Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:18 (Eylül 2012)

Kansere karşı hayat kurtaran öneriler

Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Kemal Yandakçı, kanserden korunup uzun yaşamanın altın kurallarını açıkladı. Sağlıklı yaşayan kişilerde kansere yakalanma riskinin azaldığını kaydeden Yandakçı, kanserlerin üçte ikisini önleyebilecek hayat kurtaran önerini şöyle sıraladı. Sayfa / 8

Çocuklar okula hazır ya hastalıklara! Yaz tatilinin bitmesiyle birlikte yüz binlerce çocuk okul yollarına düşecek. Çocuklar, arkadaşlarıyla buluşup yeni bilgilerle tanışmanın yanı sıra kapalı ortamlarda bir arada olmanın getirdiği olumsuzlukları da yaşayacaklar. Sayfa / 6

LOKMAN HEKİM HASTANELERİ AYLIK YAYIN ORGANIDIR // ÜCRETSİZDİR // YIL:2 // SAYI:18 EYLÜL 2012

VAN’DA HEDEF %25 Lokman Hekim Van Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Berktaş, “Hedefimiz Van’daki sağlık hizmetinin yüzde 25’ini karşılamak” derken, ilde istihdama katkı sağlayan en büyük işletmelerin başında geldiklerini söyledi. KVC MERKEZi OLACAĞIZ Prof Berktaş, “KVC hizmetlerinde ilimizde önemli bir merkez olmayı planlıyoruz. Profesyonel bir ekip ile gereksinim duyulan donanıma ve üç yataklı bir KVC yoğun bakım ünitesine sahibiz. İlimizde bu konuda ihtiyaç duyulan hizmetleri karşılayabilmeyi hedefliyoruz” dedi. İSTİHDAMA BÜYÜK KATKI Başhekim Berktaş, Lokman Hekim Van Hastanesi’nin istihdam açısından ildeki en büyük işletmelerin başında geldiğini belirterek, “Her biri kendi alanlarında markalaşan hekimlerimiz, kurumsal kimlik kazandılar ve hastalarımız tarafından da özellikle tercih edilmektedirler” diye konuştu.

GRİP MEVSİMİ YAKLAŞIYOR HAZIRLIĞINIZI YAPIN

Sonbaharda başlayıp kış aylarında artarak devam eden grip hastalığına karşı şimdiden önleminizi alın. Ağır seyreden ve ölüme neden olan grip hastalığına yakalanmamak için risk altında olan kişilerin bu dönemde grip aşısı yaptırması gerektiği bildiriliyor.Sayfa 3

YÖNETİM KURULU’NDAN VAN ÇIKARMASI

Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş. Yönetim Kurulu Van’da toplandı. Engürüsağ A.Ş’nin üçüncü büyük yatırımı olan Lokman Hekim Van Hastanesi’nin açılmasının ardından ilk kez Van’da toplanan Yönetim Kurulu üyeleri çeşitli toplantıların yanı sıra Van’ın tarihi ve turistik yerlerini görme fırsatı da buldu. Sayfa 9

Geleneksel iftar yemeğinde buluştuk S / 9

Stres dişleri de vuruyor S / 9

2

444 99 11 // LOKMANHEKİM

3

LOKMANHEKİM // 444 99 11

0-3 YAŞ BESLENMEDE

KRiTiK DÖNEM

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekim Yardımcısı

Dr. Kemal KARTAL

Hekim ve hastaları

ruk, tuhaf bir tat olarak algılanabilir.”

Beslenme ve Diyet

Yağmur KAYA Lokman Hekim Hastaneleri Diyetisyeni Yağmur Kaya 0-3 yaş dönemin çocukların beslenme alışkanlıklarının şekillenmesinde kritik bir süreç olduğunu söyledi. Bu dönemde anne ve babaya önemli roller düştüğünün altını çizen Diyetisyen Kaya şunları söyledi: “Bu yaşlarda çocuklar, dünya ile iletişime girmeye başlarlar, gördükleri her şeyi keşfetmeyi ve denemeyi amaçlarlar. Bu, aynı zamanda, değişik tatları denemesi ve kendi seçimlerini geliştirmesi için onlara şans vermemiz gereken bir dönemdir. Çocukların tat alma tomurcukları erişkinlerden çok daha duyarlıdır. Erişkinler için cazip olan bazı besinler çocuklarda keskin, bu-

YEMEKTE SEÇİCİLİK 0-3 yaş döneminde en sık karşılaşılan sorunun çocukların belli besinleri yemek istemeleri, aşırı seçici olmaları ve beslenmelerinin birkaç gıda ürünü ile kısıtlı kalması olduğunu belirten Kaya, bu durumun geçici olduğunu ve çocuklarda beslenme eksikliği yaratmayacağını söyledi. TÜKETİLMESİ GEREKEN BESİN ÖGELERİ Çocukların fiziksel ve zihinsel açıdan tam anlamıyla gelişebilmeleri için 0-3 yaş arasında demir, protein ve zeka performansını etkileyen vitamin ve minerallerce zengin besinlerle beslenmesi gerektiğini belirten Kaya, “abur cubur” olarak nitelendirilen çikolata, cips, şeker ve cola gibi gıdaların 3 yaşına kadar bebeğin hayatına sokulmaması gerektiğini vurguladı.

Nişasta, pirinç unu gibi gıdalar yerine tahıllara ağırlık verin.

Bebeğinizin yemeklerine tuz ve şeker ilave etmeyin.

Bisküvi gibi şeker içeren gıdalar kullanmayın.

Yemeği 2 günden fazla saklamayın, 1 kereden fazla ısıtmayın.

Farklı çeşitlerde meyve ve sebze tüketimi önemlidir.

Bir yaşından önce inek sütü kullanmayın.

Kardiyoloji

Doç. Dr. Mustafa TUNCER

Yüksek tansiyon belirtisiz ilerleyebilir

Lokman Hekim Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tuncer, yüksek tansiyon hastalığının belirti vermeden ilerleyebildiğini ve hayati önem taşıdığını belirtti. “Yüksek tansiyon hastalarının tedavileri bir ömür boyu hiç aksatılmadan sürdürülmelidir” uyarısında bulunan Tuncer, hastalığın tedavisi için en önemli adımın, hastalığın sebep ya da sebeplerine ulaşmak olduğunu vurguladı. Tuncer, yüksek tansiyonun sebepleri arasında, şişmanlık, böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, hormon bozuklukları, stresli yaşam tarzının sayılabildiğini belirtti. Yüksek tansiyon tedavisi hakkında bilgi veren Dr. Tuncer, “Ömür boyu kullanması gereken tansiyon ilaçları ile doktor kontrolünde bir beslenme sistemi hastalığın olumsuz etkilerinden sizi koruyabilir. Spor yaparak kilo almayı engellemeniz, fazla tuzdan ve fazla kırmızı etten uzak durmanız, stresli yaşam tarzından uzak durmanız, doktorunuzun verdiği tansiyon ilaçlarını kullanmanız, sık sık doktor kontrolüne gitmeniz gerekmektedir. Sigara ve alkolü hayatınızdan çıkarmanız ve gece uykunuzu almanız gerekir” dedi.

Kulak pamukları tehlikeli olabilir Salam, sucuk gibi işlenmiş etler ve konserve gıdalardan uzak durun.

Katkı maddesi içeren ürünler kullanmayın.

Kulak kirini temizlemek için pamuk kullanmanın sakıncalı olduğunu belirten uzmanlar, şu uyarılarda bulundu: “Kulak parmaklarıyla hem kulak yolundaki kir içeriye doğru itilmiş olur, hem de kulak salgısın dışarı atan tüylerin hareketi bozulur. O esnada salgı salgılanmaya devam eder ama tüyler çalışmadığı için dışarı atılamaz. Bir müddet sonra bu tüylerin taşıma kapasitesini aşan şekilde salgı birikir. Dışarı atılamadığı zaman da birikir. Genellikle banyodan sonra, biriken kulak salgısı su ile şişer ve kulak kanalını tamamen doldurur. Bu yüzden de işitme kaybı ve dolgunluk hissedilir. Hatta zaman zaman kulak çınlaması ve baş dönmesi bile yaşanır. Bu nedenle pamukla kulağın dıştan görülen yerlerinin nemini almak yeterlidir.”

Grip mevsimi yaklaşıyor hazırlığınızı yapın yaygın kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bulantı, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini dile getirdi. Mikrobiyoloji

Dr. Safiye GÖÇER Sonbaharda başlayıp kış aylarında artarak devam eden grip hastalığına karşı şimdiden önleminizi alın. Ağır seyreden ve ölüme neden olan grip hastalığına yakalanmamak için risk altında olan kişilerin bu dönemde grip aşısı yaptırması gerektiği bildiriliyor. Lokman Hekim Etlik Hastanesi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Safiye Göçer, mevsim geçişlerinde salgın haline gelen gribe karşı aşı olunmasını önerdi. Gribin hasta kişilerin bulunduğu ortamlardan, hapşırma ve öksürme yoluyla, virüs bulaşmış ellerle temas sonrasında kolaylıkla bulaştığını belirten Göçer, grip açısından riskli günlerin yaklaştığını işaret etti. Safiye Göçer, gribin yüksek ateş, öksürük,

GRİP AŞASI OLUN Göçer, diyabet, kalp, astım, bronşit, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar, 65 yaş üstü kişiler, okul ve yurt gibi kalabalık ortamlarda çalışanların mutlaka grip aşısı olması gerektiğini söyledi. Göçer, gribe yakalanan kişide, 38 derece ateş, baş ağrısı, vücutta genel ağrı, kırgınlık, kuru öksürük, üşüme, titreme, terleme, bazen burun tıkanıklığı, hapşırma ve boğaz ağrısı görüldüğünü anlattı. Göçer, şunları söyledi: “Dengeli beslenme, bol sıvı tüketimi ve istirahat hem şikâyetlerimizi hafifletir hem de iyileşme sürecini hızlandırır. İstirahat etmeksizin hastalığı tam atlatabilmek zordur. Antibiyotik tedavisi grip esnasında faydasız ve gereksizdir. Grip tedavisinde ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak aspirin kullanılmamalıdır.”

