Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Page 1

bilgicag›

haziran 08 y›l 4

İnovasyon için açılın Wikipedia kurucusu Jimmy Wales

IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek

3M Türkiye Genel Müdürü Dr. Gregg Bennett

Akurgal Danışmanlık CEO’su Ali Akurgal

Gelecek açık platformlarda

IBM inovasyon için derin dalış yapıyor

Açık inovasyon stratejik olmalı

Teşvik, destek derken kuş gölü olmayalım

Açık inovasyon yaşayan laboratuvarlarda • Bilimlerin işbirliği: interdisiplinerlik • Türkiye yazılımda güçlü bir oyuncu olmaya hazır • Kaynağı açan inovasyonu da açıyor • Geleceğin robotları Lego’yla şekilleniyor • Türkiye’de de yaşayan laboratuvarlar kurulmalı CEMİL ARIKAN, LEYLA ARSAN, TULU GÜMÜŞTEKİN, MİNE KILIÇ, ŞİRİN ELÇİ, SEMİH AKÇOMAK, SELÇUK KARAATA


editörden

Eleutherophobia Türkiye'de yaflaman›n güzel yanlar›ndan birisi sürekli yeni kiflisel geliflim alanlar› bulabilmeniz. Etraf›n›zda olan bitene duydu¤unuz hayret sizi yeni alanlarda bilgi edinmeye, baflka ülkelerdeki insanlar›n hayatlar› boyunca araflt›rmay› düflünmeyecekleri konularda neredeyse uzman olmaya zorluyor. Bu durumu en net olarak yüksek lisans yapt›¤›m s›rada Hollanda'da fark etmifltim. Dersin konusu teknoloji ve riskti. O gün verilen örnek ise Körfez Savafl› s›ras›nda Amerikal› bir savafl uça¤›n›n Awacs casus uça¤›ndan ald›¤› bilgilerle hatal› bir at›fl yapmas› ve 50'ye yak›n Amerikal› askeri öldürmesiydi. Bu örne¤i hayat› boyunca gazete manfletlerinden en son teknoloji silah ve askeri araçlar›n tüm özelliklerini defalarca okumufl biri olarak hemen anlad›m. Ancak benimle beraber bu dersi alan on iki farkl› ülkeden gelmifl di¤er arkadafllar›m anlamam›fllard›. Norveçli bir ö¤rencinin ilk sorusu “Awacs nedir?” olmufltu. O gün çok net olarak anlad›m ki, Türkiye'de yaflamak farkl› bir deneyimdi. Dünyan› geri kalan›ndan ayr› bir jargon vard› Türkiye'de. Youtube'un yine yeni yeniden kapat›lmas›, Rapidshare.com'un kapat›lmas›, Geocities'in kapat›lmas›, Lambda adl› eflcinsel derne¤inin kapat›lmas›, CHP'yi olmasa bile yarg›y› tehdit eden dinleme söylentileri, ‹nternet Denetleme Kurulu'nun özgürlükçü de¤il tam tersine bask›c› bir anlay›flla yap›lanmas› vs. Art›k kan›ksad›¤›m›z bu geliflmeleri ancak Çinliler anlayabilir. Toplumuna güvenen, onlar›n evrensel haklar›n› her fleyin önünde tutan devletlerin vatandafllar›na bunlar› anlat›rken hayli ter dökebilirsiniz. Haziran ay›n›n konusu olarak aç›k inovasyonu ele almaya karar verdi¤imiz günden beri yaflad›¤›m›z geliflmelere bak›nca Türkiye'nin farkl› gerçekli¤i beni yeni bir geliflim alan›na do¤ru itti. Bütün bu yaflad›klar›m›z›n bilimsel bir izah› var m›, diye düflünürken karfl›ma durumumuzu özetleyen çok güzel bir terim ç›kt›: "Eleutherophobia" yani özgürlük korkusu. Özgürlükten korkarak yaflamak ülkemizin temel direklerinden biri olmaya bafllad› maalesef. ‹flte bunu biraz olsun k›rabilmek, aç›k olman›n, paylafl›mc› olman›n, özgürlü¤e de¤er vermenin kötü bir fley olmad›¤›n›, tam tersine toplumlar›n refah›na pozitif etkisi bulundu¤unu, flirketlerin tüm bilgilerini paylaflarak büyüdüklerini aç›k inovasyon gibi çok ileri bir inovasyon yaratma biçimini anlatarak göstermek istedik. Dünya bireylere güvenerek tüm enerjisini aç›k inovasyon sistemlerini kurmaya harc›yor. Biz ise enerjimizi korkular›m›za ve paranoyalar›m›za harc›yoruz. Aç›k inovasyon sistemleri dünyay› de¤ifltirmeye bafllad›¤›nda biz bu de¤iflimin zararl› etkilerden nas›l korunaca¤›z diye düflünüyor olmamak için özgürlü¤e flans verelim.

Ersu Ablak


içindekiler

Türkiye Bilişim Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi Faruk Eczacıbaşı faruk.eczacibasi@bilgicagi.com Genel Yayın Yönetmeni Cem Tecimen cem.tecimen@bilgicagi.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ersu Ablak ersu.ablak@bilgicagi.com Yayın Editörü Temel Karataş Yayın ve Danışma Kurulu Leyla Arsan, Edip Emil Öymen, Behçet Envarlı Cemil Arıkan, Kemal Cılız Haber Merkezi Gülizar Büyükkara, Merve Tunçer, Hande Akkaş, Demet Şeker Yönetim Türkiye Bilişim Vakfı Halk Sokak No: 35 Golden Plaza F Blok, Kat: 2 Daire: 6 Sahrayıcedit Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 467 04 99 – 216 467 08 45 Faks: 216 360 33 56 Eposta info@tbv.org.tr İletişim Adresi Konak Bilişim Teknolojileri ve Kültürel Ürünler Tic. A.Ş. Abbasağa Mah. Yıldız Cd. No: 21 Beşiktaş / İstanbul Tel: 0212 236 23 10 www.bilgicagi.com Grafik Tasarım Emre Alptekin Fotoğraf Dağhan Celayir, Muhsin Ergün, Sevgi Ortaç Reklam Rezervasyon Gökşen Kılıç goksen.kilic@bilgicagi.com Tel: 0212 236 23 10 Baskı SCALA, Basım, Yayım, Tanıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 0212 281 62 00 Faks: 0212 269 07 34

1

Editörden

4

Makro Bak›fl

6

Ay›n Sorusu

11

Dünyadan Haberler

14

Türkiye’den Haberler

16

Dosya / Genifl alanda aç›k inovasyon

22

Vizyon / Gelecek aç›k platformlarda

24

Haber / Aç›k inovasyon yaflayan laboratuvarlarda

26

Röportaj / Prof. Dr. Klaus Thoben - Vontas Apostolos

30

Görüfl / Aç›k inovasyon

32

Perspektif / Bilgi ve paylafl›m›na aç›k flirketlerin yeni gündemi

36

Özel Haber / Türkiye, yaz›l›mda güçlü bir oyuncu olmaya haz›r

40

Makale / Aç›k inovasyonda bir boyut

42

Baflar› Hikayesi / IBM inovasyon için derin dal›fl yap›yor

46

Makale / Fikri paylafl›rken kendi ifl modelini yaratmak

50

Özel Haber / Fikir yar›flmalar›n›n as›l galibi inovasyon

52

Fazla Mesai / Açç›k seççik inovasyon

54

Haber / Gelece¤in robotlar› Lego’yla flekilleniyor

56

Bilgi Ça¤› Hukuku / Patent ve aç›k inovasyon

58

Bak›fl Aç›s› / ‹novasyon hep “aç›k”t›

60

Ne yap›yoruz, ne yapmal›y›z / Yerimiz mi dar, engelimiz mi var

64

U‹G’den Notlar / Aç›k m› kapal› m›

Aylık süreli yayın olup ücretsiz dağıtılmaktadır.

66

Özel Haber / Kayna¤› açan inovasyonu da aç›yor

www.konakmedya.com

70

Özel Haber / Prof. Dr. William H. Newell

Bilgi Çağı dergisinin içeriği ve tasarımı Konak Bilişim Teknolojileri Kürtürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş. tarafından hazırlanmakta olup Basın Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan tüm hakları Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’ye aittir. Dergi içeriğinde yer alan yazılar, fotoğraflar ve görsel tasarım Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’nin yazılı izni olmadan kısmen veya tamamen kullanılmaz.

Prof. Dr. Norman P. Neureiter

74

Mercek / Teflvik, destek derken kufl gölü olmayal›m

78

F›rsatlar

Ana sponsorlar 04


makro bak›fl / Faruk Eczac›bafl›

Web yasaklar› “aç›kl›¤a” engel Hiçbir fleyin gizli kalamad›¤› bir dünya düzenine do¤ru gidiyoruz. Böyle bir düzende, Türk makamlar›n›n, flu ya da bu nedenle YouTube’a eriflimi yasaklamas›, iletiflim ve biliflim dünyas›nda o saniyede haber oluyor. Bizi, bask›c› ve anti demokratik rejimlerle ayn› kefeye koyuyorlar. Pakistan, Çin, Tayland, Burma gibi...

W

eb 2.0 için “‹fade ve Düflünce Özgürlü¤ü” indeksi öneriliyor bu konularla ilgili düflünürler taraf›ndan... Çünkü Web 2.0 ile özgür düflünce ve bunun özgürce ifadesi aras›nda çok s›k› bir ba¤ var. Biri olmadan öteki olmuyor. Çünkü Web 2.0 sosyal paylafl›m ve hoflgörü demek. ‹flletmelerde her türlü baflar›y› zaten rakamlarla ölçüyoruz. Kalitenin gere¤i olarak zaten bir baflar›n›n, gerçekten baflar› olup olmad›¤›n› anlamak için, ilk aflamada, ölçülecek parametreler ortaya ç›kar›l›r. Ekonomi de, zaten rakamlarla ölçülür. Ekonomiyi destekleyen sosyal de¤erlerin de çeflitli yöntemlerle ölçütleri de istatistikte yer al›yor. Yolsuzluk, rüflvet, saydaml›k, bas›n özgürlü¤ü... Örne¤in bas›n özgürlü¤ünü; düflünce ve ifade özgürlü¤ünün uygulamas› olarak düflünürsek Türkiye’nin, “özgür ifade” aç›s›ndan esef etti¤imiz bir düzeyde de¤erlendirildi¤ini görüyoruz. “S›n›r Tan›mayan Gazeteciler Örgütü”nün 2007 Raporu’nda Türkiye, düflünce ve ifade özgürlü¤ü aç›s›ndan 169 ülke aras›nda, Endonezya ve Gabon’un aras›nda 101’inci s›rada (1). Benzer bir baflka uluslararas› ölçüt, “Freedom House” taraf›ndan yine her y›l yay›nlanan Bas›n Özgürlü¤ü Raporu: 2008 Raporu’nda Türkiye, 106. s›ray› Kongo, Honduras ve Meksika’yla paylafl›yor (2). Bu yaz›y› kaleme ald›¤›m s›rada YouTube dördüncü kez kapat›ld›ktan sonra aç›lm›fl, ama beflinci kez yeniden ka-

04


pat›lm›flt›. Son durumda 3 ayr› mahkeme taraf›ndan kapat›lma karar› al›nm›flt›. ‹ki tanesinden beraat edildi. Bir tanesi daha hala bekliyordu. Siz bu sat›rlar› okurken yeniden belki aç›lm›fl olacakt›r. Tabii, bu kez yeniden ve alt›nc› kez kapanmad›ysa...

tildi¤i ortamlarda gelifliyor. Bunu görmek için dünyada inovasyon indeksinde hangi ülkelerin yükseklerde oldu¤una bakmak yeterli... ‹novasyon sözcü¤üyle özetledi¤imiz yenilik, yenilikçilik, buluflçuluk sadece özgür ortamlarda mümkündür.

YouTube’un kapanma nedenleri elbette hukuki gerekçelere dayan›yor. Ancak bu sayfalarda flunu tekrar vurgulamal›y›m: Al›nabilecek baflka hukuki ve teknik önlemler varken, bütün sitenin kapat›lmas›n›n Türkiye’ye ve ülkedeki kullan›c›lara ne kadar çok zarar verdi¤inin hâlâ görülmedi¤ini düflünüyorum. Bu zarar, sitenin kapat›lmas›n›n “yarar›”ndan çok daha fazla. YouTube, 45 terabyte’l›k deposunda 6 milyonun üzerinde video klibini kullan›c›lara sunuyor. Bu depoya her gün yüzlercesi ekleniyor. Ama YouTube sadece “bofl zaman geçirmek için klip izlenen bir e¤lence yeri” de¤il. Oras› bir sosyal paylafl›m sitesi. Web 2.0 yaflam ve üretim biçimini en iyi tan›mlayan sosyolojik bir olgu YouTube.

Türkiye’de Devlet, paylafl›m›n gere¤i olan aç›kl›¤› ve özgürlü¤ü ne kadar çok benimserse, bu tutum, giderek inovasyon zihniyetinin yerleflmesine de yard›mc› olacakt›r. ‹novasyonun bir üst düzeyi olan Aç›k ‹novasyon’da özgürlükçü ve paylafl›mc› ortama çok daha fazla ihtiyaç var.

Hiç bir fleyin gizli kalamad›¤› bir dünya düzenine do¤ru gidiyoruz. Böyle bir düzende, Türk makamlar›n›n, flu ya da bu nedenle YouTube’a eriflimi yasaklamas›, iletiflim ve biliflim dünyas›nda o saniyede haber oluyor. Bizi, bask›c› ve anti demokratik rejimlerle ayn› kefeye koyuyorlar. Pakistan, Çin, Tayland, Burma gibi... Oysa Türkiye’de, YouTube’da uygun görülmeyen yay›n nedeniyle sitenin tümünü yasaklamaya gerek yok. Bu konuda di¤er ülkelerin uygulamalar›n› izlemek yeterli. Yay›n› uygun görülmeyen video yay›ndan kald›r›labilir. Ama bunun için yasal bir düzenleme gerekiyor. Bu düzenleme bir türlü yap›lmad›¤›ndan YouTube kapan›p aç›l›yor. Asl›nda burada esas sorunu gözden kaç›rmayal›m: Esas sorun, hukuki bir ince ayarla ilgili bir ayr›nt› de¤il. Esas sorun, ülkemizde yasakç›l›¤›n ola¤an bir denetim mekanizmas› olarak kabul görmesidir. 21. yüzy›l›n ilk 10 y›l›n› bitirmeye yöneldi¤imiz bu dönemde Devlet’in hâlâ daha çok hoflgörü göstermesi gerekti¤ini, yasaklar›n› hiç olmazsa bir miktar azaltmas› gerekti¤ini tart›fl›yoruz. Hoflgörü olmadan, saydaml›k olmadan paylafl›m olmaz. Zaten Devlet’in ‹nternet’e dair her türlü tutumunda tarafs›z, saydam ve aç›k olmas› yeterli. ‹novasyon da zaten ancak düflünce ve ifadenin özgürce belir-

Asl›nda “aç›k inovasyon”un ilkeleri çok o kadar da karmafl›k de¤il: Do¤ru bir modeli gelifltirmek, Ar-Ge yap›l›rken kurumlar›n kendi bünyesi d›fl›ndan yeteneklerden yararlanabilmek ve tabii fikri mülkiyet hakk›n›n de¤erlendirilmesi. Asl›nda, bunlar›n söylenmesi çok kolay... Ancak, gerçeklefltirebilmek için bir tak›m

Bu yaz›y› kaleme ald›¤›m s›rada YouTube dördüncü kez kapat›ld›ktan sonra aç›lm›fl, ama beflinci kez yeniden kapat›lm›flt›. Hem de bu kez iki ayr› mahkeme taraf›ndan... Siz bu sat›rlar› okurken yeniden aç›lm›fl olacakt›r. Tabii, bu kez yeniden ve alt›nc› kez kapanmad›ysa... psikolojik engellerin afl›lmas› gerekiyor. Ancak bir kere afl›l›rsa da Türkiye’nin önünün aç›laca¤›na eminim. Devletin, hükümetin, bürokrasinin aç›k inovasyon konseptini benimsedi¤i takdirde sorunlar› çözmede uygulayabilece¤i yöntemleri düfllemek istiyorum. Bir örnek: Bugünkü teknolojik olanaklar çerçevesinde dolayl› vergilendirme yöntemleri d›fl›nda bulunabilecek ve uygulanabilecek modeller üstünde aç›k inovasyon ilkeleriyle çal›flabilecek bir ortam, ülkemizin belki de en kronik sorunlar›ndan birisi olan sa¤l›kl› bir vergi toplama sistemiyle, yasad›fl› ekonomiyi yok etmeye yak›n bir düzeye indirgeme olana¤›na sahip olabilir. Böyle bir sistem belki flu anda imkans›z bir hayal gibi durabilir. Belki de çok ince bir çizgidir... “YouTube” kapama zihniyetinden vazgeçecek bir mant›kla, küresel ilerici bir yaklafl›m benimseyebilmek yeterli olabilir. (1) http://www.rsf.org/article.php3?id_article=24025 (2)

05


ay›n sorusu

"Aç›k inovasyon örneklerinin teknolojik ve bilimsel geliflmeye katk›s› ne olabilir?"

Aç›k inovasyon stratejik olmal› "D›fl inovasyon sürdürülebilir baflar›n›n elde edilebilmesi için ihtiyaç duyulan devir sürelerinin sa¤lanmas› için mükemmel bir araç olabilir. Sahip oldu¤unuz ürün gruplar›n›n çeflitlili¤i ve göreceli ba¤›ms›zl›klar› nedeniyle çeflitli flekillerde aç›k inovasyon kullan›lmal›. fiirketlerde yeni ürün lansmanlar› ve yerel ürün ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› için tedarikçi a¤› üzerinden yap›lan aç›k inovasyon da kald›raç gücünü kullanmaktad›r. Gelifltirilmifl ürünlerimizin teknolojik kaynaklar›n› spesifik bir flekilde tart›flmamam›za ra¤men, marka ve da¤›t›m gücünü yeni ürün üzerinde kullan›ld›¤›nda bu stratejinin daha iyi sonuç verdi¤ini gözlemliyoruz. fiirket d›fl›nda gelifltirilmifl inovasyon, kald›raç

etkisinin en önemli avantaj› sa¤lad›¤› h›zl› pazarlama imkan›d›r. Bunun sonucunda büyük bir araflt›rma ve gelifltirme laboratuvar› için yat›r›mda bulunmadan yerel ürünlerin lansman›n› yapabilmek için çabuk bir flekilde pazarlama ve tüketici bilgilerinden de faydalan›labilir. Pazarlama h›z› yeni ürünlerin özellikle de tüketici ürünlerinin baflar›s›n› belirleyen kritik bir faktördür. Tüm araçlar gibi uzun vadeli ve sürdürülebilir baflar›n›n sa¤lanmas› için aç›k inovasyonun stratejik bir flekilde kullan›lmas›na ihtiyaç var. Aç›k inovasyon konusu gelifltikçe ve aç›k inovatör a¤lar› geliflmeye devam ettikçe aç›k inovasyon konusunun öneminin de artmaya devam edecek." I

3M Türkiye Genel Müdürü Dr. Gregg Bennett

Aç›k inovasyon birlikte ifllerliktir

‹TÜ Proje Yönetim Merkezi Müdürü, TechnoBee Firmas› Direktörü Attila Dikbafl

06

“Aç›k inovasyon kavram› asl›nda baflkalar›n›n firman›n inovasyonlar›n› kullanmalar›ndan fayda sa¤layabilmelerini ve baflkalar›n›n fikri haklar›n› kendi ifl modelleri için yararl› oldu¤u zaman sat›n alabilmeleri gerekti¤ini savunuyor. Bu da, aç›k inovasyon kavram›n›n, ifl modeli ve pazar gelifltirme süreçlerinin tasarlanmas›nda daha etkin kullan›labilece¤i anlam›na geliyor. Ben, aç›k inovasyon kavram›n›, biliflim sektöründe aç›k kodlu sistem ve yaz›l›mlarla “interoperability” (birlikte ifllerlik) kavram›na benzetiyorum. Bir firman›n yeni ürünlerinin, di¤er firmalar›n yeni ürünlerine alternatif olmas› ve hatta ayn› sistemi paylaflabilmeleri, kaynaklar›n optimum kullan›lmas› aç›s›ndan çok büyük bir avantaj olabilir. Tabii bunun yaratabilece¤i negatif etkileri de düflü-

nebiliriz. Ama biliflim sektörünü ele ald›¤›m›zda aç›k ortamda ayn› sistemi kullanan çok çeflitli ürün yelpazesini ve üretilen ekonomiyi de göz ard› etmemiz mümkün de¤il. Bu kavram›n geliflmesi yine kültürel farkl›l›klarla, özellikle firma kültürü ile do¤ru orant›l›. Tüm paydafllar›n bir firman›n inovasyon sürecine dahil edilmesi, yine o firman›n kendisi ile eflit ve rakip gördü¤ü di¤er firmalar›n inovasyon sürecine girebilmesi ile mümkün. Bu süreç, tüm bu kavram›n geliflti¤i ve uyguland›¤› Nokia, P&G, Unilever, IBM gibi firmalarda da zaman ald›. Di¤er taraftan, firma organizasyonlar›n›n ö¤renen organizasyonlar olmas›, ifl yapma strateji ve hedeflerinin de pazar odakl› olmalar› da önemli di¤er unsurlar.” I


dünyadan haberler

Fikri mülkiyet hakk› ›s›nmaya çözüm mü Slovenya’n›n baflkenti Ljubljana’da 6-7 May›s 2008 tarihlerinde yap›lan Avrupa Patent Forumu’nda, fikri mülkiyet haklar›n›n, iklim de¤iflikliklerindeki önemi tart›fl›ld›. Hükümetler Aras› ‹klim De¤iflikli¤i Paneli’nde (IPCC) ortaya konulan sonuçlara göre sera gaz› etkisini yeni teknolojilerle azaltmak mümkün, ancak fikri haklar›n korunmamas› bu teknolojilerin geliflmesine engel oluyor. Bunun için iklim de¤ifliklikleri konusunda gelifltirilecek teknoloji ve inovasyonlar› art›rmak isteyen ülkelerin fikri mülkiyet haklar›n› korumalar› gerekiyor.

Bunun yan› s›ra baz› geliflmifl ülkeler de fikri mülkiyet haklar›n›n teknoloji transferi önünde bir engel teflkil etti¤ini iddia ediyor. Foruma kat›lan Avrupa Komisyonu Yard›mc› Baflkan› Günter Verheugen’e göre iklim de¤iflikli¤ine ba¤l› sorunlar baz› sektörler için birer f›rsata dönüflebiliyor. I

Think&Act Konferans› ‹stanbul’da yap›lacak

Adaylara cep kitap盤›

TÜB‹TAK’›n ortak oldu¤u Think&Act Projesi kapsam›nda organize edilen uluslararas› “AB Geniflleme Süreci: Deneyimler ve Beklentiler” konferans› 23-24 Haziran 2008 tarihlerinde Dedeman Otel ‹stanbul’da gerçekleflecek. Think&Act ‹stanbul Konferans›’n›n amac›, konferans için belirlenen konularda yürüyen Çerçeve Program› projelerinin araflt›rma bulgular›n›n yay›l›m›n›n gerçeklefltirilebilece¤i bir platform oluflturmak. Bu platformda proje sonuçlar›n›n

Avrupa Birli¤i ‹statistik Kurumu Eurostat, aday ve potansiyel aday ülkelere iliflkin nüfus, milli muhasebe, tar›m, enerji ve d›fl ticaret istatistiklerini AB'nin 27 üye ülkesine ait bilgilerle birlikte ele alan kitap盤›n 2008 bask›s›n› yay›mlad›. 1 Ocak 2007'de Bulgaristan ve Romanya'n›n AB’ye kat›lmas›yla, AB 27 üye ülkeye sahip olmufltu. H›rvatistan, Makedonya, eski Yugoslav Cumhuriyeti ve Türkiye, halen AB'ye resmen aday olan ülkeler. H›rvatistan ve Türkiye ile üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005'te bafllad›. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karada¤, S›rbistan ve Kosova ise potansiyel aday ülkeler olarak de¤erlendiriliyor. I

öneri paketleri halinde politika yap›c›lara iletilebilmesi de amaçlan›yor. Böylece yeni AB üye devletler ile kat›l›m sürecindeki devletlerin politika belirleyicileri aras›nda bilgi ve deneyim paylafl›m›nda bulunulacak ve sosyal bilimciler aras›ndaki uluslararas› diyalog gelifltirilecek. Konferans, Temmuz ay›nda aç›lmas› beklenen 7. Çerçeve Program› Sosyo-ekonomik ve befleri bilimler alan› ikinci ça¤r›s› için iflbirli¤ine yönelik bir platform da kuracak. I

Hayvan say›s› yüzde 27 oran›nda azald›

Mars’a seyahat

Do¤al Hayat› Koruma Vakf›’n›n, yüzlerce bal›k, kufl, memeli ve böcek türünün ak›betini araflt›rd›¤› Yaflayan Gezegen Endeksi’ne göre, hayvan say›s› ortalama yüzde 27 oran›nda azald›. Daily Mail’in haberine göre, raporda hayvanlar›n, afl›r› avlanman›n, yeni tar›m alanlar› aç›lmas› sonucu do¤al yaflam ortamlar›n›n daralmas›n›n, hayvan ticaretinin, kirlilik ve insano¤lunun yol açt›¤› iklim de¤ifliminin kurban› oldu¤u bildi-

NASA'n›n Mars'›n keflfi için 4 A¤ustos 2007'de dünyadan f›rlatt›¤› son uzay arac› Phoenix (Anka Kuflu) gezegenin yüzeyine baflar›yla indi. Anka Kuflu'nun görevi Mars'ta yaflam izi aramak. Amerikan Ulusal Havac›l›k ve Uzay Dairesi'nden (NASA) yap›lan aç›klamada, radyo sinyallerinin Anka Kuflu'nun kritik alçalma ifllemini sorunsuz biçimde tamamlad›¤› ve gezegen yüzeyine indi¤ini gösterdi¤i bildirildi. 1976'daki Viking 2 uzay arac›ndan bu yana Mars'a ilk motorlu inifli yapan Anka Kuflu, K›z›l Gezegen'in kuzey kutbundaki Yeflil Vadi ad› verilen genifl düzlü¤e indi. I

rildi. Amur (Mançurya) kaplanlar›ndan flempanzelere, yeflil kaplumba¤alardan kutup ay›lar›na kadar 1400 türü kapsayan araflt›rma çerçevesinde, hayvan say›lar›yla ilgili 4 bin araflt›rma da incelendi. Araflt›rma sonucunda, karada yaflayan hayvanlar›n say›s›n›n 1970 ile 2005 y›llar› aras›nda dörtte bir oran›nda azald›¤›, suda yaflayan canl›lar›n say›s›n›n da yüzde 29 oran›nda azald›¤› saptand›. I

11


dünyadan haberler

Avrupa Komisyonu’ndan trafik canavar›na bir darbe daha

Avrupa Komisyonu taraf›ndan geçti¤imiz ay yap›lan bir düzenleme tasla¤›nda, emniyet ekipmanlar›n›n tüm kara tafl›t› trafi¤inde uygulanmalar›n›n zorunlu hale getirilmesi ve bu flekilde Av-

rupa’da trafik kazalar›nda ölüm oran›n›n afla¤› çekilmesi hedefleniyor. AB üyesi ülkelerin ço¤u 2010 y›l›na kadar trafik kazalar›nda ölü say›s›n›n yar›ya indirilerek 25 bin düzeyine çekilmesine

iliflkin emniyet tedbirlerinin (2001) uygulanmas›nda geri kalm›fl durumda. Taslak metne göre, kaymay› önleyici denge kontrol cihaz›n›n (ESC) kullan›m›n›n 29 Ekim 2012 itibariyle tüm motorlu tafl›t araçlar›nda zorunlu hale getirilece¤i bildiriliyor. Komisyon ölümle sonuçlanan trafik kazalar›n›n yüzde 40’›n›n bafll›ca sebebinin kayma oldu¤unu ileri sürerken ESC teknolojisinin kullan›ma al›nmas›yla her y›l 4 bin kiflinin hayat›n›n kurtar›labilece¤i ve 100 bin ciddi hasarl› kazan›n da önlenebilece¤i aç›klamas›nda bulundu. Ancak bugüne kadar, ESC yaln›zca yeni üretilen otomobilleri yaklafl›k yüzde 45’inde bulunuyor. I

IPv6 internete inovasyon getiriyor Avrupa Komisyonu geçti¤imiz ay, ‹nternet Protokolü’nün alt›nc› versiyonu (IPv6) ile ilgili yeni bir hedef belirledi. Bu hedefe göre 2010 y›l›na kadar Avrupal› endüstri kullan›c›lar›, kamu kullan›c›lar› ve bireysel kullan›c›lar›n yüzde 25’inin IPv6 altyap›s›na haz›r olmas› öngörülüyor. Komisyon bu altyap›ya haz›r olunmas› halinde çok fazla maliyet olmadan büyük bir

e-devlet tart›fl›lacak ‹sveç’in baflkenti Stockholm, 2008 y›l›n›n Kas›m ay›nda “Avrupa Kamu Yönetimi Altyap›s›nda Birlikte ‹fllerlik” (Interoperability Infrastructures for European Public Administrations) konferans›na ev sahipli¤i yapacak. Konferansa, e-devletin yönetimini konuflmak ve bir yol haritas› çizmek üzere dünyan›n de¤iflik yerlerinden uzmanlar kat›lacak. Konferansta birlikte ifllerlik hizmetleri, elektronik servisler için XML flemas› ve UN/CEFACT CCTS standartlar›, kamu için standart kodlar, e-kimlik altyap›s›, e-finans, e-sa¤l›k, e-adalet ve e-tedarik gibi uygulamalar konuflulacak. I

12

de¤iflim yaflanaca¤›na ve Avrupa firmalar›n›n rekabetçi bir avantaj

kazanaca¤›na inan›yor. Avrupa Komisyonu, IPv6’ya 90 milyon Euro yat›r›m yapt› ve 2002 y›l›nda Ipv6’n›n daha rahat kullan›lmas› için bir eylem plan›n› uygulamaya koydu. Bu eylem plan›yla IPv6’n›n geliflmesi için uzmanlardan da destek al›nmas› amaçland›. Avrupa Komisyonu, IPv6 ile ilgili 30’dan fazla Ar-Ge projesine de destek veriyor. I

e-tedarik projesine 19 milyon Euro yat›r›m Avrupal› 8 ülke taraf›ndan yürütülen “Çevrimiçi Tek Avrupa Kamu Tedarik Projesi”yle (PEPPOL -Pan European Public Procurement on-line) ulusal elektronik kamu tedarik altyap›lar›

birbirine ba¤lanacak. PEPPOL, Avrupal› firmalar› ulusal ve bölgesel bazl› uygulamalar›n›n BT bazl› olmas› için bafllat›lm›flt›. Proje ile Avrupal› tüm birey ve kurumlar›n “Tek Pazar”›n avantajlar›ndan faydalanmalar› amaçlan›yor. Böylece uygulamalar›n kolaylaflmas›n›n yan›nda firmalar›n vergi indirimlerinden yararlanmas› hedefleniyor. Projeye 19 milyon Euro yat›r›m yap›ld›. Bu yat›r›m›n 9,8 milyon Euro’luk k›sm› Avrupa Yenilikçilik ve Rekabet Program› (CIP) taraf›ndan karfl›lanacak. I

04


türkiye’den haberler

Milli Eğitim Bakanlığı her ilkokul öğrencisine e-posta adresi verecek Ulaflt›rma Bakanl›¤›, Milli E¤itim Bakanl›¤› ve TTNet iflbirli¤iyle ilkö¤retim 4’üncü ve 5’inci s›n›fta okuyan 2,5 milyon ö¤renciyle 600 bin ö¤retmene güvenlik seviyesi üst düzeyde e-posta adresi verilecek. Okul, ö¤renci ve ebeveynler aras›ndaki iliflkiyi güçlendirmesi amaçlanan e-posta projesinin gelecek y›llarda 4’üncü s›n›ftan 8’inci s›n›fa kadar tüm ilkö¤retim ö¤rencilerini kapsayacak flekilde geniflletilmesi planlan›yor. ‹lkö¤retim ö¤retmenlerinin de kapsama al›naca¤› bu proje ile toplam eposta adresi adedi 7 milyona varacak

Netron, gençlere ABD’de iş imkanı sunuyor Netron, New York’ta açt›¤› ofis arac›l›¤›yla Türk biliflimcilere ABD’de kariyer f›rsatlar› sunuyor. Netron’un New York ofisi, ABD’deki firmalar›n BT profesyoneli ihtiyaçlar›n› tespit edecek ve bu bofllu¤u Türk biliflimcilerle dolduracak. 2008 y›l›n›n sonuna dek ABD’de 100 farkl› flirkete 100 BT profesyoneli yönlendirmeyi hedefleyen Netron’un sundu¤u kariyer f›rsatlar› tüm biliflimcilere aç›k. ABD’deki ilk 500 firmaya ülkemizden biliflim profesyoneli yönlendirme hedefiyle hareket eden Netron, bu ülkedeki

faaliyetlerini giderek geniflleterek biliflim alan›nda küresel bir marka haline gelmeyi amaçl›yor. Netron ayn› zamanda y›l sonuna kadar 300 kifliyi 8 hafta ile 44 hafta aras›nda de¤iflen periyotlarla ABD’deki önemli flirketlere biliflim alan›nda stajyer olarak yerlefltirecek. Netron’un de¤iflim programlar› alan›nda dünyan›n en sayg›n kurulufllar› aras›nda yer alan Spirit Exchange ve Amerex iflbirli¤iyle organize etti¤i staj olanaklar› gençlere ABD’de önemli bir f›rsat sunuyor. I

IRC-Ege Avrupa’nın birincisi Avrupa Komisyonu, Ege Yenilik Aktar›m Merkezi’ni (IRC-Ege) 71 farkl› merkez aras›nda, 2008 Teknoloji Transferi Performans S›ralamas›’nda “En ‹yi IRC” seçti. IRC-Ege, toplam 67 uluslararas› teknoloji transferine arac›l›k etti ve bölge ekonomisine 42 milyon Euro düzeyinde katma de¤er yaratarak 260 kifliye istihdam olana¤› sa¤lad›.

