eylül 09 y›l 5 say› 61
bilgicag›
editörden
60. say›n›n ard›ndan
B
Bilgi Ça¤›’n›n 5 y›l›n› kutluyoruz. Cem Tecimen’in kuruculu¤unu yapt›¤› Bilgi Ça¤› dergisi hayat› boyunca her zaman geliflime ve ilerlemeye aç›k oldu. Yay›n hayat›na Türkiye’nin iletiflim ve telekomünikasyon yay›nlar› aras›nda içerik kalitesi ile fark yaratarak bafllayan dergi, iki sene önce Türkiye Biliflim Vakf›’n›n sahiplili¤i ile bambaflka sektörleri de kucaklayarak her alanda daha fazla katma de¤er yaratmak, “inovasyon” öncüsü olmak isteyenlerin yay›n› haline geldi. Bilgi Ça¤›, 5 y›l›n sonunda internet sitesi, radyo program› ve ayl›k yay›n› ile bir platform olma özelli¤i kazand›. Bu platform akademiden ifl dünyas›na giriflimciden dan›flmana kadar farkl› ilgi alanlar› ve sektörleri olan binlerce kifliye dokundu, onlar› bir araya getirdi. Bu kifliler bazen bizzat platformun içinde emek verdiler bazen de görüflleri ile ilgililere önemli mesajlar›n ulaflmas›n› sa¤lad›lar. Bilgi Ça¤›’n›n editörü Gülizar Büyükkara ile teflekkür etmek istedi¤imiz pek çok kifli var. Türkiye Biliflim Vakf›’n›n de¤erli baflkan› Faruk Eczac›bafl› Bilgi Ça¤›’na ilk günden itibaren sahip ç›karak projenin geliflmesi ve gerçekleflmesinde çok büyük
emek sarf etti. ‹ki senedir tüm yaz›lar› okuyarak daha iyi bir içerik sa¤lanmas›na da büyük katk› sa¤lad›.
d›¤›n› tembel tembel oturdu¤unu düflünenlere Kemal Bey ile birkaç saat geçirmelerini tavsiye ediyoruz.
Arkadafllar› aras›nda IBM Behçet olarak bilinen TBV’nin dire¤i ve Genel Sekreteri Behçet Envarl› tüm enerjisi ile ne zaman deste¤e ihtiyac›m›z olsa yan›m›zdayd›. Türkiye’de roket sanayi olufltural›m denilince ilk akla gelen isim olarak RoketSan’› kuran, Türkiye’nin alan›nda tart›flmas›z en önemli uzman›, Ulusal ‹novasyon Giriflimi Baflkan› Cemil Ar›kan da ilk günden beri tüm toplant›larda k›lavuzumuz oldu ve bizleri do¤ru içeri¤e, do¤ru kiflilere yönlendirdi.
Türk gazetecili¤inde bence tarz olarak bir efli daha olmayan Edip Emil Öymen ise bu say›n›n fikir babas›. Kendisinin daha ilk toplant› da söyledi¤i bir söz derginin tüm üslubunun belirlenmesinde ve desturunun oluflmas›nda en önemli etken oldu.
Tages CEO’su Leyla Arsan’›n varl›¤›, tüm projeyi bir arada tutan fikirlerin havada uçuflmas›n› sa¤lad› ve tüm ekibi en iyisini yapmak için sürükledi. Böylece hem bilgi hem de sunufl tarz› olarak hepimizi zorlayarak daha iyi bir yay›n oluflmas›n›n güvencesi oldu. K›saca yar› ‹talyan yar› Türk as›ll› olmas›na ra¤men tüm ekibi bir Alman gibi idare etti. Bo¤aziçi Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi ve Infonet’in kurucusu Kemal C›l›z bizleri bambaflka bir akademi camias› ile tan›flt›rd› ve içeriden bilgiler verdi. Akademisyenlerin hiçbir ifle bulaflma-
Edip Bey ilk toplant›m›zda “Bizler her ay farkl› bir konuda ufak bir pul oluflturarak y›llar içinde kocaman bir duvara özlemimiz olan ‘teknoloji gelifltirebilen Türkiye’nin resmi’ni çizece¤iz” demiflti. fiimdi geriye dönüp yaratt›¤›m›z pullara bakman›n tam s›ras›. Bu say› hem yukar› da bahsi geçen flah›slara ama ayn› zamanda bizleri takip eden de¤erli okurlar›m›za da bir teflekkür. Onlar sayesinde biz bu yay›n› haz›rlayacak gücü buluyoruz. Tüm okuyucular›m›za ve destek olan kurulufllara biz nas›l bir resim çiziyoruz diye göstermek için elinizdeki say›y› oluflturduk. Lütfen görüfllerinizi, elefltiri ve önerilerinizi paylaflmaktan kaç›nmay›n, Ersu Ablak
içindekiler
Türkiye Bilişim Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi Faruk Eczacıbaşı faruk.eczacibasi@bilgicagi.com Genel Yayın Yönetmeni Cem Tecimen cem.tecimen@bilgicagi.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ersu Ablak ersu.ablak@bilgicagi.com Yayın Editörü Gülizar Büyükkara gulizar.buyukkara@konakmedya.com Yayın ve Danışma Kurulu Leyla Arsan, Edip Emil Öymen, Behçet Envarlı Cemil Arıkan, Kemal Cılız Haber Merkezi Sorumlusu Demet Şeker Akgüneş Yönetim Türkiye Bilişim Vakfı Halk Sokak No: 35 Golden Plaza F Blok, Kat: 2 Daire: 6 Sahrayıcedit Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 467 04 99 – 216 467 08 45 Faks: 216 360 33 56 Eposta info@tbv.org.tr İletişim Adresi Konak Bilişim Teknolojileri ve Kültürel Ürünler Tic. A.Ş. Abbasağa Mah. Yıldız Cd. No: 21 Beşiktaş / İstanbul Tel: 0212 236 23 10 www.bilgicagi.com Grafik Tasarım Emre Alptekin Fotoğraf Muhsin Ergün, Barış Hasan Bedir Reklam Rezervasyon Burçin Yıkılmaz burcin.yikilmaz@konakmedya.com Gökşen Kılıç goksen.kilic@konakmedya.com Tel: 0212 236 23 10 Baskı SCALA, Basım, Yayım, Tanıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 0212 281 62 00 Faks: 0212 269 07 34
1
Editörden
4
Makro Bak›fl
6
Ay›n Sorusu
8
Dünyadan Haberler
10
Türkiye’den Haberler
12
Vizyon
18
Dosya
26
U‹G’den Notlar
32
Baflar› Öyküsü
38
Mercek
42
Röportaj
44
Bak›fl aç›s›
48
Görüfl
50
Ne yap›yoruz, Ne yapmal›y›z
54
Perspektif
56
Öneriler
62
F›rsatlar
Aylık süreli yayın olup ücretsiz dağıtılmaktadır. www.konakmedya.com Bilgi Çağı dergisinin içeriği ve tasarımı Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş. tarafından hazırlanmakta olup Basın Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan tüm hakları Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’ye aittir. Dergi içeriğinde yer alan yazılar, fotoğraflar ve görsel tasarım Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’nin yazılı izni olmadan kısmen veya tamamen kullanılmaz.
Ana sponsorlar
Makro Bak›fl
Faruk Eczac›bafl›
‹novasyonda bir ileri gidiyor, iki geri dönüyoruz Giriflimcili¤in özendirilmesi her zaman vurgulad›¤›m›z bir konu. Ne kadar çok say›da ifl adam› cesaretle giriflimci olursa, ne kadar çok yenilikçi fikri olursa, bu fikirlerin ticarileflmesi amac›yla Ar-Ge’ye ne kadar inan›rsa, Avrupal› giriflimcilerle ortak ifl yapmaya al›fl›rsa... Ve devlet, giriflimci ifl adam›n›n yan›nda olursa, iflte bütün bu süreç ekonomimizi, k›r›lgan ve buluttan nem kapan hassasl›ktan kurtaracak ve daha güçlü hale getirmeye bafllayacak. ‹çinden geçmekte oldu¤umuz bu kriz dönemi devletin, ülke yarar›na altyap› çal›flmalar›na a¤›rl›k vermesini gerektiriyor. Serbest piyasa ekonomisinde bütün önlemlere ra¤men krizler kaç›n›lmaz gibi duruyor. Bu nedenle, bunlara daha haz›rl›kl› olmam›z ve krizi en az zararla atlatmam›z yaflamsal bir gereklilik. Devlet, iflte bu süreçte, yenilikçi fikirlerin çekinmeden, üflenmeden, korkmadan ortaya at›lmas› ve denenmesi için f›rsat sa¤lamal›d›r. Çünkü yenilikçi fikirler, e¤er ticari de¤ere dönüflürse, ekonomi itici bir güç kazan›r, rekabetçi olabilir. Devlet, kendi yenileme projelerini özel sektöre ve araflt›rma kurumlar›na açmal›d›r. Bu, dev-
letten do¤ruca özel sektöre verilen projeler fleklinde olabilir. Veya ortak projeler fleklinde olabilir. Bu arada devlet, özel sektörün AB Çerçeve Program›’ndan daha kolay yararlanmas›n› sa¤layacak bir tan›t›m ve uygulama kampanyas› da bafllatabilir. Buna üniversiteler, kendi uygulama bilgileriyle (know-how) kat›labilir. Burada bir seferberlikten söz ediyoruz. Böyle bir bilinç yarat›ld›¤› takdirde giriflimci ifl adamlar›m›z daha büyük bir cesaretle ifle koyulacak. Dünyan›n her taraf›nda rastlanan giriflimci Türk ifl adamlar›, bunun kan›t›d›r. Bütün bunlar›n yap›labilmesi için siyasi iradenin kararl› bir bilinçle hareket etmesi gerekiyor. Bunun koflullar› var: *Altyap› yat›r›mlar›na gerçekçi yaklafl›m gerekiyor. Devlet, destek verece¤i altyap› sektörlerini belirlemeli. *Devletten yönlendirilecek Ar-Ge projesi bazl› çal›flma al›flkanl›¤›n› yine devletin teflvikiyle yerlefltirilmeye bafllanmas› gerekiyor. *Ortak ifl yapma al›flkanl›¤›n›n yerlefltirilmeye bafllanmas› gerekiyor. Üniversiteler aras› (ülke içinde ve ülkeleraras›), flirketler aras› (yine ülke içinde ve ülkeleraras›) ve elbette üniversite-sanayi iflbirli¤i...
Sisteme Uyamayanlar›n Baflar›s› 17. yüzy›l›n bafl›ndan itibaren, dini bask›lardan bunalm›fl olanlardan bafllayarak “ipten kaz›ktan kurtulmufl” serserilere kadar uzanan yüzbinlerce Avrupal›, “Eski K›ta”y› terk edip kendilerini Kuzey Amerika’da buldular. Bu insan kalabal›¤›n›n belki de tek ortak yö4
nü, kendi ülkelerinin sistemleri ile bafla ç›kmay› baflaramam›fl olmalar›yd›. Yeni bir aray›fla girmifllerdi. ‹flte asl›nda ABD toplumunun çekirde¤ini “baflaramam›fl” ama yeni bir aray›fla girmeyi göze alm›fl olanlar oluflturuyor. Di¤er
bir deyiflle, Avrupa ve dünyan›n geri kalan k›sm›na “Kusura bakmay›n, ama öyle olmaz böyle olur” diye oluflan bir vizyonun sonucunda kurulmufl bir ülke. Baflka ülkelerde “baflaramayanlar” bir araya gelerek yeni sistemde bulufltular ve kendi çözümlerini üretme “özgürlü¤ünü” yaflad›lar. Bu “baflaramayanlar”›n kendileri, çocuklar›, torunlar› baflarm›fl olacaklar ki, bugün giriflimcilik deyince insan›n akl›na gelen ilk ülke ABD oluyor. Risk sermayesi, melek sermaye, çeflitli borsalar›, ikinci, üçüncü el piyasa düzenlemeleri, zaman zaman eyaletlere göre de¤iflen farkl› hukuki altyap›lar› ve çeflitli kat-
manlardan oluflan özel, sivil destek örgütleriyle oluflturdu¤u serbest piyasa ve giriflimcilik altyap›s›n›n yaratt›¤› dinamizm, di¤er ülkelerin kuflkusuz çok daha ilerisinde. Kendi ayaklar› üstünde durabilecek, kendi kurumlar›yla mücadele etmek için enerji kaybetmeyen, destek sistemlerinin sinerjisinden yararlanan, devletinin denetleme gücüne güvenen bir ekonomi ancak bu dinamizmi sa¤layabilir. Risk almay› destekleyen, tüm katmanlar›yla do¤ru dürüst iflleyen bir yarat›c› piyasa mekanizmas› da bu dinamizmin önkofluludur. Baflaramam›fllar ve onlar›n torunlar›ndan ö¤renilecek yine de çok fley var…
Hoflgörü yolu inovasyona ç›kar Hoflgörü, yarat›c›l›k, farkl›l›k... Birbirinden kopamayacak ölçüde birbirine yap›fl›k siyaml› üçüzler. ‹novasyon sözcü¤üyle yarat›c›l›k, farkl›l›k, hoflgörü sözcüklerinin bir arada an›lmas› da rastlant› de¤il. Bugün Google’da “toleranceinnovation” diye arad›n›z m› 2.4 milyon at›f ç›k›yor. “Yarat›c›l›k/Creativity-innovation” dediniz mi 60 milyon! “Farkl›l›k/Diversity-innovation” dediniz mi 16.4 milyon. Bu kavramlar›n birbiriyle anlam kazanmas›ndan öte bir boyut daha var: Bilgiden bilgi üretme ve bunu, yeni bilgi üretmede kullanma. Amerikan Bilimler Akademisi’nin 2007’ye kadar Mühendislik Bilimleri Birimi Baflkanl›¤›n› yapan Prof. William Wulf’un flu saptamas› dikkate de¤er: “Yabanc› ülkelerde do¤mufl araflt›rmac›lar, ABD’nin güvenli¤i ve esenli¤inin anahtar›d›r.”
ad› “olmayan” doktora ve doktora-sonras› ö¤renciler, araflt›rmac›lar, giriflimciler var. Bunlar› say›lar› milyonlar› buluyor. Sadece Silikon Vadisi’nde çal›flanlar›n yüzde 55’i göçmen. Bunun sayesinde, yenilik-inovasyon için gereken elefltirel farkl› düflünme, ayk›r› düflünme, hoflgörü, deneme-yan›lmadan korkmama gibi özellikler, ABD’nin 20. Yüzy›l’›n bafl›ndan itibaren dünyada egemen olmaya bafllamas›n›n anahtar›. Bu öncü özelli¤ini 21. Yüzy›l’da da sürdürmesi, ABD için yaflamsal önemde. Bunu fark eden Amerikan Bilimler Akademisi, 2007 y›l›nda, Amerikan bilim ve teknoloji camias›nda yo¤un tart›flma yaratan bir rapor yay›nlad›: “Yaklaflmakta Olan F›rt›nan›n Üzerine Ç›kmak.”
Prof Wulf, devamla flöyle diyor: “50 y›l önce, ülkemizin en önemli bilim adamlar› Avrupa’dan gelmiflti. Einstein, Fermi, Teller en çok tan›nan isimler. Onlar olmasayd› atom bombas›n› yapamazd›k. Von Braun olmasayd› aya gidemezdik. Von Neumann olmasayd› ülkemiz bilgi ve iletiflim teknolojilerinde lider olamazd›. Bugün de ayn› fley söz konusudur: Hindistan do¤umlu Praveen Chaudhari, Brookhaven Ulusal Laboratuvar›’n›n bafl›nda. Nobel ödüllü Chen Nin Yang, Çinlidir. Cezayirli Elias Zerhouni, Ulusal Sa¤l›k Akademisi’nin bafl›ndad›r.” Prof. Wulf bu konuflmay› 2006’da yapt›¤› için, Çin as›ll› Nobel ödülü sahibi Prof. Steven Chu’nun, ABD’nin ilk siyah cumhurbaflkan› taraf›ndan 2009’da Enerji Bakanl›¤›’na atanaca¤›n› tahmin edemezdi. Ayr›ca yabanc› ülke do¤umlu,
Yaklaflmakta olan f›rt›na, Amerika’n›n rekabetçi özelliklerini kaybetme olas›l›¤›... 564 sayfal›k rapor özetle flöyle diyor: “ABD, dünyan›n neresinden gelirse gelsin en zeki insanlara ihtiyaç duymaktad›r. E¤er bunlar, dünyan›n baflka yerinde de¤il de Amerika’da yaflayacak olurlarsa ABD, baflka yerlere göre daha müreffeh olacakt›r. Tarih, bunun böyle oldu¤unu defalarca göstermifltir.” Bütün bunlar›n olabilmesi, biraz evvel yukarda iflaret etti¤im hoflgörü, farkl›l›¤› olumlu bir özellik sayma gibi özellikleri önemsemeyle mümkün. Ne dersiniz?... “Kar› gibi gülme” diye bir kalemde hem kad›n› hem kahkahay› (mizah›, hoflgörüyü) afla¤›layan bir deyimi yaratabilen bir toplumda, yarat›c›l›¤› ortaya ç›karmak çok güzel ve anlaml› bir yolculuk olmaz m›? 5
?
Ay›n Sorusu
Türkiye'nin kalk›nmas›nda Türk bilim diasporas›n›n önemi nedir? Ar-Ge yasas›nda diaspora da yer almal›
T
Türkiye’nin kalk›nmas›nda Ar-Ge ve teknoloji üretimi ne kadar önemliyse, Türk bilim diasporas› da en az o kadar önemlidir. Türkiye’de Ar-Ge yapan, teknoloji üreten flirketlerin kurucular›n›n, yöneticilerinin, elemanlar›n›n pek ço¤u hayat›n›n bir k›sm›n› yurtd›fl›nda benzer konularla u¤raflarak geçirmifltir. Global bir bak›fl aç›s› ile bu ürün ve hizmetlerin tüm dünyaya pazarlanmas› da bunun bir parças›d›r. Bu ürün ve hizmetlerin gelifltirilmesi esnas›nda çeflitli düzeylerde iflbirlikleri, ifl ortakl›klar› yap›lmal›. fiirketler ifl modellerine odaklanmal›, o ifl modelini gerçeklefltirirken kendi bünyelerinde yapacaklar›yla, d›flar›ya yapt›racaklar›n› iyi belirlemeliler.
Do¤ru ifl modelini baflar›l› bir flekilde uygulamak için de Türk disporas› ile iflbirli¤i yapmak sinerjik bir etki yarat›r. Ayr›ca Ar-Ge kanunlar› yap›l›rken diaspora da göz önüne al›nmal›. fiu anda yürürlükte olan kanunlar Ar-Ge çal›flmalar›n› desteklese de, bir tak›m eksiklikleri maalesef devam ediyor. Ar-Ge yasas›nda Türk bilim diasporas›n›n, Türkiye’nin kalk›nmas›na daha da fazla katk› sa¤lamas› için iflbirliklerini cazip hale getirecek teflviklere yer vermek faydal› olacakt›r. Böylece iflbirliklerinin Türk diasporas› ile entegre hale gelmesinin önü aç›labilir, en az›ndan kolaylaflt›r›labilir. Ayr›ca bütünlefltirici platformlar da büyük önem tafl›yor.
Airties Genel Müdürü Bülent Çelebi
"Türkiye sanayisinde nanoteknolojiye neden yeterince önem verilmiyor, neden kayda de¤er çal›flmalar bulunmuyor?" Sanayi çekici güç rolünü oynamal›
N
Yaflar Boya ve Kimya Grubu Ar-Ge Eski Koordinatörü Gülsen Çeliker
06
Nanoteknolojiye verilen önem Türkiye’de teknoloji ve Ar-Ge’ye verilen önemle iliflkilidir. Türkiye iyi yetiflmifl insan gücüne, enerji ve heyecana sahip olmas›na ra¤men flirketlerin stratejilerinde baz› sektörler hariç ileri teknolojiler ve nanoteknoloji yer alm›yor. fiirketlerin riskleri kabul ederek inovatif ürünlere yat›r›m yapabilmesi için devletin stratejileri, fonlar› ve bu fonlar›n sektörlere da¤›t›m stratejileri yöntemleri önemli. Üniversite ve araflt›rma kurumlar› ile net-
work’ler, sektörel konseyler ve platformlar pekçok ülkede olmas›na ra¤men ülkemizde yok. Ana sanayiciler ve yan sanayiciler ortak stratejiler ve aksiyon planlar› oluflturmal›. Sanayicinin sektördeki geliflmeleri ve yar›n›n potansiyel ürünlerini görmesi için kendisinin araflt›rmalar yapmas›, sektördeki geliflmeleri uluslararas› konferanslara kat›larak yak›ndan izlemesi gerekiyor. Bunu devletten ya da baflka kurumlardan beklememeli. Sanayi çekici güç rolünü üstlenmeli.
Bu konuda liderlik devlete düflüyor
T
Hexagon Yönetim Kurulu Baflkan› Jan Nahum
Tam bir dönüm noktas›nday›z flu anda. Türkiye’de de¤erli bilim insanlar› ve üniversiteler var. Birçok yeni fikir ve teoriyi ortaya ç›kar›yorlar, ancak bunlar›n önce laboratuvar ortam›nda denenmesi sonra küçük üretim sanayisine, sonra ise büyük üretim sanayisine geçmesi laz›m. Bunun olabilmesi için de belli kaynaklarla riskinin al›nmas› gerekiyor. Türkiye’de bir mekanizma eksi¤i var, bu mekanizma eksi¤i tamamland›¤› takdirde, teorik olarak ortaya ç›kan birçok fikir laboratuvara, oradan da küçük ölçekli sanayiye aktar›labilir. Türkiye’de 1923’ten
sonra kalk›nmaya bafllad›¤›m›z dönemde devlet özel sektöre girdi, fabrikalar› kurdu, kendisi özel sektörün kaynaklar›yla yapamayaca¤› fleyleri yapt› sonra yavafl yavafl ticaret ve sanayi geliflti. Devlet bunu nas›l yapt›ysa ayn› flekilde sanayideki teknoloji bofllu¤unu doldurmak için gerekli mekanizmay› hayata geçirmeli. Devletin önemli bir rolü var burada. Çünkü sanayide önemli çekiceler var, çok sermaye zengini bir ülke olmad›¤›m›z için sanayi olarak bu yeni teknolojiye mesafeli duruyoruz. Burada birinin önü almas› laz›m, bu da ancak devlet olabilir.
Türkiye'nin kalk›nmas›nda Türk bilim diasporas›n›n önemi nedir? Ar-Ge yasas›nda diaspora da yer almal›
K
Kamu taraf›ndan uygulanan destek programlar›n›n gözden geçirilerek, ulusal bilim, teknoloji, yenilik, inovasyon ve sanayi stratejisi do¤rultusunda, sanayi flirketleri ve üniversiteler aras›nda gerekli uyumun sa¤lanmas› ve kaynaklar›n hedeflenen amaçlara ulaflabilmesi için do¤ru yönlendirilmesi gerekli. Bu amaçla destek programlar› uygulayan kamu kurum ve kurulufllar› aras›nda koordinasyonun sa¤lanmas› için gerekli mekanizmalar›n kurulmas› da büyük önem kazan›yor. Ulusal stratejik yol plan›-
n›n gerçeklefltirilmesi için flirketlere sadece baflvurduklar› projelere destek verilmesi yerine, güdümlü proje ça¤r›lar› aç›larak flirket, üniversite ve araflt›rma enstitülerinin ülkenin stratejik hedeflerine yönlendirilmesi ve bu alanda verilen desteklerin art›r›lmas› önem kazan›yor. En önemli nokta ise tüm paydafllar aras›nda sa¤lanacak olan bir konsensüs ile ülkemizin ulusal bilim, teknoloji, yenilik, inovasyon ve sanayi stratejisinin oluflturulmas› ve bunun tüm kesimlerce sahiplenilmesi.
Beko Ar-Ge Yaz›l›m Gelifltirme Grup Müdürü Haluk Gökmen
Ar-Ge kanunundaki sorunlar giderilmeli
5
KaleAlt›nay Genel Müdür Yard›mc›s› ‹hsan Ak›nc›
5746 say›l› Ar-Ge Kanunu ile 4691 say›l› Teknoloji Gelifltirme Bölgeleri Kanununda farkl› oranlar söz konusu. Bu çeliflkiler giderilmeli. Devlet taraf›ndan desteklenecek Ar-Ge faaliyet alanlar› belli. Ancak yap›lan ArGe projelerinde bu faaliyetlerin bir k›sm›n› ayn› mekan içinde sürdürmek mümkün olmuyor, bazen uzun süreli farkl› mekanlarda Ar-Ge çal›flmalar›n›n yap›lmas› gere¤i ortaya ç›k›yor. Buna mukabil, 5746 say›l› Kanun’un
uygulanmas›nda, proje personeli Ar-Ge Merkezi d›fl›na ç›kt›¤›nda bu personelin d›flar›da geçirdi¤i zaman›n takibi yap›l›yor, bu süreler Ar-Ge çal›flmas› olarak kabul görmeyerek gelir vergisi muafiyetine s›n›r getiriliyor. Ar-Ge Merkezi uygulamas›ndaki bu kat›l›k giderilmeli, uluslararas› standarda uygun hale getirilmeli. Kriz sonras› dönemde baz› KOB‹’lerin daha teknolojik tabanl› bir yap›ya ulaflmalar›na katk› sa¤lanmal›. 07
Dünyadan Haberler
ITEA 2 Kümesi sempozyumu Ekim ay›nda Madrid'de
E
Eureka Program› kapsam›nda yaz›l›m yo¤un servisler ve sistemler alan›nda rekabet öncesi Ar-Ge projelerinin üretilmesini teflvik etmek amac›yla kurulan ITEA 2 Kümesi her y›l teknik bir sempozyum düzenliyor. Bu y›l 29-30 Ekim 2009 tarihlerinde Madrid, ‹spanya’da düzenlenecek olan sempozyumda "Ekonomiyi güçlendiren, topluma fayda sa¤layan ifl odak-
l› inovasyon" konusu ifllenecek. 29 Ekim 2009 tarihinde ITEA camias›n› bir araya getirecek özel oturumlar düzenlenecek. 30 Ekim 2009 tarihinde ise ITEA 2 Kümesi ve Artemis ortak bir toplant› yap›lacak. Toplant›da "Avrupa gömülü ve yaz›l›m yo¤un servisler ve sistemler sektöründe aç›k inovasyonu harekete geçirecek ekosistemler" konusu ifllenecek.
Yeralt›nda okyanus olabilir
Dünya’n›n çekirde¤i ile kabuk aras›ndaki kal›n tabakada iletken alanlar tespit eden bilimadamlar›, kabu¤un alt›nda okyanus büyüklü¤ünde su rezervleri olabilece¤ini düflünüyor. Yer kabu¤unun alt›ndaki katman›n üç boyutlu haritas›n› ç›karan Oregon State Üniversitesi araflt›rma ekibi, elektrik ak›mlar›n›n çok h›zl› iletildi¤i çok genifl alanlar tespit etti. Yerin alt›ndaki katmanlar yeryüzüne k›yasla daha so¤uk oldu¤u için bu bölgelerin daha az iletken oldu¤u varsay›l›yordu.
Karpuzdan yak›t
Yongaya DNA yerlefltirmeyi baflard›lar
I
IBM flirketi bünyesindeki araflt›rmac›lar DNA moleküllerinin kullan›ld›¤› ilk mikroçipi yapmay› baflard›. ‹ntel’in kurucusu Gordon Moore 1967 y›l›nda bir elektronik dergisine yapt›¤› aç›klamada ifllemcilerdeki tran-
8
sistör say›s›n›n her 2 y›lda bir 2 kat›na ç›kaca¤›n› söylemiflti. Sonralar› bu söz 'Moore Yasas›' olarak kay›tlara geçti ve IBM bu yasay› 30 y›ld›r sorunsuz uygulad›. Fakat son y›llarda transistörleri küçültmede sorun yaflayan flirket, çok tan›d›k bir moleküle yöneldi ve hakl› ç›kt›. Araflt›rmac›lar çiplerdeki silikon tabakan›n içine DNA molekülleri yerlefltirerek daha küçük, h›zl› ve verimli çipler üretmeyi baflard›lar. DNA molekülünü devre tahtalar›n›n aras›na entegre ederek elde edilen 6 nanometre büyüklü¤ünde çip, bilgisayar teknolojisinde bir at›l›m olarak görülüyor.
ABD Tar›m Bakanl›¤›’n›n araflt›rmas›na göre ABD’de her y›l 360 bin ton ‘standart d›fl›’ karpuz toptanc›lar taraf›ndan reddedildi¤i için ya tarlada kal›yor ya da k›smen hayvanlara yediriliyor. Kozmetik olarak be¤enilmeyen bu ürün fazlas›n› bio-yak›t olarak de¤erlendirmenin yollar›n› arayan bakanl›k, buradan yaklafl›k 9 milyon litre civar›nda yak›t elde edilebilece¤ini hesapl›yor.
Türkiye’den Haberler
E-devlet Ödüllerine Türkiye’den 2 aday
A
Avrupa Birli¤i üye ve aday ülkeler aras›ndaki e-devlet uygulamalar›n›n kat›ld›¤› E-Devlet Ödülleri finalistleri aç›kland›. Toplam 3 kategori ve 4 bafll›k alt›nda verilecek olan ödüllerde Türkiye Adalet Bakanl›¤›’n›n iki projesi ile Avrupa E-devlet Ödüllerinin 52 finalisti aras›nda yer ald›. Adalet Bakanl›¤›’n›n UYAP projesi çerçevesinde hizmete ald›¤› SMS Bilgilendirme Servisi “Vatandafla
Yönelik Hizmetler” kategorisinde finale kal›rken UYAP projesinin kendisi ise Yönetim Etkinli¤ini ve Verimlili¤i Artt›ran Uygulamalar kategorisinde finale kald›. Bunun yan›nda 17 ülkeden toplam 259 baflvurunun al›nd›¤› ödüllerde Türkiye en iyi örnek uygulama aras›na da iki e-devlet projesi sokmay› baflard›. Ödüller 19-21 Kas›m tarihlerinde ‹sviçre’nin Malmö kentinde verilecek.
TOK‹ Türk CERN'ini infla edecek
Enocta ile SPK s›navlar› daha kolay
T
Türkiye’nin ilk Proton H›zland›r›c›s› Tesisi’nin inflaat› bafll›yor. Tesiste ‹sviçre’deki ünlü CERN laboratuvarlar›nda yap›lan araflt›rmalar›n benzerleri yürütülecek. ‹nflaat› ise TOK‹ (Baflbakanl›k Toplu Konut ‹daresi) yapacak. TOK‹, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) Proton H›zland›r›c› Tesisi için 18 Eylül’de teklifleri alacak. Ankara’daki Sarayköy Nükleer Araflt›rma ve E¤itim Merkezi’nde kurulacak tesisin iki y›l içinde faaliyete geçmesi hedefleniyor. Tesis iki y›l içinde faaliyete geçti¤inde kanser ve kalp hastal›klar› baflta birçok hastal›¤›n teflhisinde kullan›lan ‘izotop’lar art›k yurtiçinde üretilecek.
10
S
Sermaye Piyasas› Kurulu (SPK) sertifikas› s›nav›na gireceklerin e¤itimini Enocta sa¤l›yor. Enocta’n›n finans ve SPK e¤itimleri uzman› T‹M Dan›flmanl›k ile birlikte haz›rlad›¤› 9 modüllük SPK e¤itimleri Enocta taraf›ndan kullan›c›lara sunuluyor. E¤itimler flu bafll›klardan olufluyor: Di¤er Teflkilatlanm›fl Piyasa ve Borsalar,Genel Ekonomi; Hisse senedi piyasalar› ‹lgili vergi mevzuat›; Menkul K›ymetler ve Di¤er Sermaye Piyasas› Araçlar›; SP Mevzuat›; ‹lgili Mevzuat ve Etik Kurallar›;Tahvil ve Bono Piyasalar›;Takas ve Operasyon ‹fllemleri; Temel Finans Matemati¤i, De¤erleme Yöntemleri, Muhasebe ve Mali Analiz. Ayr›ca her konu bafll›¤› için 75’er sorudan haz›rlanm›fl soru bankas› bulunuyor.
TÜB‹TAK’dan yeni protein TÜB‹TAK a r a fl t › r m ac›lar›, transgenik farelerin sütlerinde hücrelerin kontrolsüz bölünmesini önleyen ve özellikle kanser tedavisinde kullan›lan insana ait "interferon gamma" isimli bir protein üretti. "Dünyada ikinci, Türkiye’de ise ilk kez" baflar›ya ulafl›lan çal›flmayla kanserin yan› s›ra hepatit, viral enfeksiyonlar gibi çok say›daki hastal›¤›n tedavisinde kullan›lan bu protein mevcut yöntemlere göre daha sa¤l›kl› bol ve ucuza üretilebilecek.
Do¤ru seçim çevreyi koruyor Do¤ru seçim ile bask› gideri düflüyor çevre korunuyor. Japon teknoloji flirketi OKI Sponsorlu¤unda, uluslararas› dan›flmanl›k ve araflt›rma flirketi Cebr taraf›ndan gerçeklefltirilen araflt›rma, Türkiye’de bask› ifllerinin bir bölümünün kurumiçi (inhouse) yap›lmas›, bask› sistemlerinin daha verimli kullan›lmas› sonucu y›lda 429 milyon TL tasarruf sa¤lanabilece¤ini gösterdi. Böylece atmosfere sal›nan karbondioksit miktar›nda 32 bin tona varan azalma olabiliyor. Karbondioksit miktar›ndaki 32 bin tonluk azalma, 8700 otomobilin trafikten bir y›l çekilmesi anlam›na geliyor.
