Ye İç Gez Dergisi Eylül Sayısı

Page 1



1


2


B

ölgede surların içinde 3000 kadar ev bulunmaktadır. Binaların karakteristik yapıları Antalya’nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır. Günümüzde önemli bir eğlence merkezi olan bu bölgedeki binalar butik otel, restaurant, bar, kafeterya, pansiyon, alışveriş yerleri, hediyelik eşya dükkanları ve ev olarak kullanılmaktadır. Tarihi yat limanında falezlere, kıyı şeridine, aşağı Düden Şelalesi’ne ve özel yüzme alanlarına tur düzenleyen tekneler yer almaktadır. Antalya’nın muhteşem güzelliklerini deniz yoluyla görmek, keşfetmek zevkli ve eğlenceli bir yolculuk ortaya çıkarmaktadır.

3


Festivali

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 3’üncü Kaleiçi Old Town Festivali’nin gelecek yıl 28 Haziran – 1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirileceğini açıkladı. Festivalin 2018 onur konuğu ülkesi ise Rusya olacak. Muratpaşa

4

Belediyesi’nin müzik, dans ve eğlenceyle birlikte tiyatro, sinema, resim ve piyanoyu Antalya’nın kalbi Kaleiçi sokaklarına taşıdığı Kaleiçi Old Town Festivali’nin 3’üncüsü için çalışmalar başladı. Başkan Uysal, UNESCO Dünya

Kültür Miras Listesi’nde olan ve Kaleiçi gibi yaşayan tarihi kent merkezlerine sahip şehirleri buluşturan festivalin gelecek yıl 28 Haziran – 1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirileceğini açıkladı. Başkan Uysal, yine heyecanı yüksek, festival coşkusunun tüm Antalya’yı saracağı bir festival hazırlığında olduklarını belirtti. Başkan Uysal, ilk yılında Küba’nın, 2’nci yılında İtalya’nın onur konuğu ülke olarak katıldığı festivalin 3’üncü yılında Rusya’yı onur konuğu ülke olarak ağırlayacağını kaydetti. Ayrıca, bu yıl 6 – 9 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Kaleiçi Old Town Festivali kapsamında Üç Kapılar’da gerçekleştirilen Rusya Dostluk Günü’nde dünyanın el izini bıraktığı 2 metre uzunluğundaki dev matruşka da Muratpaşa Belediye fuayesinde sergilenmeye başladı. Ruslar, Türkler ve farklı ülkelerden Antalya’ya gelen turistlerin ellerini rengarenk boyalara batırıp süslediği matruşka 3’üncü Kaleiçi Old Town Festivali’ne kadar fuayede sergilenmeye devam edecek.


Fuarlarda

Antalya EXPO Center’da Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın da katıldığı törenle kapıları açan HESTOUREX’te Muratpaşa Belediyesi’nin 143 metrekare alanda küçük bir Kaleiçi oluşturduğu standı büyük ilgi gördü.

EN İYİ DEKOR ÖDÜLÜ

Kaleiçi Kordinasyon Başkanı Hasan Kilit doğduğu, büyüdüğü Kaleiçi’ne gönülden sahip çıkmakta. Muratpaşa Belediyesi, bu yıl 6–9 Temmuz tarihlerinde 2’ncisi düzenleyeceği Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali öncesi dünyanın en önemli turizm organizasyonlarından ITB Berlin Fuarı’na Kaleiçi’ni taşıdı.

Muratpaşa Belediyesi’nin bu farklılaşan çalışması EMİTT’te ödül getirdi. Muratpaşa turizm merkezleri dalında ‘En iyi Stand Dekoru’ ödülünün sahibi oldu. Ödülü Halkla İlişkiler Müdürü Oya Uysal, EMİTT

KALEİÇİ’NDE YENİ DÖNEM BAŞLADI

Antalya’nın tarihi değeri Kaleiçi’nde Valilik öncülüğünde Büyükşehir Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi başta olmak üzere ilgili tüm tarafların içinde yer aldığı bir komisyonla başlatılan yeni uygulamalarla ilgili bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Vali Münir Karaloğlu’nun başkanlığındaki toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum ve esnaf temsilcileri katıldı.

Giriş sınırlamasının başladığı saat itibariyle içeride yarım saatten fazla kalan araçlara ceza uygulanacak. Otopark cepleri haricinde bölgenin tümüne park yasağı getirildi. Bölgeye erişim sağlaması amacıyla 2 adet ring hattı oluşturuldu. Kaleiçi’nin tamamına erişimi sağlayabilecek şekilde 2 ring hattı, 4 elektrikli taksi, 2 de buggy hizmete sunuldu. Konutlar, turizm tesisleri, resmi kurum ve dernek için parselindeki otopark sayısı kadar park izni verildi. Ticari işletmelere, parselinde otopark bulunmayan her konut, turizm tesisi, resmi kurum

Direktörü Hacer Aydın’dan aldı. Muratpaşa ekibinin fuarda ödül sevincine CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da ortak oldu. Genel Başkan Yardımcısı Torun, fuar ekibi nezdinde Başkan Uysal’ı kutladı. kişilerin hem güvenliklerinin kontrol edilmesi hem de bir noktadan yolcuların geçişine izin verilerek güvenliğin artırılması amacıyla turnike sistemi ve bariyer getirildi. Seyyar satıcılar ve kağıt toplayıcıları içeriye alınmayacak. Mekanlarda Koruma Kurulu’nca alınan karar gereğince çizilen çizgilerin dışında masa ve sandalye konulması yasaklandı. Trafiğin giriş çıkışı ile ilgili olarak turnike koyulan noktalarda tarihi dokuya uygun kontrol noktaları, binaları ahşaptan yapılacak.

YENİ UYGULAMALARDA NELER VAR? 24 Temmuz’da başlatılan uygulamalar kapsamında 40 özel güvenlik personeli göreve başladı. 75 ayrı noktada kamera sistemi oluşturuldu. Müzik yayınları saat 24.00’de sona erecek. Servis araçları 07.00- 12.00 arasında, öğrenci servisleri 07.00- 18.00 arasında girebilecek. Ambulans, itfaiye, kolluk kuvvetleri gibi araçlar için saat serbest olacak.

kuruluş, dernek ve benzeri için talep edilmesi durumunda UKOME tarafından bir adet passcard verilecek.Tur teknelerine binen 5


Y

az turizminin en hareketli olduğu bölgelerden biri olan Kaleiçi, tarihten bu yana her öneme ayak uydurmuştur. Sadece Türk halkının değil, birçok ülkeden gelen insanların beğenisini kazanır Kaleiçi. Burada görecek çok nokta, yapılacak çok aktivite var. Bu sebepten dolayı uzun bir tatil düşleyenlerin tercih ettiği yerlerden biri olmuştur.

Deniz-kum-güneş:

Kızgın kumsallarıyla insanı denize davet eden bir havası var Kaleiçi’nin. Zaten Kaleiçi’ne gittiğiniz an hemen serin sulara girip kulaç atmanın tadını çıkarmak isteyecekseniz. Eğer Antalya’da uzun bir tatil yapacaksanız ilk iki-üç gün sadece denize ve güneşlenmeye zaman ayırabilirsiniz rahatça.

Yürüyüş:

Kaleiçi’nin tarihi doğası ve masmavi denizi eşliğinde yürüyüşler yapabilirsiniz. Tertemiz bir havada, Kaleiçi’nin tarihi sokaklarında yürümek, zamanın nasıl geçtiğini hissettirmeyecek sizlere.

Tarihi Yerler:

Tarihin çok eski dönemlerinden günümüze kadar gelebilmiş birçok eser var Kaleiçi’nde. Hepsini teker teker ziyaret etmeyi, farklı dönemler arasına kısa yolculuklar yapmayı sakın ihmal etmeyin. Kaleiçi’ndeki günlerinizin sadece birkaç saatini müzelere ayırabilirsiniz. Arkeolojik eserlerden etnografik eserlere birçok eşsiz parça göreceğiniz müzeler arasında Kaleiçi Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi ve Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi bulunuyor. Ayrı günlerde birkaç saatinizi ayırmak yerine, tek bir gününüzü müzelere ayırabilirsiniz.

Kaleiçi semtinde yer alan tarihi eserler;

Surların Atatürk Caddesi üstünde yer alan ve restorasyonu yapılmış olan Hadrian Kapısı Antalya’nın en güzel antik eserlerinden birisidir. Bu kapıdan girdikten sonra surlar içinde sizleri Yivli Minare, Keyhüsrev 6

Medresesi, Karatay Medresesi, İskele Camii, Tekeli Mahmut Paşa Camii gibi önemli tarihi eserler karşılayacaktır. Hıdırlık Kulesi, Kesik Minare Camii, Zincirlıran Türbesi, Nigar Hatun Türbesi, İskele Camii diğer önemli tarihi eserlerdir.

Alışveriş:

Kaleiçi’nin dar sokaklarındaki dükkanlarda veya sokak tezgahlarında satılan hediyelik eşyalardan alabilir, tatilinizden geriye küçük hatıralar bırakabilirsiniz. Biblolar, birbirinden güzel takılar, süs eşyaları sizlere keyifli bir alışveriş imkanı sunacak. Bölgenin giyim mağazalarında alışveriş turunuza devam edebilirsiniz.

Gece Hayatı:

Antalya Kaleiçi’nde birçok eğlence mekanı bulunuyor. Barlar, cafeler, diskolar sıra sıra yerleşmiş durumda Kaleiçi’nin tüm sokaklarına. Eğer daha sakin bir gece geçirmek istiyorsanız zamanınızı çay bahçelerinde veya deniz manzaralı restoranlarda geçirebilirsiniz.


5 H

iç yemek yapmayı bilmeyenlerin bile en sıkıştığı anda yapabildiği tek yemektir yumurta. “Bir yumurta kırarız, karnımızı doyururuz”dur öğrenci ve bekar evlerinde. Yumurta pratikliktir, kolaylıktır. Ancak yumurta deyip geçmemek, onu bu kadar basite de indirgememek gerekiyor. Çünkü yumurta ile yapabileceğiniz o kadar farklı yemek, ona uygulayabileceğiniz o kadar farklı pişirme yöntemi var ki öğrendikten sonra “Ben yumurta yapmayı bile bilmiyormuşum” dedirtebilir insana. Bu püf noktalarını öğrendikten sonra tek tek hepsini denemek isteyeceğinize eminiz. Bulaşık derdi olmayan bir omlet hazırlamak için yumurta ve diğer malzemeleri kilitli poşet içine koyup kaynar su dolu bir tencereye atın Kırdığınız yumurtaları kilitli poşet içine koyup elinizle poşeti düzleştirin. Ardından poşeti açarak biber, domates gibi eklemek istediğiniz malzemeleri ekleyin. Kilitli poşetin ağzını tekrar kapatıp içinde su kaynamakta olan tencerenin içine atın. Omletinizi çıkarıp servis edin. Hem bulaşık derdi yok, hem de çok leziz. Mikrodalgada seramik kase içinde sadece bir buçuk dakikada omletinizi hazırlayın Seramik kase içinde yumurta beyazı ve sütü karıştırın. Ardından geri kalan malzemeleri ekleyerek mikrodalga fırında 1,5 dakika pişirin. Sevimli omletleriniz hazır oldu bile. Kalabalık bir kahvaltı sofrası için omlet yapıyorsanız fırın tepsisini kullanmayı deneyin Tek yapmanız gereken omlet malzemelerini iyice karıştırıp fırın tepsisine dökmek ve 25-30 dakika pişirmek. Servis ederken yaratıcılık size kalmış. Yumurtaları muffin tepsisinde pişirerek farklı lezzetler yakalayın Bir tepsi yumurtayı tek seferde pişirmek bu şekilde çok kolay. Tek yapmanız gereken yumurtaları muffin tepsisine tek tek kırmak ve üzerine tuz, karabiber ya da dilediğiniz diğer malzemeleri de ekleyerek önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında pişirmek. Kusursuz haşlanmış yumurtalar için nemli bir bezden yardım alın Fazla miktarda yumurtayı tek seferde haşlamak istiyorsanız nemli bir mutfak bezini fırına serin ve üzerine yumurtaları birbirine değmeyecek şekilde dizin. Düşük sıcaklıkta 30 dakika pişirdikten sonra soğuk suya tutun ve yediğiniz en güzel haşlanmış yumurtalarla tanışın. 7


Oteller Hünnaphan Hotel

Adatepe Köyü ÇANAKKALE / Kazdağları 1000 yıllık tarihi olan Adatepe Köyü’nde, Bayraktar çifti tarafından 3 yıllık detaylı bir restorasyon

Sebile Hanım Konağı

ORDU Güneşin denizden doğduğu ve yine denizden battığı, yeşil ile mavi rengin kucaklaştığı şirin bir ilçe olan Ünye deki İki yüz yıllık tarihe ışık tutan Sebile Hanım Konağı. Ünye merkezde bulunan Sebile Hanım Konağı, binanın tarihi özellikleri tamamen korunarak otel ve restoranda dönüştürülmüştür. 8

sonucu açılan, 280 yıllık bir konak Hünnap Han. Konağa ismini vermiş yaşlı Hünnap ağacı, ne savaşlara ne hayatlara ne aşklara şahit olmuş bu eski köyde. Hünnap Han dinlenmek, kendinizi dinlemek, sosyal ve işsel

yorgunluğunuzdan arınmak için eşsiz bir mekan. Palmiye binasında hizmete açılan yüzme havuzunun tadını taş duvarların gölgesinde çıkarabilirsiniz. Her taşı tarih kokan otelde kalmakla sizde bu tarihi hissedebilir, bir parçası olabilirsiniz.


Argos In Cappadocia

Yaklaşık 150 yıllık ağa konağını, modern yaşamın gereklerini de gözeterek incelikli restorasyonla Türk turizmine kazandırılmıştır. Altı odalı otelin tüm ahşap el işçiliği Kastamonu’da yapılmıştır. Otelde misafirlere servis edilen sebze, meyve ve tatlısından cehennem acısına 100’ ü aşkın

türde biber kendi bahçelerinde yetiştirilmektedir. Reçeller ve organik üretilen yemek sosları da misafirlerin damaklarını şenlendirmektedir. Yıl boyunca gün batımını izleyebileceğiniz eşsiz terasta, ışığın ve bulutların yarattığı renk cümbüşünün coşkusunu sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

Anadolu Evleri

bir avlunun etrafına yapılmış. Günlük yaşamı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için her detay düşünülmüş. Bazı odaların duvarları boydan boya dolaplarla (nacar) kaplanmış; sırıklı, işlemeli tavanlar ve halep sıvalı zeminler; avludaki küçük havuzdan (gane) gelen su şırıltısı gönülleri keyiflendirirken, oda içindeki kuyular hayatı kolaylaştırmış,

mutfağa yakın kiler ve depolarda (hazna) ev yapımı likörler, turşular, reçeller saklanmış. Bu evler yoğun emeklerle, restore edilerek yeniden naçarlarıyla, hazanlarıyla, ganeleriyle yaşayan mekânlar haline getirilmiş. Misafirler için Antep’i keşfetmek çok kolay; çünkü tüm turistik noktalar Anadolu Evleri’ne kısa bir yürüyüş mesafesinde.

Kapadokya Biber Evi; dağ, deniz ve Midilli Adası manzarasına hakim konumdaki Assos antik kentinin surları içinde yer almakta, Assos Limanı’na 2 km ve Kadırga Plajı’na ise 3 km uzaklıktadır.

GAZİANTEP Gaziantep’te geçmiş zamanları yansıtan, tescilli ve koruma altında, her biri 100 yaşını aşmış 600 yapı var. Anadolu Evleri’ni oluşturan 4 ev de bunlar arasında. Zamanın kültürel yapısının mimarisi ile şekillenmiş evler, 4-5 metrelik duvarların arkasına, ‘hayat’ denen

9


Y

*Ali ÖZÇİL

iyeceklere parlak sarı bir renk veren safran; sıra dışı tadı ve yemeklere kattığı renk nedeniyle mutfaklarında yaygın olarak kullanılıyor. Amerika’da yapılan bir araştırma; günde 176,S mg safran tüketen kişilerin, yüzde 55 oranında sağlıksız atıştırmalardan vazgeçtiğini gösteriyor. Bu nedenle safran tüketiminin obeziteyi önleyebileceği belirtiliyor. Başka bir araştırma ise; safranın iştah düzensizliğini önlediğini ve moral yükselttiğini kanıtladı. Dünyada yaklaşık 80 kadar türü bulunmaktadır. Genelde mutfaklarda iştah açıcı baharat olarak ve boya sanayinde kullanılan bitki, dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinmektedir.

