Lokman Hekim Gazetesi - Sayı:6 (Ağustos 2011)

Page 1

Sağlıklı Ramazanlar Lokman Hekim Hastaneleri “şifa” dolu bir Ramazan geçirmenizi diler...

GAZETE ÖZEL LOKMAN HEKİM HASTANELERİ AYLIK YAYIN ORGANIDIR // ÜCRETSİZDİR // YIL:1 // SAYI: 6 // AGUSTOS 2011

Her hastalığın başı stres

3

yf a S

S S

a

Stres, her türlü hastalığa zemin hazırlıyor. Bilim adamları stres altındaki vücutta neler yaşandığını açıklıyor

Yatağa bağımlılıktan 7 yıl sonra kurtuldu 35 litre su atıldı

Damar sertliğine dikkat

Operasyonu gerçekleştiren, Dr. Özkan, “Hasta ameliyat sonrası hareketli hale gelince, boşaltım sisteminin harekete geçmesi sayesinde bacaklarından 35 litre su atıldı”dedi.

Modern çağın önemli hastalıklarından biri olan damar sertliği ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Damar tıkanıklığı kalp krizine neden olmaktadır.

f ay

a

Kansız ameliyat

S

5

Lokman Hekim Hastaneleri’nde gerçekleştirilen operasyonla, Altınok’un bacaklarına kansız ameliyatla diz protezi takıldı. Altınok, mutluluğunu doktor ve hemşire ekibiyle paylaştı

Diyabet hastası oruç tutabilir mi?

Ramazan ayında Türkiye’de, sayısı üç milyonu bulan diyabet hastasının birçoğu “oruç tutabilir miyim acaba? “ sorusuyla karşı karşıya kalmaktadır.

Sevinç yaşıyor!

S

7

f ay

S

a

Bacaklarında “fil hastalığı”na bağlı şişlik oluşan, 83 yaşında, 165 kilogram ağırlığındaki Süheyla Altınok, 7 yıllık yatağa bağımlılığa son verilip, yeniden yürümenin sevincini yaşıyor // Sayfa 8

İdrar yolları taş tedavisi

a

9

f ay

S

S

İdrar yolları taş hastalığı birçok nedene bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Hastalar genellikle şiddetli yan ağrısı, bulantıkusma, idrarda yanma ve kanama şikâyetiyle başvururlar.

Oruç alternatif diyet değildir

Dr. Ali Tüzün, metabolizmanın yavaşlamaması ve kabızlık gelişmemesi için oruçlu kişinin gün içinde yürüyüş yapması gerektiğini vurguladı. Tüzün, orucun alternatif bir diyet olarak görülmemesi gerektiğini söyledi //sayfa 6

Tombul bebek sevinci Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde 4,61 kilogram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya geldi. Normal doğumla hayata gözlerini açan “tombul” bebeğin 53 santimetre olan boyunun da standartların üzerinde olduğu açıklandı. Anne Rabia Şahin Lokman Hekim personeline teşekkür etti. // Sayfa 2


2

LOKMANHEKİM

Nikotin testinden geçtiler

4.61 kilogramlık “tombul bebek” herkesi şaşırttı Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde 4,61 kilogram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya geldi. Normal doğumla hayata gözlerini açan “tombul” bebeğin 53 santimetre olan boyunun da standartların üzerinde olduğu açıklandı. Normal bebeklerin 3 – 3.5 kilogram arasında dünyaya geldiği belirtilirken, bebeklerin boyunun da maksimum 52 cm olduğunu ifade edildi. Rabia-Halit Şahin çiftçinin oğullarının herhangi

bir sağlık sorunu bulunmazken, anne Rabia Şahin doğum sonrası Lokman Hekim personeline teşekkür etti. Şahin çiftinin bebekleri, 4.61 kilogramlık ağırlığı ile Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde bu zamana kadar dünyaya gelen en ağır bebek oldu. Doğumu gerçekleştiren Kadın Doğum Uzmanı Dr. Aylin Totan ailenin mutluluğuna ortak olurken doğumun sorunsuz geçti-

ğini söyledi. Totan, “Lokman Hekim Sincan Hastanesi’nde ilk kez bu kadar ağır bir bebek normal doğumla dünyaya geldi. Bebeğin ağırlığı 4,61 kilogram, boyu ise 53 santimetre” dedi. Doğumun hastane personelini de şaşırttığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Sorumlu Hemşiresi Bahire Çelik ise tombul bebeği sorunsuz bir operasyon ile dünyaya getirmekten mutluluk duyduklarını söyledi.

Platformdan özel hastanelere “kalite” eğitimi

Özel Hastaneler Platformu Derneği tarafından düzenlenen, “Hizmet Kalite Standartları Farkındalık Eğitimi” toplantısı yapıldı. Hilton Oteli’nde gerçekleştirilen eğitim toplantısına Türkiye genelindeki 90 özel hastaneden 200’ü aş-

kın kalite yönetimi birimi çalışanı katıldı. Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr, Mehmet Nurullah Kurutkan, özel hastane çalışanlarına, Kurumsal Hizmet Yönetimi, Sağlık Hizmeti Yönetimi, Destek Hizmeti Yönetimi, Hizmet Kalite Standartları, Hasta ve Çalışan Güvenliği konularında eğitim verdi. Eğitim toplantısının son bölümünde katılımcılar gruplara ayrılarak küme çalışması gerçekleştirdi. Bir gün süren “Hizmet Kalite Standartları Farkındalık Eğitimi” toplantısı sonunda katılımcılara Özel Hastaneler Platformu Derneği tarafından sertifika verildi.

Lokman Hekim Hastaneleri ve Optimum işbirliği ile “Sigaranın Zararları ve Sigara Nasıl Bırakılır?” konulu seminer düzenlendi. Optimum AVM’de yapılan seminere katılanlar solunum ve nikotin testinden geçirildi. Lokman Hekim Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Meryem Alpar, katılımcılara sigaranın insan vücuduna ve çevreye verdiği zararları anlattı.

American Urological Association

Dr. Murat’ın yıldızı parlıyor Lokman Hekim Hastaneleri doktorlarından Murat Yıldız, Washington’da yapılan Amerikan Üroloji Derneği Kongresi’nde, bu derneğin üyeliğine kabul edildi. Aynı zamanda Avrupa Üroloji ve Dünya Üroloji derneklerinin aktif üyesi olan Murat Yıldız, başarılı çalışmalarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor.


