22 minute read

Catering Guide Dergisi

■ Yerinde yemek üretimi

Advertisement

■ Taşıma yemek

■ Özel İkramlar

■ Restoran

1979 yılından bu güne toplu yemek üretimi, restoran - kafeterya işletmeciliği ve özel ikram hizmetleri veren, sektörün butik firmasıdır.

Güvenli / güvenilir ve lezzetli yemekleri; sürdürülebilir kalite, teslimat ve fiyat prensiplerine uygun olarak üretmek için düşünüyor, planlıyor, projelendiriyor ve çalışıyoruz.

İkitelli Atatürk Mah. Marmara Sanayi Sitesi Yönetim Binası No:3 K.Çekmece - İstanbul İLETİŞİM

içindekiler

16 - Pen��ƭıyı ta�� at��� "Şar���m��eƫ"

21 - İşin uz���ın�a� etseçme��� tüyo��ƫı

36 - Kan���ı et�ih����tımızın il� ya�ısı 32 - Gıda se�ƭörün�e ku���nıla� el��Ư�n�eƫ�n hi�Ʋ�n�� du���Ʈ" 24-"Pas���ılık yaşam ta�Ƴına ta�ve re�� ka��� bi� me���k"" 27 - AL³İGıda; Kar����iz� soğan ko�Ƭ�r��Ƭiil� yi�� il� sıra��" 39 -“Sür�ürüle����rge����k için ge����ni��Ƴ�n ya��ıma ih��Ʋ�cı va�” 46 - Gıda güve���ğin�� ha�Ƭ�sno�ƭ�sı “SOĞUKZİNªİR”

GELECEK SAYIMIZDA YER ALACAĞIMIZ FUARLAR

Antalya Anfaş 27.FoodProduction Fair 31.Hotel Equipment Fair

İzmir HORECA FAİR

PASTA

dondurma unlu mamuller kahve ÇAY tatlı simit EKMEK MACARON

ÖZEL BÖLÜM

ÇİKOLATA

Yasemin ÖZVARLIK yasemin.ozvarlik@ardayayin.net

Merhaba;

Bu sayımız ile birlikte Catering Guide içinde özel bir bölümün yayınına başlıyoruz.

Bu bölüm pasta, dondurma, butik pasta, unlu mamuller, çikolata, tatlı ve kahve başlıklarını kapsayacak.

Özel bölümde Mekan ve Usta tanıtımları;ustalardan reçeteler, figür yapımı ve görseller yer alacak. Bu bölüm ile sektörün bu kanadındaki pastaneler, tedarikçiler ve üreticiler arasında ki iletişimi daha güçlü olarak sağlamayı hedefliyoruz.

Görüş ve önerilerinizi yasemin.ozvarlik@ardayayin.net ve ardayayin@gmail.com adreslerine bekliyorum.

Yeni sayımız da görüşüşünceye kadar hayırlı ve bol kazançlı günler diliyorum.

Yunus Mahallesi Dumandağı Sokak No:23/A Kartal /istanbul

Pasta Ustası Savaş KARAAĞAÇ

"Pastacılık yaşam tarzına tat ve renk katan bir meslek"

Pastacılık sektörünün yakından tanıdığı Savaş Karaağaç ile sektörle ilgili konuştuk. Yılların Savaş Usta'sı ile arkadaşımız Yasemin ÖZVARLIK 'ın gerçekleştirdiği söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz

Savaş Karaağaç kimdir? Pastacılık mesleğine ne zaman ve nasıl başladınız?

1974 Çankırı doğumluyum. Pastacılık mesleğine lise eğitiminden sonra başladım. Sırası ile Denizatı, Oskar, Meram, Bulka Pastanelerinde çalıştım. Buralarda edindiğim tecrübeler sonrası Tellioğlu Un, FO Jöle de çalıştım. Demo ustalığı yaptıktan sonra Özrize A.Ş de satış şefi olarak çalışıyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım.

Pasta ustası olmak sizde nasıl bir duygu uyandırıyor?

