RÖPORTAJ Röp: Fikriye AKÇA
Ruhsal hastal›klar ve sanat birbirinden çok uzak gibi görünse de; ‘konu insan olunca birbirine yaklafl›yorlar’ diyor, foto¤raf sanatç›s› Tahir M. CEYLAN. Sanat›n hastalarda ortaya koydu¤u duygu durumu, ça¤r›fl›mlar›, insan yaflam›na etkileri, ayr›ca hastalar›n sanata olan duyarl›l›klar›n›n hangi noktada ve nas›l bir iliflki içerisinde oldu¤unu, hastalar›n yapm›fl oldu¤u resimleri yorumlayarak söyleflimize bafll›yoruz...
2 2
‹STANBUL’DA SA⁄LIK
saatler bir pide gibi uzat›lm›fl, dallara as›lm›flt›r. Bu flekilde d›flavurum söz konusu olabilir. Nesnelerin oldu¤u gibi resmedilmesi de¤il, de¤ifltirilmesi söz konusu olabilir. Sanatsal üretkenlik ile ruhsal hastal›klar aras›ndaki iliflkinin s›n›rlar› nedir? Ruhsal hastal›k her zaman sanatsal duyarl›l›¤› besler mi?
Foto¤raf sanatç›s›: Tahir M. Ceylan Ruhsal hastal›klar ve sanatsal duyarl›l›k aras›ndaki iliflki nedir? Ruhsal hastal›klar genifl bir çerçeve çiziyor. Bunlar›n içinde en önemli grubu oluflturan flizofreni hastalar›, özellikle birbirine h›zl› geçifller yaparak düflünen hastalard›r. Çok uzak konular aras›nda ba¤lant› kurar, konular aras›nda yer mekan zaman tan›madan geçifller yaparlar. Bu, sanatsal duyarl›l›¤a da yak›n bir durumdur. Dolay›s›yla flizofrenide de buna benzer bir düflünce konsepti vard›r. Bu düflünce tarzlar› sadece flizofreni de de¤il bipolar bozuklu¤un ilk devresinde de geçerlidir. Manik depresif hastalarda, özellikle manik hastalarda, sanata duyarl›l›k çok üst düzeydedir. Bir çok sanatç› manik dönemlerin de bir çok eser oluflturmufllard›r. Örne¤in Schuman, bütün eserlerini neredeyse bu dönem-
lerinde yap›p ortaya koymufltur. Ruhsal hastal›klar ve sanatsal duyarl›l›k aras›nda böyle bir yak›nl›k söz konusudur. Hangi tür ruhsal hastal›klarla sanatsal üretim aras›nda bir iliflki vard›r? Bunun d›flavurumlar› nas›l olur? Bipolar bozuklu¤u olan hastan›n manik döneminde genellikle afl›r› canl› renkler, parlak ›fl›klar, figürler kullan›l›r. Buna karfl›l›k depresif dönemlerde daha çok karanl›k resimler vard›r. Ve genellikle depresif dönemdeki hastalar›n resimlerinde insan figürü çok olmamas›na ra¤men, çok depresif bir çevresi vard›r. Yine flizofren hastalar›n figür yap›lar›, bedeni hayvan bedenine benzetilmifl olabilir. Yüzü uzat›lm›fl olabilir. Örne¤in Salvador Dali’nin bir tablosunda insan figürleri,
Hay›r, her zaman beslemez, besledi¤i durumlar özellikle manik dönemlerdir. Bu dönemlerde hastalar›n sanatsal duyarl›l›klar› artt›¤› için yapt›klar› eserlerin hem niteli¤i hem de say›s› artmaktad›r. Ama depresif dönemlerde bunu yapamaz hale gelirler. Depresyonda üretkenlik düfltü¤ünden yap›lan iflin bafllamas› yada bitirilmesi söz konusu olmamaktad›r. Baz› durumlarda da hasta depresif tarzda resme bafllar ve resmin bir k›sm› depresif olur. Ondan sonra resim tamamlanmadan hasta manik döneme geçer ve resmin kalan k›sm› çok canl› renklerle tamamlan›r. ‹ki parçaya bölünmüfl bir resim ortaya ç›kar. Çünkü bu tür hastalar depresif dönemden manik döneme, manik dönemden