YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Doç. Dr. Cemal TOSUN Atıf: Cemal Tosun,“Yetişkinler Din Eğitim: Mahiyeti, İmkanları ve Problemleri”, Uluslararası Din Eğitimi Sempozyumu, Ankara 1997, s. 222-229.
Bu programımızda, Yetişkinler Din Eğitimi konusunu ele alacağız. Bu konu, Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler içerisinde önemli bir yere sahiptir. Çünkü; Din Hizmetleri ve Din Hizmetlerinde Halkla İlişkiler dediğimiz zaman ilk aklımıza gelen muhatap yetişkinler olmaktadır. Yetişkinler Din Eğitimi Konusu oldukça geniştir. Derinliğine incelenmesi gereken boyutları da vardır. Biz bu programımızda konuyu genel çerçevesi içerisinde ele alacağız. Bu genel çerçevede şu ana sorulara cevaplar arayacağız: -Yetişkinler Din Eğitimi nedir? -Yetişkinler Din Eğitiminin önemi nedir? -Yetişkinler Din Eğitiminin amacı nedir? -Yetişkinler Din Eğitiminin Problemleri ve imkanları nelerdir? 1. Yetişkinler Din Eğitimi nedir? Öncelikle bu soruya cevap bulmaya çalışalım. İşe, öncelikle yetişkinler eğitimi kavramından başlamakta yarar vardır: Yetişkinler eğitimi; yetişkinlere, okul dışındakilere, herhangi bir sebeple okula gitmeyenlere, eğitim imkan ve fırsatlarından yararlanamayanlara, resmî ya da özel kurum veya kuruluşlarca; yetişkin yurttaşların çalışma güçlerini artırmak, yaşayış düzeylerini yükseltmek, milli ve insani değerlerini geliştirmek amacıyla verilen planlı ve amaçlı eğitimdir. Çeşitli tanımların ortak özelliklerini birleştirerek oluşturduğumuz bu tanımda şu özellikler dikkati çekmektedir: a) Yetişkinler eğitimi herkese yöneliktir. b) Yetişkinler eğitimi planlı, programlı bir eğitimdir. c) Yetişkinler eğitimi amaçlı bir eğitimdir. Bu temel özellikler, Yetişkinler eğitimini ve şimdi tanımını yapmaya çalışacağımız Yetişkinler Din Eğitimini “informal eğitim” dediğimiz hayat sürecinde kendiliğinden gerçekleşen etkileşim ve eğitim türünden ayırmaktadır.
2
Yetişkinler Din Eğitiminin tanımını ise şöyle yapabiliriz: Yetişkinler din eğitimi; yetişkinlere ve okul dışındakilere, din eğitimi ve öğretimi imkan ve fırsatlarından yararlanamayanlara, resmî ya da özel kurum ve kuruluşlarca, yetişkinlerin dini bilgilerini artırmak, dinî anlayışlarını geliştirerek hayatın dinî boyutunu yorumlamalarına yardımcı olmak amacıyla verilen planlı, amaçlı din eğitimidir. Burada konuyu biraz daha açıklayabilmek için Yetişkinler Din Eğitiminin alanına değinmekte fayda vardır. Yetişkinler Din Eğitiminin alanı, yetişkinler eğitiminin alanı kadar geniştir. Çünkü, bu alan pratikte günlük hayatın her aşamasında ve her kesimden insana hitap etmektedir. Hayat boyu eğitim felsefesi çerçevesinde düşündüğümüz zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Yetişkinler Din Eğitimi, hayatın din ile ilişkili olan ve yetişkinleri ilgilendiren her konuyu ilgi, araştırma ve uygulama alanı olarak görür. Yetişkinler Din Eğitiminin neliği ve alanı hakkındaki bu açıklamalardan sonra, Yetişkinler Din Eğitiminin Önemine geçebiliriz. 2.Yetişkinler Din Eğitiminin önemi nedir? Yetişkinler eğitimi; ifadenin kendisinden anlaşıldığı gibi, toplumdaki yetişkinlerin eğitimini anlatmaktadır. Bu kavram, eğitim dilinde uzun yıllardır yer almaktadır. Ancak, özellikle son yollarda “hayat boyu eğitim” kavramı ile bütünleştirilerek, bu eğitim türünün günümüz insanı için çok önemli olduğu ısrarla vurgulanmaktadır. Onun önemi, dinin, eğitimin, din eğitiminin ve hayat boyu eğitimin önemi ile özdeştir. Çünkü, çağımız bilgi çağıdır. İnsanların çocukluk ve gençlik devrelerinde, okullarda ve ailelerinde aldıkları eğitim, bir
ömür boyu kendilerine yetmemektedir. İletişim ve
etkileşim imkan ve fırsatlarının hızla geliştiği zamanımızda, insanlar sürekli öğrenme ve öğrendiklerini yeniden yorumlama ihtiyacındadırlar. Bu durum bütün alanlar için olduğu gibi din
alanı
için
de
geçerlidir.
