künye
Adana Ticaret Odası Adına Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer
06
Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Aka Haber Sorumlusu Yusuf Toprak Yönetim Adresi Abidinpaşa Cad. No: 52 Tel: 0 322 351 39 11 (pbx) Fax: 0 322 351 80 09 web: www.adana-to.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com Yapım Eterna Medya Grup Vali Yolu Cad. Menemencioğlu Apt. A Blok K:1 D:1 Seyhan/Adana Tel: 0 322 459 57 03 Fax: 0 322 456 07 99
08
12
Baskı Görsel Sanatlar Reşatbey Mah. Ordu Cad. Özgül Apt. No: 86/C Seyhan/Adana Tel: 0 322 458 57 33 Reklam Rezervasyon 0 322 459 57 03-10 Dağıtım Sera Dağıtım Ltd. Şti. Tel: 0 322 458 55 56 www.seradagitim.com
14
içindekiler 05
Başkan Ali Gizer Tarihsel süreçte Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileri üzerine...
36
Haber Organize sanayi bölgeleri ekonominin can damarı
06
Ekonomi Bakanı’na ziyaret Adana iş dünyasından Bakan Çağlayan’a ‘Teşvik’ ziyareti
38
Haber Sigorta Eksperleri Adana’da toplandı
08
Çek Cumhurbaşkanı’nın Adana ziyareti Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus Adana’daydı...
40
Haber Adana İnşaat Fuarı bölge ekonomisini hareketlendirdi
12
Uluslararası İlişkiler Karadağ, Adana ile işbirliğini geliştirmek istiyor
42
Faaliyetlerimiz Odamız’dan, seyyar satıcı operasyonlarına destek
14
Meclis Toplantısı Adana’nın cazibesini artırmalıyız
45
Haber Adana’nın nüfus artış hızı kesildi
16
Meclis Toplantısı Odamız Meclisi’nden eski üyelerimize vefa
46
Adana Ekonomi Raporu Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Ocak Ayı bülteni
18
Faaliyetlerimiz Yeni TTK, ticari hayatımızı yeniden şekillendirecek
53
Hamdi Demirel Vergi cenneti bir ülke...
26
Sedat Eryürek Yeni Türk Ticaret Kanunu ve anonim şirketlerde genel kurul
54
Faaliyetlerimiz Odamız’dan yeni AB Projesi
28
Faaliyetlerimiz Adanalı ihracatçılara devlet destekleri anlatıldı
56
Faaliyetlerimiz Adana’ya kan bağışı teşekkürü...
30
Ziyaret Yönetim Kurulumuz, Aldırmaz ile görüş alışverişinde bulundu
58
Ziyaret Homogens Farma’dan sağlık ve ticaret hizmeti
31
Ziyaret Birliktelik tablosu SİAD’larla genişliyor
59
Mehmet Özel Şirket kültüründe ortak akıl...
32
Ziyaret Kentin sorunlarını elbirliğiyle çözmeliyiz
60
Faaliyetlerimiz Başkanımız Gizer Kanal B ve Başkent Radyo’da
33
Ziyaret ÇKA destekleri artarak sürecek
62
Ziyaret Vergi tahakkuk tahsilat oranı yüzde 80’e ulaştı
34
Ziyaret Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne başarı diledik
63
Kültür-Sanat Adana kültür sanat güncesi
4
Başkan’dan
Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileri üzerine... Tarihsel süreçte
B
ilindiği üzere Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun 1958 yılında kurulmasını takiben Türkiye, 1959 yılında topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuş ve sürece dahil olmuştur. Sürece hızlı dahil olmasına rağmen, 52 yıldır devam eden bu süreç, tam üyelik nihai hedefiyle sonuçlandırılamamıştır.
lendirmek gerekmektedir. Bu kapsamda müzakere sürecinde gelinen nokta iyi olmakla beraber daha yapılacak çok iş olduğu da unutulmamalıdır.
Bu bağlamda belki de Avrupa Birliği Türkiye ilişkilerine yöneltilebilecek ilk eleştiri sürecin bu denli uzun olması ve ucu açık kalmasıdır.
Bilindiği üzere AB üyeliği basit bir ekonomik anlaşma veya siyasal kriterler üzerine bir uzlaşı değil, toplum yaşamını siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel her alanda düzenleyen bir yönetim anlayışını ve toplum düzenini ifade etmektedir.
3 Ekim 2005’te tam üyelik için müzakerelere başlanması kararının ardından oluşan büyük kamuoyu desteğinin bugünlerde zayıflıyor olması, sürecin uzunluğu ve sonuçlanacağına olan inancın azalmasıyla açıklanabilecektir. Bu nedenle sürecin hızlandırılması, desteğin ve konsantrasyonun azalmaması açısından büyük önem taşımaktadır. AB Türkiye ilişkileri kapsamında elbette en temel referans ilerleme raporlarıdır. 2011 Yılı İlerleme Raporu ile müzakere sürecinin kilometre taşları olan 33 fasıl değerlendirilmektedir. Rapor kapsamında siyasi ve ekonomik kriterler yanında, 33 fasılda da Türkiye’nin ilerleme kaydettiği gözlenmekte ancak yargının tarafsızlığı, uzun tutukluluk süreleri, basın özgürlüğü, uzun yargılama süreleri, kolluk kuvvetlerinin orantısız güç kullanımı, vergi politikalarının siyasallaşması, kadın hakları, sendikal haklar, özgürlükler önündeki mevcut ve yeni kısıtlamalar, çevre, bölgesel kalkınma gibi alanlarda sorunlar olduğu belirtilerek bu alanlarda gelişme beklentisi ifade edilmektedir. Önceleri üyelik yönünde Türkiye’yi cesaretlendirme adına kullanılan pozitif dilin artık objektifleştiğini ve gelişmelerin yanında eksikliklerin de net olarak raporda yer aldığını gözlemlemekteyiz. Bu sayılan alanlardan birçoğu zaten geçtiğimiz yıl gündemin en çok tartışılan konuları olmakla beraber, ilerleme raporlarının da doğal olarak eleştiri noktalarını oluşturmaktadır. Esasen bu eleştiri veya saptamaları yapıcı olarak değerlendirmek, gerekli önlemleri almak, düzenlemeleri hayata geçirmek müzakere sürecinin hızlanması ve tam üyelik hedefine ulaşmak noktasında gerekli olduğu kadar, kamuoyu tepkisi ve toplumun taleplerinin karşılanması bakımında da gerekli ve önemlidir. Hepsinden öte AB sürecini Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne taahhüt veya hesap vermesi değil de, vatandaşlarına daha özgür, daha refah, daha çağdaş bir ülke hazırlama hedefinin yol haritası olarak değer-
AB’ye tam üyelik sürecinde kamu kurum ve kuruluşlarının yapılanması ve çalışmaları büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle sürecin toplumun tüm kesimlerine yayılması ve üyelik fikrinin kabul görmesi hem ön şart hem de nihai şarttır. Biz bu konuda Odalar olarak kendimizi başarılı kabul ediyoruz. Nitekim Adana Ticaret Odası olarak bu sürece katkı vermeye 1998 yılında başladık. 2000 yılında dönemin AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Karen Fogg tarafından Odamız bünyesinde Avrupa Birliği Bilgi Büromuzu resmi olarak açtık. Yani 14 yıldır üyelerimize işletmelerimize, Adana ve bölge kamuoyuna, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi alanda AB hakkında bilgilendirme ve dokümantasyon hizmeti sunuyoruz. Bu süreçte Odamız tarafından geliştirilen ve büyük oranda AB hibeleri ile finanse edilen onlarca proje ile bölge halkının, işletmelerin ve üyelerimizin, çevre, istihdam, ekonomik işbirlikleri, kadın hakları, çocuk hakları, ARGE, inovasyon gibi çok çeşitli alanlardaki ihtiyaçlarına cevap veriyor ve her yıl düzenlediğimiz onlarca etkinlikle AB uyum sürecine katkı sağlıyoruz. Türkiye’de AB müzakere sürecinde kurumsal yapılanma ve yaygınlaşma bilindiği üzere Ticaret ve Sanayi Odaları odaklı başlamıştır. Bu bakımdan 14 yıl önce sürece ilk katılan Oda olarak kendimizi ve hizmet etiğimiz üyelerimiz ve bölge halkını şanslı sayıyoruz. Biz hizmet bölgemizde AB’nin ve entegrasyonun anlaşılması noktasında oldukça önemli mesafe kaydettik. Geçtiğimiz yıl içinde Avrupa Birliği Bakanlığı’nın kurulması ve valilikler bünyesinde yapılanmaların oluşturulması sürece devlet ve bürokrasi dışında toplumun tüm kesimlerinin katılımı anlamında önem taşımaktadır. Böylece sürecin hükümetler arası diplomatik bir konu olduğu algısı yerini, doğru algı olan yeni bir toplumsal yaşam ve yönetim anlayışına geçiş algısına bırakabilecektir. Öte yandan Türkiye geride bıraktığımız 2011 yılında, Çin’i bile geride bırakan büyüme rakamlarıyla dünyanın en hızlı büyüyen, istihdamını en çok
Ali Gizer
Yönetim Kurulu Başkanı artıran, ihracatta kendi rekorunu kıran, sosyal bütçe yapan ve bu arada bütçesini de denkleştiren bir ülke performansı sergiledi. İthalat ve ihracat alanında en büyük ortağımızın yüzde 40’lık oranla Avrupa Ülkeleri olduğu göz önüne alındığında bu bu kriz ortamında Türkiye’nin, Birliğe ekonomik dinamizmi ve ivmesiyle büyük katkı sağlayacağı şüphesizdir. Kurulacak işbirlikleri ve ortaklıklar ile Avrupalı KOBİ’lere Türk KOBİ’leri, sanayi işletmeleri tüccarları, bilgi enerji ve dinamizm katarak dünya pazarlarında destek olacak potansiyeldedir. Türkiye’nin AB için üstleneceği bu misyonu dile getirmede otoriteler henüz tedirgin olmakla birlikte zamanla bu anahtar rolün kabulü kaçınılmaz olacaktır. Asya Ortadoğu ve Afrika’ya açılan Türkiye ile entegrasyon bu sürecin çözümü olacaktır: Dış ticaretimizin neredeyse yarısının gerçekleştiği AB ile entegrasyon ve müzakere sürecinin hızlandırılmasının ülkemizin siyasal ve sosyal alanda olduğu kadar, ekonomik refahının yükselmesine de katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu nedenle, tüm STK’ların, kurum, kuruluşların ve toplum kesimlerinin Adana Ticaret Odası gibi sürece aktif katkı vermelerinin hepimizin menfaatine olacağını bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum..
5
Ekonomi Bakanı’na Ziyaret
6
Adana iş dünyasından Bakan
Çağlayan’a
‘Teşvik’ ziyareti
Önceki dönemlerde çıkarılan Teşvik Yasalarında Adana’nın sorunları ve sıkıntıları bulunduğunu vurgulayan Adana İş Dünyası Temsilcileri, Yeni Teşvik Yasası ile ilgili beklentilerini Bakan Çağlayan’a aktardı.
E
konomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı ziyaret eden Adana iş dünyası temsilcileri, önceki teşvik uygulamalarından dolayı Adana’nın sorunlar yaşadığını belirterek, Yeni Teşvik Yasası’ndan taleplerini dile getirdiler.
Bölgelerin belirlenmesinde il ve ilçelerin işsizlik oranlarının belirleyici kriter olarak dikkate alınmasını isteyen iş dünyası temsilcileri, büyük ölçekli yatırım konularının tamamının bölgesel destek sistemi içine konulması gerektiğini bildirdi.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü, Akdeniz Tekstil Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zeki Kıvanç’tan oluşan Adana Heyeti’nin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı ziyaretine, Adalet ve Kalkınma Partisi Adana Milletvekilleri Necdet Ünüvar, Fatoş Gürkan ve Mehmet Şükrü Erdinç ile Adana İl Başkanı Ziyaettin Yağcı katıldı.
İş dünyası temsilcileri, yatırım indirimi istisnası ve fabrika bina inşaatlarında KDV muafiyeti sağlanması talebinde bulundu. İş dünyası temsilcileri, Yeni Teşvik Yasası’ndan beklentilerini, “ Sigorta primi teşvikinin miktar ve süre sınırlaması revize edilmelidir. Organize Sanayi Bölgelerinde yapılacak yatırımlar için ilave destekler sağlanmalıdır. Maden cevher ocaklarının işletilmesi yatırımlarına ayrıca destek verilmelidir. Taşınma desteği revize edilmeli, Ar-Ge desteğinden Ür-Ge de yararlandırılmalı” şeklinde özetlediler.
Adana İş Dünyası Temsilcileri, 2004 ve 2009 yıllarında çıkarılan Teşvik Yasalarında Adana’nın sorunları ve sıkıntıları bulunduğunu ifade ederek, önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen Yeni Teşvik Yasası’ndan taleplerini sözlü ve yazılı olarak ilettiler.
Milletvekilleri ile birlikte Adana İş Dünyası Heyeti üyelerinin ziyaretinde konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, talep ve önerilerin Yeni Teşvik Yasası’nda mutlaka dikkate alınacağını söyledi. Çağlayan,”Teşvik sisteminden tüm illerin yararlanması için çaba harcıyoruz” dedi.
Ekonomi Bakanı’na Ziyaret
Adana iş dünyasının Bakan Çağlayan’ı ziyaretinde sunulan raporu açıklıyoruz:
Adana ilinin yatırım teşvik politikası düzenlemesine ilişkin görüş ve önerileri A- Bölgelerin belirlenmesinde il ve ilçelerin işsizlik oranları belirleyici kriter olarak dikkate alınmalıdır: Mevcut teşvik uygulamasında, Yatırımlarda Devlet Yardımlarının önemli amaçlarından birisi “bölgesel gelişmişlik farklılıklarını gidermek” olarak belirlenmiş ve bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyeleri dikkate alınarak dört grup oluşturulmuştur. Bölge gruplarının belirlenmesinde “işsizlik yoğunluğunun” daha fazla dikkate alınması gerektiği görüşündeyiz. Mevcut uygulamaya göre Türkiye’de işsizliğin en yoğun yaşandığı illerin sıralamasında ilk sırada Adana ilimiz yer almaktadır. İlimizde 362 binden fazla yeşil kartlı sayısı bulunmakta olup, bu sayı sigortalı işçi sayısına yakındır. Bu nedenle yüksek işsizlik oranı ile ADANA, yatırımların özendirilmesi gereken illerden birinci sırada olmalı, emek yoğun ve katma değeri yüksek (Tekstil-Konfeksiyon, Mobilya, Ayakkabı, Tarım - Gıda ve Hayvancılık) imalat sanayileri bu bölgede yatırıma özendirilmelidir. B- Büyük ölçekli yatırım konularının tamamı bölgesel destek sisteminin içine konulmalıdır: Mevcut sistemde büyük ölçekli yatırımlar kapsamında sektörler bazında tespit edilen yatırım tutarları mevcut şartlara göre çok yüksek olup söz konusu tutarların düşürülmesi istihdamın artırılmasının sağlaması bakımından bölgemiz için önem arz etmektedir. C- Yatırım indirimi istisnası uygulamasında eski sisteme dönülmelidir: Mevcut politikada, vergi indirimi bölgesel ve büyük ölçekli yatırımlar ile sınırlandırılmıştır. Teşvik belgesi kapsamında gerçekleşen yatırım tutarlarının eskiden olduğu gibi %100’ünün yatırım indirimi istisnası olarak vergi matrahından indirilmesi sağlanmalıdır. D- Fabrika bina inşaatlarında da KDV muafiyeti sağlanmalıdır: Mevcut uygulamada yapılan yatırım harcamalarından sadece makine alımlarında KDV muafiyeti uygulanmaktadır. Yapılacak sanayi yatırımlarında fabrika binaları için yapılacak bina harcamalarının da KDV muafiyeti kapsamına alınmasının yatırımlara önemli katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
E- Sigorta primi teşvikinin miktar ve süre sınırlaması revize edilmelidir: Mevcut teşvik sisteminde bölgemizde sigorta primi işveren hissesi desteği tutarı gerçekleşen sabit yatırım tutarının % 8’i oranında, süresi de 3 yıl olarak sınırlandırılmıştır. İstihdamın teşviki açısından sigorta primi işveren hissesi desteğinin süresinin 5 yıla, tutarının da gerçekleşen sabit yatırım tutarının asgari % 15’i oranına çıkarılmasının faydalı olacağı mülahaza edilmektedir. F- Organize Sanayi Bölgelerinde yapılacak yatırımlar için ilave destekler sağlanmalıdır: Mevcut teşvik sisteminde bölgemizin de yer aldığı II. Bölgede organize sanayi bölgelerinde ilave bir teşvik unsuru bulunmamaktadır. Yine yatırım ve istihdama katkıda bulunması amacı ile organize sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlar için ilave enerji, finansman ve sigorta teşviki desteğinin faydalı olacağı düşünülmektedir. G- Maden cevher ocaklarının işletilmesi yatırımlarına ayrıca destek verilmelidir: Mevcut teşvik sisteminde madencilik sektörüne destek verilmekle beraber bölgemizin krom madeni bakımından dünyada en zengin yataklara sahip bölge olması nedeni ile bu hususun da dikkate alınarak krom ve krom işleme ile ilgili her türlü yatırımın özellikle enerji desteği de sağlanarak özel teşvik tedbirleri sağlanmalıdır. H- Taşınma desteği revize edilmelidir: Mevcut politikada, taşınma desteği I ve II’den, III ve IV bölgeye taşınma olarak tanımlanmıştır. Bunun yerine I’den II ye, II’den
III’e, III’den IV’e yapılacak taşınmalarda farklı oranlarda destek kapsamına alınmalıdır. Bu destek, işgücü maliyetleri açısından bölgeler arasındaki farklılık nedeniyle üretimini sürdürmekte zorlanan yatırımcılar için çözüm olabilecektir. Taşınma desteği beraberinde, taşınma giderlerinin bütçeden karşılanması konusu yeniden gündeme getirilmelidir. İ- Ar-Ge desteğinden Ür-Ge de istifade etmelidir: Mevcut politikada, Ar-Ge destek yönetmeliğinde, Ar-Ge merkezleri için asgari 50 Ar-Ge personeli şartı bulunmaktadır. Oysa işletme içinde ürün geliştirme, yeni ürün tasarlama çalışmaları daha küçük birimler halinde sürdürülmektedir. Bu birimlerin çalışması ile yeni ihracat olanaklarının ortaya çıktığı hususu da dikkate alınarak, işletme içindeki küçük ölçekteki Ür-Ge birimleri de ayrıca destek kapsamına alınmalıdır. Bunun en güzel örneği İtalyanların tekstil ve konfeksiyonda Ür-Ge çalışmalarından çıkardıkları desen ve tasarımlarından dolayı tekstildeki ihracatlarıdır. J- Teşvik verilmesi beklenen diğer sektörler: Adana’nın mevcut potansiyeli iklim durumu, ulaşım imkanları, coğrafi konumu ve bölgemizde bulunan İskenderun demir çelik ve diğer özel demir-çelik tesisleri ile kurulacak Ceyhan enerji ihtisas endüstri bölgesinde yer alacak rafineri ve petrokimya tesisleri de göz önünde bulundurularak otomotiv ve yan sanayi, tersane, uzay ve havacılık sanayi, sahil ve sağlık turizmi organik tarım gibi özel ihtisas gerektiren sektörler için ayrıca teşvikler geliştirilmesi ve sağlanması hem ilimiz hem de ülkemiz ekonomisi açısından önemli katkılar sağlayacaktır.
7
Çek Cumhurbaşkanı’nın Adana Ziyareti
Çek Cumhurbaşkanı
Vaclav Klaus
Adana’daydı...
8
Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, beraberindeki 60 işadamıyla birlikte Adana’ya gelerek, gerek Türkiye, gerekse Adana ile ticaret hacminin artırılmasına yönelik çalışmalar yaptı. Klaus, Adana’nın ekonomik potansiyeline hayran kaldığını söyledi.
C
umhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetiyle Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Adana’da düzenlenen TürkÇek İş Forumu’na da katılarak, Adana iş dünyası ile bir araya geldi. Adana Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde düzenlenen “Türk-İş Forumu”nda konuşan Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, güzel ve dostane karşılama için teşekkür ederek, Adana’nın Türkiye ziyaretinin son ve doruk noktası olduğunu belirtti. Çekçe bir
Çek Cumhurbaşkanı’nın Adana Ziyareti söyleyişten bahseden Klaus, “(Pastaların üzerindeki çileğimiz olur) diye bir söyleyiş var. Umarım Adana’da bizim ziyaretimizdeki tatlı çilek olacaktır. 3 günlük ziyaret sırasında yükselen tüm güzellikleri yaşadık. Ankara’da kar, Mersin’de yağmur, Adana’da güneş gördük. Ne yazık ki ülkemize dönmemiz gerekiyor” dedi. Klaus, Türkiye’de gerçekleştirilen temasların çok verimli olduğunu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile yaptığı görüşmelerde işbirliğinin olabildiğince gelişebileceğini gördüklerini belirtti. Türkiye ile işbirliğinin gelişmesinin kendileri için öncelik arz ettiğini belirten Klaus, şöyle devam etti: “Türkiye’yi dinamik, hızlı kalkınan bir ülke olarak görüyoruz. 20-30 yıl önce önünüzde olan birçok ülkeyi geçmiş bulunuyorsunuz. Biz de bunun gayet bilincindeyiz. Bizler şunun bilincindeyiz ki, dış ticaretimiz Avrupa’ya aşırı bağlı ve bağımlı. Özellikle batı Avrupa ağırlıklı. Bunun bir hata olduğunun bilincindeyiz. Şayet Batı Avrupa çok dinamik bir bölge olsaydı ekonomik açıdan belki iyi bir haber olacaktı. Batı Avrupa şu anda ekonomik anlamda hiç dinamik bir bölge değil. Tam tersine dünyada acı veren noktalardan biri. Ben bir siyasetçi olarak sizlere neler yapmanız gerektiğini söylemiyorum. Nasıl işler yapmanız gerektiğinizi söylemek istemiyorum. Siz işadamları ticareti benden daha iyi bilirsiniz.”
Klaus, Çek Cumhuriyeti’nin Türkiye’nin AB sürecini tümüyle desteklediğini vurgulayarak, “Ben bunları egoist, çıkarcı nedenlerden söylüyorum. Bizim size, AB’nin size ihtiyacı var. Türkiye’nin AB’ye yeni katkılar, temiz bir hava getireceğini ümit ediyorum. AB’nin buna ihtiyacı var. Biz Türkiye’nin adaylığını takdir ediyoruz. Bizler de AB’nin kapısını uzun süre çaldık. Buradan girdik ve şimdi kapıların kilitlenmesini istemiyoruz. Yeni adaylar için genişleme sürecinin mümkün kılınması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Adana Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantının ardından Çek Heyeti ile Adanalı sanayici işadamları ikili işbirliği görüşmelerinde bir araya geldiler.