Pastacılık, yaşam tarzına tat ve renk katan bir meslek.Ufukta batan akşam güneşini seyretmek gibi iki noktanın birleştiği bir meslek.

Günümüz pastacılığı ile geçmişin pastacılığını karşılaştırır mısınız? Hangisi daha güzel?

Günümüz mesleği tamamen hazır karışımlara dönmüştür. Sebebi ise standardı yakalayabilmek ve seri üretim yapabilmek. Oysa ki daha önceki zamanlarda bir jöle yapmak en az iki saat zaman alırdı, bazı ürünleri yapmak için ise neredeyse dört saat zaman gerekirdi. Yoğun emek sonrası lezzetler beklerdi. Şimdi ise ambalajlar açılıyor, anında kullanılıyor. Eskiden pastane kültürü vardı. Bir pastaneye girdiğimizde ayçöreği, acı badem kokuları olurdu.Şimdi ise kalmadı. Acı ama gerçek.

İyi bir pasta ustası nasıl olmalıdır. Meslekte yükselmek için nelere dikkat edilmelidir?

Çizgileri ve duruşu olan bir yamak, kalfa mutlaka çok iyi bir usta olur.. Bu meslekte çıraklık bulaşıkhaneden başlar. Fırın ve hamur tezgahlarından geçerken (çalışırken) gelişir. En sonunda ürünlerin tezgahta sunumu güzel oluyorsa iyi bir şef yetişiyor demektir.

Pastacılıkta tedarik zincirinin önemi ve malzeme seçiminin kaliteye etkisi nedir?

İyi bir tedarikçi ile çalışan pastanelerin tezgahlarında emin olun ki her türlü ürünü görebilirsiniz. Bu konuda bayilikleri olan pastacılık un, yağ Ayçiçek yağı marka değeri olan ürünlerin tedarikini yapan bir tedarikçi pastaneye çok iyi hizmet verir. Buda vitrine ve tezgahına güzel ürünler çıkartır.

Vatandaşlar pasta alırken nelere dikkat etmelidir?

Pasta üzerindeki taze meyvelerin canlılığı, pandispanya üzerine sıvama yapılan kremanın canlılığı önemlidir. Marka bilinirliği olan yerlerden pasta almak da önemlidir. Ne aldığınızı bilirsiniz.

Savaş Usta'dan "İZMİR BOMBASI"

Malzemeler

1 kg un 120 gr toz şeker 200 gr yoğurt 1 yumurta 10 gr kabartma tozu 400 gr margarin 120 ml Ayçiçek yağı

Hazırlanması Yumurta, margarin, ayçiçek yağı ve yoğurt karıştırma kabında karıştırılır.

Kuru malzemeler geniş bir karıştırma kabında karıştırılır. Unlu karışımın ortasında bir çukur oluşturulur ve sıvı malzemeler dökülür. Yumuşak kıvamlı bir hamur elde edildikten sonra Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartılıp şekillendirilir. Fırın tepsisine yerleştirilir. 170 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dakika pişmeye bırakılır. Kurabiyeler fırından çıkıp soğumaya bırakıldıktan sonra arzuya göre üzerine tarçın, pudra şekeri veya kakao serpilerek servis edilir. Afiyet olsun

Her yıl 1.5 milyar TL değerinde 2 milyar ekmek çöpe gidiyor

Türkiye’de yılda 1,546 milyar TL değerinde 2.1 milyar ekmeğin çöpe gittiğine dikkat çeken La Lorraine Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Genel Müdürü Burak Deniz, “Bake-Off teknolojisiyle ürünleri taze tüketebilir ve ekmek israfını yok edebiliriz” dedi.

Dünyada en çok ekmek tüketen ülkelerin başında gelen Türkiye’de maalesef israf da korkutucu büyüklüklere ulaşıyor. La Lorraine Türkiye’nin paylaştığı araştırmaya göre; ülkemizde bir yılda israf edilen ekmek ile 542 bin ton buğday çöpe atılıyor. Bu 2.1 milyar ekmek ve yılda 1.5 milyar TL’nin israf edilmesidir.

