Bilgi Çağı Nisan 2009 Sayı 56

Page 1



editörden

Teflvik almak ya da almamak Türk Dil Kurumu teflvik tan›m›n› flöyle yapm›fl; ‹steklendirme, özendirme. Falih R›fk› Atay’dan da flu cümleyi kullanarak anlatm›fl kelimenin anlam›n›: “O vakitler, bu kadarc›k ümit ve teflvik, bizi heyecanland›rmaya yeterdi.” Günümüzde teflvik kelimesi devlet ile özel sektör aras›nda yat›r›m yap›lmas›nda ülke ç›kar› bulunan ama ilk etapta kar getirmeyecek alanlar için özel sektörü özendirmek, isteklendirmek fleklinde kullan›l›yor. Sözlükteki tan›m›na çok uygun. Ancak bu ayki konumuz olan “Sanayide Ar-Ge’yi teflvik etmek için verilen fonlar ve destekler” konusunu haz›rlarken konufltu¤umuz KOB‹ yöneticilerinin Falih R›fk› Atay’›n cümlesine ekleyebilecekleri birkaç sözcük daha var: “O vakitler, bu kadarc›k ümit ve teflvik, bizi heyecanland›rmaya yeterdi, taa ki bürokrasi ile tan›fl›ncaya kadar.” Dosya konusu için araflt›rma yap›nca ortaya ç›kt› ki asl›nda Türkiye’de yeterince teflvik ve destek var. Bunlar›n yan›nda de¤iflik yasalarla da Ar-Ge yapmak isteyenler epey avantaj elde ediyorlar. Ancak bu teflviklere ulaflmak ve onlardan faydalanmak çok zor. Bürokrasi var, bilgi eksikli¤i var, paran›n geç verilmesi var. Bu nedenle teflvik mekanizmalar›n›n yan›nda bunlara ulaflmak için de ayr›ca mekanizmalar›n oluflturulmas› gerekiyor. Ancak elbette bu durum da Ahmet Hamdi Tanp›nar’›n ölümsüz eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ndeki gibi bir baflka gereksiz bürokratik kurum oluflturmamal›. Daha yal›n bir düzenlemeye gidilmeli. Teflvik alma kriterleri daha aç›k olmal› ve teflvik veren merkezler teflvik verecekleri firmalara daha fazla güvenip paray› önceden vermeli. Teflvik veren kurumlar›n Türkiye’nin daha fazla katma de¤er yaratmas› için desteklemek istedi¤i firmalara karfl› güvensiz ve paranoyak tutumu teflvik ruhuna ters bir durum oluflturuyor. Ayr›ca devlet dan›flman flirketlere destek olmal› en az›ndan dan›flmanl›k firmalar›na sertifikasyon sistemi getirerek KOB‹’lerin güvenle dan›flmanl›k almalar› sa¤lanmal›. Baz› devlet kurumlar›ndan yay›nlanan dan›flman flirket karfl›t› bildiriler Türkiye’de pek çok KOB‹’nin teflviklerden yararlanmas›n› engelliyor. Devlet öncelikle firmalar› özendirmeyi mi yoksa hizaya m› sokmaya çal›flt›¤›n› iyice netlefltirmeli. Konufltu¤umuz baz› KOB‹ sahipleri, teflvik için baflvurduklar›nda görevlendirilen hakemlerin kendi ifl planlar›na müdahale etmek istedi¤ini ve teflvik sistemini bir tehdit unsuru olarak kullanarak bu kiflilerin ifllerine dahil olmaya çal›flt›¤›n› söylediler. Hakemlere bu tarz müdahale hakk›n›n olmad›¤›n›n iyice anlat›lm›fl olmas› gerekiyor. Bu gibi sebepler, kelime anlam› özendirmek olan teflvik için baflvurmay› istemeyen, kendi ya¤›yla kavrulmay› tercih eden binlerce firma sahibi yarat›yor. Teflvik formu önünde kara kara düflünen, almak ya da almamak ikileminde kalan pek çok kifli var. Devlet kurumlar›n›n teflvik konusunu iyi çal›flmad›¤› ortada. Halbuki Darwin ile u¤raflacaklar› yerde teflvik sisteminin sorunlar›yla u¤raflsalar vatana daha büyük hizmet yapabilirler.

Ersu Ablak


içindekiler

Türkiye Bilişim Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi Faruk Eczacıbaşı faruk.eczacibasi@bilgicagi.com Genel Yayın Yönetmeni Cem Tecimen cem.tecimen@bilgicagi.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ersu Ablak ersu.ablak@bilgicagi.com Yayın Koordinatörü Nida Öğütveren nida.ogutveren@konakmedya.com Yayın Editörü Gülizar Büyükkara gulizar.buyukkara@konakmedya.com Yayın ve Danışma Kurulu Leyla Arsan, Edip Emil Öymen, Behçet Envarlı Cemil Arıkan, Kemal Cılız Haber Merkezi Sorumlusu Demet Şeker Akgüneş Yönetim Türkiye Bilişim Vakfı Halk Sokak No: 35 Golden Plaza F Blok, Kat: 2 Daire: 6 Sahrayıcedit Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 467 04 99 – 216 467 08 45 Faks: 216 360 33 56 Eposta info@tbv.org.tr İletişim Adresi Konak Bilişim Teknolojileri ve Kültürel Ürünler Tic. A.Ş. Abbasağa Mah. Yıldız Cd. No: 21 Beşiktaş / İstanbul Tel: 0212 236 23 10 www.bilgicagi.com Grafik Tasarım Emre Alptekin Fotoğraf Muhsin Ergün, Barış Hasan Bedir Reklam Rezervasyon Burçin Yıkılmaz burcin.yikilmaz@konakmedya.com Gökşen Kılıç goksen.kilic@konakmedya.com Tel: 0212 236 23 10 Baskı SCALA, Basım, Yayım, Tanıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 0212 281 62 00 Faks: 0212 269 07 34

1

Editörden

4

Makro Bak›fl

6

Ay›n Sorusu

8

Dünyadan Haberler

10

Türkiye’den Haberler

12

Vizyon / Arçelik’in Ar-Ge direktörü Cemil ‹nan

16

Baflar› Öyküsü / ‹novent’le de¤erli fikirler raftan indirildi

24

Dosya / Ar-Ge için destek almak isteyen biraz yorulacak

30

U‹G’den Notlar / Sanayide Ar-Ge destekleri ve teflvikleri

34

Ne yap›yoruz, ne yapmal›y›z / ‹flbirli¤ine yüklenmeliyiz

38

Makale / Kore deneyimlerinden Türkiye’nin ç›karaca¤› dersler

40

Görüfl / Ar-Ge teflvikleri Ar-Ge’yi teflvik etti mi?

41

Bak›fl Aç›s› / Türkiye’nin inovasyon politikas› e¤ilimleri

42

Avea’dan Haberler / Fenerbahçeliler Fenercell’le doya doya konufluyor

44

Makale / ‹flbirli¤inde teknoloji yönetim ofislerinin rolü

48

Makale / Avrupa ‹flletmeler A¤› ve teknoloji de¤erlendirmeleri

52

Haber / Ar-Ge yapmak isteyen tekstilciler için do¤ru adres: ‹TA

56

Perspektif / Sanayi ve küresel mali kriz ba¤lam›nda: Ar-Ge teflviklerinin pozitif etkisi

56

Perspektif / Türkiye’nin AB standartlar›nda ça¤dafl bilgi toplumuna dönüfltürülmesi

59

F›rsatlar

60

Bilgi Ça¤› Hukuku / Türkiye’de do¤rudan yabanc› yat›r›mlar

62

AB F›rsatlar

Aylık süreli yayın olup ücretsiz dağıtılmaktadır. www.konakmedya.com www.bilgicagi.com Bilgi Çağı dergisinin içeriği ve tasarımı Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş. tarafından hazırlanmakta olup Basın Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan tüm hakları Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’ye aittir. Dergi içeriğinde yer alan yazılar, fotoğraflar ve görsel tasarım Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’nin yazılı izni olmadan kısmen veya tamamen kullanılmaz.

Ana sponsorlar


Faruk Eczac›bafl›

‹novasyonda bir ileri gidiyor, iki geri dönüyoruz Ne kadar çok say›da ifl adam› cesaretle giriflimci olursa, ne kadar çok yenilikçi fikri olursa, bu fikirlerin ticarileflmesi amac›yla Ar-Ge’ye ne kadar inan›rsa, Avrupal› giriflimcilerle ortak ifl yapmaya al›fl›rsa... Ve devlet, giriflimci ifl adam›n›n yan›nda olursa, iflte bütün bu süreç ekonomimizi, k›r›lgan ve buluttan nem kapan hassasl›ktan kurtaracak ve daha güçlü hale getirmeye bafllayacak.

G

eçti¤imiz aylardan beri uluslararas› göstergelerde geriliyoruz. 2008 sonbahar›nda aç›klanan Dünya Ekonomik Forumu Rekabet ‹ndeksi’nde geriledik... Daha sonra aç›klanan Avrupa ‹novasyon S›ralamas›’nda en geri noktada durmaya devam ettik. Bu konuya dergimizin bu say›s›nda ayr›nt›l› yer ay›rd›k...

Ve nihayet geçti¤imiz Mart ay›nda aç›klanan Dünya Ekonomik Forumu Küresel Bilgi Toplumu Raporu’nda Küresel A¤a Haz›rl›kl› olma konusunda 134 ülke aras›nda (geçen y›lki 55. s›radan) 61. s›raya geriledik. Aç›kças›, ben Küresel Bilgi Toplumu Raporu rakamlar›n› gelece¤in küresel ortam›na haz›rl›k analizi için çok önemli olarak nitelendiriyorum. Raporun ayr›nt›l› veri dökümünü burada sunmak mümkün de¤il. Ancak, 2003-2009 aras›ndaki 6 y›l›n performans›na bak›nca flu özeti yapabiliriz: *Raporun ana ekseni olan A¤a Haz›rl›k ‹ndeksi’nde 56. s›rada oldu¤umuz 2003’ten sonraki ad›m ad›m iyileflme, 2006’dan itibaren bozuluyor ve flimdi 2003 düzeyinin bile gerisine gelerek 61’e düfltük.

04

*A¤a Haz›rl›k ‹ndeksi’nin Ortam Bilefleni aç›s›ndan durum flöyle: 2003’te 58. s›ra yer al›yorduk. Ancak bu iyileflme 2006’dan sonra geriledi. Bugün 2003 düzeyinin iki puan gerisindeyiz. *‹ndeksin Haz›rl›kl› Olma Bilefleni’ne bakarsak, 2003’ten sonraki art›fl ard›ndan 2006’da 10 puanl›k bir düflüfl var. 47. s›radan 57’ye do¤ru düflüfl h›zla bizi yeni raporda 69. s›raya indirmifl. *Kullan›m Bilefleni, indeksin üçüncü ve son ölçütü: 2003’te 56. s›radan bafllayan yükselifl 2005’te 44. s›raya kadar ç›k›yor. Ama 2006 yine bir k›r›lma noktas›: 52. s›raya düflüp, flimdi de 54. s›raya oturuyoruz. Demek ki 2005-2006 dönemi, ülkemizin Küresel A¤a haz›r olma aç›s›ndan bir dönüm noktas›. Bunun nedenlerini iyi tahlil etmek gerek. Gerileme verilerimiz, küresel krizin etkilerinin henüz Türkiye ekonomisine yans›mad›¤› döneme ait... Ya 2009 içinde ayn› göstergelerde durumumuz acaba nas›l olacak? Bir sonraki raporun yay›nlanaca¤› 2010 Mart ay›na kadar kayg›yla bekleyece¤iz. Burada bir parantez açarak, 70’e yak›n alt bileflenden oluflan ‹ndeksten, birkaç örnek verelim:


Makro bak›fl

• ‹novasyon kapasitemiz: 55.s›raday›z. Geçen y›lki s›ram›z 46. • Devletin biliflime verdi¤i öncelikte 101. s›raday›z. Geçen y›lki s›ram›z 75. • Devletin biliflime teflvikinde 84. s›raday›z. Geçen y›l 72. s›radaym›fl›z. • e-Devlete haz›r olma konusunda geçen y›l ve bu y›l ayn› yerdeyiz: 70. • Devlette bilgi ve iletiflim teknolojileri kullan›m› ve verimlilik konusundaki s›ram›z 45. Geçen y›la göre 5 puan gerideyiz. Bütün bu durumu, küresel krizle aç›klamaya çal›flamay›z. Çünkü bu veriler, kriz öncesi döneme ait. Kald› ki, ekonomik sistemimiz hep zay›ft›. Her an nem kap›p hastalanacak, “netameli” bir ekonomiydi. Öyle olmasayd›, 2008 y›l› son çeyre¤ine ait ekonomi daralma oran› yüzde 6.2’den daha az olurdu. Ülkemiz, söz konusu dönem verilerine göre küresel krizin etkisini en fazla hisseden ikinci ülke oldu (Birincilik Taiwan’a ait). Üstelik kriz kurban› yaln›z biz de de¤iliz. Bütün bu göstergeler, bu dergide sürekli vurgulad›¤›m›z ana temam›zda ne kadar hakl› oldu¤umuzu do¤ruluyor. Giriflimcili¤in özendirilmesi her zaman vurgulad›¤›m›z bir konu. Ne kadar çok say›da ifl adam› cesaretle giriflimci olursa, ne kadar çok yenilikçi fikri olursa, bu fikirlerin ticarileflmesi amac›yla Ar-Ge’ye ne kadar inan›rsa, Avrupal› giriflimcilerle ortak ifl yapmaya al›fl›rsa... Ve devlet, giriflimci ifl adam›n›n yan›nda olursa, iflte bütün bu süreç ekonomimizi, k›r›lgan ve buluttan nem kapan hassasl›ktan kurtaracak ve daha güçlü hale getirmeye bafllayacak. ‹çinden geçmekte oldu¤umuz bu kriz dönemi devletin, ülke yarar›na altyap› çal›flmalar›na a¤›rl›k vermesini gerektiriyor. Serbest piyasa ekonomisinde bütün önlemlere ra¤men krizler kaç›n›lmaz gibi duruyor. Bu ne-

denle, bunlara daha haz›rl›kl› olmam›z ve krizi en az zararla atlatmam›z yaflamsal bir gereklilik. Devlet, iflte bu süreçte, yenilikçi fikirlerin çekinmeden, üflenmeden, korkmadan ortaya at›lmas› ve denenmesi için f›rsat sa¤lamal›d›r. Çünkü yenilikçi fikirler, e¤er ticari de¤ere dönüflürse, ekonomi itici bir güç kazan›r, rekabetçi olabilir. Devlet, kendi yenileme projelerini özel sektöre ve araflt›rma kurumlar›na açmal›d›r. Bu, devletten do¤ruca özel sektöre verilen projeler fleklinde olabilir. Veya ortak projeler fleklinde olabilir. Bu arada devlet, özel sektörün AB Çerçeve Program›’ndan daha kolay yararlanmas›n› sa¤layacak bir tan›t›m ve uygulama kampanyas› da bafllatabilir. Buna üniversiteler, kendi uygulama bilgileriyle (knowhow) kat›labilir. Burada bir seferberlikten söz ediyoruz. Böyle bir bilinç yarat›ld›¤› takdirde giriflimci ifl adamlar›m›z daha büyük bir cesaretle ifle koyulacak. Dünyan›n her taraf›nda rastlanan giriflimci Türk ifl adamlar›, bunun kan›t›d›r. Bütün bunlar›n yap›labilmesi için siyasi iradenin kararl› bir bilinçle hareket etmesi gerekiyor. Bunun koflullar› var: *Altyap› yat›r›mlar›na gerçekçi yaklafl›m gerekiyor. Devlet, destek verece¤i altyap› sektörlerini belirlemeli. *Devletten yönlendirilecek Ar-Ge projesi bazl› çal›flma al›flkanl›¤›n› yine devletin teflvikiyle yerlefltirilmeye bafllanmas› gerekiyor. *Ortak ifl yapma al›flkanl›¤›n›n yerlefltirilmeye bafllanmas› gerekiyor. Üniversiteler aras› (ülke içinde ve ülkeleraras›), flirketler aras› (yine ülke içinde ve ülkeleraras›) ve elbette üniversite-sanayi iflbirli¤i... Bütün bunlar k›sa de¤il, orta ve uzun vadeli... Ama tam bu noktada, uluslararas› folklora mal olmufl flu k›sa öykü anlaml› olacak: Adam, bahç›vana, “Bir meyve a¤ac› dikersek meyvesini ne zaman yeriz?” diye sorar. Bahç›van, “Y›llar sürer” deyince, “Hemen flimdi dik” der.

World Economic Forum Global Information Technology Report 2008-2009. www.weforum.org/gitr Türkiye verileri için: http://www.insead.edu/v1/gitr/wef/main/analysis/showcountrydetails.cfm

05


ay›n sorusu

Sanayide Ar-Ge’nin geliflmesi için verilen destekler nas›l iyilefltirilebilir?

Herkesin sahiplenece¤i ortak bir politika flart Kamu taraf›ndan uygulanan destek programlar›n›n gözden geçirilerek, ulusal bilim, teknoloji, yenilik, inovasyon ve sanayi stratejisi do¤rultusunda, sanayi flirketleri ve üniversiteler aras›nda gerekli uyumun sa¤lanmas› ve kaynaklar›n hedeflenen amaçlara ulaflabilmesi için do¤ru yönlendirilmesi gerekli. Bu amaçla destek programlar› uygulayan kamu kurum ve kurulufllar› aras›nda koordinasyonun sa¤lanmas› için gerekli mekanizmalar›n kurulmas› da büyük önem kazan›yor. Ulusal stratejik yol plan›n›n gerçeklefltirilmesi için flirketlere sadece baflvurduklar› projelere destek verilmesi yerine, güdümlü proje ça¤r›lar› aç›larak flirket, üniversite ve araflt›rma enstitülerinin

ülkenin stratejik hedeflerine yönlendirilmesi ve bu alanda verilen desteklerin art›r›lmas› önem kazan›yor. En önemli nokta ise tüm paydafllar aras›nda sa¤lanacak olan bir konsensüs ile ülkemizin ulusal bilim, teknoloji, yenilik, inovasyon ve sanayi stratejisinin oluflturulmas› ve bunun tüm kesimlerce sahiplenilmesi. Tabii ki bu çok kolay de¤il ancak halihaz›rda iflleyen bir dolu destek mekanizmas› ve programlar mevcut. Önemli olan bunlar› ülkenin hedefleri do¤rultusunda öncelikli alanlara kanalize etmek. Ortak bir politikaya hükümetin yan› s›ra muhalefetin, tüm ilgili STK’lar›n, enstitülerin, üniversitelerin ve toplumun tüm kesimlerinin kat›l›m› gerekli. ■ Beko Ar-Ge Yaz›l›m Gelifltirme Grup Müdürü Haluk Gökmen

Ar-Ge kanunundaki sorunlar giderilmeli 5746 say›l› Ar-Ge Kanunu ile 4691 say›l› Teknoloji Gelifltirme Bölgeleri Kanununda farkl› oranlar söz konusu. Bu çeliflkiler giderilmeli. Devlet taraf›ndan desteklenecek Ar-Ge faaliyet alanlar› belli. Ancak yap›lan Ar-Ge projelerinde bu faaliyetlerin bir k›sm›n› ayn› mekan içinde sürdürmek mümkün olmuyor, bazen uzun süreli farkl› mekanlarda Ar-Ge çal›flmalar›n›n yap›lmas› gere¤i ortaya ç›k›yor. Buna mukabil, 5746 say›l› Kanun’un uygulanmas›nda, proje personeli Ar-Ge Merkezi d›fl›na ç›kt›¤›nda bu personelin d›flar›da geçirdi¤i zaman›n takibi yap›l›yor, bu süreler Ar-Ge çal›flmas› olarak kabul görmeyerek gelir vergisi muafiyetine s›n›r getiriliyor. Ar-Ge Merkezi uygulamas›ndaki bu kat›l›k giderilmeli, uluslararas› standarda uygun hale KaleAlt›nay Genel Müdür Yard›mc›s› ‹hsan Ak›nc›

06

getirilmeli. Kriz sonras› dönemde baz› KOB‹’lerin daha teknolojik tabanl› bir yap›ya ulaflmalar›na katk› sa¤lanmal›. Bu ba¤lamda, 5746 say›l› Kanun kapsam›nda Ar-Ge merkezi kurulabilmesi için gereken asgari 50 Ar-Ge personeli flart›n›n 20 personele indirilmesi uygun olacak. TTGV uygulama esaslar›nda, Teknoloji Gelifltirme Projeleri Deste¤i kapsam›nda sunulan proje bütçelerinin, projenin Komite taraf›ndan uygun görülmesi halinde yüzde 50’sinin Vak›f taraf›ndan karfl›lanmas› öngörülüyor. Yüzde 50 destek için de teminat mektubu karfl›l›¤›nda yüzde 6’ya tekabül eden faiz talep ediliyor. Teminat mektubu için ödenen gider göz önüne al›nd›¤›nda bu oran daha da art›yor. Oran›n gözden geçirilmesi uygun olacak. ■


dünyadan haberler

Nano teknoloji ile esnek ve dayan›kl› malzeme Bilim adamlar› karbon nanotüpler kullanarak hafif, esnek ve çelikten bile daha dayan›kl› bir "aerojel" üretmeyi baflard›lar. Bilim adamlar›n›n yay›nlad›klar› rapo-

ra göre bu çok özel materyal, canl›lar›n kaslar›ndan çok daha dayan›kl› ve bu özelli¤i sayesinde özellikle robotlar›n yapay kas yap›lar›n›n temelini oluflturmaya aday. Bilim adamlar› yeni gelifltirilen jelin atom yap›s›n›n seyrek oldu¤unu ve testlerde herhangi bir noktas›na bask› uyguland›¤›nda çok büyük dayan›kl›l›k gösterdi¤ini aç›klad›lar. Ayr›ca özel bir ifllemle atom yap›s›n›n s›klaflt›r›larak kal›c› bir hal verilebildi¤i de yay›nlanan raporda yer ald›. Araflt›rmada görev alan bilim adamlar›ndan Dr. John Madden, bu malzeme-

‹nternet 3 boyutlu olacak

Teknoloji ve internet hizmetleri üreten Khronos Grup, bir süredir internet için üç boyutlu standart altyap› oluflturma çal›flmas› yürütüyor. Bu amaçla oluflturulan konsorsiyuma son olarak Mozilla’n›n yarat›c›s› Firefox da kat›ld›. Firefox’un kat›l›m›ndan sonra çal›flmalar h›z kazand›. Khronos Grup, genel kullan›ma yönelik ilk versiyonun bir y›l

Sesten ›fl›k üretildi

içinde hizmete girmesinin hedeflendi¤ini aç›klad›. Mozilla’n›n teknolojik altyap› mühendislerinden Vladimir Vukucevic, art›k üç boyutlu internet için zaman›n geldi¤ini söyledi. ‹nternete 3 boyutun gelmesi sosyal a¤larda çok yeni uygulamalar›n yap›lmas›n› ve internetten iletiflimin çok daha farkl› bir özellik kazanmas›n› sa¤layacak. ■

‹ki matematikçiye önemli ödül

Norveç’in verdi¤i Abel matematik ödülünü, bu y›l Frans›z Jacques Tits ve Amerikal› John Griggs Thompson kazand›. Norveç Bilimler Akademisi, "matemati¤in Nobeli" olarak görülen ödülün, iki matematikçiye cebir alan›ndaki

08

nin t›bbi cihazlarda, robotlarda ve hatta insanlara uygulanan protezlerde kullan›labilece¤ini düflünüyor. ■

temel bulufllar› dolay›s›yla verildi¤ini aç›klad›. Akademi, iki bilim adam›n›n "modern küme teorisinin oluflturulmas›na" katk›lar›yla ödüle de¤er bulundu¤unu belirtti. Küme teorisi, özellikle "Rubik küpü"nün (zeka küpünün) s›rr›n›n ayd›nlat›lmas›na imkan veriyor. ‹ki matematikçinin çal›flmalar›n›n "derin ve etkileyici sonuçlar do¤urdu¤u" ve "birbirlerini tamamlayan iki matematikçinin, modern küme teorisinin omurgas›n› oluflturdu¤u" vurguland›. ‹ki matematikçi, 750 bin Euro’luk ödülü paylaflacak. Abel ödülü, 1829’da ölen matematikçi Niels Henrik Abel ad›na 2002 y›l›ndan bu yana veriliyor. ■

ABD’de bulunan Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvar›’ndan araflt›rmac›lar, elektrik sinyallerini sese dönüfltüren bir süreci tersine çevirerek ilk kez yüksek frekansl› sesleri ›fl›¤a çevirmeyi baflard›klar›n› aç›klad›. Yeni teknoloji, bilgisayar yongalar›, LED’leri ve transistörleri daha da gelifltirecek. Cep telefonlar› gibi cihazlarda bulunan piezo-elektrikli hoparlörleri düflük frekanslarda çal›fl›yor. Bu süreci tersine çeviren araflt›rmac›lar, insan kula¤›n›n duyabilece¤inden 100 milyon kez daha yüksek frekansl› ses dalgalar› kulland›klar›n› ifade ettiler. ■


An›nda flarj olan pil üretildi Nature dergisinde yay›nlanan araflt›rmaya göre, ABD'nin prestijli üniversitesi Massachusetts Institute of Technology'den (MIT) Byoungwoo Kang ve Gerbrand Ceder adl› iki araflt›rmac› lityum-iyon pillerinin daha küçük, daha hafif ve sadece saniyeler içinde dolmas›n› sa¤layan yeni bir model gelifltirdi. Yeni yöntem, ani h›zlanma için flok ak›m›n gerekli oldu¤u hibrit araçlar, cep telefonlar› veya di¤er elektrikli cihazlarda kullan›labilecek. Yeni yöntem için cep telefonu ve dizüstü bilgisayar gibi tüketici elektroni¤inde kullan›-

lan lityum-iyon pillerinin üretim safhas›nda sadece küçük de¤ifliklikler yapmak yeterli oluyor. Enerji depolayabilen ancak flarj süreci saatler süren lityum-demir-fosfat (LiFePO4) piller, yeni yöntem sayesinde daha küçük, daha hafif ve daha uzun ömürlü olacak. Bu metotla üretilen bataryalar ayr›ca, hibrit araçlarda ani h›zlanmalar›n gerekti¤i durumlar için daha uyumlu hale

gelecek. Gelifltirilen modelde, flu anda 6 ila 8 saatte flarj edilebilen büyük bir otomobil bataryas› sadece 5 dakika, bir cep telefonu bataryas›n›n da 10 saniyede flarj edildi¤i belirtildi. ■

kan›t›n ise olmad›¤›n› aç›klad›. Uzmanlar, bu korsanl›k a¤›n›n güney ve gü-

neydo¤u Asya ülkeleri üzerinde odakland›¤›n› söylüyor. ■

Çin’de sanal casusluk a¤› Kanadal› araflt›rmac›lar, dünya çap›nda hükümetlerle özel kurulufllar›n bilgisayarlar›na s›zan bir elektronik casusluk a¤›n› ortaya ç›kard›. Toronto'da bulunan Munk Uluslararas› Araflt›rmalar Merkezi'nden bir ekip, 10 ayl›k bir araflt›rman›n ard›ndan büyük k›sm› Çin'de üslenen elektronik casusluk a¤›n›n 103 ülkeden 1295 bilgisayara s›zd›¤›n› saptad›. Uzmanlar, s›z›lan yerler aras›nda d›fliflleri bakanl›klar›, hükümet binalar›, elçilikler ve Tibet'in sürgündeki ruhani lideri Dalay Lama'n›n Hindistan, Brüksel, Londra ve New York'taki bürolar› bulundu¤unu, Amerikan hükümetine ait birimlere s›z›ld›¤›na dair bir

Ay'a gideli 40 y›l oldu Amerikan Havac›l›k ve Uzay Ajans› (NASA), Ay'a yap›lan ilk iniflin 40. y›l›n› kutlayacak. 20 Temmuz 1969'da Ay'a yap›lan ilk iniflin 40. y›ldönümü nedeniyle "Apollo'yu Anma: Ay'› araflt›rmak, Dünya'y› keflfetmek" ad› alt›nda bir dizi etkinlik düzenlenecek. Etkinliklerde, Apollo program›, insanl›¤a kazand›rd›klar› ve baflar›s›yla ilgili bilgiler paylafl›lacak. NASA’n›n tarihi, güncel ve gelecekte üzerinde çal›flt›¤›,

‹novasyon için anket çal›flaca¤› projeler de kamuya daha aç›k bir flekilde tan›t›lacak. Ajans, anma program›yla ilgili birçok eflyan›n tasarland›¤› ve üretildi¤ini belirtiyor. Bunlardan baz›lar›, Apollo'nun 40. y›ldönümü logosu, ajandas› ve Web sitesi. NASA, ayr›ca 2015'te uzay istasyonuna, 2020'de de Ay'a insan tafl›mas› planlanan Orion Uzay Arac›'n›n maketini 30 Mart'tan itibaren Washington'daki National Mall'da sergileyecek. ■

Europe INNOVA, Avrupa inovasyon deste¤inin etkinli¤ini ölçmek üzere, bir anket yap›yor. Anketin amac› Avrupa Birli¤i ve üyeleri taraf›ndan sa¤lanan inovasyon destek mekanizmalar›n›n ifle yaray›p yaramad›¤›n› anlamak. Anket, iki ayr› soru listesinden olufluyor. Birinci soru listesi, flirketlerin inovasyonla ilgili politikalar› nas›l gördükleri ile ilgili. ‹kinci soru listesi ise bu mekanizmalardan faydalanan paydafllar›n neler bekledi¤i ile ilgili sorulardan olufluyor. Anket sonuçlar›yla i n ovasyon politikalar›na yön verilecek. Ankete kat›lmak isteyenler 4 May›sa kadar www.europe-innova.org adresini ziyaret edebilecek. ■

09


türkiye’den haberler

Modern ‹pek Yolu kullan›ma haz›r “Sanal ‹pek Yolu” olarak da adland›r›lan, Black Sea Interconnection (BSI) projesi, geçen ay Tiflis’te düzenlenen toplant›yla hizmete girdi. AB 7. Çerçeve Programlar› kapsam›ndaki BSI projesi, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'daki 45 üniversite ile bu üniversitelerdeki 150 bini aflk›n akademisyen ve ö¤rencinin, Avrupa Akademik A¤›'na (GEANT) yüksek h›zlarda eriflimini sa¤layacak. Dünya çap›ndaki bilimsel projelerde önemli ifl birli¤i f›rsatlar›n›n oluflmas›n› sa¤layacak

proje, Kafkaslar ve Avrupa aras›ndaki say›sal uçurumun giderilmesine de katk›da bulunacak. 1 Mart 2008 t a r ihinde bafllayan ve 2 milyon avroluk bütçeye sahip projenin, 1,4 milyon avrosu Avrupa Komisyonu’ndan karfl›lan›yor. Proje kapsam›ndaki ihalelerden ve çal›flmalar›n yürütülmesinden TÜB‹TAK sorumlu. 2010 Mart’ta kiralanan altyap›n›n kullan›m süresinin dolmas›yla birlikte aç›lacak ikinci ihaleyi Türkiye'den bir kuruluflun almas› amaçlan›yor. ■

SDÜ Günefl kuleleri kurdu Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Yenilenebilir Enerji Kaynaklar› Araflt›rma ve Uygulama Merkezi'nde (YEKARUM) elektrik üretimi için günefl kulesi prototipi yap›ld›. TÜB‹TAK ve SDÜ'nün deste¤iyle yap›lan projeyle, güneflin yans›t›larak bir odakta toplanmas› ve ›s›nan havan›n buhara dönüfltürülmesi yöntemi kullan›ld›. “Kule tipi günefl enerjisi elektrik prototip santrali” projesinin amac›, maksimum güç elde etmek için optimum ayna dizayn› yaparak, bu aynalardan gelen ›fl›nlar›n kuledeki al›c› taraf›ndan toplanmas› ve

buhar üretim sisteminde kullan›lmas›. Böylece elde edilen buharla da elektrik üretiliyor. Sistemde, gelen günefl

Özgür Yaz›l›m fienlikleri bafll›yor ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü, geleneksellefltirdi¤i “6. Özgür Yaz›l›m ve Aç›k Kaynak Günleri” ve Linux Kullan›c›lar› Derne¤i'nin düzenledi¤i “8. Linux ve Özgür Yaz›l›m fienli¤i” etkinliklerine ev sahipli¤i yap›yor. Etkinli¤e, her sene biliflim alan›nda uluslararas› arenada tan›nm›fl kifliler konuflmac› olarak kat›l›yor. 1718 Nisan tarihlerindeki bu

10

y›lki etkinli¤in konuklar› aras›nda, özgür yaz›l›m dünyas›n›n tan›nm›fl isimleri Douglas Crockford, Jonathan Conradt, Sebastian Kügler de bulunuyor. ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü ve Linux Kullan›c›lar› Derne¤i taraf›ndan organize edilen etkinlikler, yaz›l›m endüstrilerini gelifltirmek, yaz›l›m maliyetlerini düflürmek, bilgisayar okuryazarl›¤›n› art›rmak amac›yla düzenleniyor. Etkinlik ilgilenen herkesin kat›l›m›na aç›k ve ücretsiz. ■

›fl›nlar›n› yans›tan ve heliostat diye adland›r›lan say›s› bini aflan günefl izleme aynalar› kullan›l›yor. ■

Sanal kütüphane

Türkiye'nin ilk online araflt›rma kütüphanesi "www.ipsos.com.tr" web adresinden yay›na bafllad›. Online kütüphane, pazarlama ve pazar araflt›rma profesyonellerine, araflt›rmac›lara, akademisyenlere ve daha birçok kifliye rehber olmay› hedefliyor. "www.ipsos.com.tr" adresinden eriflilen "Online Araflt›rma Kütüphanesi"nde uzman araflt›rmac›lar›n görüfl ve bilgilerini paylaflt›¤› ‘bloglar'›n (günlük) yan› s›ra de¤iflik seminer ve konferanslara ait sunum ve raporlar da yer al›yor. ■


‹nternette 16 dilde tar›m Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› Yay›n Dairesi Baflkanl›¤›, tar›m›n bütün dallar›nda ve çevre, ormanc›l›k, beslenme gibi tar›mla do¤rudan iliflkisi olan bilim dallar›ndaki kavramlar› içeren ve onlar› temsil eden terimler aras›ndaki çeflitli iliflkileri ortaya koyan kapsaml› bir terminolojik çal›flma yürütüyor. K›saca “Hiyerarflik Tar›m Terimleri Dizini (Tesarus)” olarak adland›r›lan bu çal›flma Türkçe tar›m terimlerinin, internet ortam›nda 16 dildeki karfl›l›klar›yla beraber ayn› düzlemde temsil edilmesi ve

eriflime aç›lmas›n› kaps›yor. Bu çal›flma sonunda oluflturulacak veritaban› sayesinde, Türk Dili’nin tar›m alan›nda uluslararas› boyutta temsil edilmesi sa¤lanacak. ‹nternet ortam›nda Türkçe

tar›m terimlerinin yer almas› ve kullan›lmas› sayesinde sadece Türkçe de¤il otomatik olarak 16 dilde birden bilgiye eriflimde bu terimler kullan›labilecek. ■

Ölçünün resmini çizebilir misin TÜB‹TAK Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME), 20 May›s Dünya Metroloji Günü kapsam›nda, yurt çap›nda ‹lkö¤retim II. Kademe (6, 7 ve 8. s›n›f) ö¤rencileriyle lise ve dengi ö¤retimde ö¤renim gören ö¤rencilerin resim sanat›na olan ilgisini art›rmak, yarat›c› çal›flmalar›n› desteklemek ve toplumda ölçümün öneminin yayg›nlaflt›r›lmas›n› sa¤lamak amac›yla bir resim yar›flmas› düzenliyor. TÜB‹TAK UME, “Ya Ölçemeseydik” konulu yar›flma ile bilimin temel yap› tafllar›ndan olan ölçümün toplum üzerindeki gücünün ö¤renciler taraf›ndan nas›l alg›land›¤› ve

gelifltirildi¤ini keflfetmenin yan› s›ra ö¤rencilerin bilime dair ilgilerini art›rmay›

Nano’ya dev yat›r›m

11 yafl›ndaki Türk’ten dünya rekoru

Nanoteknoloji konusunda Türkiye’nin ilk disiplinler aras› ileri araflt›rma merkezi Sabanc› Üniversitesi’nde kuruluyor. Sabanc› Vakf› Mütevelli Heyeti Baflkan› Güler Sabanc›, Sabanc› Üniversitesi’nde, Sabanc› Vakf› ve Devlet Planlama Teflkilat›’n›n (DPT) deste¤iyle bir nanoteknoloji merkezi kurulaca¤›n› aç›klad›. Nanoteknoloji Disiplinler aras› Araflt›rma Merkezi’nde (NANODAM) fizik, elektronik, malzeme, kimya ve biyoloji gibi alanlarda araflt›rmalar ve projeler yürütülecek. Merkeze 50 milyon TL’lik yat›r›m yap›lmas› planlan›yor. ■

11 yafl›ndaki Kaya Genç, 2009 Dünya Online Matematik Yar›flmas›'nda 2 milyon ö¤renciyi geçerek flampiyon oldu. Avustralya'n›n Queensland eyaletinde yaflayan Kaya Genç, bilgisayar ve internet üzerinden yap›lan yar›flmada 48 saat içinde 129 bin 106 matematik sorusunu do¤ru çözerek dünya flampiyonu oldu. Etkinlik, dünyan›n en büyük e¤itim yar›flmas›. Kaya'n›n verdi¤i do¤ru cevap say›s› da bu alanda bir rekor.

ve onlar› ölçümün önemine dair düflündürmeyi hedefliyor. ■

Kaya'n›n küçük yafllardan beri matemati¤e çok merak› oldu¤unu ve büyüklerin dahi çözemedi¤i problemleri çözdü¤ünü söyleyen Kaya’n›n babaannesi Gülseren Demir, “Kaya s›n›f arkadafllar›n› geçti¤i için okuluna ara vermemizi istediler. Di¤er s›n›f arkadafllar› onun geçti¤i konulara gelene kadar okuluna ara verdik. 9 yafl›ndayken bilim ansiklopedisini ezberlemiflti ve bilim adamlar›n›n do¤um ve ölüm tarihlerini tek tek s›ral›yordu” diyor. ■

04 11


vizyon

Türkiye teflviklerinde bütüncül bir politika oluflturamad› “Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon verileri iyi ancak politikalar bir bütünlük oluflturmazsa çal›flmalar istenen sonucu vermez” diyen Cemil ‹nan, Türkiye’nin Ar-Ge konusunda en iddial› flirketlerinden biri olan Arçelik’in Ar-Ge direktörü. Uzun y›llard›r Ar-Ge teflvikleri konusunda biriktirdi¤i tecrübesini Bilgi Ça¤› ile paylaflan ‹nan, verilen desteklerin oldukça faydal› oldu¤unu ancak bunlar›n yan›nda arac› kurumlara verilen deste¤in artt›r›lmas›, risk ve giriflim sermayesine a¤›rl›k verilmesi gerekti¤ini söylüyor.

