılar mı itmişti bizi, yoksa kendi irademizle mi atlamıştık? İngilizlerin jeostratejik planlarına mı, Osmanlıların nüfuz oyunlarına mı, feodal beylerimizin ve dini liderlerimizin hırslarına mı, yoksa özgürlük-bağımsızlık tutkumuzun pohpohladığı hesapsız özgüvenimize mi kurban olmuştuk? Hala bunu öğrenmenin ve anlamanın peşindeyiz… 150 yıl geçti. Kabaca, beş-altı kuşak. İlk kuşağımız anayurda geri dönme umudu ile yeni yurda tutunma arafında bocaladı, pekçoğumuz getirebildiğimiz az miktardaki özel eşya denklerini ‚geri döneceğiz nasılsa‛ beklentisiyle yıllarca açmadı. Tarihe seslendik: Bizi buralarda unutma! Oysa tarih bizi buralarda unutmuştu. İkinci kuşağımız Osmanlı’nın yıkılma ateşinde kavruldu; Doğu Cephesi, Batı Cephesi, Güney Cephesi, Çanakkale… Yeni yurtta çok canlar verdik, can verdikçe buralı olduk. Üçüncü kuşağımız, Kurtuluş Savaşı’na ve cumhuriyetin kuruluşuna ‚bir yurt kaybedenin yeni bir yurt kazanması‛ heyecanıyla katıldı, biraz daha buralı olduk. Dördüncübeşinci kuşağımızın üzerinden Türkleştirme politikaları geçti, iyice buralı olduk. Şimdi, yeniden kendini arayan bir kuşağımız var. Umudumuz var. Her ne kadar Türkiye’nin siyasi ve dini ideolojilerinin gölgesinde ruhumuz biraz solmuş ve bilincimiz biraz örselenmişse de, her ne kadar hala coğrafyamıza hükmeden Rusya’ya öfkemiz ve güvensizliğimiz devam etse de ve her ne kadar bugünkü Rusya yönetiminin otoriterliği caydırıcı olsa da, umudumuz var. 150 yıl sonra, yavaş yavaş yüzümüzü Kafkasya’ya dönmeye başladık. Biz buralara sürülürken herşey pahasına anavatanda kalmış, direnmiş, tutunmuş, olağanüstü mücadeleler vererek yurtlarımızı sahiplenmiş, orada hayatı yeniden kurmuş, ihya etmiş ve bayraklarımızı dalgalandırmış kardeşlerimizle kucaklaşmaya başladık. Umudumuz var. Yavaş yavaş anavatana dönüp yeni hayatlar kurmaya başladık. 150 yıldır bizi yok sayan tarih, şimdi göz kırpıyor. Tarih bizi hatırladıkça, biz tarihimizi hatırladıkça, umudumuz var...


MAYIS

Büyük Kafkas Sürgünü’nün 150. yılı anmalarına katılmak için Sohum’daydı. Anavatanı Abhazya ile böylesine uzun bir hasretin ardından kucaklaşmasının öyküsünü öğrenmek için kendisi ile Altın Post adına bir röportaj yaptık. -Merhaba bize kendinizi tanıtır mısınız? -1948 yılında Türkiye’de, Sakarya ilinin Hendek ilçesinin Kalayık köyünde dünyaya geldim. Beş erkek kardeşin en büyüğüyüm. İlkokulu komşu bir köyde okudum. Ortaokulu okumak için ise her gün köyümüze beş kilometre mesafedeki Hendek ilçesine yaz kış yürüyerek gidip geldim. Ardından subay olmak için Deniz Lisesi’nin sınavlarına girip kazandım ve bu şekilde liseyi de İstanbul Heybeliada’da bitirdim. Hem bu liseyi hem de ardından okuduğum Deniz Harp okulunu ilk üçe girerek derece ile tamamlayarak subay oldum. Ama o yıllar Türkiye’nin çalkantılı yıllarıydı ve 12 Mart Muhtırası’nın ardından birçok ilerici subayla birlikte daha gencecik bir teğmenken ordu ile ilişiğim kesildi ve resen emekli edildim. Bundan sonra hayatım tamamen değişti hem çeşitli işlerde çalıştım hem de İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okudum. Bu üniversiteden mezun olunca 1978 yılında çalıştığım kurum beni üç aylık bir staj için Amerika Birleşik Devletleri’ne yolladı. Florida eyaletinde bir bankada stajımı tamamladım. Ama Türkiye’ye dönmek yerine bu fırsatı değerlendirerek Amerika’da yüksek lisans yapmak istedim. Böylelikle önce Alabama’da bir üniversitede yüksek lisans ardından da işletme dalında doktora yaptım. Bu esnada tanıştığım eşim Katherine ile 1981 yılında evlendim. 1985 yılında ise Memphis Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak ders vermeye başladım. Aynı üniversitede akademik kariyer yaptım ve halen de bu üniversitede profesörüm ve hocalık yapıyorum. Bu arada unutmadan söylemeliyim ki, 2000-2001 yıllarında kısa bir süre Türkiye’ye geldim ve İstanbul’da Koç Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde dekanlık yaptım. Ama çeşitli nedenlerle tekrar Memphis’teki görevime geri döndüm. -Türkiye’de doğan bir kişi olarak Abhaz kimliğiniz ile nasıl bir ilişki içinde oldunuz? - Köyümüz tamamen Abhazlardan oluşan bir köydü. Bu nedenle ilkokula kadar hiç Türkçe bilmiyordum ama Abhaz kimliğim benim olduğu kadar içinde yaşadığım köyün de doğal kimliği olduğu için Türkçe bilmemenin sıkıntısını yaşamadım. Ne zaman ki okulla tanıştım işte o vakit Türkiye’nin resmi Türk kimliğinden farklı bir kimliğe sahip olma gerçekliğim bir öğretmen cetveli kılığında yüzüme çarpmaya başladı. Bize zor yoluyla Türkçe öğreten o öğretmenimin cetvelinin görüntüsü bugün 66 yaşında bir profesör olarak bile hala gözümün önündedir. Askeri okula başladığımda ise Türkiye’de yaşayan herkesi Türk olarak kabul eden resmi söylemin ve Çerkes Ethem üzerinden neredeyse tüm Kafkas kökenlilere resmi tarihin yapıştırdığı hainlik yaftasının basıncıyla olsa gerek, hiç kimse özel olarak bana bir şey dememesine karşın Abhaz kimliğimi ifade etmemeye başladım. Ama ülkedeki demokratik muhalefetin yükselmesinden ben de etkilendim ve sonraki yıllarda tıpkı kentlere okumaya gelen diğer Abhaz ve Çerkeslerin birçoğu gibi ulusal kimliğimle tekrar barıştım. O kadar barıştım ki, 1978 yılında ordudan ilişiğim kesildikten sonraki dönemde, kısa bir süreliğine de olsa, bu kurumu gençleştirmek ve canlandırmak iddiası ile seçimlere giren bir listenin adayı olarak İstanbul Selimiye’deki Kafkas Abhazya Kültür Derneği Başkanlığı’nı bile yaptım. Ne var ki, Amerika yolculuğum nedeni ile bu görevimi rahmetli Mümtaz Şamba’ya devrettim. -Abhaz kimliğinizi Amerika’da nasıl ifade ettiniz ve yaşattınız? 109


110

MAYIS

-Amerikan toplumunun coğrafya konusundaki genel bilgisizliği dillere destandır. Ben her yıl ilk derse girdiğimde ‚adım Emin Babakuş, Türkiye’den geldim ve Abhazım‛ derim. Sonra da elimden geldiği kadar bir Karadeniz haritası çizerek, Türkiye’nin ve Abhazya’nın yerini öğrencilerime gösteririm. Bazıları Türkiye’yi duymuştur ama bugüne kadar Abhazya’yı bilenine rastlamadım. İşte böyle bir ortamda Amerika’ya ayak bastığım günden beri en büyük kaygılarımdan biri Abhazcayı unutma korkusu olmuştur. Neyse ki tatlı bir tesadüf sayesinde Amerika’da bulunduğum süre içinde de ana dilimi zaman zaman kullanma fırsatım oldu. Şöyle ki, ortak katıldığımız konferanslar vasıtası ile tanıştığımız Türkiyeli bir meslektaşımla birbirimizi çok sevdik ve çeşitli vesilelerle görüşür olduk. Bir gün bir telefon konuşmamız esnasında ortada hiç öyle bir muhabbet yokken ‚Emin yahu sen Abaza mısın?‛ diye sordu. Doğrusu şaşırdım. Meğerse onun da hanımı Kapba sülalesinden bir Abhazmış ve benim bazı jest ve mimiklerimi onunkilerle mukayese edip böylesi bir tahminde bulunmuş. O günden sonra bu dostlarımla ailecek bir araya gelişlerimizde Amerika’da bile anadilimi konuşma fırsatım oldu. Son yıllarda ise teknolojinin gelişmesi sayesinde başka bir imkana daha sahip olduk. Her Pazar ailecek Skype aracılığı ile bir araya geliyoruz hem annem hem de kardeşlerimle mümkün mertebe Abhazca olmak üzere sohbet edip halleşiyoruz. Bu şekilde korktuğum başıma gelmedi ve Abhazya’ya geldiğimde de rahatça diyalog kuracak düzeyde Abhazca konuştuğumun farkına vardım. -Bu Abhazya’ya ilk gelişiniz mi? -Ne yazık ki öyle. Uzun yıllardır çok uzak bir ülkede üç çocuklu bir aile babası olarak yoğun bir çalışma temposu içindeydim. Sürekli farklı şeyleri öncelik olarak dayatan bir yaşam gailesinin içinde birçok insan gibi sıkışmış ve asıl yapmak istediklerimi erteler bir pozisyondaydım. Ne zaman ki kızlarım evlendi ve artık üzerimdeki yükler hafifledi, hayatta ertelediğim işler listemin en başında yer alan bir şeyi yani Abhazya’yı ziyaret etmeyi gündemime aldım. Ne mutlu ki bana bu bir proje olarak kalmadı ve bugün burada Abhazya’da Sohum’dayım. -Abhazya’ya dair ilk izlenimleriniz nedir? Nasıl bir ülke umuyordunuz, nasıl bir ülke buldunuz? -Aslında hem kardeşim Sezai (Babakuş) hem de Abhazya’ya daha önceden gidip gelen arkadaşlarım vasıtası ile Abhazya hakkında epey bir fikre sahiptim. Bu yüzden diyebilirim ki, kardeşim Sezai’den pozitif, arkadaşlarımdan ise bazı negatiflikleri hakkında önceden edindiğim imajla uyuşan, inanılmaz bir doğal güzelliğe sahip ama her ülke gibi kendi sosyal, tarihsel gerçekliğinden kaynaklanan bazı sorunları da olan, kendisine kimi serzenişlerim olabilecek ama asla mahkum edemeyeceğim bir Abhazya ile karşılaştım. -Abhazya’da sizi en çok ne etkiledi? -Hiç şüphesiz Sürgün’ün 150. Yıl Anması. Çoğunluğu gençlerden oluşan binlerce Abhazın yağmur altında, Sohum Sürgün Anıtı’na çiçek koymak, saygı duruşunda bulunmak için kuyruğa girmesi beni ziyadesi ile duygulandırdı. Sonra Karadeniz’e dönüp bakınca bir an geldi ve 150 yıl önce vatandan koparılan atalarımın o ulu ağaçların al-


MAYIS

tında hissettiklerini aynen hissettim. İşte o an, hiç saklamayacağım, göz yaşlarıma mani olamadım. -Abhazya Devlet Üniversitesi’ni ziyaret etme imkanınız oldu mu? -Evet oldu. Bu ziyaretimde gördüklerimden de doğrusu çok etkilendim. Üniversite çok güzel bir lokasyonda kurulmuş. Fiziki şartlar biraz yetersiz ama son yıllarda ciddi yenileme çalışmaları yapılmış, halen de bu çalışmalar devam ediyor. Bu ziyaretimizde bize Üniversitenin Rektör Yardımcısı ve Ekonomi Fakültesi’nin Dekanı eşlik etti. Bize gösterdikleri ilgiden ötürü onlara sizin aracılığınızla bir kez daha teşekkür etmek isterim. Sağ olsunlar bizi hepsi de pırıl pırıl öğrencileri ile de tanıştırdılar. İki sınıfta derse misafir olduk, gençlerin biz içeri girince ayağa fırlamaları, onlarla Abhazca sohbetimiz hiç unutamayacağım sahneler oldu benim için. Rusçanın yanı sıra İngilizce’ye de önem verildiğine şahit oldum. Bunun Abhazya’daki bilimsel üretimin geleceği açısından çok olumlu katkıları olacağını düşünüyorum. Kendi adıma ben de bu üniversitemize ne gibi katkılarım olabileceğini düşündüm doğal olarak. Sanırım bazı ABD üniversiteleri ile öğrenci değişimi için bir takım katkılarım olabilir. Bazı öğretim görevlilerini ziyaretçi hoca olarak ABD’ye getirmek de söz konusu olabilir. İngilizceyi iyi derecede bilen öğrencilerden bir sınıf oluşturulabileceği ve benim de yılın muayyen dönemlerinde misafir hoca olarak ders verebileceğim söylendi. Bunu da değerlendireceğim. -Ekonomi Fakültesi Dekanlığı yapmış bir akademisyensiniz, Abhazya’nın ekonomisi için ne gibi önerileriniz olabilir? -Bir kaç günlük gözleme dayanarak ahkam kesecek değilim. Eminim Abhazya’nın ülkelerini çok iyi tanıyan, iyi yetişmiş ekonomistleri vardır. Yine de bir kaç şey söylemem gerekirse Abhazya yüzölçümü olarak küçük ama coğrafi konumlanışı, doğal kaynakları, ılıman iklimi, bereketli toprakları ve inanılmaz güzellikteki tabiatı ile önemli bir turizm, tarım özellikle ekolojik tarım ve enerji potansiyeline sahip. Bunlar doğru şekilde kullanılırsa ve insan sermayesine yatırım da eş zamanlı olarak ihmal edilmeze Abhazya çok kısa sürede refaha ulaşabilir diye düşünüyorum. -Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz. -Ben de sizin vasıtanızla Altın Post okurlarına selam söylemek ve eğer Abhazya’yı halen görmemişlerse, benim gibi ertelemeden, bir an önce bu güzel ülkeyi görmelerini tavsiye etmek istiyorum. (Röportaj: Anıt Baba)

Pazartesi, 26 Mayıs

Beşiktaşlı Minikler Abhazya Devlet Geri Dönüş Komitesinde Abhazya'nın başkenti Sohum'da dördüncü kez düzenlenen Ahrik Tsveyba Minikler Futbol Turnuvasını kazanan Beşiktaş 14 Yaş Altı Futbol Takımı oyuncu ve idarecileri Geri Dönüş Devlet Komitesi'ni ziyaret ettiler. Ziyaret dolayısıyla Beşiktaş kafilesine teşekkür eden Hrips Jopua aslen Abhaz olan Beşiktaş Kafile Başkanı Mete Bozkurt'a (Leyba) Abhaz pasaportunu da takdim etti. Söz 111


Pazartesi, 26 Mayıs

Danimarka Mülteci Konseyi Suriye'den Abhazya'ya Gelenlere Yardıma Hazırlanıyor Danimarka Mülteci Konseyi (Danish Refugee Council) (DRC) Suriye'deki İç Savaştan etkilenen ve tarihi vatanları Abhazya'ya dönen Suriyeli Abhazlara yardıma hazırlanıyor. Bir proje yöneticisinin idaresindeki beş kişilik bir ekiple 19 ay boyunca 100 Suriyeli Abhaz'a yardımcı olacak olan DRC 1956 yılında kurulan ve günümüzde 33 üye örgütün çatı organizasyonu işlevini yürüten bir insani yardım kuruluşu. (indeed.com)

Pazartesi, 26 Mayıs

Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza Abhazya'yı Ziyaret Ediyor Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza bir haftalık bir ziyaret için 21 Mayıs'tan bu yana Abhazya'da. Bu süre içinde Abhazya'nın tarihi ve turistik yerlerini gören Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, aynı zamanda Abhaz Devlet yetkilileri ile de kimi temaslarda bulundu. Bu temaslar neticesinde Balıkesirin 140 bin nüfuslu ilçesi Bandırma ile Abhazya'nın Gudauta kentinin kardeş şehir anlaşması imzalaması konusunda prensipte anlaşıldı. Ortaklaşa hazırlanacak Kardeş Şehir Anlaşmasına, taraflarca müzakere edilerek nihai şekli verilecek ve son imzalar Türkiye'de atılacak. Ayrıca Haziran başında Bandırma'da yapılacak festivale Abhazya'dan Şeratın Dans Topluluğu ile Abhaz şarkıcılar Hibla Mukba ve Avtandil Kondzhariya da katılacak. (Apsnypress)

Salı, 27 Mayıs

Abhaz Yazar Nikolay Haşig Ebediyete Uğurlandı 23 Mayıs günü vefat eden Abhaz yazar Nikolay Haşig için Sohum'da cenaze töreni düzenlendi. Töreni Abhazya Cumhuriyeti Eğitim Bakanı Daur Naçkebya başkanlığında kurulan bir komite yönetti. 1932 yılında Abhazya'nın Gudauta yöresindeki Huap Köyü'nde dünyaya gelen Nikolay Haşig çok sayıda şiir ve öyküye imza atmış, bir çok gazete ve dergide görev yapmış, bir dönem Abhaz Yazarlar Birliği Başkanlığı görevini de yürütmüş başarılı ve sevilen bir edebiyat insanıydı. Abhazya Kültür Emekçisi ünvanına 112

MAYIS

alan Mete Bozkurt (Leyba) ise hem kupayı kazanmalarından hem de Abhaz pasaportuna kavuşmaktan ötürü memnuniyetini ifade etti. (Apsnypress)


MAYIS

ve Ahdz-Apşa nişanına sahip olan Haşig, Abhaz ve Rus yazarlar birliklerinin de üyesiydi. (Kategori Haberler)

Perşembe, 29 Mayıs

Moskova Abhaz Diasporası'ndan Hükümet ve Muhalefete İtidal Çağrısı Moskova Abhaz Diasporası adına açıklama yapan Moskova Abhaz Diasporası Ayhabısı ve Abhazya Toplumsal Kalkınma Vakfı Başkanı Beslan Agırba, 27 Mayıs'tan bu yana süren siyasi krize barışçı çözüm bulunması için Abhaz Hükümeti ve Muhalefetine diyalog ve itidal çağrısı yaptı. Açıklamada özetle şöyle denildi: "Bu açıklama ile amacımız Abhazya'da meydana gelen olaylarla ilgili kimseyi suçlamak değildir. Amacımız ortak menfaatlerimiz ve geleceğimiz için ulusun birliğini korumaktır. Bunu yapabilmek için tam da şu anda hükümet ve muhalefet arasında yapıcı bir diyaloğun geliştirilmesi gerekmektedir. Bu başarılabilirse, toplumdaki tansiyonu düşürebilecek önlemlerin alınıp, zorunlu hale gelen reformların yapılması mümkün olabilecektir."

Perşembe, 29 Mayıs

Fransız Sosyolog Delorca İle Abhazya Üzerine Söyleşi Abhazya ile ilgili Fransa’da yayınlanan az sayıdaki kitaptan biri olan "Abkhazie A la découverte d'une "République" de survivants" adlı kitabın yazarı olan Fransız sosyolog ve düşünce adamı Fredric Delorca ile Altın Post editörlerinden Papba Anıt Baba’nın 27 Mayıs’ta Abhazya’da patlak veren siyasi krizden önce yaptığı röportajı siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz. -Abhazya ile ilgilenen çok az sayıda Fransız aydını var ve siz onlardan birisiniz. Biliyoruz ki, Abhazya ile ilgili Fransızcada yazılmış önemli kitaplardan biri olan "Abkhazie A la découverte d'une "République" de survivants" isimli kitabın yazarısınız. Abhazya’ya olan bu ilginiz ne zaman ve nasıl başladı? - Kosova Savaşı’ndan itibaren NATO’nun hegemonyasına karşı çıktım ve eski SSCB’deki ‚donmuş‛ olanlar da dahil, dünyadaki çeşitli ihtilaflarla ilgili dezenformasyonla mücadele etmek istedim. (Moldova’dan ayrılan ve bağımsızlık ilan eden) Transdinyester’e 2007’de ve 2009’da da -Polonyalı arkadaşlar bana Abhazya’nın Rusya tarafından tanınmasından sonraki ilk cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bağımsız gözlemci heyetinde yer almamı teklif ettiğinde- hemen kabul edip Abhazya’ya gittim. -Neden batılı ülkeler ve özelde de Fransa bağımsız Abhazya gerçeğini ısrarla görmezden gelip reddediyor? 113


114

MAYIS

- Başlıca neden şudur ki, batılı güçler İkinci Dünya Savaşı’ndan miras kalan sınırları tartışmaya açma fikrine her zaman tereddütlü yaklaşmıştır. (Batı) Yugoslavya’nın ve SSCB’nin parçalanmasıyla birlikte federasyona dahil devletlerin sınırlarını, federal devlet sınırları baz alınarak bölme fikrini kabul etmiş ama ötesine geçmeyi kabul etmemiştir. Kuşkusuz Batı’nın bir istisna olarak kabul etmek istediği (ama bunun hiçbir mantığı yoktur) Kosova meselesinde tam bir çelişki söz konusudur. Belki İskoçya’nın bağımsızlığı mantaliteleri değiştirecektir. Ama Avrupalılar, kıtanın batısı için kabul ettiklerini Karadeniz kıyısındaki ülkeler için kabul etmeye hazır değildir. Yine çifte standart. Ayrıca Kırım’ın Rusya’ya katılması kaygı yaratmıştır. (Fransa’da) hükümet çevreleri (Kırım’daki gelişmelerden ötürü) rahatsızdır ve yeni ortaya çıkan realitelerden bir şeyler öğrenmeye ise kapalı olmayı sürdürmektedir. -Avrupa’nın kendisini tanımasını sağlamak için Abhaz diplomasisinin yapabileceği bir şey var mıdır yoksa bu öngörülebilir bir gelecek için imkansız mıdır? - Avrupa Konseyi ya da Avrupa Parlamentosu gibi çeşitli kuruluşlar nezdinde lobi çalışması yürütmek her zaman faydalıdır. Keza medyada da benzer bir çalışma yapmak gerekir. Bilgilendirici bir halkla ilişkiler çalışması yapmak, Abhazya’nın Stalin tarafından Gürcistan’a zorla bağlandığını açıklamak, 19. yüzyıldaki sürgünü, 1992-93’deki savaşa kadar Abhaz halkının geçtiği sınavları anlatmak, bugünkü Abhazya’nın çok etnikli yanına, demokratikleşme yönündeki çabalarına, ambargolara direnme kararlılığına vurgu yapmak, hasımlarının sürekli dile getirdiği tehlikeli ülke, mafya ülkesi, Rus militarizminin üssü şeklindeki klişeleri kırmak gerekir. -Abhazya’nın Avrupa Halkları ve Avrupa sivil toplumu ile doğrudan iletişimini mümkün kılacak alternatif yollar neler olabilir? - Batı Avrupalıların (özellikle de Fransızların) iki büyük kusuru var: sınırlarının ötesinde olup bitenle pek ilgilenmiyorlar. Avrupalıların çok büyük bir kesimi Abhazya’nın varlığından bile haberdar değil ve yaklaşımlarını medya, yani aslında on kadar meslektaşının söylediklerini tekrarlayan birkaç gazeteci şekillendiriyor (mesela Fransa’da dış politika konusunda en etkili olanlar AFP, le Monde ve Radio France internationale’dir). Dezenformasyon duvarını aşmak için ‚resmi hakikatlerden‛ kuşkulanmak için çeşitli nedenleri olanların ortamlarına yönelmek gerekir. Örneğin (Avrupa Birliği’ne karşı) ulusal bağımsızlıkçı çevreler, solun solu, ekolojistler, bölgeselci partiler (ben de Abhazya’ya yanımda Oksitanya milliyetçisi bir seçilmiş siyasetçiyi götürmeyi denedim). Bu toplumsal gruplar Abhazya’nın bakış açısıyla ilgilenebilir. Belediyelerle, özerk bölgelerle ya da politik renkleri ne olursa olsun derneklerle kültürel bir işbirliği geliştirilebilir. Kafkasya Fransa’da çok az biliniyor. Örneğin doğduğum bölgeden seçilen bir kişinin başkanlığındaki l’Association des Populations des Montagnes du Monde’un (Dünya Dağlı Haklar Birliği) Abhazya ile yararlı bir şekilde işbirliği yapabileceğine eminim. -Sizce ‚Ukrayna Krizi‛ Abhazya’yı ne şekilde etkileyecektir? - Bu kriz temelde Doğu-Batı ilişkilerini sıkıntıya sokuyor. Bu da, Batı’da zaten mevcut olan Abhazya’yı izole etme eğiliminin daha da güçlenmesine yol açacaktır. Kuşkusuz en kötüsü, bu soğuk savaş mantığının Gürcistan’ın NATO’ya girmesiyle sonuçlanması olur. Genel olarak Ukrayna’daki durumun hem ülkenin Rusça konuşan kesiminin hem de genel olarak doğu kesiminin çıkarlarını muhafaza eden ve Karadeniz havzasının tamamının militarizasyonu ile istikrarsızlaşması gidişatına son veren ‚makul‛ bir çözüm


MAYIS

çerçevesinde istikrara kavuşmasını dilemek gerekir. Bu kuşkusuz her iki taraftaki milislerin de (Sağ kanattakilerin ve ülkenin batısındaki mevcut olası paralı askerlerin yanı sıra Doğu’daki Rusça konuşan öz savunmacı gruplarındakilerin) silahsızlanmasını gerektirir. Dileyelim ki realizm bu noktada her iki tarafta da egemen olsun. -Rus-Abhaz stratejik ortaklığı ve Rusya’nın Abhazya’nın kaderindeki rolüne dair görüşleriniz nedir? - Sanıyorum ki Abhaz yöneticiler hem Rusya ile işbirliğinin kısa vadede ülkenin güvenliğini artırmanın ve Gürcistan ile yeni bir savaşı önlemenin en iyi yolu olduğunu, hem de bu işbirliğinin daha uzun vadede Rusya (Dünya sistemi için) aşırı ‚uyumsuz‛ olmayı sürdürürse uluslararası ilişkilerde bu ülkenin yazgısına fazlasıyla bağımlı olma riskini doğurduğunu anladılar. Abhazya’nın Türkiye, İran, Arap dünyası ile de ilişkiler geliştirmeye olan ilgisi buradan kaynaklanıyor. Ama bu ülkeler Abhazya Cumhuriyeti’ni tanımaktan korkuyorsa bu ülkelerle nasıl temas kurulacak ve bir rekabet meselesi haline gelmeden, hatta iç problemlerinin bir kısmını ithal etmeden bu ülkelerle nasıl temas sağlanacak? Bunun (Abhazya’nın çözmesi gereken) oldukça karmaşık bir sorun olduğunu düşünüyorum.

Cuma, 30 Mayıs

Türk Tur Operatörleri Abhazya'ya İş Gezisi Düzenledi 28 Mayıs günü Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ACTSO) daveti ile Abhazya’ya gelen Türk Tur Operatörleri iki gün boyunca ülkedeki turistik tesis ve yörelerde incelemelerde bulundu. Türk Tur Operatörleri ayrıca Abhaz Tur Operatörleri ile de biraraya geldi. ACTSO bu ziyaretin amacının iki ülke arasında karşılıklı turist akışını sağlamak olduğunu açıkladı. Ziyaret 30 Mayıs günü İnter Sohum Oteli konferans salonunda düzenlenen ve iki ülke arasında turizm alanındaki işbirliği olanaklarının tartışıldığı bir toplantı ile nihayetlendi. (Apsnypress)

115


116


HAZİRAN

Pazar, 01 Haziran

Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankuab İstifa Etti Abhazya Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankuab görevinden istifa etti. İstifasını bir açıklama ile duyuran Ankuab, halktan sukunet içinde olmalarını ve yapılacak erken seçime normal bir atmosfer içinde katılmalarını istedi. Bilindiği üzere muhalefet partilerinin 27 Mayıs günü başlattığı gösterilerden bu yana Abhazya'da politik belirsizlik hüküm sürüyordu. Abhazya Cumhurbaşkanlığı makamına, 24 Ağustos 2014 günü düzenlenecek erken seçime kadar, Abhazya Meclis Başkanı Valeri Bganba vekalet edecek. (Voice Of Russia)

Pazar, 01 Haziran

Abhazya FİFA Tanınmayan Ülkeler Kupasında İlk Maçında Abhazya Milli Futbol Takımı, FİFA tarafından tanınmayan ülkelerin İsveç'te düzenlediği KonIFA Dünya Kupasında ilk maçını Oksitanya Milli Takımı ile oynayacak. KonIFA'nın düzenlediği kupaya 12 ülke takımı katılıyor. KonIFA (Bağımsız Futbol Federasyonları Konfederasyonu) geçen mayıs ayında FİFA'da temsil olanağı bulamayan ülkeler tarafından kurulmuştu. (Apsnypress)

Perşembe, 05 Haziran

Cumhurbaşkanı Vekili Bganba Esad'ı Tebrik Etti Abhazya Cumhurbaşkanı Vekili Valeri Bganba yeniden seçilmesi nedeniyle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı tebrik etti. Bganba Suriye liderine yoladığı mesajda şöyle dedi: "Bazı güçlerin Suriye'nin içişlerine karışmak ve kabul edilemez şartlarını dayatmak istemelerine rağmen, ülkenize yeniden Başkan seçilmenizin, ülkenizde barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesine ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin uluslararası pozisyonunun güçlendirilmesine katkı sağlayacağına olan inancımız tamdır. Abhaz halkı ülkenize dönük yabancı saldırganlığın kurbanlarının acısını içtenlikle paylaşmaktadır. Abhazya dost ülke Rusya Federasyonu'nun ülkenizde yaşanan sorunlara kalıcı çözüm yolları bulunması için gösterdiği çabaları desteklemektedir."

117


HAZİRAN

Perşembe, 05 Haziran

Bandırma'da Abhazya Rüzgarı Bandırma Belediyesi tarafından bu yıl 25.si düzenlenen Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivalinde sahne alacak olan Abhaz Devlet Halk Dansları Topluluğu Şaratın ve ünlü Abhaz pop müzik sanatçısı Hıbla Mukba, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza’yı ziyaret etti. Ziyaretten dolayı memnuniyetini getiren Başkan Mirza, konuklara festival hakkında bilgi vererek önceki haftalarda gerçekleştirdiği Abhazya gezisi hakkındaki izlenimlerini paylaştı. Ziyaretin ardından Türk ve Abhaz bayraklarıyla hatıra fotoğrafı çektirilirken Başkan Mirza Abhaz konuklara hem Türkiye'nin hem de Bandırma’nın tanıtımına katkı sağlayacak broşür ve benzeri hediyeleri takdim etti. (http://ilkhabergazetesi.tv)

Perşembe, 05 Haziran

Abhazya Cumhurbaşkanı Vekili Bganba Mareşal Sisi'yi Tebrik Etti Abhazya eski Cumhurbaşkanı Ankvab'ın istifası sonucu Meclis tarafından Cumhurbaşkanlığı makamına vekalet etmekle görevlendirilen Valeri Bganba, Mareşal Abdülfettah Said Hüseyin Halil el Sis'yi Mısır Arap Cumhuriyeti Başkanı seçilmesi nedeniyle tebrik etti ve ona başarılar diledi. Valeri Bganba mesajında Mareşal Sisi'nin önceki devlet tecrübesi ile Mısır'da barış, istikrar ve demokrasinin kalıcılaşmasına katkı koyacağından şüphe etmediğini ifade etti. Bganba mesajında ayrıca Mısır ve Abhazya arasındaki tarihsel ve kültürel bağlara dikkat çekerek, iki ülke arasında dostane ilişkilerin tekrar kurulmasını temenni etti. (Apsnypress)

Cuma, 06 Haziran

Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'tan Önemli Ziyaretleri Hakkında Bilgilendirme Türkiye'den Abhazya'ya gelen önemli heyetin ziyareti ile ilgili Sakarya'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki vekillerinden Abhaz kökenli Engin Özkoç'la Altın Post okurları için editörlerimizden Papba Anıt Baba görüştü. -Merhaba Sayın Özkoç. Hoşgeldiniz. Bize ziyaretinizle ilgili kısa bir bilgi verebilir misiniz? -Merhaba. Herşeyden önce heyetimiz Sakarya heyeti gibi gözükse de ziyaret ajandası daha kapsamlı ve temsil gücü itibariyle de daha güçlü bir heyet. Örneğin ziyaret 118


HAZİRAN

heyetindeki üç vekil iktidar partisinden, iki vekil ise biri CHP, diğeri ise MHP olmak üzere muhalefetten. Yani hem iktidar hem de muhalefetin temsilcileri burada beraberce bir heyetin içinde. Yine heyetimizde Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı görevini yürüten önemli bir isim olan AKP'li vekil Ayhan Sefer Üstün de bulunuyor. Kendisi özellikle Abhazya'ya yönelik ulaşım ambargosu nedeni ile komisyona ulaşan şikayetleri bizzat yerinde incelemek için burada. Yine Sakarya Üniversitemizin Rektörü Muzaffer Elmas sadece kendi üniversitesi ile Abhaz Devlet Üniversitesi arasındaki ilişkileri geliştirmek için değil, daha genel bir sorunu; YÖK'ün Abhaz Üniversite diplomalarına denklik vermemesi sorununu çözebilmek için neler yapılabileceğini mevkidaşlarıyla görüşmek üzere de burada. Milletvekileri, Rektörümüz ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeki Toçoğlu'nun yanısıra Abhaz ve Kafkas Dernekleri'nin temsilcileri ve bunlara ek olarak Sakarya Sanayi ve Ticaret Odasının yöneticileri hep beraber Abhazya ve Türkiye ilişkilerinin hak ettiği seviyeye gelmesi için elimizden geleni yapacağız. -Sayın Özkoç ziyaretimizin ajandası kapsamlı dediniz. Bize kısaca bu ajandadan bahsedebilir misiniz? -Tabi ki, şöyle özetleyebilirim; Ankara'da Abhazya'nın kültürel bir temsilciliğinin açılmasının altyapısının oluşturulması, Abhaz Devlet Üniversitesi'nin verdiği diplomaların denkliğinin YÖK tarafından tanınması için çalışma, Abhazya ve Türkiye arasında doğrudan ulaşımın sağlanması için aşılması gereken engellerin tespiti, ve Abhazya ile Türkiye arasında ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi. -Teşekkürler Sayın Özkoç.

Cuma, 06 Haziran

Sakarya'dan Abhazya'ya Büyük Heyetle Ziyaret Aralarında Abhaz kökenli Engin Özkoç'un da bulunduğu beş Sakarya milletvekili ile Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Elmas, Sakarya Abhaz Derneği Başkanı Erol Kobaş ve Sakarya Ticaret Odası üst düzey yöneticilerinden oluşan önemli bir heyet, Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın davetlisi olarak temaslarda bulunmak üzere bu sabah başkent Sohum'a geldi. Heyet Abhazya ve Sakarya arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için işbirliği olanaklarını araştıracak.

119


HAZİRAN

Cuma, 06 Haziran

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Abhazya Ziyaretini Yarıda Kesti Sakarya’dan Abhazya’ya yapılan ziyaret için kalabalık bir ekiple Abhazya’ya giden Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu yaşanan sel felaketi dolayısıyla ziyaretini yarıda kesip Sakarya’ya dönüyor. Öte yandan Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’nden (SASKİ) alınan bilgilere göre Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ olarak Erenler, Geyve, Hendek, Karapürçek ve selden etkilenen diğer bölgelerde tüm imkanlar seferber edilerek çalışmalara başlandı. SASKİ’nin tüm ekiplerini sel bölgelerine yönlendirdiği ve itfaiye, belediyenin ekipleri ile birlikte çevre ilçe belediye ekiplerinin de mahsur kalanları kurtarmak için tüm güçlerini seferber etmiş durumda oldukları öğrenildi. (adatavir.com)

Cumartesi, 07 Haziran

Abhazya Cumhurbaşkanı Vekili Bganba Türk Milletvekillerini Kabul Etti Abhazya Cumhurbaşkanı vekili Valeri Bganba çeşitli temaslarda bulunmak üzere bir süredir Abhazya'da bulunan ve aralarında milletvekillerinin de bulunduğu kalabalık bir Türk Heyeti makamında kabul etti. Cumhurbaşkanı Vekili Valeri Bganba'nın kabul ettiği heyette, AK Parti Sakarya Milletvekili, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz, AK Parti Sakarya Milletvekili Hasan Ali Çelik, MHP Genel Başkan Yardımcısı, Sakarya Milletvekili Prof. Dr. Münir Kutluata, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ve SATSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Günay Güneş, Sakarya Abhaz Derneği Başkanı Oral Kobaş ve Sakarya Kafkas Kültür Derneği Başkanı Orhan Sarı yer aldı. Misafir heyete hoşgeldiniz diyerek konuşmasına başlayan Bganba, Türkiye ve Abhazya arasındaki bağların uzun bir geçmişi olduğunu, Abhazya'nın en zor zamanlarında Türkiye'deki soydaşların yardıma koştuğunu, sadece Türkiyeli Abhazların değil, Türkiyeli Çerkeslerin de Abhazya'yı tarihi bir anavatan olarak gördüğünü, mevcut realite içinde Türkiye'nin Abhazya'nın bağımsızlığını tanımasının güç olduğunu bildiklerini ama iki ülke arasında bir diyalog başlatmayı mümkün gördüklerini söyledi. Heyet adına konuşan TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AK Parti milletvekili Ayhan Sefer Üstün öncelikle Abhaz Halkının sıcaklık ve misafirperverliklerinden çok etkilendiklerini söyledi. Ardından ziyaretlerinin Abhazya'nın bir geçiş dönemine denk düştüğünü belirterek yapılacak erken seçimlerin Abhazya için hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni etti. Milletvekili Üstün, Valeri Bganba'nın aynı zamanda Abhaz Meclisi Başkanı olmasından hareketle, bu tür zor dönemlerde Meclislerin önemli bir rol oy120


HAZİRAN

nadığını, tıpkı 1920'de Türkiye'nin zor dönemlerinde Meclisin öncü görevi üstlenmesinde olduğu gibi, bugün Abhazya'da mevcut siyasi krizin aşılmasında Abhaz Meclisinin önemli bir işlevi olacağına inandığını bildirdi. Ayhan Sefer Üstün konuşmasının devamında iki ülke arasındaki ilişkilerin adım adım gelişeceğini ve bunun her iki ülkenin de yararına olacağını söyledi. Üstün son olarak, iki ülke ticaret odalarının çeşitli anlaşmalar imzaladığını, 70 bin öğrencisi ile Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden bir olan Sakarya Üniversitesi ile Abhazya Devlet Üniversitesi arasında işbirliği olanaklarını araştırdıklarını, bu konuda somut adımlar atmak istediklerini, insani ilişkilere çok önem verdiklerini bu bağlamda iki ülke arasında doğrudan deniz ve hava bağlantısı kurmak istediklerini, bu başarılabilirse iki ülke arasında turizmin gelişeceğini, Abhazya'ya daha fazla yatırım geleceğini söyledi. Ayhan Sefer Üstün'den sonra kendisi de Abhaz kökenli olan CHP'li Vekil Engin Özkoç da (Abhazya'daki tarihi soyadı Papba) bir konuşma yaparak iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin önemine vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Vekili Valeri Bganba misafirlere Abhazya'yı tanıtan bir kitabı hediye etti. Heyet üyeleri daha sonra Abhazya Dışişleri Bakanı Viyeçeslav Çirikba tarafından da kabul edildiler.

Pazartesi, 09 Haziran

Türk Milletvekilleri Abhaz Dışişleri Ziyaretinde Doğrudan Ulaşımı Konuştu 7 Haziran tarihinde Abhaz Dışişleri Bakanlığı’nda aralarında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, AKP Milletvekilleri Ali İhsan Yavuz ve Hasan Ali Çelik, MHP Milletvekili Münir Kutluata, CHP Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Elmas, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Günay Güneş, Sakarya Abhaz Derneği Başkanı Oral Kobaş (Bganba) ve Sakarya Kafkas Kültür Derneği Başkanı Orhan Sarı’nın da bulunduğu heyet ile Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba arasında bir görüşme gerçekleştirildi. Çirikba konuyla ilgili olarak, ‚İlk defa Türkiye’den yüksek düzeyde temsilcilerin olduğu bir heyet Abhazya’yı ziyaret ediyor. Dün itibariyle dostça ilişkilerin kurulması ile ilgili ilk adımlar atıldı. Abhazya Devlet Üniversitesi ile Sakarya Üniversitesi arasında yapılan anlaşmanın yanı sıra Sakarya Ticaret Odası ile Abhazya Ticaret Odası arasında da bir protokol anlaşması imzalandı‛ açıklamasında bulundu. Kültürel ve siyasi alanlardaki işbirliğinin gelişmesi hakkındaki beklentileriyle ilgili ise V.Çirikba şu sözlere yer verdi: ‚Aramızdaki bu dostluğa sebep olan pek çok faktör bulunmaktadır. Sayıları bir hayli çok olan Abhaz ve Çerkes diasporası ülkelerimiz arasında yaşayan, canlı birer köprü rolündedir. Mevcut Rus-Türk ilişkilerinin olumlu arka planı ile beraber Avrasya bütünleşme süreci de belirgin bir etkiye sahiptir. Aramızdaki 121


122

HAZİRAN

ilişkilerde dinamik bir biçimde gelişen kardeş şehir anlaşmaları da önemli bir rol üstlenmektedir.‛ Görüşmede gündeme getirilen Abhazya ve Türkiye arasında doğrudan yolcu seferlerinin başlatılması sorunu Türk delegasyonundaki temsilcilerin dikkatini çekti. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün bu konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde belirtti: ‚Bizler de Soçi’den transit olarak gelerek yaşanan zorluğu tecrübe ettik. Elbette Abhazya ve Türkiye vatandaşlarının doğrudan bir iletişime sahip olması gerekmekte. Türkiye ve Abhazya arasındaki gidiş gelişlerde doğrudan ulaşım hakkı en etkili ve uygun olan yollarla, yani doğrudan deniz ulaşımıyla, sağlanabilmelidir. Konu yetkili kurumlarca gündeme getirilecektir‛ Görüşmede ayrıca Türkiye’nin Abhazya’nın pasaport ve belgelerini tanıması konusuna değinildi. Bakan, ‚Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki durumuna benzer bir duruma sahibiz, Fransa, Birleşik Krallık, Avusturya, ABD ve diğer ülkeler vizelerini, Cumhuriyeti tanımamasına rağmen bu ülkenin vatandaşlarının pasaportlarına vermektedir. Elbette Abhazya’nın Türkiye tarafından tanınmasını konuşmak için henüz çok erken, ancak uluslararası hukuk ülkelerin bağımsızlığının hukuki olarak tanınmadığı durumlarda dahi pasaportlarının tanınmasının önüne engel koymamakta‛ sözleriyle konuyu açıkladı. Eğitim ve kültür alanlarındaki işbirliğinin güçlendirilmesiyle ilgili konular da tartışıldı. Sakarya Kafkas Kültür Derneği Başkanı, Dışişleri Bakanı’na Türkiye’deki AbhazAdige ortak faaliyetlerinden ve Sakarya halkından Abhazya’nın Bağımsızlık Savaşı’na katılmış olan kişilerden bahsetti. Kafkas Kültür Derneği Başkanı Orhan Sarı sözlerine şu şekilde devam etti: ‚Kültür derneğimizin pek çok üyesi, Türkiye’de yaşayan Abhazlar, Çerkezler, Çeçenler ve diğer Kafkas halkları, Abhazya’yı bağımsızlık savaşında destekledi ve şimdi de bağımsızlığını güçlendirme ve daha geniş bir uluslararası tanınmaya sahip olması konularında da çalışmaya hazırlar‛ Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba ve görüşmedeki tüm katılımcılar, CHP Milletvekili Engin Özkoç’a Türkiye’den gelen bu heyetin organize edilmesindeki inisiyatifi nedeniyle teşekkürlerini sundular. Bu sözlerin arından ise Engin Özkoç (Papba) söz alarak; ‚Buna karşılık olarak, ben de buradaki TBMM üyelerinin bu ülkedeki güçlükleri tarafsız bir biçimde değerlendirmelerinden dolayı teşekkür ediyorum. Son günlerdeki mevcut gelişmeler ziyaretimize engel olmadı. Her ülkede zaman zaman geçiş dönemleri yaşanmaktadır ve bizlerde Abhazya’daki bu geçiş döneminin Abhaz halkına ciddi bir rahatsızlık vermeden sürdüğünü görmekten çok mutluyuz‛ şeklinde konuştu. Katılımcılar Abhazya Cumhuriyeti’nin ulusal bağımsızlığı ve uluslararası tanınmayı hedefleyen siyasi hedeflerine olan desteklerini ifade ettiler. Görüşmede ayrıca karşılıklı işbirliği, kültürel, insani ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi ile ilgili olarak geniş çaplı istişarelerde bulunuldu. (Abhazya Dışişleri Bakanlığı)


HAZİRAN

Pazartesi, 09 Haziran

Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi'nden Abhazya'yı Ziyaret Eden Vekillere Hapis İması Aralarında üç değişik partiden beş milletvekilinin de bulunduğu kalabalık bir Türkiye heyetinin Abhazya'yı ziyareti ve AKP'li vekil Ayhan Sefer Üstün'ün Abhazya ve Türkiye arasında doğrudan ulaşım ile ilgili söylediği olumlu sözler Gürcistan yönetimini çok kızdırdı. Gürcü Dışişleri Bakan Yardımcısı Davit Jalagania'nın basına verdiği bilgiye göre Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi, Gürcü Dışişlerine çağırıldı ve söz konusu ziyaret protesto edildi. Gürcü Dışişleri'nden çıkarken açıklama yapan Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi Levent Gümrükçü beş milletvekilinin ziyareti ile ilgili Gürcü Dışişleri'ne Cumartesi günü de çağrıldıklarını, bugün de aynı konu üzerine görüşmelerini sürdürdüklerini ve karşı tarafa Türkiye'nin Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü desteklemeye devam ettiğini ve bu bağlamda Abhazya'yı tanımama politikasında bir değişiklik olmadığını ifade ettiklerini söyledi. Büyükelçi Gümrükçü, Ankara ile temasa geçtiklerini ve her üç partiye ulaşarak ziyarette adı geçen vekillerin Gürcü yasaları uyarınca gelecekte olası Gürcistan ziyaretlerinde sorun yaşayabilecekleri hususunda uyarıda bulunduklarını belirterek, heyetteki vekillerin Gürcistan'a giderlerse hapse girebileceklerini ima etti. Bilindiği üzere Gürcistan yasalarına göre Abhazya'ya Rusya Federasyonu üzerinden girenler (Gürcistan Abhazya'yı kendi toprağı saydığı ve yasak bölge ilan ettiği için) iki ila dört yıla kadar hapis cezasına çarptırılabiliyor. (www.civil.ge)

Salı, 10 Haziran

Gürcistan: "Abhazya'yı Ziyaret Eden Vekiller Türkiye'yi Değil Sakarya'yı Temsil Edebilir" Novosti Gruzia'ya beyanat veren Gürcistan Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Davit Zalkaliani "Türkiye Gürcistan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanımaktadır. Biliyoruz ki bu milletvekilleri (sadece) çok sayıda etnik Abhaz'ın yaşadığı Türkiye'nin Sakarya ilini temsil ederler. Abhazya'da bulunma nedenlerinin de bu olduğunu değerlendiriyoruz. Bu ziyaretin Gürcü idarecilerle mutabakat sağlandıktan sonra yapılmasını beklerdik. Türk Büyükelçisi ile konuşacağımız hususlar bunlardır, eminim ki kendisi bize açık bir izahatta bulunacaktır. " dedi. Bu beyanı ile Gürcü Bakan Yardımcısı Abhazya'yı ziyaret eden ve aralarında TBMM İnsan hakları Komisyonu Başkanı ve bir partinin genel başkan yardımcısının da bulunduğu iktidarıyla muhalefetiyle üç partiden beş milletvekilinin, sadece Sakarya'yı temsil edebileceklerini ima etti. Ne var ki Türk Anayasası aynı görüşte değil:

123


(http://news.am/eng/news/213512.html)

Salı, 10 Haziran

Abhazyalı Yazar Fazıl İskender'e Rusya'nın En Büyük Edebiyat Ödülü Verildi Rusya Federasyonu'nun en önemli edebiyat ödülü olarak görülen Devlet Edebiyat Ödülü, Abhazyalı yazar Fazıl İskender'e verildi. Kremlin'de konu ile ilgili açıklamayı Başkan Putin'in Kültür Başdanışmanı olan Vladimir Tolstoy bizzat yaptı ve yazarı bu büyük başarıdan ötürü kutladı.

Fazıl İskender Kimdir? 6 Mart 1929 Abhazya –Sohum doğumlu olan Fazıl İskender, İran kökenli bir baba ile Abhaz anneden dünya’ya geldi. 1938 yılında babası Stalin-Beria kliği tarafından sürgüne gönderilip bir daha kendisinden haber alınamayınca bu tarihten itibaren Çegem köyündeki dayıları tarafından yetiştirilen yazar, ilköğretimini Sohum’da altın madalya 124

HAZİRAN

(Türkiye Cumhuriyeti Anayasa`nın 80. Maddesi) "Milletin Temsili Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil ederler." Öte yandan Gürcü Dışişleri Bakanı'nın yansıttığının ötesinde Sakarya'da sadece binlerce etnik Abhaz değil, Abhazya'yı ziyaret eden vekillere oy veren binlerce etnik Gürcü de yaşıyor. Son olarak belirtmek gerekirse ziyaretlerinin ilk günü sitemiz editörlerinden Papba Anıt Baba'ya bir demeç veren milletvekili Engin Özkoç sanki bugünleri görmüş gibi sözlerine söyle başlamıştı: ‚-Merhaba. Herşeyden önce heyetimiz Sakarya heyeti gibi gözükse de ziyaret ajandası daha kapsamlı ve temsil gücü itibariyle de daha güçlü bir heyet. Örneğin ziyaret heyetindeki üç vekil iktidar partisinden, iki vekil ise biri CHP, diğeri ise MHP olmak üzere muhalefetten. Yani hem iktidar hem de muhalefetin temsilcileri burada beraberce bir heyetin içinde. Yine heyetimizde Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı görevini yürüten önemli bir isim olan AKP'li vekil Ayhan Sefer Üstün de bulunuyor. Kendisi özellikle Abhazya'ya yönelik ulaşım ambargosu nedeni ile komisyona ulaşan şikayetleri bizzat yerinde incelemek için burada. Yine Sakarya Üniversitemizin Rektörü Muzaffer Elmas sadece kendi üniversitesi ile Abhaz Devlet Üniversitesi arasındaki ilişkileri geliştirmek için değil, daha genel bir sorunu; YÖK'ün Abhaz Üniversite diplomalarına denklik vermemesi sorununu çözebilmek için neler yapılabileceğini mevkidaşlarıyla görüşmek üzere de burada. Milletvekileri, Rektörümüz ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeki Toçoğlu'nun yanısıra Abhaz ve Kafkas Dernekleri'nin temsilcileri ve bunlara ek olarak Sakarya Sanayi ve Ticaret Odasının yöneticileri hep beraber Abhazya ve Türkiye ilişkilerinin hak ettiği seviyeye gelmesi için elimizden geleni yapacağız.‛


HAZİRAN

ile tamamladıktan sonra önce Moskova’daki Kütüphanecilik Enstitüsü’ne daha sonra ise Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne girdi. 1954 yılında ise yüksek öğretimini tamamlayarak gazeteciliğe başladı. Ilk edebi eserlerini şiir dalında vererek 1957 yılında Sohum’da yayınladı. 1962 yılından sonra ise ağırlıklı olarak hikâye ve roman yazımına yöneldi. Çeşitli dünya dillerine çevrilen çok sayıda eserin sahibi olan Fazıl İskender’in ‚Çegemli Sandro‛ adlı romanı ‚Sandro Dayı‛ adı altında Türkçeye de çevrilmiş bulunuyor. 2006 yılında Abhazya Cumhurbaşkanı Vladislav Ardzınba tarafından en yüksek devlet nişanı olan ‚1. Dereceden Axdz-Apşa‛ madalyası ile ödüllendirildi. SSCB döneminden bu yana çeşitli ödüllere ve madalyalara layık görülen yazar, Rusya Sanat Akademisi’nin de onursal üyesi olup 2009 yılında Abhazya Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından onuruna gümüş hatıra paraları bastırıldı. Çok sayıda şiir kitapları ve romanları yayınlanan yazarın eserlerinden önemli bir kısmı da sinema filmlerine aktarıldı. Halen Moskova’da yaşamını sürdüren Fazıl İskender 85 yaşında olup, şair Antonina İskender ile evli ve biri kız iki evlat sahibidir. (Apsnypress)

Çarşamba, 11 Haziran

Afrika Eritre'den Üst Düzey Bir Heyet Abhazya'yı Ziyaret Etti 10 Haziran tarihinde Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nda Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba ile Eritre Devleti'nin Rusya Federasyonu'ndaki Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi Teklay Minassie Asgedom ve Eritre Devleti Dışişleri Bakanlığı Asya ve Pasifik Bölümü Başkanı Kalekristos Zariseney Gebreyezus'tan oluşan Eritre Delegesi ile bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmeye aynı zamanda Dışişleri Bakan Yardımcısı İrakli Hintba ve Abhazya Cumhuriyeti'nin Rusya Federasyonu'ndaki Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi İgor Ahba da katıldı. Görüşmede iki ülke arasında ticari ve sosyal ilişkilerin nasıl tesis edilebileceği ve Abhazya'nın Eritre tarafından resmen tanınmasının olanakları konuşuldu. Eritre Doğu Afrika'nın kuzeyinde başkenti Asmara şehri olan beş milyon nüfuslu bir ülkedir. Batıda Sudan, güneyde Etiyopya ve güneydoğusunda Djibouti ile çevrilmiştir. Ülkenin doğusu ve kuzeydoğusu Kızıldeniz sahili boyunca uzanır. Suudi Arabistan ve Yemen tam karşısındadır. Dahlak Takımadası ve Hanish Adalarının birkaçı Eritre'ye aittir. Eritre, 19. yüzyıl sonunda İtalya tarafından işgal edildi ve resmen 1 Ocak 1890'da İtalyan kolonisine dahil edildi. Önceden ilk-Etiyopya devletinin iki yüz yıldan beri bir parçasıydı. İtalyanlar'ın II. Dünya Savaşını kaybetmeleri üzerine Eritre, 1941'den 1952'ye kadar Birleşmiş Milletlerin himayesine verildi. BM bayrağı bütün resmi binalarda bulunuyordu. 125


hazya Dışişleri Bakanlığı ve Wikipedia)

Perşembe, 12 Haziran

Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası 4 Milyon Üyeli Hindistan Ticaret Odası İle Anlaşma İmzaladı Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası, 4 milyon üyeli Hindistan Ticaret Odaları Birliği (ASSOCHAM) ile İşbirliği Anlaşması imzaladı. Dünyanın en büyük ticaret odalarından biri olan ASSOCHAM ile imzalanan anlaşmayla, Abhaz ve Hint işadamları arasında kurulacak her türlü ilişkide ilgili kurumlar kolaylaştırıcı rol üstlenecekler. Anlaşma ile ilgili basına bilgi veren Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Genadi Gagulya, Hindistan'a kurum olarak resmi bir ziyaret yapmayı planladıklarını da ifade etti. (Apsnypress- Kategori Haberler)

Perşembe, 12 Haziran

Rus Diplomat ve Eşinin Katil Zanlısı Kaçtığı Gürcistan'da 12 Yıla Mahkum Oldu 2013 Eylül ayında Rus diplomat Dimitri Vişernev ve eşini Sohum'da öldürdüğü gerekçesiyle aranırken firar ettiği Gürcistan'da (Türkiye sınırında) Batum'da Gürcü polisi ile girdiği çatışmada yaralı olarak yakalanan, Rusya Federasyonu vatandaşı, Grozni Çeçenistan doğumlu zanlı Yusuf Lakaev, Gürcistan'ın Batum Mahkemesi tarafından 12 yıla mahkum edildi. 126

HAZİRAN

2 Aralık 1950'de BM Genel Kurulu 390 A (V) Kararı ile Eritre'yi Etiyopya ile birleştirmeyi kararlaştırdı. 1951'in Eylül'ünden 1962'nin Kasım'ına kadar Eritre Etiyopya'nın özerk bölgesi olarak kaldı. BM kararı Eritre halkının isteği hilafına alınmıştı. Huzursuzluğun artması ve Etiyopya'ya karşı olan direniş sonucu 1962'de Etiyopya hükümetinin Eritre'yi 14. vilayeti yapma kararı almasına yol açtı. Eritre bağımsızlık hareketi 1960'ların başlarında biçimlendi ve 31 yıl boyunca iç savaş hareketi olarak Etiyopya hükümetine karşı devam etti. Nihayetinde 1991'de bitti. 1993'de bir BM referandumuyla Eritre'nin Etiyopya'dan bağımsız olduğu açıklandı. Eritre iki büyük dine ev sahipliği yapan çok dilli ve çok kültürlü bir ülkedir ve dokuz etnik gruba sahiptir. Resmi dili olmamasına rağmen hükümet iki "çalışma dili" olan Tigrinya dili ve Arapça'yı bütün resmi yazışmalarda kullanıyor. İngilizce de hükümetin bütün uluslararası iletişimlerinde ve 5. derece eğitim kurumlarında kullanılıyor. İtalyanca ise sömürge döneminden kalan kuşakların torunları tarafından kullanılıyor. (Ab-


HAZİRAN

Söz konusu mahkumiyetin Lakaev'in Gürcistan'da işlediği suçlardan dolayı verildiği, zanlı ile ilgili çok kuvvetli adli tıp delilleri Rusya tarafından Gürcistan'a gönderildiği halde bu kişinin söz konusu iki cinayetle ilgili Gürcü hükümetince yargılanmadığı ve Rusya'nın iade talebinin de kabul edilmediği ifade edildi. (http://eng.kavkaz-uzel.ru)

Cuma, 13 Haziran

Rusya-Abhazya Adli Yardımlaşma Anlaşması İmzalanması İçin Putin’den Kararname Vladimir Putin Rusya Federasyonu ile Abhazya Cumhuriyeti arasında Ceza Davalarında Karşılıklı Adli Yardımlaşmayı sağlayacak bir anlaşmanın imzalanması için kararname imzaladı. İlgili talimatlar RF Adalet Bakanlığı'na yollandı. (http://eng.news.kremlin.ru)

Perşembe, 19 Haziran

Abhazya Luhansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri'ni Tanıyabilir Bugün ayrı ayrı açıklamalar yapan Abhaz siyasi örgüt ve partileri Ukrayna merkezi hükümetinin saldırılarını yoğunlaştırdığı Luhansk Halk Cumhuriyeti ve Donetsk Halk Cumhuriyeti ile dayanışmalarını ifade ederek, Ukrayna'dan bağımsızlık ilan eden bu devletlerin Abhazya tarafından tanınmasını talep ettiler. Konu ile ilgili ilk açıklama istifa eden Cumhurbaşkanı Aleksandr Ankvab'a yakınlığı ile bilinen Amtsakhara Partisi'nden geldi. Atskahara'nın yaptığı açıklamada Ukrayna merkezi hükümetinin sivil insanlara karşı jenosit uygulamasına Abhazya'nın sessiz kalamayacağı ifade edilerek, söz konusu iki bölge halkının referandumlarda açığa çıkan bağımsızlık iradesine destek verildi. Bugün yaptığı bir diğer açıklama ile Raul Hacımba'nın Abhazya Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklediğini ilan eden Aruaa Hareketi ise Abhaz Hükümeti'nin Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyet'leri ile politik ve insani dayanışma için gereken her türlü adımı derhal atması gerektiğini bildirdi. (Apsnypress)

Perşembe, 19 Haziran

AKP'li Vekilden Abhaz Pasaportu Tanınsın Önerisi Rus REGNUM Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AKP Sakarya milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Türkiye'nin Abhazya'yı resmen 127


Cumartesi, 21 Haziran

Şam Ticaret Odası ile Abhazya Ticaret Odası İşbirliği Anlaşması İmzaladı Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası (ACTSO), Şam Ticaret Odası ve Suriye İhracatçılar Birliği ile işbirliği anlaşması imzaladı. Suriye'nin başkenti Şam'da 19 Haziran günü, ACTSO Başkanı Gennadi Gagulya başkanlığındaki heyetin Suriye ziyareti sırasında imzalanan anlaşma ile Suriye ve Abhazya arasındaki ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi hedefleniyor. İmza töreninde bir konuşma yapan Şam Ticaret Odası Başkanı Bassel Hamayi, Suriye'de savaşın sonunun yaklaştığını ve Abhazya'nın Suriye açısından çeşitli ihraç mallarının bölge ülkelerine dağıtılabileceği bir merkez olabileceğini ifade etti. Törene katılan temsilciler önümüzdeki dönemde ortak fuar organizasyonları yapılması ve Suriye'den bir ticaret heyetinin Abhazya'ya iade-i ziyarette bulunması hususlarında görüş birliğine vardılar. (Apsnypress)

Cumartesi, 21 Haziran

Naaşları Yeni Teşhis Edilen Altı Abhaz Askeri için 21 Yıl Sonra Cenaze Töreni Bugün Sohum'daki Şeref Parkı'nda, Abhaz Bağımsızlık Savaşı sırasında Mart 1993'de Sohum'u işgalden kurtarmak için gerçekleştirilen ama başarısız kalan ve yüzlerce Abhaz askerinin şehit düştüğü ilk saldırıdan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan askerlerden cenazeleri bulunarak DNA araştırması ile kimlikleri teşhis edilen altısı için daha devlet töreni düzenlendi. Törene Abhazya Geçici Cumhurbaşkanı Valeri Bganba, Abhazya Geçici Başbakanı Vladimir Delba başta olmak üzere tüm devlet erkanı ile savaş gazileri, şehitlerin aileleri ve yüzlerce yurttaş katıldı. Törende birçok konuşmalar yapıldı. Şehitleri bizzat tanıyan Huma Otırba yaptığı konuşmada onlara seslenerek "adınız Abhaz tarihine altın harflerle yazılacaktır" dedi. Huma ayrıca Şehitlerden Timur Atsuhba'nın Rusya'da doğup bü128

HAZİRAN

tanımasa bile pasaportunu tanıması gerektiğini söyledi. Ayhan Sefer Üstün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayan bazı Avrupa ülkelerinin, KKTC pasaportunu resmen tanıdıklarını ve bu pasaportlara vize verdiklerini belirterek, benzeri bir uygulamanın Türkiye tarafından Abhaz pasaportlarına da yapılabileceğini belirtti. Milletvekili Üstün, Abhaz pasaportunun Türkiye tarafından tanınmasının iki ülke arasında doğrudan deniz ulaşımına da katkı sağlayacağını ifade etti. (www.regnum.ru)


HAZİRAN

yümüş bir genç olduğunu, savaş patlak verince hiç tereddüt etmeden vatan savunmasına katılmak için Abhazya'ya geldiğini de sözlerine ekledi. Törenin ardından şehitlerden beşinin -İvan Adik, Timur Atsuhba, Nugzar Arşba, Ruslan Nemaltsev ve Adgur Şamba- cenazeleri tören mangasının atışları arasında ebedi istirahatgahları olacak olan Sohum Zafer Parkı'nda toprağa verildi. Şehitlerden Boris İnapşba ise ailesinin isteği üzerine baba ocağı olan Oçamçira'nın Çlov Köyü'nde defnedildi. (Apsnypress)

Salı, 24 Haziran

Gudauta Kültürevi Hizmete Açıldı Gudauta Kültürevi bugün yapılan bir törenle hizmete açıldı. Rusya Federasyonu'ndan sağlanan 110 milyonluk fonla inşa edilen Gudauta Kültürevi'nin açılış kurdelasını Abhazya Cumhuriyeti Kültür Bakanı Bedri Gunba ve Rusya Federasyonu Sohum Büyükelçisi Semyon Grigoriyev birlikte kesti. (Apsnypress)

Çarşamba, 25 Haziran

Abhazya Cumhurbaşkanlığı İçin İlk Başvuran Aday General Kişmarya Oldu 24 Ağustos günü düzenlenecek Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimi için bugün başlayan aday gösterme sürecinde Abhazya Merkez Seçim kuruluna ismi aday olarak bildirilen ilk isim Abhazya Silahlı Kuvvetleri'nin başındaki isim Savunma Bakanı General Mirab Kişmerya oldu. Abhaz Anayasası uyarınca adayların iyi dercede Abhazca okuryazar olması ve 65 yaşını aşmamış olması gerekiyor. (Apsnypress)

Çarşamba, 25 Haziran

Abhaz-Rus Mevzuatının Uyumlulaştırılması İçin Abhaz Milletvekilleri Moskova'da Rus İnterfax Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre bir Abhaz Milletvekili Heyeti, Rusya Federasyonu ve Abhazya arasındaki mevzuat farklılıklarının giderilmesi için çalışmalar yapmak üzere Moskova'ya ulaştı. İnterfax Ajansı'na göre Abhaz Heyet, Rus Meclisi'nin alt kanadı Duma ve üst kanadı Federasyon Konseyi'nin ilgili komisyonları ile bir dizi önemli toplantı gerçekleştirecek. 129


Perşembe, 26 Haziran

Abhazya Cumhurbaşkanlığı İçin İkinci Aday Beslan Eşba 24 Ağustos günü düzenlenecek Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimi için dün başlayan aday gösterme sürecinde Abhazya Merkez Seçim kuruluna ismi aday olarak bildirilen ikinci isim Ankuab döneminin Başbakan birinci yardımcısı Beslan Eşba oldu. Eşba'nın Başkan Yardımcılığı adaylığı için bildirilen isim ise Vahtang Tsugba. Abhaz Anayasası uyarınca adayların iyi dercede Abhazca okuryazar olması ve 65 yaşını aşmamış olması gerekiyor.

Perşembe, 26 Haziran

Abhazya Türkiye ve Rusya Arasında Lojistik Köprü Olmak İstiyor DÜNYA Gazetesi muhabiri Ömer Faruk Çiftçi, Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası (ACTSO) Başkanı Genadi Gagulya ile Sohum'da bir söyleşi yaptı. Abhazya’nın dış ticaretinde Türkiye’nin 200 milyon dolarla ikinci sırayı aldığını dile getiren ACTSO Başkanı Gagulya, Türkiye’yle ticari girişimlerde sıkıntı yaşadıklarını kaydetti.

Abhazya, Türkiye ve Rusya arasında lojistik köprü olacak DÜNYA Gazetesi haberine göre Abhazya Cumhuriyeti, Türk- Rus ticari ilişkilerinde lojistik köprü olmak istiyor. Abhaz yetkililer Türk işadamlarını ülkeye yatırım için davet ediyor. Ülkede yatırım yapanlara birtakım kanuni imtiyazlar tanınıyor. Abhazya'da üretilen ürünler Rusya Federasyonu’na gümrüksüz ihraç edilebiliyor. Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Gaguliya DÜNYA’ ya yaptığı açıklamada, Türkiye ile 1991 yılına kadar olan ilişkilerin savaşla beraber duraksadığını belirterek, ticari ilişkileri yeniden canlandırmak için yoğun çaba içerisinde olduklarını söyledi. Türkiye’nin resmi olarak tanımamasından dolayı yaptıkları ticari girişimlerin sonuçsuz kaldığını dile getiren Gagulya, ‚Türkiye’deki çok farklı ticaret ve sanayi odaları ile bir araya geliyoruz. Gelişmelerden birbirimizi bilgilendiriyoruz. Ortak çalışmalar için projeler geliştiriyoruz. Ancak konuştuklarımızı pratiğe geçirmede sorunlar yaşıyoruz. En büyük sorunumuz Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın engel koyması. Ticari ilişkilerin gelişmesinde Dışişleri Bakanlığı niye bu kadar etki yapar onu da anlamak zor‛ diye konuştu. Abhazya’nın dış ticaretinde Türkiye’nin önemli rol oynadığını, 500 milyon dolarlık payla Rusya ilk sırada yer alırken, 200 milyon dolarla Türkiye’nin ikinci sırayı aldığını 130

HAZİRAN

Rusya ve Abhazya arasındaki ilişkileri daha da yakınlaştırıp, sıkılaştırmayı hedefleyen bu görüşmelerin savunma, güvenlik, mali- finansal politikalar, sosyal hizmetler, eğitim ve sağlık alanlarında yoğunlaşacağı bildiriliyor. (Apsnypress)


HAZİRAN

dile getiren Gagulya, ticari ilişkilerin normale dönmesi halinde rakamların bir anda katlanacağını ifade etti.