Vizyon
Avrupa inovasyonu kültür haline getirmezse dünyan›n gerisinde kal›r
A
Avrupa Teknoloji Gelifltirme Birli¤i (TAFTIE) Yönetim Kurulu 2007 Y›l› Baflkan› ve Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV) D›fl ‹liflkiler Sorumlusu olan U¤ur Yüce bugüne kadar 30’a yak›n kamu ve sivil toplum kuruluflunda kilit görevler üstlenirken 26 özel sektör firmas›nda yönetim kurulu baflkan›, ortak veya genel müdür olarak yer ald›. Türkiye ile Fransa aras›ndaki ticari dostlu¤un geliflmesine sa¤lad›¤› katk›lar nedeniyle Frans›z devleti taraf›ndan ödüllendirildi. Yüce, Avrupa’y› ve Türkiye’yi ancak ‘Ar-Ge çal›flmalar›n› ürüne çeviren bir inovasyon anlay›fl›'n›n kurtarabilece¤ini söylüyor. Yüce’ye göre Ar-Ge inovasyon ve biliflim çal›flmalar›n› bir arada yürütecek bir bakanl›k kurulmal›. Teknolojinin gelifltirilmesinde devletin rolü nedir? Devletin pek çok görevi var. Sadece Ar-Ge ile bir yere var›lamaz. Ar-Ge’nin yan›nda mutlaka yenilikçilik, yarat›c›l›k ve tasar›m kavramlar›n› içeren inovasyonun da mevcut olmas› ve Ar-Ge’nin ticari bir ürüne dönüflebildi¤i bir sistemin kurulmas› gerekiyor. ‹novasyon olgusu daha çok küçük yafllardan e¤itim sorunu ile ilgilidir. Devletin rolü, ortaö¤retimden piyasaya uzanan yolun her aflamas›nda müteflebbisleri e¤itmek ve desteklemek olmal›d›r. Bizim ülke olarak henüz bu noktaya geldi¤imizi düflünmüyorum. Ama Avrupa yolunda AB’ye tam üyelik aflamas›nda Avrupa ile
12
paralel çal›flmalar›m›zla hâlâ bu treni yakalamak için bir f›rsat›m›z oldu¤una inan›yorum. Türkiye’de flu andaki durumu de¤erlendirebilir misiniz? Türkiye’deki flu andaki durum iki anlamda benim için hatal›d›r. Birincisi devlet, TÜB‹TAK ve üniversitelerin birbirleri ile olan iliflkilerinin arzu edilen seviyede olmamas›ndan dolay› genel bir koordinasyon eksikli¤i var. Ayr›ca Türkiye çok ciddi bir iletiflim ve biliflim çal›flmas›-
na ihtiyaç duyuyor. Art›k Türkiye’nin mutlak surette Ar-Ge inovasyon ve biliflim konular›n›n hepsini çat›s› alt›nda bar›nd›ran bir bakanl›¤a ihtiyac› bulunuyor. Ancak bu sayede tüm bu kurumlar aras›nda bir eflgüdüm ve bir sinerji yaratmak mümkün olabilir. Birinci eksi¤imiz budur. ‹kinci eksi¤imiz,
inovasyon kültürünün geliflmesini sa¤lamak ve Ar-Ge’nin bunun do¤al sonucu haline getirilmesidir. Ar-Ge’den bir ürüne kadar giden yolun, yani ticarileflmenin, kolaylaflt›r›lmas› gerekiyor. Hükümet hangi önlemleri alarak teknolojinin geliflimine destek olabilir? Bir bakanl›k kurulmal›, bununla ilgili bütün yetki ve sorumluluklar yeniden tanzim edilmeli. Türkiye’de sadece olaya bir Ar-Ge olarak bakmak yeterli de¤il. ‹novasyon, Ar-Ge ve bunun ticarileflmesinin önemine mutlaka inanmak gerekiyor. Bu arada bunun mutlak surette biliflim yönünü entegre etmek laz›m. Bunlar bugünün dünyas›nda birbirlerinden ayr›lmaz fleylerdir. Avrupa’n›n Ar-Ge d›fl›nda ne gibi eksiklikleri var? Ar-Ge iyi ama sonucunda ortaya ç›kanlar e¤er bir ticari ürüne dönüflmezse yap›lan ArGe’nin asl›nda sadece bilimsel yönü bir de¤er kazan›yor ama ticari yönden de¤eri s›n›rl›. Ayr›ca Avrupa’daki e¤itim sistemi ve bilim insanlar›na sa¤lad›¤› imkânlar Amerika ve Japonya gibi ülkelerin gerisinde. Bu bilhassa Amerika’ya çok ciddi bir beyin göçüne neden oluyor. 2005 y›l›nda Amerika’da çal›flan Avrupal› bilim adam› say›s› 400 bini aflm›flt›. Avrupa, kendi stratejisini yeniden gözden geçirmek zorunlulu¤unu hissetti ve 2005-2007 y›llar› aras›nda çok çeflitli çal›flmalar yapt›.
Araflt›rma alan›na 700 bin bilim insan› kazand›rmak gerçekçi bir hedef mi? ‹ki sebepten dolay› bunun nas›l olaca¤› tam kestirilemiyor. Birincisi bu insanlara, baflka ülkelerin çok daha genifl imkânlar sa¤lamas›. ‹kincisi ve daha da kötüsü Avrupa’da mevcut pek çok büyük kuruluflun araflt›rma merkezlerinin son birkaç y›ld›r Asya’ya tafl›nmaya bafllam›fl olmas›. Yani
Hindistan’›n ve Çin’in bu mevzuda getirdi¤i rekabet Avrupa’n›n bir anlamda belini büküyor. Ar-Ge’ye ayr›lan payla ilgili olarak baz› ülkeler hakl› olarak diyorlar ki: “Biz siyasi aç›dan bu ülkenin gelece¤i için gerekli refah modelini kurduk, sektörlerimizi seçtik ve gayet de baflar›l› bir flekilde kalk›nmam›z› sürdürüyoruz. Ar-Ge harcamalar› için GSMH’den ayr›lan yüzde 1.5’lik bir oran bu-
na yetiyor, niye ben bu pay› yüzde 3’e ç›kartay›m.” Bu konuda çok baflar›l› olan az nüfuslu küçük ülkelere bunun cevab›n› vermek mümkün gözükmüyor. Bir de bütün bunlara ilaveten 27 üyeli, 22 de¤iflik lisan›n konufluldu¤u ve her birinin bürokratik yap›s›n›n, yasalar›n›n hatta geleneklerinin bile farkl› oldu¤u bir Avrupa’da bu mozai¤i yerine oturtmak bir hayli zaman alacak.
Türkiye de önlemini al›yor
B
Birleflmifl Milletler Hükümetler Aras› ‹klim De¤iflikli¤i Paneli (IPCC) taraf›ndan yay›nlanan 4. De¤erlendirme Raporunda, özellikle insan faaliyetleri sonucu oluflan sera gazlar›n›n küresel ölçekte iklim de¤iflikli¤ine neden oldu¤u, ortalama s›cakl›klar›n artt›¤› ve ülkelerin sera gaz› emisyonlar›yla mücadele konusunda daha ciddi ad›mlar atmas› gerekti¤i net bir flekilde ortaya kondu. Bu mücadelede birinci derece sorumlu olan Çevre ve Orman Bakanl›¤› da gereken çal›flmalar› bafllatt›. Baflta Çevre ve Orman Bakanl›¤› olmak üzere ilgili pek çok bakanl›¤› bir araya getiren “‹klim De¤iflikli¤i Koordinasyon Kurulu” (‹DKK) oluflturuldu. Bu kurul, Türkiye’nin iklim de¤iflikli¤i alan›nda izleyece¤i politikalar›, ala-
ca¤› önlemleri ve yapaca¤› çal›flmalar› belirlemeyi amaçl›yor. Türkiye’de küresel iklim de¤ifliklikleri ve yap›lan çal›fl-
malar hakk›nda Çevre ve Orman Bakan› Veysel Ero¤lu al›nmas› gereken çeflitli önlemleri s›ralad›.
Sonuçlar • Enerji verimlili¤i art›r›lmal› • Yenilenebilir enerji kaynaklar› kullan›lmal› • Sürdürülebilir tar›m desteklenmeli • Metan emisyonlar›n›n at›k yönetimi arac›l›¤›yla geri kazan›lmal› • Sera gaz› yutaklar› korunmal› ve yayg›nlaflt›r›lmal› • Enerji yo¤unlu¤u azalt›lmal› • Enerji üretiminde kaynak çeflitlili¤ine gidilmeli • Yük tafl›mac›l›¤›nda karayollar›n›n yükü azalt›lmal› ve yük demiryollar› ve denizyollar›na kayd›r›lmal› • Toplu tafl›ma (metro, hafif rayl› sistemler vb) araç kullan›m› yayg›nlaflt›r›lmal›
• Araç park›ndaki eski tafl›tlar›n trafikten çekilmeli ve ortalama araç yafl› düflürülmeli • Araçlarda yeni motor teknolojileri kullan›lmal› • Termik santrallerin rehabilitasyon önlemleri al›nmal› • Yak›t kalitesi iyilefltirilmeli • ‹klim de¤iflikli¤i ile mücadele etmekte baflar›ya ulaflabilmek için bireylerin, kurumlar›n ve ülkelerin katk›lar›n›n zorunlulu¤u anlafl›lmal› • Bireysel olarak ise en temiz enerjinin tasarruf edilen enerji oldu¤u gerçe¤inden hareketle enerji tasarrufuna yönelmeli, binalarda ›s› yal›t›m›na önem verilmesi gibi basit düzeyde de olsa çaba gösterilmeli.
13
Vizyon
Türkiye'deki üniversiteler deli gömle¤i giydirilmifl gibi
S
Sabanc› Üniversitesi ‹stanbul Politikalar› Merkezi E¤itim Reformu Giriflimi (ERG) Baflkan› Üstün Ergüder, The Magna Charta Observatory (Magna Charta Gözlemevi) kuruluflunun iste¤i üzerine eski YÖK Baflkan› Kemal Gürüz ile birlikte bir kitap yay›nlad›. “Higher Education in Turkey, Institutional Autonomy and Responsibility in a Modernizing Society” isimli kitapta stratejik öneriler bulunuyor. Ergüder, Türkiye’deki e¤itim sistemine yeni öneriler getirmek amac›yla kurulmufl olan ERG’nin baflkan› olarak e¤itim
konusundaki çal›flmalar›na devam ediyor. Siz bir kitap yazarak Türkiye’de üniversitelerin durumunu ortaya koydunuz, bu kitap nas›l ortaya ç›kt›? Merkezi ‹talya’n›n Bologna kentinde bulunan The Magna Charta Observatory diye bir kurulufl var. Buras› Avrupa Üniversiteleri Birli¤i’nin kat›l›m›yla kurulmufl ‹talya’da bulunan bir gözlemevi. Avrupa’da üniversite özerkli¤i ve akademisyenlerin özerk bir ortamda çal›flmalar›n› sa¤lamak amac›na yönelik ola-
rak bir bask› grubu gibi hareket ediyorlar. Burada Avrupa’n›n üniversitelerinde çal›flm›fl eski rektörler bir araya geliyor. Bu kuruluflun iste¤i üzerine bu çal›flmay› haz›rlad›k. fiu andaki haliyle Türkiye’deki e¤itim sistemi için neler söyleyebilirsiniz? Bir sistem baflar›l› olmufl olabilir. Örne¤in YÖK’e çeflitli aç›lardan bakabilirsiniz. Mesela “araflt›rma say›s›n› art›rd›n m›, ö¤rencilerin okullaflma oranlar›n› art›rd› m›” derseniz evet baflar›l› ama di¤er taraftan zaman de¤ifliyor, baflar› ilelebet gitmiyor. Zaman geliyor, yeni bir paradigmaya geçmeniz gerekiyor. Yüksek ö¤retimde art›k kalitenin gündeme gelmesi gerekiyor. Üniversitelerin birbiriyle rekabet ederek rekabet yoluyla kendilerini gelifltirmeleri flart oldu. Bu amaçla üniversitelere daha çok özerklik verilmesi laz›m. Üniversiteler hangi aç›lardan özerk olmal›? Yaln›z akademik de¤il idari ve mali özerlik gerekti¤ine de inan›yorum. Üniversitelerin bir yerde önünü açmak gerek. Sadece performanslar›na göre de¤erlendirilmeleri gerekiyor. Türkiye’de bürokratik sistem ifl yapmaz ama sizi kontrol eder ama performans›na göre de¤erlendirmez. Bafl›n› bofl b›rak›n, bu kadar kuralla bo¤may›n ama performans›na göre de¤erlendirin, ödüllendirin. Onun için daha yatay organizasyon fleklinde düzenlenmesi gerekti¤ine inan›yorum.
14
Türk üniversitelerinde kurumsal otonomi yok mu? Yok, ben rektörlük yapt›m, rektörler çok güçlü diye düflünülür ama bir kurumun stratejik ve mali plan›n› yapmas› mümkün de¤il. Karar alma etkinlikleri bak›m›ndan hiç güçlü de¤ildir rektörler. Maliye para verir, o paraya göre masa, iskemle al›n›r. Benim düflündü¤üm sistemde, üniversite, kendi stratejik hedeflerini belirler ve bütçesini de buna göre özgürce harcar. Türkiye’de ise kurumsal ba¤›ml›l›k üniversitelerdeki yarat›c› inisiyatifi öldürüyor. Oysa üniversitelerin yarat›c›l›¤› teflvik etmesi laz›m. Rekabetin oldu¤u bir ortamda yarat›c› olunur. Ucuz yeme¤i BMW’si olanlar yiyor Üniversitelerin paral› olmas› sosyal adaletsizlik yaratmaz m›? ABD’deki sistem sosyal adaletsizli¤i gideren bir sistem. Bizde ise sosyal adaletsizli¤i pekifltiren bir sistem var. Bizde üniversitelere dershanelere giderek giriliyor. Dershanelere ise parayla gidiliyor. ABD’de sistem o kadar çeflitli ki ÖSS ile insanlar üniversiteye girmiyorlar bir sürü üniversite, pek çok okul var. Yüksek ö¤retimde en iyi okullaflma oran› ABD’de. Sistem size kendinizi gelifltirme imkan› tan›yor. Biz “bedava e¤itim eflittir sosyal adalet” diye düflünüyoruz. Oysa öyle de¤il, bunu anlamak o kadar basit ki… Türkiye’de en çok çal›flanlar vergi veriyor ve ço¤unlukla endirekt vergi sistemi var. Çal›flanlar da bütün paralar›n› tüketime harcad›klar› için paralar›n›n ço¤u vergiye gidiyor. Bu vergiler ise e¤itim sistemi besliyor. Oysa dershanelere daha çok paras› olanlar gidiyor ve yüksek ö¤retimde sunulan imkanlardan da onlar faydalan›yorlar.
O zaman üniversitelerin paral› olmas› m› gerekiyor? Türkiye’nin düzeltilmesi gereken çok sorunu var. Yüksek ö¤retimden çok önce lise, ilkokul, temel e¤itimin düzeltilmesi gerekiyor. Hem kalite aç›s›ndan, hem de e¤itime verilen önem aç›s›ndan. Siz gelir da¤›l›m›n› do¤ru dürüst sa¤lam›flsan›z, fonlar da yaratabiliyorsan›z paras›z e¤itim olsun. Ama flimdilik Türkiye’de paras›z e¤itimle sosyal adalet aras›ndaki iliflki masal. Adaletle alakas› yok. Çünkü Türkiye’nin gelir da¤›l›m›n çok bozuk. Bo¤aziçi Üniversitesi’nde rektörken içim c›zlard›, çünkü yurtlar maliyetin çok alt›ndayd›, ö¤le yemekleri komik rakamlara verilirdi. Ama parklar için ö¤rencilere yüzlerce kart satard›k. Arabalar›n baz›lar› BMW faland›. Demek ki bu imkanlardan da bu çocuklar faydalan›yor. Elbette aralar›nda çok ihtiyac› olanlar da vard›.
demisyenlerle Estonya’da bir üniversiteyi de¤erlendirmeye gittik. Üniversite’nin 15 bin ö¤rencisi vard›. Bunlar›n 7 bin 500’ünü devlet bursla okutuyor. Ama üniversiteye de¤il, ö¤rencilere veriyor bu paray›. Devlet veriyor, ö¤renci de gidip üniversiteye veriyor. Ö¤rencilerin 2 bin 500’ü özel ö¤renci yani kendi imkanlar›yla okuyorlar. 5 bin ö¤renci ise gene parayla okuyor fakat uzaktan e¤itim al›yorlar. Burada üniversite eline gelen paray› daha özerk harc›yor.
Üniversite de¤il temel e¤itim paras›z olmal›
Türkiye’nin nas›l bir sistem kurmas› gerekiyor? Türkiye’de de gelir da¤›l›m› çok bozuk oldu¤u için paral› e¤itim de paras›z e¤itim de sosyal adalet sa¤lamaz. Bizim kendimize göre bir sistem kurmam›z gerekiyor. Bunun maliyetleri var. Çok iyi bir burun gelifltirmek laz›m ki gerçekten ihtiyac› olan› bulas›n. ‹yi bir bürokrasi gelifltirmen laz›m.
‹htiyac› olanla olmayan aras›ndaki ayr›m nas›l yap›labilir? Benim düflündü¤üm sistemde ihtiyac› olan çocuklar›n bedava okutulmas› laz›m. Ama BMW ile geleni bedava okutmak benim içimi yak›yor. Ben rektör oldu¤um dönemde Bo¤aziçi’nde yemek fiyatlar›n› yüksek tutuyorduk, fakat ihtiyac› olan ö¤renciye bedava veriyorduk. Fakat bunu anlamak için çok s›k› bir takip sistemi kurmufltuk, bu sistemle belirliyorduk. Bu ayr›m› yapmak için çok iyi bir burnunuz olmal›, yani o takip sistemini iyi kurmal›s›n›z. Üniversite e¤itiminin paral› yap›lmas› için çok iyi bir burs ve kredi sistemi oluflturulmas› gerekiyor. Bundan evvel zaten yapamazs›n›z. Türkiye’de bunlar gelifltirilmeden paral› e¤itime ben de karfl›y›m. Biz baz› aka-
O zaman üniversitelere ö¤rencilerden kazand›klar› paralar yetecek mi? Üniversitelere idari ve mali özerklik verilmeli ama bunun yan›nda onlar›n da gelir getiren ifller yapmalar› laz›m. Özel sektör firmalar›yla iflbirli¤i yapmalar›, Ar-Ge çal›flmalar›yla gelir getiren projeler yürütmeleri laz›m.
YÖK için ne diyeceksiniz? Bu haliyle YÖK, Türkiye’ye yetmez. Türkiye’nin performans de¤erlendirmesi yapacak, ortak hedefleri belirleyecek, bunlara göre üniversiteleri yönlendirecek bir kuruma ihtiyaç var. Ama bunun yan›nda bu kurum, yöneten emirler ya¤d›ran bir kurum de¤il. Mesela performans de¤erleri belirlensin, ölçümünü de baflka biri yaps›n. Benim düflündü¤üm sistemde birkaç tane kurulufl var. 15
Vizyon
Türkiye kamu teflviklerinde bütüncül bir politika oluflturamad›
A
Arçelik, 1980’lerin sonunda kendi teknolojisini gelifltirme karar› ald›¤›nda yapt›¤› ilk ifl mühendislik gücüne yapt›¤› yat›r›mlar› art›rmak oldu. Arçelik’teki Ar-Ge çal›flmalar›, iflletme Ar-Ge ve merkez Ar-Ge olarak devam ediyor. fiirket, 600’ün üzerinde bir araflt›rmac› grubu ile çal›fl›yor. Bu büyük Ar-Ge yap›lanmas›n› yöneten isim ise Cemil ‹nan. ‹nan’a devletin verdi¤i teflviklerin firmalara katk›lar›n› ve neler yap›lmas› gerekti¤i sorduk. Y›llar›n tecrübesinden süzülüp gelen yan›tlar, Türkiye için önemli mesajlar içeriyor. ‹nan, Ar-Ge teflviklerinin gittikçe artt›¤›n›, verilerin olumlu yönde ilerledi¤ini söylerken, geçen y›l Nisan ay›nda ç›kan Ar-Ge yasas›n›n da büyük firmalar› Ar-Ge yapmak için teflvik etti¤ini söylüyor. Ancak ‹nan’›n elefltirdi¤i noktalardan biri politikalar aras›nda yeterince bütünlük olmamas›. Bir di¤eri ise teknoloji transfer ofisleri, test merkezleri gibi arac› kurumlara yeterince destek verilmemesi. Türk sanayi Ar-Ge’sinin genel durumunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Halen, geliflmifl ülkeler düzeyinde planl›, organize, ba¤›ms›z, dünya Ar-Ge platformuna entegre bir Ar-Ge yap›lanmas›ndan söz edemiyoruz. Sanayideki ArGe yönetimi konusunda yeterli deneyim ve bilgi birikimi yok. Bizler, Ar-Ge’yi kurdu¤umuz ilk y›llarda, özellikle yurtd›fl›nda bu ifli yapan kiflilerin deneyiminden faydaland›k. Ancak tabii ki dünyada kabul gören yöntemleri kendi organizasyonumuza adapte ederek yapt›k bunu. fiirketlerimizde, üretim – sat›fl gibi birimler y›llardan beri bu ifller yap›ld›-
16
¤› için yeterince deneyim sahibi. Ancak Ar-Ge yönetmek, üretimi yönetmek ile ayn› fley de¤il. Firmalar kamu taraf›ndan sa¤lanan destek, teflvik ve fonlardan yeterince faydalanabiliyor mu? Örne¤in TÜB‹TAK, TEYDEB desteklerine bakt›¤›m›zda, birçok firman›n bu desteklerden faydaland›¤›n› görüyoruz. Ancak bu destekler için zahmetli say›labilecek bir süreç var. Ar-Ge yasas› yeni olmakla birlikte Ar-Ge merkezi için flimdiden 15’in üzerinde baflvuru var, bunlar›n birço¤u da olumlu sonuçland›. Özellikle KOB‹’ler için yurtd›fl›ndaki fonlardan faydalanmak oldukça zahmetli süreçler içeriyor. Ar-Ge projeleri yar›na ait projeler. Oysa belirsizli¤in yüksek oldu¤u ülkemizde yar›na iliflkin harekete geçmek birçok sanayiciyi zorlu-
yor. Bu süreçlerin yorucu, aç›k olmayan, sürekli de¤iflen kural ve prosedürlere sahip olmas› yayg›n kullan›m› engelliyor. Bu zorluklar›n azalt›lmas› için neler yap›lmas› gerekiyor? Bakanl›klar›n ilgili gruplar›ndaki personel say›s›n›n art›r›lmas› ve sürekliliklerinin özendirilmesi gerekiyor. Yönetmeliklerde yo¤un de¤ifliklikler yaflanabiliyor. Bu de¤iflikliklerden haberdar olma süreci, “yafla ve gör” fleklinde oluyor. Önceden bilgilendirme, erken alarm sistemi, bilgilendirme mekanizmalar› etkin ifllemiyor. Bu flekilde, süreci ö¤renmek bir araflt›rmac› için zor. Süreç yavafl iflliyor. TEYDEB taraf›nda sorunlar ise son dönemde daha büyük: Baz› önyarg›lar projelerin kabul sürecini do¤rudan etkileyebiliyor.
Devlet ekonomik riskleri azaltmazsa kimse “melek” olmak istemez
Z
Ziya Boyac›giller, ABD’de de¤eri 5 milyar dolara ulaflm›fl Maxim Integrated Products Inc. isimli firman›n kurucu orta¤›. 2003’de Türkiye’ye döndü, 4 y›lda Airties, Artesis, Vistek, Kodalfa gibi Türk teknoloji flirketlerinin yarat›lmas›na kat›ld›. Türkiye’de melek yat›r›mc›l›¤›n öncülerinden biri olan Boyacigiller’e göre, melek yat›r›mc›, giriflimciden sonra zincirin en önemli ikinci parças›. Bu nedenle devlet, yat›r›mc› için gereken düzenlemeler üzerine de e¤ilmeli. Türkiye’de melek yat›r›mc› pazar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Kavram yeni olunca, “piyasa” da yeni oluyor. Yani, hem Venture Capital (VC), hem melek yat›r›mc›lar yok denecek kadar az Türkiye’de. VC olarak birkaç tane say›labilir. Melek yat›r›mc› say›s›n› bilmek zor, çünkü bu yat›r›mc›lar kendi paralar›n› yat›rd›klar› için bir ifl kurmak zorunda olmuyorlar. Genelde yaln›z çal›flt›klar›ndan bir dernek veya guruba kat›lm›yorlar. Tabii ki ifl bafllarken para yat›ran herkes, bence “melek yat›r›mc›” de¤il; örne¤in dost, aile ve akrabalar. Türkiye’de bu tür sermayelerin geliflmesinin önünde ne gibi engeller var? Türkiye’de giriflimcili¤e yat›r›lacak sermaye birikimi fazlas›yla var. Her ülkede oldu¤u gibi önemli olan bu paray› harekete geçirmek. Para sahibinin kabaca iki hedefi vard›r: Ana paray› kaybetmemek ve en uygun getiriyi elde etmek. Giriflim sermayesi iflinde olanlar bunu IRR (‹ç Getiri Oran›) denilen bir ölçüt kullanarak yapar. Örne¤in banka faizi,
IRR faizine eflittir. (Risk sermayesinin uzun vade birleflik IRR’si ABD’de 17,5). Türkiye’de bu tür sermayelerin ifllerlik kazanmas› için, öncelikle yüksek faiz oranlar›na ve getirim ekonomisinin önüne geçilmesi gerekiyor. Enflasyon ekonominin en basit göstergesidir. Türkiye enflasyonu afla¤›lara çekti, faizlerin de inmesini sa¤layabilir. Bugün, Türkiye’de risksiz say›lacak bir mevduat hesab› size yüzde 12 ödeyebiliyor. Bu ABD’de yüzde 3 civarlar›nda. En riskli say›lacak yat›r›mlardan biri olan giriflim sermayesi uzun dönem ortalama yüzde 17.5 getiriyor. Bu tabii güzel bir getiri ama “uzun dönem”in alt›n› çizmek gerekiyor. Yap›sal bir engelimiz de var m› bu konuda? En önemli engellerden biri de
rüflvet ve yolsuzluk sorunu. Devletin temel görevlerinden, sorumluluklar›ndan biri bu bence. Vatandafllara güven veren bir ortam sa¤lamak sadece büyük ordu/polis bulundurmakla olmuyor, Ekonomik güvenlik sa¤lamak da bir o kadar önemli. Rüflvet ve yolsuzluk ile yarat›lan rekabet avantaj›, küresel dünyaya aç›lmay› engelleyebiliyor veya kanunlara uyan giriflimcileri cezaland›r›p kanunlar› k›ranlar› ödüllendiriyor. Bu sadece giriflimciyi de¤il, ülkemize gelebilecek do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n› da olumsuz etkiliyor. Türkiye için melek yat›r›mc› say›s›n›n artmas› neden önemli? Melek yat›r›mc›, giriflimciden sonra zincirin en önemli ve ikinci halkas›d›r. Hersey devlet eliyle olamaz, zaten devlet dünyan›n her yerinde giriflimciler için çok yeteneksiz bir iflverendir. Ya devlete vergi verirsiniz ve devletin bu vergi ile giriflimcileri desteklemesini beklersiniz, ya da melek yat›r›m›n önünü açars›n›z ve devletten daha iyi bu iflleri yapacaklarda arzu ve istek yarat›rs›n›z. Ekonomik kalk›nmada önemli olan, kapitalin kullan›l›r hale getirilmesidir. Bunu sa¤lamak için hem riskin azalt›lmas› (rüflvet, yolsuzluk, ekonomik istikrar, yasal yap›lanma) hem de teflvik ve destekler gerekmektedir. Ancak o zaman çok say›da para sahibi, paras›n› banka ve rant getiren yat›r›m araçlar›na ek olarak giriflimcilere yönlendirmek isteyebilir. Melek yat›r›mc› olmas› da giriflimlerin desteklenmesini getirir. 17
Dosya
Best of “dosya” Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya Best of dosya
Türkiye'nin Ar-Ge altyap›s› yeterli mi?
B
Bir ülke düflünün, Ar-Ge deyince akl›n›za yaln›zca birkaç flirket geliyor. Asl›nda Ar-Ge yapanlar var, olmamas› mümkün de¤il. Ancak fark›ndal›k ve bilimsellik yok. Yani 'Ge' var da 'Ar' yok. Bu hep söylenir. Ayn› söylemleri tekrar etmeyece¤im. Yaln›zca durumumuzu daha net ortaya koyma-
18
ya ve analiz etmeye çal›fl›yoruz. Bilimsel araflt›rma zihniyeti bir toplumda varsa, o toplumda Ar-Ge çal›flmalar› daha yayg›n olur. fiimdi, son 20 y›l›n› k›sa yoldan para kazanmaya ay›rm›fl bir toplumun, birdenbire paradigma de¤iflikli¤i yapmas›n› bekliyoruz. K›saca art›k bizim önü-
müzdeki tek yol i n o v a syondur, bunun da bafllang›ç noktas› Ar-Ge'dir. Toplumdan ArGe yapmas›n› bekliyoruz ama bunu kendi kendine mi yapmal›? Bu konuda ülkece çal›fl›yor muyuz? Bu durumu analiz etmek gerekirse, yap›lanlar flöyle: 2000'li y›llar›n bafllar›nda bir Vizyon 2023 çal›flmas› (Cumhuriyetin 100. y›l›nda bilim ve teknoloji stratejileri) yap›ld›. Çok ciddi bir çal›flmayd›, araflt›rmac›lar, sanayiciler bir araya geldi. Gelecek teknoloji vizyon öngörüsünde bulundular. Sonra bu çal›flma rafa kalkt›. En az›ndan durum onu gösteriyor. Bu çal›flman›n hiçbir yerde kullan›ld›¤›n› görmedim. 1983'lerde oluflturulmaya bafllanan bilim politikalar›ndan farkl› olarak, yaln›zca akademiyi de¤il, sanayiyi de içine alan bir Ar-Ge politikas› oluflturulmaya baflland›. Hedefler belirlendi. Hatta 2005'ten bu yana her y›l artt›r›l›yor. Yani yaln›zca son iki y›ld›r Ar-Ge konusunda hedeflerimiz var. Öncesinde hiç yoktu. fiimdi de var ancak spesifik olmad›klar› için hangi konulara yönlenece¤imiz belli de¤il.
Biliflim inovasyonu için iflbirli¤i gerekiyor
‹
‹novasyonu gerçeklefltirmenin yolu iflbirli¤inden geçiyor. 1996’larda ilk kez Avrupa’da kurulan iflbirli¤i a¤lar› modelleri hem yayg›nlafl›yor hem de sürekli olarak gelifliyor. Özellikle farkl› uzmanl›klar›n bir araya geldi¤i iflbirli¤i a¤lar›nda katma de¤eri yüksek projeler gerçeklefltiriliyor. Mühendislik ve Ar-Ge çal›flmalar›, farkl› konularda uzman kiflilerin ortak çal›flmalar›na dönüfltü. ‹novasyonu, hedeflerinin merkezine koymufl olan AB, bugün teknoloji ve Ar-Ge politikalar›n› sanayicilerin oluflturdu¤u a¤larda (network) oluflturuyor. Özellikle sanayicilerin bir araya gelerek yeni Ar-Ge politikalar›n› ve gelecekte üretilmesi gereken teknolojileri belirledi¤i bu a¤lar›n ad› ‘teknoloji platformlar›’. Teknolojiyi, bunun kullan›c›s› olan sanayiden ve bunun bilimsel araflt›rmas›n› yapan üniversite ve araflt›rma kurumundan ayr› düflünmek mümkün de¤il. Bugün geliflmifl ülkelerde üniversiteler, sanayici ile birlikte olmadan bilimsel araflt›rma gerçeklefltirmiyorlar. Bunu da yine teknoloji a¤lar›nda, teknoloji platformlar›nda oluflturulan stratejiler çerçevesinde, ortak araflt›rma programlar›ndan desteklenerek yap›yorlar. K›sacas› ‘networking’ yap›yorlar. Art›k içine kapan›k akademisyen devri bitti, sosyal ve iletiflim kuran akademisyen ve ayn› zamanda hem sosyal hem de bilimsel hareket eden sanayici devri bafllad›. Biliflim sektörümüzün araflt›rma iflbirli¤inde ne boyutta oldu¤u-
na bakabilmek için elimizde bu yönde tutulmufl bir istatistik, herhangi bir araflt›rma verisi yok. Belki biliflim sektörü flirketleri kendi aralar›nda iflbirlikleri yap›yorlard›r, bizim bundan çok fazla haberimiz de olmayabilir ancak çok somut olarak gözlemleyebilece¤imiz iki ayr› noktada durumumuza bakabiliriz. Bu noktalardan biri iflbirli¤i a¤lar› di¤eri ise AB çerçeve programlar›. Biliflim sektöründe ‘iflbirli¤i a¤lar›’ artt›r›lmal› Öncelikle iflbirli¤i a¤lar› aç›s›ndan ele alal›m. Avrupa Komisyonu taraf›ndan desteklenen bir projenin sonunda flu sonuç ortaya ç›km›fl: “Önümüzdeki 10 y›l içinde, KOB‹’ler baflta olmak üzere kurumlar›n birço¤u, sürdürülebilir iflbir-
li¤i a¤lar›n›n birer parças› olacak ve rekabet de iflbirli¤i a¤lar› aras›nda olacakt›r.” 2004’te AB 6. ÇP taraf›ndan desteklenen '‹malat Sektöründe ‹flbirli¤i A¤lar› Kurulmas› Projesi'nde (VERITAS Projesi) çal›fl›rken Türkiye’deki iflbirliklerini ve kurulan a¤lar› araflt›rm›fl, 'Platform 360' adl› bir iflbirli¤i a¤› ile karfl›laflm›flt›m. Amac› tamamen Ar-Ge iflbirli¤i olmasa da biliflim sektöründe farkl› uzmanl›klar›n bir araya gelmesiyle ortak projeler üretme, pazarlama ve özellikle de yurtd›fl›na sat›fl› hedefleyen Türkiye’den 8 kurumun bir araya geldi¤i bence çok önemli bir iflbirli¤i a¤›. Otomotivden telekomünikasyona, enerjiden perakendecili¤e ve lojistik sektörlerine kadar çok farkl› sektörlere çözüm sa¤layan bu platformun üyeleri de mobil çözümler, tedarik zinciri yönetimi, RFID, LBS (bölge bazl› hizmetler), konuflma teknolojileri, ödeme sistemleri, ERP ve ifl sistemleri, biliflim altyap›, veritaban› ve a¤ sistemleri, CRM ve ifl zekâs› gibi biliflim konular›nda uzmanl›klara sahip. Bütün bu konularda uzmanlar›n bir araya gelmesiyle de¤iflik zamanlarda de¤iflik projeler yapmak mümkün oluyor. Bu iflbirli¤i a¤›
19
Dosya
üyeleri, projeler oldukça, her projenin gerektirdi¤i uzmanl›klar› bir araya getirip bir proje tak›m› oluflturuyorlar ve birlikte bu projeyi tamaml›yorlar. Özellikle yurtd›fl›nda, Türk cumhuriyetlerinde projeler gerçeklefltiriyorlar. Bu projeleri gerçeklefltirebilmek için Ar-Ge çal›flmalar› da yap›yorlar. Hatta sadece Ar-Ge’ye yönelik kurduklar› bir grup oldu¤unu da biliyorum. TÜB‹TAK desteklerinden de yararlanmak üzere çal›fl›yorlar. Türkiye’de bir ilki gerçeklefltiren bu iflbirli¤i a¤›, yeni iflbirli¤i a¤lar›na ilham vermedi. Biliflim sektöründe bu anlamda baflka iflbirli¤i a¤lar›
kurulmad›. Oysa iflbirli¤i a¤lar›n›n artmas› gerekirdi. Asl›nda gerek yurtiçinde gerek yurtd›fl› kurum ve STK’larla birtak›m iflbirlikleri kuruluyor ama bu iflbirliklerinin Ar-Ge ile uzaktan yak›ndan ilgisi yok. Bunlar daha fazla ifl yaratmaya, ticaret yapmaya yönelik iflbirlikleri. Biliflim sektörü, halen araflt›rma kültürünü de iflbirli¤i kültürünü de çok fazla gelifltiremedi. Bunu en iyi, üretilen ürünlerin birbirine benzer olmalar›ndan, farkl› sektörlere yönelik ürünler olmamas›ndan anlayabiliyoruz. Teknokentlere bakt›¤›m›zda, birçok flirket birlikte ayn› binada, ayn› hedefe yönelik, ayn› teflvik
mekanizmas›ndan yararlanarak çal›fl›yor ama aralar›nda ne kadar iflbirli¤i do¤uyor, Ar-Ge ile ilgili neler yap›yorlar pek gözlemleyemiyoruz. Teknokentte amaç üniversite ile iflbirli¤i oluflturmakt›. TÜS‹AD’›n 2006 y›l› ‘Avrupa Birli¤i Sürecinde Türkiye’de Biliflim ve Telekomünikasyon Teknolojileri Sektörü Üzerine Görüfl ve Öneriler Raporu’nda da belirtildi¤i gibi, biliflim alanlar›ndaki üniversite-sanayi iflbirli¤inin boyutlar›n› ortaya koyabilecek ölçümler ve de¤erlendirmeler, örne¤in üniversite ve sanayinin ortak ald›¤› patentlerin say›s›, sanayi ile ortak yap›lan bilimsel yay›nlar v.b maalesef henüz yok.
