BiYOLOJİ BiOLOGY

Page 1


'Biyologların TUS hakları ellerinden alınmıştır' 

Cuma, 27 Ocak 2012

Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, "Biyologların meslek tanımları bile yapılamamış, yönetmeliği çıkarılmamış ve hekimlere yeni bir ihtisas alanı açmak için ellerinden TUS hakları alınmış ve özlük hakları lise mezunu sağlık personeli seviyesine indirilerek cezalandırılmışlardır" dedi. Erözgün, yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin stratejik konumu, korunması gereken biyolojik zenginlikleri, susuzluk, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya bağlı ekolojik sorunların giderek arttığı bir dönemde biyologların birçok hakkının elinden alındığını belirtti. Biyolog olarak çalışan sağlık personelinin fakülte mezunu olmalarına rağmen, laboratuvarlarda lise mezunu teknisyenler gibi çalıştırıldığını vurgulayan Erözgün, biyologların teknik hizmetler sınıfında olmalarına rağmen sadece sağlık hizmetleri sınıfında hastanelerde görev alabilecekleri şeklinde bir yasal düzenlemeyle sınırlandırıldığını aktardı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer bakanlıklara bağlı olarak çalışan biyologların yetki ve sorumluluklarını kısıtladığını öne süren Erözgün, şunları ekledi: "Biyologlar bu düzenlemeyle iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları statüsünden maaş almaya başladılar ve aynı fakültenin diğer bölümlerinden mezun olan fizikçi, kimyager, matematikçi ve istatistikçi kadrolarında istihdam edilenlerle aralarında özellikle derece, ek gösterge ve özel hizmet tazminatları yönünden ciddi bir maaş uçurumu meydana geldi. Bununla birlikte kamu kurumu ve kuruluşların yanında özel sektörde de hak ettikleri gibi istihdam edilememektedir. Tüm Sağlık-Sen olarak, gazete ilanlarıyla, cezalandırıldıklarını ve küstürüldüklerini kamuoyuna anlatmaya çalışan biyologların sorunlarına her zaman olduğu gibi sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biyologlar ve onların aileleriyle birlikte yaklaşık 400 bin insanın kırgınlık, küskünlük, umutsuzluk ve mağduriyetlerinin ivedilikle giderilmesi ve başta TUS haklarının geri verilmesi olmak üzere maaş ve özlük haklarının hak ettiği şekilde düzenlenmesi gerekmektedir."

http://www.medimagazin.com.tr/saglik-calisanlari/egitim/tr-biyologlarin-tus-haklari-ellerinden-alinmistir-6-52-40601.html





Türkiye Biyologlar Derneği

Tarih/ 25/01/2012

Sağlık Mesleklerin gelişimi adına dernekleri ve mesleklerini tanıttığımız sayfamızda Türkiye Biyologlar Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Alev HALİKİ UZTAN ile özel röportajımızı gerçekleştirdik. Türkiye Biyologlar Derneği hangi amaçla kurulmuĢtur? Türkiye’de biyoloji biliminin gelişmesini ve toplum tarafından kavranmasını, biyolojik kuruluşların çağdaş düzeye ulaşmasını, biyologların mesleki gelişimlerine katkıda bulunulmasını, mesleki haklarının uluslararası standartlara uygun hale gelmesini, ulusal biyolojik sorunların çözümlenmesini ve ülkemizin biyolojik zenginliklerinin korunmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Biyolojik projelerin üretilmesi ve çalışmaların desteklenmesi, dünyadaki gelişmelere paralel çalışmaların ülkemizde de yapılarak bilim dünyasına katkıda bulunularak entegrasyonun sağlanması, bu gelişmelerden ulusal boyutta yararlanılması, biyologların mesleki onur ve haklarının korunması, ulusal çıkarlarımız göz önünde bulundurularak gereği gibi istihdamının sağlanması ve özlük haklarının çalışmaların karşılığına uygun hale gelmesi yönünde çalışmalarda bulunmak için gayret göstermekteyiz. Derneğimiz başlığında Türkiye kelimesini barındıran en eski, tek ve ilk dernek olup ülkemizin ve mesleğimizin onuruna yakışan amaçlar doğrultusunda davranmaya özen göstermektedir. Türkiye Biyologlar Derneği olarak çalıĢmalarınız ne aĢamada, hedeflediğiniz kitleye ve amaçlara ulaĢabildiniz mi, kaç üyeniz bulunmaktadır? Belirttiğimiz hedeflere ulaşmada elbette ki çok büyük sorunlarla karşılaşıyoruz. Ana hedeflerimiz arasında biyoloji biliminin gelişmesi ve ülkemiz yararına geniş bir tabana yayılması olduğu halde henüz biz hala meslektaşlarımızın uluslararası standartlara uygun olarak özlük haklarını alabilmeleri için gayret göstermekteyiz. Hedeflediğimiz kitleye de ulaşabilmiş değiliz çünkü üye sayımız meslektaşlarımızın bu konuda dernek faaliyetlerine katılımın ne kadar önemli olduğunu yeterince özümseyemediklerini göstermektedir. Dernek olarak bugüne kadar yapmıĢ olduğunuz faaliyetlerden kısaca bahsedermisiniz? Türkiye Biyologlar Derneği meslektaşlarının görev aldığı Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığında görev alanlarını belirleyen yönetmelik ve yönergeleri izler. Önerilerini götürür ve gereken tüm yasal etkinlikleri gösterir. Biyologlar diğer mesleklerin liyakatlarına ne kadar saygı duyuyorlarsa bize de aynı saygının gösterilmesini beklemekteyiz. Ancak ben göreve başladığım yıldan buyana yani 2007 yılından bu yana çıkarılan yönetmelik ve yönergelerde biyologların elinden alınmaya çalışılan mesleki yeterlilikleriyle ilgili özlük haklarımız için gereken tüm yasal girişimlerde bulunmaktayız ve bu girişimlerimizi internet ortamında ve sosyal paylaşım sitelerinde meslektaşlarımızla paylaşmaktayız. Ayrıca İzmir Şubemizin başlattığı önemli bir etkinliği olan ve bu yıl 10.sunu gerçekleştirdiğimiz Ekoloji ve Çevre kongreleri ile; her kongreyi ülkemizin başka bir ilinde o ilin üniversitesi ile beraber düzenleyerek, öncelikli olarak o il ve çevresi olmak üzere önemli ekolojik verilerimizi ve çevre sorunlarımızı tartışmaktayız. Bu kongreler çok katılımlı olmakta ve biz Çevre sorunlarının ilgili tüm mesleklerle ve özellikle eğitmenlerle birlikte çözülebileceğine inanmaktayız. Dernek faaliyetlerinizde ve projelerinizde meslektaĢlarınızdan aldığınız geri bildirimler nelerdir? Genelde olumlu geri bildirimler alınmaktadır. Derneğimizin üyesi meslektaşlarımız bize gereken desteği ve gücü vermektedir. Ancak gönlümüz ister ki tüm biyologlar ortak bir söylem içinde olsunlar ve desteklerini hep yanımızda hissedelim. Biyoloji bölümü bulunan çok sayıda üniversitemizde Biyoloji bilimi, biyologların güncel sorunları ve biyologların yer aldığı yönetmelik ve yönergeleri içeren çok sayıda konferans verdim. Geçmiş yıllarla kıyaslanırsa öğrencilerin mesleklerinin geleceği ile ilgili bilgilenme amacıyla verilen bu konferanslara gösterdikleri ilginin giderek artmasından memnuniyet duymaktayız. Mesleğinin sorunları ve dernek olarak bu sorunlara çözüm önerileriniz nelerdir? Biyologlar, 1984 yılından önce Teknik Hizmetler Sınıfında Fen Fakültelerinin diğer bölümlerinden mezun olan (Fizik, Kimya, Matematik, İstatistik vb.) temel bilimciler gibi istihdam edilirken ve tüm haklardan eşit olarak yararlanırken; daha sonra son derece yanlış ve eksik bir yaklaşımla sadece Sağlık Hizmetleri Sınıfında hastanelerde görev alabilecekleri şeklinde bir yasal düzenlemeyle sınırlandırılmışlardır. Bu sınırlandırma hem Gıda, Tarım, ve Hayvancılık Bakanlığı, hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hem de Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan Biyologların yetki ve sorumluluklarını kısıtlamış; 2 yıllık meslek yüksek okulu mezunları statüsünden maaş almaya başlamış hem de aynı fakültenin diğer bölümlerinden mezun olan Fizikçi, Kimyager, Matematikçi ve İstatistikçi kadrolarında istihdam edilenlerle aralarında özellikle derece, ek gösterge ve özel hizmet tazminatları yönünden ciddi bir maaş uçurumu oluşturmuştur. Kamu kurum ve kuruluşlarında birçok bakanlıkta henüz biyologların görev yetki ve sorumlulukları belli değildir. Ayrıca son zamanlarda gidere önem kazanan Biyogüvenlik, Biyoçeşitlilik, Biyoteknoloji alanlarında öncelikle istihdam edilmesi gereken; bu alanlara adveren Biyologlar nedense unutulmuştur. Biyologların yerini giderek diğer mesleklerin almaya başladığı gözlenmiştir. Biyologluğun kamu kurum ve kuruluşlarında belli meslekler için destek hizmeti veren bir bilim dalı muamelesi görmesidir. Yapılan plan, program ve uygulamalarda; düzenlenen yönetmeliklerde de halen bu izler görülmekte hatta giderek artmaktadır. Biyologların “Meslek Yetki


ve Sorumluluk Yasası”nı çıkarmada hayli geç kalınmıştır ve her geçen gün biyoloji ve biyologluktan bir kısım daha çeşitli meslek grupları kapsamına alınmaktadır. Öğretim programlarında biyoloji veya ilgili bir ders alan herkes kendisini bir biyologun yapabileceği her şeyi yapabilir sanmakta, kurum ve kuruluşlar da bu durumu teşvik etmektedir. Bu düşünce tarzı giderek özel sektörde de yaygınlaşmaktadır. Oysa hiç şüphe yoktur ki ülkemizin konumu; korumamız ve sahiplenmemiz gereken biyolojik zenginliklerimiz; susuzluk, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya bağlı sorunların durdurulamaması; keza yakın ve uzak geleceğimizde ulusal çıkarlarımızın korunması açısından biyolojinin kapsamı ve önemi her geçen gün inanılmaz bir hızla artmaktadır. Dünyadaki çağdaş ve modern yaklaşımlı gidişe katılmamız yaşam boyu biyoloji eğitimi, biyologların istihdamı ve özlük haklarının kesin hatlarıyla belirlenmesi konusunda ivedilikle davranmamız gerekmektedir ve sorumluluğumuz artmıştır. Türkiye’de mesleğiniz ile ilgili eğitimi süresi ve müfredatı sizce yeterlimi? Daha ideal bir eğitim için neler yapılabilir? Fen Fakülteleri veya Fen-Edebiyat Fakülteleri bünyesinde Biyoloji Bölümleri ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümleri hazırlıkla beraber 5 yıllık ve öğretim dili %30-100 ingilizce olarak, ya da 4 yıllık biyoloji lisans öğretimleri verilmektedir. Bölümlerden mezun olan öğrencilerimiz, kamuda ve özel sektörde Biyolog unvanı ile görev almaya çalışmaktadırlar. Bazı üniversitelerimizde örgün öğretim dışında II. Öğretim de sürdürülmektedir ve her yıl ortalama 6000 civarında öğrenci Biyoloji Lisans öğretimini tamamlayarak mezun olmaktadır. Halen öğretim görmekte olan öğrenci sayısı hazırlık sınıfları ile birlikte yaklaşık olarak 20.000’in üzerindedir. Bu sayıya Eğitim Fakülteleri Biyoloji Öğretmenliği bölümleri dahil değildir. Öğretim planları her bölümde ayrı ayrı yürütülmektedir. Genel biyolojik bilgiler dışında öğretim programlarıyla desteklenen ve çağdaş biyoloji ile uyumlu aynı zamanda çağımız gereksinimlerine göre uygulamalarla donatılmış öğretim stratejileri geliştirmek zorundayız. Klasik biyoloji eğitim ve öğretiminin dışında AB ülkelerinde olduğu gibi biyologların hangi alanlarda hangi donanımlarla görev aldığının iyice özümsenmesi ve uygulanması gerekmektedir. Ancak o zaman Sağlık, Çevre, Tarım başta olmak üzere ülkemizin gereksinimlerini karşılayabilecek biyologlar olarak eğitimini aldığımız sektörlerde daha başarılı olacağımız bir gerçektir. MeslektaĢlarınızın çalıĢma Ģartları ile ilgili yaĢadığı sıkıntılar nelerdir? Sağlık Bakanlığının alanınızla ilgili politikalarını genel olarak kısaca değerlendirir misiniz? Kamuda KPSS sonucu sağlık kurumlarına yerleştirilecek biyolog sayısı da her geçen yıl giderek azalmaktadır. Son dönemlerde hastanelerde istihdamları noktasında da ciddi sıkıntılar doğmuştur, özellikle özel hastaneler ve laboratuarlar en az 4 yıllık fakülte mezunu biyologların yerine daha cüzi ücretlerle 2 yıllık Sağlık Meslek Yüksek Okulları mezunlarını çalıştırmaya başlamışlardır. Sağlık Bakanlığında görev yapan biyologlar yardımcı sağlık personeli statüsünde sağlık memuru, ebe ve hemşirelerle aynı kategoride sayılmakta birçok sektörde ise yasal düzenlemeler yapılmadığından asgari ücretlerle çalıştırılmakta, haksızlığa uğramaktadırlar. Ancak bu durum sadece Sağlık Bakanlığı ile ilgili değildir. Nitekim son yapılan toplantıda ve devamında derneğimizle de yapılan görüşmeler doğrultusunda Bakanlığın Biyologların yetki ve sorumluluklarını düzenlemeye yönelik girişimleri mevcuttur. Bu konuda yetkililere AB ülkelerinde sağlık alanında biyologların hangi alanlarda çalıştıkları ve sorumlulukları ile ilgili tüm veriler iletilmiştir. Dileğimiz bu çalışmaların en kısa zamanda olumlu sonuçlanmasıdır. Sağlık Meslek Mensupları Birliği Kanun tasarısı hakkındaki görüĢleriniz nelerdir? Sizce meslek odaları kurulmalı mıdır? Meslek odaları elbette ki kurulmalıdır ve mezunlarının haklarını korumanın dışında , meslek etiğine uygun yönetmeliklerle topluma hizmetlerini de denetlemeli bunun dışında davranmaya yeltenenlere de gereken müeyyideleri uygulamalıdır. Ancak serbest olarak çalışabilmeleri biyologların imza yetkisiyle de ilgili olduğu için öncelikle biyologlar aynı fakülteden mezun olan Fizikçi, Kimyager, Matematikçi, İstatistikçi, vb gerçek yerleri olan Teknik Hizmetler Sınıfına alınmalı; Teknik Hizmetler sınıfındaki diğer meslekler gibi yaptığı işin yetki ve sorumluluklarını üstlenerek imza atabilmelidir. Dernek olarak meslektaĢlarınızdan beklentileriniz nelerdir? Derneğimize güvenmeleri ve desteklerini esirgememeleridir. Ayrıca öğrencilik yaşamları boyunca da mesleki gelişimlerine yönelik etkinlikleri izlemeleri; her şeyden önce de yetki ve sorumlulukları hususunda bencilce değil, bireysel olarak değil gelecek nesilleri ve ülkemiz yararını düşünerek bütünsel olarak davranmayı ve düşünmeyi ön planda tutmalarıdır. Mesleğimizin onuruna yakışır. Yasalara saygılı tutum ve davranışlar sergilemelidirler. Dernek olarak kısa ve uzun vadeli hedeflerinizden bahseder misiniz? Bizim kısa ve uzun vadede tüm çalışmalarımız misyonumuz ve vizyonumuz olarak hedeflediklerimiz üzerinde odaklanmaktadır. Biyologların hak ettikleri konumu elde ettikten sonra da eğitim ve öğretim süreçleri gelişen dünya ile eşgüdümde olacak şekilde çalışmalarımız sürdürülecektir. Bu çalışmalar mesleğimiz ve derneğimiz/kurulabilecek şartlar olgunlaştığında odamız varolduğu sürece elbette devam edecektir. Son zamanlarda ortaya çıkan bazı olumlu sayılabilecek gelişmeler bizim girişimlerimizin sonuçlarını vermeye başladığı yönündedir ve bizi daha da umutlandırmaktadır.Ancak kesin sonuçlar alındıktan sonra özlük haklarımızın iyileştirilmesi için çaba harcayan her kurum ve kuruluşu da açıklayarak kendilerine yine bu sayfadan teşekkür etmek istemekteyiz. Medihaber olarak sizlere, derneğimize göstermiş olduğunuz ilgi ve destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz, iyi çalışmalar diliyoruz. Türkiye Biyologlar Derneği Genel BaĢkanı Yrd. Doç. Dr. Alev HALĠKĠ UZTAN

http://www.medihaber.net/2012/01/25/turkiye-biyologlar-dernegi/





Yeni Anayasa madde 1: Doğa hakkı, insan haklarından önce gelir! YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE AKDENĠZ VE DOĞA - Dünyaca tanınan Türk biliminsanının çok tartıĢılacak Anayasa önerileri… 26-01-2012, PerĢembe „Doğaperest‟ olarak tanına dünyaca ünlü Türk biliminsanı Prof. Dr. Ali Demirsoy, baĢka bir yıldıza gitme olanağımız bulunmadığını belirterek tüm canlı yaĢamın devamını sağlayan doğanın korunmasının, insan haklarından önce gelmesini, yeni anayasaya birinci madde olarak konulmasını önerdi. Demirsoy, bunun diğer ülkelere de örnek olması gerektiğini savundu. Yeni anayasa tartıĢmaları konusundaki görüĢlerini dile getiren dünyaca tanınan Türk bilim insanı Prof. Dr. Ali Demirsoy, hazırlanmaya çalıĢılan yeni anayasanın sadece Türkiye‟nin değil, Ön Asya‟nın da geleceğini çizeceğine iĢaret ederek “Bu, sadece Siz‟in değil, çocuklarınızın, torunlarınızın hatta komĢularımızın geleceğini derinden etkileyecek bir giriĢim gibi görünüyor. Yapacağımız hataları torunlarımız da düzeltemeyebilir” uyarısında bulundu. GĠDECEK BAġKA BĠR GEZEGENĠMĠZ YOK! Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Demirsoy, Anayasanın birinci maddesi üzerinde yapılan tartıĢmalar hakkında çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Dünyaya en yakın 170.000 yıldızda bugüne kadar hiç bir yaĢam belirtisi saptanamadığını vurgulayan Demirsoy, “en yakın yıldıza ulaĢabildiğimiz en yüksek hızla ancak 120.000 yılda gideceğimize; güneĢin büyük gezegenleri sadece sıvı ve gazdan oluĢtuğuna, küçük katı gezegenlerinde ise yaĢam için uygun koĢullar olmadığına (hiç bir zaman da olamayacağına); yaklaĢık 4 milyar yıldan bu yana bizimle birlikte milyonlarca canlıya yurt görevi yapmıĢ, bizim yaĢamımızın devamı için her türlü olanağı sağlayan diğer canlıların da bizimle birlikte varlığını sürdürmesi gerektiğini bildiğimize göre, yeni anayasamızın ilk maddesi, diğer tüm ülkelerinkine de örnek olacak biçimde Ģöyle olmalıdır: 1. Madde: Doğa hakkı (korunması) insan haklarından önce gelir” değerlendirmesinde bulundu. ĠĢte Prof. Demirsoy‟un yeni anayasa hakkında çok tartıĢılacak değerlendirmeleri… „ÇOĞUNLUK DEĞĠL, YETKĠNLĠK ESASDIR‟ “Televizyonda defalarca Evrim Kuramı ile ilgili tartıĢmalar yapıldı. Kuramı kabul edenler ve kabul etmeyenler karĢı karĢıya getirildi. Ġyi ya da kötü, eksik ya da tam, Ģu ya da bu Ģekilde tartıĢıldı. Çıkanların unvanları vardı; izleyenler kendi düĢüncelerine yakın olanları herhalde doğru söylüyor diyerek onaylamıĢ olabilirler. Ancak, bu tartıĢmaların en ilginç yanı ve bence toplumu ahmak yerine koyan yanı baĢkaydı. TartıĢmanın baĢında moderatör (tartıĢmayı idare eden kiĢi) bir telefon numarası ve elektronik posta adresi vererek, Evrim Kuramı‟nı kabul edenlerin ya da etmeyenlerin tartıĢma süresi boyunca buralara bilgi vermesini anons etmeleriydi. Bu tartıĢmaların en ilginç yanı: TartıĢmanın sonunu doğru, gelen telefon ve elektronik postalardaki evet/hayır yanıtlarını oranlayarak Ģu kadar yüzde ile Evrim Kuramı kuramını bu millet kabul etmiyor sayın seyirceler demeseydi. Böylece, izleyenlerin çoğu da, demek ki “Evrim Kuramı” bir safsataymıĢ düĢüncesine sürüklenmiĢ oluyor. Çıkıp orada “iyi de 70 milyon insan Ģunu benimsediğini ya da inandığını söylese bile” bu, örneğin Ali Demirsoy‟un düĢüncelerinden ve kararından daha doğrudur anlamına gelemez. Çünkü teknolojide, bilimsel yargılarda, eğer bir ülkede bilime dayalı siyaset yapılıyorsa siyasette çoğunluk değil yetkinlik esastır. Yani bin kiĢi bir Ģey için evet dese bile o konuda bilimsel erkini doğru olarak kanıtlamıĢ birinin dediği onların hepsinden daha değerlidir ve geçerlidir. Ancak bir Ģey gözden uzak tutuluyor, 1000 gecekondu, bir Selimiye camisi olmuyor. Bu Ģu anlama da gelmemelidir: Bilen birisinin ya da birilerinin ya da bildiğini zanneden birinin ya da birilerinin toplumu derinden etkileyecek bir düzenlemeye danıĢmadan karar vermesi doğrudur. Ne kadar çok bilene danıĢılırsa, hata da o oranda azalır. ANAYASA: AZ MADDESĠ OLAN ÇOK ġEY ĠFADE EDEN YASA Anayasalar, herhalde dünyanın her yerinde az madde içerecek; ancak çok Ģey ifade edecek Ģekilde düzenlenmiĢtir. Ana hatlarıyla da o yasanın geçerli olduğu toplulukların geleceğini ve toplum Ģeklini belirleyen maddeler ile kiĢilerin devlet ile olan iliĢkilerini ve kurumların ana çalıĢma ilkelerini belirleyen maddelerden oluĢmuĢtur. Bu nedenle bugün değiĢtirilemez maddeler olarak bilinen kısımların değiĢtirilmesi ya da üzerinde oynanması Ģu andaki mevcut toplumu baĢka mecralara sürükleyebilecektir. Ġdare Ģekli cumhuriyettir diyoruz: Devletin yönetim biçimini tarif ediyoruz. Krallığı, padiĢahlığı, monarĢiyi vs.yi peĢinen ortadan kaldırıyoruz. Dili Türkçedir diyoruz: Buradaki Türkçe sözcüğü ile ortak kullanacağımız dili taraf ediyoruz. Amerika BirleĢik Devletleri de dilim Ġngilizcedir diyor ve bundan sonraki madde ile birlikte, 72,2 milletten oluĢmuĢ olmasına karĢın, parçalanmaya, bölünmeye ve sürtüĢmeye karĢı yapay bir millet olmayı öngörüyor. Bu nedenle Amerikan milleti diyoruz; toplama bir millet olmasına karĢın bölünecek ve parçalanacak gibi gözükmüyor. Ancak “halkların kimliği etkin bir Ģekilde korunmalıdır” yaklaĢımını benimseyen Sovyetler Birliği bütünlüğünü koruyamadı. Ġsviçre‟nin haricinde koruyan bir devlet de dünyada yok. Dünyadaki hiçbir devletin baĢaramadığı bir hususu (yapılanmayı) biz baĢaracağız diyorsanız, bunun adı hayalcilik değilse, kesinlikle hainliktir. Bu yasanın egemen olduğu topraklarda yaĢayanlara Türk denir diyoruz: Burada Türk sözcüğünden sadece Türk kökenli insanlara aittir tanımını (bugüne kadar yanlıĢ bir Ģekilde uygulandığı Ģekliyle) anlamamak gerekiyor; bu, topluluğa verilen ortak bir kimliğin adı olmalıdır ve hiçbir suretle baĢka bir kimliğe ya da etnik kimliğe karĢı olumsuz bir yaklaĢımla kullanılmamalıdır. Hangi ülke vatandaĢlarına verdiği pasaportta farklı kimlikleri kullanıyor? Bileniniz var mı? Benim bildiğim tek bir devlet içerisinde yaĢayanların hepsi (federatif yapı taĢımıĢ olsalar bile) pasaportlarında o devletin sadece resmi kimliğini taĢırlar. Yani anayasa resmi kimliğin adını koymak zorundadır. Cumhuriyetin kuruluĢ yılları bu nedenle aydın geçinenlerce sürekli tenkit edilmektedir. Uzun bir savaĢtan çıkmıĢ, her biri


