Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:13 (Nisan 2012) by Lokman Hekim Hastaneleri

GAZETE LOKMAN HEKİM HASTANELERİ AYLIK YAYIN ORGANIDIR // ÜCRETSİZDİR // YIL: 2 // SAYI: 13 // NİSAN 2012

Epilasyona erkeklerden yoğun ilgi Bulanık görme şikâyeti olan Makedonyalı Bajrami, tavsiye üzerine kilometrelerce yol kat ederek Lokman Hekim Etlik Hastanesi’ne geldi ve Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Terzi’ye tedavi oldu.

Makedonyalı hasta “göz”ünü Etlik’te açtı n Sağlık sektöründeki gelişmeler

Hakan TERZİ

Göz Hastalıkları

yabancı hastaları Türkiye yollarına düşürdü. Yabancı doktorlar gelmeden, yabancı hastalar gelmeye başladı. Son dönemde hastanelerimize gelen yabancı hasta sayılarında önemli bir artış yaşandı.

n Bu hastalardan biri de 62 yaşındaki

Makedonyalı Redjep Bajrami oldu. Gözünde sağlık sorunları olan Bajrami, tedavi için Türkiye’de Lokman Hekim Etlik Hastanesi’ni seçti. Makedonyalı hastaya FAKO ameliyatı yapıldı. Haberi sayfa 4’de

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Soylu, bu ayların kişisel bakım için ideal olduğunu söyledi. İstenmeyen tüylerinden lazer epilasyon yardımı ile kurtulmak isteyenlere çağrı yapan Soylu, bu uygulamaya son yıllarda erkeklerin de rağbet göstermeye başladığını vurguladı. Sayfa 7’de

Terle(me)yin

En sağlıklı hat: 444 99 11

n Hizmet vermeye başladığı günden bu yana birçok kişinin merak ettiği sorulara yanıt veren Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mert Demirel, yaz sıcaklarıyla birlikte en büyük sorunlardan biri haline gelen terleme hakkında bilgi verdi. Sayfa 2’de

444 99 11 / LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr

Dizde takılma hissi kireçlenme belirtisi Tedbir alınmazsa, kireçlenme hızla ilerler, hasta günlük aktivitelerini yapamaz hale gelir.

Mehmet Orçun AKKURT Ortopedi

n Lokman Hekim Hastanesi Ortopedi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Orçun Akkurt, ağrı, merdiven inip çıkma ve oturup kalkmada ağrılarla başlayan dizdeki kireçlenmelerin tedavisinde geç kalınmaması uyarısında bulundu. Hastaların başlangıçta ağrıdan yakındığını, özellikle merdiven inip çıkarken ve oturup kalkarken ağrılar hissedildiğini ifade eden Mehmet Orçun Akkurt, ilerleyen dönemlerde ise diz hareketlerinde takılma hissi ve kısıtlılıklar başladığını bildirdi. Akkurt, ‘’Tedbir alınmazsa, kireçlenme hızla ilerler, hasta günlük aktivitelerini yapamaz hale gelir. Başlangıç evresinde hastalık basit tedavilerle kontrol altına alınabilecekken, ileri evrelerde ameliyat kaçınılmaz olur’’ şeklinde konuştu.

NASIL TEDAVİ EDİLİR Akkurt, rahatsızlığın başlangıç aşamasında kilo verme ve egzersiz, kıkırdağa zarar vermeyen uygun ağrı kesiciler, kıkırdak türevlerinin ilaç şeklinde verilmesi, eklem sıvılarının enjeksiyonu, bazı durumlarda soğuk, bazı durumlarda ise kaplıca ve sıcak tedavi önerildiğini belirterek, ileri olgularda ise ‘’artroskopik yöntem’’ denilen, kapalı yöntemle tedavi ve kemik düzeltme ameliyatları yapıldığını söyledi. Bozkurt, ‘’Kireçlenmelerin çok ileri olgularında ise diz proteziyle tedavi başarılı sonuçlar veriyor’’ dedi.

Terle(me)yin

Yakından TV izlemek miyop yapıyor Sadık Kavaklı

Göz Hastalıkları

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı, uzun süre televizyon seyretmenin ve bilgisayar kullanmanın çocukların göz sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Kavaklı, “Parlak cisimlere uzun süreli bakılması, var olan göz kuruluğu şikâyetlerini artırabilir. Yine uzun süre yakın mesafeden monitöre bakılması çocuklarda miyoba neden olabilir” dedi. Bebeklerinde herhangi bir göz rahatsızlığından endişe eden anne-babaların bebeklerine mutlaka göz muayenesi yaptırmalarını tavsiye eden Yrd. Doç. Dr. Kavaklı, “Herhangi bir şüphe var ise bebeğin büyümesi beklenmemelidir. Ancak sağlıklı ve gününde doğmuş bebeklerde bir yaşından önce göz tarama muayenesi gerekli değildir. Göz dibi incelemesi için kullanılan damlalar küçük bebeklerde ciddi yan etkiler yapabilir. Bu nedenle mecbur kalınmadıkça göz bebeği büyütülmez. Sağlam bebeklerde 1 yaşında tarama muayenesi yapılmasını öneriyoruz” diye konuştu.

Mert DEMİREL

Plastik Cerrahi

Terleyen bölgelerinize özel bir yöntemle uygulanacak botoks enjeksiyonu ile terlemeye 6 ay boyunca kesin çözüm sağlanıyor. n Hizmet vermeye başladığı günden bu yana birçok kişinin merak ettiği sorulara yanıt veren Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mert Demirel, yaz sıcaklarıyla birlikte en büyük sorunlardan biri haline gelen terleme sorunu hakkında bilgi verdi. İnsanların en sık, avuç içi, ayak tabanı ve koltuk altlarının terlediğini kaydeden Demirel, aşırı terlemenin sosyal sorunlara da neden olduğunu vurguladı. “Her yaştan kişilerde bu hastalık ortaya çıkabilir” diyen Demirel, terlemenin vücut ısı artışlarına verdiği bir cevap olduğunu ifade etti. Demirel şöyle konuştu: “Yepyeni gömleğinizin koltuk altında koyu bir renk oluşturup sizi zor durumda bırakan o şey

de ne? Evet, tabii ki ‘ter’. Vücudumuzun ısı artışlarına verdiği cevaptır aslında. Fizyolojik bir durumdur. Ama modern hayatta pek kabul görmez. İçerdiği maddeler ve doku artıkları nedeniyle sadece ıslaklık yaratmaz, aynı zamanda bakteri ve mantar üremesine neden olduğundan dolayı koku da yayar.” TERLEMENİN TEDAVİSİ YOK Terleme tedavisi hakkında bilgi veren

Demirel, “Cerrahi olarak yapılabileceği gibi, ameliyatsız yöntemle de artık bu sorundan kurtulmak mümkün. Terleyen bölgelerinize özel bir yöntemle uygulanacak botoks enjeksiyonu ile terlemeye 6 ay boyunca kesin çözüm sağlanıyor” dedi. Demirel, aşırı terleme şikayeti olan hastalara Lokman Hekim Sincan Hastanesi Plastik Cerrahi Kliniğine başvurmalarını tavsiye etti.

LOKMANHEKİM / 444 99 11

www.lokmanhekim.com.tr

Daha iyi tansiyon için daha çok hareket Her sporun tansiyona yararı aynı değildir. Hatta bazıları zarar da verebilir Semra TOPÇU

Kardiyoloji

n Lokman Hekim Etlik Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Semra Topçu, daha çok hareket etmenin kilo kaybı sağlamasının yanı sıra tansiyonun düşmesi veya yükselmemesine de yardım ettiğini belirtti. Doktor Semra Topçu, bu amaçla günlük yaşamda hareketli olunması tavsiyesinde bulundu. Asansör yerine merdiven kullanmanın, uzak olmayan yerlere araba yerine yürüyerek gitmenin; evde televizyon karşısında vakit kaybetmek yerine parkta dolaşmanın tansiyona iyi geleceğini kaydeden Semra Topçu, şöyle konuştu: AĞIR SPORLARDAN KAÇININ “Sağlıklı yaşam için düzenli spor veya egzersiz yapmalıyız. Her sporun tansiyona yararı aynı değildir. Hatta bazıları zarar da verebilir. Mesela tansiyonu olanların ağırlık kaldırmaktan kaçınmaları gerekir. Herkesin kolayca yapabileceği şey, tempolu yürümektir. Üstelik doktor kontrolü bile olmadan yapılabilir. Sağlık sorunları olanların doktor kontrolünden sonra spor yapmaları ve vücutlarını alıştırarak, kısa süreli ve hafif egzersizlerden uzun süreli ve yoğun egzersizlere geçmeleri tavsiye edilir.”

