AİLE VE OKUL ORTAMININ ÖZ SAYGI GELİŞİMİNE ETKİLERİ

Page 1

AİLE ve OKUL ORTAMININ ÖZSAYGI GELİŞİMİNE ETKİLERİ Okul ve aile, sosyalleşmenin iki önemli aracıdır. Özellikle; çocuğun ilişkide bulunduğu aile üyeleri, öğretmenleri, sınıf arkadaşları ve akranları sosyalleşme sürecinin en önemli yapı taşlarıdır. Aile ve okul ortamı; sadece sosyalleşme sürecinde değil, bireyin belirli kişilik özelliklerinin gelişiminde de önemli bir etkendir. Örneğin; yapılan pek çok araştırmada bireyin özsaygısının gelişiminde, aile ve okul yaşantılarının ve bu yaşantıları algılayış biçiminin büyük bir önem taşıdığını görürüz. Ancak, bazı aile özellikleri, çocuğun zihinsel gelişimini ve okul başarısını etkilerken duygusal iyi halini ya da genel uyum düzeyini etkilemeyebilir. Örneğin; ailedeki akademik başarı yönelimi; çocuğun okulda başarılı olmak için çabalamasını sağlayabilir ama bu durum onun özsaygısının gelişimine doğrudan olumlu bir katkıda bulunmayabilir. Özsaygı ise bireylerin yaşamının farklı yönlerini etkileyen bir kişilik değişkenidir ve sağlıklı bir kişilik gelişiminin önkoşulu olarak tanımlanabilir. Özsaygının düzeyi; kişinin düşündüğü, söylediği ve yaptığı her şeyi, dünyaya bakışını, diğer insanların ona bakışını, yaşamıyla ilgili yaptığı seçimleri, sevgi verme ve alma yeteneğini ve değiştirilmesi gerekenleri değiştirmek için harekete geçme gücünü etkiler (Sanford & Donovan, 1984 akt. Güloğlu, 1999). Özsaygı, “bireyin kendini yetenekli, önemli, başarılı ve değerli olarak algılama derecesi” olarak da tanımlanabilir (Coopersmith, 1967 akt. Güloğlu, 1999). Bir başka deyişle “özsaygı, kendimize karşı olan olumlu ve olumsuz tutumlarımız”dır (Rosenberg, 1965 akt. Güloğlu, 1999). Özsaygı, bireylerin sosyal, duygusal, bilişsel ve akademik yaşamlarını etkiler. Sağlıklı bir kişiliğin ön koşulu olan öz saygı, kişinin; toplumun etkin ve katılımcı bir üyesi olmasında önemli rol oynar. Topluma etkin bir şekilde katılım kişisel başarı ve mutluluğu da beraberinde getirir. Yüksek özsaygı kişinin çevre ile ilişkilerinde daha etkili, hareketli ve güvenli olmasına neden olur (Coopersmith, 1967 akt. Güloğlu, 1999). Erikson’a göre, orta ve geç çocukluk (7-12 yaşları) dönemi , çocukların neyin nasıl yapıldığı ya da nasıl çalıştığı ile ilgilendiği, “Robinson Crusoe” dönemi de denilen, bir dönemdir. Çocuk bu dönemde yeni şeyler öğrenmek, denemek ve üretmek için heyecanlı, isteklidir ve çabaları yüreklendirilirse “başarabiliyorum” duygusu gelişir (Santrock, J. W., 1999). Çocuğun özsaygısı, dört yolla geliştirilebilir:

© VKV Koç ÖİO, 2004

1


1) Düşük özsaygının nedenlerinin belirlenmesi ve benlik için önemli olan yeterlilik alanlarının saptanması 2) Duygusal destek ve sosyal kabul. 3) Başarı. 4) Başetme . Bireyin özsaygısının düşük olmasının nedenleri araştırılarak yapılacak müdahalelerde, özellikle kendisi için başarı ya da yetkinlik hissetmeye değer gördüğü ve önemli bulduğu alanlar tespit edilir. Böylece bu alanlarda kendini güçlendirebilmesi için desteklenmesi sağlanabilir. Duygusal destek ve diğerlerinden alacağı kabul sadece sosyal ilişkilerinde değil özsaygısının gelişiminde de güçlü bir etki yaratır. Çocukluk yıllarında aile bireylerinden ya da öğretmenlerinden göreceği destek ve kabul önemli iken ergenlikle beraber yaşıtlarından göreceği destek ve kabul daha fazla önem taşımaya başlar. Başarı da özsaygıyı etkiler çünkü bireyde kendi kendine yetebilme duygusunun gelişmesine olanak tanır. Ayrıca özsaygı, çocuğun bir problemle karşılaştığı ve kaçmak yerine başetmek için çabaladığı durumlarda da olumlu olarak etkilenir. Bu sayede, kendisini adil bir biçimde değerlendirmeye başlar ve bu değerlendirme kendinden kaynaklanan bir özkabul yaşamasını sağlar, özkabul de özsaygıyı destekler. Ancak diğer taraftan etkin olmayan özdeğerlendirmeler inkar, kaçma gibi bir takım mekanizmaları geliştirebilir. Bu da olumsuz bir benlik algılayışına ya da gerçeğin doğru değerlendirilemeyişine neden olur (Santrock, J. W., 1999). Coopersmith (1967 akt. Zanden, J. W.V., 1997) yüksek özsaygı düzeylerinin gelişiminde aile ve ebeveyn tutumlarının etkilerini araştırmış ve bu araştırmasında yüksek özsaygılı çocuklara sahip ailelere ait üç tane değişken bulmuştur: 1) Kendileri yüksek düzeyde özsaygıya sahip ve çocuklarına karşı oldukça kabul edici ebeveynler, 2) Sınırları net bir biçimde tanımlamış ebeveynler, 3) Sınırlar koymalarına rağmen çocuklarının düşüncelerine ve haklarına saygı gösteren ebeveynler. Yapılan çalışmalar; aile ilişkilerinin çocukların kaygı ve endişe düzeylerini de etkilediğini göstermiştir. Pek çok bilimsel çalışmada, kişisel gelişimi destekleyen, bağımsızlığı ve başarıyı yüreklendiren ailelerin çocuklarının daha atılgan ve kendi kendine yeten çocuklar olduğu gözlemlenmiştir. Aile içindeki ilişkiler sistemini önemseyen ailelerin çocuklarının, endişeden uzak ve daha hoşgörülü, güleryüzlü çocuklar olduğu bulgulanmıştır.

© VKV Koç ÖİO, 2004

2


Çocukların okul yaşantılarının özsaygı düzeyine etkileri hakkında yapılan çalışmalarda sınıf içindeki etkinliklere katılımın, öğretmenin kullandığı yenilikçi tekniklerin ve kuralların netliğinin öğrencilerdeki memnuniyet duygusunu arttırdığı gözlemlenmiştir. Fazla rekabetçi, öğretmen merkezli ve öğretmenin desteğinin düşük olduğu sınıflarda ise devamsızlığın arttığı bulunmuştur. Bu çalışmalar göstermiştir ki öğrencilerin katılımının ve öğretmenin desteğinin yüksek olduğu sınıflarda öğrencilerin kendi kendilerini geliştirme arzuları daha yüksek olmaktadır. Aynı zamanda; katılım, grubun parçası hissetme ve yüksek öğretmen desteğinin yaşandığı sınıflarda bulunan çocukların daha pozitif bir benlik kavramına sahip oldukları da diğer bir önemli bulgudur. Cheung ve Lau (1985) yaptıkları araştırmada, ergenlerin özsaygılarının aile ve sınıftaki sosyal çevrelerini olumlu algılayışlarıyla ilişkili olduğunu, bu ilişkide özellikle aile ile ilgili değişkenlerin daha güçlü bir rol oynadığını ortaya çıkartmışlardır. Başarı merkezli olmak açısından aileler incelendiğinde, bu açıdan düşük ya da yüksek algılanıyor olmalarının ergenin özsaygısını etkilemediği tespit edilmiştir. Özellikle, bağlılık, dışavurum, bağımsızlık, entellektüel/kültürel merkezli olma, değer/dinsel vurgu ve düzenleme konularında ailelerini yüksek olarak algılayan ergenlerin özsaygılarının da yüksek olduğu bulgulanmıştır. Bununla beraber, çatışma ve kontrol konusunda ailelerini yüksek algılayan ergenlerin özsaygılarının düşük olduğu bulunmuştur. Aynı çalışmada, okul ortamına da bakıldığında; katılım, grubun parçası olma, öğretmen desteği, düzen ve organizasyon, kuralların anlaşılır ve açık olması açısından yüksek algılanan sınıflara devam eden ergenlerin özsaygılarının yüksek olduğu bulunmuştur. Bu çalışmanın bir parçası olarak, aile ile ilgili değişkenler ile sınıf ile ilgili değişkenlerin etkileri de karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre, aile ile ilgili tüm değişkenler etkili iken, sınıf ile ilgili sadece öğretmen desteği, düzen ve organizasyon ve öğretmen kontrolü etkili bulunmuştur. Aile ve okula ait tüm durumlar birlikte incelendiğinde; ailedeki bağlılık, boş zamanı değerlendirme biçimi, çatışma gibi değişkenlerin çok önemli olduğu, sınıfla ilgili ise sadece öğretmen desteği ile ilgili değişkenin önemli olduğu bulunmuştur. Özellikle, aile ortamında, yüksek özsaygının aşağıdaki değişkenlerle ilişkisinin anlamlı olduğu gözlemlenmiştir: 1) yüksek bağlılık, sorumluluk, aile bireylerinin birbirlerine sundukları yardım ve destek, 2) aile bireyleri arasında duyguların ifade edilmesi, 3) yüksek bağımsızlık, atılganlık becerisi ve aile bireylerinin kendi kendilerine yetebilme düzeyleri, 4) entellektüel ve kültürel aktivitelere yüksek düzeyde ilgi, 5) sosyal etkinliklere ve boş zaman aktivitelerine katılım,

