SU VAKFI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PROGRAMI

Page 1

SU VAKFI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PROGRAMI

ZEKÂİ ŞEN SU VAKFI


SU VAKFI Su Vakfı Çalışma Takımı Zekâi Şen - Proje Yöneticisi Ali Uyumaz - Proje Eşgüdümcüsü Ahmet Öztopal Murat Cebeci Mehmet Küçükmehmetoğlu Tarkan Erdik Sevinç Sırdaş Ahmet D. Şahin Abdurrahman Geyman Volkan Ceylan Selami Oğuz Yavuz Karsavran

- Meteorolog - Fizikçi - Şehir planlayıcsı - Hidrolog - İklim bilimi - Meteoroloji ve yenilenebilir enerji - Uzaktan algılama - Bilgisayar yazılımcısı - Uzman su mühendisi - Hidrolikçi


İklim Nedir? •

İklim belli bir bölge üzerinde meteorolojik olayların zaman içinde karakteristik (ortalama) bir hal almasıdır. •

Hava durumu kısa sürelerde (dakikalık, saatlik, günlük, haftalık, on günlük, aylık) gerçekleşen meteorolojik olaylar ile ilgilidir.

İklim ise uzun yıllara dayalı ortalamalar üzerinde çalışır. Genelde bu süreç 30 yıl olarak kabul görmesine rağmen bölgenin özelliklerine göre uzayabilir veya kısalabilir.

• İklim, Hava Durumunu kapsamaktadır, iklim değişikliği ile birlikte hava durumunun da değişmesi beklenir. Ancak tersi durum kısa sürelerSU içinVAKFI doğru değildir.


TARİH BOYUNCA GÖZLENEN İKLİM DEĞİŞİMLERİ Dünyanın yaratılışından insan tarihinin başlangıcına kadar 10 milyon,100 milyon yıl gibi süreçlerde büyük iklim değişiklikleri yaşanmıştır. Araştırmalarda 4 büyük buzul çağı ve son iki milyon yıl içerisinde ise küçük çaplı 20 buzul çağı saptanmıştır. Dünya tarihinde zaman zaman iklim değişimlerinin farklı bölgelerinde farklı şekillerde ortaya çıktığı görülmüştür. Tarih boyunca yaşanan iklim değişimleri doğal olayların (geniş çaplı jeolojik olaylar, büyük volkan patlamaları, bazı atmosfer sistemlerinin baskın şekilde gözlemlenmesi vb.) etkileri ile vardı. Dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim değişikliği ile geçmişte yaşadığı iklim değişimi arasında çok önemli farklılıklar vardır.

SU VAKFI Bugünkü iklim değişikliği insan faaliyetleri atmosferin kirletilmesi ile ortaya çıkmaktadır. İklimin dünya genelinde tarihteki seyri ne bakıldığında


Tarih Süreci (Yıl)

Bölge

İklim

M.Ö 9000-6000

Güney Arizona

Sıcak ve Kurak

M.Ö 7800-6800

Avrupa

Soğuk ve nemli, M.Ö. 7000’lerde buz kütleleri oluştu. Alplere doğru buzulların taşınımı

M.Ö. 6800-5600

Kuzey Amerika ve Avrupa

Soğuk ve kurak, Memeli hayvanların ölümü.

