ISTANBUL 2024
KUŞDİLİ TEPESİ - OLİMPİYAT PARKI TASARIM REHBERİ
BUILDING OFFICE
2
ARAŞTIRMA / TARİHÇE S06 Kadıköy S08 Kurbağalıdere S10 Yarışma Alanı Gezisi, Sorunlar S12 İstanbul Yaz Olimpiyatları Adaylık Serüveni 1996-2020 S13 East Village, Stratford / Londra, İngiltere
PLANLAMA HARİTALAR S16 Önemli Yapılar S17 Merkez Noktaları ÇEMBER PLAN S18 Önerilen Çember Çapları S19 Akslar ve Izgara Planlama
VAR OLAN KATMANLAR S24 Ulaşım: Metrobüs S26 Ulaşım: Yayalar S28 Spor: Fenerbahçe Spor Kulübü S30 Ticaret: Kuşdili Çayırı, Salı Pazarı S31 Dinlenme, Toplanma: Yoğurtçu Parkı S32 Devlet: Belediye, Adliye
ÇEMBER PLAN S34 01 DEREAĞZI (SU SPORLARI) S36 02 YOĞURTÇU PARKI (DİNLENME) S38 03 STADYUM (FUTBOL, ATLETİZM) S40 04 KUŞDİLİ TEPESİ (MERKEZ) S42 05 SÖĞÜTLÜÇEŞME TREN İSTASYONU (ULAŞIM) S44 06 EVLENDİRME DAİRESİ (BULUŞMA) S48 07 PASAJ (TİCARET) S52 07 KESİTLER S54 08 BELEDİYE BİNASI (YÖNETİM) S56 09 SÖĞÜTLÜÇEŞME (YERLEŞİM, KAPALI SPOR SALONU) S58 10 ADLİYE (YÖNETİM) S60 10 TİCARET BÖLGESİ (OFİS) S62 11 UZUNÇAYIR (ULAŞIM, TİCARET)
3
4
5
KADIKÖY
Kadıköy, ülkemizin Marmara Bölgesinde, İstanbul ilinin ilçelerinden biridir. İstanbul’un Anadolu yakasında, Boğaz’ın Marmara’ya açılmaya başladığı kıyılarda, kıyıların gerisindeki alçak tepeler ve düzlükler üzerinde yer alır. Kadıköy’deki yerleşmenin başlangıcını oluşturan tarihsel çekirdek, Haydarpaşa Koyu çevresi ile Moda Burnu’nun oluşturduğu alan içinde yer almaktadır.Günümüzde bütünüyle kentsel alan içinde kalan ve yapılaşmış bulunan Kadıköy, Bostancı’ya kadar uzanan semt ve mahalleleri ile 19. yüzyılda iskan sahası haline gelmiştir. Bununla birlikte geçmişi İstanbul’dan çok daha eskilere uzanmaktadır. İstanbul çevresinin paleolitik çağın ardından iskan edildiği sanılmakla birlikte, bilinen en eski bulguların buzul çağlarında ortaya çıkan paleolojik devrin çeşitli evrelerine ait olduğu görülür. İstanbul ve çevresinin günümüzdeki doğal görünümü ve kıyı çizgisi M.Ö. 5500 yıllarında tamamlanmıştır. Bu dönemde İstanbul çevresindeki vadi ağızlarında koylar meydana geldiği gibi Kurbağalıdere’nin ağzından da Kalamış Koyu oluşmuştur. M.Ö. 3000 yıllarında ise deniz yüzeyi bugünkünden 3 ila 5 m daha yükseğe ulaşır. M.Ö. 5000- 3000 arasında İstanbul çevresinde ilk insan yerleşmelerinin ortaya çıktığı söylenebilir. Anadolu yakasında yontma taş devrine ait ilk el baltaları İçerenköy’de bulunmuştur. Anadolu yakasında ve belki tüm İstanbul çevresinde tarih öncesine ait en önemli yerleşme alanı Fikirtepe kültürüdür. Fikirtepe İstanbul’un bilinen en eski çanak çömlekçi neolitik kültürüdür. Fikirtepe kültürü muhtemelen I. Troya öncesine ve M.Ö. 4000’den 3000’e geçiş devresine ait olmalıdır. M.Ö. 1000 yılları civarında Fenikeliler tarafından Fikirtepe’de çeşitli kaynaklarda Harhadon adıyla anılan bir ticaret kolonisi oluşturulduğu bilinmektedir. Bu dönemde Kuşdili Deresi bir haliç şeklindedir ve kıyı çizgisi de bugüne göre çok içeride, Fikirtepe- Hasanpaşa arasında olmalıdır. Daha sonra bu ilk yerleşmenin karşısında Moda Burnu ile Yoğurtçu arasında Halkedon (Bakır Ülkesi) adıyla ikinci bir yerleşme daha oluşur. Halkedon (Kalkedon) bu dönemde Apollon Tapınağı ile ün salar. Haydarpaşa Çayırı ise Halkedonlular tarafından at yarışları için kullanılır. M.Ö. 658’de Sarayburnu’na yerleşerek Bizans şehrinin nüvesini atan Bizans, yörenin güzelliğine hayran kalır ve bu güzel yer dururken karşı tarafta (Kadıköy’de) yerleşen insanları körlükle vasıflandırarak, Kadıköy’ü “Körler Diyarı” olarak adlandırır. Bu sebeple çeşitli kaynaklarda bu adla da anılmıştır. M.Ö. 133’te Bitinya ve Pontus Kralı şehri ele geçirir. Şehir kısa bir süre sonra Bergama Devleti’nin ve M.Ö. 74’te Roma’nın hakimiyetine girer. Bizantion’un Konstantinapolis adıyla ünü artarken Halkedon da yavaş yavaş bir çöküş sürecine girer. İmparator Valens şehir surlarını yıktırarak taşlarıyla Saraçhane’deki Bozdoğan Kemeri’ni yaptırır. Bizans yönetimindeki Halkedon, metropolitliğin kurulması ve Eufemia Kilisesi’nde büyük evrensel (ekümenik) konsil toplantılarının yapılmasıyla önemli konuma gelir. Halkedon bundan sonraki yüzyıllarda çeşitli kuşatmalar geçirir. 1352- 1353’te Halkedon çevresi büyük ölçüde Osmanlı denetimine girer. İstanbul’un fethi sonrası Fatih Sultan Mehmet
6
Halkedon’u, meşhur Nasrettin Hoca’nın kızının torunu olan ilk İstanbul Kadısı Celalzade Hızır Bey’e verir. Buna izafeten yerleşme adının da Kadıköy olarak değiştiği söylenir. CUMHURİYET DÖNEMİ Uzun süre Üsküdar’a bağlı olan Kadıköy, 23 Mart 1930’da ilçe olur. Bu tarihte Kadıköy’ün Kızıltoprak ve Erenköy olmak üzere iki bucağı vardır. Cumhuriyet’in başlarında Kadıköy’ün mekansal yapısında Osmanlı dönemine göre büyük farklılıklar görülmez. Cumhuriyet’le birlikte Kadıköy bazı modern kentsel hizmetlerden de yararlanma imkanına kavuşmuştur. Bunlar 1928’de gelen elektrik ile 1927’de şirket olarak oluşturulup 1928’de Üsküdar-Kısıklı arasında 1929’da ilk seferlerine başlayan tramvaydır. Üsküdar-Haydarpaşa ve Bağlarbaşı-Haydarpaşa arasında 1929’da açılan ilk hattı , daha sonra da 29 Ekim 1934’te Haydarpaşa-Altıyol-Kadıköy (iskele) ve Kadıköy-Altıyol-Kızıltoprak-Ihlamur-Feneryolu-Suadiye-Bostancı hatları izler. Bu işletmeyi, ülkemizin ilk girişimci işadamlarından olan ve Kadıköy’de adını taşıyan bir sinema, İdealtepe’de son yıllarda doldurularak sahil yolu yapılan bir plaj ve ayrıca bir sanatoryum yaptırmış olan Süreyya Paşa’nın öncülüğünde Üsküdar-Kadıköy ve Havalisi Halk Tramvayları Türk Anonim Şirketi oluşturulur.Anadolu yakasında tramvaylar İstanbul yakasından daha geç olarak 1967’ye kadar hizmette kalır. 1930’larda İstanbul’un imarı ile ilgili çalışmalarda Kadıköy için de bazı öneri ve projeler geliştirilir. 