Stres ve Depresyon
Doç. Dr. Ceylan Daþ TUÐRUL*
Özet Bu çalýþmanýn amacý; stres ve depresyon arasýndaki iliþkileri ve strese karþý "dayanýklý" olabilmede rol oynayan bazý deðiþkenleri incelemektir. Stres ile depresyon arasýndaki iliþkileri inceleyen çalýþmalarda günlük olaylar, yaþam olaylarý ve spesifik yaþam durumlarý ile depresyon arasýnda anlamlý ancak orta derecede bir iliþki olduðu saptanmýþtýr. Stres ve depresyon arasýndaki iliþkide rol oynayan deðiþkenlerle ilgili çalýþmalarda ise özellikle biliþsel deðerlendirmeler, baþaçýkma yollarý, benlik saygýsý ve sosyal desteðin önemli ara deðiþkenler olduðu ortaya konmuþtur. Elde edilen bilgiler stres yaratan durum ya da olayý gerçekçi bir biçimde deðerlendirebilen, sorun odaklý baþaçýkma yollarýný daha sýk kullanan ve baþaçýkma davranýþlarý repertuarý geniþ olan, benlik saygýsý yüksek ve sosyal desteði fazla olan kiþilerin strese daha dayanýklý olduklarýný göstermektedir. PSÝKÝYATRÝ DÜNYASI 2000;4:12-17
tres ve psikolojik saðlýk arasýndaki iliþkiler yýllardýr üzerinde çalýþýlan bir konudur. Stresin insan üzerindeki etkilerine iliþkin ilk bilimsel çalýþmalarý 1956 yýlýnda Kanada'lý bilim adamý Hans Selye yapmýþtýr. Selye'ye göre stres verici bir olay ya da durum karþýsýnda kalan organizma fizyolojik, psikolojik ve davranýþsal bazý tepkiler gösterir. Kalp atýþýnda hýzlanma, aðýz kurumasý, titreme, aþýrý terleme, iþtah bozukluðu, çeþitli aðrýlar, huzursuzluk, sýkýntý, bunaltý, yorgunluk ve çökkünlük gibi çeþitli belirtiler ortaya çýkar. Bu arada kiþi sahip olduðu biyolojik ve psikolojik kaynaklarla stres yaratan durum ya da
S
* Psikolojik Deðerlendirme, Terapi ve Eðitim Merkezi, ANKARA
12
olayla baþa çýkmaya, uyum saðlamaya çalýþýr. Uyum saðlandýðýnda baþlangýçta ortaya çýkan tepkiler kaybolur. Ancak eðer stres uzun süre devam eder ve uyum saðlanamazsa "tükenme" baþlar, kiþi hastalanýr hatta ölebilir. Selye'nin bu açýklamalarý ile birlikte stres ve uyum arasýndaki iliþkiler farklý yönlerden incelenmeye baþlanmýþtýr. Stres ve uyum arasýndaki iliþkileri inceleyen çeþitli yayýnlar gözden geçirildiðinde çalýþmalarýn baþlýca 2 alanda yoðunlaþtýðý dikkat çekmektedir. Bunlardan birincisi, stresin tanýmý ve stres kaynaklarýnýn özellikleri, ikincisi ise stres ve uyum iliþkisinde rol oynayan ara deðiþkenler ile ilgilidir. Bu çalýþmanýn amacý ise; stres ve depresyon arasýndaki iliþkileri incelemek ve strese karþý "dayanýklý" ola-
STRES VE DEPRESYON
bilmede ya da baþka bir deyiþle depresyona karþý korunmada rol oynayan bazý deðiþkenler üzerine odaklanmaktýr. STRES VE STRES KAYNAKLARI Stresin çok çeþitli tanýmlarý yapýlmýþtýr. En genel anlamýyla stres kiþiye güç gelen, baský ve engellenme yaratan, çýkmaza sokan, çaresizliðe sürükleyen, acý veren, bunaltý ve üzüntü verici yaþam olaylarýdýr. Stresin en kapsamlý tanýmý ise Folkman ve Lazarus tarafýndan ortaya konmuþtur. Folkman ve Lazarus'a göre stres "kiþi-çevre etkileþiminde, kiþinin uyumunu tehlikeye sokan ve mevcut kaynaklarý zorlayan ya da aþan çevre talepleridir”. Yapýlan çeþitli stres tanýmlarý incelendiðinde çoðunlukla stresin olumsuz ve zararlý bir anlamda ele alýndýðý görülmektedir. Oysa stres kiþiyi zora soksa da, uyumunu tehlikeye soksa da, acý ve bunaltý verse de stresle baþaçýkýldýðýnda kiþiyi ileriye, mutluluða, baþarýya götüren bir özelliðe de sahiptir. Örneðin hamile