I
t
b-
Makrevis Ma hallesi Yardımlaşmaş ve
Kalkındırma Derneği Adına Başkan Yunus Şişman
SEWRAN (P0KUT) _ Sımistal Gecesİ Özel ı8 Şubat 1970
Sayısı
-
Yazı İşleri Md. Dt. Yunus Yücel
ADRES : Bayındır No. 22lA
çIKARKEN Emekleıııeyi aşıp yüri.ime safhasındayız
w >_\tzz
silı >-\'7ı
şy
siv }\ı7ı
si, }\ıjı
Sr, }\ı2ı Slr'ı
-i(, ü<ü
*# Z\7ı!
w
şl $*y }\\7'ı
siı, >_\\i: sl)i \$,
$i, )\\2, si), $<f )\\7,,
ş-ğ z\vz
şy rs*
şv
İt\ı;
.wf *tKf >_ıVı
şy şy
w '+şI
$**ı
şımdİ.. Gönüller sevgİ dolu, kalblerde bağlılık ve azİIın aydınlığa doğru, başarıya doğııı, Seyrana doğru yürüyoruz kolko,Ia, eI ele...
Bir gün göçün başlangıcı gib,iydi önceleri,. Erken uyananlar çoktan D{izlüğe (Tap'a) çrk_ rnış sabahın temiz ve aydınlık havasında si_ garalarlru tüttürınüşIerdi. Yer yer Karşıyaka'. da, Kültürsırtta, Konaklıda arnpul özlemİ için de Eaz lambaları yanıp sönüy'of, bir hareketin bir başlangıcın müjdesİni veriyordu.
İık yotra çıkanlar uyuyanlara seslenİyor, yo, lun aydınlığını ve İIk buluşma yerini bİldiriyorHava bozuktur diyenler, birlİğin, beraberliğin b,İIİncine erernemİş ertesi günü bekliyenler, ayrı yc,Idan gidenler ikna etmeğe çalışıIryor yer yer kümeleşen bulutlarr delen ve yok ederce,sİne silikleştİren güneşİn pırıI pırıl rşınları ve şehİrIerden esen yeliıı ıIık, tatlı, hafif ama azİmli sesi misal gösteriliyordu.
İlk tuluşuıfifı& yerlerİ Küttürsırt' kavşak,
Düzlüiı. tseklerneele gruplar toplanğyor Seyran ve Seına'yu doğrıı aydınlık yoluıı çİlelreş ama neşeli, aziınli yolctrtrarı beraber olnıanın sevıııci ve bilinci içinde İIerliyordu. Mııhterem Makrevisliler, Seyran ve Derneğimiz işte b'ıı safhadadıı'. Yolumuzdaki çalr, dİken Ve ç'ukıırları beraber yoketme iiınİt ve teınennİ,siytre saygrlar surıa. rlz.
S e y.r a n
Sok.
ANKARA
ü|
İIçemİzden
ilk inşa edilen Çinçiva oki,ı lunuıı yapıldığı 1333 (|9I7) yılından bu yana çok okul yapıldı. 1334 (1918) yılında yapılan Çamlıhemşin'de
Makrevis ilkokulunu takiben 1344 (1928) yılında da Vicealtı ı'e 1938 yılında Karedoğ mevkiin
Bit
Görünüm
de hdakrevis ilkokulu yapılmıştır. Demekki ilk rnektebin yapılclığı tarn eililiç sene olmuştur. Bllnrian cla anlaşılryor ki Hemşin bir ktiltür yı-ıvasıdır Ve Heınşinliyi Hemşinli yapan da bu kü1türdür.
Hemşİnde Kiİıtii rün BaşIangıc ue Gelişİrni ,dııxatan : Hasan Tahgİn İ(utlu
Derleyen : Ş. oktay. Sönmez
Çamlıhemşinde ktıltüı'ün nerede ve ne Zaman başladığı bazı kişiler arasrnda halen tartışma konusu olmakta, bazı|arlnca ise hiç bilinmemektedir. Bu nedenle tartışma kcnusunu biraz olsun açıklığa kavuşturabilmek için pek Sayln hocamız Melikoğqllarrndan Mustafa oğlu Hasan Tahsin Kutluya-nam-ı'diğer Hasan Efendibu konuda bir açıklamada bulunmaslnl rica ettim. Memnuniyet duyacağınr ifade ettiktert -şonra bir sohbet şeklinde anlatmaya başladı. A.ncak iVeITRiş'olduğu tarih ve rakantlarırı'' bir'' kıSmı kat'İ olup diğerleri tam bir kesinlik göstermemektedir.
Şöyleki ;5azrrıın
tarihi belgeler bulunmayışı bir iddia taşımamasına ve daha elç].e
bir açlklama niteliği kazanmaslna setrıep cldu. Şirndi Hemşin de kültürün başlanglcl Ve gelişimini pek sayın hocamüul anlattığı gibi aynen nakledölim. ziyade faydalı
oBirinci Cihan SavaŞlnclan önce Hern. şinde okul yoktu. Ancak şimdiki ibadet ınahalli olan camilerde dindersleri üzerine o zamanln imamları tarafindan tedrisat yapılmaktaydı İkınci Abdülhamit'ııl Devamı Sayfa 18'de s
İ[ere de ? Annemin kucağında çocuk olduğLlm günler, Dtişüncelerclen u zak, o şen günler nerede? Hasretini çekeriffi, ah ne idi o günler, Söyle anne o güırler, o saadet nerede?
Beni büyüttün fakat, gurbet ellere attın Scnsuz bir acl' keder, üzüntü var içimde Yetrn ezmiyc}i hasretin derdime bin dert (kattın Söyle anne o gün|er, o saadet nerede ?
oğlun bu yad ellerde durdukça derdi artar Hüzün çö}ıer içime dolaştığım her yerde Ben gelemedim anne, sen gelde beni kurtar Söyle anne o gürı|er, o saadet nered? Eski neşeli oğlun iyi bil yoktur anne Tedavisi imkAnsız düçar oldu bir derde :,:i. .. Başıınr kucağrna yine alokşa anne Söyle anne o günler, o saadet nerede?
Cemil HEMşİNDERELI aldığı bir mektup Not: Merhumun cebinden çrkan ve son günlerinde annesindentoplum için didinen üzerine yazdığı urrıuşiu, bu şiir, bütün hayatr boyunca Cemil,iniçteı.ıliğiniolduğukadar,aynızamanclatiimgurbetzedeHemşin gençlerinin müşterek rzdrrabrnr da dile getirmiyor mu?
