ww w.o tu ken de rgi .co
m
Orlmn ailesi adına sahibi Ve' rnes'ul Müdürü:
İmtiyaz
İffHET TÜlHTüRh p . .K.
1818
Gulrı.ta - İs tarıbul
1951
Cuma Günleri
10 lira 5 lira
Yıllık
15 lira
58. Sayı
Çıkar
~
Alçakça
Iftira
rgi .co
m
9 Kasım
-----------------------------------------
Yıllık 6 Ayl.k Yur-t di~l :
de
14 Mayısta şahlanan millet iradesinden sinsice intikam alınağa çalışan Allahsız, ahlaksız, vatansiz ve hayasız hürriyet katilleri ve millet düşmanlarının hep beraber kuyruklarına b asılmışcasırıa, iğrenç salyalarını alcıtarak.
lan
üzerine,
günlerdir
ken
kızıl dillerini sarkıtarak, Türktın komünizuıekarşı yrlmaz mücadeleci evıatlanndan Tevfik neri hakkında alçaklar alçağı bir iftirayı yapınağa başlıunayurdun
her tarafından,
her vasrta ile, her yaşta ve
ww w.o tu
siyasi mezhep te (gözleri partkilik hırsıyla kararmamış) ak alırılı sayısız milliyetçi ORKUN'a başvuruyor, bu anda Tevfik İleri İle gönül birliğini ve oııa inancını
belirtiyor,
ORKUN'un
sesini hakikat
lIı;-nll1<1.
yükseltmesini
talep ediyor .
Tevfik İleri hakkrn dak i iftira o kadar açıkça murdrr ve ı ezil V0 mide· öylesine alçal:tan da beter çukınıardır ki, tek bir suuı-lu milfiyetçiuin bile inanabilmesi her türlü ihtimaliri dışında bulunan hu iftircyı lJ~~'YHı::nlama değerine bile H1JTık bulmadığımızdan üzerinde durmıyacağ ız.
1ileri
Türk milletinin asla unutmıyacağr dar Milli Eğitim Bakanı: Tevfik İleri OR~UN müslüman Iemek teşebbüsünii insanlık
büyük icraatınc rağmen şimdiye kalehinde tek bir satır yazmamiş dım
Türk evIadı Tevfik İleri'yi kahbece arkasından hançerIanetlemek için ını sükütunu bozmavı bir Türklük ve
borcu bilmektedir ..
İtler kendi zulnıetleri içine gittikçe daha fazla gomülerek larken, Türk'ün kel'vanı ışıklı bir yarına doğru dur-madan Buböyle
ürnıeğe çabilerliyecekCl':
bilme! ... ~
ORKUN
ORl{UN ,
.
Rıuuui
R
Ankarada Türk !\li1liyetyiler Derneği ik i toplantı e'fiP ·etmi5. Kore'tlen gelen Albuv Celal Düm. bu tup , I~rrtılıırda Kore sa.vaşlu ı-ınn ait h:Uır,l ye duygularını anlatmıştir. Bu toplantılar-ın hel' ikisinde de Dl lv'I'ar-ih ve Coğ·raf,,-a Fu kül teslntrı konferans salonunu mahşe r gibi bil' kalabalık doldur-up yer bulanuyanlar sol;;a;ra cad a r t.aşm ış t}, Hatibe ve di*el' Kore kah rarnarüa ı-nuı carşı alkrş ve tezahürat görülmeınit< bir coşkunlukt.ı iili, ORRUN'un Arıkara muhabirliğini y:ı~an tilkiidn;;Iar ırnızd a n biri bu toplantılardan 17 Ekim 1951 Çin_amba günü vapılan Iktrıcistnde ld i·;oıııHjlılıı.l:nl stc;:ıogr:ıfY~I;\lIIen
mı-
o(abilir
zaptetmişt.ir, Bu
no tlu.rdan
nuşmnışını,
hicblr
kısaltmn
_-'·zle.]'jyle
a~ağı<la
Tektiik Albn.y
kr-Iirn elr-r kn
Cel:1.1 Dora'nın
vn pmudn n,
bn-alcıvo ruz
Karatay
l\~:ılbdal;:j
ALBAY
I,r,ıııı-;may,
CELAL
DORA'Nl~
KüNU~MASl:
Kahraman Türk mi lle ti nin asil e\'latir;rı, beni dinlemek hususunda göstermiş olduğunuz yakınlıkthn. dolayı hepinize derin saygı, scvg ile rimi sunaı-ırn Asil a ıkadaslar, bu hususta önceden huz ırIıkh olmadığını için bir mevzu hazu-hyarnadırn Benlıurada sizinle bir konferans d;>ğil, hasbiha! yapacağım. Baz: arka. daslar. bu mevzuda sorular sanıyorlar. Bunları da cevaplandırar-ak Koreye nasıl gl t tiğirnizi yolculuğu, muzu, Korede yaptiklaı-ımız ı a nla tacağım
de
Brıh a Vef'a
Kunu ri köpr üsüude tek başrna 50 komiinisti temiz lcyen Kore ga.zBerimizden Azdavavl, Satalmış Kara Onbuşr vtanrtı ldrğı zaman en coşkun a lkrşla r ve ya"iıı sesleriyle knrşrlanmıştrr H:alıramanımız toplantıda samimiyett ye içten gelen tevazuu ile bütün h az ır olanların bil' kere daha kalbini kazurırruştu-,
n yn e n kı.'ndı
Toplantıyı 'I'ürk Milliyetçiler Derneği An lca rn ~ub,'_ si Başkanı Sami Yavrucuk kısa bir kcnuşn ın ilI.' ::(:. mış ve İstildül l\Iarı!1 söylcımı.iştir. ;:';onrn !{IJnl):ı~' Binbaşı
rnazİşts yakrn tarihin kahramanhkları : Çanakkale, İstikliil savaşlarırnız ݧte adsız mezarlarıyla bu kahramanlarımız Gelibolu yarımadasında seksen altı bin kişiye mezardan bir tepe yapmış, Iaka t bir adım dahi attırmamıştır. İs to biz böyle bir .milletin evlat larıyız.
ç-
ver lvoruz
hayaline
K
:i
ko-
Tabii ko nuştu-ken doğan ve salonu k.ı pl ıvan lı cve , nı ve sık sık konuşmayı kesen aııil)Lıl'i, tnpla n trnu: g-önill blıliği hu.vasrru :uılatmaı:;-a imkan yük. Buul.ı ı-. okuyucunun
---""7"'-----' ------.----
ve Koıe Kahramanl'u
CIL
AL
_
m
.
rgi .co
_._0
:v:ıp-
Bana ekseriya şu sualleri soruyorları Koreve vgi, dişiniz nasıl oldu? Deniz yolculuğunuz nasıl geçti? İlk .rnuharebe görevini nerede :/aptınız" Çemberi nasıl yardı mz ? Bundan soru-ak i vaziyetin iz nasıl geçti 'i Bn-leşrnls Millet ler ordusuyla dil bakımından nasıl anlaştınız? Esirlere hel' iki taraf nasıl muamele ediyordu? Birleşmiş Milletler ordusu ve komünist Çin or-dusunun '':8ziyr-ti lIr.i~ıJ idi? Japony-adaki Ttuk leıln durumu nedir?
ww w.o tu
ken
mıştır: Sayın dinliyenlerim, Ko re'den dönmüş olan g az ile , :-inıjze yurdun her tarafında asil halkımız, en büyüğünderı en küçüğüne kadar büyük sevgi gös ter iler-i :-apınaktadıı'. Haklı olarak yapılan bu rez ahüıat, hE'pimizin göğsünü kabartmaktadır Asil millct imiz, g(rek Korede savaşanlan kalben. ve gerekse buraya dönenleri ellerinden geldiği kadar candan telnik •.. ·L mektedirler. Arkadastarım ve aziz büyüklerirn, tarih- şan ve şer cf le dolu bir milletin evla tlar ıyız Öyle bir tarih ki her vadide insanlar ye tiştirrniş kimsele.. riz. İstanbul gibi yıkılmaz surları yıkan Fatihlc». Uluba tl ı Hasanlar yetiştiren bir milletiz Bu nesilden gelmiş bir milletin evlatları, bugün bu harikaları ya., ratıvoı-larsa bunda şaşılacak ne var? Buraya dönenleri çağırıp, kendilerine menkıbelerini anla tmalaı-ını söylüyoruz. Hiçbir şey söylctemiyoruz Dün sizlere or: dört yara alıp, askerlerimiz içinden seçilerek Amer+; kaya gidecek olan Hacı Altıner isminde bir erimizi takdim ettik. Kendisine rnenkıbesini anlatrnasuu sövlcdirn Karşımda hiçbir şey yapmamış gibi dikilerek ~komutanım, ben sadece vaz lf'eml yaptım . dedi Bugün de Sa t ılrmş Kara isminde bir kahramanımızı takdim edeceğiz. Kendi ağzından bazı menkıbeler dinliyeceğiz Bunlar hakları olan konuşmayı niçin yapmıyorlar? Öğünrnüyorla r da sadece tevazu ~göstcl'i._ yerlar Öğünmck bunların hakkı değil rnidir ? Baska milletler, yaptıkları en küçük bir şeyden si t ayi~l(' bahseder-ek öğimürlcr, bunları baskalarma anlutmakıan haz duyarlar. Böyle bir milletin ka hramanlar: zaferler yaratır da ne diye öğürımczlcr? Fakat bı, milletin yaptıkları tar ihlcri dolduruyor. Çünkü böyle kahrarna nl ıklarm yeri tarihte hicbi r zaman k a ybol ,
Koreye tayin edilmeden önce Çank ır.da Piyade okulunun talimname Albayı idim Koreye gönderilmek üzere bir albay lazım olmuş. n Ağus-os 1950 gecesinin saat 12 sinde bir tel aldım, Bunda acele Ankaraya hareket etmem emri verthyordu Ertesi günü sabahleyin erkenden Ankaı-aya geldim. Hemen muayene oldum ve muayerıede saitlam erktım. Mua, yenıöden sonra da büyüklerimin huzuruna çık tım. .sana güveniyoruz. vazife ni tam manasiyle yapacağrn. dan eminiz c· dediler Ben de bu sözlerden gurur duyarak sonuna kadar vazifemi yapabilmek için (alı~um. Tugayla birlik t.. Ankaradan hard;0l ederek, İskenderuna vardık 25 Eylülele de İskenderundan h ai e ket et.l ik Gerek Ankara VE' İskenderundu ve geıekse uğradığımız diğer şehiı-lerrlo halkın coşkun tezahüru tıyla karsuandık. Yolculuğumuz. 23 gür; P
""'_""".,.,_v..N' .•.•..•••••. ;N •••••.• _v..N·~":;t"~~~~ıv......., ~ ~
I o
....I"\ı.~
Bu sayımızdaki gecikemıyecek yazıların çokluğu sebebiyle Köy Enstitüleri hakkındaki nesrivatım ıza başhyamadık. Özür dile_ riz. Gdecek savıda mu t.lak a baslrvacağız. , -e-», ,-
~~~~.,.,...;v~o,JoVV-<r
.:~.:;:,":"
.:....