Gıda israfı en ciddi gündem maddelerinden

Günümüzde gıda israfı ve doğal kaynakları verimli kullanmanın çok daha önemli bir hale geldiğini belirten Burak Deniz, ‘Ekmeğimizi ve geleceğimizi israf etmeyelim’ çağrısında bulundu. Burak Deniz, “La Lorraine olarak Bake - Off dediğimiz teknolojiyi kullanarak tüketicilerimiz her daim taze ürün alabiliyor. Satış ve servis noktalarına donuk gelen ve sadece ihtiyaç miktarı kadar pişirilip satışa sunulan ürünlerimizle israfı önlüyoruz. Diğer taraftan yüksek kaliteyi sürdürebilir kılan donuk üretim teknolojisi sayesinde ürünlerimiz gerektiği zaman, gerektiği kadar pişirilebildiği için gıda atıklarının azalmasında ciddi katkı sağlamaktadır” dedi.

Tüketicilerin yüzde 70’i ekmeği marketten alıyor

La Lorraine Türkiye verilerine göre; paketli ekmek Türkiye’de toplam pazarın sadece yüzde 1’ini oluşturuyor. Bu oran Kuzey Avrupa’da yüzde 75’leri bulurken, iklim, hayat tarzı ve beslenme alışkanlıkları olarak Türkiye’ye daha çok benzeyen Güney Avrupa’da ise yüzde 15’lerde yer alıyor. Türkiye’de ekmek alışverişi en çok yüzde 70 ile marketler üzerinden gerçekleştiriliyor. Onu yüzde 18.5 ile toptancı/büyük marketler, yüzde 10.6 ile bakkallar izliyor. İnternetten ekmek alışverişleri ise yüzde 1.2’lik bir pay oluşturuyor.

ALLİ Gıda; Karamelize soğan konservesi ile yine ilk sırada

40 yılı aşkın süredir Dünyanın ve Türkiye’nin yıldızlaşmış konserve fabrikalarına gıda üretim hatları üreten ALEVİNOKS® ve LİNGERTÜRK® makina firmalarının ortaklığıyla kurulan ALLİ GIDA®; benzersiz ve sağlıklı konserve üretimiyle gıda sektörüne yön vermeye devam ediyor.

Gıda işleme sistemlerindeki yılların tecrübesi, teknolojik altyapısı, Ar-ge deneyimi ve inovatif yaklaşımlarıyla gıda piyasasına sağlıklı ürünler sunmayı hedefleyen ALLİ GIDA®, konserve üretim teknolojisinde Türkiye’nin ilk Vakumlu Ambalajlama teknolojisini ve Dönerli Otoklav Sterilizasyon teknolojisini birleştirerek susuz konserve üretmiştir. Diğer konservelere oranla susuz sayılabilecek kıvamda, az salamuralı daha fazla lezzet taneleriyle ve yiyebileceğimiz miktarda tuz oranıyla, besin değerlerinde kayba neden olmadan dalından sofranıza sağlıklı ürünler sunuyor.

Türkiye’nin gıda ambarı olarak hak ettiği yeri edinen İzmir’in şirin ilçesi Tire Organize Sanayi Bölgesindeki modern ve hijyen tesisle-rinde, Üniversitelerden de gerekli know-how desteği alarak, AR-GE çalışmalarıyla sizi Türkiye’de görmediğiniz alışılmışın dışında yepyeni ürünler ile tanıştırıyor.