Çünkü,
tarihten
günümüze
insan
davranışlarının
yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde din önemli bir ölçüt olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Öyleyse, insanda davranış geliştirme olarak açıklanan eğitimin içinde ve bu arada eğitimin yetişkinlere yönelik boyutunda din eğitimi hiç bir zaman ihmal edilemez. Yetişkinler din eğitiminin “hayat boyu eğitim” içinde yer almasını zorunlu kılan çok sayıda somut gerekçeler ileri sürülebilir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür: 1) Hayat sürekli değişmeler ve gelişmeler içerisindedir. Bu canlılık içerisinde inanan insanlar, dinlerini ve inançlarını sürdürmek ve yaşamak istemektedirler. Ancak, bu isteğin gerçekleştirilme çabaları yeni dini bilgileri ve daha çok da yeni dini yorumları
3
gerektirmektedir. Buna kısaca dini yeniden algılama ve yorumlama ihtiyacı demek de mümkündür. Bilgi ve iletişim çağı dediğimiz çağımızda, insanların dinleri ve dinden gelen değerleri ile birlikte, barışık ve mutlu yaşayabilmelerinde, yetişkinler din eğitimi önemli bir göreve ve öneme sahiptir. Yetişkinler Din Eğitimi, yetişkin insanlarımıza, din ve dini bilgileri hakkında getireceği açılımlarla yardımcı olacaktır. Onların, din ve dini bilgiler hakkında, acaba bunlar eskidi mi? Sorusu ile bunalmalarına fırsat vermeyecektir. 2) Yetişkinler Din Eğitiminin önemi, aile eğitimi açısından da kendisini açıkça göstermektedir.
Günümüz
eğitim
anlayışı
içerisinde
aileye
büyük
sorumluluklar
yüklemektedir. Din eğitimi de bu sorumluluğun önemli bir parçasıdır. Yeni nesillerin aile içerisinde doğru ve zamanın şartlarına uygun din eğitimi alabilmeleri için yetişkinlerin eğitilmeleri gerekmektedir. 3) Nesiller arası çatışmaların temelini davranış kriterleri oluşturmaktadır. Yetişkinler çoğunlukla yeni nesillerin davranışlarından şikayetçidir. Davranışların değerlendirilmesinde ise ağırlığı dini ve ahlaki kabuller oluşturmaktadır. Yeni nesiller okulda ve çevrede yeni bilgiler öğrenirken, yetişkinler bunları algılayıp yorumlayacak güce sahip olmazlarsa çatışmalar kaçınılmaz olmaktadır. Yetişkinlerin sağlıklı ve sürekli eğitimi bu çatışmaları en aza indirgemede önemli katkılar sağlayacaktır. Bu husus din alanı için de geçerlidir. Yetişkinlerin okullarda ve ailelerinde aldıkları dini ve ahlaki eğitimle, yeni yetişenlerin öğrendikleri arasında, tabii olarak farklılıklar bulunacaktır. Bu farklılıkların problem yaratmaması için, yetişkinlerin bu konularda sürekli eğitilmeleri gerekmektedir. İşte bu noktada Yetişkinler Din Eğitiminin amacına geçebiliriz 3. Yetişkinler Din Eğitiminin Amacı nedir? Yetişkinler din eğitiminin amacı, “hayat boyu eğitim” felsefesi çerçevesinde, yetişkinlere ve özellikle de ihtiyaç bildirenlere -ki bu gönüllülük prensibi çerçevesinde önemli bir avantajdır- dinî bilgiler, duygular ve beceriler kazandırarak hayatın dinî boyutuyla başa çıkabilmelerinde yardımcı olmaktır. Bir başka ifadeyle, yetişkinler din eğiminin amacı, örgün eğitimin ulaşamadığı kitlelere mümkün olan iletişim imkan ve vasıtalarını kullanarak ulaşıp, onlara dinî ahlakî yardımda bulunmaktır, denebilir. Bu noktada yetişkinler din eğitiminin amacının sadece dinî bilgi vermek, cemaat toplamak ve tutmak olarak değerlendirmek yanlış olur, daha geniş boyutlu düşünme gereği vardır. Yetişkinler Din Eğitiminin amacı konusunda şu dört hususu somut olarak zikredebiliriz:
4
a) Meslekî gelişim açısından amaç: Teknolojik, sınaî ve bilim gibi hayatın her alanındaki gelişmeler dinin çeşitli boyutlarının yeniden ve yeni usullerle öğrenilmesini ve öğretilmesini gerektirmektedir. Diğer taraftan din kendisi de dirik bir niteliğe sahip olduğu için, her türlü yeni bilgi ve tecrübe
onun yeniden anlaşılması gereğini beraberinde
getirmektedir. Eğitim ve din eğitimi bilimleri ile ilgili bilimler olan psikoloji, sosyoloji, felsefe, antropoloji ve ilahiyat gibi alanlardaki gelişmeler de yeni teorileri, yeni ilkeleri, yeni metodları ortaya çıkarmaktadır. Bu itibarla, din eğitimi ve öğretimi alanında hizmet verenlerin sürekli yenilenmeleri ihtiyacı vardır. Bunu sağlamak, yetişkinler din eğitiminin görevi ve amacıdır. b) Kişilerin kendileri, arkadaş ve dost çevreleri ve çocukları ile ilişkilerinde olan zorluklarla başa çıkabilmelerine yardım amacı: Zamanımızda, insanların önemli bir kesiminin dini inanç ve anlayışları yüzünden çeşitli tür ve boyutlarda kendi kendileri ile problemli oldukları bir gerçektir. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Yanlış ve eksik bilgi ve bilgiyi yorumlama gücünün ve birikiminin olmayışı en önemli sebep gibi gözükmektedir. Mesela: Cihat öğretisini değerlendirebilecek ve yorumlayabilecek bir birikime ve güce sahip olmayan bir kişi, bu konu çerçevesinde aldığı bilgi ve telkinlerle ya birileri ile savaşa çıkmakta veya bu savaşa çıkamadığı için duyduğu iç huzursuzluktan ötürü kendi kendisi ile savaşmaktadır. Sonuç, dinî bunalım olmaktadır. Benzer bilgiler ve benzer sebepler arkadaş ve dost çevresi ile problemlere sebep olabilmektedir. Kişilerin çocukları veya torunları ile olan problemlerinde de dinî ahlâkî davranış uyuşmazlıklarının rolü büyüktür. Kısaca “Kuşaklar arası çatışma” dediğimiz bu olguda yetişkinler din eğitimine büyük görev düşmektedir. Yeni nesillerin hakim dinî ahlâkî davranış ölçütleri konusundaki bilgisizlikleri veya aynı konulardaki yeni bilgileri ergenlik ve gençlik dönemi davranış özellikleri ile birleşince, bunların tutum ve davranışları ile yetişkinlerin beklentileri arasında uyumsuzluk baş göstermektedir. Burada suçlu kimdir? Yoksa ortada suç ve suçlu yok mudur? Bu sorular zordur ve zaman ister. Ancak şunu belirtmek gerekir: Bu hususta gençler kadar yetişmiş nesillerin de eğitilmeye ihtiyaçları vardır. Çünkü, gençlerin beğenilmeyen tutum ve davranışları yanlış bilgi ve duygulara dayanabileceği gibi, yeni öğrendikleri doğru bilgilerin bir neticesi de olabilir. Her iki tarafın bilgileri ve davranış ölçütleri doğru da olsa, yanlış da olsa çözüm sağlıklı bir iletişimden geçmektedir. Bu iletişimi sağlama konusunda yetişkinlerin eğitime ihtiyaçları gençlerden daha az değildir.