Hayatta kalmanın ilkyardım rehberi Kemal YANDAKÇI

Genel Cerrahi

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, temel ilkyardım bilgilerinin kimi zaman hayat kurtardığına dikkat çekerek, “Temel ilkyardım bilgileri ile kaza anında bir insanın hayatını kurtarabilirsiniz” dedi. Yandakçı, kaza alanına ilk ulaşan sizseniz ve çevrede hiçbir uzman yoksa yapabileceğiniz ilkyardım uygulamaları hakkında şu bilgileri verdi: 1.) Olay mahallinin, yaralıların ve kendinizin güvenliğini sağlayın. Bunun için; n Kendi aracınızı sağ tarafta güvenli bir yere park edip, dörtlü flaşörlerinizi yakın. n Kazaya karışan araçların en az 50 m gerisine ve ilerisine reflektör koyun. n Araçlardan yanan varsa söndürme çalışması yapın. n Araçlar çalışıyorsa kontak anahtarlarını kapatın, el frenlerini çekin, flaşörlerini yakın. 2.) Yaralıların sayısını ve durumlarını anlamaya çalışarak, kaza yeri

koordinatlarınızı da bildirerek hemen 112 ambulans ve 155 polisi arayın ve yardım isteyin. İlkyardıma şimdi başlayabiliriz. 3.) İlkyardım: n Yaralıların durumunu anlamaya çalışın. İmkan varsa tüm yaralılara boyunluk takın. n Önce solunum yollarını açmaya çalışın. n Kanayan yaraları varsa baskı uygulayın ve eğer bu yaralar el, kol veya ayaklarda ise yaralanmanın gerisine turnike uygulayın. n Eğer hastanın solunum veya dolaşımı yoksa kalp ve solunum masajına başlayın.30 kalp masajına karşılık 2 solunum verilmelidir. n Kırık olduğunu hissettiğiniz durumlarda hareket ettirmemeye veya kırık bölgesini herhangi bir sabitleyici kullanarak yardım gelene kadar tespit etmeye çalışın. Unutmayalım ki; ilk ve doğru yardım can kurtarır.

Kemal KARTAL Lokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekim Yardımcısı

ESNEK DÖNÜŞÜM MODELİ ÖNYARGI(SIZ)-YARGI İNSAN; öğrenen, düşünen, gözlemleyen, analiz eden, yargılayan, eyleme geçen, üreten, gelişen, değişen, dönüşen, esneyen ve uyum gösteren bir varlıktır. ÖN-YARGI; önceden verilmiş, nesnel temeli olmayan; öznel karardır. Bir başka ifadeyle henüz oluşmamış bir eylemle ilgili karşısındakiyle ilgili yargıda bulunarak gerçekleşecek eylemi ve kişiyi yargılamadan mahkûm ederken kendisini küçük düşürmek, cehaletini ortaya koymak neyse ve fakat adaletin temeline konulmuş bir dinamit, hakkın boynuna geçirilmiş pranga, gelişimin önüne çekilmiş aşılmaz bir engel, düşünceye giydirilmiş esaret. YARGI; nesnel temeli olan, bilimsel somut delillerin ışığında alınan karardır. Bir başka ifadeyle gerçekleşmiş bir eylemle ilgili gözlem, analiz, sentez yapılarak karşısındakiyle ilgili yargıda bulunarak hakkı teslim etmek, adaleti sağlamak, gelişimin ve dönüşümün önünü açmak ve dahi hür düşüncenin tekâmülüne yol vermektir. Hiçbir şey salt göründüğü, duyulduğu, hissedildiği, sanıldığı gibi değildir. Güzel gördüğümüzde; içsel bir çirkinlik, çirkin gördüğümüzde; derin bir güzellik olabilir. Bütün mesele kullanmamız için karşılıksız değil ve fakat ücretsiz olarak bahşedilen beş duyumuzla bilmek, bizi bilgeliğe eriştirecek acaba sorusunu aydınlattıktan sonra yargıda bulunmak, güzeli ve çirkini tanımlamaktır. Yaşamı kavrayacak bilgimizin, bilgi birikimimizin iyi olması gerekir. Hayatta tek doğru, bildiğimiz doğru olmayabilir, en emin olduğumuz konuda bile alternatifleri dinlemek doğrumuzu pekiştirecek ya da daha güzel limanlara yönlendirecektir. “Bildiğim tek şey; hiçbir şey bilmediğimdir” diyebilecek kadar kendimize güvenebilirsek eylemleri ve kişileri ön –yargıdan ari adaletin terazisinde tartma basiretine nail olabiliriz. Bilgi ve güven tabi ki yeterli değildir. Esneklik gerekir. Yaşam canlı ve dinamiktir. Yeşil bir dal esnekliği sayesinde rüzgara, darbelere karşı hayata tutunurken, kuru bir dal oldukça kırılgan bir yapıdadır ki esen yele tahammülü yoktur. İnsan, teknolojisiyle, uygarlığıyla, sanatıyla bugünkü noktaya gelebildiyse, uyum yeteneği sayesinde gelebilmiştir. Uyum; bilgeliğin zarafetiyle yoğrulmuş zekânın esnek dönüşümünden ibarettir. Hayata sadece kendi doğrularımızla bakmak, deve kuşunun başını kuma gömmesi ve avcıya hedef olmasından farksızdır. Daha hafif bir ifadeyle at gözlüğüyle yol almaya çalışmaktır. Ön yargılıysak, kimliğimiz, kişiliğimiz esnemeye, gelişime, dönüşüme kapalı demektir, deve kuşu avcıya hedef olacak, avcı ise başını kuma gömen her deve kuşunu vurarak soykırım yapacak ve kendisini daimi açlığa mahkûm edecektir. Herkes bir oranda toplumu etkiler. Önder durumunda ise daha çok etkiler. Hayatı önyargılarımızla ne kendimize ne de muhataplarımıza esir kampı haline dönüştürmeyelim. Bilakis yargılarımızla adaletin, hakkın, özgürlüğün, hür düşüncenin, esnekliğin, gelişimin, değişimin, dönüşüm önünü açalım, esnek dönüşüm modelini hâkim kılalım. Ne dersiniz? Galiba atomu parçalamaktan güç bir talepte bulundum.

& 444 99 11 / LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr

Hamiyet KESER Etlik Hastane Hasta Yatış Taburcu Sorumlusu

ADALETLİ OLMAK

dalet hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk... Herkese kendine uygun düşeni kendi hakkı olanı verme olarak adlandırabiliriz. Adalet, insanlar arasında hiçbir ayırım yapmadan hükmetmektir. Adaletin olduğu yerde hüküm esastır. İnsanların hakkını korumak zulme asla rıza göstermemek, zalime karşı mazlumun yanında olmak demektir. Çok sevdiğimiz bir insan, hoşlanmadığımız birisine haksızlık yaptığında “hak etti” demek adil bir tutum değildir. Adil insan herkese karşı aynı hakkaniyetle davranabilendir. Adaleti, cesareti ve devlet yönetimindeki üstün başarısıyla meşhur olan Hz. Ömer (r.a.) tüm insanlığa İslam’ın kazandırdığı örnek ve eşsiz büyüklerden biridir. Halifelik döneminde İslam âleminde adaleti hakim kılmıştır. İdaresi altındaki topraklarda adaletin katıksız bir biçimde uygulanması için her türlü önlemi almıştır. Aile hayatı içerisinde çocuklarımıza da adil olmayı ve adalet duygusunu kazandırmalıyız. Çocuklarımız arasında asla ayırım yapmamalıyız. Çocuklara eşit davranmak onların anne-baba üzerindeki haklarındandır. Hz.Muhammed (s.a.v.) Allah’a karşı gelmekten sakının, çocuklarınız arasında adil olun buyurmaktadır. Çocuklar arasında ayırım yapmayı Allah’a karşı gelmek olarak belirtmiştir. Bu bağlamda adalet kavramını özümsemek ve adil kararlar verebilmek için duygusallığı arka planda bırakmalı, önyargısız düşünmeli ve olaylara olabildiğince geniş bir açıdan bakmalıyız. Bunu sağlayamadığımız takdirde adaletli olmamız zorlaşır. Bir gün; Hz. Musa (a.s) ibadetini bitirdikten sonra bir ağacın altına oturur. Hemen yakınındaki çeşmeyi seyrederken, atlı bir savaşçının çeşmeye geldiğini görür. Savaşçı su içmek için eğildiğinde boynundaki altın kesesini ıslanmasın diye çıkarır çeşme başına bırakır. Suyunu içtikten sonra altın kesesini unutur ve yoluna devam eder. Hemen arkasından hoplaya zıplaya bir çocuk gelir. Tam su içecekken altın kesesini fark eder ve hiç düşünmeden alır ve oradan uzaklaşır. Çocuğun arkasından çok yaşlı bir ihtiyar inleyerek su içmeye gelir. Bu arada altın kesesini subaşında unutan savaşçı keseyi almak için çeşmeye doğru yaklaşır. Fakat çeşme başında hiçbir şey bulamaz. Hemen yanındaki yaşlı adamın boğazına sarılır ve altın kesesini vermesini ister. İhtiyar ne kadar “ben almadım” dese de savaşçıyı ikna edemez. İyice sinirlenen savaşçı kılıcını çeker ve yaşlı adamı oracıkta öldürür. Olanı biteni gören Hz.Musa (a.s.), “Ey rabbim bu nasıl bir adalettir. Ben hiçbir şey bilmiyorum. Senin işine sual olmaz ama ben anlamadım” der. Bu isyana benzer açılıktaki sözlere karşılık Rab şöyle seslenir: “Ey Musa; ben sana benim işlerimi anlayacak kadar akıl vermedim ki; sen benim hakkımda yorum yapıyorsun. Ama kalbinin yatışması için gerçek şudur. Savaşçı o küçük çocuğun babasının malını yağmalamıştı. Ölen ihtiyar ise gençliğinde çok güçlü bir adamdı ama bir hiç uğruna bir köylüyü öldürmüştü. O ihtiyarı öldüren savaşçı işte o köylünün oğludur. Ey benim gafil kulum şimdi tövbe et…”