M.Ö. 5600-2500

İki yarımkürede

Sıcak ve nemli

M.Ö. 2500-500

Kuzey yarımküre

Genelde sıcak ve kurak iklim hakim

M.Ö. 500-M.S. 0

Avrupa

Soğuk ve kurak

M.S. 330

Amerika

Güneyinde kuraklık

M.S. 600

Alaska

Buzullar hareket halinde

M.S. 590-645

Yakın Doğu ve İngiltere

Soğuk kışların ardından şiddetli kuraklık

M.S. 673

Yakın Doğu

Karadenizin donması

M.S. 673-800

Meksika

Nemli peryodun başlangıcı

M.S. 800-801

Yakın Doğu

Karadenizin donması

M.S. 829

Afrika

Nil nehrinin donması

M.S. 900-1200

İzlanda

Buzul bölgelerinde ılıman koşullar

M.S. 1000

Afrika

Nil nehrinin donması

M.S. 1000-1100

Utah, Amerika

Kar yüksekliği bugünkinden 3m daha fazlaydı

M.S. 1200

Alaska

Buzulların hareketi

M.S. 1000-1215

Amerika

Batıda yüksek nem oranları

M.S. 1220-1290

Amerika

Batıda kuraklık

M.S. 1226-1290

Amerika

Güneydoğuda ekstrem kuraklıklar

M.S. 1300-1330

Amerika

Batıda yüksek nem oranları

M.S. 1500-1900

Avrupa

Genelde soğuk ve kurak

M.S 1880-1940

Her iki yarımkürede

Sıcak kışlar (ortalama sıcaklık 11°C); göl seviyelerinde 5.2m düşüş. Kutup buzullarında 40% azalma; Alplerin buzullarında 25 % azalma.


1800’lü yılların başına kadar dünya iklimi doğal değişim sürecini yaşıyordu • “Endüsti Devrimi” ile birlikte doğal olmayan süreçler ve etkenler büyük oranlarda devreye girdi. • Endüstri devrimi sürecinde kömür yoğun şekilde yüzlerce yıl temel enerji kaynağı olarak kullanılmıştır. • Çevre sorunları pek düşünülmediğinden bu kaynaklar verimsiz teknolojiler ile birleşince sinsi felaket daha da büyüyordu. • Atmosfere salınan karbon bileşiklerinin iklimi değiştirecek kadar dünyaya zarar verecekleri hayal bile edilemiyordu.


İNSANLIĞIN KARŞILAŞTIĞI EN BÜYÜK TEHLİKE DÜNYANIN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR

Küresel iklim değişimi dünyanın şu ana kadar karşılaştığı en büyük, ciddi çevresel felaket şeklinde tanımlanmaktadır. Yapılan hesaplamalara göre “ortalama dünya sıcaklığı” 2100 yılına kadar 1-3.5 °C arasında artacaktır. Bu da son 10.000 yılın en yüksek ısınmasına karşılık gelmektedir. Bunun sonucunda kutuplardaki buzulların erimesi ile birlikte deniz ile aynı seviyedeki bazı ada ve ülkelerin topraklarının su altında kalmasına sebep olacaktır.

Bunun sonucunda bazı bölgelerde sıklıkla şiddetli fırtınalar gözlenirken atmosferde alışık olmadığımız beklenmeyen olaylar artacaktır. Dünyanın bazı bölgelerinde (ülkemizin büyük bölümünü de dahil olduğu) ise şiddetli kuraklıkların yaşanması beklenmekte ve bununla birlikte çölleşmenin artması tahmin edilmektedir.



Model

Sıcaklık değişimi °C

Gözlemler

Yıllar


Meteoroloji verileri (Gözlemler)

Yağış

Sıcaklık

Buharlaşma

Nem

Işınım

Rüzgar hızı

Güvenirlik sınaması

Gidiş çözümlemesi

Kuraklık çözümlemesi

Risk çözümlemesi


25o D

30o D Bulgaristan EDIRNA

Kara Deniz

KIRKLARELI

TRAKYA (Avrupa)

ISTANBUL Kilyos

Yunanistan

Çatalca

Sariyer Kireçburnu

TEKIRDAG

Sile Göztepe ASYA

Florya Marmara Denizi

Çinarcik

Ege Denizi

40o K

ÇANAKKALE

BURSA

Yalova


Kırmızı noktalar uluslararası Küresel Dolaşım Modeli sonuçları Siyah noktalar DMİ gözlem istasyonları SU VAKFI


Black Sea Kara Deniz

Marmara Sea Marmara Denizi

SU VAKFI


Zonal ortalama yağış (mm/gün)

