İlköğretim Çağı Çocuklarının Bilişsel, Bedensel ve Kişilik Özellikleri
ÜNİTE
6
Yazar Prof.Dr. Süleyman ERİPEK
Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; • insan gelişiminin temel kurallarını açıklayabilecek ve herbirine örnek verebilecek, • Piaget’in geliştirdiği bilişsel gelişimin açıklayabilecek ve öğretim çalışmalarını açıklamaları gözönünde bulundurubilecek,
dört evresini planlarken bu
• ilköğretim çağının ileri yıllarındaki bedensel gelişim özelliklerini ve bu özelliklerin çocuk üzerindeki etkilerini açıklayabilecek, • Erikson’un kuramına göre ilköğretim çağındaki çocukların kişilik gelişim özelliklerini açıklayabilecek ve bu doğrultuda onlara yardımcı olabileceksiniz.
İçindekiler • Giriş
95
• Çocuk Gelişimi
95
• Bilişsel Gelişim
96
• Bedensel Gelişim
101
• Kişilik Gelişimi
102
• Özet
105
• Değerlendirme Soruları
106
• Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar
107
Çalışma Önerileri • Ünitede ilköğretim çağı çocuklarının bilişsel, bedensel ve kişilik özellikleri ayrı bölümlerde açıklanmıştır. Üniteyi çalışırken bu bölümler arasında, çocukların takvim yaşlarını dikkate alarak yatay ilişkiler kurunuz. • Öğrencilerinizde, ünitede açıklanan gelişim özelliklerinin tipik örneklerini yakalamaya çalışınız.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
95
1. Giriş Gelişim psikolojisi denilince akla ilkin çocukluk dönemi gelir. Çünkü gelişim en yoğun bir biçimde bu dönemde gerçekleşir. Üstelik genellikle, bu dönemin ileri gelişim dönemleri üzerinde önemli etkilerinin olduğu kabul edilir. Çocukluk döneminde okul çağının özel bir yeri vardır. Bu çağda çocuğun bilişsel gelişimi Somut İşlemler Evresine ulaşır. Yine bu evrede çocuk çalışma becerilerini kazanır, nisbeten özgür bir biçimde aile dışındaki çevreye açılır. Bu ünitede ilköğretim çağına özgü bu olgular ele alınacaktır.
2. Çocuk Gelişimi Çocuk gelişimi bir çok yönden incelenebilir. Bedensel Gelişim, adı üzerinde bedensel değişikliklerle ilgilidir. Kimlik Gelişimi, kişilikteki değişmeleri ifade eder. Sosyal Gelişim başkalarıyla ilişkide bulunuş biçimindeki değişiklikleri kapsar. Bilişsel Gelişim, düşünme sürecindeki değişiklikleri gösterir. Olgunlaşma nedir?
?
Gelişimin tüm dönemlerde olduğu gibi çocuklak döneminde de bir çok değişiklik büyüme ve olgunlaşmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Olgunlaşma, doğal bir biçimde, kendiliğinden meydana gelen değişikliklerdir. Bu değişikliklerin neler olacağı genlerde programlanmıştır. Zaman içerisinde bu program çerçevesinde ortaya çıkan değişiklikler, ciddi beslenme bozuklukları ve hastalıklar dışında çevreden fazlaca etkilenmez. Bireyin çoğu bedensel gelişimi bu grup içerisinde yer alır. Diğer değişiklikler bireyin çevresiyle etkileşimi içerisinde öğrenme yoluyla gerçekleşir. Çocuğun sosyal gelişimini önemli ölçüde bu değişiklikler oluşturur. Gelişimle ilgili kurallar nelerdir? Bilişsel ve kimlik gelişiminde genellikle bu gelişim alanlarında olgunlaşma ve çevreyle etkileşimin önemli olduğu kabul edilir. Ancak bunlardan hangisinin daha önemli olduğuna ilişkin (Kalıtım mı?- Çevre mi?) görüş farklılıkları vardır. Bu farklılıklara rağmen bir kaç genel kuralda tüm kuramcılar görüş birliği içerisindedirler. Bunlar: İnsanların Gelişim Hazlarında Farklılık Vardır: Sınıfınızda bu farklılıkları rahatça gözleyebilirsiniz. Bazı öğrenciler bedence daha gelişmişlerdir. Bedensel hareketleri daha uyumludur. Bazılarının düşünme süreçleri daha gelişmiştir. Bazıları sosyal ilişkilerde daha olgundur. Diğerleri ise daha yavaştır. Nadiren görülen bir iki çok hızlı ya da yavaş gelişme dışında, öğrenciler arasında bu tür farklılıkların olması son derece normaldır. Normal olmayan, sınıf gibi geniş bir öğrenci grubunda bu tür AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
?