bir ülkeye ya da millete dönüĢmüĢ onlarca kara parçasını yitirmiĢ, her parçasından “Anavatan” olarak benimsedikleri Anadolu‟ya büyük göçlerin yaĢandığı bir dönemde, yeni kurulacak ülkeye (aynen Amerika gibi) kimlik kazandırılması gerekiyordu. Bu kimlik de o günün akil insanları tarafından bu Ģekliyle kazandırıldı. Anadolu kadar farklı kimlikleri barındıran baĢka bir coğrafya tanıyor musunuz? Kutlamamız gereken kurucularımızı ne yazık ki akĢam sabah aĢağılamakla meĢgulüz. Bu kültür zenginliğini gerekli Ģekilde koruyup geliĢtirebildik mi sorusuna doğrusu evet diyemiyoruz. Çünkü yerleĢtirilmek istenen kimlik, belirli bir zümrenin elinde, baĢat etnik Türk Milliyetçiliğine dönüĢtürülmek istendi ve ne yazık ki hepsi bizim ülkemizin bir parçası olan diğer alt kimlikler ötekileĢtirildi. Aynen Sünni Müslümanlığın devletin her kademesinde üstün ve doğrusuymuĢ görüntüsüyle resmi bir inanç unsuru olarak kullanıldığı gibi. Üst kimliğin alt kimlikler (ister etnik olsun ister inanca yönelik olsun) üzerinde bir tehdit olarak kullanılmasını hiçbir aklı baĢında insan benimseyemez. Yeni Anayasa üst kimlikten ödün vermeden alt kimliklerin geliĢtirilmesini sağlamalıdır… BaĢĢehri Ankara‟dır, bayrağı Ģudur diyoruz: Federatif bir yapının ve bölünmeye götürecek eylemlerin önünü alıyoruz. Üniter devlet kararımızı pekiĢtiriyoruz. Laiktir diyoruz: Bu kavram üzerinde tartıĢma hiç bitmedi. Tutucu kesim bunu dinsizlik olarak kabul etti. Diğer kesim bunun dinle iliĢkili olmadığını ve herkesin kendi dinini istediği gibi yaĢamasını güvenceye alma olarak savundu. Doğru açıdan bakıldığında laiklik herhangi bir dine bağlı olmamadır; yani bir anlamda da dinsizliktir; ancak bu tanım devlet ve devlet kurumlar için geçerlidir. Üniversitenin, yargının, askeriyenin, eğitimin, sağlığın ve devleti devlet yapan kurumların hepsi herhangi bir dine sempati ya da antisempati gösteremez; herhangi bir dine mensup gibi hareket edemez. Bugüne kadar uygulandı mı? Aslında Türkiye Cumhuriyetinin hem anayasa hem kurumların demokratikliği bakımından hep tartıĢılması bu laiklik maddesinin yanlıĢ anlaĢılması nedeniyle olmuĢtur. En basitinden halktan alınan vergilerle sadece bir tek görüĢe (Sünni yapılanmaya) hizmet eden ve Türkiye‟nin dördüncü büyük bütçesini tüketen Diyanet ĠĢleri Bakanlığının devlet kurumlarının içinde yer alması bile laikliğin bu ülkede anlaĢılmadığının açık bir kanıtıdır. Bu açıdan baktığımızda Anayasanın değiĢmez maddeleri ile oynamayı gündeme getiren bugünkü Meclis, birçoğunun ileri sürdüğü gibi tamamen yeni bir anayasa yapamaz. Çünkü bu ülkenin birlik ve bütünlüğü üzerine yemin etmiĢtir; bunun aksini yapamaz. ġerefi üzerine yemin edip aksini yapanların kol gezdiği bir ülke olmuĢuz derseniz, benim söyleyeceğim tek Ģey kalıyor: Yeni anayasanızın hayrını görün. Böyle bir anayasa hazırlandığında bundan önceki anayasa oylamasında olduğu gibi, içersine halkın kolaydan kazanma güdülerini kabartacak bazı maddeler yerleĢtirmek suretiyle “halkoyuyla kabul edilmiĢtir” meĢruiyeti de kazandırılacaktır. ANAYASAYI BĠLENLER MĠ, SEÇENLER MĠ, SEÇĠLENLER MĠ YAPMALI? Öncelikle burada bilenden neyi kastettiğimiz iyi tanımlanmalıdır. Anayasa profesörleri kuĢkusuz anayasa yapma tekniklerini en iyi bilenlerdir. Böyle bir danıĢma kurulunun içinde yer almalarını kimse yadsıyamaz (bu nedenle 19 Eylül 20011‟de 24 anayasa profesörü ile Cemil Çiçek fikir alıĢ veriĢi yaptı). Siyasi partilerin temsilcileri özellikle mecliste temsil edilenler bu konuda söz söylemeli midir? Buna da kimsenin itirazı olamaz. Meclis BaĢkanı Sayın Cemil Çiçek‟in yaptığı gibi 14 bin 593 derneğe ve sivil kuruluĢa sorulmalı mıdır? Ġlk bakıĢta akla yatkın gibi görünüyor. Ancak yeterli midir? Aslında sorulması gereken en kritik soru bu cümlenin içinde yatmaktadır. Hazırlamakta olduğumuz anayasanın en zayıf halkası burada yer alacaktır. Ne yazık ki bu coğrafyada çok sormakla daha doğruyu bulma Ģansınız beklenildiği gibi yüksek olmuyor. Yabancı ülkelerin özel fonlarından yararlananlar ya da bildiğimiz –bilmediğimiz Ģekillerde bazı ülkelerin sözcüleri durumuna geçmiĢ siyasetçisinden bilim adamına, bilim adamından dernek ve vakıf sözcülerine kadar bir seri iĢbirlikçi bu halkanın en zayıf ve güvenilmez halkalarını oluĢturuyor. Resmi kanallardan yapılan açıklamalara göre Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için en az 1.400 dernek kurulmuĢ; bunların fikirlerini almaya kalkıĢırsanız sonu nereye varır? Duyulduğu zaman insanın dilini damağını kurutan söylentiler de var: Dilerim bu haber doğru değildir- Meclis BaĢkanımız Sayın Cemil Çiçek Cemaatlerden de fikir soruyoruz demiĢ; bu cemaatlerden kastı baĢka dinlerin Türkiye‟deki dini yetkilileri ise bunun görünürde sakıncalı bir yanı yok; onlar da kendi sorunlarını çözecek hususların anayasaya girmesini talep edebilirler; ancak cemaatten kasıt dinimizin bölük pörçük olmuĢ, bu ülkeyi parsellemeye çalıĢan kesimleri ise vay haline Türkiye Cumhuriyeti‟nin… MOLLALAR DA YENĠ ANAYASANIN DANIġILAN KURUMLARI OLABĠLĠR! Bakarsınız çoğunlukla kaçak kurslarda ne olduğu bilinmeyen bir eğitimle yetiĢtirilmiĢ, Ģeyh ya da Ģıh olarak bilinen, seleflerinin bir kısmı ülkeyi yıkmaya ant içmiĢ ülkelerle geçmiĢte iĢbirliği içinde olan, günümüzde sözleĢmeli Diyanet kadrolarına atanmak için yasa çıkarılan Mollalar da yeni anayasanın önemli danıĢılması gereken kurumlarından biri olabilir. DanıĢılacak kiĢi ve kuruluĢlar olması gereken nitelikleri taĢıdıkları sürece yetkin olmamaları için bir neden bulunmamaktadır. Ancak eğer durum öyle değilse, bunlardan alınacak her türlü fikir, zır cahilinkilerden daha tehlikeli olabilir. Devrim ya da darbe yapılmadığına ve yeni bir devlet kurulmadığına göre yapılacak anayasa Ģu andaki devletimizde geçerli olan anayasasının revizyonu olacaktır; birçok maddesi bakımından da kökten değiĢme ve yenilenme olabilir. Bu, beklenen bir sonuçtur. KOMĠSYONDA MĠLLET VE DEVLETLE KAVGASI OLMAYANLAR YER ALMALI Ancak yeni anayasa yeni bir devlet (Türkiye Cumhuriyeti kapsamı dıĢında), yeni bir millet (bu toplumu oluĢturan millete Türk sıfatı verilir tanımının dıĢında) ve yeni bir yönetim biçimi (parlamenter sisteme dayalı cumhuriyet) tanımı yapacaksa, bunun, bu anayasanın oluĢturduğu meclis tarafından yapılması sakıncalı olabilir. Siyasi bir yapılanmanın dıĢında, hiçbir etkiye maruz kalmadan oluĢturulacak geçici bir meclisin yapması akla daha yakın görünmektedir. Diyelim ki olmadı – bugün olduğu gibi- böyle bir dayatma yapıldı. Yine de baĢarılı bir sonuca ulaĢılabilir. Bunun yolu bu anayasa neleri güvenceye almalıdır sorusu ile ilk olarak köĢe taĢlarını yerine koymalıdır. Yeniden devlet yapısı, millet, laiklik ve yönetim biçimi tanımlayacak bir anayasa geçmiĢin uzantısı olmayacaktır. O zaman geçmiĢ anayasalardan mutlu olmayan; ancak millet, devlet, yönetim biçimi ve laiklik tanımları ile de kavgası olmayan insanların yer alması gereken bir komisyon olmalıdır.


YANDAġ VE SATILMIġLARIN FĠKĠRLERĠ HASAR VERĠR Ettiği yeminin gereğini yerine getirmeyen milletvekillerinin, etnik milliyetçilik yapanların, dini hala yönetim biçimi olarak görenlerin, laikliği dinsizlik olarak görenlerin, emre göre hareket eden yargı mensuplarının, siyasi kadronun koltuğunda yer bulmuĢ olan basın mensuplarının, bilimini birilerine satmıĢ bilim adımı kimliği taĢıyanların, emperyalistlerin uzantılarının, satılmıĢların, yandaĢlarının, yıllardır Atatürkçülük ve Kemalizm sloganı ile –hiçbir iĢ yapmadan- bu ülkenin kaymağını yiyenlerin, çeĢitli yabancı fonlardan sivil kuruluĢlar adı altında yardım alan ya da bu yolla alacağını düĢünen kiĢi ve kuruluĢların (özellikle dernek ve vakıfların). Böyle bir danıĢma kurulunda yer alması, fikirlerinin süzgeçten geçirilmeden dikkate alınması geriye dönüĢü çok zor olacak zarar ve hasarlara neden olacaktır. NASIL VE KĠME ĠNANALIM? ÇalıĢan seçilmiĢ bir meclisimiz var; bütün bunların üstesinde gelebileceklerini düĢünerek rahatlayabiliriz. Ancak yaĢadıklarımız ve gördüklerimiz buna izin vermiyor. Çünkü son Anayasa revizyonunda, hiç kimsenin itiraz edemeyeceği maddeler ile birçoğumuzun kuĢkuyla baktığı maddeler aynı paketin içine sokularak oylattırıldı. Bu revizyonda hayati önem taĢıyan iki madde vardı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin durumunu yeniden düzenleyen maddeler. Bir partinin (AKP) haricinde herkes diğer maddeleri aynen kabul edelim, sadece bu iki maddeyi halkoyuna götürelim demelerine karĢın, iktidar, diğer maddeleri de bu iki tehlikeli maddenin peĢine takarak kabulünü güvenceye almaya çalıĢtı; öyle de oldu. DeğiĢen anayasa maddeleri kabul edildi; Resmi Gazetede baskıda mürekkebi henüz kurumadan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin durumunu yeniden düzenleyen maddeler uygulamaya kondu. Ya diğerleri? Onlardan hiç kimsenin haberi bile olmadı. Örneğin kimsesiz çocukların ve kadınların korunmasına iliĢkin iki madde de vardı. Sokak çocukları ve sokak ortasında öldürülen kadın sayısı bu anayasa değiĢikliğinden sonra inanılmaz bir Ģekilde arttı. Söyler misiniz? Nasıl ve kime inanalım? ANAYASA HALKOYUNA SUNULMALI MI? Aslında bu paragrafta yazacaklarıma büyük bir olasılıkla okuyanların belki de tümü katılmayacaktır. Anayasa, halkoyuna sunulacak bir husus değildir. DüĢünün ki anayasamızın birçok maddesi, bırakın sokaktaki halkı, anayasa profesörleri tarafından bile her defasında –birbirinin tamamen zıddı olan- çeĢitli yorumlara muhatap olmuĢtur. Anayasanın önemli maddeleri üzerinde öğretim üyeleri de, siyasetçiler de, hukukçular da hemfikir olamadığı gibi, yorumları da farkı farklı olmaktadır. Bunu yarım yüzyıldır yaĢıyoruz. Halkın anayasa ile aslında alıp veremeyeceği bir sıkıntısı yoktur. Sıkıntı politikacıların bakıĢıyla ilgilidir. Halk doğruyu bulur gibi bir safsatanın arkasına da sığınmayalım. Bugün yerden yere vurulan 1982 Anayasası %94‟lük bir halkoyuyla onaylanmıĢtır. Belki de dünyada bir örneği olmayan yüzdeyle. Eğer halkoyuna saygımız varsa, doğruyu bulduklarına inanıyorsak, Ģu andaki anayasamıza hiç el vurmamamız gerekir. Bundan sonraki anayasanın halkoyu ile onaylanması da farklı olmayacaktır. Bazen insanın aklına Ģeytanca fikirler geliyor. Bu fikirlerden birini paylaĢmaya ne dersiniz? Örneğin anayasaya özgürlük ve insan hakları ile ilgili ne koyarsanız koyun, ister çağın çok gerisinde olsun isterse ilerisinde; ama bir maddesi Ģöyle olsun “Anayasa, eğitimi, becerisi ne olursa olsun herkesin devletten ömür boyunca geçimini rahat sağlayacağı kadar maaĢ almasını garantiler”. Acaba böyle bir anayasa yüzde kaçla evet oyu alır? Bir soruluk doğrulama testi… „ÇOKSESLĠLĠK SIFATLARININ SONU EKONOMĠK ÇÖKÜNTÜ‟ Anayasalar belli ki birkaç yılın değil, birkaç on yılın da değil, yüzyılların yol haritasını çizen yönlendirmelerdir. Bugün geçici olarak soruna çözüm getireceği düĢünülerek anayasaya konacak bir madde yarın bu ülkenin parçalanması, iç kargaĢalıklara sürüklenmesi, iyi kötü bu güne kadar getirdiğimiz demokratik ve laik düzenin sonunu hazırlayabilir. Son zamanlarda sözlü ve yazılı basında bu konuda fikir beyan eden –güya yetkili ve bilgili- kiĢilerin yaklaĢımlarına bakılırsa bu tehlike çok uzakta değil önümüzdeki günlerde yaĢanabilir. Çünkü demokrasinin gereği olarak bize sunulmaya çalıĢılan çok seslilik ile baĢlayan “çoklu sıfatların” hiç biri hiçbir ülkenin bütünlüğünün korunmasında yararı olmadığı gibi, birlikte yaĢama arzularını da köreltmiĢtir. Bunun aksini gösteren bir anayasa bugüne kadar yapılmadı; yapılanların hepsi aynı akıbeti yaĢadı; parçalanma, iç kargaĢalık ve onu izleyen dönemlerde ekonomik çöküntü. ANAYASAYA KONULACAK BĠR CÜMLE KARGAġAYA SÜRÜKLEYEBĠLĠR Tüm bu anlatılanlar nedeniyle anayasa yapılırken herkese sorulması gerekmez; bir bina yapılırken zemin etüdü ya da kolanların taĢıma gücü ya da statik hesapların kullanıcıya sorulmaması gibi; çünkü çok teknik bir iĢ olduğu bilinmektedir. Ancak anayasa yönlendirmeleri doğrultusunda çıkacak yasaların, uygulayıcılara, uygulananlara, doğrudan ya da dolaylı etkilenenlere sorulması gerekir. Örneğin anayasaya koyacağınız küçük bir cümleciğin (cümle parçasının) bu ülkeyi parçalanmaya ya da kargaĢalığa sürükleyeceğini geniĢ halk kitlesi nasıl fark edecek? Örneğin, sivil örgütlerin (STK) düzenlenmesi ile ilgili maddelerin arasına sıkıĢtırılmıĢ (gizletilmiĢ) son derece demokratik bir hava verecek “herkes kendi inancına ve etnik kökenine göre örgütlenme; herkes kendi ana dilinde eğitilme hakkına sahiptir” cümleciklerinin girmesinin bu ülkenin sonu olacağını nasıl fark edecek? MĠLLETĠN DOĞRU YARGIYA VARACAĞINA ĠNANIYORUM Bu coğrafyada yaĢayan herkesin bu konuda duyarlı olacağını, baĢkalarının yaĢadıklarından ders alarak karar vereceğini, bu coğrafyayı tutsak etmek isteyenlerin ekmeğine yağ çalmayacağını, bu ülkenin asil evlatları ile satılmıĢlarını birbirinden ayıracağını, kör topal da olsa zaman zaman askeri darbelerle kesintiye uğrasa da neredeyse bir yüzyıla yaklaĢan demokratik parlamenter sistemi yaĢatan bir ülke olduğumuzun erdemini, her dönemde insan hakları ihlalleri olmasına karĢın bunun yasalardan ziyada bir türlü kurtulamadığımız dogmalardan ve geleneklerimizden kaynaklandığını, yeni anayasa ile her Ģeyin değiĢmeyeceğini, değiĢmesi gereken bizim dünyaya, bilime, doğaya, insan haklarına, evrensel kültüre bakıĢ açımızın olması gerektiğini ön palana alacaklarına inanıyorum. Ön Asya‟nın kültürleri içinde yoğrulmuĢ bu milletin yine doğru yargıya varacağına inanıyorum.”

http://www.acikgazete.com/editorden/2012/01/26/yeni-anayasa-madde-1-doga-hakki-insan-haklarindan-once-gelir.htm?aid=45244


Biyologlara Yetkiler Veren Yönetmelikler ve Tebliğler (GüncellenmiĢ) 27 Ocak 2012

1) 29.12.2011 tarih ve 281571 sayılı (3.mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından) "GIDA KONTROL LABORATUVARLARININ KURULUġ, GÖREV, YETKĠ VE SORUMLULUKLARI ĠLE ÇALIġMA USUL VE ESASLARININ BELĠRLENMESĠNE DAĠR YÖNETMELĠK" gereği gıda kontrol laboratuvarlarında Biyologlar çalıĢabilmektedir. 2) 13.12.2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından) "DENEYSEL VE DĠĞER BĠLĠMSEL AMAÇLAR ĠÇĠN KULLANILAN HAYVANLARIN REFAH VE KORUNMASINA DAĠR YÖNETMELĠK" gereği Biyolog olarak çalıĢabilirsiniz ( a. Bir Ģekilde genetik yapıları değiĢtirilmiĢ gen aktarımlı, nakavt gibi hayvanların bulunduğu araĢtırmaya yetkili, üretici ve kullanıcı kuruluĢlarda,b. Genetik yapıları değiĢtirilmiĢ balıklar söz konusu olduğunda,c. Mikrobiyolojik özelliklerinden dolayı özel bakım gerektiren germfree, patojen ari, spesifik patojen free ve benzeri hayvanların bulunduğu üretici ve kullanıcı kuruluĢlarda). 3) 25.08.2011 tarih ve 28036 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Sağlık Bakanlığı –Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi BaĢkanlığı’ndan) “TIBBĠ LABORATUVARLAR YÖNETMELĠĞĠ” ne göre kamu ve özel sağlık kurum/kuruluĢlarındaki tıbbi laboratuvarlarda Biyologlarda çalıĢabilmektedir. 4) 24.08.2011 tarih ve 28035 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve ġehircilik Bakanlığından)“AMBALAJ ATIKLARININ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ” ne göre toplama-ayırma tesislerinin sağlaması gereken kriterler arasında tam zamanlı olarak en az bir çevre görevlisi istihdam etmesi zorunluluğu getirilmiĢtir. Çevre görevlisi belgesini alan Biyologlarda toplama-ayırma tesislerde çalıĢabilmektedir. 5) 17.06.2011 tarih ve 27967 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından) ”TOPRAK KĠRLĠLĠĞĠNĠN KONTROLÜ VE NOKTASAL KAYNAKLI KĠRLENMĠġ SAHALARA DAĠR YÖNETMELĠK YETERLĠLĠK BELGESĠ TEBLĠĞĠ” ne göre yeterlilik belgesi alınması için, gerekli meslek grupları arasında Biyologlarda yer almaktadır. 6) 21.05.2011 tarih ve 27940 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“BĠYOSĠDAL ÜRÜNLERĠN KULLANIM USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz (Sağlık Bakanlığı tarafından açılan eğitimlere katılıp yapılan sınavda baĢarılı olanlara mesul müdürlük diploması verilmektedir, mesul müdürlük eğitimi için bulunduğunuz Ġl Sağlık Müdürlüğü’ne baĢvurularınızı her zaman yapabilirsiniz). 7) 26.04.2011 tarih ve 27916 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından) “ATIK ARA DEPOLAMA TESĠSLERĠ TEBLĠĞĠ” ne göre tehlikeli atıkların dıĢındaki ara depolama tesislerinde çevre görevlisi olarak Biyologlarda çalıĢabilmektedir. 8) 06.03.2011 tarih ve 27886 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “YÜZME HAVUZLARININ TABĠ OLACAĞI SAĞLIK ESASLARI VE ġARTLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK” gereği yüzme havuz sularının analizleri Bakanlıkça yetkilendirilmiĢ özel laboratuvarlarda da yapılabilmektedir. Bu yönetmeliğe göre Biyologlarda yetkilendirilmiĢ özel laboratuvarlarda çalıĢabilmektedir. 9) 04.12.2010 tarih ve 27775 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından)“ZEYTĠNYAĞI LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Zeytinyağı Depolama Tesisi


açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir. 10) 12.11.2010 tarih ve 27757 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından)“ÇEVRE GÖREVLĠSĠ VE ÇEVRE DANIġMANLIK FĠRMALARI HAKKINDA YÖNETMELĠK”doğrultusunda a) Çevreye kirletici etkisi olan faaliyet ve tesislerde, b) Belediyeler, il özel idareleri ve mahalli idare birlikleri veya bunların iĢtiraklerinin çevreye kirletici etkisi olan tesis ve faaliyetlerinde, c) Organize sanayi bölgeleri yönetimleri bünyesinde, d) Sağlık kuruluĢları ve hastanelerden, yatak kapasitesi 20 ve üzerinde olanlarda ve e) Çevre danıĢmanlık firmalarında çevre görevlisi olarak çalıĢabilirsiniz (Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan sınav sonucunda baĢarılı olanlara Çevre Görevlisi Belgesi verilmektedir). 11) 12.11.2010 tarih ve 27757 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak (UlaĢtırma Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığından) yürürlüğe giren “DENĠZ ÇEVRESĠNĠN PETROL VE DĠĞER ZARARLI MADDELERLE KĠRLENMESĠNDE ACĠL DURUMLARDA MÜDAHALE GÖREVĠ VEREBĠLECEK ġĠRKET/KURUM/KURULUġLARIN SEÇĠMĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ” kapsamında, petrol ve diğer zararlı madde kirliliğine müdahale yetki belgesi almak isteyen Ģirket/kurum/kuruluĢlarında Biyolog olarak çalıĢabilirsiniz. 12) 27.10.2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “ĠNSAN DOKU VE HÜCRELERĠ ĠLE BUNLARLA ĠLGĠLĠ MERKEZLERĠN KALĠTE VE GÜVENLĠĞĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre kapsama giren merkezlerde, merkezin faaliyeti ile ilgili alanda doktora düzeyinde eğitimini tamamlamıĢ olan Biyolog merkezde tam gün görev yapmak kaydıyla merkez sorumlusu olarak çalıĢabilmektedir. 13) 04.08.2010 tarih ve 27662 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “HAVUZ SUYUNDA KULLANILAN YARDIMCI KĠMYASAL MADDELERĠN ÜRETĠMĠNE, ĠTHALATINA VE BĠLDĠRĠM ESASLARINA DAĠR TEBLĠĞ” e göre üretim yerinde mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz. 14) 17.06.2010 tarih ve 27614 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “TAMPON, HĠJYENĠK PED, GÖĞÜS PEDĠ, ÇOCUK BEZĠ VE BENZERĠ ÜRÜNLERĠN ÜRETĠMĠ, ĠTHALATI VE BĠLDĠRĠM ESASLARINA DAĠRTEBLĠĞ” kapsamında mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz. 15) 13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 5996 nolu Kanun “VETERĠNER HĠZMETLERĠ, BĠTKĠ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU” kapsamında gıda ve yem iĢletmelerinde çalıĢabilirsiniz. 16) 06.03.2010 tarih ve 27513 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVĠ UYGULAMALARI VE ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVĠ MERKEZLERĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre tüp bebek merkezlerinde laboratuvar sorumlusu ve diğer personel statüsünde çalıĢabilirsiniz. 17) 18.12.2009 tarih ve 27436 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Çevre ve Orman Bakanlığından) “YETERLĠK BELGESĠ TEBLĠĞĠ” ne göre Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlayan Ģirketlerde çalıĢabilirsiniz. 18) 06.06.2009 tarih ve 27250 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (DıĢ Ticaret MüsteĢarlığından)“TĠCARĠ KALĠTE DENETĠM YETERLĠK BELGESĠ VERĠLMESĠNDE UYGULANACAK ESASLARA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ” e göre imalatçı-ihracatçılar kimyasal ve fiziksel analiz gerektiren ürünler için firmaların, laboratuvar elemanı olarak ürünün özelliğine göre biyolog olarak çalıĢabilirsiniz. Ayrıca bu laboratuvar elemanı yani Biyolog Ģartları uygun olması halinde sorumlu denetçi olarak da görev yapabilmektedir.