Demet (Ansambıl) ortalaması


SU VAKFI


Suyun Kaynağı olan YAĞIŞIN (Yağmur, Kar, Dolu v.b.) Ülkemizdeki Alansal Dağılımı


SU KAYNAKLARINA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİ VE SU YÖNETİMİ: 1) Yağışların zaman ve bölgesel dağılım dokusu değişecek ve daha yoğun yağışlı günler ortaya çıkacaktır, 2) İklim değişikliğini modelleyen Genel Dolaşım Modelleri sıcaklığın 2 ile 4 derece artmasının ortalama küresel yağışları %3 ile %15 arası artıracağını göstermektedir, 3) Yağışların bölgesel dağılımı oldukça belirsizdir, özellikle kış aylarında yüksek enlemlerde yağışın artması beklenmektedir, 4) Sıcaklığın artması ile potansiyel buharlaşma+termelenin (evapotranspirasyon) artması doğaldır. Bunun sonucunda yağışların artmasına rağmen buharlaşmat+terleme oranlarının artması yüzey akışının azalmasına sebep olacaktır. Bunun anlamı da mümkün olabilecek yenilenebilir su arzının ve özellikle de hidroelektrik enerjinin azalması söz konusudur, 5) Yüksek enlemlerde yağışının artması sonucu daha fazla olması beklenen yüzey akışının aksine, orta enlemlerde fazla buharlaşma ve az yağış sonucu akasu havzalarında daha az akış ve daha fazla su sıkıntıları baş SU VAKFI gösterecektir,


6) Birçok bölgede taşkın sıklıkları artacaktır ama bunların tepe (pik) debilerinde belirsizlikler hüküm sürecek ve etkisi değişik su havzalarında, havza özelliğine göre farklı olacaktır. Bazı bölgelerde taşkınlar daha az ortaya çıkacaktır, 7) Kuraklıkların sıklık ve şiddeti yağışların azalması nispetinde artacaktır. Böylece daha sık kurak devreler ve yüksek buharlaşma+terleme (evapotranspirasyon) olacaktır (bu ise sürekli su kaybı demektir), 8) Kurak ve yarı-kurak bölgelerde iklim değişikliğine olan hassasiyet artacaktır. Bazı bölgelerde göreceli olarak az sıcaklık ve yağış değişimleri büyük miktarda akış, taşkın ve kuraklık siddetlerinde artmaya sebep olabilecektir, 9) Mevsimlik farklılıklar ortaya çıkabilir ve bunun sonucunda özellikle dağlık bölgelerde su kaynaklarında azalmalar olabilir. Bu durum kardan fazla yağış düşmesine ve kar birikimlerindeki süre ve hacim azalmalarına bağlıdır, 10) Su kalitesi sorunları az akışların bulunması durumlarında önem kazanır, çünkü bu durumlarda doğal ve insan kaynaklı kirleticilerin etkisi fazla olur, SU VAKFI


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KARŞISINDA SU KAYNAKLARININ PLANLANMASI, İŞLETİLMESİ VE YÖNETİMİNDE ORTAYA ÇIKABİLECEK BELİRSİZLİKLERİ EN AZA İNDİREBİLMEK İÇİN ŞU NOKTALARIN ÖNEMLE GÖZ ÖNÜNDE TUTULMASI GEREKLİDİR. 1) Küresel, bölgesel ve yerel iklim değişikliği etkileri beraberce düşünülmeli, 2) İklim, iklim değişikliği ile hidroloji arasındaki ilişki mutlaka çok iyi anlaşılmalı, 3) Yönetilen eko-sistemlere iklim değişikliğinin etkileri iyi değerlendirilmeli, 4) Eko-sistemlerdeki değişikliklerin su kaynakları nitelik ve niceliklerine olan etkiler iyi incelenmeli, 5) Artan atmosfer CO2‘nin bitki ve akışlar üzerine etkileri iyi araştırılmalıdır.

SU VAKFI


ÖNEMLİ SONUÇLAR 1 ) İklim değişikliğinin tatlı su kaynakları ve yönetimine en önemli etkisi sıcaklığın artması, yağışın değişmesi ve deniz seviyesinin artması dolayısı iledir. Canlıların altıda biri akışları kar erimesinden beslenen nehirlerin civarında yerleşmişlerdir. Bu sebeple akışların azalması ve zamanda ötelenmesi doğrudan etkilenecektir. Deniz suyu seviyesindeki artmalar, yeraltı suyu kaynaklarının tuzlanmasına sebebiyet verecektir. Bunu sonucunda kıyı şeritlerinde tatlı su imkanlarında azalmalar görülecektir. 2) Nehir akımlarının zaman ve hacimlerinde iklim değişikliği sonucunda ortaya çıkacak olan değişmeler hali hazırda gözlenmektedir. Bunlar su kaynakların yönetimine etki etmektedir. Bazı bölgelerde, kar erimelerinde görülen zaman ve hacim değişiklikleri su kaynaklarının miktarlarında azalmalara sebep olacaktır, 3) Küresel olarak kurak alanların sayıları ve alansal büyüklüklerinde artma eğilimleri başlamıştır. Birçok bölgede doğal su çevriminin daha yoğun hale gelmesi ile taşkın ve hidrolojik kuraklıkların artma riskleri SU VAKFI artmaya başlamıştır,


