Minik Buket kalça çıkığını yenecek
Dr. Koray Baloğlu’nun kalça çıkığı tedavisi yaptığı minik Buket, yaklaşık 3 ay alçı, 3 ay da korumaya yönelik tedavinin ardından sağlığına kavuşacak. Sayfa / 7
Kapalı rahim ameliyatı
Dr. Nezih Durmazlar, hastalara ameliyat sonrasında önemli bir konfor sunan “Total Laparoskopik Rahim Ameliyatı” hakkında bilgi verdi. Sayfa / 9
LOKMAN HEKİM HASTANELERİ AYLIK YAYIN ORGANIDIR // ÜCRETSİZDİR // YIL:3 // SAYI:24 // MART 2013
ÖLÜMDEN DÖNDÜ BABA OLDU
Yavuz Şentürk, kalbi ve solunumu durduğu için bir hafta yoğun bakımda kaldığı Lokman Hekim Hastaneleri’ne iki ay sonra baba olmak için geri döndü. Kalbi ve solunumu duran Yavuz Şentürk, kalp masajıyla yeniden solumaya başladı. Yoğun bakıma alınan Şentürk’e, Reanimasyon Uzmanı Dr. Ömer Zühtü Yöndem, ‘soğutma’ işlemi uyguladı. Şentürk, bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra eski sağlığına kavuşarak taburcu oldu.
Yavuz ve Gözde Şentürk çifti, bebekleri Elif ile objektiflerimize poz verdi.
Yavuz Şentürk, ölümden döndürüldüğü Lokman Hekim Sincan Hastanesi’ne iki ay sonra bu kez baba olmak için tekrar geldi. Genç adam sedye ile gelip sedye ile çıktığı hastaneden bu kez kucağında bebeği ile ayrılmanın mutluluğunu yaşadı. Eşi Gözde Şentürk ve Elif ismini verdikleri minik bebeğiyle objektiflere poz veren Şentürk, “Yeniden doğmuş gibiyim. Hem eski sağlığıma kavuşmanın hem de baba olmanın sevincini Lokman Hekim sayesinde yaşadım” diye konuştu.Sayfa / 5
TLU OLSUN TIP BAYRAMINIZ KU r da onurlu işlerinden birini Dünyanın en zor ama bir o kada rıyapan doktorlarımız başta olmak üzere tüm sağlık çalışanla mızın “14 Mart Tıp Bayramı”nı kutluyoruz
12 MART DÜNYA GLOKOM GÜNÜ
GLOKOM! Sinsi ve tehlikeli hastalık Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Terzi 12 Mart Dünya Glokom Günü vesilesiyle glokom hastalığına ilişkin uyarı ve tavsiyelerde bulundu. Sayfa / 2
Sağlık Bakanlığında görev değişikliği Sağlık Bakanı olarak 10 yıldır görevini yürüten Recep Akdağ, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mini kabine revizyonu ile birlikte koltuğunu Mehmet Müezzinoğlu’na devretti. İrfan Güvendi’nin yazısı 9’da YAZI DiZiSi Doç. Dr. M. Mustafa ULAŞ Yazı Dizisi: Daruşşifalar (Hastaneler) ve çalışanları -2 Sayfa / 3
02
LOKMANHEKİM GAZETE
12 Mart Dünya Glokom Günü
Sinsi ve tehlikeli bir hastalık: GLOKOM
Göz Hastalıkları
Op. Dr. Hakan Terzi Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Terzi 12 Mart Dünya Glokom Günü vesilesiyle hastalığa ilişkin uyarı ve tavsiyelerde bulundu. Doktor Hakan Terzi şunları söyledi: Göz tansiyonu olarak da bilinen glokom, kimi belirtilerle kendini gösterse de yaygın olan şekliyle sinsice ilerleyen bir göz hastalığıdır. Aniden şiddetli göz veya baş ağrınız başladıysa, görüşünüz bulanıksa, gözünüz kızarıyorsa, ışığa karşı hassasiyet, bulantı ve kusmanız varsa şanslısınız! “Bu nasıl şans” demeyin. Görme kaybına, hatta körlüğe yol açan glokom, nadiren bu belirtileri veriyor. Yaygın olan türüyse sinsice ilerliyor. Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom, göz içi basıncının yükselmesiyle görme sinirinin giderek zayıflamasına ve böylece görme kaybına yol açan ciddi bir sorun. Göz içi sıvının dışarı atılmasını sağlayan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması veya bazı hastalıklar bu sıvının göz içinde kalıp basınç oluşturmasına yol açıyor. Bu basınç da göz sinirlerine zarar
veriyor ve hastalık belirti vermeden ilerlerse, körlüğe dahi neden oluyor. “Sinsi hastalık” olarak nitelendirilmesinin nedeni de uzun zaman belirti vermeden ilerleyebilmesi ve görme kaybının başladığı aşamaya kadar fark edilmemesi. İşte bu yüzden, belirti vermesi, hastanın şansı olarak değerlendiriyor. Her yaş grubunda, hatta yeni doğan bebeklerde görülebilse de glokoma en sık orta yaş grubunda rastlanıyor. Ondan kaçınmanın en iyi yolu, düzenli göz muayenesi olmayı alışkanlık haline getirmek. Yılda sadece bir veya iki kez zaman ayırmayı, bu çok değerli duyu organımız sizce de hak etmiyor mu? NASIL TEŞHİS VE TEDAVİ EDİLİR? Glokom teşhisi koymak için göz doktoru birlikte görünen üç bulguyu arar. Birincisi göz içi basıncının yüksek olması. Glokom teşhisi koymak için gereken ikinci bulgu, göz dibi muayenesinde görülen göz sinir tahribatı. Üçüncü bulgu da görme alanındaki bozulma, yani görme kaybı. Bu üç bulgunun bir arada olması, glokom teşhisini mümkün kılıyor. Bulguların düzeyi birlikte değerlendirilerek de ilaç tedavisine veya ameliyata karara veriliyor. Glokomun düzeyi tespit edildikten sonra uygulanacak tedaviye karar veriliyor. Tedavide başlıca üç yöntem var: İlaç tedavisi, lazer uygulaması ve cerrahi tedavi.
Bilgisayar başında uzun süre oturmak sağlığınız için risk Uzun süre bilgisayar başında oturmak, kas ve iskelet sistemlerinde sorunlar oluşturuyor. Ama bu sorunların önüne geçmek mümkün! “Ergonomik önlemler ve bazı egzersizlerle bu sorunlar önlenebilir” diyen uzmanlar, yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor: • Monitör, çalışan kişinin tam karşısında ve kol uzunluğu mesafesinde olmalı. • Ekranın üst yüzeyi kişinin göz hizasında olmalı. • Mouse kullanılırken çok sıkmadan hafif dokunmayla kullanılmalı. • Uzun süre oturulmamalı. Çünkü oturma omurga üzerine fazla baskı olmasına neden olur. Ayrıca bacak ve ayaklar için de sakıncalı. Kan dolaşımı zorlaşır, bacaklarda kan toplanır. • Otururken bel desteklenmeli. Dik oturmaya özen gösterilmeli. Bel-kalça açısı 90 derece, ayaklar yere değecek şekilde oturulmalı. Gerekirse ayak altına destek konulabilir. • Otururken kalça ve dizler aynı seviyede olmalı. Diz arkaları sandalyeye değmemeli. • Kol destekli sandalye kullanılmalı.