Çek Cumhuriyeti Sanayi ve Ticaret Bakanı Martin Kuba ise konuşmasında, Çek Cumhurbaşkanı ile çok sayıda önemli işadamının Türkiye’ye gelmesinin, Çek işadamlarının bölgeye verdiği önemin göstergesini oluşturduğunu belirtti. İki ülkenin de son dönemlerde büyük değişikliklerden geçtiğini anlatan Kuba, şunları söyledi: “Ekonomimizde büyük gelişmeler kaydedildi. Karşılıklı ticaret hacmimiz 10 kat arttı. Son 3 yılda neredeyse 3 milyar dolar ticaret hacmine ulaştı. Karşılıklı işbirliği için iyi bir temel teşkil etmektedir. Bugün bu bölgeyi gezerken, güzel kentinizi gezerken, farkına vardık ki; burası ekonomi için çok müsait. Bu bölgenin potansiyelini takdir ediyoruz. Gelecek Çek şirketleri için özellikle enerji ve madencilik sanayinde önemli işbirlikleri olabileceğini görüyoruz. Çek Cumhuriyeti için Adana Bölgesi de enerji kaynakları ve enerji güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Ticaretin karşılıklı olmasını diliyorum. Çek şirketlerinin Türk mallarının kalitesini takdir ettiklerini belirtmek istiyorum. İhracatın da giderek arttığını biliyorum. Bunu takdir ediyorum. Türkiye’yi potansiyeli yüksek bir ülke olarak algılıyoruz. Türkiye ile yapılacak işbirliklerinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Türk ve Çek şirketlerinin 3. pazarlarda yapacakları ortaklıklar da bu ilişkileri daha da ilerletecektir.” Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Sadi Sürenkök de toplantıdan duyduğu mem-
9
Çek Cumhurbaşkanı’nın Adana Ziyareti ğıt ve kağıt ürünleri, ambalaj, ahşap, mobilya, lojistik, plastik ve kauçuk alanlarında işbirliği imkanları görüşüldü. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Adana gezisi sırasında Çukurova Üniversitesi’ni ziyaret ederek, öğrencilerle biraraya geldi. Rektörlük binasında Klaus’u Vali Hüseyin Avni Coş ve Rektör Prof. Dr. Alper Akınoğlu karşıladı. Akınoğlu, makamında Klaus’a üniversiteyle ilgili bilgiler vererek, hediye sundu. Rektörlük Anı Defteri’ni imzaladıktan sonra bir süre basına kapalı görüşme yapan Klaus, daha sonra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine geçti.Klaus, burada, bir amfide öğrencilere ingilizce seslenerek, beyaz tahtada yaptığı çizimler eşliğinde AB ile ilgili görüşlerini paylaştı. Rektör Akınoğlu’nun ‘’Uluslararası entegrasyonda Türkiye’ye neden bu kadar sorun çıkarıldığı, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Almanya Başbakanı Merkel ile ilgili bir sorun olup olmadığı’’ yönündeki soruyu da cevaplayan Klaus, ‘’Şartları kolaylaştırır, entegrasyonu düşürürseniz o zaman çok ülke girebilir. Türkiye’nin girebilmesi bu şartların indirilmesine bağlanmalı. Avrupa Birliği üyeliğine tek bir tanımla girilmiyor. Bunun gittikçe derinleştiğini görüyoruz. Onun için Türkiye böyle bir sorun yaşıyor. Sadece kişilerle ilgili sorun değil’’ dedi.
10
Daha sonra Adana Valiliğine geçen Klaus’u karşılayan Vali Hüseyin Avni Coş, kentle ilgili bilgiler verdi. Adana’yı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Klaus, şunları kaydetti:
nuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda daha da genişleyeceğini söyledi. Çek Cumhurbaşkanı’nın ziyaretiyle Adana ve bölge açısından önemli dostluk ve güzel bir başlangıç için büyük adım atıldığını vurgulayan Sürenkök, Çek Cumhuriyeti ile ticari ilişkilerin ve işbirliğinin istenilen seviyede ve yeterli olmadığını belirtirken şöyle konuştu: “Tarihsel bağlarımız, ülkeler arasındaki dostluğumuz ve Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’ye vermiş olduğunuz desteğinizi, ticari ilişkilerin geliştirilmesi için de sürdüreceğinize inanıyoruz.Sayın Cumhurbaşkanı’nın, büyük bir işadamı heyeti ile bölgemize gelmesi sevindiricidir. Bu ziyareti bölgemizdeki geniş ekonomik potansiyelin, Çek iş çevreleri tarafından değerlendirilmesini sağlaması açısından önemli görmekteyiz. İki ülke arasındaki yatırım ve ticaretin artmasını çok önemsiyor ve bu konuda her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu
huzurlarınızda ifade etmek istiyorum.İki ülke arasındaki dostluğun, toplantı sonrasında firma temsilcileri ve işadamları arasında gerçekleştirilecek ikili iş görüşmelerine de yansımasını ve önemli iş bağlantıları kurulmasını arzu ediyoruz.” Çek Cumhuriyeti Sanayiciler Birliği Başkanı Jaroslav Hanak, Yatırım Ofisi Direktörü Miroslav Krizek ve Sanayiciler Birliği Başkan Yardımcısı Dagmar Kuchtova’nın konuşmalarının ardından Adana Sanayi Odası ile Çek Cumhuriyeti Sanayiciler Birliği arasında işbirliği anlaşması imzalandı.
İkili iş görüşmeleri verimli geçti
“Türk-Çek İş Forumu”nun ardından Çek Cumhuriyeti’nden gelen 61 işadamı ile Adanalı işadamları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi. Özellikle altyapı, inşaat, enerji, kimya, tarım, tekstil, konfeksiyon, gıda, elektrik-elektronik, makine, metal, döküm, yedek parça, ka-
“Adana ilinin ekonomik gücünün, nüfusunun öneminin gayet iyi bilincindeyiz. Bu 3 günlük resmi ziyaret sonrasında Ankara’nın ardından Adana’yı seçmekle çok iyi bir seçim yaptığımızı görüyoruz. Üniversitede öğrencilerinize hitap etmekten büyük bir gurur duydum. Şehrinizde işadamları forumu gerçekleştirilmesi ve bu vesileyle Çek ve Türk işadamlarının biraraya gelmesi beni son derece memnun etmiştir.’’
11
Uluslararası İlişkiler
12
Karadağ, Adana ile
işbirliğini geliştirmek istiyor Karadağ’ın 2006 yılında özgürlüğüne kavuşmasının ardından, 120 yıl aradan sonra Türkiye’ye atanan ilk Büyükelçi olan Ramo Bralic, “Türkiye de Karadağ’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birisi olarak ülkemize verdiği desteğini açık bir şekilde göstermiştir” dedi.
T
ürkiye ile ülkesi arasında başta enerji, inşaat, turizm ve tarım sektörü olmak üzere birçok alanda yatırım ve işbirliği fırsatlarının bulunduğunu belirten Karadağ Büyükelçisi Ramo Bralic, “Bizi her zaman destekleyen dost bir ülke konumunda bulunan Türkiye ile ilişkilerimizi artırabilmenin gayreti içerisindeyiz” dedi. Çukurova Bölgesi’nde incelemelerde bulunan Karadağ Büyükelçisi Ramo Bralic, Adana Bosna Kültür Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Kasım Gül ile Yönetim Kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu bir heyetle Odamızı ziyaret ederek iki ülke arasındaki yatırım ve işbirliği olanaklarına
ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Yönetim Kurulu üyelerimiz Tarkan Kulak, İsmail Babacan, Ömer Küpeli, Ali Cerit, Naci Heybeli, Gürsel Tanrıver’in de hazır bulundukları ziyaret sırasında konuşan Başkanımız Ali Gizer, Adana’nın son yıllarda yabancı yatırımcılar bakımından bir cazibe merkezi haline geldiğini, kenti birbiri ardına ziyaret eden yabancı heyetlerin de geleceğe dönük iyimser beklentilerini artırdığını vurguladı. Coğrafi, ekonomik ve kültürel yakınlığa ve karşılıklı potansiyele rağmen Karadağ ile Adana arasındaki ticaret hacminin ise son derecede düşük bir seviyede bulunduğunu kaydeden Gizer, “İki ülke ticaretinin gelişimi-
ni konusunda çalışmamız gereken çok önemli sektörler ve alanlar bulunmaktadır. Adana, Ortadoğu’ya açılan en yakın ve en güvenilir kapıdır. İpek ve baharat yollarının üzerinde 2000 yıllık bir ticaret merkezi olan Adana, tarihin her döneminde Avrupa ve Ortadoğu ticaretinde bu misyonunu sürdürmüştür. Karadağ için bu konumun önemli olacağını ve alternatif pazarlara açılmada Adana’nın tecrübe ve potansiyeliyle en iyi ortak olacağını değerlendirmekteyiz” dedi. Adana Ticaret Odası olarak bu noktada üzerlerine düşen tüm görev ve sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını da ifade eden Gizer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkelerimiz arasında ekonomik, teknik, sınai ve bilimsel işbirliği anlaşması, serbest ticaret anlaşması, çifte vergilendirmenin korunması anlaşması, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması, teknik ve mali işbirliği anlaşması gibi yatırım ve ticareti kolaylaştıran birçok anlaşma olmasına rağmen, gerek Karadağ’da Türk yatırımları, gerekse ülkemizdeki Karadağ yatırımları son derece kısıtlı sayıdadır. Bu noktada önümüzde kat edilmesi gereken oldukça fazla yol ve ortak kazanca dönüştürebileceğimiz büyük bir potansiyel olduğunu belirtmek isterim. Biz Adana Ticaret Odası olarak Karadağ’dan Adana’ya gelecek her işadamını ve yatırımcıyı sonuna kadar desteklemeye hazırız. Adana yatırım olanakları bakımından Karadağlı yatırımcılar için Türkiye içerisindeki en uygun bölgedir. Bölgemiz tarımsal üretim, gıda, makine, mobilya, inşaat, yeraltı zenginlikleri, enerji potansiyeli, iklim koşulları limanları, demiryolu ve lojistik olanakları gibi birçok konuda Türkiye geneline oranla çok daha avantajlı bir yapıya sahiptir. Birlikte kazanmak için işbirliğimizi arttırmaya dönük girişimlere en kısa zamanda başlamalı ve ticaret hacmimizi hak ettiği noktalara taşımalıyız.”
Ziyaret sırasında yapılan konuşmalarda, ülkesel ve bölgesel ticareti artırabilmek için yapılması gereken ilk şeyin, karşılıklı işadamları heyetleri ziyaretleriyle yatırım ve işbirliği imkanlarının yerinde görülmesi olduğu vurgulandı.
Başkanımız Gizer, Financial Times Dergisi’nin 2007 yılında Adana’yı Avrupa’nın en iyi yatırım bölgesi seçtiğini de ifade ettiği konuşmasında, “Bu bakımdan Karadağlı yatırımcıların Adana’yı ve fırsatlarını değerlendirmesini ve her türlü soruları için Odamıza başvurmalarını rica ediyoruz. Birlikte kazanmak için işbirliğimizi arttırmaya dönük girişimlere en kısa zamanda başlamalı ve ticaret hacmimizi hak ettiği noktalara taşımalıyız. Bölgemiz tarımsal üretim, gıda, makine, mobilya, inşaat, yeraltı zenginlikleri, enerji potansiyeli, iklim koşulları limanları, demiryolu ve lojistik olanakları gibi birçok konuda Türkiye geneline oranla çok daha avantajlı bir yapıya sahiptir. Bu yapının, bölgemizin Karadağ ile ticari işbirliğine olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Karşılıklı ilişkilerimizi geliştirip güçlendirerek ticari işbirliğimizi daha iyi boyutlara taşıyabileceğimize inanıyoruz” görüşlerini dile getirdi. Karadağ Büyükelçisi Ramo Bralic de, Adana ile ülkesi arasındaki ilişkileri geliştirmeyi hedeflediklerini belirtirken, ülkesel ve bölgesel ticareti artırabilmek için yapılması gereken ilk şeyin, karşılıklı işadamları heyetleri ziyaretleri
düzenleyerek, yatırım ve işbirliği imkanlarının yerinde görülmesi olduğunu vurguladı. Ülkesinin 2006 yılında özgürlüğüne kavuşmasının ardından, 120 yıl aradan sonra Türkiye’ye atanan ilk Büyükelçi olarak iki yıl önce göreve başladığını kaydeden Bralic, “Türkiye de Karadağ’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birisi olarak ülkemize verdiği desteğini açık bir şekilde göstermiştir. Balkanlar’da 500 yıl süren ortak bir kültürü paylaşan Türkiye ile Karadağ her zaman dostluk ilişkileri içerisinde olmuşlardır. Türkiye ile Karadağ arasında başta enerji, inşaat, turizm ve tarım sektörü olmak üzere birçok alanda yatırım ve işbirliği fırsatları bulunmaktadır. Bizi her zaman destekleyen dost bir ülke konumunda bulunan Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirebilmenin gayreti içerisindeyiz. Türkiye ile Avrupa arasında bir geçiş noktası sayılabilecek konumdaki ülkemize yatırım, işbirliği ve ticaret için gelecek Adanalı işadamlarına her türlü kolaylığı göstermeye hazırız. Karşılıklı ticari fırsatlar değerlendirilerek iki ülke arasındaki iş hacminin çok daha üst boyutlara taşınması konusunda önemli fırsatlar oluşturulmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz” dedi.
13
Meclis Toplantısı
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Şubat ayı Meclisimize konuk oldu
Adana’nın cazibesini
artırmalıyız
14
Vali Hüseyin Avni Coş, kentin potansiyelinin en iyi şekilde kullanılması için tüm kurum ve kuruluşların ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi.
A
dana Valisi Hüseyin Avni Coş, kentin en önemli sorunlarından birinin, mevcut potansiyelin hayata geçirilememesi olduğunu ifade ederek, “Tüm sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket ederek kentimizin güzel yüzünü, üretimini, turiz-
Meclis Toplantısı
mini ve diğer artı özelliklerini sergilemeliyiz. Bu çabanın başarıya ulaşması, yatırımcıların Adana’yı tercih etmesi yönünde önemli bir adım olacaktır. Çünkü Adana, her türlü yatırım için çok cazip özelliklere sahip” dedi. Odamızın Şubat ayı olağan Meclis toplantısına konuk olan Vali Hüseyin Avni Coş, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini dile getirdi. Behiç Pakyürek Başkanlığı’nda gerçekleşen toplantıda, Adana’yı gelinlik bir kıza benzeten Vali Coş, “Her ortamda, kentimizin güzel yönlerini ön plana çıkarmalıyız. Olumsuz yönlerinin gündeme taşındığı bir kentte motivasyon en alt seviyeye indireceği gibi, yatırım yapmak isteyenleri de uzaklaştıracaktır” diye konuştu. Adana’nın gerçek potansiyelinin bilinmesi için tüm kurum, kuruluş ve kişilere görev düştüğünü ifade eden Vali Coş şunları söyledi: “Adana’daki hizmet kalitesini mutlaka yükseltmemiz gerekiyor. Adana’nın, Türkiye’nin yaşanılabilir kentler sıralamasında 55. olmasının tek sorumlusu, bu anketi yapanlara aktarılan bilginin yanlışlığıdır. Bu da bürokrasinin daha sağlıklı işlemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Adana’yı doğru bilgilerle daha ileriye taşımak hepimizin birincil görevidir. Bunun yanında, Adana’nın yol haritasını iyi belirlememiz gerekiyor. Çevremizdeki kentlerin gösterdiği gelişmeleri olumsuz karşılamak yerine iyi tahlil etmemiz gerekiyor. Çünkü Adana bu bölgenin merkezi konumunda. O nedenle, bölgemizdeki bu gelişmelerden Adana’nın nasıl yararlanacağına yoğunlaşmalı, katma değer yaratmalıyız.”
15
Adana’nın, turizm ve sanayi potansiyelinin her geçen gün daha da ön plana çıktığına dikkat çeken Vali Coş, “Çukurova Havaalanı’nın devreye girmesiyle Adana’nın özellikle turizm alanındaki cazibesi daha da artacaktır. Örneğin Turizm Bölgesi ilan edilen Tarsus Kazanlı kesiminde otel yapımına yönelik ciddi çalışmalar var. Adana’da deseniz yine öyle. Konaklama tesisi ve yatak sayısını mutlaka artırmalıyız. Aksi taktirde önümüzdeki dönemde talebi karşılayamayız. Ben, bu konuda sizlerin fahri danışmanı olmaya hazırım. Diğer yandan Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde büyük yatırımlara ilişkin ciddi çalışmalar var. Örneğin, Hintli bir firma, bin dönümlük yer satın aldı ve Türkiye’de hiç üretilmeyen viskon tesisleri kuracak. Bunlar, Adana’nın geleceği açısından çok önemli yatırımlar” diye konuştu.
Toplantının son bölümünde, Vali Coş tarafından Meclis üyelerimiz Sümer Şen’in Adana’yı geçtiğimiz günlerde 60 işadamıyla ziyaret eden Çek Cumhurbaşkanlığı Heyeti’nin değerlendirilmesi, Halil Avcı’nın, Kuzey Adana’daki yapılaşmayı tamamen kilitleyen Doğal Hayatı Koruma Alanı’nın kaldırılması, İsmail Arslan’ın, yerel yönetimlerin arsa üretememesinden dolayı inşaat sektörünün yaşadığı sorunlar, Hüseyin Çalışkan’ın Karataş yolunun bir yıllardan beri istenen standarda kavuşturulamaması, Hüseyin Sağır’ın kundura sektörünün mutlaka bir sitede toplanması gerektiği, İsmet Yıldırım’ın sektörlerin kentin değişik kesimlerinde dağınık üretim yapmasından dolayı ciddi ölçüde kayıtdışılığı en üst seviyeye çıkardığı, Salih Talay’ın da imar planlarının zamanında bitirilememesinden dolayı inşaat müteahhitlerin başka kentlerde yatırım yapmak zorunda kaldıklarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Meclis Toplantısı
Odamız Meclisi’nden
eski üyelerimize vefa
16
Odamızın Şubat ayı Meclis toplantısında, vefat eden ya da ticareti terk eden üyelerin birikmiş Oda aidatları affedildi.
O
damız Meclisi, “Aidatların Affı ve Yeniden Yapılandırılması” kapsamında; 2012 yılı sonuna kadar geçerli olmak üzere vefat eden ve ticareti terk eden üyelerimizi kapsayacak şekilde aidat affına gidilmesini kararlaştırdı. Odamızın Şubat ayı olağan Meclis toplantısı, Behiç Pakyürek başkanlığında gerçekleşti. Ocak ayı mizanı ve Faaliyet Raporu’nun okunup oybirliğiyle kabul edilmesinin ardından, Adana-
Koop Genel Başkanı ve Meclis Üyemiz İsmail Arslan tarafından “2012 Uluslararası Kooperatifler Yılı” nedeniyle Meclis üyelerimize sunum yapıldı. Dünyada 1980’lerden itibaren, ekonomik krizin derinleşmesi, işsizliğin artması, toplumsal dışlanma ve yoksulluğun yaygınlaşması gibi problemlerin, toplum yararına yeni çözüm arayışlarını ön plana çıkardığını ifade eden Arslan, “Küreselleşme sürecindeki gelişmeler özelleştirmeler ile kamu sektörünün küçülmesi ve kamu sektörünün mevcut yapısıyla
Meclis Toplantısı artan sosyal sorunlara çözüm getirilmemesi, özel sektörün doğası gereği sosyal sorunlara yalnızca kar amacıyla yaklaşması, “sosyal ekonomi” ya da “üçüncü sistem” ya da “üçüncü sektör” olarak adlandırılan yeni bir ekonomik, toplumsal yaklaşımı yani kooperatifçiliği gündeme getirmiştir. 2008 yılında dünyayı sarsan ekonomik ve finansal krizden özellikle finans sektöründeki kooperatiflerin başarıyla çıkması, kooperatifçilik modelinin örnek alınmasını da beraberinde getirmiştir. Birleşmiş Milletler kooperatiflerin sosyoekonomik kalkınmaya, özellikle yoksulluğun azaltılmasına, istihdam yaratılmasına ve sosyal bütünleşmeye olan katkılarını vurgulayarak 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmiştir” diye konuştu. Meclis toplantımızda, vefat etmiş ya da ticareti terk etmiş üyelerimizin aidat affı konusundaki madde de görüşüldü. Meclisimiz tarafından oybirliğiyle kabul edilen karar şöyle:
“A)Vefat etmiş ancak Ticaret Sicil Memurluğu’ndan ve Ticaret Odası’ndan kayıtları silinmemiş olan gerçek kişilerin, Nüfus Müdürlüğü’nden yakınlarının getirecekleri vukuatlı nüfus kaydıyla vefat ettiği tarihe kadar olan aidatların ve gecikme zamlarının tahsil edilip, bu tarihten sonraki aidat borçları ve gecikme zamları affedilerek Oda ve Ticaret Sicil Memurluğu kayıtlarının terkin edilmesine olanak sağlanması, B)31.12.2012 tarihine kadar başvurmak kaydı ile 31.12.2011 tarihinden önce Vergi Dairelerinden kayıtlarını sildirmiş ancak Ticaret Sicil Memurluğu’ndan ve Ticaret Odası’ndan kayıtlarını terkin ettirmemiş olan gerçek kişilerin, Vergi Dairelerinden getirecekleri terklerini ispatlayıcı belge ile; Vergi Dairesi terk tarihlerine kadar olan aidatları ve gecikme zamlarının tahsil edilip, bu tarihten sonraki aidat borçları ve gecikme zamlarının affedilerek Oda ve Ticaret Sicil Memurluğu kayıtlarının terkin edilmesine olanak sağlanması,
İsmail Arslan
C)31.12.2012 tarihine kadar başvurmak kaydı ile 31.12.2011 tarihinden önce yapı denetim uygulaması gereği tacir olmayıp ancak kendi evini yaptırdığından dolayı Odamıza kayıt yaptıran gerçek kişilerin, bu faaliyetlerinden dolayı Vergi Dairelerine kayıtları bulunmadıkları için bağlı bulundukları belediyeden getirecekleri ve işin tamamlandığını ispatlayıcı yapı kullanım izin belgesi yada iş bitirme belgesi ile; inşaat işini bitirdikleri tarihe kadar olan aidatları ve gecikme zamlarının tahsil edilip, bu tarihten sonraki aidat borçları ve gecikme zamlarının affedilerek Oda ve Ticaret Sicil Memurluğu kayıtlarının terkin edilmesine olanak sağlanması.” Meclis toplantımızın dilek ve temenniler bölümünde söz alan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini dile getirdi. Odamız tarafından Adana’daki kültürel değerlerin korunmasına dikkat çekilmesi amacıyla satın alınan tarihi binanın Büyükşehir Belediyesi’nce restore edilmesi konusunda son aşamaya gelindiğini belirten Başkanımız Ali Gizer, “Konunun bir kaç gün içinde netleşeceğini sanıyorum. Büyükşehir Belediyesi kabul etmezse, Adana Ticaret Odası olarak binayı biz restore edeceğiz” dedi. Başkanımız Gizer, Adana’nın en önemli sorunlarından biri olan cadde ve sokakların seyyar satıcılardan arındırılması konusundaki çalışmalara destek verdiklerine işaret ederek, “Büyükşehir Belediyesi’nin bu konudaki çalışmalarını dikkatle izliyor ve destekliyoruz. Çünkü seyyar esnaf, kaldırımları yürünemez hale getiriyor. Bunun yanında, vergisini ödeyen üyelerimiz için haksız rekabet ortamı yaratıyor” dedi.
17
Faaliyetlerimiz
18
Yeni TTK, ticari hayatımızı yeniden şekillendirecek
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, toplantıda yaptığı konuşmada; Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun, Türk ticari hayatını dünya ile entegre edecek önemli hükümler içerdiğini vurguladı.