40 yaş üstüne “nefes” uyarısı Göğüs Hastalıkları

Dr. Sibel Meryem ALPAR Lokman Hekim Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Meryem Alpar, 40 yaş üzerindekilere Nefes Ölçüm Testi (Solunum Fonksiyon Testi) yaptırmaları çağrısında bulundu. Doktor Alpar, “40 yaşın üzerinde olan, sigara içen, sık sık öksüren ve nefes darlığı çeken hastaların bu testi mutlaka yaptırması gerekir” dedi.

Bu test sayesinde olası bir kronik akciğer hastalığına erken tanı konulabileceğine işaret eden Alpar, test sonucunda değerlerde farklı bir tablo görüldüğünde hastaları göğüs hastalıkları kliniklerine yönlendirdiklerini kaydetti. “Nefes darlığı astımdan zatürreye, romatizmal hastalıklardan akciğer kanserine kadar birçok hastalığın habercisi olabilir” diyen Alpar, rahat soluk alabilmek için şu önerilerde bulundu: “Sigara dumanı ve kirli havadan kaçının. Düzenli olarak spor yapın. Deniz seviyesinden çok yüksek yerlerde yaşamayın. Burundan nefes alın. İdeal kilonuzu koruyun.”

Hekimlerin ilk öğrendikleri ve zihinlerinde daima taze sakladıkları temel konulardan birisi de hastaya zarar vermemektir. Hastalıkları teşhis ve hastalara tedavi vermek üzere akademik düzeyde yetiştirilmiş olan hekimlerin de insan olduklarını unutmamak gerekir. İnsanların ise hangi meslekte olursa olsun hatalı, eksik iş ve işlemleri oldukları malumlarımızdır. Hekimlerin iş ve işlemlerindeki eksik veya hatayı telafi etmek her zaman mümkün olamayacağından ilk önce “zarar vermemek” öğretilir ve belleklere kazınır. Hekimler için hastaları merhamete, şefkate, mahremiyete, nezakete, hoşgörüye, sevgi ve saygıya değer, kendilerine canlarını emanet etmiş özel insanlardır. Hastalıklar ise savaşılması, topyekun imha edilmesi gereken, hastaya zarar vermeden her türlü orantısız gücün kullanılarak giderilmesi gereken durumlardır. Hekimler bir yönleriyle hastalara karşı şefkatli olurlarken, diğer yönleriyle de hastalıklara karşı zalimdirler. Hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde gösterdikleri uygulama yöntemleri sırasında bazen hastalarının da istemeseler de yan etkiler nedeniyle canları yanabilmektedir. Bu durum hekimlerin arzu etmedikleri ancak kaçınamadıkları, hastalarına izah da zorlandıkları durumlardır. Hekimlerin temel gayesi hastalıkları gidererek hastalarının günlük hayata katılımını sağlamak olduğu gibi bir diğer hedefi de insanların hastalanmasını önlemek, hastalık etkenlerini İnsanlardan uzak tutmak veya İnsanlara ulaşmadan bertaraf etmektir. Hekimlerin hastalarına karşı göstermeleri gereken nezaketi, hoşgörüyü, mahremiyeti, sabrı, iletişimi, güveni, merhameti, şefkati, sevgi ve saygıyı, zarar vermemeyi hastaların ve yakınlarının da hekimlere karşı göstermeleri gerekir ki tıp alanında sürdürülebilir gelişme ve hizmetler sağlanabilsin. Hekimler de diğer tüm insanlar gibi yaptıkları iş ve işlemlerini vicdanın mihengine koymaktadır. Zaten vicdanın manevi tatmini olmasa belki de tıp mesleğini icra edecek insan bulunamazdı. Zira canlı bir organizmaya müdahale etmek oldukça karmaşık bir risk yumağını da üstlenmek demektir. İşler yolunda olduğunda bazen teşekkür dahi unutulabilirken, komplikasyon oluştuğunda kusuru olmasa da tek muhatap ve günah keçisi hekim olmaktadır. Dinlemeden, anlamadan, sormadan yargılanır, alınan acımasız duygusal kararlar anında uygulanır, bir anda tercih edilerek can emanet edilmiş olan hekim beceriksiz, bilgisiz, iletişimsiz, küstah konumuna düşürülerek sözel veya fiili linç uygulanır. Hekimler iyi bir akademik eğitim almalarının yanında aynı zamanda canlı organizmaya müdahale ettiklerinin bilinciyle sanatlarını icra ederler. Bu nedenledir ki hekimlik bir meslekten çok yaşam tarzıdır. Risklerin en üst seviyede olduğunu, en haklı durumdayken hastasının ve yakınının acısını dindirmek uğruna muhatap olduğu ağır eleştirilere hoşgörüyle yaklaştığı, bir gram uyku uyumadan 36-48 saat aralıksız hizmet ettiği, çok kez yemeğe oturmadan yollara düştüğü malumunuzdur. Ancak şunu akılda tutmak gerekir ki doktorların bunca fedakarlığa karşın, üstelik katkısının olmadığı komplikasyonlar nedeniyle acımasızca yapılan eleştiriler giderek artmaktadır. Hekimlerin hastaları için gösterdikleri empatiyi hasta ve yakınlarının da hekimlere gösterebilmesi umuduyla… Sağlıcakla kalınız…

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

2

444 99 11 // LOKMANHEKİM

3

LOKMANHEKİM // 444 99 11

0-3 YAŞ BESLENMEDE

KRiTiK DÖNEM

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekim Yardımcısı

Dr. Kemal KARTAL

Hekim ve hastaları

ruk, tuhaf bir tat olarak algılanabilir.”

Beslenme ve Diyet

Yağmur KAYA Lokman Hekim Hastaneleri Diyetisyeni Yağmur Kaya 0-3 yaş dönemin çocukların beslenme alışkanlıklarının şekillenmesinde kritik bir süreç olduğunu söyledi. Bu dönemde anne ve babaya önemli roller düştüğünün altını çizen Diyetisyen Kaya şunları söyledi: “Bu yaşlarda çocuklar, dünya ile iletişime girmeye başlarlar, gördükleri her şeyi keşfetmeyi ve denemeyi amaçlarlar. Bu, aynı zamanda, değişik tatları denemesi ve kendi seçimlerini geliştirmesi için onlara şans vermemiz gereken bir dönemdir. Çocukların tat alma tomurcukları erişkinlerden çok daha duyarlıdır. Erişkinler için cazip olan bazı besinler çocuklarda keskin, bu-

YEMEKTE SEÇİCİLİK 0-3 yaş döneminde en sık karşılaşılan sorunun çocukların belli besinleri yemek istemeleri, aşırı seçici olmaları ve beslenmelerinin birkaç gıda ürünü ile kısıtlı kalması olduğunu belirten Kaya, bu durumun geçici olduğunu ve çocuklarda beslenme eksikliği yaratmayacağını söyledi. TÜKETİLMESİ GEREKEN BESİN ÖGELERİ Çocukların fiziksel ve zihinsel açıdan tam anlamıyla gelişebilmeleri için 0-3 yaş arasında demir, protein ve zeka performansını etkileyen vitamin ve minerallerce zengin besinlerle beslenmesi gerektiğini belirten Kaya, “abur cubur” olarak nitelendirilen çikolata, cips, şeker ve cola gibi gıdaların 3 yaşına kadar bebeğin hayatına sokulmaması gerektiğini vurguladı.

Nişasta, pirinç unu gibi gıdalar yerine tahıllara ağırlık verin.

Bebeğinizin yemeklerine tuz ve şeker ilave etmeyin.

Bisküvi gibi şeker içeren gıdalar kullanmayın.

Yemeği 2 günden fazla saklamayın, 1 kereden fazla ısıtmayın.

Farklı çeşitlerde meyve ve sebze tüketimi önemlidir.

Bir yaşından önce inek sütü kullanmayın.

Kardiyoloji

Doç. Dr. Mustafa TUNCER

Yüksek tansiyon belirtisiz ilerleyebilir

Lokman Hekim Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Tuncer, yüksek tansiyon hastalığının belirti vermeden ilerleyebildiğini ve hayati önem taşıdığını belirtti. “Yüksek tansiyon hastalarının tedavileri bir ömür boyu hiç aksatılmadan sürdürülmelidir” uyarısında bulunan Tuncer, hastalığın tedavisi için en önemli adımın, hastalığın sebep ya da sebeplerine ulaşmak olduğunu vurguladı. Tuncer, yüksek tansiyonun sebepleri arasında, şişmanlık, böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, hormon bozuklukları, stresli yaşam tarzının sayılabildiğini belirtti. Yüksek tansiyon tedavisi hakkında bilgi veren Dr. Tuncer, “Ömür boyu kullanması gereken tansiyon ilaçları ile doktor kontrolünde bir beslenme sistemi hastalığın olumsuz etkilerinden sizi koruyabilir. Spor yaparak kilo almayı engellemeniz, fazla tuzdan ve fazla kırmızı etten uzak durmanız, stresli yaşam tarzından uzak durmanız, doktorunuzun verdiği tansiyon ilaçlarını kullanmanız, sık sık doktor kontrolüne gitmeniz gerekmektedir. Sigara ve alkolü hayatınızdan çıkarmanız ve gece uykunuzu almanız gerekir” dedi.

Kulak pamukları tehlikeli olabilir Salam, sucuk gibi işlenmiş etler ve konserve gıdalardan uzak durun.

Katkı maddesi içeren ürünler kullanmayın.

Kulak kirini temizlemek için pamuk kullanmanın sakıncalı olduğunu belirten uzmanlar, şu uyarılarda bulundu: “Kulak parmaklarıyla hem kulak yolundaki kir içeriye doğru itilmiş olur, hem de kulak salgısın dışarı atan tüylerin hareketi bozulur. O esnada salgı salgılanmaya devam eder ama tüyler çalışmadığı için dışarı atılamaz. Bir müddet sonra bu tüylerin taşıma kapasitesini aşan şekilde salgı birikir. Dışarı atılamadığı zaman da birikir. Genellikle banyodan sonra, biriken kulak salgısı su ile şişer ve kulak kanalını tamamen doldurur. Bu yüzden de işitme kaybı ve dolgunluk hissedilir. Hatta zaman zaman kulak çınlaması ve baş dönmesi bile yaşanır. Bu nedenle pamukla kulağın dıştan görülen yerlerinin nemini almak yeterlidir.”

