Uçuyorum
Başyazı
Abdullah DEDE THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü Başkanı
Değerli arkadaşlarım; THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü Derneğimiz 2009 yılında kurulmuş olup 3 yıl gibi kısa bir süre içinde Ankara ve Türkiye genelinde tanınan bir kulüp olmuştur. Kulübümüzü kuran ve bu güne kadar gelişimini sağlayan eski başkanımız ( fahri başkanımız ) Mehmet MERCAN ve Şener Erdal’a teşekkürü bir borç biliriz. Amacımız; yeni devraldığımız kulübün bayrağını daha ileriye taşımaktır. Kulübümüz hiç bir siyasi ve dini oluşum içinde değildir ve olmayacaktır. Bizler havacılık sevdalısı ve bu sevdası tutkuya dönüşmüş bireyleriz. Kulübümüz her geçen gün büyüyen ve gelişen büyük bir ailedir. Her yaştan ve her meslekten kulüp üyelerimizin bir araya geldiği aile ortamı içinde hafta sonları etkinlikleriyle daha da güzelleşen bir kulüp olduk ve bu etkinliklerimiz her zaman devam etmesi en büyük arzumuzdur. THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü Derneği çatısı altında toplanan üyelerimizin güzel günler geçirmesi dileğiyle.
Uçuyorum
Bir Ders
Özay GÖRMEZ
* Uçuşa başlamadan önce tüm techisatını kontrol et ! * Kontrollerini atlamadan yap ! * Emercensi durumlarda paniğe kapılma ! * Hızlı ve doğru karar ver !
Şimdi yukarıdaki resme iyi bakın, beynime öyle yerleşmişki kurşun kalem ile çizdim. Uçuş öncesi kontrollerimi mutlaka eksik yaptım ki bu başıma geldi. Uçmakdere şenlikleri esnasında uçuyorum ve kaldırıcılar ile tepe üstündeyim ve irtifa bayağı vardı. Karabinaya gözüm bir takıldı ve resimdeki pozisyonda, ilk aklıma gelen yedek oldu. Tabi anlattıklarım saniyeler, hatta saliseler içinde aklımdan geçirdim. Kolonlara baktım sağlam gözüküyorlardı ve hemen iniş planladım. Tepeye irtifam yeterli olduğu için kazasız indim. Aklımdan geçenler ; 1- Yedek açma 2- Tepeye iniş (Problemsiz indim. Karabinaya kolonu iyice taktıktan sonra tekrar uçuş için kalkış yaptım) 3- İniş alanına gitmek ( Mesafe ve irtifa yüksek olduğu için ve giderken salınımdan dolayı terslik olabileceği aklımdan geçti) 4- Kolonu yerine takmak ( Oynama yaparken terslik olabilir dedim) 5- Kulak kapatıp irtifa kaybetmek (Tekrar açarken terslik olabilir) 6- Hatta tek kolon beni taşırmı diye bile aklımdan geçti ( Taşımayacağı malum ) 7- Karabinanın kırılabileceği aklıma geldi Sonuç olarak; ilk önce paniğe kapılmadım ama çok korktum ve iniş yaptım. Çok sakindim diye düşünüyorum kendimce sadece o esnada iki kişiydim ben ve yusuf. Yedek paraşütlerin de harnesin tam arkasında veya önde olmasının daha faydalı olabileceği aklımdan geçiyor. Çünkü bu resimdeki durumda kolon çıksa yedek altta ve kulp sağ tarafta idi, terslik bu ya sağdaki kolonum resimdeki durumda idi. Bütün pilot arkadaşlara kazasız uçuşlar dilerim.....
Özay GÖRMEZ THK Başkent Sportif Havacılık Kulübü Eğitmeni
Ayaş
Tarih 13 HAZİRAN 2009. Yeni bir take-off Ankaralılar hayırlı olsun Ankara merkeze 57 km mesafede ben ilk defa 13 Haziran 2009 günü maceralı bir uçuş yaptım. Yarım saat kadar takıldım tepe üstü irtifa çok güzel gelmişti bana. Uçuş için uygun olduğu kanaatindeydim. Maceramı anlatayım arabam ile bu tepeye çıktım. Maksadım uçmak değildi sadece keşif yapmaktı. Âmâ rüzgar çok güzeldi malzememde yanımda olunca dayanamadım ve uçuş yaptım. Uçuş sonrası tarlalardan birine indim. Tabi buraya yalnız gitmiştim. Araba yukarıda tepede kaldı. Uçuş sonrası kanadımı topladım. Uygun bir yere koydum ve tırmanışa başladım. Arabayı aldım aşağıya indim. Malzemeyi aldım ve yeni bir yer keşfetmenin heyecanı ile Ankara’ya döndüm. Bu sefer Tarih 12 TEMMUZ 2009. Bu yeni keşfettiğim tepeye bu defa Ertan Balkiraz abimizle ve benim dayıoğlu ile beraber gittik. Bu tepeden Ertan abiye bahsetmiştim. Bu gün beraber uçtuk. Yine Kumludoruk yaptı yapacağını tepe üstü ve termikler. İrtifa çok güzel çalışıyordu. Uçuştan süper keyif aldık. Tabi uçuş sonrası Ayaş sakinlerinden Hüsrev YÖRÜK abimizde bizi villasına davet etti ve soluklandık biraz muhabbet ettik. Sonra veda ederek buradan ayrıldık.