Uzun vadeli toprak kiralıyoruz Rusya Federasyonu ile Abhazya Hükümeti’nin kendi aralarında yaptıkları anlaşmayla Abhazya’da üretilen ürünlerin Rusya Federasyonu’na gümrüksüz gönderildiğini vurgulayan Gagulya, ‚Burada yapacağımız en büyük sunum yanı başımızdaki pazarı sunmak. O pazara Türk işadamlarını empoze edebilmek. Dış ticaret hacmi sürekli büyüyor. Politik ve ekonomik açıdan da Türkiye-Rusya ilişkileri sürekli gelişiyor. İki ülke için Abhazya bir lojistik köprü olarak gelişen ilişkilere hizmet verebilir‛ dedi. Türkiye ile savaş öncesi yaşanan ilişkileri tekrardan canlandırıp geliştirmek istediklerini belirten Gagulya, ‚Geçenlerde parlamentoda kabul edilen yabancılara destek kanunu ile çok olmasa da birtakım imtiyazlar sunuyoruz. 25-49 yıl arası uzun vadeli toprak kiralıyoruz. Ayrıca 3 yıla kadar 1 milyon doların üzerindeki yatırımlara tüm vergilerden muafiyet var‛ diye konuştu. (Dünya Gazetesi

Cuma, 27 Haziran

Abhazya Cumhurbaşkanlığı İçin Üçüncü Aday İçişleri Eski Bakanı Dzapşba Oldu 24 Ağustos günü düzenlenecek Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimi için önceki gün başlayan aday gösterme sürecinde Abhazya Merkez Seçim kuruluna ismi aday olarak bildirilen üçüncü isim İçişleri Eski Bakanlarından Leonid Dzapşba oldu. Dzapşba'nın Başkan Yardımcılığı adaylığı için daha sonra isim bildirileceği açıklandı. Abhaz Anayasası uyarınca adayların iyi düzeyde Abhazca konuşmaları ve Abhazca okur yazar olmaları ayrıca 65 yaşını aşmamış olmaları gerekiyor.

Cuma, 27 Haziran

Cumhurbaşkanı Adayları Abhazca Sınavında Ter Dökecekler Abhaz Anayasası uyarınca Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimine katılabilmenin koşullarından biri de devletin resmi dili olan Abhazca'yı iyi düzeyde bilmek ve Abhazca okur-yazar olmak. İşte bu koşulun adaylarca karşılanıp karşılanmadığını tespit etmek için her seçim öncesi Abhazya Merkez Seçim Komitesi tarafından bir dil sınavı komisyonu kuruluyor. Bu komisyonda Abhazya'nın en yetkin dilbilimcileri görev alıyor. 24 Ağustos seçimleri için kurulan komisyonun başkanlığına ise ünlü Abhaz Filolog Şota Arstan getirildi. Komisyon onun başkanlığındaki ilk toplantısını bugün Sohum'da gerçekleştirdi. Basının sorularını yanıtlayan Arstan adayların Abhazcayı iyi derecede bilmeleri ve Abhazca okur yazar olmaları gerektiğini ifade ederek, bunu test etmek için mü131


Cuma, 27 Haziran

İngiliz-Amerikan Ortak STK'sı "The Halo Trust" Abhazya'da Köy Yollarını Onarıyor Asıl işi kara mayınlarının bulunup imhası olan, kar amacı gütmeyen İngilizAmerikan ortak yardım kuruluşu The Halo Trust, yürüttüğü bir proje kapsamında Abhazya'nın yoksul kırsal bölgelerindeki bakımsız yol ve köprüleri onarıyor veya yeniden yapıyor. USAİD ve Avrupa Birliği'nden sağlanan fonlarla yapılan işler yöre insanlarının hayatını kolaylaştırıyor, örneğin kırsal kesimde yaşayanların araçla şehir merkezine ulaşmalarını çabuklaştırıyor, köy çocuklarının okullarına giderken güvenli şekilde dereleri aşmalarını sağlıyor. Bilindiği üzere aynı kuruluş yıllarca çalışarak Abhazya'daki binlerce mayını bularak imha etmiş, 2011 yılında Abhazya'yı "mine free" (mayından temizlenmiş) ülke ilan etmişti. Halo Trust'ın bu çalışmaları öncesinde Abhazya'da savaş sonrası mayın patlamalarında 110 kişi hayatını kaybetmiş çok sayıda kişi de sakat kalmıştı (konuya dair ayrıntılı bilgi için bkz http://eng.kavkaz-uzel.ru/articles/18871/ ). Öte yandan Abhazya'daki mayın imha çalışmalarında meydana gelen patlamalarda ise 11 Halo Trust çalışanı yaralanmıştı. http://(www.halousa.org)

132

HAZİRAN

lakata alınan adayların kendilerine komisyonca sunulanlar arasından Abhaz dilinde yazılmış uzun bir gazete makalesi seçmelerinin istendiğini, ardından seçtikleri makaleyi sesli şekilde okumaları, daha sonra da akıllarında kaldığı kadarı ile imla hatası yapmadan bu makalenin özetini yazmalarının kendilerinden beklendiğini söyledi. Arstan adayların siyasi, sosyal her konuda akıcı şekilde Abhazca konuşması gerektiğini, komisyonun gerekirse Abhazcadaki yeterliliklerini anlamak için adaylara başka sorular da sorabildiğini söyledi. Sınavın adil bir şekilde gerçekleştirileceğini ifade eden Arstan eğer Merkez Seçim Komitesi uygun bulursa, Cumhurbaşkanı adayları ile yapılacak mülakatta basın mensuplarının da bulunmasının kendisi için bir sorun teşkil etmediğini de sözlerine ekledi.


133


Abhaz İstihbaratının Başı Aslan Bjaniya da Resmen Cumhurbaşkanı Adayı 24 Ağustos günü düzenlenecek Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimi için devam eden aday gösterme sürecinde Abhazya Merkez Seçim kuruluna ismi aday olarak resmen bildirilen dördüncü isim Abhaz İstihbarat Teşkilatının ( Службы госу рст нной б зоп сности) halihazırdaki başkanı Aslan Bjaniya oldu. Abhaz Anayasası uyarınca adayların iyi düzeyde Abhazca konuşmaları ve Abhazca okuryazar olmaları ayrıca 65 yaşını aşmamış olmaları gerekiyor.

Perşembe, 03

Abhazya'daki Dünyanın En Derin Mağarası Krubera'da Yeni Bir Canlı Türü Bulundu Bilim insanları Abhazya'da bulunan dünyanın en derin mağarası Krubera'da yeni bir canlı türü keşfettiler. 2140 metre derinliğindeki mağarada keşfedilen bu yeni tür mağara böceğine "Duvalius abyssimus" adını veren Ana Sofia Reboleira (Aveiro ve La Laguna üniversitelerinden araştırmacı) ve Vicente M. Ortuño (Alcalá'nın Üniversitesi) son 10 yıllarını bu mağaradaki faunanın araştırılmasına adamışlar. (http://www.science20.com)

Cuma, 04 Temmuz

Uruguaylı Futbolcu Luis Suarez'e Abhaz Takımından Teklif Chiellini’yi ısırmasının ardından FIFA tarafından dört ay sahalardan men cezasına çarptırılan Luis Suarez Abhazya'nın Nart takımı talip oldu. Abhazya Ligi ekiplerinden Nart FC başkanı Luis Saurez’e teklif götüreceklerini söylerken, ‚Elbette onun alışık olduğu ücretleri karşılayamayız, ama ligimiz şu an büyük bir çıkış içerisinde. Onun maç kondisyonunu üst seviyede tutabiliriz‛ diye konuştu. Suarez'e daha önce Kosova ligi ekiplerinden Hajvaila talip olmuştu. Abhazya da tıpkı Kosova gibi FIFA üyesi değil. (www.ajansspor.com)

134

TEMMUZ

Çarşamba, 02 Temmuz


TEMMUZ

Pazartesi, 07 Temmuz

Abhazya'nın Gudauta Sahilini Hortum Yerle Bir Etti Abhazya'nın Gudata sahilini vuran hortum büyük hasara yol açtı. Bu sabaha karşı saat 04:00 sularında denizden gelen bir hortum sahildeki çok sayıda turistik tesisi yıktı, ağaçları ve elekrik direklerini devirdi. Tesislerdeki gece bekçileri kaçarak hayatlarını kurtarmayı başardılar. Felaketin meydana geldiği yeri ziyaret eden resmi yetkililere göre hasar beş milyon rublenin üzerinde. (Apsnypress)

Pazartesi, 07 Temmuz

Eduard Şevardnadze Hayatını Kaybetti Gürcistan Eski Devlet Başkanı ve Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze (86) hayatını kaybetti. 1992'de göreve gelen Şevardnadze, 11 yıl Gürcistan'ın devlet başkanlığını yürütmüştü. İlk devlet başkanı Zviad Gamsahurdia'nın devrilmesiyle iktidara gelen Şevardnadze, Mihail Saakaşvili liderliğindeki muhalefet tarafından yürütülen 'Gül Devrimi' sonucu 2003 yılında istifa etmek zorunda bırakılmıştı. Şevardnadze 14 Ağustos'ta 1992'de Abhazya'nın işgali emrini vermiş, binlerce insanın ölmesine, sakat kalmasına, Abhazya'nın kent ve köylerinin tahrip olmasına yol açan korkunç bir savaşı başlatmıştı. Abhazya'da işlediği insanlık suçlarından ötürü hiç bir zaman adalet önüne çıkmayan Şevardnadze'nin tüm hayatı boyunca Abhaz Halkı için yaptığı tek iyilik, söz verdiğinin aksine Abhazya'da değil, Tiflis'te hasta yatağında ölmek oldu. Bilindiği üzere Şevardnadze, 1993 Eylül'ünde Abhaz birliklerince kuşatılan Sohum'u ölümü pahasına terk etmeyeceğine dair kendi askerlerine söz vermiş ama bu sözünde durmayarak bir Rus Askeri Birliği'ne sığınmış ve oradan da Tiflis'e kaçmıştı.

Salı, 08 Temmuz

Türkiye Abhaz Diasporası Abhazya'ya Beş Adet Yeni Doğan Acil Bakım Küvözü Hediye Etti Kafkas-Abhaz Dayanışma Komitesi heyeti çeşitli temaslarda bulunmak üzere Abhazya'nın başkenti Sohum'a geldi. Başkanlığını Erdeşan Kobaş'ın (Bganba) yaptığı heyetin ziyareti ile eş zamanlı olarak, Abhaz Diasporasının çabaları ile Türkiye'den bağış olarak temin edilen beş adet yeni doğan acil yoğun bakım ekipmanı (küvöz) Abhazya Sağlık Bakanlığı yetkililerine teslim edildi. Komiteyi, Abhazya Başbakanı Delba, Sağlık Bakanı Tsahnakiya ve Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı Jopua ile beraber kabul 135


Salı, 08 Temmuz

Ünlü Abhaz Bilim İnsanı Yuri Argun Sonsuzluğa Uğurlandı 4 Temmuz günü yitirdiğimiz ünlü Abhaz bilim insanı Profesör Yuri Argun Sohum'da düzenlenen büyük bir törenin ardından memleketi Gudauta'da toprağa verildi. 1938 doğumlu olan Yuri Argun on çocuklu bir ailenin evladı olarak yetişti. Babası Stalin dönemi baskı politikalarından zarar görmüş bir kişiydi. Önce idama mahkum edilmiş ardından da cezası Sibirya'da beş yıl çalışma kampına gönderilmeye çevrilmişti. Orta ve lise eğitimini Gudauta'da tamamlayan Yuri Argun ardından Sohum Pedagoji Enstitütüsü'nü bitirdi. Bir süre Sovyet Abhazya Gazetesi'nde çalışan Argun, 1961 yılında Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi N. Maclay Etnografya Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Tezi ise Bzıp Abazalarının Modern Yaşam ve Kültürü üzerineydi. Abhazya'ya döndükten sonra Abhazya Devlet Müzesi'nde çeşitli görevler üstlendi. 1977 yılında Leningrad (bugünkü adıyla St. Petersburg) Etnografya Enstitüsü ile beraberce hazırladığı "Abhazlar" isimli sergisi Sovyetler çapında yankı uyandırdı ve kendisine büyük bir ün kazandırdı. 1977 yılında 130lar Dilekçesi olarak da bilinen Abhaz aydınların Moskova'ya yolladığı ve Abhazya'nın statüsü ile ilgili çeşitli talepler içeren metnin en önde gelen organizatörlerinden biriydi. Görüşlerini cesaretle savunması yüzünden görevinden alındı ve Komünist Partisi'nden ihraç edildi. Ne var ki halkın bu karara yoğun öfkesi nedeni ile bu kararlar hayata geçirilemedi. Olaylı geçen bu dönemin ardından Yuri Argun Dirmit Gulya Abhaz Dil, Edebiyat ve Tarihi Enstitüsü'ne seçildi. 1979 yılından itibaren Abhazya Devlet Üniversitesi'nde öğretim görevlisi oldu. Bu üniversitede profesörlük ünvanı da aldı. Üretken bir bilim insanı olan Yuri Argun 10 kadarı kitap ve monografi olan 200'ü aşkın bilimsel çalışmaya imza attı. Bunların içinde en önemlilerinden biri Abhazların tarihi ve etnolojisini ele alan "Abhazlar" (2007, 2012 Moskova) isimli monografın bilimsel editörlüğüydü. Bu çalışması ile Abhazya Devlet Bilim Ödülünü kazandı. Argun Dünya Çerkes Birliği ve Abhaz-Abazin Kongresi'nde yöneticilik de yaptı. Ağır hastalığına rağmen son yıllarını Abhaz Diasporasının tarihi ve etnolojisi ile ilgili çalışmaya adamış olan Yuri Argun evli ve biri kız, iki çocuk babasıydı. (Kategori Haberler) 136

TEMMUZ

eden Abhazya Geçici Cumhurbaşkanı Valeri Bganba, "Bu işte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonra erken doğan veya acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan yeni doğmuş bebeklerimiz Moskova'ya, Krasnodar'a götürülmek zorunda kalmayacak" dedi. Komite Başkanı Erdeşan Kobaş (Bganba) ile Abhazya Geçici Cmhurbaşkanı Valeri Bganba ayrıca Abhaz Diasporası'nın Türkiye'de Abhaz Cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy kullanması ve Abhazya'nın Türkiye'deki yeni temsilcisinin atanması gibi konularda görüş alışverişinde bulundular. Erdeşan Kobaş (Bganba) ayrıca yakın tarihte yitirdiğimiz ünlü Abhaz bilim inasanı Yuri Argun için başsağlığı dileklerini de iletti.


TEMMUZ

Cuma, 11 Temmuz

Abhazya Cumhuriyeti'nin Türkiye'deki Tam Yetkili Temsilciliğine İnar Gitsba Atandı Abhazya Cumhurbaşkanı Vekili Valeri Bganba, Abhazya Dışişleri Bakanlığı Türkiye ve Ortadoğu Departmanı Şefi İnar Gitsba'yı, Abhazya'nın Türkiye'deki Tam Yetkili Temsilcisi olarak atadı. Bilindiği üzere bu görevi yürüten Vladimir Ayüdzba yakın tarihte emekli olmuştu. Bu önemli göreve genç ve dinamik bir diplomatın atanması, Abhazya'nın Türkiye'de yürüttüğü diplomatik faaliyetlere önümüzdeki dönemde yeni bir ivme kazandırma niyeti olarak yorumlandı.

Salı, 15 Temmuz

Abhazya Cumhurbaşkanlığı Adaylarından Biri Abhazca Sınavını Veremedi Abhazya Eski Başbakan Yardımcısı Beslan Eşba'nın Abhazya Cumhurbaşkanı adaylığı, Abhazca sınavında başarılı olamaması nedeni ile iptal edildi. Bilindiği üzere Abhazya Cumhurbaşkanı olmak isteyen adayların seçime katılması ancak Merkez Seçim Komisyonu tarafından oluşturulan bir dil komisyonu tarafından yapılan Abhazca sınavında başarılı olmaları ile mümkün olabiliyor. Konu ile ilgili açıklamanın yapıldığı Abhazya Merkez Seçim Komitesi toplantısında söz alan (dil sınavını yapan komisyonun başkanı) dilbilimci Şota Arstan, Abhazcanın, Abhaz politikacılar tarafından yeterince kullanılmamasını eleştirdi. Konuşmalara Abhazca başlanıp, Rusça devam edildiğini söyleyen Şota Arstan "Abhazlarla, Abhazca konuşmalıyız. Bu dil bizim resmi dilimizdir ve başka bir resmi dilimiz de yoktur" dedi.

Çarşamba, 16 Temmuz

Cumhurbaşkanı Adayı Bjaniya Ermenistan-Rusya Demiryolu'nun Açılmasına Tam Destek Verdi Abhazya Cumhurbaşkanı adayı Aslan Bjaniya Abhazya'nın, Gürcistan ve Abhazya'dan geçen Ermenistan-Rusya Demiryolu'nun yeniden ulaşıma açılması düşüncesine aktif olarak destek vermesi gerektiğini söyledi. İran, Ermenistan, Gürcistan, Abhazya ve Rusya'dan geçen bu hattın aktif hale gelmesinin Abhazya'ya siyasi, ekonomik ve güvenlik açılarından birçok fayda sağlayacağını düşündüğünü söyleyen Bjaniya, söz konusu 137


Perşembe, 17 Temmuz

Abhazya Meclisi Abhaz Vatandaşlarının Türkiye'de Oy Kullanmasına Onay Vermedi Abhaz Parlamentosu dün sabah saatlerinde gerçekleşen oturumunda, Türkiye'de ikamet eden Abhazya vatandaşlarının Abhaz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanmasını öngören bir kanun teklifini reddetti. Teklifin yasalaşması için 35 üyeli Mecliste 24 üyenin oyuna ihtiyaç varken, evet oyları 20'de kaldı. 8 milletvekili teklife hayır oyu verirken diğer üyeler çekimser oy kullandı. ‚Evet‛ oyu veren vekiller bu sonuçtan üzgün olduklarını ve en kısa zamanda bu olumsuz durumu düzeltecek yeni bir oylama için harekete geçeceklerini bildirdiler. Teklife olumlu yaklaşmayan vekiller ise seçimlere kısa bir süre kaldığını ve Abhazya'nın Türkiye tarafından tanınmadığı bir ortamda seçim güvenliğinin sağlanması konusunda endişeleri olduğunu ifade ettiler. Bilindiği üzere Abhazya Cumhuriyeti'ni resmen tanıyan Rusya'da ikamet eden Abhazya vatandaşları Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanabiliyor.

Pazar, 20 Temmuz

Başbakan Yardımcısı Butba Önceki Dönem Tarım Politikalarını Eleştirdi Başbakan Yardımcısı Butba eski dönem tarım politikalarını eleştirdi. Bilindiği üzere 30 Haziran'da Abhazya Tarım Bakanlığı ile ülkede tarımla ilgili enstitütü ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan uzman bir heyet oluşturulmuş ve bu heyete 10 Temmuz'a kadar Abhazya'da uzun vadeli bitki ekiminin incelenmesi ve yıllık bitkilere (ekim yerleri, ekildikleri toprakların nitelikleri vb.) dair bilgilerin toplanması direktifi verilmişti. Söz konusu heyetin başına da Başbakan Yardımcısı Butba atanmıştı. İşte bu tarımsal araşırma heyeti 16 Temmuz günü bir basın toplantısı yaparak elde ettikleri sonuçları basın mensupları ile paylaştılar. Heyet başkanı Butba'ya göre önceki hükümet döneminde Rusya'dan alınan 400 milyon ruble tutarındaki tarımsal kalkınma kredisi gerektiği şekilde harcanmadı. Abhazya Tarımsal Araştırma Enstitütüsü tarafından cüzi bedellerle özel kişi ve kurumlara 138

TEMMUZ

hattın Abhazya'dan geçen kısmının devlete ait olduğunun ve bu statünün değişmesinin söz konusu olamayacağının da altını çizdi. Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde çoğunluğu Abhazya Kurtuluş Savaşı Kahramanlarından oluşan Abhazya Ermeni Cemaati ileri gelenleri Abhazya Meclisi'ne bir dilekçe ile başvurarak, söz konusu demiryolu hattının açılmasına Abhazya'nın izin vermesini talep etmiş ancak bazı milletvekillerinin bu talebe yanıtı oldukça sert olmuştu.


TEMMUZ

kiralanan ve üzerinde katma değeri yüksek üzüm, elma, kivi, ananas, ayva, trabzon hurması, nar ve kiraz gibi meyvelerin yetiştirilmesi planlanan 1345 hektarlık nitelikli arazinin hala az bir bölümünde hedeflenen bitkilerin ekimi yapılabildi. Örneğin planlanan 11 hektarlık kivi plantasyonunun sadece 1.5 hektarlık bölümü hayata geçirilebildi. Butba "oysa kivi Abhazya için çok uygun bir ürün ve bu meyve Rusya'daki zincir mağazalarla yapılabilecek sözleşmelerle kolaylıkla pazarlanabilir" dedi. Toplantıya katılan bazı uzmanlar ise Abhazya'da çay sektörünün geleceği olmasına rağmen önceki dönemlerde ihmal edildiğini ve eskiden Sovyetlerin çay ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Abhaz çay plantasyonlarını yeniden canlandırmak için gereken yatırımların yapılmadığını öne sürdüler. (Apsnypress)

Pazar, 20 Temmuz

Abhazya Merkez Seçim Komitesi 22 Bin Seçmenin Kaydını İptal Etti Abhazya’da yapılacak devlet başkanlığı seçimleri için 132 861 kişiye izin verileceği 17 Temmuz'da Abhazya Merkez Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua tarafından ilan edildi. Tabagua, çoğunluğu Gal ve Tkarçal bölgesinden olmak 22 binden fazla seçmenin oy kullanma hakkını kaybettiğini de açıkladı. Listeden çıkarılanlar Abhazya pasaportu ile birlikte Gürcistan pasaportuna da sahipler. Kurul tarafından verilen bilgilere göre bu seçmen kaydı iptallerinin ardından Abhazya'nın Gal bölgesinde 105 kişi Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanacak. (Ajanskafkas.com)

Pazartesi, 21 Temmuz

Abhazya Vatandaşlarının Türkiye'de Oy Kullanmasının Önü Açıldı Abhazya Meclisi bugün sabah saatlerinde yaptığı bir oylama ile Türkiye'de ikamet eden Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkiye'de oy kullanmasının önündeki yasal engelleri kaldırdı. Abhazya'da seçimleri düzenleyen temel yasada yapılan değişiklikle ilgili ülkedeki Abhazya diplomatik temsilcisinin teklifi ile (eğer o ülkede bu tür bir seçim için izin alınması gerekiyorsa o izinden sonra, gerekmiyorsa bu tür bir prosedüre gerek olmadan) seçimlere en az 30 gün kala Abhazya Merkez Seçim Komitesi tarafından ilgili ülkedeki seçimleri organize edecek sandık kurulları oluşturulacak. Bu değişiklik ile -eğer üç gün içinde gerekli prosedür tamamlanırsa- Türkiye'de ikamet eden Abhazya vatandaşlarının 24 Ağustos'ta düzenlenecek Abhazya Cumhurbaşkanlığı için Türkiye'de kurulacak sandıklarda oy kullanması mümkün hale geldi. Abhazya Meclisinde geçen hafta yapılan oylamada benzer bir teklif yeter sayı olan 24'e ulaşamazken, bugünkü teklife oturuma katılan 25 vekilin tamamı evet oyu verdi. Abhaz Meclisi'nde 35 vekil görev yapıyor. (Apsnypress)

139


TEMMUZ

Salı, 22 Temmuz

Abhazya Cumhurbaşkanlığı Adaylarının Özgeçmişi Abhazya Merkez Seçim Komitesi, Abhaz seçim mevzuatı uyarınca 24 Ağustos'ta Abhazya Cumhurbaşkanlığı adaylarının özgeçmişlerini kamuoyuna duyurdu. Buna göre adaylardan Aslan Bjaniya 6 Nisan 1963 Oçamçira doğumlu. Yüksek öğrenimini Moskova'da tamamlamış bir inşaat mühendisi. 1985 yılında ise KGB Yüksek Okulundan operasyon subayı olarak mezun olmuş. Ardından 1991 yılında da Rusya Federasyonu Hükümetine bağlı Ulusal Ekonomi Akademisi'nden mezun olmuş. 2009 yılında Abhazya'nın RF Büyükelçiliği'nde danışman sıfatı ile bir yıl görev yapmış. 2010 Şubatı'ndan aday olduğu tarihe kadar Abhazya Devlet Güvenlik Servisi Başkanı olarak çalışmış. Evli ve bir kız, bir erkek çocuğu var. Abhaz Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Ardzınba'nın maiyetinde güvenlik görevlisi olarak katılmış, istihbarat servisinde görev almış. İkinci aday Leonid Y. Dzapşba 1 Ocak 1960 günü Gudauta'da doğmuş. Omsk Polis Akademisi ve Hukuk Fakültesi'ni bitirmiş. Abhazya Vergi Bakan Yardımcılığı ve İçişleri Bakanlığı görevlerinde bulunmuş. Evli ve beş çocuklu. Üçüncü aday Mirab Kişmariya 13 Ağustos 1961 Oçamçira Muk köyü doğumlu. Yükseköğrenimini Kazakistan Alma-Ata'da tamamlamış. Mühendis. Abhazya Ordusunda uzun yıllar görev yapmış. 2007 yılından bu yana Abhazya Savunma Bakanı. Evli, bir kız, dört erkek evlat babası. Abhaz Ulusal Kurtuluş Savaşında cephede görev almış. Son aday Raul Hacımba ise 21 Mart 1958 Tkarçal doğumlu. Abhazya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1984 yılı mezunu. Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevinde bulundu. Evli ve iki çocuklu. Abhazya Ulusal Kurtuluş savaşına aktif olarak katılmış. (Apsnypress)

Perşembe, 24 Temmuz

Abhazca Çekilen Gürcistan Filmi Çek Cumhuriyeti'ndeki Uluslararası Festivalde Büyük Ödülü Aldı Gürcü yönetmen Giorgi Ovaşvili'nin Abhazca çektiği "Mısır Adası" isimli film, Çek Cumhuriyeti'nin 49 yıldır düzenlenen dünyaca ünlü Karlovy Uluslararası Film Festivali'nde büyük ödülü kazandı. Bir büyükbaba ve kız torununun Gürcü-Abhaz sınırındaki İngur Nehri üzerindeki küçük bir adacıktaki mısır tarlalarında geçen psikolojik bir drama olarak tanıtılan bu filmin önceki Gürcü filmleri gibi tek yanlı bir Gürcü propagandası olup olmadığı, filmi henüz izleme olanağı bulamayan sinema izleyicileri için merak konusu oldu. (www.rferl.org)

140


TEMMUZ

Perşembe, 24 Temmuz

Abhazca Çekilen Ödüllü Gürcü Filmin Başrolünde İlyas Salman Oynamış Avrupa’nın en eski film festivallerinden Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde büyük ödül Kristal Küre’yi Gürcü yönetmen Giorgi Ovaşvili’nin ‚Mısır Adası‛ adlı filmi aldı. Çek Cumhuriyeti’nin Karlovy Vary kentinde düzenlenen festivalde, 25 bin dolar tutarındaki büyük ödüle değer görülen filmde yaşlı köylüyü İlyas Salman canlandırırken, Tamer Levent de başrollerden birini üstlendi. Ovaşvili’nin, Gürcistan ile Abhazya arasındaki sınırı oluşturan ırmağın kıyısında geçen filmi, yaşlı bir köylü ve onun doğayla ilişkisine odaklanıyor. Bu yıl kırk dokuzuncusu düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali’nde 15 bin dolar tutarındaki ‚Özel Jüri Ödülü‛ne ise Macar yönetmen György Palfi’nin ‚Serbest Düşüş‛ adlı filmi değer görüldü. Palfi, ayrıca ‚En İyi Yönetmen‛ ödülünü de aldı. Festivalde, ‚En İyi Kadın Oyuncu‛ ödülünü Elle Fanning, ‚En İyi Erkek Oyuncu‛ ödülünü de Nahuel Perez Biscayart kazandılar. Orta ve Doğu Avrupa, Balkanlar, Türkiye ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinden yönetmenlerin ilk ve ikinci filmlerinin katıldığı ‚Batı’nın Doğu’su Yarışması‛nda ise 20 bin dolar tutarındaki ödülü İvan İ. Tverdovski’nin ‚Corrections Class‛ adlı filmi aldı. (cumhuriyet.com.tr)

Cuma, 25 Temmuz

Cumhurbaşkanı Adayları Sohum Kilisesi'ndeki Ayine Katıldılar Sohum Kilisesi'nde Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin dört adayı Bjaniya, Dzapşba, Kişmerya ve Hacımba'nın katıldığı ortak bir ayin düzenlendi. Ayini Abhaz Ortodoks Kilisesi Papazı Visarion Aplia yönetti. Ayinden sonra bir konuşma yapan Aplia adayları toplumsal barış ve istikrarı sağlamak için kampanyalarını özenle yürütmeleri, aşırı gösterilerden kaçınmaları, bir millet, bir ülke olunduğu gerçeğini unutmamaları konusunda uyardı ve hangi aday seçilirse seçilsin halkın iyiliği için çalışmalı dedi. (Apsnypress)

Salı, 29 Temmuz

Cumhurbaşkanı Adayı Bjaniya'dan Ramazan Bayramı Kutlaması 24 Ağustos'ta yapılacak Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçiminin dört adayından biri olan Aslan Bjaniya Abhazya müslümanlarının Ramazan bayramını kutladı. 141


Salı, 29 Temmuz

Abhazya 4. Uluslararası Break Dans Yarışması Sohum'da Yapıldı 28 Temmuz günü Abhazya'nın başkenti Sohum’da 4. Uluslararası Break Dans Yarışması düzenlendi. Organizatörlüğünü Abhazya Gençlik ve Spor Komitesi'nin yaptığı yarışmaya Krasnodar, Soçi, Tuapse, Smolensk, Nalçik ve Dağıstan'ın yanı sıra Sohum'dan 24 dansçı katıldı. Yarışmanın büyükler kategorisinde (16-30 yaş) birinciliği Soçi'den B-boy Alex kazandı.

Çarşamba, 30 Temmuz

Abhazya Cumhurbaşkanı Adayı Raul Hacımba'dan Ramazan Bayramı Kutlaması Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Raul Hacımba Ramazan bayramı vesilesi ile diaspoaradaki Abhazlara yönelik bir tebrik mesajı yayınladı. Hacımba mesajında özetle şöyle seslendi: "...Parlamentomuzda kabul edilen son yasa değişikliği ile Abhazya’daki başkanlık seçimlerine katılabiliyor olmanızı tarihi bir adım olarak selamlıyorum. Halkının bu gününe ortak olan, elbette geleceğine de ortak olacaktır ve olmalıdır. Bizler kim olursak olalım bu tarihi adıma gereken değeri mutlaka vermeliyiz. Zira burada önemli olan adaylardan herhangi birisine oy verebilmek değil, diasporadaki kardeşlerimizin anavatandaki kardeşleriyle aynı süreci paylaşabilmeleridir. Elbette bu sürecin sonucunda zafer yine halkımızın olacaktır. Bu yüzden yaşamakta olduğumuz günleri bir bayram olarak kabul ediyor ve halkımızı gönülden kutluyorum. Değerli kardeşlerim! Bu vesile ile tüm halkımızın ramazan bayramını da yürekten kutluyor, Yüce Tanrı’nın halkımıza ve tüm insanlığa huzur ve barış ihsan etmesini diliyorum. Selam, sevgi ve saygılarımla." (abhazhaber.com)

142

TEMMUZ

Bjaniya mesajında tüm Abhazyalı müslümanlara ve ailelerine sağlık, mutluluk ve huzur diledi. (Apsnypress)


TEMMUZ

Perşembe, 31 Temmuz

Abhazya'nın Gagra Yöresi Rus Turistlerin En Gözde Beş Tatil Mekanı Arasına Girdi Rusya'nın en popüler online turist rezervasyon sitelerinden biri olan Oktogo.ru Rus turistler arasında en popüler olan on tatil yöresini açıkladı. Bu araştırmada Rusya dışında ama eski Sovyetler Birliği sınırları içinde olan, konaklama, yemek ve gezi ücretleri dahil bir haftalık turistik seyahatin toplamda 25bin rubleyi aşmadığı yerler değerlendirmeye dahil edildi. Buna göre Rus turistlerce en popüler görülen on eski Sovyet tatil yöresi şöyle: Issık-Kul Gölü (Kırgızistan), Borovoe Gölü (Kazakistan), Narač Gölü (Belarus), Gagra (Abhazya), Khudat (Nabran, Azerbaycan), Riga (Latvia), Sevan Gölü (Armenia ), Palanga (Litvanya), Batum (Gürcistan) and Vadul lui Voda (Moldova). (ekhokavkaza.com)

143


144


AĞUSTOS

Cumartesi, 02 Ağustos

Abhaz Seçmenin Türkiye'de Oy Kullanması Tehlikede Abhazya Merkez Seçim Komitesi Başkanı Batal Tabagua'nın bildirdiğine göre, Türk tarafı Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili talebine henüz resmi bir yanıt vermediği için, İstanbul'da Abhazya vatandaşı seçmenler için sandık açılması konusu hala bir çözüme bağlanmış değil. Tabagua'ya göre sorun Türkiye'de Abhazya elçiliğinin değil sadece yetkili temsilcisinin bulunmasından kaynaklanıyor. Tabagua "Dışişleri Bakanımız, Cumhurbaşkanı Vekili Bganba ve Türkiye diasporasından Türkiye Meclisi'nde üye olan mensubumuzla (Engin Özkoç kast ediliyor ç.n.) konu ile ilgili temasları sürdürüyor. Resmi yanıtı alınca İstanbul'da oy sandiğı kurup kuramayacağımıza karar verebileceğiz" dedi. (Apsnypress)

Pazar, 03 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanı Adayı Dzapşba Türkiye'de Seçmenleri İle Buluştu Türkiye’deki Abhazya vatandaşları Abhazya Parlamentosu’nun aldığı kararla 24 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk defa oy kullanacak. Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Leonid Dzapşba,Yardımcısı Boris Abitov ve Başbakan Adayı Maksim Gvinciya Türkiye’deki Abhaz seçmenlerle buluşmak üzere Sakarya'ya geldi. Sakarya Abhaz Derneğini ziyaret eden heyeti Dernek Başkanı Oral Kobaş ve yönetimi karşıladı. Ziyaretle ilgili konuşan Kobaş, ‚Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Abhazların nüfus olarak ve kültürel olarak en yoğun yaşadığı yer Sakarya’dır. Bu anlamda diasporanın geleceği, saygınlığı ve güvenliği açısından Abhazya’nın aydınlık geleceği bize ışık tutacaktır. Abhazya devlet başkanlığı seçimlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde demokratik olarak yapılması bizler için önemlidir. Abhazya’da Abhaz halkı adına yararlı olacak her türlü düşünce ve hizmetin arkasında olacağımızı belirtmek isteriz‛ diyerek tüm adaylara başarı diledi. Kobaş’ın ardından konuşan Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Leonid Dzapşba ise seçimi kazanmaları halinde yapacakları çalışmaları anlattı. Mevcut anlaşmazlıklara rağmen birleşmeleri gerektiğini ifade eden Dzapşba, ‚Tüm bizler, Abhazya vatandaşları milliyetimize ve dini inançlarımıza bakılmaksızın kanunlar önünde eşitiz. Yalnız birleşerek krizi yenebiliriz‛ dedi Devlet yönetiminde, ekonomik ve sosyal alanlarda, güvenlik ve adli sistemde hızlı ve etkili reformlar yapılması gerektiğini söyleyen Dzapşba, ‚Anahtar alanları geliştirerek ekonomik durgunluktan kurtulmalıyız. İşyeri sayısının arttırılması ve vergilerin toplanması için yabancı ve yerli yatırımları buraya çekmeliyiz. Abhazya insanların namuslu ve 145


Pazartesi, 04 Ağustos

Sohum'da Okaliptüs Rüzgarı Festivali Üçüncü Abhazya Okaliptüs Rüzgarı Festivali, Sohum sahil yolu üzerindeki büyük okaliptüs ağacının altında düzenlendi. Organizasyon Sohum Şehir İdaresi Gençlik ve Spor Komitesi tarafından gerçekleştirildi. Bu yılki festivalin ana teması olan "Şehrimiz" heykeltraş, ressam ve şair olan Nugzar Logua taraafından önerildi. Festival kapsamında, bu ana tema ekseninde resim, fotoğraf alanlarında ve serbest formlarda yarışmalar düzenlendi. Yarışmaların yanısıra festival çerçevesinde açık havada çeşitli yaratıcı atölye çalışmaları da gerçekleştirildi. Bunlaradan birinde Moskovalı sanatçı Ekaterina Pogorelaya çok sayıda çocuk ve ebeveyni ile birlikte "Sohum'dan Kartpostallar" isimli bir yaratıcı etkinliğe imza attı. (Apsnypress)

Salı, 05 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanı Adayı Aslan Bjaniya Apsnypress'e Geniş Bir Mülakat Verdi Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adayları ile Abhazya’nın resmi haber ajansı Apsnypress bir dizi röportaj yaptı. Bugün bu röportajlardan Aslan Bjaniya ile yapılanı yayınlıyoruz. Önümüzdeki günlerde diğer adaylarla yapılanları da sayfalarımızda paylaşacağız. Bu uzun röportajın geniş bir özetini siz değerli okurlarımız için Altın Post Abhazya Haberleri İnternet Sitesi editörlerinden Anıt Baba (Papba) tercüme etti. - Seçim programınızın bir kaç kilit noktasını tanımlayabilir misiniz? - İdari sistemde reform, iş yapma olanaklarının hükümet tarafından geliştirilmesini garanti alacak gerek yasal gerekse diğer mekanizmaların kurulması, reel sektörde yabancı yatırımın önünün açılması, kolluk mekanizmalarında reform, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında kalitenin arttırılması, gençlik politikalarında ve eğitimde hükümet desteği, devletin güvenliğinin arttırılması. Bu başlıkların hangi sıralama ile sayıldığının bir önemi yok zira bunlar devletimizin gelişimi için eşit derecede önemlidirler. - Cumhurbaşkanı ve parlamento arasında güç paylaşımının yeniden dizayn edilmesi hususunda ne düşünüyorsunuz. Ne tür bir yönetim modelini destekliyorsunuz? - Açık ki şimdiki yönetim modeli bocalamaktadır. Bunun nedenleri çeşitlidir, kimileri nesnel, kimileri ise özneldir. Ama gerçek değişmemektedir. Bu nedenle Sergey Bagapş döneminde başlayan anayasal reform sürecinin devamı gerekmektedir. 146

AĞUSTOS

güvenli olarak, geleceğinden korkmayarak yaşadıkları, yaşayabilecekleri bir yer olacaktır. Bu bizim ekibimizin önceliği olacaktır‛ diye konuştu. (sakaryayenihaber.com)


AĞUSTOS

Ben böylesi yeni bir yetki paylaşımından, daha açık konuşmak gerekirse, devlet erkinin kollarının doğal yapıları gereği, beraberce bir kontrol ve denge mekanizması yaratacak biçimde şekillenmesinden yanayım. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse Cumhurbaşkanının, meclisin ve yargının, Anayasa’da tarif edilen devlet erkinin fonksiyonlarının kötüye kullanılamayacağı şekilde yetkilendirileceği bir sistemden tarafım. Bu reformlar üzerinde mutabakatının sağlanması ve her üç erkin temsilcilerinin ve konunun uzmanlarının reform sürecine dahil edilmesi gerekiyor. Parlamenter yönetim modelinin Abhaz Devletinin bugünkü gelişkinlik düzeyinde bir kaç nedenden ötürü kabul edilemez olduğu yönünde kuvvetli bir kanaatim olduğunu ifade etmeliyim. Bunların en başında gelenlerinden birisi ise Abhazya’da şeffaf ve istikrarlı bir parti sisteminin mevcut olmayışıdır. Bugün Abhazya’da olan sistemi isimlendirmek ise ne yazık ki olası gözükmüyor. - Eğer Cumhurbaşkanı seçilirseniz ilk imzalayacağınız kararnameler hangileri olacak? - Organizasyona ilişkin olanlar. Başbakanın atanması, idarenin ve hükümetin kurulması, yani mevcut mevzuatın ve Anayasa’nın gerekliliklerini yerine getiren oldukça doğal işlemler. -Bugün aklı başında olan herkes Abhazya’daki yolsuzluklardan yakınıyor. Bu kötülüğü yenmek için ne gibi spesifik tedbirler alınmalı? - Aslında az önceki konuşmamda birincil öncelikler arasında kolluk kuvvetlerinin kanuni yapısının yolsuzluklar dahil olmak üzere her türlü suçla daha etkin mücadele edebilmesini sağlayacak şekilde reforme edilmesinden söz ettiğimde aslında bu konuya da temas etmiştim. Buna paralel olarak yürütme erkinde, yerel otoriteleri kapsayacak şekilde kimi değişiklikler yapılmalı, ekonomik mekanizmalar kullanılmalı ve hükümet ve idarenin işleri üzerinde kamu denetimini mümkün kılacak bir sistem kurulmalı. - Eğer Cumhurbaşkanı seçilirseniz Abhazya ve Rusya arasında ne gibi bir ilişki şekillenecek? - Toplumumuzun en acil giderilmesi gereken kaygılarından birisi Rusya-Abhazya ilişkilerinin nasıl bir perspektifle ele alınması gerektiğine dair mevcut sorulardır. Bir Cumhurbaşkanı adayı olarak bu konudaki pozisyonumu net olarak açıklamak isterim. Şuna kaniyim ki, bu konuda (Abhaz-Rus İlişkileri) iki tane değişmez sabit vardır: Bunlardan ilki Abhazya’nın bağımsızlık ve egemenliğinin tartışma konusu yapılamayacak olmasıdır. İkincisi ise Abhaz Halkı ve Abhaz Devletinin tercihini Rusya Federasyonu ile stratejik ortaklıktan yana yapmış olmasıdır. Bu iki temel sütun özel bir içeriğe ve hükümet aktivitelerinin pratik uygulamasına tabidir. Bu güne kadar, bunların (iki değişmezin) hayata geçirilmesi kendisini, Abhazya’nın Rusya Federasyonu tarafından tanınmasında olduğu kadar, 2008 yılında iki devlet arasında imzalanan Dostluk ve İşbirliği Anlaşmasında da ifade etti. Ek olarak bu anlaşmanın geliştirilmesi için çeşitli alanlarda etkileşimimizi düzenleyen 80’i aşkın çift taraflı anlaşma imzalandı. İçinde bulunduğumuz tarihsel anda, Rus-Abhaz stratejik ortaklığını geliştirmek ve ilişkilerimizi yeni bir düzeye taşımak için sıradaki adımın atılmasının acil bir ihtiyaç 147


148

AĞUSTOS

olduğuna tam olarak eminim. Bu ihtiyacı zorlayan faktörleri iki grupta toplamak mümkün: dış politik ortam ve gelişmemiz, modernleşmemiz için içsel ihtiyaçlarımız. Dış etkenlere bakıldığında, uluslararası gerilimin ne denli yükseldiğini hepimiz görebiliyoruz. Rusya ve Batı arasında büyüyen çelişkilerin oluşturduğu bir arka plan üzerinde, Gürcistan da Avrupa-Atlantik kurumları ile politik, askeri ve ekonomik düzlemlerdeki işbirliğini derinleştirecektir. Bu şartlar altında, Rusya’nın bir müttefiki olarak ve diğer yandan ulusal güvenliğimizin ihtiyaçları çerçevesinde, Kafkaslar ve Karadeniz bölgesinde tek bir savunma çemberi, ortak bir güvenlik alanı yaratmak için Rusya Federasyonu ile bağlarımızı daha da sıkılaştırmalıyız. İç etkenlere bakacak olursak, ülkemizin savaş sonrası yeniden inşası ile sosyoekonomik gelişmesinin tam olarak gerçekleştirildiğini söyleyemesem de, bir kısım muhaliflerin Rus finansal yardımının geride kalan bir kaç yıl içinde etkisiz kullanıldığı yönündeki görüşlerine de katılmadığımızı ifade etmeliyim. Yapmamız gereken daha çok şey var. Politik, hukuki egemenliğimiz ile bağımsızlığımızı ve iktisadi bağımsızlığımızı tamamlayabilmek için elde ettiğimiz başarıların oluşturduğu zemini kullanarak, ülkemizin kalkınmasında ve modernizasyonunda niteliksel bir sıçrama yapmanın vakti artık gelmiştir. Ben gerçekçi biriyim ve bana göre (Abhazya’nın) ekonomik açıdan kendine yeterli bir ülke haline gelmesi ile ilgili hususların Rusya Federasyonu’nun yardımı olmadan çözülemeyeceği aşikardır. Geri dönüşsüz yardımlar almaktan çıkıp, bağımsız, sürdürülebilir bir ekonomik gelişme ve Rusya ile karşılıklı faydaya dayanan ticareti ve ekonomik ilişkileri tesis edebilme noktasına ulaşmamız için gelecekte (Rusya ile Abhazya arasında) sermayenin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını temin edecek tam bir entegrasyona, ortak bir sosyo-ekonomik bir alanın kurulmasına, Avrasya’da Rusya tarafından öncülüğü yapılan entegrasyon platformlarına tam katılım sağlamamıza ihtiyaç vardır. Bu sadece devletin ana taşıyıcı sütunu olan ekonomiyi güçlendirmekle kalmayacak fakat aynı zamanda halkımızın yaşam standartlarını da oldukça kısa bir sürede iyileştirecektir. Askeri-politik ve sosyo-ekonomik alandaki bu sorunların çözümü için Rusya Federasyonu ile 2008 yılında imzalanan Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşması’nın mantıki devamı olacak yeni bir devletlerarası anlaşmayı geliştirmeli ve sonuçlandırmalıyız. Bu sayede ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığı yeni bir seviyeye taşıyabilir, günümüzün iç ve dış meydan okumalarına karşı hazır hale gelebiliriz. (Rusya ile) yeni bir anlaşma düşüncesi benim için seçim kampanyasının taktik bir parçası, kısa dönemli bir yaklaşım değildir ve bu düşünce kritikleşen dış politik durum ve ülkemizin ekonomik koşullarının değerlendirilmesi üzerinde temellenmektedir. Eğer seçilirsem bu süreci (yeni anlaşma imzalama sürecini) başlatmak ve sene sona ermeden Rusya ile bir noktaya ulaşmayı düşünüyorum. - Abhazya Batı ile ve diğer ülkelerle nasıl ilişkiler inşa etmeli? - Abhaz devletinin ulusal çıkarları ve güvenliği ile uyumlu ilişkiler geliştirmeli. -Abhazya’da yabancılara mülk satışının olanaklı hale gelmesi konusuna nasıl yaklaşıyorsunuz?


AĞUSTOS

- Rusya vatandaşları açısından bakışım olumludur. Yasalarımıza göre tesis, fabrika veya onların kalıntılarını satabiliyoruz ama iş daire satışına gelince yanıtımız hayır oluyor. Bunda mantık ne? Dünyada bu konuda geniş bir pratik var. Tek gerekli olan bu konuyu iyi tahkik etmek bize en uygun formatı almak. - Gal’deki Gürcü nüfusun probleminin çözümü hakkında ne düşünüyorsunuz? - Abhazya toplumu ile entegre olmayı ve Abhazya Cumhuriyeti’nin tam ve sorumlu yurttaşı olmayı gerçekten isteyenlere yardımcı olunmalı. Buna arzusu olmayanlara yardımcı olamayız. - Abhaz toplumunda geçmiş dönemde, Abhazya’dan geçen demiryolu ulaşımı ve Karadeniz’de karasularımızda petrol çıkarılması ile ilgili tartışmalar yaşandı. Bu konuda sizin görüşleriniz nedir. - Anlaşmazlıkların varlığı, bu konuda farklı yaklaşımların varlığını kanıtlıyor. Öyleyse bu konu tartışmaya açık. Bu nedenle devlet bu konuda toplumla açık bir diyalog yürütmeli ve öylece bir karara varmalı. - Reel ekonomiyi ayağa kaldırmak için ne yapılmalı? - Elde mevcut olan kaynaklarımız iş geliştirmeyi desteklemek, üçüncü taraf yatırımlarını çekmek, ekonominin açık, şeffaf ve güvenilir şekilde, itimat telkin eden yasal rejim güvencelerine sahip olarak işlemesini temin etmek için sarf edilmeli. - 2015 yılı Ocak ayından itibaren devlet kurumlarının başındakiler, kısım şefleri, milletvekilleri, yerel yönetimlerin başları Abhazya Cumhuriyeti’nin devlet dilini (Abhazca) bilmek ve (tüm iş ve işlemlerde bu dili) kullanmak zorundalar. Bu gerçekçi mi? - Cevabım kısa olacak, ne yazık ki gerçekçi değil. (Apsnypress)

Çarşamba, 06 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanı Adayı Raul Hacımba'nın Apsnypress Röportajı Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adayları ile Abhazya’nın resmi haber ajansı Apsnypress bir dizi röportaj yaptı. Bugün bu röportajlardan ikincisini, Raul Hacımba ile yapılanı yayınlıyoruz. Önümüzdeki günlerde diğer adaylarla yapılanları da sayfalarımızda paylaşacağız. Bu uzun röportajın geniş bir özetini siz değerli okurlarımız için Altın Post Abhazya Haberleri İnternet Sitesi editörlerinden Anıt Baba (Papba) tercüme etti. - Seçim programınızın bir kaç kilit noktasını tanımlayabilir misiniz? İlk olarak yolsuzluğu, otoriterizmi ve sorumluluğu olmayan gücü besleyen idari sistemi değiştirecek politik bir reform. Bunun için Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin bir bölümü parlamentoya ve hükümete devredilmeli. Nispi veya karma bir (seçim) sistemi ile partilerin rolünün arttırılmasına ve meclisin profesyonel düzeyinin yükseltilmesine imkan vermek için parlamentonun oluşma şekli reforme edilmeli. Ek olarak yerel idare149


150

AĞUSTOS

lerin güçlü olması ve her türlü yerel yönetim biriminin başındaki kişilerin seçimle işbaşına gelmesi (Abhazya’da yerel yönetimlerin başındaki kişiyi halihazırda Cumhurbaşkanı atıyor ç.n.) gerekiyor. Bu, iktidar ve toplum arasında daha güçlü bir bağ tesis edecek ve sivil toplumun daha fazla gelişmesi için bir temel olacaktır. Ekonomide ise reel sektörün geliştirilmesine odaklanılmalı. (Reel sektörün gelişmesi) yeni iş sahaları, daha yüksek ücretler, istikrarlı bir milli gelir artışı ve bütçe olanaklarının genişlemesi demektir. Ülkemizin lokomotif sektörü, tarım, kamu sektörü, ulaşım ve daha birçok sektörde çarpan etkisi olan turizm sektörü olmalıdır. Turizmde ise verilen hizmetler çeşitlendirilmeli böylece dört mevsim turist ağırlanabilecek bir modele geçilmelidir. Bu arada belirtmeliyim ki Doğu Abhazya (ülkenin nispeten geri kalmış kısmı ç.n.) turizmin gelişmesi için büyük bir potansiyele sahiptir. Tarımda ise kooperatifleşme ile ürünleri yetiştirmeyi, depolamayı ve işlemeyi içerecek tam üretim çemberlerinin kurulması teşvik edilmeli. Ulaşım imkanlarının çeşitlendirilmesi havaalanının açılması, deniz ve demiryolları örneğin Kodor Geçidi üzerinden bir Transkafkasya Demiryolu’nun inşası ekonomik kalkınmaya fayda sağlayabilir. Genel olarak (Abhazya’da izlenmesi gereken) ekonomik politika özel girişimi, küçük ve orta boy işletmeleri cesaretlendiren, bürokratik engelleri kaldıran, vergi mevzuatını sadeleştiren bir çizgi izlemeli. - Cumhurbaşkanı ve parlamento arasında güç paylaşımının yeniden dizayn edilmesi hususunda ne düşünüyorsunuz. Ne tür bir yönetim modelini destekliyorsunuz? Daha önce de belirttiğim üzere ben yetkilerin cumhurbaşkanı ve parlamento arasında paylaştırıldığı ve güçlü bir yargı sistemi tarafından denetlenen bir yönetim modelinden ve (siyasi partileri güçlendirecek) yeni bir seçim sisteminden yanayım - Eğer Cumhurbaşkanı seçilirseniz ilk imzalayacağınız kararnameler hangileri olacak? - İlk kararnameler Anayasamız gereği atamalara ilişkin olacaktır. Biz Parlamento, politik örgütler ve uzman zümresi ile Anayasa reformunu bu sene içinde yapmak için yakın mesaide olacağız. Hukukun üstünlüğünün tesisi ve yolsuzluklarla mücadele içinse hiç vakit kaybetmeden harekete geçeceğiz. -Bugün aklı başında olan herkes Abhazya’daki yolsuzluklardan yakınıyor. Bu kötülüğü yenmek için ne gibi spesifik tedbirler alınmalı? Bu her şeyden önce hükümet icraatlarının şeffaflığının ve toplumun hükümetten hesap sorabilme düzeyinin arttırılmasından geçiyor. Ekonomi sürecindeki kırtasiyeciliğin kaldırılması gerekli. Bunun için örneğin e-devlet gibi yeni idari metotların kullanıma sokulması lazım. Bu süreç devlet sırları hariç her türlü kamu otoritesi kararlarının ki buna yerel idarelerinkiler de dahil olmalıdır, halka açık elektronik bir veri tabanında yayınlanmasını zorunlu kılan standartların oluşturulmasını kapsamlıdır. Bu, iktidarın tüm işlerini tamamen şeffaf hale getirecek ve kamuoyunun kontrolü açısından kaldıraç etkisi yaratacaktır. Kamu alımları ve bütçeden harcama gerektiren işlerin yaptırılması süreçlerinde kararların alınması esnasında rekabeti teşvik eden açık (ihale) metotları kullanacağız. Kamu görevlilerinin gelirleri ve mal varlıkları beyan edilecek. Ücretlerde de gözle görü-


AĞUSTOS

lür bir artış gerçekleştireceğiz. Toplum açısından, yüksek maaşlı bir kamu görevlisi, düşük maaşlı ama büyük yetkileri olan bir kamu görevlisine göre daha az maliyetlidir. - Eğer Cumhurbaşkanı seçilirseniz Abhazya ve Rusya arasında ne gibi bir ilişki şekillenecek? - Rusya ile olan ilişkilerimiz her alanda güçlendirilecek. Bu adım, güvenlik ve ekonomi alanındaki işbirliğinin kapsamını etkileyecektir. Yeni dış tehditlerin varlığı karşısında Abhaz-Gürcü sınırındaki korumanın güçlendirilmesinin yanı sıra, uyumlulaştırılmış ortak bir savunma mekanizmasını içerecek şekilde Rusya ve Abhazya arasında kolektif güvenlik sisteminin yaratılması gereklidir. Rusya’nın imalat, tarım ve altyapı alanlarında işlevli ve gerçekçi ekonomik projelere önemli mali kaynaklarla yatırım yapacağına inanıyoruz. Partnerlerimiz (Ruslar) Abhazya’nın bağımsız bir devlet olarak sosyo-ekonomik gelişmesine ve bu şekilde güçlenmesine her zaman gerçek bir ilgi gösterdiler. Bizim artık Rus-Abhaz stratejik ortaklığının daha da ötelere gelişmesini hedefleyen yeni bir hukuki zemine ihtiyacımız var. - Abhazya Batı ile ve diğer ülkelerle nasıl ilişkiler inşa etmeli? -Ülkemizin uluslararası tanınmasını genişletmeye önem veriyoruz ve bu konuda çaba sarf edilmesine ihtiyaç var. Eminim ki, Rusya’nın artan uluslararası prestiji sayesinde bu konudaki olanaklarımız genişleyecek. Bu türden olanakları her şeyden önce Rusya’nın geniş çaplı entegrasyon projelerine öncülük yaptığı Avrasya coğrafyasının yanı sıra Latin Amerika ve diğer bazı bölgelerde bulacağımızı düşünüyoruz. Batı’ya gelince burası hakkında bu türden hayallerimiz yok. Batı uluslararası hukuk ve jeopolitik çıkarlar tarafından yönlendirilmeyen ve Dünyada tansiyonu giderek yükselten bir politika yürütüyor. Bu nedenle temel çıkarlarımızın gerçekleşmesini Rusya ile yakın ittifakta görüyoruz. -Abhazya’da yabancılara mülk satışının olanaklı hale gelmesi konusuna nasıl yaklaşıyorsunuz? - Yabancı ülke vatandaşlarına emlak satışının yasal hale gelmesi sorunu devletimizin menfaatleri çerçevesinde çözüme kavuşmalı. Bu süreç açık olmalı, şimdi olduğu gibi gri alanlar içermemeli. Bir emlak pazarı yaratmalıyız ama bu pazar devleti zaafa uğratmamalı. Bu amaçla kotaları, vergileri ve daha öte tedbirleri içeren Dünyadaki benzer mekanizmalardan yararlanmalıyız. - Gal’deki Gürcü nüfusun probleminin çözümü hakkında ne düşünüyorsunuz? - Lafta değil gerçekte Gal bölgemizi ekonomik ve kamusal alanımıza entegre etmeye başlamalıyız. Bunun için sınır güvenliğini güçlendirmeli, yatırım projeleri hayata geçirmeli, eğitim ve bilinçlenme programlarını uygulamaya koymalıyız. Rus iç pazarına girişlerini sağlamak için bölge insanının güvenliğinden emin olmaya ihtiyaç var. Vatandaşlık konusuna gelince bu konu kanunlarımıza sıkı sıkıya bağlı şekilde herhangi bir zorlama, yolsuzluk ve hızlandırılmış kampanyavari uygulamalar olmadan çözüme kavuşturulmalı.

151


Perşembe, 07 Ağustos

Abhazya'yı Büyük Fırtına Vurdu Dün akşam saatlerinde başlayan ve sabaha kadar süren fırtına Abhazya'ya büyük zarar verdi. Rüzgar nedeni ile ağaçlar devrildi, çatılar uçtu, elektrik telleri koptu. Halen ülkenin önemli bir kısmına elektrik verilemiyor. Aşırı yağış nedeni ile nehirler ve derelerde de yer yer taşmalar meydana geldi. Görevli ekiplerin aralıksız çalışması ile yollar açık tutulmaya, yollara devrilen ağaçlar kaldırılmaya çalışılıyor.

152

AĞUSTOS

- Abhaz toplumunda geçmiş dönemde, Abhazya’dan geçen demiryolu ulaşımı ve Karadeniz’de karasularımızda petrol çıkarılması ile ilgili tartışmalar yaşandı. Bu konuda sizin görüşleriniz nedir. -Abhazya bölgede doğrudan ulaşımı sağlamaya dönük müzakerelerin eşit katılımcısı olmalı. (Yine de) Rusya’nın bölgedeki güvenlik çıkarlarının farkındayız ve bunu desteklemeye hazırız. Karasularımızda ve Oçamçira’daki petrolle ilgili Abhazya liderliği yürürlükteki mevzuatı bypas eden kararları gizlice aldı. Bu konu çevreye ve yanı sıra Abhazya’nın uzun vadeli ekonomik-politik menfaatlerine zarar vermemek için üzerinde derinlemesine çalışma ve devlet denetimi gerektiriyor. - Reel ekonomiyi ayağa kaldırmak için ne yapılmalı? - Sarih bir eylem planının hazırlanması, hukukun üstünlüğünün temini, özel mülkiyetin ve yatırımların korunması, uzun vadeli ucuz krediler sağlanması, etkili bir yargı sisteminin kurulması, esnek vergi yasalarının çıkarılması ve yolsuzluğun sona erdirilmesi. - 2015 yılı Ocak ayından itibaren devlet kurumlarının başındakiler, kısım şefleri, milletvekilleri, yerel yönetimlerin başları Abhazya Cumhuriyeti’nin devlet dilini (Abhazca) bilmek ve (tüm iş ve işlemlerde bu dili) kullanmak zorundalar. Bu gerçekçi mi? - Ne yazık ki devlet dilinin (Abhazca’nın) geliştirilmesi politikasının pratikte uygulanması için çok az şey yapıldı. Bu kararın uygulanması esnasında kimse ayrımcılığa uğradığı duygusu yaşamamalı. Kendi dilimizi (Abhazcayı) korumalı ve geliştirmeliyiz, kamusal rolünü güçlendirmeliyiz. Ne var ki Rusçanın da (Abhazya’da) anayasal statüsü olduğunu unutmamalıyız. Rusça kamu kurumlarında, eğitimde, Abhazya ve Rusya arasındaki iletişimde önemli bir işlev görmeye devam edecek. Bu konuda bir uyuşma sağlanabileceğinden hiç şüphem yok. Abhazca Rusça yüzünden değil fakat yetersiz hükümet ve eğitim politikaları yüzünden zor durumda. Dillerin korunması ile ilgili uluslararası deneyimleri dikkatle incelemeye ihtiyacımız var. Özellikle İsrail ve Galler ilginç örnekler bu konuda. (Apsnypress)


AĞUSTOS

Perşembe, 07 Ağustos

Ünlü Abhaz Sanatçı Timur Dzaria İstanbul'da Sunum Yaptı 6 Ağustos Çarşamba günü, saat 20.00’de İstanbul Abhaz Kültür Derneğinde, Abhaz sanatçı-ressam Timur Dzaria Abaza Kesici Silahlarını tarihi ve sanatsal yönleriyle anlatan bir sunum gerçekleştirdi.

Timur Dzaria - Biyografi 1969 yılında Sohum’da doğdu. 1988 yılında Sohum Sanat Okulu’nu bitirdi. 1997 yılında Abhaz Devlet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünden mezun oldu. 2000 yılında Dirmit Gulia özel sanat ödülünü alarak Abhazya Cumhuriyeti Devlet sanatçısı seçildi. Sanatçı, Gildia geleneksel ve modern savaş aletleri yapımı birliği üyeliğini Moskova’da sürdürmektedir. Özel sergileri Rusya Federasyonu ve Uluslararası platformlarda gösterilmiştir. Çalışmalarının büyük bölümü Abhaz hükümeti tarafından korunurken, Rusya Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Libya, Güney Osetya, Moskova’ya bağlı şehirlerde sanatçının birçok çalışması mevcuttur. Almanya, Fransa ve İtalya ile yine Abhazya’da özel çalışmalar mevcuttur. Timur Dzaria 1992-93 savaşı gazisidir. (abhazhaber.com)

Perşembe, 07 Ağustos

Türkiye Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş Seçilirse Abhazya'yı Tanıyacağını Açıkladı Kafkas Dernekleri Federasyonu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimine giren 3 adaya da gönderdiği mektuplara tek cevap Selahattin Demirtaş’tan geldi. İçinde kimlik ve kültür haklarının korunması, anadilli yaşam, Çerkes dilinde TV, dönüş hakkı, Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması gibi taleplerin olduğu mektubu cevaplayan Demirtaş ‚Farklı kimliklerin ve inançların birbirlerinin içinde erimeden beraber, demokratik, özgür ve eşit biçimde yaşadığı radikal demokrasi anlayışımız, dış politika anlayışımızın da temelini oluşturacaktır. Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi, Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması ve dönüş hakkı talepleriniz de bu perspektifle ‘Yeni Yaşam Çağrımız’ın dış politika hedefleriyle örtüşmektedir.‛ diyerek cevap verdi. Anadil ve Çerkesce TV üzerine de değinen Demirtaş ‚Yeni Yaşam‛da tek tipçiliğin olmadığı anayasa hedefinin olduğunu gerçekleştirilirse Çerkeslerin de kimliksel ve kültürel hakları güvence altına alınacağı, Çerkes dillerinde TV ve radyo yayınları gerçekleş153


Cumartesi, 09 Ağustos

Hacımba Türk Gazetesine Röportaj Verdi : "Abhazya'yı Tüm Dünya Tanıyacak" Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Raul Hacımba, 24 Ağustos 2014 Pazar günü gerçekleşecek olan Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir Türk gazetesine ayrıntılı bir demeç verdi. Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi muhabiri Levent Candan'ın sorularını yanıtlayan Hacımba mülakatında özetle şunları ifade etti. ‚Biz iç politikamızda ne yaparsak yapalım, millete şeffaf olacağız. Milletimiz, yaptığımız ve yapacağımız her şeyi bilecek. Çünkü bizi bu göreve getiren milletimizdir. Dış politikamızda ise, öncelikle bizi tanıyan, bize destek veren ve bize her zaman sahip çıkan Rusya ile ilişkilerimizi daha da artıracağız. Ülkeler şu an Abhazya’yı tanımaya hazır değil. Abhazya’yı tanımayan baştaTürkiye olmak üzere tüm Dünya ülkelerine öncelikle kendimizi göstererek ve çok iyi çalışarak, kendimizi daha iyi tanıtacağız. Bu da Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı politikasına bağlıdır"

Biz Türkiye’yi çok seviyoruz "...Biz Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Bizim Türkiye’de binlerce soydaşlarımız var. Birbirlerimize gidip geliyoruz. Ama Türkiye resmi olarak bizi tanımalı, tanıdığında da her şey daha güzel olacak. Bizim Türkiye ile ticari ilişkilerimiz var. Türkiye’deki milletvekilleri ve sivil toplum örgütleriyle ile görüşmelerimiz oluyor. Biz Türkiye’yi çok seviyoruz. Türkiye’de yaşayan soydaşlarımız, bizi oralarda çok iyi temsil etmektedir... Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan tüm hemşehrilerimizden, 24 Ağustos 2014 Pazar günü sandığa giderek, bize destek olmalarını bekliyoruz ..."

Bir ve beraber olan bir halka hiç bir güç asla boyun eğdiremez Türkiye’de yaşayan Abhazlar için bir de mesaj yayınlayan Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Raul Hacımba, ‚Bir ve beraber olan bir halka hiç bir güç asla boyun eğdiremez‛ diyerek, şunları söyledi: ‚Değerli Soydaşlarım Yurt dışına talihsiz bir şekilde savrulmuş durumda olan kahraman vatan evlatlarının her biri, tarihimizin acı dönemlerinde bir an bile tereddütetmeden topraklarımızın savunmasına koştular. Bu durum büyük güçlerin ülkemize pençelerini attıklarında da böyleydi, son olarak uğradığımız ve zaferle sonuçlandırdığımız saldırıda da böyleydi. Tarihin zulmü sonucu uluslar ikiye ayrılabilir, ancak her ne olursa olsun kaderleri her zaman ortaktır. Bir buçuk asrı aşkın bir süre ülkemizi korumak, onu düşünmek ve özlemekle geçti. Bu süreç, son derece ağır ve acılıydı. Buna rağmen nefes alabilecek zaman dilimleri de bulabildik ve sizlerle elbirliği içerisinde yaban ellerde bulunan kardeşlerimizin geriye dönüşleri için vatanımızı gözümüz gibi koruduk. Bu 154

AĞUSTOS

tirme olanağı ortaya çıkacağını, anadilinde eğitim herkes için bir hak olarak kabul edileceğini belirtti. (direnisteyiz.org)


AĞUSTOS

noktadan hareketle parlamentomuzda kabul edilen son yasa değişikliği ile Abhazya’daki başkanlık seçimlerine katılabiliyor olmanızı tarihi bir adım olarak selamlıyorum. Halkının bu gününe ortak olan, elbette geleceğine de ortak olacaktır ve olmalıdır. Bizler kim olursak olalım bu tarihi adıma gereken değeri mutlaka vermeliyiz. Zira burada önemli olan adaylardan herhangi birisine oy verebilmek değil, diasporadaki kardeşlerimizin anavatandaki kardeşleriyleaynı süreci paylaşabilmeleridir. Elbette bu sürecin sonucunda zafer yine halkımızın olacaktır" dedi.