19) 15.05.2009 tarih ve 27229 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığından) “TOHUMCULUK SEKTÖRÜNDE YETKĠLENDĠRME VE DENETLEME YÖNETMELĠĞĠ” doğrultusunda Tarımsal Üretim ve GeliĢtirme Genel Müdürlüğü’nden doku kültürü ile tohumluk üretici belgesi alarak doku kültürü ile tohumluk üreticisi iĢ yeri açabilirsiniz. 20) 02.08.2006 tarih ve 26247 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “FINDIK LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Fındık Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir. 21) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “YETKĠLĠ SINIFLANDIRICILARIN LĠSANS ALMA, FAALĠYET VE DENETĠMĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre yetkili sınıflandırıcı personel olarak çalıĢabilirsiniz. 22) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “PAMUK LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Pamuk Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir. 23) 08.10.2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sanayi ve Ticaret Bakanlığından) “HUBUBAT, BAKLAGĠLLER VE YAĞLI TOHUMLAR LĠSANSLI DEPO YÖNETMELĠĞĠ” ne göre Hububat, Baklagiller ve Yağlı Tohumlar Depolama Tesisi açılabilmesi için ilgili Bakanlıktan lisans alınma zorunluluğu getirilmiĢtir. Bu iĢletmelerin lisans alıp faaliyete geçebilmeleri için istihdam etmeleri gereken personeller arasında Biyologa da yer verilmiĢtir. 24) 23.05.2005 tarih ve 25823 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“KOZMETĠK YÖNETMELĠĞĠ” doğrultusunda kozmetik ürünler üreten imalathane ve fabrikalarda Sorumlu Teknik Eleman olarak çalıĢabilirsiniz. 25) 21.04.2005 tarih ve 25793 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“PELOĠDLERĠN ÜRETĠMĠ VE SATIġI HAKKINDA TEBLĠĞ” e göre peloid üretim tesislerinde biyologlar mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz. Ġmalatçı-ihracatçılar kimyasal ve fiziksel analiz gerektiren ürünler için firmaların, laboratuvar elemanı olarak ürünün özelliğine göre Biyolog olarak da çalıĢabilirsiniz. Ayrıca bu laboratuvar elemanı Ģartları uygun olması halinde sorumlu denetçi olarak da görev yapabilmektedir. 26) 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “ĠNSANĠ TÜKETĠM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠ” ne göre içme suyu iĢleme fabrikalarında mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz. 27) 01.12.2004 tarih ve 25657 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından)“DOĞAL MĠNERALLĠ SULAR HAKKINDA YÖNETMELĠK” kapsamında doğal mineralli su tesislerinde mesul müdür olarak çalıĢabilirsiniz. 28) 30.06.2004 tarih ve 25508 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan (Sağlık Bakanlığından) “BEġERĠ TIBBĠ ÜRÜNLER ĠMALATHANELERĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK” kapsamında biyoteknolojik ürün imalat yerlerinde, ürün sorumlusu olarak çalıĢabilirsiniz. Biyolog Yalçın DEDEOĞLU


'Biyologların TUS hakları ellerinden alınmıştır'

Tüm Sağlık-Sen Genel BaĢkanı Okay Erözgün, "Biyologların meslek tanımları bile yapılamamıĢ, yönetmeliği çıkarılmamıĢ ve hekimlere yeni bir ihtisas alanı açmak için ellerinden TUS hakları alınmıĢ ve özlük hakları lise mezunu sağlık personeli seviyesine indirilerek cezalandırılmıĢlardır" dedi.

ANKA

Ankara- Erözgün, yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin stratejik konumu, korunması gereken biyolojik zenginlikleri, susuzluk, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya bağlı ekolojik sorunların giderek arttığı bir dönemde biyologların birçok hakkının elinden alındığını belirtti. Biyolog olarak çalışan sağlık personelinin fakülte mezunu olmalarına rağmen, laboratuvarlarda lise mezunu teknisyenler gibi çalıştırıldığını vurgulayan Erözgün, biyologların teknik hizmetler sınıfında olmalarına rağmen sadece sağlık hizmetleri sınıfında hastanelerde görev alabilecekleri şeklinde bir yasal düzenlemeyle sınırlandırıldığını aktardı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile diğer bakanlıklara bağlı olarak çalışan biyologların yetki ve sorumluluklarını kısıtladığını öne süren Erözgün, şunları ekledi: "Biyologlar bu düzenlemeyle iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları statüsünden maaĢ almaya baĢladılar ve aynı fakültenin diğer bölümlerinden mezun olan fizikçi, kimyager, matematikçi ve istatistikçi kadrolarında istihdam edilenlerle aralarında özellikle derece, ek gösterge ve özel hizmet tazminatları yönünden ciddi bir maaĢ uçurumu meydana geldi. Bununla birlikte kamu kurumu ve kuruluĢların yanında özel sektörde de hak ettikleri gibi istihdam edilememektedir.

Tüm Sağlık-Sen olarak, gazete ilanlarıyla, cezalandırıldıklarını ve küstürüldüklerini kamuoyuna anlatmaya çalıĢan biyologların sorunlarına her zaman olduğu gibi sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biyologlar ve onların aileleriyle birlikte yaklaĢık 400 bin insanın kırgınlık, küskünlük, umutsuzluk ve mağduriyetlerinin ivedilikle giderilmesi ve baĢta TUS haklarının geri verilmesi olmak üzere maaĢ ve özlük haklarının hak ettiği Ģekilde düzenlenmesi gerekmektedir."

27 Ocak 2012

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=311230

http://www.haberx.com/tum_sagliksen_biyologlarin_meslek_tanimlari_yapilamamis_yonetmeligi_cikarilmamis_tus _haklari_ellerinden_alinmistir(17,n,10869057,566).aspx



ALĠ DEMĠRSOY: 'BU RAPOR DEĞĠL, MASKARALIKTIR. YAZIK BU ÜLKEYE' Dünyaca tanınan bilimadamı Prof. Dr. Ali Demirsoy, Isparta ve Antalya sınırlarını kapsayacak olan Kasımlar Barajı ve HES'in ÇED BaĢvuru dosyasını inceledikten sonra projeyle ilgili hazırlanan ÇED raporunu ağır dille eleĢtirdi: "bu denli laubali bir ÇED ile HES yapılıyorsa yazık bu ülkeye!" 'BĠLĠMSEL OLARAK ELE ALINACAK YANI YOK' Hacettepe Üniversitersi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Demirsoy, Isparta‟nın Sütçüler ile Antalya‟nın Manavgat ilçelerinde özel bir Ģirket tarafından yapılması planlanan Kasımlar Barajı ve Hidroelektrik Santrali'ne iliĢkin Çevre ve ġehircilik Bakanlığı'na sunulan 'ÇEDBaĢvuru Dosyası'na iliĢkin sert eleĢtirilerde bulundu. ÇED süreci baĢlayan projenin baĢvuru dosyasını uzmanlık alanı olan flora ve fauna bakımından inceleyen Demirsoy, baĢvuru dosyasının bilimsel olarak ele alınacak bir tarafının bulunmadığını savundu. 'GÜRÜLTÜ ĠNCELENMĠġ AMA DOĞANIN ASLĠ UNSURLARI YOK' BaĢvuru dosyasında bilimsel olarak yazılı hiçbir Ģeyin olmadığını ileri süren Demirsoy, "sadece orada yetiĢen iki çeĢit ağacın adına değinilmiĢ; fauna konusunda ise hiç ama hiçbir bilgi yok. Doğrusu ÇED’den ne anlaĢılıyor, ben anlamıĢ değilim. Gürültü bilmem ne ince ince araĢtırılıyor; ancak doğanın asıl unsuru sayılan bitki ve hayvan varlıkları incelenmiyor. Bu çalıĢmada uzman ya da bilinen bir biyolog da yok" görüĢünü dile getirdi. 'BU RAPOR DEĞĠL, MASKARALIK!' Söz konusu projeyle ilgili baĢvuru dosyasını, "Ģu anda turistlik gezi ile gittiğim ve sadece merakım dolayısıyla aldığım gezi notları bile bu rapordan –abartma değil- en az 20 kat daha ayrıntılı bilgi içeriyor" sözleriyle eleĢtiren Demirsoy, 'bu rapor rapor değil, maskaralıktır" diye konuĢtu. 'BU LAUBALĠ ÇED ĠLE HES YAPILIYORSA YAZIK BU ÜLKEYE' Projenin kapsayacağı alanın biyolojik yönden incelemesinin yapılmadığını da vurgulayan Demirsoy, "Köprülü Kanyon'un üstüne ya da altına yapılacak bir baraj, kesin olarak bu bölgenin yapısına önemli zarar verecektir. Cennet kadar güzel olduğunu düĢündüğümüz böyle bir doğal oluĢumu bozan bir anlayıĢ, her dönemde uygar dünyanın insanları tarafından lanetlenecektir. Bu denli güzel ve kırılgan bir bölgede bu denli laubali bir ÇED ile HES yapılılıyorsa, yazık bu ülkeye" dedi. ULUSLARARASI ÇALIġMALAR YAPTI Dünyanın birçok ülkesinde uluslararası çalıĢmalara imza atan Demirsoy'un, Türkiye faunasının yanısıra, çevre, biyolojik çeĢitlilik ve biyoloji eğitimi ileilgili çalıĢmaları ve giriĢimleri bulunuyor. YaĢamıyla ilgili nehir söyleĢi, ĠĢ Bankası Kültür Yayınları tarafından „Doğaperest’ adıyla yayınlanan Demirsoy'un ayrıca, ders kitabı, araĢtırma, deneme ve bilimsel roman tarzında çok sayıda yayınlanmıĢ kitabı bulunuyor. ÇED BAġVURU DOSYASINDA NELER VAR Ekim 2011 tarihinde hazırlanarak Çevre ve ġehircilik Bakanlığı'na baĢvurulan Kasımlar Barajı ve HES'e iliĢkin dosyada, projenin uygulanacağı alandakifauna türleriyle ilgili çalıĢmanın, iliĢkin arazi gözlemi ve literatür taraması yapılarak uygulanacağı belirtiliyor. Proje sahasına en yakın korunan alanın Kasımlar HES'in güneyinde yer alan Köprülü Kanyon Milli Parkı olduğu belirtilen dosyada, "proje sahasının içerisinde yer aldığı alan ve en yakın çevresinin korunan alanlara göre durumu, ne Ģekilde etkileceği ve alınacak önlemler detaylı bir Ģekilde ÇED raporunda irdelenecektir" ifadelerine yer veriliyor.


BÖLGE ġANTĠYEYE DÖNECEK 2010 Ekim'inde 'ÇED Olumlu' kararı verilen ancak Mart 2011'de projenin yapılabilirliğinin zor olacağı düĢüncesiyle revize fizibilite raporu hazırlanarak çalıĢmaların durdurulduğu Kasımlar Barajı ve HES Projesi kapsamında, ĠbiĢler Regülatörü, Kasımlar Barajı ve Kasımlar I HES, Kasımlar Regülatörü ve Kasımlar II HES, 3 adet Ģantiye sahası, 2 adet depo sahaları ile Ģantiye sahası sınırları içerisinde 3 ayrı kaya malzeme ocağı ile 3 adet kum-çakıl sahası inĢa edilmesi planlanıyor. Yusuf Yavuz Odatv.com






www.facebook.com/Biyoisilanlari



Türkiye’de Fen /Fen-Edebiyat Fakültelerinde Biyoloji Bölümlerinde halen, ortalama 25.000 öğrenci okuyor ve her yıl ortalama 6.000 öğrenci Biyoloji bölümlerinden mezun oluyor. Kamuda meslek ünvanımızı 1933 yılında almıĢ bir meslek grubu olarak: Dünyada geliĢmiĢ tüm ülkelerde ve Avrupa Birliği ülkelerinde Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri baĢta olmak üzere profesyonel meslekler içinde önem sırasına göre en ön sıralarda yer alan Biyologlar, ülkemizde iĢsiz ve gizli iĢsiz durumuna düĢmüĢlerdir. Biyoteknoloji, Biyomühendislik, Biyogenetik, Biyogüvenlik, Biyorafineri, Biyogaz v.b. terimlerinin üzerine inĢa edilen hiçbir yasa ve yönetmelikte meslek ünvanımız hak ettiği konularda ve konumda yer almamaktadır. Sağlıkta DönüĢüm Yasası tasarı metninde 2 yıllık meslek yüksek okulları mezunları dahil tüm sağlık çalıĢanları var BĠYOLOG yok. Hastanelerde Genetik Tanı Merkezlerinde çalıĢacak personel içinde BĠYOLOG yok. Genetik Biyolojinin temel dersidir. Özel Hastanelerde asgarî bulundurulacak Sağlık Personeli içinde BĠYOLOG yok. ĠĢ Güvenliği Yönetmeliğinde BĠYOLOG yok Biyogüvenlik yasası çıktı adında BĠYO var içinde BĠYOLOG yok Veterinerlik Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem kanunu çıktı içinde BĠYOLOG yok BĠYOLOG, Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı gibi mesleğini doğrudan ilgilendiren hiçbir bakanlıkta ayrıca BĠYOLOG yetiĢtiren fakültelerin BĠYOLOJĠ BÖLÜMLERĠNDE KENDĠ KADRO ÜNVANIYLA ĠSTĠHDAM EDĠLEMĠYOR. Bu nedenle aĢağıdaki sorularımıza yanıt arıyoruz: 1. Ekolojik sorunları giderek artan dünyada, Türkiye sınırları dıĢındaki özellikle geliĢmiĢ ülkelerde bu problemlerle boğuĢan mesleklerin baĢında Biyolog geldiği halde nedenTürkiye’de biyologlara önem verilmemektedir. 2. GeliĢmiĢ ülkelerde biyoloji, yaĢam boyu eğitim sürecinde çok önemli bir meslek olmasına rağmen, neden ülkemizde sadece okullarda okutulan bir ders olarak yorumlanmaktadır. 3. Ülkemizin stratejik konumu, korumamız ve sahiplenmemiz gereken biyolojik zenginliklerimiz, su sorunu, çevre kirliliği ve küresel ısınmanın beraberinde getirdiği ekolojik sorunların giderek artması, ulusal çıkarlarımızın korunması açısından biyolojinin kapsamı ve giderek artan önemi neden görmezlikten gelinmektedir. 4. Biyoloji bilim dalından mezun olan biyologlar, bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluĢlarda mesleki kadro ünvanlarıyla çalıĢmalarına rağmen, neden Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu Fizikçi-Kimyager gibi temel bilimcilerden farklı (düĢük) maaĢ almaktadırlar, 5. Biyologlar, neden Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunu Fizikçi-Kimyager gibi en az 4 yıllık fakülte mezunu olmalarına rağmen temel bilimcilerden farklı olarak,


hem de ilgili hizmet sınıfının hep yardımcı hizmet sınıfları ve diğerleri kapsamında yer almaktadırlar (örneğin hastanelerde Laborant kadrolarında çalıĢtırılmaktadırlar). 6. Biyologlar. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Sağlık Hizmetleri Sınıfında yer verilen bir meslek grubu olmalarına rağmen neden “Sağlıkta DönüĢüm Yasası” kapsamında isimleri bile geçmemektedir. 7. Neden Biyologların hastanelerde ve benzeri sağlık kurumlarında istihdamları izne bağlanmıĢtır. BaĢka hangi meslek grubunun bağlı bulunduğu hizmet sınıfıyla ilgili kurum ve kuruluĢlarda çalıĢması yönetmelikle yasaklanmıĢtır. 8. Avrupa Birliği ülkelerinden Çevre, Tarım ve Sağlık sektörleri baĢta olmak üzere profesyonel meslek grupları içinde en üst sırada yer alan biyologlar, neden ülkemizde iĢsizliğin baĢını çekmektedirler. 9. Yıllardır her platformda meslek tanımımız dile getirilip ilgili bakanlıklara ulaĢtırılmasına rağmen, neden henüz olumlu bir geliĢme kaydedilmemiĢtir. 10. Neden mesleki yetki ve sorumluluklarımızı belirten meslek yasası tüm çabalarımıza rağmen anlamlandıramadığımız bir biçimde gündeme bile alınmamaktadır. 11. Dört yıllık Fakülte mezunları arasında BĠYOLOGLAR, eğitim kalitesi bakımından en fazla Yüksek Lisans ve Doktora yapan meslek grubu olmasına ve yıllardır her türlü giriĢimde bulunulmasına rağmen neden had safhaya ulaĢan meslek mağduriyetimiz gündeme bile alınmamaktadır. 12. Ülkemizde en az 4 yıllık fakültelerde okuyarak mezun olan diğer tüm mesleklerde olduğu gibi (Fizikçi, Kimyager, Ġstatistikçi ve Biyolog Fen/FenEdebiyat Fakültesi mezunudur) nedenBiyologlar yaptıkları çalıĢmalara imza atma yetkisine sahip değildir.

Biyolog: bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileĢimlerini, bilimsel yöntemlerle inceleyen, bu yöntemler sonucunda elde ettiği verileri eğitim, tarım, orman, sağlık, çevre, gıda, endüstri, biyoteknoloji vb. alanlarda uygulayan ve uygulatan, bu sonuçları rapor haline getirerek imzalama yetkisine sahip olan kiĢidir

Özlük haklarımızın hak ettiğimiz Ģekilde düzenlenmesi; biyologlar ve halen okumakta olan biyoloji bölümü öğrencileriyle çocuklarının geleceğinden endiĢe duyan aileler için çok önemli bir hale gelmiĢtir. Öğretim programlarında biyoloji veya ilgili dersleri alan herkes, kendini bir biyologun yapabileceği her Ģeyi yapabilir sanmakta, yasa ve yönetmelikler de bu durumu teĢvik etmektedir. Ne acıdır ki bu düĢünce tarzı giderek özel sektörde de yaygınlaĢmaktadır. Biyologlar ve onların aileleriyle birlikte yaklaĢık 400.000 insanın kırgınlık, küskünlük, umutsuzluk ve mağduriyetlerinin ivedilikle giderilebilmesi için gereğini tensiplerinize arzederiz.






































www.facebook.com/biyologodasi www.facebook.com/biologlarodasi

www.facebook.com/biyoisilanlari

www.bios.tr.cx www.biyologlarodasi.tr.gg www.twitter.com/biyologlarodasi www.dailymotion.com/biyologlar www.issuu.com/biyoloji










BĠYOLOG Bu tasarı Türk Standartları Meslek Gurubu tarafından hazırlanmıĢ ICS 03.120.30 BĠYOLOG BIOLOGIST 2005 Raportör: Biyolog Attila Kaya Üye: Biyolog Gülfidan Yıldız

0. Kapsam, Uygulama Alanı 0.1. Konu Bu Standard Biyoloji biliminin kapsadığı faaliyet alanında çalıĢan Biyologun tarifine, sınıflandırılmasına, kullanılacak araç , gereç ve ekipman ile çalıĢma alanlarının belirlenmesine ve bu alandaki bilgi ve becerilerin ölçüm ve değerlendirilmesine dairdir, 0.2. TARĠFLER Bu Standard da aĢağıdaki tarifler kullanılır. 0.2.1. Biyolog Biyolog, Fen, Fen-Edebiyat Fakültelerinin 4 yıllık Biyoloji Bölümlerinden lisans eğitimi alıp geçerli bir diplomaya sahip ve meslek örgütüne üye olan Biyoloji, Mikrobiyoloji, Botanik, Zooloji, Ekoloji, Anatomi, Bakteriyoloji, Parazitoloji, Biyokimya, Biyofizik, Sitoloji, Fizyoloji, Genetik, Genetik Mühendisliği, Moleküller biyoloji, 0.2.1 Biyolog belirli organ, doku, hücre ve mikroorganizmalar da dahil bütün insan, hayvan, bitkiler ile bunlara etki eden çevresel faktörler, ilaç ve diğer etmenler üzerinde yapılan çalıĢmaları yürüten ve bilimsel bilgilerin elde edilmesi; bu bilgilerin ,tarım, genetik, genetik mühendisliği, biyoteknoloji, eczacılık ve diğer endüstriler ya da tıp gibi alanlarda bu bilgileri uygulayan veya ilgili Tarifler 0.2.2. Biyoloji; Biyoloji, canlı ve canlılığa ait her türlü konuyu kapsayan temel bir bilim dalı olup Biyoloji canlıların evrimini, yayılıĢını, fizyolojisini, birbirleri ile ve yaĢadıkları ortamla olan iliĢkilerini, inceleyen, sınıflandıran, tanımlayan, gözlem yapan ve canlılığa ait her türlü konuyu kapsayan bilimdir 0.2.3. Botanik Botanik: ( Bitki bilimi): Biyolojinin bitkileri inceleyen bir dalıdır. 0.2.4. Zooloji Zooloji (Hayvan bilimi): Biyolojinin hayvanları inceleyen bir dalıdır. 0.2.5. Hidrobiyoloji Hidrobiyoloji: Biyolojinin suda yaĢayan canlıları ve çevreleri ile olan iliĢkilerini inceleyen bir dalıdır. Tarifler 0.2.6. Ekoloji Ekoloji (Çevre bilimi):Biyolojinin canlıların kendi aralarında ve çevreleriyle olan karĢılıklı iliĢkilerini inceleyen bir dalıdır 0.2.7. Mikrobiyoloji Mikrobiyoloji: Biyolojinin mikroorganizmaları inceleyen bir dalıdır. 0.2.8. Biyokimya Biyokimya: Biyolojinin canlıların kimyasını inceleyen bir dalıdır 0.2.9. Bakteriyoloji Bakteriyoloji: Biyolojinin bakterileri inceleyen bir dalıdır. 0.2.10. Parazitoloji Parazitoloji: Biyolojinin özellikle hayvan parazitlerini inceleyen bir dalıdır. Tarifler 0.2.11. Genetik Genetik ( Kalıtım bilimi): Biyolojinin kalıtım birimi olan genlerin yapısını, görevlerini ve bir dölden diğerine nasıl aktarıldığını inceleyen bir dalıdır. 0.2.12. Moleküller Biyoloji Moleküller Biyoloji: Biyolojinin genetik problemleri açıklamak için biyokimyasal ve konu ile ilgili fiziksel tekniklerin kullanıldığı bir dalıdır. Yeni türlerin ortaya

Tarifler 0.2.13. Biyoteknoloji Biyoteknoloji: Canlı hücreleri ve mikroorganizmaları kullanarak biyolojik tekniklerle endüstri ve tıp alanında kullanılmak üzere. antibiyotik, Ģarap ve peynir gibi bakteri ve mantarlar aracılığı ile materyal üretimi yapılmasıdır. 0.2.14. Anatomi Anatomi:(Yapı bilimi) Biyolojinin canlıların iç yapıları ile uğraĢan bir dalıdır 0.2.15. Patoloji Patoloji: Organ, doku ve hücrelerde hastalıklar sonucunda oluĢan yapı fonksiyon bozukluklarını inceleyen bir dalıdır. 0.2.16. Histoloji Histoloji (Doku bilimi): Biyolojinin canlı dokularını geniĢ bir Ģekilde inceleyen bir dalıdır. Tarifler 0.2.17. Sitoloji Sitoloji (Hücre bilimi): Biyolojinin hücrenin yapı, görev, çoğalma gibi özelliklerini inceleyen bir dalıdır. 0.2.18. Embriyoloji Embriyoloji (Embriyo Bilimi): Biyolojinin yumurtadan ergin evreye kadar geçen geliĢim evrelerini inceleyen bir dalıdır. 0.2.19. Morfoloji Morfoloji: Biyolojinin canlıların Ģekil ve dıĢ yapılarını inceleyen dalıdır. 0.2.20. Taksonomi Taksonomi: Biyolojinin canlıların adlandırılması ve adlandırma kuralları ile ilgilenen ve prensiplerini inceleyen dalıdır. Tarifler 0.2.21. Sistematik