1936-1951 arasında İstanbul Nazım Planı’nı hazırlayıp yönlendiren Fransız H. Proust Kadıköy’de bir stadyum, Fenerbahçe Yarımadası’nda da İçişleri Bakanlığı isteğiyle bir yat limanı düzenler. 1938’de Belediye İmar Bürosu müşavirlerinden Sabri Oran, Kadıköy ve yakın çevresi için bir plan teklifi hazırlar. Plan genel olarak uygulanmamışsa bu plandaki kimi önerilerin zaman içinde gerçekleştiği görülür. Haydarpaşa yönünde Rıhtım Caddesi’nin istimlak maliyetlerinden kaçınmak için denizin doldurularak genişletilmesi, o zamanki Ankara Yolu olan Bağdat Caddesi’nin genişletilmesi ve tanzimi, bu çalışmanın sonradan gerçekleşen önerilerindendir. Bütün Türkiye’de durağan bir kentsel yapının hüküm sürdüğü 1940’larda, Kadıköy’de, özellikle banliyölerde ahşap köşklerin yıkılarak yerlerine betonarme villaların yapıldığı bir süreç belirginleşmeye başlar. 1938-1949 arasında Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar’ın giriştiği ve İstanbul’daki üçüncü imar operasyonlarını oluşturan dönemde, Kadıköy’de de projeler gerçekleştirilir. Kadıköy-Üsküdar yolunun Haydapaşa’da demiryoluna rastlayan kesiminde bir köprü yapılması, Bağdat Caddesi’nin Kartal’a kadar asfaltlanması, Kadıköy Halkevi’nin inşası bu dönemin Kadıköy’deki en önemli imar operasyonları olur. Bunun yanı sıra, altyapı konusunda Lütfi Kırdar’ın imar operasyonları sırasında bazı adımlar attığı görülür. 1887’de 99 yıllık işletme imtiyazı almış olan Üsküdar-Kadıköy ve Havalisi Su Şirketi, 1937’de Sular İdarasi’ne devredilerek , şebekede yenilemeler yapılır. Kozyatağı’nda bir su deposu inşa edilir. Hasanpaşa’da yer alan Kadıköy Gazhanesi’ni de işletmekte olan Havagazı Şirketi, 1945’te İETT bünyesine katılırken, toplu ulaşım alanında tramvayları desteklemek amacıyla 1947’den itibaren otobüs işletmesine de başlanır. 1950’li yıllarda Kadıköy’de iki önemli gelişme olur. 1950-1952 arasında dar gelirlilerin konut
sahibi olmaları amacıyla Koşuyolu mevkiinde bahçeli müstakil evlerden oluşan bir mahalle kurulur. Türkiye deneyimi içinde nitelikli ve iyi planlanmış bir konut çevresi yaratılır. 1950’lerdeki ikinci gelişme ise Menderes’in başlattığı imar operasyonları olur. Bu dönemde Kadıköy’de de bir dizi yeni yol çalışması ya da yol genişletilmesi türünden imar uygulamaları yapılır. Bu dönemde, Kadıköy ve Bostancı’ya kadar olan sahada yapılan veya yapılması düşünülen yol çalışmaları şunlardır: Üsküdar-Karacaahmet-Kurbağalıdere yolu, Bağdat Caddesi, Kadıköy-Altıyol, Kadıköy-Duvardibi-Üsküdar yolu, Kadıköy-Moda sahil yolu, Moda-Kalamış-Fenerbahçe sahil yolu, Fenerbahçe-Çiftehavuzlar-Caddebostan sahil yolu, Kızıltoprak-İçerenköy yolu, MerdivenköyUzunçayır-Kısıklı-Beylerbeyi yolu, Çamlıca-Acıbadem-Kadıköy yolu, Kadıköy-Koşuyolu yolu, Merdivenköy-Kısıklı yolu, Göztepe-Merdivenköy yolu, Suadiye-İçerenköy yolu, MerdivenköyBostancı yolu, Bostancı-İçerenköy yolu, Caddebostan-Erenköy-Merdivenköy yolu. Yapımı 1953’te başlayan Haydarpaşa Limanı ilave rıhtım ve depo inşaatları ile 1954’te başlayıp 1957-1958’de biten Haydarpaşa-Pendik çift şeritli yolu (eski E-5, yeni D-100), bu dönemde Kadıköy’de gerçekleşen iki büyük ve önemli projedir. Özellikle Bağdat Caddesi yerine yerleşmenin kuzeyinde inşa edilen yeni Ankara Yolu ile şehirler arası trafik yerleşme içinden çıkarken, yeni yol güzergahıyla da bir anlamda yeni bir psikolojik sınır tanımlanmıştır. Ankara Yolu güzergahı ile Bağdat Caddesi ve Kadıköy merkezini Merdivenköy, Göztepe, Erenköy, İçerenköy gibi iç taraftaki yerleşmelere bağlayan yeni yollar sayesinde, yapılaşma deseni sayesinde, yapılaşma deseni daha önceki kıyı, Bağdat Caddesi, demiryolu çizgisinden koparak sonraki on yıllarda Ankara yolu çevresindeki boşluk ve çayırlara doğru kaymıştır. Böylece kıyıya paralel uzanan ve demiryolundan fazla uzaklaşmayan yapılaşma deseni, karayolu tercihine bağlı olarak iç bölgelerde ve Ankara Yolu çevresinde de yoğunlaşmıştır. Bununla birlikte 1950’li yıllar Kadıköy çevresinde az yoğun, müstakil ve yer yer bahçeli yapılaşma türünün halen devam ettiği bir dönemdir. Kadıköy’ün özgün karakterini oluşturan bu mekansal yapının dönüşümü ağırlıklı olarak 1960’larda gerçekleşir.
Fenerbahçe’de yat limanı inşası (1985-1988), yapımı 1993’te tamamlanan İskele-Mühürdar arasında deniz doldurularak meydanın büyütülmesi ve yeşil alanlar kazanılması sayılabilir. Bu dolgu çalışmalarıyla denizden 900.000 metre kareden fazla alan kazanılır ve 5 km’den uzun bir sahil yolu elde edilir. Kadıköy Meydanı da bu dönemde bazı önemli değişiklikler geçirir. Eski hal binası kondervatuvara tahsis edilir ve iskele ile hal arasında kalan alan trafiğe kapatılarak yaya kullanımına açılır. Haydarpaşa yönünde, dolgu alanda yeni durak yerleri oluşturulur. Çarşı içinde de bazı sokaklarda yaya alanı uygulaması başlatılır. İskele yanındaki park yeniden düzenlenir. 1985-1986 arasında Bağdat Caddesi düzenlemesi gibi görsel-estetik düzenlemeler de bu dönemin önemli imar operasyonları arasında sayılmalıdır. 1990’lı yıllarda II. Çevre Yolu’nun tamamlanarak Kozyatağı bağlantılarının hizmete girmesi, Kozyatağı çevresi ve Söğütlüçeşme’de ofis kullanımlarının oluşturduğu alt merkezlerin belirmesi, Bostancı’dan öteye sahil yolu dolgusu ve yolunun devam ettirilmesi, Moda Burnu’nda yeni bir dolgu alanı oluşturulması ve Bahariye yaya yolu düzenlemesi (1993) bu dönemde Kadıköy fizyolojisini etkileyen yada etkileyebilecek önemli kentsel projeler ve dinamikler olarak ortaya çıkmıştır. Kadıköy günümüzde, nüfus büyüklüğü, ekonomik faaliyet ve imar açısından İstanbul’un en önemli ilçelerinden birisidir. 1.5 milyonluk nüfusuyla belki de Türkiye’nin en kalabalık ilçesidir. Hafta sonları bu sayı 2 milyonu bulmaktadır. Kadıköy, % 117.8’lik nüfus artışıyla Bakırköy’den sonra ikinci sıradadır. Kaynak : Kadıköy Kaymakamlığı (Zehra KARDEŞ, F.B.Lisesi, T.Dili ve Edb.Öğrt.)
