Anlatabiliyorsan E¤er Sende B›rakt›¤› ‹zdendir... Ya B›rakmam›flsa?
t
Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi Yay›nlar›
Yay›mlayan Yay›na Haz›rlayan Grafik ‹letiflim
: : : :
Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi Baykufllar Toplan›yor Organizasyon Ekibi Güler Özsakarya Ertan Tel (0.232) 463 66 25 (pbx) Faks (0.232) 463 52 12 http://www.izmimod.org.tr e-posta: info@izmimod.org.tr
Bask›
:
Alt›nda¤ Grafik Matbaac›l›k Tel (0.232) 457 58 33
© Her hakk› sakl›d›r. Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi Yay›nlar›, ‹zmir - May›s 2011 - 250 adet
‹Ç‹NDEK‹LER ÖNSÖZ
4
ATÖLYELER DUYUSAL FARKLILIKLAR ‹Ç‹N TASARIM HAREKET‹N GEOMETR‹S‹N‹N TASARIMI GÖLGEN‹N ‹Z‹NDE ‹Z-KELE KARTELA KATLAMA ‹ZLER‹ KIYIYI DENEY(‹M)LE! T‹POLOJ‹LER, EKOLOJ‹LER, ‹MAJLAR... MEKAN/BELLEK, ‹Z MOB‹L‹TE S‹STEN ‹ZLER YANSIMALAR
6 12 18 24 30 36 42 48 54 60 66
PART‹, GEZ‹ VE SÖYLEfi‹LER
72
B‹Z K‹M‹Z?
76
ÖN SÖZ
Ö¤renci buluflmalar› karfl›l›kl› iletiflimin en üst düzeyde oldu¤u, al›fl›lagelmifl e¤itim yöntemlerinden farkl› olarak bir ya da birkaç konu hakk›nda düflünmeyi, tart›flmay› ve h›zl› bir flekilde ürün ortaya koyabilmeyi sa¤layan etkinliklerdir. Ayr›ca ileride çal›flma ortam›nda da beraber olaca¤›m›z meslektafllar›m›z› tan›mak ve mimarl›k ö¤rencileri olarak birbirimizle etkileflime geçmek için önemli bir f›rsat olarak nitelendirilebilir. Mimarl›k e¤itiminde Türkiye’deki say›l› kentlerden biri olan ve befl üniversitesindeki mimarl›k bölümlerinde okuyan bini aflk›n ö¤rencisi ile önemli bir potansiyel içeren ‹zmir’in bu potansiyelden yararlanam›yor oluflu bizi hem üzüyor, hem de bu yoksunlu¤un nedenini sorgulat›yordu. ‹flte bu noktada Türkiye çap›nda ve yurt d›fl›nda çeflitli atölyelere, buluflmalara kat›lm›fl ‹zmirli mimarl›k ö¤rencileri olarak bahsi geçen misyonlara hizmet edecek bir buluflmay› ‹zmir’e kazand›rmak için Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi’nin de büyük yard›m›yla çal›flmalara bafllad›k. Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi’nin Ö¤renci Üye Komisyonlar›ndan "Yaz Okulu" komisyonunu oluflturan bizler, 3 ay gibi k›sa bir sürede yer, tema, sponsorluk görüflmeleri, kat›l›mc›lar›n bar›nak ve yemek ihtiyaçlar› gibi temel bafll›klar› ele ald›k. Bütün olas›l›klar aras›ndan en uygun olanlar› seçmeye çal›flt›k. Yer olarak ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstütüsü Mimarl›k Fakülte Binas›’n› seçenekler aras›nda en uygunu olarak belirledik. Ayr›ca Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun ayn› yerleflkedeki yurtlar› kat›l›mc›lar›m›z›n bar›nak sorununu da giderecekti. ‹lki gerçeklefltirilen ve gelenekselleflmesi amaçlanan Baykufllar Toplan›yor etkinli¤inin temas›n› ise, kentimizde bir etkisinin kalaca¤›n› düflünerek "‹z" olarak belirledik. Buluflmadan üç gün önce Urla’ya giden grup, buradaki haz›rl›klar›n› bitirdi¤inde yani 25 Temmuz 2010 tarihinde "Baykufllar Toplan›yor"u hayata geçirdik. Buluflmam›zda 100 kat›l›mc›, yaklafl›k 22 atölye yürütücüsü ve 11 atölye
yer ald›. 5 gün boyunca Nuri Ayd›n - "Duyusal Farkl›l›klar ‹çin Tasar›m"; Koray Korkmaz, Feray Maden, Yenal Akgün - "Hareketin Geometrisinin Tasar›m›"; Mehtap Okutan, ‹slam Dzhantaev - "Gölgenin ‹zinde"; Elif Yeflim Özgen Kösten, Hatice Buflra Al - "‹z-kele"; Baflak Özkutlu, Dicle Çiftçi - "Kartela"; Gökçeçiçek Savafl›r - "Katlama ‹zleri"; Ebru Bingöl, Burcu Yi¤it Turan - "K›y›y› Deney(im)le"; Burak Asiliskender - "Mekan-Bellek-‹z"; Filiz S›zanl›, Kürflad Özdemir ve Cevdet Erek - "Mobilite"; Cenk Hasan Dereli - "Sisten ‹zler"; Havva Alkan Bala, Yavuz Arat, Elif Korkmaz ve Volkan Emrecik - "Yans›malar" ad› alt›nda haz›rlad›klar› atölyeleri yürüttüler. Atölye çal›flmalar›n›n yan› s›ra “‹z” temas›n›n tart›fl›ld›¤› aç›l›fl söyleflisi, Cenk Hasan Dereli’nin birikimlerini paylaflt›¤› söylefli, Kenan Güvenç’in tüm kat›l›mc›lar›n birikimlerini ve o ana kadar olan ezberlerini sorgulamas›na neden olan söylefli ve Baflak Özkutlu’nun tüm kat›l›mc›larla yürüttü¤ü atölye befl günlük programda yer alan di¤er etkinliklerdi. 30 Temmuz 2010 tarihinde atölyelerin sonuç ürünlerinin sunuldu¤u ve kat›l›mc›lar›n bu ürünler hakk›nda fikir yürütüp tart›flt›klar› bir de¤erlendirme toplant›s› ile Baykufllar Toplan›yor sonland›. Bu buluflman›n hayata geçmesinde büyük katk›s› olan Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi’ne ve öncelikle Hasan Topal ile Nilüfer Ç›narl› Mutlu'ya ard›ndan Halil ‹brahim Alpaslan, ‹lker Özdel, Zübeyda Özkan ve Ahmet Baki Türky›lmaz'a sonsuz teflekkürlerimizi sunuyoruz. Etkinlik sonras› yap›lan de¤erlendirmeler, atölyelerimizin içeri¤i ve edindi¤imiz tecrübeleri sizinle paylaflmak ad›na bu kitap盤› haz›rlad›k. Umar›z ki bu kitapç›k gelecek toplant›lardan birinde sizlerin de yer almas›na vesile olur.
Baykufllar Toplan›yor Organizasyon Ekibi
5
1
0
KATILIMCILAR N. Mine Tunca Erinç Y›ld›r›m ‹nan Kireçkaya Bige Gö¤ebakan Nazl› Arslan Berrak Balc› Sinem Melda Az›tepe
‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜSÜ
DUYU SAL FARKLI LIKLAR ‹Ç‹N TASA RIM 6
Nuri Ayd›n Mimar Nuri Ayd›n; Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarl›k Bölümü’nden 1995 y›l›nda mezun oldu. Bir süre serbest mimarl›k yapmaya çal›flt›. 10 y›ldan uzun bir süredir otistik ve zihinsel engelli çocuklara e¤itim veren bir kurumda çal›fl›yor. Mimarl›k alan›n›n kenar›nda, onunla te¤et durmay› ye¤liyor.
7
Duyusal Farkl›l›klar ‹çin Tasar›m Otizm, sosyal etkileflim ve iletiflim becerilerinin geliflmesini engelleyen nöro-geliflimsel bir bozukluktur. Sosyal etkileflim ve iletiflim yetersizlikleriyle birlikte tak›nt›l› davran›fllar ve ilgi alanlar›n›n s›n›rl›l›¤› da karakteristik özelliklerindendir. Biliflsel fonksiyonlar›ndaki farkl›l›klar, anlamalar›n›, düflünme ve ö¤renme biçimlerini; bunun yan› s›ra ses, ›fl›k gibi uyaranlara olan tepkilerindeki farkl›l›klar ise iletiflimlerini, sosyal ve davran›flsal özelliklerini etkiler. Bunlara karfl›n, çok iyi bir bellek, çok iyi bir müzik veya matematik yetene¤i gibi özelliklere de s›k rastlan›r. Görülme s›kl›¤› ise 150’de 1’dir.
B‹Z‹ ÇEVRELEYEN DÜNYAYA KATILAB‹LMEK “‹Ç‹N DUYULARIMIZI KULLANMAMIZ GEREK‹R. DUYULAR, EfiS‹Z DENEY‹MLER‹ OLAN B‹REYLER OLMAMIZI, ÇEVREY‹ ANLAMAMIZI VE TOPLUMUN GER‹ KALANI ‹LE ETK‹LEfi‹M ‹Ç‹NDE OLMAMIZI SA⁄LAR
”
Duyusal farkl›l›klar Bizi çevreleyen dünyaya kat›labilmek için duyular›m›z› kullanmam›z gerekir. Duyular, eflsiz deneyimleri olan bireyler olmam›z›, çevreyi anlamam›z› ve toplumun geri kalan› ile etkileflim içinde olmam›z› sa¤lar. Otizmli bireylerin farkl› duyusal girdilere karfl› tepkileri farkl›d›r, uyaranlara yüksek veya düflük duyarl›l›klar gelifltirmifl olabilirler. Denge, beden fark›ndal›¤›, görme, iflitme, dokunma, koku ve tat gibi duyusal sistemlerindeki farkl›l›klar nedeniyle sorunlar yaflayabilirler. Bu farkl›l›klar, otizmli bireylerin mekânla iliflkilerinde kendilerine özgü deneyimler, bazen de sorunlar oluflturur. Kokulara afl›r› duyarl›l›k gelifltirmifl bir bireyin, bulundu¤u ortamda her materyali, bazen oturaca¤› sandalyeyi bile koklamas› flafl›rt›c› de¤ildir. Her nesneye dokunan veya tad›na bakan otizmli bir bireyle de karfl›laflabiliriz. Otizmli bireyler için “belirsizlik” en s›k karfl›lafl›lan stres kayna¤›d›r. Neyin nerede, ne zaman, nas›l ve ne kadar süreyle gerçekleflece-
8
¤inin önceden bilinmesi stresi ve buna ba¤l› problemli davran›fllar› büyük ölçüde önleyebilir. Tan›ms›z, bofl ve büyük mekânlarda “belirsizlik duygusu” nedeniyle otizmli bireyler stres yaflayabilir; dar ve s›k›fl›k, dokunabildikleri, “güvenlik duygusu” yaflayabildikleri bir mekân onlar için daha rahatlat›c› olabilir. Tasar›mc›lar›n s›kl›kla kulland›¤› “çok amaçl› salonlar”, o mekânda ne zaman ne yap›laca¤›na dair belirsizlik içerdi¤i için sorunlu mekânlar olabilir. Oturma birimlerinin birden fazla kiflinin oturmas›na olanak sa¤lamas›, tek bafl›na oturmas› için seçenek bulunmamas›, sosyal etkileflimden tedirginlik duyan otizmli bir birey için ac› verici olabilir. Bir tasar›mc› için durumu karmafl›klaflt›ran önemli bir etken de tüm bu duyusal farkl›l›klar›n “bireye özgü” olmas›, otizmli bireylerin tümüne genellenememesidir. Bir bireyde görülen dokunmaya afl›r› duyarl›l›k, di¤erinde yoksunluk olarak görülebilir. Bu nedenle gelifltirilecek çözümlerin kifliye özel olmas› ya da kifliye uyarlanabilir olmas› önemlidir. Atölye Süreci Atölye çal›flmas› otizmle ilgili özet bir sunumla bafllad›; film gösterimleri ve tart›flmalarla sürdü. ‹zlenen filmler tan›nm›fl baz› otizmli bireylerin yaflamlar›ndan kesitler içeriyordu. Filmlerdeki sahnelerle daha önce yap›lan sunumlardaki örtüflmeleri saptamaya ve tart›flmaya çal›flt›k. Grupta yap›lan tart›flmalar sonucunda otizmli çocuklar için belirli duyusal uyaranlar› içeren tematik oyun ünitelerinin tasarlanmas›na karar verildi. ‹ki farkl› ekip, ürünlerini geliflim sürecinde di¤erlerinin de görüflüne açarak tamamlad›lar ve sunumlar›n› haz›rlad›lar. Ürünler (1): Mevsimler Bige Gö¤ebakan, Nazl› Arslan, Berrak Balc›, Sinem Melda Az›tepe OT‹ZM Dikkat da¤›n›kl›¤›, genellemede zorluk, somut düflünme, duyusal-alg›sal anormallikler, sosyal-toplumsal etkileflimde yetersizlik, de¤iflikliklerde strese girme ve bunun sonucu sinirlilik görülür. Akranlarla oyun oynama ve iflbirli¤ine dayal› oyun becerilerinde s›n›rl›l›klar görülür. Görsel olarak alg›lamalar› daha kolayd›r. Mekân›n iyi organize edilmesi gerekir. Yal›nl›k, aç›kl›k ve güvenlik onlar için çok önemlidir. Yüksek tavanl›, genifl
9
ortak mekânlar olumlu etkiler sa¤lar. Çok ifllevli mekânlar strese neden olabilir. AMAÇ Bu projede amac›m›z otistik çocuklara mevsimleri duyular›yla kavratabilmektir. 4 mevsim için 4 ayr› mekân tasarlamak ve bu mekânlardaki mevsimsel farkl›l›klar› hissettirebilmek amaçlanm›flt›r. MEKÂNLAR KIfi: Çocuk k›fl ünitesinde ilerlerken ortam s›cakl›¤› düflük tutulur. Böylece, çocuk k›fl aylar›n›n so¤uk oldu¤unun fark›na var›r. Ayr›ca tavandan düflen kar taneciklerini hissetti¤inde kat› ve s›v› aras›ndaki fark› ö¤renir. Beyaz, gri tonlar kullan›l›r. Tüm bunlar›n sayesinde çocuk, k›fl aylar›n›n nas›l geçti¤ini ö¤renmifl olur. ‹LKBAHAR: Çocuk, bahar ünitesinde ilerlerken mekân ›l›k tutulur. Böylece k›fl mevsimine oranla ortam daha s›-
B‹REYLER ‹Ç‹N BEL‹RS‹ZL‹K EN SIK “ OT‹ZML‹ KARfiILAfiILAN STRES KAYNA⁄IDIR ” cakt›r. Bu ünitede a¤açlar ve yapraklar sayesinde yeflil renkler a¤›rl›kl›d›r. Çiçekler de de¤iflik renkleriyle çocu¤un renk alg›s›n› gelifltirir. Çiçek kokular›yla çocu¤un koku duyusu geliflir. Ayr›ca kufl sesleri sayesinde duyusal alg› sa¤lan›r. YAZ: Çocuk yaz ünitesine girdi¤inde mekân s›cak tutulur. Çocu¤un günefli fark etmesi ve onun ›fl›k yayma ve ›s›tma özelliklerini tan›mas› sa¤lan›r. Denizde gerçekli¤i sa¤lamak için su kullan›lm›flt›r. Böylece çocuk s›v›n›n ak›flkanl›k özelli¤ini ö¤renerek bu faz› di¤erleriyle karfl›laflt›rma imkân› bulur. Renk olarak mavi, yeflil, k›rm›z›, sar› gibi canl› renkler kullan›l›r. Bu sayede renk alg›s› geliflir. SONBAHAR: Çocuk sonbahar ünitesinde ilerlerken ortam s›cakl›¤› ›l›k tutulur. Bu durum s›cakl›k fark›n›n alg›lanmas›n› sa¤lar. A¤açlardaki sar›, kahverengi tonlar›ndaki yapraklar renk alg›s›n› güçlendirir. Ayr›ca yapraklar›n k›r›lganl›k özelli¤inin fark›na var›l›r. Bu da kat›lar›n k›r›lganl›¤›n›n ö¤renilmesini sa¤lar.
10
Ürünler (2): Labirent N. Mine Tunca, Erinç Y›ld›r›m, ‹nan Kireçkaya Bu ünitede çocu¤un el-kol koordinasyonunu, takip yetene¤ini ve konsantrasyonunu gelifltirmeyi planlad›k. Bunu yaparken de e¤lenmesini istedik. Çocu¤un eline ald›¤› parçay› labirent üstünde ilerleterek el-kol koordinasyonunu destekleyecek bir alan tasarlad›k. Bu oyunun sonuna vard›¤›nda çocu¤un büyük-küçük, renk-doku ayr›mlar›n› tartabilece¤i bir efllefltirme ünitesi haz›rlad›k. Labirentin k›vr›ml› formu ve rampa sayesinde yönlendirilen çocuk, bir sonraki aflamada bir geçifl alan›na ilerler. Koridorun dar oluflunun ve k›vr›ml› formlar›n›n sa¤lad›¤› rahatlat›c› etki ile bir sonraki üniteye do¤ru ilerler. K›vr›ml› alan›n devam›nda bulunan bu üniteyi çocuklar›n akan suya olan ilgisinden yola ç›karak tasarlad›k. Duvarda bulunan fotoselli ba¤›ms›z musluklar sayesinde çocu¤un sadece duvara dokundu¤u yere yak›n musluklar onu serinletecek ve rahatlatacak bir ak›fl sa¤l›yorlar. Su ünitesinin bulundu¤u koridorda ilerleyen çocuk, zeminin flekli ve ilerledikçe artan e¤imi sayesinde kaç›fl alan›n› fark edebilece¤i bir noktaya yönlendirilir. Burada duvarda bulunan yuvarlak pencerelerin yard›m› ile duvar›n arkas›nda bulunan oturma ünitesini fark eder. Tasarlad›¤›m›z bu son alanda kapal› bir form belirledik. Otistik çocuklar›n kapal› mekânlarda rahatlad›klar› fikri ile bir kaç›fl alan› tasarlad›k. Çocu¤un mekândan ve insanlardan izole edilmesi amaçlanarak oluflturulmufl bu alanda çocu¤un oturup dinlenmesine ve rahatlamas›na olanak sa¤layan bir oturma ünitesi tasarlad›k. Atölye çal›flmas›nda, yürütücü olarak beklentim, kat›l›mc›lar›n yeni tan›flt›klar› otizmi ve ona özgü sorunlar›n do¤as›n› bütünüyle kavramalar› de¤il, bu konuyla tan›flmalar› ve fark›ndal›klar›n›n artmas›yla s›n›rl›yd›. Oysa atölye süreci bir bütün olarak (süreç ve ürün olarak) beklentilerimin üzerinde sonuçland›. Kat›l›mc›lara ve düzenleyicilere tekrar teflekkürler.
11
2
0
KATILIMCILAR Cansel Dalver Esra Erentürk Hilal Alt›ngarg› ‹pek Baklavac› F. Esra Eliflen Didem ‹lvan Sevcan Karada¤ Ayça K›r›mtat Seçil fiengül Bafldere
Anadolu Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Erciyes Üniversitesi ‹stanbul Teknik Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Yaflar Üniversitesi Yaflar Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
HAREKE T‹N GEOMET R‹S‹N‹N TASA RIMI 12
Koray Korkmaz Lisans: Dokuz Eylül Üniversitesi Y. Lisans ve Doktora: ‹YTE Doktora sonras› bir y›l University of Pensylvania’da ziyaretçi hoca olarak bulundu. Halen ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde hareketli yap› elemanlar› tasar›m› üzerine çal›fl›yor. Feray Maden Lisans: ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (‹YTE) Y. Lisans: ‹YTE ve Katholieke Universiteit Leuven Doktora: ‹YTE’de hareketli çift e¤rilikli yüzeyler üzerine doktora çal›flmalar›na devam ediyor. Yenal Akgün Lisans: ‹stanbul Teknik Üniversitesi Y. Lisans: ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Doktora: ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü – Stuttgart Üniversitesi Hafif Yap›lar ve Kavramsal Tasar›m Enstitüsü (ILEK)
13
Hareketin Geometrisinin Tasar›m› ‹lk olarak mekanik biliminin bir dal› olan, hareketin geometrisinin tasar›m› anlam›na gelen kinematik hakk›nda sunum yap›lacak ve bu sunum hareketli objeler tasarlayabilmek için gerekli temel bilgileri içerecektir. Sunum Santiago Calatrava, Theo Jansen ve Chuck Hobermann gibi ünlü mimar, heykelt›rafl ve makine mühendislerinin tasar›mlar›n›n yan› s›ra birçok hareketli objenin analizlerini de içerecektir. Atölye her ö¤rencinin kendi hareketli objesini tasarlamas›yla devam edecektir.