Sistematik, Biyolojinin canlıların farklılık ve benzerliklerine göre sınıflandırılması esaslarını inceleyen bir dalıdır 0.2.22. Metabolizma Metabolizma: Canlı organizmada ya da canlı hücrede meydana gelen yapıcı ve yıkıcı nitelikteki kimyasal olayların tümü; protoplazmadaki asimilasyon ve parçalanma ile ilgili olayların toplamı;anabolizma ve katabolizma olaylarının toplamıdır 0.2.23. Paleontoloji Paleontoloji (Fosil bilimi): Fosillerle yeryüzündeki eski yaĢamı inceleyen bilim dalıdır. 0.2.24. Biyoistatistik Biyoistatistik (Biyometri): Canlılara ait her türlü özelliklerini istatistik yöntemlerle değerlendirilmesi Tarifler 0.2.25. Etoloji Etoloji (DavranıĢ Bilmi): Biyolojinin hayvanların davranıĢlarını ve davranıĢın fizyolojik temellerini inceleyen dalıdır 0.2.26. Vejetasyon Vejetasyon: Bitki topluluklarını inceleyen bir daldır 0.2.27. Biyofizik Biyofizik: Biyolojik olayları fiziksel prensiplere dayanarak inceleyen bilim dalıdır. 0.2.28. Radyobiyoloji Radyobiyoloji: ÇeĢitli ıĢınların canlı hücreler ve organizmalar üzerindeki etkisini inceleyen bilim dalıdır. Tarifler 0.2.29. Fizyoloji Fizyoloji: Canlılarda organizmaların görev ve faaliyetlerini inceleyen bilim dalıdır. 0.2.30. Evrim Evrim (Evolüsyon): Canlının tür olarak geliĢmesi, bir canlıyı diğerinden ayırt eden morfolojik ve fizyolojik karakterlerin geliĢmesi yoluyla geçirilen bir seri değiĢme olayları inceleyen bilim dalıdır 0.2.31. Vektör Biyolojisi ve kontrolü Vektör Biyolojisi ve Kontrolü: Biyolojinin hastalık taĢıyıcısı organizmaların ve canlıların incelenmesi ve bunların kontrol altında tutunması için metotların geliĢtirilmesini inceleyen bir dalıdır. Tarifler 0.2.32. Biyolojik kontrol ve Mücadele Biyolojik kontrol ve Mücadele: Zararlı hayvanların veya bitkilerin bakteriler,virüsler,böcekler ve diğer canlı organizmalarla veya hormonlar gibi biyolojik maddeler kullanarak kontrol edilmesi ve salgınların önlenmesi çalıĢmalarının tümüdür. 0.2.33. Uzay Biyolojisi ve Ekolojisi Uzay Biyolojisi: Uzayda canlı varlığının araĢtırılmasını yapan ve bunların ekolojilerini inceleyen bilim dalıdır. Ayrıca yeryüzünden uzaya gönderilen canlılarda yerçekiminin olmadığı ortamlarda meydana gelen biyolojik değiĢiklikleri inceleyen bilim dalıdır. 0.2.34. NöroBiyoloji Nörobiyoloji: Biyolojinin Beyinin ve sinir sisteminin geliĢmesi, morfolojisi, fizyolojisi ve biyokimyasının incelenmesini içeren bir dalıdır. Tarifler 0.2.35. Kronobiyoloji Kronobiyoloji (Biyoritim): Tüm Canlıların zaman içinde değiĢen biyolojilerini inceleyen bilim dalıdır. 0.2.36. Çevre Etki Değerlendirmesi Çevre Etki Değerlendirmesi: Bir bölgede yapılması planlanan yatırımların gerçekleĢtirilmesi sırasında ya da faaliyete geçmesinden sonra çevreye yapacağı her türlü etkilerin muhtemel sonuçlarının önceden hesaplanması iĢlemidir. 0.2.37. Geriatry Geriatry (Ġhtiyarlık Bilimi): YaĢlanmayla ortaya çıkan rahatsızlıkları ve biyolojik değiĢimleri inceleyen bilim dalıdır. 0.2.38. Hematoloji Hematoloji: Biyolojinin kanı ve kan oluĢumunu inceleyen bir dalıdır. Tarifler 0.2.39. Endokrinoloji Endokrinoloji: Biyolojinin canlıların iç salgı bezlerinin ürünü olan hormonları ve etkilerini inceleyen bir dalıdır. 0.2.40. Ġmmünoloji Ġmmünoloji (BağıĢıklık bilimi): Biyolojinin Canlıların dirençleri ilgili olarak antikorlar ve antikorların antijenlerle olan etkileĢimlerini inceleyen bilim dalıdır. 0.2.41. Algoloji Algoloji (Yosun bilimi): Biyolojinin tek hücreli, sularda veya nemli yerlerde yaĢayan algleri inceleyen bir dalıdır. 0.2.42. Limnoloji Limnoloji: Göl,akarsu ve bataklık gibi iç sulardaki yaĢamı inceleyen biyolojinin dalıdır. 0.2.43. Endemik Tür Endemik Tür: Yalnız bir bölgeye özgü olan yaĢam formudur. Tarifler 0.2.44. Fauna Fauna: Bir ülkenin veya bir bölgenin, özel bir çevre ya da devreye has tüm hayanlar topluluğudur 0.2.45. Flora Flora: Bir ülkenin veya bir bölgenin, özel bir çevre ya da devreye has tüm bitkiler topluluğudur 0.2.46. Tıbbi Biyoloji Tıbbi Biyoloji: Biyolojinin temel tıp alanındaki uygulama alanlarını inceleyen bir dalıdır. 0.2.47. Viroloji Viroloji: Biyolojinin virüsleri inceleyen bir dalıdır. 0.2.48. Ornitoloji Ornitoloji (KuĢ Bilmi): Biyolojinin kuĢları inceleyen bir dalıdır. Tarifler 0.2.49. Mammaloji Mamaloji (Memeli Bilmi): Biyolojinin memeli hayvanları inceleyen dalıdır 0.2.50. Herpetoloji Herpetoloji: Biyolojinin sürüngen ve amfibilerini (amphibia ) inceleyen dalıdır 0.2.51. Entomoloji Entomoloji (Böcek Bilimi); Biyolojinin böcekleri inceleyen bilim dalıdır. 0.2.52. Mikoloji Mikoloji (Mantar bilimi): Biyolojinin mantarları inceleyen dalıdır


0.2.53. Ġhtiyoloji Ġhtiyoloji (Balık Bilmi): Biyolojinin balıkların fizyolojisini,morfolojisini ve ekolojisini inceleyen bir dalıdır Tarifler 0.2.54. Çevre Biyolojisi Çevre Biyolojisi: Biyolojinin canlı sistemlerin çevresi ile olan iliĢkilerini araĢtıran bir dalıdır. 0.2.55. Ekotoksikoloji Ekotoksikoloji :Çevre toksikolojisi, Biyolojinin canlılar için zararlı olan çeĢitli kimyasalların etkilerini inceleyen dalıdır 0.2.56. Genotoksikoloji Genotoksikoloji: Biyolojinin çevresel kirletici ajanların canlıların genetik yapıları üzerinde oluĢabilecek etkilerini inceleyen dalıdır. 0.3 KAPSAM Bu standart Biyoloji biliminin kapsadığı tüm alanlarda çalıĢan biyolog insan gücünün tarifini, çalıĢma alanlarını,mesleğin icrası esnasında kullanılan asgari araç-gereç ve ekipman ile biyologun sahip olması gereken özellikleri ve bu özelliklerin ölçümü ve değerlendirilmesini kapsar. 0.4 UYGULAMA ALANI Bu standart, biyoloji biliminin kapsadığı tüm alanlarda çalıĢan biyolog insan gücünün belirlenmesi, ölçümü ve değerlendirilmesinde uygulanır. 1 SINIFLANDIRMA, ÖZELLĠKLER, ARAÇ,GEREÇ VE EKĠPMAN

1.1. SINIFLANDIRMA 1.1.1 Sınıflar Biyologlar tek bir sınıftır 1.2. ÖZELLĠKLER Biyologda aranılan özellikler, temel, kiĢisel beceri ve mesleki özellikler olarak aĢağıda belirtilmiĢtir. 1.2.1.1. Temel ve Mesleki Özellikler Bir biyologun sahip olması gereken asgari düzeydeki temel ve mesleki özellikler; Fen ve Fen-Edebiyat Fakültelerinin Biyoloji bölümünden en az 4 yıllık lisans eğitimi diplomasına sahip olmak, AraĢtırmacı olmak Gözlemci olmak Doğayı ve yaĢamı sevmek Canlılarla uğraĢmaktan hoĢlanmak Uzun süreli ayakta, arazide ve laboratuar koĢullarında çalıĢmaya yatkın olmak Mesleğin icra edilmesinde gerekli mesleki bilgi ve beceri, tutum ve alıĢkanlıklara sahip olmak Mesleki sorunlarına karĢı duyarlı olmak Mevzuata ve iĢin gereğine uygun yönetim biçimlerine sahip olmak ĠĢletme, denetim, bilgi ve becerilerin bütünüdür 1.2.1.2. KiĢisel Beceriler KiĢisel beceriler, Biyologun çalıĢma alanlarında; Sorumluluk almak Kendine güven duymak Ekip çalıĢmasına uyumlu olmak Müzakere etmek Algılamak ÇalıĢma alanlarına göre sağlık durumunun mesleğini icra etmesine uygun olmak, Öz eleĢtiri yapmak, Mesleğin icrası için gerekli alet ve ekipmanları kullanabilmek , Bu aletleri kalibre edebilmek, Kullandığı alet ve malzemelerin kalite kontrolünü yapabilmek Kullandığı alet ve ekipmanın rutin bakım ve onarım becerisine sahip olmak, Sonuçları değerlendirebilmek, 1.2.1.2. KiĢisel Beceriler Rapor haline getirebilmek , Problem çözmek, Karar vermek, Teknik danıĢmanlık, eğitim verebilmek Liderlik gibi becerilerin bütünüdür. ĠletiĢim Becerileri; ĠletiĢim becerileri,biyologun çalıĢma alanlarında: yazma, okuma, dinleme, konuĢma, algılama muhasebe, kendini ifade etme, uygun iletiĢim türü ve tekniğini seçme/ uygulama, ölçme, değerlendirme ve yorum konularındaki becerilerinin bütünüdür. 1.2.1.3. Mesleki özellikler Biyologların mesleki özellikleri çalıĢtıkları sektörler itibariyle aĢağıda belirlenmiĢtir 1.2.1.3.1 Sağlık sektörü Sağlık sektöründeki biyolog Geriatry, Hematoloji, Endokrinoloji, Ġmmünoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Bakteriyoloji,


Parazitoloji, Genetik, Gen Mühendisliği, Moleküller Biyoloji, Biyoteknoloji, 1.2.1.3.1 Sağlık sektörü Anatomi, Patoloji, Histoloji, Sitoloji, Embriyoloji, Morfoloji, Toksikoloji, Metabolizma, Biyoistatistik, Vektör Biyolojisi ve Kontrolü, Tıbbi Biyoloji, Deneysel tıp ve deney hayvanları, Onkoloji, 1.2.1.3.1 Sağlık sektörü Kan ve kan ürünleri, Biyolojik ürünler, Perfüzyon, Eko, Efor analizleri, Radyobiyoloji, Ġnfertilite 1.2.1.3.1 Sağlık sektörü Yukarıda sayılan sağlık sektörünün temel tıpla ilgili alanlarında; tüm canlılar ve canlılığa ait örneklerde laboratuar koĢullarında tanı, sınıflandırılma, geliĢimleri , fiziksel, kimyasal matematiksel yöntem ve metotları kullanarak yapılarını, bileĢimlerini, üreme metotlarını, incelemek bu amaçla arazi ve laboratuar çalıĢmaları yaparak elde edilen sonuçlara göre yöntem ve metot geliĢtirmek, çalıĢma konularıyla ilgili rapor düzenlemek, imzalamak, denetmenlik ,çalıĢma konularıyla ilgili teknik danıĢmanlık ile mesleğindeki tüm diğer özellikleri taĢır Sağlık sektöründeki biyologlar biyolojik ürünlerin üretilmesi amacıyla laboratuar çalıĢmaları yapar, bu konularda iĢletmeler kurar, kurulmasına öncülük eder, üretim yapar, üretim için metot ve analiz yöntemleri geliĢtirir, ayrıca mesleği ile ilgili tüm konularda faaliyet gösterir ÇalıĢmaları sırasında kullandığı alet ve ekipmanların kalibrasyonunu, kalite kontrolünü, rutin bakımını yapma iĢlerinin tümünü kapsar. 1.2.1.3.2 Tarım sektörü Tarım sektöründeki biyolog,Biyoloji, Botanik, Zooloji, Hidrobiyoloji, Ekoloji, Mikrobiyoloji, Biyokimya, Bakteriyoloji, Parazitoloji,Genetik,Gen Mühendisliği, Moleküller Biyoloji, Biyoteknoloji, Anatomi, Patoloji, Sitoloji, Morfoloji, Taksonomi, Metabolizma, Paleontoloji,Biyoistatistik, Etoloji, Vejetasyon, Radyobiyoloji, Çevresel Etki Değerlendirilmesi, Algoloji, Limnoloji, Endemik Tür, Fauna, Flora, Genetik rezerv alanları, tüm canlılar ve canlılığa ait örneklerde tanı, sınıflandırılma, geliĢimleri , fiziksel, kimyasal matematiksel yöntem ve metotları kullanarak yapılarını, bileĢimlerini, üreme metotlarını, incelemek bu amaçla arazi, herbaryum ve laboratuar çalıĢmaları yaparak elde edilen sonuçlara göre yöntem ve metot geliĢtirmek, rapor düzenlemek, onaylamak, denetmenlik, teknik danıĢmanlık ile mesleğindeki tüm diğer özellikleri taĢır 1.2.1.3.2 Tarım sektörü . Biyolojik ürünlerin üretilmesi amacıyla arazi, herbaryum ve laboratuar çalıĢmaları yapmak, bu konularda iĢletmeler oluĢturmak, metot ve analiz yöntemleri geliĢtirmek ayrıca mesleği ile ilgili tüm konularda faaliyet göstermektir . ÇalıĢmaları sırasında kullandığı alet ve ekipmanların kalibrasyonunu, kalite kontrolünü, rutin bakımını yapma iĢlerinin tümünü kapsar. . Baraj havzalarında ,erozyonun ve vejetasyonun korunması,hayvan topluluklarının kontrol altında otlatılması çalıĢmalarına katılmak, koruma alanları ve doğal alanlarda konuları ile ilgili çalıĢmalar yapmak, ülkemizdeki bitki ve hayvan türlerinin yurt dıĢına izinsiz çıkmasını önleme çalıĢmaları yapmak, . Tıbbi bitkiler ve aromatik bitkiler konusunda çalıĢmalar yapmak, Biyogenetik koruma alanlarının tespiti, 1.2.1.3.2 Tarım sektörü . Ġklim,toprak,su,bitki,hayvan mikrobiyal üretim materyali ve tarımsal girdilerin optimal seviyede kullanılmasında, doğrudan tabiattan toplanmasında veya her türlü üretim,avlanma,yetiĢtirme, toplama,iĢleme,taĢıma ve koruma çalıĢmalarında yöneticilik yapma, iĢletmeler kurma . Üretime katılması uygun olan her türlü yabani ve kültür formu gen kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi için kuralların oluĢturulmasında, toplanmasında, ithalatında, ihracatında ve satılması ile ilgili usul ve esasların belirlenmesinde sorumlu olarak çalıĢır, . Gübre,Tohumluk, bitkisel, hayvansal, mikrobiyal ve su ürünleri damızlık üretim materyalinin, bitki geliĢimini düzenleyici maddelerin, gıda ve yem katkı maddelerinin ve benzeri girdilerin üretimi, ithalatı, ihracatı, ruhsatlandırılması, dağıtımının yapılması, satılması, denenmesi ve denetimlerinin yapılması konusunda yetki olarak çalıĢır, 1.2.1.3.2 Tarım sektörü . Bitki ve hayvan sağlığı ,bu amaçla kullanılacak ilaç,aĢı serum,biyolojik maddelerin üretimi, ithalatı, ihracatı,dağıtımı,satılması,denenmesi, iĢlenmiĢ ve ham ürünler üzerindeki kalıntılarının ilgili bakanlık tarafından verilen sınırlar içinde olup olmadığını anlamak için analizi ve denetimi ile ilgili konularda yetki olarak çalıĢmak, . Denizlerde ve iç sularda ve karada;avcılık,yetiĢtiricilik ve balıklandırma suretiyle yapılacak su ürünleri üretimleri, su ürünleri gen kaynaklarının korunması ile avlanma ve yetiĢtirme, bu amaçla kullanılacak araç ve gereçlerin belirlenmesinde, ithalatında, ihracatında, satılmasında, dağıtılmasında ve denetlenmesinde yetkili olarak çalıĢır ve iĢletmeler kurabilirler, 1.2.1.3.2 Tarım sektörü . Her türlü gıdanın güvenirliğini temin etmek, gıda üretim denetimlerini ve yem üretimlerinin,ithalatı, ihracatı ile ilgili kuralları denetlemek, . Tarımda ve sanayide biyoteknolojik yöntemlerin uygulanması ile genetik olarak değiĢtirilmiĢ bitkiler,hayvanlar,mikro organizmalar ve bunlardan elde edilecek ürünlerin ithalatı,ihracatı,üretimi,denenmesi,denetlenmesi, korunması ve bu yola elde edilen ürünlerin biogüvenliğinin sağlanması konularında yetkili olarak çalıĢmak 1.2.1.3.3 Çevre sektörü Çevre sektöründe çalıĢan biyolog, Doğa Bilimleri Müzesi ve Çevre Veri Bankalarında, Vektör Biyolojisi ve Kontrolü, Biyolojik Mücadele, Çevresel Etki Değerlendirilmesi, Çevre politikalarının oluĢturulması, Çevre eğitiminin verilmesi, Çevre Kirliliğinin kontrol edilmesi, bitki ve hayvanlar alemindeki yabani yaĢamın incelenmesi, Fauna ve floranın korunması, sınıflandırılması, genetik kaynakların korunması çalıĢmalarının yapılması, bu amaçla kurulan milli parklar, hayvanat bahçeleri, botanik parklarının sorumluluğunu taĢımak, bu amaçla arazi ve laboratuar çalıĢmaları yapmak, üreme metotlarını, yayınımlarını ve kontrolleri konusunda iĢletmeler oluĢturmak, rapor düzenlemek, konusu ile teknik danıĢmanlık ve mesleğindeki tüm diğer özellikleri taĢır. 1.2.1.3.3 Çevre sektörü


Kendi çalıĢma konularında doğal kaynak envanterlerinin çıkarılmasında, nesli tehlikede olan türler ve yaĢam ortamlarının korunması, canlı türlerinin yaĢama ortamları ile birlikte ele alınması, Biyolojik çeĢitlilik,Ramsar, Bern, Cites, ve taraf olduğumuz diğer uluslararası sözleĢmelerde çalıĢma alanına giren konularda tespit, koruma kollama,sınıflandırma, arĢiv oluĢturma, biotop haritalarını hazırlama, 1.2.1.3.4 Orman sektörü Orman sektöründe biyologlar; flora/fauna ve endemik türlerin tespiti ve bunların korunma alanlarının geliĢtirilmesi çalıĢmalarına katılmak, teknik danıĢman olmak, Botanik Bahçeleri ve arberetumlar kurulmasına çalıĢmak, alan envanteri ve biotop haritalarının hazırlanmasında çalıĢmak, hassas göl, nehir ve kıyı eko sistemlerinde alanı ile ilgili konularda çalıĢmak, orman alanlarında vektör biyolojisi ve kontrolü yapmak, ağaçlandırma çalıĢmalarında ekolojik,biyolojik ve ekonomik bakımdan uygun olan türlerin kullanılmasında yardımcı olmak, koruma alanları ve milli parklarda ,Tabiatı koruma alanlarında,özel çevre koruma bölgeleri,doğal sit alanlarında alanı ile ilgili olarak sorumluluk almak, kara avcılığı kurullarında konusu ile ilgili danıĢmanlık yapmak 1.2.1.3.5 Gıda sektörü . Üretime katılması uygun olan her türlü yabani ve kültür formu gen kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi için kuralların oluĢturulmasında, toplanmasında, ithalatında, ihracatında ve satılması ile ilgili usul ve esasların belirlenmesinde sorumlu olarak çalıĢır . Denizlerde ve iç sularda ve karada;avcılık,yetiĢtiricilik ve balıklandırma suretiyle yapılacak su ürünleri üretimleri, su ürünleri gen kaynaklarının korunması ile avlanma ve yetiĢtirme, bu amaçla kullanılacak araç ve gereçlerin belirlenmesinde, ithalatında, ihracatında, satılmasında, dağıtılmasında ve denetlenmesinde yetkili olarak çalıĢır ve iĢletmeler kurabilirler, 1.2.1.3.5 Gıda sektörü . Her türlü gıdanın güvenirliğini temin etmek, gıda üretim denetimlerini ve yem üretimlerinin,ithalatı, ihracatı ile ilgili kuralları denetlemek, . Tarımda ve sanayide biyoteknolojik yöntemlerin uygulanması ile genetik olarak değiĢtirilmiĢ bitkiler,hayvanlar,mikro organizmalar ve bunlardan elde edilecek ürünlerin ithalatı,ihracatı,üretimi,denenmesi,denetlenmesi, korunması ve bu yola elde edilen ürünlerin biogüvenliğinin sağlanması konularında yetkili olarak çalıĢmak, 1.2.1.3.6 Sulak alanlar , Deniz ve su ürünleri sektörü . Denizlerde ve iç sularda ve karada;avcılık,yetiĢtiricilik ve balıklandırma suretiyle yapılacak su ürünleri üretimleri, su ürünleri gen kaynaklarının korunması ile avlanma ve yetiĢtirme, bu amaçla kullanılacak araç ve gereçlerin belirlenmesinde, ithalatında, ihracatında, satılmasında, dağıtılmasında ve denetlenmesinde yetkili olarak çalıĢır ve iĢletmeler kurabilirler, . Deniz ve iç sularla ilgili kurumlarda, tüm su canlıları üzerinde bilimsel araĢtırmalar yapmak. Deniz ve iç sularda faaliyete bulunan gemi ve diğer yüzer araçlar ile kıyı tesislerinden kaynaklanan çevre kirliliğinin önlenmesi için; incelemek, araĢtırmak, rapor düzenlemek, onaylamak ve bertaraf edilmesi için gerekli giriĢimlerde bulunmak, kurulacak kıyı tesisleri için Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporlarını hazırlamak ve onaylamak kavram, iĢletme metotları geliĢtirmek, canlı organizmaların yapısı, geliĢimi, genetik özelliklerinin belirlenmesi, Limnolojik, alg, biyoteknoloji metotlarının geliĢtirilmesi, tanımlanması sınıflandırılması yaĢam ve üreme metotlarının geliĢtirilmesi, belirlenmesi amacıyla laboratuar ve arazi deneyleri yapmak, sonuçlarını yayınlamak, iĢletmeler oluĢturmak, bu konularda danıĢmanlık hizmetlerinin tümüdür. 1.2.1.3.6 Sulak alanlar , Deniz ve su ürünleri sektörü . ÇalıĢmaları sırasında kullandığı alet ve ekipmanların kalibrasyonunu, kalite kontrolünü, rutin bakımını yapma iĢlerinin tümünü kapsar. . Biyolojik ürünlerin üretilmesi amacıyla arazi, herbaryum ve laboratuar çalıĢmaları yapmak, bu konularda iĢletmeler oluĢturmak, metot ve analiz yöntemleri geliĢtirmek ayrıca mesleği ile ilgili tüm konularda faaliyet göstermektir . Ülkemizdeki yabani yaĢamı incelemek bu amaçla arazi ve laboratuar çalıĢmaları yapmak, üreme metotlarını, yayınımlarını ve kontrolleri konusunda iĢletmeler oluĢturmak, rapor düzenlemek, teknik danıĢmanlık ile mesleğindeki tüm diğer özellikleri taĢır. 1.2.1.3.7 Eğitim sektörü Biyologlar Ġlk ve orta öğretimde Hayat bilgisi, Fen Bilgisi, Lisede Biyoloji ve sınıf öğretmenliği alanlarında eğitmen, gözetmen olarak çalıĢabilirler. Özel yasalarında engel bulunmaması halinde yüksek öğretimde okutman, uzman ve gerekli koĢulları sağlamaları halinde de öğretim üyesi olarak görev alabilirler. Özel Dershane açabilir, iĢletebilir veya dershanede öğretim elemanı olarak çalıĢabilirler 1.3. KULLANILAN ASGARĠ ARAÇ-GEREÇ VE EKĠPMANLAR Genel Laboratuar araç ve gereçleri; Laboratuar cam malzemeleri Laboratuar porselen malzemeleri Kimyasal Maddeler Metal laboratuar el aletleri Cam pipetler, Manuel pipetler Otomatik pipetler Pipetörler Laboratuar etüvleri, Laboratuar fırınları Otoklav 1.3. KULLANILAN ASGARĠ ARAÇ-GEREÇ VE EKĠPMANLAR Su banyoları, Spektrofotometre Ġmaj analizörler Otoanalizörler Eliza sistemleri Hormon Analizörleri, Basit tip mikroskoplar Binoküler Mikroskoplar Eğitim ve araĢtırma tipi mikroskoplar Elektron mikroskopları Kromotografi cihazları, 1.3. KULLANILAN ASGARĠ ARAÇ-GEREÇ VE EKĠPMANLAR Çevre kirliliği ölçüm cihazları PCR, Elektroforez sistemleri, Santrifüjler Çalkalayıcı ve parçalayıcı sistemler Deniz ve iç sulardan numune alma sistemleri 1.3. KULLANILAN ASGARĠ ARAÇ-GEREÇ VE EKĠPMANLAR Toprak analiz cihazları Hava kirliliği ölçüm cihazları Bilgisayar sistemleri Arazi çalıĢmalarında kullanılacak asgari araç ve gereçler Büyüteç,