03
LOKMANHEKİM GAZETE
Dr. Kemal KARTAL
Lokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekim Yardımcısı kkartal@lokmanhekim.com.tr
Pusulamızı Kaybetmeyelim İnsan; misafirhane olan, kainat yolculuğunu muazzam bir mizan ile sürdüren, adeta misafirlerine bu sihirli yolculuğu hissettirmeyen, dünya gezegeninin güzide bir misafiri, irade-i cüziyesinin ve dahi bilge yaşlılarının pusulasıyla seçimini yaptığı yolun, çizmiş olduğu rotanın yolcusudur. Vazifeleri çoktur. Kısacık hayat-ı dünyeviyesinde tanıklık ettiği kainat yolculuğu içindeki kendisine ait gizemli yolculuğun sır perdesini aralamak, hedeflerini belirlemek, planlarını yapmak, hayatın karmaşık kalabalığı, girift ilişkileri içinde dikkat ve hassasiyetle tespit etmiş olduğu limana varmakla mükelleftir.
İyi bir tabip nasıl olmalı? Kalp ve Damar Cerrahisi
Doç. Dr. Mahmut Mustafa ULAŞ
Yazı dizimizin ikinci bölümünde Osmanlı tıbbında tabipten de taşıması beklenen birtakım özelliklerden bahsedeceğiz. Bu dönemde tabipte, “insanların mizaç ve tabiat özelliklerini anlamaktan mahir, mizacın özelliklerini bilen, mizacı düzeltme konusunda usta ve yenip içilecek şeylerin tabiatları konusuna vakıf, insan tabiatının özelliklerini bilen, ilaç hazırlama ilkelerini bilen, şurup ve macunların hastaların tabiatlarına uygun gelip gelmeyeceğini bilmeye muktedir, ilaçların hastalara iyi veya ters etkilerini anlayan, nazari bilgilerini tecrübe ve uygulamalar ile sağlamlaştırmış, çalışma ve tecrübelerle ilmini pekiştirmiş” şartları aranırdı. Haseki, Manisa ve Atik Valide Darüşşifalarının vakfiyelerinde, tabibin hastaya şefkatle, esirgeyici, koruyucu kanatlarını indirip germesi; onların üzerine içten yardım ve himaye kemerlerini sarması; her bir hastaya sanki en yakın velisi ve akrabasıymış gibi yumuşaklık ve nezaket göstermeye çalışması, hastalarını daima şefkatle koruması, muhtaç olanların istek ve ihtiyaçlarını iyi muamele ve yumuşaklıkla görmeleri istenir. Ayrıca tabib tatlı sözlü ve güleryüzlü olmalıdır. Bununla ilgili olarak da Haseki, Manisa, Toptaşı ve Sultan Ahmed vakfiyelerinde, “Tabip hiçbir zaman hastaları somurtkan, asık suratlı bir yüz ile karşılamamalı ve az da olsa hiçbir zaman hastalara ürküntü, korku ve nefrete sebep olacak söz söylememelidir. Çünkü bazen fena ve haşin sözler hasta üzerinde devası olmayan bir dertten daha ziyade etkili olur” ifadeleri yer almaktadır.
TABİP ÜCRETLERİ Tabip ücretleri oldukça yüksekti. Gündelik olarak hesaplanan ve nakit ödenen maaşın yanı sıra arpa, buğday ve pirinç olarak verilen ayni yardımlara “cerre” denirdi. Darüşşifalardaki başhekim “reis-i etıbba”nın gündelik ücreti 30 akçe civarındaydı. Bu senelik 10600 akçe civarında oluyordu. Darüşşifa’nın ikinci tabibine “tabib-i sani” adı verilirdi ve gündeliği ortalama 10-15 akçeden 25 akçeye kadar çıkabilirdi. Osmanlı dönemi cerrahları tabiplere kıyasla çok daha düşük ücretle çalışırdı. Cerrahların düşük ücret almaları o dönemlerdeki cerrahinin günümüzle karşılaştırıldığında hemen hemen hiç gelişmemiş olmasından ve dolayısıyla yapılacak cerrahi müdahalelerin çok sınırlı olmasından kaynaklandığını da özellikle vurgulamak istiyorum. Cerrahın maaşı ikinci tabip maaşının ancak üçte biri kadardı. Birinci cerrahın gündeliği 5-8 akçe arasında değişirdi. Üçüncü cerrah olduğu durumlarda ise gündelik kazanç 3 akçe civarında olurdu. 1525 yılında Bursa’daki bir tabibe 8 akçe gündeliğin yanı sıra yılda 4 müd buğday, 2 müd pirinç veriliyordu. (Tahıl ölçü birimi olarak 1 müd=512kg). İzzettin Keykavus’un, 1218 yılında Sivas’da kendi adına yaptırdığı Selçuklu döneminin en büyük şifahanesi olan ‘Keykavus I Darüşşifası’nda şifasını beklerken söylediği, on köşeli türbesinde yazılı bulunan kitabedeki sözlerin Türkesi ile bu bölümü bitirmek istiyorum: “Sarayların genişliğinden ve ferahlığından çıkartılıp kabirlerin darlık ve sıkıntısına girdik. Eyvahlar olsun!.. Malım bana fayda vermedi. Artık gücüm de kalmadı… Ahirete göçüş yolu göründü… Rabb’e kavuşmak belirdi” (2 Aralık 1220).