olmak pekçok kadýn için yorucu, endiþe yaratýcý, hatta acý verici bir durumdur. Ancak bebeðini kucaðýna alabilen bir annenin mutluluðu tartýþýlamaz. Bu tür nedenlerle bazý araþtýrmacýlar stresin aslýnda kötü birþey olmadýðýný, bundan kaçýnmanýn mümkün olmadýðýný ve stresin motivasyon, büyüme, deðiþim ve geliþme için þart olduðunu belirtmiþlerdir. Örneðin Levi stresi "hoþ olan" ve "hoþ olmayan" þeklinde ikiye ayýrmýþtýr. Selye'de neþe, canlýlýk, baþarý ya da kazanç saðlayan stresler için "eustress", sýkýntý veren stresler için de "distress" ifadelerini kullanmýþtýr. Ancak sonucu ne olursa olsun, genellikle stres yaþandýðý zaman içinde kiþi için çok zorlayýcý olmasý nedeniyle, çalýþmalarda stres ifadesi kullanýlmaya devam edilmiþtir. Stres kaynaklarýnýn özellikleri ile ilgili bilgiler gözden geçirildiðinde, stres kaynaklarýnýn 3 grupta toplandýðý görülmektedir. Bunlar: a) günlük olaylar, b) yaþam olaylarý ve c) spesifik yaþam durumlarýdýr. Günlük olaylarý stres kaynaðý olarak ele alan çalýþmalarda bir sýnavýn kötü geçmesi, komþunun yaptýðý gürültü nedeniyle uyuyamama, baþ aðrýsý, çocuðunun okulda baþarýlý bir proje yapamadýðýný öðrenmek gibi olaylar yer almaktadýr. Stres yaratan günlük olaylar genel olarak "deðiþme ve uyum gerektiren süresi sýnýrlý olaylar" olarak tanýmlanmaktadýr. Yaþam olaylarýný belirlemeye yönelik ölçeklerde eþin ölümü, hamilelik, ekonomik durumda önemli bir deðiþiklik, emekli olma, baþka bir yere taþýnma, çocuklarýn evden ayrýlmasý gibi olaylar bulunmaktadýr. PSÝKÝYATRÝ DÜNYASI 2000;4:12-17
Görüldüðü gibi yaþam olaylarý günlük olaylardan farklý olarak daha uzun bir sürece yayýlan ve yaþam biçiminde genel deðiþikliklere yol açan olaylardýr. Spesifik yaþam durumlarý yaklaþýmýnda ise annebaba iliþkilerinde sorunlarýn yaþanmasý, alkol sorunu yaþananan aile ortamý, iþ yaþamýnda sorunlarýn olmasý, menapoz döneminde olma gibi kronik durumlar ele alýnmaktadýr. GÜNLÜK OLAYLAR VE DEPRESYON Günlük yaþamda insanlar sýk sýk kendi istekleri ile çevrenin koþullarý arasýnda kalarak çatýþma yaþayabilirler. Eckenrode ve Reich ve arkadaþlarý yaptýklarý çalýþmalarýnda bir gün, hafta ya da ay boyunca ortaya çýkan küçük istenmeyen olaylarýn birikimi sonucunda uyum sürecinin zorlandýðýný ve bu tür olaylarýn "normal" populasyonda bile olumsuz duygulara yol açabildiðini ifade etmiþlerdir. Yapýlan çeþitli çalýþmalarda da istenmeyen günlük yaþantýlarla depresyon arasýnda anlamlý iliþkiler elde edilmiþtir. Günlük olaylarýn olumsuz duygulara yol açmasýnýn nedenlerinden biri, herþeyin kötü gittiði günlerde olduðu gibi, kiþinin pekçok stres yaratan durumla birarada karþýlaþmasýdýr. Günlük olaylarýn olumsuz duygulara yol açmasýnýn nedenlerinden bir diðeri ise o gün ortaya çýkan bir olayýn kiþinin kendisi, diðerleri ya da yaþam ile ilgili temel inançlarýndan birini tetiklemesidir. Lazarus bunu þöyle bir örnekle açýklamaktadýr. O gün ortaya çýkan bir terslik örneðin kiþinin tam sokaða çýkacakken ayakkabý baðýnýn kopmasý, kiþinin "yaþamýný kontrol edemediði" ile ilgili temel inancýný tetikleyebilir ve hatta kiþi ayakkabýnýn baðýnýn kopmasýnýn kendi yetersizliðinden kaynaklandýðýný düþünerek olumsuz düþünce ve duygular içine girebilir. Dohrenwend ve Dohrenwend ile Brown ve Harris de günlük olaylarýn, kronik sýkýntýlarýn veya devam etmekte olan zorluklarýn göstergeleri olabileceðine