BU ATÖLYEN‹N TEMEL HEDEF‹, “ KATILIMCILARA HAREKETL‹ OBJE TASARLAMANIN BAZI TEMEL PRENS‹PLER‹N‹ Ö⁄RETEREK KEND‹ HAREKETL‹ OBJELER‹N‹ TASARLAMA BECER‹S‹ KAZANDIRMAKTIR
”
Bu atölyenin temel hedefi, kat›l›mc›lara hareketli obje tasarlaman›n baz› temel prensiplerini ö¤reterek kendi hareketli objelerini tasarlama becerisi kazand›rmakt›r. Bu amaçla, ilk gün mekanizmalar hakk›nda temel bilgiler verildi. Öncelikle kaç farkl› hareket ve mafsal oldu¤u aç›kland›. Hareket etmemesi gereken binalar›n tasar›m› üzerine kurgulanm›fl olan mimarl›k e¤itiminde bu kavramalar›n nas›l ele al›nd›¤› ifade edildi. Mimarl›k e¤itiminin statik bina tasar›m› üzerine yo¤unlaflt›¤› ve bu nedenle, bugünün dinamik ve de¤iflken mekânsal ihtiyaçlar›na h›zla cevap verebilen esnek tasar›mlar›n göz ard› edildi¤i vurguland›. Ancak, kinetik mimarl›k olarak adland›rabilece¤imiz mimaride ise strüktür ve hareket kavramlar›n›n yan yana gelebilece¤i, strüktürel sistemlerin hareketli olabilece¤i ve hareketin de tasarlanabilece¤i ifade edildi. Daha sonra, slayt gösterisi ile çeflitli örnekler üzerinden stabilite ve mobilite kavramlar› tart›fl›ld›. Mimarlar›n bina tasar›m› esnas›nda strüktür sistemlerinde dikkat etmesi gerekenler stabilite kavram› üzerinden irdelenirken, hareketli obje tasar›m› esnas›nda mekanizmalarda dikkat edilmesi gerekenler mobilite (serbestlik derecesi) kavram› üzerinden tart›fl›ld›. Slayt gösterisi sonunda strüktür sitemleri ve mekanizmalar›n›n amaçlar›-
14
n›n ne oldu¤u, ortak noktalar› ve farkl›l›klar› tekrar edildi. Böylelikle çal›flma alan›n›n disiplinler aras› bir alan oldu¤u, ancak inflaat mühendisli¤i ile de¤il makine mühendisli¤i ile ortak çal›flma gerektirdi¤i vurguland›. Son olarak Santiago Calatrava, Theo Jansen ve Chuck Hobermann gibi ünlü mimar, heykelt›rafl ve makine mühendislerinin tasar›mlar›n›n yan› s›ra birçok hareketli objenin animasyonlar› ve filmleri izlendi. ‹zlenen örnekler esnas›nda de¤iflim, dönüflüm, çok biçimlilik, esneklik ve çok boyutlu mekân kavramlar› üzerinden tart›flma ortam› yarat›ld›. ‹lk gün sonunda edinilen teorik bilgilerin ard›ndan, ikinci gün ve akabinde pratik çal›flmalara yer verildi. ‹kinci günün amac›, en basit düzlem mekanizma üzerindeki farkl› noktalar›n hareketlerinin yörüngelerini incelemekti. Bu amaçla, kat›l›mc›lar ikiflerli gruplar oluflturarak, ç›ta, bant ve raptiyeler yard›m› ile birer dört-kol mekanizmas› yapt›lar. Her bir grup, farkl› boyutta çubuk elemanlar kullanarak ve mafsal noktalar›n›n yerlerini farkl›laflt›rarak e¤risel ve do¤rusal hareketler yapan çeflitli dört-kol mekanizmalar tasarlad›. Mekanizmalar›n serbestlik derecelerinin oldu¤u ve tüm sistemi hareket ettirmek için tek bir hareketin yeterli oldu¤u mobilite formülleri üzerinden do¤ruland›. Ayr›ca, ayn› mekanizmalar›n farkl› mafsal noktalar›ndan sabitlendi¤inde farkl› yörüngeler çizdi¤i gözlendi. Sonras›nda ise bu mekanizmalar, belirlenen mafsallar etraf›nda mukavvalar üzerine monte edildi. Mekanizmalar üzerinde rastgele seçilen noktalar›n mukavva düzleminde hareket etti¤i yörüngeler gözlemlendi. Basit bir ilk dönme hareketinin o mekanizma üzerinde de¤iflik noktalardaki son hareketinin çizdi¤i yörüngeler (biyel e¤rileri) farkl› renkte mürekkepli kalemler ile mukavva üzerine çizilerek ilk günün sunumu olarak haz›rland›. Böylelikle birçok objenin karmafl›k gibi görünen hareketinin asl›nda basit dört-kol mekanizmalar› ile gerçeklefltirilebildi¤i anlafl›lm›fl oldu. Gün sonunda, mekanizma üzerinde her noktan›n neden farkl› biyel e¤rileri çizdi¤i ve bu e¤rilerin kullan›m alanlar› mevcut örneklerle tart›fl›ld›. Üçüncü günün amac›, birden fazla dört-kol mekanizmas›n›n bir araya getirilmesi ile tasarlanm›fl bir objenin mekanizmas›n› incelemek ve bu mekanizman›n alternatiflerini üreterek ortaya ç›kan farkl› hareket tiplerini gözlemlemekti. Bu amaç için ünlü heykelt›rafl Theo Jansen’in Almanya’da BMW reklam›nda da kullan›lan bir hareketli heykelinin mekanizmas› tercih edildi.
15
Öncelikle mekanizman›n kaç kol ve mafsaldan olufltu¤u incelenerek, rüzgâr enerjisi ile elde edilen ilk dönme hareketinin kaç farkl› mekanizma üzerinden iletilerek hangi noktalarda ne tür biyel e¤rileri çizdi¤i animasyonlar üzerinden gözlemlendi. Daha sonra ikiflerli gruplar oluflturan ö¤renciler Jansen’in kulland›¤› mekanizmalar›n boyutlar›n› de¤ifltirerek benzeri mekanizmalar› yine çubuk elemanlarla yaparak mukavva üzerine monte ettiler. Ortaya ç›kan sonuç, her mekanizman›n farkl› boyda çubuklardan oluflmas› sebebiyle üzerlerindeki rastgele seçilen noktalar›n di¤er mekanizmalardaki ayn› noktalardan farkl› yörüngeler çizmesiydi. Gün sonunda, boyutlar› farkl› mekanizmalardaki ayn› noktalar›n farkl› yörüngeler çizmelerinin olumsuz veya olumlu taraflar› tart›fl›ld›.
HEYKELTIRAfi THEO JANSEN’‹N “ ÜNLÜ ALMANYA’DA BMW REKLAMINDA DA KULLANILAN B‹R HAREKETL‹ HEYKEL‹N‹N MEKAN‹ZMASI ÜZER‹NDEN B‹RDEN FAZLA DÖRT-KOL MEKAN‹ZMASININ ALTERNAT‹FLER‹ GÖZLEMLEND‹
”
‹lk üç gün sonunda basit dört-kol mekanizmalar üzerine elde edilen teorik ve pratik bilgilerin ard›ndan, dördüncü günde basit düzlem mekanizmalar›n bir çeflidi olan makas mekanizmalar üzerine yo¤unlafl›ld›. Dördüncü günün amac›, makas mekanizmalar›ndan oluflmufl do¤rusal bir yörüngede hareket eden bir hareketli sistemi incelemek, birçok makas mekanizmas›n› birlefltirerek istenilen e¤rilikteki yörüngede hareket edebilen bir hareketli sistemi oluflturmakt›. Bu amaçla ilk önce bilinen en basit makas mekanizmas› çubuklar ile befl adet üretilerek uç uca eklendi ve do¤rusal hareket eden bir sistem oluflturuldu. Daha sonra bu çubuklar›n bir araya getirilme yöntemi ve bu yöntemin neden do¤rusal harekete sebep oldu¤u incelendi. Sistemin bir araya gelme prensipleri kat›l›mc›lar taraf›ndan anlafl›l›nca, kendilerinden e¤risel hareket ederek aç›lan ve aç›ld›¤›nda farkl› yar›çaplarda yar›m daire biçimini alan sistemler oluflturmalar› istendi. Böylelikle kat›l›mc›lar do¤rusal veya e¤risel
16
yörüngeler üzerinde hareket ederek istenilen biçimi alan hareketli sistemlerin nas›l bir araya getirilebilece¤ini ö¤renmifl oldular. Beflinci günde, kat›l›mc›lardan farkl› yar›çaplardaki makas sistemleri birbirine monte ederek beraber aç›l›p kapanabilen bir hareketli sistem yapmalar› istendi. Yine ikiflerli gruplar oluflturan ö¤renciler, ayn› boydaki çubuk elemanlar›n yaln›zca mafsal noktalar›n›n yerlerini de¤ifltirerek çeflitli e¤rilikleri izleyen makas mekanizmalar tasarlad›lar. Daha önceki günlerde yap›lan basit dört-kol mekanizmalar›nda oldu¤u gibi makas mekanizmalar› hareket ettirmek için de tek bir hareketin yeterli oldu¤u gözlendi. Sonras›nda yap›lan makas mekanizmalar, mukavvaya monte edilerek sistem aç›ld›¤›nda izledi¤i yol renkli kalemlerle mukavvaya çizildi. Atölyenin son gününde yap›lan ürünlere ait sunufllar gerçeklefltirildi.
17
3
0
KATILIMCILAR Sedef Çetin Kaya Mert Uygun Büflra Ba¤c› Zeynep Tanr›ver Bengisu Bilikvar Naciye Gündüz Mustafa Mumcu Ceren Nizam
‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Yaflar Üniversitesi Yaflar Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
GÖLGE N‹N ‹Z‹NDE
Mehtap Okutan 2006 y›l›nda ECA Serel “Su Dostu Tasar›mlar” yar›flmas›nda ekibiyle (S. Savatl›, C. Özgökmen, A. fiengul) mansiyon ödülü ald›. Ayn› y›l Grafist 10 Uluslararas› Grafik Tasar›m Günleri’ne kat›ld›. 2007 y›l›nda ‹MM‹B Endüstriyel Tasar›m Yar›flmas›’nda ekibiyle (E. Kar, ‹. Dzhantaev) bir üçüncülük, bir mansiyon ödülü ald›. 2007 y›l›nda Delta Ofis “Gelece¤in Ofisi” yar›flmas›nda ‹. Dzhantaev ile haz›rlad›¤› proje birincilik ödülü ald›. 2007 y›l›nda ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasar›m› Bölümü’nden mezun oldu. 2007 y›l›ndan itibaren ÇEB‹ A.fi. bünyesinde ürün tasar›mc›l›¤› yapmaktad›r. ‹slam Dzhantaev 2006 y›l›nda ‹MM‹B Endüstriyel Tasar›m Yar›flmas›’nda ekibiyle (C.Ayan, Ö.Er, B. Erbab) bir birincilik, bir üçüncülük; bireysel olarak da bir mansiyon ödülü ald›. 2007 y›l›nda ‹MM‹B Endüstriyel Tasar›m Yar›flmas›nda ekibiyle (E. Kar, M. Okutan) bir üçüncülük, bir mansiyon ödülü ald›. 2007 y›l›nda Delta Ofis “Gelece¤in Ofisi” yar›flmas›nda M. Okutan ile haz›rlad›¤› proje birincilik ödülü ald›. 2007 y›l›nda ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasar›m› Bölümü’nden üçüncülükle mezun oldu. 2007 y›l›nda Designnobis’te ürün tasar›mc›l›¤› yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren ÇEB‹ A.fi. bünyesinde ürün tasar›mc›l›¤› yapmaktad›r.
18
19
Gölgenin ‹zinde Atölye, mekân› hareketsiz olmaktan kurtar›p yaflayan bir yap›ya kavuflturan ›fl›¤›n, mekânda b›rakaca¤› izin ürün üzerinden kurgulanmas›n› amaçlamaktad›r. Kat›l›mc›lardan bu kurguyu, onlara sunulmufl olan kullan›lm›fl malzemelerle oluflturmalar› istenecektir. Ready-made tekni¤i ile yap›lacak tasar›mlarda malzemelerin potansiyellerinin ve k›s›tlar›n›n tasar›ma etkisini fark etmek amaçlanmaktad›r. Atölye Baykufllar Toplan›yor etkinli¤inin bu y›lki temas› olan “iz” kavram›ndan yola ç›karak, tasar›mc›n›n ürün üzerinde b›rakt›¤› izi konu alan, bu izi okuman›n/okutman›n ve sürecin izini ürüne tafl›tman›n yollar›n› arayaca¤›m›z bir çal›flma yapmay› planlad›k. S›f›rdan ürün tasar›m› yap›p bu ürünleri hayata geçirmek için yeterli vakit bulunmad›¤›ndan “Ready-Made” (Haz›r-Yap›t) kavram›ndan yola ç›karak gündelik hayatta bambaflka amaçlarla kulland›¤›m›z objelerin form ve fonksiyonlar›n› tekrar yorumlayarak bir ürün tasar›m süreci yaflamay› amaçlad›k. Sürecin sonunda üründeki izimizi rahatça okuyabilmek ad›na gündelik hayatta en az iliflkiye girdi¤imiz yani üzerinde en az izimizi b›rakt›¤›m›z ürünler seçtik. Sonuç ürün olarak da mimari ve mekânla iliflkisi aç›s›ndan mimarl›k fakültesi ö¤rencisi olan arkadafllar›m›za da yak›n gelece¤ini düflündü¤ümüz için bir ayd›nlatma birimi tasarlamay› kararlaflt›rd›k. ‹çecek kutular›, bira ve soda flifleleri, pipetler ve çak›l tafllar› kullanarak bu ürünleri de¤ifltirip, dönüfltürüp, kullan›m amaçlar›ndan s›y›r›p onlara yeni anlamlar, yeni kullan›m alanlar› ve fonksiyonlar kazand›rd›k. Bu objeleri isteklerimiz do¤rultusunda dönüfltürürken seçimlerimiz dolay›s›yla da ürüne katk›lar›m›z› ve üründeki izlerimizi görme ve takip etme flans› yakalad›k. ‹lk gün, düflüncelerimizi k›s›tlamamak ad›na kullanaca¤›m›z malzemeleri hesaba katmadan, yapaca¤›m›z ayd›nlatma birimleri için birer mekân belirledik. Her kat›l›mc›m›z›n belirledi¤i ve düflledi¤i mekân üzerine tart›fl›rken sordu¤umuz sorular ve yapt›¤›m›z yorumlarla tasar›mc›n›n çizece¤i yolu ana hatlar› ile belirlemeye, bu yolda karfl›s›na ç›kacak engelleri tahmin etmeye çal›flt›k. Yapt›¤›m›z tasar›mlar için kullanabilece¤imiz gündelik ürünler ve malzemeler seçip, günün sonunda tasar›mlar›m›za dair taslak çizimler oluflturmaya koyulduk.
20
‹kinci gün malzemeleri tan›yabilmek ve potansiyellerini fark edebilmek için küçük bir egzersizle çal›flmam›za bafllad›k. Metal içecek kutular› ile yapt›¤›m›z bu çal›flmada malzemeye ne kadar hükmedebildi¤imizi, malzemenin k›s›tlar›n› ve bu k›s›tlar›n seçimlerimizi nas›l etkileyebildi¤ini gördük. Günün sonunda ürünlerimizi ›fl›kla buluflturup oluflan sonuçlar üzerine tart›flt›k. Buradan ç›kard›¤›m›z sonuçlar› atölye çal›flmas› sonunda oluflturaca¤›m›z tasar›mlar›m›zda nas›l kullanabilece¤imiz üzerine fikir al›flveriflinde bulunduk ve bu do¤rultuda haz›rlad›¤›m›z ürün tasar›mlar›n› bir kez daha gözden geçirdik. Klasik ürün tasar›m› sürecinden farkl› olarak do¤rudan malzemenin ve yöntemlerin k›s›tlamalar› do¤rultusunda flekillenen h›zland›r›lm›fl bir ürün tasar›m süreci yaflayaca¤›m›z için kullanaca¤›m›z malzemeleri daha iyi tan›mal›yd›k. Ayd›nlatma birimi tasar›m›nda ›fl›¤›n, doluluk bofllukla yaratt›¤› gölgeler ve yans›malar çok önemli birer eleman olaca¤›ndan kat›l›mc› arkadafllar›m›z›n ço¤u fleffaf malzemelerle de çal›flmak ve bu malzemelerin de potansiyellerini keflfetmek istediler. Üçüncü gün egzersizimiz de bu yönde oldu. fieffaf ve çal›fl›lmas› en zor malzeme olan cam› seçtik. ‹spirto yard›m›yla farkl› bir teknikle cam kesmeyi deneyimledik ve bu yöntemle kesti¤imiz cam flifleleri farkl› doku, renk ve doluluk - boflluk iliflkilerini kullanarak bezedik. Bir önceki gün yapt›¤›m›z al›flt›rman›n sonuçlar› do¤rultusunda yakalamaya çal›flt›¤›m›z lofl ya da ›fl›kl› görüntüye ve yarataca¤› gölgelerin formuna hükmetmeye çal›flt›k ve günün sonunda elde etti¤imiz objelerin yine ›fl›kla iliflkisini inceledik. Dördüncü gün ö¤rendi¤imiz ve deneyimledi¤imiz tüm yöntemler do¤rultusunda bafla döndük ve taslaklar›m›z› bir de bu yöntemler ve kullanabilece¤imiz malzemeler ›fl›¤›nda de¤erlendirdik. Ard›ndan da k⤛tta sonland›rd›¤›m›z ürünlerimizi hayata geçirmeye koyulduk. Bu süreçte de elbette öngöremedi¤imiz problemler yaflay›p alternatif çözümler üretmeye çal›flt›k. Böylelikle bir ürün tasar›mc›s›n› süreçte malzemenin ve yöntemlerin zaman zaman nas›l k›s›tlayabildi¤ini ya da tasar›mc›n›n problem çözerken çözüm yolunu da tasarlad›¤›n› ve sürecin de tasarlanmas› gereken bir unsur oldu¤unu deneyimlemifl olduk. Sonuç olarak her bir kat›l›mc› arkadafl›m›z kendine ait ve kendi izini tafl›yan birer ürünle atölye çal›flmas›n› tamamlad›. Bir kat›l›mc›m›z su damacanas›n› kullanarak bir avize tasarlad›. Yaratt›¤› üründe damacana üzerindeki
21
motiflerin içe dönük k›s›mlar›n› maskeleme yöntemi ile boyayarak matlaflt›rd› ve böylelikle bir doluluk - boflluk iliflkisi yaratt›. Lofl bir ortam yaratmak istedi¤i için de ›fl›¤›n etkisini azaltmak ad›na fleffaf k›s›mlar› da tafllama yaparak opak bir hale getirdi. ‹çerisine tek noktadan büyük bir ›fl›k kayna¤› yerlefltirerek tasar›m›n› tamamlad›. Di¤er bir kat›l›mc›m›z ise seçti¤i mekân› tek noktadan ›fl›kland›rmak yerine birkaç ›fl›k kayna¤› kullanarak bir ayd›nlatma birimi yapmay› tercih etti. Do¤rudan ve yo¤un bir ›fl›ktansa lofl bir ortam yaratmay› amaçlad›¤› tasar›mda dört adet soda fliflesini belli yüksekliklerde maskeleyerek boyad› ve ip yard›m›yla da kalan k›s›mlar›n› bezedi. Ard›ndan ahflap parçalarla haz›rlad›¤› bir düzene¤e farkl› boylarda bezenmifl flifleleri s›ralad› ve yüksekçe bir yerden mekâna ilifltirmeyi düflündü¤ü için bir ask› aparat› yapt›. Oldukça yal›n bir görüntü elde etti¤i tasar›m›nda yaln›zca desenlerin yükseklikleri ile oynayarak bir dinamizm yakalam›fl oldu.