~ ~ ~ ~ <:
DRKUN terivordu, Zaten gelen raporlar da bunu teyit ediyor' du, Komutanlık bir ernirle Türk tugayının bulunduğu yerde savunma yapmasını bildiriyordu, Fakat geri. miz tamamen vasıtalarla dolmuştu, Geri çekilmek bu vaziyette pek güçtü, Çünkü gerimiz. herhangi bir hale karşı boş olmalı idi, Boğazın batı tarafında savurırnak lazım geldi, Birlikler çok yorgundu Sabahleyin bire kadar hareket erleri çok yormuştu, Savunma bölgeleri gece zifiri karanlıkta işgal edilmişti, İşgal edilen boğazın sağ tarafı uçurum sol tarafı kayalıktı. Sabahleyin durum gerıerale arzedilmişti
m
Onuneli bölük düşman taarruzurıa uğramıştı, Bu bölükten hiçbir haber alınamamıştı, Sonra onuucu bölüğün taarruza uğradığı, sekiz ölü, on iki yaralı olduğu haberi bil' yıldu-mı hızıyla yayıldı, Bu verilen haber, haberlerin en mühimi idi, Bölüğün ernrime verilmesi için hemen generale emir subayımı gönderdim. Fakat bütün bunlar iki iki buçuk saat kadar uzun bir zaman sürrnüştü, Yakınımda bulunan ikinci tabur \:(,mutanına ihtiyat bölüğünü emri me vermesini tekli!, ettim, Fakat komutan, haklı olarak üç bölüğünü lle cephey- sokrnuştu, Bir takımı yanıma alarak rak rrm 550 olan bir tepeye doğru trrrnarımağa başladım, l~u sırada Amerikan hava kuvvetleri de büyük bir faaliyet gösteriyorlar ve mütemadiyen düşman hattarmı bombahyorlardı Derhal yanıma üç er alarak ilı:r(::,: doğru keşfe çıktım. Fakat orman içinden müthiş bir rnakineli tüfek ateşi başladı, Yanımdaki erlerden biıi şehit oldu, diğeri yaralandı, Bir tek er ve- ben geri döndüm, Geriye çekildiğim zaman takım komutanı dil yaralanrmştı Onun da vazifesini ben aldım, Bu vazi , yette pasif kalmak olamazdı. Buna mani olmak lazirndi. Aksi takdirde tugayırruzm vaz iye ti çok gü,~ hir duruma düşecekti,
ww w.o tu
ken
de
rgi .co
sürdü, 23 gün zarfında gemide silahlarla talim yaptık. Tugayımızdaki subay, assubay ve er-lerle yeni taruşmıştrk, Bunlar hakkında hiçbir bilgim yoktu, Bunlarla yakından alakadar oldum, Sonra hepsinin .vazifelerinl tam manasıyla yapacak bir yaradıhşta olduklarını anladım, 18 Ekimde Pus'an Iirnaruna vardık, Limana çıktığımız zaman gerek Amerikalılar gerekse Koreli kadın ve erkekler, bize büyük tezahü. ratta bulundular, Koreliler ellerinde Türk bayraklar: ve bando refakatiyle «Yurdumuzu kurtarmağa gelen Türkler hoş geldiniz» dediler, , Bir yandan silah ve cephanelerirnizi tedarik ederken diğer taraftan da yabancısı olduğumuz silalılıırI;1 eğitimimizi yapıyorduk, Buradan Hayburga "0 oradan da Şatona vardık, Bize burada ilk önce geride kalmış olup zorluklar çıkaran çetelerin temizlenrnesi işi verildi, Bu çok uğraştırrcı bir iş ti , Çünkü taruma. dığımız bir arazide çeteleri bulup çıkarmak, sonra Kuzey Korelileri Güney Korelilerden ayırt etmek çok zordu, İkisi de bi'rbirine benziyordu, BL! kadar ::0['luklara rağmen e rleı'imiz, subay ve assubaylarımız vazifelerini tamamıyle yaparak, cephe gerisini kornü• nist çetelerden temizlediler, Bu çetelerin bir kısmını imha ettiler, Bir kısmını da esir kamplarına gönderdiler, 24 Kasımda da ordu genel taarruza geçti, Bulunduğumuz yerden iki yüz kilometre uzakta bulunan Kunuri bölgesine vardık, Bu taarruzda tugayımız. vazife almak için hazır bir vaziyette idi, 24 Kasımda başlıyan ordunun bu taarruzu.: sabahtan öğleye ve öğleden akşama kadar devam etti, Bu vaziyat karşısında komünist orduları geri çekilmek zorunda kaldı 25 Kasımda da komünistler karşı taarruza geçtiler, Yapılan bu taarruz karşısında, GUney Kore ordusu, iki saat içinde tamamen, dağıldı, Komünist ordusunun taarruzu devam ediyordu, O sırada çok mühim bir haber ortaya çıktı, 8 inci Amerikan ordusunun sağ karıadı komünist ordusu taranndan yarrlmış ve saı-ılrmstı. Kornu ta nlrk, Gene\'2.1 Tahsin Yaz ıc: ve diğer komutanları çağırrmst ı. erl'lrk tugay.ndan başka ihtiyat yoktu, 8 ınci kolorduyu bu tehlikeli -\'aziyetinden Türk tugay i kur-taı-acaktı Bu çok zor bir işU, Zor olduğu kadar da şereflj idi, Toksona doğru ha, reketimiz 25, günü saat 18 tamamlanmıstı Mevsim kış ve yağmur'lu idi, Kafi malzememiz yoktu, Otuz kadar kamyon ve jipimiz vardı, Bu vaziyette yardımcı malzeme istedik, Kısa bir zaman içinde yardımcı malzeme verildi, Ve birinci, onun arkasından ikinci taburu alarak hareket ettik, İkinci tabur motorlu idi, 60 kilometrelik bir yolculuktan sonra Tokşona var, dık, Tokşen denilen bu yel' 20 kilometre uzunluğunda sarp bir boğaz idi, Bu boğazın ağzında emniyet tertibatı alarak konakladık Boğazııı bir tarafı uçurum, diğer tarafı kayalık idi, Gece yarısı taburları bu bo!tuza sokmak çok tehlikeli idi, Az vasrta verildiği için oşyalurırnızm bir kısmını boğazin ağzında bırakmak zorunda kaldık, Erlerimiz çok yorgundu, hava da müthiş soğuktu Bunun için donma ihtimaline karşılık sahaha kada'r uyumadan bekledik. 26 ınci sabahı yavaş yavas ormanlar kayboluyer ve boş bir hal alıyordu, Ye: yer düşman keşif kollarına rn shyorduk BLltCIn bunlar dLışmanın büyük bir miktarda yaklu:;tığını gös-
Bu Sirada düşman yavaş yavaş sağıımza doğru :;:\1-kiyordu, Süngüslinü her yerde tanıtan Mehme tç.k lcr süngüleriyle bir anda yerlerinden f'ırhvarak ileri c t ıl. dt, Düşman neye uğr-adtğ ım sasrrrnış tı, ve 15 ölü vırcrek batıya doğru kaçtı ve orman içinde kayobldu Bu sırada kumandam şehit olan beşinci bölüğü de ab ,'a;; süngü hücurrıuna devam ettik, Biraz sonra da gözetle. me subayı da gelerek «Topçu için bir vazife var mı? dedi Bütün bunlar dolayısıyla düşman, bir adım dahi ata~adı, Düşmanın'ardı ardına' yaptığı hücurnlar kırılmış ve düşman hareketsiz bir hale gelmişti ay, bundan sonra gerideki sırtlara çekilerek savunma yapacaktı, Bunlar tabii gecenin zifiri kar nlığında devam ediyordu, Bu anda düşman ormanı ya nyordu. Buna sebep bizim hareketlerimizi görrnekti
Bir emirle yavaş yavaş geri çekilrneğe başladık,' Bu çekilme otuz beş saat sürdü, Bu arazide savunma ter-tlbati aldık, Generalin karargahında iken bir ';;0för içeri girdi, İlerdeki birlikler bozulmuş, orman ycı yer yanıyordu, Dışarı çıktık ve durumu yakından gördük, Dokuzuncu kolordu birliklerinin çekildikleı-ine dair haber gelmemişti, Bu çekilrneğe biz yardım etmek meebu, riyetinde idik, Düşman yer yel' yaklaşmış ve çemlw re almıştı, Birlikle'ı' yer yer çıkış yaparak çemberi vaı-acaklardı Gündüz yaptığımız müteaddit ~'ık '~lu\' netice vcrmevince: gece güneye doğru giden Vü(ıj!c'ı'-
de savunma yapmağa karar verdik. Çernbcr gittikçe daralmağa başlamıştı. Düşmanın onda biri kadar olan Türk tugayı ile hareket etmek zorunda kaldık. Bu 'esnada tutulmamış yer kalmamıştı. Her taraf ateş içindeydi. Ve yollaı-ı kapahydı, Bütün ağırlıkları bırakmak zorunda kaldık. Kurtarılacak yalnız personeldi. Başka bir şeyin kurtarılmasına imkan yoktu. Yalnız en büyük emanet olan Sancağı alacaktık Her ne pahasına olursa olsun Sancağı kurtarmak Hi.· zırndı Sancak mangası vardı ama herhangi bir halde bu manga imha edilebilir ve Sarıcak esir duşerdi Bu 'ise bizim için birzilletti. Hemen o anda Sancağ ı 2.1'kadaşların ellerinden aldım ve belirne sardım Er, subay veassubayların hepsi ile tarusmis ve lıir1i!;imizi Lanır bir hale gelmistik Elden geldiği kadar bağ rra , rak askerlerinıe benimle gelin dedim. Çemherin bir. kaç yerine sondaj yaptık. Fakat buna rağmen çıkL madık, Bunun üzerine arkadaşlara şuruarı söyledim: Esir olmak zi lle ttir Esir olmaktansa kahramanca
m
;0
basladık
rgi .co
çarpışarak ölmek evladır, Sürıaü takarak bir vadiden zorlamağa Burad= birçok arkadaşlarıınız yaralunmış, da şehit olmuştu. Diğerleri bu yaralıların
lerek Han nehri yakınındaki Kimpo yarımadasına dahil olduk. Bu sırada düşman, yer yer adaya çıkmak için zorluyordu. Böyle olmasına rağmen kim olursa olsun Han nehrinden geçenleri imha etmelerini söyledim. Birçok düşman vasıtalarını batırdık, Birçok düşmanı öldürdük ve esir ettik, Düşman bir adım dahi atamadı, Bu vaziyette düşmanın bütün planlarını değiştirtmek ,zorunda bıraktık. Ordu komutanlığı, Türk Tugayını bu başarısından dolayı tebrik etti. Bir müddet sonra düşman ikinci bir büyük taarruza geçti. Sağ tararımiz deniz, sol tarafımız ise ta. mamen düşman çemberi idi. Amerikan komutanlığı herhangi bir hal dolayısıyla tug ayın geri cekilmesi n: söylüyordu. Biz de emro uyarak geri çekildik Bu sırrı larda geri çekildiğimiz için hiç bir düşmana ı-ast lamadık, Elli kilometrelik keşfe rağmen düşmanla te. mas edemedik. Yalnızca keşif kollarina ı-asthyarak onları imha ettik. Tugay 24 Ocakta Şason bölgesine hareket etti, Akşama doğru düşmanın ileri muharebe kollarma rastladık. 24. üncü günü akşam üzeri birliklerimiz. mevzileri işgal ettiler. Hava çok soğuk, yerde yarrm metre kar vaı-dı Burada komutanlar için köy evlerl vardı ama hepimiz de ıstisnasiz olarak karların üstün, de sabahladık, 25 inci günü Öğleye kadar düşmanla temas edemedik. Öğleden sonra yer yer düşman gö., zükrneğe başladı. Arazi durumu düşmanın bizi sağdan kuşatacak bir vaziyet arzediyordu. Düşman iyice ortaya çıkmış, iki tabur ve bir ihtiyat taburu ile bize mani olmağa çalışıyordu. 26. ıncı günü ileri taarru, za geçtik. Sağda biz, solda 35, inci alay olmak üzere Iler'liyorduk Düşman da ileri taarruza geçtiğinden ateşine maruz kalmış tık. Bizim taburlan 65 inci top, çu taburu da destekliyordu Bu sırada birlik 'komutanları. birliklerin düşman taratmdan sarıldığını haber verdiler. Birliklerimiz, gene kötü bir duruma düşmüştü. Bunun üzerinr ceDgaver askerlertmlz, hemen süngü takarak düsman taburunu bir saatte tamamen imha ettiler DÜ,',a:ıl:ırı bil' bir çukurlardan çıkararak esir ettiler. 'Bu snado geride kalan düşrnarı zaraı-lar vc rivordu Elimizde bir tek muhaf ız kıtası vardı. Subaylarmuz. bana fı,~;e, ta yalvararak «Bırakın komutanırn, bunlaı-ı biz temiz, Iiyelim» diyerek hemen imha et tiler Düşman bir UH' ha arkasına bakrmvacak şekilde kacrmştı 570 ölü, 80 esir vermişti. Bizden ise yalnızca 6 şchi t vardı Bu zaferimizi Birleşmiş Milletler ordu komutanlığı l~iç' ümit etmiyordu. Bizim düşmanı kova lamarnız a karaı verdiler. Bu bizim için bir seretti Bu büyij k muvaff'akrve t, Turk lüğün Tvorede, .i;:qwı;, "ada ve bütün dünyada it ibar ım artu-mış n Ti trevı. rek bağ ı-ımıza bas tığımız şanlı sancağrrmz. Arncrik anın tarihinde ikinci defa olarak süslcnmlsti 24 Ocak, ta başlıyan taaı-ruz, Lerı gelene kadar bazan hücur» hazarı savunma bazan da geri <;ekilnll' !il'kli;ld,:, c~ev;';1, etti Bir ele şunu söylemek istiyorum: Bir defa llü:-;nıaıı ::i. ne birçok kuvve t le rIe saldırmıştı Han nehri yakmu.. da savaşmaya karaıverdik Düşnuuun g0lelıi leeeğı her yeri tutmak mecburive tinde idik Düşmanın ri Mayıs gecesi saat lS de yaptıf,1 alu taarruz ardı ar. i
bir;oklaı'; kollarıriü
ken
de
giriyorlar, daha ağır yaralıları da sırtlaı-ına alarak ellerinden gelen kardeşçe yardımı yapıyorlardı. Sün, gü takarak yaptığımız bu sürekli fakat müthiş hücum, lardan sonra sabahın saat dördline doğru çemberi n bulunduğumuz yerini yarmağa muvaffak olduk. Ve bu kovdan cıkarak kendimize istikamet tayin ettik. Fakat bununla dakalmıyordu. Arazinin çok sarp oluşu esvatarırmzı b-raktu-ıvordu Sonra köprünün diğer tarafları Günev Korelil=r =ib! nai'Yılrnı<; olan Kuzey Koreli gerillacılar tarafınnan tutulmustu Bun)arı
nı::::ı,
tP'r"n171~MPlr
ww w.o tu
--
5
ORKUN
if'Rrı
pniVnr--111
Ham
p-0)"'1
rpl r ;l r- v?k
yaralılarımızı tasıyor. hem de bunları bir bir tarıyor., duk Bu sırada co k yardım, sev=n Amer+kab lar da ellerinden gelen yanıımı vamvor lardı Yirmi vi}'mi hes ki<;i a In n ,vamvnpla.rıra hiz im ",,,,ı'''11 VP yoı'.",ı;ı .crJ€!_ rirnizi de alarak kırk elli kişi btndirivoı-Iardı Miıca , dele devam ediyordu, Çünkü gece karanlğmrf a hir-bir ş<:y göremlyorduk Mehmetçiklerin yaptığı savaslar, öğleye kadar devam etmişti. Birliii:imizin zavi a t ı bin üç YÜ2 kişi idi. Fakat bunların hangisinin şehit, hangisinin yaralı ve kaçının esir olduğunu bilmiYOl'duk. Sonra Piyonkyonka kadar çekildik Amerikan lıastahaneleıinden aldığımız haberlere göre dört yüz k işi şehit, yüz kişi de esir olmuştu, Se. kiz yüz kadar da yaralı vardı. Bizim bu vazivct tr cemherden kurtulmamız çok ZOr ve çok şerefli olI11LI~ tu. 'I'ugayımız, bu kadar zayiat vermesine rağrne n vazifesini hakkıyla başarrmş, Sekizinci ord uyu t an i bir imhadan kurtarrnıştı. Emrine verildiğimiz ikinci tümen çok ağır zayiata uğ:iamı§tı, Düsman ise say: . sız ölü, yaralı Ve esir vermişti Bizi cembere alan düşman kuvveti 26. ıncı komünist Çin ordusunun tam dört tugayı idi, Kunuri muharebesi bu sck ilde son.ı errniş tl Tugaymuz bir hafta içinde eski ha lini almıştı, Bundan sonra geri çekilrneğe başladık Bu anda dusmarıla temas edememis tik Çünkoya eriştiği.miz zaınan, düşmanla irtibat tamamen lccsi lmisti , Geri çeki ..
