Kadın cinselliği ve rahatsızlık veren bir deneyim olarak jinekolojik muayene

Page 1

Kadın Cinselliği ve Rahatsızlık Veren Bir Deneyim Olarak Jinekolojik Muayene Günümüzde ne yazık ki cinsellik hâlâ daha tabu niteliğini sürdürüyor ve bunun kadınlar üzerindeki etkisi çok daha fazla. Cinselliklerini özgürce yaşayamadıkları gibi, daha çok küçük yaşlardan beri tüm davranışları baskı ve kontrol altında tutuluyor. Cinsel sorunlar yaşadıklarında ise bir uzmandan yardım alma konusunda güçlük çekebiliyorlar. Jinekolojik sorunlar, bir kadın için diğer sağlık sorunlarından farklı anlamlar taşıyor. Bu basitçe sağ ve sağlıklı olmanın ötesinde birşey. Çünkü kadının cinsel sağlığı, onun kadınlık rolüne sıkı sıkıya bağlı. Bu nedenle, hamilelik, doğum, lohusalık, kısırlık, istenmeyen gebelikler, kürtaj ve düşükler, kanamalar, cinsel uyum sorunları, vb gibi jinekolojik sorunlarda kadının bütün yaşamı, eşi, ailesi, çocukları, iş ve sosyal çevresi ile ilişkileri derinden etkileniyor. Daha küçücük bir kızken bile “otururken bacaklarını kapa, eteğini ört, mahrem yerlerini gösterme, cinsel organın senin namusundur, namusunu koru“ biçiminde beyni yıkanıyor. Bunun doğal bir sonucu olarak kadın, bütün yaşamı boyunca örtmesi, saklaması, gizlemesi, koruması gereken cinsel organlarının muayenesi sırasında utanma, sıkılma, korku ve kaygılar yaşıyor. Aslında bu sorun, cinsel kimliğin gelişimi ve benimsenmesiyle ilgili. Cinsel kimliğin gelişimi ve kadınlık rolünün benimsenmesi, hem yaş, hem deneyim, hem de küçük yaşlardan itibaren alınan eğitime bağlı. Henüz bir kadın olarak kimliği tam olarak gelişmemiş, kadınlık rolünü benimseyememiş, bununla ilgili kaygı ve çatışmaları olan, cinsel açıdan deneyimsiz, tutucu bir çevrede yetişmiş kadınlar, daha fazla korku ve kaygı duyabilirler. Öncelikle cinsel konulardaki bilgisizlik veya yanlış bilgilere sahip olmak çok yaygın bir sorun. Yukarıda da değinildiği gibi cinsellik, kültürümüzün tabularından biri olduğu ve evde ya da okulda sağlıklı bir cinsel eğitim alamadıkları için kadınlarımızın bilgileri çok az ve bunların çoğu da yanlış. Şaşırtıcı bir biçimde, yaşamının birçok alanında pek çok tabuyu yıkabilmiş olan eğitimli kadınlarla, bu konuda eğitimsiz olanlar arasında pek de fark yok. Yüksek öğrenim görmüş bir kadın, cinsel konularda inanılmaz bir biçimde cahil olabiliyor. Buna paralel olarak, kadınlar hangi kesimden olursa olsun cinsel sorunlar yaşayabiliyor. Ancak cinsel sorun yaşadığının bilincinde olma, sorunlarını dile getirebilme ve bunları çözümleyebilmek için uzmanlardan yardım isteme, kadının sosyo ekonomik düzeyi, kişilik yapısı ve ekonomik özgürlüğüne bağlı. Bu nedenle eğitim ve gelir düzeyi daha yüksek olan ve sorunlarının çözümünde sorumluluk üstlenen kadınlar uzmanlara daha çok başvuruyorlar. Cinsel sorun, eğer çiftin çocuk sahibi olmasını engelliyorsa, o zaman sosyal baskı nedeniyle, kesim farkı olmaksızın, uzmana başvurmak gereği hissediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun cinsel organlar “mahrem” olarak algılanan ve özel anlamı olan organlar. Genel olarak jinekolojik muayeneden rahatsızlık duymanın temelinde, hekime, mahrem organları teşhir etme kaygısı yatıyor. Aslında erkek ya da kadın, bir hekim için jinekolojik muayene ile örneğin göz veya üst solunum yolu muayenesi arasında bir fark yok. Bu nedenle duydukları kaygıyla baş edebilmek için kadınlar öncelikle, jinekolojik muayeneyi, diğer muayene türleri gibi algılamaya çalışmalıdırlar.


Bunun yanısıra, jinekolojik muayeneyi, kadın olmanın doğal bir gereği olarak algılamakta yarar var. Çünkü sağlıklı bir kadın bütün yaşamı boyunca, diğer alanlarda uzman olan bir hekimin tıbbi yardımına gereksinim duymadan yaşayabilir. Ancak ne kadar sağlıklı olursa olsun bir kadın en az birkaç kez bir jinekoloğun, hiç değilse bir ebenin yardımına gereksinim duyar. Ayrıca jinekolojik muayenenin kadını savunmasız hissettiren özel bir masası var ve hekim kontrol amacıyla bile olsa birçok alet kullanmak zorunda. Bu da kaygı verici olabilmekte. Bu nedenle muayene sırasında olabildiğince rahat ve gevşemiş olmaya çalışmak da kadın için yarar sağlar. Çünkü jinekolojik muayene, normal koşullarda kadının canının yanmasına neden olmaz. Eğer çok gerginse ve kendisini kasıyorsa canı yanabilir. Bunun için, muayene sırasında derin soluk alıp verebilir, içinden sayı sayabilir, dikkatini başka bir şeye yöneltebilir, farklı şeyler düşünmeye çalışabilir, hekimle konuşabilir veya kendisine iyi gelecek başka teknikler bulup uygulayabilir. Bunların yanısıra kadınlar, jinekologlarını seçerken özel bir çaba gösterebilirler. Çünkü kadının hekim ile güvenli ve açık iletişim kurabilmesi de önemli. Hastasıyla şefkatli bir biçimde iletişim kuran, rahatlatan duyarlı bir hekim, onun kaygılarının azalmasına çok yardımcı olacaktır. Cinsel konulardaki yaygın bilgisizliği de göz önüne alırsak, jinekolog hekimlerin bir de sabırla bilgi verme, açıklama yapma ve yönlendirme gibi bir misyonları var. Hekimlerin, kadınların cinsel rollerinin, sosyal ve ruhsal dünyalarıyla yakından ilişkili olduğunu gözden kaçırmamaları, kadınların bu zor işte sabır ve sevecenliğe gereksinim duyduklarını unutmamaları gerekir. Eğer kadın, hekimle kurduğu iletişimde bunların eksikliğini hissediyorsa, o zaman kendisine, bu gereksinmelerini karşılayabileceği yeni bir hekim bulabilir. Son bir söz söylemek gerekirse, belki de sorunla baş edebilmenin özünde diğer bütün sorunlar için geçerli olan şeyler yatıyor ki bunlar, bir birey olarak kendine güvenmek, kendini iyi kötü, güzel çirkin bütün yönleriyle bir bütün olarak algılayabilmek, kendi sorunlarını çözme sorumluluğunu kendisinin taşıdığının bilincinde olmak. Sağlıkla… Dr. Aysın Turpoğlu Çelik Psikolog


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.