1960 sonrası yeni düzenlemelere bağlı olarak Kadıköy ve çevresinde de bazı yeni mahalleler kurulurken, 1965’te şehir içinde kalan bucakların lağvedilmesine paralel olarak Kızıltoprak ve Erenköy bucakları da kaldırılarak yerlerine mahalleler oluşturulur. Aynı tarihte gecekondulaşmayla oluşmuş bulunan Fikirtepe ayrı bir mahalle olarak Kızıltoprak’tan ayrılır. 1965 Kat Mülkiyeti Kanunu ile bütün Türkiye’de olduğu gibi az yoğunluklu bir yerleşme yerinin yerini çok yoğun apartmanlara bırakacağı bir sürecin önü açılmış olur. Sonraki yıllarda bölgeleme imar planının uygulanmasıyla Kızıltoprak-Bostancı arasında nüfus 10 yılda iki buçuk kat artmıştır. Bu süreç içinde Kızıltoprak-Bostancı arasında yer alan eskinin Kadıköy banliyösü büyüyüp yoğunlaşarak banliyö ve sayfiye özelliklerini yitirmişlerdir. 1960’lar sonrasında Kadıköy’de ticaret ve hizmet sektörlerinin yoğunlaşma göstermesiyle, bu tarihlerden itibaren Kadıköy, Sirkeci-Eminönü-Karaköy-Beyoğlu gibi birinci kademe merkezlerin ardından ikinci kademedeki metropoliten alt merkeze dönüşmüş ve eski semt merkezi özelliklerini yitirmiştir. 1980’li yıllarda çeşitli düzenlemeler yapılır. Bu dönemde gerçekleştirilen çeşitli projeler arasında, Haydarpaşa Koyu’nun doldurularak meydanın genişletilmesi, Dalyan-Bostancı arasında denizin doldurularak kıyı düzenlemesi yapılması ve sahil yolu açılması (1984-1987), Kalamış Koyu ve
7
YARIŞMA ALANI, SORUNLAR
KURBAĞALIDERE Yarışma alanı olarak tanımlanan Kurbağalıdere Vadisi,ulaşım ve konut yoğunluğunun en yüksek seviyede olduğu,sosyal ve ticaret alanlarını içinde barındıran,Bağdat caddesi ve Kadıköy’ü birbirinden ayıran nitelikte karma bir alandır. Alan içerisinde,tarihte yeşil alan olarak kullanılmış Kuşdili çayırı,Kadıköy belediyesi,Kadıköy evlendırme dairesi,fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı,asya kıtasında ulaşımın kalbi olarak düşünülebilecek olan söğütlüçeşme tren istasyonu ve kurbağalıdere bulunmaktadır. Yarışma alanının önemli kısımlarından birini oluşturan kurbağalıdere,çevredeki önemli arkeolojik bulgulara göre,eski çağlarda Kalamış koyundan başlayıp alçak bir tepe olan Fikirtepe eteklerine dek uzanmaktaydı.Antikçağdaki ismi KALKHEDON olan Kurbağalıdere girişi hali hazırda köprüye kadar güvenli bir tekne ve balıkçığı sığınağı olarak kullanılmaktadır. Kurbağalıdere, İstanbul’un Anadolu yakasında Kadıköy’e bağlı bir semttir. Fikirtepe, Kızıltoprak, Feneryolu ve Bahariye semtlerinin arasında yer alır. Semte adını veren dere, Kadıköy çevresinin en uzun deresidir ve toplam uzunluğu 67 bin 680 m.dir. Küçük derelerin aktığı büyük bir havzaya sahip olan Kurbağalıdere, Şerifali Gecekondu Önleme Bölgesinden başlayarak, Moda’ya kadar uzanan bir güzergahı takip eder ve Mühürdar Pompa İstasyonu’na ulaşır. Bu güzergahtaki, Sazlıdere Acısu Deresi, Çakmak I, Çakmak II, Akdeniz Caddesi Deresi, Küçükbakkalköy, Ünalan, Ayvacık Deresi (Esatpaşa) ve Kargadere gibi 10’un üzerinde küçük dere Kurbağalıdere’ye bağlanır.
8
Söğütlüçeşme İstasyonu şu anda yarışma alanının kuzey ile güneyi arasında bir duvar görevi görüyor. Geceleri ışıklandırma ile güvenli bir trenyolu altı oluşturulmaya çalışılsa da tren yolunun karşı tarafına geçiş genellikle ana cadde üstünden, İstanbul’da pek çok başka yerde de olduğu gibi arabaların yolu yayalar tarafından izlenerek gerçekleştiriliyor. Biz yeni istasyon önerisini “yönsüz” yaparak, kuzey ve güney arasındaki geçişi tekrar eden (ring) bir yol üzerinden bağlamayı iyi bir seçenek olarak görüyoruz.
9
Evlendirme Dairesi ile Belediye binası arasındaki alan şu anda açıkhava otoparkı olarak işlev görüyor. Bu otoparkı daha büyük bir sistem içerisinde tren yolunun karşı tarafına, güneye taşıyarak, Belediye binası ile Evlendirme dairesi arasına “Pasaj” olarak isimlendirdiğimiz bir yeni Kadıköy Pasajı öneriyoruz. Bu şekilde Alışveriş Merkezi kalıbının biraz dışına çıkmak, güneyden kuzeye geçişleri garantilemek istiyoruz. Bu geçiş, ikinci aks olarak nitelendirdiğimiz Kuşdili - Söğütlüçeşme arasındaki yürüyüşü daha teşvik edici olacaktır. Pasaj, bu aks üstünde bir kapı görevi görecek.
Kadıköy Evlendirme Dairesi pratik bir çalışma şemasına sahip. Aynı anda birden fazla nikaha ev sahipliği yapabildiği gibi, bir şekilde kalabalıkları ve takı merasimlerini kaldırabiliyor. Ancak Tuvalet kapılarından geçerek takı takılan alanlara geçilen garip bir işleyişe adaptasyon sağlamış durumda. “Evlendirme Merkezi” yerine, var oluş amacı olarak evlenenlerin kullanımına açık bir sahne, şehre açık bir anfi düşlüyoruz. Bu şekilde şehir bu mutlu anlara bir şekilde şahit olabilir, bu yapı da içe dönük, kapalı durumunu korumamış olur.
10
Kurbağalıdere dereağzında Kalamış ile Yoğurtçu parkıa rasını bağlayabilecek yatay bir anıtsal yapı önerisi olabilir. Bu yapı bir ulaşılacak nokta olabilirdi. Olimpiyat Köyünde biz burayı potansiyel bir su sporları merkezi, olimpik havuz ve derenin temizlenmesi durumunda bir yüzme alanı, şehre açık plaj olarak düşündük.
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu yoğun olarak yerleşim bölgesi olan Kızıltoprak, Kalamış, Fenerbahçe’yi etkisi altına alıyor. Türkiye’de futbola olan ilgi ile bağlantılı olarak Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı Galatasaray gibi şehrin dışına taşınmaya ikna etmek neredeyse imkansız. Bu yüzden Burada stadyumun varlığını kabul ederek, olası bir yenilemeye hazır bir düzenleme kurmak istiyoruz. Bunu da sadece stadyuma ailt olan yeni bir katman yaratarak yapmak önerimiz.