Çoban Düatı üe Arkası
AçIK MEKTUP Sayın osman Kurtuluş Beledtye Başkanı Çamlıhernşin
Ewelö selAm eder, saniyenbazı nasihatlarda bulunmak isteriz. Geçen seneki HEMşİN dergisinde, boyunca aile şecereni anlatan ya_ zrıır okuduk. Bildiğimiz kadarr ile kişiler, kendi hayatlarrıır yazmaz|at, başkaları yazat. Bunu senin de bildiğin tabiidir. Nitekim, yazrnln sonunda görülen şeref ve haysiyetlere müteveccih sözlerden, maksadmın kendi hayat hikAyen olmadığı anlaşılıyor.
Aziz hemşehrimiz,
'Şunu iyice bilmelisin ki, şeref ve
ha-"-siyetlere iecavüz kimseye böyle a"tan çok lıulunur; fakat
bir şey getirmez. Ger'çi meyvedar ağaçlara taş
sen şol bahçenin çevre duvarlarrııa vanaşacak dururnda bile değilsin. Sonra, alrngan bazı kişiler, yazıdan şecaat arzeden merd_İ kıpti hikAvesini de hatırlayabilir. Bize gelince, her hemşehr'imize olduğu gibi, size de lıuzur ve sukün içinde bir hayat dilemekteyiz. Bunun için istenmiyen adam olacak derecede etrafındakilerle uğraşmaktan Vazgeçmenizi hele, Amme intizamına dokunur hareketlerden külli5'en sakrnmanrzı ve azıcrk, kanun ve nizam adamr ölçüleri içinde ve bunlarr belde halkına eşit tatbik ede. rek vazife görmekle yetinmenizi halisöne tavsiye edeceğiz'
Sevgilerimizle,.
SEYRAN
'.-.....r.
4..,.,,.....-ii....
Gccenıigde Zeııklc Seyrtigİmiz Folklar Ekibimiz bir gösteriden sonrı' dİnlenirkan
Gıdenleri n Ardından Hiiseyin şİşIvıAN rağmen babam iyi Ve ciddi bir aile reisi olup onbir evlat yetiştirmenin büyük Sıkintılarlnl çekmiş, bizleri gurbet çağına gelinceye kadar büyütmüştür. EvlAtları gurbete açıldıkça kendisi de yavaş yavaş .
Bu seneki derginnize yazdığım bu yaz|yl içim burkularak Ve derin bir acl içerisinde yazlyarum.' Evet, gidenlerin ardından diyorum, çünkü bu gidenlerin dönüşü olmıyan ebedi yolcutuğudLtrr. Zaten insanoğlunun Son yolculuğuda bu dönüşü olmıyan ebedi yolculuk değilıniclir? Derneğirnizin her Sene düzenlediği geleneksel sohbet gecelerimizden birini daha büyük acılar içinde idrak ediyc'rlJa. Bu acılar tüm olarak hepimizin arkalarlndan göz yaşl döktüğürnüz Ve ebediyen kalblerimizde yaşlyacak olan çok sevdikIerimizin acrlarıdır. Ama ne yazık ki onIarı kurtarmak için bütün çabalarlmlz boşa gitmiştir, gücümuz' yetmemiştir. onlar gittiler biz bAkirniyiz? Hayır, hayır, bizler de onlar gibi yarlnln, öbürgünün Slraya girmiş ebedi yolular|yru. Allah bu yolculuğu kalanlarrrnlza gecinden tecelli ey-
rahatlığa kavuşarak Son senelerini çektiğı sıkıntılar karşılığında genişlik içerisinde geçirmiştir. Bütün arzuları yerine getirilırıiştirki buda. cümlenin malümııdur. Ruhun şad olsun baba. Rahat uyu..
Iesin.
Kimlerdir bu yol koştuklarımız
Ve
arkalarında n gözyaşı döktükleriıniz ? Bı-ı nların.hepsini srralayıp yazmaTn\lza şu aııda imkf,nl5ıoktur. Ben yalnız Son iki Sene içerisinde aramızdan ebediyen gidenlerin biyografilerinden krsaca söz edeceğirn, dileıgğtireceğim. Ve en yaşlıları olan rah_ metli' Elabamdan başlıyacağrm.
Birde babam|Zfiı en 5ıakın .ardakaşl hatta kardeşi dlyebileceğim-çünkü birbirlerini o derece Severler, aralarında kp.vvetli arkadaşlık bağları vardı. Rahmbtli'Be-
kir Yücel amcamdır. Çok çalışkah'.', ve mert, sözünün eri, tuttiığunu kopiırofl, çalışma hayatında muaffak olrnuş' çiddi Ve tipik bir aile reisiiğini örneğini, vermiş Ve timsali olmuştur. onunda çoki çalışmak lıususunda müzrnin ınadı .' V_ardl. Mahallemize çok kıymetli üç evlat:'ybİiş_ tirrniştirlçi, buda ileri görüş kabiliyetini Ve örnek bir baba olduğunu ,ortaya koyrıaktadır. Böyle bir babayı her Zaman için şükranla anmak ya|nız evlAtlarlna değil hepimize düşen bir ödevdir.'Ruhun şad olsun Belçir amca. Sen de rahat uytı
gözün arkada kalmasln.
Babarnln çektiği çileleri Ve gurbet hayatıEı,halen hayatta clan arkacaşları çck-,4yİ-
bilirler. Babam hakkıııda şu anda
daha uzun yazmak bana düşmez. Buna ğ
'i
Bu arada iki büyük varlığr^rrİclaıı Mehmet A.Ii ve Tevfik Tarakçılari d"a ifade etınek isteriın. Samsun'da ikinci bi' heykel gibi daima gidip gelenleri bekleyen ve kendisini ziyarete gidenlere misafirli-
.
ğin örnekIerini veren bu asİl insan aslında çok ciddi Ve sert görünmesine mukabil o derec muşfik Ve merhaınetliydi. Arzu ettiği halde bir defa olsun gidipte o güzel mahallemizi Ve o güzel evini, etrafınr zi' yaret edemedi. Artık bunun nedenlerini kestirmek zor olup psikolojik bir nedene bağlamalıyız. Tevfik amcar.rrıZ Zarnanln ateşli delikanlrsı, pastacılığı istanbulda sembölleştiren Ve büyük bir isim yapan Tevfik Usta'yr da Saygı ile anarken }'aşantısı hakkında faz|a teferruata geçmiyeceğim. Sanısıııı'da ebedi5ıen }ıatan ve bizIeri lıer gidiş gelişirnizde gözetleyen Iıu ilçi kardeş amcal ar:ımuzl gidiş gelişlerimizde otobüs Ve otomol;ilde mendil sallı5rarak selAmlamakla onlara karşı olaıı saırgt VC sg1,gimizi ifade ile öclevJerimizi yapffiıŞ oluruz. İşte Karadeniz sahillerinde ebedi istirahat eden ey asil temsilcilerrmiz: SiZe sesleniyorum ruhunuz şad olsuıı sizdc rahat uyltvun.
diği en saf Ve temiz bütün özellikleri mev" cut olan F.emzi ağabeyimizi derin huşu içinde Sa\,/g] ile elia}:xz" KaIplerimlzde ebe_ cii3,E-,-, yaşatac"oığız. I{ıiİrun şaÇl çlsı-ın Reınzi Ağabet. sçrı ı"Lş rıri:at tlyll.