3

LOKMANHEKİM

Her hastalığın s s e başı s r e t str s Stres, her türlü hastalığa zemin hazırlıyor. Bilim adamları stres altındaki vücutta neler yaşandığını şöyle açıklıyor:

Sinir sistemi: Vücut, bir anda bütün enerji kaynaklarını bu dış tehditle mücadele etmeye yönlendirir. “Savaş ya da kaç” tepkisi olarak adlandırılan bu durumda sempatik sinir sistemi, böbreküstü bezlerine “Adrenalin ve kortizol salgıla” talimatı verir. Bu hormonlar kalp atışlarını hızlandırırken, tansiyon ve kandaki şeker oranı da yükseltir. Tehdit geçince ise vücut dengesi tekrar sağlanır. Kas ve iskelet sistemi: Kaslar gerilip katılaşır. Bu durumun uzun sürmesi baş ağrısına zemin hazırlayabileceği gibi kas ve iskelet sisteminde çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Solunum sistemi: Stresli durumlarda daha sık aralıklarla ve daha zor nefes alı-

nır. Bu da kimi insanlarda panik atakları tetikleyebilir. Kalp-damar sistemi: Trafik sıkıştığında yaşanan türden geçici (akut) stres, kalp atışlarını hızlandırır ve kalp kaslarının büzülmesine yol açar. Daha büyük kaslara kan taşıyan damarlardaki kan seyrelir ve vücudun bu bölgelerine daha fazla kan pompalanmasına neden olur. Sık tekrarlanan akut stres, kalp damarlarında iltihaplanmalara ve dolayısıyla kalp krizlerine neden olabilir. Endokrin (iç salgı) sistemi: Beynin gönderdiği sinyaller doğrultusunda böbreküstü bezleri “kortizol” ve “epenifrin” salgılar. Her ikisi de “stres hormonu” olarak tanımlanmaktadır. Bu iki hormon salgılandığında, karaciğer de glikoz salgısını

artırır. Aslında bu, vücudun savunma yöntemidir ve stresli durumlarda “savaş ya da kaç” stratejisini uygulamak için gereken enerjiyi sağlar. Mide - bağırsak sistemi: Her zamankinden daha az ya da daha çok yenir. Daha fazla yemeniz, alkol ya da sigara tüketimini artırmanız durumunda reflü ya da kalp yanması gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Stres ayrıca, yemekteki besleyici maddelerin normal emilim şeklini ya da besinin vücuttaki dolaşım hızını değiştirerek sindirim sisteminizi de vurabilir. Bunun sonucunda kabızlık ya da ishal ortaya çıkar. Üreme sistemi: Kronik stres, sperm ve testosteron düzeyini azaltabilir, iktidarsızlık yaratabilir. Kadınlarda adet düzeni bozulur, kimi zaman tamamen kesilir ya da sancılı adetler başlar. Stres cinsel isteği de azaltabilir.

Dr. Kemal Kartal Lokman Hekim Sincan Hastanesi Başhekim Yardımcısı

Şimdi ya da hiçbir zaman

İnsan; bir yolcudur, alem-i ervahdan, rahmi maderden, dünyadan, berzahtan, kabirden, sırat’a birçok limanda zorunlu misafirliği vardır. İnsan; dünya limanında ki zorunlu misafirliğinde yazdığını okur, ektiğini biçer ve fakat süreklice bir arayış, bir keşif, bir umut peşinde yolculuğunu sürdürür. İnsan; kendisini tanıdığı oranda gücünün farkına varabilir. Kendini tanıma düşünce ve eylemin bir araya getirilmesiyle mümkündür ve mutlu bir yaşamın ilk yasasıdır. Düşünüyorum öyleyse varım ters mantığı yerine varım öyleyse düşünmeliyim mantığı insanın hayallerini kurmasını ve eyleme geçmesini sağlar. Her insan ayrı bir kitap, ayrı bir dünyadır. Öyleyse ilk okunması gereken kitap ve ilk keşfedilmesi gereken dünya kendimiz olmalı ki güven içinde diğer insanların okumasına ve keşfine izin verebilme, diğer insanları bir kitap değerinde okuyabilme, saygın dünyalarını keşfedebilme ve şahit olabilme iradesine sahip olabilelim.. İnsan; kendisini tanımadıkça başkalarını tanıyamayacağı gibi kendisini bir düzen ve disipline sokma iradesi göstermedikçe, insanlık bir düzen ve disiplin iradesi içinde olmayacaktır. Kendisini tanıyan insan kendisine güvenir, yönetir, dünyaya güvenecek ve yönetecek gücü bulur. İnsan; bir yanıyla görmeyi, işitmeyi arzularken, diğer yanıyla kör ve sağır kalamaz. Bilgi kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korku ve yenilgiden kurtarır. Her problemin bir çözümü var olduğuna göre çözümün bizatihi içimizde olduğuna şek ve şüphe yoktur. O halde “niçin” sorusu yerine “nasıl” sorusu problemin çözüm anahtarı olacaktır. Bir başka ifadeyle egomuzun savunma mekanizmalarını harekete geçirerek bahaneler üreten “niçin” ben sorusu yerine “nasıl” sorusu problemi darmadağın eden bir balyoz darbesidir ki en ince ayrıntısına kadar çözümlenmiş, aydınlanmış bir irade doğurur. İnsan; ölebilir, ancak insanlık daima yaşadığına ve yolculuğuna devam ettiğine göre gerçek olan tek yarış insanlık yarışıdır ve bu kulvarda ki yarışa katılabilmenin ön koşulu insani özelliklere haiz olmak, başarmanın tek koşulu ise insani özellikleri sürdürülebilir yaşam tarzı haline getirmektir. Yaşam gözyaşı ve gülümseyişimiz arasında bir sarkaçtır. Doğarken biz ağlarken etrafımızdakiler gülümsediğine göre öyle yaşamalıyız ki ölürken biz gülümserken etrafımızdakiler ağlayabilsin. En mükemmel kitap; insandır! Haydi okumaya… En mükemmel yarış; insanlık yarışıdır! Haydi koşmaya… Şimdi değilse, ne zaman?..