11
İSTANBUL’UN OLİMPİYAT ADAYLIĞI 1996 - 2020 İstanbul 1996’dan beri yaz olimpiyatlarını kovalıyor. Bu 17 yıllık serüvenin İstanbul’a kazandırdığı veya daha doğru bir ifadeyle kaybettirdiği tek şey dev bir hayalet olan, Halkalı’daki Olimpiyat Stadyumu. 2002’de tamamlanan bu stadyum, taraftarı olmayan İstanbul kulüpleri tarafından arada sırada kullanılıyor. Projesini Stade de France’ın mimarları Michel Macary ve ekibinin yaptığı bu stadyumun, ulaşım bağlantıları bile ancak son bir iki sene içerisinde tamamlayabildi. 2020 veya olası 2024 adaylığı için yeniden aynı hatayı yapmayı, boşuna bir Olimpiyat Stadyumu, köyü inşa etmeyi göze alacak mıyız?
12
Londra 2012 Yaz Olimpiyatları, Stratford ve çevresinde halkın ve kamuoyunun ciddi eleştileri ve denetimi gölgesinde hazırlandı. Londra Yaz Olimpiyatları mümkün olan en ekonomik şekilde, Pekin gibi israfın ve gösterişin had saffada olduğu bir olimpiyat adaylığından hemen ardından gerçekleştirildi. Bizim İstanbul için yapacağımız yatırımda Brezilya 2016 için, 2013 Haziran ayında Taksim Gezi parkı için yapılan halk protestoları ile karşılaşmamak için izleyebileceğimiz yol, var olan altyapıyı geliştirecek, bunun yanında da yaz olimpiyatlarına ev sahipliği yapabilecek bir proje geliştirmek olacaktır. İstanbul’un kuzeyine önerilecek yeni bir olimpiyat köyü yerine Haydarpaşa fikri ile entegre olan bir Kuşdili planlaması İstanbul ve Kadıköy için çok daha büyük
kazanımlar sağlayacak. Marmaray’ın açılması ile artık kulllanılmayacak olan raylı sistem bağlantısı ile Kuşdili (Söğütlüçeşme) - Haydarpaşa arasında rahatlıkla tek durak mesafe ile güvenli bir ulaşım sağlanabilir. Londra olimpiyatları için Stratford Tren İstasyonu’nda yapılan yenilemeler Söğütlüçeşme Tren İstasyonu için de örnek alınabilir. Aynı şekilde Olimpiyat Stadyumunun olimpiyatlar sonrasında West Ham futbol kulübüne devredildiği düşünüldüğünde bu tarz bir devir ile Fenerbahçe Spor Kulübü de bu Olimpiyatlardan faydalanarak çıkacaktır. Kadıköy için de su sporları, kapalı spor salonu ve tenis tesisleri oluşmuş olacak ve İstanbul için de Marmaray üzerinden bu tesislere ulaşım rahatlıkla sağlanabilecek.
13
LONDRA 2012 Olimpiyat Köyü
PEKİN 2008 Olimpiyat Köyü
İSTANBUL Kuşdili Olimpiyat Köyü
14
2020 Olimpiyat Köyü yer önerilerinden: Haydarpaşa
Kuşdili Olimpiyat Köyü 2020 Olimpiyat Köyü
LONDRA 2012 Yaz Olimpiyatları Stadyumu için izlenen örnek yol: Olimpiyat Stadyumu, atletizm oyunları yanında açılış ve kapanış gösterilerine de sahne olacak. Populous ve Peter Cook iş birliğinde tasarlanan stadyumun inşaatına Mayıs 2008’de başlandı ve Mart 2011’de tamamlandı. 80 bin kişi kapasiteli, belirlenenden 1 ay önce, 1.000 günde ve hesaplanandan 10 milyon Euro daha az bütçe ile tamamlanan Londra 2012 Olimpiyat Stadyumu, alanda en çok göze çarpan tasarımlardan biri. Malzeme miktarını en azda tutmak üzerine kurgulanan stadyumda bu denli ince, yoğun ve hafif bir şekilde tasarlanırken, kullanılan malzeme miktarı ve içereceği enerji önemli ölçüde azaltılmış. Geri dönüşüm sonucu elde edilmiş polimer bazlı yapıların kullanıldığı bu malzemelerin birçoğunun oyunlardan sonra farklı alanlarda tekrar kullanılabilecek olması ise projenin sunduğu ekolojik çözümlerden biri.
Kısa süreli büyük spor organizasyonları için yer ve paradan tasarruf etmek isteyen ülkelere örnek olması beklenen, olimpiyatlardan sonra sökülecek olan Basketball Arena, kısa bir süreliğine de olsa dünyanın en iyi takımlarının, en iyi oyunlarına sahne olacağını söylemek mümkün. Ekim 2009 yılında başlayan Basketball Arena’nın inşaat Haziran 2011’de tamamlanarak Olimpiyat Parkı’nda en kısa sürede tamamlanan bina oldu. http://www.arkitera.com/haber/index/detay/londra-olimpiyat-sinavinivermeye-hazir/8831
http://www.arkitera.com/haber/index/detay/londra-
olimpiyat-sinavini-vermeye-hazir/8831
Olimpiyat parkının tamamlanan en büyük üçüncü yapısı 12.000 kişilik kapasiteli basketbol salonu. Wilkinson Eyre ve KSS Design Group tarafından tasarlanan, 1.000 ton çelik ve geri dönüşümlü beyaz kaplama kullanılan salonun, dünyada yapılan en büyük ve etkileyici geçici yapı olduğu söylenebilir.
15
Halkalı Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nun 2002 yılında bitirildiğinde elimizde ulaşım bağlantıları tamamlanmamış boşlukta bir tesis vardı. 2020 Yaz Olimpiyatlarına aday olduğumuzda bundan adeta ders çıkarmamışçasına şehirden daha da uzak bir yere, 3.havalimanının yanına bir olimpiyat köyü yapılması gündemde. Bir başka ortaya atılan ve biraz daha somut şekilde kamuoyunun dikkatine sunulan
16
proje ise Haydarpaşa Limanı’nın yerine yapılacak Boğaziçi Stadyumu ve çevresinde oluşturulacak bir Olimpiyat Köyü. Bizler Kuşdili Çayırı ve çevresinin gelişimini Londra 2012 Yaz Olimpiyatları’nın Stratford ve çevresi için yarattığı etki gibi İstanbul ve Kadıköy için bir fırsata çevirme fikrini destekliyoruz. Zaten var olan altyapıyı: Söğütlüçeşme - Haydarpaşa Garı’nı değerlendirmek istiyoruz. İstanbul’da TT Arena, İnönü Stadyumu yeniden inşa edilirken ve hali hazırda boş bir Olimpiyat Stadyumumuz varken, sıfırdan bir Boğaziçi Stadyumu önerilmesindense, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun yeniden inşa edilme ihtimalinin altını çiziyoruz.
İki İstanbul kulübü stadyumlarını yeniden inşa etmişken 2020-2024 yıllarına kadar Fenerbahçe Spor Kulübünün de futbol stadyumunu yenileme konusunu yakın bir gelecekte gündeme taşıyacağını tahmin etmek zor değil.
İstasyonu’nun da giderek yoğunlaşacak olmasını öngörerek farklı katmanlar hayal ediyoruz. Bu katmanlarda farklı yoğunluklar, farklı güvenlik önlemleri oluşturmak mümkün olacak.
Bu stadyum şu anki kapasitesi ile bile Kadıköy için iki haftada bir ciddi bir yoğunluk yaratıyor.
Katmanlar bölgelerin çeperlerinde yoğunlaşarak birbirleriyle kesişecek. Böylece Londra Barbican projesi tarzı bir beton ve yoğun katmanlar yerine daha ferah bir katman sistemi oluşacak.
Kapasitesi arttırıldığında oluşacak kaosu ve Marmaray’ın açılışı ile Söğütlüçeşme
17
Olimpiyatlar yalnızca bir, paralimpik olimpiyatları ile birlikte iki ay boyunca bir şehir üzerinde direk etkiye sahip oluyor. Sonrasında ise şehrin kullanımı, bu dev yatırımdan faydalanması çok daha önem kazanıyor. Biz Olimpiyat Köyünü Kuşdili ve Haydarpaşa üzerine yayarak Kadıköy ve İstanbul için kalıcı bir yatırım yapılmasını akıllıca buluyoruz. Bizim için çok önemli olan bir konu tren yolunun neredeyse Anadolu yakasının tamamında bir duvar gibi sahili şehrin kalanından ayırması. İhtiyacın altında sayıda var olan geçişler Kadıköy için her zaman bir sorun oluyor.