A

rçelik, 1980’lerin sonunda kendi teknolojisini gelifltirme karar› ald›¤›nda yapt›¤› ilk ifl mühendislik gücüne yapt›¤› yat›r›mlar› art›rmak oldu. Arçelik’teki Ar-Ge çal›flmalar›, iflletme Ar-Ge ve merkez Ar-Ge olarak devam ediyor. fiirket, 600’ün üzerinde bir araflt›rmac› grubu ile çal›fl›yor. ArGe çal›flmalar›na verilen bu önem sayesinde y›llar içinde say›s›z ödül ve baflar› kazan›ld›. 150’nin üzerinde ö¤renci, üniversitelerle bafllat›lan iflbirli¤i programlar› ile tezini Arçelik’te yapt›. Arçelik, özel sektörde Ar-Ge’ye en çok yat›r›m yapan firmalardan biri. Arçelik bünyesinde pek çok proje devam ediyor. Bu projelerden baz›lar› üniversitelerle yap›lan iflbirlikleri, baz›lar› AB’nin destekleri, baz›lar› ise devletin teflvik ve destek mekanizmalar› çerçevesinde devam ediyor. Bu büyük Ar-Ge yap›lanmas›n› yöneten isim ise Cemil ‹nan. ‹nan’a devletin verdi¤i teflviklerin firmalara katk›lar›n› ve neler yap›lmas› gerekti¤i sorduk. Y›llar›n tecrübesinden süzülüp gelen yan›tlar, Türkiye için önemli mesajlar içeriyor. ‹nan, Ar-Ge teflviklerinin gittikçe artt›¤›n›, verilerin olumlu yönde ilerledi¤ini söylerken, Ni-

12


san ay›nda ç›kan Ar-Ge yasas›n›n da büyük firmalar› Ar-Ge yapmak için teflvik etti¤ini söylüyor. Ancak ‹nan’›n elefltirdi¤i noktalardan biri politikalar aras›nda yeterince bütünlük olmamas›. Bir di¤eri ise teknoloji transfer ofisleri, test merkezleri gibi arac› kurumlara yeterince destek verilmemesi. ‹nan, giriflim ve risk sermayesinin geliflmesinin de Ar-Ge’den istenilen sonuçlar› almak için anahtar rol oynayaca¤› görüflünde. Sanayide Ar-Ge’nin geliflmesi için yap›lan teflvik ve destekleri yeterli buluyor musunuz? Son 10 y›lda, önceki y›llar›n h›z› dikkate al›nd›¤›nda daha yo¤un bir Ar-Ge gündemi söz konusu. 1995’de T‹DEB teflvikleri ile bafllayan sanayi Ar-Ge destekleri, bugün Ar-Ge merkezleri oluflumu, TÜB‹TAK kanal›ndan aç›lan yeni proje platformlar› ile yeni bir kimli¤e oturdu. Sanayici art›k daha cesaretle ArGe konuflur hale geldi. Ar-Ge’ye yönelik pek çok destek söz konusu. Sizce bu destekler flu anda ideal flekilde mi iflliyor? Teflvik ve destek yap›s›n›n, ülke ekonomik öncelikleri ile bütünleflmifl olmas›

gerekir. Tüm bu desteklerin toplamda neleri de¤ifltirece¤ine yönelik bütüncül bir yaklafl›m›n gelifltirilmesi faydal› olacak. Giriflim ve risk sermayesi, Ar-Ge faaliyetlerinin yenilik olarak ticari hayata kazand›r›lmas›nda önemli bir oyuncu. Bu konuda daha cesaretli ad›mlar at›labilmeli. Konu yenilik olunca, bu alandaki Ar-Ge çal›flmalar›n›n riskleri ile birlikte desteklenmesi gerekiyor. Öte yandan, her yenilik uluslararas› düzeyde büyük ses getirmese de ülkemizdeki d›fla ba¤›ml›l›¤› azaltma ve istihdam yaratmak için de potansiyeller içerebilir. Bu aç›dan bak›nca, tek bafl›na risk ve giriflim sermayesinin inovasyon sisteminin bir parças› olabilecek flekilde desteklenmesi yeterli de¤il. Uzun süreli ArGe kültürü oluflmufl firmalardaki ArGe’lerin de desteklenmesi hayati önem tafl›yor.

Girişim ve risk sermayesi Ar-Ge için önemli Büyük firmalar›n desteklenmesi neden önemli? Çünkü, ana ve büyük sanayiler, çevre teknolojiler için de genellikle büyük flemsiyeleri oluflturarak teknoloji platformlar›n›n oluflturucusu pozisyonunda. Bu alandaki çal›flmalar›n yenilik düzeyinin yan›nda sonuca katk›s› yönünden de de¤erlendirerek teflvik mekanizmas›nda düzeltmeler yapmak gerekir. Ayr›ca ana ve yan sanayi ba¤lant›s› aç›lar›ndan teflvikler gözden geçirilebilir. Türkiye’deki Ar-Ge’nin geliflmesi için yap›lan teflvik ve desteklerin yetersiz oldu¤u bir di¤er alan, mühendislik firmas›, test merkezleri, enstitü gibi kurumlar. Bu oyuncular›n eksik oldu¤u bir toplumda, Ar-Ge faaliyetleri entegre ve verimli olmaktan uzak olur. Bu alana ait herhangi bir destek göremiyoruz. Türkiye’de sanayi Ar-Ge’sinin genel durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Halen, geliflmifl ülkeler düzeyinde planl›, organize, ba¤›ms›z, dünya Ar-Ge platformuna entegre bir Ar-Ge yap›lanmas›ndan söz edemiyoruz. Sanayideki Ar-Ge yönetimi konusunda yeterli deneyim ve bilgi birikimi yok. Bizler, Ar-

Ge’yi kurdu¤umuz ilk y›llarda, özellikle yurtd›fl›nda bu ifli yapan kiflilerin deneyiminden faydaland›k. Ancak tabii ki dünyada kabul gören yöntemleri kendi organizasyonumuza adapte ederek yapt›k bunu. fiirketlerimizde, üretim – sat›fl gibi birimler y›llardan beri bu ifller yap›ld›¤› için yeterince deneyim sahibi. Ancak Ar-Ge yönetmek, üretimi yönetmek ile ayn› fley de¤il. Farkl› yöntem ve yaklafl›mlar gerekiyor. Uzun dönemli ve riskli yat›r›m ve projelerin seçilece¤i, sonuçlar›n›n uzun süre sab›rla beklenebilece¤i bir kültür laz›m.

Prosedürler KOBİ’ler için zor Firmalar destek, teflvik ve fonlardan yeterince faydalanabiliyor mu? Örne¤in TÜB‹TAK, TEYDEB desteklerine bakt›¤›m›zda, birçok firman›n bu desteklerden faydaland›¤›n› görüyoruz. Ancak bu destekler için zahmetli say›labilecek bir süreç var. Ar-Ge yasas› yeni olmakla birlikte Ar-Ge merkezi için flimdiden 15’in üzerinde baflvuru var, bunlar›n birço¤u da olumlu sonuçland›. Birçok firman›n kritik s›n›ra ulaflarak gerekleri yerine getirmek üzere yap›land›¤›ndan da haberimiz var. Demek ki yasa, beklenen olumlu etkiyi gerçeklefltirmifl. Baflvuru süreci içinde de firmalar›n Ar-Ge kültürü oluflturma yolunda önemli ad›mlar att›¤›na inan›yorum. Yani bir aç›dan bu da toplamda bir e¤itim ve de¤iflim süreci. Uzun dönemli etkilerini de¤erlendirmek için biraz daha zamana ihtiyaç oldu¤unu düflünüyorum. Arçelik olarak zorluklar yafl›yor musunuz? Biz büyük bir firma olarak, teflvik ve fonlar› düzenli takip edebiliyoruz. Bilgilendirme toplant›lar›na kat›l›yoruz. Arka taraftaki projelerimizin ve çal›flma mekanizmalar›m›z›n da bu kültüre uygun olmas› nedeni ile aktif olarak gerek yurtiçi gerekse yurtd›fl› fonlardan yararlanabiliyoruz. Faydalanamayan kesimlerin bir k›sm› bu fonlardan haberdar olamayabilir. Çünkü çok farkl› fonlar mevcut. Belki baz› arac› kurumlar bu ifllevi üstlenebilirler.

13


vizyon

olarak malzeme dayan›kl›l›¤›na yönelik oldukça güvendi¤imiz bir projeydi. Bu proje geri döndü ve biz projenin önemini anlatacak bir ortam bile bulamad›k. Bu da bizi oldukça hayal k›r›kl›¤›na u¤ratt›. Kurulan mekanizmalar›n beklenildi¤i kadar iyi çal›flmamas›nda iki tarafl› hatalar var m›? Mutlaka baflvuru yapanlar›n da hatalar› var. Yasalar›n yanl›fl yorumlanmas›, esnetme çabalar›, prosedüre uygun olmayan baflvurular gibi konular da sürecin verimlili¤ini azalt›yor. Di¤er yandan, kötü örnekler oluflabiliyor. Ancak sistem bunlar› zaten d›flar› at›yor. Firmalar›n bu konuda en büyük s›k›nt›lar› neler? Özellikle KOB‹’ler için yurtd›fl›ndaki fonlardan faydalanmak oldukça zahmetli süreçler içeriyor. Sektörel olarak organize olmam›fl, ortak vizyonu olmayan ya da sektöründe gelece¤ini yenilikle planlamayan firmalar›n Ar-Ge teflviklerinden yararlanmas› güç. Ar-Ge projele-

Önceden bilgilendirme, erken alarm sistemi, bilgilendirme mekanizmalar› etkin ifllemiyor. Bu flekilde, süreci ö¤renmek bir araflt›rmac› için zor. Süreç yavafl iflliyor. TEYDEB taraf›nda sorunlar ise son dönemde daha büyük: Baz› önyarg›lar projelerin kabul sürecini do¤rudan etkileyebiliyor. Yaz›l› olmayan kurallar dolayl› olarak iflletilebiliyor. Son

Sizce devlet sanayiye verece¤i destekler konusunda verdi¤i sözleri tutabildi mi? Vizyon 2023 çal›flmas›n›n sonuçlar› hayata geçirilemedi, devaml›l›k sa¤lanamad›. Halbuki bu platform, bugüne kadar gelinen en genifl kat›l›m ve uzlafl›y› tarif ediyordu. Bunu sanayici, üniversiteler ve politika koyucular bir rehber

Özellikle KOB‹’ler için yurtd›fl›ndaki fonlardan faydalanmak oldukça zahmetli süreçler içeriyor. Sektörel olarak organize olmam›fl, ortak vizyonu olmayan ya da sektöründe gelece¤ini yenilikle planlamayan firmalar›n Ar-Ge teflviklerinden yararlanmas› güç. Ar-Ge projeleri yar›na ait projeler. Oysa belirsizli¤in yüksek oldu¤u ülkemizde yar›na iliflkin harekete geçmek birçok sanayiciyi zorluyor. ri yar›na ait projeler. Oysa belirsizli¤in yüksek oldu¤u ülkemizde yar›na iliflkin harekete geçmek birçok sanayiciyi zorluyor. Bu süreçlerin yorucu, aç›k olmayan, sürekli de¤iflen kural ve prosedürlere sahip olmas› yayg›n kullan›m› engelliyor. Bu zorluklar›n azalt›lmas› için neler yap›lmas› gerekiyor? Bakanl›klar›n ilgili gruplar›ndaki personel say›s›n›n art›r›lmas› ve sürekliliklerinin özendirilmesi gerekiyor. Yönetmeliklerde yo¤un de¤ifliklikler yaflanabiliyor. Bu de¤iflikliklerden haberdar olma süreci, “yafla ve gör” fleklinde oluyor.

14

ç›kan de¤ifliklikler ise, bu konuyu cazip olmaktan ç›karabilecek türde.

TEYDEB projeleri geri çeviriyor Arçelik olarak TEYDEB ile böyle bir sorun yaflad›n›z m›? Son dönemde TEYDEB’e baflvurular›m›zdan olumsuz geri dönüflleri al›yoruz. Nedenleri ise k›saca aç›klan›yor. Bize kendimizi ve projemizi anlatma olana¤› verilmiyor. Örne¤in bizim iki farkl› malzemeyi birlefltiren özel bir projemiz vard›, bu malzemeler ayr› ayr› baflkalar› taraf›ndan üretildi¤i için yeterince yenilikçi bulunmad›. Oysa sonuç

olarak kullan›labilirdi. Bugün bilim ve teknolojide ileri, teknolojiye ve dünyaya yön veren ülkelere bakt›¤›m›zda kendi önceliklerini koyduklar›n› ve bu do¤rultuda kaynaklar›n› harcad›klar›n› görüyoruz. Sözgelimi, ‹sviçre ve ‹ngiltere yaflam bilimlerine, Güney Kore elektronik ve BT alan›na öncelikli yat›r›m yap›yorlar. Bilim teknoloji politikalar› ile verilen destekler bu do¤rultuda, ülke olarak belirlenen vizyon ve hedeflere yönelik oluyor. Bizim ülkemizde de gerekirse güdümlü projeler ile rekabet öncesi araflt›rma platformlar›n›n kurulmas› ve desteklenmesi gerekirdi. Bugün verilen birçok burs ve proje deste-


¤inin ayn› bütünün parças› ve ortak amaca hizmet eder flekilde yap›land›r›lmas› mümkün olabilirdi. Teknoloji platformlar› gibi bir düzenlemede birçok engel olufluyor. Aradan TÜB‹TAK’›n çekilmesi, kurumlar›n rekabet öncesi araflt›rma çal›flmalar›n› yönlendirmelerini zorlaflt›r›yor. Destek ve fonlar d›fl›nda neler yap›labilir? Arac› kurumlar›n yani mühendislik firmalar›, teknoloji transfer ofisleri, araflt›rma ve test merkez ile enstitüleri gibi kurumlar›n artmas›, desteklenmesi gerekiyor. Çünkü bu hizmetlerin yurtd›fl›ndan temini çok zahmetli ve pahal›. Öte yandan ana sanayi olarak birçok bilgiyi içeride üretme lüksünüz yok, uzmanlaflma gerekiyor, bu kiflilerin uzun dönemli istihdam› sorun yaratabiliyor. Öte yandan, yan sanayinin ve KOB‹’lerin tek bafl›na Ar-Ge çal›flmalar›n› büyük projeler olarak ortaya koymas› zor. Onun yerine hizmet alaca¤› bu tip birimler sorunu k›smen çözebilir. Risk ve giriflim sermayesi de çok önemli. Ülke olarak sanayi ve bilim politikalar›nda paralellik sa¤lanmas›, entegrasyonu önemli. Bütün olarak bak›ld›¤›nda Türkiye’deki Ar-Ge iklimini destekleyecek mekanizmalar›n entegre ve tamamlay›c› bir flekilde kurulmas› gerekiyor. Ayn› amaç ve öncelikleri destekleyen, bu iklimin gerekleri olan tüm oyuncular› ve mekanizmalar› harekete geçiren bir ortam için uzlafl›, yasal düzenleme ve anlay›fl gelifltirilmeli.

İnovasyon Ar-Ge’den daha önemli Geçen y›l Nisan ay›nda yürürlü¤e giren Ar-Ge yasas› sanayiye nas›l bir destek verdi, siz büyük bir firma olarak bu yasan›n avantajlar›n› nas›l kullan›yorsunuz? Biz 1990’lar›n bafl›ndan itibaren Ar-Ge merkezini kurmufl ve neredeyse 20 y›ll›k bir Ar-Ge deneyimine sahip, 500’ün üzerinde araflt›rmac›s› olan bir firma olarak yasan›n kriterlerini zaten sa¤l›yorduk. Bizim için yasa bu çabalar›m›z› destekler nitelikte oldu. Özellikle kriz dönemlerinde de flirketlerin Ar-Ge’yi

daha da istekli desteklemesinde önemli bir motivasyon unsuru olarak gündemimize girdi. Detayda sorunlar olsa da Ar-Ge yasas›n›n çok olumlu bir geliflme oldu¤unun alt›n› çizmemiz gerekir. Yasan›n Ar-Ge yapmaya niyetli ama büyüklük olarak s›n›rda olan firmalar› cesaretlendirdi¤ine inan›yorum. Gene baflvuru doküman› bafll› bafl›na bir e¤itim doküman› olarak firmalara katk› sa¤layabiliyor. Ancak, endüstriyel Ar-Ge konusundaki deneyim azl›¤›, denetleyiciler için de denetlenenler için de bir dezavantaj oluyor. Beklentiler yanl›fl yöne sapabiliyor. Yasada birkaç ay önce yap›lan bir de¤ifliklikle Ar-Ge çal›flanlar›na verilen destek pay› firmalar›n inisiyatifine b›rak›ld›, firmalar bu konuda nas›l bir yol izleyecekler? Yasan›n ilk halinde yer alan ve çal›flan› da destekleyen uygulama kaliteli araflt›rmac› potansiyelini artt›rd›. Yani yasa, “Araflt›rmac›n›n az bulunmas› ve kariyer s›k›nt›lar› yaflamas› gibi nedenlerden dolay› desteklenmeli, ben de bu nedenle vergi indirimi sa¤l›yorum” demiflti. Bu da araflt›rmac›l›¤› kariyer olarak seçen kifliler için olumlu bir iklim yaratm›flt›. Geçici madde ile bu ertelenmifl oldu. Ancak, Ar-Ge yapan firmalar için Ar-Ge riski azalt›lm›fl oldu. Bu nedenle çok olumlu bir geliflme olarak nitelendiriyoruz. Çal›flanlar›n pay› ile ilgili konu, flirketlerin flu anda gündeminde, son kararlar henüz verilmedi.

gelemedi¤imiz aç›k. 2007 Avrupa ‹novasyon Gösterge Raporu incelendi¤inde, inovasyon karnemizin ne kadar zay›f oldu¤u ortada. ‹novasyon göstergeleri do¤al olarak Ar-Ge göstergelerinden daha fazla önem arz ediyor. Çünkü bu göstergeler ayn› zamanda sizin Ar-Ge çal›flmalar›n›z› ne kadar etkin olarak ifl ve paraya döndürebildi¤inizi de iflaret ediyor. Gerek Ar-Ge gerek inovasyon ortam ve flartlar›n› düzenleyen kaynaklar›n etkinli¤ini art›rmak ve sonuca ulaflmak için her türlü çaba gösterilmeli. Deneyerek ö¤renme zaman›m›z geride kald›. Bu alanda hata yaparsak, di¤er bir deyimle bir tren daha kaç›r›rsak san›r›m tekrar iyimser bir tablo çizmek mümkün olmayacak. ■

Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon karnesi flu anda sizce nas›l? Uluslararas› göstergelere bakt›¤›m›zda bu karne zay›f. Ancak gelece¤e ümitle bakmak için sebeplerimiz var. Ar-Ge destekleri, artan araflt›rmac› say›s›, artan proje say›s›, Ar-Ge’ye artan talep gibi göstergelerin yan›nda kaynaklar›m›z› öncelikli amaçlar için do¤ru noktalarda kullanabilirsek sadece Ar-Ge potansiyeli olarak de¤il, kriz sonras› ekonomik büyüme aç›s›ndan da olumlu geliflmeler bekleyebiliriz. Ar-Ge ile ilgili Türkiye göstergeleri incelendi¤inde, son y›llarda iyileflme var. Ancak, uluslararas› göstergeler olarak hala istenen seviyeye

15


baflar› öyküsü

‹novent’le de¤erli fikirler raftan indirildi Sabanc› Üniversitesi bünyesinde kurulan ‹novent, Türkiye’de türünün ilk örne¤i olan önemli bir kurulufl. Çünkü ‹novent üniversite sanayi aras›nda bir köprüden öteye, üniversitenin kendi sanayisini kurmas›na yard›mc› oluyor. Üniversitede veya d›flar›da gelifltirilen herhangi iyi bir fikir, ‹novent taraf›ndan bir flirkete ve büyük bir yat›r›ma dönüfltürülüyor. ‹novent flu ana kadar dokuz flirketin kurulmas›na arac›l›k etti.

Ü

niversitede ortaya ç›kan fikirlerin sanayi alan›nda faaliyete geçmesi ve ticari bir de¤ere dönüflmesi için, 2006’da Türkiye’de benzeri olmayan bir kurum oluflturuldu. Sabanc› Üniversitesi kapsam›nda kurulan ‹novent firmas›, üç y›ld›r faaliyet gösteriyor. Önemli baflar›lara imza atan firma, ne kadar do¤ru bir örnek oldu¤unu çoktan ispatlad›. ‹novent asl›nda bir destek firmas›. ‹lk kuruldu¤u zaman üniversitelerde ortaya ç›kan fikirleri desteklemek ve onlar› ticari birer projeye dönüfltürmek amac›n› tafl›yordu. Bu fikirleri teknoloji, inovasyon, fikri mülkiyet, yönetim, ticarilefltirme ve yat›r›m aç›s›ndan destekliyordu. Ancak art›k sadece üniversitedeki fikirleri de¤il, Ar-Ge enstitüleri, KOB‹’ler, giriflimciler taraf›ndan ortaya at›lan bütün fikirleri de¤erlendiriyor ve bir gelecek gördü¤ü fikirlere destek veriyor. ‹novent Genel Müdürü Serhat Görgün, firman›n kurulufl amac›n›n ürünlerin ticarilefltirilmelerini sa¤lamak oldu¤unu anlat›yor. fiirketin vizyonunun ise 2004’de vefat eden ifl adam› Sak›p Sabanc› taraf›ndan belirlendi¤ini söylüyor.

16

Sabanc› Üniversitesi’nin düzenledi¤i bir bas›n toplant›s›nda gazetecilerden biri Sabanc›’ya “Bu üniversiteyi firmalar›n›za eleman yetifltirmek için mi kurdunuz” sorusunu soruyor. Sabanc› ise “Hay›r, firmalar›ma rakip firmalar kurulsun diye kurdum” yan›t›n› veriyor. Görgün bu cevab›n, firman›n vizyonunu ortaya koydu¤unu ve kuruluflundan beri bu vizyonu takip ederek geliflti¤ini anlat›yor. ‹novent, Türkiye’de alan›nda ilk olsa da yurtd›fl›nda pek çok örne¤i var. ‹leride Türkiye’de belki de ‹novent’i örnek alan benzer kurumlar da kurulacak. Görgün “Biz bu verdi¤imiz hizmetin akademi dünyas›nda belirli bir a盤› kapatt›¤›n› keflfettik ve di¤er üniversitelere de açt›k. Fikirlerin sanayiye ulaflamamas›na son vermek, üniversite sanayi aras›ndaki a盤› kapatmak istedik ve belli bafll› hizmetler vermeye bafllad›k” diyor. ‹novent flu anda Hacettepe Üniversitesi ile de bir anlaflma yapm›fl. Art›k baflvuru olursa Hacettepe’de ortaya ç›kan ve gelifltirilen teknolojileri de ‹novent de¤erlendirecek.


17


baflar› öyküsü

Sürekli iyi fikir peşindeler ‹novent’in çal›flma flekli asl›nda çok basit. Özetle Türkiye üniversiteleri ve di¤er kurumlar› her an tar›yor ve fikir ar›yorlar. Böylece kriterlerine uygun düflen, büyüme potansiyeli olan gelecek vaat eden ve ticari anlamda bir aç›l›ma gidebilecek fikirleri belirliyorlar. Ard›ndan bu fikrin baflar›ya ulaflmas› için ne gerekiyorsa yap›yorlar. E¤er ‹novent’in yapabilece¤inin ötesinde ihtiyaçlar varsa ‹novent bu hizmetlerin d›flar›dan al›nmas›na veya baflka flekilde ihtiyaçlar›n karfl›lanmas›na destek oluyor. ‹novent bünyesinde 50’ye yak›n kifli istihdam eden dokuz tane firma var. Bu firmalar, toplamda yaklafl›k 2,5 milyon YTL’lik ciroya sahipler. Bu fikirlerin ortak özelli¤i çok iyi olmalar›na ra¤men kolayca sanayide kendine yer bulamayacak ve rafta kalacak projeler olmas›. ‹novent’in bütçesi Sabanc› Üniversitesi’nden sa¤lan›yor. Bunun yan›nda bünyelerine ald›klar› firmalar kar etmeye bafllad›¤› zaman ‹novent belli bir oranda pay›n› al›yor. ‹novent’in bütçesi ile gelen fikirlere çekirdek sermaye yat›r›m› yap›l›yor. Ancak proje geliflir ve daha fazla yat›r›ma ihtiyaç duyarsa risk sermayesi devreye giriyor. Risk sermayesi almak, iyi bir yol kat etmifl olsa da proje için hala bir risk tafl›d›¤› anlam›na geliyor. Proje daha da geliflirse bu sefer giriflim sermayesi (Priva-

‹novent Genel Müdürü Serhat Görgün

fiirketlerin de hatalar› var

18

“Ben iddia ediyorum ki Türkiye’deki Ar-Ge ortam› flirketler

flimde bulunmak. Türkiye dünyada bilimsel yay›n konusun-

aç›s›ndan oldukça iyi. Devlet Ar-Ge faaliyetlerini çok iyi

da 16. s›rada. Patent say›s›nda ise 55. Bu veriye göre

yürütüyor. TÜB‹TAK’›n, KOSGEB’in verdi¤i çok iyi destek-

biz yay›n yap›yoruz ama ya kalite kötü ya da yay›nlar›

ler var. Devlet daha ne yapabilir bilmiyorum. Türkiye,

yaparken ticari aç›l›mlar› o kadar göz ard› ediyoruz ki

dünyada en uygun ortam› sa¤layan ülkelerden biri. An-

patent almak üzere herhangi bir giriflim yap›lm›yor. Yani

cak devlet ç›kt›y› takip etmiyor. Sanayi ise konuya yeterin-

yay›n yap›yoruz ama bofla ç›k›yor. Devletin firmalar› des-

ce ilgili de¤il. Böylece güzel fikirler, teknolojiler gelifltiril-

teklemek konusundaki hatas› bu kaynaklar› yeteri kadar

se de ortada kal›yor. Üniversitedeki hocalar›n da zaten ti-

duyuramamakla veya bürokrasiyle ilgili olabilir. fiu bir

cari bir derdi yok, onlardan yay›n yapmalar› beklendi¤i

gerçek ki KOB‹’lere iyi bir kaynak var ve ulaflmalar› o ka-

için onu yap›yorlar. Sanayi ise Ar-Ge konusunda kendini

dar zor de¤il. Bilmiyorlar ya da u¤raflmak istemedikleri

yeterince zorlam›yor. Bence devletin yapmas› gereken ti-

için o kaynaklardan haberdar de¤iller. Yani flirketlerin de

cari yay›nlar›n ve fikirlerin kalitesini ölçmek ad›na da giri-

kusurlar› var.”


te Equity) denilen fonlar devreye giriyor. ‹novent bunun d›fl›nda melek yat›r›mc› ya da kurumsal yat›r›mc› olan kifli ve kurumlarla da iflbirli¤i içinde çal›fl›yor.

Destek almak zor değil Bir fikrin, ‹novent’ten destek almas› çok kolay. Bir fikri olan bunu ‹novent’e sunuyor. ‹novent ise bazen bir saat içinde bazense birkaç ayl›k bir sürede bu fikri de¤erlendiriyor. E¤er fikir gerçekten iyiyse ve ticarileflebilecek kapasitede ise ve ayr›ca ‹novent’in kendi kriterlerine uyuyorsa ‹novent taraf›ndan destekleniyor. Yani kiflinin fikrini ‹novent yetkililerine anlatmas› yeterli. Gerisi tamamen ‹novent’e kal›yor. Fikir bir ticari projeye dönüfltü¤ü zaman da ‹novent gereken her türlü deste¤i sa¤l›yor. Böylece iyi bir fikirden baflka hiçbir dayana¤› olma-

yanlar birer flirket sahibi olma flans›n› yakal›yorlar. Görgün, ‹novent’in devletten herhangi bir destek almad›¤›n›, Sabac› Üniversitesi’nin deste¤inin yan›nda bünyesinde bulunan firmalardan kar elde ettiklerini ifade ediyor. Görgün’e göre Türkiye’de devletin sanayiye verdi¤i destek mekanizmalar› dünya standartlar›nda, teflvik sistemi oldukça iyi çal›fl›yor. Sorun, bu destekler sonras›nda ortaya ç›kan çal›flmalar›n ticari ç›kt›ya dönüflmesinde. Görgün’e göre burada hem devletin hem de sanayinin eksiklikleri var. Devlet verdi¤i destek sayesinde ortaya ç›kan teknolojilerin ticarileflmesini takip etmedi¤i için çal›flmalar rafta kal›yor. Sanayi ise yeteri kadar ilgi göstermiyor ve Ar-Ge harcamalar› konusunda elini tafl›n alt›na koymuyor. Firmalar›n var olan desteklerden faydalanmak anlam › n-

da yavafl davrand›klar›n› söyleyen Görgün’e göre devlet, firmalar› bilgilendirme konusunda da bir hata yap›yor olabilir. ■

Inovent bugüne kadar pek çok firman›n kurulmas›na ve

m› ve gelifltirilmesine odaklanan bir teknoloji flirketi. fiir-

önemli Ar-Ge fikirlerinin ticarileflerek katma de¤er üret-

ketin patentli teknolojisi, yüksek kuvvetli plaka flekillendir-

mesine katk› sa¤lad›. ‹flte bunlardan baz›lar›:

mede kullan›lan 盤›r aç›c› bir ak›mla h›zl› ›s›tmal› s›cak kal›plama sistemi. Bu teknoloji sayesinde plaka, çal›flma

Vistek

tezgah›nda ve f›r›n kullan›lmaks›z›n ›s›t›l›yor.

1997 y›l›nda Prof. Dr. Aytül Erçil taraf›ndan kurulan Vistek, üretim hatlar›nda kullan›lan yenilikçi çözümler gelifl-

NanomatTR: Sabanc› Üniversitesi ö¤retim üyeleri ve

tiren bir yapay görüfl teknolojisi flirketi. Vistek ekibinin

‹novent taraf›ndan kurulan NanomatTR, malzeme bilimi

yapay görme ve görüntü tan›ma alanlar›nda 25 y›l› afl-

mühendisli¤i alan›nda yüksek performansl› kimyasal ve

k›n deneyimi var.

biyolojik katk› maddeleri ve ifllevsel yüzey kaplamalar› üzerine çal›fl›yor.