14

1 Nisan 2004’te Ege Üniversitesi koordinatörlü¤ünde kurulan IRC-Ege, faaliyetlerini 1 Nisan 2008’de bitirdi. IRC-Ege 2008’den itibaren yeni bir konsorsiyum ile AB Rekabetçilik ve Yenilikçilik Program› kapsam›nda Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi’ne (EBIC-Ege) dönüfltürülmüfltü. Merkez, 2013 y›l›na kadar devam faaliyetlerine devam edecek. I

ve dünyan›n en önemli e-posta da¤›t›m a¤lar›ndan biri kurulmufl olacak. Ö¤rencilerin internetle tan›fl›rken Microsoft Outlook Web Eriflimi çözümünü kullanaca¤› proje kapsam›nda her ö¤renciye, ö¤rencinin ad› ve soyad›n›n ilk harfinden oluflacak e-posta adresleri verilecek ve bu adres ö¤renci ilkö¤retimi bitirinceye kadar ona ait olacak. Milli E¤itim Bakanl›¤› ayr›ca, e¤itsel ve bilgilendirme amaçl› çal›flmalar›n›, anket veya internet tabanl› araçlarla gerçeklefltirece¤i etkinliklerini bu hizmet üzerinden sunabilecek. I

DVD'nin kapasitesi artacak

Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Seydi Do¤an, veri depolamada kullan›lan CD, DVD ve tafl›nabilir belleklerin kapasitelerini yükseltmeye yönelik yapt›¤› nanoteknoloji çal›flmalar›yla, Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) 'Üstün Baflar›l› Genç Bilim ‹nsanlar›’ ödülünü kazand›. Doç. Dr. Do¤an “bileflik yar› iletkenlerin büyütülmesi, elektriksel ve optik özellikler” araflt›rmas›yla 700 megabayt’l›k CD'leri 5 gigabayt'a, 4,7 gigabayt kapasiteli DVD'leri de 10 gigabayt'a kadar yükseltmeyi baflard›. ABD'de Virginia Commonwealth Üniversitesi'nde bafllad›¤› nanoteknoloji araflt›rmalar›n›, Erzurum'da da sürdüren 35 yafl›ndaki Doç. Dr. Do¤an, Atatürk Üniversitesi'nin gururu oldu. I


genifl alanda aç›k inovasyon


GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA

İ

Son birkaç y›ld›r, özel ve kamu sektörünün anahtar terimlerinden biri olan inovasyon yeni modeller kazanarak zenginlefliyor. Bunlardan biri de aç›k inovasyon. Bu modelle birlikte Ar-Ge çal›flmalar› ve çal›flanlar inovasyon için alternatifsiz olmaktan ç›kt›. Kamu araflt›rma kurumlar›, yeni kurulmufl flirketler, üniversiteler ve enstitüler önemli birer kaynak olarak inovasyon sürecine dahil hale geldiler. O halde büyük firmalar›n çevrelerine art›k daha dikkatli bakmalar› ve kendilerine bir inovasyon “ekosistemi” oluflturmalar› gerekiyor.

novasyon kavram› ünlenip anlatt›¤› olgu önem kazand›kça kavram›n yeni türevleri de ortaya ç›kmakta gecikmedi. Yeni ç›kan türevler inovasyonu ne kadar dar kapsaml› düflündü¤ümüzü de göstermifl oldu. ‹novasyonun çok daha genifl bir alanda ve pek çok paydaflla birlikte kazan-kazan felsefesine dayanarak yap›lan türüne “aç›k inovasyon” dendi. Harvard Business School’un profesörlerinden biri olan Henry Chesbrough’un 2003 y›l›nda yazd›¤› “Aç›k ‹novasyon” isimli kitab›ndan sonra ismi konulan yeni kavram üzerine çok s›k olmasa da yaz›l›p çizilmeye baflland›. Daha sonra Almanya’daki RWTH Aachen Üniversitesi’nden Frank T. Piller ve Avustralya’daki Salzburg Üniversitesi’nden Dominik Walcher gibi yazarlar da kavram›n art›k ilk ortaya ç›kt›¤› zamandan daha genifl bir anlama sahip oldu¤unu söylüyorlar. Çünkü aç›k inovasyon kavram› bireyleri, kurumlar›, kamu ve özel sektördeki her türlü giriflimi içine al›yor. Hal böyle olunca kavram›n tan›m›n› yapmak ve belli bir sisteme oturtmak zorlafl›yor. Ancak bu aç›k inovasyonun kendi içinde bir sisteminin ve kontrol mekanizmas›n›n olmad›¤› anlam›na gelmiyor. Bu mekanizman›n temelini ise iyi düzenlenmifl bir fikri mülkiyetler haklar› yönetimi oluflturuyor. Zaman içinde flirket d›fl›na taflan, müflterileri de aflarak farkl› kurum ve bireyleri flirketin yarat›c›l›k sürecine dahil eden bu tür inovasyon çal›flmalar›na uyum sa¤lamak için flirketlerin de biraz de¤iflmeleri gerekiyor. Aç›k inovasyon çal›flmas› inovasyon sürecini flirketin s›n›rlar› d›fl›na tafl›yor ve yepyeni fikir, ürün ve hizmetlerin ortaya

17


dosya

ç›kmas›n› sa¤l›yor. Bu nedenle konu aç›k inovasyon olunca flirketler kendi içlerinde bilgi birikimlerini d›flar›ya açmaktan çekinmiyor ve binlerce fikirden ve büyük bir bilgi birikiminden

de faydalan›yor. Araflt›rma sahas› pek çok yönde h›zla gelifliyor, firmalar daha inovatif olman›n yollar›n› arad›kça sürekli yeni alanlar ve metotlar da gelifltirilmeye devam ediyor. fiu anda

Türk Henkel Yürütme Kurulu Erdem Koçak

Baflar›l› kiflileri istihdam etmek yetmiyor “‹novasyon eskiden birinin üretti¤i parlak bir fikir olarak bilinirdi. Halbuki art›k günümüz dünyas›nda bu bir kerelik yap›lan bir icat de¤il, bir ifl modeli haline geldi ve aç›k inovasyonda bu modelin türlerinden biri. Yeni ürünleri piyasaya ilk sunan, en baflar›l› kiflileri istihdam eden, sektörde en iyi fikirleri üreten bir firma olmak önemli. Ancak günümüzün yeni çal›flma koflullar›nda kendi üretti¤iniz fikirlerin yan›nda en iyi fikirleri üretenler ile sürekli bir iflbirli¤i kuracak ifl modelleri üzerine yap›lanmak gerekiyor. En baflar›l› kiflileri istihdam etmek yetmiyor, flirket d›fl›ndaki baflar›l› insanlar ile de çal›flmak, en iyi fikirleri üretmenin yan›nda d›flar›daki sonsuz kayna¤› da en iyi flekilde de¤erlendirmek firma aç›s›ndan art›k hayati bir giriflim.”

18

Amerika’da, ‹srail’de, ‹sveç’te ve Finlandiya’daki öncü flirketler taraf›ndan yap›lan bu tür çal›flmalar var.

İşin rengi üniversitelerle değişiyor Türkiye’de de büyük firmalar›n öncülü¤ünde aç›k inovasyona önemli örnekler veriliyor. Bu flirketlerin bafl›nda Turkcell geliyor. fiirket, kurdu¤u Turkcell Teknoloji Merkezi ile sadece kendi içinde Ar-Ge çal›flmas› yapm›yor, bu merkezin etraf›nda toplad›¤› firmalarla yüzlerce farkl› iflbirli¤i oluflturuyor. Turkcell’in “ekosistem” olarak adland›rd›¤› bu yap› içinde küçük teknoloji flirketleri ve üniversiteler var. Bu iflbirlikleriyle pek çok proje hayata geçiyor. 2002’den beri çok tutarl› bir ifl ortakl›¤› politikas› uygulayan Turkcell, belli uzmanl›k alanlar›na kendisi gir-


Uzmanlar, aç›k inovasyon kavram›n›n ilk ortaya ç›kt›¤› zamandan daha genifl bir anlam kazand›¤›n› söylüyorlar. Çünkü aç›k inovasyon kavram› bireyleri, kurumlar›, kamu ve özel sektördeki her türlü giriflimi içine al›yor. Türkiye’de Turkcell, Avea, Henkel ve P&G gibi önde gelen firmalar aç›k inovasyonu uygulayarak önemli ifl fikirlerini uygulamaya koyabiliyorlar.

miyor, ancak o konunun uzmanlar›n› desteklemeyi, onlar› gelifltirmeyi ve projelerin ilerlemesine katk›da bulunmay› tercih ediyor.

Turkcell, farkl› teknoloji flirketlerinin ortakl›¤›n›n yan›nda üniversiteleri de iflin içine sokunca ekosisteme daha

çok hareket gelmifl. 2007 y›l›n›n Aral›k ay›nda bafllat›lan Univercell projesi ile ö¤renciler, Turkcell’in sa¤lad›¤›

Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar Turkcell bu yap›y› kurarken temelini gelifltirdi¤i “gelir paylafl›m› modelleri”yle güçlendiriyor. Bu modele göre fikrin haklar› sahibine ait oluyor, ancak gelirler, yap›lan sözleflme çerçevesinde taraflar aras›nda paylaflt›r›l›yor. Böylece hem zaman içinde büyüyen ve geliflen flirket kazan›yor hem de Turkcell. Turkcell Genel Müdür Yard›mc›s› Cenk Bayrakdar “2002 y›l›nda biz bu sistemin tohumlar›n› atmaya bafllad›¤›m›z zaman sistemin ad› henüz konmam›flt›” diyor ve asl›nda Turkcell’in o zamanlar uygulamaya koydu¤u sistemin iyi bir aç›k inovasyon örne¤i oldu¤unu söylüyor.

Niyetinizin çalmak olmad›¤›n› ortaya koyun “Aç›k inovasyon yayg›nlaflmas› konusunda büyük firmalara büyük görev düflüyor. ‹novasyon ö¤rencilerden gelebilir, küçük firmalardan gelebilir. Ö¤renciler ve küçük firmalarla çal›flman›n ilk flart› ise insanlar›n fikri mülkiyet konusunda yaflad›klar› çekincelerin giderilmesidir. Sizin niyetinizin o adam›n kafas›ndakini çalmak olmad›¤›n› net bir flekilde ortaya koymal›s›n›z. Aç›k inovasyonda niyet güçlerin birlefltirilmesi ve iki taraf›ndan da daha güçlü olarak yola devam etmesidir. Bunu insanlara ve firmalara anlatmak iletiflimden ve yo¤un bir flekilde emek vermekten geçiyor. Bunlar gözünüzde de büyümemeli. Büyük bir firma ‘ben en yarat›c›y›m’ iddias›yla her iflin içine girmemeli. Çünkü o zaman sektör geliflmez. Zaten küçük her zaman h›zl›d›r. Bizim ifl ortaklar›m›z olmasayd› bu servislerin ço¤unu ç›kartamazd›k.”

19


dosya

SMS/MMS gönderme ve toplama, GPRS/WAP servisleri, telefona içerik indirme gibi telekom hizmetlerini kullanarak yeni ürünler ve servisler gelifltirebilecekler. Bu sayede flu ana kadar 10’a yak›n “gelecek vaat eden” proje gelifltirilmifl. Hem üniversitelerin hem de ö¤rencilerin geliflmesini sa¤layacak projeye ö¤rencilerin gösterdi¤i ilgiden de oldukça memnun olan Bayrakdar, ö¤rencilerin Turkcell’in sa¤lad›¤› imkanlarla proje yapmaya oldukça istekli olduklar›n› söylüyor.

yona örnek olabilecek projeleri var. Bu projelere de birçok üniversite ve kurum kendi yetenekleri do¤rultusunda katk›da bulunuyor. Bo¤aziçi Üniversitesi ile yap›lan bir iflbirli¤iyle de ö¤renciler algoritmay› gelifltirmeye yard›mc› oluyor. Bu modelin ABD’de de uyguland›¤›n› söyleyen Bayrakdar, “Amerika’daki ifl modeline göre flirketler denemeleri için üniversitelere bir ifl veriyorlar. Üniversiteler de ö¤rencileriyle bu ifli gelifltiriyorlar. Bo¤aziçi ile böyle bir iflbirli¤i yapmak bize yeni bir pencere açt›” diyor.

Teknoloji Merkezi etrafında açık inovasyon Turkcell’in aç›k inovasyon faaliyetleri Turkcell Teknoloji Merkezi etraf›nda flekilleniyor. Bu merkezin etraf›nda teknoloji firmalar›, üniversiteler ve ö¤renciler var. Bayrakdar, “Turkcell bu merkezi ‘her fleyi ben üretece¤im’ diyerek kurmad›, di¤er teknoloji flirketleriyle iflbirli¤i yapmak için kurdu” diyor. fiirketin kurdu¤u iflbirlikleri sayesinde “Video Services Gateway” isminde bir proje ortaya ç›km›fl. 3. nesil telefonlarda hayata geçecek olan bu projenin çok farkl› bir teknolojik alt yap›s› var. Turkcell’in ayr›ca Avrupa Birli¤i 7. Çerçeve Program› ve Euraka Program›’nda da aç›k inovas-

Yenilik için her çal›flmaya destek dünyada aç›k inovasyon denince örnek gösterilen firmalar aras›nda Procter & Gamble (P&G) ön s›ralarda geliyor. P&G, yenilikçilik konusunda yararl› olabilece¤ine inand›¤› içerden veya d›flardan her türlü çal›flmay› destekliyor. P&G’nin dünyan›n çeflitli ülkelerindeki 27 Ar-Ge merkezinde, 8 bin civar›nda bilim adam› çal›fl›yor. Bununla birlikte, tüketicilerin yaflamlar›n› iyilefltirme ve sürdürülebilir büyüme anlay›fl›yla d›flar›dan yenilik üreten insanlarla ve kurumlarla da iflbirli¤i yap›l›yor. Bu iflbirlikleri sonucu ortaya konan fikirlerin, yeteneklerin ve teknolojilerin

P&G Türkiye Dış İlişkiler Direktörü Hayrünnisa Aligil

Aç›k inovasyon kaç›n›lmaz hale gelecek

bir havuzda birlefltirildi¤i Ba¤lan ve Gelifltir (Connect & Develop) isimli bir havuzu bulunuyor. P&G Türkiye D›fl ‹liflkiler Direktörü Hayrünnisa Aligil, P&G ürünlerinin yüzde 42’sinde d›fl kaynakl› ana bileflen oldu¤unu ve firman›n, yenilikçilik konusunda ortalama haftada üçün üzerinde iflbirli¤ine imza att›¤›n› söylüyor. P&G Ba¤lan ve Gelifltir yaklafl›m›, farkl› iflbirli¤i modelleriyle, kazan-kazan anlay›fl›na dayal› olarak sürüyor. Aligil “D›flardan yapt›¤›m›z iflbirlikleri yenilikçili¤i daha kapsaml› ve her yönü ile görmemizi, tüm dünyay› takip edebilmemizi sa¤l›yor. Dünyan›n her köflesindeki en yeni bilgi ve trendlerden haberdar olabiliyoruz” diyor. P&G’nin, The Economist taraf›ndan verilen inovasyon ödüllerinde “‹novasyonun Ortak Kullan›m›” kategorisinde 2007’de birinci olmas› da bu konuda ne kadar baflar›l› oldu¤una bir kan›t. Aligil, P&G portföyüne yeni kat›lan erkek bak›m ürünlerini yenilikçi ürünler kategorisinde örnek gösterebileceklerini söylüyor. “‹lk pilli t›rafl sistemi Gillette M3 Power ve yine onunla beraber lanse etti¤imiz yüze sürülmesinden sonra kayganlaflt›r›c› yüzey oluflturan Mac3 Jel var. Tüketicilerin t›rafl sonras›nda kendi tercih ettikleri parfümü kullanma ihtiyac›ndan yola ç›karak bu ürünümüzün kokusuz bir versiyonunu da ürettik” diyor

“Dünyan›n her yerinde yenilikçi fikirler üreten milyonlarca bilim insan›, mühendis var. Çok güzel fikirleri olabiliyor ama gelifltirme im-

Henkel kamu-özel sektör ortaklığı yapıyor

kan› bulam›yorlar. Aç›k inovasyon sayesinde bu fikirleri, yetenekleri ve teknolojileri bir havuzda toplamak ve gelifltirmelerine yard›mc› olmak mümkün. Böylece hem güzel fikirlere bir f›rsat verilmifl oluyor hem de d›flardan yenilikçi fikirlerle markalar güçleniyor. Öncelikle flirketlerin kendi çal›flma sisteminde bu tip uygulamalara aç›k olmas› gerekir. Günümüzün h›zla de¤iflen ve geliflen yap›s› bir süre sonra bu uygulamalar› kaç›n›lmaz hale getirecektir.”

20

Henkel ise, ola¤and›fl› fikirler üretmek ve bunlar› yenilikçi ürünlere dönüfltürme hedefi do¤rultusunda harici ortaklar ile uzun süredir iflbirli¤i yap›yor. Bu ortaklar› aras›nda ünlü araflt›rma enstitüleri, üniversiteler ve benzer kurulufllar bulunuyor. Tüm dünyada


2700 Henkel çal›flan› araflt›rma, ürün gelifltirme ve uygulama teknolojisi üzerine çal›fl›yor. fiirketin 15 araflt›rma ve gelifltirme merkezi bulunuyor. Bu çal›flmalar s›ras›nda hem flirket içinden hem de flirket d›fl›ndan uzmanlardan yararlan›l›yor. Henkel, d›flar›dan ortaklarla iflbirli¤i yapmaya büyük önem veriyor. Ar-Ge uzmanlar›, tüm dünyadaki üniversitelerde ve sanayi kurulufllar›nda görevli 250 ortak ile birlikte çal›fl›yor. Bu disiplinler aras› iflbirli¤inin bafll›ca amac›, trendleri önceden saptamak ve yeni ifl potansiyelleri olarak kullanmak.

l›yor. Bir baflka örnek Cilt Fizyolojisi ve Kobay Hayvanlar Üzerinde Testler ‹çin Alternatifler Gelifltirme Merkezi Phenion ile yapt›¤›m›z iflbirli¤i. Bu merkezde kobay hayvanlar kullanmadan test yöntemleri gelifltirme, tan›tma ve uygulama yap›l›yor.”

Avea’n›n müflterilerine sundu¤u servis ve ürünleri çeflitlendirip elde edilen yarar›n katlanarak artmas› anlam›na geliyor. Avea’n›n bu konudaki en önemli çal›flmas› K›rm›z› Kuflak ile üniversitelerdeki ö¤rencilerin, Avea çal›flanlar› dan›flmanl›¤›nda inovasyon yapacaklar› bir yap› oluflturmas›.

Henkel, belirli baz› araflt›rma sorunlar›na daha k›sa zamanda daha yarat›c› çözümler gelifltirmek için, tüm dünyadaki 25 bin seçkin bilim adam› ile büyük flirketlerin araflt›rma departmanlar› aras›nda iletiflim sa¤layan inovatif bir internet platformu olan InnoCentive ile de iflbirli¤i yap›yor. Bunlar›n yan›nda firma, ödüller ve yar›flmalar yolu ile de aç›k inovasyonu destekliyor. 1.

Avea K›rm›z› Kuflak olarak seçilen üniversite ö¤rencileri, inovasyon konusunda “IDEAVEA” projesine tak›m kurarak kat›l›p yar›flacaklar. IDEAVEA, GSM sektörünün gelecekteki katma de¤erli servislerine yönelik fikirlerin, Avea’n›n teknoloji platformlar›nda haHenkel, baz› üniversitelerde de kendi yata geçirildi¤i proje yar›flmas›. Bu yaaraflt›rma enstitülerini kurmufl. Böyler›flmada, üniversite ö¤rencilerinin kence akademisyenler, di yarat›c› fikirleri, üniversiteler ve Avea yöneticileri Aç›k inovasyon çal›flmas› inovasyon sürecini flirketin Henkel, temel arafltaraf›ndan de¤ers›n›rlar› d›fl›na tafl›yor ve yepyeni fikir, ürün ve hizmetlerin lendirilecek. Yar›flt›rmalar› k›sa bir sürede yeni ürünle- ortaya ç›kmas›n› sa¤l›yor. Bu nedenle konu aç›k inovasyon ma Avea Teknoloji re dönüfltüren “kagrubu yöneticileolunca flirketler kendi içlerinde bilgi birikimlerini d›flar›ya rinden her tak›ma mu-özel sektör ortakl›klar›” ad› veri- açmaktan çekinmiyor ve binlerce fikirden ve büyük bir bilgi atanan özel tak›m len yap› alt›nda iflkoçlar› ile gençler birikiminden de faydalan›yor. birli¤i yap›yor. Bu bir arada çal›flt›raiflbirli¤inin somut cak. Gençlerin fiörnekleri aras›nda Henkel, üniversitekirlerini hayata geçirmeleri için teknik Fritz Henkel Ödülü tüm dünyada çal›lerin kadrolu araflt›rmac›lar› ve Susve stratejik deste¤in verilece¤i yar›flma flanlar›n›n gelifltirdi¤i yenilikçi ürünleTech (Henkel’in Darmstadt Üniversitebu ay›n sonuna kadar sürecek. re, formüllere ve süreçlere 1981’den si ö¤retim görevlileri ile birlikte kurbu yana her y›l ödül veriyor. HenAvea’n›n aç›k inovasyon sayesinde gedu¤u bir araflt›rma flirketi) aras›nda kel’in araflt›rma baflar›lar›n› ödüllendirlifltirdi¤i uygulamalar sayesinde Ring ekip çal›flmas› bulunuyor. Bu uzmanmek için uygulad›¤› baflka iki yol da Backtone ve SDP platformlar› (Service lar, difllerin hassasl›¤›n› azaltan tümüyAraflt›rma-Teknoloji ‹cat Ödülleri ve Delivery Platfom) ortaya ç›kt›. Bu platle yeni baflar›l› bir etken madde geliflHenkel ‹novasyon Yar›flmas›. formlar, katma de¤erli servis ve ürüntirdi. Bu etken madde Henkel’in difl lerin standart olarak altyap› ile entegmacunlar›nda kullan›ld›. Avea yarışmalarla gençlere destek veriyor rasyonu ve belirlenmifl kurallar dahiTürk Henkel Yürütme Kurulu Erdem linde ücretlendirilerek müflteriye suAç›k inovasyonu uygulayan öncü flirKoçak, Henkel’in ayr›ca baflka flirketnulmas› için kullan›l›yor. Bu sistemlerketlerden bir di¤eri de Avea. fiirket lerle de yak›n iflbirli¤i yapt›¤›n› anlat›de fikrin gelifltirilmesi, uygulanmas›, tihem insan kayna¤›n›n geliflmesi hem yor: “Airbus ile yapt›¤›m›z iflbirli¤i socari hale getirilmesi ve zaman içinde de bulundu¤u sektör ve ülkeye yararnucu yeni fiber bileflimleri gelifltirildi. yap›daki fonksiyonlar›n art›r›lmas› hem lar› sebebiyle aç›k inovasyonu bir f›rBunlar daha hafif uçaklar üretilmesini teknolojik hem de finansal aç›dan sat olarak görüyor. Çünkü aç›k inove afl›r› a¤›r koflullara dayan›kl›l›k sa¤Avea’ya büyük bir yarar sa¤lad›. I vasyonla gelifltirilecek olan fikirler,

21


vizyon

Wikipedia kurucusu Jimmy Wales:

gelecek aç›k platformlarda Wikipedia, içeri¤ine katk›da bulunan 75 bin kifli taraf›ndan 253 dilde yaz›lan 10 milyondan fazla farkl› makalesiyle günümüzün en önemli bilgi platformlar›ndan biri. Kurucusu Jimmy ‘Jimbo’ Wales’a baflar›s›n›n arkas›ndaki nedeni sordu¤umuzda tereddütsüz olarak “‹nsan›n içindeki iyili¤e inanç, fleffafl›k ve aç›kl›k” diyor.

ERSU ABLAK

W

ikipedia, kâr amac› gütmeyen bir sivil toplum örgütü olan Wikipedia Vakf› taraf›ndan yönetiliyor. Wikipedia’n›n ç›k›fl noktas›, isteyen herkesin girip içerik üretti¤i ve katk› sa¤lad›¤› basit bir mark-up dili kullanan web sayfas› anlam›na gelen Wiki. Wiki’ler genellikle iflbirli¤i ile web siteleri topluluklar› taraf›ndan oluflturuluyor. Wiki, Hawai dilinde h›zl› anlam›na geliyor. Daha önce wiki, “bildi¤im, vard›r” anlam›na gelen “What I know is”in k›saltmas› olarak da lanse edilmiflti.

Jimmy ‘Jimbo’ Wales,

22

Wiki olarak ortaya ç›kan ilk oluflum Ward Cunningham taraf›ndan 1994 y›l›nda oluflturulan WikiWikiWeb sayfas›. Cunningham bu ismi, Honolulu havaalan›nda kendisine h›zl› hareket etmesi için söylenilen “wiki wiki” kelimelerinden alm›fl. Wiki’lere her giren kifli bir veya birden fazla rol oynuyor, yani wiki’lerin kalbini topluluklar oluflturuyor.

Bu sayfalara her giren yazar olabiliyor. Bazen var olan metinlere ek yap›yorlar bazen de yeni bölüm ve konular aç›yorlar. Wikipedia örne¤inde, pek çok insan editör olarak da yer al›yor. Okuduklar› sayfada yanl›fl gördükleri zaman düzeltiyorlar, eklemeler yapabiliyorlar. Yüzlerce insan da yapt›klar› katk›lardan dolay› imtiyazl› yönetici oluyor ve istedikleri makaleleri silebiliyorlar. Baz› IP adreslerini bloklayabiliyorlar. Yazarlar, editörler, kullan›c›lar Wikipedia gibi aç›k bir platformda ortaya ç›kan sorunlar› birlikte çal›flarak çözüyorlar. Ortak çal›flmalar sonucu ortaya gerçekten iyi çal›flmalar ve derin makaleler ç›k›yor. 253 dilde 10 milyondan fazla makale ve 1,74 milyar kelimenin yay›nda oldu¤u Wikipedia’n›n Nisan 2008 itibar›yla y›ll›k ziyaretçi say›s› 683 milyon. Wikipedia, Türkçeye “Vikipedi” olarak çevrildi ve 108 bin madde içeriyor. ‹ngilizcede 2,3 milyon, Almancada ise 736 bin madde yer al›yor.


Kurbağa Kermit bile var Wikipedia’y› 2001 y›l›nda Filozof Larry Sanger ile birlikte kuran finans mezunu Jimmy ‘Jimbo’ Wales, üzerindeki Wikipedia tiflörtü, kahverengi kadife pantolonu ve s›k giyilmekten afl›nm›fl ceketiyle, dünyan›n en genifl kat›l›ml› bilgi paylafl›m platformunun kurucusundan ziyade, herhangi bir bilgisayar ve internet merakl›s›na benziyor. Mütevaz› ve oldukça samimi olan Wales, “Jimbo” takma ad›n›n do¤up büyüdü¤ü Alabama’da çok yayg›n bir takma isim oldu¤unu, bu ad›, geldi¤i yeri, ailesini ve geçmiflini hat›rlatt›¤› için hala kulland›¤›n› söylüyor. Herkesin istedi¤i konuda makale yazabildi¤i, makale de¤ifltirebildi¤i ve bilgi paylaflabildi¤i bir platform olan Wikipedia’n›n akademik olarak geçerlili¤i olan bir referans kayna¤›ndan ziyade araflt›rmaya bafllamak için çok iyi bir bafllang›ç noktas› oldu¤unu söyleyen Wales, Wikipedia’n›n insanlara merakl› olduklar› konularda ancak uzman veya kendileri kadar merakl› kiflilerin bilebilece¤i detaylar› ve bak›fl aç›lar›n› sundu¤u için önemli oldu¤unu söylüyor. Örnek olarak Yeflil Kurba¤a Kermit hakk›nda yaz›lan onlarca makaleyi gösteren Wales, “Baflka hiçbir kaynakta Kermit hakk›nda bu kadar detayl› bilgi bulman›z söz konusu olamaz” diyor. Dünya üzerindeki her insana kendi dillerinde, en üst kalitede bedava bir ansiklopedi yaratma ve da¤›tma eme¤i olarak tan›mlad›¤› Wikipedia’n›n insan›n içindeki iyilik, fleffafl›k, aç›kl›k ve güven üstüne infla edildi¤ini söylüyor.

İnternette uzlaşan hayatta da uzlaşır Projeye ilk bafllad›klar›nda pek çok kiflinin bu kadar aç›k bir platformun asla yürümeyece¤ini çünkü insanlar›n saçma sapan fleyler yazaca¤›n›, makaleleri kü-

fürle dolduraca¤›n›, farkl› fikirdeki kiflileri manipülasyon için ellerinden geleni yapaca¤›n› söylediklerini belirtiyor. Wales ise bunlar› söyleyenlere hiç kulak asmam›fl. fiu ana kadarki deneyimler de Wales’in do¤ru yolda oldu¤unu gösteriyor. Genelin içinde Wikipedia’y› kötüye kullanmak isteyenler olsa da sayfalar› sürekli okunan Wikipedia’da hatal› veya tarafl› bir içeri¤in düzeltilmesi sadece dakikalar al›yor. Her dakika 50’den fazla sayfa düzeltiliyor. Bu düzeltmelere yaz›m hatalar›, hatal› ve yönlendirici bilgiler de dahil. Düzeltmeler yap›ld›¤›nda ise çok tart›flmal› konular da dahi, objektif ve sadece belgelenebilen bilgiler içeren bir içerik olufluyor. Wikipedia fikrine gönül vermifl, bu fikrin ifllemesini isteyen kifliler kendi aralar›nda tart›flsalar da bir noktada uzlafl›yorlar. Amerikan ‹ç Savafl›, Naziler, ›rkç›l›k, Türkiye ve Ermenistan gibi tart›flmal› ve çok fanatik taraftarlar› olan konularda dahi Wikipedia’n›n gönüllü toplulu¤u üzerinde uzlaflma sa¤lanan objektif içeriklere ulaflmaya baflarm›fl. ‹flte Wales’i de dünyadaki baflka problemler hakk›nda ümitlendiren de bu olmufl. Wales’e göre internet ortam›nda

bu kadar hassas konularda uzlaflabilen fanatik taraftarlar gerçek hayatta da uzlaflabilirler. Bunun için daha zamana ihtiyaç oldu¤unu söyleyen Wales, Wikipedia’n›n fanatik taraflara en az›ndan bambaflka bir yol ve bak›fl aç›s› sundu¤unu, bunun da zaman içinde kabul görece¤ini umdu¤unu söylüyor. Bu bak›fl aç›s›n›n insan do¤as› için do¤ru olan yol oldu¤unu söyleyen Wales, flirketlerin de yak›n bir gelecekte aç›k platformlara geçece¤ini, korkusuzca en önemli bilgilerini de paylafl›ma açaca¤›n› ve insanlar›n gelip yanl›fl yapt›klar› fleyleri göstermesini isteyece¤ini, bu platformlarda en büyük sorunlar›na yenilikçi çözümler arayacaklar›n› söylüyor. Bunu anlatt›¤› zaman insanlar›n kendisine flüphe ile yaklafl›ld›¤›n› söyleyen Wales, insan›n özünde kendisine duyulan güveni hak etmek için elinden gelen, en iyi çabay› gösteren bir varl›k oldu¤unu, bu yüzden fikir paylafl›m platformlar›n›n gelecekte giderek yayg›nlaflaca¤›n› dile getiriyor. Wales, “Bir et lokantas›nda etraf›m›zda onlarca keskin b›çakl› insan oturuyor. Biz nas›l onlara bizi b›çaklamayacaklar› konusunda güveniyorsak, bilgilerini bize zarar verecek flekilde kullanmayacaklar› konusunda da güvenmeliyiz” diyor ve ekliyor: “Wiki’ler yak›n bir gelecekte bilgi üretim, paylafl›m ve aç›k inovasyonun en önemli kaynaklar›ndan birisi olacak.” I

23


özel haber

yaflayan laboratuvarlarda a ç › k i n o v a s y o n Bilgi ve iletiflim temelli yeni ürünlerin pazara ç›kmadan önce pazara ç›km›fl gibi kullan›c›lar taraf›ndan denenmesini ve de¤erlendirilmesini sa¤layan a¤lara “yaflayan laboratuvarlar” deniyor. Bu yaflayan laboratuvarlar içinde üniversiteler, akademisyenler, flirket yöneticileri, kamu kurum ve çal›flanlar› yer al›yor. vrupa’da Lizbon stratejileri sonucu ortaya ç›kan, bilgi ve iletiflim teknolojilerini temel alan kullan›c› merkezli inovatif ürün ve hizmetlerin geliflmesi ve Ar-Ge ve katma de¤erin artmas› için uygulamaya konulan yeni bir oluflum var. Bugün Avrupa’da özel sektör ve kamu sektöründen pek çok kifli ve kurumu bir araya getiren bu oluflumlar›n ad› “yaflayan laboratuvarlar”. Yaflayan laboratuvarlar›, gerçek hayat konsepti içinde pek çok karmafl›k çözümü tan›mlamak, bu çözümleri de¤erlendirmek, ürünleri kullanmak ve anlamak için gelifltirilen bir araflt›rma metodu olarak aç›klan›yor.

A

Buna benzer yap›lan pek çok tan›m› birlefltirecek olursak flu flekilde daha anlafl›l›r bir tan›mlama getirmek mümkün: Bilgi ve iletiflim teknolojileri temelli inovatif ürün ve hizmetlerin Ar-Ge süreçlerine son kullan›c›lar›n da dahil olmas›n› sa¤layan a¤ yap›lar›na “yaflayan laboratuvarlar” deniyor. Bu nedenle yaflayan laboratuvarlar “insan veya kullan›c› merkezli ortak yarat›c›l›k süreci” olarak da tan›mlan›yor. Yaflayan laboratuvarlar›n bir di¤er özelli¤i de, aç›k kaynak topluluklar› gibi çok genifl bir kullan›c› kitlesini bir araya getirmesi ve bu topluluklar›n kendilerine has aç›k inovasyon stili oluflturmalar›n› sa¤lamas›. Baflka bir de-

24

yiflle, yaflayan laboratuvarlar, paydafllar için ifllevsel bir bölge oluflturuyor. Bu bölge içinde üniversiteler, enstitüler, kamu gruplar›, kamu ve özel sektör kurulufllar› bir araya geliyor ve gerçek hayatta de¤iflik sistem ürün ve hizmetleri deneyerek, test ediyor, de¤erlendiriyor böylece yarat›c› bir ortakl›k oluflturuyorlar. Böyle bir oluflum için, kullan›c› gruplar›n›n ve ana pazarlar›n bulundu¤u bölgeler, flehirler ve köyler bir araya geliyor ve kamu yarar› do¤rultusunda pazara yol gösteriyor.

Bireyler kobay değil, aktör Bu tan›mlamalara bakarak bireylerin veya son kullan›c›lar›n birer “kobay” gibi kullan›ld›¤›n›n düflünülmesi yanl›fl. Yaflayan laboratuvarlarda, ürünlerin kullan›fll›l›¤›n› veya yararl›l›¤›n› anlamak için insanlar birer kobay gibi gözlemlenmiyor, ancak inovasyonun geliflmesi, genel fikirlerin ortaya ç›kmas› süreçlerine kat›larak anahtar bir rol oynuyorlar. Yaflayan laboratuvarlara inovasyon platformlar› denilebilece¤i gibi onlar› birer “fikir bahçesi”ne benzetmek de mümkün. Burada bahç›van, ortaya ç›kan bütün iyi fikirleri de¤erlendiriyor ve fikirler de büyüyüp geliflmek için çok uygun bir ortam buluyor. Böylece hem toplum hem de kullan›c›lar kazan›yor. Yeni fikirlerin

ortaya ç›kmas› için esinlenici bir ortam oluflturduklar›ndan dolay›, yaflayan laboratuvarlar çok yüksek performansl› bir inovasyon baflar› oran› ortaya koyuyorlar. Çünkü çok somut gözlemler ve keflifler sunuluyor, böylece en bafltan itibaren devaml› bir de¤erlendirme yap›lmas›na imkan do¤uyor. Bu konsept içinde kullan›c›lar, çal›flan, hasta, yolcu veya vatandafl olarak ele al›nm›yor, sadece de¤erlendirici olarak süreç içine dahil ediliyorlar. Bir yaflayan laboratuvar›n ana özelli¤i kullan›c› geri beslenimlerini ve deneyimlerini toplayarak bunlar› bir ürün için de¤erlendirmek. Tabii ki bu bir metodolojiye göre takip ediliyor. Bu metodolojinin ise 3 ana uygulama flekli var: • Kullan›c› odakl› de¤erlendirme yapmak için, laboratuvarlarda gelifltirilen teknolojilerin gerçek hayata tafl›nmas› • Ürünler piyasaya ç›kmadan önce gerçek hayatta ön kullan›c›lar için tafl›nabilir hizmetlerin gelifltirilmesi • Bütün bir toplumun perspektifinden al›nan bu geri beslenimleri de¤erlendirerek gelece¤in teknolojilerini gelifltirmek için iflbirli¤i içinde çal›fl›lmas› Bütün bu durumlarda, temel ilke kullan›c› odakl› olunmas›. Bu yap›l›rken karfl›l›kl› güvenle desteklenen, kat›l›mc› po-


Yaşayan laboratuvarlar nasıl yönetilir litikaya dikkat edilen, toplumsal ve teknolojik bak›fl aç›s›yla eflit a¤›rl›kl› olarak beslenen bir ortam oluflturulmas› flart. Bu ortamda içerik hassasiyeti, çok yönlülük ve çok paydafll›l›k, birlikte tasar›m ve birlikte yarat›c›l›k süreci ile insan merkezli sistematik bir yaklafl›m esas al›n›yor. Yaflayan laboratuvar ortam›nda bütün aktörlerin bu de¤er zincirinde yer almas› ve perspektiflerini iflin içine katmas› en önemli özelliklerden biri.

Yaşayan laboratuvar örnekleri ENoLL: Avrupa Yaflayan Laboratuvarlar A¤› (The European network of Living Labs-ENoLL) 2006 Kas›m’›nda Finlandiya liderli¤inde çal›flmalar›na bafllad›. Ar-Ge sürecine kullan›c›lar› dinamik bir flekilde dahil ederek sanayide inovasyon sürecinin h›zlanmas› için güçlü bir araç olarak ortaya ç›kan ENoLL, Avrupa’da kurulan yaflayan laboratuvarlar› bir araya getirmek ve koordine etmek amac›n› tafl›yor. LL-Open: Yaflayan Laboratuvar Aç›k ‹novasyon Toplulu¤u (LL-Open), yaflayan laboratuvar ve aç›k inovasyonla ilgilenen herkese aç›k bir topluluk. 2006’n›n Kas›m ay›nda kurulan aç›k topluluk, Avrupa Yaflayan Laboratuvar A¤›’n›n (ENoLL) kurulufl etkinli¤inde faaliyetlerine bafllad›. Topluluk, tematik yaflayan laboratuvarlar›n iflbirli¤ini kolaylaflt›rmak amac›n› tafl›yor. Frascati Yaflayan Laboratuvar›: ‹talya'da, baflkent Roma'n›n 20 kilometre güneyinde bulunan Frascati bölgesinde kurulan bu laboratuvar, inkübasyon süreçleri, teknoloji transferi gibi inovasyon uygulamalar›n› desteklemek üzere kuruldu. Ayr›ca çevre tar›m ve turizm gibi sektörlerdeki bilimsel ve endüstriyel uygulamalar›n denenmesine ve bölgede yap›lan inovasyon süreçlerine destek olmak için sanal profesyonel topluluklar›n yarat›c›l›klar›n› desteklemek amac›n› tafl›yor.