F.cıjelı' J:eı:ı-ıı:lı ciinrle,deil ımaalesef zin_
ak cja Cciı:il cayımıiistünde bir şok i-'li'iı:ij J:e;:iııizin al}l -liı aCl }ıatıı:lştır. ı-rİ'{n\:l& lül açın tt-ı:iı:i }'ıüIIl Eilhassa cn'e:;aji a: }<e'ı1aş}aı: ara.srırda bü,ııük rnora.l çökiiıı İ"ijsü vara tntıştir. Sevgiii rı:a!ra.}leıı:iı: il]ensri'ı:İaı:ı, Cenıil'i tanrI"!i13ı3p1ar', Ceruıii clevip geÇme3ıin. Cemil cia1r11ç;zında a']."fi rill r'ce. büvtik bin varlık alriuğı-]1lı1 bii]ııSSe beiirİlrı.*den geçeminj;",:ççeğiı::. Cidci. ı:iiert, zeki, ctrürüst, kaı";J'ıt*r sajıilr;' cioğrlıı'ı; l<oııul';rn \'/e men_ f,a;ı;. iq-iii i;ıi iz \ıC;j:j.:!,;)-ı;f''l I.IL' }ıattf; öliiine claJ-ii ı:q-'st r'-t]jçç;]ıt 1ılı kıııiıre;i'li vai"]ığın ara_ i'nl,ic]al; *l:i:cli l'e ,?ıli 1,,'*k oJl;su tıizJer için
cil"je
me
bü'.;i-lk
Ve Slra geldi çok sevdiğirniz Remzi ağabeyimize. Yalnız mahallemizin değil herkesin Remzi'si olan, fakıra, ftılçaray.} elini Ve kesesini açan keza açacak olaıl eşsiz insan Remzi ağabeyin anl olarak aramrzdan ayrılmasl bizleri scnsuz acrJara boğmuştur. Çok kı5ımetli oliurlarlm, gençler, bir insan tahsil yapar ilim \Ie bı tginin zirvesine ulaşır profesör olırr, A]im olur, general, ctımhurbaşkanr oluı' cılıır olmas]na fakat bu kaclar i:,i kalpli biıJıarlar insancıl, bu kadar müşfik, mer_ harnetli ve faziletli insan zor chrr. Iliyecek Remzi ağabeyim kı5ımet Ve cleğeriıri bu iki satrrcrk ile dile getirııeye imlıAn 5,.oktur. Cenöb,-ı Allahın insaır cğIuna Ver-
,nlo !)on r-:lal
bir kavı]:tıı:.
$]er"rıeğim.iz-ın }çııı:uı-
luŞ'-ln rİ.aı i:iIgi \,'Ç] l" r.:c;_ii}:esinıle;ı ÇGk istifac]ı: cr-li]i]i"l C*ı n ij r];ıVırı_l il(: }/azlI* Iıi' 1çiını,;i;;.1,i-111d ı:;.i f-,,' I:ııiI \I;]naüLfi jTi1Ş \.I'J S,-],1i izj i l;
ill:4 rnaJ:aJJcıııi; iciıı dı::iill biitiin hein_ ;r ici;ı lıilı,i"i]< r*l'-örı'.n h':c1'',ı ç:lnu;s]I]e ,,rl] *'*',rutıl^" Rij İiıı-ı hı.-lnlai"a rağrnen 7.e'
ı';ı.] :,i
J;ııiı iIq; J..-enıJi;l, vr:t-is!-ii'eı e]< Jıçr CeITli'/ı:tte sö:z sa}-li'[ıi çlmus Ve keııdisini c]inIeı't i rı:l:i Jr:lişti r. s.r:;ı Zş.ffiaııla::ca senci}çacrJıiç jllCı.l ;lii*1]i-1ç atlJa;^a"lı i:ır rıır:s1e1r"-l;* gereiı
o,rinctjı:r Ii;'ı-Iı'ııjı.ı a;:I.;a"r].aşIa.rına 1r* gcı ek o j,:r, i ']'.: bı ğ] r j,-il i-r ı n i :ıi;i a;_Jç.adaş"la rI Iıı Z;ı ]
l:,i i-r'ii
tii'l
IT} ]
l": c,];ı:;-; sf-ıı ı^. TaJ<Ti C iŞç-i ]l;aı^d*sleriııize kai!( Cr::ıı il I{F]h4Şİ"ı'inpRELİ'_
]ı; .il Çi i {j {: ';e l'ı1lrr'I
sr:;ı'-]
ji.ıcı
ş |ı ı_'. x}i ",,r:Cı'
a
ır dr: çid clr.:iı bşŞ tıir iı'ı san o]madığlııı keııcii çaı;ıncIa güııi"iiı ola,vlarlt]A eğilip ı"vi ni
teşhis ile parmak basan büyük bir krymetin yokluğunu, her Zaman Varmış gibi ayru Remzi Ağabeyi gibi kalplerimizde daima yaşata cağız ve anacağız.
Çerek bunlaç Ve gerek daha evvel ebediyçte göç eden sevdiklerimizi derin ,
huşu içerisinde rahınet ve saygı ile anar hayatta kalanlarrmuza uzun ömür ve sıhhatler dilerken bir kaç deyişle bu acılarrmızl dile getirerek içimin burukluğunu ifadç etmek isterim.
ryİŞLER .
Gideceğiz'' srradan insan oğlu
bir fani
Herkebin yazılmıştır kütüğüne fermanr Bu folculuk olacak gelecektir zamanr Öyle bir yolculuk ki gidenler gelmez hani
:
.