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11


4

LOKMANHEKİM

Dikkat! Hastanız yetersiz besleniyor olabilir

Genel Cerrahi Op. Dr. Kemal YANDAKÇI

Yetersiz beslenme, dokuların asıl gereksinimi olan makro ve mikro besin öğelerinden yoksun kalması veya dengesizliği sonucunda yapısal eksiklikler, organlarda fonksiyon bozuklukları ve olumsuz klinik sonuçların ortaya çıkmasıdır. Aşağıdaki hastaların yetersiz beslenme riski fazladır: • Anoreksia Nervoza (Bir şey yiyemeyen iştahsızlık hastalığı) •Bağırsak emilim bozuklukları (Crohn, çölyhak hastalığı, ülseratif kolitis, kısa bağırsak sendromu vb.)

• Multipl travma, kaza • Major GİS cerrahisi yapılacak veya son 1 yıl içinde geçirmiş hastalar, transplantasyon hastaları • Yoğun Bakım Hastaları • Diabetes Mellitus • İleri dönem karaciğer ve böbrek hastalığı • İyileşmeyen yarası olan hastalar • Baş boyun, GİS ağırlıklı kanser hastaları • Yaşlılar Yetersiz beslenme sonucunda; • İnfeksiyon riskinin artması,

Boyun ağrısını hafife almayın Uzm. Dr. Cihat Yapıcı FTR

larda, parmaklara kadar inen ağrı ve uyuşmalar ortaya çıkar.

Boyun ağrıları hemen hemen her yaş grubunda karşılaşılan, insanların hayat kalitesini düşüren önemli bir sağlık problemidir. İnsanların tamamına yakını hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısından yakınmaktadır. Boyun ağrılarının en önemli sebebi ise boyun fıtıklarıdır.

Risk faktörleri * Ani ve güçlü boyun hareketleri, ağır kaldırmak, ani ters dönüşler * Baş öne eğik olarak uzun süreli çalışma, masa başı işleri * Özellikle emniyet kemeri takmadan araba kullananlarda ani fren yapılması veya trafik kazası * Geçirilmiş boyun travması, spor yaralanmaları * Osteoporoz, yaşa bağlı disk dejenerasyonları

SAĞLIK TURU

Boyun fıtığının belirtileri Boyun fıtığının en önemli belirtisi ağrıdır. Hastalığın başlangıç döneminde boyun ve omuzlarda ağrı ön plandadır. Olay ilerledikçe dejenere olan diskin sinirlere baskı yapması sonucunda kol-

Tedavi yöntemleri Sanılanın aksine, boyun fıtığında cerrahi tedavi son çare olarak görülmelidir. Hastaların büyük

Bebek ve çocuklarda katarakt

Katarakt, normalde saydam olan göz merceğinin saydamlığını yitirmesi ve bunun sonucunda görmenin azalmasıdır. Bu durum, genellikle yaşlılık hastalığı olarak ortaya çıksa da doğumsal olarak bebeklik çağında veya çocuklukta da oluşabilir. Zamanında yapılan katarakt ameliyatı sonrasında, iyi sonuc elde edilebilir

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

çoğunluğu için istirahat, ilaç tedavisi veya fizik tedavi yeterli gelir. Başlangıç döneminde şiddetli ağrı varsa istirahat ve ilaçlar verilir. Ağrı azaldığı dönemde ise fizik tedavi programı önerilir. İlaç olarak ağrı kesici, ödem azaltıcı ve kas spazmını çözücü ilaçlar verilir. Neler yapılır? Boyun fıtıklarının çoğunda fizik tedavi ile düzelme sağlanabilir. Yumuşak doku ve sinir kökü baskısına bağlı ağrıları gidermek ve spazm oluşan kasları gevşetmek için sıcak uygulamaları, ultrason ve elektriksel analjezik akımlar ve traksiyon çeşitli egzersiz modaliteleri ile birlikte uygulanır.

Sağlıklıyken de doktora gidilir

Unutmayın ki birçok hastalığın tedavisi ancak erken tanı ile mümkündür. Her türlü hastalığın önlenmesi, tedavisinden çok daha kolay ve ekonomiktir. İşte bu nedenle şikayeti olmayan kişilerde yapılacak muayene ve tetkiklerle, henüz gizli olan problemler tespit edilerek, hastalıkları önleyici tedbirler alınabilir.

• Yara iyileşmesinde gecikme, • Hipoproteinemik ödem oluşması, • Barsak motilitesinde azalma, • Hemorajik şoka yatkınlık, • Kemik iliği depresyonu gibi pek çok sorun ortaya çıkar. Tüm bu nedenlerle unutmayalım ki; • Her hastanın beslenme durumu değerlendirilmeli, • Beslenme desteğinin medikal tedavideki önemi unutulmamalı, • Aç hasta iyileşmez, ama biz açlığı fark etmeyebiliriz.

Nelere dikkat edilmedilir? Masa başında çalışıyorsanız, kol destekli bir sandalyede, omuzlarınız geride ve ayaklarınız yere değecek şekilde oturun. Sırtınıza ve belinize arkadan destek verin. Ensenize de bir yastık ile destek sağlayın. Sandalyeden öne doğru kayarak kalkın. Uzun süre bilgisayar kullanmak, kitap ve gazete okumak, televizyon seyretmekten sakının. Yüksekten bir şey alacaksanız, merdiven kullanarak o yüksekliğe yakın olmaya çalışın. Ani ve sert hareketlerden kaçının. Özellikle iş yaparken rahat ve sıkmayan kıyafetler giyin. Masada otururken kısa aralar verip, ayağa kalkın.

Doğum için doğru adres

Lokman Hekim Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniklerinde, anne adayları, gebelik takibinden doğuma kadar olan sürede kendi seçtiği doktor tarafından takip edilir ve doğumlar yine aynı doktor tarafından yaptırılır. Bu hizmet, annenin doğum korkusunu yenmesini sağlar. Ayrıca kliniğimiz yaşanabilecek acil durumlara son derece hazırlıklıdır.


5

LOKMANHEKİM

HEMŞİRELİK HİZMETLERİ

Damar sertliğine dikkat! Uzm. Dr. Şahin Mürsel Kardiyoloji

Acil Servis Hemşireliği Acil servis; acil servise başvuran hastaların ilk tıbbi tedavi ve ilk müdahalelerinin en kısa sürede, en güvenli ve en etkin şekilde sağlanması için kalite standartları doğrultusunda hizmet vermektedir.