ATÖLYE; IfiI⁄IN MEKÂNDA BIRAKACA⁄I ‹Z‹N, “ ÜRÜN ÜZER‹NDEN KURGULANMASINI AMAÇLADI ” Üçüncü kat›l›mc›m›z ise günlük hayatta s›k kulland›¤›m›z fakat uzun bir kullan›c› – ürün iliflkisi yaflamad›¤›m›z bir ürün seçti. Pipetlerle çal›flmay› seçen arkadafl›m›z, farkl› boylarda kesti¤i pipetleri birbirine geçirerek bir desen yaratt› ve merkezden bafllayarak yuvarlak bir tabana sabitledi. D›fl mekân için bir aplik yapmay› planlayan kat›l›mc›m›z ›fl›k kayna¤› olarak ampulün aksine daha homojen bir ›fl›k yaratan flerit-led ›fl›k kaynaklar› kulland›. Merkezde mavi bir ›fl›k halkas›, apli¤in d›fl çeperinde ise yeflil bir ›fl›k halkas› yaratt›. Böylece arkadafl›m›z, duvara sabitlendi¤inde etraf›n› ayd›nlatmas›ndan çok dekoratif bir obje olarak mekânla bütünleflmesini amaçlad›¤› tasar›m›n› hedefledi¤i gibi tamamlam›fl oldu. Bir di¤er kat›l›mc›m›z ise mekânda kendini belli edecek bir avize yaratmay› amaçlad›. Tasar›m›n› hayata geçirirken kulland›¤› soda fliflelerini belli bir geometride dizip, yine üzerlerinde maskeleme yöntemi ile desenler yaratt›. Yaratt›¤› desenlerin karmafl›k yap›s› ile flifleleri oturttu¤u düzen aras›nda bir tezat yaratarak, ürünü hem gelifligüzel yerlefltirilmifl olmaktan kurtard› hem de monoton bir yap› olmas›n› engelledi. Her bir fliflenin içine birer led yerlefltirerek yaratt›¤› formu ve her bir flifle üzerindeki desenleri de ön plana ç›karm›fl oldu.
22
Bir baflka kat›l›mc› arkadafl›m›z ise mekân olarak kendine genifl bir salon seçmiflti. Bu yüzden mekân›n içinde kaybolmayacak karakteristik bir yap› oluflturmak istedi. Bira flifleleri ile çal›flan arkadafl›m›z flifleleri tersten yerlefltirdi¤i bir kovan›n alt›ndan farkl› yüksekliklerde sark›tt›. Kovan›n üzerine çizdi¤i flehir silüetini fliflelerin üzerinde de devam ettirerek bira fliflelerini binalar›n devam› gibi gösterdi. fiiflelerin üzerinde tafllama ile pencere görüntüsü yaratt›. Böylece ›fl›kland›r›lm›fl hali ile bambaflka bir atmosfer yarat›rken, ›fl›kland›r›lmam›fl görüntüsüyle de söylemi olan bir ürün yaratm›fl oldu. Ürünleflti¤inde ne flifleler art›k birer flifle, ne de avize art›k bir kova görünümündeydi. Bir di¤er ürün ise kullan›c›lar›n› rahats›z etmeyecek tipte ›fl›k sa¤layan bir avizeydi. Çok ayd›nl›k bir ortam yaratmak istemeyen kat›l›mc›m›z bir huniye merkezledi¤i üç adet soda fliflesini kullanarak bir avize oluflturdu. Merkezledi¤i k›s›mdan bafllayarak çeflitli yüksekliklerde sonlanan fleritlerle bezedi¤i flifleler huni ile sonlanan bir salk›m› and›r›yordu. Say›ca ço¤alt›labilmesi mümkün olan bir yap› yaratm›fl olan kat›l›mc›n›n tercihi üç flifleydi. Son kat›l›mc› arkadafl›m›z ise bir bahçe ayd›nlatmas› yapmay› hedeflemekteydi. Öncelikle bira flifleleri, pet flifleler ve çeflitli di¤er malzemelerle ürünler ortaya ç›karmay› denese de sonuç olarak do¤al bir malzemeyi ›fl›kland›rmay› seçti. Çak›l tafllar› ile yapt›¤› çal›flmada, tafllar› normalde alamayacaklar› bir formda birlefltirerek malzemeye izini tafl›tmay› amaçlad›. Bir kâseye dizdi¤i tafllar› silikon yard›m› ile bir arada tutarak tafllara bir kubbe formu verdi. Ard›ndan yapt›¤› bir düzenekle de yaratt›¤› kubbenin alt›n› kapat›p içerisine led ayd›nlatmalar yerlefltirdi. Bir bahçeye ya da yürüyüfl yoluna yerlefltirmeyi hayal etti¤i ürün neredeyse sonlanm›fl üründen farks›zd›. Tüm bu al›flt›rmalar s›ras›nda; çal›flman›n bafl›nda kazanmay› amaçlad›¤›m›z deneyimleri, sürecin elverdi¤i ölçüde yaflamaya çal›flt›k. Keyifli bir çal›flma ortam›nda farkl› bir disiplinin gereklilikleri, art›lar› ve eksilerini görerek, deneyimlerimizden ve birbirimizden destek alarak, al›flk›n oldu¤umuz ve gündelik hayatta çok s›k kulland›¤›m›z için genellikle görmezden geldi¤imiz ürünlere farkl› bir gözle bakabilme potansiyelimizi keflfettik. Böylesine keyifli bir çal›flmay› düzenleyen, çal›flmaya kat›lan ve bizleri de bu de¤erli toplulu¤a dâhil eden herkese teflekkürler etmek isteriz.
23
4
KATILIMCILAR Erinç Y›ld›r›m Gizem K›z›l›rmak Serim Öztop Özge Yi¤it Durul fian Ecem K›l›çlar Gizem Ertafl Mehmet Ünal
0
‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Osmangazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Y›ld›z Teknik Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
‹ZKELE
Elif Yeflim Özgen Kösten Lisans: Mimarl›k, Y›ld›z Teknik Üniversitesi, Mimarl›k Fakültesi, Mimarl›k Bölümü, ‹stanbul, Türkiye, 1991; Yüksek Lisans: Mimarl›k, Y›ld›z Teknik Üniversitesi, Mimarl›k Fakültesi, Mimarl›k Bölümü, ‹stanbul, Türkiye, 1995; Doktora: Mimarl›k, ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Mimarl›k Fakültesi, Mimarl›k Bölümü, ‹zmir, Türkiye, 2002; Çal›flma Alanlar›: Mimari ve sosyal mekân›n alg›lanmas›n›n karfl›laflt›r›lma süreçleri, konut tasar›m ve kullan›m iliflkilerinin incelenmesi, toplu konut alanlar›nda yaflam kalitesinin analizi. Hatice Buflra Al Lisans: Mimarl›k, Y›ld›z Teknik Üniversitesi, Mimarl›k Fakültesi, Mimarl›k Bölümü; Yüksek Lisans: Mimari Tasar›m, Bilgi Üniversitesi Mimari Tasar›m Yüksek Lisans Program›; ‹lgi Alanlar›: Vernaküler Modernizm, Cumhuriyet Dönemi Mimarl›¤›, Bilinmeyen Türkiye Modernizmi (1950’ler).
24
25
‹zkele “K›y›”, her zaman göz önünde olmas›na ra¤men bir türlü irdelenmemifl, çok yak›n olmas›na ra¤men sürekli ertelenmifl, basit gözüktü¤ü için üzerinde fazla mesai harcanmam›fl bir problemdir. “Bir k›y› yap›s› böyle mi olur?” diyebilecek kadar gündelik fakat cevab›n› veremeyecek kadar zor bir konudur. Bu durum “k›y›”n›n keflfedilmemiflli¤ini gösterir.
KIYI B‹R SINIR DE⁄‹L, B‹R GEÇ‹fi ALANIDIR. “ HER NE KADAR B‹R ZEM‹N YA DA Ç‹ZG‹SEL B‹R ALGISI BULUNSA DA DAHA ÇOK B‹R HACM‹ BET‹MLER. KIYI; KARA, SU VE HAVA ARASINDAK‹ HEM YATAY HEM DE DÜfiEY B‹R DE⁄‹fi‹M ALANINI N‹TELER
”
K›y›, bütün izlerin sürülebildi¤i yer “kara” ile tüm izlerin silindi¤i yer “su”yun arakesitidir. Genellikle k›y› karan›n bitti¤i yer, yani bir s›n›r olarak alg›lan›r. Fakat k›y› bir s›n›r de¤il, bir geçifl alan›d›r. Her ne kadar bir zemin ya da çizgisel bir alg›s› bulunsa da daha çok bir hacmi betimler. K›y›; kara, su ve hava aras›ndaki hem yatay hem de düfley bir de¤iflim alan›n› niteler. K›y›yla ilgili tüm alg›m›z “kara” ile olan iliflkimiz üzerinden flekillenir. Oysa “su” k›y›n›n sürekli de¤iflken olmas›n› sa¤lar. K›y›, çizgisel olarak alg›land›¤›nda sadece bir biçime indirgenir; karan›n bitti¤i ve suyun bafllad›¤› yer. Fakat k›y› bir hacim olarak düflünüldü¤ünde ayn› iki çizgi bile birçok farkl› durumu anlat›r hale gelir. Bu arakesitin mekân› ise “iskele”dir. ‹skele en basit biçiminin ötesinde hem kara hem suya dokunabilen bafll› bafl›na bir durumdur. Sadece ilk akla gelen biçimiyle k›y›dan denize uzanan ve gemilerin yanaflt›¤› bir ç›k›nt› de¤il, bazen bir basamak, bazen bir dini mekân, bazen kentin tamam›d›r. Bu atölyede amaçlanan fley ise çok bilindik gelen k›y› ve iskele kavramlar›n›n yeniden keflfedilmesini sa¤lamak ve bir arakesit durumunun olanaklar›n› irdelemektir.
26
Öncelikle bilindik “k›y›” alg›s›n›n ötesine geçmeye çal›fl›lm›fl ve “k›y›”, atölye kat›l›mc›lar›yla birlikte yeniden tan›mlanm›flt›r. Bununla birlikte “iskele” tan›m› da ilk akla gelen halinin ötesine tafl›nmaya çal›fl›lm›flt›r. “‹skele” sadece bir “deniz tafl›t dura¤›” ya da sözlük tan›m›yla “basamak, merdiven” olmaktan ç›karak “k›y›n›n farkl› durumlar›n›n her defas›nda yeniden tasarlanmas›” halini alm›flt›r. “K›y›”n›n bir hacim olmas› durumunun alg›lanmas› için, çizgisel olarak ayn› fakat hacimsel olarak farkl› dört durum üzerinden “iskele” tasar›m› denemeleri gerçeklefltirilmifltir. Bu farkl› durumlara getirilen çözümler, Deniz Güner’in de kat›l›m›yla tart›fl›lm›flt›r. Art›k iskele sadece bir yüzey de¤il, üç boyutlu bir durumdur. Baz› tasar›mlar iskeleye farkl› fonksiyonlar›n da yüklenebilece¤i üzerinde dururken, baz›lar› malzemesinden biçimlenifle birçok yeni durumu tart›flmay› sa¤lam›flt›r. K›y›n›n sadece “kara”dan alg›lanmas› durumu sonlanm›fl, kat›l›mc›lar›n ürettikleri iskeleler “su” ve “hava”n›n da tasar›m kriteri olarak kabul edildi¤i yeni fikirler üzerine kurulmufltur. Atölyede geçen üç günlük “y›kma-yeniden kurma” sürecinin ard›ndan alan gezisi yap›larak yeni “k›y›” ve “iskele” tan›m› üzerinden mevcut durum yeniden okunmaya çal›fl›lm›flt›r. En bilindik durumlar hiç al›fl›k olmad›k bir gözle bir kez daha gözlemlenmifltir. ‹lk üç günlük bireysel üretimin ard›ndan kat›l›mc›lar sonuç ürün için ekip olma karar› alm›fllard›r. Sonuç ürün atölyenin de sürecini yans›tacak biçimde iki aflamal›d›r. Birinci aflama bildi¤imizi sand›¤›m›z ve dar anlam›yla “k›y›” ve “iskele”yi, ikinci aflama ise atölyede üretilen haliyle, keflfedilmifl olas›l›klar› ve s›n›rlar› geniflletilmifl haliyle “iskele”yi anlatmaktad›r. Bu iki durumu içinde bar›nd›ran ürünün medyas› ise “stop motion” bir film ve bir “flip book”tur. Atölyeye bafllarken sonuç ürünün “mimari” bir ürün olmas› düflünülmüfltür. Fakat bu tip etkileflimli üretim ortamlar›nda ilk belirlenen pozisyon hiçbir zaman sabit kalmamaktad›r. Enformel yap›lanman›n olumlu bir sonucu olarak, ilk karfl›laflmadan itibaren atölye kendini kurmufltur. Her bir kat›l›mc› ve yürütücünün birbirinden oldukça farkl› beklenti ve deneyimleri, atölyenin yeniden kurulumunda önemli birer parametredir. Atölyede üretilen ürünün yan› s›ra atölye süreci de bafll› bafl›na bir ta-
27
sar›md›r. ‹lk anda düflünülenler, karfl›laflma, etkileflim, ilk anda düflünülenlerin y›k›lmas›, biçim de¤ifltirmesi, çarp›flma, uzlaflma ve yeniden kurma süreçleriyle birlikte üründen ve konudan ba¤›ms›z olarak bir “atölye süreci
‹Z-KELE ATÖLYES‹ HEM “‹SKELE” KAVRAMININ “YEN‹DEN ‹RDELENMES‹NE HEM DE D‹NAM‹K B‹R “ATÖLYE SÜREC‹ TASARIMI” GERÇEKLEfiT‹R‹LMES‹NE OLANAK SA⁄LAMIfiTIR
”
tasar›m›” gerçeklefltirilir. Bununla efl zamanl› olarak da atölyenin en bafl›ndan beri istenilen ürün de tasarlanm›fl olur. ‹z-kele atölyesi bu anlamda hem “iskele” kavram›n›n yeniden irdelenmesine hem de dinamik bir “atölye süreci tasar›m›” gerçeklefltirilmesine olanak sa¤lam›flt›r. Bu sayede hem önceden kurgulanm›fl bir sürecin üretimini gerçeklefltirirken hem de anl›k bir karfl›laflma durumunun flekillendirilmesi deneyimlenmifltir.
28
29
5
KATILIMCILAR Volkan Kanl›yer Melda Dadak Eylül Gavcar Nur Gayretli Onur ‹skurt ‹rem Erkan Ebru Özata Elmas Sucu Burcu Tafl Zülal Denli
0
Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Kocaeli Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
KAR TE LA
30
Baflak Özkutlu 1982’de Ankara’da do¤du. 2000 y›l›nda Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde lisans e¤itimine bafllad›. 2004 y›l›nda mezun oldu. 2004–2008 y›llar› aras›nda K2 Güncel Sanat Merkezi’nde proje odas› organizatörü olarak çal›flt›. 2004’ten beri yurtiçi, yurtd›fl› sergilerde yer ald›. Hala ‹zmir’de yafl›yor ve bireysel atölyesinde çal›flmalar›na devam ediyor. Dicle Çiftçi Dicle Çiftçi 1989 do¤umlu, ‹zmir’de yafl›yor ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü 2. s›n›fta okuyor. Ramazan Bayrako¤lu'nun atölyesinde bir süre resim ifli yapt›ktan sonra 222 adl› bir grupla beraber duvar resimleri yapan Çiftçi, Baykufllar Toplan›yor adl› workshopta Kartela Atölyesi’ni yöneten Baflak Özkutlu'nun da asistanl›¤› görevini üstlendi.
31
Kartela “‹z” temal› Baykufllar Toplan›yor etkinli¤inde Kartelâ Atölyesi olarak, atölye kat›l›mc›lar›n›n yarat›c›l›k ve kendi düflsel imgelemlerinden, befl günlük atölye çal›flmas› sonucu ortaya ç›kan ürünlerin zenginli¤i ve kat›l›mc›lar›n keyif alarak kendilerini, daha önce kullanmad›klar› malzemelerle ifade etmeleri amac›na uygun bir flekilde gerçeklefltirilmifltir. Güçlü bir gösterge olan ve birçok anlam› içinde bar›nd›ran sanatsal bir ifade biçimi olan boya resmi, öncelikle uygulama tekni¤i hakk›nda bilgilendirilip, bir tema çerçevesinde bireyin kendi kiflisel bilgisi, belle¤i olarak d›fla vurumu ile sonuçland›r›lm›flt›r. Resim do¤ufltan insan›n içindedir, bilgiyle ve deneyimle geliflir ve do¤an bir çocu¤un büyüme evreleri gibi insanla birlikte eriflmeye devam eder. Sanat eseri, görülen ya da duyulan fleyin içinde bar›nan “ duygu”, ortaya ç›kan ürünün eti-kemi¤idir. Temeli tasar›m olan dallarda, sanat yoluyla alg›y› ve fark›ndal›¤› art›ran, kiflinin d›fla vurabildi¤i duyguya tasar›m
RES‹M DO⁄UfiTAN ‹NSANIN ‹Ç‹NDED‹R, “ B‹LG‹YLE VE DENEY‹MLE GEL‹fi‹R VE DO⁄AN B‹R ÇOCU⁄UN BÜYÜME EVRELER‹ G‹B‹ ‹NSANLA B‹RL‹KTE ER‹fiMEYE DEVAM EDER. SANAT ESER‹NDE, GÖRÜLEN YA DA DUYULAN fiEY‹N ‹Ç‹NDE BARINAN “ DUYGU”, ORTAYA ÇIKAN ÜRÜNÜN ET‹-KEM‹⁄‹D‹R
”
yapan bireyin yarat›c›l›¤›n›, bak›fl aç›s›n› geniflleterek art›r›r. Resim e¤itimi, hiç görülmemifl ayr› bir dünyan›n keflfi için uzun bir yolun bafllang›c›d›r. Bafllang›çta atölye kat›l›mc›lar›na teknik yöntemlerin, uygulama biçimi verilen bilgiler do¤rultusunda, malzeme olarak seçilen akrilik boyan›n özellikleri anlat›lm›fl, kompozisyon ve kurgu üzerine renklerin birbiriyle etkileflimi ve özellikleri üzerine çal›flmalar yap›lm›flt›r. Res-
32
min hizmetinde olan renk ve form konular›nda deneyimlerde bulunan kat›l›mc›lar, kompozisyon ve malzemenin teknik olanaklar› konusunda yetkinleflmeye bafllam›flt›r. Yaratman›n ilk ad›m› cesarettir, tasarlama yetisidir. Resmin zihindeki planlanan soyut hali uygulamaya geçildi¤inde somutlafl›r. Teknik zorluklar, malzemeyle dönüfltürülen ifade biçiminin seçimi, renkle aktar›m› en zor olan›d›r. Renk ö¤retisi fizik, fizyoloji ve psikoloji kapsam›na girer. Fizik, görüflü uyaran ›fl›¤›n parlak enerjisi ve genelde uyar›m durumunun objektif olarak fiziksel niteliklerini konu edinir. Fizyoloji; renk deneyimlerinin gözde ve beyinde oluflturduklar› uyar›m evreleri ve sinirler üzerinde elektro-kimyasal etkilerini inceler. Psikoloji; görsel deneyim eleman› olarak rengin fark edilmesi olgusunu inceler. Sanata iliflkin renk sorunlar› bu üç yaklafl›m›n kapsam›na girmektedir. Psikoloji için renk, fark edilen, kavranan yüzeyin, geçmifl deneyimlerden ar›nd›ktan sonra, arta kalan, görsel deneyim sonuçlar›n›n en genifl anlamda bir düflünce olarak belirlenmesidir. “‹nsan gelifltikçe farkl› varl›k ve nesnelerin yol açt›¤› deneyimlerden oluflan halka daha da genifller. Bu deneyimler içsel bir anlam ve nihayet ruhsal bir armoni kazan›rlar. Duyarl›l›k bak›m›ndan az geliflmifl bir ruh üzerinde yaln›zca geçici ve yüzeysel bir etki b›rakan renk için de ayn› fley söz konusudur. Ama bu yüzeysel etki bile nitelik aç›s›ndan farkl›laflmaktad›r. Göz, aç›k ve duru renkler taraf›ndan cezbedilmekte ve hatta duruluklar›n›n yan› s›ra s›cak olan renkler daha da kuvvetli bir flekilde onu çekmektedir. Parlak k›rm›z›, insanlar› her zaman cezbetmifl olan ateflin cazibesine sahiptir. Uzayan tiz trompet sesinin kula¤› incitifli gibi, keskin limon sar›s› da gözü incitir ve izleyici, mavi ya da yeflilde ferahl›l›k aramak üzere oradan uzaklafl›r. Fakat daha duyarl› bir ruh için, renklerin etkisi daha derin ve yo¤un bir flekilde etkileyicidir. Ve böylece renklere bakman›n ikinci ana sonucuna ulafl›r›z; onlar›n ruhsal etkileri. Kendileriyle uyumlu bir ruhsal titreflim meydana getirirler ve bu temel fiziksel izlenimin önemli oldu¤u ruhsal titreflime do¤ru at›lan bir ad›md›r.” Dinledi¤imiz bir flark›n›n titreflimleri, zihnimizde bir atmosfer yarat›r. Bu atmosferdeki duyguyu somutlaflt›rmak hem kolayd›r, hem de bir o kadar zor. ‹mgelemin zi-
33
hindeki halinin ortaya ç›k›fl› için kullan›lacak yollar aranmaya bafllar. Bu yollardan bir tanesi de resimdir. Duyguyu, renklerin ruhsal etkisini göz önünde bulundurursak, boyayla bir yüzey üzerine aktarmak zor olmayacakt›r. Fakat iflin içine iki ayr› sanat dal›yla ortakl›k kurmak girdi¤inde ise yaln›zca hisler ortaya ç›kar. Form, kompozisyon ve renk konusunda geliflen atölye kat›l›mc›lar›ndan Revolver filminin “Opera” adl› flark›s›n› dinleyip, kafalar›nda renklerle soyut bir kompozisyon oluflturup, akrilik boya ile müzi¤in ruhta yaratt›¤› etki ve ritme paralel olarak k⤛tlara aktarmalar› istenmifltir. fiark›y› defalarca dinleyen kat›l›mc›lar›n ortaya ç›kard›klar› resimler, üretme biçimlerinin flekillenmesi ve birbirlerinden görsel, anlamsal ve ruhsal olarak, kendilerine has atmosferleriyle ayr›lm›flt›r. Bireylere müzi¤i dinletirken, melodi içinden bir hikâye ç›karmalar› ve bu hikâyeyi renk ve form arac›l›¤›yla özgürce yans›tmalar› istenmifltir. Bunu yaparken f›rça d›fl›nda elleriyle ve türlü malzeme ile resimlerini yapm›fllar, kendi kimli¤i, bilgisi, deneyimleri ve hisleriyle görünür k›lm›fllard›r. Resimlerin ruhsal etkileri ise en çarp›c› olan›d›r. Psikolojide bireyin ruhsal durumunu, sosyal yaflant›s›n› de¤erlendirmek için resim yoluyla kullan›lan birçok test mevcuttur. Bunlardan bir tanesi de “Rorschach Mürekkep Testidir”. Soyut bir görünümü olan mürekkep lekesinde her birey baflka ya da benzer fleyler görmektedir. Mürekkep lekeleri içinde, kodlanan fleylerin kifli taraf›ndan seçimi do¤rultusunda, psikolog bir tak›m de¤erlendirmeler yapmaktad›r. Yine mürekkep lekeleri üzerinden yap›lan çal›flmam›z bu testten farkl›d›r. Hayal edilen görüntüyü çizmek, bir nesneye bakarak çizmekten daha zordur. Mürekkep lekelerinin içinde görülen fleyler, bir aç›dan kahve fal› gibi, baflkalar›n›n da bizim gördü¤ümüz fleyi görmelerini sa¤lar. Bu görüntü kiflinin bak›fl aç›s›na ait, alg›s›n› ve ruh halini yans›tan bir görüntüdür. Önceden haz›rlanm›fl olan yar›m tabaka k⤛tlara lekelerden, ö¤rencilerin bir hikâye oluflturmalar› istenmifltir. Burada önemli olan, hayal dünyalar›n›n s›n›rs›zl›¤›n› lekelerden yola ç›karak kalem arac›l›¤›yla ortaya koymalar›d›r. On bir kat›l›mc›dan birbirinden farkl› sonuçlar elde edilmifl, fantastik resimler oluflmufltur. Asl›nda iç dünyan›n yans›mas›nda keyif veren bir yöntem olan bu çal›flma, hayal edilen fleyin aktar›lmas›n›n o kadar da sanc›l› olmayabilece¤ini gösterir bize.