96
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
farklılıkların olmamasıdır. Buna paralel olarak tüm öğrencilerden aynı şeyin beklenmesidir. Gelişimde Belirli Bir Sıra İzlenmektedir: İnsanlar pek çok yeteneklerini diğer yetenekleri iyice yerleştikten sonra geliştirirler. Bebekler yürümeden önce emeklerler. İlköğretimin ilk yılında önce doğal sayılar ezbere sayılır, daha sonra sayı kavramı edinilir. Gelişim Derece Derece Meydana Gelir: İnsanlardaki çoğu değişiklikler bir gecede ansızın meydana gelmez. Soyut bir matematik problemini yanıtlayamayan öğrenci ileride bu yeteneğini geliştirebilir. Ancak bu belirli bir süre alacaktır.
3. Bilişsel Gelişim Biliş (Cognitive) terimi, dünyamızı öğrenmeyi ve anlamayı içeren zihinsel etkinlikler anlamında kullanılmaktadır. Biliş terimi zaman zaman düşünme ve zihin anlamında kullanılmaktadır.
Günümüzde başta Piaget’in geliştirdiği Bilişsel Gelişim Kuramı olmak üzere, insanın nasıl düşündüğünü açıklamaya çalışan pek çok kuram vardır. Bu kuramlardan hangisi esas alınırsa alınsın öğretmenlerin en azından iki soruya yanıt vermeleri gerekir. Soru 1:
Bil
Öğrencilerimin mevcut bilişsel yeteneklerini nasıl belirleyebilirim? Bu soru öğrencilerin öğrenmeye hazır bulunuşluklarıyla yakından ilişkilidir. Soru 2: Öğrencilerin bilişsel yetenekleri belirlendi. Buna göre hangi öğretim yöntemlerini ya da stratejilerini uygulamalıyım? Piaget tarafından geliştirilen Bilişsel Gelişim Kuramına göre insanın bilişsel gelişimi dört evreden oluşmaktadır. Yukarıdaki sorulara gerçekçi yanıtlar verebilmek için bu evrelerin iyi bir biçimde anlaşılması gerekmektedir. Piaget’in bilişsel gelişim evreleri ve bu evrelerin tipik gelişim özellikleri Çizelge 6.1’de özetlenmiştir.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
Çizelge 6.1: Piaget'in Bilişsel Gelişim Evreleri Evreler
Duyusal Hareket
Ortalama Yaşlar
0-2
Özellikler
• Taklit, bellek ve düşünmeden yararlanmaya başlama • Nesnelerin saklandıklarında yok olmadıklarını anlamaya başlama • Tepkisel davranışlardan amaçlı davranışlara geçme, dairesel hareketlerde bulunma.
İşlem Öncesi
2-7
• Derece derece dil gelişimi ve sembolik biçimlerde düşünme yeteneği • İşlemleri tek bir yönde mantıki olarak düşünebilme • Bir başkasının görüş açısından bakabilmede güçlük çekme • Birlikte monologlar ve paralel oyunlar oynama
Somut İşlemler
7-11
• Somut problemleri mantıklı bir biçimde çözebilme • Koruma yasalarını anlama, sınıflama ve diziler oluşturma • Tersine dönüşebilirliği anlama • Kuralları izleme
Soyut İşlemler
11-15
• Soyut problemleri mantıklı bir biçimde çözebilme • Düşünmenin daha bilimsel bir düzeye ulaşması • Sosyal konular ve kimliğe ilişkin ilgiler geliştirme
Çizelğe 6.1’de görüldüğü gibi, bu evreler genellikle belli yaşlarla ifade edilir. Ancak bu yaş sınırları kesin olmaktan çok bir fikir vermek içindir. Evreler birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış değildir. Uzun bir zaman dilimi içerisinde bir evreden diğerine geçilir. Bu yönüyle evreler belirli bir binişiklik ve bütünlük gösterir. Çocuğun düşünme yetenekleri ulaştığı evre ile sınırlı değildir. Duruma göre, zaman zaman alt evrelerde yer alan düşünme süreçleri kullanılabilir. Bu yaşımızda bile bazan parmak hesabına başvurmaz mıyız? Aşağıda bu evreler kısaca açıklanacaktır. İlköğretim çağını kapsayan evreler üzerinde daha ayrıntılı bir biçimde durulacaktır. AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
97
98
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
3.1. Duyusal Hareket Evresi (0-2 Yaşlar) Bu evrede çocuk duyuları ve hareketleri yoluyla çevresiyle ilişki kurar. Çevresindeki nesneleri ve insanları anlamaya başlar. Başlangıçta kendisini çevresinden ayrı düşünemez. Henüz nesne ve olayları temsil eden sembolleri kullanamaz. Nesneler gözünün önünde varsa vardır, yoksa yoktur. Bu evrenin sonuna doğru sembolleri kullanılmaya başlar. Buna bağlı olarak gözünün önünde olmayan nesnelerin var olabileceğini düşünmeye başlar. Psikolojide nesnenin sürekliliği olarak adlandırılan bu gelişme bilişsel gelişimde önemli bir adımdır. Çünkü bize çocuğun belleğini kullanmaya başladığını göstermektedir. Artık kendisini başkalarından ayırd edebilir ancak dil becerileri henüz yeterince gelişmemiştir.