Raul Hacımba kimdir? 21 mart 1958 tarihinde Tkvarçal şehrinde doğdu. 1965 – 1975yıllarında Tkvarçal Şehri ortaokulunda (lisesinde) No 5’te okudu. 1975 – 1976 yıllarında Tkvarçal Devlet İl Elektronik Santralında çilingir olarak çalıştı. 1976 – 1978 yıllarında Sovyet Birliği Ordusunda askerlik (muvazzaf) yaptı. 1978 – 1979 yıllarında ‘Gumısta’ tatil evinde çilingir olarak çalıştı. 1979 – 1984 yıllarında Abhaz Devlet Üniversitesi’nin Hukuk fakültesini okuyup mezun oldu.1984 – 1985 yıllarında Suhum Kimya Tesisi’nde hukuki danışmanı olarak çalıştı.1985 – 1986 yıllarında Minsk şehrinde SSCB KGB (devlet Güvenlik Komitesi) yüksekokulunda okuyup mezun oldu. 1986 – 1992 yıllarında Tkvarçal şehri’nde KGB subayı olarak görev yaptı. 1992 – 1993 yıllarında Abhaz Doğu Cephesi istihbarat ve karşı casusluk servisi başkanıydı. 1993 – 1995 yıllarında Abhazya Cumhuriyeti Devlet Güvenliği organlarında görev yaptı. 1996 – 1999 yıllarında Abhazya Cumhuriyeti Devlet Gümrük Komitesi Başkan yardımcısı, kaçakçılık ile mücadele bölümü başkanı olarak görev yaptı. 1999 – 2003 yıllarında Devlet Güvenlik Servisi Başkanı, Savunma Bakanı, Abhazya Cumhuriyeti Birinci Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. 20032004 yıllarında Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı idi. 2005 – 2009 yıllarında Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkan Yardımcısı idi. 2009 yılından beri ‘Ulusal Birlik Forumu’ adlı siyasi partinin başkanıdır. 2012 yılından bu yana Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu – Halk Meclisi Milletvekili’dir. Tümgeneral rutbesi vardır. ‘Leon’ madalyası sahibidir. Evli, iki çocuk babasıdır. (sakaryabulten.net)

Çarşamba, 13 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanlığı Seçimi İçin Türkiye'de Sandık Kurulması Kesinleşti Abhazya'nın Türkiye'deki tam yetkili temsilcisi İnar Gitsba'nın 24 Ağustos 2014 günü düzenlenecek Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimi için Türkiye'de oy sandığı kurulmasının Türk yasalarına aykırı bir durum teşkil etmediği bilgisini Abhazya Merkez Seçim Komitesi'ne ulaştırmasının ardından, Komite Başkanı Batal Tabagua bir açıklama yaptı. Tabagua açıklamasında Abhaz Cumhurbaşkanlığı seçimi için Türkiye'de sandık kurulmasının artık kesinlik kazandığını bildirdi.

155


AĞUSTOS

Pazar, 10 Ağustos 2014

Gürcistan'ın Eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili: "Bir Daha Gürcistan'a Dönmeyeceğim" Bir zamanlar Gürcistan'ın kaderini elinde tutan ve ABD ile NATO'nun yüreklendirmesi ile Güney Osetya ve Abhazya'da maceraperest planlar yaparak ülkesini felakete sürükleyen Gürcistan eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili artık bir sürgün. Bir daha ülkesi Gürcistan'a dönmeyi düşünmediğini açıklayan Saakaşvili hakkında açılmış bir dizi ceza soruşturması bulunuyor. Daha bir kaç gün önce buna Gürcü parlamenter Valeri Gelaşvili'nin dövülmesini azmettirmek de eklendi. (contropiano.org)

Çarşamba, 13 Ağustos

Beşiktaş Onursal Başkanı Süleyman Seba (Sıba) Hayata Gözlerini Yumdu Abhazların Sıba sülalesine mensup Süleyman Seba tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. Süleyman Seba (Sıba) Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 1984 ile 2000 yılları arasında kesintisiz başkanlığını yapmıştı ve Hakkı Yeten ile birlikte Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün iki onursal başkanından biriydi.

Perşembe, 14 Ağustos

Kaffed'den 14 Ağustos Açıklaması: Unutmadık ‚Abhazya’ya saldırı kararı, Gürcistan Devlet Konseyi tarafından 11 Ağustos 1992 tarihinde alınmış, buna bahane olarak ise ‚Tren yollarının saldırgan eylemcilerden korunması‛ yalanı uydurulmuştu. Oysa böyle bir durum söz konusu dahi değildi. Gürcistan saldırısının asıl nedeni, Abhaz halkının büyük kısmını ya yok etmek, ya da sınır dışı edip, ardından bağımsızlık hareketini bastırarak Abhazya devletini işgal ettikten sonra bu sorunu sonsuza kadar ortadan kaldırmaktı. Sözde Abhazya probleminin yanı sıra, Gürcistan’daki olası diğer etnik problemleri de kendilerine göre daha başından çözerek Migrel, Svan ve diğer etnik kökenleri Gürcü üst kimliğinde bir araya getireceklerdi. Yeniden yapılanma dönemindeki olayların da gösterdiği gibi Abhazya’ya yapılan saldırılar Gürcü toplumu için her zaman bir araya getirici bir rol oynamıştır. 14 Ağustos 1992 – Gürcistan Abhazya’ya karşı silahlı saldırı başlatır. Abhazya Yüksek Sovyet'i Başkanı Vladislav Ardzınba televizyondan Abhaz halkına, Gürcü saldırganları geri püskürtmek için seferberlik çağırısında bulundu. 156


AĞUSTOS

Abhazya Yüksek Sovyet'i de aynı gün 18-40 yaş arası erkekler için seferberlik ilan ederek, yerel askerler arasından her biri 500 kişiden oluşan 5 taburun kurulmasını kararlaştırdı. Her yaştan kişi vatanlarını korumak için ayaklandı ve böylece Abhazya kurtuluş savaşı başladı. 25 Ağustos 1992 tarihinde işgalcilerin komutanı Gia Karkaraşvili tv ve radyodan dehşet verici şu cümlelerle halka seslendi: ‚Özellikle Ardzınba yanlılarını uyarıyorum. Sizi temin ederim ki bugünden itibaren savaş esiri almak yasaktır, eğer görüşmeler bir sonuca ulaşmazsa ayrılıkçılar emin olsunlar ki yüz bin Gürcünün ölümü pahasına da olsa doksan yedi bin Abhazın tamamı ölecektir…‛ 13 aydan fazla süren 1992-1993 Gürcistan – Abhazya savaşı, halkımız için gerçek bir kurtuluş savaşı olmuştur. Zafer ile neticelen bu savaşın bir daha yaşanmaması dileğiyle...‛(kaffed.org)

Cuma, 15 Ağustos

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe'ye Abhazya'dan Resmi Davet Abhazya Cumhuriyeti Türkiye Temsilcisi İnar Gitsba ve Abhazfed Genel Başkanı Cengiz Koç, Bursa’ya gelerek Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi ziyaret ettiler. Abhazya Dışişleri Bakanlığı Türkiye ve Ortadoğu Masası Başkanlığı görevini yürütürken Türkiye Temsilcisi olarak İstanbul’a atanan İnar Gitsba, geçtiğimiz günlerde görevine başladı. Resmi ziyaretlerinden ilkini Bursa’ya gerçekleştiren Gitsba ve Yardımcısı Alyas Asabua, bu kapsamda Bursa Büyüşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile bir araya geldi. Ziyarette Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Koç ve Bursa Abhaz Derneği Başkan Yardımcısı Atilla Sağım da hazır bulundu. Abhazya Cumhuriyeti Türkiye Temsilcisi Gitsba, 24 Ağustos’ta Abhazya’da gerçekleşecek seçimlerde ilk kez diasporanın da oy kullanacağını belirterek, seçimlere hazırlandıklarını, İstanbul’da bu yönde çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Mayıs ayında Abhazya Cumhuriyeti’nin davetlisi olarak, Abhaz Dernekleri Federasyonu’nun organizasyonu ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 44. Başkanlar Konseyi toplantısının Abhazya’da yapıldığını anımsatan Temsilci Gitsba, bu organizasyonun ülkelerinin tanıtımına önemli katkı sağladığını vurguladı. Gitsba, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye bu geziye verdiği destek için teşekkür ederken, ‚Karadeniz’e komşu olan iki ülkeyiz. Yüzyıllardan beri süregelen bir bağımız var. Kafkas sürgününün ardından çok sayıda Abhaz vatandaşı Türkiye’de yaşıyor. Abhazya ile Türkiye arasında diplomatik ilişki olmasa bile ticari ilişkilerimiz var. Kişisel ilişkiler de ayrıca bizim için önemli. Öte yandan kardeş şehir anlaşmalarıyla Abhazya ile diğer ülke ve kentlerle bağlar kuruyoruz. Bu kapsamda Bursa’dan bir kentle kardeş şehir olmak isteriz. Sizin de Balkan göçmeni olduğunuzu biliyoruz. Bu nedenle sorunlarımızı daha iyi anlayacağınıza ve bizlere destek vermeye devam edeceğinize inanıyoruz. Ülkemizin güzelliklerini görmek ve bizleri daha yakından tanımanız için sizi Abhazya’ya davet ediyoruz‛ dedi. 157


Salı, 19 Ağustos

Abhazya Vatandaşlarının Türkiye'de Oy Kullanmasına Dair Esaslar Belli Oldu Türkiye'de yaşayan Abhazya vatandaşlarının Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçimlerinde oy kullanmasına dair esaslar netleşti. Abhazya Cumhuriyeti Merkez Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Türkiye'deki seçimi düzenlemesi için görevlendirilen sandık kurulunun açıklaması söyledir: 6.Nolu Sandık Kurulu Başkanlığından Bildirilmiştir 1. Seçimler 24 Ağustos 2014 Tarih, Kadıköy, Caferağa Mahallesi, Sakızgülü Sokak Işık Apartmanı No:21, Kat:2 Daire:3 tel: 0216 700 13 68 adresinde 08.00-20.00 saatleri arasında yapılacaktır. 2. 24 Ağustos 2014 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş, Abhaz Pasaportu sahipleri (Yeşil Renkli) seçme hakkına sahiptirler. 158

AĞUSTOS

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, ziyaretten memnuniyet duyduğunu ifade ederek, Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu, komşularıyla ilgilenmesi ve onlarla ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin komşularıyla dostane ilişkiler içinde olduğunu, ilişkilerin gelişmesi için ülkeler arasındaki ziyaretlerin sürmesinin önemli olduğuna işaret eden Altepe, ‚Bizim şu an Balkanlarla bir gönül bağı ve akrabalık ilişkilerimiz var. Ancak bunun yanı sıra Kafkaslarla da bağlarımız var. Örneğin bu yıl İpek Yolu şehirlerinin dönem başkanlığı Bursa’da. Bu nedenle komşu coğrafyamızla ilişkilerimizi önemsiyoruz‛ diye konuştu. Ziyaretin ardından Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Koç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye teşekkür plaketi takdim etti. Abhazya Cumhuriyeti Türkiye Temsilcisi İnar Gitsba, Yardımcısı Alyas Asabua, Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Koç ve Bursa Abhaz Derneği Başkan Yardımcısı Atilla Sağım ile birlikte Bursa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanı Vali Yardımcısı Bilal Çelik’i de Bursa temasları kapsamında ziyaret etti. Gitsba, Abhazya ile Türkiye arasında dolaylı da olsa önemli bir ticaret hacminin bulunduğunu ifade ederek, Abhazya’nın turizm, tarım ve hayvancılıkta önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Sıcak suyun özellikle seracılıkta kullanıldığını, bu alanda yatırımcılar için önemli fırsatların bulunduğunu kaydeden Gitsba, Türk yatırımcısının bu alanlarda da ülkelerine yönlendirilebileceğini dile getirdi. Vali Yardımcısı Çelik ise Türkiye’de tarım yapılacak alanların giderek azaldığını dolayısıyla Türk yatırımcısının farklı ülkelerdeki gelişen alanları değerlendirmesinin önemli olduğunu söyleyerek, bu anlamda Abhazya’nın potansiyellerinin ortaya konulması halinde Türk yatırımcısına yol gösterebileceklerini sözlerine ekledi. (manset16.com)


AĞUSTOS

3. Oy kullanan seçmenin sol baş parmağı bir boya ile işaretlenecektir. Bu işaretlemeyi kabul etmeyenler oy kullanamayacaktır. 4. Oy pusulalarında 4 adayın isimleri mevcuttur. Seçmen tercih ettiği adayın dışında kalan diğer adayların adını ve soyadını tek çizgi ile üzeri çizilerek tercihini belirleyecektir. Tercihlerini yanlış işaretlediğini düşünenler hatalı kabul ettikleri oy pusulasını görevlilere iade edip yeni bir oy pusulası kullanabilecektir. 5. Türkiye'de oy kullanan seçmen önümüzdeki 5 yıl süre ile görev yapacak Cumhurbaşkanı için oy kullanacaktır. Oy kullanma esnasında seçim komisyonuna hiç bir şekilde seçimlerle ilgili soru sormayacak, sorarsa da cevap alamayacaktır. 6. Türkiye'de yapılacak olan yazılı tercih belirleme seçimleri İstanbul'da ve tek bir adreste yapılması yasal bir zorunluluktur. Farklı mekan ve adreslerde sandık kurulması yasa gereği söz konusu değildir. 7. Türkiye'de yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçimlerinde Seçim Komisyonu üyeleri Abhazya Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenmiş aşağıda isimleri belirtilen üyelerden oluşmaktadır. Aida Kutsnia Seçim Komisyonu Başkanı, Aslan Sangulya Seçim Komisyonu Başkan Yardımcısı, Cansuh Lazba Seçim Komisyonu Sekreteri, Georgi Sigua Seçim Komisyonu Üyesi, Eren Hapat Seçim Komisyonu Üyesi, Alexey Bryantsev Seçim Komisyonu Üyesi, Sabina Bryantsev Seçim Komisyonu Üyesi, Gürbüz Tarba Seçim Komisyonu Üyesi. 8. Seçimler Sandık Komisyonunda Görev alan yukarıda isimleri yazılı komisyon üyeleri ve Abhazya Temsilciliğinin denetim ve gözetiminde yapılmaktadır. (abhazhaber.com)

Salı, 19 Ağustos

"Abhaz Mutfağı" Kitabının Yazarı Ünlü Abhazyalı Etnograf Galina Tardzhmanipa (Kopeshavidze) Aramızdan Ayrıldı Abhazya büyük bir bilim kadınını kaybetti. Uzun süren bir hastalık sürecinin ardından Abhazya'nın önde gelen etnograflarından 1936 Lıhnı Köyü doğumlu Galina Tardzhmanipa (Kopeshavidze) 78 yaşında aramızdan ayrıldı. Kendisi Abhazya D. Gulia İnsani Araştırmalar Enstitüsü Etnografya Departmanının önde gelen araştırmacısı "Acaristan'da Yaşayan Abhazların Kültürü ve Yaşantısı"(1985) , "Abhaz Mutfağı" (1989) gibi 40'ı aşkın kitabın yazarıydı. Galina Tardzhmanipa (Kopeshavidze) aynı zamanda Sovyetler ve ABD'nin ender ortak projelerinden biri olan "Yüksek Oranda Uzun Yaşayan Barındıran Etnik Gruplara Dair Bio-antropolojik ve Sosyo-etnografik Bütünleşik Çalışma"sında kendisine aktif görev verilen seçkin bilim insanlarından biriydi. (Apsnypress-Kategori Haberler)

159


AĞUSTOS

Pazar, 17 Ağustos

Sohum Şehir Konseyi Turistlerin Plaj Kıyafetleriyle Şehirde Dolaşmalarını Yasakladı Sohum Şehir Konseyi aldığı bir kararla turistlerin plaj kıyafetleri ile şehir sokaklarında dolaşmalarını yasakladı. Yasağa uymayanlara para cezası kesilecek. Özellikle Rus turistlerin bazılarının plaj kıyfetleri ile şehir sokaklarında gezmeleri son dönemde yerel halkın tepkisini çekmeye başlamıştı. Artan şikayetler üzerine Sohum Şehir Konseyi bu tür bir yasaklama yoluna gitti. (eurasianet.org)

Cumartesi, 16 Ağustos

Hacımba Seçimleri Kazanırsa Abhaz-Rus Sınırını Açacağını Bildirdi Abhazya'nın resmi haber ajansı Apsnypress'te yer alan bir habere göre Abhazya Cumhurbaşkanlığı Adayı Raul Hacımba seçimleri kazanması durumunda Abhazya Rusya arasındaki sınırı, pasaport kontrolleri kalkacak ve gümrük prosedürleri minumuma inecek şekilde tamamen açacağını bildirdi. Hacımba bunun gerçekleşmesi için Rusya Federasyonu ile yeni bir anlaşma imzalanması gerektiğini söyledi ve iki ülke arasındaki sınırın açılmasının Abhazya'nın tarım ve turizm sektörlerindeki gelişmesine çok büyük bir ivme kazandıracağını belirtti. Hacımba sınırın kontroller kaldırılacak ve gümrük prosedürü minimuma indirilecek şekilde tamamen açılmasının Abhazya'nın egemenliğine bir zarar vermeyeceğini ve eğer seçimleri kazanırsa bunu mümkün kılacak bir anlaşmayı bu sene bitmeden Rusya ile imzalamaya çalışacağını sözlerine ekledi. (Apsnypress)

Cuma, 15 Ağustos

Rus Devlet Film Fonu'ndan Abhazya'ya Çok Değerli Hediye Rusya Federasyonu Devlet Film Fonu Abhazya'ya, 1930lu yıllardan 1970lere kadar Abhazya ile ilgili çekilmiş 12 filmi dijital formata aktararak hediye edecek. Abhazya Kültür Bakanı Bedri Gunba'nın verdiği bilgiye göre ilk olarak 1949 ve 1930 yapımı iki dokümanter film, dijital formata Rusya'da aktarılarak Abhazya'ya transfer edilecek. Bu iki önemli belgeselde Abhazların gelenekleri ve alışkanlıkları konu edilmiş. Bu transferi diğer filmlerin dijital formata aktarılması ve Abhazya'ya gönderilmesi takip edecek. (Apsnypress)

160


AĞUSTOS

Salı, 19 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanlığı Seçimi İçin 23 Ülkeden Gözlemci Gelecek Rus ITAR-TASS Ajansı'nın bildirdiği habere göre 24 Ağustos Pazar günü düzenlenecek Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı erken seçimlerine 23 ülkeden gözlemci gelecek. Bu 23 ülke arasında Rusya Federasyonu, Güney Osetya, Ermenistan, İtalya, Bulgaristan, Brezilya, Finlandiya, Fransa, Çin, Japonya ve Çek Cumhuriyeti de bulunuyor. (en.itar-tass.com)

Çarşamba, 20 Ağustos

Abhazya Merkez Seçim Kurulu Başkanı'nın Evine Bombalı Saldırı Düzenlendi Bu sabah 04:00 sularında Abhazya Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Batal Tabagua'nın Sohum Abazinskaya Caddesi'ndeki evine kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce el bombası atıldı. Saldırıda Tabagua ailesinden herhangi bir kişi yaralanmadı ama Tabagua ve komşularının evlerinde hasar meydana geldi. Saldırı ile ilgili Abahzya Cumhuriyeti Başsavcılığı soruşturma başlattı. (Apsnypress)

Çarşamba, 20 Ağustos

Hacımba Türkçe Seçim Broşürü Hazırlattı Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan bazı adaylar Türkiye'de oy kullanacak Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlarına kendilerini daha iyi tanıtabilmek için Türkçe tanıtım broşürleri hazırlattılar. Bunlardan ilk olarak adaylardan Raul Hacımba ve onun Yardımcı Adayı Vitali Gabniya'nın detaylı biyografilerini içeren broşürü yayınlıyoruz.

Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı RAUL HACIMBA 21 Mart 1958 Yılı’nda Tkuarçal şehrinde dünyaya geldi. 1975 Yılı’nda 5. Tkuarçal okulundan mezun oldu. Mezun olduktan sonra Tkuarçal bölgesel elektrik Santrali’nde tornacı olarak çalıştı. 1976-1978 yılları arasında SSSR Silahlı Kuvvetleri’nde askerlik yaptı. 1978-1979 yılları arasında ‚Gumista‛ dinlenme Tesisleri’nde tornacı olarak çalıştı. 1984 yılında Abhazya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 161


Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı VİTALİ GABNİYA 12 Haziran 1968 yılında Başkent Suhum’da dünyaya geldi. 1986 yılında N.Lakoba 10. Okulundan mezun oldu. 1986-1989 yılları arasında SSCB Silahlı Kuvvetleri’nde askerlik yaptı. 1989-1995 yılları arasında Abhazya Devlet Üniversitesi İktisat Fakültesinde eğitim aldı. 1992-1993 yılları arasında Abhazya Kurtuluş Savaşında yer aldı. 1997-2002 yılları arasında Sohum Açık Enstitüsü Rektör yardımcılığı görevinde bulundu. 1999 yılında ‚Nartaa‛ Sivil Toplum Kurumu Başkanı olarak görev yaptı. 2002-2006 Yılları arasında ‚Aynar‛ gençlik ve spor merkezi müdürü olarak görev yaptı. 2002-2005 yılları arasında Abhazya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesinde eğitim aldı. 162

AĞUSTOS

1984-1985 yılları arasında Suhum Kimyasal fabrikasında hukuk danışmanı olarak çalıştı. 1985-1986 yılları arasında Minsk Şehri’nde Milli Güvenlik Teşkilatı okulunda okudu. 1986-1992 yılları arasında Tkuarçal şehri Milli İstihbarat Teşkilatında çalıştı. 1992-1993 yılları arasında Doğu Cephesinde İstihbarat Başkanı olarak görev yaptı. 1993-1995 yılları arasında Abhazya Cumhuriyeti Milli Güvenlik Teşkilatı Başkanı olarak görev yaptı. 1996-1998 yılları arasında Abhazya Cumhuriyeti Devlet Gümrük Kaçakçılığı Komitesi Bölüm Başkanlığı yaptı. 1998-1999 yılları arasında Abhazya Cumhuriyeti Devlet Gümrük Komitesi Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 1999-2001 yılları arasında Milli Güvenlik Teşkilatı Başkanlığı, Abhazya Cumhuriyeti Başbakan Birinci yardımcısı Tümgeneral olarak görev yaptı. 2002-2003 yılları arasında Abhazya Cumhuriyeti Savunma Bakanı ve Başbakan birinci yardımcısı olarak görev yaptı. 2003-2004 yılları arasında Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı olarak görevine devam etti. 2005-2009 yılları arasında Cumhurbaşkanı Yarımcılığı yaptı. 2012 senesinden itibaren Abhazya Cumhuriyeti Halk Meclisi Milletvekili olarak görevine devam ediyor. ‚Leon Nişanı‛ sahibi. Evli ve iki çocuk babası.


AĞUSTOS

2005-2006 yılları arasında ‚Milli Birlik‛ hareketinin eş-başkanlığını yaptı. 2010 yılında ‚Yug- Promstroy‛ şirketinde Genel Müdürlük yaptı. 2013 yılından bugüne ‚Abhaz Kurtuluş Savaşı Gazileri‛ örgütü - ‘Aruaa’ Başkanı. Evli ve iki çocuk babası. (abhazhaber.com)

Çarşamba, 20 Ağustos

Aslan Bjaniya Türkçe Seçim Broşürü Hazırlattı Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan bazı adaylar Türkiye'de oy kullanacak Abhazya Cumhuriyeti vatandaşlarına kendilerini daha iyi tanıtabilmek için Türkçe tanıtım broşürleri hazırlattılar. Bunlardan ikinci olarak adaylardan Aslan Bjaniya ve onun Yardımcı Adayı Astan Agırba'nın detaylı görüşlerini ve biyografilerini içeren broşürü yayınlıyoruz.

Aslan Bjaniya: ‚Herkesin Dediğine Kulak Veriyoruz" Sevgili yurttaşlar! Bugün yeni bir ekiple birlikte ‚Abhazya Cumhuriyeti’nin Kalkınması için Halk Programı‛nı oluşturuyoruz. Program üzerinde çalışmak üzere farklı alanlardan uzmanlar bir araya geldi. Ekonomistler, üreticiler, avukatlar, sosyologlar, işadamları, tarımcılar, eğitim, kültür, sağlık emekçileri, yasa uygulayıcılar ve diğer uzmanlar. Kuşkusuz cumhuriyetin en büyük sorunlarının farkındayız ve bunları nasıl çözeceğimizi biliyoruz. Ama programın gerçekten Halkın Programı olması ve tüm detaylara vakıf olabilmemiz için her birinizi dinlemeye ihtiyacım var. Şehrinizdeki ya da köyünüzdeki en önemli meseleler ile bunların çözümlerine dair görüş ve önerilerinizi bize iletin. Ülkenin problemleri hakkında yazın. Her bir önerinize kulak verilecek ve ‚Abhazya Cumhuriyeti’nin Kalkınması için Halk Programı‛na dahil edilecektir. Ancak bu şekilde, birlikte çalışarak ülkemizi yükseltebiliriz. Sosyal güvenliğe, maddi bolluğa, ve Abhazya’nın her yurttaşının refahına ancak bu şekilde ulaşabiliriz. Hükümetin her zaman halkı dinlemesi ve onunla aynı dilden konuşması gerektiğine kalpten inanıyorum. Belki önceki yönetimde sorunlu olan nokta buydu. Şeffaflığın sağlanması ve Abhazya’nın her yurttaşıyla iyi bir diyalog kurulmasında eksiklikler vardı. Bunun sonucunda ülkemizi tümüyle felce uğratan Mayıs olayları vuku buldu. Gelecekte halkla yönetim arasında yanlış anlaşılmalara yol açan bir iletişimsizlik duvarının tekrardan yükselmesine izin vermeyeceğiz. Bugün Abhazya’nın son derece güç bir durum içinde bunduğunu kabul etmemiz gerekir. İnsanlar bölündü ve ayrım çizgisi çok keskinleşti. Bununla birlikte, tıpkı muhaliflerimin inançları gibi her birinizin görüşüne saygı duyuyorum. Kuşkusuz kim haklı kim haksız bunu yargılamanın zamanı değil. Yaşanan yaşandı. Bugün ülkemizin geleceği üzerinde çalışmalıyız. Birleşerek, barışın, güvenliğin ve düzenin hakim olduğu istikrarlı bir Abhazya Cumhuriyeti’ni inşa etmeye ihtiyacımız var. Burada, birlik için, Abhazya’nın kalkınması için herkesi dinlemek istiyorum. Temel hedefim tüm ülkeyi dolaşmak ve sakinlerinin her biriyle konuşmaktır. Ama bu buluş163


Aslan Bjaniya’ya 5 soru 1. Bjaniya Abhazya Cumhurbaşkanı olarak Rusya ile farklı bir ilişki mi kuracak? -İlişkileri sadece pekiştirecek! Öncelikle Abhazya ve Rusya yeni bir karşılıklı yardım anlaşması imzalayacak. Bu anlaşma ‚2015-1017 yılları için Abhazya’nın sosyo-ekonomik kalkınmasını teşvik etmeye dönük yatırım programı‛ çerçevesinde yapılacak. Ekonomik kalkınmadan anlaşılması gereken, yeni yatırımlar, yeni yollar, konut, güvenliğin iyileştirilmesi, turizmin ilerletilmesi ve benzerleridir. Ayrıca Abhazya bağımsız bir cumhuriyet olarak üretimini özellikle de tarımını geliştirecektir. En önemlisi de Avrasya Birliği’ne (Rusya, Kazakistan, Belarus, Ermenistan, Kırgızistan, Abhazya) eşitlikçi bir temelde dahil olmayı öngörüyoruz. Cumhuriyetin tüm yurttaşları için bu yeni bir yaşam kalitesi ve yeni bir ekonomi olacaktır. 2. Abhazya’daki Mayıs olayları hakkında ne düşünüyorsunuz? -Size bir şey söyleyeyim. Mayıs olayları, Abhazya devlet teşkilatında can acıtan bir enjeksiyon etkisi yapmıştır. Ama bu olaylar geçmişte kalmıştır. Bugün devletimizi güçlendirmek zorundayız. Baskı ve zulüm ile kimse bir yere varamaz. Mayıs’ın tekrar etmemesi için gereken yapılmalıdır. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Kim kazanırsa kazansın sonuçta medeni bir hukuk devleti yaratmamız gerekecek. Birlik ve uyuma ihtiyacımız var. 3. Eski başkan Ankuab’ın halefi misiniz? - Vladislav Ardzınba ve halefi Sergey Bagapş’dan başlayarak tüm cumhurbaşkanlarımızın ülkenin kalkınması için birçok iyi şey yaptığını hatırlayalım. Son cumhurbaşkanı Aleksandr Ankuab ise sosyal kalkınmayı teşvik etti. Çocuk bahçeleri ve kreşlerin açılması, okul binalarının, hastanelerin onarımı, yeni spor ve kültür tesislerinin yapılması gibi. Sonuç olarak, yapılan iyi şeylerin altını çizerek, önceki tüm cumhurbaşkanlarının halefi olduğumu söyleyebilirim. Ayrıca Abhazya’ya yeni bir yaşam temin edecek yeni programlar oluşturma niyetindeyim. Ama cumhurbaşkanlığı adaylığım, beni bu çabamı destekleyen grubumla buluşturdu. Bu noktada Ankuab’ın olumlu veya olumsuz bir etkisi olmadı. 4. Resmi verilere göre en zengin cumhurbaşkanı adayı sizsiniz. Üç güzel arabanız ve daireleriniz var. Son yıllardaki kazancınız ise ayda yaklaşık 23 bin ruble. Tüm bunların kaynağı nerden geliyor? 164

AĞUSTOS

madan önce siz de ‚Abhazya Cumhuriyeti’nin Kalkınması için Halk Programı‛na katkı için öneride bulunabilir ve bu önerilerinizi doğrudan ya da güvendiğiniz bir kişi vasıtası ile bize ulaştırabilirsiniz. Her bir görüş değerlendirmeye alınacak ve programa dahil edilmesi için uzmanlar tarafından incelenecektir. Ve bu sadece başlangıç. Gelecekte hükümetle halk arasında sürekli açık bir diyalog hattı kuracağız. Eğer seçilirsek vatandaşına kulak vermek, onun görüşüne başvurmak hükümetimizin yeni eylem kılavuzu olacak. Abhazya’nın tüm yurttaşları için daha kaliteli bir yaşam hedefimize işte böyle erişeceğiz. Saygılarımla, Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Aslan Bjaniya


AĞUSTOS

-Benim temel yaşam prensibim dürüstlüktür. Rusya’da iş yaptığımı hiçbir zaman saklamadım. Tüm tasarruflarımı, Abhazya’ya gelmeden önce Rusya Federasyonu’nda dürüstçe çalışarak yaptım. Tüm gelirlerim beyan edilmiş ve tümünün vergileri ödenmiştir. Ayrıca bu saymış olduklarınız bütün aileme aittir. Ailemizde çalışan tek kişi de ben değilim. Gerekirse her bir rublenin hesabını vermeye hazırım. 5. Seçimde zafer kazanmanız halinde ekibinizde kimlere yer vereceksiniz? - Çalışabilecek kişilere. Temel kriter bu. Siyasi aidiyetlerinden bağımsız, gerçek bir profesyoneller ekibi kuracağız. Siyasi entrikalardan bıktık. O veya bu parti ya da harekete aidiyete odaklanmıyoruz. Referans noktamız üst düzey uzmanlıktır, işinin ehli olmak yani liyakat sahibi olmaktır. Sadece bu şekilde insanları mutlu edebilir, devletimizi toparlayabilir, egemenliğini ve bağımsızlığını güçlendirebiliriz.

Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Adayı Aslan G. Bjaniya’nın Özgeçmişi 6 Nisan 1963’de Abhazya’nın Oçamçira İli, Tamış Köyü’nde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini üstün başarı ile tamamlayarak Frunze Politeknik Enstitüsü’nde ‚İnşaat Mühendisliği‛ eğitimine başladı. 1982 yılında Moskova Otomobil ve Yol Enstitüsü’ne geçiş yaparak yükseköğrenimine burada devam etti. Mezuniyetinin ardından 1985 yılında Smolensk bölgesinde inşaat sektöründe çalışmak üzere görevlendirildi. 1987-1989 yılları arasında ise Oçamçira’daki yerel Komsomol Teşkilatı’nda önce eğitmen ardından da başkan olarak vazife yaptı. Aslan Bjaniya 1991 yılında SSCB KGB Yüksek Okulu’ndan operasyon subayı olarak mezun oldu. Bu mezuniyeti sonrası yürüttüğü vazifeler ona çok değerli deneyimler kazandırdı ve halkı daha yakından tanıma fırsatı buldu. Aslan Bjaniya 1992-1993 yıllarında Abhazya Devlet Güvenlik Servisi’nde çalıştı. Aslan Bjaniya 1999 yılında Rusya Federasyonu Hükümetine bağlı Ulusal Ekonomi Akademisi'nden mezun oldu. 2009 yılında Abhazya'nın RF Büyükelçiliği'ne ekonomi danışmanı sıfatı ile atandı ve bir yıl burada görev yaptı. 2010 Şubatı'nda Abhazya Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş tarafından Abhazya Devlet Güvenlik Servisi Başkanı olarak atandı ve Cumhurbaşkanı adayı olduğu tarihe kadar bu görevini sürdürdü. Bu yılın Haziran ayında Aslan Bjaniya’ya Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin tarafından önemli bir nişan takdim edildi. Bu nişanın kendisine takdim edilmesinin nedeni Bjaniya’nın Soçi’de düzenlenen Kış Olimpiyatları’nın güvenliğinin sağlanmasına yaptığı katkılardı. Olimpiyatların hemen öncesinde Abhazya Devlet Güvenlik Servisi, Rus meslektaşlarının da işbirliği ile Soçi’de Yönetim Binası’nın önünde yapılacak terörist bir saldırıyı engelledi ayrıca Abhazya’daki Vahabist organizasyonları etkisiz hale getirdi ve büyük çapta silah ve patlayıcı ele geçirdi. Abhazya Devlet Güvenlik Servisi Aslan Bjaniya yönetimindeki son üç yılda 10 terörist saldırıyı engelledi, 7 yabancı ülke ajanını deşifre etti, üç Gürcü keşif ve sabotaj timini etkisiz hale getirdi. Bir çok üst düzey görevliye yapılan saldırıyı açıklığa kavuşturdu. Ayrıca bu süreçte ülkenin ekonomik güvenliği için de bir çok iş başarıldı. Aslan Bjaniya tanınmış bir Abhaz ailesine mensuptur. Büyük babası 147 yıl yaşaması ve bilge kişiliği ile tüm Abhazya’nın yakından bildiği Aşhangeri Bjaniya’dır. Kişiliği ve uzun yaşamı ile bilim insanları ve gazetecilerin ilgisine mazhar olmuş olan Aşhangeri Bjaniya’nın şu sözü Abhazya’da hala hatırlanır: "Gözünle gördüklerin doğrudur ve 165


Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Astan Z. Agrba'nın Özgeçmişi 16 Ocak 1974 Bzıp Gagra doğumludur. Liseyi 1990 yılında Bzıp 1 Numaralı Okul’da bitirdikten sonra gittiği KabardeyBalkar Ziraat Akademisi’nden ‚mekanize tarım‛ uzmanı olarak 1995 yılında mezun oldu. Yüksek Lisans ve doktorasını Kuzey Kafkasya Araştırma Enstitüsü’nde Dağ ve Yamaç Bahçeciliği bölümünde yaptı. 2000 yılında (Rusya Federasyonu Kabardey-Balkar Cumhuriyeti) Nalçik Şehir İdaresinde uzman yönetici olarak çalışmaya başladı. Burada başkan yardımcılığına kadar yükseldi. Başkan yardımcısı olarak görev alanı sosyal hizmetler, topluluk organizasyonları, dinsel kurumlar ve kültürel kuruluşlarla ilgiliydi. 2003 yılında başmühendis unvanı aldı. 2010 yılında ise Gagra’da özel bir Araştırma ve Üretim İşletmesi’nin Genel Müdürü oldu. 1992-1993 Abhaz Kurtuluş Savaşı’na aktif olarak katıldı. Gagra’dan milletvekili seçildi. Mesleği ile ilgili başlıklarda yayınlanmış dört kitabı bulunmaktadır. Gagra Merkez Şehir Hastanesi Kardiyolog Hakimi Indira Artemovna Arsaliyev ile evli ve üç çocuk babasıdır. (abhazhaber.com)

Perşembe, 21 Ağustos

Abhazya'dan Uluslararası Tanınma Atağı Abhazya Meclisi, Kazakistan ve Belarus Meclisleri'ne Abhazya'yı tanımaları için resmi çağrıda bulundu. Bu çağrı ile eş zamanlı olarak Kazakistan lideri Nazabayev'e ve Belarus lideri Lukeşenko'ya bir mektup yollayan Abhazya Cumhurbaşkanı Vekili Valeri 166

AĞUSTOS

işittiklerin genellikle yalandır." Aslan Bjaniya’nın babası Tamış Lisesi müdürlüğü de yapmış, 40 yıl boyunca bu okulda Rus dili, edebiyatı ve tarih dersleri vermiş bir öğretmendi. Annesi de aynı okulun ilköğretim kısmında sınıf öğretmeni olarak çalışmış ve bu kurumdan emekli olmuştur. Aslan Bjaniya’nın eşi Aelita Ahiba Gudautalıdır. Moskova Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Hâlihazırda Rusya Federasyonu Sayıştayı’nın üst düzey bir yöneticisidir. Aslan Bjaniya ve eşinin Maksim ve Aelina adında iki çocuğu vardır. Abhazya Cumhuriyeti vatandaşları için en önemli konunun ne olduğu sorusunu Aslan Bjaniya şöyle yanıtlıyor: ‚Halkımız birleşmiş, istikrarlı bir Abhazya’ya, barış, huzur ve düzen içinde güvenli bir Cumhuriyet’e gereksinim duyuyor.‛ Aslan Bjaniya’nın hayat düsturu ise şu sözlerde ifadesini buluyor: "Cesaret galipleri, uzlaşma yenilmezleri yaratır."


AĞUSTOS

Bganba her iki liderden Abhaz Meclisi'nin talebine olumlu yanıt verilmesi için destek ricasında bulundu. Kazakistan ve Belarus'un Abhazya'yı tanıması Abhazya için stratejik bir öneme sahip bulunuyor. Eğer bu iki ülke Abhazya'yı resmen tanırsa Abhazya'nın Avrasya Birliğine üye olmasının önü de açılacak. (Apsnypress)

Perşembe, 21 Ağustos

Abhaz-Fed Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seçilmesi Nedeniyle R. Tayyip Erdoğan'ı Tebrik Etti Abhaz Dernekleri Federasyonu, Genel Başkan R. Cengiz Koç Aşba imzası ile yolladığı bir mesajla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik etti. Abhaz-Fed'in gönderdiği tebrik mesajı şöyledir: Tarih: 20.08.2014 Sayı: 20082014-136 Konu: Tebrik- Teşekkür Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başbaşkanı Ankara Sayın ERDOĞAN, Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilmenizden dolayı içten tebriklerimizi kabul ediniz lütfen. Ayrıca, 91 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde adımızı telaffuz eden ilk Başbakanımız olmanızdan ötürü teşekkürlerimizi sunarız. Saygılarımızla, R.Cengiz Koç Asba, Genel Başkan. (Abhaz Dernekleri Federasyonu)

Cumartesi, 23 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanlığı'nın Dört Adayı Seçim Sonrası Reformlar İçin Anlaşma İmzaladı Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan dört lider, seçim sonrası ulusal birliğin sağlanması ve siyasi sistemde reformların hayata geçirilmesi konusunda ortak bir uzlaşma metni imzaladılar. Cumhurbaşkanı adayı Bjaniya, Kişmerya, Dzapiba ve Hacımba tarafından imzalanan uzlaşma metni şöyle: Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayları, ülkede istikrarın sağlanması, toplumsal birliğin tesisi ve ulusal bir uzlaşmaya ulaşmak için siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda gereken reformların hayata geçirilmesini mümkün kılma hedefiyle aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır. 167


Pazar, 24 Ağustos 2014

İstanbul'daki Abhazya Cumhurbaşkanlığı Seçimine Türk Polisi Müdahale Etti İstanbul'da Kadıköy'deki Abhazya Temsilciliği'nde kurulan Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçim sandığına Türk polisi müdahale etti. İlk gelen bilgilere göre Gürcü Hükümeti, Türkiye'deki diplomatik misyonu vasıtası ile Türk Mahkemesi'nden Abhazya Cumhurbaşkanlığı'nın Türkiye'deki oylamasının durdurulması yönünde karar çıkartmış durumda. Bu arada Türk polisi suç eşyası olduğunu iddia ederek, Abhaz seçim sandığına da el koymak istedi ancak kendisi de Abhaz kökenli olan ve söz konusu seçimde oy kullanan TBMM Sakarya milletvekili Engin Özkoç (Papba) seçim sandığını bizzat korumaya aldı ve polise teslim etmedi. Abhazya Temsilciliği önünde oyunu kullanmak isteyen Abhazya vatandaşlarının giderek kalabalalıklaştığı da gelen bilgiler arasında.

Pazar, 24 Ağustos

Abhazya Cumhurbaşkanlığı İçin İstanbul'da Oylama Tekrar Başladı Abhazya Cumhurbaşkanlığı için İstanbul'da açılan ve Türkiye'de yaşayan Abhazya vatandaşlarının oy kullandığı sandığa dönük polis müdahalesi sona erdi. Kadıköy'deki Abhazya Temsilciliği'nde oylama yeniden başladı. Bilindiği üzere İstanbul'da Kadıköy'deki Abhazya Temsilciliği'nde kurulan Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçim sandığına Türk polisi sabah saatlerinde müdahale etmişti. İlk gelen bilgilere göre Gürcü Hükümeti, Türkiye'deki diplomatik misyonu vasıtası ile Türk Mahkemesi'nden Abhazya Cumhurbaşkanlığı'nın Türkiye'deki oylamasının durdurulması yönünde karar çıkartmış durumda. 168

AĞUSTOS

Oluşabilecek potansiyel krizlerde diyaloğu sağlamak ve hızlı çözüm üretmek için her bir adayın üçer temsilcisinin katılacağı bir konsey kurulacaktır. Seçimler sonrası oluşacak hükümet, değişik partilerden ve Abhazya Cumhurbaşkanlığı Adaylarının destekçileri arasından seçilecek uzmanlardan müteşekkil bir koalisyon olarak şekillenecektir. Seçimlerden sonra adaylar arasında uyum sağlanması için adayların temsilcileri ve kampanya kadroları arasında görüşmeler yapılacaktır. Seçimleri kazanan aday, bir yıl içinde hükümet organlarının temsilcilerinin ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile iktidar gücünü devlet organları arasında dağıtılmasının yenilenmesini de içerecek bir anayasal reform modeli üzerinde anlaşmaya varılmasını sağlayacaktır. (Apsnypress)


AĞUSTOS

Bu arada Türk polisi suç eşyası olduğunu iddia ederek, Abhaz seçim sandığına da el koymak istedi ancak kendisi de Abhaz kökenli olan ve bu seçimde oy kullanan TBMM Sakarya Milletvekili Engin Özkoç (Papba) seçim sandığını bizzat korumaya aldı ve uzun süre polise teslim etmedi. Bu arada yurdun birçok yöresinden otobüslerle oy kullanmak için İstanbul'a ulaşmaya çalışan Abhazya vatandaşlarına otoyollarda engelleme yapıldığı da gelen bilgiler arasında...

Pazar, 24 Ağustos

Abhazya'dan Türkiye'ye Sandık Tepkisi Abhazya Cumhuriyeti’nde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri Türkiye ile Abhazya arasında gerginliğe neden oldu. Türkiye’nin İstanbul’da kurulan sandığa el koymasına tepki gösteren Abhazya Merkez Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua, sandığın kaldırılmasında Gürcistan’ın müdahil olduğunu iddia etti. Rus basınına yansıyan bilgilere göre, Suhumi’de bir basın toplantısı düzenleyen Tabagua, ‚İstanbul’da kurulan seçim sandığımız kapatıldı. Yerel yöneticilerle sorun yaşandı. Gürcistan’ın burada etkin rol oynadığını düşünüyoruz…‛ eleştirisi getirdi. Tabagua sandığa Türk polisinin el koyduğunu, Abhazya vatandaşları ile yerel yönetim arasında sorun yaşanmamasını istedi. Türk yönetiminde sandığın kapatılması kararı ile ilgili herhangi bir açıklama alamadıklarını kaydeden Tabagua, ‚Sandıkta 87 oy kullanılmıştı. Türk yasalarını ihlal etmeden sandık kurulmasını gerçekleştirdik…‛ dedi. Abhazya’da 131 bin seçmen 154 seçim merkezinde oylarını kullandı. İstanbul'daki seçimlerde ise polis engellemesinin sona ermesinin ardından oylama devam etti. Ne var ki polis tarafından sandıkla beraber çok sayıda oy pusulasına da el konulduğu için sadece 420 Abhazya vatandaşı oy kullanabildi. (Cihan Haber Ajansı)

Pazar, 24 Ağustos

İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nden Abhazya Seçimleri İle İlgili Örnek Karar İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Abhaz Dernekleri Federasyonu'nda arama yapılması ve Abhazya seçimleriyle ilişkili evraklara el konulmasına dair, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararını iptal etti.

169


AĞUSTOS

Pazartesi, 25 Ağustos

Raul Hacımba Yüzde 50.57 ile İlk Turda Abhazya Cumhurbaşkanı Seçildi Abhazya Merkez Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua'nın yaptığı açıklamaya göre Raul Hacımba yüzde 50.57 oyla ilk turda Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçildi. En yakın rakibi Aslan Bjaniya yüzde 35,91 oranında oy aldı. Diğer adaylardan Kişmerya yüzde 6.4, Dzapşba 3.4 de kalırken yüzde 1.8 oranında ise geçersiz oy çıktı. (Apsnypress)

Pazartesi, 25 Ağustos

Fehim Taştekin İstanbul'daki Abhazya Cumhurbaşkanlığı Seçimindeki Krizin Perde Arkasını Yazdı Radikal İnternet Gazetesi Yazarı Fehim Taştekin İstanbul'da Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Seçimi için açılan sandıktaki oylamanın polis tarafından engellenmesinin perde arkasını yazdı. ... "SİYASİ CİNLİĞİN SEVİMSİZ SONU Bazen Ortadoğu gibi çok faktörlü büyük dosyaları anlamak zordur ama küçük coğrafyaların iki bilinmeyenli denklemlerine bakmak dış politikanın genel ruhunu kavramanızı sağlar. Bu biraz iş tutma biçimiyle, biraz da içini dolduramadıkları ‘bağımsız’ dış politikanın bağımlı yanlarıyla ilgilidir. Kosova’nın bağımsızlığını tanımak için ABD’yi bir soluk geriden izler ama Abhazya’nın bağımsızlığını tanımaya sıra gelince ‘toprak bütünlüğü’ ilkesine sarılır. Kafkasya’yı sahiplenir ama burada Amerikan çizgilerini aşamaz. Seçim zaferini vakti zamanında Osmanlının at koşturduğu yedi düvele armağan eder ama her bakımdan Türkiye’ye mahkum olan Gürcistan gibi küçük bir devletin Karadeniz’in uluslararası sularında Türk gemilerine el koymasını sineye çeker. Buna karşılık Abhaz ve Çerkes diasporasını tamamen küstürmemek için siyasi cinliklere başvurur. Dün o cinliklerden birinin bu ülkeye hizmetleriyle övünen bir halkı nasıl rencide ettiğini bir kez daha gördük. Abhaz Dernekleri Federasyonu (ABHAZ-FED) Başkanı Cengiz Koç’tan edindiğim bilgilere göre ABHAZ-FED, Türkiye’deki Abhazya pasaportu taşıyan insanların anavatanlarındaki seçim için oy kullanmalarının sağlanması için Dışişleri Bakanlığı’nın Kafkasya Masası’na başvurdu. Yetkililer ‚Yasal olarak böyle bir müracaatta bulunursanız Türkiye, Abhazya’yı resmen tanımadığı için ret yanıtı vermek zorunda kalırız ama fiilen böyle bir organizasyonda bulunursanız sorun olmaz‛ diyerek yol gösterdi. Bazı milletvekilleri de Dışişleri ile temasa geçti ve aynı yanıtı aldılar. Sözlü güvenceler üzerine ABHAZ-FED, haziranda Abhazya hükümetine ‚Vatandaşlığı bulunan Türki170


AĞUSTOS

ye’deki Abhazlar olarak oy kullanmak istiyoruz. Bunun için yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz‛ diye başvuruda bulundu. Abhazya Parlamentosu temmuzda gerekli yasal düzenlemeyi yaptı ama Sohum yönetimi Türk Dışişleri’nden de yazılı izin olması gerektiğini bildirdi. ABHAZ-FED ‚Türkiye, Abhazya’yı tanımadığı için yazılı izin mümkün değil ama sözlü izin üzerinden organizasyon yapılacak‛ yanıtını verdi. İstişareler neticesinde Abhazya Yüksek Seçim Kurulu Moskova ve Çerkesk dışında yurtdışında 6 nolu sandığın İstanbul’da kurulmasına karar verdi. Kurul İstanbul’a teknik heyet gönderdi ve hazırlıklar başladı. Seçimden iki hafta önce Kadıköy Kaymakamlığı’na yazılı bildirimde bulunuldu. 22 Ağustos Cuma günü saat 21.15’te kaymakamlık Dışişleri’nden izin alınması gerektiğini bildirdi. Dışişleri ile yapılan görüşmelerden çıkan netice kaymakamlıkla paylaşıldı ve bir dizi görüşmeler yapıldı. Ardından Kadıköy Emniyeti’ne çağrılan ABHAZ-FED yetkililerine Dernekler Masası’nın tutanak tutacağı ve kurumun kapatılabileceği uyarısı yapıldı. Abhazlar tutanak tutulmasını ve olası mahkeme sürecini göze alarak Kadıköy’deki Abhazya Temsilciliği’nde sandığı kurdu. Dün saat 08.00’de açılan sandıkta Abhazya pasaportu taşıyan 1800 kişiden henüz 60’ı oy kullanmışken temsilcilik polis baskınına uğradı. Mahkeme kararı ile suç malzemelerine el konulacağı belirtildi. Hâkim kararına göre polis, 23 Ağustos’ta ‚Şüpheliye ait suç delillerinin elde edilmesi ve şüphelinin yakalanması için arama kararı verilmesi, arama sonucu suç delillerine el konulup kriminal inceleme yapılması için karar verilmesini talep etti. Nöbetçi hâkim de suç eşyasına el konulup kriminal inceleme yapılmasına izin verdi. Hafta sonuna sıkıştırılmış bir operasyon! Sakarya Milletvekili Engin Özkoç suç eşyası diye nitelenen oy sandığa sarılarak polise direnirken yüzlerce Abhaz dışarıda toplanarak durumu protesto etti. Özkoç suç eşyasına sarılmış haldeyken telefonda bana tepkisini şöyle dile getirdi: ‚Bu, Abhazya vatandaşlarının hakkı. Görüş bildirme hakkını kim gasp edebilir? Sandık ve pusula nasıl suç eşyası sayılabilir? Suç varsa tutanak tutulur ve yasalar karşısında bunun hesabı verilir. Ama bize göre bu suç değil. Biz öncesinde bu konuyu Dışişleri ile görüştük, gerekli bildirimlerde bulunduk ve ona göre hazırlık yaptık.‛ Sonunda polis 4 saat sonra tutanak tutup içinde kullanılmış oylarla birlikte sandığı alıp gitti. Abhazlar ise yedekteki sandığı çıkartıp oy kullanma işlemini sıfırdan tekrarladı. Gün bitmeden üst mahkemeye yapılan itiraz Abhazlar lehine sonuçlandı ve sandığın iadesine karar verildi. ‘Suç eşyası’ sandık aklanmış oldu ama acul diplomasi bir kez daha kümeye düştü. GÜRCİSTAN MÜDAHALESİ Neden Dışişleri'nin sözlü olurundan sonra İçişleri üzerinden taş koyuldu? Abhaz temsilcilerinin bana söylediğine göre Gürcistan, Türk Dışişleri’ne sandığın kurulmaması konusunda nota verdi. Türk Dışişleri de ‘derneklerin bu tür bir çalışma yapmasına anayasal açıdan bir engel olmadığını’ kaydetti. Bunun üzerine geçmişte pek çok olayda olduğu gibi Gürcistan lobisi devreye girdi. Dışişleri’nin İçişleri’nin aldığı önlemler üzerinde nasıl tecelli etti emin değiliz ama çıkan netice Dışişleri’nin hesabına yazılacaktır. Bu, Türk Dışişleri’nin küçük sularda boğulduğuna dair son örnek de değil. 2013’te TRT’nin 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği’ne davet ettiği Abhazyalı çocuklar, Gürcistan’ın tepkisi üzerine alevlenen Dışişleri’nin müdahalesiyle mağdur edil171


Salı, 26 Ağustos

Hacimba Abhazya’nın Rusya Federasyonu’na Bağlanma Söylentilerini Yalanladı Abhazya’da geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerini kazanan Raul Hacimba, yaptığı açıklamada, Abhazya’nın Rusya Federasyonu’na dahil olacağı yönünde çıkan haberleri ve söylentileri net bir dille yalanladı. Devlet Başkanı Hacimba, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘‘Abhazya’nın Rusya Federasyonu’na dahil olmaya hazır olduğu yönünde çıkan söylentiler ve haberler doğrultusunda bizden bazı adımları atmamızı bekleyen çevreleri uyarmak isterim… Böyle bir şey söz konusu değildir ve çıkan tüm bu söylentiler gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Rusya, Abhazya’daki devlet egemenliğinin ve bağımsızlığın tesis edilmesi süreçlerinde bize yardımcı olmaktadır. Burada yeri gelmişken şunu da ayrıca ifade etmek isterim: Bizi bağımsız bir devlet olarak tanıyan Rusya ile yapacağımız yeni anlaşmadaki ilgili maddeler uyarınca Moskova, siyasi arenada bize gereken tüm desteği verecektir. Mevcut şartlarda bizi Rusya temsil etmektedir. Şimdilik imkanlarımız kısıtlıdır ve bu sebeple de Rusya’nın bize sunmuş olduğu tüm olanaklardan istifade etmek gerekmektedir’’. (Rusya'nın Sesi Radyosu )

172

AĞUSTOS

mişti. Diaspora, programdan çıkartılan minik misafirleri onurlandırmak için Akyazı’da alternatif şenlik düzenlemişti. Ankara’nın bunun gibi çok sayıda yaralayıcı tercihleri ve zikzakları oldu. Mesela 1992’de bağımsızlık ilanının ertesi günü ilk olarak Ankara’nın kapısını çalan Abhazya lideri Vladislav Ardzınba otel odasında bekletildi ve kendisine randevu verilmedi. 2007’de halefi Sergey Bagapş’ın Dışişleri ile istişare edilerek planlanmış Türkiye ziyareti son dakikada iptal ettirildi. Bunların hepsi Türkiye’ye sadakatleriyle onur duyan Abhazlar açısından onur kırıcıydı. Davutoğlu’nun 2010’da Abhazya ile ilgili açılım vaadi de boş çıkmanın ötesinde diplomatik skandala yol açmıştı. Küçük ülkeye karşı oldu bittici ve ikircikli politikaların yol açtığı rezalet belki ‘büyük’ devletin gölgesinde karanlık bir nokta olarak kaybolur ama bunların makromize edilmiş versiyonlarının Ortadoğu sokaklarında görüldüğü üzere bariyerlere toslaması ve ülkeyi rezil etmesi mukadderdir. Küçük suda yüzemeyen adamın okyanus tutkusu böyle bir şey…" Yazının tamamını şu linkten okuyabilirsiniz: http://www.radikal.com.tr/yazarlar/fehim_tastekin/yedi_duvelin_varisidir_ama_canlar_ ulkesine_sandik_kurdurtmaz-1208763#


AĞUSTOS

Çarşamba, 27 Ağustos

Abhaz-Fed'den Seçimlerle İlgili Teşekkür Abhaz Dernekleri Federasyonu (Abhaz-Fed) Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili bir teşekkür mesajı yayınladı. "Teşekkür Ederiz! 24 Ağustos 2014 günü gerçekleştirdiğimiz ve Abhazlar açısından önemli dönüm noktalarından biri olarak gördüğümüz Abhazya’daki seçimler için Türkiye’de yaşayan Abhaz asıllı vatandaşlarımız İstanbul Kadıköy’de bulunan Abhaz Dernekleri Federasyonu’nda toplanarak yazılı görüşlerini belirtmiştir. 24 Ağustos 2014 günü tercihlerini sunmak için bizleri yalnız bırakmayan, en önemli hasletlerimizden biri olan dayanışmanın en güzel örneğinin sergilenmesine sebep olan, başta milletvekillerimiz olmak üzere; Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimize, Sivil Toplum Örgütlerine, Sivil Toplum Örgütlerimize, Ayhabılarımıza, Gençlerimize, Hukukçu kardeşlerimize, gerginliğin arzu edilmeyen noktalara ulaşmaması için azami gayret gösteren görevlilere, etkinliğimizin haklılığını deklare eden adalet mensuplarına ve bizlere her zaman destek olan halkımıza sonsuz teşekkürler. ‚Hiç bir şey yapmazsan, hiç bir şey olmaz! Abhaz Dernekleri Federasyonu" (abhazhaber.com)

Çarşamba, 27 Ağustos

Abhaz Kurtuluş Savaşı'nda İlk Direnişi Organize Eden Givi Agrba Aramızdan Ayrıldı Abhazya Cumhuriyeti Devlet Güvenlik Servisi Eski Başkanı ve İçişleri Eski Bakanı Givi Agrba bu sabah Sohum'da vefat etti. 1937 Gudauta doğumlu olan Givi Agrba, aslen Abhaz Dilbilimci olmasına karşın hayatı boyunca siyasetin ve askerliğin içinde oldu. Gürcü işgalinin başladığı gün olan 14 Ağustos 1992'de Vahtang Sugba ile birlikte ilk silahlı direnişi o organize etmişti. Bundan ve savaş boyunca gösterdiği sayısız başarıdan ötürü Abhazya Cumhuriyeti onu bir Abhaz'a verilebilecek en büyük resmi onur ünvanı olan "Abhazya Kahramanı" ünvanı ile taltif etti.

Çarşamba, 27 Ağustos

Donetsk Halk Cumhuriyeti İlk Resmi Heyetini Abhazya'ya Yolladı Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ilk resmi heyetini Abhazya'ya yolladı. DHC heyetinin ziyareti ile ilgili DHC Bakanlar Kurulu'na bilgi veren DHC Bakanlar Kurulu Birinci Başkan Yardımcısı Vladimir Anyufeev, söz konusu heyete DHC Eğitim Bakanı İgor Kostenko'nun başkanlık ettiğini, heyetin Abhazya'da en üst düzeyde ağırlandığını, se173


Perşembe, 28 Ağustos

Hacımba: "Sohum Havalimanı'nın Açılması İçin ICAO'ya Başvurduk, Yanıttan Umutluyuz" Rus ITAR-TASS Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Abhazya Cumhuriyeti Seçilmiş Cumhurbaşkanı Raul Hacımba Sohum Havaalanı'nın ulaşıma açılması için Rus yetkililerle görüştüklerini, Uluslararası Sivil Havacılık Kurumu'na da başvuruda bulunduklarını, cevabın olumlu olacağını düşündüklerini bildirdi. Havayolunun açılmasının yanısıra Transkafkasya Otoyolu'nun hızla inşa edilmesi ve bölgedeki demiryolu şebekesinin geliştirilmesi için ilgili taraflara çağrı yapan Hacımba ayrıca Abhazya'da dört mevsim turizm hizmeti verebilecek bir sektör yaratmayı hedeflediklerini bu nedenle de Abhazya'ya turizm yatırımı yapmak isteyen yatırımcılara tüm kapıların açık olduğunu belirtti. Tarım sektöründe de atılım yapmak istediklerini söyleyen Hacımba özellikle çevre dostu organik tarım ürünleri üretip, Rusya'ya ihraç etmeyi hedeflediklerini açıkladı. Enerji konusuna da değinen Hacımba Abhazya'nın hidrolik potansiyelinin yüksek olduğunu ama mevcut tesislerin onarılması için 5 milyar ruble mali kaynağa ihtiyaç duyulduğunu ekledi. Hacımba son olarak Moskova ziyareti esnasında Rus yatırımlarını Abhazya'ya çekmek için çeşitli temaslarda bulunmayı umduklarını söyledi. (Apsnypress)

Perşembe, 28 Ağustos

Putin'den Hacımba'ya Birçok Alanda Destek Sözü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Abhazya'nın yeni lideri Raul Hacimba'yı Moskova'da misafir etti. Putin görüşmede, Abhazya'nın yeni liderine birçok alanda destek sözü verdi. Hacimba ise özellikle askeri işbirliğini geliştirmek istediklerini dile getirdi. Devlet Başkanı seçildikten sonra ilk ziyaretini Rusya'ya yapan Hacimba'yı tebrik eden Putin, savunma, güvenlik, hukuk, suçla mücadele, ekonomi ve sosyal yaşam gibi alanlarda Abhazya ile işbirliğini geliştirmeye hazır olduklarını söyledi. 174

AĞUSTOS

çimlerde gözlemci görevi de üstlenen heyetin, çok sayıda resmi temasta da bulunduğunu bildirdi. DHC Bakanlar Kurulu'nda söz alan DHC Dışişleri Bakanı Alexander Karaman ise "Bu ülkemizin dış dünyada ilk resmi temsiliydi ve bizim için olağanüstü bir deneyim oldu. Abhazya bizim doğal siyasi müttefikimizdir" dedi. Öte yandan, DHC Başbakanı Alexander Zaharçenko Abhazya Cumhurbaşkanı seçilen Raul Hacımba'yı telefonla arayarak tebrik etti ve kendisini Donetsk'e davet etti. Raul Hacımba da Alexander Zaharçenko'yu resmi ziyarette bulunması için Abhazya'ya davet etti. (http://dnr.today/news)


AĞUSTOS

Putin'in dile getirdiği konuların Abhazya için büyük önem taşıdığını ifade eden Hacimba, askeri işbirliğini de geliştirmek istediklerini, Rusya ile yapılacak istişareler sonucunda belirtilen alanlarda ilerleme kaydedileceğini vurguladı.

Rusya ve Abhazya yeni dostluk anlaşması imzalayacak Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin ve Hacimba'nın dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşması imzalamayı konuştuklarını ve anlaşmanın sene sonuna kadar imzalanacağını belirtti. Rus sözcü, anlaşma kapsamında ortak dış politika planı, ortak güvenlik ve savunma stratejisi hazırlanacağını kaydetti. Rusya ve Abhazya, mevcut dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşmasını 2008 yılında imzalamıştı.

Rusya, Abhazya'ya mali yardımı arttıracak Dmitriy Peskov, Rusya'nın Abhazya'ya yapılan mali yardımı arttırmaya hazır olduğunu söyledi. Peskov, Putin'in Abhazya'ya Rus yatırımcıların çekilmesi konusunda yardımcı olacağını da ifade etti. Hacimba da, Abhazya'da yatırım yapacak Rus şirketleri için en iyi koşulları sunmaya hazır olduklarını kaydetti. (Rusya'nın Sesi Radyosu)

Perşembe, 28 Ağustos

Anketlere Göre Rus Kamuoyunun Abhazya'nın Bağımsızlığına Desteği Artıyor Rus İnterfax Ajansı haberine göre Rus kamuoyunun Abhazya'nın bağımsızlığına verdiği destek artıyor. Anket sonuçlarını yorumlayan İnterfax'a göre Ruslar "Abhazya bağımsız bir ülkedir ve öyle kalmalıdır" diyor. İnterfax'ın geniş yer ayırdığı ve Rusya Federasyonu'nun 46 değişik bölgesinde, geçen Temmuz ayında, 1600 denek ile yapılan anket, Rusların Abhazya'ya bakışı hakkında ilginç veriler barındırıyor. İlk olarak anket sonuçlarına bakılırsa Rus halkının yüzde 58'i Abhazya'yı halihazırda bağımsız bir devlet olarak görüyor. Ankete katılanların yüzde 52'si Abhazya'nın bağımsız statüsünün sürmesinden yana. Rusların yüzde 22'sine göre Abhazya fiilen Rusya'nın bir parçası. Yüzde 25'i ise Abhazya'nın Rusya Federasyonu'na katılmasını istiyor. İnterfax'a göre bu oran geçen sene çok daha yüksekti ve yüzde 40lar seviyesindeydi. Buna karşılık ankete göre Rusların yüzde 9'u Abhazya'yı Gürcistan toprağı olarak görüyor, yüzde 8'i ise Abhazya'nın Gürcistan'a dönmesi gerektiğini iddia ediyor. Aynı ankete bakılırsa Rusların yüzde 54'ü Rusya'nın Abhazya'yı tanımasının Rusya'ya olumlu ya da olumsuz bir etkisinin olmadığını düşünürken, yüzde 23'ü bu adımın Rusya'ya menfaat sağladığı, yüzde 10'u zarar verdiği görüşünde. Ankete katılanların yüzde onüçü bu konuda kararsız olduklarını ifade etmiş. Ankete katılanların yüzde 43'ü Rus Hükümetinin Abhazya'ya mali yardımları arttırma kararının arkasında dururken, yüzde 32'si bu adımı eleştiriyor. Yüzde 17 ise bu konuda kararsız.

175


Cumartesi, 30 Ağustos

Hacımba'dan Rakibi Bjaniya'yı Destekleyen Amtsakhara Partisine Teşekkür Mektubu 24 Ağustos'ta Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilen Raul Hacımba, seçimlerde kendisinden sonra en yüksek oyu alan Aslan Bjaniya'yı destekleyen Amtsakhara Partisi'ne, seçilmesinin ardından kendisine tebrik mesajı yolladıkları için teşekkür etti. Bu teşekkürünü "Sevgili Dostlar" diye başladığı bir mektupla Amtsakhara Partisi'nin Siyasi Komitesi'ne ileten Hacımba, söz konusu mektubunda Amtsakhara'nın ve kimi üyelerinin seçilmesi nedeni ile kendisini tebrik etmelerinin ülkedeki konsolidasyon sürecine katkıda bulunacağını bildirdi. Hacımba mektubunda ayrıca Amtsakhara'nın ülkedeki önceki yönetimin icraatlarının kabul edilemezliğini ve politik reform ihtiyacını görerek, ülkede yaşanan politik krizin aşılmasında çok önemli bir rol oynadığını da yazdı. Hacımba Amtsakhara'ya yazdığı mektubu, son seçim sürecinde ülkedeki tüm politik güçlerin olgunluğunun ve ülkenin kaderi için sorumluluk duyduklarının kanıtlandığını, bunun da ulusun yeniden inşası ve ülkenin kalkınması için gelecekte yapılacak daha geniş boyutlu işbirliklerinin temelini teşkil ettiğini belirterek bitirdi. (Apsnypress)

Pazar, 31 Ağustos

Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın Toplantısı Düzenledi Abhaz Dernekleri Federasyonu 24 Ağustos 2014 tarihinde Kadıköy merkez binasında Abhazya Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Türkiye'de yaşayan Abhaz pasaportu olanlara oy kullandırmak istemesi üzerine polisin müdahalesiyle karşılandı. İstanbul polisinin mahkeme kararıyla yapmış olduğu inceleme sonucunda kullanılan oylar ve seçim sandığının alınması üzerine yapılan bir üst mahkemeye itiraz sonucunda polisin elindeki mahkeme kararı iptal edilerek seçimlere kalındı yerden devam edildi. 176

AĞUSTOS

Ankete göre Rusların yüzde 31'i Abhazya'nın Rusya ile daha ileri bir ilişki peşinde olduğuna inanırken, yüzde 32'si Abhazya'nın tüm komşuları ile iyi ilişkiler kurmak istediği düşüncesinde. İnterfax'a göre bu oran geçen yıl sadece yüzde 18'di. Buna karşın Rusların yüzde altısı ise Abhazya'nın Türkiye ve Gürcistan'la tekrardan ilişki kurmak niyetinde olduğunu düşünüyor. Ank et katılımcılarının yüzde yirmi altısı bu konuda kararsız. Son olarak ankete katılan Rusların yüzde 43'üne göre Abhazya-Rusya ilişkileri normal olarak nitelenebilirken, yüzde 22'si bu ilişkiyi iyi komşuluk ilişkisi olarak tanımlıyor. Yüzde 12 Abhaz-Rus ilişkilerini dostça, yüzde 7 durağan, yüzde 2 gergin olarak niteliyor. Ankete katılanların yüzde 12'si bu konuda kararsız. (interfax.com)


AĞUSTOS

Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Koç açıklamasında "150 yıldır bu topraklarda Türk Milletinin asli unsuru olmuş Abhazlar ilk defa Abhazya parlamentosunun almış olduğu karar doğrultusunda ata vatanları için elinde Abhaz pasaportu olan soydaşlarımız oy kullanmak istemiştir, Federasyon olarak Abhazya ile ortaklaşa çalışmamız sonucunda bu uygulamanın hayata geçmesi için 24 Ağustos 2014 tarihinde Federasyonumuzun merkez binasında oy kullanma işlemi başlamıştır, fakat saat 10.30 sularında İstanbul polisi elinde mahkeme kararıyla gelerek oy verme işlemini durdurmuş ve başta seçim sandığı olmak üzere kullanılan oyları alarak gitmiştir. Abhazfed olarak bir üst mahkemeye yapmış olduğumuz itirazda görüldü ki yapılan uygulamanın bir suç olmadığı anlaşılmıştır. İlk mahkemenin verdiği kararın gerekçesi hukukçularımız tarafından incelendiğinde seçimleri engelleme yönünde olduğunu görmekteyiz, bu uygulama 150 yıldır bu topraklarda yaşayan Abhaz diasporasını derinden üzmüştür. Abhazlar olarak hiç bir zaman Türkiye Devleti ve Türk halkının aleyhinde olacak bir girişimde olmadık olamayız da, bizlerin bu zaman kadar hiç bir konuda talepleri de olmamıştır fakat bu son yaşadığımız olaylar karşısında hukuksal olarak hakkımızı sonuna kadar savunacağız" dedi.