34
Resmin duygusal ifllevinin d›fl›nda kavramsal yap›s› da ele al›nan kavram›n süslemeden, bunu kiflinin kendi bak›fl aç›s›yla önermesi, bir tespitte bulunmas› ya da tart›flmaya açmas› önemlidir. Yarat›lan resim, bir kalbe sahip olduktan sonra, sorgulayan bir beyine de sahip olmufl demektir. “‹z” konusu birçok yönüyle tart›fl›labilir. Kat›l›mc›lar›n iz kavram›na nas›l bakt›¤›ysa kar›fl›k malzemelerle, kolaj tekni¤i kullan›larak ortaya koyulmufltur. Kolaj tekni¤i yarat›c›s›n›n bireysel üretiminden ç›k›p, izleyenle iletiflime geçebilen göstergesel bir hal alm›flt›r. ‹zleyicileri daha fazla kendi içine dâhil eder. ‹zleyicinin resme dâhil olmas› ise art›k son ad›md›r. Sadece üretenin de¤il izleyenin de hayat›na dair veriler bar›nd›r›r, ifllevsel bir hale gelir. ‹fllevsel ve iletiflime aç›k olan resimler, mekânlara müdahale ile ortaya ç›kan, hem estetik aç›dan hem de kavramsal aç›dan günlük hayata da etkide bulunur. Duvar resimleri, geçmiflte ve günümüzde sanatç›lar›n felsefi, politik düflüncelerini ya da estetik anlay›fllar›n› dile getirerek çok ses getirmifltir. Asl›nda var olan bir anlat›m arac›d›r duvar. Estetik be¤eniyi karfl›lamak amaçl›, politik yahut felsefi tamamen bir ifade etme arac› olan resmi, d›fl mekâna tafl›mak bir yol olarak karfl›m›za ç›kar. Ayn› zamanda kolektif bir hali de vard›r. Baykufllar Toplan›yor etkinli¤inin son atölye çal›flmas›nda etkinli¤in gerçekleflti¤i mekân›n d›fl duvarlar›ndan bir bölümüne, etkinli¤in temas› olan iz kavram›na göndermede bulunan bir duvar resmi, kolektif bir çal›flmayla uygulanm›flt›r. D›fl mekân duvar›n›n fiziksel özellikleri nedeniyle, zihinsel bir enerjinin yan›nda bedensel bir dinamik yakalanm›flt›r. Yap›lan resim yarat›m›n ortaklaflarak ruhun varl›¤›n›n kan›t› olarak b›rak›lan en büyük izdir. Atölye Süreci Her sanat dal›, d›flsal yap›s› itibariyle birbirinden ayr›lsa da bulufltuklar› ortak nokta, insan ruhunu ar›t›p, harekete geçirebilecek iç amaç için çaba vermesidir. Sanat içseldir ve manevi de¤erlerin betimlemesidir. Renkler de insan›n iç dünyas›n›n d›fla vurumudur. Renkleri tan›mak bir anlamda da kendimize yeniden bakmakt›r. Kat›l›mc›lar›n, kompozisyon, renk ve boyama tekni¤iyle ilgili verilen bilgilerden sonra kendilerini lekelerle, renk katmanlar›yla ifade etmeleri amaçlanm›flt›r. Bizden geriye ise iz olarak renklerle kurdu¤umuz kompozisyonlar kalacakt›r.
35
6
KATILIMCILAR
Ceren Balkan Müge Cengiz Metin Edibali Asl› Huriye Sevinç Gizem Gizli Gül A¤aç Ali Tekin Nihan Aker
0
Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi Yaflar Üniversitesi Yaflar Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜSÜ
Gökçeçiçek Savafl›r
KATLA MA ‹Z LER‹
36
Lisans e¤itimini 2000 y›l›nda, Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü’nde tamamlad›. Lisans e¤itimi boyunca amatör olarak u¤rafl verdi¤i foto¤raf›n, mimarl›k disiplini içerisinden sorgulamas› üzerine temellenen “Mimariyi Yeniden Çerçevelemek: ODTÜ Mimarl›k Fakültesi ve Foto¤rafik Yeniden Üretimi” bafll›kl› teziyle 2001 y›l›nda yüksek lisans e¤itimini tamamlad›. Mimarl›kta yenilikçi, radikal, deneysel, farkl› ve öncü durufl ve üretimleri kavramsallaflt›rmaya çal›flan, “Mimarl›¤›n S›n›rlar›n› 1960’lardaki Avangard Oluflumlar Üzerinden Yeniden Düflünmek: Türkiye Ba¤lam›ndaki ‹zdüflümler ve Al›mlamalar” bafll›kl› teziyle 2008 y›l›nda ayn› üniversitede doktora e¤itimini tamamlad›. Halen, Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü’nde Yard›mc› Doçent olarak görev yapmaktad›r. Mimarl›kta avangard, modernlik ve modern mimarl›k tarihi, ça¤dafl mimarl›k elefltirisi ve söylemi, mimari foto¤raf, görsellik ve modern üretim teknikleri ilgi alanlar›n› oluflturmaktad›r.
37
“Atölye Kat/lama ‹zleri”nin Ard›ndan… Her fley -çok de¤il bundan sadece birkaç ay önce- ‹zmir’de bir grup mimarl›k ö¤rencisinin istek, heyecan ve çabas›yla bafllad›. Onlar›n heyecan›n› paylaflanlar›n da kat›l›m ve çabalar›yla, bafllang›çta bir heves ya da dilek gibi görünen bu k›v›lc›m, k›sa sürede ‘Baykufllar Toplan›yor’ ad›nda bir etkinli¤i gerçek k›ld›. Etkinli¤in, ‘yaz okulu’, ‘atölye’, ‘toplant›’ vb. nitelemelerin ötesinde bir ‘buluflma’ olmas› önemliydi. Mimarl›k okullar›nda verilen ‘formal’ e¤itim program›n›n çok önemli bir tamamlay›c›s› oldu¤unu düflündü¤üm bu tür bir buluflman›n benim için iki yönlü anlam› vard›: ‘Baykufllar Toplan›yor’, bir taraftan, kendi ö¤rencili¤imde kat›ld›¤›m Avrupa Mimarl›k Ö¤rencileri Buluflmas› (EASA), kat›lmay› hep istedi¤im Türkiye Mimarl›k Ö¤rencileri Buluflmas› (TMÖB) vb. tamam›yla ö¤renci inisiyatifiyle gerçekleflen, olabildi¤ince özerk ve ‘müfredat-d›fl›’ etkinlikleri yeniden canland›racakt›. Di¤er taraftan da, mimarl›k e¤itimi vermekte olan bir kifli olarak mimarl›k disiplininin farkl› uçlar›nda duran
KAT/LAMA ‹ZLER‹ ‹LE SON YILLARDA “ ATÖLYE M‹MARLIK PRAT‹⁄‹NDE OLDU⁄U KADAR M‹MARLIK E⁄‹T‹M‹NDE DE SIKLIKLA KARfiIMIZA ÇIKAN ‘KATLAMA’NIN (FOLD) M‹MARLIKTAK‹ MEKÂNSAL VE STRÜKTÜREL ‹ZLER‹N‹ SÜRMEK VE KATILIMCILARIN Z‹H‹NLER‹NDE KAVRAMSAL B‹R ‹Z BIRAKAB‹LMEK HEDEFLEND‹
”
-farkl› mimarl›k okullar›ndan, farkl› flehirlerden, farkl› formasyonlara sahip- yürütücülerle ve farkl› okullar› temsil edecek ö¤rencilerle buluflarak onlar› daha yak›ndan tan›ma f›rsat›na sahip olacakt›m. Bafl›ndan beri heyecanla takip etti¤im ‘Baykufllar’ benden bir atölye düzenlememi istedi¤inde, hiç düflünmeden kabul ettim; heyecanlar ancak paylafl›larak ço¤alt›labilirdi… Sonuç ürünlerden çok, sürecin kendisinin, bir araya gelmenin, edinilen deneyimlerin ve zihinlerimizde b›rakt›¤› izlerin önemli oldu¤unu düflündü¤üm bu bulufl-
38
ma için, e¤itimci bir mimar olarak dert edindi¤im bir olguyu tema kapsam›nda ele almaya karar verdim. ‘Atölye Kat/lama ‹zleri’ ile son y›llarda mimarl›k prati¤inde oldu¤u kadar mimarl›k e¤itiminde de s›kl›kla -fakat ço¤unlukla içi boflalt›lm›fl bir flekilde- karfl›m›za ç›kan ‘katlama’n›n (fold) mimarl›ktaki mekânsal ve strüktürel izlerini sürmeyi ve kat›l›mc›lar›n zihinlerinde -az da olsakavramsal bir iz b›rakabilmeyi hedefledim. Bu izlekteki yol arkadafllar›m, Dokuz Eylül Üniversitesi, ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ve Yaflar Üniversitesi’nden sekiz mimarl›k ö¤rencisiydi. Mimarl›k e¤itimlerindeki ilk ya da ikinci y›llar›n› tamamlam›fl olmalar›na ra¤men gösterdikleri yo¤un performans ve daha da önemlisi heyecanlar› için Ali Tekin, Asl› Huriye Sevinç, Ceren Balkan, Müge Cengiz, Metin Edibali, Fatma Navruz, Gül A¤aç, Gizem Gizli ve Nihan Aker’e en içten teflekkürler. Atölye, temel olarak bir malzemenin d›fl güçlerle bükülmesi (e¤risel form almas›), pilelenmesi (k›vr›lmas›, e¤ilmesi, döndürülmesi vb.) ve katlanmas› (katmanlaflmas›) olarak tan›mlanabilecek katlaman›n (fold) kavramsal aç›l›m›n›n yap›ld›¤› ve bu aç›l›m›n mimarl›k, sanat, tasar›m, moda gibi farkl› alanlardan örneklerle desteklendi¤i bir sunumla bafllad›. Bu sunumda, bir yandan Gilles Deleuze’un The Fold: Leibniz and the Baroque (1992) kitab›nda kapsaml› bir flekilde kavramsallaflt›r›lan katlaman›n (fold); süreklilik, çeflitlilik, ak›flkanl›k, esneklik, katmanlaflma, formun büyümesi, genifllemesi, geliflimi ve etkileflimi, arayüzler ve beklenmeyen bölgesel (k›smi) ba¤lant›lar›n oluflumu, ba¤lant›s›z elemanlar›n / ilgisiz birimlerin sürekli, heterojen ve yeni bir kar›fl›mla gerçekleflen ba¤lamsal, kültürel, programatik, topolojik ve/ya strüktürel entegrasyonu gibi aç›l›mlar›ndan bahsedildi. Di¤er yandan, farkl› tasar›m kayg›lar› sonucunda, farkl› ölçeklerde ve farkl› malzemelerle oluflturulmufl örnekler üzerinden, konunun farkl› boyutlar› ele al›nd›. Örneklerin seçiminde, kesme-katlama tekni¤iyle, minimum malzemeyle, maksimum h›zda üretilebilen ve kurulabilen, hafif, esnek, geçici, kolay uyarlanabilir ve tafl›nabilir olma ölçütlerine sahip tasar›mlar olmas›na; böylece, bilindik ifllevleri katlama (fold) tekni¤inin ortaya ç›kard›¤› formlarla yeniden ele alm›fl olmalar›na dikkat edildi. Fiziksel üretimin beceriyi oldu¤u kadar motivasyonu da art›raca¤› inanc›yla, atölyenin ilk gün üretimleri, temel k⤛t katlama (origami) denemeleriyle bafllad›; baykufl, turna, kurba¤a, bal›k, kay›k vb. figürlerin origamileri h›zl› ve e¤lenceli bir flekilde yap›ld›.
39
Strüktürel olarak tafl›y›c› olamayan iki boyutlu malzemeyle (k⤛t, karton, mukavva vb.) temel teknikler - katlama (fold), açma (unfold), çentik atma (score), kesme (cut), ba¤lama (knot), sarma (wrap) mentefleleme (hinge), döndürme (rotate), delme (pierce), k›v›rma (weave), itip ç›karma (extrude), pilelemek (pleat), s›k›flt›rmak (compress), dengelemek (balance), buruflturmak (crease) vb.– denendi. Bu tekniklerin sa¤lad›¤› mekânsal ve strüktürel özellikler ›fl›¤›nda bireysel ya da küçük gruplar halinde tasarlanabilecek olas› ürünler tart›flmaya aç›ld›.
STRÜKTÜREL OLARAK TAfiIYICI OLAMAYAN “ ‹K‹ BOYUTLU MALZEMEYE UYGULANAN TEMEL TEKN‹KLER‹N (KATLAMA, AÇMA, ÇENT‹K ATMA, KESME VB.) SA⁄LADI⁄I MEKÂNSAL VE STRÜKTÜREL ÖZELL‹KLER ÜRÜNLER ÜZER‹NDEN TARTIfiILDI
”
‹kinci gününde, bir taraftan bu tekniklerle üretilecek, atölyeye/yerleflkeye/kente/yaflamlara ve mimarl›¤a farkl› ölçeklerde, renklerde ve derinliklerde izler b›rakmay› hedefleyen farkl› ifllevli mekânsal ve strüktürel tasar›mlar üzerine grup tart›flmas› yap›l›rken di¤er taraftan da mukavemeti ve boyutlar› s›n›rl› olan k⤛t, karton, mukavva vb. iki boyutlu malzemelerin bu tekniklerin kullan›m›nda verdi¤i sonuçlar de¤erlendirildi. De¤erlendirme sonucunda, yaz okulunun gerçeklefltirildi¤i yerleflkenin iklimsel özellikleri ve malzemelerin maksimum mukavemeti göz önünde bulundurularak, atölyenin yap›ld›¤› mimarl›k bölümü stüdyolar›n›n yer ald›¤› binada konumland›r›lacak ve böylece mimarl›k yaz okulu sona erdikten sonra da fiziksel izlerini bu mekânda sürdürecek, modüllerden oluflan yüzeysel ve/ya hacimsel nesnelerin üretimine ve bu mekânda sergilenmelerine karar verildi. Bu karardan sonra, üçüncü gün, iki boyutlu malzemelerle çeflitli boyutlarda yüzeysel ve hacimsel nesneler oluflturuldu. ‹lgi ve istekler do¤rultusunda bireysel olarak ya da küçük gruplar halinde çal›flan atölye kat›l›mc›lar›, katlanm›fl yüzeylerin farkl› olas›l›klar›n› denedi: Tan›t›lan düzlemsel katlama tekni¤iyle farkl› formlar (koni, silindir, prizma vb.) oluflturdular.