]'
Yalnız bize değildir Kalübelödan beri Hepimizin olacak gidecek en son yeri Öltım bakmaz akılr, istersen ol 'serseri' Öyle bir yc'lculuk ki gidenler gelmez geri'
Seslenirim cümleye hem bayan hemde baya onlar gitti kurtuldu biz vurduk ağlamaya Sonu olmayan gidiş zannetmeyinki aya Öyle bir yolculuk ki dönüşü yok dünya'3r.udu,
söylediler bu dünyaya elveda Verdiler borçlarrnr canr gönülden eda Ruhlarını rahmetten etmesin tanrı cüda Öyle bir yolculuk ki geri gelmez ses seda
Gidenlerin ardrndan bizde rahmet verelim İrfandan sayılumış kusurlarr bilelim Yeter ağladrğımız biraz olsun gülelim Öyle bir yolculuk ki dönen varmt görelim. Içimin burukluğu teselli ile gitmez Sanki zengin bir menba ne kadar yazsan bitmez
ff #'l?,T#;ffi İftT:,Ti:t#,'#rmez
A.llahım ömür Versin cüml emiz yaşıyalım İhtiyarlık yetmişte bir asra ulaşalım Bizde'' b.ir gün geliiiz mahşerde buluşalım oyle .bir yolculukki şimdiden alışalrm. ': ' ' '' Hüseyin Şimşan der ki, biraz dinleyin beni gelir herkesin cansız kalıt}edeni '' Bıraksak hırçınlığı biraz olsak medeni Öyle bir yolculuk ki bize kafi nedeni
Hüşyın 8;
Şİ.şMAF,I
,
Y
URT
GÜ
aELLE
-çA
M
LıH EMşıı[-
Çamlıhenrşin güzel yaylal arl, suları gür ormanlarıyla tabiatın bütün güzelVe liklerini üzerinde toplamış, aramakla ender rastlanabilen bir yurt köşesi olup, turistik bir belde olduğu ilk bakışta anlaşılmaktadır.
Tabii
M ELE Rİ ı.ı
güzelliğinin yanlnda, düzenli
bir şekilde yaşamak isteyen btı belde halkının kısmen gurbetçi olmaslna rağrnen, seneniır belli mevsimlerinde eğlenceli ge-
leneksel yayla göçlerine, bütün imkanlarlnl kullanıp katılmak suretiyle devamlı olarak beldede yaşlyan dost Ve akrabalarınrn teııeccühünü kazanmaktadrrlar.
Çamlıhemşin halkı, araz:ınun düzenli olrnayışı sebebiyle evlerinin birbirine
uzaklığı, aileler arasrnda iyi komşuluk münasebetlerini engelliyemekte Ve her an bir arada toplanmak sııretiyle sohbet geceleri tertiplemekte ve iyi hcmşuluk münasebetlerinin örneklerini vermektedirler.
İlim Ve medeniyet yolunda çaba harCryan halkı, mahalli okullarında her türlü maddi rre rnanevi yardımlarlnl ya}?maktaıı geri kalmamaktadırlar. Eğitim Ve öğretimin daha iyi yürütülebilmesi için okul öğretmenleri ile ilişki kurmakta, lüzumundamanevi yardımlarda bulunarak eğitime clan bağlılıklarını açıkça ifade etmektedirler.
Yurdun çeşitli bölgelerinde daha iyi yaşama inıkAnlarr buldukları halde, kendi memleketlerini hiç unutmamakta ve her fırsatta doğdukları beldeyi ziyaret etmektedirler.
Çamlıhemşinin bütün köylerinde okul yaplmt tamamlanmrş, fakat öğret-
men noksanlığı başta gelen sikAyetlerdendir. okullarda ki ]ders araç Ve gerçekleri
oE N
TAHSİN YıLDıL Makrevii Mahallesl İlkokulu öğretmeni
de noksan diğer taraftan beldenin ulaşım yetrsizliği Hemşinlilerin düzenli yaşaylşışlnl engelIemektedir. Bu noksanlarrn tamamlanması için gerek Hükümetin gerekse Yurdun çeşitli bölgelerinde bulunan müesseSe sahibi Hemşinlilerin yardımlna muhtaç olduğu aşikArdır.
t
Yıırdun çeşitli bölgelerinde yaşıyan Çamlıhemşin'lilerin kendi memleketlerine yardımcr olmakla beraber, bu yardımlarln daha da gözle görülür şekle ulaşmaSrnın mümkün olacağı kanısındayız.
Bu -voldaki çalışmalarr küçümserniyele derecede olup örneklerde verebiliriz. Çamlıhemşin Makrevis }Iahallesinin çalışmalarına işaret edelim. İkı katlı mLLaZZam bir eser olan mevcut ilkokullarını 1938 yılında halkın bü' tün gücünü bir araya getirerek yapmış Ve milli eğitinı bakanlığına teslimetmişlerdir. İkinciolar&k, kalkındırma derneğini kurarak kendi mahalle okullarlna ve sağlık ocağı ne Su getirilnıesi, mevcut sağlık ocağının arsa ve bazı duvarlarının yaptml için teberruda bulunmuşlardır. Son olarakta aynr mahallede orta okulun yapılmasl için okul arsasrnrn bedelsiz temin edilmesini sağlamışlardır. Bu çalışmalar sadece Makrevislileri değil, bütün Hemşin]ilerin katılmasl halinde toplum hayatınr etkiliyecek daha büyük işlerin yapılabileceği kanısrnı uyandrrmtştrr.
ile Hemşinli hemşehrilerime çalışmalarında üstün başarılarının de_ Bu
ve sile
Vamınt temenni ederimı
;
Pokut Donanmışsm Pckut bin bir çiçekle Elvan elvan kokan güller gibisin Kokunu SaçmlşSm ta yadellere Gurbete anrlan Pokut senmisin? _"'" Akşamın güneşi Vurmuş üstüne Krrmrzr çarşafa bürünmüş gibi Ne kardar gizelsin, cennet misali Hasretle anrlan Pokut senmisin? Açıl Pokut açıl her taraf senin Sakız kokan yeşil çamlar da senin Sularında içen gelinler senin Kalbimi dolduran Pokut'-l;;';;'
'fl" ']' ''
'
C.şKUN
Muamma Bir hüzün yaşarken içimde elim, Sihirli mehteptan kaçtım yuvama'
'
Ağaçlar koyn,rnda bir şato evim , Derenin şarkrsr vurur odama"' Eski intibalar önümde perde, Bu gece canlandı sinema gibi' Şekli rengiyle yürür önümde, o güzel endamr muamma gibi"'
;
i
]'ı'"-"
Ta'ıoaadan Seşraı'a Bir B
Av. Nözım TARAKçI0Ğıu
tİ,.'ğ
,fş re:.i:ii::::i:::i::j:::::::i:::::l::::::::i:::::.::::::;:::::i:ıi:::::::i::;:..:i:i:ı
Y
10
ıt I967. Samisıal
Sahbet Gecemizden N eşeli oe
Tarihi Bir An.