Yüksek verimli soğan işleme hattıyla; börek, lahmacun ve pide fırınlarını mercek altına alan ALLİ GIDA® yeni ürünleri mor ve beyaz soğan konserveleriyle ‘‘Usta Şeflerin Yeni Yardımcısı’’

mottosu ve ALLİ HORECA® markasıyla soğan ihtiyacını kökten çözümlüyor. Soğan üretim hattının benzersiz ve yüksek teknolojisi sayesinde günlük 15 ton soğan işleme kapasitesine sahiptir. Türkiye’nin en modern soğan üretim hatlarını geliştiren ALLİ GIDA®; börek, lahmacun ve pide fırınlarına büyük kolaylık sağlamakta ve onları soğan ayıklama, doğrama ve pişirme zahmetinden kurtarmaktadır. Yaklaşık 20 kg. soğanı işleyerek 5 kg’lık konserve haline getirerek ustaların işini kolaylaştırmaktadır. ‘‘Hemen aç hemen kullan’’ teknolojili ‘‘Easy Open = Kolay Kapak’’ ayrıcalığını da sunmakta ve üreticileri satın alma, stoklama ve ürün işleme konusunda büyük bir kolaylıkla buluşturmaktadır. Yemek üreticileri, lokantalar, restaurantlar ve cafeler,unlu mamuller,pastacılar ve EDT kanalI da bu kolaylığı kullanmaktadır.

Sektörün tanınan ve başarılı isimlerinden Göker AKDUMAN, Alli Gıda Satış ve Pazarlama Direktörü olarak göreve başladıktan sonra marka grubuna ‘ ’GÖKER USTA’’markası eklenmiştir. ALLİ GIDA ,alanında ilk KARAMELİZE SOĞAN üretimini gerçekleştirmiştir.

Önce insan ve kalite anlayışı ile ilerleyen ALLİ GIDA,2020 yılında alanında ve Türkiyede ilk ürünler üretmeye devam ederek gelişecektir. Yeni bölümleri ile istihdama değer veren kurum olarak bilimsel projelere ağırlık verecektir.

İSTANBUL FUAR MERKEZİ CNR EXPO ✦ ISTANBUL EXHIBITION CENTER CNR EXPO

13. ULUSLARARASI EKMEK, PASTA MAKİNELERİ, DONDURMA, ÇİKOLATA VE TEKNOLOJİLERİ FUARI

13 TH INTERNATIONAL TRADE FAIR FOR BAKERY, PATISSERIE MACHINERY, ICE CREAM, CHOCOLATE AND TECHNOLOGIES

MART MARCH 26-29 2020

Destekleyen Kuruluşlar / Supported by:

Yemeksepeti, her yıl 1 Ekim’de kutlanan Dünya Kahve Günü’nde kullanıcılarının kahve alışkanlıklarını inceledi. Son yıllarda sayısı hızla artan zincir ve yeni nesil kahve dükkanlarıyla beraber kahveye olan ilgimiz günden güne daha da artıyor. Buna bir de dijital çağın getirdiği online sipariş kolaylığı da eklenince ev veya ofis, gece veya gündüz demeden kahve sipariş ediyoruz.

Yaklaşık beş yüz yıllık bir gelenek olan kahve tüketimi, ülkemizde günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Simgesel olarak toplumsallığı, keyfi ve paylaşımı çağrıştıran kahve, yeni nesil kahve dükkânlarının yaygınlaşması ve online sipariş olanaklarıyla birlikte hızlı bir dönüşüm yaşıyor.

‘Dünya Kahve Günü’ne özel Türklerin kahve ajandası

İşte 2019’un ilk 3 çeyrek verilerinden oluşan kahve ajandası

✓ En sevilen kahve çeşidi: Latte ✓ Kahvenin en sevilen eşlikçileri: Füme Hindili Jambonlu sandviç, brownie, tarçınlı havuçlu kek. ✓ Kahvenin en sevildiği gün: Cuma ✓ Kahvenin en sevildiği saat: Sabah 9.00 ✓ Kahveyi en çok seven yaş: 26 ✓ Ofiste en çok içilen kahveler: Latte, filtre kahve, white chocolate mocha ✓ Evde en çok içilen kahveler: Latte, Americano, cappucino ✓ Kadınların favori kahvesi: Latte ✓ Erkeklerin favori kahvesi: Filtre kahve ✓ Kahveye ayırdığımız günlük ortalama bütçe: 16 TL

Nestlé Professional, Nestlé 1927 Kuvertür serisini çikolatanın ustalarıyla buluşturdu Profesyonellerden "Nestlé 1927 Kuvertür" serisine övgü

Nestlé’nin ev dışı tüketim sektöründeki uzman iş birimi Nestlé Professional, profesyonellere sunduğu çözümlerle sektörde farkını ortaya koyuyor. Nestlé Professional’in en bilinen markalarından Nestlé 1927 Kuvertür serisi de, çikolata ustalarının vazgeçilmezi olmaya hazırlanıyor.