3.2. İşlem Öncesi Evre (2-7 Yaşlar) İşlem: Hem bir hareket hem de zihinsel bir eylemdir. Birleştirme, düzenleme, sıralama, gruplama, bütünü parçalarına ayırma ve tekrar birleştirme başlıca işlemlerdir.
Bu evre kendi içerisinde iki alt evreye ayrılır • •
Sembolik Evre ya da Kavram Öncesi Evre (2-4 yaşlar) Sezgisel Evre (4-7 yaşlar)
3.2.1. Sembolik Evre Dil gelişiminin en yoğun olduğu evredir. Nesnelerin yanısıra olay ve varlıkları temsil eden semboller geliştirmeye başlarlar. Örneğin bir sopayı at gibi kullanırlar, bardaktan su içiyor gibi yapabilirler. Sembolik oyunlar oynarlar. Bu oyunlarla yetişkinleri, çevrelerindeki olayları ve varlıkları kendilerine özgü sembollerle taklit ederler. Sembolik oyunlar çocuğun bilişsel gelişimi için olduğu kadar kimlik ve sosyal gelişimi için de önemlidir. Nesneleri yalnızca tek bir özelliklerine göre sınıflandırabilirler. Örneğin renklerine ya da biçimlerine göre. Tek yönlü düşünürler. Belirli bir sıra ya da dizide verilen nesnelerin eşlerini aynı sıraya koyabilirler. Ancak tersinden sıralamaları istendiğinde başarılı olamazlar.
3.2.2. Sezgisel Evre Çocuklar bu evrede sembolik düşünme gelişimlerini sürdürmeye devam ederler. Ancak düşünme biçimleri tek yönlüdür. Nesne ya da işlemleri bütün olarak akıllarında tutamazlar. Dolayısıyla tersine düşünemezler. Örneğin, kendilerine belirli bir sırada verilen nesnelerin eşlerini aynı sıraya koyabilirler. Ancak nesneleri tersine sıralamaları istendiğinde başarılı olamazlar. Benzer şekilde 4+1=5, işlemini yapabilirler, ancak bunun 5-1=4 anlamına geldiğini düşünemezler.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
Tersine düşünmek ne demektir? Tersine düşünme becerisi Piaget’in çok bilinen korunum ilkesiyle yakından ilişkilidir. Bu ilke, herhangi bir nesnenin biçimi ya da konumu değiştiğinde, bu değişikliklerin o nesnenin miktarında, ağırlığında ve hacminde değişikliğe neden olmayacağı ile ilgilidir. Bu evredeki çocuklarda bu düşünme becerisi henüz gelişmemiştir. Bir kağıt ufak parçalara ayrıldığında çocuğun gözünde daha çok gözükür. Aynı miktarda olduğunu gösterdiğimiz iki bardaktaki suyu, birini yayvan, diğerini dar bir cam kavanoza döktüğümüzde, hangisinin daha çok olduğu sorumuza, uzun kavanozu göstererek yanıt verirler. Eğer tersine düşünülebilselerdi “aynı miktarda” ya da “aynı” yanıtını vereceklerdi. Bu son örnek aynı zamanda bize, bu evredeki çocuğun bir nesne ya da durumun aynı anda birden fazla özelliğini dikkate almada güçlüğü olduğunu gösterir. Çünkü başlangıçta da belirtildiği gibi, nesne ya da işlemleri bir bütün olarak düşünme becerileri henüz gelişmemiştir. Burada çocuk yalnızca suyun yüksekliğini dikkate almaktadır. Bir başka deyişle ona nasıl görünüyorsa öyledir. Bu evredeki çocukların diğer bir özelliği ben merkezci bir düşünme yapısına sahip olmalarıdır. Bu bencil oldukları anlamında değildir. Kendi görüşlerini olabilecek tek görüş olarak görürler. Farklı görüşlerin olabileceğini düşünemezler. Kendileri bir kişiyi ya da yiyeceği sevmiyorsa, hiç kimse bunları sevmiyordur. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu evredeki çocukların her durumda tamamiyle ben merkezci olmadıklarını göstermektedir. Örneğin 4 yaşındaki bir çocuk 2 yaşındaki bir çocukla konuşurken daha basit cümleler kurmaktadır. Anne hasta yatağında yatarken üzerini örtmekte, daha sessiz oynamakta, hatta ilaç vermektedir. Bu evrede temel dil becerileri edinilir. 5 Yaşlarında düşünceler düzgün ve uzun cümleler kullanılarak ifade edilir.