Bir çığlıkla başlar yaşam ve atılamayan her çığlık ölüm sessizliğinin adıdır. Atılan her çığlık bilge kişiden, atadan, dededen, nineden, ak saçlıdan, yaşlıdan bir karşılık bulur ki ilk şefkat tokadı, merhamet şelalesi, kudret meşalesi, ibret nişanesi olarak doğan bebeğin can suyu, yaşam nefesi, hayat bağı olur. Bir başka kısa yol ifadesiyle doğumla beraber yüzleşiriz yönleri ilahi sevgi, şefkat ve merhamet olan pusulamızla, ebeveynlerimizle, ihtiyarlar heyetimizle… Bir hızlı yolculuktur, bakarız geçivermiş masum çocukluk dönemlerimiz; ninelerimizin ninnileri, dedelerimizin bilge oyunları eşliğinde, sokağın vazgeçilmez kültürü, mahallenin iklimi, şehrin atmosferi… Hepsinden karma, hepsinden bir parça, hepsinden desen biz yapar bizi… Bir başka ifadeyle bizi biz yapan parçaların, ilmeklerin, desenlerin güçlü koalisyonuyuzdur biz dediğimiz… Bir de gençlik dönemlerimiz vardır, dik başlı, sert omurgalı, çelik gövdeli, beynelmilel, bireysel, bağımsız, eşi ve benzeri olmayan, esen, gürleyen, başkaldıran, muhalif… Hani çok sürmez ihtiyarlar meclisinden uzak, pusulasından yoksun, her çarptığı duvarda yönünü değiştiren, alternatifleri denedikçe acı tecrübelerle esneyen, törpülenen, akıllanan, pusulasını arayan gençlik dönemlerimiz… Derken orta yaş çıraklık dönemi ve ustalığa, bilgeliğe hazırlık dönemi, hani pek de kısa sayılmaz, tabi kolay değildir bu dönemi bitirmek, sabır ister, hoşgörü ister… İlmek ilmek, nakış nakış, desen desen dokuruz benliğimizi, dağarcığımızı bu dönemde bilge insanların rehberliğinde, şaşmaz pusulularımızın yoldaşlığında… Nihayet geliriz dünya gezegenindeki son kulvara, saçlarımız aklaşmış, cildimiz buruşmuş, bedenimiz bükülmüş, yüreğimiz enginleşmiş, ruhumuz dinginleşmiş, yolumuz aydınlanmış, yolculuğumuz berraklaşmış adeta bir pusulanın hassas mizanı olmuştur… Yol açan, iz bırakan, yön olan, ışık olan, bilge olan, ihtiyar, nine, dede diye anılan ve her daim saygıyla önünde eğilinen bir pusula… Belki beden yıpranmış, hani biraz dökülmüş, eksilmiş, eskimiş, yavaşlamış olabilir ancak akıl bilgeliğe ulaşmış, ruh olgunluğunun doruğuna erişmiş, yürek yerküreyi içine alacak kadar genişlemiştir… İhtiyarlığın bahtiyarlığını yaşayabilmek, hissedebilmek, anlayabilmek ciddi bir ayrıcalık, önemli bir zenginlik, muhteşem bir güzelliktir… Umuyor ve diliyorum ki gençlerimiz İhtiyarlarımızın hiçbir şey bilmediklerini sanarak pusulalarından yoksun kalarak acı tecrübelerle yaşamı keşfetmek zorunda kalmazlar, İhtiyarların tecrübelerini pusula edinerek hem kendi rotalarını çizebilirler, hem de ihtiyarların hakkını teslim etmiş olarak onların gerçek manasını anlayabilirler… Sağlıcakla kalınız….
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
04
LOKMANHEKİM GAZETE
KULAK NEZLESi
ÖZEL
OKUL BAŞARISINI
R O Y i L i K T E
Paintball etkinlikleri devam ediyor
Lokman Hekim Hastaneleri personelinin sık sık bir araya geldiği paintball etkinliğine bir yenisi daha eklendi. Lokman Hekim Sincan Hastanesi Hasta Danışmanları Sorumlusu Murat Yıldırım’ın organize ettiği ve “Hasta İlişkileri” personelinin katıldığı organizasyonda keyifli dakikalar yaşandı. Çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu artıran etkinlik yaklaşık 2 saat sürdü. Paintball organizasyonuna Lokman Hekim Sincan Hastane Müdürü Mehmet Emin Taçyıldız da katıldı.
Kulak Burun Boğaz
Op. Dr. Ali ŞEKERALMAZ Lokman Hekim Hastaneleri Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ali Şekeralmaz, kulak nezlesinin okul başarısını etkileyebileceğini söyledi. Hastalığın genellikle çocukluk döneminde kendisini gösterdiğini söyleyen Şekeralmaz, ileri yaşlarda kulak nezlesinin görülmesi durumunda ise geniz tümörlerinin araştırılması gerektiğinin altını çizdi. Doktor Şekeralmaz, kulak nezlesi hakkında şu bilgileri verdi: “Orta kulakta biriken yapışkan sıvı, timpanik membranın ve kemikçiklerin hareketini engelleyerek iletim tipi işitme kaybı yapar. İşitme kaybı çoğu zaman hafif derecededir ve gözden kaçabilir. Aileyi ve öğretmeni şüphelendiren bulgular; televizyonu yakından seyretmek, özellikle arkadan söylenenleri tekrar ettirmek ya da duymazlığa gelmek, okulda başarısızlık şeklinde sıralanabilir. Hasta ayrıca zaman zaman gelen hafif kulak ağrılarından ve kulakta bir dolgunluk hissinden ya da doğrudan işitme kaybından şikayetçi olabilir. HASTALIĞIN TEDAVİSİ Tedavi öncelikle antibiyotik kullanımıdır. Me-
dikal tedaviye cevap vermeyen veya hiç tedavi edilemeyen hastaların kendiliğinden iyileşme ihtimali olmakla birlikte, telafi edilemez komplikasyon gelişme riski de vardır. Sürekli negatif basınca maruz kalan kulak zarı beslenme bozukluğu neticesi atrofiye uğrayıp incelir ve çöker. Daha sonra kulak zarı orta kulağa ve kemikçiklerin üstüne yapışıp fonksiyon göremez hale gelir. Bu safhada beslenme bozukluğu kemikçiklerde erimeye neden olabilir ve iletim tipi işitme kaybı belirginleşir. Tedavisiz ve kontrolsüz bırakılan hastalarda geri dönüşümsüz kemik eriten iltihap gelişme riski vardır. Hastalığa erken müdahale edilerek, kulağa havalandırma tüpü takılması problemi dramatik bir şekilde çözer. Yaygın kullanılan küçük tüpler 3-6 ay içinde perforasyon bırakmadan kendiliğinden düşer. Bu süre zarfında orta kulaktaki patolojik değişiklikler normale döner, tuba çapı nispeten büyür. Bu hastaların % 80’i tamamı ile şifa bulurken %20 ’si nüks ile gelebilir ve tekrarlayan tüp uygulamalarına maruz kalabilir. Kulak zarı orta kulağa yapışmışsa tüp uygulaması yeterli değildir; cerrahi müdahale gerekir. Hastalarda çoğu zaman tek başına tüp uygulaması yeterli olmayabilir. Varsa kronik adenotonsillit, sinuzit, yarık damak, allerji, ve immün yetmezlik gibi faktörlerin tedavisi gerekir.
Diş gıcırdatma hastalığına karşı önlem
Diş Hekimi
Dt. Ayşe Dinlemez
Lokman Hekim Hastaneleri Diş Hekimi Ayşe Dinlemez, diş gıcırdatma hastalığının diş sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Dinlemez, diş gıcırdatmasının genelde stresli olunduğu zamanlarda ve öğrencilerin sınav dönemlerinde rastlandığına dikkat çekerek, “Genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma sonucu yüzlerinde yorgunluk hissi ile uyanırlar. Kulak ağrısı, çenenin arka bölgesinde ağrı, kaslarda ağırlık, yorgunluk meydana gelir” dedi. Dişini gıcırdatan kişinin yanında veya aynı oda da kaldığı kişileri de rahatsız edeceğine de dikkat çeken Dinlemez, diş gıcırdatma rahatsızlığının genellikle yetişkinlerde görüldüğünü belirtti.