depresif döneme süratle geçebilirler. Böyle bir durum, tabloya da yans›yabilir. Sanatsal faaliyetlerde ortaya konan ürünlerin hastal›¤›n teflhisi ve tedavisinde kullan›lmas› söz konusu olabilir mi? Evet olabilir. Biz hastalar›n yapt›¤› flekillere bakarak hastan›n depresif dönemde mi, manik dönemde mi oldu¤unu anlayabiliriz. Örne¤in baz› hastalar çok dev cüsseli insanlar çizebilirler ve bu figürler rüyalar›nda gördükleri devlere benzeyebilir. Keza alkol yoksunlu¤una ba¤l› delirium tremens içindeki baz› alkolik hastalar, küçük küçük figürler çizebilirler. Bu flekilde biz bir tabloya bakarak hastan›n korkular›n›, hangi klinik tablo içerisinde oldu¤unu alg›layabiliriz. Hatta psikiyatride bir tan› arac› olarak kullan›lan Rorschach testi ile resimler hastalara gösterilir, ama bu resimler nonfigüratiftir. Bunlar hiçbir objeye benzemeyen ‹STANBUL’DA SA⁄LIK
2 3
resimlerdir. Bu nesneleri kendi ruhlar›na uygun biçimde yorumlarlar. Mesela bir basit mürekkep lekesini çok korktuklar› bir nesneye (fare, timsah vs.) benzetebilirler. Dolay›s›yla biz Rorschach testi ile nonfiguratif resimlerin hasta üzerinde nas›l bir etki b›rakt›¤›n› anlayarak sonuca gideriz.
nesnellerle entegrasyon sa¤lamaya çal›fl›l›r. Art-terapinin esas› budur. Orada sadece resim de¤il ayn› zamanda üç boyutlu olarak seramik ve heykel sanatlar› ile hastalar›n kendilerini en zarars›z biçimde anlatmalar› sa¤lan›yor. Bu, sanatç›lar ve hastalar aras›ndaki yak›nl›¤› gösteren en do¤ru göstergedir.
Hangi tür hastal›klarda, hangi sanat faaliyetleri tedaviye katk› olarak kullan›labilir? Sanatsal terapiler aras›nda resim sanat›n›n yeri nedir?
Sanatsal terapiler standart psikiyatrik tedavi yaklafl›mlar› aras›nda yer almakta m›d›r?
Ben bir süre Danimarka’da Psikiyatrik Austa Hospital’da çal›flt›m. Orada bir artterapi (sanat terapi) merkezi vard›. Bu art-terapi merkezinde, hastalar Danimarka’n›n ressamlar› ile birlikte resim yap›yorlard›. Ressamlar, hastalarla uzun süre görüflerek, onlar›n ruhlar›n›n d›fllaflt›r›lmas›na neden olan resimler yapmalar›n› sa¤layarak d›fl dünya ile ba¤lant› kurmas›n› sa¤l›yorlar. Çünkü, flizofreni hastalar› içe kapan›k hastalard›r. Dolay›s›yla içekapan›kl›¤› gidermenin yolu d›fl dünyayla ba¤lant›lar›n› art›rmakt›r. Yani hasta kendi ruhuna uygun renkte resim yapt›¤› zaman o objeye ba¤lan›r ve d›fl
2 4
‹STANBUL’DA SA⁄LIK
Asl›nda art-terapinin ruhsal hastalar için standart bir terapi arac› olmas› ve rutin olarak kullan›lmas› gerekiyor. Bunu yurtd›fl›nda uygulayan çok merkez var. Ama Türkiye’de çok s›n›rl› olan birkaç yer d›fl›nda yok san›yorum. Standart terapi, çok genifl bir hasta popülasyonuna sahip olan Bak›rköy Ruh ve Sinir Hastal›klar› Hastanesi’nde oluflturulabilirse, bu alanda önemli bir ad›m at›lm›fl olacakt›r. Böylece hastalarla ilgili hem büyük bir hasta popülasyonu kay›t alt›na al›nm›fl hem de sanat çevreleriyle, psikiyatri bir ortakl›k kurmufl olacakt›r. Tabii art-terapi ile birlikte di¤er terapi biçimlerinin occupation terapi vb. uygulamaya konulmas› gerekiyor.