Take Off
Take-off ’un Koordinatları ve özelliği : 40° 1’56.58”K 32°19’48.05”E ama her yer take-off çok geniş... Take-off ’a kadar stabilize yol mevcut ve güzel sıkıntı yok. İniş alanında da sıkıntı yok her yer iniş alanı. Yelken bandı çok geniş. Hakim rüzgar batı, âmâ Güneybatı ve Kuzeybatı da olabilir.
Başkent’de Uçmak Bir Başka
İnan BAŞTAŞ Yönetim Kurulu Başkan Yrd.
Eğer siz de uçmanın keyfini doyasıya yaşamak, doğayla mücadele ederek, heyecan ve maceranın sınırlarını zorlamak istiyorsanız “Yamaç Paraşütü” tam size göre bir spor.. “Yamaç Paraşütü” Pilot Eğitimleri, bu sporu güvenli biçimde yapmanın ilk adımıdır.. Başlangıç eğitimleri bu spora ilk defa başlayacak kişiler için özel olarak hazırlanmıştır.. Başkent Sportif Havacılık Kulübü olarak düzenlediğimiz Yamaç Paraşütü Başlangıç Eğitimleri teorik ve pratik olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır.. Teorik eğitimler sınıf ortamında, sunumlar ve görsel / işitsel materyallerle desteklenerek verilmektedir.. Pratik eğitimler ise Ankara ve çevresinde eğitim için uygun tepeler seçilerek gerçekleştirilmektedir.. Eğitim uçuşları için gereken kanat, harnes, kask ve telsizler kulübümüzce sağlanmaktadır.. Eğitimlerimiz profesyonel pilotlar tarafından verilmektedir.. Özetle; Yıllardır bir türlü cesaret edemeyen, nasıl veya nerede yapılır gibi soruların cevabını bulamayan, daha önce şu yada bu sebeplerle katılamayan arkadaşları aramıza bekliyoruz.
Uçuyorum
Teknoloji GoPro HERO3
Cihan ÇETİN çıktı
GoPro’nın avuç içi büyüklüğündeki Hero kamerası çıktığından bu yana özellikle ekstrem spor meraklıları, aksiyon çekimi yapan amatör ve profesyonel kameramanların yoğun kullandığı bir kamera oluverdi. Özellikle Hero2 ile birlikte 1920×180 çözünürlükte video kayıt imkanının gelmesiyle kullanım alanı daha da yayıldı. GoPro markası, pazarlamayı inanılmaz iyi yapan ve ürünlerini kesinlikle doğru zamanda doğru özelliklerle çıkartan bir firma. (Balık gözü lens konusunda birçok kullanıcının şikayeti olsa da).