* Girne Amerikan Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Görevlisi 10


Cleopatra’nın karşı konulmaz çekiciliğinin önemli etkenlerinden parfümünün hammaddesi. Ortadoğu da 4000 yıldan daha uzun bir süredir boyama, parfüm, ilaç ve yemek alanlarında kullanılıyor. Tarihçesine ilişkin çeşitli bilgiler var, kimisi verilerle kanıtlanmış, kimisi efsanelerle şekillenmiş tarih boyunca izlediği yola bakarak, bir grup bilim adamı onu Moğolların Çin’e, Arapların İspanya’ya, Haçlıların da Avrupa’ya tanıttığında fikir birliğine varmışlar. Anavatanı, bazılarına göre Orta Asya,

bazılarına göre de Anadolu ve Doğu Akdeniz çevresidir. Dünya üzerindeki üretimi, kullanımına göre çok da büyük oranda değil ama zahmetli. O nedenle çok değerli ve pahalı. Pahası altının gramıyla eşitlenen tek bitkidir. Anadolu’nun Hititlerden bu yana tanıdığı ve kullandığı safran Grek ve Bizans dönemlerinde İzmir’de de yetiştirildi. Osmanlılar döneminde de yoğun olarak kullanıldı. Özellikle Saray’ın vazgeçemediği safran aynı zamanda önemli de bir

ihraç ürünüydü. Safran, sapları veya toz halinde bulunan ve turuncuya kaçan kırmızı renkteki bu baharat buruk bir tadı olduğu için çok az miktarda, ancak iki üç sap ılık suda biraz bekletilip süzüldükten sonra kullanılır. İspanya’da dapaella paellave vedaha dahabaşka başka İspanya yemeklerin vazgeçilmez çeşnisidir. Türk mutfağında pilav, börek ve tatlılarında kullanılan safran, dünyada da likörlere ve özellikle pirinç ile yapılan yemeklere girmiştir.

11


Burası tamda şehre hakim olduğunuz yerdir. Yaklaşık denizden 450 metre yüksekliktedir ve kolaylık olsun diye teleferik sistemi kurulmuştur. Bu sayede Boztepe’ye tırmanmak kolaylaştırılmıştır(ücretlidir). Ayrıca

ziyaretçilerini ağırlayan bu tepede çay bahçeleri ve restoran hizmeti verilmekte. Manzarayı seyrederken çayınızı yudumlayabilirsiniz. Ordu’dan hediyelik eşya almak isteyenler de yine Boztepe’den alışveriş yapabilirler.,

2500 yıllık olduğu bilinen bu kale adından da belli olduğu üzere Ordu’nun Ünye ilçesi içerisindedir. Fakat köy ismini kaleden almış olup 2. Mitradates tarafından yaptırılmıştır. 2006 yılında belediyenin kalenin bitki örtüsünü temizleyip daha güzel görünmesini sağlamıştır. 12


Ordu il merkezi Selimiye Mahallesi’nde yer alan Paşaoğlu Konağı, 1896 yılında Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmış. Bahçesiyle birlikte 625 m²’lik bir alan üzerine inşa edilen konağın taşları Ünye’den. Konak birinci ve ikinci katı ayıran silme ile birlikte, binanın köşelerinde yer alan kaideli ve başlıklı yarım sütunları, bitkisel motifli konsollarla desteklenen ve söve taşı ile çevrelenen üstü saçaklı pencereleriyle zengin bir taş işçiliği sergiliyor.

Samsun - Ordu karayolu üzerindeki Yason Burnu, Perşembe ilçesi sınırları içerisinde 1. derece arkeolojik, 2. derece doğal sit alanı. Ordu’daki en çok ilgi çeken yerlerden olan Yason Burnu’nda 1868 yılında yörede yaşayan Rumlar’dan kalan bir kilise, deniz feneri ve şahane bir gün batımı manzarası var... Taşbaşı Kilisesi, Ordu kentindeki Taşbaşı Mahallesi’nde bulunan tarihi bir Rum Ortodoks kilisesi. 1853’te inşa edilen kilise 1937-1977 yılları arasında cezaevi olarak da kullanılmış, 1983 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiş. 2000 yılında kültür merkezi haline getirilen kilisenin arkeoloji müzesine dönüştürülme çalışmaları devam ediyor. Ah Ordu’nun dereleri dili olsa da konuşsa.. Bilirsiniz değirmenler, dereler ve akarsular sayesinde vardır. Ordu’nun dere kenarlarında da değirmenlere rastlamak mümkün. Eğer yolunuz düşerse yanınıza şortunuzu, piknik yapacak nevaleyi, balık tutacak oltayı ve resim çekilebileceğiniz fotoğraf makinası almayı unutmayın. Karadeniz mutfak kültürüne sahip Ordu yemeklerinde kara lahana, mısır, patates, pancar, balık, tereyağı, turşu, un, peynir ve fasulye çok kullanılıyor. Ordu’da ne yenir diye merak edenler için ünlü yemekler arasında pide, pancar (kara lahana) çorbası, saç ekmeği, pancar sarması, pallabye, golit, fasulye turşusu kavurması, salatalık ve domates turşusu, galdirik kavurması, melocan kavurma, gendeme (keşkek), pancar döşeme, kabak çorbası, hoşgıran kavurma, mısır yağlaşı, golit, fasulye turşusu kavurması, salatalık ve domates turşusu, mıhlama, mantar tirmit, hamsi buğulama, hamsi tava, mısır ekmeği, mısır çorbası, kabak muhallebisi, un helvası sayılabilir.

13


14


FINDIĞIN FAYDALARI

Fındık çok besleyici bir yemiştir. Yağ, azot ve karbonhidrat bakımından çok zengin olan fındıkta B1, B2, C vitamini de vardır. Ayrıca, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir gibi madensel maddeler de bulunur. Türkiye fındıklarındaki yağ (%66,47) başka ülkelerde yetişen fındıklardakinden fazla olduğu için daha çok kalori sağlar.

FINDIĞIN KULLANIM ALANLARI

Fındık içi çikolata yapımında, pastacılıkta kullanıldığı gibi çiğ olarak da yenir. Çürük fındıklardan elde edilen yağ sabun yapımında, endüstrinin daha başka kollarında kullanılır. Fındık yağı -15 derecede donması bakımından endüstride çok tercih edilir ve eczacılıkta da faydalanılır.

FINDIK ÇEŞİTLERİ

Yurdumuzda fındığın birçok çeşidi vardır. Ancak bunlar arasında ticari değer taşıyanlar şunlardır: Tombul Fındık : Türkiye fındık üretiminin % 80’ini bulur. Dünyada en çok aranan çeşit budur. Pastacılıkta, şekerleme, çikolata yapımında kullanılır. Sivri Fındık : Bu fındık daima kabuklu olarak ihraç edilir. Değirmendere Fındığı : Daha çok tazeyken yenir. Karadeniz bölgesinin “badem fındık” çeşidine benzer. Ticari değeri olan başka fındık çeşitleri “kara fındık“, «kuş fındığı», «foşa fındık», «kan fındığı», «palas fındık», “ikiz fındık” tır.

15


menüsü

8

2

12

32

16

24

46

BAKIRCILIK

48


55

76

TABAKLAR

TuRu

118

KuLüBü

70

76

120

17


Ihlamur nasıl kurutulur?

Haziran ayı sonlarında açan ıhlamur çiçekleri, çiçek ve yaprağı koparılır. Gölge bir yere temiz bir bez serilip, topladığınız ıhlamurlar gölgede kurumaya bırakılır. Kurumaları yaklaşık 1 haftada sürecektir.

Ihlamur nasıl saklanır?

Kuruttuğunuz ıhlamuru en fazla 1 yıl süre saklayabilirsiniz. Kuruttuğunuz ıhlamuru bez torbalarda, cam kavanozlarda, kuru, serin yerlerde muhafaza edebilirsiniz.

Ihlamurun faydaları nelerdir?

Ihlamurda quercetin dahil flavonoidler adı verilen antioksidan kimyasallar bulunur. Antioksidanların görevi serbest radikallerle savaşıp vücuttan toksinlerin atılmasını sağlamaktır. Ihlamur vücutta serbest radikallerin neden olduğu zararları önlemeye yardımcı flavonoidler adı verilen antioksidanlar içerir. Uyumadan yarım saat önce ıhlamur çayı içmek uykusuzluğu önlemeye yardımcı olabilir. Ihlamurda sindirim sisteminizin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar ve kabızlığı rahatlatmaya yardımcı olan taneler içerir.

18


19


Elveda Yaz

Aylık Dergi Eylül 2017/ 10.00 TL GENEL KOORDİNATÖR Nesrin MATER EDİTÖR Pınar KAHRAMAN SORUMLU YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ Osman AŞIK REKLAM MEDYAPLAN 0532 7648719 GRAFİK TASARIM Antalya Fikir Üretme Merkezi HUKUK DANIŞMANI Av. Süleyman YÜKSEL DANIŞMA KURULU Mesut KOCAGÖZ Ali TONGÜLÜS Hasan KİLİT Özge SİPAHİOĞLU YÖNETİM YERİ Fener Mah. Lara Cad. 1964 Sok. No:18 2.Hacı Gebizli Sit. Villa 2 No:8 Muratpaşa/ANTALYA DAĞITIM VE KURYE Aras KARGO BASKI

Kazım Karabekir Cad. Ali Kabakçı İş Hanı No: 85 /1-6 İskitler/ANKARA Tel: 0312 341 62 36 REKLAM SATIŞ VE REZERVASYON 0532 764 87 19 www.medyaplan.net Türü: Bölgesel Süreli Yayın Ye İç Gez Medya Plan tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Ye İç Gez Dergisi’nin isim ve yayın hakkı Medya Plan’a aittir. Dergide yayınlanan tüm yazı, fotoğraf, harita, illustrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. 20 kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. İzinsiz

B

ir yazı daha ardımızda bıraktık... Ne kadar da çabuk geçti değil mi? Sıcaktan bunalanlar, çalışmak zorunda olanlar bu duruma sevinirken, tatile ve güneşe doyamayanlar için üzücü maalesef… Bu yazın en sevindirici haberlerinden biri ise turizm açısından yaşanan hareketlilikti... Turizm ekonomimizin lokomotiflerinden… Ve geçtiğimiz birkaç yıl yaşanan duraksamalar bu yıl hareketliliği ile turizmcilerin yüzünü bir nebze de olsa güldürmeyi başardı… Umarız bu hareketlilik artar ve o durgun sezonlar bir daha geri gelmez diyoruz… Yazın bitmesi, okulların açılması ve anne babalar için de yoğun temponun başlaması anlamına geliyor. Bizler de geleceğimiz olan öğrencilerimize yeni ders yıllarında başarılar diliyoruz… Bu sayıda sizler için tatil rotalarımızı, yurt dışı ve içi seyahat deneyimlerimizi, birbirinden enfes yemek ve içecek tariflerini sizler için bir araya getirdik… Nesrin Mater’in ‘Orta Avrupa’ gezi notlarını özellikle okumanızı tavsiye ediyorum. Göreceksiniz bir dahaki seyahat planınızı o ülkelere yapacaksınız. Daha kışa çoook vakit var. Hemen biletinizi, otelinizi ayarlayıp yola çıkın derim. Ye İç Gez Dergimiz’de konuk ettiğimiz, arkadaşımız, iyilik timsali bir insan, Vatan Şaşmaz’ı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. Başımız sağolsun... Sağlıkla ve sevgiyle kalın Pınar KAHRAMAN



22 1 – Sera etkisi ile mücadele eder 2 –Havayı temizler 3 – Oksijen üretir 4 – Şehri ve sokakları serinletir 5 – Enerji tasarrufu yapar 6 – Su tasarrufu yapar 7 – Erozyonu önler 8 –Çocukları ultraviyole ışınlardan korur 9 – Ağaçlar gıda üretir

22

10 – Ağaçlar iyileştirir 11 – Ağaçlar şiddetin azalmasını sağlar 12 – Mevsimleri gösterir 13 – Ekonomik fırsatlar yaratır 14 – Ağaçlar hem öğretmen hem de oyun arkadaşıdır 15 – Farklı gruplardan insanları bir araya getirir

16 – Ağaçtan birlik doğar 17 – Hayvanlar için tente ve yuva görevi görür 18 – Ağaçlar çirkinlikleri örter 19 – Ağaçlar tahta sağlar 20 – Gayrimenkule değer katar 21 – Ağaçlar iş yorgunluğunu azaltır 22 – Depremden korur


23


B

ulunması tarih öncesine ah uzanan bakırın, alet ve sil yapımında kullanılan ilk et ir. Al maden olduğu bilinmekted ç, daha tun ce ön a ınd ve silah yapım ama sonra demir yeğlenmiştir;na ve süs yemek kabı, ev aletleri, ay ın biçimde eşyasında bakır daha yayg kullanılmıştır.

24


Anadolu’da bakırcılığın tarihi günümüzden 10 bin yıl önceye değinmektedir. Osmanlı döneminde önce Anadolu’da, daha sonra da Balkanlar’daki bakır yataklarının yoğun olarak işletilmesi sonucu bakır işçiliği doruk noktasına erişmiş, pek çok merkezde yeni atölyeler açılmıştır. Anadolu’da bakırdan kap kaçak yapımında yaygın olarak dövme, dökme, sıvama (tornada çekme) ve preste basma teknikleri uygulanırdı. Günümüzde hadde silindirlerinden geçirilerek elde edilen bakır levha, atölyelerde dövme, sıvama ve preste basma tekniklerinden biri ile işlenerek kap haline getirilir. Döküm kap yapılmak istenirse

bakıra belli oranlarda kalay ya da çinko karıştırılarak dökülebilme özelliği kazandırılır. Dövme tekniğiyle kap yapımı çok zaman istediğinden, sonradan sıvama tekniği kullanılmaya başlamıştır. Bu teknik, yapılacak kabın tornaya bağlanmış kalıbına özel demir çubuklar yardımıyla bakırın sıvanması, yani bakır levhanın kalıbın biçimini almasının sağlanması işlemidir. Geleneksel bakırcılık sanatında bakır kapların üstüne çeşitli süslemeler yapmak için kazıma, kabartma, zımba ile vurma, ajur (kesme) ve kakma gibi birçok bezeme tekniği de geliştirilmiştir.

25


KASTAMONU ŞAPKA MÜZESİ Atatürk’ün Şapka İnkılabını Kastamonu’da yapmasıyla birlikte, Cumhuriyet’in kurulduğu günden günümüze kadar giyilen bay ve bayan şapkalarından ve Atatürk’ün giydiği şapkalardan oluşan Türkiye’deki ilk ve tek Şapka Müzesi. Başlangıçta sadece 3 adet şapka bulunurken, günümüzde müzedeki şapka sayısı 550’yi aşmıştır. ADRES : Saraçlar Mah. Koru Sk. 37100 Merkez / KASTAMONU

İSTANBUL DENİZ MÜZESİ

İ

stanbul Deniz Müzesi, Türkiye’nin denizcilik alanında en büyük müzesidir, içerdiği koleksiyon çeşitliliği açısından dünyanın sayılı müzelerinden biridir. Koleksiyonunda yaklaşık 20.000 adet eser bulunmaktadır. ADRES Sinanpaşa Mahallesi, Beşiktaş Cd. No:33, 34353 Beşiktaş/Istanbul

26


MADAME TUSSAUDS İSTANBUL 250 yıllık muhteşem tarih

2

50 yıllık bir geçmişe sahip Madame Tussauds markası artık İstanbul’da! Tarihi ve kültürel kahramanlar ve geçmişten bugüne sanat, spor ve siyaset dünyasının yaklaşık 60 ünlü ismin yer aldığı Madame Tussauds İstanbul’da Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde tarihi bir gezinti yapabilir, Türkiye’den birçok ismin yanı sıra çok sayıda uluslararası müzik, spor ve film yıldızıyla da tanışabilirsiniz. ADRES Grand Pera İstiklal Cad. No: 56/58 Beyoğlu / İstanbul

ANTALYA

OYUNCAK MÜZESİ

M

üzeye ilk girdiğinizde sizleri Nasreddin Hoca ve eşeği selamlayacak. Sonrasında yaşayacağınız vakitlere Kül Kedisi ve balkabağı arabası, Daltonlar, Red Kit, Micky Mouse, Şirinler, Keloğlan, Temel Reis gibi birçok çizgi film kahramanı dahil olacak. Çocuklarınızı oyuncak müzesine götürerek onlara harika bir hediye verebilirsiniz. Antalya Çocuk Müzesi’nin kuruluşuna öncülük eden isim şair ve yazar Sunay Akın’dır. Müze, 23 Nisan 2011 yılında hizmete açılmıştır. Müzede 3 bin oyuncak vardır ve yerli üretimin olduğu kadar yabancı üretim oyuncaklarda bulunmaktadır. ADRES İskele Caddesi Kaleiçi Yat Limanı, ANTALYA

27


beldelerimiz@hotmail.com 0542 215 21 88

28


29


Aydın Mutfağı

Aydın mutfağında zeytinyağlı yemekler, keşkek, yuvarlama, ciğer dolması ve bolama özel yöresel yemekler arasındadır. Üzüm ve

türevlerinden yapılan şaraplar, narenciye ürünleri, turunç reçeli de dikkat çeker. Çipura, kefal, mercan ve barbunya gibi balık çeşitleri de yemeklerde kullanılır.