____
o
~~_
~----_--""
•
_
••
•••••••••••
_""'::.._~
••
••••••
_
•••••••
_c-_~.".._~_..._..
o n
dına kırılmış, düşman yüzlerce ölü ve yaralı esir ve, rerek kaçmıştı Bunun üzc rine komutanlık bi?; tal U etti, Bazı arkadaşlarmiz soruyorlar: Birleşmiş Milletler 0','_ dusuyla münasebetleriniz nasıldı? Birleşmiş Milletlerin diğer kuvve tle ri de bizim gihi canla başla çahşryor-lar, dı. Bilhassa Amerikalılar, askeı-lerimize çok iltifat ediyorlar, kardeşçe muamele yapıyorlardı. /\.:~12rjkaıı ordusundaki askerlerin çoğu liSe mezunu idi ., t' ounlara ürıiversi tevl tahsil ettirmek vaadi ile gönüllü olarak toplamıslaı-dı Bütün bunlara rağmen en çok iltifata uğrayan Türk Tugayı idi, Bütün dünya basını Türk Tugayiridan sitayişle bah, sediyordu Fakat şöyle bir ayrılık vardı: Amerikan basını, Kor edr carptsan iki millet \-a1'd11'; bi ı'i Türki- ye, diğeri Arncrlka İngiliz basını, Korcdc iki millet vardır: biri Türkiye diğeri İngilteı-e diyordu, Fransız Filipin ve diğ er milletlerin de basını bu şekilc1cdi .:, Diğer biı' arkadaşımız _soruyor: Komünist Çin ordusunun disiplini rıas ıldı r ? Bu orduda müthiş bir di , siplin var Fakat bu korkudan ileri gelmektedil', Geri çekilirken ölülerini 'tamamen imha edip, miktannı bildirmerueğe gayret edivoılur Gene baz ı korkalcuk ı;österenlerin asıldığı yağlı ipler ı-e dar ağaçlarilla ıasthyorduk , eliyor ki: Birleşmiş
Kararnan
Mil le tter
ordusu esirlerine nasıl muamele ediyor? Mehme tçik, süngüsiyle Korede önüne cikanı. süpürürkeri silahsız veya yaralı bulduğu bir düşmana hemen yardım ediyor Ve kendi kumanyasını ona veriyordu. Halbuki komünistler aksini yapıyorlardı, Tahsil - terbiye görmüş olanlarını kendi telsizlerini dinlerneğe zorluyorlar, diğerlerini çok ağır işlerde çahştu-ıyoı-lar YE gayet az yiyecek veriyorlardı, Hatta şöyle bil' olay geçti: Yakımmızda olup komünistler-in elinde olan hi ı köye piyade kuvvetleri ile tank kuvvetlerini gönder. dirn Köyü ele geçirernedik, Fakat köyde bulunan ve Çinlilerin işkencelerine maruz kalarak ayakları donmuş olan üç Amerikan askeri, bil' kağıt yazarak kü. çük bir çocuğa vermişler ve askerlerimize göndermisler, Kağıt bana geldi, Sonra büyük bir kuvvetle saldırıp kÖYLI ele geçirdiğimiz zaman hakika terı ayakla ıı donmuş olan üç Amerikan "rini kur tardtk Japonyadaki 'I'üıklcrc gelince; yaralılanımza halk, elinden geldiği kadar yardım etmekte ve onlaı-ı sınıf farkına bakımıdan evlerine almakta ve lsth-aha tlaıın. dan vaz geçerek sadece crlertn rahatını temin etmektedirler, Asil arkadaşlarım ve büyüklerlrn gerek buraye dönen erlerlmlze yap tığuuz candan muamele ve gerek~e şehltlerirnize oku ttuğunuz mevli tler dolayısıyla hepinize derin şükranlarum sunaı-ırn
Oğullarının Türkçül üğü TAHSİN ÜNAL
ww w.o tu
Yazan:
Karaman O,~ul1arının Tüı-kcülüğü derken- bu i<;i , valrıız Kn rruua n Oğu lla ıımn benimsediğini zanne trnernelidir. Mevz ii ve mahdut kalmış, ki tlenir. malı olrnamıs cl..n her tür lü nl"r cer vanlar.rnn tutu- namadıklar. Tnai(inıdur. Kısm. n '"c' kısa !jÜ' zamarı için bile olsun muvaffak olmuşsa, o fikr in hayli taraftar 'topladığma hükmetmek laz und ır Binaerıaleyh Türkçülük ve milliyetçilik ccrevanıru yalnız Kurarnan oğulları benimsemiş olsa ict..!mevz ii vo mahdu t kalır, muvaffak olamazdı, - 'I'ak ıibc n 12:50 de n 1'150 ye ka , dar bu Iikrin muvaffak olup kU\Tı::lle tutunduzunu. sonra da Ce la li ler adı altında yanıp sönerele tı~\'nm cttiğirıe, nihayet yine millive tçilik fikrine da yaru la vak yeni bir devlet kurulduğuna bakılırsa, bu f ik ri n Ar a., doluda haylı tarafta!' topla mış olduğuna muhakkak naza rıyla brıkrlahilir İşte bu ce reya n ın ilk taraftarlarını e traflarma 'toplavan \'C Anadoluda ilk (;('[a bu Ii kre önderlik eden Kar-aman OJı,ıllarıdll'_ Andoludn, önce putperest Moğu llar> karşı dini 1'12 nıi lli bir kalkınma 1260 d;ı, başlarnıs tır Binacualcyh .vnadoluda milliyelc;ili.'2in IıD:~larıgıcl ] 2'13 Köse da,~1 muharebesi nden ötey<, g'::çern2Z karıaa t ındayız Zira 1071_12,13 arasinda Anadoluda milliyetçilik \-OI'Sa (hi rnahdut idi, Belki hükurndarları» her biri İran tCSlt'i dernek olan Keyhüsrev, Keykavus gibi adlar a lrnalarma, Bizans tesirine kızanlar. istemiyenler vardı Fakat bun. lar kendilerini bl' kuvvet. halinde gös terememislerdir ,
N
de
bii' arkadaşmuz
u
ken
Diğer
IZ
-----'-------------
m
-- -----------
rgi .co
6
Vakt aki. 1220 de Moğollaıın önünden kaçıp Anadoluya birçok kabileler. alim ve şeyhler geleli. Anadoluda yabancı tesire karşı bir tepki uyan-dı, Yeni gelenler, eskiden gelenlerin Türldük namma birçok sevler lcaybet.ti kle ıirıi gördüler, ÖyJ.:: -ki yeni gclcnlcı-. eskilere nazaran Türklük namına daha çok muhafazakar idiler, İşte yeni gelenlerin Türklük namina muhafazakal' olmaları Anadoluda takriben 1250 elen sonra umumi bir milliyetçiliğin doğruasma sebep olmuştur Bunu sevk iLC -idaı'e eden de Karaman Oğullaı-ı olmuştur. Karaman Oğulları başta babaları Nure Sofu olduğu halde Karaman Beğ, Mehmet Beğ zamanlarm. da gittikçe gelişen _ve kuvve tlerıerı bil' rnilllyerçi lik davasının müdaf'ii olmuştardır Ol) Nun; Suf u : O bir Babai şeyh i idi, İslamiyet.ton önceki Karn-Ozan-l ar Jslamiyeti kabul edirice Baba: adını aldılar Sair Türk Babaileri gibi Nun: Sof unur. Bahailiği de Türklükten başka bir ~ey bilmek istemiyen bil' Babailik idi. Dinde ixla miye tin esaslarına Sildık kalmaıda beraber Aşık Pasada olduğu gibi ibadctin Türkçe yapılmasını Istemekt- idi, Türk duygu, gclenek ve harsına hürmet edilmesini, konuşma dilinin ve resmi dilin Türkçe olmasını istemekte idi, (Fazla bilgi için bak: İslam Ansk Babai mad ) Bazılan Babaileri Şii veya Batini kabul ederler, Böyle de 015ıı Türk şiiliği, batiniliği ile İran şiiliği - ve batinlliğinin
onKUN -----~'----,._--------,---,_._-----,-
ikisinin
aynı
şey
olmadığını
kabul
o) XIII -cü Yilzyııi-n ortasında Selçuk devle ıl 1\', .::' uç Arslan ve İzzcddin arasında ikiye bölünmüstü .::' nyada oturan İzzedclin milliyetçi beğ ler ve Mcrn. klar ilc birleşerek Moğollan Ananoludan çıkarmak i in hazırlıklara gh-işti , Fakat Sivasta oturan Kılıç Arslan Moğol kuvvetlerinin yardımı ile, hazırlıklarını ramamhyamanus olan İzzedclini basıp mağlüp etti İzzeddin İzrıik'e kaçtı, IV, Kılıç Arslan tekmil Ana, doluya hakim oldu, Lakin onun bir taraftan mağı-ur, iş.u-nus'a düşkün olması, bir taraftan Anadeluyu harabezare çeviren Moğollara boyun eğrnesi milli bir kıyarna sebep oldu, Maliye Nazrrı Necibüddi n, ?..Iuşrif', il-mülk Abdülhamit, oğlu Kıvamettin gibi dc\'let adam, lan, Karaman Beğ, kardeşleri Borısuz \'C Zeyrıülhaç baş. ta olduğu halde diğer 'I'ürkmen Beğleri ile gizlice bir. leştiler Kılıç Arslan. indi ı-ip, daha yararlı olacağını tahmin ettikleri İzzeddini getirip tahta çıkarmaya karar verdiler, 1260 da hazırlıklar ikrnal edilince Ka, raman Beğ, kardeşleri ve sa ir beğler milli dayanır' tahakkuku için 20,000 zırhlı süvari ilc Konya üzert.
_.
rnek is temişti Eğer o milli harekete yardım için g e, Iiyorsa yardım edecek, değilse dönüp gidecekti, Ni te, kim Kayseride iken Siyavuşun .sultan ilan edildiğini duyunca dönüp gitmiştir, Mehmet Beğin Konyayı zaptetmesi, Baybar-sin Kayseriye gelmesi ilc Selçuk devletinin, Urfa-Sivas mevhum hattının batisinda kalan kısımları -altı ay kadar Mehmet beğin eline geçmiştir, Şayet Baybars iki yüzlü bir politika takip etmiyerek, Mehmet Beğe yardmı etse, Kayseriden dönüp gitmesevdi geniş mikyasta girişilen bu milli hareket muvaffak olacaktı, Lakin Baybarsm dönüp git, mesi ile milli hareketi idare edenler yine yalnız \'C yardımsiz kalrmşlaı-dır Anadoluya gelen Moğo!J2.J' (a milli hareketi 200,000 Türkü katlsderek susturmuşlardn(Fazla bilgi içln: Konyada çıkan Anıt derg-i. sindeki yazılarınııza bakmalı , Karaman Oğulları, Selçuklarm Acern ve Arap tesi, rirıden başka Bizans tesirine meyletmelerirıe ele mu. ha lifdiler Mesela: II, G, Keyhüsreviri Runı kaı-ısmdan olan oğlu II, İzzeddin iki defa Bizansa stğmmıştı tık dönüşünde 3000 Rum askeri ile geldi, Bu askerleı'ln kumandanl ığıru du, Comnetable adında bir Ruma verdi, Hükümdarların Rum kız larırıa, askerlerin'.', kumandanlarina fazla miktarda önem veıip bel bağ. lamalarını, Kararnan oğulları ve onlar gibi düşünen beğler, ister çekemediklerinden olsun, ister bundan Türklük namina zarar gördüklerinden olsun istemiyorlardı, II, İzzedddinin 300ü muhafız askeri yerine, devşirme usulünü ve yeniçeri ocağını tesis eden, Orhan Beğden itibaren Rum ve İslav kızlartyla evlenen Osman "'Oğullarına da aynı sebepten ötürü 'Karaman Oğullan düşman idiler, Peçevi bile 1/14 de STP prerıscsi ile evlenen Yıldırım Beyaz ıt için «Etrafında mü. llikü rniımtazın h esrıa kızları durnrken iill?bı sctüt!n , den bilıaber bir ıüi.firlıı kızına ra.ğ'lnt ettl.» diverek tenkit etmektedir, İlave (delim ki Anadoluda tf1.ı,riben 1250-1850 ye kadar bir 'Türklük ve g avrl Türklük ( dönmelik) mücadelesi kanı, bir sekilde den',m r ',"ı;5 zelrnıstir Bundan maalesef Türklük zara;' ,göl'mCıştCı!', (Fazl~ bilgi için: r H, Danişment : :!: Osmanlı Tarihi Kronolojisi) ,
ken
de
ne yürüdüler Fakat sultaııa sadık kalan Muirıiddin Pervane Moğol kuvvetleriyle Gavale civaı-ında onları karşıladı Muharebede Karaman Beğ mağlüp oldu, kardeşleri Bonsuz ve Zeynülhaç esir oldular, Konyaya getirilip idam edildiler Takip edilen Karaman Beği de sonradan zehirlediler, Görülüyor ki, 1260 da Karaman Beğirı giriştiği milli mücadele muvaffak olamamıştır, Fakat bu hareketle milli' mücadele cereyam kuvvetlenmis tir Oğlu Mehmet Beğ 16 yıl sonra bu hareketi 60,000 kişi ile tekrar etti,
..