dikkat çekmiþlerdir. Bununla birlikte 1989 yýlýnda Kendall ve Watson günlük olaylarla depresyon arasýndaki iliþkilerin çok kuvvetli olmadýðýný, günlük olaylarýn olumsuz yaþam olaylarý ile depresyon arasýndaki iliþkilerin açýklanmasýnda rol oynayan ara deðiþkenlerden biri olduðunu ifade etmiþlerdir. YAÞAM OLAYLARI VE DEPRESYON Yaþam olaylarý ile depresyon arasýndaki iliþkileri inceleyen pekçok araþtýrma vardýr. Örneðin Holahan ve Moos, Fergusson ve Horwood depresyon tanýsý alan hastalarla yaptýklarý çalýþmalarda, bu hastalarýn hastalanmadan önceki yýlda önemli yaþam olaylarý 13
TUÐRUL CD.
ile karþýlaþtýklarýný saptamýþlardýr. Slater ve Depue depresyon tanýsý almýþ hastalarda yaþam olaylarýnýn sayýsýnýn artmasý ile intihar riskinin de arttýðýný, Billings ve Moos ise depresyonun daha uzun sürdüðünü ortaya koymuþlardýr. Depresyon tanýsý alan hastalarla, "normal"lerin karþýlaþtýrýldýðý araþtýrmalarda da depresyon tanýsý alanlarýn daha fazla sayýda ve daha ciddi derecede major yaþam olayý ile karþýlaþtýklarý saptanmýþtýr. "Normal"ler, örneðin kolej öðrencileri üzerinde yapýlan çalýþmalarda ise depresyon puaný daha yüksek olan kiþilerin yaþamlarýnda daha çok sayýda ve/veya daha ciddi derecede major yaþam olaylarý ile karþýlaþtýklarý ortaya konulmuþtur. Özetlenecek olursa yaþam olaylarý ile depresyon arasýnda açýk ve tutarlý bir iliþki olduðu ancak bu iliþkinin çok güçlü olmadýðý söylenebilir. SPESÝFÝK YAÞAM DURUMLARI VE DEPRESYON Spesifik yaþam durumlarý ile depresyon arasýndaki iliþkilerin incelendiði çalýþmalar "spesifik yaþam durumlarý"nýn tanýmlarýna baðlý olarak çeþitlilik göstermektedir. Örneðin çocuk ve ergenler üzerinde yapýlan bazý çalýþmalarda üvey anne-babanýn varlýðý, tek ebeveynli olma, anne babanýn boþanmasý, ailede ölüm, aðýr hastalýk, ekonomik güçlük gibi spesifik yaþam durumlarý ile depresyon arasýnda iliþki bulunmuþtur. Alkol sorunu yaþanan aile ortamý, sözel ve fiziksel istismar, anne-baba arasýnda uyumsuzluk gibi kronik stres yaratan durumlarda yetiþmiþ kiþilerde depresyon görülme oraný daha yüksektir. Uçman çalýþan kadýnlarda, Nolen-Hoeksema ve arkadaþlarý düþük sosyo-ekonomik koþullarda yaþayan kadýnlarda, Rao ve arkadaþlarý akademik açýdan stres altýnda olan kadýnlarda depresyon görülme oranýnýn daha yüksek olduðunu belirtmiþlerdir. Spangler ve Burns ise sadece kadýnlarýn deðil erkeklerin de hem karþý cinsle iliþkileri hem de profesyonel yaþamlarý ile ilgili streslerden dolayý depresyon yaþadýklarýný ifade etmiþlerdir. Ancak spesifik yaþam durumlarý ile depresyon arasýndaki iliþki de günlük olaylar ve yaþam olaylarýnda olduðu gibi çok güçlü deðildir. Stres ile depresyon arasýndaki iliþkinin çok güçlü olmamasý araþtýrmacýlarý stres ile depresyon arasýnda rol oynayabilecek ara deðiþkenler üzerinde çalýþmaya yönlendirmiþtir. Bu konuda yapýlan çalýþmalarda içe dönüklük-dýþa dönüklük, A tipi kiþilik, iç-dýþ kontrol odaðý, öðrenilmiþ çaresizlik gibi çeþitli deðiþkenlerin rolü ele alýnmýþtýr. Ancak bu yazýda bu 14