Yuvarlama

Yumurta, kıyma, soğan ve baharatların karışımıyla bir araya gelip yuvarlanarak sonra tavada kızartılıp ardından tereyağı, su ve yine çeşitli baharatların bulunduğu bir tencerede pişirilerek yapılan yuvarlama, üzerine toz biberli sos ve kese yoğurdu eklenince de adeta bir şahesere dönüşüyor.

Keşkek

Tereyağı, buğday, tavuk ya da kuzu etiyle yapılan Keşkek’in üzerine tekrar tereyağı ve kırmızı biberle hazırlanan sos döküldüğünde oldukça lezzetli bir hal alıyor. Bu yöresel tat özellikle düğün ve sünnet gibi özel günlerde servis ediliyor.

30


Popüler restoranlar M

eşhur Kebapçı Hacı Oğulları 1878 yılından beri Aydın’da hizmet veren Aydın’ın ilk kebapçısıdır. Hükümet Bulvarı’ndaki tarihi bir binada kebap yiyebileceğiniz bir yerdir.

A

ydın’a yolunuz düştüğünde taze veya kuru olarak temin edebileceğiniz incirlerden alabilirsiniz. Turunç ve narenciyeden yapılan Aydın’a özel reçeller de tercih edilebilir. Tatil yöresi olması sebebiyle Kuşadası’nda antika eşyalar, hediyelikler, mücevherler, süs ve takılar da çokça satılmaktadır. 31


K

ilim, bilinen en eski dokuma türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Selçuklular döneminde çok gelişmiş olan dokumacılığın en yaygın türlerinden birinin de kilim olduğu sanılmaktadır. Dokumalar dış etkenlerden kolay çürüdükleri için, bu el sanatı ürünlerinin en eski örneklerine ilişkin çok az bulgu vardır. Anadolu kilim sanatının ele geçebilen ilk örnekleri XVI. yy.’a aittir. Geleneksel Türk el sanatlarından olan kilim, hiç bir mekanik işlem olmaksızın tamamıyla insan emeği ile örülür. Anadolu’nun hemen her yöresinde dokunmuş ve dokunmaktadır. Kilim, köylerde ve göçebe aşiretlerde genellikle kadınlar tarafından “istar” denilen ilkel ve kolay taşınabilir tezgahlarda dokunur. Tarihçesine baktığımızda; yörüklerinin yalnız kendi Türk yürüklerinin ihtiyaçlarını karşılamak için kilim dokuduklarını görüyoruz. Eski çağlardan beri, Orta Asya, İran, Anadolu ve Kafkasya’da hayvancılıkla yaşayan göçebe aşiretlerin yapıp kullandıkları bu dokuma günümüzde de devam etmektedir. Ancak; bilinen o ki, Türk kilimleri gerek desen gerekse renk canlılığı ve çeşitliliği ile dünyaca meşhurdur. Kilim eski bir sanat ürünü olması, kilimin değerini arttırıyor ve dekoratif özelliği ile evlerimizi süslüyor.

32


33


4 Günalp KOCAKANAT

S

on yazımızda Via Appia’dan bahsettik. Romalıların bu 200.000 km.lik yol ağının belki de dörtte biri Anadolu’da. İleride bu yollarda birlikte gezeceğiz. Şimdi eski zaman seyyahlarının bilinmeyene yolculuğuna devam edelim. İ.Ö 1200 ve 500 yılları arasında deniz yolculukları seyahat için en hızlı ve elverişli olanıydı. Kara yolculukları inanılmaz zahmetli ve pahalıydı. Ancak tüm bunlara rağmen insanlar karşı konulamaz seyahat ve keşfetme güdülerinin peşinde aylar süren kara yolculuklarına çıkıyorlardı. Bu yolculuklarda en büyük sorun güvenlikti. Merkezi otoritenin olmadığı bu dönemde insanlar şans eseri başlarına bir şey gelmeden yolculuk ediyorlardı. Yolculuk eden sayısının azlığı nedeniyle konaklayacak yerde yoktu. Ancak ulaşılan köy ve kentlerde rastlantısal bir misafirperver köylünün verandasında konaklanırdı. Tacize ve saldırıya uğramamanın tek yolu buydu. Buna rağmen çetelerin saldırısına uğranırdı. Ama bu bile o zamanın seyyahlarını korkutmuyordu. İ.Ö. 900-612 arasında o zaman için azımsanmayacak bir disiplin ve organizasyon yeteneği olan Asur uygarlığı belki de ilk yol ağını kurmuştu. Askeri birliklerin hızlı hareketini sağlamak için başkent çevresindeki bölgelerle iletişimi sağlayacak bir yol ağları vardı. Atın evcilleştirilmesi de bu döneme rastlar.At önceleri yük hayvanı olarak sonrasında savaş arabalarında kullanılıyordu. Üzerine binilmesi ise ancak İ.Ö.1100 yıllarında gerçekleşmiş. 500 sene atın üzerine binmek akıl edilememiş. Veya akıl edildiyse bile üzerinde durulamamış herhalde. Binildikten sonra da fiyatı ve bakımı çok pahalı olduğu için ancak zenginlerin ve devlet görevlilerin kullanabildiği bir binek aracı o dönemde atlar. Çoğunluk katırlarla ve bunların çektiği arabalarla yolculuk ediyordu. Devenin hikayesi ise daha da enteresan.İ.Ö.2000 civarında evcilleştirilmiş deve. Muhtemelen Arabistan’da. YOLA DEVAM EDECEĞİZ... 34


DAĞ TURİZMİ Antalya’da kış ve kayak turizminde

ilk akla gelen Saklıkent Kayak ve Dinlenme Merkezi’dir. Saklıkent Kayak Merkezi: Antalya Körfezi’nin batısında yükselen Beydağları, Torosların başlangıcını oluşturur.

DAĞCILIK VE TIRMANMA: Toros Dağları’nın batı uzantılarından

Beydağları, Antalya ili sınırları içinde bulunuyor. 600- 3086 m rakımlar arasında yer alan dağlar jeolog ve coğrafya bilimciler için çok değişik olanaklar sunar. Kemer’in batısındaki Tahtalı Dağı ilginç yamaçlarla süslü. Yükseltileri 2360 m’ye uzanır. Yıl boyu Beydağları’na gezi düzenlemek mümkün. Ancak nisan, mayıs, haziran ayları iklimin uygunluğu ve yörenin flora zenginliğinin belirdiği dönem olması nedeniyle daha uygun. Alanya’dan son zamanlarda, dağ turizmi, trekking ve amatör dağcılığa elverişli başta Akdağ (2451 m, kuzey doğu) ve Cebelireis Dağı (1649 m, Dim yöresi) olmak üzere gelişme göstermeye başlamış. Akdağ, Bakanlık tarafından “Kış Sporları Turizm Merkezi” ilan edilmiş.

35


RAFTİNG TURİZMİ Bölgede rafting sporuna elverişli birçok nehir var. Köprüçay: Antalya’nın doğusunda, uzaklığı 50 km. Köprüçay’ın bir kısmı Köprülü Kanyon Milli Parkı içinde bulunuyor. Köprüçay’da rafting parkuru; Oluk Köprü’nün yaklaşık 100 m aşağısında suyun durgun olduğu ve nehrin cep yaptığı alandan başlıyor. Parkur boyunca sık sık karşılaşılan çağlayanlar, çok güzel bir peyzaj oluşturuyor. Dimçay: Alanya’da raftinge en elverişli nehir olan Dimçay, ilçenin yaklaşık 6 km doğusunda bulunuyor. Nehir üzerinde, Alanya’nın 20 km kuzey doğusunda bulunan Alraft Tesisleri’nde rafting yapmak mümkün.

Düden’de rafting yapmak isteyenler için güzel bir parkur var. Heyecanın doruklarına ulaşacağınız bir parkur şehir içinde olmanın avantajını sizlere sunuyor.

Av Turizmi Kara Avları: Antalya kıyı boyunda ve yaylalarda çok sayıda keklik, sülün, ağaç güvercini, bıldırcın; kayalık kesimlerde ve ovalarda yaban güvercinleri, çulluk ve karatavuk gibi av hayvanları var. Göl ve gölcüklerde çok sayıda yaban ördeği ve yaban kazı yaşıyor. Yaban kazları kışın daha sıcak olan kıyılara iniyorlar. Sahilin ormanlık kesimlerinde; geyik, tilki, sansar, yaban keçisi ve sincap var. Dağlarda ise; ayı, kurt, çakal ve sırtlanlar yaşıyor. Manavgat av hayvanları bakımından zengin. Özellikle Giden Gelmez Dağı ve çevresinde; geyik ve yaban domuzu avı yapılıyor. Alanya’da da büyük bir av hayvanları potansiyeli var. Sayısı oldukça azalan geyiğin korunması amacıyla avlanması yasak; yaban keçilerinin avı ise kontrollü bir şekilde yapılıyor. Yaban domuzu ve kuş türlerinin avına oldukça talep var.

36


Balıkçılık: Antalya sularında görmek

istediğiniz her çeşit balığı bulabilme imkanı var. Antalya’da bulunan ve gerçekten çok lezzetli olan balıklar; akay, avcı, çipura, fangri balığı ,iskarmaç, iskorpit, isparit, istavrit, kılıç, kırlangıç,

gubbez, kolyoz, köpek balığı, lagos, mercan, mezgit, mırmır, orkinos, karpa, tekir, torit, turna zargana ve kocabaş... Ayrıca, Akdeniz’e özgü grida balığı da çok lezzetli. Akarsuların deniz ile birleştiği yerlerde ise özellikli levrek ve kefal bulunuyor.

İNANÇ TURİZMİ Türkiye’de Hıristiyan

dünyası için kutsal kabul edilen pek çok mekan bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de Demre’de yani antik dönemdeki adıyla Myra’da bulunan ve Noel Baba olarak da bilinen ve vefat ettiği gün olan 6 Aralık’ta dini törenler düzenlenen Aziz Nicholas’ın kilisesi.

37


Mustafa YARICI

Bilgisayar MĂźhendisi & NLP Trainer

Ĺž

imdi, arkanÄąza yaslanÄąn, gĂśzlerinizi kapatÄąn ve bir yandan derin derin nefes alÄąp verirken bir yandan da sokak ya da ders aralarÄąnda oyun oynadÄąÄ&#x;ÄąnÄąz o yÄąllarÄą dĂźĹ&#x;ĂźnĂźnĂźn. Ne oyunlar oynamÄąĹ&#x;tÄąnÄąz ... Ne gĂźzel gĂźnlerdi ... YaptÄąÄ&#x;ÄąmÄąz her Ĺ&#x;eyi sadece mutlu olmak için yaptÄąÄ&#x;ÄąmÄąz çocukluluÄ&#x;umuz. HatÄąrlayÄąn; bazen, oyunlara bazÄą arkadaĹ&#x;larÄąmÄązÄą almadÄąk. Ya da onlar bizi oyuna almadÄą ve “dÄąĹ&#x;arÄądaâ€? bÄąraktÄą. Yani aslÄąnda çok da erken tanÄąĹ&#x;tÄąÄ&#x;ÄąmÄąz bir duygu bu “dÄąĹ&#x;arÄąda kalmak “. DiÄ&#x;er yandan, AvusturyalÄą Etolojist Konrod Lorens mobbing i 1966 da hayvanlar arasÄąnda da tanÄąmlamÄąĹ&#x;tÄąr. Ĺžimdi dĂśnelim iĹ&#x; hayatÄąmÄąza: - “Patronum ikide bir beni herkesin içinde fÄąrçalÄąyorâ€?, - “Hep ben fazla mesaiye kalÄąyorum, çßnkĂź Ăźzerimde çok fazla iĹ&#x; yĂźkĂź varâ€?, - “MĂźdĂźrĂźm sabahlarÄą bana gĂźnaydÄąn bile demiyor, gĂśrmezlikten geliyorâ€?, - “Hep arkamdan konuĹ&#x;uyorlarâ€?, - “SĂśzlĂź ve hatta fiziksel/cinsel tehdit altÄąndayÄąm. Ne yapabilirim?â€? - “Beni iĹ&#x;ten çĹkardÄąlar, gerekçe mi? - DĂźĹ&#x;Ăźk performans gĂśsterildiâ€? - “MĂźdĂźrĂźm herkesin içinde beni kßçßk dĂźĹ&#x;ĂźrdĂźâ€? - “Ofiste kendimi hep yalnÄąz hissediyorum.â€? - “MasamÄąn Ăźzerinde sÄąk sÄąk evrak kayboluyor.â€? BunlarÄąn hiçbiri tek baĹ&#x;Äąna Mobbing deÄ&#x;ildir. ÇßnkĂź; Mobbing: iĹ&#x;inizi ya da mevkiinizi kendi isteÄ&#x;inizle terk etmeniz için yapÄąlan sĂźrekli ve sistematik dÄąĹ&#x;lamadÄąr. Yani; sistematik olmalÄądÄąr, sĂźrekli ve bir sonuç için yapÄąlmalÄądÄąr. Bu nedenle yukarÄądakilerin hiç biri tek baĹ&#x;Äąna “mobbingâ€? sayÄąlamaz. Mobbing ‘in nedenleri: KiĹ&#x;isel, Kurumsal ve Sosyal olarak sÄąralanabilir. Mobbing için yapÄąlan dÄąĹ&#x;lamanÄąn en az 6 ay devam ediyor olmasÄą beklenir. Tabi ki bu 6 ay mobbinge maruz kalan birey için çok zor bir sĂźreçtir. Çok ciddi travmalara neden olacak bir sĂźreç. Kara Delik ile benzerliÄ&#x;i; ikisinin de ispatlanmasÄą zordur. Maalesef, Ăźlkemizde en çok bayanlar mobbing e uÄ&#x;ruyor. Yine 38

en fazla mobbing Ăśzel sektĂśrde sonra da kamuda olmaktadÄąr. Mobbing e maruz kalan bireyde giderek artan; aĹ&#x;ÄąrÄą iĹ&#x;tah ve hareketsizlik ya da aĹ&#x;ÄąrÄą iĹ&#x;tahsÄązlÄąk ve hareketsizlik, kendine ve insanlara gĂźvensizlik, uyku dĂźzeninde aksamalar ve sindirim sisteminde bozulmalar, bacak ve dizlerde aÄ&#x;rÄą, boÄ&#x;azda baĹ&#x;layan saÄ&#x;lÄąk problemleri geliĹ&#x;mektedir. Bu rahatsÄązlÄąklar, sadece mobbing e uÄ&#x;rayan bireyde deÄ&#x;il bu sĂźrece Ĺ&#x;ahit olup bir Ĺ&#x;ekilde sÄąranÄąn kendisine geleceÄ&#x;ini dĂźĹ&#x;Ăźnen ya da yardÄąm edemeyen diÄ&#x;er bireylerde de baĹ&#x;layacaktÄąr. Kuruma, çalÄąĹ&#x;anlarÄąna ve ekonomiye bĂźyĂźk zararÄą dokunan mobbing in Ăśnlenmesi için neler yapÄąlabilir? t )FS NFWLĹ”EFLĹ” ZĂšOFUĹ”DĹ”MFSF WF UĂ N QFSTPOFMF farkÄąndalÄąk eÄ&#x;itimleri verilmelidir. t .PCCĹ”OH ŔÎŔO F QPTUB WF WFZB QPTUB LVUVTV oluĹ&#x;turulmalÄą ve mutlaka takip edilmelidir. t ,POV Ĺ”MF Ĺ”MHĹ”MĹ” NVUMBLB CĹ”S Ę°Ĺ”SLFU QPMĹ”UĹ”LBT‘ oluĹ&#x;turulmalÄądÄąr. t 4‘L T‘L BM‘OBO SBQPSMBS UBLĹ”Q FEĹ”MNFMĹ”EĹ”S t )‘[M‘ WF Ę°FÄŒBG CĹ”S NĂ DBEFMF ZBQ‘MNBM‘E‘S t )FS LVSVNVO NVUMBLB LĹ”NMŔʓŔ PMNBM‘E‘S t ,VSVNMBSEB TĹ”TUFN LVSVN LĂ MUĂ SĂ OF VZHVO oluĹ&#x;turulmalÄą ve asla insana dayanmamalÄądÄąr. t É—MHĹ”MĹ” %FWMFU ,VSVNMBS‘ZMB UFNBTMBSEB bulunulmalÄądÄąr. t 4‘L T‘L TFNĹ”OFSMFS EĂ [FOMFONFMĹ”EĹ”S t .PCCĹ”OH F VĘ“SBN‘ʰ WF Ę°BIĹ”U PMNVĘ° ĂŽBM‘ʰBOMBS ŔÎŔO gerekli destek paketlerini hÄązlÄą bir Ĺ&#x;ekilde uygulamaya almak. Anda ve farkÄąnda kalÄąn.