m
olduğunu, ;:'-::,=" -lazımdır,
rgi .co
:""'Klı
c)
ww w.o tu
Eğer başta hükümdarJar olduğu halde diğer dev, let adamları da biraz daha miltive-perveıve vat= nsever olsatarrtı. Türklük için çarnısan TLirl-;:men beğlerini etraflarında toplayıp Mernluklar ile de bil', leşselerdi, Moğollar ya 1260 da, yahut 1276 da Anado. ludan tart edl lebfli rdi Netice olarak 1,1 1260_1.31"~ e kadar Anadolu birliği için yapılan kanlı rnüc ıdelcl er olmazdı, Türkl ill: bundan zarar görmozdi
1276 da Mehms t Beğ Konyayı znpte trl Ak tedi , divanda - Bundan boyle Dtva nda, del'g-[ıhb, b.ı rt , ı;iihta, meçf lsle ı-de ve mevdanl.u-d.ı 'I'ürkçeue» b:ı~k, dil kullıınılmııylt-diyerek Türk çeyi resmi ,1:: iL.'; n 2'-' tiği herkesçe malumdur Ben şunu ihh," cd'e.c~tir,l: Mehmet Beğ o zamanki siyasi, askeri, ekonomik, sos. yal 've fikri durumdan istifade ederek Bcı~'b\l'3 ilo de birleşerek geniş mikyas ta milli harekete gjri~ıni;; i i. Fakat o müttefikinden, Bavbaısm milli haı"_'k.:-i':' va ı, dım pe rdes i val tı nda gelerek Anadoluyu is1ilü c-dcce, ği nden şüphe ediyordu, Baybarsın Kayscrivo gelip kendini Selçuk sultanı i lan elmesi, Mehmet Beği il şüphesinde haklı olduğunu gös te ıiyor Baybarsin iki yüzlü bir poJi tika takip c ttiğ ini daha önceden a nl ıyu n Mehmet Beğ Konyaya ~cll11eden, kabi lele r ar,ISı!lda dolaşarak milli mücadele için tarafta!' toplavan Si, yavuş ilc (ki cimri diye Lilinir) blrleserek onu sultan ilan etmiştir, Böylece yola çıkmış, Elbistan zafı:" rin! kazanmıs olan Bayaa!'sı hem bi ı: emrivaki i kal.u ettirrnek, hem çle onun husnunive tinin derecesini ölc, Ien
Karaman oğullarının siyasi ve askeri sahada ilk önderliğini yaptıkları milli hareketin ill-:c1ini, kültür ve haıs önderliği ni de Tabdul. ı::m,'c i ölümü: 13,)1) I, Yunus Emre (öl: 1307), Aşık Pasa löl: 13:32'ı , Hacı Bektaş Veli WL: 1337), Mahlas Paşa yapmışlardır, Geniş halk kitlelerine 'kendi dilleriyle hitap eden bu ve bunlar gibi kimselerin say ve gayre'tleri il", cc' miyette milli bir ateş yannuş tır Yüzyıl la;' boyunce bu ateş bazan alcvlencrek, bazan koıIasara k. fak at hiç sönmeden zama nurıız a kadar yanıp durmuştur 1900 den beri dı' düşünen bil' şuur haline gelmiştir, Bugün uyur gibi görünürse (le yarın bii' tehlike hali nde bu milli suurun yeniden alevle nip ~ahl::ımıc:ığına süphern yoktur, Zira bizi her şeyden önce bir araya topuyacak ve kurta racak o la n mi ll ivo t cl lik \"_' '1'['11'1,,. çl'ıllik fikl-iclil',
8
ORKUN
--------------
---'---'
bütün
içyüzünün,
I{.ıfkı Atay'ın
yüzlerinin
Atatürkçü .gençlerim.izin ve inkı lapçı münevvcrlerlmi. zin Itibarma nail olabilmesi ne demektir?
dı~yü_
yüzsüz.lülcle
H'
rtrıln
bilindiği kunaat.lndedir Onun Sovyetler Iehi ndek i yazılarının «Yeni Rusya.» adlı kitaba münlıasu o lrnud ığ ıru hatırlatmak istedik. Bu vesileyle Sof'uoğlu üllrüduşunrz.ın F'n ta.y'rn «Moskova _ Holl1:l» adh kl tabmda lct baz ı fikirlerini paza ru çıkııra.n bır ya z rs ırı dn.n a"nı~ıdakj lcı ,
merrıjeket'çc
simtar-ı
alıyoruz
M, ZEKİ
.
Devrisab ık müddetince Bolşevik Moskof ihtilaline dair eserler kaleme alıp karın doyuran: Hasan Alinin has ahbabı, akıl, fikir ve kanaat yoldası : Mayis 1944 de, Tüı-kçülük düşmanlığı kampanyasında ..:Değişmez genel şef» İsmet İrıönünün hınk deyiclsi : 'Tüvklven!n bil' numaralı ve kıdemli solculuk mürevvici olan bu adamı okuyucularrrmzın önüne biraz daha serrnek için F'alJh Rıfkı mahlükurıa tekrar hi tap ediyoruz:
Falih Rıfkı Atay! Sen ki bunu söyliyen ve kendi imzası ile nesrede n bir adamsın: hala da serbestçe yazabiliyorsun, Bu cemiyet, bu güı-uhu halA kursağmda taşıyacak mı? Ne zaman, ah .. Ne zaman kusacak '
•
LO •••
~
ken
ww w.o tu
Ayrı! seriden <Moskova - Rom:..·· adlt kitap 0:11' senin tarafından kaleme alınrnarms mıdır ? Bu eserin beşiraci ve 27 inci ... savfalar-ında açıkça solculuk tare f tar lığ: vapan : 2-,. 4·" 29 ... sayfalarında demokrasi düsrnanhö: "österen sen değil misin?
Bakmz. ,,:(j:~okuyucular. bu adam ·"J.\toskm'u _ Homa" kitabının 28. sayfasında 1nönü ile Stalin'in karşıIaşmalarmt nasıl naklediyor : «İsmet Pa;;a, bir ihtiH\.I ınemleketinln büyük reisinin (ya ni S tu lini n! \ 1'.1\ y:ılHll ur kadasıdır, tki ihtiliiI ndrımının kal'~11n'5nıaSllHla., el' sıkişmasmda teşrttut ve sohbet unsuru hiç hükırıün. dedlr. nu Ih tllü.lclrün birer keümc ilc a nlaşt ılcla.rın ı. ik! klasik dlplomat dosva.la r tutan rnuzn ke r e le.rle elde edemez.» Taraftarlarının kulakları çınlas:n: Falilı Rıfkı bu kadarla da kalmıyor: çok ileri g idiyo ;': "Sulh duyg usu Moskrıvadn, hiz.dr- olduğu kada!' sami. midir. Fakat Iıe r iki tnkılabm da sulh timsali Avrupanın, kana.th, topuğuna kad.ı ı- yula ıı olan et g-ög-iislii sulh oruspusuna benzemez ; bizinıki göğüs kc mi.kler i in1p çıkan, laşan
bır
halkuı HlIH
n,
vür üdüğü
katı
topr-aleta
bır kız lmrde~t.ir,»)
ayağı
(A';, ni eser:
nasrr
SOFUOGLV
M, ZEK!
~~~~...,.,..~-+e-~
~.
de
Vaktiyle Şefinle birlikte Moskof ülkesine yaptığın seyahatin uydurma ve şişirme propaganda notlarını ihtiva eden «Yenı Rusya» kitabının muhaı-rlri sen değil misin? Bu kitabında Bolşevik Rusyayı rrıethederek göklere çıkaran, bu suretle Türk münevverini aldatan ve buna karşılık Rusyadan HtifB t gören sen değil misin?
Fakat, aziz okuyucu! Falih Rıfkı bu kadarla da yetirımemiş ve 16 Ocak 1944 günlü Ulus gazetesinde aynen şu sözleri söylemiş ve başmakale olarak yayınlanan bu hezeyanın altına batası imzasını bir t.üy gibi kondurmak cesaret ve cür'etini milli şefinden alrnıs tır : «Lerıln ve Atatürk öln~üşle1'8e, onların eserlerini a.~e"l\: yürüten, ilerleten ve yükselten tld şef, Lnbnü ve Stalin ba şrrmz.datl ır-la ı-.» (Ulus gazetesinin 16 Ocak 194-1 tarihli nüshasının FaIih Rıfkı Atay imz alı \'c~:Bi~ dostluğun sağlam temelleri. serIevhasiru taşıyan baş, makalesi. )
m
ORH:U,N Falih zünün
SOFUOGLU
rgi .co
Yazan
Di
IF
U '.DA FALi
VATAN
DORUNA'
L
<
i
. Değalıdau berldir Sevmlşim ben bu yur du; Beni Yıldızın - Ayın Hür IŞığ'l doyurdu! aşkı j'U,t't aşkı Ba.ğrımda Iyman olmuş. Bana Ayla _ Yrl dız.ım
Millet
Ca.nnrı İstikIlil
:11n11~t{'·!ı·nolrn us ,
bana kuvvett ...
sunmuş
I{ollarımın
Süngüden İçmişlm Yurt
yudurn,
aşkrylu delfren
Gönüller Bu Su
yudum
hürr+vett,
yolda Içer
bir hoş olur ... serelan geçen
sa.ı-hoş
olur.
t:u va ta.rı ın ba·i;'I'ına Düşmüş
nice
şüh cda :
Anadolu LI ğrıına ... Can feda, carın n f<'II,,!..
,
Sayfa:
34) Gördünüz mü Falif Rıf kıyı " Batı' medcniyc tinc bu kadar iğrenç bir dil ile sövebilen : zerrece haya e trne , den Moskof ve Türk inkilaplariru ayni kapıya çıkarıı] şimalin ayısı ile Asyanın bozkurtunu bir ana ve kızkardeş halinde 'tasvir eden bu adamın hala konuşabil. mesi; haliı pat-tisi için bir destek sayılması; h<115. bazı
Duymayanlar Can lcoyduk Kılrcırnlu Yan
can
ba-kanlar
duysun Id uğ urdu :
nu
"erir bu
vurda'. T. TURAK
-.*'
A'L'ASEVl:H
4ı~ •.•. <&. ~~
~
'0/
9
ORKUN
-------------Türk
:'UIli
DÜNDEN
Destanı
SESLER:
O(;UZLAMA dan
bir gün çöllerde
Belki
knybedcr
Bvlk! bir gün a,ğlarsuı •
1\.(;I1'
Işrksız
kulübende
bora nın
Dmltver ek oıkarsm Krh cırı
duva rdu
Olclar ın
ukluktu
Ha t.unurı Eşim
eşlm,
bahtına ı'şim,
Yenı
mi
e~-ledilE'r
hasılı eşim,
kaldı
01111' ki. niertli~rjn
(,ün
Namert
e>jim hey!
Yastığ-JlI kuş
ile
burda!
Hn yk ıra rak
sevmiven
g-"ıw
seni
vurdunun
çıka rsm
Vicehtıımı.
a:~ sana!
Ömrümce .tutarını elbet yas ,;;lll11 Eşim esım, eştm, eslm, oşirn hey!
e, «"{oskonı))
Hev arkada:)!"
Bu yolda
rgi .co
BASRİ
·Beraberiz
GOC1-L
derinÜt'n
lı,~~kaıarı
d iv« bn ka ı-lar senin
Kiifiil'
a crm rc sana!
sızar
de r dind en
«Pa.ris»
serünle,
dağ·ların!ı",
*
Hu yu t ın kumçıs ıyla büyiik
vur ur kadırıca:
tükenir,,, Silii.hı il ı kapınca
m
Erliği_
yaruuı ,
lca hpe hi r lıınca;
ıığT'H'
bir eL arkandan
kııd.n ~
Sf'llin ağ.,t 'ko~ııı,;:ı
*
lcıı.I,I i :
lcüsütü
Dö nrni yeouk misin bil' dahi vu ıd.ı ~ Eslm eşlm, eşim, e~im, eşirn hey! Bin
C'si>:iııİ
bır ümitsiz
usı l ı ka.ld ı:
- Bl r g iirı sab ııu
Bu ş.ın Iler~dedir'?
sin eşini,
kaçt ı diye ka rına,
kanlı\.!', ilc'
ya
i~nıal":
su tanlu
i'
dun'la.rma
*
ben de coşk un bil' s e lim.
işt e e linde
elim,
bu hava tın gel beraber gülelinı, Ölüoıüne g'umına, ttpisinc, karma",
Senlnlc
A'l'SIZ 1931
ken
de
NOT: Di1'5e Han için hatunu taraf'ından y:~_ kılan bu ağıt, ilkin (ORKUN) da yayınlanmak, tadır Her türlü iktibas hakkı mahfuzdur
EDEBiYATıNDA MilliYET HAMİDOULU H. I~ETHİ GöZLER
ww w.o tu
Yazan:
Osmanlı İmparatorluğu, tarihi zaruretlcr altinda islam medeniyetinin etkisi altında yaşar-ken, edebi yatınıızda da altı asır gibi uzun bir yaşayıs devresi boyunca Arap ve F'ars edebiyatınrının etkisiyle bir ~:hilvas edebiyatı» teselekül etmiş, bu arada, halkın ne zevki ve ne de kültürü göze tilmiştl «Divan Edebiya.tı» daima bit' zümre edebiyat! ola, ıak kalmış, sonraki edebiyat okulları da halkır. deıt. lerini tam olarak akset.tlremernişlerdir
«Divan Edebiyatı:', köklesirken benliğini kaybe tmi, yen halkımız da san'atkarlarını bağrında yetiştirerek zümre edebiyatı yanında özlü ülküsü, temiz dili, sade uslübu ve milli. duygularryla eski cağlarinuz m şiir g o, leneğiııe uygun bil' «Halk Edebiya tı. varatrrnslardn-. Bu edebiya t her şeyin başında, halkın milli benliğiu! adeta kuvvetli bir ruh zırhına bürüyerek yabancı etkilere karşı korumuş ve dolayısıyla halkın edebiyat ZCL ki ni tatmin e tmis ve edegelrnektedir Edebiyatı sanatkaılaı-ı, aşk _ sa ıap I"l' sakiden dem vuruı-Iarken Köroğlu "öyle hayk ırıvordu : Divan
'I'n.n
yeri
atmadan
>;<ıfak sokend«
üstüne hörelenmeli Yerden kulkarı alıp kılınç çelcende Yiğit 011 b-e!l' yel'(l\lll yaralanmah Düşmaıım
UNSURLARı
ata binende boz kur tla.ra lin olur Yiğit olan döne döne döğ'üşür Kötnler Ica.vgn.dn.n kn<;>ar dön olıır, Yİğitler
sllkintp
Derelerde
Halk edebiyatı şairleri daha ziyade mahalli konula, işlediklerinden eserleri baştan başa mil lidir Sevgi, aşk, ihtiras kin gibi beşeri duyguları bile milli guru. rumuzu ekşıyacak sekilde tercnnümü basarabilrniş'ler, elir. Aşağıdaki parça buna misalolabilir: 1'1
Höro(;'lu -
Çamhbel'in kovağında Sular akar ayağında Şirin
Döne
Urttşcn Gütiiimen
-
~'anag-ıııtlıt
benler
Çamhbel'in
yer-Inde
n ıi':
koya.ğ'tnda
Su kestlrnlş ayağında Güzel Döne yanağuıda Klbar
benler
soluk
soluk
Halk şairlerinin bil' çoğu ünlü o layla r dolayı s ıyla düşünce ve duygularını dcr söylernişlerdir : A§ık Ha, san'ın bir koşmasının son Intası şöyle bitiyor: Hasan Hüdam
der
göklere
çıkmıştır
bı:ı.ğ'ıBlasın çolctrrr
Tnmaşvnr Vermeyiz
ImIatnn ki1flre
fihmı
günahıın
b'u Padrşalunı ku ılma.yrnoa
R K U N
Bu mısralardaki kafilik ve ccngaver.lik ruhu, insa , nın göğsünü haklı olarak kabar trmyor mu? Halk edebiyatı mahsullerinde hakiki kır tasYielerine de sık sık ı-astlanır Bu tasvirler, yurdumuzun bö lgc.. , lerini önümüze serer, Aşağıdaki tasvir bu bakımdan nekadar kuvvetlidir. Cukurova
bavraıuhğnı
giyerken
üzerinden
soyarken
Çıpla.klrğrn Şubat
a.yı kış
Cennet
;relini
dernek
Aç kurt
Aldı
kovarken -
yatağı
Zamantı
illeri buzlu
Erciya,!