Dürbün Diğer gözlem araç ve gereçleri Su numunesi alma ekipmanları Hava numunesi alma ekipmanları 1.3. KULLANILAN ASGARĠ ARAÇ-GEREÇ VE EKĠPMANLAR Toprak numunesi alma ekipmanları Bitki numunesi almak için gerekli ekipmanlar Hayvan numunesi almak için gerekli ekipmanlar Tuzaklar Gerek karada gerekse suda yapılacak çalıĢmalarda kullanılacak ileri teknoloji gerektiren cihaz, alet ve ekipmanlar Fotoğraf makinesi kullanma Video kamera Film çekme makinesi Pusula,altimetre Ses kayıt cihaz ve sistemleri

2005

KAYNAKLAR LĠTARATURE Prof. Dr. Yıldız Kuzgun, Üniversiteler,Yükseköğretim programları ve meslek rehberi. GeniĢletilmiĢ 5 nci basım T.C Yüksek Öğretim Kurum Öğrenci Seçme yerleĢtirme Merkezi Haziran 2000, Ankara Dictionary of Occupational Titles Combined volume I and volume II ,U.S. Department of Labour office, Revised 1991, Fourth Edition International standard classification of occupations (ISCO 68),International Labour office, Geneva International standard classification of occupations ISCO- 88,International Labour Office ,Geneva 1990 ĠĢ ve ĠĢçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü, Türk Meslekler Sözlüğü /Ana grup 0/1-2-3-4-6 / Kot: Unvan ve Tarifler /Biyolog ĠĢ ve ĠĢçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü Yayın No: 190, Ankara 1986 Nurgül Özkan, Meslek /Biyolog GüncelleĢtirmesi Ankara 1998 ĠĢ ve ĠĢçi Kurumu Genel Müdürlüğü Meslekler ġube Müdürlüğü çalıĢma raporu, 1998 Ankara KAYNAKLAR LĠTARATURE University of Massachusetts /Amherst Biological Sciences Professional Specialty Occupations, Occupational Outlook Handbook, U.S. Department of Labour Office 1996-1997 Edition Prof. Dr. Sevinç Karol, Prof. Dr. Zekiye Suludere, Prof. Dr. Cevat Ayvalı, Biyoloji Terimleri Sözlüğü Atatürk Kültür,Dil ve Tarih Yüksek Kurumu , Türk Dil Kurumu Yayın no: 699, Bizim Büro Basımevi 1998, Ankara Axis 2000,Büyük Ansiklopedi, Milliyet/Hachette Doğan kitapçılık1999, Ġstanbul ICED,UNESCO,1976 March-Paris,Com.75/ws/27 KAYNAKLAR LĠTARATURE Council Directive 89/48/EEC, The European Commission Council Directive 89/594/EEC, The European Commission T.C. BaĢbakanlık Devlet Ġstatistik Enstitüsü ISCO-88 Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması, Ankara Mayıs 2001 Council Directive 89/51/EEC, The European Commission


BĠYOLOGLARIN GÖREV ALANLARI, YETKĠ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA KANUN TASARISISI 2005

BĠRĠNCĠ KISIM Genel Hükümler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç Madde 1- Bu kanunun amacı Biyolog unvanını taĢıyan kiĢilerin mesleği ile ilgili hizmetlerinin çağdaĢ ölçülere uygun Ģekilde düzenlenmesine, Biyolog odalarını ve Türkiye Biyologlar Birliğinin kurulmasına, iĢleyiĢine ve etkinliklerine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir Kapsam Madde 2- Bu kanun, kamu ve özel kurum ve kuruluĢlarında çalıĢan biyologlar ile gerçek ve tüzel kiĢileri kapsar Tanımlar Madde 3- Bu kanunda geçen; a) Bakanlık; ilgili Devlet Bakanlığını, b) Biyolog: Üniversitelerin ilgili fakültelerinde en az 4 (dört) yıllık biyoloji lisans öğrenimi görmüĢ ve biyolog diploması almıĢ kiĢiyi, c) Oda: Biyolog Odalarını, d) Birlik: Türkiye Biyologlar Birliğini tanımlar ĠKĠNCĠ BÖLÜM Biyolog Unvanının Kazınılması, Görev,Yetki ve sorumluluklar

Biyolog Unvanının Kazanılması Madde 4-Bu kanundan yararlanabilmek için; a) Türkiye hudutları dahilinde üniversitelerin en az 4 (dört) yıllık biyoloji bölümlerinden lisans diploması ile mezun olup biyolog unvanına hak kazanmak, b) Yurt dıĢında yaptığı biyoloji öğreniminin denkliği Türkiye'de yetkili kurum ve Biyologlar Birliği tarafından onaylanarak biyolog unvanı almıĢ olmak, c) Bu yasanın yürürlüğe girmesinden önce zoolog,botanikçi,tabiyeci gibi adlar altında mezun olup biyolog kadrosu alanların hakları Biyolog Odalarına kayıt olmaları ve bu durumu belgelemeleri halinde saklıdır.

Görev,Yetki ve Sorumluluklar: Görev


Madde 5- Genel, katma ve özel bütçeli idarelerle, yerel yönetimler ve bunlara bağlı idare, müessese ve teĢekküllerde ve Ġktisâdi Devlet TeĢekküllerinde ve sermayesinin yarısından fazlası devlete ait kurum ve kuruluĢlar ile özel ve tüzel kiĢiler tarafından kurulan kurum, kuruluĢlar ve laboratuarlarda görev yaparlar. Biyologlar mesai saatleri dıĢında tasdik, kontrol ve muamelesi kendisine veya bağlı olduğu daireye ait olmamak üzere her türlü faaliyette bulunabilirler

Yetki Madde 6- Biyologlar mesleki lisans veya ihtisas sahaları dahilinde olmak üzere canlı sistemlerle doğrudan veya konularda keĢif, plan ve projeler hazırlamaya, tatbik etmeye, gerekli muayene, ekspertiz, bilirkiĢi iĢlerini görmeye, raporlar tanzim etmeye, biyolojik danıĢmanlığa , Çevresel Etki Değerlendirme büroları ve laboratuarları açmaya, iĢletmeler kurmaya ve idare etmeye ve bunların mesul müdürlüğünü yapmaya yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uymak koĢulu ile yetkilidir.

Sorumluluk ve çalıĢma alanları Madde 7- Biyologlar; a) Canlı sistemle ilgili, araĢtırma, değerlendirme, üretim, verimlilik, koruma kontrol, planlama, tanıtma, projelendirme, teknoloji transferi gibi alanlarda, b) Çevre Biyolojisi, Çevresel Etki Değerlendirmesi, Ekolojik planlama ve Ekosistemin,sulak alanların, korunması ile ilgili alanlarda, c) Kara,deniz ve hava kirliliğinin belirlenmesi,önlenmesi,araĢtırılması,değerlendirilmesi vb. alanlarda, d) Kamu ve özel sektöre ait sağlık kurumlarında alanları ile ilgili temel tıp bilimlerinde ve ilgili alanlarda, e) Biyoteknoloji, Hidrobiyoloji, Biyolojik Mücadele, Genetik, Genetik kaynakların korunması,organik üretim ve diğer tüm uygulamalı biyoloji alanlarında, f) Yerel yönetimlerde, Ģehir ve bölge planlamalarında, turizm iĢletmelerinde, sanayi kuruluĢlarında eko turizm yönetimi, çevre koruma, ekolojik değerlendirme ve Mağara ekosistemi alanlarında, g) Kriminoloji Laboratuarlarında ve Adli Tıpta lisans ve uzmanlık alanlarına giren konularda h) Biyolojik ürünlerle ilgili standartların belirlenmesi, üretilmesi, pazarlanması,depolanması alanlarında, i) Gümrüklerden ithal ve ihraç edilen canlı numunelerin ülkemizin doğal ve yaban hayatı üzerindeki etkilerinin araĢtırılması, zararlı türlerin yurdumuza sokulmasının engellenmesi, ithal ve ihraç edilmesi yasak olanların belirlenmesi ve endemik türlerin tespit edilmesi alanlarında, j) Biyomedikal çalıĢma, fermantasyon, ilaç ve ham maddelerin, kozmetik ürünlerin üretimi, kalite kontrollerinin yapılması ve değerlendirilmesi alanlarında, k) Vektör biyolojisi ve kontrolü alanlarında, l) Nükleer tesis ve santrallerde, yapay ve doğal Radyasyonun canlı sistemler üzerindeki etkisi,Radyasyon Biyolojisi ve ekolojisi alanlarında, m) Egzotik tür iĢletmeciliği alanında, n) Deney hayvanları yetiĢtirme ve araĢtırma merkezlerinde, o) Toprak, su, hava, gıda kontrol, gıda güvenliği ve beslenme alıĢkanlıklarının araĢtırılması alanlarında, p) Uygulamalı Tarım ve Ormancılıkta konuları ile ilgili alanlarda,


q) ĠĢ ve ĠĢçi Sağlığı kontrol laboratuarlarında, r) Biyoloji eğitimi ve öğretim programlarının hazırlanması ve uygulanması alanlarında, s) Biyolojik zenginliklerimizle ilgili fauna ve floranın tespiti, araĢtırılması,Yaban Hayatı, Milli Park Yönetimi, Doğa Tarihi Müzelerinin oluĢturulması, Milli Parklar, Hayvanat Bahçeleri, Arboretrumlar, Herbaryumların, Tabiat Parklarının, Özel Çevre Koruma Bölgelerinin,Tabiatı Koruma Alanların kurulması,belirlenmesi,Sulak Alanların, Tabiat Anıtları ve Kültür Varlıklarının Korunması, Yaban Hayatın Korunması, yerleĢtirilmesi, üretilmesi ve paleontoloji alanlarında, t) Su ürünleri yetiĢtiriciliği, üretilmesi ve iĢletilmesi,pazarlanması alanlarında, u) BeĢeri hastalıkların epidemiolojisi ile ilgili alanlarında, v) Limnoloji, OĢinografi ve Deniz Biyolojisi alanlarında, w) Yabani türlerin ve gen kaynaklarımızın,tür populasyonlarımızın korunması, üretilmesi ve iĢletilmesi alanlarında ve meslekleri ile ilgili diğer konularda araĢtırmacı, bilirkiĢi, müfettiĢ,teknik eleman ve danıĢman olarak gözlem, inceleme, araĢtırma,değerlendirme, teĢhis ve tespitler yaparak rapor düzenler, onaylar ve sorumluluk yüklenir.

Özellik arz eden alanlarda yetiĢme ve yetkilendirme Madde 8- Özellik arz eden birim ve alanlar için gerekli olan bilgi ve becerileri özel bir eğitimle kazanarak yetki belgesi alan biyologlar, yetki aldıkları konularla ilgili olarak kurumlarda ve serbest çalıĢma alanlarında uygulama yapmaya yetkilidirler. Yetki belgesine sahip olmayan biyologlar bu alan ve birimlerde çalıĢamaz ve çalıĢtırılamazlar.

Lisans ve Uzmanlık Alanına Göre Görev ve Yetkiler Madde 9- Madde 7 de belirtilen alanlardan birinde Lisans,Yüksek lisans, Doktora ve ilgili yasalarla uzmanlık almak koĢuluyla; mesleki kurs ve yeterlilik belgeleri alarak laboratuar, araĢtırma, analiz, kontrol merkezi veya iĢletme açar, yönetir, sorumluluk alırlar Madde 10- Biyologlara görev yaptıkları kurum ve kuruluĢlarda bu kanun ve diğer ilgili mevzuatlarda açıkça tanımlanmayan hiçbir görev yaptırılamaz

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Meslekte Yeterlilik, Hizmetlerin Yönetimi ve Serbest ÇalıĢma

Meslekte Yeterliliğin değerlendirilmesi ve geliĢtirilmesi Madde 11- Biyologlar yeni teknolojik geliĢmeleri ve yöntemleri takip etmek amacıyla belli bir süre eğitime alınırlar. GeliĢtirme eğitiminin sıklığı, koĢulları, yürütülmesi ile ilgili usul ve esaslar ilgili kurumlardan görüĢ alınarak Biyologlar Birliği tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Biyologlar DanıĢma Kurulu Madde 12- Biyologların hizmetlerindeki kaliteyi yükseltmek amacıyla eğitim programlarının geliĢtirilmesi, uygulanması, çalıĢma sonuçlarının izlenmesi ve yönlendirilmesi ile ilgili çalıĢmalar için bir Biyologlar DanıĢma Kurulu oluĢturulur,


Biyologlar DanıĢma Kurulu; ülkemizin taraf olduğu uluslar arası sözleĢmelerde, standartlarda ve AB uyum çalıĢmalarında çalıĢma alanına giren biyolojik sorunlarda çözüm önerir, proje, yasa, yönetmelik ve tüzük hazırlama çalıĢmalarına Birlik ile birlikte katılır. Biyologlar DanıĢma Kurulunun kuruluĢ,çalıĢma ve seçilme yöntemleri ilgili devlet bakanlığının görüĢü alınarak birlik tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Serbest ÇalıĢma

Serbest ÇalıĢma Madde 13- Biyologlar bu kanun ve diğer ilgili kanun, tüzük ve yönetmeliklerle kendilerine yetki verilen alanlarda serbest çalıĢabilirler. Biyologların açmak istedikleri iĢyerleriyle ilgili çalıĢma izni vermek, bu kanun ve diğer mevzuatlar kapsamında denetlemek Oda, Birlik ve ilgili bakanlıkların yetki ve sorumluluğundadır. Serbest çalıĢan biyologların faaliyetlerine göre iĢyerinin sahip olması gereken zorunlu ekipman ile bunlara ait standartlar denetim ve yapılacak iĢlemlerin usul ve esasları, Birlik tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir. Serbest çalıĢma konusunda bu kanun ve diğer ilgili mevzuattaki gerekleri yerine getirmeyenler hakkında verilecek kapatma kararı, Birliğin teklifiyle valilik tarafından uygulanır ve ilgililer hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunulur.

BEġĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli Hükümler Madde 14- Yürürlükteki kanunlar, tüzük ve yönetmelikler ile yetki verilen diğer meslek guruplarının hakları saklıdır. Madde 15- Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce diploma aldıkları lisans dalları dıĢındaki konularda mesleki faaliyette bulunmuĢ olan Biyologların, durumlarını belgelemeleri koĢuluyla bu alandaki yetkileri kullanma hakları saklıdır. Bu belgeler görev yaptıkları kamu kuruluĢları veya bağlı oldukları meslek kuruluĢları tarafından verilir. Madde 16- Bu kanunla tanımlanan unvan ve yetkileri kazanmamıĢ kiĢileri istihdam eden kurum, kuruluĢ gerçek ve tüzel kiĢiler asgari ücretin 10 ila 100 katı kadar para cezası ile cezalandırılırlar. Suçun tekrarı halinde 3 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Madde 17- AĢağıdaki yazılı haller Biyologluk mesleğinin icrasına, cezanın geçici veya sürekli mani teĢkil eder. a) Medeni haklarını kullanma ehliyetinden mahrum bulunmak, b) Amme hizmetlerinden men edilmek veya meslek ve sanatın icrasından men edilmek, c) Odalar ve Birlik tarafından meslekten men cezası almak Madde 18- Bu kanunun uygulanmasına iliĢkin Tüzük, Yönetmelikler görevli ve yetkili Bakanlığın görüĢü alınarak Birlik tarafından kurulmasından itibaren bir yıl içinde hazırlanarak SayıĢtay ve DanıĢtay'ın onayı ile yürürlüğe konur. Madde 19- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 20- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


BĠYOLOGLUK MESLEĞĠNĠN, GÖREV ALANLARI, BĠYOLOGLARIN YETKĠ VE SORUMLULUKLARI ĠLE, GÖREV ALANLARI, BĠYOLOGLARIN YETKĠ VE SORUMLULUKLARI ĠLE BĠYOLOG ODALARI VE TÜRKĠYE BĠYOLOGLAR BĠRLĠĞĠ KANUN TASARILARINA ĠLĠġKĠN GEREKÇELER 2005 ANAYASA Kanun No:2709 Kabul Tarihi:7.11.1982 KAMU KURUMU NĠTELĠĞĠNDEKĠ MESLEK KURULUġLARI Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları MADDE 135.- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları ve üst kuruluĢları; belli bir mesleğe mensup olanların müĢterek ihtiyaçlarını karĢılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaĢtırmak, mesleğin genel mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan iliĢkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçilen kamu tüzel kiĢilikleridir. Kamu kurum ve kuruluĢları ile kamu iktisadi teĢebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalıĢanların meslek kuruluĢlarına girme mecburiyeti aranmaz. Meslek kuruluĢları, kuruluĢ amaçları dıĢında faaliyet gösteremezler ;siyasetle uğraĢmazlar, siyasi partiler, sendikalar ve derneklerle ortak hareket edemezler. Siyasi partiler,sendikalar ve sendika üst kuruluĢları; meslek kuruluĢlarının ve üst kuruluĢları organlarının seçimlerinde aday gösteremezler ve belirli adayların leh veya aleyhlerinde faaliyette bulunamazlar ve propaganda yapamazlar. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları, kanunda gösterildiği Ģekilde Devletin idari ve mali denetimine tabidir. Amaçlar dıĢında faaliyet gösteren ve siyasetle uğraĢan meslek kuruluĢlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirttiği merciin istemi üzerine, mahkeme kararı ile son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. Türk Devletinin varlık ve bağımsızlığının, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünün, toplumun huzurunun korunması ve Devletin Anayasada belirtilen temel niteliklerini tecdit edici faaliyetlerin önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mahallin en büyük mülki amiri bu organları geçici olarak görevden uzaklaĢtırabilir. Görevden uzaklaĢtırma kararını üç gün içinde mahkemeye bildirir. Mahkeme görevden uzaklaĢtırma kararının yerinde olup olmadığına en geç on gün içinde karar verir.