VisioThink: VisioThink müflterilerine, verimlilik ve karl›l›klar›n› artt›rmada yard›mc› olacak görsel karar destek

AMS: AMS, GOSB Teknoloji Gelifltirme Merkezi’nde

ve optimizasyon araçlar› sunuyor. Firma, bu alanda

(Teknopark), Sabanc› Üniversitesi ortakl›¤›yla ‹novent

ABD’de ESRI ve Nokia gibi flirketlerde 10 y›l› aflk›n ifl

A.fi. üzerinden kurulan bir mühendislik ve dan›flmanl›k

tecrübesine sahip olan Dr. Burçin Bozkaya ve Dr. Selim

flirketi. fiirket, yüksek hassasiyetli sistemler alan›nda çö-

Balc›soy taraf›ndan kuruldu.

zümler üretiyor.

OBSS: Sabanc› Üniversitesi ortakl›¤›yla kurulan OBSS,

MAKS‹MA: MAKS‹MA, imalat süreçleri ve prosesleri

sistem bütünlefltirme ve kurumsal çözümlere odakl› bir

alan›nda a¤›rl›kl› olarak fiziksel imalat yönünde çal›flma-

aç›k kaynakl› yaz›l›m flirketi. OBSS ekibinin uzmanl›k

lar yürütüyor. Uçak, otomotiv, kal›p sanayide metal iflle-

alanlar› aras›nda ara katman java / J2EE teknolojileri,

me üzerine olan imalat süreçlerinin verimlili¤inin artt›r›l-

Linux iflletim sistemi, SOA mimarisi, nesne-veritaban› ilifl-

mas›, sorunlar›n›n çözülmesiyle ilgili sistemler gelifltiriyor.

kileri (ORM), raporlama araçlar›, Spring ve Jboss ara katman çözümleri, h›zl› uygulama gelifltirme için tasar›m

RFTT: RFTT, dünyada herkesin yapmak istedi¤i ama

flablonlar› ve GrayMound J2EE iskeleti var.

yüksek maliyet nedeniyle gözünün korktu¤u Radyo Frekans› ile Tan›mlama (RFID) teknolojisini uygun fiyatlara

MetalForm: MetalForm h›zl› ›s›tma sistemlerinin tasar›-

indiriyor.

19


Telekom dünyas›na Siemens çözümleri


Firmalar›n sahip oldu¤u verilerin boyutlar› büyüdükçe, veri nedeniyle u¤ran›lan zararlar da art›yor. Telekomünikasyon sektörünün bu konuda yaflad›¤› sorunlar, Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri sayesinde en aza iniyor. Siemens telekomünikasyon sektörüne yönelik ürünleriyle dev boyutlardaki verileri hem kaliteli hem de kolay yönetme olana¤› sunuyor. Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri, uluslararas› biliflim dünyas›nda öncü bir çözüm ve hizmet sa¤lay›c›s›. fiirket, dünya çap›nda 43 bin çal›flan› ile 2007'de 5,4 milyar Euro'luk sat›fl rakam›na ulaflt›. BT altyap›s› yönetiminden entegrasyon sistem dan›flmanl›¤›na kadar hizmet zincirinin her alan›ndaki ihtiyaçlar› kapsayan çözümler sunan firma, sektör odakl› bilgi birikimiyle müflterilerinin tüm ihtiyaçlar›n› karfl›layabiliyor. Global düzeyde 41 bin çal›flan› bulunan Siemens, 2 bin 200 Sistem Entegrasyon uzman›, 2 bin 600 SAP Dan›flman› ile 58 ülkede faaliyet göstererek dünyadaki en genifl yaz›l›m entegrasyonunu gerçeklefltiriyor. Siemens ‹fl Zekas› ve Doküman Yönetimi Çözümleri bafll›¤› alt›nda Ça¤r› Merkezi, Enerji, Endüstriyel Otomasyon, Bankac›l›k, Sigorta, Sa¤l›k ve Telekom sektörlerine çok kapsaml› ve kritik hizmetler sunuyor. Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri’nin özellikle telekom dünyas›na sundu¤u çözümler son derece önemli. Çünkü telekom dünyas›n›n yaflad›¤› pek çok ortak sorun var. Verileri toplarken insanlardan bilgi al›nd›¤› ve kay›tlar yine insan eliyle yap›ld›¤› için kaç›n›lmaz olarak pek çok sorun ortaya ç›k›yor. Bu sorunlar›n ço¤unu çözemeyen firmalar bu nedenle hem müflterilerini kaybetme tehlikesiyle karfl› karfl›ya kal›yor hem de müflteri memnuniyetinde düflüfl yafl›yorlar. Gartner’›n bir araflt›rmas›, 2005 y›l›ndan sonra, Fortune 1000 flirketlerinin yüzde 90’›n›n CRM ve Veri Ambar› projelerinde, veri kalitesindeki problemler yüzünden para kaybedeceklerini ve projelerinin baflar›s›z olaca¤›n› gösteriyor. Telekom firmalar›n›n elindeki verilerin neredeyse bütün ülke yetiflkin nüfusunu kapsayacak flekilde artt›¤› günümüzde veri hatalar› büyük sorunlara yol aç›yor.

Telekom dünyas›nda karfl›lafl›lan zorluklar› ve ihtiyaçlar› flöyle s›ralamak mümkün: • Farkl› yaz›l›mlar ve birçok modülü bir arada kullanan telekom firmalar›, • Tek bir sistem içinde mükerrer abone kay›tlar›, • Reel abone say›s›n›n tarifindeki zorluklar, • Alternatif sat›fl ve pazarlama kanallar›ndaki f›rsatlardan yararlanamama, • Veri tamamlama ile ilgili kampanya ve yapt›r›mlar ile süreklili¤i olmayan geçici çözümler, • Elle güncellenen benzetme matrisleri ile DataMart’lardan Data Warehouse yap›s›na geçifl çabalar›, • Analitik CRM ve Veri Madencili¤iyle öngörü haz›rlanmas›nda güvenilir olmayan bilgiler ile çal›flma, • Yeni yaz›l›mlara geçiflte, firma birleflmelerinde ve veri birlefltirmede yaflanan zorluklar, • Mükerrer fatura gönderimi ile müflteri kayb›, • Ürün ve kampanya bilgilerinde eksiklikler ile fazla ya da eksik tutarda fatura gönderimi, • Abonelerin, müflteri hizmetleriyle görüflmelerindeki memnuniyetsizlikler, • Hatal› bilgi girifli ile sahtekarl›klara b›rak›lan aç›k kap›, • Sürekli artan mevzuata uyum yasalar›n›n uygulanabilirli¤i zorlafl›yor ve projelere maliyet olarak yans›yor 21. yüzy›lda – bilgi ça¤›nda – elimizdeki en büyük de¤er, bilgi. Ekonomik krizin sürekli büyüdü¤ü ve geliflti¤i bugünlerde elimizdeki bilgi, bize hangi risklerle karfl› karfl›ya oldu¤umuzu gösterecek tek kaynak. Elimizdeki bilginin de¤erini bilmemiz gerekiyor. Elimizdeki verinin bilgiye dönüflüm sürecindeki en önemli unsur da kalite ve fleffafl›k. Art›k yeni süreçlerde kurumunuzun de¤erlerini do¤ru bir flekilde bilgiye dönüfltürmemiz gerekiyor. Art›k yeni regulasyonlarla bunlar d›fl etkilerle de zorunlu hale gelmeye bafllad›. Art›k bilgileri parça parça de¤il, bir bütün halinde incelemek gerekiyor.


Tüm bu sorunlar›n çözümü verilerin daha kaliteli saklanmas›nda ve ifllenmesinde gizli. Nerede ve hangi zamanda verinin girildi¤ine bak›lmaks›z›n, ifl amaçlar› için girilen verilerin bilgiye dönüfltürülmesi süreci, verinin ne kadar kaliteli oldu¤unu gösteriyor. ‹flte burada Siemens verilerin daha kaliteli ifllenmesi için özel hizmetler sunuyor. Afla¤›da Siemens’in hizmet modelini görmek mümkün.

Siemens Cözüm l e r i Siemens bu hizmet modeli içinde Trillium ürünleri ve yerel ürünler ile pek çok çözüm üretiyor. Trillium Yaz›l›mlar› yard›m›yla, dünyadaki birçok kurulufl verilerini baflar›l› bir flekilde yönetmeyi baflar›yor. Yönetim, Risk ve Uyumluluk (YRU) ve veri yönetimi ekiplerine, KPI belirlemesi için gerekli altyap›y› haz›rl›yorlar. Trillium Yaz›l›m›’n›n Veri ‹nceleme ve Yönetimi çözümleri; kurumsal teknoloji platformu sa¤layarak, YRU ekiplerinin risk ölçümleme süreçlerinde, de¤erlendirme, ölçme ve yönetim alanlar›nda proaktif rol almalar›n› sa¤l›yor. Bu sayede YRU ekipleri, anahtar veri kaynaklar›n›n, özelliklerinin ve kurallar›n›n belirlenmesine ve en önemlisi bu kurallar›n risk ve KPI verilerinin ve hassasiyetlerinin artmas›na olanak sa¤l›yorlar. TS Discovery veri kalitesi, tafl›ma, entegrasyon, temizleme ve yönetim süreçlerine yard›m etmek için, veri incelemeyi, bulmay› ve profillemeyi sa¤lamak üzere kullan›l›yor. TS Discovery, TS Quality ve Insight ile tam entegre olarak çal›flabiliyor ve temel profilleme amaçlar›n›n üstünde otomatik izleme, ifl kurallar›n› kontrol etme ve trend analizleri yapmaya olanak sa¤l›yor. Quality ürünü veri temizleme, standartlaflt›rma, eflleme, adres düzeltme, zenginlefltirme ve iliflkilendirme arac› olarak kullan›labiliyor. Verinin kayna¤›na ve yap›s›na ba¤l› kalmadan, TS Quality verilerin, kurumun özel ihtiyaçlar› için standartlaflt›r›lmas›n› ve zenginlefltirilmesini sa¤l›yor. TS Insight, veri kalitesi gösterge tablolar›, skor kartlar› ve e¤ilim analizlerinin internet taray›c› üzerinde yap›lmas›n› sa¤lamak üzere gelifltirilmifl bir araç. Kullan›c›lar, kendilerine özel olarak gelifltirilmifl sayfalara ba¤lanabiliyor ve veri kalitesi sonuçlar›n›n grafiksel olarak de¤iflimini ve niceli¤ini görebiliyor.

Pigeon, Türkiye adres veri taban› ve Türkiye’ye özel olarak gelifltirilmifl altyap›s› sayesinde, kurumsal veri taban›ndaki adres yap›lar›n›n düzeltilmesini sa¤l›yor ve posta kodlar›n› düzenleyerek maliyet kontrolü yap›lmas›n› sa¤l›yor. Assured Customer Experience Assured Customer Experience’›n (ACE) amac›, Siemens IT Çözüml e r i ve Hizmetleri’nin müflterilerine sundu¤u çözümlerin kalitesini güçlendirmek. IP networkünden, müflteri ekipmanlar›na kadar bütün ürünler takip edilerek meydana gelebilecek en ufak bir olumsuzluk an›nda gideriliyor. Bu yaklafl›m, müflteri memnuniyetini artt›r›yor, hizmet kullan›m›n› en üst düzeye ç›kar›yor. Ayr›ca maliyetleri düflürürken, hata oran›n›n azalmas›n› sa¤l›yor. Böylece ça¤r› merkezinin yükü de hafiflemifl oluyor. ACE yaklafl›m› ile KPI bütün network ve hizmetler için kullan›l›r hale geliyor. Müflteriye ulaflmadan önce sorunlar tespit ediliyor. Dahas› beklenmedik bir sorunla karfl›lafl›ld›¤› zaman, hem müflteri hem de yard›m masas› haberdar oluyor. Sonuç olarak somut bir gelir art›fl› elde ediliyor. Entegre Envanter Yönetimi Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri maliyetleri optimize etmek için son derece kapsaml› bir çözüm olan Entegre Envanter Yönetimi’ni müflterilerinin kullan›m›na sunuyor. Entegre Envanter Yönetimi standart ürün ve metodolojiler kullan›yor. Bu yaklafl›m ile en yüksek veri kalitesinin yan›nda ifl süreçlerinin otomasyonu da sa¤lan›yor. Entegre Envanter Yönetimi bir firman›n as›l ifli olmayan hizmetlerde d›flkaynak kullan›m›n›n baflar›s› için sa¤lam bir altyap› sunuyor. Bu yaklafl›m ayn› zamanda network altyap› entegrasyonunu ve var olan verilerin, veri yönetiminin yap›ld›¤› bir ortama tafl›nmas›n› da içeriyor.


ar-ge iรงin destek almak isteyen biraz yorulacak


dosya Türkiye Ar-Ge ve inovasyon konusunda kendini gelifltirerek, bu konuda da geliflmifl ülkelerde hak etti¤i yeri edinmeye çal›fl›yor. Bu amaçla devlet, Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›n› desteklemek için pek çok ayr› kurumun yürüttü¤ü çeflitli teflvik mekanizmalar›yla firmalar›n her an yan›nda olmaya çal›fl›yor. Ancak firmalar bu desteklerden yeterince faydalanm›yor. Mekanizmalar› yürüten bürokrasinin yo¤unlu¤u, firmalar›n bu konudaki bilgisizli¤i ile birleflince destekler yerine ulaflam›y or. Bu süreçte a¤›r bürokrasinin pay› oldu¤u kadar, firmalar›n yeterince odaklan›p bürokrasiye zaman ay›rma konusunda isteksiz davranmas› da önemli bir etken. Firmalar›n desteklerden yararlanma konusunda bilgisini ve iste¤ini artt›rmak da yine devlete ve devletin bu ifl için kuraca¤› mekanizmalara düflüyor.

GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA

R

ekabet koflullar› her geçen gün daha da zorlafl›yor, buna paralel olarak firmalar›n hayatta kalma flans› da azal›yor. Baz› firmalar için ayakta kalman›n tek flart› yenilik yapmak. Yani Ar-Ge ve inovasyonun üzerine daha çok gitmek. Ancak bu da her firman›n alt›na kolayl›kla girebilece¤i bir yük de¤il. Bu noktada devlete çok büyük roller düflüyor. Bunlardan bafll›cas› devletin Ar-Ge konusunda firmalar›n hep arkas›nda olmas›, her türlü deste¤i onlar›n ihtiyac› oldu¤u anda verebilmesi. Ülkemizde firmalar›n yüzde 98’den fazlas› KOB‹. Bu göz önüne al›nd›¤›nda Türkiye’de ne kadar az firman›n kendi bafl›na Ar-Ge yapabilece¤i ortaya ç›k›yor. Bu nedenle devletin Ar-Ge çal›flmalar›n› teflvik etmesi ve desteklemesi kalk›nmada çok büyük bir yer tutuyor. Devlet bu görevinin bilincinde olarak firmalara bu konuda destek olmas› için pek çok mekanizma kurmufl durumda. KOB‹’lerin ve di¤er tüm firmalar›n, Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar› yapmalar›, yeni ürün veya üretim yöntemlerini hedefleyen projeler yürütmeleri amac›yla farkl› kurum ve kurulufllar arac›-

l›¤›yla hibe veya düflük faizli kredi düzeyinde destekler veriliyor. Ar-Ge ve inovasyon projelerine destek veren kurumlar›n bafl›nda Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt›rma Kurumu’nun (TÜB‹TAK) Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB), Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV) ve Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Gelifltirme ve Destekleme ‹daresi Baflkanl›¤› (KOSGEB) bulunuyor. Bu kurumlar›n hepsi farkl› alt bafll›klar halinde finansal destekler sunuyorlar. Bunlar›n yan› s›ra, Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›na destek olmak için, 2008 y›l›nda yürürlü¤e giren 5746 say›l› Ar-Ge Kanunu ile en az 50 tam zamanl› Ar-Ge personeli çal›flt›ran firmalara baz› finansal üstünlükler de sa¤land›. 4691 Say›l› Teknoloji Gelifltirme Bölgeleri Kanunu (Teknopark Yasas›) ile de teknoparklar ve onlardan faydalanacak firmalarla ilgili düzenlemeler yap›ld›. Bunlar›n yan›nda, Türk sanayicisinin yaralanabilece¤i yurtd›fl› iliflkili Çerçeve Programlar› ve EUREKA gibi destekler de bulunuyor. Ayr›ca Devlet Planlama Teflkilat› (DTM), Sanayi Bakanl›-

25


dosya

¤› (SANTEZ) ve bölgesel kalk›nma ajanslar› hibe ve kredi fleklinde destekler veriyorlar. TÜB‹TAK Destek Programlar› 1007 – Kamu Kurumlar› Araflt›rma-Gelifltirme Projeleri Destekleme Program› Bu program, tüm kamu kurum ve kurulufllar›n›n Ar-Ge çal›flmalar›yla giderebilecek ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› amac›yla üniversitelerin, kamu Ar-Ge birimlerinin veya sanayi kurulufllar›n›n ortaklafla yürüttü¤ü projeleri kaps›yor. 1008 - Patent Baflvurusu Teflvik ve Destekleme Program› Türk menfleli ulusal ve uluslararas› patent baflvurular›n›n yap›lmas›n› teflvik etmeyi ve ülkemizdeki patent baflvurular›n›n say›s›n›n artt›r›lmas›n› sa¤lamay› amaçl›yor. TEYDEB Bünyesindeki Sanayiye Yönelik Destek Programlar› • 1501 - Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program› • 1503 - Proje Pazarlar› Destekleme Program› • 1507 - KOB‹ Ar-Ge Bafllang›ç Destek Program› • 1508 - Teknoloji ve Yenilik Odakl› Giriflimleri Destekleme Program›

TeknoGirişim • 1509 - Uluslararas› Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program› AB Çerçeve Programlar› Destekleri AB Çerçeve Programlar› Kat›l›m› Özendirme Ödül Deste¤i Bu destek program› kapsam›nda AB ÇP'ye sunulmufl olan ve AB Komisyonu ve Avrupa Araflt›rma Merkezi (ERC) taraf›ndan yap›lan de¤erlendirme sonucunda fonlanmas›na karar verilen Ar-Ge projeleri destekleniyor. Konsorsiyum oluflturma amaçl› yurtd›fl› seyahat deste¤i Bu destek kapsam›nda AB ÇP'ye sunaca-

26


¤›n›z projeler için, ba¤lant› halinde oldu¤unuz proje ortaklar›n›z ile proje fikirlerinizi olgunlaflt›rmak amac›yla yurtd›fl›nda yapaca¤›n›z konsorsiyum toplant›lar›na ait ekonomi s›n›f gidifl-dönüfl uçak bileti bedeli karfl›lan›yor. Proje önerisi ön-de¤erlendirme destek program› Türkiye’de kurulmufl olan tüzel kifliliklerin, AB Çerçeve Programlar›’na koordinatör olarak kat›l›m›n›n artt›r›lmas› ve hibe fonlardan maksimum düzeyde yararlan›lmas›n› sa¤lamak amac›yla uygulan›yor. Teknoloji Platformlar› – ‹fiBAP (1301) Ulusal ve uluslararas› kurumlar aras›nda temel bilim ve teknoloji dallar›nda, ilgili taraflar aras›nda iflbirli¤ini oluflturmak için önerilecek iflbirli¤i a¤lar›n›n ve platformlar›n kurulmas›n› desteklemeye yönelik bir program. TTGV’nin Destek Programlar›: Ar-Ge Proje Destekleri • Teknoloji Gelifltirme Projeleri, Ticarîlefltirme Projeleri; Ortak Teknoloji Gelifltirme Projeleri Destek Programlar› Çevre Projeleri Destekleri • Yenilenebilir Enerji Projeleri, Enerji Verimlili¤i Projeleri, Çevre Teknolojileri Projeleri Destek Programlar› Teknolojik Giriflimcilik Destekleri • Ön Kuluçka, Risk Paylafl›m›, Bafllang›ç Sermayesi Destek Programlar›.

• Pazar Araflt›rma ve ‹hracat› Gelifltirme Destekleri • Teknoloji Gelifltirme ve Yenilik Destekleri • Uluslararas› ‹flbirli¤i Gelifltirme Destekleri Di¤er destekler Hazine Müsteflarl›¤› taraf›ndan sa¤lanan Ar-Ge yat›r›mlar›yla ilgili gümrük vergisinden muafiyet, katma de¤er vergisi istisnas› ve faiz deste¤i. • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›’n›n Enerji Sektörü Ar-Ge Projeleri Destekleme Program› (ENAR) • Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›’n›n tar›msal amaçl› AR-GE projelerine verdi¤i destek • Savunma Sanayi Müsteflarl›¤›’n›n Ar-Ge Destekleri

Ülkemizde geçmifl y›llardaki teflvikler incelendi¤inde teflvik alan firma say›lar›n›n devaml› olarak artt›¤›n› ve teflvik miktarlar›n›n da buna paralel olarak art›fl gösterdi¤ini görebiliriz. Ar-Ge teflviklerinin en önemlisi olan TÜB‹TAK-TEYDEB taraf›ndan verilen hibe destekler incelendi¤inde 2002’de, hibe miktar› 46 milyon TL iken, 2008’de 238 milyon TL’ye yükseldi¤i, destek için yap›lan baflvuru say›s›n›n 2002’de 374 iken, 2008’de bu say›n›n 2285’e ulaflt›¤› görülüyor. Son y›llardaki bu art›fl gerçekten de ülkemizdeki Ar-Ge çal›flmalar›na verilen önemin baflvurulara ve desteklere yans›d›¤›n› gösteriyor. Ancak bilindi¤i gibi özellikle ileri teknolojik konulardaki Ar-Ge faaliyetleri yüksek maliyet gerektirdi¤inden bu art›fllar›n durmamas› ve firmalar›n Ar-Ge faaliyetlerini devam ettirebilmeleri ülkemizin kalk›nmas› aç›s›ndan önemli. ‹lk bak›flta ekonomik aç›dan yeterli gibi görünen bu destekler konusunda firmalar›n yaflad›¤› s›k›nt›lar var. Firmalar›n teflviklerden yaralanma konular›nda en büyük s›k›nt›lar›n›n bafl›nda destekler ko-

NanoSis firmasının kurucusu Ahmet Oral

Giriflimciye güvenen destekler baflar›l› olur Destek, teflvik ve fonlardan büyük flirketler yeterince faydalan›yor ama KOB‹'ler yeterince fayda sa¤layam›yor. Firmalar›n bu konuda en büyük s›k›nt›s› bürokrasi! Örne¤in biz NanoSis olarak destek ald›¤›m›z TEYDEB projeleri için her alt› ayda bir, kal›n bir klasör dolusu rapor veriyoruz. Sadece bu ifli takip için ciddi bir çal›flma gerekiyor. Bir de deste¤in çok sonra ödenmesi, ciddi bir s›k›nt› yarat›yor. Her fleyi kay›t d›fl› olan ve çal›flanlar›n primlerini, vergilerini asgari ücretten ödeyen ya da hiç ödemeyen rakiplerle karfl›laflt›r›nca hiç bir avantaj›n›z kalm›yor. Benim rakibim ithalatç› firmalar›n ço¤u personelini asgari ücretten sigortal›yor ya da hiç sigortalam›yor, risksiz olarak sat›fl yap›p paras›n› peflin al›p komisyonunu

KOSGEB’in Destek Programlar›: • Banka Kredi Faiz Destekleri • Bölgesel Kalk›nma Destekleri • Biliflim Destekleri, Dan›flmanl›k ve E¤itim Destekleri • Giriflimcili¤i Gelifltirme Destekleri • Kalite Gelifltirme Destekleri

al›yor. Biz Ar-Ge yap›p ürün gelifltiriyoruz, satamazsak yapt›¤›m›z Ar-Ge yat›r›m› zarar haline geliyor. Bir de hala de¤erli olan TL sorunumuz var. Ülkede üretim ve ArGe yap›lmamas› için her neden var. Amerika'da SBIR (Small Business Innovation Research) isimli destekler var. Bunlar›n bürokrasisi az ve destek do¤rudan veriliyor. Bu tür, giriflimciyi daha kolay destekleyen ve güvenen sistemlerin daha verimli olaca¤›n› düflünüyorum. Geliflen ülkelerin hepsinde bu ifller önemli devlet teflvikleriyle yap›ld›.

27


dosya

Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) Proje Sorumlusu Cengiz Akdeniz

Ara yüzey kurulufllar›n oluflumu desteklenmeli Bugüne de¤in Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine verilen finansal destek rakamlar›na bak›l›rsa, sanayiye önemli düzeyde deste¤in verildi¤i söylenebilir. Bununla birlikte, önemli olan verilen desteklerin yaratt›¤› fayda ve amac›na ulaflmas›. Hâlihaz›rda firmalar›n teknoloji seviyesi istenilen düzeye ulaflamad›. Firmalar›n yaln›zca Ar-Ge çal›flmalar›n› finansal anlamda desteklemek yeterli de¤il, bu eksik bir uygulama. Bugün, firmalara Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine yönelik olarak baz› destekler veriliyor. Ancak destek alan firmalar içerisinde, sektöründe lider olan, dünya taraf›ndan izlenen teknolojiler üreten, son yüzy›la ad›n› veren teknolojileri gelifltiren örnekleri ortaya koyabilmek oldukça güç. KOB‹’lerin Ar-Ge ve inovasyon projelerine finansal destek sa¤lanmas›n›n yan› s›ra, konunun belirlenmesinden, yürütülmesi ve sonuçland›r›lmas›na kadar yard›mc› olabilecek ba¤lant›lar› sa¤layan ara yüzey kurulufllar›n›n oluflumu ve çal›flmalar› da desteklenmeli. Finansal destekler çeflitlenerek art›r›lmal›, Ar-Ge baflvuru prosedürleri sadelefltirilmeli ve de¤erlendirme süreci k›salt›lmal›. Firmalar›n mühendis istihdam› özendirmeli, üniversiteler ve araflt›rma kurumlar› ile iflbirli¤i yapmalar› desteklenmeli. Bilim insanlar›n›n sanayi kurulufllar›n›n Ar-Ge projelerinde yer almalar›n› teflvik edici mekanizmalar gelifltirilmeli, bu amaçla gerekli yasal düzenlemeler en k›sa zamanda yap›lmal›.

MEGATEK Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Fidan

Desteklerin hepsi kullan›lam›yor Destekler gelecekte yap›lacak olan Ar-Ge çal›flmalar› için ciddi kaynak yarat›yor. Örne¤in Megatek Mühendislik’in ilk Ar-Ge projesi tutar› 100 bin dolar iken bugün firma 1 milyon dolar tutarl› Ar-Ge projesi yapabilecek konuma geldi. Araflt›rma ve gelifltirme destekleri son befl y›ld›r yeterli durumda. KOSGEB, TTGV ve TEYDEB kanal› ile verilen destekler için bütçede ayr›lan pay›n tamam›n›n kullan›lamad›¤› biliniyor. Yat›r›m projesi olmayan gerçekçi araflt›rma projeleri ile yap›lan müracaatlar olumlu flekilde de¤erlendiriliyor ve ArGe yard›m› kapsam›na al›n›yor. Firmalar öncelikle proje yapma yetene¤i kazanmal›, mevcut müracaat ifllemlerinden korkmadan kendi haz›rlayaca¤› proje dosyas› ile müracaat etmeli ve sonucunu sab›rla takip etmeli. Müracaat› yap›lan projeler mutlaka bir ya da birden fazla konuda yenilik içermeli. Desteklerden yararlanacak firmalar›n vergi ve SSK borcunun olmamas› gerekiyor. Böyle olursa proje kabul edilse bile ödeme yap›lm›yor. Teflvikler yeterli ama teflvik almak çaba gerektiren ciddi bir u¤rafl. Devlet kamuya ait bir büyük bütçeyi Ar-Ge yard›m› olarak da¤›tm›yor. Dolay›s›yla tüm yard›mlar›n gerçek Ar-Ge üreticilerine ulaflabilmesi için hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Ar-Ge yard›m› uygulamalar›n›n hakkaniyet içerisinde yap›ld›¤› inanc›n› tafl›yorum. Bu olumlu yaklafl›ma ra¤men Ar-Ge kültürümüz geliflmemiflli¤ini sürdürüyor. Yüksek tutarlardaki teflviklere ra¤men ulusal Ar-Ge seviyemiz milli gelirimizin yüzde 1’ini aflam›yor.

28

nusunda yeterince ve do¤ru bilgi sahibi olmamalar› geliyor. Firmalar destek için baflvuru aflamas›nda ve sonraki dönemlerde bürokratik ifllemlerle ilgili çekinceler yafl›yorlar. Özellikle KOB‹ niteli¤indeki firmalar›n Ar-Ge sistemati¤i konusundaki eksiklikleri onlara büyük sorun ç›kar›yor. Firmalar›n teflvikleri, ekonomik s›k›nt›ya düflülünce yararlanabilecek bir kaynak olarak görmesi de konunun farkl› bir boyutu. Normal faaliyetlerini sürdüren firmalar›n, Ar-Ge destek baflvuru ifllemlerinin kendilerini geciktirece¤i endiflesiyle bu desteklerden yararlanma konusunda isteksiz olmalar› da al›nan destek miktar›n› azalt›yor. Firmalar için bir di¤er sorun da gerekli belgelerin haz›rlanmas›n›n ve destek veren kurumlardaki ifllemlerin uzun sürmesi. Firmalar için Ar-Ge harcamalar› ekonomik anlamda ilk etapta bir yük ve bu çal›flman›n k›sa sürede geri dönüflünün olup olmayaca¤› firma için belirsiz. Bu nedenle firmalar›n Ar-Ge harcamalar›n› karfl›lamak konusunda de tereddütleri oluyor. Desteklerin yürütülmesi aflamas›nda firmalar›n karfl›laflt›klar› ekonomik s›k›nt›lardan dolay› Ar-Ge projelerinin ask›ya al›nmas› ve desteklerin iptal edilmesi de s›k s›k gündeme geliyor. Destek baflvurular›n›n proje bazl› olmas› ve baflvuru aflamas›nda her türlü harcaman›n do¤ru olarak öngörülmesi gereklili¤i baflvurulardan önce iki kere düflünmeyi gerektiriyor. Firmalar›n destek projelerinde mali konularda yeterince özenli davranmamas› sonucu hak edilen yard›mlar›n al›namamas› da proje sonras› hayal k›r›kl›klar›na neden oluyor. Ar-Ge desteklerinde avans miktarlar›n›n yeterli olmamas› ve firmalar›n harcamalar›n› önce öz kaynaklar›ndan yapma zorunlulu¤u ve bu zorunlulu¤un getirdi¤i ekonomik s›k›nt›lar da firmalar›n gözünü korkutuyor.

Destek sadece para değil Teflvikler sadece firmalara parasal kaynak sa¤lam›yor asl›nda. Teflvik ve desteklerden faydalanmak için katlan›lan baz› yükümlülükler, firmalara sistematik


Ar-Ge yapma becerisi kazand›r›yor. Bu sayede firmalar zay›f ve güçlü yönlerini tespit ederek ileriye dönük sa¤l›kl› hedefler belirleyebiliyor. Bu tür teflvikler sayesinde firmalar çeflitli bilimsel kurum ve kurulufl ile iflbirli¤i yapma veya gelifltirme olanaklar›na da sahip olabiliyorlar. Desteklerin baflar›s›n› ölçmek de son derece önemli. Bunun için en sa¤l›kl› kriterlerden biri patent say›lar›. 1995 ile 2008 y›llar› aras›nda, toplam 14 y›lda tüm kiflilerin, firmalar›n, üniversitelerin ve araflt›rma kurumlar›n›n yapt›¤› toplam patent baflvurusu 9 bin 773 adet. Türkiye imalat sanayinde aktif faaliyette bulunan iflletme say›s› 272 bin 513. Ayr›ca 100’ün üzerinde üniversite var. Bu verilere göre Türkiye’nin Ar-Ge’de baflar›l› oldu¤unu

söylemek zor. Veriler, ülkemizin Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›nda baflar›l› olabilmesi için sadece finansal deste¤in yeterli olmad›¤›n› aç›k ve net bir flekilde ortaya koyuyor. Ülkemizin Ar-Ge ve inovasyonda baflar›l› olabilmesi, KOB‹’lerin yenili¤e h›zla motive edilebilmeleri için yeni araçlar oluflturulmas›na, yönlendirme ifllevini etkin yapabilen arac› kurulufllara di¤er bir deyiflle Ar-Ge ve inovasyon yap›s›n›n etkin bir flekilde yeniden yap›land›r›lmas›na ba¤l›. Bu da daha iyi bir destek mekanizmas›n›n yolunu açmakta kurumlara yard›mc› oluyor. Devletin dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri de çok say›da destek olanaklar›n›n varl›¤› de¤il, bununla birlikte do¤ru ve etkili yönlendirme hizmetlerinin

de verilmesi. Ancak bu flekilde, verilen desteklerin baflar›l› olabilecek projelere yönlendirilmesi ve piyasada etkili olacak yeni ürün ve teknolojilerin elde edilmesi mümkün olacak. Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (EBİLTEM) Proje Denetçisi Hasan Yıldız

Büyük firmalar daha rahat yararlan›yor KOB‹ niteli¤indeki birçok firman›n Ar-Ge konusunda destek, teflvik ve fonlardan yararlanma oranlar› son y›llarda artt›. Ancak, firmalar›n özellikle

Öneriler Sanayide Ar-Ge’nin geliflmesi için verilen teflvik ve fonlarla ilgili görüfllerine baflvurdu¤umuz kiflilerin önerileri flu flekilde:

➤ Araflt›rma yapabilecek mühendisler yetifltirmeye önem verilmeli. Meslek lisesi mezunlar›n›n ilgili alanlarda yüksek ö¤renime devam edebilmesi yönünde politikalar oluflturulmal›. ➤ Sanayiye verilen destek oranlar› artt›r›lmal›, özellikle patent al›nan yenilikler ile ilgili destek oran› yüzde 80’e kadar ç›kar›lmal›. ➤ Önerilen bütçe ile uyumlu çal›flan firmalar›n bütçeleri bafltan kesintiye u¤ramamal›. ➤ Ar-Ge yard›mlar› ödeme kurallar›ndan devlete ait SSK ve vergi borcu olmama flart› kald›r›lmal› ya da ArGe yard›m›n›n tamamen kesilmesi yerine mahsup ifllemi yap›larak ödeme yap›lmal›. Böylece o yard›mla büyüyebilecek KOB‹ boyutundaki firmalar›n da Ar-Ge’ye yönlenmesini sa¤layacak. ➤ Dünya ölçe¤inde araflt›rma projelerinin baflar› oran› yüzde 30’u geçmi-

➤ ➤ ➤

➤ ➤

yor. Bu nedenle baflar› ile sonuçlanmas› zor görülen projeler özellikle desteklenmeli. Bir bütünün içinde bulunan yüksek say›daki malzeme ve sarf giderleri için destekleme kriteri, bütünlü¤ün bozulmamas› prensibiyle de¤erlendirilmeli. Bir dakika önce bulunmufl bir teknolojinin bir dakikal›k eski bir teknoloji oldu¤u unutulmadan proje destekleme kararlar›n›n çabuklaflt›r›lmas› için çal›flmalar yap›lmal›. Ar-Ge harcamalar› miktar ve oranlar baz›nda art›r›lmal›. Katma de¤eri yüksek ve stratejik konularda Ar-Ge yap›lmal›. Ar-Ge harcamalar› için gerek firma içinden gerekse teflvikler kullan›larak ekonomik kaynaklar yarat›lmal›. Ar-Ge’nin önemi ve kültürü firmalar taraf›ndan önemsenmeli ve benimsenmeli. Sistematik Ar-Ge yapma konusunda firmalar e¤itim almal›. Gerek yurtiçi ve yurtd›fl› firma ve kurumlarla Ar-Ge iflbirli¤i art›r›lmal›.

devlet teflvikleri konusunda olas› bürokratik ifllemlere karfl› gösterdikleri tereddütten dolay› bu oranlar hala istenilen seviyede de¤il. Büyük firmalar›n, Ar-Ge destekleri konusunda daha deneyimli olduklar› ve bu desteklerden daha etkin yararland›klar› gözleniyor. Tüm bunlar›n yan›nda baz› firmalar›n teflvik ve destek konular›nda hala yeterince bilgi sahibi olmad›klar› görülüyor. Son y›llarda devletin sanayiye verdi¤i destekler konusunda çok önemli art›fllar oldu, ancak bu desteklerin yeterli olmad›¤› kanaatindeyim. Ülkemiz için öncelikli teknolojik alanlarda daha yüksek oranlarda destekler veriliyor. Bu durum olumlu bir geliflme. Geçti¤imiz y›l içinde TÜB‹TAK-TEYDEB kapsam›nda verilen desteklerin ifllemleri elektronik ortama aktar›larak, bürokratik ifllemlerdeki h›z art›r›ld›. Özellikle firmalar›n Ar-Ge desteklerini ekonomik s›k›nt›lar çektikleri dönemlerde bir parasal kaynak olarak görmekten vazgeçip, Ar-Ge desteklerinin firma maliyetlerini azaltmaya yönelik teflvik oldu¤unu bilmeleri ve ona göre de¤erlendirme yapmalar› gerekiyor.