Grip mevsimi yaklaşıyor hazırlığınızı yapın yaygın kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bulantı, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini dile getirdi. Mikrobiyoloji

Dr. Safiye GÖÇER Sonbaharda başlayıp kış aylarında artarak devam eden grip hastalığına karşı şimdiden önleminizi alın. Ağır seyreden ve ölüme neden olan grip hastalığına yakalanmamak için risk altında olan kişilerin bu dönemde grip aşısı yaptırması gerektiği bildiriliyor. Lokman Hekim Etlik Hastanesi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Safiye Göçer, mevsim geçişlerinde salgın haline gelen gribe karşı aşı olunmasını önerdi. Gribin hasta kişilerin bulunduğu ortamlardan, hapşırma ve öksürme yoluyla, virüs bulaşmış ellerle temas sonrasında kolaylıkla bulaştığını belirten Göçer, grip açısından riskli günlerin yaklaştığını işaret etti. Safiye Göçer, gribin yüksek ateş, öksürük,

GRİP AŞASI OLUN Göçer, diyabet, kalp, astım, bronşit, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar, 65 yaş üstü kişiler, okul ve yurt gibi kalabalık ortamlarda çalışanların mutlaka grip aşısı olması gerektiğini söyledi. Göçer, gribe yakalanan kişide, 38 derece ateş, baş ağrısı, vücutta genel ağrı, kırgınlık, kuru öksürük, üşüme, titreme, terleme, bazen burun tıkanıklığı, hapşırma ve boğaz ağrısı görüldüğünü anlattı. Göçer, şunları söyledi: “Dengeli beslenme, bol sıvı tüketimi ve istirahat hem şikâyetlerimizi hafifletir hem de iyileşme sürecini hızlandırır. İstirahat etmeksizin hastalığı tam atlatabilmek zordur. Antibiyotik tedavisi grip esnasında faydasız ve gereksizdir. Grip tedavisinde ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak aspirin kullanılmamalıdır.”

40 yaş üstüne “nefes” uyarısı Göğüs Hastalıkları

Dr. Sibel Meryem ALPAR Lokman Hekim Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Meryem Alpar, 40 yaş üzerindekilere Nefes Ölçüm Testi (Solunum Fonksiyon Testi) yaptırmaları çağrısında bulundu. Doktor Alpar, “40 yaşın üzerinde olan, sigara içen, sık sık öksüren ve nefes darlığı çeken hastaların bu testi mutlaka yaptırması gerekir” dedi.

Bu test sayesinde olası bir kronik akciğer hastalığına erken tanı konulabileceğine işaret eden Alpar, test sonucunda değerlerde farklı bir tablo görüldüğünde hastaları göğüs hastalıkları kliniklerine yönlendirdiklerini kaydetti. “Nefes darlığı astımdan zatürreye, romatizmal hastalıklardan akciğer kanserine kadar birçok hastalığın habercisi olabilir” diyen Alpar, rahat soluk alabilmek için şu önerilerde bulundu: “Sigara dumanı ve kirli havadan kaçının. Düzenli olarak spor yapın. Deniz seviyesinden çok yüksek yerlerde yaşamayın. Burundan nefes alın. İdeal kilonuzu koruyun.”

Hekimlerin ilk öğrendikleri ve zihinlerinde daima taze sakladıkları temel konulardan birisi de hastaya zarar vermemektir. Hastalıkları teşhis ve hastalara tedavi vermek üzere akademik düzeyde yetiştirilmiş olan hekimlerin de insan olduklarını unutmamak gerekir. İnsanların ise hangi meslekte olursa olsun hatalı, eksik iş ve işlemleri oldukları malumlarımızdır. Hekimlerin iş ve işlemlerindeki eksik veya hatayı telafi etmek her zaman mümkün olamayacağından ilk önce “zarar vermemek” öğretilir ve belleklere kazınır. Hekimler için hastaları merhamete, şefkate, mahremiyete, nezakete, hoşgörüye, sevgi ve saygıya değer, kendilerine canlarını emanet etmiş özel insanlardır. Hastalıklar ise savaşılması, topyekun imha edilmesi gereken, hastaya zarar vermeden her türlü orantısız gücün kullanılarak giderilmesi gereken durumlardır. Hekimler bir yönleriyle hastalara karşı şefkatli olurlarken, diğer yönleriyle de hastalıklara karşı zalimdirler. Hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde gösterdikleri uygulama yöntemleri sırasında bazen hastalarının da istemeseler de yan etkiler nedeniyle canları yanabilmektedir. Bu durum hekimlerin arzu etmedikleri ancak kaçınamadıkları, hastalarına izah da zorlandıkları durumlardır. Hekimlerin temel gayesi hastalıkları gidererek hastalarının günlük hayata katılımını sağlamak olduğu gibi bir diğer hedefi de insanların hastalanmasını önlemek, hastalık etkenlerini İnsanlardan uzak tutmak veya İnsanlara ulaşmadan bertaraf etmektir. Hekimlerin hastalarına karşı göstermeleri gereken nezaketi, hoşgörüyü, mahremiyeti, sabrı, iletişimi, güveni, merhameti, şefkati, sevgi ve saygıyı, zarar vermemeyi hastaların ve yakınlarının da hekimlere karşı göstermeleri gerekir ki tıp alanında sürdürülebilir gelişme ve hizmetler sağlanabilsin. Hekimler de diğer tüm insanlar gibi yaptıkları iş ve işlemlerini vicdanın mihengine koymaktadır. Zaten vicdanın manevi tatmini olmasa belki de tıp mesleğini icra edecek insan bulunamazdı. Zira canlı bir organizmaya müdahale etmek oldukça karmaşık bir risk yumağını da üstlenmek demektir. İşler yolunda olduğunda bazen teşekkür dahi unutulabilirken, komplikasyon oluştuğunda kusuru olmasa da tek muhatap ve günah keçisi hekim olmaktadır. Dinlemeden, anlamadan, sormadan yargılanır, alınan acımasız duygusal kararlar anında uygulanır, bir anda tercih edilerek can emanet edilmiş olan hekim beceriksiz, bilgisiz, iletişimsiz, küstah konumuna düşürülerek sözel veya fiili linç uygulanır. Hekimler iyi bir akademik eğitim almalarının yanında aynı zamanda canlı organizmaya müdahale ettiklerinin bilinciyle sanatlarını icra ederler. Bu nedenledir ki hekimlik bir meslekten çok yaşam tarzıdır. Risklerin en üst seviyede olduğunu, en haklı durumdayken hastasının ve yakınının acısını dindirmek uğruna muhatap olduğu ağır eleştirilere hoşgörüyle yaklaştığı, bir gram uyku uyumadan 36-48 saat aralıksız hizmet ettiği, çok kez yemeğe oturmadan yollara düştüğü malumunuzdur. Ancak şunu akılda tutmak gerekir ki doktorların bunca fedakarlığa karşın, üstelik katkısının olmadığı komplikasyonlar nedeniyle acımasızca yapılan eleştiriler giderek artmaktadır. Hekimlerin hastaları için gösterdikleri empatiyi hasta ve yakınlarının da hekimlere gösterebilmesi umuduyla… Sağlıcakla kalınız…

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

4

444 99 11 // LOKMANHEKİM

“Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir.

Susuz kalmayın İç Hastalıkları

Dr. İlhami GÜLTEPE Lokman Hekim Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İlhami Gültepe vücuttaki su seviyesinin azaldığı durumlarda, kanın yoğunlaştığına ve organlara çok az miktarda oksijen gittiğine dikkat çekti. İnsan bedeninin üçte ikisinin sudan oluştuğunu hatırlatan Dr. Gültepe, her insanın kendini zinde hissetmesi için günde 2.5 litre suya ihtiyacı bulunduğunu vurguladı. Susuz kalmanın metabolizmayı yavaşlattığını belirten Dr. Gültepe suyun insan hayatındaki rolü hakkında şunları söyledi:

“Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir. Yeteri su tüketimi kan basıncını dengeler. Susuz kalmak yorgunluğun tetikçisidir. Vücuttaki suyun azalması konsantrasyon bozukluğunu tetikler. Bir bardak su gece yarısı açlığını geçirir. Günde 8 -10 bardak su içmek, sırt ve adale ağrılarını azaltır. Su, emziren annelerde süt üretimi artırır.”

Dermatoloji

Dr. Seçil SOYLU

Fazla kilo birçok hastalık için neden teşkil ederken, araştırmalar kilo ile deri sorunları arasında da yakın bir ilişki olduğunu gösteriyor. Kiloya bağlı olarak artan androjen seviyesi akne (sivilce) oluşumuna neden oluyor. Bu sorun en yoğun ergenlik döneminde ortaya çıkıyor. Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili bir deri hastalığı olan akne, özellikle gençlerin kabusu olabiliyor. Genellikle 12-18 yaşlar arasında görülen ve gençlerin

bu en hassas olduğu dönemlerinde bazen psikolojik rahatsızlıklara yol açabilen akneler, kilo almaya bağlı olarak artış gösteriyor. Kilo fazlalığının akne oluşumuna neden olabileceğini kaydeden Lokman Hekim Hastaneleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Soylu, aknelerin, vücudun birçok farklı bölgesinde görülebildiğini söyledi. Seçil Soylu, kilodan dolayı özellikle kıvrım alanlarının kapalı kalmasına bağlı, sürtünme ve terleme artışı ile tetiklenen koltuk altı ve kasık bölgesinde ise büyük ve ağrılı sivilceler oluşabildiğini belirtti. Fazla kilonun yanı sıra genetik yatkınlık, stres ve yoğun yağlı kozmetik ürünleri kullanımının da akneye neden olduğunu belirten Soylu, aknenin tetiklenmesini önlemek için stres kontrolü sağlanarak daha sakin bir yaşam tarzının seçilmesini önerdi.