1927 yılında Feriköy’de kurduğu Türkiye’nin ilk çikolata fabrikasının anısına üretilen "Nestlé 1927 Kuvertür" serisini lezzet ustalarıyla buluşturdu. Tüketicilerin tatlı üzerinde bildikleri ve sevdikleri markaları gördüklerinde tercih etmeye daha meyilli olduğu günümüzde, %90 marka bilinirliği ile Nestlé 1927 markası tüketici tercihlerini arttırabilecek güçlü ve ikonik bir marka olarak öne çıkıyor.

Türkiye’de 1927’den beri çikolata denildiğinde akla gelen ilk marka olan Nestlé, 1927 Kuvertür serisi ile şeflere katma değer sağlıyor. Özel ve üstün reçetesinin yanında profesyonel mutfaklarda soğuk mermer uygulamasındaki esnekliği ile şeflerin yardımcısı oluyor. Nestlé 1927 Kuvertür ailesinin uzun süre damakta kalan lezzetinin sırrını, uzun ve yavaş üretim süreci oluşturuyor.

Nestlé 1927 Kuvertür ailesinde; kuvertür sütlü çikolata, kuvertür bitter çikolata ve kuvertür beyaz çikolata yer alıyor. 1927 Kuvertür sütlü çikolata, % 29 kakao % 30 süt kuru maddesi ile damakta kalıcı lezzet bırakıyor. 1927 Kuvertür bitter çikolata, % 56 kakao ile acı tat vermeden ideal bitter lezzetiyle buluşturuyor. 1927 Kuvertür Beyaz çikolata ise ideal şeker ve yağ oranı ile dengeli beyaz çikolata lezzetini sunuyor. Nestlé 1927 Kuvertür ailesi 2,5 kg’lık fermuarlı paketlerde satışa sunuluyor.

Köşe Yazısı/ Gıda Hijyeni

Mehmet Baki ASUTAY Hijex Biyosidal Ürünler Hijyen Grup Gıda Hijyeni Grup Koordinatörü hijyengrup@hotmail.com

Gıda sektöründe kullanılan eldivenlerin hijyenik durumu

Gıda ve sağlık sektörünün vazgeçilmez koruyucu malzemelerinden biri olan eldivenler kullanımlarına göre çeşitli sınıflara ayrılıyor (Lateks, Nitril, Vinil, Pvc. Steril, No steril, şeffaf, pamuk örme, polyester, Metal detektör algılayıcılı Vb.) . Kullananlardan gıdaya, gıdadan kullananlara herhangi bir mikrobiyolojik veya kimyasal bulaşımın engellenmesi için en kolay yol eldiven kullanmak. Daha çok “kullan /at tek kullanımlık” diye tabir edilen bu eldivenler yurtdışında yapılan çalışmalarda bazı hijyen ve sağlık koşullarını olumsuz etkiledikleri için Amerika’da FDA tarafından yasaklandı. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tıbbi, medikal, gıda ve muayene (ön inceleme dâhil) nedeniyle kullanılan tüm pudralı lâteks ve pudralı nitril muayene eldivenlerin kullanımına yasak getirmiştir. Yasağın başlatılması ile ilgili duyuru 21 Mart 2016 tarihi itibari ile FDA 'in web sitesinde yayınlandı.