29


Cemil Ar›kan, Selçuk Karaata

Sanayide Ar-Ge destekleri ve teflvikleri Türkiye’nin politika dokümanlar› incelendi¤inde, yenilik politikas›n›n ufkunun net olarak belirlendi¤i dikkati çekiyor. Temel hedef, bir a¤ yap›s› içerisinde ulusal yenilik sistemi oluflturabilmek. Ancak, yenilik sürecine iliflkin çeflitli hukuki düzenlemelerin yan›nda, giriflimcilik politikas›n›n kalitesini gelifltirmeye yönelik belirgin yasal düzenlemeler yok. Giriflimcili¤i destekleyen etkin bir giriflimcilik politikas›ndan söz etmek de zor.

novasyon, 2005 y›l›ndan bu yana Türkiye’de daha yo¤un bir biçimde tart›fl›l›yor. ‹novasyon politikas›n›n daha genifl bir kamuoyu fark›ndal›¤›na sahip olarak yürütüldü¤ü izleniyor. Sivil giriflimler ve medya bu konuda önemli bir role sahip. Avrupa ‹novasyon Karnesi 2007 raporu sonuçlar›na göre Türkiye, mevcut göstergeler baz›nda düflük performans gösteren ülkeler aras›nda yer al›yor. Bu sonucun ortaya ç›kmas›nda özellikle dikkate al›nmas› gereken gerçek, Türkiye’nin ‹novasyon Karnesi’nin oluflumunda gereken verilerin tümünü sunamamas›. Karnenin oluflumunda girdi (input) ve ç›kt› (output) olmak üzere çok say›da de¤iflken kullan›l›yor. Bu de¤iflkenlerin olmamas› durumunda performans analizi sa¤l›kl› bir biçimde yap›lam›yor. Veri eksikli¤inin yaratt›¤› bu sorunu gidermek üzere TÜB‹TAK ve Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K) çal›flmalar›na devam ediyor. Bu durumu dikkate almak gerekti¤ini hat›rlatt›ktan sonra bir de¤erlendirme yap›ld›¤›nda; Türkiye’nin genel performans›n›n tüm AB üyesi ülkelerin alt›nda oldu¤u, ancak bilgi üretiminde baz› üye ülkelerden daha iyi performans gösterdi¤i ortaya ç›k›yor.

Türkiye’de makroekonomik ortam her zaman yenilik üretmeye uygun koflullar sa¤lamad›. Buna ra¤men Türk hükümetinin, ürün ve süreç kalitesi, s›nai mülkiyet rejimi, teknolojik geliflim seviyesi, Ar-Ge kurulufllar› ile sanayi aras›ndaki ba¤›n güçlendirilmesi gibi alanlarda 1990’l› y›llar›n bafl›ndan bu yana engelleri ortadan kald›rmaya dönük çal›flmalar içinde oldu¤u görülüyor. Bu çerçevede at›lan ilk ad›m›n Dünya Bankas› taraf›ndan finanse edilen Hazine Müsteflarl›¤›’n›n Teknoloji Gelifltirme Projesi oldu¤u görülüyor. Proje 1991 ile 1998 y›llar› aras›nda yürütüldü ve bütçesi de 108 milyon Euro dü-

30

zeyine ulaflt›. Bu kaynak sanayi sektörünün Ar-Ge faaliyetlerine h›z kazand›rmak amac›yla kulland›r›ld›. Bir di¤er çok-y›ll› program Teknoloji Gelifltirme Projesi’nin bir bak›ma devam› say›labilir. Bu program Endüstriyel Teknoloji Projesi olarak an›l›yor, 1999 ile 2003 y›llar› aras›nda 162 milyon Euro seviyesinde bir kaynak olarak, sanayi sektörünün Ar-Ge kapasitesini art›rmak hedefiyle yürütüldü. Benzer içerikte çeflitli destek programlar› sistematik olarak 1999 y›l›ndan bu yana de¤erlendiriliyor. Hükümetin endüstriyel teknoloji ve yenilik stratejisine iliflkin ilk giriflimi Türk Bilim ve Teknoloji Politikas›: 1993 – 2003 adl› politika doküman›nda vurguland›. Bahsedilen doküman 7. Befl Y›ll›k Kalk›nma Plan›n›n bir parças›. Türkiye’nin AB ile bütünleflmesi ve GATT (General Agreement on Trade and Tariffs) kurallar›n›n kabulü ile birlikte, flirketler kesiminin verimlilik art›fl› ve teknolojik yenilik boyutlar›n› dikkate almak suretiyle rekabet avantaj›n› gelifltirecek politikalara duyulan ihtiyac›n da artt›¤› biliniyor. Bu noktaya de¤in, Türkiye’nin bilim ve teknoloji stratejisi, bilim ve teknoloji altyap›s› ile sanayinin ihtiyaçlar›n›n daha iyi bütünleflmesi yolunda, Ar-Ge harcamalar›na özel sektörün daha çok yat›r›m yapmas›n› ve sanayi ile üniversiteler/araflt›rma kurulufllar› aras›nda ba¤› güçlendirecek bir yap›y› hedefledi. Geliflmelerin sanayi sektöründe yenilik sürecine iliflkin bir fark›ndal›k yaratt›¤› kabul ediliyor, bununla beraber, kalk›nma planlar›nda sözü edilen hedeflerin yakaland›¤›n› söylemek güç. Sektörel E¤ilimler: Türk sanayisi büyük ölçüde özel sektör iflletmelerinden olufluyor. Bu iflletmelerin de büyük bölümünü; çal›flan say›s› 250’yi aflmayan küçük ve orta ölçekli iflletmeler (KOB‹) oluflturuyor.


U‹G’den notlar

Üretimin yüzde 80’i, brüt sabit yat›r›mlar›n ise yüzde 95’i özel sektör taraf›ndan gerçeklefltiriliyor. KOB‹’ler toplam imalat iflletmelerinin yüzde 99,5’ini olufltururken, toplam istihdam›n yüzde 65’ini, yat›r›mlar›n yüzde 26,5’ini, katma de¤erin yüzde 35’ini ve ihracat›n ise yüzde 10’unu sa¤l›yor. 1990’l› y›llar›n bafl›ndan itibaren Türk sanayisine destek sa¤layan önemli kilometre tafllar› olarak GATT’›n kabul edilmesi ve 1996’da Avrupa Birli¤i ile imzalanan Gümrük Birli¤i anlaflmas› say›labilir. Gümrük Birli¤i anlaflmas›n›n faydalar›n›n yan›nda, Türk iflletmelerini uluslararas› rekabete daha hassas hale getirdi¤i de kesin. Hassasiyete bir önlem olarak, Türk sanayisinin rekabet avantaj›n› art›rmaya yönelik baz› tedbirler al›nd›. Kanuni ve kurumsal baz› düzenlemeler, örne¤in fikri ve sinai mülkiyet haklar›, tüketicilerin korunmas›, rekabet, akreditasyon ve ithalat kaynakl› adil olmayan rekabetin önlenmesi için çeflitli düzenlemeler getirildi. Türk Patent Enstitüsü, Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›’na ba¤l› olarak 1994’de kuruldu. Kurum, di¤er görevlerinin yan›nda Türkiye’yi fikri mülkiyet haklar› alan›nda yurtd›fl›nda temsil ediyor. Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Yasa Aral›k 1994’te onayland›. Yasan›n amac›; rekabeti s›n›rland›r›c› veya adil rekabete zarar verici nitelik tafl›yan sözleflme, karar ve uygulamalar› ve pazarda bask›n konum elde edilmesi halinde bu konumu kötüye kullanman›n önüne geçilmesidir. Bu kapsamda, Rekabet Kurumu 1997’de ba¤›ms›z bir otorite olarak kuruldu. Türkiye Akreditasyon Ajans› ise 1999’da bu yana laboratuvar, sertifikasyon ve denetleme hizmetlerinin sunumu için ilgili örgütlere akreditasyon veriyor. Endüstriyel Ar-Ge: Geliflmifl ülkelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, Türk sanayi sektörünün Ar-Ge harcamalar›n›n büyüklü¤ü, ayr›ca Ar-Ge harcamalar›n›n gayr› safi yurtiçi has›la içindeki pay› düflük. Bununla beraber, gayrisafi Ar-Ge harcamalar›n›n GSY‹H içindeki pay›nda 1996’dan bu yana art›fl var. Gerek Ar-Ge faaliyetinde bulunan araflt›rmac› say›s›ndaki, gerekse de Ar-Ge harcamalar›ndaki art›fl›n nedenleri araflt›r›ld›¤›nda iki unsur ön plana ç›k›yor: AB ile iliflkiler ve küreselleflen dünya ve rekabet koflullar›n›n etkisiyle iflletmelerin Ar-Ge ve yenili¤e daha fazla yat›r›m yapmaya teflvik edildi¤i ve devlet taraf›ndan sa¤lanan destek politikalar›. Devlet taraf›ndan sa¤lanan yard›mlar›n ve finansal deste¤in yan›nda, Ar-Ge ve yenilik konular›nda bir fark›ndal›k yarat›lm›fl olmas› da, Ar-Ge yat›r›m harcamalar›n›n art›fl›nda etken olan faktörler aras›nda say›labilir. Türkiye’de Ar-Ge harcamalar›na iliflkin ilk devlet yard›m› program› 1991’de Dünya Bankas› kaynaklar›ndan finanse edildi. 1986 y›l›ndan bu yana ise

Ar-Ge harcamalar›na iliflkin bir vergi erteleme teflviki gündemde. GATT gereksinimlerine göre Ar-Ge faaliyetlerine yönelik devlet yard›m› programlar›n›n 1995’te ilgili tebli¤ ile yürürlü¤e girdi¤i biliniyor. Bir di¤er önemli kanun teknoparklara iliflkin. Bu kanun 2001’de yürürlü¤e girdi. Kanun, gerek üniversiteler, gerekse de araflt›rma merkezleri taraf›ndan teknoparklar›n kurulmas›yla beraber, sanayinin ArGe etkinliklerini desteklemeyi, araflt›rma kurumlar›üniversiteler ile ifl dünyas› aras›ndaki ba¤› güçlendirmeyi, akademik personelin teknoparklara yönlenmesini teflvik etmeyi ve iflletmelerin Ar-Ge faaliyetlerine vergi teflviki getirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin politika dokümanlar› incelendi¤inde, yenilik politikas›n›n ufkunun net olarak belirlendi¤i dikkati çekiyor. Temel hedef, bir a¤ yap›s› (network) içerisinde ulusal yenilik sistemi oluflturabilmek. Yenilik sürecine iliflkin çeflitli hukuki düzenlemelerin yan›nda, giriflimcilik politikas›n›n kalitesini gelifltirmeye yönelik belirgin yasal düzenlemelerin olmad›¤› görülüyor. Ayn› zamanda, giriflimcili¤i destekleyen etkin bir giriflimcilik politikas›ndan söz etmek de zor. Mevcut düzenlemeler; yenilikçi giri-

Sorunlar›n nedenleri araflt›r›ld›¤›nda karfl›m›za, siyasilerin yeterli iradeyi göstermemeleri ve firmalar›n yenilik süreci hakk›nda yeterli ve gerekli düzeyde bilgi sahibi olmamalar› ç›k›yor. Ancak, yukar›daki olumsuzlu¤un yan›nda, Türk yenilik politikas›n›n da dahil oldu¤u bir bilim ve teknoloji politikas› tasarlamaya dönük olarak bafllat›lan Vizyon 2023 Projesinin önemli bir ad›m oldu¤unu özellikle belirtmek gerekiyor.

flimcilere yönelik mali destekler, risk sermayesi fonlar›, vergi teflvikleri ile KOB‹’lere özel e¤itim ve dan›flmanl›k hizmetleriyle ilgili eylemleri kaps›yor. Yenilik kavram›na aç›k olan bir toplumsal yap›ya kavuflmak için, bilim ve teknoloji merkezlerinin yan› s›ra internet kafelerin ve e-ticaretin yayg›nlaflmas›, kamu yönetiminin sat›n alma prosedürlerinin yeniden tan›mlanmas› ve beyin göçünün önlenmesi gibi eylemlere ihtiyaç oldu¤u kesin. Özellikle devlet taraf›ndan desteklenen program ve giriflimlerin Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV), TÜB‹TAK – TEYDEB, TÜB‹TAK – MAM gibi olanlar›na iliflkin de¤erlendirme sonucunda afla-

Kaynaklar: 1. Enterprise Directorate – General Contract N0INNO-02-06, AB’ye Aday 7 Ülkenin Yenilik Politikas›: Bafl Edilmesi Gereken Alanlar, Son Rapor – 2.7, Türkiye’nin Yenilik Politikas›n›n Görünümü, Mart 2004 2. Inno Policy TrendChart – Policy Trends and Appraisal Report Turkey 2008

31


U‹G’den notlar

¤›daki bulgulara ulafl›ld›: • Söz konusu programlardan yararlanan iflletmelerin daha yüksek oranda rekabet güçleri mevcut. • Sanayi içinde teknolojik yenilik konusunda fark›ndal›¤a duyulan ihtiyaç yüksek düzeyde. • Makroekonomik çevre koflullar› ve bunun yan›nda e¤itim ve istihdam gibi alanlardaki düzenlemeler yenilik sürecini destekleyecek özellikler bar›nd›r›yor. • Ar-Ge çal›flmalar›n›n sonuçlar›n›n ticari getiri sa¤layacak k›vama gelmesinde ihtiyaç duyulan finansal mekanizma yetersiz ve büyük bir sorun oluflturuyor. Sonuçlar›n dikkate al›nmas›yla birlikte özellikle TTGV’nin yo¤un bir tan›t›m faaliyetine bafllad›¤› görülüyor. Di¤er kurumlar›n ise benzer tan›t›m ve bilgilendirme etkinlikleri 2002’de yap›ld›. Araflt›rma gruplar› ile iflletmeler aras›nda iflbirli¤i: Araflt›rmac›lar ile iflletmeler aras›ndaki iliflki ve iflbirli¤ini art›rmaya yönelen tedbirler, 1990’lardan bu yana Türk bilim ve teknoloji politikas›nda önemi gitgide artan bir alan olarak belirleniyor. Üniversite – sanayi iflbirli¤inin kurulmas› ve gelifltirilmesi özellikle üzerinde durulan bir alan. Çeflitli çabalar›n ard›ndan, araflt›rma kurumlar› ile ifl dünyas› aras›ndaki iliflkiyi gelifltirmek ad›na inisiyatiflerin ortaya kondu¤u görülüyor. Uygulama taraf›na bak›ld›¤›nda, ilk ad›mlar 1991’de at›ld›. Bu tarihten itibaren TTGV’nin sanayinin teknoloji gelifltirme projelerini de¤erlendirmek ve izlemek ad›na üniversitelerden uzmanlarla ve araflt›rma kurumlar›yla yak›n temas içinde oldu¤u görülüyor. Ayn› amaca hizmet edebilmek için bin 500 kifliden oluflan bir uzmanlar grubu kuruldu. Uzmanlar taraf›ndan bu iflletmelere yap›lan ziyaretler sayesinde TTGV’nin destekledi¤i projelerde yönlendirici bir rol üstlendiler. Ayn› zamanda bu giriflim sayesinde bilim dünyas› ve sanayi aras›ndaki iliflki düzeyi geniflledi ve ileride olas› iflbirli¤i için uygun ortam yaratmak mümkün hale geldi. Ayn› du2007 inovasyon indeksi özeti (SII)

32

rumun 1996’dan bu yana desteklenen TÜB‹TAK – TEYDEB taraf›ndan desteklenen Ar-Ge projelerinde yafland›¤› biliniyor. Bir di¤er önemli tedbir, Aral›k 1994’te uygulanmaya bafllayan Ar-Ge için Devlet Deste¤i hakk›nda karar. Karar hükümlerine göre, bir sanayi flirketinin ArGe projesi için bir üniversite veya araflt›rma merkezi ile iflbirli¤ine gitmesi durumunda; TÜB‹TAK – TEYDEB taraf›ndan verilen deste¤in yüzde 30 oran›nda art›r›lmas› mümkün. ‹lave olarak, üniversite veya araflt›rma merkezlerinin EUREKA gibi uluslararas› programlar çerçevesinde yerel bir iflletme ile iflbirli¤ine gitmesi ve kaynak deste¤i sa¤lamas› mümkün. Bu aflamaya kadar yap›lan de¤erlendirmelerden flu flekilde bir sonuç ç›kar›labilir. Teknoloji gelifltirme ve yenilik sürecine iliflkin olarak Türkiye’nin uzun süredir kurumsal bir yap› dahilinde politika gelifltirme ve bir “de¤erlendirme kültürüne” sahip oldu¤u söylenebilir. Bu tespitle birlikte, üretilen politikalar›n uygulanmas›nda sorunlar›n varl›¤› söz konusu. Sorunlar›n nedenleri araflt›r›ld›¤›nda karfl›m›za, siyasilerin yeterli iradeyi göstermemeleri ve firmalar›n yenilik süreci hakk›nda yeterli ve gerekli düzeyde bilgi sahibi olmamalar› ç›k›yor. Ancak, yukar›daki olumsuzlu¤un yan›nda, Türk yenilik politikas›n›n da dahil oldu¤u bir bilim ve teknoloji politikas› tasarlamaya dönük olarak bafllat›lan Vizyon 2023 Projesinin önemli bir ad›m oldu¤unu özellikle belirtmek gerekiyor. Di¤er taraftan, yenilik sürecine iliflkin kapsaml› bir fark›ndal›k yaratma ihtiyac›na odaklanmak gerekiyor. Bu hedefi yerine getirirken, yenilik hakk›nda ortak bir alg›laman›n da yarat›lmas› faydal› olacak. Genel olarak bak›ld›¤›nda, yenili¤i tarif eden aç›klamalar›n dar bir bak›fl aç›s›yla sadece ve sadece ArGe faaliyetleri ile s›n›rl› kald›¤› görülüyor. Daha genifl bir bak›fl aç›s›yla yenili¤in tarif edilmesine ve bu tarifin de yay›lmas›na ihtiyaç duyuluyor.


Leyla Arsan

‹flbirli¤ine yüklenmeliyiz Ülkemiz geleneksel anlay›fl biçimine ve koflullar›na ba¤l› olarak, sadece teflviklerle Ar-Ge’ye ayr›lan bütçe pay›n› yüzde 2’ye yükseltemeyece¤imiz aç›k. Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon konusunda henüz bir fark›ndal›k oluflmaya bafllam›flken, üstelik çok da ciddi bir küresel ekonomik krizin içindeyken, hatta büyük sanayi kurulufllar› da bu krizden ciddi derecede etkilenmifl olmas›na ra¤men, sanayiye sa¤lanan desteklere s›n›rlama getirilmesi moral bozucu oldu.

Ç

a¤›n inovasyon rüzgâr›n› Türkiye de arkas›na almaya çal›fl›yor ama bir türlü yakalayam›yor, ancak rüzgâr›n yerini görüyor, sadece kendi iç dalgalar›n› aflam›yor, ulaflam›yor. Avrupa 2008 y›l› ‹novasyon Skor Tablosu (EIS 2008) geçenlerde yay›nland›. Türkiye’nin y›ll›k ortalama inovasyon performans›nda büyüme birçok geliflmifl Avrupa ülkesinin önünde. Bununla birlikte, inovasyon performans›nda çok geride oldu¤undan, ancak yakalay›c› ülkeler aras›nda yer alabiliyor (‹novasyon Performans Dönüflümü Grafi¤i). Inovasyon performans›na bakt›¤›m›zda ise, yakalay›c› ülkelerin ve özellikle de Türkiye’nin bu ölçümlerde en geride kald›¤› konular; inovasyon girdi-ç›kt› sürecinin tamamlanmas›, insan kaynaklar›na yat›r›m, yenilikçiler, erken dönem risk sermayesi ve özel sektörün yat›r›m› olarak ortaya ç›k›yor.

Özel sektör yat›r›m› dedi¤imiz zaman salt özel sektör kurumlar›n› düflünmek yeterli de¤il, ayn› zamanda üniversite-sanayi iflbirliklerini de göz önüne almal›y›z. EIS 2008 raporunda, Türkiye’de Ar-Ge’nin daha çok üniversitelerde olmas› nedeniyle, üniversite-sanayi iflbirli¤inin kritik oldu¤u, bununla birlikte geleneksel olarak üniversite ve sanayi ba¤lant›lar›n›n zay›f oldu¤u, iflbirli¤ini art›r›c› teflvik ve önlemlerin yeterli olmad›¤› belirtiliyor. Öncelikle üniversite yönetmeliklerinin ve yasalar›n özel sektörü iflbirli¤i için daha fazla özendirecek bir biçimde düzenlenmesi gerekti¤i vurgulan›yor. Ayr›ca, sanayiden talebi art›racak teflviklerin ve daha fazla arac› organizasyonlar›n bulunmas› gerekti¤i de belirtiliyor. Bu rapora göre Türkiye’nin kamusal Ar-Ge yat›r›m› befl y›lda yüzde 0,39’dan yüzde 0,52’ye ç›km›fl olmas›na ra¤men, özel sektör Ar-Ge yat›r›m›n›n ha-

34

len düflük oldu¤u da belirtiliyor. Bu durum UNESCO ‹statistik Enstitüsü 2007 verilerinde ve grafik 1’de daha iyi görülebiliyor.

Öte yandan, TÜB‹TAK taraf›ndan 2008 Aral›k ay›nda 17. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplant›s›nda yap›lan sunumda, özel sektörün Ar-Ge harcamalar›ndaki pay›n›n 3 milyon 100 TL ile ilk kez 3 milyon 12 TL olan kamu harcamalar› pay›n› geçti¤i belirtildi. Grafik 2’de bu durum çok aç›k olarak görülüyor. Bu da kamu taraf›ndan yap›lan teflvik yat›r›m›na ra¤men, özel sektörün de yat›r›m yapmaya bafllad›¤›n› gösteriyor. Ne var ki, 2009’un hemen bafl›nda D›fl Ticaret Müsteflarl›¤› (DTM) ile TÜB‹TAK iflbirli¤inde Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB), taraf›ndan yürütülen ve kullan›m› en yayg›n olan 1501 kodlu “Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program›”nda bir de¤ifliklik yap›l›yor. Destek kapsam›ndaki personel ücretlerine, ulafl›m ve konaklama giderlerine, transfer ödemesine, proje içeriklerine ve baz› uygulamalara s›n›rlamalar getiriliyor. Bu s›n›rlamalarla, a¤›rl›kl› olarak büyük sanayi flirketlerinin yararland›¤› 1501 kodlu destekten daha az yararland›r›lmalar› ile sanayinin yat›r›m›n›n daha fazla gösterilebilece¤i, AB hedeflerine uygun olarak Ar-Ge harcamalar›nda özel sektör pay›n›n›n yüzde 55’e ç›kart›labilece¤i düflünülüyor.

Daha sürdürülebilir destekler sa¤lanmal›

Ar-Ge harcamalar›n›n GSY‹H’ya oran›n›n hedefini 2010 y›l› için yüzde 2 koyan daha sonra bu tarihi 2013’e de¤ifltiren hükümetimiz, art›r›lan kamu teflviklerine ra¤men 2005 ile 2007 y›llar› aras›nda sadece 0,1 puan ilerleyebildi¤imizi göz ard› etme-


Ne yap›yoruz ne yapmal›y›z

meli. Tabi bu sonuç Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K) istatistikleri de¤iflikli¤i göz önüne al›nmad›¤›nda söz konusu olan oran. Ülkemiz geleneksel anlay›fl biçimine ve koflullar›na ba¤l› olarak, sadece teflviklerle yüzde 2’ye ulaflamayaca¤›m›z da aflikâr. Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon konusunda henüz bir fark›ndal›k oluflmaya bafllam›fl ve teflviklerin kullan›lmas›na da al›fl›l›yorken, üstelik çok de ciddi bir küresel ekonomik krizin içindeyken, hatta büyük sanayi kurulufllar› da bu krizden ciddi derecede etkilenmifl olmas›na ra¤men, sanayiye sa¤lanan desteklere s›n›rlama getirilmesi moral bozucu oldu. Büyük sanayi flirketlerinin ArGe merkezleri kurmalar›na yönelik oluflturulan 5746 say›l› Ar-Ge teflvik yasas› ile sanayinin teflvik edilmesi sa¤lanmaya çal›fl›l›yor. Bununla birlikte 50 kiflilik bir Ar-Ge birimi oluflturamayacak olan orta ölçekli sanayi flirketleri deyim yerindeyse yaya kalacaklar. Henüz hiçbir destekten yararlanmam›fl ya da en az bir kere yararlanm›fl olan KOB‹’lere yönelik TEYDEB taraf›ndan yürütülen 1507 kodlu “KOB‹ Bafllang›ç Ar-Ge Deste¤i”i de bir KOB‹ taraf›ndan en fazla iki kez kullan›labiliyor, daha sonra KOB‹’nin iki Ar-Ge projesi gerçeklefltirmekle büyük sanayi flirketleri ile eflit düzeye geldi¤i varsay›larak, 1501 kodlu yeni s›n›rlamalar getirilen sanayi deste¤inden yararland›r›l›yor. Bugünkü durumda, KOB‹ için zaten zor olan destekten yararlanma süreci daha da zor bir hale getirilmifl oluyor. K›sacas›, yeni s›n›rlamalarla, Ar-Ge harcamalar›m›z›n nas›l art›r›laca¤› konusunda tam “Ah ne güzel teflvikler artt›” derken kuflkular›m›z art›yor. En az›ndan fark›ndal›k sürecinin tamamlanmas›, teflviklerin daha genifl kapsamda kullan›ld›¤› görülerek ve en önemlisi de ölçülerek, de¤erlendirilmesi yap›larak bu de¤erlendirme sonucuna göre bir karar verilmesinin daha do¤ru olaca¤› inanc›nday›m.

‹novasyon izleme ve de¤erlendirme sistemi kurulmal›

Türkiye kendi Ar-Ge ve inovasyon durumunu de¤erlendiremiyor ama AB bizi zorla da olsa bir flekilde bunu de¤erlendirmek durumunda b›rak›yor. Yukar›da bahsetti¤imiz Avrupa ‹novasyon Skor Tablosu 2008 y›l› raporuna dönecek olursak, as-

Dünya Bankas› Ülke Ekonomik Bildirisi’ne göre, bilim ve mühendislik okullar›na kay›tlar›n oran› yüksek olmas›na ra¤men Türk giriflimcileri bu okullar›n kalitesini düflük buluyor. Bu durumda inovasyon için insan kaynaklar› yat›r›m›n›n önemli bir konu olarak ortaya ç›kt›¤› belirtiliyor. Kamu harcamalar›n› art›r›rken, özel sektör harcamalar›n›n da teflvik edilmesi ve iflbirli¤i yap›larak üniversitelerin ve ifl dünyas›n›n gereksinimlerine uygun olarak yeni müfredatlar›n oluflturulmas› öneriliyor.

l›nda özel sektörün yat›r›mlar›n› teflvikleri kesmeden nas›l art›rabilece¤imiz görülebiliyor. ‹novasyon girdilerinin ç›kt›ya dönüflüm süreci de¤erlendirilirken, Türkiye’de bilimsel yay›nlar›n say›s›n›n patent say›lar›ndan fazla olmas› (2006’da 18 bin 406 bilimsel yay›n, 122 patent), üniversite-sanayi iflbirli¤i eksikli¤ini gösteriyor. Daha fazla iflbirli¤i olsa, patent say›s› da artacak, özel sektör Ar-Ge harcamas› da. Raporda, erken dönem risk sermayesinin az oldu¤u -ki sadece erken dönem de¤il risk sermaye flirketlerinin say›-

Grafik-1

35


Ne yap›yoruz ne yapmal›y›z

s› oldukça az- hatta sadece 3 tanesinin kay›tl› oldu¤u belirtiliyor. ‹fl Melekleri ve A¤lar›’n›n eksikli¤i de giriflimcilerin finans seçeneklerine ulaflmalar›na engel oluflturuyor. Toplam risk sermayesi ve özel sermaye fon toplam›n›n yaklafl›k 400 milyon Euro, y›ll›k olarak da 100 milyon Euro’dan fazla olmad›¤› tahmin ediliyor. Raporda, Ar-Ge insan kayna¤›ndaki eksiklik de flu flekilde belirtiliyor: Dünya Bankas› Ülke Ekonomik Bildirisi’ne göre, bilim ve mühendislik okullar›na kay›tlar›n oran› yüksek olmas›na ra¤men Türk giriflimcileri bu okullar›n kalitesini düflük buluyor. Bu durumda inovasyon için insan kaynaklar› yat›r›m›n›n önemli bir konu olarak ortaya ç›kt›¤› belirtiliyor ve kamu harcamalar›n› art›r›rken, özel sektör harcamalar›n›n da teflvik edilmesi ve iflbirli¤i yaparak ortak üniversitelerin ve ifl dünyas›n›n gereksinimlerine uygun olarak yeni müfredatlar›n oluflturulmas› öneriliyor. Dünya Ekonomik Forumu WEF 2006 Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde Türkiye rekabetçilikteki en temel gereksinimlerden olan yüksek ö¤retim ve e¤itimde 57. s›rada yer al›yor. Ar-Ge iflbirli¤i projeleri özendirilmeli Bu durumda, özel sektörü de¤erlendirme sistemleriyle sürdürülebilir bir biçimde desteklemeye de‹novasyon performans› (SII 2008)

‹novasyon performans›nda y›ll›k ortalama büyüme

vam ederek, üniversitelerle iflbirli¤i yapmay› teflvik edecek mekanizmalar› oluflturmak gerekli. Ar-Ge ve inovasyon fark›ndal›¤›n› art›rmaktan, sanayinin teknoloji stratejileri için iflbirli¤i yapmas›na, iller baz›nda inovasyon stratejilerinin üretilmesine kadar birçok konuda yap›lacak olan koordinasyon ve destek çal›flmalar›n› yüzde 50 fonlayan TÜB‹TAK taraf›ndan yürütülen ‹fiBAP bu yönde çok olumlu bir program. Avrupa Birli¤i 6. Çerçeve Program›’nda buna benzer bir projeyle, ilin inovasyon stratejisini gelifltiren Mersin birçok geliflmifl ilimize göre bu konuda çok h›zl› ilerledi ve ildeki sanayicilerin bilinci artt›. Bugünlerde Mersin ilinde gerek AB gerekse ulusal düzeyde birçok proje ile karfl›laflmak mümkün. Hatta Mersin ‹fl Melekleri A¤› bile kuruluyor. Ancak bu tip uygulamalar› kay›t alt›na alarak de¤erledirebilmemiz çok önemli. Ne var ki, AB Çerçeve Programlar›’ndan fon al›nmas› çok meflakkâtli olsa da, al›nd›ktan hemen sonra gelen fon tutar› proje sahiplerini ve ortaklar›n› oldukça rahatlat›yor ve motive ediyor. Oysa ulusal fonlara ulafl›m belki daha kolay ama gerçek finansa eriflim oldukça zor. Teflvik süreçlerinin bu anlamda kolaylaflt›r›lmas› gerekli. ‹fiBAP’ta yüzde 50 finansman›n hesaba ortaklar taraf›ndan konuldu¤u görüldükten sonra efl finansman TÜB‹TAK taraf›ndan sa¤lan›yor ki, bu da teflvikten ziyade bu fonu kullanmay› pek özendirmeyen bir uygulama. ‹fiBAP bir yandan sürerken ve iflbirli¤ini desteklerken ayn› zamanda, Ar-Ge iflbirli¤ini de teflvik etmesi gerekiyor. Ancak bu flekilde üniversite sanayi iflbirli¤i sa¤lanabilir, üniversite ve sanayi ortak projeler gerçeklefltirebilirler. Mevcut destek sistemlerinde, projelere ortak girmek mümkün ancak üniversitelerin bu projelere ortak girifli çok da özendirilmiyor. Üniversite-sanayi iflbirli¤ini de özendirecek yeni bir destek mekanizmas›na önemle ihtiyaç var. ArGe harcamalar›m›z› hatta özel sektör yat›r›m›n› art›racak bir baflka konu da ulusal Ar-Ge ve inovasyon stratejisine ba¤l›, proje teklif ça¤r›lar› sistemiyle iflleyecek olan güdümlü proje fonlama mekanizmas›. Türkiye’nin daha sürdürülebilir bir inovasyon geliflim sistemine sahip olabilmesi için afla¤›daki öneriler dikkate al›nmal›:

Grafik-2

ÖNER‹LER ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤

36

Üniversite-sanayi Ar-Ge iflbirli¤i mekanizmas› kurulmal› ve uygulanmal› Strateji Güdümlü Ar-Ge projeleri fonlama mekanizmas› kurulmal› ve uygulanmal› TEYDEB destekleri KOB‹’ler ve orta ölçekteki sanayiciler için sürekli, kesintisiz ve s›n›rlamas›z olmal› Özel sektör üniversitelerde teknoloji transfer ofislerinin kurulmas› için yat›r›m yapmal› ‹fl Melekleri A¤lar› kurulmal›, özel sektör yat›r›m yapmal› Teknoloji platformlar›n›n çal›flma sonuçlar› de¤erlendirilmeden özel sektöre destek k›s›tlamalar› yap›lmamal› Fon kullan›mlar› ile ilgili izleme ve de¤erlendirme sistemi kurulmal› ve uygulanmal› Ar-Ge hibe desteklerinde finansman›n yar›s› proje bafllang›c›nda yap›lmal›


makale / Prof. Dr. Erol Taymaz *

Kalk›nma Stratejileri ve Yenilik Sistemleri:

Kore deneyimlerinden Türkiye’nin ç›karaca¤› dersler Kore’nin kifli bafl›na milli geliri 2000’li y›llarda Türkiye’nin iki kat›ndan fazla oldu. Güney Kore ve Türkiye aras›nda bu çarp›c› farkl›l›¤›n nedenleri nelerdir? fiüphesiz Türkiye ve Kore aras›ndaki uzun dönemli ekonomik büyüme farkl›l›klar›n›n pek çok nedeni var. ‹ki ülke aras›ndaki karfl›laflt›rmalarda sanayi ve teknoloji politikalar›, ekonomik performans› aç›klayan en önemli etkenlerden biri olarak görünüyor.