‹deal bir sanat terapisi ekibinin kimlerden oluflmas› gerekir? Bu ekibin içersinde psikiyatrist, psikolog var, psikiyatrist hekimin ayr› bir sanat terapi e¤itimi alm›fl olmas› gerekiyor. Ve d›flar›dan sanatç›n›n da ekibe kat›lm›fl olmas› gerekiyor. Ama tabii bu bahsetti¤im ideal flartlard›r. Her zaman böyle olmas› gerekmiyor, tek bafl›na bir psikiyatrist de art terapiyi bafllat›p uygulayabilir. Daha sonra gruba psikolog, hemflire ve ressam kat›labilir. Resimlerin yorumlanmas›nda psikiyatrik kavramlar›n kullan›lmas› uygun mudur? Nas›l bir yöntemle olabilir? Resimlerin özellikle art-terapi e¤itimi alm›fl biri taraf›ndan yorumlamas› söz konusu olabilir. Ve bu hiçbir zaman sanatsal yorumlama de¤il ruhsal bir yorumlamad›r. Art terapi, hastalar›n yapm›fl oldu¤u resimlere mutlaka tan› konulmas› aç›s›ndan iddial› de¤ildir. Psikiyatriye destek olarak kullan›lmas› gerekir. Size bir örnek vermek istiyorum. Danimarka’daki çal›flmalar›m s›ras›nda hastanenin bir müzesi vard› ve bu müze içerisin-
de hastalar›n occupation tedavi s›ras›nda yapt›¤› ifller; marangoz atolyesinde yapt›klar› çal›flmalar ve sanatç› diyebilece¤imiz hastalar›n yapt›¤› ifller vard›. Bunlardan en ilgi çekeni flizofreni tan›s› alm›fl olan bir hastaya aitti. ‹nsan figürü olmayan, sadece da¤lardan, tepelerden, karanl›k da¤lardan, dehlizlerden oluflan s›k›nt›l› resimler yaparken birgün, hastan›n kendisine otokastrasyon uygulad›¤›n› ve organ›n› kesti¤ini görmüfller. Hastan›n daha sonra klinik durumu tamamen de¤ilse bile oldukça düzelmifl ve resimleri birden ayd›nl›k görmeye bafllam›fl; yani insan gruplar›, toplumsal sahnelerden al›nm›fl resimler yapmaya bafllam›fl. Bu hastan›n klinik tablosundaki de¤iflimle birlikte resimlerinin de¤iflebildi¤ini gösteriyor. Bunun yan› s›ra klinik tablonun da bazen tek bir olayla düzelip, kötüleflebilece¤i de görülüyor. Türkiye’de ve dünyada psikiyatrik sorunlar› olan ve sanat›yla öne ç›kan sanatç›lar kimlerdir?. Vincent Van Gogh’un özellikle bir maddeye ba¤l› bir psikoz hasta oldu¤unu biliyoruz. Dali'nin özellikle narsist kiflilik gösterdi¤ini biliyoruz. Sezare Pavase, Virginia Woolf gibi birçok sanatç›da da duygu durumu bozuklu¤u var. Söz konusu problemlerden bafllayarak ana psikiyatrik tablolara kadar de¤iflebilen baz› problemler oldu¤unu az çok biliyoruz. Türkiyede’de baz› belli ölçülerde var oldu¤unu biliyoruz. Sanat ve psikiyatri gibi iki farkl› alan› bir arada kesifltiren yaklafl›mlar konusunda ülkemizde yeterli bilgi birikimi oldu¤una inan›yor musunuz? Sizce bu konuda yap›lmas› gerekenler nelerdir? Bu konuda yeterince bilgi birikimi teorik olarak var, ancak bu bilgi hastalardan birebir elde edilmifl bilgilerden çok, yurtd›fl›ndaki baz› dergilerin, kitaplar›n tercümesiyle ya da okunmas›yla ve tekrar yaz›lmas›yla elde edilmifl bilgiler. Art terapi merkezleri kurulmad›kça kendi hastalar›m›zdan ç›kan organize bir bilgi birikimi olabilece¤ini düflünmüyorum. O