40
En bilinen ve basit origami olan k⤛t kay›k temel modülünün farkl› say›larda bir araya getirilmesiyle yüzeysel ve hacimsel nesneler ürettiler. Eflkenar dörtgen prizmas›, üçgen piramit vb. formlarda kendi modüler birimlerini ve bu modüllerin oluflturdu¤u hacimsel nesneleri tasarlad›lar. Temel geometri kurallar›n›n hat›rland›¤› bu çal›flmayla, modüler temelli tasar›m mant›¤› gündeme getirildi. Modül boyutlar›n› yeniden tasarlayarak farkl› formlar oluflturulma denemeleri yap›ld›. Böylece, modüler birimlerden oluflan bu tasar›mlar üzerinden, daha büyük boyutlarda üretilecek olan sonuç ürüne karar verildi. Dördüncü gün, modüler birimlerden oluflan düzgün yirmi yüzlü, deforme küp ve düzgün oniki yüzlü gibi formlar renkli kartonlarla ve farkl› boyutlarda üretildi. Ayr›ca, sonuç ürünün modüler parçalar›, malzeme boyutlar›, mukavemet vb. ölçütler göz önünde bulundurularak tasarland›; k⤛ttan prototipi yap›lan tasar›m›n modüler parçalar› mukavva kullan›larak üretildi. Atölyenin son gününde, modüler mukavva parçalar›n birleflimiyle 150 cm. çap›nda düzgün oniki yüzlü form üretildi. Atölye kat›l›mc›lar›n›n grup çal›flmas›yla, k›sa sürede ve e¤lenceli bir flekilde tamamlanan form, atölyenin oldu¤u kadar yaz okulunun di¤er kat›l›mc›lar›n›n da büyük ilgisini toplad›. Yaz okulunun son gününde yap›lacak ortak sunumlar için, bir taraftan atölyeyi ve üretimlerini tan›tan bir sunum haz›rlan›rken, di¤er taraftan da üretilen nesnelerin sergilenmeleri için atölye mekân›nda gerekli düzenlenmeler yap›ld›. Hemen hemen tüm ‘Baykufllar›n’ tan›kl›k etti¤i atölye sürecinin ve pek çok ‘yürütücü-kat›l›mc›-organizatör Baykufl’un ilgisini çekerek en az bir kere katlad›klar› ürünlerin hat›rlat›ld›¤› sunum, “her baykufla bir origami baykufl” sözü verilerek sona erdi. Yorucu ve yo¤un oldu¤u kadar e¤lenceli ve verimli geçen bu buluflma, kat›lanlar›n oluflturdu¤u zenginlik, süreçlerin ve ç›kan ürünlerin çeflitlili¤i, edinilen deneyimler anlam›nda zihinlerde önemli izler b›rakt›. ‹lk kez düzenlenmesine ra¤men organizasyonunu genel olarak çok baflar›l› buldu¤um ‘Baykufllar Toplan›yor’un gelecek y›llarda baflar›s›n› art›rarak sürdürece¤ine inan›yorum. ‹zmir, Urla, tema ve katlama bahaneydi ama ‘Baykufllar’la bir arada olmak flahaneydi… Eme¤i geçen tüm ‘Baykufllara’ yürekten teflekkürler…
41
7
KATILIMCILAR
0
Ezgi Postac› Setenay Y›ld›r›m Cansu M›st›k Beste Taflç› Ayfle Gülnihal Özden Zeynep Burço¤lu ‹rem ‹lker Selami Özgür Çufac›
42
Anadolu Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mersin Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
Ebru Bingöl
KIYIYI DENEY (‹M)LE! T‹POLO J‹K, EKO LOJ‹K, ‹MAJLAR...
Anadolu Üniversitesi
Burcu Yi¤it Turan
Ebru Bingöl 1978 y›l›nda Ankara’da do¤du. 1997–2001 y›llar› aras›nda Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarl›¤› Bölümü'nde lisans e¤itimini tamamlad›. 2002–2006 y›llar› aras›nda Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Kentsel Tasar›m Yüksek Lisans Program›'ndan “Kentsel Tasar›m Uzman›” unvan› ile mezun oldu. Yüksek lisans esnas›nda ODTÜ Kentsel Tasar›m ve Mimarl›k yüksek lisans ö¤rencilerinden oluflan bir ekiple Arnavutluk-Pogradec Kenti Kentsel Tasar›m Projesi’ne dâhil oldu. E¤itimi esnas›nda ve sonras›nda çeflitli mimarl›k ofisi ve inflaat firmalar›nda çal›flt›. 2007 y›l›nda halen devam etmekte oldu¤u ‹zmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi'nde fiehir Planlama Doktora Program›'na bafllad›. Halen bir mimarl›k ofisinde çal›flmakta ve ‹zmir Ekonomi Üniversitesi Mimarl›k Bölümü’nde yar›-zamanl› ö¤retim görevlisi olarak çal›flmaktad›r. Burcu Yi¤it Turan Ankara’da peyzaj mimarl›¤› ve kentsel tasar›m okudu. Hollanda’da mimarl›k, flehircilik ve peyzaj ofisi “Green Architecture”da çeflitli peyzaj mimarl›¤› pratikleri yapt›. 2004 ve 2009 y›llar› aras›nda Viyana Teknik Üniversitesi’nde Kentsel Tasar›m ve Peyzaj Enstitüsü’nde doktora yapt›; çeflitli projelere, konferans ve workshoplara kat›ld›. Çal›flmalar› farkl› gerçeklikleri kavramak için peyzaj kavram›yla etkileflimli olarak flekillenen -ya da peyzaj kavram›n› flekillendiren- kültür, ekoloji, mimarl›k ve flehircilik kuram ve pratiklerine odaklanmaktad›r.
43
K›y›y› Deney(im)le! Tipolojiler, Ekolojiler, ‹majlar… K›y› Türkiye kentlerinde problematik bir olgu; kamusal yaflam bar›nd›rmay› ve çeflitlendirmeyi baflaram›yor. Ya deniz ve kamusal yaflam büyük bir kopukluk içinde, ya da k›y›da kamusal alan yaratmak ad›na üretilen lineer dolgu fleritlerle k›y›n›n ekolojik, deneyimsel ve estetik olanaklar› tekil ve yoksul bir kurguya indirgeniyor. K›y›y› deney(im)le Atölyesi, ‹zmir’in Alsancak bölgesindeki kentsel k›y›da kentsel ve sosyal iliflkileri, davran›flsal pratikleri, mekânsal, sosyal ve ekolojik t›kanmalar› ve do¤al yap›lar› okuyarak, kentsel k›y›da mekânsal, estetik ve ekolojik çeflitlenmelerin olanaklar›n› araflt›rmay›, farkl› kentsel mekân tipolojileri, ekolojileri ve imajlar› ‘deney’lemeyi, farkl› kamusal k›y› ‘deneyim’leri hayallemeyi, k›y›da ‘im’ler açmay› hedeflemifltir.
KIYIYI DENEY(‹M)LE ATÖLYES‹, ‹ZM‹R’‹N “ ALSANCAK BÖLGES‹NDEK‹ KENTSEL KIYIDA MEKÂNSAL, ESTET‹K VE EKOLOJ‹K ÇEfi‹TLENMELER‹N OLANAKLARINI ARAfiTIRMAYI, FARKLI KENTSEL MEKÂN T‹POLOJ‹LER‹, EKOLOJ‹LER‹ VE ‹MAJLARI ‘DENEY’LEMEY‹, FARKLI KAMUSAL KIYI ‘DENEY‹M’LER‹ HAYALLEMEY‹, KIYIDA ‘‹M’LER AÇMAYI HEDEFLEM‹fiT‹R
”
Bu ba¤lamda atölye, insan merkezli okumalarla ekolojik okumalar› k›y›n›n kendi süreçlerini göz önünde bulundurarak yarat›c› müdahaleler için çak›flt›rmay›, kesifltirmeyi amaçlam›flt›r. Farkl› bir çerçeveden “k›y›y› çoklu okuma” eylemi kendili¤inden süreçlerini anlama, alg›lama, bulma ve keflfetme, k›y›n›n potansiyellerinin deneyimi, zaman ve hareket, eflsiz karakterin keflfi, içyüzünü kavrama süreçlerini k›saca k›y›n›n yeniden keflfini de beraberinde getirecektir.
44
Atölye süresince, kat›l›mc›larla birlikte, ‹zmir Alsancak k›y›s›nda sosyal, ekolojik, alg›sal, estetik izlerin takibi yap›lm›flt›r. Okumalar kentsel peyzaj›n sosyal, politik ve do¤al co¤rafyas›n›, katman ve süreçlerini, kentsel ifllevlerin, mekânlar›n karakterlerini betimleyen metinler, haritalar, kesitler, foto¤raflar, hava foto¤raflar›, farkl› kartografiler ve yer gözlemleri üzerinden yap›lm›flt›r. Takip edilen izler esnas›nda keflfedilen bir mesele, tasar›m problemi olarak formüle edilerek kat›l›mc›lar›n kendi düflsel k›y›lar›n› yaratmalar› için çeflitli müdahale biçimleri tan›mlamalar›n› sa¤lam›flt›r. Atölye süreci ilk gün atölyenin tan›t›m›, kuramsal ve metodolojik tart›flmalar ile bafllam›flt›r. Bu do¤rultuda atölye yürütücüleri taraf›ndan yap›lan sunufl, kentsel peyzaj›n sosyal, politik ve do¤al co¤rafyas›n›, katman ve süreçlerini, kentsel ifllevlerin, mekânlar›n karakterlerini belirleyen süreçleri anlamaya yöneliktir. Benzer bir yaklafl›mla, kat›l›mc›lar›n bu çoklu süreçleri ‹zmir k›y›s› üzerinden okumalar› için bir atölye gezisi düzenlenmifltir. Atölyenin ikinci günü, Atölye gezisinden oluflmufltur. Kat›l›mc›lar haritalar ile Alsancak k›y› bölgesini gezmifllerdir. Gezi süresince farkl› deneyimleme biçimlerini alg›lamak için k›y›, içinde yürünerek, yukar›dan bak›larak ve vapurla karfl›dan gözlemlenerek deneyimlenmifltir. Üçüncü gününde kat›l›mc›lar atölye gezisi sonras›nda elde ettikleri deneyimleri, gözlemleri ve yorumlar›n› paylaflm›fllard›r. Bu süreçte tasar›m›n altl›k metni ortaya konulmufl, her atölye kat›l›mc›s› ‹zmir’in Alsancak k›y›s›n› okuma, anlama, analiz etme, problem ve potansiyelleri ortaya koymaya çal›flm›flt›r. Dördüncü ve beflinci günlerde atölye kat›l›mc›lar›, gruplar halinde, Alsancak k›y›s› için çeflitli deneyimleme biçimleri önermifl ve hayal dünyalar›nda flekillendirdikleri bu biçimler ile kendi gerçekliklerini kurmak için müdahale biçimleri önermifllerdir. Tasar›m k›y›y› okuman›n, anlaman›n ve yeni bir gerçeklik oluflturman›n arac› olmufltur. Beflinci ve alt›nc› günlerde farkl› müdahale biçimleri, tek bir maket üzerinde kolaj öneriler olarak ifade edilmifltir. Bu noktada düflsel imgelerin görsel d›flavurumu (maket) tasar›m sürecinin sonuç ürününü oluflturmufltur. Atölye ürünleri maket, sunufl ve bir video ile tan›t›lm›flt›r.
45
Atölye Ürün Farkl› müdahale biçimleri, tek bir maket üzerinde kolaj öneriler olarak ifade edilmifltir. Birinci grup denizi görme/görememe ya da farkl› duyusal organlarla alg›lanamama problemi üzerinde durmufltur. Denize olan konuma göre kent “öndekiler”ini ve “arkadakiler”ini tan›mlamakta, denizle olan iliflkinin yak›nl›¤› sosyal kademelenmeye de denk düflmektedir. ‹zmirAlsancak k›y›s› arka-set duvar-boflluk üçgeninden oluflmaktad›r. Tan›mlanan bu problemler do¤rultusunda birinci grup öndekiler-arkadakiler ayr›m›n› yok eden, herkesin k›y›y› görüp deneyimledi¤i bir “üst topo¤rafya” önermifltir. Bu topo¤rafik müdahale, biçimi itibariyle arka-ön ayr›m›n›
FARKLI B‹R ÇERÇEVEDEN “KIYIYI “ ATÖLYE ÇOKLU OKUMA” EYLEM‹ KEND‹L‹⁄‹NDEN SÜREÇLER‹N‹ ANLAMA, ALGILAMA, BULMA VE KEfiFETME, KIYININ POTANS‹YELLER‹N‹N DENEY‹M‹, ZAMAN VE HAREKET, EfiS‹Z KARAKTER‹N KEfiF‹, ‹ÇYÜZÜNÜ KAVRAMA SÜREÇLER‹N‹ KISACA KIYININ YEN‹DEN KEfiF‹N‹ DE BERABER‹NDE GET‹RECEKT‹R
”
yok edecek k›y›ya olan uzakl›kla ba¤lant›l› de¤iflen sosyal ayr›flmay› da yok edecektir. Bu noktada k›y›n›n sosyal gruplar› toplay›c› olma potansiyeli yeniden mümkün k›l›nm›flt›r. ‹kinci grup, k›y› ekosisteminin yok edilmesini ve bu ekosisteme dair izlerin takip edilmesinin imkâns›zl›¤›n› problem olarak tan›mlam›fllard›r. Bu do¤rultuda, ikinci grubun önerisi k›y› ekosistemini yeniden canland›rmak olmufltur. K›y› ekolojisinin bir parças› olan kumullar, deniz ve di¤er canl›lar k›y›da yeniden canland›r›lacak, ayr›ca insanlar da k›y›da bir araya gele-
46
cektir. Birinci grubun mekânsal müdahalesi, ikinci grup taraf›ndan gelifltirilmifltir. Birinci grubun topo¤rafik biçim önerisi, ayn› zamanda bu önerinin mekânsal koflullar›n› da sa¤lamaktad›r. Ayn› grup k›y›daki sosyal t›kanmalar› çözmek için de önerilerde bulunmufltur. K›y› çok farkl› sosyal gruplar›n bir araya gelme mekân›d›r. Ancak ‹zmir-Alsancak k›y›s› bu olanaklar› k›s›tlay›c› özelliklere de sahiptir. Günefl alt›nda, gölge içermeyen ve mekân olmay› baflaramayan “k›y› bofllu¤u” potansiyelden çok problem olarak tan›mlanm›flt›r. Grubun önerisi olan yeni k›y›, hem tan›ms›z düzlü¤ü k›racak, hem de yer yer gölge odac›klar yaratarak, farkl› sosyal gruplar› toplayacakt›r. K›y›y› ifl f›rsat› olarak de¤erlendiren çiçek sat›c›lar› da bu topo¤rafik öneride çiçeklerini çat›larda yetifltirme ve k›y›da satma olana¤› bulacaklard›r. Böylece sadece bir kentsel boflluk olan k›y› yeniden anlam kazanacakt›r. Üçüncü grup ise k›y›dan memnuniyetsizliklerini s›ralam›fllard›r; k›y›y› s›n›r haline getiren duvar-binalar, su ile iliflkisizlik, kara m› su mu? Bu do¤rultuda suyu ön plana alarak, suyun kendi sistemini yücelterek bir öneride bulunmufllard›r. Önerileri, kentin su taraf›ndan ele geçirilmesi fleklindedir. Eski kentin k›y›s›ndaki yüksek yap›lar art›k su canl›lar›na ev sahipli¤i yapacakt›r. Dördüncü grup, k›y› alan›ndaki kamusal alan›n yetersizli¤i üzerinde durmufltur. S›cak ve güneflten ötürü sadece akflam kullan›lan k›y›, tüm kent için yetersizdir. Ayn› zamanda s›radan ve kimliksizdir. Bu problemler do¤rultusunda ilerleyen grup, kamusal alan› deniz içinde büyüyen bir mekân olarak ele alm›flt›r. Böylece deniz ‹zmir kentini bölen bir öge olmaktan çok, kentliyi bir araya getirme ifllevini üstlenecektir. K›y›, çok çeflitli aktiviteleri içerecek, gelinmek istenecek bir mekân haline gelecektir. Beflinci grup ise problem olarak araç yollar›n›n hem k›y›ya hem de kente bask›nl›¤›n› tan›mlam›flt›r. Grup, k›y›daki yerel ve birbirinden ba¤›ms›z çözümleri elefltirmektedir. Beflinci grup, öneri olarak tüm kentin bisiklet yollar›n›n bask›n oldu¤u bir biçimde yeniden kurgulanmas›n› sunmaktad›r. Yeni öneride, bisiklet yollar› tüm kentte bask›n öge haline gelivermifllerdir.
47
8
KATILIMCILAR Fikriye Közi¤ Gözde Akman P›nar Serin Yeflim Ensari Merve Asl› Kara Pelin Serin Begi Y›ld›z
0
Erciyes Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi ‹stanbul Teknik Üniversitesi ‹stanbul Teknik Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜSÜ
ME KÂN/ BEL LEK, ‹Z
48
Burak Asiliskender Burak Asiliskender, mimarl›kta lisans çal›flmas›n› Y›ld›z Teknik Üniversitesi’nde; yüksek lisans ve mimari doktora çal›flmalar›n› ise ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamlam›flt›r. Erciyes Üniversitesi Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü’nde, Yrd. Doç. Dr. unvan›yla Ö¤retim Üyesi olarak çal›flmaktad›r. 2005–2008 y›llar› aras› Erciyes Üniversitesi Mimarl›k Kulübü Dan›flmanl›¤› ve 2008–2010 y›llar› aras›nda, Erciyes Üniversitesi Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölüm Baflkan Yard›mc›l›¤› görevlerini yürütmüfltür. 2001 y›l›ndan beri, Mimarlar Odas› Kayseri fiubesi TOL Mimarl›k Kültürü Dergisi yay›n komisyonunda; 2009 y›l›ndan itibaren ise Mimarlar Odas› Kayseri fiubesi Çocuk ve Mimarl›k komisyonunda görev almaktad›r. Docomomo (International Committee for Documentation and Conservation of Buildings, Sites and Neighborhoods of the Modern Movement) uluslararas› üyesidir. Çal›flmalar›, Erken Cumhuriyet dönemi modernleflme ve sanayileflme süreci, konut, modernlik, kimlik, yer ve mekân üzerine odaklanmaktad›r. Profesyonel olarak foto¤rafla ilgilenmektedir. Yay›mlanm›fl çok say›da ulusal ve uluslararas› makale ve bildirileri ile bir derleme kitab› bulunmaktad›r.
49
Mekân/Bellek, ‹z Bellek, mekân ve zaman deneyimimizin soyut bir ifadesidir. ‹z ise, bu deneyimi ortaya ç›karan ya da bir sonucu olarak varl›k bulan somut bir üretimdir. Bu bak›flla, hacim/boflluk gibi kavramlar arac›l›¤›yla ifadelendirilmeye ve -ço¤u zaman- geometrik bir bütünlük içinde ele al›nmaya çal›fl›lan mekân› -ve varl›¤›na iliflkin aray›fllar›-, yaflama ve yaflanm›fll›¤a dair bir ‘iz’ olarak da tan›mlamak mümkündür. Benzer bir bak›flla mekân, belle¤in saklama kaplar›1 olarak ifadelendirilirse, fiziksel varl›klar›n› oluflturan nesnel özelliklerinin bireysel, toplumsal ve kültürel bilgileri zamanlar aras›nda aktaran birer arac› oldu¤u var say›labilir. Mekân, geometrik bir boflluk tan›m›ndan öte, yaflama ve yaflanm›fll›¤a dair deneyimsel bir bütünlük olarak ele al›nabilir. Bu ba¤lamda atölye, -özellikle kentsel- mekân› ve tarihsel süreklilik içinde geçirdi¤i evrimi, deneysel biçimde sorgulamay› hedeflemifltir. Atölye, mekâna dair bir çeflit belgeleme çal›flmas›ndan öte, kiflisel deneyim(ler) ve alg›lar üzerine kurulu fenomonolojik bir anlat› üretmeyi amaçlam›flt›r.