39


4

D

ünya üzerinde hemen her ülkenin kendine özgü bir mutfak ve yemek yeme kültürü olduğunu biliyoruz. Kimi mutfaklar özgündür kimileri ise farklı mutfakların büyük etkisi altındadır. Tabi mutfak deyince akıllara sadece yemek-salata-tatlıiçecek çeşitleri gelmesin. Mutfakta kullanılan araç gereçlerden yemek setlerine, kullanılan kaşık-bıçaktan yemek pişirme yöntemlerine ve hatta sofradaki hal ve hareketlere kadar pek çok faktör o yerin mutfak kültürünü oluşturur. Dünya liderleri. yedikleri ve içtiklerine itina gösterirler. Genellikle sık sık resmi temaslarda bulundukları ülkelere gittikleri zaman, kendi ülkelerinin yemeklerini ararlar, ama yine de; o ülkenin yemek kültürüne uyum sağlamak zorunda kalırlar. Bazı ülke liderleri için güvenlik açısından tedbir alınır! Her ülkenin kendine özgü bir yemek yeme kültürü vardır. Genellikle kendi ağız tadına uygun olmayan yemekleri tercih etmezler. Örneğin, Ulu önder Kemal Atatürk’te yediği yemeklere çok özen gösterirdi. İşte, dünya liderleri; Türkiye Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD Başkanı Trump’un en sevdiği yemekler;

40

Atatürk’ün sofrası ve en sevdiği yemek:

Kemal Atatürk, hemen her sabah 2 yumurtalı peynirli omlet ve bir bardak soğuk ayran ile sade bir kahvaltı yaparak çalışmalarına başlarmış. Ünlü lider, daha sonra sütlü kahvesini yudumlayarak gazetelerini okurmuş. En sevdiği yemeklerin başında; kuru fasülyepilav, ıspanaklı börek, etli bamya, karnıyarık, haşlanmış kuş konmaz ve enginar. Tatlı olarakta; irmik helvasını tercih edermiş.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beslenme tercihleri:

Her zaman formda bir görüntü sergileyen Erdoğan kahvaltıyı ihmal etmiyor. Yakın çevresinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl beslendiği, nelere dikkat ettiği, hangi yiyecekleri tercih ettiği ve en sevdiği yiyecekler araştırıldı. Genel itibariyle vücudu zinde tutacak yemeklerin verilmesine dikkat edilirken; Cumhurbaşkanı meşrubat türleri, çikolata, şeker, kuruyemiş ve lokum gibi atıştırmalık ürünleri sevmiyor.

MEZGİT VE TRABZON KALKANI: İnsan sağlığı açısından son derece önemli olan deniz ürünlerinin her biri adeta sağlık deposu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuya önem gösterenlerden. Kendisi, deniz ürünü çeşitlerinden özellikle Mezgit ve Trabzon Kalkan balığını tercih ediyor.

ÇORBALAR:

Çorba türlerinden yağsız ve unsuz olanları tüketen Erdoğan’ın, yayla çorbası ve sebze çorbaları vazgeçilmezleri arasında. Erdoğan yemekten önce mutlaka taze sıkılmış portakal veya nar suyu içiyor. Yemek mönüsünde kırmızı et ise hiç yok.

NİŞASTALI ÜRÜNLER YASAK:

Hemen hemen her öğününde bol yeşillik ve salata çeşitleri bulunan Erdoğan’a kolesterolü yüksek yiyecekler verilmezken, pirinç ve nişastalı ürünlerde yine yasaklılar arasında bulunuyor.

GÖSTERİŞLİ SOFRALARI SEVMİYOR:

Erdoğan, içecek konusuna da dikkat ediyor. Gösterişli masa hazırlanmasını istemediği belirtilen cumhurbaşkanının, özellikle sunulan yemekleri ayırt etmediğini ve tatlı türlerini sevmediğini ifade ediyorlar.

MIHLAMADAN VAZGEÇMİYOR:

Karadeniz yöresinin ünlü mıhlaması ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda sabah kahvaltısında bol yeşillik türlerini de görebilmek mümkün. Anadolu gezilerinde ise yöresel yemeklere önem verirken, çeşitler arasından yağsız olanları tercih ediyor. Sebze yemeklerini seven Erdoğan’ın, en sevdiği türler ise brokoli ve taze fasulye.

EN SEVDİĞİ MEYVE TRABZON HURMASI:

Cumhurbaşkanı’nın sofrasında olmazsa olmazlardan biri de meyve. Erdoğan’ın sevdiği meyvelerden biri Trabzon hurmasıyken, en çok tükettiği meyve ise elma. Erdoğan kara lahana ve mantıyı seviyormuş. 41


ABD Başkanı Donald Trump’ın en sevdiği yemekler:

En çok sevdiği yemekler arasında, Tayland gevrek erişte ve marine edilmiş tavuk, el yapımı pierogis ve kielbasa. İtalyan yemeklerini de çok sevdiğini söyleyen Trump, bunların arasında ; mozzarella dolması, risotto ısırıkları ve kırmızı biber romesco’yu tercih ediyor. Meksika usulü yemekler, salatalık ve soğan ile biftek. Ayrıca bol miktarda Amerikan yemekleri var. lahana ve mantıyı seviyormuş.

42


Rusya Devlet Başkanı Putin, yemek kaprisi yapmıyor

Putin’in yemek kaprisi yapmadığını belirten aşçısının sözleri şöyle; “Beğendiği her şeyi yer. Biz onun için özel yemek yapmıyoruz. Fakat dondurmayı çok seviyor. Biz herhangi bir tatlıya mutlaka ufak da olsa dondurma ekleriz. Mantı ve Borçka çorbasını da iştahla yer. Gittiği ülkelerde ise hiçbir ayırım yapmaz. Lahanalı balık çorbası, balık- ryba, dondurma dışında ikinci tatlı tercihi ise; sladkie bliuda.”

43


44


45


KONYAALTI PLAJI

Antalya denilince akla gelen ilk plajlardan biri Konyaaltı Plajı. 1.5 kilometre uzunluğundaki sahil şeridiyle sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar dolup taşan bu sahil şehrin merkezinde yer alıyor. Rengarenk olan Konyaaltı’nda keyifle yemek yiyebilir, güneşlenebilir, eşsiz bir deniz manzarası izleyebilir, derinlerde yüzebilir, su sporları yapabilirsiniz.

LARA PLAJI

Şehrin lüks ilçelerinden biri olarak bilinen Lara’nın plajı da bir o kadar görülmeye değer. Şehir merkezinde yer alan diğer bir olanak olan Lara Plajı, 2 kilometre uzunluğunda bir sahil şeridine sahip. Kumunun romatizmal hastalıklara iyi gelmesinden dolayı hem turizm hem de sağlık sektörü açısından oldukça kıymetli olan plajın çam ormanlarıyla kaplı olmasıysa ayrı bir güzellik katıyor.

MERMERLİ PLAJI

Antalya’da Cumhuriyet Meydanı’ndan Kaleiçi’ne oradan da Yat Limanı’na inip, limanın ucuna kadar yürürseniz Mermerli plajına varmış olursunuz… Mermerli plajı esintili kıyısı, çarşaf gibi denizi ve görkemli falezleri ile konuklarını büyülemektedir.

46


KAPUTAŞ

Kalkan – Kaş arasında bulunan Kaputaş adeta nefes alıp sakinleşmek isteyenler için orada bulunuyor gibi. Hiçbir tesisin bulunmadığı plaj hem kumsalı hem de deniziyle size kendini sevdiriyor.

KELEBEKLER VADİSİ

İki yüksek kayalığın arasında konumlanan, ziyaretçilerinin Fethiye ve Ölüdeniz’den teknelerle gelen insanların oluşturduğu Kelebekler Vadisi alışageldiğiniz beachlerden oldukça farklı olacaktır. Çünkü vadide elektrik, yol ve inşaat bulunmuyor. Fakat kamp yapıp doğa keşfine çıkabilirsiniz.

OLİMPOS PLAJI

Olimpos Plajı’nın en büyük özelliği; yüzme dışında birçok aktivite içeren ideal tatil noktası olması. Tatil için Olimpos’u tercih edenler trekking, kaya tırmanışı ve kano gibi sporları da yapabiliyor. Plaj çakıllı ve denizi çabuk derinleşiyor.

AKYAKA-MUĞLA

Akyaka’nın bakir bir doğası ve yazın bile hiç kesilmeyen meltemi vardır. Beldede su sporları, sörf, kano yapılabilir.

47


Suluada, Kumluca kumsallarına yaklaşık 10,5 deniz mili, Adrasan’a yaklaşık 5 deniz mili uzaklıktadır. Suluada, Antalya’nın en güney ucu olan Gelidonya Burnu’nun doğusunda ve en yakın anakaranın 1,1 deniz mili (yaklaşık 2 kilometre kadar) açıklarında bulunur. Yaklaşık uzunluğu 1300 metre olan ada en geniş yerinde 450 metre genişliğe ulaşır. 48


Kumluca ilçesinde Adrasan ile Gelidonya Burnu arasında kıyıdan yaklaşık 1.5-2 kilometre uzaklıkta bulunan, antik çağda ’Krambusa’ adıyla anılan, üzerinde yerleşim alanı bulunmayan adanın en önemli özelliği; tatlı su kaynağı barındırması. Çağlar boyunca denizciler için

önemli bir su kaynağı olan Sulu Ada’nın çevresinde çok sayıda sualtı mağarası bulunuyor. Kuş ve deniz canlıları için çok önemli bir yaşam alanı olan adanın beyaz kum ve çakıldan oluşan sahili ise görenlere dünyaca ünlü tatil cenneti Maldivler’i hatırlatıyor.

Bu bölgenin en büyük özelliklerinden biri de Akdeniz fokunun en çok uğradığı alanlardan biri olması. Yani özel bir alan ve özel koruma sahası olması gerekiyor. İnsanlara burayı kirletmemek görevi düşüyor. Zaten böyle bir bakir güzelliği kirletmeye kimsenin eli varmaz. 49


Hayri ĂœLGEN

(Hayri baba)

T

Ăźrk futbolu son yÄąllarda inanÄąlmaz bir çÜkĂźĹ&#x; sĂźreci içinde girdi ve gidiĹ&#x;at devam ediyor. TĂźrkiye Futbol Federasyonu YĂśnetim kurulu iki yÄąl Ăśnce TĂźrkiye Futbol DirektĂśrĂź Fatih Terim ile birlikte ‘neredeyse sÄąnÄąrsÄąz yabancĹ’ kuralarÄąnÄą getirdiler. KuralÄą kÄąsaca hatÄąrlatayÄąm. TakÄąmlar kadrolarÄąnda 14 yabancÄą bulundurabilir, hatta ilk onbirde çĹkan futbolcularÄąn hepsi yabancÄą olabilecekti. Amaç piyasasÄą yĂźksek olan TĂźrk futbolcularÄąn piyasasÄąnÄą dĂźĹ&#x;Ăźrmek ve birçok oyuncunun yurt dÄąĹ&#x;Äąna transfer olmasÄą idi. Bu kural geldiÄ&#x;i zaman aklÄą selim bazÄą teknik direktĂśr ve yazarlar ‘Kural geliyor ama sahada 11 oyuncu yabancÄą olursa Ä°stiklal MarĹ&#x;Ĺ’nÄą kim sĂśyleyecek’ eleĹ&#x;tirileri getirdi. O gĂźn için kimse onlarÄą dinlemedi veya dinlemek istemedi.

YabancÄą çÜplĂźÄ&#x;Ăź TĂźrkiye

Gelinen sĂźrece baktÄąÄ&#x;ÄąmÄąz zaman SĂźper Lig’de her takÄąmÄąn kadrosunda 14 yabancÄą var. TFF Birinci Lig’de bile yabancÄą futbolcular oynamaya baĹ&#x;layÄąnca benim Ahmedim, Mehmedim, Mustafam ismini bile UFMBÄŒV[ FEFNFZFDFĘ“Ĺ”N ZBCBOD‘MBSB UFSDĹ”I FEĹ”MEĹ” 5Ă SL futbolcularÄą ileri gitmeyi bÄąrakÄąn iyice gerilemeye baĹ&#x;ladÄą. Milli TakÄąm’da oyuncu bulmakta zorlanan yetkililer, yurt dÄąĹ&#x;Äą havuzundaki gençlere yĂśneldi. Ä°kna edilenler TĂźrk Milli TakÄąmĹ’nÄąn formasÄąnÄą giymesi istendi. 2016 Avrupa ĹžampiyonasĹ’nda zaten alÄąnan sonuçlar ortada. BĂźyĂźk hayal kÄąrÄąklÄąÄ&#x;Äą ile geri dĂśndĂźk. 2018 DĂźnya KupasÄą maçlarÄąnÄą oynamaya baĹ&#x;ladÄąk. Yine TĂźrk futbolunu iyi yĂśnettiÄ&#x;ini savunanlarÄąn aldÄąÄ&#x;Äą karar sonrasÄąnda Milli TakÄąm’da oyuncu bulmakta zorlanan ve kendi takÄąmlarÄąnda yedek kalanlardan oluĹ&#x;an A Milli TakÄąm, 2018 DĂźnya KupasÄą için Ĺ&#x;ansÄąnÄą iyice zora soktu.

FATÄ°H TERÄ°M’İN Ä°STÄ°FA SĂœRECÄ° VE TĂœRK TEKNÄ°K DÄ°REKTĂ–RLERÄ°

TĂźrkiye Futbol Federasyonu ile Fatih Terim arasÄąndaki sÄąkÄąntÄą ne zaman patlayacak diye bekleniyordu. Sevgili dostum Fatih Terim’in AlaçatĹ’daki mekan basma olayÄąndan sonra kendisi hemen ‘Size zarar veriyorum. Ä°sterseniz gĂśrevi bÄąrakayÄąmâ€? teklifini yaptÄąÄ&#x;Äąnda bunu 50

kabul etmeyen yĂśnetim baskÄąlara dayanamayÄąp Fatih Hoca’yÄą gĂśnderdi. GĂśnderirken istifa etti diye saçma sapan bir gerekçe sundu. Fatih Terim de ‘istifa etmedim. Kovuldumâ€? diyerek yaĹ&#x;anan rezaleti ortaya çĹkardÄą. Ĺžimdi de Fatih Terim “tazminat alsÄąn mÄą almasÄąn mĹ’ onu tartÄąĹ&#x;Äąyoruz. Beyler bir dakika Fatih Terim, bu sĂśzleĹ&#x;meyi yaparken kimsenin baĹ&#x;Äąna silah dayamadÄą ki siz Galatasaray’da bĂźyĂźk baĹ&#x;arÄąlar yakalayan hocayÄą zorla milli takÄąma getirdiÄ&#x;inizi ne zaman unuttunuz. Tamam Fatih Terim’i eleĹ&#x;tirelim ama adamÄąn hakkÄąnÄą da yemeyelim.