süreç için san›yorum daha zaman var. Hem sanat çevrelerinde hem de psikiyatri çevrelerinde, yapt›klar› eserler, onlar›n yorumlan›fl›, sergilenifli önemli bir 盤›r açacakt›r. Resimlerin de¤erlendirilmesiyle ruhsal hastal›klar›n tedaviye cevab› hakk›nda birfley söylemek mümkün müdür? Sanatla tedavi hakk›nda ne söyleyebilirsiniz?. Hastada düzeldi¤ine bir kan›t olarak kullanabiliyoruz ama tek bafl›na yeterli de¤il; hasta bir ifli ne kadar yapabiliyor, sosyal performans› ne kadar geliflti, ne kadar birbiri ile iliflkili flekilde de¤erlendirme yap›labiliyor? Bunlar tek tek de¤erlendirilir, as›l de¤erlendirme bunlar üzerinden yap›l›r ama resimlerde bir düzelme yada düzelmemeyi de kan›t olarak elimizin alt›nda tutuyoruz. Sanatla tedavi bir psikoterapi metodudur. Hastalar›, doktorlar›, psikologlar›, sanatç›lar› ilgilendirdi¤i kadar aileleri de ilgilendirir. Tedavinin esas› terapist ile hasta aras›nda söze de¤il, resme dayal› bir iletiflim fleklinin olmas›d›r. Sanat tedavisinde, hasta
Tahir M. CEYLAN 1956 Çanakkale Yenice do¤umlu. Sanat yaflam›na foto¤raf sanatç›s› olarak bafllad›. 1985 y›l›ndan itibaren Frans›z Kültür Merkezi ve B‹LSAK gibi kurumlarda kiflisel sergiler açt›, ayn› zamanda karma sergilere de kat›l›m› oldu. Foto¤raf esteti¤i ve tarihi ile ilgili denemeleri yay›nland›. ‹FSAK yay›nlar›ndan Foto¤raf Estetik ve Görüntü Üzerine Denemeler isimli bir kitab› ç›kt›. Ayn› y›llarda fliir yazmaya bafllad›, baflta Hürriyet Gösteri, Sanat Olay› ve Düflün dergileri olmak üzere de¤iflik dergilerde fliirleri yay›nland›. Depresyonun fiiiri isimli fliir kitab› bulunan sanatç› bir süre, bir grup arkadafl›yla beraber IN V‹VO isimli edebiyat dergisini ç›kard›. Uzun süre ‹stanbul Tabip Odas› bültenlerinde sanat sayfalar›n›n düzenlenmesini gerçeklefltirdi. Befl y›l› aflk›n süredir, Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik ekinde, Aylak Bilgi köflesinde psikofelsefi içerikli denemeleri yay›nlan›yor.
sözel iliflkisinin kesilmesi nedeniyle kifli kendi üzerindeki tehdit duygusundan ar›n›r, yapt›¤› resimlere kendi imaj› ve fantazileriyle ilgili figürler oturtur. Sözel olarak ortaya ç›kart›lamayan öfke, korku ve depresyon bu ifllem s›ras›nda tan›n›r. Yine resimler, ergenlik döneminin karakteristi¤i olan z›t duygular› bir arada bulundurmas› aç›s›ndan önemlidir. Örne¤in ayn› anda aflk ve nefret duyma halini de çarp›c› biçimde ele verir. Sanat tedavisinin bir özelli¤i, hastan›n kendi tedavisine aktif katk›da bulunmas›d›r. Ruhsal sorunlar›n, sanatç›larda daha fazla oldu¤unu söyleyebilir miyiz? Hay›r, bu yönde bir kan›t yoktur. Sanatç›lar›n içerisinde ruhsal bozukluk anlam›nda flizofreni, manik depresif daha fazlad›r, diye bir fley yoktur. Çünkü bu iki major hastal›k bütün toplumlarda neredeyse ayn› oranlarda görülüyor. Bütün meslek gruplar›nda da görülebilir. Bunlar daha çok genetik rahats›zl›klard›r. Meslek ile çok fazla bir ba¤lant›s› yoktur. Fakat alkolün uzun süre kullan›m›ndan sonra baz› psikiyatrik problemler ortaya ç›kabiliyor. Alkole ba¤l› olarak psikotik bozukluklar, sekonder olarak depresyon olabilir. Ve organik beyin sendromlar› da ortaya ç›kabilir. ‹STANBUL’DA SA⁄LIK
2 5