GEOMETR‹K B‹R BOfiLUK TANIMINDAN “ MEKÂN, ÖTE, YAfiANMIfiLI⁄A DA‹R DENEY‹MSEL B‹R BÜTÜNLÜK OLARAK ELE ALINAB‹L‹R ” Mekân kavram›n›n, deneyim üzerinden sorguland›¤› atölye kapsam›nda, ‘iz’ aramak, mekân› ‘iz’lemek ve mekâna ‘iz’ b›rakmak temalar› üzerinden tart›flmalar yönlendirilmifltir. An›lar, hat›ralar ve kiflisel deneyimler üzerinden, mekânlar ve izleri sorgulanm›fl, ‘iz’in kendisi ile deneyimleyeni aras›ndaki karfl›l›kl› iliflki de¤erlendirilmifltir. Zaman ve mekân kavramlar› ile süreklilik irdelenmifltir. Öte yandan, özellikle yap›l› bir çevre içerisinde, ‘yer’e; mekâna ve zamana ait belle¤in, tasar›m› nas›l yönlendirece¤i tart›fl›lm›flt›r. Kente ve birlikte yaflanm›fll›¤a dair farkl› katmanlar›n izleri üzerinden, mekân deneyimi; yer, bellek ve kimlik kavramlar› sorgulanm›flt›r. Atölye çal›flmas›n›n temelini oluflturan bu tart›flmalar ›fl›¤›nda, Urla/‹skele Meydan› ve çevresi, deneysel bir yaklafl›mla sorgulanm›fl ve ‘iz’leri aranm›flt›r. Çal›flma kapsam›nda, ‹skele’ye yap›lan ilk ziyaretin, bir ‘yabanc›’ izleminde olmas›na özen gösterilmifltir. Oraya
50
ilk kez giden herkes gibi, çevrenin turistik deneyimi ve imgesi üzerinde yo¤unlafl›lm›flt›r. Urla/‹skele çevresi, bir yabanc›n›n deneyimledi¤i gibi sokak sokak gezilmifl, belirli yap›lar›n içlerine girilmifl, an› de¤eri yüksek vakit geçirilmifltir. K›sa süreli ziyaret, foto¤raflar veya eskizler ile belgelenmeye çal›fl›lm›flt›r. Yabanc› olmak ya da yabanc›laflmak, aflina oldu¤umuz her duruma karfl› çok daha dikkat kesilerek gözlem yapmam›z› olanakl› k›lar. Ço¤u zaman fark›nda olmayarak, çevremizi sorgulamam›za yol açar ve tan›d›k gelen her durum üzerinden bu deneyimi, imgesel olarak yeniden üretmemizi olanakl› k›lar. Bu amaçla gerçeklefltirilen k›sa soluklu bu ziyaretin ard›ndan, birer yabanc› olarak kendimize kalanlar›n neler oldu¤u tart›fl›lm›flt›r. ‹skele’nin mekânsal s›n›rlar›n› oluflturan düzlemler sorgulanm›fl, kiflisel imgelenimler imgeler üzerinden çizgisel ve düzlemsel olarak yeniden üretilmifltir. Bir taraftan foto¤raflar ve eskizlerin yard›m›yla çevre uzamsal olarak tan›mlanm›fl, di¤er taraftan da bedenin deneyimine ba¤l› olarak oluflan an› de¤eri yüksek izlenimler üzerinden mekân›n ‘iz’leri aranm›flt›r. Sokaklar ve meydanlar gibi birlikte yaflan›lan ve paylafl›lan mekânlar, ortak yaflanm›fll›k ve deneyim; belle¤e dair izler üzerinden, uzamsal ifadesinin ötesinde kavranabilir. Geometrik olarak mekân› oluflturan s›n›r ögelerini2 tan›mlamak, en yal›n anlam›yla bofllu¤u tariflemenin en bilinen yöntemidir. Mekân›n fiziksel s›n›rlar›na dair bu fiziksel tan›mlamalar, yaflam bofllu¤unu kuran düzlemleri ve içinde yaflayanlar›n kimli¤ini, dura¤an bir biçimde ortaya koyar. Uzamsal olarak bofllu¤un kavranmas›, yaflayan› için çok katmanl› bir üretimi ortaya ç›kar›r. Boflluk, kendini çevreleyen düzlemlerin kavran›fl›na ba¤l› olarak, içinde yaflayanlar taraf›ndan farkl› katmanlarda -soyut bir biçimde- yeniden tan›mlan›r; Ortak yaflanm›fll›¤›n izleriyle bellek, uzamsal olarak -yeniden ve yeniden- üretilir. Yaflam, mekân› biçimlendirendir. Birer yabanc› olarak yap›lan ilk gözlem ve tart›flmalara ba¤l› olarak Urla/‹skele’nin mekânsal s›n›rlar›n› oluflturan en temel ögenin deniz ve deneyimi oldu¤u üzerine yo¤unlafl›lm›flt›r. Bu bak›flla, Urla/‹skele çevresi yeniden ziyaret edilerek, daha kapsaml› biçimde kavrama aray›fl›na girilmifltir. Oraya, ‘yer’e ait olan, yaflam› biçimlendiren katmanlar irdelenmifltir. ‹lk tahlilde Urla/‹skele için bir s›n›r ögesi olarak tan›mlanan denizin, ayn› zamanda günlük yaflam› da biçimlendiren bir etmen oldu¤u kavranm›flt›r. K›y›ya paralel sokaklar ise, hem denizi çevreleyen
51
hem de dalgalar›n sesini, kokusunu ve de karfl› k›y›dan Urla’y› f›s›ldayan fliirleri3 içerilere tafl›yan düzlemler olarak yorumlanm›flt›r. Bu bak›flla Urla/‹skele için deniz, adeta yerli-yabanc› herkesi buluflturan bir s›n›r ögesi olarak tan›mlanm›flt›r. K›y›y›, basit bir s›n›r ögesi olmaktan ç›karan ise, bal›kç›lar, onlar›n kay›klar› ve a¤lar›n›n oluflturdu¤u ‘iz’ler olarak alg›lanm›flt›r. Özellikle a¤lar›n, denizden beslenmenin birer arac› olarak kullan›lan ifl aletleri olman›n ötesinde, k›y›ya renkleri ve depolanma biçimleriyle flekil veren, çevrelerini deneysel biçimde yeniden var eden örüntüler yaratt›klar› vurgulanm›flt›r. Urla/‹skele merkezli bu deneysel yaklafl›m üzerinden, mekân deneyimi; yer ve zaman etkileflimi tart›flmaya aç›lm›flt›r. Mekân›n kurulumunda, çevremizi saran hem do¤al hem de yapay oluflumlar›n ve birlikte yaflama kültürünün etkisi de¤erlendirilmifltir: Kavramsal olarak mekân› flekillendiren, zaman ve yer deneyimidir4. Birlikte yaflaman›n; belle¤in bir ‘iz’i olarak mekân, deneyimle kazan›lm›fl olan› aktaran yaz› gibi bir simge olarak tan›mlanabilir. Mekânsal deneyim, geçmifl, bugün ve gelecek aras›nda iliflki kurmam›z› olanakl› hale getirir. Bofllu¤u, sadece içinde bulundu¤u zaman ara kesitinde de¤il, öncesi ve sonras›yla var ederek, bellek/deneyim tafl›y›c›s›na dönüfltürür. Bu, mekân› sosyal ve kültürel bir nesneye dönüfltüren, zaman›n, uzam›n ve ‘yer’in kavranmas› ile ortaya ç›kan yarat›c› bir etkinliktir5. Bu bak›flla mekân, ‘an’›, içinde yaflam›fll›¤› ve öykündü¤ü zaman› birbirine ba¤layan deneysel bir oluflumdur ve kendini var eden de¤erleri anlay›p, yorumlayanlar› s›n›rlar› içine dâhil eden bir bellek tafl›y›c›s›d›r. Mekân, farkl› zaman ara kesitlerindeki yaflam›, sonsuz say›da katmanla bir araya getiren bir çeflit eflzamanl›l›k üretimidir. Bu bak›flla mekân, farkl› zaman ara kesitlerini bir araya getiren düzlemler içermektedir. Mekâna iliflkin bu kavramsal tart›flmalar ›fl›¤›nda, Urla/‹skele deneyimine ait bir soyutlama istenmifltir. Kat›l›mc›lardan, atölye süresi boyunca Urla/‹skele Meydan› ve çevresinin uzamsal nitelikleri ve izlerini kendi mekânsal deneyimlerini bir araya getirmeleri beklenmifltir. Her kat›l›mc›, a¤, deniz/k›y›, dalga, yerel doku gibi ‘yer’i anlatan izler üzerinden, düzlemsel ve hacimsel iki ayr› soyutlama üretmifltir. Atölye çal›flmas›n›n sonuç ürününü oluflturmak için, düzlemsel ve hacimsel üretilen çal›flmalar, hem ayr› ayr› hem de bir arada farkl› kompozisyonlar oluflturarak foto¤raflanarak say›sallaflt›r›lm›flt›r. Elde edilen görseller üzerinden, Urla/‹skele çevresi, kat›l›mc›lar›n bak›fl› ile say›sal ortamda yeniden soyutlanm›flt›r.
52
Urla/‹skele çevresini biçimlendiren ‘iz’leri deneysel biçimde ortaya ç›karmaya çal›flan bu yaklafl›m, asl›nda ister birer yabanc› olarak içinde bulundu¤umuz, ister oral› olarak yaflad›¤›m›z, -kentsel- mekânlar› var eden bileflenleri kavramak ve tasar›m›n merkezine tafl›man›n yollar›na dair bir aray›fl olarak aç›klanabilir. Notlar 1 Mekânlar, kültürel üretimin önemli bir ögesi olarak görülebilir. ‘Yer’e, zamana ve ortak yaflanm›fll›¤a dair deneyim, mekân›n üretiminde etkin biçimde rol al›r. Mekân, dil gibi iletiflim kurmam›z› sa¤lar. Benzer bak›flla, Assmann mekân›, “kültürel belle¤in topo¤rafik metinleri; mnemotoplar›” olarak tan›mlar. Bkz. Assmann, J. 2001. Kültürel Bellek, (çev.) Tekin, A., Ayr›nt› Yay›nlar›, ‹stanbul, s. 62-63. 2 Deleuze ve Guattari’ye göre mekân› "tan›mlayan fley, yüzeylerdir, yani ete z›rh›n› veren, de¤iflik biçimlerde yönlendirilmifl düzlem parçalar›d›r: ön-düzlem ve arka düzlem, yatay, dikey, sol, sa¤, dik, e¤ik, düz veya yuvarla¤›ms› yüzeylerdir. Bu yüzeyler duvarlard›r, ama bir yandan da, özerk 'çerçeveler' içinde duyuma tek bafl›na ayakta durma gücünü veren zeminlerdir. Bunlar duyum kütlesinin yüzleridir" Bkz. Deleuze, G. ve Guattari, F. 2000. Felsefe Nedir?, (çev.) Ilgaz, T., YKY, ‹stanbul, s. 160161. 3 Urla’da do¤mufl bir flair olan Yorgo Seferis’in fliirinde bu özlem dile gelir; “Bir güvercin gibi ak / O gizli k›y›da / Susad›k ö¤le üzeri: / Ama tuzluydu sular” Heidegger'in belirtti¤i gibi, dünya ne do¤ald›r ne de çevremizdeki oluflumlar›n bir bütünüdür. Yaflam, sonradan gelecek; elde edilecek ile de¤il, önceden kazan›lanla, yani deneyimle flekillendirilir. Bkz. Heidegger, M. 1971. Poetry, Lauguage, Thought, Harper&Row, New York. 4 Ifl›k'a göre, "mekân, eflzamanl›l›k demektir; bütün olgular›, iliflkileri oturtabilece¤imiz tek bir çizgi yerine, birbirinden farkl›, ço¤u birbiriyle kesiflen, üstelik düz de olmas› gerekmeyen çizgilerin biraradal›¤›n› araflt›rmak demektir”. Bkz. O¤uz, I. 1996. “Post-modernizm ve Mimarl›k”, 70 Sonras› Mimarl›k-Tart›flmalar içinde, (ed) Güzer, C. A., Mimarlar Derne¤i Yay›nlar›, Ankara, s.17-23. 5 Benzer biçimde Deleuze ve Guattari'e göre mekân; "her yönden, bir haline-gelifle" kat›l›md›r, yaflamd›r. "Olabilecek bütün kiplerde" tan›mlama yapan, "bin türlü yönü olan düzlemlerin kesiflme noktas›d›r.” Bkz. Deleuze, G. ve Guattari, F. 2000. Age
53
9
KATILIMCILAR Fazilet Tu¤rul Leyla Selçuk Zuhal Ya¤mur Çi¤dem Nur Turhan ‹rem Burcu Öcalan Öncü Özalp Billur Üfler Fatma Tan›fl Aylin Yaprak Süheyla Müge Hal›c›
0
Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi ‹stanbul Teknik Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Ekonomi Üniversitesi ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü. Osmangazi Üniversitesi Yaflar Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
MOB‹ L‹TE
Filiz S›zanl› 1997 y›l›nda ‹TÜ Mimarl›k Bölümü’nden mezun oldu. 1998–2000 y›llar› aras›nda ‹stanbul Belediye Tiyatrosu Tiyatro Araflt›rma Laboratuar›n›n çeflitli projelerinde yer ald›. 2000’de “Çat› Dans Derne¤i”nin kurucusu oldu. 2001–2005 y›llar› aras›nda çeflitli gösterilerde yer ald›. 2002 y›l›nda Mustafa Kaplan ile birlikte Taldans flirketini buldu. Kürflad Özdemir Mimarl›k e¤itimini ‹stanbul ve Viyana’da alan Kürflad Özdemir, “Ekstrem Çevre ve Tasar›m” konusunda araflt›rma çal›flmalar›yla uzmanlaflm›flt›r. Mimar Sinan Üniversitesi’nde yapt›¤› lisans ve yüksek lisans e¤itiminde “Makine esteti¤i ve Mimarl›k” üzerine çal›flan Özdemir, Viyana Teknik Üniversitesi’ndeki doktora e¤itimini, Prof. William Alsop dan›flmal›¤›nda, “Uzay Yap›lar›” konusundaki teziyle tamamlam›flt›r. Cevdet Erek Mimar Sinan Üniversitesi’nde Mimarl›k, ‹TÜ Müzik ‹leri Araflt›rmalar Merkezi (M‹AM)’nde ses mühendisli¤i ve tasar›m› e¤itimlerini tamamlad›, ‹TÜ M‹AM’da doktoraya bafllad› ve araflt›rma görevlisi olarak çal›flmaktad›r. Cev Edit mahlas›yla ve kurucular›ndan oldu¤u “Nekropsi” grubuyla müzik çal›flmalar›na devam etmektedir.
54
55
Mobilite Atölyede bedenin mekânla organizasyonunda konumlanma, yerlefltirme ile ilgili deneyimlemeler ve sesin, yaz›n›n; hareketin mekân›, haritalama üzerine aramalar ve gelifltirmeler yap›lmas› amaçlanm›flt›r. Planlama Mobilite’nin planlamas›nda kullan›lan deneyimleme-ifade etme hatt›ndaki omurgan›n üzerine, üç yürütücünün de aktarabileceklerini uyum içinde, s›kmadan ve zihin buland›rmadan servis edebilecek paylafl›mc› bir program üzerinde çal›fl›ld›. En iyi yöntem gibi görünen paslaflarak birlikte yol alma, hem benimsenen hareketlilik (Mobilite) temas›n› ileriye sürükleyecek hem de bu temay› en az 3 farkl› yönden flarj edecekti. Plana göre s›rayla oyun kurucu de¤iflecek, atölye eklemli bir deneyim serisi halinde yürüyecekti. Performans, ses, mekân alg›s› ve ekstrem çevre odak noktalar›nda gezinecek atölye çal›flmas›n›n do¤al bir ak›fl izleyebilmesi üzerine kafa yormak da tasarlama k›sm›n›n dikkat çekici bir parças› oldu. Ana flemaya göre, Filiz S›zanl›’n›n program›, bedende ve beden ile yerleflim, alg›, adland›rma, mesafe, adresleme, bedenin obje ile iliflkisi ve mekânsal senaryolar kavramlar› üzerinden; Cevdet Erek’in bölümü, mekân›n iflitsel olarak alg›lanmas›, metin ve görsellik ile ifadesi, mekân›n sesler ve görüntüler ile temsilinin oluflturulmas›, ritim, do¤açlama, kompozisyon kavramlar› ve deneyimlemelerini temel alarak; Kürflad Özdemir’in k›sm› ise, Filiz ve Cevdet’in antrenman program› ile beslenen kat›l›mc›lara Mobilite kavram›n›n ekstrem çevrelerdeki varl›¤› üzerinde çal›flmalar yapt›rmas› ve tüm deneyimin toparlanarak ifade edilmesi üzerine olufltu. ‹lk Gün Mobilite’nin ‹zmir etab›na girifl Filiz S›zanl›’n›n beden ve mekân odakl› çal›flt›rmalar› ile yap›ld›. ‹lk gün çal›flmalar›nda; stüdyo alan›nda yürüme eylemi üzerinden mekân› tarama, dokunulan yüzeyle doku, renk, a¤›rl›k gözlemleri, mesafe analizleri; gözlerin aç›k ve kapal› durumlar›nda ortak hacimler yaratma, çember merkez iliflkisinde oryantasyon, rotasyon, konumlanma çal›flmalar›; yürüme eylemiyle mekân trafi¤inin grup dinami¤iyle organize edilme halleri; iki grubun s›rayla izleyen-yöneten ve yapan-izlenen aras›ndaki iliflkisinde beden obje yerlefltirmeleri, kodlama, adland›rma ve bir saat süreyle tek k⤛t düzleminde grubun ortak çizim çal›flmas›nda karalayan elin fonksiyonunda süresel fark›ndal›klar hep birlikte deneyimlendi. Çizim çal›flmas›ndan sonra çal›flma-
56
daki deneyimlerimiz üzerine düflünülüp, konufluldu. Alg› ve ifade üzerinden yürüyen konuflma Dadaizm referans› üzerinden sebep-sonuç iliflkileri yönünde geliflti. ‹kinci Gün Atölyenin ikinci günü Filiz S›zanl›, beden bölümlerinin anatomik yap›land›r›lmas›nda minimal hareket gözlemleri, alan-yüzey iliflkileri, mekâna kendini yerlefltirme, yap›m ve yap› bozumu üzerine durum analizleri ve d›fl alan çal›flmas›nda partnerli rehberliklerle gerçek-hayali mekânlar›n örgüsünde kurulan senaryolar üzerinde oluflturdu¤u çal›flmalarla kat›l›mc›lara beden üzerinden mekân› alg›lamalar›nda yeni kanallar açmak için çal›flt›. Özellikle partnerli/rehberli egzersizin fark›ndal›k düzeyinde b›rakt›¤› izlerin, kat›l›mc›lar›n son gün haz›rlad›klar› sunuma kadar uzand›¤› gözlemlendi. Akflam çal›flmas›nda Cevdet Erek, daha önce ‹stanbul için tasarlay›p gerçeklefltirdi¤i, hareketli ve sabit çevrenin öznel ses manzaras›n›n tekrar deneyimlenmesi ve alg›y› gelifltirmesi üzerine kurdu¤u “Audio tour” iflinin kampüs flartlar›nda uygulanmas›n›, kolektif bir aktivite halinde gerçeklefltirilmesini sa¤lad›. Sanatç›n›n ‹stanbul’da s›k kulland›¤› bir yürüyüfl rotas› üzerinde sürekli hissedilen yürüyüfl ritmi vurufllar› eflli¤inde kaydetti¤i sesler, sadece ad›m temposundan haberdar kat›l›mc›lar taraf›ndan s›rayla yürüyerek deneyimlendi ve tüm alg›lananlar önce di¤erleri, sonra da kendileri taraf›ndan k⤛t üzerine geçirildi. Çal›flma sonras› tüm kay›tlar bir araya topland› ve üzerinde hep birlikte konufluldu. Her kat›l›mc›ya önerilen “gezinme” alan›yla da iliflkili olarak, kendisinin ve izledi¤inin deneyimini farkl› ve ço¤unlukla belli duygularla ba¤daflt›rd›klar› mekânlar içinde düflündükleri gözlemlendi. Ancak, bu mekânsal alg›lamalar›n, ifade boyutuna genelde 2 boyutlu izler ve duygusal anlat›mlar fleklinde yans›d›¤› fark edildi. Bu veri özellikle bu noktadan sonra yap›lan çal›flmalarda mekân alg›s› ve ifadesi üzerinde durulabilece¤i sinyalini verdi. Mobilite temas›na uygun olarak çal›flma mekân›n› belli bir ak›flkanl›kla de¤ifltirdi¤imiz gece saatlerinde, fakülte binas› önündeki amfi basamaklar›n› kullanarak ses-çevre-alg› a¤›rl›kl› programa devam edildi. Ses turu üzerine yap›lan konuflmalar›n bir uzant›s› olarak hep birlikte do¤açlama, an, anl›k, metod, tarif kavramlar›yla ilgili düflünülenler üzerine konufluldu. Bu kavramlar›n müzik-yap› tasar›m›-performans kulvarlar›na yans›malar› anlamaya çal›fl›ld›. Ça¤dafl müzik ve sanat alan›nda önemli bir üretim yapm›fl olan John Cage’in 4?33? adl› iflini hep birlik-
57
te canland›rarak çevresel alg›lama konusunda yeni bir deneyim yafland›. Atölyenin 2. günü Filiz S›zanl›’n›n kendi performans ifllerinden derledi¤i videolar› izlemek ve bunlar üzerinden ça¤dafl sanat/performans hakk›nda konuflmakla son buldu. Üçüncü Gün Bugün yap›lan Alaçat› gezisi, yürütücülere günün planlamas› üzerinde çal›flmak için f›rsat ve güzel rüzgârl› bir ortam sa¤lad›. Akflam yeme¤i öncesi ön bahçede nefes egzersizleri, esneme hareketleri ve bizde belirgin izler b›rakan mekânlar konusunda sohbet ile atölye ortam›na yumuflak bir girifl/dönüfl yap›lm›fl oldu. Akflam çal›flmas›nda Mobilite atölyesinin art›k Ay yüzeyinde devam edece¤i kat›l›mc›lara aç›kland› ve yapmalar› gereken tek fleyin, kabaca tarif edilen Ay ortam›nda atölye çal›flmas›na devam etmeleri oldu¤u anlat›ld›. ‹lk olarak kampüs alan› ile ilgili o ana kadar alg›lad›klar›n› toparlayarak ifade etmeleri istendi. Üç gruba ayr›lan kat›l›mc›lar tespitlerini görsellefltirirlerken, ‹YTE kampüs yap›lar›n›n Ay yüzeyindeki çevre flartlar›na göre tasarlan›p infla edilmedikleri için terk edilmifl yap›lar olduklar› ön kabulü ile hareket ettiler. Gruplar kendilerine uygun bir bar›nma ve çal›flma yap›s› seçtiler. Her mekân› Ay flartlar›na k›sa bir süre için çal›flmalar›na uygun hale getirme önerilerini de haz›rlad›ktan sonra bu tespitler, kararlar, olas› problemler ve çözüm önerileri üzerinde hep birlikte tart›fl›ld›. ‹lk bak›flta fantastik bir ortam gibi alg›lanan Ay yüzeyi, tutarl› bir senaryo çerçevesinde düflünüldü¤ü zaman, atölyenin çevreyi alg›lama, mekânsal düflünme ve ifade etme üzerine kurulu ak›fl›n›n bir parças› haline geldi. Kat›l›mc›lar bu sayede, mesleki geliflimlerinde sürekli baflvuracaklar› serbest, rasyonel, fark›ndal›k düzeyi yüksek ve yap›c› düflünme prati¤i yönünde çal›flmay› deneyimlediler.