Tßrk hoca bulamadĹk Lucescu’yu getirdik

YaĹ&#x;anan sĂźreçte Fatih Terim, gĂśrevi bÄąraktÄąktan sonra TĂźrkiye’de boĹ&#x;ta hiçbir teknik adam yokmuĹ&#x; ki Fatih Terim gibi baĹ&#x;arÄądan baĹ&#x;arÄąya koĹ&#x;an Ĺženol GĂźneĹ&#x;’i BeĹ&#x;iktaĹ&#x;’Ĺn baĹ&#x;Äąndan koparmaya çalÄąĹ&#x;tÄąlar. BeĹ&#x;iktaĹ&#x; BaĹ&#x;kanÄą Fikret Orman, kararlÄą bir davranÄąĹ&#x; gĂśstererek hocasÄąnÄą gĂśndermedi. SonrasÄąnda hiçbir teknik adam yokmuĹ&#x; ki 72 yaĹ&#x;Äąndaki Mircea Lucescu gĂśreve getirdi. HocanÄąn kariyerine geçmiĹ&#x;ine diyeceÄ&#x;imiz bir Ĺ&#x;ey yok ama yeniden yapÄąlanmayÄą Lucescu ile yapabilir miyiz? BĂźyĂźk soru iĹ&#x;areti. Ăœlkemizde futbolcu kÄątlÄąÄ&#x;Äąndan sonra Ĺ&#x;imdi de hoca kÄątlÄąÄ&#x;Äą çĹktÄą. Zaten geçmiĹ&#x;te de Guus Hiddink gelmiĹ&#x; ve onunla da bĂźyĂźk bir fiyasko ile yaĹ&#x;amÄąĹ&#x; ve parasÄąnÄąn hepsini ĂśdemiĹ&#x;tik. Peki Hiddink o paralar Ăśdenirken sesi çĹkmayanlar Fatih Terim olunca neden sesleri çĹkÄąyor.

Lucescu’nun çĹÄ&#x;lÄąklarÄą: Kimi izleyeceÄ&#x;im

YabancÄą sÄąnÄąrsÄązlÄąÄ&#x;Äą konusunda karar alan Federasyonu’nun almÄąĹ&#x; olduÄ&#x;u yanlÄąĹ&#x; kararÄą bu defa Rumen çalÄąĹ&#x;tÄąrÄącÄą iki hafta maçlarÄą izledi ve haykÄąrdÄą. Birçok maçĹ yerinden izleyen Lucescu, sahaya baktÄą ama TĂźrk futbolcu gĂśremedi. NasÄąl gĂśrsĂźn ki. Fenerbahçe, Galatasaray, BeĹ&#x;iktaĹ&#x; ve Trabzonspor gibi TĂźrk futbolunun lokomitif takÄąmlarÄąnÄąn sahaya çĹkan kadrolarÄąnÄąn hepsi yabancÄąydÄą. Anadolu takÄąmlarÄąnda TĂźrk oyuncular yerine yabancÄąlar forma giyiyordu. En sonunda Mircea Lucescu, çevresine ‘Tamam ben her hafta maçlara gideyim. MaçlarÄą canlÄą takip edeyim. Ekibimi her maça gĂśndereyim. Ä°zlesinler bana rapor versinler. Peki biz sahada kimi izleyeceÄ&#x;iz. .


Hiçbir Türk futbolcu yok. Hepsi yabancı. Türk pasaportu taşıyanların bir çoğunda Avrupa pasaportu var. Milli Takım’da oynamayacak. Galiba artık biz maçları bırakalım birde takımların antrenmanlarına gidelim oralardan futbolcu bakalım” dediğini okudunuz. Beyler hoca haklı kimi izlesin. İki haftalık maç kadrolarına bakın Türk futbolcusu neredeyse imkansız gibi bir şeydi.

Sorumlular ayağa kalkıp hesap vermeli

Yaşanan bu süreçten 2018 Dünya Kupası’na gidemedikten sonra yine birçok tartışmalar yaşanacak. Bu defa Mircea Lucescu ile yollar

ayrılacak yine yerine başkasını bulmaya çalışacağız. Bir yapılandırma sevdası yine devam edip gidecek. Sahi futbolumuzun başındaki yöneticilerin yaşanan bu süreçten dolayı hiç suçları yok. Herkes ama herkes suçlu. Riva’da oturan ve futbolu çok iyi bildiklerini iddia edenlerin suçu yok dimi gelin onu benim futboldan anlayan vatandaşıma anlatın. Beyler hesap verin. Yapamıyorsanız bırakıp gitmesini bilin. Gitmesini bilmezseniz muhakkak sizleri gönderecek birileri ortaya çıkacaktır.

51


Lyrbe

B

üyük İskender’in haleflerinden Suriye Kralı Selevkos Nikator adına kurulmuş. Diğer ismi Seleukeia imiş. En son bu kadar mistik havayı Ürdün Petra da yakalamıştık. Ancak oralar değerlerine sahip çıkıyor ve burası gibi başıboş kalmamış... Görürseniz şaşkınlığınızı gizleyemezsiniz zaten... Helenistik ve Roma döneminden kalma nefis bir gelişmiş şehir kalıntıları arasında tüyleriniz ürperiyor. Yalnız dediğim gibi, burası şaşırtıcı olsa da sahipsiz kalmış ve yerdeki mozaikler dahi güvenlik olmadan ortalığa savrulmuş duruyor. Açık hava müzesi desek yeridir; ancak üzücü olan, bu değere sahip çıkılmaması... Agorasıyla (Yunanca ‘da Çarşı), tapınak ve dükkanlarıyla yerleşimin en önemli merkezlerinden olmuş. İçindeki Nekropolis (mezarlık) ile birlikte topyekûn bir tarihi barındırıyor. Antalya’ya giden dostlara duyurulur...

52


53


54


S

on yıllarda sık sık karşımıza çıkan, yeni bir hobi diyebileceğimiz tabak süsleme sanatı; her zaman var olan şık süslemeli servis şekillerine yeni bir boyut getiriyor. Özellikle çocuklara yönelik olan sunum şekilleri, çok basit yiyeceklerle bile yapılan bir nevi sanat eserine dönüşüveriyor. Sosyal medyanın iyice hayatımıza girmesiyle karşımıza çıkan, çocukları için farklı tasarımda tabak süslemeleri yapan annelerin haberlerinden mekanların özel tasarımlı servislerine kadar birçok şekilde bu süslemeleri görebiliyoruz. Misafirlerinize şık ve dikkat çekici sunumlarda bulunmak ya da yemek seçen çocuklarınıza bu farklı tasarımdaki sunumlarla

yemek sunarak, eğlenirken yemelerini sağlamak için farklı tabak süsleme sanatı örneklerinden siz de örnek alabilirsiniz. Kendi tabak süsleme tasarımlarınızı oluşturabileceğiniz gibi, internetten birçok farklı süsleme modelini bularak onları da uygulayabilir; özellikle çocuklarınızın çok seveceği güzel ve sevimli tabak süslemeleri yapabilirsiniz. Basit ama sevimli bir sunum için; pasta süsleme kalemlerinden ve birkaç sebze-meyvede yardım alabilirsiniz. Sebze yemek istemeyen çocuklar için, yenilebilir ve zararsız olan süsleme kalemleri yardımıyla servis tabaklarınıza, çocuklarınızın sevebileceği doğa, park, hayvan figürleri çizebilirsiniz.

55


Selmin TURGAY

B

u sayıdaki yazıma sıcakların pik yaptığı şu günlerde, bu başlığın uygun olduğu aklıma geldi. Bu başlığın cevabı iseeee ,`, Aslında bu adamına göre değişir.....

kocası çok şaşırır ve nasıl başardığını sorar.... Karısı hemen anlatır, {Rüyamda yedi rakamını üç kere gördüm ve bunun yirmi sekiz manasına gelebileceğini düşünerek, bu rakamla başlayan bileti aldım].Kocası çok şaşırır, ve [Ama üç kere Eğer erkek akıllı ise, kılıbık koca olur ve yedi, yirmi sekiz etmez ki der.] Karısı hemen {Sen çıldırmaktan kurtulur. Bu yüzden erkeklerin çoğu matematikçi olabilirsin ama piyangoyu kazanan hayatta kalabilmek için kılıbık olmayı seçer. Aklını benim] der. Kadın, matematik değil, sonuca bakar. kullanan erkek, kadın olgusuna çarçabuk hakim Kadın zaten anlamıştır, bu yüzden anlamaya olan, egosunu bir kenara bırakıp, huzuru tercih çalışmaz. Çağlardır erkekler kadınları anlamaya eden akıllı erkektir. Sorun kadında değildir, sizi çalışarak hata yaptılar. Kadınları anlamaya çıldırtmak için çaba sarf etmez, sadece onların çalışmayın, onların var olan farklılıklarını ,hayata zihinleri çalışır. Durum, manyetik alandaki kutuplar değişik yaklaşımlarının tadına varın. Zihninizi gibidir. Bir kadın ne kadar farklıysa size o kadar bir kenara bırakın, hayatın tadına varın, ve size cazip gelecektir. Sizin gibi olursa aranızdaki çekim getirdikleri ile yaşayın. Onunla dans edin, şarkı kaybolur. İlişki tuğladan yapılmış bir köprü veya söyleyin, onu olduğu gibi sevin, onunla tartışmayın. kemere benzer. Bir kemer yapacağınızda karşılıklı Böylece çıldırmazsınız. HAYATIN size sundukları konulan tuğlaların zıtlığı, bir güç yaratır ve içinde, kendi ışığınızla yaşayın. Bakın hayat daha köprünün ayakta kalmasını sağlar, kadının düşünme güzel olacak, bir güzellik haline dönüşecek, daha farklılığı erkek için çıldırtıcı olabilir. Kadın mutlu olacaksınız, [Hayat, zaten siz, plan, program mantıkla hareket etmez, fakat bu onun yoludur, yaparken, başınıza gelenlermiş].İnsanların sizi doğasıdır. Çıldırma ise mantıksal zihne aittir. nasıl gördüğü değil, sizin bireysel olarak nasıl Bir kadını sevdiğinizde onu ne pahasına olursa olduğunuzdur...................... olsun kaybetmek istemezsiniz. Onu, anlamak, hissetmek, yaşamak istersiniz. Tüm hayatınızı İşte size kadınların nasıl düşündükleri ve ona adayabilirsiniz. Fakat ne yaparsanız yapın, davranışları hakkında küçük bir uyarı..... fayda etmez, neyin ne olduğunu anlayamazsınız. YE, İÇ, GEZ okurlarına serin ,mutlu günler Kadınsa hiçbir zaman sizi anlamaya çalışmaz, kadın diliyorum....... prosedürleri takip etmeden neticeye ulaşır. İşin mucize tarafı onun mantıksal hareket etmeden haklı çıkmasıdır. Bu durum çıldırtıcı olabilir. SEVGİLERİMLE.... Karısının büyük piyangoyu kazandığını duyan

56


57


Kırmızı Meyveler Çilek, kiraz ve böğürtlen gibi kırmızı meyveler

hem vücudunuzun ihtiyacı olan şekeri karşılar, hem de içeriğindeki C vitamini ile vücudunuzdaki kortizolu azaltır. Bu hormonun azalmasıyla daha az stresli hissedersiniz.

Kuşkonmaz İçeriğindeki folik asit ile

mutlu edici özelliğe sahip olan kuşkonmazı salatalara karıştırarak ya da yoğurtla tüketebilirsiniz.

Havuç B6 vitamini açısından oldukça

zengin olan havuç, bu vitamin sayesinde sinir sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar. 58


Elma Özellikle içerdiği yüzde 85 oranında su ile insan vücudu için

en uygun meyvelerden biri olan elma, fosfor, organik asitler, antioksidanlar ve fosfor yardımıyla kas ve sinir sistemi için önemli yardımcılardan. Uyumadan önce elma tüketirseniz yorgunluğunuzu daha az hisseder ve daha kaliteli bir uykuya sahip olursunuz.

Pancar

İçerdiği B vitaminleri sayesinde stresi azaltır ve sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Pancarı, mezelerde ve salatalarda kullanabilirsiniz.

Patates Karbonhidratın sakinleştirici etkisini görebileceğiniz doğal ürünlerden biridir. Birçok yemekte, hamur işlerinde, çorbalarda, salata ve mezelerde kullanılabilir.

Yumurta İçeriğindeki yüksek protein ile enerji verir ve gerginleşmenizi önler.

Yumurta aynı zamanda tok tutacağı için daha az yiyecek tüketerek uzun süreler geçirebilir ve şişkinlik hissinden de kurtulabilirsiniz. 59


5 BAŞKENT VALLETTA VE MALTA ŞOVALYELERİ Tamam, şanlı tarihimiz açısından talihsiz bir olayla başlayacağız belki ama bu şehir, ismini Osmanlı Donanması’nın kuşatmasını ve saldırılarını püskürtmesiyle bilinen Malta Şovalyeleri’nin en ünlüsü Jean de Valletta’dan almakta. Dolayısıyla Malta tarihinde önemli bir yer edinen Valletta adeta bir tarih ve müze kenti. Bu olağanüstü müzelerin arasındaki, Osmanlı Malta Savaşları’na ait eserlerin sergilendiği Elmo Kalesi ve Müzesi; St. John Katedrali, Malta Ulusal Savaş Müzesi ve Malta Ulusal Arkeoloji Müzesi mutlaka gezmeniz gereken müzeler.

60


TEMEL REİS KÖYÜ (POPEYE VİLLAGE)

Günümüzde 40’lı yaşlarında olan kuşağın çocukluklarında en sevdikleri çizgi film karakterlerindendi Temel Reis. Sonra dijital animasyon icat oldu, mertlik bozuldu tabii. Temel Reis’in, başrolünü geçtiğimiz yıllardaki trajik ölümüyle yine aynı kuşaktan bizleri yasa boğan Robin Williams’ın oynadığı ancak değeri nedense hiçbir zaman bilinmemiş olan, 1980 yapımı, renkli mi renkli bir filmi de var. İşte o filmin çekildiği set Malta’da ve üzerinden 37 yıl geçmiş olmasına rağmen aynen korunuyor. Bu da biz turistler için mutlaka görmemiz gereken yerlerden biri olup çıkmasını sağlıyor tabii. Orijinal ismiyle Popeye Village’da birbirinden sevimli evler, restoranlar, oyun alanları, parklar, sergiler, müzeler bulunuyor. Ailecek görmeniz, içinizdeki çocuğu yaşatmanız gerek.

GGANTİJA TAPINAKLARI

Gozo Adası’nın başkenti Victoria’ya yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki Ggantija Tapınakları, dünya üzerinde bilinen en eski ve önemli yapıların arasında. Birleşik Krallık’ta bulunan Stonehedge ve Mısır’daki piramitlerden daha eski olan bu yapılar günümüzden yaklaşık 5500 yıl önce, Neolitik Dönem’de yapılmışlar. 1980 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesine kabul edilen bu tapınaklar, Şanlıurfa’daki Göbeklitepe harabelerinden sonra, insanoğlu tarafından inşa edilen en eski ibadet alanları olarak kabul ediliyor.

61


İNGİLİZCE DİL EĞİTİMİ

Malta, uzun bir süre boyunca İngiliz sömürgesi olarak kaldığından, ülkede Maltaca dilinin yanı sıra İngilizce de resmi dil olarak benimsenmiş. Bu nedenle, çift resmi dili olan Malta’nın yerli halkıyla rahatlıkla iletişim kurulabiliyor. Malta’daki İngilizce dil okulları günümüzde ülkenin en büyük gelir kaynaklarından biri. Ülkede 50’den fazla dil okulu bulunmakla birlikte, kaliteli İngilizce dil eğitimini İngiltere, Amerika veya Avustralya’ya göre çok daha ucuza almanız mümkün. Bu bakımdan gayet cazip bir seçenek, aklınızda olsun.