SÖYLEŞi KÖŞESİ

sinim duyulan donanıma sahibiz. İlimizde açık kalp ameliyatlarının gerçekleştirildiği başka bir özel sağlık kuruluşu yok. Bu hizmeti nitelik ve niceliksel açıdan karşılayabilmeyi hedefliyoruz.

Anemiyi ciddiye alın Dr. Özgür DEMİRHAN

Fazla kilo birçok hastalık için neden teşkil ederken, araştırmalar kilo ile deri sorunları arasında da yakın bir ilişki olduğunu gösteriyor.

Fazla kilo sivilce yapar mı?

VAN’DA HEDEFLER BÜYÜK

İç Hastalıkları

SUYU ÇOK İÇMENİN YOLLARI Dr. Gültepe daha çok su içmenin yollarını ise şöyle sıraladı: “Başucunuzda bir bardak su bulundurun. Uyandığınızda içerek güne başlayın. İş yerindeki masanızın üzerinde, evde mutlaka bir şişe su bulundurun. Su içmeyi kendinize hatırlatın. Su içmek için susamayı beklemeyin.”

5

LOKMANHEKİM // 444 99 11

Halsizlik, çarpıntı ve soluk görünümle sinyal veren aneminin çok dikkat edilmesi gereken bir hastalık olduğunu belirten Lokman Hekim Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Demirhan, tedavi edilmeyen aneminin kalbi etkilediğini belirtti. Kırmızı kan hücreleri ve hemoglobin miktarının yaşa ve cinse göre normal değerin yüzde 10’undan fazla azalması durumunda “anemi” tanısı konulduğunu hatırlatan Demirhan, aneminin tedavi edilmemesi durumunda kalp başta olmak üzere birçok organı etkilediğine dikkat çekti ve aneminin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Demirhan, şunları söyledi: “Anemide kanın oksijen taşıma kapasitesi azalır. Dokulara giden oksijen miktarının azalması ile dokularda fonksiyon bozukluğu oluşur. Bu nedenle pek çok sistemde anemi belirtileri ortaya çıkar. Bunlardan özellikle kalp, sinir sistemi ve kaslarda oluşanlar önemlidir. Anemi nedeniyle kalpte üfürüm, kalp genişlemesi, kalp kasının beslenememesi ve kalp hızında artış görülür.” BELİRTİLERİ Demirhan, aneminin halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, soluk görünüm ve çarpıntı, ileri derece aneminin ise nefes darlığı, baş dönmesi, düşük tansiyon, bayılma ve göğüs ağrısı gibi belirtiler gösterdiğini söyledi. Tedavi şeklinin aneminin nedenine ve şiddetine göre değiştiğini söyleyen Demirhan, “Ani kan kaybına bağlı anemilerde hastaya kan verilmesi gerekir. Demir ve B12 vitamin eksikliğine bağlı anemilerde eksik olan maddenin yerine koyulması ile tedavi edilir” dedi. Demirhan, “Menopoz sonrası bayan hastalarda ve hangi yaşta olursa olsun erkek hastalarda anemi alarm semptomudur” derken, bu hastalarda mide-barsak ve kötü huylu hastalıkları dışlamak amacıyla mutlaka endoskopi-kolonoskopi ile gastrointestinal sistem taramasının gerekli olduğunu söyledi.

Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş.’nin üçüncü büyük sağlık yatırımı olan Lokman Hekim Van Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Berktaş, Van’da verilen sağlık hizmetinin yüzde 25’ini karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Depremde ve sonrasında Lokman Hekim Van Hastanesi’nin ildeki sağlık hizmeti sunumunun öncüsü olduğunu hatırlatan Başhekim Berktaş, “İstihdam açısından Van’daki en büyük işletmeyiz” dedi. Prof. Berktaş, sorularımıza şu yanıtları verdi:

Mustafa Hocam öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? 1960 İzmir doğumluyum. 1983’te tıp eğitimimi, 1993’te ise uzmanlığımı tamamladım. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Kurucu Başhekim olarak çalıştım. 1996’da Doçent, 2003’te ise Profesör unvanlarını aldım. 2010’da Van’da Bölge Hastanesi kurucu başhekimliği görevine atandım. Daha sonra ise üniversiteye döndüm. Buradan emekli olup Lokman Hekim Van Hastanesi Başhekimi olarak Lokman Hekim ailesine katıldım. Lokman Hekim Van Hastanesi hakkında kısa bir bilgi verir misiniz? Hastanenin geçmişi uzun süre öncesine dayanıyor. 1998’de Özel Divan Tıp Polikliniği olarak açılan hastane, daha sonra büyüyerek 2005’te Van ilinin ilk özel hastanesi olan Özel Divan Hayat Hastanesi’ne dönüştü. 2008’de ise ikinci özel hastanesi olan Van Özel Medisina Hastanesi’ni açan grup, markalaşma yolunda önemli bir kuruluş olan Lokman Hekim Hastaneleri ile birleşerek Van’ın en büyük ve en kapsamlı özel sağlık kuruluşu olarak hizmet vermeye başladı. DEPREMDE SAĞLIK HİZMETİ SUNUMUNUN ÖNCÜSÜ OLDUK Deprem felaketinde ve sonrasında Lokman Hekim Van Hastanesi’nin sağlık alanında şehre ne tür katkısı oldu? Deprem döneminde özel hastanelerden sadece Lokman Hekim

Van Hastanesi sağlık hizmeti sunumuna devam edebildi. Felaketin ilk günlerinde Bölge Hastanesi’ne özellikle cerrahi branşlarda uzman hekim, tıbbi cihaz ve görüntüleme desteği veren kurumumuz, ilde büyük ihtiyaç duyulan yenidoğan servis ve yoğun bakım hizmetlerine ise hiç ara vermeden devam etti. Hastanemiz depremden bir iki hafta sonra ise tüm branşlarda sağlık hizmeti vererek bu dönemde ilimizde ihtiyaç duyulan sağlık hizmeti sunumundaki öncü rolünü sürdürmeye devam etmiştir. HEDEF YÜZDE 25! Lokman Hekim Hastaneleri’nin Van’daki hedefleri nelerdir? Lokman Hekim Hastaneler grubu, çok yakında Van’daki ikinci hastanesini hizmete sunmayı planlamaktadır. Bu ikinci hastanenin de hizmete girmesiyle birlikte grubumuz, Van’da üniversite, devlet ve özelde verilen tüm sağlık hizmetlerinin %25’ini sağlamayı hedeflemektedir. Hastanelerimiz; KVC, onkoloji ve diyaliz gibi nitelikli sağlık hizmetleri açısından da ilde verilen sağlık hizmetinin önemli bir bölümünü üstlenmeyi hedeflemektedir. KVC’DE VAN’DA ÖNEMLİ BİR MERKEZ Lokman Hekim Van Hastanesi’nde ilk açık kalp ameliyatı gerçekleştirildi. Bundan sonraki süreçlerde de ilklere şahit olacak mıyız? İlk açık kalp ameliyatını diğer KVC operasyonları izledi. Biz hem kapsam hem de kapasite olarak KVC hizmetlerinde ilimizde önemli bir merkez olmayı planlıyoruz. 2-3 damar değişimini kısa sürede yapabilen profesyonel bir ekip ile gerek-

İSTİHDAMA BÜYÜK KATKI Doktor ve sağlık ekibi kadronuza ilişkin ne söylemek istersiniz? Sağlık hizmetlerinin her alanında, tüm branşlarda hizmet verilen hastanemiz, istihdam açısından da ilimizde en büyük işletme konumunda bulunmaktadır. Her biri kendi alanlarında markalaşmış isimler olan hekimlerimiz, uzun süre kurumumuzda çalışmaları nedeniyle kurumsal kimlik kazanmış olup hastalarımız tarafından da özellikle tercih edilmektedirler. Hizmet verilen branşlar hakkında bilgi verir misiniz? Dahili dallardan İç Hastalıkları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nöroloji, Cildiye, Kardiyoloji, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile Göğüs Hastalıkları branşlarında hizmet vermekteyiz. Cerrahi alanlardan ise Genel cerrahi, Kadın Doğum, KBB, Beyin Cerrahisi, Ortopedi, Göz Hastalıkları, Üroloji ve KVC branşlarında hizmet sunmaktayız. Lokman Hekim Van Hastanesi, çevre illerden de hasta kabul ediyor mu? Ağrı, Hakkari, Bitlis ve Muş gibi illerden önemli sayıda hasta kabulü yapılmaktadır. Bu tercihte hekimlerimizin halkımız nazarında oluşturdukları güven çok önemli bir husustur. Hastanedeki bu kurumsal değişikliği siz nasıl yorumluyorsunuz? Kurumsal değişikliği, halkın sevdiği tecrübeli hekim kadromuz ile yönetimsel açıdan profesyonel Lokman Hekim kadrosunun birlikteliği olarak görüyor ve bu birlikteliğin hastanemize kurumsal kimlik kazandıracağına, hasta ve çalışan memnuniyetini en üst düzeye taşıyacağına inanıyorum. ETİK VE AHLAKİ KURALLARA SAYGILIYIZ Sağlık hizmetleri açısından etik ve ahlaki kurallara saygılı, deontolojik kurallar ile hasta ve çalışan güvenliğini ön planda tutan bir anlayışa sahibiz.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

4

444 99 11 // LOKMANHEKİM

“Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir.

Susuz kalmayın İç Hastalıkları

Dr. İlhami GÜLTEPE Lokman Hekim Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. İlhami Gültepe vücuttaki su seviyesinin azaldığı durumlarda, kanın yoğunlaştığına ve organlara çok az miktarda oksijen gittiğine dikkat çekti. İnsan bedeninin üçte ikisinin sudan oluştuğunu hatırlatan Dr. Gültepe, her insanın kendini zinde hissetmesi için günde 2.5 litre suya ihtiyacı bulunduğunu vurguladı. Susuz kalmanın metabolizmayı yavaşlattığını belirten Dr. Gültepe suyun insan hayatındaki rolü hakkında şunları söyledi:

“Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir. Yeteri su tüketimi kan basıncını dengeler. Susuz kalmak yorgunluğun tetikçisidir. Vücuttaki suyun azalması konsantrasyon bozukluğunu tetikler. Bir bardak su gece yarısı açlığını geçirir. Günde 8 -10 bardak su içmek, sırt ve adale ağrılarını azaltır. Su, emziren annelerde süt üretimi artırır.”