eteği
sümbül selin
Cebel
Sam'dan
Harh
için
-
ErciY<t"
toz olur;
Ist lyerrler
Fe lek
llğT:ttıl'Sa
Adam
ezlvr~ren
glyme
Gel
yeşlIJer
giyelim,
-'-- Adamlarım
Halk edebiyatında kahramanlara gi, yiğii:liğin tok ve erkek sesiyle man destanından: Eğerleyin
ut ımuı
lnr
Fethedeylm
namazında
Allrdı
Allah
Dorıdli Gayr!
açtı
ardıl baktı
ŞehItlik
"ar
lrortulnıağa
Da lk ıl ıç oldu
Şimdi
Osrna u
:Ne pervamız Alenıin
-
M,ııstab Şahlıı
belinde (rlhl şlkürmı
serıle
yollar
Arap
pes eder:
'I'edahhüt'n.lcvküm
EFaman
benimdir
merdllk
Ilmin
fasılı
benimdir,
ricam et kabul
çağrı~an
diller
benimdir,
Sözlerimizi bir sonuca bağlamakIs tersek : TÜ!'k hall, şairleri devlet, millet ve yurt işleriyle çok yakından alakadar olmuşlardır, Öyle zamanlar olmuştur b, yurt ve memleket meselelerinden ötürü, padişahlara bile yol gösteren ve taı-ızlerdo bulunan şairler çıkmıştır Mora ih t ilali dolayısıyla Mahıernl bil' türküsünde padişaha şöyle hitap ediyor: :)eYh":etlu, :tsi':Cl'iıı
e ı-ha.huı
ara
görmedi
Erenjel'
ccug lnr.
varn
Genç
Osman
s.ı.vaştn n t,1'il'alı
şol kn rnbastnn
Z~li
keskln alıcı
Buna
savaşı
eder
nalfar
harb
övünür
gelmedi
demirdcu
vardrr
rter
çare
d önmvz
Rustern-I
ö
b enlmdlr
dörırncd!
Halk şai r i gerçek Türk savaşcısuu t asviıctc de büyük bir basaı-ı gösterir, Bu basar ıvı, katıksız 'lTIl'J,: oluşunun bir neticesi saymak yerindedir, A~ağıclaj,i parça 17, yüzyılda yazıldığı halde bugün, Kore kah r.ı . manları için yazıldığını iddia e tsck kim h a vir die'chiliı',
pektir
g'ibi
geri
da g eçt.l
ÖJiimiiz dirimiz
top
şn Ilar
yaman
kurduk
evliyalar
Sar-askcrba R15inin
Yüreğ'jıniz
lca rxu nu
Os-
ka pısrn
Genç
Imdu.t
dedi
Genç
Iıepis in
Bağdat
divip
dile gelir:
5'2\--
ik.lsln
düşmanların
Sabah
ka ı-ş: duyulan
benim
azı uisimı'
gömüleu
Neticede
tez olur
Amık'tnrı
henlmdl r
'ku ll nr berıirndir,
vertlerı
BUirim
ww w.o tu
Mnradrmız
yollar
Diyerek Arap ruhu, mal ve şalıyla karşı Türk şöyle konuşur :
-
söz olur,
herıl mdl r
<1liBsii.n peşl mt-
saln-altu-ı
ken
giyme
Sarı
Hasan
(hığından
gelsun
Adam
Leşlere
Beyaz
bovlarmdak: içerieir: Ara p akse t tir-rnig, bu eser leı-dr
Beğ:
klmse
Uzun
Ebu kullar
Kas
Mehmet
Fahlıfıl
TeJliHa
Halk, yeşile vurgundur Yesilde «murad sezer Hall, şairleri sevilen yeşilin değerini de şiirlerinde belirtmiş, lerdir:
ol ya diyen
Işlenen
Fahhil.l:
bitcği
Aı'Emr yatağı akar
btzd'olur
rgi .co
Erciyft~'lll
Güzeller RRrlı
ı;-iilün
abd ek»
de
Alldağ''dn
koknr
-
hazır
«Erıe
Aldı
namn kaı-ın gör ünür Engininde güzellerin sulunur IGmya dedfklcrl sende bulunur burcu
bölücü
;ylğltlcıf
FalıhıU:
Va-ktinde
rnnk lcr-
Yiikseğinlie
Burcu
alayları
koç
Halk edebiyatı şairleri, yalnız serhad dış düşmanlaı-la olan çarprşrnaları değil, ve diğer aşlre tlerle yapılan kavgaları da lerdir «Harnasi diyaloğ: diyebileceğimiz taraflarm karakteri de tebarliz ettirilir:
sarın yakı 8ll' <hğlnı'
Karacaoğlan Erciyaş'ı anlatırken de gercek elen tablolar ya prnasın ı basarabllrnlsth-:
gibi
A(h belli
m
o
10
hlzd'olıı
kı lrr-
şmm
aslını
kalbi
o lur.sn ve ıme
him İ,;.rd
baş nu
bil irr
Din dünyu, Ritti Dünvnnm
de kara
sor PıH1i~aııım
nizanıın
tıığ' ik snııeal, ynvurılu r ancak
elden ımı
duh i notucuk Padi"nlıım,
.o,
Halk edebiyatı eseıIcri kal'~;ısıııcla Ttuk Irk uu n asil \'C' hür- kaı-a kt cr-inc hayrun olmamak elden gelmiYOr,
i'
Halk değerli
edebiyatı, hakiki Türkcülcıin kaynaklardan lıiridir
ilham
ll, FE'l'lHİ
alacakl,,!'1 GÜZL,Em
o
11
İl K U N
-~----'--------- ---
1944 1945 . ıRKÇılıK - TURANCILIK ~nAVASL !::-~~~~h!
a!::ıaı::&~_aQE
~
it
ui4 ~rali~
~~_~
•••••• ::=:t
,"\,:;:ııo-k~b
~2:fL::t::c::::~
o zaman ,bu mcrnleke t tc cesur bir muhalefeı ya, pan Arif Oruç bu hadiseyi kısmen kendi gazet esindo yazarak umumi efkara bildirmişti, Narnuslu ve ,'.ldı başında bir başbakana düşen şey böyle bir valiyi hem azle trnek. hem de cezalandırmakt ı Halbuki küçük diktatör böyl., ~ aprnadı Vali ,Elolunursa h iı, ~iım.et atotitesi 'sersılıı: diye onu dcr/w yılIa;'ca oracl:ı
nu bilmek için deliava keramo te, kenanete lüzum yoktur, Bu, biraz akıl ve biraz hesap işidir .. Küçük diktatör, nutkunun biraz daha a~ağı bölümlerindc c/avaş yavaş asıl söylemek istediğ i noktaya yariaşmaktadır Şu cümle ler aynen onun tarafından söylenmiştir:
tuttu
küvü al ısrnıs clan zayıf !ıir pode riyakürliğa sapmak pek «başaı-ıcı olarak millete
ka da r büyük bulunamuz
hir Biz
davanın
Bu sözler
büyük
voruz» demektedir
ken
ww w.o tu
Biz Tiuk çülc ı-, ıçimizde hiçbir ",büyük' a d.ı m , hi<; bir mevki sahibi atmadığı halde acıkuvoruz ki bu mernle keI te ilköğ rc t!rn meselesi l.ıelk i ancak ,;\l _ ",C yılda cözülcbilecektlr Bütün g,ıc,TC'l-imi,,", !';]aı':;:a! yaıdrrrunla ve her scye rağmen Türkiye halkıılın yüz , de yüz demlye lim, yüzde 95 okuyup YD/,nlDsı belki arıcak 21 Inci yüzyıl" g irerkcn ı;;"rçek[e~ccektir, 1311-
büyük
inu nıhnuv.sn , bııı!ü~ii[ecek ü
lküy»
cesa.rı-t ellil
ya-
inanıyoruz,
bil'
dcmago.iınin
ve
rivak aıhjrı n
yetle kazanılan davalardır Parti programları ise birer politika davasıdır Partilerin yürüyüşlerinde samimiyet kadar bazan r'iyakarlık da vardır, Çünkü o, günlük bir Iştir, Çok kere iktidar dalaveresidir İktidara geçmek için bazan hakikatlar gizlenir', hatta tersine gösterilir, Acaba küçük diktatör «büyük ülkü» diyerek partisinin o' pek parlak, altı oldu, her tarafa çekiJmeğe elverişli programını mı kasdcdjyoı-. du? Bunu kasdediver idiyse pek giilL'mç bir duruma düşüyor demekti Çünkü bil' memleketteki va taridas. ların ancak bir kısmı tarafından benimsenen, öteki kısmı tarafından benimsenmiypn bir parti program: hiçbir zaman büyük ülkü olamaz, O halde geriye rnil li, dini, beşeri veva heynelmikl ülküler lcahyor ki bunlar da Türlcçülük, İsl.ımcıhk, masonluj, ve komünizm gibi adlaı-la anılan ce reyarılardır İsmet İnönü, Türklerin milli ülküsü olan Türkçülü~;ı::ı kas, detmediğine ve, ona düşman olduğuna, islamcılığa da asla vanaşmadığırıa göre neyi kasdettiğini anlamak kolaylaşıyor : O, insancıhğı, daha doğrusu kornünizan heyne)milelciliği kasdcdiyordu l~uslDp kaı-s i beslediği sempati, Moskofları büyük devlet k urrnus büyük millet saymak gibi ',örüş ve zeka sorsuzlu,;:ıı dolavısıyla komünizm! de kasdetrnis olahili;', Ma~;on_ lar ve komünistler en elverişsiz yerlerde bile kendi gayeleri hakkında birkaç' söz söylemek in:,talığınd3cln-lnr Mesela masorı öğretmen: ({(;aypıııiz Türl, ('0_ cuğunu yü!cseitmf'ktin del' Komünist öğretmen de «Gavemlz ileri bir g-('ııçlik yl'tiı:;ti rrne k th-» hi k rno ti ni SH vurur, Buradaki «:Ylik"eltnwk» ve dıi'rİı' keli.melc. ıivl« masonlar ve komünistler ruhi bi r d(~al'.i yaparak ferahlık duyarlar, İsmet İnönü de komünizan olması dolayısıyla «büvük iilkü» kelimelel'inden buna yakın bil' marıa kasdediyordu Yani l:ıırc1uı'!wıq,fı çalıştığı Köy Ensti tüleı-in.ı, ~.-r:tiştil'ece~~i komünist ö'};retmenler sayesinde daima sola kayan bil' Türkiye ..,
de
Millete sunulan yaldızh yalanlardan biri de budur, Bu sözler 1944 te söylenrnişti Bugün 1951 deyiz Bu sözlerin söylenmesinden beri 7 yıl geçmiştir, Buna göre 3 yıl sonra ilköğretim davasının bitmiş olması gerekirdi, Halbuki haıi Türkiye halkının en fazla ri~, 40 ı okuyup yazmaktadır Gerçi, dikta tör buna karşı: «Biz iktidarda kalsaydık meselevi hallederdik. Demokratlar halledemediyse sur; onlarındırdiye cevap verebilir Fakat görünen köy için k ılavuza ihtiyaç yoktur, Demokratların iktidarı aldığ: 1950 Mavısına kadar bu parlak hava lin ileri sürüldü(i;ü 1944 vilmdanber-i 6 yıl g('c:rniı:;ti, Bu altı yılda il köğrc tirn meselesinin yarısinın halledilmiş olması ve hiç ol, mazsa halkın r,; 70-80 inin okuyup yazma ö:ll'cnmesi gerekmez miydi? O milli şef, o büyük adam, o İnönü kahramanı, Lozan arslanı demiryolu kapla nı, ilkö,!:retim seferberliği kamu tanı bunları bilip görecek, ona göre söz söylive cekt ı O, bu sözleri sövlcı-kcn kendisine karsi millette mutcdil derecede bi r sempati vardı, Yaşına saygı gösteriliyoı-du, Ak ne!': aleYhin~ de pek kcnusulmuyordu İlkö,?:retim davasını arıcak 41) yılda hallederiz desevdi millet bu açık sözlülük t.or, memnun ol urdu, Hiç olmazsa ii) tiyar Cörcil'den ihı'el almahydı Cörci l, .İkinci Cihan Ha ıl.ıinin SJlw;,k gijl1h~rinrlt' millete ':size hiçbir şey '.-;ı(]et;ni)'oı'unı demek cesaretini \'C' büyüklLır~linü gÖ5tcnııisti, Fakıı( mayasına hilekarlık k arısrrus ola n adum no vapsm ?