çalýþmalarýn hepsinin kapsanmasý mümkün olmadýðýndan, depresyon açýsýndan önemli olduklarý farklý çalýþmalarda ortaya konmuþ olan 4 deðiþken üzerinde durulacaktýr. BÝLÝÞSEL DEÐERLENDÝRMELER Stres ile depresyon iliþkisinde rol oynadýðý belirtilen en önemli ara deðiþkenlerden biri biliþsel deðerlendirmelerdir. Çeþitli yazarlar bir olayýn ne kadar stres verici olduðunun belirlenmesinde, olayýn kendisinden çok, o olayla ilgili olarak yapýlan biliþsel deðerlendirmelerin rol oynadýðýný ileri sürmüþlerdir. Lazarus ve Folkman'a göre biliþsel deðerlendirme birincil ve ikincil olmak üzere 2 þekilde yapýlabilir. Birincil deðerlendirmede kiþi "tehlikede" olup olmadýðýna karar verir. Eðer bir olay kayýba yol açýyor, kiþiye zarar veriyor ya da onu tehdit ediyorsa "tehlikeli" þeklinde deðerlendirilir. Bazý yazarlar ise bir olay ya da durumun ne kadar stres verici olduðunun deðerlendirilmesinde olay ya da durumun "tehlikeli" olmasý dýþýnda farklý özelliklerin de rol oynadýðýna dikkat çekmiþlerdir. Örneðin Sutherland ve Cooper olay ya da durumun "deðiþemez", Parkes ise "kontrol edilemez" þeklinde deðerlendirilmesi ile depresyon arasýnda anlamlý bir iliþki elde ettiklerini belirtmiþlerdir. Yine olay ya da durumun ortaya çýkmasýnýn ne kadar "istenmez" olduðu ve olay ya da durumun ortaya çýkmasýnda kiþinin kendini ne kadar "sorumlu" gördüðü ile depresyon arasýnda anlamlý iliþkiler saptanmýþtýr. Lazarus ve Folkman'a göre birincil deðerlendirme ile eþzamanlý olarak ikincil deðerlendirme baþlar. Ýkincil deðerlendirmede kiþi kendi kaynaklarýný, saðlýðýný, kiþiliðini, sosyal desteklerini, moralini vb. dikkate alarak "ne yapabilirim" sorusunu cevaplamaya çalýþýr. Bu cevaba göre kiþi nasýl davranacaðýna karar verir. Böylece kiþinin belli bir durum ile ilgili yaptýðý birincil ve ikincil deðerlendirmeler o kiþinin o durumla baþaçýkabilmek için baþvuracaðý yollarý belirler. Aldwin ve Revenson ile Carver ve arkadaþlarý da stres ile depresyon arasýndaki iliþkinin belirlenmesinde baþaçýkma yollarýnýn önemini vurgulamýþlardýr. BAÞAÇIKMA YOLLARI Baþaçýkma yollarý ile ilgili bir model geliþtiren Lazarus ve Folkman baþaçýkmayý "stresli olay ya da durumlarýn yol açtýðý duygusal gerilimi azaltma, yok etme ya da bu gerilime dayanma amacýyla gösterilen biliþsel, davranýþsal ve duygusal tepkilerin bütünü" þeklinde tanýmlamýþlardýr. Bu modele göre baþaçýkma PSÝKÝYATRÝ DÜNYASI 2000;4:12-17
STRES VE DEPRESYON
kiþinin iç ve dýþ taleplere karþý gösterdiði baþarýlý ya da baþarýsýz tüm çabalarý kapsar. Belli bir stres durumuyla baþaçýkmada kullanýlan yollarýn baþarýlý olup olmadýðý ancak uyum üzerindeki etkilerine göre belirlenebilir. Baþaçýkma modeline göre baþaçýkma davranýþlarýnýn rahatsýzlýk yaratan kaynaðý ortadan kaldýrmak ya da azaltmak, stres yaratan durumla ilgili deðerlendirmeleri deðiþtirmek ve rahatsýzlýða yol açan duygularý düzenlemek gibi amaçlarý vardýr. Lazarus ve arkadaþlarý baþaçýkmada kullanýlan yollarý "duygulara odaklanan" ve "soruna odaklanan" baþaçýkma yollarý þeklinde adlandýrmýþlardýr. Soruna odaklanan baþaçýkma yollarý, durumu deðiþtirmeye yönelik aktif, mantýklý, serinkanlý, bilinçli çabalarý içerirken, duygulara odaklý baþaçýkma yollarý genellikle uzaklaþma, kendini kontrol etme, sosyal destek arama, kabullenme gibi davranýþlarý içermektedir. Örneðin kiþi tarafýndan "deðiþebilir" olarak algýlanan durumlarda bilgi toplama, sorun çözme, karar verme, harekete geçme gibi doðrudan soruna yönelik baþaçýkma yollarý daha etkili olurken, "deðiþemez" olarak algýlanan durumlarda kabul etme, inkar, uzlaþmaya çalýþmak gibi duygulara yönelik baþaçýkma yollarýna baþvurmak daha yararlý olur. Ancak genellikle bir durumla baþaçýkmak için