Sağlık turizminde yıldızımız parlıyor Bulanık görme şikâyeti olan Makedonyalı Bajrami, tavsiye üzerine kilometrelerce yol kat ederek Lokman Hekim Etlik Hastanesi’ne geldi ve Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Terzi’ye tedavi oldu.

Hem tatil hem tedavi Yaz tatilinde Türkiye’ye gelen yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, Lokman Hekim Hastaneleri’nin AGİS ile yaptığı işbirliği sayesinde hem tatil yapıyor, hem tedavi görüyor. Türkiye’nin gelişen sağlık hizmeti sunumuna kayıtsız kalmayan Lokman Hekim Hastaneleri, yurt dışı hastaları tarafından da tercih edilir hale geldi.

ağlık sektöründe son yıllarda yaşanan gelişmeler yabancı hastaları Türkiye yollarına düşürdü. Kamuoyunun bir süredir tartıştığı yabancı doktorlar gelmeden, yabancı hastalar gelmeye başladı. Türkiye’nin sağlık turizmindeki yıldızı sürekli yükselirken, Lokman Hekim Hastaneleri de bu sürecin lokomotif sağlık grupları arasında yer aldı. Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere birçok Avrupa ülkesindeki gurbetçilerin “şifa kapısı” haline gelen Lokman Hekim Hastaneleri, yabancı hastaların da umut kapısı oldu. Son dönemde hastanelerimize gelen yabancı hasta sayılarında önemli bir artış yaşandı. Bu hastalardan biri de 62 yaşındaki Makedonyalı Redjep Bajrami oldu. Gözünde sağlık sorunları olan Bajrami, tedavi için Türkiye’de Lokman Hekim Etlik Hastanesi’ni seçti.

GÖZÜNÜ ETLİK’TE AÇTI! Bulanık görme şikâyeti olan Bajrami, çevresinin tavsiyesi üzerine tedavi için Lokman Hekim Etlik Hastanesi’ne gelerek Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Terzi’ye tedavi oldu. Kilometrelerce yolu kat edip Ankara’ya gelen hastaya FAKO ameliyatı yapıldı. Başarılı bir operasyon geçiren Makedonyalı Bajrami, ameliyat için özellikle Lokman Hekim’i tercih ettiğini belirterek, “Makedonya’da defalarca hastaneye gittim. Türkiye’nin sağlık alanındaki son atılımları ve Türk doktorlarının başarıları beni buraya yöneltti. Yakınlarımın tavsiyeleri de buraya gelmemde etkili oldu. Burada sağlık hizmeti dünya standartlarında” dedi.

Afgan milletvekili incelemede bulundu n Sağlık hizmeti sunumundaki başarılarıyla dikkat çeken Lokman Hekim Hastaneleri, yabancı hastaların yanı sıra yabancı konukları da ağırlıyor. Afganistan Sağlık Komisyon Üyesi ve Afgan Milletvekili Dr. Zahir Sadat Lokman Hekim Sincan Hastanemizi ziyaret ederek sunulan sağlık hizmetleri hakkında bilgi aldı.

Lazerde damar tedavisi Seçil SOYLU

Dermatoloji

n Lokman Hekim Hastaneleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Soylu, bacaklarda belirginleşen kılcal damarların yaz aylarında kadınların en önemli sorunlarından birisi olduğunu söyledi. Soylu, “Bacaklardaki damarların altında yatan neden varis, toplar damarların tıkanıklığı, kalp hastalıkları

gibi önemli sorunların belirtisi olabilirken, bazen de altta yatan herhangi bir neden bulunmaz” dedi. Damar lazerleri sayesinde başka bir hastalık ile ilişkisi olmayan bacak kılcal damarlarının tedavi edilebildiğini belirten Soylu, sonuçların ise memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

LOKMANHEKİM / 444 99 11

www.lokmanhekim.com.tr

En sağlıklı hat: 444 99 11

Şirin Acun

n Lokman Hekim Hastaneleri, sağlık alanında yetkin, dinamik ve tecrübeli temsilcileri ile 444 99 11 numaralı telefon hattından “Çağrı Merkezi” hizmeti sunuyor. Haftanın 7 günü hizmet veren Çağrı Merkezi aracılığı ile randevu alabilir, hastane ve doktorlar hakkında bilgi edinebilir, anlaşmalı kurumları öğrenebilir ve rahatsızlığınız için doğru birime yönlendirilebilirsiniz. 444 99 11 numaralı Çağrı Merkezi hattını arayanların merak ettikleri pek çok konu hakkında bilgi alabildiğini söyleyen Lokman Hekim Hastaneleri Resepsiyon ve Çağrı Merkezi Sorumlusu Şirin Acun, hastane ile hasta ve yakınları arasında köprü vazifesini üstlenen çağrı merkezlerinin kurumların imajı açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Şirin Acun, “Çağrı Merkezimiz, hasta ve yakınları ile kurulan iletişimin kontrollü ve kaliteli olmasını sağladığı gibi aynı zamanda kurumumuzun hizmetlerini iyileştirmesi için de önemli bilgi kaynağı oluşturuyor” dedi. AMAÇ, MEMNUNİYETİ ARTTIRMAK Gerek Lokman Hekim Hastanelerini arayanların, gerekse Çağrı Merkezi çalışanlarının memnuniyetini artırmak için çalıştıklarını kaydeden Şirin Acun, “Hizmet yelpazemiz çok geniş. Bu nedenle bilgi almak için merkezimizi arayan kişileri en kısa sürede temsilcilerimize ulaştırmaya özen gösteriyoruz. Temel amacımız hızlı olmak ve hasta ile yakınlarının işini kolaylaştırmak. Hangi bölüme başvuracağını bilmeyen hastaya doğru branştan veya bölümden randevu alması

için yardımcı oluyoruz. Bu durum hastalarımıza tıbbi yararın yanı sıra maddi kazanç ve zaman tasarrufu da sağlıyor” diye konuştu.

7 GÜN HİZMETTE Çağrı Merkezi’nin haftanın 7 günü hizmet verdiğini aktaran Acun, iletişim hızımızı artırmak ve daha verimli hale getirmek için sürekli kendilerini geliştirdiklerinin altını çizdi. Acun, “Hasta ve yakınları ile bilinçli olarak kurulan, hızlı ve etkin iletişimin kurumumuza olan olumlu etkilerini gözlemleyebiliyoruz. Verdiğimiz hizmet gereği, hastalarla sürekli iletişim içinde oluyoruz. Onların memnuniyetini en üst düzeye çıkartmayı hedefliyoruz” dedi.