urkas.u.ı
Acaba burada onun gc'velecliği «büylıt: nedir? ÜlkCder milli, dini, beşeri sisternlerdir programlan hiçbir zaman biiyük ülkü olamaz, o ülküyü yaratan yüzyıllaıa bakan ve samimi-
mahsulüdür
Parti Ülkü,
vu s ıfluı-ı bÜYÜk ül-
oldıı!;'up,cı,
öğ'l'etmenlerin
nı.tllı~tt1.olduğuna
ülkü»
esash
yu ra.ttl ıştu
rgi .co
tanıtmak \'e .mille tin sevgisini kazanmaktrr Küçük dikta tör, nutkunun başlangıçlarında maaı-ır rnesele , lerine temas e~erek bir önsöz yaparkeri. «Nihayet on sene za-rfında TUrldye'de ilkiiii;-retim nıeselesının halledilmlş olacağını, açık ve kestn ola r.ı k g'öl'ebil!-
öğT~tıneniııjn
ba.şarueak
m
Daima yalan söylerneğe litikacı için tahminlerde tabiidir Maksat kendisini
Eğ'('l' Türk
l2
ORKUN
-_._-_._----------Onun
sanıimi
kanaatlan bu olmasaydı Hasan Ali'ye yapması için direktifler vermez, Hasan Ali de memleketin sicilli komünistlerint yüksek .mev. kilere geçirerek milliyetçileri iş başından uzaklaştırmak cür'etinı gösteremezdi. Hasan Ali'nin icraa , tından İsmet İnönü'nün sorumlu olmadığı söylone . meto Çünkü o devirde bakanların her yaptığı iş dik. tatörün buyruğu ve işaretiyle oluyordu.
raf!
solcu icraat
Küçük diktatör, nutkunun manevrası olarak kullandıktan lece giriyordu:
yapmaaıdn-,
i~,lııde
Bir
cemivet
en t.eh li-
terbiyenin
vnztfesln!
va sı tası
politika
hiçbir
emnlyetin
k
ö
heyecan
ve·
rgi .co
Devlet başkanının, hel' yıl neşeyle kutlanan bii' bavram günlinde gençler'in içini zehirle dolduran bu nırtkunda bahsettiği evledansiz politikacılar" Tlirk_'
alabilir,
çü ôğre tmenlerdi Ve bilhassa Atsız'la· Nej, det Sançar'dı. O sırada bu ikisi Tür'kçü öğretmen ola. rak talebelerine imanla milliyetçilik telkin] yapıyor. lardı ve onlar bu imanlarının ceremesini bir müddet sonra zindanla, sefaletle, sıhhatleriyle ve hepsinder korkunç olarak da «vatan hainliği» iftirasıyla ödiye. ceklerdi. Bir devlet başkanının iki lise ö~retmeniyl€ uğraşmaya tenezzül etmesi onun ne ruhta ve karakterde olduğunu göstermeğe kafidir. Bu iki lise ı.ocas birer vicda'nsız politikacı değil de 'birer rrıüseccel vatar haini olsalar bile bir devlet baskanımn onlarla uğraşmaması ve hele işler henüz tahkikat saf+asınrla iken orı , lar hakkında hüküm vermemesi gerekirdi. 'I'ürkcüler hakkında bu kadar aceleyle hüküm veren bu adamın bir-cek hain komünistler hakkıncıa simdive kadar hiç bir - şey söylememiş 'olması da üzerinde ısrarla durula. cak bil' noktadır.
ww w.o tu
ken
de
İhtiyar küçük diktatörün, burada kasde ttiği «hususi politika); TIirkçüıüktür. Çünkü o sırada İnönü hü. kümetinin «umumi politika» sına aykn-ı olarak iki epolltika» faaliyette idi: Slyasi bir gayesi olmadığı için aslında <politika» değil de «ülkü» olan «Türkçü. lük» ile siyasi faaliyette bulunan ve Moskovaya bağlı bulunan «komünizm». Bu nutukla birlikte yalnız Türk. çüler aleyhine takibata girişildiği için «komünizm:' propagandasının hmet İnönü tarafından bir tehlike sayılmadığı aşikar'dı Milliyetçilik fikrme «hususi politika» denmesi de ayrı bir tak tikti Günliik sivasi par. tl işlerivls ilgisi olmıyan Türkcülüğe politika de nernezdi. Çünkü o partilerin üstünde bir ülkü idi. Dik ta tör, bu tilkiiye politil.::a arbrn ver meklo .onu ki"ıı:i"ıltmeç€ yeltenivor ve ülkü gUya yalnız bir iki kişinin kafasinda yaşıyan bir şeymiş intibaını vermek için de 011,1 «hususi poli tik a» diyordu.
hiçbir
m
tiiye kultarnlmasr. bır öğrotnwnin kendisine ernunet edılen vatan e"lıHlıı.rına. kendi hususl pnll tlka.suu te-l. kin etrneğo çalı)nıası kadar vlcdansrz ye zarn rlı ola. rnaz, Öğrenmek irili aflesluln bütün teş"iJderiylc lı :ı. z ırlarraıı genç ilimağ ve temiz yüı-ek, vlcdunsrz bir pollttkacınm sözlerinden ve c1er,;lerindl,1l en derin zr-Irl r, leri
ki o, gençliğe
Milliyetçi öğretmenlerin sınıflannda sadece milliyetçilik telkin etmelerini vazifeye politika kansurmak diye en ağır küfürlerle karşı ladıktan sor-ra .-vrı: rs met İnönünun baştanaşağı poli tika, hem de siyasi mu, arızları saydıklarina karşı küfür ve iftiralada dolu en iğrenç ve en kötü şekliyle poli tik a, olan 19 Mayıs nu tkunun ilk okuldaki yavrular dahil bütün öğrenci le. re okutulması ve telkin ediJ.mesinin biraz sonra bütün öğretmenlere devlet zoruyla bi r vazife olarak resmen yükletildiğini göreceğiz. İsmet İnönü bunu yaparken ele en ufak bil' utanma ve vicdan azabı duynuyacak tır
Vatandı\!jln.rım! ve milli
Demek
Buna karşılık diktatörün vicdansiz politikacı dediği milliyetçi öğretmenler gençliğe bir takım telkinleı yapmaya muvaffak olmuşlardır, Çünkü güttüklerı dava hak tı Kendi hususı politikaları değil, asırlardır mille, tın gönlünde ve şuuraltında yaşıyan milli bir dava idi. Türklük ve vatan davasıydı Gençlerin gönüJlerini eli tatlı heyecanlar'la doldurabiliyordu
üçte birini bir başlangıç sonra asıl maksada ŞÖy.
Geuçllği ;'leti~tirmeııin kel1 Iıastalığı, öğretmenin
yoktu.,
rerniyordu
Fakat burada küçük diktatöı- bir noktayı unutmuşa benzlyor: Acaba bu bir iki «vicdansız politikacı, elle. rinde hiçbir iktidar olmadığı halde nasıl bir sihirbaz. Iıkla bir takım masum gençleri kandırabiliyorlardı el2 elinde bütün iktidar ye propaganda oruanla r: olan diktatör güruhu yıllardanberi o gençliğe kendi umum politikasnu kabul ettiremiyordu? Bu soru cevap ister ... Demek Id dik ta tör güruhu. nun gençliğe 'te lk in etmek istediği fikri o gençlik kabu etmiyordu ... Demek ki o Iik ri n kabul olunacak hi r ta-
Birçok gafiller taı-af ından hala ihtiva tlı ve tedbirli bir devlet adamı sayılan İsmet İnönü'nün bu acele kararı ve hükmü ik i tüı-Iü tersır olunahilir: II O hiç de tedbirli, ihtiyatlı, uzağı gören bi r adam değildi. Bütün hareketleri Icvıi. acele. Incelenmeden yapılmış hareke tler-di r 2) Yahut o, aslında terlbu-lidi ı: Iak a t Ttuklük ve Türkçülük düşmanı olduğu için, bu rnemleket te milli bir harekete tahammül edemediği için böyle acele h,']. kurnler verrneğe sürüklenmtsür
~=~~~~~~ ! ı Dağb.yın
da ğta.yın
Hangi ihtimalolursa olsun, ikis! ele bu adamın, ale. Iadenin çok aşağısında olduğunu ve zavallı Türkiyeilir 12 yıl nasıl bil' başkarı tarafından idare edildiğini gös. terir İleride, bir gün bu mernlekct te milli şuur tanı manasıyla uya nır da Türklük düşimcesi hakim olursa İsmet İnönünün devri ni ciüşman is tilasından dalı cl be tcr bir karanlık ça.Cf nlara k anacak Vf" milli t a ri hc o ~l" kilde geçirecek tir
ba,;,unı:ı:ı h,.'~·
Jhljlm a.teşlerf e yanaca lr rrıryiz? Ucuı-un uçururı başınuz ı hey
Tür],çlil
ük
votuntlan
,lon,'CI'],
m.iyiz ?
AYHAN
İNAL
tl'
~~~otr
~t>
~~
~~
İşte kurnın
bu karanlık ruhlu ve karanhk köklü adam hemen arkasında tehdidini savuruyor:
nur ,
0}:~KUN Içln en zararlı
'için
sert
olan
tedbirleri
bu cinayetlere
yer
esirgemiyecektir.
Bu cümle, üzerinde dikkatle durulacak bir konudur Milliyetçi öğretmenlerin Türkçiılük, Moskof düşmanlığı, vurtseverük aşılıvan. siyasi sınırlar dışında kalan Türklerin iyiliğiı::ıi. temenni eden telkinlerini bu adam «cinayet» kelimesiyle tavsif etmek gibi bil' cinayet ir. tlkap etmektedir, Çünkü milliyetçi öğretmenleriri siya, si bir ihtirasları yoktu, İsmet İnönünun yerini işgal etmelerine imkan dahi düşünülemezdi, Onların milyo, ner bir kambur veya sağıi- kardeşleri olmadığı gibi Ankara ve Istanbulurt en seçme yerlerinde değerinden çok aşağı para ile alınmış arsaları ve köşkleri de mevcut değildi, Ellerinin altında keyiflerince sarfedilecek .blı gizli tahsisat bulunrnuyordu Çoğu ancak zevcelerinin müşterek mesaileriyle evlerini idare edebilivorlardı. Aldıkları maaş, diktatörün soförünür, aldığı paradan daha azdı
ınlemektedıı-Ier
Mıt,zide bir
de bIrleşeceğiz,
Baş
oldıığı.ınıuz
düşmanmuz
g'ibi ı:-elt,cekt"
lHosJiOflardır,
Komü-
ıçtimar bir knnscrdir ve a.hlüksızf ık rejimidir. Devşf rmeler Tiirk mlllettne dalına ihanet etrrüşter dir, Onun için müIıim mevkiler e Türkler geçmeltdlr-» dedikleri için vicdansrz ve cani oluyorlardı, bunu söyliyecek
onu
rnız Tlirk
başımızdan
kadınlığuıın
ra ilerlTürk
yerde: eksik
(nUili Şef bir dfthidir ...
etmesin •., Mevhlbc
ttmsalıdır
... İsmet
ve Ilmin timsalt
gençllğInin
İnönünden
Aııu.
olan
son-
Ömer
İn-
ww w.o tu
önli cumhurbaşkanı olmalrdır» kabilinden sözler söyleselerdi vicdansiz canller olmıyacaklar, belki saylav tayin edileceklerdi. Dalkavukİuk etmedikleri, kölemenler gürununun hezeyanlarını benimsemediklcı-i için vlcdansız politikacı ve can i oldular.
Zavallı vicdan ... Türkiye'ye sığınan Rus ve İran Türklerini derhal onlara geri verdirerek idamlarma sebep olan bu vicdansiz adam, vicdandan bahsedivor, du Türkçüler, bu şefirı kerarne t sayılan sözlerini hakikat haline getirmek istiyen polis ve sıkı yönetim tara, fmdan işkenceye maruz bırakildilar Bu yüzden sc. falet ve perişanlık çektiler. İçleriudo verem olanlar, sıhhati bozulanlar oldu, Nutuk
şöyle devam
Fa.ka.t
milletIn
ediyordu:
Iıaltni
ye
istlkbaliııi
tehdit
eden
bu
\
cınaverlerc vazife
kıırBı
ha.ysiyeti
le t makamı,
asıl
teminatı,
ve ortak
vlcdanı
ö~>Tei.ı.nelı h eye tln!n ver ehiltr
Hlçbır
dev.