Dermatoloji

Dr. Seçil SOYLU

Fazla kilo birçok hastalık için neden teşkil ederken, araştırmalar kilo ile deri sorunları arasında da yakın bir ilişki olduğunu gösteriyor. Kiloya bağlı olarak artan androjen seviyesi akne (sivilce) oluşumuna neden oluyor. Bu sorun en yoğun ergenlik döneminde ortaya çıkıyor. Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili bir deri hastalığı olan akne, özellikle gençlerin kabusu olabiliyor. Genellikle 12-18 yaşlar arasında görülen ve gençlerin

bu en hassas olduğu dönemlerinde bazen psikolojik rahatsızlıklara yol açabilen akneler, kilo almaya bağlı olarak artış gösteriyor. Kilo fazlalığının akne oluşumuna neden olabileceğini kaydeden Lokman Hekim Hastaneleri Dermatoloji Uzmanı Dr. Seçil Soylu, aknelerin, vücudun birçok farklı bölgesinde görülebildiğini söyledi. Seçil Soylu, kilodan dolayı özellikle kıvrım alanlarının kapalı kalmasına bağlı, sürtünme ve terleme artışı ile tetiklenen koltuk altı ve kasık bölgesinde ise büyük ve ağrılı sivilceler oluşabildiğini belirtti. Fazla kilonun yanı sıra genetik yatkınlık, stres ve yoğun yağlı kozmetik ürünleri kullanımının da akneye neden olduğunu belirten Soylu, aknenin tetiklenmesini önlemek için stres kontrolü sağlanarak daha sakin bir yaşam tarzının seçilmesini önerdi.

SÖYLEŞi KÖŞESİ

sinim duyulan donanıma sahibiz. İlimizde açık kalp ameliyatlarının gerçekleştirildiği başka bir özel sağlık kuruluşu yok. Bu hizmeti nitelik ve niceliksel açıdan karşılayabilmeyi hedefliyoruz.

Anemiyi ciddiye alın Dr. Özgür DEMİRHAN

Fazla kilo birçok hastalık için neden teşkil ederken, araştırmalar kilo ile deri sorunları arasında da yakın bir ilişki olduğunu gösteriyor.

Fazla kilo sivilce yapar mı?

VAN’DA HEDEFLER BÜYÜK

İç Hastalıkları

SUYU ÇOK İÇMENİN YOLLARI Dr. Gültepe daha çok su içmenin yollarını ise şöyle sıraladı: “Başucunuzda bir bardak su bulundurun. Uyandığınızda içerek güne başlayın. İş yerindeki masanızın üzerinde, evde mutlaka bir şişe su bulundurun. Su içmeyi kendinize hatırlatın. Su içmek için susamayı beklemeyin.”

5

LOKMANHEKİM // 444 99 11

Halsizlik, çarpıntı ve soluk görünümle sinyal veren aneminin çok dikkat edilmesi gereken bir hastalık olduğunu belirten Lokman Hekim Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür Demirhan, tedavi edilmeyen aneminin kalbi etkilediğini belirtti. Kırmızı kan hücreleri ve hemoglobin miktarının yaşa ve cinse göre normal değerin yüzde 10’undan fazla azalması durumunda “anemi” tanısı konulduğunu hatırlatan Demirhan, aneminin tedavi edilmemesi durumunda kalp başta olmak üzere birçok organı etkilediğine dikkat çekti ve aneminin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Demirhan, şunları söyledi: “Anemide kanın oksijen taşıma kapasitesi azalır. Dokulara giden oksijen miktarının azalması ile dokularda fonksiyon bozukluğu oluşur. Bu nedenle pek çok sistemde anemi belirtileri ortaya çıkar. Bunlardan özellikle kalp, sinir sistemi ve kaslarda oluşanlar önemlidir. Anemi nedeniyle kalpte üfürüm, kalp genişlemesi, kalp kasının beslenememesi ve kalp hızında artış görülür.” BELİRTİLERİ Demirhan, aneminin halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, soluk görünüm ve çarpıntı, ileri derece aneminin ise nefes darlığı, baş dönmesi, düşük tansiyon, bayılma ve göğüs ağrısı gibi belirtiler gösterdiğini söyledi. Tedavi şeklinin aneminin nedenine ve şiddetine göre değiştiğini söyleyen Demirhan, “Ani kan kaybına bağlı anemilerde hastaya kan verilmesi gerekir. Demir ve B12 vitamin eksikliğine bağlı anemilerde eksik olan maddenin yerine koyulması ile tedavi edilir” dedi. Demirhan, “Menopoz sonrası bayan hastalarda ve hangi yaşta olursa olsun erkek hastalarda anemi alarm semptomudur” derken, bu hastalarda mide-barsak ve kötü huylu hastalıkları dışlamak amacıyla mutlaka endoskopi-kolonoskopi ile gastrointestinal sistem taramasının gerekli olduğunu söyledi.

Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş.’nin üçüncü büyük sağlık yatırımı olan Lokman Hekim Van Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Berktaş, Van’da verilen sağlık hizmetinin yüzde 25’ini karşılamayı hedeflediklerini söyledi. Depremde ve sonrasında Lokman Hekim Van Hastanesi’nin ildeki sağlık hizmeti sunumunun öncüsü olduğunu hatırlatan Başhekim Berktaş, “İstihdam açısından Van’daki en büyük işletmeyiz” dedi. Prof. Berktaş, sorularımıza şu yanıtları verdi:

Mustafa Hocam öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? 1960 İzmir doğumluyum. 1983’te tıp eğitimimi, 1993’te ise uzmanlığımı tamamladım. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Kurucu Başhekim olarak çalıştım. 1996’da Doçent, 2003’te ise Profesör unvanlarını aldım. 2010’da Van’da Bölge Hastanesi kurucu başhekimliği görevine atandım. Daha sonra ise üniversiteye döndüm. Buradan emekli olup Lokman Hekim Van Hastanesi Başhekimi olarak Lokman Hekim ailesine katıldım. Lokman Hekim Van Hastanesi hakkında kısa bir bilgi verir misiniz? Hastanenin geçmişi uzun süre öncesine dayanıyor. 1998’de Özel Divan Tıp Polikliniği olarak açılan hastane, daha sonra büyüyerek 2005’te Van ilinin ilk özel hastanesi olan Özel Divan Hayat Hastanesi’ne dönüştü. 2008’de ise ikinci özel hastanesi olan Van Özel Medisina Hastanesi’ni açan grup, markalaşma yolunda önemli bir kuruluş olan Lokman Hekim Hastaneleri ile birleşerek Van’ın en büyük ve en kapsamlı özel sağlık kuruluşu olarak hizmet vermeye başladı. DEPREMDE SAĞLIK HİZMETİ SUNUMUNUN ÖNCÜSÜ OLDUK Deprem felaketinde ve sonrasında Lokman Hekim Van Hastanesi’nin sağlık alanında şehre ne tür katkısı oldu? Deprem döneminde özel hastanelerden sadece Lokman Hekim

Van Hastanesi sağlık hizmeti sunumuna devam edebildi. Felaketin ilk günlerinde Bölge Hastanesi’ne özellikle cerrahi branşlarda uzman hekim, tıbbi cihaz ve görüntüleme desteği veren kurumumuz, ilde büyük ihtiyaç duyulan yenidoğan servis ve yoğun bakım hizmetlerine ise hiç ara vermeden devam etti. Hastanemiz depremden bir iki hafta sonra ise tüm branşlarda sağlık hizmeti vererek bu dönemde ilimizde ihtiyaç duyulan sağlık hizmeti sunumundaki öncü rolünü sürdürmeye devam etmiştir. HEDEF YÜZDE 25! Lokman Hekim Hastaneleri’nin Van’daki hedefleri nelerdir? Lokman Hekim Hastaneler grubu, çok yakında Van’daki ikinci hastanesini hizmete sunmayı planlamaktadır. Bu ikinci hastanenin de hizmete girmesiyle birlikte grubumuz, Van’da üniversite, devlet ve özelde verilen tüm sağlık hizmetlerinin %25’ini sağlamayı hedeflemektedir. Hastanelerimiz; KVC, onkoloji ve diyaliz gibi nitelikli sağlık hizmetleri açısından da ilde verilen sağlık hizmetinin önemli bir bölümünü üstlenmeyi hedeflemektedir. KVC’DE VAN’DA ÖNEMLİ BİR MERKEZ Lokman Hekim Van Hastanesi’nde ilk açık kalp ameliyatı gerçekleştirildi. Bundan sonraki süreçlerde de ilklere şahit olacak mıyız? İlk açık kalp ameliyatını diğer KVC operasyonları izledi. Biz hem kapsam hem de kapasite olarak KVC hizmetlerinde ilimizde önemli bir merkez olmayı planlıyoruz. 2-3 damar değişimini kısa sürede yapabilen profesyonel bir ekip ile gerek-

İSTİHDAMA BÜYÜK KATKI Doktor ve sağlık ekibi kadronuza ilişkin ne söylemek istersiniz? Sağlık hizmetlerinin her alanında, tüm branşlarda hizmet verilen hastanemiz, istihdam açısından da ilimizde en büyük işletme konumunda bulunmaktadır. Her biri kendi alanlarında markalaşmış isimler olan hekimlerimiz, uzun süre kurumumuzda çalışmaları nedeniyle kurumsal kimlik kazanmış olup hastalarımız tarafından da özellikle tercih edilmektedirler. Hizmet verilen branşlar hakkında bilgi verir misiniz? Dahili dallardan İç Hastalıkları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nöroloji, Cildiye, Kardiyoloji, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile Göğüs Hastalıkları branşlarında hizmet vermekteyiz. Cerrahi alanlardan ise Genel cerrahi, Kadın Doğum, KBB, Beyin Cerrahisi, Ortopedi, Göz Hastalıkları, Üroloji ve KVC branşlarında hizmet sunmaktayız. Lokman Hekim Van Hastanesi, çevre illerden de hasta kabul ediyor mu? Ağrı, Hakkari, Bitlis ve Muş gibi illerden önemli sayıda hasta kabulü yapılmaktadır. Bu tercihte hekimlerimizin halkımız nazarında oluşturdukları güven çok önemli bir husustur. Hastanedeki bu kurumsal değişikliği siz nasıl yorumluyorsunuz? Kurumsal değişikliği, halkın sevdiği tecrübeli hekim kadromuz ile yönetimsel açıdan profesyonel Lokman Hekim kadrosunun birlikteliği olarak görüyor ve bu birlikteliğin hastanemize kurumsal kimlik kazandıracağına, hasta ve çalışan memnuniyetini en üst düzeye taşıyacağına inanıyorum. ETİK VE AHLAKİ KURALLARA SAYGILIYIZ Sağlık hizmetleri açısından etik ve ahlaki kurallara saygılı, deontolojik kurallar ile hasta ve çalışan güvenliğini ön planda tutan bir anlayışa sahibiz.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

6

GÜNDEM // LOKMANHEKİM

Çocuklar okula hazır ya hastalıklara!