05
LOKMANHEKİM GAZETE
ÖLÜMDEN DÖNDÜĞÜ HASTANEMiZDE
BABA OLDU
Kardiyoloji
ü Dr. Ömer Züht YÖNDEM
Lokman Hekim Hastaneleri’nde sonu mutlu biten ilginç bir olay yaşandı. Yavuz Şentürk (30) isimli vatandaş, kalbi ve solunumu durduğu için bir hafta yoğun bakımda kaldığı Lokman Hekim Hastaneleri’ne iki ay sonra baba olmak için geri döndü. ‘Soğutma’ yöntemiyle hayata yeniden döndürülen genç, hastanemizden bu kez bebeğini kucaklayarak çıktı. Yavuz Şentürk, evinde uyurken sabaha karşı fenalaştı. Yakınlarının 112’yi aramasıyla olay yerine gelen ambulans genç adamı önce bölgesindeki devlet hastanesine kaldırdı. Kalbi ve solunumu duran Yavuz Şentürk’e burada 75 dakika kalp masajı yapıldı. Yeniden solumaya başlayan Şentürk, Lokman Hekim Sincan Hastanesi’ne getirildi. Evinden çıkarılışından itibaren yaklaşık 1.5 saatlik bir zaman geçen Yavuz Şentürk derhal yoğun bakıma alındı.
SOĞUTMA İŞLEMİ UYGULANDI Reanimasyon Uzmanı Dr. Ömer Zühtü Yöndem tarafından ‘soğutma’ işlemi uygulanan Şentürk, bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra eski sağlığına kavuştu ve taburcu edildi. Yavuz Şentürk, ölümden döndürüldüğü Lokman Hekim Sincan Hastanesi’ne iki ay sonra bu kez baba olmak için tekrar geldi. Genç adam sedye ile gelip sedye ile çıktığı hastaneden bu kez kucağında bebeği ile ayrılmanın mutluluğunu yaşadı. Eşi Gözde Şentürk (28) ve Elif ismini verdikleri minik bebeğiyle objektiflere poz veren Şentürk, “Yeniden doğmuş gibiyim. Hem eski sağlığıma kavuşmanın hem de baba olmanın sevincini Lokman Hekim sayesinde yaşadım” diye konuştu.
Hasta danışmanları kahvaltıda buluştu ÖZEL
Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde görevli “hasta danışmanları” kahvaltıda bir araya geldi. Hasta Danışmanları Sorumlusu Murat Yıldırım’ın organize ettiği kahvaltı Göksu Park’ta gerçekleştirildi. Çeşitli etkinliklerle bir araya gelen hasta danışmanları kahvaltı öncesi ve sonrasında da keyifli dakikalar geçirdi. Kahvaltı organizasyonundan duydukları memnuniyeti dile getiren Hasta Danışmanları, organizasyonu gerçekleştiren Murat Yıldırım’a teşekkür etti.
Emzirmenin faydaları saymakla bitmiyor Emzirmenin hem bebek hem de anneye yararı var. Anneyi tıpkı bebeğinde olduğu gibi hastalıklardan koruyan emzirmenin, doğum sonrasında rahimin daha çabuk toparlanmasını sağlama ve fazla kilolardan kısa sürede kurtulma gibi bilenen pek çok faydası var. İşte emzirmenin yararları: * Annenin ileride meme kanserine yakalanma riskini azaltır. * Rahminin kolay toparlanmasına, kanamaların azalmasına katkı sağlar. * Hamilelik kilolarının daha kolay verilmesine yardımcı olur. * Göğüs kanseri, yumurtalık kanseri, kemik erimesi ve anemi risklerini azaltır. * Siz ve bebeğiniz arasındaki duygusal bağı güçlendirerek, sevgi dolu bir ilişkiyi kolaylaştırır. * Emzirmenin ilk dönemlerinde meme başlarında çatlaklar oluşabilir. Anne sütünün kendisi çatlakları engelleyebilir.
Van TV’de estetik konuşuldu Lokman Hekim Van Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Berktaş, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Canser Yılmaz Demir ile birlikte Van TV’de sağlık içerikli programda bir araya geldi. Yaklaşık 1 saat 10 dakika süren programda en sık yapılan estetik ameliyatlarından hasta beklentilerine kadar pek çok konu hakkında bilgi verildi. En çok merak edilen estetik operasyonların başında gelen “burun ameliyatı” hakkında da merak edilen soruların yanıtlandığı programda, ameliyat teknikleri, yaşın önemi, ameliyat öncesi ve sonrası yapılması gerekenler anlatıldı.
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
06
LOKMANHEKİM GAZETE
Tiroid ile ilgili doğru bilenen yanlışlar
Genel Cerrahi
Op. Dr. Ali Kemal Erdoğan
Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Kemal Erdoğan, milyonlarca kişinin teşhis edilmemiş tiroid hastalıkları nedeniyle ciddi risk altında olduğunu söyledi. Tiroidin, kronik bir hastalık olduğu için sürekli takip gerektiren tedavi seçenekleri bulunduğunu ifade eden Erdoğan, “Gerektiğinde ilaç tedavisi, gerektiğinde cerrahi tedavi, gerektiğinde de radyoiyot tedavisi uygulanır” dedi. Erdoğan, tıbben, genel manada, tiroidin büyümesine guatr denildiğini aktarırken, halk arasında bütün tiroid hastalıklarına ise “guatr” dendiğini açıkladı. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Erdoğan, troid ile ilgili doğru olarak bilinen çok sayıda yanlışlar olduğunu belirtirken, bunları şöyle sıraladı:
ğil (YANLIŞ) este var, önemli de rk he ın, yg ya k ço 1- Tiroid nodülü (YANLIŞ) a yiyenlerde görülür an lah ra ka ce de sa 2- Guatr, z iyi gelir (YANLIŞ) alıklarında iyotlu tu st ha d oi tir n tü Bü 3ur (YANLIŞ) tiroid hastalığı yokt ir, ald rm no d oi tir ksa 4- Boğazda şişlik yo edilemez (YANLIŞ) rı, kaderdir, tedavi kla alı st ha d oi Tir 5izlenir” (YANLIŞ) ce ameliyatla “tem de sa rı, kla alı st ha Ş) 6- Tiroid a gerek yok (YANLI on hapı kullanmay rm ho d oi tir a nr so 7- Ameliyattan (YANLIŞ) etmek mümkündür vi da te çla ila ini ps he 8- Soğuk nodüllerin laşılır (YANLIŞ) er olup olmadığı an ns ka lün dü no ile 9- Dopler tetkiki ANLIŞ) olmadığı anlaşılır (Y up ol er ns ka lün dü ile no 10- Ultrasonografi ılır (YANLIŞ) olup olmadığı anlaş er ns ka lün dü no 11- Sintigrafi ile er veya başka al çıktı, bende kans rm no , m dü ür çt öl ını 12- Tiroid hormonlar (YANLIŞ) tiroid hastalığı yok rsız (YANLIŞ) şişlik var ama zara ha kötü 13- Boynumda bir edilmesin, gözü da vi da te ı as st ha r at an zehirli gu 14- Gözü ileriye çık olur (YANLIŞ) LIŞ) isi çok acı verir (YAN 15- İnce iğne biyops ır (YANLIŞ) pılırsa kanser yayıl ya isi ps yo bi ne iğ le Ş) 16- Tiroid’deki nodü stalığı olsun (YANLI k ki ben de tiroid ha yo im et ây şik hiç 17- Boğazımda