O
damızın yanı sıra Adana Sanayi Odası ve Adana Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası işbirliğiyle düzenlenen “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda Özellik Arz Eden Konular ve Genel Sağlık Sigortası” konulu seminer Adana HiltonSA Otel’de yapıldı. Katılımın oldukça yoğun olduğu gözlenen toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte şirketlerin, tek kişiyle bile; elektronik ortamda 5 dakikada kurulabilme imkanına kavuşacağını belirterek, “Yeni Türk Ticaret Kanunu, iş dünyasının uzun yıllardır en önemli yakınma konularını oluşturan mevzuat karışıklıkları ve bürokrasi sorunlarına da önemli ölçüde çözüm getirmektedir. Böylelikle iş aleminin gerek iç, gerekse de dış ticarette yaşadığı sorunlar büyük ölçüde çözüme kavuşturulmakta, bir anlamda işadamlarının bürokrasi ile barışmasına temel oluşturacak hükümleri
içermektedir. Yürürlüğe girmesi beklenen Türk Ticaret Kanunu ile birlikte şirket ortakları, yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerinin sorumluluklarına da yeni açılımlar getirilmektedir. Yeni TTK ile modern toplumun eğilimleri ve çağdaş işletme ekonomisinin temel kavramları, dünya ekonomisi ile bütünleşme sürecinde olan Türkiye’nin ticaret hukukuna ve dolayısıyla Türk ekonomisinin temel taşı olan şirketlerimize büyük değişim getirecektir” dedi. Dünyanın en büyük 17. ekonomisine sahip olan ülkemizin, dünya ekonomisinde giderek daha fazla söz sahibi olmaya başladığını, yaşanan bu olumlu gelişmelerin Türkiye’nin 2050’de gelişmiş ilk 10 ülke arasında olacağını gösterdiğini de ifade eden Başkanımız Ali Gizer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, 2050’de G-7 ülkeleri kapsamına girebilecektir. Dolayısıyla değişen dünya ile birlikte gelen gelişmeler, yeni Türk Ticaret
Faaliyetlerimiz
Ali Gizer
Kanunu’nu daha da önemli kılmaktadır. Şunu özellikle belirtmek isterim ki; yeni Türk Ticaret Kanunu’nu geleceği hazırlayan bir düzenleme olarak değerlendirmeliyiz. Çünkü burada sıradan bir kanundan bahsetmiyoruz. Ticari hayatımızı etkileyecek önemli bir kanunu tartışacağız. Yeni TTK, Türk ticari hayatını dünya ile entegre edecek hükümler içermektedir. Yasanın ruhunda sermayenin sınır tanımadığı ve rekabetin arttığı bir ortamda, uluslararası kurumlarla ve kurallarla uyumlu, Türkiye’yi geleceğe hazırlayacak bir düzenleme oluşturma amacı yatmaktadır. Özetlemek gerekirse yeni Türk Ticaret Kanunu, 74 milyonluk nüfusa sahip olan Türkiye’de sanayici ve işadamlarının
önünü açacak, işlemlerini basitleştirecek hem de tüketicilerin haklarının güvence altında olduğu yüksek standartta bir ticaret dünyası oluşturmanın temel anahtarı haline gelecektir. Böylesine köklü değişiklikleri de beraberinde getirecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu, özellikle şirketleri direkt ilgilendiren, bazı konularda ciddi kolaylıklar sağlayan, bazı konularda da, hapis cezasına kadar dayanan önemli cezai müeyyideleri içermektedir. Dolayısıyla, Avrupa Birliği müktesebatına uyum da dikkate alınarak hazırlanan ve 1535 maddeden oluşan yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili tüm ayrıntıları bilmek zorundayız. Bu nedenledir ki, yeni TTK bir anlamda hepimizin el kitabı haline gelmelidir.” Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök ise Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Türkiye’nin ekonomi tarihinde devrim niteliğinde bir kanun olarak yerini aldığını belirterek, kanunun, şirketlerin kurumsallaşması, sürdürebilirliği, rekabet gücünün artması ve şeffaflık açısında önemli fırsatı verdiği ve zemin hazırladığına dikkat çekti. Kanunun uygulamaya geçtiğinde Türkiye’nin önünün açılacağını ve 2023 hedeflerine ulaşacağını ifade eden Sürenkök, “Tüm bunlara karşın kanunun uygulamaya girmeden bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. ‘Ekonomik suça ekonomik ceza’ ilkesinden hareketle Çek Kanunu’nda hapis cezası kaldırılırken, Türk Ticaret Kanunu’nda ise ekonomik suça hapis cezası getiren maddeler yer almaktadır. Bu hükmün mutlaka yasa yürürlüğe girmeden düzenlenmesi zorunludur” dedi.
19
Faaliyetlerimiz
20
Sadi Sürenkök
ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Türkiye’nin ekonomi tarihinde devrim niteliğinde bir kanun olarak yerini aldığını söyledi.
Adana Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Ahmet Coşar’ın da yeni TTK’yı kendi pencerelerinden değerlendirdiği konuşmasının ardından söz alan Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şükrü Kızılot, bazı maddeleri Temmuz 2012’de, bazı maddeleri Ocak 2013’te yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu’nun eksik ve yetersiz kaldığı bölümler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Kızılot, “Bütünlüğüne baktığımız zaman çok güzel bir yasa hazırlandı. 1 Temmuz 2012’den itibaren yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı. Şirketlerin yapmaları gereken önemli şeyler var. Özellikle ana sözleşmenizi nasıl değiştirebilirsiniz. Hangi düzenlemeleri yapmanız gerekiyor. Bu çok önemli. 14 Ağustos 2012’ye kadar sözleşmelerinizi yeni Türk Ticaret Kanunu’na uyumlu hale getirmeniz gerekiyor. Türk Ticaret Kanunu’nda artık anonim şirketler ve limited şirketlerin ortakları bir kişi olabilecek. Bu kanundan sonra anonim şirketlerin sayısının artacağını düşünüyorum” dedi. Seminerde değerlendirmelerde bulunan Şükrü Kızılot, yürürlüğe giren TTK’da çok önemli değişiklikler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu kanunla, limited ve anonim şirketlerinin sahibi, ortakları ya da yönetim kurulu üyelerinin 3’üncü dereceye kadar yakınları şirkete borçlanamayacak. Yani bir beyaz eşya dükkanının sahibi, ortakları ya da yönetim ku-
rulu üyelerinin, annesi, kaynanası, kaynı gibi 3’üncü derece yakınlarına vadeli ya da taksitli satış yasak. Satış yapılırsa, satın alan kişiye, önce 20 bin TL’ye kadar para cezası kesilecek. Eğer para cezasını ödemezse direkt 730 güne kadar hapis cezası verilecek. Yani şirket sahibi, ortağı ya da yönetim kurulu üyeleri, 3’üncü derece yakınları tanımak zorunda.” Adli olaylarda para cezası ödenmediği takdirde, direkt hapis cezası verildiğini ifade eden Kızılot, şöyle devam etti: “Önceden para cezası ödenmediğinde kişi hakim karşısına çıkardı. Şimdi, hakim karşısına çıkmayacak. Ödemezse direkt hapse girecek. Eğer ortakların, yönetim kurulu üyelerinin ya da ailelerinin daha önceden borcu varsa, bunu da 3 yıl içerisinde ödemesi gerekiyor. Eğer ödemezse, yine 730 güne kadar hapis cezası uygulanıyor. Şirket sahibi için de aynı maddeler geçerli. Bu kanunlar hukukçu mutfağında hazırlanmış. Bunlar hazırlanırken bir tarafta da muhasebeci olması lazımdı. Sadece hukukçular hazırladığı için, muhasebeyle ilgili bölümlerde atlama var. Yasa, şirket sahibi, ortağı ya da yönetim kurulu üyelerinin şirketten para ya da borç çekmesinin de yasak olduğunu ortaya koyuyor. Bu yasanın şirket ortaklarının haklarını korumak için yapıldığını söylüyorlar. Ama tek kişilik şirketlerde de aynı yasak var. O kaybı doğuracak ortak yok, ama şirketin sahibi sadece yatırdığı sermayenin faizini alabiliyor. Şirketten para çekemiyor.”
Faaliyetlerimiz
Prof. Dr. Şükrü Kızılot, bazı maddeleri Temmuz 2012’de, bazı maddeleri Ocak 2013’te yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu’nun eksik ve yetersiz kaldığı bölümler hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Şükrü Kızılot
Yeni TTK’nın getirdiği yenilikler Yeni düzenleme tek kişi anonim ve limited ortaklığına imkan tanıyor. Bu en göze çarpan değişiklik olarak öne çıkıyor. Daha önceki düzenlemeye göre limited şirket kurabilmek için en az 2, anonim şirket kurabilmek için ise en az 5 ortağın bir araya gelmesi gerekiyordu.
TEK KİŞİLİK LTD. VE A.Ş. KURULABİLECEK
Daha önce limited şirket kurmak için en az 2, anonim şirketi kurmak için en az 6 kişi olması gerekiyordu. Şimdi anonim şirketini de limited şirketini de kişi tek başına, ortaksız kurabilecek. Ortak olması şart değil. Yasaya göre ortaklı şirketler de tek kişiliğe dönüştürülebilecek. Ayrıca şirketlerin 14 Ağustos’a kadar sözleşmelerini yeni Türk Ticaret Kanunu’na göre değiştirmesi gerekiyor. Yasa, işletmeyle ilgili gönderilmiş her belgenin fotokopisi, karbonlu kopyası ya da bilgisayar kaydı gibi belgelerin saklanmasını da zorunlu kılıyor.
BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM
Ayrıca, anonim şirketlerde bugüne kadar iç denetim söz konusuydu ve sağlıklı bir denetim yapılıp ilgililer yeterince bilgilendirilemiyordu. Değişiklikle bunun yerine ‘bağımsız dış denetim’ getirildi. Bu düzenleme azınlık ortaklıklar için çok büyük öneme sahip. Çünkü bilgi paylaşımı daha sağlıklı bir zemine oturmuş oluyor. Devlet için de, vergi denetimi anlamında, artı bir değer. Kısacası tüm ilgililer açısından şeffaflaşma anlamında önemli bir düzenleme.
ŞİRKETLERİN ÇALIŞMASINDA NELER DEĞİŞECEK?
* Herhangi bir vatandaş tarafından, herhangi bir şirketin ne kadar kazandığı, ne kadar vergi verdiği, ne kadar malvarlığı bulunduğu, ne kadar borcu veya alacağı olduğu görülebilecek. * Türk Ticaret Kanunu artık saydam şirket mantığını uygulayacak. * Mevcut uygulamada şirketler ünvanlarını aldıkları gibi kullanmayabiliyor. Bu durum da çeşitli yanılgılara yol açabiliyor. Yeni kanunda bunlar engelleniyor ve bu türden uygulama yapanlara 2 yıla kadar hapis cezası getiriliyor. * Çoğu zaman şirketler, mahkemelere bile ticari sır diyerek bazı bilgileri vermiyordu. Şimdi ise mahkemeye vermek değil, internet sitesinden mecburen yayımlamak zorunda. * Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ali Yüksel, bunu bir örnekle açıklıyor: “Örneğin bir şirketin bilançosundaki rakamları, dipnotları, açıklamaları bile ticaret şirketi artık internet sitesinde açıklamak zorunda. Bu da şu demek; herhangi bir vatandaş, herhangi bir şirketin, ne kadar kazandığını, ne kadar vergi verdiğini, ne kadar malvarlığı bulunduğunu, ne kadar borcu veya alacağı olduğunu görebilecek. Şirketin ortaklarının ve yönetim kurulunun kimlerden oluştuğunun da burada yer alması gerekiyor. * Avrupa ülkelerinde varolan tek kişilik anonim şirketler kurulması da ticareti kolaylaştıracak. * Şirketlerin internet sitesinde bilanço ve şirket bilgilerine yer verme zorunluluğu, saydam ve şeffaf bir ekonomi yaratacak. Yabancı şirketler de Türkiye’ye gelmeden önce
muhatap olacakları şirketi, kurumu araştırma olanağı bulabilecekler, şirketin mali durumunu görebilecekler. * İnternet sitelerinin marka olarak tescil edilmesiyle, marka tescilinde 2011-2012 yıllarında yüzde 40-50 civarında yükselme bekleniyor. * İnternet sitesi tasarımı yapan şirketlerin işlerinin iki yıl içerisinde yüzde 100 artabileceği de, yine yapılan öngörüler arasında.
ŞİRKETLERİN BİRLEŞMELERİ
Anonim, sermayesi paylara bölünmüş, kollektif, komandit şirketler ve kooperatifler birbirleriyle birleşebilecek. Eksi veya borca batık bilançosunun varlığı bir şirketin birleşmesini engellemeyecek. Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunan şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilecek. Ayrılma akçesinin nakit verilmesi şart olmayacak. Başka bir şirketin payı/pay senedi veya bir diğer menkul değer verilebilecek. Büyük çoğunluğa, sorun çıkaran azınlığı veya ortağı, ayrılma akçesi ödeyerek şirketten çıkarma hakkı verilecek. Ortak, şirket iç barışını düzenlemeye yönelik çıkarma kararına itiraz edemeyecek, ancak ayrılma akçesinin tutarı konusunda itiraz hakkı bulunacak.
ŞİRKETLERİN BÖLÜNMESİ
Çok büyüyen ve çekirdek işletme konusundan uzaklaşan şirketlerin ana faaliyet konularına dönmelerine olanak sağlayan ‘bölünme’ de, Türkiye’de maddi hukuk yönünden ilk defa düzenleniyor. Bir şirket, tam veya kısmi bölünebilecek. Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılacak ve diğer şirketlere devrolunacak. Kısmi bölünmede ise bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunacak. Buna göre, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde fabrikaları olan bir şirket, her fabrikayı bağımsız bir şirkete dönüştürebilecek. Bir şirket, hukuki şeklini değiştirebilecek. Tür değiştirmede ortakların şirket payları ve hakları korunacak. Tür değiştirme bahane edilerek, hiçbir ortak şirketten çıkarılamayacak ve hakları sınırlandırılamayacak.
21
Faaliyetlerimiz 1 KİŞİLİK YÖNETİM KURULU
Anonim şirketlerde, yönetim kurulunun en az 3 üyeden oluşacağına ilişkin mevcut hüküm kaldırılıp, AB hukukuyla uyum sağlanarak, en az 1 üyeli yönetim kuruluna olanak tanınıyor. Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş 1 veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu olacak. Tüzel kişiler, yönetim kurulu üyesi olabilecek. Tüzel kişi adına, yönetim kurulu toplantılarına gerçek kişiler katılarak oy kullanacak. Yönetim kurulu üyelerinin 4’te 1’inin yüksek öğrenim görmüş olması şartı aranacak.
Karşılığı bulunmayan çeki düzenleyen kişi, söz konusu çekin karşılıksız bedelinin yüzde 10’unu ödemekle yükümlü olacak; hamilin bu yüzden uğradığı 22 zararını da tazmin edecek.
DENETİM SİSTEMİ
Anonim şirketlerin finansal tabloları denetçi tarafından, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye denetim standartlarına göre denetlenecek. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, finansal tablolarla tutarlı olup olmadığı da denetim kapsamında olacak. Türkiye Denetim Standartları Kurulu kuruluncaya kadar Türkiye denetim standartları, kamu tüzel kişiliğini haiz TÜRMOB ile ilişkili bir kurul tarafından uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu olarak belirlenecek.
ÇEK VE SENET İŞLEMLERİ
Kayıtsız ve şartsız ödenecek havaleyi, muhatabın ünvanını, ödeme yerini, düzenlenme tarih ve yerini, düzenleyenin imzasını içeren senet çek sayılacak. Karşılığı bulunmayan çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız bedelinin yüzde 10’unu ödemekle yükümlü olacak; hamilin bu yüzden uğradığı zararı tazmin edecek. Kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiş bir çek, hamiline yazılı çek sayılacak. Poliçe, bono, çek, makbuz senedi, varant ve kambiyo senetlerine benzeyen senetler, güvenli elektronik imzayla düzenlenemeyecek.
SİCİL BİLGİ BANKASI KURULUYOR
Ticaret sicili, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları tarafından tutulacak. Oda bulunmayan ya da yeterli örgütlenmesi olmayan odaların bulunduğu yerlerde ise ticaret sicili Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirle-
necek bir oda tarafından tutulacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde, Türkiye çapında sicil kayıtlarına elektronik ortamda ulaşabilmenin sağlanması amacıyla kayıtların elektronik ortamda sunulabileceği bir bilgi bankası kurulacak. Bilgi bankasına giriş serbest olacak, herkes kayıtları inceleyebilecek.
DEVLET VE ODA SORUMLU
Ticaret sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan, devlet ve ilgili oda müteselsilen sorumlu olacak. Tescil ve kayıt için gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, 3 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezasına çarptırılacak.
ACENTELİK
Aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerden doğacak ihtilaflardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilecek. Ancak, yabancı kişilere karşı Türkiye’de açılacak davalarda alınan kararlar acentelere uygulanmayacak. Acente, yetkisi olmaksızın veya yetki sınırlarını aşarak, müvekkili adına bir sözleşme yaparsa, müvekkili bunu haber alır almaz onay verebilecek, vermediği takdirde acente sorumlu olacak. Acente, kendi çabası sonucu ortaya çıkan işlemler ile müvekkilinin işletmesine herhangi bir şekilde kazandırdığı üçüncü kişilerle yapılan işlemler için ücret isteyebilecek. Ücret hakkı yönünden, aracı ve sözleşme yapan acente arasında fark olmayacak.
TAHSİL KOMİSYONU
Acentelik ilişkisinin devamı süresince, belli bir bölgedeki veya çevredeki müşterilerle kendi katkısı olmadan kurulan işlemler için de acente ücret isteyebilecek. Acente, müvekkilinin talimatına uygun olarak tahsil ettiği paralar için tahsil komisyonu isteyebilecek.
AYRILMA AKÇESİ
Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunan şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilecek. Ayrılma akçesinin nakit verilmesi şart olmayacak. Başka bir şirketin payı/pay senedi veya bir diğer menkul değer verilebilecek.
ŞİRKETTEN ÇIKARMA HAKKI
Büyük çoğunluğa, sorun çıkaran azınlığı veya ortağı, ayrılma akçesi ödeyerek şirketten çıkarma hakkı verilecek. Ortak, şirket iç barışını düzenlemeye yönelik çıkarma kararına itiraz edemeyecek, ancak ayrılma akçesinin tutarı konusunda itiraz hakkı bulunacak. Şükrü Kızılot’un plaketini Başkanımız Ali Gizer verdi.
Faaliyetlerimiz
1 Ocak 2012 tarihi itibariyle Genel Sağlık Sigortalısı yapılan yaklaşık 2 milyon kişi, gelir testi yapılarak aile içi kişi başına düşen aylık gelir tutarı tespit edilene kadar, aylık 212.76 TL prim ödeyecekler. Genel Sağlık Sigortalısı yapılanlara gelir testi için yazı gönderilecek
Ekrem Sarısu
Genel sağlık sigortası kime ne getiriyor?
1 Ekim 2008’de sosyal güvenlik reformu olarak uygulamaya konan önemli yeniliklerden biride Genel Sağlık Sigortasıdır. 1 Ekim 2008 den itibaren kademeli olarak genel sağlık sigortası uygulamasına geçildi. Yeni yılın girmesiyle birlikte, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Genel Sağlık Sigortası kapsamında olmayanlarda, kapsama alınarak ülkede yaşayan herkes genel sağlık sigortalısı oldu.
KİMLER GENEL SAĞLIK SİGORTALISI YAPILDI?
Toplumun tamamını kapsayacak şekilde kurgulanan Genel Sağlık Sigortası 1 Ekim 2008 tarihinde uygulamaya girdi. Ancak, kademeli olarak toplumun tüm kesimleri Genel Sağlık sigortalısı oldu. Genel Sağlık sigortası kapsamına alınmaları iki gere ertelenen yaklaşım 2 milyon işsiz ile 9 milyon 140 bin yeşil kartlı 1 Ocak 2012 den itibaren Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındı. 1 Ocak 2012’den itibaren; sosyal güvencesi olmayan işsizler, eğitimde olmayan 18 yaşını tamamlamış çocuklar, eğitimde olmakla birlikte lise ve dengi okullarda 20 yaşını dolduran çocuklar, yüksek öğrenimde 25 yaşını doldurmuş çocuklar, yeşil kartlılar zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı yapıldı. Çağrı üzerine veya kısmi süreli çalışma nedeniyle SSK’ya, ay içinde 30 günden az prim ödeyenlere de, sağlık yardımı alabilmeleri için, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren, genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama zorunluluğu getirildi. Sistem şu şekilde işleyecek: Re’sen Tescil -Genel sağlık sigortalısı olmayanlar, -Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi durumunda olmayanlar, -Genel sağlık sigortalılığı sona erenler, -Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsü sona erenler, -Yeşil Kartlılar 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu( SGK) tarafından re’ sen genel Sağlık Sigortasına tescilleri yapıldı. Burada kişinin genel sağlık sigortalısı olurum olmam gibi bir seçeneği yok. SGK re’sen işlem yaparak genel sağlık sigortasına kayıtlarını yapacak.
GENEL SAĞLIK SİGORTASINA TESCİL EDİLENLERİN PRİMİ
Genel olarak tanımlayacak olursak genel sağlık sigortası parasız değil. Sistem Primli. Yani her ay prim ödenerek sağlık yardımı alınabilecek. Ancak, geliri olmayanlar da korunmuş durumda. Geliri olmayanların primi devlet tarafından ödenecek. Yapılan gelir testi sonunda aile içi kişi başına, düşen aylık geliri asgari ücretin üçte biri olan 295.50 TL’.den az olduğu tespit edilenlerin genel sağlık sigortası primi Hazinece ödenecek. Başka bir ifadeyle bunlar prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar. Ancak, 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle Re’ sen Genel Sağlık Sigortalısı yapılan yaklaşık 2 milyon kişi, gelir testi yapılarak aile içi kişi başına düşen aylık gelir tutarı tespit edilene kadar, aylık 212.76 TL prim ödeyecekler. SGK her ay primi tahakkuk ettirecek. Primi ödemeyene her ay gecikme zammı işletilecek. Esnaf tüccar, sanayici, şirket ortaklarına her ay tahakkuk ettirilen Bağ-Kur primi gibi, işsizlere de gelir testi sonuçlanana kadar her ay 212.76 TL Genel Sağlık Sigortası Primi tahakkuk ettirilecek.
1 Ocak 2012 de zorunlu olarak SGK tarafından re’ sen genel sağlık sigortalısı yapılanlara, SGK’ ca Genel Sağlık Sigortasına tescilinin yapıldığı ve gelir testi yaptırmak için bir ay içinde, sosyal yardımlaşma ve dayanışa vakıflarına başvurması gerektiğine dair bir yazı tebliğ edilecek. Söz konusu yazıyı alan işsiz, en geç bir ay içinde, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde kayıtlı ikametgahının bulunduğu yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına, gelir tespitine esas teşkil edecek göstergeleri içeren “Başvuru Formu” ile başvuracak. Vakfa gelir testi yapılmasına ilişkin “muvafakatname” vererek vakfın gelir testi yapmasını sağlayacak.
Yazıyı alıp gelir testi yaptırmayanın durumu
Gelir testi yapılması için bir ay içinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na başvurması gerektiğine ilişkin yazıyı alan ve bir ay içinde, gelir testi yaptırmak için vakfa başvurmayan veya başvurmasına rağmen muvafakat vermeyenler ile kendisine gelir testi yapılmasını istemeyenlerin, aylık asgari ücretin iki katı kadar geliri olduğu kabul edilecek. Ve adlarına her ay 212.76 TL Genel Sağlık Sigortası primi tahakkuk ettirilecek.
Ön İnceleme
Gelir tespitinde aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyükana ve büyükbabadan aileye Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri projesi (BSYHP) üzerinden ön inceleme yapılacak. Ön inceleme sonunda genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde olduğu tespit edilenler değerlendirmeye alınmayacak, haklarında gelir testi yapılmayacağı gerekçesiyle birlikte kendilerine yazılı olarak tebliğ edilecek.
Evlerde inceleme yapılacak
Başvuru formundan beyan edilen bilgiler doğrultusunda gelir testi yapılacak. Ancak, gelir testi sonucunu doğrulamak amacıyla, Bakanlıkça belirlenecek olan esaslar doğrultusunda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı personeli tarafından, tanıtıcı kimlik belgesi gösterilmek suretiyle “Hane Ziyareti Bilgi Formu” kullanılarak, başvuruda bulunanların evlerine gidilecek. Evde formdaki bilgilerin doğru olup olmadığı kontrol edilecek. Bir anlamda evdeki eşya, harcama yönüyle yaşam biçimi vb. bakılmak suretiyle kişinin beyan ettiği bilgilerin doğruluğu otokontrole tabi tutulacak.
23
Faaliyetlerimiz Eve gidilerek inceleme yapılacak olunmasının görünür görünmez bazı sıkıntıları olacağını hiç kuşku yok. Çoğu Anadolu kentinde, evin erkeği evde yokken, erkek memurun eve gitmesi evdeki gelinle, genç kızla veya evin hanımıyla görüşme yapması evi incelemesi, örf adet ve teamüllerimize uymadığından, hoş karşılanmayacak ve çeşitli nahoş olaylara yol açması muhtemeldir. Bu yönüyle ev ziyaretlerinin gözden geçirilmesinde yarar var.
Gelir tespiti
Genel sağlık sigortası uygulamasının püf noktasını gelir tespiti oluşturuyor. Çünkü, yapılacak tespit sonucunda bulunan aylık gelir, prim ödenip ödenmeyeceğini, ödenecekse ne kadar prim ödeneceğini belirliyor. Basitçe özetleyecek olursak, gelir tespiti şu şekilde yapılıyor. Aynı evde yaşayan aile bireylerinin aylık gelirleri, harcamaları, taşınır ve taşınmaz malları ile bunlardan doğan haklar da dikkate alınarak, 13 ayrı kurum ve kuruluş ve 28 farklı harcama ve gelir kalemine göre puanlama usulüyle geliştirilmiş gelir tespit ölçütleri kullanılarak aile içinde kişi başına düşen aylık gelir bulunuyor.
24
-Gelir tespitinde aynı ev içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babanın gelirleri toplama dâhil ediliyor. -Bu kişilerden genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi konumunda olsalar dahi, diğer bireyler için yapılacak olan gelir tespit de, gelirleri toplama dâhil edilecek.