Laparoskopi, karın içini, optik bir cihaz kullanarak gözlemlemektir. Karın içini aydınlatarak, rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgilendiren hastalık veya problemleri doğrudan gözlemleme ve de gerekirse aynı anda tedavi olanağı da verir.

Yeni doğanda göz kontrolü şart

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dr. Süleyman ALİOĞLU Yaz tatilinin bitmesiyle birlikte yüz binlerce çocuk okul yollarına düşecek. Çocuklar, arkadaşlarıyla buluşup yeni bilgilerle tanışmanın yanı sıra kapalı ortamlarda bir arada olmanın getirdiği olumsuzlukları da yaşayacaklar. Lokman Hekim Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alioğlu çocukları okulda bekleyen hastalıklar hakkında bilgi verdi. Bu dönemde çocuklarda küçük burun akıntılarının, öksürüklerin, iştahsızlığın ve halsizliğin görülebileceğini hatırlatan Dr. Alioğlu Okul öncesi çocukların check-up’dan geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Dr. Alioğlu yeteri kadar havalandırılmayan sınıflarda çocukların uzun süre bir arada bulunduğunu ve bu durumun çocuklarda risk faktörleri oluşturduğuna işaret etti.

7

LOKMANHEKİM // GÜNDEM

Stres dişleri de vuruyor!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dr. Hakan TERZİ

Yeni doğan bebeklerin ve özellikle prematürelerin mutlaka göz muayenesinden geçirilmesi gerektiği bildirildi. Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Terzi, bebeğin doğumdan sonra mutlaka gözlerinin muayene edilmesinin hem çocukluk çağında hem de erişkinlikte oluşabilecek birçok göz hastalığının önüne geçilmesini sağlayacağını söyledi. Terzi, en önemli sorunlardan birinin erken doğumlarda görüldüğünü, prematüre doğumlarda körlük veya görme kaybıyla sonuçlanan ‘’erken doğan retinopatisi’’ gelişebildiğini söyledi.

AŞI ÇARE OLMAYABİLİR Aşılama programlarına uyulmasının bilinen hastalıklardan çocukları koruyabilmek için gerekli olduğunu vurgulayan Dr. Alioğlu “Özellikle bulaşıcılığı çok yüksek olan hepatit A ve suçiçeği hastalıklarına karşı henüz bağışıklığı yapılmamış olan çocuklar, bu hastalıklar açısından risk altındalar” dedi. Hastalıklardan korumak için çocuğa, kişisel hijyenin önemi ve bunu nasıl sağlayabileceği konusunda bilgi verilmesi gerektiğini belirten Dr. Alioğlu sağlıklı beslenme ve sağlıklı uyku alışkınlığının da önemli olduğunu kaydetti. Dr. Alioğlu ishallerin okul döneminde en sık ortaya çıkan enfeksiyon çeşidi olduğunu belirtirken, olası hastalıklara karşı erken önlem almak için çocukların, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarına görünmesinde yarar olacağını hatırlattı.

Bebek 32. haftadan önce ve 1500 gramın altında doğmuşsa, kuvöz öyküsü söz konusuysa doğumu takiben 4. haftada mutlaka göz kontrolü yapılması gerektiğini belirten Hakan Terzi, anne ve babalara da uyarılarda bulundu. Terzi, bebeklerinin gözleriyle bir şeyleri takip edip etmediğinin anne ve baba tarafından dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi. Terzi, bebeklerin 4. haftadan itibaren göz temasına girmemesi veya gözlerinde titreme hareketi olması durumunda “az görme veya göz kayması” olabileceği düşünülerek doktora başvurulması gerektiğini hatırlattı.

LAPOROSKOPiNiN AVANTAJLARI Genel Cerrahi

Dr. İbrahim ÖĞÜN Teknoloji alanında yaşanan baş döndürücü gelişmelere paralel olarak, tıp dünyasında da son yıllarda büyük yenilikler oldu. Cerrahi alanındaki bu gelişmelerin en önemlilerinden biri bugün pek çok cerrahi ameliyatta birinci tercih olarak kabul edilen laparoskopik cerrahidir. Bu cerrahi yöntemi hakkında bilgi veren Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İbrahim Öğün, “Halk arasında, kansız ameliyat veya kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopi, karın boşluğunun endoskopik yolla incelenmesidir” dedi. Karın içindeki ameliyatların önemli bir

kısmının bu yöntem ile yapıldığını belirten İbrahim Öğün, “Laparoskopi yöntemi safra kesesi, karaciğer, mide, dalak, fıtık, ince ve kalın barsak ameliyatlarında kullanım alanı bulabilmektedir” diye konuştu. Öğün, laparoskopinin avantajlarını şöyle sıraladı: * Bu yöntem ile hastaya verilen travma minimuma indirilmektedir. * Monitöre aktarılan görüntünün büyütülebilmesi, cerrahın daha hassas ve ince işlem yapabilmesine olanak sağlamaktadır. * Kesi küçük olduğu için ameliyat sonrası kesi fıtığı ihtimali de küçük olmaktadır. * Kozmetik sonuçlar (yara izi) açık ameliyattan daha iyidir. * Yapılan ameliyat aynı olmakla birlikte hastanın nekahet dönemi kısalmaktadır. * Ameliyat sonrası ağrı ve günlük aktiviteyi yeniden kazanma süresi kısadır. * Hasta, ameliyatından 5-6 saat sonra yemek yiyip dolaşabilmektedir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dr.Nesrin CEYLAN

Lokman Hekim Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceylan bebeklerde uykunun, beslenme kadar önemli olduğunu söyledi. Bebeğin yatış şeklinin onun omuz, boyun ve baş kamsındaki kasların gelişiminde etkili olduğunu belirten Dr. Ceylan bir yaşından önce gelişen ve SIDS adı verilen ani ölüm sendromuna karşı da uyarılarda

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

Dt. Özlem GARİP Bir dış sıkma hastalığı olarak bilinen bruksizm, diş sağlığını olumsuz etkiliyor. Sterisin tetiklediği dış sıkma hastalığı dişlerde aşınmalara, kırılmalara, çene, eklem ve kaslarda ağrılarına yol açıyor. Lokman Hekim Hastaneleri Diş Hastalıkları Uzmanı Özlem Garip, bu hastalığın bir sonucu olarak dişlerde sallanma, kas ağrısı, baş ağrısı, çene ekleminde ağrı, dişlerde kırılma, dişlerin çiğneme yüzeylerinde aşınma meydana geldiğini söyledi.

Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde bu sene Afet Planı personel organizasyon şemasında görevlendirilen personele olası afetlere karşı eğitim semineri verildi

Uyusun da büyüsün bulundu. Dr. Ceylan sağlıklı bir bebek uykusu için şu önerilerde bulundu: “Bebeği sırt üstü yatırın. Beşiğe uygun ölçülerdeki yatağı tamamen saran bir çarşafla beraber, kalitesi ve güvenilirliği onaylanmış yatak kullanın. Yatak aksesuarları güvenilir olmalı. Uyku alanını oyuncaklardan, diğer yumuşak ya da sert cisimlerden arındırın. Bebeğin yanında sigara içmeyin, içilmesine izin vermeyin. Bebeğinizin uyku alanını kendinize yakın tutun. Uykuda ateşinin yükselmemesine dikkat edin. Kaliteli bir uyku için ince uyku tulumları giydirin ve oda sıcaklığını, yetişkin bir insanın normal karşılayacağı seviyede tutun. Evlerde kullanılan ısıtıcıları bebeklerin çok yakınında tutmayın.”

Diş Hastalıkları

Lokman Hekim olası afetlere hazır Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde “Hastane Afet Planı Eğitimi” yapıldı. 2012 yılı Afet Planı Personel Organizasyon Şeması’nda görevlendirilen personele verilen eğitim, Etlik Hastanesi yemekhanesinde yapıldı. Lokman Hekim Sincan Hastanesi Güvenlik Sorumlusu Halil Altunsaray tarafından verilen eğitimde ola-

sı bir afet sonrasında alınacak önlemler değerlendirildi. Eğitime katılan personel, olası bir afet sonrasında sağlık hizmetlerinin kesintiye uğramadan verilmesi konusunda bilgilendirilirken, birimler arasındaki organizasyonun sağlanması konusu üzerinde de duruldu.

Dişlerin gün içerisinde konuşurken, çiğneme yaparken, yutkunurken saniyelerle ifade edilen sürelerde birbiri ile temas ettiğini hatırlatan Garip, bruksizm hastasında ise bu sürenin dakikalar; hatta saatler aldığını belirtti. Bu süreci aşmak için bir diş hekimine muayene olunmasını tavsiye eden Garip, “Basit bir tedavisi olan bu büyük problemi ertelemeniz halinde, bu problemle ömür boyu yaşama olasılığını göze almakta olduğunuzu unutmamanız gerekmektedir” diye konuştu.