"Abhazya tam bağımsız bir ülkedir" Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Atilla Sağım "Geçtiğimiz hafta pazar günü Abhazfed Genel Merkez binasında yaşanan olaylardan sonra basında çıkan haberlerde genel olarak " Gürcistan'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden ayrılıkçı Abhazlar " ifadesi kullanılmıştır ve halende kullanılmaktadır. Türkiye'de her nedense özelikle görsel medyada haber olan Abhazlar haber içerisinde ayrılıkçı olarak kasıtlı bir şekilde lanse edilmektedir. Öncelikle şu gerçeği belirtmek isterim bu günün dünyasında bağımsızlık hiç bir zaman tek taraflı olarak ilan edilemez, bağımsızlığımı ilan ediyorum dediğinizde mutlaka bedelini ödemek zorundasınız, Abhazya kendi topraklarını meşru müdafaa kapsamında savunmuş ve beş bin gencini şehit vermiştir. Abhazya hiç bir zaman Gürcü toprağı olmamıştırve hiç bir ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal etmemiştir,1200 yıllık devlet geleneğine sahip Abhazlar bağımsızlıklarını tüm dünyaya ilan etmişlerdir. Abhazlar tarihin hiç bir döneminde ne kendi topraklarında ne de başka topraklarda olsun ayrılıkçı olmamışlardır, tarihe böyle bir not düşülmemiştir. Bizler için gerçek olan büyük Allahın bizlere layık gördüğü kaderi yaşamaktır" açıklamasında bulundu.

Türkiye en önemli kardeş ülkemiz Abhazya Tam yetkili Türkiye Temsilcisi İnar Gistba " Bölgenin en önemli gücü hiç şüphesiz Türkiye'dir ve 150 yıl önce zorla ata vatanlarından koparılarak sürülen en fazla Abhaz kardeşlerimizin yaşadığı ülkedir. Abhazya olarak Türkiye ile dış işleri konusunda bizler her zaman iyi ilişkiler kurmak istiyoruz Türkiye bizlerin komşu değil kardeş ülkesidir, tarihsel ve kültürel alanda yüz yıllardır süren kardeşliğimiz vardır. 21. yüzyılda umarım Abhazya ve Türkiye halkı arasında yeni ilişki dönemi başlar, biz sizlerle yakın komşularız bizleri coğrafya olarak sadece Karadeniz ayırmaktadır, yakın gelecekte bizleri ayıran Karadeniz bir köprü olacak ve bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracaktır." dedi. (abhazhaber.com-Kategori Haberler)

177


178


EYLÜL

Pazartesi, 01 Eylül

Hacımba Gündemdeki Tüm Soruları Yanıtladı (I. Bölüm) 1 Eylül günü Abhazya Medya Çalışanları Derneği'nde düzenlenen basın konferansına katılan Abhazya Cumhuriyeti Seçilmiş Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, gündemdeki tüm sorulara yanıt verdi. Bu uzun konferansta sorulan soruları ve o sorulara Hacımba'nın verdiği yanıtları siz değerli okurlarımız için Altın Post Abhazya Haberleri İnternet Sitesi editörlerinden Anıt Baba (Papba) geniş bir özet biçiminde tercüme etti. Bugün bu tercümenin ilk bölümünü yayınlıyoruz. Önümüzdeki günlerde devamını da yayınlayacağız. Konferansla ilgili daha detaylı bilgi için en alttaki linki tıklayabilirsiniz.

Rusya ile imzalanacak yeni anlaşma Moskova'da (Putin'le görüşmesinde) bahsi geçen yeni sözleşme ile ilgili Abhaz kamuoyunda ve sosyal ağlarda yoğun bir tartışma devam ettiğini belirten Nujnaya Gazeta editörü İzida Çania, Hacımba'ya bu yeni anlaşmanın detaylarını, eskisinden farklılıklarını ve ortada mevcut taslak bir metin olup olmadığını sordu. Hacımba kendisinin de internette kendisi tarafından imzalanmış bir belgeye dair birçok şey okuduğunu ama bu aşamada (daha yemin bile etmemişken) onun tarafından bir belgenin imzalanmasının söz konusu olmadığını fakat Abhaz tarafınca hazırlanan bir öneri metninin sunulduğunu, buna Rus tarafınca karşı bir öneri metni ile cevap verildiğini, bu iki metnin ortaklaştırılacağını, Abhazya'nın güvenliğini açık olarak garanti eden bir anlaşmaya ihtiyaç olduğunu, bazılarının dediği gibi Abhaz Savunma Bakanlığı'nın lağvedilip RF Savunma Bakanlığına kaılması gibi şeylerin söz konusu olmadığını, Abhazya'nın tüm kurumlarının ülkenin güvenliğini tam olarak sağlayacak biçimde çalışmaya devam edeceğini söyledi. Hacımba bu anlaşmanın yıl sonuna kadar imzalanacağını düşündüğünü ama bu tarihe kadar gerek Meclis düzeyinde gerekse de kamu platformlarında bu konuda tartışılacak çok fazla husus olduğunu sözlerine ekledi.

Yatırımlar sosyal altyapı yerine reel ekonomiye mi yönlenrilecek ITAR-TASS Ajansı muhabiri Angela Kuçuberiya'nın Abhazya'nın sosyo-ekonomik gelişme için yatırım programında değişiklik yapılıp, önceliğin reel ekonomiye yapılacak yatırımlara mı kaydırılacağı sorusu üzerine Hacımba bu yönde bir niyetleri olduğunu sıklıkla dillendirdiklerini ve Rus tarafının da bu yaklaşımlarını desteklediğini söyledi.

Eleştirilen sosyal projeler yarım mı bırakılacak Eko Abhazya muhabiri Vitali Şariya'nın önceki yönetim döneminde başlanan ve bitme aşamasına gelen Sohum Stadı ve Tkarçal Yüzme Havuzu gibi Hacımba'nın gereksiz bulduğu projelerin akıbetinin ne olacağı sorusuna Raul Hacımba, bu projelere muazzam kaynaklar akıtıldığı için bu konu üzerinde tartışmaya ihtiyaç olduğunu ama yapılan hiçbir şeyin tahrip edilmesinden yana olmadığını, bu nedenle bitme noktasına gelen bu tür projelerin tamamlanabileceğini düşündüğü yönünde yanıt verdi.

Sohum şehrinin bakımsız hali 179


Hacımba'nın Rus sınırının açılacağı vaadi ve "sınırın açılması" sözüyle neyi kast ettiği Abhaz Radyosu'ndan Oksana Trapş'ın Rusya ile yapılacağı söylenen anlaşmanın Rusya-Abhazya sınırının açılmasını da kapsayıp kapsamadığı sorusu üzerine Hacımba, kampanya boyunca bu görüşü savunduğunu ve Rus tarafının da bu yaklaşımı desteklediğini, söz konusu sınır açılmadan Abhazya'nın ekonomik gelişiminin güç olacağını söyledi. Bu cevap üzerine söz alan Nujnaya Gazete Editörü İzida Çania, Hacımba'ya Rus sınırının açılması söylemi ile tam olarak neyi kast ettiğini sordu. Bunun üzerine Hacımba Avrupa ülkeleri arasındaki sınırlarda sınır muhafızları ve gümrük kapıları olmadığını, kendisinin de Rusya-Abhazya sınırında bu tür bir durumu istediğini yoksa resmi sınırın iptal edileceği bir durumun söz konusu olmadığını, çeşitli olası kanun ihlallerini engellemek için başka türlü mekanizmalar kurulacağını ama insanlar için ekonomik ve diğer ilişkiler bağlamında hareket serbestisi sağlayacak bir açıklıktan yana olduklarını belirtti.

Gürcistan sınırına nasıl bir düzen gelecek Abaza Tv'den Svetlana Corsaya'nın Abhazya-Gürcistan sınırındaki sorunların nasıl çözüleceği ve bu sınıra nasıl bir düzen getirileceği sorusu üzerine Hacımba AbhazyaRusya sınırında bir tane kontrol noktası varken, Abhazya-Gürcistan sınırında bu sayının beş adet olduğunu, buna karşılık veriler karşılaştırıldığında Rus sınırından gelen gelir Abhazya'nın önemli bir bütçe kaynağını oluştururken, Gürcistan sınırının kaçakçılık nedeni ile bir gelir getirmediğini bu durumu düzeltecek şekilde Gürcistan sınırının teçhizatlandırılması gerektiğini söyledi. Devam edecek... (Apsnypress)

Pazartesi, 02 Eylül

Hacımba Gündemdeki Tüm Soruları Yanıtladı (II. Bölüm) 1 Eylül günü Abhazya Medya Çalışanları Derneği'nde düzenlenen basın konferansına katılan Abhazya Cumhuriyeti Seçilmiş Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, gündemdeki tüm sorulara yanıt verdi. Bu uzun konferansta sorulan soruları ve o sorulara Hacımba'nın verdiği yanıtları siz değerli okurlarımız için Altın Post Abhazya Haberleri İnternet Sitesi editörlerinden Anıt Baba (Papba) geniş bir özet biçiminde tercüme etti. Bugün bu tercümenin ikinci bölümünü yayınlıyoruz. Önümüzdeki günlerde devamını da yayınlayacağız.

Eski yönetimin stadyum ve yüzme havuzu inşasını Ruslar istedi iddiası doğru mu? 180

EYLÜL

Akva Sohum Gazetesi'nden 2500 yıllık tarihi olan Sohum şehrine ne zaman gereken ilgi ve özenin gösterileceği sorusuna cevaben Hacımba, yakın tarihte tüm şehri boydan boya gezdiğini ve durumun içler acısı olduğunu tespit ettiğini, başkenti bırakıp bir yere gidecek hallerinin olmadığını, bu gerçekliğin tüm vatandaşlar ve yetkililer tarafından anlaşılması gerektiğini, değişime (konuya gereken duyarlılığı göstermeyen) kamu görevlilerinden başlayacaklarını söyledi.


EYLÜL

Abaza TV muhabiri Svetlena Korsaya'nın eski yönetime, yatırım yapılması gereken onca iş sahası dururken neden bu kadar büyük meblağları stadyum, yüzme havuzu gibi yerlere harcadıkları sorulduğunda eski yönetimin bunun Rusya'nın tercihi olarak açıkladığını söylemesi gerçeği yansıtıyor muydu sorusu üzerine Hacımba, Rusların kendilerine göre bazı tanımlanmış öncelikleri olduğunu kendisinin de düşündüğünü ama bunların değiştirilemeyecek şekilde katı olduğuna inanmadığını, nitekim bugün kendilerine, Abhaz tarafının öncelik tanıdığı alanlara destek verileceğinin söylendiğini bildirdi.

Demiryolu, bununla ilgili banka kredilerinin kaderi ve koalisyon hükümeti üzerine Çegemskaya Pravda Gazetesi muhabiri Anahid Gogoryan'ın demiryolunun, bununla ilgili kredilerin akıbeti ve seçimden önce Hacımba'nın diğer adaylarla ortak imza altına aldığı ve seçimlerden sonra kim kazanırsa kazansın bir koalisyon hükümeti kurulacağına dair maddenin yaşama geçip geçmeyeceği ve yönetim kadrolarında değişikliğe gidilip gidilmeyeceği sorusu üzerine Hacımba, kredilerle ilgili görüşmelerin sürdüğünü ve bu konuda gereken desteklerin sağlanacağını umduğunu, koalisyon hükümeti konusunda ise henüz bir görüşme yapmadıklarını ama kendisinin hükümetin bir uzmanlar hükümeti olması gerektiğine ve bunun mümkün olan tek yol olduğuna inandığını söyledi.

Kodor Geçidi üzerinden Abhazya'ya ulaşacak Kuzey Kafkasya Otoyolu'na bakış Abhaz Radyosu'ndan Semen Adleyba'nın Kodor geçidi üzerinden Abhazya'ya ulaşacak Kuzey Kafkasya Otoyolu projesini destekleyip desteklemediği sorusu üzerine Hacımba "eğer Kuzey Kafkasya'daki kardeşlerimizle yakınlaşmak istiyorsak bu yol bir zorunluluk. Bu yol tarihte kullanıldı" dedi ve yolla ilgili çevresel kaygıların ve güvenlik endişelerinin üzerinde ise tartışılması gerektiğini bildirdi.

Hacımba devlet kadrolarında görev yapan karşıtlarını tasfiye mi edecek? Abhaz Radyosu'ndan Semen Adleyba'nın seçimlerde kendisini desteklemeyen herhangi bir muhalifi ile devlet kurumlarında çalışıp çalışmayacağını sorması üzerine Hacımba eski yönetime defalarca insanları "bizden" ve "onlardan" diye bölmeyin, liyakata önem verin çağrısı yaptıklarını, bunun önemine bugün de inanmaya devam ettiklerini zira böyle olmazsa ülkenin bir geleceği olmayacağını söyledi. Hacımba ayrıca işini bilen ve ülke için çalışma azmi olan herkesin işini yapmaya devam etmesi gerektiğine inandıklarını, bu bağlamda Amtsakhara Partisi'ne yolladığı teşekkür mesajının (ilgili mesaj için bkz. http://bit.ly/1oAq3GJ ) aynı zamanda artık seçimler bitti anlamına geldiğini ekleyerek "Artık bir durup oturalım, devletimizi inşa etmek için herkes ne yapabilir bir konuşalım, başka türlüsü olamaz" dedi.

Eğitimli işgücünün işsizliği Abhaz Televizyonu'ndan Eleonora Kogoniya'nın birçok eğitimli insanın iş bulamadığını söyleyerek, bu kişilerin kendi potansiyellerini açığa çıkarmaları için ne yapmayı düşündüğünü sorması üzerine Hacımba bundan böyle devlet dairelerine kadro alımlarında akrabalık, arkadaşlık gibi kriterlerle davranılmayacağını, profesyonel yetenek ve bilgi sahibi olmanın dikkate alınacağını ifade etti.

Köylerin ve kırsal kesimin içler acısı hali Abhaz Televizyonu'nundan Eleonora'nın Abhazya'da birçok köyün yolu, elektiriği, geçim kaynağı olmadığını söyleyerek köylerin tamamen boşalmasının önüne geçmek 181


Yeni yatırımlarda kamu girişimciliğine mi özel sektöre mi öncelik tanınacak? Radyo "SOMA" muhabiri Dimitri Beliy'in yeni dönemde reel ekonomiye yapılacak yatırımların kamu iştiraklerine mi gideceğini, (muhabire göre kamu girişimciliği Abhazya'nın sorunlarını çözmekte yeterli olmayacağından) özel sektörün özendirilip, özendirilmeyeceğini, kaynakların yönlendirilme süreçlerinde demokratikleşme olup olmayacağını sorması üzerine Hacımba son yıllarda kamu mülklerinin israf edildiğini, devredilen kamu mülkleri tahsis amaçlarına uygun olarak kullanılamıyorsa bunların kamuya iadesinin düşünülmesi gerektiğini, önümüzdeki dönemde kamu kaynaklarının artacağını düşündüğünü, önemli olanın Abhazların kalkınma azmine sahip olması olduğunu, hem kamu, hem de özel girişimi geliştirecek iç ve dış yatırımları mümkün kılacak bir ortamın yaratılmasının elzem olduğunu söyledi.

Gürcistan ile ilişkilerde "temiz bir sayfa açılması" mümkün mü? İnterfax muhabiri Zurab Argun'un Gürcistan yönetiminin Abhazya ile aracısız doğrudan görüşmeler yoluyla "temiz sayfa" açma söylemlerini ve Gürcü tarafıyla halihazırda sürmekte olan Cenevre görüşme sürecini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Hacımba herşeye "sıfırdan" yeniden başlama söyleminin her zaman doğru olmadığını, yaşananların insanların hafızasında hala çok taze olduğunu, gerekli olanın diyalog sürecinin devam etmesi olduğunu ama bunun için Gürcistan'ın Abhazya'nın var olma hakkını eylemleriyle tehdit etmeyeceğini göstermek için güç kullanmama anlaşmasını imzalaması gerektiğini bildirdi. Hacımba "Cenevre süreci sürmeli ama bu süreç yeterli değil bu nedenle Abhazya kendi konumunu açıkça seslendirebileceği başka zeminleri de kullanmalı" dedi.

Sohum Havaalanı ulaşıma açılacak mı? Abaza TV'den İlana Kazanba'nın son Moskova ziyareti esnasında Sohum Havalanı'nın açılması konusunda ne konuşulduğunu sorması üzerine Hacımba sorunun doğru biçimde ortaya konması ile havalanının açılması konusunun çözüme kavuşacağını, ilk planda uluslararası uçuşlara değilse bile Rusya ile karşılıklı seferlere başlanacağını, bunun ilk adım olacağını sonrasının da geleceğini ama bu ilk adımın atılması gerektiğini belirtti.

Devletin yönetim kademelerinde personel değişikliği olacak mı, olacaksa değişikliğe nereden başlanacak? Abaza TV'den İlana Kazanba'nın Devletin yönetim kademelerinde personel değişikliği olacak mı, olacaksa değişikliğe nereden başlanacağı sorusuna Hacımba, kadro değişikliğine güvenlik güçlerinden ve Başsavcılık Ofisi'nden başlayacaklarını ama sadece 182

EYLÜL

için kırsal kesime yönelik mikro projeler düşünüp düşünmediklerini, yeni hükümetin yüzünü köylere dönüp dönmeyeceğini, bu işler için devletin olanağı olup olmadığını sorması üzerine Hacımba "Evet bu olanaklarımız vardır. Zengin olmamamıza karşın bugün bile istendiği takdirde ulaşılabilecek kaynaklar mevcut ve bunlar doğru harcandığında köylerdeki birçok sorunları çözebilir" dedi. Hacımba sözlerine " Köylerde küçük işleri geliştirmeliyiz, iş sahaları yaratmalıyız, aksi takdirde devletimiz varlığını devam ettiremez zira köylerimiz devletimizin temelidir. Elektrik hatlarını ve yolları onarmalıyız. Neden hala köylerimiz için fon olmadığının söylendiğini ben anlayamıyorum" diye devam etti.


EYLÜL

personel değişikliğine değil, personelin bilincinde de değişikliğe ihtiyaç olduğunu, durumun bugüne kadar geldiği şekilde süremeyeceğini, farklı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu, 25 Eylül'den sonra atamalar konusunda ne adımlar atacaklarının görüleceğini söyleyerek yanıt verdi.

Başsavcılığın el koyduğu evraklar ne ile ilgili? Eko Abhazya gazetesi muhabiri Elena Zavodskaya'nın kendisinin birçok kez Başsavcılığın (Ankuab yönetimine ait) dokümanlara el koyduğunu söylediğini, bunların ne tür evraklar olduğunu ve ne gibi işlere ait olduğunu sorması üzerine Hacımba, başssavcılığın evraklara el koymasının bir sır olmadığını, bu evrakların off shore bölgelere para transferleri ve kredilerle ilgili olduğunu, yeni evrakların gelmeye devam ettiğini, bunların incelenmesi ile finansman kaynaklarının nereye ve nasıl yönlendirildiğinin anlaşılacağını, bu konuda kimsenin kaygılanmasına gerek olmadığını, bu konunun gittiği yere kadar götürüleceğini söyledi.

Hacımba Sovyet mirasına nasıl bakıyor? Tarihçi Ermolay Acincal'ın "Abhazya kolonyal komünist ideolojinin mirasından kurtulabilecek mi, eğitim sisteminde uluslararası standartları karşılayacak yeni reformlar yapılacak mı, bugün genç insanlarımızın sadece Abhazca bilmeye değil, fakat Rusça ve dünyanın diğer dillerini de bilmeye ihtiyaçları var" soru ve yorumu üzerine Hacımba "Geçmişte olan herşeyin üstü bir kalemde çizilmemeli. (Zira) iyi ve kötü yanları var. Sovyet döneminin tamamen kötü bir dönem olduğunu söyleyemezsiniz. O dönemdeki güzellikleri de hatırlamak gerekli. Sovyetler zamanında yetişen çocuklarımıza şükürler olsun ki (onlarla) zaferimizi kazanabildik. Geçmişin deneyimleri sayesindedir ki şimdi ayaktayız ve ilerliyoruz" dedi. Hacımba eğitim konusunda ise Abhaz gençliğinin daha iyi bir eğitim alması, değişik dil ve kültürleri öğrenmesi gerektiği konusunda herkesin hemfikir olduğunu söyledi. Ama Abhaz kültürünün de Avrupalılar için ilginç olabilecek birçok yönü olduğunu sözlerine ekledi. Devam edecek... (Apsnypress)

Salı, 03 Eylül 2014

Abhazya'da Okullar Açıldı Her yıl olduğu gibi bu yıl da 1 Eylül'de Abhazya'da "ilk ders zili" çaldı ve 165 okulda törenlerle yeni eğitim-öğretim yılı başladı. İlkokula bu yıl başlayan 1900 Abhazyalı minik Abhazca ilk okuma kitabı ile buluştu. Bu yıl tamamen yenilenerek hizmete devam eden Sohum 4 Numaralı Okulu'ndaki tören ve okulun yeni hali göz doldurdu. Tüm sınıfların baştan aşağı yenilendiği okula bilgisayar labaratuvarları yapıldı ve her çeşit modern eğitim araç ve gereçleri temin edildi. Bu okulda yaklaşık 1000 öğrenci okuyor.

183


Dünyanın En Derin Mağarası Krubera’nın Abhazya’da Olduğunu Biliyor musunuz? Kafkas Dağları’nda Abhazya’nın Gagra ili sınırları içinde bulunan Krubera mağarasının neredeyse tamamı kireçtaşındandır. 2.191 metre derinliği bulunan mağaranın uzunluğu ise 13.432 km’dir. Mağara ismini Rus jeolog Alexander Kruber’den alır. Rusça’da Voronya Cave olarak bilinir. Kâşiflerin Fransa’da ilk kez 1000 metrenin altına indiği 1956 yılından bu yana, kuşaklar boyu sayısız mağaracı 2 bin metre derinliğe ulaşmayı düşlemişti. İşte dünyanın en derin mağarası Krubera, bu 50 yıllık düşün gerçekleşeceği yerdi. 2001’de Ukraynalı Yuri Kasjan’ın liderliğindeki ekip, Krubera’da bin 710 metreye inerek dünya rekorunu elde etti. 2004 yılında Moskova’dan bir ekip rekoru bin 775 metreye yükseltti. Ağustos 2004’te başlayan bir ekspedisyonun birinci etabında yanlarında 5 ton’luk ekipman taşıyan 11’i kadın 56 mağaracı Krubera mağarasına keşif amaçlı dalış yaptı ve yer altı su yataklarını takip ederek, kayaların arasından geçerek ilerlediler. İnişler sırasında 19 Ekim 2004’te mağaracı Yuri Kasjan 2 bin metre sınırının aşıldığını tespit etti. Mağaracıların inişi 2 bin 80 metre’ye kadar sürdü ve sonunda kumdan bir zemine sahip bir odaya inildi. Bu derinlik, mağaracılık alanında bir dünya rekoru olarak kayıtlara geçti. Abhaz Hükümeti’nin özel izniyle 2009 yılında Krubera Mağarası’na bir başka keşif inişi gerçekleştiren Ukraynalı ekibin bir üyesi olan Gennady Samokhin ise 2191 metre derinliğe ulaşarak yeni bir rekora imza attı. Amerika’daki ünlü Empire States gökdelenini boylu boyunca 4 kez içine sığabileceği 2 kilometre derinliğindeki bu çukur ‘dünyanın en ölümcül çukuru’ olarak adlandırılıyor ama yine de Krubera mağarası yıl boyunca pek çok mağarabilimci tarafından ziyaret edilmekte. Ekipler halinde dalış yapan ekipler en derine inme rekorunu kırmaya çalışmaktadır.

Cuma, 05 Eylül

Abhazya'ya Ukrayna'dan 273 Sığınmacı Yerleşti Çatışmaların başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk çok sayıda Ukraynalı mülteci konumuna düştü. Rus ITAR-TASS Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Mayıs ayından bu yana Ukrayna'nın doğu bölgelerinde yaşanan olaylar nedeniyle yaşadıkları yerleri terk etmek durumunda kalan Ukrayna vatandaşlarından 273'ü Abhazya'ya sığındı. Bu kişilerden 45'i Sohum şehrine, 29'u Sohum banliyölerine, 9'u Gulrıpş'a, 32'isi Gudauta'ya, 6'sı Oçamçira'ya, 130'u Gagra'ya, 8'i Tkarçal'a, 14'ü Gal'e yerleştirildi. Abhazya'da mülteciliğe dair özel bir düzenleme henüz olmadığı için Abhazya'ya sığınan Ukrayna vatandaşları Devlet Göçmen Ofisi'ne başvurarak kayıt oluyor ve çalışma-oturma izinlerini bu ofisten temin ediyorlar. Abhazya özellikle okul çağındaki Ukraynalı çocukların eğitim hayatının 184

EYLÜL

Pazar, 07 Eylül


EYLÜL

dışına düşmemeleri için gerekli önlemleri almış durumda. Bu durumdaki çocuklar evrak şartı aranmadan yaşıtları ile birlikte 1 Eylül'de Abhazya'daki yeni okullarında ders başı yaptılar. (Apsnypress)

Salı, 02 Eylül 2014

Hacımba Gündemdeki Tüm Soruları Yanıtladı (III. Bölüm) 1 Eylül günü Abhazya Medya Çalışanları Derneği'nde düzenlenen basın konferansına katılan Abhazya Cumhuriyeti Seçilmiş Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, gündemdeki tüm sorulara yanıt verdi. Bu uzun konferansta sorulan soruları ve o sorulara Hacımba'nın verdiği yanıtları siz değerli okurlarımız için Altın Post Abhazya Haberleri İnternet Sitesi editörlerinden Anıt Baba (Papba) geniş bir özet biçiminde tercüme etti. İlk iki bölümünü daha önce paylaştığımız bu tercümenin son bölümünü de bugün yayınlıyoruz. Konferansla ilgili daha detaylı bilgi için en alttaki linki tıklayabilirsiniz.

Siyasi sistemde reform düşünülüyor mu? Radyo Soma'dan Dimitri Beliy'in siyasi sitemde reform düşünülüyor mu sorusu üzerine Hacımba, siyasi sistemde bir reform ihtiyacı olduğunu geçmişte sık sık dile getirdiklerini, Abhaz Anayası'nda değişiklik için çalışmaların şimdiden başladığını, bu kapsamda Cumhurbaşkanı'nın bazı yetkilerinin Meclis'e devredileceğini ama kimsenin Cumhurbaşkanlığı makamının sembolik bir makam haline geleceği beklentisi içinde olmamasını, Cumhurbaşkanı'nın başkomutan olarak, dışişleri konuları başta olmak üzere bir çok önemli yetkisini koruyacağını fakat Meclis'in ülke yaşamında gözlemci durumdan çıkıp, etkili bir konuma mutlaka gelmesi gerektiğini söyledi. Hacımba ayrıca siyasi partileri güçlendirecek bir seçim sistemine, yerel yönetim ve idareleri yeniden organize edecek yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.

Ruslara emlak satışı konusu Radyo Soma'dan Dimitri Beliy'in Rusya Federasyonu ile imzalanması düşünülen yeni anlaşma kapsamında Rusya vatandaşlarına Abhazya'da emlak edinme izni verilip verilmeyeceği sorusuna Hacımba, Abhazya'da dolambaçlı yollarla çalışan gayri resmi emlak pazarının mevcudiyetinin kimse için bir sır olmadığını, bu gayrı resmi işleyişin hem vergi kaybına yol açtığını hem de ilgili gayrımenkulleri "alan" ve "satanlar" için güvencesiz bir durum yarattığını, bu nedenle emlak pazarının yasal bir çerçeveye kavuşturularak tam olarak tanımlanmasında, neyin yasak, neyin serbest olduğunun net olarak belli olmasında yarar bulunduğunu, kendisinin yasadışı alım satımlara karşı olduğunu, konuya bütünlüklü bir çözümden yana bulunduğunu belirtti.

Vatana ihanet, seri cinayetler ve uyuşturucu ticareti için idam cezası uygulanmalı mı? Aditsa Hacımba'nın bir referandumla halka danışılarak vatana ihanet, seri cinayetler ve uyuşturucu ticareti için idam cezası uygulanmalı mı sorusuna Raul Hacımba Abhazya'da idam cezasının zaten kanunlarda mevcut olduğu ama 1993 yılından bu yana ilan edilen bir morotoryumla infazların durdurulduğu uyuşturucu kaçakçılığı gibi suçların 185


Gazeteci İzida Çania'ya düzenlenen saldırının faillerinin hala yakalanamamış olması Eko Abhazya Gazetesi muhabiri Elena Zavodskaya, gazeteci İzida Çania'ya düzenlenen saldırının faillerinin hala yakalanamamış olmasının nedenini sorunca Hacımba, suçluların yakalanmasının Cumhurbaşkanı'nın değil, güvenlik güçlerinin işi olduğunu ama Anayasal düzenin korunmasından sorumlu olan Cumhurbaşkanı'nın, kamu otoritesini kullananların işlerini gereği gibi yapıp yapmadıklarını kontrol etme yükümlülüğü altında bulunduğunu bu nedenle bu işin takipçisi olacağına inanılmasını istediğini söyledi.

Kamu mallarını yağmalayanlar, Rus yardımını zimmete geçirenler ne olacak Abaza TV'den Svetlena Korsaya'nın kamu mallarını yağmalayanlar, Rusya'dan gelen yardımları zimmetlerine geçirenler hakkında ne yapılacağını, bu konuda zan altında bulunan eski dönem yetkilileri ile birlikte nasıl çalışılacağını sorunca Hacımba söz konusu suçları işleyenlerle elbette beraber çalışmayacaklarını, kendilerinin toplumsal birlik derken kast ettiklerinin bu olmadığını, bu suçları işleyenlerle ilgili delillere ulaşıldıkça haklarında kanunun emrettiği işlemlerin yapılacağını söyledi.

Yemin töreni ne zaman ve göreve resmen başladıktan sonra Hacımba nerede ikamet edecek Çegemskaya Pravda Gazetesi muhabiri Anahit Gogorian yemin töreninin ne zaman olacağını ve törenden sonra nerede ikamet edeceğini sorunca Hacımba, yemin töreni merasiminin yasal mevzuat uyarınca 25 Eylül'de gerçekleşeceğini, yeterli güvenlik şartlarına sahip olmasa da hali hazırda yaşadığı evde yaşamaya devam edeceğini, tercihinin bu yönde olduğunu belirtti. (Apsnypress)

Salı, 02 Eylül

Rusya'dan Tanıma İsteyen Transdinyester Abhazya'nın Yolundan Yürümek İstiyor Abhazya ve Güney Osetya tarafından resmen tanınan ama Rusya Federasyonu dahil başka bir ülke tarafından resmen tanınmayan 530 bin nüfuslu Transdinyester Cumhuriyeti (resmi adıyla Pridnestrovskaya Moldavskaya Respublika) Dışişleri Bakanı Nina Shtanski Abhazya ve Güney Osetya'nın deneyimlerinden yararlanmak istediklerini bildirdi. Başkent Tiraspol'de kendi bağımsızlık günlerinde bir açıklama yapan Shtanski bu deneyimlerden yararlanarak Rusya Federeasyonu tarafından resmen tanınma hedefine ulaşmayı umduklarını söyledi. 1990'ların başında Sovyetler Birliği'nin dağılması ertesinde bağlı bulundukları Moldovya Cumhuriyeti'nin Romanya'ya katılacağından endişe eden Transdinyester bölge186

EYLÜL

cezasının arttırılmasına kendisinin de taraftar olduğu, vatana ihanetin de uyuşturucu ticaretinden daha hafif olmadığı ama idam cezasının yeniden uygulanmaya başlanması gibi konuların kamuoyunda çok iyi tartışılması gereken konular olduğu, belki de bir referandumla konu hakkında bir karara varılması gerektiği yanıtını verdi.


EYLÜL

sinde yaşayan Rus nüfus ayaklanmış ve yaşanan silahlı çatışmaların ardından Moldavya, Dinyester Nehri'nin sol kıyısındaki topraklardaki hakimiyetini fiilen kaybetmişti. Daha sonraki süreçte bağımsızlık ilan eden Transdinyester'i bugüne kadar sadece Abhazya ve Güney Osetya resmen tanıdı. (Rianovosti)

Pazartesi, 08 Eylül

Yüzakı Projelerimizden "Abhazya'nın Dağları" Sizi Desteğe Çağırıyor Abhazya'nın yüzakı projelerinden biri olan "Abhazya'nın Dağları" Projesi destek kampanyası başlattı. Sovyetler Birliği zamanında bile el atılamayan bir proje olan geçit vermez Abhaz Dağları'nın zorlu kış koşullarında fotoğraflanması ve filme çekilmesi amacıyla düzenlenecek kış ekspedisyonuna yardımcı olunmasını isteyen proje organizatörü Tengiz Tarba, Abhazya'ya gönül veren ve Abhazya'nın tanıtımına katkı koymak isteyen herkesi kendilerine destek olmaya çağıran bir mesaj yayınladı. Söz konusu mesaj şöyle: "Yakın zamanında bir arkadaşım bana neden ‘Abhazya'nın Dağları’ projesinin desteğe gerek duyuduğunu web-sayfamda duyurmadığıma dair bir soru sordu. Düşününce ona hak verdim ve bu yüzden şimdi herkese bu projenin desteğe ihtiyacı olduğunu duyuruyor ve bu çağrımı arkadaşlarınızla paylaşmanızı rica ediyorum. Son dört yıldır kar amacı gütmeyen, tanıtım amaçlı ‘Abhazya'nın Dağları’ projesinin organizatörüyüm. Projenin yürütülmesi esnasında Abhazya'nın dağlık bölgelerinde yaya olarak 750 km yol katedildi, toplam 160 günü kapsayan 32 ekspedisyon yapıldı. Abhazya'nın bakir dağ alanlarına ilişkin proje kapsamında elde edilen bütün materyali Abhazya'nın tanıtımına katkı sağlaması için erişime açık bir şekilde internete yüklemekteyim. Hiç bir projemi kar amaçlı hazırlamadım ve hepsini sadece Abhazya'nın dağlarındaki doğal güzellikleri herkes ve tabi bu arada diasporamız için de ulaşılabilir kılmak adına gerçekleştirdim. Bu proje kapsamında çeşitli kurumlarca yapılan fon desteklerinden asla proje müellifi, fotoğrafçı, kameraman veya editör sıfatlarımla kendi namıma hiçbir maddi fayda peşinde olmadım ve bir lira bir gelir de elde etmedim. Bu tür fon desteklerinin tamamı projenin yürütülmesi zorunlu masraf kalemleri için harcandı. "Abhazya'nın Dağları" projesi bu tür bir amatör bir ruhla yürütülmeseydi, Abhazya'nın turistik tanıtımına olağanüstü katkı koyduğu herkes tarafından söylenen bu tür bir girişim için bizim kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz mütevazi bütçelerin kat be kat fazlasına ihtiyaç duyulurdu. Bu nedenle bu projemizin, maddi gücünün zayıflığı nedeni ile kendisini Dünyaya tanıtmada sıkıntı çeken Abhaz devletine önemli bir katkı sağladığına inanıyorum. Örneğin şu sıralarda Rus "Yaşayan Doğa" Kanalı ile beraber yürüttüğümüz bir proje kapsamında Abhazya'nın Dağlarındaki doğal hayata ilişkin 11 saatlik bir video materyalini teslim etmek üzereyim. Bu videolar bu sene boyunca Rusya'nın 10 büyük şehrine (Moskova, Ufa, Novosibirsk gibi) yayın yapan bu kanalda yayınlanacak.

187


188

EYLÜL

Yine "Abhazya'nın Dağları" projesi kapsamındaki ekspedisyonların günlükleri başta her gün 250 bin kişi tarafından ziyaret edilen Eho Moskvy' web sayfası olmak üzere 20 farklı web sayfasında yayınlanıyor ve büyük ilgi ile okunuyor. 2013 yılında 1 milyon yüzbin tirajlı Metro-Moskva Gazetesi "Abhazya'nın Dağları" fotoğraflarından birini günün fotoğrafı olarak tam sayfa bastı. Proje kapsamında hazırladığım video klipleri bugüne kadar 115 bin kişi izledi. Bu videolar Abhaz televizyon kanallarında sürekli gösterilmekte. Abhazya Dışişleri Bakanlığı karşı taraftaki yerel yönetimlerin desteği ile İtalya ve San Marino'da Abhazya'nın Dağları projemizin fotoğraf sergileri açıldı, videoları gösterildi. Bu iki sergi de büyük başarı kazandı. 2013 yılında Moskova Abhaz diasporasından arkadaşların desteği ile 2000 tirajlı "Abhazya'nın Dağları" DVD'si yayınlandı, proje için web sayfası kuruldu, çekim ekipmanı satın alındı, yeni ekspedisyonlar gerçekleştirildi. Yine aynı yıl "LiveJournal" sosyal ağındaki bloğum site yönetiminin dikkatini çekti ve bloğa devam etmemiz için mütevazi de olsa bir hibe yapıldı. Proje yürütülürken ortaya çıkan birikim ve imkanlarla Abhazya'nın tanıtımı için ek işler de yapıldı örneğin 2014 yılında, Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın isteği üzerine ‘Enchanting Abkhazia’ videosu çekildi. söz konusu video, Soçi Olimpiyatlarına gelen misafirlere Abhazya'yı tanıtmak ve onları Abhazya'yı ziyaret etmeye teşvik etmek için hazırlandı. Bu videoda üç sene içerisinde çekilen materyallar kullanıldı. Sadece ilk 3 günde bu videoyu 30 000 kişi izlemişti. Şimdi de eğer maddi destek bulunursa "Abhazya'nın Dağları" projesi kapsamında, kış ekspedisyonu düzenlemeyi düşünüyoruz. ‘Abhazya'nın Dağları-Kış’ projesinin eşsizliği bu yerleri kışın kimsenin görmemesidir. SSCB zamanında bile böyle bir proje gerçekleşmedi. Açıkçası zorlu kış koşullarında gerçekleştirilecek bu proje zordur ve ciddi maddi desteği gerektirmektedir. Projenin bu yeni etabı kapsamında yapılması gereken birçok şey var ve ne yazık ki tek başıma bunlarla başa çıkmam olası değil. Bu nedenle Abhazya'ya gönül veren ve onun tanıtımına destek olmak isteyen herkesin işbirliğine ve sponsorluğuna açığım. "Abhazya'nın Dağları" Projesinin ürünlerine (fotoğraflar-videolar) şu web adreslerinden ulaşıp inceleyebilirsiniz. (http://abkhazianmountains.com/) Eğer söz konusu projeye destek olmak isterseniz ilgili banka hesap bilgileri şöyledir:‘CIBIT BANK’ uluslararası para yatırımı-Amerikan Doları Aracı Bankas: SWIFT: IRVTUS3NXXX THE BANK OF NEW YORK MELLON, NEW YORK - Alıcı Banka: SWIFT: MOSWRUMMXXX THE BANK OF MOSCOW, MOSCOW Alıcı: CB «CIBIT - BANK» account 30111840700000000922 - Ödeme: İBAN № 40817840000000000984 İsim: Tarba Tengiz Ruslanovich İlginiz ve desteğiniz için şimdiden teşekkürler. Tengiz TARBA / "Abhazya'nın Dağları" Proje Organizatörü


EYLÜL

Salı, 09 Eylül

Abhaz Güreşçi Denis Tsarguş Dünya Şampiyonu! Abhazya FİLA tarafından uluslararası müsabakalara alınmadığı için Rusya Federasyonu takımı ile Özbekistan'ın Taşkent şehrinde düzenlenen Dünya Şampiyonası'na iştirak eden Abhaz güreşçi Denis Tsarguş, serbest stilde Japon rakibi Takatani'yi yenerek dünya şampiyonu oldu. Tsarguş yarı final müsabakasında da son olimpiyat şampyonu ABD'li Jordan Burroughs'u yenmişti. Tsarguş'un dünya şampiyonu olması Abhazya'da büyük sevinç yarattı. (Apsnypress)

Perşembe, 11 Eylül

Sohum'da Velilerden Zorunlu Katkı Payı Alınmasına Son Verildi Abhazya’da orta öğrenim için ilk zil çalalı bir haftadan biraz fazla oldu. Bu yılki öğrenim dönemi yeniliklerle başladı. Sohum Belediye Meclisi başkent okullarında veli desteği adı altında velilerden para toplanmasına son verilmesi kararı aldı. Fakat Abhazya Eğitim Bakanlığı bu kararı doğru bulmuyor. Abhazya Eğitim Bakanı Daur Naçkebiya, devletin henüz okulların tüm ihtiyaçlarını karşılayamamasından dolayı veli desteğinin devam etmesi gerektiğini düşünüyor. Gerçekten okullarda veli katkısı kaldırıldı mı? Peki, tüm okullar bu karara uyuyor mu? Rüşvet mi yoksa bağış mı? Devamlı olarak öğrenim ücretlerini ödeyen birçok ebeveynin aklını bu soru kurcalamaktaydı. 250 ruble aylık, bazı yerlerde ise 300 ruble böyle bakıldığında velilerden istenen büyük bir rakam değil. Fakat eğer orta öğrenimde bir çocuğunuz okuyorsa yıllık ortalama üç bin ruble ödemek zorundasınız. Birden fazla çocuk okutan ailelerde bu rakam 10 bin rubleye (250-300 Dolar) kadar varmakta. Böyle bakıldığında ise aile bütçesini etkileyecek bir rakam olduğunu görmekteyiz. Veli katkısı adı altında ailelerden para toplanması uygulanmasına savaş sonrasında öğretmenlerin çok zor şartlarda, düşük ücretlerle çalışmasından dolayı başlamıştı. O günlerin üzerinden yirmi yılı aşkın bir zaman geçti, fakat bu ödeme talebine bağış adı ile büyük bir önem katılarak istenmeye devam etti. Öğretmenlerin yaşam standardının artması ile istenilen veli katkı payı da arttı. Bu öğretmenler açısından da yeterince küçük düşürücü durumun meclis kararı ile ortadan kaldırılması, gerek veliler gerekse öğretmenler tarafından memnuniyetle karşılandı. 11 Numaralı ortaokulda Şehir Meclisi Kararı herkesin görebileceği bir yere asıldı. Eğitimciler, Şehir Meclisinin ve Başkent Milli Eğitim Müdürlüğünün kararını düzenledikleri toplantıda görüştüler ve desteklediler. Artık bu okulda veliler yardım adı altında para ödemiyorlar. 4 Numaralı ortaokulda da durum aynı. Bu okulda da veli katkısı adı altında öğrenim parası alınması uygulaması kaldırıldı. Başkentin diğer okullarının da hemen hepsinde durum aynı. (Abhaz Devlet Televizyonu)

189


Abhazya'nın Değerli Evladı Yuri Voronov Anıldı Abhazya'nın en değerli aydınlarından ve Abhaz Kurtuluş Hareketinin liderlerinden Yuri Voronov bundan tam 19 yıl önce 11 Eylül 1995 günü evinin önünde uğradığı bir suikast sonucu yaşamını yitirmişti. Öldürüldüğünde Abhazya Başbakan Birinci Yardımcısı'ydı ve geride Abhazya'nın tarihiyle, arkeolojisine ışık tutan çok sayıda kitap, Abhaz Kurtuluş Savaşı'nı özellikle Batılı ülkelere anlatmak için kaleme aldığı ve ABD ve Avrupa'nın en büyük gazetelerinde yayınlanan 100'ü aşkın makale bıraktı. 1941'de Abhazya'nın Tsabal bölgesinde Rus kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Voronov'un 54 yıllık bir ömre bu kadar eseri ve işi sığdırması araştırmaya değer bir konudur. Abhazya sevgisi ile ve Abhaz Halkına yaptığı hizmetlerle Abhaz halkının kalbinde sonsuza kadar yaşayacak.

Pazartesi, 15 Eylül

Abhazya Moskova'da Endüstriyel Tarım Fuarına Katılıyor Abhazya Rusya'nın dünyaca ünlü endüstriyel tarım fuarı "Altın Sonbahar 2014'e katılmaya hazırlanıyor. 8-11 Ekim tarihleri arasında Moskova'da düzenlenecek fuara katılım ile ilgili son hazırlıklar Abhazya Başbakan Yardımcısı Beslan Butba başkanlığında yapılan ve Dışişleri Bakanı Vyeçeslav Çirikba, Kültür Bakanı Bedri Gunba ile özel sektör temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda masaya yatırıldı. Geçen yılki fuarda elde edilen Grand Prix (Büyük Ödül) ve altı dalda kazanılan altın madalyanın gerekli yatırımlar yapıldığında Abhazya'da üretilen tarımsal sanayi ürünlerinin üstün nitelikleri ile rekabet gücüne sahip olduğunu gösterdiğini belirten katılımcılar, bu yıl da aynı iddialılıkla 75 yıldır düzenlenen bu önemli fuara katılmak gerektiğinin altını çizdiler. Bu yılki "Altın Sonbahar" Fuarında Abhazya sadece ürünleri ile değil Fuarın kültür programı kapsamında sahne alacak "Şaratin Dans Topluluğu" ile de temsil edilecek ve dünyanın tarım devlerinden biri olan Hollanda ile yan yana stantlarda ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak. (Apsnypress)

Pazartesi, 15 Eylül

Ünlü Rus Korosu Abhazya'da Konser Verecek St. Petersburg'un en ünlü korolarından biri olan Smolni Katedrali Korosu, Pitsunda Katedrali'nde konser vermeye geliyor. 18 Eylül günü saat 18:00'de düzenlenecek konser, Rusya Federasyonu ve Abhazya Cumhuriyeti Kültür Bakanlıklarının ortak işbirliği ile organize edildi.

190

EYLÜL

Cuma, 12 Eylül


EYLÜL

Salı, 16 Eylül

Abhaz Ticaret Heyeti Kocaeli'de Temaslarda Bulundu TURSAB’ın organizasyonu üstlendiği, AKMİS Seyahat’in sponsorluk ve ev sahipliğindeki 29 kişilik Abhazya heyeti, turizm ve ticaretin geliştirilmesi amacı ile Kocaeli'ne gelerek bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Abhazya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Ganndy Gagulia’nın da bulunduğu heyet, ilk olarak Sekapark Otel’de yetkililerle bir araya gelerek kahvaltı yaptı. Düzenlenen kahvaltı programına; Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zekeriya Özak, Ak Parti İl Başkanı Mahmut Civelek, İzmit Belediyesi Turizm Danışmanı Bekir Serin, AKMİS Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Karaalp, TURSAB Marmara Bölge Başkanı Kadir Genç, Kafkas Kültür Derneği Başkanı Sami Korkut, Abhazya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Gennady Gaguliya, Başkan Yardımcısı Soner Gogua’nın yanı sıra turizm ve ticaretle uğraşan yatırımcı katıldı. Heyet Cuma gününe kadar Kocaeli'ndeki temaslarını sürdürecek. (mansetkocaeli.com)

Çarşamba, 17 Eylül

Abhaz Şarapları Uluslararası Yarışmada 5 Altın Madalya Kazandı Ünlü Abhaz Şarap markası "Wines and Beverages of Abkhazia" beş dalda yarışmaya katıldığı "Soçi 21. Uluslararası Şarap, Votka ve Kanyak Fuarı"nda beş altın madalya kazandı. Madalya kazanan Abhaz şirketin yöneticisi Valeri Ayüdzba basına verdiği demeçte, ödüllü şarapları "Aşta Laşa" ve "Atavad'ı" ürettikleri üzümleri Abhazya'daki kendi bağlarında yetiştirdiklerini, bir yıl Fransa'dan getirdikleri özel tanklarda tuttuklarını ardından da şişeleyip, üç yıl da bu şekilde muhafaza ettiklerini belirtti. Abhaz şarapçılığı son yıllarda ciddi atılım içinde. Özellikle Rusya pazarında Abhaz şarapları giderek artan oranda ilgi görmeye başlarken, Abhaz şarap üreticileri başka ülkelere de açılmanın hazırlıklarını yapıyor. (Apsnypress)

Cuma, 19 Eylül

Rusya’nın En Ünlü Seslerinden İosif Kobzon Konseri Sohum'da Rusya'nın en ünlü ses sanatçılarından biri olan 77 yaşındaki efsanevi şarkıcı İosif Kobzon 23 Eylül günü Abhazya Devlet Filarmoni Salonu'nda bir konser verecek. Abhazya ve Rusya Federasyonu Kültür Bakanlıkları tarafından ortaklaşa organize edilen etkinliğe Sohumlu sanatseverlerin yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. (Apsnypress)

191


Abhaz Diasporasından Altı Kişiye Abhazya'dan Büyük Nişan Türkiye Abhaz Diasporasından altı kişiye Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkan Vekili Valeri Bganba'nın yayınladığı bir kararname ile Abhaz Devletinin en yüksek nişanı olan Akhdz-Apşa Nişanı verildi. Kararnamede bu kişilere Abhaz Devlet Nişanı verilmesinin gerekçesi olarak, bu altı diaspora mensubunun yabancı ülkede yaşayan Abhazların hak ve çıkarlarını korumaya yaptıkları katkı ile Türkiye Abhaz Diasporasıyla, anavatanları Abhazya arasında bağların korunması için harcadıkları büyük çaba gösterildi. Bu kapsamda Engin Taskoç'a ikinci dereceden Akhdz-Apşa, Feridun Akusba, Cengiz Aşba, Oral Bganba, Hakan Beyguaa ve Ilhan Kozba'ya üçüncü dereceden Akhdz-Apşa nişanı layık görüldü. (Apsnypress)

Çarşamba, 17 Eylül

Kocaeli Ticaret Odası Abhazya Heyeti İle Ortak Toplantı Yaptı Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası heyetinin Kocaeli'ndeki temasları hız kesmeden devam ediyor. Bugün bu temaslar çerçevesinde Kocaeli Ticaret Odası'nda, oda yöneticileri ve heyet arasında ortak bir toplantı düzenlendi. Toplantı sonunda Kocaeli Ticaret Odası resmi twitter hesabından şu açıklama yapıldı: "TURSAB Yedi Göller Bölgesel Yürütme Kurulu’nun organizasyonuyla ilimize gelen Abhazya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Gennady Gaguliya, Başkan yardımcısı Soner Gogua, Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Ramazan Cengiz Koç ve beraberindeki 27 kişilik Abhaz işadamı heyeti odamızı ziyaret etti. Abhazya Cumhuriyeti’ne yatırıma davet etmek üzere gün boyu ilimizde birçok temaslarda bulunan heyet, odamızda da Kocaelili işadamlarının katılımıyla iş ve yatırım toplantısı gerçekleştirdi. KOTO Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Çoşan, Semih Barış ve Yusuf Ziya Uludüz’ün KOTO Genel Sekreteri Oktay Baltalı ile birlikte ev sahipliği yaptığı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Kesen ile TURSAB Yedi Göller Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Kadir Genç’in de yer aldığı programda, Kocaelili işadamları Abhazya’da yatırıma davet edildi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Çoşan, KOTO Başkanı Murat Özdağ’ın selamlarını ileterek başladığı sözlerine, ‚Odamıza hoş geldiniz. Yatırım için gerekli somut adımların atılması noktasında gerekeni yapmaya hazırız ve ziyaretinizi çok önemsiyoruz‛diye sürdürdü." (Apsnypress)

Cuma, 19 Eylül

Abhaz Ticaret Heyeti Düzce Ticaret Odasını Ziyaret Etti Abhazya Cumhuriyeti TSO Başkanı Gaguliya Gennady, Abhazya Cumhuriyeti TSO Yönetimi ve Abhaz iş heyeti Düzce TSO’yu ziyaret etti. 192

EYLÜL

Cuma, 19 Eylül


EYLÜL

Toplantıda Düzce TSO Başkanı Fahri Çakır, Başkan Yardımcısı Mehmet Danışmaz, Meclis Başkan Vekili Metin Coşkun, Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Gökçe ve Düzce’deki bazı Abhaz işadamları hazır bulundu. Toplantıda söz alan Düzce TSO Başkanı Fahri Çakır, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Düzce’de de ciddi bir Abhaz nüfusunun olduğunu, bu nedenle de Abhazya’ya yabancı olmadıklarını söyledi. Çakır, ‚Gelenekleri, görenekleri, yaşam şekilleri ve çalışkanlıklarıyla ön planda olan Abhaz kökenli hemşerilerimiz nedeniyle ülkeniz bizim komşumuz olmaktan ziyade bizim bir parçamız gibi. Ülkenizin en büyük geçim kaynaklarından birinin turizm olduğunu biliyoruz. Biz de Düzce’yi turizm alanında geliştirmeye gayret ediyoruz. İki ülke arasında turizm alanında ortak çalışmalar yapılarak bu konuda karşılıklı fikir alışverişinde bulunabiliriz‛ dedi. Fahri Çakır’ın ardından söz alan Abhazya Cumhuriyeti TSO Başkanı Gaguliya Gennady, Türkiye’de karşılaştıkları ilgi ve alakadan çok memnun olduklarını, Düzce TSO Yönetimine de sıcak karşılamalarından dolayı teşekkür ettiğini söyledi. Gaguliya Gennady, ‚İki ülke arasında resmi anlamda bazı prosedür sorunları var. Ülkeniz bizim ülkemizi tanımıyor. Ama bizler bunu sorun olarak kabul etmiyoruz. Biz ülke olarak Rusya Federasyonu ile iyi ilişkiler içerisindeyiz. İki ülke arasında gümrüksüz ticaret imkanları var. Burada Türk işadamlarına bu konuyu iletmek isteriz. Aynı uygulamayı sizlere de yapmak ve ülkenizle ticaretimizi arttırmak istiyoruz. Hem Abhazya hem de Rusya Federasyonu ile daha kolay ticaret yapabilmenizin yollarını açmayı hedefliyoruz‛ dedi. Yapılan konuşmaların ardından Toplu Komite Toplantısına geçildi. Burada Abhaz Ticaret heyetiyle birlikte Düzce TSO komitelerine bağlı üyelerle toplantı gerçekleştirildi. (DuzceRehberim.com)

Çarşamba, 24 Eylül

Tam Yetkili Temsilci İnar Gitsba Türkiye'nin Abhazya'yı Tanıması İçin Yeni Çalışma Başlatacaklarını Söyledi Abhazya Cumhuriyetinin Türkiye Tam Yetkili Temsilcisi İnar Gitsba İstanbul Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesislerinde verdiği resepsiyonda, Türkiye Cumhuriyeti'nin Abhazya Cumhuriyeti'ni tanıması, Ankara ile Sohum arasında diplomatik ilişkilerin kurulması ve karşılıklı olarak konsoloslukların açılmasını istediklerini söyledi. Resepsiyona CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Abhazfed Genel Başkanı Cengiz Koç, Rusya İstanbul Konsolosluğu Danışmanı Aleksandr Hapilov ve çok sayıda davetli katılırken Abhazya Türkiye Tam Yetkili Temsilcisi İnar Gitsba yaptığı açıklamasında ‚Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, uluslararası alanda ilişkilerin geliştirilmesine dış politikalarının sürdürülmesine dünyanın diğer ülkeleriyle Abhazya arasındaki ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi çabalarını sürdürmektedir, bugün bağımsız tanınmakta olan genç bir Abhazya’nın inşası için mücadele ediyoruz.‛dedi. 193


Perşembe, 25 Eylül

Abhazya IV. Cumhurbaşkanı Raul Hacımba Yemin Ederek Görevine Resmen Başladı Abhazya Cumhuriyeti IV. Cumhurbaşkanı Raul Hacımba yemin ederek göreve resmen başladı. Başkent Sohum'da bugün düzenlenen yemin töreninde, Cumhurbaşkanlığı iktidar sembolleri olan Abhaz Bayrağını, alabaşayı ve kılıcı Çerkeska kuşanmış özel muhafız alayı mensuplarından teslim alan Raul Hacımba, Rusya, Nikaragua, Güney Osetya ve Dinyester temsilcileri ile törene katılan çok sayıda davetliye bir teşekkür konuşması yaptı. (Apsnypress)

Cuma, 26 Eylül

Putin'in Danışmanı Surkov'dan Abhazya ile İlgili Önemli Açıklama Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba'nın yemin törenine katılmak için geldiği başkent Sohum'da gazetecilere açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en etkili danışmanlarından Vladislav Surkov, Rusya-Abhazya arasındaki ittifak ve entegrasyon anlaşmasının sene sonuna kadar imzalanacağını bildirdi. Surkov, söz konusu anlaşmayla Rusya Abhazya sınırlarının peyder pey açılacağını ve her iki ülkenin vatandaşlarının ve ürünlerinin serbest dolaşımına izin verileceğini kaydetti. Surkov, şöyle devam etti: ‚Savunma ve bir o kadar önemli olan düzenin korunması alanında işbirliği yapılacak, Abhazya halkının sosyal standartları yükseltilecek. Abhazya’daki emeklilik siste194

EYLÜL

İnar Gitsba ‚Türkiye Cumhuriyetinin Abhazya Cumhuriyetini tanıması ve Ankara ile Sohum arasında diplomatik ilişkilerin kurulması, konsoloslukların açılması, karşılıklı olarak pasaportların geçerli olması, Abhazya Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hava ve deniz ulaşımının direkt olarak sağlanması, ekonomik olarak yatırımların önünün açılması ve eğitim alanında işbirliklerinin gerçeklemesi için başta Türkiye’de yaşayan Abhaz kökenli kardeşlerimizle çalışmalarımıza başlıyoruz‛ dedi. Abhazfed Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Atilla Sağım ‛Abhazya Türkiye arasında yaklaşık olarak beş yüz yıldan fazla tarihi bir derinlik vardır. Osmanlıdan günümüze kadar uzanan bu tarihi birliktelik içinde Abhazlarla Türkler arasında hiç bir zaman anlaşmazlık söz konusu olmamıştır. 150 yıl önce anavatanlarından Anadolu topraklarına sürgün edilen Abhazlar, Cumhuriyetin kurulmasında ve yaşatılmasında milletin asli unsuru olmuşlar ve üzerlerine düşen her görevi yerine getirmişlerdir. Bu gün ata vatanları Abhazya için Abhaz Federasyonu çatısı altında Abhazya’daki akrabaları ve kardeşleri için karşılıklı olarak kurulacak yine köklü dostluk ve kardeşlik köprüsü çalışmalarını aralıksız sürdürmektedirler‛ dedi. (abhazhaber.com - hızlımuhabir.com)


EYLÜL

minde Rusya’daki emeklilik sisteminde olduğu gibi teminatların olmasını sağlayacağız. Rusya Abhazya’ya bu konuda ek finansman sağlamaya hazır. Anlaşmanın imzalandığı günün akabinde Rusya’nın kardeş Abhazya’ya yaptığı destekler iki katına çıkarılacaktır. Daha sonraki yıllarda da artarak devam edecektir. Abhazya’da yatırım ortamının iyileştirilmesi için her şey yapılacak. Abhazya’nın sadece Rusya’nın desteğiyle değil kendi vergi yasalarında yaptığı düzenlemeyle, kendi gelirleriyle yatırım ikliminin iyileştirilmesi sağlanacak. Bu çok önemli bir konudur. Rusya’da şimdiden Abhazya’daki özel yatırımcıları finanse etmek amacıyla özel yatırım ajansı bile kuruldu.‛ Surkov ayrıca Abhazya ve Rusya arasında savunma alanıyla, kanun ve nizamın tesisi hususlarında işbirliğinin güçlendirileceğini sözlerine ekledi. (en.itar-tass.com)

Salı, 30 Eylül

Abhazya Yeni Başbakanı Beslan Butba'nın Biyografisi 29 Eylül 2014 günü Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba tarafından Abhazya Cumhuriyeti Başbakanı olarak atanan Beslan Butba'nın biyografisi: Butba Beslan Tikoviç, 7 Şubat 1960'da Abhazya'nın Oçamçıra ili, Çlov köyünde dünyaya geldi. 1983 yılında Moskova Mühendislik ve İnşaat Enstitüsü'nden mezun oldu. Moskova'da 1 Numaralı Onarım ve İnşaat İdaresi'nde kariyerine başladı ve daha sonra bu idarenin baş mühendis ve başkanlığına kadar yükseldi. 1989 yılında bir inşaat şirketi kurdu. 1990'lı yılların sonunda Abhazya döndü. Sohum'da Gürcü işgali sırasında tamamen harap olan ünlü Ritsa Oteli'ni satın aldı ve restore ettirdi. 2002 - 2007 yılları arasında Abhazya Cumhuriyeti Ulusal Meclisi milletvekili oldu ve parlamentolararası ilişkiler komitesine başkanlık etti. 2005 yılından bu yana Abhaz girişimcilerini bir araya getiren Sohum İşadamları Derneği'nin başkanı. Eylül 2007 yılında Abhazya Ekonomik Kalkınma Partisi başkanı seçildi. 2007 yılında Abhazya tarihinin ilk özel kanalı "Abaza TV" yi kurdu. 2009 Aralık ayında, Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylığını koydu ve oyların yüzde 8,25'ini aldı. Ağustos 2012 yılında yeniden Abhazya Ulusal Meclisi'ne seçildi. Şubat 2013 yılından bu yana Orta ve Güney Amerika ülkeleri ile işbirliği için Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi olarak görev yaptı. 13 Haziran 2014'te Abhazya Başbakan Yardımcısı olarak atandı. 2005 yılından bu yana Abhaz futbol kulübü "Nart"ın Başkanıdır. Evli ve dört çocuk babasıdır.

195


196


EKİM

Çarşamba, 01 Ekim

Rusya Yeni Dönemde Abhazya'da Sosyal Projeleri Değil Özel Sektörü Destekleyecek Abhaz internet sitesi sukhum-moscow.ru adına muhabir Anton Krivenyuk geçtiğimiz günlerde Putin'in danışmanı Surkov tarafından Abhazya'ya yapılacak yardımları koordine edeceği açıklanan "Yatırım Ajansı"nın CEO'su Alexei Shcherbakov ile bir mülakat yaptı. Shcherbakov söz konusu ajansın Ağustos başında kurulduğu ve tek faaliyet sahasının Abhazya olmadığını, Güney Osetya ile de ilgilendiklerini, hatta bu ülkedeki faaliyetlerinin şimdiden start aldığını bildirdi. Abhazya'ya yapılacak yardımlara ilişkin detaylı açıklamalarda bulunan Shcherbakov önümüzeki süreçte Rusya tarafından Abhazya'ya yapılacak yardımların daha önce olduğu üzere sosyal projeler ve altyapıya yönelik olmayacağını, özel sektöre ve reel ekonomiye yöneleceğini bildirdi. Shcherbakov RF ve Abhazya anlaşma imzalandıktan sonraki üç yıl boyunca (2017 sonuna kadar) Abhaz özel sektörüne her yıl 1.2 milyar ruble kredi açılacağını ifade etti. Shcherbakov'a göre proje başına verilecek destekler maksimum 100-120 milyon ruble, ortalama olarak ise 50-60 milyon ruble civarında olacak ve öncelik tarımsal projelere verilecek. Bu projelerin en azından yüzde onluk kısmının finansmanı, ilgili yatırımcı tarafından kendi öz kaynakları ile yapılacak, geri kalanı ise iki kademede Yatırım Ajansı tarafından kredilendirilecek. Shcherbakov'un verdiği bilgiye göre Yatırım Ajansı ile Abhazya arasıdaki teması şu anda bizzat Başbakan Beslan Butba sağlamakta. (www.sukhum-moscow.ru)

Cuma, 03 Ekim

Rusya'nın Abhazya Büyükelçisi Rusya'dan Beklentilerin Abartılmaması Konusunda Uyardı Sohum'da düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısında konuşan Rusya Federasyonu'nun Abhazya Büyükelçisi Semyon Grigoriev Abhazya ve Rusya arasında entegrasyonu güçlendirmek için imzalanması gündemde olan yeni işbirliği anlaşmasının her maddesinin deneyimli uzmanlarca iyice ölçülüp biçilmeye ihtiyaç duyduğunu söyledi. Grigoriev özellikle yeni anlaşma ile Rusya'nın taahhüt edeceği her şeyin spesifik maliyetinin iyice hesaplanması gerekeceğini belirterek, örneğin önümüzdeki 6-12 ay için (gereken hazırlıklar yetişmeyeceği için) Abhaz-Rus sınır rejiminin değişmeyeceği (Rusya'ya Abhazya'dan girişlerde ek bir kolaylık getirilmeyeceği) bir süre olacağını, bu sebeple, bu konuda beklentilerin sloganvari konuşmalarla aşırı şişirilmesinin Abhazya'da sosyal rahatsızlığa yol açabileceği uyarısında bulundu. Rus Büyükelçisi ayrıca Abhazya'da emekli maaşlarının 15 bin rubleye çıkacağına ve bunun Rusya tarafından finanse edileceğine dair yaygın söylentiler olduğunu ama Rus sosyal güvenlik standartlarının Abhazya'ya uygulanması denilirken bu tür bir şeyin ön197


(http://nvo.ng.ru)

Cumartesi, 04 Ekim

Abhazya Cumhurbaşkanı Hacımba Kurban Bayramını Kutladı Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, Kurban Bayramı nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı. Mesajına "Değerli Yurttaşlar" diye başlayan Hacımba, Abhazya'nın her dine mensup insanların tamamen eşit haklara sahip olması ile bilindiğini, Kurban Bayramı'nın da sadece müslümanların değil tüm Abhazya'nın bayramı olduğunu ve en içten duygularla karşılandığını bildirdi. Hacımba mesajında ayrıca Kurban bayramı vesilesi ile herkes için barış, sağlık, mutluluk ve huzur temenni etti.

Salı, 07 Ekim

Rus Uzmandan Abhazya'nın Babuşera Havaalanı'na Kırım Simferopol Modeli Önerisi И Э О РАН adlı Rusya'nın ünlü ekonomi ve politika enstitüsünün önde gelen uzmanlarından Aleksandr Krılov Abhazya'nın başkenti Sohum'da katıldığı bir toplantıda Abhaz-Rus ilişkilerinin geçmişi ve geleceği üzerine kapsamlı bir sunum yaptı. Rus uzman, sunumunda Kırım ve Kuzey Kafkasya ile Güney Rusya şehirleri arasında Abhazya üzerinden deniz ve havayolu ulaşımının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, Abhazya'daki Havaalanı sorununun hala çözülememesine bir anlam veremediğini, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) engelinin Kırım Simferopol Havalanı modeli ile aşılabileceğini söyledi. Bunun için bir Abhaz Havayolu şirketi kurulması ve kendi küçük filosu ile Rus havaalanlarından Sohum'a karşılıklı olarak uçması gerektiğini söyleyen Krılov, bu sayede Abhazya'ya daha çok Rus turist geleceğini ve Psou Sınırı'ndaki yükün hafifleyeceğini sözlerine ekledi. (Apsnypress)

Salı, 07 Ekim 2014

Gal'de Yetişkinler İçin Abhazca Öğretimine Başlandı Nüfusun büyük çoğunluğunu etnik Megrellerin oluşturduğu Abhazya'nın Gürcistan sınırındaki Gal İlinde Murzakanlı Abhazlar Konseyi adında bir sivil toplum kuruluşu tarafından Abhazca kursu açıldı. Murzakanlı Abhazlar Konseyi Abhazca kursunun yo198

EKİM

görülmediğinin altını çizdi. Grigriev bu çerçevede Abhazya'da telaffuz edilen emeklilik ücreti meblağının Rusya'daki ortalama meblağdan yukarıda olduğunu sözlerine ekledi.