Şimdi de GoPro HERO 3 duyuruldu ve 399$’lık fiyatıyla en üst modeli satılıyor. GoPro HERO 3, HERO 2 den özellikle video konusunda daha fazla özellik sunuyor. Ancak, GoPro bu sefer HERO 3 modelinin 3 farklı versiyonunu çıkartıyor: * GoPro HERO 3 WHITE: 5MP, 1080p 30 ve 25fps kayıt (Orta görüş açısı). * GoPro HERO 3 SILVER: 11MP, 1080p 30,25 ve 24 fps kayıt (Ultra geniş, Orta, Dar görüş açısı) * GoPro HERO 3 BLACK: 12MP, 1080p 60, 50, 48, 30, 25, 24 fps kayıt (Ultra geniş, Orta, Dar görüş açısı)
Uçuyorum Teknoloji
Cihan ÇETİN
Biz iştah kabartan GoPro HERO 3 BLACK modelinin özelliklerine devam edelim: Video kayıt çözünürlükleri: * 4K (3840×2160) 12.5 fps (16:9) oran * 4K Cinema ( 4096×2160 ) 12fps (17:9 oran) * 2.7K (2716×1524) 25 fps (16:9 oran, PAL. NTSC olursa 30 fps) * 2.7K Cinema (2716×1440) 24fps (17:9 oran) * 1920×1440 - 48fps * 1920×1080 – 60fps * 1280×720 – 120 fps * 12MP / 30 kare /sn sürekli fotoğraf çekim hızı * Wi-Fi Entegre * Wi-Fi uzaktan kumandası paket içinde * Düşük ışıkta yüksek performans iddiası GoPro, HERO 3 ile kesinlikle oyunun kurallarını değiştirecek gibi görünüyor. Sadece ekstrem sporlarla uğraşanlar için değil, özellikle 2.7K çözünürlükte 30fps video kayıt imkanının olması bir çok video ile uğraşan kullanıcının ilgisini çekecektir. 4K çözünürlükte 12fps ise pek kullanılabilir değil. Tabii ki tek başına yüksek çözünürlükte video kayıt yapmak marifet değil, görünü kalitesi çözünürlükten bağımsız olan bir faktör. GoPro HERO 2nin oldukça iyi olan görüntü kalitesinin üstüne daha da koyduğunu söylüyor GoPro. 2 kat daha fazla keskinlik sunan bir lens kullandıklarını söylüyorlar.
Güzel Bir An Yaşayacak Mekan Ararız Bazen.
Uçuyorum
Makale
Cihan ÇETİN
Psikolojik Sorunlar Uçuş psikolojisinin en önemli konusu uçuş korkularıdır. Uçuştan korkan sıradan insanlar için uçmamak sorunu çözer. Ancak uçuculuğu sürdüren ya da bir meslek olarak seçmiş profesyoneller için durum farklıdır. Çünkü; ◦Uçuş becerisi, yıllar süren eğitimlerle elde edilip, deneyimlerle pekiştirilen pahalı bir kazanım olduğundan bir kalemde feda edilemez. ◦Hava aracına kumanda eden kişiler, uçuş korkusu nedeniyle uçuş emniyetini tehlikeye düşürebilir. ◦Uçucular korkuyu sevmezler, bu nedenle korku uzun süre savunulmaya çalışılır, bastırılır ya da başka tür bozukluklarla davranışlara yansır. Örneğin, kişiler arası ilişki bozuklukları, alkol kullanımının artışı vs. Aslında uçucunun her uçuşunda açık veya açık veya örtülü bir korku hissetmesi doğal bir durumdur. Benzer tehlikeli uğraşlarda olduğu gibi, risk altında olduğunu algılayan bir uçucunun ürküntü duymasında, çekingen davranmasında yadırganacak bir şey yoktur. Korku duymayan kişiler, genellikle savunmaları yeterli ve motivasyonları yüksek kişilerdir. Savunmalarının yetersiz ve motivasyonun az olduğu durumlarda ortaya çıkabilen uçuş korkularında özel bir tedavi stratejisi uygulanmalıdır.
Stres Stres, bireyi zorlayan ve performansını azaltan her şeyi kapsamaktadır. Uçucular; her insan gibi gündelik yaşamın ekonomik, ekolojik, ailevi, mesleki vs. problemleri yanında uçuş sırasında ısı değişiklikleri, düşük basınç, zor uçuş şartları gibi temel stresler ve özel streslerinde baskısı altında kalırlar. Stres toleransı düşük olan kişilerin psikosomatik bozukluklar, kişiler arası çatışmalar, ruhsal hastalıklar göstermesi olasıdır. Stres, kişinin kendisi tarafından yaratıldığı gibi dışardanda gelebilir. Dışardan gelen stresler kişinin kontrolü dışındadır, ama sigara ve alkol kullanımı, düzensiz beslenme, bioritimleri dikkate almama, kendi kendine ilaç kullanma, uyku bozuklukları, düşük fiziksel kondisyon gibi unsurlar kaçınılabilir veya önlenebilir nitelikte olduğu halde kişinin sanki isteyerek kendi kendine yüklediği streslerdir. Kişinin kendi kendine yüklediği stres unsurları bazen tek tek, bazen de birkaçı birden gelebilir. Örneğin; alkol almış, uykusuz kalmış, eşiyle tartışmış veya kahvaltı etmemiş pilotlarda stresin yükü katlanarak artacak, dolayısıyla performans kaybı daha fazla olacaktır. Şunu da unutmamak gerekir ki stressiz bir dünya söz konusu değildir. Hatta optimal düzeyde bir stres: uyarıcı ve gereklidir de. Önemli olan stresin kişiyi kontrol etmesine fırsat vermemek, aksine kişinin onu kontrol altına almasını sağlamaktır.