Bilindiği gibi tek kullanımlık eldivenlerin ellere kolayca kayarak giyilip çıkartılması için, bu eldivenlerin pudralı olarak tanımlananlarında değişik cinslerden pudralar kullanılmaktaydı. Ancak pudralı eldivenlerin kullanımı aşağıda sayacağımız nedenlerden dolayı riskli bulunduğundan ki bu riskler basit tahriş ve irritasyonlardan, daha ciddi ve ölümcül risklere kadar uzanan riskleri kapsadığından, Amerikan FDA tarafından kullanımı yasaklanmıştır.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yetkilileri, Türkiye’de tıbbi cihaz kapsamında bulunan ürünlerde Avrupa Birliği mevzuatının geçerli olduğunu kaydetti. FDA ’nın görüşünün yayınlanmasından sonra konuyu yakından takibe aldıklarını belirten yetkililer, bu konuda Avrupa Birliği ülkelerinden görüş talep ettiklerini ifade etti.

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, “Yapılan incelemelerde, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası (TİTUBB) sistemine 59 firma tarafından 118 adet farklı eldiven kaydı yapıldığı görülmüştür. Yaklaşık 20 ayrı ürün üretim standartlarına göre test edilmek üzere Analiz ve Kontrol Laboratuvarları Daire Başkanlığı’na gönderilmiştir. Eğer sağlığı tehdit eden bir durum varsa değişiklik yapılabilir” açıklamasını yaptı.

Ancak gıda sektörümüzde pudralı eldiven kullanımı devam etmektedir. Sadece eldiven takarak Gıda hijyenini sağladığını düşünenler maalesef büyük hata işliyorlar. Kısaca eldivenler hakkında bilgi edinelim.

1- LATEKS ELDİVENLER (Pudralı-Pudrasız) Sektörde en fazla kullanılan ve tercih edilen ürün olup Krem, mavi, lila, turuncu, yeşil, siyah renkleri mevcuttur. Bu sayede

gıdanın içerisine düşerse fark edilirler. Pudra içermektedirler (Talk veya mısır nişastası) , kolay giyilip çıkarılır, elastiktir ve eli esnek kavradığı için hassasiyeti yüksektir. Cilt tahrişi olan kişilerin yanı sıra ciltte yaralar veya kesikler varsa önerilmez. Mukavemeti düşüktür, kolay yırtılır. Delinmelere ve agresif kimyasallara karşı güçlü değildir. Ayrıca ısıya dayanıklı değildir. Steril ve steril olmayan çeşitleri mevcuttur. Uzun süreli kullanımlarda terleme yaparlar (Pudrasız olan çeşitleri mevcuttur) .

Lateks eldivenler, birçok farklı bileşenin (hızlandırıcı, aktivatör, dolgu maddesi, sürfaktan, stabilizatör, vb.) Eklenmesiyle, kauçuk bitkilerinin sütlü bir suyu olan doğal lateksden yapılır. Lateks, Hevea brasiliensis isimli kauçuk ağacının sütlü özsuyudur. Bu özsuya, istenilen özelliklere sahip olması için kimyasal maddeler katılır. Lateks, bu bitkideki bir kesitten veya bitkinin yüzeyindeki bir yaradan akan sütlü özsuyudur. Bu duruma benzer olan karahindiba, kırlangıç otu ve Atatürk çiçeğinden akan sütlü özsuyunu örnek verebiliriz. Lateks terimi doğal lastik ile eşanlamlıdır.

Lateks alerjisi olanlar kullanmamalıdır. Lateks alerjisinin belirtileri:

Belirtiler, IgE antikoruna ani pozitif tepkiler şeklinde veya temas egzamasıyla görülen, gecikmiş alerjik tepkilere benzer tepkiler şeklinde olabilir.