ITAIDE: Amsterdam Üniversiteleri taraf›ndan oluflturan proje içinde 4 ülkeden 4 türlü yaflayan laboratuvar bulunuyor. Yeni model ve çözümler bulma amac›n› tafl›yan ITAIDE Yaflayan Laboratuvarlar›na, özellikle Avrupal› ihracatç›lara destek veriyor. Hollanda’da da bulunan laboratuvar bira, Finlandiya’da bulunan laboratuvar ka¤›t, Danimarka’da bulunan g›da ve Almanya’da bulunan ilaç üzerine çal›flmalar yap›yor. Bu çal›flmalar standartlaflt›rma, birlikte ifllerlik kontrol ve yeniden tasar›m, inovasyon a¤› ve de¤er de¤erlendirmesi konular›n› kaps›yor. The ECOLivingLab: Çevre Yaflayan Laboratuvar› (The ECOLivingLab) Portekiz’de bulunan Relvão Çevre Endüstriyel Park›’n›n çal›flmalar› üzerine yo¤unlaflan bir yaflayan laboratuvar. Helsinki Living Lab: Hizmet ve ürünlerin gerçek hayat için gelifltirilmesi amac›yla kullan›c› odakl› metot ve araçlar› gelifltiren Helsinki Yaflayan Laboratuvar› kamu ve özel sektörü bir araya getirmeye çal›fl›yor. Ayr›ca Helsinki flehrinde bulunan laboratuvarlar› bir araya getiriyor. Dr. Tong Louie Yaflayan Laboratuvar›: Kanada’n›n British Columbia bölgesinde kurulan Dr. Tong Louie Yaflayan Laboratuvar› insanlar›n yaflad›klar› ve çal›flt›klar› ortamla iliflkilerinin geliflmesi amac›n› tafl›yor. Yap›lan çal›flmalarla özellikle yafll› ve engelli insanlar›n daha kolay ve ba¤›ms›z yaflamalar›na yard›mc› olacak ürünler gelifltiriliyor. Barselona Yaflayan Laboratuvar›: Barselona Yaflayan Laboratuvar› Avrupa’da yaflam kalitesini art›rmak amac›yla kuruldu. Tasar›m ve endüstriyel yarat›c›l›k üzerine çal›flan laboratuvar, özelikle tafl›nabilir teknolojiklerle ilgili faaliyetler de bulunuyor. I

Avrupa’da toplam 70 yaflayan laboratuvar 2006 y›l›nda kurulan Avrupa Yaflayan Laboratuvarlar A¤›’na (The European network of Living Labs ENoLL) dahil. Bu a¤a dahil olmak isteyen yaflayan laboratuvarlar›n baz› kriterlere sahip olmas› gerekiyor. Bu kriterler bir yaflayan laboratuvar›n nas›l olmas› gerekti¤i yönünde de önemli ipuçlar› veriyor. • ‹novasyon ve Ar-Ge sürecinde kullan›c›n›n etkinli¤ini art›rabilme kapasitesi • Sunulan yaflayan laboratuvar hizmetlerinin genifl kapsaml› olmas› • ‹novasyon sürecinde gerçek yaflamdan kullan›c›lar›n geri beslenimlerinin iyi ölçülebilmesi • Gerçek hayatta ürün kullanma, de¤erlendirme, test etme imkanlar›n›n sunulmas› • Hizmet sürecinde kullan›c› merkezli olunmas› • Bir ürün gelifltirme sürecinin tamam›nda hizmet verilebilmesi • Bütün de¤er zincirinde geliflmenin desteklenebilmesi • Kullan›c›lar› yönlendiren inovasyon araç ve yöntemlerinin kaliteli olmas› • Ürün testlerinin yap›lmas› için gereken teknolojilere sahip olunmas› • Yaflayan laboratuvarlardan kazan›lan deneyimleri gösterecek kan›tlar • Belli bir aç›k inovasyon sürecinin tamamlanma seviyesine sahip olunmas› • Fikri mülkiyet haklar› yönetimi • Yaflayan laboratuvarlar hizmetlerinin maliyet etkinli¤inin sa¤lanmas› • Özel sektör- kamu sektörü ve vatandafl ortakl›¤›nda belli bir sistemin oturtulmas› • Yaflayan laboratuvar organizasyonunda belli bir olgunluk • Yaflayan laboratuvarlar›n kendi kendini sürdürebilmesi ve belli bir ifl modelinin geçerlili¤i • Yerel, ulusal ve Avrupa çap›nda, inovasyon sisteminde rol oynanabilmesi • Uluslararas› iflbirli¤i a¤lar›nda deneyim • Web sitesi gibi araçlar›n kullan›larak etkinliklerin görünür k›l›nmas›

Kaynaklar: http://www.networkedlearningconference.org.uk/abstracts/Karagiannidis.htm http://www.ami-communities.eu/drupal/node/28

25


röportaj

türkiye’de de yaflayan laboratuvarlar kurulmal› Teknolojik olarak üzerinde çal›fl›lan ürünlerin gerçek hayatta denenmesi için kurulan ve genifl bir yelpazede özel sektör, kamu sektörü ve üniversiteleri bir araya getiren “yaflayan laboratuvarlar” inovasyon sürecine h›z katan de¤iflik sistemleri ifade ediyor. Prof. Dr. Klaus Thoben, Türkiye’nin bir yaflayan laboratuvar kurmas› halinde hassas konular› daha iyi de¤erlendirebilir hale gelece¤ini söylüyor.

GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA rof. Dr. Klaus-Dieter Thoben ve Vontas Apostolos iki yaflayan laboratuvar üyesi. Vontas Apostolos, Yunanistan’da bulunan Patras Üniversitesi’nde yapt›¤› Mekanik Mühendisli¤i lisans›n›n ard›ndan, Makedonya Üniversitesi’nde Bilgi Sistemleri Yönetimi mast›r› yapt›. 1996-98 y›llar› aras›nda Patras Üniversitesi’nde yenilenebilir enerji kaynaklar› üzerine araflt›rma yapan Apostolos, Yunanistan’daki ALTEC firmas›nda Araflt›rma Programlar› Bölümü’nde çal›fl›yor, ayn› zamanda yaflayan laboratuvarla firman›n iliflkisini de yönetiyor. Prof. Dr. Thoben ise Bremen Endüstriyel Teknoloji ve Bilimsel Çal›flmalar Uygulama Enstitüsü’nde endüstriyel yaz›l›m ve yönetim programlar› uygulamas›ndan sorumlu. Braunschweig Teknik Üniversitesi’nde mekanik mühendisli¤i okuyan Thoben, 1997’den bu yana Bremen Üniversitesi’nde asistan profesör olarak çal›fl›yor ve pek

P

26

çok bilimsel yay›nda editörlük ve yazarl›k yap›yor. Yaflayan laboratuvarlar hakk›nda bilmediklerimizi iki bilim insan›na sorduk. Yaflayan laboratuvarlar›n tan›m›n› yapar m›s›n›z? Klaus-Dieter Thoben (KDT): Bir yaflayan laboratuvar gerçek hayat› temel alan, ifl dünyas›, bireyler ve hükümetin ortakl›k yapt›¤›, kat›lan herkesin inovasyon ve Ar-Ge sürecinde etkin oldu-

Yaşayan laboratuvarın 6 yüzü

¤u bir oluflumdur. Ürün ve servisler kifli merkezli ve ortak yarat›c›l›kla gelifltirilirken kullan›c›lardan daima geri besleme al›n›r. Bu yönüyle yaflayan laboratuvarlar gerçek birer aç›k inovasyon merkezleridir ve gerçek hayatta varl›klar›n› sürdürürken yeni ürün ve hizmetlerin yan›nda sosyal altyap›n›n geliflmesine de katk›da bulunurlar. Yaflayan laboratuvarlar, özel sektör, vatandafl ve hükümet baz›nda sosyal ve teknolojik bir boyut tafl›r. Faaliyetleri ise bir ürün veya hizmetin ortaya ç›kmas›n›, pazarlanmas›n› kapsayan tüm süreç boyunca devam eder.

Prof. Dr. Klaus Thoben, “Bir yaflayan laboratuvar› 6 yüzlü bir küp olarak düflünebiliriz” diyor. Bu küpün her bir yüzünde bir fonksiyon var: Kullan›c› kat›l›m›, hizmet yarat›c›l›¤›, altyap›, yönetim, inovasyon üretimi, araç ve metotlar. Bir yaflayan laboratuvar kurman›n ana flart› ise kullan›c›lar› devaml› içinde tutmak.

Avrupa Yaflayan Laboratuvarlar A¤› (ENoLL) bünyesinde kaç tane yaflayan laboratuvar var? Vontas Apostolos (VO): ENoLL 2006 Kas›m’›nda Finlandiya hükümetinin önderli¤inde ve 19 yaflayan laboratuvar›n kat›l›m›yla kuruldu. Bu y›l, Portekiz hükümetinin katk›s›yla, di¤er yaflayan laboratuvarlar›n kat›l›m› için bir ça¤r›


bafllatt›. Bu ça¤r›n›n ard›ndan Almanya ve Portekiz’in önderli¤inde 51 laboratuvar bu a¤a kat›ld›. Bundan sonraki aflamada Fransa ve Slovenya önderli¤inde üçüncü bir toplu kat›l›m olmas›n› bekliyoruz.

Laboratuvarın amacı inovasyon üretmek Bir yaflayan laboratuvar›n inovasyona katk›s› nedir? KDT: Uzunca bir süre kullan›c›lar›n tasar›m gibi süreçlere kat›lmalar› inovasyon olarak düflünüldü. Ancak bu, inovasyona de¤il gelifltirme sürecine dahil olmakt›r. Bir inovasyon sistemi kurmak için bu tarz bir kat›l›m yeterli de¤il. fiöyle de diyebiliriz: Bir küresel yaflayan laboratuvar a¤› kurmak ve burada sürdürülebilir bir iflbirli¤i ortam› oluflturmak bireylerin ve çal›flanlar›n ürün, hizmet ve araflt›rma sürecine kat›l›m› dolay›s›yla inovasyon yaratacak ve yap›lan inovasyonlar› h›zland›racakt›r. Yaflayan laboratuvarlar›n var olufl amac› budur.

Yaflayan laboratuvarlar›n farkl› türleri de var m›? VO: ENoLL sistematik inovasyonu gelifltirmek için sürdürülebilir strateji ile kurulmufl bir yaflayan laboratuvar toplulu¤u. Her ENoLL üyesi ise kendine has inovasyon sistemini sahiptir. Her üye karfl›l›kl› hizmet, bilgi ve geliflim stratejilerini, kazan-kazan prensibine dayanarak paylaflmaya ve ortak bir flekilde küresel pazarda satmaya haz›rd›r. ENoLL, burada her türlü ortak yarat›c›l›k metotlar›n›, ge-

Türkiye ENoLL’a üye olabilir Avrupa Yaflayan Laboratuvarlar A¤› (ENoLL) yak›n zamanda yeni bir ça¤r› açarak yeni laboratuvarlar› da bünyesine katacak. Ça¤r› geçti¤imiz nisan ay›nda aç›ld› ve eylül ay›n›n sonuna kadar devam edecek. fiu anda Türkiye’de böyle bir laboratuvar yok, ama bu ça¤r› Türkiye için iyi bir f›rsat olabilir.

liflimi, inovasyonu uygularken, aç›k kaynaklar›, aç›k geliflim mimarisini, fikri haklar yönetimini ve yeni kullan›c›lar›n nas›l inovasyon sürecine dahil olaca¤› konular›n› da göz önünde bulundurur. Yaflayan laboratuvarlar teknolojik terimleri hayata geçirmek üzere de¤il, uygulama yaparak inovasyon alanlar› ve kullan›c› gruplar› oluflturmak üzere vard›r.

KOBİ’ler fikirlerini tanıtma şansı bulabilir Yaflayan laboratuvarlar›n firmalara katk›s› ne olabilir? KDT: Yaflayan laboratuvarlar kullan›c›y› geliflme sürecinin içine dahil eder, bunu yaparken ifl ve teknoloji riskleri en aza indirir, pazarda da son derece güvenli koflullar sa¤lar. Akademi taraf›ndan gelifltirilen bilimsel bir de¤erlendirme ile KOB‹’ler, küçük iflletmeler gibi giriflim sermayesi bulmakta güçlük çeken firmalar›n, yeni ürünlerini, konseptlerini ve fikirlerini göstermeleri için son derece çekici bir ortam olufltu-

27


röportaj

Vontas Apostolos

rur. Büyük firmalar bu tür tan›t›mlar› farkl› ortamlarda yapma flans›na sahiptirler ama tabii ki onlar için de ayn› imkanlar mevcut. Yaflayan laboratuvarlar›n amaçlar›n› nas›l s›ralayabiliriz? VO: Bunlar, gerçek hayat sistemi içinde yeni ürün ve hizmetlerin test edilmesi, de¤erlendirilmesi, prototiplerinin yap›lmas› ve yarat›c›l›k için bir yarat›c› yaflayan toplulu¤un oluflturulmas› için kurulur. Asl›nda verilen hizmetleri 3 ayr› s›n›fa ay›rabiliriz: Bunlardan biri olan “acil hizmetler” kapsam›nda kamu inovasyon hizmeti, test ve de¤erlendirme hizmeti, ifl kuluçka merkezi destek hizmeti, iflbirli¤i için arac›l›k hizmeti, inovasyonu d›flar›ya yayma hizmeti vard›r. ‹kinci olarak “ortaya ç›kmaya bafllayan hizmetler” vard›r: Kullan›c›lar› bilgilendirme hizmeti, kiflisellefltirme ve müflteriye uygun ürün hizmeti, fikirleri genellefltirme hizmeti ve profesyonel topluluklar hizmeti gibi çal›flman›n ileri aflamas›nda ortaya ç›kan hizmetlerdir bunlar. Ayr›ca “gelecek hizmetleri” vard›r. Bu hizmetler, uzmanl›k paylafl›m› ve kullan›c› topluluklar›na yol gösterme hizmetleri gibi en son aflamada ortaya ç›kan ihtiyaçlara cevap verirler.

Fikri mülkiyet yönetimi yeniden ele alınmalı Peki, fikri mülkiyet haklar› böyle bir oluflum içinde nas›l yönetiliyor? KDT: Yaflayan laboratuvarlarda en genifl anlamda tüm ortak yarat›c› iflleri payla-

28

flan bir yap› vard›r. Burada aç›k kaynak geliflim araçlar›n›n ve ortak yarat›c›l›klar›n paylafl›m›n› kolaylaflt›rmak için fikri mülkiyet haklar› ilkeleri göz önünde bulundurulur. Pek çok ifl sektörü Aç›k Hizmet Mimarisi’ni kurmakla yak›ndan ilgilendi¤ini söylüyor çünkü bütünleflik bir hizmet yap›s› kurmak için aç›k mimari prensibi son derece önemlidir. Böyle bir aç›k standart ortam›nda aç›k inovasyon ve ensek iflbirli¤i esast›r. Tabii ki fikri mülkiyet haklar› yönetimi daha da önemli hale gelir. Asl›nda bu konu halen geliflme aflamas›nda, flu anda en iyi yap›n›n kullan›ld›¤› söylenemez. Yaflayan laboratuvar paydafllar›n›n bir araya gelerek dikkatli bir flekilde bu konuyu masaya yat›rmalar› ve hem ticari faydalar› hem de kiflisel haklar› koruyacak yeni bir uyarlamaya gitmeleri flart. Bir flirket neden bu oluflum içinde yer almal›? VO: Böyle bir ortamda henüz fikir aflamas›nda olan düflüncelerden, pazarlanmak istenen bir ürüne kadar her türlü giriflimi çok genifl bir potansiyel müflteri kitlesine direkt olarak ulaflt›rmak mümkün. Dahas› bir ürün gelifltirirken toplumun da olumlu anlamda geri beslemesi al›nabiliyor. Müflteri ihtiyaçlar›n›, taleplerini ölçmek ve bunlar› uygulamak olas› hale geliyor. Burada en önemli nokta sokaktaki insanlar›, kullan›c›lar› bir araya getirmek ve onlar› yeni inovasyonlar›n bir parças› yapmak. ‹flte bu neden-

Klaus-Dieter Thoben

lerle flirketlerin bu yap› içinde yer almas› son derece yararl›d›r. Her flirket kendi laboratuvar›n› kurmal› m›? KDT: Büyük flirketler bunu yaparak kendi a¤lar›n› yönetebilirler. Ancak böyle bir oluflumun ne kadar aç›k ve ortak yarat›c›l›k üzerine olaca¤› tart›fl›l›r. Çünkü yaflayan laboratuvarlar›n özelli¤i hem kamu hem özel sektörlerden hem de vatandafllardan oluflan çok genifl bir toplulu¤u bir araya getirmesidir. Türkiye’de enerji verimlili¤i, e-sa¤l›k, hükümet iflleri gibi karar al›n›rken kat›l›m gerektiren pek çok konu var. Bunlar yaflayan bir laboratuvar içinde çok iyi de¤erlendirilebilir. Türkiye’de t›pk› ‹sveç, Finlandiya, Hollanda gibi akademiyi, vatandafllar› ve özel sektörü bir araya getirerek yaflayan laboratuvarlar›n avantajlar›ndan faydalanabilir” I

Yaşayan laboratuvarın 5 aşaması Vontas Apostolos’a göre bir yaflayan laboratuvar kurman›n 5 aflamas› var: • Ba€lamsallaflt›rma: Bu aflamada önce yeni teknolojik ve sosyal kavramlar keflfedilir ve tan›mlan›r. Sosyo-ekonomik uygulamalar için bir ön de¤erlendirme yap›l›r. • Eleme: Burada potansiyel kullan›c›lar ve kullan›c› gruplar› belirlenir. Kifliler genellikle sosyo-demografik özelliklerine göre seçilir. • Konsantrasyon: Kullan›c› gruplar› üzerine odaklan›l›r, yeni teknoloji ve servis aras›ndaki iliflkiler gözlemlenir. • Kurulum: Bu, davran›fllar›n ve uygulamalar›n test edildi¤i aflamad›r. Kullan›c›lar için ya do¤rudan ya da dolayl› olarak farkl› de¤erlendirme testleri kullan›l›r.


görüfl

Teknolojik bilgiye ulaflmadaki k›s›tlar, iflletmelerin inovasyon potansiyelini belirleyen önemli etmenler aras›nda. Aç›k inovasyonu, çok basit bir yaklafl›mla, bu k›s›tlar› kald›ran bir mekanizma olarak düflünmek mümkün. ‹flletmelerin Ar-Ge faaliyetleri, çeflitli nedenlerden dolay› baflar›l› ve yenilikçi bir ürüne dönüflmeyebilir. Bu durumda iflletme içi kaynaklar›n yan›nda iflletme d›fl› kaynaklardan yararlan›larak, baflar›s›z gibi görülen inovasyon tekrar canland›r›labilir. Semih AKÇOMAK

aç›k inovasyon

A

ç›k inovasyon, teknolojik yenilik ve inovasyon literatüründe çok yeni bir kavram. ‹flletme içi ve iflletme d›fl› bilgi ve yenilik kaynaklar›n›n performans› ve verimlili¤i art›rmak amac›yla etkin bir biçimde kullan›lmas› prensibine dayan›yor. Henüz befl y›ll›k mazisi olmas›na ra¤men, Procter & Gamble’›n organizasyon yap›s›n›, aç›k inovasyon stratejisini destekleyecek biçimde de¤ifltirecek boyutta yenilikçi çözümler sunabiliyor. Dünyan›n en yenilikçi iflletmelerinden biri olan Cisco, inovasyonun büyük bir bölümünü iflletme d›fl› kaynaklardan sa¤l›yor. IBM’in öncülü¤ünde geliflen ve aç›k kaynak yaz›l›mc›lar›n› ve iflletmelerini biraraya getiren “eclipse” platformu, aç›k inovasyona bir di¤er örnek. Teknolojik bilgiye ulaflmadaki k›s›tlar, iflletmelerin inovasyon potansiyelini belirleyen önemli etmenler aras›nda. Aç›k inovasyonu, çok basit bir yaklafl›mla, bu k›s›tlar› kald›ran bir mekanizma olarak düflünmek mümkün. ‹flletmelerin Ar-Ge faaliyetleri, çeflitli nedenlerden dolay› baflar›l› ve yenilikçi bir ürüne dönüflmeyebilir. Bu durumda iflletme içi kaynaklar›n yan›nda iflletme d›fl› kaynaklardan yararlan›larak, baflar›s›z gibi görülen inovasyon tekrar canland›r›labilir. Bu temel prensibi yandaki flekil vas›tas›yla aç›klayal›m. fiekildeki kesikli çizgiler, farkl› Ar-Ge bulgular›n› kullanan temel bir süreç ya da ürün inovasyonu sürecini temsil ediyor. Geleneksel inovasyon stratejisinde iflletme, sa-

30

dece kendi kaynaklar›n› ve Ar-Ge deneyimlerini kullanarak yeni bir ürün gelifltirmeyi amaçlar. Ancak teknolojik ve ekonomik belirsizlikler, temel ve uygulamal› Ar-Ge’yi sonuçsuz b›rakabilir (örne¤in, flekildeki k›rm›z› çizgiler). Geleneksel inovasyon stratejisinde ArGe faaliyetlerinin ancak çok küçük bir k›sm› baflar›ya ulafl›yor. Baflar›s›z olan Ar-Ge faaliyetleri kuflkusuz iflletmenin bilgi da¤arc›¤›nda yerini al›yor. Ancak yap›lan harcamalar ve kaybedilen zaman göz önünde bulunduruldu¤unda, bu durumun verimli oldu¤unu söyleyemeyiz. Aç›k inovasyon bu gibi durumlara çözüm üreterek, verimlili¤i art›r›yor ve daha fazla inovasyonu getiriyor.


fieklin alt yar›s›nda görüldü¤ü üzere, bulgular›ndan yararlan›lamayan Ar-Ge, iflletme d›fl›na yans›t›larak di¤er aktörlerin kullan›m›na sunuluyor. Sonuçta yarat›lan bilgi di¤er iflletmeler taraf›ndan kullan›larak katma de¤ere dönüfltürülebiliyor ve böylece k›t kaynaklar verimli biçimde kullan›lm›fl oluyor. Bilgilerini paylaflan iflletme aç›k inovasyon stratejisinden farkl› flekillerde yararlanabilir. ‹flletme kaynakl› Ar-Ge, kullan›c›lar veya giriflimciler taraf›ndan gelifltirilerek tekrar kullan›ma kazand›r›labilir. Bunun da ötesinde iflletme di¤er iflletmelerin sa¤lad›¤› bilgilerden yararlanarak yeni ürüne ifllerlik kazand›rabilir. Sonuç olarak aç›k inovasyon stratejisi ile hareket eden tüm iflletmeler için de¤iflen oranlarda kazan›mlar mevcut. Bu durumdan, geniflleyen ürün da¤arc›¤› ve göreceli olarak düflen maliyetler nedeniyle tüketiciler için de pay ç›karmak mümkün. Yukar›da belirtti¤imiz kazan›mlara ra¤men aç›k inovasyon stratejisi her iflletme için optimal olmayabilir. Örne¤in, nükleer ve savunma endüstrileri gizlilik prensibi gere¤i aç›k inovasyona uygun yap›ya sahip de¤il. Aç›k inovasyon hangi durumlarda iflletmeler için cazip çözümler üretebilir? Bu sorunun cevab›n› 5 ana bafll›k alt›nda toplayabiliriz*: • Globalizasyon: Global endüstriler aç›k inovasyon sayesinde ölçek ekonomilerinden büyük faydalar sa¤layabilirler. Fiziksel ve befleri sermayenin s›n›rs›z ve kolay dolafl›m›na aç›k olan biliflim teknolojileri gibi endüstriler buna örnek oluflturabilir. • Teknoloji yo¤unlu¤u: Teknolojik bilgi giderek daha fazla uzmanlaflma gerektiren bir yap›ya bürünüyor. Bu nedenlerle teknoloji yo¤un iflletmelerin büyük bir bölümü teknolojik bilgiyi ithal etme yolunu seçiyor. Özellikle yüksek teknoloji gerektiren yar›-iletken ürünlerde aç›k inovasyon daha yayg›n. • Teknoloji birleflimi: Günümüzde çok basit ürünlerde bile pek çok farkl› teknolojiden faydalan›l›yor. Örne¤in, flarap üretimi için malzeme bilimi ve kimya sektörünün bulgular›ndan çokça yararlan›l›yor. Bunun da ötesinde teknolojiler aras›ndaki s›n›rlar yavafl yavafl belirginli¤ini kaybediyor. Örne¤in, IBM bilgisayar firmas› olmas›na ra¤men dünyan›n en çok bioteknoloji patentine sahip firmalardan birisi. Özellikle disiplinler aras› Ar-Ge ve teknoloji gerektiren ürünleri üreten iflletmeler aç›k inovasyondan büyük kazan›mlar elde edebilir. • Organizasyon inovasyonu: Organizasyon yap›s›n› de-

¤ifltirerek teknoloji ithal etmeye bafllayan iflletmeler son y›llarda büyük kazançlar elde ettiler. Örne¤in P&G, aç›k inovasyon stratejisiyle yeni kurulan iflletmelerden teknoloji ithal ederek, son dört y›l içerisinde 5 milyar dolarl›k ciroya ulaflan bir organizasyon yap›s›na öncülük ediyor. • Teknolojik bilgi: Yüksek teknoloji içeren bir üründe kullan›lan bütün teknolojik bilgileri tek bir iflletme çat›s› alt›nda toplama stratejisi yavafl yavafl ekonomik olmaktan uzaklafl›yor. Bilginin, farkl› kaynaklardan, çok daha ekonomik ve etkin flekilde elde edilebildi¤i ortamlar aç›k inovasyon stratejisine uygun olanaklar sunuluyor. Peki Türkiye’de aç›k inovasyon kavram› ne kadar önemli? Bu sorunun cevab›n› aç›k (okuyucuya) b›rak›p konuyla ilgili bir örnek verelim: Aç›k inovasyonun ön-

Baflar›s›z olan Ar-Ge faaliyetleri kuflkusuz iflletmenin bilgi da¤arc›¤›nda yerini al›yor. Ancak yap›lan harcamalar ve kaybedilen zaman göz önünde bulunduruldu¤unda, bu durumun verimli oldu¤unu söyleyemeyiz. Aç›k inovasyon bu gibi durumlara çözüm üreterek, verimlili¤i art›r›yor ve daha fazla inovasyonu getiriyor.

cülerinden Procter & Gamble’›n websitesine (http://www.pg.com/en_US/index.jhtml) göz atarsan›z, aç›l›fl sayfas›nda aç›k inovasyonun ana arac› olan connect + develop (ba¤lan + gelifltir) stratejisinin tan›t›ld›¤›n› görürsünüz. P&G ‹ngiltere ve Almanya gibi ülke web sitelerine bakt›¤›m›zda da benzer bir durum söz konusu. ‹novasyon ve yenilik stratejileri girifl sayfalar›nda k›saca tan›t›ld›ktan sonra, kullan›c›lar ve giriflimciler daha detayl› bilgi sa¤layan sayfalara yönlendiriliyor. Türkiye P&G web sitesinde ayn› bilgilere ulaflmak mümkün de¤il. Bunun da ötesinde, “yenilik” ve “inovasyon” kavramlar›n› ça¤r›flt›ran küçük bir ibare bile bulunmuyor. Bilinen inovasyon endikatörlerine oranla belki biraz yarat›c› olan bu göstergeyi, Türkiye’de inovasyona verilen de¤eri yans›tmas› aç›s›ndan anlaml› buluyorum. I

* R&D Management, 2006, aç›k inovasyona özel üçüncü say›s›, detayl› bilgi edinmek isteyen okuyuculara kaynak oluflturabilir.

31


perspektif

Aç›k inovasyon, sadece d›fl kaynaklara ba¤›ml› olmak veya Ar-Ge faaliyetlerinden vazgeçmek için bir bahane bulmak demek de¤il. Aç›k inovasyon, Avrupa’da inovasyon alan›nda bir kültür de¤iflimi olarak görülüyor. ‹ç ve d›fl kaynaklardan optimum düzeyde faydalanmak için bir f›rsat olarak kabul ediliyor. Tulû GÜMÜfiTEK‹N

bilgi ve paylafl›ma aç›k flirketlerin yeni gündemi

İ

novasyonla ilintili tüm alanlarda art›k öyle bir noktaya gelindi ki, inovasyonun önemli mi önemsiz mi oldu¤u tart›flmalar› bir yana b›rak›larak, nas›l yenilikçi olunabilece¤i ve inovasyon süreçlerinin ne flekilde yönetilmesi gerekti¤i sorunsallar›na odaklan›l›yor. Bir süredir AB’de Biliflim Teknolojileri ve inovasyon alan›nda gerek özel sektörde, gerekse akademik dünyada söz sahibi merciler “aç›k inovasyon” (open innovation) ad› verilen bir kavrama özel bir vurgu yapmaya bafllad›lar. Kavram, gerek araflt›rmac›lar, gerek ulusal kurumlar, gerekse ifl çevresi nezdinde k›sa zamanda hayli popülerlik kazand› ve genifl platformlarda tart›fl›l›p gelifltirilmeye baflland›. Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nden Henry Chesbrough taraf›ndan bu konuda yaz›lan bir kitap (Open Innovation: The new Instrument for creating and profiting from technology) ile birlikte gündeme gelen aç›k inovasyon kavram›, en basitlefltirilmifl ifadeyle, “firmalar›n sadece dahili Ar-Ge faaliyetlerine ba¤l› kalmadan, baflka firmalarla lisans anlaflmalar› veya patent/icat sat›n alma gibi harici kaynaklara yönelerek, kapal› inovasyon süreçlerinden daha d›fla aç›k ve dinamik inovasyon ortam›na yönelmeleri” fleklinde tan›mlan›yor. Bir di¤er deyiflle, firmalar›n Ar-Ge süreçlerinde araflt›rma projeleriyle ürün ve/veya hizmetlerin piyasaya sunumu aras›ndaki s›n›rlar›n ortadan kald›r›lmas› ile birlikte daha saydam ve etkileflime dönük bir ik-

32

limin yarat›lmas› ifade ediliyor. K›saca, ifl ortam›n› adeta bir üniversite kampüsüne dönüfltürmek, gerekli iflbirliklerine aç›k olmak, fikir al›flverifllerinde bulunmak, en iyi uygulamalar› üretim ve/veya hizmet sürecinin gelifliminde katk› sa¤layan bir girdi olarak kullanmak ve dinamik bir hareket alan› içerisinde gerekli yenilikçi ad›mlar› atmak ve/veya daha önce at›lm›fl olan ad›mlar› zenginlefltirip ilerletmek söz konusu… Ancak, bu noktada ne “ben her fleyi yapar›m” zihniyetine, ne de “herfleyi d›flar›dan temin edelim” e¤ilimlerine kap›lmamak gerekiyor. Zira aç›k inovasyon, sadece d›fl kaynaklara ba¤›ml› olmak veya Ar-Ge faaliyetlerinden vazgeçmek için bir bahane bulmak demek de¤il. Aç›k inovasyon, Avrupa’da inovasyon alan›nda bir kültür de¤iflimi olarak görülüyor. ‹ç ve d›fl kaynaklardan optimum düzeyde faydalanmak için bir f›rsat olarak kabul ediliyor. Dahili ve harici fikirleri en iyi kullanan flirketlerin kazanaca¤›, yeni ürün ve teknoloji gelifltirirken di¤er ilgili taraflar›n da (tedarikçiler, üniversite vb.) sürece dahil edilerek katma de¤er sa¤lanaca¤› bu ortamda iflbirli¤i, bilginin serbest dolafl›m› gibi unsurlar ön plana ç›k›yor. Sermayenin, mallar›n, insan›n serbest dolafl›m hakk›na sahip oldu¤u AB s›n›rlar› içinde bilgi de pekala serbest dolafl›yor; hatta bu, –kiflilerin, sermayenin, mallar›n ve hizmetleri serbest dolafl›m›ndan sonra-


“beflinci temel özgürlük alan›” olarak öneriliyor. Dolaflt›kça da, bir X ülkesinde A flirketinde gelifltirilen teknoloji, onu gelifltiren “beyin”lerin ifl çevresindeki dolafl›m›na ba¤l› olarak bir Y ülkesinde B flirketinin üretim proseslerine –fikri mülkiyet haklar›na ve rekabet kurallar›na riayet etmek kayd›yla- bir girdi olarak katk›da bulunabiliyor. Avrupa Komisyonu’nun 2008 y›l› içinde Avrupal› araflt›rmac›lar›n kariyer ve serbest dolafl›m›n›n gelifltirilmesi yönünde yeni bir giriflim teklif etmeye haz›rlanmas› da, bu noktada göz önünde bulundurulmas› ve takip edilmesi gereken önemli bir husus olarak beliriyor.

Yönetim odakl› strateji gerekiyor Öte yandan, AB çap›nda yak›n geçmiflte aç›k inovasyon konusunda düzenlenen seminer ve konferanslara bak›ld›¤›nda ortaya ç›kan tablo, bize baz› önemli veriler sa¤lamakta: Öncelikle aç›k inovasyonun uygulanmas›nda yönetim-odakl› stratejilerin ve uygun ifl modellerinin gelifltirilmesi gerekiyor. Di¤er yandan, kompleks ürünlerin (örne¤in, Avrupa otomotiv sektörü) gelifltirilmesi esnas›nda, birçok parçan›n tasar›m süreci ile bu süreçteki oyuncular aras›ndaki karfl›l›kl› ba¤›ml›l›ktan dolay› (tasar›m faaliyetlerinin de¤er zinciri içinde bölümlere ayr›lmas›, takiben benimsenen koordinasyon mekanizmalar› ve firman›n piyasadaki stratejik pozisyonunun korunmas›), aç›k inovasyonun uygulanmas›nda önemli sorunlar ortaya ç›k›yor. Di¤er taraftan, aç›k inovasyonun atardamarlar›n›n bafl›nda, “kolektif yarat›c›l›k” yer al›yor. Bu çerçevede, üniversitelerin ve ArGe ortakl›klar›n›n rolü ise yads›namaz. Buna ilaveten, 23–24 Ekim 2007 tarihleri aras›nda Viyana’da “Avrupa Araflt›rma Alan›’ndaki (European Research Area – ERA) inovasyon politikas›n›n bilgi temellerinin gelece¤i” konulu bir çal›fltay düzenlendi. ‹novasyon politikas›ndaki karar al›c›lar ve araflt›rma görevlilerine ulaflmay› hedefleyen Çal›fltay, AB taraf›ndan fonlanan ERA-NET V‹ZYON projesi çerçevesinde organize edildi. Çal›fltay boyunca, AB’nin de¤iflik ülkelerindeki inovasyon politikas›n›n geliflim evresi mercek alt›na al›nd›; stratejik araflt›rmalar söz konusu oldu¤unda nas›l bir iflbirli¤i modeli izlenebilece¤i yönünde fikirler ortaya kondu. Aç›k inovasyon ise, toplant› gündeminin öncelikli s›ralar›nda yer al›yordu. “Paylafl›ml› bilgi temelle-

ri” gibi önemli tan›mlamalardan bahsedilen çal›fltayda yap›lan sunumlar ise, baz› ortak tespitlerde bulufluyordu: Yeni çal›flma ve iflbirli¤i uygulamalar›n›n teflvik edilmesi ile paralel bir flekilde ulusal düzeydeki inovasyon politikalar›n›n yönetiminin gelifltirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede, aç›k inovasyon uygulamalar› ve inovasyon kapasitelerinin uyumlaflt›r›lmas› esnas›nda Üye Devletler aras›nda bir iflbirli¤ine gidilmesi flart. Aç›k inovasyona yönelik koflullar›n oluflturulmas›nda hükümetler taraf›ndan belirlenen makroekonomik tedbirler, yap›sal politikalar (istihdam politikas›, vergilendirme vs.) ve çerçeve koflullar (rekabet politikas›, fikri mülkiyet haklar›n yönetimi, e¤itime ve araflt›rmaya yönelik altyap› temini) da, piyasa koflullar›nda kamu ve özel sektör aras›nda bir güven ortam› yaratmalar›

OECD verilerine göre, Danimarka’da flirketlerin yaklafl›k yüzde 14’ü, di¤er Avrupa ülkelerindeki, yüzde 5’i ise Avrupa d›fl›ndaki partnerlerle inovasyon konusunda ortakl›klara gidiyorlar. Ancak, konuya AB’nin iflletmeler ve sanayi politikas› çerçevesinden daha ayr›nt›l› bir flekilde bak›ld›¤›nda, aç›k inovasyon sürecinde küçük ölçekli iflletmeler genellikle, dahili olarak ürettikleri inovasyonlar›n pazarlanmas›nda gereken kaynaklara sahip olamayabiliyorlar.

ve öngörülebilirlik sa¤lamalar› aç›s›ndan önem arz ediyor. Bu çerçevede, aç›k inovasyon temas› çerçevesinde yak›n gelecekte AB’de gerçekleflecek bir dizi konferans ve etkinli¤i izlemekte yarar görüyorum. Öncelikle, Profesyonel ‹novasyon Yönetme Uluslararas› Kurumu (International Society for Professional Innovation Management – ISPIM) taraf›ndan 15–18 Haziran 2008 tarihleri aras›nda Fransa’da Aç›k ‹novasyon konulu bir Konferans düzenlenecek. ‹flbirli¤i yoluyla ürün üretimi ve hizmet sunumunda aç›k inovasyonun rolünün ifllenece¤i bu konferans›n davetlileri aras›nda akademis-

33


perspektif

yenler, flirket yöneticileri, dan›flmanlar ve inovasyon yönetim sürecine dâhil olan di¤er meslek temsilcileri bulunmakta. Genel ve paralel oturumlar fleklinde düzenlenmesi tasarlanan bu Konferans’ta, aç›k inovasyona yönelik ifl modelleri, hizmet türleri ve bu çerçevede fikri mülkiyet haklar› ve teknoloji transferi ilkelerinin düzenlenmesi hususlar›n›n ele al›nmas›, yani bir anlamda “aç›k inovasyonun nas›l yönetilece¤inin” tart›fl›lmas› öngörülüyor. Ayr›ca, Aç›k ve Ortak ‹novasyona Yönelik Avrupa Merkezi (European Centre for Open Innovation), her y›l “en gündemdeki” inovasyon konusuna iliflkin interaktif seminerler düzenleyen Atos Consulting isimli bir flirket ile iflbirli¤ine giderek, flirketlerin aç›k inovasyona olan “aç›kl›klar›n›” ölçmek ve bu do¤rultudaki kapasiteleri-

AB çap›nda yak›n geçmiflte aç›k inovasyon konusunda düzenlenen seminer ve konferanslara bak›ld›¤›nda ortaya ç›kan tablo, bize baz› önemli veriler sa¤lamakta: Öncelikle aç›k inovasyonun uygulanmas›nda yönetim-odakl› stratejilerin ve uygun ifl modellerinin gelifltirilmesi gerekiyor.

ni art›rmaya yönelik eylemleri belirlemek üzere bir dizi araflt›rma faaliyeti yürütüyor Bu araflt›rmalardan elde edilen sonuçlar›n ise, 5 Haziran 2008 tarihinde aç›k inovasyon temas› odakl› olarak yap›lmas› öngörülen seminerde ortaya konmas› bekleniyor.