T

ürkiye’de kifli bafl›na milli gelir 1960’l› y›llarda Güney Kore’nin yaklafl›k iki kat› olmas›na karfl›n, özellikle 1970’lerin sonlar›nda itibaren Kore günümüze kadar oldukça h›zl› bir flekilde büyüdü. Bunun sonucu olarak 2000’li y›llarda Kore’nin kifli bafl›na milli geliri Türkiye’nin iki kat›ndan fazla oldu. Kore’nin ekonomik büyüme performans› kadar teknolojik performans› da etkileyici oldu. Kore, h›zl› bir flekilde tar›mdan sanayiye ve düflük-teknolojili sanayilerden orta- ve yüksek teknolojili sanayilere geçisi sa¤layabildi. Günümüzde Kore, Ar-Ge harcamalar›n›n milli gelir içerisindeki pay›n›n en yüksek oldu¤u ülkelerden biri. Türkiye, oldukça yayg›n ve farkl›laflm›fl s›nai geliflimine karfl›n tar›m›n istihdam içindeki pay›n›n hala çok yüksek oldu¤u, sanayi içinde de, düflük teknolojili sanayilerin en büyük paya sahip oldu¤u bir ekonomik yap›ya sahip. Güney Kore ve Türkiye aras›ndaki bu çarp›c› farkl›l›¤›n nedenleri nelerdir? fiüphesiz Türkiye ve Kore aras›ndaki uzun dönemli ekonomik büyüme farkl›l›klar›n›n pek çok nedeni var. ‹ki ülke aras›ndaki karfl›laflt›rmalarda sanayi ve teknoloji politikalar› ekonomik performans› aç›klayan en önemli etkenlerden biri olarak görünüyor. Kore’nin kalk›nmas›nda sanayi ve teknoloji politikalar› ile bu politikalar sonucu kurulan ve etkin

bir flekilde faaliyet göstermesi sa¤lanan Kore Yenilik Sistemi çok önemli bir rol oynad›. Kore Yenilik Sistemi’nin en önemli özellikleri 1) D›fla aç›k kalk›nma stratejisini desteklemesi 2) Sanayi- hedeflemesine dayal› kalk›nma politikas› uygulanmas› 3) Sanayi politikas›n›n büyük firmalara dayal› olmas› 4) ‹nsan kaynaklar›n›n gelifltirilmesine öncelik verilmesi 5) Devlet taraf›ndan bilim ve teknoloji altyap›s›n›n kurulmas› Kore deneyimine bir bütün olarak bak›ld›¤›nda, geliflmekte olan ülkeler aç›s›ndan üç önemli dersin ç›kar›labilece¤i görülüyor. Öncelikle ekonomik kalk›nma ve teknolojik geliflme aç›s›ndan insan kaynaklar›, befleri sermaye ve e¤itim yat›r›mlar› temel öneme sahip. Yeterli say›da nitelikli bilim adamlar› ve mühendisleri yetifltiremeyen ülkelerin bilim ve teknolojide önemli bir at›l›m gerçeklefltirmesi, dolay›s›yla ekonomik kalk›nma sürecini uzun dönemli sürdürebilmesi mümkün de¤il. ‹kinci olarak d›fla-aç›kl›k, hem rekabetçi bask›lar›yla özel kesimi e¤itim ve teknoloji yat›r›mlar›na yönlendirerek, hem de yeni teknolojilere ve pazarlara ulafl›lmas›n› sa¤layarak Kore’nin kalk›nmas›na katk›da bulundu. Son olarak, Kore’de sanayi ve teknoloji politika-

* Orta Do¤u Teknik Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler

38

Fakültesi Ö¤retim Üyesi


lar›, kaynaklar›n öncelikli s›nai ve teknolojik alanlarda yo¤unlaflmas›n› sa¤lad›. Ekonomisi 1990’l› y›llara kadar (1980 krizi hariç) yüksek emek üretkenlik art›fl h›zlar›na ulaflabilmesine karfl›n, Türkiye, tar›m›n uzun süre önemini korumas›, kentlerde yeteri say›da yeni istihdam olanaklar›n›n yarat›lamamas› ve sanayide yüksek-teknolojilere do¤ru yap›sal dönüflümün sa¤lanamamas› sonucu kifli bafl›na milli geliri h›zl› bir flekilde art›ramad›. Özellikle 1990’l› y›llarda yaflanan makroekonomik belirsizlikler ve büyüme h›zlar›ndaki büyük dalgalanmalar sonucu üretkenlik art›fl h›z› çok düflük düzeyde kald›. 1990’l› y›llar›n olumsuz makroekonomik geliflmelerine karfl›n Türkiye’de ulusal yenilik sisteminin kurulmas›na yönelik ciddi ad›mlar at›ld›. 1990’l› y›llar›n ilk yar›s›nda TTGV ve TÜB‹TAK arac›l›¤›yla Ar-Ge destek program›n›n bafllamas› bu konuda at›lan en önemli ad›mlardan biri oldu. Bu dönemde haz›rlanan politika belgelerinde “Türkiye’de yenilik sisteminin kurulmas›” en önemli hedef olarak benimsendi. Ulusal yenilik sistemini oluflturan kurumlar kuruldu veya yeniden yap›land›r›ld›. Bu geliflmeler sonucu, özellikle 2000’li y›llarda Ar-Ge yat›r›mlar›nda çok h›zl› bir art›fl gerçekleflti. Türkiye’nin 2 seçene¤i var 1990’l› y›llardan itibaren Türkiye’de yenilik sisteminin kurulmas› ve gelifltirilmesine yönelik olarak önemli geliflmeler sa¤lanmas›na karfl›n, ciddi aksakl›klar›n ve zay›f yanlar›n da oldu¤u gözleniyor. ‹lk olarak, uzun dönemli stratejik vizyon ve farkl› programlar aras›nda uyum eksikli¤i en önemli sorunlardan biri olarak görünüyor. Son y›llarda Ar-Ge faaliyetlerine ayr›lan kamu kaynaklar›ndaki art›fla karfl›n, Ar-Ge alanlar›nda önceliklerin belirlenmesi konusunda zay›f kal›nd›¤› gözleniyor. TÜB‹TAK’›n araflt›rma merkezleri hariç, kamu Ar-Ge merkezlerine yeteri kadar kaynak ayr›lam›yor. Bu merkezler kapsaml› araflt›rma programlar›na sahip bulunmuyor. Mevcut AR-GE destek programlar›n›n büyük ço¤unlu¤u arz-yönlü, maliyetleri azaltarak Ar-Ge yat›r›mlar›n› teflvik etmeye yönelik, dolays›z teflvikler, düflük vergi oranlar› gibi programlar. Bu politikalar› destekleyecek talep-yönlü politikalara da, kamu al›mlar›, teknik standartlar, güdümlü program ve projeler gibi uygulamalara büyük ihtiyaç duyuluyor.

Yurtd›fl›ndan teknoloji transferi ve yurtiçinde teknolojinin yay›lmas›na yönelik politikalar›n yeterli olmad›¤› söylenebilir. Özellikle KOB‹’lerde teknoloji transferi ve yay›lmas›na yönelik politikalar üretkenli¤in artmas›na katk›da bulunacak. Son olarak, yenilikçi küçük firmalar›n kendi teknolojilerini ticarilefltirmelerinde ve h›zl› bir flekilde büyümelerinde önemli engeller var. Mevcut sanayi politikalar› tüm KOB‹’leri desteklemeye yönelik, bu nedenle yenilikçi firmalara yeterli deste¤i sa¤layam›yor. Günümüzde Türkiye ekonomisi aç›s›ndan iki seçenek bulunuyor. Birinci seçenek, özellikle geleneksel, emek-yo¤un sanayilerde, düflük ücretler, düflük vergiler ve enerji gibi girdilerin desteklenmesi ile maliyet avantaj›na dayal› rekabetçi üstünlü¤ün sa¤lanmas›. Bu seçenek, daha önceleri de denendi ve baflar›l› olamad›. ‹kinci seçenek, firmalar›n yüksek katma de¤erli ürün ve faaliyetlerde uzmanlaflmas›. Bu seçene¤in baflar›l› olmas›, firmalar›n teknolojik yeteneklerinin gelifltirilmesine ve yenilikçi olmas›na

Kore deneyimine bir bütün olarak bak›ld›¤›nda, geliflmekte olan ülkeler aç›s›ndan üç önemli dersin ç›kar›labilece¤i görülüyor. Öncelikle, ekonomik kalk›nma ve teknolojik geliflme aç›s›ndan insan kaynaklar›, befleri sermaye ve e¤itim yat›r›mlar› temel öneme sahip. Yeterli say›da nitelikli bilim adamlar› ve mühendisleri yetifltiremeyen ülkelerin bilim ve teknolojide önemli bir at›l›m gerçeklefltirmesi, dolay›s›yla ekonomik kalk›nma sürecini uzun dönemli sürdürebilmesi mümkün de¤il.

ba¤l›. Günümüz koflullar›nda firmalar›n yenilikçi olmas› için yenilik sisteminin kurulmas› ve etkin bir flekilde ifllemesi zorunlu. Kore deneyimi bu konuda Türkiye için önemli dersler içeriyor. Not: Bu makale, 12 Mart 2009 günü Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV) ve Kore Kalk›nma Enstitüsü (KDI) taraf›ndan düzenlenen “Ulusal Teknoloji ve ‹novasyon Kapasitesinin Gelifltirilmesi için Modeller” konulu seminerde Erol Taymaz taraf›ndan sunulan tebli¤e dayanmaktad›r.

39


Semih Akçomak

Görüfl

Ar-Ge teflvikleri Ar-Ge’yi teflvik etti mi? Türkiye’de Ar-Ge iki ana politika arac› ile destekleniyor. Bunlardan ilki iflletmelerin Ar-Ge faaliyetlerine do¤rudan finansal kaynak sa¤layan, TEYDEB, KOSGEB ve TTGV gibi Ar-Ge teflvikleri. Di¤eri ise Ar-Ge maliyetlerini azaltarak kaynak yaratan vergi muafiyetleri tarz›nda teflvikler.

A

r-Ge teflvikleri ve yenili¤i özendirici politikalar› de¤erlendirirken iki husus önem kazan›yor. Bunlardan ilki, Ar-Ge faaliyetlerinin neden devlet deste¤ine ihtiyaç duydu¤u. Günümüz ekonomisinde rekabetçi olmak için inovatif olmak gerekiyorsa devlet Ar-Ge faaliyetlerini neden destekler? Son on y›lda büyük aflama kaydeden teknoloji iktisad› bu soruya doyurucu cevaplar veriyor. K›saca özetlemek gerekirse, Ar-Ge faaliyetlerine teknolojik belirsizlikler ve piyasa belirsizlikleri nedeniyle yeterli ve etkin düzeyde kaynak tahsis edilemeyebilir. Bu gibi durumlarda devletin piyasaya müdahale ederek, teknolojik yenilik yapan iflletmelerin yenilik faaliyetlerinin tüm faydas›n› elde edebilece¤i piyasa ortam›n› oluflturmas› gerekir. Bu ba¤lamda inovasyon politikalar›, teknolojik yenilik sürecinin h›z›n› ve yönünü etkilemek amac›yla uygulanan her türlü devlet politikas› fleklinde tan›mlanabilir. Teknoloji politikalar› konusunu önceki yaz›lar›mda daha doyurucu bir biçimde ele alm›flt›m (örne¤in, Haziran 2007). Ar-Ge teflvik politikalar› konusundaki bir di¤er husus, bu politikalar›n etkinli¤inin de¤erlendirilmesi. Bu ilk etapta kolay gibi görünse de, iktisattaki f›rsat maliyeti kavram› olaya daha farkl› bir bak›fl aç›s› kazand›r›yor: Teflvik politikas› A için harcanan para, teflvik politikas› B için harcansayd› daha yararl› olur muydu? Bu sorunun cevab›n› vermek oldukça güç. Yaz›ma, Emre Özçelik ve Erol Taymaz taraf›ndan, Türkiye’deki Ar-Ge desteklerinin ekonometrik de¤erlendirilmesinin yap›ld›¤› makalenin k›sa bir özeti ile devam edece¤im.

Türkiye’de Ar-Ge iki ana politika arac› ile destekleniyor. Bunlardan ilki iflletmelerin Ar-Ge faaliyetlerine do¤rudan finansal kaynak sa¤layan, Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB), Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Gelifltirme ve Destekleme ‹daresi Baflkanl›¤› (KOSGEB) ve Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV) gibi Ar-Ge teflvikleri. Di¤eri ise daha dolayl› yollardan iflletmenin Ar-Ge maliyetlerini azaltarak kaynak yaratan vergi muafiyetleri tarz›nda teflvikler. 1993-2001 y›llar› aras›nda 11 binden fazla iflletmeyi kapsayan araflt›rma sonuçlar›n› birkaç bafll›k alt›nda özetlemek mümkün: • Ar-Ge destek programlar›n›n (TEYDEB ve TTGV) uygulanmaya bafllad›¤› ilk befl y›lda, Ar-Ge faaliyetinde bulunan iflletme say›s› iki kat artm›fl. Buna ra¤men Türkiye’deki iflletmelerin yaklafl›k sadece yüzde 5’i Ar-Ge faaliyetinde bulunuyor. • TTGV deste¤i alan iflletmelerin Ar-Ge harcamalar›-

40

n›n toplam üretime oran› ikiye katlanarak yüzde 11’e ulaflm›fl. Desteklenen iflletmeler, desteklenmeyen iflletmelerle k›yasland›¤›nda çok daha iyi Ar-Ge performans› sergiliyor. Ancak destek oranlar› toplam proje bedellerinin yüzde 10’unu geçmiyor. • Teknoloji transferi yapan ve Ar-Ge faaliyetinde bulunan iflletmeler, teknoloji transferi yapan di¤er iflletmelere oranla 17 kat daha fazla. Dolay›s›yla, teknoloji transferinin, Ar-Ge faaliyetlerini tamamlad›¤›n› söylemek mümkün. • Ar-Ge vergi muafiyetlerinden yararlanan iflletme say›s›, do¤rudan destek alan iflletmelere oranla oldukça düflük. Günümüzde giderek yayg›nlaflan teknoparklarla bunun de¤iflmekte oldu¤unu söyleyebiliriz. Ancak, Ar-Ge teflviklerinden büyük küçük tüm iflletmelerin yararland›¤›n› düflünürsek, teflviklerin vergi muafiyetlerine oranla daha kat›l›mc› oldu¤unu söylemek mümkün. • Ar-Ge faaliyetinde bulunan iflletmeler, di¤er iflletmelere oranla çal›flan say›s› ve toplam üretim aç›s›ndan daha büyükler ve daha yüksek ücret ödüyorlar. • Ar-Ge teflvikleri, Ar-Ge maliyetlerini düflürüp Ar-Ge harcamalar›n› art›rabilece¤i gibi çeflitli nedenlerden dolay› iflletmelerin özel Ar-Ge harcamalar›n› ikame edebilir. Örne¤in, teflvikler her durumda yat›r›m yap›labilecek projelere sa¤lan›yorsa böyle bir durum oluflabilir. Çal›flmada, Türkiye’de Ar-Ge teflviklerinin ve Ar-Ge harcamalar›n›n tamamlay›c› oldu¤u sonucu ortaya ç›km›fl. Ar-Ge teflvikleri, iflletmelerin özel ArGe harcamalar›n› art›r›yor. Yukar›da özetlemeye çal›flt›¤›m kadar›yla, çal›flmadaki bulgular, Türkiye gibi geliflmekte olan ülkelerdeki Ar-Ge teflvik politikalar›n›n etkinli¤i konusunda olumlu ipuçlar› veriyor. Ancak buradaki önemli husus, teflvik politikalar›n› di¤er politika araçlar›yla desteklemek. Geliflmifl ülkelerde yap›lan araflt›rmalar, Ar-Ge teflviklerinin etkinli¤inin düflük oldu¤unu, hatta kimi zamanlarda iflletme Ar-Ge harcamalar›n› ikame etti¤ini gösteriyor. ‹flletmeler etkin Ar-Ge faaliyetinde bulunmay› ö¤rendikçe, teflviklerin yarar› da göreceli olarak düflüyor. ‹flte bu noktada Türkiye’nin eksiklikleri oldu¤unu söyleyebiliriz. Geliflmifl ülkelerdeki inovasyon politikalar›n› günümüzde evrimci kuram flekillendiriyor. ‹fl a¤lar›n› gelifltirmek, ortak AR-GE projeleri yürütmek gibi pek çok evrimci politikan›n örneklerini ülkemizde görmek mümkün. Ancak politika inovasyonu konusunda fakir oldu¤umuzu söylemeden de geçemeyece¤im.

1- Emre Özçelik ve Erol Taymaz (2008), R&D support programs in developing countries: The Turkish experience, Research Policy, 37, p.258-275.


Bak›fl Aç›s›

fiirin Elçi

Türkiye’nin ‹novasyon Politikas› E¤ilimleri Avrupa Komisyonu Türkiye’nin inovasyon performans›n› düflük olarak de¤erlendiriyor. Performans›n yükseltilmesi için insan kayna¤›na yat›r›m, üniversitelerdeki araflt›rma sonuçlar›n›n ticarilefltirilmesi, giriflim sermayesi ve ifl melekleri a¤lar›n›n gelifltirilmesi konular› öne ç›k›yor.

A

vrupa Komisyonu, Türkiye’nin ‹novasyon Politika E¤ilimleri ve De¤erlendirme Raporu’nu (Annual Innovation Policy Trends and Appraisal Report, Turkey) yay›nlad›. Rapor, Komisyon’un Avrupa ülkelerinin inovasyon politikalar›n› k›yaslamak amac›yla 2000 y›l›nda bafllatt›¤› “European Trend Chart on Innovation (TrendChart)” girifliminin bir parças›. TrendChart, Avrupa Birli¤i üye ülkelerinin yan› s›ra Türkiye, Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Kanada, Brezilya, ‹sviçre, ‹srail, Norveç, ‹zlanda ve H›rvatistan’› da içine alan 39 ülkeyi kaps›yor. Türkiye’nin 2008 y›l› TrendChart raporu, ülkemizde inovasyonun yönetiflimine ve inovasyon politikalar›n›n geliflimine ›fl›k tutuyor. Raporda, özellikle 2004 y›l›ndan itibaren devletin Ar-Ge’ye artan deste¤i buna ba¤l› yarat›lan kaynaklar ve sa¤lanan ilerlemenin alt› çiziliyor. Bu geliflmelere ba¤l› olarak inovasyon performans›n›n artmas› yolunda öneriler s›ralan›yor. Buna göre, Türkiye’nin inovasyon performans› ele al›nd›¤›nda, “girdi göstergeleri”ne yat›r›m yap›lmas› önem arzediyor. Girdi göstergeleri ele al›nd›¤›nda, birinci önceli¤in inovasyon için gerekli insan kayna¤›na yat›r›ma verilmesi kaç›n›lmaz. Bu amaçla, yüksek ö¤renim gören kesimi say›ca art›r›rken niteli¤ini de art›rmak gerekiyor. Raporda kullan›lan 2007 Avrupa ‹novasyon Göstergeleri sonuçlar›na göre, Türkiye’de yüksek ö¤renim alan nüfus, Avrupa Birli¤i ortalamas›n›n sadece yüzde 41’ine karfl›l›k geliyor. Son y›llarda yüksek ö¤renime devam eden kifli say›s›ndaki art›fla ra¤men (1990-91 döneminde yüzde 13 olan yüksek ö¤renime devam eden nüfus oran›, 20022003 döneminde yüzde 25’e ç›kt›) Türkiye hala Avrupa ‹novasyon Göstergeleri’nde kapsanan tüm ülkeler içinde en düflük orana sahip olan ülke. Bilim ve teknoloji alan›nda e¤itim alan nüfus oran› da benzer flekilde düflük. Yine son y›llarda art›fl yaflan›yor olsa da, 2005’de Türkiye’de bilim ve mühendislik alanlar›ndan mezun olanlar›n say›s›, Avrupa Birli¤i ortalamas›n›n yüzde 44’üne karfl›l›k geliyor. Di¤er yandan, Türkiye’nin özellikle doktora için yurtd›fl›na gönderdi¤i insan gücünün büyük oranda geri dönmemesi de sistemde önemli bir aç›k yarat›yor. ABD’ye doktora için gidip de befl y›l ve üzerinde bir süre bu ülkede kalanlar›n oran› yüzde 60’lar seviyesinde. Bu oran-

la Türkiye, Çin, Hindistan, ‹ran ve Arjantin’den sonra, insan kayna¤›n› geri çekemeyen ülkeler aras›nda beflinci s›rada. Türkiye’de inovasyon sistemi aç›s›ndan üzerinde durulmas› gereken di¤er bir konu, üniversitelerdeki araflt›rma sonuçlar›n›n ticarilefltirilmesi konusu. Ar-Ge faaliyetlerinin büyük oranda üniversitelerde yap›l›yor olmas›, araflt›rmac›lar›n ço¤unlu¤unun üniversitelerde istihdam ediliyor olmas›, üniversite araflt›rmalar›n›n çeflitli yöntemlerle ekonomiye kazand›r›lmas›n›n önemini gösteriyor. Uzun y›llard›r, üniversitelerle özel sektörün iflbirli¤ini art›rma yönünde süren çabalara ve uygulamaya konan mekanizmalara ra¤men, üniversite araflt›rmalar›n›n ticarileflmesi yolunda arzu edilen ilerleme hala sa¤lanabilmifl de¤il. Arac› kurumlar›n azl›¤›ndan mevzuat›n yeterince teflvik edici olmamas›na, kültürel bariyerlerden özendirici mekanizmalar›n çeflitlili¤inin azl›¤›na kadar, pek çok faktör, üniversitelerdeki Ar-Ge sonuçlar›n›n ekonomi ve topluma kazand›r›lmas›n› engelliyor. ‹novasyon performans›n› art›rmak için odaklan›lmas›nda fayda bulunan di¤er bir girdi ise erken aflama deste¤i. Geliflmifl ülkelerin aksine, Türkiye’de uzun y›llard›r üzerinde tart›fl›l›yor olmas›na ra¤men giriflim sermayesi ve ifl melekleri yat›r›mlar› alan›nda istenen ilerleme yakalanamad›. Türkiye’deki giriflim sermayesi tutar›n›n yaklafl›k 400 milyon dolar civar›nda oldu¤u, y›ll›k yat›r›m miktar›n›n ise 100 milyon dolar seviyelerinde bulundu¤u tahmin ediliyor. Bu tutar, gayri safi yurtiçi has›lan›n yüzde 0,02’sine karfl›l›k geliyor. Di¤er yandan, ABD’deki giriflim sermayesi yat›r›m tutar› 29 milyar dolarla gayrisafi yurtiçi has›lan›n yüzde 0,18’ine, Avrupa Birli¤i’nin 15 üye ülkesindeki tutar ise 32 milyar dolarla gayrisafi yurtiçi has›lan›n yüzde 0,19’una karfl›l›k geliyor. Yeni kurulan inovatif iflletmeler için en önemli yat›r›m araçlar›ndan olan ifl melekleri yat›r›mlar› ise Türkiye’de bir türlü gerekli noktaya gelemiyor. Bu durum sadece özel sektör giriflimcilerinin de¤il, araflt›rma sonuçlar›n› ticarilefltirmek isteyen akademisyenlerin de gerekli sermayeye, bilgi birikimi ve deneyime eriflmelerini engelliyor. Ar-Ge’ye yap›lan yat›r›mlar›n ekonomik ve toplumsal getiriye dönüflmesi, inovasyonun önündeki engellerin kald›r›lmas›, gerekli olanaklar›n sa¤lanmas› ve uygun ortam›n yarat›lmas›yla mümkün olacak.

Kaynak: Elçi fi., “Annual Innovation Policy Trends and Appraisal Report, Turkey, 2008”, Avrupa Komisyonu

41


AVEA’dan haberler

Fenerbahçeliler Fenercell’le doya doya konufluyor Fenerbahçe taraftarlar›na özel Fenercell tarifesi, abonelere kaliteli mobil iletiflim olana¤› veriyor. Bu özel tarife ile art›k Fenerbahçeli taraftarlar de¤iflik avantajlara sahip olacaklar. Fenercell abonesi olan taraftarlar, ayr›cal›klar›n keyfini sürerken tak›mlar›n›n gelece¤ine de yat›r›m yapacaklar.

civert renkler için kulübün gelece¤ine katk›da bulunacak.

A

na sponsoru Avea ile “Mobil telekomünikasyon iflbirli¤ine” giden Fenerbahçe Spor Kulübü, Türkiye’de bir ilk olarak “Fenercell” markas› ile tüm Fenerbahçe taraftarlar›n› çok özel avantajlarla konuflturacak. Fenerbahçe Spor Kulübü, uluslararas› denetim flirketi Deloitte Touche Tohmatsu taraf›ndan yap›lan, her sezon en çok gelir elde eden 20 kulübün belirlendi¤i Deloitte Football Money League 2007/2008 araflt›rmas›nda dünyan›n en zengin 20 spor kulübü aras›na girdi. Kulüp 2009’da da gelirlerini ve gücünü art›racak yepyeni bir proje ile taraftar›n› selaml›yor. Avea ile mobil telekomünikasyon iflbirli¤ine giden Fenerbahçe, “Fenercell” markas›n› yaratarak, taraftar›n›n kullan›m›na sunuyor. Fenercell’li olan taraftarlar, bundan böyle özel avantajlarla hem doyas›ya konuflacak hem de tutkuyla ba¤l› oldu¤u sar›-la-

42

Fenercell projesi, Fenerbahçe Spor Kulübü taraf›ndan son dönemde, Avea ile gelifltirilmifl olan kuvvetli stratejik ortakl›¤›n bir uzant›s› olarak gerçekleflti. Bu proje, mobil konuflma ve SMS’i rekabetçi tarifelerle sunman›n yan›nda, teknolojinin elverdi¤i bütün olanaklar› kullanarak yarat›c› katma de¤erli servisleri de taraftarlar›n›n hizmetine sunacak. Fenercell, geliflmekte olan katma de¤erli servisler sektöründe sunaca¤› hizmetlerle, Fenerbahçe taraftarlar›yla kurulan gönül ba¤›n› sanal ortamda da pekifltirecek. Fenercell tarifesi avantajlar›ndan faydalanmak isteyen Fenerbahçe taraftarlar›, isterlerse mevcut numaralar›n›

kullanmaya devam edebilecek. Fenerbahçe taraftarlar›, hali haz›rda faydaland›klar› mobil telekomünikasyon hizmetlerini ekstra bir külfete girmeden Fenercell markas› alt›na alarak, hem avantajl› konuflma f›rsat› bulacak hem de Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gelece¤ine yat›r›m yapacaklar. Taraftarlar Fenercell markal› yeni bir simkart ile hangi mobil operatörden olursa olsun mevcut numaralar›n› ön kodu dahil Avea’ya tafl›mak suretiyle Fenercell’li olabilecekleri gibi, yeni bir hat alarak da Fenercell’den yararlanabilecekler. Fenercell’li olan tüm aboneler telefon görüflmesi, SMS/MMS, mobil internet ve tüm di¤er katma de¤erli servisler gibi standart GSM hizmetlerinin tamam›ndan Fenercell markas› ile faydalanacaklar.

Fenercell’lilere özel avantajlar Fenercell, taraftarlara özel ayr›cal›klar veriyor. Fenercell’i tercih eden abonelerin SIM kartlar›nda özel Fenercell

Avea CEO’su Cüneyt Türktan “Dünyada yayg›n olarak sunulan mobil sanal operatörlük öncesi ‘Mobil Telekomünikasyon ‹flbirli¤i’ hizmet modelini Türkiye’de ilk defa biz hayata geçiriyoruz. Fenerbahçe taraftarlar› hangi operatörden olursa olsun mevcut numaralar›n› tafl›mak suretiyle Fenercell’li olarak ya da Fenercell markas› ile yeni bir hat alarak, Avea’n›n güçlü altyap›s› ve benzersiz tarifeleri ile doya doya konuflacaklar”


logosu yer al›yor ve cep telefonlar›n›n ekranlar›nda “Fenercell” yaz›yor. Özel avantajl› tarife paketleri ve kampanyalarla taraftar›n karfl›s›na ç›kan Fenercell’in en önemli özelliklerinden biri, di¤er operatörlerin abonelerinin faydalanmad›¤›, Fenerbahçe’ye özel hizmetleri ileride abonelerine sunacak olmas›. Fenercell, Fenerbahçe’yi ilgilendiren video görüntüleri, maçlardan özel enstantaneleri abonelerin cep telefonlar›na tafl›yacak. Ayr›ca Fenercell’li aboneler kulüple ilgili geliflmeleri en h›zl› flekilde ö¤renme flans›na sahip olacaklar. Maç bileti, forma, futbolcularla tan›flma gibi birbirinden özel f›rsatlar da Fenercell abonelerini bekleyen sürprizler aras›nda. Fenercell aboneleri, telefonlar›na kontör yüklemek istediklerinde özel olarak sat›fla sunulan Fenercell marka ve logolu kontör kartlar›n› kullanabiliyorlar. Fenercell’e özel hizmet veren 444 0 907 numaral› ça¤r› merkezi ile www.fenercell.com, wap.fenercell.com adresli web ve wap siteleri de abonelerin eriflimine aç›k. Fenercell’li olmak isteyenler abone olmak için fatural› ya da faturas›z hat seçenekleri aras›nda tercih de yapabilecekler.

Tüm Avea bayileri ile yetkili Türk Telekom ve yetkili Fenerium bayilerinde sat›fla ç›kan Fenercell, hem spor dünyas› hem mobil iletiflim sektörü aç›s›ndan ilkleri gerçeklefltiriyor. Fenercell projesi, Türkiye mobil iletiflim pazar›na yeni bir aç›l›m getiriyor. Bu projeyle Türkiye’de bir ilk olarak bir GSM operatörü ve bir spor kulübü iflbirli¤i ile mobil dünya yeni bir platforma tafl›n›yor. ■

43


makale / Av. Ömer H›z›ro¤lu

‹flbirli¤inde Teknoloji Yönetim Ofislerinin Rolü fiüphesiz ki sanayi ve üniversitelerin misyonlar› ve amaçlar› birbirinden çok farkl›. Bir yandan akademik bilgi ve e¤itim amaçlan›rken öte yanda kar ve kurumsal stratejiler öne ç›k›yor. Üniversite ve sanayinin misyonlar›na ihanet etmeden ortak paydada buluflabilecekleri platform, embriyo teknolojinin ürüne dönüflme sürecinde, sanayinin üniversitenin ihtiyaç duydu¤u stratejik ortak rolünü üstlenmesiyle bafllar.

Ü

niversitelerin teknoloji transfer ve teknoloji ticarilefltirme süreçlerini yönlendiren teknoloji yönetim birimleri, üniversiteye özgün ama olgun olmayan teknolojilerin yenilikçi bir ürüne dönüflebilmeleri için gerek duyulan kaynaklar› temin ederler. Ayr›ca, zaman zaman, oldukça karmafl›k olan süreçleri yönetirler. Öte taraftan, sanayiden firmalar için teknoloji transferi, yenilikçi, genç teknolojilere eriflim sa¤layarak bu firmalar›n piyasadaki rekabet güçlerini art›r›r. Üniversite Teknoloji Yöneticileri Derne¤i (AUTM), teknoloji transferini “Bilimsel bulgular›n bir kurumdan ötekine ilave gelifltirme süreçlerinin devam› ve ticarilefltirilmeleri için transferi” olarak tan›ml›yor. ‹novasyonu bir buluflun baflar› ile ticari uygulamaya geçifli olarak tan›mlad›¤›m›zda bir fikrin kavrama, kavram›n bulufla, buluflun da ticari olgunlu¤a ulaflmas›n› inovasyonun evreleri olarak düflünmek gerekir. K›saca, fikrin oluflmas›ndan ifle yarayan bir ürüne dönüflme süreci inovasyondur. Bu ba¤lamda, her buluflun inovasyon ve her inovatif düflüncenin de patentlenebilir anlamda bulufl olmad›¤›n› hat›rlatal›m. Örne¤in otomatik ampul de¤ifltirme metot ve aparat› patentlenebilir bir bulufl olmakla beraber inovatif etkisi tart›flmaya aç›kt›r (US 6.826.983). Afla¤›da da görece¤imiz gibi bir patentin ticari uygulamalar›n›n tan›mlanabilir olmas› inovatif süreçte ve sürecin baflar› ile bitmesinde kritik bir etkendir.

AUTM’un yukar›daki tan›m›ndan teknoloji transferinin, teknolojinin ticarilefltirilme sürecinde bir araç oldu¤u ortaya ç›k›yor. Bu ba¤lamda, s›k kar›flt›r›lan teknoloji transferi ile teknoloji ticarilefltirme kavramlar›n›n ifllev ve mekanizmalar›n› eylemsel anlamda birbirlerinden ay›rmak gerekiyor. Teknoloji transferi, genç teknolojinin ticari anlamda olgunlaflabilmesi için, genellikle lisans yolu ile belli vas›flara sahip stratejik ortaklara aktar›lmas›d›r. Teknoloji ticarilefltirilmesi ise, belli evrelerden geçmifl ve inovatif potansiyelini gerçeklefltirmeye haz›r yeni teknolojinin piyasaya mekanizmalar - baflka bir yaz›n›n konusu olmas› gerekenarac›l›¤› ile sunulmas›d›r.