Hepimiz için

444 99 11

www.lokmanhekim.com.tr

& 444 99 11 / LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr

Ameliyat öncesi pratik bilgiler Tıbbi Birimlerimiz ❭❭ Beslenme ve Diyet

Her ameliyatın kendine göre dikkat edilmesi gereken özellikleri vardır. Kemal YANDAKÇI

Genel Cerrahi

Beslenme ve Diyetetik Bölümümüz; deneyimli kadrosu ve günümüzün en son bilimsel ve teknolojik alt yapısıyla hizmet vermektedir. Beslenme ve diyet polikliniğimize gerekli tetkikler yapıldıktan sonra; bireylerin beslenme alışkanlıkları, çalışma ve sosyal şartları, yaşları, aktiviteleri, varsa hastalıkları göz önünde bulundurularak kişiye özel sağlıklı bir diyet programı hazırlanır.

❭❭ Nöroloji

de; beyin, beyin Nöroloji Bölümümüz el sinir vres sapı, omurilik ve çe stalıklarını ha rın sla sistemiyle ka ve cerrahi is şh te incelemekte, gulamaları dışındaki tedavi uy kliniğimiz; tüm oji yapmaktayız. Nörol hastalıklarında i m te sis beyin ve sinir olarak poliklinik, lı aç am tanı ve tedavi bakım üniteleriyle acil servis ve yoğun nı ve kısa r. Ta hizmet vermektedi leri yanı sıra et zm hi süreli tedavi anlayışla kronik multidisipliner bir rın uzun süreli nörolojik hastalıkla hastanemizce tedavi ve takibi de dir gerçekleştirilmekte

AMELİYAT SONRASI UYARILAR n Adet görmek ameliyata engel değildir. Nezle, soğuk algınlığı, ateşli hastalıklar gibi durumlarda ameliyat acil olmadıkça ertelenir. n Ameliyat esnasında giysileriniz ve takılarınız çıkarılır. Diş protezi varsa çıkarılır. Ameliyat yeriniz ve etrafında kıllar varsa traş edilir. n Hastanın kalp pili mutlaka belirtilmelidir. Çünkü ameliyat öncesi ve sonrası yeniden ayarlanır. n Ameliyat sonrası 6 saat sonradan başlayarak bolca hareket etmek, saat başı tüm akciğerimizi şişirecek şekilde derin nefes ve solunum egzersizleri yapmak gereklidir. n Hareket ederken baş dönmesine karşı yavaş yavaş tempo artırılmalıdır. Bu şekilde akciğer iltihabı ve pıhtı atmasından kurtulabiliriz. n Ameliyat yerinde şişlik, ağrı, akıntı ve kızarıklık enfeksiyon belirtileridir. Cerrahımıza başvurmalıyız. n Ameliyat sonrası özellikle varisi olanlarda bacak ağrısı ya da ani göğüs ağrısı olabilir. Acilen hastaneye başvurun.

Ağız kuruluğu koku yapar

❭❭ Dahiliye Dahiliye bölümümüzde, yetişkin hasta grubunun cerrahi dışı sağlık sorunlarının tamamında ilk başvuru ve çözüm merkezi olarak hizmet vermekteyiz. Bölümümüz, diğer klinik branşlara temel teşkil etmekle birlikte, ateşli hastalıklardan metabolik hastalıklara, böbrek hastalığından karaciğer hastalıklarına, mide-barsak hastalıklarından kas hastalıklarına tüm sorunların öncelikli başvuru ve çözüm merkezidir. Hastalarımızın ilk muayenesini ve gerekli tahlil ve tetkik incelemelerinin yanı sıra, yatan hastalarımızda tedavi, konsültasyon, ameliyat öncesi hazırlıklar ve gerekli diğer girişimleri de dahiliye bölümümüz tarafından sağlamaktayız.

n Ameliyat gibi ciddi bir operasyona hazırlıkta yapmanız gereken hazırlıklar hakkında cerrahınızdan önceden bilgiler almanızda büyük yarar var. Lokman Hekim Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. Kemal Yandakçı, ameliyat öncesi ve sonrası yapılması, yapılmaması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi: n Hasta sigara içiyorsa mutlaka bırakmalıdır. Mümkünse en az 1 ay önceden sigara içimi bırakılmalı ve bir daha içilmemelidir. n Ameliyat öncesi banyo yapmalıdır. Çünkü en basit ameliyat sonrasında bile su geçirmez özel örtüler kullanılmadığı sürece en az 2 gün ameliyat yerine su değmeyeceğinden banyo yapılamayacaktır. n Hastalar eğer lokal anestezi dışında bir ameliyat olacaklarsa en az 6 saat öncesine kadar katı gıdaları, 2 saat öncesine kadar da su içmeyi bırakmalıdır. n Ameliyat öncesi akşam hafif gıdalarla beslenin. Ameliyatlarda mevsimin önemi yoktur. Her mevsim ameliyat yapılabilir. n Uykunuzu alın. Unutmayın ki her şey olacağına varır ve aşırı stres size zarar verir. Ameliyat öncesi tuvalete gitmeyi unutmayın.

Özlem GARİP

Ağız ve Diş

n Ağız kokusunun nedenlerinden birinin de bakteri üretimine zemin hazırladığı bilinen ağız kuruluğu olduğu belirtiliyor. Tükürük akışının azalması nedeniyle ağzın kendi kendini temizleme mekanizmasının kesintiye uğradığını belirten Lokman Hekim Sincan Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Özlem Garip, bir takım önlemlerle ağız kokusunun önüne geçilebileceğini kaydetti. Garip, “Ağız kokusunu önlemek için ağız kuruluğunun giderilmesi gerekir. Bunun için öncelikle beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmelidir. Sık sık su içilmesi, şekersiz sakız çiğnenmesi, tütün ve alkol tüketiminin azaltılması gerekir” dedi.

LOKMANHEKİM / 444 99 11

www.lokmanhekim.com.tr

Kıl dönmesi tedavisini ihmal etmeyin Hayati ASLANTAŞ Genel Cerrahi

Dr. Hayati Aslantaş, hastalığın 15-35 yaşları arasında sıkça görüldüğünü ve 45 yaşından sonra görülme sıklığının azaldığını belirtti. n Kıl dönmesi, saçlardan ve sırttan dökülen serbest kıllar nedeniyle meydana geliyor. İnsan kılının kenarları tek yöne doğru hareket edebildiği için ucu deriye battığında geri çıkamıyor. Matkap gibi ilerleyerek deri altında kalıyor ve yabancı cisim reaksiyonu geliştirip şişlik oluşturuyor. Şişliğin iltihaplı olması nedeniyle oluşan apse deriye açılarak hastalığın kronikleşmesine ve kronik kıl dönmesine neden oluyor. Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hayati Aslantaş, kıl dönmesi hakkında şu bilgileri verdi: “Kıl dönmesi, kılların kuyruk sokumunda, iki kaba et arasında, oturma ya da hareket sırasında sürtünme yoluyla, ter bezi deliklerinden deri altına girmesi, yollar açması ve bakterilerin de eklenmesiyle iltihaba neden olması sonucu

oluşur. Hastalığa dikkat edilmezse kronik bir hal alır.” Aslantaş, kuyruk sokumu başta olmak üzere göbek, yüz, sakal bölgesi, koltuk altı gibi çeşitli bölgelerde görülen ve irinli apselerle ortaya çıkan kıl dönmesinden korunmanın yolunun, yaşam şeklinde değişiklik ve kişisel hijyene özen göstermek olduğunu söylüyor. KIL DÖNMESİNE NEDEN OLAN ETKENLER Hastalığın 15-35 yaşları arasında sıkça görüldüğünü ve 45 yaşından sonra görülme sıklığının azaldığını belirten Op. Dr. Aslantaş, kıl dönmesine yol açan etkenleri ise şöyle sıralıyor: n Vücudun kıllı olması ve dökülen kıl miktarının fazlalığı n Kuyruk sokumunun dar ve derin olması, kıllara uygulanan emici gücün fazlalığı, n Dökülen kılların olukta uzun süre beklemesi, n Kötü hijyen, n Kuyruk sokumunda çatlak, yarık ya da yara izi olması n Uzun süre oturma sonucu oluşan travma, n Derinin uzun süre terli ve nemli kalması sonucu batığın kolaylaşması.