58
de devam eden ve üç yürütücünün paylafl›mlar›yla desteklenen ana senaryo içinde o ana kadar oluflmufl ve oluflmaya devam eden deneyimlerini anlatmak için üç ayr› kulvara yerlefltiler: • Aykufllar grubu anlat›m flekli olarak bedensel performans yönünde çal›flmaya bafllad›. Fatma, Billur, ‹rem ve Müge Ay ortam›ndaki yaflamlar› ile ilgili mekânsal kararlar› vakit kaybetmeden ald›lar ve alg›lad›klar›n› bir koreografi içinde bedensel ifadeye dönüfltürmeye yo¤unlaflt›lar. Filiz S›zanl›’n›n kat›l›mc›lara yapt›rd›¤› beden-mekân odakl› çal›flmalar Aykufllar’›n performans›na bir zemin haz›rlam›fl oldu. • Karantina grubu kampüs çevresinde alg›lad›klar› ve bunlar›n Dünya-Ay çevre geçifline uyarlanmas› üzerinde durdu. Alg›lar›na tak›lanlar› video ve ses kay›tlar› olarak ele alan Çi¤dem, Aylin, Gökben ve Leyla, kampüs çevresinden sürekli gördü¤ümüz, duydu¤umuz ve hissettiklerimizi manipüle ederek ortam de¤ifltirmenin temel fikri üzerine sa¤lam bir çal›flma kurmaya girifltiler. • Kobaykufllar grubu olarak Zuhal, Fazilet, Öncü ve Dinçer, tüm çal›flma sürecinde sergiledikleri prodüksiyon tecrübeleri/becerileri ile hem kampüs ile ilgili hissettiklerini hem de Ay ortam›n›n farkl›l›¤›n› alg›lamalar› üzerine stop-motion tekni¤iyle anime edilmifl bir film yapmaya bafllad›lar. Gece saatlerinde yapt›klar› karanl›k ortamda ›fl›kla boyanm›fl foto¤raf çal›flmalar› dikkat çekiciydi.
3. günün –çal›flmaya yönelik- son aktivitesi Cevdet Erek’in 2002 y›l›nda üretti¤i “Avluda” isimli video iflini kat›l›mc›lara sunmas› ve bunun üzerinde konuflulmas› oldu. Bu seans hem bir ça¤dafl sanat iflinin oluflum, üretim ve sergilenme evreleri konusundaki bilgimizi art›rd›, hem de Avluda’n›n mekânsal alg› ve ifade bölgesindeki a¤›rl›k merkezi atölye çal›flmas›ndaki düflünce ve üretim davran›fl›m›z› desteklemifl oldu.
Beflinci Gün Güne, yap›lan yoga ve koordinasyon çal›flmas› ile baflland›. Sonras›nda, Mobilite gruplar›n›n üçü de kendi hikâyelerini sunum için haz›rlamaya girifltiler. Aykufllar grubu performans çal›flmalar›na devam ederken, kobaykufllar ve karantina gruplar› yapt›klar› görüntü ve ses kay›tlar›n›n yan› s›ra Ay yüzeyinde kulland›klar› “mobil” mekânlar›n›n maketleri üzerinde çal›flmaya bafllad›lar. Akflam çal›flmas›nda, ertesi günkü sunum için yap›lan haz›rl›klar devam etti. Filiz S›zanl› ile yap›lan skype ba¤lant›s›, Ay yüzeyinde çal›flan astronotlarla görev kontrol aras›ndaki haberleflmeleri and›ran bir havada, durum de¤erlendirmesi yap›lmas›n› sa¤lad›. Sonras›nda gruplar geç saatlere kadar süren bir teslim öncesi çal›flmas›na girifltiler.
Dördüncü Gün Sabah yap›lan yoga, nefes ve koordinasyon seans› güne pozitif ve enerjik bafllanmas›n› sa¤lad›. Bu enerji ile yüklenen gruplar, hikâyelerini kurma ve anlatma çal›flmalar›na bafllad›lar. Üç grup, Dünya’da bafllay›p Ay yüzeyin-
Alt›nc› Gün Cumartesi günü sabah›, k›sa ama stresli sunum günü için gerekli enerji yoga ve koordinasyon çal›flmas› ile depoland›. Kahvalt› sonras› gruplar son haz›rl›klar›na bafllad›lar. Aykufllar’›n son provas›n› birlikte izledik, yorumlar›-
m›z› paylaflt›k. Kobaykufllar grubunun stop-motion filmi için Jane Birkin’den bir parça ayarlad›k. Karantina’n›n yuvarlanan Ay arac› filmine eklenen sesler ise bir önceki gece yap›lan atölye çal›flmas›nda kaydedilmiflti. Atölyenin Sonuç Ürünleri Baykufllar Toplan›yor süresince yaflananlar tüm kat›l›mc›lara her biri 5 dakikal›k 3 sunum fleklinde anlat›ld›. ‹lk s›rada Aykufllar performans biçimindeki anlat›mlar›yla atölye süresince deneyimlediklerinin tümünü, Ay yüzeyinde yapt›klar› mekânsal organizasyon hakk›nda da somut ipuçlar› vererek yans›tt›lar. Karantina grubunun kampüs ortam›ndan yapt›klar› ses ve görüntü kay›tlar›n› iflleyerek ortaya ç›kard›klar› film, kampüs içinde seçtikleri bar›nma ve çal›flma noktalar› aras›ndaki “mobilite”yi sa¤layacak arac›n –ya da mobil mekân›n- animasyon görüntüleri ile desteklendi. Kobaykufllar’›n çal›flmas› s›cakta yol tepme flikâyeti içinde ve bol ›fl›kl› kampüs hayatlar›n›n Ay yüzeyine kay›vermesini ayd›nl›k ve banal bir ortamdan karanl›k ve fantastik bir atmosfere giden bir stop-motion sekans› fleklinde izlendi. Sonuçlar Hareket halinde olma durumuna karfl›l›k gelen Mobilite atölye çal›flmam›z›n hem ismi hem de en öne ç›kan anahtar kelimesi oldu. Hareketle beslenen program›m›z, çal›flmalar›m›z›n odak noktas›nda bulunan mekânsal alg› geliflimi için avantajl› bir ortam sa¤lad›. Yürütücüler aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, Mobilite temas› üç ayr› çal›flma alan›n› ve dolay›s›yla üç ayr› a¤›rl›k noktas›n› birbirlerine ba¤lad›. Ana tema, atölye çal›flmas›n›n iflleyifli aç›s›ndan da yürütücülerin kat›l›m sürelerinin de¤iflkenli¤iyle uyumlu bir çerçeve oluflturdu. Kat›l›mc›lar›n atölye sürecinde deneyimlediklerini kendi grup karakterleri ile birlefltirerek ifade ettikleri sunumlar hem yaklafl›m hem de biçim aç›s›ndan zengin ve heyecanland›r›c›yd›. Beden, ses, sanat ve ekstrem çevre kavramlar› hareketle birleflerek, mekânsal alg› ve ifade yoluyla ifllendi. Serbest, e¤lendiren ve enerji veren bir çal›flma düzeninde mimarl›k okullar›n›n tipik e¤itim ve üretim ortam›ndan farkl› bir deneyim yarat›lmaya gayret edildi. Mimarl›¤› besleyen fikirler, durumlar, üretimler ve geliflmeler üzerine fikirler üretildi, tart›fl›ld›. Tart›flmalar›m›zda dogmalardan kaç›n›ld›, birlikte aramak yolu benimsendi. Mobilite atölyesi, sonuçta, üç grubun üretti¤i sunumlar›n ötesinde hem kat›l›mc›lar hem de yürütücüler aç›s›ndan, mimarl›k e¤itimi ortam›n› kullanarak, özgür, besleyici ve e¤lendirici bir deneyim üretti.
59
0
KATILIMCILAR Ali Gökten Bar›fl Akyol Miray Sert Semih Sevindik Tu¤ba Canatan Zeynal Tekbafl Ayflegül K›l›ç Merve Korkmaz Yavuz Selim Y›lmaz
1
Bal›kesir Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Erciyes Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜSÜ
S‹STEN ‹Z LER
60
Cenk Hasan Dereli 1983 ‹zmir do¤umlu Cenk Hasan Dereli 2001 y›l›nda Bornova Anadolu Lisesi’nden, 2007 y›l›nda ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü’nden mezun oldu. Ayn› y›l ‹TÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Mimari Tasar›m Yüksek Lisans program›na bafllad›. 2008 y›l›nda ayn› üniversitenin Bina Bilgisi Anabilim dal›nda araflt›rma görevlisi oldu. 2006’da NOBON’u kurdu. Mimarl›k, endüstri ürünleri, grafik tasar›m ve yarat›c› fikirle u¤raflmaktad›r. Bireysel olarak ve grup halinde kat›ld›¤› çeflitli ulusal ve uluslararas› yar›flmalardan dereceleri bulunmaktad›r.
61
Sisten ‹zler “Sisten izleriz, bir üflesek kayboluruz. O kadar yokuz ki, flu hayatta yapabilece¤imiz sadece var oldu¤umuz anlarda; iz sürmek-keflfetmek; iz bulmak-anlamaya çal›flmak ve iz b›rakmak-ürün vermek; sonras› sadece belki flans›m›z varsa ad›m›z›n geçti¤i söylencelerde, son hat›rlayan da unutana kadar ak›ldan ak›la tafl›nmak. Paylafl›lacak k›sa anda, amaç bulundu¤umuz o yere öncelikle yap›flmak, oraya dalmak ve oradan hareket etmek, yürümek, koflmak, kaybolmak, terlemek, yüzmek. Oran›n izlerini sürmek. Söylenceleri, tatlar›, kokular›, dokular›, yap›lar›… ve oradaki bizler üzerinden, her birimizde kendimizin izini sürmek.” Yukar›daki metin ile yap›lan atölye duyurusundan da anlafl›laca¤› gibi, bir hafta gibi çeflitli yönlerden uzun çeflitli yönlerden k›sa bir zaman boyunca içinde yaflan›lacak olan Urla’ya mümkün oldu¤unca çok bulaflmak esas olarak hedeflenendi.
B‹R ÜFLESEK KAYBOLURUZ. “ S‹STEN ‹ZLER‹Z, O KADAR YOKUZ K‹, fiU HAYATTA YAPAB‹LECE⁄‹M‹Z SADECE VAR OLDU⁄UMUZ ANLARDA; ‹Z SÜRMEK-KEfiFETMEK; ‹Z BULMAKANLAMAYA ÇALIfiMAK VE ‹Z BIRAKMAK-ÜRÜN VERMEK; SONRASI SADECE BELK‹ fiANSIMIZ VARSA ADIMIZIN GEÇT‹⁄‹ SÖYLENCELERDE, SON HATIRLAYAN DA UNUTANA KADAR AKILDAN AKILA TAfiINMAK
”
Tasar›m süreçleri, hep özel ve teknik bir bilgi birikimi ard›ndan bafllarm›fl gibi düflünülür. Özellikle konu mimarl›k ya da benzeri bir profesyonel dal ise... Hâlbuki tasar›ma dair olan her bir fley öncelikle yaflant›yla ve kullan›mla iliflkilidir onun içinden ürer. Örne¤in üzerine çal›fl›lan ve paylafl›lan bir bilgi haline gelmeden önce bir mutfa¤›n tasar›m›na dair sahip oldu-
62
¤umuz tüm bilgi, asl›nda o mutfa¤› gerekli k›lan eylemin gerçekleflmesi için gereken tüm yiyecek malzemelerinin, tüm araçlar›n ard›l hareketlerle ifllenmesi için vard›r. Bir mutfa¤› anlamak da bu sebeple yemek yapmay› anlamakla mümkündür. Bu türden bir anlay›fl ise, mutfa¤› özgün flekilde yeniden tasarlaman›n tek yoludur. Yoksa mutfak, pek çok girdinin var etti¤i bir olgu olarak görülemez ve her defas›nda varyasyonlar› tan›ml› bir mutfaklar katalo¤undan seçilirmiflcesine yeniden üretilir. Bu durum tasar›m›n konusu olan her fley için geçerli oldu¤undan tasar›mc›n›n ö¤renilen bilgi alan›n› gelifltirmenin yan›nda, deneyim alan›n› da gelifltirmesi gerekir. Atölye, bu kapsamda yap›lan tart›flmalar ile bafllam›flt›r. Urla’da olmay› sonuna kadar kullanmaya çal›flan grup, denize girmifl, bisikletle ilçenin tarihi içinde dolaflm›fl, bal›k tutmufl, farkl› yemeklerini tatm›fl, oran›n yaflant›s›na dâhil olmufltur. Basit bir ifade ile “yenmifl, içilmifl ve gezilmifltir” denilebilir. Denilmesi de gerekir. Daha önce bahsedildi¤i gibi bu süreç orada olmay› en gerçek k›lacak ve deneyim alan›n› en çok art›racak fleyin kendisidir. Oraya bu derece dâhil olmak, yaflant›ya dair en güçlü izleri b›rakm›flt›r. Kat›l›mc›lar, oran›n tozuna, tuzuna bulanm›fl, suyunu flarab›n› içmifl, yeme¤ini yemifl, havas›n› solumufllard›r. Y›llard›r bisiklete binmeyen kat›l›mc›lar›n, an›lar›ndaki mekânlar› ve deneyimleri, kentin mekân› içinde gezerek yeniden keflfetmeleri, hep heves edip hiç f›rsat›n› bulamam›fl olanlar›n ilk kez oltaya yem takmay› ve f›rlatmay› ö¤rendikleri süreç boyunca, kiflilerde kalan an›lar karfl›laflman›n derinli¤i oran›nda kuvvetli olmufltur. Tüm bunlardan sonra, o yerde nas›l bir iz b›rak›labilir? Bunca biriktirilen nas›l oraya geri verilebilir? Sisten izlersek, elimizdeki sadece bu ise, nas›l bir iz ile hat›rlanabiliriz? Bulaflt›kça biriktirmek ve biriktirdi¤ini oraya geri vermek, o hafta boyunca kat›l›mc›lar›n bireysel olarak yaflad›klar›n›n izlerini, o haftay› ve kendilerini anlatacak bir fleyi oraya b›rakmak, yaflanan deneyim sonras› tüm süreci anlaml› k›lacak en gerçek ürün olarak seçildi. Yöntem, oraya bir sand›k gömmek ve o sand›¤›n yerini belirten haritalar oluflturarak onlar› flifleler içinde Türkiye’nin farkl› yerlerindeki denizlere atmak olarak belirlendi. Sand›k tasar›mc›lar taraf›ndan tasarland›, imal edildi, içeri¤i herkesin bir hafta boyunca yaflad›klar›ndan izler
63
tafl›yacak flekilde kurguland›. Bulana yaz›lan mektup niyeti aç›klarken, kat›l›mc›lara ait portre foto¤raflar haritan›n peflinden giden merakl› “bulucu”ya onu meraka itenleri göstersin diye sand›¤a yerlefltirildi. Böylece yap›lmak istenen, sadece mekâna dair bir iz de¤il, zamana dair de bir iz b›rakmakt›. Kat›l›mc›lar›, atölye boyunca, oraya ve oran›n zaman›na ba¤layan bu eylem, zaman geçtikçe onlar› atölyenin gerçeklefltirdi¤i ana ba¤layan bir iz olarak kalacakt›.
SONUÇTA K‹fi‹LERE KALAN, “ORASI, “ DENEY‹MLER‹ VE B‹RB‹RLER‹”D‹R. “ORAYA” KALAN ‹SE, ONDAN PARÇALAR TOPLAMIfi OLANLARIN ANILARINI TAfiIYAN B‹R SANDIK
”
Hep ilerleyen zamanda, ak›la geldikçe tekrar tekrar sorulacak, “acaba bulundu mu?” sorusu ile yeniden geçmiflteki o ize dönmeyi sa¤layacakt›. Bulan›n keflfedece¤i de onu, atölyenin gerçekleflti¤i zamana çekecek bir zaman kutusu bulmufl olacakt›. Kutu, bulunma zaman›ndan önce yaflanm›fl olanlar›, bulunma an›na tafl›yacakt›. Bafll› bafl›na sand›¤›n kendisini bulmak bile kuvvetli bir duygu iken, sand›¤› açmak, yaz› ve foto¤raflarla birlikte objeler ile yüzleflmek, haritaya inan›p keflfe ç›kana, ya da tesadüf ile ona denk gelip merak ederek kazana derin bir iz b›rakacakt›. Bu tariften de anlafl›laca¤› gibi, atölye iki ana aflamadan oluflmaktad›r. Sand›¤›n üretilerek gömülmesi ile sonlanm›fl ilk aflama biter bitmez, sand›k bulunana kadar sürecek olan ikinci aflama bafllam›flt›r. Sonlanma zaman›, yaflam›n kendisi taraf›ndan örülecek ve sonlanmas› için hiç tan›nmayan bambaflka kiflilerin de atölyeye, atölyeden çok zaman sonra dâhil olmalar›n› zorunlu k›lan bir aflama... Sonuçta kiflilere kalan, “oras›, deneyimleri ve birbirleri”dir. “Oraya” kalan ise, ondan parçalar toplam›fl olanlar›n an›lar›n› tafl›yan bir sand›k. Dikkatlice düflünüldü¤ünde, bir haftal›k bir yaflant› al›flverifli sonucunda gerçekleflmifl adil bir paylafl›m...
64
65
1
1
KATILIMCILAR Cansu Yeni Salih Dinçer Zengin Gizem Özer Gülten Nur Aslan Burak Akoluk Cansu Çelik Mehmet Hakan Akayd›n
Anadolu Üniversitesi Bal›kesir Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Erciyes Üniversitesi Gazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi
ATÖLYE YÜRÜTÜCÜLER‹
YANSI MA LAR
Havva Alkan Bala Lisans e¤itimini ODTÜ’de tamamlayan Havva Alkan Bala lisans ve doktora çal›flmalar›na Selçuk Üniversitesi’nde devam etmifltir. Girne Amerikan Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi’nde birçok atölye faaliyetine kat›lm›fl veya düzenlemifltir. Elif Korkmaz Lisans e¤itimini Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans›n› Bilgi Üniversitesi Mimari Tasar›m program›nda tamamlayan Korkmaz, Haliç Tersanesi ve Ka¤›thane ilçesi kentsel dönüflüm çal›flmalar›yla tan›nmaktad›r. Volkan Emrecik Selçuk Üniversitesi ‹letiflim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü’nde halen ö¤renim görmektedir.