3.3. Somut İşlemler Evresi (7-11 Yaşlar) Somut işlemler evresinin belki de en temel özelliği, bu evrede miktarın korunum yeteneğinin kazanılmasıdır. Bu yetenek ayniyet, ödünleme ve tersine dönüştürme bilişsel süreçlerini anlamayla yakından ilişkilidir. Ayniyet, çocuk nesneye bir şeyin eklenmediği ya da nesneden birşey alınmadığında nesnenin aynılığını koruduğunu bilir. Ödünleme (Telafi), çocuk bir yönde meydana gelen gözle görülür değişikliğin diğer bir yönde meydana gelecek değişiklikle ödünleneceğini bilir. Örneğin su dar bir cam kaba boşaltıldığında yüksekliği artacaktır. AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
99
?
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
100
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
Tersine dönüştürme, çocuk yapılan değişikliği zihinsel olarak dikkate almayabilir. Nesnenin bir önceki durumunu zihninde canlandırabilir. Tersine dönüştürebilme yeteneğini kazanmış bir çocuk artık iki yönlü düşünme becerisini kazanmış demektir. Bu evrede üstesinden gelinen bir diğer önemli işlem sınıflamadır. Sınıflama, çocuğun nesnelerin tek bir özelliğini dikkate alma ve bu özelliğe göre nesneleri gruplandırma yetenekleriyle ilişkilidir. Somut işlemler evresinde bulunan bir çocuk, kendisine farklı renk ve şekilde 12 nesne verildiğinde bunlar içerisinden yuvarlak olanları bir araya getirebilir. Bu evrede daha ileri düzeyde sınıflamalara gidilebilir. Bir sınıf bir başka sınıflama sistemine yerleştirilebilir. Örneğin güller ve karanfiller her ikisi de kendi içerisinde ayrı bir sınıftır. Ancak bunlar aynı zamanda bitki ya da çiçek sınıflarında da yer almaktadırlar. Tersine dönüştürebilme ile ilişkili olarak, somut işlemler evresindeki bir çocuk, bir grup nesneyi sınıflandırmanın birden çok yolu olduğunu bilir. Örneğin iki farklı şekil ve renkteki büyük ve küçük halkaları renk, bozukluk ve şekillerine göre yeniden sınıflandırılabilir. Seri oluşturma, büyükten küçüğe ya da tam tersine sıraya dizme işlemidir. Bu işlemi yerine getirebilen çocuk A<B<C gibi mantıklı seriler oluşturabilir. İşlem Öncesi Evredeki çocuk büyük bir olasılıkla “A küçüktür C’den ve B küçüktür C'den dolayısıyla A ve B küçüktürler” işlemini yerine getiremez. Çünkü B’nin A’dan büyük olabilirken C’den küçük olacağını düşünemez. Somut İşlemler Evresinde, mantıklı düşünme sistemindeki bu gelişmelere rağmen, bu evredeki çocuklar henüz soyut fikir ve olasılıklara ilişkin denenceler geliştiremezler. Yani soyut düşünmede başarılı olamazlar.
?
Somut İşlemler Evresinde çocukların düşünce sistemleri nasıldır? Somut İşlemler Evresindeki çocukların düşünce sistemleri somut gerçekler üzerine kurulmuştur. Mantıkları ile bu gerçekleri yeniden düzenleyebilir, sınıflandırabilir hatta çeşitli değişikliklere gidebilirler. Dünya’nın hemen her yerinde çocukların okula bu evrede başlamaları bir tesadüf değildir. Bu evredeki çocuklar gerçek nesnelerle ilgili problemleri zihinlerinden çözebilirler. Aynı zamanda belleklerinde yer alan ezber bir bilgiyle ilişkili sorulara yanıt verebilirler. Ancak ekonomik durum, toplumsal hareketlilik, uluslararası ilişkiler gibi soyut konulardaki sorulara yanıt vermekte güçlük çekerler. Çünkü bu soruların yanıtları soyut düşünme ve koordinasyon gerektirir.