Kadın Doğum Hemşireliği Gebe izlem sürecinden başlayarak; doğum öncesi, doğum sırasında ve sonrasında gebe ve lohusalarımızın bu süreçlerde karşılaşabilecekleri sıkıntı ve sorunları en aza indirgemek için hemşirelerimiz hastalarımıza psikolojik destek ve rehberlik hizmeti de vermektedir.

larda yüzde 50 azalma sağlanır.

Modern çağın önemli hastalıklarından biri olan damar sertliği ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Damar tıkanıklığı kalp krizine neden olmaktadır. Böylesine önemli bir sağlık sorununda, son derece yüksek maliyetle yürütülebilen tedavi çalışmalarından çok primer ve sekonder korunma çalışmalarına ağırlık verilmesi gereği açıktır. Primer korumanın en başta gelen amacı, risk faktörlerinin gelişmesini önlemektir. Tüm hastalara ve hasta olma olasılığı olan normal popülasyona risk faktörlerinin gelişmesini önleyecek bir yaşam tarzını benimsemelerinin önemi vurgulanmalıdır.

Obezite: Koroner kalp hastalığı için majör bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Obezite, prevalansı bütün dünyada giderek artan ve birçok ülkede tehlikeli boyutlara ulaşan bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Fiziksel inaktivite: Riski ortalama olarak 2 kat artırır. Fiziksel aktivite insanlarda anjiyografik olarak tanımlanmış koroner aterosklerozun ilerlemesini engeller. Diyabet: Diyabet damar sertliğinin doğal seyrini hızlandırır. Diyabet koroner kalp hastalığı için bağımsız bir risk faktörüdür, erkek ve kadında riski sırası ile 2-4 kat artırır.

Koroner arter hastalığı risk faktörleri Hipertansiyon: Koroner kalp hastalığı, hipertansiflerde normotansiflere göre 2-3 kat daha fazladır. Kan basıncı değerindeki her 20/10 mmhg’lık artışlar kardiovasküler hastalık riskini ikiye katlamaktadır. Sigara içiciliği: İçilen sigara miktarı ile koroner kalp hastalığı arasında güçlü bir ilişki gözlenmiştir. Sigara içiciliği, diğer risk faktörleri ile etkileşerek riski 2-3 kat artırır. Sigaranın bırakıldığında ilk 2-4 yıl içinde kardiovasküler olay-

Yaş ve cinsiyet: Erkeklerde ve yaşlı kişilerde artmış risk oranları değiştirilebilir risk faktörlerinin daha yoğun bir biçimde tedavi edilmesini gerektirir. Ailesel etkiler: Baba veya diğer birinci derece erkek akrabalarda 55 yaşından önce, anne veya diğer birinci derece kadın akrabalarda 65 yaşından önce erken koroner arter hastalığı gelişiminin olması, o kişide ateroskleroz gelişim riskini artırmaktadır.

Beslenmeyi işkenceye çeviren hastalık

Masum sanılan karın ağrısı ve şişkinlik gibi şikayetler “yaşam boyu devam eden tek gıda alerjisi” olan “çölyak” hastalığının belirtisi olabilir. Birçok ailenin bilmediği bu hastalık giderek yayılıyor

Poliklinik Hizmetleri Hemşireliği Lokman Hekim Hastaneleri’ne poliklinik hizmeti almak için gelen hastalarımıza, muayene öncesi ve muayene sırasında, her türlü tetkikler ile işlemler esnasında gerekli bilgileri vermektedirler. Tedavi sonrası hasta bakımları ile ilgili gerekli bilgileri de vererek hizmet aşamalarında aktif olarak görev almaktadırlar.

Hayatı çekilmez hale getirebilen çölyak hastalığı yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bağırsaklarda besin maddelerinin sindiriminin ve emiliminin bozulmasına yol açan bir hastalık olan çölyaka yakalananlar insanlar buğday, arpa, çavdar ve bir dereceye kadar da yulafta da bulunan bir protein olan ‘gluten’e karşı hassasiyet gösterir. Hastalık her yaşta ortaya çıksa da 8-12 aylık çocuklarda ve 3040 yaş aralığında daha sık görülüyor. Hastalık ileri yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Çölyak hastalığı ishal, şişkinlik ve karın ağrı-

sıyla kendini gösteriyor. Çocuklarda gelişme ve büyüme geriliği çölyak hastalığının erken bulgusu olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, huysuzluk, uyuk-

lama, davranış bozuklukları ve okulda başarısızlık görülebilecek diğer belirtilerdir. Çölyak hastalığında tedavinin temelini sıkı bir glutensiz diyet uygulanması oluşturur. Bu amaçla gluten içeren tahıl ürünleri kullanılarak yapılan gıda maddelerinin kesinlikle yenmemesi gerekir. Pirinç, mısır, patates ve soya unundan yapılmış ürünler yenilebilir. Meyve, sebze, yumurta ve et ürünlerinin yenmesinde sakınca yoktur. Bu hastalarda laktoz eksikliğide olabildiğinden başlangıçta süt ve sütlü gıdaların alınmaması önerilir.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11


LOKMANHEKİM

Dr. Tüzün, metabolizmanın yavaşlamaması ve kabızlık gelişmemesi için oruçlu kişinin gün içinde yürüyüş yapması gerektiğini vurguladı. Tüzün, Ramazan ayında doğru beslenme yöntemiyle ilgili şu bilgiler verdi

Oruç alternatif diyet

değildir

!

Dr. Ali Tüzün, oruç tutmanın alternatif bir zayıflama diyeti olarak görülmemesi gerektiğini belirterek uyardı.