66
67
Yans›malar “Yans›yanlar›n yüzlerine bakmak gerek bazen, Gerçe¤in yüzü yans›yan›n ta kendisinde…” Yavuz Arat …Bafllarken 25 – 31 Temmuz 2010 tarihleri aras›nda Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi’nin deste¤i ve Oda’n›n ö¤renci üyelerinin gönüllü çabalar› ile ‹zmir’de, ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün ev sahipli¤inde “Baykufllar Toplan›yor” temal› bir work-shop gerçeklefltirilmifltir. Baykufllar Toplan›yor organizasyonu, kat›l›mc›lar› kentte bir iz b›rakmalar› için ‹zmir’e davet etmifl, atölye yürütücülerinden de belli temalar belirleyerek, kat›l›mc› baykufllar›n ‘‘iz’’ kavram›n› derinlefltirmelerine yard›mc› olmalar›n› beklemifllerdir. Proje çerçevesinde aç›lan on bir farkl› atölyede,‘‘iz’’ kavram›n› pek çok farkl› düflünme biçimi içinde tart›flan on bir ayr› sonuç üretme biçimi sergilenmifltir. ‘Yans›malar’ atölyesi de bu ele al›fl biçimlerinden yaln›zca birisidir.
TEMEL AMACI, “‹ZLER”‹N KEND‹N‹ “ ATÖLYEN‹N OLUfiTURAN GERÇEK NESNELL‹K ÜZER‹NDEN DE⁄‹L, ONLARIN YANSIMALARI ÜZER‹NDEN OKUNMASIDIR. YANSIMALARI KENTLE ‹MGE ARASINDA B‹R ARAYÜZ OLARAK KULLANMAK ANA F‹K‹RD‹R
”
Baykufllar Toplan›yor temas›n›n ç›k›fl noktas› mimarl›k ö¤rencilerinin gece saatlerinde çal›flmas›d›r. Urla’n›n iklim flartlar›n› da göz önüne al›n›nca organizasyon komitesi, atölyeleri tema ile uyumlu olarak gece çal›flacak flekilde örgütlemifltir. Ancak yans›malar atölyesi günefl ›fl›¤›na gereksinim duydu¤undan baz› çal›flmalar›n› ‹zmir’in güneflli, s›cak ve yak›c› saatlerinde gerçeklefltirmifltir. Burak Akoluk, Cansu Yeni, Gizem Özer, Gülten Nur Aslan, Mehmet Hakan Akayd›n kat›l›mc› olarak projede yer alm›fllard›r.
68
Atölye ‹çeri¤i Yans›malar atölyesinin temel amac›, “izler”in kendini oluflturan gerçek nesnellik üzerinden de¤il, onlar›n yans›malar› üzerinden okunmas›d›r. Yans›malar› kentle imge aras›nda bir arayüz olarak kullanmak ana fikirdir. Bir binan›n ölçekli çizilmifl cephe çizimleri yerine, bir gözlük cam›ndan, bozulmufl, sünmüfl yans›mas› bize onun hakk›nda ne verebilir? Yayg›n olarak bilinen kent okuma metotlar›ndan ölçekli haritalar, hava foto¤raflar› ya da say›sal analizler d›fl›nda bir kenti anlamada alternatif yollar var m›d›r? Kentin öteki “iz”lerini aramak kent belle¤indekileri belirlemek yans›malar› takip ederek olas› m›d›r? Kente gerçeklerin bozulmufl imgeleri üzerinden yaklaflmak, aflina olmad›¤›m›z bir kent okuma biçimi olsa da, imge ile kent aras›nda bir diyalekti¤e olanak sa¤lamakta m›d›r? “Yans›malar” atölyesi bu sorular›n ve süreçte karfl›lafl›lmas› olas› baflka di¤er pek çok sorunun cevab›n› Urla merkezde bir k›sa film üreterek aramay› denemifltir. Atölye Süreç ve Materyal Kent çok katmanl› bir yap›ya sahiptir ve birçok altyap›dan okuyucular› bulunmaktad›r. Kentin mekânsal imgelerinin iyi çözümlenmesi önemlidir. Kentsel imgeler kendili¤inden oluflmufl olabilecekleri gibi bilinçli olarak da oluflturulmufl olabilirler. Kenti yans›malar üzerinden okumak yeni bir deneyim, alg›, bak›fl aç›s› ve izleme biçimidir. Kentsel mekân ve kentin nirengi noktas› olan binalar›n yans›malar› ile dekonstrüktivist yaklafl›mla izler oluflturmufltur. Bu çal›flmada foto¤raf gibi görsel malzemeler, röportajlar gibi metin kay›tlar› ve kentin video kay›tlar› birer araç olarak kullan›lm›fl ve bu araçlar›n kenti düflünmek ve alg›lamak üzerindeki etkilerini ölçmek üzerine deneysel bir yol izlenmifltir. Gerçek, gerçe¤in yans›mas›, yans›may› izleyenin kendisi ve yans›may› izleyeni izleyen olarak analiz edilen kent dizgesi gösteren- gösterilen, obje-süje olarak analiz edilmifltir. Yans›ma foto¤raflar› kullan›larak, al›fl›lm›fl imajlar›n, ‘bozulmufl’ yüzlerinden, daha önce fark edilmeyen detaylar› keflfetmek, bu mekân parçalar›n›n kentin bütünlü¤ündeki yerini ‘bozmak’ ve kat›l›mc›lar›n kent alg›s›n› ‘tersine’ çevirmek hedeflenmifltir1. Kentsel nirengiler, aç›kl›klar ve dolafl›m a¤› ayn› yaklafl›mla belgelenerek filmin kurgusunda yerini alm›flt›r.
69
Yans›malar bazen gerçekli¤in tamamlay›c›s› olarak kabul edilebilir. Kent imgeler dizini olarak gerçekle sanal aras›nda diyalektik bir alg› içinde ele al›nabilir. Kat›l›mc›larla beraber, al›fl›lm›fl›n d›fl›nda araçlar kullanarak kenti anlamaya çal›flmak ve sinema–televizyon formasyonlu bir yürütücünün ekipte olmas› üretilenlere ve üretme biçimine derinlik kazand›rm›flt›r. Bu sayede tamam› mimar olan kat›l›mc›lar›n, görsel malzemeyi kullanma ile ilgili teknik bilgileri ö¤renmeleri ve bu malzemeleri yorumlama ile ilgili temel bilgileri edinmeleri sa¤lanm›flt›r. Böylece baflka bir disipline ait bilgi da¤arc›¤›n› ve teknik donan›m› k›smen mimarl›k disiplinine dâhil etmenin yollar› aranm›flt›r. Kentin imgesini okumak, ölçekli haritalardan, hava foto¤raflar›ndan veya görünür fiziki mekân›n ötesinde insan odakl› yaklafl›mlar› gerektirmektedir. Bir yerde yaflayan insanlar›n, yaflad›klar› yer ile ilgili zihinlerinde biriktirdikleri fleyler, asl›nda gündelik yaflant›n›n uzant›s› olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bu ba¤lamda kenti, kentlilerin zihinlerinde b›rakt›¤› izler üzerinden okumak ve onun nirengi noktalar›n› yakalayabilmek için Urla’da keflfe ç›k›lm›flt›r. Yaflanm›fll›k ve gündelik hayata dair aray›fllar bizi, Urla - Malgaca Pazar›’nda uzun y›llard›r esnafl›k yapan ve Urla’y› çocuklu¤undan bu yana tan›yan insanlara ulaflt›rm›flt›r. Yerli halkla yap›lan sohbetler Urla’n›n yaflanm›fll›klar›n› aktarm›flt›r. Bu aktar›m ile sokaklar, çarfl›, meydan, baz› dükkânlar, cami yani kentin parçalar› yeni bir alg›lama düzeyine gelmifltir. Kentin pek çok farkl› katmandan okuyucusuna kulak vermek, onlar›n yaflad›¤› kenti; buluflma yerlerini, u¤rak caddelerini, al›flverifl mekânlar›n›, duraklar›n›, ulafl›m a¤›n›, e¤lenme, dinlenme, çal›flma mekânlar›n› ve aç›k alanlar›n› onlar›n a¤z›ndan dinlemek, kenti okumaya çal›flanlara yeni fark›ndal›klar kazand›rm›flt›r. Bu fark›ndal›klar sayesinde kentin ‘kendili¤inden’ veya ‘bilinçli’ oluflmufl mekânlar› ay›rt edilebilir, kent okuyucular›n›n bu iki imge aras›ndaki yorumlar› ise gözlemlenebilir olmufltur. K›sa filmde yap›lan röportajlardan atölyenin ana hedeflerini destekleyecek olan bölümleri yer almaktad›r. Atölye Sonuç Ürün Urla’n›n kimli¤ini belirleyen nirengi noktalar›, dekonstrüktivist bir yaklafl›mla çekilen yans›ma foto¤raflar› ve yerel halkla yap›lan röportajlarla belgelenerek iz b›rak›lm›flt›r. Yap›-bozcu yaklafl›mla yans›t›c› yüzeylerden çe-
70
kilecek foto¤raflar, biliflsel haritas›n›n ç›kar›lmas›na yönelik röportajlar ve yaflanm›fll›¤›n izlerini aktaran bir k›sa film ile atölye çal›flmas› somut ürüne dönüfltürülmüfltür. K›sa film http://www.arkitera.com/ed178-baykuslartoplaniyor.html internet adresinden mimarl›k veri taban› arkitera.com arac›l›¤› ile paylafl›ma sunulmufltur. Bitirirken… Atölye sürecinde, hem farkl› disiplinlerin mimarl›k disiplini içindeki yeri deneyimlenmifl, hem de farkl› becerilere sahip mimarl›k ö¤rencilerinin, yeni bir metotla ‘ortak’ bir ürün ortaya koymalar› sa¤lanm›flt›r. Bu farkl› yeteneklere fakat benzer ilgi alanlar›na sahip bireylerin, Urla’y› yans›tan k›sa film çal›flmas› ile kendilerini ifade etme ortam› bulduklar› düflünülmektedir. Bu ifade etme biçimi sonunda Urla merkez hem mekânsal hem de zihinsel nirengi noktalar›n› izleyicilere baflka bir aç›dan yans›tm›flt›r. K›sa filmde aktar›lan Urla, mimarl›k disiplininin al›flt›¤›n›n d›fl›nda, kenti araba ya da gözlük camlar›ndan hatta bazen tezgâhta duran bir tencerenin metal yüzeyinden yans›tan, onu Urlal›lar›n a¤z›ndan anlatan ve çok yak›ndan tan›d›¤›m›z, kent meydanlar›n›, çarfl›lar›n› veya camilerini bütünlü¤ünden yer yer koparan, bozulmufl ve yeniden üretilmelerini düflündüren halleri ile baflka bir bütünlükte okunmufl bir kenttir. Bir baflka ifade ile bu atölyede “Yans›malar” kenti de¤ifltirerek, dönüfltürerek ve bozulmalar› meflrulaflt›ran yeni bir alg› düzeyi olarak tan›mlanm›flt›r. Bu atölyenin yürütücü ve ö¤renci kat›l›mc›lar için kazan›mlar› sonuç ürünün ve hatta sürecin çok ötesindedir. Yans›malar atölyesi kendisini di¤er atölyelerin de bir çeflit yans›t›c› düzlemi olarak tan›mlam›fl ve di¤er atölyeleri de süreç ve sonuç olarak izlemeye çal›flm›flt›r. Bitirirken ifade edilmek istenen on bir atölyenin süreç ve sonuç olarak ürettiklerinin mimarl›k e¤itim ortam› için oldukça anlaml› ve önemli de¤ere sahip oldu¤udur. K›saca; • Farkl› disiplinlerdeki kat›l›mc›lar mimarl›k e¤itim ortam›nda büyük bir sinerji do¤urmakta ve yarat›c›l›¤›n artmas›n› tetiklemektedir. • Farkl› mimarl›k okullar›n›n ö¤rencileri bir araya gelince ifl yapma biçimleri, sürece odaklanmalar›, teknik donan›mlar› aras›ndaki farkl›l›klar› fark etmek olana¤› do¤maktad›r. Bu ortamlar mimarl›k e¤itiminin içinde olanlara kendilerinde bulunan güçlü ve zay›f yönleri anlatmaktad›rlar.
• Mimarl›k ö¤rencileri genellikle e¤lenerek, özgür ortamlarda ve gece çal›flt›klar›nda çok daha yarat›c› olabilmektedirler. • Yap›lan mimari söylefliler, tart›flmalar, daha önce üretilmifl mimari proje ve yaz okulu ürünlerinin paylafl›lmas› düflünsel ortam› zenginlefltirmede umulandan daha olumlu etki yapmakta ve orijinal yeni fikirlerin do¤mas›nda ilham verici olmaktad›r. • Baykufllar çok baflar›l› bir organizasyon gerçeklefltirmifllerdir. Örgütlenme baflar›s› genç mimar adaylar›n›n birbirlerinin fikirlerine duyduklar› sayg›, demokratik ve fleffaf yaklafl›mlardan taviz vermemeleri ve kaynaklar› görüp ak›ll›ca kullanmalar› ile ilintili gibi görünmektedir. • Mimar duyarl›l›¤›na sahip bir grup inançl› ve hevesli insan fikir birli¤i içinde bir araya gelince her türlü ekonomik, bürokratik engeli aflarak baflar›l› projelere imza atabilir ve model olarak gösterilebilirler.
Dipnot 1 Prof. Dr. Roland Posner (Berlin Teknik Üniversitesi) araba camlar›ndan bina foto¤raflar›n› çekme fikrini ald›¤›m›z ve konu üzerinde sergileri, makaleleri ile hala çal›flmalar›n› sürdüren kifli olarak kendisine teflekkürü zevkli bir görev biliriz.
71
PART‹ GEZ‹ VE SÖYLE fi‹LER
PAZAR Sabah saatlerinden itibaren odalar›na yerleflmeye bafllayan kat›l›mc›lar (Baykufllar) bir haftay› geçirecekleri yerleflke ortam›n› tan›maya çal›flt›lar. Akflam olunca baykufllar›n birbiri ile tan›fl›p kaynaflmas› amaçlanan aç›l›fl partisi bafllad›.
PAZARTES‹ Aç›l›fl Konuflmas› Bütün kat›l›mc› ve yürütücülerin kat›ld›¤› bu söylefli, ilk konuflma ve tan›flma niteli¤indeydi. Söyleflinin bafllang›c›nda organizasyon ekibi, Baykufllar Toplan›yor’un bafllang›c›ndan oluflumuna kadarki sürecini anlatt›. Organizasyon ekibinin tan›t›m ve aç›klamalar› bittikten sonra yürütücüler ve kat›l›mc›lar da söylefliye dâhil olarak “iz” temas› üzerine görüfllerini aktard›lar. Yürütücüler atölyelerini ve süreçte yapacaklar›n› k›saca anlatt›lar. Söylefli sona erdi¤inde art›k kat›l›mc›lar›n kafas›nda bir fleylerin flekillenmeye bafllad›¤› görülüyordu.
SALI Cenk Hasan Dereli Söyleflisi ‹kinci gün söyleflisi Cenk Hasan Dereli taraf›ndan gerçeklefltirildi. Mimari yaflam›, ifl hayat›n›, okul sonras› karfl›lafl›labilinecek güçlükleri kat›l›mc›lara kendi yaflam› ve an›lar› ile birlikte anlatan Cenk Hasan Dereli hofl ve s›cak bir söylefli ortam› oluflturarak kat›l›mc›lara de¤erli ve belki de baflka yerde edinemeyecekleri bilgiler verdi.
ÇARfiAMBA Alaçat› Gezisi Organizasyon ekibi, atölye yürütücüleri ve kat›l›mc›lar›n tamam›yla gerçeklefltirilen gezide ilk olarak Alaçat› gezildi. Gezi sürecinde kat›l›mc›lara verilen serbest süre içinde buray› deneyimleme f›rsat› sunuldu. Daha sonra toplu olarak Il›ca’ya gidildi. Baykufllar burada ‹zmir’in serin sular›yla bulufltu. Su oyunlar›yla Il›ca’da e¤lenceli bir gün geçirildi. Geziden sonra ‹YTE Kampüsü’ne geri dönüldü ve atölye süreçleri devam etti.
72
73
PART‹ GEZ‹ VE SÖYLEfi‹ LER
PERfiEMBE Kenan Güvenç Söyleflisi Söylefli Kenan Güvenç taraf›ndan aç›k havada ve gece gerçeklefltirildi. Söyleflide mimarl›¤›n görünen k›sm›ndan çok buzda¤›n›n görünmeyen yüzü analiz edildi. Kat›l›mc›lar›n ve yürütücülerin mimarl›¤a ve mimarl›k e¤itimine hiç bakmad›klar› yönden bakmas›n› sa¤layarak dinleyicilere kendi de¤erlerini sorgulatt›. Belki de kimsenin daha önce sorgulamad›¤› veya söylemeye cesaret edemediklerini düflündürdü.
CUMA Baflak Özkutlu - Dicle Çiftçi Söyleflisi Son söylefli Baflak Özkutlu ve Dicle Çiftçi ile yap›ld›. Baflak Özkutlu’nun kendi yapt›¤› resimleri analiz etmesiyle bafllayan söylefli daha sonra, mürekkep lekelerinden yap›lan resimler kat›l›mc›lara da¤›t›larak herkesin farkl› kompozisyonlar oluflturmas› istendi. Söylefli klasik söyleflilerden çok bütün kat›l›mc›lar›n ve yürütücülerin ayn› anda kat›ld›¤› bir atölye niteli¤inde gerçeklefltirildi.
CUMARTES‹ Kapan›fl Partisi Gündüz sunumlar›n› gerçeklefltiren baykufllar ve atölye yürütücüleri akflam Calipso Kafe’de tüm haftan›n yorgunlu¤unu ve stresini e¤lenerek att›. E¤lenerek perdelerini açan Baykufllar Toplan›yor yine e¤lenerek perdelerini "bu y›la mahsus" kapad›.
GECE PART‹LER‹ Her gün baykufl atölyeleri bittikten sonra mimarl›k fakültesi önündeki amfide yap›lan partiler baykufllar›m›za keyifli saatler yaflatt›.
74
75
B‹ZLER, M‹MARLIK A⁄ACININ ‹ZM‹R DALINDAK‹ “ BAYKUfiLAR OLARAK, S‹Z BAYKUfi ADAYLARINI ARAMIZDA GÖRMEKTEN VE DESTE⁄‹N‹Z‹ H‹SSETMEKTEN MUTLULUK DUYARIZ. B‹ZLERE B‹R SONRAK‹ BULUfiMA ‹Ç‹N fiEVK VEREN S‹ZLERLE “BAYKUfiLAR TOPLANIYOR II”DE GÖRÜfiMEK ÜZERE
”
Baykufllar Toplan›yor organizasyon ekibi Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi’nin "Yaz Okulu" ö¤renci komisyonundan oluflan ekiptir. Komisyon üyelerini afla¤›daki isimler oluflturmaktad›r; Ahmet Çelik Ayfle Öztafl Ayfle Yener Bilge Müge ‹çmeli Ça¤r› O¤uzalp Coflkun
Duygu Ülkü Ekin Atmaca Erkan Akan Fatma Navruz Gaye Öcal
Gizem Özer Gökben Gök Gökçe Erdem Gözde Kaya ‹brahim Türkan
Naciye Ç›rac› Nebile Çevik Okay Gönülol Özsevi Ceylan Serkan Ulusoy
www.baykuslartoplaniyor.org
Tu¤ba Aral Tu¤ba Arslantürk U¤ur Özgür Çal›flmaz U¤ur Tuncay Züriye Özen
KATKILARI ‹Ç‹N “ M‹MARLAR ODASI ‹ZM‹R fiUBES‹’NE TEfiEKKÜR EDER‹Z ”
Baykufllar Toplan›yor’10, Türkiye çap›ndaki mimarl›k ö¤rencilerinin, ‹zmir çat›s› alt›nda, mimarl›k hakk›nda yeni fikirler edinmesi, varolan fikirlerini sorgulamas›, baflka üniversitelerdeki e¤itimi alg›lamas› ve sentezlemesi için ç›k›lan yolda at›lm›fl bir ilk ad›md›r. Bu ad›m› atmam›z için bizden yard›mlar›n› esirgemeyen ve Baykufllar Toplan›yor’10da eme¤i geçen; Mimarlar Odas› Genel Merkezi, Mimarlar Odas› ‹zmir fiubesi, ‹zmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü yönetimi ve çal›flanlar›, Yüksek Ö¤retim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Raf Dijital Bask›, Cafe Calipso, Kidonya Cafe ayr›ca Hasan Topal, Nilüfer Ç›narl› Mutlu, ‹lker Özdel, H.‹brahim Alparslan, Ahmet Baki Türky›lmaz ve Zübeyda Özkan’a teflekkür ederiz