Genel olarak bakt›¤›m›zda üniversitelerdeki araflt›rmalar› ve Ar-Ge ç›kt›lar›n› akademik yeni bilgi ve ilave Ar-Ge gerektiren yeni bulufl olarak ikiye ay›rabiliriz. Akademik bilgilerin etkileri genellikle do¤rudan akademik dünyaya ve devam›nda halka aç›klan›r. Burada örnek olarak CFC gazlar›n›n ozon tabakas›ndaki etkilerini kan›tlayan bir çal›flma gösterilebilir. Öte tarafta, temel ya da uygulamal› bilimsel bir araflt›rma projesinin ç›kt›s› olup ticari dünyada uygulama potansiyeline sahip bulufllar vard›r. Burada say›s›z örnekler aras›nda Stanford Üniversitesi araflt›rmalar›nda ortaya ç›km›fl genetik hastal›klar›n teflhis amaçl› prenatal testlerini sa¤layan fikri mülkiyetin Artemis (Kaliforniya) flirketine lisanslanmas›n› gösterebiliriz. ‹kinci kategoride bahsetti¤imiz teknolojilerde ticari uygulama potansiyelinin oldu¤unu (süreç içinde aksi gösterilene kadar) varsayabiliriz. Bu varsay›m›n yap›lmas›n›n mümkün olmad›¤› durumlarda fikrin ticari süreçte ve oldu¤u flekilde daha fazla geliflmesinin mümkün olmad›¤›n›n kabul edilmesi gerekiyor. ‹novatif potansiyele sahip oldu¤u varsay›lan ve laboratuvar ortam›ndaki bir Ar-Ge sürecinden geçmifl bu teknolojiler genellikle olgunlaflmam›fl embriyo (genç) döneminde teknolojilerdir. Üniversitenin teknoloji yönetim birimleri daha önceden belirlenmifl belli kriterler baz›nda bulufl bildirim formu ile birime bildirilen bulufllar›n ticari potansiyelini de¤erlendirip fikri mülkiyet korumas›n› sa¤lamak üzere yat›r›m yapmaya karar verir. Fikri mülkiyet hukukunun inceliklerine girmeden burada teknolojinin masrafl› ve zahmetli bir süreç olan patent baflvurusu ile koruma alt›na al›nd›¤›n› düflünebiliriz. Embriyo teknolojisinin ürünleflebilmesi ya da bir ürüne entegre edilebilmesi için teknolojiden teknolojiye de¤iflen ciddi bir Ar-Ge süreci gerekiyor. Bu süreçte teknolojinin sanayiye uygulanabilirli¤i test ediliyor. Ayr›ca, ticari aç›l›ma yönelik pazar araflt›rmalar›, ifl plan› ve stratejik plan gibi yönetimsel tecrübe gerektiren giriflimler bafllamal›. Ancak, üniversiteler Ar-Ge merkezleri olmad›klar› gibi teknolojiyi ürüne dönüfltürecek finansman kayna¤› ve tecrübeli giriflimci ifl gücüne de sahip de¤iller. D›flar›dan destek gelmedi¤i tak*Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi

44


dirde teknoloji hayata geçmeden en iyi ihtimalle üniversitenin patent portföyüne dahil olur ancak ticari de¤er kazanmaz.

olas› ticari getirisini, ayn› ya da benzeri teknolojiyi içerde yaratmak ve yat›r›m› kaybetmek riski ile karfl›laflt›r›r.

Üniversitelerde gelifltirilen teknolojiler sanayide gelifltirilen teknolojilere göre temel baz› farklar tafl›yor. Üniversite teknolojileri, kurumsal bir strateji yerine akademik bir araflt›rma neticesinde ortaya ç›km›fl, k›ymet de¤erlendirilmesi (valuation) ve yat›r›m›n geri dönüflünün ölçülmesi zor olan, teknik fizibilitesi ve piyasa araflt›rmas› yap›lmam›fl, hatta uygulama alan› henüz tam netleflmemifl, yani olgun olmayan teknolojilerdir. Sanayide ise, aksine firman›n aktif oldu¤u piyasaya hitap eden, flirketin piyasa deneyimlerinin özümlenmifl olmas›ndan do¤an ve çok spesifik ticari bir amaç için gelifltirilmifl teknolojiler öne ç›kar. Ayr›ca, üniversiteler çok de¤iflik bilim dallar›nda araflt›rmalar›n› sürdürürken, firmalar belli bir teknik alan veya alanlarda yo¤unlaflm›fl olman›n ticarilefltirme anlam›nda avantaj›n› hisseder. Bununla beraber, üniversite menfleli teknolojilerin ç›kma noktalar›nda genellikle herhangi bir ticari bask› hissedilmedi¤i için sanayiye göre daha yenilikçi, hatta piyasan›n teknik olarak fazla ilerisinde teknolojilerin oluflumlar› için uygun ortam sunulabilir.

Üniversite menfleli teknolojilerin ticari ürüne dönüflmesinde teknoloji transferinin bir araç oldu¤una yukar›da da de¤inmifltik. Üniversitelerde bu süreçler de¤iflik modeller baz›nda gerçeklefltiriliyor. Sadece teknoloji transferi ile meflgul birimler, teknoloji transferi ve teknoloji ticarilefltirme süreçlerini beraber yöneten teknoloji yönetim birimleri, teknoloji yönetimi görevini üstlenmifl, farkl› bir tüzel kiflili¤e sahip ama üniversite ifltiraki ile kurulmufl flirketler olabiliyor.

fiüphesiz ki sanayi ve üniversitelerin misyonlar› ve amaçlar› birbirinden çok farkl›. Bir yanda akademik bilgi ve e¤itim amaçlan›rken öte yanda kar ve kurumsal stratejiler öne ç›k›yor. Üniversitede bilimsel araflt›rmalar yap›l›rken sanayide ürün amaçl› Ar-Ge veya yat›r›mlar yap›l›yor. Üniversite ve sanayinin misyonlar›na ihanet etmeden ortak paydada buluflabilecekleri platform embriyo teknolojinin ürüne dönüflme sürecinde sanayinin, üniversitenin ihtiyaç duydu¤u stratejik ortak rolünü üstlenmesiyle bafllar. Teknolojiyi transfer edecek olan stratejik ortak, teknolojinin ticari anlamda ergenli¤e ulaflmas› için gerekli Ar-Ge ve ticari uygulamalar›n gelifltirilmesi için gerekli fonlar› sa¤lar. Firmalar teknoloji transferi ile önemli avantajlar yakalayabilirler. Firmalara piyasada kritik bir rekabet gücü sa¤layabilecek inovatif teknolojiler için üniversitelerin önemli bir kaynak olabildikleri görülüyor. Üniversitedeki bilimsel araflt›rma ç›kt›lar›, flirketlerin rekabet ortam›nda stratejik olarak zaman ve kaynak ay›ramad›klar› ancak fark yaratabilecek tamamen yeni ve sofistike teknolojilere eriflim olana¤› yarat›rlar. Teknoloji transferinin gerçekleflmesi için transfer edilecek teknolojinin, firman›n stratejik amaçlar›na uygun olmas› ve elde edilen teknolojinin, transfer maliyetinin teknolojinin içeride gelifltirilmesine göre daha düflük olmas› gerekiyor. Dolay›s›yla, teknolojiyi transfer edecek firman›n do¤ru teknolojiyi seçmesi sanayi perspektifinden bakt›¤›m›zda çok önemli. Teknoloji transferinde test edilmemifl, çok genç teknolojilerin de söz konusu oldu¤unu düflünürsek bu transferin sanayi için oldukça önemli bir risk maliyeti olabilece¤i de göz önünde tutulmal›. Bu ba¤lamda flirket, teknolojinin

Lisans anlaflmalar› herhangi bir teknolojinin ya da fikri mülkiyetin transferinde kritik bir rol oynar. ‹yi haz›rlanm›fl bir lisans anlaflmas› taraflar›n iliflkilerini, anlaflma süresi içinde ve devam›nda detayland›rmal› ve tan›mlamal›. Bu çerçevede, lisans anlaflmas› ço¤u ticari anlaflmaya göre esnek de¤ildir.

Genel olarak bakarsak ileri teknoloji ürünü bir buluflu do¤rudan ya da dolayl› olarak piyasaya sunma görevini teknoloji yönetim birimleri yerine getirirler. Bu ba¤lamda üniversitelerin teknoloji yöneticilerine oldukça zor görevler düflüyor. Bu konuda uzmanlaflm›fl yöneticiler, çok de¤iflik bilim alanlar›ndan do¤an inovatif potansiyele sahip araflt›rma ç›kt›lar›n› teflhis ederek fikri haklar› koruma alt›na almak, olas› uygulama alanlar›n› belirlemek, teknoloji transferi mekanizmalar›n› kullanarak sanayide do¤ru stratejik ortaklar›

tespit etmek ve teknoloji transfer süreçlerini yönetmek sorumluluklar›n› tafl›yor. K›saca bilimsel bulgular›n baflar›l› bir ürüne dönüflebilmesi için gerekli yönetim tecrübesi ve sektör bilgisine sahip olarak gerekli deste¤i sunabiliyor olmalar› gerekiyor. Üniversite teknoloji yöneticileri üniversitelerdeki teknoloji ç›kt›klar›n› takip ederken ifl dünyas›n›n nabz›n› tutarak üniversite ve sanayi aras›nda kritik bir katalizör rolünü üstlendiler. Bu ba¤lamda, teknoloji yönetimi kendi bafl›na yeni bir meslek oldu. Berkeley gibi üniversiteler ve hukuk fakülteleri teknoloji yönetimi ile ilgili ders ve programlar› müfredata dahil ettiler. Uluslararas› bir dernek olan LES International (Lisans Yöneticileri Derne¤i) lisans ve teknoloji yöneticilerini CLP (Certified Licensing Professional) program› ve s›nav› ile akredite ediyor. Daha resmi anlamda Avrupa Birli¤i komisyonda benzeri çal›flmalar yürütüyor. Patent baflvurular› zahmetli ve pahal› olduklar› için üniversite teknoloji yöneticilerinin teknolojiye patent baflvurusu karar›n› ald›klar›nda teknolojinin olas› ticari uygulama alan›n› da görebilmeleri gerekiyor. Teknolojiyi patent ile koruma alt›na alman›n yegâne sebebi

45


makale

ticari beklentiler. Bu yüzden ticari uygulamas› mümkün olmayan, olgunlaflmam›fl ve transferi mümkün olmayan teknolojiler ile ilgili patent baflvurusu yapman›n kuruma belli bir prestij d›fl›nda geri dönüflü olmayaca¤›n› unutmamak gerekir. Bu ba¤lamda üniversite ve benzeri kurumlar›n inovatif anlamda baflar›s›n› yap›lan patent baflvurusu hatta patent portföyünün büyüklü¤ü ile ölçmek yan›lt›c› olabilir. Patentin uygulamaya yönelik içeri¤i patent masraflar›n› hakl› ç›karmal›, patent baflvurusunda teknolojinin ticari aç›l›m› dikkate al›nmal› ve patent içeri¤i çok tecrübeli patent vekilleri taraf›ndan yaz›lmal›. Teknoloji transfer ve ticarilefltirme süreçlerini en basite indirgedi¤imiz zaman patent olas› bir baflar› hikâyesinin temel tafl› olacak. Müzakereler s›ras›nda veya sonras›nda teknoloji transferine esas al›nan patentin bir flekilde geçersiz kalmas› ya da ileride iptal edilmesi mümkün oldu¤unca kaç›n›lmas› gereken bir durum. Teknolojik buluflun inovasyona dönüflmesi, bir flekilde temel (ya da uygulamal›) bilimsel Ar-Ge’nin ticari anlamda ölçülebilir bir neticeye ulaflmas› üniversite teknoloji yöneticilerinin baflar› indikatörüdür. Ticari anlamda ölçülebilir netice, stratejik orta¤a rekabet ortam›nda rakiple-

Üniversitede gelifltirilen teknolojilerin ticarilefltirilme sürecinde transfer mekanizmalar›na bakt›¤›m›zda ço¤umuzun aflina oldu¤u lisanslama, joint-venture, spin-off ve start-up tarz› ortakl›k ve kurumsal kurgular öne ç›k›yor. rine sa¤lad›¤› avantaj ise söz konusu teknoloji baz›nda üniversite-sanayi iflbirli¤inin ölçümüdür. Zaman zaman duydu¤umuz Türkiye’deki patent say›lar›n› azl›¤› ile ilgili flikâyetleri düflündü¤ümüzde, Dünya Ekonomik Forumunun son raporunda, Türkiye’nin 134 ülke aras›nda rekabet gücünde 63., fikri mülkiyet korumas›nda 93., teknoloji transferinde ise 82. s›rada oldu¤unu gözlemliyoruz. Patent portföy yönetiminde nicellik yerine nitelik yaklafl›m› ile yap›lan patent baflvurular› teknoloji transfer hacmini do¤rudan etkileyecek ve devam›nda inovasyona yatk›nl›k ve daha genel olarak rekabet gücünü ölçen endeksler pozitif olarak yans›yacakt›r. Üniversitede gelifltirilen teknolojilerin ticarilefltirilme sürecinde transfer mekanizmalar›na bakt›¤›m›zda ço¤umuzun aflina oldu¤u lisanslama, joint-venture, ‘spin-off’ ve ‘start-up’ tarz› ortakl›k ve kurumsal kurgular öne ç›k›yor. Ancak, üniversite menfleli teknolojilerin küresel ticari baflar› hikâyelerine bakt›¤›m›zda, üniversitelerin teknoloji transferi devam›nda elde ettikleri gelirin yüzde 80’ini teknoloji lisanslar›ndan elde etiklerini görüyoruz. Titizlikle yönetilmesi gereken teknoloji transferinin süreçlerinde teknoloji yöneticileri transfer edilecek teknolojinin fikri mülkiyet mevzuat› kapsam›nda statüsünü iyi tan›mla-

46

mal› ve ticarilefltirme sürecine en uygun stratejiyi benimsemeli. Hukuken bakt›¤›m›zda yine tecrübe ve uzmanl›k gerektiren lisans anlaflmalar›nda dikkat edilmesi gereken unsurlar üniversite menfleli teknolojinin lisans yolu ile transferi konu oldu¤unda da geçerlidir. Üniversite’nin teknolojisinin genelde olgunlaflmam›fl olmas›, teknolojinin önünde Ar-Ge süreçleri, piyasa araflt›rmalar›, patentlenebilirlik gibi belirsizlik ve engellerin oldu¤unu göz önüne ald›¤›m›zda lisans sözleflmesinin içeri¤inde olas› tüm neticeleri öngören, beklenmedik/istenmeyen durumlara karfl› gerekli önlemlerin al›nm›fl olmas› gerekiyor. Ayr›ca, bu erken aflamada genellikle iki taraf aras›nda yap›lan anlaflmaya, teknoloji ticarileflme sürecinde evreleri geçtikçe, özeklikle biyo-teknolojide oldu¤u gibi, üçüncü taraflar›n dahil olma ihtimalinin de yüksek oldu¤u unutulmamal›. Lisans anlaflmalar› herhangi bir teknolojinin ya da fikri mülkiyetin transferinde kritik bir rol oynar. ‹yi haz›rlanm›fl bir lisans anlaflmas› taraflar›n iliflkilerini anlaflma süresi içinde ve devam›nda detayland›rmal› ve tan›mlamal›. Bu çerçevede, lisans anlaflmas› ço¤u ticari anlaflmaya göre esnek de¤ildir. Eksik yaz›lm›fl bir lisans anlaflmas› lisans konusu olan fikri mülkiyeti kaybetmeye sebep olabilece¤i gibi çok ciddi ekonomik veya hukuki sorunlar yaratarak taraflardan birini ya da ikisini birden çok zor bir durumda b›rakabilir. Lisans amaçl› müzakerelere bafllamadan önce taraflar›n müzakereler ile ilgili bir gizlilik anlaflmas› imzalamas› tavsiye edilir. Bu amaçla yaz›lan bir gizlilik anlaflmas›nda müzakerelerin baflar›l› ve baflar›s›z olma alternatifleri göz önünde tutulmal›d›r. Lisans anlaflmas›n›n içeri¤inin hukukçular taraf›nda müzakeresi bazen zaman alabilece¤i için pratik müzakereler baflar›l› oldu¤u takdirde lisans anlaflmas›ndan önce taraflar kendi aralar›nda mutab›k kald›klar› konular› ana hatlar› ile belirleyen bir niyet mektubunu kaleme alabilir ve teknoloji transfer sürecini bafllatabilirler. Herhangi bir lisans anlaflmas›nda oldu¤u gibi teknoloji transferi konu oldu¤u zamanda anlaflman›n haks›z rekabete olan etkisine dikkat edilmesi ve dokümanda genel amaç ya da maddeler baz›nda rekabeti s›n›rlayacak ya da haks›z rekabete yol açabilecek ö¤elerin olmad›¤›na dikkat edilmelidir. Joint-venture veya spin-off tarz› lisansa ba¤l› olmayan transfer mekanizmalar›nda ise öngörülen tüzel kiflili¤in teknolojinin ticarileflmesi için belirlenmifl stratejiye ve yürürlükteki mevzuata uygun kurgulanmas› gerekiyor. Ayr›ca ortakl›¤›n bafllang›c›nda, ortakl›k s›ras›nda ve bitiflinde ortaklar›n birbirlerine ve flirkete karfl› olan hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesi ve teknolojinin ak›betinin bir ortaklar sözleflmesi ile detayland›r›lmas› tavsiye ediliyor. Ortaklar anlaflmas›n›n özelikle teknoloji bazl› firmalarda firma sahiplerine firman›n stratejik yönetimi ile ilgili hisse alma opsiyonlar› gibi, önemli esneklikler sa¤layabilece¤i unutulmamal›d›r.


makale / Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan, Prof. Dr. R. Cengiz Akdeniz, Dr. Serdal Temel*

Avrupa ‹flletmeler A¤› ve teknoloji de¤erlendirmeleri “Teknolojik De¤erlendirme” ve “‹novasyon De¤erlendirme” çal›flmalar›n›n amac›, firmalar›n Ar-Ge ve inovasyon süreçlerinde baflar›l› sonuçlara ulaflmalar› ve ortaya ç›kabilecek olas› sorunlar›n bafllang›çta belirlenerek çözüme kavuflturulmas›. Bu çal›flmalar, firmalar›n kendi altyap›lar›n›, üretim süreçlerini ve üretim teknolojilerini sürekli gelifltirmeleri ve bünyelerinde “sürdürülebilir geliflim sistemini” kurmalar› için tüm dünyada kabul gören ve uygulanan yöntemler.

S

osyo-ekonomik aç›dan gelir ve refah düzeyinin art›r›lmas›nda Ar-Ge ve inovasyon kavramlar› 2000’li y›llarda üst düzeyde önem kazand›. Ar-Ge ve inovasyon ile teknolojik geliflimin sa¤lanmas›, yeni ürünler ve hizmetler üretilmesi ülkelerin öncelikli hedefleri aras›na girdi. Bu süreçleri h›zland›rmaya yönelik kaynaklar› harekete geçirmek amac›yla farkl› uygulamalar gözlemlenmeye baflland›.

Yeni teknoloji üretebilmek için gerekli girdiler aras›nda en önemlisi “bilgi”ye sahip olmak. ‘Yeni bilgi üretme yetene¤ine’ sahip olmak teknolojik geliflime yön verebilmek anlam›na geliyor. Günümüzde yeni teknolojileri üretebilen ve ticarilefltirebilen ülkelerin bilimsel anlamda güçlü, bilgi üreten ülkeler oldu¤u görülüyor. Yeni teknolojilerle geliflime yön verebilmek, yaln›zca bilgi üretmek ve onu de¤erlendirebilmek ile mümkün. Küreselleflme ile en üst düzeye ulaflan rekabetin her alanda kendini hissettirmesi, Ar-Ge ve inovasyonun tek ç›k›fl yolu oldu¤unu ortaya koydu. Bu durum yenilik aray›fl›ndaki firmalar› çeflitli teflvik mekanizmalar›n›n da gücüyle f›rsatlar› daha iyi de¤erlendirmeye yönlendirdi. Ar-Ge ve inovasyon kavramlar›n›n s›kl›kla kullan›lmaya bafllanmas› toplumlarda fark›ndal›k yaratarak tüm kesimleri etkiledi. Ancak, özellikle ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar› tam anlam›yla kurumsallaflamad›¤›ndan, sonuçlar da arzu edilen nitelikte olmad›. TÜB‹TAK’›n Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB) kapsam›nda Ar-Ge çal›flmalar›na sa¤lad›¤› desteklerle gerçeklefltirilen proje say›lar›, elde edilen sonuçlar ve baflvu-

rulan patent say›lar› incelendi¤inde, istenilen düzeye ulafl›lamad›¤› anlafl›l›yor. 2000 y›l›ndan sonra Türkiye’de baflvurulan patent say›s›n›n sadece 962 adet olmas› ve bunun 461 adedinin ‹stanbul’daki firmalar taraf›ndan üretilmesi, içinde bulundu¤umuz durumu tüm ç›plakl›¤›yla gösteriyor. Türkiye’nin ancak ‹stanbul kadar ArGe yapabilmesi de dikkat çekici. Burada en önemli etkenler, firmalar›n kapasite ve yeteneklerini iyi tan›yamamalar›, olanaklar›n› gere¤i gibi de¤erlendirememeleri ve çal›flt›klar› Ar-Ge projeleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalar›. Firmalar›n Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›nda baflar›l› olabilmeleri, öncelikle altyap›, insan kaynaklar›, yetenekleri ve bilgi birikimi düzeylerini iyi de¤erlendirebilmelerine ba¤l›. Bu tür de¤erlendirmeler yap›lmadan, belirlenen eksiklikler giderilmeden, baflar›l› Ar-Ge çal›flmalar›n›n bafllat›labilmesi veya yürütülebilmesi çok güç. Her firman›n yerine getirmesi gerekli bu çal›flmalar teknolojik de¤erlendirme olarak adland›r›l›yor. Teknolojik de¤erlendirme, bir firman›n teknolojik altyap›s›n›, yapt›¤› ifllerin teknolojik düzeyini, Ar-Ge ve inovasyon yaparak yeni ürünler elde edebilme yetene¤ini belirleyen ve en az üç y›lda bir kez yapt›r›lmas› gerekli bir çal›flma. De¤iflen teknoloji, bilgi birikimi ve piyasan›n talebi firmalar›n teknik düzeyini etkiliyor ve k›sa sürede de¤ifltirebiliyor. Bu geliflmelere ayak uyduramayan, piyasa talepleri yönünde kendisini gelifltirmeyerek yeni ürünler ortaya koyamayan ve gelece¤i göremeyen firmalar, piyasan›n d›fl›na h›zl› bir flekilde itiliyorlar. Bu nedenle firmalar›n kendi altyap›lar›n›, üretim süreçlerini ve üretim teknolojilerini sürekli gelifltirmeleri ve bünyelerinde “sürdürülebilir geliflim sistemini” kurmalar› zorunlu. Bunu yaparken de uygulayacaklar› yöntem tüm dünyada kabul gören ve uygula-

* Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araflt›rma Merkezi ve

48

Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi (EBIC-Ege)


nan “Teknoloji De¤erlendirme” çal›flmalar›d›r. Kurulufllar›n kendi bünyelerindeki sorunlar› “iflletme içi körlü¤ü” olarak adland›r›lan bir yan›lg› yüzünden göremedikleri çok iyi biliniyor. Firmalar, tüm birimlerinin uyumlu çal›flt›¤› düflüncesiyle hareket ediyor, eksikliklerin fark›na varam›yor ve istenilen düzeyde ç›kt› elde edemiyorlar. Bazen de kendi bilgi ve teknik donan›mlar› ile gelifltirdikleri ürün ve sistemlerin önemli düzeyde yenilik içerdi¤inin fark›na varam›yor, ürünlerinin de¤erini alg›layam›yorlar. Uzmanlarca yürütülen, iyi kurgulanm›fl teknoloji de¤erlendirme çal›flmalar›yla, firman›n üretim süreçleri, sat›n alma, pazarlama, insan kaynaklar› ve finansman bölümüne kadar tüm birimleri ayr›nt›l› bir flekilde inceleniyor. Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar› yukar›da verilen sistemlerin birlikte, ortak bir amaç do¤rultusunda hareket etmeleriyle baflar›ya ulaflabiliyor. Birbiriyle ba¤lant›s› güçlü olmayan, ayn› hedefleri paylaflmayan ve ortak amaca hizmet etmeyen birimleri içeren bir iflletmenin Ar-Ge ve inovasyon süreçlerinde baflar›l› olmas› oldukça zor, hatta olanaks›z. Teknolojik de¤erlendirme çal›flmalar›, sözü edilen noktalarda etkili olarak baflar›ya giden yolda firmalara yol haritas› sunuyor. Di¤er önemli yarar› ise, firmalar›n çal›flmakta olduklar› Ar-Ge projeleri de¤erlendirilerek firmalar›n zaman ve finansal güçlerini kullanarak yapt›klar› çal›flmalar›n, pazara hali haz›rda sunulmam›fl etkili ürünlere yönlendirilmesi ve hata yapmalar›n›n önlenmesi. Teknolojik de¤erlendirme ile birlikte, yürütülmekte olan inovasyon projesinin baz› ölçütler çerçevesinde incelenerek, bilinen bir ürünün yerini almas› veya piyasada tutunabilirli¤inin ölçülmesi amac›yla “inovasyon de¤erlendirme” çal›flmas›n›n da yürütülmesi gerekli. Bir Ar-Ge projesinin incelenmesinde en az 4 proje eleman› ile proje ayr›nt›l› analiz edilerek, ekip içindeki uyum, ekibin projeye inanc›, yeterli bilginin varl›¤›, gerekli finansal deste¤in varl›¤›, yeni ürünün piyasadaki ikame edilme durumu ve “Ana Performans Ölçütleri”nin varl›¤› belirleniyor. “Teknolojik De¤erlendirme” ve “‹novasyon De¤erlendirme” çal›flmalar›n›n amac›, firmalar›n ArGe ve inovasyon süreçlerinde baflar›l› sonuçlara ulaflmalar› ve ortaya ç›kabilecek olas› sorunlar›n bafllang›çta belirlenerek çözüme kavuflturulmas›. De¤erlendirme sonuçlar›n›n etki düzeyi göz önüne al›nd›¤›nda, çal›flmalar›n uzmanlar tara-

f›ndan yürütülmesinin önemi ortaya ç›k›yor. Gere¤i gibi kurgulanmayan, evrensel norm ve bilimsel ölçütler dikkate al›nmadan yap›lan çal›flmalar, firman›n iflas›na kadar giden, istenmeyen bir sürecin bafllang›c› olabiliyor. Avrupa Komisyonu farkl› destek programlar› yoluyla, firmalar›n Ar-Ge ve inovasyona yönlenmelerini, teknik kapasitelerini ve rekabet güçlerini art›rmalar›n› amaçl›yor. Farkl› programlar ile firmalar›n teknik de¤erlendirmelerinin yap›lmas›, mevcut düzeylerinin, güçlü ve zay›f alanlar›n›n belirlenmesi, Ar-Ge inovasyon sonucunda piyasada de¤eri olan ürün ve hizmetlerin üretilmesi hedefleniyor. “Yenilik Aktar›m Merkezi-Innovation Relay Centre-IRC” ad› alt›nda 1994’de bafllat›lan program, bu kapsamdaki programlar›n ilki olarak sunuldu ve genifl kat›l›m›n sa¤land›¤› baflar›l› bir örnek oldu. Türkiye, Avrupa Birli¤i’nin sözü edilen program›na; 2004’de Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Araflt›rma ve Uygulama Merkezi (EB‹LTEM)’in Koordinatörlü¤ünü yürüttü¤ü, Ege Yenilik Aktar›m Merkezi (IRC-

IRC-Ege, projenin bafllat›ld›¤› 1 Nisan 2004 tarihinden itibaren dört y›l içerisinde kendi bölgesinde bulunan 124 firman›n teknoloji de¤erlendirmesini yapt›. Her biri ortalama iki gün süren teknik de¤erlendirme sürecinde, IRC-Ege uzmanlar› ile birlikte Ege Üniversitesi ö¤retim üyeleri görev ald› ve firmalar›n tüm süreçleri ayr›nt›lar›yla incelendi.

EGE) ve ODTÜ-TEKNOKENT’in Koordinatörlü¤ünü yürüttü¤ü IRC-Anatolia Projeleri ile kat›ld›. Böylece 1 Nisan 2008 tarihine kadar Ar-Ge, inovasyon, teknolojik de¤erlendirme ve teknoloji transferi konular›nda Türkiye’deki firmalara karfl›l›ks›z hizmet verilmesi sa¤land›. IRC-Ege, projenin bafllat›ld›¤› 1 Nisan 2004 tarihinden itibaren dört y›l içerisinde kendi bölgesinde bulunan 124 firman›n teknoloji de¤erlendirmesini yapt›. Her biri ortalama iki gün süren teknik de¤erlendirme sürecinde, IRC-Ege uzmanlar› ile birlikte Ege Üniversitesi ö¤retim üyeleri görev ald› ve firmalar›n tüm süreçleri ayr›nt›lar›yla incelendi. Yap›lan de¤erlendirmelerle ortaya koyulan öneriler do¤rultusunda, befl firma Ar-Ge konusunu tamamen de¤ifltirdi, 10 firma Ar-Ge çal›flmas›na bafllad› ve bunlardan yedisi TÜB‹TAK-TEYDEB projelerinden destek ald›. 13 49


makale

firman›n yeni ürününün piyasaya etkin sunumu sa¤land› ve bunlardan yedisi AB ülkelerine transfer edildi. Teknolojik de¤erlendirme sonuçlar›n› dikkate alan bir firma, karar›n› de¤ifltirerek 3,5 milyon Euro de¤erindeki hatal› yat›r›m›ndan vazgeçti. Elde edilen sonuçlar›n etkili olmas›yla çok say›da firma, teknoloji ve inovasyon yönüyle yap›lan de¤erlendirmelerin iki y›lda bir tekrarlanmas›n› talep ettiler. IRC-Ege bu yöndeki tüm çal›flmalar›n›n sonucu olarak 67 adet teknoloji transferine imza att› ve AB Komisyonu taraf›ndan 71 Merkez aras›nda en baflar›l› teknoloji transfer merkezi seçildi. IRC Program›n›n 2008’de tamamlanmas› ile birlikte Avrupa Birli¤i Komisyonu alt› y›l sürecek olan Rekabet ve Yenilik Program› (Competitiveness and Innovation program -CIP) kapsam›nda 44 ülkede 590 merkezin bulundu¤u “Enterprise Europe Network” A¤›n› oluflturdu. Proje kapsam›nda kurularak faaliyete geçen merkezlerin amac› kendi firmalar› ile a¤a üye olan ülkelerde-

IRC Program›n›n 2008’de tamamlanmas› ile birlikte Avrupa Birli¤i Komisyonu alt› y›l sürecek olan Rekabet ve Yenilik Program› (Competitiveness and Innovation program -CIP) kapsam›nda 44 ülkede 590 merkezin bulundu¤u “Enterprise Europe Network” A¤›n› oluflturdu. Proje kapsam›nda kurularak faaliyete geçen merkezlerin amac› kendi firmalar› ile a¤a üye olan ülkelerdeki firmalar aras›nda teknoloji transferi, Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›, ticari iflbirlikleri, ortak yat›r›m ve ticaret, Avrupa Birli¤i projeleri konular›nda çok yönlü birliktelikler oluflturmak. ki firmalar aras›nda teknoloji transferi, Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›, ticari iflbirlikleri, ortak yat›r›m ve ticaret, Avrupa Birli¤i projeleri konular›nda çok yönlü birliktelikler oluflturmak. Avrupa ‹flletmeler A¤› ad› verilen Enterprise Europe Network’ün Türkiye’deki sorumlu kurumu Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›. Proje kapsam›nda, Türkiye’den baflvuran ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan de¤erlendirilerek faaliyete geçen yedi farkl› konsorsiyum, koordinatör kurulufllar› ve hizmet verdi¤i iller afla¤›da flöyle s›ralan›yor. BUSINNOVA Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: KOSGEB Bo¤aziçi Üniversitesi TEKMER 50

Sorumlu oldu¤u ‹ller: Edirne, Tekirda¤, K›rklareli, ‹stanbul EMN Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: KOSGEB Bursa IGEM Sorumlu oldu¤u ‹ller: Bursa, Bileceik, Yalova, Koceli, SAKARYA, Düzce, Bolu, Eskiflehir BSN ANATOLIA Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: KOSGEB OSTIM IGEM Sorumlu oldu¤u ‹ller: Ankara, K›r›kkale, Konya, Karaman, Aksaray, Ni¤de, Nevflehir, K›rflehir, Kayseri, Yozgat, Sivas, Erzincan, Erzurum, Ardahan, Kars, I¤d›r, A¤r› BBISC Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: Samsun Sanayi ve Ticaret Odas› Sorumlu oldu¤u ‹ller: Zonguldak, Bart›n, Karabük, Kastamonu, Çank›r›, Sinop, Çorum, Samsun, Amasya, Tokat, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüflhane, Bayburt, EBIC Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: EB‹LTEM Sorumlu oldu¤u iller: ‹zmir, Çanakkale, Bal›kesir, Kütahya, Afyon, Uflak, Manisa, Ayd›n, Denizli, Mu¤la. BSN-MED Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: KOSGEB Kahramanmarafl IGEM, Sorumlu oldu¤u iller: Isparta, Burdur, Antalya, Mersin, Adana, Kahramanmarafl, Osmaniye, Hatay. GAPSUN Konsorsiyumu Koordinatör Kurulufl: KOSGEB Gaziantep TEKMER Sorumlu oldu¤u iller: Gaziantep, Kilis, Ad›yaman, Urfa, Malatya, Elaz›¤, Tunceli, Bingöl, Mufl, Bitlis, Diyarbak›r, Mardin, Batman, Bitlis, Siirt, fi›rnak, Hakkari. Avrupa ‹flletmeler A¤› kapsam›nda Türkiye’de faaliyette bulunan 7 Konsorsiyum, 34 ayr› Merkez arac›l›¤›yla bölgesinde bulunan firmalara, teknoloji transferi, ticari ortakl›klar ve AB konular›nda yol göstermek ve yard›mc› olmak anlam›nda, Rekabet ve Yenilik Program›’n›n 3 ayr› modülü çerçevesinde afla¤›da sunulan çok yönlü hizmetleri veriyor. MODÜL- A: Türkiye ile Di¤er Ülkeler Aras›nda Ticari ‹flbirliklerini gelifltirme ve AB