mümkün olan her yolu birlikte kullanmak en faydalýsýdýr. Þahin ve Durak sorun odaklý baþaçýkma yollarý ile iyimserlik, duygulara odaklý baþaçýkma yollarý ile karamsarlýk arasýnda anlamlý iliþkiler elde etmiþlerdir. Yapýlan çeþitli çalýþmalarda depresif belirtileri yüksek olan kiþilerin stresli durumlarda daha çok duygulara odaklý baþaçýkma yollarýný tercih ettikleri ortaya konmuþtur. Nolen-Hoeksema ve arkadaþlarý kronik stres yaþayan depresif kadýnlarýn boyuneðici yaklaþýmlarý daha fazla kullandýklarýný belirtmiþlerdir. Cohen ise psikolojik saðlýk açýsýndan önemli olanýn hangi baþaçýkma yollarýnýn kullanýldýðýnýn deðil, baþaçýkma davranýþlarý repertuarýnýn geniþliði olduðunu belirtmiþtir. Baþka bir deyiþle kiþi bir olayla baþaçýkabilmek için ne kadar fazla yol kullanabiliyorsa, o olaydan o kadar az etkilenecektir. BENLÝK SAYGISI Stres ile depresyon arasýndaki iliþkiler açýsýndan üzerinde çalýþýlan diðer bir ara deðiþken de benlik saygýsýdýr. Pearlin ve Schooler ve Antonovsky yüksek benlik saygýsýnýn özellikle kronik ve kontrol edilemez durumlarda, olaylarla baþaçýkabilmede kiþiye destek olabilecek ve strese karþý direncini arttýrabilecek önemli bir kaynak olduðunu belirtmiþlerdir. Ülke-
PSÝKÝYATRÝ DÜNYASI 2000;4:12-17
mizde çocuk ve ergenlerle yapýlan çalýþmalarda da düþük benlik saygýsýyla depresyonun iliþkili olduðu ve düþük benlik saygýsýnýn depresyon için bir risk etkeni olduðu ortaya konmuþtur. Sarason stres altýndaki kiþilerin kendileriyle aþýrý meþgul olduklarýný, kendilerini aþaðýlayýcý ve karmaþýk düþünce ve duygular içinde olduklarýný belirtmiþtir. Kendini aþaðýlayýcý düþünce ve duygu içinde olmak performansý düþürmekte ve emosyonel ve davranýþsal açýdan iþlevsel olmayý engellemektedir. Oatley ve Boultan ise yaþanan bir durum ya da olay kiþinin kendine verdiði deðeri ne kadar düþürürse, depresyona girme riskinin o kadar arttýðýný ileri sürmüþlerdir. Olinger ve arkadaþlarý ile Smith ve arkadaþlarý baðýmlý ve kendini çok eleþtiren kiþilerin kendini kabul eden, daha baðýmsýz ve kendisiyle ilgili daha rasyonel olarak düþünen kiþilere oranla daha fazla depresyona girme riski taþýdýklarýný ortaya koymuþlardýr. Beck ise strese yatkýn kiþilerin abartýlý, tek yönlü, katý, kategorize edici ve global deðerlendirmeler yaptýklarýný ifade etmiþtir. SOSYAL DESTEK Stres ile depresyon arasýnda rol oynayan deðiþkenlerden bir diðeri de sosyal destektir. Sosyal destek ile; kiþinin sevildiðini, kabul edildiðini, kendisine deðer verildiðini, saygý duydulduðunu, bir gruba ait olduðunu hissedebilmesini saðlayan iliþkileri kastedilmektedir. Yapýlan çeþitli çalýþmalarda sosyal destek ile depresyon arasýnda anlamlý iliþkiler olduðu ortaya konmuþtur. Eker ve Arkan da ülkemizde üniversite öðrencileri ile yaptýklarý bir çalýþmada sosyal destek ile depresyon arasýnda anlamlý iliþkiler bulmuþlardýr. Williams ve Hagerty ise "bir yere ait olma hissinin" depresyonun yordanmasýnda önemli bir rol oynadýðýný saptamýþlardýr. House ise sosyal desteði; a) duygusal destek, b) enstrümental destek, c) bilgilendirici destek ve d) deðerlendirici destek olarak gruplayarak farklý sosyal destek verme yollarýnýn farklý etkileri olabileceðine dikkat çekmiþtir. SONUÇ Stres ve psikolojik saðlýk arasýndaki iliþkilerde rol oynayan deðiþkenlere yönelik olarak yapýlan tüm çalýþmalarýn amacý, stresli olaylara raðmen kiþinin saðlýklý kalabilmesine yani strese karþý dayanýklý olabilmesine yardýmcý olabilecek yollar bulabilmektir. Yukarýda sözü edilen çalýþmalardan elde edilen bilgiler kapsamýnda strese dayanýklý olabilmek için yapýlmasý gerekenleri þöyle özetlemek mümkündür: * Stres yaratan durum ya da olayý gerçekçi bir þekilde deðerlendirmek, 15