Networking, 'ulusal inovasyon stratejimizin' bir parças› olmal›
N
Networking’in Ar-Ge ve inovasyona olan etkileri üzerine yap›lan en kapsaml› araflt›rmalardan biri ‹ngiltere’de yap›ld›. Cambridge Üniversitesi, Warwick Üniversitesi, London Business School, Lancaster Üniversitesi ve Cranfield Üniversitesi araflt›rmac›lar› 2004’te ‘Networking ve ‹novasyon’ adl› bir makale yay›mlad›. Makalede ‹ngiltere genelinde yürütülen araflt›rma ve flu ana kadar yap›lm›fl tüm araflt›rmalar›n gözden geçirilmesi sayesinde elde edilen sonuçlar aç›kland›. Buna göre firmalar için networking yapman›n inovasyon kabiliyetine yönelik birincil faydalar›; risk paylaflma, yeni pazar ve teknolojilere eriflim, ürünlerin pazara daha çabuk sunulabilmesi, birbirini tamamlay›c› kabiliyet havuzu oluflturabilmek, fikri mülkiyet haklar›n›n al›nmas›nda ve savunulmas›nda yard›m alabilmek ve d›flsal bilgi
20
birikimine ulaflabilmek olarak belirlenmifl. Bu faydalar çerçevesinde networking faaliyetlerinin, firmalar›n inovasyon kabiliyetini artt›rd›¤› vurgulan›yor. Bu konudaki ikinci araflt›rma Pennsylvania Üniversitesi’ndeki Wharton School’un liderli¤inde gerçeklefltirildi. Üniversitenin araflt›rmac›lar›ndan Prof. Johannes M. Pennings’in Endonezya’daki Cakarta Üniversitesi araflt›rmac›lar›ndan, inovasyon yönetimi konusunda dünyan›n say›l› uzmanlar›ndan Dr. Farid Harianto ile Amerika ve Endonezya’da say›s›z firma üzerinde yürüttükleri araflt›rma, networking’in Ar-Ge ve inovasyon üzerinde pozitif etkileri oldu¤unu ortaya koyuyor. ‘Teknolojik Networking ve ‹novasyon uygulamalar›’ adl› araflt›rmada, teknoloji firmalar›nda çal›flan kiflilerin kabiliyetlerini teknolojik ve networking kabiliyetleri olarak ikiye ay›rm›fllar ve hangisinin
inovasyon üzerinde daha etkili oldu¤unu araflt›rm›fllar. Araflt›rman›n sonuçlar›na göre bir firman›n inovasyon kabiliyetinin en büyük göstergelerinden biri, çal›flanlar›n›n ve flirketin kurdu¤u ba¤lant›lar. Firmalar›n teknolojik kabiliyetleri ne kadar yüksek olursa olsun Ar-Ge sonucu ortaya ç›km›fl bir ürünün pazara ulafl›p inovasyon niteli¤i kazanabilmesi için di¤er kifliler ve kurumlarla kurulan ba¤lant›lar birinci dereceden önem tafl›yor. Networking faaliyetlerinin inovasyonu artt›rd›¤›na yönelik örneklerden biri de 'Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2007 Yar›flmas›'n›n birincisi olan, yaz›l›m Ar-Ge’si yapan Park Yeri adl› KOB‹. Bu yar›flmada firmalar 5 y›l boyunca gösterdikleri ciro art›fl›na göre s›ralan›yorlar. Park Yeri befl y›l içinde yüzde 3450 büyüyerek 2007 birincisi
oldu. Aç›k Radyo’da yay›mlanan Bilgi Ça¤› program›na konuk olan Park Yeri Genel Müdürü Giray Pultar’a baflar›n›n s›rr› soruldu¤unda, yan›t olarak çal›flma biçimlerinin tüm çal›flanlar›n daha rahat çal›flmas›na ve istedikleri gibi networking yapabilmesine müsaade edifli oldu¤unu söyledi. Park Yeri çal›flanlar› istedikleri zaman diliminde Türkiye’de 3 farkl› flehirdeki veya Ukrayna’daki ofislerinin herhangi birinde veya isteniyorsa herhangi baflka bir co¤rafi bölgede çal›flmaya devam edebiliyor ve ister hobi için isterse ifl için networking faaliyetlerine zaman ay›rabiliyorlar. Pultar’a göre çal›flanlar›n farkl› bölgelerdeki insanlarla ve fikirlerle kar-
fl›laflmas› ve bunun için istedikleri kadar zaman ay›rabilmeleri çal›flanlar›n verimlili¤ini ve inovasyon kabiliyetini artt›r›yor. Dünyan›n farkl› bölgelerindeki araflt›rma sonuçlar› ve gözlemler networking’in inovasyonu destekleyici etkisini kan›tl›yor. Fakat "Networking Ar-Ge ve inovasyona yard›mc›d›r" bulgusu tek bafl›na bir politika belirleyici olmuyor. Ar-Ge ve inovasyon için networking faaliyetlerinin yönetilmesi ve belirli bir strateji çerçevesinde yap›lmas› bir ülkedeki katma de¤er üretiminin flansa b›rak›lmamas› için önemli. Bu yüzden de araflt›rmac›lar networking aktivitelerini ve network’leri takip etmek için zaman içinde çeflitli yöntemler gelifltiriyorlar.
Günümüzde Finlandiya, ‹sveç, Norveç, ABD, ‹ngiltere, Almanya, Japonya, Hollanda, ‹skoçya, Avustralya, Kosta Rika, Meksika, fiili, Estonya, Brezilya ve Güney Kore 'ulusal inovasyon stratejisi'yle hareket ediyorlar. Bu ülkelerdeki ulusal inovasyon stratejisi, inovasyon ve Ar-Ge network’ünün belirlenmesi, yönetilmesi ve istenilen do¤rultuda harekete geçirilmesi ve yönlendirilmesi için kullan›l›yor. Türkiye’de de buna benzer bir yaklafl›m› Türk Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (TÜS‹AD) ve Sabanc› Üniversitesi iflbirli¤i ile kurulan Ulusal ‹novasyon Giriflimi (U‹G) destekliyor. U‹G’nin amac›; "Türkiye’de inovasyon politikalar›n›n oluflturulmas› ve uygulanmas› aflamalar›nda özel sektör- üniversite-sivil toplum iflbirli¤ini pekifltirmek ve yönlendirmek, siyasi irade ve kamu kurumlar›yla diyalo¤u gelifltirip görüfl ve öneriler haz›rlayarak inovasyon politikalar› oluflturma sürecine katk›da bulunmak ve inovasyon konusunda kamuoyunda bilinç oluflturmak" olarak belirtiliyor.
Veriden Ar-Ge stratejisine uzanan köprü: ‹statistik
A
Ar-Ge ve inovasyon da istatistik ileriki dönemlerde yap›lmas› gerekenleri kararlaflt›r›rken yap›lacak analizlerin temel dire¤i oldu¤u için bir ülkenin ekonomi ve teknoloji politikas›n› belirleyenler için çok önemli görülüyor. Ar-Ge ve inovasyon parlak fikirlerle k›sa dönemde al›nan sonuçlar demek de¤il. Ar-Ge ve inovasyonda baflar› belirli bir ekonomik, sosyolojik ve teknolojik strateji do¤rultusunda uzun dönemli yap›lan bir planlaman›n sürekli kontrol edilerek
uygulanmas› sonucunda olufluyor. ‹statistik, stratejiyi belirleyen, planlar› oluflturan ve uygulayanlar için hem bir bafllang›ç noktas› hem de kontrol enstrüman›. Standartlar, tutarl› istatistikler için ön koflul olarak kabul ediliyor. Genel kabul görmüfl standartlar ve tan›mlamalar olmadan veri toplamak ve istatistik oluflturmak imkans›z. Ayr›ca standartlar olmadan ve bilinmeden istatistikler do¤ru yo-
rumlanam›yor. Ar-Ge ve inovasyon konusundaki istatistikler için Türkiye’nin de uydu¤u uluslararas› kabul görmüfl bir dizi standart var. Bu standartlar Ar-Ge, inovasyon ve insan kayna¤› hakk›nda 3 k›lavuz haline getirilmifl. Ar-Ge istatistikleri ile ilgili standartlar›n topland›¤› klavuzun tam ad› "Araflt›rma ve Gelifltirme Anketleri ‹çin Önerilen Standart Uygulama: Frascati K›lavuzu". Ekonomik Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Örgü21
Dosya
tü (OECD) koordinatörlü¤ünde, Örgüte üye ülkelerin uzmanlar› taraf›ndan ilk bask›s› 1963 y›l›nda ‹talya’n›n Frascati kentinde haz›rlanan, halihaz›rda Avrupa Birli¤i istatistik ofisi (Eurostat) ve Avrupa Komisyonu’nun da katk›lar›yla haz›rlan›p 2002 y›l›nda yay›mlanan alt›nc› bask›s›, dünya çap›nda yayg›n bir referans belgesi olarak kullan›lan, Ar-Ge, Ar-Ge harcamas› gibi temel kavramlar› tan›mlayan belge Ar-Ge istatistikleri alan›ndaki standartlar›n belirleyicisi. Türkiye’de düzenli olarak yay›nlanan Ar-Ge ve inovasyon veri ve istatistikleri TÜ‹K’ten geliyor. TÜ‹K bu konuyla do¤rudan alakal› iki set istatistik yay›nl›yor. Birincisi, Teknolojik Yenilik ‹s-
tatistikleri. Bu istatistik grubunda sektörlerin teknolojik yenilik yapma, yeni ürün ve proses gelifltirme, yeni teknolojiyi kullanma ve teknolojiyi yayma konusundaki çal›flmalar›n›n ve yenilik yapabilme yeteneklerinin tespiti amac›yla derlen istatistik bilgiler yer al›yor. Di¤er grup ise Türkiye'de Ar-Ge faaliyetleri ve bu faaliyetlerin yürütülmesinde kullan›lan insan gücü ve finansal kaynaklarla yap›lan harcamalar›n tespiti amac›yla; kamu, sanayi ve yüksekö¤retim kesiminden elde edilen bilgilere ulafl›labilen Ar-Ge istatistikleri. Bu istatistikler her bir vatandafl›n ulaflabilece¤i ve Türkiye’nin di¤er ülkelerle karfl›laflt›r›lmas›n›n yap›labilmesine olanak sa¤-
layacak flekilde olmas› gerekiyor. Bu da, ilgili k›lavuzlara uyarak sa¤lan›yor. Toplanan veriler istatistiklere dönüfltürülüp bültenler halinde kamuoyu ile paylafl›l›yor.
Bilimin vatan› yok ama vatan›n bilimi olmal›
2
2004 y›l›nda Ankara Ticaret Odas›'n›n (ATO) yapt›¤› bir araflt›rmaya göre Türkiye, beyin göçü en fazla olan 32 ülke içinde 24'üncü, yurtd›fl›na en çok ö¤renci gönderen ülke-
ler aras›nda ise 11'inci s›rada yer al›yor. Bu rapora göre yurtd›fl›nda okuyan 50 bin kifli var. YÖK'ün 2005 y›l›nda haz›rlad›¤› baflka bir rapora göre ise 24 bini ABD'de, 15 bini Almanya'da olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurtd›fl›nda e¤itim görüyor. Türkiye'de beyin göçüne neden olan faktörlerin bafl›nda ekonomik s›k›nt›lar, iflsizlik, yeterinde iyi ücret alamamak, ArGe politikalar›ndaki eksiklik, siyasi ve sosyal istikrars›zl›k geliyor. Ayr›ca baz› ülkelerin nitelikli insanlar› çekebilmek için sa¤lad›¤› çok iyi imkanlar, yabanc› bir ülkede yaflaman›n çekicili¤i ve okumak için oraya gidince orada yerleflik bir hayat kurmak -
22
özellikle evlenerek- ayr›ca çok s›k rastlanan nedenler. ATO'nun raporunda beyin göçüne neden olan etmenlerin bafl›nda ekonomik koflullar gösteriliyor. Listede düflük ücret politikas›, vergi oranlar›n›n yüksek olmas›, ekonomik istikrars›zl›k, gelecek endiflesi, en fazla iflsizli¤in üniversite mezunlar› aras›nda olmas›, üniversite mezunlar›n›n yüzde 70'inin meslekleriyle ilgisiz ifllerde çal›flmas› gibi nedenler var. Ayr›ca, siyasal istikrars›zl›k, siyasetin ve kay›rmac›l›¤›n ifl hayat›na girmesi, Ar-Ge'ye, bilim ve teknolojiye de¤er verilmemesi, fikir üretiminin, bulufllar›n, para etmemesi ve desteklenmemesi gibi durumlarda bu listenin devam›nda yer alan neden-
ler. Kifli bafl›na en az e¤itim harcamas› yapan 5'inci ülke olan Türkiye (142 dolar), e¤itim harcamas›nda 109 ülke içinde 105'inci s›rada. E¤itim sistemindeki çarp›kl›klar beyin göçünü tetikleyen bir baflka neden. Turhan O¤uzkan'›n ‘Yurtd›fl›nda Çal›flan Doktoral› Türkler' isimli kitab›nda sözü geçen bir araflt›rmaya göre 1967 y›l›nda Türkiye'den ABD'ye kabul edilen 203 eleman için hesaplanan maddi kay›p 18 milyon 270 bin dolard›. Bu hesab›n içinde okul masraflar›, bak›m ve idame masraflar›, ö¤renim süresince vazgeçilmifl gelirler ile bu elemanlar›n çal›flma hayat›na girmeleri halinde tahmini toplam gelirler da vard›. ATO'nun 2004 y›l›nda haz›rlad›¤› rapora göre ise yurtd›fl›nda üniversite e¤itiminin maliyeti ö¤renci bafl›na
y›ll›k 30 bin dolar› buluyor. Buna göre yurtd›fl›nda okuyan 50 bin kiflinin Türkiye'ye y›ll›k maliyeti 1,5 milyar dolar›, 5 y›ll›k e¤itim maliyeti ise 7,5 milyar dolar› afl›yor. Ayr›ca e¤itimli insanlar kaybedildi¤i için özellikle baz› sektörlerde nitelikli insan ihtiyac› ortaya ç›k›yor. Firmalarda ve üniversitelerde Ar-Ge faaliyeti yapmak için yeterince kifli bulunmad›¤›ndan bulufl ve inovasyon katsay›s› düflüyor. Üniversitelerde ise araflt›rma ve e¤itim ortam›ndaki kalitenin yükselmesi zorlafl›yor. Türk bilim insanlar› bulunduklar› ülkelerde, elde ettikleri imkanlar sayesinde çok baflar›l› ifllere imza at›yorlar. Bu imkanlar› Türkiye'de bulamayacaklar›n› için de dönemiyorlar. Pek ço¤u flartlar uygun olsa dönmeyi gerçekten istiyor. Elbette dönmek istemeyenler de var.
Dönmeyi düflünenlerinde düflünmeyenlerinde kalbindeki ortak arzu ise Türkiye'nin geliflmesine bir flekilde katk› sa¤lamak. Baz›lar› Türkiye'de bekledikleri ilgiyi göremeseler de, baz›lar› yapt›klar› tekliflere bekledikleri yan›tlar› alamasalar da, Türkiye ile yapacaklar› her türlü iflbirli¤ine sonuna kadar aç›klar. Bilim insan› olarak gerçek birer dünya vatandafl› olmalar›na karfl›n, onlar›n kalplerinde Türkiye'nin yeri çok ayr›. Oluflturulacak platformlar, devlet ve ilgili kurumlar›n yaratacaklar› imkanlar sayesinde, Türkiye ile diasporadaki bilim insanlar› aras›nda çok büyük bir sinerji yarat›labilir. Türkiye'yi saracak olan bu sinerji bilim ve teknolojide çok büyük at›l›mlar›n yolunu açacak önemli etmenlerden biri olmas› iyi bir politika uygulayabilmemize ba¤l›.
Bafl›na elma düflen kad›nlar
A
Ar-Ge’de kad›n oran› her yerde az. Bilim, Ar-Ge ve inovasyon alan›nda en önemli yere sahip üniversitelerde ise kad›n oran› di¤er ülkelere nazaran daha iyi. Ancak yönetim kadrolar›nda kad›n temsili yine çok düflük. E¤itim-Sen taraf›ndan 2006 y›l›nda yap›lan bir aç›klamaya göre Türkiye'de kamu üniversitelerindeki kad›n ö¤retim üyelerinin oran› yüzde 39. Bu oran›n kimi Avrupa ülkeleri ile Kuzey Amerika'dakinden daha yüksek. Araflt›rma kapsam›nda yer alan 16 üniversitedeki toplam 1201 yöneticinin yüzde 78’1'i erkek, yüzde 21.9’u kad›n. Bu oran dekanl›kta yüzde 13,7, rektörlük için ise yüzde 6,2’ye düflüyor. Ar-Ge alan›na geldi¤imizde ise durumun üni-
versite ve prestijli meslekler kadar parlak olmad›¤›n› görüyoruz. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun She Figure 2006 raporu için sundu¤u verilere göre 2003 y›l›nda Ar-Ge’de
çal›flt›r›lan toplam insan gücü 83 bin 281. Bu oran içindeki kad›n say›s› 28 bin 480 iken erkek say›s› 54 bin 801. Tam zaman eflde¤erine (Ar-Ge’ye ayr›lan zaman yüzdesinin kifli say›s› ile çarp›m›) bak›ld›¤›nda bu say›lar›n kad›nlar aleyhine yar›dan daha fazla oranda düfltü¤ü görülüyor. Raporun 2004 y›l› de¤erlerine bak›ld›¤›nda ise toplam 86 bin 680 personelin 30 bin 8’i kad›n, 56 bin 672’si erkek. Tam zaman eflde¤erinde ise bu oranlar yine kad›nlarda yar›dan daha fazla azal›yor. Kad›nlar›n Ar-Ge ve inovasyon alan›nda çal›flmas› sadece kad›n haklar› aç›s›ndan önemli de¤il elbette. Bu ayn› zamanda 23
Dosya
bir ülkenin Ar-Ge ve inovasyonla beslenen rekabetçi bir ekonomiye sahip olmas› için de gerekli. Çünkü bu alanda kad›nlar›n artmas› demek ArGe insan gücünün ve kalitesinin ilerlemesi anlam›na geliyor. Avrupa Komisyonu’nun araflt›rmalar›na göre Avrupa’n›n 2015’e kadar en az 700 bin yeni bilim insan›na ihtiyac› var. Avrupa Komisyonu, yapt›¤› özel programlar saye-
sinde bu rakama ulaflmaya çal›fl›yor. Bu hedefin bir k›sm› d›flardan araflt›rmac› getirerek karfl›lanmaya çal›fl›yor. Ancak as›l potansiyel kad›nlarda olmas›na ra¤men Tablo 2’de 25 AB üyesi ülkede araflt›rmac› kad›n oran›n›n toplam araflt›rmac› say›s› içinde yüzde 29 oran›nda oldu¤unu görülüyor. Bu oran, Letonya’da yüzde 53, Litvanya’da yüzde 48, Bulgaristan’da yüzde 47 iken, Fran-
sa’da 29 Almanya’da ise yüzde 19. Litvanya ve Letonya gibi ülkeler bilim alan›nda yüzde 50 kad›n temsilinin ulafl›labilecek bir hedef oldu¤unu gösteriyor. Kad›nlar›n araflt›rma alan›nda daha çok teflvik edilmeleri ve e¤itilmeleri, böylece bu nüfusun içindeki paylar›n›n da artt›r›lmas› hem Avrupa hem de Türkiye için hem mümkün hem de ulafl›lmas› oldukça elzem bir hedef.
Genifl alanda aç›k inovasyon
S
Son birkaç y›ld›r, özel ve kamu sektörünün anahtar terimlerinden biri olan inovasyon yeni modeller kazanarak zenginlefliyor. Bunlardan biri de aç›k inovasyon. Bu modelle birlikte Ar-Ge çal›flmalar› ve çal›flanlar inovasyon için alternatifsiz olmaktan ç›kt›. Kamu araflt›rma kurumlar›, yeni kurulmufl flirketler, üniversiteler ve enstitüler önemli birer kaynak olarak inovasyon sürecine dahil hale geldiler. O halde büyük firmalar›n çevrelerine art›k daha dikkatli bakmalar› ve kendilerine bir inovasyon “ekosistemi” oluflturmalar› gerekiyor. Aç›k inovasyon çal›flmas› inovasyon sürecini flirketin s›n›rlar› d›fl›na tafl›yor ve yepyeni fikir, ürün ve hizmetlerin ortaya ç›kmas›n› sa¤l›yor. Bu nedenle konu aç›k inovasyon olunca flirketler kendi içlerinde bilgi birikimlerini d›flar›ya açmaktan çekinmiyor ve binlerce fikirden ve büyük bir
24
bilgi birikiminden de faydalan›yor. Harvard Business School’un profesörlerinden biri olan Henry Chesbrough’un 2003 y›l›nda yazd›¤› “Aç›k ‹novasyon” isimli kitab›ndan sonra ismi konulan yeni kavram üzerine çok s›k olmasa da yaz›l›p çizilmeye baflland›. Daha sonra Almanya’daki RWTH Aachen Üniversitesi’nden Frank T. Piller ve Avustralya’daki Salzburg Üniversitesi’nden Dominik Walcher gibi yazarlar da kavram›n art›k ilk ortaya ç›kt›¤› zamandan daha genifl bir anlama sahip oldu¤unu söylüyorlar. Çünkü aç›k inovasyon kavram› bireyleri, kurumlar›, kamu ve özel sektördeki her türlü giriflimi içine al›yor. Hal böyle olunca kavram›n tan›m›n› yapmak ve belli bir sisteme oturtmak zorlafl›yor. Ancak bu aç›k inovasyonun kendi içinde bir sisteminin ve kontrol mekanizmas›n›n
olmad›¤› anlam›na gelmiyor. Bu mekanizman›n temelini ise iyi düzenlenmifl bir fikri mülkiyetler haklar› yönetimi oluflturuyor. Zaman içinde flirket d›fl›na taflan, müflterileri de aflarak farkl› kurum ve bireyleri flirketin yarat›c›l›k sürecine dahil eden bu tür inovasyon çal›flmalar›na uyum sa¤lamak için flirketlerin de biraz de¤iflmeleri gerekiyor. Aç›k inovasyon çal›flmas› inovasyon sürecini flirketin s›n›rlar› d›fl›na tafl›yor ve yepyeni fikir, ürün ve hizmetlerin ortaya ç›kmas›n› sa¤l›yor. Bu nedenle konu aç›k inovasyon olunca flirketler kendi içlerinde bilgi birikimlerini d›flar›ya açmaktan çekinmiyor ve binlerce fikirden ve büyük bir bilgi birikiminden de faydalan›yor. Araflt›rma sahas› pek çok yönde h›zla gelifliyor, firmalar daha inovatif olman›n yollar›n› arad›kça sürekli yeni alanlar ve metotlar da gelifltirilmeye devam ediyor. fiu anda Amerika’da, ‹srail’de, ‹sveç’te ve Finlandiya’daki öncü flirketler taraf›ndan yap›lan bu tür çal›flmalar var.
Dünyay› sosyal inovasyon de¤ifltirecek
‹
‹novasyonun teknoloji ve ArGe’ye bakan yönü s›k s›k ele al›n›yor. Inovasyonun bir de sosyal taraf› var ki ona da sosyal inovasyon deniyor. Sosyal inovasyonu anlamak ve tan›mlamak çok daha zor ve belki de daha önemli. Sosyal inovasyon kavram› ve uygulamalar› yenilikçi fikirlerin bir uzant›s› olarak karfl›m›za ç›k›yor. Gruplar›n bir araya gelerek, toplumsal yarar sa¤layacak ortak hedefler çerçevesinde, birlikte ifl yapabilme alanlar› yaratma aray›fl› sosyal inovasyona zemin oluflturuyor. Bu gruplar›n içersinde özel sektör, sivil toplum örgütleri, meslek odalar›, belediyeler, belli bir amaç için bir araya gelen gruplar ya da bir yörenin halk› olabiliyor. Sosyal inovasyonda yenilikçilik kadar kat›l›mc›l›k da esas flartlardan biri. Kat›l›mc›l›k k›sm›nda en önemli rolü sivil toplum bilinci ve STK’lar oynuyor. Türkiye’de STK üyeli¤i bilinci az. STK çal›flmalar› sadece projecilik olarak görülüyor. Pek çok STK özkaynaklar›n› yaratmakta yetersiz kald›¤› için çal›flmalar›n› projeler çerçevesinde yürütebiliyor. Projeler belli konulardaki sorun alanlar›n›n belirlenebilmesi, bu alanlara yönelik çal›flmalar yap›lmas›, görünürlü¤ün sa¤lanmas› ve çözüm önerilerinde bulunulabilmesi aç›s›ndan önemli. Fakat s›n›rl› zaman aral›klar›nda, s›n›rl› kaynaklarla yap›labilen projeler zaman zaman hedefine
ulaflamadan yar›m kalabiliyor. Sürdürebilirli¤i olmayan projeler zaman, ifl gücü ve de para kayb›na neden oldu¤u gibi hem toplumda hem de projenin hedef grubunu oluflturan kiflilerde güvensizlik yarat›yor. Projecili¤in bir baflka sorunu ise STK’n›n kayna¤› sa¤layan kuruma ba¤›ml› kalmas›. Projeyi destekleyen kurum baz› s›n›rlamalar getirebiliyor, STK’lar da bu s›n›rlar içinde hareket edebiliyor. Bu da zaman zaman ba¤›ms›z çal›fl›lmas›n› engelleyebiliyor. Buradaki bir di¤er sorun ise projelerin genellikle büyük STK’lar taraf›ndan yürütülüyor olmas›. Bunun en büyük nedeni ise özellikle küçük ölçekli veya yerel STK’lardaki insan kayna¤›n›n yetersiz oluflu. Örne¤in, bir STK’n›n herhangi bir AB projesine baflvurabilmesi için çok iyi Ingilizce bilen, AB proje format›ndan ve uygulamalar›ndan haberdar olan, özellikle finans ve raporlama konusunda uzman elemanlara ihtiyac› oluyor. Gönüllülük esas›yla çal›flan pek çok yerel STK içinse bu çok
mümkün de¤il. Yerel kaynaklarda karfl›lafl›lan en büyük s›k›nt› ise kaynak sahiplerinin politik mesaj tafl›yabilecek projelere yanaflmamalar›. Örne¤in, kad›nlarla ilgili bir projeye destek olmak isteyen herhangi bir özel sektör, kad›n›n seçme ve seçilme hakk› ile ilgili olabilecek bir projeye destek vermekten çekinebiliyor veya farkl› etnik gruplarla çal›flmak istemeyebiliyor. Sosyal inovasyonun en önemli flartlar›ndan biri de yarat›c›l›k. Bunun için bireylerin kendine güveninin tam olmas› gerekiyor. Türkiye’de e¤itim sistemi, yarat›c›l›¤› öldürdü¤ü elefltirilerine s›kl›kla maruz kal›yor. Ayr›ca hem okulda hem aile içinde çocuklara yönelik bask›c› anlay›fl da özgüveni ve yarat›c›l›¤› tahrip ediyor. Bu durumda sosyal inovasyon oluflturacak çok az yarat›c› fikir ortaya ç›k›yor. Türkiye’de kat›l›mc›l›¤›n az olmas›n›n bir di¤er nedeni de merkezi yönetimin çok güçlü olmas›. Bu durumda yerel yönetimler ve di¤er yerel giriflimciler sonuç alamayacaklar› düflüncesiyle sosyal sorunlara karfl› giriflimler gelifltirmekten sak›n›yorlar. Oysa Türkiye’de kad›n, çocuk, e¤itim, sa¤l›k, fliddet, yoksulluk, töre gibi pek çok sosyal sorun var ve devletin tek bafl›na hepsine çözüm üretmesi yak›n zamanda mümkün de¤il. Bu durumda bu sorunlar için yarat›c› fikirlere ve sistemli uygulamalara yani sosyal inovasyona ihtiyaç var. 25
U‹G’den Notlar
Cemil Ar›kan, Selçuk Karaata Dergimizin bu say›s›nda en önemli ihtiyaçlar›n ne oldu¤undan yola ç›karak içerik belirlemeye çal›flt›k. Tabii ki her kurumun, sektörün de¤erler sistemi, stratejik yaklafl›m› ve bu çerçevede belirledi¤i öncelikleri farkl›d›r. Ancak Türkiye’nin genel koflullar›nda bir irdeleme yap›ld›¤›nda kriz dönemi ve inovasyon ve beraberinde Türkiye’de her kademede, her koflulda bir kültür olarak benimsenmesinin kaç›n›lmazl›¤›na inand›¤›m›z iflbirli¤i-güçbirli¤i kavramlar›n› tekrardan sunman›n yarar›na inand›k. Öncelikle kriz, ard›ndan iflbirli¤ine dair yaz›m›z› sunmaktay›z.
‹flbirlikleri
A
The Economist Intelligence Unit taraf›ndan yay›mlanan Uzgörü 2020 adl› araflt›rma önümüzdeki 15 y›lda dünya ekonomisinde yaflanacak olan geliflmeleri ortaya ç›karmay› hedeflemifltir. Rapor ana e¤ilimleri küreselleflme, demografi, atomizasyon (küçük parçac›klara ay›rma fleklinde Türkçelefltirildi), kifliselleflme ve bilgi yönetimi biçiminde ortaya koymufltur. Bu e¤ilimlerin ana sanayi dallar› ve flirketlerin çal›flma biçimini de etkileyece¤i beklenmektedir. ‹liflki ekonomisini flekillendiren kuvvetlerin etkisinde flirketler kendi stratejilerini uyumland›r›rken, kiflisellefltirme, iflbirli¤i ve inovasyonun büyük f›rsatlar› ve zorluklar› birlikte getirece¤ini belirtmek mümkündür. Kiflisellefltirme diye an›lan olgu müflteri odakl›l›¤›n ötesine taflmakta; müflterinin ürüne ve hizmete neredeyse kendi damgas›n› vurma olana¤› verecek uygulamalar› bar›nd›rmaktad›r. Bu süreçler içinde teknolojinin rolü büyüktür. Mobil telefonlar ve PDA cihazlar› için yüklenen-indirilen uygulamalar› bu alanda örnekler aras›nda saymak mümkündür. ‹flbirli¤inin de ticari hayat üzerinde etkileri büyük ve önemlidir. Genel olarak bak›ld›¤›nda iflbirli¤inin birlikte çal›flmak anlam›nda kullan›ld›¤› görülür. EIU taraf›ndan gerçeklefltirilen araflt›rma resmi iflbirli¤i uygulamalar›n› dikkate almaktad›r. Bu uygulamalar ise co¤rafi, kurumsal ve ifllevsel s›n›rlar› birbirine yak›nlaflt›rmaktad›r. Ana yetkinlikler, kurumsal çevikli¤e duyulan ihtiyaç, geliflmekte olan piyasalar›n etkisinin artmas›, flirketlerin gerek kendi içlerinde, gerekse de kurumlar aras› iflbirliklerinin önemini hat›rlatmaktad›r. ‹fllevler ve örgütler aras›ndaki iflbirlikleri flirketlerin daha verimli ve daha yenilikçi olmalar›na yard›mc› olmaktad›r. ‹novasyon ise özellikle ekonomik nedenlerle bilginin yeni bir uygulama biçimine dönüfltürülmesi biçiminde tan›mlanmakta, kavram hem flirketler hem de hükümetler için daha önemli hale gelmektedir. ‹flletme yöneticileri rakiplerine karfl› inovasyonu güçlü bir silah olarak alg›larken, devletler düzeyinde politika oluflturan kesimin ise kalk›nmada inovasyona uygun bir iklimin yarat›lmas› için çaba harcamalar› ge-
26
rekti¤inin fark›nda olduklar› izlenmektedir. Yukar›da özeti verilen üç teman›n birbirleriyle fark› alanlarda dahi iliflkisi oldu¤u görülmektedir. fiirketler, kiflisellefltirilebilen yenilikçi ürün ve süreçleri gelifltirebilmek için müflterileriyle iflbirli¤ine gitmektedir. ‹liflki ekonomisinin gelifliminin beraberinde kiflisellefltirme, iflbirli¤i ve inovasyon aras›ndaki ba¤lar› da güçlendirece¤i, bununla birlikte küresel ifl dünyas› için önemini daha da art›raca¤a benzemektedir. 2006 y›l›nda gerçeklefltirilen Uzgörü 2020 adl› çal›flma için yöneticilerle ile yap›lan anketlerin sonuçlar›na göre; önümüzdeki 15 y›lda piyasalar›n daha küresel olaca¤›, kurumlar›n›n ifllevlerinin co¤rafi bölgelere ve ortakl›klar›na-paydafll›klar›na göre daha küçük parçalara ayr›labilece¤i, rekabetin ise dünyan›n daha farkl› köflelerinden karfl›lar›na ç›kaca¤› beklenmektedir. Böylesine çevre koflullar› ile yap›lanm›fl bir sistem içinde flirketlerin baflar›lar›n›n iflbirliklerine ba¤l› oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. ‹flbirliklerinin binlerce uzmanlaflm›fl oyuncularla gerçekleflti¤i, bu oyuncular›n ise müflterilerden, ortaklardan ve flirketlerin kendi rakiplerinden olufltu¤u, bölgesel da¤›t›m firmalar›n›n ve üniversitelerin de iflbirli¤i alan› içinde oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. fiirketlerin tedarikçileri ve da¤›t›mc› firmalar› ile dikey iflbirlikleri içinde olduklar›, ancak koflullar› h›zla de¤iflen ortamlarda çevik olabilmek için her tür iflbirli¤i olana¤›n› ve olas›l›¤›n› de¤erlendirmeleri gerekti¤inin alt› çizilmektedir. EIU taraf›ndan haz›rlanan çal›flmada dört ana bulgu ile karfl›lafl›lm›flt›r. Bunlar: 1. fiirketler kesimi iflbirli¤ine dayal› iliflki sistemi için yeni zorunluluklarla karfl› karfl›yad›r, 2. Baflar›l› iflbirlikleri kültürel de¤iflimleri gerektirmektedir, 3. fiirketlerin iflbirliklerinin yararlar›n› alg›layabilmeleri için ölçme ve de¤erlendirme sistemlerine ihtiyaç duyduklar› ortaya ç›kmaktad›r, 4. Teknolojinin sundu¤u tüm avantajlar›n yan›nda, online (çevrim içi) iflbirli¤i araçlar›n›n kurumlar› tatmin düzeyi henüz düflüktür…
‹flbirli¤i için varolan gerekçeler yeterince aç›kt›r. fiirketlerin ihtiyac› olan elementlerin neler oldu¤una bak›ld›¤›nda en büyük gereksinimin resmi iflbirli¤i çerçevelerinin (formal collaboration frameworks) oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r. Ayr›ca, a¤yap›lar›n (network) sahip oldu¤u güce ra¤men, teknolojinin iflbirliklerinin gelifliminde nas›l bir etkisi olaca¤›na dair genel bir mutabakat›n varl›¤›ndan sözetmek güç olacakt›r. Yukar›da birer cümle ile aktar›lan araflt›rma sonucunda ortaya ç›kan saptamalar› bafll›klar halinde de¤erlendirerek notumuza devam edece¤iz: Üst düzey yöneticiler gelecekte sahip olunacak baflar›n›n fiziksel, kültürel ve organizasyonel anlamda iflbirliklerine ba¤l› oldu¤unu kabul etmektedir. 394 yönetici aras›nda Kas›m 2006’da yap›lan anket sonuçlar›na göre; yöneticiler zamanlar›n›n ?’ünü ayn› yerde bulunan, kendi ifllevsel yap›lar› içindeki çal›flanlarla (silolarda) birlikte geçirmektedir. Ancak gelecek 3 y›lda, yöneticilerin yar›ndan fazlas›n›n daha fazla zamanlar›n› ifllevler, co¤rafi noktalar ve örgütlerin aras›nda harcayacaklar›n› ifade ettikleri ortaya ç›kmaktad›r. Yüzde 63’ü farkl› co¤rafi alanlarda bulunan tak›m arkadafllar› ile birlikte çal›flaca¤›n› ifade etmifltir. Yar›dan fazlas› ise kendi ifllevleri ve organizasyonlar› d›fl›ndaki insanlarla vakitlerini de¤erlendireceklerini ortaya koymaktad›r. Bu sonuç bizlere disiplinleraras› ögelerin yönetim ve karar sistemleri içindeki rolünün artt›¤›n› hat›rlatmaktad›r. Sözkonusu davran›fl biçiminin yöneticilerle yap›lan mülakatlara da yans›d›¤› görülmektedir. fiirketlerin büyük bölümü, di¤er flirketlerle yap›lan iflbirli¤i anlaflmalar›n›n gerek say›lar›nda art›fl›n, gerekse de kapsad›¤› alanlarda bir genifllemenin sözkonusu oldu¤unu belirtmifltir. General Motors, GlaxoSmithKline, Procter&Gamble, Intel gibi
firmalar›n iflbirli¤ini bir amaç olarak süreçlerini dahil etti¤i görülmektedir. Baflar›l› iflbirlikleri kültürel de¤iflimi gerekli k›lmaktad›r. Araflt›rmaya konu olan flirketlerin büyük bir bölümünde iflbirli¤i kültürünün varoldu¤u izlenmifltir. Çal›flanlar aras›nda güven sözkonusudur. Paylafl›m, bilgiyi ve tecrübeyi s›r olarak saklamaktan daha yayg›nd›r. ‹letiflim s›k ve iletiflim kanallar› aç›kt›r. Çal›flanlar di¤er kurumlardan özel bilgiler almak amac›yla yo¤un çaba harcamaktad›r, yüzde 80’inin di¤er kurumlardan çal›flanlarla ifl iliflkisi mevcuttur. Genel olarak kabul gören bir paradigma (de¤erler dizisi) haline gelmifl olan, iyi fikirler içeriden ç›kar al›flkanl›¤›n›n neredeyse öldü¤ü belirtilmektedir. Ancak bu tarz davran›fl kal›plar›n›n üst düzeyde her zaman teflvik edildi¤ini söylemek mümkün de¤ildir. Afla¤›daki flekil iflbirli¤ine dönük tecrübeler hakk›nda durum de¤erlendirmesine imkân vermektedir. fiirketler iflbirliklerinin yararlar›n› ölçme ve de¤erlendirme konular›nda yeni uygulamalar bulmal›d›r. Araflt›rma sonuçlar›na göre az›nl›k denebilecek say›da kurumun resmi iflbirli¤i süreçlerini uygulad›klar› ortaya ç›kmaktad›r. Yaklafl›k yüzde 80’lik bir bölüm, iflbirli¤inin herhangi bir ifl hedefini baflarabilmek ad›na ölçümüne kalk›flmad›¤›n› belirtmifltir. Kalan yüzde 20’lik bir bölüm ise ölçme ve de¤erlendirme sistemleri kullanabilmek için uygun metodun belirlenmesinde güçlüklerle karfl›laflm›flt›r. Ölçümlemeyle ilgili baflar›l› örneklere rastlamak da mümkündür. Örne¤in ilaç firmas› GlaxoSmithKline, New Jersey-ABD’deki ArGe merkezinde iflbirliklerini de¤erlendirmek amac›yla zaman temelli bir ölçme setini uygulamaktad›r. Sosyal a¤yap›lar›n analizi için Valdis Krebs ve Duncan Watts taraf›ndan gelifltirilmifl araçlar›n da uygulama alan› buldu¤u izlenmifltir. Teknolojinin tafl›d›¤› imkanlara ra¤men çevrimiçi (online) iflbirli¤i araçlar›n›n kullan›m› henüz yayg›n de¤ildir. ‹flbirliklerini yayg›nlaflt›rmak için teknolojinin nas›l uyarlanaca¤›na dair genel bir mutabakata henüz ulafl›lmad›¤› izlenmektedir. Yöneticiler çevrimiçi iflbirliklerine yabanc› de¤ildir. Neredeyse tamam› e-posta adresine sahiptir, yar›s› intranet ile örne¤in takvimlerini paylaflmakta, yüzde 40’tan fazlas› ise web konferans sistemini kullanmaktad›r. Tüm bunlara ra¤men çal›flmaya kat›lanlar›n iflbirliklerini gelifltirmek için farkl› araçlara ihtiyaç duyduklar› bilinmektedir. Bu konuda yenilikçi ürünlere ihtiyaç oldu¤u görülmektedir.