18
Dev bir duvar gibi var olan bu tren yolunu yeni bir Tren İstasyonu ile yönsüz hale getirmek istiyoruz. Yönü olmayan bir bina yapmak da ancak çember ile mümkün. Bu istasyonu tren yolu üzerinde bir döner kapı gibi düşünebiliriz. Bulunduğu yerde Kuşdili Çayırı - Fikirtepe - Evlendirme Dairesi ve Fenerbahçe Stadyumları’nın tam ortasında diğer duraklara göre çok daha yoğun olması beklenebilecek bir istasyon Söğütlüçeşme.
Bölge İstanbul’un kalanının aksine çok daha düz bir alan. Kuşdili Çayırı’nın yeşil kalması ise şehrin ortak arzusu gibi gözüküyor ve hatta bu yarışmanın temelinde yatan tetikleyici sebep olarak tanımlayabiliriz bu durumu. Kuşdili Çayırını yeşil alan olarak korurken doğal bir tipoloji olan “tepe” karakterini Kuşdili’ne kazandırmayı öneriyoruz. Bu şekilde Fikirtepe ve Dereağzı yönünde iki aks, iki koridor açıp görsel bir bağlantı kuruyoruz.
Koridorların kuzeyde olanı üzerinde Pasaj isminde bir alışveriş koridoru oluşturuyor var olan kapalı kutu alışveriş merkezi kabullenişine Kadıköy’e ait bir anlayışla, pasajla bir alternatif sunuyoruz. Bu bağlantı sayesinde Uzunçayır ve Dereağzı’nın yürünebilir mesafede olduğu anlaşılacak Kadıköylü tarafından. Tepenin batı tarafından ahşap örtünün altına bir geçiş yaparak ziyaretçileri su kenarı ile buluşturmayı hedefliyoruz.
19
HAYDARPAŞA GARI
8 KADIKÖY B
7 PASAJ
KUŞDİLİ TEPESİ 4 SÖĞÜTLÜÇEŞME TREN İSTASYONU 5
6 EV
3 ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADYU
2 YOĞURTÇU PARKI
1 DEREAĞZI
20
UZUNÇAYIR METROBÜS 11
10 ADLİYE
BELEDİYESİ 9 SÖĞÜTLÜÇEŞME
VLENDİRME DAİRESİ
UMU
21
22
Projemizi bu bölgeyi sıfırdan - tabula rasa - yaratmak olarak görmüyoruz. Var olan altyapı ve potansiyelleri kullanarak bir gelecek hayal ediyoruz. Fikirtepe ve çevresinde Akasya, Ticaret Bölgesi (Tüm yükseklik kısıtlamalarının kaldırılmış olması)ni bu bölge için de bir avantaj olarak görüyoruz. Doğu-Batı yönünde uzanan
aksımızın sonunu Ticaret Bölgesi’nin devamı olarak görüyoruz. Var olan yerleşim yerleri, Olimpiyatlar için inşa edilecek spor tesisleri ve ticaret merkezlerini masterplanımız içerisinde değişik katmanlar olarak birbirine bağlıyoruz.
23
KATMANLAR: KUŞDİLİ ÇAYIRI Kuşdili Çayırı, veya papazın bağı olarak bilinen mevki ise,Kurbağalı Dere’nin taşma alanı olması sebebiyle bataklık bir zeminde bulunmaktadır. Adını ise kuşbazların saka, iskete, florya gibi kuşlarına, Kurbağalı Dere’nin kurbağalarını dinleterek kanarya gibi ötmelerini sağlamalarından almıştır. 1900’lü yılların ilk yarısında burada Hamdi’nin Gazinosu, Fenerbahçe’nin Kulüp Lokali, Sinema, Kayıkhane gibi tesisler bulunmaktaydı. Halk burada eğlenir, gezinir, birbirlerini görür, piknik yapardı. Kadıköylüler Kuşdili Çayırını piknik alanı olarak kullanılırdı. MAHMUT BABA TÜRBESI Yarışma alanında koruduğumuz alanlardan birisi olan Mahmut Baba Türbesi, Kadıköy’de kaldırılan Salı Pazarı’nın hemen karşısındaki Kadıköy İtfaiye Müdürlüğünün sokağında yer almaktadır. Geçmişte Mahmut Baba Türbesi, çayırlık ve koruluk bir alan içinde yer almaktaydı.Türbe yenilenmeden once,önünde mum yakmak için bir niş bulunurdu ve bütün Hasanpaşalıların tek dilek kapısıydı.Türbenin karşısında kömür deposu,daha geride ise eski yıllarda Kuşdili Sineması olarak kullanılmış olan hangarda Tramvay Deposu yer alıyordu.Bu yapı şimdilerde İtfaiye olarak kullanılmaktadır. Zamanla bu türbe de önemini yitirdi. Günümüzdeki modern Söğütlüçeşme Tren İstasyonu yapılırken, orada bulunan mezarlıkların büyük bölümü kaldırılmıştır.Geriye yalnızca Mahmut Baba Türbesi’nin çevresindekiler kalmıştır.
24
KATMANLAR: YOĞURTÇU PARKI İstanbul’un Anadolu yakasındaki ilçesi Kadıköy’de, Bahariye Mahallesi Fenerbahçe Stadı arasında kalır. Kurbağalıdere’nin Marmara Denizi’ne döküldüğü yerde, derenin hemen kenarındadır. Kadıköylüler’in yürüyüş, spor ve dinlenme mekanıdır. Toplam kullanım alanı 30 bin metrekare olan Yoğurtçu Parkı’nda 14 bin 600 metrekarelik yeşil alan bulunuyor. Parkın içinde 5 farklı bölgede bulunan çocuk oyun alanları 400 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Antik Granit Küp Taşla döşenmiş 5 bin 300 metrelik yürüme alanı, doğal malzemeler kullanılarak yapılan 1.280 metrekarelik koşu alanı da koşu yapmak isteyenleri bekliyor. İlk kez engelli vatandaşlar için iki farklı bölgede yapılan fitness alanları, basket sahası, tenis kortu ve partner bulamadığınız zaman tek başınıza antrenman yapma olanağı tanıyan duvar tenis sahası, süs havuzu, kır kahvesi, oturma grupları ve kanatlı hayvanlar için kümes sergi alanının da yer aldığı parkın tamamı otomatik sulama sistemi ile sulanacak şekilde yapıldı. Hürriyet Gazetesi yazarı Doğan Hızlan, 17 Mayıs 2008 tarihli ve “Anadolu yakasını geziyoruz” başlıklı köşe yazısında Ali Bilir’in “Çeşmibülbüle Gizlenmiş Ábıhayat-Beykoz” kitabı ve Gönül Halıcı’nın iki ciltten oluşan “İstanbul Anadolu Yakasında Tarihsel Bir Gezi” kitaplarını tanıtır ve Yoğurtçu Parkı ile ilgili şu bilgileri aktarır; YOĞURTÇU PARKI Bugün Yoğurtçu Parkı olarak adlandırılan yerde, daha önceleri hiçbir ağaç yoktu. Eski tarihlerde bulunan tahta köprüden başlayıp Kalamış Koyu’na kadar uzanan ve Kurbağalıdere’yi içine alan dar bir çimenlikti. Sadece yazları çalışan bir kır kahvesi vardı. Derenin suyu temiz ve berraktı. Balıkçılar serpme ağ ile iri kefaller, balıklar yakalarlardı. Tahta köprünün başında, ağaçların altında dondurmacılar, kağıt helvacıları, leblebiciler, şerbet ve su satıcıları bulunurdu. Derenin kenarında birkaç bank bulunuyordu. Çayırın karşısında bir sıra ahşap evler de vardı. İstanbul’un düşman kuvvetleri tarafından işgal edildiği yıllarda süvariler bu çayırlarda at koşturuyorlardı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan “Hilál-i Ahmer Kadıköy Şubesi”nin başkanı olan Süreyya İlmen, 1930 tarihlerinde, İstanbul valisi olan Haydar Bey’in “Her şeyi hükümetten beklemeyelim, memleketin imar işlerinde ahaliye birçok vazife düşüyor,” diye konuşmalarından ilham alarak, bulunduğu teşkilatı harekete geçirmişti. Yoğurtçu Çayırı’nı kurutmayı ve bataklıktan kurtararak büyük bir orman haline getirmeyi ileri sürdü. Aynı zamanda dere kenarına bir rıhtım yapmayı ve bu rıhtımı Moda İskelesi’ne kadar götürmeyi önerdi. O tarihteki Kadıköy Belediye Müdürü Kemal Bey’e bildirdi. Kemal Bey de bu fikri Vali ve Şehremini Haydar Bey’e iletti ve izin aldı. Süreyya İlmen kendisi ve eşi için 100 lira, oğulları ve kızları adına 25’er lire katkıda bulunarak ilk bağışları toplamaya adım atmıştı. Yoğurtçu köprübaşına çadır kurdurmuş ve iki kazık üzerine derenin ileride alacağı manzarayı gösteren bir tablo asarak yapılacak yardımlara bir çağrı hazırlamıştı. Burayı bir orman yapıp ortasına da bir müzika yeri yapılmasını ve cuma günleri halka çalınmasını istemişti. Dereden çıkarılan toprakla rıhtımın arkası doldurulmuş ve bataklık olan yerler drenajla kurutulmuştu. Çayıra, çam, çınar, ardıç fidanları diktirilmiş, rıhtım boyunca kanepeler konulmuştu. Bugünkü Yoğurtçu Parkı’nın temelleri böyle atılmıştı.”