KOB‹’ler ve aç›k inovasyon AB Üye Ülkelerinde ifl modellerinin giderek daha kat›l›mc›, esnek ve dinamik bir yap› kazanmaya yönelmesinin ve dinamik ve rekabetçi bir KOB‹ sektörü yarat›lmas› yönündeki giriflimlerin; aç›k inovasyon kavram›n›n içsellefltirilmesindeki rolü yads›namaz. Bu esnek yap›lanmada, iflin sorumlulu¤unu konunun uzman›na vererek, d›fl kaynak kullan›m› benimseniyor, proje bazl› uzman istihdam ediliyor, deneme / yan›lma süreçlerine tak›lmadan mevcut araflt›rma sonuçlar› gelifltiriliyor, inovasyonlar›n hayata geçirilmesi konusun34

da yenilikçi flirketlerle proje ortakl›klar›na gidiliyor. Bir di¤er ifadeyle, firmalar rekabetçilik düzeylerini art›rmak için s›n›rlar›n›n ötesine bakmay› belirli bir süreç dâhilinde ö¤reniyorlar. OECD verilerine göre, Danimarka’da (büyük veya küçük ölçekli) flirketlerin yaklafl›k yüzde 14’ü, di¤er Avrupa ülkelerindeki, yüzde 5’i ise Avrupa d›fl›ndaki partnerlerle inovasyon konusunda ortakl›klara gidiyorlar. Ancak, konuya AB’nin iflletmeler ve sanayi politikas› çerçevesinden daha ayr›nt›l› bir flekilde bak›ld›¤›nda, aç›k inovasyon sürecinde küçük ölçekli iflletmeler genellikle, dahili olarak ürettikleri inovasyonlar›n pazarlanmas›nda gereken kaynaklara sahip olamayabiliyorlar. Büyük ölçekli iflletmeler ise sürekli daha fazla inovasyon talebinde bulunduklar› için, talebin karfl›lanmas›nda yetersizlikler ortaya ç›kabiliyor. Keza, inovasyon konusundaki iflbirlikleri ve ortakl›klar, daha ziyade Avrupa’daki büyük ölçekli flirketlerde gözlemleniyor. Örne¤in, Belçika’da büyük flirketlerin yaklafl›k yüzde 60’› inovasyon alan›nda üniversiteler, araflt›rma enstitüleri, tedarikçiler ve güçlü müflteriler ile iflbirliklerine yöneliyor. Bu çerçevede, AB düzeyinde örgütlenmifl sektörel kurulufl ve derneklerin rolü de oldukça önemli. Zira aç›k inovasyonda benzer veya ba¤lant›l› sektörlerde faaliyet gösteren kurulufllar›n ba¤l› bulunduklar› meslek kurulufllar›nda yeni fikirler ve hizmetlerin daha saydam ve iflbirlikçi bir ortamda ortaya konmas›, bu kurulufllar›n toplant›lar›na kat›l›m, fuar alanlar›nda ve/veya sanal a¤larda yer alma gibi görünürlü¤e (visibility) iliflkin etkinlikler aç›k inovasyonu teflvik ediyor. Ancak, tüm bu geliflmelere karfl›n yine de henüz yan›t› bulunamayan gri alanlar mevcut: fiirketlerin bilgi paylafl›m› kendilerine ne oranda yarar sa¤l›yor? Dahili olarak gelifltirilen bilginin kullan›m› ne kadar önemli? Müflterilerin, çal›flanlar›n, harici ortaklar›n bu süreçteki rolü nedir? Bilgi nas›l yönetilmelidir? Aç›k inovasyonda maliyet-etkinlik dengesi ne yöndedir? Sürecin baflka süreçleri etkileyen ve yay›labilen (spill-over effect) bir yap›s› mevcut mu? Küreselleflme sürecinin h›z kazanmas›yla geliflen global bir kavram olarak aç›k inovasyon, bir baflar› öyküsüne dönüflecek mi? Buna flu an için net bir yan›t vermek henüz olanakl› de¤il. Süreci izleyip, inovasyon kültürünün bu boyutunun nas›l içsellefltirildi¤ini bir süre daha incelemek gerekiyor san›r›m. I


özel haber

türkiye yaz›l›mda güçlü bir oyuncu olmaya haz›r Günümüzde yaz›l›m sektörü tüm ülkelerde stratejik bir önem kazand›. Yaz›l›m alan›nda genellikle yabanc› kaynaklardan beslenen Türkiye, ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nin (‹TÜ) Carnegie Mellon Yaz›l›m Mühendisli¤i Enstitüsü (CMU- SEI) ile yapt›¤› iflbirli¤iyle d›fl pazarlara yaz›l›m satabilme olana¤›na kavuflacak.

HANDE AKKAfi az›l›m ticareti üretim ve ticaret yap›s› itibariyle klasik ticaretten farkl› bir görünüme sahip. Biliflim sektörünün üç alt sektöründen biri olan yaz›l›m sektörü üretiminde, donan›m ve iletiflim sektörlerinin aksine, büyük bir teknoloji veya altyap› yat›r›m› gerektir-

Y

‹TÜ Prof. Dr. Rektörü Faruk Karado¤an

36

miyor. Yaz›l›m›n en büyük gücünü insan zekas› ve yarat›c› güç oluflturuyor. Herhangi bir bilgisayar mühendisi, yarat›c› zihinsel eme¤i, bir kiflisel bilgisayar ve bilgisayar kullan›c›lar›yla ba¤lant›lar› sayesinde ülkenin yerel bilgi teknolojisi pazar›n›n bir parças› olabiliyor. Yaz›l›m üretimi, günümüzde tüm geliflmifl ve geliflmekte olan ülkeler için stratejik önemi olan bir konu haline geldi. Geliflmekte olan ve dünyan›n ilk 20 ekonomisi içinde yer alan Türkiye, yaz›l›m alan›nda önemli üretim kapasitesine sahip. Ama Türkiye, yaz›l›m alan›nda büyük ölçüde yabanc› kaynaklardan besleniyor. Rekabet ortam› içinde ad›n› duyurmas› ve yaz›l›m alan›nda d›fla ba¤›ml›l›¤›n›n ortadan kald›r›lmas› için kurulufllar taraf›ndan çeflitli çal›flmalar yap›l›yor. Bu sayede hem sektörün güçlenmesi hem de ekonomik alanda bir de¤er oluflturulmas› amaçlan›yor. Bu çal›flmalardan bir tanesi ‹stanbul Teknik Üniversitesi (‹TÜ) ve Carnegie Mellon Üniversitesi Yaz›l›m Mühendisli¤i Enstitüsü (CMU-SEI) taraf›ndan yaz›l›m alan›nda

gerçeklefltirilen iflbirli¤i. Yaz›l›m ihracat› konusundaki en önemli engellerden bir tanesini Türkiye'de üretilen yaz›l›mlar›n kalitesini belirleyecek uluslararas› geçerlili¤i olan bir sertifikalar›n›n olmamas›. ‹TÜ’nün CMU-SEI ile 10 Mart 2008’de yapt›¤› CMMI (Bütünleflik Olgunluk Modeli Yetene¤i - Capability Maturity Model Integration) Sertifikas› anlaflmas›yla bu eksikli¤in giderilmesi amaçlan›yor. Dünyada bu standard› verme, denetleme, yol gösterme ve hakemlik haklar›n› elinde bulunduran CMU-SEI, stratejik ortak olarak ‹TÜ’yü seçti ve böylece ‹TÜ imzalanan protokolle yaz›l›m standard›n›n Türkiye’deki tek yetkili kurumu haline geldi.

Amaç yazılımcıya destek ABD Savunma Bakanl›¤›, yaz›l›m kalitesinin de¤erlendirilmesi konusunda çal›flma yapmak üzere seçti¤i SEI, CMU bünyesinde bulunan ve kâr amac› gütmeyen bir kurulufl. CMU-SEI, CMMI ad›n› verdi¤i yaz›l›m kalitesi de¤erlendirme yöntemiyle, uluslararas› düzeyde de¤erlendir-


me yap›yor. Bu de¤erlendirmelerin sonunda yaz›l›mlar birden befle kadar derecelendiriliyor. Türkiye'de kamu kurulufllar›na sat›labilecek yaz›l›mlar için CMMI-3 düzeyinde belge isteniyor. Gelifltirilen yaz›l›mlar› uluslararas› pazarlara sunabilmek için de CMMI belgesine ihtiyaç duyuluyor. Bu belgeye sahip olan yaz›l›mlar uluslararas› pazarda sat›labiliyor. ‹TÜ de yaz›l›m üreticilerine destek olmak üzere CMUSEI ile böyle bir anlaflman›n içinde yer almaya karar verdi. ‹TÜ’nün tüm bölümleriyle kat›ld›¤› anlaflman›n bafllang›ç çal›flmalar›nda Bilgisayar Mühendisli¤i Bölümü devreye al›nacak. ‹lerleyen sürelerde ilgilenen di¤er departmanlar›n da yard›m› ve katk›s› al›nacak. ‹TÜ ve CMU-SEI ile yap›lan anlaflma iki bölümden olufluyor. Bunlardan biri Yaz›l›m Mühendisli¤i Bölümü ile yap›lm›fl olan genifl kapsaml› iflbirli¤i. Di¤eri ise CMU-SEI’nin elektrik-elektronik mühendisli¤i gibi bölümleriyle yap›lan anlaflmalar› kaps›yor. ‹TÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karado¤an di¤er bölümlerle yap›lan iflbirli¤ini flöyle anlat›yor: “Yaz›l›m, sadece bilgisayar mühendisli¤ini kapsayan bir ürün de¤il. ‹nflaat, elektrik-elektronik mühendisli¤i bölümünde yap›lan çal›flmalarda da yaz›l›mlar kullan›l›yor. Bunlar›n hepsi beraberinde yeni uygulamalar› getiriyorlar. CMU- SEI ile bunlar›n hepsini interdisipliner çal›flmalar olarak ele al›yoruz. Bu yüzden baflka bölümlerle de görüflmeler yapt›k ve anlaflman›n kapsam›na onlar› da dahil ettik.” Çal›flman›n ilk aflamas›nda, ‹TÜ içinde Yaz›l›m Yetkinlik Merkezi (YYM) kurulacak. Bu merkez, kendi elemanlar›n› konuyla ilgili alanda yetifltirecek. Bu afla-

mada, CMU-SEI uzmanlar›n›n deste¤i al›nacak. ‹kinci aflamada, YYM elemanlar› e¤itim vermeye bafllayacak. YYM ise, Bireysel Yaz›l›m Süreci (Personel Software Process - PSP) ve Tak›m Yaz›l›m Süreci (Team Software Process - TSP) konular›nda e¤itim verecek; yaz›l›m gelifltiren kurulufllara, TSP ve PSP yöntemlerine uygun biçimde yaz›l›m gelifltirmeleri çal›flmalar›nda yard›mc› olacak, dan›flman-

Bilimsel alanlarda önemli çal›flmalar yapan ‹TÜ, Carnegie Mellon Yaz›l›m Mühendisli¤i Enstitüsü ile yapt›¤› anlaflma ile Türkiye’ye yaz›l›m ihracat› alan›nda da önemli bir fayda sa¤lamay› planl›yor. ‹TÜ Yaz›l›m Yetkinlik Merkezi elemanlar› ald›klar› e¤itimle farkl› yaz›l›m çal›flmalar›na CMMI Sertifikas› verme yetkisi kazanacaklar.

projesi ‹TÜ YYM ve SEI elemanlar› taraf›ndan verilecek destek ve dan›flmanl›k hizmetleri ile gerçekleflecek.” Projenin bafllang›c›nda ö¤rencilerin bu çal›flmada yer almas› mümkün görünmüyor. Ama daha sonraki aflamalarda erken olgunlaflm›fl olan ö¤rencilerin devreye al›nmas› planlan›yor. Araflt›rma lisans düzeyinde bafllat›ld›¤› zaman ö¤renciler de bu anlaflman›n içinde yer alarak çal›flmalar›n› sürdürebilecekler. ‹TÜ’nün ilk hedefi yaz›l›m mühendisli¤i konusuna emek vermifl olan ve biliflim alan›nda mesafe kat etmifl insanlarla bu konuyu belli bir aflamaya getirmek.

Araştırma odaklı üniversite Türkiye’yi de kapsayan bir aç›l›m yapmak isteyen CMU-SEI, bu çerçevede de¤iflik kurulufllar› de¤erlendirmeye bafllad›. Baz› üniversiteler de bu çal›flmada CMU- SEI’ye önerilerde bulundular. Karado¤an baflka üniversiteler içinden ‹TÜ’nün tercih edilmesinin sebeplerini

l›k hizmeti verecek; CMMI konusunda e¤itim verecek, dan›flmanl›k yap›lacak ve de¤erlendirmelerde bulunulacak.

Kurslar bireysel katılımcılara açık TSP ve PSP konusunda, yaklafl›k 20-30 kiflilik s›n›flar halinde sürekli bu e¤itimler verilecek. ‹TÜ Bilgisayar Mühendisli¤i Bölüm Baflkan› Prof. Dr. Eflref Adal›, anlaflma çerçevesinde yürütülecek çal›flmalar› flöyle özetliyor: “Bu kurslar, bireysel kat›l›mc›lara aç›k olacak. Anlafl›lacak bir kurulufla TSP ve PSP e¤itimi verilecek. Ayr›ca bu kuruluflun bir ya da iki yaz›l›m

‹TÜ Bilgisayar Mühendisli¤i Bölüm Baflkan› Prof. Dr. Eflref Adal›

37


özel haber

İTÜ’nün 150’den fazla işbirliği var ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nin, Carnegie Mellon Yaz›l›m Mühendisli¤i Enstitüsü (CMU-SEI) ile yapt›¤› anlaflma d›fl›nda baflka iflbirlikleri de var. Bu iflbirlikleri hem araflt›rma hem de e¤itim yönüyle devam ediyor. ‹flbirlikleri sadece bat›daki üniversiteleri de¤il do¤udakileri de kaps›yor. Çin, Kore ve Japonya’daki baz› üniversitelerle yap›lan anlaflmalar halen devam ediyor. Berlin Teknik Üniversitesi ile nanoteknolojiyi kapsayan 10 y›ll›k biz anlaflma yap›lmas› planlan›yor. ‹TÜ’nün de¤iflik konular› kapsayan 150’nin üzerinde iflbirli¤i anlaflmas› bulunuyor.

38

flöyle anlat›yor: “‹TÜ araflt›rma odakl› bir üniversite. 21 bin ö¤rencimizin 7 bin tanesi araflt›rmaya ad›m atm›fl insanlar. Bu ö¤rencilerimizden 5 bin tanesi yüksek lisans tezi yap›yor, 2 bin kiflinin de doktora çal›flmas› devam ediyor. Bu doktora ve yüksek lisans çal›flmalar› nedeniyle hem sanayiyle hem de di¤er üniversitelerle s›k› bir iflbirli¤i içindeyiz. ‹TÜ bugün bir ö¤rencisine 6 metrekare laboratuvar alan› sunuyor. Deneysel çal›flmalara çok büyük a¤›rl›k veriyoruz. ‹TÜ’nün büyüklü¤ü, olanak ve yetenekleri CMUSEI’n›n bizi seçmesindeki en büyük etkenler oldu.”

ö¤retim üyelerinden oluflmad›¤› YYM elemanlar›, ciddi bir e¤itim gördükten sonra yeterlilik belgesine sahip olacaklar. ‹flbirli¤inin Türkiye ihracat›na büyük katk›da bulunaca¤›n›n alt›n› çizen Adal› “Anlaflman›n birbirine ba¤l› iki katk›s› olacak. Bunlardan bir tanesi süreç içerisinde kaliteli yaz›l›m gelifltirme süreçleri. ‹kincisi ise kaliteli olarak üretilmifl yaz›l›mlar›n, CMMI sertifikas› ile belgelenmesi, Türkiye’nin yaz›l›m alan›nda geliflmesine ve d›fl pazarlara ürün satabilmesine olanak sa¤lamas›” diyor.

Oluflturdu¤u network’le bilimsel alanlarda önemli çal›flmalar yapan ‹TÜ, CMUSEI ile de Türkiye’ye yaz›l›m ihracat› alan›nda önemli bir fayda sa¤lamay› planl›yor. Anlaflma çerçevesinde YYM elemanlar›, ald›klar› e¤itimler sayesinde sertifika verme yetkisi kazanacaklar. Tamam›n›n

CMMI sertifikas› almak isteyen kurulufllar ‹TÜ taraf›ndan desteklenecek. Proje kapsam›nda CMMI sertifikas› almak için izlenmesi gereken konularda e¤itim ve dan›flmanl›k hizmeti verilecek. Sertifikaya sahip olmak isteyen kurulufllar›n üretim süreçlerini de¤erlendirmek üzere

CMMI sertifikası almak zorlu bir süreç

de¤erlendirici kurulufllar atanacak. K›sa bir süre önce bafllayan çal›flman›n geri dönüfllerinin çok k›sa bir sürede gerçekleflmesi öngörülmüyor. Adal›, bu giriflimin çok önemli oldu¤unu vurgulayarak, “Bu denli önemli bir giriflimin k›sa süre içinde sonuç vermesi beklenmemelidir” diyor. Belli bir sürenin yaz›l›m gelifltiricilerin e¤itimine ayr›laca¤›n› belirten Adal›, bu aflaman›n en az iki y›l sürece¤ini tahmin ediyor: “CMMI sertifikas› almak uzun ve yorucu bir çal›flma. CMMI-3 için yaklafl›k 3-4 y›l gerekiyor. TSP ve PSP e¤itimleri ile bu süre yar› yar›ya k›salt›labilir. Bu nedenle, ilk aflamada TSP ve PSP e¤itimine a¤›rl›k verilecek; ard›ndan TSP ve PSP yöntemleri kullan›larak kaliteli yaz›l›m gelifltirilmesi konusunda dan›flmanl›k ve destek hizmetleri verilecek. Son aflamada CMMI sertifikas› almak isteyen kurulufllara e¤itim, dan›flmanl›k ve de¤erlendirme hizmetleri verilecek.” I


makale / Gündüz Ulusoy*

aç›k inovasyonda bir boyut Yapt›klar›m›z› rakiplerimize göreli olarak planl›yor ve uyguluyoruz. Bizim gibi bu ortam›n di¤er unsurlar› da inovasyon peflinde. Yapt›¤›m›z inovasyonlar›n baflar›s› için ortam›n bizim d›fl›m›zdaki unsurlar›n›n bize karfl› pozisyonlar›n› ve bu anlamda seçenek ve yeteneklerini göz ard› edemeyiz. O halde ortam›n di¤er unsurlar› ve uygulama ve yetenekleri hakk›nda bilgi sahibi olmam›z ve onlar› etkinlik derecelerine göre yak›ndan takip etmemiz gerekiyor.

Y

o¤un bir rekabette ayakta kalabilmek zor ifl. En büyük 100 flirket listesini veya kapanan flirket adetlerini y›llar içinde takip etmek kaba bir fikir verecektir bu konuda. Yapt›¤›m›z ifli daha iyi yapmak da yetmeyebiliyor ço¤u kez; bizi ayakta tutacak yeni alanlar, yeni ifller bulmak durumunday›z, yani sürekli kendimizi yenilemek gerekli. Bütün bu devinim bizi sarmalayan bir fanus içinde gerçekleflmiyor. Bizi, rakiplerimizi ve bizlerin iliflki a¤lar›n› içeren ortam rekabet arenas›n› oluflturuyor. Yapt›klar›m›z› rakiplerimize göreli olarak planl›yor ve uyguluyoruz. Bizim gibi bu ortam›n di¤er unsurlar› da inovasyon peflinde, az veya çok. Yapt›¤›m›z inovasyonlar›n baflar›s› için ortam›n bizim d›fl›m›zdaki unsurlar›n›n bize karfl› pozisyonlar›n› ve bu anlamda seçenek ve yeteneklerini göz ard› edemeyiz. O halde ortam›n di¤er unsurlar› ve uygulama ve yetenekleri hakk›nda bilgi sahibi olmam›z ve onlar› etkinlik derecelerine göre yak›ndan takip etmemiz gerekiyor. TÜB‹TAK destekli bir proje (Gündüz Ulusoy, Gürhan Günday, Kemal K›l›ç, Lütfü Alpkan, Atilla Öner vd., ‹malat Sanayiinde ‹novasyon Modelleri ve Uygulamalar› Araflt›rma Projesi, TÜB‹TAK Proje No. 105K105, Sabanc› Üniversitesi, Istanbul, 2008) çerçevesinde, flirketlerin ortam›n de¤iflik unsurlar›nda inovasyon alan›nda, yani, ürün, üretim, pazarlama ve organizasyon inovasyonlar›nda son 3 y›lda görülen geliflmeleri ne s›kl›kta izlediklerini ve bunun sa¤lad›¤› katk› düzeyini araflt›rd›k. Araflt›rmaya imalat sanayisinden,

a¤›rl›kl› olarak ‹stanbul ve Kocaeli olmak üzere 184 flirket kat›ld›. ‹zlemeye konu 12 unsur faktör analizi sonucunda 3 faktöre ayr›ld›. Bu faktörleri içeri¤ini tam olarak ifade edemese de flu flekilde isimlendirdik: Sektör içi unsurlar, sektör d›fl› unsurlar ve bilimsel ve mesleki unsurlar (Tablo 1). Faktör bafll›klar›ndan ba¤›ms›z olarak tüm bu unsurlar› aç›k inovasyon kaynaklar› olarak yorumlayabiliriz. ‹statistiki analiz sonucunda, bu 3 faktörün izlenmesinin flirketin yenilikçili¤ini art›rd›¤› gözlenmifltir. Di¤er bir deyiflle, flirket d›fl›ndaki inovasyonlar›n izlenmesinin flirketlerin yenilikçili¤i üzerinde olumlu bir etkiye sahip oldu¤u görülmüfltür. Faktörler aras›nda özellikle sektör içi unsurlar›n izlenmesi en yo¤un etkiye sahiptir. fiirket d›fl›ndaki inovasyonlar›n izlenmesi flirketlerin yenilikçili¤i üzerinde olumlu bir etkiye sahip diyoruz, ancak flirketler ne oranda bu unsurlar› izliyor ve bundan yenilikçilik ad›na ne gibi bir katk› sa¤l›yor? fiirketlerin kendi d›fllar›nda gerçekleflen inovasyonlardan yenilikçilikleri ad›na yararlanma konusunda zay›f kald›klar›n› söyleyebiliyoruz. fiirketler inovasyon kayna¤› unsurlar› izlenme s›kl›klar›n› ve izlemenin sa¤lad›¤› katk›y› 1-5 aral›¤›nda Likert ölçe¤inde de¤erlendirmifllerdir. Bu de¤erlerin karfl›l›¤› Tablo 1’in alt›nda verilmifltir. Sonuçlara göre, gerek sektör içi, gerekse bilimsel ve mesleki unsurlar›n izlenmesin›n s›kl›¤› “ara s›ra - genelikle” yararlanma düzeyinde kal›yor. Sektör d›fl› kay* Sabanc› Üniversitesi Rekabet Forumu Direktörü

40


naklarda gerçekleflen inovasyonlar›n izlenmesinin s›kl›¤›n› ise “çok az” kategorisinde de¤erlendirebiliyoruz. Sa¤lanan katk› düzeyine bakt›¤›m›zda ise, flirketler sektör içi ve bilimsel ve mesleki unsurlar›n izlenmesinin “orta derece – büyük” katk› sa¤lad›¤›n› ifade ediyor. Sektör d›fl› kaynaklar›n ise genellikle “az katk›” sa¤lad›¤› anlafl›l›yor. ‹zleme fonksiyonunda gözlenen düflük performans flirketlerimizin bu alanda daha çok mesafe kat etmesi gere¤ine iflaret etmektedir. Sektör d›fl› kaynaklar aras›nda “aç›klanm›fl patentler” var. Böylesine zengin bir aç›k inovasyon kayna¤›ndan yararlan›lmamas› gerçekten bir kay›pt›r. Di¤er ihmal edilen bir sektör d›fl› kaynak ise üniversiteler. Üniversiteler ve sanayinin zay›f iliflkisini gösteren sadece bu araflt›rma de¤il. 1990’lar›n ortalar›ndan itibaren çeflitli sektörlerde yapt›¤›m›z araflt›rmalar hep bu sonucu verdi. Gerek üniversite bünyelerinde kurulan teknoparklar, gerekse baz› üniversitelerimizin düflünce yap›s›nda giriflimcilik yönünde ve baz› flirketlerimizde de bilginin stratejik bir üretim faktörü ve rekabet unsuru olarak alg›lanmas› yönünde gözlenen de¤iflimler ileriye yönelik bir ümit ›fl›¤› oluflturuyor. Baflka sektörlerden flirketlerdeki inovasyonlar›n izlenmesi ve k›yaslama göz ard› edilemeyecek inovasyon kaynaklar›d›r. Schumpeter’in sözünü etti¤i “yarat›c› y›k›m”›n kayna¤› ço¤u kez baflka sektörlerden flirketlerin inovasyonlar›,

gelifltirdikleri ürün ve üretim teknolojileri olabilmektedir. Rakip firmalar›n izlenmesi bu yönü ile de irdelenmeli ve daha etkin k›l›nmal›d›r. ‹zleme, yarat›c› y›k›mdan sak›nman›n önemli bir arac› olarak da de¤erlendirilmelidir. ‹zlemenin de¤iflik faktörlerinin inovasyon türleri üzerinde etkisini de¤erlendirmek üzere yap›sal eflitlik modeli (Structural Equation Model) uygulanm›flt›r. Uygulama, ürün ve pazarlama inovasyonlar› aç›s›ndan sektör içi çevreyi izlemenin do¤rudan etkili oldu¤unu, süreç ve organizasyonel inovasyon aç›s›ndan ise bilimsel ve mesleki unsurlar› izlemenin do¤rudan etkili oldu¤unu göstermifltir. Öte yandan, gerek pazarlama gerekse organizasyonel inovasyonlar aç›s›ndan sektör d›fl› çevreyi izlemek temel etkeni oluflturmaktad›r. Bu nedenle, flirket içerisinde özellikle pazarlama ve organizasyonel inovasyonlar›n daha fazla gerçekleflmesini hedefleyen flirket yöneticileri, sektör d›fl› çevrelerini oluflturan unsurlar aras›nda olan farkl› sektörden flirketleri yak›ndan takip etmeli, onlar›n ortaya ç›kard›¤› bilgi birikiminden özellikle k›yaslama yolu ile daha s›k faydalanman›n yollar›n› bulmal›d›r. ‹zleme, flirketlerimiz taraf›ndan rekabet ve inovasyon stratejilerinin göz ard› edilemeyecek bir unsuru olarak de¤erlendirilmeli ve aç›k inovasyonun bir boyutu olarak yorumlanmal› ve yönetilmelidir. I

Tablo 1. ‹zleme Unsurlar›n›n Faktörel Da¤›l›m›, S›kl›k ve Katk› De¤erleri SIKLIK UNSURLAR Sektör ‹çi Unsurlar Müflteriler

Ortalama

KATKI Standart sapma

Ortalama

Standart sapma

3.76*

1.09

3.65**

1.18

Tedarikçiler Bayiler/Sat›c›lar Rakipler Fuarlar/Sergiler Sektör D›fl› Unsurlar Aç›klanm›fl patentler

3.41 2.77 2.73 3.70

1.13 1.47 1.31 1.10

3.31 2.29 2.71 3.54

1.16 1.44 1.33 1.12

1.97

1.24

1.90

1.22

Üniversiteler Baflka sektörlerden flirketler K›yaslama Bilimsel ve Mesleki Unsurlar Bilimsel ve teknik yay›nlar Bilimsel ve mesleki toplant›lar

2.01 1.93 2.61

1.18 0.99 1.30

2.09 1.95 2.63

1.32 1.06 1.36

3.24 3.03

1.13 1.14

2.97 2.94

1.16 1.20

‹nternet ve e-veri tabanlar›

4.07

1.00

3.71

1.00

*1.Hiç yararlan›lm›yor; 2. Çok az yararlan›l›yor; 3. Ara s›ra yararlan›l›yor; 4. Genellikle yararlan›l›yor; 5. Çok s›k yararlan›l›yor. **1. Çok az katk›; 2. Az katk›; 3. Orta derece katk›; 4. Büyük katk›; 5. Çok büyük katk›.

41


IBM inovasyon için derin dal›fl yap›yor IBM, bilgi birikimi olan insanlar› bir araya getirerek, 4 y›ld›r çeflitli ülkelerde Global Innovation Outlook (GIO) toplant›lar› düzenliyor. ‹novasyonu yaln›zca yeni bir teknolojik ürün fleklinde alg›lamamak gerekti¤inin alt›n› çizen IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, GIO’nun amac›n›n, gelece¤in dünyas›n› flekillendirecek temel konularda günümüzde ve gelecekte ne tür çözümler oluflturulabilece¤ini ortaya ç›karmak oldu¤unu söylüyor.

HANDE AKKAfi novasyon, aç›k, iflbirli¤i sonucu ortaya ç›kan ve disiplinli yaklafl›m gerektiren bir flekle bürünmeye bafll›yor. fiirketler de inovasyon çal›flmalar›n› bu yönde geniflletiyorlar. ‹letiflimi de inovasyonun temel unsurlar›ndan biri olarak gören IBM, inovasyon çal›flmalar›n› dünya çap›nda geniflletmek için Global Innovation Outlook (GIO) toplant›lar› yapmaya karar verdi. ‹lki 2004 y›l›nda yap›lan bu toplant›larda genifl bilgi birikimi olan insanlar bir araya getiriliyor. Burada kat›l›mc›lar, gelece¤in dünyas›na yön verecek geliflmeleri tart›fl›yor ve “Derin Dal›fl” ad› verilen oturumlarda yeni fikirler ortaya koyuyor. GIO çal›flmas›n›n temeli inovasyon tan›m›n›n 21’inci yüzy›l›n bafl›nda de¤iflti¤i inanc›na dayan›yor. ‹novasyonun, aç›k, çok disiplinli ve küresel olmak zorunda oldu¤unu düflünen IBM, 2004 öncesinde kendi içinde gerçeklefltirdi¤i y›ll›k teknoloji ve ifl dünyas› çal›flmas›n› dünya ile paylaflmak için bu toplant›lar› bafllatt›. Bu çal›flma, ifl dünyas› ve toplumsal hayat› ilgilendiren yeni ve fark edilemeyen geliflim f›rsatlar›n› ortaya ç›karmay› amaçl›yor.

GIO toplant›lar› yap›lmaya karar verildikten sonra IBM’in uzmanlar› ön raporlar haz›rlad›lar. Bu çal›flmaya ilave

42

olarak dünyan›n çok çeflitli co¤rafyalar›ndan önemli akademisyenler, ifl dünyas› liderleri ve kamu yöneticileri fikir üretme sürecine dahil edildi ve GIO’nun içindeki fikirler oluflturuldu.

Sağlık, hükümet ve iş dünyası ele alındı 2004 y›l›nda yap›lan toplant› sonucu bir rapor oluflturuldu. IBM’in ilk GIO raporu, sa¤l›k, hükümet ve ifl dünyas› hakk›nda baz› sonuçlar› ortaya ç›kard›. IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, bu sonuçlar›n inovasyon potansiyeli tafl›IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek

yan bafll›ca alanlar›n› flöyle anlat›yor: “Raporu, sa¤l›k, hükümet ve ifl dünyas› bafll›klar› alt›nda yay›nlad›k. Raporda, entegre edilmifl sa¤l›k raporlama sistemlerinin insanlar›n daha h›zl› ve daha do¤ru flekilde tedavi edilmesine imkan tan›yaca¤› ortaya ç›kt›. Ayr›ca gen hakk›ndaki çal›flmalar›n insanlar›n tedavi edilifl biçimlerini kökten de¤ifltirece¤i de vurguland›.” ‹kinci konu bafll›¤›nda, gelece¤in hükümetlerinin daha fleffaf olmas› gerekti¤i, ülkelerin yetenekli insanlar› ellerinde tutmak ve onlar› kendilerine çekmek için yar›flaca¤› öngörüldü. Dijital dönemin hükümet ve güvenlik alan›nda yeni konular› gündeme getirece¤i belirtildi. ‹fl dünyas› konulu toplant›da ise sürekli ulafl›labilir olunan dünyada, ifl hayat› ile özel hayat ayr›m›n›n ortadan kalkaca¤› ve daha farkl› bir ifl-özel hayat dengesi kurulaca¤› vurguland›. Bu dengenin de¤iflmesiyle “bilgi iflçileri”nin sürekli kendi bilgilerini güncellemeleri gerekti¤i ortaya ç›kt›. Yüksek, toplant›da üzerinde durduklar› “bilgi iflçileri” kavram›n› ise flu flekilde aç›kl›yor: “Bilgi iflçileri ya da bilgi çal›flanlar› kavram›, sanallaflan ifllerle u¤raflanlar› ifade etmek için kullan›l›yor. Küreselleflen dünyada geliflen teknoloji göz önüne al›nd›¤›nda ifl yap›fl biçimlerinin de de¤iflece¤i aflikar. Bu de¤iflim, ifllerin sanallaflmas›na yol aça-


cak. K›saca, iflin ne zaman, kim taraf›ndan, kimin için, nerede, ne kadar sürede ve nas›l yap›laca¤› sorular›na verilen cevaplar da de¤iflecek. Bu yeni ifl yap›fl biçiminin ana unsuru ise bilgi çal›flanlar› olacak.”

Gelecek, ulaşım ve çevre 2005-2006 toplant›lar› sonucunda yay›nlanan GIO raporunun gündemini ise, iflletmelerin gelece¤i, ulafl›m ve çevre konular› oluflturuyor. Rapora göre iflletme yap›lar›n›n gün geçtikçe daha fazla sorgulanmas› ve yayg›n sanal ifl ortamlar›nda yeni liderlik özelliklerinin ortaya ç›kmas› geleneksel Ar-Ge anlay›fl›n›n de¤iflmesine yol açacak. Ulafl›m konusunda ise eskimifl ve yetersiz ulafl›m altyap›s›n›n ekonomik geliflmeyi yavafllatan bir faktör olarak ortaya ç›kaca¤› vurgulan›yor. Buna göre araçlar›n gittikçe daha çok mobil Bilgi Teknolojileri cihazlar›na dönüflmesiyle tüketici ile üretici aras›ndaki iliflkiler farkl›lafl›yor. Çevre konusunda ise bu alanda çok büyük inovasyon potansiyelinin bulundu¤u, çöplüklerde bulunan büyük miktarlardaki elektronik at›klar›n madenler kadar zengin oldu¤u bilgileri göze çarp›yor. Tüketicinin gelecekte daha bilinçli ve bilgili sat›n alma e¤ilimlerine yönelmesi sayesinde üretim inovasyonunun gereklili¤i daha çok ortaya ç›k›yor. En son yay›nlanan 2007 GIO raporunda “Yeni medya” ve “Afrika” konular›n› ele ald›klar›n› söyleyen Yüksek, bu raporun sonucunda Afrika’da insan kayna¤›n›n harekete geçirilmesi için özel sektörün kat›l›m›n›n flart oldu¤unun ortaya ç›kt›¤›n› söylüyor. Yüksek: “Afrikal›lar kendi muazzam do¤al kaynaklar›ndan de¤er üretmeye bafll›yor. ‹nternet ba¤lant›s› ve iletiflim teknolojileri Afrika’daki hizmet sektörünü canland›r›yor. Kablosuz ba¤lant› da Afrika’y› görülmemifl flekilde de¤ifltirecek. Bu sonuçlar›n yan› s›ra kay›t d›fl› ekonomik gücün kayda al›nmas›, Afrika’daki giriflimci ruhun arkas›nda kad›nlar›n oynad›¤› önemli rol, nakde ulaflabilmenin getirdi¤i yeni ifl konular› da raporda dikkat çeken hususlar aras›nda.”