EKİM

ğun istek üzerine açıldığını ve ilk açılan üç sınıfa 45'er öğrencinin kaydolduğunu bildirdi. Kurs katılımcılarının çoğunluğunun doktor, idari yönetici, öğretmen gibi eğitimli kesimlerden oluşması dikkat çekerken, söz konusu Abhazca kursları üçer aylık kurlar halinde verilecek. Bilindiği üzere Gal İlindeki Megrellerin büyük kısmı geçtiğimiz yüzyılda Çarlık Rusyası ve Gürcistan tarafından asimile edilmiş Abhaz sülalelerine mensup. Bu nedenle Gal bölgesinde tarihsel kökenlerine ilgi duyanların sayısı giderek artıyor. Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için internet sitemizde daha önce yayınlanan ve Megrelleştirilen Murzakan (Samurzakan) Abhazları hakkında Simon Basriya'nın önemli yazısını yanda verilen linke tıklayarak (http://altinpost.org/bilgi-belge/item/2178-samurzakanlar-veya-murzakanlaryazan-simon-basariya.html) okuyabilirsiniz. (Apsnypress)

Çarşamba, 08 Ekim

Abhazya'dan Polonya'nın Vize Engellemesine Sert Yanıt Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası AGİT İnsan Hakları Forumu'nun sivil toplum kuruluşları bölümüne katılmak için Polonya’nın başkenti Varşova'ya gitme hazırlığında olan Abhaz sivil toplum temsilcilerinin Schengen vizesi başvurusunun reddedilmesi üzerine bir açıklama yayınladı. Açıklamada belirtildiğine göre, Polonyalı elçilik yetkilileri, Abhazyalı sivil toplum üyelerine alaycı bir şekilde ‘vize başvurusunu Tiflis'te yapmaları gerektiğini’ söyledi. Daha önce de bir grup Abhazyalı gazetecinin Çek Cumhuriyeti'ne girişinin engellendiğinin hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer veriliyor: ‚Bu utanç verici hadiselerin altında, Gürcistan ve Batılı müttefiklerinin Abhazya'yı izole etme, Abhazya ve Rus-Abaza ilişkileri hakkında asılsız mitler oluşturma gibi amaçlar yatmaktadır. Karşımızdakiler Abhazya’nın egemen ve bağımsız olduğu gerçeğini saptırarak uluslararası toplumu ikna etmeye çalışıyor. Bu nedenle, Gürcistan ve Batı'nın duymak istediklerini değil; Abhazya'daki gerçek durum, dış politika öncelikleri ve Gürcistan tarafından Abhazya vatandaşlarına uygulanan alçakca hak ihlalleri hakkında AGİT kürsüsünden geniş bir uluslararası kitleye seslenecek olan Abhaz aktivistlere söz hakkı vermek istememişlerdir. Bu ve diğer örnekler Gürcistan'ın barış yanlısı görünüşü ve ikiyüzlü barış, refah, uzlaşma deklarasyonları altında ‘diğer yollarla’ kavgaya devam ettiğini göstermektedir. Abhazya halkı, BM yüksek kürsüsünden dile getirilenler de dahil, Gürcü vaatlerine güvenmemektedir. Bu ‘uzlaşmacı retoriğe’ verilecek en güzel cevap Rusya Federasyonu ile savunma birliği oluşturmak; bunun yanı sıra çeşitli alanlarda Rus-Abhaz entegrasyonunu, bu yıl sonundan önce imzalanması planlanan yeni Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşmasıyla birlikte ilişkileri daha da güçlendirmektir‛. (Ajans Kafkas)

199


EKİM

Çarşamba, 08 Ekim

Abhazya'da Yeni Bir STK : "Politikada Kadın" ‚Politikada Kadın‛adlı Abhazya'nın yeni sivil toplum örgütünün tanıtımı geçtiğimiz günlerde Sohum'da yapıldı. Toplantıda, liderler ve dernek üyeleri basına kuruluşun amaç ve hedefleri hakkında bilgi verdi. Yeni sivil toplum örgütünün öncelikli amacı – Abhazya’nın siyasi yaşamında kadının rolünü yükseltmek. Örgütün ismi zaten amacını açıkça ortaya koymakta. Örgütün kurulma fikri, uzun bir siyasi geçmişi olan İrina Agrba’ya ait ve halihazırda başkanlığını da o yürütüyor. Tanıtım toplantısında bir konuşma yapan İrina Agrba, ‚Böyle bir örgütün kurulmasına epeydir ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu problem özellikle son yıllarda güncel bir duruma geldi. Abhazya’nın geleceği için erkeklerle aynı oranda sorumluluk taşıyoruz. Siyaset sadece erkeklerin işi değil, bu sebeple bizi de dikkate almaları gerekiyor‛ dedi. Öte yandan "Politikada Kadın" örgütü başkan yardımcısı Gunda Djeniya ise konuşmasında, birçok gelişmiş dünya ülkesinde siyasi liderlerin kadın olduğunu vurgulayarak, ‚Bizi birilerine muhalif olarak algılamamak gerekir‛, dedi. ‚Politikada Kadın‛ örgütü 29 Eylül tarihinde açıldı ve birkaç gün içerisinde farklı yaş gruplarından onlarca üyesi oldu. Örgüt herkese açık ve isteyen her kadın hatta erkek bu sivil toplum örgütünün üyesi olabilir. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 09 Ekim

Hacımba Nalçik'te Kabardey-Balkar Halklarına Teşekkür Etti Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba ve Kabardey Balkar Başkanı Yuri Kokov, 8 Ekim Çarşamba günü Nalçik'te bir araya geldiler. Başbaşa görüşen iki lider, iki kardeş cumhuriyet arasında işbirliği olanaklarının geliştirilmesi konularını ele aldılar. Yuri Kokov iki ülke arasında tarihten gelen bağlar olduğunu ve bu bağların zaman tarafından sınandığını söylerken, Abhaz lider Hacımba Abhaz Kurtuluş Savaşına katkılarından ötürü Kabardey-Balkar Halklarına teşekkür etti. Bilindiği üzere Abhazya'nın Gürcistan tarafından işgal edilmesi üzerine, yüzlerce Kabardey gönüllü Abhazya'nın yardımına koşmuştu. Çok sayıda Kaberdey gönüllü canını Abhazya için feda ederken, birçoğu da bu uğurda yaralanmış veya sakat kalmıştı. Abhazya'nın yardımına koşan en ünlü Kabardey gönüllü hiç kuşkusuz General Sultan Soslaniyev'di. Abhaz Kurtuluş Savaşı boyunca ve savaş sonrasında Abhazya Savunma Bakanı olarak görev yapan General Soslaniyev, Abhaz Komutan General Dbar ile birlikte Abhaz Ordusunu sevk ve idare etmiş, zaferin kazanılmasına büyük katkı koymuştu. (http://president-kbr.ru )

200


EKİM

Perşembe, 09 Ekim

Abhazya Devlet Başkanı Raul Hacimba’nın Kabardey-Balkar ziyareti Abhazya Devlet Başkanı Raul Hacimba, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti yeni Devlet Başkanı Yuriy Kokov’un yemin törenine katılmak amacıyla bu ülkeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette Devlet Başkanına, milletvekili-Abhazya kahramanı Aslan Kobahiya eşlik etti. Abhazya heyeti, yemin töreni öncesinde Abhazya meydanına giderek, Abhaz gönüllülerin anıtına çelenk bıraktı. Kabardey-Balkar Devlet Başkanı Yuri Kokov Raul Hacimba ile tören hazırlıklarının sürdüğü hükümet binasında görüştü. Görüşmede iki kardeş ülke arasındaki işbirliğinin perspektiflerini konuşuldu. Yuri Kokov, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin, Valeriy Kokov ve Arsen Konokov’dan sonraki üçüncü Devlet Başkanı. İlk Devlet Başkanı Valeriy Kokov’un ismi Abhazların hafızasında, Gürcistan –Abhazya savaşında insani ve diğer yardımların sağlanması, Abhaz halkına yardım için fon oluşturulması, işgal altındaki Abhazya’dan kaçan Abhaz mültecilerin ülkeye kabulü ve yerleştirilmesi gibi yardımları ile yer alıyor. Törende şeref konuklarından biri olarak öncelikli konuşma hakkı verilen Raul Haacimba konuşmasında, bunlara ve diğer önemli detaylara değindi. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Başkanı Yuri Kokov ise salondakileri selamladıktan sonra yaptığı konuşmasında kendisine güzel iltifatlarda bulunan tüm misafirlere teşekkür etti. Raul Hacimba bu ziyaretinde ayrıca Kabardey -Balkar Abhaz gönüllüleri birliği ile de bir araya geldi. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti devlet konser salonunda gerçekleştirilen görüşmede Karaçay-Çerkessk gönüllüleri birliği başkanı, Abhazya Kahramanı Muhammet Kilba da yer aldı. Abhazya’nın yeni Devlet Başkanı Raul Hacimba ile görüşmek isteyenlerin çokluğu nedeniyle salonda izdiham yaşandı. Abhazya Devlet Başkanı ve gönüllülerin görüşmesinde Abhazya vatandaşlığı, savaşta yer aldıkları için verilen sosyal haklar, konsolidasyon için öneriler ve farklı alanlarda daha verimli işbirliği için bir birlik kurulması gibi önemli konular ele alındı. Hacimba, gönüllüler birliğinin kültürel, sosyal ve finansal projelerini desteklemeye hazır olduğunu söyledi. Görüşme sırasında, Abhazya savaşında şehit düşen Abhazya kahramanı Asker Dzagoev’in kız kardeşinin yaptığı konuşma heyecanlı ve duygu yüklüydü. Dzagoev aynı zamanda, Raul Hacimba’nın, Batı cephesinde beraber savaştığı silah arkadaşıydı. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 09 Ekim

Abhazya'da Uluslararası Açık Hava Sanat Etkinliği Start Aldı "Abhazya'da Sonbaharın Renkleri" adlı açık hava sanat etkinliği bugün Abhazya Devlet Üniversitesi Kampüsünde start aldı. 201


Pazartesi, 13 Ekim

Abhazya'nın Ünlü Kodor Vadisi Ekolojik Tarım ve Doğa Turizmi Merkezi Olacak Abhazya Başbakanı Beslan Butba 11 Ekim günü Kodor Vadisi'ni ziyaret etti ve yöre sakinleri ile görüştü. Butba Kodor Vadisi'nin geçmiş dönemlerde ihmal edildiğini, kendilerinin ise ulaşım ve haberleşme altyapısı başta olmak üzere, bölgenin kalkınması için gereken alanlara yatırım yapacaklarını belirtti. Başbakan Butba Kodor Vadisi'nin sadece tarihsel yapıları ile değil, ekolojik tarım ve doğa turizmi potansiyeli ile de çok önemli olduğunu ve Abhazya'nın kalkınmasına büyük katkı sağlayacağını ifade etti.

Pazartesi, 13 Ekim

Cenevre Görüşmelerinde Bir Tur Daha Sona Erdi Transafkasya Güvenlik ve İstikrarı üzerine BM’in Cenevre’deki binasında sürdürülen Cenevre Görüşmeleri'nin 29. Turu 8 Ekim’de tamamlandı. Abhazya Cumhuriyeti’nden Cenevre Görüşmeleri'ne katılan heyet Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Vekili Viyaçeslav Çirikba, Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı yetkilileri Lasha Avidzba, Tengiz Tarba ve Alyas Ayba'dan oluştu. Görüşmeler daha önceki görüşmelerde olduğu gibi güvenlik ve insani konular olmak üzere olarak iki farklı grup olarak sürdürüldü. Bu turun özelliği, her iki çalışma grubunun öğleden sonra gündeminin tartışma adına birleştirilmesi oldu. Birinci grubun ana çalışmaları, Abhazya ve Güney Osetya’nın Gürcistan ile olan sınırlarındaki güvenliğin sağlanması ve ayrıca taraflar arasındaki güç kullanmama durumunun devam etmesi konularının görüşülmesi olarak sürdürüldü. Birinci grup görüşmelerinde, Viyaçeslav Çirikba, konuyu bir kez daha uluslararası toplum içerisinde Abhazya vatandaşlarına uygulanan ulaşım haklarının engellenmesine getirdi. İtalya’da eğitim görmek isteyen öğrencilere izin verilmemesi, Abhaz gazetecilerin Çek Cumhuriyeti’ne girişinin engellenmesi ve ayrıca AGİT tarafından Polonya’da STK’lar tarafından düzenlenen yıllık konferansa Abhaz Sivil toplum kuruluş temsilcilerinin alınmaması sorunlarını gündeme taşıdı. Rusya ve Güney Osetya temsilcileri de Abhazya tarafının AB ülkelerine girişinin engellenme girişimleri ile ilgili olarak belirtmiş oldukları eleştirileri paylaştıklarını söylediler. Görüşme eş başkanları, Abhaz tarafının belirtmiş oldukla202

EKİM

Bu yıl ikincisi düzenlenen açık hava sanat etkinliğini Abhazya Devlet Üniversitesi, Abhazya Bağımsız Sanatçılar Birliği "Apsny Art" ve Abhazya Ulusal Sanat Galerisi birlikte düzenliyorlar. Etkinlik Cumhurbaşkanı Raul Hacımba'yla, Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası tarafından desteklenirken, Rusya Federasyonu ile bağlı Cumhuriyetler ve Güney Osetya'dan katılan sanatçılarla daha da renkleniyor. (Apsnypress)


EKİM

rı ayrımcı vize uygulaması hakkındaki endişelerinin tartışılmasını kabul ettiler. Bu konunun bir sonraki Cenevre görüşmelerinde sürdürülmesine karar verildi. İkinci grup çalışmasında; Abhaz tarafının acil olarak görüşülmesi önerisinde bulunduğu, çeşitli dönemlere ait Abhazya Cumhuriyeti’nin kültürel miraslarının korunması amacı ile önlem alınması için uluslararası uzmanların katılımı ile bir çalışmanın yapılması konusu gündeme geldi. Abhaz tarafı; farklı zamanlarda Abhazya’dan, Abhaz halkına ait olan çok sayıda tarihsel ve kültürel öneme sahip arkeolojik, paleontolojik ve etnografik eserlerin çalındığını ve bu eserlerin bugün için Tiflis, Zugdidi ve Kutaisi’deki müzelerde sergilendiğini kanıtlayan bir broşür sundu. Bu eserlerin 1992 - 1993 Abhazya - Gürcistan Savaşı sırasında Suhum’da bulunan Abhazya Devlet Müzesi’nden çalındığı vurgulandı. Abhazya tarafı; Lıhnı ve Mokva Manastırları'nın bugünkü konumları, ayrıca Gürcistan askeri güçleri tarafından Ocak - Temmuz 1993 tarihleri arasında bombardımana tabi tutularak hasar gören Bedia Kilisesi'nin durumu hakkında bilgi verdi. Abhazya Heyeti, Abhazya’ya ait olan kültürel mirasların geriye dönmesi, bu kültürel mirasların korunması ve onarımı, Abhazya’daki antik mimari anıtların durumlarının değerlendirilmesi için Cenevre Görüşmeleri çerçevesinde uluslararası uzmanların da katılacağı bir çalışma yapılması çağrısında bulundu. Abhazya ve Güney Osetya tarafları; 29. tur görüşmelerde mültecilerin geriye dönüş konularını gündeme almadı. Cenevre görüşmeleri eşbaşkanları tarafından sürdürülen iki çalışma grubu, var olan farklılıklara rağmen görüşmelerde taraflara eşit davranma formatını koruyarak çalışmalarını sürdürdü. Güney Kafkasya’da Güvenlik ve İstikrarın sağlanması amacı ile sürdürülen görüşmelerin bir sonraki turunun 09 - 12 Aralık 2014 tarihleri arasında yapılması planlandı. (Abhazya Dışişleri Bakanlığı)

Pazartesi, 13 Ekim

Abhazya ve Rusya Arasında İmzalanacak "İttifak ve Entegrasyon Anlaşması" Taslağı Açıklandı Abhazya Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasında bu yıl sonuna kadar imzalanması beklenen ve Abhazya Resmi Ajansı Apsnypress tarafından "İttifak ve Entegrasyon Anlaşması" olarak ifade edilen anlaşmanın taslağı bu akşam saatlerinde yine aynı Ajans tarafından açıklandı. Apsnypress Ajansı'nın bildirdiğine göre söz konusu taslak bugün Abhazya Cumhurbaşkanı Hacımba tarafından Abhazya Meclisi vekilleri ile de paylaşıldı. Abhazya ve Rusya Federasyonu arasındaki ikili ilişkileri derinden etkileyecek "İttifak ve Entegrasyon Anlaşması'nın" önemli noktalarını Apsnypress haberinden özetle siz değerli Altın Post okurları ile paylaşıyoruz. Daha detaylı bilgi için haberin altında verilen link tıklanabilir. 203


204

EKİM

"Abhazya Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Arasında İttifak ve Entegrasyon Anlaşması" (Taslak) Anlaşma taslağının 3. maddesinde iki ülke arasında temel işbirliği, entegrasyon ve ortaklık alanları olarak: - koordineli dış politika, - ortak bir savunma ve güvenlik alanı oluşturulması, - ortak bir ekonomik ve sosyal alanın yaratılması, ortak kültürel ve insani alanın korunması gösteriliyor. Anlaşma taslağının 4. maddesinde iki ülkenin dış politikada koordinasyona gitmesi, Rusya Federasyonu'nun Abhazya'nın diğer devletlerce tanınması, uluslararası organizasyonlara alınması ve uluslararası sözleşmelere taraf olması için destek olması hedefleniyor. Anlaşma taslağının 5. maddesinde Abhazya ve Rusya Federasyonu tarafından ortak Silahlı Kuvvetler kurulması karara bağlanıyor. Anlaşma taslağının 6. maddesine göre Abhazya ve Rusya Federasyonu yek diğerine yapılacak silahlı bir saldırıyı kendisine yapılmış sayacak ve bu tür bir saldırı vuku bulduğunda birbirine askeri destek verecek. Anlaşma taslağının 7. maddesine göre çatışma ve savaş dönemlerinde Abhaz-Rus Ortak Silahlı Kuvvetleri'nin komutanı Rusya Federasyonu’nun yetkili organı tarafından atanacak. Anlaşma taslağının 9. maddesine göre taraflar, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıl içinde Abhaz-Gürcü sınırında ortak savunma ve güvenlik alanı oluşturacaklar ve Abhaz-Rus sınırında güvenlik nedenleri ile tanımlanan sınırlamalar dahilinde geçiş serbestisi sağlayacaklar. Yine taslağın 9. maddesine göre Abhazya ve Rusya, Abhazya sınırlarındaki liman ve havaalanlarında insan, araç, kargo, mal ve hayvan geçişlerini ortaklaşa kontrol edecek bir gümrük mekanizması oluşturacaklar. Anlaşma taslağının 10. maddesine göre organize suç ile diğer tehlikeli suçlar ve aşırılıklarla mücadele etmek için söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en fazla bir yıl içinde Abhazya Cumhuriyeti içinde, İçişleri Koordinasyon Merkezi kurulacak. Anlaşma taslağının 11. maddesi uyarınca aynı zamanda Rus pasaportu olan Abhaz vatandaşları Rusya Federasyonu’nun Abhazya’daki askeri birliklerinde veya ortak askeri kuvvetlerde veya Ortak İçişleri Koordinasyon Merkezi’nde askerlik vazifelerini ifa edebilecekler. Anlaşma taslağının 12. maddesine göre Abhazya Cumhuriyeti işbu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden en fazla 18 ay içinde kendi gümrük mevzuatını Avrasya Ekonomik Birliği ve Rusya Federasyonu gümrük mevzuatı ile uyumlu hale getirecek. Aynı şekilde Abhazya Cumhuriyeti anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra üç yıl içinde bütçe ve vergi mevzuatını Rusya Federasyonu ilgili mevzuatı ile uyumlulaştıracak.


EKİM

Anlaşma taslağının15. maddesi uyarınca Abhazya’daki sağlık, eğitim, bilim, kültür ve sosyal hizmetler alanlarında görevli kamu çalışanlarının ücretleri kademeli olarak Rusya Federasyonu Güney Federal Bölgesi emsal kamu çalışanlarının ücretleri ile eşitlenecek. Bu artışın Rusya tarafından finanse edilmesi ile ilgili olarak üç ay içinde ayrı bir anlaşma imzalanacak. Anlaşma taslağının 16 maddesine göre Abhazya’daki Rus pasaportu sahiplerinin (Abhazya vatandaşlarının önemli bir bölümü Rus pasaportuna sahip, bir kısmı ise değil ç.n) emeklilik garantileri ve gelirleri 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren üç yıl içinde Rusya Federasyonu Güney federal Bölgesi düzeyine çekilecek. Anlaşma taslağının 18. maddesine göre aynı zamanda Rus pasaportu olan Abhaz vatandaşları Rus sağlık sigortasının güvencelerinden anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra üç yıl içinde yararlanmaya başlayacaklar, dilerlerse Rusya Federasyonu’nda ücretsiz sağlık hizmeti alabilecekler. Anlaşma taslağının 22. maddesine göre Abhazya’da faaliyet gösteren her kademedeki eğitim kurumları mevzuatlarını Rusya Federasyonu’nun eğitim ile ilgili mevzuatları ile uyumlulaştıracaklar. (Apsnypress)

Salı, 14 Ekim

Güney Osetya Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini Resmen Tanıdı Bugün Novorossiya Meclis Başkanı Tsarev ile bir araya gelen Güney Osetya Cumhurbaşkanı Tibilov, Güney Osetya'nın Luhansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri'ni resmen tanımasına ilişkin kararnameleri bu sabah imzaladığını bildirdi. Güney Osetya ile bu iki cumhuriyetin kaderlerinin çok benzeştiğini belirten Tibilov, Novorossiya'da savaşan gönüllüleri de kahraman olarak gördüklerini ifade ederek, onlara selam yolladı. Siyasi gözlemciler Abhazya'nın da Güney Osetya'nın ardından Luhansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini resmen tanıyabileceğini bildiriyorlar. (http://voicesevas.ru)

Salı, 14 Ekim

IV. Altın Geyik Dans Yarışması Sohum’da Düzenlendi Abhazya, Rusya ve Türkiye’den çocuk ve gençlerden oluşan dans gruplarının katılımı ile Altın Geyik Dans Yarışması’nın dördüncüsü Sohum’da düzenlendi. Organizasyonu başkent Sohum Şehir İdaresi’nin Kültür İşleri Dairesi yaptı. Yarışmanın ilk gününde modern dans ve halk dansları alanında elemeler yapıldı. Müsabakaya katılan 35 dans topluluğu içinden kazananlar gala konserinde ilan edildi ve ödülleri verildi. 205


Çarşamba, 15 Ekim

Hacımba'dan Bakanlar Kuruluna Atamalar Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba bazı bakanl arın atama kararnamesini imzaladı. Buna göre çeşitli bakanlıklara atanan isimler şöyle: Savunma Bakanı: Mirab Kişmerya, İçişleri Bakanı: Raul Lolua, Tarım Bakanı: Rafik Otırba, Ekonomi Bakanı: Nikolay Açba, Eğitim, Bilim, Spor ve Gençlik Politikası Bakanı: Adgur Kakoba, Kültür ve Tarihi, Kültürel Mirası Koruma Bakanı: Elvira Arsaliyev, Sağlık Bakanı: David Gumba,

Çarşamba, 15 Ekim

Türkiyeli İş Adamları Heyeti Abhazya'da Temaslarına Başladı Türkiye'nin önemli sanayi bölgesi Kocaeli'nden, iş adamı ve üst düzey bürokratlardan oluşan bir heyet, yatırım ve iş birliği imkanlarını görüşmek üzere Abhazya’ya geldiler. Temaslarının ilk gününde Başbakan Beslan Butba ve Ekonomi Bakanı Nikolay Açba tarafından kabul edilen iş adamları ile yapılan toplantıda Başbakan 1. Yardımcısı Şamil 206

EKİM

Altın Geyik Dans yarışması ilk olarak 2003 yılında organize edilmiş ve bu yarışmaya sadece Abhazya’dan dans grupları katılmıştı. Sonraki dönemde Rusya’dan katılımlarla yarışma genişledi. Bu yıl Kartal Belediyesi’nin katkıları ile Agon Dans Topluluğu da yarışmaya katıldı ve böylelikle Türkiye’den ilk katılım gerçekleşmiş oldu. Agon Dans Grubu ile birlikte Türkiye'den gelen heyette Sohum Belediyesi ile kardeş kent olan Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Hüsnü Yeşilyurt, Belediye Meclis Üyesi Mehmet Tirgil ve Yusuf Altay ile Belediye Meclisi Eski Üyesi Tarba Osman Güdü de yer aldılar ve etkinlikten arta kalan zamanlarında Sohum'da bir dizi resmi görüşme gerçekleştirdiler. Sohum Şehir İdaresi’nin Kültür İşleri Dairesi Başkanı Zarema Agumaa Türkiye’den Abhazya’daki bu tür bir yarışmaya katılım olmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Yarışmanın göz dolduran yaratıcı ekiplerinden bir diğeri ise ‚Spor Dans‛ isimli topluluk oldu. Topluluğun sanat direktörü Anna Shchukin genç takımlar için bu tür bir deneyimin paha biçilmez olduğunun altını çiziyor. Abhazya adına katılan gruplar da tüm yeteneklerini sergilediler. Yarışma katılımcıları önemli olanın kazanmak değil böyle bir etkinliğe katılmak ve ülkelerini temsil etmek olduğunu söylüyorlar. Tüm yarışmacı ekipler bugün, yarışmayı kazanabilmek için jüri önünde ellerinden geleni yaptılar, ama Altın Geyik Dans Yarışması’nın Dördüncüsü’nü kimin kazandığı ancak bu akşam belli olacak.


EKİM

Adzınba ile Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Gennadiy Gaguliya da hazır bulundular. Başbakan misafirleri selamlayarak açtığı toplantıda, ‚Abhazya’nın ticaret imkanları geniş ve biz tekliflere açığız‛ mesajını verdi ve bu diyalogun ortak, verimli çalışmaların başlangıcı olmasını umduğunu söyledi. Toplantıda öncelikli olarak Abhazya’nın alt yapı sisteminin yeniden inşaası üzerinde duruldu. Butba, gerekli izin belgeleri olmadığı için havaalanı, deniz limanı gibi büyük inşaat alanların geliştirilmesinin ise henüz mümkün olmadığını söyledi. Atık, geri dönüşüm, tekstil ve endüstriyel uygulamalarla ilgili anlatılanlara büyük ilgi gösteren Beslan Butba, heyette faaliyetleri açısından Abhazya’yı çok cazip bulan işletmeler olduğunu belirtti. Ülke hazinesine yıllık % 20'den fazla gelir getiren, Türkiye'nin en büyük sanayi şehri Kocaeli’den gelen heyetle ilgili olarak Başbakan Butba’ya bilgi aktaran, Abhazya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Gennadiy Gaguliya, Sohum Özgürlük meydanında yanmış halde duran Parlamento binasının onarılması projesi ile ilgili yapılan görüşmeleri aktardı. Türkiye heyeti Başkanı da ilk defa bu kadar kalabalık bir heyetle Abhazya’yı ziyaret ettiklerini belirterek, Başbakan Beslan Butba’ya kendilerini kabul ettiği için teşekkür etti. Daha sonra Ekonomi Bakanlığı’nda devam eden görüşmelerde, Abhazya Ekonomi Bakanı Nikolay Açba da, ileriki dönemde işbirliğinin geliştirilmesi ve bağların güçlendirilmesi temennisinde bulundu. Heyetlerin önümüzdeki birkaç gün içinde, karşılıklı ekonomik ve işbirliği alanlarını belirlemek üzere görüşmelerine devam edecekleri bildirildi. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Çarşamba, 15 Ekim

Şamil Adzınba Abhazya Başbakan Birinci Yardımcısı Oldu Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba Şamil Adzınba'nın Abhazya Başbakan Birinci Yardımcılığı'na atanmasına ilişkin kararnameyi imzaladı. Aynı kararname ile Viktor Khil'çevskiy Enerji, Ulaşım ve Haberleşmeden sorumlu başbakan yardımcılığına, Suren Kerselyan ise Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlikten sorumlu başbakan yardımcılığına atandı.

Çarşamba, 15 Ekim

Sohum'da "Yaşayan Tarih Sergisi" ‚Yaşayan Tarih‛ görgü tanıklarının gözünden Güney Kafkasya’daki etno-politik çatışmaların öyküsünü anlatan bir sergi. Bu proje Sohum’da bulunan ‚Zurab AçbaŞiddetin Olmadığı Bir Dünya‛ adlı bir sivil toplum örgütü tarafından hayata geçirilmiş. Proje temel olarak tarihsel belleğin geçmişin olaylarını nasıl deneyimlediği üzerine kurulmuş ve Alman Berghor Vakfı tarafından finanse edilmiş. Erivan’daki buluşmanın 207


Perşembe, 16 Ekim

Türkiye Cumhuriyet Tarihinin İlk Abazaca Sınıfı Hendek'te Açıldı Hendek Beylice mahallesindeki 8 derslikli ortaokulda Abaza dili sınıfı açıldı. İlk müracatta Beylice-Çukurhan ve Büyükbıçkı mahallelerinde ikamet eden Abhaz ailelerin çocukları Kamil Berke Dağ-Mumammet Berat Dökme-Gökay Yalçın-Ayça AzınErcüment Devrim-Baturalp Başkoç-Semih Akar-Uğur Acar-Kerem Yıldırım-Sude Melike Aydın-Kübra Tok-Edanur Kırlak-Ethem Tunç ve Nurcan Yılmaz'dan oluşan kızlı erkekli 15 kişilik öğrenci grubu seçmeli ders olarak Abaza dilini seçti. Hendek Kafkas Kültür Derneği de seçmeli dersin hayata geçmesine katkı sağladı. Hendek Beylice Ortaokulunda Abazaca dersini 31 yıl görev yapmanın ardından emekli olarak hayatını devam ettiren Abhaz kökenli emekli öğretmen İrfan Okuyucu verecek. Abazaca eğitimi haftada bir gün 2 saat olacak. Abaza dilinin Kril alfabesi ile yazıldığı ve 64 harften oluştuğunu ifade eden İrfan Okuyucu ‚kendi köyümdeki okulumuzda öğrencilerimize ana dilimizi hem konuşma hem de yazı olarak öğretmek görevi bana verildi, çok mutluyum‛ dedi. Dilin yaşamda ve toplum hayatında çok önemli bir yeri olduğuna vurgu yapan emekli öğretmen İrfan Okuyucu ‚ sevgili çocuklar bir dil bir toplumun varolmasıdır bir dilin kaybolması ise bir ulusun yok olması ile eşdeğerdir‛ diyerek ana dillerini yaşatmasının nedeninin bu olduğunu belirtti. Okuyucu, ‚mademki biz Abazayız diyoruz o halde dilimizi yaşatmak zorundayız. Bize bu imkanı veren Cumhuriyetimize, Sakarya Kafkas Kültür Derneği yetkililerine, Hendek İlçe Milli eğitim Müdürlüğüne ve okul müdürümüze velhasıl bu işe vesile olan herkese teşekkürlerimizi ifade ediyoruz.‛ dedi. Hendek Kafkas Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Kamil Şirinel ise öğrencilere yaptığı konuşmasında; ‚bu girişimde emeği bulunan her bir yetkiliye ve arkadaşlarımıza, bizleri desteklemek için buraya gelen öğrenci velilerimize teşekkür ediyorum. İnşallah bu başlangıcımız bu hakkı kazanıp da kullanamayan diğer etnik kökene mensup top208

EKİM

ardından tüm proje katılımcıları Güney Kafkasya’daki çatışma sonrası alanlarda çalışmalara başlamışlar. ‚Zurab Açba-Şiddetin Olmadığı Bir Dünya‛ sivil toplum kuruluşu aktivistleri bu proje bağlamında Abhazya’nın tüm bölgelerinden insanlarla konuşmuş. Bu kurumun sergi salonunda sergilenen posterler savaşla geçen yılların trajedisini birebir yaşayan Abhazya, Güney Osetya, Dağlık Karabağ sakinlerinin anılarının en parlak parçalarını yansıtıyor. Bu projenin hayata geçmesi esnasında Abhazya’da toplam yüz kadar katılımcı ile görüşme yapıldı ki, bunlardan bazıları serginin onur konukları olmuş. Sergiyi ziyaret edenler bu tür etkinliklerin, Anavatanın yaşayan tarihinin, şimdiki ve gelecekteki kuşaklara aktarılması için önemli olduğunu söylüyorlar. Onlara göre özellikle politikacılar savaşın dehşetini yaşayan ama hayatta kalmayı başaranların sesini iyi dinlemeliler. Son olarak aktarmak gerekir ki bu ortak proje çerçevesinde bir konferans tertiplenmesi ve toplanan materyallerin basılması da planlanıyor. (Abhazya Devlet Televizyonu)


EKİM

lumlar için örnek olur. Onlar da bu uygulamadan yararlanırlar. Biz istiyoruz ki anadilimizi yaşatalım, çocuklarımızada öğretelim‛ dedi. Şirinel ayrıca "Her toplum kendi kültürüne sahip çıksın, bizler kendi kültürümüzün milliyetçileriyiz. Eğer bizler üzerimize düşeni yapmaz isek arkadan gelen genç nesil bizleri sorgulayacaktır‛ diyerek katılımcılara teşekkür etti. (bizimhendek.com)

Perşembe, 16 Ekim

Tarım Ürünlerinin Doğru Pazarlanması İçin Yeni Yapılanma Tarım ürünlerinin satışını kolaylaştırmak ve daha fazla kar elde edecek şekilde pazarlamak gerekiyor. Bu amaçla, ‚Abhaz Tarım Hasadı‛ adıyla bir Devlet Üniter Şirketi kuruldu. Açadara köyünün bu seneki mandalina mahsulleri çok lezzetli. Ancak bahçe sahibi Arşavek Margaryan, bu sene bu hasadın nerede, nasıl satılacağı sorununa cevap vermekte zorlanıyor. Çiftçiler her sene birçok sorunla karşılaşıyorlar ve bu sorunları aşmak her geçen yıl biraz daha zorlaşıyor. Üstelik bu sorunlara, bu sene mahsulün az olması da eklendi. Mandalina ağaçları 60. yıllarına doğru kurumaya başlarlar. Açadara köyünde Gublia ailesinin evlerinin yanındaki mandalina bahçesi eski bir bahçe. Eski ağaçların yerini yeni ektikleri ağaçlar almaya, hatta meyveleri ile sevindirmeye başlamış. Lyudmila Gublia, mandalinadan elde ettikleri gelirin ailesinin ana gelir kaynağı olmadığını, fakat her yıl mahsulün satılmasıyla aile bütçesine büyük katkı sağladıklarını söylüyor. Tesadüfen bir alıcının çıka gelip mahsulü almasını beklerken ağaçlar genellikle ilk donu yiyor, meyveler bozuluyor ve onca emek çöpe gidiyor. Kendi mahsullerini kendileri pazarlamak isteyen çiftçiler ise ya yerli pazarda kıyasıya pazarlık ederek anlaştıkları fiyat üzerinden ya da Abhaz-Rus sınırında daha yüksek bir fiyata satmaya çalışıyorlar. Burada da çiftçiler tarım ürünleri üzerindeki mecburi vergileri ödemek zorundalar. Abhazya’nın tarım ürünleri ithalatçısı olarak Rusya pazarında lider bir konuma sahip olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ülke yönetimi bu konudaki iyileştirme çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Başbakan Beslan Butba, ‚Abhaz Tarım Hasadı‛ isimli Devlet Üniter Şirketinin kurulması için gerekli talimatları verdi. Tarım Bakanı da kuruluşun amacı ve çalışmaları hakkında detaylı bilgi aktardı. Gulripş köyünde 2.500 ton kapasiteye sahip ve modern standartlara göre donatılmış bir meyve ve sebze deposu var. Meyve koruma bölümüne 240 tona kadar mahsul konulabiliyor, tüm meyve ve sebzeler için en uygun ısı derecesi ayarlanabiliyor. Yeni düzenlemeyle, burada depolanacak mahsuller ülkenin tüm bölge ve köylerinden alınacak. İsteyen her çiftçi toplama noktalarına gelerek mahsulünü verebilecek. Ardından, kendilerine verilen çek ile herhangi bir tasarruf bankasından mahsullerinin bedelini tahsil edebilecekler.

209


Perşembe, 16 Ekim

Rusya'dan İmzalanması Planlanan Yeni Abhaz-Rus Anlaşmasına İlişkin Önemli Açıklama Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Aleksander Lukaşeviç tarafından Abhazya ve Rusya arasında imzalanması planlanan yeni devletlerarası anlaşmaya dair yapılan açıklamada gerek post-sovyet coğrafyada gerekse de tüm dünyada entegrasyon eğilimlerinin güçlendiği bir dönemde, hiç kimsenin Abhazya ve Rusya'yı kendi aralarındaki ilişkiyi yenilemek noktasında engelleme imkanı olmadığı ifade edildi. Rus sözcü, Gürcistan tarafının iddialarının aksine bu anlaşmanın imzalanması olasılığının ne Gürcistan-Rusya ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecine ne de sürmekte olan Cenevre Görüşmeleri'ne bir tehdit içermediğini söyledi. Lukaşeviç ayrıca "Rusya'nın önerdiği anlaşma taslağına dair Abhazya'da sürmekte olan açık ve hararetli tartışmanın iki ülkenin menfaatlerini karşılayacak bir belgenin ortaya çıkmasına katkı koyacağından hiç şüphem yok" dedi. (http://en.itar-tass.com)

Cuma, 17 Ekim

Viyaçeslav Çirikba Abhazya Dışişleri Bakanı Olarak Yeniden Atandı Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, Abhazya Dışişleri Bakanı olarak bu görevi vekaleten sürdürmekte olan Viyaçeslav Çirikba'yı asaleten aynı göreve atayan kararnameyi onayladı.

210

EKİM

Tarım Bakanlığı bütün bu kolaylıkların yanı sıra, ürüne verecekleri fiyatın da pazarda verilenin üzerinde olacağını vurguluyor. Kimyasal gübre ve tarım ilaçları alanındaki sorunlar da çiftçiler için öncelikli sırada. Üniter Şirketin Genel Başkanı Stanislav Anua konuyla ilgili olarak, kimyasal gübre ve tarım ilaçlarında hem kalite hem de uygun fiyat garantisi verdiklerini belirterek, ürün toplama noktalarında bitkilerin tedavisi ve gübrelenmesi için çiftçilerin ihtiyaç duyabileceği her malzemenin uygun fiyata satılacağını söyledi. Abhazya Tarım Bakanlığı, bu yeniliklerle hızlı bir şekilde narenciye sezonuna hazırlanırken, ağaçlardaki sarı meyveler sonbaharın yumuşak güneşi ile parlak turuncu bir renk almaya başladı. Kasım ayının başlarında meyveler toplanmaya başlayacak. ‚Abhaz Tarım Hasadı‛ üniter şirketinin çiftçilerin karşılaştıkları tüm sorunları çözmeyi başarıp başaramayacağını ise önümüzdeki günler gösterecek. (Abhazya Devlet Televizyonu)


EKİM

Cuma, 17 Ekim

Zorlu Ameliyat Pkin'in Gözlerini Işıkla Buluşturdu Daut Pkin bugün taburcu olacak. İlk ameliyat başarılı geçti. Diğer gözündeki konjenital katarakt ameliyatı ise bu yıl sonunda yapılacak. Hastaneler genellikle Pazartesi günlerini sakin geçirmekte, çünkü hastalar genelde hafta sonuna rastlayan günlerde taburcu olmayı tercih ediyor. Fakat tıp ne kadar ilerlese de bazı rahatsızlıklarda hala yatarak tedavi gerekmekte. Ama önemli olan tedavi ve ameliyatlara girecek kaliteli tıp uzmanlarına sahip olmamız. Başkent hastanesi Başhekimi, hastanede en iyi uzmanların görev yaptığını, hatta yakın zamanda kadroya Suriyeli iki cerrahın da daha katıldığını söylüyor. Alınan bilgiye göre hastanedeki tek sorun günümüz teknolojisiyle geliştirilen ekipmanlara sahip olamamak. Diğer yandan hastane uzun zamandır yeniden onarılmaya ihtiyaç duyuyor. Hatta bir ara geçici bir bina yapılarak, ana bina onarılana kadar hastalarla orada ilgilenilmesi, onarımdan sonra iki binanın da aktif olarak kurulması fikri önerilmişti. Abhazya‘da oftalmolojik desteğe ihtiyaç duyanların sayısı maalesef hiç de az değil. Dul bir kadın olarak çok çocuklu ailesini geçindirmeye çalışan Gunda Blabb, genetik oftalmoloji göz hastalığı olan 18 yaşındaki oğlu Daut Pkin için neden daha önce doktorlara başvurmamıştı? Herkesin bildiğini saklamaya ne gerek var? Sözde ücretsiz sağlık hizmeti hakkı var, ama gerçekte bir ameliyat için ödenen ücretlerin hiç de az olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Devletin katarakt tedavisi programı sayesinde, genç Daut Pkin’in ameliyatı tamamen ücretsiz gerçekleştirildi. Hastalığın yaygınlığını göz önünde bulundururarak, bu imkanlardan tüm hastaların faydalanmasını arzu ediyoruz. Genetik oftalmoloji ile ilgili bir çok detay tıbben hala aydınlatılabilmiş değil, ancak bugün için doktorlar genç Daut Pkin’e görme imkanını sağlayabildikleri için çok mutlular ve Aralık ayında diğer gözünün ameliyatı için onu tekrar bekliyorlar. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 17 Ekim

Bazı Bakanlıklara Atamalar Yapıldı Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Raul Hacimba yeni kabineyi kurma çalışmalarına devam ediyor. Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Acil Durumlar Bakanlıklarıyla ilgili imzalanan kararnameye göre yeni bakanlarımızın isimleri şöyle: Maliye Bakanı - Amr Andriivna Kvarandziya, Adalet Bakanı - Marina Shalvovna Piliya, Acil Durumlar Bakanı - Lev KonstantiNovych Kvitsinia. (Apsnypress)

211


EKİM

Cuma, 17 Ekim

Huhut Bgajba'nın 100. Yılı Anısına Konferans Düzenlendi Abhazya’nın başkenti Suhum’da, Abhazya Bilimler Akademisi Filoloji Bilimleri Doktoru, Devlet Dmitriy Gulia Ödülü sahibi Huhut SolomoNovyç Bğajba’nın doğumunun 100. yılına ithaf edilen uluslararası bilim konferansının açılışı yapıldı. Konferansa katılan Abhazya, Adigey, Moskova, Krasnodar, Çeçenistan, KabardeyBalkar, Karaçay-Çerkessk ve Türkiye'deki yükseköğretim ve araştırma kurumlarının önde gelen temsilcileri, Abhaz akademisyen ve devlet adamı, Abhazya’nın ilk Devlet Başkanı Vladislav Ardzınba’nın anıtına çiçek bıraktılar. Konferans katılımcıları daha sonra Sohum Şeref Parkı’na giderek Abhazya Kurtuluş Savaşı şehitlerinin anıtında saygı duruşunda bulundular. Akademisyen Huhut Bğajba’nın 100.yılına ithaf edilen konferansın açılışını Abhazya Dmitriy Gulia İnsani Bilimler Akademisi Müdürü Vasiliy Avidzba yaptı. Konferansta yapılan sunumların ortak vurgusu Bğajba’nın bizlere bıraktığı en büyük mirasın, engin bilimsel ve pedagojik çalışmaları olduğuydu. Huhut Bğajba’nın bilim ve sanat hayatı 1993 yılında yayınlanan ‚Modern Abhaz edebiyatının kısa bir özeti‛ adlı çalışması ile başladı. Akademisyen, Bzıp lehçesi üzerinde yaptığı çalışmaları ile Abhaz dil bilimine önemli bir katkı sağlamıştı. Lili Hagba yaptığı sunumda, Bğajba’nın Abhaz-Adıge dil kültürünün araştırılması konusunda önemli çalışmaları olduğunu belirterek, ayrıca Dmitriy Gulia başta olmak üzere birçok yazar ve şairin otobiyografileri ile sanat hayatlarının bilimsel olarak aydınlatılmasında yaptığı çalışmaların da paha biçilemez olduğunu söyledi. Konferansta sunum yapanlar arasında ayrıca Enstitünün Rus edebiyatı klasikleri, Dünya Edebiyatı ve Tarih bölümü başkanı Marina Şerbakova, Bilim akademisi Akademisyeni Şota Salakaya, diaspora edebiyatı ve etnoloji uzmanı Dijin Çurey ile Abhazya Dmitriy Gulia İnsani Bilimler Akademisi Müdürü Vasiliy Avidzba da vardı. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cumartesi, 18 Ekim

ILO'nun Haftada 4 İşgünü Önerisine Abhazya'dan Yanıt Uluslararası Çalışma Örgütü ILO, beş günlük işgününden daha etkili olduğu için dört günlük iş günü sistemine geçilmesini öneriyor. ILO uzmanları, bu sistemin daha çok iş alanı sağlayacağını iddia ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, bu sistemi kendi üyesi olan ülkelere öneriyor. Abhazya ILO’nun üyesi olmasa da, öneri bizim de dikkatimizi çekmeyi başardı.

212


EKİM

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün önerisi olan bu sisteme göre bir haftada iki gün yerine üç gün tatil olacak. Örgütü’nü çalışma saatleri uzmanı Jon Messenger, bu yeniliğe geçilmesinin gerekçesi olarak öne çıkan birkaç nedeni şöyle sıralıyor: İlk olarak, fazla çalışmak bazı sağlık sorunlarını da beraber getiriyor. Bunun dışında, insan ne kadar az çalışırsa verimi de o kadar artıyor. Üçüncü olarak ise, iş günlerinin düşürülmesi ile ekolojiye katkıda bulunulacak, örneğin, insanlar o gün işe gitmediği için elektrik, su, iletişim vb. kaynakların harcamaları düşecek. Çalışma saatleri uzmanı Jon Messenger, bu yeniliğe geçilmesi için bunların dışında diğer gerekçelerden de bahsediyor ve iş saatlerinin kısaltılması ile yeni iş alanlarının açılacağını düşünüyor. Messenger aynı zamanda hafta sonlarının artmasının insanları daha mutlu edeceğinden ve verimliliğin artacağından emin olduğunu söylüyor. Abhazya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Olga Koltukova, konuyla ilgili olarak, önümüzdeki yıl çalışma sistemi planında bir değişiklik olmadığını, çalışma sisteminin eskisi gibi devam edeceğini belirtti. Parlamento bütçe, kredi kurumları, vergi ve finans komitesi Başkanı Georgiy Agrba da ILO uzmanı ile aynı fikirde değil. Milletvekili Agrba, bunun nedenini kısa ve basit bir cevapla açıklıyor ve ‚Ne kadar az çalışırsan o kadar az kazanırsın, bunun insanları mutlu edeceğinden şüpheliyim‛, diyor. Abhazya Devlet Televizyonu’nun başkent Sohum sokaklarında gerçekleştirdiği halk röportajında da, ülke insanımızın Avrupalı uzmanlarla aynı fikirde olmadığı görülüyor. Sebep olarak verilen cevaplarda maaşların düşme olasılığı ve haftanın beş günü çalışmaya alışılmış olması dikkat çekici. Bu sistemin Rusya’da da geniş çaplı tartışmalara konu olduğu, fakat bunun için henüz erken olduğunun düşünüldüğü biliniyor. Başbakan Yardımcısı Olga Golodets, ‚Rusya bugün 4 günlük bir çalışma sistemine geçmeyi göze alamaz‛, diyerek tartışacak bir şey olmadığını söylüyor. (Abhazya Devlet Televizyonu-Kategori Haberler)

Cumartesi, 18 Ekim

Elektrik Kesintileri Bu Kış da Devam Edecek Başbakan Yardımcısı, Enerji, Ulaşım ve İletişim Bakanı Viktor Hilçevskiy Abhazya Hidroelektrik Santrali’ni ziyaret etti ve devlet şirketi ‚Çernomorenergo‛ personeliyle burada bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda hazır bulunan Bölge Elektrik İstasyonlarının Başkanları, bu sene elektrik kesintilerinin kaçınılmaz olduğunu dile getirdiler. Kafkasya’nın en büyük hidroelektrik istasyonu olan – İngur Hidroelektrik İstasyonu – Abhazya için tek elektrik ve ısı kaynağı. Viktor Hilçevskiy, yerin yaklaşık 120 metre altında olan hidroelektrik istasyonu ünitelerinde de incelemelerde bulundu. ‚Çernomorenergo‛ Başkanı Rezo Zantariya ve İngur Hidroelektrik İstasyonu Müdürü Levan 213


Pazar, 19 Ekim

Abhaz Motosikletçilerin Büyük Başarısı Enduro bir motosiklet sporu disiplini. Enduro sporunda başarı hıza değil, motosikletin ve sürücünün dayanıklığına ve güvenilirliğine bağlıdır. Yarışmalar değişik yol yüzeyleri üzerinde ve kırsal arazide gerçekleştiriliyor. Bu kez organizatörler Abhazya'nın başkenti Sohum'a bağlı Dzıguta köyünü seçtiler. Yarışmanın final etabına Kuzey Osetya dahil olmak üzere Rusya'nın değişik yerlerinden atletlerin yanı sıra dört de Abhazyalı motosikletçi kaldı. Sivastopol'den Viyaçeslav Slobodyanskiy başlamaya hazır. Bunun için motosikletine yakıt ikmali ve teknik bakım yaptı. Yine de Viyaçeslav'ın başlamadan önce, silerek temizlediği fren balatalarını değiştirmek için biraz daha vakite ihtiyacı var. Herşey bir kaç dakika içinde olup bitmeli. Bu yarışın kuralı bu. Katpostal gibi manzarası olan bir dağ köyü Dzıguta. Bu köy şampiyona katılımcılarının hem başlangıç, hem de bitiş noktası. Motosikletçiler kimileri doğal kimileri insan yapımı zorlu engellerle dolu otuz kilometrelik bir etap boyunca motorlarını sürmek durumundalar. Fakat bu sporun tutkunlarına göre bir parkur ne kadar zorlu olursa o kadar ilgi çekici oluyor. Bu yıl yarışmaya katılan sporcu sayısı altmışı geçmiş. Sohum'dan Alfred Gvindciya Sovyetler zamanından eski bir motosiklet üstadı. İlerleyen yaşı artık ona bu tür yarışmalara katılma imkânı vermese de, heyecan ihtiyacı ve hız tutkusu onu hala çağırmaya devam ediyor. Kendisi sabahtan beri, daha yarıştan saatler öncesinden beri burada bekliyor. 214

EKİM

Meboniya, Bakan’a santralin teknik kapasitesi ve tam kapasite ile çalışabilmesini engelleyen problemler hakkında bilgi verdiler. Zantariya ve Meboniya, istasyonun kış döneminde kapasitesinin son sınırlarında çalıştığını, bu şekilde uzun süre devam edemeyeceğini belirttiler. Rezo Zantaria önümüzdeki kış için elektrik tesislerinin hazırlıkları hakkında Başbakan Yardımcısını bilgilendirdi. Toplantıda aynı zamanda bu sektörün en büyük problemi olan – kullanılan elektrik enerjisinin bedelinin tahsil edilmesi konusu da ele alındı. Devlet Hidroelektrik İstasyonu başkanları Viktor Hilçevskiy’e şu anki durum hakkında bilgi vererek, vatandaşlar sistematik olarak borçlarını ödemedikleri için materyal alacak meblağın toplanamadığını ve onarım çalışmaları yürütülemediğini anlattılar. Sonuç şu ki; elde olan imkânlarla yapılan onarımlarla, elektrik tesisleri kışa hazır hale getirilemedi. Bu, uzun yıllardır kapasitesinin son sınırlarında çalışan İngur Devlet Hidroelektrik İstasyonunun en büyük problemi. Personel konusunun da ele alındığı toplantıda Başbakan Yardımcısı Hilçevskiy, hükümet yönetiminin ‚Çernomorenergo‛ Başkanlığı görevine, bu sektörde büyük deneyime sahip Ruslan Kvarçiya’yı atadığını da bildirdi. (Abhazya Devlet Televizyonu)


EKİM

Bu yarışma Abhazya'da ilk kez geçen yıl Oçamçira'nın Guada köyünde yapılmıştı. Motosikletçiler bu rotayı değişik, zorlu ve tehlikeli bir etap olarak hatırlıyorlar. İşin aslı bu bir enduro yarışçısının tam da ihtiyacı olan bir şey. Abhazya'da yapılan bu şampiyonada kazanan Abhazya Enduro Motosiklet Federasyonu takımı olurken ikinciliği Rusya'nın Vorenezh şehrinden gelen ekip aldı. Üçüncülük ise Kuzey Osetya'ya gitti. Rusya'daki şampiyonayı ise Moskova Kulübü "Motogon RU" kazanmış ikinciliği ise yne Vorenezh takımı almıştı. Abhaz motorcular ise üçüncülükle yetinmişlerdi. Bu arada belirtmeliyiz ki Motosiklet Abhaz İçişleri Bakanı Raul Loula'nın da favori sporu. Kendisi bu müsabakada tüm engelleri aşarak ve motorunu 30 km sürerek izleyenlerin takdirini kazanmayı bildi. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Pazar, 19 Ekim

Abhazyalılar Yeni Hükümetten Neler Bekliyor? Abhazya'da yeni hükümetin kuruluşu neredeyse tamamlandı. Ayrıca şehir ve ilçe idarelerinin yeni başkanları da atandı. Süreç bu şekilde tamamlanmış olmasına karşın, Abhazya'da toplumun ve sosyal ağların en popüler konusunu hala atamalar hakkında yürütülen tartışmalar oluşturuyor. Biz de bu nedenle Abhazya'nın sakinlerine ve ziyaretçilerine "Geçtiğimiz günlerde Abhazya'nın yeni hükümeti neredeyse tamamen belli oldu. Paralel olarak yerel idarelerin yöneticileri de yenilendi. Abhazya'nın bu yeni liderliğinden ne bekliyorsunuz?" diye sorduk. Başkent Sohum sokaklarında bu soruyu yönelttiğimiz insanların birçoğu elbette yeni yönetimin ülkenin gidişatını daha iyiye götürecek bir değişime imza atması umudu içindeler. Halkın iç politikaya dair beklentileri yüksek, herşeyin ülkeyi daha parlak bir geleceğe taşıyacak şekilde değişmesi gerektiğine inanılıyor. Sorularımıza yanıt veren bazı katılımcılar yeni yöneticilerin çalışmalarından beklentilerini, toplumun konsolidasyonu ve Rusya ile Abhazya'nın daha da yakınlaşması olarak ifade ediyorlar. Aynı soruya yanıt veren meslektaşımız Nujnaya Gazetesi genel yayın yönetmeni Isis Çaniya ise ülkede bir kadro sorunu olduğuna inanıyor ve insanların beklentilerini yüksek tutmamaları gerektiğini düşünüyor. Buna karşın Çaniya yeni atananların eski kadrolardan daha kötü olmadığını söylüyor. Kendisi diğer birçokları gibi yeni hükümetin icraatları hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için "geleneksel" bir süre olan 100 günün geçmesini bekleyeceğini ifade ediyor. (Abhazya Devlet Televizyonu)

215


Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Gabniya : "Kapalı Kapılar Ardında Karar Alınmaması Önemli" Abhazya Genç Diplomatlar Konseyi, 13 Ekim tarihinde Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nda; Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Vitaly Gabniya ve Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı Astamur Taniya'nın da katılımıyla RusAbhaz ilişkilerinin geleceği üzerine bir tartışma gerçekleştirdi. Toplantı süresince Rus-Abhaz entegrasyonunun yeni düzeyine dair parametreler, özellikle de; bu yıl sonundan önce imzalanması planlanan ittifak ve entegrasyon anlaşması konusunda eklenebilecek fikir ve öneriler ayrıntılı bir biçimde tartışıldı. Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcısı V. Gabniya, 13 Ekim tarihinde; Cumhurbaşkanı Raul Hacimba'nın Millet Meclisi, Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu Milletvekillleri'ne ittifak ve entegrasyon anlaşmasına dair bir taslak metnini sunduğunu kaydetti. Gabniya; "Üzerinde değişiklik yapılmadan, Rusya Federasyonu tarafından verilmiş olduğu haliyle, genel bir tartışma yapma için metni sunacağız. Topluma bununla ilgili bilgi verdikten sonra, konu hakında daha detaylı konuşmak mümkün olacak. Proje temel olarak işbirliği yollarını içermektedir. Belirli konuların açıklığa kavuşması gerekmektedir." şeklinde konuştu. V. Gabnia "kapalı kararların olmamasının" önemli olduğu yönünde düşüncesini belirtti. Genç Diplomatlar Konseyi'nin, nihai anlaşma metnine dâhil edilebilecek fikir ve önerilerini dinlemek istediğini açıkladı. Abhazya Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı A. Taniya yeni anlaşma konusuna değinerek; "Rusya ile ilişkimizde aynı vizyona sahibiz. Eşit bir ilişki söz konusu. Daha önce imzalanmış anlaşmaların yürülükten kaldırılmasından söz etmiyoruz. Ayrıca yeni anlaşma 2008 yılında imzalanan Rus-Abhaz Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşmasına dayalı olacaktır. Bugün, işbirliğimize yeni bir ivme kazandıracaktır." şeklinde konuştu. A. Taniya, Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nın Rus-Abhaz ilişkilerinin güçlendirilmesi ve derinleştirilmesi konusundaki önemli rolünü de vurguladı. Genç Diplomatlar Konseyi üyeleri onur konuklarına Rus-Abhaz ilişkilerinin hemen hemen tüm düzeylerine değinerek çeşitli sorular yönelttiler. Sorular; Rusya ve Abhazya arasında ortak bir savunma alanı oluşturulması, egemenliği sağlamak için gerekli ekonomik kalkınma ve mali yardım, entegrasyon sürecinde ulusal kimlik, Rus-Abhaz sınırında vatandaşlık, eğitim, sağlık ve sosyal gelişme işleyişlerinin kolaylaştırılması beklentilerine dair oldu. Toplantı sonunda Abhazya Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Irakli Hintba, misafirlere teşekkür ederek, "Toplantımız; Abhazya yönetiminin ulusal önemi olan konuları tartışmaya; özellikle, Rusya ve Abhazya arasındaki ittifak ve entegrasyon anlaşmasının açık ve dürüst bir rejim içerisinde imzalanmasına hazır olduğu anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım, bu ve diğer Rus-Abhaz gündemine dair alanlarda, yapıcı, verimli ve profesyonel çalışma için bir anahtardır" dedi (Abhazya Dışişleri Bakanlığı)

216

EKİM

Pazar, 19 Ekim


EKİM

Pazartesi, 20 Ekim

Abhazya'da Aileler Bazında Aylık Gelir Hesaplaması Rusya Federasyonu Hükümeti'ne bağlı Ekonomi Üniversitesi'nin Sosyoloji Bölümü tarafından yapılan bir araştırma ile Abhaz ailelerinde hanede yaşayan her bir kişi başına düşen gelire göre, ülkedeki aile gelirinin aylık planda nasıl bir dağılım gösterdiği hesaplandı. Buna göre kişi başına düşen aylık gelirin nüfusa göre dağılımı şöyle şekillendi: 5-10 bin Ruble (275-550 TL) 31% 10-20 bin Ruble (550-1100 TL) 38% 20-30 bin Ruble (1100-1650 TL) 8% 30-40 bin Ruble ( 1650-2200 TL) 3% 40 bin Ruble ve üzeri (2200 TL ve üzeri) 2% Söz konusu araştırmaya göre Abhazya'da kişi başına ortalama aylık gelir ise 14bin Ruble (765 TL) olarak çıktı. (Apsnypress)

Salı, 21 Ekim

Sohum'daki Okullarda Abhazca Haftası Sohum'daki okullarda 20-24 Ekim tarihleri arasında anadil haftası düzenlendi. Bu çerçevede okullardaki tüm dersler Abhaz dili ile ilgili etkinliklere ayrıldı. Anadil haftasında Abhazca öğretmenleri dışardan katılımlara da açık dersler düzenlediler, bu derslerde çeşitli dil oyunları tertiplenirken, öğrenciler Abhaz şair ve edebiyatçıları ile Abhaz folklorü üzerine sunumlar yaptılar. Sohum'daki okullardaki Abhazca etkinlikleri önümüzdeki Cuma'ya kadar devam edecek ve yıl içinde başka bölgelerdeki okullarda da tekrarlanacak.

Salı, 21 Ekim

Abhazya'dan Savaş Gazisi Alper Kobaş'a "Onur Madalyası" Abhazya Bağımsızlık Savaşı’na katılan Leon Madalyası sahibi Alper Kobaş’a, Abhazya Zaferinin 21. yılı anısına bir madalya gönderildi. 1992-1993 yıllarında Abhazya Bağımsızlık Savaşı’na Sakarya’dan bizzat katılarak, Abhazya’nın bağımsızlık yolunda büyük başarı gösteren Leon Madalyası sahibi Alper Kobaş’a, Abhazya Zaferinin 21. yılı anısına, Abhazya Devleti Savunma Bakanlığı tarafından onur madalyası gönderildi. 217


Çarşamba, 22 Ekim

Hacımba'dan Çok Önemli "Ulusa Sesleniş" Abhaz kamuoyunda Rusya Federasyonu ile imzalanması hedeflenen "İttifak ve Entegrasyon Anlaşması" için Rus tarafının önerdiği taslak metin üzerinde süren tartışmalarda uslupların kaygı verici düzeyde sertleşmesi nedeni ile Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba akşam saatlerinde bir "Ulusa Sesleniş" mesajı yayınladı. Bu çok önemli mesajın tam metnini, siz değerli Altınpost okurları için editörlerimizden Anıt Baba (Papba) tercüme etti. Değerli Yurttaşlar! Bildiğiniz üzere Abhazya liderliği Rusya tarafından sunulan İttifak ve Entegrasyon Anlaşması taslağı üzerinde kamuoyunda geniş bir tartışma açılmasına ön ayak oldu. Bunun böyle yapılmasının nedeni iç ve dış politika başlıklarının açıkça tartışılması ilkesine halel gelmemesinin istenmesiydi. Parlamentonun, toplum temsilcilerinin ve uzmanların somut öneriler getireceğini samimiyetle umuyorum. (Konu ile ilgili) gerekli bilgilendirme tarafımca ve yürütme makamlarınca yapılmıştır. Bu ortak çalışmanın neticesinde inanıyorum ki, dengeli bir taslak oluşturacağız ve Rus partnerlerimizle görüşmelerde bulunmak için yürütme ile yasama organlarımızın temsilcilerinden oluşan bir delegasyonu teşkil edeceğiz. Rus tarafının taslağının hükümlerinde yer alan değişik projelere dair görüşlerimi ifade etmek isterim. (Öncelikle belirtmeliyim ki) kimse bize belli bir konumu empoze etmiyor. Tüm herşey gelecekteki müzakerelere bağlıdır. Bu iki dost ülke arasında tam olarak olması gereken normal bir işleyiştir. Öyle ise durum sanki Abhazya'nın önüne ödemesi gereken bir hesap konulmuş ya da (Abhazya'ya) bir ultimatom verilmiş gibi sunulmamalıdır. Rus tarafı dostane bir diyalog başlatmıştır ve aynı tavrı bizden de beklemektedir. Bu tür müzakereler sakin bir çalışma atmosferine ihtiyaç duyar. Böylesi tüm halkın çıkarına uygundur (ama anlaşılıyor ki) bazı politik grupların çıkarlarına uymamaktadır. Ben asılsız suçlamaları kabul etmiyorum. Abhaz liderliği ülkenin ve halkın çıkarları için çalışıyor. Biz kamuoyunun ortak görüşlerine dayanarak ortaya çıkan sorunları aş218

EKİM

Abhazya Devleti Savunma Bakanlığı tarafından Abhazya Zaferinin 21. yılı anısına düzenlenen, 1992-1993 yıllarında Abhazya Bağımsızlık Savaşına Türkiye'den katılan şehit olanların ailelerine ve gazilere onur madalyası gönderildi. Kocaali Selahiye Köyü’nde düzenlenen törende, Abhazya Devleti Savunma Bakanlığı tarafından Sakaryalı Gazi Alper Kobaş’a (Bganba), gönderilen madalya, Sakarya Abhaz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oral Kobaş tarafından teslim edildi. Aynı zamanda Leon Madalyası sahibi de olan Alper Kobaş, kendisine gönderilen bu madalyadan dolayı o günleri tekrar yaşadığını ifade ederek, Abhazya Cumhuriyetine teşekkür etti ve yeni Cumhurbaşkanı Raul Hacımba’ya da hayırlı olsun dileklerinde bulundu. (sakaryahalk.com)


EKİM

manın yollarını arıyoruz. Bu nedenle tüm politik güçleri saldırgan söylemleri terk edip, bu konuyu ve devletin inşası için gerekli olan diğer tüm konuları görüşmek için ihtiyaç duyulan istikrar ortamını oluşturmayı teminen, karşılıklı hoşgürü ve işbirliğine davet ediyorum. Abhazya'nın Rusya'dan başka müttefiki bulunmamaktadır ve bizim de (Rusya ile) işbirliğimizi çeşitli alanlarda daha da genişletmek ve derinleştirmek düşüncesini itibarsızlaştırmaya hakkımız yoktur. Bu işbirliğini Anayasal temellerimize uygun bir biçimde ve Abhazya'nın egemenliğine halel getirmeden yürütüteceğimizin altını çizmek isterim. Bu yaklaşım (anayasaya uygunluk ve egemenliğe saygı) üzerinde çalıştığımız Anlaşma hakkında bizim bakışımızı belirleyecektir. Söz konusu (yeni) Anlaşma, 2008 Anlaşmasının yerini almak veya onu iptal etmek üzere tasarlanmamıştır. Tersine onun üzerinde yükselecektir. Ortak bir savunma çemberinin oluşturulması, Gürcistan'la olan sınırdaki korumanın güçlendirilmesi, Abhaz-Rus sınırında insanlar ile malların serbest hareketi için koşulların yaratılması, gümrük prosedürlerinin hafifletilmesi hep bizim çıkarımızadır. Bu tüm ülkelere yayılan modern bir eğilimdir zira globalleşme ve büyüyen uluslararası riskler bağlamında düşünüldüğünde, tek başına kalarak ulusal çıkarların sağlanabilmesi güncel olarak mümkün değildir. Bu eğilimlerin reddi ekonomimizin büyümesinin ve hakımızın birçok sorununun aşılmasının önünde engeller oluşmasına neden olacaktır. Ayrıca bu (tür bir reddiyeci tutum) halkımızın uzun vadeli çıkarları ile uyuşmayacak şekilde, Abhaz-Rus ilişkilerine tamiri mümkün olmayan zararlar verecektir. Bir yandan egemenliğimizle ilgili hiçbir endişeye mahal verilmesine müsade etmeyecek, öte yandan Rusya ile stratejik işbirliğimize yeni bir ivme kazandıracak şekilde bu anlaşmayı çok incelikli bir üslupla kaleme alma şansına sahibiz. Hem parlamentoyu, hem uzmanlar topluluğunu hem de değişik politik grupların temsilcilerini işbu durumları göz önüne alarak önerilerini formüle etmeye davet ediyorum. Bu konu toplumumuzu bölmek yerine birleştirmeli. Yapıcı bir diyalog ve sorunların barışçı çözümü için her türlü olanağa sahibiz. Benim ve Abhaz liderliğinin tam olarak istediğimiz de bu yaklaşımdır. Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba 22 Ekim 2014. (Apsnypress)

Çarşamba, 22 Ekim

Abhazya Bağımsız Sendikalar Birliği Rusya'nın Anlaşma Taslağını Eleştirdi Abhazya Bağımsız Sendikalar Birliği yaptığı bir açıklama ile Abhazya ve Rusya arasında imzalanması hedeflenen İttifak ve Entegrasyon Anlaşması için Rusya tarafından önerilen taslak metin hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sendikalar Birliği'nin, ka219


Cuma, 24 Ekim

Apsnypress'te Yeni Atama ve Toplu İstifa Abhazya'nın resmi haber ajansı Apsnypress'in başına Renata Çagava atandı. Konu ile ilgili kararname Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba tarafından imzalandı. Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba'nın Abhazya Devlet Resmi Haber Ajansı Apsnypress'in başına Manana Gurguliya'nın yerine Renata Çagava'yı atamasının ardından tüm ajans çalışanları topluca istifa ettiler. Ajans çalışanları seçimlerden önce kamuda yapılacak atamalarda liyakatin esas alınacağı yönünde verilen sözün yeni yönetimce tutulmadığını bu nedenle istifa ettiklerini bildirdiler. Toplu istifa nedeni ile Apsnypress'te haber akışı durdu.