25
KATMANLAR: ULAŞIM: SÖĞÜTLÜÇEŞME İSTASYONU
Her ne kadar durakları karmaşık, kullanımı konfordan uzak da olsa Metrobüs bir şekilde İstanbul için geçici bir çözüm, bugünün ulaşım aracı oldu. Marmaray’ın varlığı ile yükü bir miktar azalıcak olsa da, Söğütlüçeşme ve Uzunçayır durakları çevresinde daha çok insanı beklememiz normal olacaktır. Biz var olan metrobüs rotasını ilk / son durak dışında sorunlu bulmuyoruz. İlk durakta minibüsler ve tren yoluyla daha kolay ve net bir şekilde bağlantı kurmak bizim için önemli. Şu anda var olan tellerle, duvarlarla birbirinden ayrılan biletli kişi biletsiz kişi alanlarını daha kullanışlı ve estetik bir şekilde bir arada çalışır hale getirmek istiyoruz. Bunun için de tekrar eden bir dolaşım, bir döngü öneriyoruz metrobüsün sürekli olarak Söğütlüçeşme İstasyonu etrafında ring yaparak yolcu toplayacağı ve tekrar rotasına gireceği bir döngü. Bu döngü ile Marmaray istasyonu üstüste gelecek Söğütlüçeşme İstasyonu’nda,. Aynı zamanda yayalar için önerdiğimiz yollar da bir başka katmanda İstasyon’da toplanacak. Böylece Söğütlüçeşme Tren durağı tam anlamıyla organize bir merkez olacak Kuşdili çevresinde.
26
METROBÜS TRAFİĞİ
27
KATMANLAR: ULAŞIM: YAYALAR
Yayalar için Söğütlüçeme İstasyonu’ndan çıkıp Moda yada Kalamış’a yürümek oldukça sıkıntılı bir senaryo. Konuştuğumuz pek çok Kadıköy’lü buradan yürüdüğü zaman kendini güvende hissetmediğini, Kurbağalıdere çevresindeki kokudan yürüyüşü boyunca rahatsız olduğunu ifade etti. Geceleri Söğütlüçeşme İstasyonu ve çevresinin fazlaadn bir aydınlatma ile güvenli hale getirilmek zorunda olduğunu bölgeye yaptığımız ziyaretler sırasında fark ettik. Söğütlüçeşme Tren İstasyonu, bu bölgede adeta bir duvar görevi görüyor Stadyum ve çevresi ile Belediye Binası, Evlendirme Dairesi arasında. Bu da yayalar için hiç çekici bir durum değil. Tren yolunu aşmak her ne kadar fiziksel bir sıkıntı olmasa da, psikolojik bir sıkıntı olunca bir şekilde kuzey ile güney arasında karşıya geçişi daha çok teşvik eden bir sistem önerebiliriz. Bu sistem, adeta bir döner kapı gibi kuzeyden geleni güneye, güneyden geleni kuzeye adeta fark etmeden taşıyabilir. Kuzeye, yani Fikirtepe çevresine yapılacak olan iş merkezleri ile Marmaray İstasyonu arasını yaya olarak geçilebilir kılmak bizim için çok önemli. Burada Maslak’a benzer, sadece arabalara dayanan, İstasyonlar arasında daracık var ile yok arası kaldırımlarla yayalara imkan sunulmaması şehir hayatı açısından çok değerli olur. Hayalimizdeki yaya dolaşımı hızlı olarak Fikirtepe ve Kuşdili - Kuşdili ve Dereağzı arasında iki düz akstan oluşur. Bu direkt yürüyüşler çevresinde daha yavaş yürüyüşler platformlar üzerinden daha kontrollü olabilir. Bu platformlardan bazıları sadece maç günleri trafiğini kaldırmayı amaçlarken, bazıları yalnızca bisikletlere yönelik olabilirdi.
28
SÖĞÜTLÜÇEŞME - KUŞDİLİ ÇAYIRI - DEREAĞZI - KALAMIŞ GEZİ YOLU
29
KATMANLAR: FENERBAHÇE SK
- FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADYUMU - FENERBAHÇE DEREAĞZI FUTBOL TESİSLERİ - FENERBAHÇE FARUK ILGAZ YÜZME HAVUZU - FENERBAHÇE STADYUMU MİGROS - FENERBAHÇE MAÇ CAFE Stadyum ve çevresinde Fenerbahçe Kulübüne bağlı olarak işleyen pek çok organ bulunmakta. Bunlar şehrin ve bölgenin ayrılmaz parçaları. 40.000 kişinin ayda iki kez bir gününün neredeyse tamamını bu çevrede geçiriyor oluşu, güvenlik önemlerinie aynı şekilde ihtiyacın bu kullanıma orantılı olarak artıyor olması bizim için önemli. Bunun dışında Alex de Souza ve Lefter Küçükyanlis’in Yoğurtçu Parkı içinde yer alan heykelleri gibi kulübün etkisini hissedebileceğimiz pek çok parça da dağınık olarak bölgede bulunuyor. Maç günlerinde ve normal günlerde Fenerbahçe’nin bölge için adeta bir yerli, yabancı turizm kaynağı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca futbol dışında da profesyonel ve profesyonele yakın şekilde faliyetleri olan bir kulüp Fenerbahçe. Yüzme, basketbol ve diğer sporlarda genelde hergün antreman yapılacağını göz önünde bulundurursak bölge gerçek anlamda bir spor merkezi olarak görülebilir. Londra 2012’de olduğu gibi bir dere etrafında var olan altyapıyı kullanarak bir olimpiyat parkı düşünmeliyiz. “Boş bir sayfa” yani Tabula Rasa ile onlarca KM şehrin dışına yepyeni bir yerleşim yeri ve yüksek maliyetli tesisler kurmamızı mantıklı bulmamız çok zor. Fenerbahçe Kulübünün varlığı bu bölgede işte bu yüzden çok değerli. 2020 Yaz Olimpiyatlarını alamasak bile 2024 Yaz Olmpiyatları için yeni ve daha olgun bir şekilde konuya yaklaşım sergilemiş olacağız eğer bu bölgede bir olimpiyat parkı planlarsak. Var olan Marmaray İstasyonu, Metrobüs bağlantısı ve hatta deniz yolu imkanları Kurbağalıdere ve çevresini bu iş için bize göre ideal kılıyor. Bu bölgede yapılacak bir inşaat, yoğun bir metropol hayatı önerirse doğu (Kızıltoprak) ve batı (Kadıköy) arasında bir boşluk görevi gören Kuşdili Çayırı ve çevresinin bize sunduğu fırsat boşa gitmiş olur.