Kaynakça Collaboration Transforming the way business works, A report from the Economist Intelligence Unit Sponsored by Cisco Systems, April 2007
27
U‹G’den Notlar
Kriz ve gelecek ABD’de yerleflik Diaomond isimli dan›flmanl›k firmas›, resesyon dönemlerinde dikkate al›nmas› gereken 7 ö¤e belirlemifltir: 1. Giderlerin iyi analiz edilerek do¤ru maliyetlerden tasarruf edilmesi: Çok daha dikkatle ve isabetli bir biçimde ifl süreçlerini ve süreçlerin yaratt›¤› maliyet kalemlerini analiz eden kurumlar›n, daha çok de¤er yaratabildi¤i görülmektedir. Kurumlar, müflteri ifllemlerinin ve müflterilerle kurulan iliflkilerin ekonomisini iyi inceleyerek sa¤l›kl› bir neden-sonuç analizini ortaya koyabilir ve tasarruf yap›labilecek eylemler dizinini ortaya koyabilirler. Müflteriye sunulan hizmetin kalitesini etkileyebilecek olan ‘boydan boya’ yap›lan tasarruftan çok, müflteriye sunulan hizmet kalitesinde minimum düzeyde hissedilebilecek, kurumun iç süreçlerini iyilefltirerek, gerekti¤inde de¤ifltirerek tasarruf sa¤lanabilir. Asl›nda sözünü etti¤imiz fley özetle inovasyondur ve verimlilik art›fl›d›r. 2. Otomasyon, otomasyon, otomasyon: Giderlerin sa¤l›kl› ölçümlenebilmesi, tasarruf eylemlerine dair verilecek olan karar›n do¤ru olmas› için öncelikli gereksinimdir. Atlanta merkezli bir enerji flirketi, 2008 y›l›nda sistemine yerlefltirdi¤i otomatik okuma aletleri sayesinde hem tasarruf etme imkan›na sahip olmufl, hem de güç kullan›m›na dair anlaml› verilerin elde edilmesi sayesinde ifl süreçlerini yeniden tasarlama imkan›na kavuflmufltur. 3. Daha düflük düzeyde ve de¤iflken maliyetler için tedarikçilerinizi kullan›n: Yap›lan incelemeler, as›l kendi uzmanl›k alanlar›na odaklanan, gerçeklefltirilmesi gereken di¤er sorumluluklar› ise, bu alanlarda uzmanlaflm›fl kurumlara b›rakan kurumlar›n daha baflar›l› oldu¤unu ve özellikle k›sa vadelerde oluflan maliyetlerde tasarruf sa¤layabildiklerini ortaya koymufltur. D›flar›dan tedarik etme tekni¤inin, baz› süreçler için benimsenmesinin dolayl› maliyetlerde sa¤lanan tasarruf nedeniyle, iflletme yönetimine de¤iflen ekonomik koflullara daha esnek bir biçimde uyabilme imkan›n› verdi¤i görülmektedir. 4. Büyümeye destek verebilecek müflterileri belirleyin: Kar edilmeyen ve yüksek ifllem maliyetlerine neden olan müflterilere verilen hizmetin gözden geçirilmesi durgunluk dönemlerinde daha fazla önem kazanmaktad›r. 1997 y›l›nda yaflanan Uzak Do¤u krizi s›ras›nda, Singapur Havayollar› k›sa mesafeli uçufllar›n› k›s›tlam›fl, özellikle birinci s›n›f yol-
28
culara verilen hizmetleri de içeren, iflletmeyi iyilefltirmeye dönük 300 milyon dolarl›k yat›r›mla krizle bafla ç›kmaya gayret etmifltir. 5. Pazarlama kanallar›n›n da¤›l›m›n› en uygun hale getirin: Birçok reklam ajans›n›n da bildi¤i gibi, ekonomik durgunluk dönemlerinde pazarlama bütçelerinde k›s›nt›ya gitmek al›nan ilk tedbirler aras›ndad›r. Liderli¤e soyunan firmalar›n, e¤er birden fazla da¤›t›m kanallar› varsa, müflteriye ulaflt›klar› bu kanallar›n uygun olup olmad›¤›n› sürekli sorgulamalar› gerekir. En uygun iliflki yönetimi için gereksinim duyulan en uygun da¤›t›m kanal›na sahip olmak önemlidir. 6. Yat›r›mlara devam etmeli: Zor zamanlarda ArGe ve inovasyona kaynak ay›rmaktan vazgeçilmemeli. ABD merkezli Gillette firmas›, Sensor isimli trafl ürünü markas›n›, bir resesyon dönemine denk gelen 1990’l› y›llar›n bafllar›nda piyasaya sunmufl, 1997 y›l›na kadar olan dönemde de Gillette’nin sat›fl gelirlerinin %49’u son befl y›lda piyasaya sunulan yeni ürünlerden kaynaklanm›flt›r. Intel, 2001 resesyon döneminde, daha h›zl›, daha ucuz ve daha küçük bilgisayar çipleri üretebilmek için sat›fllar›n›n %14’ünü ürün inovasyon yat›r›mlar›na ay›rm›flt›r. Bu dönemde yap›lan yat›r›mlar, 1996 y›l›nda beri Intel’in en yüksek büyüme kaydetti¤i dönem olarak raporlanm›flt›r. 2001 durgunluk dönemi esnas›nda, Microsoft Xboy adl› bir oyun konsolunu piyasaya sürmüfltür. Bu ürün, video oyunlar sektöründe en baflar›l› ürün olarak kabul edilmifl, Microsoft ilk iki ayda sadece bu üründen 1.5 milyon adet satabilmifltir. 7. Ana iflinize odaklan›n: Lider olan veya liderli¤e soyunan kurumlar›n ana ifl kollar›na daha çok odakland›klar› ve gelecek dönemde de hangi alanlar› ana ifl kolu olarak benimseyecekleri üzerine çal›flmalar yapt›klar› görülür. Bu eylemleri ka¤›t üstüne dökmek göreli kolay olsa da, eylemlerin uygulamaya al›nmas› ve hayata geçirilmesi hiç de kolay de¤ildir. Ancak, alternatifimiz ne olabilir diye bak›ld›¤›nda, bu tip eylemlere dikkat etmek, krizlerden daha az yara alarak ç›kman›n yöntemlerinden biri olarak kabul edilebilir. Al›nan tedbirler, er ya da geç krizden ç›k›ld›¤›nda kurumlar›n sürdürülebilir gelir elde etmelerinde, rekabet güçlerini art›rabilmelerinde yararl› olacakt›r.
Yoksa hala bir Kurumsal Veri Kalitesi stratejiniz yok mu?
fiirketler için “Hangi veri kalitesi ölçümlerini yapmal›y›m, nereden bafllamal›y›m?” sorusunun kolay ve k›sa bir cevab› yok. Her endüstrinin, her projenin ve her bir firman›n farkl› amaçlar›, ifl ölçüm metotlar› ve sonuçlar› etkileyecek kararlar› var. Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri, veri kalitesini dolay›s›yla gelirlerini artt›rmak isteyen firmalar›n iflini büyük oranda kolaylaflt›r›yor. Güvenilir veriye sahip olmak flirketlerin gelirlerini art›rabilmeleri için önemli bir araç. Veri kalitesindeki gelir kazanc›n› görmenin yolu, veri ve ifl süreçleri aras›ndaki iliflkiyi ve bu ifl süreçlerinin getirdiklerini ö¤renmekten geçiyor. Dolay›s›yla gelirleri üç flekilde ölçebilmek mümkün. ‹flinizi ayn› yönde gelifltirmek, giderlerden tasarrruf etmek ve riskleri azaltarak uyumluluk ölçümlerinde kolayl›k sa¤lamak. Toplam Veri Kalitesi Program› Bu nedenle flirketlerin bir Toplam Veri Kalitesi Program› kullanmalar› gerekiyor. Ancak Toplam Veri Kalitesi program›, uzun soluklu, her bir ad›mda ifle olan faydas› görülebilir, ölçülebilir ve ifl de¤erleri yaratabilir olmal›. Ayn› zamanda, mükemmel verinin yarat›lmas› ve oluflturulmas› de¤il, gerçek ve do¤ru ifl de¤erini yaratmaya odaklanmal›. Bunu yapabilmek için sadece IT’cilerin de¤il, ifl ekiplerinin süreç içerisinde beraber çal›flmas› flart. Bu çal›flman›n amac›, de¤iflmeyen basit ve tek bir çözüm bulmak yerine, ifl ihtiyaçlar›n›n zaman içinde h›zl› de¤iflimine yard›mc› olabilecek bir yöntem gelifltirmek olmal›. Kurumsal Veri Kalitesi Stratejisi Baz› kurumlar için verinin de¤eri yüksektir ve verinin bir de¤ere dönüflmesi gerekir.
Bu kurumlarda Veri Yönetim Komiteleri veya ifl birimleri için verinin nas›l kullan›laca¤›na karar veren birimler vard›r. Bu birimler, çal›flma gruplar›, projeler veya geliflen ihtiyaçlara göre verinin yönetimini sa¤larlar. Ama maalesef, baz› kurumlar, bu lükse sahip de¤il. Genellikle bir sorun oluflup ifl sürecinde sanc›lar yaflad›ktan sonra lokal tedavilerle iyileflme sa¤l›yorlar. Bu kurumlar›n flu iki soruyu cevaplamas› gerekiyor: • Uzun vadede planlar›m›z ne olmal›? • Veri kalitesini nas›l artt›rabiliriz? Bu sorulara verilen cevaplar, veri kalitesi yönetimindeki ihtiyaçlar› ve bu konuda yap›lan yat›r›mlar› karfl›layacak ifl planlar›n›n temelini oluflturacak. Kurumlar ifl önceliklerine göre bu süreci tan›mlamal›lar. Trillium Software Ürünleri Trillium Software ürünleri ile öncelikle flu sorunlar› çözmek istiyoruz; Konulan kurallar, di¤er bölümler ve sistemler için de geçerli mi? E¤er de¤ilse, zaman içinde de¤iflikliklere adapte olabilecek mi? Birden fakl› standarda ve sisteme cevap verebilecek mi veya zaman içinde adapte olabilecek mi? Daha sonra kullan›lacak büyük çapl› uygulamalarla ba¤lant›s› ve uyumlulu¤u var m›? Farkl› platformlarda farkl› teknolojiler ile bu çözümü entegre edebilecek miyim?
Trillium Data Quality (TDQ) ile kurallar› tamamen istedi¤iniz zaman ve uygulamaya göre ayarlayabilir, batch modda verinizi yönetebilir ve tekillefltirebilirsiniz. ‹stedi¤iniz zaman da TS Director’a bu kural setlerini aktar›p, çevrim içi olarak di¤er uygulamalara hizmet edebilirsiniz. Veriniz üzerinde ne yapaca¤›n›z› ancak veri setleriniz üzerindeki problemleri anlayarak bilebilirsiniz. Dolay›s›yla ileride bütün ihtiyaçlar›n›za cevap verecek flekilde Trillium Discovery ürününü kullanabilirsiniz. Discovery temel anlamda; genifl kapsaml›, dinamik, kesintisiz, görünmez, ak›ll› ve ölçülebilirdir.
lemler, geleneksel arka uygulamalar ve adres temizleme süreçlerinden, ön yüzdeki kontrol uygulamalar› ve adres düzeltme uygulamalar›n› kaps›yor. Bu süreçlerde, ürün veri kalite standartlar› ve fonksiyonlar›n›n gerçek zamanl› veri kalitesi önemli bir yer tutuyor. Bu süreçler, tek ve çoklu ifllemler fleklinde oluflturulmufl, bütün kurum içindeki yap›ya ait elemanlar. Trillium DQ ve Director yaz›l›mlar› ile süreçler uçtan uça kontrol edilebiliyor, tamamen otomatize ve kural bazl› olarak gelifltiriliyor. Trillium Software Insight ile veri üzerindeki zamansal de¤iflimleri izlemek ve süreçleri kontrol etmek çok kolaylafl›yor. Üst yönetim, kontrol panelleri (Dashboard) arac›l›¤› ile verinin kalitesinin zaman içinde nas›l de¤iflti¤ini rahatl›kla izleyebiliyor.
Otomatize Veri Kalitesi Süreçleri Otomatize Veri Kalitesi Süreçleri veri kalitesi uygulamalar› ile yap›labilir. Bu iflSistem Kaynakl›
CRM
Ça¤r› Merkezi
Servis ve Faturalama
ERP
Ürünler, Destek Araçlar ve Fonksiyonlar› Teknolojiler Sat›fl Pazarlama
Müflteri Hizmetleri Sorun Çözme Kampanyalar› Siparifl yönetimi Faturalama, Ödeme ve takip Tedarikçi verileri Kaynak Planlama Ürün Üretimi
Sonuçlar
Ad Hoc Posta Sadece ve email ayn› fiehir Kendi taraf›ndan gelifltirilmifl tekillefltirme sistemleri
Gerekli Yat›r›mlar
Organizasyonel ‹stekler
Müflteri Di¤er Segmentasyon, fiehirler ve Model skorlama, 360 ülkeler derece müflteri görünümü
Yetersiz sonuçlar
Orta, kullan›c›lar aramalar esnas›nda bilYeni çözüm giye ulaflmak içn Kullan›c›lar u¤raflmak zorundalar mutsuz
-
-
Yeni Çözüm
Teknik departman sorunlar› çözmek için u¤rafl›r
-
-
Yeni Çözüm
Üretime geçmek için yüksek yat›r›mlar›n gereklili¤i
fiirketlerin bir Toplam Veri Kalitesi Program› kullanmalar› gerekiyor. Ancak Toplam Veri Kalitesi program›, uzun soluklu, her bir ad›mda ifle olan faydas› görülebilir, ölçülebilir ve ifl de¤erleri yaratabilir olmal›. Ayn› zamanda, mükemmel verinin yarat›lmas› ve oluflturulmas› de¤il, gerçek ve do¤ru ifl de¤erini yaratmaya odaklanmal›.
Baflar› Öyküsü
3 boyutlu TV maceras› Baflar›l› bir bilim insan› çocuklu¤undan beri hayalini kurdu¤u bir projeye finansman bulursa ne olur? Dünyan›n geri kalan›n›n hayat›n› de¤ifltirir.
B
Bilkent Üniversitesi ö¤retim görevlisi Levent Onural çocuklu¤undan beri üç boyutlu televizyonu hayal etmifl. 2002’ye kadar bu hayalini destekleyecek bir yap› bulamam›fl. Türkiye’nin Avrupa Birli¤i fonlar›na kat›lmaya karar vermesiyle hayalini gerçe¤e dönüfltürecek ad›mlar› atm›fl. Onural, “10 y›lda flu anda iki boyutlu olarak gördü¤ünüz tüm ekranlar›n üç boyutlu oldu¤una flahit olacaks›n›z” diyor. Üç boyutlu televizyon projesi nas›l do¤du? Bu, benim lise y›llar›mdan beri hayalini kurdu¤um bir proje. Kiflisel merak›mla profesyonel yaflant›m›n geldi¤i nokta birleflince üç boyutlu televizyon projesini oluflturma f›rsat›na erifltim. Araflt›rmalar›m› yönlendiren iki unsur var. Bir tanesi say›sal video, di¤eri holografi. Bu ikisinin birleflti¤i yer üç boyutlu televizyon. Ben uzun zaman bu konularla u¤raflt›m ama üç boyutlu televizyonun pazara sunulmas›na f›rsat verecek bu kadar genifl kat›l›ml› bir proje oluflturamam›flt›m. 2002’de 6. Çerçeve Program›’na girerken her zaman birlikte ifl yapt›¤›m›z, çal›flt›¤›m›z insanlarla kafamda olan projenin AB taraf›ndan desteklenebilece¤ini paylaflt›m. De¤iflik alanlarda çal›flt›¤›m›z uzmanlar› örgütledik. 6 ay boyunca projeyi haz›rlad›k. 7 ülkeden 19 orta¤›m›z oldu. Çok s›k› olan AB’nin
32
bürokrasi kurallar› içinde 180 kifliyi bir araya getirdik. Bu zor bir iflti ama severek yapt›k. Arkas›ndan da projenin plan›n› haz›rlad›k. ‹nce detaylar› ile 260 sayfal›k bir plan olufltu. Haz›rlanan planda projeye dahil olan tüm araflt›rmac›lar›n hangi hafta neleri yapacaklar›, her ay hangi sonuçlar› elde etmeleri gerekti¤i yaz›yordu. Hem teknik kapasiteye olan katk›lar› olarak hem de süreç içindeki görevleri olarak. Projenin içinde çok de¤erli bilim adamlar› var. Hepsi bir araya gelince herkes hevesle çal›flt›. Bu projeye büyük televizyon üreticilerini katmay› düflünüyor musunuz? Bafltan da öngörümüz o yöndeydi. Bu, 48 ayl›k bir proje ve bitmesine 15 ay kald›. Büyük üreticilerin projeye dahil olmas›, oluflturulacak teknolojinin ticarilefltirilebilmesine ve insanlar›n alg›s›na ba¤l›. Projeyi olufltururken vizyonumuz bu genifl platformda küçük ve odakl›, amac› tamamen teknoloji Ar-Ge’si olan gruplar oluflturmak ve bu gruplar›n somut
ç›kt›lar›n›n büyük firmalar› da içine alarak ticarileflmeye do¤ru gidece¤iydi. Bu hedef do¤rultusunda bizim gruplar›m›zdan 7. Çerçeve Program›’na üç boyutlu televizyonun farkl› versiyonlar›n› oluflturmaya yönelik 10 proje baflvurusu yap›ld›. Bu projelere dahil olanlar aras›nda çok tan›nm›fl büyük flirketler var. ‹flin sevindirici yan› flu ki bize tekliflerle gelenler bu global flirketler oldu. ABD’de, Japonya’da ve Kore’de çok merak uyand›ran, Avrupa’da bafl› çeken bir proje. TV ifli standardizasyon iflidir. Önerilen yeni bir ürün standartlar taraf›ndan da benimsenir ve ISO ya da büyük standartlar›n içinde yer al›rsa ticari bir yer edinir. 3 sene içinde bu standartlar›n da oturaca¤›n› düflünüyorum. Oluflturulan temel teknolojilerle gelifltirilecek de¤iflik projelerimiz de var. Üç boyutlu telefon ve üç boyutlu Playstation bunlar›n en k›sa vadede uygulamaya sokulabilir olanlar›ndan. Bu de¤ifliklikler ve uygulamalarla üç boyutlu görüntüleme ilerde insan hayat›n›n her alan›na girecek. fiu anda ilk ad›m› sinema camias› atm›fl durumda. Dijital yay›na geçen sinema salonu say›s› giderek art›yor. Bu, üç boyutlu film için olmazsa olmaz bir flartt›. Ayr›ca çok yak›n bir zamanda ünlü yönetmenlerin üç boyut için çekti¤i filmlerini izleyece¤iz.
Trafik canavar›na çare bulundu
T
Trafik kazalar›n›n yüzde 65'i insana, yüzde 30'u araçlara ba¤l› nedenlerden, yüzde 5'i de yol kusurlar›ndan meydana geldi. Yollardaki güvenlik eksiklikleri insan hatalar› nedeniyle gerçekleflen ölümlerin çok daha yüksek olmas›na neden oluyor. ‹sveç, 1990’lar›n bafl›nda trafik kazalar›n› s›f›ra indirmeyi öngören ‘Zero Vision’u (S›f›r Vizyon) ortaya koydu. ‹sveç 2000 y›l› bafl›nda trafik kazalar›nda her y›l ölen kifli say›s›n› ortalama 500’den 400’e düflürmeyi baflard›. Bu durum tüm dünyaya trafik kazalar›n›n büyük oranda azalt›labilece¤ini gösterdi. Bu sayede geliflmifl Avrupa ülkelerinde ‘güvenli karayolu tasar›mlar›’ fikri benimsenmeye bafllad›.
Alman araflt›rma kuruluflu BAST, Avrupa Birli¤i (AB) 6. Çerçeve Program› (6.ÇP) kapsam›nda RIPCORD-ISEREST projesini ortaya att›. Ard›ndan 14 Avrupa ülkesinden 17 kat›l›mc› kurulufl proje içinde yer ald›. Türkiye, Karayollar› Genel Müdürlü¤ü (KGM) ve At›l›m Üniversitesi arac›l›¤›yla proje içinde yer al›yor. At›l›m Üniversitesi ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü Ö¤retim Üyesi Cumhur Ayd›n ile RIPCORD-ISEREST projesinin ayr›nt›lar›n› konufltuk. Ayd›n “Kazalar esnas›nda meydana gelen ölüm ve yaralanmalar engellenebilir” diyor.
AB 6. ÇP kapsam›nda trafik kazalar›na dur diyebilecek, yollar›n altyap›s›n› düzenleyerek kaza say›lar›n› azaltabilecek RIPCORD-ISEREST isimli bir proje yürütülüyor. At›l›m Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Cumhur Ayd›n, projenin sonuçlar›n›n karar vericiler merciinde de¤er görmesini umuyor. Aksi halde proje rafta kalacak. RIPCORD-ISEREST projesi Türkiye’ye neler katabilir? Projenin amac›, trafik ve karayollar› konusunda, farkl› ülkelerdeki karar vericilerin bütçelerini daha efektif kullanmas›na yönelik referanslar ortaya koyarak kaynaklar›n etkin kullan›lmas›n› ve do¤ru önlemlerin al›nmas›n› sa¤lamak. Böylece trafik kazalar›n›, kazalara ba¤l› ölüm ve yaralanmalar› azaltmak. Projenin Türkiye’deki yürütücüsü KGM, yani konunun as›l muhataplar› do¤rudan projenin içinde yer al›yor. Projede üretilenler uygulamaya yans›t›l›rsa trafik kazalar›n›n azalt›lmas› ve sonuçlar›n›n daha katlan›l›r k›l›nmas› mümkün olabilir. Ayr›ca bütçenin bilimsel planlama ve analizlere ba¤l› kullan›larak ‘güvenli ve affedici karayollar›’n›n hizmete al›nmas› için umutlanabiliriz. Güvenli ve affedici karayolu ne demek? ‘Güvenli karayolu tasar›mlar›’n›n bugün geldi¤i noktada iki yeni kavram da büyük ilgi çekiyor. ‘Affedici Yollar’(Forgiving Roads) ve ‘Kendini ‹fade Edebilen Yollar’
(Self Explaning Roads). Affedici Yollar, orta refüjleri ve kenarlar›n› oto korkuluklar› ile kaplayarak kapl› yol çevrelerinin yoldan ç›kma kazalar›nda tehlike yaratabilecek cisim ve yerleflimlerden ar›nd›r›lmas› ve h›zlar›n düzenlenmesi için gereken uygulamalar›n yap›ld›¤› yollard›r. Kendini ‹fade Edebilen Yollar ise fiziki düzenleme, iflaretleme ve ortak uygulama standartlar› ile sürücülerin hangi özelliklere sahip ve hangi h›zla seyahat etmeleri gerekti¤i konular›nda yönlendirme yapan yollar anlam›na gelir. Ancak bu geliflmelerden verimli sonuçlar›n al›nmas› az say›daki teknik eleman›n çal›flmas› ile mümkün olmaz. Kurum, bakanl›k ve hatta Baflbakanl›k düzeyinde karar vericilerin, bu alanda da bilimi ve bilim insanlar›n›n üretimlerini sürekli dikkate almas› gerekir. Projenin vizyonu nedir? RIPCORD-ISEREST projesinin temel vizyonu karayollar› ve ikincil karayollar›nda (karayollar›na ba¤lanan yanal yollar) daha güvenli trafik ortam›n›n sa¤lanmas›. 33
Baflar› Öyküsü
Havac›l›k mühendisi Nilay Papila,
AB projelerinde Sabanc› Üniversitesi'ni uçuruyor Sabanc› Üniversitesi, Araflt›rma ve Lisansüstü Politikalar Ofisi Araflt›rma Projeleri Sorumlusu Nilay Papila ile araflt›rmac›lara destek bulmak için yürüttükleri faaliyetler hakk›nda konufltuk.
O
Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Havac›l›k Mühendisli¤i Bölümü 1994 mezunu olan Sabanc› Üniversitesi Araflt›rma ve Lisansüstü Politikalar Ofisi Koordinatörü Nilay Papila, ofise 2004 sonunda dahil oldu. Gösterdi¤i baflar› nedeniyle AB Çerçeve Programlar› Ulusal Koordinasyon Ofisi taraf›ndan AB 7. Çerçeve Program› (ÇP) alt›nda yer alan ‘Kifliyi Destekleme Özel Program›’ alan›nda ulusal uzman olarak atand›. Halen Sabanc› Üniversitesi araflt›rmac›lar›n›n yurtiçinden ve d›fl›ndan mümkün oldu¤unca fazla mali destek almas› için çal›fl›yor. Bu konuda 3 y›l› Amerika’da olmak üzere tam alt› y›ll›k deneyimi bulunan Papila ile Sabanc› Üniversitesi Araflt›rma ve Lisansüstü Politikalar Ofisi’nin kuruluflunu, baflar›lar›n› ve nas›l bir yöntemle çal›flt›klar›n› konufltuk. Mali destek alan projelerden örnekler verebilir misiniz? Sabanc› Üniversitesi’nin koordinatör olarak yer ald›¤› AB 6. ÇP projesi ile bafllamak do¤ru olur. Prof. Dr. Aytül Erçil, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya için aç›lan özel bir ça¤r› olan SSA-2 ça¤r›s›na ‘Signal, Image Processing and Pattern Recognition for Intelligent Automation Center (SPICE)’ bafll›kl› bir proje haz›rlad›. SPICE projesi ile sinyal, görüntü iflleme, görüntü tan›ma araflt›rmalar›na yönelik bir ak›ll› otomasyon merkezi yap›s›yla Sa-
34
banc› Üniversitesi’nde bir mükemmeliyet merkezi oluflmas› ve geliflmesi hedeflendi. Marie Curie Program› dahilinde ‘Bilgi Transferi’ projesi olarak Prof. Dr. M. Ali Alpar koordinatörlü¤ünde kabul edilen ‘Nötron Y›ld›zlar›n›n Astrofizi¤i-Astrophysics of Neutron Stars (ASTRONS)’ projesinden bahsedebiliriz. Bu projede Avrupa’n›n belli bafll› sekiz üniversitesi ve araflt›rma merkezleri ile ortaklafla çal›flarak nötron y›ld›zlar›n›n fizi¤i ve astrofiziksel alg›lay›c›lar›n›n üretimi konusunda Türk astrofizikçilerinin bilgi birikimlerini artt›rmaya yönelik çal›flmalar yap›l›yor. Bir di¤er ‘bilgi transferi’ projesi de ‘IRonDB: MR-based analysis, Indexing, and Retrieval of brain iron Deposition in Basal ganglia’d›r. Yine Prof. Dr. Aytül Erçil’in önderli¤inde Hollandal› Phillips flirketi ile ortaklafla yap›l›yor. Bu
projede Alzheimer gibi hastal›klar›n MR (manyetik rezonans) imgelerinden veya CT (bilgisayarl› tomografi) imgelerinden otomatik olarak erken teflhisi amaçlan›yor. Sisteminiz baflka üniversitelerde de uygulanabilir mi? Sistemimizi baflka üniversitelere öneririz çünkü bu sistemde araflt›rmac›/ö¤retim üyeleri sadece yapt›klar› araflt›rmaya odaklanabiliyor. AB ve TÜB‹TAK fonlar›na eriflim için gereken bürokratik birtak›m ifllemlerle vakit kaybetmeyerek enerjilerini ve zamanlar›n› tamamen araflt›rma üzerine harcam›fl oluyorlar. Bu fonlar için gerekli formlar ya da ifllemler bir bilim insan› için bazen y›ld›r›c› olabiliyor. Biz bu aflamada gerekli deste¤i veriyoruz. Ayr›ca bütçe haz›rlamada gelifltirdi¤imiz standartlar çerçevesinde projeler için bütçeler haz›rlanmas›na yard›mc› oluyoruz (elbette ö¤retim üyelerinin ihtiyac› ve projenin gerekleri çerçevesinde). Ancak sa¤lad›¤›m›z destek asl›nda bunlarla da s›n›rl› de¤il. Biz, tercih eden ö¤retim üyelerimizle teklifleri bafl›ndan sonuna kadar okuyoruz. Ça¤r› doküman›n› çok detayl› inceleyerek bilimsel içeri¤e hiç müdahale etmeden sadece ça¤r›da tan›mlanan gereklerin içerik olarak eksiksiz oldu¤undan, kurallara uyulup uyulmad›¤›ndan emin olmalar› konusunda ikinci bir göz oluyoruz.
Sanal sahtekarl›¤› bitirmek hayal de¤il ‹flletim sistemlerine yap›lan sald›r›lara her gün bir yenisi eklenirken pek çok kifli ve flirket bu sald›r›lardan zarar görüyor. Di¤er taraftan bilgisayar uzmanlar› da bu tür sald›r›lara çare bulmak için devaml› çal›fl›yor. Aç›k Güvenli Hesaplama projesinin amac› da her türlü sald›r›ya karfl› haz›rl›kl› bir iflletim sisteminin kurulmas›.
B
Bugünlerde de¤iflik güvenlik aç›klar› yüzünden iflletim sistemlerine yap›lan sald›r›lar, pek çok flirketin ve kiflinin maddi ve manevi zarar görmesine ve kritik altyap› hatalar›na neden oluyor. Bu tür tehlikelere karfl› herkes haz›r olmak zorunda. Bu konuda yap›lan Ar-Ge çal›flmalar›na Avrupa Birli¤i Çerçeve Programlar› da büyük destek veriyor. Aç›k Güvenli Hesaplama (The Open Trusted Computing - OpenTC) aç›k kaynak üzerine kurulmufl olan güvenilir bir iflletim sistemi oluflturmak için ortaya ç›kan bir Ar-Ge projesi. Sistem hem bilgisayarlardaki hem de cep telefonlar› gibi yeni cihazlardaki iflletim sistemleri üzerine çal›fl›yor. OpenTC projesinin amac› sistemle ilgili hatalar›n, tehditlerin ve sorunlar›n ortadan kald›r›lmas›. OpenTC projesi, AB'nin 6. Çerçeve Program›'nda destekledi¤i en büyük biliflim teknolojileri projelerinden biri. Dolay›s›yla Avrupa Komisyonu taraf›ndan da yak›ndan takip ediliyor. Proje ortaklar› aras›nda HP, IBM, Infineon, Novel/Suse gibi biliflim sektörünün tan›nan firmalar›n›n Ar-Ge birimleri, Cambridge Üniversitesi, Leuven Katolik Üniversitesi, Royal Holloway Londra, Münih Teknik Üniversitesi, Torino Politeknik Üniversitesi, Graz Teknik Üniversitesi gibi prestijli üniversitelerden oluflan 23 ortak var.