3.4. Soyut İşlemler Evresi (11-15 Yaşlar) Bu evrede bulunan çocuklar bir olayı değişik yönlerden görebilirler. Bir problemin çözümünde ya da bir karar verme sürecinde soyut düşünebilirler. Problemde yer ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
alan değişkenler arasında ilişki kurup denenceler geliştirebilirler. Geliştirdikleri denenceleri denerler. Böylece problem çözümünde sistemli bir yol izlerler. Bu evre belirli bir bilişsel gelişimin ürünüdür. Bu bir şekilde sağlanmadığında bazı çocuklar okul yıllarında hatta yaşamları boyunca bu evrede yer alan işlemleri yerine getiremezler. Aşağıdaki deneme, çocuğun Soyut İşlemler Evresindeki işlemleri yapabilecek durumda olduğuna karar vermede yardımcı olabilir. Çocuğa şu sorulur: “Eğer elimizde aşağıdaki yiyecekler varsa, dengeli olmak koşuluyla bu hafta kaç tür yemek çıkarabiliriz? Sırala.” (1) (2) (3)
Üç parça et - köfte, balık ve tavuk Üç sebze - ıspanak, patlıcan, yeşil fasulye Üç nişastalı - pirinç, patates, makarna
Bu soruya yanıt olarak Soyut İşlemler Evresindeki çocuklar mevcut olasılıkları sistematik olarak oluştururlar yani denenceler geliştirirler. Köfte, ıspanak, pirinç Köfte, ıspanak, patates Köfte, ıspanak, makarna Köfte, patlıcan, pirinç Köfte, patlıcan, patates.... gibi. Oysa Somut İşlemler Evresinde olan çocuklar bu soruya gelişigüzel yanıtlar verirler. Bunu yaparken en çok sevdikleri yiyeceklere göre bir sıralama yapabilirler, her bir yiyeceği bir defa kullanarak daha sınırlı bir liste verebilirler. Yapılan bu açıklamalardan sonra Bilişsel Gelişim Bölümün'de yer alan iki sorunun yanıtlarını bulmaya çalışın. Hazırladığınız günlük ve ünite planlarını bu yönleriyle gözden geçiriniz.
4. Bedensel Gelişim İlköğretimin ileri sınıflarında çocuklarda boyun uzaması, tüylenme, cinsel organlarda değişmeler gibi gençlik döneminin tipik bedensel gelişim özellikleri görülmeye başlar. Gelişimin hızında bireysel farklılıklar vardır, temel kuralı çervesinde bazı çocuklar gençlik döneminin bedensel özelliklerini daha erken yaşlarda, bazıları ise daha ileri yaşlarda göstermeye başlar. Genellikle gözle görülen değişiklikler, kızlarda 1011 yaşlarına, erkeklerde ise 11-12 yaşlarına rastlamaktadır.
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
101
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
102
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
4.1. Bedensel-Cinsel Değişikliklerin Etkisi Bu dönemde meydana gelen bedensel değişiklikler içerisinde cinsel organlarda ve ikincil cinsiyet özelliklerinde meydana gelen değişiklikler önemli bir yer tutmaktadır. Bu değişiklikler ve bu değişikliklere eşlik eden cinsel uyanış çocuğu çoğu kez ansızın yakalamaktadır. Çocuğun bu değişikliklere bulunduğu tepkiler, soğukkanlı olmaktan, suçluluk duygularına, paniğe kapılmaya kadar geniş bir dağılım göstermektedir. Kuşkusuz bu tepkilerin biçimlenmesinde ailenin, okulun ve yakın çevrenin cinselliğe ilişkin tutumları önemli olmaktadır.
?
Bu dönemde çocuğa nasıl yaklaşılmalı? Bugün bilenen şudur: Çocuğun çevresi bu değişiklikleri doğal bir gelişmenin ürünü olarak görür ve konuya böyle yaklaşırsa, bunun yanısıra çocuk, bedeninde meydana gelecek değişiklikler konusunda önceden bilgi sahibi olursa, değişikliklere daha kolaylıkla uyum sağlamaktadır.