TUÐRUL CD.
* Benlik saygýsýný kaybetmeden kendini gerçekçi bir þekilde deðerlendirmek, * Bu olay ya da durumla baþaçýkabilmek için mutlaka yapýlabilecek birþeyler olduðuna inanmak, * Mümkün olduðu kadar çok ve farklý baþaçýkma yollarý bulmak ve denemek, * Mevcut çevresel destek kaynaklarýndan yardým almak ve yeni kaynaklar oluþturmak,
Kuþkusuz stres yaratan olaylardan kaçýnmak mümkün olmadýðýna göre, stresi "distress" deðil de "eustres" olarak yaþabilme yollarýnýn neler olduðu ile ilgili çalýþmalara devam edilmesi gerekmektedir. Böylece ilk olarak Kobasa tarafýndan ortaya atýlan "dayanýklý kiþilik" özelliklerinin belirlenebilmesi de mümkün olacaktýr. Diðer taraftan bu tür çalýþmalar hem depresyonun önlenmesi hem de tedavisi yönünde önemli katkýlar saðlayacaktýr.
Yararlanýlan ve Önerilen Kaynaklar 1.
2.
3.
4. 5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
16
Abramson LY, Selgman ME, Teasdale J (1978) Learned helplessness in humans: Critique and reformulation. J Abnorm Psychol, 87:49-74. Aldwin CM, Revenson TA (1987) Does coping help? A reexamination of the relation between coping and mental health. J Pers Soc Psychol, 53(2):337-348. Allgood-Merten B, Lewinsohn PM, Hops H (1990) Sex differences and adolescent depression. J Abnorm Psychol, 99:55-63. Antanovsky A (1981) Health, Stress and Coping. San Francisco, Josey-Bass. Beck AT (1967) Depression: Causes and treatment. Philadelphia: University of Pennsylvania Press. Beck AT (1984) Cognitive approaches to stress. Principles and Practice of Stress Management. R Woolfolk, P Lehre (Eds), New York, Guilford Press. Billings AG, Cronkite RC, Moos RH (1983) Social-environmental factors in unipolar depression: Comparisons of depressed patients and nondepressed controls. J Abnorm Psychol, 92:119-133. Billings AG, Moos RH (1985) Psychosocial processes of remission in unipolar depression: Comparing depressed patients with matched community controls. J Consult Clin Psychol, 53:314-325. Brown GW, Harris T (1978) Social Origins of Depression. New York, Free Press. Bruder-Matson A, Hovanitz CA (1990) Coping and attributional styles as predictors of depression. J Clin Psychol, 46(5):557-564. Carver CS, Scheier MF, Weintraub JK (1989) Assessing coping strategies: A theoretically based approach. J Pers Soc Psychol, 56(2): 267-283. Cohen F (1984) Coping. Behavioral health: A handbook of health enhancement and disease prevention, J Matarazzo, S Weiss, J Herd, N Miller (Eds), New York, John Wiley. Cohen LH (1988) Measurement of life events. Life events and psychological functioning: Theoretical and methodological issues, LH Cohen (Ed), Newburry Park, CA, Sage Publications. Çetin M, Sürmeli A, Burkovik Y (1990) Liseli adolesanlarýn benlik saygýlarýný ve ruhsal durumlarýný etkileyen faktörlerin araþtýrýlmasý. XXVI. Ulusal Psikiyatri ve Nöroloji Bilimler Kongresi Bilimsel Yayýnlar Kitabý, Ýzmir, s.17-22. Dohrenwend BS, Dohrenwend BP (1981) Stressful Life Events and Their Contexts. New York, Prodist.