Pokudun Sırtı Pokuıdun sırtında yan gelip yatsam O cennet diyarda hayale dalsam Orda uyuyup orada uyansam Gözüııü sevdiğim Pokudtın srrtr Uzaktan görünür Karadenizi Ge'lipte giclen vapurun izi Karlı dağlara bak h"p dizi dizi Gözünii sevdiğim Pokudun srrtr Dı-ımanı göl olur tepeler ada Dinlcrim etrafı duymam SeS, seda Biltün bir maziyi getirir yada Gözün|i sevdiğim Pokudun srrtı I{c Vana balçsaın her taraf güzel Eser clağlarldan serinleten yel FIe.r y.L'Z çağıi_ir, geleceksen gel Gözünü sevdiğirn Pokud Sırtl.
Ariık geleceğim, ayrllrk yeter Yazin rüzgörınla bir haber gönder Seni düşündükçe alır bir kecler Gözünü scvdiğim Pckudun Slrtı.
Ta'ıaxadan
S e3,7o,'o
Bir Bakış
ş. oktay
Sönnıez
tİ"f#
,*e;
Folklar Ekibİrntzden Bİr Gurup Gösterİye Çıkaıken
ı1
Gençler Kayabaşında
seyran Yoİunda Yayİacı Bahar ile hazırlık başladı yine Yaylacrya lazım bir çar bir iğne Yayla yaylacıya sıcak bir sine Gidelim yaylacı yaylaya doğru
Evinden yürüsün gözün Mersııkta KetoğU[, kadrnrn, gazında yükte Arkanda sepetin, varsa tavukta Gidelim yaylacı yay|aya doğrı-ı
Isırlıkta içer soğuk suyunu Kayabaşındanda görür köyünü Varsa buzağı bir de nursuz koyunu
Gidelim yaylacı yaylaya doğru Pohşut düzü sığıların otlağı Geçilmiyor çoverinin batağı Zavallı yaylacı yoktur yatağı Gidelim yaylacı yay|aya doğru Akletarda yattı yükü srğırı Zaxa|lı, biçAre hasıl bağırdı Paşortiye kaa!... Emine çağırdı Gidelim yaylacı yaylaya doğru Pilunçutta alır srğır bağını Topaldır çekmez tek ayağını Bulamadı Nazarbczun bağınl Gidelim yaylacı yaylaya doğru Göçün bitti şenlet artık ocağı Rüzgördan yıkılmış çatlsl, bağı İ
Siipürmeye başlar köşe bucağı Gidelim yaylacı yaylaya doğru Burada keselim bu uzun sözü
Ya-.,r|3cınıilbana tuttu uyuzu Hüdaya emanet eyledi sizi Giderken yaylacı yayl aya dcğru lvI. Kernal GüIqy oEoğo
F[EIvtŞİN Seni arlyorurn yiıre Hemşin Elierimle tutar gibi uzaktaır Köy köy, eV eV YoI, köprü.. Akıyor Pazara doğru o dağIardan çıkan derenin sesi Mevi semal arda .-.' o kuşların cıvıltrsr Cennetin bir köşesi Çatı Kaleden Samis tala ve Pokut Hemşin, hemşinim benim Çelinasl, Makrevisi Sana sesleniyorum uzaktan Terniz rnis kokulu havan ciğerlerimcle Berrak buz gibi Suyun kanırnda Canınrı vermek istediğim yer Hemşin..
Cavİt GüIöy 13
GarıpoğIu iılustafa'nın Destanı oğlum yoktu diye tekrar evlendim Allah evlAt verdi sevdaya daldım Dört-beş Sene kadar sevdada kaldım Yarim hasta c'ldu hep dertle yandrm. Yine ağlatmaytn felek nedendir Yarim hasta oldu yok idi param Bakınca yarime eridi yağım Yine ağlatmayln felelç nedendir. Yürüdüm Doktora Hala deresi Bir dalra gelmeğe Var mt çaresi Dahaden genç idim öııür yarlsl Yari ağlatrnayln felek nedendir Geçti krş ayları girinc e yaza Felek nazlı yari sardrn beyaza Yazile bıraktın beni ayaza Beni ağlatmayln felek nedenclir. Yarirnin derdine güciim yetmedi IrIe kadar baktımsa derdi bitrnedi F.zrayilde etrafrnclan gitmedi Beni ağla.tn}ayln felek nedendir Kiınse gaı:i1ılikle hasta olmasrn FIastahaııe]e;"'de öiiip kalmasln Yetiınleri el e]ine ]<omasln
Beni ağlatmaytn felek nedendir Felek neden kırdın garip dalımı Belediye gömer garip olanr Millet, krnamayrn çalgı çalanı Döktü Washington'da yanık bağrını onu ağlatmaym felek nedendir Ey gidi garibim bensiz gidersin Hala cleresine selAm edersin Raziye'yi sorana herdedir dersin I(üçük yavriyumi ağlar öpersin Yine ağlatrnaym felek nedendir Çalarken Sazrnl akardı yaşı Garip kayıp etmiş eşini Herkeste acıdr garip başını Var clsun, Sağ olsun, yaşaym gençler Yine ağlatmayln felek nedendir E5ı gidi Raziye, mezarln yoktur Sene olur olmaz, çıkaran çoktur Bu da bizim diye gelenin yoktur Gaı:iplerin derdi her yerde çoktur Beni fer5ıat ettirmen felek nedendir. j
Mustafa
Göçe Giden Genç Kızlarımızdan Bir Gurup objcktiİİmİz |(qrşısında
l+
:
#IH[r.,
j
&6
)rq
C Mahallemİzİn En'leri En yağcısı : Asım Altaş En fedaisi : I{asan Eren Eıı berduşu : Aytürk Altaş En Lopçusu : KemAl Çoşkun En cemiyetçisi : Nazım Sönrnez En Sessizi : Mustafa A. Kutlu Eir U.r*salı : Besim Altaş En İnatçısı : Siııan Çoşkun En Prensiplisi : Mustafa Şişmaır En Cörnerti : Sabahattin Kutlu E,n Casusu : Hüseyii:ı Yüksel E,n Aborctlusu : Muhittin Tarakçı En Gı:vezesi : Yunus Gülay En GüIeçi : Günhan Tarakçı Fl
ıJ
.
f
Ne 0lıııa[ar! fferekirdİ ? Macit Taralrçı : Baskei}:ç}cu Nuri Si:nııez : Şark suJtanr I_Ia]it Şişııan : Şişınan i.:arclcşlelriır gt:ir';l sekreteri BAki Tai:a kç ı : Gezeteci IJı-iseyin Şişruıan : 'I cıto n-ıij tehassı sl E,ıris Sönrrlez : Doktcr }_lalii Yiicç:J : Patrcıı Rdr:,",ltit DiklııY; il : },Ilşancl ı'Ii Şişırıaıı : jgl';el E}aken]Ha',li;| AItaş : İnıaın Ft:ı-iclı-lır Yüçel : .Sabctajcı Yunus Şişnıen : Ba.şba-J''an İıııııail Altaş : Ai'tist I\ı[elik Kut-Iıı : A,si gı]]lÇ Şi na.si Şişınarı]:asıiı_ı*ğIıı : Fiü1'Tl ii;1' 111iı''ı t ibi"el:ii;: Şişm;ıır : Pan.l.. ::ı.:ş.İÇI
Kİmm ffie Yulllls
Tal- aiıçL;1,a
[";tffi$İ;"}
?