Şişkin, kızarık, çok hassas ve kaşıntılı deri halindeki egzama değişiklikleri lateks alerjisinde yaygındır. Sıvı dolu kabarcıklar ve deride çatlamalar görülebilir. Göz ve burunda rahatsızlıklar ve astım gibi solunum yolu sorunları da diğerlerine göre oldukça yaygındır. Lateks, egzotik meyvelerde bulunan proteinlere çapraz tepki gösterir ve bu nedenle oral alerji sendromuna sebep olabilir. (Ağızda, burunda, dudaklarda ve boğazda şişkinlik ve kaşıntı). Muz, avokado, kivi en çok görülen sebeplerdendir, ancak kavun ağacı meyvesi (papaya), incir, patates ve kestane de çapraz tepkilere sebep olabilir. Lateks alerjililerin % 30-80'i bu gıda maddelerinin bir veya birkaçını yedikleri zaman belirtiler göstermektedir. Lateks aynı zamanda incir ağacının tozuna ve özsuyuna çapraz tepki gösterebilir. Besin ürünlerine çapraz tepki gösteren, lateksdeki bitki proteinleridir. Lateks, hassas kişilerde hayati tehlike arz edecek tepkileri tetikleyebilir (alerjik şok). Lateks eldivenli bazı paketlerde "hipoalerjenik" işaretini görebilirsiniz. Bu, eldivenlerin iyi temizlenmiş, yüksek kaliteli lateksten yapılmış olduğu, ancak maalesef lateksin alerjiye neden olduğu anlamına gelir. Yani bu etiket bir tanıtım dublöründen başka bir şey değildir.

Köşe Yazısı/ Ekonomi

Göker AKDUMAN

goker.akduman@allicannedfood.com

İş Dünyasındaki iletişimi doğru yönetmek için 9 öneri

Profesyonel hayatın kariyer basamaklarında ilerlemenin veya ilerleyememenin en büyük etkeni doğru iletişimdir. İletişim doğrudan başarımızı etkileyen ve hedeflerimize çok daha kısa süre içerisinde varmamızı sağlayan bir faktördür. İş hayatımız doğal olarak birçok ilişkiyi içerir. Yönetici - çalışan; çalışan - yönetici; müşteri - biz; biz - müşteri. Başarı ve performansımız ise bütün bu ilişkilerin iyi yönetilmesine bağlıdır. Kariyerinizdeki ışığınızı, gerek ekibinizin parçası olan çalışanlarınız gerekse yöneticileriniz ve müşterilerinizle olan iletişiminizle yakalayabilirsiniz. Bu sebeple, ister yönetici ister çalışan isterseniz müşteri olun sağlıklı iletişim kurmanın yollarını bulmalısınız. 01 Çalışanlarınızla güçlü ilişki kurmak için onların fikirlerini önemsediğinizi hissettirin

Çalışanların, yöneticisinin düşüncelerine ve önerilerine ne kadar çok önem verdiğini hissetmeleri gerekir. Yönetici bu konuyla ilgili düşüncesini kararlı bir şekilde belirtmesi yerine bir öneri olarak sunabilir ise çalışanların önerilerini dikkate alacağının mesajını vermiş olur. Bu durum çalışanların da aidiyet duygusu yaratmasını sağlar. Böylelikle çalışanlarında “hata yapabilirim” korkusunu yok ederken, onların güvenini de kazanır. 02 Müşterinizi dinleyin

Hangi sektörde faaliyet gösterirseniz gösterin değişmeyen bir kural vardır. Sadece; müşterinizi dinlemek. Bunu yaparken de sizin ne düşündüğünüzün önemi olmadığına odaklanın. Müşterinizi dinlediğiniz taktirde müşteriniz beklentilerini, yaratmanız gereken ürünün veya projenin özelliklerini belirtir. Sadece dinlemekle bile müşterinizi mutlu edebilir, hatta işin en zor kısmını atlatmış olursunuz. Yeterki müşterinize gerçekten ilgilendiğinizi belli edin. Müşterinin kendisini değerli hissetmesini sağlar, işin iyi bir şekilde tamamlanacağının güvenini verirsiniz. 03 Müşteri iseniz; talebinizi, isteklerinizi net ve açıkça ortaya koyun

Kimi zaman sizin müşterileriniz olur, kimi zaman da siz müşteri konumunda olursunuz. Müşteri olduğunuz zaman beklentilerinizi ve işin sırlarını açıkça belirtmelisiniz. Sonuçta birlikte çalıştığınız diğer firmayı siz yönlendiriyorsunuz. Net bir şekilde taleplerinizi sunmalısınız ki işin sonucunda doğru ürün veya hizmet ortaya çıksın. Böylelikle siz de zaman ve iş tasarrufu sağlamış olursunuz. 04 Yönetici olarak kendinize özgü iletişim sisteminizi kurun