5. Kişilik (Psiko-Sosyal) Gelişimi İnsanların psiko-sosyal gelişimlerini açıklayan pek çok kuram bulunmaktadır. Bunlar içerisinde en bilineni ve yaygın olarak kullanılanı Erikson’un geliştirdiği kuramdır. Erikson bireyin psiko-sosyal gelişimini doğumdan ileri yaşlara değin uzanan sekiz evrede incelemektedir. Birbiriyle ilişki olan bu evrelerin herbirinde birey, o evreye adını veren gelişim krizleri ile karşılaşmaktadır. İleriki evrelere sağlıklı olarak geçebilmek için bireyin bulunduğu evrenin gelişim krizini başarı ile aşması gerekmektedir. Çizelge 6.2.’de Erikson’un gelişim evreleri özetlenmiştir.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
Çizelge 6.2: Erikson'un Psiko-Sosyal Gelişim Evreleri Evre ya da Krizin Olumlu Boyutu
Ortalama Yaş ya da Dönem
Evre ya da Krizin Olumsuz Boyutu
Temel Güven: Bakımını üstlenen insanla uyumlu, düzenli ve yurucu ilişkiler.
0-1
Güvensizlik: Bakımını üstlenen insanla uyumsuz, düzensiz ve doyurucu olmayan doilişkiler.
Bağımsuzluk: Kendini kontrol edebilme duygusu -güvenme.
1-2
Utanma: Kendini kontrol edememe duygusu- korku.
Girişkenlik: Bulunduğu girişim ve davranışlara güvenme.
2-6
Suçluluk: Bulunduğu girişim ve davranışlardan dolayı kendini suçlama.
Başarı: Becerilerini geliştirmeye istekli olma ve yeteneklerine güvenme.
6-12
Aşağılık Duygusu: Becerilerini geliştirmeye isteksiz olma ve kendine güvenmeme.
Kimlik: Kişilik olarak devamlılığa inanma.
Gençlik
Rol Karmaşası: Kişilik olarak devamlılığından kuşku duyma.
Yakınlık: Başkalarıyla ilişki kurmada istekli olma ve kendine güvenme.
Genç Yalnızlık: başkalarıyla ilişki kurmada Yetişkinlik isteksiz olma ve kendine güvenmeme.
Üretkenlik: Toplumda etkin rol almda istekli olma ve kendine güvenme.
Genç ve Durgunluk: Toplumda etkin rol almada Orta isteksiz olma ve kendine güvenmeme. Yetişkinlik
Benlik Bütünlüğü: Gerçekleştirdiği çalışmaların ve ilişkilerin doğruluğuna inanma.
İleri Ümitsizlik: Gerçekleştirdiği çalışmalar Yetişkinlik ve ilişkilerin doğruluğundan emin olmama ve korkma.
Çizelge 6.2’de görüldüğü gibi, ilköğretim çağının önemli bir bölümü BaşarıxAşağılık Duygusu Evresine denk düşmektedir. II. kademede Kimlik x Rol Karmaşası Evresi söz konusu olmaktadır. Aşağıda bu iki evre kısaca açıklanmaktadır.
5.1. Başarı x Aşağılık Duygusu Çocuk bu evrede bir işe dikkatini verme, çaba gösterme ve o işi başarıyla tamamlamanın hazzı arasındaki ilişkiyi farkına varmaya başlar. Bu dönem aynı zamanda çocuğun somut işlemlerle fiziksel çevreyi keşfetmeye başladığı dönemdir. Daha önceleri oyun oynamak onu tatmin ederken bu dönemde kendi başına bir işi başarmak ya da üstesinden gelmek ister. Zihinsel olarak buna hazırdır. AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
103
104
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
Çocuk tüm bu beklenen olumlu gelişmelerin tersine çalışma ve başarılı olma arasında ilişki kurmada güçlük çekebilir. Kendi iradesiyle üstlendiği ya da verilen görevlerde, okul çalışmalarında (akademik olmayan) başarılı olamayabilir. Bu durumda kendisine yönelik olumsuz tutum ve yetersizlik duygusu geliştirebilir. Bu konuda yapılan araştırmalar, bu evrede çalışkan ve başarılı olan çocukların ileride yetişkinlik döneminde topluma daha iyi uyum sağladıklarını, sosyal ilişkilerde daha başarılı olduklarını ve gelir düzeylerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Hatta öyleki bu dönemde sıkı çalışmaya istekli ve yetenekli olma, yaşamın ileriki yıllarında başarılı olmada, sosyal konum, ailedeki ilişkiler ya da zeka gibi geçmişe dayalı diğer etmenlerden daha önemli bulunmuştur. Öğrencilerin bu evreyi başarıyla geçebilmesi için öğretmenlerin yapacakları bir şeyler olmalı. Bunlar neler olabilir? Sıralayınız.