14. Dohrenwend BP, Shrout PE (1985) Hassles in the conceptualization and measurement of life stress variables, American Psychologist, 40:780-785. 15. DeLongis A, Coyne JC, Dakof S et al. (1982) Relationship of daily hassles: Uplifts and major life events to health status, Health Psychology, 1:119-136. 16. Eckenrode J (1984) Impact of chronic and acute stressors on daily reports of mood. J Pers Soc Psychol, 46:907918. 17. Eker D, Arkar H (1995) Çok Boyutlu Algýlanan Sosyal Destek Ölçeði'nin faktör yapýsý, geçerlik ve güvenirliði. Türk Psikoloji Dergisi, 10(34):45-60. 18. Endler NS, Parker JDA (1990) State and trait anxiety, depression and coping styles. Australian Journal of Psychology, 12(2):207-220. 19. Fergusson DM, Horwood LJ (1984) Life events and depression in women: a structural equation model. Psychol Med,14:881-815. 20. Folkman S, Lazarus RS (1980) An analysis of coping in a middle-aged community sample, J Health Soc Behav, 21:219-23. 21. Holahan CJ, Moos RH (1987) Risk, resistance and psychological distress: A longitudinal analysis with adults and children. J Abnorm Psychol, 96:3-13. 22. House JS (1981) Work stresss and social support. Reading, MA, Addison Wesley. Holmes T, Rahe R (1967) The social adjustment rating scale, J Psychosom Res, 11:213-218. 23. Garrison CZ, Jackson KL, Marsteller F et al. (1990) A longitudinal study of depressive symptomatology in young adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 29:581-585. 24. Kanner AD, Coyne JC, Schaefer C et al. (1981) Comparison of two modes of stress measurement: Daily hassles and uplifts versus major life events. J Behav Med, 4:1-39. 25. Kazarian SS, McCabe SB (1991) Dimensions of social support in the MSPSS: Factorial structure, reliability and theoretical implications. J Comm Psychol, 19:150-160. 26. Kendall PC, Watson D (1989) Anxiety and Depression, San Diego, Ca, Academic Press, Inc. 27. Kobosa S (1979) Stressfull life events, personality, health: An enquiry into hardiness. J Pers Soc Psychol, 37(1):1-11. 28. Lazarus RS (1980) The stress and coping paradigm. Conceptual Models for Psychopathology, C Eisdorfer, D Cohen, A Kleinman (Eds), New York, Spectrum.