-Yaşları ne olursa olsun aynı evde yaşayan evli olmayan çocukların gelirleri de toplama dâhil edilecek. -Öğrenim nedeniyle geçici olarak aynı evde yaşamayan 25 yaşını doldurmamış çocuklar, öğrenimleri süresince aynı evde yaşıyor gibi, gelir tespitinde dikkate alınacak. -Aynı evde birden fazla ailenin yaşaması halinde, her bir aile için ayrı gelir tespiti yapılacak. -Gelir tespitine aynı evde yaşama kriteri esas. Aynı evde yaşayan aile bireylerinin gelirleri toplanıyor. Gelir testi yapılan kişi ile aynı evde yaşamayan ana ve babası, bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünde olsalar dahi, ana ve babaya ayrı gelir tespiti yapılacak.
Prim ödemeden sağlık yardımı alacak olanlar
Yapılan gelir tespiti sonunda, aile içinde kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin üçte birinden, yani 295.50 TL’den az olduğu tespit edilenler için, aile içindeki bireylerden genel sağlık sigortalıları ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi durumunda olanlar hariç kalan bireylerin tamamı, prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar. Bunların genel sağlık sigortası primi Hazinece ödenecek. Örneğin; aynı evde eş, 4 çocuk ile büyükana ve büyükbabanın oturduğu ve yapılan gelir tespitinde aile içi kişi başına düşen aylık gelir tutarının 200 TL çıktığını varsayarsak, bu ailede baba, eş 4 çocuk ile büyükana ve büyükbaba olmak üzere toplam 8 kişini genel sağlık sigortalısına tescili yapılacak ve prim ödemeden sağlık yardımı alınacak.
35.46 TL prim ödeyerek sağlık yardımı alacak olanlar
Yapılan gelir tespiti sonunda aile içinde kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin üçte biri (295.50 TL) ile asgari ücret (886.50 TL ) arasında olanlar, genel sağlık sigortalı olarak, eş, çocukları ve varsa büyük ana ve büyük babada genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak genel sağlık sigortasına tescil edilirler ve aylık 35.46 TL prim ödeyerek sağlık yardımı alırlar. 35.46 TL primi sadece baba öder. Eş, çocuklar ve büyükana ve büyükbaba prim ödemeden sağlık yardımı alırlar. Örneğin; aynı evde eş, 4 çocuk ile büyükana ve büyükbabanın oturduğu ve yapılan gelir tespitinde aile içi kişi başına düşen aylık gelir tutarının 600 TL tespit edildiğini varsayarsak, eşlerden biri, örneğin baba genel sağlık sigortalısı olarak aylık 35.46 TL prim ödeyerek, eş, 4 çocuk ile büyük ana ve büyük baba genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar.
106.38 TL prim ödeyerek sağlık yardımı alacak olanlar
Ekrem Sarısu’nun plaketini ADASO Başkanı Sadi Sürenkök verdi.
Yapılan gelir tespiti sonuna aile içinde kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücret (886.50 TL) ile asgari ücretin iki katı (1.773 TL ) arasında olanlar
aylık 106.38 TL prim ödeyerek sağlık yardımı alacaklar. İşsiz baba veya eşi hangisi isterse genel sağlık sigortalısı olarak, eş, eş, çocukları ve varsa büyük ana ve büyük babada genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak genel sağlık sigortasına tescil edilecek. Genel Sağlık Sigortalısı olarak tescil edilen aylık 106.38 TL prim ödeyerek. Ailenin diğer fertleri(eş, çocuklar, büyük, ana ve büyük baba) prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar. Örneğin; aynı evde eş, 4 çocuk ile büyük ana ve büyük babanın oturduğu ve yapılan gelir tespitinde aile içi kişi başına düşen aylık gelir tutarının 900 TL çıktığını varsayarsak, bu ailede baba genel sağlık sigortalısı olarak aylık 106.38 TL prim ödeyecek. Eş, 4 çocuk ile büyük ana ve büyük baba da bakmakla yükümlü olunan kişiler olarak prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar.
212.76 TL prim ödeyerek sağlık yardımı alacak olanlar
Yapılan gelir tespiti sonuna aile içinde kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin iki katı (1.773 TL ) ve daha fazla olanlar aylık 212.76 TL prim ödeyerek sağlık yardımı alacaklar. İşsiz baba veya eşi hangisi isterse genel sağlık sigortalısı olarak, eş, çocukları ve varsa büyükana ve büyükbabada genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak genel sağlık sigortasına tescil edilecek. Genel Sağlık Sigortalısı olarak tescil edilen aylık 212.76 TL prim ödeyerek. Ailenin diğer fertleri (eş, çocuklar, büyük, ana ve büyük baba) prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar. Örneğin; aynı evde eş, 4 çocuk ile büyük ana ve büyük babanın oturduğu ve yapılan gelir tespitinde aile içi kişi başına düşen aylık gelir tutarının 2.000 TL çıktığını varsayarsak, bu ailede baba genel sağlık sigortalısı olarak aylık 212.76 TL prim ödeyecek. Eş, 4 çocuk ile büyükana ve büyükbaba da bakmakla yükümlü olunan kişiler olarak prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar.
Çocuklar prim ödeyecek mi?
18 yaşını doldurana kadar çocuklar prim ödemeden sağlık yardımı alacaklar. Çocuğun 18 yaşını doldurana kadar, prim ödemeden sağlık yardımı almasında, ana ve babasının genel sağlık sigortalısı olup olmadığının, prim ödeyip ödemediğinin bir önemi bulunmuyor. 18 yaşını dolduran çocuk eğitimde değilse, yukarıda belirttiğimiz gibi gelir testine tabi tutulacak ve aylık gelir durumuna göre, prim ödemeden veya belirttiğimiz usul ve esaslarda prim ödeyerek, sağlık yardımı alacak. Ancak lise ve dengi eğitimde 20 yaşını, yüksek öğrenimde 25 yaşınızı doldurana kadar, ana veya babası üstünden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde prim ödemeden sağlık yardımı alabilecekler. Lise ve dengi okulda 20 yaşını, yüksek öğrenimde 25 yaşını dolduran çocukta zorunlu olarak genel sağlık sigortasına girecek ve gelir testi yapılmak suretiyle belirlenecek olan aylık gelir durumunda göre, prim ödemeden veya prim ödeyerek sağlık yardımı alacaklar.
OTOMOTİV
Yazarlarımız
Yeni Türk Ticaret Kanunu ve anonim şirketlerde genel kurul konusunda yönetim kurulunu görevlendirmiştir. Bu listede hangi bilgilerin olacağı kanunun 417. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca, anonim şirket genel kurul toplantısında hazır bulunanlar listesinde adı geçen pay sahipleri ya da temsilcilerine katılma hakkı vermiştir. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurul toplantısını yönetecek başkanın iki şekilde seçilmesine cevaz vermiştir. Birincisi şirketin ana sözleşmesinde yazılı olması şartı ile şirkette pay sahibi olan bir ortak tarafından ya da genel kurul tarafından seçilen ve pay sahibi sıfatı taşıması şart olmayan biri tarafından yönetilmesine izin vermiştir.
Sedat Eryürek
Vergi ve Mali Hukuk Uzmanı
B
u makalemde Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, halka açık olmayan anonim şirketlerin genel kurullarının toplanmasına ilişkin izlenecek yol haritasını, genel kurulun görev ve yetkilerinin ne olduğunu, genel kurul kararlarının hangi durumlarda iptal olacağını, genel kurulun toplantı ve karar yeter sayılarını, ayrıca elektronik ortamda toplantıya katılma koşullarını ele almaya çalışacağım.
26
Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketlere esas sözleşmede aksi bir hüküm olmadığı sürece genel kurullarını şirket merkezinin bulunduğu yerde yapma hakkı tanımıştır. Kanun anonim şirketlere her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde, olağan genel kurul yapma zorunluluğu getirmiş olup, lüzum görüldüğünde olağanüstü genel kurulu toplama hakkı tanımıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurulunu toplantıya çağırma yetkisini genel olarak yönetim kuruluna vermiş olmakla beraber sermayenin en az %5’ine sahip pay sahipleri gerekçelerini belirtmek sureti ile isterlerse Anonim şirket genel kurulunu toplantıya çağırabilirler. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurulunu toplantıya çağırma usullerinin nasıl olacağının esas sözleşmede belirtilmesini şart koşmuş, bunun yanı sıra ilan ve toplantı günleri hariç genel kurul tarihinden en az iki hafta önce şirketin internet sitesinde ve Türk Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmasını zorunlu kılmıştır. Ayrıca pay defterinde yazılı pay sahiplerine pay sahipliğini ispatlayıcı belgeleri iadeli taahhütlü mektupla bildirilmesini zorunlu kılmıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurulunun gündeminin belirlenmesi hakkını toplantıya çağıranlara bırakmış olup, kanunda belirtilen istisnalar dışında gündemde bulunmayan konuların tartışılıp karara bağlanmasını yasaklamıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurulunda hazır bulunanlar listesinin hazırlanması
Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketleri, genel kurullarının yapılmasında kendilerine yol gösterecek bir iç yönerge hazırlamakla yükümlü tutmuştur. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurul toplantısının ertelenmesini ancak sermayenin %10’una sahip olan pay sahiplerinin talep etmesi halinde ve başkanında kararı ile bir ay sonraya bırakılmasına izin vermiştir. Ayrıca, anonim şirket genel kurul toplantı tutanağının genel kurul divan heyeti ve bakanlık temsilcisinin imzalaması ile geçerlilik kazanacağını ve tutanak da aşağıda belirtilen maddelerin olmasını istemektedir. Pay sahiplerinin veya temsilcilerinin isimleri ile sahip oldukları payların adedini ve itibari değerlerini, genel kurulda sorulan sorular ve verilen cevapları, alınan kararlar ve her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarının belirtilmesini istemektedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurul toplantılarına pay sahiplerinin elektronik ortamda katılması hakkını tanımıştır. Ancak bu hakkın kullanılması için esas sözleşme de kanunda belirtilen şekilde değişiklik yapılması gerekmektedir. Ayrıca pay sahipleri ve yönetim kurulu üyeleri elektronik posta adreslerini şirkete bildirmek zorundadırlar. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurul toplantılarına bakanlık temsilcisi bulundurma zorunluluğunu ilgili bakanlığın inisiyatifine bırakmış olup, bakanlık hangi anonim şirketlerde bakanlık temsilcisi bulundurulacağını tebliğ ile düzenleyecektir. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketlerde ilk genel kurul toplantısının açılması için sermayenin en az %25’ine sahip ortakların bulunmasını ve toplantı boyunca bunun korunmasını şart koşmuştur. Ancak ilk toplantıda yeter sayısı sağlanamadığında ikinci toplantı için yukarıdaki şart aranmaz ve toplantıda bulunan ortak veya temsilcileri toplantıyı yapıp karar alabilirler. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketlerin esas sözleşmesinde aşağıda belirtilen değişiklerin yapılabilmesi için pay sahiplerinin tümünün oybirliği aranmaktadır.
Bilanço zararlarının kapatılması için yükümlülük ve ikincil yükümlülük konulması, şirket merkezinin yurtdışına taşınması. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketlerin esas sözleşmesinde aşağıda belirtilen değişiklerin yapılabilmesi için pay sahiplerinin en az %75’inin oyunu aramaktadır. Şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi, imtiyazlı pay oluşturulması, nama yazılı payların devrinin sınırlandırılması. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketlerin genel kurullarına, kanunda ve esas sözleşmelerde açıkça belirtilen konularda karar alma hakkı tanımıştır. Bu çerçeve de alınan kararlar şirketin tüm pay sahipleri hakkında geçerli olur ve hepsini bağlar. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirketlerin genel kurullarına aşağıda belirtilen yetki ve görevleri devir etmeye izin vermemektedir. Esas sözleşmenin değiştirilmesine, yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri huzur hakları, ikramiye ve prim gibi haklarının tespitine, yönetim kurulu üyelerinin aklanması hakkında karar verilmesi ve görevden alınmalarına, büyük miktarda şirket varlığının tek bir kişiye satılmasına, kanunda belirtilen istisnalar dışında şirketin feshine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kar üzerinden tasarrufa, kar payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye ya da dağıtılacak kara katılması dahil kullanılmasına dair kararların alınmasına, kanunda belirtilen istisnalar dışında denetçiler ile işlem denetçilerinin seçimi ve görevden alınmalarına, Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket pay sahiplerinin, kendisi, eşi, altsoy, üstsoyun sahibi olduğu ya da ortağı olduğu şahıs şirketleri ile hakimiyeti altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikteki bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanmasını yasaklamıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olarak pay sahiplerine, yönetim kurulu ve üyelerine karar tarihinden itibaren üç ay içinde dava açma hakkını tanımıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu; Anonim şirket genel kurulunda aşağıda belirtilen kararları otomatikman geçersiz saymıştır. Pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran ya da ortadan kaldıran kararları, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran kararları, anonim şirketin temel yapısını bozan ya da sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararları
27
Faaliyetlerimiz
28
Adanalı ihracatçılara devlet destekleri anlatıldı Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Meral Gündüz, ihracat yapmak isteyenlerin Bakanlık sitesinden mutlaka yararlanmaları gerektiğini söyledi.
O
damızın, Adanalı ihracatçıların devlet yardımlarından hızlı ve etkin bir şekilde yararlanmaları için Adana Sanayi Odası işbirliği ve Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlediği, “Dış Ticaret Bilgilendirme Semineri”nde konuşan Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Meral Gündüz, ihracatçı firmalar için en önemli unsurun devlet yardımları olduğunu söyledi.
Odamız Meclis salonunda gerçekleşen ve büyük ilgi gören seminerde; İhracatta sürekli başarı isteniliyorsa, ihracatçıların kendileri ile sürekli irtibat içerisinde olması gerektiğine vurgu yapan Dr. Gündüz, “İhracatçılarımızın ihtiyaçlarını giderecek olan Web sitesi İhracat Bilgi Platformu’nu kurduk. Bu sitede en önemlisi Ülke Masaları İletişim Formu’dur. İhracatçılarımız sitemizin ibp@ ibp.gov.tr ile İhracat İletişim Noktası/Çağrı
Merkezi’nin 444 4363 nolu telefonundan da yararlanılarak sorun ve taleplerini iletebilirler. Firma seçimi yapmadan ihracatıyla ilgili bilgilerini alıyoruz, sorunlarını ve taleplerini dinliyoruz. İhracatçılarımız sitemizde ilk etapta aradığını bulamayabilir ancak, daha sonra uzman kadrolarımız kendilerine yönlendirmelerde bulunmaktadır. Bakanlık olarak amacımız; 50 bin ihracatçıya ihtiyaç duyduğu bilgileri doğru ve hızlı bir şekilde sunmaktır” dedi. Bakanlıklarının Ticari Bilgi Hizmet Araçları’nın Web siteleri, ihracat günlüğü, ülke masaları ve pazara giriş bülteni, Twitter, kütüphane ve elektronik veritabanları ve eğitim programlarından oluştuğunu ifade eden Dr. Gündüz, “2011 yılında 78.500 civarında kayıtlı kullanıcıya hizmet verildi. 12.500’ün üzerinde firmaya e-posta duyurusu yapıldı.
Faaliyetlerimiz
29
Web Sitesi Kullanımı; web sitesinin tümü ticari bilgi aracı olmakla beraber; E-posta duyurusu almak isteyen 12.578 firmaya düzenli olarak İBP faaliyetleri duyurusu yapıldı. Dış Ticaret Bülteni’nde toplam 6811 talep, 647 ihale, 997 fuar duyurusu yapıldı. Ticari talep eşleştirme sistemine 2011 yılı içerisinde, 495 firma tarafından 622 talep gönderildi. Ticari Bilgi Kaynakları Rehberi üzerinden 64 ülke ve 400 civarında elektronik bilgi kaynağı ile hizmet verilmektedir” diye konuştu.
Seminerde ihracat tecrübelerini ihracatçılarla paylaşan Sunar Mısır Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çomu, Türk sermayesi olarak ‘Sunar’ markası ile dünyada lider olmak istediklerini belirterek, “Biz teknolojiyi ve kaynaklarını en iyi şekilde kullanarak istikrarlı ve sürekli gelişim içerisinde olmak istiyoruz. Ürünlerimizi pazarlarken koşulsuz ve sınırsız müşteri memnuniyetine çok önem veriyoruz. Sunar Grubu’nun 41 farklı ülkeye 100 milyon doları aşan ihracatı bulunmaktadır” dedi.
Seminere konuşmacı olarak Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü İhracatı Geliştirme Uzmanı Ümit Ateşağaoğlu, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü İhracatı Geliştirme Uzman Yardımcısı Meral Şengül ve Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğü’nden Hakan Murat Önder de “Ekonomi Bakanlığı-Vizyon”, “Bölgenin Başarılı İş Adamı/ İhracatçılarından Tecrübe Paylaşımları”, “İş Dünyası İçin Ticari Bilgiye Erişim”, “Ülke Masaları ve Pazar Araştırması”, “İhracat Mevzuatı/Dahilde ve Hariçte İşleme Rejimleri”, “İhracatta Sağlanan Devlet Yardımları, Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesi, Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY’nin Desteklenmesi ile Yurtdışı Birim, Marka ve Tanıtım, AR-GE ve Tasarım Destekleri” ve “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi, Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği, Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi” gibi konularda sunumlarda bulundular.
Ziyaret
Yönetim Kurulumuz,
Aldırmaz ile
görüş alışverişinde bulundu
Odamız, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Aldırmaz’dan, sektörel sitelere ağırlık 30 verilmesini istedi.
Y
önetim Kurulumuz, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ı ziyaret ederek kentteki aksaklıkların giderilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundu. Yönetim Kurulu üyelerimiz İsmail Babacan, Cevdet Baskın, Tarkan Kulak, Ömer Küpeli, Ali Cerit, Naci Heybeli ve Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’dan oluşan Odamız Heyeti adına konuşan Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Adana’nın en işlek caddelerinden Abidinpaşa’nın yeniden düzenlenmesini isteyerek “Abidinpaşa tarihi bir cadde. Küçük operasyonlarla güzelleştirilebilir. Bu hali Adana’ya yakışmıyor” dedi. Adana’ya gelen yabancı heyetlerin gidebileceği bir tarihi çarşı bulunmamasından da yakınan Odamız Heyeti, “Adana, geçtiğimiz günlerde yaklaşık 70 kişilik Çek Cumhuriyeti Heyeti’ni ağırladı. Kentin mistik havasını solumak isteyen heyet, baharatçılar çarşısına gitmek istediğini bildirdi. Ancak Adana’da böyle bir yer mevcut değil. Bu sorun, sektörel bazda da yaşanıyor. Örneğin, kentimize gelen yabancı heyetlere, sektörel üretimlerimizin
toplu halde gösterilebileceği sitelerden de yoksunuz. Büyükşehir Belediyesi olarak, kentimizin ekonomik ve turistik değerlerinin daha iyi tanıtılmasına yönelik adımlar atılmasını bekliyoruz” dediler. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz da, Abidinpaşa ve Kızılay Caddeleri için çalışmaların kısa sürede başlayacağını belirtti. ATO’nun otopark sorunu da olan Abidinpaşa Caddesi’nden taşınmasını öneren Aldırmaz, tarihi binanın kültür merkezi olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Aldırmaz, esnafın biraraya gelip çarşılarda faaliyetini sürdürmesi konusunda istekli olması durumunda belediyenin üzerine düşeni yapacağını da anlattı.
Adana’nın trafik sorununa da değinen Aldırmaz, “25 binlik planla birlikte Ulaşım Master Planı beraber gidiyor. Ana arterleri çoğalttık. Güney-Kuzey aksında eskiden tek arter vardı. Biz bunu 3’e 4’e çıkaracağız. Adana trafiğini rahatlatmak ancak böyle mümkün olur” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin yüzde 40’nın metro borcuna gittiğini hatırlatan Aldırmaz, “Bu durumda hizmet üretmeye çalışıyor, Adana’nın sorunlarını çözmek için gayret gösteriyoruz. Sayın Başbakanımızın metronun Ulaştırma Bakanlığı’na devri konusunda müjdesi var. Bunların takipçisi oluyoruz. Sizler de bulunduğunuz ortamlarda bu konuda bize yardımcı olun” dedi.
Ziyaret
Birliktelik tablosu SİAD’larla genişliyor
Adana’daki SİAD ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Odamız’da bir araya gelerek, Adana’nın teşvik uygulamasından daha fazla yararlanması konusunda görüşbirliğine vardı
O
damız Meclis Başkanı Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer; kentteki dağınık görüntünün ortadan kaldırılması amacıyla Adana Ticaret Odası (ATO), Adana Sanayi Odası (ADASO) ve Adana Ticaret Borsası (ATB) tarafından başlatılan, “Birliktelik Hareketi”nin kentteki diğer işadamları dernekleri ve sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla her geçen gün daha da genişlediğini bildirdiler. Pakyürek ve Gizer, “Kentimizde çalışmalarını sürdüren her kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütünün birinci görevi, Adana fotoğrafının daha da güzelleştirilmesine katkı sağlamaktır. Kurumlar arası koordinasyonla, sorunlarımıza daha kısa sürede, daha kalıcı çözümler üretiliyor” dediler. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Bilal Nadir Gök, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Recep Çalışkan, Adana Yapı Müteahhitleri Derneği (AYAMDER) Başkanı Murtaza Kılçık, Adana Girişimci İşadamları Derneği (AGİD) Başkanı Muhammet Yıldırım, Adana Sanayici ve İşadamları Derneği (ADSİAD) Başkanı Süleyman Sönmez, Adana Genç İşadamları Derneği (AGİAD) Ümit Onatça, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Deniz Köse, Karaisalı Sanayici ve İşadamları Derneği (KARSİAD) Başkanı İsmail Demirkeser, Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği Şube Başkanı Ümit Özlü, Odamızı ziyaret ederek, Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz ile görüş alışverişinde bulundular.
Ziyaret sırasında konuşan işadamları derneklerinin temsilcileri, özlenen birliktelik tablosunun Adana’da hayata geçirilmesinden duydukları memnuniyeti belirtirken, “Bizler de bu sürece her türlü destekte bulunmaya hazırız. Birliktelikle Adana’nın ve Çukurova’nın tüm sorunlarının daha kısa sürede ve etkili bir şekilde çözüme kavuşturulabileceğine inanıyor, bu kapsamda üzerimize düşen tüm görev ve sorumlulukları yerine getirebilmek için var gücümüzle çaba göstereceğimizin bilinmesini isteriz” diye konuştular. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ile Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, hazırlıkları sürdürülen yeni Teşvik Yasası’nın, Adana ekonomisinin geleceği açısından büyük önem taşıdığını belirterek, Başbakanlığa sunulan, konuyla ilgili görüş ve önerileri içeren rapor hakkında bilgi verdi. “Bölgelerin belirlenmesinde il ve ilçelerin işsizlik oranları belirleyici kriter olarak dikkate alınmalı”, “Büyük ölçekli yatırım konularının tamamı bölgesel destek sisteminin içine konulmalı”, “Yatırım indirimi istisnası uygulamasında eski sisteme dönülmeli”, “Fabrika bina inşaatlarında da KDV muafiyeti sağlanmalı”, “Sigorta primi teşvikinin miktar ve süre sınırlaması revize edilmeli”, “Organize Sanayi Bölgelerinde yapılacak yatırımlar için ilave destekler sağlanmalı”, “Maden cevher ocaklarının işletilmesi yatırımlarına ayrıca destek verilmeli”, “Taşınma desteği revize edilmeli” ve “Ar-Ge desteğinden Ür-Ge de istifade etmeli” başlıkları adı altında hazırlan raporun hayata geçirilebilmesi için tüm kuruluşların destek vermesi gerektiğini ifade ettiler.
Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Adana’nın bugüne kadar tam anlamıyla kullanamadığı müthiş bir sosyal sermayeye sahip olduğunu, bunun en iyi şekilde hayata geçirilmesi için başlatılan “Ortak Hareket” projesinin her geçen gün daha da genişlemesinin memnuniyet verici olduğuna işaret ederek şunları söylediler: “Biz sivil toplum kuruluşlarının ortak amacı, Adana’yı daha yaşanılabilir bir kente dönüştürmektir. Bu aşamada hiçbir kuruluşun mazeret üretme lüksü yoktur. Gittikçe büyüyen birlikteliğimizin, kentin gelişimine katkı sunmayan kuruluşların takipçisi olacağı bilinmelidir. Hep birlikte Adana’nın var olan özelliklerini katma değere dönüştürerek, kentimizin gelişmişlik sıralamasındaki yerini en üst seviyeye taşımak zorundayız. İçinde bulunduğumuz süreç, Adana’nın lojistik, üretim, üretim çeşitliliği gibi artı özelliklerine iklimi de eklemiştir. Gerek Türkiye, gerekse dünyanın büyük bölümünü etkisi altına alan çetin kış koşulları, Adana’nın bu alandaki avantajlarını bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Türkiye’nin tamamında uçaklar kalkamadı, başta İstanbul olmak üzere bir çok metropolde üretime ara verilmek durumunda kalındı. Oysa Adana’da bu olumsuzlukların hiçbiri yaşanmadı. Günlük yaşam her zamanki gibi devam etti. Bu gelişmeler, Adana’nın dünyanın en avantajlı yatırım bölgesi olduğu yönündeki iddiasını daha da güçlendirmiştir.”
31
Ziyaret
Kentin sorunlarını 32
elbirliğiyle çözmeliyiz
Odamız yönetiminin AK Parti İl Başkanı Ziyaettin Yağcı’yı ziyaretinde kentin öncelikli sorunlarının tüm kurum ve kuruluşların işbirliğiyle çözüme kavuşturulabileceği belirtildi
M
eclis Başkanımız Behiç Pakyürek ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, kentin ekonomik göstergelerinin iyi olmasına karşın katma değer yaratılması konusunda sorunlar yaşandığına işaret ederek, “Hafif Raylı Ulaşım Sistemi’nin (Metro) Ulaştırma Bakanlığı’na devredilmesi, Yaban Hayatı Koruma Bölgesi’ndeki yapılaşma engelinin kaldırılması ve Adana’nın hızlı tren projesi kapsamına alınması gibi sorunların bir an önce çözümlenmesi gerekiyor. Bu aşamada, kentteki tüm dinamiklerin koordinasyonunu sağlamalıyız” dediler.
Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Başkan Yardımcılarımız Atila Menevşe ve Mehmet Şahbaz ile Yönetim Kurulu üyelerimiz İsmail Babacan, Sadık Batuman, Cevdet Baskın, Ömer Küpeli, Ali Cerit, Naci Heybeli, Gürsel Tanrıver, Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’dan oluşan Odamız Heyeti, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı görevine getirilen Ziyaettin Yağcı’ya, kutlama ziyaretinde bulundular.
bölgedeki yapılaşma yasağının bir an önce kaldırılması gerekmektedir. Binlerce yapı, ya bitmiş, ya da yarım vaziyette duruyor. Bu durum, binlerce vatandaşın ne yapacağını bilememesinden dolayı mağdur olmasına, kent ekonomisinin de olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Sizlerin önderliğinde tüm kurum ve kuruluşların, yerel yönetimlerin katılımıyla sağlayacağımız konsensüs ile sorunlarımızı Ankara’ya taşımalı ve çözüme kavuşturmalıyız.”
Ziyaret sırasında yaptıkları konuşmalarda Adana’nın kaynaklarının gerektiği gibi kullanılması için öncelikli sorunların belirlenmesi gerektiğine işaret eden Behiç Pakyürek, Ali Gizer ve Yönetim Kurulu üyelerimiz şunları söylediler:
AK Parti İl Başkanı Ziyaettin Yağcı da, Adana’nın ekonomik verilerine bakıldığında; devlete verilen vergi türü ödeneklerden daha fazlasının kente aktarıldığı sonucunun çıktığını belirterek, “Bu sonuç, bizlerin yeterince organize olamadığımızı gösteriyor. Başta yerel yönetimler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların acilen bir kentin öncelikli sorunlarının belirlenmesi için bir araya gelmesi gerekiyor. Bugünden itibaren, tüm sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle birlikte; metronun Ulaştırma Bakanlığı’na devri ve Doğal Hayatı Koruma Alanı’nın tekrar düzenlenmesi konusundaki çalışmalarımızı artıracağız. Bu çalışmalardaki başarı Adana’nın bundan sonraki süreçte ortaya koyacağı işbirliği çalışmalarında önemli bir gösterge olacaktır” diye konuştu.
“Bir kentin en önemli gelişmişlik göstergelerinden biri fiziki yaşam koşullarındaki gelişmişliktir. Adana Büyükşehir Belediyesi, halen kullanımda olan metronun Dünya Bankası’na olan borcundan dolayı gereken hizmeti üretememektedir. Adana’daki tüm dinamiklerin birinci görevi, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da, -Metro, Ulaştırma Bakanlığı’na devredilsin- sözünün hayata geçirilmesini sağlamaktır. Bunun yanında, kentin kuzey kesiminde Doğal Hayatı Koruma Alanı olarak belirlenen
Ziyaret
ÇKA destekleri artarak sürecek
ÇKA Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak, DPT kaynaklarından daha fazla pay alabilmenin çabası içerisinde olduklarını belirterek, “Başarılı olabilmemiz için firmalarımızın başvuru projelerini daha dikkatli hazırlamaları gerekiyor” dedi.
Ç
ukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak, firmaların başvuru aşamasındaki projelerde daha dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, “Hazırlanan projelerin başvuru sürecinde en fazla sorun başvuru süresi ve şirketlerin iştigal alanlarında yaşanıyor” dedi.
Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak, Odamızı ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdi. ÇKA tarafından daha fazla proje hazırlanarak bölgemizin mevcut kaynaklardan en üst seviyede yararlanabilmesi için çaba gösterdiklerini belirten Şarbak, “Ajansımız tarafından yürütülmekte olan 2011 yılı Mali Destek Programları kapsamında proje teslim süreci 6 Şubat 2012’de sona erdi. Rekabet Gücünün Artırılması Mali Destek Programı, Göçle Gelen Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Uyumunun Sağlanması Mali Destek Programı, Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması Mali Destek Programı Kar Amacı Güden Kuruluşlar (KAG), Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması Mali Destek Programı Kar Amacı Gütmeyen Kurum/ Kuruluşlar başlıkları altında toplam 487 proje başvurusunda bulunuldu” diye konuştu. ÇKA’ya ulaşan projeler başvuruları arasında “Firma imzası bulunmayanlar” da olduğuna işaret eden Şarbak, “Proje hazırlığı önemli bir süreç. Bu sürecin hatasız tamamlanması, başvuru sahibinin avantajınadır. Unutulmamalıdır ki, zamanında teslim edilen proje, geciken projeden daha avantajlıdır. Başvuru süresine mutlaka uyulmalıdır. Ayrıca, sunulan projenin, başvuruyu yapan firmanın iştigal alanlarıyla mutlaka uyuşması gerekiyor. Bu konuda da ciddi sorunlarla karşılaşılıyor” görüşlerini dile getirdi.
Yönetim Kurulu üyelerimizin tamamının hazır bulunduğu ziyarette konuşan Başkanımız Ali Gizer de, ekonomik anlamda sınırların birer birer ortadan kalkarak hızla globalleşen dünyada, uluslararası ticaretin artırılabilmesi ve işletmelerimizin uluslararası rekabette avantajlı bir pozisyon alabilmeleri için etkin bir destek mekanizmasının gerekliliğinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. ATO Başkanı Ali Gizer, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın kurulmasından bu yana geçen süreçte sosyal ve iktisadi program destekleriyle, bölgemizdeki kurumlar, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve birçok işletmeye önemli hibe destekleri sağlandığına işaret ederek, “Türkiye ekonomisinde tarihten beri en önemli merkezlerden biri olan Adana’nın, proje ve destek mantığının en doğal sonucu olarak -iyinin desteklenmesi- prensibi kapsamında ilimizin öncelikle ve özellikle desteklenmesi akılcı olacaktır. Adana Türkiye ekonomisine kazandırdığı onlarca büyük iktisadi işletme ve şirketler grubunun yanında, sağladığı büyük katma değerle de desteklenmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Bu bağlamda Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından sunulan destek hizmetlerinin çeşit ve miktar bakımından artırılması gerekmekle birlikte, işletmelerimize ve kurumlarımıza da, daha fazla sayıda, daha nitelikli projeler üreterek bu sürece destek verme görevi düşmektedir” dedi.
33
Ziyaret
Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi’ne başarı diledik Y Yönetim Kurulumuz,
34
kuruluş çalışmaları hızla süren Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy’u ziyaret ederek, üniversitenin hedefleri konusunda bilgi alışverişinde bulundu.
önetim Kurulumuz, yeni kurulan Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy’u ziyaret ederek başarı dileğinde bulundu. Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Yönetim Kurulu Üyelerimiz İsmail Babacan, Cevdet Baskın, Tarkan Kulak, Ömer Küpeli, Ali Cerit, Naci Heybeli ve Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’dan oluşan Odamız Heyetiyle görüşen Rektör Ersoy, “Üniversitelerdeki öğrenciler teorik eğitimlerinin yanında, uygulamalı eğitim çalışmalarının içerisinde yer almalıdır. Böylece sanayi ve endüstrinin ihtiyacına cevap verilecek, gerek özel sektöre, gerekse kamu kurumlarına donanımlı uygulamaya yönelik bilgi ve tecrübe kazanmış, istihdama hazır fertler yetiştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi teorik eğitimleri uygulamalı gerçek hayat örnekleriyle güçlendirmiş, tercih edilen bir kurum olmayı amaçladıklarını da ifade eden Rektör Adem Ersoy, ”Ülkemizde ve dünyada küçük, orta ölçekli işletmelere ve ticari büyük kuruluşlara rehberlik eden bir üniver-
site olmalıdır. Ülkemizin geçmişe dayanan tarihi ve kültürel bağları ve özellikle son on yılda büyük değişimler gösteren ve bölgede üstlendiği liderlik misyonu da dikkate alındığında, bölge ülkeleri ve ticari kuruluşlarında üniversitenin bilgi birikiminden ve uzmanlığından yararlanması ve paydaşlarla buluşma zemini sağlanmalıdır. Bu yapı için bir dizi çalışmayı içeren yol haritasının oluşturulması gereklidir” dedi. Odamız Heyeti adına söz alan Behiç Pakyürek ve Ali Gizer de eğitim adına atılan her adımın destekçisi olacaklarını belirterek, “Hepimizin ortak amacı, daha yaşanılabilir bir Adana oluşturmak. Bilim ve Teknoloji Üniversitesi de bizlerin hedeflerine ulaşması yönünde önemli bir adımdır. Her üniversite, kurulduğu kentteki yetişmiş insan kalitesinin yükselme göstergesidir. Ayrıca, Adana’nın yıllarca yakındığı beyin göçünün önlenmesi hatta bu göçün tersine dönmesi yönünde önemli bir girişimdir. Adana Ticaret Odası olarak Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin bir an önce eğitime başlayarak kentin ekonomik, sosyal ve kültürel değerlerini daha da yükselteceğine inanıyor, başarılar diliyoruz” diye konuştular.
35
Haber
Organize Sanayi Bölgeleri
ekonominin can damarı 36
O
rganize Sanayi Birlikleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Nurettin Özdebir, organize sanayi bölgelerinin Türk ekonomisinde önemli bir yeri bulunduğunu söyledi. OSBÜK’ün olağan yönetim kurulu toplantısına bu kez Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliği yaptı. OSB’de gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan OSBÜK Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye genelinde kurulu OSB sayısının 264’e ulaştığını belirterek, “OSB’ler ekonominin can damarıdır” ifadesini kullandı. Adana Organize Sanayi Bölgesinde çok güzel gelişmelerin yaşandığını belirten Özdebir, “OSB’ler Türkiye’nin 50 yıldır sürdürdüğü en önemli oluşumdur. Adana’da da bunun yansıması var. Adana Türkiye’nin incisi. Şimdi buna havalimanı da ilave ediliyor. Bölgesel havalimanı çok büyük avantajlar getirecek” dedi. Adana’nın yatırımcı açısından cazibe merkezi olduğuna dikkati çeken Özdebir, “Yatırımcıların gözü de burada. Gelecekte çok daha ciddi, güzel şeyler olacak. Adana için herkes el birliği, gönül birliği ile çalışıyor. Bunu görmek mutluluk verici.” diye konuştu. Toplantıya katılan Adana Milletvekili Fatoş Gürkan ise sanayicinin, yatırımcının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Sanayici, yatırımcı, ülkemizin lokomotifidir. Biz siyasetçi olarak onların önlerini açmak için varız. Kayseri, Kocaeli, Gaziantep ve Adana gibi birçok ilin OSB yöneticileri, yani beyin takımı burada. Türkiye’nin ilerlemesinde onların payı çok büyük. Umuyoruz ki; Türkiye’nin gelişmesinde daha büyük ivme yakalarız.” Adana Hacı Sabancı OSB Başkanı Bekir Sütçü de, hem Adana’yı, hem de bölgenin imkanları tanıttıklarını belirterek, OSBÜK toplantısına ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. OSBÜK’ün her yönetim kurulu toplantısını farklı bir şehirde gerçekleştirdiğini, bu sayede OSB’lerin başka bölgelerdeki uygulamaları ve gelişmeleri yakından izleme fırsatı bulduklarını kaydeden Sütcü, şunları söyledi: “Gerek diğer OSB’lerde gerekse bizim bölgemizde çok büyük yatırımcılarımız var, çok iyi durumdayız. Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan’ın da açıkladığı gibi 600 milyon dolarlık bir yabancı yatırım bölgemize geliyor. Bölgemizin altyapısının uygun olması yatırımcıyı teşvik etme açısından da büyük önem taşıyor.” Adana Hacı Sabancı OSB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, hükümetin gündemindeki teşvik sisteminin yanı sıra, çeşitli OSB’lerdeki uygulamalar ele alınarak, görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıya, OSBÜK Yönetim kurulunun yanı sıra Türkiye genelindeki OSB’leri temsilen 70’e yakın yönetici katıldı.
Tekstil sektöründe
çevre kirliliğine önlem
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği, tekstil sektörü faaliyetlerinin çevreye olabilecek etkilerinin en aza indirilmesi ve üretim sırasında suya, havaya ve toprağa verilecek her türlü emisyon, deşarj ve atıkların kontrolüne ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Tekstil Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği”nin, 14 Aralık 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini bildirdi. Söz konusu Tebliğe göre, kurulu kapasitesi 10 ton/gün üzerinde olan yıkama, ağartma, merserizasyon, haşıllama, baskı, haşıl sökme ve benzeri ön işlem, boyama ve son işlemlerinin gerçekleştirildiği tekstil tesislerinin, tebliğ hükümlerine tabi olacağı ifade edildi. Üyelerimiz, söz konusu Tebliğe http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111214-6.htm adresinden ulaşılabilirler.
Haber
ÇUMED’in yeni yönetiminden ziyaret
Ç
ukurova Medikalciler Derneği’nin (ÇUMED)geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurulunda göreve seçilen yeni yönetimi Odamızı ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile görüştü. Çumed Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hilmi Akşamoğlu, Başkan Yardımcıları Mahmut Polattaş, Halil Özkaya, Genel Sekreter Ali Yılmaz, Mali Sekreter Makbule Demir, Yö-
netim Kurulu üyeleri Şevket Çankaya, Sadık Fidanca, Yakup Tekeli ile sektörde faaliyet gösteren Meclis Başkan Vekilimiz Sümer Şen, Meclis üyelerimiz Hüseyin Çalışkan ve Sedat Ulusal’ın da hazır bulundukları ziyaret sırasında Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili görüş ve öneriler de dile getirildi. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Avrupa Birliği mevzuatına uyum için düzenlendiği ancak kağıt üzerindeki düzenlemelerin toplum gerçeklerinden farklılık taşımaması gerektiği vurgu-
lanan konuşmalar sırasında, ilgili kanundaki olumsuzluk içeren hükümlerin acil olarak düzeltilmesi gerektiği vurgulandı. ÇUMED yönetiminin sektördeki sorunlara ve çözüm önerilerine ilişkin sorunlarını da dile getirmesinin ardından konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, sektörlerde kümelenme çalışmalarının önemine değinerek, bu yöndeki çalışmalarla sorunların önüne geçilebileceğini vurguladı.
Valilik’ten Sanayi Sicil Belgesi uyarısı!
A
dana Valiliği, sanayi işletmesi sıfatıyla üretim yapan firmalara Sanayi Sicil Belgesi alma zorunluluğu getirildiğini bildirdi. Adana Valiliği Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nun 1.maddesi; bir maddenin vasıf, şekil, hassa ve terkibini makine, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle madenlerin çıkarılıp işlendiği yerler (Sanayi işletmesi ve buralarda yapılan işler (Sanayi işleri) sayılır denmekte ayrıca devamlı ve seri halinde
tamirat yapan müesseselerle elektrik veya sair enerji istihsal eden santraller, gemi inşaatı gibi büyük inşaat yerleri de bu madde şümulüne gireceği belirtilmektedir. İlimizde bulunan ve 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında değerlendirilen bu işletmeler aynı kanunun 2. maddesine göre Sanayi Sicil Belgesi almak zorundadır. Bu kanun kapsamında Sanayi Sicil Belgesi almak zorunda olan sanayi işletmelerinin Müdürlüğümüze başvurmak suretiyle Sanayi Sicil Belgesi almaları gerekmektedir. Bu bağlamda kanunda belirtilen şartları sağladığı halde sanayi Sicil Belgesi almayan işletmelere idari para cezası uygulanacaktır.” Valilik tarafından konuyla ilgili yapılan ikinci açıklamada ise Sanayi Sicil Belgesi’nin vize süresine dikkat çekildi. Vize ile ilgili olarak da, “6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu uyarınca
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İl Müdürlüğünce Sanayi Sicil Belgesi düzenlenen Sanayi kuruluşlarının aynı kanunun 5. maddesi gereğince belgelerini hangi tarihte alırlarsa alsınlar mutlaka her yılın ilk dört ayı içerisinde -Yıllık İşletme Cetveli- verme ve her iki yılda bir Sanayi Sicil Belgelerini vize yaptırma mecburiyeti bulunmaktadır. Buna göre, sanayi siciline kayıtlı firmaların en geç nisan ayı sonuna kadar yıllık işletme cetvellerini il müdürlüğüne vermeleri, vize süresi gelenlerin de vizelerini yaptırmaları gerekmektedir. Bu işlemi gerçekleştirmeyen firmalara 679 TL. para cezası uygulanacaktır” denildi. Yıllık işletme cetveli örneğinin Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’nden veya www.sanayi.gov. tr adresinden temin edilebileceği açıklandı.
37
Haber
Sigorta Eksperleri Adana’da toplandı
38
Türkiye’nin değişik kentlerinde görev yapan sigorta eksperlerinin Adana’daki toplantısında, sektörün her geçen gün büyüdüğüne dikkat çekilerek, en önemli sermayenin bilgi ve dürüstlük olduğu belirtildi.
S
igorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Yalçın Kaya, “Mesleğimizi bizler yüceltmeliyiz. Bizler tüccar değiliz, sermayemiz bilgimiz ve birikimimiz” diye konuştu. Sigorta eksperleri sektördeki sorunların belirlenmesi ve çözüm yollarının irdelenmesi amacıyla “Sektöre Bakış ve Eksperin Yeri” konulu panelde biraraya geldi. Adana Barosu Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıya Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Dayoğlu, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği II. Başkanı Nihat Sözütek, Acenteleri temsilen ise Odamız Meclis Üyesi Mahmut Agiç katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi (SEİK) Başkanı Yalçın Kaya eksperliğin Türkiye’nin en eski meslek grubu olduğunu söyledi. Sektör dernekleri ve eksperlerin arasında bir rekabetin olmamasının büyük şans olduğunu ifade eden Kaya, “Mesleğimizi bizler yüceltmeliyiz,
biz işimizi doğru yaptığımız sürece kanun ile korunmamamız bile gerekir. Eksperler aranan bir unsur olmalı, faturalı asistans şirketlerini önemsemeyin. Biz tüccar değiliz, sermayemiz bilgimiz ve birikimimiz. Eksper arkadaşlarımızın eğitimlerine önem vereceğiz, kendileri de yeni yöntemler ve yeni teknolojileri de kullanarak çağa ayak uydurmalılar. Yeni eksper arkadaşların sektöre kazandırılması için de çaba göstermeliyiz” dedi. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de ATO olarak sigorta bilincinin yaygınlaşmasına katkıda bulunacak uygulamaların yanı sıra mevzuat değişikliklerini en hızlı uygulayan Odaların başında geldiklerini söyledi. Ülkemizin, ekonomik yapısı, hızlı büyüme rakamları, tüketim alışkanlığı ve sermaye birikimiyle sigortacılık alanında da önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, “Ancak, günümüzde sigorta kavramının ülkemizde yeterince yerleşmediğini ve yaygınlaşmadığını üzülerek
belirtmek istiyorum. Bu aşamada siz değerli sigorta eksperlerine önemli görevler düşmektedir. Sizler, sigorta firmaları ile sigorta ettiren vatandaşlar ve kuruluşlar arasında önemli bir köprü, hatta hakem görevi üstlenmiş bulunmaktasınız. Sigortacılık alanında mevcut potansiyelimizi büyüterek hem vatandaşlarımız ve işletmelerin can ve mal güvenliğini teminat altına alacak, hem de sigortacılık sektörünü büyüterek ülke ekonomisine istihdam, vergi gibi önemli bir katma değer kazandıran bir misyona sahipsiniz. Bununla birlikte vatandaşlarımız ve kurumlarımızın sigorta kavramına bakışını pozitife dönüştürmek de sizlere düşüyor. Sigorta ve teminatın kapsamını doğru ve hakkaniyet biçimde değerlendirerek hem haksız kazançların önüne geçilmesini, hem de vatandaşın sigortaya olan inancını güçlendireceksiniz. Adana Ticaret Odası olarak, Adanalı sigorta eksperleri ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasındaki köprü görevimizi; sizlerin katkılarıyla en üst seviyeye taşımak istiyoruz” dedi.
Haber
Ali Gizer
Mahmut Agiç
Nihat Sözütek Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği II. Başkanı Nihat Sözütek ise sektöre yabancı olmadıklarını minibüsçüler ve kaportacılar odası olarak sigortacılıktaki gelişmelerin kendilerini direkt olarak ilgilendirdiğini vurguladı. Hasar dosyalarının hızlıca kapatılmaması gibi sorunlar yaşadıklarını belirten Sözütek şöyle devam etti. “Eksperler ve şirketler hasarlı araçları servise yönlendirmemeli. Kaportacı esnafı bundan mağdur olmaktadır. Ayrıca parça tedariği de Adana dışından yapılmaktadır, bunların da önüne geçilmeli. Zorunlu Trafik sigortaları ile kaskonun biran önce birleştirilmesi gerekir” görüşlerini dile getirdi.
Ayhan Dayoğlu
Meclis üyemiz Mahmut Agiç sigorta eksperlerinin adaletten asla vazgeçmeden hizmet vermeleri gerektiğini ifade etti. Agiç, “Hızlı raporlama ve hızlı parça tedariği gibi konularda tüketicinin mağdur olmaması için eksper arkadaşlarımızın azami gayret göstermesi gerekir” diye konuştu.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, sektördeki başarının vatandaşın gözündeki eksper imajının değişmesine endeksli olduğunu belirterek, “Sektörü hep birlikte hak ettiği en üst seviyeye taşımamız gerekiyor” dedi. Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Dayoğlu da panelde yaptığı konuşmada, sigorta sektörü ile ilgili genel bir değerlendirmeden sonra “Sigortacı hasar sonrasında belli olur” sözüne dikkat çekerek, hasar sonrasında tüketicilerin yüzde 20’sinin şirket değiştirmesinin anlamı olduğuna işaret etti. Bunun da şirketlerin maliyetlerini artırdığına dikkat çeken Dayoğlu, “Siz-biz yok, tüketici de, sigorta şirketi de, eksper de aynı taraftadır. Kimsenin mağdur olmaması için eksperin adaletten uzaklaşmaması yeter. Hep birlikte sigortacılığı yüceltmeliyiz” görüşlerini dile getirdi.
39
Haber
40
Adana İnşaat Fuarı bölge
ekonomisini hareketlendirdi T TÜYAP Adana Uuluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarda 180 firma stand açtı. Geçtiğimiz yıl 38 bin olan ziyaretçi sayısının bu yıl 40 bini aştığı belirtildi.
ÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. tarafından, Adana Büyükşehir Belediyesi, Çukurova Fuarcılık Anonim Şirketi ve Adana Ticaret Odası işbirliği, Çukurova Belediyeler Birliği, İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi, Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve Mimarlar Odası Adana Şubesi desteği ile düzenlenen, Adana İnşaat 2012 - 6. Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, İş ve İnşaat Makineleri Fuarı, IHS Adana 2012 – Adana 5. Isıtma, Soğutma, havalandırma, Doğalgaz Teknolojisi, Tesisat ve Yalıtım Fuarı ile eş zamanlı olarak, 16-19 Şubat tarihleri arasında TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuarın açılış törenine Çukurova Kaymakamı Abdulhamit Erguvan, Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, Tarsus Belediye Başkanı ve Çukurova Belediyeler Birliği Başkanı Burhanettin Kocamaz, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök ve çok sayıda iş adamı katıldı.
Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’ndeki açılış konuşmasında, bu yıl 6. düzenlenen inşaat fuarlarının yapıldığı ilk günden bu yana 5 bini yurt dışından olmak üzere, 200 bine yakın profesyonel ziyaretçiyi, TÜYAP çatısı altında buluşturduğunu söyledi.
Doğal afetlerin olduğu Türkiye’de inşaat sektöründe kullanılan malzeme, makine ve donanım çok büyük önem taşıdığını vurgulayan Avcı, “Çukurova bölgesindeki doğalgaz yatırımında ihtiyaç duyulan her türlü araç, ekipman ve hizmet Adana inşaat fuarlarında mevcut. İlimizde doğalgaz faaliyetlerinin hızla sürdüğü bu dönemde bu fuarın da ayrı bir önemi olduğunu biliyoruz. Fuarla eş zamanlı düzenlenecek, seminerler konferanslarla kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi sağlanacak” dedi. Çukurova Belediyeler Birliği ve Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, fuarların
Haber bir kente ve bölgeye nasıl hareket getirdiğini, tanıtımına nasıl katkı sağladığını ve iş çevreleri için ne kadar özel olduğunu bildiklerini ifade ederek, inşaat ve ısıtma soğutma sistemleri üzerine açılan fuarda, bölge insanı ve belediyelerin, son teknolojik gelişmelerden faydalanma imkanı bulacağını söyledi. TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, geçen yıl 158 firmanın katıldığı fuarı 38 bin kişinin ziyaret ettiğini belirterek, bu yıl fuara 180 firmanın katıldığını 40 bin yerli ve yabancı iş adamının ziyaret etmesini beklediklerini bildirdi. Yurtiçi ve yurtdışı tanıtım faaliyetleriyle hedeflerine ulaşacaklarını anlatan Ersözlü, “Fuar merkezimiz, büyük buluşmalara ev sahipliği yapan, muhtelif sektörlerde uzmanlaşan, markalaşmış, tüm yurtta ve dünyada takip edilen fuarlarıyla ön plana çıkmaya başladı. İnşaat ve IHS fuarlarımızdan bunların başında geliyor. Bu bölgenin inşaat sektöründeki dinamizmi, pazardan aldığı pay, sektördeki önemli global oyuncuların yoğunluğu fuarlarımızın popülerliğini her geçen yıl artırıyor. Gerek fuara katılan firmalar gerek fuarı ziyaret edecek on binlerce profesyonel ziyaretçi açısından fuarlarımız etkin ve verimli sonuçlarıyla büyük bir platform olacak” dedi.
Bölgenin en kapsamlı fuarı
Adana 6. İnşaat ve Doğalgaz Fuarları bölgenin en kapsamlı fuarı olma özelliğini de taşıyor. 16 Şubat’ta TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde açılan Adana İnşaat ve Doğalgaz Fuarları, doğalgazdan yalıtıma, iş ve inşaat makinelerinden dekorasyon malzemelerine kadar sektördeki onlarca firmayı bir araya getirdi. Sektöründeki son yenilikleri görmek isteyenler fuara akın etti. Ekonomi Bakanlığı,
İhracat Genel Müdürlüğü’nce desteklenen fuarlara, Akdeniz İhracatçı Birlikleri organizatörlüğünde Azerbaycan, Kuveyt, Yunanistan, Cezayir, Yemen ve Suudi Arabistan’dan alım heyetleri getirildi. Bu heyetlere ek olarak TÜYAP, Irak, İran, Suriye, KKTC, Tarsus, Aksaray, Gaziantep, Mersin, Silifke, Erdemli, İskenderun ve Osmaniye’den otobüsler ile profesyonel ziyaretçilere ev sahipliği yaptı. Fuar etkinlik programı çerçevesinde Çukurova Belediyeler Birliği, İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve Makine Mühendisleri Odası Adana Şubesi tarafından gerçekleştirilen konferans ve eğitim seminerlerine yoğun katılım oldu.
İnşaat sektöründe kullanılan her türlü malzeme, makine ve donanımın sergilendiği Adana 6. Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, İş ve İnşaat Makineleri Fuarı ve Adana 5. Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz Teknolojisi, Tesisat ve Yalıtım Fuarı, Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü tarafından da desteklendi. Fuarlar süresince, 17 ve 18 Şubat’ta Çukurova Belediyeler Birliği “Mevzuat Bilgilendirme Toplantısı”, 17 Şubat’ta İnşaat Mühendisleri Odası “Olağanüstü İklim Koşullarında Beton Dökümü ve Bakımı”, 18 Şubat’ta Makine Mühendisleri Odası “Doğalgaz kombisi seçiminde dikkat edilecek kriterler ve Isıtma-Soğutma cihazları kullanırken enerji tasarrufu için yapılması gerekenler” konulu toplantı düzenlendi.
41
Faaliyetlerimiz
Odamız’dan, seyyar satıcı operasyonlarına destek Odamız açıklamasında, operasyonların haksız rekabet, kayıtdışı ekonomi ve kent kirliliğinin önlenmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı. 42
O
damız, haksız rekabet ve kayıt dışı ekonomiye yol açtığı gibi, kentin imajını her anlamda olumsuz etkileyen seyyar satıcı sorununun çözümüne yönelik olarak son dönemde yürütülen operasyonları desteklediğini bildirirken, bu yöndeki faaliyetlerinden dolayı Adana Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine teşekkür etti.
bu alanda Türkiye’nin sayılı kentleri arasında gösterildiği, ancak bu yöndeki olumlu izlenimlere karşın, kent içerisinde büyük ölçüde seyyar satıcılardan kaynaklanan görüntü kirliliğinin, yatırım, işbirliği ve ticaret için Adana’ya gelenlerde hayal kırıklığı yarattığı vurgulanan Odamız açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verildi:
Adana’nın olumsuz görüntülerden uzaklaşmasına yönelik olarak geç de olsa önemli bir adım atıldığını, insanların kaldırımlarda yürümesine, hatta bazı caddelerde trafiğin kilitlenmesine yol açan karmaşanın çözüm noktasına ulaştığını belirten Yönetim Kurulumuzun açıklamasında, “Odamızın yaklaşık 27 bin üyesi var. Buna diğer esnaf ve sanayici üst kuruluşlarını da eklediğimizde rakam 100 binleri aşıyor. Bir yanda vergisini ödeyerek ayakta durmaya çalışan üyelerimiz, diğer yandan bulduğu en uygun kaldırıma tezgah açan seyyar satıcılar. Böyle bir ortamda eşit rekabetten söz edilemeyeceği ortada. Adana Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri bu uygulama ile kentimizin kanayan bir yarasına parmak basmışlardır. İlgili kurumların kararlılığı ile Adana bu utançtan kurtulmak üzeredir” denildi.
“Adana, Türkiye’nin birkaç metropol kentinden biri. Dolayısıyla hedefleri de o denli büyük. Seyyar satıcılardan dolayı yürünemeyen kaldırım ve caddelerimizle ise kuşkusuz bu hedeflerimize ulaşmamız imkansız. Bu çirkin görüntülerin telafisi için kentteki tüm sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, hatta vatandaşın –Burada yaşıyorum, bu memleket benim- mantığıyla hareket etmesi gerekiyor. Bu açıdan Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin önderliğinde başlatılan seyyar satıcıların kaldırılması operasyonları kent vizyonunun değişimi bakımından büyük önem taşımaktadır. Seyyarlardan geçilmeyen caddeler, vatandaşların kullanamadığı kaldırımlar, varlığını haksız rekabet ortamında zorluklarla sürdürmek zorunda kalan tüccar ve esnafın ön planda bulunduğu tabloyu değiştirmeye yönelik bu uygulamayı Adana’nın gelecekteki vizyonunun oluşturulabilmesi kapsamında tarihi bir adım olarak değerlendiriyoruz. Adana Ticaret Odası olarak, üyelerimizden bize aktarılan şikayetler
Adana’nın, dinamik ekonomisi, kara, hava ve demiryolu altyapısıyla yerli ve yabancı yatırımcılar için bir cazibe merkezi oluşturduğu,
doğrultusunda seyyar satıcılar ve kaldırım işgallerinin, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan en önemli şehirleri arasındaki Adana’ya yakışmadığını ve her açıdan olumsuzluk yarattığını yıllardır dile getiriyorduk. Sonunda Adana’nın sahipli bir kent olduğunu gösteren bu uygulamaya başlanmış olmasından dolayı mutluyuz ve bu operasyonların herkesin yararına olduğuna inanıyoruz. Seyyar satıcı operasyonu, Adana’nın makus talihini yenmesinde önemli bir kilometre taşıdır. Çünkü ortaya çıkan manzara Adana’ya yakışmıyordu. Kangrene dönüşen bu sorunun çözümüne katkı sağlayarak Adana cadde ve sokaklarına soluk aldıran Adana Valiliği’ne, Büyükşehir ve ilçe belediyelerine teşekkür ediyor, bu hizmette emeği geçenleri kutluyoruz. Bundan böyle işyerinin önündeki seyyar satıcıdan dolayı ürününü sergileyemeyen, bunun yanı sıra vergi ve diğer giderlerden dolayı haksız rekabet ortamında ayakta kalmaya çalışan üyelerimiz kendi işine bakabilecektir. Öte yandan seyyar satıcı krizinin çözümünde ortaya konulan birlikteliğin, kentin diğer sorunlarının çözümünde de aynı duyarlılık ve kararlılıkla sergileneceği yönünde önemli bir gösterge olmuştur. Bu doğrultuda yazılı basın ve diğer medya kuruluşlarımızın da konuya gerekli hassasiyeti göstererek, Adana’nın bu çirkin görüntülerden bir an önce kurtulabilmesi için ilgili kurumlara destek olmalarını bekliyoruz.”
İnşaat Sektörüne Her Boyuttan Bakış
3. Sayısı Çıktı
www.4boyutadana.com
Ziyaret
Göç,Adana’da masaya yatırılacak Odamızı ziyaret eden İktisadi Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet İncekara, bir dönem Türkiye’nin en fazla göç alan ili konumundaki Adana’nın daha geniş şekilde inceleneceğini söyledi.
İ
ktisadi Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet İncekara ve Vakıf Genel Sekreteri Nihat Özen, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’i ziyaret ederek, 20 Nisan 2012 tarihinde yapmayı planladıkları göçle ilgili toplantıya davet etti.
44
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in öncülüğünde, Yüreğir Belediyesi ile birlikte yapılacak toplantıya çok sayıda bilim adamı ve uzmanın katılacağını belirten Vakıf Başkanı Prof. Dr. Ahmet İncekara, “Bizim vakfımız sivil ve bilimsel bir vakıf. Talep edi-
len sosyal ve ekonomik konularda toplantılar ve araştırmalar yapıyor. Göç hem ekonomik, hem de sosyal bir konu. Esasında sadece Adana’yı değil, tüm Türkiye’yi hatta dünyayı ilgilendiren bir konu. Biz de 20 Nisan 2012 tarihinde Adana’da bu konuyu ele alacağız” dedi. Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derneği Başkanı Tevfik Kısacık ile Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz’un da katıldığı ziyarette konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Adana’nın bölgesindeki artı özelliklerinden
dolayı halen göç aldığını belirterek,, “Kentimiz, gerek sanayisi, gerekse üretim potansiyelinden dolayı başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere her kesimin sığınma noktası haline gelmiştir. Gelen göçü, kesinlikle kültürel zenginlik olarak değerlendiriyoruz. Ama bu yetmiyor. Mutlaka bu gelişmelere paralel önlemler alınmalı, teşvikler uygulanmalı. Göçün tüm ayrıntılarıyla ele alınacağı organizasyon sırasında ortaya çıkan sonuçların, konunun bilimsel verilerle desteklenmesini sağlayacağına katkıda bulunacağına inanıyorum” görüşlerini dile getirdi.
Motor Meslek Lisesi’nden plaket
A
dana Motor Meslek Lisesi tarafından eğitime katkılarından dolayı Odamıza plaket verildi.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’i ziyaret eden Adana Motor Meslek Lisesi Müdürü Mehmet Sarı ile okulun AR-Ge Sorumlusu, İngilizce Öğretmeni Erkan Keçeli, Odamızın eğitime verdiği katkıdan dolayı şükranlarını ifade eden plaketi sundular. Odamızın Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Uzmanı Barış Gökhan Topal’ın da hazır bulunduğu ziyaret sırasında konuşan Müdür Mehmet Sarı, Motor Meslek Lisesi’nin 54 yıllık bir tarihe sahip olduğunu söyledi. Şimdiye kadar yürüttükleri proje ve çalışmalar konusunda bilgi veren Sarı, Motor Meslek Lisesi bünyesinde tümü dış kaynaklarla beş laboratuvar kurmayı başardıklarını vurguladı. Ziyaret sırasında mesleki eğitimin önemini vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de, Odamızın eğitime verdiği desteği bundan böyle de artırarak sürdüreceğini ifade etti.
Haber
nüfus artış hızı kesildi
Adana’nın
Adana Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre, Adana’nın nüfusunun yüzde 49.93’ünü erkekler, geri kalan yüzde 50.07’sini de kadınlar oluşturuyor. Adana, 2 milyon 108 bin 805’lik nüfusuyla Türkiye’nin 5. büyük ili.
A
dana’nın nüfusunun 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle 2 milyon 108 bin 805 olduğu açıklandı. Adana buna göre, 74 bin 724 bin 269 kişinin yaşadığı Türkiye’de iller bazında 5’inci sırada bulunuyor. Adana Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Adrese Dayalı Nüfus Sistemine göre açıklanan Türkiye nüfusu ile ilgili son rakamlar kamuoyuna sunuldu. Açıklamada; Türkiye nüfusunun 50.23’ünün (37.532.954 kişi) erkek, yüzde 49.27’sinin (37.191.315 kişi) kadın olduğu belirtildi. Adana için bu oran yüzde 49.93 (1.052.873 kişi) erkek, yüzde 50.07 (1.055.932 kişi) kadın olarak açıklandı. 2011 yılında Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızı binde 13.49 olarak, Adana’nın yıllık nüfus
artış hızı ise binde 11.24 olarak gerçekleşti. Yıllık nüfus artış hızı bakımından Adana 81 il içerisinde 39. sırada yer aldı. Adana nüfusunun yüzde 88.42’sinin şehir ve ilçe merkezlerinde yaşadığı ortaya çıktı. Ülke nüfusunun ise 76.80’i (57.385.706 kişi) şehir ve ilçe merkezlerinde yaşıyor. Ülke nüfusunun yüzde 23.20’si (17.388.563 kişi), Adana nüfusunun ise yüzde 11,58’i (244.214) köylerde ikamet ediyor. Adana nüfusunun yüzde 76.69’u (1.617.284 kişi) Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yaşarken, Adana ili Büyükşehir Belediye nüfusları arasında 5. sırada yer alıyor. Ülke nüfusunun yüzde 2.82’si (2.108.805 kişi) Adana’da ikamet ediyor. Adana toplam nüfustan alınan pay açısından 81 il içerisinde 5’inci sırada bulunuyor.
Adana’da genç nüfusun Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu da belirlendi. Türkiye nüfusunun yüzde 14.37’si (12.542.174 kişi) 15-24 yaşları arasında iken, Adana ise yüzde 16.83 (354 863 kişi) genç nüfus oranıyla Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor. Adana’da kilometrekareye 152 kişi düşüyor. Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen ‘bir kilometrekareye düşen kişi sayısı’ Türkiye genelinde 97 kişi. Adana 152 olan nüfus yoğunluğu ile 81 il içerisinde 13’üncü sırada. Adana 152 olan nüfus yoğunluğu ile de 81 il içerisinde 13. sırada. Nüfus yoğunluğunun en az olduğu il ise 11 kişi ile Tunceli. Yüzölçümü büyüklüğüne göre ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 52, yüzölçümü en küçük olan Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 244.
45
Adana Ekonomi Raporu
Adana Ekonomi Raporu 2012 Yılı Ocak Ayı bülteni
Bu rapor, Odamız İstatistik Servisi tarafından; Ekonomi Bakanlığı, İhracatçı Birlikleri ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri doğrultusunda hazırlanmıştır.
46
İ
hracatçı Birlikleri ve Dış Ticaret Müsteşarlığı verileri doğrultusunda Adana ili ihracatı 2011 yılı kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %33,7 artış kaydetmiş ve 163 milyon dolar ihracat gerçekleşmiştir. İthalat ise 2011 yılı kasım ayında %20,7 artış kaydetmiş ve 235 milyon dolara yükselmiştir. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2010 yılı kasım ayında %62,3 iken 2011
ayında %69,1’e yükselmiştir. 2011 Ocak-Kasım toplam ihracatında ise %24,7 artış kaydedilmiş olup ithalatta ise %41,1 artış gerçekleşmiştir. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 2010 yılı ocak-kasım toplamında %63,4’den 2011 yılı aynı dönemde %56,1’e gerilemiştir. 2011 kasım ayı 12 aylık toplamda da ihracatın ithalatı karşılama oranı % 63 iken 2011 yılı aynı döneminde %55,6’ya gerilemiştir.
Adana Ekonomi Raporu
2012 Ocak ayında elektrik tüketiminde bir önceki aya göre %0,2 azalış, geçen yılın aynı ayına göre %23,7 artış gerçekleşti. 2012 yılı ocak ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %23,7 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre %40,5 artış gerçekleşmişti. 2012 yılı ocak ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %0,2 azalış gerçekleşmiş olup, 2011 yılı ocak ayında ise %4,5 azalış gerçekleşmişti. 2012 yılı 12 aylık toplamda (yıllık) artış ise %22 gerçekleşmiş olup 2011 yılında %37,2 artış gerçekleşmişti.
2012 Ocak ayında doğalgaz tüketiminde bir önceki aya göre %2,5 geçen yılın aynı ayına göre %18 artış yaşandı. 2012 yılı ocak ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre %18 artış gerçekleşmiştir. 2011 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre % 2,2 azalış gerçekleşmişti. 2012 yılı ocak ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise %2,5 artış gerçekleşmiş olup 2011 yılı ocak ayında ise %2,2 azalış gerçekleşmişti. 2012 yılı 12 aylık toplamda (yıllık) artış ise %6 gerçekleşmiş olup, 2011 yılında %20,8 artış gerçekleşmişti.
47
Adana Ekonomi Raporu
2012 yılının Ocak ayında üye sayımız 26.880’e ulaştı. 2012 yılı ocak ayında Adana Ticaret Odası toplam üye sayısı 26.880 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında %0,39 artış gerçekleşmiştir.Aralık ayı üye sayısı 26.775 idi. Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2012 ocak ayında 295 firma açılmış olup, 190 firma kapanmıştır. 2011 yılı ocak ayında ise 264 firma açılmış iken 183 firma kapanmıştı. Buna göre 2012 ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında %11,7 azalış, kapanan firma sayısında da %3,8 artış gerçekleşmiştir. 2011 ocak ayında ise açılan firma sayısında %14,3, kapanan firma sayısında ise 10,2 artış gerçekleşmişti.
48
2011 Ekim ayında Adana ilinde kullanılan nakdi kredi toplamı 14,2 milyar TL. 2011 ekim ayında Adana ili nakdi krediler toplamı 14 milyar 209 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, bu kredilerin %32,6’si kamu bankaları, %67,4’ü özel banka kredilerinden oluşmuştur. Türkiye’de kullanılan Nakdi kredilerinin ise %1,9’u Adana ilinde kullanılmış olup illere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 7. sırada yer almıştır. 2010 ekim ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 9 milyar 470 milyon TL olup iller sıralamasında yine 7’inci sıradaydı.
Adana Ekonomi Raporu
2011 Aralık ayında 14 milyon TL tutarında 980 adet senet protesto edildi.
2011 aralık ayında Adana ili protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre %30 azalış, bir önceki aya göre ise %2,1 artış gerçekleşmiş ve 980 adet senet aralık ayı içerisinde protesto edilmiştir. İller sıralamasında ise 2011 aralık itibariyle protesto edilen senet sayısında 8’inci sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %1,2’dir 2010 yılı aralık ayında ise iller sıralamasında 9’uncu sırada ve Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı %1,3 idi. 2011 yılı ocak-aralık toplamında ise 9.781 adet senet protesto edilmiş olup Türkiye genelindeki senetler arasındaki payı %1’dir. 2010 yılı aynı döneminde 16.218 adet senet protesto edilmiş ve Türkiye genelindeki senetler arasındaki payı %1,3 dir. Buna göre 2011 ocak-aralık dönemi bir önceki yılın aynı dönemine göre protesto edilen senet sayısında %40 azalış gerçekleşmiştir. İller sıralamasında ise 2011 ocak-aralık toplamında 9’uncu sırada yer almış olup 2010 yılında 12’inci sırada yer almıştı.
2011 aralık ayında Adana ili protesto edilen senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre %70,7, bir önceki aya göre de %36,7 artış gerçekleşmiş ve 14 milyon 167 bin TL tutarında senet aralık ayında protesto edilmiştir. İller sıralamasında ise 2011 aralık ayında 6’ıncı sırada olup Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı %2,9’ dur. 2010 yılı aralık ayında ise Adana ili protesto edilen senet tutarı 8 milyon 299 bin TL olup iller sıralamasında 10’uncu sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise %1,59 idi. 2011 yılı ocak-aralık toplamında ise 85 milyon 19 bin TL tutarında senet protesto edilmiş olup- Türkiye genelindeki senetler arasındaki payı %1,7’dir. 2010 yılı aynı döneminde 95 milyon 17 bin TL tutarında senet protesto edilmiş ve Türkiye genelindeki senetler arasındaki payı % 1,6 idi. Buna göre ocak-aralık döneminde geçen yıla göre protesto edilen senet tutarında göre %11 azalış gerçekleşmiştir. İller sıralamasında ise 2011 ocak-aralık toplamında 8’inci sırada yer almış olup 2010 yılın 10’uncu sırada yer almıştı.
49
Adana Ekonomi Raporu
2011 Ocak-Kasım döneminde Adana’ya toplam 89 adet 1 milyar 686 milyon TL. tutarında sabit yatırım teşviki açıldı.
Ekonomi Bakanlığı’nca yapılan çalışmada teşvik istatistiklerinde düzenleme yapılmış ve genel toplama göre veriler derlenerek açıklanmaya başlanmıştır. Buna göre 2011 yılı ocak-kasım döneminde Adana iline toplam 1milyar 686 milyon TL tutarında 89 adet belge düzenlenmiş ve öngörülen istihdam 4.006
kişidir. 2010 yılında ise 15 milyar 829 milyon TL tutarında sabit yatırımlı 82 adet teşvik açılmış ve öngörülen istihdam 3,941 kişi idi. 2010 yılındaki sabit yatırımdaki önemli farlılık yumurtalık-sugözü mevkiinde petrokimya tesisi için verilen 14 milyar 828 bin TL sabit yatırımlı teşvikten kaynaklanmıştır.
Resmi Gazete de yayınlanan 2011 kasım ayı yatırım teşvik verilerine göre Adana iline 2011 kasım ayında toplam 40 milyon 857 bin TL tutarında 9 adet belge düzenlenmiş ve öngörülen istihdam 75 kişidir. Sektörel bazda incelendiğinde en fazla sabit yatırım 23.200.000 TL tutar ile komple yeni yatırım olarak hizmetler sektöründedir. Teşviklerin 5 adedi imalat, 4 adedi hizmetler sektörüne verilmiştir.