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
Genel Cerrahi
Op. Dr. Kemal Yandakçı
Fıtık şişlik ve ağrı ile kendisini belli ediyor Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Yandakçı, şişlik ve ağrı ile kendisini belli eden fıtıklar hakkında bilgi verdi. Fıtığın vücudumuzun doğal boşluklarında zorlanma ve doğumsal nedenlerle gelişen şişlikler olduğunu söyleyen Yandakçı, en sık kasık fıtığının görüldüğünü açıkladı. Kasık fıtığının erkeklerde daha belirgin olduğunu vurgulayan Yandakçı, hastalıkla ve tedavi süreciyle ilgili şu bilgileri verdi: “Göbek bölgesinde, karında bazı zayıf bölgelerde fıtıklar olabilir. İç bölgelerde de mide ve yemek borusunun birleştiği yerde mide fıtığı olabilir. En sık gördüğümüz göbek ve kasık fıtıkları, bu bölgelerde şişlik ve ağrı ile kendilerini belli ederler. Genellikle ameliyatla tedavileri yapılır. Ameliyat genellikle laparoskopik ve açık teknik olmak üzere iki teknik içerir. Açık tekniklerde o bölgeyi anestezi altında açarak fıtık kesesini bulup o bölgenin, özellikle kasıkta yama ile onarılması önerilir, göbek bölgesinde ise değişik takviye yöntemleri kullanılır. Laparoskopik yöntemde ise karına üç farklı yerden girerek fıtık kesesi geri yerine itilmekte ve o bölgenin onarımı sağlanmaktadır.”
Senede dört, beş kere antibiyotik kullanmanın ne gibi zararları vardır?
Antibiyotikler böbrek ve karaciğer yolu ile vücuttan atılır ve tüm kimyasal maddeler gibi her antibiyotik grubunun vücudun farklı organ ve sistemleri üzerinde belli yan etkileri vardır. Sık antibiyotik kullandığınızda bu etkilerle daha çok karşılaşabilirsiniz. Araştırmalar, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarında gereğinden fazla antibiyotik kullanıldığını gösterir. Sık antibiyotik kullanımının bir diğer zararı mikropların ilaçlara direnç kazanmasıdır. Sonuçta basitçe tedavi edilebilecek bir enfeksiyon zor tedavi edilir hale gelir. Doktor danışmanlığı almadan antibiyotik almamanız en uygun yol olacaktır.
07
LOKMANHEKİM GAZETE
Doç Dr. Şenbil Beypazarı’nda seminer verdi
Minik Buket kalça çıkığı ile mücadele ediyor Minik Buket, çocuklarda sık görülen, erken teşhis edilip tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilen doğuştan kalça çıkığı ile mücadele ediyor. Lokman Hekim Hastaneleri Ortopedi Uzmanı Koray Baloğlu tarafından tedavi edilen 6 aylık Buket, yaklaşık 3 ay alçı, 3 ay da korumaya yönelik ortez tedavisi ile sağlığına kavuşması bekliyor. Doğuştan kalça çıkığı olan ve ailesi tarafından Lokman Hekim Hastanesi’ne getiren minik Buket, tedavisinin ardından sağlığına kavuşacağı günü bekliyor. Önemli bir sağlık sorunu olan doğuştan kalça çıkığının özellikle kız çocuklarında ciddi sorunlara neden olduğunu belirten Doktor Baloğlu, Buket’in uzun bir tedavi sürecine gerek duyduğunu ve sürece ilişkin ailenin de bilgilendirildiğini söyledi. Baloğlu, Buket’in yaklaşık 3 ay alçı, 3 ay da
korumaya yönelik ortez tedavisi göreceğini söyledi. KIZ ÇOCUKLARINDA SIK GÖRÜLÜYOR Doğuştan kalça çıkığı hakkında bilgi veren Baloğlu, şunları söyledi: “Ortopedik cerrahinin en ciddi hastalıklarından biri olan doğuştan kalça çıkığı, kalça eklemindeki top ile yuva ilişkisinin değişik derecelerde bozulmasıdır. Doğuştan kalça çıkığı daha çok kızlarda olur. Bazı bölgelerde daha sık görülür, kundak kullanımı görülme sıklığını artırmaktadır. Ortalama olarak her 250 - 300 doğumda bir rastlanmaktadır. Uyluk kemiğinin içinde bulunması gereken yuva dışında ve daha farklı bir pozisyonda olmasına kalça çıkığı denir.”
Ağız kokusu kabusunuz olmasın Ağız kokusu genelde hijyen eksikliğinden, bazen de sağlık sorunlarından kaynaklanıyor. Önlemek için ise önce bakım sonra doğru beslenme şart. Uzmanlar, insanın sosyal ve özel hayatını kabusa çeviren sorunu giderme yollarını şöyle sıralıyor: DİLİ FIRÇALAYIN: Dış fırçalamanın yanı sıra, dil temizliği de yapılmalıdır. Dilin üzerinde oluşan bakteriler ağız kokusuna neden olabiliyor. BOL SU: Günde 3 litre su, tükürük salgısının artmasını sağlayarak ağız kokusunu önleme-
ye yardımcı oluyor. TARÇIN: Tarçın, ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silah olarak gösteriliyor. GARGARA: Uyku öncesinde, alkolsüz ağız gargarası kullanın. ÇİNKOLU SAKIZ: Uzmanlar sadece çinkolu sakızların ağız kokusunu azalttığını söylüyor. BUNLARA DİKKAT: Bademcik iltihabı koku yapar. Sigara, kahve, alkol ve çayı az kullanın. Burun tıkanıklığı kokuya sebep olur. Reflü ağız kokusu yapar. Stresten kaçının
Lokman Hekim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nesrin Şenbil, Beypazarı Belediyesi’nin her ay düzenlediği sağlık seminerlerine konuşmacı olarak katıldı. Doktor Şenbil, “Çocuklarda Zeka Geriliği, Serebral Palsi ve Epilepsi” konusunda vatandaşları bilgilendirdi. Beypazarı Halkevi’nde saat 13:30 da gerçekleştirilen seminere Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp’in eşi Hamide Özalp, Beypazarı Belediye Meclis Üyesi Vildan Çalışkan, AK Parti İlçe Kadın Kolları Başkanı Av. Ayla Yurdakul ve vatandaşlar katıldılar. Zeka Geriliği, Serebral Palsi ve Epilepsi hakkında detaylı bilgiler veren Doç. Dr. Nesrin Şenbil, katılımcıların sorularını da yanıtladı. Program sonrası Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp’in eşi Hamide Özalp, Doç. Dr. Nesrin Şenbil’e teşekkür ederek çiçek takdim etti. Hamide Özalp, her ay alanında uzman bir doktorun verdiği sağlık seminerlerinden halkımızın faydalanmasını istediklerini ve seminerlerin devam edeceğini belirtti.