Türkiye'den TÜB‹TAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü (UEKAE) ve Portakal Teknoloji projenin ortaklar›n aras›nda. Portakal Teknoloji Yönetici Orta¤› Bora Güngören, projenin günümüzde biliflim teknolojilerindeki iki önemli araflt›rma alan› olan sanallaflt›rma (virtualization) ve güvenilir biliflim
(trusted computing) kavramlar›n›n bir arada kullan›lmas› yoluyla yeni nesil bir bilgisayar iflletim sistemi mimarisinin neler getirebilece¤ine dair bir meraktan ortaya ç›kt›¤›n› söylüyor. Proje kapsam›nda ilgili yaz›l›m protokolleri ve prototip uygulamalarla birlikte güvenli bir iflletim sistemi üretilecek. Güvenli ‹flletim Sistemi, Protokoller ve Prototip Uygulamalar› olmak üzere üç önemli parça projenin temel tafllar›n› oluflturacak. Proje boyunca Güvenli Hesaplama ve Güvenli ‹flletim Sistemi kavramlar›yla özgür yaz›l›m yaklafl›m›n› kullanarak entegre bir altyap› (framework) gelifltirilecek. Bankac›l›kta sahtekarl›k bitiyor Güngören, proje ç›kt›lar›n›n teknik özellikleri çok ileri düzeyde oldu¤unu söylüyor. Güngören’e göre bugün birçok akademisyenin bile tam olarak 35
Baflar› Öyküsü
neyin araflt›r›ld›¤›n› anlamas› için genifl bir ön çal›flma yapmas› gerekli. Örne¤in Portakal Teknoloji geleneksel veri flifreleme uygulamas›n› al›p bu mimari üzerinde ters yüz etmifl. Bu sayede, anahtar güvenli¤i, kullan›c›lar›n parolalar›n›n çal›nmas› gibi birçok problemi var olan araçlardan çok daha iyi çözen, ayr›ca esnekli¤i, yedekleme ve kurtarma becerileri ve hepsin önemlisi saydaml›¤› yani görünmezli¤i ile öne ç›kan bir servis yaz›l›m› gelifltirilmifl. OpenTC projesi, gelece¤in çok daha güvenli bir iflletim sistemi ve internet mimarisi için alt yap›y› oluflturmak için at›lan en önemli ad›mlardan biri. Projenin ç›kt›lar› oldukça iddial›. Türkiye bu proje ile gelecekte biliflim teknolojilerinde en önemli 10 konudan birisi olan güvenilir biliflim konusunda birinci elden bilgi birikimi (knowhow) üretiyor. Bu teknoloji ileride tüm güvenlik alt yap›lar›nda kullan›l›yor olacak. ABD Savunma Bakanl›¤› (DoD) bir kaç y›l önce bu teknolojiyi içermeyen donan›mlar›n al›m›n› yasaklam›flt›. Türkiye için bu derece kritik bir teknoloji konusunda know-how'› transfer etmek yeri36
ne üretiyor olmak çok büyük bir avantaj. Projenin 2006 y›l›na yap›lan ilk demosunda internet bankac›l›¤› için yeni nesil bir güvenlik alt yap›s› ile her türdeki sahtekarl›klar›n önlenmesi sa¤land›. 2007 y›l›ndaki demosunda birden fazla müflteri için çal›flan bir iflyerinde, müflterilerin verileri aras›ndaki ayr›m›n korunmas› için bir altyap› gösterdi. 2009 y›l›nda yap›lacak son demosunda ise sanallaflt›r›lm›fl bir veri merkezinde internet trafi¤inin mahremiyetini sa¤lama konusunda önemli ad›mlar at›lm›fl
olacak. Projenin ç›kt›lar›n›n yan›nda AB 6. ÇP içindeki en prestijli projelerden birisinde, iki Türk partnerin bulunmas› ve teslimatlar›n› beklentilerin üzerine ç›karak yapmalar›, proje içindeki önemli araflt›rma kurulufllar› ve Avrupa Komisyonu’nda Türkiye’nin itibar›n› yükseltiyor. Proje boyunca nas›l bir çal›flma sistemi izlediniz? Biz Portakal Teknoloji'de bir ifli daima do¤ru biçimde yapmaya çal›fl›yoruz. Elbette günün koflullar› sizi baz› kestirmelere sürükleyebilir. Ancak bu kestirmelere sapmay› ve günü kurtarmay› al›flkanl›k haline getirmek asl›nda sizi yavafl ve ac›l› bir sona da sürükler. Uzun dönemde, ifli do¤ru yapmak, sahiplenerek yapmak, bizim deyiflimizle, kendi iflimiz gibi yapmak çok daha yararl› oluyor. Gerek OpenTC projesinde, gerek di¤er projelerimizde bu yönümüz ile öne ç›kt›¤›m›z› düflünüyorum. Kendi k›sm›m›z d›fl›ndaki k›s›mlar›n da düzgün yap›lmas› için, di¤er ortaklar ile birlikte çal›flmak, gerekirse kendi kaynaklar›m›z ile onlara destek vermek bizim aç›m›zdan çok önemli bir fley.
Ali Akurgal*
Teflvik, destek derken kufl gölü olmayal›m KOBİ’lerin tek isteği, tevik bavurularının çabuk sonuçlandırılması. Tüm varlığı bir sanayi bölgesinde basit bir atölye, belki bir mühendis, birkaç usta baı, 5-10 içiden ibaret olan benzer iletmeler, 300-500 bin liralık da olsa, bir projeyi kendi özkaynakları ile yürütemiyorlar.
Devlet, teflvik için ay›rd›¤› para ile do¤ru yere yat›r›m yapmaz, do¤ru kurulufllar› desteklemez onlar›n do¤ru alanlarda sonuç almalar›n› sa¤lamaz ise, bu paray› çarçur etmifl olur. Teflviklere ayr›lan kaynak bir nedenle daral›rsa da, bilgisayarc› deyifli ile “reset yer” bafla döneriz. Devletin, teflvikleri do¤ru kurulufla ve do¤ru ifller için odaklamas›, eldeki para ile en üst düzey yarar› sa¤lamak için gerekli. Yeni düzenlemede, 2000 y›l›nda uygulanmas› için çalmad›k kap› b›rakmad›¤›m›z “Büyük Ar-Ge’lerin bulundu¤u yerde teknopark teflviklerinden yararlanmas›” var, ama akl› ve düflünce gücü ile yola ç›kan mikro iflletmeye pek bir fley görünmüyor. Türkiye’de KOB‹ gerçe¤i Türk sanayisinde, daha ilk 500’ün içinde KOB‹’ler yer al›yor. Gerçi, toplam katma de¤erin önemli k›sm› büyük flirketler taraf›ndan ortaya konuluyor ama, onlar da alt yüklenici veya ara mal› sa¤lay›c› olarak daha küçük flirketleri kullan›yorlar. ‹stanbul Sanayi Odas›’na kay›tl› flirketlerin say›ca çok büyük k›sm› KOB‹. Geleneksel, üretim atölyesi mant›¤› ile çal›flan KOB‹’lerin aras›nda, küreselleflme dalgas› ile yeni bir k›s›m mikro iflletmeler de görülmeye baflland›. Bunlar, Ar-Ge’si kapat›lan, da¤›lan veya küçülen büyük flirketlerde nitelikli ifller yapmakta olan insanlar›n, uzmanl›k alanlar›nda küçük gruplar oluflturmas›yla ortaya ç›kt›. Nüfuslar› 3-10 kifli aras›nda de¤ifliyor. Ço¤u, tek bir alanda uzman.Bu nedenle
hiçbiri tek bafl›na ürün tasarlayam›yor, üretemiyor. Üretim yapabilen her boyutta iflletmenin, o dönüflümü baflarmas›n› sa¤layacak yetenek, buralarda da¤›t›k ve fakat kopuk bir biçimde duruyor. Sanayinin GSMH art›fl›na ayak uydurarak daha nitelikli ifl alanlar›na yönelmesi için kilit rol alacak yetkinlikler, örgütlenmemifl olduklar› için, b›rak›n sanayiye dönüflüm sa¤layacak tasar›mlar yapmay›, kendileri yaflam savafl› veriyorlar. O zaman bu mikro iflletmelerin harekete geçirilmesi, proje baz›nda bir araya gelerek belli bir nitelikli tasar›m› ortaya ç›karmalar› ve bunu atölye düzeninde çal›flan KOB‹’ler eliyle üretime sokmalar› iyi bir model olabilir. Bu yaz›n›n konusu de¤il, ama model çal›fl›yor. Peki, ArGe teflviklerinin yeni düzenlemesinde bu veya benzer bir modele özel bir a¤›rl›k verip KOB‹’lerin kabuklar›n› k›rarak nitelikli ifllere el atabilmelerini sa¤layacak bir düzenleme var m›? Uygulamada buna odaklanmazsan›z, yeni düzenlemede, proje baz›nda örgütlenerek Ar-Ge yapmak için özendirici bir önlem göremedim. Yeni düzenlemede, 2000 y›l›nda uygulanmas› için çalmad›k kap› b›rakmad›¤›m›z “Büyük Ar-Ge’lerin bulundu¤u yerde teknopark teflviklerinden yararlanmas›” var, ama akl› ve düflünce gücü ile yola ç›kan mikro iflletmeye pek bir fley görünmüyor. Baflvuru sonuçlanana kadar KOB‹ bat›yor KOB‹’lerin tek iste¤i, teflvik baflvurular›n›n çabuk sonuç-
* Platform-a Kurucu Orta¤›
38
land›r›lmas›. Tüm varl›¤› bir sanayi bölgesinde basit bir atölye, belki bir mühendis, birkaç usta bafl›, 5-10 iflçiden ibaret olan benzer iflletmeler, 300-500 bin liral›k da olsa, bir projeyi kendi özkaynaklar› ile yürütemiyorlar. ArGe teflvi¤i, ifl bittikten sonra Ar-Ge ödülü fleklinde ödenece¤i vakit, büyük olas›l›kla o iflletme batm›fl veya mali ç›kmaza girmifl oluyor. Bu tür örnekleri görenler de ne Ar-Ge yapmaya ne de Ar-Ge teflvi¤i için yorulmaya kendilerinde bir istek bulamaz oluyorlar. Hem say›ca ço¤unlu¤u oluflturan, hem de sanayinin fena halde ihtiyac›n› duydu¤u nitelikli ifllere dönüflümü baflaracak olan KOB‹ için, yeni teflvik çerçevesinde “50’den fazla Ar-Ge’ci bulunduran”lara tan›nan ayr›cal›klar›n hiç, ama hiçbir anlam› yok. Ele ald›¤›m mikro iflletmelerin, ço¤unlukla sahibi olan bir “beyin”leri var. Destek baflvurusunu da o kifli yaz›yor, buluflu da o kifli yap›yor, günlük üretimi de o planl›yor, sipariflleri al›yor, tahsilat› ve nakit ak›fl›n› planl›yor. Yeni uygulamayla baflvuru fleklinin de¤iflmesi, en çok bu kiflilerin “olmayan vakitler”inin daha bir harcanmas› anlam›na geliyor. Bu insanlar, bir de yeni yöntemleri ö¤renecekler. En yüksek sesle flikayet de bu konuda yükseliyor. Tabii, bir de madalyonun öbür yüzüne bakmak gerek. Devlet, teflvik için ay›rd›¤› para ile do¤ru yere yat›r›m yapmaz, do¤ru kurulufllar› desteklemez onlar›n do¤ru alanlarda sonuç almalar›n› sa¤lamaz ise, bu paray› çarçur etmifl olur. Teflviklere ayr›lan kaynak bir nedenle daral›rsa da, bilgisayarc› deyifli ile “reset yer” bafla döneriz. Devletin, teflvikleri do¤ru kurulufla ve do¤ru ifller için odaklamas›, eldeki para ile en üst düzey yarar› sa¤lamak için gerekli. Peki, bu odaklamada seçici olarak kimler yer al›yor? ‹stisnas› yoksa, tümüyle akademisyenler. Bir buluflun, ne flekilde bir ürüne dönüfltürülürse en iyi ticari sonucu verece¤i konusunda hakemler aras›nda yer alacak, belki izleyici olarak projeyi izleyip etkileyecek sanayi mensuplar›na çok ihtiyaç oldu¤unu görüyorum. Böyle bir de¤erlendirme komisyonu, özellikle patentini koltu¤unun alt›na k›st›r›p baflvurusunu yapm›fl bir mikro iflletmeye belli bir avans› hemen ödeyebilirse, gerçek yenilikçili¤in önü aç›lm›fl olur. Önerim, mesle¤inde sayg›n konuma gelmifl sanayi kökenli insanlar› da de¤erlendirme ve (yönlendirmelerine de izin vererek) izleme konusunda devreye almak. H›zl› bir ön ödeme mekanizmas› kurarak burada baflvuru dos-
yas›n› olabildi¤ince küçültmek ve sözlü anlat›m/de¤erlendirme yapma olana¤› sa¤lamak. Bunlar, kanun ve yönetmelik ötesinde, uygulaman›n parçalar›. Sonuçlar› uygulama gösterecek. “Niyet” ile “netice” aras›nda uygulama duruyor. Umar›m Ar-Ge teflvikleri Tuzla’daki “Kufl Gölü”nün u¤rad›¤›na benzer bir felakete do¤ru yol alm›yordur. Tuzla’da kendi halinde bir Kufl Gölü vard›. Göçmen kufllar konaklar, uzun bacakl› kufllar burada yuva kurar yumurtlard›. Bu göle akan su yoktu, yak›n›ndaki “‹çmeler”de oldu¤u gibi suyu dipten kaynard›. Fazlas› da denize akard›. Zaten gölün derinli¤i 1020 cm kadard›, taban› da denizden 60-70 cm kadar yukar›dayd›. Derken ‹stanbul Anadolu Yakas›’n›n at›k sular›n› Tuzla ar›tma tesisine tafl›yacak olan boruyu bu gölün kara taraf›na döflediler. Su yollar› kesildi¤i için göl yazlar› kurumaya bafllad›. O zaman bu gölü rehabilite etmeye kalkt›lar. Üç seneden fazla süren bir çabayla, ifl makineleri ile gölün alt›n› üstüne getirdiler ve 5 metre kadar derinlik kazand›rd›lar. Ç›kan topra¤› da belli yerlere y›¤d›lar, tepecikler olufltu. Bu s›rada gölün kaplumba¤alar› kaç›flt›. Ço¤u kara taraf›na geçmeye çal›fl›rken, aflmalar› gereken bulvar›n kald›r›m›na t›rmanamad›klar› için, araçlar taraf›ndan ezildi. Sonuçta bu sene denizi açt›lar, deniz suyunu bu göle “buyur ettiler." Art›k, metrelerce derinlikte bir gölümüz var. Ama kufllar ancak 10 santimlik su birikintisi içerisinde gezinerek avlanabildiklerinden art›k burada yuva kurup yumurtlayan uzun bacakl› kufllar yok. Göçmen kufllar› kaybettik. Mart›lar bile, evlerin damlar›n› tercih ediyorlar, göl, karabataklara kald›. Dahas›, göle doldurulan su, deniz suyu oldu¤u için, burada kurba¤a da bar›nam›yor. Kurba¤alar da civardaki evlerin yüzme havuzlar›na göç etti. Tabii y›lanlar da peflinden. Göl, art›k ortas›ndaki 3 yapay adac›¤› ile olsa olsa su sporlar› ve piknik park› olur. Ar-Ge alan›n› da “rehabilite” ediyoruz derken Tuzla Kufl Gölü benzeri bir sonuç elde etmemek için çok dikkatli olmak, teflviklerden yararlananlar›n yan›nda yararlanmayan ve yararlanamayanlar›n da durumlar›n› incelemek gerek. Aksi durumda, korkar›m, 5-10 sene sonra, sizlere bir baflka konuda yazarken, bu sefer “Türkiye’deki mikro iflletmelerin Ar-Ge’sini teflvik etmeye kalkt›lar” diye bafllayan bir baflka “ört ki ölem” hikayesi anlat›r›m.
39
BTYK nereye gidiyor Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, benim anlay›fl›ma göre, ülkenin bilim alan›nda ne yönde ve nas›l ilerleyece¤ine, Türkiye'de hangi teknolojilere dayal› üretim yap›laca¤›na, bu teknolojilerden hangilerinin yurtd›fl›ndan al›n›p, hangilerinin yerli olarak üretilece¤ine yön verecek en üst düzey kurul. Y›llarca, varl›¤› sanal olarak kald›. Yak›n zamanda ise, düzenli toplanan, görüflen ve kararlar alan bir kurul haline geldi. Üstelik ald›¤› kararlar›n yapt›r›m gücü de var. Bak›n›z, 2007 Kas›m'›nda yap›lan toplant›dan sonra yay›nlanan Baflbakanl›k genelgesine: "Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kurulmas›na iliflkin 77 say›l› Kanun Hükmünde Kararname gere¤i ilgili tüm kurum ve kurulufllar, Kurulca al›nan kararlar›n uygulanmas›nda görevlidir. Bu do¤rultuda, ekteki kararlarda belirtilmifl olan sorumlu ya da ilgili bütün kurulufllar, BTYK kararlar›n› gerçeklefltirmek üzere en üst düzeyde çaba göstereceklerdir" deniyor. Bu kadar etkin ve konuya hakim durumdaki BTYK'n›n ne yapt›¤›na bakt›¤›m›zda ise, hemen her toplant›da Türkiye'nin küresel bilim ve teknoloji arenas›ndaki yerinin, bu yerde meydana gelen (flükürler olsun gerileme de¤il) ilerlemenin, güvenilir ölçütler kullan›larak belgelenmekte oldu¤unu görmekteyiz. Genel bak›fl çerçevesinde ele al›nabilecek konularda da çok yerinde belirlemeler yap›l›yor. Örne¤in, karfl›laflaca¤›m›z darbo¤az›n parasal de¤il, insan kayna¤› yetersizli¤i olaca¤› çok aç›k bir biçimde vurgulan›yor. Dahas›, belirlenen eksikliklerin giderilmesi aç›s›ndan al›nacak önlemler üzerine öneriler de ortaya konuyor. Bunlar›n "icra"s› aç›s›ndan siyasi iradenin katk›s› da yerinde. Yine Kas›m 2007 tarihli Baflbakanl›k genelgesinin iki yapt›r›m içeren maddesinden biri: "Ülkemizdeki Ar-Ge personeli say›s›n› art›rmak ve Ar-Ge personelinin mesleklere ve sektörlere göre da¤›l›m›n› iyilefltirmek üzere TÜB‹TAK koordinasyonunda Bilim ve Teknoloji ‹nsan Kayna¤› Stratejisi ve Eylem Plan›'n›n haz›rlanmas› için çal›flmalar›n bafllat›lmas›." Ar-Ge'ye ayr›lan kayna¤›n artmas› sevindirici. Daha birkaç sene önce 40'l› s›ralarda "nal toplarken" flimdi dünya s›ralamas›nda yedinci en iyi art›fl h›z› (yüzde 62) ile 23'üncü s›raya yükselmifl bulunuyoruz. Harcamalar›n giderek özel sektör a¤›rl›kl› duruma gelmesi de özlenen bir durum. Son 4 sene-
40
de özel sektörün Ar-Ge harcamalar› 3 kat›na ç›km›fl. Bunda Ar-Ge teflviki olarak ödenen paran›n 5 kat›na ç›km›fl olmas›n›n etkisi yads›namaz. Ayr›ca, özel sektörün kendisi için ç›k›fl yolunu Ar-Ge'de görmeye bafllad›¤›n›n çok aç›k bir göstergesi. Bilmem rastlad›n›z m›? Otomotiv alan›nda ara mal› üreten firmalar›n ortak bir reklam› var. "Üretti¤imiz mal› art›k kendimiz tasarl›yoruz, art› katma de¤er yarat›yoruz" anlam›nda, nitelikli ifllere yönelmenin temelini oluflturduklar›n› duyuruyorlar. Belirleme de çok güzel: lider ihracat sektörü olarak kalabilmenin yolunu burada görüyorlar. Hangi alanlara odaklanaca¤›z Eldeki olanaklar› her alana ve bu alanlardaki de¤iflik konulara paylaflt›rd›¤›n›z durumda her gündeme ald›¤›n›z konuda ancak biraz ilerleyebilirsiniz. Böylece bu konulara ciddi yat›r›m yapan di¤er ülkeler karfl›s›nda geri kalman›z kaç›n›lmaz olur. Buradan hareketle, her konuya az›c›k yat›r›m yapmak yerine seçici davran›p bir k›s›m konulara odaklanman›n gereklili¤i savunulabilir. Buralara yap›lacak y›¤›nak, 3-4 sene bilimsel alanda 2-3 sene de ürün tasar›m› alan›nda yol ald›ktan sonra bizi ulusal bir üstünlü¤e tafl›yacakt›r. ‹flte benim BTYK kararlar›nda görmek istedi¤im bu yönelme ve yönlendirme. Ancak, elbette bu hareket birkaç kiflinin istemesi ile yap›lamaz. Böyle bir ay›r›mc›l›k yapmak için çok ciddi incelemeler yapmak ve çok kuvvetli bir "erk" kullanmay› göze almak gerek. Süreçte birkaç aflama ve her aflamada belirsizlikler var. Diyelim baflta hedefler do¤ru olarak saptand›, vakti gelince özel sektörün konuya ilgi gösterece¤inin bir garantisi yok. Küresel pazara mal satmay› öngörüyoruz, ülkenin politik durumu ya da o mal üzerine getirilecek bir karalama nedeniyle küresel pazar›n bizden mal almaktan kaç›nmas› da mümkün. Aç›kl›k getirmem gerek, ülkenin ekonomik durumunun hep, bir yat›r›m›n yap›lamayaca¤› flekilde olumsuz yönde olmas›na al›flt›¤›m›zdan san›r›m, ekonomik durumumuzun çok iyi olmas›n›n da bir engel oluflturaca¤› pek akl›m›za gelmiyor. Ekonomik durumumuz beklemedi¤imiz kadar iyi olursa, yapaca¤›n›z yat›r›mla elde edece¤iniz ifl alan›, yüksek refah ve buna ba¤l› yüksek iflçilik nedeni ile daha yat›r›m›n bitti¤i günde para kazanmaz durumda da olabilir.
Hedefimiz, 4 senesi akademik haz›rl›k, 2 senesi de ürün haz›rl›¤› olmak üzere 6 sene sonras›, 2014 olsun. Petrol fiyat›n›n, t›rmanmas›n› sürdürdü¤ünü ve 2014'te insanlar›n yaflad›klar› konutlar› art›k do¤algaz ve petrol türevleri ile ›s›tmaya ekonomik güçlerinin kalmayaca¤›n› kestirelim. Öyle ki, üç kiflinin yaflayaca¤› her konut için y›ll›k 15 litre benzine eflde¤er petrol tüketimi ekonomik olarak ancak mümkün olsun. Dahas› konutlar› ›s›tmak kadar, küresel ›s›nmadan ötürü bir de serinletmek gere¤i olsun. Buna harcanacak enerji de gene y›ll›k 15 litre benzine eflde¤er oldu¤unda ekonomik olarak katlan›labilir olsun. 2014 için çizdi¤imiz bu senaryoda, çok yüksek yal›t›m özellikleri tafl›yan ve konutun iç yüzüne bakan taraf›yla da istendi¤inde serinletebilen, istendi¤inde de ›s›tabilen bir inflaat malzemesinin "iyi ifl yapaca¤›" söylenebilir. Alt› sene sonras›n›n gözde ürününü böylece tan›mlad›ktan sonra bir ad›m geriye at›p, bunun içerece¤i teknolojiye bakal›m. Varsayal›m, oldukça iyi bir yal›t›m malzemesi olan cam yünü, özel katk› maddeleri ve flekillendirmeyle ve gene camdan yap›lma iki yüzeyin aras›na yerlefltirmeyle, arzu edilen yüksek ›s› yal›t›m› de¤erlerine ulaflabiliyor. Böylece yal›t›m› elde ettik diyelim, ama hem ›s›tma hem de serinletme ifllevlerini de bu panele kazand›rsak, iflte o zaman harika ürüne ulaflaca¤›z.
mal›y›z. Bu teflviklerden yararlanman›n bir koflulu olarak da, ürünü yabanc› teknoloji transferi ile de¤il de yerli teknoloji (önceki akademik teflviklerin sonuçlar›) ile tasarlamay› koymal›y›z. Diyelim, geç kald›k ve dünya lideri olabilece¤imiz bir konuda liderli¤i ya kaç›rd›k ya da baflkalar› ile paylaflmak durumunda kal›yoruz. Bunun sorumlusunu aray›p karalamak yerine bu sonucu iyice inceleyip, buradan ders ç›karmak ve buradaki kay›plar›m›z› ilerideki kazançlar›m›z için yapt›¤›m›z ö¤renim giderleri olarak düflünmek gerek. Bir k›s›m uygulamalar›n› be¤enmeyip elefltirsek de TÜB‹TAK, ülkeyi enginliklere tafl›yabilecek yeteneklerin yer ald›¤› bir kurum. Yeri geldi¤inde sanayide, akademik ortamda bulunan düflünce sahiplerine baflvurmay›, onlar›n birikim ve deneyimlerinden yararlanmay› da ihmal etmiyor. Kurulmufl bulunan Tekstil, Metal, Otomotiv, ‹laç, Enerji, Tar›m, Elektrik-Elektronik, Denizcilik, Yap› Teknolojileri Platformlar›n›n sanayiden gelen gönüllü üyeleri, Vizyon 2023'te bir seferlik yap›lan kestirim ve uzgörüleri sürekli güncelleyerek yaparlarsa, ülkenin sürekli gözden geçirildi¤i için en az zikzak çizerek hedefe uzanan yol haritas›n› oluflturmak mümkün olur. Bu yol haritas›na, son y›llarda gösterilen kararl›l›kla sahip ç›k›l›rsa da, o özledi¤imiz "bir konuda dünya lideri olma"y› yakalayabiliriz. Buna da ihtiyac›m›z var.
BTYK'nin rolü ve teflvikler BTYK'n›n öngörüsü bu do¤rultuda ise, nano alan›nda günümüzde "serbest at›fl" fleklinde hedef gözetmeksizin yap›lan teflviklerin bir k›sm›, tam tan›m yap›larak "cam içerisine kat›larak elektrik ak›m› ile cam›n bir yüzünden di¤er yüzüne ›s› transferi yapacak nano katk› maddesi" üzerindeki araflt›rmalara odaklan›p, ola¤anüstü destek verilebilir. Elbette, üniversitelerde daha fazla ö¤renci okutulmas›na veya yeterli düzeyde ve say›da ö¤retim üyesi bulunmad›¤› gerekçesi ile yeni üniversiteler aç›lmas›na karfl› ç›k›lan bir ortamda, ola¤anüstü destek de verseniz, insan kayna¤› yetersizli¤i nedeniyle üniversitelerimizin bu odak konusuna e¤ilmekte zorluk çekmesi de mümkündür. Bu durumda da devletin araflt›rma olanaklar› seferber edilebilmelidir. Diyelim, tüm zorluklar ve olumsuzluklar afl›ld› ve 2012 y›l›nda, elimizde gerekli bilimsel birikim var. Diyelim, varsay›mlar›m›z aras›nda yer alan petrol fiyatlar› da öngördü¤ümüz de¤erlere ulaflt› ve ürünümüzün küresel boyutta pazar› olufltu. Ülkedeki özel sektör kurulufllar›ndan birinin, bu konuda ürün tasarlamas›n› istiyoruz. O zaman, bunu da, o konuda ürün tasar›m›na gene ola¤an üstü teflvikler vererek sa¤la-
Kan›mca, BTYK, as›l flimdi, bu oluflumlar ile ülke bilimi ve teknolojilerine yön verme noktas›nda. • Otomotiv alan›nda ara mal› üreten firmalar›n ortak bir reklam› var. "Üretti¤imiz mal› art›k kendimiz tasarl›yoruz, art› katma de¤er yarat›yoruz" anlam›nda, nitelikli ifllere yönelmenin temelini oluflturduklar›n› duyuruyorlar. Belirleme de çok güzel: lider ihracat sektörü olarak kalabilmenin yolunu burada görüyorlar. Buraya kadar ifller yolunda görünüyor. Ama halen GSMH'dan Ar-Ge'ye ayr›lan pay, 2006 sonu hesaplar›na göre, yüzde 0,76. • Her konuya az›c›k yat›r›m yapmak yerine seçici davran›p bir k›s›m konulara odaklanman›n gereklili¤i savunulabilir. Buralara yap›lacak y›¤›nak, 3-4 sene bilimsel alanda 2-3 sene de ürün tasar›m› alan›nda yol ald›ktan sonra bizi ulusal bir üstünlü¤e tafl›yacakt›r. ‹flte benim BTYK kararlar›nda görmek istedi¤im bu yönelme ve yönlendirme. • E¤er günümüzde bafllayacak akademik çal›flmalarla, cam içerisine kat›ld›¤›nda elektrik ak›m› etkisi ile kontrollü ›s› transferi yapabilecek nano malzemeyi dört sene içerisinde bulabiliyorsak, bunu da iki senede pano yap›m›nda kullanabilecek flekilde ürüne dönüfltürebiliyorsak, iflte gelece¤in nitelikli ürününe ulaflt›k demektir.
41
Röportaj
Biliflim Zirvesi 09 bu y›l yeniliklerle geliyor 7-10 Ekim 2009 tarihleri aras›nda TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Biliflim Zirvesi’09’un bu y›lki temas› “Yeni Dünya Yeni Yaflam.” Özellikle “yak›nsama” konusunun ele al›naca¤› zirvede Telekom, E-sa¤l›k, Savunma, Yeni Medya ve E-Devlet bafll›klar› alt›nda konferanslar düzenlenecek. Bu y›l zirvede 6 konferans ve 27 oturum yap›lacak.
B
Biliflim Zirvesi’09, bu y›l, 7-10 Ekim 2009 tarihleri aras›nda TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. ‹nterpromedya taraf›ndan gerçeklefltirilen zirvenin bu y›lki temas› “Yeni Dünya Yeni Yaflam”. Özellikle “yak›nsama” konusunun ele al›naca¤› zirvede Telekom, E-sa¤l›k, Savunma, Yeni Medya ve EDevlet bafll›klar› alt›nda konferanslar verilecek. ‹nterpromedya Genel Müdürü Güldane Tafldemir, “Her geçen dün de¤iflen, yenilenen dünyada sektöründe bir ad›m önde olmak isteyen ifl ve teknoloji liderleri, yine büyük keflif platformu olan Biliflim Zirvesi ‘09’da bir araya geliyor.” diyor. Tafldemir zirvenin biliflim dünyas›n›n profesyonelleri ile ifl dünyas›n›n profesyonellerini bir araya getiren çok önemli bir platform oldu¤unu vurguluyor. Biliflim Zirvesi 09’la ilgili bilgi verir misiniz? Biz kurum olarak kendimizi biliflimin bilgi merkezi olarak konumland›rd›k ve tüm çal›flmalar›m›z› da bu do¤rultuda planl›yoruz. Bu bak›fl aç›s›yla biliflim dünyas›n›n profesyonelleri ile ifl dünyas›n›n pro-
42
fesyonellerini bir araya getirerek biliflimin sundu¤u çözümlerden herkesin maksimum oranda fayda görmesini sa¤l›yoruz. Bu aflamada konunun uzman› STK’larla da iflbirli¤i gerçeklefltiriyoruz. Biliflim Zirvesi’nin bu y›lki temas› “Yeni Dünya Yeni Yaflam”. Bu y›l k›saca bilgi koordinasyonu olarak adland›rabilece¤imiz ‘yak›nsama’ kavram›n›n teknolojideki önemini ve hayat›m›zda neleri de¤ifltirdi¤ini anlataca¤›z. Biliflim su anda yeni dünyadaki yeni yaflam›n kurallar›n› belirleyen bir noktada bulunuyor. Teknolojiler art›k tafl›nabilir ve daha kolay ulafl›labilir hale geldi. Bu da birçok fleye ulafl›rken harcad›¤›n›z zaman› k›salt›yor. Art›k çok k›sa sürede ihtiyac›m›z olan birçok bilgiye teknolojiyle ulaflabiliyoruz. Biliflim Zirvesi’nde bu y›l telekom, e-sa¤l›k/tele sa¤l›k, e-devlet, savunma ve yeni medya konferanslar› ile ifl dünyas›na yönelik ifl çözümleri ve teknoloji oturumlar› düzenleyece¤iz. Bu y›l toplamda 6 konferans ve 27 oturum düzenlenecek.
Konferanslar›n içerikleri hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Konferanslar›n ayr›nt›lar›na girecek olursak; Telekomda Gelecek Konferans›’nda yak›nsama teknolojilerinin yaflam›m›z üzerindeki etkileri ile telekomünikasyonda 3. nesil ifl senaryolar›n› ele alaca¤›z. ESa¤l›k Tele Sa¤l›k Konferans›’nda ise; sa¤l›k bilifliminde Türkiye’nin yeri, entegre bireysel sa¤l›k hizmetlerinde teknolojinin yeri mobilite, evde bak›m, uzaktan telet›p ve telesa¤l›k hizmetleri gibi konular› iflleyece¤iz. Savunma konulu konferansta ise savunma sanayinde 4G haberleflme teknolojileri ve siber savafllar ile savunma sanayinde ileri teknoloji ve Ar-Ge konular› tart›fl›lacak. Biliflim Zirvesi’nin, bu y›lki yeniliklerinden biri de Yeni Medya Konferans›. Dijital teknolojinin geliflimiyle paralel de¤iflen medya sektöründeki tüm yenilikler bu konferansta masaya yat›r›lacak. Bu y›l›n di¤er bir yeni konusu olan E – Devlet Konferans›’nda ise; Edevlette etkileflim, verimlilik ve bilgi bütünlü¤ü ile vatandafl odakl› hizmette mobil devlet uygulamalar› ele al›nacak.
Bu y›l nas›l bir kat›l›m bekliyorsunuz? Geçti¤imiz y›l Biliflim Zirvesi yaklafl›k 4 bin 500 konuk a¤›rlad› ve bu sene de bu rakam›n 5 bine yak›n olaca¤›n› öngörüyoruz. Geçti¤imiz y›llara bakt›¤›m›zda Biliflim Zirvesi’ni üretim, kamu, savunma, sa¤l›k, finans, telekom, e¤itim ve perakende sektörü a¤›rl›kl› olmak üzere, yüzde 58,43 orta ve üst düzey yöneticiler ile yüzde 41,57 si uzmanlardan oluflun kat›l›mc› kitlesi takip ediyor. Bu y›l da benzer bir profil bekliyoruz. Her geçen dün de¤iflen, yenilenen dünyada sektöründe bir ad›m önde olmak isteyen ifl ve teknoloji liderleri, yine büyük keflif platformu olan Biliflim Zirvesi ‘09’da bir araya geliyor. Bu y›l zirvede ne gibi yenilikler olacak? Biliflim Zirvesi’nin, bu y›lki yeniliklerinden ilki Yeni Medya Konferans›. Dijital teknolojinin geliflimiyle paralel de¤iflen medya sektöründeki tüm yenilikler bu konferansta masaya yat›r›lacak: Son 20 y›ld›r büyük de¤iflim yaflayan medya sektörünün, internet ve mobil teknolojilerin sundu¤u olanaklardan nas›l etkilendi¤inden, medyadaki içerik ve da¤›t›m iflbirlikleri, etkileflimli ifl modelleri gibi konulara kadarki tüm geliflmeler detaylar›yla irdelenecek. Yeniliklerden bir di¤eri olan Savunmada Biliflim Konferans›’nda ise haberleflme teknolojilerinden siber savafllara, savunma sanayindeki yüksek teknolojiden Ar-Ge’ye kadar birçok önemli konu ifllenecek. Biliflim Zirvesi’09 kapsam›nda gerçeklefltirilen Genç Zirve bu y›l, ifl ha-
yat›na ad›m atacak olan gençlerin biliflim teknolojileriyle oluflturduklar› fikir ve projelerini tan›tabilecekleri, yar›flt›rabilecekleri ve sonras›nda da geleceklerini oluflturabilecekleri bir ortam sunacak. Biliflim profesyonellerinin ifl dünyas› için gelifltirdi¤i özel çözümlerin ele al›nd›¤› ve 27 farkl› kategorisi olan ‹fl Çözümleri ve Teknoloji Oturumlar›’na ise bu y›l yeni olarak bütünleflmifl bilgiifllem stratejileri, bütünleflmifl iletiflim, aç›k kaynak sistemleri, bulut bilgi ifllem, geliflmifl interaktif çoklu ortam servisleri ve ak›ll› ev-ofis teknolojileri oturumlar› eklendi. E-sa¤l›k/Tele Sa¤l›k Konferans› s›ras›nda, CeBIT Biliflim Eurasia fuar alan›nda, sa¤l›k biliflimi alan›nda faaliyet gösteren biliflim ve medikal flirketleri ve hastanelerin çözümleriyle yer ald›¤› bir eSa¤l›k/Tele Sa¤l›k Tematik Bölümü oluflturuyoruz, burada kurumlar› bir araya getirece¤iz. “Genç Zirve” etkinli¤inde ise bu y›l yeni dünyan›n gençlerini bir araya getirerek, gençlerin fikirlerini ve projelerini yar›flt›raca¤›z. Bu y›l yine
ilk kez ele alaca¤›m›z konular› kapsayan di¤er oturumlar ise E-Ö¤renme Çözümleri, Web TV Uygulamalar›, Bütünleflik ‹letiflim ve Risk Yönetimi. E-Devlet konferans›nda hangi yenilikler olacak? E-Devlet Konferans›’nda edevlette etkileflim, verimlilik ve bilgi bütünlü¤ü ile vatandafl odakl› hizmette mobil devlet uygulamalar› ve kritik önemi ele al›nacak. Türkiye Biliflim Vakf› (TBV) ve Biliflim Sanayicileri Derne¤i’nin (TÜB‹SAD) deste¤iyle düzenlenen konferansta bugün dünya ülkelerinin de gündeminde olan devletleraras› e-devlet uygulamalar› da tart›fl›lacak konular aras›nda yer al›yor. E- Devlet Konferans›’nda, Türkiye’nin biliflim ça¤›n› yakalamas›n›n hem devlet hem de vatandafl cephesinde hayat› nas›l daha kolaylaflt›raca¤› konuflulacak. E-Devlet Konferans›’nda; kat›l›mc›l›k, ölçeklenebilirlik, ortak standartlar›n kullan›m›, aç›k standartlar ve uluslararas› standartlar›n kullan›lmas›, kiflisel verilerin korunmas›, güvenlik, eflit eriflim hakk›, AB’ye uyum, mobil devlet hizmetlerinin yayg›nlaflt›r›lmas› gibi unsurlar›n e-dönüflümü sa¤lamaya yönelik ne gibi pratik ve uygulanabilir sonuçlar› oldu¤unu tart›flaca¤›z. Biliflim Zirvesi’nde ilk defa ifllenecek bu konunun, gerek devlet, gerek kamu kurumu yöneticileri gerekse de akademisyenler taraf›ndan büyük bir ilgiyle izlenece¤ini düflünüyoruz. Türkiye’nin geliflimini yak›ndan etkileyecek e-devletleflme sürecini inceleyece¤imiz bu konferans›m›za konunun tüm taraflar›n› davet ediyoruz. 43
Bak›fl Aç›s›
fiirin Elçi
‹novasyonla e-devlet’e do¤ru ‹novasyon her ne kadar firmalar düzeyinde ve özel sektör boyutuyla ele al›nd›¤›nda ekonomik büyümenin, istihdam›n ve refah›n belirleyicisi oluyorsa da geliflmifllik seviyesinin ve yaflam kalitesinin artmas›nda kamu sektöründeki inovasyon büyük önem tafl›yor. Kamunun inovasyon faaliyetleri: • Kamu hizmetlerinin sunuluflunda iyilefltirmelerin sa¤lanmas›n› • Verimlili¤i ve etkinli¤i artt›rmay› amaçlayan yeni yönetim ve çal›flma yöntemlerinin gelifltirilip kullan›lmas›n› • Etkileflimli politika tasar›m› gibi yeni yönetiflim sistemlerinin uygulanmas›n› • Eski al›flkanl›k ve uygulamalarda de¤ifliklikler ve iyilefltirmeler yap›lmas›n› • Yeni uygulamalar›n gelifltirilmesini kapsayabilir. Kamuda inovasyonun en önemli tetikçisi e-devlet çözümleri olarak karfl›m›za ç›kan, kamu hizmetlerinde biliflim teknolojilerinin kullan›m›. Avrupa Birli¤i’nde konuyla ilgili yap›lan araflt›rmalarda edevlet yaklafl›m›n›n do¤ru ve etkin flekilde uygulanmas›n›n inovasyon, rekabetçilik, büyüme ve istihdamda önemli farklar yarataca¤›na dikkat çekiliyor. Dolay›s›yla ülkelerin inovasyon performans›yla e-devlet çal›flmalar› aras›nda güçlü bir pozitif iliflki bulunuyor.