5
Bu noktada şu husus önem arzeder: Yetişkinlerin yeni bilgilerle donatılması ve mevcut bilgilerine yeni yorumlar öğretilmesi yanında, çocuk ve gençlerin bu konulardaki tutum ve davranışlarının bilgi, duygu ve beceri boyutlarındaki kaynakları, sebepleri, doğruluk dereceleri ve en önemlisi de bunlarla nasıl başa çıkılabileceğinin yöntemleri öğretilmelidir. Tabir yerindeyse, yetişkinler din eğitimi, yaratacağı bilimsel verilere dayanan imkanlarla, bir öğretmene formasyon kazandırır gibi, yetişkinlere çocuk ve gençlerle başa çıkabilme formasyonu kazandırmayı denemelidir. c) Hayat sürecinde yeni roller üstlenebilmeye yardım amacı: Hayatta yeni roller üstlenme yeni bilgi ve yorumlama güçlerini gerektirebilir. Bu rollerden bazılarında dini ahlaki boyut önem taşır. Mesela, her anne baba adayı hangi dine bağlı ise kendisinde çocuğunu o dinin inanırı yapma arzusu taşır. Ayrıca kimi gelenek halini almış olan bazı dini ahlaki görev ve beklentiler de onları beklemektedir. Yine mesela emeklilik hayatını Allah yolunda geçirmek arzusunda olan insanlar vardır. Bu insanlara yetişkinler din eğitiminin önemli katkıları olacağı düşüncesindeyim. Ülkemizde, yetişkinler din eğitimi çerçevesinde hemen hiç ele alınmayan bu yardım türü, Batıda önemli bir yetişkinler din eğitimi faaliyeti olarak görülmektedir. d) Dini, sosyal ve politik problemlerle başa çıkabilme yardımı: Dinin önemli bir güç olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Büyük kişisel, toplumsal veya uluslar arası barışlara vesile olabildiği gibi, aynı derecede kavga ve savaşlara da sebep olabileceği veya olduğu bilinmektedir. Esasen din, insanlar için her zaman önemli olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Hatta din, inanan için olduğu kadar inanmayan için de önemlidir. Her insan kendi dinini öğrenmek ihtiyacını hisseder. İnanmayan için böyle bir ihtiyaç yok gibidir, görünürde. Diğer boyutuyla, kişinin inanmadığı dini öğrenmeye ihtiyacı yok gibidir. Oysa insanlar birlikte, toplum halinde yaşarlar ve insanların davranışlarında özellikle de birbirlerine olan tutumlarında dinî kabul ve uygulamaların önemli rolü vardır. Karşısındakinin duygu, düşünce ve davranışlarını yeterince anlayabilmek, o duygu, düşünce ve davranışların temelini kavramayı gerektirir. Gerçi bu konuda en önemli görev örgün din eğitimine düşmektedir; ancak, bir devlet ve toplum politikası olarak düşünüldüğünde, yetişkinler din eğitiminin de önemli katkılar sağlayabileceğini göz ardı etmemek gerekir. Meseleyi daha dar çerçevede, bir dini kendi inanırlarına öğretmek çerçevesinde ele alırsak şu gerçekleri görürüz: Din çok kuvvetli bir unsudur. İnsan davranışlarında önemli
6
etkisi vardır ve dinin bir tek yorumu yoktur. İşte bu özellik dinî bilginin sosyal ve politik açıdan yetişkinler din eğitimindeki önemini ortaya koymaktadır. Günümüz dünyasına din noktasından yaklaşırsak, aynı dinin inanırları arasında mezhep, tarikat, cemaat, politik grup gibi çeşitli dini zümrelerin kendi içlerinde, birbirleri arasında ve hatta toplum ve devlet ile kavgalı olduklarını görürüz. Bunun sebeplerini araştırma, çözüm muhtevalarını ve metodlarını bulmada yetişkinler din eğitiminin görevleri ve amaçları arasındadır.