PSÝKÝYATRÝ DÜNYASI 2000;4:12-17
STRES VE DEPRESYON
29 Lazarus RS, DeLongis A, Folkman S et al. (1985) Stress and adaptational outcomes: The problem of confounded measures. Am Psychol, 40:770-779. 30. Lazarus RS, Folkman S (1984) Stress, appraisal and coping. New York, Springer. 31. Landerman R, George LK, Blazer DG (1991) Adult vulnerability for psychiatric disorders: Interactive effects of negative childhood experiences and recent stress. J Nerv Ment Dis, 179(11):656-663. 32. Levi L (1972) Stress and Distress in response to psychosocial stimuli, Acta Medica Scandinavia Supplementum, 33. Macnab F (1985) Coping. Maryborough: Hedges & Bell Press. 34. Meichenbaum D (1988) Stress Innoculation Training. New York, Pergamon Press. 35. Mitchell RE, Cronkite RC, Moos RH (1983) Stress, coping and depression among married couples. J Abnorm Psychol, 92:443-448. 36. Ney PG (1987) Does verbal abuse leave deeper scars: A study of children and parents. Can J Psychiatry, 32:371378. 37. Nolen-Hoeksema S et al. (1999) Chronic strain linked to depression in women. J Pers Soc Psychol, 77:1061-1072. 38. Oatley K, Bolton W (1985) Life stress, current problems, problem solving and depressive symptoms: An integrative model. J Consult Clin Psychol, 53:693-697. 39. Olinger LJ, Kuioer NA, Shaw BF (1987) Dysfunctional attitudes and stressfull life events: An interactive model of depression. Cognitive Therapy and Research, 11:25-40. 40. Öy B (1995) Çocuk ve ergenlerde depresyon epidemiyolojisi ve risk etkenleri, Çocuk ve Gençlik Ruh saðlýðý Dergisi, 2(1):40-45. 41. Pearlin LI, Schooler C (1979) Some extensions of the structure of coping. J Health Soc Behav, 20:202-205. 42. Parkes KR (1984) Locus of control, cognitive appraisal and coping in stressful episodes. J Pers Soc Psychol, 46(3):655-668. 43. Rao U, Hammen C, Daley S (1999) Young women at high risk for depression. Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 38:908-915. 44. Reich JW, Zautra AJ (1988) Demands and desires in daily life, Am J Comm Psychol, 11:41-58. 45. Rook KS (1987) Social support versus companionship: Effects on life stress, loneliness and evaluations by others. J Pers Soc Psychol, 52:1132-1147. 46. Sarason I (1975) Anxiety and pre-occupation. Stress and anxiety, I Sarason, C Spielberger (Eds), Vol: 2, Washington DC, Hemisphere Press. 47. Seifer R, Sameroff AJ (1987) Multiple determinants of risk and invulnerability. The Invulnerable Child, EJ Antony, BH Cohler (Eds), New York, Guilford Press.
PSÝKÝYATRÝ DÜNYASI 2000;4:12-17
48. Selye H (1956) The Stress of Life, New York, McGrawHill. 49. Slater J, Depue RA (1981) The contribution of environmental events and social support to serious suicide attempts in primary depressive disorder. J Abnorm Psychol, 90:275-285. 50. Smith TW, O'Keeffe JL, Jenkins M (1988) Dependancy and self-critisim: Correlates of depression or moderators of the effects of stressful events? J Pers Disorders, 2:160169. 51. Spangler DL, Burns DD (1999) Men & women are from the same planet after all, J Cognitive Psychotherapy, 13:1-16. 52. Stone AA, Neale JM (1983) Development of a methodology for assessing daily experiences. Advances in Environmental Psychology: Environment and Health, A Baum, JE Singer (Eds), Vol. 4, Hillsdale Nj, Erlbaum, s. 4983. 53. Sutherland VJ, Cooper CL (1990) Understanding Stress: A Psychological Perspective for Health Professionals, London, Chapman and Hall. 54. Þahin NH, Durak A (1995) Stresle baþaçýkma tarzlarý ölçeði: Üniversite öðrencileri için uyarlanmasý. Türk Psikoloji Dergisi, 10(34):56-73. 55. Thoits PA (1986) Social support as coping assistance. J Consult Clin Psychol, 54(4): 416-423. 56. Tuðrul C (1994) Alkolik babalarýn 18-24 yaþlarýndaki çocuklarýnda stres kaynaklarý, stresle baþaçýkma yollarý, benlik saygýsý ve uyum düzeyi. Yayýnlanmamýþ doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü. 57. Uçman P (1990) Ülkemizde çalýþan kadýnlarda stresle baþaçýkma ve psikolojik rahatsýzlýklar. Psikoloji Dergisi, 7(24):58-75. 58. Ünal M (1990) Stres ve psikosomatik týp, Türk Psikiyatri Dergisi, 1:190-196. 59. Williams R, Hagerty B (1999) Low sense of belonging tied to depression. Nursing Research, 48:215-219. 60. Wallerstein J (1987) Children of divorce: Report of a tenyear follow up of early latency-age children, Am J Orthopsychiatry, 57(2): 199-211. 61. Zautra AJ, Guenther R, Chartier G (1985) Attributions for real and hypothetical events: Their relation to self-esteem and depression. J Abnorm Psychol, 94:530-540. 62. Zautra AJ, Reich JW (1980) Positive life events and reports of well-being: Some useful distinctions. Am J Comm Psychol, 8:657-670. 63. Zimet GD, Dahlen NW, Zimet SG et al. (1988) The multidimensional scale of perceived social support. J Pers Assess, 52: 30-41.
17