Bilgi Çağı Aralık 2009 Sayı 64

Page 1

aral›k 09 y›l 5 say› 64

bilgicag›

Türkiye rekabetçi stratejisini ar›yor Dünya Ekonomik Forumu eski Baş Ekonomisti Dr. Augusto Lopez-Claros

İnovasyon rekabetçiliği geliştiriyor

Avrupa Birliği Rekabetten Sorumlu Komisyon Üyesi Neelie Kroes

Rekabet inovasyon için katalizördür

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı

Rekabet Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Türkkan

Rekabetçiliğin önündeki en büyük engel karteller

İnovasyon ile rekabet süreçleri arasındaki ilişkiler

Türkiye, rekabetçi stratejisini arıyor • Fırsat çok, odak yok • Rekabet gücü ve inovasyon • Gelecekteki rekabete hazır mıyız? • Türkiye'nin ilk ve tek stent üreticisi Alvimedica, rekabetçi gücünü Ar-Ge’den alıyor • Avrupa’yı, büyüme ve rekabetçilik odaklı bir strateji kurtarabilir CEMİL ARIKAN, LEYLA ARSAN, TULU GÜMÜŞTEKİN, SELÇUK KARAATA, SEMİH AKÇOMAK


editörden

Hakem tarafl›, zemin bozuk

T

Türk tak›mlar› henüz Avrupa’da isim edinememiflken Türkiye’den herhangi bir tak›m›n yurtd›fl›nda yapt›¤› maçlarda ald›¤› kötü galibiyetlerden sonra çok s›k duydu¤umuz bahaneleri hat›rl›yorum: Hakem tarafl›, hava futbola elveriflsiz, zemin bozuk. Y›llarca seyircileri hakemlerin tarafl› oldu¤unu ve hakk›m›z›n yendi¤ini söyleyerek avutan futbol camias› uzun süre gerçek hali ile yüzleflmekten kaç›nd›. Ne zaman ki kendilerine bir ayna tutup gerçeklerle yüzlefltiler ve eksik yönlerini düzeltmek için hareket geçtiler, birden hakemler de taraf tutmay› b›rakt›. Futbol tak›mlar›m›z›n kalitesi yükseldikçe nedense hakemler daha adilane oldular. Tak›mlar›n rekabetçili¤i artt›kça zemin de hava da düzeldi, tüm koflullar futbola uygun hale geldi. Futbol camias›n›n tuttu¤u aynay›, sanayinin de kendine tutmas›n›n vaktinin geldi¤ini düflünüyorum. fiu anda bu aynay› bize Dünya Ekonomik

Forumu (WEF) tutuyor. Dünya Ekonomik Forumu taraf›ndan haz›rlanan Küresel Rekabet Raporu 2009-2010 133 ülkeyi de¤iflik ekonomik bileflenlerine göre rekabetçilikleri aç›s›ndan karfl›laflt›r›yor ve s›ral›yor. Bu s›ralamaya göre Türkiye, 133 ülke aras›nda 61. s›rada. Rekabetçilik ekonomik olarak son derece önemli bir kavram. Serbest piyasa ekonomilerinde pazarlar›n bafll›ca dinami¤i. Sözünü etti¤imiz endeks 12 fakl› bileflene göre haz›rlan›yor. Ama rekabetçili¤i, bir ülkenin verimlilik düzeyini belirleyen kurumlar›n, politikalar›n ve ilgili unsurlar›n bütünü fleklinde ele almam›z gerekiyor. Tüm bileflenler ve politikalar, rekabetçilik aç›s›ndan birbirini etkiliyor çünkü. Rekabetçilik düzeyi yüksek olan ekonomiler, vatandafllar›na daha yüksek düzeyde gelir sa¤l›yor ve refahlar›n› artt›r›yor. Rekabetçili¤imiz için odaklanmam›z ve ön plana ç›karmam›z gereken pek çok yönü-

müz var. Özellikle genç nüfusumuz bizi önümüzdeki 20 y›l içince rekabetçi ekonomiler aras›na sokacak en önemli kozlar›m›zdan biri. Tabii ki çizece¤imizi politikalar, bu kozlar›m›z› nas›l kullanaca¤›m›z› belirleyecek. Tekstil, ucuz ifl gücü gibi elimizden kay›p giden rekabetçi avantajlar›m›z›n yerine, Ar-Ge, teknoloji ve inovasyonu koymam›z gerekiyor ki, bu kaygan zeminde ayaklar›m›z yere sa¤lam basabilsin. Bu nedenle de elimizdeki imkanlar› bu alanlara tahsis ederken titiz politikalar üretmeli ve k›s›tl› kaynaklar›m›z› en iyi flekilde kullanmaya dikkat etmeliyiz. Türkiye’nin, dünyan›n 16 ekonomik gücüyken, rekabetçilik aç›s›ndan bu kadar geri olmas›, elimizdeki imkanlar› yeterince iyi kullanmad›¤›m›z› aç›kça gösteriyor. Türkiye olarak, yapmam›z gereken, rekabetçi kozlar›m›z› ne zaman, nas›l ve nerede en iyi flekilde kullanaca¤›m›z› çok iyi düflünmek! Yoksa her zaman, hakem tarafl›, zemin bozuk, hava da elveriflsiz olacak. Ersu Ablak


içindekiler

Türkiye Bilişim Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi Faruk Eczacıbaşı faruk.eczacibasi@bilgicagi.com Genel Yayın Yönetmeni Cem Tecimen cem.tecimen@bilgicagi.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ersu Ablak ersu.ablak@bilgicagi.com Yayın Editörü Gülizar Büyükkara gulizar.buyukkara@konakmedya.com Yayın ve Danışma Kurulu Leyla Arsan, Edip Emil Öymen, Behçet Envarlı Cemil Arıkan, Kemal Cılız Haber Merkezi Demet Şeker Akgüneş, Serra Sönmez Yönetim Türkiye Bilişim Vakfı Halk Sokak No: 35 Golden Plaza F Blok, Kat: 2 Daire: 6 Sahrayıcedit Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 467 04 99 – 216 467 08 45 Faks: 216 360 33 56 Eposta info@tbv.org.tr İletişim Adresi Konak Bilişim Teknolojileri ve Kültürel Ürünler Tic. A.Ş. Abbasağa Mah. Yıldız Cd. No: 21 Beşiktaş / İstanbul Tel: 0212 236 23 10 www.bilgicagi.com Grafik Tasarım Emre Alptekin Fotoğraf Muhsin Ergün, Barış Hasan Bedir Reklam Rezervasyon Burçin Yıkılmaz burcin.yikilmaz@konakmedya.com Gökşen Kılıç goksen.kilic@konakmedya.com Gözde Akçınar gozde.akcinar@konakmedya.com Tel: 0212 236 23 10 Baskı SCALA, Basım, Yayım, Tanıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 0212 281 62 00 Faks: 0212 269 07 34

1

Editörden

4

Makro Bak›fl

6

Ay›n Sorusu

8

Dünyadan Haberler

10

Türkiye’den Haberler

12

Vizyon Dünya Ekonomik Forumu eski Bafl Ekonomisti ve Küresel Rekabet Gücü Program› Direktörü Dr. Augusto Lopez-Claros

16

Dosya / Türkiye, rekabetçi stratejisini ar›yor

22

Ne yap›yoruz, Ne yapmal›y›z / F›rsat çok, odak yok

26

U‹G’den Notlar / Rekabet gücü ve inovasyon

30

Röportaj / Avrupa Birli¤i Rekabetten Sorumlu Komisyon Üyesi Neelie Kroes

32

Röportaj / Rekabet Kurumu Baflkan› Nurettin Kald›r›mc›

36

Görüfl / Gelecekteki rekabete haz›r m›y›z?

38

Makale / Ekonomik ve toplumsal geliflim için inovasyon

42

Baflar› Öyküsü / Türkiye'nin ilk ve tek stent üreticisi Alvimedica, rekabetçi gücünü Ar-Ge’den al›yor

44

Makale / ‹novasyon ve rekabet

48

Haber / Sa¤l›k sektöründe rekabetçili¤in anahtar› B‹T

52

Röportaj / Avrupa’y›, büyüme ve rekabetçilik odakl› bir strateji kurtarabilir

56

Bilgi Ça¤› Hukuku / Rekabet için inovasyon ve hukuksal altyap›s›

60

Perspektif / Küresel dünya düzeninde yeni kural: Rekabet için inovasyon

63

F›rsatlar

Aylık süreli yayın olup ücretsiz dağıtılmaktadır. www.konakmedya.com Bilgi Çağı dergisinin içeriği ve tasarımı Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş. tarafından hazırlanmakta olup Basın Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan tüm hakları Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’ye aittir. Dergi içeriğinde yer alan yazılar, fotoğraflar ve görsel tasarım Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’nin yazılı izni olmadan kısmen veya tamamen kullanılmaz.

Ana sponsorlar


Makro Bak›fl

Faruk Eczac›bafl›

Ekonomiye, “uygulanan” strateji gerek Ekonomide rekabetçili¤i art›rman›n çaresi, “katma de¤eri yüksek yeni teknolojiye” a¤›rl›k veren bir strateji saptamak ve buna uymaktan geçiyor. 2006-2010 Biliflim Stratejisi’ne yönelik iyi niyetli ve hoflgörülü beklentimiz, yerini derin bir hayal k›r›kl›¤›na b›rakt›. Strateji, hedeflerine varamad›. 2010 sonras› için haz›rlanacak yeni bir stratejinin de kaderi ayn› olamaz art›k.

B

Bu ayki konumuz, dergimizi yay›nlamay› 2006 y›l›nda planlamaya bafllad›¤›m›zda konufltu¤umuz konular›n tam ortas›nda yer al›yor: Rekabet. Ülkeleraras› ekonomik rekabetten söz ediyoruz. Yani, ülkelerin hayatta kalma formülünden. Uluslararas› baz› kurumlar, yar› anket, yar› somut verilere dayanarak her y›l uluslararas› rekabet s›ralamas› yay›nlar. Hangi ülke kime göre dünyada nerede duruyor bunu iflaretler. Dergimizi okuyanlar, bu s›ralamalara s›kça yer verdi¤imizi bilirler. Bu önemli, çünkü eski deyimle “kalk›nma” yeni deyimle “büyüme, geliflme” dedi¤imiz kritik fonksiyonda baflar› düzeyimizi gösterir. Dünyadaki yerimizin son foto¤raf›n› Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009-2010 Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde gördük. Tan›d›k bir foto¤raf. Orta halliyiz yine. Ama dikkatle bak›nca biraz daha iyi bile ç›km›fl›z foto¤rafta. Genel puanlamada 2 puan kazanarak 133 ülke aras›nda 61. s›raya yükselmifliz. Oysa 2008’de 10 puan gerileyip 63. s›raya inmifltik. Aradan geçen bir y›lda, kriz koflul-

4

lar›na ra¤men, genel durumumuzda bir iyileflme olmufl demek ki. Raporda puan›m›z› belirleyen 110 ölçütten 27’sinde “iyi” durumday›z. 83 ölçütte avantajl› de¤iliz. Avantajl› oldu¤umuz konulardan biri “inovasyon kapasitemiz.” Ama inovasyonla ilgili geri kalan 6 ölçütte durum iyi de¤il: Bilimsel araflt›rma kurumlar›nda kalite düflük. fiirketlerin Ar-Ge harcamalar› az. Ayn› konuda üniversite-sanayi iflbirli¤i yetersiz v.s. Ülke olarak rekabette at›l›m yapam›yoruz. Yerimizi korumak baflar› say›l›yor. Oysa, böyle mi olmal›? Bu soruyu Vakf›m›z›n bütün entelektüel üretiminde sürekli sordu¤umuzdan, 2006’da bir dergi yay›nlay›p orada önemini anlatmay› düflünmeye bafllad›k. fiubat 2007’de ilk say›m›z yay›nland›. O tarihten bu yana, dergimizin temel konusuyla do¤rudan ilgilenme f›rsat› flimdi ç›kt›. Ancak, flimdiye kadarki bütün say›lar›m›zda “rekabet” konusu hep arka planda sürekli vard›.


Dünyadaki yerimizin son foto¤raf›n› Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009-2010 Küresel Rekabetçilik Endeksi’nde gördük. Tan›d›k bir foto¤raf. Orta halliyiz yine. Ama dikkatle bak›nca biraz daha iyi bile ç›km›fl›z foto¤rafta. Genel puanlamada 2 puan kazanarak 133 ülke aras›nda 61. s›raya yükselmifliz. Oysa 2008’de 10 puan gerileyip 63. s›raya inmifltik. Aradan geçen bir y›lda, kriz koflullar›na ra¤men, genel durumumuzda bir iyileflme olmufl demek ki. Çünkü ekonomiyi rekabet kavram› olmadan düflünmek mümkün de¤il. E¤er ülkemiz, sat›n alma gücü paritesine göre Avrupa’daki 37 ülke aras›nda 32. s›radaysa (TÜ‹K SGP-GSYH 2008 tahmini) daha iyi bir konuma yükselmeyi hedeflememiz gerekiyor. Ekonomimiz ne kadar rekabetçi olursa (ne kadar daha inovasyon içerirse) di¤er ülkelere bak›flla yerimiz o kadar daha sa¤lam olacak. Ne var ki, ekonomik büyümenin bir stratejiye dayanarak büyümesi de gerekiyor. 2003-2008 aras›ndaki ekonomik büyümenin, bir o kadar da iflsizli¤e yol açt›¤›n› görüyoruz.

oynuyor. Vak›f olarak bizim de arzumuz ve ümidimiz, yaz›l›m sektörümüzün ekonomimizin lokomotifi olabilmesi. Ama bunun için önce, yasal tan›mlar›n yap›lmas› ve yaz›l›m sektörünün önünün aç›lmas› gerekiyor. Bundan sonras› içinse “uygulamak ve hedefine ulaflt›rmak kararl›l›¤›” ile haz›rlanacak bir biliflim stratejisi gerekiyor.

Bizce, ekonomide rekabetçili¤i art›rman›n çaresi, “katma de¤eri yüksek yeni teknolojiye” a¤›rl›k veren bir strateji saptamak ve buna uymaktan geçiyor. 2006-2010 Biliflim Stratejisi’ne yönelik iyi niyetli ve hoflgörülü beklentimiz, yerini derin bir hayal k›r›kl›¤›na b›rakt›. Strateji, hedeflerine varamad›. 2010 sonras› için haz›rlanacak yeni bir stratejinin de kaderi ayn› olamaz art›k. “Katma de¤eri yüksek yeni teknolojiye” en kestirme örnek, yaz›l›m sektörü. Avrupa’daki (AB25+‹sviçre+Norveç) 100 büyük yaz›l›m flirketinin durumunu gösteren Truffle 100 endeksi , bunu kan›tl›yor. Bu 100 flirket, 212 bin kifliye istihdam sa¤l›yor. 52 bini Ar-Ge’de çal›fl›yor. fiirketlerin yaz›l›mdan 2008 y›l› toplam kazanc› 25 milyon Euro. En çok say›da yaz›l›m flirketine sahip ülke Almanya. Oradaki en büyük yaz›l›m flirketi SAP tek bafl›na 15 bini aflk›n Ar-Ge personeli çal›flt›r›yor. fiirketin 2008 kazanc› tek bafl›na 11.5 milyon Euro. Almanya’n›n, Avrupa’n›n ekonomi lokomotifi olmas›nda bu ve benzeri rakamlar bafl rolü Kaynakça www.truffle100.com Ranking of the top 100 European software vendors

5


Ay›n Sorusu

“‹novasyonla rekabetçi olmak için ne gerekiyor, Türkiye’de bunun için gereken ortam var m›?” Rekabet konusunda geride kalm›fl bir ülkeyiz Rekabet ekonomi için neden önemli. Bir defa rekabet ve rekabette göreli olarak ileri bir yere gitti¤iniz taktirde o ülkenin refah› art›yor. Rekabet ve refah birbirini besliyor. Rekabetin en önemli bileflenlerinden biri de makro ekonomik istikrar. Makro ekonomik istikrar d›fl ticaret, ihracat gibi bileflenleri rekabetçili¤e etki ediyor. Ancak Türkiye’de rekabet ortam› aç›s›ndan firmalar baz›nda flu tür sorunlar var: Özellikle hukuksal düzenlemeler, mülkiyet haklar›n›n korunmas›, yasal düzenlemeler, vergi mevzuat›, iç piyasalar›n girifl ç›k›fllar›n›n olmamas›, ürün piyasalar›n›n arz ve talep için gerekli ortam›n tam gerçeklefltirilememesi gibi sorunlar var. En baflta bu sorunlar›n bilincinde olan hükümet yetkili-

leri ve politika yap›c›lar gerekiyor. Ve bu politika yap›c›lar›n bu bileflenlerin bilincinde yat›r›mlar yapmalar› ve önceciklerini saptamalar› gerekiyor. Türkiye’de rekabet konusundaki uygulamalar bir kurumun sorunu de¤il, asl›nda en baflta bir alg›lama meselesi. Herkese bir rol düflüyor. Rekabetçilik için inovasyonun önemi büyük, çünkü inovasyon art›k son noktaya gelmifl ülkelerin odakland›¤› bir konu. Rekabetçi olmak için fark yaratmak, fark yaratmak için ise yeni ürün gelifltirip yeni tasar›mlar ortaya koymak gerekiyor. Maalesef Türkiye olarak rekabet konusunda geriyiz, birkaç firma d›fl›nda yarat›c› ürün gelifltirmeye ve bundan katma de¤er sa¤lamaya çal›flan bir firma yok.

Do¤ufl Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Füsun Ülengin

AB seviyesini yakalamak için yenilikçi ve üretken olmal›y›z

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Baflkan› Çetin Nuho¤lu

6

Rekabet gücünün sa¤lanmas›nda günümüzde art›k sadece maliyet ve kalitenin yeterli de¤il. Rekabet üstünlü¤ü sa¤layabilmek için yeni piyasalar, yeni ifl modelleri ve yeni ürünler yarat›lmal›, müflteriye kazand›r›lan de¤eri art›rmal› ve sürekli olarak küresel düzeyde inovasyon sa¤lay›c› çaba içinde olunmas› gerekiyor. ‹novasyonu gerçeklefltirmek için araflt›rmaya yat›r›m yapmak ayr›ca özel sektörüniversite ve hükümet aras›nda iflbirlikleri gerekti¤ini belirtmeliyim. AB’nin güçlü ekonomileri Almanya, Fransa ve ‹ngiltere’nin ulusal inovasyon stratejileri gelifltirdi¤ini biliyoruz. Japonya, Tayvan, Singapur ve Güney Kore’nin inovasyonla yeni teknolojilere yön vererek uluslararas› pazarlarda söz sahibi olabilmek için çaba harcad›¤›n› gözlemliyoruz. Türkiye için inovasyona odaklanmak stratejik bir yaklafl›mla sa¤lanabilir. Türkiye’nin de ulusal inovasyon haritalar›-

n› oluflturmas› ve bunun ciddiyetle uygulanmaya bafllamas› gerekti¤ini düflünüyoruz. Ekonomik performans ölçütü olarak kifli bafl›na düflen gelir düzeyi ve istihdam oran› esas al›nd›¤›nda, AB ölçütlerine yaklaflabilmek için geliflmifl ülkelere k›yasla çok daha yenilikçi ve üretken olmak gerekti¤i aç›kt›r. Yüksek katma de¤erli üretime giden yol bilgi üretiminden geçmektedir. Küreselleflmeyle beraber rekabetin her geçen gün daha da artt›¤› günümüzde, e¤itim, bilim, teknoloji ve inovasyona yat›r›m yapmak ülkemizi bir ad›m öne ç›karacakt›r. Bunun için inovasyona dayal› kalk›nma ve büyüme modeli konusunda toplumsal mutabakat›n sa¤lanmas›, inovasyonun ülkenin sosyal ve ekonomik politikalar›n›n ayr›lmaz bir parças› olmas›, kad›n iflgücünün inovasyon potansiyelini harekete geçirmek için istihdam›n teflvik edilmesine ihtiyaç duyuyoruz.


Dünyadan Haberler

Uykuda ö¤renmek mümkün

B

Bilim adamlar›, uykuda ö¤renmenin mümkün olabilece¤ini savunuyor. Birçok araflt›rma, uykunun ezber sürecinde önemli rol oynad›¤›n› kan›tlarken, ABD'nin Northwestern Üniversitesi'nden Ken Paller ve ekibinin yapt›¤›, Science dergisinde yay›mlanan araflt›rma da ö¤len/akflamüstü uykusunda iflitme duyusunun uyar›lmas›n›n haf›zay› güçlendirdi¤ini gösterdi. Bilim adamlar›, 12 gençten bilgisayar ekran›n-

daki 50 fleklin yerini ezberlemesini istedi. Her flekil kendine özgü bir sese sahipti (örne¤in kedi flekli-kedi sesi). Daha sonra uyuyan gönüllülere, derin uyku s›ras›nda 25 flekle özgü ses dinletildi. Uyand›klar›nda sesleri duyduklar›n›n bilincinde olmayan kat›l›mc›lar, "sesini duyduklar› 25 flekli", "sessiz 25 flekle" göre daha iyi yerlefltirdi. Kat›l›mc›lar uyutulmadan yap›lan ayn› deney baflar›l› olmad›.

Cool Connection etkinli¤i Aral›k’ta

Avrupa Telekomünikasyon Network Operatörleri Derne¤i, Aral›kta düzenleyece¤i Cool Connection etkinli¤i ile biliflim ve iklim de¤iflikli¤i konular›n› ele almaya haz›rlan›yor. Etkinlikte Antarktika’daki bilim insanlar› ile iletiflime geçilecek ve kat›l›mc›lar canl› video ba¤lant›lar› sayesinde Antartika’da çal›flan uzmanlardan do¤rudan bilgi alabilecekler. Ard›ndan düzenlenecek panellerde “Biliflimde sürdürülebilirlik” konusu ele al›nacak. Etkinlik 9 Aral›k günü Belçika’n›n baflkenti Brüksel’de gerçekleflecek.

2012’de uzayda tatil bafll›yor

ICT alan› 6. ça¤r›s› aç›ld›

Uzaydaki ilk otel olacak olan Glactic Suite Space Resort, rezervasyonlar› almaya bafllad›. ‹lk misafirlerini 2012’de a¤›rlayacak olan uzay otelinde üç gece geçirebilmek için 4.4 milyon dolar ödemek gerekiyor. Yolculuk için gerekli olan e¤itim Karayip Adalar›’nda veriliyor ve üç ay sürüyor. 43 kiflinin rezervasyon yapt›¤› aç›klanan uzay

7. Çerçeve Program› ICT Alan› 6. Ça¤r›s› 24 Kas›m 2009 tarihinde aç›ld›. Ça¤r›da özellikle robot bilim, ulaflt›rma, sanal fizyolojik insan, dijital kütüphaneler ve dijital koruma konu bafll›klar› için araflt›rmalar desteklenecek. Ayr›nt›l› ça¤r› bilgileri ve konular›n içeri¤i, ICT Alan› 2009 - 2010 y›l› güncellenmifl çal›flma program›nda yer al›yor. ICT Alan› 2009 2010 Y›l› Çal›flma Program›na ulaflmak için http://www.fp7.org.tr/tubitak_content_files//269/ict_wp_201001_en .pdf adresi ziyaret edilebilir.

U

8

oteli, Dünya’n›n etraf›n› 80 dakikada dönecek, yani her 15 dakikada bir günefl do¤acak. Yolcular›n, ‘Pod’ ad› verilen odalarda hareket edebilmesi için özel olarak tasarlanan Velcro giysilerinden giyecekleri de yap›lan aç›klamalar aras›nda. Glactic Suite’in yöneticilerinden, uzay ve havac›l›k mühendisi Xavier Claramunt, uzay turizminin 15 y›l içinde normal tatil seçenekleri içinde yer alaca¤›n› düflündü¤ünü belirtiyor.


Hadron çarp›flt›r›c›s› enerji rekoru k›rd›

Dünyan›n en büyük atom çarp›flt›r›c›s›nda güç rekoru k›r›ld›. ‹sviçre'deki Büyük Hadron Çarp›flt›r›c›s›'nda dönen protonlar 1.18 trilyon elektron volt gücüne ulaflt›. Evrenin do¤mas›na yol açan Büyük Patlama ortam›n›n oluflturulmas› amac›yla yürütülen yüzy›l›n deneyinde, birbirine z›t yönde gönderilen protonlar›n 1.18 trilyon elektron volt gücüne ulaflt›¤› aç›kland›. Büyük Hadron Çarp›flt›r›c›s› (Large Hadron Collider – LHC) deneyini yürüten CERN’den yap›lan aç›klamada, daha önce Chicago’daki Fermilab laboratuar›nda ulafl›lan 1 Tev gücün üzerine ç›k›ld›¤› belirtildi. Proton h›zland›rmas›, önümüzdeki y›l gerçekleflecek olan bir dizi yüksek güçlü çarp›flmaya kadar kademeli olarak art›r›lacak. Yaklafl›k bir y›l tamir geçiren çarp›flt›r›c›n›n yeniden çal›flt›r›lmaya bafllanmas›ndan sonra düflük enerjili protonlar ilk kez önceki hafta çarp›flt›r›lm›flt›.

ABD kök hücre çal›flmalar›na bafllad›

A

ABD’de eski Cumhuriyetçi yönetim zaman›nda k›s›tlanan kök hücre araflt›rmalar›na izin ç›kt›. Amerikal› bilimciler art›k etik aç›dan do¤rulu¤u onaylanm›fl projelerde yeni kök hücre gruplar› kullanabilecek ve bilimsel deneyler için ayr›lan devlet bütçesinden yararlanabilecek. ABD Ulusal Sa¤l›k Enstitüleri direktörü Francis Collins, daha önce tamamen özel fonlar kullan›larak elde edilmifl ama önceki George Bush yönetimince yasakland›¤› için deneylerde kullan›lamayan 13 yeni embryonik kök hücrenin kullan›m›na izin verildi¤ini aç›klad›. Onay, ülkede embryonik kök hücre araflt›rmalar› üzerindeki k›s›t-

lamalar›n Baflkan Obama taraf›ndan gevfletilme karar›ndan hemen sonra geldi. Halen 96 kök hücre grubunun da ‘etik komite’ incelemesinde oldu¤u ve yak›nda deneylere aç›labilece¤i belirtildi. Kök hücre araflt›rmalar›, yaralanma, organ iflas›, kanser ve diyabet gibi pek çok hastal›¤›n kal›c› tedavisinde umut verici sonuçlar veriyor.

Intel’den 48 çekirdekli ifllemci

‹fllemci üreticisi Intel, bir pul büyüklü¤ündeki silikon tabana 48 mikroifllemci çekirde¤i s›¤d›rmay› baflard›. ‘48 çekirdekli’ çipte 1.3 milyar transistor bulunuyor. Single-chip Cloud Computer (SCC) denilen çipteki her bir ifllemci çekirde¤inin, teorik olarak, ayr› bir iflletim sistemini çal›flt›rabildi¤i belirtildi. fiu anda piyasada sat›lan en geliflmifl ifllemcilerde 4 çekirdek bulu-

nuyor. Intel ile en yak›n rakibi AMD, 2010’da piyasaya 6 çekirdekli ifllemciler sürmeyi planl›yor. Intel, 2007 y›l›nda 80 çekirdekli Polaris ifllemcisini üretmiflti. Say›s› daha az olsa da 48 çekirdekli SCC’nin getirdi¤i fark, Windows ve Linux tabanl› yaz›l›mlar› da çal›flt›rabilmesi. Intel’in aç›klamas›na göre SCC ifllemciler, 64 GB’ye kadar DDR3 belle¤i destekleyebiliyor.

9


Türkiye’den Haberler

Türkiye’nin büyük potansiyeli

P

Piyasa araflt›rmalar› yapan ''Research and Markets'', Türkiye'deki telekomünikasyon sektörünün gelecek için büyük potansiyel tafl›d›¤›n› ortaya koyan bir rapor yay›mlad›. ''Türkiye Telekomünikasyon Sektörü 2012 Öngörüsü'' bafll›kl› araflt›rma raporunun tan›t›m›nda, Türkiye'deki telekomünikasyon sektörünün son y›llarda hükümetin de deste¤iyle h›zl› bir büyüme sürecine girdi¤i, bununla birlikte ''harcanabilir gelir''in artmas› ve yüksek teknolojili telekomünikasyon ayg›tlar›na ilginin artmas›n›n bu süreci destekledi¤i bildirildi.

Telekomünikasyon alan›nda Türkiye'nin, gelecekteki geliflmeler için büyük potansiyele sahip oldu¤u vurgulanan raporda, ekonomik krizin olumsuz etkileri gibi, bu geliflimi frenleyen kimi unsurlara da yer verildi¤i kaydedildi.

AB, Türk ekonomisine iyi not verdi

A

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin 2002 y›l›ndan itibaren bankac›l›k ve mali sektörde hayata geçirdi¤i reformlar sayesinde, küresel krizde flu ana kadar kapsaml› bir finansal kriz yaflamad›¤›n› bildirdi. Avrupa Komisyonu'nun aday ve potansiyel aday ülkelerin ekonomik kriterlerde AB'ye uyumunu inceleyen raporunda, “Süren küresel kriz Türkiye'de reel ekonomiyi ciddi flekilde etkilese de düzenleme ve denetlemeyle ilgili daha önceki reformlar etkisini gös-

10

terdi ve flu ana kadar tam kapsaml› bir finansal kriz yaflanmad›” denildi. Küresel krizle birlikte ''küresel likidite darl›¤›na ra¤men Türkiye'nin uluslararas› sermaye piyasalar›na yeterli eriflime ve d›fl borç yükümlülüklerini rahat bir flekilde karfl›lamaya devam etti¤i'' vurgulanan raporda, ekonomideki daralmaya ra¤men özel sektörün de beklenenden daha iyi bir performans göstererek d›fl borçlar›n› baflar›yla döndürebildi¤ine dikkat çekildi.

Ar-Ge’ye ayr›lan pay yüzde 0,73

Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K) taraf›ndan gerçeklefltirilen 2008 y›l› Ar-Ge Faaliyetleri Araflt›rmas› sonuçlar›na göre; Türkiye'de Ar-Ge Harcamalar›n›n GSY‹H'ye oran› yüzde 0,73, Tam Zaman Eflde¤er (TZE) Ar-Ge personeli 67.244, TZE araflt›rmac› say›s› da 52.811 olarak aç›kland›. Ar-Ge harcamalar›n›n yüzde 44,2'si özel sektör, yüzde 43,8'i yüksekö¤retim ve yüzde 12'si kamu sektörü taraf›ndan gerçeklefltirildi. 2008 y›l›nda ilk kez özel sektör Ar-Ge harcamalar› di¤er sektörlerden daha yüksek ç›kt›.

Dan›fltay’dan GDO'ya dur Dan›fltay 10. ve 13. Daireleri Müflterek Heyeti, GDO'lu ürünlerle ilgili yönetmeli¤in baz› maddelerinin yürütmesini durdurdu. Dan›fltay, GDO'lu ürünlerin ithalat›, ifllenmesi, ihracat›, kontrol ve denetimi için yönetmelik yerine bir yasa ç›kar›lmas›n› istiyor. Asl›nda Tar›m Bakanl›¤› Dan›fltay'›n iptal etti¤i yönetmeli¤i daha önce iptal edip, 2010 Mart›na kadar ithalat› serbest b›rakm›flt›. fiimdi bu 2. yönetmeli¤in hukuki zemini de kalkt›¤› için Tar›m Bakanl›¤›'n›n yeni yasa ç›kana kadar GDO'lu ürün ithalini durdurmas› laz›m.


AB'den sorumlu vali yard›mc›lar›

Devlet Bakan› ve Bafl müzakereci Egemen Ba¤›fl, Avrupa Birli¤i sürecini Türkiye'nin her yerinde canl› hale getirmek için 81 ile AB'den sorumlu vali yard›mc›s› atanaca¤›n› aç›klad›. Avrupa Birli¤i Genel Sekreterli¤i'ni yeniden yap›land›rd›klar›n› da hat›rlatan Ba¤›fl, Brüksel'e 6, Strasbourg'a 1 temsilci göndereceklerini söyledi. Yeniden yap›lanan AB Genel Sekreterli¤i hakk›nda bilgi veren Ba¤›fl, "340 kadrolu esnek yap› oluflturduk. Ana birimleri 6'dan 14'e ç›kard›k." dedi. Baflmüzakereci, AB heyecan›n› art›rmak için valileri sürece dahil edeceklerini vurgulayarak, flunlar› söyledi: "Her ilde AB'den sorumlu vali yard›mc›s› olacak. ‹çiflleri Bakan›'yla çal›yoruz. Valiliklere 150 AB uzman› gönderece¤iz. AB süreci Türkiye'nin her yerinde etkisini gösteren süreç haline geldi. AB fonlar› ile bafllayan projeler ülkenin her yerinde yürüyor."

Bütçeden Ar-Ge'ye 64.7 milyon lira

S

Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›, KOB‹'ler baflta olmak üzere sanayide Ar-Ge ve inovasyona dayal› üretim yöntemlerinin benimsenmesi, üniversite-sanayi iflbirli¤inin kurumsallaflarak üniversitelerde üretilen bilginin ticarileflmesi amac›yla Ar-Ge faaliyetlerine 2010 y›l› bütçesinden 64 milyon 750 bin lira ay›rd›. Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›, Ar-Ge faaliyetleri kapsam›nda 2010 y›l›nda; Teknoloji Gelifltirme Bölgelerine 25 milyon, Sanayi Tezleri (SanTez) projelerine 22 milyon, teknolojik ürün yat›r›m deste¤ine 5 milyon 250 bin, Tekno Giriflim Sermaye Deste¤i'ne 10 milyon, teknolojik ürün patent destek program›na 1.5 milyon, teknolojik ürün tan›t›m ve pazarlamaya 1 milyon lira olmak üzere toplam 64 milyon 750 bin lira kaynak ay›rd›. Sanayicinin bilgi ve teknoloji yo¤un üretime geçmesi, toplam ihracat içinde yüksek teknoloji ürünlerin pay›n›n art›r›lmas› amac›yla Sanayi Bakanl›¤› yeni destek programlar› üzerinde çal›fl›yor. Bu programlar aras›nda Bakanl›¤›n 2010 y›l› için 1.5 milyon lira ay›r-

d›¤› patent destek program›, 1 milyon lira ödenek ay›rd›¤› tan›t›m ve pazarlama destek program› ile ar-ge yat›r›m destek program› bulunuyor. Türkiye'nin bölge ülkeler içinde uluslararas› bilgi teknoloji firmalar› için üretim ve operasyon merkezi olmas› kapsam›nda yürütülen Biliflim Vadisi Projesi'nin fizibilite ve etüd ifllemleri de 2010 y›l›nda tamamlanacak. Biliflim Vadisi Projesi için 2010 y›l›nda170 bin lira ödenek ayr›ld›. Küme destek program›n›n haz›rlanmas›, Sanayi Bakanl›¤›'nda kurumsal kapasitesinin oluflturulmas› ile küme destek program› izleme yap›s›n›n oluflturulmas› fleklindeki üç ayaktan oluflan kümelenme çal›flmalar›na ise 2010 y›l› yat›r›m bütçesinden 300 bin lira kaynak ayr›ld›.

Her bebek e-postas›yla do¤acak

B

Bilgi Teknolojileri ve ‹letiflim Kurumu (BTK) Baflkan› Acarer, “Anaposta Projesi” kapsam›nda, her çocu¤un do¤ar do¤maz nüfus cüzdan›nda yaz›l› olan bir posta adresine sahip olaca¤›n› bildirdi. Aca-

rer,''yerli arama motoru'' kurulmas›na yönelik çal›flmalar› 2010 y›l›nda tamamlamay› hedeflediklerini ve ''Ana posta Projesi'' kapsam›nda, her çocu¤un do¤ar do¤maz nüfus cüzdan›nda yaz›l› olan bir posta adresine sahip olaca¤›n› bildirdi. 11


Vizyon

‹novasyon rekabetçili¤i gelifltiriyor Rekabetçili¤in inovasyon çerçevesinde genel de¤erlendirmesini yapan Dünya Ekonomik Forumu eski Bafl Ekonomisti ve Küresel Rekabet Gücü Program› Direktörü Dr. Augusto Lopez-Claros Türkiye’nin sahip oldu¤u geleneksel ticari potansiyelin önemine de¤iniyor. Giderilmesi gereken eksikliklerin bafl›nda e¤itim sorununun alt›n› çizen Claros kad›nlar›n siyasi ve ekonomik süreçlere kat›l›m›n›n da e¤itimle artaca¤›n› belirtiyor.

K

Kapal›çarfl›’n›n bir benzerinin eski Sovyet Blo¤u ülkelerinin herhangi birinde bulanmamas› Türkiye’nin geleneksel olarak, ticari aç›dan aktif bir ifl toplumuna sahip oldu¤unun bir göstergesi olarak kabul edilebilir mi? Bu sorunun yan›t›n› rekabet kavram›ndan yola ç›karak yan›tlayan Dünya Ekonomik Forumu eski Bafl Ekonomisti ve Küresel Rekabet Gücü Program› Direktörü Dr. Augusto LopezClaros Türkiye’nin, ürün ve hizmetleri üretmek için gerekli yetene¤e sahip giriflimci bir ifl toplumuna sahip oldu¤unu belirtiyor. Türkiye’de gençlerin ve kad›nlar›n e¤itimine daha çok yat›r›m yap›lmas› gerekti¤ini vurgulayan Claros, büyük ekonomilere sahip olan ülkelerin büyüklü¤ünü, kad›nlar›n erkeklerle beraber her sürece dâhil olmas›na borçlu oldu¤unun alt›n› çiziyor. Rekabet ekonomiye ne tür katk›lar sa¤lar? Rekabet, bir ekonominin iflleyiflinde pozitif bir güç olarak görülmektedir. Çünkü rekabet, üretim verimlili¤inde art›fl sa¤lar ve tüketicilere, tekel piyasaya oranla daha ucuz fi-

12

yatlardan mal sat›lmas›na imkân verir. Tekel durumundaki bir üretici, ayn› mal ve hizmeti sunan rakipleri olmad›¤›nda kendi üretti¤i ürünler için yüksek ücretler talep edebilir. Deneyim flunu göstermektedir ki örne¤in sadece tek bir cep telefonu operatörünün oldu¤u ülkelerde, ayn› müflteriler için birbirleri ile rekabet etmek durumunda olan birden fazla operatörün var oldu¤u ülkelere k›yasla fiyatlar daha yük-

sek olup, hizmet kalitesi daha düflüktür. Daha düflük fiyatlar ve daha kaliteli ürün ve hizmetler için rekabet gereklidir. Rekabetin ekonomi üzerindeki zararl› etkileri nelerdir? ‹flbirli¤inin rekabetten daha iyi oldu¤u baz› durumlar söz konusu olabilir. Ancak ben bu tip durumlar›n genel olarak, insan iliflkileri ve belirli baz› faaliyetler için geçerli oldu¤unu düflünüyorum. Örne¤in üniversite ö¤rencileri, ö¤retim aç›s›ndan iflbirli¤inin rekabete göre daha itici bir güç oldu¤unu düflünebilirler, özellikle de söz konusu rekabetçi davran›fllar›n belirli baz› etik prensiplerce yönlendirilmemesi durumunda. Bazen insanlar, rekabetin rakiplerin faaliyetlerinin sabote edilmesini gerektirdi¤ini düflünebilirler. E¤er rakipleriniz kötü performans gösterirse siz baflar›l› görünürsünüz. Ancak ben bu felsefeyi, “rekabet” teriminin çarp›k bir versiyonu olarak görüyorum. Bence önemli olan mükemmellik aray›fl›d›r. fiirketler, etik hareket etmek zorunda olduklar› rekabetçi bir ortamda, pa-


zardaki di¤er kat›l›mc›lar›n faaliyetlerinin de¤erini düflürecek flekilde rekabet etmeksizin, mümkün olan en kaliteli ürün ve hizmetleri üretmek ve müflterilerinin sayg› ve sadakatini kazanmak için çaba göstereceklerdir. Rekabet suistimal edilebilece¤i için bazen yasal düzenlemelere gereksinim olabilir. Böylece kimse oyunun kurallar›n› suistimal edemez. ‹novasyon ve rekabetçilik aras›ndaki iliflki nas›ld›r? ‹novasyon, bireylerin, flirketlerin ve ulus devletlerin daha ileri gitmelerini ve daha h›zl›, daha köklü ve daha düflük maliyetli yöntemlerle ilerlemelerini sa¤lamak için bilginin yarat›c› bir biçimde kullan›lmas›d›r. ‹novasyon, ekonomik geliflmenin kilit itici güçlerinden biri olup, bilim ve teknolojide flahit oldu¤umuz aral›ks›z ilerlemenin bir sonucu olarak muhtemelen giderek daha önemli hale gelecektir. Rekabetçilik, kaliteli bir kurumsal ortam yarat›ld›¤›nda, zekice haz›rlanm›fl ve uyumlu politikalar uyguland›¤›nda, e¤itime yeterli miktarda yat›r›m yap›ld›¤›nda ve tabii ki, bir inovasyon kapasitesi gelifltirmek için gereken çabalar gösterildi¤inde ülkelerin edindikleri bir özelliktir. Türkiye, rekabetçili¤ini gelifltirmek için hangi önlemleri almal›d›r? fiuna inan›yorum ki e¤itim, gitgide geliflimin verimli döngülerinde ifle bafllaman›n kilit noktas›n› oluflturmaktad›r. E¤itime yat›r›m, üretkenli¤in kilit faktörü haline gelmifltir. Küresel ekonomi daha karmafl›k bir hal ald›kça, ifl gücünü oluflturan bireylerin en son

teknolojilere kolayca adapte olmalar›n› ve h›zla bütünleflen dünyada mevcut olan f›rsatlardan istifade etmelerini sa¤lamak için iflgücünün ve e¤itim düzeyinin artt›r›lmas› gittikçe önem kazanmaktad›r. Standart e¤itim ile kurumsal düzeyde e¤itime yap›lan yat›r›mlar›n getirileri oldukça yüksek olup bu hususa gereken dikkati gösteren hükümetler, hâlihaz›rda ektiklerinin zengin sonuçlar›n› almaktad›rlar. Örnek vermek gerekirse bugün, do¤al kaynaklar› olmayan ve son derece zorlu bir siyasi co¤rafyada yer alan Kore, iflbirli¤i ve e¤itim sayesinde küresel bir endüstriyel güç haline gelmifltir. Tayvan, modern ofis ortamlar›nda kullan›lan, son derece önemli, bir düzine kadar bilgi ve iletiflim donan›m›n›n üretiminde pratik olarak piyasay› ele geçirmifltir. Geliflimin ikinci, ancak genelde göz ard› edilen di¤er bir unsuru da – ve bunu benim söylüyor olmam sizi flafl›rtabilir – kad›nlar›n topluma entegrasyonudur. Bir ülkenin yapabilece¤i en karl› yat›r›m›n, kad›nlar›n› e¤itmek oldu¤una dair, çok sa¤lam temelli, pratik kan›tlar bulunmaktad›r. Kad›nlar›n e¤itimi, istihdam› ve mülkiyet haklar›, onlar› toplum içinde oldukça

güçlendirmekte ve çevrelerindeki ortam› flekillendirmelerine olanak sa¤lamaktad›r. Kad›nlar, ekonomik ve siyasi süreçlere dâhil olacak kadar güçlendiklerinde üretkenlik ve büyüme bundan olumlu etkilenecektir. Dünyadaki en rekabetçi ekonomilerin, kad›nlar›n ister hükümette, ister parlamentoda, ister kurullarda veya isterse daha genifl anlamda toplum içinde erkeklerle birlikte büyük baflar›lara imza att›klar› ülkeler olmas› flafl›rt›c› de¤ildir. ‹sveç, Norveç ve Finlandiya, bu tip ülkelere en güzel örneklerdir. ‹flte bu nedenle Türkiye, baflta gençler ve kad›nlar olmak üzere iflgücünün e¤itimine daha fazla yat›r›m yapmak zorundad›r. Türkiye’nin rekabetçili¤inin zay›f ve güçlü yanlar› nelerdir? E¤itim faaliyetlerini güçlendirmek konusuna ek olarak kamu kurumlar›n›n kalitesini iyilefltirme ve devlet bürokrasisinin, yarg› sisteminin ve kolluk kuvvetlerinin etkinli¤ini artt›rma gereksinimi söz konusudur. Bu kurumlar›n faaliyetlerinde daha büyük aç›kl›k ve fleffafl›¤a ihtiyaç duyulmaktad›r ki böylece bu kurumlar özel sektörün geliflmesine katk› sa¤lamada pozitif katalizör görevini üstlenebilsinler. Türkiye’nin en önemli avantajlar›ndan birinin, ülkede uzun y›llara dayanan giriflimci faaliyetleri oldu¤unu düflünüyorum. Onlarca y›l boyunca Marksizm’e dayal› merkezi planlama sistemi alt›nda yaflama talihsizli¤i ile karfl› karfl›ya kalm›fl Orta ve Do¤u Avrupa’daki ülkelerin aksine 13


Vizyon

Türkiye, ifl dünyas›n›n göreceli bir ekonomik özgürlük ortam›nda birkaç yüzy›ld›r faaliyet gösterdi¤i göreceli bir serbest toplum olagelmifltir. ‹stanbul’daki Kapal›çarfl› ne kadar eskidir? Bu pazar›n bir benzerini eski Sovyet Blo¤u ülkelerinde bulamazs›n›z. Bu nedenle Türkiye, ifl yapmak ve insanlar›n para vererek sat›n almak istedikleri ürün ve hizmetleri üretmek için gerekli yetene¤e sahip giriflimci ve aktif bir ifl toplumuna sahiptir. Türkiye, ayr›ca ülkeyi daha genifl bir ekonomik büyüme platformuna tafl›yacak bu do¤al kapasiteleri besleyecek bir kamu sektörüne ihtiyaç duymaktad›r. Rekabetçi bir flirket olmak için gereken temel unsurlar nelerdir? Dünyan›n tamam›na uyum sa¤lamak zorundas›n›z. Faaliyetlerinizin odak noktas›n› yerel piyasalardan dünyan›n geneline do¤ru geniflletmelisiniz. ‹flgücünüzü, en son teknolojileri kullanacak flekilde e¤itmeli ve iflgücünüzün faaliyet gösterdi¤iniz alandaki en son süreç ve geliflmelerin tamam›ndan haberdar olma14

s›n› sa¤lamal›s›n›z. ‹fl yerindeki çeflitliliklere de¤er vermelisiniz. Üst düzey yöneticiler aras›nda, ifl yerindeki çeflitlili¤in önemli oldu¤u ve çok farkl› flekillerde çal›flanlar›n daha üretken olmas›na katk›da bulundu¤una dair giderek artan bir bilinçlenme söz konusudur. Ulusal s›n›rlar›n karfl›l›kl› olarak giderek artan bir flekilde aç›lmas›, uluslararas› ticaretin gözle görülür bir flekilde genifllemesine imkân vermifl ve kaynak da¤›t›m›nda önemli verimlilik art›fllar› sa¤lam›flt›r. S›n›rlar›n, mal ve hizmetler ile sermaye ve iflgücü dolafl›m›na karfl› aç›lmas›, her zaman düzenli olmamas›na ve dünyan›n farkl› bölgelerinde farkl› h›zlarda gerçekleflmesine ra¤men, daha flimdiden kendi

kapsam› içerisinde tamamen evrensel bir nitelik kazanm›flt›r. Bu durum, sadece global ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak ortaya ç›kmam›fl, ayn› zamanda dünya çap›nda ortaya ç›kan daha yüksek düzeyde fleffafl›k ve dünya ekonomisi ile kurulan daha güçlü ba¤lar, dünyan›n dört bir taraf›ndaki yerel üreticiler üzerinde de¤erli bir uluslararas› rekabet disiplini kurmufl ve gereken sermaye ve deneyimin yüksek oranda cezp edilmesine imkan vererek, artan verimlilik arac›l›¤›yla ekonomik büyümenin baflar› flans›n› yükseltmifltir. Küresel ekonomik entegrasyonun artan h›z›na paralel olarak, teknolojik ve bilimsel ilerlemenin h›z›ndaki art›fla flahit olduk. Özellikle bilgi teknolojisindeki ilerlemeler, arka planda giderek karmafl›k bir hal alan küresel ekonomi temelinde ifl dünyas› için yeni f›rsatlar yaratm›flt›r. ‹letiflim maliyetlerindeki düflüfl, arka plandaki faaliyetlerin geliflen dünyayla bütünleflmesine katk›da bulunmaktad›r. Harvard Üniversitesi’nden Richard Cooper’›n dikkat çekti¤i üzere, faaliyet gösterdi¤i piyasalar›n co¤rafi konumlar› ve tedarik kaynaklar› aç›s›ndan küresel bir vizyon ile operasyonlar›n› sürdüren çok uluslu flirketler, ayn› zamanda mali kaynaklar ve fiziksel mekan aç›s›ndan da küresel bazda faaliyet göstermektedir. Azalan nakliye masraflar› sayesinde mekânlar giderek daha az önemli hale gelmifl olup, buna karfl›n siyasi ve ekonomik istikrar, iyi yetifltirilmifl bir iflgücü ve güçlü kurumsal temeller, zenginli¤in ön plana ç›kan kilit unsurlar›d›r.


Dosya - Gülizar Büyükkara

Türkiye, rekabetçi stratejisini ar›yor

16


Serbest piyasalardaki rekabet, firmalar›n tüketicilerin talep ettikleri cinsten ve kalitedeki ürün ve hizmetleri mümkün olabildi¤ince verimli bir flekilde satmalar›n› teflvik ediyor. Rekabetçi piyasalar, ayr›ca, herhangi bir ekonomideki kaynaklar›n daha verimli flekilde kullan›m›n› mümkün k›larak ekonomik geliflme için bir temel oluflturuyor. Bu kaynaklar›n ve ekonomik bileflenlerin en iyi flekilde yönetilmesi, bir ülkenin ekonomik gücünde belirleyici rol oynuyor. Türkiye, flu anda dünyan›n en büyük 16 ekonomisi olmas›na ra¤men, rekabetçilik aç›s›nda Dünya Ekonomik Forumu (WEF) taraf›ndan haz›rlanan Küresel Rekabet Raporu 2009-2010’a göre 133 ülke aras›nda 61. s›rada bulunuyor. Yani Türkiye, rekabetçilik aç›s›ndan olmas› gerekti¤ini yerde de¤il. Rekabetçili¤ini art›rmak için ise baflta inovasyon olmak üzere pek çok konuya odaklanmas› gerekiyor.

17


Dosya

T

TÜS‹AD ve Sabanc› Üniversitesi ortak giriflimleri ile kurulan Rekabet Forumu (REF) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) taraf›ndan 2005 y›l›ndan beri her y›l düzenli olarak Rekabet Kongresi düzenleniyor. Türkiye'nin rekabet gücünü art›rmas› amac› ile izlenmesi gereken stratejilerin saptanmas›nda önemli bir rol oynayan bu kongreler, de¤iflik sektörlerden yöneticileri de bir araya getiriyor. Rekabet Kongresi bu y›l “Krizden Rekabet Gücü ile Ç›kmak” bafll›¤› ile, 13 Kas›m 2009'da, 5. kez düzenlendi. Yurtd›fl›ndan ve yurtiçinden konuklar krizi, rekabet gücünü ve Türkiye’nin s›k›nt›lar›n› dile getirdiler. Kongrede Dünya Ekonomik Forumu (WEF) taraf›ndan haz›rlanan Küresel Rekabet Raporu 2009-2010 ön plana ç›kt›. Rapora göre Türkiye, Küresel Rekabet Endeksi s›ralamas›nda 133 ülke aras›nda 61. s›rada bulunuyor. Türkiye 2005 y›l›nda haz›rlanan rapora göre 71. s›radayd›. 2007 2008 s›ralamas›na göre ise 53. s›raya yükseldi.

18

Küresel Rekabetçilik Endeksi 12 bileflenden olufluyor. Bu bileflenler s›ras›yla flöyle: Kurumsal yap›, Altyap›, Makroekonomik istikrar, Sa¤l›k ve ‹lkö¤retim, Yüksek ö¤retim ve hizmet içi e¤itim, Ürün piyasalar›n›n etkinli¤i, Emek piyasalar›n›n etkinli¤i, Finansal piyasalar›n›n geliflmiflli¤i, Teknolojik altyap›, Pazar büyüklü¤ü, ‹fl dünyas›n›n geliflmifllik düzeyi ve ‹novasyon. Türkiye, içinde bulundu¤u grup

içerisinde ele al›nd›¤›nda, 2009 y›l›nda, pazar büyüklü¤ü ve ifl dünyas›n›n geliflmifllik düzeyi d›fl›nda hiçbir bileflende grup ortalamas›n›n üzerine ç›kam›yor. Bu durum, krizden kaynakland›¤› kadar, Türkiye’nin mevcut yap›sal sorunlar›ndan da kaynaklan›yor. 133 ülkenin ortalama de¤erleri ile karfl›laflt›rma yap›ld›¤›nda Türkiye’nin endeksi oluflturan 12 bileflenden 5’inde ortalaman›n alt›nda bir de¤ere sahip oldu¤u görülüyor. Bu bileflenler: Kurumsal altyap›, Yüksek ö¤retim, ‹flbafl›nda e¤itim, Emek piyasalar›n›n etkinli¤i, Finansal piyasalar›n geliflmiflli¤i ve ‹novasyon. Türkiye’nin ortalaman›n üzerinde oldu¤u tek bileflen var o da: Pazar büyüklü¤ü. Türkiye dünyan›n 16. büyük ekonomisi olmas›na ra¤men, rekabetçilik aç›s›ndan ayn› seviyede de¤il. Bilgi Ça¤› dergisinin bu ayki konuklar›, Türkiye’nin rekabetçili¤ini ve odaklanmas› gereken konular› de¤erlendiriyor.


Verimlili¤imiz 2 kat›na ç›kmal› TÜS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤ Rekabet gücünün önemli bir bilefleni mikro-yap›sal alandaki iyileflmelerdir. ‹novasyon kapasitesi, teknoloji transferi ve kullan›m› yetene¤i, enerji piyasalar›n›n liberallefltirilmesi, iflgücü piyasas›ndaki kat›l›klar›n giderilmesi, giriflimcili¤i cazip k›lan bir endüstriyel organizasyon, düzenleyici kurumlar›n varl›¤› ve etkinli¤i, vergi politikalar› ve ba¤›ms›z vergi denetimi, rekabet düzeyimizi do¤rudan ilgilendiren önemli konular. Kriz ile mücadelede para ve maliye politikalar›na a¤›rl›k verip bu unsurlar› gözden kaç›rmak ciddi bir hata olur. 2010 y›l›ndan itibaren tüm dünyada gevfletilmifl olan para ve maliye politikalar›n›n yeniden toparlanmas› gündeme gelecek.

S›k›laflt›r›lan bütçe ve para politikalar›ndan oluflan bir ortamda yüksek büyüme h›zlar›n›n elde edilebilmesi daha da zor olacakt›r. Bu süreci kolaylaflt›rabilecek yegane unsur, mikro-yap›sal reformlar›n ertelenmeden bugünden gerçeklefltirilebilmesidir. Sosyal dengelerimizi koruyarak makul bir h›zla AB uyum sürecini tamamlayabilmek için Türkiye’nin yüzde 6 civar›nda büyümesi gerekiyor. Bu düzeyde bir büyümenin sürdürülebilir olabilmesi için, toplam faktör verimlili¤i düzeyini uzun dönem ortalamalar›na göre ikiye katlamam›z gerekiyor. Aksi takdirde kriz sonras› dünyas›nda ne yüksek büyüme h›zlar› elde etmek mümkün olacak ne de rekabet gücünü korumak. Küresel ekonomik kriz sonras›nda tüm dünyan›n düflük talep sorunu ile karfl› karfl›ya kalmas›, ihracat imkanlar›n›n da k›s›tl› olaca¤› anlam›na geliyor. Düflük d›fl talep ve d›fl finansman imkanlar› karfl›s›nda, yap›lmas› gereken yegane ifl rekabet gücünü art›rmak. Ancak, bunun hiç de kolay olmayaca¤›n› biliyoruz. Çünkü, bugün tüm ülkeler ayn› sorunlarla karfl› karfl›ya. Dolay›s›yla, rekabet gücünü art›rma çal›flmalar›na flimdi hemen bafllamam›z gerekiyor. Bu sayede ancak di¤er ülkeler karfl›s›ndaki göreli pozisyonumuzu koruyabiliriz. Rekabet gücümüzü art›rmak için dünyadaki de¤iflime uygun yeni bir vizyon benimsemeli ve bu vizyonun gerektirdi¤i politikalar› uygulamak konusunda daha atak

davranmal›y›z. Kendimizi de¤iflen dünya koflullar›na haz›rlaman›n ilk flart›, rekabet içinde oldu¤umuz ülkelerle kapsaml› bir k›yaslama yaparak eksikliklerimizi belirlemek. Kriz sonras› dünya ekonomisi henüz flekilleniyor. Ancak yine de baz› e¤ilimlerin netleflmeye bafllad›¤›n› görebiliyoruz. Sadece düflük katma de¤erli ve düflük emek fiyat›na dayal› sektörlere odaklanarak kriz sonras› dünyas›nda rekabet gücümüzü korumak ve ihracat imkanlar›m›z› gelifltirmek konusunda zorlanaca¤›z. Dünya piyasalar›na katma de¤eri yüksek ürün satabilen bir ekonomi olmaktan baflka alternatifimiz yok. Bu do¤rultuda, araflt›rma ve yenilik politikalar›n›n sürekli gözden geçirilmesi ve bilgi toplumu olma yolundaki iddiam›z›n gerçeklefltirilmesi büyük önem tafl›yor. Ar-Ge ve inovasyona yönelik yat›r›mlarda yakalanan ivmeyi daralan finansal imkanlara ra¤men devam ettirmemiz gerekiyor. Gelecek y›llarda ihracat imkanlar›m›z› art›rmak ancak bu sayede mümkün olacak. Ar-Ge ve inovasyon yat›r›mlar›na devam ederek teknik altyap›m›z› gelifltirmenin yan› s›ra, befleri altyap›m›z› iyilefltirmek için de çaba harcamal›y›z. Sanayide yaflanan h›zl› de¤iflime ayak uydurabilmemiz için mevcut befleri sermayenin niteli¤inin mutlaka gelifltirilmesi ve iflgücü piyasalar›n›n esnekli¤inin art›r›lmas› gerekmektedir. Sürdürülebilir kalk›nman›n temel bileflenlerinden olan teknolojinin üretilmesi ve yayg›nlaflt›rman›n yolu e¤itim ve inovasyon sistemlerinin gelifltirilmesinden geçmektedir.

Rekabetçili¤imiz için küresel sermayeye ihtiyac›m›z var YASED Ar-Ge Alt Komisyonu Baflkan› ve Nortel Netafl Genel Müdürü Müjdat Altay Türkiye’nin de¤iflik bir dinamizmi var. Çok genç bir nüfusa sahip. Bu nüfus 20 y›l içinde ekonominin hizmetine geçecek. Yani müthifl bir insan kayna¤› ve inovasyon kapasitesi mevcut. Dünyan›n 16. büyük ekonomisi. Bu kaynaklar sadece yerel olarak yönetilemez. Global firmalar›n yapt›¤› çal›flmalar›n, Türkiye için çok büyük bir önemi var. E¤er ifl gücü 25 senede büyüyorsa muhakkak global sermayenin yat›r›m yapmas› laz›m. Yerel sermaye 15 milyon yeni nüfus için ifl gücü yaratmaya yetmez. Hem yerel hem global firmalar›n yat›r›m yapmas› laz›m. Türkiye’nin y›lda yüzde 7-

8 oranlar›nda büyümesi gerekiyor. Büyüme, yat›r›mla yat›r›m ise öz sermaye ile de¤il kredilerle olur. Yani bu durumda Türkiye’nin gereken büyüme oran›n› yakalamak için küresel sermayeye ihtiyac› var. Dünyada yap›lan Ar-Ge’nin yüzde 70’i küresel sermaye taraf›ndan finanse ediliyor. E¤er Ar-Ge’de iyiye gitmek istiyorsak muhakkak küresel sermaye ile bir fleyler yapmam›z laz›m. Küresel sermaye olmadan kendi kendimize tekerle¤i yeniden icat edemeyiz. Küresel sermaye, Türkiye’ye geldi¤i zaman, burada yeni yerel firmalar›n oluflmas›na da katk› sa¤layacakt›r. Ancak bu sermayenin Ar-Ge ve inovasyona katk› sa¤layarak rekabetçili¤imizi art›rmas› için devlet politikalar›-

19


Dosya

n›n iyi düzenlenmesi gerekiyor. Sadece para kazan›p giden bir sermaye, Türkiye’ye katk› sa¤lamaz. Devlet için “yabanc› sermaye” diye kavram olmamal›. Sermayenin milliyeti yok ve sermayeye gerçek anlamda ihtiyac›m›z var. Küresel olsun, yerel olsun sermaye bize laz›m. Nüfus olarak say›m›z gittikçe art›yor. Türkiye’ye de¤er yaratacak, Türkiye’ye gayri safi milli has›las›n› art›racak çal›flmalara gerek var. Bunun için de devlet hem iç hem d›fl sermayeye ayn› flekilde davranmal›. Yani yabanc›

sermayeyi ülkeye çekmeli ve onun en verimli flekilde iflletilmesini sa¤lamal›.

Yabanc› sermaye yerel oyuncular›n rekabetçili¤ini olumlu yönde etkiliyor. Bugün Türkiye de, beyaz eflya, kahverengi eflya ve otomotiv sektöründe küresel bir oyuncu. De¤er yarat›yor, ihracat yap›yor. Ayr›ca yabac› sermaye Türkiye’ye geldi¤i zaman, yerel firmalar için dünyadan haberdar olma flans› do¤uyor. Küresel sermaye, yerel sermayeye yurtd›fl›nda neler oldu¤unu gösteriyor. E¤er d›flar›da bir de¤er yarat›l›yorsa, daha iyi-

sini yapmak için yerel firmalara bir motivasyon sa¤l›yor. Elbette, gereksiz ve kontrolsüz sat›n almalar, yerel firmalar› olumsuz etkileyecektir. Bunu iki tarafl› yönetmek bir sanatt›r asl›nda. Devletler sonuç olarak bu dengeleri korumak zorundad›r. Bir ülke için içine kapanmak ne kadar uç bir yaklafl›msa, tamamen d›flar›ya ba¤›ml› olmak da uç bir yaklafl›m. Hayatta tek do¤ru yok, önemli olan h›zl› geliflen dünyada do¤ru dengeleri kurmak. Türkiye olarak yüzde 8’lere varan büyüme oran›n› yakalamak bu dengeyi iyi kurmakla ilgili.

Kay›td›fl› çal›flmak rekabet avantaj› olmamal› Bo¤aziçi Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi Bülent fienver Rekabet, serbest piyasa ekonomilerinde olmazsa olmaz bir kavramd›r. Ekonomilerde muhakkak rekabet olmas› gerekiyor. Bunun en büyük faydas›n› ise tüketiciler görüyor. fiirketler birbiriyle rekabet etmek zorunda kal›nca, bu tüketiciye yar›yor. Çünkü yeni ve kaliteli mal ve hizmet üretilmeye bafllan›yor. E¤er bir ekonomide rekabet ortam› olmazsa firmalar müflteri talep ve flikayetlerinden uzaklafl›yorlar. Ancak rekabet do¤ru bir flekilde kullan›ld›¤› zaman faydal›d›r. Haks›z rekabet hem ekonomiye hem de firmalara zarar verir. Önemli olan rekabeti etik kurallar içinde sürdürmektir. Maalesef toplum içinde piyasadan daha fazla pay almak rakibinin müflterisini kazanmak, h›zl› büyümek için haks›z rekabet edenler olabiliyor. Bu firmalar uzun süreli yaflamasa da sürekli yenileri ortaya ç›kt›¤› için piyasaya zarar veriyorlar. Bu nedenle haks›z rekabeti engellemek en az rekabetin kendisini devam ettirmek kadar mühim. Türkiye’de pek çok sektörde haks›z rekabet durumu var. Bunun en büyük nedeni ise kay›t d›fl› ekonominin fazla olmal›. Fatura kesmemek, vergi ödememek gibi durumlar, flirketlere k›sa vadede fayda sa¤l›yor ancak ekonomiye büyük oranda zarar veriyor. Türkiye koflullar›nda kurallara

uyan de¤il, kurallara uymayan daha rekabetçi konuma geliyor. Haks›z rekabet için yasal önlemlerin uygulanmas› gerekiyor. Yasalar›n hemen arkas›nda da bu meslek kurulufllar›na büyük görev düflüyor. Hem mesleki hem de kurumsal sektörler, dernekler vard›r. Hem meslek kurulufllar›n›n hem de STK’lar›n haks›z rekabeti önlemek için düzenlemeleri olmal› ve bunlar›n uygulanmas› için mücadele vermeliler. Haks›z rekabet için genel düzenlemelerin yan›nda, her sektörün kendine has düzenleme ve ilaveleri olabilir.

Bir ülkede inovasyonu gelifltiren de yine rekabetçiliktir. Yarat›c›l›k kendili¤inden olmuyor, uzun zamanlar, paralar harcan›yor, yat›r›mlar yap›l›yor. Bunu yapmak için bir firman›n gerçekten buna zorlanmas› gerekiyor. Yani rekabetçilik inovasyon ihtiyac›n› ortaya ç›kar›yor, yap›ld›¤› zaman da firman›n rekabetçili¤ini artt›r›yor.

genç nüfusu ve do¤u ve bat› aras›nda bir köprü olmas›. Bu iki dünya aras›nda genç nüfusunun yönetici yeteneklerini iyi kullanabilirse önemli bir rekabet avantaj› sa¤layacakt›r. Yani bu iki güç iyi kullan›ld›¤› takdirde Türkiye’yi rekabetçi bir duruma getirebilir.

Türkiye’nin rekabetçi oldu¤u alanlar de¤ifliyor. Eskiden rekabetçi oldu¤umuz baz› alanlar yavafl yavafl elimizden gidiyor. Eskiden rekabetçi oldu¤umuz tekstil alan›nda flu anda yeterince rekabetçi de¤iliz. Türkiye’nin rekabetçi olabilece¤i alanlara iyi odaklanmas› gerekiyor. Türkiye’nin elindeki en büyük iki avantaj›

Türkiye’nin firmalar›n rekabetçili¤ine katk› sa¤lamak için yapmas› gereken fley ise vergiler konusunda düzenlemelerin gelirlerle paralel olmas›. Türkiye’de tüketimden al›nan vergiler, üretimden daha fazla, bunun da de¤iflmesi gerekiyor. Ayr›ca yap›lan yat›r›mlar›n daha ak›ll›ca ve yerinde olmas› flart.

Türkiye’de Rekabet Kurumu iyi çal›fl›yor Birleflmifl Milletler Ticaret ve Kalk›nma Örgütü K›demli Dan›flman› George Lipimil Türkiye’nin rekabet aç›s›ndan zay›f ve güçlü yanlar› var, bunlar› flöyle s›ralayabiliriz:

20

■ Zay›f yanlar›: • Piyasa üzerindeki çok eskiye dayanan güçlü hükümet kontrolü gelene¤i • Rekabet politikas›n›n kamu nezdindeki alg›lan›fl› ve de¤erlendirilmesinin yeterince geliflmemifl olmas›

• Türk Rekabet Kurumu’nun hukuki yapt›r›m çabalar›n›n, bu konuda deneyimsiz yarg› denetleme organlar›nca yavafllat›lmas› • Devletin di¤er kurumlar›nca verilen zay›f destek (her ne kadar bu destek, k›smen


Türk hükümetlerinin rekabet politikas› çerçevesinin iyilefltirilmesinin Türkiye’nin Avrupa Birli¤i’ne kat›l›m hedefine katk›da bulunaca¤› gerçe¤ini görmesi sayesinde veriliyor olsa da) • Türkiye’nin, yard›m sistemini AB standartlar› ile uyumlu hale getirmek için gerekli mekanizma üzerinde fikir birli¤ine varamamas›

■ Güçlü yanlar›: • Rekabet kurumunun, en etkin ve en iyi flekilde yönetilen devlet kurumlar›ndan biri olmas› • Hükümetin do¤rudan müdahalesinin olmamas›

Rekabet yasas›, ekonomik aktörlerin rekabetin avantajlar›n› ticaret üzerinde özel k›s›tlamalar tesisi ile ortadan kald›rma giriflimlerini s›n›rland›ran düzenleyici bir araçt›r. Rekabet yasas›, bu fonksiyonunu, di¤er hususlar ile birlikte, tekel gücünün piyasaya hakim firmalarca kullan›lmas›n› s›n›rland›rarak, kartel faaliyetlerini yasaklayarak ve sosyal refaha zarar verecek flirket birleflmeleri ve di¤er iflbirli¤i giriflimlerini önleyerek gerçeklefltirmektedir. • Rekabeti önleyen devlet yard›mlar›n› kontrol etme mekanizmas›n›n tesisi • Tekel imtiyazlar›na veya rekabetçi olmayan giriflimlerde bulunmalar›n› sa¤layan yetki ve imtiyazlara sahip, devlet taraf›n-

dan kurulmufl giriflim ve derneklerin kapat›lmas› veya kontrol alt›na al›nmas› • Bankac›l›k sektöründeki birleflmelerin rekabet aç›s›ndan yönetiminin sa¤lanmas› • Yasal düzenleme analizlerinde Rekabet Kurumu için belirgin bir görev tan›m›n›n yap›lmas›

Rekabetçilik inovasyon ve verimlili¤in birleflmesidir TÜS‹AD - Sabanc› Üniversitesi Rekabet Forumu Direktörü Prof. Dr. Dilek Çetindamar Rekabetçilik bir ülkenin verimlilik düzeyini belirleyen kurumlar›n, politikalar›n ve ilgili unsurlar›n bütünü fleklinde tan›mlanabilir. Verimlilik düzeyi ise bir ekonominin kazanabilece¤i sürdürülebilir refah düzeyini etkiler. Bir di¤er ifadeyle, rekabetçilik düzeyi yüksek olan ekonomiler vatandafllar›na daha yüksek düzeyde gelir sa¤lar ve refahlar›n› art›r›r. ‹çinde bulundu¤umuz ekonomik sistemde rekabet kurallar›na uyuldu¤u zaman sonuçlar›n kötü olmas› için bir sebep yok düflüncesi hâkimdir. Bununla birlikte 2008 y›l›nda patlak veren finansal krizde oldu¤u gibi flirketlerin/yöneticilerin etik olmayan davran›fllar› ve kurallara uymamas› nedeniyle ekonomik kaynaklar›n belirli ellerde toplanmas›, iflsizlik ve haks›z kazançlarla sonuçlanan kötü sonuçlara tarih boyunca rastlanmaktad›r.

Rekabetçilik iki ana yetene¤in birleflimi olarak tan›mlanabilir:

ve flirketlerin ciddi katma de¤er farklar› yaratmas›na yol açmaktad›r.

1. Yeni teknoloji ve ürünler yaratmak ve gelifltirmek (inovasyon yetene¤i)

Nitekim, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) taraf›ndan gelifltirilen yeni Küresel Rekabetçilik Endeksi-KRE (Global Competitiveness Index) 12 boyutta toplam 111 parametreyi dikkate alarak ülkeler aras›nda s›ralama yapar ve ülkeleri üç ana gruba ay›r›r (fiekil 1):

2. Bu ürün ve servislerin verimli bir flekilde üretilmesi ve müflteriye ulaflt›r›lmas› için gerekli operasyonel süreçleri yayg›nlaflt›rmak ve gelifltirmek (verimlilik) Rekabet gücümüzün art›r›lmas›n›n ve kal›c›laflt›r›lmas›n›n yolu flirketlerin bu iki yeteneklerini gelifltirmesine ba¤l›d›r. Unutmamak gerekir ki, yanl›fl ürünleri/servisleri do¤ru biçimde üreterek de¤il, rekabet piyasalar›na uygun ve sürekli de¤iflen koflullara uyum gösterme kabiliyeti göstererek do¤ru ürünleri/hizmetleri günümüzün do¤ru operasyonel süreçleri ve teknolojileri ile üretmek gerekiyor. Üstelik, son dönemde rekabet etmenin temelini inovasyon yapmak oluflturmakta

1. grup ülkeleri (Üretim Faktörleri Odakl›) (GSMH’s› 2.000 $’›n alt›nda olan ülkeler) 2. grup ülkeleri (Verimlilik Odakl›) (3.000-9.000 $ GSMH’s› olan ülkeler) 3. grup ülkeleri (‹novasyon odakl›) (GSMH’s› 17.000 $’›n üzerinde olan ülkeler). Bu grupland›rmadan anlafl›laca¤› üzere en geliflkin ve rekabetçi ülkeler inovasyon konusunda baflar›l› olan ülkelerdir.

fiekil 1: Dünya Ekonomik Forumu Modeli, WEF Küresel Rekabetçilik Raporu, 2009–2010 21


Ne Yap›yoruz Ne Yapmal›y›z

Leyla Arsan

F›rsat çok, odak yok “Amerikan pastas›, Amerikan sevdas› art›k sona eriyor. Yeni bir dönemin bafllang›c›nday›z. Art›k görülen o ki dünyan›n ihtiyac› olan yeni kaynaklar Asya’da. Potansiyel keflfedildi ve yat›r›mlar›n tümü Asya ülkelerine kayd›. Hatta Asya demek de yeterli de¤il, üçüncü dünya ülkeleri…”

B

Berlusconi’nin yönetti¤i ‹talya’da 13 Kas›m 2009’da bir gazete haberi ile karfl›laflt›m. Manflet haberdi, hükümet karar alm›fl, kriz geçifl dönemi nedeniyle maliyetleri k›sacaklarm›fl, bunun kararlar›n› da art›k Senato alacakm›fl ve ilk k›s›lacak maliyetlerden biri de, üniversitelere sa¤lanan Ar-Ge fonlar›ym›fl... Tam iki gün sonra 15 Kas›m 2009’da baflka bir bafl sayfa haberi: Sony Ericsson CEO’su Howard Stringer: “Enerji ve sa¤l›k alan›nda inovasyonla krizi aflaca¤›z.” Ayn› ülkenin iki ayr› gazetesi; Corriera della Sera ile Il Sole 24 ORE, iki gün arayla, iki çeliflkili haber… 2009 y›l›n›n sonuna geldi¤imiz bugünlerde, rekabet ve inovasyon yaz›s›na bafllamak için daha iyi iki haber olamaz diye düflündüm. Bu y›l›n de¤erlendirmesini yap›p 2010’u öngörmek ya da planlayabilmek için olmazsa olmaz bir konu: Rekabet ve inovasyon. Derken 14 Ekim 2009’da yay›nlanan AB-Türkiye ‹lerleme Raporu, 11 Kas›m’da Deutsche Bank Research taraf›ndan yay›nlanan AB’nin bugünkü durumunu de¤erlendiren Lizbon Sonras› Gündem ve TÜ‹K’in 12 Kas›m 2009’da yay›nlanan 2008 y›l› Ar-Ge istatistikleri göz önünde bulundurulunca bugünlerde rekabet ve inovasyon ile ilgili söylenecek çok fley var: Kas›m ay›nda yap›lan Rekabet Forumu Kongresi, yeni yay›nlanan Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009-2010 Küresel Rekabetçilik Raporu, Newsweek’in 23 Kas›m 2009’da yay›nlanan Amerikan Inovasyonu’nu elefltiren kapak yaz›s›, yine ayn› tarihte Dünya gazetesinde yay›nlanan Sanayi Bakanl›¤›’n›n yeni Ar-Ge bütçesi haberi ve 1 Aral›k 2009’da Dünya gazetesinde yay›nlanan KOB‹’lerin Ar-Ge yat›r›mlar› ve TÜB‹TAK’›n sa¤lad›¤› destekler ile ilgili haberi vs.

22

‹novasyonun potansiyeli de Asya’da, Türkiye de… 1990’larda zirveye ulaflan paradan para yapma dönemi bizim de dünyan›n da sonunu getirdi. Liberal ve rekabetçi ekonomilerin en önemli konusu art›k inovasyon oldu. Üretim ama yeni, farkl›, herkese faydas› olan ve kârl› üretim. Sa¤l›kl› olmak için sa¤l›k sektöründe rekabet laz›m ama inovasyonsuz rekabet sa¤l›k sektörünü de öldürüyor, insanlar› da. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Rekabetçilik Raporu’nda üç ana gösterge üzerine odaklan›l›yor. Temel gereksinimler, verimlilik art›r›c›lar, inovasyon ve geliflmifllik faktörü. Olumlu yönde geliflme gösteren ülkeler Brezilya, Hindistan ve Çin olmak üzere ilk üçte yer al›yorlar. Türkiye ortalarda, buna ra¤men olumlu de¤iflim göstergelerine sahipken, inovasyonda mangalda kül b›rakmayan ülkeler olan ABD ve Japonya’n›n rekabette olumsuz yönde de¤iflti¤i görülüyor. Berlusconi’nin ‹talya’s› ise, hem Türkiye’nin hem de ABD’nin alt›nda bir yerlerde, ama Japonya’n›n üstünde yer al›yor. ‹talya’n›n bundan sonra da yeni maliyet k›s›tlamalar›yla ne yöne gidece¤i malûm, ancak inovasyonda, özellikle de giriflimcilikte, risk sermayesinde ve üniversite-sanayi iflbirli¤inde her zaman bir numarada yer alan ABD’nin durumunun hiç de parlak olmad›¤› anlafl›l›yor. Newsweek’in 23 Kas›m say›s›nda Amerika’n›n performans›n› kaybetmeye bafllad›¤›, Amerikan risk sermayecilerinin yüzde 50’sinin yat›r›mlar›n› Asya’ya kayd›rd›¤›, yüzde 17’sinin ise Kuzey Amerika’da kald›¤› belirtiliyor. Bunda da toplum kültürünün aç›k ve yenilikçi olmas›na karfl›n, devletin politikalar›n›n olumsuz etkisi oldu¤u belirtiliyor. ‹flin baflka bir


ilginç taraf› da, Amerikal›lar›n yüzde 73’ü, Çinlilerin de yüzde 82’si ABD’nin teknolojik olarak yenilikçi bir ülke oldu¤u inanc›nda, Amerikal›’lar›n yüzde 41’i, Çinlilerin de yüzde 81’i ise ABD’nin inovasyonda Çin’in önünde oldu¤u inanc›nda. Bütün dünya duruma uyanm›flken Çinliler daha kendi durumlar›n›n fark›nda de¤iller, üstelik garip bir biçimde Amerika’n›n rekabetçi oldu¤unu Amerikal›lardan daha fazla düflünüyorlar. Amerikan pastas›, Amerikan sevdas› art›k sona eriyor. Yeni bir dönemin bafllang›c›nday›z. 1989’da Berlin duvar› y›k›ld›¤›nda (bu y›l 20. y›l dönümü kutland›, yine Kas›m 2009) Rusya dahil olmak üzere tüm Do¤u Bloku ülkelerinde h›zl› bir Amerikanlaflma bafl göstermiflti. Ancak art›k görülen o ki dünyan›n ihtiyac› olan yeni kaynaklar Asya’da. Potansiyel keflfedildi ve yat›r›mlar›n tümü Asya ülkelerine kayd›. Hatta Asya demek de yeterli de¤il, üçüncü dünya ülkeleri… Küresel Rekabetçilik Raporu’nda ‹novasyon ve ‹fl Dünyas› Geliflmiflli¤i göstergelerinde herfleye ra¤men ABD ile Japonya bafl› çekmeyi sürüdürüyor. Türkiye ise 58. s›rada. ‹fl dünyas› geliflmiflli¤inde 52. inovasyonda ise 69. s›raday›z. Hemen arkam›zdan bizi 59. s›rada Senegal takip ediyor, hemen önümüzde ise 57. s›rada Slovakya var. Do¤u blokunun az geliflmifl ülkesi ile, Afrika’n›n biraz daha fazla geliflmifl ülkesi aras›nda s›k›flm›fl kalm›fl›z. Bugünlerde olmasa da, yak›n zamana kadar kardefl ülke olarak bildi¤imiz, yenili¤i götürdü¤ümüz, ifl yapt›¤›m›z Azerbaycan bile 56. s›rada yer al›yor.

da yaratacaksa oraya odaklanmas› ve buna inanmas› öneriliyor. Örne¤in; ‹sveç Lizbon Stratejisi’nin sürdürülebilirlik taraf›n›n kendine fayda sa¤layaca¤›n› ve AB’nin eko-verimli bir ekonomiye dönüflmesi için çal›flmas›n›n hem kendi ülkesi hem de AB için faydal› olaca¤›n› düflünüyor. 1 Temmuz-31 Aral›k 2009 tarihleri aras›ndaki AB Dönem Baflkan› ‹sveç’in yaklafl›m› bu yönde. Her üye devlet bu aç›dan bakarsa, biraz daha katk› sa¤layabilir düflüncesi var. AB’nin 2008-2009 y›llar› Türkiye ‹lerleme Raporu’nda özellikle sanayi ve giriflimcilik fasl› genel olarak olumlu olarak de¤erlendirilmifl. 2009-2013 sanayi stratejisinin ve buna uygun oluflturulan Yat›r›m Ortam›n› ‹yilefltirme Koordinasyon Kurulu’nun eylem plan›, sanayinin gelifltirilmesi yönünde olumlu ad›mlar at›ld›¤› görüflünü oluflturuyor. Sanayi ve KOB‹’lere sa¤lanan vergi avantajlar› ki 5746 nolu Ar-Ge teflvik yasas›n›n uygulamaya geçmesi ve birçok Ar-Ge merkezinin (31 A¤ustos 2009 itibariyle 53 yeni merkez) kurularak bu yasadan faydalanmas› ve CIP program› ile Türkiye’nin çeflitli bölgelerinde kurulan yedi adet Avrupa ‹flletmeler A¤›’n›n faaliyetlerine bafllamas› bu alanda olumlu sinyaller. Ancak, bir yandan 5746 no’lu yasadan sadece fonlatt›¤› projeler baz›nda yararlanabilen KOB‹’lerin say›s› bilinmiyor. Çünkü bu yasan›n temel amac› büyük flirketlerin Ar-Ge teflviklerinden yararlanmas› oldu¤undan, haberler de istatistikler de hep kurulan Ar-Ge merkezleri yönünde. ‹lerleme Raporu’nda bilim ve teknoloji fasl›n›n durumu daha da iyi.

AB karnemiz iyi ama lobimiz hala zay›f Deutsche Bank Research taraf›ndan yay›nlanan AB’nin bugünkü durumunu de¤erlendiren Lizbon Sonras› Gündem’de, Lizbon Stratejisi’nde belirtilen, AB’nin 2010’da Ar-Ge harcamalar›n›n GSY‹H’ya oran›n›n yüzde 3’e ç›kma hedefine ulafl›lamad›¤› ortaya ç›k›yor. Bugün oran yüzde 2’nin bile alt›nda. Analistler, buradaki problemin istihdam›n art›p, sermayenin ayn› oranda artmamas›n›n yeni çal›flana yat›r›m yap›lmayarak verimlili¤in de bu yönde düflmesine sebep olmas›n› gösteriyor.

TÜB‹TAK’›n Ar-Ge için 2009’da ek bir 100 Milyon Avro ay›rarak bütçede yüzde 36’l›k bir art›fl yapmas›, 7. Çerçeve Program›’nda TÜB‹TAK ulusal temas noktas›n›n iyi çal›fl›yor olmas› ve Avrupa Komisyonu ile iliflkilerin iyi olmas›, EU-

Bununla birlikte, as›l sorunun yap›sal reformlar›n ülkeler taraf›ndan ulusal düzeyde yeterince sahiplenilmemesi oldu¤u belirtiliyor. Buradaki sorunun afl›lmas› için ise, her ülkenin Lizbon Stratejisi’nden kendine hangi alanda en çok fay-

Türkiye’nin Inovasyon Göstergesi, Dünya S›ralamas› 12. Sütun: ‹novasyon 12.01 12.02 12.03 12.04 12.05 12.06 12.07

‹novasyon kapasitesi Bilimsel araflt›rma kurulufllar›n›n kalitesi Firman›n Ar-Ge harcamas› Ar-Ge için üniversite-sanayi iflbirli¤i Hükümetin ileri teknoloji ürünlerin sat›n al›m›, Mühendislerin ve bilim insanlar›n›n bulunabilirli¤i P a t e ntlerin kullan›labilirli¤i

* Rekabetçi avantaj

46 71 76 67 89 51 74

* • • • • • •

• Rekabetçi dezavantaj

Kaynak: WEF’in 2009-2010 Küresel Rekabetçilik Raporu

23


Ne Yap›yoruz Ne Yapmal›y›z

REKA’da 2008 y›l›nda 38 ülke aras›nda 12. s›rada yer almas›, CIP’ye ve EUROSTARS’a kat›l›m sa¤lamas› bu fas›lda Avrupa Komisyonu’nda iyi bir izlenim b›rakm›fl durumda. Bu izlenim kendi halk›m›zda da olsa daha iyi olacak. Brüksel’deki Ar-Ge lobi ofisimiz olan TURBO–PPP Ofisi, sadece büyük flirketlere de¤il, proje yapan ve yapmak isteyen herkese ilgi göstermeli. Projeciler güçbirli¤i oluflturabilmeli, Avrupa Komisyonu’nda sadece TÜB‹TAK de¤il, di¤er kurumlar da tan›nmal›, ünlenmeli. Kendi içimizde bununla ilgili bir a¤ oluflturmad›k y›llard›r, bu a¤›n oluflumunda TURBO ofisinin ön ayak olmas› gerekti¤ini düflünüyorum. Ar-Ge bafllad›, iflbirli¤i yok TÜ‹K’in yapt›¤› son aç›klamaya göre, Türkiye’de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcamas› 2008 y›l›nda 6 893 Milyon TL olarak, Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamas›n›n Gayri Safi Yurtiçi Hâs›la (GSY‹H) içindeki pay› ise binde 7,3 olarak hesaplanm›fl. 2008 y›l›nda Gayri Safi Yurtiçi ArGe harcamalar›n›n yüzde 43,8’i yüksekö¤retim, yüzde 44,2’si ticari kesim ve yüzde 12,0’› kamu kesimi taraf›ndan gerçeklefltirilmifl. Burada sanayi Ar-Ge’sinin üniversite Ar-Ge’sini geçmeye bafllad›¤›n› düflünebilir miyiz? Düflünsek de düflünmesek de, bu de¤erler güzel bir motivasyon say›labilir. Zaten Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› da buna paralel olarak, Ar-Ge faaliyetlerine 2010 y›l› bütçesinden 64 milyon 750 bin TL ay›rm›fl. Bunun 25 milyonu Teknoloji Gelifltirme Bölgelerine, 22 milyonu SANTEZ projelerine, 5 milyon 250bini Teknolojik Ürün Yat›r›m Deste¤ine (bu yeni bir destek), 10 milyonu Tekno Giriflim Sermaye Deste¤ine, 1,5 milyonu Teknolojik Ürün Patent Destek Program›na, 1 milyonunu da Teknolojik Ürün Tan›t›m ve Pazarlama’ya ay›rm›fl. Bu y›l sonu itibariyle 37 adet Teknoloji Gelifltirme Bölgesi kurulmas› ve 26’s›n›n faaliyete geçmesi beklenirken, Biliflim Vadisi fizibilite projesinin de hala onay beklemekte olan yer ve model seçim aflamas›n›n geçilerek, 2010’da çal›flmalar›n›n tamamlanmas› bekleniyor. Sanayiciyi biraz umutland›ran ve harekete geçirecek olan bu haberlerin ard›ndan, TÜB‹TAK taraf›ndan KOB‹’lere verilen desteklerin Eylül 2009’da 126,6 Milyon TL’ye ç›kt›¤› aç›kland›. Tabii ki bu rakamlar çok yeterli de¤il. Ama TÜB‹TAK da zaten 2004 y›l› ile karfl›laflt›rd›¤›nda, 31,8 Milyon TL’den yüzde 24

75’lik bir art›fl ortaya koyuyor. Her ne kadar 126,6 Milyon TL sadece 300-400 civar›nda proje anlam›na gelse ve Türkiye gibi büyük nüfuslu bir ülke için bu rakamlar yeterli olmasa da, bu tür desteklerin ve haberlerin KOB‹’ler için teflvik edici ve rekabet güçlerini art›rmalar› için itici bir güç oldu¤u aç›k. Ne var ki yukar›da da bahsetti¤im Ar-Ge teflvik yasas› desteklerinde KOB‹’lere daha fazla odaklan›labilseydi, bugün çok daha iyi sonuçlar al›yor olurduk. En az›ndan KOB‹’lerin iflbirli¤i yapmalar›n› teflvik etmeyi, rekabetin iflbirlikleri ile daha da artaca¤›n› KOB‹’lerin hem yeni bilgi hem de finansal anlamda daha fazla kazanaca¤›n› düflünmek gerekirdi. Bu konuda uzmanlar, bizler öneriler getirdik, konferanslarda konufltuk, anlatt›k, bildiriler sunduk, hatta tek proje ile ödül bile ald›k ama bu konu aç›kta kald›. Bazen yasalar› haz›rlarken, dengeleri kuram›yoruz, tek bir yöne öncelik veriyoruz, sonra sorunlar ve eskiklikler yaflamaya bafllay›nca yön de¤ifltirip o yönde bir yasa ç›karmaya u¤rafl›yoruz. Oysa her ne kadar sanayinin Ar-Ge harcamas›n› art›rmak gibi bir hedefimiz olsa da, KOB‹’lerin rekabetini art›rmak sürekli olarak öncelikliydi. Tüm planlarda, stratejilerde öyle ama nedense, araya giren farkl› güç dengeleri, bu durumu bozabiliyor. Bu durumlar›n oluflmas›n› engellemek de herbirimizin görevi diye düflünüyorum. KOB‹’lere havadan patent flans›

Bir baflka konu ise, Küresel Rekabetçilik Raporu inovasyon göstergesinde 74. s›rada oldu¤umuz patent meselesi. Ar-Ge yapan kurumlar›n birço¤u patente inanm›yor. Rekabetçilik için önemli oldu¤unu düflünmüyor, nas›lsa kopyalan›yor diye düflünüyor, adalet sistemini yavafl ifllemesinden dolay› hak iddia etmekle u¤raflmak istemiyor. Bu nedenle, masraflar›n› üstlenmek istemiyor. Bu biraz ülkenin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yap›s› ile ilgili bir durum. 7. Çerçeve Program›’nda KOB‹’ler yarar›na araflt›rma projeleri KOB‹’lerin hiç Ar-ge yapmadan, hiç para harcamadan, hiç efor harcamadan, bedava, hatta üstüne AB’deki toplant›lar için seyahat paras› da alarak, prototip, know-how ve patent sahibi olmalar›n› sa¤l›yor. Türkiye’den çok farkl› konuda birçok KOB‹, Avrupal› KOB‹’lerle iflbirli¤i yaparak bir ya da daha fazla Ar-Ge sa¤-


Bazen yasalar› haz›rlarken, dengeleri kuram›yoruz, tek bir yöne öncelik veriyoruz, sonra sorunlar ve eskiklikler yaflamaya bafllay›nca yön de¤ifltirip o yönde bir yasa ç›karmaya u¤rafl›yoruz. Oysa her ne kadar sanayinin Ar-Ge harcamas›n› art›rmak gibi bir hedefimiz olsa da, KOB‹’lerin rekabetini art›rmak sürekli olarak öncelikliydi. Tüm planlarda, stratejilerde öyle ama nedense, araya giren farkl› güç dengeleri, bu durumu bozabiliyor. lay›c›s›na Ar-Ge yapt›rarak bu destekten yararlanabiliyor. Ancak, ceplerine s›cak para ak›fl› beklentisinde olan Türkiye’deki KOB‹’lerin birço¤u, önlerini açacak, rekabet güçlerini art›racak, havadan gelen bu flansa burun k›v›rabiliyorlar. Oysa, KOB‹’lerin önlerine gelen bu flans› tepecek lüksleri olmamas› gerekir. Hizmet inovasyonuna odaklanabiliriz Küresel Rekabetçilik Raporu’na dönersek, sektörel katma de¤erin GSY‹H’ya oran›n›n, Türkiye’de tar›mda yüzde 9, imalat sektöründe yüzde 19, imalat d›fl› endüstride yüzde 9 ve hizmetlerde ise yüzde 63 oldu¤unu görüyoruz. ‹novasyonda geri oldu¤umuz noktalar burada çok aç›k olarak görülebiliyor. Katma de¤eri bir tar›m ülkesi olmam›za ra¤men ne tar›mda ne de bu kadar yat›r›m yapmaya çal›flt›¤›m›z imalat sektöründe yaratabilmifliz. Hala da u¤rafl›yoruz. ‹yi niyetle ama hem biraz destekle, hem de biraz köstekle. KOB‹’ler ve küçük esnaf bu iflin çok önemli bir parças›, asla ve asla vazgeçilmez bir parças›. Ancak, Türkiye’de sektörel katma de¤erin en yüksek oldu¤u sektör, hem de aç›k arayla, yüzde 63 ile hizmet sektörü. Bir yandan imalatta ve tar›mda desteklerimizi ve teflviklerimizi art›r›ken, asl›nda dünyada çok önde oldu¤umuz hizmet konusuna neden a¤›rl›k vermiyoruz? Neden inovasyonu hep imalatta ve üretimde görüyoruz? Hizmet sektöründe inovasyonu art›rsak, bu konuda dünyada bir numara olsak ve bu flekilde tan›nsak daha iyi olmaz m›? Bizim için çok daha kolay ve sanc›s›z olmaz m›? Üstelik hizmet sektörü

bu kadar haz›rken? Süreç inovasyonunu asl›nda Türkiye’de KOB‹’ler ve sanayi de dahil olmak üzere bir çok sektör fark›nda olmadan gerçeklefltiriyor. Bunu, bugüne kadar hem flirketlerde gerçeklefltirdi¤im inovasyon denetim ve ölçüm çal›flmalar›nda, hem de Ar-Ge ve inovasyona yöneltmeye çal›flt›¤›m, ulusal ve AB fonlar›ndan yararland›rmaya çal›flt›¤›m flirketlerde saptad›m. Bu saptamam nedeniyle, bir araflt›rma yapt›m ve gördüm ki; dünya da bu konuda yeni uyan›yor ve çok yak›nda hizmet inovasyonuna yönelik fonlar da ç›kacak. Hem fon kullan›m›nda, hem yasalar›n de¤ifltirilmesinde hem de uygulamada geç kalmamak, zaten iyi oldu¤umuz bir konuda dünyan›n önüne geçmek için durumumuzun fark›nda olarak flimdiden bir fleyler yapmal›y›z. Bunun için AB’den yeni fonlar beklemeye gerek yok, zaten Ar-Ge ile ilgili fonlar süreç inovasyonunu, her zaman olmasa da bazen de hizmet inovasyonunu kaps›yor. Ancak ulusal fonlar› sadece üretim süreçlerine de¤il, hizmet süreçlerine de yöneltebilmek, Ar-Ge kapsam ve kavramlar›n›n s›n›rlar›n› biraz daha geniflleterek, daha fazla kurumun ulusal destek ve teflviklerden yararlanmalar›n› sa¤lamak gerekiyor. Eminim o zaman, ABD’yi de yakalar›z, bugünkü durumunun çok daha ötesine de geçebiliriz. Ülkede herkesin en iyi oldu¤u konuda çok daha rekabetçi oluruz, çok daha fazla fikir üretir, çok daha fazla motive oluruz. En az›ndan inovasyon kültürü edinmifl oluruz. Bu inovasyon kültürü esas odakland›¤›m›z gelifltirmeye çal›flt›¤›m›z di¤er sektörlere de s›çrar.

ÖNER‹LER • KOB‹’lere odaklanmak: iflbirli¤i teflvik yasas› ç›kartmak, Ar-Ge teflvik yasas›nda dengeli eklemeler yapmak, Avrupa ‹flletmeler A¤› çal›flmalar›n› sürdürmek ve gelifltirmek • Hizmet inovasyonuna odaklanmak: Ar-Ge kavram›n› yenilemek, Ar-Ge teflvik yasas›na dengeli ekleme yapmak • AB 7.Çerçeve Program›’na odaklanmak: Süreç inovasyonu ile kat›l›m, KOB‹ yarar›na araflt›rmaya KOB‹’leri yönlendirmek, AB’de lobi için güçbirli¤i oluflturmak; TURBO Ofisi’nden ilgi ve destek almak

25


U‹G’den Notlar

Cemil Ar›kan, Selçuk Karaata

Rekabet gücü ve inovasyon Rekabet gücü ve inovasyon konulu bu say›da, 13 Kas›m 2009 tarihinde tan›t›m› yap›lan SEDEFED ve REF ortak yay›n› olan “Türkiye’nin Küresel Rekabet Düzeyi” Raporundan bulgulara yer verece¤iz. Rapordan dikkate al›nan bölümler, Dünya Ekonomik Forumu’nun her y›l yapt›¤› k›yaslama çal›flmas›ndan hareketle rekabet gücü ve Türkiye’nin özellikle inovasyon ba¤lam›nda konumuna ›fl›k tutan konular olarak belirlendi.

G

Gerek teori, gerekse de gözleme dayal› kan›tlar, rekabetçilik için çok say›da kritik bileflen oldu¤unu ortaya koymaktad›r. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) taraf›ndan gelifltirilen yeni Küresel Rekabetçilik Endeksi-KRE (Global Competitiveness Index) çok say›da parametreyi dikkate alarak ülkeler aras›nda bir s›ralama yapmay› önermektedir. Buradaki as›l gaye, ülkelerin verimlilik düzeyini belirleyen etmenleri ortaya koyup, o ülkenin güçlü ve zay›f yanlar›n› ortaya

koymak ve politika yap›c›lara yol gösterebilmektir. Bu kategoriler ve rekabet gücüne dair bileflenlerle aras›ndaki iliflki fiekil 1’dedir. Küresel Rekabetçilik Endeksinin Bileflenleri: Dünya Ekonomik Forumu taraf›ndan 2005 y›l›nda yenilenen endeksin haz›rlanma nedeni verimlili¤in nedenlerini daha etkin bir biçimde ortaya koymakt›r. Endeksin çerçevesini üç adet yap›tafl› oluflturmaktad›r.

Refah

Verimlilik

Rekabetçilik

+ Zenginlikler fiekil 1: Dünya Ekonomik Forumu Modeli, WEF Küresel Rekabetçilik Raporu, 2009–2010 26

fiekil 2: Rekabetçili¤in Tan›mlanmas›, WEF Küresel Rekabetçilik Raporu, 2008–2009


fiekil 3: Verimlili¤in Temelleri, WEF Küresel Rekabetçilik Raporu, 2008–2009

Bunlar; zenginlikler (endowment), makroekonomik rekabetçilik ve mikroekonomik rekabetçiliktir. Zenginlikler refah düzeyini do¤rudan etkilemekte, bu zenginlikler aras›nda da do¤al kaynaklar, co¤rafi konum veya büyük bir iç pazar gibi bir ülke için var olan avantajlar say›lmaktad›r.

Küresel Rekabetçilik Endeksi – KRE (GCI) Dünya Ekonomik Forumu; rekabetçilik s›ralamas›n› Küresel Rekabetçilik Endeksine (KRE) dayand›r›r. Endeks son derece kapsaml›, ulusal rekabetçilik konusunda mikroekonomik ve makroekonomik durumu analiz eden bir yap›ya sahiptir. KRE reka-

fiekil 4: Türkiye’nin 2009 Y›l›nda Tüm Ülke Ortalamalar›na Göre Durumu 27


U‹G’den Notlar

Dünya Ekonomik Forumu; rekabetçilik s›ralamas›n› Küresel Rekabetçilik Endeksine (KRE) dayand›r›r. Endeks son derece kapsaml›, ulusal rekabetçilik konusunda mikroekonomik ve makroekonomik durumu analiz eden bir yap›ya sahiptir.

bet gücünü etkileyen çok say›da bileflenin a¤›rl›kl› ortalamas›d›r. Her bir bileflen rekabetçilik olarak an›lan karmafl›k kavram›n bir boyutunu yans›t›r. Söz konusu tüm bileflenler rekabetçili¤in dayand›¤› 12 adet bileflenin (pillar) neler oldu¤unu ve bu ba¤lamda özelliklerini tan›mlar. Konumuzla do¤rudan ilgili olan inovasyon bilefleni hakk›nda afla¤›daki flekilde bir bilgi aktar›lm›flt›r. 12. Bileflen: ‹novasyon Uzun vadede refah düzeyindeki art›fl inovasyonla gelifltirilebilmektedir. Daha az geliflmifl ekonomiler mevcut teknolojileri kullanarak/içsellefltirerek veya daha farkl› alanlarda iyilefltirmeler yaparak üretkenliklerini art›rabilirler. Yenilikçi bir ortam›n yarat›labilmesi için özellikle özel sektörün

Ar-Ge’ye yat›r›m yapmas›, nitelikli bilimsel araflt›rmalar› yapacak olan araflt›rma kurumlar›n›n, bununla birlikte üniversiteler ve özel sektör aras›nda kapsaml› bir iflbirli¤i platformunun var olmas›, son olarak da fikri mülkiyet haklar›n›n korundu¤u bir düzenin varl›¤›na ihtiyaç duyulur. ‹çinde bulundu¤umuz ekonomik kriz döneminde gerek kamu, gerekse de özel sektör üzerinde var olan Ar-Ge bütçelerinin k›s›lmas› bask›s›na direnmek uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme için kritiktir. Rekabet Gücü ve Türkiye Türkiye’nin, tüm de¤erlendirmeye al›nan ülkeler içinde önemli bir farkla ortalaman›n üstünde oldu¤u tek bileflen “Pazar Büyüklü¤ü”dür. Ancak özellikle “Kurumsal Yap›”, “Emek Piyasalar›n›n Etkinli¤i” ve

fiekil 5: Türkiye’nin 2009 Y›l› ‹çinde Bulundu¤u Grup Ülkeleriyle Karfl›laflt›r›lmas› 28


“‹novasyon” bileflenlerinde ciddi ölçüde ortalaman›n alt›ndad›r. Bunun d›fl›ndaki bileflenlerde genelde ortalama civar›nda bir yap› arz etmektedir. Söz konusu 133 ülkenin ortalamas› oluflturulurken gelir düzeyi son derece düflük olan ülkelerin de yer ald›¤› düflünülürse, Türkiye’nin içinde bulundu¤u durumun dikkatle irdelenmesi gerekir. Türkiye’nin ‹çinde Bulundu¤u Grup Ülkeleri ile K›yaslanmas› Türkiye’nin, içinde bulundu¤u 2.den 3’e geçifl ülkelerine göre benzer bir analiz yap›ld›¤›nda, durumun daha da kritik oldu¤u; “Pazar Büyüklü¤ü” ve “‹fl Dünyas›n›n Geliflmifllik Düzeyi” d›fl›nda hiçbir bileflende Türkiye’nin grup içinde ortalaman›n üzerine ç›kamad›¤› saptanmaktad›r (fiekil 5:). ‹novasyon kapasitesi, bilimsel araflt›rma kurumlar›n›n niteli¤i, flirketler kesiminin Ar-Ge harcamalar›, Ar-Ge için üniversitesanayi iflbirli¤i, ileri teknolojiler için kamunun sat›n alma politikalar›, bilim insanlar›n›n ve mühendislerin varl›¤›, patentler, fikri mülkiyet haklar›n›n korunmas› de¤iflkenlerinden oluflmaktad›r. Tüm ülkeler göz önüne al›narak ‹novasyon bilefleni incelendi¤inde; performanslar› ile öne ç›kan ilk 5 ülke Tablo 1’de verilmifltir.

Tablo 1.‹novasyon Bileflenine Göre En Yüksek Performans Gösteren Ülkeler ve Türkiye

1

5.77

‹sviçre

2

5.56

Finlandiya

3

5.53

Japonya

4

5.51

‹sveç

5

5.39

Türkile

69

3.11

ABD

fiekil 6 incelendi¤inde Türkiye’nin “‹novasyon” bilefleninde en çok “patent” alt bilefleninde geriye düfltü¤ü görülmektedir. Bunun yan› s›ra “entelektüel sermayenin korunumu” ve “Ar-Ge’ye yap›lan flirket harcamalar›” de¤iflkenlerinde de oldukça geridedir. Rekabet gücü s›ralamas›nda Türkiye orta s›ralarda bulunmaktad›r. Bu konumun daha iyi performans gösteren ülkelere yak›nlaflt›r›lmas› için Türkiye’nin kapasitesi mevcuttur. ‹htiyaç olan temel girdinin inovasyona dayal› kalk›nma ve büyüme için bir toplumsal mutabakat ortam›n› sa¤lamak oldu¤unun alt›n› çizmekte yarar olacakt›r. Bu mutabakat için eflgüdüm halinde iflleyen bir kamu, özel sektör, üniversite ve sivil toplum dörtlüsünün varl›¤›na ihtiyaç duyulmaktad›r.

fiekil 6: ‹novasyon Bileflenine Göre Türkiye’nin Durumu (WEF 2009–2010 Raporu) 29


röportaj

Rekabet inovasyon için katalizördür “‹novasyon ve rekabet bir arada ifller. Hem rekabet hem de inovasyon politikalar› ayn› amaca, yani gerçek inovasyon faaliyetlerinin ödüllendirilmesini ve inovasyon sürecinin kolaylaflt›r›lmas›n› sa¤lamaya hizmet eder” diyen Avrupa Birli¤i Rekabetten Sorumlu Komisyon Üyesi Neelie Kroes, rekabetin inovasyon için katalizör görevi gördü¤ünü ifade ediyor. Kroes, rekabetin, daha yüksek müflteri memnuniyetine ve daha düflük üretim masraflar›na imkan vererek, ekonomik refah› art›rd›¤›na dikkat çekiyor.

A

Avrupa’n›n rekabet politikas›, Toplulu¤un AT Anlaflmas›'nda (81'den 90'a kadar olan Maddeler) yer alan yasal çerçevesine dayan›yor. Rekabet kurallar›, fiyat sabitlemesi veya pazar paylafl›m› gibi rekabetçi olmayan anlaflmalar›n yap›lmas›n› ve herhangi bir piyasadaki hakim konumun suiistimal edilmesini yasakl›yor. Avrupa Birli¤i Rekabetten Sorumlu Komisyon Üyesi Neelie Kroes “Rekabet, inovasyon için katalizör görevi görür” diyor, ekonomik refah›n artmas› için rekabetin önemine dikkat çekiyor. Kroes’in Türkiye’nin rekabet konusunda baz› s›k›nt›lar› oldu¤unu ifade ediyor ve Türkiye’nin mali fleffafl›k ve devlet yard›mlar›nda fleffafl›k sa¤lamak ve istihdam uygulamalar›n› daha esnek k›lmak gibi, baz› alanlarda geliflim göstermesi gerekti¤ini söylüyor. “Türk mali sektörü, mevcut krizin üstesinden gelmede büyük bir esneklik gösterdi ve Türkiye, d›fl ticaretini yeni piyasalara do¤ru geniflletti” diyen Kroes’e göre, Türkiye, belirli baz› yap›sal sorunlar› çözümleyecek kapsaml› reform

30

program›n› uygulamaya devam ederse, Avrupa Birli¤i içerisindeki rekabetçi bask› ve piyasa güçleri ile bafla ç›kacak ve iflleyen bir piyasa ekonomisi olabilecek. Rekabetin Avrupa ekonomisine katk›lar› nelerdir? AB’nin rekabet politikas›n›n hedefi, flirketler ve vatandafllar için en iyi sonuçlar› sa¤lamak amac›yla piyasalar›n daha iyi ifllemesini sa¤lamakt›r. fiirketlerin kendi kapasiteleri üzerinden rekabet ettikleri rekabetçi piyasalar, inovasyonu

teflvik eder, fiyatlar› düflürür ve ürün seçene¤i ve kalitesini artt›r›r. Kendi yerel piyasalar›nda rekabetçi nitelik tafl›yan flirketler, giderek küreselleflen uluslararas› piyasa ortam›nda daha yüksek baflar› flans›na sahiptirler. Rekabetçi piyasalar, ekonominin daha verimli olmas›na katk›da bulunurlar. fiirketlerin, müflteri çekmek için birbirleriyle rekabet etti¤i durumlarda fiyatlar düfler ve ürün seçene¤i ve kalitesi artar. Bu, kaynaklar›n daha verimli bir flekilde da¤›t›lmas› ve böylece ekonominin bir bütün


olarak daha verimli bir flekilde ifllemesi anlam›na gelmektedir. Rekabetçi piyasalarda flirketlerin, tüketicilerin gereksinimlerine daha h›zl› ve daha verimli bir flekilde yan›t verebilmeleri ve söz konusu gereksinimlerin de¤iflmesi durumunda bu de¤iflikliklere adapte olabilmeleri önemlidir. ‹novasyon ve rekabet aras›nda ne tür bir iliflki söz konusudur? ‹novasyon ve rekabet bir arada ifller. Hem rekabet hem de inovasyon politikalar› ayn› amaca, yani gerçek inovasyon faaliyetlerinin ödüllendirilmesini ve inovasyon sürecinin kolaylaflt›r›lmas›n› sa¤lamaya hizmet eder. Rekabet, inovasyon için katalizör görevi görür – yenilikçi ürünler piyasada baflar›l› olaca¤› için flirketler, daha fazla müflteri çekebilmek amac›yla yeni ürün ve hizmetler üretme inisiyatifine sahip olacaklard›r. Bu durum, daha yüksek müflteri memnuniyetine ve daha düflük üretim masraflar›na imkan vererek, ekonomik refah› artt›racakt›r. Rekabetin temel kurallar› nelerdir? AT Anlaflmas›’nda ifade edilen rekabet kurallar›, fiyat sabitlemesi veya pazar paylafl›m› gibi rekabetçi olmayan anlaflmalar›n yap›lmas›n› ve herhangi bir piyasadaki hakim konumun suiistimal edilmesini yasaklar. Rekabetçi olmayan flirket birleflmeleri de yasaklanm›fl olup, belirli boyutlardaki planl› uluslararas› flirket birleflmelerinin, hayata geçirilmeden önce Avrupa Komisyonu’na bildirilmesi gerekmektedir. AT Anlaflmas›, ayr›ca, hükümetlerin flirketlere adil olmayan bir flekilde fon aktar-

malar›n› da yasaklamaktad›r. Rekabet ile iliflkili tüm hususlarla ilgili olarak, Avrupa Komisyonu’nun web sitesinden detayl› bilgi edinilebilir: http://ec.europa.eu/competition/ Piyasada rekabet kurallar›n› kim belirlemelidir? AB piyasas› aç›s›ndan söz konusu rekabet kurallar›, AB’nin temel mevzuat› olan AT Anlaflmas›’nda belirtilmifltir. Rekabet kurallar›n› uygulama yetkisi, Avrupa Komisyonu ile AB Üye Devletleri’nin rekabet kurumlar› taraf›ndan paylafl›lm›flt›r. Avrupa Mahkemeleri, nihai olarak, rekabet kurallar›n›n do¤ru bir flekilde uygulan›p uygulanmad›¤›n› kontrol eder ve Komisyon da ald›¤› kararlar vas›tas›yla söz konusu kurallar›n uygulanma fleklini belirler. Piyasada adil rekabetin önünde duran engeller nelerdir? Karteller, adil rekabetin önünden duran en büyük engellerden biridir. fiirketler, kendi aralar›nda fiyatlar› sabitlemeye veya piyasalar› paylaflmaya niyetlendiklerinde, rekabet diye bir fley kalmaz. Fiyatlar yükselir, ürün seçenekleri azal›r ve tüketiciler bu durumdan zarar görürler. Ayn› piyasada faaliyet gösteren iki flirket birleflti¤inde ortaya ç›kan bir di¤er problem de, söz konusu piyasada etkin rekabeti sa¤layacak yeterli say›da tedarikçi kalmamas›d›r. Adil olmayan devlet yard›mlar› da adil rekabetin önünde duran bir di¤er engeldir. Seçilmifl belirli flirketler, devletten, çevrenin korunmas› veya bölgesel uyumun sa¤lanmas› gibi kamunun genel menfaatlerine

hizmet etmeyen bir fon yard›m› ald›¤›nda, pazardaki oyuncular›n oyun alan› bozulur. Rekabet aç›s›ndan Türkiye pazar› hakk›nda neler düflünüyorsunuz? Avrupa Komisyonu’nun Türkiye hakk›nda 2009 y›l›nda yay›nlad›¤› ‹lerleme Raporu’nda belirtildi¤i üzere Türkiye, belirli baz› yap›sal sorunlar› çözümleyecek kapsaml› reform program›n› uygulamaya devam etmesi kofluluyla, Avrupa Birli¤i içerisindeki rekabetçi bask› ve piyasa güçleri ile bafla ç›kacak, iflleyen bir piyasa ekonomisi olma özelli¤ini elde edecektir. Türk mali sektörü, mevcut krizin üstesinden gelmede büyük bir esneklik göstermifl ve Türkiye, d›fl ticaretini yeni piyasalara do¤ru geniflletip çeflitlendirmifltir. Yine de, mali fleffafl›k ve devlet yard›mlar›nda fleffafl›k sa¤lamak ve istihdam uygulamalar›n› daha esnek k›lmak gibi belirli baz› alanlarda Türkiye’nin geliflim göstermesi gerekmektedir.

31


röportaj

Rekabetçili¤in önündeki en büyük engel karteller Piyasan›n rekabet kurallar›n› düzenleyen ve bunlar›n uygulanmas›n› sa¤layan Rekabet Kurumu 1997 y›l›ndan beri faaliyet gösteriyor. Rekabet Kurumu Baflkan› Nurettin Kald›r›mc› bir piyasada rekabet önündeki en büyük engelin karteller oldu¤unu ifade ediyor. Kald›r›mc›, “Bir ekonomi içinde teflebbüslerin adil rekabet edebilmesinin temini için piyasada adil rekabetin tesis edilmesi gerekir. Bu baflar›l› bir flekilde yap›ld›¤›nda adil rekabet için gerekli koflullar da sa¤lanm›fl olacakt›r” diyor.

4

4054 say›l› Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Kanunun yürürlü¤e girdikten sonra, 27 fiubat 1997 tarihinde 11 kifliden oluflan Rekabet Kurulu atand› ve 5 Mart 1997 tarihinde göreve bafllad›. Rekabet Kurumu, bu kanunu uygulamak, mal ve hizmet piyasalar›n›n serbest ve sa¤l›kl› bir rekabet ortam› içinde ifllerli¤ini temin etmek amac›yla kuruldu. Kurumun en

önemli görevlerinden biri, mal ve hizmet piyasalar›nda teflebbüsler aras›ndaki rekabeti engelleyici anlaflma, karar ve uygulamalar› önlemek. Rekabet Kurumu Baflkan› Nurettin Kald›r›mc› kurum olarak mücadele ettikleri en temel konunun karteller oldu¤unu ve kartelin tüm dünyada h›rs›zl›k olarak alg›land›¤›n› ifade ediyor. Kald›r›m-

c›, kamusal düzenlemelerde rekabetçi etki analizinin göz ard› edilmesi, devlet yard›mlar›nda rekabete uygunlu¤un göz önünde bulundurulmamas›, inovasyonun yayg›nlaflt›r›lamamas› gibi hususlar›, Türkiye’nin rekabet aç›s›ndan s›k›nt›lar› olarak s›ral›yor. “Rekabet Kurumu, rekabet savunuculu¤u kapsam›nda her platformda bu sorunlara iliflkin görüfllerini ve çözüm önerilerini dile getirmeye çal›fl›yor” diyen Kald›r›mc›’ya göre hakl› rekabetin en iyi flekilde düzenlenmesi Türkiye aç›s›ndan flart. Çünkü AB üyesi olmak için, iflleyen bir pazar ekonomisi ile AB’deki rekabet bask›s› ile bafl edebilme yetene¤inde olunmas› gerekiyor. Rekabet Kurumu’nun görevleri hakk›nda bilgi verir misiniz? Kurumumuzun en önemli görevlerinden biri, mal ve hizmet piyasalar›nda teflebbüsler aras›ndaki rekabeti engelleyici anlaflma, karar ve uygulamalar› önlemektir. Teflebbüslerin aralar›nda anlaflarak fiyat, kâr ve indirim oranlar›n› belirlemesi, sat›fl

32


bölgelerini paylaflmas›, üretim miktar›n› k›s›tlamas›, rakip teflebbüslerin piyasaya girifllerinin ve faaliyetlerinin zorlaflt›r›lmas›, ihalelerde dan›fl›kl› hareket edilmesi gibi rekabeti engelleyici davran›fllar› kartel olarak nitelendirilmekte ve cezaland›r›lmaktad›r. Bir di¤er görevimiz, piyasaya hâkim olan teflebbüslerin hakim durumlar›n› rakiplerinin piyasaya girifllerini engelleme onlar›n piyasadaki faaliyetlerini zorlaflt›rma gibi davran›fllarla kötüye kullanmalar›n› engellemektir. Kurumumuz, ayr›ca, birleflme ve devralmalar›n kontrolünden sorumludur. Bununla amaçlanan, teflebbüslerin etkin rekabet ortam›n› ortadan kald›racak flekilde birleflme veya devralma ifllemleri gerçeklefltirmelerinin önüne geçilmesidir. Ayr›ca, Rekabet Kurumu olarak, rekabet kültürünün ülkemizde yayg›nlaflmas›n› en önemli hedefle-

rimizden biri olarak kabul etmekte ve bu do¤rultudaki çabalar›m›za giderek artan bir yo¤unlukta devam etmekteyiz. Rekabet Kurumunun son dönemde üzerinde durdu¤u konular nelerdir? 4054 say›l› Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Kanun temel olarak üç yasaklama getirmektedir: 1) Teflebbüsler aras›ndaki rekabeti s›n›rlay›c› anlaflma ve uyumlu eylemler ile teflebbüs birliklerinin bu yöndeki kararlar› yasaklanm›flt›r. 2) Hakim durumdaki teflebbüslerin bu konumlar›n› kötüye kullanmalar› yasaklanm›flt›r. 3) Hakim durum yaratarak veya mevcut bir hakim durumu güçlendirerek rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleflme veya devralmalar yasaklanm›flt›r.

Üç temel konuya eflit önem versek de, en temel konu kartellerle mücadeledir. Karteller tüm dünyada h›rs›zl›k olarak görülmekte ve en ciddi/a¤›r rekabet ihlali fleklinde nitelendirilmektedir. Bu niteli¤i nedeniyle dünyan›n önde gelen rekabet otoriteleri gibi bizim de en önemli mücadele konumuzdur diyebiliriz. Son dönemde sektörel araflt›rmalara verilen önem de artm›flt›r. AB Komisyonu, Birleflik Krall›k Rekabet Otoritesi gibi örneklerin elde etti¤i baflar›lardan da ilham al›narak Kurumumuz taraf›ndan akaryak›t gibi yurttafllar›n yaflam›nda önem arz eden pazarlarda araflt›rmalar yap›lm›flt›r. Bu araflt›rmalarla pazarlarda rekabetin bulunup bulunmad›¤›, bulunmuyorsa bunun hangi sebeplerden kaynakland›¤› ve daha rekabetçi bir Pazar için getirilebilecek çözüm önerileri aranmaktad›r. Bu tür arafl33


röportaj

t›rmalar›m›za iliflkin olarak flu ana kadar kamuoyumuzdan edindi¤imiz izlenimler gayet olumlu olmufltur. Türkiye’nin rekabet konusundaki eksiklikleri nelerdir, bunlar› çözmek için neler yapabiliriz? Rekabet politikas›n›n ifllerlik kazanmas›na temel teflkil eden 4054 say›l› Kanun ve ba¤l› mevzuatta bulunan eksiklikler tespit edilmifl ve haz›rlanan tasar› görüflülmek üzere TBMM’ye gönderilmifltir. Bu tasar›daki hükümler temel olarak Kanun’un daha aç›k ve anlafl›l›r hale getiril-

34

mesine, teflebbüsler aç›s›ndan hukuki belirlili¤in art›r›lmas›na, bürokrasinin azalt›lmas›na ve Kurum kaynaklar›n›n ciddi rekabet ihlallerine yönlendirilmesinin sa¤lanmas›na yöneliktir. Rekabet politikas›nda daha genifl anlamda yaflanan sorun olarak ilk akla gelen ise kamusal düzenlemelerde rekabetçi etki analizinin göz ard› edilmesi, devlet yard›mlar›nda rekabete uygunlu¤un göz önünde bulundurulmamas›, inovasyonun yayg›nlaflt›r›lamamas›d›r. Rekabet Kurumu, rekabet savunuculu¤u kapsam›nda her platformda bu sorun-

lara iliflkin görüfllerini ve çözüm önerilerini dile getirmeye çal›flmaktad›r. Bu çerçevede, TBMM gündemindeki tasar›da, Rekabet Kurumunun, mal ve hizmet piyasalar›nda 4054 say›l› Kanundaki yasaklara ayk›r› sonuçlar do¤urabilecek idari ifllem ve düzenlemelerin iptali için yarg›ya baflvurabilmesine iliflkin düzenleme getirilmektedir. AB ile iliflkilerimize rekabet konusu nas›l etki ediyor? Bilindi¤i gibi AB üyesi olmak için, iflleyen bir pazar ekonomisi ile AB’deki rekabet bask›s› ile bafl edebilme yetene¤inde olunmas› gerekmektedir. Nitekim Avrupa Komisyonu da haz›rlad›¤› ilerleme raporlar›nda ekonomik kriterler bafll›¤› alt›nda, ülkemizdeki iktisadi geliflmeleri bu iki hususu dikkate alarak incelemektedir. Bu hususlar›n en önemli unsuru rekabet oldu¤undan, rekabet konusu AB ile olan iliflkilerimizin temel dinamiklerdendir. AB ile olan müzakerelerdeki fas›llardan birisi Rekabet Politikas›’d›r. Dolay›s›yla, AB üyeli¤inde Rekabet Politikas› alan›ndaki mevzuat›m›z›n uyumu ile bu mevzuat› etkili flekilde uygulayacak idari kapasitenin varl›¤› oldukça önemli bir yer tutmaktad›r. AB, rekabet konusunda Türkiye’yi hangi noktalar›yla elefltiriyor? Bu sorunun cevab›n› Rekabet Politikas› fasl› kapsam›nda yap›lan elefltirilerle verebiliriz. Devlet yard›mlar›n›n izlenmesi ve denetlenmesine iliflkin AB’de geçerli kurallarla uyumlu bir mevzuat›n yürürlü¤e sokulmam›fl ve bu mevzuat› uygulayacak ba¤›ms›z bir otoritenin kurul-


mam›fl olmas› AB taraf›ndan düzenli olarak elefltirilmektedir. Rekabetçi olmakla inovasyon aras›nda nas›l bir iliflki var? Rekabet ve inovasyon (yenilik) birbiriyle do¤rudan ilgili iki kavramd›r. Piyasa ekonomisinin temel dayana¤›n› teflkil eden rekabet kaynak da¤›l›m›n›n en verimli flekilde gerçekleflmesini sa¤lar ve teflebbüslerin ellerindeki s›n›rl› kaynaklar› daha kaliteli ve ucuz üretebilmelerinin önünü açar. Yenilik yapamayan firmalar›n rekabetçi piyasalarda varl›klar›n› sürdürmesi mümkün de¤ildir. Günümüzde bilgi ve iletiflim teknolojilerinin bu seviye ile yayg›nl›kta geliflmesi do¤rudan rekabetle ilgili bir olgu olup di¤er tüm sektörlerin de daha rekabetçi olabilmek için yenilikçi olmalar›na imkân vermektedir. Ayn› flekilde üretilen mal ve hizmetleri kullanan tüketiciler de h›zla geliflen ve de¤iflen kitle iletiflim araçlar› vas›tas›yla bilgiye daha çabuk ulafl›p ihtiyaç duyduklar› mal ve hizmetleri en uygun koflullarda temin edebilmektedir. Sonuç olarak günümüzde rekabetçi olman›n ön koflulu yenilikçi olmakt›r. Türkiye uluslararas› alanda rekabetçi bir ekonomi mi, bu alanda ne gibi sorunlar›m›z var? Uluslararas› düzeyde rekabet flartlar›n› belirleyen tek bir güçten söz etmek mümkün de¤ildir. Bu noktada önem arz eden husus, mal ve hizmet piyasalar›nda teflebbüsler aras› rekabetin korunmas›d›r. Rekabet koflullar›n›n uluslararas› düzeyde belir-

lenmesi konusunda karfl›m›za küreselleflme kavram› ç›kmaktad›r. Ülkemiz bir yandan G-20 forumunun üyesi iken bir yandan da dünyan›n en güçlü ticari bloklar›ndan biri olan Avrupa Birli¤i’ne adayd›r. Ülkemizin ekonomik alandaki bu kritik pozisyonunun yan› s›ra co¤rafi konumu, tarihi ve kültürel ba¤lar› nedeniyle uluslararas› alanda oldukça güçlü bir durumda oldu¤unu söylemek yanl›fl olmayacakt›r. Türkiye bu özellikleri nedeniyle uluslararas› ticari rekabet alan›nda bir avantaj kazanmaktad›r. Ancak, do¤ru düzenlenip uygulanan ulusal ekonomik politika da uluslararas› rekabette bu avantaj›n korunmas› için zorunludur. Do¤ru oluflturulup uygulanan bir rekabet politikas› teflebbüslerimizin küresel rekabete haz›r hale gelmeleri için gerekli ortam› sa¤lad›¤› için son derece önemlidir. Bunun en temel do¤rulamas› köklü bir rekabet politikas› ve kültürüne sahip ülkelerin teflebbüslerinin dünya piyasalar›nda kazand›¤› önemli baflar›lard›r.

Korunmas› Hakk›nda Kanun’dur. Haks›z rekabet, Türk Ticaret Kanunu’nda, aldat›c›, iyi niyet kurallar›na ayk›r› bir flekilde iktisadi rekabetin suiistimal edilmesi olarak tan›mlanmaktad›r. Baflkalar›n›n ticari ifllerini, faaliyetlerini yanl›fl ve yan›lt›c› flekilde kötülemek, mali gücü hakk›nda gerçe¤e ayk›r› beyanlarda bulunmak Ticaret Kanunu’nda tan›mlanan haks›z rekabetin örnekleridir. Ticaret Kanunu’nu ve Borçlar Kanunu’na ayk›r› davran›fllar için görevli olan merci mahkemelerdir. Dolay›s›yla haks›z rekabet tan›m›na giren davran›fllara 4054 say›l› Rekabet Kanun kapsam›nda müdahale edilmemektedir. Günümüz ekonomilerinde, hukukun sadece denetim de¤il, düzenleme mekanizmalar› da oluflturarak, öncül bir flekilde adil rekabet koflullar›n› bafltan oluflturabildi¤ini görmekteyiz. Bu kapsamda, rekabetçi bir piyasa yap›s›n›n bafltan oluflturulabilmesinde düzenleyici kurumlar ile bu alandaki hukuki düzenleme ve uygulamalar›n önemi büyüktür.

Ekonomin iyi ifllemesini sa¤layacak hakl› rekabet için gereken koflullar nelerdir? Bir ekonomi içinde teflebbüslerin adil rekabet edebilmesinin temini için piyasada adil rekabetin tesis edilmesi gerekir. Bu baflar›l› bir flekilde yap›ld›¤›nda adil rekabet için gerekli koflullar da sa¤lanm›fl olacakt›r. Firmalar›n rekabet ederken uymalar› ve kaç›nmalar› gereken davran›fllar, temel olarak üç kanunda belirlenmifltir. Bunlar Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve 4054 say›l› Rekabetin 35


Görüfl

Semih Akçomak

Gelecekteki rekabete haz›r m›y›z? Günümüz koflullar›, iflletmelerin yaflamas› için rekabetçi olmay›, rekabetçi olmak için de yenilikçi olmay› gerektiyor. Fiyat, rekabeti belirleyici ana unsur olma özelli¤ini yavafl yavafl kaybediyor. Biraz derinlemesine düflündü¤ümüzde asl›nda fiyat rekabetini mümkün k›lan ana unsurun yine inovasyon oldu¤unu görürüz. Sonuçta bir ürünü daha ucuza mal etmenin yollar›ndan birisi üretim teknolojisindeki yeniliklerdir.

1

18. yüzy›l düflünürlerinden Malthus, dünyan›n üretim kapasitesindeki yetersizli¤i vurgulamak için çarp›c› bir ifade kullanm›fl: “…nüfusun gücü, dünyan›n üretim gücü karfl›s›nda o kadar bask›nd›r ki (yapay) ölümler öyle ya da böyle insanl›¤›n gelece¤ini belirleyecektir.” Teknolojideki bafl döndürücü geliflmeler sayesinde artan verimlilik, yukar›daki ifadeyi büyük ölçüde çürütmüfl gibi gözüküyor. Ancak yukar›daki al›nt›da “nüfus” kelimesi, “tüketim” kelimesi ile de¤ifltirilip, evrimsel iktisat mant›¤›nda yeniden yorumland›¤›nda günümüz dünyas› ve gelecek için bir tak›m ilgi çekici ç›karsamalar yapmak mümkün. Yukar›daki yaklafl›m bir kaç ay önce Avrupa Komisyonu’nun düzenledi¤i “2025 y›l›nda Dünya” bafll›kl› çal›fltay›n ilgi çekici tart›flma konular›n› yans›t›yor. Luc Soete taraf›ndan yap›lan sunum, inovasyon-rekabet-iflletmelerin devaml›l›¤› sürecinde pek çok çarp›c› tahminde bulunuyor. Günümüz koflullar›, iflletmelerin yaflamas› için rekabetçi olmay›, rekabetçi olmak için de yenilikçi olmay› gerektiyor. Fiyat, rekabeti belirleyici ana unsur olma özelli¤ini yavafl yavafl kaybediyor. Biraz derinlemesine düflündü¤ümüzde asl›nda fiyat rekabetini mümkün k›lan ana unsurun yine inovasyon oldu¤unu görürüz. Sonuçta bir ürünü daha ucuza mal etmenin yollar›ndan birisi üretim teknolojisindeki yeniliklerdir. Süreç yenili¤indeki devaml›l›k, günümüzde pek çok firman›n rekabet derecesini belirleyen ana ölçüt konumunda. Bunun yan›nda, uygulama-

36

l› Ar-Ge vas›tas›yla piyasaya yeni ürün sunabilen iflletmeler di¤erlerine oranla bir ad›m önde görünüyor. Bunun nedeni de, tüketim ve talep: insanlar yeni ürünlere karfl›n her zaman daha aç›k olmufllar. ‹nsandaki merak duygusunu harekete geçiren yeni ürünler kimi durumlarda üretici iflletmelerin ana rekabet unsuru haline dönüflüyor. Bunun en çarp›c› örneklerinden birisi elektronik kiflisel hayvanlar, nam-› de¤er tamagotchiler. Temel ihtiyaç maddesi olmamas›na ra¤men, insanlar›n merak duygusunu manipule eden bu elektronik ayg›t, 1990’lar›n ikinci yar›s›na tam anlam›yla damga vurmufltu. Piyasaya ç›kt›¤› 1996 y›l›ndan günümüze, 70 milyon tamagotchinin sat›ld›¤› ve toplam 1 milyar dolar civar›nda ciro elde edildi¤i tahmin ediliyor. Bu ürünü hali haz›rda Amazon.com sitesinde 10 ila 30 dolar aras›nda de¤iflen fiyatlarda bulmak mümkün. Çok basit bir elektronik düzene¤e ve üretim teknolojisine sahip bu oyuncaklar, insanlar›n tüketim ve merak duygusunu körükleyerek çok baflar›l› bir sat›fl grafi¤ine ulaflm›flt›. Günümüzde, di¤er tüketim maddelerindeki üretimini koruyup, bunun yan›nda piyasaya yeni ürünler sunarak rekabetçi olmay› amaçlayan pek çok iflletme mevcut. Süreç ve ürün yenili¤inin günümüz rekabetini belirledi¤i bir ortamda gelecek için neler söyleyebiliriz? Özellikle ifl idaresi yaz›n›nda son bir kaç y›lda yap›lan araflt›rmalar, gelecekteki rekabetçi yap›y› destekleyecek ana


teman›n, piyasa yaratma stratejisi üzerine kurulaca¤›n› belirtiyor. ‹lk bak›flta marka yaratmaktan çok farkl› görülmeyen piyasa yaratma stratejisi, günümüzde birkaç iflletme taraf›ndan oldukça baflar›l› bir flekilde kullan›l›yor. Bunun en güzel örne¤i i-phone ve i-pod. Belli bafll› gazetelerin internet sayfalar›na ya da teknoloji forumlar›na flöyle bir göz att›¤›n›zda mutlaka “i-phone’mu, yoksa Nokia’m›” ya da “Blackberry, Nokia karfl›laflt›rmas›” adl› bir çok yaz› bulursunuz. Asl›nda bu bafll›klar yeni geliflmekte olan rekabet stratejisinin önemli kan›tlar› aras›nda say›labilir. Bu bafll›klara biraz daha dikkatli bakt›¤›n›zda iki markan›n de¤il, bir ürünle bir firman›n karfl›laflt›rmas›n›n yap›ld›¤›n› görürsünüz. i-phone, Apple taraf›ndan üretilmesine ra¤men, bu forumlar üretici firmadan de¤il, i-phone’dan bahseder. Apple Bilgisayar taraf›ndan üretilen bir ürün iflletmenin markas›n›n önüne geçmifltir. Üretici fir-

çevesinde faaliyetlerini sonland›rmak zorunda kalacaklard›r. Bu nedenle, Türkiye’deki iflletmelere ve giriflimcilere öneriler s›ralarken, klasik inovatif olmak ve marka yaratma tavsiyelerinden öte, pazar yaratma stratejilerini belirlemeyi ö¤ütlemek daha ak›ll›ca olur. ‹flletmeler, gelece¤in ekonomik ortam›nda rekabetçi olmak için ezber bozan pazar yaratma stratejileri gelifltirip uygulamak durumundalar. Asl›nda Türkiye’nin bu ba¤lamda çok büyük bir avantaj› var: pazar›n›n büyüklü¤ü. Türkiye, önümüzdeki 10 y›l içerisinde Avrupa’n›n en büyük pazar› olacak. Gelece¤in ekonomisini tüketim kal›plar› belirleyecekse ve ülkelerin rekabet fonksiyonunda talep, tahmin edilenden çok daha önemli bir rol üstlenecekse, Türkiye di¤er Avrupa Birli¤i ülkelerine göre bir ad›m önde görünüyor. Tabi önemli olan bu avantaj› de¤erlendirebilmek.

Türkiye’deki iflletmelere ve giriflimcilere öneriler s›ralarken, klasik inovatif olmak ve marka yaratma tavsiyelerinden öte, pazar yaratma stratejilerini belirlemeyi ö¤ütlemek daha ak›ll›ca olur. ‹flletmeler, gelece¤in ekonomik ortam›nda rekabetçi olmak için ezber bozan pazar yaratma stratejileri gelifltirip uygulamak durumundalar. Asl›nda Türkiye’nin bu ba¤lamda çok büyük bir avantaj› var: pazar›n›n büyüklü¤ü. Türkiye, önümüzdeki 10 y›l içerisinde Avrupa’n›n en büyük pazar› olacak. ma asl›nda yeni bir ürün tasarlam›flt›r, ama ürün kendi pazar›n› yaratm›flt›r. Üç y›l içerisinde ak›ll› telefon pazar›n›n yüzde 15’ini ele geçirmek Apple için büyük bir baflar›. Ayn› baflar› hikayesi Blackberry için de geçerli. 2002 y›l›nda lanse edilen Blackberry ak›ll› telefonlar, pazar›n yüzde 20’sinden fazlas›n› elinde bulunduruyor. Bu geliflmeler karfl›s›nda Nokia son befl-alt› y›l içerisinde ak›ll› telefon pazar›n›n yaklafl›k yar›s›n› kaybetmifl gözüküyor. Bunun ana nedeni de, Nokia ürün gam›n›n i-phone ve Blackberry ile rekabet edememesi, daha do¤rusu tüketici taraf›ndan etkileyici bulunmamas›. Sonuçta, günümüz piyasa ekonomisinin ana unsuru tüketim ve tüketicidir. Tüketiciyi etkileyebilen ve tüketim kal›plar›n› de¤ifltirebilecek kadar güçlü ve yenilikçi ürünler sunarak pazar yaratan iflletmeler, rekabetçi yap›s›n› güçlendirecek, bunu yapamayan iflletmelerse, evrimci iktisat çer-

Peki bu avantaj› de¤erlendirmek için herhangi bir devlet politikas› üzerinde çal›fl›l›yor mu? Bildi¤im kadar›yla hay›r. Gelecekte pazar yaratma potansiyelleri de¤erlendirilerek hedef sektörler seçmek, yap›lmas› gerekenler listesinde ilk s›rada olmal›. Yenilenebilir enerji, biolojik tar›m, teknolojik haberleflme, ulafl›m gibi sektörler bu listede yer almal›. Hedef sektörler belirlendikten sonra, sektöre özel stratejiler gelifltirilmeli. Pazar yaratma stratejileri elbette çeflitli politika araçlar› ile desteklenebilir. Ancak ilk olarak hedef sektörler listesi oluflturmal›. Giderek artan uzmanlaflma, belli sektörlere odaklanman›n önemini daha da art›racak. Pazar büyüklü¤ü, gelecekte gerçekten önemli bir de¤iflken olacaksa, AB önündeki en büyük engellerden biri olarak gözüken 80 milyonluk nüfusumuzun, ironik bir biçimde Türkiye’nin en önemli kozu haline de dönüflebilece¤ini söyleyerek yaz›m› sonland›r›yorum. 37


Makale - fiirin Elçi* / ‹hsan Karatayl›**

Ekonomik ve toplumsal geliflim için inovasyon ‹novasyon konusundaki araflt›rmalar, ülkelerin inovasyon performanslar›ndaki art›fl›n ekonomik ve toplumsal kalk›nma, refah ve geliflme için anahtar rol oynad›¤›n›; bilgi ekonomisine geçifl için en önemli itici güç oldu¤unu; etkin inovasyon politikalar›na ve sistemlerine sahip ülkelerin geliflmifllik yar›fl›nda h›zla ilerlediklerini, inovasyon sayesinde eflitsizlikler de dahil olmak üzere pek çok toplumsal sorunun üstesinden gelmeyi baflard›klar›n› aç›kça ortaya koyuyor.

‹novasyon kavram›, Türkiye’de gündemleri 2000’lerin ortalar›ndan itibaren meflgul etmeye bafllad›. Ancak inovasyon, 1900’lü y›llar›n bafl›ndan bu yana özellikle geliflmifl ülkelerin gündemlerinde önemli bir tutuyor. 50 y›l› akfl›n bir süredir de üzerinde çok ciddi araflt›rmalar ve çal›flmalar yap›l›yor.

Peter F. Drucker, inovasyonu “yeni, geliflken yetenekler veya artan kullan›fll›l›kla donat›lma süreci” olarak tan›mlar. Ona göre inovasyon, pazara yönelik olmal›d›r; e¤er ürüne yönelik olarak kal›rsa yaratmas› gereken faydalar› ortaya koyamayan bir “teknolojik mucize”den öteye gidemez.(1) Drucker, inovasyonu giriflimcilerin özel arac› olarak nitelendirir; giriflimciler bu araç sayesinde farkl› bir ifl veya farkl› bir hizmet için de¤iflim f›rsat›n› kullan›rlar. Giriflimci olmay› ö¤renen iflletmeler ve toplumlar da zenginleflir. “[inovasyon] Bir disiplin olarak sunulma, ö¤renilme ve uygulanma özelli¤ine sahiptir.” (2) Drucker’a göre bir yöneticinin düflebilece¤i en büyük tuzaklardan birisi inovasyonla (innovation) yenili¤in (novelty) birbiriyle kar›flt›r›lmas›d›r. “‹novasyon”, der Drucker, “yenilikten farkl› olarak, de¤er yarat›r.” (3)

‹novasyon, ilk defa ekonomist ve politika bilimcisi Joseph Schumpeter taraf›ndan “kalk›nman›n itici gücü” olarak tan›mland›. Schumpeter, 1911’de yazd›¤› ve 1934 y›l›nda ‹ngilizce’ye çevrilen kitab›nda, inovasyonu, müflterilerin henüz bilmedi¤i bir ürünün veya varolan bir ürünün yeni bir niteli¤inin pazara sürülmesi; yeni bir üretim yönteminin uygulanmaya bafllanmas›; yeni bir pazar›n aç›lmas›; hammaddelerin veya yar› mamüllerin tedari¤i konusunda yeni bir kayna¤›n bulunmas›; bir sanayinin yeni organizasyona sahip olmas› olarak tan›mlar. Ünlü ekonomist ayr›ca, giriflimcilerin inovasyoncu rolleriyle pazarda dengeyi bozduklar›n› ve ekonomide sürekli dinamizm yaratt›klar›n› vurgular.

‹novasyon en genifl anlam›yla, bilginin ekonomik ve toplumsal faydaya dönüfltürülmesidir. (4) Firmalar için inovasyon, verimlili¤i ve kârl›l›¤› art›rd›¤›ndan, yeni pazarlara girilmesini ve mevcut pazar›n büyütülmesini sa¤lad›¤›ndan çok önemli bir rekabet arac›d›r. Verimli, kârl› ve rekabet gücü yüksek firmalar›n faaliyet gösterdi¤i ekonomiler kalk›n›r, geliflir ve küresel ölçekte rekabet avantaj› kazan›r. Dolay›s›yla, ülkeler için inovasyon, istihdam art›-

Kökeni bu kadar geçmifle dayanan ve iflletmeler için rekabetin, toplumlar ve ülkeler için kalk›nma ve refah›n anahtar› olarak kabul edilen inovasyonun önemini kavrayan pek çok flirket ve ülke bugün di¤erlerinin önemli farkla önüne geçmifl durumda. * ** 38

Technopolis Group Türkiye Direktörü Technopolis Group Türkiye ‹novasyon Uzman›


fl›n›, sürdürülebilir büyümeyi, toplumsal refah› ve yaflam kalitesini garantileyen en önemli faktördür. (5) ‹novasyon, bir flirketin daha yüksek kâr marj› kazanmas›na neden olsa da bunun ne kadar sürece¤ini tahmin etmek olanaks›zd›r. Günümüzde geliflen teknolojinin, de¤iflen müflteri isteklerinin, bilgiye ve teknolojiye kolayl›kla eriflen rakiplerin inovasyonu taklit etme becerilerinin h›zlar› düflünüldü¤ünde, inovasyonun iflletmeler aç›s›ndan sürekli bir faaliyet halinde yürütülmesi kaç›n›lmaz bir hal almaktad›r. ‹novasyonu, kurum kültürü haline getirmifl ve süreçleriyle bütünlefltirmifl iflletmeler, inovasyon performans› yüksek olan iflletmelerdir. ‹novasyon yapan iflletmelerin, inovasyon faaliyetini tamamlay›c› stratejilere ve yetkinliklere ihtiyac› vard›r. Sahip olunan insan kaynaklar›n›n yeni becerilerle donat›lmas› ve yetiflmifl insan gücünün iflletme bünyesinde tutulmas›n›n sa¤lanmas›na yönelik stratejiler; inovasyon konusunda rakipler de dahil olmak üzere d›fl paydafllarla iflbirli¤i yapma becerisi ve stratejileri; iflletmenin faaliyetlerini ilgilendiren

alanlarda, iflletmenin bulundu¤u bölgede, ve yurtiçinde ve d›fl›nda gelifltirilen yeni teknolojilerin ve üretilen bilginin sürekli olarak takibi ve ihtiyaç duyulanlar›n firma taraf›ndan özümsenmesi gibi konular, bu tür yetkinlik ve stratejilere birer örnektir. Di¤er yandan, inovasyonda iflbirli¤i, iflletmelerin rekabet avantaj›n›n belirlenmesinde önemli rol oynar. ‹flletmeler inovasyon sürecinde çeflitli nedenlerle di¤er iflletmeler ve/veya kurulufllarla iflbirli¤i gerçeklefltirir. Bu iflbirliklerinin amaçlar› (6) • Teknoloji gelifltirme veya pazara girifl maliyetlerini azaltmak, • Gelifltirme veya pazara girifl risklerini azaltmak, • Üretimde ölçek ekonomisi sa¤lamak, • Yeni ürünlerin gelifltirilmesi ve ticarilefltirilmesi için gereken süreyi azaltmak olarak s›ralanabilir. Firma düzeyinde inovasyon, basit bir süreçte de¤il her aflamas›nda önemli geri beslemelerin oldu¤u, kifliler, kurulufllar ve bunlar›n içinde bulunduklar› ortam aras›nda karmafl›k etkileflimlerin yafland›¤› bir süreçte (sistemik ino-

39


Makale

Firmalar için inovasyon, verimlili¤i ve kârl›l›¤› art›rd›¤›ndan, yeni pazarlara girilmesini ve mevcut pazar›n büyütülmesini sa¤lad›¤›ndan çok önemli bir rekabet arac›d›r. Verimli, kârl› ve rekabet gücü yüksek firmalar›n faaliyet gösterdi¤i ekonomiler kalk›n›r, geliflir ve küresel ölçekte rekabet avantaj› kazan›r. Dolay›s›yla, ülkeler için inovasyon, istihdam art›fl›n›, sürdürülebilir büyümeyi, toplumsal refah› ve yaflam kalitesini garantileyen en önemli faktördür. vasyon modeli) gerçekleflir. ‹novasyon sürecinde iflletmeler, sistemdeki aktörlerin (di¤er firmalar, müflterilerle, tedarikçiler, araflt›rma kurumlar›, üniversiler, kamu kurumlar›, vb.) tamam›yla veya bir k›sm›yla etkileflim halinde bulunurlar. Tüm süreçlerde faaliyetler birbiriyle ba¤›ml›d›r ve her aflamada belirsizlikler vard›r. Her aflama bir öncekine geri beslemeler sa¤lar, ve özellikle pazardan gelen sinyaller ve de¤iflen talepler dinamik bir sürecin varl›¤›n› gerektirir. (7) ‹novasyon konusundaki araflt›rmalar, ülkelerin inovasyon performanslar›ndaki art›fl›n ekonomik ve toplumsal kalk›nma, refah ve geliflme için anahtar rol oynad›¤›n›; bilgi ekonomisine geçifl için en önemli itici güç oldu¤unu; etkin inovasyon politikalar›na ve sistemlerine sahip ülkelerin geliflmifllik yar›fl›nda h›zla ilerlediklerini, inovasyon sayesinde eflitsizlikler de dahil olmak üzere pek çok toplumsal sorunun üstesinden gelmeyi baflard›klar›n› aç›kça ortaya koymaktad›r. (8)

40

Buna göre, ülkeler belli bir süre, ihracat oranlar›ndaki iyiye gidifl veya iç talebin yüksekli¤i sayesinde büyüyebilseler de bu büyümenin uzun vadeli ve sürdürülebilir olmas›, ülkenin inovasyon performans›na ve bu performanstaki art›fla ba¤l›d›r. Avrupa Komisyonu’nun yapt›¤› bir çal›flma, Gayri Safi Yurtiçi Has›la tutar›n›n ana belirleyicisi olan verimlilik art›fl›n›n yüzde 80’inin ürün, süreç ve organizasyonel inovasyondan kaynakland›¤›n› göstermektedir. (9) fiirketler, içinde bulunduklar› ortamdan soyutlanm›fl bir flekilde inovasyon yapmazlar. Tam tersine, flirketin inovasyon faaliyetlerinin niteli¤i ve inovasyon performanslar› bulunduklar› bölgenin ve ülkenin kültüründen, sundu¤u imkânlardan ve yaratt›¤› flartlardan büyük ölçüde etkilenir. Örne¤in, Amerika’da kültürün, toplumun, ekonomik ve yasal kurumlar›n inovasyonu teflvik eden bir ortam yaratt›¤›; bunun bir ka-


fiirketler, içinde bulunduklar› ortamdan soyutlanm›fl bir flekilde inovasyon yapmazlar. Tam tersine, flirketin inovasyon faaliyetlerinin niteli¤i ve inovasyon performanslar› bulunduklar› bölgenin ve ülkenin kültüründen, sundu¤u imkânlardan ve yaratt›¤› flartlardan büyük ölçüde etkilenir.

n›t› olarak her y›l ülkede 500 bin flirketin kuruldu¤u; 2003 y›l›nda, her 100 yetiflkinden 11’inin (Avrupa’daki tüm di¤er ülkelerden daha yüksek bir oranda) giriflimcilik faaliyeti içinde bulundu¤u ifade edilmektedir. Ülkedeki flirketler sadece say›ca de¤il ayn› zamanda inovasyon performans› bak›m›ndan da ilerdedir. Bunu sa¤layan faktörler, politik istikrar, uygun politikalar, kanunlar ve düzenlemeler, fikri haklar›n korunmas›na yönelik mevzuat ve uygulamalar, finansman ve insan kayna¤›na kolay ulafl›m ve inovasyon konusunda iflbirli¤i yapmas› gereken kurulufllar aras›ndaki yak›n iliflki olarak s›ralanmaktad›r. Özellikle bu sonuncu etkenin önemi ve bu konuda üniversitelerin oynad›¤› rol, flu örnekle vurgulanmaktad›r: “Sadece bir üniversitedeki, Massachusetts Institute of Technology’deki (MIT), araflt›rmalardan ve araflt›rmac›lardan kurulan flirketlerin oluflturaca¤› bir ulus, dünyan›n gayrisafi yurtiçi has›la bak›m›ndan en büyük 24. ekonomisini oluflturur.” Dolay›s›yla, flirketlerin inovasyon faaliyetlerini etkileyen ve inovasyon süreçlerini baflar›yla yönetmelerini sa¤layan flartlar›n oluflturulmas›nda devlete önemli rol düflmektedir. fiirketin inovasyon faaliyetlerini etkileyen ortam, “ulusal inovasyon sistemi” olarak adland›r›l›r. Bu yaklafl›m›n kökeni, inovasyon kavram›nda oldu¤u gibi, yine eskilere, 1841 y›l›nda ekonomist Friedrich List taraf›ndan ortaya konan ‘Ulusal Po-

litik Ekonomi Sistemi’ne dayan›r. Ard›ndan 1980’li y›llar›n ortalar›nda ekonomistler taraf›ndan yeniden ele al›nm›fl ve inovasyonla iliflkilendirilmifltir. ‹novasyon sistemi kavram›, bir ülkede inovasyonun, kamu kurumlar›, özel sektör kurulufllar›, üniversiteler, araflt›rma kurumlar› gibi farkl› aktörlerin oluflturdu¤u a¤ yap› ve bunlar aras›ndaki iliflkiler ve etkileflim sayesinde gerçekleflti¤i gerçe¤ine dayan›r. Bu sistemin baflar›yla ifllemesinde ana sorumluluk devlete düflmektedir. Ancak flirketler de sistemdeki aksakl›klar› bildirmek ve rekabet güçlerini yak›ndan ilgilendiren bu konuda gerekli ad›mlar›n at›lmas›nda sistemdeki di¤er kurumlarla birlikte çal›flmakla yükümlüdür. Aksi takdirde bu durum, ulusal inovasyon sistemi iyi iflleyen ülkelerdeki rakipleriyle aralar›nda “haks›z rekabet” ortam›n›n oluflmas›na yol açacakt›r. ‹novasyon sistemi baflar›yla iflleyen bir ülkedeki rakibi yetiflmifl insan gücüne rahatl›kla ulafl›rken sistemde aksakl›klar›n yafland›¤› ülkedeki flirket nitelikli personel bulmakta zorlan›yorsa; rakibi inovasyon projeleri için çok çeflitli finansal imkânlardan yararlan›rken kendisinin yaflad›¤› en büyük sorun inovasyonun finansman›ysa; kurulufllar aras›ndaki koordinasyon ve iflbirli¤indeki zay›fl›k inovasyon sürecini olumsuz etkiliyorsa, dezavantajl› ülkedeki flirket, rakibiyle aras›ndaki rekabet dengesizli¤inin ortadan kald›r›lmas› için daha çok çaba harcamak zorunda kalacakt›r.

Kaynakça 12345678-

Drucker P. F. (1974), Management. Tasks, Responsibilities, Practices Drucker, P. F. (1985), Innovation and Entrepreneurship Drucker, P.F. (1999), Management Challenges for the 21st Century Elçi, fi. (2006), ‹novasyon: Kalk›nman›n ve Rekabetin Anahtar› Elçi, fi. (2006), ‹novasyon: Kalk›nman›n ve Rekabetin Anahtar› Tidd, J.; Bessant, J.; Pavitt, K. Managing Innovation: Integrating Technological, Market, and Organizational Change, 2002 Elçi, fi. (2006), ‹novasyon: Kalk›nman›n ve Rekabetin Anahtar› Örne¤in, OECD (2001) A New Economy? The Changing Role of Innovation and In-formation Technology in Growth; Avrupa Komisyonu (2000) Innovation in a knowledge-driven economy, (2003) Innovation policy: updating the Union's approach in the context of the Lisbon strategy, (2006)Putting knowledge into practice: A broad-based innovation strategy for the EU; Dünya Bankas› (2003) Closing the Gap in Education and Technology 9- EC Regional Innovation Systems: Designing for the Future – REGIS. Final report of the REGIS project, Targeted Socio-Economic Research (TSER) Programme (1998)

41


Baflar› Öyküsü

Türkiye'nin ilk ve tek stent üreticisi Alvimedica, rekabetçi gücünü Ar-Ge’den al›yor Alvimedica, dünyan›n en iyi stentlerini ve invaziv kardiyolojide kullan›lan pek çok ürünü Türkiye’de üretiyor. 2 y›l içinde, olukça rekabetçi bir yap›ya kavuflan ve 32 ülkeye ihracat yapan firma, çok yönlü bir Ar-Ge stratejisi yürütüyor. Kendi içinde güçlü bir Ar-Ge bölümü kuran firma, ayn› zamanda yurtd›fl›ndan ve yurtiçinden pek çok üniversite ile ortak Ar-Ge projeleri yap›yor.

K

Kalp damar hastal›klar›n›n tedavisinde devrim yaratan stentler, kalp damarlar›nda görülen darl›k ve t›kan›kl›klar›n aç›lmas› ve dolay›s› ile kalbin gereksinimi olan kan ak›m›n›n rahat sa¤lanmas› amac›yla darl›k bölgesinin mekanik olarak geniflletilmesine yarayan küçük tüpler olarak tarif edilebilir. Türkiye’de hayat kurtaran bu minik tüpleri üreten sadece bir firma var. Alvimedica ismindeki bu firma, dünyan›n en iyi stentlerini üretiyor. Alvimedica, 2 y›l önce Nemed firmas›n›n sat›n al›nmas›yla kuruldu. Firma, Kuzey Avrupa ülkelerinde yerleflmifl, ço¤unlu¤u doktor olan Türk ifl adamlar›n›n oluflturdu¤u ve ifl adam› ‹shak Alaton taraf›ndan yönetilen bir fon sayesinde sat›n al›nd›. Alvimedica’n›n yüzde 75’i flu anda bu fona ait. Alvimedica, 2007’de kurulduktan sonra kendisine iki belirgin hedef koydu, birincisi stentin yan›nda invaziv kardiyoloji alan›nda dok-

42

torlar taraf›ndan kullan›lan tüm ürün gam›n› üretmek ve bu ürünleri dünyan›n her yerinde satar hale gelmek. Çok h›zl› bir flekilde oluflturulan bu plan çerçevesinde çal›flmalar bafllad›. Öncelikle Çatalca'da Trakya Serbest Bölgesi'nde dünyan›n en iyi teknolojilerini kullanan bir üretim tesisi kuruldu. 2008 y›l›n›n

May›s ay›nda tesisin temeli at›ld› ve 7 ay gibi k›sa bir sürede tüm tesis haz›r hale getirildi. Avrupa’n›n en büyük tek parça 10 bin class’l›k Cleanroom’u da (Tozsuz oda) bu tesis içinde Alvimedica taraf›ndan oluflturuldu. Geliflmifl tesisinin yan› s›ra ArGe alan›nda kendini gelifltirmek isteyen firma, hem kendi içinde güçlü bir Ar-Ge ekibi oluflturdu hem de yurtd›fl›ndan pek çok üniversite ile temasa geçti. Ayr›ca üretim teknolojileri iyi olan baz› firmalar›n sat›n al›nmas› da yap›ld›. Böylece stent d›fl›ndaki di¤er ürünlerin üretim teknolojileri de tek tek oluflturulmaya baflland›. Örne¤in ABD’den Invivo isminde bir firma sat›n al›nd› ve firman›n üretim malzemeleri New York’tan Türkiye’ye tafl›nd›. Üniversitelerle yap›lan anlaflmalar sayesinde pek çok Ar-Ge projesi ayn› anda hayata geçirildi. Böylece tam bir üniversite-sanayi iflbirli¤i örne¤i ortaya konmufl ol-


du. ‹nvaziv kardiyolojide kullan›lan 12 ürün de, Alvimedica taraf›ndan üretilmeye baflland›. H›zl› bal›k Alvimedica Alvimedica, yeni ürün çal›flmalar›na da devam ediyor. Firma, yak›nda kalp kapakç›klar›n›n tedavisinde, aç›k kalp ameliyat› yapmadan tedaviye imkan veren bir ürün piyasaya sürmeye haz›rlan›yor. Alvimadica’n›n cirosu bu y›l 8,5 milyar dolara ulaflt›. Ürünler ise 32 ülkede sat›l›yor. Y›lda yaklafl›k 60 bin stent, 20 bin tane balon kateter ihraç ediliyor. Türkiye pazar›nda yüzde 70’lik bir paya sahip olan firma, pek çok ülkede söz sahibi. Alvimedica Genel Müdürü Cem Bozkurt, k›sa sürede yakalad›klar›

baflar›n›n arkas›nda çok yönlü yürüttükleri Ar-Ge stratejisinin oldu¤unu ifade ediyor. Firman›n hem yurtiçinde hem yurtd›fl›nda bulunan pek çok üniversite ile ortak Ar-Ge çal›flmalar› var. Bozkurt “ Y›lda en az 2 yeni ürün piyasaya sunmal›y›z ki pazarda gücümüzü koruyabilelim. Ancak sa¤l›k ürünlerinde yeni ürün ortaya koymak çok uzun zaman al›yor, bu nedenle birkaç y›l sonras› için flimdiden çal›flma yap›lmal›” diyor. Türkiye, vücut içerisine yerlefltirilen sa¤l›k ürünleri konusunda rekabetçi bir ülke de¤il. Ancak, Alvimedica flu anda girdi¤i tüm ülkelerde en büyük rakipleriyle bafla bafl yar›fl›yor. Bu alanda rekabetçi olan firmalar›n ço¤u ABD

kökenli. Ayr›ca Almanya, Japonya ve baz› bat› ülkeleri bu alanda oldukça iddial›. Bozkurt “Biz Alvimedica olarak, bu sektörde dünyan›n en büyük firmalar›yla rekabet halindeyiz. Rekabetçili¤imizi ise kalite üzerinden sa¤l›yoruz. En az onlar kadar kaliteli ürün sunuyoruz. Biz bir nevi piyasadaki h›zl› bal›¤›z. Rakiplerimiz aras›nda hacimleri çok büyük olan, 50-100 y›ld›r var olan firmalar da var. Ancak biz stratejimiz sayesinde pek çok ülkede onlar kadar güçlüyüz. Gücümüz bir k›sm›n› da iflbirli¤i yapt›¤›m›z distribütör firmalardan al›yoruz. Bir ülkeye do¤rudan kendimiz girmiyoruz, orada güçlü olan distribütör firma ile anlafl›yoruz, böylece ülkeye daha rahat giriyoruz” diyor.

Ar-Ge teflvikleri tek bir çat› alt›nda toplanmal› Alvidemica gibi baflar›l› bir firma, ayn› zamanda pek çok zorlukla da mücadele ediyor. Örne¤in, serbest bölgede üretim yapt›klar› için, ürünlerine Avrupa ülkelerinden gelen ürünlerin tabi olmad›¤› kontroller yap›l›yor. En az 15 gün dosyalar D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›’nda bekletiliyor, çünkü kendi alanlar›nda baflka firma ve ürün bulunmad›¤› için yap›lan kontroller oldukça uzun sürüyor. Bozkurt, bu tür sorunlar›n afl›lmas› için devletin Ar-Ge’yle ilgili olarak acilen bir strateji oluflturmas› gerekti¤ini ifade ediyor. fiu anda devlette epeyce Ar-Ge kayna¤› olmas›na ra¤men, bu kaynaklar 3 farkl› kurum taraf›ndan veriliyor ve bir bütünlük arz etmiyor. Üstelik teflvikler verilirken seçici heyetler genellikle ifllerinin ehli olmayan insanlardan olufluyor. Bu nedenle gerçek bir Ar-Ge projesi fon alamazken, bazen son derece ilgisiz projelere kaynak ayr›l›yor. Bozkurt, bir Teknoloji ve Ar-Ge Bakanl›¤›n›n kurularak, tüm teflviklerin bu çat› alt›nda verilmesi gerekti¤ini ifade ediyor. Bozkurt 50 tane Ar-Ge çal›flan› olan firmalara Ar-Ge deste¤i verilmesini öngören yasay› da elefltirerek “Bu yasa beyaz eflya ve otomotiv sektörü için oluflturuluflmufl. Bizim sektörümüzde doktora yapan ve sektörde çal›flan sadece 24 kifli var. Yani ben hepsini firmada toplasam yine de bu deste¤i alamam. Devletin bu yasalar› yaparken tüm sektörleri göz önünde bulundurmas› gerekiyor” diyor. Bozkurt, Türkiye’nin sa¤l›k teknolojileri alan›nda kendini gelifltirmesinin rekabetçili¤ine büyük katk› sa¤layaca¤›n› söylüyor. Çünkü bu sektörde katma de¤er çok yüksek. Örne¤in otomotiv sektöründe ihracat fazla olsa da ürün bafl›na elde edilen karlar yüzde 0,5’lerde. Oysa bir stentten elde edilen karlar genellikle yüzde 200’lerin üzerinde. Üstelik bu ürünlerin üretiminde yüzde 98 yerli malzeme kullan›l›yor. Bozkurt “Türkiye’nin art›k sa¤l›k alan›n› önemli bir endüstri olarak görmesi gerekiyor. Bugün ABD’de bu alanda uzmanlaflm›fl 4 bin 500 Türk bilim insan› var. Sektör geliflirse bu muazzam insan kayna¤› da ülkeye döner ve bu sektörü ayakta tutabilir” diyor. 43


Makale

Rekabet Derne¤i Baflkan› Prof. Dr. Erdal Türkkan

‹novasyon ve rekabet “Rekabet kültürünün inovasyon kültürüne etkisi statüko kültüründen inovasyon kültürüne geçifli kolaylaflt›rmas› ba¤lam›nda önem kazanmaktad›r. ‹novasyon rekabeti her fleyden önce yat›r›mlar›n ve GSYIH’n›n daha büyük k›sm›n›n Ar- Ge faaliyetlerine harcanmas› sonucunu do¤urmaktad›r.”

‹novasyon ile rekabet süreçleri ve rekabet ortam› aras›ndaki iliflkiler her fleyden önce inovasyonun toplumsal refah›n önemli belirleyicilerinden birisi haline gelmesi nedeniyle önem kazanmaktad›r. Bu çerçevede, bu iliflkinin incelenmesinin, inovasyonu olumlu ve olumsuz yönde etkileyen ve yönlendiren faktörlerin teflhis edilmesine imkân verecek flekilde yap›lmas› yararl› olacakt›r. Ancak inovasyon-rekabet iliflkileri hem çok karmafl›k hem de çok yönlüdür. Rekabet gücü de ülke düzeyinde ölçümlere ve de¤erlendirmelere konu olmaktad›r (1). ‹lk olarak burada karfl›lafl›lan soru makro düzeyde hangi de¤iflkenlerin ve politikalar›n inovasyon olgusunu olumlu ve olumsuz yönde etkiledi¤idir. ‹kinci boyut piyasalardaki rekabet koflullar› ile inovasyon aras›ndaki iliflkidir. Burada karfl›lafl›lan temel sorun, hangi piyasa yap›lar›n›n inovasyonu daha fazla destekler nitelikte oldu¤u, ayr›ca rekabet politikalar›n›n inovasyonu ne ölçüde etkileyebilece¤idir. Üçüncüsü de firma düzeyinde rekabet kültürü ile inovasyon aras›ndaki iliflkidir. Burada karfl›lafl›lan temel soru, hangi firma yap›lar›n›n ve mikro düzeyde hangi davran›fllar›n inovasyona daha yatk›n oldu¤udur.

üretim süreci ile ilgili inovasyonlar belli bir süre içinde üretilebilen mal ve hizmet miktar›nda da önemli art›fllar sa¤layarak toplumsal refaha katk›da bulunabilmektedir. Üretim süreci ile ilgili inovasyonlar›n toplumsal refaha katk›s›n›n bir baflka boyutu, bu inovasyonlar›n çal›flan kesimlerin refah› üzerinde yapt›¤› olumlu etkilerdir. Üretim süreci ile ilgili inovasyonlar (özellikle otomasyonu ve otomatizasyonu artt›ranlar), ilk olarak çal›flanlar› do¤rudan üretim süreci d›fl›na ç›kararak (2) bu sürecin insanlar›n sa¤l›¤› ve psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmektedir. ‹novasyon süreçleri insan› do¤rudan ifli ifa eden bir üretim faktörü olmaktan ç›kararak gözetleyen, denetleyen ve kumanda eden bir unsur haline getirmifltir. ‹kinci olarak üretim süreci ile ilgili inovasyonlar çal›flanlar›n verimlili¤ini artt›rarak ayn› zaman dilimi için daha yüksek ücretler alabilmesini sa¤lam›flt›r. Bu flekilde çal›flma sürelerinin k›s›lmas› mümkün olmufl ayr›ca çal›flanlar›n gelirinin h›zl› bir biçimde artmas› sa¤lanm›flt›r.

‹novasyonun toplumsal refah üzerine etkileri ‹novasyon kavram› yeni bir bulufl veya icad›n ticari ve s›naî olarak uygulanabilir hale getirilmesini ifade eder. Toplumsal refah›n artmas›nda bulufllardan çok bu bulufllar›n uygulamaya konulmas›, yani inovasyon önem kazanmaktad›r. ‹novasyon, toplumsal refah› hem pozitif hem de negatif yönde etkileyebilmektedir. Genel olarak refah› artt›r›c› etkiler a¤›rl›ktad›r. Refah› artt›r›c› etkiler inovasyonun niteli¤ine göre de¤iflmektedir. fiayet üretim sürecini etkileyen bir inovasyon söz konusu ise bunun refaha etkisi maliyetler, miktar ve kalite yoluyla gerçekleflmektedir. Üretim süreci ile ilgili inovasyonlar genellikle maliyet düflürücü etkiler yaratmaktad›r. Ayr›ca 44

‹novasyonun rekabet süreci üzerine hem pozitif yönde, hem de negatif yönde etkileri vard›r. ‹novasyon, rekabeti artt›r›c› ve destekleyici yönde önemli etkileri yarat›r. ‹lk olarak özellikle üretim süreçleri ile ilgili inovasyonlar yaratt›klar› maliyet avantaj› ile yerleflik firmalar›n hâkim durumda olduklar› piyasalara girifl imkân› yarat›r. Öyle ki bir inovasyon ile piyasaya yeni giren bir firma yerleflik firmalar›n ilk giren avantaj›ndan yararlanarak kurduklar› piyasa hâkimiyetini ve buna ba¤l› olarak oluflan pazar gücünü tamamen veya önemli ölçüde ortadan kald›rabilir.

‹novasyonun rekabet üzerine etkileri

‹kinci olarak inovasyonlar, bizatihi inovasyon rekabetini canland›r›c› etkiler yaratabilir. Yani


piyasadaki bir firman›n yapt›¤› inovasyon ata¤›, yerleflik di¤er firmalar› da inovasyon yapmaya veya sahip olduklar› yeni teknolojileri uygulamaya koymaya mecbur edebilir. ‹novasyon mal ve hizmet piyasalar›nda rekabetin niteli¤ini de¤ifltirecek etkiler de yaratabilir. ‹novasyon öncesinde fiyat rekabetinin önem kazand›¤› bir piyasada inovasyon sonras›nda kalite rekabeti ön plana ç›kabilmektedir. ‹novasyonun rekabet üstünlü¤ünün temel belirleyicisi haline gelmesi de mümkündür. Bu durumda sürekli yenilik yapabilen firmalar üstünlük kazanma imkân›n› bulabilmektedir. ‹novasyonun rekabet flekillerini etkileyen sonuçlar› da olmufltur. Üretim süreçleriyle ilgili inovasyonlar maliyetleri afla¤› çekerek özellikle fiyat esnekli¤i yüksek olan alanlarda fiyat rekabetinin ön plana ç›kmas›nda önemli bir rol oynam›flt›r. Ürün kalitesini iyilefltiren inovasyon imkânlar›n›n yo¤un oldu¤u alanlarda da kalite rekabeti ön plana ç›km›flt›r. Yerleflik firmalar ürün gam›n› geniflletmeye, yönelik inovasyonlarla piyasadaki yerlerini kuvvetlendirmeye çal›fl›rken, piyasaya yeni girecek firmalar ise yerleflik firmalar›n sahip olduklar› rekabet üstünlü¤ünü yok edecek yeni bir teknoloji gelifltirmeye önem verme e¤iliminde olmaktad›r. ‹novasyonlar›n rekabeti k›s›tlay›c› etkileri de vard›r. Fikri ve s›naî haklara konu olan inovasyonlar hukuki olarak koruma alt›nda oldu¤undan, ilk aflamada tekel yaratabilir. Ancak bu tekelin alternatif yeni inovasyonlarla son bulmas› veya koruma süresi sonunda rekabete aç›lmas› söz konusudur. ‹novasyonun tekel yaratma etkisi inovasyonun sa¤lad›¤› yüksek avantajlarla tüm rakiplerin ortadan kald›r›lmas› biçiminde de gerçekleflebilir. Burada da geçici bir tekel durumu söz konusudur. ‹novasyon yoluyla sa¤lan›lan tekel durumunun di¤er tekellerden en önemli fark›, toplumsal refah›n artmas›na katk›da bulunabilmesidir. Yeni bir teknolojinin uygulamaya konulmas›n›n sa¤lad›¤› faydalar tekel durumu nedeniyle ortaya ç›kabilecek refah kayb›ndan çok daha büyük olabilmektedir. (3) Di¤er taraftan inovasyonun sa¤lad›¤› tekeller genellikle geçicidir. Yenilikçi pazarlar olarak adland›r›lan baz› piyasalarda geleneksel rekabet politikalar›n›n uygulanmas› aç›s›ndan baz› sorunlar ortaya ç›kabilmektedir. Di¤er bir ifade ile inovasyon olgusu

rekabet politikalar›nda da baz› yeni yaklafl›mlar› gerektirecek sonuçlar yaratabilmektedir.(4) Rekabetin ve Rekabet Politikalar›n›n ‹novasyon Üzerine Etkileri fiüphesiz rekabetin de inovasyon üzerine baz› etkileri vard›r. Rekabet süreçlerinin inovasyon üzerine en önemli etkisi teflebbüsleri inovasyon gibi riskli bir alana yat›r›m yapmay› teflvik ediyor hatta zorluyor olmas›d›r. Prensip olarak firmalar yeni bulufllar için harcama yapmak e¤iliminde olmayacakt›r. Çünkü yeni bulufllar konusunda yap›lan çal›flmalar›n çok küçük bir bölümü baflar›yla sonuçlanmaktad›r. Rekabet süreçlerinin inovasyon üzerindeki ikinci önemli etkisi, inovasyonlar›n toplumlar›n beklentileri do¤rultusunda flekillenmesini sa¤lama ifllevini görmesidir. Eski Sovyetler Birli¤i’nin uzay yar›fl›nda öne geçmesine, savafl teknolojilerinde Amerika ile at bafl› yar›flmay› sa¤layan bir teknolojik üstünlük elde edebilmesine ra¤men, mal ve hizmet üretimi ile ilgili konularda, bat›n›n orta geliflmifllik düzeyindeki ülkelerinin bile çok gerisinde kalmas›, rekabet sürecinin inovasyonlar›n toplumsal beklentilerle uygun bir biçimde yap›lmas›n› sa¤lamadaki rolünü ve dinamizmini aç›kça ortaya koymaktad›r. Rekabet süreçlerinin bir baflka etkisi inovasyonlar›n rekabet edebilirlik kriterine göre seçilmesini sa¤lamas›d›r. Bu çerçevede rekabet bask›s› artt›kça yeni ve daha üstün teknolojileri kullanma e¤ilimi artacakt›r. Ayr›ca elindeki mevcut teknoloji ile rakiplerine karfl› üstünlük sa¤layabilen bir teflebbüs bu teknolojiden daha iyisini arama e¤iliminde de olmayacakt›r. Di¤er taraftan inovasyon süreçlerinin toplumsal faydalar›n›n özel faydalar› aflabilece¤i durumlarda ve özel maliyetlerin toplumsal maliyetleri aflabilece¤i durumlarda kamunun toplumsal fayda ve maliyetlere göre tercih yap›lmas›n› sa¤layacak baz› politikalar izlemesi gere¤i ortaya ç›kmaktad›r. ‹novasyon Rekabeti ve Rekabet Ortam› ‹novasyon alan›nda hem teflebbüsler aras›nda hem de ülkeler aras›nda giderek güçlenen bir rekabet ortaya ç›kmaktad›r. Bu rekabet ülkelerin ve firmalar›n Ar-Ge faaliyetlerine yapt›klar› harcamalar ve al›nan patent say›lar› ile öl-

45


Makale

çülmektedir. ‹novasyon rekabeti her fleyden önce yat›r›mlar›n ve GSYIH’n›n daha büyük k›sm›n›n Ar-Ge faaliyetlerine harcanmas› sonucunu do¤urmaktad›r. Rekabetçi bir ortamda inovasyonun gerektirdi¤i Ar-Ge faaliyetlerinin büyük bir bölümü rekabetçi piyasalar çerçevesinde gerçeklefltirilebilmektedir. Bu piyasalara “gri madde piyasalar›” denilmektedir. Bu piyasalarda belli bir yeni mal belli bir süre içinde belli bir bedel karfl›l›¤›nda üretilebilmektedir. (5) fiüphesiz bu piyasalar›n rekabetçi nitelik kazanmas›, hem yeni bulufllar›n h›zlanmas› hem de h›zla yayg›nlaflmas› aç›s›ndan büyük bir önem tafl›maktad›r. ‹novasyon süreçlerinde etkinli¤in artt›r›labilmesi için inovasyon rekabetinin adil rekabet kurallar› çerçevesinde yap›lmas› büyük önem kazanmaktad›r. Burada amaç bir yandan topluma daha fazla seçenek tan›yan inovasyon çeflitlili¤inin, di¤er yandan da inovasyonlar›n toplumsal beklentiler do¤rultusunda gerçekleflmesinin sa¤lanmas›d›r. Bu konu, hem kamunun inovasyon rekabeti sürecindeki rolünün rekabetle uyumlu hale getirilmesi, hem de teflebbüslerin inovasyon rekabeti sürecinde adil rekabet kurallar›na uymaya özen göstermesi ile iliflkilidir. ‹novasyon rekabeti sürecine kamunun nas›l ve ne ölçüde müdahale edece¤i Ar-Ge faaliyetlerinde toplumsal fayda- özel fayda ve toplumsal maliyet- özel maliyet dengelerinin kurulmas›n›n sa¤lanmas› kriterine göre belirlenecektir. Bu çerçevede kamunun özellikle teflebbüslere hiçbir ticari fayda sa¤lamayan temel bilimsel ve teknik araflt›rma altyap›s›n› oluflturmas› önem arz etmektedir. Ayn› flekilde kamunun inovasyonun vazgeçilmez unsuru olan gelifltirme çal›flmalar›nda teflebbüslere yapt›klar› çal›flmalar›n toplumsal d›flsal yararlar›n›n karfl›l›¤› olacak flekilde baz› vergi kolayl›klar› tan›mas› ve maddi katk› sa¤lamas› da adil rekabet kurallar› ile uyumlu yaklafl›mlard›r. Di¤er taraftan rakip teflebbüslerin Ar-Ge çal›flmalar›n› rekabet süreçlerine zarar vermeyecek ve toplumsal refaha katk› sa¤layacak flekilde birlikte yürütmesi mümkün olabilecektir. Ayn› flekilde inovasyon potansiyelini artt›rabilecek birleflme ve devralmalar da inovasyon rekabeti sürecine katk›da bulunabilecektir.

‹novasyon Kültürü ve Rekabet Kültürü “‹novasyon kültürü en basit anlam›yla yarat›c›l›¤›n, orijinalli¤in, yenili¤in ve de¤iflmecili¤in 46

amaçlan›p teflvik edildi¤i ve bunlar›n gerektirdi¤i maliyetleri ödeme e¤iliminin yüksek oldu¤u davran›fl ve yaklafl›mlar› ifade etmektedir” (6). ‹novasyon kültürünün z›dd› statükoyu veya mevcudu koruma kültürüdür. ‹novasyon kültürü ile rekabet kültürü aras›nda çift yönlü bir etkileflim söz konusudur. Rekabet kültürü inovasyon kültürünün oluflmas›n› kolaylaflt›rd›¤› gibi, inovasyon kültürünün geliflmesi de rekabet kültürünün güçlenmesini ve rekabet sürecinin toplumsal refaha katk›s›n›n artmas›n› sa¤lamaktad›r. Rekabet kültürünün inovasyon kültürüne etkisi statüko kültüründen inovasyon kültürüne geçifli kolaylaflt›rmas› ba¤lam›nda önem kazanmaktad›r. Statüko kültürünün temel amac›, mevcut durumun yani statükonun sürdürülmesi ve bunun yaratt›¤› avantajlardan en üst düzeyde yararlanmaya çal›fl›lmas›d›r. ‹novasyon kültüründe ise sürekli olarak yeniliklerin aranmas› veya bunu sa¤layacak de¤iflimlerin aray›fl› içinde olunmas› ve yeniliklerin sa¤layaca¤› avantajlardan en üst düzeyde yararlan›lmas› söz konusudur. Rekabet kültürü statüko kültürü ile ba¤daflmayan ve inovasyon kültürü ile tam uyum halinde olan davran›fl ve e¤ilimleri ifade etmektedir. Yani rekabet kültürünün geliflmesi inovasyon kültürünün de geliflmesine yol açacakt›r. Statüko kültürünün ve inovasyon kültürünün esas ald›¤› üstünlük kazanma stratejileri farkl›d›r. Statüko kültüründe üstünlük kazanma stratejisinin dayand›¤› temel de¤erler istikrar, devaml›l›k ve öngörülebilirliktir. Bu aç›dan her türlü sürprize karfl› tedbir al›nmas›, de¤iflimlerden kaç›n›lmas› esast›r. Bu çerçevede standartlaflarak ve standartlaflmay› en üst düzeye ç›kararak üstünlük kazanma çabas› ön plandad›r. ‹novasyon kültüründe ise üstünlük kazanmak için belirsizli¤in benimsenmesi, mevcut dengeleri ve istikrar› sarsacak d›fl etkilere ve sürprizlere aç›k olunmas›, hatta bunlar›n teflvik edilmesi söz konusudur. Bu aç›dan da rekabet kültürü statüko kültürünü sarsan ve inovasyon kültürünü destekleyen bir nitelik tafl›maktad›r. Statüko kültüründe mevcutlar veya var olanlar aras›nda en iyi olmak esast›r. ‹novasyon kültüründe ise mevcut olabilecekler aras›nda en iyi olmak veya daha iyiye ulaflmak esast›r. Statüko kültüründe ince ayar de¤iflmelere dayal› bir rekabet, inovasyon kültüründe ise yap›sal de¤ifl-


melere dayal› bir rekabet söz konusudur. Statüko kültüründe temel performans ölçütü istikrard›r. Geliflmede istikrar, yönetim modelinde istikrar, verimlilik art›fl›nda istikrar, kullan›lan yöntemlerde istikrar esast›r. Statüko kültürü ile inovasyon kültürü aras›ndaki beflinci farkl›l›k da inovasyon kültürünün statüko kültürüne nazaran çok yüksek maliyetli bir kültür olmas›d›r. Her fleyden önce inovasyon kültüründe baflar›s›zl›k oran› çok yüksek olabilir. Baflar›s›zl›klar›n hem maddi, hem de befleri kaynak israf›na yol açmas› söz konusudur. Ayr›ca belirsizliklerden kaynaklanan önemli maliyetler de söz konusu olabilir. Buna karfl›l›k statüko kültürü daima öngörülebilir ve yüksek baflar›ya odakl› olarak ifllev yapar. Bu aç›dan da rekabet kültürü inovasyon kültürünün vazgeçilmez bir altyap›s› niteli¤indedir. Yukar›daki tespitler çerçevesinde iki sonuca ulafl›lmas› mümkün görünmektedir. ‹lk olarak statüko kültürünün egemen oldu¤u bir ortamdan inovasyon kültürünün egemen oldu¤u bir ortama geçifl, iki kültür aras›ndaki ba¤daflmas› güç z›tl›klar nedeniyle kolay ve kendili¤inden gerçekleflebilecek bir olgu de¤ildir. Rekabet süreci bu geçifli zorlay›c› ve kolaylaflt›r›c› etkiler yaratabilmektedir. ‹kinci olarak, inovasyon imkânlar›n›n ve f›rsatlar›n›n her alanda ayn› ölçüde olmamas› nedeniyle inovasyon kültürünün her alanda statüko kültürüne tam üstünlük sa¤layabilece¤ini söylemek de mümkün de¤ildir. ‹novasyon Rekabet ve Refah›n Ortak Bilefleni: Özgürlükler Özgürlükler inovasyon, rekabet ve refah›n ortak bileflenini oluflturmaktad›r. Ekonomik özgürlükler baflta olmak üzere tüm özgürlüklerin gelifltirilmesi, insanlar›n yarat›c› güçlerini küresel düzeyde mevcut tüm imkânlardan yararlanarak gelifltirmesini sa¤lama imkân›n› vermektedir Yine özgürlük ortam›, bireylerin sahip olduklar› yarat›c› gücü onu en iyi de¤erlendirebilecekleri

süreçler içinde harekete geçirme f›rsat›n› vermektedir. Bu nedenle özgürlüklerin s›n›rl› oldu¤u ortamlarda inovasyon potansiyeli de s›n›rl› olacakt›r. ‹novasyon kapasitelerinin, küresel özgürlük s›ralamas›nda en üst düzeyde yer alan ülkelerde en yüksek düzeylere ulaflmas› bir tesadüf de¤ildir. Özgürlüklerin kötüye kullan›m›n›n engellenmesi de özgürlüklerin temel ifllevini yapabilmesi açs›ndan büyük önem kazanmaktad›r. Bu ba¤lamda rekabet süreçlerinin hâkim güçlerin kötüye kullan›m›n›n, hâkim gücü artt›rma esas›na dayal› teflebbüs stratejilerinin vs. yayg›n oldu¤u bir ortamda ifllerlik kazanmas› mümkün de¤ildir. Rekabet süreçleri, kamunun sahip oldu¤u düzenleme gücünü asli görevleri ve toplumsal refah›n gerekleri d›fl›nda kullanmas› halinde de etkinlik kazanamayacakt›r. Yine rekabet süreçlerinin kaynak tahsisini, tüketicilerin beklentileri ve istekleri do¤rultusunda yönlendirebilmesi için karar süreçlerine kamunun veya hâkim teflebbüslerin de¤il, serbest piyasan›n belirledi¤i fiyatlar›n yol gösterici ifllev yapmas› gerekir. Bunun gerçekleflmesi de ancak özgürlük ortam›nda söz konusu olacakt›r. Özgürlükler, rekabet gücü veya rekabetçilik düzeyinin de en önemli belirleyicisi konumundad›r. (7) Özgürlükler refah›n da temel kofluludur. Özgür tercih yapamayan bireyler, ne kadar tüketim yaparlarsa yaps›nlar süje de¤il obje konumunda olacaklard›r. Di¤er taraftan özgürlük düzeyinin s›n›rl› oldu¤u ülkelerde tüketim de bir biçimde bask› alt›na al›nmakta, bireylerin nelerden ne kadar mutlu olmas› gerekti¤i onlara bir biçimde empoze edilmektedir. Özgür tercih yapabilen bireyler, inovasyon kapasitesine olumlu katk›da bulundu¤u tespit edilen tüm faktörlerin h›zla geliflmesinde de birinci derecede etkili olmaktad›r. Bu çerçevede yüksek e¤itim ve sa¤l›k düzeyi, geliflmifl fiziki ve sosyal altyap› gibi faktörlerin geliflme düzeyinin özgürlük düzeyi ile yak›n iliflki içinde oldu¤u görülmektedir.

Daha fazla bilgi için bak›n›z: (1) Word Economic Forum, Competitiveness Index, 2009-2010. (2) R. Richta, R. La civilization au carrefour. Paris: Seuil, 1974. (3) Michael Darby and Lynne Zucke Innovation, Competition and Welfare-Enhancing Monopoly,No 12094, NBER Working Papers from National Bureau of Economic Research, Inc (4) Erdal Türkkan, Yenilikçi Pazarlar ve Ar-Ge Alan›nda Rekabetin Korunmas›, Rekabet Günlü¤ü, 29,10,2009, Rekabet Kurumu WEB Sitesi. (5) Erdal Türkkan, Yeniklikler ve Rekabet, Nas›l Bir Rekabet Vizyonu? Rekabet Kurumu, 2009. Ankara (6) Erdal Türkkan, “‹novasyon Kültürü ve Rekabet” in, Nas›l Bir Rekabet Vizyonu Cilt II. Rekabet kurumu, 2009. Ankara (7) Erdal Türkkan, Rekabetçilik- Verimlilik ve Ekonomik Özgürlükler, , Rekabet Forumu Hukuk-Ekonomi Politika, Kas›m 2009, Say› 53, Rekabet Derne¤i.

47


Özel Haber

Sa¤l›k sektöründe rekabetçili¤in anahtar› B‹T

Sa¤l›k, bir ülkenin en stratejik alanlar›ndan biri. Bir devletin sunaca¤› sosyal hizmetlerin bafl›nda iyi bir sa¤l›k hizmeti sunulmas› geliyor. Bunun sa¤lanmas› ise art›k bilgi ve iletiflim teknolojilerinin iyi kullan›lmas›yla birebir ilgili, çünkü milyonlarca hastan›n klinik, idari ve mali verisini yönetmek için bilgi ve iletiflim teknolojilerinden baflka bir yol flu an için yok. Hem hastane hem de ülkeye rekabetçilik anlam›nda büyük katk› sa¤layacak olan sa¤l›k biliflimi ürünlerinin rekabetçili¤e katk›s›n› T›bbi Görüntüleme Teflhis ve Tedavi Teknolojileri Derne¤i (TIPGÖRDER) Sa¤l›k Bilgi Teknolojileri Çal›flma Grubu Baflkan› Dr. Alper Alsan ile konufltuk.

S

Sa¤l›k sektöründe, bilgi ve iletiflim teknolojilerinin önemi çok büyük. Öyle ki art›k tüm ulusal sa¤l›k sisteminin omurgas›n›n, bilgi ve iletiflim teknolojileri oldu¤u söylenebilir. Bu sistemler iyi çal›fl›yorsa hastaneler de daha iyi ve verimli çal›fl›yor, hastaneler iyi çal›fl›nca ulusal sa¤l›k sistemi de daha iyi ifllemeye bafll›yor. Bunun için ise belli miktarlarda yat›r›m gerekiyor elbette. Geliflmifl ülkeler-

48

de sa¤l›k sektöründe biliflim yat›r›m› toplam yat›r›m›n yüzde 3’ünü oluflturuyor. Bu oran Türkiye’de neredeyse binde de¤erlerle ifade ediliyor. Her ne kadar dünya çap›nda hastaneler varsa da genel olarak henüz sa¤l›k biliflimine yat›r›m gereken düzeyin çok alt›nda. Bu konuda bir baflka sorun da sa¤l›kta biliflim teknolojilerinden henüz istenilen veri-

min al›namamas›. Asl›nda dünyada hiçbir ülke, sa¤l›k alan›ndaki sorunlar›n› tam çözebilmifl de¤il. Dünya, bu aralar sa¤l›kta biliflimi verimli kullanman›n yollar›n› ar›yor. Türkiye, sa¤l›k sektörüne yat›r›mda 2003’ten beri bir yükselifl gösteriyor. Ancak henüz sa¤l›k alan›nda biliflime yapt›¤› binde oranlar›nda yat›r›mlarla beklenen seviyenin çok alt›nda. Oysa bilgi ve iletiflim teknolojileri,


sa¤l›k sektöründe rekabetçilik ve inovasyon için bir ön koflul. Sa¤l›k sektöründe biliflim kullan›m› sa¤l›kta tüm aktörlerin hayat›n› kolaylaflt›r›yor. Artan nüfus, say›s› her geçen gün yükselen teflhis ve tedavi verileri, art›k sa¤l›k kurumlar›n›n manuel olarak veya basit tablolama yaz›l›mlarla yönetilmesini neredeyse imkans›z hale getiriyor. T›bbi Görüntüleme Teflhis ve Tedavi Teknolojileri Derne¤i (TIPGÖRDER) Sa¤l›k Bilgi Teknolojileri Çal›flma Grubu Baflkan› ve Siemens A.fi. Sa¤l›k Sektörü Sa¤l›k Bilgi Teknolojileri ‹fl Birimi Yöneticisi Dr. Alper Alsan sa¤l›k sektöründe Türkiye’nin rekabetçili¤i için bilgi ve iletiflim teknolojilerinin küresel standartlar ve bu standartlar ile oluflturulmufl ama yerel ihtiyaçlar› da göz önüne alan profiller çerçevesinde kullan›lmas›n›n flart oldu¤unu ifade ediyor. “Hastaneler dünyan›n en karmafl›k organizasyonlar›d›r” diyen Alsan, bir hastanenin kurum, iflletme ve bina olarak son

derece karmafl›k bir yap›ya sahip oldu¤u için yönetiminin de bir o kadar zor oldu¤unu ve pek çok hastanenin gerekti¤i kadar verimli kullan›lmad›¤›n› söylüyor. Alsan, sa¤l›kta biliflimin 4 aç›dan verimlili¤i besledi¤ini ifade ediyor. “Birincisi hastane yöneticileri sa¤l›kta biliflim teknolojileri ile kurumlar›n›n ne kadar verimli ya da verimsiz yönetildi¤ini çok rahat takip eder. ‹kincisi baflhekimler, sa¤l›k personelinin, doktor ve hemflirelerin klinik ifl ak›fllar›nda nas›l çal›flt›¤›n› ve nas›l çal›flmas› gerekti¤ini bilgi teknolojiler sa-

yesinde görebilir. Doktor ve hemflireler ise bu sistemler sayesinde günlerini verimli kullanarak hastalara daha kolay hizmet götürebilir. Ayr›ca BT çal›flanlar› bu sistemler sayesinde B‹T bütçelerini kurumlar›na en yüksek fayday› sa¤layacak flekilde yat›r›ma dönüfltürerek kendilerinden bekleneni yapabilme flans›n› bulurlar. Elbette bu sonuçta hasta vatandafl›n en iyi hizmeti en h›zl› flekilde almas›na yard›mc› olur. Bunu bir bütün olarak düflündü¤ümüzde ise ulusal sistemin iyi çal›flmas› da elbette kurumlar›n iyi çal›flmas› ile ilgilidir” diyor.

Siemens, uzun y›llard›r sa¤l›k sektörüne yaz›l›m ve donan›m hizmetleri sunuyor. Tüm dünyada binlerce sa¤l›k kurumuna hizmet veren firma, Türkiye’ye de uluslararas› standartlara ve profillere uygun ürün ve hizmetler sa¤l›yor. Siemens, a¤›rl›kl› olarak, görüntüleme cihazlar›, sistemleri ve çözümleri üzerine ürünlere sahip. MR, BTS, Ultrason cihazlar›, XR cihazlar gibi donan›mlar›n yan›nda ise çok genifl bir yaz›l›m ürünü portföyüne sahip. Asl›nda Siemens’in sa¤lad›¤› as›l katma de¤er bu yaz›l›mlarla ilgili. Hastanelerin yönetilmesini sa¤layan Hastane Bilgi Sistemi (HBS), Radyoloji Bilgi Sistemleri (RBS) ve Görüntü Arflivleme ve ‹letiflim Sistemleri (PACS), Siemens’in sa¤l›k bilgi teknolojileri alan›nda en önemli ürünleri aras›nda yer al›yor. HBS’ler bir hastaneye optimize maliyetlerle klinik ifl ak›fllar› iflletme ve sa¤l›k hizmeti sunma olana¤› sa¤l›yor. Ayr›ca hem hastane içinde hem de hastane d›fl›nda çal›fl›lmas›n› ve medikal görüntülerin arflivlenmesini sa¤layan görüntü ve bilgi yönetim sistemleri (RBS ve PACS) de Siemens’in di¤er ürünleri aras›nda. Bu ürünler d›fl›nda Siemens’in çözümler dedi¤i baz› çal›flmalar› da var. Kurum, Siemens Akademi ad› alt›nda özellikle sa¤l›k sektöründeki karar vericilere seminerler düzenliyor, yeni ve mevcut hastaneler için genel dan›flmanl›k sunuyor ve birden fazla marka cihaza servis hizmeti sa¤l›yor. Siemens sa¤l›k B‹T’nin sa¤lad›¤› faydalar: • Kaç›n›labilir ilaç tedavisi hatalar›n›n %42 azalt›lmas› • Hastanede kalma süresinin %14.8 azalt›lmas› • Tüm sistemlerde tek arayüz kullan›m›ndan dolay› e¤itim ihtiyac›n›n azalmas› • Kesintisiz ifl ak›fllar› 49


Özel Haber

Alsan’a göre, Türkiye’nin bu alanda 3 aç›dan harekete geçmesi gerekiyor. Birincisi sa¤l›k personelinin sa¤l›kta biliflim teknolojilerinin kullan›m› aç›s›ndan e¤itilmesi gerekiyor. Hatta bu e¤itimlerin t›p e¤itiminin standart bir parças› haline gelmesi flart. Üniversitede t›p ve sa¤l›k hizmeti alan insanlar›n, ayn› anda bilgi ve iletiflim teknolojilerini kullanma yetkinli¤ine ulaflmas› flart.

Küresel standart ve profillerden yararlanan ulusal profillerin olmas› flart. Bu alanda yap›lmas› gereken bir di¤er giriflim ise Alsan’a göre sa¤l›kta kullan›lan biliflim teknolojilerin belli standartlar çerçevesinde kullan›lmas› ve üretilmesi. Alsan “Bilgi ve iletiflim teknolojilerin sa¤l›kta kullan›lmas›yla ilgili uluslararas› standartlar mevcut. Bu standartlar› iyi inceleyip, en iyi flekilde uygulay›p, gelifltirmemiz gerekiyor” diyor. “E¤er kendimiz s›f›rdan bir sistem kurmaya kalkarsak bu hepimiz için hem zor hem de çok uzun bir süreç oluyor. Üstelik bu sefer sistemlerin “birlikte çal›flabilirlik” ilkesine göre gelifltirilmeleri de mümkün olmuyor” diyen Alsan, üçüncü olarak kamu alan›nda da yap›lmas› gerekenler oldu¤una dikkat çekiyor. Alsan “Bu iflin kamusal olarak etkin flekilde kurallar›n›n yaz›lmas› laz›m. Regülasyonlar›n, kanunlar›n, kararname, yetkilendirmelerin kamu taraf›ndan haz›rlan›rken, uluslararas› standartlar› yakalayan bir yap›da oluflturulmas› gerekir” diyor. Sa¤l›k sektöründe standartlar›n yakalanmas› için öncelikle tedarikçilerin bu konuda fark›ndal›¤›n›n olmas› gerekiyor. Sa¤l›k

50

sektörüne hizmet veren yaklafl›k 70-80 tane firma var ve bu firmalar›n büyük bir k›sm› standartlara uygun ürünler sunam›yor. Üstelik klinik faydalar yerine sadece fiyat konusunda rekabetçilik art›nca sektör kendini gelifltirmekte güçlük çekiyor. Oysa sa¤l›k kurumlar› kadar sektörde bulunan tedarikçi firmalar›n da uzun vadede rekabetçili¤i sürdürmesi için bu standartlar› ve profilleri kullanmas› önemli. Alsan “Biz Siemens olarak uluslararas› standartlara uygun yaz›l›m ve donan›m tedariki yap›yoruz. Ancak sektördeki di¤er firmalar›n da bu alanda güçlü olmas› için bu flekilde davranmas› gerekiyor. Rekabetçilik bizim için önemli, çünkü rakiplerimizin güçlü olmas› bizim de güçlü olmam›z› ve sürekli kendimizi gelifltirmemizi sa¤layacak” diyor. Alsan’a göre pazar dinamikleri flu anda pek iyi yönde de¤il, standartlar genel kullan›mda olmad›¤› için hizmet kalitesi istenilen düzeye ç›kar›lam›yor. Bir üst seviyeye ç›kabilmek için ise sektörde ortak hareket etmek gerekiyor. Sa¤l›k sektöründe biliflim teknolojileri, hastanelerin rekabetçili¤i aç›s›ndan son derece önemli. Çünkü hastaneler bu sayede ifl ak›fllar›n› iyilefltirerek verimlili¤i art›r›yor, maliyet avantaj› sa¤l›yor. Kaliteli hizmet verdikleri için, hasta memnuniyeti de art›yor. 10 sene sonra bile, istedi¤i hastan›n verisine kolayca ulaflma imkan›na sahip oluyorlar. Bu hem hasta hem doktor için son derece avantajl› bir uygulama. Ayr›ca bilgi teknolojilerinin sa¤l›k sek-


Sa¤l›k, bir ülkenin en stratejik alanlar›ndan biri. Bir devletin sunaca¤› sosyal hizmetlerin bafl›nda iyi bir sa¤l›k hizmeti sunulmas› geliyor. Bunun sa¤lanmas› ise art›k bilgi ve iletiflim teknolojilerinin iyi kullan›lmas›yla birebir ilgili, çünkü milyonlarca hastan›n klinik, idari ve mali verisini yönetmek için bilgi ve iletiflim teknolojilerinden baflka bir yol flu an için yok. Hem hastane hem de ülkeye rekabetçilik anlam›nda büyük katk› sa¤layacak olan sa¤l›k biliflimi ürünlerinin rekabetçili¤e katk›s›n› T›bbi Görüntüleme Teflhis ve Tedavi Teknolojileri Derne¤i (TIPGÖRDER) Sa¤l›k Bilgi Teknolojileri Çal›flma Grubu Baflkan› Dr. Alper Alsan ile konufltuk.

törüne etkisi sa¤l›k turizmine de olumlu yans›yor ve Türkiye bu alandan daha iyi faydalanma imkan› buluyor. Sa¤l›k turizmi de gittikçe büyüyen bir pazar ve ‹ngiltere gibi sa¤l›k alan›nda kötü örnekler bu alanda Türkiye’nin önemini artt›r›yor. Yaz›l›m de¤er alg›lamas› hala düflük Alsan, Türkiye’de sa¤l›k sektöründe yaz›l›m›n de¤er alg›lamas›n›n çok düflük oldu¤unu, yaz›l›m› genellikle donan›mla birlikte bedava verilen bir ürün olarak görüldü¤ünü söylüyor. Oysa as›l katma de¤eri yaz›l›mlar sa¤l›yor. Baz› hastaneler, yaz›l›m kullansalar da bu yaz›l›mlar basit muhasebe veya otel yaz›l›mlar›n›n ötesine geçmiyor. Bu yaz›l›mlarla hastan›n girdi¤i, ç›kt›¤› tarih-

ler ve faturalar takip ediliyor. Oysa art›k tüm teflhis ve tedavi yöntemlerinde bilgi teknolojilerini kullanmak, bu verileri saklamak ve do¤ru flekilde kullanmak mümkün. Yaz›l›m›n as›l katma de¤eri, bu flekilde tüm verileri saklad›¤› ve iflledi¤i zaman ortaya ç›k›yor. Bu sistemler entegre yaz›l›mlardan olufluyor ve hastanenin tüm ifllemlerini otomatize ediyor. Bu klinik süreçlerle, idari ve mali ifllemlerle entegre edildi¤i zaman hastane yönetimi her aç›dan daha verimli yap›l›yor. Özelikle Hastane Bilgi Sistemleri (HBS), bir bireyin bütün sa¤l›k kayd›n›n tutulmas›n› kaps›yor. Türkiye bu entegre sistemlerin kullan›lmas› konusunda 2003 y›l›ndan bu yana büyük yol ald› ancak T›p Biliflim Derne¤i (TBD)’nin bir araflt›rmas›na

göre hastanelerin sadece yüzde 16’s› bu yaz›l›mlar› belli bir verimin üzerinde kullan›yorlar. Alsan bu sistemleri üretirken önemli olan bir baflka konuya de¤iniyor. Bu da bu sistemlerin kullan›c› dostu olmas›. Yani doktor ve hemflirelerin sistemi kolay ve çabuk kullanmas›. “Bir yaz›l›m kullan›l›rken, doktorun ona harcad›¤› vakit hastaya ay›rd›¤›ndan fazla olmamal›, bu neden yaz›l›mlar doktor ve hemflire dostu olmal›, doktor hastadan vakit çalarak bu yaz›l›mlar› kullan›yorsa bu yaz›l›mlar verimli say›lmaz” diyor. “Sa¤l›k biliflimi için halen insan kayna¤›n›n yetkinli¤i konusunda da s›k›nt› var” diyen Alsan, TIPGÖRDER olarak bu alanda çeflitli çal›flmalar yürüttüklerini söylüyor. “Mesela radyoloji alan›nda görüntüleme sisteminde herkesin DICOM (The Digital Imaging and Communications in Medicine) standard›n› kullanmas› için çal›flmalar yürütüyoruz. Çünkü DICOM medikal görüntünün klinik olarak en iyi flekilde ifllenmesini sa¤layan standart. Bu standart yerine JPEG kullan›ld›¤› zaman teflhiste hata yapma olas›l›¤› yükseliyor ve hasta güvenli¤i aç›s›ndan riskler olufluyor.” diyen Alsan, yanl›fl teflhis durumunda kimin sorumlu olaca¤›na dair de kesin bir prosedür olmad›¤›n› söylüyor. 51


röportaj

Avrupa’y›, büyüme ve rekabetçilik odakl› bir strateji kurtarabilir “Businesseurope (Avrupa ‹fl Dünyas› Konfederasyonu), AB Türkiye aras›nda kurulacak daha yak›n bir ekonomik entegrasyonun, AB’nin, düflük büyüme ve kaynaklar üzerindeki bask› gibi zorluklar›n› aflmas›na yard›mc› olaca¤›na inan›yor” diyen Businesseurope Genel Direktörü Philippe de Buck’a göre Türkiye’nin en büyük avantaj› genç nüfusu. Avrupa için ise do¤al kaynaklar ve finans kaynaklar›n›n s›n›rl›l›¤› ve yafllanan nüfus önemli birer sorun haline geliyor.

B

Businesseurope (Avrupa ‹fl Dünyas› Konfederasyonu) Genel Direktörü Philippe de Buck, Asya’n›n önem kazanaca¤› ve AB’nin a¤›rl›¤›n› yitirmeye bafllayaca¤› senaryolar›na karfl› al›nacak en iyi önlemin AB’nin Türkiye, Rusya ve Güney Akdeniz ülkeleri ile daha derin entegrasyon kurmas› oldu¤unu söylüyor. Buck, Türkiye’nin genç ve enerjik bir nüfusa ve y›lda yüzde 4-yüzde 8 aras›nda de¤iflen yüksek bir GSYH büyüme oran›na sahip olmas›n›n, ifl dünyas›na son derece cazip ve yüksek büyüme potansiyelli bir yat›r›m ortam› sundu¤unu ifade ediyor. Buck’a göre Avrupa, finansal kaynak ve insan kayna¤› eksi-

52

li¤i nedeniyle ortaya ç›kan sorunlar›yla mücadele ederken, Türkiye ile kurdu¤u ifl iliflkileri son derece önemli rol oynayacak. Buck, Avrupa için büyüme ve rekabetçilik odakl› bir gündem oluflturmak gerekti¤ini söylüyor ve acil eylem gerektiren bir dizi husus bulundu¤una iflaret ediyor. Avrupa ekonomisinin rekabet aç›s›ndan durumu nedir? Mevcut ekonomik krizden ç›k›fl›n en iyi ihtimalle k›r›lgan oldu¤unu ve Avrupa’y› yeniden yoluna sokmak için önemli kararlar›n al›nmas› gerekti¤ini hepimiz biliyoruz. Bunu gerçeklefltirmek için bü-

yüme ve rekabetçilik odakl› bir gündem oluflturmak son derece önemli bir husustur. Burada birkaç veriyi dikkate sunmak isterim: 2010 y›l› sonu itibariyle özel sektörün AB içerisindeki toplam yat›r›m hacminin (yani sabit sermaye yat›r›mlar›n›n), 2008 y›l›ndaki seviyesinden yaklafl›k yüzde 15 daha az olmas› beklenmektedir. 2009-2010 döneminde 10 milyon kifli iflini kaybedecek olup bu durum, AB’deki iflsizlik oran›n› yüzde 11’e yükseltecektir. 2010 y›l› itibariyle kamunun toplam borç stoku, AB GSYH’sinin yüzde 80’ine yak›nlaflm›fl olacakt›r ve bu oran baz› ülkelerde çok daha yüksek gerçekleflecektir:


Belçika: yüzde 101, ‹talya: yüzde 116 ve Yunanistan: yüzde 124. Bunlar, politika yap›c›lar›n kararl› bir flekilde eyleme geçmelerini gerektiren çok ciddi rakamlard›r. Brüksel’de halihaz›rda s›n›rl› say›da kararl› eylem söz konusudur. fiu an bir kurumsal de¤iflim sürecinden geçmekteyiz. Yeni Avrupa Parlamentosu çok k›sa bir süre önce kurulmufltur. Bir sonraki Avrupa Komisyonu’nun 2010 y›l›n›n ilk haftalar›nda göreve bafllamas›n› beklemekteyiz. Bununla birlikte, Lizbon Anlaflmas›’n›n nihayet onaylanmas› üzerine Avrupa Parlamentosu’nun yetkinlikleri artt›r›lm›flt›r. Anlaflma, ayr›ca, Konsey’de kararlar›n al›nmas› için daha yetkin bir ço¤unluk oyunu gerekli k›lmakla birlikte iki önemli görevin oluflturulmas›na da öncülük etmifltir: D›fl ‹liflkiler Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Konseyi Baflkan›. ‹fl dünyas› olarak, bu de¤iflikliklerin hem içte hem d›flta daha güçlü bir Avrupa’n›n yarat›lmas›na öncülük edece¤i beklentisini tafl›yoruz. 2010 y›l›n›n ilk aylar›yla birlikte yeni Komisyonun, Avrupa’y› yeniden yoluna sokmak için s›k› bir flekilde çal›flmaya bafllayaca¤›n› umuyoruz. Avrupa’n›n büyümesi ve rekabetçili¤i aç›s›ndan zorluklar nelerdir? Acil eylem gerektiren bir dizi husus bulunmaktad›r. Politika yap›c›lar›n kredi ak›fl›n› eski haline getirmek konusunda çok çal›flmalar›n› bekliyoruz. fiirketler aç›s›ndan, mali kaynaklara eriflim bir numaral› sorun olmaya devam etmektedir. fiirketlerin makine ve teçhizat yat›r›mlar›, daha flimdiden geçen y›lki seviyesinin

yüzde 20’den daha fazla alt›nda kalm›flt›r. Bu trendi h›zl› bir flekilde tersine döndürmeliyiz. Bu aç›dan, faiz oranlar›n›n uzun bir süre boyunca düflük seviyelerde tutulmas› gerekmektedir. Finansal sistemi düzeltmek, Avrupa’n›n rekabetçili¤i aç›s›ndan da kilit öneme sahiptir. Finansal piyasalarda belirgin bir afl›r› düzenleme riski söz konusudur. K›ta Avrupa’s›ndaki flirketlerin kulland›klar› d›fl kaynaklar›n yaklafl›k üçte ikisi, banka kre-

de güvenin yeniden tesis edilmesi için bütçe aç›klar›n›n “ne zaman” ve “nas›l” kapat›laca¤›na dair aç›k taahhütler gereklidir. Ekonomik toparlanman›n kendi ayaklar› üzerinde devam etti¤inin anlafl›lmas› halinde konsolidasyonlar›n, en geç 2011 y›l›na kadar bafllamas› gerekir. Avrupa ifl dünyas›, özellikle iflgücü ve sermaye üzerindeki yüksek vergi oranlar›n›n büyüme ve istihdam öngörülerinde uzun süreli zarara neden oldu¤u ve bu

dilerinden oluflmaktad›r. Bu nedenle, bankac›l›k sektörünün gelecekteki durumu ile sektörün içinde bulundu¤u yasal düzenleme ortam›, Avrupa ifl dünyas› için önemli sonuçlara yol açabilir. ‹yi niyetle haz›rlanan düzenlemelerin, son derece gerekli olan yat›r›mlar ve giriflimcili¤i bask› alt›na almas›na izin verilmemelidir. Politika yap›c›lar, uygulanabilir bir ç›k›fl stratejisi gelifltirmelidirler. Ekonomik toparlanma güvence alt›na al›nd›¤›nda, finansal sektördeki devlet müdahalelerinin zamanl› ve koordineli bir flekilde geri çekilmesi için planlama yap›lmal›d›r. Kamu maliyesin-

nedenle önceli¤in, kamu harcamalar›n›n azalt›lmas›na ve büyümeyi destekleyen ekonomik reformlar arac›l›¤›yla vergi taban›n›n yeniden oluflturulmas›na verilmesi gerekti¤i görüflündedir. Dördüncü zorluk, küresel büyümenin de¤iflen itici güçlerinde yatmaktad›r. Art›k küresel büyüme Avrupa, Japonya ve ABD kaynakl› olmay›p, bunu sürükleyen Hindistan, Brezilya ve Çin gibi geliflen ekonomilerdir. Bu durumdan faydalanabilmek için h›zla geliflen bu piyasalara girmek zorunday›z. Büyümeyi sürükleyen faktörler, teknolojik aç›53


röportaj

dan da de¤iflim göstermektedir. Avrupa, iklim de¤iflikli¤ine karfl› verilen mücadeleye öncülük edebilmek için çeflitli yenilikçi ürün ve hizmetler gelifltirmek zorundad›r. Ancak, AB’nin bu hedefi gerçeklefltirmek için öncelikle Avrupa’n›n yenilikçi kapasitesindeki zay›fl›klar› tespit etmesi gerekir. Enerji ve do¤al kaynaklar üzerindeki bask›, ekonomik büyüme ve Avrupa’n›n rekabetçili¤i için bir darbo¤az yaratabilir. Petrol rezervleri azalmakta olup, gaz tedarikinin gelece¤i belirsizlik arz emektedir. Ekonomik ve çevresel gerekçeler nedeniyle enerji kaynaklar›n›n çeflitlendirilmesi gerekmektedir. Di¤er bir zorluk da, düflük karbon sal›n›ml› bir ekonomik modele geçifltir. Bu dönüflüm, üretim ve tüketim modellerinde belirgin de¤ifliklikleri zorunlu k›lar. Avrupa’n›n endüstriyel taban›na zarar vermemek için uluslararas› koordinasyon flart olup, rekabetçilik konusu üzerinde sürekli olarak belirli bir bilince sahip olmak gerekir. Avrupa’n›n büyümesi ve rekabetçili¤i aç›s›ndan nihai zorluk da yafllanan nüfustur. Avrupa’n›n çal›flma ça¤›ndaki nüfusunun yafllanmas›, 2020 y›l› itibariyle 2 milyon kiflinin, 2060 y›l› itibariyle de 50 milyon kiflinin iflini kaybetmesine neden olacakt›r. Türkiye, bu aç›dan çok daha flansl› bir konumda bulunmaktad›r; buna karfl›n Avrupa Birli¤i içerisindeki birçok üye devlet aç›s›ndan durum son derece a¤›rd›r. Bu zorlu¤u aflabilmek için “esnek güvenlik” prensibini uygulamak kilit öneme sahiptir: “esnek güvenlik” prensibi, çal›flanlar›n de¤iflen koflullara uyum göstermelerini sa¤layan 54

esneklik kavram› ile ifl de¤ifltirmeleri s›ras›nda çal›flanlar› destekleyen ve onlara gerekli becerileri e¤itim yoluyla kazand›ran güvenlik kavram›n›n bileflimidir. Avrupa’n›n büyüme ve rekabetçilik gündeminde Türkiye’nin yeri nedir? Businesseurope, AB -Türkiye aras›nda kurulacak daha yak›n bir ekonomik entegrasyonun, AB’nin, düflük büyüme ve kaynaklar üzerindeki bask› gibi zorluklar›n› aflmas›na yard›mc› olaca¤›na inanmaktad›r. Gelece¤e yönelik birçok araflt›rma, 2050 y›l› itibariyle dünya ekonomisinin çekim merkezinin Asya’ya kayaca¤›n› ve AB’nin göreli a¤›rl›¤›n›n azalaca¤›n› iddia etmektedir. Bu senaryoyu önlemenin temel yöntemlerinden biri de, AB’nin Türkiye, Rusya ve Güney Akdeniz ülkeleri ile daha derin entegrasyon kurmas›d›r. Türkiye, genç ve enerjik bir nüfusa ve y›lda yüzde 4-yüzde 8 aras›nda de¤iflen yüksek bir GSYH büyüme oran›na (son 5 y›l dikkate al›nd›¤›nda) sahiptir. Türk ekonomisi, ifl dünyas›na son derece cazip ve yüksek büyüme potansiyelli bir yat›r›m ortam› sunmaktad›r. Ülke, ayr›ca, genifl bir e¤itimli ifl gücüne ve büyük bir pazara sahiptir. Türkiye, AB için önemli bir pazard›r. Halihaz›rda yaklafl›k 8 bin adet Avrupal› flirket, Türkiye’de faaliyet göstermektedir; otomotiv, g›da ve meflrubat, kimya ve petrol sektörleri baflta olmak üzere, hizmetler, bankac›l›k, perakende, telekomünikasyon ve turizm sektörleri de dahil olmak üzere Türkiye’ye gelen do¤rudan yabanc› yat›r›mlar›n toplam hacmi, 2002 y›l›ndaki 1,2 milyar Euro seviyesinden

2006 y›l›nda 16,9 milyar Euro’ya yükselerek muazzam bir performans sergilemifltir. 2004 y›l›nda 70 milyar Euro olan, AB -Türkiye aras›ndaki ticaret hacmi, 2008 y›l›nda 100 milyar Euro’yu aflm›fl ve bu durum, Türkiye’yi AB’nin 7. büyük ticari orta¤› haline getirmifltir (Japonya’n›n hemen ard›ndan, Güney Kore’nin çok ötesinde). Türkiye, sadece önemli ve dinamik bir pazar olmay›p, ayn› zamanda do¤al kaynaklar aç›s›ndan zengin, stratejik bir bölgede yer almaktad›r. Enerji ve hammaddeler üzerinde artan bask› karfl›s›nda Türkiye, Avrupa’ya çözüm sunabilecek stratejik bir ülke olarak konumlanm›flt›r. AB-Türkiye aras›nda daha güçlü iliflkilerin kurulmas›, enerji kaynaklar›n›n çeflitlendirilmesi arac›l›¤›yla avantaj sa¤layabilir.


Bilgi Ça¤› Hukuku - Gönenç Gürkaynak*, Avukat Murat Hakan Özgökçen**

Rekabet için inovasyon ve hukuksal altyap›s› Devinimi sürekli k›lmak, yani ürün portföylerini daha geliflmiflleri ile yenilemek rekabet edebilme ölçütünün bafll›ca araçlar›ndan biri olarak kabul edilmektedir. Teorik düzlemde ortaya koyulan bu e¤ilimlerin prati¤e yans›t›labilmesi için inovasyon kültürü ile statükoyu koruma kültürü aras›nda aç›kça bir tercihin gereklili¤i aflikard›r. Türkiye özelinde inovasyon süreçlerinin desteklenmesine iliflkin hukuki altyap›n›n sa¤lanmas›na yönelik olarak ciddi say›labilecek ad›mlar›n at›ld›¤› ve bu do¤rultuda birincil mevzuat›n flekillenmeye bafllad›¤› gözlemlenmektedir.

R

Rekabet sürecinin korunmas› ile ülke kaynaklar›n›n halk›n taleplerine göre da¤›t›m› sa¤lan›rken, artan ekonomik verimlilik ile birlikte, genel refaha olumlu katk›lar da sa¤lanm›fl olacakt›r. Ticari faaliyete kat›lanlar aras›ndaki rekabet, daha verimli üretim ve iflletmecili¤i beraberinde getirirken, daha az kaynak kullan›lmas›n›, daha az maliyetle üretim yap›lmas›n›, teknolojik yenilikler ve geliflmelerin ortaya ç›kmas›n› teflvik edici bir görev üstlenmifl olacakt›r. Bu da daha kaliteli mal ve hizmeti daha ucuza alabilme f›rsat›n›n do¤mas›, böylece tüketicilerin ve toplumun tümünün refah düzeyinin artmas› sonucunu do¤uracakt›r. Rekabet düzeni ile yukar›da belirtilen amaçlar›n yan›nda ikincil amaçlara ulaflmak da hedeflenmektedir. Her fleyden önce rekabet düzeni, pazara girifl engellerini ortadan kald›rarak, küçük iflletmelerin korunmas›na yard›mc› olmaktad›r. Öte yandan, rekabet düzeni piyasada do¤ruluk ve dürüstlü¤ün yayg›nlaflmas›na da katk›da bulunmaktad›r. Ayr›ca, rekabetçi ortam›n enflasyonun afla¤› çekilmesinde önemli yararlar› oldu¤u da bilinmektedir. Rekabet Kanunu ile çözümlenmesi beklenen di¤er önemli bir husus da, ülkede giriflimci ruhun yeniden canland›r›lmas›d›r. Türkiye için 10, Avrupa Topluluklar Hukuku çerçevesinde 50, ABD’de ise 100 y›l› aflk›n bir süredir tart›fl›la gelen “Rekabet Hukukunda Amaç” kavram›na yönelik olarak yukar›da ortaya koyulan hususlar bu yaz›y› kaleme alanlar›n de¤il bizatihi Türk rekabet hukukunun temelini oluflturan ana mevzuat olan 4054 Say›l› Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Ka-

nun’un genel gerekçesinin konuya iliflkin k›sm›ndan bir al›nt›d›r. Görüldü¤ü gibi, 4054 Say›l› Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Kanun’un Genel Gerekçesi’nde rekabet hukukunda “amaç” olarak görülebilecek da¤›l›m etkinli¤i, toplumsal refah, maliyet etkinli¤i, dinamik etkinlik, tüketici refah› ve toplumsal refah, küçük teflebbüslerin korunmas›, hakçal›¤›n özendirilmesi ve giriflimcili¤in teflvik edilmesi gibi pek çok kavrama yer verilmifl ve aralar›nda birincil-ikincil ay›r›m› yap›lmakla beraber bu kavramlar›n tümünün ulafl›lacak amaçlar oldu¤u fikrinden hareket edilmifltir. ‹novasyon süreçlerinin piyasalar üzerindeki olumlu etkilerini referans alarak rekabet süreçlerine iliflkin olarak iktisadi literatürde tart›flmalara yol açan, piyasalardaki k›sa dönemli kayg›lara odaklanan statik etkinlik bazl› e¤ilimlere karfl› (veya daha do¤ru bir ifadeyle “dengeleyici” bir unsur olarak) ortaya ç›kan, araflt›rma ve gelifltirme faaliyetlerini teflvik eden kavram ise dinamik etkinlik olarak tan›mlanmaktad›r. Rekabet süreçlerine ve iflletmelerin rekabetçi avantajlar› nas›l sa¤layabileceklerine yönelik dünyan›n en önde gelen bilim adamlar›ndan biri olarak kabul edilen Michael Porter’›n da belirtti¤i gibi kaynaklar›n bugün ile gelecek aras›ndaki da¤›l›m›n›n etkin olup olmad›¤›, sahip olunan rekabet gücü ve yaflam kalitesinin gelecekte de sürdürülüp sürdürülemeyece¤i dinamik etkinlik kavram› ile aç›klanabilir. Bu nedenle dinamik etkinlik, firmalar›n * EL‹G Ortak Avukat Bürosu Orta¤› ** EL‹G Ortak Avukat Bürosu

56


yeterince Ar-Ge faaliyetlerinde bulunup bulunmad›¤›, yenilik ve icatlarda bulunma kapasitesinin olup olmad›¤›, içinde bulunulan ekonomik ortam›n yenilik ve icatlar› ne ölçüde özendirdi¤i, firmalar›n rakiplerine k›yasla fiyat d›fl› rekabet belirleyicilerinde (farkl›laflma, yenilik ve icatlar, kapsam ekonomileri, müflteri memnuniyeti) ne kadar üstün oldu¤u gibi konular üzerinde odaklan›r. Yenilik ve icatlar›n h›zl› ve karl› bir flekilde ticarilefltirilmesi uzun vadede etkinli¤i art›racak en önemli faktörlerden biridir. Firmalar uluslararas› rekabet güçlerini yenilik ve icatta bulunarak ve kaliteyi art›rarak gelifltirebilirler. Yenilik ve icatlar, hem teknoloji ve metotlar› hem de yeni ürünleri, yeni üretim metotlar›n›, yeni pazarlama yollar›n› ve yeni müflteri gruplar›n› içerir. Gerçekten de günümüzde firmalar, rekabetçi olmaya devam etmek istiyorlarsa sürekli olarak yenilikler yapmak zorundad›rlar. Devinimi sürekli k›lmak, yani ürün portföylerini daha geliflmiflleri ile yenilemek rekabet edebilme ölçütünün bafll›ca araçlar›ndan biri olarak kabul edilmektedir. Teorik düzlemde ortaya koyulan bu e¤ilimlerin prati¤e yans›t›labilmesi için inovasyon kültürü ile statükoyu koruma kültürü aras›nda aç›kça bir tercihin gereklili¤i aflikard›r. ‹novasyon süreçlerini desteklemek için bir politika tercihinde bulunulmas›, bu yönde hukuksal altyap›n›n sa¤lanmas› ve uygulama süreçlerinde bu politika tercihinin arkas›nda durulmas› dinamik etkinli¤in sa¤lanmas›yla rekabet gücünün artt›r›larak kamu refah›n›n maksimize edilmesi için birincil öncelikler ortaya ç›kmal›d›r. Türkiye özelinde inovasyon süreçlerinin desteklenmesine iliflkin hukuki altyap›n›n sa¤lanmas›na yönelik olarak ciddi say›labilecek ad›mlar›n at›ld›¤› ve bu do¤rultuda birincil mevzuat›n flekillenmeye bafllad›¤› gözlemlenmektedir. Bu amaç çerçevesinde dikkate de¤er birincil mevzuatlar aras›nda, 4691 Say›l› 26 Haziran 2001 tarihli Teknoloji Gelifltirme Bölgeleri Kanunu yer almaktad›r. ‹lgili kanunun “Üniversiteler, araflt›rma kurum ve kurulufllar› ile üretim sektörlerinin iflbirli¤i sa¤lanarak, ülke sa-

nayisinin uluslararas› düzeyde rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yap›ya kavuflturulmas› maksad›yla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik gelifltirmek, ürün kalitesini veya standard›n› yükseltmek, verimlili¤i art›rmak, üretim maliyetlerini düflürmek, teknolojik bilgiyi ticarilefltirmek, teknoloji yo¤un üretim ve giriflimcili¤i desteklemek, küçük ve orta ölçekli iflletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sa¤lamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararlar› da dikkate al›narak teknoloji yo¤un alanlarda yat›r›m olanaklar› yaratmak, araflt›rmac› ve vas›fl› kiflilere ifl imkân› yaratmak, teknoloji transferine yard›mc› olmak ve yüksek/ileri teknoloji sa¤layacak yabanc› sermayenin ülkeye giriflini h›zland›racak teknolojik alt yap›y› sa¤lamak” olarak belirlenen amac› yukar›da belirtilen somut politika tercihine iflaret eden bir düzenleme olarak ortaya ç›kmaktad›r. Ancak as›l somut ad›m›n 2008 y›l›nda at›lm›fl oldu¤unu söylemek yanl›fl olmayacakt›r. 5746 Say›l› ve 28 fiubat 2008 tarihli Araflt›rma ve Gelifltirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakk›nda Kanun ile araflt›rma ve gelifltirme faaliyetinde bulunacak olan giriflimcilere somut yeni teflvik ve destekler getirilmifltir. Her ne kadar Ar-Ge faaliyetleri için uzun y›llar gelir ve kurumlar vergisinde vergi ertelemesi teflviki uygulanm›fl olsa da ilgili teflviklerin önce üçer ayl›k kazançlar üzerinden geçici vergi al›nmas› uygulamas›na geçilmesi, daha sonra da enflasyon ve faiz oranlar›n›n önemli ölçüde düflmesine ba¤l› olarak teflvik edici niteli¤ini kaybetmesine yol açt›¤› bilinmekteydi. Bu nedenle “Ar-Ge vergi ertelemesi” uygulamas› kald›r›larak yerine daha teflvik edici bir sistemi öngören “Ar-Ge indirimi” getirilmifltir. Kanun temel olarak: (i) ‹flletmeler bünyesinde gerçeklefltirilen, münhas›ran yeni teknoloji ve bilgi aray›fl›na yönelik araflt›rma ve gelifltirme harcamalar› tutar›n›n yüzde 100’ü “Ar-Ge indirimi” olarak beyan edilen gelirden veya kurum kazanc›ndan indirilebilmesine, (ii) Kamu kurum ve kurulufllar› ile kanunla kurulan vak›flar taraf›ndan veya uluslararas› fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde gerçeklefltirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalar›n›n tamam›n›n matrahtan indirimine, 57


Bilgi Ça¤› Hukuku

(iii) Rekabet öncesi iflbirli¤i projelerinde ve tekno-giriflim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçeklefltirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalar›n›n tamam›n›n matrahtan indirimine, (iv) Belirli bir say›n›n üzerinde Ar-Ge personeli istihdam eden sermaye flirketleri bünyesinde kurulacak Ar-Ge merkezlerine yönelik ek Ar-Ge indirimi sa¤lanmas›na, (v) Yap›ld›¤› dönemde indirilemeyerek sonraki dönemlere devredilen Ar-Ge indirimi tutar›n reel de¤eriyle indirimini sa¤lamak için, sonraki dönemlerde yeniden de¤erleme oran›nda art›r›larak dikkate al›nmas›na, (vi) Kanun’la desteklenmesi öngörülen projelerde çal›flan Ar-Ge ve destek personelinin ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi iflveren hissesinin yar›s›n›n, befl y›l süreyle hazinece karfl›lanmas›na, (vii) Teknoloji Gelifltirme Bölgeleri Kanunu’nun geçici 2. maddesi uyar›nca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çal›flmalar› karfl›l›¤›nda elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi iflveren hissesinin yar›s›n›n, befl y›l süreyle hazine taraf›ndan karfl›lanmas›na, (viii) Kanun kapsam›ndaki Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen k⤛tlar damga vergisinden müstesna tutulmas›na ve (ix) Koflullar› tafl›yanlara teminat al›nmaks›z›n 100.000 (birden fazla kamu idaresinden al›nmas› halinde toplam 10.000.000) TL’ye kadar tekno-giriflim sermaye deste¤i verilmesine imkan tan›yan son derece önemli, somut ve memnuiyet verici bir düzenleme olarak ortaya ç›km›flt›r. Hukukun normatif aya¤›nda ortaya koyulan bu düzenlemelerin tek bafl›na k›sa dönem toplum refah› ile ilgilenen statik etkinlikleri birincil öncelik olarak ele alan statüko kültüründe inovasyon kültürüne geçifli sa¤lamas›n› beklemenin iki kültür aras›ndaki z›tl›klar nedeniyle gere¤inden fazla iyimser bir bak›fl aç›s› oldu¤una flüphe yoktur. Bu çerçevede düzenleyici otoritelere ve en baflta Rekabet 58

Kurumu’na da politika tercihinin flekillenmesi yolunda son derece önemli bir misyon yüklemek yanl›fl olmayacakt›r. Bu ba¤lamda, Rekabet Kurulu’nun 4054 Say›l› Rekabetin Korunmas› Hakk›nda Kanun’un lafz› çerçevesinde rekabeti s›n›rlay›c› olarak addedilebilece¤i anlaflmalar› dinamik etkinlik eksenli de¤erlendirmeler çerçevesinde muafiyet kapsam›nda tutmas› ve yo¤unlaflma (yani birleflme ve devralma) ifllemlerine yönelik olarak esasa iliflkin de¤erlendirmelerinde dinamik etkinlik kavram›na flu zamana kadar verilmifl olan önemden daha fazla önem atfetmesi söz konusu politika tercihinin flekillenmesi, uygulamaya dökülmesi ve meyvelerini vermesi aç›s›ndan önemlidir. Nitekim, dinamik etkinli¤in, iktisadi büyümenin arkas›ndaki en önemli faktörlerden biri olarak kabul edildi¤i günümüz dünyas›nda, son y›llarda, özellikle ABD rekabet hukuku uygulamas›n›n dinamik etkinli¤in sa¤lanmas›yla ilgili konulara hassasiyet göstermektedir. Türk rekabet hukuku politikalar›n›n henüz oluflturulmakta oldu¤u flu y›llarda, di¤er geliflkin rekabet politikalar›n›n tecrübeleri ve yeni yeni yönelmekte olduklar› hedefler iyi gözlemlenerek dinamik etkinlik hedefine de hak etti¤i önemin verilmesi gereklili¤i belirginleflmektedir. Dinamik etkinli¤e hak etti¤i önemi vermeyen ve inovasyon ile dinamik etkinli¤i sa¤layan geliflmelere peflinen flüpheci yaklaflma hatas›na düflen, yenili¤e direnç gösteren ve yer yer yenili¤i bir “tehdit” olarak alg›layan bir rekabet hukuku politikas›, toplumsal refah› art›rmakta kullan›labilecek hedeflerden en büyü¤ünü ›skalama riskiyle karfl› karfl›ya kalabilecektir. ‹novasyonun özendirilmesi ve teflvik edilmesi sonras›nda ortaya ç›kacak olan dinamik etkinli¤e flüphe ile yaklafl›lmamas›na yönelik düflünceyi pekifltirmek ad›na inovasyona verdi¤i önem nedeniyle belki de ifl dünyas›nda son y›llarda hakk› en fazla teslim edilen, bilgisayar ve e¤lence endüstrisinin önde gelen isimlerinden biri olan Apple Computer’›n kurucu orta¤› ve CEO’su olan Steve Jobs’dan bir al›nt› yapmak yerinde olacakt›r; “‹novasyon de¤iflimi tehdit olarak de¤il f›rsat olarak görme yetene¤idir”


Perspektif

Tulu Gümüfltekin

Küresel dünya düzeninde yeni kural: Rekabet için inovasyon Teknolojik geliflmenin inovasyon kültürünün bir parças› oldu¤undan yola ç›karak, inovasyona karfl› direnç gösterilen dolay›s›yla teknolojik düzeyde geri kalmaya mahkum olan toplumlarda, bu direncin afl›labilmesi için d›flar›dan gelen rekabet bask›s› önem kazanmaktad›r. Ancak önemli olan rekabet ve inovasyon aras›ndaki bu güçlü ba¤›n fark edilmesi ve bu ba¤dan faydalan›lmas›d›r. ‹novasyonun, küreselleflen dünyada rekabetçili¤e getirece¤i katk›y› en h›zl› kavrayan ve hayata geçiren oluflumlardan biri Avrupa Birli¤i olmufltur.

‹novasyon kültürü en basit anlam›yla yarat›c›l›¤›n, orijinalli¤in, yenili¤in ve de¤iflimin amaçlan›p teflvik edildi¤i ve bunlar›n gerektirdi¤i maliyetleri ödeme iste¤inin yüksek oldu¤u davran›fl ve yaklafl›mlar› ifade etmektedir. ‹novasyon kültürü ile rekabet kültürü aras›nda çift yönlü bir etkileflim söz konusudur. Rekabet kültürü inovasyon kültürünün oluflmas›n› kolaylaflt›rd›¤› gibi, inovasyon kültürünün geliflmesi de rekabet kültürünün güçlenmesini ve rekabet sürecinin toplumsal refaha katk›s›n›n artmas›n› sa¤lamaktad›r. Rekabet ve inovasyon aras›ndaki bu iki yönlü iliflkinin kayna¤› ise küresel sistemdeki de¤iflimlerde aranmal›d›r. Küreselleflmenin etkisi alt›nda giderek daha fazla bütünleflen ülkeler, bilgi, sermaye ve pazar eriflimi aç›s›ndan ciddi avantajlar kazan›rken hem art›k s›n›rlar› gittikçe afl›nan sert bir rekabetle karfl›laflmakta hem de küresel dalgalanmalara karfl› daha k›r›lgan ve aç›k hale gelmektedirler. Dünya piyasalar›nda de¤iflen arz talep özellikleri ile yaflanan büyüme ve kars›zl›k s›k›nt›lar› sonucunda art›k küresel ekonomide, özelikle flimdiki gibi kriz dönemlerinde, ülkelerin rekabet güçleri ve refah seviyelerini korumalar›n›n yolu, uluslararas› ticaret ve sermaye ak›mlar›n›n çok ötesine geçmifltir. Ülkelerin ucuz ifl gücü, co¤rafi konum ya da hammadde zenginli¤i ile geleneksel olarak rekabet üstünlü¤ü sa¤lad›¤› hususlar, özellikle Çin ve Hindistan gibi yüksek bir geliflim ve büyüme performans› gösteren

60

yükselen ülkelerin dünya sisteminde giderek etkinliklerini art›rmalar› karfl›s›nda ikinci planda kalmaktad›r. Bu kapsamda gerek ülkeler gerekse bölgesel oluflumlar, ezici bir üstünlük ile rekabet güçlerini art›ran aktörler karfl›s›nda, çeflitli s›n›rlamalar ile geçici çözümler üretmek yerine kendi rekabet güçlerini art›rma yoluna yönelmifllerdir. Rekabet gücünün topyekün art›r›lmas› ise inovasyon konusu ile birebir ba¤lant›l›d›r. Yeni dünya sistemi içerisinde, art›k ülkeler aras›ndaki rekabetin salt niceliksel unsurlara dayand›r›lamamas› ve var olan bilgi ve yetene¤in s›n›rs›z hareketlili¤i ile çok h›zl› bir süratle geliflen teknolojik ilerlemeler karfl›s›nda, bu yar›flta öne ç›kman›n temel unsurlar› inovasyon güdüsüyle teknolojiye ayak uydurmak ve farkl›l›k yaratmak olarak ortaya ç›kmaktad›r. fiirketler için inovasyon, verimlili¤i ve karl›l›¤› art›rd›¤›ndan, yeni pazarlara girilmesini ve mevcut pazar›n büyütülmesini sa¤lad›¤›ndan çok önemli bir rekabet arac›d›r. Verimli, karl› ve rekabet gücü yüksek firmalar›n faaliyet gösterdi¤i ekonomiler kalk›nmakta, geliflmekte ve küresel ölçekte rekabet avantaj› kazanmaktad›r. Dolay›s›yla, ülkeler için inovasyon, istihdam art›fl›n›, sürdürülebilir büyümeyi, toplumsal refah› ve yaflam kalitesini garantileyen en önemli faktörü oluflturmaktad›r. 21. yüzy›lda ülkelerin geleneksel ekonomilerini ‘inovasyon ekonomisi’ne dönüfltürmedeki baflar›lar›, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve toplumsal geliflme performanslar›n› belirle-


mektedir. ‹novasyon ekonomisi kendini, nitelikli iflgücü, bu iflgücü için yüksek getiriler vadeden ifl olanaklar›, bu ifl olanaklar›n› yaratan h›zla büyüyen firmalar ve çok say›da yeni kurulan iflletmelerle gösterir. Dolay›s›yla, bir ülkede veya bölgede inovasyon ekonomisinin kurulmas› için nitelikli ve giriflimci insan gücüne, yeni fikirlerin üretilmesini ve yay›lmas›n› sa¤layan bir ortama, inovasyonu destekleyen mekanizmalara ve sermayeye eriflim olanaklar›na ihtiyaç vard›r. Burada devlet, kolaylaflt›r›c› ve katalizör bir rol üstlenir; insan kaynaklar›na, araflt›rma, teknoloji gelifltirme ve inovasyona yat›r›m yapar ve bu tür yat›r›mlar› teflvik eder.

e¤itim, inovasyon, çevre gibi birçok boyutu içinde bar›nd›ran bir toplum mühendisli¤ini içermektedir. Ekonomik ba¤lamda rekabetçi ve daha çok istihdam sa¤layan bilgi-temelli ekonomi hedefi; sosyal temelde de bilgi ekonomisini destekleyecek insan kaynaklar›na yat›r›m› öngörmektedir. Avrupa Birli¤i’nin inovasyon hedeflerine öncelik vermesinin temel sebebi, 2007 y›l›nda döneminde Avrupa Komisyonu’nun ‹flletmeler ve Sanayi’den sorumlu üyesi Gunter Verheugen’in de belirtti¤i gibi, AB’nin hammadde üreticisi olmay›fl› ve dar iflgücü kapasitesinden kaynaklanan rekabetsel dezavantaj›n›, inovasyon yöntemleri ile kapatarak bilgi ekonomisi içinde sa¤lam bir konuma sahip olma iste¤idir.

‹novasyon çal›flmalar› kapsam›nda üstünlük sahibi olan ülkeler tüm ekonomik alanlarda hakimiyet elde ederken günümüzde inovatif ve teknolojik yetkinlik art›k uluslararas› rekabetin ve toplumsal refah›n da anahtar› ha-

Avrupa Birli¤i, Lizbon hedeflerini, tüm dünyay› etkisi alt›na alan küresel mali ve ekonomik kriz ve benzeri floklar ile mücadele yöntemi olarak da benimseme e¤ilimindedir. Bu çerçevede, kriz sonras›nda baflta Avrupa Komisyonu olmak

Avrupa Birli¤i, 2000 y›l›nda benimsedi¤i ve 2010 y›l›nda yeniden gözden geçirmeyi planlad›¤› Lizbon Stratejisi kapsam›nda, 2010 y›l›nda Japonya ve ABD'yi de geride b›rakarak, dünyan›n küresel rekabet düzeyi en yüksek ve dinamik bilgi-temelli ekonomisi olmay› hedefini ortaya koymufltur. Lizbon Stratejisi, ekonomik büyümenin temel unsurunu inovasyon olarak tan›mlam›flt›r. Söz konusu hedef, bilgi toplumu, e¤itim, inovasyon, çevre gibi birçok boyutu içinde bar›nd›ran bir toplum mühendisli¤ini içermektedir. line gelmifl durumdad›r. Teknolojik geliflmenin inovasyon kültürünün bir parças› oldu¤undan yola ç›karak, inovasyona karfl› direnç gösterilen dolay›s›yla teknolojik düzeyde geri kalmaya mahkum olan toplumlarda, bu direncin afl›labilmesi için d›flar›dan gelen rekabet bask›s› önem kazanmaktad›r. Ancak önemli olan rekabet ve inovasyon aras›ndaki bu güçlü ba¤›n fark edilmesi ve bu ba¤dan faydalan›lmas›d›r. ‹novasyonun, küreselleflen dünyada rekabetçili¤e getirece¤i katk›y› en h›zl› kavrayan ve hayata geçiren oluflumlardan biri Avrupa Birli¤i olmufltur. Avrupa Birli¤i, 2000 y›l›nda benimsedi¤i ve 2010 y›l›nda yeniden gözden geçirmeyi planlad›¤› Lizbon Stratejisi kapsam›nda, 2010 y›l›nda Japonya ve ABD'yi de geride b›rakarak, dünyan›n küresel rekabet düzeyi en yüksek ve dinamik bilgi-temelli ekonomisi olmay› hedefini ortaya koymufltur. Lizbon Stratejisi, ekonomik büyümenin temel unsurunu inovasyon olarak tan›mlam›flt›r. Söz konusu hedef, bilgi toplumu,

üzere di¤er AB kurum ve ajanslar› taraf›ndan yap›lan inovasyon ve Ar-Ge harcamalar›n› ve politikalar›n› devam ettirme ça¤r›s› tesadüfi de¤ildir. Son yay›nlanan AB Sanayi Ar-Ge araflt›rmas› da, AB’nin ça¤r›s›n›n yerine getirildi¤ini ve inovasyonun rekabete ve geliflime katk›s› konusunda Birlik düzeyinde var olan fikir birli¤ini kan›tlar niteliktedir. Araflt›rma kapsam›nda, Avrupa’daki flirketlerin kriz dönemi koflullar›na ra¤men, Ar-Ge yat›r›mlar›n› ABD ve Japonya’daki rakiplerinden daha fazla art›rm›fl oldu¤u görülmektedir.(1) 2008 y›l›nda dünyada kurumsal Ar-Ge harcamas› yüzde 6.9 oran›nda artarken, merkezleri AB ülkelerinde zzzzolan flirketlerin Ar-Ge yat›r›m büyümeleri yüzde 8.1 artm›fl, bu oran ABD’de yüzde 5.7, Japonya’da ise yüzde 4.4 ile s›n›rl› kalm›flt›r. Rekabet ve inovasyon aras›ndaki sinerji, Avrupa Birli¤i’nin Topluluk Programlar› ve stratejileri ile de somut olarak desteklenmektedir. Bu kapsamda Avrupa’daki iflletmelerin özellikle KOB‹’lerin rekabetçili¤ini ve giriflimcili¤ini art›rma61


Perspektif

Küresel dünyada rekabetçili¤ini korumay› hedefleyen ve Avrupa Birli¤i’ne üyelik yolunda ilerleyen Türkiye’nin de yeni geliflen koflullara ayak uydurmas› ve yeni parametrelere dayanan sistem içerisinde yerini almas› kaç›n›lmazd›r. Bu kapsamda Türkiye’nin rekabet ve inovasyon konular›n›, ülkenin öncelik arz eden gündem maddelerinden biri haline getirmesi elzemdir. Zira ülke milli gelirinin art›fl›, ekonomik büyüme ve yeni istihdam alanlar›n›n yarat›lmas›n›n yan› s›ra ülkenin sosyal kalk›nma düzeyi de, Türkiye’nin uluslararas› inovasyon ekonomisine dahil olma oran› ile belirlenecektir. ya yönelik “Rekabetçilik ve ‹novasyon Çerçeve Program›” ndan bahsetmekte fayda görmekteyim zira Türkiye’de fiubat 2008 tarihinde imzalanan mutabakat zapt› ile bu programa dahil olmufltur. Bu ba¤lamda 7. Çerçeve Program›’ndan da faydalanmakta olan Türkiye’nin inovasyon alan›nda AB ile iflbirli¤i imkanlar› artm›flt›r. Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Program›, inovasyon etkinliklerini teflvik etmeyi, bu konuda mali kaynaklara eriflim sa¤lanmas›n› kolaylaflt›rmay›, yenilikçi bir bilgi toplumunun geliflimine h›z kazand›rmay› ve tüm sektörlerde yenilenebilir enerji kaynaklar› kullan›m›n› sa¤lamay› amaçlamaktad›r. AB’nin 2007–2013 bütçe döneminde 3,6 milyar Euro kaynak ay›rd›¤› Program, Giriflimcilik ve ‹novasyon Program›, Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri Politikalar› Destek Program› ve Avrupa Ak›ll› Enerji Program› olmak üzere üç ana bileflenden oluflmaktad›r. Giriflimcilik ve ‹novasyon Program›, KOB‹’lere giriflim sermayesi ve borç garanti araçlar›yla mali imkanlara daha iyi eriflim, ifl ve inovasyon destek hizmetleri ve giriflimciler ve inovasyona yönelik politikalara destek sa¤lamaktad›r. Bilgi ve ‹letiflim Teknolojileri Politikalar› Destek Program›, tek bir Avrupa bilgi alan› gelifltirmeyi, bilgi teknolojileri ve ürünlerine iliflkin iç pazar›n güçlendirilmesini ve bu alana daha yo¤un kaynak aktar›m›n› içermektedir. Son olarak, Avrupa Ak›ll› Enerji Program› ise enerji verimlili¤i ve enerji kaynaklar›n›n etkin kullan›m›n›, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklar› kullan›m›yla enerji çeflitlendirilmesini sa¤lamay› kapsamaktad›r. Küresel dünyada rekabetçili¤ini korumay› hedefleyen ve Avrupa Birli¤i’ne üyelik yolunda ilerleyen Türkiye’nin de yeni geliflen koflullara ayak uydurmas› ve yeni parametrelere dayanan sistem içerisinde yerini almas› kaç›n›lmazd›r. Bu kapsamda Türkiye’nin rekabet ve inovasyon konular›n›, ülkenin öncelik arz eden gündem Kaynakça 1- http://iri.jrc.ec.europa.eu/research/scoreboard_2009.htm

62

maddelerinden biri haline getirmesi elzemdir. Zira ülke milli gelirinin art›fl›, ekonomik büyüme ve yeni istihdam alanlar›n›n yarat›lmas›n›n yan› s›ra ülkenin sosyal kalk›nma düzeyi de, Türkiye’nin uluslararas› inovasyon ekonomisine dahil olma oran› ile belirlenecektir. Bu konuda Türkiye’de at›labilecek ad›mlar aras›nda, inovasyon kültürünün gelifltirilmesi ve teflvik edilmesi, pazar dinamizminin desteklenmesi ve yeni pazarlar yarat›lmas›, kamu sektöründe inovasyonun güçlendirilmesi ve inovasyon konusunda farkl› sektörler, üniversiteler ve bölgesel ve uluslararas› aktörlerle iflbirli¤i ve etkileflim oluflturulmas› say›labilinir. De¤iflen ekonomik ve sosyal flartlar karfl›s›nda, inovasyon kültürünün egemen oldu¤u bir toplum düzeninin yarat›lmas›, giderek çetinleflen küresel koflullara karfl› durabilmenin en önemli flart› olarak ortaya ç›km›fl durumdad›r. ‹novasyon kültürünün egemen oldu¤u bir yap›ya dönüflümün yaratt›¤› do¤al direncin k›r›lmas›nda rekabet sürecinin getirdi¤i bask›lar önemli rol al›rken, inovasyon sürecinde gösterilecek baflar› da rekabet gücünün artmas›na etki edecektir. Küresel rekabet içinde kendisine sürdürülebilir rekabet avantajlar› sa¤lamak zorunda olan Türkiye’nin inovasyon stratejilerini olufltururken inovasyonu sadece mevcut fikirlerin yarat›c› bir flekilde uyarlanmas› olarak de¤il, araflt›rma ile bafllay›p araflt›rma sonucu ortaya ç›kan bulufllar›n pazarlanabilir ürün ve hizmetlere dönüflümü olarak biten bir süreç olarak görmesi flartt›r. Kal›c› rekabet avantaj› ve sürdürülebilir büyüme, araflt›rma ile bafllay›p buluflun toplum yarar›na uygulanmas› ile biten inovasyon sürecinin tamam›na gerekli önemin verilmesi ile mümkündür. Baflka bir deyiflle mevcut fikirlerin katma de¤er yaratacak dönüflümüne verilecek önem kadar, katma de¤er yaratacak bilgi ve teknolojilerin gelifltirilmesine de ayn› önemin verilmesi ve uzun dönemli kaynaklar›n aktar›lmas› gerekmektedir.


Ab F›rsatlar - TAGES Projeler Dan›flman› Gurbet Deniz Yavuz

‹novasyonla rekabet edenler için: Çevreye Duyarl› Projelere AB Hibesi Avrupa Komisyonu 2008-2013 y›llar› aras›nda Eko-‹novasyon projelerine 200 milyon Euro fon ay›rd›. 2009 y›l›nda aç›lan proje teklif ça¤r›s›na 10 Eylül 2009 itibar› ile özellikle KOB‹’ler olmak üzere farkl› kurumlar taraf›ndan projeler sunuldu. Materyal Geri Dönüflümü, ‹nflaat Sektörü, G›da Sektörü ve Çevreye Duyarl› ‹flletmeler ve Ak›ll› Sat›n Alma gibi 4 farkl› sektörde çevresel etkileri azalt›c› veya ortadan kald›r›c› ve do¤al kaynaklar›n uygun kullan›m›n› art›racak yaklafl›k 200 proje sunuldu.

E

Eko-‹novasyon Program›, Avrupa Komisyonu’nun Rekabetçilik ve Yenilik Program› alt›ndaki Giriflimcilik ve Yenilik Program› kapsam›nda oluflturulan bir destek program›. Eko-‹novasyon Program› ile do¤al kaynaklar›n daha uygun kullan›m›na yönelik yenilikçi ürün, üretim süreçleri, hizmet ve teknolojiler, yönetim ve iflletme metodlar› yani “yeflil çözüm”ler destekleniyor. Program›n as›l amac›, Avrupa’daki kurumlar›n projelerine destek olarak AB taraf›ndan belirlenen Çevre Teknolojileri Eylem Plan›’n›n uygulanmas›na katk›da bulunmak. Bu amaçla çevreyi korumak üzere teknolojik inovasyon ve ekonomik geliflmenin birlefltirilmesi hedefleniyor.

leri azalt›c› veya ortadan kald›r›c› ve do¤al kaynaklar›n uygun kullan›m›n› art›racak yaklafl›k 200 proje sunuldu. Projeler Avrupa Komisyonu taraf›ndan atanan ba¤›ms›z de¤erlendiriciler taraf›ndan de¤erlendiriliyor ve de¤erlendirme sürecinin 2010 Ocak sonunda tamamlanmas› planlan›yor.

Avrupa Komisyonu 2008-2013 y›llar› aras›nda Eko-‹novasyon projelerine 200 milyon Euro fon ay›rd›. 2009 y›l›nda aç›lan proje teklif ça¤r›s›na 10 Eylül 2009 itibar› ile özellikle KOB‹’ler olmak üzere farkl› kurumlar taraf›ndan projeler sunuldu. Materyal Geri Dönüflümü, ‹nflaat Sektörü, G›da Sektörü ve Çevreye Duyarl› ‹flletmeler ve Ak›ll› Sat›n Alma gibi 4 farkl› sektörde çevresel etki-

2010 y›l›nda desteklenecek projeler için Nisan 2010’da proje teklif ça¤r›s› yay›nlanacak. Bu ça¤r›da, Avrupa’da de¤er yaratacak çevresel ürün, hizmet, yönetim prati¤i veya süreci gelifltiren; ancak baz› riskler nedeni ile bunlar› pazara sunamam›fl kurumlar desteklenecek. Kurumlar tek bafl›na proje sunulabilece¤i gibi, çok ortakl› projeler de sunulabiliyor. Programda ino-

Proje baflvurular› Nisan 2010’da bafll›yor

vasyon yaparak rekabet gücünü art›rmak isteyen KOB‹’lerin baflvuruda bulunmalar› özellikle teflvik ediliyor. 2010 y›l›nda projelere toplamda yaklafl›k 30 milyon Avro sa¤lanacak. Eko‹novasyon projelerinde AB taraf›ndan sa¤lanacak hibe oran› ise en fazla yüzde 50 olacak. Gelecek ça¤r›da Eko-‹novasyon yapan yani çevreye gelen risklerin azalt›lmas› ya da kald›r›lmas› ve çevrenin korunmas› ile sonuçlanacak ya da tamamen bu amaca yönelik olarak yap›lacak her türlü yenilikçi faaliyet desteklenecek. Ça¤r›da desteklenecek konular ve detaylar› Avrupa Komisyonu taraf›ndan duyurulacak. Programla ilgili daha fazla bilgiye: http://ec.europa.eu/environment/eco-innovation/index_en.htm adresinden ulaflabilirsiniz. 63


F›rsatlar

Su borular›n›n incelenmesi Kalça implant› teknolojisi

Su/Nem etkisi

Norveç’ten bir KOB‹, su borular›nda kalan duvar kal›nl›¤›n› ölçme teknolojisi sunuyor. Belirli bir alana entegre edilen ve akustik darbe (pulse) ile çevrelenen robotik teknoloji ile ilgilenilen frekansta tekrar da¤›lan enerji ölçülüyor. Al›nan sonuç sonik alanda ortalama kal›nl›¤› verecek flekilde çevriliyor. Firma ticari antlaflma/ asistanl›k/ lisans antlaflmalar› ile ilgileniyor. Ref: 09 NO 79EM 3FK0

‹ngiltere’den bir üniversite, mevcut implantlar›n limitlerini bilgisayarl› tomografi incelemelerine dayanarak gelifltirerek, anatomik bir dizayn gelifltirdi. Bu dizayn iliopsoas tendonunun çarpmas›n› engelleyerek daha iyi bir hareket aral›¤› sa¤lamakta, uyumu ve dayan›kl›l›¤›n› artt›rmaktad›r. Patent baflvurusu yap›lm›fl ve endüstriyel lisans alarak ticari gelifltirmeler için ortakl›klar ar›yor. Ref: 09 GB 44O7 3FPP

Yaz›l›m gelifltirme

Biliflim dan›flmanl›¤› teklifi Çevre dostu paletler

Romanya’dan bir firma, yaz›l›m gerçeklefltirme konusunda uzun vadeli gelifltirme çal›flmalar› yapabilece¤i bir ortakl›k kurmak istiyor. Firma ayn› çal›flma alan›ndan ortaklar›n Romen firmas›ndan gelecek ürünleri satma isteklerini de de¤erlendirecektir. Ref: 20091201012

‹spanyol bir biliflim firmas›, SAP teknolojileri konusunda uzman ve hem kendini temsilci olarak sunuy›r hem de temsilciler ar›yor. Firma ayn› zamanda ortak giriflim ve firma evlili¤i antlaflmalar›n› da de¤erlendirecek. Ref: 20091124016

Turizm servisi teklifi

Tar›m ve asma yetifltirme

Macaristan’da turistlere hizmet sa¤layan bir gezi ofisi Avrupa’daki turizm firmalar› ve acenteleri ile kurulacak ticari ortakl›k ar›yor. Ref: 20091130006

Tar›m ve üzüm asmas› yetifltirme konular›nda uzman bir Bulgar firma flarap mahzeni oluflturmak için ortak giriflim yapabilece¤i ortaklar ar›yor. Ref: 20091123026

‹sveç’ten bir firma, yenilikçi ve patentli yap›larda kullan›lan ara bileflik malzemesi üretmifltir. Ürün yüzde 100 su geçirmezlik özelli¤i ile sulu uygulamalarda kullan›labilecek. Ayn› zamanda ürün vida ve çivi kullan›m›na da olanak tan›yarak bu uygulaman›n çatlama yapmadan gerçekleflmesini sa¤l›y›r. Bu da ürünün de¤iflik yap› projelerinde ve uygulamalar›nda kullan›labilece¤i sonucunu veriyor. Firma yap›, otomotiv, yap› malzemeleri, inflaat ve benzeri alanlarda faaliyette bulunan ortaklar ile yeni uygulamalar ar›yor. Ref: 09 SE 67CB 3FKX

‹zlanda’dan bir KOB‹ çevre dostu nakliye paletleri teknolojisi gelifltirdi. Makinede yüzde 100 olarak geri dönüfltürülmüfl ka¤›t kullan›l›yor ve 500 kg a¤›rl›¤a kadar kald›rabiliyor. Firma teknik asistanl›k ile beraber ticari antlaflma ve ortak giriflim antlaflmalar› ar›yor. Ref: 09 IS 81ET 3FGC F›rsatlar hakk›nda daha genifl bilgi için afla¤›daki adreslere baflvurabilirsiniz. Ege Üniversitesi Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi EBIC-EGE Elif KAYRAN

Kümes hayvanc›l›¤› ve bal›k Üzüm çekirde¤i H›rvatistan’dan kümes hayvanc›l›¤› ve bal›kç›l›k konular›nda uzman bir firma ortak giriflim ve firmadan pay alma ile ilgilenen stratejik ortak / yat›r›mc› ar›yor. Ref: 20090720007 64

Küçük bir flaman firma, üzüm çekirde¤inin posas›ndan ayr›lmas› ve kurutulmas› için makine gelifltirdi. Sistem y›lda 50 ton kuru çekirdek verebiliyor. Firma know-how veya sistem entegrasyonu için ortak giriflim ile ilgilenen ortaklar ar›yor. Ref:09 BE 0427 3FGH

Adres:

Ege Üniversitesi Kam. EBILTEM Binas› Bornova ‹zmir TR-35100 ‹zmir

Telefon: Email:

0 232 343 4400 -150 elif@ebiltem.ege.edu.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.