Gastroenteroloji Uzm. Dr. Ali TÜZÜN

Ramazan’ın gelmesiyle oruç tutan bazı insanlarda, orucun diyet yerine geçtiği gibi yanlış bir kanaatin bulunduğunu belirten Özel Lokman Hekim Sincan Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ali Tüzün, oruç tutmanın diyet yerine geçmeyeceğini ve sadece zayıflamak için oruç tutulamayacağını söyledi. Tüzün, metabolizmanın yavaşlamaması ve kabızlık gelişmemesi için oruçlu kişinin gün

içinde yürüyüş yapması gerektiğini vurguladı. Tüzün, Ramazan ayında doğru beslenme yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Oruç açıldıktan sonraki beslenme, üç (tercihen dört) öğüne dağıtılmalıdır. Hafif bir iftar açılışı, iftar, gece ara öğün ve sahur şeklinde planlı olarak sıvı ve gıda alınmalıdır. Yemek sırasında kesinlikle acele edilmemesi, gıdaların iyice çiğnenmesi son derece önemlidir. Günde üç kere alınacak ilaçlar iftar, gece ve sahur şeklinde alınmalıdır. Ana öğün yatmadan yaklaşık 2 saat önce yenmelidir. Rama-

Ramazan öncesi ağız ve diş sağlığı uyarısı Yaz aylarında yaşanan ağız ve diş problemleri ve Ramazan ayında dişlerde yapılması gereken kontroller ve bakımlar konusunda uzmanlar uyardı. Ağızda ve dişlerde olan sıkıntıların oruç tutmayı zorlaştırabileceğini, hatta engelleyebileceğini söyleyen uzmanlar şu uyarılarda bulunuyor:

“Bugün fark edemediğimiz bir çürük, kırılmış dolgu, kalmış kök ya da kötü bir protez Ramazan ayında mutlaka halledilmesi gereken problemlerdir. Bu yüzden ağız ve diş sorunlarının sizi Ramazan ayında etkilememesi için mutlaka diş muayenelerimizi ve diş hekiminin önerisiyle gerekli tedaviyi yaptırmalısınız.”

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

zan ayında yağlı yiyecek tüketimi reflü, hazımsızlık, kabızlık şikayetlerini artırır. Lifli gıdaların özellikle gece ve sahurda tüketilmesi gereklidir. Gece uyku bölünecek endişesiyle sahuru atlamak ya da sadece su içip yatıldığında açlık süresi 20 saate kadar uzar. Bu durumda gün içinde enerji yetersizliği, konsantrasyon kaybına, uyuklamalara, verim düşmesine hatta kazalara neden olabilir. Tatlı olarak kan şekerini fazla yükselten ve daha sonra hipoglisemiye yol açan ağır tatlılar yerine sütlü ya da meyveli hafif tatlılar tercih edilmelidir.”

Kalp hastalığı bulunanlarda oruç tutulması konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar bulunuyor. Bunların başında da koroner kalp hastalığı belirtileri bulunan göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntısı geliyor. Doktor kontrolünden geçmemiş veya teşhis koyulmuş ve tedavi edilmemiş koroner kalp hastalığı olan kişilerin Ramazan ayında oruç tutmaları sırasında

sorunlar yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, “ O r u ç tutmak isteyen hastaların kendi durumları hakkında doktorlarını bilgilendirerek, görüş ve öneriler doğrultusunda hareket etmeli ve ilaç düzenlemelerini de doktorları ile birlikte yapmaları gerekmektedir” uyarısında bulundular.

Oruç kalbi nasıl etkiler


LOKMANHEKİM

Diyabet hastası oruç tutabilir mi? Uzm. Dr. Sertuğ AKKORLU Dahiliye

Tip 1 Diyabet hastaları, insüline bağımlı olup, günde birçok kez insülin enjeksiyonu veya insülin Ramazan ayında Türkiye’de, pompası ile tedavi görmek zosayısı üç milyonu burunda olan ve sık beslenlan diyabet hastasımek durumunda kalan nın birçoğu “oruç hasta sınıfını oluşDiyabetli tutabilir miyim turur. Bu nedenhastalar acaba?“ sorule Tip 1 Diyabet suyla karşı kar- Ramazan boyunca hastalarının oruç şıya kalmaktatutması kesinlikhekimlerinin dır. Hastadan le önerilmemektavsiyelerine hastaya olan tedir. bu değişkenlik mutlaka Tip 2 Diyabet hasnedeni ile oruç taları ise birbirlerinuymalıdır tutma konusunden farklı özellikler da, genel yasaklar ve gösterir. Bir kısmı kan şeizinler yerine hastaya özel kerlerini, sadece diyet ve egzerkararlar verilmelidir. sizle düzenleyebilirken; bir kıs-

mı ise ağız yoluyla alınan ilaçlar ve/veya insülin tedavisi ile düzenleyebilmektedir. Hastaların vücut yapısı, kan şekeri düzeni, kullanmakta olduğu tedavi, yaş ve ek hastalıklarının varlığı değerlendirilerek oruç tutma açısından düşük veya yüksek riskli hasta grupları belirlenebilir. Kan şekeri sadece diyet ve egzersizle düzenlenmiş olan veya kullanmakta olduğu tedavi/tedaviler neticesi açlık halinde kan şekeri aşırı düşüklüğü(hipoglisemi) beklenmeyen hastalar; hekimleri tarafından diyet ve tedavi düzenlenmesi yapılarak oruç tutabilirler. Bu hastalar düşük riskli grubu oluşturmaktadır.

ardır;

grupları şunl a st ha ı al nc kı sa ı as tm tu ç ru O n hastalar iye(aşırı kan şekeri düşüklüğü) gire

Sıklıkla hipoglisem talar Hipoglisemilerini fark etmeyen has talar Kan şekerleri iyi ayarlanmamış has r Diyabet koması yaşamış olan hastala Tip 1 Diyabeti olan hastalar

eya diyaliz tedavisi gören hastalar

Kronik böbrek yetersizliği olan ve/v Hamile diyabet hastaları

Yalnız yaşayan diyabet hastaları Yaşlı diyabet hastaları lanan hastalar. Bilinç durumunu etkileyen ilaçlar kul

Oruç bitti deyip midenize yüklenmeyin

Diyetisyen Emine SEZGİN

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Diyetisyeni Emine Sezgin, ‘Ramazan bitti’ diyerek, bayramda mideye yüklenmenin hazımsızlık ve kabızlık gibi problemlere neden olduğuna dikkat çekti. Sezgin, Ramazan bayramlarında artan tatlı tüketimi ve oruçla geçen günlerin ardından aşırı yemek yeme sonucu sağlık problemlerinin arttığına dikkat çekti. Sezgin, “Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çiko-

lata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır. Vatandaşların bu nedenle bayram ziyaretlerinde yediklerine ve ikramlara dikkat etmeleri gerekir” dedi. Diyetisyen Emine Sezgin’in Ramazan Bayramı’nda beslenme ile ilgili önerileri şöyle: • Dört besin grubunda bulunan besinlerden en az 3 ana ve 3 ara öğünde yeterli miktarlarda alın-

malı. • Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir. • Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır. • Besinler yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir.