Açık ve işbirliğine dayalı inovasyona örnek GIO, çeflitli aç›lardan, aç›k, iflbirli¤i gerektiren, disiplinli ve küresel bir hale gelen inovasyona iyi bir örnek teflkil ediyor. Çünkü birçok farkl› kurumu ve

kifliyi sürece dahil ederek aç›k ve iflbirli¤ine dayal› bir yap›ya büründürüyor. Böylece tek bir kurumun kültürünün, bak›fl aç›s›n›n, anlay›fl›n›n s›n›rlar›n›n çok daha ötesine geçiliyor. Farkl› anlay›fl, bilgi ve tecrübelerin ortaklafla ger-

Toplantılar çok geniş bir coğrafyayı kapsıyor 24 gün süren ilk GIO toplant›s›, 10

Paulo ve San Francisco’da yap›lan

ekosistem içinde “Derin Dal›fl” ismi

toplant›larla daha genifl bir co¤rafi

verilen bir dizi aç›k ve dinamik tart›fl-

ve say›sal kat›l›ma ulafl›ld›. 15 ekosis-

ma toplant›lar› ile yap›ld›. New York,

tem ve 12 Derin Dal›fl toplant›s› 150

fiangay, Washington ve Zürih’te ya-

gün sürdü. 178 kurumdan 180 kat›-

p›lan bu toplant›larda, 96 organizas-

l›mc›n›n ve 207 IBM uzman›n›n kat›l-

yondan 109 kat›l›mc› haz›r bulundu.

d›¤› bu toplant›da kat›l›mc›lar 33 ülke

24 farkl› ülkeyi ve bölgeyi temsil

ve bölgeyi temsil ettiler. 9 Derin Dal›fl

eden bu kat›l›mc›lar aras›nda akade-

toplant›s›n›n yap›ld›¤› üçüncü

misyenler, hükümet yetkilileri, STK ve

GIO’nun medya toplant›s›nda 18 ül-

ifl dünyas›ndan profesyoneller ile

keyi temsil eden 142 kat›l›mc› yer al-

IBM’den 100 uzman bulunuyordu.

d›. Afrika araflt›rmas›nda ise 123 ka-

‹kinci GIO’da Pekin, Yeni Delhi, Sao

t›l›mc› ve 24 ülke temsilcisi vard›.

43


bilir” diyen Yüksek bu raporu heyecan verici ve bir o kadar da hayati buluyor.

Parlak beyinler InnovationJam’de GIO toplant›lar› farkl› bir inovasyon toplulu¤u olan InnovationJam’in (Yenilikçilik Do¤açlamas›) ortaya ç›kmas›n› sa¤lad›. InnovationJam, 24-27 Temmuz 2006 tarihleri aras›nda, IBM’in kat›l›mc›lara özel haz›rlad›¤› bir sitede çevrimiçi gerçekleflen bir inovasyon toplant›s›. IBM, araflt›rma laboratuvarlar›nda çal›flan 3 bin bilim insan›, 190 bin teknoloji uzman› ve onbinlerce ifl dünyas› lideri dahil olmak üzere tüm dünyadaki çal›flanlar› bir araya getirdi. Böylece bu parlak beyinlerin, yeni ürünler, süreçler ve ifl modeli yenilikleri gelifltirmeleri amaçland›. Kat›l›mc›lar›n, seçilmifl müflterilerin ve çözüm ortaklar›n›n çevrimiçi iflbirli¤i yapmalar› için ortam haz›rland›.

çeklefltirildi¤i bir çal›flma niteli¤inde oldu¤u için daha kapsaml› ve gerçekçi sonuçlara ulafl›l›yor. Yüksek, GIO’yu yüksek disiplinli olarak tan›ml›yor: “GIO’ya farkl› flirketlerinden kat›l›yorlar, ancak bunun ötesinde, bu kifliler farkl› disiplinlerden ve sektörlerden geliyorlar. Ayr›ca kat›l›mc›lar dünyan›n çok çeflitli co¤rafyalar›ndan gelerek GIO’ya dahil oluyorlar. Bu flekilde farkl› flirket anlay›fllar› ve farkl› akademik bak›fl aç›lar›n›n ötesinde kültürel ve co¤rafi farkl›l›k ve zenginlikler de yans›t›l›yor.” GIO toplant›lar› bu y›lda devam edecek. 2008 araflt›rmas›nda, daha çok kat›l›mc› yer alacak ve iki önemli konuya odaklan›lacak. Bu iki konu “Güvenlik ve Toplum”, “Su ve Okyanuslar.” Gü-

44

venlik ve Toplum araflt›rmas›nda, 21’inci yüzy›l›n güvenlik kavram› yeniden tan›mlanacak. Çeflitli inovasyonlar sayesinde ifl dünyas›n›n nas›l fiziksel ve dijital varl›klar›m›z› daha iyi koruyaca¤› tart›fl›lacak. De¤iflen küresel güvenlik ortam› konusunda bilgiler verilecek. Suyun hepimiz için yaflamsal öneme sahip oldu¤unun alt›n› çizen Yüksek, sular›n varl›¤›n›n, temizli¤inin, iklim de¤ifliklikleri ve nüfus art›fl› nedeniyle tehdit alt›nda oldu¤unu vurguluyor. Yüksek’e göre su kaynaklar›n›n sürdürülebilir olmas›, endüstriyel su tüketiminin, bal›kç›l›¤›n, tar›msal sulaman›n ve di¤er flekillerdeki su tüketiminin yeniden ele al›nmas› ve al›flkanl›klar›n de¤ifltirilmesi gerekiyor. “Dünyan›n keflfedilmemifl en büyük parças› olan okyanuslar bize yeni enerji, t›p ve yiyecek imkanlar› suna-

InnovationJam, IBM’in yeni düflünceleri ç›karmak ve sürdürülebilir bir inovasyon kültürü yaratmak için gelifltirdi¤i etkili bir metot. ‹lk toplant›, 104 ülkedeki IBM çal›flanlar›, aileleri, ifl ortaklar› ve müflterilerinden oluflan 150 bin kiflinin kat›l›m›yla gerçeklefltirildi. InnovationJam iki aflamadan olufluyor. ‹lk aflamada fikirler ortaya konuluyor, ikinci aflamada ise bu fikirlerden en iyileri ay›klan›yor ve gelifltiriliyor. IBM uzmanlar›, ortaya ç›kan onbinlerce fikirden seçilen 10 projenin hayalden gerçe¤e dönüfltürülmesi için çal›fl›yor. IBM bu fikirlerin hayata geçirilmesi için 100 milyon dolar ay›rd›. Ortaya ç›kan fikirlerden baz›lar› ise flunlar: Bir dilden baflka bir dile gerçek zamanl› çeviri yapabilen ayg›t, 3 boyutlu internet, ak›ll› enerji sistemleri, BT teknolojisinin çevre koruma konusundan daha etkin kullan›m›. GIO ve InnovationJam çal›flmalar›yla dünyan›n dört bir yan›nda, çeflitli konular› uzun süre düflünmüfl ve incelemifl insanlar› bir araya getiren IBM de, GIO bulgular›na bakarak kendi stratejisine yön veriyor. Ancak bu rapordan sadece IBM de¤il, farkl› ülkeler veya flirketler de yararlanabiliyor. I


makale / Leyla Arsan*

fikri paylafl›rken kendi ifl modelini yaratmak 2003 y›l›nda Harvard’l› bir profesör olan Henry Chesbrough “Open Innovation” adl› bir kitap yazd› ve yay›nlad›. Ar-Ge iflbirlikleri, proje bütünleflmeleri ve aç›k kaynak kodlu yaz›l›mlar›n, bilgi birikimlerinin paylafl›lmas› e¤ilimlerinin tam ortas›na, müflterinin kullan›c›n›n da dahil oldu¤u yeni bir paradigma düflürdü. Uygulamalar› çoktan görülmeye bafllanan bu yeni paradigma insanlar›n kafas›ndaki “ben neyin sahibiyim, ne kadar paylaflaca¤›m, inovasyon kimin” gibi sorular› daha da art›rd›.

1

980’li y›llar›n sonuna do¤ru “In Search of Excellence” kitab›yla müflteriyi dinleme ve anlama kavram›n› getiren Tom Peters ve 1990’l› y›llar›n bafl›nda ise “5. Discipline” kitab› ile flirketlere ‘ö¤renen organizasyon’ kavram›n› ö¤reten Peter Senge ile kiflisel içe kapan›kl›¤›m›z› bir nebze olsun üzerimizden atmaya bafllam›fl, çal›flt›¤›m›z ya da yönetti¤imiz flirketin organizasyonunda da birtak›m de¤ifliklikler yapacak motivasyonu ve hatta cesareti bulmufltuk. Özellikle de¤iflim mühendisli¤i süreçleri ve yeniden yap›lanma senaryolar›yla, mevcudun d›fl›na ç›k›p, art›k sadece kendi düflüncelerimiz içinde s›n›rl› kalmamay›, ifl arkadafllar›m›z›, çal›flanlar›m›z› ve hatta müflterilerimizi dinlemeyi, iflin içine dahil etmeyi ö¤rendik. 1990’lar›n sonunda da Tom Peters inovasyonu tan›mlarken, çember kavram›n› ortaya koyarak, çemberin d›fl›na ç›kmay› örneklerle, flekillerle e¤lenceli bir flekilde anlatmaya bafllad› “The Circle of Innovation” kitab›nda. Çal›flt›kça gelifliyor, gelifltikçe yeni kavramlar oluflturmaya bafll›yoruz. Bazen yaflant›m›zda öyle büyük bir de¤ifliklik gereksinimi oluyor ki, onu da “paradigma de¤iflikli¤i” diyerek gerçeklefltiriyoruz. Çok zor oluyor, sanc›l› oluyor ama isteyince oluyor. Olunca da, daha fazla gelifliyoruz. Geliflmenin sonu yok. Ancak dünya h›zla de¤ifliyor, biz de de¤iflmek ve geliflmek zorunday›z. Bu de¤iflim nas›lsa, hep daha fazla aç›k olmak, daha fazla iletiflim sa¤lamak yönünde olmay› sürdür-

dü. Bugün küreselleflme diyoruz, internet diyoruz, ancak 1980’lerin sonunda daha internet yayg›nlaflmam›flken de aç›k olmaya bafllam›flt›k bile. Kapitalizm ve komünizm kavramlar›n›n de¤iflti¤i, duvarlar›n y›k›ld›¤›, bir devrin sona erip yeni bir devrin bafllad›¤› y›llarda, iletiflimin artt›¤›na, kapal›l›¤›n sona erdi¤ine, aç›kl›¤›n öne ç›kt›¤›na flahit olduk. ‹nternet de mecburen yayg›nlaflmaya bafllad›, zira çok büyük bir gereksinim vard› daha fazla ve daha h›zl› iletiflim sa¤lamaya. Gün geçtikçe birbirimize, birbirimizin düflüncelerine ve bilgisine ulaflma iste¤imiz artt›. Bunun için geliflmeye koyulduk ve iletiflimde son zamanlar›n en üst noktas›na 2000’lerde ulaflt›k. ‹flin ilginç taraf›, bireyler taraf›ndan bizzat tetiklenen bu yeni, daha aç›k ve paylafl›ml› yaflam biçimine, kurumlar ve organizasyonlar ayak uydurmakta hep zorland›lar. Organizasyon ve kurumsal anlay›fl de¤iflikli¤inin oluflturulmas› ya da patronlar›n süreci sindirip uyum sa¤lamalar› zor süreçler olmufltur. Öyle ki, art›k flirketler sürekli bir de¤iflme devinimine girmeye bafllad›lar. E¤itim süreçleri ve organizasyon yap›lanmalar›ndaki hareketlilik artt›, anlay›fllar de¤iflmeye bafllad›. fiirketler zor da olsa, bir y›l sonra yeni bir kavrama ve sisteme uyum sa¤lamalar› gerekti¤ini hep biliyorlar. Bunun fark›ndalar en az›ndan. Bununla birlikte, aç›kl›¤›n en zor taraf› nereye kadar aç›k olmak gerekti¤ini kestirebilmek ve bir noktadan sonra kendini koruya* TAGES

46


bilmektir. Bireyler için daha kolay olan bu durum, ticari hedefleri ve beklentileri olan, bugüne kadar kapal›l›k politikalar› ile rekabet etmifl ve inovasyonu gerçeklefltirmifl olan flirketler için çok daha zor. ‹flte bu s›ralarda, 2000’lerin bafllar›nda “New Economy” yeni ekonomi kavram› ortaya at›ld›. 1990’lar›n sonunda Adam Brandenburger ve Barry Nalebuff taraf›ndan yaz›lan “Co-Opetition: A Revolution Mindset That Combines Competition and Cooperation” kitab›yla, iflbirli¤i yaparak rekabet etme ya da rakibiyle iflbirli¤i yapma kavramlar› ortaya ç›kt›. Ünlü iflletme gurusu Peter Drucker da yeni ekonomiyi oluflturan temel faktörler olarak, rakiplerle iflbirli¤i yapma, ortakl›klar yapma, mevcut iletiflim a¤lar›n›n gücünü iflbirli¤i yönünde kullanma olarak vurgulad›. Sosyal sermayenin (iletiflim a¤lar›, paylafl›lan normlar ve güven) fiziksel sermaye (tesisler, makinalar, teknoloji) kadar önemli oldu¤u, inovasyonun ve büyümenin oluflumunda insan sermayesinin (insan akl›, e¤itim ve ö¤retim, insan karakteri) yönlendirici faktör oldu¤u daha da fazla vurgulanmaya bafllad›.

yapmaya bafllad›lar. Avrupa Birli¤i’nin kurulmaya bafllamas›, Avrupa’da ortak ak›l yaratmak üzere bir araya gelme çabas› ve bu çabayla inovasyonu ortak ak›lla gerçeklefltirme çabalar›, dünyan›n en büyük Ar-Ge fon program› haline gelen Çerçeve Programlar›’n› oluflturdu ve gelifltirdi. Birçok farkl› kültüre sahip Avrupa ülkesi ya da bunun d›fl›nda kalan ‹srail, Çin, Japonya, Brezilya gibi ülkelere ait akademisyenler, KOB‹’ler, sanayiciler, araflt›rmac›lar ve yayg›nlaflt›r›c›lar birlikte teknoloji inovasyonunu oluflturmak için araflt›rma-gelifltirme çal›flmalar› yap›yorlar, bilgi birikimi oluflturup bunu paylafl›yorlar. Bu çal›flmalar› da ça¤›n en yayg›n kavramlar›ndan biri olan “proje”ler oluflturarak gerçeklefltiriyorlar. Ortak fon sistemleri de bu projelerin yap›lmas›n› daha çekici hale getiriyor. 2000’li y›llar›n sonuna do¤ru, bireyleri, flirketleri ve organizasyonlar› iflbirlikçi ve paylafl›mc› yaklafl›mlara çekmek için fon ve teflvik sistemleri kullan›l›yor. Bugün iflbirlikçi olmayan bir kurum fondan ya da teflvikten yararlanamam›fl oluyor.

Kullan›c›y› dahil etmek Aç›kl›¤a geçifl Yeni e¤ilimler, yeni ekonomi dedi¤imiz ve bundan sonra bizi küreselleflme boyutunda karfl›layan aç›k olma ak›m›, bizi daha fazla sosyalleflmeye, bilgiyi paylaflmaya, iletiflim kurup iflbirli¤i yapmaya yöneltti. Hatta, ‹nternet de kendi içinde aç›larak aç›k kaynak kodlu yaz›l›mlara yer vermeye bafllad›. Öyle ki, NASA bugün aç›k kaynak kodlu yaz›l›mlar kullan›yor. ABD baflta olmak üzere sadece bat› dünyas› de¤il, do¤u da küreselleflmenin etmenlerinden biri olarak de¤iflmeye bafllad›. Taklitle ifle bafllay›p daha sonra bilgisini gizlemeyi en iyi baflaran Japonya iflbirli¤i modellerini en iyi gelifltiren ülke oldu, bugün Avrupa Birli¤i ile teknoloji araflt›rma-gelifltirme iflbirli¤i içinde ve ayn› fon programlar›nda yer al›yor. Çin inan›lmaz bir d›fla aç›kl›k politikas› uygulayarak, hiç anlafl›lmayan dili ve kültürüne ra¤men çok fazla ve çok h›zl› iletiflim kurarak k›sa zamanda bir çok yere ulaflt› ve taklit etme sistemini art›k geride b›rakarak, gerçek inovasyona yat›r›m yapmaya bafllad›. Ancak bunlar hep iflbirli¤i ile oldu. Aç›k olarak bunu elde ettiler. Ülkeler, ülkelerin kurumlar›, kurumlar›n çal›flanlar› birbirleri ile daha fazla iflbirli¤i

Müflteriyi inovasyon sürecine dahil etmeyi 1990’larda ö¤renmifl olmam›z gerekirken, bugün hala bunun gerçekleflmedi¤ini görüyoruz. Özellikle, kendini bilgi birikiminin (know-how) gizeminden kurtaramayan mevcut zihnimizde, müflteriyi sadece de¤erlendirme süreçlerinin içine alarak, yine Ar-Ge’de yaln›z hareket ediyoruz. ‹flbirli¤i yapmaya bafllam›fl olsak da, iki kurum yine kendi aralar›nda iflbirli¤i yap›p müflteri sürece sadece soru cevap ya da anket düzeyinde kat›labiliyor. Müflteriyi iflin sahibi olarak görmeyi baflarm›fl ve bunun için de Microsoft Solution Development Discipline’i gelifltirmifl olan Microsoft bugün dünyan›n en büyük flirketleri aras›nda ön s›ralarda. Özellikle yaz›l›m sanayinde bu sistemi uygulayan flirketlerin say›s›n›n çok da fazla olmad›¤›n› görebiliyoruz. Bugün hala KOB‹’lere yönelik yaz›l›m üretemeyen flirketler ve en baflta dünyan›n en büyük Ar-Ge program›n› uygulayan Avrupa Birli¤i bunu nas›l yapaca¤›n› düflünüyor. Bu düflünceler projelerle bütünleflerek yeni sonuçlar› da oluflturmuyor de¤il. Ancak, hala KOB‹’lere uygun çözüm sa¤laman›n yollar› aran›yor. Bu da demek olu-

47


makale

yor ki, “kullan›c›” dedi¤imiz, inovasyona gerçekten ihtiyac› olan, onu kullanacak olan kifli ya da müflteri hala birinci planda. Demek ki hala müflteriyi biz inovasyona dahil edememifliz ki, bunlar› konuflur haldeyiz. Y›l 2008. 2003 y›l›nda Harvard’l› bir profesör olan Henry Chesbrough “Open Innovation” adl› bir kitap yazd› ve yay›nlad›. Ar-Ge iflbirlikleri, proje bütünleflmeleri ve aç›k kaynak kodlu yaz›l›mlar›n, bilgi birikimlerinin paylafl›lmas› e¤ilimlerinin tam ortas›na, müflterinin kullan›c›n›n da dahil oldu¤u yeni bir paradigma düflürdü. Uygulamalar› çoktan görülmeye bafllanan bu yeni paradigma insanlar›n kafas›ndaki “ben neyin sahibiyim, ne kadar paylaflaca¤›m, inovasyon kimin” gibi sorular› daha da art›rd›. Zaten kabuklar›ndan zoraki ç›kmaya bafllayan flirketleri bambaflka bir yaflam biçimine yöneltmeye bafllad›. Chesbrough’a göre, geleneksel (kapal›) inovasyon yaflam döngüsünde bilgi (knowledge) ak›fl› ayn› kurumun s›n›rlar› içinde kal›yor. Herbir yeni Ar-Ge için yeni bir yat›r›m gerekiyor ve her defas›nda mevcut pazara yöneliyor. ‹htiyac› olan kaynaklar› kendi organizasyonu sa¤lamas› gerekti¤i için, hem daha fazla yat›r›m yapmak hem de uyum sürecini geçirmek zorunda kal›yor ve ciddi gecikmeler de do¤uyor. Kendi laboratuvar›n› kurma için geçirdi¤i zamanda, yeni teknolojiler çoktan alm›fl bafl›n› gitmifl olabiliyor.

Oysa aç›k inovasyonda, bilgiye her ortamdan her an eriflmek mümkün ve çok fazla yat›r›m ihtiyac› olmadan, zaten geliflmekte olan bilgileri bir araya getirmek ve yeni bilgileri h›zla üretmek daha verimli oluyor. Aç›k inovasyon ifl modelinde, bir flirketin dahili inovasyonu ile harici inovasyon birlefliyor. Araflt›rma ve Gelifltirme aflamalar›nda farkl› kurumlar› Ar-Ge çal›flmalar›, projeleri ile laboratuvarlar› paylafl›l›yor.

Aç›k ifl modeli Aç›k inovasyona geçiflte baflar› örnekleri aras›nda, 1990’lar›n yeni ak›mlar›n› sürekli uygulayarak geçifl sürecini deneyimleriyle oluflturan IBM, Xerox, Intel gibi büyük flirketler yer al›yor. Aç›k inovasyonda iflin uzmanlar› illa ki flirket içinde olmas› gerekmiyor, gerekli uzmanl›k d›flar›daki bir flirketten de al›nabiliyor, dahili Ar-Ge sadece belli bir de¤er yarat›rken, d›flar›dan al›nan Ar-Ge daha anlaml› bir de¤er yarat›yor, araflt›rmay› s›f›rdan bafllatmaya gerek yok, daha iyi ifl modelini oluflturmak pazara ilk ç›kan olmaktan daha önemli, sanayideki en parlak fikirleri yaratmak de¤il dahili ve harici fikirlerin birlikte en iyi kullan›m› kazanmay› sa¤l›yor. Aç›k inovasyonda ifl modelini gelifltirdi¤i sürece fikri haklar›n kimin oldu¤u önemli de¤il. ‹ster dahili fikri mülkiyet haklar› d›flar›da kullan›ls›n, ister fikri mülkiyet haklar› d›flar›dan al›ns›n, önemli olan kendi ifl modelinin gelifltirilebiliyor olmas›d›r. Bahsetti¤imiz ifl modeli 6 ana aflamadan olufluyor: 1. Yeni teknoloji ile kullan›c›lara katacak de¤er önerisini aç›k olarak ortaya koymak, 2. Teknolojinin yararl› olaca¤› kullan›c›y› ve kullanma nedenini belirleyecek bir pazar segmentini tan›mlamak, 3. fiirketin de¤er zincirindeki pozisyonunu destekleyerek yeni ürün ya da hizmeti yarat›p sunacak flekilde bu de¤er zincirini yap›land›rmak, 4. Seçilen de¤er önerisi ve de¤er zinciri yap›s›na göre flirket için gelir art›r›c› mekanizmalar›, yeni sunulacak ürün ya da hizmetin maliyet yap›s›n› ve karl›l›k hedeflerini belirlemek, 5. Tedarikçilerin ve müflterilerin ba¤lant›l› oldu¤u de¤er iletiflim a¤› içindeki flirket yerini tan›mlamak ve potansiyel tamamlay›c› flirket ve rakipleri de dahil etmek, 6. fiirketin yenilikçilikle, rekabet avantaj›n› elde edebilece¤i bir rekabet stratejisini oluflturmak. Aç›k ifl modelleri temelde 2 fonksiyonu yerine getiriyorlar, bir tanesi de¤er ya-

48


ratmak, di¤eri ise o de¤erin bir k›sm›ndan bir fleyler elde etmek.

Fikri haklar fiirketler aç›k inovasyonda “bu bulufl burada yap›lmad›” sendromundan uzaktalar. Çünkü aç›k inovasyonda bir bulufl bir baflka bulufla de¤er sa¤layabiliyor, her flirket birbirinin de¤erinden faydalan›yor. Aç›k kaynak kodlu yaz›l›m sistemi buna çok iyi bir örnektir. Arkas›nda belli bir ifl modeli olmamakla birlikte çok baflar›l› yürüyen bir modeldir. Önemli olan teknoloji de¤il, ifl modelidir. Ayn› teknolojiyi iki ayr› ifl modeli ile pazara sunarak çok farkl› kazançlar elde edebilirsiniz. Ancak, güçlü bir IP (fikri mülkiyet haklar›) burada önemli bir rol oynuyor. IP yaflam döngüsünde, yeni teknolojinin oluflumunda flirketler fikri haklar›n al›nmas› için yat›r›m yapmal›lar ve bunu kendi ifl modeli do¤rultusunda en iyi koruyacak yöntemi de seçmeliler.

kiyet yönetimi ancak tepkisel olabilir. Hiçbir flekilde ayr›flt›r›lamayan bir ifl modeline sahip bir flirketin ne bir inovasyon süreci vard›r ne de bir fikri mülkiyet yönetimi. Aç›k inovasyon paradigmas› ile fikri haklar, patent sistemleri, tekno giriflimler, risk sermayesi ve ortakl›klar, iflbirlikleri, iflbirli¤i a¤lar› gibi kavramlar daha öne ç›kt›lar. Aç›k inovasyon bir ya da birkaç flirketle s›n›rl› kalmay›p, aç›k Ar-Ge topluluklar›, yaflayan laboratuvarlar oluflmaya bafllad›. Birbirine ba¤l› a¤larda çal›flan sürekli bilgi paylaflan, birlikte bilgi üreten ve kendine özgü bir biçimde bu bilgiyi kullanan farkl› düflünce sistemleri ve yap›lar›ndaki insanlar ço¤ald›. Aç›k ve yaflayan bu yeni yaflam biçimi, sosyal ve paylaflan yeni bir bilim, teknoloji ve sanayi dünyas› yaratt›. I

Teknolojinin pazara sunulmas›nda sunumu güçlendirecek, birtak›m farkl› uzmanl›klarla iflbirlikleri yap›labilir. Daha sonraki aflamalarda ise, teknolojinin nimetlerinden yararlanmay› bilmek gerekiyor ki bu da gerek flirket içinde, gerekse flirket d›fl›nda müflteriler, rakipler, tedarikçilerle birlikte hareket etmeyi gerektiriyor. Bu aflamada yeni tekno-giriflimlerin oluflmas›na da olanaklar sa¤lanm›fl olabilir. Son aflamada ise, art›k flirketin bu teknolojiden ç›kmas› ve yeni teknolojilere yönelmesi, baflka bir flirketin ifl modeline yarayacaksa fikri mülkiyetini ticari s›rlar› kendinde kalmak koflulu ile devretmesi gerekebilir. Bir flirketin ifl modeli pazar›n de¤iflikliklerine h›zl› ayak uyduracak cinstense, inovasyon sürecinde yeni ifl modeli oluflturabilecek demektir, bu da fikri mülkiyet yönetiminin stratejik bir de¤er oldu¤unu ortaya koyar. E¤er bir flirket kendi inovasyon süreçlerini sadece ifl modeliyle bütünlefltirebiliyorsa, bu durumda fikri mülkiyet yönetimi sadece finansal bir de¤er tafl›r. fiirketin kendine ait bir ifl modeli yoksa ki inovasyon süreçleri ile ilgili d›flar›dan destek al›yordur, fikri mülkiyet yönetimi sadece olanakl›d›r. fiirketin belli bir segmente yönelik ifl modeli varsa inovasyon süreçleri henüz plan aflamas›ndad›r o zaman da fikri mülkiyet yönetimi sadece savunma amaçl›d›r. fiirketin ifl modeli bazen ayr›flt›r›labiliyorsa ve inovasyon süreci duruma göre olufluyorsa fikri mül49


50-51 yarisma

2/25/10

11:21 AM

Page 1

fikir yar›flmalar›n›n as›l galibi inovasyon ‹novasyon’un tek yolu flirket çal›flanlar›n› sürecin içine katmak de¤il. Hedef kitle ve müflteri de art›k inovasyon ünitesi olarak görülüyor. Bu kitleyi sürece dahil etmenin ve verim alman›n yollar›ndan biri de yar›flmalar. Her yar›flman›n bir galibi olur, bu yar›flmalar›n as›l galibi de yar›flmay› düzenleyen flirketler.

TEMEL KARATAfi rün ve hizmetlerine her gün bir yenisini ekleyemeyen flirketlerin rekabette arka s›ralara düfltü¤ü gözler önündeki bir gerçek. Daha iyiye gitmenin ve rekabetin koflulu geliflim, geliflimin en öncül unsuru ise inovas-

Ü

Tiffany Reklam ve Halkla ‹liflkiler Sorumlusu Nurhan Sar›

50

yon. fiirketlerin giderek daha s›k baflvurdu¤u bir yöntem de hedef kitleyi ve müflteriyi bu geliflim sürecine dahil etmek, onlar›n fikirlerinden yararlanmak. Bunun için tercih edilen yöntem ise yar›flmalar. Birçok firma, kendi u¤rafl alan› ile ilgili yar›flmalar düzenliyor, özetle, müflteri kitlesine de “hadi kendini göster” diyor. Fikri ve projesiyle bu yar›flmalara baflvuran adaylar hem konulan para ödülünü kazanma flans› yakal›yor hem de proje ve fikirlerinin, bir ürün ya da hizmet olarak pazara sürülmesinin tatminini yafl›yorlar. fiirket ise asl›nda küçük bir mebla¤ (ödül tutar›) harcayarak inovasyon yapm›fl oluyor. Son iki ay içinde bu tür yar›flmalara iyi birer örnek iki yar›flma Fujitsu Siemens Computers ve Tiffany taraf›ndan düzenlendi. Fujitsu Siemens Computers taraf›ndan düzenlenen “Gelece¤in Veri Merkezi için Biliflim

Teknolojileri Hizmetleri” konulu yar›flman›n temel amac› elbette inovasyona esin kayna¤› oluflturacak çok say›da fikir sahibini orijinal ve heyecan verici bir ortamda bir araya getirmekti. fiirketin böyle bir yar›flmay› düzenlemesinin ard›nda, aç›k inovasyon giriflimlerinin yatt›¤›n› söyleyen Fujitsu Siemens Computers Pazarlama ve ‹letiflim Müdürü Çi¤dem Atalay, h›zl› de¤iflim içinde olan ve bilginin çok çabuk da¤›ld›¤› sektörlerde flirketlerin sadece kendi iç fikirleriyle ve kendi araflt›rmalar›yla yetinmesinin mümkün olmad›¤›n› belirtiyor. Bu yar›flma ile esas amaç, flirketin kendi inovasyon süreçlerinin yan› s›ra d›flar›dan da fikirler almak, özel yetenekleri olan yarat›c› kullan›c›lar› belirleyerek onlar› inovasyon süreçlerine katmakt›.


50-51 yarisma

2/25/10

11:21 AM

Page 2

“Yarışma, geleceğe yaklaşımımızı yansıtıyor” Atalay, yar›flman›n temas›n› neden “Gelece¤in Veri Merkezi için Biliflim Teknolojileri Hizmetleri” olarak belirlediklerine de aç›klama getiriyor: “Avrupa’n›n ve Türkiye’nin lider BT firmalar›ndan Fujitsu Siemens Computers sundu¤u ürün ve çözümler kadar, BT hizmetleri pazar›nda da iddial›; Avrupa’n›n BT altyap› sa¤lay›c›s› olma yolunda h›zla ilerliyoruz. Bu yönde att›¤›m›z büyük bir ad›m da müflterilerimize çözüm, ürün ve altyap› servislerinin entegre flekilde sunulmas› için sat›n al›nan servis bölümünün entegre edilmesi. ‹novasyon yar›flmas›, bugünün ve yar›n›n müflteri ihtiyaçlar›na uygun, iyi ayarlanm›fl servisler sunarak bizim bu yaklafl›m›m›z› yans›t›yor. Bununla birlikte, ürün/donan›m konusundaki inovasyonlar söz konusu oldu¤unda insanlar›n daha aktif bir rol oynad›klar›n› görüyoruz. Bu sebeple, yeni bir yaklafl›m kullan›larak bu sahan›n gelifltirilmesine karar verdik.”

inovasyon ofisine de sahip olan bir firma. Bu ofis farkl› üniversite ve ifl okullar›yla çal›flarak Fujitsu Siemens’in

de ekleyerek komik ürün grubunu çeflitlendirdi. Tiffany Reklam ve Halkla ‹liflkiler Sorumlusu Nurhan Sar›’n›n verdi¤i bilgiye göre, Blue Jean ve Hey Girl dergileri ile Alem FM iletiflim sponsorlu¤unda bu y›l üçüncüsü düzenlenen Çatlak T.shirt Yar›flmas›’nda 38 bin eser yar›flt›. 38 bin baflvurudan 30 eser seçildi. Web sitesini 198 bin kifli ziyaret etti. 15 May›s’tan itibaren web üzerinden oylama bafllat›ld›; ilk bir hafta içinde 46 bin kifli oy kulland›. 2006 y›l›nda 7 eser tiflört olarak bas›ld› ve ma¤azalarda sat›fla sunuldu, 2005 y›l›nda 5 adet tiflört bas›larak sat›fla sunuldu. Bu y›lki yar›flman›n sonucu bu ay belli olacak ve 10 tiflört Tiffany taraf›ndan üretilecek. Yar›flmay› kazanan eser sahibini 10 bin YTL para ödülü ve bir tatil bekliyor. Ancak bu y›l finale kalan 30 eser sahibinden biri, yap›lacak mülakatlar sonucunda Tifanny’nin komik ürün serisinde tasar›mc› olarak çal›flmaya bafllayacak. I

teklifini destekleyecek son kullan›c› inovasyonlar› üretiyor.

Çatlak tişörtler mağazalarda Peki bu yar›flmadan flirket ne gibi faydalar sa¤l›yor? Atalay’›n verdi¤i bilgiye göre, inovasyon yar›flmas› ile öncelikle gerçekten yeni ve 盤›r açan fikirlerin ortaya ç›kmas› ümit ediliyor. Yar›flma, inovatif fikirlerin genifl bir yelpazede kat›l›mc›lar taraf›ndan ortaya ç›kar›labilmesine olanak sa¤l›yor. ‹kinci olarak yar›flma, pazardaki trend ve fikirleri bulup ç›karmak için eflsiz bir f›rsat sunuyor. Öte yandan da ö¤renciler, gelifltiriciler, hatta potansiyel ifl adaylar›n›n kat›l›m›n› sa¤layan ortak bir diyalog ve etkileflim ortam›n›n oluflmas›n› sa¤l›yor. Fujitsu Siemens Computers, bu yar›flman›n düzenleyicisi olman›n yan› s›ra bir

Tekstil firmas› Tiffany’nin, hedef kitleyi, hatta daha fazlas›n› inovasyon için araç olarak de¤erlendirmesini sa¤layan yar›flma ise “Çatlak t.shirt”. Tiffany bu yar›flmay›, e¤lenceyi ve komikli¤i sevenleri ortak bir platformda buluflturmak ve “tfunny” esprili ürün yelpazesine yeni renkler katmak amac›yla düzenliyor. Firma, komik tiflört ürün yelpazesini gelifltirmek amac›yla ilk defa 2006’da Çatlak t.shirt yar›flmas›n› düzenleyerek ve yar›flmada dereceye giren eserleri tiflörtlerine basarak koleksiyonuna katt›. Bunun yan› s›ra 2007’nin Nisan ay›nda Leman Dergisi ile yapt›¤› anlaflma ile Leman karakterlerinden oluflan ürünleri

Fujitsu Siemens Computers Pazarlama ve ‹letiflim Müdürü Çi¤dem Atalay

51


fazla mesai

“Nihai amaç mutluluk” yolunda aç›k inovasyon kavram›n›n son derece önemli oldu¤unu düflünüyorum. Dünyay› saran faydal› virüs internet, bilginin gizli kalamayaca¤›n› ve gizli kalan bilginin yok olmaya mahkum oldu¤unu göstermifl bulunuyor. Madem ki amaç mutluluk, bunun inovasyon taraf›n› da “açç›k ve seççik” flekilde yapmakta fayda var. Mine KILIÇ

açç›k seççik inovasyon

R

ahmetli Cumhurbaflkan› Turgut Özal’›n çok s›k kulland›¤› bir klifle vard› “Açç›k ve seççik ifade ediyorum ki...” (‹ki “ç” ile) Özal, baflbakanl›¤› döneminde, Türkiye’yi ekran bafl›na toplayan (!) ve ülkemiz televizyonlar›n›n ilk “politik talk show”u say›labilecek ‹craat›n ‹çinden programlar›na ç›kar, elindeki dolmakalemi kamera vizörünün içine sokarak “açç›k ve seççik” ifade ederdi. Özal’›n ard›ndan “ex” baflbakanlardan Çiller de bu klifleyi kullanarak unutulmazlar aras›na soktu. Özal ve Çiller’i tan›d›¤› konusunda flüpheli oldu¤um Harvard’l› profesör Henry Chesbrough 2003’te bu klifleyi biraz sadelefltirerek inovasyonun nas›l “açç›k” yap›labilece¤ini cümle aleme anlatt›. “Aç›k ‹novasyon” isimli bir kitap yazarak ifl ve yönetim dünyas›nda devrimci bir sayfa açt›. Chesbrough’ya göre bilginin sonsuz oldu¤u dünyam›zda, firmalar sadece kendi içlerindeki Ar-Ge faaliyetlerine ba¤l› kalmak zorunda de¤ildi. Baflka firmalarla lisans anlaflmalar› yapabilirdi, patent veya icat sat›n alabilirdi. Bunun tam tersi de olabilirdi. Yani isteyen firma kendi Ar-Ge’si sayesinde ortaya ç›kan fakat as›l iflinde kullanmad›¤› icatlar› ve patentleri, ifltirakler ve lisanslama yoluyla d›flar›ya açabilirdi.