oğrermen Imdr09U içinde bulunup lcö, tti yola. sapmış olan vıcdansız fesa.tçıyı. dıg'er öğretmen. lerden daha. kolay ve daha çabu): keı;;fedemcz. Fe sa ı, <'' , yarılrş telülcldterc w! zn.rnrh hareketlere sevketmek iç',in ufukt an bııslı;yltra.k, her türlü yatansever ve masum çehrcye bürünerek, ()k§I~'aı:aJ(, ıniikıHat vı: mü , (~azah Ve
numamvı
i,;tcdiği iiy!(,
bır
ve sınıf
<1('1'<; dışindu \'('
Itcı-lemcvr,
eleı-s Içinde
Jcu llu.ua rrı k
gençleri
;rlirlltrneğe yeL'reneı'ektir, Burılu r I,ötll !ın 1'1']{ı·tlpnlit· ki lıu nlu ı-u k,lI""
Istlkn.mete
:Lanltll
geçIp
rnüunsebettcrrnı
JL-\lH.R
bekleıli vıllarca .. , Bugün gürlesiıı «Kızıl l\fe;vılan;> III üstündeki
He"
artık,
Kiiiriin!f'
«!iiirsii»n
klrıinle Ye-r·g-ök () uta.nmaz Sö •.. ırkıma,
ye
hi,
ılurıııa
~ii'l.e Janetle
t iikiirsün !.,
EŞREF.İ ,,~~~V'-<Ar~
!,
ki Nüzrrn,
7,Ai\fAN
~ {
~
•.~~_
öğretim çağında ögretn1('ll heyetinin ılikktı.tleıi lazımdır, nanuıı te dblrlcrt en soura gelir; bu tedbirlere sını. geldIği zaman azçok ger ka.Imnu-, , tır; "c elbette ılaçlur ister istemez acı, sert otacaktrr Bu satu-lar, öğretmenlerin hepsine birden yapılmr, toplu bir lehdi tti, öğretmenler, eğer kendi aru la.nndn milliyetçi varsa onlaı-ı jurnal etmeğe, yani ahlaksız, lığa çağrıhyordu bir
milletiri
bulunan
davanınası
g'erıçleı-In,
için,
nihayet
ailenin,
btıyltl:
On binleri bulan öğre tmenle rin 1944 te çoğ unluğu milliyetçi ve mümkün nıel'tebe vazifesi ns sadık insanlardı Fakat o zamanki iktidarın Moskof dostluğu \'1' sirr-e tliği dolayısıyla bu düşüncelerini açığa vurmaktan çekinirlerdi, Bundan başka birçoğunun dersleri milliyetçilik telkinlerini yapmak için elverişli değildi. Şüp., hesiz, kimya dersinde, edebiyatta olduğu gibi Türkçtılük telkini yapmaya imkan yoktu, Onun için, 1944 te, milliyetçilik telkini yapmaya elverişli kültür dersle , rinin (edebiyat, Türkçe, tarih, coğrafya, yurtbi lgisiı öğretmenleri de ekseriya derin bil' süküt içindeydiler. Milli ( !lŞıefin öfkesi bu sükütu en fazla bozu.. A tsız'a ve Nejdet Sançara yôneliyordu. Fakat yukardaki satırlarla daha ziyade Atsız kas:' ediliyordu, Atsız'ın 'devlete naciz bil' hizmet olsun diye yaptığı bir hareket dik ta tôr tarafından ahlaksızc.ı tahr-if edilerek umumi efkara sunuluvordu Bunun doğrusunu bugün biz umumi efkara açıklıyoruz:
ken
Onlar
SÖVEBİLDİOİN
de
nizm
Allah
SÖ\'
rgi .co
İşte 1944 te, Türkiyedeki hayat kasırgasına tu tulrnuolan bu öğretmenler, dik tatör tarafından cinayet ya, pan vicdansız politikacılar olarak vasıflanduılıyordu Evet ..... en fazla olarak, «Tür~yenin dışında du Türk ler vardır. Büyük kısmı Rusvadadır Zuliim a lt ınrla
HİCİV KÖŞESt:
m
vatan
Devlet, vermemek
13
1941 baharında Alman ordulan yıldırım hızıyla Yu, goslavya ve Yunanistanı istila ederek Balkanlara ha kim olmuşlar ve cihan 'tarihinde eşi görlilmedik biı şekilde havadan' Giride asker indlrerek İngilizleri ruüthiş bir bozguna uğr.atmışlardı Hatta Girit açık. larında Alman hava ordusu, İngiliz c1onannıasll1J (h! o zamana kadar görmediği sekilde verıerek bes hüvü}, kruvazörlerini ba tn-rnıst.ı Alman orduları Türkiye sirın-ma dayanı'nca bizim tarihimizde "Trakya çekilişi" diye anılan bÜYCık rica j yapılmış Ve 70'0.000 kişilik Türk ordusu köprüleri ata. rak hızla Çatalca lıattına çe kilrnişt i Almanların ıaar. ruzuna muhakkak diye bakılıyordu, Çok üstün 7.11'111; ve topçu lcuvvet lerinc malik olan Almanlara karsi hemen hemen piyadeden mürekkep olan Türk ordu, sunun çok büyük zayia tı göze alarak bil' ölüm.dirinı savası yapacağı anlaşıhvordu Bu savasin pek kanlı olacağım anlamak için kurma" olmaya falan lüzum
R K U N
arkasında deniz olduğu ve yoktu. Türk ordusunun Almanlar havalara hakim bulunduğu için Türk ordusu taarruzu durduramadığı takdirde mahvolmaya mahkümdu Hatta Alınan tankları cepheyi varıp Is. tanbula girse bile tümenler ve alaylar bulundukları yerlerde Alman piyadesi yle boğuşacak lardı Yani bu savaş pek kanlı .pek yıpratıcı hir savaş olacaktı. Savaş muhakkak sayıldiğ: için o yılokullar nisanda tatil yapmışlar '':0 hükümet de gözle gô rü lür Iıazı tedbirler almaktan geri kalmamıştı. Atsız o sırada özel Boğaziçi Lisesinde edchivat okutuyordu, Fendi görüş çerçevesi içinde o da Sa'."?~l muhakkak savıvoıdu Hatta ani bir ça ğr ılışa karxı hazırlıklı bulunmak için eşyasnu bir sırt ı:antasının içinde toplamıştı Savaşın kaçınılmaz olduğu hakkındaki tahminini lisedeki dönme öğrr-tmenlcrdcn biri de takviye ediyordu. Aynı zamanda gazeteci olan bu ku. Iağı delil, öğretmen hiç kimsenin aklına, hayaline g-cL mediği bir sırada şekerin de; pnhulanacağ ını birkrır: gün önce haber vermiş, ihtiyat 0eker a lma larıru retmenler-e tavsiye ct miş ti Ded iği çıkmıştı. Şimdi aynı adam harbin de pek yakın olduğunu heyecan "c' korku içinde söylüyordu. Almanlada mutlaka bil' çarpışma olacağı hakkında kesin" bir kanaata varan A tsız iki şey yaptı: Zevcesine ve 15 yaşına geldiği zaman ver-ilmek üzere oğluna birer vasiyetname yazdı. Bir de o yıl acele ile imtihan edilen bütün ·talebelere sınıf geçirerek öteki öğretmenlcrm de sınıf geçirmeleri için öğre trncrıle r toplantısında butün kuvvet, nüfuz "e talaka tini kullandı Atsızm prensipi kabulolunarak o yıl Boğaziçi Lisesinde kim. se sınıf dönrnedi Birçok derslerden sınıf dönrnüs O> Jan bazı talebeleı-e birkaç dersten not verilerek on. lar da bütünle me durumunu getirildi. Esas bakımm. dan bol not verrniycn Atsızm bundan maksadi !;uy. du: Savaş olunca bu gençler askere: a h n acakl ar On. lar harp dolavısıyla sınıf ge':.:tiklcril1i bilerek harbe karşı nef ıet duvmıvacaklar. Bilakis içlerinden bi ı kısmı savaşı sevecekler Savaşt an nefret duymıyan ve savaşı hcl' ne sebeple olursa olsun seven gr:n,~l(~:';n yapacağı harp, hiç şüphesiz, sa vası sovmiyon Fransızların yaptığı harbe benzemiyecek.". İşte Atsız, doğru veya yanlış, böyle düşünüyordu. Bu düşüncesini Balıkesirdeki kardeşi Nejde t Sançara yazarak ona da aynı şekilde hareket etmesini tavsiye ediyordu. Evler arandığı zaman bu mektup de geçmis ve Atsız'ın ne kadar masum bir maksat la yazc1lgı bel. li olan bu mektuba diktatör, nasıl haince bii.' kulj; takmıştı Atsız; kardeşine 'yazdığı mektupta bütün maksadını açıkladığı halde, mektubun metnine vakıl olan o küçük adam, Atsızı tu lebolcrinc s.ruf geçirme'.'""; bile muayycn kötü maksatlar uğrunda kullanan vicdansiz fesatçı diye verrnekten u tanmıyordu Küçük dik ta tör. yukanki pa rçada AtsızIa Sa nçar'. bir elc «vat.anscver ve masum ~'ciırl',,;c bürluıcn f;·· s;Lt!i11an> olurak vasıflundn-ıvor Onların Iesatçılıkle n gençlerdeki rni lhvet cilik \"C' yuı-ı scvcılik duygul arı n: şahlandırmakt an ibaıe t ti, «Fesaı çı diye ancak oldu. gundan başka t iulu görünen, hareket: \"l' sözlerine ::<1. lan ve rlya kat-ıştıran bir kimseye- cleni li r Duygu \'düşünceleri ne kadar yanlış savrlu-sa snvılsm, içi (llS: biı- olan. düşündüğüni: ac;ıl(('il soyliye-n \ıir kinbc:ye
İşte, 1944 te böyle bir fesatçılığı İsmet İnönü yapıyordu: Mil liye tçiyiz dediği halde Hasan Ali vasrtasıyla komünistleri subaşlarma getiriyordu. Cumhur-i, ye tçiyiz dediği halde memleketi en kötü ve a lçak biı diktatörlüklc idare ediyordu. Halkçıyız dediği halde halk sefaletten, veremden ku-ı lıyor, fakat kendi yaran: ve gayrımeşru kazanç yapan insanlar lüks ve scf aha i içinde vüzüyoı-Iardı, kendisi İngiliz kıralınch bile bulunmayan lüks bir t ircnlo, dünyada eşi bulunmayan Savarona ya t.ı ile gezmekten srkrlrmvordu O bütün bunları kornünizan olduğu için yapıyordu. Müslümarıhğ a, milliye te, mukacıdesa ta düşmandı Kendisini hümanist. i leri fiki rli sn mvordu Korniıni , z an olduğunun en bü .vük deli llerinden biri de, l:t.;lcL ba şba kanl ığ ı zamanında. sicilli koinünlst lcr t araf ında n yayınlanan «Kadro dergisine makale yazrnıs olma. s ıdır Komünistlik suçundan dolayı ma hk urn cdi imis olan, fakat soni-a, hiç şüphesiz kendisi tarafından mü. him mevkilere getirilen "~)cvket Süreyya ve Vedat Nedim gibi koyu komünistlerin dergisinde yazı yazmak onları sevmekten başka ne ile izah olunur? Bu noktayı okuyucuların vicdanına ve a klmn bırakıyo· ruz Yukarıdaki iradenin sonundaki: «i la çl a r ister ıst c , mez acı, sert olacaktrr» cümlesiyle dik ta tör. 'J'ürkctıIere verilecek' cezaları önceden haber veriyordu O, Türkçülerden bazılarını harcamayı tasarlarrus, bu hu , susta Sıkı Yönetim .Komutanı (gayrrtürk ) Sabit Noyon'la Savcı Kazım AlQc'e hususi sof'ras ında direktiflerini veı-miş ti Geveze Kazım Alöc bunu ağzından kaçu-rnışt ı Zaten böyle müthiş bir tasarı olduğunu anlamak için Kazım'ın boşboğ az lığ ma da lüzum yoktu. Nu tkun aşağı taı-af Ia ı-ında, anayasaya ve Büyük Millet Meclisine karşı bil' tertipten bahseden if tira sa tırlarını okumak Türkcüleı-;» i ruhasma gidileceğini sezdiriyordu
ww w.o tu
ken
de
öğ-
namuslu adarnlar desatçn demekten çckinir, Eğer bu öğretmenler Türkçü gözüktükleri halde mesela komünizm propagandası yapsalardı. ancak o zaman fesatçı olurlardı.
m
o
rgi .co
14
İşte ink ılapçı ve halkçı cumhurbaskanı Şef denilen, hak ikat tc tarnamiyls gayrı r ıtürk olan korkuluk işte bu adamdı ...
buydu .. II/IiIı: milli ve gav-
Burada biran için rnaziye, 1200 yı i öncesine dönü, yor uz ve Orkun yazıtlarında, milletin gerçekten babas: ve milli şefi olan kağanların ağzıyla, o zamanın if'adesini biraz değiştirerek bugünkü Türk milletine h i, tap ediyoruz: Türk rnil le ti ' .. Çok itidalsiz ve gaf'iIsln! Basma ge. tirrüğin insanların ırk ını, kanım aramadan. onların kökünü, ruhunu bilmeden körükörünc arkasından yü. rüyorsun Bundan kazancın ne uldu? Vcrcml ilcrtn ci,(terlerinden boşalan kanlar su gibi aktı Sıtmadan, se. faletten ölenlerin cesetleri dağlar gi hi yığılclı. Asil e\"la tlarmm şerefivlc ovnandı Namuslu kız larm bire: ovnas haline ge t n-i ldi Yoksul <)Hçilı'ı'in ve i;;çile;in ı~ıı,sız kulübelerele t itrerkcn sınır bekliycl1. eılcri» ve subuyların. coluk cocuktanrun yarınından ümitsizkerı, baştaki sersertler senin scfa letinle a lay ettiler. Senin alın tc ıinle yapılan asfalt cacld ••lerden seni \(1l ılcs ızrh r dive ,!:;ec;irnıedilcı·. Seni uva nrun va çar~Ii'Hn
15
ORKUN
vatandaşları ztlıntyet.ttr, Türk bütiin Türk mak
ülküler Içinde
üzerinde yapıcı,
birlcııtirici, Azlık
vatunduşr
uzlafjbl'lCl
tanınmış
diye g'i\}i
kurulmuş
iyi
kurıurınn
niyet
kültürü
i,inde her
Bu ifadenin milli bil' devlet de duralım
yetişerek
.•.. atandas
müesbütün
ve Icaynu.şt.ırrc.ı
bi r
vatundaşlur,
Iıe r
olan bütün
vn tuudn.ş .lıaklarıruısalıiptirleı', istiyen
bir sahibi
rgi .co
milli
Kendi
Türk
hiruayeslnc Bundan
V(~
başka
nüütyetçtsı
Içlıı im!;:?,n kapıları
ilk cümlesinin. yani bu olduğu hakkındaki kısmın
ol-
acıktır.