Ccsaı_ct,
}.Iazıı_,,: Scinı:ı eZ{J Taban ı];I'
Iı{itlıat Akarııa Keriz, \iı, .-,si I(ııt j t]-ya Kra
t; iııral
j
lıl;:,
üe'lıa 1' i-irc1ii, }Ja]ıaıtrıı" Kut.Iu5ia Tczkcı'tl, h{ı-ıstafer A. Kı"itluya ç:ıyl;ık kı-ırıııı.rCı,
Z.-:i"'i DikL,lJ"lğja
Sejıranfu Heyecanlı Bir Boğa güreşi
15
Işte! r.. Madur'un Taşıuda Yoğurt Böyle Yenİr İşe!r..
PUPLİç yePsALARDtr NE İsrnnıERDİ? Namık Yücel : Aşk iksırı Ali Şişman : Klüp Rakısı Şahap Kutlu : Yengeleri Feridun Yücel : Briç ustasr KemAl Çoşkun : Sabun fabrıkasl Yusuf Şişman : Düzen değişikliği Hüseyin Kutlu : Flöş Ruvayel Eınin Şişmaır : Gözleri mavi oŞŞoğo
SIĞIR SAĞIMI Ankaradan köye giden bir hemşinli yaylacı kadınl araba fena halde tutmuştu. Kadın gözleri yarı açık ' yarl kapalı uyuyorrnuş bir ara otobüs ufak bir aTuza için yclun kenarlna yanaşıp durun Ca,, kadın ayağa fırlamış Ve Arkadaşlarına hitaben .,Kaa.. Ketoğum nerede? verinki bi
seğerleri sağeym> demiş. oEo,Gö
DEV AĞAçLAR Hemşinli, palavracı Kayserili. ile konuşuyordu. Kayserili bir ara. Bizde öyle ağaçlar varki, çevresi_ ni on kişi ancak Sarar> Söyleyince, Hem_ şinli o da neki.. "Bizde geçen Sene bir ağaç tutuşmtıştu, hala yanıyor)> demiş. oEoGo
şAPKA
Dalgın bir müşteri şapkaslnl Restoran Weshingtonda unutup unutmadığııır anlarnak için hemen telefcn açmlş. Tele_ f'ona çıkan Memiş Şişman, vestiyere bak_ mış ki bir şapka duruyor. Derhal şapkayı alıp telefonda göstererek " Şapk an:rz, bu mudur. Beyefendi?" demişo
NESİ VAR? NESİ yore Süleyman Eren'in, Iıesabı Var, kitabı yok Yunus Sönmez'in, lckantasr Var, ahçısı yok Kadir Tarakçı'nın, duasr var, Amini yok Aytürk Altaş'rr, parasr Var, aşkı yok Günhan Tarakçı'nın, anahtarr Var, kasası yok Bekir Kutlu'nulı, jokeyi var, şansr yok Hasan Şişman'lıl SaZl var, nazl yok İsmet FlacaloğlunUil, alaverasl var dalaverasi yok ' Oktay Söumez yoklarln yo,ğu r6
Gihrmeşede bİr KuşIuk yemcğİ
MOI-A
Bir grup Makrevisli Ankaradan köye gidiyorlarmrş. Yoldaki çayhanelerden birinin önünde duran otobüsün şoförü Sayın yolcuTarımız, burada onbeş dakika çay molasr veriyor|Jz, demiş. otobüsün içerisinde çay satmak istiyen çaycı Makrevislilere yanaşmış Ve
Çay içecek misiniz diye sorunca gruptaki kadınlardan biri hemen atılmış VC
_ o
ki moladır içmiyeceğim,
olsaydı belki içerdim, demiş. soLDAN SAĞA Mısırın kuru Sapıııa denir. _ Yeşil ağaç dallarına verilen isim b İıteı öldürme aleti _ fg1si bir yaz me1ruesi - AvcıIar onu görmesin _ Çocuklara yapılan bir Bir organımlz Bir emir _ Uzaklık işareti
Sıcak
I -.* 2
3 4
-_ Yoğurt onun içinde yenir 7 _ Bir çayırlık ve mezre adı 5
6
I I 1
2 3
4
5 6
bir bahar meyvesi _ Taşlma - Hemşin horonunu Öze|
nida S
J/h[ıeoigLıı'e,tin
Tanrı
K.nrloo
Kaba terbiye onunla yapılır. hareketlendirrnek
oqro
için söylenen bir nida
73 oqtamLazLnL YUKARIDAN AŞAĞIYA _ özel bir ottan kavrularak yapıian bir Hemşin yemeği ['ut|az e'g e nı.ifr'het' öyle hitap edilir - Ellerini bir şeyin etrafına dolayan -_ Çocuklara Eksiksiz - Bir eşyanın kendi ağrlığ jRahatlama veya darlanma nidasıdır - Hemşincedeki uyelloz, un Türkçe kar- 2 iLe,ziz ,
7 8_ I-
şı1ığı
Tersi Karadenizliyi ele veren Özel undan yapılan bol yağtı Tersi bir renk Hemşin taburesi - Pertecinin Yayla yolunda seyrenkAr bir
bir takı - Başıııa bir harf gelirse fena o|maa bir yemek - Yağmurdan Sonra bazan olur.
denir. ] adı.
kepçesine
semtin
''.
,. '
i .
i
't
,
Yönetİm
Kurulu
H*ITIşİnde ffi[İıtiİrün Başİangı0ı ,F
s;rl le
aştarE
fı Sayfa
3' de
tarıat süı"citiğii gC,ü yıllarııicla rıice
ri,
fuTikı:tıııtrçavalı,
köy'_
Sırt, Mak revis, Kii_
şiir,a, Çiııçil,a Ve Mclllaveyis Iıöy halkları_
Iliil iştirakiylc oTeı'alçkı Ve TeAli" Cemiyeti adı altıncla bir ccrniyet kurı-ıldtı. Bı-ı CeITIi1'tltin c;ııhşmastyla bir miktar parar toplarrırı';ıli şimdiki lraı:a merkezi c,lan Viceırltlnda Veya Çınçıva altında bir ilk cktıIun yaptlrrlnıaslna teşebbils edildi.