Göz kırma kusurları olanlar dikkat! Hakan TERZİ

Göz Hastalıkları

Göze paralel gelen ışınların retina üzerine odaklanamaması sonucu ortaya çıkan görme bozuklukları hakkında bilgi verdi. n Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Hekimi Op. Dr. Hakan Terzi, “kırma kusurları” olarak adlandırılan bu sorunla ilgili uyarılarda bulundu. “Gözlerimizin görebilmesi için ışık ışınlarının kırılarak gözümüzün arkasındaki sinir tabakası retina üzerine odaklanabilmesi gerekir” diyen Hakan Terzi, kornea ve lensin, ışık ışınlarını kırdığı bilgisini verdi. Terzi, “Retina, bu ışık ışınları tarafından oluşturulan resmi algılar ve görme siniri aracılığı ile görüntüyü beyne nakleder. Kırılma kusurunda demek gözün şekli ışığı uygun şekilde kırmaya yeterli değildir. Bu nedenle bulanık bir görüntü algılanır. Kırılma kusurları hastalık değil, sadece bozukluktur” diye konuştu. Kırılma kusurları nelerdir? Miyopi (yakın görüş): Miyop göz, normalden daha uzundur ve ışık ışınları retinanın önünde odaklaşır. Yakındaki nesneler berrak, uzaktakiler bulanık gözükür. Hipermetropi (uzak görüş): Hipermetrop göz normalden daha kısadır. Yakındaki bir nesneden gelen ışınlar retina üzerinde berrak

olarak odaklanamaz. Astigmatizma (çarpık görme): Normal bir kornea basketbol topu gibi yuvarlak ve düzgündür. Astigmatizma varsa kornea, beyzbol topu gibi bir eksende eğilir. Astigmatizma hem yakın hem de uzaktaki görüşü bozar. Görüntüler çok uzun, çok geniş veya çok ince görünür. Presbiyopi (yaşlı görmesi): Gençken gözünüzdeki lens yumuşak ve esnektir. 40 yaşından sonra lens sertleşir. Artık şeklini kolayca değiştiremediği için yakın mesafeden okuma güçleşir. Kırılma kusurları nasıl düzeltilir? Kırılma kusurlarının düzeltilmesi için en çok kullanılan yöntemler gözlük ve kontakt lenslerdir. Bunlar, ışık ışınlarının retina üzerine odaklanmasını sağlayarak fonksiyon görürler. Görmenin düzeltilmesi veya artırılması için refraktif cerrahi de yapılabilir. En iyi metot hangisidir? Kırma kusurlarının düzeltilmesi için ideal bir metot yoktur. Sizin için en uygun düzeltme gözlerinize ve hayat tarzınıza bağlıdır. Sizin için en uygun olacak düzeltme metodunu tercih etmeden önce kırma kusurunuz ve hayat tarzınızı doktorunuzla tartışmanız gerekir.

Epilasyon yaptıran erkeklerin sayısı artıyor Seçil SOYLU

Dermatoloji

n İnsanların kış mevsimi geldiğinde rehavete büründüklerini belirten Sincan Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Soylu, kavurucu yaz sıcaklarının uzakta olduğu bu ayların kişisel bakım için ideal olduğunu söyledi. İstenmeyen tüylerinden lazer epilasyon yardımı ile kurtulmak isteyenlere çağrı yapan Dr. Seçil Soylu, bu uygulamaya son yıllarda erkeklerin de rağbet göstermeye başladığını vurguladı. ERKEKLERİN SAYISI DA ARTIYOR Dr. Seçil Soylu, “Günümüzde milyonlarca insan yüzlerindeki ve vücudunun çeşitli bölgelerindeki tüylerden şikâyet etmektedir. Özellikle kadınların rahatsız olduğu bir durum olmakla beraber vücudundaki tüylerden şikâyet eden erkeklerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. İstenmeyen tüylerden kurtulmak için uygulanan ağda, tıraşlama, çekme, tüy dökücü krem gibi yöntemler kişiye sadece geçici bir rahatlık verip, kesin çözüm olamamaktadırlar” dedi. EPİLASYONUN TAM ZAMANI Soylu, “Güneşin yakıcı ve esmerleştirici etkisinin olmadığı bu aylarda lazer epilasyon uygulanabilir” dedi. Lazer epilasyon işleminin, özelliği gereği güneşten yanmış ve bronzlaşıp tahriş olan cilt üzerine uygulanmadığının altını çizen Soylu, “Lazer epilasyon sonrasında cilt güneşten uzak tutulmalıdır. İşte bu nedenlerden dolayı lazer epilasyon yaptırmanın tam zamanıdır” diye konuştu.

444 99 11 / LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr

Güneş gözlüğü alacaksanız dikkat! Makbule AKBULUT

Göz Hastalıkları

Soğuk havaların ardından yaklaşan güneşli günlere hazırlık amacıyla “güneş gözlüğü” almayı düşünenlere Lokman Hekim Sincan Hastanesi Göz Kliğinden Makbule Akbulut önerilerde bulundu.

kbulut, gözlük seçiminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verirken, merak edilen sorulara da şu yanıtları verdi: n Camın renginin önemi nedir? Gözlük camının rengi UV koruması üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. n Güneş camlarının kalitesi nasıl kontrol edilir? Kaliteli gözlük camlarında kabarcık, pul ya da düzensizlik olmaz. Parmakla bastırınca cam esnemez. Gözlük hareket ettirilince deformasyon ve kayma oluşmaz. n Gözlük camlarının büyüklükleri nasıl olmalıdır? Gözlük camları gözleri yanlardan, yukardan veya yansıma ile aşağıdan gelen güneş ışınlarına karşı koruyacak nitelikte bir büyüklüğe sahip olmalıdır. n Güneş

gözlüğü seçimi nasıl ol

malıdır? Güneş gözlüğü seçimi yapılacak aktiviteye göre olmalıdır. Çok araba kullananlar alacakları güneş

gözlüklerinin çerçeve ve saplarının ince olmasına dikkat etmelidir. Aksi halde sağ- sol, yukarı- aşağı bakarken görme alanları kısıtlanmış olur. Çerçeve baş şekline uygun olmalıdır. Şakak genişliği, iki göz arasındaki mesafe ve kulak yüksekliği dikkate alınmalıdır. n Güneş gözlüklerinin bakımı nasıl olmalıdır? Özel bir gözlük bezi kullanılarak

düzenli olarak silinmelidir. Gerektiğinde deterjan ile akan su altında yıkaması, akabinde silme beziyle kurulanır. n UV koruması yeterli mi? UV filtresi gözlük camının koyuluğundan bağımsızdır ve gözlük camının hamurunda gerçekleşir. Dolayısıyla güneş gözlüğünün gözü koruma özelliği camın koyuluk derecesinden çok camların kalitesine

ve UV filtresinin bulunmasına bağlıdır. UV 400 terimi camın içinden geçen ışınların altındakilerin bloke edildiği dalga boyunu ifade eder. Gündelik kullanım için yeterlidir. n Emilimi yeterli mi? Emilim, renkli gözlük camlarının ışığı geçirme oranıdır. Günlük hayatta % 50 -65 emilim yeterli iken plajda ve karlı arazilerde % 85 oranında emilim değeri tercih edilmelidir.

Öğrencilerde göz tembelliğine dikkat n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniğinden Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı, göz tembelliğinde erken teşhisin önemli olduğuna dikkat çekerek, “Ülkemizde göz taraması ilköğretim zamanında gerçekleştiriliyor. Oysa çocukların 3-3,5 yaşlarında göz taraması olması ve erken teşhisle bunun önüne geçilmesi gerekiyor” dedi. Dr. Sadık Kavaklı, kreş dönemindeki çocuklarda yapılacak tarama ile göz tembelliğinin teşhisi ve tedavisinin mümkün olacağını söyledi.

TEİMBEL GÖZ DİĞER GÖZE YÜKLENİYOR Doktor Kavaklı, erken dönemdeki teşhisin tedaviye daha olumlu cevap verdiğini dile getirdi. Göz tembelliğinin sebeplerinden de bahseden Kavaklı, “Bu durumun en önemli sebebi gözlük ihtiyacı olmasına rağmen gözlük kullanılmaması. Bir diğer sebep ise göz kapaklarındaki düşüşün görmeyi engellemesinden dolayı diğer göze daha çok yüklenilmesidir. İki göz arasında bir gözün diğerinden daha iyi görmesi sonucunda daha iyi gören gözle idare etme isteği de bir başka etkendir. Bütün bunlar göz tembelliğini daha ileri düzeylere taşır” dedi.