BĠYOLOG MESLEĞĠ, GÖREV ALANLARI, BĠYOLOGLARIN YETKĠ VE SORUMLULUKLARI ĠLE BĠYOLOG ODALARI VE TÜRKĠYE BĠYOLOGLAR BĠRLĠĞĠ KANUN TASARISI Genel Gerekçe Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 135 inci maddesinin verdiği hak ve teĢvikten yola çıkarak, Biyologların görev alanları, yetki ve sorumlulukları ile Türkiye Biyolog Odaları ve Biyologlar Birliği kanunlarının teklif edilmesi kararlaĢtırılmıĢtır. 1933 Üniversite reformu ile ilk defa Ġstanbul Üniversitesinde nebatat ve hayvanat kürsüsü olarak öğretime baĢlayan Biyoloji bölümleri ilk mezunlarını 1937de vermiĢtir. 68 yıldır kadrosu olan ama yetki ve sorumluluğu belli olmayan Biyologların yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi için bu kanun tasarısı hazırlanmıĢtır. Biyoloji biliminin eğitimini alarak Biyolog unvanını kullanmaya hak kazanmıĢ kiĢilerin; tüm bilimsel, hukuki ve çalıĢma alanlarındaki görev ve sorumluluklarını belirlemek, mesleki özlük haklarını korumak ve mesleki faaliyetlerini kolaylaĢtırmak, bu kanun teklifinin temel gerekçesini oluĢturmaktadır. Biyoloji, canlı sistemlerin bilimidir. Biyologlar ise; canlılarla ilgili araĢtırma, (deney, gözlem, koleksiyon, istatistik, koruma, kontrol, inceleme, test, tanı ve değerlendirme) yapar. Canlıların geliĢimi, evrimi, kalıtımı, fizyolojisi, ekolojisi, korunması, tanı ve sınıflandırılması, davranıĢlarını ve özelliklere etki eden faktörlerin neden ve sonuç iliĢkilerini araĢtırır, tanımlar. Aynı zamanda Biyolog, Biyoloji yada Biyolojinin özelleĢmiĢ alt dallarında laboratuar ve arazi çalıĢmaları yapar. Bu çalıĢmalarla ilgili yetki ve sorumlulukları taĢır. ÇalıĢmalarını yaparken çeĢitli biyolojik, matematiksel, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle, uygun araç ve gereçlerden yararlanır. ÇalıĢma sonuçları çevre, sağlık, üretim, eğitim, teknoloji ve ekonomi gibi alanlarda uygulanır. Ülkemiz iklim koĢulları, coğrafi konumu ve jeomorfolojik yapısı nedeniyle çok zengin ve kendisine özgü bir Biyolojik çeĢitliliğe sahiptir. Avrupa'nın sahip olduğu tür sayısına yakın bir flora (bitkiler) ve fauna (hayvanlar) zenginliğine sahip ülkemizin bu biyolojik zenginliğinin korunması konularında dünya ülkeleri arasında hak ettiği yeri alması Biyologların bu tür çalıĢmalara etkin bir biçimde katılmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemiz Biyolojik zenginliklerinin belirlenmesi, korunması Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından değerlendirilmiĢ 1996 yılında 96/8857 karar sayısı ile Milletlerarası Biyolojik ÇeĢitlilik sözleĢmesi kabul edilerek Biyolojik çeĢitlilik daha da önem kazanmıĢtır Biyolojik zenginliklerle, kalkınma arasında sıkı bir iliĢki mevcuttur. Zira tüm ekonomik faaliyetler temelde doğal kaynaklara dayanmaktadır. Bu da biyolojik sistemlerin etkin bir biçimde araĢtırılması ve anlaĢılması ve devam ettirilmesine bağlıdır. Canlı doğal kaynaklarımızı akılcı bir biçimde değerlendirerek kendilerini yenileme, kapasitelerini yitirmeden gelecek kuĢaklara aktarabilmek için Biyologlara ihtiyaç vardır ve her zaman olacaktır. Biyologlar, çevre, eğitim, tarım,orman,tıp, sağlık ve ekonomi gibi hayati konularda ülkemizde önemli sorumluluklar yüklenerek hizmet vermektedirler. Bu yüzyılın Biyoloji çağı olacağı göz önüne alınarak Biyologların görev, yetki ve sorumlulukları ile Biyolog Odaları ve Türkiye Biyologlar Birliği Kanun tasarısı hazırlanmıĢtır. 1) Ulusal Programda Biyologların yeri; Ülkemizin hazırladığı AB’ ye uyum için ulusal programda kısa ve orta vadede yer alan beĢeri tıbbi ürünler ve gıdaların piyasa kontrolü baĢlığı altında yer alan uyum yasalarının hazırlanmasında ve uygulanmasında biyologların rolü kaçınılmaz olacaktır. Bilindiği gibi 560 sayılı KHK “ Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Yönetmelik” te ülke mevzuatında yer almayan hususlarda Uluslar arası mevzuata uyumlu iĢlem yapılacağı belirtilmektedir. Bu mevzuatın içeriğini bilen ve yorumunu yapabilecek kabiliyetteki biyologların varlığı ülkemiz için bir avantajdır. AB için hazırlanan Ulusal Programda BeĢeri Tıbbı Ürünler baĢlığı içerisinde yer alan biyolojik ürünlerin Ġyi Üretim Uygulamaları (GMP) na göre üretilmesi, etkili ve güvenli sunumu için yasal olarak görev ve sorumluluklarının belirlenmesi zorunlu olan biyologlarının katkısı büyük olacaktır. Ayrıca tıbbi cihazlar konusunda AB ülkelerinde eğitim almasını önerdiğimiz teknik personel içerisinde mesleki yatkınlıklarından dolayı biyologların olması ülkemiz lehine bir durum olacaktır. Ulusal Programda bitkisel ürünler baĢlığı altında; transgenik bitkilere iliĢkin düzenlemelerde, arıcılığın geliĢtirilmesi maksadıyla flora çeĢitleri, flora mevsimi ve kapasitelerinin haritalandırılması ve de Arıcılık AraĢtırma Enstitülerinin tüm ülkeye etkin bir Ģekilde hizmet vermesinin sağlanacağı ifade edilmektedir. Genetik, entomoloji, bitki anatomisi,patolojisi ve fizyolojisi konularında yeterli eğitim almıĢ biyologların bu geliĢmelere sağlayacağı katkı ihmal edilemez düzeyde olacaktır. Aynı zamanda yerli hayvan gen kaynaklarının korunacağı ve bu maksatla Hayvan Gen Bankasının kurulacağı ifade edilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bitki ve hayvan gen bankalarının kurulması biyologların iĢbirliği ile sağlanacaktır. Ormancılık alanında;yaklaĢık yarısı verimli durumda olan 20,7 milyon hektarlık ormanlık alanın 1,8’i biyolojik çeĢitlilik olmak üzere yüzde 17,5’i korunan alanlar olarak değerlendirilmektedir. Ormanların ekosistem yaklaĢım dahilinde, devamlılık, çok amaçlı yararlanma, biyolojik çeĢitlilik ile su ve yaban hayatının korunması doğrultusunda; eko turizm, verimlilik, kirlenme, yangın-böcek-heyelan-kar-çığ-sel-don ve kuraklık gerçekleri ile ergonomik faktörler dikkate alınarak iĢletilmesi, korunması ve geliĢtirilmesi için biyologların görev ve sorumluluklarına ihtiyaç duyulacağı açık bir gerçektir. Ayrıca korunan alanlar ve nesli tehlikede olan yaban hayatı ile bitki türleri dikkate alınarak yeniden incelenmelidir. YeĢil ve yaĢanabilir bir çevre yaratma konusunda gerekli toplumsal iradenin oluĢturulması amacına katkı sağlayacak olan Biyolog Odaları ve Biyologlar Birliğine ait yasa Tasarısının desteklenmesi AB uyum sürecinde olan ülkemiz için bir avantaj olacaktır. AB ülkelerinin üçüncü ülkelerle olan ticaretlerinde Bitki Sağlığı Sertifikası geçerlidir. Üye uygulaması mevcut değildir. Bu uygulamanın yürürlüğe konabilmesi için bitki anatomisi,fizyolojisi, morfolojisi,taksonomi ve sistematiği konusunda birikimi ve terminoloji yatkınlığı olan ülkemiz biyologlarının değerlendirilmesi esas olmalıdır. AB ülkeleri ile Ortak Balıkçılık Politikasının Belirlenmesinde; etkin bir koruma ve kontrol sisteminin oluĢturulması ile denizlerdeki ve iç sulardaki doğal ortamın korunması, kontrolü, ve geliĢtirilmesini sağlamak, kaynakların rasyonel kullanımı ile ilgili tedbirleri almak gerekecektir. YetiĢtiricilikle; yapılan üretimin çevre, turizm, ulaĢtırma ve diğer ilgili sektörlerle etkileĢimi dikkate alarak geliĢtirmeye ve yaygınlaĢtırmaya önem vermek gerekecektir. Ayrıca gerekli altyapı tamamlandıktan sonra açık deniz balıkçılığına geçmek gerekecektir. Ülke sularının ekolojik ve limnolojik özellikleri belirlenecek, ortama en uygun ve ekonomik değeri yüksek türlerin yetiĢtirilmesi için balıklandırma faaliyetlerine geçilerek teknik ve hijyenik Ģartların sağlanması gerekecektir. YetiĢtiricilikten elde edilecek deniz ürünlerinin yaklaĢık yüzde 80’inin AB ülkelerine ihraç edileceği planlanırken, bu çalıĢmalar içerisinde aktif olarak yer alan biyologlarla ilgili Oda ve Birlik yasasının kabul edilmesi ülkemiz biyologlarının bu çalıĢmalara arzu edilen katkıyı sağlayacağı anlamını taĢır. Ülkemizin farklı ekolojik karakterdeki ekosistem mozaiği, binlerce hayvan ve bitki türü ile bunların ırk ve populasyonlarının barınmasına imkan sağlamıĢtır. Ülkemizde üç bine yakın endemik olmak üzere, dokuz binin üzerinde bitki türü tespit edilmiĢtir. Hayvan türlerinin ise seksen bin olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemiz aynı zamanda yeryüzünün en önemli gen merkezlerindendir. Biyolog Odaları ve Türkiye Biyologlar Birliğinin hazırlayacağı ve hazırlanacak olan koruma projelerine katılması ve giderek karar süreçlerinde etkili olması; Türkiye’nin AB’ ye uyum sürecinde, uluslar arası iliĢkilerin güçlenmesinde Doğa Koruma konusunda avantajlı duruma gelmesine katkı sağlayacaktır. Ulusal Politikamızın belirlenmesinde; yukarıda sözü edilen tüm konu ve kavramlara sahip çıkabilecek, onları zenginleĢtirecek, takipçisi olabilecek nitelikteki insan gücü olan biyologlara ve onların meslek birliği olan Biyolog Odaları ve Türkiye Biyologlar Birliği’ne Ģiddetle ihtiyaç duyulacağı göz önüne alınmalıdır. 2) Uluslar arası sözleĢmeler ve Biyologlar;


Dünyada, biyolojik çeĢitlilikle ilgili uluslararası sözleĢmelerde fauna ve flora ile birlikte doğal kaynakların yönetimi ve yok ediliĢinin durdurulması çalıĢmalarında daha çok biyologlar sorumluluk almaktadır. Avrupa'nın Yaban Hayatı ve YaĢama Ortamlarını Koruma SözleĢmesi olarak bilinen Bern SözleĢmesi ile ilgili olarak fauna ve floranın korunarak gelecek nesillere aktarılması konularında; CITES SözleĢmesi olarak bilinen "nesli tehlikede olan yabani hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretine iliĢkin sözleĢme" gereği yabani türler ya da onların derileri ve trofelerinin ihracatı, transit ve ithalatı ile ilgili konularda; Sulak Alanlar SözleĢmesi olarak ifade edilen Ramsar SözleĢmesi ile sulak alan ekosistemlerindeki bitki ve hayvan toplulukları ve su kuĢlarının biyolojisi, ekolojisi ve yayılıĢı konularında; BirleĢmiĢ Milletler Biyolojik ÇeĢitlilik SözleĢmesinde biyolojik çeĢitliliğin korunmasında, biyolojik kaynaklardan özellikle genetik çeĢitlilikten sağlanan faydanın eĢit ve adil paylaĢımı konularında biyologlar görev almak zorundadır. BirleĢmiĢ Milletlerin kuraklık ve çölleĢmeye maruz ülkeler kapsamına aldığı Türkiye'de de çölleĢme ile mücadelede asıl görev alması gereken biyologlardır. BirleĢmiĢ Milletler Biyolojik ÇeĢitlilik SözleĢmesine ek Cartagena Biyogüvenlik Protokolü ile biyolojik çeĢitlilik, transgenik canlılar, gen transferi ile ilgili konularda ve bu kapsamda taraf olacağımız diğer sözleĢmelerin kapsamında olan alanlarda biyologların doğrudan görev, sorumluluk ve yetki almaları ulusal çıkarlar açısından çok önemlidir. 3) Biyologların ġikayet ve Ġstekleri Türkiye'de biyologların çalıĢma yerlerinde konumları ile ilgili karĢılaĢtıkları güçlükler son yıllarda aĢılmaz hale gelmiĢtir. Bugün bu sorunlar biyologlarla ilgili gündemin ana konusunu teĢkil etmektedir. Biyologların çalıĢtıkları sahalarda görev, sorumluluk ve yetkileri ile ilgili bir mevzuat yoktur. Ülkemizin doğal kaynaklarının korunmasında, temel tıpla ilgili uygulamalarda, ormancılık ve tarımla ilgili konularda doğrudan görev almaları gerekirken bu görevlerdeki biyologlara, araĢtırma, koordinasyon, inceleme, planlama, proje ve analiz aĢamalarında bilfiil sorumluluk aldıkları halde yetki verilmemektedir. Avrupa birliğine tam üyelik aĢamasında olan Türkiye'de bu yanlıĢ uygulamalar Avrupa Birliği normlarına ve meslek standartlarına uymamaktadır. Bu nedenlerle demokratik bir ülke olan Türkiye'de biyologların hak ettikleri görev, sorumluluk ve yetkilerin tam olarak belirlenmesi ve bir mevzuat kapsamında görevlendirilmeleri bir zorunluluk haline gelmiĢtir. Biyologların Görev Alanları, Yetki ve sorumlulukları Hakkında Kanun Teklifi Maddelerinin Gerekçeleri BĠRĠNCĠ KISIM BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç,Kapsam ve Tanımlar MADDE 1- Bu madde ile bu kanunun amacı Biyologların yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi ve Biyolog Odaları ile Türkiye Biyologlar Birliğinin kurulması,iĢleyiĢi ve faaliyetlerine iliĢkin esas ve usuller belirtilmiĢtir. MADDE 2- Bu madde ile kamu ve özel kurum ve kuruluĢlarında çalıĢan biyologlar ile gerçek ve tüzel kiĢileri kapsadığı belirtilmiĢtir. MADDE 3- Bu madde ile bu kanunda geçen Biyolog, Bakanlık,Oda ve Birlik deyimlerinin ne ifade ettiği belirtilmiĢtir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Biyolog Unvanının Kazanılması, Görev, Yetki ve Sorumluluklar MADDE 4- Biyologların mesleki görevlerini düzenli, sürekli, verimli bir Ģekilde yürütebilmeleri için görev yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Ayrıca Türkiye'de mevcut Fen ve Fen-Edebiyat Fakültelerinin ve ayrıca Eğitim Fakültelerinin de biyoloji bölümlerinden değiĢik lisanslarla lisans diploması verilmesi kavram kargaĢası yaratmaktadır. Bu nedenle bu meslek grubunun tarifine ihtiyaç duyulmuĢtur. MADDE 5- Biyologların çalıĢma alanları ve bu alanlarda neler yapabilecekleri genel olarak belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Ayrıca resmi kurum ve kuruluĢlarda çalıĢan biyologların mesai saatleri dıĢında da mesleklerini serbestçe yapabilmeleri amaçlanmıĢtır. MADDE 6- Biyologların yetkili olarak çalıĢtıkları alanların tarifi amaçlanmıĢtır. MADDE 7- DeğiĢik hizmet sektörlerinde çalıĢan biyologların çalıĢma alanlarına göre yetki ve sorumluluklarının tek tek belirlenmesi amaçlanmıĢtır. a) Biyoloji bilimine yönelik eğitim ve araĢtırmalar esas olarak biyoloji bölümlerinde yapılmaktadır. Biyoloji Bilimi ile ilgili eğitim verilirken, diğer meslek guruplarının çalıĢma alanlarını ilgilendiren; fakat onların esas çalıĢma ve uzmanlaĢtıkları konuların dıĢında olan, yada baĢka bir bakıĢ açısı getiren, verimlilik, koruma, kontrol ve yeni teknolojileri tanıtma gibi ilave dersler ve laboratuar çalıĢmaları ile uygulamalı biyolojik bilimlere de yer verilmektedir. Bugüne kadar temel biyolojik bilimlerden yoksun olarak yapılan uygulamalar Türk ekonomisinde önemli sorunlar yaratmıĢtır. Örneğin tarım, hayvancılık, temel sağlık bilimleri, biyoteknoloji, çevre, deniz ve iç sular gibi alanlarda yapılan çalıĢmalarda ve üretimlerde büyük kayıplar söz konusu olmuĢtur. Çünkü çalıĢılan konuya ait biyolojik parametreler dikkate alınmamıĢtır. Diğer meslek guruplarının uygulamalarına ve temel biyolojik yapıların ekonomik çalıĢmalara uyarlanmasına yardımcı olmak amacıyla biyoloji biliminin adı geçen hususlarda aktif rol alması, bilimin bir gereği olmuĢtur. b) Son zamanlarda çevrenin bozulması ve kirlenmesiyle ortaya çıkan önemli sorunların çözümünde özellikle kentleĢme ve yoğun nüfus artıĢına bağlı olarak ortaya çıkan kirlenmede, biyolojik arıtma sistemlerinin kuruluĢu ve bununla ilgili denetimlerde, biyolojik öneme sahip koruma alanlarının belirlenmesinde, bu alanların kontrolünde ve bu alanlardaki biyolojik çeĢitliliğin devamının sağlanabilmesi için ekolojik planlama faaliyetlerinde, değiĢik kaynaklı radyasyon etkilerinin (Çernobil faciası ve Ġstanbul'daki Radyo aktif atık gibi ) farklı canlı guruplarında ve sonuçta insanda meydana getirdikleri etkilerinin araĢtırılmasında, bu uyarıların zamanında kamuoyuna iletilmesinde ve gerekli önlemlerin alınmasında temel biyoloji bilgisinin uygulamaya yönlendirilmesi önemli husustur. Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında Genel ekoloji,Bitki ekolojisi, Hayvan ekolojisi, Çevre Biyolojisi, Limnoloji, Hidrobiyoloji, omurgalı ve omurgasız canlılar, Doğa Koruma ve koruma biyolojisi gibi dersler ve laboratuarlarını da almaktadırlar. Arıtma iĢlemi temel olarak artık ürünlerin insan, bitki, hayvan ve çevre sağlığı için zarar vermeyecek duruma getirilmesi iĢlemlerini içermektedir. Bu yüzden canlıların yapısının ve bu yapıya zarar verecek unsurların ve genel olarak ekosistemin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Biyologlar da aldıkları öğrenim gereği bu alanda en kapsamlı bilgiye sahip kiĢilerdir. Bu yüzden arıtma tesislerinde sürekli olarak Biyologların bulunması gerekmektedir. c) Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında Genel ekoloji,Bitki ekolojisi, Hayvan ekolojisi, Çevre Biyolojisi, Limnoloji, Hidrobiyoloji, omurgalı ve omurgasız canlılar, Doğa Koruma ve koruma biyolojisi gibi dersler ve laboratuarlarını da almaktadırlar. Denizlerdeki ve iç sulardaki doğal ortamın korunması, kontrolü, ve geliĢtirilmesini sağlamak, kaynakların rasyonel kullanımı ile ilgili tedbirleri almak gerekecektir. YetiĢtiricilikle; yapılan üretimin çevre, turizm, ulaĢtırma ve diğer ilgili sektörlerle etkileĢimi dikkate alarak geliĢtirmeye ve yaygınlaĢtırmaya önem vermek gerekecektir. Ayrıca gerekli altyapı tamamlandıktan sonra açık deniz balıkçılığına geçmek gerekecektir. Ülke sularının ekolojik ve limnolojik özellikleri belirlenecek, ortama en uygun ve ekonomik değeri yüksek türlerin yetiĢtirilmesi için balıklandırma faaliyetlerine geçilerek teknik ve hijyenik Ģartların sağlanması gerekecektir. Aldıkları eğitimin biyologların bu alanlarda çalıĢabileceklerinin en güzel delilidir. d) Türkiye'de sağlık personeli açığını da göz önüne alarak, temel tıp ve temel tıp ile uygulamalı alanlarda örneğin fizyoloji, patoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, histoloji, embriyoloji, hematoloji, genetik, sitoloji, Ġnfertilite (kısırlık), parazitoloji, bakteriyoloji ve halk sağlığının temel araĢtırmalarında, Biyoloji AraĢtırma Enstitüsü, Hıfzısıhha enstitüleri, Sıtma Enstitüsü ve Ġl halk sağlığı laboratuarlarında biyolojik denetim, rutin kontrol ve analiz ile tanı ve teĢhis gibi uygulama ve araĢtırmalarda sağlık örgütüne halen verilmekte olan hizmetin devamı ve geniĢletilmesi ülkemize büyük kazançlar sağlayacaktır. Biyologlar sağlık sektörünün tüm laboratuar branĢlarında Ģu anda çalıĢmaktadırlar ve yaptıkları analizlerin ve araĢtırmaların tüm sorumluluklarını üstlenebilecek eğitim almaktadırlar. Çünkü Biyologlar dört yıllık eğitimleri boyunca Histoloji, Embriyoloji, Üreme Biyolojisi, Genetik, Sitoloji, Ġmmünoloji, patoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji, Parazitoloji, Anatomi gibi birçok ders ve bu derslere ait laboratuarları alarak mezun olmaktadırlar. e) Girmekte olduğumuz yüzyılın en önemli araĢtırma konusu olarak tüm dünya ülkeleri tarafından seçilmiĢ olan ve insanlığın geleceği açısından son derece önemli konuları içeren Biyoteknoloji, kopyalama; meslekler arası bir bilim dalı olmasına karĢın,bu konularda araĢtırma uygulama yapanların özellikle temel biyoloji eğitiminden geçmeleri bir zorunluluktur. Biyoteknolojik çalıĢma yapan kuruluĢlarda biyolojik ürünlerin (AĢı, ilaç ham madde, serum vb.) üretiminin ve kalite kontrolünün yapılmasında ve bu tesislerin yönetiminde biyologların önemi yadsınamaz. Biyologlar özellikle bu alanda Biyoteknoloji, Endüstriyel mikrobiyoloji, Moleküller Biyoloji, Moleküller genetik vb. dersler almaktadırlar. Türkiye geleceğini büyük ölçüde deniz ve özellikle tatlı su kaynaklarına bağlamıĢ ve bununla ilgili olarak bir çok barajın yapımını gerçekleĢtirmiĢtir. Bugüne kadar, kurumlaĢmıĢ olarak hidrobiyoloji bilimi bu alanlara etkin olarak uygulanmadığı için beklenilen verim elde edilememiĢtir. Tatlı su ve Deniz balık üretim çiftliklerinde yaĢanan düĢük verim ve çevre kirliliği problemleri bunlara örnektir. Çok büyük potansiyele sahip olan iç sularımız ve halen temizliğini koruyabilen denizlerimizin hayvansal protein açısından bilimsel yöntemlerle ve ekonomik olarak değerlendirilmesi için hidrobiyoloji alanında biyologların aktif olarak katılması kaçınılmazdır. Avrupa'nın ikinci büyük tatlı su kaynağına sahip ülkemizin bu potansiyeli yeterince değerlendirilmemektedir. Hidrobiyoloji, Su ürünleri ve su kalitesi ile ilgili araĢtırma ve üretim faaliyetlerinde etkin bir Ģekilde görev alan biyologlar bu çalıĢmalar doğrultusunda gerek iç sulardaki, gerekse denizlerimizdeki her türlü Biyolojik su ürünlerinin (Tatlısı ve deniz balıkları, ıstakoz, kerevit, yengeç vb., alg ve bunların agar gibi yan ürünleri üretimi, ekoloji ve biyolojilerinin araĢtırılması) üretiminde ve iĢletiminde görev alabilir. Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında Hidrobiyoloji, Omurgasızlar Biyolojisi, Omurgalılar Biyolojisi, Tohumsuz Bitkiler, Algoloji, Balıkçılık Biyolojisi, Deniz Biyolojisi, Kültür Balıkçılığı gibi dersleri ve bu derslere ait lâboratuar uygulamalarını almaktadırlar. Ayrıca Biyologlar aldıkları eğitim nedeniyle genetik danıĢma merkezleri oluĢturabilirler ve sorumluluk alabilirler. Özellikle arıtma tesislerinde,biyolojik üretim teknolojisinde ve endüstriyel mikrobiyoloji alanlarında temel biyoloji bilimine dayalı hususların uygulanması olumlu sonuçlar verecektir. f) Bugüne kadar, ülkemizde yerel yönetimler, bünyelerinde doğa bilimleri ile ilgili alanlarda yeterli sayıda uzman kiĢi istihdam ettirmediklerinden dolayı diğer birçok faktörle birlikte yerleĢim merkezleri sağlıklı, çağdaĢ yaĢanabilir yerler olmaktan çıkmıĢtır. Ülkemizin son yaĢadığı doğal felaketler bu konudaki yakın geçmiĢimize ait örneklerdir. Uygar ülkelerde her yerel yönetimde Ģehirlerin planlamasına, kıyıların turizme açılmasına, sanayi kuruluĢlarının seçimine, imar planlarının hazırlanıĢına ve hatta üretim sınırlarının saptanmasına katılmaktadırlar. Büyük ölçüde tahrip edilmiĢ olan Türkiye doğasının yenilenebilmesi doğadan optimum verim elde edilebilmesi ve yerleĢim merkezlerinin çağdaĢ bir görünüme sahip olabilmesi için biyologların yetkili ve etkili olarak yerel yönetimlerde ve merkezi planlama kuruluĢlarında ve Bakanlıklarda (Bayındırlık, Turizm, Kültür, Çevre,Tarım, Orman Bakanlığı,Karayolları,Devlet Su ĠĢleri gibi yatırımcı kuruluĢlarda ) yer almaları gerekmektedir. g) Ġç iĢleri ve Adalet Bakanlığının Kriminoloji Lâboratuarları ve Adli Tıp`da Biyologların çalıĢma alanlarından birisi olup suçlunun belirlenmesine yönelik lâboratuar çalıĢmaları yapacak, gerekli aletleri kullanacak bilgi potansiyeline sahiptir. Kriminoloji ve Adli tıp kurumunun toplum düzeni açısından ne kadar önemli olduğu yadsınamaz Biyologlar bu çalıĢma alanında gerek DNA, gerekse diğer biyolojik verileri kullanarak suçluların belirlenmesinde çok önemli görev alırlar. h) Biyolojik Ürünlerle ilgili standartların belirlenmesinde. Bu çalıĢma sahasında biyolojik ürünlerin ulusal ve uluslararası standartlara uygun olup olmadığını denetleyecek eğitim seviyesine sahiptirler. Ayrıca Ġlaç sanayiinde, ilaç ham maddelerinin, kozmetik ürünlerin üretimi ve kalite kontrolünün yapılması aĢamalarında aktif görev almaktadır. Bu alanda Referans laboratuarları ve AraĢtırma Enstitüleri Ġlaç ve Kozmetik Lâboratuarlarında Mikrobiyoloji ve Farmakoloji laboratuarlarında laboratuar Ģefi ve Kontrol elemanı ve yönetici olarak Biyologlar çalıĢmaktadırlar. Aynı zamanda da Kozmetik mikrobiyolojisinde aynı yetki ile çalıĢmaktadırlar. Ayrıca yürürlükte olan kozmetik yönetmeliği Biyologlara kozmetik üretimi yapan fabrika veya iĢletmelerin Mesul Müdürlüğünü kanuni olarak tanımaktadırlar. ( Yönetmelik yayın tarihi ve sayısı : 8 Nisan 1994; Sayı: 21899 Resmi gazete). Gerek Sağlık kuruluĢlarında gerekse özel üniteler olarak kan ve kan ürünlerinin üretimi ve pazarlanması gibi konularda biyologların çalıĢma alalarına bir örnektir. i) Gümrükte çalıĢan Biyologlar; CITES antlaĢmasına taraf olan ülkelerden birisi olan ülkemizde özellikle doğadan toplanan bitki ve hayvanların ihracatında, ithalatında anlaĢma gereği belirlenen kurallara uymak zorundadır. Bunun anlamı gümrükten ihraç edilecek bitki ve hayvanlar ile bunlardan elde edilmiĢ ürünlerin denetiminin gümrüklerde yapılacağıdır. Bu bakımdan ihraç ve ithal edilecek materyalin tanınabilmesi ancak bir Biyolog`un denetimiyle saptanabilir. Bu iĢi baĢaracak Ģekilde Biyologlar Lisans eğitimi sırasında Omurgasız Hayvanlar, Omurgalı Hayvanlar, Tohumsuz Bitkiler ve Tohumlu Bitkiler gibi Bitki ve Hayvan türlerini tanımaya yönelik dersleri aldıkları için bu alanda görev yapmaya,bilirkiĢi olmaya yetkili birer elemandırlar. j) Biyologlar aldıkları dersler doğrultusunda Tıbbi ürünlerin üretimine, pazarlamasına yönelik her türlü çalıĢmada yer alabilirler. Biyologlar gerek sağlık gerekse diğer iĢkollarında kullanılan ve temeli biyolojiye dayanan ürünlerin pazarlaması, ithalatında özel sektörde firma sahibi olarak da etkin yer almaktadırlar. k) Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temel biyolojik araĢtırma ve denetimlere dayandırılmadan yapılan tarımsal mücadele nedeniyle çevre kirlenmesi tehlikeli boyutlara ulaĢmıĢtır. Zararlılarda dirençlilik meydana getirdiği için bu konuda yapılan harcamalar ekonomik olarak ülkeye büyük bir yük olmuĢtur. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bu sorunun çözümü, biyolojik mücadeleye temel biyoloji bilgisinin katılması ile gerçekleĢecektir. Biyologlar bu konuda da diğer meslek kuruluĢlarına bilimsel destek vermeye hazırdır. Hastalıkların taĢınmasında rol oynayan vektör canlıların mücadelesinde görev alan biyologlar, Hastalık taĢıyan vektörler üzerinde kullanılan pestisidlere karĢı direnç testlerini yapar ve eko sistem içinde yer alan diğer çanlılar üzerindeki etkileri konusunda da rapor hazırlarlar. Biyologlar Lisans öğrenimleri sırasında aldıkları Genel Ekoloji, Entomoloji, Parazitoloji Biyokimya, Organik Kimya, Reaksiyon Mekanizması gibi dersleri aldıkları için bu konularda görev yapabilecek bilgi alt yapısına sahiptirler. l) Nükleer tesislerde çalıĢan Biyologlar, radyasyon etkisine maruz kalan canlılar ve etkilenme Ģekilleri üzerinde de temel bilgilere sahiptirler, biyolojisini incelerler. Bu konuda nükleer bir tesiste yapılacak çalıĢmalarda Biyologlar etkin olarak görev alırlar. Biyologlar radyasyonun canlı sistemler üzerindeki etkisini yorumlayacak, araĢtırmalara katılacak temel bilgiye sahiptir. Öğrenimleri sırasında Radyobiyoloji dersini ve laboratuarını almaktadır. Biyologlar, biyolojik dozimetri ile radyasyon kontrolünde ve radyasyon biyolojisi ile sterilizasyon, gen mutasyonlarında etkin görev almaktadırlar. Biyologlar ayrıca insanda ve çevrede bulunan radyoaktivite ile ilgili yapılan ekolojik çalıĢmalarda (Radyo ekoloji) görev almaktadırlar.