4) Nehir akışlarındaki değişmelerin sayısal tahminleride ve su seviyelerinin bir su toplama havzasındaki ölçeğinde olabilecek değişmeler 2020 yılı sonrası için belirsizlik arz etmektedir. İklim değişikliği modelleri ile yağışların benzetim (simülasyon) çalışmalarında hala yüksek belirsizlikler vardır. Suyun bulunması konusundaki belirsizlikler iklim değişikliği uyum çalışmalarında düşük veya orta ölçekli güven aralıklarında hesaplamaların yapılması gereklidir. Buna ilave olarak iklim değişikliğinin su ile ilgili politikalarında salgı emisyon) miktarlarının yüksek güvenirlilikle değerlendirilmesi mümkün görülmemektedir, 5) Isınma ve uç olaylar değişik su kirleticilerinin artarak yayılmasına sebep olur (nitrat, çözülmüş organik karbon, patojen, ısı kirliliği, vb. gibi). Bunlar insan çevresine ve sağlığına zararlıdır,

6) Birçok bölgede ve özellikle de su sıkıntısı olan yerlerde insanların sebep olduğu kirleticiler, ekonomik büyüme, arazi kullanımı, ve şehirleşme iklim değişikliğine ilave olarak tatlı su kaynakları için tehlikeli etkiler arasındadır, SU VAKFI


7) Su yönetiminde VE ÇEVRE iklim değişikliği etkilerinin göz önünde tutulması gereklidir. Mesela, durağanlık (stasyonerlik) kabulü artık geçerli değildir. Yani gelecekteki olaylar geçmiş olayların istatistik olarak aynadaki yansıması özelliklerini ihtiva etmez. Su yönetimi çalışmaları iklim değişikliği salınımlarını göz önünde tutmalı ve belirsizlikleri etkisiz hale getirmek için mutlaka RİSK yönetimi yoluna girilmelidir, 8) Dünya ölçeğide, iklim değişikliği sonucunda suya olan talep artacaktır ve su sıkıntısı çekilen yerlerde yeraltı suyu beslenme imkanları da azalacaktır, 9) Suya talep özellike nüfus artışı ile ama ikinci derecede de iklim değişikliği dolayısı ile artacaktır (Burada bitki su talebininde unutulmaması gereklidir, GIDA),

10) Bitkilerden CO2 artması sonucunda terlemenin azalması ile akışlarda azalma veya çok küçük artmalar iklim değişikliği sebebiyeti ile olacaktır. Modellerden çıkan bir sonuca göre geçmiş akımlarda görülen artış bir SU VAKFI bakıma bundan ortaya çıkmıştır.


ÖYKÜLER

SÖZEL

SENARYOLAR

SAYISAL

MODELLER

Öykü: Geçmiş zamanlardan bilgiler, ULUSAL VE YEREL Senaryo: Şimdiki zamanda sözel kurgular ULUSLARARASI, SRES Model: Geleceğin sayısal tahmini ve mühendislik, ekonomik ve sosyal çıkarımlar ULUSLARARASI + ULUSAL

SU VAKFI


ULUSAL MODEL

ALT ÖLÇEKLEME (Yağış)

KURAKLIK ve RİSK (Yağış)

HARİTALAMA

ÜST ÖLÇEKLEME (Yağış)

HAVZALAMA (Yağış)

HİDROLOJİ (Akışlar)

Morfoloji Jeoloji Arazi kullanımı Toprak sınıfı Bitki örtüsü Yerleşim alanları

SU VAKFI KURAKLIK ve RİSK (Akışlar)


SU VAKFI

Sözel

MODELLER

Sayısal

Öykü: Geçmiş zamanlardan bilgiler, ULUSAL VE YEREL Senaryo: Şimdiki zamanda sözel kurgular ULUSLARARASI, SRES Model: Geleceğin sayısal tahmini ve mühendislik, ekonomik ve sosyal çıkarımlar ULUSLARARASI + ULUSAL