Çeşitli rniinelkaşalardan Sonra oku]un Çinçiva altında ),apılmaslna kaı"ar verildi. Bir çok hayır Sever insanlartn r/ardımr ile Çinçiı,a altında şimdiki okul binaslntn arl-]as ı tız,eı^inde iki katlı lıir bina yaptıı'ıldı. Ve ilk fahrİ öğretmcn olarak çevredc yetişmiş a5,dııı kişile r yazife yaptılar. Bi-lırlar GülapoğIu Ahınet Efendi ( F{tıkuk Fakij]tesi Mezunu) İbralinı Ali-varoğlui ( HuI<ııkçı-ı Ve öğretmen) Ve Karamustafa c;ğlu FIa{'ız Ve oğlu Dur'sun efendileı-dir. ( Zarnar]In icaplaı'ına göre bı-l öğretrnelrleı' hüikiiınet tarat'ıııılan reSmC"n görevlencliriIıışııiiçlerciir. Hülçiin:et ITlaaş \IerrnC_ rniş, IilafişIaı:ıüln ÇeVrC halkı taı'afınclan öılçırtliği gösterilCliği iralde brı gönüllii öğı'etınenler Cevre halkındaıı cia rnaaş almamlşiardir. Yine resmen ta5zin eclilıneclikleri için tedrisatla önceleri hükümet ilgileırınemiş fakat zamanla geçerli sayıl_ rnışIar Ve okul resmiye1 kazanmıştır.) Çinçiva oktilu]lulf açılışindan takriben bir y,l Sonra makrevis ınaTrallesinin He_ lişli ( Kü l tiirsırt ) srrtr ]:ü e ı,lçi iırde Dikbi_ yık oğuıllarından Çevresinde "Halalı, pni1, ile tanrnan tr{anife isimli yaşlı bir ka-dın iki katlı, iki dershaneli , alt kısmı taş, üst kısffiı ahşap olan lıir binayl keırdi paraslyla -ııaptırmıştır. Kültürü benimsemiş olan merhurne, köylii çocuklarının tedris Ve terbiyeleri için binayı köye Ve köylüye bağışlamıştlr. Ve ilk c,larak gene makrevis mahallesinden Deii Ahmetoğlu Mehmet Efendi (İlahiyat traküItesi mezunu) maaŞl köylü tarafıııdan ödennrıek sı-ıretiyle öğretnıen olarak tayin edilmiştir. İki sene
ı8
ye gelişİmi
kaclar vazife gördükten Sonra kendi arzuslr üzerirıe Maarif vekAleti kararıyla FIernşin nahiııcsi okı-ıIuna resmen nakle_ clilmiştir. Bundan Sonra maaşlrnrn köylü tarafından ödenmesi suretiyle Rize mutasaı'rıfr taı'afından resmen Makrevis rr;ektebiıre öğretmcn olaralç tayin editclim. İstikial Savaşr srrasrnda aldığım aS_ kerlik vazifesini ifa ettikten Sonra, bıı Se feı' rnaaŞlm (600 Kuruş) Hükümet tarafıiidan verilmek suretiyle resmen Mak_ revis ınektebine tayin edildim. Böylece sekiz Sene avnl rnektepte öğretmenlik yaptıktan Sonra, r,icealtr okuluna nakledildim. 1928 yılında Vicealtında şimdi Re5,hancğullarına ait altı kahvehane üstü cte] olan bina okul olarak kullanılı;.'crdu. o Zamanlar öğretmeıı yokluğu Se_ bebir'le benim 1929 ü,ılında Vicealtı okulurıa resrnen nakledildiğim den, öğretn:ensiz kalan Helişli sırtr mevkiiırdeki Makrevis lTlektebide kapanmlş c,ldu. Bir Sene Sonra Ardaşen gare köyüne nılklcdildim . 1934 1'ılına kadar orada vazife yaptln. 1945 vıIında tekrar Vicealtı okı-llı-ına Başöğretmen olarak tayin edildiırı. o Zamanlar okulların köylüler tarafrııdaıı -v*aptırılması israr ecliliyordıı. Bu_ nurr iizerine Makrevis, Vice, Ulya, Suığna, Mikrunkavak Ve Sırt köy halkları birleşerek şimciiki yeni çarşl mevkiinde bir ilk okulun yapılmaslna teşebbüs ettiler. Lira Reyhanoğullarına ait bina muvakkat Ve
kira idi. Yeni yapılacak ilkokulun
taş
kısmı yediyüzelli liraya götürü olarak Ve_ rilmişti. okulun temeli atıldığı Ve birazda yükseldiği halde bazı şahıslar Rize valiiiğine mürac aat ederek binanın Ya^ pıImaslnl engelleınişlerdi. Bu engellemeyi asıl sebepleri başka olduğu halde yerin tahlikeli olduğu şeklinde göstererek başarmlşlardır. Ancak bundan Sonradır ki Makrevis halkı şimdiki Karedoğ mevkiin_ de bir okulun yapilrnasrna karar verdiler. Karar bir Cuma günü kahvehanede tcplanan cemaat taarfından verildi Ve orada paranın önemli bir kısmı .derhal
toplaı-ıdı. Bütüıı köy halkıyla beraber bilhassa o srralarda iran'dan gelen Makrevisliler önemli miktarda maddi yardımda bulundular. : Makrevis ilkokulunda ilk öğretmen_ lik yapan Hemşin nahiyesinden nakledi_ len Kabaoğlu Ali Kemal'dir. o sıralarda bende Vicealtı ilkokulunda öğretmenlilç yaplyordum . Ig47 yı!ına kadar bu görevimde kaldım. Bu tarihte Kabaoğlu Ali Kemal Vicealtı ilkokuluna, bende Makrevis ilkokuluna resmen tayin edildim - 1947 yılıırdan 1956 yılına kadar Makrevis ilkokulunda öğretrnenlik yaptım Ve aynl yllın sonunda emekli oldum. İnsanlara birşey öğretebilmek zevki._ ni tatığım için mutluyllm.> diyerek sözlerini bitirdi. Hc,cama teşekkür ettinı Ve iyi güıı_ ler diliyerek ayrıldlm.