Uçuyorum
Makale
Alkol Sigara Alkol, uyuşturucu ve yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. Bu etkisinden dolayı uçuş tehlikelerine bağlı olarak bunaltı hisseden uçucularda alkol tüketimi artışı olasıdır. Birçok insan gibi pilotlarda hoşa gitmeyen duygularını bastırmak isteyebilirler ve alkol, bunun için en iyi ve doğru yol olmasa da en kolay çözüm gibi görülebilir. Alkol alımını takip eden günün sabahı baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, uyuşukluk, yorgunluk, göz kızarması gibi belirtiler kişi tarafından açıkça fark edilir.
Cihan ÇETİN deymiş gibi etkilenir. Sigaranın performansı ve maksimum çalışma kapasitesini çalışma kapasitesini azalttığı araştırmalarla ispatlanmıştır. Beslenme
Karın doyurma ve beslenme ayrı kavramlardır. Dengeli bir beslenme; yeteri kadar protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve su alımı demektir. Uçuş sırasında öğün atlama, oruç tutma ve sıkı perhize izin verilmez. Çünkü bunlar kan şekerinin ve tansiyonun düşmesine, uçuşta yetersizliğe neden olur. pilotun yediği veya yemediği gıdalar, perforBir de pilot tarafından fark edilmeyen ve mansını olumlu veya olumsuz yönde etkileirtifa aldıkça belirginleşen reflex yavaşlayecektir. Uçucular da sporcular gibi güç için ması, reaksiyon zamanı uzaması, kas koprotein, dayanıklılık için ise karbonhidrat ordinasyon bozukluğu, çabuk karar verealmalıdır. Uçuş aralarında, çabuk kana karışıp meme gibi belirtiler vardır. Bunlar alkole enerji verdiği için karbonhidratlar tercih edilbağlı kaza yapma olasılığını yükselten sinsi melidir. En yorgun olunan zamanlarda bile iyi belirtilerdir. bir karbonhidrat deposu olan patates en yakın Sigara dosttur. Tütün; Tar, nikotin ve karbon monoksit olmak üzere üç ana zehirleyici madde içerir. Aynı şekilde dengesiz beslenme ve yetersiz egTar, boğaz ve akciğer kanserine, nikotin zersiz yapmayla oluşan şişmanlık da tehlikeli damar hastalıklarına neden olur. Karbon olabilir. Şişmanlık diyabet, yüksek tansiyon ve monoksit ise uçuş için en tehlikeli olanıdamar hastalıklarına neden olur. şişman pidır. Çünkü hemoglobinde (kanda) birleşlotların zor şartlarda vücut dirençleri çok zame kapasitesi oksijenden 250 kat fazladır. yıftır. Günde bir veya iki sorti uçuş yapan bir Bu nedenle eğer pilot uçuştan önce bir ya pilotun günlük gereksinimi 3200-3500 kalorida iki sigara içmişse, 2000 m. İrtifaya çık- dir. Vücudun susuz kalmasında ise dikkat ve tığında sanki 3000 m koordinasyon azalır. Bu yüzden uzun egzersiz veya uçuş öncesi bir miktar suyun içilmesi performansı korur.
Uçuyorum
Makale
Bir diğer önemli nokta, uçuştan hemen önce gaz yapıcı yiyeceklerden kaçınmaktır. Çünkü yüksek irtifada düşük atmosfer basıncı nedeniyle karın gazları genişleyerek şiddetli ağrı yapabilmektedir.
Cihan ÇETİN
İlaç
Kondisyon
Prensip olarak pilotun uçuş öncesinde ilaç almasına izin verilmez. Asprin dahil bir çok ilacın yan etkisi vardır. Birkaç ilacın bir arada alınması ise bazen yan etkilerinin artmasına neden olur.
Düzenli yapılan spor ve egzersizler, dokuların oksijen kullanmasını arttırır, vücut yağlarını azaltır, kan dolaşımını hızlandırır, damarları açar. Bir çeşit spor olan uçuculukta pilotlar “hava atletleri” sayılmaktadır. Bu nedenle özellikle efor sarf eden pilotların kondisyonları yüksek olmalıdır.