Benler kanser belirtisi olabilir Lokman Hekim Hastaneleri Genel Cerrahi Uzmanlarından Dr. Kemal Yandakçı, vücutta meydana gelen değişikliklerin hastalık belirtisi olabileceği uyarısında bulundu. Ağrılı ya da ağrısız her tür şişliklerin ve benlerin iyi ya da kötü huylu hastalıkların habercisi olabileceğini söyleyen Dr. Yandakçı, “Özellikle kısa sürede büyüme gösteren kitleler, renk değiştirenler, kanayanlar sarkom veya melanom denilen yumuşak doku veya ben kanserlerinin ilk belirtisi olabilir” dedi. Kitlelerin iltihaplandığında şişlik, ağrı, kızarıklık, akıntı ve zonklama yapabildiğini veya apse haline gelebildiğini vurgulayan Yandakçı, şu uyarılarda bulundu: “Apse ya da kanser riski haline gelmeden gerekirse ultrasonografi ve gerektiğinde cerrahi müdahale ile bu tür kitlelerinizin teşhis ve tadavisini yaptırabilirsiniz. İyi huylu olduğu uzman hekimce düşünülen kitle ve benleriniz takip altına alınır.
08
LOKMANHEKİM GAZETE
GÖZALTI
TORBALARINA
Plastik Cerrahi
Dr. Mert Demirel Göz kapağı estetiği ameliyatı hakkında bilgi veren Lokman Hekim Hastaneleri Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Mert Demirel, şunları söyledi:
Genetik özelliklerin yanı sıra yaşlanmaya da bağlı olarak gelişen üst ve alt göz kapaklarındaki deformasyondan kurtulmak mümkün.
“Göz kapağında yaşla ilgili olarak üst göz kapağında cilt sarkmaları görülebilir. Hastalarımız, sarkmaların etkisi ile eskisi gibi makyaj yapamadığından şikayet ederler. Sarkmalar yaşlanmanın haricinde genetik nedenlerle de görülebilir. Bazı hastalarda gözaltında torbalanma görülür. Bunlar ameliyat olmazlarsa değişik baş pozisyonları ve jest ile mimikler geliştirir. Mesela konuşmanın sonuna doğru daha iyi görüş sağlayabilmek için kaşlarını kaldırmaya başlarlar; ya da göz kapaklarını düzeltebilmek için yüzlerini ovma hareketi yaparlar. Cilt fazlalığının düzeltilmesi ve torbalanmanın azaltılması için göz kapağı estetiği ameliyatı yapılır. İZ KALMA RİSKİ AZ Göz kapağı estetiği yaklaşık 1.5-2 saat süren ve genellikle lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir. Üst ve alt göz kapağındaki fazla cilt dokusu alınır, kaslar yeniden düzenlenir, torbalanma giderilir, bu işlem sonrasında dikişler konur ve göz bantlanır. Göz kapağı açık kalacak şekilde soğuk uygulama yapılır ve hasta evine gönderilir. Yaklaşık beşinci günde dikişler alınır ve iyileşme süreci başlar. Göz kapağı yapısı ve iyi kanlanması itibariyle genellikle iz bırakan bir yer değildir. Bir iki hafta sonra hiç kimsenin fark edemeyeceği kadar az iz bırakarak iyileşme sağlanır.”
Katarakt sizi korkutmasın Genellikle ileri yaşlarda olmakla birlikte çocuklarda gençlerde ve orta yaş gruplarında uzak görmenin bulanması, okuma yeteneğinin azalması ve araba kullanırken zorluklarla karşılaşmayla birlikte olan katarak bir göz hekiminin en çok yaptığı göz ameliyatlarının başında geliyor. Katarakt hakkında bilgi veren Lokman Hekim Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sadık Kavaklı, hastalığın etkili, güvenilir, sonuçların oldukça güzel olduğu tek tedavisinin katarak ameliyatı olduğunu söyledi. Ameliyatta herhangi bir dikiş konmadığını ve hastanın bir saat sonra normal hayatına dönebildiğini vurgulayan Kavaklı, “Çoğunlukla bir gün istirahatı yeterli görmekteyiz. Çalışan kişilerde kendi isteği dışında istirahat vermemekteyiz” diye konuştu. ÖZEL
Hasta danışmanları “iletişim” eğitimi aldı Lokman Hekim Hastaneleri’nin en önemli departmanlarından birinde görev alan “Hasta Danışmanları” iletişim eğitimi aldı. Hasta Hakları ve Eğitim Sorumlusu Murat Yıldırım’ın verdiği eğitimlerde hasta hakları, hasta memnuniyeti ve iletişim becerileri anlatıldı. 3 gün süren eğitimlerin ardından hasta danışmanları önemli bir tecrübe edinmiş oldu.
Kol ve bacaklarımda morluklarla uyanıyorum. Sebebi nedir?
Moraran bölgeler tesadüfen incinmesi zor olan yerlerse, kesinlikle doktora görünmelisiniz. Doktorunun yapacağı ilk şey morarmalara neden olacak anemi, lösemi ve karaciğer ya da böbrek hastalığı gibi ciddi nedenleri araştırmak olacaktır. Daha genel neden ikinci derece spor zedelenmeleri ya da C ve K vitamini eksikliği olabilir. Aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler, kanı sulandırır ve kolaylıkla morarmalara neden olur.