2011 Ocak-Aralık döneminde Adana ili bütçe açığı -995 milyon TL. oldu. 50 2011 Aralık ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili %49,24 ile iller sıralamasında 78’inci sırada yer almaktadır. 2010 yılı aynı dönemde ise %49,83 tahsilat tahakkuk oranı ile 80’inci sıradaydı. Adana ili genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2011 aralık ayında %0,77 ile 10. sırada yer almış olup, 2010 yılı aynı ayında %0,74 tahakkuk pay ile 8’inci sıradaydı.
İstatistiki bölge sınıflamasına göre TR62 bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2012 ocak ayı itibariyle aylık %0,52, bir önceki yılın aynı döneminde (yıllık) ise %11,14 değişim göstermiştir. 2011 yılı ocak ayında ise aylık %-0,41, yıllık %5,81 değişim göstermişti. 26 istatistiki bölge sınıflamasına göre de Adana-Mersin bölgesi 2012 yılı ocak ayı aylık %0,52 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler sıralamasında 19. sırada yer almış olup, 2011 ocak ayında ise %0,41 değişim oranı ile 18. sırada yer almıştı. Yıllık artışlara göre ise 26 istatistiki bölge arasında 2012 yılı ocak ayında Adana-Mersin bölgesi yıllık %11,14 artış oranı ile 12. sırada yer almış olup, 2011 yılı ocak ayında ise yıllık %5,81 artış ile 14’üncü sırada yer almıştı.
Aralık 2011 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 2 milyar 290 milyon TL iken, toplam gider 3 milyar 285 milyon TL olup, gelir gider dengesi -995 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Aralık 2010’da bütçe dengesi ise -863 milyon TL idi. Kaynak : T.C. Maliye Bakanlığı
Adana-Mersin İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre aylık enflasyon oranında 2012 Ocak ayında %0,52 artış gerçekleşti.
51
Haber
Sanayi üretimi
2011’de yüzde 8.9 arttı
endeks 2011 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,8, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre %2,7 artış göstermiştir. Sanayi üretim endeksi bu rakamlarla 2005 yılından bugüne kadar olan dönemde en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ayrıca; yıllık bazda bakıldığında sanayi üretimi 25 aylık kesintisiz büyümesine devam etmektedir.
52
S
anayi üretim endeksi, 2011 yılı Aralık ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 arttı. Sanayi üretiminde 2011 yılında yıllık ortalama artış ise yüzde 8,9 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılı Aralık ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Aralık ayında 2010 yılının Aralık ayına göre, madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinde yüzde 6,7, imalat sanayi sektörü endeksinde yüzde 2,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinde de yüzde 10,3 artış kaydedildi. Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2011 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,8, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış
sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 2,7 artış gösterdi. 2011 yılı Aralık ayına ait sanayi üretim endeksini değerlendiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Ülkemizde küresel piyasalarda yaşanan tüm çalkantılara rağmen çarklar dönmeye devam etmektedir. Yıllık bazda bakıldığında 25 aylık kesintisiz büyümesine devam eden sanayi üretimi bu rakamlarla 2005 yılından bugüne kadar olan dönemde en yüksek seviyesine ulaşmıştır” dedi. Bakan Ergün konuyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “2011 yılı Aralık ayında sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 artmıştır. Yıllık ortalamalar dikkate alındığında Sanayi üretimi yüzde 8,9 büyüyerek güçlü bir performans sergilemiştir. Takvim etkisinden arındırılmış
Ülkemizde küresel piyasalarda yaşanan tüm çalkantılara rağmen çarklar dönmeye devam etmektedir. Türkiye sanayisinin 2011 yılında göstermiş olduğu performans, eğer makroekonomik temeller sağlamsa ve istikrar ortamı mevcutsa Türk sanayicisinin ne kadar iyi işler yapabildiğini göstermesi açısından da önemlidir. Tüm bunlara ek olarak sanayicimiz önünü görebilmesi açısından geçen yıl başından itibaren Sanayi Strateji Belgesini devreye soktuk. Mutlulukla görüyoruz ki bu sanayi strateji belgesi de tüm kurumlarımız tarafından kabul edilmiş ve uygulanmıştır. Önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ürünlerin üretimine daha çok ağırlık vererek, Türkiye sanayisinin katma değerli ürünler üretmesini sağlayacağız. Bu hamleler bir yandan ülkenin sağlıklı ve hızlı büyümesine katkıda bulunurken bir yandan da sanayicimizin rekabetçiliğini artıracaktır. Dünyada kimsenin yarınını hesap edemediği bir ortamda Türkiye Orta Vadeli program yayınlamıştır. Bu programda 2012 için %4 gibi ihtiyatlı bir büyüme tahmininde bulunduk. Ülkemiz 2012 yılında da özel sektör aracılığıyla büyüyecektir. Sanayi üretimi bu sene olacağı gibi yine büyümenin lokomotifi olacaktır. Krizle mücadele eden ülkelerden farklı olarak siyasi istikrara, sağlam finans piyasalarına, güçlü kamu mali dengelerine ve en önemlisi geçmişte yaşadığı krizlerden başarı hikayeleri yaratan sanayicilerimizle 2012 hedeflerimizi çok rahatlıkla tutturacağız.”
İnşaat ve tesisat müteahhitleri kayıt altında
Ç
evre ve Şehircilik Bakanlığı, Ocak 2010’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, “Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik” kapsamında oluşturulan Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemi (YAMBİS) ile yapı ruhsatına tabi inşaat yapan inşaat ve tesisat müteahhitlerinin kayıt altına alındığını bildirdi.
Yine aynı yönetmelik gereği, inşaat ve tesisat işlerinde yapım taahhüdü üstlenen müteahhitlerin 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren Yetki Belgesi Numarası almaları zorunluluğu getirilmiş olup, Yetki Belgesi olmayan veya yönetmelikçe belirlenen cezai nedenlerden dolayı Yetki Belgesi Numarası iptal edilenler, ülkemizin hiçbir yerinde ruhsatlı bir yapının müteahhitliğini üstlenemeyecektir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Bu düzenlemelerle, yapı ruhsatına tabi inşaat yapan yapı müteahhitlerinin kayıtları tutularak denetlenmesi amaçlanmakta; yapı müteahhitliğinin, yeterliliği haiz olanların yapabileceği bir sektör haline getirilmesi hedeflenmektedir.
Gerçek kişiler T.C. kimlik numaraları, tüzel kişiler vergi numaraları ile http://yambis.cevresehircilik. gov.tr adresinden “Vatandaş Girişi” linkinden yetki belgesi olup olmadığını sorgulayabilmektedir. Yetki Belgesi numarası olmayan gerçek kişilerin oda kayıt belgeleri, tüzel kişilerin ise oda kayıt belgeleri
ile birlikte kuruluş ve yönetim organlarını gösterir ticaret sicil gazeteleri ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine başvurmaları gerekmektedir. Ayrıca; http://yambis.cevresehircilik.gov.tr adresinde yer alan “Vatandaş Girişi” linkinden elektronik ortamda başvuru yapıp, istenilen belgelerle birlikte bu alanda dolduracakları başvuru formu çıktısını imzalayarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine ulaştırmaları yeterli olacaktır. Vatandaşlar ise; aynı sistem üzerinden vatandaş girişi yaparak yetki belgesi iptal edilen müteahhitlerin listelerini görebildiği gibi , iş yaptırmayı düşündüğü müteahhidin T.C. kimlik numarası, Vergi Numarası ve Yetki Belgesi Numarasından biriyle o müteahhidin durumunu sorgulayabileceklerdir.”
Yazarlarımız
Vergi cenneti bir ülke...
Dünya sıralamasında sadece 6 yılda 112. sıradan 11. sıraya çıkan Gürcistan’ın içerisindeki en dinamik, en hızlı kalkınan ve de en hızlı büyüyen bölgeden söz edeceğiz sizlere... Hamdi Demirel Yatırım Danışmanı
K
im ister ki vergi ödemeyi… “Çalışırım, çabalarım, tüm riskleri göze alırım, paramı kazanırım ama benden vergi istemeyin. Zaten herkesten toplamıyorsunuz, verenden topladığınızı da çarçur ediyorsunuz, yandaşlarınızın cebine koyuyorsunuz ve beni acayip sinirlendiriyorsunuz” diyenlere çözüm burada… Bir ülke var, İstanbul’a iki saat ve bayan polis memurları sizi gülümseyerek, üstelik Türkçe “Hoşgeldiniz” diye karşılıyor. Yurtdışı seyahat alışkanlıklarınızdan birisi olarak para değiştirmek istiyorsunuz ancak biri sizi engelliyor ve Türk Lirası’nın devlet ödemeleri dışında, ülkenin her yerinde geçtiğini söylüyor. Konsolosumuz, bu ülkede yaşayan nüfustan fazla kişinin Türkiye’de yaşadığını, son yıllarda mucize büyüme ve dışa açılmanın birçok Türk yatırımcı ve girişimci getirdiğini, bunun da bizi itibarlı yere yerleştirdiğini belirtiyor. Türk sınırına bizi götüren burada yerleşik dostlar ise şehirden ayrılırken onların lehçesine göre “Sarb Kapu”ya 18 km uzaklıkta olduğumuzu ve iki ülke arasındaki anlaşmaya göre artık çipli kimlik belgesi ile her iki ülke vatandaşlarının sınırdan sorgusuz sualsiz karşılıklı giriş-çıkış yapabileceğine dikkat çekiyorlar. Yeter artık deşifre olduk zaten. Adını söyleyelim de rahatlayalım bu cennetin. Kuzeydoğu komşumuz Adjara veya Türkçe Acar veya Acara Özerk Cumhuriyeti. Gürcistan’ın en güney parçası. Batumi ve Poti Limanları’nın olduğu sınır komşumuz. Aca-
ra, Adana ilimizin her bakımdan yaklaşık 4 veya 5’te biri büyüklüğünde küçücük bir ülke ve toplam alanı 3 bin metrekare. Nüfusu 400 binden biraz daha fazla. Güneyindeki Türkiye sınırı 270 km. 5 bölgede (Khulo, Shuakhevi, Keda, Khelvachauri, Kobuleti) 7 şehri var. Kentsel nüfus %48, idari merkezi Batumi ve en önemli ikinci limanı Poti hızlı gelişimi ile “Karadeniz’in Dubaisi” olma yolunda… Acara, Gürcistan içerisinde bulunan bir Özerk Cumhuriyet. Kendi bayrağı olmasına rağmen Gürcistan anayasası ve hukukuna tabi. En yüksek yasama organı Acara Özerk Cumhuriyeti Yüksek Yasama Konseyi. Üstelik, Acara Özerk Cumhuriyeti mali olarak da özerk. Yüksek Yasama Organı tarafından her sene benimsenen kendi bütçesine sahip. Bu nedenle ülkenin yararına olacak ekonomik kararlarını çok hızlı alabiliyor. Bu da Dünya Bankası ve IFC ile iş yapmada kolaylık sağlıyor. Dünya sıralamasında sadece 6 yılda 112. sıradan 11. sıraya çıkan Gürcistan’ın içerisindeki en dinamik ve en hızlı kalkınan ve de en hızlı büyüyen bölge. Petrol zengini Hazar Havzası Ülkeleri’nin denize en yakın çıkışı olduğu için önemli bir avantaja sahip olmasının yanında vergi muafiyetleri ve diğer destekler nedeni ile tercih edilen bir ülke. Turizm, iklim koşullarının bölgedeki nadir mikro klimaya sahip, avakodo ve narenciye bile yetişen bir yer olması nedeni ile tarım, enerji özellikle yeşil enerji/ özellikle mikro hidroelektrik santrallerinin kurulmasına müsait. Yine vergi cenneti olması nedeni ile enerji ve tabii vergisiz cennetleri seven finans ve sigortacılık sektörleri için de biçilmiş kaftan. Merak etmeyin Sheraton, Hilton, Kempinsky, Radison gibi isimler zaten olayın gidişini anlayıp dünyanın diğer yakasından ilk gelenlerden olmuşlar. Batum, şu anda
53 bir inşaat ve yatırımcı cenneti. Evrensel kriz ortamında bile çok başarılı tasarlanmış tam 77 gösterişli tesisin projeleri aksamadan sürüyor. Bu pazarda, hangi sektörde olursa olsun fırsatları değerlendirip vakit kaybetmeden ve hemen yer almak lazım. Batum Limanı’ndan sonra ve özellikle konteynır taşımacılığında önemli bir liman olan Poti Limanı’nın yanında Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen bir deneyimli sermaye grubu serbest bölge kurarak bir vergi cenneti yaratmış. Serbest bölge olarak öğündükleri birinci nokta, çevredeki serbest bölgelerdeki maliyetlerin çok altında olmaları. Mesela Mersin’de büro kiraları 40 USD/m2 iken Poti’de 10 USD/m2; arazi maliyetleri Mersin’de 48 USD/m2 iken Poti 5 USD/m2. İkinci nokta ise çabuk karar alabilmeleri. Projenizi 1 günde lisanslama ve 3 günde şirketinizi kurma gibi iddialı sözleri var. Özellikle ürün maliyetlerinin önemli bir kısmını elektrik faturası olarak verenlere bölgedeki benzerlerinden çok daha rekabetçi enerji fiyatı sunabilmeleri ise bir diğer avantaj. Ukraynalı bir alüminyum üreticisi yatırımına başlamış bile. Yaşamak için öne geçmek; öne geçmek için bilmekte yarar var…
Faaliyetlerimiz
Odamız’dan
yeni AB projesi T
ürkiye’nin AB’ye uyum sürecinde AB’deki ve Türkiye’deki Oda ve Borsalar arasındaki işbirliğinin güçlenmesinin sağlanması aracıyla, 2007- 2009 yılları arasında Türkiye’nin her yerinden toplam 80 Oda/Borsanın ve 28 AB ve AB’ye aday ülke Odalarının katılımıyla gerçekleştirilen AB Türkiye Odalar Forumu Projesi (ETCF) sürüyor.
54
2002 yılından bu yana yürütülen ETCF projeleri kapsamında, Çukurova bölgesindeki firmaların AB’ye uyumu ve ikili işbirliği imkanlarının geliştirilmesine yönelik Adana Dış Ticaret Kulübü, Doğu Akdeniz Dış Ticaret Merkezi ve Green Touch projelerini başarıyla tamamlayan Odamız, bu kez işletmelerimizi Avrupa Birliği mevzuatına adapte etmek üzere çalışma başlattı. Odamız tarafından yeni çalışmaya ilişkin yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “ETCF projesinin başarıyla tamamlanması sonucu olarak, projenin ikinci fazı olan ABTürkiye Oda Formu-II’nin (ETCF-II) uygulanmasına, Haziran 2011 tarihinde başlanmıştır. ETCF-II’nin uygulama süresi iki yıldır. Bu proje, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde yürütülecektir. ETCF II, Türk Oda ve Borsalarının kapasite gelişimine ve Türkiye’nin AB’ye katı-
lım sürecinde oynadıkları rolün güçlenmesine yardımcı olmayı hedeflemektedir. ETCF II projesinin birinci bileşeni kapsamında-Türk Firmaların AB Üyeliği için Hazırlıkları-konulu yenilenen bir anket çalışması Türk firmalarına uygulanacaktır. Bu çalışma, Türk firmalarının AB mevzuatını uygulama konusunda hazır olma ve farkındalık seviyeleri ile AB’ye katılım süreci hakkındaki görüşleri konusunda detaylı bilgi sağlayacaktır.” AB Müktesebat Denetimi faaliyeti çerçevesinde, 250 Türk Firmasının Türk Oda/Borsa uzmanları tarafından AB Müktesabatının direktifleri bazında taraması yapılacaktır. Proje sonunda belirlenen başlıklarda AB mevzuatına uyum konusunda yaşanan başlıca zorlukları içeren bir rapor yayımlanacaktır. ETCF II Projesi AB Müktesebatına Uyum Denetimi kapsamında işletmelerimizin Çevre, İş Güvenliği ve Sağlığı, Tüketicinin Korunması, Gıda ve Kimyasallar, CE İşaretine ilişkin Yeni Yaklaşım Direktifleri başlıklarında AB Mevzuatına olan uyum durumu ve farkındalık seviyeleri ölçülecektir. Proje kapsamında Mart ayı içerisinde işletmelerimize proje duyurusu yapılarak en az 11 işletmenin projeye katılımı sağlanacaktır. Seçilen işletmelerin Eurochambres ve TOBB tarafından değerlendirmesi Nisan ayı içerisinde yapılacak olup, Mayıs-Haziran
Bu proje AB-Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortak finanse edilmektedir.
2012 aylarında seçilen firmalara ziyaretler ve denetimler gerçekleştirilecektir. Denetim esnasında cevaplandırılacak olan anket soruları işletmelerimize önceden gönderilerek hazırlık yapmaları için fırsat verilecektir. Bu denetim resmi bir uygulama olmayıp, tamamen ücretsiz ve ilgili işletmenin gönüllülük esasına dayanmaktadır. Odamız ve AB uzmanları işbirliğinde gerçekleştirilecek olan denetim sonucunda elde edilecek veriler AB Komisyonu, Eurochambres (Avrupa Odalar Birliği) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dışında hiçbir kişi, kurum veya kuruluşla paylaşılmayacak, işletme verilerinin gizliliğine büyük özen gösterilecektir. Üretici, tedarikçi, ihracatçı veya hizmet sektöründe faaliyet gösteren tüm işletmelerimizin AB müktesebatına uyumu, AB pazarına uygun ürün ve hizmet sunma kapasitelerinin belirlenmesine yönelik bu çalışma aynı zamanda Türk mevzuatına da giren mecburi AB standartlarını uygulama becerilerini ortaya çıkarmaya imkan sağlayacaktır. Projeye katılım sağlamak isteyen üyelerimizin en geç 23 Mart 2012 Cuma gününe kadar Odamız Dış Ticaret Şefi İbrahim Burçin Teymen ile (Tel: 0.322.351 39 11, Da:190, Fax: 0.322 352 32 35, e-mail: burcin@adana-to.org. tr) temasa geçerek Proje Katılım Formunu doldurmaları gerekiyor.
ETCF II projesi Eurochambres ve TOBB tarafından ortak uygulanmaktadır.
Faaliyetlerimiz
Adana’ya
kan bağışı Başkanımız Ali Gizer, Türk Kızılayı işbirliğiyle gerçekleştirilen kampanyada, Adana’da toplanan kan miktarının 26 bin kişinin hayatına umut olabileceğini belirtti. 56
teşekkürü... Kampanya çerçevesinde tüm Türkiye’de ise 215 bin kişiye umut olabilecek toplam 72 bin ünite kan toplandığını kaydeden Gizer, “Bu miktar aynı zamanda Türk Kızılayı tarihinde bir rekoru ifade etmektedir. Çünkü Türk Kızılayı’na bugüne kadar bir kampanya ile elde edilen en yüksek kan bağışı gerçekleştirilmiştir. Asıl vurgulanması gereken şey ise kampanyanın ana felsefesini oluşturan toplumda sosyal sorumluluk olgusunun yaygınlaştırılarak, toplumsal sorunlara daha katılımcı bir tutum geliştirilmesinin sağlanması hedeflerine ulaşılmış olmasıdır” diye konuştu.
K
oç Holding’in, “Ülkem İçin Kan Veriyorum Kampanyası”nda Adana, 178 kan bağışı kampanyasında toplanan 8679 ünite kan ile Türkiye’de birinciliği kazandı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, İstanbul’da düzenlenen bir törende, “Ülkem İçin Kan Veriyorum Kampanyası” Adana Elçisi, Adana Ticaret Odası ve Gizerler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer’i başarılarından dolayı ödüllendirdi. Koç Holding’in, kurucusu Vehbi Koç’un, “Ülkem Varsa Ben de Varım” sözünden yola çıkarak 2006 yılında başlattığı, “Ülkem İçin Projesi”nin, 2010 ve 2011 uygulaması olarak hayata geçirilen, “Ülkem İçin Kan Veriyorum” kampanyasında Adana, Türkiye’de en fazla kan bağışı kampanyası düzenleyen il oldu. Adana ve ilçelerinde 2010 ve 2011 yıllarında Ülkem İçin Gönüllü Elçileri Ali Gizer ve Mehmet Gökhan Mıçı önderliğinde gerçekleştirilen toplam 178 kan bağışı kampanyasında 8866 kişi kan bağışında bulundu, toplanan kan miktarı ise 8679 ünite oldu. Adana ayrıca, “İl bazında belirlenen hedeflerin tutturulması, gerçekleştirilen kan bağışı kampanyası, uygulamanın il içinde tanıtımı ve yerel protokolün uygulamaya dahil edilmesi” başlıkları altındaki dört ayrı kategoride de birinciliği kazanarak 81 il içinde son derece önemli bir başarı sağladı.
Odamız ve Gizerler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer konuyla ilgili açıklamasında, Türk Kızılayı işbirliğiyle gerçekleştirilen kampanyada Adana’nın birinciliği kazanmasından dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyduklarını ifade etti. Ali Gizer, bir ünite kanın 3 hayat için umut olduğunu, bu hesaplamayla Adana’da toplanan kan miktarının 26 bin kişinin hayatına umut olabaileceğini belirtti.
Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, başarı plaketini İstanbul’da düzenlenen bir törenle Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un elinden aldı. Törende, Mustafa Koç’un, kampanya kapsamında Adana’da yürütülen çalışmaları ve Adanalılar’ın kampanyaya katkısını öven sözlerinin ardından konuşan Gizer, “Bu başarı kuşkusuz kişisel bir başarı değil, Adanalılar’ın yeni bir başarı öyküsüdür. Bu kampanyaya katılarak Adana’nın yardımsever ve fedakar kimliğini tüm Türkiye’ye örnek bir başarı olarak tescil ettiren Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası, yönetim kurulları, Meclis, Meslek Komiteleri üyeleri ve çalışanları ile Adana Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletme sahipleri ve çalışanlarına, Adana’da bulunan Koç Topluluğu firmalarının yetkilileri ve personeline, tüm Adanalı hemşehrilerime duyarlılıklarından ötürü şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Açılış
Vali Coş, Ergima’yı O hizmete açtı
damız Meclis Üyesi Nadir Özata’nın işletmeciliğini yaptığı Ergima Toptan Market, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Vali Yardımcısı Mustafa Yüksel Karadağ, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ve Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’in de katıldığı törenle hizmete açıldı. Atikop Toptancılar Sitesi’nde gerçekleşen ve çok sayıda Meclis üyemizin de hazır bulunduğu açılışta konuşan Vali Hüseyin Avni Coş, Adana’da istihdam sağlayan bir işyerinin açılışını yapmaktan dolayı mutlu olduğunu belirterek, “İlimize ve bölgemize güzel hizmetler vereceğine inandığımız böyle güzel işyerlerini açmak bizleri son derece mutlu etmektedir. İşadamlarımızın, çağın getirdiği değişimi, dönüşümü iyi okumaları, iyi değerlendirmeleri ve yeni beklentiler doğrultusunda pozisyon almaları, işletmelerini ona göre uyarlamaları gerekiyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde Ergima’nın başarılı, kendisini yenileyebilen ve çağdaş bir hizmet sunabilen bir işletme olduğunu görüyoruz. Bu işyerinin, tüketiciye ucuz ve kaliteli ürünler sunarak rekabeti sağlayacağını, aynı zamanda Adana’nın bir ticari merkez olarak da bölgede öne çıkmasına katkı yapacağına inanıyorum” dedi. Ergima’da, geçmişin tecrübesi ile günümüz koşullarının gerektirdiği yenilikleri birleştirdiklerini ifade eden Nadir Özata da, “Yerel esnafın büyük marketler karşısında ayakta kalabilmesinin tek yolu halkımızın yerli malı kullanarak Adana esnafına destek vermesinden geçmektedir” diye konuştu.
BAŞSAĞLIĞI Odamız Yönetim Kurulu eski üyelerinden
Mustafa Nihat Köseoğlu’nun vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.
ADANA TİCARET ODASI
BAŞSAĞLIĞI Odamız Meclisi eski üyelerinden
Cavit Saraçoğlu’nun vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.
ADANA TİCARET ODASI
BAŞSAĞLIĞI Odamız eski Muhasebe Müdürü, Adana Sanayi Odası eski Genel Sekreteri
Kaya Kolbay’ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.
ADANA TİCARET ODASI
57
Ziyaret
58
Hemogens Farma’dan sağlık ve ticaret hizmeti
Adana’da faaliyetlerine başlayan Hemogens Farma, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına gerek hasta, gerekse işadamı transferleri yapıyor.