Özellikle antikolinerjik ve sedatif yan etkileri olan ilaçlar uçuş performansını ileri derecede bozabileceğinden sakıncalıdır. Hangi ilaçların ne tür yan etkileri olduğu ve uçuş performansını ne ölçüde etkileyeceği bir uzmanlık konusu olduğundan uçucuların kendi kendilerini tedavi etmekten kaçınmaları gerekmektedir.
Yorgunluk Akut fiziksel yorgunluk, psikolojik yorgunluktan daha kolay tolere edilebilir. Çünkü fiziksel yorgunluk dinlenmeyle geçer, fakat kronik (birikici) nitelikteki fiziksel, zihinsel ve psikolojik yorgunluk daha tehlikeli ve ciddidir. Bunlar bitkinliğe, dikkat ve bellek bozukluklarına yol açar. Görev zorunlulukları nedeniyle yorgunluk kaçınılmaz nitelikte ise monotonluğu gidermenin, ara periyotlara eğlendirici, sportif aktiviteler (yüzme, voleybol, vs.) serpiştirmenin yararı vardır. Ancak mutlaka bir süre sonra daha geniş dinlenme ve tatil olanakları
Uçuyorum
Basında Başkent Havacılık
ANKARA’DA YAMAÇ PARAŞÜTÜ
Ankara’nın Ayaş ilçesinde bulunan 330 metrelik Kumludoruk Tepesi, yamaç paraşütü sporcularının yeni gözdesi oldu. Taşıdığı özelliklerle Başkentli sporcuların ilgi odağı haline gelen Ayaş, yamaç paraşütüyle adını duyuran Muğla’nın Fethiye ilçesine rakip olma yolunda ilerliyor. Türk Hava Kurumu’na bağlı Başkent Havacılık Kulübü sporcularının 2 sene önce keşfettiği Ayaş Kumludoruk Tepesi, yamaç paraşütü sporunun önemli merkezlerinden biri olma yolunda. Ankara’ya 40 kilometre uzaklıkta bulunan Ayaş Kumludoruk Tepesi özellikle Başkentli sporcuların ilgisini çekiyor. Kış mevsiminin soğuk günlerinin yaşandığı günlerde güneşin yüzünü göstermesini fırsat bilen sporcular, yamaç paraşütü ile uçmak için sezonu beklemeden Kumludoruk Tepesi’ne akın etti.
Yakın zamanda sporcuların ilgi odağı olacak Ayaş, Kumludoruk Tepesi’nin yamaç paraşütü için biçilmiş kaftan olduğunu ifade eden Başkent Havacılık Kulübü sporcularından Abdullah Dede, bölgenin çok yakın zamanda sporcuların ilgi odağı haline geleceğine inandığını söyledi. Dede, “Yamaç paraşütü halk arasında tehlikeli spor olarak biliniyor. Kurallara uyulduğu takdirde hiçbir tehlikesi yok. Paraşüt kullanmak araba kullanmaya benzer. Nasıl araba kullanırken trafikte kurallara uyulmazsa tehlike oluşturur, bu spor için de aynı durum geçerlidir. Yamaç paraşütü çok güzel bir spor. Eğer sponsor sağlanırsa, bu sporu yapmak isteyen tüm Başkentlilere öğretebiliriz.” dedi.
Uçuyorum
Basında Başkent Havacılık
4 bin metreye kadar çıkan arkadaşlarımız var Abdullah Dede, sözlerine şöyle devam etti: “Kumludoruk Tepesi’nin yüksekliği 330 metre. Burayı tercih etmemizin sebebi güzel termiklerin oluşması. Hava güzel olduğu zamanlar 4 bin metreye kadar çıkan arkadaşlarımız var. Bazı uçuşlarda hızımız saatte 180 kilometreye kadar ulaşıyor. Yamaç paraşütü herkese tavsiye edebileceğimiz bir spor.” Hislerimizle uçuyoruz Aynı kulübün sporcularından Türkay Biliyor ise yamaç paraşütü sporunun kendilerine özgürlük duygusunu hissettirdiğini söyledi. “Kuşlarla aynı konumdayız. Onlar gibi tamamen el hareketlerimizle, hislerimizle uçuyoruz.” diyen Biliyor, “Yamaç paraşütü ile gökyüzünde uçarken kendimizi kuş gibi özgür hissediyoruz. Burayı tercih etmemizin en büyük nedeni, termiklerin oluşmasıdır. Rüzgârlı havalarda bile emniyetle uçulabilmesi. Kırsal kesim olduğu için yükselebileceğimiz, mesafe kat edebileceğimiz koşulların uygun olmasıdır.” ifadelerini kullandı.