SU VAKFI


A1 ÖYKÜ ÇİZGİSİ: Bu senaryo dünyanın geleceğini çok hızlı ekonomik büyüme, çağın ortasında zirveye ulaşan ekonomik büyüme, ve sonrasında azalma ile birkaç veya fazlaca yetkin teknolojinin hızlı tanımı esaslarına dayanır. Temaların büyük bir çoğunluğu bölgeler arasında, kapasite yapımlarında ve artan kültür ve sosyal etkinliklerle yaklaşır ve bölgeler arasındaki gelir dağılımında kişi başına gelir dağılımındaki farklar azalır. A1 senaryosu ailesi üç gurupta gelişir ve enerji sistemindeki teknoloji seçeneklerinin değişimini tanımlar. Üç A1 gurubu teknolojiye verdikleri öneme göre birbirinden ayrılırlar. Bunlar A1F1 yoğunlukla fosil yakıt; A1T olarak fosil olmayan enerji kaynakları ve A1B ile temsil edilen tüm kaynaklar arasında bir dengeyi sağlayan gruplardır. A2 ÖYKÜ ÇİZGİSİ: Bu öykü çizgisi ve aile senaryosu heterojen olmayan bir dünya tanımlar. TEmel tema kendi kendine dayanma (self-reliance) ve yerel kimliklerin muhafaza edilmesidir. Bölgelerdeki verimlilik paterni çok yavaş olarak yakınsar ve bunun sonucunda da küresel nüfus sürekli artar. Ekonomik gelişme temel olarak bölgesel yöndedir ve kişi başına ekonomik büyüme ve teknoloji değişimileri fazlaca kırılgandır ve diğer öykü çizgilerinden daha da yavaştır. SU VAKFI


B1 ÖYKÜ ÇİZGİSİ: B1 öykü çizgisi ve senaryo ailesi A1 öykü çizgisindekine benzer olarak çağın ortasında zirveye ulaşan ve sonrasında azalan yakınsayan bir dünya tanımlar ama ekonomik yapıda hizmet ve bilgi ekonomisinde hızlı değişmeler gösterir. Aynı zamanda madde yoğunluğunda azalmalar ve temiz ve verimli kaynağı olan teknolojiler kullanılır. Burada etki ekonomik, sosyal ve çevre sürdürülebilirliği üzerine olup eşitliğin iyileştirilmesi olmasına karşılık ilave iklim özendiricilik yoktur.

B2 ÖYKÜ ÇİZGİSİ: B2 öykü çizgisi ve senaryo ailesi ekonomik, sosyal ve çevre sürdürülebilirliğine ağırlık veren bir dünya tanımlar. Bu dünyada A2’den daha az büyüme oranında artan bir nüfus, nerede ise orta seviyelerde ekonomik gelişme ama B1 ve A1 öykü çizgilerine göre daha az hızlı ve çok çeşitli teknolojik değişmeler söz konusudue. Bu senaryo çevre koruması ve sosyal eşitliğe doğru yönlendirilmiş olmasına rağmen, yerel ve bölgesel ölçeklerde odaklanır. SU VAKFI


VERİLERİN NOKTA BAZINA İNDİRGENMESİ (ALT ÖLÇEKLEME MODELİ) Yaklaşık olarak 400 km'lik aralıklarla düzgün bir şebekenin düğüm noktalarında üretilmiştir (ULUSLARARASI).

42.0

Istanbul •

40.0

Bursa

38.0

36.0 26.0

28.0

30.0

32.0

34.0

36.0

38.0

40.0

42.0

44.0

SU VAKFI

Su ile ilgili çalışmalarda bu kadar kaba ölçekli verilerin kullanılması akılcı değildir.


Yukarıda Su Vakfı tarafından hali hazırda geliştirilmekte olan iklim modeli yazılımının kullanıcı ara yüzü görülmektedir. Burada bulunan üç damladan birincisi hesaplanması istenilen meteorolojik veya hidrolojik (akış, taşkın, kuraklık, yeraltı suyu beslenmesi vb.) büyüklüklerin seçilmesini sağlamaktadır. İkinci damla dünyanın kullandığı ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (Intergovernmental Panel on Climate Change, IPCC) tavsiye ettiği senaryo alternatifleri arasından seçim yapmayı ve nihayet üçüncü damla da dünyanın saygın 7 değişik merkezinde yapılmış olan Küresel Dolaşım Modeli’nin seçenekleri arasından istenilenin belirlenmesini sağlamaktadır.