8

LOKMANHEKİM

Süheyla Altınok, yatağa bağımlılıktan kurtuldu

7 yıl sonra yürüdü Lokman Hekim Hastaneleri’nde gerçekleştirilen operasyonla, Altınok’un bacaklarına kansız ameliyatla diz protezi takıldı. Altınok, mutluluğunu doktor ve hemşire ekibiyle paylaştı Yaklaşık 7 yıldır yatağa bağlı kalan 83 yaşındaki 165 kiloluk Süheyla Altınok, Lokman Hekim Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı bir operasyon ile ayağa kalktı. Genelde dizdeki kan dışarı alınarak yapılan ameliyat, ileri yaşı ve yüksek kilosu nedeniyle risk grubundaki hastada özel bir bandajla gerçekleştirildi. Dizde herhangi bir kanama meydana gelmemesi sayesinde, Süheyla Altınok’ta ortaya çıkabilecek riskler ortadan kaldırılmış oldu. Bacaklarında su birikti Genelde dizdeki kan dışarı alınarak yapılan ameliyat, ileri yaşı ve yüksek kilosu nedeniyle risk grubundaki hastada özel bir bandajla gerçekleştirilerek herhangi bir kanama olmadan başarıyla tamamlandı. Operasyonu gerçekleştiren Etlik Lokman Hekim Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Hamdi Özkan,

165 kilo ağırlığındaki Süheyla Altınok’un (83), bacaklarında halk arasında ‘’Fil Hastalığı’’ olarak bilinen ‘’elephantia-

Bacaklarında “fil hastalığı”na bağ bağlı şişlik oluşan, 83 yaşında, 165 kilogram ağırlığındaki Altınok, 7 yıllık yatağa bağımlılığa son verilip, yeni yeniden yürümenin sese vincini yaşıyor sis’’ nedeniyle büyük miktarda su biriktiğini, dizlerindeki kireçlenmenin de hastalığın ilerlemesine neden olduğunu anlattı. Hareketsiz kaldı Bir yandan fil hastalığı nedeniyle hastanın bacaklarında aşırı miktarda su birikirken,

diğer yanda kireçlenme yüzünden ağrılar ortaya çıktığını, bu iki durumun birbirini tetikleyerek hastanın tamamen hareket edemez hale geldiğini ifade eden Dr. Hamdi Özkan, ‘’Hareketsizliğe bağlı kilo ve su birikmesi sonucu hastanın her bir bacağının çapı birer metreye ulaşmıştı. Hasta yürüyemez ve başkasının bakımına muhtaç hale gelmişti’’ diye konuştu. Fil hastalığına karşı, ayaktan su çekilmesi şeklinde geçici rahatlama sağlayan tedaviler uygulanabildiğini ancak hastanın hareketini tamamen kısıtlayan dizlerdeki kireçlenmenin ortadan kaldırılmasına yönelik ameliyatın Altınok’un yüksek kilosu ve ileri yaşı nedeniyle yüksek risk taşıdığını belirten Özkan, “Hasta ameliyat sonrası hareketli hale gelince, boşaltım sisteminin harekete geçmesi sayesinde bacaklarından 35 litre su atıldı”dedi.

Artık çok mutluyum Kansız diz ameliyatı sonrası tekrar yürüyebilen Süheyla Altınok ise, 1995 yılından beri devam eden fil hastalığı nedeniyle zamanla yatağa mahkum hale geldiğini anlattı. 2004’den bu yana yatağa bağlı hale gelmesine neden olan fil hastalığına karşı çeşitli yöntemler uygulandığını, ancak dizlerindeki kireçlenmenin bacaklarındaki şişlikleri iyice artırdığını ifade eden Altınok, şunları söyledi: ‘’Tek başıma yaşıyorum. Yatağa mahkum olunca komşularım yardımcı oldular ama daha fazla bu şekilde yaşamak istemedim. Ancak kilom ve yaşım nedeniyle riskli bir ameliyat olduğu söylendi. Daha önce başvurduğum bir başka hastanede ‘önce kilo ver, sonra gel’ dendi. Bunun üzerine moralim çok bozuldu. Kansız ameliyat önerilince hemen kabul ettim. Ameliyat sonrası artık yürüyebiliyorum. Bu benim için büyük bir mutluluk. Yürüyememek ve yatağa bağlı olmak çok büyük bir sorundu. Umarım bir daha o günlere dönmem.’’


9

LOKMANHEKİM

HABER TURU

Reflüden kurtulabilirsiniz!

Yemek sonrası ağzınıza gelen acı sudan, boynunuza yayılan ağrılardan ve göğsünüzdeki yanmadan yakınıyorsanız dikkat!

Sağlıklı yaşam Alzheimer’den koruyor Fransa’da düzenlenen Alzheimer konferansında müzakere edilen araştırmanın neticesinde, hareketsizlik, yüksek tansiyon, sigara içmek ve obezite gibi risk faktörlerini azaltmanın Alzheimer’ı önlemede yardımcı olabileceği belirtildi.

Erkek kısırlığına sebep gen mutasyonu Bilim insanları, hem annesinden hem de babasından mutasyona uğramış DEFB126 genini getiren erkeklerin spermlerinin yüzeyinin, normalde spermin rahimde yol almasını sağlayan proteinden yoksun olduğunu gördü. Dünyada erkeklerin yaklaşık yüzde 20’sinde spermlere zarar verenin bu gen mutasyonunun olduğunu tahmin ediliyor.