Damacana suları 7 günde tüketilmeli

Sağlıksız olduğu gerekçesiyle gündemden düşmeyen damacana suları hakkında uzmanlar uyarılarda bulunuyor. Uzun bekleme sürelerinin damacana suyunu sağlıksız kıldığını hatırlatan uzmanlar 5 litrenin üzerindeki damacana sularının kapağı açıldıktan sonra 7 gün içinde tüketilmesi gerektiğini söyledi. Uzmanlar, “Damacana sular, serin, kuru, doğrudan güneş ışığı almayan temiz bir ortamda tutulmalı. Damacana kapağı açıldıktan sonra içindeki su azami 7 gün içinde tüketilmeli. Bu süreden sonra suda zararlı bakteri ve mikroorganizmalar üreyebileceğinden içilmemelidir” dedi.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

6

GÜNDEM // LOKMANHEKİM

Çocuklar okula hazır ya hastalıklara!

Laparoskopi, karın içini, optik bir cihaz kullanarak gözlemlemektir. Karın içini aydınlatarak, rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgilendiren hastalık veya problemleri doğrudan gözlemleme ve de gerekirse aynı anda tedavi olanağı da verir.

Yeni doğanda göz kontrolü şart

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dr. Süleyman ALİOĞLU Yaz tatilinin bitmesiyle birlikte yüz binlerce çocuk okul yollarına düşecek. Çocuklar, arkadaşlarıyla buluşup yeni bilgilerle tanışmanın yanı sıra kapalı ortamlarda bir arada olmanın getirdiği olumsuzlukları da yaşayacaklar. Lokman Hekim Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alioğlu çocukları okulda bekleyen hastalıklar hakkında bilgi verdi. Bu dönemde çocuklarda küçük burun akıntılarının, öksürüklerin, iştahsızlığın ve halsizliğin görülebileceğini hatırlatan Dr. Alioğlu Okul öncesi çocukların check-up’dan geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Dr. Alioğlu yeteri kadar havalandırılmayan sınıflarda çocukların uzun süre bir arada bulunduğunu ve bu durumun çocuklarda risk faktörleri oluşturduğuna işaret etti.

7

LOKMANHEKİM // GÜNDEM

Stres dişleri de vuruyor!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dr. Hakan TERZİ

Yeni doğan bebeklerin ve özellikle prematürelerin mutlaka göz muayenesinden geçirilmesi gerektiği bildirildi. Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Terzi, bebeğin doğumdan sonra mutlaka gözlerinin muayene edilmesinin hem çocukluk çağında hem de erişkinlikte oluşabilecek birçok göz hastalığının önüne geçilmesini sağlayacağını söyledi. Terzi, en önemli sorunlardan birinin erken doğumlarda görüldüğünü, prematüre doğumlarda körlük veya görme kaybıyla sonuçlanan ‘’erken doğan retinopatisi’’ gelişebildiğini söyledi.

AŞI ÇARE OLMAYABİLİR Aşılama programlarına uyulmasının bilinen hastalıklardan çocukları koruyabilmek için gerekli olduğunu vurgulayan Dr. Alioğlu “Özellikle bulaşıcılığı çok yüksek olan hepatit A ve suçiçeği hastalıklarına karşı henüz bağışıklığı yapılmamış olan çocuklar, bu hastalıklar açısından risk altındalar” dedi. Hastalıklardan korumak için çocuğa, kişisel hijyenin önemi ve bunu nasıl sağlayabileceği konusunda bilgi verilmesi gerektiğini belirten Dr. Alioğlu sağlıklı beslenme ve sağlıklı uyku alışkınlığının da önemli olduğunu kaydetti. Dr. Alioğlu ishallerin okul döneminde en sık ortaya çıkan enfeksiyon çeşidi olduğunu belirtirken, olası hastalıklara karşı erken önlem almak için çocukların, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarına görünmesinde yarar olacağını hatırlattı.

Bebek 32. haftadan önce ve 1500 gramın altında doğmuşsa, kuvöz öyküsü söz konusuysa doğumu takiben 4. haftada mutlaka göz kontrolü yapılması gerektiğini belirten Hakan Terzi, anne ve babalara da uyarılarda bulundu. Terzi, bebeklerinin gözleriyle bir şeyleri takip edip etmediğinin anne ve baba tarafından dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi. Terzi, bebeklerin 4. haftadan itibaren göz temasına girmemesi veya gözlerinde titreme hareketi olması durumunda “az görme veya göz kayması” olabileceği düşünülerek doktora başvurulması gerektiğini hatırlattı.

LAPOROSKOPiNiN AVANTAJLARI Genel Cerrahi

Dr. İbrahim ÖĞÜN Teknoloji alanında yaşanan baş döndürücü gelişmelere paralel olarak, tıp dünyasında da son yıllarda büyük yenilikler oldu. Cerrahi alanındaki bu gelişmelerin en önemlilerinden biri bugün pek çok cerrahi ameliyatta birinci tercih olarak kabul edilen laparoskopik cerrahidir. Bu cerrahi yöntemi hakkında bilgi veren Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İbrahim Öğün, “Halk arasında, kansız ameliyat veya kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopi, karın boşluğunun endoskopik yolla incelenmesidir” dedi. Karın içindeki ameliyatların önemli bir

kısmının bu yöntem ile yapıldığını belirten İbrahim Öğün, “Laparoskopi yöntemi safra kesesi, karaciğer, mide, dalak, fıtık, ince ve kalın barsak ameliyatlarında kullanım alanı bulabilmektedir” diye konuştu. Öğün, laparoskopinin avantajlarını şöyle sıraladı: * Bu yöntem ile hastaya verilen travma minimuma indirilmektedir. * Monitöre aktarılan görüntünün büyütülebilmesi, cerrahın daha hassas ve ince işlem yapabilmesine olanak sağlamaktadır. * Kesi küçük olduğu için ameliyat sonrası kesi fıtığı ihtimali de küçük olmaktadır. * Kozmetik sonuçlar (yara izi) açık ameliyattan daha iyidir. * Yapılan ameliyat aynı olmakla birlikte hastanın nekahet dönemi kısalmaktadır. * Ameliyat sonrası ağrı ve günlük aktiviteyi yeniden kazanma süresi kısadır. * Hasta, ameliyatından 5-6 saat sonra yemek yiyip dolaşabilmektedir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Dr.Nesrin CEYLAN

Lokman Hekim Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceylan bebeklerde uykunun, beslenme kadar önemli olduğunu söyledi. Bebeğin yatış şeklinin onun omuz, boyun ve baş kamsındaki kasların gelişiminde etkili olduğunu belirten Dr. Ceylan bir yaşından önce gelişen ve SIDS adı verilen ani ölüm sendromuna karşı da uyarılarda

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

Dt. Özlem GARİP Bir dış sıkma hastalığı olarak bilinen bruksizm, diş sağlığını olumsuz etkiliyor. Sterisin tetiklediği dış sıkma hastalığı dişlerde aşınmalara, kırılmalara, çene, eklem ve kaslarda ağrılarına yol açıyor. Lokman Hekim Hastaneleri Diş Hastalıkları Uzmanı Özlem Garip, bu hastalığın bir sonucu olarak dişlerde sallanma, kas ağrısı, baş ağrısı, çene ekleminde ağrı, dişlerde kırılma, dişlerin çiğneme yüzeylerinde aşınma meydana geldiğini söyledi.

Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde bu sene Afet Planı personel organizasyon şemasında görevlendirilen personele olası afetlere karşı eğitim semineri verildi

Uyusun da büyüsün bulundu. Dr. Ceylan sağlıklı bir bebek uykusu için şu önerilerde bulundu: “Bebeği sırt üstü yatırın. Beşiğe uygun ölçülerdeki yatağı tamamen saran bir çarşafla beraber, kalitesi ve güvenilirliği onaylanmış yatak kullanın. Yatak aksesuarları güvenilir olmalı. Uyku alanını oyuncaklardan, diğer yumuşak ya da sert cisimlerden arındırın. Bebeğin yanında sigara içmeyin, içilmesine izin vermeyin. Bebeğinizin uyku alanını kendinize yakın tutun. Uykuda ateşinin yükselmemesine dikkat edin. Kaliteli bir uyku için ince uyku tulumları giydirin ve oda sıcaklığını, yetişkin bir insanın normal karşılayacağı seviyede tutun. Evlerde kullanılan ısıtıcıları bebeklerin çok yakınında tutmayın.”

Diş Hastalıkları

Lokman Hekim olası afetlere hazır Lokman Hekim Etlik Hastanesi’nde “Hastane Afet Planı Eğitimi” yapıldı. 2012 yılı Afet Planı Personel Organizasyon Şeması’nda görevlendirilen personele verilen eğitim, Etlik Hastanesi yemekhanesinde yapıldı. Lokman Hekim Sincan Hastanesi Güvenlik Sorumlusu Halil Altunsaray tarafından verilen eğitimde ola-

sı bir afet sonrasında alınacak önlemler değerlendirildi. Eğitime katılan personel, olası bir afet sonrasında sağlık hizmetlerinin kesintiye uğramadan verilmesi konusunda bilgilendirilirken, birimler arasındaki organizasyonun sağlanması konusu üzerinde de duruldu.

Dişlerin gün içerisinde konuşurken, çiğneme yaparken, yutkunurken saniyelerle ifade edilen sürelerde birbiri ile temas ettiğini hatırlatan Garip, bruksizm hastasında ise bu sürenin dakikalar; hatta saatler aldığını belirtti. Bu süreci aşmak için bir diş hekimine muayene olunmasını tavsiye eden Garip, “Basit bir tedavisi olan bu büyük problemi ertelemeniz halinde, bu problemle ömür boyu yaşama olasılığını göze almakta olduğunuzu unutmamanız gerekmektedir” diye konuştu.