Kuruluflu 1969’a dayanan ‹rlanda’n›n Endüstriyel Kalk›nma Ajans›-Industrial Development Agency (IDA), yap›lanmas› ve çal›flma yöntemleri aç›s›ndan kamuda inovasyona iyi bir örnek oluflturur. Ana görevi ülkeye yabanc› yat›r›m›n çekilmesi olan IDA, ‹rlanda’y› üs olarak kullanarak küresel pazarlarda rekabet edecek nitelikteki sektörleri belirler. Çokuluslu flirketlerle üniversiteler ve araflt›rma merkezleri aras›nda iflbirli¤i ortam› yarat›p ifl dünyas›n›n ihtiyac› olan insan kayna¤›n›n yetifltirilmesini sa¤layan IDA, inovasyona dayal› flirketlerin ihtiyac› olan ortam› ve altyap›y› da haz›rlar. ‹rlanda’ya yat›r›m yapacak flirketlerin tüm gereksinimlerini tek elden karfl›layan ajans›n amaçlar› aras›nda, planlama, tan›t›m, pazarlama ve müzakerelerin yap›lmas›, yat›r›m önerilerinin ifllenmesi, finansal teflviklerin verilmesi, arazi ve bina konusunda yard›m sa¤lanmas›, flirketlerin kurulmas› say›labilir. Ayr›ca IDA, faaliyete bafllamas› aflamalar›ndan itibaren yat›r›m› yapan flirketle yak›n bir iflbirli¤i kurarak ülke ekonomisine en yüksek getirinin sa¤lanmas› hedefine yönelik çal›fl›r. ‹rlanda’n›n de¤iflik bölgelerindeki 11 ofisin yan› s›ra Amerika’n›n befl önemli noktas›nda, Asya-Pasifik’in befl kilit ülkesinde ve Avrupa’n›n üç önemli merkezindeki IDA ofisleri nitelikli yat›r›mc›n›n ülkeye çekilmesi için gereken her türlü hizmeti verimli ve etkin bir biçimde sa¤lar.
Avrupa kritik bir yol ayr›m›nda... Ya Türkiye? AB ülkelerinin bilim, teknoloji ve inovasyon politikalar› a¤›rl›kl› olarak yüksek teknolojinin gelifltirilmesine ve ticarilefltirilmesine odaklan›yor. Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat›ndaki art›fl, bu politikan›n etkilerinin gözlemlenmesinde kullan›lan göstergelerin bafl›nda geliyor. AB, teknoloji gelifltirme için ayr›lan kaynaklar›n büyüklü¤üne karfl›n bu alanda çok bir mesafe kat edebilmifl de¤il. Çin’in yükseliflinin yan›nda ABD ve Japonya’n›n düflüflü de dikkat çekici. Dengelerin de¤iflti¤i bu zamanda Türkiye 44
kendini h›zla toparlamak ve yar›fltan kopmamak zorunda. “Avrupa, bir yol ayr›m›nda; sadece kararl› politika uygulamalar›, artan uzun vadeli ekonomik büyüme ve refaha giden yolun izlenmesini sa¤layacak.” Avrupa Komisyonu’nun y›ll›k Bilim, Teknoloji ve ‹novasyon ‹statistikleri’nin derlendi¤i doküman›n›n 2007 versiyonu, uzun zamand›r çeflitli flekillerde vurgulanan Avrupa bilim, teknoloji ve inovasyon politikas›n›n sonuçlar›n›n ulaflt›¤› nok-
tay› rakamlarla destekleyerek ortaya koyarken çok önemli gerçeklerin alt›n› çiziyor. Rakamlar, y›llard›r Avrupa için çalmakta olan tehlike çanlar›n›n daha yüksek iflitilmesini sa¤l›yor: K›tan›n çok-kutuplu bilim ve teknoloji dünyas›nda a¤›rl›¤› h›zla azal›yor. Avrupa’n›n izlemesi gereken politikalar› belirleyen iki yeni e¤ilimin alt› çiziliyor. Birincisi, Avrupa Birli¤i’nin 2007 ve 2008’deki ekonomik büyümesiyle ilgili iyimser tahminlere karfl›n birlik yap›sal büyüme engelinden kurtulam›yor. AB, 1990’lar›n ortalar›ndan bu yana verimlilikte ABD’yi yakalayabilmifl de¤il. Birli¤in iflgücü verimlili¤i II. Dünya Savafl›’ndan bu yana ilk defa ABD’nin alt›na düflmüfl durumda. Bu sonucun, son y›llarda yeni bilgi üretimi, yay›l›m› ve kullan›m› alan›nda AB’nin sergiledi¤i düflük performans›n bir yans›mas› oldu¤u düflünülüyor. ‹kinci e¤ilim, özellikle Asya’da h›zla büyüyen yeni ekonomilerin flekillendirdi¤i çok-kutuplu dünyan›n teknoloji ve insan sermayesi da¤›l›m›n› hiç olmad›¤› kadar eflit hale getirmesiyle ba¤lant›l›. AB rakiplerine göre daha düflük nüfusa, gayri safi yurtiçi has›laya (GSY‹H) ve Ar-Ge yat›r›m oran›na sahip.
Bu yeni çok-kutuplu dünyan›n en önemli özelli¤inin Ar-Ge’nin uluslararas›laflmas› oldu¤u vurgulan›yor. Bu, özellikle ABD’nin artan d›fl Ar-Ge yat›r›m›yla kendini gösteriyor. ABD firmalar› dünyan›n tüm önemli bölgelerini ve özellikle Asya’y› hedef alm›fl durumdalar. Asya’n›n pay›n›n artmas› AB’nin bu tür yat›r›mlar› çekme konusunda zor durumda kalmas›na neden oluyor. 1990’lar›n ortalar›ndan bu yana AB’nin bu yat›r›mlardan ald›¤› pay azal›yor. Yeni geliflen ekonomiler bilim ve teknoloji sistemlerini güçlendirdikçe bu pay›n daha da azalaca¤› tahmin ediliyor. Tüm bu geliflmeler, Avrupa’n›n bilim, teknoloji ve inovasyon politikalar›n› yeniden flekillendirmesi gerekti¤ini ortaya koyuyor. Yukar›da çizilen tablo, hiç kuflkusuz Türkiye için çok daha karamsar sonuçlar ç›karmam›za neden oluyor. Uzun y›llard›r, bilim, teknoloji ve inovasyon politikalar›n› Ar-Ge yat›r›mlar›n›n artmas›na odaklayan bir ülke olarak bu alanda sa¤lad›¤›m›z ilerlemenin yetersizli¤i karamsarl›¤› daha da artt›r›yor. Özellikle özel sektörün performans› artmad›kça de¤iflen pek de bir fley olmayacak.
Üniversite mezunu kad›nlar neden iflsiz Ekonomik Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Örgütü (OECD) 2006 istihdam raporuna göre, Türkiye yüzde 26,5 ile kad›nlar›n iflgücüne kat›lma oran›nda 30 OECD ülkesi içinde en geriden gelen ülke. En önemlisi de Türkiye’de kad›nlarda e¤itim seviyesi artt›kça iflsizlik oran›n›n art›yor olmas›. Bu durum acil bir politika müdahalesini gerekli k›l›yor. Kamu politikalar› ve bu politikalar›n uygulanmas›n› sa¤layan araçlar belli bir amaçla tasarlan›r. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikas› aç›s›ndan bakacak olursak, olay›n iki ana boyutundan söz etmek gerekir: Kamunun bu alanlardaki politik müdahalesiyle hem pazar›n kendi haline b›rak›ld›¤›nda cevap vermekte zorland›¤› ihtiyaçlara ve üstesinden gelmekte zorland›¤› problemlere çözüm bulunur; hem de araflt›rma ve inovasyon sistemindeki kurumlardan kaynaklanan ve özellikle koordinasyon ve iletiflim gibi alanlarda sorun olarak kendini gösteren s›k›nt›lar ortadan kald›r›lmaya çal›fl›l›r. Nihai hedef, artan ekonomik büyüme ve refah için kaynaklar›n etkin kullan›m›-
n›n sa¤lanmas›, potansiyelin harekete geçirilmesi ve sahip olunan dezavantajlar›n ortadan kald›r›lmas›d›r. Bu aç›dan bakt›¤›m›zda, bu ayki Bilgi Ça¤›’n›n temas›n› oluflturan, bilim, inovasyon ve kad›n boyutunda araflt›rma ve inovasyon politikalar› ve politika araçlar›n›n varl›¤› veya yoklu¤u konusuna göz atmakta yarar var. Konunun belli bafll› ülkelerde ve Avrupa Birli¤i düzeyinde önemsendi¤ini biliyoruz. Bu ülkelerde, üniversite mezunlar›n›n iflgücüne kat›l›mlar›n› teflvik etmeye yönelik politikalardan üniversiteler ve araflt›rma kurumlar›nda kad›n araflt›rmac›lar›n çal›flmas›n› teflvik etmek için sa¤lanan hibe desteklerine, ifle girifl s›ras›nda eflit niteliklere sahip kad›n ve erkek adaylardan kad›nlar›n tercih edilmesine yönelik politikalara kadar çok çeflitli uygulamalar mevcut. Örne¤in, ‹ngiltere’de ve Japonya’da araflt›rma kariyerine geri dönen kad›n araflt›rmac›lar için destek programlar› yürütülüyor; Kanada’da kad›nlar›n üniversitedeki kariyerlerine süreklilik sa¤lamak için fonlar kulland›r›l›yor; ABD’de, Norveç’te kad›nlar taraf›ndan tasarlanan ve yürütülen araflt›rma projelerini destekleyen mekanizmalar var. Çal›flmaya 45
Bak›fl Aç›s›
bafllam›fl olanlar› iflte tutabilmek için de esnek çal›flma saatleri, annelik izni gibi uygulamalara sürekli yenileri eklenip gelifltiriliyor. CEO’lar›n kad›n raporu Tüm bunlar olurken, konuyla ilgili farkl› kesimler ‘daha neler yap›lmal›’ üzerine kafa yormaya devam ediyor ve bu flekilde ortaya konan raporlar politikalar›n flekillenmesine katk› sa¤l›yor. Airbus, Air Liquide, EADS, Hewlett Packard, Rolls Royce, Schlumberger ve Siemens’in CEO’lar›n›n özel sektörde bilim ve teknoloji alan›nda çal›flan kad›nlara iliflkin haz›rlad›¤› ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan yay›nlanan rapor bunlardan bir tanesi. Bu flirketlerin CEO’lar›, öncelikle, bilim ve mühendislik alanlar›ndan mezun olan kad›n say›s›n›n en az iki kat›na ç›kt›¤›n› görmek istediklerini belirtiyorlar. Ayn› flekilde özel sektörün de kad›n istihdam›n› art›rmas› gerekti¤ini belirtiyorlar. Konuya acilen çözüm bulacak flekilde ad›mlar atman›n gere¤inin alt›n› çizerlerken uzun dönemli stratejilerin göz ard› edilmemesi gerekti¤ini vurguluyorlar. CEO’lar, bu politikalar›n flekillenmesinde ve uygulanmas›nda görev almaya haz›r olduklar›n› da belirtiyorlar. Bu amaçla s›ralad›klar› somut ad›mlarsa flöyle: • Her CEO ve üst düzey yönetici, kad›nlar›n endüstriyel Ar-Ge alan›ndaki etkinli¤inin art›r›lmas› konusundaki yaklafl›m›n› kamuya aç›k etkinliklerle gösterilmesini sa¤layacak; • Her flirket, kad›nlar› bilim ve mühendislik alanlar›na çekmek için e¤itim kurumlar›yla stratejik iflbirli¤ini hedefleyen önemli bir programa fon sa¤layacak;
46
• Her flirket, kendi içinde fark›ndal›k yaratarak, mekanizmalar› devreye koyarak, stratejik hedefler belirleyip geliflmeleri izleyip de¤erlendirerek; d›flarda di¤er flirketler ve üniversitelerle konuyla ilgili iflbirli¤ine girerek de¤iflimin katalizörü olacak; • Her flirket, kad›nlar›n sanayi Ar-Ge faaliyetlerine kat›l›m›n› teflvik etmek için tasarlanm›fl programlara aktif flekilde kat›lacak; • Farkl› kesimlerden oluflan bir uzman paneli bugünkü ifl ortam›n› konuyla ilgili olarak inceleyip de¤erlendirecek. D›fl dünyada yukar›daki geliflmeler olurken Türkiye’de duruma bakt›¤›m›zda, konuyla ilgili somut ad›mlara rastlayam›yoruz. “Somut ad›mlar gerekli mi?” sorusunun cevab›n› iflsizlikle ilgili istatistiklere bakarak vermek mümkün: OECD (Ekonomik Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Örgütü) 2006 istihdam raporuna göre, Türkiye yüzde 26,5 ile kad›nlar›n iflgücüne kat›lma oran›nda 30 OECD ülkesi içinde en geriden gelen ülke. En önemlisi de Türkiye’de kad›nlarda e¤itim seviyesinin artt›kça iflsizlik oran›n art›yor olmas›. Bu durum acil bir politika müdahalesini gerekli k›l›yor. OECD 2007 Bilim, Teknoloji ve Sanayi Göstergeleri (Küresel Ekonomide ‹novasyon ve Performans) raporunda konuyla ilgili ortaya konan manzara için tabloya bakabilirsiniz. Bu sorunlar›n nedenleri konusunda yeterli düzeyde araflt›rma yap›l›yor mu bilmiyoruz. Ama sorunlar›n kayna¤›n›n acilen tespit edilip ortadan kald›r›lmas› yönünde ad›mlar at›lmas› flart. ‹novasyon için gerekli en önemli kaynak olan yetiflmifl insan gücünde verdi¤imiz bu firenin telafisi için de araflt›rma ve inovasyon politikalar›nda ve destek mekanizmalar›nda gerekli düzenlenmeler yap›lmal›.
Avea’dan Haberler
Avea 3G ile art›k hayat bir baflka Avea, 3G alan›nda gelifltirdi¤i inovatif ürün ve hizmetlerle müflterilerinin gündelik yaflam›n› kolaylaflt›r›yor, hayatlar›na keyif kat›yor. 2G dönemindeki katma de¤erli hizmetler alan›ndaki öncülü¤ünü, 3G döneminde de sürdüren Avea, hem toplumsal alanda hem kurumsal alanda sundu¤u hizmetlerle, teknolojiyi abonelerinin hizmetine üst düzeyde sunuyor. Avea, uygun fiyatla sundu¤u 3G destekli cep telefonlar›, USB Stickler, kameralar, netbook ve kablosuz modemler, uygun fiyat ve servislerle abonelerine 3G’den faydalanma f›rsat› sa¤l›yor. Üstelik aboneler Avea’n›n yenilikçi internet paketlerine en uygun fiyat avantajlar›yla sahip oluyor. Avea’n›n “e¤itim, sa¤l›k ve mobil devlet uygulamalar›” alan›nda sundu¤u hizmetler ise Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüflümüne katk› sa¤l›yor.
Avea 3G ile bilgi toplumu Avea, 3G altyap›s› sayesinde devlet ve vatandafl aras›ndaki iletiflimi daha da art›rmak amac›yla çeflitli servisleri devreye sokuyor. Uzaktan sa¤l›k hiz-
Avea 3G hizmeti ile aboneler; • Görüntülü konuflma servisleri ile sevdikleriyle mesafe fark› olmaks›z›n birbirini görerek konuflabiliyor. • Mobilvizyon servisi üzerinden canl› TV izlemeye devam edebiliyor, yüksek kalitede video uygulamalar›na eriflebiliyor. • 100 binden fazla flark›n›n yer ald›¤› AveaMüzik servislerinden diledi¤i flark›y› saniyeler içerisinde indirebiliyor. • Üyesi olduklar› sosyal a¤lara (facebook, biAlem...) çektikleri foto¤raflar› ve videolar› an›nda yükleyebiliyor. • Sevdikleri ünlülerle canl› ve görüntülü olarak sohbet ediyor. • Gitmek istedikleri adrese ulaflmak için cep telefonlar›n› yol gösterici olarak kullan›yor ve trafik durumunu yüksek h›zda görüntülüyor. • Yayg›nlaflacak ve geliflecek olan mobil ticaret uygulamalar›na cep telefonuyla an›nda eriflebiliyor. • fiebeke üzerinden çok oyunculu oyunlar oynayabiliyor. • Uzaktan kamera uygulamas› ile evlerini her an cepten izleyebiliyor ve kameray› diledi¤ince hareket ettirebiliyor. • Avea Müflteri Hizmetleri ile hem sesli hem de görüntülü olarak görüflebiliyor.
46
metleri ile aboneler, sa¤l›k personelinden görüntülü dan›flmanl›k hizmeti alabiliyor ve nerede olursa olsun bu hizmetlere an›nda ulaflabiliyor. Uzaktan sa¤l›k uygulamalar›yla aboneler, hastanede bulunan yak›nlar›n› cepten an›nda izleyebiliyor, son durumlar› hakk›nda bilgi alabiliyorlar. Mobil e¤itim hizmeti sayesinde art›k uzaktan e¤itim de mümkün. Aboneler uzaktan ders alabiliyor, s›nav olabiliyor ve dan›flmanl›k hizmetlerinden faydalanabiliyorlar. Uzaktan kütüphane hizmetleri sayesinde ise aboneler bulunduklar› ortamlardan görsel kütüphane içeriklerine an›nda ulaflabiliyorlar. 3G ile güçlü kurumsal yap› Avea 3G/EDGE modem ile hem Avea çal›flanlar› hem de kurum-
sal müflteriler internete diledikleri anda yüksek h›zla ba¤lanabiliyor. Kurumsal aboneler; • Avea 3G Laptop ve Netbooklar›n içerdi¤i SIM kartlar sayesinde baflka hiç bir ekipmana ihtiyaç duymadan an›nda 3G flebekesi üzerinden ya da alternatif olarak USB Stick modem ile internete ba¤lan›yor ve sat›n ald›¤› data paketini kullan›yor. Ayr›ca TTNET WiFi noktalar›nda ücretsiz internete ba¤lanmak da mümkün. • Avea 3G Wireless Router ile ofislerinde kulland›klar› bilgisayarlar arac›l›¤›yla kablosuz olarak 3G flebekesine ba¤lan›yor ve internete kolayca erifliyorlar. Aboneler cihaz› diledi¤i yerde kullanarak ofis d›fl›nda da internete diledi¤i zaman giriyor. • Microsoft Outlook program› ile yüzde 100 otomatik senkronize çal›flan Avea MobilOfis servisi 3G flebekesi ile daha da h›zl› senkronize oluyor. • En rekabetçi uluslararas› dolafl›m tarifelerini sunan Avea, Dünya Varm›fl Tarifesi kapsam›nda abonelerine yüksek h›zda GPRS ve 3G kullan›m› için avantajl› fiyatlar ile
Görüntülü zil sesi uygulamas›na ödül Avea, bu y›l hayata geçirdi¤i dünyan›n ilk görüntülü zil sesi uygulamas› ile ‹ngiltere'de yay›nlanan ve telekomünikasyon alan›nda dünyan›n en sayg›n yay›n organlar›ndan biri olarak kabul edilen Global Telecoms Business dergisi taraf›ndan ödüle lay›k görüldü. Avea’da inovasyon ç›tas›n› y›llar içerisinde yukar› çeken VAS (Ka tma De¤erli Se r v i s l e r) uygulamalar› 2009 1. çeyrek sonuçlar›na göre yüzde 17 gelir pay›na ulaflt›.
servis alma olana¤› sa¤l›yor. Avea’n›n flu anda 192 ülkede 556 operatör ile dolafl›m anlaflmas› bulunuyor. • 3G teknolojisi sayesinde, uluslararas› dolafl›ma ç›kan Avea aboneleri günlük hayatlar›nda kullanmaya al›flk›n olduklar› mobil internet üzerinden e-posta almak ve göndermek, video klipleri izlemek ve her türlü bilgiye kolayca eriflebilmek gibi hizmetleri 3G h›z›yla kullanabiliyorlar. 3. Göz ile video arama Avea 3G aboneleri, 3. Göz hizmeti ile video arama özelli¤i olan telefonlar›n›n kameras›n› gazete, dergi, billboard ya da bir broflür üzerindeki ilanlara yönelterek görüntülü arama bafllatabiliyorlar. Böylece ilanda görünen ürün ile ilgili video kayd› an›nda abonenin telefonunda görüntülenebiliyor. ‹lanlar›n yan› s›ra aboneler, gazetelerdeki haberler ile de görüntülü iletiflim bafllat›p detayl› bilgi alabiliyor. Avea 3G aboneleri, http://www.avea.com.tr/3uncuGoz adresini ziyaret ederek Avea 3.Göz deneyimini yaflayabiliyor.
kan› sunuyor. Avea’n›n yenilenen Futbol Bilgi Paketleri’ne üye olan aboneler, taraftar› olduklar› tak›mla ilgili günün en önemli geliflmelerini, cep telefonlar›ndan herhangi bir ücret ödemeden görüntülü olarak takip ediyor.
Avea’dan Samsung 3G’li Cihaz Kampanyas› Avea, Samsung’un 3G uyumlu U800 ya da I900 Omnia modellerinden birini sat›n alan abonelerine, 6 ay boyunca her ay 200 dakika konuflma ve 3G’li servislerden oluflan 3G Hofl Geldin Paketi’ni ücretsiz sunuyor. 13 A¤ustos - 13 Ekim tarihleri aras›nda gerçekleflecek kampanya ile Avea’n›n fatural›, faturas›z bireysel aboneleri, 3G uyumlu Samsung U800 modeline 299 TL ve hem 3G hem de Wi-Fi uyumlu I900 Omnia modeline ise 799 TL ödeyerek sahip olabiliyor. Kampanya dahilinde ‹fl Bankas› Maximum kredi kart›na özel 12 ay taksit avantaj› sunuluyor. Avea, 3G uyumlu cihazlarla birlikte hediye etti¤i “3G Hofl Geldin Paketi” ile fatural› ve faturas›z bireysel abonelerine 6 ay boyunca her ay; her yöne 30 dakika ücretsiz görüntülü görüflme, 1 saatlik Avea MobilVizyon, 100 MB internet ve bir adet Seç ‹zle video içeri¤i sunuyor.
3G ile futbol keyfi Avea 3G teknolojisi ile yenilenen “Futbol Bilgi Paketleri”ne üye olan aboneler tuttuklar› tak›m›n en önemli haberlerine cep telefonlar›ndan görüntülü olarak ulafl›yor. Sundu¤u katma de¤erli servisler ile abonelerinin hayat›na keyif katan Avea, 3G teknolojisi do¤rultusunda yeniledi¤i “Futbol Bilgi Paketleri’’ ile abonelerine tuttuklar› tak›m›n en önemli haberlerini cep telefonlar›ndan kaliteli video görüntüleriyle izleme im-
47
Görüfl
Semih Akçomak
Ar-Ge teflvikleri Ar-Ge’yi ne kadar teflvik etti?
S
Son y›llarda, Türkiye’deki politikalar›n etkinli¤ini de¤erlendiren kapsaml› araflt›rmalar yap›ld›. Yaz›ma, bunlardan biri olan Emre Özçelik ve Erol Taymaz taraf›ndan, Türkiye’deki Ar-Ge desteklerinin ekonometrik de¤erlendirilmesinin yap›ld›¤› makalenin k›sa bir özeti ile devam edece¤im. Türkiye’de Ar-Ge iki ana politika arac› ile destekleniyor. Bunlardan ilki iflletmelerin Ar-Ge faaliyetlerine do¤rudan finansal kaynak sa¤layan, Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB), Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Gelifltirme ve Destekleme ‹daresi Baflkanl›¤› (KOSGEB) ve Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV) gibi Ar-Ge teflvikleri. Di¤eri ise daha dolayl› yollardan iflletmenin Ar-Ge maliyetlerini azaltarak kaynak yaratan vergi muafiyetleri tarz›nda teflvikler. Her iki politikada da ana amaç, iflletmelerin Ar-Ge maliyetlerini düflürerek Ar-Ge harcamalar›n› etkinlefltirmek ve bu faaliyetlere yönelik harcamalar› artt›rarak Türkiye’deki teknolojik yenili¤in h›z›n› artt›rmak. Devlet, do¤rudan Ar-Ge faaliyetinde bulunmak yoluyla da yenilik sürecini etkileyebilir (Örne¤in, Askeri Ar-Ge). 1993-2001 y›llar› aras›nda 11 binden fazla iflletmeyi kapsayan araflt›rma sonuçlar›n› birkaç bafll›k alt›nda özetlemek mümkün: • Ar-Ge destek programlar›n›n (TEYDEB ve TTGV) uygulanmaya bafllad›¤› ilk befl y›lda, ArGe faaliyetinde bulunan iflletme say›s› iki kat artm›fl. Buna ra¤men Türkiye’deki iflletmelerin yaklafl›k sadece yüzde 5’i Ar-Ge faaliyetinde bulunuyor. • TTGV deste¤i alan iflletmelerin Ar-Ge harcamalar›n›n toplam üretime oran› ikiye katlanarak yüzde 11’e ulaflm›fl. Desteklenen iflletmeler, desteklenmeyen iflletmelerle k›yasland›¤›nda çok daha iyi Ar-Ge performans› sergiliyor. Ancak destek oranlar› toplam proje bedellerinin yüzde 10’unu geçmiyor. • Teknoloji transferi yapan ve Ar-Ge faaliyetinde bulunan iflletmeler, teknoloji transferi yapan di¤er iflletmelere oranla 17 kat daha fazla. Dolay›-
s›yla, teknoloji transferinin, Ar-Ge faaliyetlerini tamamlad›¤›n› söylemek mümkün. • Ar-Ge vergi muafiyetlerinden yararlanan iflletme say›s›, do¤rudan destek alan iflletmelere oranla oldukça düflük. Günümüzde giderek yayg›nlaflan teknoparklarla bunun de¤iflmekte oldu¤unu söyleyebiliriz. Ancak, Ar-Ge teflviklerinden büyük küçük tüm iflletmelerin yararland›¤›n› düflünürsek, teflviklerin vergi muafiyetlerine oranla daha kat›l›mc› oldu¤unu söylemek mümkün. • Ar-Ge faaliyetinde bulunan iflletmeler, di¤er iflletmelere oranla çal›flan say›s› ve toplam üretim aç›s›ndan daha büyükler ve daha yüksek ücret ödüyorlar. • Çal›flmada, Türkiye’de Ar-Ge teflviklerinin ve Ar-Ge harcamalar›n›n tamamlay›c› oldu¤u sonucu ortaya ç›km›fl. Ar-Ge teflvikleri, iflletmelerin özel Ar-Ge harcamalar›n› art›r›yor. Yukar›da özetlemeye çal›flt›¤›m kadar›yla, çal›flmadaki bulgular, Türkiye gibi geliflmekte olan ülkelerdeki Ar-Ge teflvik politikalar›n›n etkinli¤i konusunda olumlu ipuçlar› veriyor. Ancak buradaki önemli husus, teflvik politikalar›n› di¤er politika araçlar›yla desteklemek. Geliflmifl ülkelerde yap›lan araflt›rmalar, Ar-Ge teflviklerinin etkinli¤inin düflük oldu¤unu, hatta kimi zamanlarda iflletme Ar-Ge harcamalar›n› ikame etti¤ini gösteriyor. ‹flletmeler etkin Ar-Ge faaliyetinde bulunmay› ö¤rendikçe, teflviklerin yarar› da göreceli olarak düflüyor. Bu yüzden Ar-Ge teflvik politikalar›, uygun inovasyon ortam› yaratmay› amaçlayan çeflitli politikalarla desteklenmek durumunda. Çin ve Brezilya’n›n teknopark ve kuluçkal›k politikas›, AB Çerçeve Programlar› bu politikalara birer iyi örnek. Türkiye inovasyon kültürünü destekleyecek, kald›raç görevi gören bu tip yenilikçi politika araçlar› bulup gelifltirmekte iyi bir performans sergilemiyor. Bunu, ülkemizde inovasyon kültürünün yeni oluflmakta olmas›na ba¤lamak, polyannac›l›k oynamaktan öteye geçmez.
1- Emre Özçelik ve Erol Taymaz (2008), R&D support programs in developing countries: The Turkish experience, Research Policy, 37, p.258-275.
48
Ne Yap›yoruz Ne Yapmal›y›z
Leyla Arsan
‹flbirli¤ine yüklenmeliyiz
A
Ar-Ge harcamalar›n›n GSY‹H’ya oran›n›n hedefini 2010 y›l› için yüzde 2 koyan daha sonra bu oran› 2013’e de¤ifltiren hükümetimiz, art›r›lan kamu teflviklerine ra¤men 2005 ile 2007 y›llar› aras›nda sadece 0,1 puan ilerleyebildi¤imizi göz ard› etmemeli. Tabi bu sonuç Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K) istatistikleri de¤iflikli¤i göz önüne al›nmad›¤›nda söz konusu olan oran. Ülkemiz geleneksel anlay›fl biçimine ve koflullar›na ba¤l› olarak, sadece teflviklerle yüzde 2’ye ulaflamayaca¤›m›z da aflikâr. Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon konusunda henüz bir fark›ndal›k oluflmaya bafllam›fl ve teflviklerin kullan›lmas›na da al›fl›l›yorken, üstelik çok de ciddi bir küresel ekonomik krizin içindeyken, hatta büyük sanayi kurulufllar› da bu krizden ciddi derecede etkilenmifl olmas›na ra¤men, sanayiye sa¤lanan desteklere s›n›rlama getirilmesi moral bozucu oldu. Büyük sanayi flirketlerinin Ar-Ge merkezleri kurmalar›na yönelik oluflturulan 5746 say›l› Ar-Ge teflvik yasas› ile sanayinin teflvik edilmesi sa¤lanmaya çal›fl›l›yor. Bununla birlikte 50 kiflilik bir ArGe birimi oluflturamayacak olan orta ölçekli sanayi flirketleri deyim yerindeyse yaya kalacaklar. Henüz hiçbir destekten yararlanmam›fl ya da en az bir kere yararlanm›fl olan KOB‹’lere yönelik TEYDEB taraf›ndan yürütülen 1507 kodlu “KOB‹ Bafllang›ç Ar-Ge Deste¤i”i de bir KOB‹ taraf›ndan en fazla iki kez kullan›labiliyor, daha sonra KOB‹’nin iki Ar-Ge projesinden sonra büyük sanayi flirketleri ile eflit düzeye geldi¤i varsay›larak, 1501 kodlu yeni s›n›rlamalar getirilen sanayi deste¤inden yararland›r›l›yor. Bugün-
50
kü durumda, KOB‹ için zaten zor olan destekten yararlanma süreci daha da zor bir hale getirilmifl oluyor. K›sacas›, yeni s›n›rlamalarla, Ar-Ge harcamalar›m›z›n nas›l art›r›laca¤› konusunda tam “Ah ne güzel teflvikler artt›” derken kuflkular›m›z art›yor. En az›ndan fark›ndal›k sürecinin tamamlanmas›, teflviklerin daha genifl kapsamda kullan›ld›¤› görülerek ve en önemlisi de ölçülerek, de¤erlendirilmesi yap›larak bu de¤erlendirme sonucuna göre bir karar verilmesinin daha do¤ru olaca¤› inanc›nday›m. ‹fl Melekleri ve A¤lar›’n›n eksikli¤i de giriflimcilerin finans seçeneklerine ulaflmalar›na engel oluflturuyor. Toplam risk sermayesi ve özel sermaye fon toplam›n›n yaklafl›k 400 milyon Euro, y›ll›k olarak da 100 milyon Euro’dan fazla olmad›¤› tahmin ediliyor. Dünya Bankas› Ülke Ekonomik Bildirisi’ne göre, bilim ve mühendislik okullar›na kay›tlar›n oran› yüksek olmas›na ra¤men Türk giriflimcileri bu okullar›n kalitesini düflük buluyor. Dünya Ekonomik Forumu WEF 2006 Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde Türkiye rekabetçilikteki en temel gereksinimlerden olan yüksek ö¤retim ve e¤itimde 57. s›rada yer al›yor. Bu durumda, özel sektörü de¤erlendirme sistemleriyle sürdürülebilir bir biçimde desteklemeye devam ederek, üniversitelerle iflbirli¤i yapmay› teflvik edecek mekanizmalar› oluflturmak gerekli. Ar-Ge ve inovasyon fark›ndal›¤›n› art›rmaktan, sanayinin teknoloji stratejileri için iflbirli¤i yapmas›na, iller baz›nda inovasyon stratejilerinin üretilmesine kadar birçok konuda yap›lacak olan koordinasyon ve destek çal›flmala-
r›n› yüzde 50 fonlayan TÜB‹TAK taraf›ndan yürütülen ‹fiBAP bu yönde çok olumlu bir program. Avrupa Birli¤i 6. Çerçeve Program›’nda buna benzer bir projeyle, ilin inovasyon stratejisini gelifltiren Mersin birçok geliflmifl ilimize göre bu konuda çok h›zl› ilerledi ve ildeki sanayicilerin bilinci artt›.
Üniversite-sanayi iflbirli¤ini de özendirecek yeni bir destek mekanizmas›na önemle ihtiyaç var. Ar-Ge harcamalar›m›z› hatta özel sektör yat›r›m›n› art›racak bir baflka konu da ulusal Ar-Ge ve inovasyon stratejisine ba¤l›, proje teklif ça¤r›lar› sistemiyle iflleyecek olan güdümlü proje fonlama mekanizmas›.
Farkl›y›m, inovasyon için anlay›fl istiyorum Farkl›l›klar›n Yönetimi Raporu 2008 (2008 Diversity Management Report) Avrupa’da çal›flma yaflam›ndaki eflitlik ve farkl›l›¤›n durumunu de¤erlendiriyor. Farkl›l›klar en çoktan en aza do¤ru yafl, cinsiyet, kök ya da etnik köken, engelli olma, din ya da inanç, seksüel yönelim ve di¤er diye s›ralan›yor. Bu k›r›l›mlara göre, özellikle eflitlik ve farkl›l›k politikas› uygulayan flirketlerde inovasyon süreçlerinde farkl›l›k yönetimi uyguland›¤›nda en çok insan kayna¤›n› ve müflteri hizmetlerini
gelifltirme, yeni ürün ve hizmetleri gelifltirme, e¤itim, yeni pazarlara girifl süreçleri etkilenmifl. Toplumlar›n inovasyon kapasitelerini daha da art›ran özellikleri flu flekilde s›n›fland›r›lm›fl: Yüksek bireyselcilik, riskleri almaya istekli olma, de¤iflimleri kabul etmeye haz›r olma, uzun dönemli uyum, güç/pozisyon/hiyerarflik bak›fl aç›s›n›n düflüklü¤ü, daha az belirsizlikten sak›nma, yeni bilgiye aç›k olma, seyahatlerde s›kl›k, bilime karfl› olumlu tutum, toplumda e¤itimin de¤eri, erken uygulay›c›lar (yenilikçiler), dinle ilgili tutum. Bu özelliklere bakt›¤›m›zda, bizim toplumumuzda, bireyselcilik yüksek olmakla birlikte dayan›flma ve birlikte hareket etme e¤ilimi var, bol risk alan ancak yenilikten ziyade yaflamsal riskler alan bir toplumuz. De¤iflimleri kabul etmeye pek haz›rl›kl› de¤iliz, güç, pozisyon ve hiyerarfli bizim için son derece önemli, belirsizliklerle yaflamaya al›flk›n›z ama yine giriflimcilikten ziyade yaflamsal anlamda, yeni bilgiye pek aç›k de¤iliz, s›k seyahat etmiyoruz (özellikle de yurtd›fl›na). Bilime karfl› olumlu tutumumuz yok, kendimizi çok uzakta tutuyoruz. 51
Ne Yap›yoruz Ne Yapmal›y›z
Toplumumuzda e¤itimden ziyade ailelerin görüflleri ve gelenekler önemli. Dine ve bat›l inançlara çok yak›n›z. Hürriyet’in 2008’de KONDA’ya yapt›rd›¤› “B‹Z K‹M‹Z” bafll›kl› anketinde yüzde 71,2’lik bir kesimin dini ve bat›l inanç düzeyinin en yüksek olarak ortaya ç›kmas›ndan bu durum daha da net olarak anlafl›l›yor. 2008’de TRANSFORM adl› bir 6. Çerçeve Program› projesi kapsam›nda yap›lan Avrupa’daki inovasyon kültüründeki farkl›l›klar tart›flma raporunda, afla¤›da da görüldü¤ü üzere Ingelhart-Welzel’›n Dünyan›n Kültürel Haritas›’ndan yararlan›lm›fl. Bu çal›flma sonucunda kendini ifade etme de¤erleri daha
yüksek olan toplumlarda kiflileraras› güven de yüksek olma e¤ilimi gösteriyor. Bu durum da, göreceli olarak bireysel özgürlü¤ü ve kendini ifade etme de¤eri yüksek olan ve eylemsel politik e¤ilimleri olan insanlarda güven ve hoflgörü kültürünü oluflturuyor. Bunlar kesin olarak demokrasi için kritik de¤eri olan politik kültür yaz›n›n›n özellikleri olarak tan›mlan›yorlar. Türkiye bu haritada, yaflam sürdürme de¤erleri ile geleneksel de¤erlerde tak›lm›fl kalm›fl görünüyor. Dolay›s›yla, hoflgörü ortam› ve demokrasinin yarat›lmas›, dolay›s›yla inovasyona daha fazla katk› sa¤layabilmesi için toplumsal de¤iflim sürecinin devam etmesi gerekiyor.
ÖNER‹LER ➤ Modern yaflam›n önderleri ve özel sektör temsilcilerine daha fazla ifl düflüyor: Sosyal sorumluluk çal›flma-
lar› ve projelerine a¤›rl›k vermeliler. ➤ Teknoloji gelifltiricileri ve uygulay›c›lar›n›n, imalatç›lar›n ve üreticilerin toplumun farkl› kesimlerini de da-
hil edecek yenilikçi projeler yapmal›lar, flirketlerinde farkl›l›klar› olan kiflileri istihdam etmeliler. ➤ Diversity Management (Farkl›l›klar›n Yönetimi) flirketlerin ‹nsan Kaynaklar› Bölümleri’nin önemli bir uygu-
lama konusu olmal›. ➤ Ar-Ge ve inovasyon proje destek ve teflvikleri daha fazla farkl› tipteki kurumlar›n ve disiplinlerin iflbirli¤i
yapmas›na yönelik olmal›. ➤ Uluslararas› Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›na ve projelerine daha fazla kat›l›m olmal›, flirketler stratejileri-
ni bu yönde de¤ifltirmeli ve bu konulara bütçe ay›rmal›lar (AB bu anlamda bize büyük olanaklar sa¤l›yor). ➤ Yerel yönetimler, STK’lar ile iflbirli¤i yaparak insan haklar› demokrasi ve yönetiflim konulu projeler gerçek-
lefltirmeliler (AB bu anlamda bize büyük olanaklar sa¤l›yor).
Kamuda inovasyon için kat›l›mc› olal›m Kamuda inovasyondan bahsetmek için en önemli kriter, kat›l›mc›l›¤› ve fleffafl›¤› sa¤layabilmek. Bu kavramlar› devletimizin kurumlar› idrak etmedi¤i sürece, istedi¤imiz kadar en yeni teknolojileri kullanal›m, en iyi uygulamalar› gerçeklefltirelim, hiçbir ifle yaramayacak. Buradaki özellikle uygulamadaki di¤er önemli noktalardan ikisi de, “usability” (kullan›labilirlik) ve “accessibility” (eriflilebilirlik). Bu demektir ki, sadece devlet kurumlar›nda kat›l›mc›l›k ve fleffafl›k kavramlar›n›n oturmas› yetmiyor, bunun bir ad›m ötesinde kullan›labilir ve eriflilebilir bir ortam sa¤lamak gerekiyor. Kamuda inovasyon için olmazsa olmaz bir konu, Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri. Geçti¤imiz aylarda The Economist Intelligen52
ce Unit taraf›ndan eReadiness Rankings 2009 Raporu yay›mland›. Tüm dünyada, 7 ana kategoride ülkelerin bilgi ve iletiflim teknolojilerini sosyal ve ekonomik faydaya dönüfltürme kapasitelerini ölçen Danimarka’n›n ilk s›rada yer ald›¤› bu araflt›rmada, Türkiye geçen y›l oldu¤u gibi yine 70 ülke aras›nda 43. s›radaki yerini korudu. Bu y›l kategoriler ve a¤›rl›klar› flöyle belirlenmifl: Ba¤lanabilirlik ve teknoloji altyap›s› yüzde 20, ifl ortam› yüzde 15, sosyal ve kültürel ortam yüzde 15, yasal ortam yüzde 10, kamu politikalar› ve vizyonu yüzde 15, tüketici ve ifl dünyas›n›n uyumu yüzde 25. Genel s›ralamada 10 üzerinden 5,34 puan alan Türkiye,
Ba¤lant›’da 4,85, ‹fl Ortam›’nda 5,94, Sosyal ve Kültürel Ortam’da 5,93, Yasal Ortam’da 5,45, Kamu Politikalar› ve Vizyonu’nda 5,35, Tüketici ve ‹fl Dünyas›n›n B‹T Kullan›m›’nda 4,98 puan ald›. Bu kategoriler aras›nda kamuda inovasyonu do¤rudan etkileyen 2 kategori var: Kamu politikalar› ve vizyonu ile sosyal ve kültürel ortam. Öncelikle sosyal ve kültürel ortama bakt›¤›m›zda, ölçüm kriterleri e¤itim düzeyi, internet okur yazarl›¤›, giriflimcilik düzeyi, iflgücünün teknik becerileri, inovasyon düzeyi olarak belirtiliyor. Orta Do¤u ve Afrika’da bölgesel liderler 7,5 puanla ‹srail, 5,93 puanla Türkiye. Kamu politikalar› ve vizyonu kategorisinde, kifli bafl›na kamunun B‹T harcamalar›, say›sal geliflim stratejisi ve eDevlet stratejisi, online sat›n alma, vatandafllar ve ifl dünyas› için online kamu hizmetlerinin uygunlu¤u, eKat›l›mc›l›k (BM eKat›l›mc›l›k endeksi baz al›n›yor) ölçüm kriterleri olarak belirtiliyor. Türkiye bu kez, 5.35 ile sosyal ve kültürel ortamdan daha düflük bir puan alm›fl görünüyor. Türkiye’nin bu puan›, Vietnam, Filipinler ve Romanya ile eflit. AB ile bütünleflme sürecinde olan, DPT’nin yürüttü¤ü bir eDönüflüm ‹cra Kurulu ve çal›flmalar› olan ve ayn› zamanda eDevlet stratejileri ortaya koyup, uygulamay› teflvik etmek üzere her y›l eTR ödülleri da¤›tan ülkemizin puan›ndaki düflüklük, kiflisel görüfllerimle ba¤dafl›yor. Bununla birlik-
te yap›lmas› gereken, bu istatistikleri ciddiye al›p, buradaki sorunlar› bilimsel bir çal›flmayla araflt›rmak ve bu konuda öneriler gelifltirmek üzere bir çal›flma bafllatmakt›r. Bu araflt›rma ve iyilefltirme çal›flmas›n›n da yine eDönüflüm ‹cra Kurulu taraf›ndan sahiplenmesi gerekiyor. Web 2.0 ve eKat›l›mc›l›k eReadiness Rankings 2009 Raporunda, devletin B‹T stratejilerinde politika ve vizyon gelifltirmede eKat›l›mc›l›k’›n rolünden de bahsediliyor. Bunun için de, Birleflmifl Milletler eKat›l›mc›l›k endeksi baz al›nm›fl. Raporda, bizde 4 s›ra yukar›da olan Meksika, çok daha düflük s›ralarda yer alan Ürdün ve Vietnam’›n vatandafllar›na destek ve dan›flmanl›k içi birçok say›sal kanal› kullan›labilir hale getirdi¤i ve bu anlamda eKat›l›mc›l›k’ta ilerledi¤i belirtiliyor. Raporda belirtilen önemli bir baflka konu da, ekonomik kriz nedeniyle, eDevlet eylemlerinde baz› tehditlerin olufltu¤u. Örne¤in Ocak 2009’da Çin’deki Ulusal Sertifikasyon ve Akreditasyon ‹daresi’nin 19 farkl› tipteki bilgi güvenli¤i ürününde ürün sertifikasyonu zorunlulu¤u getirmesi, Çin’deki B‹T ve endüstri oyuncular›n›n, yabanc› teknolojilerin yurda giriflinin h›zlanaca¤› korkusunu yaratt›. Bununla birlikte, birçok devletin eReadiness (eHaz›rl›l›k) konusundaki politikalar›n› uygulamaya odaklanmay› sürdürecekleri belirtiliyor.
53
Perspektif
Tulu Gümüfltekin
Sanayi ve küresel mali kriz ba¤lam›nda:
Ar-Ge teflviklerinin pozitif etkisi Küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyada oldu¤u gibi Avrupa Birli¤i ve Türkiye özelinde de çok-uluslu flirketlerin ve ulusal firmalar›n sanayi kapasitelerinde gözle görülür bir daralma ve düflüfl söz konusu. Ancak, krizin negatif etkisini pozitife çevirmek, sürece inovatif bir yaklafl›m getiren Ar-Ge boyutuna önem vermekle ve sanayiyi bu alana yönelmeye teflvikle mümkün. Bu ba¤lamda, hükümete ve sektörel kurulufllar›n karar alma sürecindeki etkisine büyük rol düflüyor.
E
Ekonominin lokomotifi olarak kabul edilen ve küresel ekonomik kriz sonucunda üretim hacminde gözle görülür bir düflüfl yaflayan sanayide Ar-Ge destekleri ve teflvikleri, Avrupa Birli¤i’nde çeflitli mali araçlar ve Çerçeve Programlar› yoluyla düzenleniyor. Özellikle, 2007–2013 y›llar› aras›ndaki dönemi kapsayan 7. Çerçeve Program›, bu alandaki desteklerini “Kapasiteler” ve “‹flbirli¤i” bafll›klar› alt›nda koordine ediyor. Yaklafl›k 400 milyon Euro bütçe ile faaliyet gösteren Kapasiteler bafll›¤› çerçevesinde, küçük ve orta ölçekli iflletmelerin (KOB‹) araflt›rma faaliyetlerine verilen destek (1) ön plana ç›k›yor. Keza, Avrupa’daki iflletmelerin yüzde 99’unu temsil eden söz konusu iflletmelerin inovasyon kapasitesinin güçlendirilmesi ve yeni teknoloji temelli ürün ve piyasalar›n gelifltirilmesine katk›lar›n›n art›r›lmas› amaçlan›yor. Öte yandan, 7. Çerçeve Program› kapsam›ndaki öncelikleri belirleyen “Teknoloji platformlar›” (2) kanal›yla desteklenen sanayide Ar-Ge faaliyetleri, Avrupa Birli¤i’nin rekabet gücü, ekonomik geliflimi ve refah›nda önemli bir parametre olarak de¤erlendiriliyor. Teknoloji platformlar› dahilinde ilgili endüstriyel paydafllar› bir araya getirerek, alanlar›nda Stratejik Araflt›rma Gündemleri belirlemelerini sa¤l›yor. Halihaz›rda say›lar› yirmi befli geçen Avrupa Teknoloji Platformlar›, endüstriyel paydafllar›n çok genifl bir yelpazede Ar-Ge sorunlar›n› masaya yat›rd›¤›, belirli alanlardaki hedeflerini belirledi¤i ve uygulama stratejileri gelifltirdi¤i bir a¤ yap›lanmas› mahiyetini kazand›. 7. Çerçeve Program›, Teknoloji Platformlar› ve yeni Ortak Teknoloji Giriflimleri'nin faaliyetleri
54
arac›l›¤›yla Avrupa endüstrisinin ihtiyaçlar›n› karfl›layan Ar-Ge’ye odaklan›yor. Sanayi alan›ndaki Ar-Ge destek ve teflviklerini bu çerçevede takip etmek büyük önem arz ediyor. Genel olarak, Avrupa Komisyonu’nun sanayinin belirli bir alan›n› destekleyen proje teklif ça¤r›lar›, ilgili özel program ve çal›flma programlar›nda belirtilen öncelikler temelinde ortaya ç›k›yor ve y›lda bir veya iki defa aç›l›yor. Söz konusu ça¤r›lar, 7. Çerçeve Program›’na özel bilgi kanallar›, ilgili internet sayfalar›, üye ve aday ülkelerdeki ulusal irtibat noktalar› arac›l›¤›yla duyuruluyor. ‹lgili projelerin, ça¤r›larda belirtilen önceliklere uymas› ve öngörülen sürede komisyona sunulmas› gerekiyor. Akabinde, projeler ba¤›ms›z uzmanlar taraf›ndan de¤erlendiriliyor. Proje koordinatörü sonuçtan komisyon arac›l›¤›yla haberdar ediliyor. Tüm bu süreç ise, azami bir y›l› buluyor. Öte yandan, 2008 y›l›n›n Mart ay›nda kabul edilen bir yönetmelik ile kurulan Avrupa ‹novasyon ve Teknoloji Enstitüsü (European Institute of Innovation and Technology), Avrupa Birli¤i düzeyinde teknolojik geliflimin güçlendirilmesi ve teflviki amac› do¤rultusunda, Amerikan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) örnek al›narak tasarlanan bir kurum. Enstitü, Avrupa Parlamentosu ve Konsey taraf›ndan sa¤lanan fonlarla iflleyiflini sürdürecek. Avrupa Birli¤i ‹novasyon ve Teknoloji Enstitüsü bünyesinde oluflturulacak olan ve “üçüncü ülke” statüsünde de¤erlendirilen Türkiye gibi ülkelerden ilgili kriterlere uyan kurulufllar›n da kat›l›m› mümkün olan Bilgi ve Yenilikçilik Komitele-
ri’nin (Knowledge and Innovation Communities – KIC) yap›s› ve seçilme kriterlerine iliflkin olarak 24 Kas›m 2008 tarihinde Bratislava’da bir seminer düzenlendi. Bilgi ve Yenilikçilik Komiteleri, EIT çerçevesinde kurulan sistemin operasyonel boyutunu teflkil ediyor. Söz konusu komiteler, üniversiteler, araflt›rma kurulufllar›, özel flirketler ve inovasyon ile ilgili di¤er kurumlar›n ortak giriflimi neticesinde kurulacak. Bu komitelerin amaçlar›, endüstrideki Ar-Ge faaliyetlerine yönelik yeni ürünler ve iyi uygulamalar üretilmesi, da¤›t›m› ve araflt›rma faaliyetlerinin iflletilebilir bir inovasyon yap›s›na dönüfltürülmesi olarak belirlendi. Öte yandan, Sanayide Ar-Ge’nin desteklenmesi aç›s›ndan, Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Program›’na da (Competitiveness and Innovation Framework Programme - CIP) de¤inmek gerekiyor. CIP, Avrupa’da rekabetçili¤i ve yenilikçili¤i destekleyerek, etkin enerji kullan›m›n› ve sürdürülebilir büyümeyi sa¤lamak amac›yla, daha önce bu kapsamda uygulanm›fl destek programlar›n› tek bir çerçeve alt›nda bir araya getiriyor. 3 milyon 621 Euro’luk bütçesi ile 2007–2013 y›llar› aras›nda uygulanacak olan söz konusu program, 7. Çerçeve Program› kapsam›nda yürütülen Araflt›rma ve Teknolojik Geliflme projelerinden ayr›l›yor. Bununla birlikte, bu kapsamdaki çal›flmalar› tamamlay›c› nitelikte. Sürecin Türkiye boyutuna bakarsak, Aral›k 2008’de yüzde 17,6 oran›nda küçülen sanayi üretimindeki daralma 2009 Ocak’ta daha da derinleflti. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun aç›klad›¤› Ocak 2009 Sanayi Üretim Endeksi sonuçlar›na göre daralma geçen y›l›n Ocak ay›na göre maalesef yüzde 21,3 düzeyine ulaflt›. Sanayi üretiminin bu süreçte daha fazla zarar görmemesi ve art› de¤er yaratacak alanlara yönelerek göreceli bir güçlenme kazanmas› için yegane araç, sektördeki Ar-Ge faaliyetlerinin özendirilmesi ve teflvik edilmesi olarak belirlendi. Keza, sadece bu flekilde sanayi sektöründe bir dönüflüm ve yaflanan koflullara bir adaptasyon mümkün olur. Bu ba¤lamda, hükümete ve sektörel kurulufllar›n karar alma sürecindeki etkisine büyük rol düflüyor. Türkiye, Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Program›’n› 1995 y›l›ndan beri TÜB‹TAK ile D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›
(DTM) iflbirli¤i içinde yürütüyor. 2004 sonlar›ndan beri ise, Avrupa Birli¤i’nin bu alandaki stratejik yönelimleriyle de uyumlu bir flekilde, sanayide Ar-Ge faaliyetlerinin ve desteklerinin etkinli¤ini art›rmak için bir dizi önlem al›nd›. 2010 y›l›na kadar Ar-Ge harcamalar›n›n GSY‹H’daki oran›n› yüzde 2 düzeyine yükseltmeyi hedefleyen bir strateji temellendiriliyor. Bu do¤rultuda, TÜB‹TAK bünyesindeki Teknoloji ve Yenilik Destek Programlar› Baflkanl›¤› (TEYDEB), sanayi kurulufllar›n›n Ar-Ge ve yenilikçilik yetene¤ini gelifltirmeyi teflvik için baz› destek programlar› gelifltiriyor ve uyguluyor. Öte yandan, 3. Ulusal Program dâhilinde, ‹flletmeler ve Sanayi Politikas› müzakere bafll›¤›ndaki kapan›fl kriterlerinin karfl›lanmas› ad›na 2009’da yay›mlanmas› taahhüt edilen Sanayi Stratejisi’nin de bu kapsamda, ilgili AB uygulamalar› ve mevcut en iyi örnekler dikkate al›narak gözden geçirilmesi önem arz ediyor. Genel çerçeveden nihai bir analiz yap›lmas› gerekirse; küresel ekonomik kriz ile birlikte dünyada oldu¤u gibi Avrupa Birli¤i ve Türkiye özelinde de çok-uluslu flirketlerin ve ulusal firmalar›n sanayi kapasitelerinde gözle görülür bir daralma ve düflüfl söz konusu. Ancak, krizin negatif etkisini pozitife çevirmek de, sürece inovatif bir yaklafl›m getiren Ar-Ge boyutuna önem vermekle ve sanayiyi bu alana yönelmeye teflvikle mümkün. Sürece “beyin göçü” boyutundan da bakarsak, yurtd›fl›nda daha zor koflullarda faaliyet gösteren Türk uzmanlar›n Türkiye’ye dönmesini sa¤layan bir ortam› yarat›rsak, ekonomik krizin beyin göçünü tersine çeviren bir avantaj›n› yaratm›fl oluruz. Keza, en fazla beyin göçü olan 34 ülke içinde 24. s›rada yer alan Türkiye, her sene iyi e¤itim gören 100 kifliden 59’unu yurtd›fl›na kapt›r›yor. Bu anlamda, 12 Mart 2008 tarihinde Resmi Gazete’de yay›mlanan “Araflt›rma ve Gelifltirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakk›ndaki Kanun” do¤an umutlar› perçinledi. Bu kanunla Türkiye’de sanayi alan›ndaki inovasyon deneyimleriyle art› de¤er yaratacak parlak beyinleri Türkiye’ye çekmek için daha elveriflli bir ortam do¤du. Bu ba¤lamda, Ar-Ge’nin kendi bafl›na krizden ç›k›fl ve sanayiye eski ivmesini kazand›rma anlam›nda önemli bir anahtar› elinde bulundurdu¤unu ifade edebiliriz.
Kaynakça 1) http://cordis.europa.eu/fp7/capacities/research-sme_en.html 2) http://cordis.europa.eu/technology-platforms/home_en.html ve ftp://ftp.cordis.europa.eu/pub/technology-platforms/docs/tp_leaflet_en.pdf
55
Önerilerden Seçmeler
Öneriler Bilgi Ça¤› dergisi olarak pek çok röportaj, yaz› ve haberlerimizden yola ç›karak öneriler bölümü haz›rlad›k. ‹flte bu önerileri tekrar hat›rlamak ve hat›rlatmak için bu say›m›zda özel bir bölüm açarak bu maddeleri yeniden gündeme getiriyoruz.
“Biliflim inovasyonu için iflbirli¤i gerekiyor” bafll›kl› dosya konusu ➤ ‹flbirli¤inin artmas›na yönelik TÜB‹TAK’›n ‹fiBAP deste¤inden yararlanmak gerekiyor. Bunun için biliflim sektörü liderleri bir araya gelip stratejik bir çal›flma yapmal›, teknoloji platformu kurmaya önderlik etmeliler. ➤ TÜB‹TAK’›n sanayi Ar-Ge desteklerinden üniversite ya da baflka kurumlarla iflbirli¤i yaparak yararlanmak mümkün ancak bu konu çok fazla gündeme getirilmiyor. Daha fazla gündeme gelmeli, bu konudaki veriler paylafl›lmal›. ➤ 7. ÇP ve CIP kapsam›nda, biliflim sektöründe hem teknoloji hem de Ar-Ge geliflimine katk› sa¤layacak, koordinasyon ve yayg›nlaflt›rma projelerine kat›lmak, baflvurmak için çok f›rsat var. Bu projeleri kazanmak, do¤rudan Ar-Ge projeleri üretmeye yönelik projelerden daha kolay. Biliflim sektörü STK’lar› ve hatta sektörün lider flirketleri bu projelerde yer alabilirler. ➤ 7. ÇP Ar-Ge projelerinde daha fazla yer alabilmek için holding ve gruplara ba¤l› KOB‹ yap›s›ndaki flirketlerin hisselerinin yüzde 25’in alt›na düflürülerek KOB‹ haline getirilmesi gerekiyor. ➤ Biliflim sektörü flirketleri d›fl dünyaya daha aç›k olmal›, Avrupa’da düzenlenen konferans, bilgi günü ve çal›fltaylara daha fazla kat›lmal›d›r. Networking yapmal›d›r. Biliflim STK’lar› bu etkinlikleri kolaylaflt›rmal›, bu konuda projeler üretmeli ve biliflimcileri desteklemelidir.
Avrupa Teknoloji Gelifltirme Birli¤i (TAFTIE) Yönetim Kurulu 2007 Y›l› Baflkan› ve Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› (TTGV) D›fl ‹liflkiler Sorumlusu olan U¤ur Yüce röportaj› ➤ Türkiye’nin mutlak surette Ar-Ge inovasyon ve biliflim konular›n›n hepsini çat›s› alt›nda bar›nd›ran bir bakanl›¤a ihtiyac› bulunuyor. ➤ Türkiye’nin yapmas› gereken, inovasyonu bir temel kültür ö¤esi yapmak ve Ar-Ge’yi inovasyona çevirmek. ➤ Ar-Ge’de yarat›c›l›k içeren çal›flmalar, ticarileflip kâra dönüflünceye kadar çok uzun ve zahmetli bir yoldan geçer. As›l teflvik edilmesi gereken bu uzun yolun bafl›nda olan çal›flmalard›r. ➤ Devletin alt›ndaki kap›kullar› yani biz vatandafllar, çal›flmak, üretmek, vergi ödemek ve onlar› beslemekle mükellefiz, onlarda ise bize istedi¤i gibi kötü muamele edebilir, engelleyebilir gibi bir düflünce var. Tabii bu bak›fl aç›lar› de¤iflmedikçe ifl dünyas› bildi¤imiz zorluklar› yaflamaya devam edecek. ➤ Siyasileri, Türkiye’nin sadece 5’er y›ll›k dönemler halinde yönetilemedi¤i ve en az 20-30 y›ll›k bir perspektif içinde planlar yapmak gerekti¤i gerçe¤ine ikna etmek flart. Daha önce yap›lm›fl birtak›m çal›flmalar› da göz ard› etmeden bir devlet politikas› oluflturmak ve bunu tek bir çat› alt›nda toplamak icap ediyor. ➤ Çocuklar› daha anaokulundan itibaren, merak eden, araflt›ran, sorgulayan bir yap›da yetifltirmek ve yarat›c›l›¤a teflvik etmek gerekiyor. ➤ E¤itimi yeniden bir devlet politikas› olarak ele almak laz›m. Bunun içinse önce e¤itmenlerin e¤itilmesinin sa¤lanmas› gerekiyor.
“Bafl›na elma düflen kad›nlar” bafll›kl› dosya konusu ➤ Kad›nlar›n sosyal hayat›n tüm alanlar›na kat›lmas› konusunda yap›lmas› gereken, kad›nlar›n ve erkeklerin cinsler aras›ndaki eflitli¤i kabul etmeleri ve sorumluluklar› paylaflmalar›. Kad›nlar› ve erkekleri e¤itmek için, eflitli¤e inanan ve bunu uygulayan aileler artmal›. ➤ Çocuklar›n ilgilerinin aile ve e¤itim sayesinde flekillendi¤i unutulmamal›. Ders kitaplar›nda cinsiyet ayr›mc›l›¤› yapan ya da böyle bir ayr›mc›l›¤› ça¤r›flt›ran hiçbir ifadeye, malzemeye yer verilmemeli. ➤ Ö¤retmen, k›z ve erkek ö¤rencilere pratik çal›flmalarda eflit görevler vermeli; sadece tek bir cinsiyetin baflarabilece¤i özel örneklerden kaç›nmal›. ➤ Devlet öncelikle kendi çal›fllar›n› hem ücret, hem pozisyon hem de say› bak›m›ndan kad›n-erkek aras›ndaki farklar› bak›m›ndan eflitlemeli. ➤ ‹fl ilanlar›nda cinsiyetçi engellemeler kalkmal›.
56
➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤
Avrupa'da örnekleri olan dan›flma merkezi ifllevleri de olan ‘F›rsat Eflitli¤i Komisyonlar›’ kurulmal›. Krefller devletin yükümlülü¤ünde ve daimi olmal›. Özel sektörde kad›n istihdam eden firmalara, sigorta indirimi ve özel ödül mekanizmalar› oluflturulmal›. Kad›nlar ile erkekler aras›ndaki ücret farklar› giderilmeli. Çal›flma hayat›-özel hayat dengesi teflvik edilmeli. ‹fle alma, idari atamalar ve araflt›rma fonlar›n›n tahsisinde fleffafl›k artmal›. Bir kota sistemi veya hedefleri benimsenmeli. Bilim kad›nlar› taraf›ndan gelifltirilecek dan›flmanl›k projeleri ve rol modelleri belirlenmeli.
Kad›n Mühendisler Platformu üyesi olan Ayflen Hadimio¤lu röportaj› ➤ ‹fl ilanlar›nda TCK 122 gere¤i ifl ilanlar›nda cinsiyetçi engellemeler kalkmal›. ➤ ‹fl görüflmelerinde “Evli misin, evlenecek misin? Çocu¤un var m›, yapacak m›s›n?” benzeri sorular yasaklanmal› ve ceza uygulanmal›. ➤ TBMM’nde daimi Kad›n Erkek Eflitli¤i Komisyonu kurulmal›. ➤ Avrupa’da örnekleri olan dan›flma merkezi ifllevleri de olan özerk F›rsat Eflitli¤i Komisyonlar› kurulmal›. ➤ Krefller devletin yükümlülü¤ünde ve daimi olmal›. ➤ Kad›n örgütleri, üyelik sorumluluklar›n› yerine getirdi¤i sürece sivil kurumlarda kendisini temsil ve ifade edebilmeli.
“Kobi'lerde inovasyona neden s›ra gelmiyor?” bafll›kl› doysa konusu ➤ KOB‹’lerin Ar-Ge ve inovasyon motivasyonunun artmas› için stratejik bilinçlendirme ve e¤itim politikalar› gelifltirilmeli ➤ Nitelikli eleman ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› amac› ile üniversite-sanayi iflbirlikleri oluflturulmal› (SAN-TEZ projesi ile bafllad›, ancak yeterli de¤il) ➤ Okullarda ya da mesleki e¤itim kurumlar›nda, ara eleman ihtiyac›n›n kapat›labilece¤i,iflletmelerin ihtiyaç duydu¤u donan›mlara sahip teknik elemanlar›n yetifltirilebilece¤i mesleki e¤itim müfredatlar› uygulanmal› ➤ Teflvik mekanizmalar›n›n karmafl›kl›¤› azalt›lmal›, çeliflkili uygulamalara son verilmeli ➤ Devlet teflviklerinden ve di¤er finansman araçlar›ndan yeterli ölçüde yararlanmal›lar› için KOB‹’lere özel bilgilendirme programlar› uygulanmal› (Seyrek de olsa yap›l›yor) ➤ Kredi almak konusunda güçlüklerin önü aç›lmal› ve özel kolayl›klar sa¤lanmal› ➤ KOB‹’lerin, yurtiçi ve yurtd›fl› teknik ve ticari geliflmeleri izleyebilmeleri için ilgili kurumlar özel birimler ve stratejiler oluflturmal› ➤ Do¤ru yere, do¤ru sektöre uygun flekilde yat›r›m politikalar› üretilmeli ➤ Kay›t d›fl› çal›flmalar›n azalt›lmas› için vergiler konusunda düzenlemeler yap›lmal› ➤ KOB‹’lerin ihracat›n› art›rmak için bu yönde teflvik ve destekler verilmeli ➤ KOB‹’lere hizmet veren kurumlar daha koordineli çal›flmal›
Leyla Arsan’›n “KOB‹'nin öncelikli ihtiyac›: nitelikli istihdam” bafll›kl› makalesi ➤ Öncelikle 2007-2009 y›llar› aras›nda uygulanacak olan KOB‹ Eylem Plan›’na uyulmal›, süreçler denetlenmeli ve ilgili konularda destek olabilecek uzman tüm kifli ve kurumlarla iflbirli¤i yap›lmal›. ➤ KOSGEB’in yeniden yap›lanma sürecinin h›zl› bir flekilde tamamlanmas› ve bundan sonra da sürdürülebilir bir yap›ya kavuflmas› yönünde çal›fl›lmal›. ➤ KOB‹’lere destek konusunda kurulacak sistemler, yeni teknoloji, sektör ya da ifl konular›n›n ç›kabilece¤i düflünülerek esnek bir yap›da tasarlanmal›. ➤ KOB‹’lere dan›flmanl›k konusunda kurulacak destek ve teflvik sistemleri için mutlaka dan›flmanlar› temsil eden sivil toplum kurulufllar› ile iflbirli¤i yap›lmal›. ➤ Dan›flmanlar ve STK’lar, iflbirli¤i a¤lar› ve AB 7.ÇP ve CIP destek eylemleri ve koordinasyon projelerine kat›l›m sa¤lamal›, KOB‹ destek projeleri üretmeli ve çal›flmalar›n› bu programlardan fonlatmal›. ➤ Ar-Ge teflvikleri ile ilgili ç›kar›lan yasa tasar›lar› ile ilgili büyük flirketlerle birlikte KOB‹ temsilcilerinin eflit olarak ayn› zaman dilimlerinde görüfl bildirme hakk›na sahip olmas› gerekli. ➤ KOB‹’ler için en öncelikli konu Nitelikli ‹stihdam oldu¤u için, acil olarak bu yöndeki destek ve teflvik uygulamalar› konusunda çal›flmalar bafllat›lmal›. ➤ Ar-Ge teflvikleri yönetmeli¤indeki uygulama yönergeleri KOB‹’lere kolayl›k sa¤layacak, destekleyecek biçimde düzenlenmeli. ➤ Brüksel’deki TURBO Ar-Ge lobi ofisimizde sadece TÜB‹TAK de¤il, KOSGEB, sanayi ve KOB‹ temsilcisi di¤er STK’lar olanTESK ve TOBB da daha etkin olarak yer almal› ve çal›flmalarda bulunmal›. ➤ AB fonlar›yla kurulan farkl› KOB‹ destek a¤lar› ve merkezleri daha etkin olarak kullan›lmal›, bunun için devletin daha fazla duyuru, iflbirli¤i ve yayg›nlaflt›rma deste¤ine ihtiyaç var.