Cumartesi, 25 Ekim

Tanınmış İşadamı Tayfun Ardzınba Tkuarçal'dan Milletvekili Adayı Abhazya Cumhuriyeti Tkuarcal 30. Nolu Seçim Bölgesi’nde yapılacak olan erken milletvekili seçimi için Abhazya'nın tanınmış işadamlarından Tayfun Ardzınba Abhazya Merkez Seçim Kuruluna başvuruda bulundu. Raul Hadjimba’nın Devlet Başkanı olarak seçilmesi sonrasında Abhazya Merkez Seçim Kurulu tarafından Tkuarcal 30 No.lu seçim bölgesinde 7 Aralık 2014 de milletvekili seçimi yapılacak. Milletvekili seçimi için adaylık başvuruları 6 Kasım 2014 tarihine kadar sürecek. Uzun yıllardır Tkuarçal Kömür Madenleri'nin işletmeciliğini yapan Tayfun Ardzınba'nın adaylığı özellikle Abhazya'da yaşayan Türkiye kökenli repatriantlar arasında olumlu yankı yaptı. Bilindiği üzere uzun bir süredir Türkiyeli repatriantların sorunlarını Abhazya meclisine taşıyacak repatriant kökenli bir vekilin olmayışı, Türkiye kökenli repatriantlar 220

EKİM

tegorik olarak bu anlaşmanın imzalanmasına karşı olmadıklarını ama taslak metnin revizyona ihtiyaç duyduğunu bununla beraber taslaktaki bazı önerilerin ise kabul edilemez olduğunu fade etttiği açıklama metninde özetle şu görüşlere yer verildi: "O halde Apsnı'nın binlerce yurtseveri neden canlarını feda ettiler? (Abhazya ve Rusya arasında) mevcut olan 2008 Anlaşması dahilinde ilişkileri sürdürürken gereken tadilatları da yapmak pek mümkünken, neden bu kadar acil bir şekilde yeni bir anlaşma imzalanması gerektiği çok da anlaşılır değildir..." (Apsnypress)


EKİM

arasında üzüntü yaratıyordu. Seçilmesi halinde Tayfun Ardzınba'nın bu boşluğu dolduracağı ümit ediliyor. (abhazhaber.com)

Cumartesi, 25 Ekim

Çirikba: "Gürcistan NATO'ya Girmeyi Planlıyorsa Biz de Rusya'yla Birlikte Hareket Etmeliyiz" Abhaz Televizyonu'nda, Abhazya ve Rusya arasında imzalanması hedeflenen yeni ittifak ve entegrasyon anlaşması taslağı üzerinde konuşan Abhazya Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba önemli açıklamalarda bulundu. Çirikba "Abhazya ve Rusya için Güney kanadında güvenlik çok önemlidir. Biz burada aynı gemideyiz. Gürcistan NATO'ya girmeyi planlarken ve ABD de Kuzey Atlantik İttifakı'na Gürcistan'ın üyeliği için aktif biçimde lobi yaparken, biz de (Rusya İle) beraber hareket etmek zorundayız" dedi. Çirikba son dönemde Gürcistan'ın sıklıkla üst düzey NATO yetkilileri tarafından ziyaret edildiğinin altını çizerek, detaylara vakıf olunmasa da, Gürcistan'ın NATO üyeliği için ön hazırlık yapıldığının açık olduğunu belirtti. Çirikba ayrıca Ukrayna, Orta Doğu, Suriye ve Irak'ta yaşanan zor duruma atıf yaparak, her geçen gün şartların daha da ağırlaştığı bir dünyada Rusya ile yeni bir anlaşmanın Abhazya için bir ihtiyaç olduğunu söyledi. (Rus İTAR-TASS Ajansı)

Pazar, 26 Ekim

Kocaeli Dostluk Grubundan Abhazya'ya Yatırım Çıkarması Türkiye'nin önemli sanayi bölgesi Kocaeli'nde iş adamı ve üst düzey bürokratların dahil olduğu Dostluk Grubu, sık sık düzenledikleri programların yanı sıra dostluklarını şimdi de iş yaparak pekiştirecek. Grubun kurucularından ve üyelerinden bazı isimler, turizm ve ticaret yatırımı olanaklarını araştırmak için bu akşam Abhazya'ya doğru yola çıkacak. Grubun kurucularından Anıt elektronik’in sahibi Nazmi Aydoğan, iş adamı Mars Aydın, Esat Muratoğlu, Abbas Dağ, İlhami Gültepe ile Adnan Adanur, Mutlu Akyol, Muhlis Gök, Ümit Karahan, Hasan Gonca, Erdoğan Taşdemir ve Ruhi Karaalp Abhazya’da birtakım görüşmeler yaparak yatırım için incelemelerde bulunacak. Abhazya Cumhurbaşkanı RaulHacımba ve Başbakan Beslan Butba tarafından da kabul edilecek olan heyet, 4 gün boyunca Abhazya’da görüşmelerde bulunacak. (cagdaskocaeli.com)

221


Abhaz Tarafı Rusya'yla İmzalanacak Yeni Anlaşmaya Dair Kendi Önerilerini Açıkladı Abhazya tarafı, Abhazya ile Rusya Federasyonu arasında imzalanması hedeflenen yeni anlaşmaya dair kendi önerilerini içeren bir taslak metin hazırladı. Söz konusu taslak metin Abhaz Parlamentosu'nda tartışıldıktan sonra kamuoyuna açıklandı. Hatırlanacağı üzere 13 Ekim'de Rus tarafının "İttifak ve Entegrasyon Anlaşması" adını verdiği ilk taslak açıklanmış ve Abhaz tarafından 15 gün içinde kendi görüşlerini iletmesi istenmişti. Abhaz tarafı da bu taslağa "İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması" adını verdiği yeni bir taslak metinle yanıt verdi. Abhaz tarafının metni genel olarak Rus tarafının metni ile uyumlu ancak kimi noktalarda yeni metin bazı farklılıklar içeriyor. Örneğin Rus tarafının taslağındaki muğlaklığın aksine, Abhaz tarafının taslağının 7. maddesinde, iki ülke tarafından bir yıl içinde kurulacak ortak silahlı kuvvetin Abhaz Silahlı Kuvvetlerinden izole şekilde yapılandırılacağı yani Abhaz Silahlı Kuvvetlerinin kendi bağımsız yapısını muhafaza edeceği açıkça ifade ediliyor. Yine Abhaz Taslağında, Rus Taslağının aksine oluşturulacak bu kuvvetin barış zamanında dönüşümlü olarak komuta edilmesi öngörülüyor. Her iki taslakta da çatışma veya savaş zamanında ortak askeri kuvvetin Rus komutasında olması konusunda ise mutabakat sağlanmış durumda. Abhaz Taslağı, Rus taslağından eğitimle ilgili maddelerde oldukça farklılaşıyor. Rus tarafının taslağında Abhazya’da faaliyet gösteren her kademedeki eğitim kurumları mevzuatlarının Rusya Federasyonu’nun eğitim ile ilgili mevzuatları ile uyumlulaştırılması öngörülürken, Abhaz taslağında Abhaz eğitiminin modern imkanlara kavuşturulması ve Abhazcanın geliştirilmesi için Rus tarafının maddi kaynak sağlaması öngörülüyor ve Abhaz eğitim kurumlarının mevzuatının Rus eğitim kurumlarının mevzuatı ile uyumlulaştırılmasından bahsedilmiyor. Abhaz Taslağı'nın Rus taslağı ile uyum sağladığı bir diğer nokta ise organize suç ile diğer tehlikeli suçlar ve aşırılıklarla mücadele etmek için söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en fazla bir yıl içinde Abhazya Cumhuriyeti içinde bir yıl içinde kurulacak ortak koordinasyon merkezi hususu. Abhaz taslağına göre "İçişleri Ortak Enformasyon ve Koordinasyon Merkezi" adı verilen bu kurumun yetkileri iki ülke arasında altı ay içinde bilahare imzalanacak bir anlaşma ile belirlenecek, personel vb. masrafları ise Rusya tarafından karşılanacak. Abhaz taslağına göre Rusya, Abhaz İçişleri Bakanlığı Mensuplarının teçhizat ve maaşlarının iyileştirilmesine de katkı koyacak. Rus taslağında yer alan ve Rusya tarafından Abhazya'da ikamet eden Rusya Federasyonu vatandaşlarına sağlanması öngörülen emekli maaşı iyileştirmesi ile ücretsiz sağlık hizmeti imkanından, Rus vatandaşı olmayan Abhazya vatandaşlarının da yararlanmasını sağlayacak kapsam genişletici bir öneri ise Abhaz Taslağında yer almıyor.

222

EKİM

Cuma, 31 Ekim


Cuma, 31 Ekim

Abhazya'da Hükümet ve Devlet Organları Yeniden Organize Edildi Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba yayınladığı bir kararname ile Abhaz Hükümet ve Devlet organlarını yeniden yapılandırdı. Buna göre Abhaz bakanlar kurulu yapısı ve bakanlıkları şu şekilde organize edildi: Abhazya Bakanlar Kurulu 1) Abhazya Cumhuriyeti (AC) Başbakanı 2) AC Başbakan Birinci Yardımcısı 3) AC Başbakan Yardımcısı 4) AC Başbakan Yardımcısı AC Bakanlıkları 1) AC İçişleri Bakanlığı 2) AC Sağlık Bakanlığı 3) AC Dışişleri Bakanlığı 4) AC Kültür ve Tarihi, Kültürel Mirası Koruma Bakanlığı 5) AC Savunma Bakanlığı 6) AC Eğitim, Bilim, Spor ve Gençlik Politikası Bakanlığı 7) AC Tarım Bakanlığı 8) AC Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 9) AC Maliye Bakanlığı 10) AC Ekonomi Bakanlığı 11) AC Adalet Bakanlığı 12) AC Acil Durumlar Bakanlığı 13) AC Enerji Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı AC Devlet Komiteleri 1) AC Geri Dönüş Devlet Komitesi 2) AC Ekoloji ve Çevre Devlet Komitesi 3) AC Standartlar Tüketiciler ve Teknik Denetim Devlet Komitesi 4) AC Gümrük Devlet Komitesi 5) AC Kamu Emlakı İdaresi ve Özelleştirme Devlet Komitesi Diğer merkezi hükümet organları 1) AC Devlet Arşivleri Ofisi 2) AC İnşaat ve Mimarlık Kamu İdaresi 3) AC Devlet Orman İdaresi 4) AC Arazi Kullanımı ve Envanteri Kamu İdaresi 5) AC Devlet Göç İdaresi 6) AC Devlet Vergi Servisi 223

EKİM

EKİM

Bilindiği üzere Abhazya vatandaşlarının büyük çoğunluğunun Rusya Federasyonu vatandaşlığı da var. Ancak diasporadan dönen Abhazlar başta olmak üzere çoğunluğu kırsal yörelerde yaşayan küçük bir kısım Abhazın Rus pasaportu yok. (Apsnypress)


7) AC Devlet Veterinerlik Servisi 8) AC Bitki Karantina Muayene İdaresi 9) Abhazya Kapital İnşaat İdaresi Bu düzenleme ile; 1) AC Vergi ve Mükellefiyetler Bakanlığı lağvedilerek AC Devlet Vergi Servisi'ne dönüşmüş, 2) AC Tatil Yöreleri ve Turizm Devlet Komitesi AC Ekonomi Bakanlığı'na katılmış, 3) AC Gençlik ve Spor Devlet Komitesi, AC Eğitim, Bilim, Spor ve Gençlik Politikası Bakanlığı'na katılmış 4) "Abhazenergonadzor" İdaresi ile AC Devlet Teknik Denetim İdaresi, AC Standartlar Tüketiciler ve Teknik Denetim Devlet Komitesi'ne bağlanmış, 5) AC Devlet Ulaştırma Kamu İdaresi, AC Enerji Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı'na katılmış, 6) AC Standartlar, Ölçümleme ve Sertifikasyon Kamu İdaresi, AC Standartlar Tüketiciler ve Teknik Denetim Devlet Komitesi'ne dönüşmüş, 7) AC Kültürel ve Tarihi Mirasın Korunması Kamu İdaresi, AC Kültür ve Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Bakanlığı ile birleşmiş, 8) Jeoloji, Jeodezi ve Haritacılık Kamu İdaresi, AC Arazi Kullanımı ve Envanteri Kamu İdaresi'ne geçmiş, Jeoloji alanında kamusal düzenlemeleri yapma yetkisi ise AC Ekoloji ve Çevre Devlet Komitesi'ne devredilmiş ve 9) AC Devlet Veterinerlik Servisi ve AC Bitki Karantina Muayene İdaresi AC Tarım Bakanlığı bünyesinden çıkarılmıştır. (Apsnypress)

224


225


KASIM

Cumartesi, 01 Kasım

Hacimba "Tv'de Abhazca Daha Fazla Kullanılmalı..." Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba ve Abhaz Devlet Televizyonu yöneticileri, kurumun sorunları ile çözüm yollarını ele aldıkları bir görüşme yaptılar. Toplantıda ayrıca Abhaz Devlet Televizyonu'nun izlenirliğinin ve yayın kalitesinin arttırılması için yapılması gerekenler hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Cumhurbaşkanı Hacımba toplantıda "Televizyonumuz tıpkı hayatımızın diğer bazı yönleri gibi değişim ihtiyacı içinde. Abhaz Televizyonu günümüz izleyicisinin beklentilerini karşılamak zorunda" dedi. Televizyon yayınlarında Abhazca'nın kullanılma oranının yükseltilmesi gerektiğini de belirten Cumhurbaşkanı Hacımba, "Haberler olabildiğince tarafsız olmalı ve ülkedeki sosyal ve politik süreçlere ayna tutabilmeli" diyerek sözlerini sürdürdü. Medyanın tarafsızlık ve şeffaflık sorunu tartışılırken Hacımba, her vatandaşın televizyona gelme ve görüşlerini ifade etme hakkı olduğunu ama Devlet Televizyonu'nda dezorganizasyona yol açılmaması için, bunun önceden saptanmış televizyon programlarında ve belli bir düzen içinde yapılması gerektiğinin altını çizdi. Hacımba son olarak "Televizyon iktidarın veya muhalefetin değil, halkın televizyonu olmalı" dedi. Görüşmede söz alan, Abhaz Televizyonu'nun yönetimine atanan Emma Hocaa ve diğer iki üst düzey yönetici Leonid Agırba ve Valeria Kuraskua ise, istenen düzeyin yakalanabilmesi için kanalın bütçesinin arttırılması ve modern ekipman ihtiyacının giderilmesi gerektiğini belirttiler. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Pazar, 02 Kasım

Abhazya Dağlarının Kış Çekimleri Yapılacak Tengiz Tarba'nın "Abhazya'nın Dağları" projesinin "Mevsimler" isimli yeni etabının çekimlerine Şubat 2015'de başlanacak. Abhaz-Rus ortak yapımı olan proje için düzenlenecek seyahatte Abhazya'nın Sovyet dönemindeki popüler dağ turizmi rotaları izlenecek. Bu rota üzerinde Abhazya'nın inanılmaz dağ manzaraları, yaprak döken ve iğne yapraklı ormanları, alpin çayırları, kristal kaynaklar, insan ayağı değmemiş dağ gölleri, şelaleler, bozulmamış göller ve nehirleri bulunuyor. Proje kapsamında 2015 yılı boyunca 10 adet yaya ve atlı ekspedisyon düzenlenecek. Ayrıca Abhazya'nın geçit vermez kimi sarp dağlık bölgelerine de helikopterle çıkılacak.

226


KASIM

Kışın yapılacak ekspedisyon Abhazya'nın dağlık bölgelerinin bu mevsimde görüntülenmesi anlamında bir ilk olacak, zira Sovyet döneminde bile bu tür riskli bir yolculuğa girişilememişti. Ziyaret edilmesi planlanan bölgeler arasında Grybza Vadisi, Arbaika Dağlık Alanı, Adıuada Gölü gibi doğa harikası yerler de bulunuyor. Bu proje sayesinde toplanacak fotoğraf ve video materyali ile Abhazya'nın dağlık bölgelerinin doğal özelliklerini belgeleyen eşsiz bir veri tabanı oluşturulacak. Ayrıca tamamlanan rotalar tanımlanacak ve navigasyon haritalarına uygulanacak. Çekimlerde elde edilen görüntülerle televizyon dizileri, video günlükleri ve projenin hikâyesini anlatan bir film hazırlanacak. Proje sahiplerine göre, bu proje Abhazya'nın tanıtılmasına çok önemli bir katkı sağlayacak, eko turizm ve doğa yürüyüşü olanaklarının genişletilmesinde faydalı olacak. Bilindiği gibi ‚Abhazya’nın Dağları‛ projesinin ilk bölümü Tengiz Tarba’nın 3 yıl süren zorlu çalışmaları sonunda ortaya çıkmış, buradan elde edilen fotoğraf ve video çekimleri İtalya ve San Marino’da sergilenmiş ve büyük ilgi görmüştü.

Pazartesi, 03 Kasım

Siyasi Baskı Kurbanları Sohum’da Törenle Anıldı Abhazya'da her yıl yapılan törenle anılan 1930-1940 yılları arasında öldürülen siyasi baskı kurbanları için, bu yıl da Sohum’daki anıtın önünde, Devlet erkânı ve kurbanların yakınlarının katıldığı bir anma töreni yapıldı. Törene katılan Cumhurbaşkanı Raul Hacimba, Başbakan Beslan Butba, Meclis Başkanı Valery Bganba, mağdur aileler ve Abhazyalılar anıta çiçekler bıraktılar, mumlar yaktılar, dualar ettiler. Açılış konuşmasını yapan Siyasi Baskı Mağdurları Derneği Başkanı Anatoly Piliya’nın, bu trajedide yaşları 30-40 arasında değişen yaklaşık 7 bin genç Abhaz aydınının katledildiğini söyleyerek çeşitli bilgiler vermesi, törende bulunan kurban yakınlarının ve ailelerin duygulu anlar yaşamasına neden oldu. Dernek üyesi ve trajedi mağduru İrina Vardanya da konuşmasında katledilen insan sayısının özellikle o dönemki Abhazya nüfusunun önemli bir kısmını oluşturduğunu belirterek, bu vahşetten etkilenmeyen hiçbir Abhaz ailesinin olmadığını, böylelikle Abhazya’nın geleceğinin yok edilmek istendiğini söyledi. Dikenli tellerle sarılmış bir ham mermer kaya bloğundan oluşan anıt, 2011 yılında mimar Zurab Tujba tarafından yapılmıştı. Hala hafızalarımızda olan anıtın açılış töreninde yapılan konuşmalar, trajedinin boyutlarını anlamamıza yardımcı olmuştu. O günkü törende Anatoli Piliya anıtı özellikle gençlerin ve turistlerin görmesi gerektiğini söyleyerek, ‚İnsanlar o korkunç yıllarda Abhazya’nın neler yaşadığını bilmeli‛ derken, dönemin Başbakanı da, ‚Siyasi baskılar Abhazya’da 1936’da Nestor Lakoba’nın öldürül227


Pazartesi, 03 Kasım

VIII. Kunaki Belgesel Film Festivali Sohum'da başladı 2-7 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan VIII. Kunaki Belgesel Film Festivali Sohum'da başladı. Birinci Dünya Savaşı'nın 100. Yıldönümüne rastlaması nedeniyle, festivale katılan filmlerin konusu da, bu savaşta Kafkasya insanının rolü ve etkilenişi konu ediliyor. Festivalin açılışında çeşitli ülkelerden gelen film yönetmenleri bilgilendirici birer kısa konuşma yaparken, Abhazya Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Kültür Bakanı da söz alarak katılımcılara ‚hoşgeldiniz‛ dediler. 7 Kasım Cuma gününe kadar her gün 17:00-21:00 saatleri arasında 4 filmin gösterileceği halka açık festivale Sohumluların oldukça ilgi gösterdiği görüldü. VIII. Kunaki Belgesel Film Festivali’nde yer alan filmler ve yönetmenleri şöyle: 2 Kasım 2014: Moy Gamlet – Vladimir Levin, Mustafa- Aleksandr Markova, Panteleymon Tselitel – Aleksandr Kuprin 3 Kasım 2014: Tornakay – Lyaysan Sultangulova, İz Punkta ‚A‛ v Punkt ‚B‛ – Alina Suleymanova, Detstva Na Beregu Reki – Yulya Kiseleva, Ust Poluy – İvan Galovnev, Etnomir, Prostranstva Dobra - Olga Popava 4 Kasım 2014: Perelom – Marina Çuvaylova, Druzya Konçezerskava Hrama – Svetlana Puşnik, Yuri Makretsov, Eduard Kazaryan: Çuddotvorets – Ayk Ordyan, Teatr Ha ‚Vulkane‛ – Benyamin Smehov, Doroga k Hramu – İrina Minigaleeva 5 Kasım 2014: Snı c Tavo Berega – Anatoliy Dobryakov, Teatr Lermontov – Regina Cakaeva, Strasti Po Vladislavu (Vladislav Ardzınba’yı anlatan bir film)- Olga Dubinskaya, Ulitsa Stalin – Gennadiy Şevarov, Mozdok, Perekrestok İstorii – Yuri Pronin, Zateryavşiesya v Polyah – Ekaterina Golavnya 6 Kasım 2014: Lagiç – Tofik Şahverdiev, Beslan Pamyat – Vadim Tsalikov, S.P.A.R.T.A: Teeritoriya Sçastya – Anna Moiseehko, Adna Vera, Dve Sudbı – Ekaterina Uşkova, Brusilovski, Mısli Po Hadu – Andrey Kim, Pora Na Bal – Anna Bulıçeva 228

KASIM

mesinin ardından yoğunlaştı… Daha sonra aydınlar ve siyasi üst tabaka imha edildi. Bu bir bakıma Abhazların tamamıyla yok edilmesi idi. Okulların kapatılması, Abhazcanın yasaklanması… Etraflıca planlanmış ve uzun yıllar boyunca devam etmiş bu politika çerçevesinde 1949’da Yunanlılar sınır dışı edildi ve bazı bilgilere göre 1953’de de Abhazların sınır dışı edilmesi planlanıyordu‛ şeklinde konuşmuştu. O gün yine konuşan İrina Vardanya da şunları söylemişti: ‚Herkesi yok ettiler, genç, yaşlı ve hatta çocuk. Henüz yeşeren genç Abhaz aydınlar kökünden kazındı. Güzel, zeki, eğitimli insanlar… Onlar hayatı, halkını, toprağını seviyordu. Onlar 30-35’li yaşlarında yok edildiler ve kullanılmayan enerjilerini birikimlerini beraberlerinde götürdüler. Hayatta kalsalardı kim bilir neler başaracaklardı, Abhazya bugün nasıl olacaktı!‛ (Abhazya Devlet Televizyonu)


KASIM

7 Kasım 2014: Litso – İrina Berejnaya, …İ Patamu, ya Nastayaşiy Russkiy – Mariya Sementsova, Ogievskaya, Rodnik i Şkola – Lev Çernyavskiy, Aber – Amra Naçkebiya, Priklyuçeniya Moskviçev Na Planete Kalagriv – Mariya Saprikina

Salı, 04 Kasım

3 Kasım Diaspora Şehitlerini Anma Günü Etkinlikleri 3 Kasım Diaspora Şehitleri Anma Günü için Soğuksu (Cigerda) Köyü'nde yapılan törende Hadi Aşba ve Abhazya Cumhuriyeti Devleti Tam Yetkili Türkiye Temsilcisi İnar Gitsba'da birer konuşma gerçekleştirdiler. Şehit Efkan Çağlı Tsıba'nın ağabeyi Hakan Çağlı Tsıba'nın teşekkür konuşması ise katılımcıları duygulandırdı. Aynı vesileyle Sakarya Abhaz Derneği, Abhazya Bağımsızlık Savaşı’nda şehit düşen Sakarya Hendek’li Şehit Efkan Çağlı (Tsıba), Bursa İnegöl’lü Vedat Akar (Kozba), Bursa İnegöl’lü Zafer Alış (Argun), Eskişehir’li Bahadır Özbağ (Abağba) ve Kayseri Pınarbaşı’lı Hanefi Aslan’ın (Yeğoj - Adige) adına, tarihi Orhan Camii’nde Kuran-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif okuttu. Mevlidin ardından vatandaşlara aşure dağıtıldı. (Abhaz Haber)

Salı, 04 Kasım

Sülekler Orman Ürünleri A.Ş.'den Abhazyalı Gençlere Burs İnegöl'de faaliyet gösteren Sülekler Orman Ürünleri A.Ş., İnegöl kökenli repatriant Abıgba Bülent Çınar'ın girişimleri ile Abhazya'dan Türkiye'ye üniversite eğitimi görmek için giden beş Abhaz gence eğitim bursu vermeye başladı. Şirketin sahiplerinden kendisi de Şapsıh kökenli bir aileye mensup olan Salih Sülek bu sayının önümüzdeki yıllarda artabileceğini belirtti. Abhazya'dan Türkiye'ye üniversite eğitimi için giden ama maddi durumları yeterli olmayan Abhaz gençler Sülekler A.Ş.'nin bu yaklaşımının diasporadaki diğer hemşeri şirketlerine de örnek olmasını ümit ediyorlar.

Salı, 04 Kasım

DHC Lideri Zaharchenko: "Abhazya, Küba, Venezuella, Dinyester ve Rusya Bizi Destekleyecek" 2 Kasım'da düzenlenen seçimleri kazanan Alexander Zaharchenko Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin devlet başkanlığı görevine bugün resmen başladı. Donetsk Halk Cumhuriyeti lideri genç cumhuriyetlerinin Rusya, Venezuella, Küba, Transdinyester ve Abhazya tarafından destekleneceğine inandığını, yaklaşan kışa hazır olduklarını söyledi. 229


Çarşamba, 05 Kasım

UNPO: "Abhazya'daki Seçim Demokratik Eşitlikçi ve Etkin Bir Seçim Oldu UNPO (Temsil Edilmeyen Uluslar ve Halklar Örgütü) 4 Kasım 2014 günü, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Frank Engel koordinatörlüğünde, Abhaz Dışişlerinden Artur Gagulya ile emekli Fransız diplomat Maurice Bonnot'un katılımıyla, 24 Ağustos 2014'de Abhazya'da düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçimine dair gözlem raporunu açıkladı. Belçika'nın başkenti Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen etkinlikte okunan raporda Abhazya'daki seçim "demokratik, eşitlikçi ve etkin bir seçim" olarak nitelendi...

Perşembe, 06 Kasım

Başka Bir Gezegen Değil Abhazya Shakuranskaya Mağarası Amtkel gölü yakınlarındaki Shakuranskaya Mağarası değişik renkli tortulları ve havuzları ile pekâlâ bir bilimkurgu filmine set olabilecek, çok nadir rastlanan türden bir yer. 1892'de Amtkel Gölü'nün de oluştuğu büyük deprem sonrasında, yakındaki bir dağ kütlesinin bu yeni gölün bir kısmının üstüne çökmesiyle birbiri ile bağlantılı bu tüneller sisteminin ortaya çıktığı düşünülüyor. Fotoğraflar Vladimir Mulde tarafından çekilmiş. Bu ilginç mağaranın fotoğraflarına şu linkten ulaşabilirsiniz: http://on.fb.me/1tfkakz

Perşembe, 06 Kasım

Sohum Askeri Akademisi 14 Yaşında Sohum Askeri Komuta Akademisi’nin kuruluşunun 14. Yıldönümü, Abhazya Savunma Bakanlığı’nda yapılan törenle kutlandı. Sohum Askeri Komuta Akademisi, Abhazya Silahlı Kuvvetleri’nin tek insan gücü kaynağı ve aynı zamanda ülkemizin tek askeri okulu olma özelliğine sahip. Bunun yanı sıra, son yıllarda birçok gencimiz de Rusya'nın yüksek askeri kurum ve akademilerinde eğitim görmekte. 230

KASIM

Zaharchenko ayrıca Ukrayna ile aralarındaki sorunun çözümü için barış görüşmelerne her zaman hazır olduklarını bildirdi. (vesti.ru)


KASIM

Sohum Askeri Komuta Akademisi, Sergey Arşba’nın komutanlığında Savunma Bakanlığı’na bağlı bir askeri akademi olarak kurulmuştu. Bu akademiyi farklı zamanlarda yöneten isimler arasında; Vitaliy Çitanava, Vianor Aşba, Yakov Gumba, Matbey Zantariya, Sergey Pustovalov, Abdulla Atsugba ve Tariel Lepsaya vardı. Bugün akademiden mezun olanlar sadece askeri bir rütbeye değil aynı zamanda devletin yüksekokul diplomasına da sahip oluyorlar. Akademinin çoğu mezunu, sadece savunma bakanlığında değil aynı zamanda diğer güvenlik birimlerinde de görev alıyor. Sohum Askeri Komuta Akademisi’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende Abhazya Savunma Bakanı Mirab Kişmariya, akademinin yöneticilerini, öğretmenlerini ve öğrencilerini kutladı, Silahlı Kuvvetlerin güçlenmesindeki rolünü ve önemini vurguladı. Kişmariya ayrıca Abhazya ve Rusya arasında imzalanacak olan yeni anlaşmanın taslağı ile ilgili görüşlerini anlattı. Törende Savunma Bakanı’nın talimatı ile öne çıkan başarılı öğrencilere takdir belgeleri ve madalyalar verildi. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 06 Kasım

"Nartlar" Kitabının Tanıtımı Nartoloji Kürsüsü'nde Yapıldı Abhazya Devlet Üniversitesi Nartoloji Kürsüsü, ‚Abhaz Folkloru Türkiye Derlemeleri‛ üst başlığıyla sunulan ‚Nartlar‛ isimli kitabın 1. cildinin tanıtımını yaptı. Kitabın neredeyse tamamı, araştırmacı yazarlar Zurab Capua, Adgur Kokoba ve Naala Barsıss’ın, Türkiye diasporasında yaptıkları saha çalışmalarından, röportaj ve derlemelerden oluşuyor. Resimler ise sanatçı Batal Capua’ya ait. Abhazya Devlet Üniversitesi, Nart Araştırmaları Merkezi'nde yapılan tanıtım toplantısına kitabın yazarları ile birlikte hazırlanmasında katkısı bulunan bazı kişilerin yanısıra Başbakan birinci Yardımcısı Şamil Adzınba, milletvekili Valery Kvarçiya, rektör yardımcısı Viktor Malanziya, akademisyenler, Yazarlar Birliği Başkanı Anzor Mukba, Tarihçi Sweta Cergeniya, edebiyatçı folklorist Şota Salakaya, etnolog folklorist Dijin Çurey, etnograf Vyaçeslav Beguaa ve Marina Barsıss, stratejik araştırmalar merkezi başkanı Aleg Damenya, yazar Hayri Ersoy, Genady Alamia, filolog Ludmilla Hibba, Vova Ayüzba, Aleksiy Logua, Jon Smir ve kitabın bir bölümünün Türkçe çevirisini yapan Oktay Çkotua gibi tanınmış isimler de hazır bulundular. Basıldıktan sonra Türkiye’de Adapazarı ve Düzce derneklerinde de bizzat yazarları tarafından tanıtılan kitabın bu görüntüleri ve yapılan röportajlardan kısa alıntılar da tanıtım sırasında slayt şeklinde katılımcılara gösterildi. Sonrasında söz alan konuşmacılar, konusunda Abhazya’da yayınlanan ilk eser olma özelliği taşıyan ‚Nartlar‛ kitabının değerli bir çalışma olduğu ve önemli bir boşluğu doldurduğunu söyleyerek yazarlara teşekkür ettiler. 231


Televizyonu)

Cuma, 07 Kasım

Abhazya Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini Zımnen Tanıdı Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba Ukrayna'dan bağımsızlık ilan eden Donetsk Halk Cumhuriyeti lideri Alexander Zaharchenko ve Luhansk Halk Cumhuriyeti lideri İgor Plotnitski'ye seçilmeleri nedeni ile birer kutlama mesajı yolladı. Kutlama mesajlarında her iki ülke halklarının bağımsızlık ve istikrarı seçtikleri ifade edilerek, iki lider büyük seçim başarıları nedeni ile kutlandı. Hacımba'nın gönderdiği mesajlarda Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti ifadelerini kullanması politik uzmanlarca Abhazya'nın bu iki ülkenin bağımsızlığını zımnen tanıması olarak yorumlandı. (Apsnypress)

Cuma, 07 Kasım

Abhazya Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu 36 yaşında 6 Kasım 1978 yılında, akşam saat yedi sularında Abhazya televizyonu ilk programını yaptı. Bu tarih devlet televizyonunun kuruluş günü olarak kabul ediliyor. Kurulduğundan bu yana 36 yıl boyunca televizyon birçok farklı dönemden geçti, özellikle de Abhazya Kurtuluş Savaşı dönemi televizyon için oldukça zor bir dönemdi. 36. kuruluş yıldönümü nedeniyle Rus televizyon yayıncılığı uzmanı Aleksandr Verzilov da, televizyon binasında bir masterclass sunumu yaptı. Zaman zaman yapılan bu eğitimlerle televizyoncularımızın beceri ve yeteneklerinin geliştirilmesi hedefleniyor ki izleyicilere sunulan programın kalitesi tamamen bu becerilere bağlı. Rus uzman Abhaz meslektaşlarına modern televizyon haberciliğinin detaylarını anlattı. Verzilov sunumunda haberi nerede ve nasıl toplamalı, nasıl kurgulamalı, doğru montaj nasıl yapılmalı, haber metinleri nasıl okunmalı konularını anlattı ve en küçük haberlerin bile kendi iç dramasının olduğunu vurguladı. Abhaz Devlet Televizyonu 36. yılında bir ilki de yaşıyor. Televizyonun başkanlığına ilk defa bir bayan atandı. Emma Hocaa ve onun yaratıcı ekibinin önümüzdeki dönem için birçok yeni planları var. Bu planlar hakkında, özel programlar müdürü Valeriy Kuraskua bize bilgiler verdi. Abhaz televizyonunun önündeki hedefleri gerçekleştirmek için bazı eksiklerini giderme232

KASIM

Tarihçi Swetlana Cergeniya da duygularını ‚Kültürel anlamda yeni bir çocuğumuz doğdu diyebileceğim bu çalışma beni çok sevindirdi…‛ sözleriyle ifade ederken, konuşmacılar kitabın diğer ciltlerinin de heyecanla beklendiğini dile getirdiler. (Abhazya Devlet


hazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 07 Kasım

Meclis “İnsan Hakları Komiserliği” Kurulmasını Onayladı Abhazya Meclisi'nin 12 Kasım günü gerçekleşen olağan toplantısında , ‚Merkez Bankası’nın bağımsız dış kuruluşlar tarafından denetlenmesi‛, ‚İnsan Hakları Komiserliği‛ gibi bir dizi yasa tasarısı ele alındı. Milletvekilleri toplantıya başlarken, gündem konularından biri olan ‚Oçamçira Özel Ticaret Bölgesi‛ yasa tasarısını, görüşülmesi için erken olduğu gerekçesiyle gündemden çıkardılar. Sonrasında gündem konuları sırayla ele alındı. İlk konuşulan konu ‚İnsan Hakları Komiserliği‛ yasa tasarısı oldu. Gelişmiş ülkelerin deneyimleri, İnsan Hakları Komiserinin bir başka ifadeyle İnsan Hakları Ombudsmanının Devlet Başkanı değil Parlamento tarafından atanmasının daha uygun olduğunu göstermekte. Milletvekilleri söz konusu teklifi desteklediler, zira Abhaz vekiller bu yeniliğin vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasını ve insan haklarına saygı düzeyini arttıracağını düşünüyorlar. Milletvekillerinin güçlü desteğiyle bu yasa tasarısı ilk görüşmede kabul edildi. İnsan Hakları Komiserliği yeni yasasının kabul edilmesinden doğan ihtiyaçla milletvekilleri, konuyla ilgili bazı yasal mevzuatta da kimi değişiklikler yaptılar. Bu değişiklikler de ilk sunumda kabul edildi. ‚Abhaz Merkez Bankası’nın bağımsız dış kuruluşlar tarafından denetlenmesi‛ konulu yasa taslağı görüşülürken ise konuşmalar hayli hararetlendi. Bu denetlemeyi yapması için ‚Finansal ve Mali Danışmanlık‛ adlı Rus denetleme şirketi önerildi. Uzun süreli tartışmalara rağmen tasarı onaylandı. Abhaz milletvekilleri toplantıda ayrıca, Başkent Belediye Başkanı Vekilliğine atanmasından dolayı Adgur Haraziya’yı Millet Meclisi Başkan Yardımcısı görevinden aldı. Ardından kapalı yapılan oylama sonunda Millet Meclisi yardımcılığına oybirliği ile Daur Arşba seçildi. Aynı şekilde kapalı oylama ile milletvekilleri Abhazya Başsavcı Yardımcılığı görevine Omyani Logua’yı seçtiler. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 07 Kasım 233

KASIM

KASIM

si gerekiyor. Dolayısıyla modern ekipmanlar olmadan televizyonun yaratıcı gelişimini sağlamak imkansız. Bu konuyla ilgili de Abhazya Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu Organizasyon ve Teknik Destek Müdürü Leonid Agrba bazı açıklamalar yaptı. Çalışanlar için 36 yıldönümü de Abhaz Devlet Televizyonu çalışanları için haberler, programlar ve eğitim programlarıyla dolu, her zamanki gibi bir çalışma günüydü. (Ab-


KASIM

Abhazya'nın Tanınmış Dilbilimcisi Tamara Şakrıl Anıldı Abhazya'nın tanınmış dilbilimcisi, Filoloji Doktoru Profesör Tamara Şakrıl, 10 yıl önce Abhaz bilim dünyasında derin izler bırakarak aramızdan ayrılmıştı. Ölümünün 10. yıldönümü nedeni ile Sohum'da düzenlenen anma toplantısında, Tamara Şakrıl'ın sadece bilim kadını yönü değil, Abhaz halkının kurtuluş mücadelesinde oynadığı önemli rol de öne çıkarıldı. Zira bilindiği üzere O, tüm yaşamını Abhaz halkına ve onun bağımsız bir devlet kurma mücadelesine adamış biriydi. Trajik ölümü de bu mücadelesinin göstergesi olarak, bugün artık kimsenin hatırlamak istemediği, 2004 yılındaki iç karışıklık esnasında olmuştu. Şakrıl parlamento önünde, bir kardeş kavgasını önlemek isterken kaza kurşunu ile hayatını kaybetmişti. Tamara Şakrıl'ı anma toplantısının sonunda, Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, Tamara Şakrıl'ın anısının nasıl yaşatılacağını saptayacak bir devlet komisyonu kurulmasına dair kararnameyi okudu. Kararnameye göre bu komisyonda bilim adamları, sanatçılar ve Abhazya'nın bazı kanaat önderleri yer alacak. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 07 Kasım

Tarım Üreticisinin İhracat Problemine Çözüm Aranıyor Abhazya'da son dönemde tarımsal ürünlerin yurtdışına ihracına aracılık eden kurumların aşırı kârlar elde etmesi, buna karşılık üreticilerin eline geçen paranın yetersiz olması en çok tartışılan konuların başında geliyor. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Abhazya Başbakan Birinci Yardımcısı Şamil Adzınba, aracı kurumlara ihtiyaç olduğunu, ancak verdikleri hizmetlerin fiyatlandırılmasının devlet tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Adzınba ayrıca sınırda yaşanan sorunların komplike olduğunu ve yılların kalıntısı olan bu düzenin bir anda değiştirilmesinin güç ancak gerekli olduğunu belirtti. Bu şikayetleri araştıran hükümet komisyonunun yaptığı açıklamaya göre, ihraç edilen tarımsal ürünlerden alınan vergi daha önce üreticilerin yararına kaldırılmıştı, ancak devletin bu jesti, üreticilerin eline geçen parada bir artışa yol açmadı. Şamil Adzınba ise bu tespite karşın, tarımsal üretimin sınırdan nakliyesi için üreticiler tarafından ödenen ücretin, bu sezon bir miktar düşürülebildiğini söyledi. Anlaşılan bu sorunla ilgili bu sezon iyileşme sağlanabildi ama tam olarak çözülemedi. Kalıcı çözüm ise belki de üreticilerin kooperatifleşerek kendi ürünlerini doğrudan aracısız şekilde ihraç etmeleri ile sağlanmalı. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 07 Kasım 234


KASIM

Kunaki Film Festivali Sona Erdi Kuzey Kafkasya coğrafyasındaki ülkelerin katılımıyla gerçekleştirilen VIII. Kunaki Belgesel Film Festivali sona erdi. Uzman jüri üyeleri, başkent Sohum’da yapılan ve altı gün süren festival boyunca değerlendirmeler yaptı. Festivalin son gününde beş ayrı kategoride gösterimi yapılan toplam 32 film arasından en iyileri seçildi ve ödüllendirildi. Ancak ‚Gelecek ve Geçmiş‛ kategorisi ile Grand Prix ödülüne layık filmler belirlenemedi. Bunun yanı sıra tüm katılımcı yapımcı ve yönetmenlere de plaketler, çiçekler verilerek çalışmaları için teşekkür edildi. Yaratıcı ünlü bir mikro-minyatürist bilim adamı Eduard Kazaryan ile müzisyen Bach’ın hayatı, sanatı ve ölümünü konu alan ‚Mucize Yaratanlar‛ isimli film festivalin en parlak filmlerindendi ve genel klasmanda birinciliği elde etti. Festivalde ‚Derenin kenarındaki çocukluk‛ filmi ikinciliği, 2004 yılında Güney Osetya’nın Beslan kentinde yaşanan trajedinin konu edildiği ‚Beslan ve Anılar‛ isimli filmle paylaştı. Abhazya’yı festivalde genç yönetmen Amra Naçkebiya’nın, ‚İnanç ve umut‛ kategorisinde birinciliği kazanan filmi ‚Aber‛ temsil etti. Film aynı zamanda ‚en iyi çıkış yapan film‛ ödülüne de layık görüldü. ‚Diğer kıyının çocukları‛ ve ‚Meydanda kaybedilenler‛ isimli filmler, ‚Aile ve toplum‛ kategorisinin kazananları oldu. Kapanış törenindeki konuşmaların ortak vurgusu, kelime anlamı ‚kardeşlik, dostluk‛ olan Kunaki Film Festivali’nin Abhazya’da gerçekleştirilmesinin önemi üzerineydi. Bir sonraki festivalin nerede gerçekleştirileceği henüz belli değil. Fakat festival organizatörleri, festivalin katılımcı coğrafyasının genişleyeceğini ve sunulan çalışmaların kalite seviyesinin artacağını umut ediyorlar. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cumartesi, 08 Kasım

Abhazya Çocuk Yaratıcılık Merkezi 20 Yaşında Bu süre zarfında binası hiç bakım görmemiş. Bu nedenle 180 öğrencisi için sunduğu fiziki koşullar pek de parlak değil. Minik Daniel sadece beş yaşında ve bir yıldır da bu merkeze devam ediyor. Öğretmenleri sayesinde bu 1 yıl içinde birçok şey öğrendi. Yine de annesi merkezin faaliyetlerini yürüttüğü binanın bakımsız hali yüzünden onu buraya getirirken biraz endişe duyuyor. Zira zeminde çatlaklar, tavanda da çürümeler var ve aslında bu merkezin kapsamlı bir onarıma ihtiyaç duyduğu çok açık. Tüm bu olumsuzluklara karşın merkezin azimli öğretmenleri beş derslikte, değişimli olarak on farklı çalışma grubunda, her hafta 180 miniğin yaşama yaratıcı bir şekilde hazırlanması için ellerinden geleni yapıyorlar. 235


Tek dilekleri merkezin kısıtlı olanakları nedeniyle Daniel ve arkadaşlarının, buraya gelme arzularını kaybetmemeleri. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cumartesi, 08 Kasım

R. Hacımba Merak Edilen Soruları Cevaplandırdı Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba, geçtiğimiz günlerde Abhazya Devlet Televizyonu’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda son günlerde çok tartışılan, Rusya ile imzalanması muhtemel ittifak anlaşması başta olmak üzere, merak edilen birçok konuyla ilgili soruları cevaplandırdı. Altınpost Haber olarak, Türkiye diasporasında da dikkatle izlenen yeni politik süreçle ilgili bu önemli açıklamaların özetini sizler için derledik.

Soru: Devlet kademesindeki oluşumlar tamamlanmak üzere. Görevlendirmeler hangi kriterlere göre oluşturuldu ve bu süreçte nasıl problemlerle karşılaştınız? Cevap: Halkımızın bilmesi gereken en önemli şey, baştan beri vurguladığımız gibi profesyonel kadroların oluşturulmasına çalışılmasıydı. Ne kadar başarı sağladığımızı zaman gösterecek. Yeni kadrolaşmalar önceki iktidar yanlılarının hoşuna gitmemiş olabilir, ancak bu doğal bir süreç ve artık verimli çalışabilmemiz için yeni yüzler, yeni kişilikler gerekiyor. Reyting yaptığımızı iddia eden insanların söylediklerine cevap verecek değiliz. Yolunda gitmeyen şeylerin düzenlenmesi ve yeniliklerin meydana getirilmesi için çalışıyoruz. Bu yönde kadrolar kurarken, sürece ayak uyduramayanlar tabii ki elenecektir. Amacımız çözüm bekleyen sorunlarımızı maksimum düzeyde düzeltmek. Birkaç günde her şeyi değiştirmek tabii ki mümkün değil. Ancak bu değişimi benimsemeyen, aynı ruhu taşımayanların aramızdan ayrılacağını da şimdiden söyleyeyim.

Soru: Yeni kadrolar oluşturulmasıyla ilgili düzenlemeler var mı? Cevap: Çok değişik alanlarda teklifler alıyoruz, bunları değerlendireceğiz. Özellikle Abhazya dışında yaşayan ve yetenekli iş gücü olan vatandaşlarımızın kısa zamanda dönme istekleri olmadığını biliyorum. Bunun birçok nedeni var. Uygun iş ortamı ve kaliteli yaşam olanakları sağladığımızda onların döneceğini düşünüyorum. Buna karşın hukuk, ekonomi ve savunma alanında genç, eğitimli Abhazya’ya faydalı olacağını bildiğimiz birçok insanımızın da daha önce değerlendirmeye alınmayan çok sayıda başvuruları var. Öncelikle bunların değerlendirilmesi gerekiyor.

Abhazya Radyo Televizyon kurumunun başına atanan Emma Hocaa Soruyor: Yönetim değiştikçe kadrolaşma konusunda endişeleniyor insanlarımız, kimin kalıp kimin gideceği sorusu tüm devlet kurumları için akla geliyor. Bu halkın çok önemsediği televizyonumuz personeli için de geçerli. Televizyon bünyesinde çalışacak personelin yeteneklerine göre bir elemeye tabii tutularak belirlenmesi 20 yıldır yapılmayan bir uygulamaydı. Şimdi biz bu kaybedilen zamanı bir an önce telafi ederek, bir yetenek sınavı ile kalifiye elemanlar almayı düşünüyoruz. Bu yeni uygulama tepki çekecektir toplumumuzda, çünkü şimdiye kadar alışkanlıklar bu yönde değildi. Bu konudaki görüşünüz nedir? 236


Soru: Çözüm bekleyen sorunlardan, sizin için öncelikli olan hangisidir? Kısa vadede ve uzun vadede yapacaklarınızı nasıl sıraladınız? Cevap: Bizim için öncelikli sorun, yaşamımız için en gerekli olan sosyal ve ekonomik düzenlemeler, buna bağlı olarak devlet bütçesinin oluşturulması ve düzenlenmesi. Daha önceki düzenlemeler, telaffuz edilen rakamlar, realiteden uzak ve halkın talebine cevap verecek düzeyde değildi. Biz şimdi yeni bir bütçe oluşturuyoruz. Doğru yapabilmek, önümüzü görebilmek için de, bununla ilgili gerçek rakamları bilmeliyiz. Bu ve gündemimize aldığımız tüm hükümet projelerimizle ilgili en verimli sonuçlara ulaşmak için ekonomistlerimiz ile hukukçularımız çalışmalarına devam ediyorlar. Veriler önümüze geldiğinde yapacaklarımız netleşecektir. Ayrıca yapacağımız anlaşmalar da bizim çıkarlarımızı ve devlet menfaatini koruyacak şartlar içeren şekilde oluşturulacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Abhazya Devleti olarak öncelikle bir planımız ve yol haritamız olmalı. Bu planda ilk olarak, en zayıf noktalarımız, bunların güçlendirilmesi için yapılacaklar, bunları yapacak kurumlar ve işlevleri yer alacak. İkinci olarak da 2025’lere uzanan uzun vadeli stratejik plan ve programları da kararlaştırarak buraya ekleyeceğiz. Bunların hepsi en kısa zamanda yazılı hale getirilecek ve sizlerle paylaşılacaktır. Devamında önemli olan, bunların uygulanması olacaktır.

Soru: Resmi belgelere dökülmeden yapılan bazı işler var. Büyük sorunlara yol açan bu problemli konuların düzeltilmesiyle ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz? Cevap: Kısa süre önce de dile getirmiştim, usulsüz, belgesiz yapılan işlerle ilgili olarak ilk akla gelenler, pasaport verilmesi ve kullanılması, gayrimenkul alım satımı, turistik ve doğal kaynakların işletilmesi gibi konular. Bu alanlarda faaliyet gösteren kişilerin, firmaların, isimleri, sayıları, ikametleri ve diğer durumları hakkında envanter çıkarılması lazım. Sorunların tespiti ve çözümü için yapılacaklar konusunda önümüzü görmemizi sağlayacak bilgiler olursa, çözüm hiç zor değil. Sadece doğru insanlarla çalışmak gerekli o kadar. Biz de bu verileri oluşturacak komisyonlar görevlendirdik, süre verdik. Onların verdiği bilgiler ışığında, belirleyeceğimiz kurallara uymayan kurum kuruluş ve ticarethaneler devre dışı bırakılacak, çalışma yasağı getirilecek. O kuruluşun başındaki insanın kim olduğu bizim için önemli olmayacak. Bu yapılacaklar şu anda taslak halinde ve önümüzdeki günlerde hayata geçirilecek.

Soru: Herkesin bildiği ve sonucunu merak ettiği, yargıda bekleyen dosyaların, kısa sürede hukuka uygun olarak çözümleneceği konusunda endişeler var. Özellikle Çernomorenergo devlet elektrik şirketindeki yolsuzluk ve bu gibi dosyalar çok önemseniyor 237

KASIM

KASIM

Cevap: Abhazya devletinin çalışma kanunlarına göre, personel alımının bu şekilde olması gerektiği zaten belirtilmiş, ama uygulanmamıştır. Yeni bir döneme geçerken kesinlikle bu çok önemli ve hassas konu çözülünceye kadar arkasında duracağız. Meclisin gündeminde de bununla ilgili projeler var. Bu proje uzun yıllar aynı koltukta oturan, böylelikle başkalarının hakkını da gasp eden yöneticilerin ayıklanmasını sağlayacak, bunun çözümü ancak sizin önerdiğiniz ve bizim de zaten gündeme aldığımız seçmeli sınav sistemi ile mümkün olabilir. Bize engel olabilecek kimse yok, çok kısa sürede kadroları toparlamaya çalışıyoruz ki görülen problemleri bir an önce çözebilelim.


ve takip ediliyor. Sizce sonuca çabuk ulaşmak için ayrıca dışardan yardım alınmalı mı, bu konudaki düşünceleriniz nedir? Cevap: Bu davaların sonuca ulaştırılması için hiç şüphesiz uzman hukukçular gerekli, şimdilik konuyu bu expertlere danışıyoruz. Bizim kendi hukukçularımız bu sorunların çözümünü sağlayacak yeterliliktedir. Dosyaların çokluğu ve zorluğuna rağmen sıkı bir çalışmayla çözüme ulaşacağız, göreceksiniz.

Soru: Ekonomi konusunda ülke olarak biz kendi kendimize nasıl yetebiliriz, bu konuda somut planlarınız var mı? Cevap: Bu soruyu sorduğunuza göre ekonomik olarak Rusya’ya bağımlı göründüğümüzün farkındasınız siz de. Son dönemde uygulanan ekonomik politika ve yapılan harcamalar da bu görüşü destekliyor, Rusya da bunun böyle olduğunun farkında. Geçmişte bize verilen ekonomik desteği doğru kullanmalıydık ki, bir daha avucumuzu bir şey istemek için açmamalıydık. Bu konuyla ilgili çok şeyler söylendi, ancak maalesef söylenenlerden daha da vahim bir durumdayız. Geçmişteki ekonomik verilere bakarsak, 2012 yılında devlet bütçesi 9 milyar rubleydi, ancak her geçen yıl daha da azaldı. Bu bütçenin yüzde 70’lik kısmını Rusya sağlıyordu. Bugün de aynı durum devam ediyor. Bizim oluşturduğumuz bütçe gibi görünen 3 milyar ruble de aslında yine Rusya’nın finansal desteğiyle, ekonomideki tabiriyle multiprikativ oluşan bir meblağdır. Bu nedenle bizim kendi kendimizi finanse etmenin yollarını bulmamız gerekiyor. Bu konu hep konuşuldu, ancak bir şey yapılmadı. Yönetime geldiğimiz kısa süre içinde birçok iş adamı ve yatırımcı, ziraat ve diğer sektörlerde yeni projelerle geldiler, görüşmeler yaptık. Örneğin; deniz ülkesi olan bir yerde balıkçılık sanayiinin olmaması trajikomik bir şeydir. Ekonomimizin gelişmesi için sağlam projelerle gelen insanlar önemli, kapımız bunlara sonuna kadar açık olacak. Başta suyumuz olmak üzere, doğal kaynaklarımızı doğru kullanırsak bizim için bunlar en büyük ekonomik getiridir. Enteresan başka bir gelir kaynağımız da yollarımız, sınırlarımız, ulaşım imkânlarımızdır. Bu kaynaklarımız da eksikleri giderilerek doğru kullanıldığında, küçük Abhazyamız yılda 50-60 milyar rublelik gelir elde edebilecektir. Buna daha önce başlansaydı şimdi kendi ayaklarımızın üzerinde duruyor olabilirdik. Geç değil, 2-3 yılda hemen sonuca ulaşabileceğimiz bir konu olmasa da, şimdi bir adım atarak başlamalıyız.

Soru: Birçok işadamı heyecanla, azimle iş yapmaya geliyorlar Abhazya’ya, ama kısa süre sonra hayal kırıklığıyla ve güvensizlik izlenimleriyle geri dönüyorlar, bu kötü bir imaj oluşturuyor Abhazya adına, bunların önüne geçmek için neler yapacaksınız? Ayrıca suyunuzu satın almak istediklerini de duyuyoruz, bu konuda bilgi verir misiniz? Cevap: Öncelikle ticaret için her zaman garanti lazım tabi ki insana. Bu güveni sağlamak için bazı projelerimiz var, yapacağımız düzenlemelerle Abhaz tarafı kontrolü, elinde tutarak iş sahalarını güvenli, cazip yatırım bölgeleri haline getirecek. Su konusunda talep karşı taraftan geldi, bizim teklifimiz değil. Bununla ilgili kısa süre önce bir grup geldi ve görüşmeler yaptık, oldukça büyük miktarlarda su talep ediyorlar. Bunun için 1 yılda 30-40 milyar ruble ödeyebilecekler. Bizim belli yerlerdeki nehirlerimiz kullanıma oldukça uygun ve şu anda boş yere akıyor. Bunları pazarladığımızda bizim kaybedeceğimiz hiç bir şey yok, ama önemli miktarda kazancımız olacak. Küçük coğrafyamızda bu tür kullanıma elverişli çok sayıda nehrimiz, ırmağımız var, 238


KASIM

ancak koskoca Rusya’da bunların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Karşılıklı olarak ihtiyaçlarımıza uygun davranabiliriz. Bu fırsatları kaçırmamalıyız. Şimdi tartışmamız gereken, ekolojik dengeyi bozmadan bunu nasıl yapacağımızdır. Aynı şekilde balık ticaretinde de yeniden düzenlemeler gerekiyor. Şu anda Türkiye ile balık ticaretimiz devam ediyor. Ama ekolojik denge ve ticaret şartlarımız yeterince kontrollü değil. Balıkların üremeleri ve kıyılarımızın kontrolü bizce önemlidir ve devlet tarafından denetlenmelidir. Bu konuda da kendiliğinden gelen teklifleri geri çevirmemeliyiz. Devlet kaynaklarından çeşitli yollarla gelir elde etmeyi planlarken, bunlarla ilgili olarak devlet bankalarının da kendilerini geliştirmesi gerekmektedir. Bankalarımız ekonomiye katkıda bulunmak için kendi içlerinde birer fon oluşturabilir, böylece devlet hazinesine para aktarabilirler. Eğer daha önce banka fonları oluşturulmaya başlansaydı, hemen önümüze gelen projelere aktararak işe başlayabilirdik ve bunlar şu anda ekonomiye yansımaya başlardı.

Soru: Rusya ile yapılacak ittifak anlaşması ne aşamada, bilgi verebilir misiniz? Cevap: Bu konuda insanlarımızın kafasını karıştıran birçok düşünce olduğunu biliyorum. Anlatmaya önce anlaşma taslağının bize gelişiyle başlayalım; başından beri bu sürecin her aşamasını açık ve şeffaf şekilde anlatıyoruz, taslak geldiğinde parlamentoya sunduk. Maddeleri incelediğimizde birçoğunun bize uymadığında karar birliğine vardık. Kendi taslağımızı hazırlamak için ek süre istedik, parlamento bunun üzerine çalıştı ve halkımızın da onaylayacağı olumlu yönde bir taslak hazırladık. Burada belirtmeliyim ki, taslakta yer alan hoşumuza gitmeyen maddeler, daha önce yapılan, ama birçok kişinin bilmediği anlaşmaların devamı niteliğindeydi. Bu karanlık noktaları önceden bilmiş olsaydık Rusya bizi daha farklı algılayacak, böylece onların talebi de bizim cevabımız da daha farklı olabilecekti. Buna örnek olarak, demir yollarımızı ve bununla ilgili yapılmış olan kredi alışverişlerini verebilirim. Şimdi önceki yönetime göre daha farklı bir yol izlemek durumundayız, maalesef halkımız bilmeli ki daha önce yapılan anlaşmalarla bağlandığı için, Rusya’nın taslağında değiştiremeyeceğimiz maddeler var. Bunları ancak kendi çıkarlarımıza göre düzenleyebilmemiz mümkün, biz de bunu yaptık ve maddeleri bizim istediğimiz hale getirerek Rusya tarafına gönderdik, şimdi gelişmeleri takip ediyoruz. Bundan sonra taslak üzerinde karşılıklı görüşmeler devam edecek ve maddeleri daha da geliştirebileceğiz.

Soru: Anlaşma imzalanmazsa ne olacak? Ne düşünüyorsunuz? Cevap: İnsanlarımız şunu bilmeli ki, Rusya Federasyonu’nun durumu da pek iç açıcı değil. Bu anlaşmanın, öncelikle Abhazya için gerekli olduğunu anlamalıyız. Bazı insanlarımız ekonomik olarak Rusya’ya bağlı olduğumuzu düşünüyorlar. Evet, son yıllarda Rusya’nın önemli desteği var ve bunu elimizin tersiyle itemeyiz. Ancak kendi kaynaklarımızla ekonomimizi düzeltip, bu durumu lehimize çevirebiliriz. Ben bu anlaşmayla ilgili ileri geri konuşan insanların çoğunun taslağı okuduğunu, hatta gördüğünü bile düşünmüyorum. Eğer onlar, daha önce imzalanan anlaşmaları görselerdi, bu anlaşmayı değerlendirmeleri daha kolay olurdu. Biz, maalesef o, kimsenin bilmediği anlaşmaların devamında bu noktaya geldik.

239


Cevap: Evet, onlar kapalı bir kutuydu. Çok az insanla paylaşılıp, değerlendirildi ve imzalandı. Sonuç birçok şeye razı gelinmesine yol açtı, biz o zaman da itirazlar ettik, ama bizi duymadılar, bildiklerini yaptılar. Bunun ve altında yatan usulsüzlüklerin sonucu olarak şimdi bu noktadayız.

Soru: Şu an yargıda bulunan o döneme ait birçok dava dosyası da anlattıklarınızla mı ilgili? Cevap: Evet, şimdi bu yargı süreciyle uğraşıyoruz.

Savaş dönemi muhabiri ve yönetmen Emma Hocaa Soruyor: Ülke savunması ve ordunun gelişimi için neler yapacaksınız? Yönetmen olarak 20 yıl öncesi ve sonrasını anlatan film karelerindeki savaş sahnelerinde savunma araçları ve tekniğin ne kadar geliştiğini görmüştüm. Bir tehlike anında acil müdahale edecek bir ordumuz var mı gerçekten? Birçok insan böyle bir durumda bizi ordumuzun değil, başkalarının koruyacağını düşünüyor. Cevap: Hemen söylüyorum, herkes bilsin ki bizim ordumuz var. Kalite ve teçhizat anlamında çok eksiğimiz olduğu doğru, çünkü şu anda finansmanımız bunun için yeterli değil. Savaştan sonra insan sayımız çok arttı. Bir askeri baştan sona, tam teçhizatlı giydirmek oldukça yüklü maliyet. Şu anda kendi imkânlarımızla 25 adet tam teçhizatlı tank alabiliriz. Ama yeterli değil. Rusya’nın bu konudaki yardım tekliflerine hayır demeden, kendi çıkarlarımızı gözeterek cevap vermeye çalışıyoruz. İmzalayacağımız anlaşmada da Rusya, zannedildiği gibi askeri kontrolü tamamen ele almayacak. Herhangi bir savaş ihtimalinde iki gücün birleştirilerek kullanılması söz konusu. Bizim taslak önerimize göre, bu durumda komuta kademesinde Cumhurbaşkanı olacak. Aslında iki taraf da askeri konularda yeni bir şey söylemiyor, durum bugün nasılsa, öyle devam edeceğiz. Şartlar değiştiğinde başka anlaşmalar da yapabiliriz. Kimse endişelenmesin, orduyla ilgili olan bu maddelerde problem yok.

Soru: Savaşta ve öncesinde ordunun içinde deniz, hava, kara, jandarma kuvvetleri gibi değişik birimler vardı, şu anda yok. Bunlar tekrar düzenlenecek mi? Cevap: Bunların tekrar oluşumu için de Rusya Federasyonu askeri birimlerinin desteği gerekiyor. Her an bir saldırı ve savaş ihtimali, günümüzde artık dünyadaki bütün ülkeler için geçerli, Abhazya için de. Her an tetikte olmalıyız. Savunmadaki kadrolaşmalar için bize en iyi uyabilecek örnek, İsviçre modeli olabilir. Bu modelde örneğin, askerliğin kısaltılması ve acil durumlarda cumhurbaşkanı dahil her kadrodaki insanın savaşa katılması durumu var. Yeni projelerimiz arasında ordunun düzenlenmesi de mevcut, ancak yine finans problemi bizi zorluyor. Önceki yönetimler her şeyi Rusya’dan beklediler. Buna rağmen Rusya’nın gönderdiği 3 milyon ruble de bunları çözecek bir rakam değildi. Demek ki Abhazya kendi kaynaklarıyla da bir şeyler yaptı. Şunu belirtmek isterim, bundan sonra kim gelirse gelsin, bizim yaptıklarımızdan daha iyisini yapamaz. Yapılacak şeylerin en iyisini planlıyoruz ve yapacağız. 240

KASIM

Soru: Buraya gelmeden önce 2008’de imzalanan anlaşma metnini okudum, gerçekten bu taslakta olan birçok maddenin benzeri zaten o anlaşmada da var. Bunlar kimseye hissettirilmeden imzalanıp geçildi diyebilir miyiz?


KASIM

Soru: Bu anlaşma imzalanmazsa, maaşların arttırılması ve sosyal hakların düzenlenmesi konuları ne olacak? Cevap: Bugünkü gibi devam edecek, herhangi bir değişim olmayacak o zaman. Biz de böyle olmaması için Rusya ile çıkarlarımıza yönelik bir anlaşma yapma çabası içindeyiz.

Soru: Son seçimlerden önce ve sonra gelişen olaylarla, halkın politik olarak bölünmüş bir görüntüsü var. Birlik sağlanması için gereken politik ideoloji sizce ne olmalı? Cevap: Bizi zaten ideolojilerimiz bir araya getiriyor. Halkımız kendini ifade ediyor ve kendi kendisini, iradesini ortaya koyarak koruyor, bunda yanlış bir şey yok. Bugün parlamentoyu oluşturduğumuz arkadaşlarımızın hepsi aynı görüşte ve ideolojide değil. Biz onları bir araya getirdik, çünkü amacımız ortak, Abhazya’ya hizmet etmek. Parlamentodaki farklı ideolojiler bizce bir zenginliktir, hatta sorunlarımızı daha iyi çözeceğimize inanıyorum. Zamanı ve şartları doğru kullanabildiğimizde birleşmeyi de sağlayacağız. Sorunlara farklı açıdan baktığımızı ve çözüm odaklı çalıştığımızı insanlar da görmeye başladı. Devamında yaptıklarımızı da görünce bunu daha iyi anlayacaklar.