Amaç “daha çok mutluluk” Mühendis olmayan ve benim gibi bir fleyi anlayabilmesi için “açç›k ve seççik” ifade edilmesi gerekenler için flöyle anlatay›m: Bir yeme¤i daha lezzetli yapmaya çal›flan aflç›n›n baflka bir (ya da birçok) aflç›dan ak›l ya da malzeme almas› gibi bir fley bu aç›k inovasyon... San›yoruz ki inovasyonun da ne anlama geldi¤i geçmifle oranla bugün daha çok anlafl›l›yor. ‹novasyon, en k›sa tan›m›yla, yeni fikirlerin ticari bir yarara dönüfltürülmesi 52

süreci. Bana göre ticari yarar, flirketin müflteriye sundu¤u mutluluk karfl›l›¤›nda kârl›l›k ve büyüme elde etmesi anlam›na geliyor. Yani inovasyonun amac› toplumdaki her bir bireyin gözden ç›kard›¤› maliyet karfl›l›¤›nda duydu¤u tatmin seviyesini daha yukar› çekebilmek. Vizyon, misyon, hedef, süreç, performans, iyilefltirme, süreklilik, kalite, 6 Sigma, teknoloji vs. derken, asl›nda tüm bu kavramlar›n amac› da elbette “daha çok mutluluk.” 0Bu nedenle “nihai amaç mutluluk” yolunda aç›k inovasyon kavram›n›n son derece önemli oldu¤unu düflünüyorum. Dünyay› saran faydal› virüs internet, bilginin gizli kalamayaca¤›n› ve gizli kalan bilginin yok olmaya mahkum oldu¤unu göstermifl bulunuyor. Madem ki amaç mutluluk, bunun inovasyon taraf›n› da “açç›k ve seççik” flekilde yapmakta fayda var. Çok yak›n bir arkadafl›m›n halkla iliflkiler sektöründe faaliyet gösteren bir firmas› var. Son derece baflar›l› bir flirket. Bu arada Türkiye’de halkla iliflkiler sektörünün çok uzak bir geçmifli olmad›¤›n› ve henüz olgunlaflmaya bafllad›¤›n› söylemeliyim. Son 10 y›ll›k dönemde zaman zaman medya ile yaflanan krizler sektörün itibar›nda baz› zedelenmelere neden oldu. Sektör “iç sanc›lar›n›” dindirebilmek için dernekleflme yoluna gitti. Bu derne¤in üyelerinden baz›lar› 2 y›l önce sektörün uluslararas› kalite belgesinden alabilmek için baflvuruda bulundu. Belgeyi alabilmek için flirket içindeki süreçlerin iyi yönetildi¤ini (bilgili, belgeli) ispat etmek gerekiyordu. Arkadafl›m, belge alma sürecinden çok önce kurumsallaflma çal›flmalar›na bafllam›flt›. Onun sektördeki baflar›s›n›n birkaç nedeni vard›. Birincisi çok çal›flkand›, ikincisi çok yarat›c›yd› üçüncüsü pratik düflünüyordu, dördüncüsü ise elindeki tüm belgeleri sektörden isteyen herkesle paylafl›yordu.


“Hizmet” gibi görünmeyen ve karfl›l›¤› çok zor ölçülebilen bir alanda hizmet verirken bunu yapabilmesine çok flafl›rm›flt›m. Müflterilerle iliflkilerde kullan›lan, zamandan kazand›r›p müflterilere daha h›zl› hizmet sunulabilmesini sa¤layan tüm belgeleri paylaflmaktan kaç›nm›yordu (brief formlar›, memnuniyet anketleri vb. ve elbette bofl flekilde). Bunlar›n ço¤u, flirket içinde s›f›rdan yarat›lm›fl, önemli para ve zaman harcanm›flt› ama o çekinmeden bunlar› rakiplerine verebiliyordu. Performans de¤erlendirme için kullan›lan ve yaz›l›m› aylar süren program› bile paylaflabilece¤ini söylemiflti. Onun kadar vizyoner olmad›¤›m için yapt›¤›na anlam veremeyip “Neden?” diye sormufltum. “Ben bunu kendim için yap›yorum. Bilgiyi paylaflmaktan zarar gelmez. Sektör daha iyiye gidince hepimiz daha çok kazanaca¤›z” demiflti.

‹flte reçete, herkes kullans›n Geçti¤imiz günlerde Türkiye’nin en büyük ça¤r› merkezlerinden birinin yöneticileriyle sohbet ederken yine arkadafl›m›n bu sözlerini hat›rlad›m. Onlarca flirkete hizmet veren 1500’e yak›n çal›flan› olan flirketin en büyük sorunu eleman dönüflüm oran›n›n (turnover) yüksekli¤iydi. Bilirsiniz, perakende, sigorta ve ça¤r› merkezi sektörleri neredeyse “sab›kal›d›r”. “‹nsanlarla birebir iletiflim kurman›n getirdi¤i y›pranma” gençlerin bu sektörleri, evlenmeden ve askere gitmeden önce zaman geçirilecek yerler olarak görmesine neden olur. Sohbet etti¤im yöneticiler neredeyse her befl elemandan üçünü bir y›l içinde kaybettiklerini söylüyorlard›. Asl›nda flirket en büyük yat›r›m› e¤itime yap›yordu. “Samimiyet, dürüstlük ve iyiniyeti” flirket kültürünün bir parças› haline getirdiklerine eminlerdi. Çal›flanlara tutulamayacak sözler verilmiyor, yöneticiler genç insanlar› demotive etmemek için ellerinden gelen gayreti gösteriyordu. Sektör ortalamas›n›n üzerinde ücret ve yan haklar sa¤lan›yordu. K›sa sürede yükselme imkan›, kariyer yollar› mevcuttu. ‹steyen herkes spor kulüplerine üye yap›l›yor, hedeflerini tutturanlara cazip ödüller veriliyordu. Ama ne yap›l›rsa yap›ls›n elemanlar› elde tutmak mümkün olmuyordu. “Turnover laneti” bir kabus gibi flirket üzerine çökmüfltü. fiirket maliyetlerini her geçen gün biraz daha kabartan soruna bir nebze de olsa çare bulabilmek için flirket yöneticileri bir araya getirdi. Kârl›l›k oran›n›n çok düflük oldu¤u sektörde bu soruna çare bulmak hayatiydi. Yoksa gelecekte bu maliyetleri karfl›lamak daha da zorlaflacakt›. Yöneticilerin ilk tespiti turnover’›n en çok “ifle girifl aylar›nda yafland›¤›” oldu. Ayr›ca çal›flanlar›n yüzde 60-65’ini kad›nlar oluflturuyordu. ‹fl-

ten ayr›lanlar›n da büyük bölümü onlard›. Erkekler en az›ndan askere gidene kadar çal›flmay› tercih ediyordu. Uzun toplant›lar›n ard›ndan “reçete” yaz›ld›: 1. ‹fle yeni bafllayan ekiplerin bafl›na performans› en yüksek, en sab›rl›, en sevecen, en insanc›l yöneticiler getirildi. 2. ‹fle bafllayanlar›n görece¤i bir yere kocaman bir afifl as›larak “Aram›za hofl geldiniz” denildi. 3. En yak›fl›kl› ça¤r› merkezi çal›flanlar› ifle yeni bafllayan kad›nlar›n bulundu¤u bölümlere oturtuldu. 4. Çal›flanlar›n tamam›na hizmet verilen flirketlere istedikleri zaman geçifl hakk› tan›nd›. Hatta kariyer yolunun içine bu hak da dahil edildi. Gördü¤ünüz gibi reçete son derece basit ama bu tespitler yap›lana kadar katlan›lan maliyet çok yüksek. Bu kadar de¤erli bir bilgiyi benimle neden paylaflt›klar›n› sordum. Onlar da halkla iliflkiler sektöründeki arkadafl›ma benzer bir yan›t verdi: Paylaflmazsak sektörümüz ayakta duramaz hale gelecek.

Ekonomik krizde “reçete paylafl›m›” 1990’l› y›llarda bafllayan ve ard› arkas› kesilmeyen ekonomik krizleri hat›rlars›n›z. 1994, 1998 ve 2001... Bankalar batt›, tasarruflar yok oldu, yüzbinlerce kifli iflsiz kald›, iflletmeler kapat›ld›, toplumsal depresyonlar ve krizlere iki büyük depremin eklenmesiyle travmalar yaflad›k. 1998 krizi sürerken o dönemlerde çal›flt›¤›m gazetede “krizde ayakta kalmay› baflaran flirketlerle” röportajlar yap›yorduk. Röportajlarda en önem verdi¤imiz fley kriz önlemlerini “reçete” fleklinde yazmakt›. Bizim reçetelerin ne kadar etkili oldu¤u zamanla ortaya ç›kt›. ‹nternetin de çok yayg›n olmad›¤› o dönemde, pek çok flirket bizdeki reçeteleri al›p uygulamaya çal›flm›flt›. O dönemde flirketler bilgiyi paylaflmak yerine saklayarak bir anlamda kendi sonlar›n› da haz›rl›yorlard›. Bu nedenle haberlerimiz çok de¤erli bir hale gelmiflti. Verdi¤im örnekler yaln›zca küçük bilgiyi paylaflman›n ne kadar büyük sonuçlar do¤urabilece¤ini göstermek içindi. IBM, P&G, Unilever, HP gibi flirketler y›llard›r inovasyon süreçlerini açarak baflar›dan baflar›ya kofluyorlar. Açç›k ve seççik ifade etti¤imiz üzere inovasyonu açmak, zihinleri açmakt›r, hedeflere daha h›zl› ulaflmakt›r, kaynaklar› daha verimli kullanmakt›r. Ve daha mutlu olmakt›r. Gözümüzle gördü¤ümüz, ancak önemini kavrayamad›¤›m›z bir konuyu kavramsal olarak ortaya koyup zihinsel bir devrim yaratt›¤› için Chesbrough’a; teflekkür ederek yaz›m› noktal›yorum. I 53


gelece¤in robotlar› lego’yla flekilleniyor FIRST isimli vak›f taraf›ndan 18 y›ld›r düzenlenen First Lego Ligi (FLL) çocuklara bilim ve teknolojiyi sevdirirken, onlar›n sosyal sorumluluk bilincini ve tak›m çal›flmas› becerilerini de art›r›yor. Türkiye’de de düzenlenen FLL, birçok kurumun iflbirli¤i ve sponsoruyla baflar›l› bir flekilde devam ediyor.

ürkiye Robotik Turnuvas› olan First Lego Ligi (FLL) çocuklar›n sadece kendilerine karfl› yar›flt›¤› bir turnuva. Turnuvan›n geçmifli 18 y›l öncesine dayan›yor. Çocuklara bilim ve teknolojiyi tan›tmak için kurulan FIRST isimli Amerikan Vakf›, ilk kez liseler aras› robotik turnuvalar› düzenlemeye bafllam›flt›. Bu turnuvay› çocuklara sunmak istediklerinde Lego'nun robotik tasar›m ve programlamas› için üretilmifl bir sistemi oldu¤unu fark ettiler ve Lego ile iflbirli¤i yapmaya karar vererek FLL’yi organize etmeye bafllad›lar.

T

Birincisi 1998'de ABD'de yap›lan turnuvaya bugüne kadar 40 ülkeden 100 binin üzerinde ö¤renci kat›ld›. Gün geçtikçe kat›l›m›n artt›¤› turnuvalar›, her ülkenin yerel ortaklar› düzenliyor. Türkiye'deki FLL turnuvalar› ise Smartkids Ö¤renim Merkezi, Yarat›c› Çocuklar Derne¤i ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Bölümü iflbirli¤i ve sponsorlar›n deste¤iyle gerçeklefliyor.

Gelecek turnuvanın teması iklim değişikliği Türkiye’de düzenlenen turnuva her y›l flubat ve mart aylar›nda yap›l›yor. Kat›l›mc›lar artt›kça farkl› flehirlerde ön elemler yap›l›p, ‹stanbul'da da final gerçeklefltiriliyor. Turnuvan›n her alan›nda en iyi olan ve birincili¤i kucaklayan tak›mlardan birkaç› Avrupa Aç›k Turnuva-

54


s›’na ve ABD'deki dünya flampiyonas›na kat›lmaya hak kazan›yor. Geçti¤imiz y›llarda Türkiye ad›na bu flampiyonalara kat›lan tak›mlar önemli baflar›lara da imza att›lar. Evrensel kavramlar üzerine kurulan her turnuvan›n bir temas› var. Turnuvan›n Türkiye aya¤›ndaki temalar› ise “Bedensel engellilere çözüm üretmek”, “Denizler ve ekoloji”, “Nanoteknoloji ve enerji verimlili¤i” bafll›klar› alt›nda toplan›yor. Dünyan›n en büyük sorunlar›ndan biri haline gelen ve hayat›m›z› ciddi anlamda tehdit etmeye bafllayan iklim de¤iflikli¤i, turnuvan›n gelecek sezondaki temas›n› oluflturacak. Turnuvaya haz›rlanan 9-16 yafl grubu aras›ndaki çocuklar, en az 4 en fazla 10

lirlenen tema do¤rultusunda haz›rlanan ve dünyada tüm tak›mlara gönderilen tema setine de sahip olunmas› gerekiyor. ‹lk aflamada yar›flmac›lar, oluflturacaklar› robotu tema setindeki problemleri çözecek flekilde tasarl›yor ve programl›yorlar. Ancak çocuklar›n görevi burada son bulmuyor. Proje jürisine sunmak üzere sezon temas›yla ilgili de bir proje haz›rl›yorlar. Çok yönlü bir çal›flma olan bu turnuvada, jüri projelerin d›fl›nda tak›m çal›flmas›n› da de¤erlendiriyor. kifliden oluflan bir tak›m kuruyorlar. Bu tak›m›n bafl›nda da 18 yafl›n› aflm›fl bir koç bulunuyor. Çocuklar, LEGO'nun Mindstorms ad›n› verdi¤i robotik ve tema setini alarak turnuvaya ilk ad›mlar›n› at›yorlar. Bu setin d›fl›nda her y›l be-

First Lego Ligi (FLL) Türkiye Koordinatörü Fatma Özbilek

Tüm kuruluşların desteğini bekliyoruz “Bu proje tüm dünyada Ar-Ge'ye

dan yap›lm›fl olan araflt›rmalar bu

önem veren, tak›m çal›flmas›na yat-

turnuvaya bir kere kat›lm›fl olan ö¤-

k›n, problem çözme yetene¤i olan

rencilerin mühendislik, bilim gibi

ve toplum önünde kendini rahat ifa-

alanlara daha s›cak bakt›¤›n› göste-

de edebilme gibi becerilere sahip

riyor. Turnuvan›n amac› çocuklara

bireyleri bir araya getiriyor. Ayr›ca

bilim ve teknolojiyi sevdirirken, sos-

gizli kalm›fl yetenekleri ortaya ç›ka-

yal sorumluluk bilincini ve tak›m ça-

ran çal›flma, kendisi için de¤erli ifl-

l›flmas› becerilerini gelifltirmek. Biz-

gücü kayna¤› olaca¤›na inanan fir-

de Türkiye'de bu projeye maddi ve

malar taraf›ndan da destekleniyor.

manevi destek olacak tüm kurumla-

ABD'de Brandeis Üniversitesi taraf›n-

r›n deste¤ini bekliyoruz.”

Jüri turnuvan›n de¤erlendirmesini 3 farkl› alanda yap›yor. Bunlardan birincisi robotik alan. Bu kategoride çocuklar›n yapt›klar› robotlar›n yar›flmada gösterdi¤i performans, jüri taraf›ndan de¤erlendiriliyor. Çocuklara duyurulan projenin nas›l araflt›r›ld›¤›, sunuldu¤u, probleme nas›l çözüm bulundu¤u konular› da jürinin de¤erlendirdi¤i ikinci kriter aras›nda yer al›yor. Son etapta ise jüri üyesi tak›mlar›n nas›l çal›flt›¤›n›, birbirlerine nas›l davrand›klar›n› ve nas›l bir iflbölümü yapt›klar›n› de¤erlendiriyor. Yeteneklerin ve yarat›c›l›klar›n ölçüldü¤ü turnuvan›n jüri üyelerini, ö¤retim görevlileri, konuyla ilgili uzmanlar, psikologlar, gazeteciler ve ifl adamlar› oluflturuyor. Yar›flmaya kat›lmak isteyenler gruplar›n› oluflturduktan sonra www.fllturkiye.org sitesinden 1 Temmuz tarihinden sonra kay›t yapt›rabiliyorlar. I

55


bak›fl aç›s›

Fikirleri ve f›rsatlar› d›flarda arama yaklafl›m› her ne kadar yak›n zamanda “aç›k inovasyon” terimi alt›nda anlat›lmaya baflland›ysa da asl›nda bunun farkl› örnekleri çok eskilere dayan›yor. Örne¤in, Edison ampulü kendi icat etmedi. Konuyla ilgili daha önce yap›lm›fl bütün çal›flmalar› derledi, patentleri ald›, hepsini inovasyona dönüfltürmeyi baflard›. fiirin ELÇ‹

inovasyon hep “aç›k”t›

İ

novasyonun ne oldu¤u ve niçin yap›ld›¤›n› flöyle bir düflünecek olursak, bir flirketin inovasyon fikirlerini ve f›rsatlar›n› yakalamak için kendisini

kendi organizasyonuyla s›n›rland›rmas›n›, d›flar›daki potansiyelin varl›¤›n›n fark›nda olup bunu kullanmak için harekete geçememifl olmas›n› ummay›z. E¤er amaç, fark yaratacak, s›çrama yapt›racak fikirleri de¤er yaratan ürün ve hizmetlere dönüfltürmekse bu fikirlerin kayna¤›n› her yerde aramak gerekmez mi? Tabii ki aksi düflünülemez ama bu gereklili¤in fark›nda olan firma say›s› hiç de öyle fazla de¤il. Dolay›s›yla flimdi gündeme çokça tart›fl›lan bir kavram tafl›nd›: Aç›k inovasyon. Buna göre, eskisi gibi, müflterilerin beklenti ve isteklerini tahmin ederek gelifltirilen yeni ürün ve hizmetler firmalara yeterli düzeyde kârl›l›k sa¤lam›yor. Çünkü bu flekilde gelifltirilerek pazara sürülen ürün ve hizmetler müflterinin tam olarak istedi¤i ürün ve hizmetler de¤il. Bu nedenle de sat›labilmeleri için epey u¤raflmak, bu u¤rafl›y› verirken de kârdan bir miktar feragat etmek gerekiyor. “Aç›k inovasyon” yaklafl›m›nda ise pek çok aktörü iflin içine sokuyorsunuz. Örne¤in, ürün ve hizmetle-

58


rinizi gelifltirmek için müflteriyle birlikte çal›fl›yorsunuz. Böylelikle müflterinin zaten alaca¤›, ihtiyaç duydu¤u niteliklerde ürün ve hizmetler ç›k›yor ortaya. Örne¤in Dell, inovasyon çal›flmalar›na, günlük görüflmeler, etkinlikler, müflteri panelleri gibi yöntemlerle onbinlerce müflteriden ihtiyaçlar›n› toplayarak bafllad›¤›n›, Ar-Ge aflamas›nda müflteriden al›nan geri beslemelerle müflterinin gerçek ihtiyaçlar›na cevap veren teknolojilere odaklan›ld›¤›n› belirtiyor. Aç›k inovasyonda öncü kurulufllar›n bafl›nda Procter & Gamble geliyor. Birkaç y›l önce, CEO’lar›n›n koydu¤u “inovasyon fikirlerinin yüzde 50’sinin flirket d›fl›ndan gelmesi” hedefi bu konuda ne kadar iddial› olduklar›n›n aç›k bir göstergesi. CEO’nun bu ve bunu destekleyen kararlar›n›n flirkette büyümeyi önemli ölçüde art›rd›¤›, marka de¤eri ve hisse de¤erini iki kat›na ç›kard›¤› söyleniyor. Economist’in konuyla ilgili bir haberine göre, Procter & Gamble 10 y›ldan k›sa bir sürede firma d›fl›ndan gelen fikirlerden kaynaklanan yeni ürünlerinin oran›n› beflte birden daha az bir orandan yaklafl›k yar› yar›ya olacak flekilde yükseltti. Bu inovasyonu körükledi ve Procter & Gamble’›n 2001 ile 2006 y›llar› aras›nda y›lda yüzde 6 büyümesini sa¤lad›. Y›ll›k kâr›n› da 8,6 milyar dolara yükseltti. fiirketin 2007 itibariyle piyasa de¤eri 200 milyar dolar›n üzerinde. Fikirleri ve f›rsatlar› d›flarda arama yaklafl›m› her ne kadar yak›n zamanda “aç›k inovasyon” terimi alt›nda anlat›lmaya baflland›ysa da asl›nda bunun farkl› örnekleri çok eskilere dayan›yor. Örne¤in, Edison ampulü kendi icat etmedi. Konuyla ilgili daha önce yap›lm›fl bütün çal›flmalar› derledi, patentleri ald›, hepsini inovasyona dönüfltürmeyi baflard›. Benzer flekilde, elektrikli süpürgeyi inovasyona dönüfltüren de fikirleri ve f›rsatlar› d›flar›da aramas›n› bilen bir giriflimci, J. Murray Spengler’in patentini alan W.H. Hoover’d›r. Bunun için de Spengler ad› de¤il, Hoover ad› dünya çap›nda bilindi ve yay›ld›.

IBM’in 2006 küresel CEO araflt›rmas›na göre, asl›nda firmalar için d›fl kaynaklar, ki buna rakipler de dahil inovasyon fikirleri için önemli birer kaynak. Dolay›s›yla CEO’lar aç›k inovasyonun önemini fazlas›yla kavram›fl durumda. Örneklerde ve grafikte de gördü¤ümüz gibi, aç›k inovasyon sadece müflterilerle yap›lan iflbirli¤iyle de s›n›rl› de¤il. Özellikle teknolojinin bugün bulundu¤u aflamaya bakacak olursak, firman›n d›fl›nda inovasyon çal›flmalar›na yön verecek pek çok aktö-

Eskisi gibi, müflterilerin beklenti ve isteklerini tahmin ederek gelifltirilen yeni ürün ve hizmetler firmalara yeterli düzeyde kârl›l›k sa¤lam›yor. Çünkü bu flekilde gelifltirilerek pazara sürülen ürün ve hizmetler müflterinin tam olarak istedi¤i ürün ve hizmetler de¤il. Bu nedenle de sat›labilmeleri için epey u¤raflmak, bu u¤rafl›y› verirken de kârdan bir miktar feragat etmek gerekiyor.

rün oyuna dahil edilmesi gerekiyor. Bu da farkl› iflbirli¤i modellerinin gelifltirilmesini zorunlu k›l›yor. Yurtd›fl›ndaki baflar› örneklerine bakt›¤›m›zda, bu modellerin firmalar›n kendi yap›lar›na ve ifl yap›fl tarzlar›na göre flekillendirdikleri inovasyon protokolleri ve süreçleriyle tan›mland›¤›n› görüyoruz. Yani asl›nda, son zamanlarda dilimize de çevrilen baz› kitaplarda oldu¤u gibi, inovasyon için her firman›n uygulay›p inan›lmaz sonuçlar alabilece¤i haz›r reçeteler yok. Hele ki aç›k inovasyon gibi pek çok bilinmezi ve yönetilmesi gereken faktörü bir araya getiren yaklafl›mlarda en do¤ru modeli gelifltirmek firman›n inovasyon yetene¤ine kal›yor. I

59


ne yap›yoruz ne yapmal›y›z

“Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 05/05/2008 tarih ve 2008/402 nolu karar› gere¤i bu siteye eriflim TELEKOMÜN‹KASYON ‹LET‹fi‹M BAfiKANLI⁄I'nca engellenmifltir.” Hizmet sektöründe aç›k inovasyon ile ilgili Steve Wright’›n bir konuflmas›n› izlemek üzere yanl›fll›kla (!) YouTube’a girdim. Bu mesajla karfl›laflt›m. Bu yaflam biçiminin içinde bir de “aç›k inovasyon”dan bahsetme gafletinde bulunuyoruz. Leyla ARSAN

yerimiz mi dar engelimiz mi var

S

özden ka¤›da, ka¤›ttan say›sal veriye ve metne, oradan da görüntüye ve hareketli görüntüye hatta canl› say›sal görüntüye dönüflerek bilgiye, yeni bilgiye ulaflt›¤›m›z, canl› olarak iletiflim kurdu¤umuz bu mecralar olmazsa 2008 y›l›nda biz olmay›z zaten. Aç›k inovasyonun en önemli noktas› da, bu mecralardaki geliflmeler. Bu geliflme süreci içinde farkl›l›klar birbirlerini daha rahat bulup, daha rahat paylafl›ma girebiliyorlar. Farkl›l›klar›n paylafl›m›ndan da inovasyon ortaya ç›k›yor. fiimdi Türkiye’nin aç›k inovasyonundan bahsetmeye yeltenmek üzere daha ilk hareketimde karfl›laflt›¤›m bu mesajla, yazaca¤›m yaz›n›n da bir anlam› kalmayacak diye vazgeçme düflüncesinde iken, vazgeçmemek gerekti¤ini, biz vazgeçersek, bu mesaj›n uzun y›llar bu aç›k mecrada ve bize kapal› olarak kalaca¤›n› düflünerek, yazmaya karar verdim. ‹flin ilginç yan›, engellenen YouTube’dan izleyemedi¤im Steve Wright’›n konuflmas›n›, CITRIS’in sayfas›ndan Windows Media Player ile izleyebildim. Hizmet sektöründe aç›k inovasyonla ilgili yap›lan konuflmay› mms://media.citris.berkeley.edu/webcast. adresinden

60

izleyebilirsiniz. Buras› engelli de¤il. Demek ki sadece YouTube’u kapatmak yeterli de¤il, ilgili bütün sitelere eriflimi de engellemek laz›m. Video olarak yay›nlanmasa da, yaz›l› olarak yay›nlanan sitelere de s›z›p, oralar› da kapatmak laz›m. Çünkü bir flekilde istedi¤im bilgiye bir mecra olmazsa, di¤er mecradan ulaflabiliyorum. Yani ben aç›k olmak istedikten sonra, beni kimse engelleyemiyor. Sadece engelli koflunun koflullar› zorlafl›yor, sürekli yeni bir engel üzerinden atlamam gerekiyor. ‹çimdeki aç›kl›¤a olan heves de bana engelleri aflmak için güç veriyor. Bu güce sahip olanlar bir flekilde aç›kl›klar›n› yaflayabilirlerken, bir de bu güce sahip olmayanlar var. Aç›k olmayan, aç›kl›¤a haz›r olmayan ya da haberi olmayanlar var. Hayattan yapaca¤› al›flveriflin, kendini gelifltirmenin fark›nda olmayanlar var. Her yere engel koyarak, iletiflimi ve bilgiye eriflimi, özgür düflünebilmeyi ve kendi do¤rular›m›z› bulabilmeyi engelleyerek, bu fark›ndal›¤› da oluflturam›yoruz. Bugün birçok farkl› ülkeden, disiplinden, kurumdan ve kültürden kiflinin birlikte araflt›rma yapt›klar› yaflayan laboratuvarlardan konufluyoruz, sektörel, teknoloji


alan›na göre ya da bölgesel bazda oluflan bunlar›n örneklerini veriyoruz, Avrupa araflt›rma alan›nda ortak araflt›rma projeleri yapmak için u¤rafl›p duruyoruz, ülkece bu ifle fon ayr›r›yoruz, ülke olarak evrensel düzeyde araflt›rma yapma e¤ilimleri gösteriyoruz. O zaman, bizim devletlilerimiz, bir yandan aç›lal›m bir yandan da kapanal›m diye mi strateji ve politikalar› belirliyorlar? Ayn› devlet, Avrupa ile iflbirli¤i yap›n, ortak araflt›rmalar yap›n derken, buna bizi yönlendirirken, ortak iflbirli¤i kaynaklar›n› nas›l engeller? Avrupa Komisyonu’nun YouTube’daki yay›nlar›n› izleyemezsek, di¤er Avrupal›larla nas›l eflit koflullarda çal›flabiliriz? Ortak bir proje toplant›s›nda YouTube’a konan bir yay›n›n izlenmesi öneriliyor, bu belki de proje çal›flmas› için gerekli. Tüm proje ortaklar› izliyor, biz izleyemiyoruz. Neden? Biz yasakl›y›z. Y›l 2008. Biz yasakl›y›z. Henüz inovasyona zar zor teflvik etti¤imiz yasakl› bir toplumu nas›l aç›k inovasyona teflvik edece¤iz? Bu zorlu¤u tamamen bir kenara b›rakarak, daha olumlu bir aç›dan olaya bakmaya çal›flaca¤›m. Küresel ak›m›n bir eseri olan araflt›rma gelifltirmede, ifl yapmada, hizmet sunmada aç›kl›k, politika olarak olmasa da uygulamasal olarak yer yer kendini ülkemizde hissettirmeye bafllad›. Birçok kurum daha fazla iflbirliklerine yöneldi, üniversitelerle daha fazla fikirsel ya da proje bazl› hatta fikir yar›flmas› bazl› faaliyetlerde bulunmaya bafllad›. Özellikle Telekom alan›ndaki büyük kurumlar, etraflar›nda ekosistem diye adland›rd›klar› asl›nda bayileri olan flirketleri salt bayilikten ç›kart›p, önce çözüm orta¤› diye bir süre adland›rd›lar, flimdilerde ise ortak fikir gelifltirme, proje üretme ortamlar› yaratmaya bafllad›lar.

Ancak bu çal›flmalar›n içinde bilimsel araflt›rma halen çok fazla yer tutmuyor, bununla birlikte yavafl yavafl nüfuz etmeye bafllad›. Bunda yeni akademi-sanayi ortak çal›flma anlay›fl› ve teflvik sistemlerinin pay› oldukça fazla. Ne var ki, sadece belli bir iki sektöre ve birkaç ad› duyulan uygulamaya dayanan bu örnekler çok fazla de¤il, yeterli de¤il. Esasen bu örnekler de tam olarak “open innovation” say›lmazlar. Daha ziyade “co-innovation” s›n›f›na giriyorlar. Open innovation’da

Vize ifllemleri iyice zorlaflt›, istedi¤iniz kadar Avrupa Birli¤i projesi yap›n, orta¤› olun, size sadece o seyahat ile ilgili vize veriyorlar. Bir ay sonraki toplant›ya kat›lacak vizeyi alamaz duruma geldik. Al›yoruz da, her defas›nda baflvuru gerekiyor. Arada acil baflka bir toplant› oldu¤u zaman ise, vize nedeniyle toplant›y› hatta ço¤u durumda proje ortakl›¤›n› kaç›r›yoruz. ‹flin daha ilginç taraf›, ulusüstü anlaflmalar yap›l›yor, Türkiye uluslararas› araflt›rma iflbirli¤i fonuna katk› sa¤l›yor.

s›n›rlar kurumlarla ya da belli bir kurum inisiyatifinde belirlenmiyor, sektörel, bölgesel ya da teknoloji alan› baz›nda do¤al olarak olufluyor. Araflt›rmac›lar hiçbir s›n›rlama olmadan aç›k topluluklarda fikir ve bilgi paylafl›yorlar, yeni bilgi (knowledge) üretiyorlar. Bilgi ve iletiflim teknolojileri de bunun en çok altyap›s›n›

Öneriler ® Bilim ve araflt›rma politikalar› ile iletiflim politikalar› birbirleri ile çeliflmeyecek bir biçimde, ilgili kurumlar taraf›ndan iflbirli¤i ve ortak anlay›fl içinde oluflturulmal› ve uygulanmal›d›r. ® D›fliflleri ve bu düzeydeki AB süreçlerinin sahipleri taraf›ndan araflt›rmac›lar›n vize engeli için gerekli çal›flmalar yap›lmal›d›r.

® Milli e¤itim sistemi daha bilimsel düflünebilen, araflt›rmac›, aç›k fikirli, özgür düflünceli ve dünyayla daha kolay entegre olacak gençler yetiflmesine yönelik olarak düzenlenmelidir. Çocuklar›n önüne konan bir dolu yeni özel okul, s›nav, dershane vesaire engeller kald›r›larak, bilimsel, özgür ve araflt›rmac› e¤itim sistemi yönünde odaklanma gerçeklefltirilmelidir.

61


ne yap›yoruz ne yapmal›y›z

oluflturan bilefleni olarak h›zla gelifliyor. Internetin gelece¤i, a¤lar›n gelece¤i daha yüksek performansla daha fazla kifli, daha fazla mecra ve bilgi ayn› anda çal›flacak, iflbirli¤i yapacak biçimde flekilleniyor. Yani YouTube yak›nda eskiyecek, yenisi daha iyisi daha da a盤› gelecek. Bakal›m o zaman biz hangi aç›kl›k ya da kapal›l›k ruh halinde olaca¤›z?