4. Yetişkinler Din Eğitiminin İmkanları ve Problemleri Gerçek Bir İhtiyaç Oluşu Yetişkinler Din Eğitiminin en önemli imkanı, gerçek bir ihtiyaç oluşudur. Bir genel eğitim ilkesine göre bir insan ihtiyaç duymadığı şeye karşı güdülenmez, güdülenmediği şeyi de öğrenmez. Çocukluk ve gençlik devrelerinde neyin ihtiyaç olduğu hususunda o çağlar insanların tam bir netlik içerisinde olmamaları muhtemeldir. Yetişkinler ise, kendi ihtiyaçlarının daha çok farkındadırlar. Bu farkında oluş, onları, zorunlu olmadığı halde, yetişkinler din eğitimi faaliyetlerine yöneltmektedir. Ve bu yönelmelerin çokluğu ve diğer toplumsal veriler yetişkinler din eğitiminin gerçek bir ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. Bu gerçek ihtiyaç oluşun sağladığı bir önemli avantajda, gönüllülük unsurunun başarı ihtimalini artırması imkanıdır. Gerçekleştirilme Alanları Yetişkinler Din Eğitiminin diğer önemli imkanlar çokluğu ise, gerçekleştirilme alanlarının ve araç ve gereçlerinin çokluğu ve yaygınlığıdır. Başta ibadet yerleri olan camiler ve buralardaki faaliyet imkanları olmak üzere, her türlü yazılı, basılı, sözlü ve sözlü görüntülü yayın organları yetişkinler din eğitimi için önemli imkanlardır. Bilgisayar teknolojisi ve internet yeni bir imkanlar dizisi olarak ortaya çıkmıştır. Hastaneler, hapishaneler, toplu iş yerleri de yetişkinler din eğitimi için önemli imkanlar olarak algılanmalıdır. Burada bir gerçeği dile getirmekte fayda vardır. Bu imkanların hiç birisi kendiliğinden yetişkinler din eğitimi vermez. Bunların planlanması, kullanılması ve her biri için özel formasyonlarla donatılmış özel hizmetkarların yetiştirilmesi zorunluluğu vardır. Her şeyden önce de bu işin bir devlet ve toplum politikası olarak belirlenmesi ve bilimsel olarak üzerinde çalışılması gerekmektedir.
7
Bir iki örnek verecek olursak: Camilerdeki vaaz, hutbe ve yetişkinlere yönelik kurslar ile hastanelerdeki ve hapishanelerdeki yetişkinler din eğitimi hizmetlerinin amaçlarının, muhtevalarının ve metodlarının tamamen aynı olması düşünülemez. Kuramsal temellerinde bile değişik yaklaşımlar olmak zorundadır. Camilerde eğitim, din eğitimi, kitle psikolojisi, yetişkinler psikolojisi kuramları baz alınarak hareket edilirken, hastanelerde ve hapishanelerde bunların yanında tutuklu psikolojisi, hasta psikolojisi kuramları da işe koşulmak durumundadır. Metod olarak bakacak olursak, her üç kurumda da genel ve özel öğretim yöntemleri kullanılırken, hastane ve hapishanelerde bu yöntemlerin yanında rehberlik ve psikolojik danışma yöntemlerinin yardıma alınması gereği ortaya çıkacaktır. Yetişkinler Din Eğitiminin Problemleri Yetişkinler din eğitiminin imkanları kadar problemleri de çoktur. Çünkü, her imkan kendi özelliklerine göre yaklaşım ve yöntemleri gerektirmektedir. Mesela, bilgisayar ve internet bu alanda önemli bir imkan olarak kendini gösterirken, bilgisayar ve internet vasıtalı yetişkinler din eğitiminin hedefleri, hedef kitleleri, muhtevaları, yöntemleri, uygun programların hazırlanması ayrı ayrı çalışmaları gerektirmektedir. Ben, bu problem çokluğu içinde önce temele inerek, bilimsel temele oturtulmamış olma problemine girmek istiyorum. Kanaatime göre yetişkinler din eğitiminin en önemli problemi, bilimsel bir temele oturtulmamış olmasıdır. Bu alanda hem anlayış hem de uygulama bazında bir gelenekselliğin hakim olduğunu düşünüyorum. Gerçi bilimsel temele oturtmada bu gelenekselliğin de önemli katkıları olacaktır. Ancak, biraz önce de beri belirtmeye çalıştığım gibi, ilgili bilimlerin ve alan araştırmalarının verilerinden hareketle kendi bilimsel temellerini koyması, bu alanın acil meselesidir.