Soru: Parlamentoya sizin döneminizde daha çok kadın milletvekili girdi, bu konuda dünya sıralamasına girmek mi istiyorsunuz? Cevap: Enteresandır, kadınlar ülkenin gidişatı ve hükümetin nasıl kurulacağıyla ilgili, daha fazla endişe duyuyorlar. Politik konularda da her zaman erkeklerden daha detaylı düşünüp, pratik kararlar alabiliyorlar. Bu özellik çok işimize yarıyor, üstelik erkeklerin varlığına engel bir durum da değil, hatta belki erkek parlamenterler onları izleyerek kendilerini revize edebilirler. Diğer yandan meclisteki erkek çatışmalarını tolere eden, dengeleyen güç oluyorlar kadınlar. Şu an burada siz kadın gazetecilerle ülkenin sorunları ve çözümleri üzerinde konuşuyoruz, bu da durumu özetlemiyor mu? Küçük ülkemizde her alanda olduğu gibi politikada da kadınların katkılarıyla daha atak olacağımıza ve geleceğimizi daha güzel boyutlara taşıyacağımıza inanıyorum. Biz sık sık bu şekilde bir araya gelerek halkımızın merak ettiklerine cevap vermeli, alınmadan, kırılmadan güzel ülkemizin sorunları ve çözümler üzerinde konuşmalıyız. Hepinize teşekkür ediyorum… (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cumartesi, 08 Kasım

İngiliz Profesör Abhaz Müziği Araştırması İçin Sohum'da İngiltere Royal Holloway Üniversitesi öğretim üyesi Araştırmacı Etnomüzikolog Prof. Dr. Jim Samson, Abhaz halk müziğini incelemek üzere Abhazya’ya geldi. Chopen, Kıbrıs ve Karadeniz müzikleri üzerine çalışmaları bulunan Samson’un özellikle yeni etnomüzikoloji çalışmaları, metodları, öğretim teknikleri, müziğin temel ögeleri ve dünya klasik müzik tarihi ile ilgili yayınlanmış çok sayıda makalesi bulunuyor. 241


Pazartesi, 10 Kasım

Abhazya Su Sıkıntısı Çeken Kırım'a Tankerlerle İçme Suyu Satacak Kırım'ı ziyaret eden Abhazya Başbakanı Beslan Butba, Kırım Cumhuriyeti Başkanı Sergey Aksanov'la bir araya geldi. Görüşmede Abhazya'dan Kırım'a devlet-özel sektör işbirliği ile tankerlerle tatlı su taşınması, Kırım'ı Rusya'ya bağlayacak Kerç Boğazı Köprüsü'nün yapımında kullanılacak inşaat çakılının Abhazya'dan temini ve Kırım ile Abhazya arasında doğrudan deniz ulaşımı sağlanması konuları üzerinde konuşuldu. Her iki tarafın da olumlu yaklaştığı projelerin fizibilitesi için çalışma grubu kuruldu. (Rossiiskaya Gazeta)

Salı, 11 Kasım

Abhaz Eğitim Bakanı Gagra Koleji'ni Ziyaret Etti Abhaz Eğitim, Bilim, Spor ve Gençlik Bakanı Adgur Kokoba, Türkiye kökenli Abhazlardan bazı veliler ile okul idarecilerinin ricaları üzerine Gagra Koleji'ni ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Bu ziyareti esnasında Bakan Kokoba'ya Kolejin karşı karşıya bulunduğu sorunlar anlatıldı. Gagra Koleji Abhazya'nın dört bir köşesinden gelen 140 öğrenciye ev sahipliği 242

KASIM

Kafkasya coğrafyasında ilk ziyaretini Abhazya’ya yaptığını söyleyen Prof. Samson 07-16 kasım 2014 tarihleri arasında Abhazya’da konusuyla ilgili görüşmeler ve araştırmalar yapacak. Bugüne kadar müzikolog ve sanat tarihçisi Dr. Meri Haşba, Abhazya Devlet Sanatçısı ve halk enstrümanları orkestrası şefi Roza Çamagua, Abhaz Sosyal Bilimler Enstitüsü folklor bölümü ve laboratuvarı sorumlusu kompozitör Vanya Şamba ve aynı bölümde görev yapan öğretim görevlisi folklorist etnomüzikolog Doç. Dr. Dijin Çurey ile görüşmeler yapan araştırmacı, Abhaz etnik müziği ve enstrümanları ile ilgili bilgiler aldı. Samson enstitüde yaptığı görüşmede, Abhazve Adige halklarının müziklerinin karşılaştırması, kahramanlık şarkıları, diğer halk şarkıları, Nart eposunda yer alan enstrüman ve şarkıların mitolojik analizi üzerine sorular sordu, görüntü ve kaynak eser bilgileri kaydetti. Görüşmede otantik halk çalgılarıyla kısa etnik müzik örnekleri çalan Çurey ise Abhaz Adige etnik müziği, enstrümantal müzik kültürü, Türkiye diasporasında yapılan müzik çalışmalarına değinerek, etnik müzik incelenirken tarih, etnografya ve folklorik saha çalışmalarından uzak kalınamayacağını ancak böyle daha net ve doğru tespitler yapılabileceğini belirtti ve bu tür kültürel çalışmaların gelişmesi ve dışarıda da tanınması için bilim insanlarına bilgi desteği verilmesinin, görüş alışverişi yapılmasının önemini vurguladı. Müzikolog Jim Samson araştırmasıyla ilgili Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerine de gideceğini söyleyerek, bu konuda da ön bilgiler aldı. BB/ATP


KASIM

yapan yatılı bir okul. Bu okulun müfredatı Abhazya'nın diğer okullarınınkinden epey farklı. Ayrıca Abhazca'nın yanı sıra Türkçe ve İngilizce eğitimine ciddi bir ağırlık veren Abhazya'daki tek okul. Geçmişte Abhazya'nın en başarılı okulları arasında gösterilen okulda şimdilerde bazı kısıtlamalar nedeni ile özellikle öğretmen kadrosunda sıkıntılar yaşandığı ve buna bağlı olarak eğitim kalitesinde düşüş gözlendiği ifade ediliyor. Kolejin ve yatakhanenin fiziki durumu ile öğrencilerin barınma koşullarında da kimi sıkıntılar mevcut. Bu sıkıntılar nedeni ile aslında 200 öğrenci kapasiteli okulda bu sayı 140'a kadar inmiş durumda. İdareciler şartların iyileştirilmemesi durumunda bu kan kaybının devam edeceğini söylüyorlar. Eskiden kendi özel bütçesi ile idare edilen Gagra Koleji bir kaç yıldır devlet bütçesinden pay alarak faaliyetine devam edebiliyor. Ne var ki bu tahsisat ile Gagra Koleji'nin müfredatına uygun bir eğitimin finanse edilmesi mümkün gözükmüyor. Okul ziyareti sırasında tüm bu sorunları dinleyen ve notlar alan Bakan Kakoba, kendisine aktarılan sorunların kısa bir süre içinde çözümü için elinden geleni yapacağı sözünü verdi. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Çarşamba, 12 Kasım

Abhazya Ampute Milli Futbol Takımı Fenerbahçe Kulübünü Ziyaret Etti Abhazya Ampute Milli Futbol Takımı Fenerbahçe Can Bartu tesislerinde Fenerbahçe futbol takımının misafiri oldu. Abhaz-Fed Genel Başkan Yardımcısı Hakan Ander Beygua ve Atanur Aksoy Akhusba'nın eşlik ettiği kafile Teknik Direktör İsmail Kartal'a Alabaşa hediye etti. Kafile Sansal Büyüka Beyguaa'nn misafiri olarak Türkiye ile Brezilya milli takımlarının karşılaşacağı maça gidecek. Öte yandan Abhazya Ampute Milli Futbol Takımı 13 Kasım 2014 günü Sakarya Erenler Belediye binası arkasındaki Erenler Belediyesi Spor Kompleksi biriminde saat 18.00 itibariyle bir karşılaşmaya çıkacak. Aynı gün Sakarya Abhaz Derneği'nin konuğu olacak olan Abhazya Ampute Milli Futbol Takımı 14.11.2014 günü Türkiye'den ayrılacak. (Abhaz Haber)

Çarşamba, 12 Kasım

Avrupa Birliği Heyetinin Önemli Abhazya Ziyareti Abhazya Dışişleri Bakanı Viyeçeslav Çirikba, Avrupa Birliği heyetini Sohum'da kabul etti. AB Güney Kafkasya ve Gürcistan Operasyonları Departmanı Delegasyonu Başkanı Kaido Sirel ile proje yönetmeni Caroline Stasmpfer - Alisultanova'dan oluşan heyetin kabulünde Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Kan Tania da hazır bulundu. 243


Cuma, 14 Kasım

Sohum Havaalanı'nın Yeniden Ulaşıma Açılması İçin İlk Somut Adım Bugün Atıldı Sohum Havaalanının yeniden hava ulaşımına açılması için ciddi bir restorasyon ve modernizasyona ihtiyacı bulunuyor. Uzun yılların ardından bugün bu konuda ilk ciddi adım atıldı. Abhazya Hükümeti ile Rus Sanayi Topluluğu "Б зо ый Эл м нт" iştiraki "Аэропорт Д лопм нт" şirketi arasında söz konusu yenileme çalışmaları ile ilgili "Niyet Anlaşması" imzalandı. Anlaşmayı Abhaz Hükümeti adına Başbakan Beslan Butba, Rus şirketi "Аэропорт Д лопм нт" adına ise şirket CEO'su Vladlen Voloshin imzaladı. Üç ay içinde Rus şirketi anlaşmanın taslağını hazırlayacak ve sonrasında da nihai metin imzalanacak. (Apsnypress)

Cumartesi, 15 Kasım

Abhazya "Dünya İyilik Günü"nü Unutmadı Her yıl 13 Kasım günü kutlanan "Dünya İyilik Günü (World kindness day-Mир оброт н )" birçok ülkede olduğu gibi Abhazya'da da özellikle okullarda yapılan bazı sevimli etkinliklerle kutlandı. Bazı ülkelerde adı bile duyulmamış olan bu günde Abhaz okullarında öğretmenlerin, son bir yıl içinde kendi yaptıkları iyiliklerden örnek vererek başlattıkları etkinliğe, öğrenciler de yıl boyunca kendi yaptıkları küçük büyük iyilikleri anlatarak devam ediyorlar. Genellikle yapıldığı gibi bu yıl da öğrenciler en anlamlı iyilikleri seçtiler, bunlar üzerinde konuştular, birbirlerini kutladılar ve bir dahaki yıl aynı gün daha fazla iyilik 244

KASIM

Toplantıda Avrupa Birliği'nin Abhazya Cumhuriyeti'ndeki önümüzdeki dönem projeleri ele alındı. AB yetkilisi Kaido Sirel, Abhaz Dışişleri Bakanı'na, AB desteğiyle Abhazya'da yürütülen başarılı projelere dair bilgi sundu. Çoğunluğu Abhazya'nın Gal İlinde gerçekleşen söz konusu projeler arasında Ingur Santrali'nin onarımı ile bir dizi kırsal kalkınma ve tarım projesi bulunuyor. "Artık yeni misyonumuz (Abhazya'da) AB'nin yardımcı olması beklenen alanların saptanmasıdır" diyen K. Sirel, AB'nin Abhazya'nın geri kalmış yörelerinin kalkınmasını desteklemek için daha çok projeyi fonlamak konusunda çok istekli olduğunu da belirtti. Dışişleri Bakanı Çirikba ise heyetin sunumunun ardından yaptığı cevabi konuşmada, AB'nin ciddi altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyan Tkarçal ve Oçamçira'ya daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini ifade etti. Çirikba ayrıca sosyal altyapıya ve sağlık tesislerine yönelik projelerin geliştirilmesine de ihtiyaç duyulduğunu belirtti. (Abhaz World)


KASIM

yaparak buluşmak üzere sözleşerek ayrıldılar. Hatta bazı öğretmenler ödül olarak dersleri erken tatil ettiler ve gidip dışarıda iyilik yapmalarını istediler öğrencilerden. Okullarda bu güzel aksiyonlar yaşanırken, dışarıda da kalabalık yerlerde ve toplu taşım araçlarında yer yer yardım kuruluşlarının el broşürleri dağıtıldı, yardıma ihtiyacı olanlara iyilik yapmaları istendi. BB/ATP

Cumartesi, 15 Kasım

Abhazya Devlet Halk Dansları Topluluğu "Kafkas" 20 Yaşında Abhazya'nın en eski ve başarılı halk dansları ekiplerinden olan Abhazya Devlet Halk Dansları Topluluğu "Kafkas" 20. yılını kutluyor. Kutlama gösterileri 20 Kasım 2014 Perşembe günü saat 18:00'de Sohum Filarmoni sarayında yapılacak. Abhazya Gürcistan Savaşı'ndan hemen sonra 1994 yılında "Kafkas Halkları Konfederasyonu Devlet Halk Dansları Topluluğu" adıyla kurulan ekibin hocası ve sanat yönetmenliğini, kurulduğundan beri ekibin adıyla özdeşleşmiş başarılı sanatçı Kandit Tarba yapıyor. Ülke dışında ilk gösterilerini 1995 yılında Türkiye'de yapan ekip, özellikle o yıllarda bünyesinde Abhazların yanı sıra Kuzey Kafkas halklarından çok sayıda Adige, Asetin ve Çeçen dansçıları da barındırıyordu. Bu yapısıyla, Kandit Tarba'nın söylemiyle bir Kuzey Kafkas halkları birliğini sembolize eden bir ekip olma özelliği taşımaktaydı. Bugün de tüm bu halklara özgü enstrüman ve danslarıyla bu çeşitliliği ve kültür birliğini koruyarak sembolize etmeyi sürdürüyor. BB/ATP

Pazar, 16 Kasım

Abhazya Başbakanı Beslan Butba Saldırıya Uğradı Abhazya Başbakanı Beslan Butba 15 Kasım akşam saatlerinde başkent Sohum'da saldırıya uğradı. Eşi ve çocuğu ile koruması olmadan Sohum'da şehir içinde yolculuk yapan, Başbakan Butba'nın arabasının önü bir başka araç tarafından kesildi. Araçtan inen iki saldırgan Başbakan Butba'ya saldırdı ve darp etti. Hastaneye kaldırılan Butba bir süre sonra taburcu edildi ve evinde dinlenmeye çekildi. Abhaz güvenlik güçleri tarafından derhal yakalanan ve birinin bir gümrük memuru olduğu anlaşılan iki saldırgan gözaltına alındı. Abhaz güvenlik güçleri saldırganların motivasyonlarını soruştururken, evinden bir açıklama yapan Abhazya Başbakanı Butba, endişe edecek bir durum olmadığını, saldırının planlı bir hadise olduğunu düşünmediğini, alkol almış bazı şahısların adi bir saldırısı olarak tahmin ettiğini söyledi. (www.aiaaira.com)

245


KASIM

Pazar, 16 Kasım

Hacımba: "Abhazya'nın Geleceği Kuzey Kafkasya İle Kuracağı İlişkilere Bağlı" Genç Abhaz diplomatlarca başkent Sohum'da düzenlenen bir toplantıya katılan Abhazya Cumhurbaşkanı, kendisine sorulan çeşitli soruları yanıtlarken Abhazya ve Kuzey Kafkasya ilişkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Hacımba, Abhazya'nın geleceğinin Kuzey Kafkasya ile kuracağı ilişkilere bağlı bulunduğunu, Kuzey Kafkasya'daki Halkların ruh ve kan olarak en yakınlarımız olduğunu, ülkenin en zor zamanında Abhaz Halkı ile birlikte Abhazya'nın bağımsızlığı için savaştıklarını belirterek, Abhaz hükümetinin Kuzey Kafkasya ile ekonomik ve kültürel ilişkilerin güçlendirilmesine özel önem verdiğini söyledi. (Abkhaz World)

Pazar, 16 Kasım

Cumhurbaşkanı Hacımba Türkiye Diaspora Örgütleri'yle Görüştü Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba'nın daveti üzerine Türkiye Kafkas Dernekleri Federasyonu (Kaffed) ve Abhaz Dernekleri Federasyonu (Abhazfed) yetkilileri Abhazya'ya gelerek, başkent Sohum’da resmi görüşmelerde bulundular. Görüşmelere Kaffed adına Genel Başkan Yaşar Aslankaya ve Genel Başkan Yardımcısı Prof. Erol Taymaz, Abhazfed adına Genel Başkan Cengiz Koç ile Kültürel ve Sosyal Faaliyetler Sekreteri Atanur Aksoy katıldılar. Abhazya Cumhurbaşkanlığı ofisinde yapılan toplantıya Abhazya'nın Türkiye Temsilcisi İnar Gitsba, Abhazya Geri Dönüş Komitesi Başkanı Hrıps Copua, eski başkan Givi Dopua, Dünya Abhaz Abazin Kongresi Başkan Yardımcısı Gennadi Alamia ile Dışişleri Bakanlığı ve Geri Dönüş Komitesi yetkilileri de katıldı. Hacımba Abhazya'nın pek çok sorunu olduğundan bahsederek, bu sorunların çözülmeye başlandığını, Türkiye'de örgütsel birlikteliğin sağlanmasıyla sorunların çözümünün kolaylaşacağına inandıklarını söyledi. Kaffed ve Abhazfed'in hedeflerinin aynı olduğunu belirten ve Abhazya'yı Abhazya yapmak için Ardzınba'nın belirttiği gibi hep birlikte çalışılması gerektiğini vurgulayan Hacımba, savaştan önce Kafkas halklarının gösterdiği dayanışma olmasaydı bugün Abhazya'nın olamayacağını hatırlatarak, sadece tehlike zamanlarında değil, tehlike olmadığı zamanlarda da birlik olunmasının önemini vurguladı, ayrıca Gürcistan'ın bizi birbirimizden ayırmak için yürüttüğü faaliyetlere karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Kaffed temsilcileri, diasporada birliğin sağlanması amacıyla kurulan ve her zaman bu doğrultuda çalışan Kaffed’in, Türkiye’de iç içe yaşayan Abaza ve Adıge halklarının yaşadıkları tüm bölgelere yayılmış örgütlenmesiyle, geçmişte en zor dönemlerinde olduğu gibi, bundan sonra da Abhazya'nın yanında olacağını dile getirdiler. Abhazfed yetkilileri de, Abhazfed'in Abhaz dili ve kültürünü korumak amacıyla kurulduğunu, Kaffed ile çözülemeyecek herhangi bir problemleri olmadığını belirttiler. 246


KASIM

Heyetler daha sonra Cumhurbaşkanı Hacımba ile birlikte Sohum'da Abhazya'ya dönenler için yapılan konutlarda incelemelerde bulundular. Ardından Abhazya Dışişleri Bakanlığı'nda Dışişleri Bakanı Slava Chirikba ve Bakan Yardımcısı Oleg Arşba ile biraraya gelen diaspora heyetlerine görüşmede, Abhaz ve Adıge halklarının birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığını söyleyen Dışişleri Bakanı Chirikba, Cumhurbaşkanı Hacımba'nın Moskova'nın ardından ilk resmi ziyaretinde Nalçik'e gittiğini, bunun Abhaz ve Adıge halkları arasındaki birlikteliğe verilen önemi gösterdiğini, Kuzey Kafkasya ve Türkiye'de bir ortak çalışma alanının oluşturulmasını istediklerini belirterek, diasporadaki kuruluşların ortak amaçlar doğrultusunda birlikte çalışmasının önemli olduğunu vurguladı. Kaffed ve Abhazfed yetkilileri de Abhazya dışişleri bakanlığının genç ve dinamik bir kadroya sahip olduğunu, etkili çalışmalar gerçekleştirdiğini, diasporanın da Abhazya'nın bağımsızlığının tanınması ve izolasyonun kalkması doğrultusunda çalıştığını, bu hedefleri gerçekleştirmek için birlikteliğin önemli olduğunu belirttiler.

Pazartesi, 17 Kasım

Hacımba'dan Butba'ya Yapılan Saldırıya Dair Çok Sert Mesajlar Abhazya Başbakanı Beslan Butba'ya yönelik 15 Kasım günü gerçekleşen saldırı üzerine Güvenlik Konseyi'ni toplayan Raul Hacımba çok sert mesajlar verdi. Hacımba ülke liderliğinin bir mensubuna yönelen bu ağır saldırıya kanunun müsaade ettiği en sert yanıtın verileceğini ve söz konusu saldırı ile ilgili soruşturmanın idaresini bizzat ele aldığını söyledi. Hacımba ayrıca kendilerini kanunun üstünde gören kişi ve grupların Abhazya'da var olduğunu ama hukuksuzluğu ve suçu cesaretlendiren ve Abhaz Devleti için gerçek bir tehdit olan bu eğilimi kendilerinin artık bitireceğini ifade etti. Güvenlik güçlerinin süs olmadığını ve güçlerini hissettirmeleri gerektiğini söyleyen Hacımba, işini gereği gibi yapamayacak olanlara daha fazla müsamaha gösterilmeyeceğini, gerekirse işgal ettikleri makamlardan alınacaklarını da ekledi. Kanunun ve hukukun her şeyin üstünde olması gerektiğini söyleyen Hacımba, çok yakında Abhazya'daki herkesin bu ülkede savcıların, polisin ve diğer güvenlik güçlerinin var olduğunu hissedeceklerini söyledi. Toplantıya katılan güvenlik teşkilatlarının başlarına kolektif sorumsuzluk döneminin sona erdiğini söyleyen Hacımba, bu yöneticilerin ülkede güvenliğin tesisinden ayrı ayrı şahsen sorumlu olduğunu belirtti. Bu arada Abhazya Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Butba'ya saldıran ve motivasyonları araştırılan iki tutuklu zanlı hakkında, Abhazya Ceza Kanunu'nun bir hükümet üyesine, sağlığını ciddi derecede tehdit edecek şekilde saldırı düzenlemeye ilişkin 320. maddesi uyarınca soruşturma açıldığı bildirildi. (Apsnypress)

Salı, 18 Kasım

Nalçik’te "Abhazya Milli Kültür Merkezi" Açılıyor 247


Cuma, 21 Kasım

Gumista Sakinleri Nehri Kirleten İşletmeleri Meclis'e Şikâyet Etti Sohum’un Gumista bölgesi sakinleri, Gumista nehri kıyısında faaliyet gösteren beton fabrikasının içme sularını kirlettiği iddiasıyla, Meclis’e şikâyet başvurusunda bulundular. Yapılan şikâyet üzerine Meclis Devlet Ekoloji ve Doğayı Koruma Komitesi üyeleri, Başsavcı Aleksey Lomiya ve Ekoloji Komitesi Uzmanı Batal Bodjgua ile birlikte bölgeyi denetlemeye gittiler. Gumista nehrinden başkentin tüm batı kısmının içme suyu karşılanıyor, bu nedenle nehrin suyunun temiz olması halk sağlığı açısından çok önemli. Ancak nehrin sol kıyısında, şikayete de konu olan beton işletmesi dâhil, üç ayrı işletme faaliyet göstermekte. Haklı olarak yerli halk da bu işletmelerin suyu kirlettiklerini düşünüyor. Parlamentodan gelen grup denetlemeye ‚AİST‛ şirketinden başladılar. İşletme şu an faaliyette görünmüyor. Şirket müdürü, fabrikanın başkentte stadyum inşaatı yapılırken açıldığını, ancak iki aydır fabrikanın kapalı olduğunu söyledi. Diğer yandan çalışma 248

KASIM

Nalçik’te ‚Abhazya Milli Kültür Merkezi‛ açılıyor. 2 Aralık 2014 Salı günü Kupala Kültür ve Sanat Merkezi bünyesindeki resmi açılışına özellikle Abhazya’yla ilgili çalışmaları, bağlantıları, katkıları olan önemli kültür insanları ve sanatçıların yanı sıra, her iki ülkenin devlet yetkililerinin de katılması bekleniyor. Bir ilk olması nedeniyle önemsenen oluşumun mimarı Doç. Dr. İnga Katsba (Guçapşeva) kendisi Abaza olmasına rağmen yaklaşık 20 yıldır Kabardey Balkar Cumhuriyeti’nde yaşıyor ve Nalçik’teki Ziraat Akademisi’nde filoloji bölümü başkanlığı görevini yürütüyor. Özellikle üniversite öğretimi için diasporadan gelen gençlerin kayıt, hazırlık ve uyumları konusunda özverili çalışmalarıyla tanınan Katsba, kültürel çalışmaları ve etkinlikleri ile de tanınıyor. Katsba’nın Abhaz ve Kabardey Adige kültürünün ve halklarının birlikteliğinin önemine vurgu yapan çalışmalarından bir tanesi de Abhazya Milli Kültür Merkezi oluşumu olacak. Oluşumla ve açılışla ilgili Abhazya’daki bağlantıları sağlayan Abhazya Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi'nden Doç. Dijin Çurey de konuyla ilgili Abhazya Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ile görüşmelerine devam ediyor. Açılışta Abhazya ve diğer cumhuriyetlerdeki kültürel çalışmalarla ilgili slayt gösterileri yapılacak, kültür, sanat, eğitim, bilim alanlarında hizmetlerinden dolayı bazı kültür insanlarına ve sanatçılara plaketler verilecek, şiir ve müzik dinletisi yapılacak, ayrıca Abhaz mutfağından örnek ikramlar misafirlere sunulacak. Abhazya’dan genç yazar ve sanatçılardan oluşan master öğrencilerinin de açılışa katılmak üzere Nalçik’e gidecekleri bildirildi. Açılışta katkıları da bulunan Abhazya Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Abhaz Devlet Üniversitesi’nden yetkililerin de açılışa katılması bekleniyor. BB-DÇ/ATP


KASIM

grubunun bu fabrika ile ilgili geçen yıl hazırladığı raporda, kuralların ihlal edildiğini gösteren fotoğraf ve videoların olduğu bildirildi. Fabrika müdürü ise ellerindeki ekoloji hizmetlerinin izin belgesini göstererek, raporun hazırlandığı tarihlerde ise fabrikanın henüz kurulum aşamasında olduğunu söyledi. Denetleme sonunda Milletvekili Kan Kvarçiya işletmeye, Devlet Ekoloji Komitesinin Ekim ayı sonunda fabrikanın Gumista bölgesinde herhangi bir beton üretimi faaliyeti yapmasını yasaklayan kararını hatırlattı. İkinci işletme, devlet şirketi ‚Abhaz beregozaşita‛ ile ilgili yapılan denetlemede ise hiçbir usulsüzlüğe rastlanmadı. Şirket Müdürü Maksim Harçilava, şirketin usule uygun şekilde çalıştığını, atıkların da nehirden uzak bir yere taşındığını belirtti. Denetlenen üçüncü işletme ‚Eko komstroe‛, denetleme grubu fabrikaya gittiğinde beton üretimine devam ediyordu ve yapılan incelemelerde bir dizi kural ihlali tespit edildi. Meclis Devlet Ekoloji ve Doğayı Koruma Komitesi üyesi milletvekilleri, diğer denetlemelerin de bitirilmesinden sonra, konuyu tekrar ele alacaklarını belirttiler. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Pazar, 23 Kasım

Abhazya ve Rusya Arasındaki Anlaşmanın Yarın İmzalanması Bekleniyor Abhazya ve Rusya arasında "İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması" için nihai imzaların Abhazya Cumhurbaşkanı'nın yarın başlayacak Rusya ziyaretinde atılması bekleniyor. Russia Today haber kanalının haberine göre anlaşmayı bizzat Putin ve Hacımba imzalayacaklar. Bu arada anlaşma karşıtı ve taraftarı gruplar yarın Abhazya'nın başkenti Sohum'da birbirine oldukça yakın iki ayrı alanda aynı saatte miting düzenleme kararı aldılar. Abhaz kamuoyu mitinglerin her ikisinin de barışçı bir ortamda geçmesini ve olaysız sona ermesini ümit ediyor. (http://russian.rt.com)

Pazartesi, 24 Kasım

Abhazya ve Rusya İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması İmzaladı Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ve Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba "Abhazya-Rusya İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşmasını" Soçi'de bugün düzenlenen bir törenle imzaladılar. Bu imza ile iki ülke arasındaki ilişkiler yeni bir döneme girdi. Anlaşma uyarınca Abhazya ve Rusya ortak bir ordu kuracak, ortak bir savunma konsepti inşa edecek, koordineli dış politika yürütecek. Yine anlaşma uyarınca Abhazya eğitim başta olmak üzere hukuk, gümrük, sosyal güvenlik gibi birçok alanda mevzuatını Rusya ile uyumlu hale getirecek. İki ülke Abhazya'da ortak bir içişleri koordinasyonu kurarak suçla mücadeleyi de ortaklaşa yürütecekler. Anlaşma ile Rusya, Abhazya'nın 249


Pazartesi, 24 Kasım

Amtsakhara'dan Protesto Mitingi Vladimir Putin ve Raul Hacımba "Abhazya-Rusya İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşmasını" Soçi'de bugün düzenlenen bir törenle imzaladılar. Aynı saatlerde söz konusu anlaşmaya karşı çıkan Amtsakhara Partisi öncülüğündeki bir grup Abhazya'nın başkenti Sohum'da miting düzenledi. Mitingi görüntüleyen bir hava aracının neden olduğu kısa bir gerginlik dışında sakin geçen mitingde konuşmacılar Abhazya ve Rusya arasında işbirliğinin geliştirilmesine karşı olmadıklarını ama söz konusu anlaşmanın bu haliyle bazı maddelerinin Abhaz Anayasasına aykırı olduğunu söylediler. Miting sonrasında katılımcılar tarafından yapılan açıklamada Anlaşmanın imzalanmasını müteakip imzalanması planlanan ek anlaşmalarda toplumdaki hassasiyetler göz önünde bulundurulmazsa hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın görevden alınması için Abhaz Halkına çağrıda bulunma haklarının saklı tuttuklarını ifade edildi. Öte yandan Pazar akşamı ise Rusya-Abhazya sınır kapısında aralarında bazı şehit annelerinin de bulunduğu bir grup Abhaz kadın anlaşmayı protesto etmek için kısa bir süre yolu kapattı.

Pazartesi, 24 Kasım

Sohum'da Abhazya ve Rusya İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşmasına Destek Mitingi Düzenlendi Vladimir Putin ve Raul Hacımba "Abhazya-Rusya İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşmasını" Soçi'de bugün düzenlenen bir törenle imzaladılar. Aynı saatlerde söz konusu anlaşmayı destekleyen gruplar Abhazya'nın başkenti Sohum'da Çanba Tiyatrosu'nun yanında ortak bir miting düzenlediler. Mitingde konuşma yapan çeşitli grupların sözcüleri söz konusu anlaşmanın Abhaz Anayasasına aykırı olduğu iddialarını reddederek, bu anlaşma ile Abhaz-Rus dostluğunun daha da pekişeceğini ve anlaşmanın Abhazya'nın hem güvenliğine hem de kalkınmasına çok ciddi katkı koyacağını ifade ettiler. Oldukça uzun süren miting olaysız sona erdi.

250

KASIM

sağlık ile sosyal güvenlik harcamalarına, memur maaşlarının arttırılmasına ve Abhaz dilinin geliştirilmesine finansman katkısı sağlayacak. Bu kapsamda anlaşmanın imzalanmasını takiben ilk planda Rusya, Abhazya'ya beş milyar Ruble (110 milyon dolar) yollayacak.


KASIM

Çarşamba, 26 Kasım

Abhazya Hastaneleri Alarm Veriyor Yeni Sağlık Bakanı Anzor Goov olağan hastane denetlemelerine Gal merkez hastanesinden başladı. Burası, bugün Gal şehrinde çalışır durumda olan tek hastane, ancak iyi durumda olduğunu söylemek maalesef mümkün değil. Sağlık Bakanı, başhekim ve Belediye Başkanı Temur Nadaraya ile tüm odaları gezdi. Hastanenin önemli problemlerinin başında kadro ve ekipman yetersizliği gelmekte. Hastanedeki tam teşekküllü tek bölüm ise laboratuvar bölümü. Gal merkez hastanesinde onarım çalışmaları birkaç yıl önce başlamıştı, görünüşe göre hastanede yapılması gereken daha çok iş var. Sağlık Bakanı’nın ikinci denetleme noktası Tkuarçal hastanesinde ise durum çok daha kötüydü. Burada tavan ve duvarlar dâhil, her şeyin baştan aşağı değişmesi gerekmekte. Ekipmanlar da çok kötü durumda. Anzor Goov epidemiyoloji merkezini de ziyaret etti. Merkez çalışanları tam 14 yıldır merkezlerinin onarılmasını bekliyorlar. Birçok poliklinik işleyemediği için kapalı durumda, ikinci kat ise tamamen iptal edilmiş. Daha sonra gidilen Oçamçıra bölgesi hastanesinde de benzer problemler gözlendi. Burada daha çok kadro yetersizliğinden şikâyet edilmekte, bu sebeple mevcut çalışanlar gerekenin çok üzerinde mesai yapmak zorunda kalıyor. Diğer hastanelerde olduğu gibi tıbbi teçhizat sıkıntısı mevcut. Uzun yıllardır hastanenin genel cerrahi bölümü kapalı durumda. Ameliyat olması gereken hastalar başkent Sohum’a gönderiliyor. Neredeyse aynı sebeple doğumhane de tam kapasiteyle faaliyet gösteremiyor. Sağlık Bakanı tüm hastaneleri gezdikten sonra gazetecilerle düşüncelerini paylaştı. Goov, insanların yaşadıkları şehirlerde kaliteli sağlık hizmeti alabilmeleri için bütün hastanelerin sorunlarının en kısa sürede çözülmesi gerektiğini, finan sorununu halledebilirlerse hemen düzenlemelere başlayacaklarını dile getirdi. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 27 Kasım

Donetsk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı: "Askerlerimiz Abhazya'da Eğitilecek" Donetsk Dışişleri Bakanı Alexander Kofman askerlerinin eğitim için Abhazya'ya gönderileceğini söyledi. Kofman ayrıca Abhazya'dan mandalina ithal edeceklerini de bildirdi. Bilindiği üzere 26 Kasım'da Abhazya Başbakanı Beslan Butba beraberindeki bir heyetle Donetsk Halk Cumhuriyetini ziyaret etmiş, DHC Başkanı Alexander Zaharçenko ve Alexander Kofman ile bir araya gelmişti. Bu görüşmede iki ülke arasında resmi ilişkilerin kurulması konusunun ele alındığı bildiriliyor. (http://bit.ly/1prE6pc ve http://en.itar-tass.com)

251


Abhazya-Rusya İttifak Anlaşması Yapılan Mitinglerle Eşzamanlı Olarak İmzalandı Abhazya Rusya ile İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması İmzaladı. Söz konusu anlaşma bir süredir Abhaz kamuoyunun olduğu kadar uluslararası kamuoyunun da ilgi odağıydı ve bazı tartışmalara neden olmuştu. Abhazya sınırına yakın Soçi şehrinde Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ve Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba tarafından törenle imzalanan "Abhazya-Rusya İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması" ile iki ülke arasındaki ilişkiler yeni bir döneme girdi. Anlaşma uyarınca Abhazya ve Rusya ortak bir ordu kuracak, ortak bir savunma konsepti inşa edecek, koordineli dış politika yürütecek. Yine anlaşma uyarınca Abhazya, eğitim başta olmak üzere hukuk, gümrük, sosyal güvenlik gibi birçok alanda mevzuatını Rusya ile uyumlu hale getirecek. Ayrıca iki ülke Abhazya'da ortak bir içişleri koordinasyonu kurarak suçla mücadeleyi de ortaklaşa yürütecekler. Anlaşma ile Rusya, Abhazya'nın sağlık ile sosyal güvenlik harcamalarına, memur maaşlarının arttırılmasına ve Abhaz dilinin geliştirilmesine finansman katkısı sağlayacak. Bu kapsamda anlaşmanın imzalanmasını takiben ilk planda Rusya, Abhazya'ya beş milyar Ruble yani 110 milyon dolar yollayacak. Diğer yandan Soçi’de imzaların atıldığı saatlerde, anlaşmayı destekleyen gruplar ve anlaşmaya karşı çıkan bir grup Abhazya'nın başkenti Sohum'da miting düzenlediler. Destek grubunun sözcüleri Sohum Çanba Tiyatrosu'nun yanında düzenlenen mitingde yaptıkları konuşmada, anlaşmanın Abhaz Anayasasına aykırı olduğu iddialarını reddederek, bu anlaşma ile Abhaz-Rus dostluğunun daha da pekişeceğini ve anlaşmanın Abhazya'nın hem güvenliğine hem de kalkınmasına çok ciddi katkıları olacağını ifade ettiler. Oldukça uzun süren miting olaysız sona erdi. Anlaşmaya karşı çıkan Amtsakhara Partisi öncülüğündeki grubun mitingin de, mitingi görüntüleyen bir hava aracının neden olduğu kısa bir gerginlik dışında sakin geçti. Burada konuşmacılar, Abhazya ve Rusya arasında işbirliğinin geliştirilmesine karşı olmadıklarını, ama bu haliyle, söz konusu anlaşmanın bazı maddelerinin Abhaz Anayasasına aykırı olduğunu söylediler. Miting sonrasında katılımcılar tarafından yapılan açıklamada, anlaşmanın imzalanmasını müteakip imzalanması planlanan ek anlaşmalarda toplumdaki hassasiyetler göz önünde bulundurulmazsa, hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın görevden alınması için Abhaz Halkına çağrıda bulunma haklarını saklı tuttuklarını ifade ettiler. Öte yandan imza töreninden bir gün önce akşam saatlerinde ise Rusya-Abhazya sınır kapısında, aralarında bazı şehit annelerinin de bulunduğu bir grup Abhaz kadın, anlaşmayı protesto etmek için ellerinde pankartlarla kısa bir süre yolu kapattı.

252

KASIM

Perşembe, 27 Kasım


KASIM

Cuma, 28 Kasım

Anlaşmanın Abhaz-Rus Taraflarına Sağlayacağı İmkânlar Tartışıldı Abhazya ve Rusya arasındaki ittifak ve stratejik ortaklık anlaşmasının 24 Kasım’da imzalanmasından sonra toplanan ‚Hükümetlerarası Komisyon‛, imzalanan anlaşmayla önü açılan yeni işbirliği imkânlarını görüştü. Rusya Federasyonu Başkan Yardımcısı Aleksandr Hloponin’in de katıldığı toplantıda, yeni işbirliği imkânları kapsamlı olarak tartışıldı. Ele alınan konular arasında en önemlisi Abhazya’da hazine sisteminin oluşturulması idi. Komisyonun Rusya Federasyonu üyeleri, bu tür bir sistemin oluşturulmasıyla, bütçe harcamalarının daha kontrollü hale geleceğini, ayrıca kağıt belge trafiğinin de azalacağını belirttiler. Toplantıda, dış politikadaki olumsuzluklara, özellikle Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlara rağmen Abhazya’ya yapılan finansal desteğin artırıldığı belirtildi. Hükümetler arası komisyonun çalışmalarına, Abhazya Devlet Başkanı Raul Hacimba’da katıldı. Hacimba, Abhazya ve Rusya arasında işbirliği sağlanmasının kısa sürede Abhazya’nın çehresini değiştireceğini belirtti. Daha sonra basına kapalı olarak devam eden toplantının bitiminde Başbakan Beslan Butba ve Rusya Federasyonu Başkan Yardımcısı Aleksandr Hloponin gazetecilerin sorularını yanıtladılar. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 28 Kasım

Abhazya Sınır Muhafızlığı 22 Yaşında Abhazya sınır müfrezesinin kuruluşunun 22. yılı yapılan törenle kutlandı Abhaz sınır birlikleri savaş sırasında - 20 Kasım 1992 senesinde Savunma Bakanlığı bünyesinde oluşturulmuştu. Sınır birliğine 120 asker ve 30 subay atanmış, ‚Psou‛ geçiş noktasının korunması görevi verilmişti. Sınır birlikleri savaştan sonra 1993 yılı mart ayında Milli İstihbarat Servisi SGB bünyesine geçirildi. Bu süre zarfında SGB bünyesinde, ülkemizin 621 km. uzunluğundaki kara ve su sınırını koruyan Sınır Muhafızlığı kuruldu. Sınır Muhafızları’nın temel görevi sınır kontrol noktalarını korumak. Mesleki bayramlarının şerefine sınır görevlileri bir tören düzenlediler. SGB Sınır Birlikleri Komutanı Nodar Çaçhiani, 10 sınır muhafızına görevlerindeki üstün başarılarından dolayı takdir belgesi, madalya ve değerli hediyeler verdi. Ayrıca 6 subaya da askeri rütbe verildi. Rütbe alan subaylardan birisi de 9 yıldır sınır muhafızlığında görev yapan Valentin Adjindjal idi.

253


254

KASIM

GSM operatörü ‚A-Mobile‛ ise gecede sınır muhafızları için bir konser organize etti. Şirket temsilcisi Ada Adleyba, tüm görevlilerin mesleki bayramını kutladı. Gecenin sonunda sınır görevlileri adetten olduğu üzere birbirlerini kutlayarak, sakin sınırlar dilediler. Tabii ki bu temenni, hepimiz için geçerli. (Abhazya Devlet Televizyonu)


255


Abhazya Donetsk ve Luhansk Bankacılık Alanında İşbirliği Yapacak Rus İzvestia Gazetesi'nin bildirdiğine göre Ukrayna'dan bağımsızlıklarını ilan eden Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile Abhazya arasında bankacılık alanında işbirliği yapılması için görüşmeler yapılıyor. Rus İzvestia Gazetesi'ne demeç veren bir Donetsk yetkilisi "Novorossiya (Donetsk ve Luhansk'ın birlik adı) ve Abhazya konu ile ilgili üst düzey temas kurdular ama nihai karar henüz verilmedi". Gazeteye göre temel olarak Abhaz bankalarının Donetsk ve Luhansk'ta şube açmaları üzerinde duruluyor. Bilindiği üzere Ukrayna Devlet Başkanı'nın yayınladığı bir kararname ile Luhansk ve Donetsk'teki tüm Ukrayna bankaları şubelerini kapatmış ve bu nedenle de bölgede bankacılık hizmetleri konusunda ciddi bir sıkıntı oluşmuş durumda. (http://sputniknews.com)

Salı, 02 Aralık

Sohum'da "Çocuklar İçin Çocuklar" Klasik Müzik Konseri 4 Aralık günü Sohum'da Abhazya Devlet Filarmoni Konser Salonu'nda "Çocuklar İçin Çocuklar" adıyla bir yardım konseri düzenlenecek. Konserde Abhazyalı genç müzisyenler Vivaldi, Handel, Haydn ve Schubert'tin eserlerini icra edecekler. Konser ciddi hastalığı olan çocuklar yararına düzenleniyor ve organizasyonu Sohum Devlet Müzik Koleji, Abhazya Cumhuriyeti Devlet Oda Orkestrası ve Abhazya Devlet Filarmonisi tarafından ortaklaşa üstlenilmiş durumda.

Salı, 02 Aralık

Abhazya Savaş Mağduru Luhansklı Çocuklara Yardım Eli Uzatıyor Abhazya Acil Durumlar Bakanlığı savaştan etkilenen ve ağır kış koşullarının yüzünü göstermeye başladığı Luhansk'taki çocuklara yardım için kolları sıvadı. Bakanlığın uluslararası yardım şefi Vadim Kuadzba savaş mağduru Luhansklı çocuklara kışlık giysi, oyuncak ve mandalina ulaştırmayı planladıklarını, yardımın miktarını ise halkın bağışlarının düzeyinin belirleyeceğini söyledi. Kampanyaya 20 Aralık'a kadar destek olmak mümkün. Ayrıntılı bilgi için Abhazya Acil Durumlar Bakanlığı +7840 2262501 numaralı telefonu aranabilir. (Apsnypress)

256

ARALIK

Pazartesi, 01 Aralık


ARALIK

Çarşamba, 03 Aralık

Şehitlerimiz Kozba Vedat ve Abağba Bahadır Çlov Köyü'nde Törenle Anıldı Türkiye’den gelerek Abhazya’nın bağımsızlık Savaşı’na katılan gönüllü kahramanlardan Kozba Vedat ve Abağba Bahadır, şehit olmadan önceki son iki gününü geçirdikleri Oçamçıra’ya bağlı Çlov köyü ilköğretim okulunda yapılan törenle anıldı. Bağımsızlık savaşına katılanların henüz dün gibi hatırladıkları 28-29 Kasım 1992 tarihlerinde, 2 gün boyunca bu okulda mevzilenen Şamil Batalyonu, 30 Kasım 1992 günü bir harekât gerçekleştirmişti. Oçamçıra-Tkuarçal arasındaki yolu düşmandan temizlemeyi amaçlayan ve Abhazya tarihinde Koçera Harekâtı olarak bilinen bu saldırı sırasında Kozba Vedat şehit düşmüş, Abağba Bahadır ise daha sonra şehadetine neden olacak ağır bir yara almıştı. 2011 yılında Türkiyeli Abhazlardan oluşan savaş gazileri bir araya gelerek Çlov köyündeki bu okulda, şehitlerimiz Vedat ve Bahadır’ın kaldıkları iki sınıfı kendi imkânlarıyla restore ettiler ve sınıflara onların isimlerini verdiler. Her yıl 30 Kasım’da okul yönetiminin davetiyle buraya gidiyorlar, mütevazı bir törenle şehitlerimizi tekrar hatırlıyorlar. Bu yıl da davete icabet ettiler ve kalabalık bir grup halinde, Çlov köyü ilkokuluna gittiler. Burada yapılan törene, öğretmenler öğrenciler ve köy halkından kişilerin yanı sıra, Abhazya Geri Dönüş Komitesi Başkanı Hrıps Copua, Oçamçıra Valisi Beslan Ahuba ve Şamil Batalyonu gazileri katıldılar. Hrıps Copua ve Vali Ahuba’nın yaptıkları konuşmaların ardından, Kozba Vedat ve Abağba Bahadır sınıflarının öğretmenleri Marina Copua ve Julieta Kaslandziya da günün anlam ve önemiyle ilgili konuşmalar yaptılar. Aynı zamanda Abhazya kahramanı şehit Odessei Adleyba’nın annesi olan Kaslandziya’nın ‚Benim oğlum buradaydı ve vatanını korumak için savaşmak zorundaydı. Ama Vedat ve Bahadır buna zorunlu olmadıkları halde Türkiye’den geldiler, burada canlarını verdiler. Benim için onların şehadeti oğlumunkinden daha değerlidir‛ şeklindeki sözleri, anma törenine katılan herkesin gözlerinin dolmasına ve duygu dolu anlar yaşamasına neden oldu. Ardından şehitlerimizin silah arkadaşı Muzaffer Cokua da Kozba Vedat ile ilgili bazı anılarını anlattı. Öğrencilerin yaptıkları konuşmalar, başarıyla sundukları sürgün ve savaş konulu piyesler, okudukları şiirler beğeniyle izlendi. Daha sonra konuk grubu temsilen, kendisi de bu köyden olan Hrıps Copua tarafından Çlov okuluna öğretmenlere ve öğrencilere çeşitli hediyeler verildi, teşekkür edildi. Grup, birlikte yenilen yemek ve yapılan duaların ardından köyden ayrıldı. (BB/ATP-Özlem Kımza)

257


ARALIK

Çarşamba, 03 Aralık

“Hatırlama Zamanı” Fotoğraf Sergisinde Kahramanlarımızı Hatırladık ‚Hatırlama Zamanı‛ Abhazya’nın bağımsızlık savaşında iz bırakmış bir grup vatansevere ait fotoğraf sergisinin ismi. 21 yıldır kendilerini izleyecek gözleri bekleyen bu anlamlı fotoğraflar, ilk olarak 26 Eylül 2014 tarihinde, Abhazya Ressamlar Birliği Merkez Salonu’nda sergilenmişti. Burada 10 Ekim’e kadar açık kalan sergi daha sonra Oçamçıra Gençlik Merkezi Guenos’da meraklılarıyla buluştu. Şimdi ise son haliyle Abhazya Devlet Üniversitesi’nin duvarlarında sergileniyor. Sergide yer alan birçok fotoğrafta, savaşta cephede şehit düşen savaşçıların, üniversite öğrencilerinin yüzlerini görüyoruz. Fotoğraf sergisinin organizatörlüğünü üstlenen GSM operatörü A-Mobile temsilcileri, ‚Şehit düşen kahramanlarımız için yapabileceğimiz yegane şey, onların hatıralarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmaktır‛ fikriyle yola çıktıklarını belirterek, fotoğraflarla ‚Geçmişi yaşatmadan geleceğimiz de olamaz‛ düşüncesini oluşturmayı istediklerini söylüyorlar. Zahmetli bir sürecin ardından sergiyi hazırlayabilen A Mobile çalışanları, fotoğrafları sadece toplamakla kalmayıp, tek tek üzerlerinde çalışarak düzeltmiş ve kaliteli baskılar yaparak insanlara sundular. Fotoğrafların sahibi, fotoğraf sanatçısı Ramin Kadjaya içten bir itirafta bulunarak, savaş döneminde en zor çekimleri, Lata Trajedisinin yaşandığı yerde yaptığını söyledi. Oradaki tüm görüntülerin hala hafızasında olduğunu söyleyen Kadjaya, o dehşet karelerini görmenin ve gözlemlemenin kendisine çok ağır geldiğini ifade etti. Tüm izleyenler gibi üniversite öğrencileri ve eğitim üyeleri gördükleri fotoğraflardan çok etkilendiler. Bazıları fotoğraflarda tanıdıklarını, yakınlarını bulurken, bazıları da savaş zamanına rastlayan çocukluğunu hatırladılar. Sergi organizatörleri ve sanatçılar, bizleri bu tür sergilerle daha sık buluşturacaklarının sözünü verdiler. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 04 Aralık

Abhaz-Rus Ortak Fuarı 8-9 Aralık'ta Sohum'da Düzenleniyor 8-9 Aralık günleri Abhazya'nın başkenti Sohum'da İnter Sohum Otel'de Abhaz-Rus Ortak Fuarı düzenlenecek. Etkinlikte Rus ve Abhaz iş çevreleri arasında ticari ilişkilerin güçlendirilmesi hedefleniyor. Serbestçe ziyaret edilebilecek etkinliğe Abhaz devletinden yetkililerin yanı sıra Abhazya'daki Rus Ticaret Misyonu, Abhazya Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odası temsilcileri ile Abhaz ve Rus işadamları katılacak. (Apsnypress)

258


ARALIK

Pazartesi, 08 Aralık

“Kafkas Atlantisi-300 Yıl Süren Savaş” Türkçeye Çevrildi Rus yazar Yakov Gordin’in ‚Kafkas Atlantisi-300 Yıl Süren Savaş / К к зск Атл нти . 300 л т ойны‛ isimli kitabı Türkçe’ye tercümesi yapılarak kültürümüze kazandırıldı. Kendisini ‚elli yıldır tarihle uğraşan bir edebiyatçı‛ olarak nitelendiren Musevi asıllı Rus yazar Yakov Arkadyeviç Gordin’le ilgili, kitapta yer alan bilgi yazısında, halen bir derginin redaktörlüğünü yapan yazarın asıl uğraş sahasının sağlam belgesel temellere dayanan tarihi romanlar ve tarih konulu kitaplar/makaleler olduğu anlatılıyor. Yazıda ayrıca Rus-Kafkas Savaşı’nı tüm yönleriyle ele alan, üstelik ‚neden böyle oldu, başka türlü bir çıkış yolu var mıydı?‛ sorusuna da cevap arayan böyle bir çalışmanın şimdiye kadar hiç yapılmadığı vurgulanarak, kitapta insanlık ailesinin çok özgün bir parçası olan Çerkes kültürünün, tarihin girdabında nasıl yitip gittiğinin anlatıldığı belirtiliyor. KAFFED Abhazya Çalışma Grubu ile Abhazya’nın Dostları Grubu’nun katkılarıyla basılan bu değerli eseri Türkçeye çeviren isim ise Uğur Yağanoğlu. Kafkas Atlantisi hakkında daha fazla bilgi edinmeniz için, kitabın önsözü ve Türkçe yayın editörlüğünü yapan Sezai Babakuş’un kitapta yer alan bilgi notunu aşağıda sizlerle paylaşıyoruz: KAFKAS ATLANTİSİ - 300 Yıl Süren Savaş

Önsöz Rusya-Kafkasya dramı tarihimizdeki en göz alıcı ve en acı dramlardan biridir. Kaynağı I. Petro’nun İran seferine kadar giden (1722 yılı), XIX. yüzyılda altmış yıl süren ve XX. yüzyıl sonunda güçlü bir yeraltı nehri olarak yüzeye çıkan bu müthiş savaş, pek çok bakımdan Rusya’nın kaderini tayin etti. Kafkasya’nın fethine bizzat katılan ve fethin tarihini yazan Rostislav Fadeyev, 1860 yılında şöyle yazıyordu: ‚Toplumumuzun geniş çoğunluğu devletin bu inatçı, bu kadar kurban pahasına dağları itaat altına alma mücadelesindeki amacın farkında bile değil.‛ Bu ahval günümüzde de pek değişmiş olmasa gerek. Bu kitap, Rusya tarihinin hala nihayete ermemiş bu en uzun savaşının bariz ve örtülü sebeplerinden, nev’i şahsına münhasır bir insan soyu olan ‚Kafkaslı Ruslarla‛, gene kendi ölçülerinde benzersiz olan Kafkas dağlıları arasında bu savaşın doğurduğu, ve ortak bir trajediye sürüklediği paradoksal münasebetlerden bahseder. Mitolojik Atlantis iz bırakmadan yitip gitmişti. Kafkas Atlantisi’nin Kafkas medeniyetinin ve savaşının bu esrarengiz kıtasının- canlı konturlarını hala çıplak gözle görebilmekteyiz. Sadece entelektüel nazarı odaklamak lazım, o zaman pek çok şeyi görecek ve idrak edeceğiz.‛

Türkçe Yayın Editörü’nün Notu İnsanlık tarihinin en uzun ve en yıkıcı savaşlarından biri Kafkasya’da yaşandı. 1700’lerin başından itibaren Rusya İmparatorluğu’nun kısmi askeri harekâtlarıyla başlayan, 1800’ler boyunca tüm Kafkasya’yı içine alacak bir ateşe dönüşen ve nihayet Rusya’nın Kafkasya’yı hâkimiyeti altına almasıyla sonuçlanan bu savaşın en trajik boyutu, 259


Sezai Babakuş

260

ARALIK

savaş boyunca ve ağırlıklı olarak savaştan sonra Kafkas halklarının (özellikle de Adige, Abhaz/ Abaza ve Ubıhların) yurtlarından sürgün edilişidir. Yazar Yakov Gordin’e göre, bu savaş ve kitlesel sürgün Kafkasya’yı büyük bir felakete sürükledi. Bunu, ünlü etnograf İvan N. Klingen’den alıntıyla, şöyle anlatıyor: ‚Çerkesleri ülkeden çıkararak, medeniyet önünde üzerimize, yitirilen güçlerin ve mahvolan bir kültürün ahlaki borcunu almış olduk. 3.000 yıl süresince biriken bu kültür, artık yerlinin deneyimli ve güçlü eliyle desteklenmediği için, doğanın devasa yaratıcı gücünün baskısı altında, 30 yılda mahvoldu… Burada ateş ve kılıç bir işe yaramaz ve temelsiz projeler derde deva olmaz, çünkü eski gelenekler ebediyen öldü ve eski kültür neredeyse iz bırakmadan kayboldu.‛… İşte bu yüzden Gordin, kitabına, mitolojik (kayıp kıta) Atlantis’e atfen, ‚KAFKAS ATLANTİSİ‛ adını verdi. Kafkas Savaşı, kimi tarihçilere göre Adige, Abhaz/Abaza ve Ubıhların son ortak direnişinin kırılması ve Rusların 21 Mayıs 1864’de Soçi’de/ Krasnaya Polyana’da (Kbaada) zafer töreni yapmasıyla, kimi Tarihçilere göre de 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) ve paralelinde Abhazya’daki ayaklanmaların bastırılmasıyla sona erdi. Yakov Gordin’e göre ise bu savaş (1922 ve 1944’deki Çeçen isyanları ve 1994-1996 /1999-2000 Rus-Çeçen savaşlarına atıfla) günümüze kadar geliyor. G.Osetya ve Abhazya savaşları (1990/91, 1992/93, 2008), akabindeki Rusya-Gürcistan çatışması (2008) Gordin’in tezini haklı çıkarıyor. Kitabın ikinci başlığının ‚300 Yıl Süren Savaş‛ olması bundan… Kafkas Savaşı’nın pek çok tanımı vardır. En yalın haliyle, bölgeyi işgal etmek isteyen Rusya ile yurtlarını savunan Kafkas halkları arasındaki savaştır. Diğer yanıyla, Rusya ile İngiltere arasında Asya üzerine yapılan büyük paylaşım mücadelesinin kilit savaşıdır. Başka bir yanıyla da, Rusya ile Osmanlı (ve İran) arasında, Hıristiyanlık-Müslümanlık temeli üzerinden yürütülen nüfuz savaşıdır. Hem ayrı ayrı her biridir, hem bir arada hepsidir. Her halükarda, savaşın kaybedeni Kafkasya ve Kafkas halkları olmuştur… Kafkas Savaşı, savaşın tarafları, tarafların siyasi-stratejik-ekonomik gerekçeleri, savaşın seyri ve yarattığı sonuçları bakımından daha çok irdelenmeye- sorgulanmaya muhtaçtır. Gordin bu kitabıyla, sığ ve kaba bilgi dağarcığımızı hem genişletiyor hem de rafine ediyor. Bu savaşın fikri ve fiili başrol oyuncularının aklını okumamızı, bu sayede hangi stratejik, ideolojik ve ahlaki saiklerle bu kanlı savaşın sürdürüldüğünü anlamamızı sağlıyor. Özetle, tarihin ‘geçmişin kronolojik dökümü’ olmaktan öte bir anlam taşıdığını, tarihin esas olarak bugünü anlamamız ve geleceği öngörebilmemiz bakımından vazgeçilmez bir ‘dersler manzumesi’ olduğunu gösteriyor. Bu kitabı, sürgünün 150.yılı vesilesiyle, Kafkas halklarının acılarla ve kayıplarla dolu geçmişlerinin hatırasına ithaf ediyoruz. Ve elbet, bugüne ve geleceğe dair umutlarına da… Kafkasya’da 300 yıldır süren ‚ateş ve kılıç‛ çağının artık sona ermesini ve yerine barış-demokrasi-adalet-refah çağının başlamasını diliyoruz.


ARALIK

Pazartesi, 08 Aralık

Hacımba Abhaz-Rus Anlaşmasını Onay İçin Meclise Yolladı Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba Abhazya ve Rusya arasında 24 Kasım'da Soçi'de imzalanan "İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması"nı onaylanması için Abhazya Meclisi'ne yolladı. Bilindiği üzere Abhazya'nın uluslararası anlaşmalara ilişkin mevzuatı uyarınca, Abhazya ile yabancı ülkeler arasında imzalanan anlaşmaların yürürlüğe girmesi için Abhazya Meclisi tarafından onaylanması gerekiyor.

Pazartesi, 08 Aralık

Tayfun Ardzınba Abhazya Meclisi Vekilliği İçin İkinci Tura Katılmaya Hak Kazandı Abhazya'nın Tkuarçal 30 numaralı seçim bölgesinde 7 Nisan günü Raul Hacımba'nın Abhazya Cumhurbaşkanlığına seçilmesi nedeniyle boşalan milletvekilliği koltuğu için yapılan seçimlerde, Türkiye Abhaz diasporası kökenli Tayfun Ardzınba en çok oyu alarak ikinci tura katılma hakkı elde etti. Tayfun Ardzınba milletvekili seçilebilmek için kendisinden sonra en fazla oyu alan Beslan Emurhba ile yarışacak. Seçimlerin ikinci turu 21 Aralık 2014 günü düzenlenecek.

Pazartesi, 08 Aralık

Büyülü Bir Yılbaşı Şehri: Sohum Abhazya’nın başkenti Sohum, her yıl olduğu gibi bu yıl gelin gibi süsleniyor. Bu şehrin, mitolojilere konu olmuş Abhazya şehirlerinin ayhabısı olmanın verdiği mağrur duruşu, yılbaşı yaklaşırken yapılan janjanlı, gösterişli süslemelerle afacan bir çocuk görüntüsüyle karışıyor, minik peri çocukların ışıklı noel babalı sokaklarda ve dev çam ağacı etrafında koşuşup durdukları büyülü bir masal şehri havasına bürünüyor. Sohum Belediyesi yılbaşı hazırlıklarına bu yıl da filarmoni sarayının karşısındaki merkez parkta kurduğu dev çam ağacını süsleyerek başladı. Işıklarla ve oyuncaklarla donatılmaya başlanan 18 metre yüksekliğindeki ağaç şimdiden çocukların çekim merkezi ve oyun alanı oldu. Sohum Belediyesi, yılbaşı gecesi geleneksel hale geldiği üzere gece bu parkta buluşan Sohumlu çocuklar için sürpriz piyesler ve eğlenceler hazırladıklarını bildirdi. Diğer yandan merkezdeki binalar renkli ışıklarla donatılıyor, mağaza vitrinleri yılbaşına uygun hediyelerle süsleniyor, bir yandan da belediye ekipleri sokaklardaki deva261


Salı, 09 Aralık

Abhaz Devlet Drama Tiyatrosu Yenilenen Binasında Perdelerini Açtı Abhaz Drama Tiyatrosu baştan aşağı yenilenen binasında perdelerini açtı. Ön prömiyerde sahne alan aktörler aralarında Shakespeare'in "Jul Sezar", Tonino Guerra'nın "Cennetin Kıyısı", Fazıl İskender'in "Makhaz" ve Pedro Calderon'un "Hayat Bir Rüyadır" adlı eserlerinin de bulunduğu dokuz farklı oyundan kesitler sergilediler... (AbkhazWorld)

Salı, 09 Aralık

Sohum Bira Fabrikası Uluslararası Kalite Sertifikası ISO 22000 Almayı Başardı Abhazya'nın gurur kaynağı işletmelerinden biri olan "Sohum Bira Fabrikası" İngiliz denetim şirketi "ISOQAR Certification" tarafından verilen ISO 22000 uluslararası kalite standart sertifikasını almaya hak kazandı. Bu sertifika ile "Sohum Bira Fabrikası" ürünlerinin uluslararası kalite standartlarını karşıladığı ve güvenilir oldukları de belgelenmiş oldu. Bu sayede bu işletmenin ürünlerine dünya pazarlarının yolu da açıldı. "Sohum Bira Fabrikası" sadece bira değil, bunun yanı sıra tatlı gazlı içecekler, maden suyu ve içme suyu da üretiyor. (Apsnypress)

Çarşamba, 10 Aralık

Çirikba: "Gürcistan ve Dostlarının Tepkisi Beklediğimiz Gibi..." Abhazya Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Andreyeviç Çirikba, gündemde olan ve Bakanlığının görev alanına giren konularda merak edilen soruları cevaplandırdı:

- Abhazya ve Rusya devlet başkanları tarafından imzalanan "İttifak ve Stratejik Ortaklık" Anlaşması'nın Abhazya için önemini nasıl görüyorsunuz? - Antlaşma, devletlerimiz arasındaki temel pozisyonu belirliyor, jeopolitik anlamda yaşanan değişikliklere bağlı olarak, özellikle güvenlik ve askeri işbirliği konularına vurgu 262

ARALIK

sa palmiye ağaçlarının kuruyan yapraklarını, zahmetli bir çalışmayla elektrikli testerelerle keserek güzelleştiriyor. Çalışmalar bittiğinde şehrimiz ve sakinleri, yılbaşı gecesi rıhtımdaki görkemli havai fişek gösterisini birlikte izlemek üzere misafirlerini ve turistleri bekliyor olacak.


ARALIK

yapıyor; ayrıca yakın gelecekte, sosyo-ekonomik alanda, dış politika, eğitim ve diğer konularda da işbirliğini de öngörüyor. Antlaşma özellikle, Abhazya Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri'nin modernize edilmesi, Abhazya Cumhuriyeti ve Gürcistan arasındaki devlet sınırının güçlendirilmesi, ortak önlemlerin alınması, karasularının korunması, yasadışı suçlar ile mücadele, gümrük mevzuatının uyumlu hale getirilmesi, devlet personeli ve emeklilerin maaşlarının Rus vatandaşlarının maaş düzeyine çıkartılması, Abhazya vatandaşlarının Rusya Federasyonu vatandaşlığını elde etmeleri için gerekli koşulların kolaylaştırılması gibi birçok konuyu içermektedir. Antlaşmanın imzalanmasından sonra sektörel, kurumsal konularda planlanan uyum anlaşmaları ve ayrıca Rusya Federasyonu’nun Abhazya Cumhuriyeti’ne destek süreci çalışmalarına başlanmıştır.

- Gürcistan ve onun Batılı müttefiklerinin, anlaşmanın imzalanması ile ilgili tepkilerini nasıl yorumluyorsunuz? - Daha önce de belirttiğim gibi Gürcistan’ın tepkisi histerik bir şekilde gerçekleşti. Tiflis, Abhazya’nın Rusya tarafından ilhak edildiği iddialarına takılmış görülüyor. Aynı zamanda, Gürcistan otoriteleri Abhazya ile Rusya arasındaki askeri alanda ve güvenlik konusundaki yakınlaşma ihtiyacının kaynağının, Gürcistan'ın Abhazya'ya karşı uyguladığı saldırgan politika olduğunu ve kendi toprakları içerisine NATO askeri güçlerini yerleştirme girişiminin hem Abhazya hem de Rusya için doğrudan bir tehdit olduğu basit gerçeğini anlamak istemiyor. Ancak, bu tipik bir Gürcistan davranışıdır - provokasyon çıkartmak ve daha sonra başkalarını suçlamak, çıkan sonuçların sorumluluğundan kaçmaya çalışmak ve benzeri girişimlerde bulunmak. Aslında, Gürcistan'ın ‚Dostları‛nın tepkisi de oldukça tahmin edilebilir. Bizler, Abhazya’nın ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının Rusya tarafından 2008 yılında tanınmasından bu yana Avrupa ve ABD’den bu tür sesleri duyuyorduk. Burada, genel anlamda yeni bir şey yok. Ve ‚Gürcistan’ın Toprakları‛ işgal altında ve ilhak ediliyor diye konuşuluyor. Anlaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan bu siyasi gürültüde yine sorumluluk söz konusu değildir. Sonuç olarak, Amerikan şahinleri ve bazı Avrupa başkentleri, Atlantik Birliği'nin doğusundaki sınırlarını genişletmek amacı ile manik bir histeri içerisinde bulunuyorlar ve sınırlarını Ukrayna ve Gürcistan’a taşımak istiyorlar. Rusya’nın güney sınırını tamamen kendi askeri güçleri ile çevrelemeye çalışıyorlar ve bu durum, uluslararası istikrarın bozulması için ana faktördür. Eğer ABD'nin kendi topraklarında askeri bir koalisyon tarafından ağ oluşturulmaya çalışılsaydı, buna karşı tepkisi ne olurdu? Yanıt açık; savaş çıkardı. Avrupa’da son yıllarda işte böyle dramatik olaylar gerçekleşiyor; NATO’nun Rusya sınırlarına yakın bir biçimde konuşlanma umudu bulunuyor. Ve Gürcistan, Avrupa’nın güvenliğini tehdit eden bu duruma etkin bir biçimde provokasyon unsuru olarak katılıyor.

- Cenevre Görüşmeleri'nin 30. turunda Abhaz heyeti tarafından hangi konular dile getirilecek? - Süregelen konulara ek olarak; bir yandan Gürcistan’ın karşısında da Abhazya ve Güney Osetya’nın bulunduğu, karşılıklı kuvvet kullanılmaması anlaşmasının yasal olarak bağlayıcı konuma getirilmesinin görüşülmesi, diğer yandan ise, Abhazya ve Güney Osetya’nın Gürcistan ile olan devlet sınırındaki bölgelerinin güvenliği, kayıp kişiler ve kalıntıları, Gürcistan ile yaşanan savaş sırasında, el konulan Abhazya’nın arşiv belgeleri 263


- Rusya ile imzalanan anlaşma Cenevre görüşmeleri sürecini nasıl etkiler? Gürcistan temsilcilerinin antlaşmanın imzalanmasını bahane ederek Abhazya temsilcilerinin yapıcı önerilerini reddetmesi gibi herhangi bir endişeniz bulunuyor mu? - Gürcistan tarafından, Abhazya anlaşmasının imzalanması bahane edilerek, görüşmelerin başarısızlığa ulaşacağı konusundaki açıklamalar gelmekte ve ayrıca KarasinAbashidze görüşmelerinin formatını da etkilenmektedir. Ben görüşmelerin süreceğini ve sağduyunun hâkim olacağını umuyorum. Şimdi, bu açıklamalardan sonra Gürcistan da dâhil hiç kimse başarısızlık hakkında konuşamaz.

- Antlaşmanın imzalanması Abhazya’nın uluslararası toplumda tanınmasını etkileyebilecek mi? - Bildiğiniz gibi, Antlaşmanın 4. Maddesi, Abhazya ve Rusya arasındaki dış politika üzerine ayrılmış durumda. Maddenin 2. Paragrafı, koordineli bir biçimde yürütülecek olan dış politika çalışmalarında Rusya tarafının ‚Abhazya Cumhuriyeti'nin uluslararası ilişkilerini güçlendirmek, Abhazya Cumhuriyeti’nin resmi olarak tanıyacak olan ülke sayısını artırmak ve uluslararası ilişkilerini güçlendirmek, Rusya Federasyonu’nun desteği ile oluşturulan uluslararası kuruluşlar ve birlikler dahil olmak üzere Abhazya Cumhuriyeti’nin üyeliği için gerekli olan koşulların yaratılması adına her türlü desteği verecektir.‛ Konumunu net olarak belirtiyor. Bu yeni antlaşmanın hükümlerinin uygulanmasının toplumumuz açısından yaşamsal öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

- Abhazya ve Rusya yetkili makamları arasında sektörel anlamdaki antlaşmalar ne zaman uygulanmaya başlayacak? - Çok yakında...

Perşembe, 11 Aralık

Abhazya'da Bir Düğün Kaça Mal Oluyor? Sonbahar bitti, Yeni Yıl Tatili yaklaşıyor ki bu da Abhazya'da düğün sezonunun yavaş yavaş sona ermekte olduğunu gösteriyor. Abhaz düğünü çok sayıda misafirin ağırlandığı, ziyafeti ile eğlenceleri ile büyük bir eğlencedir. Modern Abhaz düğünü başta gelinin damat evine getirilmesi ve davetli sayısı olmak üzere birçok noktada geleneksel Abhaz düğününden oldukça farklılaşmıştır. Örneğin Abhazya'da düğün ziyafetinde gelin ve damadı bir arada dururken görmek 20 264

ARALIK

ve kültürel değerlerinin geriye dönüşü konuları gündeme getirilecek. Ayrıca, sürekli olarak etkin bir biçimde Abhazya ve Güney Osetya vatandaşlarına karşı AB ülkeleri tarafından, doğum, ölüm, evlenme, eğitim belgelerinin yanı sıra yaşamsal önemi bulunan ulaşımlarına karşı uygulanan vize politikası vb. gibi önemli konular da gündeme taşınacak. Bu arada Cenevre görüşmelerinde vize uygulamalarıyla ilgili olarak ısrarlı tutumumuz sonucunda ABD Temsilcisi, Abhazya ve Güney Osetya vatandaşlarına verilen Rus pasaportlarına uygulanan vize işlemlerinin ABD hükümetince kaldırıldığını belirten bir bildiri yayımladı. Bu, Abhaz dış politikası açısından büyük bir başarıdır.


ARALIK

yıl önce imkânsızken artık neredeyse gelin ve damadın düğünlerde yan yana olması bir kural haline geldi. Abhazya'da düğün sezonunun zirve yaptığı zamanlarda yani Ekim ayında birçok kişinin o hafta sonu 3-5 düğüne davetli olmaktan ötürü biraz şikâyetçi olduklarını işitebilirsiniz. Bu durum Abhazya'da birçok kişinin bütçesini sarsmaktadır. Abhazya'da geçtiğimiz günlerde daha mütevazı düğünleri teşvik etmek için 300 kişiyi aşan düğünlere vergi getirilmesi bile teklif edildi. Ortalama bir düğünün 1092000 (birmilyondoksanikibin) rubleye yani yaklaşık 45bin liraya mal olduğu Abhazya'da bu konunun daha uzun süre tartışılacağı anlaşılıyor. (Sputnik)

Perşembe, 11 Aralık

İngur Barajının Elektriği Kaçak Şekilde Türkiye'ye Satıldı Şüphesi Abhazya Başsavcısı Alexey Lomia Abhazya Cumhuriyeti Devleti'ne ait bir kamu iktisadi teşekkülü olan "Chernomorenergo" (Karadeniz Enerji) şirketi ile ilgili yürütülen yolsuzluk soruşturmasında çok vahim suçların işlendiğine dair bulgular elde ettiklerini açıkladı. Başsavcının açıklamasına göre Abhazya'ya ait iki HES olan İngur ve Perepadnaya, 2008 yılından bu yana Gruzenergo adlı şirkete aitmiş gibi gösterilmiş. Lomiya bu şekilde Abhaz elektriğinin Türkiye’ye yasadışı şekilde ve kaçak olarak satışının yapıldığından şüphelendiklerini, bu nedenle bu konuyu aydınlatmak için soruşturmayı derinleştirdiklerini bildirdi. Başsavcı ayrıca Chernomorenergo şirketi yöneticilerinin, şirketle alakasız kişilerin yurtdışı seyahat masraflarını da şirket kasasından yaptıklarını tespit ettiklerini söyledi. (Sputnik)

Perşembe, 11 Aralık

Abhazya'da Kış Yumuşak Geçecek Abhaz meteorologlar, kışın sert geçmeyeceğini müjdelediler. Uzmanlara göre Aralık ayının ilk haftasında Abhazya’da görülecek olan hava sıcaklığı düşüşüne, Rusya'nın Avrupa tarafından gelen soğuk hava kütleleri neden oluyor. Fakat bu, aşırı soğuk havaların bizi beklediği anlamına gelmiyor. Tabii ki soğuk hava, narenciye bahçelerini de etkileyecektir. Narenciye meyvelerinin hava değişikliklerine dayanıklı olmadığı malum. Hava sıcaklıklarının, eksi 3-4 derecelere düşmesi mandalina, portakal ve limon gibi narenciye meyveleri için don anlamına gelmekte. Yoğun bir şekilde toplanmaya devam edilse de hasadın hala %50’sinin toplanmadığını gözlüyoruz.