Giı
brelikteki Kelle Mehınet KUTLU
Sene 1942, mevsimlerden sonbahar. Pokut yaylasındayız. Yağmurlu bir hava. Dayım Hasan'rn eviıre çıktım. oğuız Ve Hasan ateşkenarrnda oturuyorlardı, Ben_ de onlara katıldlrn. Biraz Sonra çoban Ahmet, .,selAmun aleçum Flasan efendi" diyerek içeri girdi. Bizde, merhaba Ahmet dedik. Çoban Ahmet cturur oturmaz, HaSan penufil içi gorit'um kayıptıJT, dec}i. Hasanda Ahmet ayıbettin, biz birbirimiz' siniz senin malın benim malımdrr, diyerek işi SavuŞturdu. Artrk yapacak başka biş şey yoktu oturduk sohbete başladık, Bir zaman Sonra Ahmet kalktı yürüdü. Sal yaylaslna geçecekti. Kapıya çıkıp köpeği karabaŞl ıslıkla çağırm ağa başladı. Epey Sonra köpek andunun gübrelikten çrktı, ,\lnı beyaz koritun kafası ağzında idi.
Zc'r durumda kalan Dayım Hasan ve oğuz hernen beni arabulucu yaptılar. Cepleri_ mzideki bütün parayl çıkardık. Yedibu. çuk lira kadardr. Üzerine oğuz'un köpek yavrusunu da vererek çoban Ahmeti yola Afiyetle yemiştik, zevkle anlatıyorum.
Ekonü mİmİ Başta
zin sorunİarı
rafı Sayfa 2
de
leri üretmeliyiz. Hangi ekonomi dalına
kaym alıyız. I{er şeydcn evvel köylü olduğumuz için ziraatle uğraşmak Zorundayız. Mernleketim izin coğrafi durumlr Ve iklirni
çay ziraatine çok elverişli olduğu için itk aklım |Za gelen mahsul odur. Şı-ı hal-
de çaycılığa önern verip, topraklarınrrzd.a şimdiye kadar yetiştirdiğimiz ürünleriır bir krsmrndan, Zaırrranla büyük bir çoğurı_ luğundan vazgeçmeliyiz; Birkere çay ziraati başladrml gerisi zamanla tamamla-
nacakttrr. Kuracağımız bir koc,peratif le hem çay yetiştiricisine bu işi öğretir heı:ır de temin edeceğimiz vasrtalarla çayl satış yerine yollayabiliriz. Eu kooperatif hem üretim hem de tüketim kc,cperatifi o]arak çalışabilir. Üreticinin malınr en iyi değerlendirmek için bütün çalışrnalarr yapar. Bunun yanında köylüniin ihtiyacı olan macldçleri toptan alarak ucL:Z bir şekilde eline geçmesini sağlar. Çay z\raati yaparken ortaya başktr bir Sorı-ln çıkıyor. Yaylacılık. Çaycılığıır Ve yaylacılığın bir aracla yüı:|imesi ol;r naksızdır. Zaten bizim memleketiıniz f azla hayvan beslemek için elverişli olmadığı gibi inekIerimiz de iyi cins cleğildir. Ciııs olmaylnca ne oluyor. ? Bir siirü hayvan besliyoruz, karşıliğında taş çatlasa iki üç katır yükü katık elde ediyorlJ7. Değermi
yapılan bunca zahrnete.? Şu halde çay zi' raatine ilişkin olarak 5ıaylacılığı kaIdıracağız. Doğup büyüdüğümüz 5'öreyi çağdaş düzeye ulaştımak, hemşerilerimizi mut[ukılmak durumundayrz. Hemşinli olarak, nasıl clsa ben gemimi kurtardım ne hal_ leri Varsa görsünler anlayışından vazgeçrneliyiz. Eğer memleketimizin kalkınrna_ Slnl Ve eğer halkım LZfi: 2'!'. yüzyıla yaklŞlr bir şekilde yaşamaslnl istiyorsak bu'ka' dar fedakArlığı göze alrnal LyTZ. Yüreğimizde ihtiyar ana|arln oğul hasreti çekmeyeceği, çocukların babalarlnrn yanrnda biiyüdüğü ve gelinlerin h*p kocalariyle beraber olduğu bir 'hemşin ateşi yatmaktadır sevgili hemşinliler.
ı9
Peffi&ffiEIıffi
rffişıItHALıürıI ffiİ
MUHTARLARIMTZ
8
1908 yılından bu yana köyümizde muhtarlık görevinde bulunanların isirn listesi ciddi bir araştrrfi}a ile tesbit edilrniştir. Araştırmamızda yard.ırnlarınr esirgemiyen Merhum İsmail Şişmall, . Hasan Tahsin Kgllu, osma]l Gülay Ve Hakkı Çakıra teşekkür ederim. Derleyen : tIalil Şişnan * Molla Selim "Meşrutiyette>> 1 Molla Musa 2 3 _ Çakıroğlu A.bdullah 4 _ Hacaloğlu Hüseyin 5 E Demirçioğlu Mehmet 6 _ GülApcığlu Hasan (Rusya İşgali
9
7 ü0
-ı
ı[
ıYLTı
10 11
12 13
14
Tarakçıoğlu Rizman Takoşoğlu İsmail Hacaloğlu Mehmet Çerrahoğlu Rasım Kuruoğl,, Tahsin okumuşcğlu Ali Cevahiroğlu Ali
15 i- Halit Kutlu t6 Hakkı Çakır - 1936 - 1940 T7 Halil Kutlu If. defa 18 Bahadır Akay T9 Enver Şişman 2ü Mustafa Kuru - İnk1löp muhtarı :
2l-
Halil'Altaş - İnkılAp muhtarı
22
Hasan Şişman Ethem Kuru Rıza Sönmez
sirasıncla)
23-
Takoşoğlu Mustafa
24
Eğ$ııIE
İf/flJffi İıııfirı tlgaf,r !nsanlar çabuk bıiyür. Amı tasarruflarlnlz da çoctıklarınız gibı büyüyor mu? . Eğer doğ_ dukları günden itibaren onlar lçin tasarrufu gaye edinirsg niz. hayata büyük bir destekle aİılmalarını sağlarsınıı._ Yavrünuı büyürken. tasarruflarınızı da büyütecek bir ban*a biliyoruz:
.x
+ = (J (ıı
ia
üö 16
ü = cı
tılı
AHMU
T
ilı A
cıT
PETRoL oF',Is BAYıı İskİtler, Esenboğa ıSTANBUL yolu 7, ı3, t6 ve 45 Km. lerte EıZILı,E ıs rAsYoNLARI EN _MODERN tesisleri ile Emrinizdc ve HigmetıDizdedir. Tclefonlaı
İşhiıIct iltırkçı
.'
:
Dcğo $3 7.
10 10 68
: 11 ı5 69 :117735 :115307
Kııı. Kı*ıIay
73.
Hiilya Matbaa"şı Tel : LI 62 44
Anhara
Km. : 13 6ğ 8ı :13[t76
ı ı
13ı000 12 96 0l