5.2. Kimlik x Rol Karmaşası İlk çocukluk dönemlerinde anne babayı, ilkokul döneminde öğretmenini örnek alan, onlarla özdeşim kuran çocuk, gençlik dönemine geldiğinde bu özdeşim örneklerini yeniden değerlendirir. Bir bölümünü benimser, bir bölümünü yadsır. Kendine yeni özdeşim örnekleri bulur. Bunlar bir öğretmen, arkadaş, sporcu, yazar ya da politikacı olabilir. Genç, onlar gibi giyinip kuşanmaya ve davranmaya özen gösterir. Zamanla özdeşleştiği insanlar değişir. Bu süreç içerisinde kendi düşünce, duygu ve inançlarını düzenler. Kısacası gelecekteki kimliğinin temellerini oluşturur. Gerçekte gencin kimliği bebeklik döneminden başlayarak gelişmektedir. Ancak gençlik döneminde kimlik gelişimi ön plana çıkmaktadır. Bilişsel gelişimin de bir sonucu olarak genç ilk kez bu dönemde “Ben kimim?”, “Ne olacağım?”, “Hayattan ne bekliyorum?” gibi kendine ve geleceğine dönük bilinçli sorular sorar ve bunlara yanıt bulmaya çalışır. İşte Kimlik x Rol Karmaşası krizinin temel kaynağı burada yatmaktadır. Gencin bu evrede bedensel olarak çocukluktan yetişkinliğe doğru hızla değiştiği hatırlanacak olunursa “Ben kimim?” sorusuna yanıt bulmanın hiç de kolay olmadığı anlaşılır. Üstelik çevrenin ona zaman zaman çocuk, zaman zaman da yetişkin muamelesi yapması gencin aklını daha da karıştırır. İşte aklı iyice karışmış bir genç: Küçük bir hatamız olduğu zaman hemen azarlanırız. “Koskoca adamsın, bir de kardeşine örnek olacaksın. Boyundan posundan utan.” Spor salonlarına gideriz, “Siz küçüksünüz, giremezsiniz” derler. Çocuk parkına gideriz, bu kez de bekçi koymaz: “Siz büyüksünüz, giremezsiniz” Kendi başımıza sinemeya, tiyatroya; çarşıya, pazara gidemeyiz. Çünkü küçüğüz. Büyükler gibi oturup kalkamayız, hiçbir hata yapmamalıyız. Çünkü büyüğüz. Biz neyiz Allahaşkına? Küçük müyüz, büyük müyüz?
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
105
5.2.1. Toplum Yaşamına ilk Adımlar: Arkadaşların Rolü Okul çağına denk gelen bu evrede çocuk yaşam alanını genişletir. Zamanının önemli bölümünü mahallesindeki ve okuldaki arkadaşlarıyla geçirir. Bu süreç içerisinde çocuğun yaşamında arkadaşları ve onlarla olan ilişkileri önem kazanmaya başlar. Bu ilişkilerdeki problemler çocuğun yaşamını alt üst edebilir. Öğretmenlerin öğrencilerinin arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin ne durumda olduğunu bilmesi gerekir. Hangi tür çocuklar arkadaşları tarafından daha fazla kabul görür? Genellikle sempatik, kibar, saldırgan olmayan, başkalarının ilgi ve gereksinimlerine duyarlı, basit problemler karşısında sakin, gayretli özelliklere sahip çocuklar arkadaşları tarafından daha kabul görür. Bu özelliklere arkadaşca olma, derslerde başarılı olma, uygun fiziksel özelliklere sahip olma, ailenin en küçük çocuğu olma, spor ve diğer etkinliklerde iyi olma gibi özellikler eklenebilir.
5.2.2. Toplum Yaşamına İlk Adımlar: Öğretmenin Rolü Gelişimin tüm alanlarında olduğu gibi arkadaş edinme ve sürdürmede öğrenciler arasında ister istemez bireysel farklılıklar olacaktır. Bu farklılıkları normal karşılamak gerekir. Arkadaş edinme ve arkadaşlık ilişkilerini sürdürme birçok becerinin edinilmesini gerektirmektedir. Bu becerilerin ayrıntılı bir listesi Özel Eğitim kitabının Duygu ve Davranış Bozukluğu Olanlar Ünitesinde verilmiştir. Öğrencilerin hepsi bu becerilerle donanmış değildir. Maalesef okullarda akademik öğrenmelere ağırlık verilmekte sosyal becerilerin öğretimi göz ardı edilmektedir. Burada öğretmenin rolü birbiriyle içiçe olan bu iki öğrenme alanı arasında dengeyi kurmaktır. Bu dengenin kurulması özellikle ilköğretimin ilk yıllarında çok önemlidir. 1. 2.