Damacana suları 7 günde tüketilmeli

Sağlıksız olduğu gerekçesiyle gündemden düşmeyen damacana suları hakkında uzmanlar uyarılarda bulunuyor. Uzun bekleme sürelerinin damacana suyunu sağlıksız kıldığını hatırlatan uzmanlar 5 litrenin üzerindeki damacana sularının kapağı açıldıktan sonra 7 gün içinde tüketilmesi gerektiğini söyledi. Uzmanlar, “Damacana sular, serin, kuru, doğrudan güneş ışığı almayan temiz bir ortamda tutulmalı. Damacana kapağı açıldıktan sonra içindeki su azami 7 gün içinde tüketilmeli. Bu süreden sonra suda zararlı bakteri ve mikroorganizmalar üreyebileceğinden içilmemelidir” dedi.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

8

444 99 11 // LOKMANHEKİM

9

LOKMANHEKİM // 444 99 11

Sağlık muhabirleri ile bir araya geldik

KANSERE KARŞI

HAYAT

KURTARAN

ÖNERiLER

Dr. Kemal Yandakçı, kanserden korunmak için gerekli adımları sıraladı. Buna göre, beslenmede bitkisel ürünler, sebze ve meyvenin tercih edilmesi, kilonun korunması, aktif yaşam sürülmesi hayati önem taşıyor.

Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Kemal YANDAKÇI

Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Kemal Yandakçı, kanserden korunup uzun yaşamanın altın kurallarını açıkladı. Sağlıklı yaşayan kişilerde kansere yakalanma riskinin azaldığını kaydeden Yandakçı, kanserlerin üçte ikisini önleyebilecek hayat kurtaran önerilerini şöyle sıraladı: * Un ve şekerden kaçınarak insülin direncini yenin. * Tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin. * Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin. * Bol taze sebze ve meyve yiyin. * Yeterli omega-3 alın; ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine zeytinyağı ve doğal hayvani yağları tercih edin. * Kefir, yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi ve boza gibi gıdalarla beslenin. * Özgür dolaşan hayvanların etini ve yumurtasını yiyin. * Pastörize sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse manda sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini tercih edin. * Günde iki diş sarımsak ve/veya 1 baş kuru soğan tüketin. * Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin. * Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz). * Stresten uzak durun. * İyi uyuyun. * Sigaradan uzak durun. * Dengeli bir şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın. * Yeteri derecede egzersiz yapın! * Asla alkol kullanmayın. * İşlenmiş soya ürünü yemeyin. * Yemekleri geleneksel yöntemlerle pişirin. Hızlı pişirme yöntemleri kanserojen olabilirler. * Daha çok toprak(güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. * Teflon ve alüminyumu kesinlikle kullanmayın.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

Lokman Hekim Hastaneleri yönetimi, sağlık muhabirleri ile iftarda bir araya geldi. Güncel sağlık konularını görüşmek ve sağlık muhabirleri ile işbirliğini güçlendirmek amacıyla organize edilen yemeğe katılım yüksek oldu. Yemekte Lokman Hekim Hastaneleri’ni Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü İrfan Güvendi, Tıbbi Hizmetler Direktörü Dr. Mehmet Altuğ, Lokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Celil Göçer ve Lokman Hekim Etlik Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Necmettin Din temsil etti.

Sağlığınız için kol çantanızı hafifletin

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Dr. Gülsemin ERTÜRK ÇELİK Lokman Hekim Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Gülsemin Çelik, kadınların vazgeçilmez aksesuarlarından olan kol çantaları konusunda uyarılarda bulundu. Çelik, kol çantalarının omuz sakatlanmalarına davetiye çıkardığını söyledi. Özellikle büyük ve hacmi geniş çantalara dikkat çeken Gülsemin Çelik, “İskelet sisteminizi korumak için çantanızı kontrol ederek o gün ihtiyaç duymayacağınız şeyleri evde bırakın. Çantanızı taşıdığınız omzunuzu da belirli periyotlarla değiştirin” uyarısında bulundu. Omuz sakatlanmalarını engellemek için tavsiyelerde bulunan Çelik, “Bedeninizi zorlamayın, alışverişe tekerlekli çantalar ile çıkın. Duruş pozisyonunuzu düzeltin, dik durun. Kemik yapısını güçlendirici besinler almaya önem verin” dedi. Çelik, çok ağrılı durumlarda omuz eklemini rahatlatmak için Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı ve fizyoterapistin önerisi ile omuz askısı kullanılabileceğinin altını çizdi.

Geleneksel iftar programı Lokman Hekim ailesini buluşturdu Lokman Hekim Hastaneleri ‘nin geleneksel hale getirdiği iftar programı Gölbaşı Maya tesislerinde yapıldı. İftar yemeği Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş. Yönetim Kurulu ile şirket ortaklarını buluşturdu. Yüzlerce davetlinin katıldığı iftar programında hastanelerimiz bünyesinde görevli doktorlar da yer aldı. İlahiler eşliğinde başlayan ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Sarıoğlu ile Genel Müdür İrfan Güvendi’nin yaptıkları konuşmalarla devam eden iftar programında şirket ortakları, yöneticiler, doktorlar ve misafirler keyifli dakikalar geçirdi. İşte iki yöneticimizin mesajları.

112’yi arayanların yeri tespit edilecek Hastalık, kaza ve doğal afet gibi durumlarda 112 acil yardım çağrı hattını arayanların yerinin kolaylıkla bulunabilmesi için yürütülen çalışmada büyük ilerleme kaydedildi. Bütün illere birer genelge göndererek operatörlerle işbirliğine giden Sağlık Bakanlığı, operatörlerden 112 acil yardım çağrı kayıt ve otomasyon sistemine her ilde entegre olmalarını istedi. Operatörlerden gelen çağrıların yüzde 70-80’inin konum bilgisinin artık bütün illerin 112 çağrı karşılama ekranlarında görülebildiğini belirten Bakanlık yetkilileri, operatörlere ait illerdeki baz istasyonu sayılarının artmasıyla lokasyon bilgilerinin çok daha dar alanda ve daha güvenilir bir şekilde alınabileceği bilgisini verdi.

Van’da. Özel Lokman Hekim Van Hastanesi’nin işletmesini de sürdürüyoruz. Orada ikinci bir hastanemizi açmak için de çalışmalarımıza başlamış bulunuyoruz. Lokman Hekim Van Hastanesi’nde deprem öncesine göre çalışma hacmi daha yüksek bir hale geldi ve bu durum oradaki diğer yatırımlarımız için bizi teşvik ediyor. Çok isabetli bir yatırım olarak görünüyor. Depreme rağmen geldiğimiz nokta çok tatmin edici. Bağlıca’da inşaatlarımız başladı ve hızlı bir şekilde devam ediyor. Süt damızlığı yetiştiriciliği yapıyoruz, orada da hayvan sayımız giderek artıyor. Vakıf üniversiteleri ile işbirliği konusunda da çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Bunun da meyvesini en kısa zamanda göreceğiz diye düşünüyorum. Borsada ise daha iyi yerlere geleceğiz. Bu yıl kar payı dağıtarak da bunu göstereceğiz. İmkânı olanların hisse almalarını öneriyorum.

Y. K. Baş. Dr. Mustafa Sarıoğlu: Verimliliğimiz artıyor Sincan ve Etlik Lokman Hekim Hastanesi’nde önceki yıllara göre daha gelişmiş ve daha karlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buradaki hastanelerimizin verimliliğini artırma çabalarımız devam ediyor. Gelinen noktada önceki yıllara göre verimliliğimizde ciddi artış söz konusu. Önemli yatırımlarımızdan birisi de

Genel Müdür İrfan Güvendi: Kar payı dağıtmayı arzuluyoruz Bugün bu salonda bulunanla-

rın büyük çoğunluğu bu şirketin emekleme döneminden itibaren işin içinde bulunmuş, işin zahmetini çekmiş kişilerdir. Ortada hiçbir şey yokken bu kadroya güvenip küçük birikimlerini emanet etmiş olan ve bu küçük birikimlerin büyüdüğünü gören, bizim için, şirketimiz için önem verdiğimiz ortak grubudur. Sizler her zaman sıkıştığımızda geriye dönüp bakıp destek aldığımız arkadaşlarımızsınız. Sizlere bütün katkılarınızdan dolayı canı gönülden teşekkür ediyorum. Şirketler kurulurken kısa süreler için kurulmaz. Biz de şirketimizi kıyamete kadar devam etmesini arzu ederek kurduk. Şirket ortaklarının doğal olarak bir beklentisi oluyor. Sermaye koyduk az ya da çok sonuçta bunun karşılığında bir miktarda da olsa gelir etme arzusu var ortakların. Bizim gibi küçük sermayelerle kurulmuş şirketlerde ilk aşamalarda kar payı dağıtımı kolay olmuyor. Büyümek için oluşturduğunuz kaynağı kullanıyorsunuz ve yine büyüyorsunuz. Bu esnada rahatsızlık duyan olabilir. Bu sene dağıtılabilecek kar oluşursa ki oluşacağına inanıyoruz; ortaklarımıza kar payı dağıtmayı arzuluyoruz. Şirketimizin daha önce borsaya ilan ettiği şekilde istikrarlı bir şekilde kar payı dağıtan görüntüde olması arzusundayız. Bugüne kadar verdiğiniz, bundan sonra vereceğiniz destekler için teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Yönetim Kurulu’ndan Van çıkarması Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş. Yönetim Kurulu Van’da toplandı. Engürüsağ A.Ş’nin üçüncü büyük yatırımı olan Lokman Hekim Van Hastanesi’nin açılmasının ardından ilk kez Van’da toplanan Yönetim Kurulu üyeleri çeşitli toplantıların yanı sıra Van’ın tarihi ve turistik yerlerini görme fırsatı da buldu. Lokman Hekim Van Hastanesi’nden Mustafa Berktaş ve İbrahim Uğur’un ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette, Van’daki sağlık hizmeti sunumuna ilişkin bilgi alan Yönetim Kurulu üyeleri, ardından da Van Kalesi, Akdamar Adası ve Kuzu Adası gezilerine katıldı. Engürüsağ A.Ş’nin yatırım kapsamındaki Lokman Hekim Hayat Hastanesi’nde de incelemelerde bulunan Yönetim Kurulu üyeleri, iki günlük ziyaretin ardından Ankara’ya döndü. Programa, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sarıoğlu, Genel Müdür İrfan Güvendi ve Yönetim Kurulu üyeleri Selamet Koç, Nazım Bilgen, Celil Göçer, Necmettin Din, Hamdi Özkan, Temel Ünlü, İsmail Özdemir ve Mehmet Barca katıldı.