UE LAGOON COMİNO ADASI VE BL (MAVİ LAGÜN) gton Post gazetesinde ffın Amerika menşeili The Hu lede ‘Eğer Dünya’da bir ka yayınlanmış olan bir ma asındaki Blue Lagoon’ü cennet varsa, Comino Ad muhteşem bir deniz olabilir: diye tasvir edilen,daki diğer tüm plajlardan burası. Bu nedenle Malta’ reken bir yer bizce (ve ayrı olarak bahsedilmesi ge nedeni, tabii ki). Malta’ya başlı başına gitmegoon, Malta Adası ile Comino Adası ve Blue Lakalıyor bu arada. Gozo Adası’nın arasında

62


63


Delice Zeytinyağı;

Doğanın özünden hiç uzaklaşmayan ender bir ağaçtır delice yeryüzüne nasıl düştüyse halen öyle kalmış bir zeytin ağacıdır. Günümüz zeytin ağaçları binlerce yıldır uslandırılmaya çalışılmış ve amacı nihayetine ermiş ağaçlardır. Delice zeytininden elde edilen zeytinyağı uslanmış zeytinyağına benzemez, asi ve kutsaldır çünkü o hala özünde olduğu gibidir ve adını tarihe İbni Sina zeytinyağı diye yazdırmış bir zeytinyağıdır. Üzerinde araştırmalar hala yapılırken; köylüler ona çoral derler ve sadece şifa niyetine ilaç niyetine kullanırlar. Delice zeytinyağının rengide diğer

64

yağlara benzemez. Tam altın sarısı tonunda asi bir duruşu vardır. Zahmetlidir toplaması. Çekirdekten ve genellikle kayalıklar arasında dikenli çalılar arasında yetişir. Bunun nedeni ise bir hayli ilginçtir; zeytin çekirdeğinin çitleyip fidan olabilmesi için sarı gagalı bizim bölgemizde(Edremit) karatavuk denen kuşa ihtiyacı vardır .Kara tavuk kuşu zeytini yedikten sonra sert olan çekirdek kısmını inceltip dışkılayarak zeytinin toprakta çitlemesini sağlar. Zeytin çekirdeğinin doğal yollardan başka türlü çitlemesi mümkün değildir, ne zaman ki bu kuş türü doğada azaldı delice zeytinin varlığı da azaldı.

Böyle bir dengenin ürünüdür delice zeytini. Zeytinyağının karakteristik özelliği hücre yenileyici olmasıdır. Delice zeytinyağında bu özellik çok daha fazla ve hızlıdır. Bu yüzden adı İbni Sina zeytinyağıdır. Vücudun hücre yenileme oranı azaldıkça öncelikle kanser, şeker ve birçok rahatsızlıklar baş göstermeye başlar. Delice zeytinyağının ve kültürel zeytinyağının önemi burada ortaya çıkıyor.


K

uran da zeytin ağacının yağına şu ayetle dikkat çekilmiştir. ‘ Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir sırça sanki incimsi bir yıldızdır ki doğuya da batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır. ( bu öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (bu) nur üstünde nurdur. Allah, kimi dilerse onu kendi nuruna yöneltip iletir. Allah insanlar için örnekler verir. Allah her şeyi bilendir.( NUR SURESİ,35) Zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda bulunan bir yağ olan B-sitosterol’ün prostat kanseri ve kanser hücrelerinin büyümesi engellemede yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. New York’ta #VČBMP àOŔWFSTŔUFTŔOEF ZBQ MBO araştırmalarda B- sitosterol’ün hücrelerin bölünmemesi emrini veren haberleşme sistemini güçlendirdiği böylece hücre büyümesi kontrolsüz hale gelmeden kanserin engellenebileceği sonucuna varmışlardır. Şuan ülkemizde de birçok doktor bu yağı hastalarına tavsiye etmektedir. Doğal kalmak ve sağlıkla yaşamak dileğiyle...

65


STİFNO (KÖPEK ÜZÜMÜ) Kaynar tuzlu suda haşlandıktan sonra bir tabağa alınır. Diğer tarafta ufak kabak ve biberler haşlanıp hepsi birden üzerine zeytinyağı ve limon ilave edilerek servis yapılır. MARATHA (ARAPSAÇI) Kuzu eti, soğan, zeytinyağı, limon ve bir miktar su konularak düdüklü tencerede pişirilir. ASKROBİLUS ünyanın en uzun ömürlü (ŞEVKETİBOSTAN) insanlarını; Mutlu ve Beyaz ağaç kabuğu görünümünde sağlıklı hayatlarını borçlu olan bir bitki köküdür. Genelde oldukları ZEYTİN AĞACI’nın haşlandıktan sonra zeytinyağı ve hikayesini biliyor musunuz? limon eklenerek yenir. Özellikle GİRİT ve SARDUNYA ÇİPOHORTA (KİP OTU) gibi Adalarda yaşayan insanların, Domates, birkaç taze biber ve sofralarından eksik etmedikleri patatesle zeytinyağında pişirilir. ZEYTİN ve ZEYTİN YAĞI’nın KAZAYAĞI, Yaprağı dantel gibidir. hikayesi... Ispanak gibi soğanlı, domatesli İnsanoğluna bir armağan olarak zeytinyağında pişirilir. gönderilen zeytin ağacının ACİKNİHTA (ISIRGAN OTU) hikayesi Poseidon’la Athena’nın Mayıs ve haziranda çıkar. Ispanak Zeus’a yaranmak için giriştikleri gibi pişer, böreğe de ıspanak gibi hükümdarlık mücadelesine kadar eklenir. uzanır. Athena, Poseidon’un PAPULES (YABANİ BEZELYE) yarattığı atı bir hamlede zeytin Eskiden sık rastlanan ancak ağacına dönüştürerek halkın şimdilerde pek bulunamayan gözünde yücelir. Athena’nın bir ottur ve yaprakları roka gibi onuruna, şehrine Atina adı pişirilmeden siyah zeytin ile verilmesiyle beraber halk, zeytin yendiğinde tadına doyulmaz. ağacını bir zenginlik ve bereket Aynı şekilde BAKLA ve ÇEŞME kaynağı olarak kabul eder. Eski PAPATYASInın yaprakları da Girit’te Türkler’in sahip olduğu pişirilmeden zeytinyağı ve limon ile topraklarda köylü Girit Rumları salata olarak yenilebilir. çalışır ve zeytin ağaçlarının Akdeniz kültürünü en saf haliyle adedine göre işçi sayısı belirlenirdi. yansıtan; İtalya’nın Sardunya Sosyal adalet sahibi Türk’ler, adasında ise KANSER ve KALP mahsullerinden Rum işçilerine vakası yok denecek kadar azdır. ve aileler içinde dadı, ev işçisi Çünkü zeytinyağı tüketimi oldukça olarak çalışanlara dahi paylarını yüksektir ve bölge iklimi zeytin verirlerdi. Ailelerinin geçimini, yetiştiriciliğine çok elverişlidir. zeytinliklerden elde edilen zeytin Geleneksel Sardunya mutfağının ve zeytinyağı geliriyle sağlayan sevilen yemekleri arasında yer alan GİRİTLİLER’in çoğu ziraatı “BURİDDA” deniz ürünlerinin bilimsel bir şekilde takip etmiş, bu (karides, kalamar, yılanbalığı, konuyla ilgili çok kitap ve ziraat ahtapot, ançüez) havuç, sarımsak, dergisi okumuşlardı. Yıllardan beri domates ve sızma zeytinyağıyla araştırılan ve bir efsane olan GİRİT enfes bir şekilde birleşmesiyle MUTFAĞI’nın sırrı zeytinyağlı oluşur. Ada halkının sofralarındaki otlarında gizli. baş lezzet olan zeytinyağının İşte bunlardan birkaçı; kullanılmadığı bir yemek

Yüksel BASMACI

D

66

düşünülemez. Sardunya’ya has bir zeytinyağı olan “Gocce di Coros” düşük asitli, hafif enginar aromalı bir lezzettir ve hemen hemen bütün yiyeceklerle uyum sağlar ama en çok da geleneksel “Sardinian Pane Carasau” ekmeğiyle eşleşir. “MASONİ BECCİU” ise Sardunya’nın organik zeytinyağlarından sevilen bir tat olmakla birlikte salatalar ve bruschetta’lar ile çok yakışır. Sardunya’ya has bir diğer lezzet de düşük asitli (% 0,25), değişik aromalarla zenginleştirilmiş keskin zeytinyağı tadında özel bir sızma olan “San Paolo”. Bice Ristorante’nin Executive Chef ’i Gio vanni Terracciano’nun tercihi Umbria bölgesinden Perugia’ya has bir zeytinyağı olan “Cipolloni”. İtalya’da yaşayan ünlü sinema yönetmeni Ferzan Özpetek’e fahri doktor unvanı veren “Università Per Stranieri Di Perugia”adlı tarihi üniversitenin de Perugia’da olduğunu biliyor muydunuz? Ege’de zeytinyağı deyince ilk aklımıza gelen Ayvalık’ta üretilen zeytinyağı, rengi, kokusu ve kendine özgü aromasıyla dünyanın en iyi zeytinyağlarıyla birlikte anılmayı başardı. Zeytinyağı başkentimiz AYVALIK her yıl düzenlenen “ZEYTİN HASAT ŞENLİKLERİ” sayesinde, zeytin ağacından sofralarımıza ulaşma macerasını katılımcılarla paylaşıyor. ALİ BEY (CUNDA ADASI) Mezeleri ve zeytinyağlı kabak çiçeği dolması gibi yemekleriyle nam salmış adeta küçük bir cennet. Cunda Adası’ndaki birbirinden güzel restoranların tipik özelliği masalarda bulunan ve istediğiniz kadar kullanabildiğiniz kekik, kimyon ve kırmızı pul biberle çok yakışan Ayvalık sızma zeytinyağı.


B

iliyoruz onlara zarar vermek istemiyor, elbette kışın yuvalarında açlıktan ölmelerini falan istemiyorsunuz. İşte tam da bu yüzden en adilinden bir çözüm bulalım, onlara zarar vermeden mutfağımızı, yiyeceklerimizi kurtaralım diyoruz. Hijyen tutkunlarının favorisi yine iş başında: Sirke Evde kimyasallardan uzak bir şekilde temizlik yapmak için sık sık başvurulan o sirke, karıncalardan kurtulmanın da en kesin ve temiz yollarından. Sirkeli su hazırlayın ve karıncaların uzun ince şeritler halinde giriş yaptığı alanlara bu suyu ister püskürterek isterseniz de bir bez yardımıyla sürün. Karıncalar, sirkenin kokusunu alınca bir daha gelmek istemeyecekler, böylece siz de onlara hiç zarar vermeden onlardan kurtulmuş olacaksınız.

Karıncaların korkulu rüyası: Acı biber Acı biber de keskin aroması nedeniyle karıncaların sevmediği bir “kurtarıcı”. Eğer siz de evinizi dönem dönem basan karıncalardan şikayetçiyseniz bir tencerenin içine bolca su koyup içine acı biber atın (tercihen Arnavut biberi). Ardından suyu bir güzel kaynatın. İyice kaynayan ve acı biberin aromasını içine hapseden suyu alıp biraz ılıştırdıktan sonra yine diğer yöntemlerde olduğu gibi

karıncaların istila ettiği alanlara bir bez yardımıyla sürün ya da bir sprey şişesine koyarak püskürtün. İşte bu kadar! Tarçın Karıncaların mutfağı basmasını engellemek için kullanabileceğiniz en etkili yöntemlerden biri tarçından destek almak aslında. Tarçının kokusundan pek hoşlanmayan, bu nedenle de tarçın kokusunu aldıkları yerlerden uzak duran karıncaları toz, ya da çubuk tarçın kullanarak, hatta tarçın yağından faydalanarak evinizden, mutfağınızdan uzaklaştırabilirsiniz. Eğer karıncaların evinize nerelerden giriş yaptığını biliyorsunuz, tam o noktalara çubuk tarçınlar bırakabilirsiniz. Pencere ya da kapıların yakınına bırakacağınız çubuk tarçınlar karıncaları uzaklaştırmaya yetecektir.

çıkar hale geldiyse daha etkili sonuç almak için derince bir tencerede su kaynatın ve içine bolca nane yağı ekleyip buharlaşmasını bekleyin. Nane yağı kokusu tüm mutfağınızı sarsın, karıncalar da yavaşça uzaklaşsın. Bebek pudrası ya da tebeşir Karıncaların mutfağı ya da evinizin diğer bölümlerini istila etmeye nereden başladığını saptayın ve giriş yaptıkları bu alanlara bebek pudrası dökün ya da bu bölgeleri tebeşirle bir güzel çizin. Bebek pudrası veya tebeşir nedeniyle bıraktıkları izleri bulamayacak ve birbirlerini takip edemeyecek olan karıncalar evinize bir daha uğramak istemeyecekler.

Nane yağı Karıncaların yollarını kaybetmemek için bıraktıkları o özel kalıntıların kokusunu silip süpürebilen nane yağı da onların evinizden uzaklaşmasını sağlayacak. Bir sprey şişesine su doldurun

ve içine 10-15 damla kadar nane yağı damlatın. Ardından bu suyu karıncaların gelip geçtiği alanlara püskürtün. Eğer mutfağınızın neredeyse her yerinden karınca 67




Son bir kaç yıldır Türklerin favori rotası

Thassos…

Y

aklaşık 100 km’lik sahil şeridi ile bir çok plajı burada bulabiliyorsunuz. Adanın her yerinde size farklı güzellikler sunan plajlar bulunuyor. Ulaşım için uçak biletine ihtiyacınız yok. Aracınıza 70 Euro‘luk bir yeşil sigorta ile uluslararası ehliyet ve Schengen vizeniz ile yolculuğa çıkabilirsiniz. Ehliyetinizi yenilemeden giderseniz, Yunanistan kapısından geri çevrilebilirsiniz; buna dikkat edin. Risk almak istemiyorsanız, er ya da geç değiştireceğiniz yeni ehliyetinizle yola koyulun. 70


1. Thassos Ulaşım

İstanbul’dan İpsala Sınır Kapısı’na doğru yola çıkarak Keramoti’ye ulaşıyorsunuz. Yolculuk yaklaşık 5 saat sürüyor. Sınır kapısında en az 1 saat kadar bekleyebiliyorsunuz. Keramoti’den Thassos Limenas’a feribotla kısa bir yolculuk yine 1 saat kadar sürüyor.

2. Thassos Konaklama

Konaklama için birçok alternatifiniz var. Biz Thassos’un güneyinde bulunan Potos’ta kalmıştık. Kaldığımız pansiyonun adı; Markos Studios idi. Kahvaltı yok ama interneti var ve çarşafları da temiz. Ülkedeki malum nakit sıkıntısı Yunan halkına işkence olduğundan, konaklama öncesi işletmenin kart kabul edip etmediğini öğrenin.

4. Thassos Yeme İçme

Theologos Oğlak etinin meşhur olduğu şirin bir köy. Potos’tan Theologos’u gösteren levhalar mevcut, onları takip ederek gidebilirsiniz.Yemekleri de eğlencesi de çok turistik ve kalitesiz duruyor. Tam bir turist tuzağı denebilir. Ama

köy olarak bakarsak çok şirin bir yer. Çeşitli dükkan ve tezgahlarda cevizli/ fındıklı balları, değişik macun gibi tatlı ürünleri satılıyor.Thassos’ta her yemek sonrası ücretsiz tatlı ikram ediliyor. Adanın genelinde musakka; patlıcanlı kıymalı beşamel soslu ve patatesli yemekten herkese tavsiye ederiz.Ayrıca her Yunan adasında olduğu gibi, burada da ahtapot ızgara ve kalamar çok leziz!..