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
09
LOKMANHEKİM GAZETE
SAĞLIK BAKANLIĞINDA
GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Genel Müdür
İrfan Güvendi
Sağlık Bakanı olarak 10 yıldır görevini yürüten Recep Akdağ, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mini kabine revizyonu ile birlikte koltuğunu Mehmet Müezzinoğlu’na devretti. Öncelikle yeni Sağlık Bakanımız Müezzinoğlu’na bu zor görevde başarılar diliyorum. Kendisinin bu hizmet bayrağını çok daha yükseğe çıkartacağına inanıyor ve kendisine ihtiyaç duyduğunda her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ilan ediyorum. Sağlık alanının, çıkmaza girmiş pek çok problemi bulunmaktadır. Halka ve sektöre yakın bir isim olan çiçeği burnunda Sağlık Bakanımız Müezzinoğlu’nun sektörün
problemlerini bildiğini ve önümüzdeki dönemde bunların bazılarını çözmek için adım atacağını umuyorum. Ancak kısa vadede çok şey beklemek de yeni Bakan’a haksızlık olur. Sayın Müezzinoğlu’na şans vermek ve sabırlı davranmak gerektiği kanaatindeyiz. Çünkü, değişiklikler zaman alacaktır.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu
KAPALI RAHiM AMELiYATININ AVANTAJLARI
Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nezih Durmazlar tarafından ilk Total Laparoskopik Rahim Ameliyatı gerçekleştirildi. Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde ağızdan gıda alabilmesi de mümkün olabilKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı mektedir. Bu sebeplerden dolayı, hastalar Op. Dr. Nezih Durmazlar, hastalara ame- normal günlük aktivitelerine ve işlerine daha liyat sonrasında önemli bir konfor sunan kısa sürelerde dönebilmektedirler. Böylelik“Total Laparoskopik Rahim Ameliyatı” hak- le iş gücü kaybı da çok az olmaktadır.” kında bilgi verdi. Kapalı ameliyatların açık ameliyatlara göre hastalar açısından çok TEKNOLOJİNİN ÖNEMİ daha avantajlı olduğunu söyleyen Durmaz- Kapalı ameliyatların belli bir tecrübe ve teklar, “Laparoskopik yöntem geniş ameliyat nolojik ekipman gerektirdiğinin altını çizen kesişi açmadan, ufak kesilerle operasyonun Doktor Durmazlar, Lokman Hekim Sincan gerçekleştirildiği bir ameliyattır. Bu ameliyat Hastanesi’nin sağladığı teknolojik imkantekniğini kullanabilmek için hem deneyim ları kullanarak kapalı rahim amelihem de üst düzey bir eğitim gerekmektedir. yatlarını yapabildiklerini söyledi. Karında kalemin girebileceği büyüklükte 3-4 Durmazlar, “Hastanemizin sağsantimetrelik delik açılarak kamera ile karın ladığı teknolojik destekler ve içerisi görüntülenmekte ve rahim ameliyatı bazı cihazların alımları hasta gerçekleştirilmektedir” dedi. memnuniyetimizi çok arttırmıştır. Bu sayede bundan sonKONTROLLÜ AMELİYAT ra da rahim alınması gerektiBu tür kapalı ameliyatlarda ciltte kesi olma- ren ameliyatları kapalı olarak ması nedeni ile daha iyi bir kozmetik görü- yapmaya devam edecenüm elde edildiğini hatırlatan Nezih Dur- ğiz” dedi. mazlar, şunları söyledi: “Ameliyat sırasında çok az miktarda kanama olur. Kontrollü ameliyatlardır. Dikiş materyali kullanılmadan yapılan bir ameliyat olduğu için de sonrasında enfeksiyon riskini de oldukça azaltmaktadır. Hastalar açısından belki de en önemlisi ameliyat sonrasında ağrı, geleneksel yöntem olan açık ameliyatlara göre oldukça azdır. Hastaların aynı gün
ÖKSÜRÜĞÜNÜZ VARSA TEST YAPTIRIN
Göğüs Hastalıkları
Dr. Sibel Meryem ALPAR Lokman Hekim Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Alpar, KOAH’ın nefes yollarında mikrobik olmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olduğunu söyledi. Alpar , hastalığın en önemli belirtileri arasında sinsice başlayan ve giderek şiddetini arttıran nefes darlığıyla kronik öksürük ve balgam çıkarma olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’Bu hastalık çok önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen ne yazık ki kamuoyu tarafından yeterince iyi tanınmamaktadır. Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH’lı hastanın sadece 300500 bini kendisinde KOAH olduğunu bilmektedir. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, KOAH tüm dünyada yaklaşık 50 milyon insanı etkilemekte ve her yıl 3 milyon kişi bu hastalık nedeniyle ölmektedir.’’ NEFES ÖLÇÜM TESTİ Basit ve ağrısız bir test olan ve ‘spirometri’ denilen nefes ölçüm testiyle kişinin KOAH olup olmadığının kolayca saptanabildiğini belirten Doktor Alpar, “40 yaş üstü sigara içmiş ya da içmekte olan ve meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından görülüp ‘nefes ölçüm testini’ yaptırması gerekir” dedi.
Op. Dr. Nezih Durmazlar
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
10
LOKMANHEKİM GAZETE
SAĞLIKLI UZUN ÖMRÜN
ŞiFRELERi Sağlıklı ve uzun bir ömür için öncelikle yaşam alışkanlıklarınıza dikkat etmeniz ve doktorların önerdikleri testleri düzenli olarak yaptırmanız gerekiyor. Uzmanlar “Erken tanı hayat kurtarıyor” diyerek her fırsatta düzenli yapılan testlerin ne
1 2 3 4 5 6
denli önemli olduğunun altını çiziyorlar. Aynı zamanda yaşam alışkanlıklarımızda alacağımız basit ama etkili önlemlerle uzun yıllar sağlıklı yaşamamızın mümkün olduğuna dikkat çekiyorlar. İşte sağlıklı ve uzun ömrün şifreleri:
YILDA BİR DİYEBET TAHLİLİ Amerikan Diyabet Derneği, kalp sağlığı için açlık kan şekerinin 100 mg/dl’nin altında olmasına dikkat çekiyor. Şikayeti olmasa bile 20 yaşın üzerindekiler yılda bir diyabet testi yaptırmalı. GÜNDE EN AZ 7 SAAT UYUYUN Uyku, hayatımızda her şeyin düzene konduğu, tamir ve tedavinin yapıldığı son derece önemli bir süreç. Ayrıca uyku sırasında gençlik hormanlarıa olarak lanse edilen büyüme hormonu ve melatonin salgılanıyor. GÜNDE 2-3 LİTRE SU İÇİN Su, hücrelerin tüm organların yaşaması için şart. Dolayısıyla her gün bol bol su içmeyi asla ihmal etmeyin. KEMİK ÖLÇÜMÜ YAPTIRIN Özellikle ailenizde osteoporoz(kemik erimesi) öyküsü varsa, kemik ölçümü yaptırmanız çok önemli. Erken teşhis sayesinde, ileri yaşlarda ciddi ve yaşamsal problemlere neden olan kırıkların oluşması engellenebiliyor. BENLERİ KONTROL ETTİRİN Cildinizi her yıl dermatoloji uzmanına göstermek de sağlığınız için yaptırmanız gerekenler arasında yer alıyor. Çünkü benler, ölümcül bir kanser türü olan melanom riski taşıyor. 40’TAN SONRA CHECK-UP 40 yaşından itibaren yılda bir kez kardiyolojik check-up’tan geçmeniz, kalp sağlığınız açısından büyük önem taşıyor.