Vizeye de engel var Türkiye’nin araflt›rma gündemini oluflturmada ciddi katk›s› olan Avrupa Birli¤i ve Avrupa Birli¤i Çerçeve Programlar›’n›n sadece araflt›rma ve gelifltirme al›fl-

Bugün birçok farkl› ülkeden, disiplinden, kurumdan ve kültürden kiflinin birlikte araflt›rma yapt›klar› yaflayan laboratuvarlardan konufluyoruz, sektörel, teknoloji alan›na göre ya da bölgesel bazda oluflan bunlar›n örneklerini veriyoruz, Avrupa araflt›rma alan›nda ortak araflt›rma projeleri yapmak için u¤rafl›p duruyoruz, ülkece bu ifle fon ay›r›yoruz. O zaman, bizim devletlilerimiz, bir yandan aç›lal›m bir yandan da kapanal›m diye mi strateji ve politikalar› belirliyorlar?

kanl›klar›m›z› art›rmada de¤il, ayn› zamanda fikir paylaflma ve ortak fikir proje gelifltirmede, iflbirli¤i yapmaya bafllamada somut katk›lar› oldu. Gözle görünür ve say›labilen de¤erleri olan bu katk›lar ve sonuçlar› aç›k bir toplum olma yolunda ilerlememizi de sa¤l›yor. Bu kez önümüzde bir baflka engel daha var. O da vize engeli. Avrupal› araflt›rmac›larla ortak projeler yapmak üzere farkl› ülkelerde toplant›lara gitmek, teknoloji stratejileri belirlemek, farkl› ülkelerin uzmanlar› ile buluflmak ve yeni proje fikirleri konuflmak, iflbirlikleri ve ortakl›klar kurmak için yapt›¤›m›z tüm networking faaliyetleri için her Türkiye Cum-

62

huriyeti vatandafl›n›n her bir seyahat için ayr› bir vize almas› gerekiyor. Bilimsel ve teknolojik çal›flmalar için yap›lan bu seyahatleri bir y›lda 4 kez gerçeklefltirecekseniz 4 kez vize alacaks›n›z. Vize ifllemleri iyice zorlaflt›, istedi¤iniz kadar Avrupa Birli¤i projesi yap›n, orta¤› olun, size sadece o seyahat ile ilgili vize veriyorlar. Bir ay sonraki toplant›ya kat›lacak vizeyi alamaz duruma geldik. Al›yoruz da, her defas›nda baflvuru gerekiyor. Arada acil baflka bir toplant› oldu¤u zaman ise, vize nedeniyle toplant›y› hatta ço¤u durumda proje ortakl›¤›n› kaç›r›yoruz. ‹flin daha ilginç taraf›, ulusüstü anlaflmalar yap›l›yor, Türkiye uluslararas› araflt›rma iflbirli¤i fonuna katk› sa¤l›yor. Fon Türklerin oldu¤u projeleri destekliyor ve Türkler Avrupal›lar ile ortak araflt›rma gelifltirme projeleri yaps›n, Türk araflt›rmac›larla Avrupal› araflt›rmac›lar›n hareketlili¤i arts›n, birbirilerinin ülkelerine daha fazla gitsinler diye destekliyor. Bir yandan da, bu ulusüstü toplulu¤u oluflturan ülkeler, hatta bu toplulu¤un merkezi olan ülke Belçika Türklere hele hele ülkemize gelin proje yap›n diye destekledi¤i araflt›rmac›lara vize zorlu¤u ç›kart›yor. Evrensel hareket edebilmek, aç›k olabilmek için, sadece internet de¤il, fiziksel olarak seyahatlerin de rahat ve özgür olmas› gerekli. Maalesef, devletler aras› politikalara ba¤l› olan bu durumu çözmek hiç kolay olmayacak. TÜB‹TAK’›n bu konudaki çal›flmalar› yads›namaz. Gerçekten de TÜB‹TAK vize sorunu için çok çaba gösteriyor, hatta vizeyi 7. Çerçeve Program›’na kat›l›m koflulu olarak dahi koymufltu. Ancak, bu konu sadece TÜB‹TAK de¤il, D›fliflleri ve AB ‹liflkileri boyutunda ele al›nmal›. Türkiye’de devlette politik seviyede Avrupa Birli¤i’nin sahibi kimse, o düzeyde ele al›nmas› gereklidir. Uzun laf›n k›sas›, aç›k inovasyon için olmazsa olmaz 2 önemli kanal, birisi internet di¤eri ise seyahat önünde hiçbir engel olmazsa, fikir ve hareket özgürlü¤ü olursa, Türk toplumu aç›k inovasyona daha h›zl› uyum sa¤layacakt›r. Ancak, hem YouTube eriflim yasa¤› hem de vize engeli oldu¤u sürece, bu toplum kolay kolay aç›lamaz, geliflemez, yenilenemez! I


U‹G’den notlar

Kapal› inovasyon, baflar›l› yenilikçi çal›flmalar›n kontrol gerektirdi¤ini savunur. Aç›k inovasyonun arkas›ndaki ana fikir ise fludur: Bilginin çok yayg›n bir biçimde geçiflken oldu¤u bugünkü dünya düzeninde, flirketler tamamen kendi yapt›klar› araflt›rmalarla s›n›rl› kalmamal›, bu s›n›rlanma yerine di¤er flirketlerin bulufllar›n› ve süreçlerini sat›n almal› veya lisanslar›n› temin etmeliler. Cemil ARIKAN

Selçuk KARAATA

aç›k m› kapal› m›

A

ç›k inovasyon kavram› kullan›c› inovasyonu, kümülatif inovasyon gibi kavramlarla ilgili olmas›na ra¤men, içinde farkl›l›klar› da bar›nd›r›yor. ‹kinci Dünya Savafl› öncesinde firmalar›n büyük bir bölümü “kapal› inovasyon” diye an›lan yap› çerçevesinde hareket ediyordu. ‹novasyon yapan flirketler çal›flmalar›n› bir s›r halinde bünyelerinde sakl›yor, kendi Ar-Ge laboratuvarlar› d›fl›nda üretilen bilgiden yararlanmay› düflünmüyordu. Geçti¤imiz y›llarda ise dünya bilginin çok daha h›zl› yayg›nlaflt›¤› teknolojik ve toplumsal de¤ifliklikler yaflad›. Yaflanan bu gerçekli¤in ard›ndan aç›k inovasyon sistemi flu tezi ortaya koydu: “fiirketler kesimi, bilginin yay›lmas›n›n engellenemeyece¤i gerçe¤ine karfl› duramayacaklar›na göre, nas›l faydalanabileceklerine dair dersler ç›karmal›d›r.” Kapal› inovasyon, baflar›l› yenilikçi çal›flmalar›n kontrol gerektirdi¤ini savunur. Kontrolü merkezde tutan bu anlay›fla göre flirketler, ifl alanlar›nda ihtiyaç duyduklar› fikirleri kendileri türetmeli, gelifltirmeli, yap›land›rmal›, pazarlamal›, finanse etmeli ve tamamen iç kaynaklar›yla da desteklemelidir. California Üniversitesi-Berkeley’de bulunan Aç›k ‹novasyon Merkezi’nin yönetici direktörü ve kavram›n ilk kullan›c›s› Prof. Henry Chesbrough, kapal› inovasyondan aç›k inovasyona geçifli, bilim felsefecisi

64

Thomas Kuhn’un ortaya koydu¤u “paradigma de¤iflimi” ile özdefllefltirdi. Daha çok kurumlar›n iç sistemlerine dönük olan kapal› inovasyon mimarisinin, uzun y›lar boyunca baflar›l› oldu¤u biliniyor. 20’nci yüzy›l›n çok büyük bir bölümünde kapal› inovasyon modeli baflar›l› Ar-Ge ve inovasyona dayanak teflkil etmeyi baflard›. Alman kimya endüstrisi için merkezi bir Ar-Ge laboratuvar› yap›land›r›ld›, bu merkez çok say›da ürünün ticarileflmesini sa¤lad›. Thomas Edison, Almanya’daki bu yap›ya benzer bir merkezi ABD’de yap›land›rd›. Sonunda General Electric firmas›na ait ünlü bir laboratuvar ortaya ç›kt›, baflar›l› çal›flmalara bu laboratuvarda imza at›ld›. Bell laboratuvarlar› fizik bilimi için çok ilginç bir gerçekli¤i ortaya ç›karmay› baflard› ve transistörü buldu. Chesbrough, bu tip çok say›da baflar›ya imza atsa da, kapal› inovasyon felsefesiyle çal›flan bu mekanizman›n art›k sürdürülebilir olmad›¤›n› savunuyor. Aç›k inovasyonun arkas›ndaki ana fikir ise fludur: bilginin çok yayg›n bir biçimde geçiflken oldu¤u bugünkü dünya düzeninde, flirketler tamamen kendi yapt›klar› araflt›rmalarla s›n›rl› kalmamal›, bu s›n›rlanma yerine di¤er flirketlerin bulufllar›n› ve proseslerini sat›n almal› veya lisanslar›n› temin etmeliler. Ayr›ca, kendi ifl alan› için yaratt›¤› ancak kullanmad›¤› bulufllar›n› da firman›n s›n›rlar› d›fl›na ç›karmas› gerekir. Bunun yöntemleri aras›nda lisanslama, ortakl›klar kurma gibi alternatifler bulunuyor. Di¤er taraftan, kapal› inovasyon diye and›¤›m›z kavram bir firman›n s›n›rlar› içinde


var olan bilginin yine s›n›rlar› içinde kalmas› ve firma s›n›rlar› d›fl›nda oluflmufl bilginin kullan›lmamas› anlam›n› tafl›yor. Afla¤›daki tabloda geleneksel inovasyon ile aç›k inovasyon aras›ndaki temel farkl›l›klar› ortaya koyan, bu yap›lar›n dikkate ald›¤› prensipler temelinde bir karfl›laflt›rma yap›l›yor. Aç›k inovasyon, gereksinimleri ifl modeli taraf›ndan tan›mlanm›fl olan iç ve d›fl kaynakl› fikirlerin bir kurumun mimarisi ve sistemi ile bütünlefltirilmesini sa¤lar. ‹fl modelinin belirgin özelli¤ine bak›ld›¤›nda ise, kurum içi ve kurum d›fl›ndaki fikirlerin de¤er yaratmak üzere yap›land›¤› görülür. Bu yap›lanman›n önemli ihtiyaçlar›ndan biri ise kurum içinde var olan mekanizmalar›n yarat›lan de¤erden pay alacak biçimde organize edilmifl olmas›d›r. Aç›k inovasyon paradigmas› Türkiye’de kurumlar›n ö¤renme sistemleri içinde olmal›d›r. Bu kurumlar›n mutlaka yüksek teknoloji alan›nda faaliyet gösteren kurumlar olmas› gerekli de¤ildir. Sektöründen, ölçe¤inden ba¤›ms›z bir biçimde firman›n bu paradigmay› üretim süreçleri içinde kullanmas› durumunda, böylesine bir yap›ya kavuflman›n yenilikçi güdüleri

gelifltirmeye önemli kazan›mlar sa¤layaca¤› aç›kt›r. Kurumlar›n d›fl›nda gelifltirilen yeni fikirlere aç›k olmak, rakiplerle rekabet öncesi iflbirli¤ine uygun

Aç›k inovasyonun arkas›ndaki ana fikir ise fludur: bilginin çok yayg›n bir biçimde geçiflken oldu¤u bugünkü dünya düzeninde, flirketler tamamen kendi yapt›klar› araflt›rmalarla s›n›rl› kalmamal›, bu s›n›rlanma yerine di¤er flirketlerin bulufllar›n› ve proseslerini sat›n almal› veya lisanslar›n› temin etmeliler. Ayr›ca, kendi ifl alan› için yaratt›¤› ancak kullanmad›¤› bulufllar›n› da firman›n s›n›rlar› d›fl›na ç›karmas› gerekir.

yap›lar kurgulamak, bilginin ve bilgi yoluyla üretilen de¤erlerin sistem içinde k›s›tlamalara gitmesini önlemek yoluyla, s›n›rl› kaynaklardan elde edilecek olan faydan›n en üst seviyelere ulaflt›r›lmas› olas› hale gelecektir. I

KAPALI ‹NOVASYON PRENS‹PLER‹

AÇIK ‹NOVASYON PRENS‹PLER‹

Firmam›z en yetenekli insanlarla çal›fl›r.

Gerek firmam›zda, gerek firmam›z›n d›fl›ndaki yetenekli

Tüm yetenekli insanlar bizim firmam›zda çal›flmaz. iflgücü ile çal›flmal›y›z.

Ar-Ge’den kâr edebilmek için icat etmeliyiz, gelifltirmeliyiz ve kendimize mal etmeliyiz.

Kurum d›fl›nda yap›lan Ar-Ge’nin önemli bir de¤eri vard›r; bünyede yap›lan Ar-Ge ise, d›flar›daki de¤erden yararlanmal›d›r.

Firma, yaratt›¤› yenilikçi de¤eri pazara ilk sunan

Pazarda ilk olmaktan çok iyi bir ifl modeli

kurum olmal›d›r.

gelifltirmek önemlidir.

Endüstri içinde en iyi ve en çok fikri üreten kurum kazançl›

D›flar›da ve içerideki en iyi fikirlerden yararlanmas›n›

ç›kar.

bildi¤imiz takdirde kurumumuz kazançl› ç›kacakt›r.

‹novasyon proseslerimizi di¤er kurumlar›n kullanmas›ndan ‹novasyon süreçlerimizi kontrol etmeliyiz. Böylece

kâr etmeliyiz; ayn› zamanda, e¤er ifl modelimizi daha

rakiplerimiz fikirlerimizden yararlan›p kar edemezler.

iyiye tafl›yacaksa di¤er kurumlar›n fikri mülkiyet haklar›n› sat›n almal›y›z.

Kaynak: Prof. Henry Chesbrough, Open Innovation, Harvard University

65


özel haber

kayna¤› açan inovasyonu da aç›yor Pardus, TÜB‹TAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü (UEKAE) taraf›ndan gelifltirilen bir iflletim sistemi. Sistem aç›k kaynakl› kodun bütün avantajlar›ndan faydalanarak gelifltirildi ve ulusal bir iflletim sistemi olarak onbinlerce kullan›c›ya ulaflt›. Sun Microsystems ise Java gibi önemli bir dili bile kamuya açacak kadar aç›k kaynak kod yaz›l›m›na inanan bir flirket. Sun’›n ve TÜB‹TAK’›n bu giriflimleriyle biliflim alan›nda aç›k inovasyon uygulamas› yoluyla pek çok yenilik ortaya ç›k›yor.

MERVE TUNÇER ç›k kaynak ve özgür yaz›l›m gün geçtikçe daha çok ra¤bet görüyor. Ancak iki kavram aras›ndaki fark zaman zaman gözden kaç›yor. Aç›k kaynak, en basit deyiflle yaz›l›m›n bir makine üzerinde çal›flmas› için derlenen binary (say› sistemi) formatlar›n paylafl›m› yerine yaz›l›m›n yaz›ld›¤› kodlar›n paylafl›m› anlam›na geliyor. Aç›k kaynak modeli ile kod art›k herkesin kullan›m›na aç›k hale geliyor. Baz› kodlar t›pk› matematikle ilgili çal›flmalar gibi halka aç›k flekilde gelifltirilirken baz›lar› kodun sahibinin lisans› alt›nda ortaya sunuluyor. Neyin aç›k kaynakl› olup neyin bu kategoriye girmedi¤ini belirleyen Open Source Initiative (OSI – Aç›k Kaynak Giriflimi) isimli bir oluflum bulunuyor. Bu giriflim, 10 kritere göre lisans baflvurular›n› kabul ediyor ya da reddediyor. Özgür yaz›l›m ak›m› ise aç›k kaynak ak›m›ndan çok daha önce ortaya ç›km›fl, oldukça güçlü etik boyutlar› olan bir kavram. Özgür yaz›l›m ücretsiz olmak zorunda de¤il, ancak kullan›c›lara bir yaz›l›m› çal›flt›rma, kopyalama, da¤›tma, inceleme, de¤ifltirme ve gelifltirme özgürlü¤ü veriyor.

A

Hem aç›k kaynak hem de özgür yaz›l›m çal›flma flekillerinde aç›k inovasyon uygulanm›fl oluyor çünkü ayn› anda pek çok kiflinin katk›s› sa¤lan›yor. Zaten aç›k

66

inovasyonun en iyi örnekleri de yaz›l›m alan›nda görülüyor. Bugüne kadar pek çok baflar›l› aç›k kaynak ve özgür yaz›l›m örnekleri verildi. Örne¤in Apache, GNU lisansl› yani aç›k kaynak kodlu bir sunucu program› ve UNIX, GNU/Linux, Mac OS X ve Windows iflletim sistemleri üzerinde çal›flabiliyor. Kas›m 2005'te yap›lan Netcraft firmas›n›n araflt›rmas›na göre internetteki sitelerin yüzde 70'inden fazlas› Apache kullan›yor.

Açık kaynak kalite ve değer üretiyor Aç›k kaynak ve özgür yaz›l›m›n aç›k inovasyon sayesinde yeni uygulamalar ortaya ç›karmas›n›n yan›nda pek çok baflka avantaj› da bulunuyor. Bu nedenle de art›k çok büyük kurulufllar da aç›k kaynak kullanmaya ve özgür yaz›l›m› teflvik etmeye bafllad›lar. Örne¤in Sun Microsystems aç›k kaynakla yeni yaz›l›m ve iflletim sistemleri üretirken ayn› zamanda Özgür Yaz›l›m Vakf›’n›n (FSF) kurumsal bir üyesi olarak bu tür oluflumlara önemli ölçüde destek veriyor. Sun Microsystems Yaz›l›m Çözümle-

ri mimar› T. Hakan Terzio¤lu aç›k kayna¤›n 4 ana avantaj› oldu¤unu söylüyor: “Baflta pek çok kifliye göre aç›k kaynak bir tasarruf yöntemiydi, flimdi ise inovasyon için de önemli bir yol. Ayr›ca yüksek kalite ve de¤er üretmeye de katk› sa¤l›yor çünkü temel teknoloji paylafl›ml›, girifl engelleri düflük ve üretici flirketler bunun üstüne bir katma de¤er katmak için çok çal›fl›p k›yas›ya rekabet ediyor.” Terzio¤lu’na göre aç›k kaynakla yat›r›m› da daha güvende, çünkü tek üreticiye ba¤›ml› kal›nm›yor. Sa¤lay›c› flirket istedikleri karfl›layam›yorsa hemen bir baflkas›yla de¤ifltirebilme özgürlü¤ü var. Bu da al›nan risk faktörünü oldukça düflürüyor. Terzio¤lu, bunlar›n d›fl›nda bir topluluk taraf›ndan sunulan yaz›l›mlar›n deste¤ini, yine topluluk taraf›ndan sa¤lanan destek yerine güvenilen bir üreticiden kurumsal servis hizmeti alarak ortadan kald›r›labilece¤ini ifade ediyor. Baflta ulusal güvenlik kurumlar› olmak üzere devletin


çeflitli organlar›n›n kulland›klar› iflletim sistemleri ve yaz›l›mlar›n güvenlik aç›s›ndan sorgulanmas› üzerine ulusal bir alternatif yaratma düflüncesinden ortaya ç›kan Pardus iflletim sistemi de aç›k kaynak kullan›yor. TÜB‹TAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü’nün (UEKAE) üretti¤i Pardus bireysel pazarda yüzde 1 civar›nda, kurumsal pazarda ise bunun biraz alt›nda bir pazar pay›na sahip. Ancak Pardus yetkilileri yak›nda ç›kacak olan Pardus 2008 ile kullan›c› say›s›n›n 200 bine ç›kaca¤›n› tahmin ediyor. TÜB‹TAK UEKAE Pardus Gelifltiricisi Erkan Tekman, Pardus'un inovasyon yetene¤iyle dünyan›n önde gelen Linux

da¤›t›mlar› aras›nda yer almas›n› istediklerini söylüyor. Zaten, Pardus bu y›l Google Summer of Code program›na dahil olarak "ilk 5" listesine girmifl.

Bilgi özgürce el değiştiriyor Ürün baz›nda da küresel rekabete girmeyi planlad›klar›n› söyleyen Tekman, Pardus'un önümüzdeki 3-4 y›l› çok daha heyecanl› ve dolu dolu geçirece¤i konusunda iddial›. Tekman’a göre aç›k kaynak ile aç›k inovasyon aras›ndaki iliflkiyi Toplam ‹novasyon F›rsat› (TIO) ile aç›klamak mümkün. Özellikle özgür yaz›l›m ifl modelleri konusunda düflünen ve ya-

zan kifliler taraf›ndan kullan›lmaya bafllayan TIO için henüz çok somut hesaplama yöntemleri ortaya ç›kmad›. Fakat TIO üzerine e¤ilenlerin tezleri, özgür yaz›l›m ve aç›k üretim sistemleri kullanan flirketlerin sahipli yaz›l›m ve kapal› süreçlerle çal›flan rakiplerine göre çok daha kolay ve h›zl› inovasyon yapabilecekleri yönünde. “Sahipli yaz›l›m üreticileri ve taraftarlar› ço¤u zaman bu özelli¤i ‘son kullan›c› ya da kurumsal kullan›c› kaynak koduna ellemiyor ki hiç’ diyerek de¤ersiz göstermeye çal›fl›yorlar” diyen Tekman, art›k yaz›l›m al›mlar›nda TIO karfl›laflt›r-

TÜB‹TAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü (UEKAE) Pardus Gelifltiricisi Erkan Tekman

Bilişimde rekabetçi olmak için açık kaynak “Özgür yaz›l›m, ulusal ekonomi aç›s›ndan son derece önemli

lardan biri kamu al›mlar›. Di¤er bir yol

bir unsur. Özgür yaz›l›m, yaz›l›m üretimi için çok önemli bir

Ar-Ge teflvikleri, giriflim sermayesi ve ya-

inovasyon f›rsat›, teknoloji transferi yöntemi, üretim sistemi,

z›l›m KOB‹'lerinin desteklenmesi. Kamu

e¤itim ortam›, pazarlama mecras› ve teflvik mekanizmas› ola-

kurum ve kurulufllar›n›n hizmetlerini aç›k

rak alg›lanabilir. Özellikle bilgi toplumuna evrilmeyi ve küre-

standartlarla uyumlu ortamlarda sunmas›

sel ekonominin rekabetçi bir aktörü olmay› hedefleyen Türki-

ve zamanla özgür yaz›l›mlara göçü de

ye için biliflimde inovasyonun ve yüksek katma de¤erli üreti-

çok etkin bir di¤er unsur. Tabii ki bu araç-

min art›r›lmas›, altyap› yat›r›mlar›n›n olabildi¤ince ulusal eko-

lar›n uyumlu bir flekilde ve bir strateji çerçevesinde kullan›la-

nomiye katk› sa¤lamas›, genç nüfusun yarat›c› ve rekabetçi

bilmesi etkinliklerini art›racakt›r. Bilgi Toplumu Stratejisi'nin

bir flekilde e¤itilmesi amaçlar›na eriflmede özgür yaz›l›m

74 no’lu eyleminde tarif edilen ve TÜB‹TAK UEKAE'nin so-

önemli bir ekonomik araç olarak görev alabilir. Özgür yaz›l›-

rumlulu¤unda olan ifller de zaten bunu hedefliyor. Önümüz-

m›n ve aç›k inovasyonun desteklenmesi için en önemli araç-

deki dönemde bu kapsamda da giriflimlerimiz olacak.”

67


özel haber

Sun Microsystems Yaz›l›m Çözümleri Mimar› T. Hakan Terzio¤lu

Açık kaynakla hem alıyoruz hem veriyoruz “Aç›k kaynak kavram› oyunun kurallar›n›

kullan›c› taban› ise teknolojiniz ile genifl bir yaz›l›m geliflti-

çok derinden de¤ifltiren bir olay. Bu yüz-

rici kitlesini ve teknoloji ortaklar›n›z› iliflkilendirerek, dona-

den de sadece bir tane ifl modeli oldu¤u-

n›mda ve onun etraf›nda genifl bir uygulama ekosistemi

nu söylemek güç, daha ziyade pek çok

oluflturacakt›r. Di¤er bir stratejimiz ise paylafl›md›r. Biz

ifl modelinden bahsediyor olabiliriz. Aç›k

Sun olarak paylafl›yoruz. Biz nas›l herkes ana teknolojimi-

kayna¤›n Sun’›n genel ifl stratejilerine

zi kullans›n istiyorsak, biz de ayn› flekilde baflkalar›n›n ge-

farkl› yollar var. ‹lk olarak hissedarlar›

lifltirdi¤i teknolojilere yat›r›m yap›yoruz. Buna örnek olarak

en çok ilgilendiren model olan aç›k kay-

X.org, Mozilla ve GNOME projeleri verilebilir. Üçüncü

nak modelinden para kazanmay› baflarmak. Dünyan›n bü-

olarak, bildi¤imiz üzere aç›k kaynak kamu gibi büyümekte

yük bir k›sm›nda karfl›n›za ç›kacak müflteri, sizin ürününü-

olan pazarlarda oldukça önem kazan›yor. Biz Sun olarak

zü di¤erlerinden farkl› görmeyecek ve bunu ücretsiz olarak

yeni paylafl›m dalgas›n›n da bu pazarlardan yay›laca¤›na

tedarik edebilece¤i yollara baflvuracakt›r. Ancak ana tek-

inan›yoruz. Son olarak, aç›k kayna¤›n y›llard›r dura¤an

nolojinizi kullanan genifl bir kullan›c› kitlesi oluflturdu¤unuz

olan pazarlar› açabilmesi söz konusu. Bu pazarlar›n aç›l-

takdirde, bu o kullan›c›lar›n donan›m ve donan›m servisle-

mas›n› standart çözümlerle sa¤lamak; rekabeti, inovasyo-

rini de sizden alaca¤› anlam›na gelir. Böylesine genifl bir

nu ve büyümeyi getirecek.”

mas› yapman›n zaman›n›n geldi¤ini düflünüyor. Çünkü kaynak kodunun aç›k olmas›, bilginin özgürce el de¤ifltirmesi, fikri mülkiyetin paylafl›m› bir yandan özgür yaz›l›m ürünlerinin ifllevsellik ve güvenlik eksenlerindeki üstün performans›n›n temel nedeni olurken, di¤er yandan da bedelsiz da¤›t›m modelinin sürdürülebilirli¤ini sa¤l›yor. Kurumsal destek verilen projelerde Pardus teknolojilerini çok h›zl› ve esnek bir flekilde de¤er katan inovasyona dönüfltürebildiklerini söyleyen Tekman, amaçlar›n›n ifl ortaklar›n›n bu konuda yetenek kazanmalar› ve müflterilerine Pardus kullanman›n maliyet d›fl›, inovasyonla ilgili avantajlar›n› da sunabilir hale gelmeleri oldu¤unu söylüyor.

aç›k kaynak. Sun Micosystems da bu iki kavram aras›ndaki s›k› iliflkiyi gördü¤ü için aç›k kayna¤› bir flirket stratejisi olarak de¤erlendiriyor. Sun, bu stratejinin bir parças› olarak 2006 y›l›nda yaz›l›m dili Java’y› aç›k kaynak olarak internette ücretsiz da¤›tmaya bafllam›flt›. Sun Microsystems’›n yaz›l›mdan sorumlu Baflkan Yard›mc›s› Rich Green, dünya çap›nda daha çok programc›y› ‘Javac›’ yaparak katk›y› art›rmak istediklerini, flirketin, aç›k kayna¤› içerik ve uygulama zenginli¤i, kapasite art›r›m› olarak gördü¤ünü ve aç›k kaynak sayesinde Java’n›n bir icat platformuna dönüflece¤ini her f›rsatta söylüyor.

Aç›k inovasyon kavram›, flirketlerin inovasyon konusunda sadece kendi Ar-Ge çal›flmalar›yla yetinmemesi, bunun yerine baflka flirketler taraf›ndan gelifltirilen bulufl, icat, süreç ya da lisanslar› sat›n almalar› gerekti¤i anlam›na geliyor. Bunun yan›nda bir flirket taraf›ndan gelifltirilmifl, fakat o flirket taraf›ndan faydalan›lmayan icatlar da ortak giriflim (joint venture), lisanslama ya da bir flirket içinden daha küçük bir flirket kurma (spin off) gibi yöntemlerle flirket d›fl›na ç›kartmay› gerektiriyor. Aç›k inovasyonun en önemli yollar›ndan bir di¤eri de

Özgür ve aç›k kaynak kodlu yaz›l›m ak›m›n›n bir parças› olarak Sun’›n sundu¤u pek çok baflar›l› çözüm bulunuyor. Bunlar›n aras›nda en önde gelenleri OpenSolaris taraf›ndan bafllat›lan özgür kurumsal iflletim sistemi çözümü Solaris ‹flletim Sistemi ve bir ofis program› alternatifi olan OpenSolaris StarOfice. Aç›k kaynakl› yaz›l›m gelifltirme platformu NetBeans, 64 bit multithreaded UltraSPARC T1 ifllemci üzerinde aç›k kaynak projesi olan OpenSPARC ve aç›k kaynak veritaban› olan MySQL de bunlardan baz›lar›.

68

Açık kaynakta onbinlerce göz var

Bir Linux da¤›t›m› olan Pardus’un temelinde Linux çekirde¤i yer al›yor ve çevresinde çok say›da uygulamay› kararl› ve tutarl› bir tümleflik ürün olarak sunuyor. Pardus, herhangi bir s›n›rlama olmadan kullan›labiliyor, incelenebiliyor ve de¤ifltirilebiliyor. Kullan›c›lar›n da gelifltiriciler ile ayn› özgürlüklere sahip olmas› flart› ile kopyalanabiliyor ve (orijinal halinde ya da de¤ifltirilmifl olarak) yeniden da¤›t›labiliyor. Tekman, Pardus’un sa¤lad›¤› güvenli¤in yan›nda aç›k kaynak kodlu yaz›l›m olmas› dolay›s›yla do¤as› gere¤i gelifltirilme sürecinden kullanma aflamas›na kadar onbinlerce göz taraf›ndan denetlendi¤ini söylüyor. Böylece kötü niyetli bir programc› ya da kurulufl taraf›ndan yerlefltirilebilecek bir kod parças›n›n böyle bir ortamda gizlenmesi mümkün olmuyor. Ayr›ca, kayna¤›n aç›k olmas› nedeniyle olas› güvenlik aç›klar› gelifltiriciler ya da kullan›c›lar taraf›ndan h›zla yamanabiliyor. Tekman’a göre özgür yaz›l›mlar›n aç›k kaynak kodlu olmas› ve gereksinime göre özgürce de¤ifltirilip yeni amaçlara hizmet edecek flekilde uyarlanabilmesi de yaz›l›ma benzersiz bir esneklik kazand›r›yor. Tekman “küresel özgür yaz›l›m camias› ile birlikte üretilen yaz›l›mlar, gerek lisanslama yöntemi ve gerekse bak›m ve yönetim kolayl›¤› ile toplam sahip olma maliyetinde önemli tasarruf sa¤l›yor” diyor. I


özel haber

bilimlerin iflbirli¤i: interdisiplinerlik Bo¤aziçi Üniversitesi Proje ve Araflt›rma Kulübü’nün (PARK) 9-10 May›s 2008 tarihlerinde gerçeklefltirdi¤i “interdisiplinerlik” konulu zirveye kat›lan Miami Üniversitesi’nden Prof. Dr. William H. Newell tek bir disiplinin pek az konunun üstesinden gelebilece¤ini bu nedenle interdisiplinerli¤in art›k bir zorunluluk oldu¤unu söylüyor. Amerikan Bilimi Gelifltirme Kurulu Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr. Norman P. Neureiter ise küresel tehlikelerin interdisipliner bir iflbirli¤i ile çözülece¤ine inan›yor.

GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA vusturalyal› ekonomist ve filozof Friedrich A.Von Hayek "Sadece iktisat bilen bir kimse iyi bir iktisatç› olamaz" diyor. Bu söz nerdeyse bütün bilim dallar› için geçerli, çünkü bilim ve araflt›rma sonuçlar›n› prati¤e dökmek ancak farkl› sonuçlar›n birlefltirilmesiyle oluyor. Farkl› disiplinlerle iflbirli¤i yapmayanlar›n bilimsel tespitlerin ötesinde bir sonuç elde etmeleri ise gittikçe zorlafl›yor. Bilimsel birikim artt›kça disiplinler de daha çok iç içe geçiyor. Disiplinlerin iç içe geçmesiyle öne ç›kan ancak geçmifli Aristoteles’ten de öncesine dayanan bir kavram var: ‹nterdisiplinerlik, yani disiplinler aras› çal›flma.

A

2000’li y›llarda daha sistematik olarak üniversitelerde ve bilim dünyas›nda uygulanmaya bafllayan interdisiplinerlik en basit tan›m›yla bir problemde veya araflt›rma sürecinde iki ya da daha fazla disiplinin birbiriyle uyum içerisinde yer almas› ve ortak paydalar bar›nd›rmas› anlam›na geliyor. Disiplinlerin sahip oldu¤u birikimlerin birbirleriyle harmanlamas› sayesinde karfl›lafl›lan problemlere daha etkin çözümler bulunabiliyor. Farkl› disiplinleri içerisinde bar›nd›rmas› sebebiyle interdisiplinerlik, multidisiplinerlik (çok disiplinlilik) ve transdisiplinerlik (disiplinler ötesi) kavramlar›yla s›k s›k kar›flt›r›l›yor; fakat aralar›ndaki ince ay-

70

r›m önemli. Multidisiplinerlik, araflt›rma sürecinde birbirinden ba¤›ms›z hedefleri olsa da, disiplinlerin paralel bir flekilde ve asgari iliflki içerisinde yürütülmesi anlam›na geliyor. Transdisiplinerlik ise herhangi bir konu içinde ayn› kavram›n iki disiplin ile de aç›klanabildi¤i durumu ifade ediyor. Bir di¤er deyiflle, disiplinlerin kesiflmesi durumu. ‹nterdisiplinerlikte ise disiplinlerin çal›flma alan› di¤er taraf›ndan daralt›lam›yor, aksine disiplinler birbiri içerisinde geliflme imkan› buluyor.

Bilimin çözemediği konular için ‹nterdisiplinerli¤in etkin rolü, üniversitelerde de kendini göstermeye bafllad›. Birçok üniversite daha verimli çal›flmalar yapabilmek için, farkl› alanlar› kaynaflt›rarak yeni bölümler oluflturuyor. Kavram› daha iyi anlamak için, Bo¤aziçi Üniversitesi bünyesinde bulunan Proje ve Araflt›rma Kulübü (PARK) 9-10 May›s 2008 tarihleri aras›nda gerçeklefltirdi¤i interdisiplinerlik konulu II. Proje ve

İnterdisiplinerlik zirvesi

Bo¤aziçi Üniversitesi bünyesinde bulunan Proje ve Araflt›rma Kulübü (PARK) may›s ay› içinde oldukça ilginç ve önemli bir konuya ö¤rencilerin dikkatini çekmek için bir organizasyon yapt›. 9-10 May›s 2008 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilen II. Proje ve Araflt›rma Zirvesi konusu “interdisiplinerlik” olarak belirlendi. Program kapsam›nda ABD’den ve Türkiye’den kat›lan 10’dan fazla uzman isim interdisiplinerlik kavram›n› ve bu kavrama örnek olacak çal›flmalar›n› anlatt›. TÜB‹TAK taraf›ndan desteklenen, birçok üniversiteden kat›l›m›n oldu¤u ve ö¤rencilerin sahip olduklar› potansiyeli harekete geçiren fikirlerin yar›flt›¤› “‹nterdisipliner Proje Fikri Gelifltirme Yar›flmas›”n›n sonuçlar› aç›kland› ve kazananlara ödülleri verildi.


Amerikan Bilimi Gelifltirme Kurulu Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr. Norman P. Neureiter

Bilim ve teknoloji trenini politika durdurmasın “Türkiye’de TÜB‹TAK’›n vizyonunu görmek çok

mada ve politikada belli bir yat›r›m stratejisi olufl-

heyecan verici. Bilim ve teknoloji politikalar›

turmal› ve o yolda sapmadan ilerlemeye devam et-

için gerçekten çok genifl bir vizyona sahip

meli. E¤er bu ilerleme kesintiye u¤rarsa insanlar

olan TÜB‹TAK’›n önünde çok uzun bir yol var

da pes edecektir. Yine de Türkiye’de gördü¤üm

ve bu yolda ilerlemek için çok büyük yat›r›m-

çok güzel örnekler var. ‹nsanlar çabalar›yla birer

lar gerekiyor. Oysa Türkiye’de bilim ve tekno-

mucize gerçeklefltiriyorlar. Bence Türkiye olarak

lojiye yat›r›m çok düflük. Üniversiteler de baz›

asl›nda do¤ru trendesiniz ancak bu trenin politik

öncü bölümler aç›l›yor, güzel giriflimlerde bu-

sorunlar yüzünden durdurulmamas› gerekiyor.

lunuluyor. Ancak üniversitelerdeki e¤itim kali-

Amerikan Bilim Fonu ve TÜB‹TAK aras›nda iyi ilifl-

tesi de yavafl gelifliyor çünkü iyi üniversite için

kiler kurulmas› da güzel bir flans. Umar›m bu iliflki

iyi hocalar gerekir. Yeni giriflimlerle bu sorunun da za-

iki ülke aras›ndaki iliflkileri güçlendirir ve TÜB‹TAK araflt›r-

manla afl›laca¤›n› düflünüyorum. Türkiye, ciddi bir de¤er-

ma fonlar›n›n artarak uzun vadeli misyonun geliflmesine

lendirme çal›flmas› yaparak e¤itimde, teknolojide, araflt›r-

katk›da bulunur.”

Araflt›rma Zirvesi’ne kat›lan Miami Üniversitesi Disiplinler Aras› Çal›flmalar Fakültesi’nde profesör olarak çal›flan William H. Newell ve Amerikan Bilimi Gelifltirme Kurulu Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr. Norman P. Neureiter ile konufltuk. Felsefe alan›nda ald›¤› lisans e¤itimi ve akademi doktoras›ndan sonra akademik kariyerini interdisiplinerlik kavram›n›n araflt›r›lmas›na adayan William H. Newell, 1983 y›l›ndan bu yana Miami Üniversitesi Disiplinler Aras› Çal›flmalar Fakültesi'nde profesör olarak çal›fl›yor. Ayn› zamanda, 1972 y›l›ndan bu yana disiplinler aras› e¤itim sisteminin yayg›nlaflt›r›lmas› konusunda çal›flmalar yapan akademisyenlerin oluflturdu¤u ve Miami Üniversitesi'ne ba¤l› olan Integrative Studies Institute (Bütünleflik Çal›flmalar Enstitüsü) adl› birimin bafldan›flman› olan Newell, 1983'ten bu yana Amerika'daki pek çok üniversitede disiplinler aras› müfredat haz›rlanmas› konusunda dan›flmanl›k yap›yor. 1979 y›l›ndan bu yana da disiplinler aras› program de¤erlendirici olarak pek çok enstitü ve üniversitenin programlar›n› de¤erlendiren Newell, 12 y›l önce birlikte çal›flt›¤› Wayne Üniversitesi’nde profesör olan Julie Thompson Klein ile interdisiplinerlik için flöyle bir tan›m gelifltirmifl: “‹nterdisiplinerlik, bir disiplin ya da mesle¤in ilgilenebilece¤inden daha genifl ve karmafl›k olan

sorular›n cevaplanma, problemlerin çözülme ve konular›n incelenme sürecidir. ‹nterdisiplinerlik, disiplinlerin bak›fl aç›lar›n› kullan›r, daha genifl kapsaml› bir bilginin oluflturulmas› için her disiplin anlay›fl›n› birlefltirir. Bu tür çal›flmalar, bir tek disiplin yoluyla aç›klanamayacak kadar genifl veya karmafl›k olan sorular› cevaplama, problemleri çözme veya konular› aç›klama sürecidir.”