Bilgilendirme Hizmetleri • ‹haleler de dahil olmak üzere, KOB‹’lere piyasalar›n durumu ve piyasalarda ortaya ç›kan yeni f›rsatlar hakk›nda bilgi sa¤lamak, • Avrupa Birli¤i giriflimleri, politikalar›, yasal düzenlemeleri ve programlar› hakk›nda KOB‹’leri bilgilendirmek ve bu programlara baflvuran KOB‹’lere yard›mc› olmak, • Mevcut AB Yasa ve Yönetmeliklerinin KOB‹’ler üzerindeki etkisini ölçmek, • Komisyon taraf›ndan uygulanan iyilefltirme ve gelifltirme çal›flmalar›na yard›mc› olmak, • KOB‹’lerin taleplerinin Avrupa Birli¤i politikalar›n›n yap›lmas› sürecine dahil edilmesi için çal›flmalar yapmak, • KOB‹’lere uluslararas› pazarlara aç›lma ve yeni ticari iflbirlikleri oluflturma konular›nda destek vermek, • Avrupa ‹fl A¤› Veri Taban› sayesinde de¤iflik konularda KOB‹’lere uygun ortaklar bulmaya çal›flmak • Baflta finansal destek programlar› olmak üzere, Ar-Ge ve ‹novasyona yönelik politika ve düzenlemeler hakk›nda bilgilendirici faaliyetler düzenlemek, MODÜL- B: Teknolojik ‹flbirlikleri ve Teknoloji Transferine Arac›l›k • KOB‹’leri Ar-Ge ve ‹novasyonun önemi konusunda bilgilendirerek teflvik etmek ve bu süreçte karfl›laflabilecekleri sorunlar› önceden tahmin ederek yol göstermek, • KOB‹’lerin teknolojik seviyelerini belirleyerek onlara yeni teknoloji önerilerinde bulunmak, • KOB‹’lerin ihtiyaçlar› paralelinde ücretsiz yabanc› uzman destek hizmeti sa¤lamak • Türk iflletmeler ile Avrupal› iflletmeler s›ras›nda, bilgi ve teknoloji transferi baflta olmak üzere her türlü teknik iflbirlikleri oluflturma amac›yla efllefltirme etkinlikleri düzenlemek, • Sektörel bazda çal›fltaylar düzenleyerek bilim adamlar› ile sektör temsilcilerini bir araya getirmek, • KOB‹’lerin yenilikçi özelliklerini ön plana ç›karak bu alanda farkl› yetenekler kazanmalar›na destek olmak, • Ar-Ge ve yenilik yapan KOB‹’lerimizi s›naî mülkiyet haklar› konusunda bilgilendirerek, bu süreçte kendilerine destek olmak. MODÜL- C: AB Programlar› Koordinasyon Hizmetleri • Avrupa Birli¤i Çerçeve Programlar› hakk›nda baflta sanayiciler ve üniversite personeli olmak

üzere tüm ilgililere bilgilendirme hizmetleri vermek, • KOB‹’lerimizin Çerçeve Programlar›na girmesini h›zland›rmak amac›yla proje haz›rlama, ortak bulma ve proje yürütme konular›nda yard›mc› olmak, • Avrupa ‹fl A¤›’nda yay›nlanan AB Proje orta¤› aray›fl duyurular›n› firmalara ileterek Türk kurumlar›n›n AB projelerine dahil olma oranlar›n› art›rmak, • Proje Baflvuru s›ras›nda gerekli formlar›n incelenmesi ve ön inceleme yap›lmas›, • Üniversite taraf›ndan yürütülen bilimsel araflt›rmalar›n sonuçlar›n›n yurt içi ve yurt d›fl›na tan›t›lmas› ve duyurulmas›, • AB taraf›ndan desteklenen e¤itim ve koordinasyon çal›flmalar›na kat›l›m, • AB Program ça¤r›lar›n›n duyurulmas› ve tan›t›lmas›, • Araflt›rma projelerinde iflbirli¤i anlaflmalar›n›n haz›rlanmas› sürecindeki müzakereler s›ras›nda ve anlaflmalar›n son hale getirilmesi aflamalar›nda yard›m ve desteklerin sa¤lanmas›, • AB Projeleri konusunda araflt›rmac›lar›, KOB‹ temsilcileri ve di¤er ilgililer için e¤itim programlar› düzenlenmesi, • Baflar›l› proje sahipleri ile di¤er ilgilileri bir araya getirerek deneyim paylafl›m seminerlerinin organizasyonu. Türkiye’deki 7 konsorsiyumdan biri olan Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi (EBIC-Ege), IRC-Ege projesiyle kazand›¤› tecrübeye dayanarak çal›flmalar›na hiç ara vermeden devam ediyor. Bugüne de¤in Ar-Ge, inovasyon, AB projeleri ve teknoloji transferi konular›nda firmalar› bilgilendirmek amac› ile 19 adet bilgilendirme toplant›s›, KOB‹’lerin Ar-Ge ve teknoloji transferi konular›ndaki fark›ndal›¤›n› art›rmak amac›yla 253 firman›n yerinde ziyareti, Türk firmalar› ile AB firmalar›n› bir araya getirmek amac› ile 23 ayr› proje pazar› etkinli¤i ile yabanc› firma ziyaretlerini organize etti. Böylece, Türk firmalar›, kurum ve kurulufllar› ile AB ortaklar› aras›nda 13 adet iflbirli¤i anlaflmas›n›n imzalanmas›na arac›l›k edildi. EBIC-Ege ayn› zamanda Avrupa ‹flletmeler A¤›’nda bulunan Tekstil Sektör Grubu’nun baflkanl›¤›n› yürütüyor. Avrupa ‹flletmeler A¤›’n›n Türkiye’nin tüm co¤rafi bölgelerine yay›lan merkezlerinin, teknik de¤erlendirme, teknoloji transferi, ticari iflbirlikleri gibi ücretsiz sunulan hizmetlerden firmalar›m›z yararlanmal› ve f›rsatlar en iyi fleklide de¤erlendirmeli. 51


özel haber

Ar-Ge yapmak isteyen tekstilciler için do¤ru adres: ‹TA D›fl Ticaret Müsteflarl›¤› (DTM), ‹stanbul Tekstil ve Konfeksiyon ‹hracatç› Birlikleri (‹TK‹B) ve Marmara Üniversitesi, ‹stanbul Tekstil ve Haz›rgiyim Ar-Ge Merkezi’ni (‹TA)önümüzdeki aylarda açmaya haz›rlan›yor. Moda ve Tekstil ‹fl Kümesi projesi kapsam›nda kurulan merkez Ar-Ge yapmak isteyip de kaynak s›k›nt›s› olan firmalara ekipman, dan›flmanl›k gibi her türlü deste¤i verecek. Merkezle, Türkiye tekstil sektörünün rekabet gücünün artt›r›lmas› amaçlan›yor.

T

ekstilde ucuz üretimin artmas›, tekstildeki firmalar›n ayakta kalmas›n› zorlaflt›r›yor ve kaliteyi bir kural haline getiriyor. Bu nedenle tekstilde Ar-Ge çal›flmalar› hiç olmad›¤› kadar önem kazan›yor. D›fl Ticaret Müsteflarl›¤› (DTM) Türkiye’de tekstilin geliflmesi ve rekabetçili¤inin artt›r›lmas› için 2003 y›l›nda bir proje fikri gelifltirmiflti. Moda ve Tekstil ‹fl Kümesi (MTK) isimli bu proje daha sonra ‹stanbul Tekstil ve Konfeksiyon ‹hracatç› Birlikleri (‹TK‹B) taraf›ndan üstlenildi. Avrupa Birli¤i’ne sunulan proje, 2005’de AB ve Türkiye aras›nda yürütülen Kat›l›m Öncesi Mali ‹flbirli¤i Program› kapsam›nda finanse edilerek hayata geçirildi. 20 milyon Euro’dan fazla bütçeye sahip Moda ve Tekstil ‹fl Kümesi projesi kapsam›nda y›lda 500 tasar›mc› yetifltirilerek, Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün rekabet gücünün art›r›lmas› amaçlan›yor. Özellikle KOB‹’lere verilecek destekle, KOB‹’lerin kendi aralar›ndaki etkileflim ve iflbirli¤i düzeyi artt›r›la-

52

cak. Ayr›ca yerel, ulusal ve Avrupa ölçe¤indeki ifl destekleme kurumlar›n›n ve benzer yap›larla olan ba¤lant›lar›n›n gelifltirilmesini hedefleniyor. Bu proje ile tekstil ve haz›rgiyim sektöründeki KOB‹’lerin yararlanaca¤› kamusal ve özel destek yap›lar› güçlendirilecek. Küme Koordinasyon Merkezi’nin ve sektörü destekleyecek di¤er birimlerin kurulmas›yla, Türk tekstil ve haz›rgiyim sektörünün kapasitesi gelifltirilecek.

Tasarım Tektilpark’ına 150 dönümlük arazi MTK, ayn› zamanda, Türkiye’nin 2010 y›l›na kadar baflarmay› planlad›¤› büyük sektörel hedeflere ulafl›lmas›na katk›da bulunmay› amaçl›yor. Uzun vadede, proje kapsam›nda Türkiye ‹hracatç›lar Meclisi (T‹M) ve Marmara Üniversitesi aras›nda imzalanan bir protokol ile Marmara Üniversitesi’nin Halkal›’da bulunan 150 dönümlük arazisi bir Tasar›m Tektilpark’›na dönüfltürülecek. Bu park›n içinde de


Tekstilde Ar-Ge karı ikiye katlar

MTK kapsam›nda yap›lan Moda ve Tekstil ‹fl Kümesi yer alacak. Bu kümelenmenin içinde de üç önemli merkez var. Bu merkezlerden ikisi olan ‹stanbul Moda Akademisi (‹MA) ve ‹stanbul Tekstil ve Haz›rgiyim Dan›flmanl›k Merkezi (‹DA) flu anda hizmet veriyor. Son ve en önemli merkez ise ‹stanbul Tekstil ve Haz›rgiyim Ar-Ge Merkezi (‹TA) olacak. Marmara Üniversitesi Teknik E¤itim Fakültesi Dekan› Dr. Mehmet Akal›n proje kapsam›nda çal›flan akademisyenlerden biri ve ‹TA’n›n direktörü. Akal›n, projenin çok genifl kapsaml› bir çal›flma oldu¤unu ve Türkiye’deki tekstil Ar-Ge’sinde önemli geliflmelerin önünü açaca¤›n› ifade ediyor. ‹stanbul TekstilPark yerleflkesi tam faaliyete geçti¤i zaman Türkiye’de tekstil ve haz›rgiyim sektörünün Ar-Ge, teknoloji ve inovasyon merkez üssü olacak. Akal›n, bu merkezlerin faaliyete geçmesinin Türkiye'de üniversite ve sanayi iflbirli¤i do¤rultusunda at›lan somut ve önemli ad›mlardan biri oldu¤unu ifade ediyor. Akal›n, ‹TA’n›n Ar-Ge yapmay› isteyen ama bu güce sahip olmayan KOB‹’ler

için son derece çekici bir merkez olaca¤›n› söylüyor. Bir fikri olan KOB‹ bu merkeze gelecek, hem ekipman› kullanacak hem de üniversitenin bilgi birikiminden faydalanacak. Ayr›ca merkezin dan›flmanlar› KOB‹’ye her konuda yol gösterecekler. ‹TA, MTK projesi ile sat›n al›nan ve sektörün hizmetine sunulan ortak kullan›m ekipman› ile KOB‹’lere t›pk› bir teknopark gibi üretim ve laboratuvar hizmeti verecek. Böylece, teknoloji ve inovasyon konular›nda öncü bir kurum olarak.

Akal›n, Türkiye için tekstilin ihracat ve istihdam getiri olarak önemli bir yer tuttu¤undan söz ederken, “Türkiye tekstilden ç›ks›n” diyenlere karfl› da tepkisini ifade ediyor. Bunu söyleyenlerin Türkiye’yi tan›mad›¤›n› ifade eden Akal›n, tekstilin ihracat getirisinin yan›nda büyük bir istihdam kap›s› oldu¤unun da alt›n› çiziyor. “Türkiye tekstilden ç›ks›n” diyenlerin dayanak olarak “Geliflmifl ülkeler de tekstilden ç›kt›” fleklindeki argümanlar›n›n da do¤ru olmad›¤›n›, aksine Avrupa ülkelerinin tekstil gelirlerini geçmifl y›llara göre ikiye katlad›klar›n› söylüyor: “ ‹talya tekstilde moda ve markaya a¤›rl›k verdi, böylece kar›n› geçmifl y›llara oranla kat kat art›rd›, art›k marka ihraç ediyor. Di¤er ülkeler ise bazen dokumaya, bazen kumafl kalitesine yat›r›m yaparak daha iyi ürünler ürettiler ve karlar›n› ikiye katlad›lar.” Akal›n’›n anlatt›klar›na göre Türkiye, Çin ve Hindistan gibi ucuz ve kalitesiz üretim yapan ülkelere karfl› rekabet gücünü kaybediyor. Onlara karfl› dayanmas› için ise elindeki tek koz Ar-Ge. Bu nedenle Türkiye’nin, tekstil sektöründe gerek tasar›m gerek dokuma gerekse kumafl konusunda Ar-Ge ve inovasyona a¤›rl›k vermesi gerekti¤ine dikkat çekiyor. ‹TA’n›n bunun için büyük bir avantaj oldu¤u ifade eden Akal›n “‹TA, tasar›m, yüksek kalite, nitelikli iflgücü, inovasyon yoluyla katma de¤er yaratma, uluslararas› bilgi a¤lar› ile birlikte çal›flma, teknolojiyi do¤ru kullanma, do¤ru ve etkin iletiflim kurma, bilgi toplumunda var olma gibi rekabet avan-

53


özel haber

İstanbul Tekstil ve Hazırgiyim Ar-Ge Merkezi (İTA) Direktörü Dr. Mehmet Akalın

KOBİ’ler destekler konusunda bilgisiz “Geliflmifl bütün ülkeler, kendilerini teknoloji ile gelifltiriyorlar. Bunun da temelinde Ar-Ge var. Türkiye’de ise Ar-Ge’nin çok fazla anlafl›lmad›¤›n› görüyoruz. Sadece tekstilde de¤il, pek çok sektörde durum ayn›. Ar-Ge’ye ay›rd›¤›m›z pay da bu bilgiyi destekliyor zaten. Tekstilde ise Ar-Ge iyice hayati önem tafl›yor. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ucuz imalat yapan ülkelere karfl› flans›m›z azal›yor. Bu durumdan kurtulup rekabeti artt›rmak için Ar-Ge’ye a¤›rl›k vermemiz gerekiyor. Zaten son y›llarda yeterli olmasa da Türkiye’de de ArGe ad›na önemli ad›mlar at›l›yor. Marka çal›flmalar› h›z kazan›yor, moda konsepti yavafl yavafl olufluyor. Devlet ise tekstile özel olmasa bile pek çok Ar-Ge deste¤i veriyor. Bu destekler son derece yararl› ancak firmalar›n bunlardan yeterince faydalanamad›¤›n› görüyoruz. Bunu de¤ifltirmek için KOB‹’lerin bu konuda e¤itilmesi gerekiyor. Ayr›ca kümelenme ve teknopark çal›flmalar›na a¤›rl›k verilmesi, kümelenme yap›s› içindeki gibi rekabet öncesi güç birliklerinin desteklenmesi gerekiyor. Geliflmifl ülkelerde kümelenme yap›s› son derece yayg›n çünkü herkesin yarar›na iflleyen bir yöntem. Ayr›ca ‹stanbul Tekstil ve Haz›rgiyim Ar-Ge Merkezi (‹TA) gibi yap›lar da Ar-Ge yapmaya gücü yetmeyen firmalar için çok kritik oluflumlar. ‹TA gibi merkezlerin say›s› artt›kça Türkiye bir yerlere gelecek ve bir fleyler yapabilecek. Bu sebeple de sektörün buna sahip ç›kmas› gerekiyor.”

54

tajlar› sa¤layacak bir platform yarat›yor” diyor. ‹TA, sektörün teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon alan›ndaki aç›klar›n› kapatacak, bu alandaki politika yaratma sürecini besleyecek bir katalizör görevi görecek. ‹TA kapsam›nda ‹DM ve ‹MA’n›n derslikleri yan›nda tasar›mc› ve sektör aras›nda köprü görevi görecek inkübasyon merkezi, ayr›ca çok amaçl› fuar, sergi ve gösteri merkezi yer alacak. Geçti¤imiz mart ay›nda aç›lmas› planlanan ancak may›s veya haziran ay›nda çal›flmalar› sona erecek olan ‹TA, 7 bin metrekare bir kapal› alan üzerine kurulu. ‹TA içinde flu anda çok geliflmifl tekstil cihazlar› bulunuyor ve bunlar kullan›ma haz›r. Akal›n, flu anda tekstil sektöründe Ar-Ge’nin ancak birkaç büyük firma taraf›ndan yap›ld›¤›n›, KOB‹’lerin ise hayatta kalma savafl› verdi¤ini ifade ediyor. “‹TA, KOB‹’lere Ar-GE konusunda tam destek verecek, KOB‹’ler düflündükleri fikirleri üniversitenin de deste¤i ile ‹TA’da hayata

geçirme flans› bulacaklar” diyen Akal›n’a göre yap›lacak güç birli¤i ile önemli ArGe çal›flmalar›n›n üstesinden kolayl›kla gelinecek. ‹TA’da flu anda sekiz kifli görev yap›yor. Merkez aç›ld›ktan sonra 30 kifliye ç›kacak olan bu kadro tekstil firmalar›na her konuda yard›mc› olacak ve bilgi birikimlerini bu firmalara aktaracaklar. ‹TA tam aç›lmasa da çal›flmalar›na bafllam›fl bile. Akal›n “fiu anda birkaç örnek çal›flma var. Mesela at›lan suyun geri kazan›m› ile ilgili bir proje ile kumafl gelifltirme konusunda ‹TA’n›n iflbirlikleri bulunuyor” diyor. Ayr›ca yurtd›fl›nda enstitülerle yap›lan iflbirli¤i kapsam›nda meme kanserini önceden tespit eden sutyenle ilgili bir çal›flma da ‹TA taraf›ndan yürütülüyor. Henüz tam say› belli olmasa da ‹TA tamamland›¤› zaman Türkiye’nin dört bir yan›ndan onlarca firmaya destek verecek ve yüzlerde proje yürütecek kapasite de bir merkez olacak. ■


Tulu Gümüfltekin

Küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyada oldu¤u gibi Avrupa Birli¤i ve Türkiye özelinde de çok-uluslu flirketlerin ve ulusal firmalar›n sanayi kapasitelerinde gözle görülür bir daralma ve düflüfl söz konusu. Ancak, krizin negatif etkisini pozitife çevirmek, sürece inovatif bir yaklafl›m getiren Ar-Ge boyutuna önem vermekle ve sanayiyi bu alana yönelmeye teflvikle mümkün. Bu ba¤lamda, hükümete ve sektörel kurulufllar›n karar alma sürecindeki etkisine büyük rol düflüyor.

Sanayi ve küresel mali kriz ba¤lam›nda:

Ar-Ge teflviklerinin pozitif etkisi

K

üresel düzlemde rekabet koflullar›n›n giderek zorlaflt›¤› konjonktürde, teknoloji altyap›s›n› gelifltirmeyen toplumlar›n bu ortamda yaflamlar›n› sürdürmeleri mümkün görünmüyor. Bu durum ise ülkelerin kalk›nma perspektifleri dâhilinde Ar-Ge çal›flmalar›n›n ne denli hayati önem arz etti¤ini ortaya koyuyor. Bu do¤rultuda, ekonominin lokomotifi olarak kabul edilen ve küresel ekonomik kriz sonucunda üretim hacminde gözle görülür bir düflüfl yaflayan sanayide Ar-Ge destekleri ve teflvikleri, Avrupa Birli¤i’nde çeflitli mali araçlar ve Çerçeve Programlar› yoluyla düzenleniyor. Özellikle, 2007–2013 y›llar› aras›ndaki dönemi kapsayan 7. Çerçeve Program›, bu alandaki desteklerini “Kapasiteler” ve “‹flbirli¤i” bafll›klar› alt›nda koordine ediyor. Yaklafl›k 400 milyon Euro bütçe ile faaliyet gösteren Kapasiteler bafll›¤› çerçevesinde, küçük ve orta ölçekli iflletmelerin (KOB‹) araflt›rma faaliyetlerine verilen destek (1) ön plana ç›k›yor. Keza, Avrupa’daki iflletmelerin yüzde 99’unu temsil eden söz konusu iflletmelerin inovasyon kapasitesinin güçlendirilmesi ve yeni teknoloji temelli ürün ve piyasalar›n gelifltirilmesine katk›lar›n›n art›r›lmas› amaçlan›yor. Öte yandan, 7. Çerçeve Program› kapsam›ndaki öncelikleri belirleyen “Teknoloji platformlar›” (2) kanal›yla desteklenen sanayide Ar-Ge faaliyetleri, Avrupa Birli¤i’nin rekabet gücü, ekonomik geliflimi ve refah›nda önemli bir parametre olarak de¤erlendiriliyor. Teknoloji platformlar› dahilinde ilgili endüstriyel paydafllar› bir araya getirerek, alanlar›nda Stratejik Araflt›rma Gündemleri belirlemelerini sa¤l›yor. Halihaz›rda say›lar› yirmi befli geçen Avrupa Teknoloji Platformlar›, endüstriyel paydafllar›n çok

56

genifl bir yelpazede Ar-Ge sorunlar›n› masaya yat›rd›¤›, belirli alanlardaki hedeflerini saptad›¤› ve uygulama stratejileri gelifltirdi¤i bir a¤ yap›lanmas› mahiyetini kazand›. Örnek vermek gerekirse, çelik sektöründe faaliyet gösteren Avrupa Çelik Teknoloji Platformu ESTEP, 13 AB ülkesinden 48 ortak kuruluflla faaliyet gösteren bir ortakl›k projesi. Söz konusu endüstri kolundaki üretim süreçlerinde karbondioksit (CO2) emisyonunun azalt›lmas›, enerji etkinli¤inin sa¤lanmas› ve geri dönüflümün teflviki amac›yla bir dizi Ar-Ge faaliyetinde bulunu luyor. Bu do¤rultuda Çerçeve Programlardan destek de al›n ›yor. ‹lk dönemi 2006 y›l›nda sona eren ESTEP, ikinci dönemini 2009 y›l›nda ve 5 y›ll›k bir süreç dâhilinde sürdürecek. (3) Öte yandan, Avrupa Birli¤i’nin 2008 y›l› Ocak ay›nda bir Paket dahilinde aç›klad›¤› ‹klim De¤iflikli¤i ve Enerji Tedbirlerinin endüstriyel ortamda içsellefltirilmesi ad›na Avrupa Teknoloji Platformlar› nezdinde de uyum çal›flmalar› sürdürülüyor. Enerji etkinli¤inde yüzde 20 art›fl, sera gaz› emisyonlar›nda yüzde 20 azal›fl ve yenilenebilir enerji kullan›m›nda yüzde 20 art›fl hedeflerinin 2020 y›l›na kadar gerçeklefltirilmesi için gerekli Ar-Ge faaliyetleri yürütülüyor. Bu ba¤lamda mevcut en iyi uygulama örneklerine iliflkin istiflareler ve görüfl al›flveriflleri sürdürülüyor. Burada amaç, söz konusu yeni hedeflerin flekillendirdi¤i ortamda endüstriyel ifl modellerinin entegrasyonunu sa¤lamak ve yeni ürün ve hizmet yap›lar›n› adapte etmek. Göreceli olarak yak›n bir zamanda, 30 Eylül 2008 tarihinde düzenlenen Avrupa Teknoloji Platformlar›n›n Endüstriyel Liderleri Semineri de


Perspektif

bu anlamda önemli bilgi ve geliflmeleri mercek alt›na alan bir etkinlik oldu. Teknoloji Platformlar›n›n günümüze kadar kaydetti¤i geliflimin trendinin ele al›nd›¤› seminerde, önümüzdeki dönemde söz konusu platformlar›n endüstriyel ürünlerin ticaretini etkileyen düzenlemeler ve standartlar üzerinde çal›flmas› gerekti¤i ve sanayide ortaya konan Ar-Ge faaliyetlerindeki yetenek kapasitesinin art›r›lmas› do¤rultusunda giriflimlerde bulunmas› tavsiye edildi. Endüstri dünyas›ndaki aktörlerin bilim dünyas›ndaki araflt›rmac›larla bir araya getirildi¤i söz konusu platformlar, Avrupa düzeyinde araflt›rma gündemleri oluflturulmas›nda önemli bir iflleve sahip. Hatta misyon ve vizyonlar›yla adeta ‘Endüstriyel bir Devrim’in yarat›c›lar› olarak nitelendirilebilirler. Genel bir ifadeyle, 7. Çerçeve Program›, Teknoloji Platformlar› ve yeni Ortak Teknoloji Giriflimleri'nin faaliyetleri arac›l›¤›yla Avrupa endüstrisinin ihtiyaçlar›n› karfl›layan Ar-Ge’ye odaklan›yor. Sanayi alan›ndaki Ar-Ge destek ve teflviklerini bu çerçevede takip etmek büyük önem arz ediyor. Genel olarak, Avrupa Komisyonu’nun sanayinin belirli bir alan›n› destekleyen proje teklif ça¤r›lar›, ilgili özel program ve çal›flma programlar›nda belirtilen öncelikler temelinde ortaya ç›k›yor ve y›lda bir veya iki defa aç›l›yor. Söz konusu ça¤r›lar, 7. Çerçeve Program›’na özel bilgi kanallar›, ilgili internet sayfalar›, üye ve aday ülkelerdeki ulusal irtibat noktalar› arac›l›¤›yla duyuruluyor. ‹lgili projelerin, ça¤r›larda belirtilen önceliklere uymas› ve öngörülen sürede komisyona sunulmas› gerekiyor. Akabinde, projeler ba¤›ms›z uzmanlar taraf›ndan de¤erlendiriliyor. Proje koordinatörü sonuçtan komisyon arac›l›¤›yla haberdar ediliyor. Tüm bu süreç ise, azami bir y›l› buluyor.

yon ile ilgili di¤er kurumlar›n ortak giriflimi neticesinde kurulacak. Bu komitelerin amaçlar›, endüstrideki Ar-Ge faaliyetlerine yönelik yeni ürünler ve iyi uygulamalar üretilmesi, da¤›t›m› ve araflt›rma faaliyetlerinin iflletilebilir bir inovasyon yap›s›na dönüfltürülmesi olarak belirlendi. Enstitünün karar merci olan Yönetim Kurulu, ilk KIC’lere yönelik ça¤r›lar›n› 2009 y›l›n›n ilkbahar döneminde yay›mlayacak. ‹ki KIC’in seçimi için ise, 2010 y›l› Ocak ay› öngörülüyor. Öte yandan, Yönetim Kurulu taraf›ndan EIT’nin uzun vadeli öncelikleri ve mali gereksinimleri konusunda yedi y›ll›k “Stratejik ‹novasyon Ajandalar›” oluflturulmas› önerilecek. Söz konusu ajandalar›n ilkinin, Avrupa Komisyonu taraf›ndan en geç 2011 y›l›nda haz›rlanmas› öngörülüyor. Öte yandan, Sanayide Ar-Ge’nin desteklenmesi aç›s›ndan, Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Program›’na da (Competitiveness and Innovation Framework Programme - CIP) de¤inmek gerekiyor. CIP, Avrupa’da rekabetçili¤i ve yenilikçili¤i

Hâlihaz›rda say›lar› 25’i geçen Avrupa Teknoloji Platformlar›, endüstriyel paydafllar›n çok genifl bir yelpazede Ar-Ge sorunlar›n› masaya yat›rd›¤›, belirli alanlardaki hedeflerini belirledi¤i ve uygulama stratejileri gelifltirdi¤i bir a¤ yap›lanmas› mahiyetini kazand›. Örnek vermek gerekirse, çelik sektöründe faaliyet gösteren Avrupa Çelik Teknoloji Platformu ESTEP, 13 AB ülkesinden 48 ortak kuruluflla faaliyet gösteren bir ortakl›k projesi.

Öte yandan, 2008 y›l›n›n Mart ay›nda kabul edilen bir yönetmelik ile kurulan Avrupa ‹novasyon ve Teknoloji Enstitüsü (European Institute of Innovation and Technology), Avrupa Birli¤i düzeyinde teknolojik geliflimin güçlendirilmesi ve teflviki amac› do¤rultusunda, Amerikan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) örnek al›narak tasarlanan bir kurum. Enstitü, Avrupa Parlamentosu ve Konsey taraf›ndan sa¤lanan fonlarla iflleyiflini sürdürecek.

destekleyerek, etkin enerji kullan›m›n› ve sürdürülebilir büyümeyi sa¤lamak amac›yla, daha önce bu kapsamda uygulanm›fl destek programlar›n› tek bir çerçeve alt›nda bir araya getiriyor. 3 milyon 621 Euro’luk bütçesi ile 2007–2013 y›llar› aras›nda uygulanacak olan söz konusu program, 7. Çerçeve Program› kapsam›nda yürütülen Araflt›rma ve Teknolojik Geliflme projelerinden ayr›l›yor. Bununla birlikte, bu kapsamdaki çal›flmalar› tamamlay›c› nitelikte.

Avrupa Birli¤i ‹novasyon ve Teknoloji Enstitüsü bünyesinde oluflturulacak olan ve “üçüncü ülke” statüsünde de¤erlendirilen Türkiye gibi ülkelerden ilgili kriterlere uyan kurulufllar›n da kat›l›m› mümkün olan Bilgi ve Yenilikçilik Komiteleri’nin (Knowledge and Innovation Communities – KIC) yap›s› ve seçilme kriterlerine iliflkin olarak 24 Kas›m 2008 tarihinde Bratislava’da bir seminer düzenlendi. Bilgi ve Yenilikçilik Komiteleri, EIT çerçevesinde kurulan sistemin operasyonel boyutunu teflkil ediyor. Söz konusu komiteler, üniversiteler, araflt›rma kurulufllar›, özel flirketler ve inovas-

Sanayide rekabet ve yenilikçilik kapasitesinin art›r›lmas›n› da temel amaçlar› aras›nda s›ralayan program, üç alt bileflenden olufluyor: Giriflimcilik ve Yenilik Program›, Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri Politika Destek Program›, Avrupa Ak›ll› Enerji ve Teknoloji Program›. Türkiye, ilk bileflene Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› koordinasyonunda kat›l›m› konusunda ilgili mutabakat zapt›n› imzalad›. ‹kinci bileflene Devlet Planlama Teflkilat› koordinasyonunda kat›l›m› hususunda ise, tam kat›l›m niyeti bildirildi. Avrupa Ak›ll› Enerji ve Teknoloji Program›’na kat›l›m konusunda, kat›lmama niyeti bildiril-

57


Perspektif

di. Ancak gelecek y›llarda yeniden de¤erlendirilmesi öngörülüyor. Sürecin Türkiye boyutuna bakarsak, Aral›k 2008’de yüzde 17,6 oran›nda küçülen sanayi üretimindeki daralma 2009 Ocak’ta daha da derinleflti. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun aç›klad›¤› Ocak 2009 Sanayi Üretim Endeksi sonuçlar›na göre daralma geçen y›l›n Ocak ay›na göre maalesef yüzde 21,3 düzeyine ulaflt›. Sanayideki canl›l›¤›n en önemli göstergesi olarak kabul edilen enerji üretimindeki düflüfl ise dikkat çekici boyutlara vard›. Küresel krizden kaynaklanan söz konusu olumsuz geliflim, Türkiye ekonomisinin kalbi olarak nitelendirilen sanayiyi önemli oranda etkiledi. Bu

Aral›k 2008’de yüzde 17,6 oran›nda küçülen sanayi üretimindeki daralma 2009 Ocak’ta daha da derinleflti. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun aç›klad›¤› Ocak 2009 Sanayi Üretim Endeksi sonuçlar›na göre daralma geçen y›l›n Ocak ay›na göre maalesef yüzde 21,3 düzeyine ulaflt›. Sanayideki canl›l›¤›n en önemli göstergesi olarak kabul edilen enerji üretimindeki düflüfl ise dikkat çekici boyutlara vard›. Küresel krizden kaynaklanan söz konusu olumsuz geliflim, Türkiye ekonomisinin kalbi olarak nitelendirilen sanayiyi önemli oranda etkiledi. ba¤lamda, sanayi üretiminin bu süreçte daha fazla zarar görmemesi ve art› de¤er yaratacak alanlara yönelerek göreceli bir güçlenme kazanmas› için yegane araç, sektördeki Ar-Ge faaliyetlerinin özendirilmesi ve teflvik edilmesi olarak belirlendi. Keza, sadece bu flekilde sanayi sektöründe bir dönüflüm ve yaflanan koflullara bir adaptasyon mümkün olur. Bu ba¤lamda, hükümete ve sektörel kurulufllar›n karar alma sürecindeki etkisine büyük rol düflüyor. Türkiye, Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program›’n› 1995 y›l›ndan beri TÜB‹TAK ile D›fl Ticaret Müsteflarl›¤› (DTM) iflbirli¤i içinde yürütüyor. 2004 sonlar›ndan beri ise, Avrupa Birli¤i’nin bu alandaki stratejik yönelimleriyle de uyumlu bir flekilde, sanayide Ar-Ge faaliyetlerinin ve desteklerinin etkinli¤ini art›rmak için bir dizi önlem al›nd›. 2010 y›l›na kadar Ar-Ge harcamalar›n›n

GSY‹H’daki oran›n› yüzde 2 düzeyine yükseltmeyi hedefleyen bir strateji temellendiriliyor. Söz konusu stratejiyle koflut olarak, sanayi kurulufllar›n›n toplam Ar-Ge harcamalar›ndaki pay›n›n ço¤unlu¤u oluflturmas› da hedef olarak belirleniyor. Söz konusu program›n amac›, sanayi kurulufllar›n›n Ar-Ge projelerine yüzde 60’a varan oranlarda hibe fleklinde destek sa¤lamak olarak özetlenebilir. Bu do¤rultuda, TÜB‹TAK bünyesindeki Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB), sanayi kurulufllar›n›n Ar-Ge ve yenilikçilik yetene¤ini gelifltirmeyi teflvik için baz› destek programlar› gelifltiriyor ve uyguluyor. Öte yandan, 3. Ulusal Program dâhilinde, ‹flletmeler ve Sanayi Politikas› müzakere bafll›¤›ndaki kapan›fl kriterlerinin karfl›lanmas› ad›na 2009’da yay›mlanmas› taahhüt edilen Sanayi Stratejisi’nin de bu kapsamda, ilgili AB uygulamalar› ve mevcut en iyi örnekler dikkate al›narak gözden geçirilmesi önem arz ediyor. Genel çerçeveden nihai bir analiz yap›lmas› gerekirse; küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyada oldu¤u gibi Avrupa Birli¤i ve Türkiye özelinde de çok-uluslu flirketlerin ve ulusal firmalar›n sanayi kapasitelerinde gözle görülür bir daralma ve düflüfl söz konusu. Ancak, krizin negatif etkisini pozitife çevirmek de, sürece inovatif bir yaklafl›m getiren Ar-Ge boyutuna önem vermekle ve sanayiyi bu alana yönelmeye teflvikle mümkün. Sürece “beyin göçü” boyutundan da bakarsak, yurtd›fl›nda daha zor koflullarda faaliyet gösteren Türk uzmanlar›n Türkiye’ye dönmesini sa¤layan bir ortam› yarat›rsak, ekonomik krizin beyin göçünü tersine çeviren bir avantaj›n› yaratm›fl oluruz. Keza, en fazla beyin göçü olan 34 ülke içinde 24. s›rada yer alan Türkiye, her sene iyi e¤itim gören 100 kifliden 59’unu yurtd›fl›na kapt›r›yor. Bu anlamda, 12 Mart 2008 tarihinde Resmi Gazete’de yay›mlanan “Araflt›rma ve Gelifltirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakk›ndaki Kanun” do¤an umutlar› perçinledi. Bu kanunla Türkiye’de sanayi alan›ndaki inovasyon deneyimleriyle art› de¤er yaratacak parlak beyinleri Türkiye’ye çekmek için daha elveriflli bir ortam do¤du. Bu ba¤lamda, Ar-Ge’nin kendi bafl›na krizden ç›k›fl ve sanayiye eski ivmesini kazand›rma anlam›nda önemli bir anahtar› elinde bulundurdu¤unu ifade edebiliriz.