57
Önerilerden Seçmeler
Leyla Arsan’›n “Sosyal inovasyon kendini keflifle bafllar” bafll›kl› makalesi ➤ Sosyal Bilimlerin Ar-Ge kapsam›na al›nmas› gerek ➤ Sivil toplum liderlerini daha fazla yetifltirecek projeler gerçeklefltirilmeli ➤ Ulusal sosyal inovasyon politikalar› gelifltirilmeli. Salt Lisbon Stratejisi ile hareket etmek yeterli de¤il. Kendi öz gereksinimlerimizi de belirlemeli ve projeler gerçeklefltirmeliyiz ➤ Ulusal ya da uluslararas› hibelerden daha do¤ru ve etkin bir biçimde yararlanabilmek için politikalar oluflturulmal› ancak bu politikalar, giriflimci liderleri kullanmay› ve iflbirli¤ini art›rmay› içermeli ➤ Her bireyin kendini ve çevresini keflfetmesine yönelik sistemleri oluflturmak gerekli.
Leyla Arsan’›n “Kiflisel gizlili¤imiz beklemede” bafll›kl› makalesi ➤ Bilgi güvenli¤i konusundaki çal›flmalar biliflim sektöründe ve ilgili paydafllarca yap›lmas›na ra¤men, toplumun gerçekten bu çal›flmalara uyum sa¤layabilmesi ve bilgi toplumu olabilmesi için fark›ndal›¤›n yarat›lmas› çok çok önemli görünüyor. Bu alanda, mutlaka farkl› sivil toplum kurulufllar›n›n birlikte ortak hareket etmesi gerekli. ➤ Bu konu sadece Ulaflt›rma Bakanl›¤› ve Adalet Bakanl›¤›’n›n de¤il ayn› zamanda ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n da bir konusudur ve özel alarak bir birim oluflturulmas› gereklili¤i ortaya ç›k›yor. ➤ Bilgi güvenli¤i ve kiflisel gizlilik do¤as› gere¤i izlemeyi ve de¤erlendirmeyi en çok gerektiren konu, bu nedenle bu alandaki çal›flmalara ayr› bir hassasiyet gösterilerek istatistiklerin oluflturulmas› gerekli. ➤ Üniversitelerin çal›flmalar› ile iflbirli¤i gerekli. TÜB‹TAK-UEKAE daha fazla iflbirli¤i için ortak proje için ortam yaratabilmeli.
“Türkiye'nin unutulan devi Tar›m” bafll›kl› dosya konusu ➤ Kaynaklar›n etkin kullan›m› ilkesi çerçevesinde ekonomik, sosyal, çevresel ve uluslararas› geliflmeler boyutunu bütün olarak ele alan örgütlü, rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir bir tar›m sektörünün oluflturulmas› flart. ➤ Su mülkiyeti ve iflletmecili¤inde, üreticiye, suyu kullanan ve yöneten bir nitelik kazand›r›lmal›, kamu yarar› su politikalar›n›n oda¤›na oturtulmal›. ➤ At›ksu ve kurakl›k yönetimi yan›nda, yeni dönemin koflullar›na uygun tar›msal araflt›rma, yay›m ve dan›flmanl›k hizmetleri kurgulanmal› ve etkinlikle uygulanmal›. ➤ Küresel ›s›nmay› tetikleyen fosil yak›tlar yerine, tar›msal ürünlerden elde edilen biyoyak›tlar›n (biyodizel ve biyobenzin) kullan›m› öncelikle tar›m ve ifl makinelerinde yayg›nlaflt›r›lmal›. ➤ Do¤ay› ve çevreyi sömürerek tüketen endüstriyel tar›m uygulamalar› yerine, do¤ayla ve tüketiciyle dost tar›m teknikleri uygulanmal›. ➤ Çiftçi, Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› ve ziraat mühendisleri aras›nda bilgi ak›fl›n› en sa¤l›kl› flekilde yürütecek bir sistem kurulmal›. ➤ Tar›msal Ar-Ge'ye ayr›lan pay art›r›lmal›, tar›msal Ar-Ge için özel sektör desteklenmeli ve yurtd›fl›na gönderilen uzmanlarla bu alanda geliflmifl ülkelerden bilgi transferi sa¤lanmal›. ➤ Tar›msal sulama faaliyetlerinde hem verimi art›rmak hem de su israf›n› önlemek amac›yla damla sulama yöntemine geçmek için gerekli altyap›, devlet taraf›ndan kurulmal›.
Leyla Arsan “Ne ekersek onu biçeriz” bafll›kl› makalesi ➤ Tar›m alan›nda teknoloji gelifltirmeyi ve ifl potansiyelini art›racak flirketlerin kurulmas› için teflvikler sa¤lanmal›. ➤ Tar›ma yönelik daha fazla Ar-Ge projesinin desteklenmesi sa¤lanmal›. Bunun için stratejik bir teflvik uygulama sistemi oluflturulmal›. ➤ AB ve TÜB‹TAK, TAGEM gibi kurulufllar baz›nda iflbirli¤i ve a¤ çal›flmalar›na daha fazla kat›l›m sa¤lanmal›. ➤ Tar›msal teknolojiler ve alt alanlar› ile ilgili ülkemizde iflbirli¤i a¤lar› kurulmal›, bunun için ‹fiBAP projeleri gelifltirilebilir. ➤ Çiftçilerin de bu a¤larda yer almalar›n›, teflvik ve desteklerden yararlanabilmelerini ve ifl yapabilmelerini sa¤layacak mekanizmalar gelifltirilmeli. ➤ Çiftçilerin tar›msal teknoloji ve ifl süreçlerine kat›l›mlar›n› art›rmak için e¤itim çal›flmalar› yap›lmal› ve yasal düzenlemeler getirilmeli. ➤ Mevcut tar›m kooperatiflerinin yap›lar›n›n ve çal›flma içeriklerinin gelifltirilmesi için yeni düzenlemeler getirilmeli ve ortak araflt›rma çal›flmalar›na kat›l›mlar› art›r›lmal›.
58
“Suyumuz yok içmeye” bafll›kl› dosya konusu ➤ Kurakl›k korkusuyla geliflen su tasarrufu bilincinin süreklilik kazanmas› gerekiyor. ➤ Stratejik bir kaynak olan yeralt› sular›m›z›n kaçak kullan›m›na engel olunmal›. ➤ Endüstriyel ve evsel at›k sular›n›n geri kazan›larak tar›mda, sanayide yeniden kullan›lmas›n›n teflvik edilmesi sa¤lanmal›. ➤ GAP gibi sulama projelerinin baflar›s›n› art›rmak ve kayna¤› verimli olarak kullanmak için gerekli önlemler al›nmal›. ➤ Su kaynaklar›n›n korunmas› ve kullan›m›nda disiplinler aras› s›k› bir iflbirli¤i sa¤lanmal›. ➤ Türkiye, su konusunda bölgesinin özelliklerini ve kendi ihtiyaçlar›n› da dikkate alacak çözüm önerileri haz›rlayarak bunlar› uluslararas› kamuoyuna aç›klamal›. ➤ Aktif bir su politikas› izlenmeli, uluslararas› platformda ve Birleflmifl Milletler çerçevesinde Türkiye lehine uluslararas› kamuoyu yarat›lmal›. ➤ Su kaynaklar›n› kirleten iflletmelere kanunlarda yaz›l› gerekli cezai müeyyideler uygulanmal›. ➤ Sanayi kaynakl› ar›t›lmayan suyun tar›msal sulama yoluyla su kirlili¤ine yol açmas›n› engellemek için toprak iflleme ve girdi uygulama konular›nda e¤itim ve yay›m çal›flmalar›na a¤›rl›k verilmeli. ➤ Gerek sanayi gerek içme suyu kullan›m›nda su tasarrufu sa¤lanmal› ve a盤a ç›kan suyun ar›t›lmadan do¤aya b›rak›lmamas› için, gerekli altyap› çal›flmalar›na a¤›rl›k verilmeli. ➤ fiehir ve sulama flebekelerindeki kay›plar›n azalt›lmas›na yönelik tedbirlerin yan›nda taflk›ndan koruma, sulak alanlar› koruma ve a¤açland›rma gibi idari tedbirler de al›nmal›. ➤ Bireyler bu konuda bilinçli olmal› ve su tasarrufunda üzerlerine düflen vazifeleri yerine getirmeli. Gerek elektrikli alet kullan›m›nda gerekse su kullan›m›nda tasarruflu alet ve teçhizatlar tercih edilmeli.
Eskiflehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisli¤i Bölümü, Uygulamal› Jeoloji Anabilim Dal› Baflkan› olan Doç. Dr. Galip Yüce röportaj› ➤ Suyun denetlenmesi için gereken gözlemleri yapmak üzere, yeralt› suyunun dolafl›m fleklinin ortaya ç›kar›lmas› gerekiyor. Bu konuda da ülkedeki yer bilimcilere önemli görevler düflüyor. ➤ Ülkenin yeralt› kaynaklar›n› sa¤l›kl› flekilde kullanacak yer bilimcilerin istihdam›n›n önemi anlafl›lmal›. Bu konu tar›m ve su politikas› çerçevesinde ele al›nmal›. ➤ Çevresel sorunlar›n ve nüfusun artt›¤› bir yüzy›lda kurakl›k tehdidi alt›nda olan ülkemizde su bakanl›¤›n›n kurulmas› ve konunun bu düzeyde ele al›nmas› önemli bir ad›m olabilir. ➤ Vahfli sulama yöntemlerine son verilmesi ve bunun için oradaki iklim koflullar›na ve topra¤›n yap›s›na ba¤l› olarak bitki paterninin seçilmesi gerekiyor. Sulamada ise bu bitkilere uygun olan yöntemlerin uygulanmas› flart. ➤ Tar›m politikas› kapsam›nda damla sulama devlet eliyle desteklenmeli. ➤ Çevre bilincini gelifltirecek e¤itim programlar› ilkokuldan itibaren bafllat›lmal› ve bu yönde bilinçlendirme programlar›na a¤›rl›k verilmeli. ➤ Çevre bilinci ve suyla ilgili sorunlar konusuna gerek görsel bas›nda gerekse yaz›l› bas›nda halk› bilgilendirecek yay›nlar yap›lmal›. Su tasarrufu bu tür yay›nlarla teflvik edilmeli. ➤ Sulamada tasarruf sa¤layacak teknolojilerin gelifltiril-mesi için AB'nin sa¤lad›¤› kaynaklar› etkili bir flekilde kullanmak gerekiyor. Bu konuda üniversitelere önemli ifller düflüyor. ➤ Kamu kurulufllar›yla ortak çal›flmalar sonucu mevcut teknolojinin gerek sulama yöntemleri gerekse su kullan›m› aç›s›ndan gözden geçirilmesi, yeni bir tak›m projelerin sunulmas› ve sudan sorumlu yetkili organlar›n da bu projelere iyi niyetle bakmas› ve desteklemesi çok önemli.
Leyla Arsan’›n “Su sanayisi kurulmal›” bafll›kl› makalesi ➤ Su politikas› oluflturularak, çevre, enerj, bilim ve teknoloji gibi di¤er politikalarla bütünlefltirilmeli ➤ Özel sektörün su projelerine kat›l›mlar›n› art›rmaya yönelik teflvik oluflturulmal› ➤ Su konusunun Ar-Ge projelerinden, yat›r›m projelerine, giriflimcilikten, yeni teknolojilerin uygulanmas› ve kampanyalar yap›lmas›na kadar birçok konuda ortak bir platformda irdelenmeli ve su sanayisinin oluflturulmaya bafllanmal› ➤ Çevre ve su ile ilgili sivil toplum kurulufllar› kampanya projeleri üretmeli, Ar-Ge projelerine di¤er kurumlarla birlikte kat›larak teknoloji transferi çal›flmalar›nda yayg›nlaflt›r›c› rol oynamal› ➤ Su ile ilgili teknoloji platformu kurulmal›
59
Önerilerden Seçmeler
16 May›s 2008 tarihinde yap›lan 17. BTYK toplant›s›nda ise, su ile ilgili yap›lan çal›flmalar ve al›nan kararlar flöyle:
➤ Sulama suyu kullan›m›nda tasarruf sa¤layan, sulama yat›r›mlar›nda ise maliyeti azalt›c› önlemler al›nm›flt›r. Bu çerçevede öz kayna¤› ile yat›r›m yapan üreticilere yüzde 50 hibe deste¤i verilmeye devam edilmektedir. ➤ Öz kayna¤› olmayan ancak modern sulama sistemleri yat›r›m› yapmak isteyen üreticilerin finansman ihtiyaçlar›n› karfl›lamak üzere 5 y›l süreli faizsiz kredi kulland›r›lmaya devam edilmektedir. ➤ S›f›r toprak ifllemeli tar›m deste¤i yürürlü¤e konulmufltur. Bu uygulama ile toprakta daha çok suyun muhafazas›, girdi ve maliyetlerde tasarruf sa¤lanmaktad›r. ➤ Sular›n kalitesine yönelik olarak mikrobiyolojik, kimyasal ve radyoaktif parametreler yönünden izleme çal›flmalar› aksat›lmadan yürütülmekte; Topluma sa¤l›kl› ve güvenli su temin etmek amac›yla ambalajl› su iflletmelerinin denetimi düzenli olarak yap›larak sularla ilgili veriler kay›t alt›na al›nmakta; Ambalajl› sularla ilgili istenmeyen durumlarda ivedilikle gerekli tedbirlerin al›nmas› sa¤lanarak piyasaya sunulan ürünlerin sa¤l›kl› ve güvenli olmas› temin edilmektedir. ➤ "‹klim de¤ifliklikleri ile iliflkili olan enfeksiyon hastal›klar›n›n co¤rafi bilgi sistemi yard›m› ile risk haritalar›n›n oluflturulmas›na iliflkin proje teklif aflamas›ndad›r. ➤ Sonuç olarak, Türkiye'nin bir su sanayisi oluflturarak, çal›flmalar›n› toplumun tüm kesimlerini kapsayacak flekilde art›rmas› gereklili¤i ortaya ç›k›yor.
“Bilim kuluçkada, sanayi beklemede: Nanoteknolojide yol haritas› kaderimizi belirleyecek” bafll›kl› dosya konusu Türk Sanayicileri ve ‹fladamlar› Dene¤i (TÜS‹AD) Rekabet Stratejileri Dizisi'nin 11. bölümü için Prof. Dr. Yusuf Mencelo¤lu ve Mehmet B. K›rca taraf›ndan haz›rlanan "Nanoteknoloji ve Türkiye" isimli raporda "Türkiye'de nanoteknoloji sanayi nas›l oluflur?" sorusu için afla¤›daki öneriler s›ralan›yor. ➤ Ülkemizdeki nano konusunda yap›lacak çal›flma alanlar›n›n s›n›fland›r›lmas› ve tan›mlanmas›, geliflmifl ve geliflmekte olan endüstrilerdeki nano uygulamalara yo¤unlafl›lmas› ➤ Tan›mlanan konularda araflt›rma kurumlar›nda uzmanl›k oluflturulmas› ➤ Gelifltirilmifl ürünlerim pazara sürülebilmesi için, pazar gelifltirme sürecinin desteklenmesi ➤ Pilot çal›flmalar›n art›r›lmas›, uygulama merkezlerinin oluflturulmas› ve yat›r›mc› bulunmas› ➤ Endüstrinin geliflmelere aç›k olmas›, nano esasl› ürünlerin sadece yap›lmas› de¤il uygulamaya konulmas› aflamas›nda proaktif tav›r içinde olmas› ➤ Nanoteknoloji alan›nda gerekli altyap›n›n kurulmas› ➤ Finansman kaynaklar›n›n oluflturulmas› ➤ Araflt›rmalar› yürütecek bilim adamlar›n›n yetifltirilmesi ➤ Gerekli iflbirli¤i mekanizmalar›n›n kurulmas› ➤ Toplumun tüm katmanlar›nda bilinçlili¤in art›r›lmas› ➤ Tüm bu sistemin etkin bir flekilde çal›flmas›n› ve desteklenmesini sa¤layacak gerekli kurulufl ve yasalar›n ortaya ç›kar›lmas›
Leyla Arsan’›n “Sosyal bir yap› olmadan bilgi toplumu olabilir miyiz?” bafll›kl› makalesi ➤ Bilgi Toplumu ve Medya konusunun belli bir sahibi olmas› gerekir. fiu anda kamu kurum ve kurulufllar› her bir ayr› konusundan sorumlu ancak, bu ifli bütün olarak sahiplenecek, kamu-STK-özel sektör bütünleflmesini gerçeklefltirecek farkl› bir a¤ ya da grup gerekli. Bu grubun hedefi Bilgi Toplumu olmak ve bu yolda yap›lan çal›flmalar› desteklemek ve itelemek olmal›. eDönüflüm ‹cra Kurulu sadece “e” taraf›nda kald›, buna benzer baflka bir sahiplenici platform daha oluflmal›. Bu AB’deki B‹T ‹fl Gücü’ne benzer bir yap›lanma da olabilir. ➤ MEDIA Program›’na kat›l›m için Kültür ve Turizm Bakanl›¤› daha etkin olmal›. ➤ B‹T sektörü STK’lar› daha fazla iflbirli¤i yapmal›, birbirlerinin projelerinde B‹T sektörünün yarar›n› hedefleyerek birbirlerine katk› sa¤lamaktan çekinmemeli.
60
Leyla Arsan’›n “‹flbirli¤ine yüklenmeliyiz” bafll›kl› makalesi ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤ ➤
Üniversite-sanayi Ar-Ge iflbirli¤i mekanizmas› kurulmal› ve uygulanmal› Strateji Güdümlü Ar-Ge projeleri fonlama mekanizmas› kurulmal› ve uygulanmal› TEYDEB destekleri KOB‹’ler ve orta ölçekteki sanayiciler için sürekli, kesintisiz ve s›n›rlamas›z olmal› Özel sektör üniversitelerde teknoloji transfer ofislerinin kurulmas› için yat›r›m yapmal› ‹fl Melekleri A¤lar› kurulmal›, özel sektör yat›r›m yapmal› Teknoloji platformlar›n›n çal›flma sonuçlar› de¤erlendirilmeden özel sektöre destek k›s›tlamalar› yap›lmamal› Fon kullan›mlar› ile ilgili izleme ve de¤erlendirme sistemi kurulmal› ve uygulanmal› Ar-Ge hibe desteklerinde finansman›n yar›s› proje bafllang›c›nda yap›lmal›
“Ar-Ge için destek almak isteyen biraz yorulacak” bafll›kl› dosya konusu Sanayide Ar-Ge’nin geliflmesi için verilen teflvik ve fonlarla ilgili görüfllerine baflvurdu¤umuz kiflilerin önerileri flu flekilde:
➤ Araflt›rma yapabilecek mühendisler yetifltirmeye önem verilmeli. Meslek lisesi mezunlar›n›n ilgili alanlarda yüksek ö¤renime devam edebilmesi yönünde politikalar oluflturulmal›. ➤ Sanayiye verilen destek oranlar› artt›r›lmal›, özellikle patent al›nan yenilikler ile ilgili destek oran› yüzde 80’e kadar ç›kar›lmal›. ➤ Önerilen bütçe ile uyumlu çal›flan firmalar›n bütçeleri bafltan kesintiye u¤ramamal›. ➤ Ar-Ge yard›mlar› ödeme kurallar›ndan devlete ait SSK ve vergi borcu olmama flart› kald›r›lmal› ya da Ar-Ge yard›m›n›n tamamen kesilmesi yerine mahsup iflleminin yap›larak ödeme yap›lmal›. Böylece o yard›mla büyüyebilecek KOB‹ boyutundaki firmalar›n da Ar-Ge’ye yönlenmesini sa¤layacak. ➤ Dünya ölçe¤inde araflt›rma projelerinin baflar› oran› yüzde 30’u geçmiyor. Bu nedenle baflar› ile sonuçlanmas› zor görülen projeler özellikle desteklenmeli. ➤ Bir bütünün içinde bulunan yüksek say›daki malzeme ve sarf giderleri için destekleme kriteri, bütünlü¤ün bozulmamas› prensibiyle de¤erlendirilmeli. ➤ Bir dakika önce bulunmufl bir teknolojinin bir dakikal›k eski bir teknoloji oldu¤u unutulmadan proje destekleme kararlar›n›n çabuklaflt›r›lmas› için çal›flmalar yap›lmal›. ➤ Ar-Ge harcamalar› miktar ve oranlar baz›nda art›r›lmal›. ➤ Katma de¤eri yüksek ve stratejik konularda Ar-Ge yap›lmal›. ➤ Ar-Ge harcamalar› için gerek firma içinden gerekse teflvikler kullan›larak ekonomik kaynaklar yarat›lmal›. ➤ Ar-Ge’nin önemi ve kültürü firmalar taraf›ndan önemsenmeli ve benimsenmeli. ➤ Sistematik Ar-Ge yapma konusunda firmalar e¤itim almal›. ➤ Gerek yurtiçi ve yurtd›fl› firma ve kurumlarla Ar-Ge iflbirli¤i art›r›lmal›.
Leyla Arsan’›n “Farkl›y›m, inovasyon için anlay›fl istiyorum” bafll›kl› makalesi ➤ Modern yaflam›n önderleri ve özel sektör temsilcilerine daha fazla ifl düflüyor: Sosyal sorumluluk çal›flmalar› ve projelerine a¤›rl›k vermeliler. ➤ Teknoloji gelifltiricileri ve uygulay›c›lar›n›n, imalatç›lar›n ve üreticilerin toplumun farkl› kesimlerini de dahil edecek yenilikçi projeler yapmal›lar, flirketlerinde farkl›l›klar› olan kiflileri istihdam etmeliler. ➤ Diversity Management (Farkl›l›klar›n Yönetimi) flirketlerin ‹nsan Kaynaklar› Bölümleri’nin önemli bir uygulama konusu olmal›. ➤ Ar-Ge ve inovasyon proje destek ve teflvikleri daha fazla farkl› tipteki kurumlar›n ve disiplinlerin iflbirli¤i yapmas›na yönelik olmal›. ➤ Uluslararas› Ar-Ge ve inovasyon çal›flmalar›na ve projelerine daha fazla kat›l›m olmal›, flirketler stratejilerini bu yönde de¤ifltirmeli ve bu konulara bütçe ay›rmal›lar (AB bu anlamda bize büyük olanaklar sa¤l›yor). ➤ Yerel yönetimler, STK’lar ile iflbirli¤i yaparak insan haklar› demokrasi ve yönetiflim konulu projeler gerçeklefltirmeliler (AB bu anlamda bize büyük olanaklar sa¤l›yor).
Leyla Arsan’›n “Para babalar› ve annelerine inovasyon için ça¤r›” bafll›kl› makalesi ➤ Risk sermayesi oluflumlar›na devlet-özel sektör-akademi iflbirli¤i olmas›, bu yönde devletin öncü rol oynarak ad›mlar atmas›, ➤ TURKCVA gibi örgütlenmelerin geliflmesi ve kapasitelerini art›rabilmeleri, ➤ ENDEAVOUR gibi sermayedarlar›n destekledi¤i giriflimci örgütlenmelerin yeni ‹fl Melekleri’nin ç›k›fl›na ortam sa¤lamalar›, ➤ AB’nin Risk Sermayesi ve ‹fl Melekleri A¤› gibi oluflumlar›n kurulmas› için verdi¤i desteklerden yararlanmak için özellikle sektör temsilcisi STK’lar›n bu yönde talep yaratmalar› gerekiyor.
61
Ab F›rsatlar - TAGES Yard›mc› Dan›flman› Gurbet Deniz Yavuz
AB’den projelere 51 yeni ça¤r› Avrupa Birli¤i 7. Çerçeve Program› kapsam›nda yeni ça¤r›lar aç›lmaya devam ediyor. En son 30 Temmuz’da 51 yeni proje teklif ça¤r›s› aç›ld›. Bu proje bafll›klar› kapsam›nda toplam 4,15 Milyar Euro fon sa¤lanmas› hedefleniyor.
A
Avrupa Birli¤i, 7.Çerçeve Program› ile iflletmeler, araflt›rma kurumlar›, üniversiteler, kamu kurumlar› ve STK’lara hibeler vermeye devam ediyor. Proje bazl› verilen bu hibeler için Avrupa Birli¤i sa¤l›k alan›ndan bilgi ve iletiflim teknolojileri alan›na, g›da alan›ndan enerji alan›na kadar farkl› alanlarda 51 yeni proje teklif ça¤r›s› açt›. 7. Çerçeve Program› alt›nda 30 Temmuz’da aç›lan
ça¤r›lar kapsam›nda desteklenecek projelere toplam 4,15 Milyar Euro fon sa¤lanacak. Aç›lan ça¤r›larda, AB taraf›ndan fonlanacak projelerin hangi konularda olmas› ve hangi hedeflere yönelik olmas› gerekti¤i, projelerden beklenen sonuçlar ve proje bütçelerinin s›n›rlar› belirtiliyor. Projelere sa¤lanacak desteklerden Türk kurumlar da Avrupa Birli¤i üye ülkeleri kurumlar› ile
eflit flartta faydalanabiliyor. Ancak; Avrupa Komisyonu’na sunulacak projelerin Avrupa’daki teknolojik geliflime katk› sa¤layacak, sadece Türkiye için de¤il Avrupa için de katma de¤er yaratacak projeler olmas› gerekiyor. Bir di¤er önemli koflul ise uluslararas› iflbirli¤i. Projede Avrupa Birli¤i üyesi ya da ba¤l› ülkelerde yer alan ve farkl› disiplinlerden gelen kurumlarla birlikte çal›flmak, bu kurumlarla ortak bir proje gelifltirmek gerekiyor. Bilgi Ça¤› olarak aç›lan ça¤r›lardan belli bafll›lar›n› ele alarak farkl› alanlarda desteklenecek temel proje konular›n› ve bu konularda haz›rlanan baflar›l› projelere Avrupa Komisyonu taraf›ndan sa¤lanacak hibe miktar› ile son baflvuru zamanlar› gibi gerekli temel bilgileri, Avrupa Birli¤i fonlar› ile ilgilenen kurumlar için derledik.
62
Ça¤r› Alan›
Desteklenecek Temel Konular
Sa¤l›k
Tespit, tan› ve izleme odakl› çal›flmalar, büyük ölçekli çal›flmalara ait verilerin toplanmas›, sistem biyolojisi, insan geliflimi ve yafllanma, tüberküloz ve odakl› ilaç gelifltirme, kanser, bulafl›c› hastal›klar özellikle vektör çal›flmalar›, nadir hastal›klar, kalp-damar hastal›klar› hakk›ndaki araflt›rmalar ve toksisite çal›flmalar›
Bütçesi (Euro) 588, 5 milyon
Ça¤r›ya göre farkl›l›k gösterir: 19 Kas›m 2009 29 Ekim 2009 3 fiubat 2010
G›da, Tar›m, Bal›kç›l›k ve Biyoteknoloji
Bitki bilimleri, toprak ve su yönetimi, hayvan sa¤l›¤› ve refah›, g›da kalitesi ve güvenli¤i, g›da iflleme, biyoteknolojiye dayal› süreçler, enzim ve çevre biyoteknolojisi, tatl› su biyoçeflitlili¤i
190,01 milyon
14 Ocak 2010
Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri
‹nternetin gelece¤i, nanoelektronik teknolojileri, fotonik, mikro sistemler, teknoloji ile desteklenmifl ö¤renme, ak›ll› bilgi yönetim sistemleri
732 milyon
26 Ekim 2009
Nanobilimler, Nanoteknolojiler, Malzemeler ve Yeni Üretim Teknolojileri
Nanoteknoloji tabanl› ürünlerin, katma de¤eri yüksek malzemelerin ve bilgiye dayanan sürdürülebilir çevre dostu üretim süreçlerinin ortaya ç›kar›lmas› ve uygulanmas›
193,5 milyon
8 Aral›k 2009
Enerji
Yenilenebilir enerji ve yak›t üretimi, CO2 yakalama, depolama ve temiz kömür teknolojileri, ak›ll› elektrik flebekeleri ve enerji verimlili¤i
271 milyon
Ça¤r›ya göre farkl›l›k gösterir: 15 Ekim 2009 30 Kas›m 2009 4 Mart 2010
Çevre
‹klim de¤iflikli¤i, çevre ve sa¤l›k, do¤al afetler, do¤al kaynaklar›n sürdürülebilir kullan›m›, çevre teknolojileri ve yer gözlemleme sistemleri
175 milyon
05 Ocak 2010
Ulaflt›rma
Havac›l›k ve havayolu ulaflt›rmas›, elektrikli araçlar (Green Car ‹nisiyatifi), demiryolu yük tafl›mac›l›¤›, lojistik, denizcilikte eko-inovasyon ve ulaflt›rma politikalar› için sosyo-ekonomik araflt›rmalar
243,99 milyon
30 Temmuz 2009 14 Ocak 2010
Sosyo-Ekonomik ve Befleri Bilimler
Avrupa'da finansal sistem, ekonomik büyüme, sürdürülebilir kalk›nma, küresel de¤iflimin etkileri, çok kutuplu dünyada Avrupa, toplumsal dinamikler ve Avrupa vatandafll›¤›
97 milyon
2 fiubat 2010
Uzay
Uzay temelli uygulamalar, çevre ve güvenlik için küresel izleme verilerinin toplanmas›, kullan›m› ve entegrasyonu ile uzay bilim ve teknolojilerinin gelifltirilmesi
114 milyon
12 Kas›m 2009
Güvenlik
Vatandafllar›n güvenli¤i, kritik altyap›lar, s›n›r güvenli¤i ve istihbarat, kriz yönetimi, kriz sonras› güvenli¤in yeniden tesisi ile güvenlik ve toplum
Araflt›rma Altyap›lar›
Mevcut araflt›rma altyap›lar›na destek sa¤lamak amac›yla sosyal, yaflam ve çevre bilimleri, enerji, mühendislik, matematik, B‹T tabanl› e-altyap›lar; yeni araflt›rma altyap›lar›na destek sa¤lamak amac›yla atmosfer, yer gözlem, karbondioksit depolama, biyomedikal gibi farkl› disiplinlerdeki konular ve altyap› politikalar›n›n entegrasyonu
331.95 milyon
3 Aral›k 2009 24 Kas›m 2009
Araflt›rma Potansiyeli
Araflt›rma kurumlar›n›n araflt›rma kapasitelerinin gelifltirilmesi
39 milyon
17 Aral›k 2009 15 Ekim 2009
KOB‹ Yarar›na Araflt›rmalar
Ar-Ge yetene¤i düflük olan KOB‹’lerin teknoloji ihtiyaçlar›n›, Ar-Ge yetene¤i yüksek olan sanayi kurulufllar›, KOB‹’ler, araflt›rma merkezleri ve üniversitelerden tedarik etmeleri sa¤lan›r.
136,84 milyon
03 Aral›k 2009
Toplumda Bilim
AB hukukunda etik, bilgi temelli toplumda üniversitelerin rolü, gençler ve bilim e¤itimi, bilimsel araflt›rmalarda toplumsal cinsiyet, bilimde kad›n, Avrupa-Akdeniz iflbirli¤i
46.25 milyon
2 Arall›k 2009 21 Ocak 2010
Bilgi Bölgeleri
Avrupa’da yer alan bölgesel araflt›rma güdümlü kümelerin uluslararas› iflbirli¤i faaliyetleri
16,95 milyon
31 Temmuz 2009
Uluslararas› ‹flbirli¤i
Bölgeleraras› ve ikili bilim ve teknoloji ‹flbirlikleri, 3. Ülkeler ve AB aras›nda ulusal programlar›n eflgüdümünün sa¤lanmas› ve Avrupa Komfluluk Politikas› kapsam›ndaki ülkelerdeki araflt›rma merkezleri ile iflbirliklerinin güçlendirilmesi
18 milyon
19 Ocak 2010
210,59 Milyon
Kapan›fl Tarihi
26 Kas›m 2009
30 Temmuz’da aç›lan 51 ça¤r› alt›nda Avrupa Komisyonu’na proje sunmak için ortak bir baflvuru zaman› yok; son baflvuru tarihi her bir ça¤r›ya göre de¤iflebiliyor. Aç›lan ça¤r›lar ve desteklenecek proje konular› ve detaylar› ile ilgili bilgiye Ulusal ‹rtibat Noktas› olan TÜB‹TAK’›n web sitesinden http://www.fp7.org.tr ve Avrupa Komisyonu’nun 7.Çerçeve Program› için resmi web sitesi olan http://cordis.europa.eu/ adreslerinden ulaflabilirsiniz. 63
F›rsatlar
Toz dondurma
Araç say›s› için yeni sistem ‹nflaat teknolojisi
Unlu mamuller ve flekerleme endüstrisi için toz kar›fl›mlar üreten bir Polonya firmas›, haz›r dondurma toz kar›fl›mlar›n›n paketlenmesi için otomatik bir paketleme makinesi aray›fl› içinde. Firma bu tip makinelerin tasar›m›nda ve imalat›nda tecrübeli bir firmayla teknik destekli ticari antlaflmalar ar›yor. Ref: 09 PL 63AV 3EPO
Kuzey ‹spanya'dan bir firma, belli bir noktadan geçen araç say›s›n› tespit edebilen yeni bir teknoloji gelifltirdi. Sistem, yeni nesil telsiz teknolojisini kullan›yor. Bunun yan›nda bu teknoloji uzaktan tam kontrole imkan sa¤layan uzak sensör sistemine sahip. Firma F lisans antlaflmalar›na ilgi duyan ortaklar ar›yor. Ref: 09 ES 24D6 3E4E
Finlandiya'dan bir firma kaya yataklar›n›n içerisine inflaat yapmaya olanak tan›yan çevre dostu ve ekonomik yeni bir teknoloji gelifltirdi. Bu yenilik en son kaz› teknolojilerini, kaya evlerini ve bunlar›n yeni bir yolla infla edilmesini kaps›yor. Firma, patentli teknoloji için mühendislik ve inflaat firmalar›yla lisans antlaflmalar›na ilgi duyuyor. Ref: 09 FI 30I2 3EOU
S›v› yak›t teknolojisi
Kutu konserve üreticileri
Saat için distribütörler
P o l o nKutu konya'dan serve sebze, bir firma, meyve, plastik mantar ve at›klar› haz›r yemek s›v› yak›t üretimi kobileflenlenusunda uzrine dönüfltürebilen bir teknoloji geman olan lifltirdi. Firma bu teknolojiyi uygulabir Bulgar yabilecek, plastik iflleme ve üretme firmas›, ticaalan›nda aktif ortaklarla lisans antlafl- ri arac›l›k ve ortak giriflim antlaflmamalar›na ilgi duyuyor. lar›na ilgi duyan ortaklar ar›yor. Ref: 08 PL 61AL 2RWX Ref: 20090819008
At›k yönetimi
Medikal protez teknolojisi
At›k yönetimi ve endüstriyel metal at›k konusunda uzmanlaflm›fl bir Rus firmas›, karfl›l›kl› üretim, ortak giriflim ve fason üretim antlaflmalar› için ortaklar ar›yor. 20090819004
Bir Hollanda firmas›, aktif olarak otomotiv sektörü için özel alet ve makine gelifltiriyor. Kendini uzay teknolojisi kullanarak yenilikçi ürünler gelifltirmeye adayan firma, engelli insanlar›n kullanabilece¤i dinamik medikal protezlerin üretimi için devrimsel bir teknoloji gelifltirdi. Firma bu teknolojinin medikal, ortopedik ve terapötik aletler alan›ndaki yeni uygulamalarda kullan›labilmesi için ortaklar ar›yor. Ref: 09 NL 60AH 3EGJ
64
Saat ve mücevher tasar›m› yapan bir Alman firmas›, ticari arac›l›k hizmetleri ve distribütörlük antlaflmalar› için ortaklar ar›yor. 20090817008
Piflmifl haz›r g›da ürünleri G›da sektöründe faaliyet gösteren ve haz›r piflmifl ürünler üzerine uzmanlaflm›fl bir ‹spanyol firma, distribütörlük ve ortak giriflim antlaflmalar› için ortaklar ar›yor. Ref: 20090825004 F›rsatlar hakk›nda daha genifl bilgi için afla¤›daki adreslere baflvurabilirsiniz. Ege Üniversitesi Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi EBIC-EGE Elif KAYRAN Adres:
Ege Üniversitesi Kam. EBILTEM Binas› Bornova ‹zmir TR-35100 ‹zmir
Telefon: Email:
0 232 343 4400 -150 elif@ebiltem.ege.edu.tr