Bu yazılım vasıtası ile Türkiye’de istenen bir şehrin gösterilen pencereden seçilmesi ile 2100 yılına kadar aylık olarak tüm meteoroloji ve hidroloji bilgilerine ulaşmak mümkündür. Ayrıca her hangi bir ilçenin (veya köyün veya merak edilen noktanın) enlem ve boylamı girilerek aynı meteorolojik ve hidrolojik değişkenlerin bu nokta için değerlerini 2100 yılına kadar aylık olarak üretmek mümkündür.


FLORYA-AYAMAMA DERESİ-İKİTELLİ CIVARI

ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MODEL VE YAZILIM SONUÇLARI 350

SU VAKFI

NCARPCM-SRES-A2 Istasyon No: 17636 300

Yağış (mm)

250

Yagýs (mm)

Y ağ ış ( m m )

200

150

100

50

0

2000

20

40

60

2005

80

100

120 Aylar

2010

140

160

180

2015

200

220

240

Aylar

2020 Yıllar

Yukarıdaki şekilde Su Vakfı tarafından geliştirilen ulusal iklim değişikliği modeline göre, 2100 yılına kadar olan aylık yağış değişimlerinden, sadece 20 yıl (240 ay) süresince ortaya çıkabilecek yağış miktarları gösterilmektedir. Burada ilk aşırı yağışların 2009 yılında olacağı kırmızı çizgi ile gösterilmiştir. Ancak 2014 yılında da şimdikinden daha büyük yağışların ortaya çıkacağı ikinci kırmızı çizgiden anlaşılmaktadır. Buna göre gerekli tedbirlerin şimdiden alınmasında yarar vardır. Su Vakfı tavsiyesi olarak taşkın potansiyeli olan her derede TAŞKIN RİSK HARİTAlarının şimdiden çıkarılarak hangi risk seviyelerinde hangi su seviyelerine erişileceğinin belirlenmesi gereklidir. Böyle bir çalışma sadece yerel yöneticilerin işini kolaylaştırmakla kalmayacak, sigorta şirketleri ve birçok kamu kuruluşunun geleceğe yönelik yapacağı stratejik planlamalarına bir esas teşkil edecektir.


250 FLORYA - GOZLEM Istasyon No: 17636

Yagis (mm)

200

150

100

50

0

0

20

40

60

80

100 Ayar

120

140

160

180

SU VAKFI


FLORYA-AYAMAMA DERESİ-İKİTELLİ CIVARI

ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MODEL VE YAZILIM SONUÇLARI 350

SU VAKFI EH40PYC-SRES- B2 Istasyon No: 17636

300

Max Plank Küresel Model

Yağış Yagis(mm) (mm)

250

200

150

100

50

0

Aylar

0

2000

20

40

60

2005

80

100

120

2010

140

160

180

2015

200

220

240

2020 Yıllar


TÜRKİYE YILLIK AKIŞLARI ULUSAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MODEL VE YAZILIM SONUÇLARI 5

2.4

NCARPCM - A2

x 10

SU VAKFI

Su fazlalığı 2.2

Akış (Milyar Akis (m3m ) 3)

A kı ş ( M il ya r m 3)

2040 sonrası azalış gidişi (trendi)

2

1.8

1.6

1.4

Kuraklık 1.2 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2100

Yıllar

Yukarıdaki şekilde Su Vakfı tarafından geliştirilen ulusal iklim değişikliği modeline göre Türkiye genelinde 2008 yılı civarında büyük bir kuraklığın ortaya çıkmış olduğu görülmektedir. Ayrıca 2013-14 yıllarında büyük bir su fazlalığı yani yağışların Türkiye genelinde ortalamadan daha fazla olması beklenmektedir. Esas iklim değişikliğinin kendisini göstermesi 2040 yıllarından sonra olacak ve Türkiye genelinde yağışların şekilde görüldüğü üzere bir azalışa geçeceği anlaşılmaktadır. Azalış miktarının % 10-15 civarında olması beklenmektedir. Bunun anlamı Türkiye genelinde uluslararası modellere göre % 25 civarında olacağı söylenen azalışın ulusal modele göre ancak % 10-15 miktarında olacağıdır.


