BAŞLARKEN Çok uzak değil bundan birkaç on sene önce zamanımız yıllara, haftalara, aylara, günlere ve saatlere bölünürdü. Bu bölümler arasında yukarıdan aşağıya doğru gidildikçe hayatımız da yavaşlardı. Bir dakikada bilgisayarla yapabileceklerin sayısı bir elin parmakları kadar ya var ya da yoktu. Aradan geçen yıllarda internetin de kullanılmaya başlanmasıyla birlikte bilgisayarla bir dakikada yapabileceklerimizin sayısı her geçen gün artyıor. Bugünlerde bir internet dakikasında 204 milyon eposta gönderilmekte, 20 milyon fotoğrafa bakılmakta, 6 milyon Facebook sayfası gezilmekte, 2 milyon arama yapılmakta, 1,3 milyon video izlenmekte ve 47 bin mobil uygulama indirilmekte. Bu an hem bizi, hem de çevremizi kaçınılamaz ve kapıları kapatıp dışarıda bırakılamaz bir şekilde kuşatıyor. Yaşamımız boyunca taşıdığımız farklı kimliklerimizle farklı durumlarda bu anların içerisinde yaşıyoruz. Yaşantılarımız bir taraftan işimizi kolaylaştırırken diğer taraftan da değişen yapısıyla bizi sürekli uyum sağlamaya zorluyor. Bu hızın karşısında lisans döneminde aldığımız eğitim mezun bile olmadan “eski” kokmaya başlıyor. Her alanda karşılaşılan bu “eskime” eğitimciler özelinde farklı ve daha karmaşık sorunlar yaratabiliyor. Teknolojinin karşısında “yeni ortamlara” uyum sağlamaya çalışan eğitimcinin karşısında; , o ortam içerisine doğup büyüyen öğrenci; adil bir rekabet olmadığı ortada! …ve ikisinin buluşma noktası sınıf; dört duvar arasında eğitim vermeye çalıştığımız sınırları belli eğitim ortamı. Bu sınırların içindeki öğrencilerin ellerinde ise bilgisayarlar, telefonlar ya da tabletler. Bırakın sınıf sınırlarını coğrafi sınırları da aşabilen bir erişim imkânı. Bu kitap bir internet dakikasındaki hızla hareket eden öğrencilerine keyifli eğitim ortamları sunmak isteyen eğitimcilere yardımcı olabilmek için hazırlandı. Bazen Viber ya da WhatsApp’la, bazen Twitter’la, bazen de Skype’la iletişim kuruldu. “Çok mu uçtuk” diye düşündüğümüz zamanlarda olmadı değil! Her seferinde vardığımız sonuç farklı kelimelerle ifade edilse de “Henüz değil! Uçmak için önce denememiz lazım” oldu. Bir hayalimiz vardı başlarken; dört duvar arasındaki sınıftan Okul 2.0’a doğru yol alabilmek! Ne dersiniz? Arif Kazancı – Fevzi İnan Dönmez Eskişehir, 2013
İÇİNDEKİLER Yazarlar Hakkında Önsöz Başlarken
Kaynakça Dizin
1.
Bölüm
- Bloglar
2.
Bölüm
- Vikiler
3.
Bölüm
- Sosyal Ağlar
4.
Bölüm
- Sanal Ortamlar
5.
Bölüm
- FlipClass Modeli
6.
Bölüm
- Skype
7.
Bölüm
- Oyun Tabanlı Eğitim
8.
Bölüm
- Karekod (QR Kod)
9.
Bölüm
- Zenginleştirilmiş Gerçeklik (Augmented Reality)
10.
Bölüm
- Diğer Web 2.0 Araçları ve Programlar