Genel Cerrahi Op. Dr. Hayati ASLANTAŞ Her yemek sonrası ağzınıza gelen acı sudan, boynunuza yayılan ağrılardan ve göğsünüzdeki yanmadan yakınıyorsanız dikkat! Normalde birçok kişide aynı miktarda kaçak olabilir ancak normalden daha fazla mide sıvısının yemek borusuna kaçması ve uzun süre temas etmesi önemlidir. Şişmanlık, bazı genetik özellikler, karın içi basıncını artıran nedenler, mide fıtığı reflüye yol açan nedenlerdir. Reflü belirtileri nelerdir? Reflü hastalığında en sık belirtiler, ekşime, ağza acı su ve gıda artıklarının gelmesi, göğüste ağrı ve yanma, göğüste sıkışma hissidilir. Nasıl tanı koyuyoruz? En önemli ve ilk yapılacak olan, dikkatli bir öykü ve hastanın şi-

kayetlerinin dinlenmesidir. Sonra fiziki muayene yapılır. Hastanın sistemik muayenesi ve hikayesinin ardından ilk yapılması gereken endoskopidir. Reflüyü azaltm a k için mekanik önlemler: Yatağın başını yükseltmek ve yatmadan 3 saat öncesine kadar herhangi bir şey yememek gerekir. Böylece uykuda mide boş olduğundan reflü daha az olur. Sosyal ve diyet alışkanlıklarının düzenlenmesi: Çikolata, alkol, gaz yapıcı madde ve karbonlanmış içeceklerin alınmaması gerekir. Sigara bırakılmalı, kola, portakal suyu vs. dikkat edilmelidir. Ameliyat kimlere, ne zaman yapılır?: Yemek borusunda daralma, kanama, delinme olan hastalar ameliyat gerektiren hastalardır. Üç aylık yoğun tedaviye rağmen iyileşme saptanamayan hastalar ameliyat edilmelidir.

Ameliyatlar: Gastroözofageal reflüyü kontrol etmekte en çok kullanılan ve en popüler ameliyatlar, Nissen fundoplikasyonu, belsey mark iv, transtorasik hiatal herni onarımı ve aill ameliyatıdır. Bunlardan Nissen onarımı en etkin anti reflü cerrahi girişimdir. Hastaların yüzde 90’ından fazlasında belirtiler derhal kaybolur. Tekrarlama oranı yüzde 10’dan azdır. İlk anda hafif yutma güçlüğü yüzde 15 hastada görülebilir fakat sonradan genellikle kaybolur.

İdrar yolları taş tedavisi AIDS’te erken tedavi ömrü uzatıyor

Afrika’da tedavi gören HIV pozitiflerin yaşam süresinin normale yakın olduğu belirlendi. British Columbia ve Ottawa üniversitelerinden bilim insanlarının yaptığı kapsamlı araştırmaya göre, virüsün kapılmasından sonra hemen başlanan tedavi yaşam süresini büyük ölçüde uzatıyor.

Lokman Hekim Sincan Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Metin Taş

İdrar yolları taş hastalığı birçok nedene bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Hastalar genellikle şiddetli yan ağrısı, bulantıkusma, idrarda yanma ve kanama şikâyetiyle başvururlar. Taşlar böbrek içinde, idrar kesesi içinde veya böbrek ile idrar kesesi arasındaki idrar kanalında bulunur. Tedavi edilmeyen taş hastalığı, farklı rahatsızlıklara neden olabilir. Son yıllarda gelişen teknolojiyle beraber idrar yollarındaki taşlar endoskopik yöntem

denilen kapalı kamera sistemiyle başarı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Üreter içindeki taşlar üreterorenoskopik (URS) tedavi denilen yöntemle tedavi edilmektedir. URS’de herhangi bir kesi yapılmaz. İdrar yolundan özel bir endoskopik alet gönderilerek, taş üreter içerisinde görülür ve kırılarak dışarıya alınır. Hastaların çoğu aynı gün evlerine dönüp bir gün sonrada normal yaşamlarına dönebilirler.

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11


10

LOKMANHEKİM

Çuval yarışı renkli oldu görüntülere sahne

e t k i n k i p i s e l i a m i k e H Lokman ı t t a s e r t s i d l e g a y a r a r bi taneleri çaLokman Hekim Has nlenen piklışanları her yıl düze da bir araya nik organizasyonun iyesi’ne ait geldi. Kazan Beled rçekleştirilen piknik alanında ge an çalışanlar, organizasyona katıl gönüllerince aileleriyle birlikte eğlenerek stres attı. n yardımcı Sincan Hastanemizi

fer Oğuz’un hizmetlerinden Se etiyle oyunsunduğu müzik ziyaf larımız, aynı lar oynayan çalışan ve iş dışında zamanda dinlenme e imkânı da bir arada vakit geçirm n’da gerçekbulmuş oldu. Kaza nizasyonunleştirilen piknik orga nandı. Halat da çeşitli oyunlar oy şıma, çuval çekme, yumurta ta

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

gibi çeşitli yarışı ve penaltı atışı organizasaktivitelerle şenlenen i dakikalar yona katılanlar keyifl ganizasyona geçirdi. Ayrıca or ı Satın Alma katkılarından dolay amzaçebi ve biriminden Fatih H n Kaynakları Salih Gümüş, İnsa ur Kıvan ve biriminden ise Özn plaket verilAbdullah Özmen’e

syonu kapadi. Piknik organiza enel Müdünış konuşmasında G di ve Sincan rümüz İrfan Güven i Celil GöHastanesi Başhekim ortamda özçer; Stresi yoğun bir n çalışanlarıveriyle çalışan, bütü kteliğin nice nı kutlayarak bu birli temennisinyıllar devam etmesi de bulundular.


11

LOKMANHEKİM

Dr. Murat Kadir ERDEM Etlik Hastanesi Başhekim Yrd.

Sarı Beyaz

Lokman Hekim ile dumansız Ramazan Lokman Hekim Hastanelerinin eğitim atağı devam ediyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Meryem Alpar, “Lokman Hekim ile Dumansız Ramazan” adlı program çerçevesinde Sincan Belediyesi personeline seminer verdi. Belediye Meclis Salonu’nda düzenlenen seminer ile belediye çalışanları sigara bırakmaya ilk adımı attı. Sigaranın zararlarıyla ilgili bilgi alan katılımcılara, Göğüs Hastalıkları Bölüm Hemşiresi tarafından Solunum Fonksiyon Testi ve KarbonMonoksit Testi yapıldı.

Eğitime Devam... Lokman Hekim Hastaneleri personellerine verdiği eğitimlere devam ediyor. 18-25 Haziran tarihlerinde Lokman Hekim Genel Müdürlüğünde 65 sorumlu “Olumlu Düşünce, Stres, Öfke ve Çatışma Yönetimi” verildi. İki grup halinde verilen eğitimlere katılan personel, olumlu düşünce ve öfke kontrolünün yanı sıra, stresle başa çıkma yollarını da öğrendi. Katılımcılar, çalışma yöntemi hakkında da profesyonel destek almış oldu.