Sınıfınızda akademik öğrenmeler ile sosyal becerilerin öğretimi arasında dengeyi kurabildiğinizi düşünüyor musunuz? Ünitede açıklanan gelişim özelliklerinin tipik örneklerini öğrencilerinizde gözleyebildiniz mi? Tartışınız.
Özet İnsanın bilişsel, bedensel ve kişilik gelişiminde ilköğretim çağının etkilere açık ve belirleyici olması yönlerinden önemli bir yeri vardır.
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
?
106
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
Piaget’in geliştirdiği Bilişsel Gelişim Kuramına göre, ilköğretim çağı, Kuramda yer alan dört gelişim evresinden üçünü kapsamaktadır. Çocuk ilköğretimin II. kademesinde bu evrelerden sonuncusu olan Soyut İşlemler Evresine adım atar. İlköğretim çağında bedensel gelişim, ilköğretim I. kademede nisbeten durgun bir biçimde sürerken II. kademede hızlı değişmeler meydana gelir. Çocukluk döneminden gençlik dönemine ilk adımlar atılır. Bu değişiklikler çocuğun kişilik gelişiminde çalkantılara neden olur. Erikson’un geliştirdiği psiko-sosyal gelişim evrelerine göre, ilköğretim çağında “Başarı x Aşağılık Duygusu” ve “Kimlik x Rol Karmaşası” gelişim krizleri yaşanmaktadır. Çocuğun bu krizlerin üstesinden gelmede, ailenin, okulun ve arkadaş gruplarının önemli yeri vardır.
Değerlendirme Soruları Aşağıdaki soruların yanıtlarını verilen seçenekler arasından bulunuz. 1. Çocuklar nesnelerin sürekliliğini aşğıdaki bilişsel gelişim evrelerinden hangisinde kazanmaya başlarlar? A. Duyusal-Hareket Evresi B. İşlem Öncesi Evre C. Sezgisel Evre D. Somut İşlemler Evresi E. Soyut İşlemler Evresi 2. Çocuklarda gençlik döneminin bedensel özellikleri genellikle kaç yaşlarında görülmeye başlar? A. Kızlarda 8-9; erkeklerde 10-11 yaşlarında B. Kızlarda 12-13; erkeklerde 13-14 yaşlarında C. Kızlarda 13-14; erkeklerde 11-12 yaşlarında D. Kızlarda 10-11; erkeklerde 11-12 yaşlarında E. Kızlarda 11-12; erkeklerde 13-14 yaşlarında 3. İlköğretimin II kademesi, Erikson’un aşağıdaki psiko-sosyal gelişim evrelerinden hangisiyle daha yakından ilişkilidir? A. Temel güven B. Bağımsızlık C. Girişkenlik D. Başarı E. Kimlik
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İ L K Ö Ğ R E Tİ M
Ç AĞ I
Ç O C U K L A R I N I N
Bİ Lİ Ş S E L ,
B E D E N S E L
V E
Kİ Ş İ Lİ K
Ö Z E L Lİ K L E Rİ
4. Piaget’in bilişsel gelişim evreleri, aşağıda sıralanan gelişim dönemlerinden hangisini kapsamaktadır? A. Çocukluk dönemi B. Bebeklik-çocukluk dönemi C. Çocukluk-gençlik dönemi D. Bebeklik-gençlik dönemi E. Bebeklik-ileri yetişkinlik dönemi 5. Erikson’un Psiko-Sosyal Gelişim Kuramına göre, çocuklar her gelişim evresinde aşağıdakilerden hangisiyle karşılaşmaktadır? A. Gelişim krizleri B. Gelişim ödevleri C. Gelişim eğilimleri D. Gelişim basamakları E. Gelişim süreçleri
Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar Akkök, F. İlköğretimde Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi (Öğretmen El Kitabı). İstanbul: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Nisan, 1996. Senemoğlu, N. Gelişim, Öğrenme ve Öğretme. Ankara: Hacettepe Üniversitesi, 1997. Sciford, K. Educational Psychology. Boston: Hougfhton Mifflin Company, 1983. Wolkfolk, A.E. ve L.M. Licolich. Educational Psychology for Teachers. New Jersey: Prentice-Hall Inc. Englewood Cliffs, 1984.
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
107