© VKV Koç ÖİO, 2004

3


6) değerler ve diğer konularla ilgili ahlaki vurgu, 7) aile etkinliklerini ve sorumlulukları planlamanın açık ve anlaşılır bir düzenlemesinin ve yapılandırılmasının olması, 8) düşük düzeyde ifade edilen/sergilenen aile bireyleri arasındaki çatışma, öfke ve saldırganlık 9) az denetim ve aile hayatını sürdürmek için kullanılan kuralların az olması. Sınıfla ilgili değişkenlere bakıldığında ise yüksek özsaygının, 1) 2) 3) 4)

sınıf aktivitelerine yüksek katılım ve ilgi, öğrenciler arasında arkadaşça ilişkiler ve sınıfın parçası gibi hissetme, yüksek öğretmen desteği ve öğrencilere yönelik ilgi, öğrenci aktivitelerinde ve görevleri yönlendirmede düzen ve organizasyon, 5) sınıf çalışmalarını ve davranışları yönlendirmeyle ilgili kuralların açık olması ile ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Bu çalışmanın sonuçları özsaygı gelişiminde aile ortamının algılanışının, sınıf ortamının algılanışından daha fazla etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bulgular; sıcak, destekleyici, entellektüel ve sosyal açıdan aktif, düzenli ama rahat, özgür aile ya da sınıf ortamlarının olumlu bir özsaygının gelişiminde önemli rol oynadığını göstermiştir. Sıcak bir destekle yan yana sunulan ebeveyn kontrolü; sosyal sorumluluk, öz denetim, bağımsızlık ve özsaygı gibi özelliklerin gelişmesini kolaylaştırır. Ebeveyn kontrolü değil de özellikle ebeveyn desteği özsaygının gelişiminde etkin rol oynamaktadır. Yapılan bu çalışmadaki ilginç bir bulgu da ergenlerin özgür, kontrolün daha az olduğu bir aile isterken, aynı zamanda, kaotik olmayan, düzenli bir aile istediğidir (Cheung & Lau, 1985). Ergenlerin yüreklendirici ve destekleyici ama göreceli olarak daha az otoriter ve kontrol eden aileleri istedikleri bir başka çalışmada da ortaya çıkmıştır (Cornell & Grossberg, 1987). Yapılan bir başka çalışmada aile içindeki karşılıklı destek ve açık aile ilişkilerinin, çocuğun özsaygısının gelişiminde ve genel uyumunda diğer aile aktivitelerinden çok daha önemli olduğu bulgulanmıştır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre; aile bireylerinin bağlılık düzeyi çocuğun genel uyum düzeyini, özkontrol ve disiplin konusundaki sıkıntılarını, bilişsel gelişimini ve okul başarısını

© VKV Koç ÖİO, 2004

4


etkilemektedir. Bağlılık aynı zaman da düşük kaygı düzeyi ve yüksek özsaygı ile de birebir ilişki içindedir (Cornell & Grossberg, 1987). Tüm bu çalışmalar göstermiştir ki, çocuğun kişiliği açısından, aile ve okul ortamının etkileri incelendiğinde hangi davranışın nasıl ortaya konduğu çok önem taşımaktadır. Özetle, çocuğumuz ve öğrencilerimizle “ne’yi nasıl yaptığımız” onun kişiliğine koyduğumuz temel taşların belirleyicisidir. KAYNAKÇA: Cheung, P. C. & Lau, S. (1985). Self Esteem Its Relationship to the Family and School Social Environments Among Chinese Adolescents. Youth and Society, 16:4, 438-456. Cornell, D. G. & Grossberg, I. W. (1987). Family Environment and Personality Adjustment in Gifted Program Children. Gifted Child Quarterly, 31:2, 59-64. Güloğlu, B. (1999). The Effect Of A Self-Esteem Enrichment Program On The Self-Esteem Level Of Elementary School Students. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. ODTÜ, Ankara.

USA.

Santrock, J. W. (1999). Life-Span Development. McCraw-Hill College.

Zanden, J. W. V. (1997). Human Development. The McCraw-Hill Companies, Inc. USA.

© VKV Koç ÖİO, 2004

5


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.