Adana Ticaret Odası Dergisi

Page 1



1 / ADANA TÄ°CARET ODASI


İÇİNDEKİLER

Yakın Plan Adana 2018’de Adana’ya Toplu Bakış…

YENİ YILA YENİ UMUTLARLA...

07 04

Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe

09

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali SORAR

2018’İN EN ÖNEMLİ GELİŞMESİ İHRACAT ARTIŞIDIR

2019 HUZUR GETİRSİN

Yönetim Adresi Karasoku Mahallesi Abidinpaşa Cad. No: 22 T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09 web: www.adanato.org.tr e-mail: atobasin@gmail.com

11

Grafik-Tasarım-Baskı Yiğit Grafik Tasarım Ltd.Şti. Tel: 0322 436 29 09 Gsm: 0532 522 62 57 mail: yigitgrafik@gmail.com

Reklam Rezervasyon Abdullah Tülel 0532 522 62 57 0322 436 29 09

12

2019’A GİRERKEN...

AOSB ADANA İHRACATININ YÜZDE 50’SİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR

Adana Ticaret Odası Dergisi, Adana Ticaret Odası tarafından, T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.

Derginin isim ve yayın hakları Adana Ticaret Odası’na aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır.

ADANA TİCARET ODASI / 2

13


16

BUGÜNKÜ RAHATLAMA, TÜRBÜLANSIN TEKRARLAMAYACAĞI ANLAMINA GELMİYOR!

20

Başkanımız Atila MENEVŞE 32. CACCI Konferansı’na Katıldı

SÖYLEŞİ GENÇ GİRİŞİMCİ

DT. BASSAM DİYAB ELGHARABLY

34

FİNANS SEKTÖRÜ RİSK ALMIYOR, REEL SEKTÖRE KATI DAVRANIYOR

MECLİS ÜYELERİMİZ TOBB’A ÇIKARMA YAPTI

18 22

SÖYLEŞİ GENÇ KADIN GİRİŞİMCİ

RANA DAL

36 3 / ADANA TİCARET ODASI


Yakın Plan Adana 2018’de Adana’ya Toplu Bakış… Mahmut DEMİRTAŞ Adana Valisi

M

illetçe bir yılı daha geride bırakmanın hüznünü, yeni bir yılı karşılamanın heyecanını ve umudunu yaşıyoruz. Her gelen yeni yıl içerisinde pek çok beklentiyi de beraberinde getiriyor. Sözlerimin başında yeni yılın milletimize sağlık, huzur, güven, bereket ve daha nice güzellikler getirmesini temenni ediyorum. Buna mukabil geride bıraktığımız yılın da değerlendirmesinin de en iyi bir biçimde yapılması gerektiği kanaatindeyim. Zira geçen günlere dair yapılacak çıkarımlarla aynı yanılgılara düşmenin önüne geçerken güzellikleri de çoğaltma fırsatı yakalanacaktır. 2018 yılının genel değerlendirmesine ilişkin kaleme alınan bu yazıda ülkemiz ve ilimizin gündemine dair pek çok başlığa değinilmiştir. Ele alınan başlıkların en başında hiç kuşkusuz ekonomi gelmektedir. 2018’in ikinci yarısında ekonomimize yönelik dış kaynaklı tehditle beraber, döviz ve altın fiyatlarındaki yaşanan hareketliliği, ülkemiz üzerinde tahakküm kurmak isteyen çevrelerin, milletimizi diz çöktürme hayalinin son perdesi olarak nitelendirmek hiç de yanlış olmaz. Yaşanan manipülasyona karşın devletimizin ve hükümetimizin aldığı tedbirler, iş dünyamızın gösterdiği duyarlılık ve milletimizin feraseti ile bu oyun da Allah’ın izniyle kısa sürede bozulmuştur. Belirtmeliyim ki devletimizin aldığı tedbirlerin gerçekleştirilmesi için yerel düzeyde yapılması gereken çalışmaları, Adana iş ve ekonomi dünyasının aktörleriyle birlikte yapıyoruz,

ADANA TİCARET ODASI / 4

yapmaya da devam edeceğiz. Bu meyanda bir hususun altını bir kez daha çizmekte yarar görüyorum: Adana iş ve ekonomi dünyasının durduğu yer bellidir. Adana, her konuda devletinin ve milletinin safındadır. Tabi ekonomimiz üzerinde kötü emel besleyenleri bertaraf etmenin ilk ve en temel şartı, hiç kuşkusuz daha çok çalışmaktır. Gece gündüz, sıcak soğuk demeden, mesai mefhumu gözetmeden çalışmaktır. Öncelikle şehrimizin hem yerli hem de yabancı yatırımcıya gönül ferahlığıyla yatırım yapılabilecek bir tarım, sanayi, ticaret ve finans merkezi olduğu gösterilmelidir. Bu kapsamda yürütülen çalışmaların meyvesi niteliğindeki en önemli veri, ihracat rakamlarıdır. Geçtiğimiz günlerde açıklanan Kasım ayı dış ticaret rakamlarına göre ilimizin ilk 11 aydaki toplam ihracatı 1,8 milyar doları aşmıştır. Bu rakamlara göre geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaşanan yaklaşık %13’lük artış hepimizi sevindirmiş, 2018 yılı için 2 milyar doların aşılması hedefi gündeme gelmiştir. Ancak bu rakamların Adana için halen düşük olduğunu düşünüyor; gelecekte ilimizin ihracatta daha üst sıralarda yer alması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öte yandan 2018 yılı içerisinde İstanbul Sanayi Odasınca yapılan Araştırmada, Türkiye’nin ilk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 12; İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde ise 13 firmanın yer alması fevkalade anlamlıdır. Amacımız, önümüzdeki dönemde Adana ekono-

misinin büyümesine katkı sağlayacak projelerle, ilk ve ikinci 500 listesine girecek firma sayısını artırmaktır. Bunun için yapılması gereken, kentimizin güçlü yönlerinin yerli ve yabancı yatırımcılara anlatılması ve bu şehrin yatırımcı ile buluşturulmasıdır. Çukurova ve Doğu Akdeniz’in doğal merkezi olan Adana, zengin potansiyeli ve küresel rekabet gücüyle, Marmara’ya alternatif tek bölgedir. Bu sebeple ilimizde iktisadi kalkınmanın gerçekleştirilmesi için öncelikler; enerji üretim ve dağıtım merkezi olmak, bölgenin stratejik konumunu lojistik avantaja dönüştürmek, imalat sanayinde rekabet gücünü artırmak, tarımdan elde edilen katma değeri yükseltmek, bölgenin turizm potansiyelini harekete geçirmek, bölgemizin Ar-Ge kapasitesini geliştirmek ve girişimcilik ortamını iyileştirmek olarak belirlenmiştir. Bu hedefler istikametinde Adana’nın mevcut konumunu ve transit yollar üzerinde bulunan stratejik pozisyonunu yatırıma ve istihdama tahvil etmenin gayreti 2018 yılı boyunca gösterilmiş ve yürütülen tüm projelerde ciddi mesafeler kat edilmiştir. Bu projelerin başında Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi gelmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Cezayir’in milli enerji şirketi ile Rönesans Endüstri tarafından 1.2 milyar dolara gerçekleştirilecek üretim tesisi ve etrafındaki kimya kümelenmesi ile önemli bir çekim merkezi oluşturacaktır. Rafineri, petro-kimya tesisi, termik santral gibi entegre ve


büyük ölçekli tesislere ev sahipliği yapacak Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi ile ilgili çalışmalar hızla devam etmektedir. 1.341 hektar büyüklüğündeki bölgede acele kamulaştırma ve acele el koyma kararları alınmıştır. Bölgedeki kamulaştırma maliyetimiz bugün itibariyle 38 milyon TL’dir. Bölgenin yatırımlara hazır hale gelmesi için imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporunun hazırlanma süreci de Adana’daki sivil toplum kuruluşlarımızın katkılarıyla başlatılmıştır. Raporun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmasının ardından imar planı ve parselasyon planının yapılması ve altyapı çalışmaları gerçekleştirilecektir. Ceyhan OSB ile ilgili çalışmalar da tüm hızıyla sürüyor. Ceyhan OSB ile ilgili en büyük sorun, Hatay ile Adana arasındaki il sınırı sorunuydu. Yıllardır süren bu sorun, geçtiğimiz aylarda Ankara’da Sayın Bakanlarımızın da katıldığı toplantı ile ilimiz lehine sonuçlandırılmıştır. Ceyhan Sarımazı Mahallesi sınırlarında bulunan Ceyhan OSB 1. Etap 1.210 dekar olarak tescillenmiştir. Milli Emlak’a ait yaklaşık 1.210 dönümlük arazinin devri ve geri kalan 200 dönümlük şahıs arazileri için kamulaştırma çalışmaları tamamlanmıştır. İmar planı hazırlanmış, çevre düzeni imar çalışmasına işlenmiştir. Alanda ifras ve ihdas işlemi yapılmış; bölge, teknik proje çalışması yapılmaya uygun hale getirilmiştir. Adana, tarım ve tarıma dayalı sanayinin geliştiği önemli bir tarım ve sanayi kentidir. Dünyanın tarımsal üretime ve buna bağlı olarak gıda üretimine eğildiği bir evrede, 4.9 milyon dekar gibi devasa bir tarımsal alan üzerinde üretim yapılmaktadır. Bereketli topraklar katkısı üst seviyelere çıkabilecek ciddi bir tarım potansiyeli barındırmakla birlikte bu alandaki temel stratejimizi, katma değeri yükseltmek ve pazarlanması kolay yeni ürünlerle Adana’nın ürün

çeşidini genişletmek üzerine kurmaktayız. O nedenle sanayi ve enerjiye dayalı OSB’lerin dışında tarım ve hayvancılığa dayalı OSB projelerini de ilimize kazandırmak amacıyla çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürmekteyiz. Bu amaçla Akdeniz İhracatçılar Birliği tarafından Sarıçam Göztepe mevkiinde, 2.210 dönüm arazi üzerinde kurulması düşünülen Gıda İhtisas OSB’nin yer seçimi ile ilgili talep, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına gönderilmiştir. Gıda İhtisas OSB ile su ürünlerinden et ürünlerine, hububattan yağlı tohumlara, turunçgillerden yaş meyve ve sebzeye varıncaya kadar gıda alanında ilimizin potansiyelini daha da artıracağımıza ve 3.000 ile 5.000 kişilik bir istihdam olanağı sağlayacaktır. Ayrıca Karataş-Bebeli Mahallesinde oluşturulacak 2.853 dekar alanda Seracılık OSB projesi; Karataş-Adalı Mahallesinde 6.500 dekar alanda Su Ürünleri OSB projesi; Ceyhan-İsalı Mahallesinde 1.874 dekar alanda Hayvancılık OSB projesi ile ilgili çalışmalar da başlatılmıştır. Bu OSB projelerinin dışında, ilimizde faaliyetlerini iptidai şartlarda sürdüren ayakkabıcıların, tekstilcilerin, mobilyacıların ve mahrukatçıların daha modern ve teknolojik imkânlara kavuşturulması adına geride bıraktığımız yıl içerisinde yoğun bir mesai harcanmıştır. Bu kapsamda şehir merkezinde yüksek yangın riski ve işçi sağlığı açısından uygun olmayan iş koşullarda faaliyetlerini sürdüren ayakkabı imalatçıları, bu durumun ortadan kaldırılması amacıyla Adana Ayakkabı İmalatçıları Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifini kurmuştur. Bu yapı kooperatifine Valiliğimizce Sarıçam İlçesi Dağcı Mahallesinde 261 dönümlük arazi TOKİ’ye tahsis edilmiştir. Kooperatif için TOKİ kanalıyla inşa kararı alınmış ve protokol 13.03.2018 tarihinde imzalanmıştır. Sarıçam Dağcı Mahallesinde

600 dönüm arazi üzerine kurulması planlanan Tekstilciler Sitesinin yer seçim çalışmaları ile birlikte imar plan çalışmaları da tamamlanmıştır. 1.500 kişinin istihdam edileceği, 121 işletmenin yer alacağı Tekstilciler kenti ile Adana, modern ve çağdaş bir tekstil merkezine kavuşurken ilimizin tekstilden elde ettiği katma değerin yükselmesine de önemli katkı sağlanacaktır. Yine Sarıçam Göztepe Mahallesinde 4.200 dekar alanda kurulacak Mahrukatçılar sanayi sitesi ile inşaat yapı malzemeleri, kereste, demir, pvc ve cam sektörleri bir araya getirilmiş olacaktır. 35 bin kişinin istihdam edileceği sitenin proje maliyetinin 500 milyon dolar olduğunu, içerisinde kurulacak güneş enerjisi santraliyle de ülkemizin ilk ve tek kendi enerjisini üreten çevreci sanayi sitesi ilimize kazandırılacaktır. Bununla birlikte Adana’nın mobilya sektöründe diğer illerle rekabet gücünü artırmak ve sektörün ilimize sağladığı katma değeri yükseltmek amacıyla, Sarıçam Göztepe Mahallesinde 200 hektar alanda, 150-200 civarında mobilya işletmesinin yer alacağı yeni ve modern bir sanayi sitesinin kurulması için imar-plan çalışmaları tamamlanmış durumdadır. Sanayi ve tarım altyapısının güçlendirilmesine matuf çalışmalarla birlikte il genelinde hayata geçirilen kamu yatırımlarıyla da Adana’nın çehresi gün geçtikçe değişmektedir. Sağlıkta, sporda, eğitimde, kültürde, sanatta ve diğer alanlarda ülkemizin son 16 yılda elde edilen kazanımlardan ilimizin de kendisine düşen payı aldığı müşahede edilmektedir. Bu dönemde Adana Şehir Hastanesi, Adana Müze Kompleksi, Kaymakamlık Hizmet Binaları, Bölge Adliye Mahkemesi, Yeni Adalet Sarayı, Devlet Hastaneleri, Eğitim ve Spor tesisleri gibi pek çok kamu yatırımı Adanalı hemşehrilerimizin hizmetine sunulmuştur. Özellikle 1550 yatak kapasiteli Adana Şehir Hasta-

5 / ADANA TİCARET ODASI


nesi’nin devreye girmesiyle birlikte Adana sağlık alanında bölgesel bir çekim merkezine dönüşmüştür. Buna ek olarak Yüreğir ve Seyhan Devlet Hastanelerinin de önümüzdeki dönemde devreye alınmasıyla birlikte Adana sağlık alanında potansiyeli daha da katlanacaktır. Tamamlanma aşamasına gelen yeni stadyum, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kampüsü de il merkezindeki dikkat çeken diğer kamu yatırımlarıdır. Adana’yı tarım, sanayi ve ticarette öne çıkaracak çalışmalarla birlikte Adana’nın güzelliklerini gölgeleyen, olumsuz haberlerle anılmasına neden olan imajını değiştirmek adına da büyük gayret gösteriyoruz. Adana Uluslararası Film Festivali, Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali, Adana Lezzet Festivali, Portakal Çiçeği Karnavalı gibi kültürel, sanatsal ve sportif pek çok etkinlikle “Güney’in Kültür, Sanat ve Spor Kenti” olarak öne çıkarmanın haklı gururunu hep birlikte yaşıyoruz. 2018’de düzenlediğimiz tüm festivaller, fuarlar ve diğer kültürel ve sportif etkinliklerin ülke çapında geniş yankı uyandırdığını özellikle vurgulamak istiyorum. Önümüzdeki dönemde de Adana’yı marka kent yolculuğunda zirveye taşıyacak bu organizasyonları yapmayı ve kent kültürü ile imajına olumlu katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Öte yandan sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin ve vakıfların; Adana’nın gelişimi, değişimi ve dönüşümünde; huzur, güven ve kardeşlik ikliminin geliştirilmesinde, birlik ve beraberliğin artırılmasında en önemli görevlerden birini üstlendiği görülmektedir. O sebeple Adana Valiliği olarak STK’lara dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de destek vermeye devam edeceğiz. İlimizdeki gelişmenin hızlandırılması, kentimizin rekabet edebilirliğinin güçlendirilmesi ve şehrimizdeki sosyal, kültürel ve ekonomik ortamın iyileştirilmesi açısından stratejik önem taşıyan projelerin hayata geçirilme-

ADANA TİCARET ODASI / 6

sinde sivil toplumun da ciddi katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Valiliğimiz himayesinde ve güdümünde 11 kamu kurumu, belediyeler ve STK’lar tarafından başlatılan Güney Adana Kalkınma Programı, Güney Adana Bölgesinde yaşayan, göreceli olarak gelir ve eğitim düzeyleri daha düşük vatandaşlarımızın sağlıktan eğitime kadar tüm problemlerine bütüncül bir anlayışla çözüm aranan ve başarılı sonuçların kendini göstermeye başladığı bir programdır. Adana’nın güneyinde kalan ve 38 ilden daha büyük bir nüfusa sahip olan Güney Adana’daki 66 mahallede yaşayan insanlar için eğitim, sağlık, işsizlik, yoksulluk, güvenlik, sosyal uyum ve yaşam kalitesi alanlarında bir takım önemli projeler hayata geçirilmesi ihtiyacı hissedilmiştir. Bu doğrultuda titiz bir çalışma sonucunda, kentimizin prestij projesi olarak Güney Adana Kalkınma Programı hazırlanmıştır. Güney Adana Kalkınma Programı, dezavantajlı şartlar altındaki 66 mahallede yaşayan yaklaşık 465 bin insanımızın ruhuna dokunmayı, onların şehir kültürüne entegresini sağlamayı, şehirlilik bilinci oluşturmayı amaçlayan, sosyal, ekonomik ve kültürel bir kentsel dönüşüm hareketi olarak hazırlanmıştır. Geliştirilen onlarca proje ve destekleyici alt faaliyetler ile eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal uyuma kadar farklı çalışma alanlarında Güney Adana’nın farklı noktalarında çalışmalar sürüyor. Bu çalışmalara bütün Güney Adana’yı ilmek ilmek dokuyarak güzel bir Güney Adana deseni ortaya çıkarıncaya kadar da tüm gayretlerimizle devam edeceğiz. Sağlıklı ve mutlu bir toplum inşası için yapılması gereken tüm faaliyetler, bir bütün olarak Güney Adana Bölgesi’nde uygulanmaktadır. Güney Adana Kalkınma Programı yaklaşık bir buçuk yılı aşkındır uygulanan bir program olmasına karşın Adana’da büyük etkiler yaratmaya başlamıştır. Türkiye’ye örnek ola-

cak bir sosyal ve ekonomik dönüşüm programı olan Güney Adana Kalkınma Programı, strateji ve eylem planı dahilinde 2023 yolculuğumuzun da Adana’daki lokomotifi hüviyetindedir. Plan çerçevesinde ilerleyen dönemde eklenecek yeni projelerle ilimizde kelebek etkisi oluşturacak ve yaşanan değişim, dönüşüm ve gelişim il geneline sirayet edecektir. Yaşadığımız her türlü olumsuzluğa rağmen önümüze çıkan engelleri aşmak ve yukarıda zikrettiğimiz proje, program ve çalışmaları Adanalı hemşehrilerimizin hizmetine sunmak, Adana’yı daha yaşanabilir bir kent noktasına taşıyabilmek, takvimlerin hızla 2023’e, Cumhuriyetin yüzüncü yılına aktığı bugünlerde, milletimizin her bir ferdinin içselleştirdiği, zihnine nakış nakış işlediği, Sayın Cumhurbaşkanımızın her vesile ile dile getirdiği, 2023 vizyon hedeflerine bir adım daha yaklaştığımız hissiyatıyla mesai mefhumu gözetmeksizin yerel ve ulusal düzeyde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu toprağın insanlarına, çalışkanlığına, vatan ve millet sevgisine yürekten inanıyor; çalışma azmimizi ve kararlılığımızı her an tazeliyoruz. Tüm paydaşlarımızla ele ele vererek, ortak akıl oluşturarak sorunlarımızın çözümü noktasındaki gayretimizi her daim canlı tutuyoruz. Atacağımız her adımın, alacağımız her kararın ülkemizin ve milletimizin istiklal ve istikbaline tesir edeceği bilincini aklımızdan asla çıkarmıyoruz. Adana’nın her alanda kalkınması hususunda bizlere desteklerini esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Hükümetimize, tüm Bakanlıklarımıza, Adana Milletvekillerimize, sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcilerine, kentimizin gelişip kalkınması için elini taşın altına koyan herkese teşekkür ediyor; karşıladığımız yeni yılın ülkemize, milletimize ve Adana’mıza sağlık, mutluluk, başarı, huzur getirmesini bir kez daha temenni ediyorum.


YENİ YILA YENİ UMUTLARLA... Atila MENEVŞE

Yönetim Kurulu Başkanı

Değerli Üyelerimiz; 2019 yılına adım attığımız bu günlerde, zor bir yıla veda ediyoruz. Her şeye rağmen ayakta durmayı başarmanın yollarını Türkiye olarak hep birlikte aradık. Ekonomik seferberlikler, ihracat atakları ve üretimde gösterdiğimiz gayretler ekonominin düzlüğe çıkmasında en önemli adımlar oldu. Yıl ortasında yaşadığımız daralmanın, yıl sonuna geldiğimizde rahatlama ile karşımıza çıkması elbette biraz tebessüm etmemize sebep oldu. Adana’da, Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan’ın açıkladığı Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamları ayrı bir sevinç kaynağımız oldu. İhracat rakamlarının yükselmesi için yaptığımız çalışmaların ihracat rakamlarına yansıması en büyük arzumuz. Bunun yanında enflasyonla mücadelemiz sürüyor. Enflasyonun zirveye doğru çıkışı, yapılan kampanyalarla yeniden aşağı yönlü seyre döndü. Bu gerilemenin sürmesi için Adana iş dünyası olarak sürekli adımlar attığımızı ifade etmeliyim. Bu minvalde mücadele gösteren tüm üyelerimizi ve destek olan iş dünyasını yürekten kutluyorum. Kıymetli Üyelerimiz, Türkiye ekonomisi hızla bir ekonomik daralmaya doğru giderken, akılcı bir şekilde atılan adımlar ve alınan tedbirler ekonomi çarklarının yeniden hareket geçtiğini bizlere gösterdi. Resesyonun ne kadar sert olacağı ve ne kadar uzun süreceği henüz netleşmiş değil ancak yeni yıldan ümitliyiz. Şimdi iyi giden bir seyir var ama, bu seyir bizleri rehavete düşürmemeli. Onarmamız gereken

bir ekonomimiz olduğunu aklımızdan hiç çıkarmamız gerekmektedir. Onarımın ilk adımları yıl boyunca hep dile getirdiğim konulardır. Tasarruf, üretim ve ihracat. Bu üçlüden birinin eksik kalması başarısız bir ekonomi yönetiminden başka bir şey sunmaz bize. Adımlarımız ciddi ve sürekli olmazsa, 2018 darboğazı, sadece ekonomik sorunların ağırlaştığı ve kısa süreli bir ekonomik daralma olarak kalmayabilir. Daralmanın farklı boyutlara sıçramaması için enflasyon artışı ve cari açıktaki hastalığın teşhisi, sonrasında da tedavisi için bu tırmanmaların masaya yatırılması yeni yılın ilk işlerinden olmalı. Para ve maliye politikasındaki koordinasyonun sürdürülmesi ve kurda ekstra yeni bir gelişme yaşanmaması durumunda, 2019 yılı için enflasyon hedefinin tutturulacağına dair ilk sinyallerin alındığına, 2018 yılının son iki ayındaki rakamlarla şahit oluyoruz. Özetle yeni yıla yeni umutlarla başlamak istiyoruz. Son iki aydaki toparlanma, morale ihtiyacı olan iş dünyasının en büyük motivasyon kaynağı olmuştur. 2018 yıpratıcı bir yıl oldu ama sızlanmak gibi bir lüksümüz yok. Ayağa kalkacağız ve elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz. Aynı gemide yol almanın gereği bu. Türkiye ekonomisinin temel parametreleri, devlet-özel sektör ilişkileri, küresel yönetişim reel sektör ve finans sektörünün birlikte atması gereken adımların gecikmemesi gerektiğini sürekli belirtiyoruz. Adana, Mersin, Gaziantep, Hatay, Osmaniye ve Kilis’ten oda ve borsa başkanları ile üst düzey banka yöneticilerinin katılımıyla Türkiye Bankalar Birli-

ği-Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Reel Sektör ve Finans Sektörü Diyalog Güçlendirme Toplantısını TOBB Başkanı Sn. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Bankalar Birliği Başkanı Sn. Hüseyin Aydın’ın da katılımıyla, Odamız, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası ev sahipliğinde Adana’da gerçekleştirdik. O toplantıda söylediklerimi buradan tekrar etmemde fayda var. İçinde bulunduğumuz sıkıntılı süreç işletmelerin hatası ya da tercihi değildir. Ekonominin normal dinamiklerinin dışında gelişen bu sürecin yükü yalnız reel sektör sırtına yüklenmemelidir. Kamu ve reel sektörün olduğu kadar finans sektörünün de sürece katkı vermesini bekliyoruz. Ancak açıkça söylemem gerekir ki finans sektörü bu süreçte hiç risk almamayı ve reel sektöre karşı katı davranmayı tercih etmektedir. Üyelerimizden son dönemde sıklıkla bankalarla diyalog konusunda şikayetler alıyoruz. Yeni yılda reel sektörün finans sektörü ile uyum içinde olmasını arzu etmekteyiz. Elbette, ilerleyen dönemlerde enflasyonun tekrar tek haneli rakamlara düştüğünü görmek en büyük ümidimiz. Bunun doğru hızda ve sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için elbette devletin vatandaşlarla ve iş dünyası ile sağlıklı ve güçlü bir iletişim kurması elzemdir. Zira unutulmaması gerekir ki, ekonomi beklentiler üzerine kuruludur. Yeni yıla merhaba dediğimiz bu günlerde, ekonominin geliştiği, kalkınmanın sürdürülebilir olduğu, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve mutlu bir yılın sizlerle olmasını temenni ederken 5 Ocak Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunu kutluyor saygılar sunuyorum.

7 / ADANA TİCARET ODASI


ADANA TÄ°CARET ODASI / 8


İsmail ACI / Meclis Başkanı

2019 HUZUR GETİRSİN Kıymetli Üyelerimiz, Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Geride bıraktığımız yılın ekonomimize verdiği zararı hesaplamak ve o zararın yaralarını sarmak için hepimize işler düştüğünü hep ifade ettik, etmeye de devam edeceğiz. Çünkü hep ifade ettiğimiz konulardan bir tanesi de aynı geminin içinde olduğumuz bilinciyle hareket etmemiz gerektiğidir. Ekonomik darboğazın bir başka görünümü olan cari fazlalar ile sert bir ekonomik daralmanın içinde olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Türkiye’de ve dünyada yaşanan ekonomik daralmanın nedenleri ve bu daralmanın gelişim süreci ile ilgili konuları daha önceki sizlerle buluşmalarımızda detaylı olarak ele almıştım. Tekrara düşmemek için bu yazıda bunlara değinmeyeceğim. Türbülansın nedenleri ve mekanizmaları üzerinde durmak yerine, daha güzel günleri beklediğimizi ifade etmeliyim. Ancak geride bıraktığımız bir herhangi bir şey yok. Gevşemek yada rahatlamak gibi bir hataya asla düşmemeliyiz. Bu ekonomik daralma hala kucağımızda durmaktadır. Sanayi üretiminin daralması, batık kredilerin ve işsizliğin artışı, aynı sürecin, yani ekonomik daralmanın, farklı alanlardaki görünümünden ibaret. Değerli Üyelerimiz, Güncel verilere dayanarak türbülansın bittiğini ileri sürmek mümkün değil. Önümüzde, enflasyon fırtınasının sürdüğü, kredi sorunlarının bankacılık sistemi tarafından nasıl çözüleceği, daha da önemlisi, bu yükün bankacılık sistemi ile sanayi sektörü arasında nasıl bölüştürüleceği sorunları henüz çözülebilmiş değil. Darboğaz, ekonomiyi önüne katmış sürüklüyor. Ekonomik güven ortamı göstergeleri iyileşirse, yabancı yatırımlar çekilebilirse, kamunun müteahhitlere 18-20 milyar TL arası borcu bulunmakta bu

ödemeler bir an önce yapılırsa, mevcut devam eden konut stokunun satışına çözüm bulunursa,tarım ve hayvancılık özendirilirse, sahte indirimlere ve kontrolsüz zamlara yaptırımlar uygulanırsa, kurdaki bu dengelenme devam ederse, 2019’da kısmen de olsa ciddi bir rahatlama görülebilir. Direncimizi artıracak çareler bizlerin en önemli ödevleri arasında. Bu ödeve hazırlıksız yakalandığımız daralmanın etkileri hesaplandığında ortada duruyor. İşte tam da bu noktada elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymamız gerektiğini ve bunu fırsata çevirmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Hükümet tarafından hayata geçirilecek Yeni Ekonomi Programına göre, gelecek iki sene boyunca dengelenme için ekonomi yavaşlatılacak ve kendi potansiyelinin de altında büyüyerek makro ekonomik göstergelerin düzeltilmesi için çaba gösterilecek, mevcut enflasyon rakamlarıyla aksi bir çaba faydadan çok zarar getirdiğini hepimiz yaşadık biliyoruz. Kıymetli Üyelerimiz, Özetle; yeni yılda ana gündemimiz ekonomi olmalıdır. Gerek yurt içinde, gerekse yurtdışında ekonomide gerekli güvenin sağlanıp, yeni bir çıkışın olmasını heyecanla bekliyoruz. Bundan sonra yoğunlaşılması gereken konular, ekonomik gelişim ve istihdamın artırılması, ihracatta artışın sağlanması ve cari açığın dengelenmesi için gereken önlemlerin alınması gibi milletimizi doğrudan etkileyen konular olmalıdır. Bu arada Ankara’da TOBB’da yapılan eğitim semineri fevkalade verimli olmuştur. Üyelerimizin kaynaşma, dayanışma ve yeni bilgiler edinmesine ciddi katkılar sunmuştur. Sözlerimi bitirirken; 5 Ocak Adana’nın düşman işgalinden kurtuluş zaferini kutluyor ve şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yeni yılın size, sevdiklerinize ve ülkemize huzur getirmesini diliyorum.

9 / ADANA TİCARET ODASI


ADANA TÄ°CARET ODASI / 10


EKONOMİK DEĞERLENDİRME

2018’İN EN ÖNEMLİ GELİŞMESİ İHRACAT ARTIŞIDIR Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaların etkisiyle özellikle yılın ikinci yarısında ekonomide yaşanan zor şartlar, enflasyonun ve kredi maliyetlerinin yükselmesi sonucu reel sektörün olumsuz yönde etkilendiği 2018 yılı geride kaldı.

Zeki KIVANÇ

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Hükümetimiz tarafından piyasanın normalleştirilmesi ve olumsuz gelişmelerin asgari zararla atlatılması adına önemli adımlar atılmıştır. Yeni Ekonomi Programı kapsamında zamanında ve yerinde alınan tedbirler, uygulanan politikalar ve girişimler piyasaları kısmen rahatlatmış, döviz kurunda olumlu yönde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. 2018’in olumlu yönde en önemli gelişmesi ihracat artışı olmuştur. Tarihi rekorlara imza atılan bu yılın 11 aylık döneminde ülke ihracatı %7,7 artışla 154,2, il ihracatı ise %12 artışla 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülke ihracatında 170 milyar dolar, il ihracatında da

2 milyar dolar yılsonu hedefimize ulaşacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Başta KOBİ’ler olmak üzere tüm işletmelerimizin, imalatçı ve ihracatçı firmalarımızın finansal anlamdaki sorunlarının giderilmesini, üretim ve istihdamın teşvik edilmesini hedefleyen düzenlemelerin olumlu sonuçlarını almaya başladık. Zorlu ve hassas bu dönemde ekonomide çarkların dönmesine büyük katkı sağlayacak düzenlemeler gelecek adına ümit vericidir. Ekonominin temel göstergelerinde olumlu yönde gelen verilerin önümüzdeki süreçte de devam edeceği beklentileri doğrultusunda, 2019’un yaraların sarıldığı, ekonomide dengelerin sağlandığı, kayıpların telafi edildiği bir yıl olacağı inancındayım. Ülke ve millet olarak, geçmişte birçok ekonomik sıkıntı atlatmış, bunların üstesinden gelebilmiş bir toplumuz. Bu süreçten de güçlenerek çıkacağımızdan hiçbir şüphemiz yoktur. Ülkemizin ve milletimizin refahı, aydınlık geleceği için her za-

mankinden fazla çalışmak, birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek ekonomideki toparlanma ve gelişme sürecine katkı sağlamak önceliğimizdir. Sanayiciler olarak, üretim, yeni yatırım ve ihracat yapma, istihdam yaratma isteklerimizi güçlü biçimde koruyoruz. Ekonomide güven ortamının kurulmasına, fiyat istikrarının sağlanmasına, istihdamın ve ihracatın artmasına geçmişte olduğu gibi gelecekte de canla başla katkı sağlamayı sürdüreceğiz. İş dünyamızın finansman sorununun çözümlenmesine müteakip, üretim maliyetlerinin azaltılması ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için en önemli itici güç olacaktır. Daha rekabetçi şartların oluşmasıyla birlikte üretim, istihdam ve ihracatı ön plana alan politikaların uygulanması, gerekli yapısal reformların hayata geçirilmesi en önemli beklentimizdir. 2019’un, ilimiz ve ülkemiz açısından olumlu gelişmelerin ve iyileşmelerin yaşanacağı bir yıl olmasını, hayırlar ve bereketli kazançlar getirmesini temenni ediyorum. Saygılarımla,

11 / ADANA TİCARET ODASI


EKONOMİK DEĞERLENDİRME

2019’A GİRERKEN... Adana Ticaret Borsası Kompleksi’nin, Adana ilimizin tarımsal üretim potansiyeli göz önünde bulundurularak, bölge, ülke tarımı ve ekonomisi için katma değer yaratmak amacıyla 19.03.2018 tarihinde açılışı yapılmış ve 29 Mayıs 2018 tarihinde de faaliyete geçmesi sağlanmıştır.

Şahin BİLGİÇ

ATB Yönetim Kurulu Başkanı

Adana Ticaret Borsası olarak Elektronik Alım-Satım Salonumuz, lisanslı depolarımız ve laboratuvarlarımızla bölgemize tarımsal alanda kaliteli hizmet sunmaya devam ediyoruz. İlimiz ve bölgemizde faaliyet gösteren lisanslı depolardaki ürünlerin alım-satım işlemleri Adana Ticaret Borsası ELÜS (Elektronik Ürün Senedi) Alım-Satım Platformu (Borsa Adana) üzerinde gerçekleştirilmektedir. Platformumuzun işlem hacmi ülkemizdeki lisanslı depoların işlem hacminin yaklaşık olarak %20’sini oluşturmaktadır. Üyelerimiz ve üreticilerimizden lisanslı depolarda muhafaza edilmek üzere gelen ürünlerin analizlerinin yapıldığı ve T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş Yetkili Sınıflandırıcı Laboratuvarımız bulunmaktadır. Adana Ticaret Borsası olarak Yetkili Sınıflandırıcı Laboratuvar hizmetini merkez ve şubeler olmak üzere ilimizde yer alan lisanslı depolara vermekteyiz.

ADANA TİCARET ODASI / 12

Lisanslı depoların önemini 2018 yılındaki buğday ve mısır sezonlarında bir kez daha gördük. Lisanslı depolar, piyasaların dengelenmesi, fiyatların üretici lehine korunması ve fiyat istikrarı açısından şu an işlevini tam olarak yapıyor. Lisanslı depoya girip, ELÜS (Elektronik Ürün Senedi) oluşan ürünlerin piyasaya arzı yapıldığı zaman piyasalardaki dalgalanmalar azaldı. İthal edilen ürünlerde de içeriye yönelme var. Bu da ülkemize ciddi bir avantaj sağlayacaktır. Çukurova toprakları bütün ürünleri yetiştirecek niteliktedir. Bu avantajları kullanacak tarzda hükümetimiz uyguladığı politikalarla uzun vadede de üreticinin, ticaret erbabının yanında olabilecek kararlar aldığı takdirde sıkıntılı dönemden avantajla çıkarız. Bölgemiz tarımında büyük oranda kaliteli ürün yetiştirilmektedir. Yetiştirilen kaliteli ürünlerde iç piyasa ve ihracatta katmadeğeri yükseltilerek satılmalıdır. 2018 yılında dövizin yükselişi ülkemize ciddi dalgalanma meydana getirdi. Üreticinin kullandığı zirai ilaçlar, gübreler ve petrollerde ciddi artışlar oldu. Bu durum tüm üreticileri olumsuz etkiledi. 2018 yılını bir şekilde geçiriyoruz ama durum düzelmez ise 2019 daha sıkıntılı bir yıl olacak. Hükümetimiz yeni yılda bu planlamaları yapıp, üreticiyi ayakta tutmanın yollarını bulması lazım. Üretici üretmez ise birçok ürün dışarıdan alınmak zorunda kalınıyor. Bu da ülkemizin her alanda zarara

uğraması demektir. Bu yüzden Türkiye’nin tarımla ilgili planlamaları, ürün planlamaları iyi yapılmalı, üretici ve tüketiciyi en iyi şekilde kollanmalı ve korunmalıdır. Dışa bağımlı olduğumuz yağlı tohumlarda, pamukta, soyada üretim eksiğimiz var. Aynı şekilde buğdayda, mısırda da dışa bağımlılığımız artarsa bu bereketli topraklara yazık olur. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Planlama yapılarak tohum toprakla buluşmadan önce tarımsal desteklerin açıklanması gerekir. Tarımda 2019 sezonunu iyi bir yıl olarak geçirmek istiyoruz. Hükümetimizden tarım ürünlerinde ekonomimize katkı sağlayacak, dışa bağımlılığımızı azaltarak denge sağlayacak kararlar almalarını arzu ediyoruz. 2018 yılı içerisinde dövizdeki dalgalanmalara bağlı olarak enflasyon rakamlarında da önceki yıllara göre büyük bir artış yaşandı. Hükümetimiz, enflasyondaki artışı frenlemek için Enflasyonla Topyekün Mücadele programını hayata geçirdi. Bu program kapsamında Adana Ticaret Borsası olarak bizler de üyelerimize çağrılarda bulunduk. Ülke ekonomisinin canlanması için hayata geçirilen Enflasyonla Topyekün Mücadele çağrımıza cevap veren ve en az %10 indirim yaparak katkı sağlayan üyelerimize de ayrıca teşekkürlerimizi sunuyoruz. 2019 yılının ülkemize, bölgemize ve ilimize hayırlara vesile olmasını temenni eder, şükranlarımı sunarım.


EKONOMİK DEĞERLENDİRME

AOSB ADANA İHRACATININ YÜZDE 50’SİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR Adana Hacı Sabancı OSB olarak kent ihracatımızın yüzde 50’sini gerçekleştiriyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu çerçevede faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Bekir SÜTCÜ

AOSB Yönetim Kurulu Başkanı OSBÜK Başkan Yardımcısı 2018 yılı Dünyada ticaret savaşlarının, kotaların, gümrük vergisi uygulamalarının başladığı yıl olmasına rağmen Adana sanayisi üretmeye, dış pazardaki etkinliğini artırmaya devam etti. Adana olarak farklı bir kent olduğumuzu söyleyebilirim. Zira bizdeki sektörel çeşitlilik çoğu kentte yok. O yüzden bazı sektörlerde durgunluk yaşandığında diğer sektörlerdeki hareketlilik devam ediyor ve bu da ekonomimizi daha az olumsuz etkiliyor. Akdenizin kuzeydoğu köşesinde, Avrupa’dan Ortadoğu’ya bağlantı noktasında bulunan Adanamızın ekonomisi sınırlarımızda yaşanan olaylardan doğal olarak en fazla etkilenen kent oldu. Zor bir yılı geride bırakıyor olmamıza rağmen öyle tahmin ediyorum ki bu yılı Adana olarak 2 milyar dolarlık ihracatla kapatıyoruz. 2 milyar dolar bizim için aşılması gereken psikolojik eşik. Bunu mutlak surette aşmamız gerekmektedir.

Adana Hacı Sabancı OSB olarak kent ihracatımızın yüzde 50’sini gerçekleştiriyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu çerçevede faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Gerek yurtdışı heyet kabüllerimizde gerekse yıl içerisinde hedef ülke ziyaretlerimizde dış ticaretimizin artmasına katkı sağlayacak faaliyetlerimizi sürdürdük. Yeni yılda da devam edeceğiz. Bölgemiz için 2018’in en güzel haberlerden biri Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi’ne ilk dev yatırımın imza töreni oldu. Ceyhan bölgemizdeki enerji yatırımlarının farklı sektörlerde yatırım kazandıracağını biliyoruz. Zor yılda biz hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadık. Morallerimizi yüksek tutmaya özen gösterdik. Organize Sanayi Bölgemizde yatırımcılarımız için alt ve üst yapısı hazır, sorunsuz bir bölgede, hiç bir ilave ücret talep etmeden, metrekaresi 150 TL’den başlayan fiyatlarla arsa tahsisi yapmaya devam ediyoruz. AOSB’mizin marka değerini güçlendirecek çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu kapsamda, bölge içerisindeki Hacı Oğuz Camii yanında toplam alanı 13.000 metrekare olan AOSB Yürüyüş/ Koşu Parkı Projesi için gerekli adımları attık. Ayrıca, bölgemize değer katacak olan, içerisinde yürüyüş parkurlarının ve kafelerin de yer aldığı toplamda 13.500 metrekare alanlı Şehitler Parkı Projesinin çalışmaları sürüyor. Aynı zamanda 1.735 metre kare alan üzerinde 4 yıldızlı otel projemiz var. 37 standart ve 4 suit oda, 2 adet tenis kortu, 1 futbol ve 1 basketbol

sahası, 500 kişilik balo/toplantı salonu, 2 adet 20’şer kişilik ve 1 adet 15 kişilik toplantı salonu, spa merkezi ve fitness salonları, kafesi ve restoranların yer alacağı otel projemiz 8 katlı olacaktır. Tüm olumsuzluklara rağmen 2018’de üretmeye, istihdam yaratmaya devam eden Adanalı sanayicimizle sıkıntılı dönemi aşmak için çaba sarf etmekteyiz. Temennimiz 2019’da bu sıkıntıların son bulmasıdır. 2018’de teşvik tedbirleri istihdamı artırdı. Özellikle İstihdam Seferberliği adı altında yapılan teşvikler istihdama katkı sağlamıştır. Bizim yine yatırım ve üretim yapan sanayicilerimizin katkı oranları var. Yüzde 25+15 gibi. Bu katkı oranlarının yeni yılda da devamını bekliyoruz. Vergisel anlamda, yatırım yapanların daha az vergi ödeyerek daha fazla yatırım yapma olanağı var. Biz bunun 2019 yılında da devam etmesini istiyoruz. Uygulamanın devam etmesinin, üretim ve istihdama katkı sağlayacağına inanıyoruz. Yeni yılda da biz üretmekten, ihraç etmekten, istihdam artırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Adana’yı hak ettiği seviyeye şirketlerimizle, odalarımızla, yerel yöneticilerimizle, valimizle, milletvekillerimizle birlikte taşıyacağız. Her türlü olumsuz koşullara rağmen 2019’a umutlarla giriyoruz. 2019 yılının, ülkemiz, milletimiz, tüm insanlık için hayırlı bir yıl olmasını; bereketli, huzurlu, sağlık, afiyet içinde geçmesi; güzellikleriyle unutulamayacak bir yıl olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

13 / ADANA TİCARET ODASI


ADANA TÄ°CARET ODASI / 14


15 / ADANA TÄ°CARET ODASI


AKTÜEL

BUGÜNKÜ RAHATLAMA, TÜRBÜLANSIN TEKRARLAMAYACAĞI ANLAMINA GELMİYOR! Adana Ticaret Odası 9. Olağan Meclis Toplantısında Konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila MENEVŞE Gündeme Dair Değerlendirmelerde Bulundu.

D

okuzuncu olağan Meclis toplantısında Meclis Üyelerine hitap eden Yönetim Kurulu Başkanımız Atila MENEVŞE “2018 yılının son aylarındayız. Ekonominin toparlanması ve dövizin ateşinin düşmesi için ciddi çabalar sarf edildi, başarılı da olundu, ancak henüz her şey normalleşti diyemeyiz’’ dedi.

geliştirmeye odaklanmalıyız. Özellikle dövizli işlemler ve cari açık konusunda hassasiyetimizin halen devam ettiğini biliyoruz. Bu bakımdan tasarruf, üretim ve ihracat odaklı ekonomik modeli hızla benimsemeli ve sorunların nedenlerini ortadan kaldırmalıyız. Bu süreçleri bir daha yaşamamanın yolu budur” dedi.

Odamızın dokuzuncu olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanımız İsmail Acı başkanlığında, Meclis Üyelerimizin katılımıyla gerçekleştirildi. Üyelerin sorunlarının masaya yatırıldığı ve Odamızın faaliyetlerinin değerlendirildiği olağan Meclis Toplantısında, Meclis Üyelerimize hitap eden Başkanımız Atila Menevşe; “Bugünkü raYönetim Kurulu Başkanımız Mehatlama, türbülansın tekrarlamayacağı anlamına gelmez. Bunun için daha faz- nevşe, konuşmasının devamında, la gayret ve çaba içerisinde ekonomiyi “Hükümetin enflasyonla mücadele

ADANA TİCARET ODASI / 16

konusunda yapmış olduğu çalışmaların ekonomiye olumlu yansımaları olduğunu görüyoruz. Geldiğimiz noktada, bu konuların çözümü aşamasında kararlı adımlar atıldığını görüyoruz ve iş dünyası olarak memnuniyet duyuyoruz. Bu çerçevede otomotiv ve beyaz eşyada ÖTV, mobilyada KDV indirimleri gibi önlemlerin ekonominin dengelenmesinde önemli bir etkisi olduğunu görüyoruz. Üyelerimizden gelen taleplerin bu indirimlerin daha farklı sektörler için de alanın genişletilmesi ve sürelerinin uzatılması yönünde. Biz de Oda olarak bu görüşü destekliyoruz. Ticaret Bakanlığı ve TOBB tarafından başlatılan “Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’’ başarılı bir şekilde devam ediyor. Üyelerimizi ziyaret ediyorum. Bu kampanyaya katılım sağladıklarını görüyor ve mutlu oluyorum. Reel sektörden, finans sektörüne, kamudan vatandaşlarımıza kadar, tüm Türkiye aynı hedefe kenetlenmiş durumda. Hepimiz tek yürek ve tek ses olursak, enflasyonla mücadelede de netice alacağımıza eminiz. Hem firmalarımızın hem de milletimizin enf-


AKTÜEL

“Bugünkü rahatlama, türbülansın tekrarlamayacağı anlamına gelmez. Bunun için daha fazla gayret ve çaba içerisinde ekonomiyi geliştirmeye odaklanmalıyız. lasyonla topyekun mücadeleye en geniş şekilde katıldığını görmek mutluluk verici. Üyelerimize kampanyaya desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

100 MİLYON TL’LİK KREDİ HACMİ OLUŞTURDUK!

Odamızın faaliyetlerini Meclis Üyelerimiz ile paylaşan Başkanımız Atila Menevşe ATOSEV’de gerçekleştirilen ve Adana Ticaret Odası’nın ev sahipliği yaptığı “İl İstihdam Kurulu’’ toplantısı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yönetim Kurulu Başkanımız Menevşe “İstihdam en zorlanılan konulardan biri. Ancak Adana istihdam kampanyalarına gereken desteği her zaman vermiştir vermeye de devam edecektir. İstihdamın kaynağı özel sektör ve işletmeler. Hal böyle olunca özel sektörün büyüme performansı doğal olarak istihdama hızla yansıyor. Bu türbülansta işletmeler zarar görmesin diye TOBB öncülüğünde Oda olarak 12 milyon TL’yi bu işe tahsis ettik ve bankalarla beraber 100 milyon TL civarında bir kredi hacmi oluşturduk. İşletmeler bu krediyi kullanmaya başladılar. Öte yandan enflasyonla topyekün mücadele programına 360 oda ve borsayla aktif olarak katıldık. Üyelerimiz piyasaların sıkışmaması için %10 ve üzerinde indirimlerle piyasaların sıcaklığını korumaya gayret ediyor. Bu dönemde biz özel sektör olarak tasarruf, üretim ve ihracat odaklı bir yapılanmadan yanayız. Nite-

kim Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız da aynı istikamette görüşlerini bildirmiştir. Yine işverenin kıdem tazminatı, iş güvencesi yasası uygulamaları, iş mahkemeleri ve yargı süreçleri gibi mevzuattan kaynaklanan çeşitli sorunları vardır. Bu sıkıntılarımızı da başta Bakanlarımız olmak üzere her platformda dile getiriyoruz. Bu sorunların çözülmesi işverenin büyümesi ve güçlenmesini, bu sayede özel sektör istihdamının artmasını sağlayacaktır. İstihdam ve özel sektör birbirinden bağımsız değerlendirilemeyen iki olgu. Bu toplantı da karşılıklı diyalog ve yüksek verimliliği sağlamak adına çok önemli fırsat olmuştur’’ dedi. Başkanımız Atila Menevşe’nin konuşmasının ardından Meslek Gruplarının yaşadığı sorunlarının ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü Meclis Toplantımızda 20.grup adına konuşma yapan H. Ahmet Çolak, “Otomotiv sektörünün sıkıntıları bulunmaktadır. İstihdam konusunda iyi bir konumdayız. Ayrıca otomotiv ihracatta lokomotif konumdadır. Sektörümüzde kalifiye eleman sıkıntımızın yanında sanayi sitesi ihtiyacımız elzem hale gelmiştir. KDV oranları konusunda indirim talep ediyoruz. Lastiklerde üretim tarihinin olması fakat son kullanım tarihinin olmaması, satış konusunda yaşadığımız problemlerdendir’’ dedi. Meclis Üyelerimizle istişare ve fikir alışverişi ile dokuzuncu Meclis Toplantımız sona erdi.

17 / ADANA TİCARET ODASI


AKTÜEL

FİNANS SEKTÖRÜ RİSK ALMIYOR, REEL SEKTÖRE KATI DAVRANIYOR

B

aşkanımız Atila Menevşe, Reel Sektör & Finans Sektörü Diyalog Güçlendirme Toplantısında yaptığı konuşmada “içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreç işletmelerin hatası ya da tercihi değildir. Ekonominin normal dinamiklerinin dışında gelişen bu sürecin yükü yalnız reel sektör sırtına yüklenmemelidir. Kamu ve reel sektörün olduğu kadar finans sektörünün de sürece katkı vermesini bekliyoruz. Ancak açıkça söylemem gerekir ki finans sektörü bu süreçte hiç risk almamayı ve reel sektöre karşı katı davranmayı tercih etmektedir. Üyelerimden son dönemde sıklıkla bankalarla diyalog konusunda şikayetler alıyorum’’ dedi. Adana, Mersin, Gaziantep, Hatay, Osmaniye ve Kilis’ten oda ve borsa başkanları ile üst düzey banka yöneticilerinin katılımıyla Türkiye Bankalar Birliği-Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Reel Sektör&Finans Sektörü Diyalog Güçlendirme Toplantısı, Odamız, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası ev sahipliğinde Adana’da gerçekleştirildi. Ev sahibi Adana Odaları ve Borsası adına açılış konuşmasını yapan Başkanımız Atila Menevşe, “Son dönemde ekonomide ciddi bir türbülans yaşadık. Şükürler olsun ki finans cephesinde göstergeler hızla normalleşme sürecine girdi. Ekonomi cephesinde ise trend olumlu olmakla beraber henüz sarsıntıyı atlattığımız söylenemez. En karanlık senaryoların geride kalmış olması son derece sevindirici. Ancak bu durum türbülansın tekrarlamayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle

ADANA TİCARET ODASI / 18

işi sıkı tutmalı, büyük bir ciddiyet ve özenle ekonomi odağımızı kaybetmemeliyiz. Hükümetimiz ciddi teşvik ve önlemlerle bu türbülansın etkilerini azaltmaya çalışıyor. Kısa çalışma ödeneğinin kapsamının genişletilmesi, SGK prim borçlarının 60 aya kadar taksitlendirilmesi, ÖTV ve KDV indirimleri ile 4 sektöre nefes aldırılması, BDDK’nın borçların yeniden yapılandırılmasına düşük faiz ve ek finans imkanı ile getirdiği kolaylıklar, reel sektörü güçlendirmek adına sağlanan desteklerdir. Hükümetimize bu önemli imkanlar için iş dünyası olarak teşekkür ediyoruz. Öte yandan reel sektör temsilcileri olarak biz Oda ve Borsalar da üst örgütümüz TOBB önderliğinde KOBİ destek kredisi, enflasyonla topyekun mücadele gibi kampanyalarla tüm gücümüzle bu sarsıntıyı en az hasarla atlatmak için mücadele ediyoruz.

Kamudan özel sektöre, işletmelerden vatandaşlarımıza kadar toplumun tüm kesimlerinin bu mücadelede tek yürek olduğunu görmek motivasyon anlamında son derece memnuniyet verici. Biz bu işi hep birlikte başaracağız. Ekonomiyi tekrar şaha kaldırmak için gücümüz de inancımız da tamdır ‘’ dedi. Konuşmasının devamında Başkanımız Menevşe, “Bankalar bu ekonomik koşullar altında yüksek borç stoklarını çeviremeyecekleri veya geri ödemelerde sıkıntı yaşayacakları gerekçesiyle işletmelere kredi kullandırmada nazlı davranıyorlar. Bazı işletmeler açısından da bu koşullarda kredi kullanma konusunda tereddütler var. Ancak şu bir vaka, toplam kredi hacmi düşüyor, düşen kredi hacmi ekonominin de daralmasına sebep çoktur. Bu


AKTÜEL

nedenle finans ve reel sektör işbirliği bugün hiç olmadığı kadar önemlidir. Ancak finans sektörü ile reel sektör arasındaki son zamanlardaki münasebetleri incelersek bankaların reel sektöre karşı tutumunun katılaştığını görüyoruz. Oysa finans olmadan reel sektör, reel sektör olmadan da finans sektörü olmaz. Bu nedenle bu süreçte karşılıklı işbirliği ve anlayışı daha fazla yükseltmemiz gerekmekte. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Gün, gemiyi yüzdürmeye gayret etme günüdür. Aksi halde sadece reel sektör değil finans sektörü de ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktır. Sıkıntıda olan işletmeleri terk etmek yerine onlar hayatta tutmak ve ekonomiye döndürmek üzerine bir perspektif hem finans sektörünün hem de ülkemizin

hayrınadır. Finansın daralması halinde mevcut borçlar da ödenemez hale gelir ve borç batağına dönüşür. Bu nedenle işletmelerin kredilendirilmesi, mevcut borçların ödenebilmesinin yanında, reel sektör büyümesinin de önünü açacaktır’’ diye konuştu. Toplantıya Başkanlık eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Biz bu çalkantılı dönemin geçici olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin temelleri sağlamdır, biz buna benzer işleri son 25 yılda defalarca atlattık, hepsinin de üstesinden geldik ve yolumuza devam ettik. Her iki sektörün de güçlenmesine ihtiyaç var. Bu kapsamdaki önerilerimizi hükümetimize ilettik, iletmeye de devam ediyoruz. Reel sektörün,

özellikle de KOBİ’lerin finansmana erişim imkanlarının önünün açık olması lazım. Bu aslında Türk ekonomisi için de hayati önemde. Son dönemde ekonomimizde olumlu gelişmeleri gözlemliyoruz ancak ekonomideki canlanma istediğimiz noktada değil. Bu konuda odalarımız ve borsalarımızdan gelen, bizim de hükümete ilettiğimiz birçok öneri var. Bunların bir kısmı hayata geçmeye başladı. 4 sektördeki KDV ve ÖTV indirimleri hayata geçti, böylelikle hükümetimiz ilk olumlu adımı atmış oldu. Bu da piyasalara canlılık verdi, bundan gayet memnunuz. Sonrasında Kısa Çalışma Ödeneği aktif hale geldi, sonra yine ödeme sıkıntısına düşen düzgün mükelleflerin SGK borçlarına 60 ay erteleme ve vadelendirme sağlandı ki bu da bize nefes aldırıyor. Tüm bu önlemler piyasalara moral vermektedir. Biz, bu çalkantılı dönemin geçici olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin temelleri sağlamdır, biz buna benzer işleri son 25 yılda defalarca atlattık, hepsinin de üstesinden geldik ve yolumuza devam ettik” dedi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın da “Neyi iyi yapıyoruz, neyi daha iyi yapabiliriz bunları konuşacağız, öz eleştiri yapacağız. İnşallah ülkenin hep birlikte büyümesine katkı sağlayacağız. Biz olmadan büyüme olmuyor, siz olmadan biz olamıyoruz. Aynı gemideyiz” diye konuştu.

19 / ADANA TİCARET ODASI


AKTÜEL

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi, Uzak Asya’ya kayıyor” Başkanımız Atila Menevşe, 32. CACCI Konferansı’nın ‘Asya: Genişleyen Sınırlar’ temasıyla gerçekleştirilen oturumuna katıldı.

T

OBB Başkanı ve CACCI Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 32. CACCI Konferansı’nın ‘Asya: Genişleyen Sınırlar’ temasıyla ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan katılımıyla gerçekleşen oturumunda yaptığı konuşmada, “Akdeniz, eski dünyanın okyanusuydu. Atlantik, bugünün okyanusu. Pasifik ise geleceğin okyanusu. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi, Uzak Asya’ya kayıyor” ifadesini kullandı. Pasifik yüzyılına girildiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Her türlü ürün, farklı kalite ve ölçeklerde, burada üretiliyor. 3 milyarın üzerinde tüketicisiyle, en büyük küresel pazar burada. Gerek ekonomik büyümeler, gerek mal ve hizmet ithalat artışı, dünya ortalamasının üzerinde. Dolayısıyla Asya Pasifik bölgesi, küresel ekonomi için giderek büyüyen önemde. Dünya ekonomisinin gidişatını da belirleyici bir güce sahip” dedi.

ADANA TİCARET ODASI / 20

Toplantıya katılımları ve katkıları de bugün itibariyle görevi Samir Moiçin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat di’ye devrettiğini hatırlatarak hizmetleOktay’a ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pek- ri için kendisini kutladı. can’a teşekkür eden Hisarcıklıoğlu, - Cumhurbaşkanı Yardımcısı CACCI Başkanı Cemal Inaishvili’nin Fuat Oktay Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise konuşmasında, “Türkiye ekonomisine yönelik uygulanan spekülatif ataklara karşı güçlü ve pratik aksiyon planlarımızın yanı sıra 2019-2021 yıllarını kapsayan ‘Yeni Ekonomik Program’la birlikte Türkiye, küresel ekonomik aktörlerin güvenini sağlayacak sağlam bir duruş sergilemektedir” ifadesini kullandı. Oktay, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) iş birliğiyle Çırağan Sarayı’nda düzenlenen 32. CACCI Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileterek, konferansın Türkiye’de gerçekleşiyor olmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi.


AKTÜEL

Asya-Pasifik bölgesinin giderek dünya ticaretinin merkez üssü konumuna geldiğini belirten Oktay, Asya-Pasifik ülkelerinin toplam küresel ekonomi içerisindeki payının 2001 yılında yüzde 20’ler seviyesinde iken bugün yüzde 30 seviyesine yükseldiğini söyledi.

li olduğuna işaret eden Pekcan, Asya Pasifik bölgesindeki gelişmeleri anlamadan dünya ekonomisinin doğru şekilde yorumlanamayacağını söyledi.

Oktay, CACCI’nin Asya’nın ekonomik sınırlarının geliştirilmesinde ticaret odalarının rolleri, bölgesel ekonomik entegrasyon ve yeni ekonomik trendler konusunda geniş bir istişare imkanı sunması açısından önemli olduğunu vurgulayarak, “28 ülkeden yaklaşık 3 milyon şirketin CACCI bünyesinde temsiliyeti, ülkeler arası ilişkilerimizde var olan pozitif ivmenin ekonomik değer oluşturan sürdürülebilir işbirliklerine dönüşmesi açısından önem taşımaktadır. Özel sektörün Türkiye’de mesleki üst kuruluşu, yasal temsilcisi ve bu konferansın da ev sahibi olan TOBB’un CACCI’nin en güçlü üyelerinden birisi olması memnuniyet vericidir.” diye konuştu.

“Asya Pasifik ülkelerinin küresel ekonomi içerisindeki payı 2001 yılında yüzde 23,1 seviyesinde iken 2017 yılında yüzde 29,7’ye yükselmiştir. Aynı dönemde küresel ihracattan aldıkları pay ise yüzde 25,8’den yüzde 33,7’ye yükselmiştir. Bu veriler, Asya Pasifik Bölgesi’nin küresel üretim ve ticaret açısından yeni bir ağırlık merkezi haline geldiğini açıkça göstermekte.

- Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya-Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) iş birliğiyle düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomi Zirvesi’ndeki konuşmasında, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bu sene özellikle konferansa genç girişimcilerin, kadın girişimcilerin ve KOBİ’lerin katılmış olmasının önem-

Bakan Pekcan, Asya’nın küresel ekonomide giderek ağırlığı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

Bu ivmenin bu şekilde devam edip etmeyeceğini zaman bize gösterecektir. Ancak kesin olan bir şey var, rekabetçi, sanayileşmiş, kentleşmiş bir Asya yakın gelecekte mutlaka, tüketim ekonomisi haline gelmek zorundadır. Bu nedenle önümüzdeki on yıllarda Asya Pasifik Bölgesi, Türk ekonomisi ve Türk ihracatçısı için stratejik bir öneme sahiptir. Türkiye olarak, bu küresel mega-trende göre politikalar gerçekleştiriyoruz.” Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak Çin ve Hindistan’ı özel hedef ülkeler olarak belirlediklerini ve bu ülkelere yönelik yeni stratejiler geliştirdiklerini anımsatarak, sektör ve eyalet bazında eylem planları hazırladıklarını söyledi.

ATO’dan HABERİNİZ OLSUN

www.adanato.org.tr

twitter.com/adanaticodasi

facebook.com/adanaticodasi

instagram.com/adanaticodasi

21 / ADANA TİCARET ODASI


ATO’DAN

MECLİS ÜYELERİMİZ TOBB’A ÇIKARMA YAPTI 14-16 Aralık tarihleri arasında TOBB’da gerçekleştirilen ve Odamız Meclis Üyelerinin katıldığı toplantıya dair açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanımız Atila MENEVŞE “Yaşadığımız teknoloji çağında, bilgilerin büyük bir hızla değiştiği günümüz dünyasında, Odamızın Meclis Üyelerine yönelik olarak düzenlenen bilgilendirme seminerlerini çok önemsiyoruz’’ dedi. Oda ve borsaların ne iş yaptığına dair sorularla sıklıkla karşılaştıklarını hatırlatan Başkanımız Menevşe, Meclis Üyelerimizin bilgilerini tazelemek ve tamamlamak, TOBB’un faaliyetlerine ve çalışmalarına ilişkin bilgi paylaşımını artırmak ve kişisel gelişimimize katkıda bulunmak için TOBB tarafından 14-16 Aralık tarihlerinde düzenlenen bilgilendirme seminerleri ziyadesiyle fayda sağlamıştır. Meclis Üyelerimiz de bu çalışmadan çok memnun kalmıştır. Oda ve borsalarımızın neler yaptığını, neler yapabileceğini herkesten iyi bilmeli ve anlatmalıyız. O bakımdan bu bilgilendirme seminerlerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”dedi.

ADANA TİCARET ODASI / 22

Başkanımız Menevşe devamla “Program dahilinde Meclis Üyelerimiz TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi kampüsünü de ziyaret ettik. 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında 32. olan üniversitemizi kutluyorum. Ziyaret ettiğimiz laboratuarlardan ise çok etkilendik. Özellikle TOBB ETÜ Su Türbini Tasarım ve Test Merkezi (ETÜ Hidro) Türkiye’de alanında tek merkez. Daha önce sadece yurt dışından getirilerek hidro-elektrik santrallere takılabilen türbinler, TÜBİTAK destekli Milhes projesiyle ilk tez Türkiye’de üretildi ve türbinlerin üretiminde en kritik aşama olan ‘model türbin’in tasarımı ve test edilmesi de, Türkiye’de

ilk kez TOBB ETÜ’ de gerçekleştirildi. Dünyanın en büyük model türbin tasarım ve test merkezi ile gurur duyduk” dedi. Daha sonra TOBB ETÜ İnsansız Hava Araçları Laboratuarı ziyaret edildi. Bu laboratuarın katkılarıyla ülkemizin ilk yerli güneş enerjili insansız hava aracı TAN100 geliştirildi. TAN100 insansız hava aracı, kanadın üst tarafına konulan kare biçiminde yüksek verimli güneş panelleri sayesinde uçağın enerjisi ihtiyacını güneşten karşılamakta ve bu sayede uzun süre havada kalabilmekte. TAN100 insansız hava aracı bu konuda Türkiye’de bir ilk olup, TOBB Başkanı bu projeyi, TOBB ETÜ bünyesinde gerçekleştirilmiş olan en önemli başarıların arasında göstermiştir. TOBB ETÜ İnsansız Hava Araçları Laboratuarı dâhilinde şu anda da pek çok insansız hava aracının geliştirme, test ve otomatik pilot çalışmaları devam etmektedir. Tamamen otonom olarak iniş, kalkış ve uçuş yapabilen hava araçlarının yanı sıra, motor durması, yüzey kaybı ve benzeri hasar durumlarında hava aracının kurtarılmasını sağlayacak acil durum sistemleri üzerinde de araştırmalar gerçekleştirilmektedir.


ATO’DAN

Bu bakımdan TOBB ETÜ İnsansız Hava Araçları Laboratuarı ülkemizde bu tür çalışmaların yapıldığı en büyük ve öncü üniversite laboratuarı konumundadır. Odamız Meclis Üyelerini bilgilendirme seminerinde bir araya gelen TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, seminerinde yaptığı konuşmada, “Kısa çalışma ödeneği, SGK prim borçları, tasfiye ve devir sözleşmeleri, kredilerin yeniden yapılandırılması, teknik iflas sorunu, lisanslı depoculuktaki destekler, vergi indirimleri, KOBİ kredileri ve Eximbank kredileri gibi alanlarda TOBB vasıtasıyla yapılan yenilikleri ve iyileş-

tirmeleri paylaştı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu daha önce yapılan seminerlerden olumlu sonuçlar aldıklarına değinerek, seçimler neticesinde Oda Borsaların meclis üyelerinin yüzde 65’inin değiştiğini hatırlatarak, istek üzerine yeniden bu eğitimleri başlattıklarını anlattı. Oda ve borsalardan gelen talepleri değerlendirdiklerini ve kendilerine ulaşan talepleri hükümete ulaştırarak çözüm aradıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, son dönem çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Bakanlarla ve birçok kişi ve kurumlarla bir araya geldiklerini söy-

leyen Hisarcıklıoğlu, Bankalar Birliği ile yaptıkları istişare toplantılardan söz etti. Reel sektör ve finans sektörü olarak bizzat sahaya indiklerini ve sorunları talepleri birinci ağızdan dinlediklerini ifade eden TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, nefes kredisinin işleyişinde karşılaşılan sorunları Meclis Üyelerimizle istişare etti. Toplantının sonunda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘’Üyelerinizi temsil edin, Odalarınızda Meslek Komitelerini ve Meclisi çalıştırın. Yönetim Kuruluna destek olun ve Üyemize hizmet edin. Ben değil biz deyin’’ dedi.

23 / ADANA TİCARET ODASI


HABER DETAY / YAŞAYAN TARİH

YAŞAYAN CANLI TARİH; ADANA MESTANZADE (MESTAN) HAMAMI Şehrimizin çeşitli bölgelerindeki tarihi eser ve mekanları siz okuyucularımızla paylaşıyoruz. Yaşayan mekanlarda tarihin tanıklığını yapacağız. Bu sayımızda sizlere tanıtacağımız canlı tarih 336 yaşındaki Mestanzade Hamamı. 130 yıldır 3 kuşaktır işletmeciliğini yapan Selahattin Saygın ile bu tarihi mekanın özelliklerini sizlere aktarıyoruz. Adana Vakıflar Bölge Müdürlüğü verilerine dayanarak hamam hakkında edindiğimiz bilgiler, ‘Türklerin yaşamında hamamlar sadece bir yıkanma yeri değil, daha ötesi sağlık, sosyal ve kültürel etkinliklerin yaşandığı merkezler olmuştur.İnsanoğlunun yaşamsal gereksinimlerinden biri olan suyun sağlık amacıyla kullanımı, hamam ve kaplıca gibi su mekanlarının yapımına yol açmıştır. Bu yapı türlerinden biri olan hamamlar, insanların özellikle yıkanma ve temizlenme ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bunun yanı sıra, hamamlar her dönemde toplumların dini inançları doğrultusunda mimari şekillenme göstermiş ve sosyal yaşan-

ADANA TİCARET ODASI / 24

tıların bir parçası olmuştur. Mülkiyeti Mestanzade Hacı Mahmut Ağa Vakfına aittir. Mestan Hamamını, 1093 H. (1682)’de Ramazanoğulları evladından Mestanzade Hacı Mahmut Ağa tarafından yaptırmıştır. Yapı küçük saat meydanının kuzeybatısında, pazarlar caddesinin girişi üzerinde yer almaktadır. Yapı, büyük tek fonksiyonlu hamamdır. Haşmetli bir yapı olmasına rağmen, çevredeki binaların çok katlı ve yüksek olması sebebiyle olduğundan daha küçük görünür. Kare planlı soyunmalık üzerini

tromp intikalli bir kubbe örtmektedir. Kubbe ortasında soyunmalığı aydınlatan feneri bulunmaktadır. Soğukluk üç bölüm halinde olup, her bölümün üzerini pandantifli kubbe örtmektedir. Sıcaklık üzerini sekizgen planlı ve merkezi bir kubbe örtmektedir. Hamamın giriş cephesi kuzey cephesinden olup yol kotundan yaklaşık 80 cm aşağıdadır. Hamamın kuzey cephesi tamamen muhdes eklerle kapatılmıştır. Hamamın tüm cepheleri kesme taş malzemeden yapılmış olup sadece güneydoğu köşesinde tuğla örgü dokusu görülmektedir. Hamamın tüm üst örtüsü dökme mozaik malzeme ile kaplanmıştır. Hamamın bütün dış cephelerinde yosunlaşma ve kirlenme, yer yer derz açılmaları, çimento esaslı müdahaleler görülmektedir. Hamamın batı ve kuzey cephesinde bulunan muhdes mekânların yapıya sonradan eklendiği ve hamamın tüm üst örtüsünün sonradan yerinde dökme mozaik malzeme ile kaplandığı görülmektedir. Yapının Rölöve, Restorasyon, Restitüsyon, projeleri 2009 yılında yapılmış, onarımına henüz başlanmamıştır ve kirada bulunmaktadır. Yapı hamam olarak hizmet vermeye devam etmektedir.”


HABER DETAY

BELDETAŞ ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ

Beldetaş Belde Sağlık San. ve Tic. A.Ş.

“Çalışan Dostu BELDETAŞ OSGB...” İşyeri Hekimi Sağlık Taraması Yüksekte Çalışma Eğitimi Temel İSG Eğitimi Acil Durum Eğitim Planı İş Güvenliği Uzmanı İş Güvenliği Eğitimleri İşe Giriş Sağlık Raporu Risk Analizi

BELDETAŞ OSGB

: 0.322. 458 20 10 25 / ADANA TİCARET ODASI


HABER / BİLİM

ADANA TİCARET ODASI / 26


27 / ADANA TÄ°CARET ODASI


TEKNO HABER

Kullanıma Sunulacak Olan 5G, Wi-Fi’ın Yerini Alabilir Sunduğu birçok özellikle insanların ilgisini çeken 5G, bazı dev üreticilerin Wi-Fi’ı bırakmasını bile sağlayabilir. MIT Tech Review’a göre, başta otomotiv alanındaki üreticiler olmak üzere, üreticilerin bazıları Wi-Fi’ın yerine ufukta görünmeye başlayan 5G’ye geçecek. Üreticiler özellikle, üretim tesislerinde ve ofislerde çalışacak özel 5G ağlarına ve tipik hücresel ağlar gibi geniş erişilebilirlikten ziyade yalnızca belirtilen cihazlarla kullanılabilirliğine bakıyorlar. Bu gelişmeler telekomlar için geniş bir pazara ulaşma şansı tanıyor.

Yapay zeka ile parmak izi taklit etmek mümkün! New York Üniversitesi geçtiğimiz günlerde yapay zeka ile ilgili bir araştırma yaptı. Araştırmada, üniversite tarafından geliştirilen bir programla gerçek bir insanın parmak izinin taklit edilebileceği ortaya kondu. Bu ihtimali değerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Ahmet Naci Ünal, “Biyometrik özellikler her insanda bulunan belli noktalardaki karakteristik özelliklerdir. Parmak izi, göz retinası, göze rengini veren iris tabakası veya ses her insanda farklılık gösterir ve biyometrik sistem olarak adlandırılır. Parmak izi her şahsa münhasır olan özellikler arasında yer alır. Ancak güçlü bir bilgisayar yardımıyla yapılacak kuvvetli bir yapay zeka yazılımı ile bir insanın parmak izi taklit edilebilir. Ancak bu herkesin yapabileceği kolay bir iş değildir” diye konuştu.

Twitter ilanlarını kimse kontrol etmiyor mu? Sosyal ağ Twitter’da yayınlanan sahte ilanlar giderek çığırından çıkmaya başladı. Birçok bankanın sitesinin kopyalanmasıyla başlayan sahtekarlık giderek yayılıyor. Bu yöntemin teknik adı Pishing yani oltalama. Sahte bir site açılarak yapılan bu işlemde genelde sitenin alan adı (Domain name) orijinal siteye fazlasıyla benziyor. Tasarımı da orijinal siteye fazlasıyla benzeyen bu sitelerin amacı sizin kişisel bilgilerinizi (banka vs gibi) çalarak kredi kartınızdan ya da hesabından para sızdırmak. Teknik olarak Pishing saldırılarını engellemenin bir yolu yok. Bu tarz sitelere tıklamamak, gönderilen adreslere dikkat etmek, sayfanın adresini yazarak gitme gibi yöntemlerle bu tarz saldırılardan korunmak mümkün. Kopyalanan sitenin sahibinin de haberinin olmadığı bu durumlar konusunda bankaların yoğun bir uğraşı içinde olduğunu biliyorum. Geçtiğimiz günlerde bir haber yaptığımızda bize ulaşan bir banka yetkilisi konuyla ilgili olarak çalıştıklarını açıklamıştı.

ADANA TİCARET ODASI / 28


TEKNO HABER

Google’da yeni tuzak! Dolandırıcıların her gün yenilenen numaralarına şimdi de servis ve tedarik ağları eklendi. Google gibi arama motorlarına ilan vererek kendilerini üst sıralarda gösteren sahte yetkili servisler, yüzlerce kişiyi dolandırdığı gibi kişisel veri güvenliğini de tehlikeye atıyor. Sahte yetkili servis numarasının en çok kullanıldığı sektörlerin başında ise arıtma cihazları, televizyon, çamaşır makinesi, kombi, buzdolabı ve uydu sistemleri geliyor. Dolandırıcılık yöntemi şu şekilde çalışıyor: Bulunduğunuz semtteki yetkili servis numarasını bulmak için Google’da arama yaptığınızda sayfanın en üstünde X markasının yetkili servisiymiş gibi görünen dolandırıcılara ait internet adresleri yer alıyor. Aynı zamanda 850 ve 444 ile başlayan numaralar da bu tezgahı destekliyor.

Her gün milyonlarca veriyi ele geçiriyorlar! 2018’in ilk yarısında gerçekleşen veri ihlalleri ile ilgili hazırlanan yeni bir rapora göre dünya genelinde gerçekleşen 945 veri sızıntısı, 4.5 milyardan fazla verinin açığa çıkmasına neden oldu. 2018’in Temmuz ayına kadar dünyada gerçekleşen veri sızıntılarının hem sayısında hem de şiddetinde artış olduğunu gösteren rapor kaybolan, çalınan veya sızdırılan verilerin 2017’nin ilk yarısına oranla yüzde 133 arttığını ortaya koyuyor. Facebook ve Cambridge Analytica vakası da dahil olmak üzere sosyal medya platformlarına yönelik bu yıl gerçekleşen altı sızıntıda verilerin toplam yüzde 56’sının silindiğini ortaya koyan rapor, vakaların sayısı dışında şiddetlerinin de arttığını gösteriyor. Bilişim güvenliği kuruluşu Komtera Teknoloji’nin güvenlik uzmanları, 6 aylık süreçte her gün 25 milyondan fazla verinin ele geçirildiğinin altını çizdi.

Temassız kredi kartı dolandırıcılığı olabilir mi?

Son günlerde sosyal medyada dolaşan bir video temassız kredi kartı dolandırıcılığı iddialarını güçlendirdi. Peki gerçekten durum böyle mi? Yeni bir konu olmasa da son yıllarda giderek yaygınlaşan temassız kartlar, beraberinde güvenlik zaafiyeti iddialarını gündeme getiriyor. Zaman zaman yapılan haberler ve paylaşılan videolar da bu iddiaları doğrular nitelikte. Gerçekten de internette yapacağınız küçük bir arama size temazsız kart dolandırıcılığı olduğu iddiaları ile ilgili yüzlerce habere ulaştıracak. Son olarak paylaşılan bir video da bu konudaki iddialara tuz biber ekti. Videodaki kişi ayakta duran birinin pantolonun arka cebindeki cüzdanında bulunan bir temassız karttan elindeki pos cihazı ile para çekiyor. Önce videoyu izleyelim, ardından konuyla ilgili bazı bilgiler vereceğiz:

29 / ADANA TİCARET ODASI


TURİZM

ADANA’NIN DOĞAYA AÇILAN KAPISI FEKE

K

üçük bir o kadarda şirin ilçemiz Feke’nin tarihini ve doğal yapısını yapmış olduğumuz araştırma yazımızla sizlere sunuyoruz. Feke ilk çağlardan günümüze kadar bir çok kavim ve Devletlere yerleşim alanı olmuştur. Feke’ nin MÖ. 16. yy.’ da Hititlerin hakim olduğu bir federasyon bölgesinde kurulduğu rivayet edilmektedir. Son yıllarda Kayseri Kültepe ve Osmaniye Karatepe tablet ve yazıtlarından anlaşıldığına göre yönetim yeri Mezopotamya da ki Asur kenti olan, Asur Devleti vatan19 yüzyılın sonlarında Osmanlıların Klikyayı ele geçirmeleri üzerine birtakım derebeyleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan Kozanoğulları Kozan’da idi ve askerleri Feke havalisinde bulunuyordu. 1. Dünya Savaşı sırasında Fransızların Maraş-Antep ve Adana’yı işgalini fırsat bilen Haçin ve Feke Ermenileri buralarda bulunan Türklere,Fransızların tahrikiyle akla hayale gelmedik işkenceler yapmaya başlamışlardır. Kozan’ın Fransızlar tarafından işgal tarihi olan 1919 yılı Feke’nin de işgali demektir. Feke’ye işgal maksadıyla doğrudan bir Fransız askeri kuvveti gelmemiş olmakla beraber, Fransız aske-

rinden güç alan Ermeniler Türklere işkenceye ve işgal hareketine başlamıştır. Ermenilerin bu hareketlerini önlemek için Kaymakam Şeref Bey şehrin ileri gelenlerini ve halkı silahlandırarak bunlarla mücadeleyi başlatmıştır. Ermeni vahşeti kısa zamanda milli bir ayaklanmaya neden olmuştur. Feke’nin bu vahşetten kurtuluşu 1920 yılının Mart ayına rastlar. Arap Ali kumandasındaki kuvvetlerin Feke’ye girmesiyle Feke’nin kurtuluşu gerçekleşmiştir. Fekeliler her yıl 22 Mart tarihini kurtuluş günü kutlamaktadır. Feke şimdiki yerine,Feke Kalesinin bulunduğu “Eski Feke’’ den 1943 yılında nakledilmiştir. Feke yurdumuzun güneyinde İç Toroslara doğru uzantısı olan bir bölgede kurulmuş,Adana iline bağlı bir ilçedir. İlçede 28.03.1980 tarihinde büyük bir sel afeti yaşanmıştır.

Feke Kalesi Feke ilk çağlardan günümüze kadar birçok kavim ve Devletlere yerleşim alanı olmuştur. Feke’nin MÖ 16. yüzyılda Hititlerin hakim olduğu bir federasyon bölgesinde kurulduğu rivayet edilmektedir. Son yıllarda Kayseri Kültepe ve Osmaniye Karatepe tablet ve yazıtlarından anlaşıldığına göre yönetim yeri Mezopotamya daki Asur kenti olan, Asur Devleti vatandaşlarından oluşan tüccarlar MÖ 19. ve 18. yüzyılda Kültepe ve çevresi ile Anadolu’nun değişik yerlerinde ticaret kolonileri kurarak iyi örgütlenmiş bir pazar ağı geliştirmişlerdir. MÖ 19. yüzyılda Asur ticaret kolonilerinin oluşturduğu Pazar ağında: İç Anadolu’nun yüksek Platoları ile Klikya Ovası arasındaki bağlantıyı sağlayan bir geçit olması ve bu güzergahtan geçen ticaret kervanlarının güvenliğini ve denetimini sağlamak amacıyla hakim noktalara karakollar kurulmuştur. Feke MÖ 6.yüzyılda Perslere, MÖ 333 yılında ise Persleri yenen Büyük İskenderin eline geçmiştir. İskenderden sonra MÖ 1.yüzyıl sonlarına doğru Roma İmparatorluğuna, daha sonraları Bizanslıların eline geçmiştir. 1375 yılında Mısır Memluklarının iş-

ADANA TİCARET ODASI / 30


TURİZM

gali ile Ermeni hakimiyetine son verildi. Vahka (Feke) Yavuz Sultan Selim’ in 1517 yılında Mısır seferi sırasında Osmanlı Devleti tarafından feth edilmiştir. Sonraki yıllarda Yüreğir Türkmen Beylerinden Ramazanoğlu ailesinin idaresine girmiştir. Daha sonraki yıllarda Avşarlar, Varsaklar ve Kınık boyuna bağlı sırkıntı, bozdoğan berber bibi Türkmen boyları bu bölgeyi yaylak olarak kullanmışlardır. Feke Kalesi ilçemizi geçtikten 3 km sonra, buradan geçen kervan yolunu kontrol etmek amacıyla XII. yüzyılda yapılmıştır. İlk kez Bizanslıların yaptırdığı, sonra da Selçukluların kullandığı kaledir. Dikdörtgen bir plan düzeni gösterir. Sekiz burcu ve bir gözetleme kulesi vardır. Günümüzde bu burçların yarıdan fazları toprağa gömülmüş durumdadır. Kale içerisinde yapı kalıntılarının izleri bulunmaktadır. Tek giriş kapısı güney yönündenir. FEKE’NİN EKONOMİK DURUMU İlçenin coğrafi yapısı dağlık ve ormanlık bir araziden oluşmuştur. Dolayısı ile yolları da ulaşım olarak kötü durumdadır. Bu coğrafi zorlukların bu derecede ağır etkilediği ilçe mizde ekonomik durumda buna paralel olarak halkın refah düzeyi de düşük olarak seyretmiştir. MADENCİLİK İlçenin bir taşı yok ki eline aldığın zaman herhangi bir maden olmasın, hertaraf maden, çeşit çeşit ama bir türlü istediğimiz şekilde halkın ekonomisine katkı sağlayamıyor. İlçede bol miktarda Demir, Bakır, Çinko, Barit, Cam, Kurşun ve Süperkolit madenleri bulunmaktadır. Fakat işlenilen madenler ekonomimize fazla bir katkı sağlamamaktadır. Şahmuratlı köyünde çıkartılan demir madeninin çıkarılması ve taşınması gibi işletme işi Kayseri Yayhalı’ya aittir ve Yay-

halı ekonomisine katkı sağlamaktadır. Sülemişli mahallesinde çıkartılan cam madeni de işletme olarak yabancılar tarafından yapılmakta ve üğütme tesisleri ise Kozan’da olduğu için Feke ekonomisine önemli bir katkı sağlamamaktadır. Bunların dışında Kalegediği mevkiinde demir madeni çıkarılmakta fakat ekonomik olarak pek büyük çaplı olmadığı için ilçe ekonomisine önemli bir katkısı yoktur.Gürümze köyünde barit madeni çıkartılmaya başlanmıştır. Ayrıca Güzpınarı köyünde dünyada çok az bulunan çok kıymetli Süper Kolit(Boya)madeni de şu anda faal olan maden ocaklarımızdır. İlçede 1990’lı yıllarda Türkiye Petrolleri A.Ş’nin yapmış olduğu araştırmalarda Petrole rastlanmakla beraber ekonomik olarak çıkartılmasının pahalı olacağından dolayı çıkartılması ertelenmiştir.İlçemizde kalorisi düşük taş kömürü madeni de bulunmaktadır. Özellikle İlçemizde rezervi çok olan demir madeni, cam madeni, süper kolit ve barit madeni işletmecilerinin Devlet tarafından desteklenmesi ve sahip çıkılması durumunda hem ülke ekonomisine hem de ilçe ekonomisine ve işsizliğe çare olacaktır. İLÇEMİZDE ÇIKAN MADENLER 1. Demir Madeni (Mansurlu at tepesi) 2. Çinko (Kısacıklı, Bahçecik, Oruçlu yüsun tepesi) 3. Bakır (Gürümze, Oruçlu, Koçyazı)

4. Kurşun (Bahçecik, yüsun tepesi, bakırdağ) 5. Barit (Tortulu, Gürümze, Tordere) 6. Manganez (Bahçecik) 7. Grafit (Oruçlu, Bahçecik) 8. Filorit (Akkaya) 9. Kuvarsit (Sülemişli) 10. Çinko Zülfür (Yeşildüşmüş sümbüllü) 11. Spekülerit (Çandırlar taşlı gedik, Güzpınarı, Koçyazı, Oruçlu) SANAYİ İlçemize kurulduğundan bu yana hiçbir zaman ne devlet eliyle nede özel sektör eliyle bir sanayi kuruluşu yapılmamıştır.Belki de bunda ilçenin coğrafi zorlukları da etkilidir ama büyük ölçekli olmasa bile küçük ölçekli 10-15 kişinin çalışabileceği küçük ölçekli işyerleri açılabilecek kapasitesi vardır. Şimdiye kadar elimizden kaçanlara üzülmek yerine ilçe ekonomisine katkı yapacak işyerleri kurma ve destekleme çalışmalarına geçilmelidir. İlçemizde bol miktarda potansiyeli bulunan ağaçtan, ağaç oymacılığı işletmesi, süt inekçiliği geliştirilerek mandıracılık, kilimcilik geliştirilerek kilim kooperatifi, ırmaklarımızdaki kum değerlendirilerek büz yapımı,yol parkesi, tel direği gibi malzemeler üretmek için çok büyük çabalara ihtiyaç yoktur. Sadece samimi insanları bir araya getirmek ve samimi bir şekilde çalışmak yeterlidir. Bundan sonra ilçemiz gibi küçük yerleşim birimlerine 300-500 kişilik fabrika kurulmasını kimse beklemesin.

31 / ADANA TİCARET ODASI


TURİZM

MAKEDONYA Balkanlar’da bir ülke olan Makedonya, nüfusu tahmini olarak 2,1 milyondur ve km2’ye 80,2 kişi düşmektedir. Ülke 1991 yılında Yugoslavya’dan Makedonya ismi ile bağımsızlığını ilan etmiştir. Ülkede işgücünün % 18,3’ü tarım, % 29,1’i sanayi, % 52,6’sı hizmetler sektöründe çalışmaktadır. Ülkenin en önemli sanayi sektörleri; kimyevi ürünler, demir-çelik, makine, metalürji ve tekstildir. Tekstil, özellikle de deri sanayii, en önde gelen sanayi kolunu oluşturmaktadır. Makedonya hakkında derlemiş olduğumuz bilgileri sizlere sunuyoruz. Adana - Makedonya İhracat Verileri 2017 yılında Adana’dan Makedonya’ya gerçekleşen ihracatın bir önceki yıla göre 1.3 milyon dolar ve %47 oranında azalış gösterdiği görülmektedir. Adana’dan Makedonya’ya 2017 yılında 1.4 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. İhraç edilen başlıca ürünler; dokumaya elverişli maddeler ve bunlardan mamul eşya, adi metaller ve adi me-

ADANA TİCARET ODASI / 32

tallerden eşya, kimya sanayii ve buna bağlı sanayii ürünleri, gıda sanayii müstahzarları, plastik ve plastik ürünleri; kauçuk ve kauçuk ürünleri, odun veya diğer lifli selülozik maddeler, muhtelif mamul eşya, makinalar ve mekanik cihazlar, elektrik malzemeler, deriler, köseleler, postlar, kürkler ve bu maddelerden mamul eşya, ağaç ve ahşap eşya; odun kömürü; mantar ve mantardan mamul eşya, araçlar, hava araçları, gemiler ve ilgili taşıma araçları, ayakkabılar, başlıklar, şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, bastonlar, iskemle bastonlar, kemerler, kırbaçlar ve bunların aksamı, optik alet ve cihazlar, fotoğraf, sinema, ölçü, kontrol, ayar alet ve cıhazları, tıbbi veya cerrahi alet ve cihazlar, bitkisel ürünler, taş, alçı, çimento, amyant, mika veya benzeri maddelerden eşya; seramik mamulleri; cam veya cam eşya, mineral ürünler, canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerdir. Makedonya’nın genel olarak ticarete yatkın bir ülke olduğunu söyleyebiliriz. Doğru dağıtım kanallarına girmek, ürün ve segmente göre doğru stratejiyi benimsemek ve kalite/fiyat dengesini iyi ayarlamak kaydıyla Makedonya’da ve bölgede ticari başarı çok da zor olmayacaktır. 2018’in ilk çeyreğinde Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYİH) %0,1 oranında arttığı,

sanat, eğlence ve tatil; diğer hizmetler; hanehalkı üretim ve hizmet faaliyetlerinin %12,1 oranında; toptan ve perakende satış, araç servisleri, ulaşım ve depolama, konaklama ve gıda sektörü %10,5 oranında ve mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler ile idari ve destek hizmetleri %8,1 oranında artış gösterdiği, inşaat, iletişim, yatırımlar ve kamu hizmetleri alanlarında 2017 yılının aynı dönemine göre gerileme görüldüğü, hükümetin tüm dikkatini Yunanistan ile isim sorununun çözülmesi müzakerelerine vermesi ile Makedonya’da yeni yatırımlarda ve inşaat sektöründe beklenen iyileşmeyi olumsuz etkilediği de göz önünde bulundurmalıdır. Ülkeye İhracat potansiyeli olan başlıca sektörler arasında gıda ve tarım ürünü, taze sebze/meyve, inşaat malzemeleri, tekstil/hazır giyim, makineler aksam ve parçaları, otomotiv


TURİZM

2017 yılında Makedonya ile ticaret hacmimiz 462 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. 2017 yılı ihracatımız bir önceki yıla göre %4,7 oranında azalmış ve 360.3 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir. 2017 yılı ithalatımız ise bir önceki yıla göre %22,5 artarak 101,1 milyon dolar düzeyine çıkmıştır.

ana ve yan sanayi, otomobil lastikleri, İlaç ve tıbbi malzemeler, beyaz eşya, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, hijyenik ürünler, mobilya, aydınlatma gereçleri, plastik ambalaj ürünleri, kağıt/karton ürünleri, elektronik ürünler, seramik ürünler, klimalar yer almaktadır. 2017 yılında Makedonya ile ticaret

hacmimiz 462 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiş, ihracatımız bir önceki yıla göre % 4,7 oranında azalmış ve 360.3 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir. 2017 yılı ithalatımız ise bir önceki yıla göre % 22,5 artarak 101,1 milyon dolar düzeyine çıkmıştır. Türkiye Makedonya’nın 2017 yılı ithala-

tında yedinci, ihracatında ise dokuzuncu sırada yer almaktadır. Makedonya ile aramızda ikili Serbest Ticaret Anlaşması bulunmaktadır. İlimiz genelinde ticaret ilişkimize baktığımızda 2017 yılında Adana’dan Makedonya’ya gerçekleşen 1.4 milyon dolarlık ihracatın bir önceki yıla göre 1.3 milyon dolar ve %47 oranında azalış gösterdiği, 115 bin dolar düzeyinde olan ithalatımızın da bir önceki yıla göre 50 bin dolar ve %31 oranında azalış gösterdiği görülmektedir. Ekonomik Yapı Makedonya genel olarak tarım ekonomisine dayanan bir ülkedir. Tarım sektörü GSYİH’nın %11,2’sini oluşturmakta ve aktif nüfusun da % 18,3’ünü içermektedir. Başlıca tarım ürünleri; pirinç, pamuk, tütün ve çeşitli meyvelerdir. Koyun ve keçi besiciliği de bir o kadar önemlidir. Ülkede sınırlı kapasitede demir, bakır ve kurşun cevherleri bulunmaktadır. Ülkenin en önemli sanayi sektörleri; kimyevi ürünler, demir-çelik, makine, metalürji ve tekstildir. Tekstil, özellikle de deri sanayii, en önde gelen sanayi kolunu oluşturmaktadır. Türkiye’nin Makedonya’ya İhracatı 2017 yılında Türkiye’nin Makedonya’ya 360.5 milyon dolar ihracat yaptığı ve İhracatında % 4.6 oranında azalış gösterdiği görülmektedir. 2017 yılında en fazla ihraç edilen ürünler arasında Tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış) birinci, Alüminyum çubuk ve profiller ikinci, Diğer mobilyalar vb. aksam, parçaları üçüncü, Ekmek, pasta, kek, bisküvi vs. ile boş ilaç kapsülü mühür güllacı vs. dördüncü, Turunçgiller (taze/kurutulmuş) beşinci, Dokunmuş halılar, yer kaplamaları (kilim, sumak, karaman vb.) altıncı, Diğer örme mensucat yedinci, İzole edilmiş tel, kablo; diğer izole edilmiş elektrik iletkenleri; fiber optik kablolar sekizinci, Pamuk men (dokuma %85 < pamuklu 200g/ m2 den fazla) dokuzuncu, Plastikten diğer eşya onuncu sırada yer almaktadır.

33 / ADANA TİCARET ODASI


SÖYLEŞİ / GENÇ GİRİŞİMCİ

SAĞLIĞIMIZIN VAZGEÇİLMEZİ OLAN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KONUSUNDA YAPILMASI GEREKENLER VE SAĞLIKLI DİŞLERİN OLMAZSA OLMAZI TEŞHİS VE TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ GENÇ GİRİŞİMCİ DR. DT. BASSAM DİYAB ELGHARABLY İLE SÖYLEŞİMİZİ SİZLERLE PAYLAŞIYORUZ.

Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğinizde yaptığınız işlemler hakkında bilgi verebilir misiniz ?

Ağız ve Diş Sağlığı olarak teknolojinin bize sağladığı tüm teknik ekipman ve cihazlara sahibiz bunlardan bir tanesi çene yüz bölgesinden detaylı görüntü alabileceğimiz tomoğrafi cihazımızdır. Bu cihaz sayesinde çene yüz bölgesinde oluşmuş tüm hastalıkları nokta atışı tabiriyle teşhis edebilmekte ve ereken tedaviyi yine bu cihaz sayesinde yapabilmekteyiz.bunun yanısıra polikliniğimizde 6+1 toplamda 7 üniteli klinik odamız mevcuttur.Kliniklerden bir tanesi tamamen ileri cerrahi uygulamak üzere kuruludur ve diğer 6 klinik odamızda teknolojinin en son hizmete sunduğu cihazlar ile teşhis, tanı ve tedavilerimizi Avrupa standartlarında yapabilmekteyiz.

Bu mesleği seçmenizin sebebi nedir ?

Hekimlik mesleği insanlara yardımcı olma,onların hastalıklarına şifa bulma ve dertlerini,acılarını dindirme mesleği olması itibari ile benimde hekimlik mesleğine iştirak sebebim gerçekte insanlara yardımcı olma hevesimden kaynaklanıyor. Diş Hekimliği mesleği ise hastaların ağrılı şikayetlerinin dayanılmaz düzeylerde yaşandığı bir meslek grubu olduğundan tabiri caiz ise hiçbir filozofun diş ağrısına katlanamadığını da düşünecek olursak,insanların ağrılı şikayetlerini dindirecek yegane hekimlik dallarından biri olması sebebiyle Diş Hekimliği mesleği tercih sebebim olmuştur.

Diş hekimliğinin zorlukları nelerdir ? Diş Hekimliği mesleği insan biyolojisi ile sanatın buluştuğu bir meslektir. Teknolojik gelişmelerin ışığında hastalarımızın estetik ihtiyaçlarındaki artışıyla beraber bu ihtiyaçları sağlıklı, biyolojik sınırlarda karşılamaya çalışmak ve maksimum estetik sonuçlar alabilmek için sadece bir hekim gibi değil aynı zamanda bir sanatçı gibi düşünüp tedaviler yapmak gerekir ayrıca hastalarımızı tedavi ederken hastalarımızın hassasiyetlerine doğru psikolojik yaklaşımlar sergileyerek yanıt vermek gerekir. Mesleğimizde tüm bu unsurlara aynı anda ve sürekli sahip ve hakim olmak mesleğin başlıca zorluğu olsa gerek.

Mesleğiniz ile ilgili bize unutamadığınız bir anınızı anlatır mısınız ? Uzun süre dişsiz kalmış bir hastamın tüm çene alt ve üst bölgelerini dişli hale getirdiğimde hastam sevinçten ağlamıştı bu anımı hiç unutamam.

ADANA TİCARET ODASI / 34

Diş tedavisinde erken tanının önemi nedir ?

Diş tedavisinde erken tanı tıbbın tüm dallarında olduğu gibi çok önemlidir. Ağız içerisinde erken teşhis edilmiş herhangi bir sorun kolaylıkla ve düşük maliyetle tedavi edilebilir ve yapılan tedaviler uzun süre ağızda kalabilir şöyle ki erken teşhis edilmiş bir çürüğe yapılan dolgunun ağızda kalma süresi 10-15 yıl arası olarak düşünülebilir.

Son günlerde çok duyduğumuz implant hakkında bilgi alabilir miyiz ?

İmplant diş hekimliği mesleğinde teknolojinin bizlere sunduğu çok büyük bir yeniliktir. İnsanoğlu dünyaya bir kere gelir ve iki kere dişlenme dönemi geçirir,ilk dişlenme 0-7 yaşları arasındaki süt dişlenme dönemidir diğeri ise 7-12 yaş arası daimi dişlenme dönemidir.herhangi bir sebepten dolayı diş çekimi yapılan durumlarda oluşan dişsiz bölgelere implant teknolojisi çıkmadan önce kron köprü uygulamarıyla aradaki eksiklikler kapatılabiliyordu fakat


SÖYLEŞİ / GENÇ GİRİŞİMCİ

Bize kendinizden bahsedebilir misiniz ?

Merhabalar ben Bassam Diyab Elgharably, Mekke’de doğudum ve büyüdüm, aslen Filistin kökenliyim evliyim 3 yaşında bir kızım var. Neden Türkiye derseniz lisans eğitimimi tamamlamak adına geldim. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği bölümünü tamamladıktan sonra, diş eti hastalıkları ve dental implant üzerine doktoramı tamamladım. 2012 yılında yurt dışında özel bir üniversitede diş hekimliği fakültesinde periodontoloji bölümü başkanlığında görev aldım. Bununla birlikte üniversite kliniğinin yönetimini üstlendim aynı zamanda kendi özel kliniğimizde hizmet verdim. Ardından 2016 yılında tekrar Türkiyeye dönme kararı aldık. Türkiyede özel kliniklerde görev aldıktan sonra, geçmiş tecrübelerim doğrultusunda meslek hayatım boyunca teknolojik açıdan tam donanımlı diş hekimliğinin tüm uzmanlık alanlarını barındıran aynı zamanda idari anlamdada profosyonel bir yaklaşımı olan diş polikliniği açma hayalim vardı Diş Vizyon ile bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum.

diş kesimi yapılarak uygulanan bu tedavide kesilen dişlerde zamanla sıkıntı yaratbiliyordu ve çene kemiklerinde erimeler devam ediyordu oysa implant teknolojisi sonrasında artık çene kemiklerine diş ekimi yapılarak mevcuttaki anne dişleri korunmuş olup çene kemiklerininde erimesi önlenmiş olmaktadır.İnsanoğlu bir kere dünyaya gelir iki kere dişlenir 3.dişlenme dönemi ise implant dişlenmesi şeklinde olmaktadır demek hiç de hatalı bir ifade olmaz.

Ağız ve diş sağlığının önemi nedir ?

Ağız ve diş sağlığının önemi sindirim kanalındaki ilk organımızın ağız olması sebebiyle çok önemlidir. Sindirim ağızda başlar ve barsakta biter. Ağız içerisindeki diş ve dişe destek dokular kimyasal (tatlu-tuzlu-ekşi-acı),termal (60-70 derecede içilen sıcak çaylar gibi) dinamik (çiğneme hareketleriyle dişlerin birbirine değerek gıda öğütmesi yapması) gibi etkenlere maruz kalan ve uyurken dahi ağız solunumu ile çalışan bir organımızdır. Ağız içerisindeki sert dokularda gelişen bir çürük yada diş destek dokularında meydana gelen bir hastalık bu fonksiyonlardan bizi mah-

rum eder ayrıca ağız içerisindeki üreyen bakterilerin sindirim kanalını enfekte etme riski vardır. Yine bu bakteriler ağız içerindeki yara yerlerinin kanamasıyla sistemik dolaşıma geçip kalp kapakçığında hastalık yapma potansiyeline sahiptir.Bu açılardan ağız ve diş sağlığı önemi büyüktür.. Sindirim Ağızda başlar!

Ağız ve diş sağlığı nasıl korunur? Ağız ve diş sağlığı koruma yöntemi aslında basittir. Sabah kahvaltıdan sonra akşam yatmadan hemen önce uygun bir teknikle diş fırçalamak ve dişler arası bölgeleri temizlemek için diş ipi kullanmak,medikal olmayan alkol içermeyen ağız bakım suları ile ağzı yıkamak ve 6 ayda bir diş hekimine muayene olup çene yüz bölgesinden panaromik film çektirmek ve evvelce oluşmuş sorunları ivedilikle tedavi ettirmek hastalarımızın yapması gerekenlerdir.

Son olarak söylemek istedikleriniz nedir? Sağlıklı Dişler Mutlu Gülüşler.

35 / ADANA TİCARET ODASI


SÖYLEŞİ / GENÇ KADIN GİRİŞİMCİ

GİRİŞİMCİLİK KONUSUNDA CESARET GÖSTEREN PEYZAJ MİMARI OLARAK HEM İŞ DÜNYASINDA HEM DE SOSYAL PROJELERDE BAŞARIYLA ADINDAN SÖZ ETTİREN MECLİS ÜYEMİZ VE MECLİS KATİBİMİZ GENÇ KADIN GİRİŞİMCİ RANA DAL İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ SÖYLEŞİMİZ TOBB Kadın Girişimciler Akdeniz Bölge Başkanı olarak ne gibi çalışmalarınız var? Biz kurul olarak bu dönemde tüm girişimci adaylarını teknoloji ,tasarım ve finans konularında desteklenmeleri ve yönlendirilebilmeleri konusu üzerinde durmaya çalıştık. Birçok e-ticaret yapan ve konusunda lider olan firmaların, kurucu veya ceolarının katıldığı, ve girişimcilerin çok rağbet gösterdiği teknoloji buluşmaları gerçekleştirdik. Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi ile birlikte,girişimciliğin tüm konularını kapsayan eğitim programları düzenledik. ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ Projemizle 54 kadınımızın android yazılım ve kodlama eğitimi almasını sağladık. Ve bu kadınlarımız teknoloji tabanlı sektörlerde istihdam edilmek üzere, sertifikalarını aldılar. İstanbul Modern ile 7-12 yaş arası, yaklaşık 1000 öğrencimizin tasarım atölyelerine katılıp, geleceğin ulaşım, iletişim ve yerleşim alanlarını tasarladıkları ve bu tasarımlarını 3D maketlerle hayata geçirmeye çalıştıkları bir atölye- proje gerçekleştirdik. Halen devam eden KIZ KARDEŞİM OLUR MUSUM projemizde, 1000 kadınımızın finansal okur yazarlık, teknoloji, sosyal medya okur yazarlığı konularında eğitim almaları için programlar düzenliyoruz. Her yıl düzenli olarak, Adana TÜYAP tarafından düzenlenen EVLENİYORUZ FUARINDA , kadınlarımızın en çok yer aldığı sektörlerden biri olduğu için, paydaş oluyor ve kadın girişimcilerimizin yer almasını sağlıyoruz.

ADANA TİCARET ODASI / 36

Girişimci olmaya iten neden nedir? Girişimcilik denilince hep yenilik geliyor benim aklıma. Ve yeni bir şey yapmak, inovatif bir iş üretmek ama en önemlisi yaptığım girişimde yeni istihdamlar yaratabilmek çok mutlu ediyor beni.

GENÇ KADIN GİRİŞİMCİ

Kadın Girişimcilerin karşılaştıkları makro sorunlar nelerdir? En önemli sorun kesinlikle ‘FİNANS’. Bugün Kadın girişimcinin herhangi bir adım atabilmesi için, ihtiyaç duyabileceği bir finansal destekte eş veya baba desteği gerekiyor. Finans kurumlarıda bir kadın girişimci başvurusunda, eşinin veya babasınında geçmişini sorguluyor. Ama erkek girişimci başvurularına, eş sorgusu söz konusu bile değil.

Bu noktaya gelmenizin kısaca hikayesi nedir? Çok çalışmak. Başarı hikayesi kadın ve erkek için hala çok farklı. Erkek için bu hikayenin özü çalışmaksa , kadın için ÇOK ÇALIŞMAK tır. Çünkü kadın bir işi başarmak ve kendini kabul ettirmek için bir erkekten çok daha fazla güç sarf etmesi gerekir. Ben de, erkek egemen bir sektörde 94 yılından beri, nerdeyse 25 yıldır çalışıyorum. Bugün bu noktaya gelebilmemde İşime verdiğim önem ve titizliğin sayesinde olmuştur. Aslında en önemlisi zamanı doğru kullanabilmek. Birde çok yönlü olabilmek. Farklı STK larda aktif olarak yer alıyorum. Bu da beni oldukça besliyor.

Türkiye’de girişimciliğin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

2007 yılında TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye nin gündemine taşıdı ve o günden beri de hiç düşürmedi. Her ne kadar çok ciddi mesafe katetmiş olsakta, önümüzde daha çok uzun bir yol var. Ekonomik güçlenmenin ve istihdam yaratabilmenin girişimciliğin arttırılmasından başka bir çaresi yoktur.

Şimdi bulunduğunuz noktaya gelene kadar hangi zorluklarla karşılaştınız?

Ben şanslı olduğumu düşünüyorum, çok fazla bir zorlukla karşılaşmadım veya çok çalışmayı sevdiğim


SÖYLEŞİ / GENÇ KADIN GİRİŞİMCİ

Sizce erkekleri iş kurma girişiminde destekleyen toplumsal çevre kadınlar açısından caydırıcı olmakta mıdır?

Toplumda kadın girişimci denilince akla gelen ev yemeği, dikiş-nakış işleri algısını değiştirmemiz lazım. Bu iş kolları dışında bir iş fikriyle ortaya çıkan kadın girişimcilere başaramaz gözüyle bakılması caydırıcı olabiliyor.

Girişimci olmak isteyen kadınlara vermek istediğiniz mesajınız var mı?

Bugün Kadın girişimcilere bir çok kurum ve kuruluş tarafından , teknik ve ya finansal olarak yapılan desteklerde pozitif ayrımcılık yapılıyor. Bu kaynakları çok iyi araştırıp, bıkmadan usanmadan denemelerini öneriyorum. Kişisel gelişim konusunda da; yenilikçi ve ilerici bir tutum izlemeliler.

Son olarak girişimci adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

için bana öyle gelmemiş olabilir ama bu zorluk olmadığı anlamına gelmez. Yalnız şunu söyleyebilirim, ilk yıllar, istihdam ettiğimiz işçiler bile bir kadından iş emri almakta zorlanıyordu.

metlerimizde yoğun bir şekilde devam ediyor.

Şirketinizin tanıtımını yapar mısınız? Bugün hangi noktadasınız, sektördeki yeriniz nedir?

Bugünkü ekonomik tabloya baktığımızda, 2019 için en gerçekçi hedefin tüm firmalar için mevcut durumu koruyabilmek olduğunu düşünüyorum.

Şirketimiz bölgedeki mimar, mühendis ve müteahhit firmaların doğal taş, seramik, teknik granit, cam mozaik ve el yapımı çini seramik ihtiyaçları için, proje odaklı çözüm ortağı olmaktadır. Uzun yıllardır devam eden müşteri ilişkilerimize bakacak olursak, sektördeki yerimiz bizi memnun ediyor. Malzeme temininden başka iç mimari ve peyzaj proje ve uygulama hiz-

Sektörde 2019 hedefleriniz neler?

Başarılı bir girişimcisiniz. Başarı için ne gibi yöntemler denediniz? Girişimci çok fazla detay ve yönteme takıldığımız zaman işin heyecanını kaybedebiliyor. Benim girişimlerimde hep hızlı oldu. Ama hep en iyiyi, en yeniyi yapabilme arzusuyla, araştırıp, geliştirerek ilerledim.

Bugün girişimciler çok daha şanslı. Teknolojik eve akademik olarak destek alabilecekleri bir çok kurum ve kuruluşlar var. Projelerini doğru anlatabildikleri ve kaynakları doğru araştırdıkları takdirde, destek alabilecekleri ‘melek yatırımcı’ platformları var.

RANA DAL KİMDİR? 1977 Adana doğumluyum. 1998 Çukurova Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümü mezunuyum. Daha sonra Milano Domus Academy de İç Mimari ve Ürün tasarımı eğitimi aldım. 2000 yılında kendi işimi kurdum. 18 yıldır Tera Mimarlık olarak inşaat sektöründe hizmet veriyorum. Evliyim. 17 yaşında bir kızım, 9 yaşında bir oğlum var.

37 / ADANA TİCARET ODASI


ATO’DAN / KOMİTELER

Komite Üyelerimiz Yaptıkları Toplantılarda Sektörün Sorunları ve Fikirlerin Hızla Sonuç Bulabilmesi İçin Her Ay Düzenledikleri Komite Toplantılarına Devam Ediyorlar. Komitelerimizin Gerçekleştirmiş Olduğu Aralık Ayı Toplantısından Kareler...

KOMİTELER ARI K O M İ T E L E R ADANA TİCARET ODASI / 38

Aralık 2018


ATO’DAN / KOMİTELER

GİBİ ÇALIŞIYOR K O M İ T E L E R 39 / ADANA TİCARET ODASI


ATO’DAN / KOMİTELER

KOMİTELER ARI

ADANA TİCARET ODASI / 40


ATO’DAN / KOMİTELER

GİBİ ÇALIŞIYOR

41 / ADANA TİCARET ODASI


ATO’DAN

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Ticaret Bakanı Sn. Ruhsar Pekcan’ın Katılımıyla Gerçekleşen TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları ve Ticaret Odaları Müşterek Konsey Toplantısına Katıldı.

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Odamız hizmetlerinden Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi (TBİM) ile Avrupa İşletmeler Ağı Doğu Akdeniz Projesi’nin de desteğiyle 2018 yılı İhracat Satış Kampı Danışmanlık Programında öğrencilerle bir araya geldi.

Haftalık Yönetim Kurulu Toplantımız Her Hafta Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe’nin Başkanlığında Gerçekleştiriliyor.

Odamızın 41. Grup Komite Başkanı Mehmet Niyazi Özışık ve Tapu-Kadastro Müdürleri Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe’ye Ziyarette Bulundular.

İŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Berman Mantı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe’yi Ziyaret Etti.

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Sayın Mehmet Hadi Tunç’un Başkanlığında Gerçekleştirilen “Tarımda Kalkınma” Temalı İstişare Toplantısınına Katıldı.

TOBB Tarafından Düzenlenen Meclis Üyeleri Bilgilendirme Toplantısından Dolayı Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Odamız ve Meclis Üyelerimiz Adına TOBB iletisim Başkanı Sn. Hisarciklioğlu’na Teşekkür Etti.

ADANA TİCARET ODASI / 42

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe ve Odamızın Meclis Üyeleri Ankara’da Adana Milletvekilleri Sn. Ayhan Barut ve Sn. Müzyen Şevkin ile Bir Araya Geldiler.


ATO’DAN

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe ve Odamızın Meclis Üyeleri Ankara’da Adana Milletvekili Sn. Tamer Dağlı ile Bir Araya Geldiler.

İki Gün Süren Akreditasyon Belge Yenileme Denetimimiz Tamamlandı.

ABD Adana Konsolosu Alejandro Baez ve ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Erika Olson Odamızı Ziyaret Etti.

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Venedik Pastanesinin Açılış Törenine Katıldı.

İzmir İş Kadınları Derneği Başkanı Huriye Serter, Başkan Yardımcısı Ayla Alkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri Başkanımız Sn. Atila Menevşe’ye Ziyarette Buludu.

Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Doç. Dr. Sn. Ahmet Evlike ve Başkan Yardımcısı Sosyal Hizmetler Uzmanı Sn. Nurdan Avcı, Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe’ye Ziyarette Bulundu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Vali Mahmut Demirtaş Başkanlığında Gerçekleştirilen Akdeniz Meyve Sineği İle Mücadele Toplantısına Katıldı.

Üyelerimize, 3-4-5 Aralık 2018 tarihlerinde verilen “Kurumsal Sosyal Medya Kullanımı Eğitimi” sona erdi. Katılımcılara sertifikalarını Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe takdim etti.

43 / ADANA TİCARET ODASI


ATO’DAN

CHP Adana İl Başkanı ve CHP Milletvekilleri Odamızı Ziyarete Geldiler.

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu Konferansı Türkiye Asya Pasifik İş Zirvesine Katıldı.

Odamızda başlayan ve dört gün süren, Üyelerimizin katıldığı dış ticarete yönelik e-ticaret eğitimi tamamladı. Katılımcılara sertifikalarını Genel Sekreterimiz Dr. Sn. İsmet Yalçın takdim etti.

TOBB Tarafından Düzenlenen Meclis Üyeleri Bilgilendirme Toplantısını Meclis Üyelerimiz Tamamladılar. Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe, Odamızın Meclis Üyelerimiz ve TOBBiletisim Başkanı Sn. Hisarciklioglu ile Toplantı Kapanışı Gerçeleştirildi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Sn.Atila Menevşe Odamız hizmetlerinden Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi (TBİM) ile Avrupa İşletmeler Ağı Doğu Akdeniz Projesi’nin de desteğiyle 2018 yılı İhracat Satış Kampı Danışmanlık Programında ilk haftada kamp esnasında 66 Bin Dolarlık ihracat yapan öğrenciyi tebrik etti.

Adana Kent Konseyi Başkanı Ömer Güner Sazak ve Genel Sekreter Ekrem Aslan, Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Atila Menevşe’ye Ziyarette Bulundular.

ADANA TİCARET ODASI / 44

Adana Mahrukatçılar Odası Başkanının katılımıyla, 26. grup meslek komitesince bir süredir yürütülmekte olan “Sektörel Siteleşme” çalışmaları hakkında bilgilendirme toplantısı Odamızda gerçekleştirildi.

Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi Müşterek Toplantısına görüş vermek üzere Odamız Birinci ve İkinci Grup Meslek Komitelerimiz ortak istişare toplantısı gerçekleştirdiler


BASINDA BİZ

45 / ADANA TİCARET ODASI


SOSYAL SÖYLEŞİ

Bu sene 20. Yaşını kutlayan, ülkemiz ve dünyanın en saygın Sivil Toplum Kuruluşlarından LÖSEV’in Adana Şubesi hizmete başladı. Çukurova Bölgesindeki hasta ve ailelerine daha yaklaşan LÖSEV’in Adana yetkilileri, Ezgi Kardağ ve Şebnem Yıldırım LÖSEV Çalışmaları ve Adana Projelerini Görüşmek Üzere BAşkanımız Atilla Menevşe’ye Ziyarette Bulundular. Ziyaretin ardından yetkililerle gerçekleştirdiğimiz röportajda LÖSEV hakkında edindiğimiz bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.

“LÖSEV Kendini Türk Halkını Kanserden Korumaya Adamış Bir Sivil Toplum Kuruluşudur” Kısaca LÖSEV ’den bahsedebilir misiniz?

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, 1998 yılında kuruldu. Lösemili çocukları tedavi amacıyla SSK Ankara Çocuk Hastanesine yattığı ilk günlerdir. Hastane yönetiminden çocukların odaları için küçük bir televizyon talebine alınan olumsuz yanıt sonrasında LÖSEV kurucusu Dr. Üstün EZER ve o hastanede çalışan doktorlar, hemşireler ve personel, para toplayarak küçük bir televizyon alırlar. Her şey böyle başlar. İlk zamanlarda bir çocuğumuzun yol parasını ya da okul ihtiyacını karşılamak bizler için büyük sorunken günler geçtikçe büyüyen güçlenen, tüm ülkeye yayılan bir Vakıf olur LÖSEV. Ulusal ve uluslararası projeler geliştirilir, hedefler büyür ve çocuklarımızın her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için dürüstçe ve tüm enerjileri ile çalışırlar. Bugün dünyanın en saygın ve başarılı sivil toplum kuruluşlarından biridir. 2000 yılında Türkiye’nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE’yi, 2008 yılında lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri Lösemili Çocuklar

ADANA TİCARET ODASI / 46

Okulu’nu, 2010 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerimizin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü’nü hayata geçirdik. Bu süre zarfında sadece lösemili çocuklar ve kanser hastalarını değil, tüm Türkiye’yi lösemi, kanser ve korunma yolları konularında bilinçlendirdik, köklü çözümler yaratmayı, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürdük. 2015 yılında ise “insanlık ölmesin, insanlar da ölmesin” diyerek Avrupa’nın ilk, ülkemizin en donanımlı Lösemili Çocuklar Kenti ve çok branşlı hastanesi LÖSANTE Çocuk & Yetişkin Hastanesi’ni ülkemize kazandırdık. Bugün yüzlerce çalışanı, on binlerce hasta ve aileleri, milyonlarca gönüllümüz ile kocaman bir aileyiz…

Hasta Olan Bir Vatandaş LÖSEV’e Nasıl Başvurabilir? Ne gibi Yardımlar Alabilir?

Kanser tanısı almış çocuk veya yetişkin hastamızın kendi ya da bir yakınının ofisimizi araması yeterlidir. Hızla

LÖSEV desteklerinden yararlanmaya başlayacak olan hastalarımız ve aileleri kuru gıdadan, kırmızı et ve et ürünlerine, temizlik malzemesinden kıyafete, kırtasiyeden oyuncağa, ev eşyasından temizlik malzemelerine her türlü ayni yardımın yanı sıra nakdi yardımlara ilaveten eğitim desteklerinden sosyal desteklere, psikolojik desteklerden moral etkinliklerine dek birçok konuda LÖSEV Ailesinin bir ferdi olarak destek almaya başlayacaktır.

Adana’da LSV Dükkân Markanızın Bir Mağazası Var Artık, Biraz Bahseder misiniz?

Yaptığımız demografik incelemelerde bu hastalıkta en çok yıpranan bireyin çocuklarımızın anneleri olduğunu gördük. 2000 yılında annelerin rehabilitasyonu LÖSEV Anne Uğraş Atölyelerini oluşturduk. Burada anneler hem mesleki eğitimler aldı ( biçki dikiş, mutfak) hem de bu zorlu süreçte, kendileri ile aynı kaderi paylaşan anneler ile bir araya gelerek dertleştireler ve moral motivasyona kavuştu-


SOSYAL SĂ–YLEŞİ lar. Kendine gelen annemiz bĂśylece enerji ve neĹ&#x;esini çocuklarÄąna ve ailelerine aktarabildiler ve ayaklarÄąnÄąn ĂźstĂźne tekrar kalktÄąlar. Annelerimiz LSV DĂźkkan MarkasÄą altÄąnda Ăśyle gĂźzel ĂźrĂźnler Ăźrettiler ki Ĺ&#x;imdi bu ĂźrĂźnler TĂźrkiye’nin en prestijli hediyelik ĂźrĂźnleri arasÄąnda yer alÄąyor ve internet ve LSV DĂźkkan maÄ&#x;azalarÄąnda satÄąĹ&#x;a sunuluyor. Bu el yapÄąmÄą ĂźrĂźnlere ilaveten saÄ&#x;lÄąklÄą beslenmeyi de merkezine alan LĂ–SEV, ev yapÄąmÄąz eriĹ&#x;te, tarhana, biber-domates salçalarÄą, çikolata, kurabiye ve Kars kaĹ&#x;arÄą gibi organik gÄąda ĂźrĂźnleriyle insanÄąmÄązÄą saÄ&#x;lÄąklÄą gÄąda ĂźrĂźnleri ile buluĹ&#x;turuyor. Buradan gelen kaynak çocuklarÄąn Ăźcretsiz tedavilerine ve annelerin el emeÄ&#x;ine aktarÄąlarak sĂźrdĂźrĂźlebilir bir projeyi baĹ&#x;arÄąyla hayata geçiriyoruz. www. lsvdukkan.com Ăźzerinden de ĂźrĂźnlerimizi tĂźm TĂźrkiye ile buluĹ&#x;turuyoruz. Adana çok Ĺ&#x;anslÄą çßnkĂź Adana da ÇĹnarlÄą Mah. 61027 Sk. 9/A Seyhan adresinde bĂźyĂźk bir LSV DĂźkkan MaÄ&#x;azamÄąz bulunuyor.

ADANA için Hedeeriniz nedir? Burada yapÄąlacak çalÄąĹ&#x;malar neler olacak peki?

Adana’da da vakfÄąmÄązÄąn kuruluĹ&#x; amaçlarÄą doÄ&#x;rultusunda Ankara Merkezimize paralel tĂźm çalÄąĹ&#x;malar ve bĂślgede ki hastalarÄąmÄązÄą kayÄąt altÄąna alarak sĂźrekli yardÄąm ve desteklerimizi iletmeye devam edeceÄ&#x;iz. Adana’da LĂ–SEV Ĺžubemiz sayesinde çocuklarÄąmÄąza, ailelerimize daha yakÄąndan temas edecek, destekçi ve gĂśnĂźllĂźlerimizle çalÄąĹ&#x;malarÄąmÄąza birlikte imza atacaÄ&#x;Äąz. Sosyal Hizmet birimimiz hastalarÄąmÄązÄą hastane ve evlerinde ziyaretle ihtiyaçlarÄąnÄą yerinde tespit edip; hÄązla çÜzĂźme kavuĹ&#x;turacak. ÇocuklarÄąmÄąza ve ebeveynlere gĂśnĂźllĂź doktor ve saÄ&#x;lÄąk personelleri ile kanserden diÄ&#x;er hastalÄąklara, hijyenden doÄ&#x;ru beslenmeye yĂźzlerce konuda eÄ&#x;itimler vereceÄ&#x;iz. Sosyal faaliyetlerimizi Adana da dĂźzenleyerek tĂźm bĂślge hasta ve ailelerimizi, gĂśnĂźllĂź ve

destekçilerimizle bir araya getirerek BĂźyĂźk LĂ–SEV Ailesini Adana da her geçen gĂźn daha da bĂźyĂźteceÄ&#x;iz.

ADANA LÖSEV’e NasĹl Destek Olur?

Ĺžu anda ki en Ăśnemli ihtiyacÄąmÄąz binek bir ARAÇ! LĂ–SEV olarak aracÄąn ruhsatÄąnÄą deÄ&#x;il, emaneten kullanÄąm hakkÄąnÄą yâda kiralÄąk bir araç istiyoruz. Bizler yaÄ&#x;mur çamur demeden ilçe ilçe, kĂśy kĂśy dolaĹ&#x;Äąyor ve onlara ulaĹ&#x;Äąyoruz, çßnkĂź onlar bizlerin yolunu bekliyor. Biz de hayÄąrseverlerimizin yardÄąmlarÄąnÄą bekliyoruz. Pek çok bĂźyĂźk sanayi kuruluĹ&#x;unu barÄąndÄąran Adana’mÄązdan bu sese kulak verecek hayÄąrseverlerimiz elbette vardÄąr. AdanalÄą iĹ&#x; insanÄąmÄązÄąn, odalar ve kuruluĹ&#x;larÄąn bu konuda bizi destekleyeceklerine yĂźrekten inanÄąyoruz‌ ‡ %XUDGD DQQH DW|O\HOHULPL]OH ELUlikte yaklaĹ&#x;Äąk 15 kiĹ&#x;ilik bir kadroya doÄ&#x;ru gidiyoruz. LĂ–SEV Ĺžubemizde gĂźnlĂźk kullanÄąm için gÄąda, temizlik malzemeleri, kÄąrtasiye ve her tĂźrlĂź ofis malzemesi desteÄ&#x;ine ihtiyacÄąmÄąz var. ‡ $QQH DW|O\HPL] LOH LOJLOL G ]HQOL ip, orlon, kumaĹ&#x;, makara, dikiĹ&#x; makinesi gibi desteklere ihtiyacÄąmÄąz var. ‡ <LQH KD]Ă–UODGĂ–ĂŁĂ–PĂ–] DLOH NROLOHULne koyup çocuklarÄąmÄąza ve ailelerine iletilmek Ăźzere birinci el çoraptan, pijamaya, kÄąyafetten temizlik malzemesine, oyuncaktan ev tekstiline her tĂźrlĂź ihtiyaç malzemesine ihtiyacÄąmÄąz var. LĂ–SEV olarak bu çalÄąĹ&#x;malarÄą sizlerle birlikte hayata geçiriyoruz. Bizler Adana ve bĂślge insanÄąmÄązÄąn da bu

konuda hassasiyetlerine gĂźveniyoruz; diÄ&#x;er illere Ăśrnek olacaÄ&#x;ÄąmÄązÄą ve Adana’ya ĂśzgĂź projelerle de tĂźm TĂźrkiye çapÄąnda sesimizi yardÄąmlaĹ&#x;ma ile duyuracaÄ&#x;ÄąmÄązÄą biliyoruz.

Destek Vermek Ä°steyenler Size NasÄąl UlaĹ&#x;sÄąn?

‡ gQFHOLNOH W P J|Q OO YH EDĂŁĂ–ÌçĹlarÄąmÄązÄą Adana LĂ–SEV Ĺžubemize bekliyoruz. Adana adresimiz; ÇĹnarlÄą Mah. 61027 Sk. 9/A Seyhan ve telefonumuz 0322 502 02 16’dir. ‡ $GDQD ĂĽXEHPL]H JHOHUHN NUHGL kartÄą veya nakit olarak baÄ&#x;ÄąĹ&#x;larÄąnÄą resmi baÄ&#x;ÄąĹ&#x; makbuzu karĹ&#x;ÄąlÄąÄ&#x;Äąnda yapabilirler. ‡ 785.&(// 7h5. 7(/(.20 veya VODAFONE faturalÄą hatlarÄąnÄązdan 3406’ya SMS gĂśndererek baÄ&#x;ÄąĹ&#x; yapabilirsiniz. Her bir mesaj bedeli 10 TL’dir. ‡ 1DNGL EDĂŁĂ–ĂŚODU LoLQ EDĂŁĂ–ĂŚODU LoLQ tĂźm ulusal bankalarÄąmÄązÄąn, herhangi bir Ĺ&#x;ubesinden sadece LĂ–SEV diyerek, hiçbir havale Ăźcreti Ăśdemeden baÄ&#x;ÄąĹ&#x; yapÄąlabilir. ‡ äQWHUQHW YH PRELO EDQNDFĂ–OĂ–N X\gulamalarÄąnÄąn baÄ&#x;ÄąĹ&#x; kÄąsmÄąndan, ‡ 9H\D ZZZ ORVHY RUJ WU DGUHVLQden baÄ&#x;ÄąĹ&#x; sekmesine tÄąklayarak online olarak, ‡ 7 UNL\H¡QLQ KHU N|ĂŚHVLQGHNL 377 Ĺ&#x;ubelerinden 120660 no’lu posta çeki hesabÄąna baÄ&#x;ÄąĹ&#x; yapabilirsiniz Bu deÄ&#x;erli rĂśportaj için ATO DERGÄ°SÄ°NE tĂźm çocuklarÄąmÄąz adÄąna içten teĹ&#x;ekkĂźrlerimizi sunuyoruz.

47 / ADANA TÄ°CARET ODASI


SAĞLIK

Ağrılarınıza çözüm arıyorsanız bu ipuçları hayat kurtarıyor! Ağrı, vücudumuzun yaralanma veya bir hastalığa karşı yanlış giden bir şeylerin olduğunu gösteren normal bir reaksiyon. Vücudumuz iyileştiğinde sıklıkla ağrı ortadan kalkıyor. Ancak birçok insanda ağrının sebebi ortadan kalktıktan sonra bile uzunca süre devam ettiği görülüyor. İşte bu şekilde, uygulanan tedavilerden yanıt alınamayan, uzun süre tedavi gerektiren ve 3 aydan uzun süren ağrılar, “kronik ağrı” olarak tanımlanıyor.

E

n sık rastlanan ağırılar ve nedenleri ile ilgili çözüm yöntemlerini Uzman Fizyoterapist Serkan Karabıyık’a sorduk ve cevaplarını sizlerle paylaşıyoruz. Uzman Fizyoterapist Serkan Karabıyık, kronik ağrının hem neden olduğu iş günü kayıpları hem de tedavi harcamalarıyla ciddi bir ekonomik boyutunun da olduğunu söylüyor. En sık rastlanan kronik ağrıların başında bel ağrısı geliyor. Bununla birlikte migren ya da gerginlik baş ağrıları, artrit, fibromiyalji, zona hastalığı, endometriozis, osteoartrit gibi deformasyon ağrıları da kronik ağrılar arasında yer alıyor. Ve her bir nedene ilişkin özel bir tedavi uygulamak gerekiyor. Hastala-

ADANA TİCARET ODASI / 48

rın çok büyük bölümü tedavi görse de uzun zaman gerektiren bu süreçte bazı davranış değişiklikleri ağrı kontrolünü kolaylaştırabiliyor. Uzm. Fzt. Serkan Karabıyık, kronik ağrıyı azaltmaya yardımcı yöntemleri sıraladı. Ağrı hissi gündelik yaşamın her anını zorladığı gibi egzersiz yapmayı da imkansız kılabiliyor. Ancak bu noktada kısır bir döngü devreye giriyor. Çünkü hareketsiz yaşam kasların zayıflamasına dolayısıyla ağrının artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle mümkün olabildiğince aktif olmak gerekiyor. Egzersizle birlikte artan endorfin seviyesi kişinin kendini çok daha iyi hissetmesini sağlayabildiği gibi ağrı algısının da azalmasına yardımcı oluyor. Hekim tarafından kişinin genel

sağlık durumuna göre düzenlenecek egzersiz programını uygulamak ağrısız bir yaşama destek sağlıyor. Yapılan birçok çalışma uyku bozukluklarıyla birlikte kronik ağrının da tetiklenebileceğine ya da şiddetinin artabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle her gece gerektiği kadar ve kaliteli bir uyku süreci geçirmek için; gece yatmadan önce uykuyu kaçırabilecek, çay, kahve gibi içecekleri tüketmemek önem taşıyor. Ayrıca yatak odasında uyumayı zorlaştıracak, derin uykuya geçmeyi engelleyecek ışıklandırma sistemi ya da teknolojik aletlerin bulunmamasına


SAĞLIK

dikkat etmek gerekiyor. Kronik ağrı yaşayan kişilerden bazıları ağrıyı azaltacağı düşüncesiyle sigara içebiliyor. Ancak tam aksini bunun ağrıyı artırıcı bir etkisi olabildiğini söyleyen Serkan Karabıyık, “Sigaranın yara iyileşmesini yavaşlatıcı bir rolü olduğu biliniyor. Bununla birlikte dolaşım sistemini etkilediği için kardiyovasküler hastalıklar ve inme riskini de artırıyor. Tüm bu sonuçlar kronik ağrının şiddetinin artmasına neden olabildiği için sigaradan uzak durmak gerekiyor” diyor. Beslenmenin birçok hastalığa karşı koruyucu etki yarattığı biliniyor. Mümkün olduğunca renkli sebze ve meyve tüketmek, yağ oranını azaltmak, sağlıklı yağları tercih etmek, baklagillere hak ettiği değeri vermek gibi genel sağlıklı beslenme kuralla-

rını uygulamak bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor. Dolayısıyla ağrı kontrolü de kolaylaşıyor. Ayrıca

romatoid artrit gibi enflamatuvar ağrı durumlarında Omega 3 yağ asitlerinden zengin beslenme ağrı kontrolünü kolaylaştırıyor. Çok çalışmak ve aşırı yorulmak kronik ağrı yaşayan bir kişinin ağrılarının artmasına neden olabiliyor. Enerji artıracak aktivitelere yoğunlaşmak, hobi edinmek dikkati dağıtacağı için ağrı semptomlarından da uzaklaşmaya yardımcı oluyor. Kronik ağrılarla baş etmek için kronik ağrı kesici tüketiminin mevcut durumunu çözmediği gibi beraberinde gastrointestinal veya kardiyovasküler sistem yan etkilerine de sebep olabildiğini söyleyen Karabıyık, şunları söylüyor: Ağrıya sebep olan medikal duruma spesifik uzman hekim, tedavi sürecinde kişiye özel gerekli ilaçları düzenleyecektir. Bununla birlikte fizik tedavi ünitelerindeki ağrı kesici akımlar, masaj ve germe egzersizleri; psikolojik destek tedavileri; relaksasyon teknikleri; ağrı ünitelerinde yapılan ağrı blok tedavileri ve biofeedback tedaviler kronik ağrı tedavisinde önemli yer teşkil etmektedir.

49 / ADANA TİCARET ODASI


UZMAN GÖRÜŞÜ Ender DEMİR Mali Müşavir www.1e1danismanlik.net

GİRİŞİMCİLERİN YENİ GÖZDESİ TOPRAKSIZ TARIM

T

opraksız tarımın temeli ilk kez 1930 yılında İngiltere de atılmıştır. Daha sonraları Hollanda ve Belçika’da gelişmiştir. 1995 yılında ise ilk uygulamalara başlayan Türkiye, kısa sürede önemli bir dış pazar ve yatırım alanı konumuna gelmeyi başarmıştır. Dünyanın son dönemde odaklandığı sektörlerin başında tarım geliyor. Çünkü dünyada tarım alanları giderek verimsizleşiyor. Diğer yandan artan dünya nüfusu, küresel ısınma ve gıda fiyatlarındaki anormal artış da dünya ekonomisini sarsmaya başladı buda gelecekteki büyük sıkıntıların habercisi niteliğinde. Türkiye deki girişimcilerde, dünyada yaşanan bu gelişmeleri yakından izleyerek yeni teknolojiler ve sistemler geliştiriyor. Girişimcilerin son yıllardaki yakın takibe aldığı “Topraksız Tarım“, yakın geleceğin en popüler yatırım alanlarından biri olmaya aday. Toprak yerine volkanik kayaların kullanıldığı, taş yünü ya da perlit denilen maddelerle çeşitli minerallerin ve suyun enjekte edildiği sistem şimdilik az sayıda girişimci tarafından uygulanıyor. Ülkemizde topraksız tarım çok fazla bilinmiyor çünkü bu üretim ağırlıklı olarak ihracata yönelik yapılıyor. Bunun sebebi, topraksız tarımla üretilen ürünlerin maliyetinin yüksek olması ve bu maliyetin fiyata paralel oranda yansıması. Topraksız tarımda hormon ve ilaç kullanılmıyor. Dolayısıyla kalıntı içermeyen ve yüksek fiyatlardan alıcı bulan ürünlerin yetiştiği topraksız seralar, geleneksel seracıları da harekete geçiriyor.

ADANA TİCARET ODASI / 50

Ürünün pazarlanmasında fiyatı yüksek olmasına rağmen hiçbir sıkıntı çekilmiyor, hem iç pazarda hem de ihracatta talep süreklilik arz ediyor. Avrupa standartlarında yapılan üretim, Avrupa pazarlarına, Rusya’ya, Arap ülkelerine çok rahat bir şekilde ihracat pazarı bulabiliyor. Hatta tüketicilerin son dönemlerde sağlıklı beslenme alışkanlığı giderek geliştiği için zincir marketlerde bu ürünleri alırken hiçbir zorluk çıkartmıyor. Dünyanın en sık tercih edilen üretim şekli olma yolundaki topraksız tarımda ürün, zemindeki toprak içine değil, yetiştirilecek fidelere özel kaplarda muhafaza ediliyor. Fide ekildikten sonra, olgunlaşıp meyve verme aşamasında devreye “Bombus Arıları” giriyor. Bu arılar, yalayıcı ve emici özelliğe sahip dilleriyle çiçeklenme döneminde, çiçeklerin iç kısmını emerek tozlaşmayı sağlıyor böylece ürün oluşuyor. Bu yöntemle yetiştirilen bir ürün topraklı tarıma göre daha hijyenik ve lezzetli oluyor. Fide sağlıklı ve doğru bir şekilde yetiştirilirse, fidenin ekildiği günden itibaren topraklı tarıma göre %50 daha kısa sürede olgunlaşarak hasat yapılacak kıvama geliyor. Hijyenik ve daha lezzetli ürünler yetiştirme imkânının dışında, gübreleme, ilaçlama, aşırı sulama gibi faktörlere gerek duyulmayan topraksız tarımda, başta geleneksel sebzeler olmak üzere hassas tıbbi bitkiler ve yumru kök içermeyen yeşillikler daha sağlıklı yetiştirilebiliyor ve hastalık seviyesi minimum düzeylere indiriliyor. Aynı zamanda topraklı tarıma göre beş kat daha fazla sağladığı verimle, gelecek dönemin en kârlı işlerinden biri olma-

ya aday gibi gözüküyor. Adana’mız, tarım açısından oldukça şanslı bölgeler arasında yer alıyor. Ancak tarımda bölünmüş topraklar, erozyon, kuraklık ve bilinçsiz üretim verimi engelleyen unsurların başında geliyor. Tarım alanında yeni gelişmeye başlayan topraksız tarım ise bugünün ve geleceğin yatırım alanı olarak yerini şimdiden üst sıralara taşımaya başladı. Adana’da 2019 yılında faaliyete geçmesi planlanan “Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” kurulmasına yönelik altyapı çalışmaları tamamlandı. Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde düşünülen yüksek teknolojili seralar, işleme, paketleme, depolama, AR-GE tesisleri bir arada bulunacak ve bölgenin tarım potansiyelinin planlı ve etkili bir şekilde değerlendirilmesinin yolu açılacaktır. Proje gerçekleştiğinde; tarıma dayalı sanayi işletmelerinin, birbiri ile uyumlu üretim yapan orta ve büyük ölçekli sera işletmelerinin, üretim, işleme, ambalaj gibi çeşitli aşamalarda sinerji yaratması ile Adana ilindeki tarım işletmelerinin ürün kalitesi ve çeşitliliğiyle dünya ve AB piyasalarıyla rekabet edebilir hale gelmesi hedeflenmektedir. Dünya örneklerinden yola çıkılarak geliştirilen Adana Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi; ürünlerin üretiminden pazarlamasına kadar tüm aşamaları birbirleriyle bağlantılı olarak aynı bölge içerisinde örgütlemeyi amaçlamaktadır. İçerisinde üretim, eğitim, örgütlenme, denetim, kontrol, pazarlama ve benzeri faaliyetlerin olması düşünülmektedir.


UZMAN GÖRÜŞÜ

Sadullah KISACIK Yönetim Danışmanı / Stratejist

YÖNETİCİLİK VE KARAR VERME

G

eçen ayki makalemizde yönetim kavramının ve yöneticiliğin öneminden bahsetmiştik. Bundan sonraki yazılarımızda yöneticiliğin temel fonksiyonlarından bahsedeceğiz. Karar verme bir yöneticinin en asli görevlerinden bir tanesidir. Yönetici karar veren kişidir. Doğru verilen kararlar yöneticileri başarılı kılarken, yanlış verilen kararlar yöneticileri başarısız yapar ve yöneticinin başındaki organizasyonun çok büyük zarar görmesine veya yok olmasına bile sebep olabilir. Bu nedenle yönetici doğru kararları vermesini sağlayacak yöntemleri çok iyi bilmelidir. Her organizasyonda üst, orta, ve alt kademe bulunur. Yöneticinin vereceği karar, bulunduğu yönetim kademesine göre değişir. Üst yönetim genellikle stratejik ve politik kararlar verir. Yani organizasyonun genel anlamda izleyeceği yolları ve politikaları belirler. Bu tip kararlar bir organizasyon açısından en önemli kararları içerir. Ben genelde bu tip kararları gemileri yöneten kaptanlara benzetirim. Eğer kaptan gemisini gideceği limana ulaştıracak en akılcı rotayı doğru seçemez, fırtınalı ve dalgalı günlerde hangi rotaya ulaşacağına, ne tür önlemleri alacağına doğru karar vermez ise gemideki uzman personel ve tayfalar ne kadar kalifiye olursa olsunlar o gemi batmaya mahkum olur. Bir şirket içinde aynı şeyler geçerlidir. Bir şirketin başında bulunan yönetici şirketin geleceğine ait stratejik kararlar verirken rakiplerini, sektörün durumunu, şirketi ve sektörü etkileye-

bilecek gelecekteki fırsat ve tehlikeleri, yaşanabilecek ekonomik dalgalanmaları iyi analiz etmeden kararlar verirse şirketini zarara uğratması, hatta kapanma seviyesine getirmesi kaçınılmazdır. Şunu unutmamak gerekir ki her karar bir fedakârlıktır ve risksiz karar olmaz. Her kararın size bir maliyeti vardır. Karar verme aşamasında bir çok seçenekten birini seçmek diğer alternatiflerden vazgeçmek anlamına gelmektedir. Pazarlamada bir pazara girmeyi seçerken diğer pazarlardan vazgeçeriz veya bir alana yatırım yaparken, diğer yatırımlardan vazgeçeriz. Bir yönetici iki ortamda karar vermek zorunda kalabilir. Birincisi belirlilik ortamı, İkincisi belirsizlik ortamıdır. Belirlilik ortamında yönetici karar verirken her alternatifin sonucunu ve kendine getirisini net olarak bilir. Örneğin telefon faturalarını azaltmak isteyen bir yönetici her bir telefon operatörünün tarifelerini inceleyerek kendi şirketi için en uygun operatörü seçer. Bu şekilde elde edeceği tasarruf net bir şekilde bellidir. Belirsizlik ortamı karar vermenin en zor olduğu ve yöneticinin çok

dikkatli olmak zorunda olduğu bir ortamdır. Günümüzün küresel rekabet dünyasında yöneticiler kararların büyük çoğunluğunu belirsizlik ortamında almaktadırlar. Belirsizlik ortamlarında alınan kararlar risk içerir. Günümüzde etkin yöneticilerin risk kavramını ve risk analizini iyi bilmesi gerekmektedir. Şirketler açısından dört risk alanı mevcuttur ve yöneticiler karar verirken bu dört risk alanını göz önünde bulundurmak zorundadırlar. 1. Stratejik Risk Bu riskler arasında değişen müşteri eğilimleri ve rekabet tehditleri, ekonomik ve politik değişmeler, teknolojideki yeni değişmeler ve yasalardaki değişiklikler bulunmaktadır. 2. Operasyonel Risk Bir organizasyonun kişilere, süreçlere veya ürünlere bağlılığı ile ilgili risklerdir. Bir şirketin patronunun ölmesi veya uzun yıllar şirkette görev almış bir üst düzey yöneticinin istifası bu riskler arasındadır. 3. Finansal Risk Döviz kuru ve faiz oranı dalgalanmaları, müşterinin ödeme yapmaması ve finansal mevzuata uyum ile ilgili risklerdir. 4. Tehlike Riski İşletmenin performansını olumsuz etkileyecek doğal afetler, iş kazaları, yangın vb. gibi beklenmeyen risklerdir. Profesyonel bir yönetici yıllık olarak bu dört alandaki riskleri de içerecek şekilde bir risk planı yapıp bu risklere karşı hangi önlemlerin alınacağını belirlemelidir.

51 / ADANA TİCARET ODASI


EKONOMİK RAPOR

ADANA EKONOMİ BÜLTENİ Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’ce düzenlenmiştir.

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ VERİLERİNE GÖRE DIŞ TİCARET TİM VERİLERİNE GÖRE OCAK-EKİM DÖNEMİNDE ADANA İHRACAT %12,9 ARTIŞ GÖSTERDİ

Adana İhracatının Sektörlere Göre Dağılımı (2017-2018 Bin $)

Adana İhracatın Aylara Göre Dağılımı (2017-2018) Bin $

Adana İhracatının Aylara Göre Dağılımı (2017-2018) Bin $ TİM verilerine göre 2018 yılı Ekim ayında Adana ili ihracatında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,2 artış oldu. Bir önceki yıl yüzde 16,1 artış gerçekleşmişti. Ocak-Ekim döneminde ise Adana ihracatında yüzde 12,9 artış oldu. * Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracat verileri, firmaların kanuni adresleri bazında kayıtlı oldukları illere göre açıklanmaktadır. TÜİK tarafından resmi olarak açıklanan dış ticaret verileri ise firmaların vergi numaralarının kayıtlı olduğu illere göre açıklanmaktadır. Bu nedenle iki veri arasında farklılık oluşabilmektedir.

ADANA TİCARET ODASI / 52


EKONOMİK RAPOR

Türkiye İstatistik Kurumu Dış Ticaret Rakamları

TÜİK VERİLERİNE GÖRE EYLÜL AYINDA ADANA İHRACATI KARŞILAMA ORANI %86.7 OLDU.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2018 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,4 artış kaydetti. Bu dönemde 156 milyon 342 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2018 yılı Eylül ayında yüzde 8,5 oranında azalışla 180 milyon 392 bin dolar oldu. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2017 yılı Eylül ayında yüzde 73,2 iken, 2018 yılı Eylül ayında yüzde 86,7 olarak gerçekleşti. 2018 yılı Eylül ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 11,6, ithalatta ise yüzde 14,8 artış oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2017 yılı Eylül ayı 12 aylık periyotta yüzde 85,6 iken, 2018 yılı aynı dönemde yüzde 83,3’ye geriledi.

Ağustos Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($)

Ağustos Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($)

Ağstos Ayı Ülke Gruplarına Göre İhracat ($) Kaynak: TUİK

53 / ADANA TİCARET ODASI


EKONOMİK RAPOR

ADANA TİCARET ODASI ÜYE İSTATİSTİKLERİ Üye Sayımız: 27.227 2018 yılı Ekim ayında toplam üye sayımız 27.227 oldu. Üye sayımızda bir önceki aya göre yüzde 0,52 artış görüldü. Eylül ayındaki üye sayımız ise 27.109 idi. Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde; 2018 yılı Ekim ayında 169 firma açılırken, 74 firma kapandı. 2017 yılı Ekim ayında ise 236 firma açılmış, 134 firma kapanmıştı. Buna göre 2018 yılı Ekim ayında; geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında yüzde 28,4, kapanan firma sayısında 44,8 azalış görüldü. (Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince silinen üye kayıtları aylık Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2016-2017-2018)

Nakdi Krediler Adana’da kullanılan nakdi krediler toplamı 41 milyar 784 milyon TL. 2018’in Eylül ayında Adana’daki nakdi krediler toplamı 41 milyar 784 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 41,3’sı kamu bankaları, yüzde 58,7’si özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredilerin yüzde 1,6’sı Adana’da kullanıldı. İllere göre kullanılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana 10. sırada yer aldı. Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

ADANA TİCARET ODASI / 54

tabloda gösterilmemiştir.)

Kaynak : Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2016-2018 (Bin TL )


EKONOMİK RAPOR

ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELEKTRİK VE DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ

Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2015-2017

ELEKTRİK TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %2,1 ARTTI DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %1,4 AZALDI

Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki elektrik tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2018 yılı Ekim ayında yüzde 2,0 azaldı. Bir önceki yıl yüzde 13,5 artış görülmüştü. 2018 yılı Ekim ayında, bir önceki aya göre yüzde 2,1 artış yaşandı. Bir önceki yıl yüzde yüzde 13,4 artmıştı. Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

Doğalgaz Tüketimi (Sm3) 2015-2017

Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki doğalgaz tüketimi, geçen yılın aynı ayına göre 2018 yılı Ekim ayında yüzde 12 azaldı. Bir önceki yıl yüzde 7,9 artış görülmüştü. 2018 yılı Ekim ayında, bir önceki aya göre yüzde 1,4 azalış yaşandı. Bir önceki yıl yüzde 21,3 artmıştı.

Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2015-2017

55 / ADANA TİCARET ODASI


EKONOMİK RAPOR

Protesto Edilen Senetler

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı

PROTESTO EDİLEN SENET TUTARI BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %9,1 ARTTI

2018 yılı Ekim ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,3, bir önceki aya göre ise yüzde 9,1 artış olduğu ve 1.433 adet senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2018 yılı Ekim ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 11. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,7’dir. Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı

2018 yılı Ekim ayında Adana ilinde protesto edilen senet tutarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,9 artış, bir önceki aya göre ise yüzde 18,9 artış yaşandığı ve 35 milyon 104 bin TL tutarında senedin protesto edildiği belirtildi. Adana iller sıralamasında, 2018 yılı Ekim ayı itibariyle protesto edilen senet tutarında 12. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,7’dir. Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

ADANA TİCARET ODASI / 56


EKONOMİK RAPOR

İbrazında Ödenen Çekler / Karşılıksız Çekler

İbrazında Ödenen Çekler 2017 - 2018 (Bin TL)

İBRAZINDA ÖDENEN ÇEK TUTARI 2 MİLYAR 199 MİLYON TL. OLDU KARŞILIKSIZ ÇEK TUTARININ İBRAZ EDİLEN TOPLAM ÇEK TUTARIN ORANI %4 OLDU

İller bazında ibrazında ödenen çek tutarında 2018 yılında Ekim ayında Adana ili 2 Milyar 199 milyon TL ile 9. sırada, 56 bin 48 adet ibrazında ödenen çek adedi ile de 8. sırada olduğu belirtildi. Türkiye geneli ibrazında ödenen çek tutarı içerisinde Adana’nın payı %2,3, çek adedi payı da %2,1 dir. Ekim ayı itibariyle İbrazında ödenen çeklerin bir önceki yıla göre artış oranı incelendiğinde; çek adedinde %134, tutarında %18,4 artış gerçekleşmişti. Adana İli İbrazında Ödenen Çeklerin Aylık Dağılımı (Bin TL) (Adet - Tutar)

Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen toplam çeklere oranında Adana ili 2018 yılı Ekim ayında çek adedinde %3,5 oran ile iller bazında 41. sırada, karşılıksız çek tutarında ise %4 oran ile 56. sıradadır. Ekim ayı Türkiye ortalaması adette %2,8, tutarda %2,4 olmuştur. Ekim ayı karşılıksız çeklerde artış oranına bakıldığında, 2018 yılında geçen yıla göre adette %62,7, tutarda %69,2 artış gerçekleşmiştir. Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

57 / ADANA TİCARET ODASI


EKONOMİK RAPOR

Yatırım Teşvikleri Adana’ya toplam 5 adet 259 milyon 594 bin TL. sabit yatırımlı yatırım teşviki açıldı.

Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Haziran 2018

Yatırım Teşvikleri 2017-2018 Ocak-Haziran

2018 yılında Adana iline toplam 1 milyar 629 milyon

mi Gazete’de yayınlanan 2018 yılı Eylül ayı yatırım teşvik

344 bin TL tutarında 102 adet belge düzenlenirken, öngörü-

verilerine göre, sektörel bazda Adana’ya enerji, hizmetler

len istihdamın ise 4674 kişi olduğu açıklandı. 2017 yılı aynı

ve imalat sektörlerinden olmak üzere toplam 8 adet teşvik

dönemde ise 1 milyar 554 TL. tutarında sabit yatırımlı 122

açılmış olup, en fazla yatırım teşviki, 150 milyon 222 bin

adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 3574 kişiydi. Res-

TL sabit yatırım ile İmalat sektörüne açılmıştır. Kaynak : Ekonomi Bakanlığı

Adana İli Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri Adana’nın bütçe dengesi -2 milyar461 milyon TL. 2018 yılı Ekim ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 33,08 ile iller sıralamasında 64. sırada yer aldı. Adana, 2017 yılı aynı dönemde ise yüzde 34,67 tahsilat tahakkuk oranı ile yine 656. sıradaydı. Adana, genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2018 yılı Ekim ayında yüzde 0,76 ile 10. sırada yer aldı. Adana, 2017 yılının aynı ayında yüzde 0,85 tahakkuk payı ile yine10. sıradaydı. Ekim 2018 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe gideri 7 milyar 63 milyon TL., toplam gelir 4 milyar 601 milyon TL. oldu. Gelirgider dengesi -2 milyar 461 milyon TL. olarak bağlandı.

ADANA TİCARET ODASI / 58

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL)


EKONOMİK RAPOR

Konut Satışları Adana’da konut satışları yüzde 0,4 azaldı. İpotekli Durumuna Göre Konut Satışları

İlk Satış-İkinci El Satış Durumuna Göre Konut Satışları

Aylara Göre Konut Satışları Dağılımı (2017-2018)

Adana ilinde Ocak-Ekim döneminde toplam 25.735 adet konut satılmış olup bu satışların %27,8’i ipotekli, %72,2’si diğer satışlar olarak dağılım göstermiştir. Ocak-Ekim döneminde 2018 yılında bir önceki yıla göre toplam konut satışında yüzde 0,4 azalış gerçekleşmiştir. İlk satış-İkinci El Satış durumuna göre, satılan konutların %50,2’si ilk satış olup %49,8’i ikinci el satış olarak gerçekleşmiştir.

Yıllara Göre Konut Satışları Dağılımı (2010-2018)

Fiyat Endeksler Aylık enflasyon oranında % 2.61 oranında değişim gerçekleşti. İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi; 2018 yılı Ekim ayı itibariyle aylık yüzde 2,61, bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 26,57 değişim gösterdi. 2017 yılı Ekim ayında ise endekste aylık

yüzde 1,65 yıllık yüzde 12,08 değişim yaşanmıştı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2018 yılı Ekim ayında, aylık yüzde 2,61 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 16. sırada yer aldı. Adana, 2017 yılı Ekim ayında ise

yüzde 1,65 değişim oranı ile 22. sırada yer almıştı. Adana-Mersin Bölgesi yıllık artışlara göre 26 istatistiki bölge arasında 2018 yılı Ekim ayında yıllık yüzde %26,57 artış oranı ile 11. sırada yer aldı.

59 / ADANA TİCARET ODASI


Yeni Üyelerimiz İ İCİ ATIRI SANA İ E TİCARET ANONİ İR ETİ İ İ ACIDEREOS A A ESİ ATAT R NO A SARI A /ADANA O T N TESİSAT TAA T E TİCARET İ İTED İR ETİ A A I A A A ESİ A A İ TE ERE S CE AN İ NAİ DE İR DE İR TER İNA İ ET ESİ E İ A A A A ESİ T R AN CE A ERİ ER

ESİ

ER E İ S

NO

SE

ADANA ER E OTO ARI S

RENA O İSTİ İN AAT A Rİ AT SANA İ TİCARET İ İTED İR ETİ A ASA A A A ESİ RO DR NEC ETTİN ER A AN NO D R A TAN A TAN TE Nİ IRDA AT E İ O A A A ESİ S E ET A

/

INAR O

AN/ADANA

NO

/

SE

AN/ADANA

RO A/ADANA

SSS C

O A

NO

C SE

D ANTAR TARI R N ERİ IDA ADENCİ İ SANA İ E TİCARET ANONİ İR ETİ ON R A A ESİ T R AN CE A ERİ ER İ A İ ER E İ S A O A NO

AN/ADANA / /

SE

D R TE E E TRONİ E İ İ İ SANA İ E TİCARET İ İTED İR ETİ RSE A A A A ESİ A İ NO A SE AN/ADANA C

Cİ AN A I ENDİS İ İN AAT TAA RSE A A A A ESİ A İ O DO ANO

T SANA İ TİCARET İ İTED İR ETİ NO A SE AN/ADANA

A ACI RO A I İN AAT A İNE İ A AT E A SANA İ E TİCARET İ İTED İR ETİ ER A A ESİ S İ AN A T S NO / SE AN/ADANA

S

NR E A I İN AAT ETRO SANA İ E TİCARET ANONİ İR ETİ CE A A A A A ESİ CE AT RDA CAD NO A SE AN/ADANA O A EDE AR A E İ A İNA ARI İ İTED İR ETİ CE A A A A A ESİ TOROS CAD ONCASET A T S NO / SO

IDA RESTORAN E TİCARET İ İTED İR ETİ E A I A A ESİ R C NO

AS E E ENİ ARA

SE

AN/ADANA

RO A/ADANA

İ İ İN AAT IDA TE STİ ADENCİ İ SANA İ TİCARET İ RACAT İT A AT İ İTED İR ETİ A A ESİ S ENT A T S A O A NO A SE AN/ADANA

EEN S DA ANI I T ETİ SARI A A I A A ESİ

A ARI TİCARET İ İTED İR ETİ S S ASTİ S NO A SE AN/ADANA

ROCAR RENTA İ O E OTO İRA A A İ İTED İR ETİ A ESI A A A ESİ S NE E İ İ SİTESİ S ERE ET ENER İ RETİ ANONİ İR ETİ A A ESİ S ERE ET ENER İ

TA TA

NO

E

RO A/ADANA

SANTRA İ ESİ ES A NO / A ADA /ADANA

AR EN STRA OR TE NO O İ A A A SANA İ E TİCARET İ İTED İR ETİ E E ER A A ESİ / S A O A NO / RE İR/ADANA ASE ON DANI AN I TİCARET İ İTED İR ETİ RT A A ESİ İ A A A ER AN A ART ANI S Rİ ED SA I İ RT A A ESİ

NO

/

SE

AN/ADANA

ET ERİ E İ İSA AR R N ERİ SANA İ TİCARET İ İTED İR ETİ S D ND CERİT A T S NO / RO A/ADANA

ADANA TİCARET ODASI / 60

AN/ADANA


www.beslercatering.com



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.