Profesyonel hayatınızın ilk yıllarında iletişimin gücünü öğrenmek için mutlaka bir akıl hocasına ihtiyacınız olur. Bunu çok rahat bulabilirsiniz. Yıllar geçtikçe akıl hocalarından uzaklaşıp; siz yönetici konumuna geldiğinizde ise kendinize has bir iletişim sistemi yakalarsınız. Vermek istediğiniz mesajı doğru bir şekilde ifade edebilmek için olayları basite indirgeyerek sunabilirsiniz.

En iyi nasıl söyleyebileceği hususunda fikir yürütebilir, hatta dikkatinizi yoğunlaştırıp karşınızdaki kişinin verilen mesajı alıp almadığını kontrol edebilirsiniz.

05 İster yönetici, ister kariyerin başında biri olun mutlaka görüntüye önem verin

Yapılan araştırma sonuçlarına göre söylediğimiz sözler ile karşımızdakini ancak yüzde 7 oranında ikna edebiliriz. Bu iknada hareketlerimizin oranı yüzde 7, ses tonumuzun oranı ise yüzde 38’dir. Geri kalan yüzde 55’i ise görüntümüz oluşturur. Yani insanlar ile ilk karşılaşmamızda bizi dinlemelerini sağlayanlar en önemli konu giyim kuşamımızdır. Önce giysilerimiz ile karşılanır, daha sonra bilgilerimiz ile de uğurlanırız. 06 Yaratıcılığı desteklerseniz bir adım öne geçersiniz

Çalışma biçiminiz ne kadar sıradanlığı hedeflerse o kadar lider olma şansını yok edersiniz. Yaratıcılık ise sunduğumuz hizmet veya ürünü farklılaştırmanıza ve bir adım öne geçmenizi sağlar. Bunun için çalışanlarınız yaratıcılığa imkan sağlayacak iletişim gücünü hep kullanmalıyız. Mutlaka çalışanlarımızı dinlemeliyiz. Bu sebeple çalışanlarımıza fikir sormanız sizi zayıf göstermez; ileri görüşlü bir lider konumunda algılanmanızı sağlar. Yönetici olarak sizin göreviniz çalışanlarınızı rakip olarak görmektense onların önlerini açacak başarıyı yakalamaktır. Demoralize olduklarında cesaret arttırıcı konuşmalar ile onları motive etmek de görevlerinizin en önemlilerindendir. 07 Kararlarınızın arkasında durun ve söz verdiğiniz konuları yerine getirin

Gerek çalışan gerekse yönetici bir konu için söz verdiyse dediğini mutlaka yerine getirmelidir. İnsanların size güvenmesi iş hayatınızdaki başarının anahtarıdır. Sözlerinizi yerine getirmeniz imajınızı olumlu noktaya taşırken sizinle iş yapmak ve birlikte çalışmak isteyenlerin sayısı artar. Buda sizin itibarınızı olumlu olarak etkiler.

08 Yönetici, çalışan demeyip çözüm ve uyarana önem verin

Ekibinizin çözüm ve uyarılarına kulak verirseniz başarısız olma şansınız azalır. Basit ve sıradan olduğunu düşündüğünüz, gözden kaçırdığınız fikirler, hiç beklenmedik bir zamanda size yardımcı olabilir. Çalışanlarınızla ilgilenmeyi ihmal etmeyin. Fikirlerine önem verin. Belki aradığınız çözümler o derslerin içerisinde gizlidir. 09 Başarının ekip işi olduğunu unutmayın

Arada tatlı rekabetler olsa bile hedefe birlikte ulaşılacağına inanmalıyız. Geride kaldığımız zamanlarda bile ekip arkadaşlarımızın açığımızı kapatacağını ve arkamızdan yetişeceğini bilmenin rahatlığına sahip olup, işimize odaklanmalıyız.

This article is from: