2 minute read
Salgınlar Tarihinde Görsel Kültür, Berk Kır
Berk Kır
Advertisement
Stüdyo Yürütücüleri / Studio Instructors: Cem İlhan - Devrim Çimen
AURA-İSTANBUL | BAHAR 2020
Aura İstanbul 2020 Bahar Dönemi’nin teması sanat tarihi perspektifinden yaklaşımla linguistik bir tersyüz edilmeyle muhatap olmuş, sonuç ürünü olarak dijital bağ haritası meydana gelmiştir.“- METROTOPYA: Metropolde Alternatif Yaşam/ Mekân Tahayyülleri” başlığında vurgulanan tahayyül zihinde imgelenen bilinçli oluşumu şekillendirmek yerine beklenmeyenin, bilinçsiz olanın etkisi altında akışa odaklanan bir tavırla ele alınarak içinde bulunduğumuz pandemi dönemini başlangıç noktası olarak görür. İnsanlık tarihinde toplumda dönüştürücü kırılmalar yaşatan salgınların dışavurumları incelenerek dönem/salgın/ medyum analizi gerçekleştirilmiştir. Bahsi geçen analizler kapsamında veba sonrası Venedik’te bir şükran simgesi olarak inşa edilen Palladio’nun San Giorgio Maggiore Kilisesi veya ispanyol gribinin ardından hijyeni ön plana çıkaran Almanya konut mimarisi örnekleri içerisinde değerlendirilebilecek Carl Fieger’in RundHaus’u salgınların dönüştürücü etkisine somut mimarlık örnekleri olarak gösterilebilir. Kırılmaların etkisi Marcel Breuer’in kulüp sandalyesi üzerinde de okunarak dönemin kolay temizlenebilme ve hareket edilebilirlik ilkeleri mobilya tasarımındaki tezahürlerini gösterir. Salgınlar Tarihinde Görsel Kültür olarak adlandırdığım bağ haritasında yukarıdaki tespitlerden soyutlamaya gidilerek tespit edilen duvar resmi, resim(yağlıboya, karakalem), fotoğraf, heykel,grafik tasarım, performans sanatı, posta sanatı, arazi sanatı, grafiti, karikatür ve kasnak üzerine dikiş medyumlarından bir seçki altında salgınlar tarihinin görsel üretimleri ve üretimlerin ortamları tahlil edilmiştir.
İnsanın ya da insanlığın kırılma noktaları hem bireysel hem de toplumsal olarak hatırlama eylemini hatırlanma arzusuna dönüştürür. Başlangıç olarak hatırlanma prensiplerini doğuran olay akışları tetikleyici unsur olarak kabul edilerek kimi senayorlarca “distopik” olan salgın, deneyimleyen ve aktaran aracı aktör olan tarafımca tahayyül etmeyi izleyici meselesi haline getirir. Kökenbilim olarak Arapça’ya dayanan “tahayyül” bir sonrakini imgelerken, koronavirüsün ani yayılışıyla durağanlaşan yaşam ölçeğini “yaşanmışlık” olarak kabul eder. Yaşanmışlığın bağları ve etkileşiminden doğan bu çalışma bağ haritası olarak adlandırdığım bölümde temsil edilecek; 1347 yılında İtalya’da görülen veba salgını imaj etkileşimlerinin ilki kabul edilerek çiçek hastalığı, kolera, ispanyol gribi, kuş gribi, ebola, hiv, domuz gribi, sars ve koronavirüsü niteleyen üretimler incelenecektir.
“Salgınlar Tarihinde Görsel Kültür” olarak adlandırdığım bu proje çok boyutlu kriz durumuna ilişkin alternatif bakış açılarını ve mekâna yansımalarını çeşitli temsil yöntemleriyle görünür kılmaktadır. Mimarlığın güncel olaylar etkisine verecek cevabı benimsemesi prensibine Sanat Tarihi disiplininden bir bakışla salgınlar tarihinde kendine yer eden çeşitli medyumlardaki üretimlerine odaklanmaktadır.
Projenin sonuç kısmına yaklaşırken, salgınlar tarihinde yapılan üretimlerin birbiriyle olan ilişkisi şemadaki gibidir.
Dönem başlığını taşıyan “Metrotopya” temasıyla paralellik göstererek kentlerde meydana gelen distopyalara karşın ütopyaların savunmasını görünür kılarak saptadığı analizi izleyiciyle paylaşır. Araştırmaya konu ve başlangıç dinamiği olarak benimsenen yaşamakta olduğumuz pandemi; sonuç ürünü niteleyen etki, imge, bağ yan başlıklarıyla bir sonraki bölüme referans vererek birbirini tahayyül edecek gelişim çizgisi kayıt ederek meydana geldi. Bu akış toplum dinamiklerinin belirleyici etkileri olarak küresel ve toplumsal olaylar boyutunda günümüze uzanan bir yolculuk olarak görülmelidir. Çalışmanın giriş bölümünü teşkil eden şekil 1’i burada yeniden hatırlayarak, her salgın döneminin kendi etkileriyle ilişkili olarak doğurduğu çeşitli temsiliyetlerin olduğu tekrarlanmalıdır. Ortaya çıkan bu temsiller, medyum olarak çeşitli sanat üretimlerinde tespit edilmiş, bağ haritası başlığı altında izleyiciye sunulmuştur.