m) Hayvanat bahçelerinde fauna uzmanı ve ekolog olarak görev alan biyologlar, Egzotik tür iĢletmeciliği yapar, sorumlu müdür olabilirler. Bu iĢ kollarında geliĢmiĢ ülkelerde Biyologlar çalıĢmaktadır. Biyologlar öğrenimleri sırasında Genel Ekoloji, Hayvan Ekolojisi ve Hayvan Sistematiği,Fizyoloji,morfolojisi,etiolojisi gibi dersleri alan tek meslek grubudur. n) Günümüzde araĢtırmalarda, tüm sağlık bilimlerindeki geliĢmeler büyük oranda deney hayvanları ile yapılan çalıĢmalar sonucunda elde edilip ve uygulanmaktadır. Bu sonuç ancak sağlıklı, biyolojik koĢullara uygun veya saf döl deney hayvanları ile çalıĢmalarla mümkündür. GeliĢmiĢ ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de deney hayvanları merkezlerinde biyologlar önemli görevler almaktadır. o) Biyologlar Toprak, Su, Hava kirliliği ve kontrolü ile Gıda kontrolü ünitelerinde çalıĢmaktadırlar. Gıda kontrolü genel olarak gıdalarda meydana gelebilecek biyolojik faaliyetlerin bilinmesine ve bu gıdaların yapımında kullanılan maddelerin canlı bünyesine olan etkilerinin bilinmesine ve gıdaların bu açılardan değerlendirilmesine dayanmaktadır. Biyologlar Mikrobiyoloji, Fizyoloji, Sitoloji, Moleküller biyoloji, Genetik, Biyokimya, Besin biyokimyası, Fizikokimya, Ġnorganik ve organik kimya gibi çok sayıda ders aldıkları için gıdalar ve etkileri konularındaki temel bilgilere sahiplerdir. Bu bakımdan Toprak, Su, Hava ve Gıda Kontrol Lâboratuarlarında yetkili elemanlar olarak çalıĢabilirler. Beslenme alıĢkanlıkları ve gıda güvenliğinin sağlanması alanlarında Biyologların önemi yadsınamaz. p) Türkiye orman kesimi yapan bir ülkedir. Kesim çalıĢmaları sonrasında kesilen alanın tekrar ağaçlandırılması, kesim yapılan alanın ekolojik analizi, kesimin mikro klimayı ve faunayı, hatta florayı nasıl etkileyeceği önemli unsurlardır. Gerek ağaçlandırma alanının belirlenmesi, gerekse uygun ağaç türünün seçilmesi ve eko sistemin ekolojik olarak yorumlanması Biyologların çalıĢma alanına girmektedir. Ayrıca soyu tükenme tehlikesinde olan orman türlerinin tespiti ve korunması da Biyolojik bilgi birikimini gerektirmektedir. Biyologlar öğrenimleri boyunca Tohumlu bitkiler, Ekonomik bitkiler, Bitki Ekolojisi, Omurgalı hayanlar, Omurgasız hayvanlar, Entomoloji gibi bu alanda oldukça önemli olan dersler aldıkları için Ormancılık faaliyetleri sırasında Biyologların da bu iĢlerin planlanması ve yürütülmesi faaliyetlerine katılmaları Ormancılık faaliyetlerinde ileride telafisi mümkün olmayan bazı hatalara düĢülmesini önlemesi bakımından son derece önem taĢımaktadır. Tarım iĢ kollarında da biyologların bilgi birikiminden yararlanılma ve bu saha Biyologlar etkin görev alabilmektedirler. Bu iĢ sahasında topraktaki mikroorganizmalardan bu toprak üzerinde yaĢayan bitkiler ve bu bitkilerin üzerinde ve çevresinde yaĢan hayvanlara kadar bütün canlı yapı hakkında en kapsamlı bilgiye sahip olan kiĢiler biyologlardır. Bu bakımdan tarımsal faaliyetlerle ilgili planlamalarda ve ortaya çıkabilecek problemlerin çözümünde Biyologların yapacakları katkılar çok önemli olacaktır. Ayrıca biyoteknoloji metotlarının kullanılarak yapılacak bitki ıslah ve tohum üretimi çalıĢmalarında, bitki fizyolojisi üzerinde yapılacak temel çalıĢmalarda görev alabilirler. Aldıkları öğrenimin gereği Biyologlara bu alanlar da gerekli istihdam sağlanmalıdır. Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında Bitki fizyolojisi, Genetik, Toprak bilimi, Bitki Ekolojisi, Ekonomik Bitkiler gibi derslerle bunlara ait lâboratuar uygulamalarını almaktadırlar. Genel yapısı bakımından bir kıta özelliği gösteren Anadolu'da (tüm Avrupa'daki bitki çeĢidi 12.000; Ülkemizde 9.000; tüm Avrupa'da hayvan çeĢidi yaklaĢık 60.000, ülkemizde 80.000), fauna (hayvan zenginlikleri) ve flora (bitki zenginlikleri) konusunda tespit, araĢtırma ve ıslah yapma, hem dünya bilimi açısından, hem ülkemiz açısından son derece büyük öneme sahiptir. Dünyadaki tarım bitkilerinin % 35'inin Anadolu'dan kaynaklandığı ve bugüne kadar bu bitki türlerinin hemen hiçbirinin Türk bilim adamları tarafından ıslah edilmediğini göz önüne alırsak, biyoloji biliminin göz ardı edilmesinin acı gerçeği de ortaya çıkmıĢ olur. Önümüzdeki yıllarda gen kaynaklarının ülkemiz ekonomisine büyük katkılar getirecek Ģekilde, klasik ıslah ve biyoteknolojik yöntemlerle kazandırılması; bu bağlamda verimi ve dirençliliği yüksek yeni bitki ırklarının ve türlerinin elde edilmesi, ancak, bugün Türkiye flora ve faunasını en iyi Ģekilde tanıyan biyologların, yatırımcı, yetkili ve etkili kuruluĢlarda ve araĢtırma merkezlerinde yer almasıyla mümkün olacaktır. Tüm bu zenginliklerin etkin bir Ģekilde saklanabilmesi, tanıtılabilmesi ve değerlendirilebilmesi için doğa tarihi ve müzelerinin kurulması ve bazı yakın meslek gruplarıyla birlikte biyologların bu merkezlerde araĢtırma ve uygulamalara yönlendirilmesi, ülkemiz açısından kaçınılmaz ve çok geç kalınmıĢ bir görevdir. Biyolojik zenginliklerimizin, yurtdıĢına, ülke doğasının tahrip edilircesine, koleksiyon yapma, damızlık ya da anaç olarak kullanma amacıyla kaçırılmasını; ayrıca diğer ticari nedenlerle, yasal olmayan ya da bilimsel temellere dayandırılmadan üstünkörü verilen kararlarla ihracını önleme amacıyla, gümrük kapılarında ya da bunlarla bağlantılı olan merkezlerde biyologların istihdam edilmesi, sahip olduğumuz ülkenin biyolojik zenginliklerinin korunması, değerlendirilmesi ve gelecek kuĢaklara devredilmesi açısından kaçınılmaz bir sorumluluktur. q) ĠĢ ve ĠĢçi sağlığı alanında biyologlar iĢyerlerinde çalıĢan, yaĢayan canlıların o iĢyerinin üretim yöntemi ile çalıĢma koĢullarının üzerlerindeki etkisini araĢtırmaya yönelik analizleri yaparlar (metaller, ağır metaller ve kanserojen etkileri ). r) Bugün Dünyada bilimsel düĢüncenin en ucuz ve en kolay yoldan kazandırılmasının, özellikle biyoloji alanında yapılan eğitimle gerçekleĢtiği bilinmektedir. Bu biyologların, toplumun her kesiminde özellikle meslek eğitimi veren kuruluĢlarda ya da meslek içi eğitimlerde, çevre korunması ve doğal yaĢam kavramlarının yerleĢtirilmesinde biyolojik zenginliklerin tanıtılmasında,korunmasında ve ekonomik olarak değerlendirilmesinde; bununla ilgili yurt içi ve yurt dıĢı sözleĢmelerde,gerekli bilgileri zamanında verilmesinde; ayrıca bu bilgilerin çağdaĢ anlamda uygulamaya geçirilmesinde, Milli Eğitim Bakanlığı baĢta olmak üzere, Çevre Bakanlığı, Turizm Bakanlığı ve yerel Yönetimlerle birlikte çalıĢarak ya da doğrudan görev alarak, önerilerde bulunmaları yada sorumlu olmaları, bu kuruluĢlarda çalıĢan diğer meslek gurubundaki yetkililerin yukarıda değinilen hususlarda daha doğru değerlendirme yapabilmeleri açısından son derece önemli olacaktır. Biyologlar fakülte öğrenimleri boyunca Ġlk- ve Ortaöğretimde verilen Biyoloji konularının tamamını kapsayacak bir müfredat almaktadırlar. Bu yüzden Milli Eğitime bağlı Okullar ve özel okullardaki Biyoloji derslerinin verilmesinde Biyologlar nitelikli elemanlar olarak görev alabilirler. s) Milli Park kuruluĢu ve Yaban Hayatı Yöneticiliği alanında tüm dünya`da Biyologlar çalıĢmaktadır. Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında aldıkları Hayvan sistematiği, Hayvan Ekolojisi, Bitki sistematiği, Bitki Ekolojisi, Çevre Biyolojisi ve Yaban Hayatı, Populasyon Dinamiği, DavranıĢ, Doğal Koruma Alanları,morfoloji gibi dersler alarak gerek bitki ve hayvanların tanınması gerekse bunların ekolojik ihtiyaçlarının yorumlanarak optimum koĢullarda yaĢatılmasının sağlanması, uygun alanların koruma alanı olarak seçilmesi gibi konularda gerekli bilgi birikimine sahiptirler ve bu çalıĢma sahasında en etkin bir Ģekilde görev alabilirler. t) Türkiye geleceğini büyük ölçüde deniz ve özellikle tatlı su kaynaklarına bağlamıĢ ve bununla ilgili olarak bir çok barajın yapımını gerçekleĢtirmiĢtir. Bugüne kadar, kurumlaĢmıĢ olarak hidrobiyoloji bilimi bu alanlara etkin olarak uygulanmadığı için beklenilen verim elde edilememiĢtir. Tatlı su ve Deniz balık üretim çiftliklerinde yaĢanan verim ve çevre kirliliği problemleri bunlara örnektir. Çok büyük potansiyele sahip olan iç sularımız ve halen temizliğini koruyabilen denizlerimizin hayvansal protein açısından bilimsel yöntemlerle ve ekonomik olarak değerlendirilmesi için hidrobiyoloji alanında biyologların aktif olarak katılması kaçınılmazdır. Avrupa'nın ikinci büyük tatlı su kaynağına sahip ülkemizin bu potansiyeli yeterince değerlendirilmemektedir. Hidrobiyoloji, Su ürünleri ve su kalitesi ile ilgili araĢtırma ve üretim faaliyetlerinde etkin bir Ģekilde görev alan biyologlar bu çalıĢmalar doğrultusunda gerek iç sulardaki, gerekse denizlerimizdeki her türlü Biyolojik su ürünlerinin (Tatlısı ve deniz balıkları, ıstakoz, kerevit, yengeç vb., alg ve bunların agar gibi yan ürünleri üretimi, ekoloji ve biyolojilerinin araĢtırılması) üretiminde ve iĢletiminde görev alabilir. Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında Hidrobiyoloji,Limnoloji, Omurgasızlar Biyolojisi, Omurgalılar Biyolojisi, Tohumsuz Bitkiler, Algoloji, Balıkçılık Biyolojisi, Deniz Biyolojisi, Kültür Balıkçılığı gibi dersleri ve bu derslere ait lâboratuar uygulamalarını almaktadırlar. u) BeĢeri hastalıkların epidemiolojisi alanlarında çalıĢan biyologlar, aldıkları eğitimi halk sağlığının korunması amacıyla uygulama Ģansı elde edebileceklerdir. v) Türkiye geleceğini büyük ölçüde deniz ve özellikle tatlı su kaynaklarına bağlamıĢ ve bununla ilgili olarak bir çok barajın yapımını gerçekleĢtirmiĢtir. Bugüne kadar, kurumlaĢmıĢ olarak hidrobiyoloji bilimi bu alanlara etkin olarak uygulanmadığı için beklenilen verim elde edilememiĢtir. Tatlı su ve Deniz balık üretim çiftliklerinde yaĢanan düĢük verim ve çevre kirliliği problemleri bunlara örnektir. Çok büyük potansiyele sahip olan iç sularımız ve halen temizliğini koruyabilen denizlerimizin hayvansal protein açısından bilimsel yöntemlerle ve ekonomik olarak değerlendirilmesi için hidrobiyoloji alanında biyologların aktif olarak katılması kaçınılmazdır. Avrupa'nın ikinci büyük tatlı su kaynağına sahip ülkemizin bu potansiyeli yeterince değerlendirilmemektedir. Hidrobiyoloji, Su ürünleri ve su kalitesi ile ilgili araĢtırma ve üretim faaliyetlerinde etkin bir Ģekilde görev alan biyologlar bu çalıĢmalar doğrultusunda gerek iç sulardaki, gerekse denizlerimizdeki her türlü Biyolojik su ürünlerinin (Tatlısı ve deniz balıkları, ıstakoz, kerevit, yengeç vb., alg ve bunların agar gibi yan ürünleri üretimi, ekoloji ve biyolojilerinin araĢtırılması) üretiminde ve iĢletiminde görev alabilir. Biyologlar lisans öğrenimleri sırasında Hidrobiyoloji,Limnoloji, Omurgasızlar Biyolojisi, Omurgalılar Biyolojisi, Tohumsuz Bitkiler, Algoloji, Balıkçılık Biyolojisi, Deniz Biyolojisi, Kültür Balıkçılığı gibi dersleri ve bu derslere ait lâboratuar uygulamalarını almaktadırlar. w) Ulusal Programda bitkisel ürünler baĢlığı altında; transgenik bitkilere iliĢkin düzenlemelerde, arıcılığın geliĢtirilmesi maksadıyla flora çeĢitleri, flora mevsimi ve kapasitelerinin haritalandırılması ve de arıcılık AraĢtırma Enstitülerinin tüm ülkeye etkin bir Ģekilde hizmet vermesinin sağlanacağı ifade edilmektedir. Genetik, entomoloji, bitki anatomisi,patolojisi ve fizyolojisi konularında yeterli eğitim almıĢ biyologların bu geliĢmelere sağlayacağı katkılar yadsınamaz düzeyde olacaktır. Aynı zamanda yerli hayvan gen kaynaklarının korunacağı ve bu maksatla Hayvan Gen Bankasının kurulacağı ifade edilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bitki ve hayvan gen bankalarının kurulması biyologların iĢbirliği ile sağlanacaktır MADDE 8- Özellik arz eden birim ve alanlarda çalıĢacak olan biyologların yeterlilik belgesi almalarının gerektiğini açıklamak için düzenlenmiĢtir. MADDE 9- Biyologların sahip oldukları belgelerle çalıĢabilecekleri alanlar tarif edilmiĢtir. MADDE 10- Biyologlara kanun ve yönetmeliklerde verilmemiĢ görev ve sorumluluklar ile baĢka adlar altıda çalıĢtırılamayacakları ifadede edilmek istenmiĢtir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Meslekte Yeterlilik, DanıĢma Kurulu MADDE 11- Biyolog unvanını kullanan kiĢiler, geliĢen bilim, teknoloji,yeni uygulamalar ve ülkenin gereksinimleri doğrultusunda mesleki bilgi ve becerilerini ilgili bakanlıkların,meslek birliklerinin, üniversite ve diğer ilgili kurum ve kuruluĢların birlikte belirleyecekleri esaslar çerçevesinde sürekli geliĢtirmekle yükümlüdürler. Bu konu çeĢitli eğitim düzeylerinden mezun olan biyologlar açısından da çok önemlidir. Biyologların eksik ve yanlıĢ uygulamalarının önüne geçilebilmesi amacıyla bu madde düzenlenmiĢtir. MADDE 12- Avrupa Birliği Konseyi kararları doğrultusunda Biyolog eğitim seviyesinin yükseltilmesi,verilen hizmetlerin kalitesinin artırılması için çalıĢmalar yapmak, önerilerde bulunmak, mesleki alanda Ülke içinde ve uluslararası kurum ve kuruluĢlar arasında mesleki bilgi alıĢveriĢinde bulunabilmek için bu madde düzenlenmiĢtir DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Serbest ÇalıĢma MADDE 13- Mesleğin serbestçe yapılabilmesi için gerekli koĢulların sağlanması amacıyla bu madde düzenlenmiĢtir. Biyologların lisans ve uzmanlık alanlarına göre çalıĢma alanlarına açabilecekleri iĢyerleri ve alabilecekleri sorumluluklara açıklık getirilmek istenmiĢtir. BEġĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli Hükümler MADDE 14- Diğer meslek gruplarının haklarının korunması amaçlanmıĢtır. MADDE 15- Biyologların çalıĢma alanlarında halen çalıĢmakta olanların haklarının korunması amaçlanmıĢtır. MADDE 16- Biyolog mesleğinin ve unvanının yanlıĢ kiĢiler tarafından kullanılmasının önlenmesi amaçlanmıĢtır. MADDE 17- Mesleki yetkilerin, hangi durumlarda kullanılmayacağı açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.


MADDE 18- Hazırlanması gereken yönetmelik ve tüzükler için düzenlenmiĢ bir maddedir MADDE 19 ve MADDE 20 yürürlük maddeleridir ĠKĠNCĠ KISIM Biyolog Odaları Kanunu Tasarısı Amaç ve Kapsam MADDE 1- Türkiye sınırları içinde meslek ve sanatlarını kullanmaya yetkili olan biyologların üye olmak zorunda oldukları Biyolog Odaları ile Türkiye Biyologlar Birliğinin nitelik, amaçlarının ve kapsamlarının neler olduğu açıklanmak istenmiĢtir. MADDE 2- Bu madde ile bu kanunda geçen Biyolog, Bakanlık,Oda ve Birlik deyimlerinin ne ifade ettiği belirtilmiĢtir BĠRĠNCĠ BÖLÜM Odalar MADDE 3- Biyologların üye olacakları Biyolog Odaların tanımı amaçlanmıĢtır. MADDE 4-Bu madde ile odaların kuruluĢ usulleri,temsilciliklerin açılıĢına iliĢkin hükümler düzenlenmiĢtir. MADDE 5- Bu madde ile Oda organlarının neler olduğu belirtilmiĢtir. MADDE 6- Bu madde ile Oda Genel Kurulunun oluĢumu düzenlenmiĢtir. MADDE 7- Bu madde ile Oda Genel Kurulunun görev,yetki ve sorumlulukları düzenlenmiĢtir. MADDE 8- Bu madde ile Oda Genel Kurulunun olağan,olağan üstü toplantıları ile toplantı yeter sayısına iliĢkin esas ve usuller düzenlenmiĢtir. MADDE 9- Bu madde ile Oda Yönetim Kurulunun üç yıllık dönem için seçilen asıl ve yedek üyelerinin sayısına iliĢkin esas ve usuller düzenlenmiĢtir. MADDE 10- Bu madde ile Oda Yönetim Kurulunun görev paylaĢımının nasıl olacağı ve Odanın kimler tarafından temsil edileceğine iliĢkin usuller düzenlenmiĢtir. MADDE 11- Bu madde ile Oda Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiĢtir. MADDE 12- Bu madde ile Oda Yönetim Kurulunun hangi zaman aralıklarında ve nerede toplanacağına, kararların nasıl alınacağına açıklık getirilmek istenmiĢtir. MADDE 13- Bu madde ile Oda Disiplin Kurulunun teĢkili,seçileceklerde aranan özellikler ve görev paylaĢımına açıklık getirmek istenmiĢtir. MADDE 14- Bu madde ile Oda Disiplin Kurulunun görev ,toplantıları ve yetkileri ile soruĢturmalarda taraf olanların görevlendirilemeyeceğine açıklık getirilmek istenmiĢtir. MADDE 15- Bu madde ile Oda Denetleme Kurulunun teĢkiline açıklık getirmek istenmiĢtir. MADDE 16- Bu madde ile Oda Denetleme Kurulunun görev ,toplantıları ve yetkilerine açıklık getirilmek istenmiĢtir. MADDE 17- Bu madde ile Biyologların mesleklerini icra edebilmek için Biyolog Odalarına kayıt olma zorunluluğu açıklamak amacıyla düzenlenmiĢtir. MADDE 18- Bu madde ile odaların çalıĢmalarının sürdürebilmek için edinecekleri gelirlere açıklık getirebilmek amacıyla düzenlenmiĢtir. ÜÇÜNCÜ KISIM Türkiye Biyologlar Birliği Kanun Tasarısı BĠRĠNCĠ BÖLÜM KuruluĢu, Amacı, Organları MADDE 19- Bu madde ile Türkiye Biyologlar Birliğinin kuruluĢu, amaçları ve nitelikleri açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. MADDE 20- Bu madde ile Birliğin organları tarif edilmiĢtir. MADDE 21- Bu madde ile Birliğin Kurulunun oluĢumu düzenlenmiĢtir. MADDE 22- Bu madde ile Birlik Genel Kurulunun görev,yetki ve sorumlulukları düzenlenmiĢtir. MADDE 23- Bu madde ile Birlik Genel Kurulunun olağan,olağan üstü toplantıları ile toplantı yeter sayısına iliĢkin esas ve usuller düzenlenmiĢtir. MADDE 24- Bu madde ile Birlik Yönetim Kurulunun üç yıllık dönem için seçilen asıl ve yedek üyelerinin sayısına iliĢkin esas ve usuller düzenlenmiĢtir. MADDE 25- Bu madde ile Birlik Yönetim Kurulunun görev paylaĢımının nasıl olacağı ve Odanın kimler tarafından temsil edileceğine iliĢkin usuller düzenlenmiĢtir. MADDE 26- Bu madde ile Birlik Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiĢtir. MADDE 27- Bu madde ile Birlik Yönetim Kurulunun hangi zaman aralıklarında ve nerede toplanacağına, kararların nasıl alınacağına açıklık getirilmek istenmiĢtir. MADDE 28- Bu madde ile Birlik Disiplin Kurulunun teĢkili,seçileceklerde aranan özellikler ve görev paylaĢımına açıklık getirmek istenmiĢtir. MADDE 29- Bu madde ile Birlik Disiplin Kurulunun görev, toplantıları ve yetkileri ile soruĢturmalarda taraf olanların görevlendirilemeyeceğine açıklık getirilmek istenmiĢtir.