1) http://cordis.europa.eu/fp7/capacities/research-sme_en.html 2) http://cordis.europa.eu/technology-platforms/home_en.html ve ftp://ftp.cordis.europa.eu/pub/technology-platforms/docs/tp_leaflet_en.pdf 3) http://www.ulcos.org/en/about_ulcos/home.php

58


f›rsatlar

Ekran teknolojisi

Su filtrasyon sistemleri

Elektrolitik su ar›t›m›

Amerika’dan global ölçekte elektronik cihaz üreticisi bir firma, düflük güç tüketimi sa¤layan ekran teknolojisi ar›yor. Aranan teknoloji elektronik bask› teknolojilerine dayan›yor. Yetkililer, teknik iflbirli¤i ve lisans anlaflmas› yapmak istiyor. Ref: 09 US 87GA 3CVY

Su filtrasyon sistemleri tedariki yapan Finlandiya tabanl› bir firma, ev kullan›m›na yönelik olarak su ar›tma gereçleri ar›yor. Firma ayn› zamanda kendi ürünlerinin sat›fl›n› da potansiyel ticari ortaklar kanal›yla yapmak istiyor. Ref: 20090323035

Evsel kullan›m ve yüzme havuzlar› için iyonizasyon sistemleriyle elektrolitik su ar›t›m› konusunda uzmanlaflm›fl bir ‹ngiliz firmas› ticari arac›lar ar›yor. Ref: 20090318039

Klik’lenmeyen fare

‹flaretleme teknolojisi

LED ekran ve pano

Romanya’dan bir firma, kliklenmeyen fare gelifltirdi. Gelifltirilen teknolojinin en önemli avantaj› mekanik etkileflim gerektirmeyen dizayn› ve sessiz çal›flmas›. PC teknolojileriyle ilgilenen araflt›rma enstitüleri ve firmalarla lisans, ortak yat›r›m anlaflmas› ya da teknik iflbirli¤i içeren ticari anlaflmalar düflünülüyor. Ref: 09 RO 66BW 3CM5

Polonya’dan bir firma patentli bir bulufl ›fl›¤›nda, var olan fare ya da dokunmatik ekran uygulamalar›na göre daha ifllevsel, bilgisayar iflaretleme teknolojisi gelifltirdi. Bulufl, dizüstü bilgisayarlarda, mobil telefonlarda, avuç içi bilgisayarlarda kullan›labiliyor. Firma lisans anlaflmalar› ya da yat›r›m anlaflmalar› ile ilgilenebilecek ortakl›klar ar›yor. Ref: 09 PL 63AW 3CHV

LED ekran ve pano üretimi yapan Polonyal› bir firma, sat›fl sonras› bak›m ve tamir hizmetlerini de verebilecek ticari arac›lar ar›yor. Ref: 20080911021

Yenilikçi mutfak ürünleri PDA için uygun konsept Bir ‹ngiliz firmas›, özellikle kap kacak, yemek piflirme ve haz›rlama malzemeleri olmak üzere yenilikçi mutfak ürünleri üreticileriyle iletiflime geçmek istiyor. Ürünlerin yüksek kalitede olmas› ve pazarda bulunan ürünlerden farkl› ve yenilikçi özelliklerinin olmas› isteniyor. Ayr›ca ürün ‹ngiltere pazar›na sunulaca¤› için ürünün paketlenmesi konusunda üreticinin esnek davranmas› bekleniyor. Ref: 20090320031

‹srail’den bir KOB‹, avuç içi bilgisayar ve telefonlarda kullan›ma uygun, QWERTY klavye ile uyumlu, 10 parmak daktilo ve iflaretleyici kullan›m›na olanak veren ergonomik girifl konsepti gelifltirdi. Bu yenilikçi konsept, medya kumanda merkezlerine, video konsol kumanda merkezlerine, cep telefonlar›na, ultra mobil PC’lere ve akla gelebilecek her türlü uzaktan veri girifl ortam›na uygulanabiliyor. Ortakl›klar oluflturmak üzere, elektronik cihaz üreticisi firmalar aran›yor. Ref: 08 IL 80EP 27ME

‹K’da ifl ortakl›¤› Polonyal› bir insan kaynaklar› firmas›, Avrupa pazar›nda faaliyet gösteren ve mevcut bir CV havuzuna sahip bir insan kaynaklar› firmas›yla ifl ortakl›¤›na girmek istiyor. Ref: 389

Tar›m makineleri Tar›m makineleri üretimi yapan bir ‹rlanda firmas› ürünlerinin baflka ülkelerde sat›fl›yla ilgilenebilecek firmalar ar›yor. Ref: 20090320037 F›rsatlar hakk›nda daha genifl bilgi için afla¤›daki adreslere baflvurabilirsiniz. Ege Üniversitesi Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi EBIC-EGE Elif KAYRAN

100 Terabit CD ROM Romanya’dan küçük bir firma, 10 terabit veri depolama kapasitesine sahip CD ROM teknolojisi gelifltirdi. Böylelikle 700 MB veri depolama kapasitesi ile s›n›rl› olan CDROM teknolojisi, 10 TB’ya yükseldi. Bu teknolojinin en önemli avantaj›, birim veri depolama kapasitesinin artt›r›larak halihaz›rdaki

CD ROM teknolojisi ile ayn› maliyette sunuluyor olmas›. Aranan ortakl›k, bilgi ve iletiflim teknolojileri alanlar›nda CDROM teknolojileriyle hafl›r neflir firmalarla lisans anlaflmalar› ya da ortak yat›r›m anlaflmalar› fleklinde. Ref: 09 RO 66BW 3CRX

Adres:

Ege Üniversitesi Kam. EBILTEM Binas› Bornova ‹zmir TR-35100 ‹zmir

Telefon: Email:

0 232 343 4400 -150 elif@ebiltem.ege.edu.tr

59


bilgi ça¤› hukuku / Av. Serap Zuvin*, Stj. Av. Hasan H. Yaflar**

Türkiye’de do¤rudan yabanc› yat›r›mlar D›fla aç›lan ekonomilerin yabanc› yat›r›mc›lar aç›s›ndan cazibesi ile ekonomik s›çray›fl planlayan ülkelerin yerli yat›r›mc›lara oldu¤u kadar yabanc› yat›r›mc›lara olan ilgi ve ihtiyac› da art›yor. Pek çok devlet, yabanc› yat›r›mc›lar›n kendi ülkelerinde yat›r›m yapmalar›n› teflvik etmek amac›yla iç yasal düzenlemeler yap›yor. Bunun yan›nda ikili anlaflmalarla yabanc› yat›r›mc›lara, bu düzenlemelerin üzerinden ilave teflvikler de sa¤lan›yor.

K

üreselleflmenin etkisi, rekabetin artmas› ve dolay›s›yla yat›r›mc›lar›n düflük maliyet hesaplar› yapmalar› sonucu birbiri ard›na d›fla aç›lan ekonomiler yat›r›mc›lar için keflfedilmeye de¤er ve karl› co¤rafyalar oldular. 1954 tarihli Yabanc› Sermayeyi Teflvik Kanunu (YSTK) günün bu de¤iflen koflullar›na cevap vermekten uzak bir bir duruma geldi¤inden, yabanc› yat›r›m›n özendirilmesine iliflkin "Do¤rudan Yabanc› Yat›r›mlar Kanunu" Abdullah Gül'ün Baflbakanl›¤› döneminde yenilenen tasar›s› 5 Haziran 2003 tarihinde kabul edildi. Kanun, do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n özendirilmesine, yabanc› yat›r›mc›lar›n haklar›n›n korunmas› ile yat›r›m ve yat›r›mc› tan›mlar›nda uluslararas› standartlara uyulmas›na, do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n gerçeklefltirilmesinde izin ve onay sisteminin bilgilendirme sistemine dönüfltürülmesine ve tespit edilen politikalar yoluyla do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n art›r›lmas›na iliflkin esaslar› düzenliyor. Yabanc› yat›r›mc› ile yerli yat›r›mc› aras›nda herhangi bir ayr›ma gidilmesinin önüne geçmek istiyor. Kanunen aksi öngörülmedikçe, yabanc› yat›r›mc›lara Türkiye'de do¤rudan yat›r›m yap›lmas› serbestisi getiriyor ve yabanc› yat›r›mc›lar ile yerli yat›r›mc›lara eflit muamele ilkesini benimsiyor. Yürürlükten kald›r›lan YSTK’da da yerli sermayeye tan›nan bütün haklar›n, muafiyetler ve kolayl›klar›n, ayn› sektörde çal›flan yabanc› sermayeye de ayn› flartlar alt›nda uygulanaca¤› öngörülüyor. Kanun ile yabanc› yat›r›mc›lar›n Türkiye’de edindikleri tafl›nmazlar›n kamulaflt›r›lmas›, TC vatandafllar›n›n sahip olduklar› tafl›nmazlarla ayn› flartlara ba¤lan›yor ve kamu yarar›n›n gereklili¤i ve tafl›nmaz›n karfl›l›¤›n›n ödenmesi gibi ‹dare Hukuku ilkeleri vurgulan›yor. Türkiye’de yat›r›m faaliyetlerinde bulunan yabanc›lar›n elde ettikleri net kar, temettü, sat›fl, tasfiye ve tazminat bedellerinin yan›nda, yönetim ve benzeri anlaflmalar karfl›l›¤›nda ödenecek mebla¤lar ve hatta d›fl kredi anapara ve faiz ödemeleri de bankalar veya özel finans kurumlar› arac›l›¤›yla yurtd›fl›na serbestçe transfer edilebilecek. Yabanc› yat›r›mc› için güvence niteli¤indeki bu serbesti, yabanc› yat›r›mc›n›n, istedi¤i zaman yat›r›m›n› realize edip paras›n›

Türkiye’den çekebilmesinin de önünü aç›yor. Kanun, eflit muamele ilkesinin de ötesine geçerek yabanc› yat›r›mc› için Türkiye’deki yat›r›m sözleflmelerinden do¤an uyuflmazl›klar›n çözülmünde görevli ve yetkili Türk mahkemelerinin yan› s›ra ve taraflar›n da anlaflmas›yla milli veya milletleraras› tahkim ya da di¤er uyuflmazl›k çözüm yollar›na baflvurulabilinece¤ini hükme ba¤lad›. YSTK’da öngörülmeyen bu düzenlemeye duyulan ihtiyac›, yabanc›lar›n Türk yarg› sistemine karfl› güvensiz olduklar› ve bu güvensizli¤in Türkiye’de yat›r›m›n önünü t›kad›¤› gerekçesine ba¤lamak mümkün. Bununla birlikte geliflmifl tüm hukuk sistemlerinde sözleflmeye uygulanacak hukukun seçimini taraflara b›rakan düzenlemelerin var oldu¤unu de unutmamak gerekiyor. Yabanc›lar›n istihdam edilmesi konusunda yaln›zca belirli bir süre için teflvik sa¤layan YSTK’n›n aksine Kanun, teflviklerin uygulanmas›nda süre s›n›rlamas› öngörmedi. Bu kapsamda istihdam edilecek personel için, 4817 say›l› Yabanc›lar›n Çal›flma ‹zinleri Hakk›nda Kanun’un öngördü¤ü çal›flma izni veya bu iznin uzat›lmas› ile ilgili “baflvurulan ifl için ülke içinde, dört haftal›k süre içerisinde o ifli yapacak ayn› niteli¤e sahip kiflinin bulunmas›” flart›n›n aranmayaca¤›n› Kanun’un ilgili maddesinde hükme ba¤land›. Ayr›ca Kanun çerçevesinde faaliyette bulunan flirket, flube ve irtibat bürolar› kapsam›nda istihdam edilecek yabanc› uyruklu personelin çal›flma izinlerine iliflkin usul ve esaslar Do¤rudan Yabanc› Yat›r›mlarda Yabanc› Uyruklu Personel ‹stihdam› Hakk›nda Yönetmelik’te düzenlendi. Buralarda istihdam edilecek yabanc› uyruklu kilit personelin çal›flma izinleri konusunda yat›r›mc›ya kolayl›klar sa¤land›. ‹rtibat bürosu kurma hakk›, Kanun’un yasalaflmas›ndan önce de yabanc› yat›r›mc›ya tan›nan haklardan biriydi ancak Kanun, YSTK’n›n aksine, yabanc› ülke kanunlar›na göre kurulmufl flirketlere, Türkiye'de ticari faaliyette bulunmamak kayd›yla irtibat bürosu açma izni verilebilece¤ini aç›kça hükme ba¤lad›. Bu husus, yabanc› yat›r›mc›lara Türkiye’de yat›r›m yapmadan önce piyasa koflullar› hakk›nda araflt›rma yapmak ve pazar bilgileri do¤rultusunda yat›r›mlar›n› gerçekleflti* Serap Zuvin Hukuk Bürosu Avukat›

60

** Serap Zuvin Hukuk Bürosu Stajyer Avukat›


rebilmek için bir f›rsat sunuyor. 31 Aral›k 2008 tarihi itibar›yla Türkiye’de bu kapsamda kurulmufl olan 690 adet irtibat bürosu faaliyet gösteriyor. Do¤rudan Yabanc› Yat›r›mlar Kanunu Uygulama Yönetmeli¤i ile irtibat bürolar›n›n azami üç y›ll›k faaliyet izni alabilecekleri, süre uzat›m› söz konusu oldu¤unda ise geçmifl faaliyetleri ve gelecek planlar› da dikkate al›narak her defas›nda üç y›l süre ile faaliyet sürelerini uzatabilecekleri hükme ba¤land›. Yabanc› yat›r›mc›lara piyasa araflt›rmalar› için sa¤lanan irtibat bürosu açma hakk› ticari kazanç elde etme yasa¤› ile s›n›rland›r›ld›. Kanunun, yabanc› yat›r›mc›lar›n Türkiye'de kurduklar› veya ifltirak ettikleri tüzel kiflili¤e sahip flirketlerin, Türk vatandafllar›n›n edinimine aç›k olan bölgelerde tafl›nmaz mülkiyeti edinmelerini serbest b›rakan hükmü iptal edildi. Bu karar›n gerekçesi ise Anayasa Mahkemesi’nin yabanc›lar›n herhangi bir miktar k›s›tlamas› olmaks›z›n ve yat›r›m faaliyeti bak›m›ndan gerekli olup olmad›¤›na bak›lmaks›z›n tafl›nmaz edimini serbest b›rakmas›. Bunun üzerine, Yabanc› Sermayeli fiirketlerin Tafl›nmaz Edinimine ‹liflkin Yönetmelik ile yabanc› yat›r›mc›lar›n tafl›nmaz edinimleri belirli bölgeler için yetkili makamlardan izin al›nmas› ve edinimin flirket faaliyetlerine uygunlu¤u flartlar›na ba¤land›. Bir yaklafl›m, bu düzenlemenin milli güvenlik aç›s›ndan gereklili¤ini savunurken bir di¤er yaklafl›m ise her ne kadar yabanc› sermayeli olsa da Türk Kanunlar›’na göre kurulmufl olan bir flirketin tüzel kiflili¤inin tafl›nmaz ediniminin k›s›tlanm›fl olmas›n› elefltiriyor. Kanunun getirdi¤i f›rsatlardan yararlanabilmeleri için yurt d›fl›nda ikamet eden Türk yat›r›mc›lar da kanunun “do¤rudan yabanc› yat›r›mc›” tan›m›na dahil edildiler. E¤er yurt d›fl›nda ikamet eden bir Türk yat›r›mc› bu durumu çal›flma izni veya ikamet izni ile belgelerse kanunun getirdi¤i teflvik ve f›rsatlardan yararlanabilecek. Bu durumda, bir Türk vatandafl› da yukar›dan an›lan durumu belgelerse Türkiye’de yabanc› yat›r›mc›lar için uygulanan teflviklerden yararlanabilecek. Yabanc› yat›r›mc›ya ev sahibi ülke taraf›ndan uygulanacak muamelenin s›n›rlar›n›n belirlenmesi, kar transferlerinin güvence alt›na al›nmas› ve ev sahibi devletçe yap›lmas› muhtemel kamulaflt›rma ifllemlerinin flartlar›n›n belirlenmesi ve uyuflmazl›k halinde uluslararas› tahkime baflvurulmas› gibi temel konularda hükümler içeren Yat›r›mlar›n Karfl›l›kl› Teflviki ve Korunmas› Anlaflmalar› da yayg›n olarak

uygulan›yor. Türkiye’nin 80 farkl› ülke ile bahsedilen konularda karfl›l›kl› teflviklerin sa¤lanmas› amac›yla imzalad›¤› anlaflmalar bulunuyor. Bu anlaflmalar özellikle yat›r›m ve ticari iliflkilerimizin yo¤un oldu¤u veya bu yönde bir yo¤unlaflman›n beklendi¤i ülkelerle imzalan›yor. Bu anlaflmalar›n hedefi genellikle yabanc› yat›r›mc› kitlesi, sermaye ile birlikte teknoloji, know-how, yönetim becerisi ve yeni pazar olanaklar›n› da beraberinde ülkemize getirebilecek olan geliflmifl ülkelerin do¤rudan yabanc› sermaye yat›r›mc›lar›. Ancak, ülkemizin sermaye ihraç etmeye bafllamas›yla art›k yurtd›fl›nda yat›r›mlar› bulunan giriflimcilerimizin de yat›r›mlar›n› güvenceye almak için baz› Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri ile de bu tür anlaflmalar imzalan›yor. Anlaflmalar›n temel çerçevesini, yat›r›mc›lar›n özellikle kamulaflt›rma halinde yat›r›m›n gerçek bedelinin gecikmeksizin ödenmesini, yabanc› yat›r›mc›lara milli muamele ve en çok gözetilen ulus (MFN) prensipleri çerçevesinde muamele edilmesini, para transferlerinin gecikmeksizin yap›lmas›n›, savafl veya iç kar›fl›kl›k hallerinde zarar gören yat›r›mc›lara tazminat ödenebilmesini ve uyuflmazl›k durumunda uluslararas› tahkim olana¤›n›n tan›nmas›n› garanti alt›na almak oluflturuyor. 2009 y›l› Ocak ay› sonu itibariyle 166 adet uluslararas› sermayeli flirket ve flube kuruldu. Ayr›ca, 44 adet yerli sermayeli flirkete de uluslararas› sermaye ifltiraki gerçekleflti. Yeni kurulan veya ifltiraki gerçekleflen yabanc› sermayeli flirket say›s› 2009 Ocak ay› için toplam 210 iken, bu say› 2008 Ocak ay› için kaydedilen 310 adet flirket say›s›n› yakalayamad› ve yaklafl›k yüzde 32’lik bir düflüfl gerçekleflti. Kanun ve Anlaflmalar ile ülkemize çekilmeye çal›fl›lan ve bu çal›flman›n büyük bir oranda baflar›ya ulaflt›¤› do¤rudan yabanc› yat›r›mc›lar küresel ekonomik kriz nedeniyle 2009 y›l›na daha temkinli yaklaflt›lar. Hem kurulan veya ifltirak edilen flirket say›s›ndaki azalma hem de fiili sermaye giriflindeki azalman›n temel sebebi bu. Yaflanan krizin küresel boyutta tüm dünyay› etkilemifl olmas› dolay›s›yla, ülkemizde düflen fiyatlar›n ayn› oranda pek çok ülkede de düflmüfl olmas› ve yabanc› yat›r›mc›lar›n da bu krizden etkilenerek küçülmeye gidiyor olmalar› ülkemiz aç›s›ndan krizin kolayl›kla bir f›rsata çevrilmesini zora sokmufl bulunuyor. Tüm dünyay› etkileyen bu ekonomik krizin sonunda yat›r›mc›lar› Türkiye’ye çekebilmek için yeni vergisel teflvik ve avantajlar›n yarat›lmas› gerekti¤i savunulabilir.

Kaynakça 1) 17.06.03 tarihli ve 25141 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren 05.06.03 tarihli ve 4875 say›l› Kanun 2) 20.01.82 tarihli ve 17580 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren 06.01.82 tarihli ve 2577 say›l› Kanun 3) 06.03.03 tarihli ve 25040 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren 27.01.03 tarihli ve 4817 say›l› Kanun 4) 20.08.03 tarihli ve 25205 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren Yönetmelik 5) 12.11.08 tarihli ve 27052 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren Yönetmelik 6) 19.08.03 tarihli ve 25214 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren Yönetmelik 7) 23.01.54 tarihli ve 8615 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak yürürlü¤e giren 18.01.54 tarihli ve 6224 say›l› Kanun 8) TC Baflbakanl›k Hazine Müsteflarl›¤› Uluslararas› Do¤rudan Yat›r›m Verileri Bülteni (Ocak 2009) 9) TC Baflbakanl›k Hazine Müsteflarl›¤› Türkiye’nin Taraf Oldu¤u Yat›r›mlar›n Karfl›l›kl› Teflviki Ve Korunmas› Anlaflmalar›’n›n ‹çeri¤i ve ‹fllevleri Raporu

61


f›rsatlar / Gurbet Deniz Yavuz*

sanayi ve kobi’ler hangi ar-ge deste¤i’nden yararlanmal› Gerek ulusal kurumlar, gerekse AB kurumlar› taraf›ndan sa¤lanan Ar-Ge ve inovasyona yönelik sanayi kurulufllar› ve KOB‹’ler için finansal destekler sürekli olarak duyuruluyor. Ancak, hangi koflullarda hangi destekten yararlanaca¤›, hangi deste¤in hibe ya da kredi oldu¤u, nas›l baflvurulaca¤› gibi Program

Tan›m

birtak›m sorular nedeniyle, bu desteklerden yararlanmak isteyen flirketlerin karar verme süreçleri u z u y o r, hatta baflvurmaktan vazgeçebiliyorlar. Bu nedenle, Bilgi Ça¤› olarak bu destekler konusunda sanayicilerimize yol gösterebilmek üzere afla¤›daki tabloyu haz›rlad›k.

Destek Tipi Kimler Baflvurabilir Hangi Koflullarda Baflvurulmal›

‹flbirli¤i Gerekli mi

Baflvuru Yeri Baflvuru fiekli

EUREKA pazar odakl›, k›sa sürede ticarileflebilecek ürün ve süreçlerin gelifltirilmesine yönelik projelerin desteklendi¤i uluslararas› iflbirli¤i platformudur. EUREKA alt›nda farkl› konularda projelerin desteklendi¤i flemsiye ve kümeler vard›r.

EUREKA

EUREKA Kümeleri: ITEA2: Yaz›l›m çözümleri, servis yaz›l›mlar› ve gömülü yaz›l›mlar CELTIC: Telekomünikasyon çözümleri, servis yaz›l›mlar› ve gömülü yaz›l›mlar CATRENE (MEDA+): Mikroelektronik EURIPIDES: Ak›ll› sistemler EUROGIA: Yenilenebilir enerjiler

Hibe

Sanayi, KOB‹, Üniversite, Araflt›rma Kurumu

• K›sa zamanda ticarileflebilecek ürün, süreç ve hizmetler için • Uluslararas› ikili ve çoklu iflbirli¤i gereksinimi oldu¤unda

Brüksel’deki EUREKA birimi Uluslararas›: iki farkl› EUREKA üyesi ülkeden en az birer kat›l›mc›

Türk ortaklar ayr›ca destek için TÜB‹TAK 1509 - Uluslararas› Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program›’na baflvurmal›d›r

EUREKA projelerine her zaman proje teklif doküman› ile b a fl v u r u l a b il i r. Küme ve flemsiye projeleri için sadece proje teklif ça¤r›s› oldu¤unda

EUREKA fiemsiyeleri: PROFACTORY: ‹malat teknolojileri EUROENVIRON:Çevre teknolojileri EUROAGRI+:Tar›m

EUROSTARS

62

EUREKA taraf›ndan yönetilen ve Avrupa’daki KOB‹’lerin rekabetçili¤inin art›r›lmas› için KOB‹’lere özel, h›zl› ve etkin bir destek program›d›r.

Brüksel’deki EUROSTARS ofisi

• Herhangi bir teknoloji alan› ve sektör ayr›m› olmaks›z›n ArGe odakl› faaliyetler yürüten KOB‹’ler

Hibe

KOB‹, Üniversite, Araflt›rma Kurumu.

• Pazar odakl› projeler için • Hedef ürün/süreç proje tamamland›ktan sonra en geç 2 y›l içinde pazara sunulma koflulu

Uluslararas›: iki farkl› EUREKA üyesi ülkeden en az birer kat›l›mc›

Türk ortaklar ayr›ca destek için TÜB‹TAK 1509 Uluslararas› Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program›’na baflvurmal›d›r.

Proje teklif ça¤r›s› oldu¤unda proje teklif doküman› ile

* TAGES Yard›mc› Dan›flman


Program

TÜB‹TAK 1501 - Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program›

TÜB‹TAK 1507 - KOB‹ ArGe Bafllang›ç Destek Program›

Tan›m TÜB‹TAK Yenilik ve Destek Programl›¤› Baflkanl›¤› (TEYDEB), Sektör ve büyüklü¤üne bak›lmaks›z›n katma de¤er yaratan Türkiye’de yerleflik kurulufllar›n Sanayi Ar-Ge projelerini destekler. TÜB‹TAK Yenilik ve Destek Programla r › Baflkanl›¤› (TEYDEB), henüz hiçbir TEYDEB deste¤ine baflvurmam›fl ya da en az bir 1507 deste¤ine baflvurmufl KOB‹’lerin Ar-Ge ve yenilik projelerini destekler.

TÜB‹TAK 1508 - Teknoloji ve Yenilik Odakl› Giriflimleri Destekleme Program› (TEKNOG‹R‹fi‹M)

Giriflimc ilerin flirketlerini kurmalar›n›n ard›ndan, personel, malzeme, alet/teçhizat/yaz›l›m, seyahat, dan›flmanl›k, hizmet al›m›, ofis kira gideri ve ofise ait su, elektrik, ›s›tma ve iletiflim giderlerini destekler.

TÜB‹TAK 1007 Kamu Projeleri Program›

Kamu kurumlar›n›n Ar-Ge ile giderilebilecek ihtiyaçlar›n›n karfl›lamaya ya da sorunlar›n›n çözümüne iliflkin projeleri desteklemeye yönelik bir programd›r. Kamu Araflt›rmalar› Grubu (KAMAG) taraf›ndan yürütülmektedir.

Avrupa Birli¤i 7.Çerçeve Program›

Avrupa’n›n bilimsel ve teknolojik temelinin güçlendirilmesi, endüstriyel rekabetin desteklenmesi ve ülkelerara s› iflbirli¤inin teflvik edilmesi için Avrupa Birli¤i’nde çok uluslu araflt›rma ve teknoloji gelifltirme projelerinin desteklendi¤i bir programd›r. Farkl› alanlarda projeler desteklenir. Bunlardan baz›lar›: Sa¤l›k, G›da, Tar›m ve Biyoteknoloji, Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri, Nanoteknoloji, Enerji, Çevre (‹klim de¤iflikli¤i dahil), Tafl›mac›l›k (Havac›l›k dahil), Sosyo Ekonomik ve Befleri Bilimler, Güvenlik, Uzay alanlar›d›r.

Destek Tipi Kimler Baflvurabilir Hangi Koflullarda Baflvurulmal› Sanayi

Hibe

(Üniversite, araflt›rma kurumu proje orta¤› olarak kat›labilir) En az iki 1507 projesi yapm›fl KOB‹’ler

Hibe

KOB‹

• Yenilikçi Ar-Ge projeleri ve teknoloji çal›flmalar› • Büyük sanayi kuruluflu olmak ya da En az 2 1507 projesi yapm›fl KOB‹ olmak • Henüz hiçbir TEYDEB deste¤ine baflvurmam›fl ya da en az bir 1507 deste¤ine baflvurmufl olmak

‹flbirli¤i Gerekli mi

Baflvuru Yeri Baflvuru fiekli

En az bir ulusal sanayi kuruluflu yeterli

TÜB‹TAKTEYDEB

Her zaman proje teklif doküman› ile baflvurulabilir.

En az bir ulusal KOB‹ yeterli

TÜB‹TAKTEYDEB

Her zaman proje teklif doküman› ile baflvurulabilir.

TÜB‹TAK

Her zaman proje teklif doküman› ile baflvurulabilir.

TÜB‹TAK

Yay›nlanan baflvuru d ö n e mlerinde proje teklif doküman› ile baflvurulabilir.

Avrupa Komisyonu

Proje teklif ça¤r›s› oldu¤unda, proje teklif doküman› ile baflvurulabilir.

• KOB‹ olmak • Ar-Ge ve/veya yenilikçi üretim projeleri

Hibe

Yeni kurulan giriflimci KOB‹’ler

Kamu Kurumlar› ile birlikte: Hibe

(Üniversiteler, özel kurulufllar veya kamu Ar-Ge birimleri kat›labilir)

• Kurulufl tarihi 1 y›l› geçmeyen giriflimci KOB‹ olmak

• Kamu kurumlar›n›n Ar-Ge projeleri • Sanayiciler, KOB‹’ler Kamu Kurumlar›’na yönelik proje gelifltirebilirler

• Avrupa çap›nda, teknolojinin en üst düzeyini geçmeli

Hibe

Sanayi, KOB‹, kamu kurumlar›, STK, üniversite, araflt›rma merkezleri

Bir giriflimci yeterli

• Ar-Ge ve ileri teknoloji projeleri ile bilgi toplumunun ve araflt›rma altyap›lar›n›n ve iflbirli¤inin geliflimini destekleyen projeler olmal›

Bir ulusal kamu kurumu

Uluslararas›: Genel olarak en az üç farkl› AB üyesi ülke veya anlaflmal›/aday ülkeden en az üç ba¤›ms›z kurulufl

63


f›rsatlar / Gurbet Deniz Yavuz*

Program

Tan›m

Destek Tipi Kimler Baflvurabilir Hangi Koflullarda Baflvurulmal›

‹flbirli¤i Gerekli mi

Baflvuru Yeri Baflvuru fiekli

• Giriflimcilik ve Yenilik Program› (EIP): ekoinovasyon, politika yap›m› için destek, yenilikçilik ve giriflimcilik, iflbirli¤i projeleri

Avrupa Birli¤i Rekabetçilik ve Yenilikçilik Program› (CIP)

Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Program› (Competitiveness and Innovation Framework Programme - CIP); Avrupa’da rekabetçili¤i ve yenilikçili¤i destekleyerek, etkin enerji kullan›m›n› ve sürdürülebilir büyümeyi sa¤lamak için Avrupa çap›nda projeleri destekler

Hibe

Sanayi, KOB‹, Kamu kurumlar›, STK, üniversite, araflt›rma merkezleri

• Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri Politika Destek Program› (ICT – PSP): elektronik hizmetlere eriflimin sa¤lanmas›, kamuözel iflbirli¤inin desteklenmesi, B‹T kullan›lan hizmetlerde kalite ve etkinli¤in art›r›lmas›, B‹T’in kullan›m›yla bilgi toplumu politikalar›n›n uygulanmas›na destek olacak projeleri

Uluslararas›: Genel olarak en az dört farkl› AB üyesi ülke veya aday ülkeden en az dört ba¤›ms›z kurulufl

Avrupa Komisyonu

Proje teklif ça¤r›s› oldu¤unda, proje teklif doküman› ile b a fl v u r u l abilir

TTGV

Her zaman proje teklif doküman› ile b a fl v u r u l abilir

TTGV

Her zaman proje teklif doküman› ile b a fl v u r u l abilir

TTGV

Her zaman proje teklif doküman› ile b a fl v u r u l abilir

KOSGEB

Her zaman proje teklif doküman› ile b a fl v u r u l abilir

• Ar-Ge sürecini tamamlam›fl, uygulama sürecine geçmekte olan proje ve çal›flmalara yönelik

TTGV

Teknoloji Gelifltirm e Projeleri Deste¤i

TTGV

Ortak Teknoloji Gelifltirme Projeleri Deste¤i

TTGV

Ticarilefltirme Projeleri Deste¤i

Kredi

Kredi

Kredi

Sanayi, KOB‹

• Sanayi kurulufllar›n›n teknolojik ürün ve teknolojik süreç yenili¤i gelifltiren projeleri

Ulusal: Bir sanayi kuruluflu

Sanayi, KOB‹

• Sanayi kurulufllar›n›n çok ortakl› teknoloji, Ar-Ge projeleri

Ulusal: En az üç kurulufl

Sanayi, KOB‹

• TTGV'nin Teknoloji Gelifltir me Projeleri deste¤inden yararlanm›fl projelerdeki ç›kt›lar›n ticarileflmesi gereksinimi oldu¤unda

Ulusal: Bir sanayi kuruluflu

• Bilim ve teknolojiye dayal› yeni fikir ve bulufllara sahip KOSGEB veritaban›na kay›tl› bir KOB‹ olmak KOSGEB

64

Teknoloji Araflt›rma ve Gelifltir me Destekleri

Kredi

KOB‹

• Ulusal ve uluslararas› platformlarda rekabet edebilecek teknolojik düzeyde kurulmas›, geliflmesi ve yeni ürün üretilmesi veya gelifltirilmesi amac› tafl›yan projeler

Ulusal: Bir sanayi kuruluflu


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.