SU VAKFI 1100 HADCM3A2B Senaryosu Istasyon No: 17062

1000

GOZTPE

Yagis (mm)

900

800

700

600

500

400 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2100

2009 yılına göre Avrupa yakasındaki Florya (İkitelli) konumuna göre Göztepe cıvarında yağışlar daha az olmuştur ancak 2012 ve 2015-2016 yıllarında Burada daha fazla yağışlar ortaya çıkabilecek. Politikacı ve yerel yöneticiler Su Vakfı tarafından uyarışlmaktadır.


1200 HADCM3A2B Senaryosu Istasyon No:17059 KILYOS

1100 1000

Yagis (mm)

900 800 700 600 500 400 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2100

SU VAKFI


SU VAKFI 4

6.5

x 10

NCARPCM B2 MARMARA BOLGESI

Yıllık ortalama düşen yaış

6

5.5

5

4.5

4

3.5 2000

2010

2020

2030

2040

2050

2060

2070

2080

2090

2000

Yillar Marmara bölgesinde genel olarak 2010 yılından 2020-2023 yıllarına kadar su sıkıntısının olması beklenmektedir. Bu nedenle şimdiden stratejik planlamaların yapılması gereklidir.


950

NCARPCM B2 MARMARA BOLGESI

900

Yillik toplam yagis (mm)

850 800 750 700 650 600 550 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2000

SU VAKFI


4

2.2

x 10

NCARPCM B2 MARMARA BOLGESI

2.1

Yillik toplam akis (m3)

2 1.9 1.8 1.7 1.6 1.5 1.4 1.3 2000

SU VAKFI 2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2000


SU VAKFI

Ortalama yıllık yağış 2001-2100

Marmara 15%

Akdeniz 17%

İç Anadolu 9%

Ege 15%

GDA 14%

Karadeniz 18%

Ortalama yıllık akışlar 2001-2100

DA

Marmara 9% Ege 10% GDA 7%

Akdeniz 18%

İç Anadolu 13%

DA 19%

Karadeniz


5

6.5

HADCM3 - A2B

x 10

TURKIYE ortalamasi 6

Dusen Su (Mm3)

5.5

5

4.5

4

3.5 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2100


5

2.2

NCARPCM - B2

x 10

TURKIYE ortalamasi

2.1 2

Akis (Mm3)

1.9 1.8 1.7 1.6 1.5 1.4 1.3 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2100

SU VAKFI


25 BUYUKCEKMECE

Ortalama debi (m3/s)

20

15

10

5

0

0

50

100

150 Aylar

200

SU VAKFI


Anahtar

Buyukdere su toplama havzası arazi sınıflandırılması

SU VAKFI


1

SU VAKFI FLORYA Aylik yagislar

0.9 0.8 0.7

RISK (%)

0.6 GOZLEMLER 0.5 GAMMA MODELI α = 1.4625; β = 36.879

0.4 0.3 0.2 0.1 Tekerrur suresi = 56 yil 0.018 0

0

50

100

150 Yagis (mm)

200

250

300

182.9 mm (Kaynak: AKOM)

Not: Buradaki hesaplamalar aya göre yapılmıştr. Bu ay sonunda aylık toplam ile tekrarlanmasında yarar vardır.


200 180 FLORYA aylik yagislari 160 140 GOZLEMLER

Frekans

120 GAMMA MODELI α = 1.4625; β = 36.879

100 80 60 40 20

SU VAKFI 0

0

50

100

150 Yagis

200

250

300


1400 BURSA NCARPCM A2 Istasyon No: 17116

1300 1200

Yagis (mm

1100 1000 900 800 700 600 500 400 2000

2010

2020

2030

2040

2050 Yillar

2060

2070

2080

2090

2100


400 BURSA- NCARPCM A2 Istasyon No: 17116

350 300

Yagis (mm)

250 200 150 100 50 0

0

50

100

150

200

Aylar

2000

2010

2020


KARADENİZ Durusu

Büyük Çekmece

Küçük Çekmece

Darlık

Ömerli

MARMARA DENİZİ


Su ayırım çizgisi

% 95

% 99

% 90

Çıkış

Su basman çizgileri

Esas mecra


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.