30
31
KATMANLAR: DEVLET
Kadıköy İstanbul’un anadolu yakası için yönetim anlamında oldukça önemli bir rol üstlenmekte. Adliyesi ve Belediyesi ile yakanın büyük bir nüfusunun yolunun sürekli düştüğü bir merkez. Marmaray ve yeni açılan metro hattı ile Ayrılıkçeşme gibi bölgelerin de gelişmesi gündeme gelecek. Yenilenmeden devlet dairelerinin de etkileceğini düşünerek yeni bir çevre düzenlemesi ile belediyeyi geliştirmek, Adliye için yeni bir sembolik yapı düşünmek masterplan içerisinde gündeme alınabilir.
32
33
1
34
DEREAĞZI
Kadıköy ve hatta İstanbul için su sporlarının ideal olarak yapılabildiği bir yer Kalamış, Caddebostan ve Moda sahilleri - açıkları. Dereağzında bir olimpik kapalı havuz, Kızıltoprak - Moda - Kalamış’ı bağlayan bir yürüyüş yolu öneriyoruz. Bölge içinde halka açık bir kumsal derenin temizlenmesi sonrası gündeme gelebilir.
seviyede devam ediyor. Turistler için bu yol üzerinde yürümek, su üzerinde kalan bölüm üzerinden tarihi İstanbul’u fotoğraflamak, farklı bir İstanbul tecrübesi yaşamak, su sporlarını yakından izlemek mümkün olabilir.
Yürüyüş yolu yerden 15m yükseklikten, kuzeyden başlıyor ve deniz seviyesine Kalamış’da iniyor. Bu yürüyüş yolu Söğütlüçeşme İstasyonuna kadar 15m
35
2
36
KURBAĞALIDERE
Yoğurtçu Parkı Kuşdili Çayırı ile birlikte proje için çok önemli bir bölge olma özelliği taşıyor. Kadıköylülerin ve İstanbulluların parklar konusunda son zamanlarda da en üst seviyeye gelen bir hassasiyeti var. Medenileşen ve ekonomik olarak güçlenen bir ülkede yeşil alanların artması, buralarda sosyalleşme beklentisine girilmesi çok doğal karşılanmalı. Biz de Yoğurtçu Parkı’nın karşı kıyıya geçerek ikinci bölgemizde daha da büyütülmesini öneriyoruz. İkinci bölgenin sınırlarını belirleyen yürüyüş
yolu, çemberin batı yakasında var olan parkın içerisinden geçerek, sadece ağaçlardan oluşan bir sınır çiziyor. Bu bölge su sporları ile Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu arasında bir denge kuran, yoğun olmayan bir boşluk olarak düşünüldü. Balıkçılar ve diğer teknelerin aynı şekilde derede varlığını devam ettirmesinin, planımızın var olanı yıkmama, beyaz bir sayfa açmamak prensibine paralel olarak daha doğru buluyoruz.
37
3
38
ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU STADYUMU
Güneyden kuzeye doğru numaralandırıldığında üçüncü merkez olarak isimlendirdiğimiz Şükrü Saraçoğlu Stadyumu iki haftada bir 50.000 kişiye ev sahipliği yapan bir spor kompleksi olma özelliğini taşıyor. Masterplan fikrimizin merkezinde yer alan stadyuma, halihazırda giriş ve çıkışların güvenli bir şekilde yapılması oldukça zor. Genellikle stadyum çevrelerinde olması beklenen güvenlik çemberini Bağdat Caddesi’ni Kadıköy’e bağlayan yolun varlığı sebebiyle oluşturmak yer seviyesinde imkansız.
E5 karayolunun vazgeçilemez varlığı ise Şükrü Saraçoğlu Stadyumu ile Söğütlüçeşme Marmaray İstasyonu ve Metrobüs durağı arasında fiziksel bir engel.
çember ile stadyum arasına sadece köprülerle bir bağ kurup, Kuzey-Güney aksımızı havada 2 kez daha tekrar ediyoruz 75 derecelik bir dönüş ile.
Bizim amacımız yaklaşık 500m’lik beton “etek” önerisi ile stadyum ve Söğütlüçeşme arasına yayalar için yerden yaklaşık 10m yükseklikte fiziksel bir bağ kurmak. Bu şekilde E5 karayolu ve Bağdat Caddesi’nin devamını aşarak doğrudan bir bağ kurduğumuzda stadyuma giriş ve çıkışları kolaylaştırabileceğimize inanıyoruz. Eteğin tamamen kapalı bir disk olarak inşa edilmesi yere ulaşan günışığı için ciddi bir sorun yaratacağı için dış
39
KUZEY KATLI OTOPARK BİNALARI
GÜNEY KATLI OTOPARK BİNALARI
Kamuoyunun da sık sık gündemine gelen, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun güneyindeki Kenan Evren Lisesi’nin yerine katlı otopark öneriyoruz. Bu otoparklar ileride yapılacak daha büyük bir stadyuma da sorunsuz şekilde izin verecek bir noktadan çemberin çeperlerine kadarlık bir alanda inşa edilecek.
2020 için buraya olimpiyat stadyumu yapıldığında Bağdat Caddesi’nin devamından otoparka direk girişler yapılarak, stadyum altında da inşa edilecek ek otopark ile kapasite arttırılabilir.
40
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu (Yenilenme 1999-2006)
Olimpiyat Stadyumu 2020 (Londra Olimpiyat Stadyumu 2012)
Rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş’ın stadyum kapasitelerini yükseltmeleri ve hatta yeni stadyumlar inşa etmesi sonrasında Fenerbahçe Spor Kulübünün de yeni bir stadyum inşa etmek isteyeceğini tahmin etmek çok güç değil. Türkiye’de futbol kulüplerinin stadyumlarının bulunduğu yerlere duygusal bir bağlılığı var. Fikir aşamasında bile yıkımdan, taşınmadan bahsedildiğinde toplumda büyük tepki gözlenebiliyor. Fenerbahçe’nin de biçimsiz bir şekilde şehir merkezinde kalan stadyumunu bir şekilde şehre entegre etmemiz gerekiyor. Yeni bir olimpiyat stadyumu var olan kapasitenin üzerinde bir trafiği buraya çekecektir. Yükseltilmiş bir yer seviyesinde stadyuma ve stadyumdan kaynaklanan insan akışını karşılamamız mümkün olabilir. Bu seviyeye girişte güvenlik kontrolleri rahatlıkla yapılabilir, santra noktasından 460m açılmış bir pergel gibi çizilen bu “etek” üzerinde stadyumun yaya trafiğinin akması beklenilecek. Eteğin merkezinden geçen aks su sporları merkezi ile Söğütlüçeşme arasına Şükrü Saraçoğlu veya yeni olimpiyat stadyumunu alacak. Bu aks’ın yerden yaklaşık 10m’lik bir yüksekliği olacağı için bu yürüyüş yolu üzerinde güvenlik güçleri kontrol sahibi olabilecek. Yeni stadyum bu aks üzerine hizalanmış olabilir, böylelikle Şükrü Saraçoğlu Stadyumunun tekil varlığının aksine buradaki yeni stadyumun komşu yapılar ile daha belirgin bir ilişkisi olabilir.
41
4
42
KUŞDİLİ TEPESİ
Tepeler İstanbul’un karakterini veren önemli unsurlardan biridir. Kadıköy, özellikle de Dereağzı - Kuşdili - Fikirtepe aksı, 2.8km boyunca İstanbul’dan beklenmeyecek kadar düz bir alan. Bu alana daha önce önerilen alışveriş merkezi büyük bir tepki aldı ve kamuoyu Kuşdili Çayırı’nın alışveriş merkezi olmaması için haklı bir tepki gösterdi. Bizler Kuşdili’ni bir yeşil alan olarak düşlerken buraya aynı zamanda bir tepe özelliği kazandırmayı zekice buluyoruz. Böylece hem otoyol kirliliği bu tepenin içerisinde gözönünde olmayacak, hem de yükseğe
tırmanıldığında Fikirtepe ve Dereağzı arasında görsel bir bağ kurulacak, bu mesafelerin yürünebilirliği yayaların gözlemine sunulacak. Tepe batı tarafında bir örtü gibi ahşaptan olabilir, bu örtünün altına geçiş cam bir kutu aracılığıyla olabilir. Böylece Kuşdili içerisinden geçebilecek Kurbağalıdere temizlendiğinde burada çok özel bir kıyı oluşturulabilir.