LOKMANHEKİM / 444 99 11

www.lokmanhekim.com.tr

Kalbinizin sesine kulak verin? n Son dönemde sıklıkla görülmeye başlanan

Cemal ÖZBAKIR Kardiyoloji

kalp krizi vakaları, kalp sağlığının önemini ortaya koyuyor. Kalbimizin ve vücudumuzun ara sıra ortaya koyduğu belirtiler, uzun ve sağlıklı bir gelecek için ipuçları veriyor. Önemli olan bu sinyalleri doğru okumayı öğrenmek. Lokman Hekim Hastaneleri Kardiyoloji Uzmanı Op. Dr. Cemal Özbakır, vücudun ortaya koyduğu sinyalleri ve bunların ne anlama gelebileceği konusunda şu uyarılarda bulundu: KESKİN GÖĞÜS AĞRISI Göğüs ağrılarını elbette dikkate almak gerekse de hepsi kalp krizi geçirdiğiniz anlamına gelmez. Kalbin dış çeperlerinde oluşan kalp zarı iltihabından muzdarip de olabilirsiniz. Bu durum acil bir tedavi süreci gerektirmez. Ancak yine de doktorunuza görünün. ENERJİ HARCADIKÇA ARTAN BASKI Büyük ihtimalle hafif bir arter tıkanıklığı

derdiniz var. Bu durumda beta blokerler spazmı engellemek için kalp atış hızınızı yavaşlatabilir ve kalbinizin oksijen ihtiyacını azaltabilir. Ya da tıkanıklığı gidermesi için doktorunuzdan yardım isteyin. ALT ÇENE AĞRISI Bu pek bilinmeyen semptomlardan birisidir. Öyle ki kalp krizi geçirdiği halde diş hekiminin yolunu tutan pek çok hasta vardır. Aslında bu çene ekleminizde yaşanan bir enflamasyon anlamına gelse de doktorun sizi kontrol etmesinde her zaman fayda vardır. ANİ VE YOĞUN BASKI Bu tam bir kalp krizi sinyali olabilir. Spazm semptomlarından farklıdır zira hissedeceğiniz baskının yoğunluğu çok belirgindir. Üstelik yalnız takılmaz ve beraberinde terleme ve mide bulantısı gibi başka semptomları da getirir. Doğru acil servise…

Kanal tedavisi, dişin kurtarıcısı Tıbbi Birimlerimiz Ayşe DİNLEMEZ Ağız ve Diş Sağlığı

n Lokman Hekim Sincan Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanlarından Dr. Ayşe Dinlemez, çürük gelişen bir dişe zamanında müdahale edilmezse daha büyük sorunlara neden olabileceğini belirtti. Dinlemez, geç müdahalede edilen çürüğün dişin sinirine kadar ilerleyerek siniri enfekte edebileceğini ve ağrıya sebep olacağını söyledi. Bu durumda dişin sinirinin alınması arkasından da köklerin içinde yer alan kanalların genişletilerek doldurulması gerektiğini kaydeden Diş Hekimi Dinlemez, bu işleme “kanal tedavisi” adı verildiğini belirtti.

TEDAVİ YÖNTEMİ Kanal tedavisinin yüzde 90 oranlarında

ağrısız olduğunu vurgulayan Dinlemez, tedavi yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Hastanın çok ağrılı, şiş ve akut olarak geldiği durumlarda dişe dokunmak dahi şiddetli ağrıya neden olduğu gibi önce lokal anestetiklerde çok etkili olamayabilir ve hastaya antibiyotik verilerek rahatlaması sağlanır. İltihabın ilerlediği durumlarda kanal tedavisi sırasında hasta kısmen ağrı duyabileceği için diş uyuşturabilinir ve tedavi süresi de uzayabilir. Çünkü iltihabı kontrol altına alınmamış dişin kanalını doldurmak daha kötü ağrı ve şişe neden olabilir. Diş iltihapları da aynen dişeti iltihapları gibi hem kalp, böbrek, göz gibi organları etkileyebilir hem de hem de ağız kokusuna yol açabilir.”

“Kutup Yıldızı” eğitimleri devam ediyor n İnsan Kaynakları Yönetmenliği tarafından “Kutup Yıldızı Geliştirme Programı”, “İşim, Kendim ve Motivasyonum” eğitimi ile devam etti. Lokman Hekim Sincan Hastanesi Eğitim Salonu’nda gerçekleşen eğitime Etlik, Sincan ve Genel Müdürlük’te görevli sorumlular katıldı. 17 Mart’taki eğitimin sonunda katılımcılar pasta keserek hatıra fotoğrafı çektirdi

Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş Genel Müdürlük ve Hastanelerinde görev yapan sorumlulara, yönetici ve lider rolü üstlenebilmeleri için gerekli olan temel kavramların ve çağdaş yönetim ilkelerinin öğretilmesi; olumlu davranış kalıplarının yerleştirilmesi ve ilgili bilgilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.

❭❭ Kulak Burun Boğaz Kulak Burun Boğaz Bölümümüzde; kulak, burun, boğaz ve ilgili baş boyun hastalıklarının teşhis ve tedavisini gerçekleştirmekteyiz. Gelişmiş teknolojiye dayalı tanı ve tedavi yöntemlerinin kullanıldığı bölümümüzde; endoskopik ve mikroskobik işlemler ile duyma ve denge sistemi hastalıklarının muayene, tetkik ve tedavisini yapılmaktadır. Hastalarımızın; acil, poliklinik ve yatarak tedavileri deneyimli uzman kadromuz ile güncel teşhis ve tedavi yöntemleri kullanarak en etkin şekilde gerçekleştirilmektedir.

❭❭ Ortopedi ve Travmatoloj

matoloji Ortopedi ve Trav ve s ka ; Bölümümüzde gelişen de iskelet sistemin tedavisini ve nı hastalıkların ta z. Moder n gerçekleştiriyoru i kullanarak tedavi yöntemlerin n olan kü hastalarımızı müm ıklı olarak ğl sa en kısa sürede a döndür meyi günlük yaşamların ümüzde, m amaçlıyor uz. Bölü ı, ar troskopi, ar al m protez uygula enfeksiyonlar, kırık ve çıkıklar, dejeneratif bel kaymaları ve leri Fizik Tedavi omurga problem Beyin ve Sinir n, ve Rehabilitasyo rimiz ile işbirliği le m Cer rahisi bölü ektedir. içinde tedavi edilm

444 99 11 / LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr

Lokman Hekim’de Nükleer Tıp teknolojisi Lokman Hekim’de kadınlar unutulmadı n Lokman Hekim Hastanelerinde yatan bütün kadın hastalara, kadın doktor ve çalışanlara karanfil dağıtarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlandı. Sincan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Celil Göçer ve Etlik Hastanesi Başhemşiresi Sevim Kıvrakdal öncülüğünde dağıtılan karanfiller kadın hasta ve çalışanları memnun etti. Kurum ve Halkla İlişkiler Yönetmenliği tarafından organize edilen uygulamadan çok memnun olduklarını belirten hastalar, “hatırlanmak mutluluk verici” dediler. Özellikle hasta yatağında yatan bayan hastaların ellerinde karanfillerle odasına gelen Hakla İlişkiler görevlilerini görünce çok duygulandıkları gözlerden kaçmadı. Lokman Hekim Hastaneleri olarak bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü bir kez daha kutlarız. İnsan Kaynakları Yönetmenliği ise hastane kadın personeline karanfil dağıttı.

Gülseven – Zeliha Özsavman

Hastane korkusunu yendi n Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde kemik erimesine bağlı kalça kemiği kırığı tedavisi olan 74 yaşındaki Zeliha Özsavman, sağlığına kavuştuktan sonra Gazete Lokman Hekim’in sorularını yanıtladı. Bu güne kadar hastane ortamlarından rahatsız olduğunu ve kendisini korkuttuğunu söyleyen Zeliha Özsavman, “Bu zamana kadar hep hastanelerden korkmuşumdur. Ancak Lokman Hekim’i gördükten sonra artık hastane korkusunu yendim. Artık koşa koşa giderim” dedi. Rahatsızlığının ardından geldiği Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde Ortopedi Hekimi Op. Dr. Mehmet Orçun Akkurt tarafından tedevi edildiğini açıklayan Özsavman, kalça protezi takıldığını ve başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştuğunu söyledi.