Akademik dünyanın bir parçası Newell’a göre interdisiplinerlikle transdisiplinerlik kavramlar› birbirine benzese de aralar›nda önemli farkl›l›klar var. Newell bu farkl›l›¤› flöyle anlat›yor: “Transdisipliner bir çal›flma problemlere, konulara ve sorulara interdisipliner bir yaklafl›m getirir, ayn› zamanda gerçek hayatta fikir birli¤ine varman›n zorluklar›na da dikkat çeker. ‹nterdisiplinerlik ise de¤iflik ve bazen çat›flan fikirleri bir araya getirirken entelektüel bir tart›flmaya odaklan›rken bunu uygulaman›n politik zorluklar›n› göz ard› eder. Oysa disiplinler ötesi olmak daha kapsaml› bir anlay›fl› uygulamak için politik problemlere odaklan›r.” ‹nterdisiplinerli¤in 1960’l› y›llarda ABD akademik sisteminin tamamen d›fl›nda oldu¤unu söyleyen Newell, 80’li y›llarda de¤iflik insan ve sosyal bilim araflt›rmalar›n›n ilerlemesi sayesinde interdisipliner-

li¤in yüksek ö¤renimin ana merkezine tafl›nd›¤›n› ifade ediyor. Newell “90’l› y›llarda ise interdisiplinerlik üniversite e¤itiminin küçük ama s›radan bir parças› haline geldi, ABD’de her kolej ve üniversite interdisiplinerlikle ilgili en az bir dersi programlar›na ekledi. 2000’li y›llardan itibaren ise interdisiplinerlik akademik dünyan›n kal›c› ve önemli parças› haline geldi” diyor. Newell’a göre bundan sonraki süreçte yenilikçi olmak isteyen her akademisyen bu konuda bilgi sahibi olsun veya olmas›n art›k interdisipliner çal›flt›¤›n› iddia etmeye bafllad›. Zirveye kat›lan Amerikan Bilimi Gelifltirme Kurulu Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr. Norman P. Neureiter ise akademi dünyas›nda sistematik olarak yürüyen interdisipliner çal›flmalar›n, d›fl dünyada belli bir metotla ilerlemedi¤i ancak bu tür çal›flmalar›n kurumlar aras›nda oluflturuldu¤unu söylüyor. Bu tür çal›flmalar› yak›ndan gözlemleme flans› bulan Neureiter, lisans derecesini kimya alan›nda Rochester Üniversitesi’nden, doktora derecesini organik kimya alan›nda Northwestern Üniversitesi’nden ald›. 1963 y›l›nda Amerikan Bilim Vakf›'n›n Uluslararas› ‹liflkiler ofisine kat›lan Neureiter burada ilk olarak Amerikan-Japon Bilim iflbirli¤i program›n› yürüttü. Sonraki süreçte Amerikan D›fliflleri Hiz-

71


özel haber

Miami Üniversitesi Disiplinler Aras› Çal›flmalar Fakültesi / Profesör William H. Newell

İnterdisipliner çalışmaya kimse direnemez “‹nterdisiplinerlik karmafl›k ve genifl problemleri,

nim kurumlar›, milletler, ö¤renciler ve vatandafl-

konular› ve sorular› yeterince iyi inceleyebilmek

lar olarak, interdisipliner çal›flmaya geçiflin karfl›-

için kullan›lan tek mevcut sistemdir. Son 10 y›l

s›nda duramay›z. Akademide interdisiplinerlik

boyunca yaflanan en büyük ve en zor problemle-

farkl› akademik disiplinleri bir araya getirir ve

rin, karmafl›k ve sistemli oldu¤una tan›k oluyo-

birbirlerini esneklefltirmelerini sa¤lar. Bunlar, ifl

ruz. Disiplinler, dolay›s›yla bireysel bak›fl aç›lar›,

ve araflt›rma dünyas›nda uygulanmaya bafllar.

bu karmafl›k problemlerin belli yönlerini göz ard›

Yani flöyle denilebilir: ‹nterdisiplinerlik akademik

edebilir ve birden fazla bak›fl aç›s›na ise k›smi

ile gerçek dünya aras›nda bir köprü kurar yani

çözümler sunmaktan öteye gidemez. Sadece in-

gerçek dünyada ba¤lant›lar kurabilmek için inter-

terdisiplinerlik tam ve kapsaml› bir çözüme ulaflma çabas›n› baflar›ya ulaflt›rabilir. Bu yüzden yüksek ö¤remetine kat›ld› ve bilimsel atefle olarak görev yapmaya bafllad›. 1973 y›l›nda özel sektöre geri dönen Neureiter, Texas Instruments flirketinde pek çok yönetim pozisyonunda görev ald›ktan sonra 1996 y›l›nda emekli oldu. Neureiter, Amerikan D›fliflleri Bakanl›¤› Bilim ve Teknoloji Dan›flmanl›¤› görevini de yürüttü. 2004

disiplinerli¤e ihtiyaç duyars›n›z. Üniversite d›fl›ndaki kaynaklar bu çal›flmalara güçlü perspektifler katar.”

y›l›ndan bu yana Amerikan Bilimi Gelifltirme Kurulu'nda çal›flmalar yürüten ve Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi'nin direktörü olan Neureiter’a göre bilim politikaya her zaman yol gösterici bir görev üstlenmeli, çünkü zaten bu flekilde bir çal›flma interdisiplinerli¤in kendili¤inden ortaya ç›kmas›n› sa¤l›yor.

İnterdisipliner çalışma yöntemi Profesör William H. Newell interdisipliner çal›flma yöntemini “‹nterdisipliner çal›flmalarda karar verme” isimli kitab›nda flöyle aç›kl›yor: • Problem, soru ya da konuyu tan›mlamak • Disiplinleri, interdisipliner alanlar› ve düflünce sistemini belirlemek, • Birbiriyle alakal› olan genel kavramlar›n kurallar›n› belirlemek • Disiplinlerden gelen bütün bilgiyi bir araya getirmek • Problemi her bir bak›fl aç›s›ndan incelemek • Problem için gerekli interdisipliner bak›fl aç›s›n› gelifltirmek Daha kapsaml› bir kavram› elde etmek ve disiplinlerin anlay›fllar›n› birlefltirmek için afla€›daki s›ray› izlemek gerekir. • Herkesin varsay›m›n› ortadan kald›rmak için disiplinleri kullanarak ya da onlar›n anlay›fllar›n›n ifade edildi¤i ortak ya da farkl› anlamlardaki genel kavramlar› bularak disiplinlerin anlay›fllar› aras›ndaki uyuflmazl›klar› belirlemek, • Belirlenen problem çerçevesinde varsay›mlar› ve genel kavramlar› de¤erlendirmek, • Ortak bir dil ya da tutarl› varsay›mlar üzerinde çal›flarak farkl› disiplinlerin anlay›fllar› aras›ndaki uyuflmazl›klar› çözmek, • Farkl› disiplinlerin çal›flma alanlar›nda olan de¤iflkenler aras›ndaki ba¤lant›lar› belirlemek, • Probleme yeni bir anlay›fl getirmek, • Yeni anlay›fl› kapsayan bir model üretmek, • Problemi çözmeye çal›flarak gelifltirilen yeni anlay›fl› test etmek

72

Küresel tehlikeler engellenebilir Neureiter, dünyay› tehdit eden tehlikelerin önüne ancak uluslararas› interdisipliner iflbirlikleriyle geçilebilece¤ini söylüyor: “Bir dakika için dünyan›n yüz yüze kald›¤› tehlikeleri bir düflünün: ‹klim de¤iflikli¤i ve küresel ›s›nma, kufl gribi, AIDS gibi bulafl›c› hastal›klar, haz›rlan›lmas› gereken, sonras›nda kurtarma gerektiren hortumlar, depremler, dünya insanlar›n›n beslenmesi, onlara temiz su sa¤lanmas› ve terörle mücadele... Biz en iyi bilimsel ve teknik yeteneklerimizi bu problemlerle yüzleflme ve onlar› yok etme yolunda birlefltirmeliyiz.” Uluslararas› iflbirliklerine büyük önem verilmesi gerekti¤ini söyleyen Neureiter’e göre gelece¤in büyük bulufllar› interdisipliner iflbirliklerinden ortaya ç›kacak. Neureiter 2005’te ABD’de bulunan Ulusal Akademiler’in “‹nterdisipliner Araflt›rman›n Yayg›nlaflt›r›lmas›” isimli raporun interdisipliner çal›flmay› gelifltirmek için önemli bir yol haritas› çizdi¤ini söylüyor. Bu raporun sonuçlar›na göre hükümetin yürüttü¤ü politikalar, terfiler, memurluk süresi araflt›rma fonlar›n›n paylaflt›r›lmas› gibi interdisipliner e¤itimi engelleyen çözümler gerekiyor. Ayr›ca rapor, bilim ve mühendislikte artan özellefltirmeler sonucu ortaya ç›kan yeni organizasyon ve ödül metotlar›na, interdisipliner araflt›rma ve önerileri de¤erlendirmek için sa¤l›kl› bir teftifl sürecine ve farkl› kültürlerden gelen meslektafllar›n›n dil ve kültürlerini iyi tan›yan akademik elemanlara duyulan ihtiyaca dikkat çekiyor. I


Ali Akurgal *

rc me

Yeni Ar-Ge teflvik uygulamalar› ve mikro iflletmeler

ek

teflvik, destek derken kufl gölü olmayal›m Devlet, teflvik için ay›rd›€› para ile do€ru yere yat›r›m yapmaz, do€ru kurulufllar› desteklemez onlar›n do€ru alanlarda sonuç almalar›n› sa€lamaz ise, bu paray› çar-çur etmifl olur. Teflviklere ayr›lan kaynak bir nedenle daral›rsa da, bilgisayarc› deyifli ile “reset yer” bafla döneriz. Devletin, teflvikleri do€ru kurulufla ve do€ru ifller için odaklamas›, eldeki para ile en üst düzey yarar› sa€lamak için gerekli.

« Yeni

düzenlemede, 2000 y›l›nda uygulanmas›

için çalmad›k kap› b›rakmad›€›m›z “Büyük ArGe’lerin bulundu€u yerde teknopark teflviklerinden yararlanmas›” var, ama akl› ve düflünce gücü ile yola ç›kan mikro iflletmeye pek bir fley görünmüyor.

« Deneyimler

gösteriyor ki, ka€›t üzerinde teflvik

ayr›, uygulama ayr›. Uygulama, mükemmel bir kural ile çok kötü ifller yapmay› da eksik gedik bir kural ile çok iyi ifller yapmay› da mümkün k›l›yor. “Yap›sal reform” bafll›€› alt›nda yapmam›z› önerdi€i de€iflikliklere iliflkin kanunlar Meclis’ten ç›kt›€›nda, AB bize “Uygulamay› görelim” diye bofl yere ayak sürümüyor?

« Hem

say›ca ço€unlu€u oluflturan, hem de

sanayinin fena halde ihtiyac›n› duydu€u nitelikli ifllere dönüflümü baflaracak olan KOB‹ için, yeni teflvik çerçevesinde “50’den fazla Ar-Ge’ci bulunduran”lara tan›nan ayr›cal›klar›n hiç, ama hiçbir anlam› yok.

r-Ge’yi neden teflvik edece¤iz? Olay tümüyle sosyo-ekonomik. Temeline inersek, olay›n kökeninde, ülke insan›n›n yaflam düzeyini art›rmak yat›yor. Daha iyi koflullarda yaflamak; bireylerin bir k›s›m kiflisel gereksinmelerini rahatl›kla karfl›layabilmeleri gibi do¤rudan yapacaklar› harcamalar ile, onlara güvenli g›da, düzgün yollar, güvenli ve temiz çevre, bak›ml› yaflam alanlar› sa¤lamak için dolayl› harcamalar›n yap›labilmesi anlam›na geliyor. K›saca, günümüz ekonomilerinde daha iyi koflularda yaflamak için daha çok harcayacaks›n›z. Peki bu para nereden gelecek?

A

Bu paran›n gelebilece¤i birkaç yer var. Ana kaynaklar: ülkede ortaya konulan katma de¤er, ülkenin özkaynaklar›n sat›fl› ve küresel finans kurumlar›ndan borçlanma. Özkaynaklar›n sat›fl›, e¤er petrol denizi gibi bir zenginli¤in üzerinde oturmuyorsan›z, süreyle k›s›tl›. Buradan gelen paray›, günlük gereksinmelere harcamak, evdeki hal›y› sat›p gece çalg›l› gazinoda e¤lenceye gitmeye benzer.

* Akurgal Dan›flmanl›k CEO’su

74


Bu paray› mutlaka ileride para getirecek yat›r›ma ay›rmak gerek. Borç ise k›sa veya orta dönemde geri ödemesi bafllayan bir sorun erteleme mekanizmas›. Üstelik sorunlar borç parayla ertelendikçe, büyüyor. Ana kaynaklardan geriye, ortaya konulan katma de¤er kal›yor. Bu, yaflam düzeyimizin art›r›lmas›nda en do¤ru ve sa¤lam kaynak. Bu nedenledir ki, siyasilerin, ülkeyi ne kadar iyi yönettikleri, ne kadar ileri tafl›d›klar›, ortaya konulan katma de¤erin yans›mas› olan Gayri Safi Milli Has›la’n›n art›fl› ile ölçülüyor. Hani, 9. Kalk›nma Plan›’n›n 2013’te 10 bin USD düzeyine ulaflaca¤›n› hedefledi¤i kifli bafl›na düflen GSMH? GSMH’n›n artmas› için bir tek formül var. Rahmetli Sak›p Sabanc›’n›n sözleri bunu çok aç›k dille anlat›yor: “Üreteceksiniz, üreteceksiniz, üreteceksiniz.” Üretmek, üretebilmek, üretti¤ini satabilmek, ilk bak›flta çeliflkili geliyor ama artan yaflam düzeyi karfl›s›nda zora giriyor. GSMH’n›n artmas› demek, iflsizlerin ifl bulmas›n›n, üreten ordusuna yeni insanlar›n kat›lmas›n›n yan› s›ra, zaten çal›flmakta olanlar›n daha fazla kazanmas› anlam›na da geliyor. Bu ek kazanç, ek maliyet olarak üretilen mal›n sat›fl bedeline yans›yor ve artan yaflam düzeyine sahip çal›flanlar›n oluflturdu¤u firmalar ayn› ürünü ayn› flekilde üretiyorlarsa, fiyat aç›s›ndan rekabet edemez duruma düflüyorlar. Bu durumdan ç›kman›n birçok yolu var. Bu seçenekler ve baflkalar› ülkemiz insanlar› taraf›ndan uyguland›.

sizlik varken firmay› ayakta tutabilmek için yeni iflsizler yaratmak, GSMH’ya toplamda ne kadar katk›da bulunur, bu da tart›flmal›. • A盤›n›z›, “kay›t d›fl› ekonomi” saflar›na geçerek devlete ödemeyece¤iniz vergilerden kapat›r, fiyat rekabetini yakalars›n›z. “Merdiven alt› üretim” diye adland›r›lan ve uzun dönemde faydadan çok zarara yol açt›¤› çok iyi bilinen kay›t d›fl› çal›flma, kurtulmaya çal›flt›¤›m›z bir yaklafl›m. • Yapt›¤›n›z iflin önemini ileri sürüp zarar›n›za devleti ortak etmek için destek (teflvik) istersiniz. Bir dönem, sanayinin ve tar›m›n içine girdi¤i sarmaldan kurtulmas› için kullan›lan “teflvik primi” gene devletin zarara ortak olmas› mant›¤›na dayand›¤› için uzun süre kullan›lamayacak bir yöntem. • Yapt›¤›n›z ürünü terk eder, daha yüksek yaflam düzeyi olan çal›flanlar taraf›ndan yap›lsa bile fiyat rekabeti yakalayabilecek “nitelikli ifller”e yönelirsiniz. Geriye, tek uzun erimli ve aya¤› yere sa¤lam basan yöntem kal›yor, yapt›¤›n›z ürünü de¤ifltirmek, nitelikli ifllere dönüflümü baflarmak. ‹flte yeni kurallar, önceden beri hedefi bu dönüflümü sa¤lamak olan ArGe teflviklerini daha etkin k›lmay› amaçl›yor. Demek ki, ArGe teflviklerini, ülkenin sanayisini “nitelikli ifllere” yöneltip, bu yolla rekabet gücünü art›rmak, istihdam› korumak ve art›rmak, sanayinin GSMH’ya daha fazla katk›da bulunmak için veriyoruz.

Türkiye’de KOB‹ gerçe¤i • Çal›flanlar›n yaflam düzeyini düflürür, fiyat rekabetini yakalars›n›z.Yaflam düzeyi yükselen çal›flanlar› iflten ç›kar›p, yerine yaflam düzeyi düflük, “vas›fs›z iflçi”leri ifle almak bir çözüm. Ama Tuzla Tersaneleri’nde yaflananlar, bu yaklafl›m›n eseri, bu yöntemin geçerlili¤i düflünmeye de¤er. • Çal›flanlar›n bir k›sm›n› iflten ç›kart›r, üretim tekniklerini gelifltirir, kalan› ile ayn› miktar ifli yapar, fiyat rekabetini yakalars›n›z. Bir yandan ifl-

Türk sanayisinde, daha ilk 500’ün içinde KOB‹’ler yer al›yor. Gerçi, toplam katma de¤erin önemli k›sm› büyük flirketler taraf›ndan ortaya konuluyor ama, onlar da alt yüklenici veya ara mal› sa¤lay›c› olarak daha küçük flirketleri kullan›yorlar. ‹stanbul Sanayi Odas›’na kay›tl› flirketlerin say›ca çok büyük k›sm› KOB‹. Geleneksel, üretim atölyesi mant›¤› ile çal›flan KOB‹’lerin aras›nda, küresel-

75


makale

leflme dalgas› ile yeni bir k›s›m mikro iflletmeler de görülmeye baflland›. Bunlar, Ar-Ge’si kapat›lan, da¤›lan veya küçülen büyük flirketlerde nitelikli ifller yapmakta olan insanlar›n, uzmanl›k alanlar›nda küçük gruplar oluflturmas›yla ortaya ç›kt›. Nüfuslar› 3-10 kifli aras›nda de¤ifliyor. Ço¤u, tek bir alanda uzman.Bu nedenle hiçbiri tek bafl›na ürün tasarlayam›yor, üretemiyor. Üretim yapabilen her boyutta iflletmenin, o dönüflümü baflarmas›n› sa¤layacak yetenek, buralarda da¤›t›k ve fakat kopuk bir biçimde duruyor. Kiflisel anlay›fl›ma göre, bulufl (icat) bireysel bir eylemdir. Bir grup insan› bir araya koysan›z, ayn›

Çal›flanlar›n yaflam düzeyini düflürür, fiyat rekabetini yakalars›n›z. Yaflam düzeyi yükselen çal›flanlar› iflten ç›kar›p, yerine yaflam düzeyi düflük, "vas›fs›z iflçi"leri ifle almak bir çözüm. Ama Tuzla Tersaneleri'nde yaflananlar, bu yaklafl›m›n eseri, bu yöntemin geçerlili¤i düflünmeye de¤er.

76

k›n sanayiye dönüflüm sa¤layacak tasar›mlar yapmay›, kendileri yaflam savafl› veriyorlar. O zaman bu mikro iflletmelerin harekete geçirilmesi, proje baz›nda bir araya gelerek belli bir nitelikli tasar›m› ortaya ç›karmalar› ve bunu atölye düzeninde çal›flan KOB‹’ler eliyle üretime sokmalar› iyi bir model olabilir. Bu yaz›n›n konusu de¤il, ama model çal›fl›yor. Peki, Ar-Ge teflviklerinin yeni düzenlemesinde bu veya benzer bir modele özel bir a¤›rl›k verip KOB‹’lerin kabuklar›n› k›rarak nitelikli ifllere el atabilmelerini sa¤layacak bir düzenleme var m›? Uygulamada buna odaklanmazsan›z, yeni düzenlemede, proje baz›nda örgütlenerek Ar-Ge yapmak için özendirici bir önlem göremedim. Yeni düzenlemede, 2000 y›l›nda uygulanmas› için çalmad›k kap› b›rakmad›¤›m›z “Büyük Ar-Ge’lerin bulundu¤u yerde teknopark teflviklerinden yararlanmas›” var, ama akl› ve düflünce gücü ile yola ç›kan mikro iflletmeye pek bir fley görünmüyor.

konuda çal›flsalar, ortaya bir bulufl, bir yenilik ç›ksa, o bulufl, birden fazla insan taraf›ndan ayn› anda elde edilmez. Sonuçta birlikte çal›flanlardan biri buluflu yapar. Di¤erleri onu o buluflu yapmaya yöneltmifl, destek olmufllard›r. T›pk›, bir futbol karfl›laflmas›nda gol atmak gibi. Bulufl yapacak kiflinin etraf›nda ona uygun ortam› oluflturacak kiflilerin de çok say›da olmas› gerekmiyor. Türkiye’deki ilgi alanlar›nda bu say› da 3-10 kifli aras›.

Ürüne dönüfltürdü¤ü bulufllar› ile, Bilgi Ça¤›’na yak›n zamanda konuk olan Süleyman Cincino¤lu, kabu¤unu k›rmaya çal›flan KOB‹’lerden birinin sâhibi. Sentetik elmas içeren kesiciler üretiyor. Kendi patenti ile. Bu kesicilerde, elmas, ço¤unlukla bir metal içerisine serbest bir flekilde gömülür. Kesme s›ras›nda elmas›n metalden d›flar› uzanan k›sm›, kesme ifllemini yerine getirir. Ancak, elmas parçac›¤›n›n etraf›ndaki metal biraz afl›n›nca, elmas kurtulur, uçar gider; kesici b›çak afl›n›r. Süleyman Bey, elmas›n metal ile kaynaflmas›n›, tek bir yüzü ile bile metale tutunabilmesini sa¤layacak bir yöntem düflünmüfl, bunu uygulamaya geçirmek için de bir üniversite hocas›ndan bilimsel destek istemifl. Projesini de yazm›fl destek için baflvurmufl. Patentini de alm›fl. Proje neredeyse bitiyor, b›rak›n deste¤i, b›rak›n destekleme karar›n›, daha hakem atamas› bile yap›lmam›fl. Beni aray›p “H›zland›rabilir misin?” diye sordu.

Sanayinin GSMH art›fl›na ayak uydurarak daha nitelikli ifl alanlar›na yönelmesi için kilit rol alacak yetkinlikler, örgütlenmemifl olduklar› için, b›ra-

Yönetmeli¤i yeni ç›kt›¤›nda “teflvik avans›” için ilk baflvuru benim önderli¤imde yürüyen bir çal›flma için yap›lm›flt›. Bir y›l kadar sonra proje bitmifl,


ürün üretime girmifl, normal TEYDEB teflvik ödemesi yap›lm›fl ama avans için tüm irdelememize karfl›l›k geri dönen olmam›flt›. Deneyimler gösteriyor ki, ka¤›t üzerinde teflvik ayr›, uygulama ayr›. Uygulama, mükemmel bir kural ile çok kötü ifller yapmay› da eksik gedik bir kural ile çok iyi ifller yapmay› da mümkün k›l›yor. “Yap›sal reform” bafll›¤› alt›nda yapmam›z› önerdi¤i de¤iflikliklere iliflkin kanunlar Meclis’ten ç›kt›¤›nda, AB bize “Uygulamay› görelim” diye bofl yere ayak sürümüyor?

Baflvuru sonuçlanana kadar KOB‹ bat›yor KOB‹’lerin tek iste¤i, teflvik baflvurular›n›n çabuk sonuçland›r›lmas›. Tüm varl›¤› bir sanayi bölgesinde basit bir atölye, belki bir mühendis, birkaç usta bafl›, 5-10 iflçiden ibaret olan benzer iflletmeler, 300-500 bin liral›k da olsa, bir projeyi kendi özkaynaklar› ile yürütemiyorlar. Ar-Ge teflvi¤i, ifl bittikten sonra Ar-Ge ödülü fleklinde ödenece¤i vakit, büyük olas›l›kla o iflletme batm›fl veya mali ç›kmaza girmifl oluyor. Bu tür örnekleri görenler de ne Ar-Ge yapmaya ne de Ar-Ge teflvi¤i için yorulmaya kendilerinde bir istek bulamaz oluyorlar. Hem say›ca ço¤unlu¤u oluflturan, hem de sanayinin fena halde ihtiyac›n› duydu¤u nitelikli ifllere dönüflümü baflaracak olan KOB‹ için, yeni teflvik çerçevesinde “50’den fazla Ar-Ge’ci bulunduran”lara tan›nan ayr›cal›klar›n hiç, ama hiçbir anlam› yok. Ele ald›¤›m mikro iflletmelerin, ço¤unlukla sahibi olan bir “beyin”leri var. Destek baflvurusunu da o kifli yaz›yor, buluflu da o kifli yap›yor, günlük üretimi de o planl›yor, sipariflleri al›yor, tahsilat› ve nakit ak›fl›n› planl›yor. Yeni uygulamayla baflvuru fleklinin de¤iflmesi, en çok bu kiflilerin “olmayan vakitler”inin daha bir harcanmas› anlam›na geliyor. Bu insanlar, bir de yeni yöntemleri ö¤renecekler. En yüksek sesle flikayet de bu konuda yükseliyor. Tabii, bir de madalyonun öbür yüzüne bakmak gerek. Devlet, teflvik için ay›rd›¤› para ile do¤ru yere yat›r›m yapmaz, do¤ru kurulufllar› desteklemez

onlar›n do¤ru alanlarda sonuç almalar›n› sa¤lamaz ise, bu paray› çar-çur etmifl olur. Teflviklere ayr›lan kaynak bir nedenle daral›rsa da, bilgisayarc› deyifli ile “reset yer” bafla döneriz. Devletin, teflvikleri do¤ru kurulufla ve do¤ru ifller için odaklamas›, eldeki para ile en üst düzey yarar› sa¤lamak için gerekli. Peki, bu odaklamada seçici olarak kimler yer al›yor? ‹stisnas› yoksa, tümüyle akademisyenler. Bir buluflun, ne flekilde bir ürüne dönüfltürülürse en iyi ticari sonucu verece¤i konusunda hakemler aras›nda yer alacak, belki izleyici olarak projeyi izleyip etkileyecek sanayi mensuplar›na çok ihtiyaç oldu¤unu görüyorum. Böyle bir de¤erlendirme komisyonu, özellikle patentini

KOB‹'lerin tek iste¤i, teflvik baflvurular›n›n çabuk sonuçland›r›lmas›. Tüm varl›¤› bir sanayi bölgesinde basit bir atölye, belki bir mühendis, birkaç usta bafl›, 5-10 iflçiden ibaret olan benzer iflletmeler, 300-500 bin liral›k da olsa, bir projeyi kendi özkaynaklar› ile yürütemiyorlar. Ar-Ge teflvi¤i, ifl bittikten sonra Ar-Ge ödülü fleklinde ödenece¤i vakit, büyük olas›l›kla o iflletme batm›fl veya mali ç›kmaza girmifl oluyor. koltu¤unun alt›na k›st›r›p baflvurusunu yapm›fl bir mikro iflletmeye belli bir avans› hemen ödeyebilirse, gerçek yenilikçili¤in önü aç›lm›fl olur. Önerim, mesle¤inde sayg›n konuma gelmifl sanayi kökenli insanlar› da de¤erlendirme ve (yönlendirmelerine de izin vererek) izleme konusunda devreye almak. H›zl› bir ön ödeme mekanizmas› kurarak burada baflvuru dosyas›n› olabildi¤ince küçültmek ve sözlü anlat›m/de¤erlendirme yapma olana¤› sa¤lamak. Bunlar, kanun ve yönetmelik ötesinde, uygulaman›n parçalar›.

77


f›rsatlar

araflt›rma altyap›lar› birbirine ba¤lan›yor AB taraf›ndan yap›lan yeni bir proje ça¤r›s› ile Avrupa çap›nda GEANT olarak adland›r›lan yüksek kapasiteli ve yüksek performansl› iletiflim a¤lar›n›n kurulmas› amaçlan›yor. Bu a¤lar›n gelifltirilmesi ile teknik araflt›rma faaliyetlerinin geliflmesi ve ulusal araflt›rma ve e¤itim a¤lar›n›n birbirine ba¤lanarak, Avrupa’n›n küresel araflt›rma a¤›n›n merkezi olmas› hedefleniyor.

A

raflt›rma altyap›lar› bilim ve teknolojinin geliflmesi ve araflt›rma faaliyetlerinin daha kolay yürütülmesi için araflt›rmac›lara büyük olanaklar sa¤l›yor. Bu altyap›lar bilimsel donan›mlar, koleksiyon, arfliv gibi bilgi temelli kaynaklar, flebeke, a¤, yaz›l›m gibi bilgi ve iletiflim teknolojilerine dayanan altyap›lar ya da bilimsel mükemmelli¤e ulafl›m› sa¤layacak di¤er kaynaklar› içeriyor. Bu kaynaklar›n daha iyi kullan›lmas›, var olan altyap›lar›n gelifltirilmesi, geniflletilmesi ve yeni altyap›lar›n oluflturulmas› Avrupa’n›n bilim ve teknoloji hedeflerinden bir tanesi. AB bu amaçlar› gerçeklefltirmek üzere yap›lan çal›flmalara 7. Çerçeve Program› ile mali destek sa¤l›yor. AB bilim ve teknolojinin her alan›nda Avrupa’da ihtiyaç duyulan araflt›rma altyap›lar›n›n oluflturulmas› ve sanayinin bilgi birikimi ve teknolojik yeterlili¤ini art›rmas›n› hedefliyor. Araflt›rma altyap›s›, laboratuvar, araflt›rma merkezi olarak tek bir yerde kurulabilece¤i gibi birçok ülkeyi kapsayacak flekilde bir a¤ halinde kurulabiliyor.

e-iletişim ağları için projeler bekleniyor AB, 6 May›s 2008’de Avrupa’da bilim ve teknolojinin gelifltirilmesi için bilgi ve iletiflim teknolojilerine dayanan elektronik araflt›rma altyap›lar›n›n gelifltirilmesi ve AB’deki araflt›rma topluluklar›n›n bu altyap›lara ulafl›m›n› sa¤layacak projelere yönelik bir proje teklif

78

ça¤r›s› yay›nlad›. Bu alan alt›nda desteklenecek konulardan biri Avrupa çap›nda GEANT olarak adland›r›lan yüksek kapasiteli ve yüksek performansl› iletiflim a¤lar›n›n kurulmas›. Bu a¤lar›n gelifltirilmesi ile teknik araflt›rma faaliyetlerinin geliflmesi ve ulusal araflt›rma ve e¤itim a¤lar›n›n birbirine ba¤lanarak, Avrupa’n›n küresel araflt›rma a¤›n›n merkezi olmas› hedefleniyor. Bu alanda AB taraf›ndan desteklenecek projelerin Avrupa çap›nda elektronik iletiflim a¤lar›n›n gelifltirilmesine ve Avrupa’daki araflt›rmac›lar›n bu a¤lara erifliminin sa¤lanarak, bilim ve teknolojik çal›flmalarda araflt›rmac›lar aras›nda eflitli¤in sa¤lanmas›na yönelik olmas› bekleniyor. Bu amaca yönelik haz›rlanan projelere verilecek destek miktar› 93 milyon Euro, ancak kesin bütçe miktar› Avrupa Komisyonu taraf›ndan aç›klanacak.

Bilimde sayısal veri altyapılarına geçiliyor AB’nin fon sa¤layaca¤› di¤er bir konu ise bilimsel veri altyap›lar›n›n gelifltir-

ilmesine yönelik. AB bu alandaki projelere fon sa¤layarak Avrupa’da çok disiplinli bir bilimsel veri altyap›s›n›n oluflmas› ve bu altyap›lar›n e-sa¤l›k, eö¤renme gibi alanlardaki tüm araflt›rmac›lara aç›lmas›n› hedefliyor. Bu alanda sunulacak projelerde araflt›rmada say›sal içeri¤in kullan›lmas› ve bilimsel ve teknolojik bilgi birikiminin gelifltirilmesi ve da¤›t›lmas›n› h›zland›racak projeler desteklenecek. Say›sal formdaki kaynaklar›n artmas› bilimde bas›l› yay›nlardan say›sal altyap›lara geçmeyi gerektiriyor. Oluflturulacak veri altyap›lar› sayesinde araflt›rmac›lar kurum, ulus ve topluluk havuzlar›nda depolanan veriler aras›ndan anlaml› verilerin seçip ç›kar›lmas›n› sa¤layacak. Bu alanda verilen hizmetlerle veri depolama, arflivleme, eriflim, de¤iflim, koruma, yorumlama için standart mekanizmalar oluflturuluyor. Bu alanda haz›rlanan projeler ile say›sal havuzlar›n karfl›l›kl› çal›flmas› ve e-altyap›lar ile sinerji oluflturulmas› sa¤lanacak. Bu alanda haz›rlanan projelere verilecek toplam destek miktar› 20 milyon Euro. I

11 Eylül’e kadar başvurun Araflt›rma altyap›lar›n›n gelifltirilmesine yönelik haz›rlanan projelerin Avrupa Komisyonu’na sunulmas› için son baflvuru tarihi 11 Eylül 2008. Proje konular› ve proje haz›rlama ve baflvuru ile ilgili detayl› bilgiye afla¤›daki adresten ulaflabilirsiniz. http://cordis.europa.eu/fp7/dc/index.cfm?fuseaction=usersite.FP7DetailsCallPa ge&CALL_ID=122


f›rsatlar

Web tabanl› ürün konfigürasyonu

Yap›sal risklerin kontrolü

Filtre ortam›n›n test edilmesi ve nitelendirilmesi

Bir ‹ngiliz firmas› yüksek oranda konfigürasyonu yap›labilen ürünler için ofis ve ifl süreç ak›fl›n› otomatiklefltirecek web tabanl› ürün konfigürasyon tan›mlay›c›s› öneriyor. Amerika’da uzun süredir kullan›lan bu sistem sayesinde ifllem süresini büyük oranda düflürmek mümkün oldu¤u gibi 18 ay içinde yat›r›m maliyetinin yüzde 100’ü geri kazan›labiliyor. Firma ifl sistemleri konusunda yaz›l›m sunan ortaklar ar›yor.

Network sensörlerine dayanan güvenlik sistemleri gelifltiren ve yap›sal risklerin belirlenmesi ve kontrol edilmesi konusunda uzmanlaflm›fl olan bir Frans›z firmas›, inflaat, ekipman sahalar› ve tarihi binalar alan›nda hizmet veriyor. Firma bu teknolojiyi hedeflenen pazarda tan›tabilecek, sensörlerin montaj›, a盤a ç›kan verilerin incelenip raporlanmas› aflamalar›nda hizmet verebilecek ve takibini yapacak ifl ortaklar› ar›yor.

Bir Frans›z firmas› hava-s›v› birleflimi için gerekli filtre ortam›n›n test edilmesi için teknik ortak ar›yor. Ortak, filtre ortam›n› test edebilecek tüm ekipman ve bilgi birikimine sahip olmal›, bu sayede güvenilir test metotlar› gelifltirerek endüstriyel alandaki kullan›m koflullar›yla birebir ayn› koflullarda, yenilenebilir ve tekrarlanabilir testler uygulayabilmeli. Firma, iflbirli¤i için üniversiteler, laboratuvarlar, teknoloji merkezleri ya da KOB‹’ler ar›yor.

Biyoteknoloji yaz›l›m›

G›da dan›flmanl›¤›

Doppler Vibrometre

“Software Security Services” isimli bir ‹ngiliz firmas›, çözümlerini sunabilece¤i firmalar› bulabilecek ve bu hizmetleri tan›t›p arac› kurum gibi çal›flabilecek ifl ortaklar› ar›yor. Firma biyoteknoloji/biyokimya alan›nda yaz›l›m ve bilgisayar hizmetleri konusunda uzman ve ileri teknoloji çözümlerine sahip.

Slovak dan›flmanl›k firmas›, Do¤u Avrupa bölgesinde g›da alan›nda ifl yapmak isteyen ya da ürünlerini bu bölgelerde pazarlamak isteyen firmalara hizmet veriyor. Hizmet aral›¤› sat›fl organizasyonu kurmaktan bafllay›p, depolama, da¤›t›m kanallar›n›n oluflturulmas› ve tüketici araflt›rmalar›ndan yerli firmalarla yap›lacak pazarl›klara kadar genifl bir yelpazeyi kaps›yor.

Bir ‹talyan üniversitesi vibrasyon verilerini toplamak için k›saca SLDV (Scanner Lazer Doppler Vibrometre) olarak adland›r›lm›fl yeni bir teknoloji gelifltirdi. LDV teknolojisine dayanan vibrometreler anl›k lazer ›fl›nlar›yla parçalar›n süperfisyal h›zlar›n› ölçme yetene¤ine sahip. Üniversite, ortak yat›r›m, lisans ve finansal anlaflma yapabilece¤i firmalar ar›yor.

Hasta yataklar›

e-mail güvenli¤i

Kaflmir tedarikçileri Battaniye, yatak örtüsü ve yatak tak›mlar› üreten bir ‹sveç firmas› kaflmir, merino ve deve tüyü tedarikçileri ar›yor. F›rsatlar hakk›nda daha genifl bilgi için afla¤›daki adreslere baflvurabilirsiniz. Ege Üniversitesi Ege Bilgi ve Yenilik Merkezi EBIC-EGE Elif KAYRAN

Bir ‹sveç firmas› bak›m merkezleri ve hastaneler için hasta bak›m yataklar› üretiyor. Firma hasta bak›m merkezleri ve hastanelerle ba¤lant›s› olan ve bu hasta yataklar›n›n sat›fl›yla ilgilenecek distribütör ar›yor.

80

e-mail ve içerik güvenli¤i sistemleri konusunda uzmanlaflm›fl ve network güvenli¤inde lider olan ‹srailli bir firma, network güvenlik ürünlerini farkl› ülkelerde pazarlayabilecek distribütörler ve sat›fl firmalar›yla iflbirli¤i yapmak istiyor.

Adres:

Ege Üniversitesi Kam. EBILTEM Binas› Bornova ‹zmir TR-35100 ‹zmir

Telefon:

0 232 343 4400 -150


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.