de
ve
sesedır
devletin üzerin-
ken
hatler
lar altında Milli ( !)Şef, kendisini hakika ten şef sanan bu zavallı, .mukadderatın garip bil' cilvcsiyle başına geçtiği Türkiyede kendisini ülkülere ve fikirlere hükmeden bir kahraman sanıyordu, Türkiyedeki azınliklardan Türk milliyetçi' yetişeceğini söylemek gibi hezeyanlar savuruyor. azınlıkların bütün haklara (ya; ni genelkurmay başkanlığı, devlot haşkanlığı gibi rnevk ilere de gecme lcri haklarma ı sahip olduklarını iddia ediyordu, Bu nokta üzerine Türkçulerin dikkatini çekmek isteriz: İsmet İnönünun bu ifadesine göre günün birinde Türkiyede Yahudi bir cumhurbaşkanı, Ermeni bil' başbakan ve Rum bil' genel kurmav başkanı görmek gayet tabiidir Şakası dahi tüyler ürper, ten bir fikir, İşte, küçük dikta tör böyle düsıınüyordu, İsmet İnönü «Az hk di;ye tanınmış o la n vatnrı daşta ı-, her Türk va tn.ndaşr g'ibi karıunun bütün hlına.yesl n e \'f~ bütün vatandas haklarına. sahlpthler,» derken Türkler tabutluklarda işkence görüyor, karakol larda dövülüvor sınır boylarında keyfi crnir.lerle Ruslara teslim edilip boğazla tıhyordu Bu ade.m, Türklin insanlığına hakaret ettiği kadar azınlıkların da zekasıyla istilıza et rneğe kalkıvordu: Türkün o tarihte hangi vatandaş hakları 'vardı ki azınlıklar onu pay, laşacaklardı? 'I'ürkçüler. mazının acı ve kanlı tecrübele rtnden ders alarak T'ürke Türkten başkasının ya)' olm ıyacağın! ileri sürerken küçük diletatör yabancılardan Türk milliyetçisi çıkacağını iddia ediyordu. Balkan. harbl , nin, Birinci Umumi harbin ve Kurtuluş Savasının bCltürı safhalaı-im bilen ve Türk kültürü, Türk rıime ti içinde büyüyen Müslüman azınlıkların bile ne rezila , LLe şekilde ihanet ettiklerini gören bir adamın şimdi gayrrmüslim azınlıkları kastederek. onlardan Türk nıilliyetçisi çıkabtleceğini iddia etmesi, Türk milletine afyon yutturmak tan başka ne olabilir? Başka ırktan gelenlerin, ke nd] ırkıarının devletine ve va tanına bağlı kalacaklan gibi açık bir kakikatı bu j11 tiyaıırı kafası almıyordu Nitekim İsrail Devleti kurulur kuru'ruaz Türi kyederı 30.000 Yahudi, İsmet İnönünun tabiriyle 30,000 vatandaş oraya gittileı·. Kalan larırn burada tutan şey de büyük iktisadi menfaatlarelır ve onlar da günün birinde gideceklerdir Küçük dik tat ör. nutkunun daha aşağı kısımlarmda Iayik lik, halkçı lık, devletçilik ve inkı lapçılık prensip, lerini överek birçok yalan söyledikten sonra ~\L hi tabe , de bulunuyor:
m
;::ulliyetçi çocuklarını zindanlara attılar, Zmdanlar a an an baba ve anaların evde yalnız kalan küçük çocuklarına yardım içingelenleri yoldan çevn-t tiler Türk milleti uyan ve kendine gel! .. Bir milletin başmda serseriler bulunursa bundan ne felaketler doğacağrnı anla ve senden olmıyanları artık bağrında :--aşatma .. , Küçük diktatörün nutku, buradan aşağı, her cümlesiyle, bir yalanlar. Iftiralar, tezvirler, mugalatalar terdbinden ibarettir, Kendi kendisini nakzeden satırlar., :a doludur, Hakikatte bu nutuk belki yUzlerce sayfalı - tersir ve izaha muhtaç bir eserdir, Fakat bu eser, ",ernagoji edebiyatının. psikanalizin ve marazi ruh ıva, ın konusu olan bir cserdi, İsmet İnönünun karanlık ruh ve vicdanını, Türk düşmanlığını ispat eden bir cürüm vesikasıdır. Bu vcsikayla o, Türk taı-Iihnm ve rkınm ebedi lanetine uğramak bedbahtlığmı imza la, mıştır, Şimdi buradan bazı SG tırlan ince liyeli.;n: Devletimiz ınilJl blr devletti!', Bütün m ll le tter Ie iyi Yı' samimi münasebe tler beslemek Isttve n, milli meu.
ww w.o tu
Bu nutkun söylendiği 19 Mayıs 1944 tarihinde dev'Iet başkanı, hükümet başkanı ve bakanlar-ın beş tanesi Türk değildi, Ordunun fiili başkumandanı yani genel kurnray başkanıyla sıkı yönetim komutanı da TIuk değildi Orgenerallerden bir iki tanesiyle me, buslarrn büyük bir kısmi Türk de.ğildi. Bundan dalı" kötü olarak da memleket te Hasan Ali vası tastyla c'I;-;si bir komünizm h az nh ğı yapılıyordu. D~ı~un I.H.!1112.~·G karşı da kücük diktatör, insanları inand.rdığma zahip olacak kadar bir hamakat gös te rcrek ~~devletiiY!.I:t. milli bir d cvle ttrr» deıııe.ğC utanrruyordu Hele devlc, ti.mizi n milli mcntaatler ve milli ülküler üzerine kukulmuş olmasim söylemesi utarımazhğm şaheseıini teşkil ediyordu, Onun milli mentaat dediği şey ~~;:f gü ruhunun menfaa ti idi, Milli ülkü de, şüphesiz. yukanda izah ettiğimiz beynelmilclcilik ten başka bi ı şey değildi, Devlet de, şüphesiz kendisiydi, Milli. E3ef, Savarona ya tıyla geziyor, F'ilorya ve Yalova köşkle, rinde sara ediyor, kapalı manej salonunda eğlerıiyor. üç odalı muhteşem sığınak dolayısıyla da canını CI1'-. niyete almış bulunuyordu, Maddi refah ve servetine diyecek yoktu, Kambur kardeşi de milyoner olmuştu İşte milli menfaat tamarndı Harbin son yıllarında Türk milletinin neler çektiğine aldirnuvordu Kı lıkxız ve yamalar içindeki TCı'l'k köylüsünü Ankara asJ'al t lar ında dol::ı.şmaktan mcncdivoıtardı Verem, Si t, nıa, fircngi, trahom halkı k ırıp gcçil'iyol'Clu. Huva ı pahalılığı dolayısıyla küçük memurlur aras-nda suilsıima ller artmıştı. Buna karsüıl: gnyrımeşru kazunçlar çoğalıyor, apartımanlar süratle artıyordu. Hiç kimseden kazancının kaynağı sorulmamıstı İ0(C bu sa ıt.,
Gençler Sade
ve öğretmenlcr!
ve
kısa
ha.vatlurmızr li
ülldiIerdlr,
Jcouuşma.ruz
bir
.şekıtde
ve yürelrlerinlzi Ftklr-leı-Inlzt ve
resmi
nalattığını dolduracak
a nla.tn-ken
nğı:dıı·
prensipler, pek kıvmet ,
yalnız
münakaşavıı
müspet
gümektc'n
Bil' a,ı:;ırlı.k: derrlirnize Kimse dcrman olmaz Dli;;;m::ı.ııımız tükerılnce D o;ıtııı
11ii 'lo (];L
biz im :
lG',Im:1~. bizim AYHA:>\
İNAL
16
ORKUN
Arnanıt
Piri:;;tincli
Hasan
ve
Dervis
Hiuıu
rgi .co
rine
m
Türk ırkçılığına düşman olduğu için, isim söylemeden, Türkçtı Doktor Rıza Nur'u, vatan haini şeklinde göstermek istiyen yalanlarınıgevelemektedir. «1912 de Arnavırtlarla blrllkt.e Türk askerine arkadan hü , cum ter tipleyen» diye anlatmak istediği şey baştan. başa tahrif ve yalandır Hem de bunun rrkcrlrkla hiçbir alakası yoktur, Hadisenin aslı şudur: İkinci Meşrutiyet te başlıca iki parti vardı: İttihad ve Terakki Partisiyle Hürriyet ve İtilaf Partisi. Bunlara kisaca İttihatçılar, İtilafçılar deniyordu, O zamanki İmparatorluğunun etnik durumu dolayısıyla her iki partide de gayrıtürkler bulunuyordu. Bir ara . lık Rıza Nur'un intisap ettiği İtilaf Partisi, İttiha l, çıların mittemadiyen yaptıkları hükümet darbelerine misliyle mukabele ederek onları iktidardan düşürdt; ve bu hareket yapılırken Arnavutluk taki hi,' k ıs ım Arnavutlar da kazarulaı-nk harekete is;irak ettirildi. Hadise budur, Bunun Ttuklük \'C Türkcülülclc h icbi: ilgisi yoktur. Küçük diktatörün yu k ar ık i ifadesinde "TüI'J, ('I'I/'-
ken
ww w.o tu
Icabrd ır»
diyerek
yt"l1i bır
resa.t
prensip!
y:ı ra.t mn k-
tan ger! Jcu Imryncaklu ı-drr. te bu satırlar küçük diktatörün «pol itilca icabı» olarak attığı iftiraların, söylediği yalanların bir pa ı; çasıdır Dünyanın hiçbir yerinde ırkçılığa dür.man bir milliyetçilik görülmemiştir, Görülemez de, Çünk i «rnillet-., renksiz bir kalabalık değil, başta ırk birliği olmak üzere, dil birliği, şuur birliği, tarih bi rli r;,ri, din birliğine dayanan bir hakikattir. Yetmiş iki buçuk ırkı II kaynaştığı Amerikada bilemuhte0em bir ırkçılık vardır Orada devlet başkarıları ve yüksel; mevkide olanlar hep Töton ırkından ve Protestan mczheuindendır. Amerika çok kuvvetli ve kendinden emin olduğu için herkesi vatandaşlığa alır Fakat o herkes, Türkiyede olduğu gibi yukarı yerlere gecemez Türkiyede Türk ıı-lz(:ılığına dirsman olanla: Türk ırkından gelmivcnlerdir İsmet İnönü de yaban, Ci bir irkt an olc~ığıı i('in Tiır}; lI'kçılığına dl\~.)lliln kc'. si lrnlş tir İş
il,
arkadan hiieıım tertipHypn\priıı Ttirl; 1"](('1 pollttkrıcısı olduğu, Biiyiik Mı lle t ;\Ieclisiıı(J/' ispat, o. lurımuştu» demesi de feci bir yalandir Hangi Millet Meclisinde ispat olunmuştur? Ve ne Ispa trılunrnuşt ur ? İkinci Millet Meclisi hakiki bir Millet Meclisi mi idi? T'ayinle ve tehdi tıe getirilmiş adamlar mlletvekil] mi sayılıyordu ? Arnavut Abdülhalik Renda'nın Rıza Nur aleyhinde söylediği yalan bir ispat mıdır? Küçük .diktatör, Lozanda en büyük hizmeti yapan Rıza Nur'u o zaman överken galiba bunu «polıttkn icabı» olarak yapıyordu. Şimdi aynı Rıza Nur'u, öL dükterı . sonra hicvederkerı de yine politika icaplarına uyuyordu. Politikanın bu kadar oyuncağı olan bir ada, ının başkalarını politika icabı tezatlara düsmeklrit· haına kalkması cidderı gülünçtür bera.ber
de
sakınmamız, kötü niyetli olarıların bizim ülkülerimize saldırrnalarma cesaret verirse buna çek t.eessüf ederiz. Yarım asırdanberi birbiriyle zar arl ı bir surette uğraşmış olan politika akımlarından uzak vr temiz zthnıvettc kalmak istiyoruz. Bu gayretimiZ z a ı-arıı bir susma derecesine vn.rmnmahdır ve var mıyacaktu-, Çünlcii ne ka-dar kuvvetli olursa olsun, cum . Iıuriyet prenstplerlmiz aleyhine sistematik, seba tlı bil' politika mekanizması kurulur ye bu düzen hiç ka rşrJık görmeden işlerse az veya çolc zaman sorırn en kuvvetli temelleri vertrıden oynatabiltr Tu hia t ka" nunla.rr dışında havullere kapilnmavız , Görülüyor ki Milli! !)Şef, «ülkü. hakkında da hiç. bil' fikre sahip değildir, Onun Balkan korni tacılığ. ruhuyla beslenen kafası "ülkü" gibi mukaddes ve ul.: bir mefhumu kavrryamazdı. O, «ülkü: değil, «ülküIer» diyerek Türk gençliğine partisinin oklarıru sunmaktadır, Layıklik ülküsü, inkılapçıhk ülk üsü vesaire ... Bu, o kadar gülünç ki, üzerinde durmadan geçiyoruz ve yuka ııki ibarede yalnız bir iki yere }]ismek1e ye tiniyoruz: Milli! UŞef «müspet korıuşmnrnız \'C resmi ıq;,.,zla müna.kaşaya g-jrnıekten sakırımumız ... » derken ağ ızlara gem vurulduğunu, fikir Ve vicdan hüı-riye t ini n kaldırıldığını zımnen itiraf ettiği gibi daha aşağıda da kendi prensiplerinin ne kadar çürük olduğunu, sarsılmaya ne derece meyyal olduğunu zırnnen kabul ediyor. Nutkun bundan sonrasında dik tatör, artık bütün maskelerini atarak 'hakiki çehresiyle srrrtrnaktadu-. Şu satırlar aynen onun sözleridir: . Türk rnlllf ye.tçlstyiz, fakat meırıleketrmlzde ır kçrl ık prensipinin düşmaruyız, Memleketımizde politika ga , rezleri ıçın uydurulan ırkçılık önderlerinin çok acıkh Ja cia lar ı hütrrnlarmuzrta canlıdir. 191Z serıe lcr-Irıde Rumellde trrtunmak j~~in trrn a kla.rrvla kayalara, yapı. şa ra k soıı gayretlerini sarfeden Türk erlerine Arnuvut Piri'jtiil('ll Hasan ve Dervrş Hirna ile beruber n.rkadn.n !ıiieum te ıtlpltvcnterln Türk ırkçı polit\!~:tcısJ o lduğ u, Büyük MlIIet Meclisinde .ispn t olunmustur. «Pultt.lku icabı) üivc t.efslr et.me ktc en nfak bir g-li,· lUk ç·i>lmıiy,"·!l bu adamlar, sözlerine Inanıp da h a biiyük bir felil.iwte uğ ra d ığımrz zamarı 'gene «polit lk«
ORKUN'u ciltli olarak elde etmek ıstiyen ülküdaşlarimıza memnuniyelle bildiririz ki An· karadaki ülküdaşlarırrnz bu isteğl Tcarş.l amak için harekete geçmiş ve ORKUN'ları ciltli olarak satışa arze trneğc başlamışlardır. ORKUN'un 1. sayısından 26, sayısına kadar olanı birinci cill olarak 650 kuruştan ve 27. den 52. ye kadar olan sayılar da ikinci ci lt olarak 750 kuruştan satılmaktadır. Bu fiatlanı Türkiyenin hel' yerine posta ile gönderme masrafı da dahildir, P. K. 303, Ankn rn adresine posta havalesi gön, dertniz
İDAREHANE; (;ö/.'T"l':pı,~
iSTASYO;-.ı
C.'\.DDESt ERENHÖY
IşIL
MATBAASI FİA'I'ı
--
133 :-;UMAHA
-
ISTANBUL
2;) IUIRUŞ
I8TANBtöL