Thassos Gece Hayatı

Thassos gece hayatı ise çok hareketli değil. La Scala Beach akşam oldukça güzel. Ancak ulaşım için merkeze biraz uzak. Potos’ta sahildeki barları da alternatif olarak tercih edebilirsiniz. Golden Beach, çok daha geniş bir alana yayıldığı için gece hayatı daha renkli ancak bizdeki Bodrum, Marmaris gibi bir beklentiyle gitmemek gerekiyor tabii… Son olarak şunu söyleyelim ki, vaktiniz varsa adada günübirlik tekne turlarına katılın. Potos’un merkezinde bulunan

bir çok tekne turu acentesindan bilgi alabiliyorsunuz. Ayrıca dalış meraklılarına özel olarak da turlar düzenleniyor.Adadaki imkanlar arasında araç ve ATV kiralama alternatifleri de bulunuyor. Sakin ama bir o kadar da keyifli bir tatil planlıyorsanız, şimdiden Thassos gezisi planınızı yapın derim. Limenaria ‘da sahil şeridinde bir çok cafe/bar bulunuyor. Birkaç büyük bar yan yana olduğu için çok uzaklara gitmenize gerek kalmıyor. Fiyatlar uygun. Bir bira ortalama 3 Euro

71


72


73


VIP

Mine KILIÇ Z-Min Home VIP Turlar

TURLAR

İletişim Z-Min Home 0242 316 19 55 74


75


76


Viyana’ya ne zaman gidilir? Viyana kışları sert ve soğuk geçmektedir. Şehri ziyaret etmek için Mayıs-Eylül arası dönem en ideal dönemdir.

Viyana’da gezilecek yerler

Avusturya’nın başkenti Viyana, Avrupa’nın hatta dünyanın en gözde turizm şehirlerinden biri. Şehirde doğa, tarih, kültür, eğlence bir seyahatten beklenebilecek her şey bulunuyor. Ne tarafa bakacağınızı şaşıracağınız tarih kokan binalarla çevrili caddeler Viyana’nın en güzel özelliklerinden. Tarihi yapılar katedrallerden görkemli saraylara insanı zaman içerisinde bir yolculuğa çıkarıyor. Şehrin her bir köşesinde, adım başına kurulmuş doğanın tadını çıkarabileceğiniz

tertemiz bahçeler ise dinlenmek, piknik yapmak, kısa yürüyüşler gibi aktiviteler için birebir. Kültürün tadına doyabileceğiniz iddialı müzeler ise şehrin en ayırt edici ve iddialı yanlarından biri. Kültür, sanat ve müzik başkentlerinden biri olan Viyana namına yakışır şekilde müzeleri ile gerçekten etkileyici. Şehri yalnızca müzeleri için bile ziyaret edebilirsiniz. Viyana’yı hala görmediyseniz en kısa zamanda bu şehri görmek için bir fırsat yaratmalısınız.

Viyana’da Nerede Kalınır?

Avusturya’nın başkenti Viyana’da her bütçeye uygun konaklama seçeneği bulunur. Viyana’da bölgeler numaralandırma sistemi ile ayrılmıştır. 1 numara olarak geçen bölge, The Innere

Stadt, şehrin en merkezi ve turistik bölgesidir. Numaralar büyüdükçe şehir merkezinden uzaklık artar. 1 numaralı bölge haricinde konaklama için en iyi seçenekler 3,4 ve 7 numaralı bölgelerdir. 3 numaralı bölgeden şehir merkezine oldukça kolay ulaşabilir ve merkeze göre çok daha uygun fiyatlı konaklama seçenekleri bulabilirsiniz. 4 numara çok daha küçük bir bölge olmasına rağmen şehrin en genç ve enerjik bölgesidir. Gece hayatı için bu bölge tercih edilebilir. 7 numara ise müzelerin bulunduğu ve alışveriş mağazalarının sıklıkta olduğu bölgedir. Viyana’da şehrin ulaşım ağı gelişmiştir bu nedenle hangi bölgede kalmayı tercih ederseniz edin şehir merkezine kolayca ulaşabilirsiniz. 77


Viyana Mutfağı

Viyana kültürel dokusunun ve tarihinin yanında mutfağı ile de görülmeye değer bir şehir Viyana usulü Şnitzel, şehre geldiğinizde yemeden dönmemeniz gereken lezzetlerin başında geliyor. Hindistan cevizi ve hardalla hazırlanmış bir sos ile pişirilen et, patates salatası eşliğinde servis ediliyor. Avusturya’nın milli yemekleri arasında sayılan Tafelspitz sığır etinin havuç, patates gibi sebzeler ile haşlanması ile hazırlanan bir yemek. Semmelknödel için ekmek köftesi demek yanlış olmayacaktır. Kavrulmuş ekmek parçaları, süt, soğan, yumurta, un ve baharatlar ile yoğurularak elde edilen köfte haşlandıktan sonra özel bir sos ile servis edilir. Zwiebelrostbraten, et severlerin mutlaka denemesi gereken lezzetlerden biridir. Dövülmüş et kavrulmuş soğanlar ile servis edilir. Üzerinde gezdirilen sos ise

78

yemeğe tamamen ayrı bir lezzet katmaktadır. Griebnockerlsuppe, Avusturya mutfağının baş tacı yemeklerinden biri olsa da bizim kültürümüze oldukça yabancı bir lezzettir. İrmikten yapılmış hamur lokmaları baharatlar ile harmanlanarak bir çeşit çorba ortaya çıkarılmıştır. Wurst, Viyana sokaklarının meşhur lezzeti sosislerdir. Viyana’ya özgü hazırlanan sosislileri mutlaka denemelisiniz. Sacher Torte, şehirde mutlaka denenmesi gereken tatlıların başında geliyor. Yoğun çikolatalı ve kayısı marmelatlı pasta özellikle çikolata severler için unutulmayacak bir lezzet olacaktır. Meyve aromalı tatlı sevenler içinse Apfelstrudel etkileyici bir lezzet olacaktır. İncecik hamurun içerisine elma parçaları ve kuru üzüm konularak hazırlanan tatlı üzerine pudra şekeri dökülerek sıcak servis edilir.


Viyana’da alışveriş

Viyana’da alışveriş için birçok seçenek bulunuyor. Lüks dünya markalarından tasarım mağazalarına, antika dükkanlarından bit pazarlarına farklı şeyler keşfedebilirsiniz. Şehrin merkezinde bulunan ‘Goldenes Quartier’ olarak adlandırılan bölge lüks alışveriş için en doğru adres. Mücevherlere meraklıysanız Kohlmarkt bölgesini ziyaret edebilirsiniz. En modern tasarımların yanında Viyana’ya özgü mücevherleri de bulabilirsiniz. The Viennastore, hediyelik eşya olarak sıradan hediyeliklerden daha farklı ürünler bulabileceğiniz bir Viyana ‘vintage’ mağazaları ile zamanda yolculuk yapmanızı sağlıyor. 1920’lerden kalma ihtişamlı kıyafetler, 1970’lerin mesajlı tişörtleri ve daha birçok ürüne rastlayabilirsiniz.

79


Budapeşte’de gezi ve sosyal yaşam

Şehrin en popüler ve en tarihi bölgesi olan Buda Kalesi çevresindeki binalar barok mimarinin izlerini taşımaktadır. Kale çevresindeki tarihi dokuya asla dokunulmamış ve tahrip edilmemiştir. Birçok festivale ev sahipliği yapan şehir, Orta Avrupa’daki en büyük sanat ve kültür merkezi olarak kabul görmüştür. Varosmajor Açık Hava Tiyatrosu, Buda’nın en sevilen halk parklarından birinde bulunur. Dünyaca ünlü Sziget Festivali ise Avrupa’nın en büyük popüler müzik ve kültür etkinliklerinden

80

biridir. Eşsiz atmosferi ve konumu ile Sziget Festivali Budapeşte’nin en popüler etkinliklerindendir. Budapeşte, Avrupa’daki en önemli kaplıca kültürlerinden birine sahiptir. Şehirde Roma, Yunan ve Türk mimarisine sahip çok sayıda kaplıca ve hamam bulunmaktadır. ‘Hamamlar Şehri’ olarak anılan Budapeşte şifalı özelliklere sahip termal sular bakımından zengin olan dünyanın tek kentidir. Budapeşte, 16. ve 17.yüzyıllara dayanan geleneksel hamamların keyfini çıkarabileceğiniz bir şehirdir. En iyi hamamlardan olan Rudas, Kiraly ve Veli Bej Osmanlı Dönemi’nden kalma hamamlardandır.


Budapeşte Nerededir?

Macaristan’ın başkenti olan Budapeşte, Orta Avrupa’da bulunmaktadır. Macaristan’ın en büyük ve en kalabalık şehri olan Budapeşte, Avrupa Birliği’ndeki en büyük yedinci şehirdir.

Budapeşte’ye Ne Zaman Gidilir?

Şehri sıcaklığın sıfır dereceyi gördüğü kış aylarında ziyaret etmek gezmeyi oldukça zor bir hale getirecektir. En çok yağışı sonbahar aylarında alan şehirde popüler dönemler ikiye ayrılmaktadır. Mart ayında sıcaklıkların yükselmeye başlaması ile hareketlenmeye

başlayan şehirde yaz aylarının sonuna kadar turist sayısı katlanarak artmaktadır. Özellikle haziran, temmuz, ağustos ayları şehrin en kalabalık ve popüler olduğunu dönemdir.

Budapeşte’de Nerede Kalınır?

Budapeşte’de kalmak için birçok seçenek bulunmaktadır. Kalacak yer şehre karşı olan beklentilere göre değişmektedir. Tarihi ve turistik merkez olan kalenin çevresi çok hareketli gibi görünse de aynı zamanda çok romantik ve sakindir. Şehrin Pest bölgesi ise kalmak için pek fazla tercih edilmez.

Budapeşte’nin kalbinde kalmak ve tarihi dokuya şahit olmak istiyorsanız Kale Bölgesi’ni tercih edebilir ve birçok seçeneğe de sahip olabilirsiniz. Opera Binası, müzik akademisi ve ağaçlarla kaplı ünlü Andrassy Bulvarı’nın bulunduğu Teresvaros bölgesi, daha modern ve lüks kalma seçeneklerine sahiptir. Canlı ve renkli Yahudi Mahallesi’nin bulunduğu Erzsebetvaros bölgesi birçok kişinin Budapeşte’deki favori yerlerindendir. Restoran ve barlarla dolu olan bu bölge farklı kültürel yapısı ile ilgi çekmektedir. Bu bölge özellikle ekonomik konaklama seçeneklerinin olduğu yerdir.

81


Budapeşte Mutfağı

Budapeşte’ye geldiğinizde Macaristan’a özgü yerel yemeklerden tatmak olmazsa olmazlardandır. Şehrin her yerinde restoranlar, kafeler ve küçük yerel dükkanlar bulunmaktadır. Macar yemeklerinde Osmanlı döneminin izlerini de görmek mümkündür. Macar mutfağındaki lezzetlerden bazıları, doyurucu çorbalar, güveçler, tatlı kekler ve hamur işleridir. Macar yemekleri genelde yerel baharatlarla tatlandırılmıştır. Yemeklerin her zaman çorba ile başladığı Macaristan’ın çorbaları oldukça ünlüdür. Dünyaca ünlü gulaş ya da tatlı meyve çorbası gibi et çorbaları en popülerleridir. Macar ana yemeklerinde ise et yemekleri genelde patates, makarna veya pirinç ile bir arada sunulmaktadır.

82

Noel ya da paskalya bayramlarında yapılan Lahana dolması, kızarmış kaz ciğeri meşhur Macar lezzetlerinden bazılarıdır.

Budapeşte’de Alışveriş

Budapeşte’de alışveriş oldukça farklı ve zevklidir. Bunun nedeni şehirde çok fazla butik ve özel tasarım ürünlerinin bulunduğu mağazalardır. Alışveriş alanları, pazarlar, dükkanlar şehrin her tarafına yayılmış olmakla birlikte merkezdeki çok daha ünlü ve farklı yapıdadır. Budapeşte’nin alışverişinin merkezi Pest’in şehir merkezinde bulunmaktadır. Vaci Caddesi, Budapeşte’nin en ünlü alışveriş caddesidir. Sadece yayaların kullanıma açık olan cadde, Vörösmarty Meydanı’ndan başlamaktadır.


83


84


ÇEK CUMHURİYETİNİN BAŞKENTİ, ŞEHİRLERİ VE BÖLGELERİ

Çek Cumhuriyeti batıdan doğuya doğru ayrılan Bohemya ve Marovya bölgelerinden oluşur ve daha büyük Silezya bölgesinin bir parçasıdır. 14 ili bulunan ülkede her ilin kendi meclisi vardır. Başkenti ve en büyük şehri Prag’dır. Diğer önemli şehirleri ise Brno, Ostrava, Pilsen, Olomuts ve Liberec’dir.

ÇEK CUMHURİYETİ NEREDEDİR?

Orta Avrupa’da bulunan Çek Cumhuriyeti’nin komşu ülkelerini kuzeyinde Polonya, batı ve kuzeybatısında Almanya, güneyinde Avusturya ve doğusunda Slovakya oluşturur.

ÇEK CUMHURİYETİ’NE NE ZAMAN GİDİLİR?

Ilıman karasal iklime sahip olan ülkede aşırı sıcaklık farkları gözlemlenir. Kışlar oldukça sert geçtiğinden ve genellikle kar yağışlı olduğundan kış aylarında ülkeye gidilmesi tavsiye edilmez. Yaz aylarının serin geçtiği ülkede gezmek için en uygun dönem, mayıs ve eylül ayları arasıdır.

ÇEK CUMHURİYETİ’NE NASIL GİDİLİR?

Çek Cumhuriyeti’ne hava yoluyla ulaşım Viyana veya Prag havaalanlarından yapılmaktadır. Viyana Havaalanı Brndya 130 km ve Prag’a 300 km mesafede bulunur. Prag’a, Antalya ve İstanbul’dan farklı farklı firmaların gerçekleştirdiği

direkt uçuşlar mevcuttur. Aktarmasız uçuşlar 2 saat sürmektedir. Yaz mevsimlerinde diğer illerden de direkt uçuşlar yapılmaktadır.

ÇEK CUMHURİYETİ’NDE SOSYAL YAŞAM

Çek Cumhuriyeti genel olarak güvenli ve suç oranı düşük olan bir ülkedir. Ülkede kurallar konusunda tolerans tanınmamaktadır. Özellikle alkollüyken motorlu araç kullanmanın ve trafik kurallarını çiğnemenin cezası ağırdır. Kapalı mekanlarda sigara içmek yasaldır. Buna rağmen bazı restoranlarda sigara içilmeyen bölümler de yer alır. Uyuşturucu madde kullanımı belirlenen sınırlarda yasaldır.

85


Çek Mutfağı

Çek mutfağında et yemekleri yaygındır. Başta domuz eti olmak üzere sığır eti ve tavuk da popülerdir. Ülkedeki restoranlarda kaz, ördek, tavşan gibi av ürünleri de sunulmaktadır. Çek mutfağında çorbalar oldukça önemli bir yere sahiptir. Öğle ve akşam yemeklerinde özellikle patates ve karışık sebze ağırlıklı Bramboracka çorbası yer alır. Çek mutfağının geleneksel yemeklerinden biri Domuz Kaburga’dır. Genelde odun ateşinde pişirilerek az miktarda salatayla servis edilen bu yemeğin domuz etinin en lezzetli kısmı olduğu düşünülür. Geleneksel Bohemya Tabağı çeşitli yemeklerden oluşan, içinde kızartılmış ördek, Moravian Serçesi adı verilen domuz eti, füme

86

et, domuz sosis, kırmızı ve beyaz lahana, bol patates olan dev bir ızgara tabağıdır. Bir diğer tabaksa Sarımsak Soslu ve Kremalı Bohemya Tabağı. Bu tabakta da ekşi sarımsak sosu ve krema sos ile servis edilen ev yapımı sosis ve domuz sırt eti yer alır. Lahana salatası ve zeytinyağıyla servis edilen Kaz Bacağı, közde kızartılmış Domuz Bacağı, soğan, patates ve lahana ile servis edilen Domuz Biftek, tütsülenmiş domuz eti ve sarımsak ile pişirilmiş tavşan bacağının ıspanak ile servis edildiği Tavşan Yemeği de geleneksel yemekler arasında yer alır. Çek halkının ve turistlerin en çok tükettiği yemekse Kızarmış Ördek’tir. Çek mutfağının en önemli özelliklerinden biri tüm yemekler yanında Knedliky denilen ekmek içi ile servis edilmesidir.