n Lokman Hekim Van Hastanesi Nükleer Tıp Merkezi’nde kalp, böbrekler, karaciğer, tiroid, beyin gibi organların normal olarak çalışıp çalışmadığı ve kemiklerde kanser, enfeksiyon veya travma olup olmadığı araştırılıyor. Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Sevda Ar Nükleer Tıp Merkezi’nde gerçekleştirilen testlerin, bir organın yapısında veya çalışmasındaki anormalliklere son derece duyarlı olduğunu söyledi. Bu testlerin hasta bakımının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Dr. Sevda Ar, ciddi hastalıkların tanısı, tedavinin yönlendirilmesi ve hastalıkta ilerlemenin önlenmesi için kullanıldığını ifade etti. ERKEN TANI İMKANI Doktor Sevda Ar, “Nükleer Tıp görüntüleme çalışmaları ile tıbbi problemler çok erken safhada, diğer tanı yöntemleri ile ortaya çıkarılmadan önce tanınırlar” derken, bu sayede hastalığın erkenden kontrol altına alınabildiğini ve tedavinin başarı oranının da yükseldiğini vurguladı. Lokman Hekim Van Hastanesi bünyesinde gerçekleştirilen Nükleer Tıp

uygulamalarının dikkat çeken Doktor Sevda Ar, uygulama hakkında şu bilgileri verdi: “Test başlamadan önce radyoaktif madde içeren ilaç damardan enjekte edilir veya ağız yoluyla verilir. Bunu takiben veya kısa bir süre sonra kameralar ile vücuttan görüntüler alınır; bu görüntülere sintigrafi adı verilir. Bu tetkiklerde radyoaktif ilacın organ içinde ilerleyişi veya dağılımı izlenerek bu organın çalışması ile ilgili önemli bilgiler elde edilir. Yapılan tetkikler nükleer tıp uzmanları tarafından değerlendirilir ve sonuçlar ertesi gün hazırlanır.”

Antibiyotik Dergisi “İyi Sağlık Uygulamaları” arasında gösterildi n Sağlık alanındaki başarılı çalışmaları “İyi Sağlık Uygulamaları” olarak belirleyen ve kamuoyu ile paylaşan Türkiye Sağlık Vakfı, Lokman Hekim Hastanelerinin yayın organı olan Antibiyotik Dergisi’ni de bu kapsamda değerlendirdi. Antibiyotik Dergisi, Vakfın “İyi Sağlık Uygulamaları” arasında gösterdiği tek sağlık dergisi oldu. Türkiye Sağlık Vakfı’nın, www. saglik.org.tr isimli internet sitesinde duyurulan haberde, sağlık alanında sosyal sorumluluk değeri taşıyan, birey ve toplum sağlığına duyarlı projelerin ilan edildiği bilgisi verildi. Bu kapsamda değerlendirilen Antibiyotik Dergisi için ise,

“Lokman Hekim Hastanelerinin yayın organı olan Antibiyotik dergisinde, uzmanları tarafından incelenen sağlık konuları, herkesin ulaşıp anlayabileceği ve soru-cevap bölümüyle katılabileceği formatıyla, son derece önemli bir sağlık hizmeti açığını kapatmaktadır” ifadelerine yer verildi. Sitede Lokman Hekim Hastaneleri için bir de teşekkür yazısı yayınlandı. Vakıf’tan yapılan açıklamada, “Türkiye Sağlık Vakfı olarak; halkımızın doğru sağlık bilgilerine ulaşmasına sağladıkları katkıdan dolayı Lokman hekim Hastaneleri’ne teşekkür ederiz” denildi.

Hastalar kendilerini evlerinde hissediyor n Lokman Hekim Hastaneleri,

örnek hasta-doktor ilişkilerine sahne oluyor. Hasta ve yakınları ile sağlık personelinin kurduğu yakın ilişki, hasta memnuniyetinin artmasında önemli bir etken oluyor. Etlik Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniğinde tedavi gören hastalarımızdan Kübra Çinkaya’nın söyledikleri Lokman Hekim Hastaneleri doktorlarının hastalara yaklaşımına iyi bir örnek teşkil ediyor. Yakın akrabalarının tavsiyesi üzerine Lokman Hekim Etlik Hastanesi’ne geldiğini söyleyen Kübra Çinkaya, memnuniyetini Gazete Lokman Hekim

aracılığı ile dile getirdi. Gögüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurhan Sarıoğlu tarafından tedavi edildiğini belirten Çinkaya, kendi el yazısıyla kaleme alıp Halkla İlişkiler Yönetmenliği’ne ilettiği metinde şu ifadeleri kullandı:

“Hastanemden çok memnunum. İlgi ve alakaları çok güzel. Bu zamana kadar gittiğim hastanelerde bu kadar ilgi görmedim. Doktorum Nurhan Hanım’dan çok memnunum. Güler yüzlülüğü, samimiyeti, sevgisi beni ayrıca mutlu ediyor. Moralim bozulduğunda içtenlikle moralimi yüksek tutmama yardımcı oluyor. Sevgim, saygım, ilgim çok yüksek. Çok doktor tanıdım ama Nurhan Hocam kadar tatlı ve güler yüzlü doktorlara denk gelmedim. Bu yüzden Dr. Nurhan Hocamı çok seviyorum.”

LOKMANHEKİM / 444 99 11

www.lokmanhekim.com.tr

Klasik Lokman Hekim Korosu

Lokman Hekim Hastanelerinde görev yapan ve aralarında doktorların da bulunduğu, tamamı sağlık çalışanlarından oluşan Klasik Türk Sanat Müziği Topluğu 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla konser verdi.

Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Lokman Hekim Sincan Hastanesi tarafından bir kutlama etkinliği gerçekleştirildi. Tamamı sağlık çalışanlarından oluşan koro, TRT Ankara Radyosu’ndan Vedat Yurdakul yönetiminde dinleyicilere keyifli bir müzik ziyafeti sundu. Beraber ve solo şarkılar dinleyicilerden büyük alkış aldı. Sincan Belediyesi Lale Kültür Merkezi’ndeki konsere, Sincan Kaymakamı Ufuk Seçilmiş, Lokman Hekim Hastaneleri yöneticileri, doktorlar, hemşireler ve hastanede görevli sağlık çalışanları ile aileleri katıldı. Gecede bir konuşma yapan Sincan Kaymakamı Ufuk Seçilmiş, Lokman Hekim Sincan Hastaneleri’nin sunduğu sağlık

hizmetlerinden övgüyle bahsetti. Lokman Hekim Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Sarıoğlu ve Sincan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Celil Göçer’in 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayan konuşmalarının ardından söz alan Etlik Hastanesi Başhekimi Dr. Necmettin Din duygu yüklü bir konuşma yaptı. Hayalinin “çocuk doktoru” olmak olduğunu ve bu hayalini gerçekleştirdiğini belirten Necmettin Din, “İyileştirdiğiniz kişinin yüzündeki o mutluluk ifadesi hiç bir şeye değişilmez” diyerek mesleğe duyduğu saygıyı dile getirdi.

VAN İÇİN GURURLUYUZ Lokman Hekim Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Sarıoğlu konser öncesi yaptığı konuşmada Sincan ve Etlik’ten sonra Van’da iki hastanenin de gruba dahil edildiğini hatırlatarak, “Bu yeni hastanelerimizin Van depreminde gösterdiği başarılarla

gurur duyuyoruz. Sağlık sektörü dışında gıda, hayvancılık ve inşaat sektörlerinde de yatırımlarımız sürüyor” diye konuştu. Gecede, Van Hastanesi Başhekimi Dr. İbrahim Uğur, Göz Hastalıkları Hekimi Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı ve Nöroloji Hekimi Uzm. Dr. Oya Yakut’a hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketi verildi.

BAŞHEKİM DİN, DOKTORLARIN TIP BAYRAMI’NI KUTLADI

14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde ise Başhekim Necmettin Din öncülüğünde gerçekleştirilen organizasyon ile kutlandı. Samimi bir ortamda gerçekleşen etkinlikte Başhekim Din, doktorlara 14 Mart Tıp Bayramı dolayısı ile birer gül hediye etti. Etlik Hastanesi hekimleri Başhekim Din ile birlikte pasta keserek hatıra fotoğrafı çektirdi.

www.lokmanhekim.com.tr

Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş. adına sahibi: İrfan GÜVENDİ Editör-Yazı İşleri Müdürü: Bora AYDİN Yayın Danışma Kurulu:

Uzm. Dr. Mustafa SARIOĞLU Dr. Mehmet ALTUĞ Uzm. Dr. Necmettin DİN Doç. Dr. Celil GÖÇER Dr. Kemal KARTAL Dr. İbrahim UĞUR Uzm. Dr. Metin TAŞ Dr. Murat Kadir ERDEM Bayram GÜVENDİ Uzm. Dr. H. Ali YAKUT Nazım BİLGEN Sara FARBOUDİ Ümmühan DEMİREZEN Tuğba ARIZ Sevgi KAYA

Yönetim Yeri: Zübeyde Hanım Mah. Aslanbey Cad. No: 17 İskitler/Altındağ/ANKARA Tel: 0.312. 444 99 11 Tasarım:

Atatürk Mahallesi, Lale Caddesi No:1/4 Sincan / ANKARA Tel: 0.312. 271 00 82 www.akkankopyalama.com

Baskı Yeri: AFŞAR MATBAACILIK Ağaçişleri Yapı Koop. 21. Cad. 599. Sokak No.: 29 İvedik / ANKARA 0.312. 394 39 22-23 Baskı Tarihi: 1 Nisan 2012 Lokman Hekim Hastaneleri’nin Yerel süreli Yayın Organıdır. Ayda bir kez yayınlanır. Ücretsizdir.