GAZETE

www.lokmanhekim.com.tr Lokman Hekim Engürüsağ A.Ş. adına sahibi İrfan GÜVENDİ Editör-Yazı İşleri Müdürü Bora AYDIN Yayın Danışma Kurulu: Uzm. Dr. Mustafa SARIOĞLU Dr. Mehmet ALTUĞ Uzm. Dr. Necmettin DİN Doç. Dr. Celil GÖÇER Dr. Kemal Kartal Dr. İbrahim UĞUR Uzm. Dr. Metin TAŞ Dr. Murat Kadir ERDEM Bayram GÜVENDİ Uzm. Dr. H. Ali YAKUT Nazım BİLGEN Sara FARBOUDİ Ümmühan DEMİREZEN Ömür ELBİSTANLIOĞLU Yönetim Yeri: Zübeyde Hanım Mah. Aslanbey Cad. No: 17 İskitler/Altındağ/ANKARA Tel: (0 312) 444 99 11 Tasarım:

Atatürk Mahallesi Öncü Sokak No.: 3 SİNCAN / ANKARA // 0 312 270 50 00 Baskı Yeri: AFŞAR MATBAACILIK Ağaçişleri Yapı Koop. 21. Cad. 599. Sokak No.: 29 İvedik / ANKARA 0 312 394 39 22-23 Baskı Tarihi: 1 Ağustos 2011 Lokman Hekim Hastaneleri’nin Yerel süreli Yayın Organıdır. Ayda bir kez yayınlanır. Ücretsizdir.

SOLDAN SAĞA 1. Türk askeri – Bir cetvel türü, 2. Feryatlar, figanlar – Raflı, kapaksız ve taşınabilir bir dolap türü, 3. Bir soru sözü – Birisinin egemenliğini kabul etme, buyruklarına uyacağını belirtme – Boşa gitme, bir işe yaramama, ziyan olma, 4. Müslümanlıkta Tanrı’nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ‘Allahu ekber’ sözüyle başlayan duanın ismi – Türkiye Cumhuriyeti, 5. Ümit – Pozitif elektrot – İlkel benlik, 6. Tanrı- Mendelevyum’un simgesi – Karanlık ve uzun gece, 7. Çay, kahve gibi şeylerde bulunan uyarıcı bir madde – Kuzu sesi, 8. Bir nota – Rey – Kahvehanelerde ocak başında çay, kahve hazırlayan kimse, 9. Bir daha karşılaşmayacak biçimde ayrılırken ‘Allah’a ısmarladık’, ‘Allah’a emanet olun’ anlamında bir söz – Boru sesi, 10. Katma Değer Vergisi (kısa) – Koşucu devekuşu, Eğlence, neşe, zevk, 11. Bir müzik eserini icra etmek için bir araya gelen topluluk – Dağ keçicisi – Tantan’ın simgesi, 12. Düzenli olarak ekim yapılan arazi – Bir grup içerisinde yönetimi elinde bulunduran, emir veren kimse, önder, şef YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici – Madeni para, 2. Zeybek – Akdeniz bitki örtüsü – Gemilerin yükünün boşaltıldığı veya onarıldığı, üstü örtülü havuz, 3. Civa’nın simgesi – Cennetle bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç türü – Aşama, merhale, 4. ibadethane, tapınak – Tavugğun belli bir yerde yumartalamasını sağlamak amacıyla konulan yumurta veya benzeri taş – Bir sayı, 5. Kedi, köpek yavrusu – Yemiş, 6. Yarı mat bir tür yazı kağıdı – Uzun, yorucu ve özenli çalışma, 7. Müşkül, zorlu – Değnek ucuna çakılmış servi demir çivi, 8. Köpek – Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı – Kalsiyum’un simgesi – Vilayet, 9. Kimi zaman – Herhangi bir sanat eserinde işlenen ana konu – Kayak, 10. Tepkili uçak – Tek, eşsiz, 11. Yüceltme, ululama – At, eşek tekmesi, 12. Otlar – Çocuk bakıcısı kadın – İsviçre’de bir nehir

Takvimler 1900 yılı ile yeni tanışmış, İstanbul’un her semti aynı sıcaklıkta aynı cömertlikte aydınlanırken Kadıköy’de gökyüzü hep puslu, sanki her dem kapalı gibi. Kuşdili çayırı mahzun, Papazın Çayırı solgun… Bahçeler çiçeksiz, köşklerinde kanaryalar suskun, güllerle bülbülleri küs… Kadıköy halkı suskun, biraz da yaralı, Kalamışta esen rüzgar bir mahsun, “BEYAZ FENER” bir mahsun… Ve de deniz üzerinde İstanbul’un silueti karşı sahile akarken “ışıksız FENER çiçeksiz BAHÇE” misali biçare yarımada… Karşı kıyı Kadıköy yakası o dönem için adete bir başka belde, adete İstanbul’a taşra. Yıl 1907. Nihayet artık bu yakada da beklenen günlerin yakınlığı hissedilmekte. Bu yakada da artık güneş bir başka parlak, bahçelerde çiçekler bir başka güzel açmakta. Kanaryalar bir başka ötüp, burundaki beyaz fener bir başka çakmakta. Bazıları için belki hiçbir anlamı yoktu ancak Ziya Bey, Ayetullah Bey ve Enver Necip Bey gibi Türk gençleri için 1907 yılı gelecekte milyonlarca taraftara sahip olacak halkın içinden çıkacak ilk Türk futbol kulübünün, bir ruhun, bir gönüldaşlığın temellerinin atıldığı yıl olacaktı. Formasındaki renkleri ise beyaz fenerin bahçesindeki, ilkbaharın müjdecisi papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden yani sarı ve beyazdan alacaktı. Sadece bir renk değil savaşın karanlık yıllarında milletin rencide olmuş gururunu okşayan sevgili, milli mücadelenin ve milliyetçi karşı çıkışın adresi, Kuvai Milliye ruhunun sembolü, vatanın asıl sahipleri ile işgalcilerinin hesaplaşmasının meydanı idi. İslam Çupi’nin dediği gibi Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz… O beyaz fener dünya var oldukça sembol olmanın gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha uzaklara, daha da öte daha uzak yıllara, aynı inançla ışığını hep saçacaktır. (Kaynakça: Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu / İslam Çupi yazıları)

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11


LOKMANHEKİM

www.lokmanhekim.com.tr // 444 99 11

12


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.