S
ağlık merkezlerine ve iş alanlarına havayolu transfer çözümleri sunan Hemogens Farma’nın Genel Müdürü Naciye Arpacı, Medikal Direktörü Prof. Dr. Gülhanım Hacıyakupoğlu ve Medikal Danışmanı Eczacı Kamer Kıraç, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer’i ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Bölgemizdeki sağlık kuruluşları ve işadamlarına yönelik hizmet verdiklerini belirten Arpacı, Hacıyakupoğlu ve Kıraç, resmi otoritelerden ve Uluslararası Sivil Havacılık Kurumu’ndan akredite edilmiş, yurt içi ve dışında iş geliştirme, tanıtım ve satış danışmanlığını yapmakta oldukları Skyline
Havacılık şirketinin sertifikalandırılmış hava taxi, (helikopter-uçak) tam donanımlı uçak ambulans, helikopter ambulans ve diğer araçlarıyla; uzman sağlık personeli eşliğinde, güvenli, konforlu nakil hizmetleri sunduklarını belirterek, “Başta, Irak, Suriye, Lübnan, Körfez ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere dünyanın her bölgesine hizmet verebilecek kapasitemiz bulunuyor. Şu anda ErbilAdana-Erbil, Süleymaniye- Adana-Süleymaniye, Bağdat-Adana, Halep-Adana, Şam-Adana, BeyrutAdana ve diğer destinasyonlara karşılıklı uçuşlar sunuyoruz” dediler. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer de başarılı çalışmalarından dolayı Hemogens Health Care yetkililerini kutlayarak, “Günümüz ticareti, etkin girişimciliği öngörüyor. Adana’nın sağlık alanında başlattığı atılım, özelikle Ortadoğu ülkelerine yönelik güvenli hasta taşımacılığını da beraberinde getirmiştir. Bu alanı değerlendirip, hizmet vermeye başlamanız Adana için önemli bir aşamadır. Bölgemiz girişimcilerinin Skyline Havacılık gibi Uluslararası Çukurova Hava Limanını projesini üstlenen ve havacılık alanında uzmanlaşmış bir kuruluşla işbirliği gerçekleştirerek yöremize yatırımcı ve işletmeci kuruluşları kazandırmaları önemli bir başarıdır. ” diye konuştu.
Yazarlarımız
Şirket kültüründe ortak akıl...
Ortak Akıl dediğimiz süreç, konudan etkilenen ya da danışmanlar da dahil olmak üzere konuyu etkileyebilecek olan kişilerin üzerinde uzlaştığı akıldır.
Mehmet Özel / Danışman
B
ugünlerde, şirketlere danışmanlık yapmak konusu gündeme gelip, ortak ve yöneticileri ile görüşmelere gittiğimde duyduğum en tipik sorulardan birisi şu oluyor: “Peki, siz bizim sektörü hatta bizim işimizi ne kadar biliyorsunuz ki? Yani, bize nasıl yol gösterebilirsiniz ki?”
59
Bu sorunun, birçok farklı yanıtı olabilir. Bunların içinden en önemlisi ise, tepeden inme çözümler bulmak yerine “ortak akıl” peşinde koşabilmektir. Ortak Akıl dediğimiz süreç, konudan etkilenen ya da danışmanlar da dahil olmak üzere konuyu etkileyebilecek olan kişilerin üzerinde uzlaştığı akıldır. Bir konuyu çok boyutlu bir bakış açısı ile değerlendirmek, kolektif bir bilinci harekete geçirmek, ortak bir yaklaşımla konunun gelecek senaryolarını, vizyonunu tanımlamak, tanımlanmış stratejiler ve belirgin eylem planları belirlemek amacıyla yapılır. Ortak Akıl süreci, farklılıklar arz etse de ortak görüşler oluşturmayı, ortak sorunlara çözüm bulmayı hedefler. Daha iyiye ulaşmak için, gelişmek için neler yapılması gerektiğini belirlemeyi ve bunun için de ortak hedefler seçmeyi sağlayan bir yolculuktur. Başlangıçta çok farklı hatta birbirine zıt olarak görünebilecek fikirler bile “ortak akıl” sürecinde, var olan dinamikleri paralelinde kendine özgü yöndeşlikleri keşfedebilir. Böylesine bir yöndeşlik ile hareket edecek bir “ortak akıl” yolculuğunun şirkete sunabileceği en önemli faydaları ise şöyle sıralanabilir: • Şirketlerin gelecekle ilgili gündemlerinin belirlenmesi, • Ortak önceliklerin, hedeflerin belirlenmesi ve ilgili paydaşlar tarafından sahiplenilmesi, • Şirketlerin güncel vizyon ve stratejilerinin netleştirilmesi,
• Farklı görüş ve düşüncelerin, güçlü bir işbirliği çerçevesinde “ortak kararlara” dönüştürülmesi, • Rutin problemler konusunda bile, sınırsız düşünce, çok sayıda fikir, öneri ya da seçeneklerin ortaya çıkarılması, • Ortaklar, yöneticiler arasında, diyalog, paylaşımın ve de iletişimin daha güçlü bir hale gelmesi, • En zorlu konularda bile, çok katılımlı bir uzlaşmanın sağlanması George Bernard Shaw, İrlandalı bir oyun yazarı. Hem 1925’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü hem de 1938’de “Pygmalion” için Oscar’ı alarak, bu iki ödülü de alabilen ilk ve tek insan olmuştur. Shaw’un bu konuda çok şeyler anlatan meşhur bir sözü var: “Zeki insan sadece kendi aklını, akıllı insan ise başkalarının da aklını kullanır.”
Gelecek ile ilgili olarak, şu an için en çok belli olan şeyin adı “belirsizlik” olduğuna göre, bundan sonra her şeyi daha iyi yönetmeye, kesinlikle daha fazla ihtiyacımız olacak. Bunu da ancak yönettiğimiz şirketlerin, sorumlusu olduğumuz işlerin rotasını belirlerken “farklı bakış açılarından” yararlanarak daha iyi yapma şansımız var. Böylesine bir yolculukta, zekamızı itici bir güç (motor) ve aklımızı da güçlü bir yönlendirici (yelken) olarak kullanabiliriz. “Ortak Akıl” sürecinin şirket kültürü adına önemli amacının, yönetsel etkinlik sürecini hem fonksiyonel hem de stratejik düzeyde daha da arttırmak olduğuna inanıyorum. Bu ve benzeri danışmanlık süreçlerinin, her bir düzeyde sadece paradigma (bakış açısı) değişikliği ile sınırlı kalmayıp, strateji geliştirme süreçlerinde de işletme performansının benchmark (kıyaslama noktası) olarak kabullenilmesine önemli destekler verebileceğine inanıyorum.
Faaliyetlerimiz
Başkanımız Gizer
Kanal B ve Başkent Radyo’da
60
Y
önetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök ile birlikte katıldığı 91.6 frekansından yayın yapan Radyo Başkent’te Adana ekonomisinin dünü ve bugününe ilişkin görüşlerini dile getirdi.
ülkelerdeki ekonomilerin buna bağlı olarak da hükümetlerin sallandığı bir dönemde biz Türkiye olarak yıllık yüzde 10’lara ulaşan büyüme rakamlarıyla rüzgarı arkamıza alabilmeyi başardık. Bu bakımdan ülkemizin, bölgemizin ve şehrimizin geleceğinden son derece umutluyuz” dedi.
Yaklaşık iki saat süren yayın kapsamında Program Yapımcısı Helin Kandemir’in sorularını yanıtlayan Gizer, içinde bulunduğumuz dönemde dünyada yeni bir düzen kurulduğunu, bu dönemde oluşacak fırsatlardan Adana ve Çukurova’daki işadamlarının en iyi şekilde yararlanmaları gerektiğini söyledi. Gizer, “Bu yöndeki gelişmelerin odak noktalarından birisi Adana’nın çok yakınında yer alan bir coğrafya. Bir taraftan batımızdaki ülkelerde ekonomik krizler patlak verirken, güneyimizde ve doğumuzdaki ülkelerde siyasi krizler yaşanıyor. Türkiye her iki bölgedeki gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Ama şunun da hiçbir zaman unutulmaması gerekir ki, olası risklere yakın olmak, aynı zamanda fırsatlara da yakın olmaktır. Eğer herkesin kendi sorunlarına odaklandığı bu süreci iyi değerlendirebilirsek, atmamız gereken adımları hızlı bir şekilde atabilirsek yaşanan bu sancılı sürecin sonunda bizim kazanacağımız ortadadır. Çünkü yukarıda da özetle belirtmeye çalıştığım gibi Türkiye ekonomisi son yıllarda hem dinamizmini hem de direncini tüm dünyaya kanıtlamıştır. Gelişmiş
Son yıllarda Adana’nın yerli ve yabancı yatırımcı için ilgi odağı haline geldiğini de vurgulayan Gizer özetle şunları söyledi: “Adana’nın da bünyesinde bulunduğu Çukurova, dünyanın en büyük ve önemli üç ovasından biri konumunda bulunmaktadır. İklim ve ulaşım olanakları, Arap ve Ortadoğu ülkelerine yakınlığı, işçilik ve yatırım avantajları Adana’yı yerli ve yabancı yatırımcılar için giderek daha da artan oranda bir cazibe merkezi haline getirmektedir.Bu gelişmeler yabancı basın ve kuruluşlar tarafından da dikkatle izlenmektedir. Adana; 2006 yılında Fransa’da; Financial Times Dergisi tarafından düzenlenen bir yarışmaya Ticaret Odamız tarafından hazırlanan bir raporla katılmış ve “European Cities and Regions of the Future 2006/07- Geleceğin Avrupa Şehirleri ve Bölgeleri 2006/07” yarışmasında, “En İyi Ekonomik potansiyele sahip bölge kategorisinde birincilik ödülünü kazanmıştır. Bu çalışmaya ek olarak bu kez Almanya’dan benzer bir değerlendirme yapılmıştır.
Merkezi Berlin’de olan ve yabancı yatırımcıları Almanya’ya çekmek için dünyanın çeşitli bölgelerinde araştırmalar yaparak Alman işadamlarına raporlar sunan bir kuruluş olan Alman Ticaret ve Yatırım Ajansı Türkiye temsilcisi Dr. Marcus Knupp, Mayıs ayında Çukurova bölgesini ziyaret etmiş, aralarında Odamızın da bulunduğu resmi kurumlarla görüşmesinin ardından, Almanya’da yayımlanan “Markets” adlı dergide Çukurova Bölgesi’nin gelişmekte olan potansiyelini Alman işadamlarına aktaran bir makale yazmıştır. Adana bilindiği gibi Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın liman ulaştığı son noktadır. Buradan aktarılan petrol sürekli olarak Yumurtalık Limanı’ndan dünyaya ulaştırılmaktır. Bu nedenle dünyanın en önemli enerji projelerinden birinin en önemli ayağı Adana’dır. BTC projesiyle birlikte ilimizde enerji ve petrokimya üretim tesisleri sayısında artış yaşanmaktadır. Özellikle Adana’da 2010 yılı içerisinde yatırımına başlanan büyük ölçekli bir petrol işleme tesisi bulunmaktadır. Bu tesisin yatırım maliyeti yaklaşık 10 milyar Dolardır. Tesisin bölgeye katacağı ekonomik hareketlilik ve oluşturacağı yan sektörler bölgemizde önemli ekonomik hareketlilik yaratacaktır.”
Genç girişimcilere
Haber
“liderlik, bütünlük ve
kurumsal uzun ömürlülük”
anlatıldı
Seminerde konuşan ADASO Başkanı Sadi Sürenkök ise, günümüz rekabet ortamında dünyada küçük ve orta ölçekli kurumların ortalama yaşam süresinin 18 yıldan 12 yıla düştüğünü, Türkiye’de işletmelerin yüzde 80’inin 5. yılına, yüzde 96’sı 10’uncu yılına ulaşamadığını bildirdi. Türkiye’de şirket kapanma nedenlerinin başında iflasın geldiğini vurgulayan Sürenkök, şöyle konuştu:
T
OBB Adana Girişimciler Kurulu tarafından düzenlenen, ‘’Liderlik, Bütünlük ve Kurumsal Uzun Ömürlülük’’ konulu seminer, ülkemizde büyük ilgi uyandıran, “Tanrılar Okulu” kitabının yazarı ve European School of Economics Rektörü Prof. Stefano D’Anna’nın katılımıyla ADASO’da gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer ile Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök’ün de katıldığı seminerin açılışında konuşan Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Tansel Ün, “Biz bir takımız. Ülke olarak bir bütünüz” dedi.
“İşin gerektirdiği sermayeden yoksun olarak işe başlamak, iş modelinin ve değer önerilerinin farklılık yaratacak şekilde tasarlanmaması ve kötü iflaslarda temel nedendir. Bunun önüne geçmek için girişimcilerin şirket yönetimine geçmesi gerekiyor. Firmalarımızın uluslararası rekabet ortamında başarılı ve uzun ömürlü olmaları için liderlerimiz ve yöneticilerimizin kurumsallık hedefi doğrultusunda bütünlük olgusu ile birlikte hareket etmeleri, azimli ve yılmadan büyük hedeflere koşulmalıdır. Bizler bu girişimci ve çalışkan yapıya sahip bulunmaktayız.”
D’anna: Türkiye lider ülke
Prof.Dr. Stefano D’Anna da konuşmasında, Türkiye’nin lider ülke olma yolunda önemli fırsatlar olduğunu, ancak bütünlük bilinci içinde liderlere ihtiyacı bulunduğunu söyledi. D’Anna, “Genç liderler, etik ve bütünlük içinde, Türkiye’yi iyi yerlere taşıyabilir. Türkiye için, vizyon sahibi 50 öğrenci seçtim. Bu kurs çok başarılı oldu. Artık ülke değil, dünya düşü kurmalıyız. Dünya liderini Türkiye yetiştirebilir” dedi.
Prof.Dr. Stefano D’Anna, düş kurmanın yararlarına değinirken, kurmayanların ölüme, bitmeye mahkum olduğunu vurguladı, “Pozitif düşünebiliyor ve felsefi yaşayabiliyorsanız, ufkunuz ne kadar geniş, düşünüz ne kadar büyükse, o kadar başarılı olursunuz” diye konuştu. Her zaman büyük düşler kurulması ve hedefe ilerlenmesi gerektiğini belirten D’Anna, “Türkiye bir dünya ülkesi olmak istiyorsa çok büyük düşler kurmaya ihtiyacı var” dedi ve Türkiye’ye çok sevmesi nedeniyle bu görevi kendisinin üstlendiğini kaydetti. Türkiye’deki şirketlerin çok uzun ömürlü olmadığına dikkat çeken D’Anna, şirket sahibi insanların varislerine, bina ve gelirleri devrettiğini ancak ruhlarını, düşlerini devretmediği için, birçok şirketin ikinci ve üçüncü kuşakta başarısızlığa sürüklendiğini bildirdi. D’Anna, Türkiye’de genç liderler potansiyelinin bulunduğunu, bütünlük ve liderliği öğreten kurum oluşturulması ve genç liderlerin yetiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Seminere katılan Odamız Başkanı Ali Gizer ile ADASO Başkanı Sadi Sürenkök, Prof. Stefano D’anna’ya Adana’yı anlatan bir plaket takdim etti. D’anna, Adana’yı çok sevdiğini ve yeni çıkan kitabının Türkçeye çevirisinin ardından, ilk tanıtımını Adana’da yapacağının sözünü verdi.
61
Ziyaret
Vergi tahakkuk tahsilat oranı
yüzde 80’e ulaştı
62
A
dana Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy, 2011 yılında Adana’daki vergi tahakkuk tahsilat oranının yüzde 80’e ulaştığını söyledi. Adana Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy’un, Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında, Gelir İdaresi Grup Müdürleri, Tahsin Atlı, Murat Akar, Kamil Kurt, Denetim Koordinasyon Müdürü Recep Yavuz, Çukurova Vergi Dairesi Müdür Vekili Meral Dalgıç, Seyhan Vergi Dairesi Müdür Vekili Gülnaz Uygun, Beşocak Vergi Dairesi Müdürü Hasan Ayrancı, Ziyapaşa Vergi Dairesi Müdürü Mahmut Ören, Takdir Komisyonu Başkanı Veysel Yurt, Eğitim Müdürü Emin Çil ile birlikte Odamıza gerçekleştirdiği ziyarette; Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek, Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Yönetim Kurulu üyemiz Ömer Küpeli ile Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz hazır bulundular. Ziyaret sırasında ilk konuşmayı yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Ali Gizer, bu yıl 27
Şubat-4 Mart tarihleri arasında kutlanan 23. Vergi Haftası’nın başarıyla tamamlanması dileğinde bulundu. Ülkemizin en temel sorunlarından birisini gelir dengesizliği ve sosyal adaletin henüz sağlanamamış olmasının oluşturduğunu vurgulayan Ali Gizer, “Bu iki unsur toplumun bütün katmanlarını bire bir yakından ilgilendiriyor. Bu soruna, vergi açısından baktığımızda ise dengesizliğin daha büyük boyutlarda olduğunu görüyoruz. Vergi mutlaka tabana yayılmalıdır. Bunun çözüm yolu da herkesin çok iyi bildiği ancak bir türlü önüne geçilemeyen kayıt dışı ekonominin önlenmesinden geçmektedir” dedi. Kayıt dışı ekonominin önlenmesinin sadece vergilerin yükseltilmesi veya denetimlerin artırılmasıyla mümkün olmadığının geçmiş deneyimlerde ortaya çıktığını vurgulayan Gizer, “Vergi Dairesi ve Adana Ticaret Odası işbirliğiyle kayıt dışını kayıt altına alabilecek yeni projeler hazırlayarak, bunları hayata geçirebiliriz. Özellikle bazı sektörlerde vergi oranlarında yapılacak düzenlemelerle sektörün tamamının kayıt altına alınacağına inanıyoruz” diye konuştu. Son yıllarda çok sayıda büyük ölçekli vergi mükellefinin çeşitli gerekçelerle merkezlerini Adana’dan başka kentlere taşıdıklarını, bu durumun önemli vergi kayıplarına da yol açtığını kaydeden Gizer, bu konuda Vergi Dairesi tarafından yürütülerek çalışmalarla firma göçünün ve dolayısıyla da vergi kaybının önlenebileceğini vurguladı.
Meclis Başkanımız Behiç Pakyürek de, vergi oranlarında son yıllarda yapılan düzenlemelerle Türkiye’deki vergi oranlarının diğer ülkelere oranla düşük seviyelere çekildiğini, ancak yine de kayıt dışının tam anlamıyla önlenemediğini vurguladı. Ziyaret sırasında konuşan Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy da, kamuoyunda vergi bilincinin oluşturulması, verginin toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının artırılması amacıyla, 1990 yılından bu yana “Vergi Haftası” kutlamalarının yapıldığını hatırlattı. Serdar Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Vergi Dairesi olarak mükellef odaklı, daha nitelikli vergi hizmeti anlayışımız doğrultusunda vergiyi toplumun her kesimlerine sevdirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla verginin adil dağılımı ve tabana yayılması konusundaki çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bilindiği üzere kamu finansmanının en sağlam dayanağı olan vergi gelirleri toplam bütçe gelirlerinin yüzde 85’ini oluşturmaktadır. Yürüttüğümüz etkin ve özverili çalışmalar paralelinde 2011 yılında Adana’daki vergi tahakkuk tahsilat oranı ise yüzde 80’e ulaşmıştır. Vergi Dairesi Başkanlığı olarak öncelikli hedefimiz cezalandırmak değil, mükellefleri bilgilendirmek ve yol göstermektir. Bu anlamdaki çalışmalarımızın ana noktasını, birbirleriyle kardeş olarak nitelendirilebilecek olan kayıt dışı ve haksız rekabetin önlenmesi oluşturmaktadır. Bu hedefe yönelik çalışmalarımızı bundan böyle de mükellef odaklı olarak aralıksız sürdürme kararlılığındayız.”
Adana kültür sanat güncesi
Adana Devlet Tiyatrosu Oyun Programı Tarih 13 Mart Salı 14 Mart Çarşamba 14 Mart Çarşamba 14 Mart Çarşamba 15 Mart Perşembe 15 Mart Perşembe 16 Mart Cuma 16 Mart Cuma 17 Mart Cumartesi 17 Mart Cumartesi 18 Mart Pazar 19-25 Mart Arası 27 Mart Salı
Saat 20.00 14.00 18.00 20.00 18.00 20.00 18.00 20.00 15.00 20.00 11.00
Sahne Merkez Sahne Çocuk Oyunu Fuaye Sahne Merkez Sahne Fuaye Sahne Merkez Sahne Fuaye Sahne Merkez Sahne Merkez Sahne Merkez Sahne Çocuk Oyunu Festival Hazırlık Çalışmaları Festival Açılışı
Oyun Adı Karımla Evleniyorum Kayıp Bolluk Ülkesi Sınır Karımla Evleniyorum Sınır Karımla Evleniyorum Sınır Karımla Evleniyorum Karımla Evleniyorum Karımla Evleniyorum Kayıp Bolluk Ülkesi
Büyükşehir Belediyesi Tiyatro-ÇDSO Tarih 12 Mart Pazartesi 13 Mart Salı 13 Mart Salı 14 Mart Çarşamba 14 Mart Çarşamba 15 Mart Perşembe 15 Mart Perş 16 Mart Cuma 17 Mart Cumartesi 17 Mart Cumartesi 17 Mart Cumartesi 18 Mart Pazar 18 Mart Pazar 20 Mart Salı 21 Mart Çarşamba 22 Mart Perşembe 23 Mart Cuma 23 Mart Cuma 24 Mart Cumartesi 24 Mart Cumartesi 25 Mart Pazar 25 Mart Pazar 26 Mart Pazartesi 27 Mart Salı 29 Mart Perşembe 30 Mart Cuma 31 Mart Cumartesi 31 Mart Cumartesi
Sergi Programı Tarih 6 Mart-21 Mart 12 Mart – 18 Mart 19 Mart – 22 Mart 23 Mart – 25 Mart 23 Mart-3 Nisan 26 Mart – 28 Mart
Saat 19.00 15.00 20.30 14:00 20.00 14.00 20.00 20:00 10.00 13.00 20.00 13.00 17.00 20.00 20.00 18.00 14.00 20.00 14.00 20.00 13.00 20.00 20.00 20.00 20.00 20.00 15.00 20.00
Gösteri Topluluğu / Oyun / Konser Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuarı Konseri Adana LİONS Kulübü / Color Trio Wien Konseri Basit Bir Ev Kazası Yaşayanların Gözüyle Çanakkale İstiklal Marşı Kabulü Yıl Dönümü Kut. Ertuğrul Erkişi Konseri Yumurtalık Belediyesi Platformu Mevlana Konulu Konferans Büyükşehir Bel. Konservatuarı TSM Konseri ÇDSO Konseri Adana Sosyal Hizmetler Vakfı / Çanakkale Şehitlerini Anma Prog. Kamu Sen / Konferans Şehir Tiyatrosu / Komşu Köyün Delisi Şehir Tiyatrosu / Rüya Oyunu (çocuk oyunu) SHÇEK Seyhan Bel. Huzurevi Müd. Tiyatro ve Koro Gösterileri Huzurevi Tiyatro Kolu / Çanakkale Geçilmez Şehir Tiyatrosu / Komşu Köyün Delisi Çukurova Sanat Günleri Çukurova Sanat Günleri ÇDSO Konseri Çukurova Sanat Günleri Şehir Tiyatrosu / Komşu Köyün Delisi Şehir Tiyatrosu / Rüya Oyunu (Çocuk oyunu) Huzurevi / TSM Konseri Çukurova Belediye Tiyatrosu / Duvarların Ötesinde Şehir Tiyatrosu / Komşu Köyün Delisi ÇDSO Konseri ÇDSO Konseri Şehir Tiyatrosu / Komşu Köyün Delisi Samsun Sanat Tiyatrosu / Aşk Olsun Sana Çocuk
Sergi Adı Cemal Güney – Resim Sergisi Namie Çınar Çelik – Resim Sergisi Yusuf Oktarlı – Yağlı Boya Resim Sergisi Çukurova Sanat Günleri Karma Resim ve Heykel Sergisi Atatürk Kız Meslek Lisesi- El Sanatları Sergisi
Yer 75. Yıl Sanat Galerisi Büyükşehir Bel. Fuaye Büyükşehir Bel. Fuaye Büyükşehir Bel. Fuaye 75. Yıl Sanat Galerisi Büyükşehir Bel. Fuaye
63