MADDE 30- Bu madde ile Birlik Denetleme Kurulunun teĢkiline açıklık getirmek istenmiĢtir. MADDE 31- Bu madde ile Birlik Denetleme Kurulunun görev ,toplantıları ve yetkilerine açıklık getirilmek istenmiĢtir. MADDE 32- Bu madde ile Birliğin çalıĢmalarının sürdürebilmek için edinebileceği gelirlere açıklık getirebilmek amacıyla düzenlenmiĢtir DÖRDÜNCÜ KISIM Ortak Hükümler BĠRĠNCĠ BÖLÜM MADDE 33- Bu madde ile Oda ve Birlik organlarına seçilebilme yeterliliği için gerekli düzenlemeler açıklanmaya çalıĢılmıĢtır. Bu madde düzenlenirken 765 sayılı Türk Ceza Kanunundan istifade edilmiĢtir. MADDE 34- Bu madde ile Odalar ve Birliğin organlarının seçiminde yargı gözetimi,gizli oy açık tasnif esaslarının uygulanacağı,genel kurul toplantılarına katılacakların listesinin Ġlçe Seçim Kurulu BaĢkanlığına veriliĢine iliĢkin usul ve esaslar ile listelere yapılacak itirazların incelenmesine iliĢkin esas ve usuller düzenlenmeye çalıĢılmıĢtır. MADDE 35- Bu madde ile Odalar ve Birlik organlarının denetimin BaĢbakanlıkça hazırlanacak yönetmelikler doğrultusunda yapılacağı anlatılmıĢtır. MADDE 36- Bu madde ile uluslar arası toplantılara katılımın koĢulları düzenlenmiĢtir. MADDE 37- Bu madde ile Oda ve Birlik organlarının seçim dönemleri düzenlenmiĢtir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli Hükümler MADDE 38- Biyologluk mesleği üzerine yaptığı çalıĢma ve yayımladığı eserler dolayısıyla onur üyeliği verilecek olanlara iliĢkin olarak bu madde düzenlenmiĢtir. MADDE 39- Bu madde ile Oda ve Birlik toplantılara katılma oy kullanma zorunluluğu düzenlenmiĢtir. MADDE 40- Bu madde ile Biyologların açtıkları laboratuarlarda yapılacak tahlil ücretlerinin düzenlenmesi amaçlanmıĢtır. MADDE 41 Bu madde Oda ve Birlik organlarında görev alacaklara verilecek olan ödeneklerin cins ve miktarının Genel Kurullarca kararlaĢtırılacağı düzenlenmiĢtir. MADDE 42- Bu madde ile Biyologların ikinci görev yasağı ve bildirim için yönetim kurullarının yetki ve sorumlulukları düzenlenmeye çalıĢılmıĢtır. MADDE 43- Biyologların kayıtlı bulunduğu odalar tarafından üyeleri için bir sicil dosyası tutulacağı, bu dosyanın özelliği, biyologların nakil, tayin, iĢten ayrılma ve benzeri değiĢiklikleri en geç bir ay içinde bulundukları yerin odalarına bildirme zorunluluğu bu madde ile düzenlenmiĢtir. MADDE 44- Bu madde ile verilecek disiplin cezaları,meslek mensubu hakkında savunma almadan disiplin cezası verilemeyeceği, disiplin cezalarına itirazın usul ve esasları ve cezaların tebliğinin nasıl yapılacağı düzenlenmiĢtir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Ceza Hükümleri MADDE 45- Mesleği ile ilgili iĢlerde simsar kullanmak, simsarlık yapmak ve yetkisi olmadığı halde mesleği icra edenlere verilecek cezalar düzenlenmiĢtir. MADDE 46- Bu madde ile yasaklara ve bildirim mecburiyetine uymayanlara karĢı yaptırımlar düzenlenmeye çalıĢılmıĢtır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yönetmelik MADDE 47- Bu kanunda çıkarılması öngörülen tüzük ve yönetmeliklerin kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde çıkarılması bu madde ile düzenlenmiĢtir. BEġĠNCĠ BÖLÜM Kayıt Zorunluluğu MADDE 48- Bu madde ile Serbest çalıĢan biyologların çalıĢtıkları bölgede kurulu olan odalara en geç bir içinde üye olmaları düzenlenmiĢtir. ALTINCI BÖLÜM Geçici Hükümler Geçici Madde 1- Bu kanuna göre seçilmeye engel bir hali olmayan Biyologlardan Oda kurucusu olmak isteyenlerin tabi olacak kurallar düzenlenmiĢtir. Geçici Madde 2- Bu kanunun kapsadığı diğer biyologlar tarif edilmiĢtir. MADDE 49- Yürürlük maddesidir. MADDE 50- Yürütme maddesidir.


BĠYOLOJĠNĠN ALT DALLARI

Abiyogenez · Anatomi · Astrobiyoloji · Bakteriyoloji · Beslenme · Biyocoğrafya · Biyoenformatik · Biyofizik ·Biyoistatistik · Biyokimya · Biyolojik antropoloji · Biyomekanik · Biyometri· Botanik· Denizbiyolojisi ·Ekoloji · Embriyoloji · Entomoloji · Epidemiyoloji · Epigenetik · Etoloji · Evrimsel biyoloji · Farmakoloji · Filogeni · Fizyoloji · Gelişimbiyolojisi · Genetik · Genom bilimi · Histoloji ·Hücre biyolojisi ·Hücresel mikrobiyoloji · İhtiyoloji · İmmünoloji · Kimyasal biyoloji · Korumabiyolojisi · Kriyobiyoloji · Kronobiyoloji · Kuantum biyolojisi · Limnoloji · Matematiksel biyoloji · Mikrobiyoloji · Mikoloji ·Moleküler biyoloji · Morfoloji · Nanobiyoteknoloji · Nörobilim · Ontojeni · Ornitoloji · Paleontoloji · Parazitoloji · Patoloji · Sistematik · Sistem biyolojisi · Sitoloji · Sosyobiyoloji · Taksonomi · Tıp · Toksikoloji ·Uzay biyolojisi · Viroloji · Zooloji


Biyoloji veya canlı bilimi, canlıları inceleyen bilim dalı. Biyologlar, tüm canlıları; tüm gezegeni kaplayan küresel boyuttan, hücre ve molekülleri kapsayan mikroskobik boyuta kadar onları etkileyen önemli dinamik olaylarla birlikte inceleyen, biyoloji bilimiyle uğraĢan kiĢilerdir.

BİYOLOG Bütün canlı varlıkları, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileşimlerini, bilimsel yöntemlerle inceleyen, bu yöntemler sonucunda elde ettiği verileri eğitim, tarım, orman, sağlık, çevre, gıda, endüstri, biyoteknoloji vb. alanlarda uygulayan ve uygulatan, bu sonuçları rapor haline getirerek imzalama yetkisine sahip olan kişidir

BĠYOLOJĠ:CANLI BĠLĠMĠ:BĠYOLOG

Anatomi · Bakteriyoloji · Biyocoğrafya · Biyofizik · Biyokimya · Biyometri · Botanik · Deniz biyolojisi · Doku bilimi · Ekoloji · Embriyoloji · Entomoloji · Etoloji · Evrimsel biyoloji · Filogeni · Fizyoloji · Gelişim biyolojisi · Genetik · İhtiyoloji · İmmünoloji ·Kriyobiyoloji · Limnoloji · Mikrobiyoloji · Moleküler biyoloji · Morfoloji · Nörobiyoloji · Ontojeni · Ornitoloji · Paleontoloji · Parazitoloji · Patoloji · Sitoloji · Sosyobiyoloji · Taksonomi · Tıp · Uzay biyolojisi · Viroloji · Zooloji

















DÜNYACA ÜNLÜ SALK ENSTĠTÜSÜ’NDE MS ÜZERĠNE ÇALIġAN BĠYOLOG BĠLAL KERMAN

HAYATI KEġFEDEN BĠYOLOGLAR

Johns Hopkins’in Biochemistry, Cellular and Molecular Biology (BCMB) programına katılan ve dünyaca ünlü Fred Gage’in Salk Enstitüsü’ndeki laboratuvarına post-doc olarak çalışan Biyolog Bilal Kerman, Multiple sclerosis çalışmalarını, Türkiye’de biyoloji deneylerini yapılacak vakıf kurma planlarını ve Amerika’da eğitim almak hakkında bilgiler verdi.

Amerika’da en başarılı meslekler arasında 5. sırada yer alan “biyolog”lar ülkemizde sürekli hak kaybına uğruyorlar. Bilimsel araştırmaları gündeme getirerek Türk biyologlarla bundan sonra her ay çalışmaları hakkında konuşacağız. Bu ay ilk olarak Salk Enstitüsünde Fred Gage’in yanında post-doc olarak çalışan Biyolog Bilal Kerman, Multiple sclerosis (MS) alanında yaptığı çalışmaları, ülkemizdeki biyologlarla ilgili görüşlerini ve hedeflerini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. Ne üzerine çalıĢıyorsunuz? In vitro yani canlı dışında miyelinasyon üzerine çalışıyorum. Miyelin, sinir hücrelerinin aksonlarını sararak onları elektriksel olarak izole edip sinirlerdeki iletim hızını arttıran ve de sinir hücrelerine destek veren bir yapı. Merkezi sinir sisteminde (yani beyin ve omurilikte) bu yapıyı oligodendrosit denilen hücreler oluşturuyorlar. Benim amacım embriyonik kök hücrelerini besin ortamında sinir hücrelerine ve oligodendrositlere dönüştürüp oligodendrositlerin bu miyelin adlı yapıyı oluşturmalarını sağlamak. Hangi tip hastalıklarla ilgili? Miyelinde oluşan sorunların neden olduğu hastalıklar arasında halk arasında en çok bilineni muhtemelen Multiple sclerosis (MS)’tir. MS dışında birçok leukodistrofi myelinin ya bastan itibaren sorunlu oluşması, oluşmaması veya sonradan kalitesini kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. Bunlara örnek olarak adrenomyeloneuropathy, Krabbe hastalığı, PelizaeusMerzbacher hastalığı verilebilir.


Bu hastalıkların bulguları, belirtileri ve tedavileri hakkında genel bilgiler verebilir misiniz? MS’li bir hasta merkezi sinir sisteminde etkilenen bölgeye göre çok farklı belirtiler gösterir. Mesela duyu azalması, üyelerin uyuşması veya yanma, kas zayıflaması, konuşma sorunları, denge bozuklukları, görme bozuklukları bunlar arasında sayılabilir. Bu hastalığın dünyada ve Türkiye'de görülme sıklığı nedir, bu konuda istatistikî bilgileri paylaĢabilir misiniz? MS dünyada coğrafi bölgeye göre değişiklik sıklıklarda gözlenir bu sayı her 100 bin kişide 2’den 150’ye kadar değişir. Türkiye’de doğrudan bir çalışma ne yazık ki yapılmamıştır ama sıklığın 100 binde 40 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Kısaca misiniz?

kendinizden

bahsedebilir

1979 Edirne doğumluyum. Orta düzey bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Annem ve babam okumayı, araştırmayı çok seven insanlardır. Kardeşimle benim sorularımızı hiç bir zaman boşlamadılar ve ellerinden geldiğince yanıtlamaya çalıştılar. Ayrıca bizi de her zaman soru sormaya ve kendi kararlarımızı verebilmeye yönelttiler. Bilimi seçmemde bunların etkisi kesinlikle çok büyük. Su anda San Diego, California’da yaşıyorum. 2001’den beri ABD’deyim. Buradan önce Baltimore, Maryland’deydim. Türkiye’de biyoloji deneylerini ve umarım deney yapmanın heyecanını gençlere götürecek bir vakıf kurma planım var. ABD’de hız kazanan biohack komünitesinden etkilenen ve aynı zamanda taşınabilir bir laboratuvar içeren bir fikir üzerine odaklanıyorum. Şu anda gerekli maddi kaynaklar elimde yok ama ihtiyacım olan bilgileri ve örnek modelleri topluyorum. 2011’in Eylül’üne kadar Türkiye’ye geri dönüp dönmemek konusunda kararsızdım. 4 Eylül’de kardeşim Cem Kerman ve esi Dilay Kerman Tunceli’de şehit edildiler. Bu da benim bakış açımı önemli şekilde değiştirdi. Türkiye’ye dönmeye karar verdim. Bugüne kadar eğitim aldığınız ve çalıĢtığınız kurumlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Eğitim aldığınız kurumların halen bulunduğunuz konuma gelmenizdeki katkıları nelerdir, Ģu anda çalıĢtığınız kurumu neden seçtiniz?


İlkokul ve ortaokulu Edirne’de okudum. Edirne Anadolu Lise’sinde öğrendiğim İngilizcenin bana çok faydası oldu. Üniversitede rahatça İngilizce romanlar okuyabiliyorsam ABD’ye geldiğimde insanlarla anlaşabilmişsem bunun temelleri burada atıldı. Orta kısımda oradan ayrılıp İzmir Fen Lisesi’ne geçtim. Türkiye’nin en zeki insanlarıyla okumak gayet zevkliydi. Öğretmenlerimiz de, ki o zamanlar atamayla değil sınavla seçilerek geliyorlardı konularında gayet bilgili kişilerdi. Bizi heyecanlandırarak, sınırlarımızı zorlayarak, ve imkanlar sunarak ilerlememize çok büyük katkıları oldu. Ayrıca tüm okulun yatılı olduğunu da düşünürseniz çok güzel arkadaşlıklarımız oldu. IFL’nin önemli katkılarından biri de öğrencilerini proje yarışmalarına ve bilim olimpiyatlarına girmeye teşvik etmesi oldu. Ben de ilk senemde bilgisayar olimpiyatlarına girdim. Sonra matematiği çok sevmediğimi fark ederek ikinci senemde biyoloji olimpiyatlarına geçtim. Birçok elemeden sonra uluslararası olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden 4 kişilik takıma seçildim ve bronz madalya kazandım. Yani diyebilirsiniz ki biyoloji sevgim ve önemli temellerim IFL’deyken atıldı. Üniversiteyi Bilkent MBG’de burslu olarak okudum. Hem yerli hem de yabancı öğretmenlerimiz sayesinde Bilkent’te aldığım biyoloji eğitiminin gerçekten birinci sınıf olduğunu da eklemek isterim. Doktoraya gitmek için girdiğim sınavlarda aldığım puanlar ve de doktora sırasında aldığım derslerde gözlemlediklerim bunu kesinleştiriyor. Ayrıca Bilkent’in başka önemli bir faydası da bizi yurtdışına gidebileceğimize inandırmış olmasıdır. Bunda prof’lar kadar bizden önce gelen öğrencilerin de faydası çok. Dolayısıyla ben de aldığım bu cesaretle 3. sınıfın yazında Johns Hopkins’te Deborah Andrew’in laboratuvarında yaz staji yapmak için kabul aldım. Bu staj sayesinde doktora için de dünyada ilk onda olan Johns Hopkins’in Biochemistry, Cellular and Molecular Biology (BCMB) programına kabul aldım. Bu programın güzel yanlarından biri ilk iki senemizin NIH’ten gelen bir grant ile kapsanmış olması. Böylece finans acısından kafam rahat bir şekilde doktoraya başladım. Doktora’da yine Dr. Andrew’in yanında çalıştım. Projem embryonik gelişim ve organlaşma üzerineydi. Drosophila embriyolarının tübüler organlarından olan tükrük bezi ve trakesinin gelişimini çalıştım. Bu konteks içinde hem programlanmış hücre ölümünü hem de başka bir öğrenciyle ortak olarak organlaşma sırasındaki hücre hareketlerinin mekanik etkilerini çalıştım. Bu sırada geliştirmiş olduğum mikroskop kullanımı ve de canlı mikroskobu yapma teknikleri nöroloji konusunda dünyaca ünlü Fred Gage’in Salk Enstitüsü’ndeki laboratuvarına postdoc olarak kabul edilmemi sağladı. Dr. Gage yetişkin memelilerin beyninde hipokampüste hala kök hücreler olduğunu ve de yeni nöronların yapıldığını gösteren ilk kişilerden biri. Laboratuvarda yetişkin ve


embriyonik kök hücreleri yanında induklenmis pluripotent hücreler ile de birçok çalışma yapılıyor. Halen pratiğini yaptığınız branĢın Türkiye ve ABD'deki durumunu karĢılaĢtırabilir misiniz? Moleküler biyoloji benim içinde bulunduğum 10 yıl içinde Türkiye’de bayağı ilerledi. Bunda Bilkent’in MBG bölümünü açmasıyla devlet üniversitelerinin de bu konuya verdikleri önemin artmış olmasının rolü bence büyük. Günümüzde hem TÜBİTAK hem de Avrupa Birliği’nden alınan fonlar sayesinde Türkiye’de değerli araştırmalar yapılıyor. Bu çerçevede Türkiye’de veya ABD’de beraber eğitim aldığım veya bizden çok daha tecrübeli araştırmacıların Türkiye’ye geri döndüklerini görüyorum. Açıkçası bu beni sevindiriyor. Halen çalıĢmakta olduğunuz kurumu ya da çalıĢmıĢ olduğunuz kurumları eğitim, araĢtırma ve sağlık hizmetleri konuları açısından Türkiye'deki kurumlar ile karĢılaĢtırabilir misiniz? Eğitim açısından bence Türkiye’de aldığım eğitim en az ABD’dekiler kadar iyi hatta bazı konularda daha iyi. İş araştırmaya gelince durum değişiyor. Biyoloji çok para gerektiren bir dal. Bu sadece ilk kurulum aşamasında malzemelerin pahalı olmasından değil ama araştırma sırasında sürekli olarak besi ortamından tutun kullanıp atılan aletlere kadar sürekli bir yatırım gerektiriyor. Türkiye’de ayrılan bütçe bu açıdan biraz küçük kalıyor. Ayrıca özellikle son zamanlarda çıkan bazı kanunlar araştırma için getirilmesi gereken malzemeleri etkiliyor. Bu ve malzemelerin Avrupa veya ABD’deki depolardan geliyor olması burada 2-3 gün içinde elimize gecen malzemelerin Türkiye’de laboratuvarlara ulaşmasının haftalar almasına hatta bazen bozulmadan ulaşamamasına neden oluyor. Böyle olunca yapılan araştırmalar belirli konularla sınırlı olmak zorunda kaldığı gibi olması gereken hızda ilerleyemeyebiliyor. Yine de dediğim gibi gayet zeki ve bilgili araştırmacılarımız var ve bir çözüm bularak başarılı araştırmalar yapıyorlar. Mesela 2011 Society for Neuroscience toplantısında Türkiye’de yapılmış ilgi çekici ve başarılı birçok çalışma gördüm. Türkiye'de halen eğitim almakta olan biyoloji öğrencilerine ya da biyologlara neler önerirsiniz? Amaçlarını belirlesinler ve ona göre bir yol çizsinler. Eğer akademisyen olacaklarsa İngilizceyi çok düzgün bir şekilde anlar hale gelmeleri gerekli. Yapılan önemli yayınların hemen hemen hepsi sadece İngilizce yayınlanıyor. Ayrıca araştırma yapmayı düşünüyorlarsa boşa zaman harcamasınlar. Daha lisanstayım demek yanlış. Eğer bu konuda ciddiyseler profesörlerin peşinden koşsunlar, yazın staj imkanlarını araştırsınlar ve olabildiğince tecrübe kazansınlar. Akademinin para birimi tanınmışlık ve referanslardır.


Hangi bilimsel dergileri takip ediyorsunuz? Klasik bir cevap olacak ama Science, Nature ve Cell. Kök hücre ve sinir bilimi konusunda çok fazla makale çıktığından tek tek dergilere bakmak yerine Pubmed üzerinden anahtar kelimelerle yeni çıkan makalelere bakıyorum. Mesleğinizle ilgili en çok ziyaret ettiğiniz 3 internet sitesi nedir? Pubmed, Wikipedia (bir konuda araştırmaya başlamak için güzel bir kaynak), StemBook (http://www.stembook.org/) Alanınızda araĢtırma yapanlara mutlaka okumalarını tavsiye ettiğiniz kitaplar hangileri? Biyolojiyi bastan sona görmek ve büyük bir resim oluşturmak için Alberts’in The Cell. Sinir bilimi hakkında alt yapıyı oluşturmak için de Bear’in Neuroscience: Exploring the Brain.

Bilim ile uğraĢan veya ilgilenen herkese mutlaka okumalarını tavsiye ettiğin bir kitaplar hangileri? Ayrıca yaptığınız spor, tavsiye edeceğiniz film, müzik nelerdir? Bulunduğunuz kurumun size sunduğu sosyal etkinlikler nelerdir? M. Gladwell’in Outliers kitabını çalışmadan, yaptığımız işe gönül vermeden bir yere gelinmeyeceğini görmek için okumak gerekli. Darwin’in Türlerin Kökeni nerden geldiğimizi ve gözlemin gücünü görmek için okunmalı. Bir de eskiden Evrenin Kısa Tarihi’ni okumuştum, günümüzde çevremizde gördüğümüz her şeyin yapısını ve nerden geldiğini açıklayan başka birçok kitap var. Bunlardan yeni basım olanlarından birini de okumak gerekli. Böylece hem içinde bulunduğumuz evrenin yapısını hem de onun içinde canlıların nasıl günümüzdeki konuma geldiklerini görebiliriz. Bunların üzerine T. Flannery’nin The Weather Makers kitabını okuyarak bu canlılara ve dünyaya verdiğimiz zararın farkına varılabilir. Sonuçta bilim adamları meslekleri gereği sorgulayan kişiler ve çevrelerine doğruyu yayabilecek kişiler. TV’de bilimle ilgili esprileri güzel yansıttıkları için Big Bang Theory’yi tavsiye ederim Son zamanlarda en çok koşuyorum ve crossfit yapıyorum. Koşarken doğala en yakın olması açısından 5-parmaklı ayakkabıları tercih ediyorum. Kesinlikle tavsiye ederim çünkü yüz binlerce yıllık evrimimize en uygun sekil bu. Aslında


sürekli birçok değişik spor ile ilgilendim mesela Amerikan Futbolu, İrlandalıların rugby’ye benzeyen ama daha az şiddet içeren futbolu, dalgıçlık gibi. Bir de vücudun dengesini korumak ve esneklik kazanması için arada yoga yapıyorum.

ABD'deki ünlü araĢtırma merkezlerine eğitim amaçlı olarak girebilmek mümkün müdür? Tabi ki mümkün. Bunu yapmak için aktif olmak gerekli. Yani mesela yazları çalışmak için başvurarak, konferanslarda çekinmeden gidip konuşarak kendini tanıtıp yaptığın işin kalitesini göstermek gerekli. Kabul alınmamasının nedeni kesinlikle daha az başarılı olmak değil bu başarının bilinmiyor olmasından. Mesela ben yazın stajımı orada yapmamış olsaydım Johns Hopkins’ten kabul alma ihtimalim daha düşük olurdu.

Bize araĢtırma ekibinizin bir rutin gününü anlatabilir misiniz? Bana bazı konularda yardım eden başka bir post-doc ile paylaştığım bir teknisyen var. İkimizin gününü anlatayım. Genel olarak sabah ilk iş hücreleri kontrol etmek oluyor. Hem gece boyunca bir sorun olup olmadığına bakıyoruz hem de yapılması gerekenleri belirliyoruz. Ondan sonra görev paylaşımı yapıp işlere başlıyoruz. Rutin işler arasında hücrelerin besi ortamlarının değiştirilmesi, sonuç değerlendirmesi için fiks edilip işaretlenmeleri, bunların mikroskop altında incelenmeleri sayılabilir. Sonrası sonuçların incelenmesi ve de yeni deneylerin planlanması ile geçiyor. Onun dışında haftanın ortalama olarak 2 veya 3 gününde 1 saat civarında suren toplantılara katılıyorum. Bunlarda projeler ile ilgili tartışmalar yapılıyor. Kalan zamanlarda yeni çıkan yayınları takip ediyorum ve de ilginç gelen seminerlere gidiyorum.









Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.