43
5
44
SÖĞÜTLÜÇEŞME TREN İSTASYONU
Söğütlüçeşme Tren İstasyonu Marmaray’ın gelişi ile çok daha yüksek kapasitede çalışmaya başlayacak. Şu anda Doğu ile Batı arasında yarışma bölgesinde bir duvar gibi yer alıyor. Biz bu duvar karakteristiğinden İstasyon’u kurtarmak istiyoruz. Yönü olmayan bir formu, çemberi kullanarak İstasyonu yer yöne açılan bir bina olarak düşünüyoruz. İstasyon aynı zamanda yaya, bisiklet yolları, tren ve metrobüs’ün bir araya geldiği adeta bir
“kablo toplayan mandal” görevi görebilir. Masterplanı oluşturan çemberleri takip eden katmanlar, Söğütlüçeşme durağında toplanarak katmanlar arası geçiş olanağı sunacak.
45
6
46
EVLENDİRME DAİRESİ / ANFİ
Evlendirme Dairesi şu anda kapalı bir kutu olarak Kadıköy’ün girişinde bulunuyor. Günümüzde açık hava - yarı açık düğünler çok fazla yapıldığı için evlilik töreni ve başka toplantılar için de uygun olabilecek bir anfi önerdik. Bu anfide zaten çok kısa süren nikah törenlerinin bir cam arkasından şehrin de şahitliğinde gerçekleştirilmesi mümkün olabilir. Nikah sonrasında anfi etrafındaki parkta bir araya gelinerek takı törenleri yapılabilirdi. Şu anda evlendirme dairesinde tuvalet kapıları amacı dışında geçişler için kullanılıyor ve gelin - damat
takı töreni süresince nikah salonu çevresinde kapalı bir alanda uzun süre bekliyor. Bu merasimi daha güzel bir çevrede, daha ferah bir şekilde yapmak mümkün olmalı.
47
7
48
PASAJ
Pasajlar Kadıköy kültürünün bir parçasıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dayattığı dev salı pazarı projesi, dev otopark ve alışveriş merkezi projeleri ile Kadıköy halkının tepkisi bir AVM karşıtlığı üzerinde yoğunlaştı. Ancak bizim kuzey aksına insanları davet etmemizde Pasaj elemanı değerli olacaktır. Yarı açık hava olan bu bina, Paris La Defence’da Grande Arch’ın üstlendiği görev gibi masterplanın ikinci evresi olarak görülebilecek Fikirtepe bağlantısını güçlendirecektir. Bu pasaj “yönsüz”
olarak tanımladığımız çemberlerden birine yön kazandırma görevini üstleniyor. Stadyum ve su sporları merkezinden gelen yükseltilmiş yürüme yolu ile, ikinci aks (Kuşdili Tepesi - Uzunçayır) bu bina içerisinde birbirine bağlanıyor.
49
50
51
9 SİT
KE İT ES
K
52
5
KESİT 9 PASAJ, İSTASYON - DOĞU
KESİT 5 KUŞDİLİ TEPESİ, İSTASYON - KUZEY
53
8
54
BELEDİYE BİNASI
Kadıköy’ün simge binası olarak görülebilecek son zamanlarda ülkemizde “kötü” ilan edilen modern mimarlığın günlük hayatımızda hala kullanabildiğimiz sınırlı eserlerinden Kadıköy Belediyesi binasını masterplanımız çerçevesinde koruma altında tutuyoruz. Belediye binasını sekizinci bölgede, 190m çapında bir çember içerisinde koruyoruz. Bu çember içerisinde seyrek ağaçlar ve yürünebilecek, aktif olarak kullanılabilecek bir çim alan bina tarafından adeta bir paravan
gibi doğal olarak üç farklı bölgeye ayrılacak. 190m’lik çapın çevresinde araç trafiği Kadıköy yönüne ve minibüs caddesine doğru akmaya devam edecek. Ancak minibüslerin belediye binası çevresinde yolcu almasındansa alternatif olarak Pasaj çemberi etrafında yolcu alması düşünülebilir.
55
9
56
SÖĞÜTLÜÇEŞME
Söğütlüçeşme Olimpik masterplan çerçevesinde ikinci aşama diyebileceğimiz bölgede yer alıyor. Fikirtepe ile birlikte yerleşim bölgesi olarak var olanla entregre olmuş bu çember içerisinde kuzeyde kalan yarım dairede yerleşim devam ediyor, güneyde ise yeni bir kapalı spor salonu için yeterli alan mevcut. Temsili olarak önerdiğimiz bu salon Londra olimpiyatlarındaki kapalı spor salonunun boyutları esas alınarak tıpkı birinci bölgede yer alan su sporları merkezinde olduğu gibi
temsili olarak önerildi (temsili su sporları merkezi boyutları Pekin 2008, temsili olimpiyat stadyumu Londra 2012 olimpiyatları esas alınarak önerilmiştir)
57
10
58
ADLÄ°YE
Kadıköy’ün yeni adliye binasını Kuşdili - Uzunçayır aksının merkezinde Kadıköy’ün yeni gelişmekte olan bölgesi Fikirtepe’nin sembolü olarak görebileceğimiz bir yapı olarak görüyoruz. Kuşdili deresinin üzerinden dört yana uzanarak oturtulacak bina toplumda adaletle sağlanılması öngörülen dengeyi ve derenin üzerinde oturarak doğa ile bu dengenin kurduğu ahengi temsil edebilirdi. Yeni adliye binasının içerisinden geçen aks çevresinde derenin bir göle dönüşmesi de
düşünülebilirdi. Bu gölde yaratacağımız suni hareket ile derenin temizlenmesine katkıda bulunabilecek aranan harekete kaynak sağlanabilir.
59
10
FİKİRTEPE TİCARET MERKEZİ
Fikirtepe ve çevresinde Akasya, Ticaret Bölgesi (Tüm yükseklik kısıtlamalarının kaldırılmış olması)ni bu bölge için de bir avantaj olarak görüyoruz. Doğu-Batı yönünde uzanan aksımızın sonunu Ticaret Bölgesi’nin devamı olarak görüyoruz.
60
61
11
62
UZUNÇAYIR / METROBÜS / AKASYA AVM
Uzunçayır çevresinde şu anda gelecekte oluşacak yoğunluğa, geleceğe karşı olan heyecanımıza yakışmayan bir planlama sözkonusu. Popüler dilde Selçuklu Mimarisi olarak isimlendirilen bu “tarz” ile Akasya alışveriş merkezinin karşısında yeni okul binaları inşa ediliyor. Yükseklik sınırının kaldırıldığı Fikirtepe’de, teknolojinin bize sunduğu olanakları zorlayarak, gelecek nesillere bırakabileceğimiz nitelikli eserleri inşa etmek mümkünken, bu karikatür yapıların yeni bir stil olarak inşa ediliyor oluşu bizler için kaçırılan bir fırsattır. Uzunçayır çemberi E5’i merkezine alan bir bölge, burada
gerçek anlamda bir Ticaret Merkezi düşündüğümüzde, Batı Ataşehir’den çok daha kolay ulaşımı ve altyapısı çoktan var olan bir Ticaret Merkezi önermiş oluruz. Ticaret Merkezi ile Söğütlüçeşme İstasyonu ve Derağzı Gezisi uzun ofis saatlerinde çalışanların spor yapmaları, yürüyüşe teşvik edilmeleri için çok özel bir olanak sunacaktır.
63
64
65