265


Perşembe, 11 Aralık

"V. Ardzınba Ulusal Şeref Müzesi" 14 Aralık'ta Açılıyor Çok yakın bir zaman içerisinde isteyen tüm Abhazyalılar, Abhazya Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın yazılı belgelerini görebilecekler. Başkentte, Vladislav Ardzınba’nın adını taşıyan askeri şeref müzesinin onarım çalışmaları sona erdi. Müzede bu günlerde teknik ekipmanların montaj çalışmaları yapılmakta. 14 Aralıkta ziyarete açılması planlanıyor. Müzede sadece belgeler ve fotoğraflar sergilenmeyecek. Burası çağdaş ekipmanlarla donatılmış, ziyaretçilerin savaş, savaş kahramanları ve zafer hakkında öğrenmek istedikleri her şeyi bulabilecekleri bir yer olacak. Uzmanların verdiği bilgiye göre, müze her yaştan ziyaretçinin kolayca kontrol edebileceği interaktif imgelerle donatıldı. Müze odalara ayrılmış şekilde düzenlendi. Her oda savaşla ilgili belirli bir alanı yansıtmakta. Zafer Odası, Bağımsızlık Odası, Vladislav Ardzınba Odası gibi. Anlaşıldığı üzere isimler odaların içeriklerini yansıtmakta. Askeri şeref müzesi müdiresi Mzia Beiya, haber ekibimize müzede küçük bir gezinti yaptırdı. Müzede henüz tüm parçalar yerini almış değil. Mzia Beiya, parçaların en doğru şekilde yerleştirilmesini sağlamak için yakında bir uzman komisyonu kuracaklarını, tüm parçaların titizlikle seçileceğini söyledi. Proje için 90 milyon rubleden biraz daha fazla bütçe harcandı. Bütçenin büyük bir kısmının binanın onarımı için harcandığı belirtildi. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 12 Aralık

Parlamento Komisyonu Pasaport Usulsüzlüğünü Tartıştı Abhazya Parlamentosu’nun vatandaşlıkla ilgili karar ve denetleme komisyonunca yapılan toplantısında, pasaport verilmesiyle ilgili prosedür ve Millet Meclisi’nin bununla ilgili kararının uygulanma durumu ele alındı. Komisyon üyeleri, İçişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat SGB, Başsavcılık yönetici ve başkanları ile bölge savcıları ve Abhazya’nın tüm pasaport-vize idaresi başkanlarının 266

ARALIK

Başkent Sohum belediyesinde, soğuk havalarda yaşanan sorunlarla müdahale edilebilmesi için gerekli tüm önlemler alındı. Son günlerde Büyükşehir belediyeleri olası sorun ve kazalara karşı gereken tüm hazırlıklarını tamamlıyor. Subtropikal iklime sahip ülkelerde hava durumunun değişken olduğu biliniyor. Hava durumu tahminlerinin bazen yanılması da bundan kaynaklanıyor. Bununla birlikte galiba en iyisi doğanın her haline hazırlıklı olmak. (Abhazya Devlet Televizyonu)


ARALIK

katıldığı toplantıda komisyon başkanı Aslan Kobahia, pasaportlandırma sürecinin tekrar yasal alana taşınmasını sağlamanın kolluk kuvvetlerinin görevi olduğunu söyledi. Kobahia, Abhazya’nın doğusunda, üç bölgede verilen pasaportlarla ilgili daha önce yapılan denetlemeler sonucunda 22 bin pasaportun iptal edildiğini hatırlattı ve aynı denetlemenin diğer bölgelerde de birkaç ay içerisinde gerçekleştirilmesinin planlandığını söyledi. Sadece başkent Sohum’da 2006 yılından bu yana 50 bini aşkın pasaport verildiğini bildiren Kobahia, burada da denetlemenin tüm hızıyla devam ettiğini belirtti. Toplantıda Gal bölgesinde yaşayanların durumuna değinen Başsavcı ise buradakilerin, halk arasındaki tabirle ‚iki koltukta birden oturmalarına‛ kimsenin göz yummayacağını, artık hangi ülkenin vatandaşı olmak istediklerine karar vermeleri gerektiğini söyledi. Abhazya yasalarına göre, kimlere pasaport verilebileceğini İçişleri Bakanlığı belirliyor, fakat polisin elinde konuyla ilgili yeterli ayrıntı bulunmadığı iddia ediliyor. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Cuma, 12 Aralık

Nalçik’te "Abhazya Kültür Merkezi" Açıldı Kabardey Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti Nalçik’te, çok sayıda ülkenin kültür ofislerinin bulunduğu Milli Kültürler Genel Merkezi bünyesinde bir ‚Abhazya Kültür Merkezi‛ açıldı. Oluşumuna, Abhazya Kültür Bakanlığı, Devlet Üniversitesi ve Kabardey Ziraat Akademisi Filoloji bölümü Başkanı İnga Katsba’nın önayak olduğu merkezin açılış gecesine Abhazya’dan ve Kabardey Balkar Cumhuriyeti’nden 100’e yakın özel davetli katıldı. Bunların arasında Kabardey parlamenterler de vardı. Açılış konuşmasını Milli Kültürler Genel Merkezi Başkanı Vladimir Vorokov yaptı. Vorokov kendisinin de Abhazya vatandaşı olduğunu ve gurur duyduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında, uzun zaman önce olması gereken bu merkezin açılışıyla Kuzey Kafkasya’da önemli bir adım atıldığını, iki kardeş halkın tarih boyunca süren kültür birliğinin artarak devam edeceğini ifade etti. Abhazya Kültür Merkezi Başkanı İnga Katsba Guçapşeva ise konuşmasında kuruluş sürecinden bahsederek, emeği geçen kişilere teşekkür etti. Açılış için Nalçik’e giden Abhaz delegasyonunun tanıtılmasının ardından delegasyondan sanatçı Timur Dzidzerya bir konuşma yaptı ve iki halk arasında kültür köprüsü kuracak olan bu merkezin kurulmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, ‚Şu an buradaysak, bunu şehit ve gazilerimize borçluyuz. Onları unutmamalı ve unutturmamalıyız‛ dedi ve salonda hazır bulunan Abhazya Kurtuluş Savaşı gazilerini selamladı. Daha sonra ortak kültüre katkıda bulunan bazı bilim ve sanat insanlarına çalışmalarından dolayı, Abhazya Kültür Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Devlet Üniversitesi adına plaketler verildi. Bunlar; Etnolog Prof. Dr. Barazbi Bgajnokov, Tarihçiler Prof. Dr. An267


Cuma, 12 Aralık

Said Vozba’nın "Annemin Gözleri" Sergisi Büyülüyor Genç ressam Sait Vozba’nın uzun zamandır beklenen resim sergisi nihayet meraklılarıyla buluştu. 18 Aralık'a kadar açık kalacak olan serginin açılışında sanatseverler Sohum Merkez Sergi Salonu’nu doldurdular. İğne atsanız yere düşmez denebilecek kalabalığı karşılayan birbirinden güzel çiçek tabloları, izleyenlere adeta salonun çiçek kokularıyla dolduğu hissini veriyordu. Sergide her resmi detaylı inceleyerek, yorumlayarak gezen meraklılar, son günlerde moda olan parçalı tablolarla da oldukça ilgilendiler. 28 yaşındaki yetenekli ressamımız Sait Vozba, 2 yıldır üzerinde çalıştığı sayıları 100’ü bulan resimleriyle oluşturduğu ‚Annemin Gözleri‛ adını verdiği sergiyi, hayatta olmayan annesinin anısına açtığını belirtiyor ve daha önceleri çiçekleri bu kadar güzel bulmadığını itiraf ediyor. Ayrıca inanılmaz güzellikte bitki örtüsü, sahili ve mimarisiyle başkentin portrelerini - zorlu dokular ve sürrealist renklerle, fakat tüm ziyaretçilerin anlayabileceği netlikte bir araya getiren Said Vozba, resimlerinin aynı zamanda içindeki endişeleri de yansıttığını söylüyor.

268

ARALIK

zor Kuşhabiyev, Aslan Mirzoyev ve Madina Tranj Kulova, Adige Psalhe gazetesinden redaktör Muhammed Hafıtsa ve fotoğraf sanatçısı Elina Karayeva, Kabardey Devlet Sanatçısı Koreograf Avladin Dumaniş, sanatçı Slavik Mastafav, Rusya Yazarlar Birliği üyesi edebiyatçılar Zalina Kanukova, Hasan Thazeplova, politika uzmanı Prof. Dr. Yura Şenibe, Kabardey Tarım Akademisi Rus Dili bölüm Başkanı İnga Katsba, yönetmen Vladimir Vorokov, Kabardey yetkililer tarafından da Abhazya Kültür Bakanlığı başta olmak üzere Devlet Üniversitesi Rektörü Aleko Gvaranya, Adıgey ve Abhazya Devlet Sanatçısı Batal Copua, halk kültür evi yöneticisi Nuri Kvarçiya, tarihçi Ruslan Gojba, devlet sanatçısı kompozitör Otar Huntsarya, öğretim görevlisi Difa Gabniya, sanatçı Timur Dzidzerya ve folklorist Dijin Çurey’e verildi. Abhazya’yı tanıtan bir slayt gösterisinin ardından, ikinci bölümde Abhazya’dan giderek orada okuyan gençlerin de aralarında bulunduğu, Kuzey Kafkasya Sanat Akademisi öğrencilerinin Abhaz ve Adıge halk şarkılarından oluşan konseri ve Kabardinka Devlet Halk Dansları ekibinin gösterisi sunuldu. Ardından katılımcılara Abhaz mutfağından özel lezzetler ikram edildi. Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Abhazya Başbakan Yardımcısı Şamil Adzınba’nın gönderdiği kutlama mektupları okundu ve önümüzdeki yıl Abhazya Kültür Merkezi’nde yapılacak olan faaliyetlerin okunmasıyla gece sona erdi. (Dijin Çurey)


ARALIK

Said Vozba – Abhazya Devlet Üniversitesi Görsel Sanatlar bölümü mezunu. Henüz üniversite öğrencisiyken ilk defa kendi sergisini açma ve Abhazya Ressamlar Birliği en genç üyesi olma şansını yakaladı. Ziyaretçilerin çoğu, sergi kapanmadan tekrar tekrar geleceklerini belirtmeden edemediler ve gitgide daha güzel eserler vermeye başlayan ressamdan yeni çalışmalar beklediklerini söylediler. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Pazartesi, 15 Aralık

Lata Trajedisi Kurbanları Anıldı Abhazya Devlet Başkanı Raul Hacımba, Gudauta’da şehitlikte yapılan 22. yıldönümünde Lata trajedisi kurbanlarını anma törenine katıldı. Bakanlar, milletvekilleri, şehir ve rayon başkanları ile ölenlerin yakınları, savaş gazileri ve Rusya’nın Abhazya Büyükelçisi de törende hazır bulundular. Rusya’nın Abhazya Büyükelçiliği, Büyükelçi İgor Ahba imzasıyla Abhazya Cumhurbaşkanı Raul Hacımba’ya konuyla ilgili bir taziye mektubu gönderdi. Mektupta, ‚Rusya Federasyonu olarak, 22 yıl önce Lata semalarında meydana gelen trajik olayı üzüntüyle hatırlıyoruz. Kuşatma altındaki Tkuarçal’dan havalanan kadın ve çocuklarla dolu helikopterin düşürülmesi barbarlığını açıklayacak hiçbir mazeret yoktur. Bu gün, Abhazya tarihinde bir trajedi olarak yer alacaktır. Biz Lata Trajedisi kurbanları için Abhazya ile birlikte üzüldüğümüzü bildirmek isteriz…‛ sözleri yer alıyordu. Bundan 22 yıl önce Abhazya Kurtuluş Savaşı sırasında,14 Aralık 1992 günü, kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan sivilleri taşıyan helikopter Gürcüler tarafından düşürülmüş, 82 kişi yanarak can vermişti. Gürcistan askerlerinin 413 gün boyunca kuşatma altında tuttukları Tkuarçal şehrinde soğuk, hastalık ve açlıktan ölüm sınırına gelmiş sivillerin Gudauta'ya taşınması için Gürcistan'la kısa bir ateşkes anlaşması yapıldı. En zor durumda olan yaşlılar, hastalar, çocuklar ve hamile kadınlardan oluşan ilk grup 14 Aralık 1992 günü Ruslardan sağlanan bir helikopterle havalandı, ancak Gudauta'ya ulaşamadan Lata köyü üzerinde Gürcü ateşiyle düşürüldü. Gudauta meydanında onları ellerinde yardım malzemeleriyle bekleyen soydaşlarına ise, kara haberi aldıktan sonra bu birbirinden ayrılamaz hale gelmiş, kömürleşmiş bedenleri ağıtlarla ve dualarla toprağa verme görevi düştü. 35 tanesi çocuk, 8’i hamile kadın olmak üzere, 82 kişi yanarak feci şekilde can verdiği bu barbarca vahşet, tarihe ‚Lata Trajedisi‛ olarak not düşüldü. Lata’daki araziden toplanan cenazeler Gudauta’da tepeye hâkim bir parkın meydanında açılan toplu mezara defnedildi ve burası her yıl önünde anma seremonilerinin yapıldığı bir anıt mezar haline getirildi.

269


ARALIK

Salı, 16 Aralık

Rubledeki Aşırı Değer Kaybı Abhazya'yı da Endişelendiriyor Rus para birimi Rublenin Amerikan Doları karşısındaki aşırı değer kaybı bu para birimini kullanan Abhazya'yı da endişelendiriyor. Ocak 2014'de 1 Dolar 33 Ruble iken bugün itibariyle 80 Rubleye yaklaşmış durumda. Tüketim mallarının büyük kısmını yurtdışından ithal eden Abhazya'da Rublenin değer kaybı aynı şekilde devam ederse enflasyonun azmasından kaygı duyuluyor. Aynı şekilde Rusya'dan gelecek ekonomik yardımın Ruble olarak saptanmış olması da sıkıntıyı arttırıyor zira iş sahası açacak yatırımlarda kullanılması planlanan bu yardımın alım gücü daha Abhazya'ya ulaşmadan ciddi ölçüde azalmış durumda. Bu yaşananların belki de tek olumlu yanı ise önümüzdeki yılbaşı tatilinde hatta süreç böyle devam ederse yaz sezonunda Avrupa, Türkiye ve İsrail gibi tatil seçeneklerinin Rus turistler açısından aşırı pahalılanması nedeniyle para birimi olarak Ruble kullanan Abhazya'nın önemli bir turizm destinasyonu haline gelecek olması olasılığı.

Salı, 16 Aralık

Abhazya Ulaştırma Bakanı Khilchevsky Sohum Havaalanı'nın Açılışı İçin Tarih Verdi Abhazya Başbakan Yardımcısı ve Enerji, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Viktor Khilchevsky, Sohum Babuşera Havaalanı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Sohum Havaalanı pistinin hemen hemen tüm sivil hava araçlarının iniş ve kalkışına uygun bir durumda olduğunu ifade eden Bakan Victor Khilchevsky, havaalanının açılışı için hava sahası idaresi, altyapı, radyo navigasyonu, güvenliğin sağlanması, ulaşım ve personelin eğitiminin Abhazya'nın; havaalanı kompleksinin inşasının -terminal binasının, otellerin, dükkânların, restoranların- ise Rus şirketinin sorumluluğunda olduğunu bildirdi. Bakan Victor Khilchevsky her şey yolunda giderse iki sene sonra havaalanının uçuşlara açılacağını müjdeledi. Bakan havaalanında ilk planda 200 personel istihdam edileceğini de sözlerine ekledi. Sohum şehir merkezine 18 km uzaklıkta bulunan Babuşera Havaalanı 1960lı yıllarda açılmıştı ve 1993 yılından beri sivil uçuşlara kapalı bulunuyordu. Faaliyette olduğu dönemde bu havaalanını saatte ortalama 600 yolcu kullanıyordu.(Sputnik)

270


ARALIK

Salı, 16 Aralık

Büyük Rus Şirketleri Abhazya'da Tarım Alanında Yatırıma Hazırlanıyor Rusya Federasyonu Ticaret Misyonu'ndan Yuri Aikin, Rus basın organı RIA Novosti'ye verdiği demeçte büyük Rus şirketlerinin çok kısa bir süre içinde Abhazya'da tarım ürünleri ve kimi metalleri işleyecek tesisler kurmaya hazırlandığını bildirdi. Söz konusu şirketlerin temsilcileri, Abhazya'daki Rus Ticaret Misyonu aracılığı ile Salı günleri Abhaz Hükümet yetkilileri ile bir dizi toplantı yaptılar ve sunumlar gerçekleştirdiler. Bu görüşmelere Abhazya Başbakanı Beslan Butba'nın yanı sıra Tarım Bakanı Rafael Otırba, Meclis Başkan Yardımcısı Daur Arşba ve bölge yönetimlerinin başkanları ile bazı yerli girişimciler katıldı. Görüşmelerde Rus tarafı Batı ile Rusya arasındaki gerilim ve devam eden yaptırımlar nedeni ile Rusya'nın tarım ürünü ithalatında alternatif arayışlar içine girdiğini belirterek, Abhazya'nın Rusya'nın meyve ihtiyacının karşılanması için önemli bir kaynak ülke olabileceğinin altını çizdiler. (http://ria.ru/abkhazia)

Çarşamba, 17 Aralık

Apsuara'nın Abhazya'daki Okullarda Ders Olarak Okutulması Önerildi Abhaz toplumunun önemli geleneksel kurumlarından biri olan Abhazya Yaşlılar Meclisi'nin, Abhazya Bilimler Akademisi mensubu bilim insanları ile kimi Abhaz aydınlarının da katıldığı Sohum'da düzenlenen toplantısından Apsuara'nın (Abhazların binlerce yıllık geleneksel ortak yaşam kültürünün) okullarda ve üniversitede ders olarak okutulması önerisi çıktı. Abhazya Yaşlılar Meclisi önerisinde, bu sayede Abhaz Ulusuna ait moral ve etik değerlerin korunmasının mümkün olabileceği, Apsuara'nın modernleşmeyle de bir çelişki içinde olmadığı, birçok modern ve ekonomik olarak kalkınmış ülkenin de kendi ulusal kültürlerine ait ortak yaşam değerlerine yaslanarak bu noktaya geldikleri ifade edildi. İhtiyarlar Meclisi Apsuara'nın gençlere aktarılması konusunun devletin ilgili tüm kademelerinde bir an önce ele alınmasını tavsiye ettiler. (Apsnypress)

Perşembe, 18 Aralık

Sohum'da Moliere'in “Tartuffe” Adlı Oyunu Sahneleniyor Sohum'da bulunan ve Abhazya Kültür Bakanlığı'na bağlı olan Devlet Rus Drama Tiyatrosu sezonu Moliere'in ünlü piyesi "Tartuffe" ile açtı.

271


Perşembe, 18 Aralık

Abhazya’dan Kuşatma Altındaki Donbask’a İnsani Yardım Abhazya Cumhuriyeti Acil Durumlar Bakanlığı Güney Doğu Ukrayna’nın kuşatma altındaki Donbass (Donetsk) bölgesine insani yardım yapacak. Bununla ilgili yapılan duyuruyla, 2 hafta önce Abhazyalılar evlerinde kış mevsiminde onları sıcak tutacak giysiler, battaniyeler, oyuncaklar, giyecek ve yiyecek malzemeleri topladılar. Okullardan ve evlerden alınan yardım malzemeleri bir merkeze taşınıyor ve burada elden geçirildikten sonra tasnif edilerek koli yapılıyor. Özellikle 1992-1993 savaşı anıları hala belleklerinde tazeliğini koruyan Abhazya halkı, her gün bombardıman altındaki Donbass bölgesindeki insanların hissettikleriyle ilgili kolayca empati yapabiliyor. Bu nedenle onların yaşadığı dehşetin zararlarını biraz hafifletebilmek için ellerinden geleni yaparak, evlerinde ne varsa paylaştılar, yardım merkezine götürdüler. Acil Durumlar Bakanlığı özellikle Gal bölgesinden gelen yardımların çokluğuna dikkat çekti ve ‚Abhazya Madensuyu‛ firması ile Kodor, Gumısta ve Loza firmalarının yaklaşık 50 tonu bulan insani yardım yaptıklarını belirtti. Kuşatma altındaki bölgede başta su ve yiyecek olmak üzere her türlü yardıma ihtiyaç bulunuyor. Bakanlık yetkilileri şimdi bu yardımları noel tatili öncesinde Donbasslılara ulaştırmak için çaba sarf ediyor. Asıl sorun ise insani yardım konvoylarının geçişini güvence altına alabilmek. Bunun için görüşmeler ve çalışmalar sürüyor. Yetkililer yardımların hazırlanmasının bitmek üzere olduğunu, bu hafta sonu Ukrayna’ya doğru yola çıkılacağını bildirdiler. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 18 Aralık

Trafik Canavarlarını Durduracak Yeni Önlemler Geliyor Abhazya İçişleri Bakanı Raul Lolua yeni trafik düzenlemeleri ile ilgili bir basın toplantısı yaptı. Son birkaç günde on kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiğine dikkat çeken Lolua, trafik kanununda köklü değişikliğe gidileceğini, mevcut sistemin yeterli olmadığını söyledi ve konuyla ilgili bir öneriler paketini Başbakanlığa gönderdiğini belirtti. 272

ARALIK

Klasik Fransız Tiyatrosunun belki de en ünlü eserlerinden biri olan Tartuffe adlı eserinde Moliere ikiyüzlülük, açgözlülük, alçaklık, şehvet düşkünlüğü, bencillik gibi insanlığın en çirkin ahlaksızlıklarını acımasızca eleştiriyor. (Sputnik)


ARALIK

Bu önerileri gazetecilerle de paylaşan İçişleri Bakanı Raul Lolua, özellikle tüm anayollara fotoğraf ve video çekimi yapan kameraların konulması, ehliyet kurslarının sürelerinin uzatılması, trafikteki tüm görev kimliği ayrıcalıklarının kaldırılması önerilerini anlattı. Bunun dışında Raul Lolua, trafik şubesi görevlilerinin, ihlal yaptığı için durdurdukları sürücünün, daha önceden trafik kuralı ihlali yapıp yapmadığını bilemediklerini, bunun için tüm bilgilerin toplandığı genel bir veri tabanının oluşturulması gerektiğini vurguladı. İçişleri Bakanlığı bu önerileri, Enerji, Ulaştırma ve İletişim Bakanlığı ile birlikte hayata geçirmeyi planlıyor. Önlemlerin bir senelik bir deneme süreci olması, sonuçlarına göre gerekli ek değişikliklerin de yapılması planlanıyor. (Abhazya Devlet Televizyonu)

Perşembe, 18 Aralık

Hacımba Görevdeki 100 Gününü Değerlendirdi Abhazya Cumhuriyeti Devlet Başkanı Raul Hacımba bir basın toplantısı yaparak gündemdeki merak edilen soruları cevaplandırdı. Ekonomi, trafik, güvenlik, İngur Devlet Elektrik Enerjisi İstasyonunun yasal statüsü, devletin yerel idarelerinin reformu ve tabi ki Rusya Federasyonu ile yapılan anlaşma gazetecilerin Devlet Başkanına yönelttikleri sorular arasındaydı. Basın toplantısı, gazetecilerin Devlet Başkanından yemin töreninden bu yana geçen yüz günün değerlendirmesini yapmasını istemesiyle başladı. Yöneltilen ilk sorular arasında hukukun üstünlüğü ve finansal disiplin vardı. Devlet Başkanı ekonominin durumunu karmaşık ve zor olarak niteledi. Elektrik enerjisi ve belediye hizmetleri konusunda ise ciddi bir durumun söz konusu olduğunu söyledi. Ayrıca, devletin iç ve dış sorumluluklarında Rusya’dan gelen finansal desteğin çok verimsiz kullanıldığı konusuna değindi. Devlet Başkanı, yollarda terör estiren trafik canavarlarının araçlarına el konulması önerisini gündeme getirmeye hazır olduklarını dile getirdi. Raul Hacımba bunun, yollarda kuralların çiğnenmesini önlemek için getirilebilecek radikal çözümlerden birisi olduğunu söyledi. Rusya Federasyonu 2015 finansal desteğinin önemli bir bölümünün Abhazya tarafının ısrarları ile gerçek yatırımların gelişimine harcanacağını bildirdi. Devlet Başkanı, Sohum Havaalanının ne zaman faaliyete geçeceğini soran gazetecilere de, ‚iki yıl sonra olabilir‛ cevabını verdi. Hacımba yerel seçimlerin, yeni bastırılan pasaportların halka verilmesi ve seçim kanununda yapılan değişikliklerden dolayı ertelendiğini bildirirken, şehir ve bölge başkanlarının da direk oylamayla seçilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. Raul Hacımba bir soru üzerine, Rusya ile yapılan anlaşmanın, Rusya tarafından hazırlanan ilk taslağını halkla paylaştığına pişman olmadığını söyledi ve bunun yararlı 273


ya Devlet Televizyonu)

Cuma, 19 Aralık

Abhaz Sporcular Tekvando Turnuvasından Madalyalarla Döndüler Stavropol'de her yıl düzenlenen açık tekvando turnuvasında bu yıl Abhazyalı sporcular önemli başarılar elde ettiler. Çeçenistan ve Krasnodar’dan da katılanlarla birlikte 300 sporcunun mücadele ettiği turnuvada Abhazya, özellikle 45 kilo ve 48 kilo müsabakalarındaki tüm madalyaları toplayarak göz doldurdu. Bu dallarda Danil Kchach ve George Kelibyan birinci olurken, ikinciliği Vyacheslav Meletyan, üçüncülüğü ise yine Abhazya’dan Rezo Tarcınava elde ettiler. Turnuvada dereceye giren tüm sporcular madalya ve başarı belgeleriyle ödüllendirildiler. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Rusya’nın Tambove şehrinde yapılan ve ülke genelinde katılımın olduğu, Kyokusinkay Açık Karate Turnuvası’nda da, 11 Abhazyalı sporcumuz madalyalarla dönmüştü. Bunlardan 14 yaşındaki İrina Dzkua katıldığı müsabakada tüm hünerlerini ortaya koyarak başarıya ulaşırken, 4 saniye gibi rekor denebilecek bir sürede rakibini yenen Leon Blabba ise ayrıca özel ödüle layık görüldü. Spor adamlarımız, müsabakalar öncesinde dikkat çeken kusursuz ve disiplinli hazırlık döneminin, sporcularımıza bu başarıları getirdiğini söylüyorlar. (Abhazya Devlet Televizyonu - Çeviri: Abağba Kübra Neris)

Cuma, 19 Aralık

Yılbaşı Arifesinde Gıda Fiyatları Cep Yakıyor! Bugünlerde Abhazyalılar yılbaşı sofrasında olması gereken geleneksel yemekler için yoğun bir şekilde alışveriş yapmaya başladı. Ancak bununla paralel olarak yılbaşı arifesinde mağaza raflarındaki ürünlerin fiyatları da birden yükseldi. Fiyatların artısı en basta, düşük gelirli emeklilerin bütçesine yansıdı. Bu ay gıda malzemeleri maalesef onların bütçelerini çok aşıyor. Fiyatı yükselen ürünlerin başında patates lahana ve seker geliyor. 274

ARALIK

olduğunu, hükümetin daha önce olduğu gibi önemli konuları halkla paylaşmaya devam edeceğini, uzmanlar arenasının kurulmasının asıl sebebinin de bu olduğunu belirtti. Devlet Başkanı basın toplantısında, emekli maaşlarının 2-3 kat arttırılmasını, bütçe çalışanlarına da %30 ila %70 arasında zam yapılmasını planladıklarını müjdeledi, ayrıca iç ve dış krizin etkilerini en aza indirecek bir dizi önlemlerin alınacağını belirtti. (Abhaz-


ARALIK

Birkaç hafta öncesine kadar toz şekerin toptan kilo fiyatı 32 ruble iken, şimdi 42 rubleye yükseldi. Patates ise 1 ay öncesinden zamlanmaya başlamıştı. Bazı ürünlerde 30-40 rubleye varan artışlar olduğunu gözleniyor. Ekonomi uzmanları bu artışların pazarda belirlendiğini söylerken, esnaf ise kendilerinin de bu ürünleri zamlı aldıklarını iddia ediyorlar. Abhazya’da hangi ürünün hangi fiyatla satılacağını belirleyen bir resmi otorite olmadığı için, fiyat artışları zorunlu alışveriş yapılan özel günlerde adeta uçuşa geçiyor. Sohum şehir pazarında, soğan havuç ve lahana da bundan nasibini aldı ve kilogram fiyatları 50 rubleye kadar yükseldi. Domates ve salatalığın kilosu ise her yerde 120-150 ruble arasında satılıyor. Diğer gıda maddelerinde artış oranı %25 iken, bu oran bazı yerlerde bu oran %35e yükseliyor. Asıl büyük artış ise fındık ve peynirde oldu. Aralığın ilk haftasından itibaren peynirin kilogram fiyatı 500 ruble olarak uygulanıyor. Bu umut kırıcı tablo, şarküteri reyonları için de geçerli. Esnaf et fiyatlarının değişmediğini iddia ederken, alıcılar tam tersine et fiyatlarında çok oynamalar olduğunu, bazı günlerde inek etinin kilogram fiyatının 600 rubleye kadar çıktığını soyluyor. Alıcılar bu fiyat artışlarının rublenin aşırı değer kaybetmesi, dolar ve euronun yükselişiyle alakası olmadığını, böyle önemli dini günler öncesinde insafsızca davranan satış firmalarının durumdan faydalanmaya çalıştığını iddia ediyorlar. Pazarda fiyatlar böyle iken Alışveriş merkezlerinin zarar etmek pahasına, alkol başta olmak üzere gıda maddelerinin fiyatlarını sabit tutmaya çalıştıkları görülüyor. Bazı üretici firmalar da böyle yapıyor. Örneğin Premium firması yılbaşı öncesinde Abhazya halkına bir hediye vererek, kendi markasını taşıyan süt, balık, bakliyat ve diğer gıda ürünlerini fiyat artışı olmadan piyasada tutacağını söyledi. Yetkililer benzin ve türevlerinde fiyat değişikliği olmayacağını, pazardaki fiyat dalgalanmalarını kontrol altına alacak bazı önlemler almayı planladıklarını açıkladılar. Diğer yandan Abhazyalı ekonomi uzmanları genel ekonomide dolar ve rublenin ani değişiklikleriyle ilgili olarak, dövizle ıs yapan bazı sektörlerin bir süreliğine işlerini dondurmaları gerektiğini belirtiyorlar. Onlara göre bu durumun kısa sürede düzelmesi beklenmiyor, bu yüzden duruma uygun yeni ekonomi metotları geliştirmek gerekiyor. Abhazya vatandaşı günümüzde ortalama olarak ayda 6 bin ruble kazanıyor ve bu para ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Anlaşılan Abhazyalılar için, yeni yılda yeni bir şeyler almak hiç de kolay olmayacak. (Abhazya Devlet Televizyonu - Ç: Abağba Kübra Neris)

Cuma, 19 Aralık

Abhazya E-Devlet Uygulamasına Geçiyor Abhazya e-devlet uygulamasına geçmeye hazırlanıyor. Bu çerçevede hazırlanan bir projenin sunumu proje yöneticisi Bulat Miftieva tarafından Abhazya Bakanlar Kurulu 275


Cumartesi, 20 Aralık

İlyas Salman'ın Başrolde Olduğu Abhazca Çekilen Gürcü Filmi Oskar'a Aday 87'nci Oscar adayları için yapılan ön elemede belirlenen 9 yabancı film Los Angeles'ta açıklandı. İlyas Salman'ın başrolünü oynadığı ve Abhaz dilinde çekilen Gürcistan yapımı ‚Corn Island‛ (Mısır Adası), listede yer aldı. Seçilen adaylar arasında, Yabancı Film katagorisinde Türkiye'den Oscar'a aday gösterilen Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'da büyük ödül Altın Palmiye kazanan Kış Uykusu filmi ise yer alamadı. Oscar başvuruları, 1 Ekim-15 Aralık tarihleri arasında yapılmıştı. Oscar'da yarışacak adaylar 5 Ocak'ta Los Angeles'taki Samuel Goldwyn Tiyatrosu'nda canlı olarak duyurulacak. 87'nci Oscar Ödülleri 22 Şubat 2015 Hollywood'taki Dolby Tiyatrosu'nda yapılacak törenle sahiplerini bulurken, 225 ülkede ve bölgede televizyondan canlı yayınlanacak. Oscar'da yarışacak 9 yabancı film ve yönetmenleri ise şu şekilde sıralandı: Arjantin'den "Wild Tales" / Damián Szifrón Estonya'dan "Tangerines" / Zaza Urushadze Gürcistan'dan "Corn Island‛ / George Ovashvili Moritanya'dan "Timbuktu," / Abderrahmane Sissako Hollanda "Accused," / Paula van der Oest Polonya'dan "Ida" / Pawel Pawlikowski Rusya 'dan "Leviathan" / Andrey Zvyagintsev İsveç'ten "Force Majeure" / Ruben Östlund Venezuela'dan "The Liberator" / Alberto Arvelo Gürcü yönetmen Giorgi Ovaşvili'nin Abhazca çektiği "Mısır Adası" isimli film, daha önce Çek Cumhuriyeti'nin 49 yıldır düzenlenen dünyaca ünlü Karlovy Uluslararası Film Festivali'nde büyük ödülü kazanmıştı. Bir büyükbaba ve kız torununun Gürcü-Abhaz sınırındaki İngur Nehri üzerindeki küçük bir adacıktaki mısır tarlalarında geçen psikolojik bir drama olarak tanıtılan filmde başroldeki yaşlı köylüyü İlyas Salman canlandırırken, Tamer Levent de önemli rollerden birini üstlenmişti. (www.yurtgazetesi.com.tr)

276

ARALIK

toplantısında gerçekleştirildi. Proje yöneticisi Miftieva temel amacın tüm kamu kurumlarının yararlanabilecekleri tek bir enformasyon havuzu oluşturmak olduğunu ve sistemin sadece Abhazya vatandaşları için değil aynı zamanda ülkeyi ziyaret edenler için de çok yararlı olacağını belirtti. Miftieva ilk planda eğitim, sağlık, ulaştırma, barınma, kültür ve turizm alanlarında e-devlet uygulamasına hemen geçilebileceğini söyledi. Sunumun ardından söz alan Abhazya Başbakan Birinci Yardımcısı Şamil Ardzınba 2015 yılı içinde e-devlet uygulamasına geçilmesi gerektiğini bildirdi. (Sputnik)


ARALIK

Pazar, 21 Aralık

Abhaz Karşıtı Propaganda Filmi "Mandalina Bahçesi" de Estonya'dan Oskar Adayı Başrolünü Türk sinema oyuncusu İlyas Salman'ın oynadığı Abhazca çekilen Gürcü filmi "Mısır Adası" filminden sonra Yabancı Film Oskarı finaline kalan diğer sekiz filmden birinin de Abhaz karşıtı mesajlar içeren Estonya-Gürcistan ortak yapımı "Mandalina Bahçesi" olduğu anlaşıldı. Filmde 1992 yılında Gürcü-Abhaz Savaşı’nın başlamasıyla, bölgede yaşayan Estonyalılar köylerini terk ederek atalarının yurduna dönerken; geriye sadece birkaç kişi kalmıştır. Ivo ve Markus, Abhazya’da savaş yüzünden terk edilen bu Estonya köyünde kalan son iki kişidir. Mandalina hasadı ve savaş yaklaşmışken bütün hesapları alt üst olur. Arazilerinde biri "vatansever" Gürcü, biri "paralı asker" Çeçen olmak üzere birbirlerine düşman iki yaralı bulur ve ikisini de iyileşinceye kadar evlerinde misafir etmeye karar verirler. Gürcü yönetmen Zaza Urushadze’nin Abhazya savaşının gerçeklerini sanat filmi kisvesi altında utanmazca çarpıttığı "Mandalina Bahçesi" filminin Estonya adına Oskar'a aday olması ve finale kalması, bu yıl Oskar bahanesi ile Abhazya hakkında olumsuz bir rüzgâr estirilmesi ihtimalini ister istemez akıllara getiriyor. (http://dfwatch.net)

Pazar, 21 Aralık

Tayfun Ardzınba Tkuarçal'dan Abhazya Meclisine Seçildi Abhazya'nın Tkuarçal 30 numaralı seçim bölgesinde 7 Nisan günü Raul Hacımba'nın Abhazya Cumhurbaşkanlığına seçilmesi nedeniyle boşalan milletvekilliği koltuğu için 7 Aralık Pazar günü yapılan seçimlerde, Türkiye Abhaz diasporası kökenli Tayfun Ardzınba en çok oyu alarak ikinci tura katılma hakkı elde etmişti. Tayfun Ardzınba milletvekili seçilebilmek için kendisinden sonra en fazla oyu alan Beslan Emurhba ile bugün ikinci turda yarıştı. Seçimin gayrı resmi sonuçlarına göre Tayfun Ardzınba rakibini geride bırakarak Abhazya Meclisine milletvekili olarak seçildi. Bu sonuç Abhazya'da yaşayan Türkiye Abhaz Diasporası kökenliler arasında sevinçle karşılandı.

Pazartesi, 22 Aralık

Meclis 5'e Karşı 23 Oyla Rusya'yla Yapılan Anlaşmayı Onayladı Abhazya Meclisi, Abhazya ile Rusya Federasyonu arasında geçen ay Soçi'de Vladimir Putin ve Raul Hacımba tarafından imzalanan "İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması'nı" onayladı. 277


(Apsnypress)

Salı, 23 Aralık

Abhazya'da Yeni Bir Haber Ajansı Kuruldu Abhazya'da yeni bir haber ajansı kuruldu. Apsnypress'in eski direktörü Manana Gurgulia idaresinde faaliyete geçen ajansın kadrosunu da Apsnypress'in eski çalışanları oluşturuyor. Ajansın kuruluşu ile ilgili Abhaz basınına bilgi veren Manana Gurgulia geçmiş birikimlerinin katkısı ile Abhazya'daki farklı düşünceleri de aktaran bir yayın politikası izleyeceklerini ifade etti. Ajansın henüz tüm bölümleri tamamlanmasa da, haber akışı başlayan bir internet sitesi olduğunu ifade eden Manana Gurgulia, dileyenlerin http://www.abkhazinform.com adresinden bu haberlere ulaşabileceklerini bildirdi. (http://asarkia.info)

Salı, 23 Aralık

Prospekt Mira (Atınçra) Sohum'daki Arbat Sokağı Olacak Abhazya'nın başkenti Sohum'da yayalaştırma projeleri start aldı. Yayalaştırma projelerinin ilki Sohum'un ana caddesi olan Atınçra Caddesi'nin (Prospekt Mira) bir bölümünü kapsıyor. Sohum Belediye Başkanı Adgur Haraziya'nın ifadesi ile Atınçra Caddesi, Sohum'un Arbat Sokağı (Moskova'nın, İstanbul'un İstiklal Caddesi benzeri caddesi) olacak. Bu arada Sohum'daki yayalaştırma projesinde kullanılacak parke taşları ise Samsun Limanı'ndan gemiye yüklendi.

Perşembe, 25 Aralık

Abhazya'nın Yardımlarını Donetsk ve Luhansk'a Götürecek Konvoy Yola Çıktı Abhazya'da halk tarafından toplanan ve Luhansk ile Donetsk Halk Cumhuriyetleri halklarına ulaştırılması için Abhazya Acil Durumlar Bakanlığı'na teslim edilen yardımları bu ülkelere ulaştıracak ilk konvoy Sohum'dan yola çıktı. 278

ARALIK

Bugün yapılan oylamada 23 milletvekili anlaşmanın onaylanmasına evet derken, aralarında Meclis Başkan Yardımcısı Otar Tsvizhba'nın da olduğu 5 milletvekili ise anlaşmanın onaylanması aleyhinde oy kullandı. Oylamanın ardından bir konuşma yapan Abhazya Meclis Başkanı Valery Bganba Meclis kararının hayırlı olmasını temenni etti. Anlaşma Rus Meclisi Duma'da da onaylanmasının ardından yürürlüğe girecek.


ARALIK

Abhazya Acil Durumlar Bakanı Lev Kvitsinya'nın verdiği bilgiye göre 6 kamyonluk ilk konvoyla yılbaşından önce Luhansk ve Donetsk'e gıdanın yanı sıra kışlık elbise, battaniye ve çocuk oyuncakları da ulaştırılacak. Öte yandan yardım konvoyu ile birlikte Abhaz Devlet Halk Dansları Topluluğu "Kafkas" da Luhansk ve Donetsk'e gidiyor. Topluluğun sanat yönetmeni Kandit Tarba yeni yıl gecesi Novorusya halkına moral verecek bir dans etkinliğine imza atacaklarını söyledi. (Sputnik)

Perşembe, 25 Aralık

Sohum'da Sanat Pazarı "Örme Kalp" Açıldı Abhazya'nın başkenti Sohum iki gün boyunca değişik bir sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı. "Örme Kalp" adı verilen festival, Abhaz tasarımcı ve sanatkârlarının el emeği olan ve her birinden sadece bir tane yapılan ürünleriyle, yaklaşan yeni yıl için Sohumlulara çok güzel hediye alternatifleri sundu... (Sputnik)

Cuma, 26 Aralık

Abhazya Ticaret ve Ekonomisini Geliştirecek Anlaşmalar İmzaladı Abhazya Hükümeti ile Rus İhracat Kredisi ve Yatırım Sigortası Devlet Ajansı, ticari ve ekonomik alandaki işbirliğini geliştiriyorlar. Bu işbirliği çerçevesinde iki taraf arasında yapılan anlaşma, Abhazya adına Başbakan Beslan Butba, Rus İhracat Kredisi ve Yatırım Sigortası Devlet Ajansı adına ise ajans CEO'su Petr Fradkov tarafından imzalandı. Abhazya Devlet Ajansı Genel Müdürü Guram Delba’nın verdiği bilgilere göre, anlaşma metni birçok temel başlıkta işbirliğini öngörüyor. Bunlar arasında Abhazya'daki yabancı ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi ve daha da boyutlandırılması, Abhazya’da ihracat ve ithalat faaliyetlerinin devlet tarafından desteklenmesi, Abhaz ve Rus partnerlerce yapılacak ortak yatırım programlarının geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi hususlarında işbirliği yapılması, öne çıkan başlıklar olarak dikkat çekiyor. Anlaşmanın temel amacı, sürdürülebilir ortaklıklar zemini üzerinde Abhaz ve Rus iş çevreleri arasındaki ikili ekonomik ilişkilerin gelişmesi için uygun koşulların oluşmasını sağlayacak, yatırım olanaklarının geliştirilmesi olarak ifade ediliyor. Bu önemli gelişmeye ek olarak Abhazya Yatırım Geliştirme Birliği ile Tataristan'daki muadili kurum arasında benzer içerikli bir anlaşma daha imzalandı. (Abhazya Devlet Televizyonu)

279


Abhaz Yardımı Yerine Ulaştı-Donetskliler Abhazya'ya Teşekkür Ediyor Abhazya'nın bir yandan ağır kış koşulları, bir diğer yandan savaş ateşi ile kıskaca alınan Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerine gönderdiği altı kamyondan oluşan ilk yardım konvoyu bölgeye ulaştı. Konvoyun ulaşması üzerine Donetsk Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Vasily Pichugin Abhaz halkına bir teşekkür mesajı yayınladı: "Yeni yıl gecesine yaklaştığımız bir sırada dost Abhazya Cumhuriyeti'nden ülkemize insani yardım ulaşmıştır. Dışişleri Bakanlığı adına kardeş Abhaz Halkına, bu duyarlı tutumları ve gerçekten ihtiyaç duyulan türden malzemeleri bize ulaştırmalarından ötürü, en içten teşekkür ve şükran duygularımızı ifade etmek isterim." (http://russian.rt.com)

Cumartesi, 27 Aralık

Prof. Dr. Sergey Zuhba’yı Kaybettik Abhazya’nın önemli kültür adamlarından Prof. Dr. Sergey Zukhba Ladoviç, bu sabah Sohum’da 77 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yıllardır ileri derecede böbrek yetmezliği ile mücadele eden Zukhba, son günlerine kadar, Abhaz Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü’ndeki görevine devam etti. Abhaz ve Adige halk kültürleri üzerine çok sayıda eseri bulunan Sergey Zukhba, uzun yıllar Maykop’taki Adigey Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nde görev yaptı. ‚Abhaz Halk Masalları‛, "Abhaz Halk Tarihi ve Kahramanlık Hikâyeleri", "Abhaz Folkloru" en bilinen eserleriydi. En son 2013 yılında Abhaz ve Adige halklarının mitolojilerini karşılaştırmalı olarak ele aldığı bir kitabı yayınlandı. Yokluğu, kendisi gibi tanınmış bir kültür emekçisi olan eşi Elena Maaliy başta olmak üzere, tüm sevenleri ve Abhaz kültürü için önemli bir boşluk olacaktır. BB/DÇ-APH

Pazar, 28 Aralık

Ünlü Abhaz Yazar Fazıl İskender İtalyancada Abhazya'nın edebiyat alanındaki gururu Fazıl İskender'in "Utanmanın Gücü" adlı eseri Emanuela Guercetti tarafından İtalyancaya çevrildi. Moni Ovadia tarafından önsöz yazılan kitapta okulda geçirilen ilk gün, ilk bisiklet, ilkokul öğretmeni, sinema, futbol gibi herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği evrensel temalar, İkinci Dünya Savaşı'nın arifesindeki Abhazya fonunda anlatılmış. 280

ARALIK

Cumartesi, 27 Aralık


ARALIK

Haberi veren balcanicaucaso.org'a göre bir çocuğun kendisini keşfetmesinin öyküsü olarak da okunabilecek kitap İtalya'da ilgi ile karşılandı. (balcanicaucaso.org)

Pazartesi, 29 Aralık

Abhazya Eski Başbakanı Sergey Şamba Tekrar Siyaset Sahnesinde Abhazya Eski Başbakanı Sergey Şamba, Dranda 24 numaralı bölgede dün yapılan ara seçimi kazanarak Abhazya Meclisi'ne girdi. İkinci turda rakibi Tengiz Agırba'yı geride bırakan Sergey Şamba'nın böylelikle Abhaz siyaset sahnesine geri döndüğünü belirten uzmanlar, deneyimli politikacının önümüzdeki süreçte Meclis Başkanlığı için aday olmasının da sürpriz olmayacağını ifade ediyorlar. Dranda 24 numaralı seçim bölgesindeki milletvekili koltuğu Adgur Haraziya'nın Sohum Belediye Başkanı olması üzerine boşalmıştı.

Pazartesi, 29 Aralık

Şamil Adzınba Görevi Devretti Abazg Futbol Kulübü Yeni Başkanı Artık Ali Anşba Abhazya Başbakan Birinci Yardımcılığı görevine atanan Şamil Adzınba'nın, Abazg Futbol Kulübü başkanlığından ayrılması nedeni ile toplanan kulüp yönetimi yeni başkan olarak Ali Anşba'yı seçti. Abhazya Futbol Federasyonu'na bu yeni seçimin bildirilmesinin ardından bugün Abazg'ın halef selef başkanları bir araya geldiler. Duygulu anların yaşandığı devir teslimde Şamil Adzınba gözünün arkada kalmadığını, Ali Anşba'nın emaneti daha da ileriye götüreceğinden emin olduğunu ifade etti. Adzınba ayrıca kendisi gibi diaspora kökenli olan Ali Anşba'ya ve onun şahsında Abazg Spor Kulübüne Abhaz Diasporasının her türlü desteği vereceğini umduğunu belirtti. Kısa bir konuşma yapan Ali Anşba ise üstlendiği görevin zorluklarının farkında olduğunu ama elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret edeceğini, ilk hedeflerinin takımın daha profesyonel bir kurumsal yapıya kavuşmasını sağlamak olacağını söyledi. Abazg Kulübü'nü Abhazya'nın futbol markası haline getirmekte kararlı olduklarını da ifade eden yeni başkan Anşba hem selefi Adzınba'nın, hem de kulüp yönetim kurulu üyelerinin teveccühlerine layık olmaya çalışacaklarını belirterek konuşmasını bitirdi.

281


ARALIK

Salı, 30 Aralık

Abhazya Yüksek Mahkemesi Başkanı Muşba: "Ucuz Adalet Pahalıdır" Abhaz Yargı Konseyi, Abhazya Cumhurbaşkanlığı'na, Abhaz Adalet Sisteminin verimliliğinin arttırılması için çeşitli öneriler içeren bir rapor sundu. Sunulan rapora göre Abhaz Adalet mekanizmalarının etkili çalışabilmesinin önündeki en büyük engel ödenek yetersizliği. Adalet dağıtması beklenen hâkim, savcı ve adli personelin maaşları çok düşük. Adliye binalarının fiziki koşulları yetersiz, hâkimlerin karar verirken istişare yapacakları ayrı bir odaları bile çoğu zaman yok. Sanıklar, avukatlar, savcı ve hâkimler hatta izleyiciler aynı kapıdan geçerek mahkeme salonuna giriyorlar ve bu durum ciddi güvenlik zafiyeti yaratıyor. Cinayet, gasp, kaçakçılık ve benzeri ağır suçlarla ilgili davalara bakan hâkimlerin şahsi güvenliği de gerektiği şekilde sağlanamıyor. Abhazya Yüksek Mahkemesi Başkanı Roman Muşba'ya göre Abhazya'da Mahkeme salonları çoktan beri davaların çözüme kavuştuğu yerler olmaktan çıkmış ve daha da üzücü olanı, yeni ihtilafların ortaya çıktığı yerler haline dönüşmüş durumda. Yüksek Mahkeme Başkanı'na göre Abhaz hâkimler çoğu kere davalardaki yasal anlaşmazlıkların yanı sıra, duruşma salonlarının fiziksel yetersizliklerin tetiklediği ve duruşmada bizzat önlerinde gerçekleşen olaylara da çözüm üretmek zorunda kalıyorlar. Abhazya Yüksek Yargı Konseyi raporunda çözüm olarak ise Abhazya'da adalete ayrılan bütçenin arttırılması, mahkeme ve hâkimlerin güvenliği için ek tedbirler alınması, yargı kararlarının yerine getirilmesi için icra dairelerinin kurulması, duruşmalara ısrarla gelmeyenleri zorla getirmek için adli mekanizmanın tesisi hususlarında acil şekilde adım atılması önerildi. (Sputnik)

282


Röportaj

Şamil Adzınba: “2015’de Yeni Bir Abhazya Göreceksiniz” Abhazya 2014 Almanak’ı için, “Altın Post Abhazya Haberleri” internet sitesi adına, Abhazya Cumhuriyeti Başbakan Birinci Yardımcısı, Abhaz Kurtuluş Savaşı Gazisi Şamil Adzınba ile kendi resmi makamında, Abhazya’nın 2014 yılını nasıl geçirdiğine ve Abhaz Hükümeti olarak 2015 yılında ne gibi adımlar atmayı planladıklarına dair bir söyleşi gerçekleştirdik…

283


Altın Post: Sayın Şamil Adzınba öncelikle okurlarımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz? Şamil Adzınba: Tabi ki... Öncelikle tüm Altın Post okurlarının yeni yılını kutlamak isterim. Umarım ki 2015 yılı Anavatan ve Diasporadaki Abhaz Halkı başta olmak üzere tüm insanlığa barış, huzur ve esenlik getirir... Büyük Kafkas Sürgünü’nün bir yıldönümünde 21 Mayıs 1970’de Acaristan Özerk Cumhuriyeti’ne bağlı Batum şehrinde yani anavatanımız Abhazya’nın dışında, diasporada dünyaya geldim. Ailem Kafkas Sürgünü sonrası önce Türkiye’ye, Düzce’nin Büyük Bıçkı Köyüne, ardından Abhazya’ya daha yakın olduğundan olsa gerek Batum’a yerleşmiş. Üç erkek ve bir kız olmak üzere dört kardeştik. Birlikte Abhaz Kurtuluş Savaşına katıldığımız küçük kardeşim Yura vatan savunmasında şehit düşünce üç kardeş kaldık. 1990 yılında kızkardeşim ve küçük erkek kardeşim Yura ile birlikte okumak için Abhazya’ya geldik. Savaş nedeni ile ara verdiğim eğitimime savaştan sonra devam ettim ve Abhazya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Ardından büyük kardeşim ile birlikte iş hayatına atıldım. Sporla özellikle futbolla ilgilendim, Amtsabaz Kulübünde oynadım, Abazg Kulübünün ise başkanlığını yaptım. İlerleyen yıllar içinde siyasete girdim, çeşitli düzeylerde yöneticilik yaptım. 2011 seçimlerinde Abhazya Cumhurbaşkan Yardımcılığı için aday oldum. 2014 yılında ise Başbakan Birinci Yardımcısı olarak atandım.

Altın Post: Genel bir değerlendirme yaptığınızda 2014 Abhazya için nasıl bir yıldı? Şamil Adzınba: 2014 yılının Abhazya için çok önemli bir yıl olduğunu ve Mayıs ayındaki olayların ertesinde gelişen siyasal süreçler göz önüne alındığında da iyi bir yıl olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki, eğer Mayıs ayında Abhaz halkı tarihi bir ayağa kalkışla kaderini tekrar eline almasaydı, ülkenin gidişatı hiç de olumlu olmayacaktı. Kanuna aykırı ve usulsüz şekilde Gürcistan vatandaşlarına dağıtılan ve sayısı onbinleri bulan Abhazya pasaportu ile ülkenin siyasi demografisi geri dönüşsüz şekilde değiştirilmek üzereydi. Çok şükür ki, Abhaz Halkı bu gidişe bir dur dedi ve Abhazya’nın tekrar Abhaz halkının azınlığa düşürüldüğü bir ülke haline dönüştürülmesine müsade etmeyeceğini açıkça gösterdi. Üstelik 27 Mayıs’ta başlayan bu ayağa kalkış meşru ve barışçı şekilde devlet düzenini felce de uğratmadan beş gün içinde nihayetlendi. Ardından yapılan özgür seçimlerle de halkın iradesi tecelli etti. Abhazlarda bir söz vardır, Ayhabısı doğru yolu gösterdikçe Abhaz milleti doğru yoldan şaşmaz diye. Ne mutlu ki 2014 sonunda artık Abhazlar artık böyle bir lidere sahipler. Altın Post: Abhazya açısından 2014’ün en önemli olaylarından biri de hiç kuşkusuz Rusya Federasyonu ile imzalanan ‚İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması‛ idi. Bu anlaşmanın Abhazya açısından kimi sakıncalar içerdiği ifade edildi kimi çevrelerce. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Şamil Adzınba: Evet bu tür şeyleri söyleyenler oldu ama bu doğru değil. Abhazya egemen bir devlettir ve bu gerçeklik Rusya ile imzalanan son anlaşma ile bir kez daha teyit edilmiştir. Rusya ile geliştirdiğimiz stratejik ortaklığımız sayesinde ülkemizin egemenliğine karşı özellikle Gürcistan üzerinden gelen tehditleri bertaraf etme imkanı bulacağız. Bu anlaşma ile Abhazya devletinin temelleri daha da güçlenmiştir ve Abhaz 284


halkının geleceği güvence altına alınmıştır. Bu anlaşmanın olumlu sonuçlarını hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

Altın Post: Söz konusu anlaşma sonrasında Abhazya’nın kalkınması için Rusya Federasyonu tarafından aktarılan mali kaynağın daha da artacağı söyleniyor. Abhaz Hükümeti olarak söz konusu mali kaynağı öncelikle hangi alanlara yönlendirmeyi düşünüyorsunuz? Şamil Adzınba: Rusya Federasyonu tarafından Abhazya’ya aktarılan mali kaynaklar okul, hastane, kreş, spor tesisi ve yol yapımı gibi alanlara harcandı. Temelde bunlar elbette genel olarak yapılması gereken yatırımlardı. Ama bu yatırımların hayata geçirilmesi sırasında öncelikler doğru değerlendirilemediği ve yeterince denetleme yapılmadığı için kimi israflar da yaşanmadı değil. Önümüzdeki dönemde ise kaynaklarımızı harcarken Abhazya’da gelir elde edilmesini sağlayacak, katma değeri bizim açımızdan yüksek alanlara yoğunlaşacağız. Daha açık bir ifade ile istihdam yaratacak, ülkenin milli gelirini arttıracak reel sektör yatırımlarına öncelik vereceğiz. Hükümetimizin işsizlik ve yoksullukla mücadeleden anladığı da budur. Abhaz devleti ilalebet dış kaynaklara dayanarak ayakta kalamaz. Stratejik ortağımızın sağladığı mali imkanları, en kısa sürede kendi ayaklarımızın üzerinde durabilme hedefine ulaşmak için kullanmamız en doğru tercih olacaktır. Altın Post: Bu bağlamda hangi sektörlere öncelik vereceksiniz? Şamil Adzınba: Aslında bu sorunun yanıtı çeşitli vesilelerle tarafımızca verildi. Biz Abhazya’nın geleceğini temel olarak iki alanda görüyoruz. Bunlardan ilki tarım, ikincisi ise turizmdir. Tarımsal üretim potansiyelimizi doğru kullandığımızda sadece iç tüketimimizi karşılamakla kalmayacağız, çok kısa sürede net bir gıda ürünleri ihracatçısı haline geleceğiz. İç tüketim derken de sadece vatandaşlarımızın tüketimini değil, fakat gelecekte Abhazya’da konuk etmeyi planladığımız milyonlarca turistin gıda ihtiyaçlarını da hesaba katıyoruz. Tabi ki enerji, eğitim ile sağlık, ulaşım ve haberleşme altyapısının iyileştirilmesi önceliklerimiz arasında kalmaya devam edecek. Altın Post: Turizme ağırlık vermekten söz ettiniz ama Abhazya’da bu sektörde çalışacak kalifiye eleman açığı olduğu çok açık. Bu konuda ne söyleyeceksiniz? Şamil Adzınba: Aslında üniversitemizde bir turizm bölümü var ama ara eleman ihtiyacına yönelik bir müfredatı yok. Bu açığı kapatmak için iki yıllık bir meslek yüksek okulu açmayı düşünüyoruz. Ayrıca turizm meslek liselerine de ağırlık vereceğiz. Altın Post: 2015 başında Abhazya ve Rusya arasında gümrüksüz ticarete geçiliyor. Gümrük vergilerinin kaldırılmasından sokaktaki Abhaz tüketiciler ve ihraç edilen tarımsal üretimin yükünü omuzlayan üreticiler yararlanabilecek mi? Şamil Adzınba: Bu haklı bir endişe. Abhazya ve Rusya arasında gümrüksüz ticaretin başlaması ile örneğin Abhaz devletinin kasasına giren 400 milyon rublelik bir kaynak ilk anda toplumun kasasında kalacak. Eğer gereken önlemler alınmazsa bu meblağ üç beş kişinin cebine girer. Altın Post: Ne gibi önlemler düşünüyorsunuz? 285


Şamil Adzınba: Bu paranın yatırıma, istihdama yönelmesini sağlayacak bir ekonomik ortam yaratacağız. Abhazya’da iş hacmi artacak, ticaret ve üretim ivme kazanacak. Böylelikle gümrüksüz ticaret ortamında oluşacak refahtan toplumun geniş kesimleri yararlanmış olacak. Devlet de gümrük vergilerinden kaybettiği geliri başka alanlardaki gelir kalemlerindeki artışla telafi edecek. Altın Post: Abhazya’nın denizden bir diğer önemli komşusu olan Türkiye ile mevcut ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz. Bu ilişki kendi potansiyelini gerçekleştirebiliyor mu? Şamil Adzınba: Elbette gerçekleştiremiyor. Bunun en önemli nedeni Türkiye’nin Abhazya’nın bağımsızlığını hala tanımamış olmasıdır. Örneğin Türkiye ile Abhazya arasında yüz milyonlarca dolarlık bir ticaret hacmi var ama tamamen resmiyet dışı bir çerçevede. Yasal zeminden yoksun bir ilişkide daha fazla ilerleme sağlanması ne kadar mümkün olabilir. Umarız ki Abhazya’daki gerçekliği Türkiye de tanır ve başta ekonomik alan olmak üzere her alanda iki komşu ülke arasında olması gereken iyi ilişkiler tesis edilir. Altın Post: Bu çerçevede Abhaz tarafı iyiniyetini gösterecek ve karşı tarafı olumlu bir tavır takınmaya teşvik edecek kimi tek taraflı adımlar atamaz mı. Örneğin Türk vatandaşlarına vize uygulamasına son vermek veya Abhazya’daki Türk yatırımlarını da Rus yatırımları gibi güvence altına alamk gibi adımlar? Şamil Adzınba: Öncelikle bir yanlış anlamayı hemen düzelteyim. Ülkemizde yabancı yatırımlara yönelik Abhaz devletinin sağladığı muafiyet, teşvik ve güvenceler tüm yabancı yatırımlar için eşit derecede geçerlidir. Yani Rus, Türk veya Çin yatırımı arasında bu açıdan bizim için bir fark olamaz. Ama kast ettiğiniz kimi Rus şirketlerin, Rus Yatırım Sigortası fonlarına prim ödeyerek Abhazya’da kendileri adına sağladıkları ek güvenceler ise bunun devletimizle doğrudan bir ilgisi yoktur. Bu tür fonlar prim esasına göre prim ödeyenlere hizmet vermektedir. Abhazya’nın Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulaması konusunda olumlu bir adım atma konusuna gelince şu kadarını söyleyebilirim ki, bu konu 2015’de gündemimizdedir. Bunun sözde kalmayacağını inanıyorum ki göreceksiniz. Zira pek çok alanda olduğu gibi kendini tanıtma konusunda da aktif şekilde inisiyatif alan yeni bir Abhazya var artık. Altın Post: Abhaz Devletinin temel politika önceliklerinden biri de diasporadaki Abhazların anavatana dönmesini sağlamak. Bu konuda Abhaz Devleti’nin pratikte yaptıklarını yeterli buluyor musunuz? Şamil Adzınba: Ortadaki sonuç bu konudaki çabalarımızın yeterli olmadığını gösteriyor. Önceki hükümet döneminde Geri Dönüş konusu sadece Demografya Komitesinin yapabildikleri ile sınırlıydı. Ne kadar iyiniyetli olursa olsunlar ellerindeki bütçe ve kadro imkanları ile bu komitenin taşıyamayacağı kadar ağır bir yüktü bu. Kısacası yalnız kaldılar. Ama bizim hükümetimiz sadece bir komitesi ile değil, tüm varlığı ile Abhaz Devletinin Geri Dönüş hedeflerinin arkasındadır. Bu iradenin olumlu sonuçları olacak. Altın Post: Biraz da tartışmalı konulara gelsek örneğin Karaçay-Çerkesk’ten Abhazya’ya bağlanacak otoyol projesi gibi. Bilebildiğimiz kadarı ile hükümetiniz bu projeyi destekliyor. Ama Abhazya’daki kimi çevreler ise bu projenin doğal çevreye zarar vere286


ceğini ve kimi radikal unsurların Abhazya’ya sızmasına neden olabileceğini söylüyorlar. Bu karşı görüşlere ne dersiniz? Şamil Adzınba: Bu projeyi bizim istediğimiz kadar belki daha da fazla Rusya ve Kuzey Kafkasya’daki kardeşlerimiz de istiyor. Bu yol sadece Abhazya için değil, bu yol aracılığı ile Oçamçira Limanımız üzerinden Karadeniz’e bağlanacak tüm Kuzey Kafkasyalılar için hayati önem taşıyor. Bu yol bölgede ticareti, turizmi inanılmaz ölçüde hareketlendirme potansiyeline sahip. Tabidir ki, her kapsamlı projenin hele hele milli parktan geçecek bir yol projesinin bir takım çevresel hassasiyetler içerdiği çok açıktır. Ama örneğin Ritsa Milli Parkımızın içinden geçen yolun bu parka zarar verdiğini kim iddia edebilir. Demek ki istendiği takdirde doğaya zarar vermeden de yol yapmak mümkün. Altın Post: Peki radikaller konusu... Şamil Adzınba: Bu gerekçeyi de inandırıcı bulmuyorum. Komşumuz Rusya aşırılıkçı unsurlarla başarılı şekilde mücadele ediyor. Ayrıca eğer bu tür unsurlar Abhazya’ya sızmak isterlerse illa ki otoyola ihtiyaç duymayacaklardır (!) Altın Post: Rus para birimi Ruble’deki aşırı değer kaybı Rus ekonomisinde sıkıntı yarattı. Rusya lideri Vladimir Putin bu sıkıntının iki yıl sürebileceğini belirtti. Abhazya’da da fiili para birimi Rus Rublesi. Bu kriz Abhazya’yı nasıl etkiledi. Rusya’dan gelmesi beklenen finansal yardımlarda bir aksama söz konusu olacak mı. Hükümetinizin bu konuda düşündüğü ek tedbirler var mı? Şamil Adzınba: Evet Abhaz para birimi Apsar fiilen kullanılmıyor. Sadece altın ve gümüş hatıra paraları var Apsar olarak. Sizin de dediğiniz gibi ülkemizin fiili para birimi Rus Rublesi’dir ve bu konuda iki ülke Merkez Bankaları arasında piyasadaki likidite akışının sürekliliğini sağlamak için çeşitli anlaşmalar mevcut. Rusya’daki kriz konusuna gelince elbette biz de Ruble gemisinde olduğumuz için bu değer kaybından doğrudan etkileniyoruz. Enflasyon, alım gücünün azalması gibi olumsuz etkileri söylememe gerek yok sanırım. Ama Rus turistlerin Batı ülkeleri yerine Ruble kullanabilecekleri ülkemizi tercih etmelerine neden olma ihtimali gibi kimi ilginç olumlu yönleri de olabilir bu sürecin. Bunun ilk örneğini yılbaşı tatilinde gördük. Binlerce Rus turist ülkemize akın etti. Gagra ve Sohum’da otellerde boş yer kalmadı. Bu trend yaz sezonunda da sürebilir. Rusyadaki ekonomik sıkıntıların Abhazya’ya yapılacak mali yardımlarda bir aksamaya neden olup olmayacağı konusuna gelirsek, Rusya tarafından mali yardım takviminde bir aksama veya erteleme olmayacağı konusunda bize güvence verildi. Ek önlem hususunda ise gerekli gördüğümüz takdirde Apsar’ı da Rublenin yanında tedavüle sokmak için ilgili bakanlıklarımızın bir hazırlık çalışması olduğunu söyleyebilirim. Sonuç olarak Rusya büyük ve güçlü bir ülkedir ve bu sıkıntıları da geçmiştekiler gibi atlatacaktır. İki sene sonra Rusya gibi, Abhazya da ekonomik yönden çok daha iyi bir yerde olacaktır. Altın Post: Sayın Adzınba söyleşimizin sonunda okurlarımıza söylemek istediğiniz başka şeyler var mı? Ve 2015’ten Abhazya ne bekliyor? Şamil Adzınba: Abhaz devletinin çıkan çivilerini yerine oturtuyoruz. Güvenlik sorunun olmadığı, huzurlu, üreten, zengin ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir Abhazya hedefimiz. 2015 bu yolda önemli adımların atılacağı bir yıl olacak. Elbette her şey bir 287


yılda düzelmeyecek ama işe devlette şeffaflıkla başladık, her önemli konuyu halkımızla tartışarak geleceğe yürüyeceğiz. Son bir söz de Abhaz Diasporasının mensuplarına söylemek isterim. Dünyanın bu kadar belirsizliklerle dolu olduğu şu süreçte bilsinler ki bir devletleri var.

Altın Post: Bu kadar yoğun bir çalışma temposu içinde, ailenize ayırmaya hakkınız olan bir zamanı gecenin bu vaktinde bize ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Şamil Adzınba: Bizi diasporamızla buluşturduğunuz ve Abhazya’yı Türkiye’ye gerçek yönleriyle tanıttığınız için asıl biz Altın Post’a teşekkür ederiz.

288


289


290


291


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.