SOLDAN SAĞA 1. En küçük topçu birliği – Uygun bulma, tasdik, 2. Takım – Temel kanun, 3. Şen ve neşeli ses – Elma, armut kurusu, 4. Arnavutluk’un plakası – Bağlı olduğu nesne ile değişen, bağlantılı, göreceli – Hayvan ölüsü, 5. Yapılmış bir inceleme veya araştırmanın sonucunu bildiren yazı – Hafıza kaybı, bellek yitimi, 6. Araplarla ilgili – Arapça’da ben, 7. Madenden derince kap – Sinir bozucu şey veya kimse – Lümen (kısa), 8. Be, tahta, kağıt gibi maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel boya veya kara kalem resim – Çok üzüntü veren, acıklı olay, afet, 9. İçki dağıtan kimse – İklimleme cihazı, 10. Vilayet – Hoşgörülü, açık yürekli, güvenilir kimse, kalender – Bir tür cila, 11. Rutubet – Başvurulmak, benzeri yapılmak üzere seçilmiş olan şey – Baryum’un simgesi, 12. İnanma, inanç – Gazete, kitap, dergi, vb.’nin bir basılışındaki baskı sayısı YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Müjde, iyi haber – Büyük, yuvarlak yemek tepsisi, 2. Amerikan pamuğu – Tembellik, 3. Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi – Kir – Bir nota, 4. Yalnız akıl yoluyla öngörülen – İlk sayı, 5. Tanrı buyruğu ile insanların canını almakla görevli melek – Dolaylı anlatım, 6. Giyside boyun bölümü – Yaprakları kolayca çıkartılabilecek biçimde yapılmış not defteri, 7. En kısa zaman parçası, lahza – Eden, yapan, etkileyen – Limited (kısa), 8. Kısır, verimsiz – Engerek yılanı – Mısır’ın plakası, 9. İnce dantel – Tekin olmayan, 10. Nakil yoluyla, aktarılarak – Sırca, 11. Favori – Başlangıcı belli olmayan, öncesiz – Yünden dövülerek yapılan kaba ve kalın kumaş, 12. İyi, güzel – Yüzü güzelleştirmek veya başka biçime sokmak için bazı özel maddelerle boyama, yüz bakımı

444 99 11 / LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr

“Doktorluk saygı duyulacak bir meslek” Televizyon dünyasının eğlenceli, esprili, bir o kadar da sempatik ve samimi bir ismi Yosi Mizrahi... Sanat hayatına tiyatro ile başlayan Yosi Mizrahi, Dormen Tiyatrosu, Espri Standartları Enstitüsü Kurumu, Tiyatrokare gibi topluluklarda çalıştı. 1994 yılında ilk kez kamera karşısına geçen sanatçı; sinema ve dizi filmler dışında, reklam filmleriyle adını duyurdu. Mizrahi, çeşitli televizyon kanallarında program sunuculuğu da yaptı. Başarılı oyuncu ile mesleki kariyerinden yeni projelerine, özel yaşantısından sağlık ve modaya uzanan eğlenceli bir sohbet yaptık. İşte Mizrahi’nin Gazete Lokman Hekim’in sorularına verdiği yanıtlar: n Tiyatro ile başladığınız sanat hayatına, sunuculuk ve dizi oyunculuğu ile devam ettiniz. Bunlar arasında en keyif alarak yaptığınız iş hangisi? Geçmişe dönüp baktığımda hepsinden ayrı bir zevki ve keyfi olduğunu görüyorum. Sunuculuk, tiyatro ve dizi oyunculuğun ayrı ayrı yeri var benim hayatımda ama ilk göz ağrım tiyatro benim için çok önemli. n Keşke oyuncu olmasaydım dediğiniz zamanlar oldu mu? Hiçbir zaman keşke oyuncu olmasaydım demedim. Fakat zaman zaman hak ettiğin değeri görmediğinde bir burukluk oluyor. O zaman da ben bu piyasaya fazlayım galiba dediğim olmuştur. n Sizi daima şık görüyoruz. Modayı yakından takip ediyorsunuz anlaşılan? Aslına bakılırsa benim modayla pek aram yoktur. Üstümde o an ne görmek istiyorsam onu giyerim. Ancak kıyafet seçimlerinde dikkat ettiğim hususlar elbet var. Mesela renk kombinasyonlarına dikkat ederim. n Her geçen gün yeni bir dizi

ekranlara gelirken, bir dizi de yayından kaldırılıyor. Bu kısır döngüyü bir sanatçı olarak nasıl yorumluyorsunuz? Televizyon ticari bir kurumdur. Yapılan dizi eğer seyirci tarafından

gerekirse beni heyecanlandıran projelerde olmayı seçiyorum; çünkü hepsi birbirinin aynı gibi geliyor.

beğenilmiyorsa elbet ki yayından kalkacaktır. Burada doğru ölçümlerin yapılması da tabi ki önemlidir. Herkes elinde satan bir mal olsun ister. Ne kadar çok izleniyorsa o kadar çok satıyor demektir. Bu yüzden başarısız işlerin yayından kalkmasını doğal karşılıyorum. n Sizi ekranlarda daha sık görebilecek miyiz? Önümüzdeki dönemlerde sizi de içerisinde göreceğimiz projeler olacak mı? Şu an için görüştüğümüz bir proje var ama işin gerçeğini söylemek

n Pek çok karakteri canlandırdınız. En keyif duyarak canlandırdığınız ve unutamadığınız bir karakter var mı? “İki Arada” diye bir sit-com yapmıştık. Orada obsesif bir avukatı oynamıştım. Bu güne kadar en keyif aldığım karakterlerden biri olarak bu rolü söyleyebilirim. n Sizi her zaman gülen

yüzünüzle ve esprili kişiliğiniz ile tanıyoruz. Peki, özel hayatınızda nasıl birisiniz? Pozitif bir insanım. Ben genelde hayata iyi tarafından bakarım ve eğlenmeye çalışırım. n Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Özel zevkleriniz nelerdir? Boş zamanlarım da elimden geldiği kadar oyun seyretmeye çalışıyorum. Film keyfi yaparım evimde, arkadaşlarımla birlikte play station partileri yaparız. Bir süreliğine ara vermiştim spora şimdi yeniden başlıyorum. Sıkı bir programa gireceğim. n Kimi zaman yoğun bir

tempoya giriyorsunuz. Bu tempo içerisinde sağlığınıza yeterli vakti ayırabiliyor musunuz? İşin gerçeğini söylemek

gerekirse bu konularda biraz tembel olduğum için eşim ilgilenir sağlığımla. Bana check-up tarihlerimi bildirir, randevular alır, ben de gider yaptırırım. n Kendinize özgü bir sağlık kürünüz var mı? Sağlığınızı korumaya yönelik neler yaparsınız? Hayır. Öyle bir formülüm yok. Sadece doğal beslenmeyi tercih ediyorum. n Çeşitli nedenlerle hastanelerin havasını teneffüs etme fırsatı bulmuşsunuzdur. Hastane ortamı sizi nasıl etkiliyor? Hastanede çalışan insanlara saygı duyuyorum. Sağlık sorunu çeken insanlara da sabır diliyorum. Hastane ortamından çok olumlu etkilediği söylenemez. n Doktor olsanız hangi alanda uzmanlaşmak isterdiniz? Nasıl bir doktor olurdunuz? Doktorluk saygı duyulacak bir meslek. Hele estetisyenler… Bir heykeltıraş gibi çalışıyorlar. Ben de doktor olsam herhalde estetisyen olurdum. Çok saygı duyuyorum sağlık sektöründe çalışanlara. n Son olarak Lokman Hekim Hastaneleri personeli ve hastalarımız için söylemek istediğiniz bir şey var mı? Hepsini seviyoruz… Ama iyi günlerde görüşelim lütfen…