İç Hastalıkları
Doç. Dr. İzzet Yavuz
Tansiyon ilaçlarınızı erkenden alın Lokman Hekim Hastaneleri İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İzzet Yavuz, hipertansiyon hastaları için sabah saat 05.00 ile 08.00 arasının kritik bir dönem olduğuna dikkat çekerek, “Tansiyon ilaçlarınızı sabah erkenden ve aç karnına alın” uyarısında bulundu. Hipertansiyon tedavisinde sabah saatlerinin önemine vurgu yapan İzzet Yavuz, “05.00 ile 08.00 saatleri arasında tansiyon yükselmesiyle birlikte hastalarda beyin kanamaları ve kalp krizi yakınması gibi tablolar oluşabilir. Bunu önlemek için aç karnına ve sabah erkenden tansiyon ilaçları alınmalıdır. Hiçbir zaman ilaç tedavisi, ilacın bitimi ile kesilmelidir. Hastalar, düzenli ilaç kullanıp takiplerini yaptırırsa tansiyon hastalığının sebep olduğu kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, felç ve inme gibi sonuçlardan da korunur” dedi. DÜZENLİ TAKİP ÖNEMLİ Hastalığın toplumda çok yaygın olduğunu belirten Doç. Dr. İzzet Yavuz, şunları söyledi: “Hipertansiyon hissedilmez, ölçülür. Mümkün olduğunca hastanın düzenli tansiyon takiplerinin yapılarak hekime başvurması ve bununla beraber tansiyon yüksekliğine takiben hastaya tedavi öncesi tuz kısıtlaması getirilmelidir. Hastada aile hikayesi varsa, kolesterol yüksekliği, kalp hastalığı ve şeker hastalığı varlığı da tespit edilerek hastalığın ölçümü yapılır.”
İlaç toplama kampanyalarına fren! Sağlık Bakanlığı, hastaların sağlığını tehlikeye düşürebileceği nedeniyle Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından Türk Eczacıları Birliği’ne gönderilen yazıda, kullanılmış ilaçlara yönelik düzenlenen ilaç toplama kampanyalarının durdurulması istendi. Yazıda, şu görüşlere yer verildi: “Tüketicinin elinde bulunan, açılmış, kullanılmış, saklama koşulları bilinmeyen, dağıtım koşulları kontrol edilemeyen ilaçların yardım amacıyla da olsa ihtiyaç sahibine gönderilmesinin ve bu şekilde toplanan ilaçların yeniden kullanılmasının hastaların sağlığını tehlikeye sokabileceği ortaya çıkmıştır. Bu nedenlerden dolayı ilaç toplama kampanyalarının ivedilikle durdurulması gerekmektedir.”
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
11
LOKMANHEKİM GAZETE
Mesleğe ve meslektaşa saygı
Lokman Hekim Etlik Hastanesi Başhekimi
Uz. Dr. Necmettin Din
Bayram deyince “bayram tadında” duygular akla gelir. Eskiler dillendirilir, eski bayramlardan, özlemlerden bahsedilir. Ancak “Tıp Bayramı” gibi mesleki günler daha çok sıkıntıların, problemlerin dile getirtildiği, “ganimeti fırsat bilmek” adına kullanan anlardır. Meslekte çeyrek asırlık bir tecrübeye ve bunun üçte ikisi idareci olarak yaşanmış geçmişe sahip birisiyim. 15 yıla yakın sürdürdüğüm idarecilik hayatımda en mutlu olduğum anlar; hiç steteskopu bırakmadığım, çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı olmam nedeni ile çocuk muayene ederken yaşadığım anlardır. İdarecilik daha çok sıkıntıla-
ra çözüm bulunmasının istendiği makamlardır. Ancak o çocuklar yok mu?... Onlarla geçirilen anlar tarifi mümkün olmayan, haz duyulan anlardır. Son yıllarda meslekte itibar kaybının olduğundan bahsedilir. Ancak unutmamak lazımdır ki; genel anlamda toplumlarda bir dejenrasyon yaşanmaktadır. Bu pencereden bakılırsa hekimlik mesleğinin ve dolayısı ile sağlık çalışanlarının toplumda halen farklı bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Hekimliğin onur ve itibarı bizlere bağlı. Halen bir sağlık elemanı ile muhatap olduğumda ayağa kalkmak ihtiyacı hissediyorum ve öyle davranıyorum. Önce bakanından kapıcısına kadar sağlık elemanları olarak kendi meslek ve meslektaşlarımıza saygı duymamız lazım. Toplum içerisinde zaten bu itibarın tesisi, bundan sonrası çok kolay. 14 Mart Tıp Bayramı’mız hayırlara vesile olsun…
14 MART TIP BAYRAMI
Tıp Bayramı, her Mart ayının 14’ünde kutlanan, Türkiye’de tıp alanından çalışanların hizmet sorunlarının tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiği bir anma ve kutlama günüdür. 14 Mart 1827’de, II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Şehzadebaşı’daki Tulumbacıbaşı Konağı’nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması, Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun kuruluş günü olan 14 Mart, “Tıp Bayramı” olarak kutlanmaktadır. İlk kutlama, 1919 yılının 14 Mart’ında işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiştir. O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti. Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. 1976’dan beri sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart’ı içine alan hafta boyunca kutlama yapılmakta ve bu hafta Tıp Haftası olarak kabul edilmektedir.
www.lokmanhekim.com.tr Lokman Hekim Engürüsağ Sağlık Turizm Eğitim Hizmetleri ve İnşaat Taahhüt A.Ş. İrfan GÜVENDİ Editör-Yazı İşleri Müdürü Bora AYDİN Yayın Danışma Kurulu: Uzm. Dr. Mustafa SARIOĞLU Dr. Mehmet ALTUĞ Uzm. Dr. Necmettin DİN Doç. Dr. Celil GÖÇER Dr. Kemal KARTAL Dr. İbrahim UĞUR Yrd. Doç. Dr. Celal Gökhan OSMANOĞLU Dr. Murat Kadir ERDEM Bayram GÜVENDİ Uzm. Dr. H. Ali YAKUT Nazım BİLGEN Sara FARBOUDİ Ümmühan DEMİREZEN Tuğba ARIZ Sevgi BAYRİ Yönetim Yeri: Zübeyde Hanım Mah. Aslanbey Cad. No: 17 İskitler/Altındağ/ANKARA Tel: (0 312) 444 99 11 Tasarım:
akkan K O P Y A L A M A
. M E R K E Z I
&
. K I R T A S I Y E
Atatürk Mh. Lale Cd. No: 1/4 Sincan / ANKARA Tel: 0 312 271 00 82 Baskı Yeri: AFŞAR MATBAACILIK Ağaçişleri Yapı Koop. 21. Cad. 599. Sokak No.: 29 İvedik / ANKARA 0 312 394 39 22-23 Baskı Tarihi: 1 Mart 2013 Lokman Hekim Hastaneleri’nin Yerel süreli Yayın Organıdır. Ayda bir kez yayınlanır. Ücretsizdir.
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11
www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11