Ağır sosları ve domuz etinin yaygın kullanımıyla Türk damak tadına pek hitap etmeyen Çek mutfağının Türk mutfağına tek benzer yönü hemen hemen her yemeğin ekmekle servis edilmesidir.

Çek Cumhuriyeti’nden Alınacak Hediyelik Eşyalar

Tarihi Bohemya Kristalleri’nin üretildiği bir ülke olan Çek Cumhuriyeti’nde en önemli hediye de şüphesiz onlar olacaktır. Prag’da oldukça yaygın olan kuklacılık alınacak bir diğer hediye seçeneği olabilir. Ahşap oyuncaklar, Becherovka denen tarçınlı likör, tekstil ve kozmetik ürünleri, son derece meşhur olan lal taşı ve kehribardan yapılan ürünler diğer seçenekler arasında.


87


88


89


Dr. Kubilay YÜCEL

K

ırışıklık ve yaşlanma izleri zamanla gelip yerleşen ve düşünüldüğünün aksine erken yaşta önlem alarak geciktirebilecek her toplumun ve her bireyin ortak sorunudur. Yaşlanma iç kaynaklı, kalıtsal ve dış kaynaklı etkilerin cilde yansımasıdır. Maruz kalınan UV ışını, sigara, diyet, kalıtsal ve iç kaynaklı faktörler ile birleştiğinde yüzde yağ kaybı, gevşeme ve cilt yapısında bozulmaya yani yaşlanmaya sebep olur. Azalmış ve deforme olmuş kolajen, elastin ve diğer yapı taşlarının etkisi ile birlikte zamanla artan melanin ve vasküler yayılım leke sorununu da beraberinde getirir. Bu sorunların üstesinden gelebilmek için bir çok teknolojiyi birlikte kullanarak kombine tedaviler uyguluyoruz; IPL dediğimiz yoğunlaştırılmış ışık lazeri, Infrared, Radyo Frekans (RF) enerjisi gibi. Fraksiyonel ve Fraksiyonel olmayan RF sistemleri son zamanlarda sarkma ve kırışıklık sorunlarına sunduğu tedavi imkanıyla oldukça popüler. ‘’ Fractora ‘’Fraksiyonel Altın İğne RF benim kliniğimde hem antiaging hem de aktif akne ve akne izleri için tercih ettiğim uygulamadır. Fractora’nın mikro iğneleri ile, kontrollü bir şekilde cildin derin katmanlarını ısıtarak kolajeni aktive ediyoruz. Bu sayede cilt yenileniyor, daha parlak ve genç bir görünüm elde ediliyor. Yüz bölgesinde problemli

90

hemen hemen her bölgeye uygulama yapılabiliriz. Üst göz kapağı düşüklüğü, gözaltı torba ve morluk tedavileri, göz ve ağız çevresi mimik çizgileri, aktif akne ve akne izleri, renk eşitsizliği problemlerini Fractora ile ortalama 4 seansta tedavi ediyoruz. Uygulamadan iki hafta sonra cilt yüzeyi iyileşmiş ve yenilenmiş oluyor. Cilt altı iyileşmeler tedaviden sonraki 3 aylık süre içinde devam ediyor. 6 ay gibi kısa bir sürede altın iğne mucizesi ile hiçbir cerrahi girişime ihtiyaç duymadan, daha genç bir görünüme kavuşuyorsunuz. Hasta sağlığı, iyileşme süresi ve hasta memnuniyeti düşünüldüğünde Fractora benim en favori uygulamam diyebilirim.


KİMLERE ÖNERİRSİNİZ ?

D

erin nefes almak vücuttaki tüm damar ve dokulara daha iyi bir şekilde oksijen gitmesini sağlar metabolizmayı çalıştırıp, daha çabuk yağ yakımına geçer. Vücut düzenli ve doğru kan dolaşımı sayesinde organlarımızın yıkanmasını sağlar da diyebiliriz. Ama, ne yazık ki vücut için sadece bu yeterli değildir. Zinde ve güçlü kaslara sahip olduğunuz sürece vücudun yapısını koruyarak iç organların da yerli yerinde kalması sağlanıp görevlerini kolayca yerine getirirler. Dik ve doğru bir pozisyonda durmak ciğerlerin rahatça genişlemesini sağlar, karın kaslarımızı içeri çekerek durduğumuzda sırta ve bele destek oluştururuz ve omurga vücut ağırlığını dengede tutar.

PİLATES ?

Nefesimize kan dolaşımına duruşumuza ve hareketlerimize direkt olarak katkıda bunularak vücut dayanıklılığını arttırır, daha enerjik rahatlamış bir şekil de güne başlamamızı sağlar. 1-)Kalp, ciğerlerin ve dolaşım sisteminin gelişmesi 2-) Kırılmak yerine esneyen daha güçlü kemikler ve kaslar 3-) Gelişmiş denge ve koordinasyonun yanın da bedeninize karşı oluşan güven

Bir çok spor programı herkese uygun olmaya bilir hatta zarar verebilir. Fakat pilates herkese uygun hareket ve egzersizlere sahiptir, herkes pilates yaparak bu aktiviteden fayda sağlayabilir. Büroda çalışıyor veya öğrenci iseniz zamanınız bilgisayar karşısında geçer, otururken kanburunuz çıkar nefes alış verişiniz düzensizleşir. Omuz ve kalça kaslarınız sıkışırken karın kaslarınız giderek sarkma yapar. Pilates yaparak vücut doğal ve güçlü bir duruşa sahip olur. Pilates şekilli ve güçlü kaslara sahip olmak için mükemmel bir metottur. Pilates çocuklar, gençler, yaşlılar , atletler, dansçılar özetlersek herkes için uygundur.

NE KADAR SÜRE İLE YAPMAK GEREKİR ?

Söyleki 3 ay boyunca egzersizleri haftada 3- 4 kez düzenli olarak yaparsanız siz de göreceksiniz ki aynı zaman da yenilenmiş dinç bir zihne de sahip olacaksınız .

ARA VERMEK GEREKİRSE NE KADAR ZAMANI AŞMASIN ? Pilates diğer sporlar gibi değildir, bıraktığınız zaman başa dönersiniz. Pilates düzenli bir şekilde 1 yıl yapıldığı zaman 6 ay opsiyonu vardır.

koordinasyon Sıkı bir karın Bol enerji ve dayanıklık acı ve ağrılarda düşüş Pilateste ana nokta düzenli ve doğru bir nefese dayanır. Aldığımız doğru nefes ciğerlerimizdeki kirli havanın tamamen çıkmasına sebep olur.

BESLENME İLE İLİŞKİLİ MİDİR ?

Doğru ve sağlıklı beslenme zaten hayatımızın bir parçası olmalıdır. Ne yememizi ve ne yemememizi bilmemiz lazımdır. Her şeyden ye ama az ye…

KİMLER ASLA YAPMAMALI ?

Asla yapmamalı diye bir ayrım yoktur. Doğru ve bilinçli ellerde herkes yapabilir.

KİMLER MUTLAKA YAPMALI ?

Sağlıklı kalmak isteyen, sağlığı için yatırım yapmak isteyen genç yada yaşlı olsun tecrübeli bir atlet veya yeni spora başlamış biri olsun kendini seven herkes yapmalı. Yapmamış olanlar şimdiye kadar boşa zaman harcamış. Yeni başlayanlar istikrarlı bir şekilde devam etmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü elde edilen sonuca kendileri bile inanmayacaklar.

VUCÜDA FAYDASI NEDİR ? İlk önce şunu söylemek

gerekir. Kim yaparsa eski sağlına kavuşmasına yardım eder. Toplanan enerji ve güçlenen kaslarla rahat ve kendine güvenli hareket etmeyi sağlar. Kişinin kendi kapasitesine göre değişerek uygulanacak hareket yelpazesine sahiptir. İyi bir kan dolaşımı Sağlıklı ve doğru nefes alıp verme Güçlenmiş akciğer Sağlıklı ve esnek kemikler ve eklemler Gelişmiş duruş balans ve 91


AYIN LEZZETİ

MALZEMELER 1 Su bardağı nohut (haşlanmış, dondurulmuş) 1 Su bardağı buğday (haşlanmış, dondurulmuş) 1 Su bardağı süzme yoğurt 2 Yemek kaşığı zeytinyağı 1 Yemek kaşığı bal 3 Dal nane 92


HAZIRLANIŞI Bir kap alın, yoğurt ile zeytinyağını çırpın. Üzerine, nohut, buğday, bal, ince ince kestiğiniz naneleri ekleyin. Yavaş yavaş ve karıştırarak su ekleyin.

93


94


95


ile yöneticiliğini büyük bir onur ve keyifle yapmaktayım.

En çok sevdiğiniz yemek nedir?

En çok sevdiğim yemek sebzeli noodle.

En unutamadığınız seyahatiniz?

Üniversite yıllarında gittiğim Kapadokya seyahatim diyebilirim. Oranın büyülü atmosferi gerçekten beni çok etkilemişti.

En son yaptığınız seyahat?

En son seyahatim ailece gittiğimiz İstanbul seyahati.

Yeni projeleriniz nelerdir?

Hakan Aysev Akademi olarak çok sesli müziği, bünyemizdeki eğitimcilerin katkıları ve öğrenci konserleri ile Antalya halkına yaymayı ve sanatın her dalını Antalyalılara sevdirmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla ilk etapta çocuk korosu ve çocuk balesini içeren bir çocuk müzikali sahneye koymak gibi bir projemiz var.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Doğma büyüme Ankaralıyım. Bütün öğrenim hayatım Ankara’da geçti. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunuyum. Evliyim, 11 yaşında bir kızım var. 2003 yılında evlenerek Antalya’ ya yerleştim. Mezun olduktan sonra Ankara’ da özel bir şirkette başladığım satış müdürlüğü görevimi, evlendikten sonra aynı şirketin Antalya temsilciliğini yaparak sürdürdüm. Daha sonra bir süre serbest olarak çeşitli organizasyon işleri yaptım. Şu anda da çok değerli opera sanatçısı ve benim de canın kuzenim olan Hakan Aysev’in Antalya’ da kurmuş olduğu Hakan Aysev Akademi’nin 96

Bir yemek tarifi verebilir misiniz?

Mantarlı Rulo Köfte tarifi vermek istiyorum. Geniş bir kaba koyduğumuz 750 gr kadar kıymaya 4 yemek kaşığı kadar galeta unu, 1 yumurta, rendelenmiş soğan, tuz, karabiber ve 1 tatlı kaşığı kadar hardal koyup yoğrulur. Buzdolabında biraz dinlenmeye bırakılır. İç harcı için soğanlar küp küp, mantarlar ince ince doğranır bir tavada önce soğanlar kavrulup, sonra mantarlar ilave edilir. Tuz, karabiber; taze kekik yaprakları da ilave edilerek suyunu çekene kadar pişirilir. Ateşten alınarak daha önce haşlanmış olan 5-6 tane patates hafifçe ezilerek ilave edilir. Köfte harcı yağlı kağıdın üzerine bir parmak kalınlığında yayılır. Mantar harcı da kıymanın üzerine yayılarak rulo şeklinde sarılır. Önce yağlı kağıda sonra folyoya sarılarak 200 derece ısıtılmış fırında 45 dakika pişirilir. Sonra yağlı kağıt ve folyo çıkarılıp 20-25 dakika daha pişirildikten sonra servis yapılır.


ile En son yaptığınız seyahat?

Geçen ay Avrupa seyahatindeydim. (Almanya, İsviçre, Fransa)

Yeni projeleriniz nelerdir?

Antalya’mızın Lara bölgesine A plus bir et restoranı açmak için yer araştırıyorum.

Bir yemek tarifi verebilir misiniz?

Aslında çok tarif verebilirim fakat arkadaşlarımın sürekli yapsana dediği yemeğin tarifini yereyim. Fırında kuzu kol Öncelikle kuzu bacağını sıvı yağ, kekik, kimyon, tuz ve karabiberle harmanlıyoruz. Bu şekilde buzdolabında en az 12 ile 18 saat arası bekletiyoruz. Daha sonra kuzu budunu fırın tepsimize alıp üzerine bol tereyağını ve sarımsağı parça parça koyuyoruz. Bir çay bardağı su ekleyip folyo ile kapatın 200 derecedeki fırınınızda 1 buçuk saat pişiriyoruz. Sonra folyoyu açıp patates ve soğanları doğrayıp tepsiye ekliyoruz. Bu sefer üstü açık 1 saat kadar tekrar pişiriyoruz. Yanında yeni bahar ile baharatlanmış yeşil soğanlı pilav iyi gider.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1978 Almanya doğumluyum. Dört çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. Adana özel gönen okullarından mezun olduktan sonra eğitimime Hacettepe Üniversitesi Alman dili edebiyatı bölümünde devam ederek 2000 yılında mezun oldum. Üniversitede okurken akaryakıt ve gastronomi üzerine ticarete başladım. Yıllar geçerken arada başka ticaretler yapsam da bugün hala akaryakıt işi yapıyorum.

En çok sevdiğiniz yemek nedir?

Çukurovalı olduğum için tabi ki Adana Kebap :)

En unutamadığınız seyahatiniz?

2004 yılında İtalya turu yapmış, Sicilya’ya kadar inmiştim. Oranın yerli halkı gibi kıyafetler giyinip yöresel eğlencelerine katılmış çok eğlenmiştim.

97


98


99


ile Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Aslen Kıbrıslıyım. 2004 yılından beri Antalya’da yaşıyorum. Muratpaşa Belediyesi Halkla ilişkiler Müdürlüğü görevini yapıyorum.

En çok sevdiğiniz yemek nedir?

En çok sevdiğim yemek balık. (Adalı olmamdan dolayı olabilir)

En unutamadığınız seyahatiniz?

Genellikle seyahatlerim iş amaçlı olduğu için pek öyle unutamadığım bir seyahatim olmadı henüz.

En son yaptığınız seyahat?

En son Rusya’nın Moskova şehrine gittim. (Türkiye Festivali dolayısıyla)

Yeni projeleriniz nelerdir?

Muratpaşa Belediyesi olarak Başkanımız Ümit Uysal’ın insan odaklı projelere verdiği önem ve öncelikle Muratpaşa’da önce insan mottosuyla Muratpaşa’da yaşayan herkesin “Mutlu” olması için çalışmak. Muratpaşa’da yaşayan herkesin “Mutluyum Muratpaşa’dayım” hissetmelerini sağlamak.

Bir yemek tarifi verebilir misiniz?

Size biraz yöresel bir yemek tarifi yapayım. (Kıbrıs Yemeği) Molehiya yemeği, ismini özel olarak yetiştirilen Molehiya bitkisinden alır. Bu bitki, yazın kurutulur ve bir müddet saklanır. Kuzu ya da tavuk etiyle pişirilir ve pilav turşu ikilisiyle servis edilir. Kıbrıs’tan uzakta olan Kıbrıslıların en çok özlediği yemeklerdendir. 100


ile

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

23.11.1981 Antalya doğumluyum. Küçük yaşlarda ailemin desteği ve önerisi ile güreş sporuna memleketim Serik’te bulunan Aspendos Antik Tiyatrosunda başladım. Annem Selanik göçmeni olduğu için, adımı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten esinlenerek Mustafa Kemal koymuş. Yaşadığım müddetçe taşımış olduğum ismimden hep gurur duydum. O yüzden felsefe olarak hep, M.Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklı olanını severim” vecizesini örnek almışımdır. 2004 Yılından bu yana Antalya Büyükşehir Belediyesi Spor Dairesi Başkanlığında görev yapmakta ve profesyonel spor hayatıma devam etmekteyim. 2014 Ağustos ayından bu yana da Antalya Büyükşehir Belediyesi Güreş Gnl. Koordinatörlüğü görevini yürütmekteyim.

günü Ant Bşh. Bld. ASAT Spor Kulübü Başpehlivanları ile Kocaeli-Kartepe Güreşlerine katıldık...

kavurmalık et düdüklü tencereye konulur, üzerine bir su bardağı su konulur. Tencerenin kapağı kapatılır ocağa konulur. Dana eti yarım saatte pişer ve tencerenin ağzı Yeni projeleriniz açılır. Etin suyu bir kaba süzülür ve daha sonra eti zeytinyağı ve nelerdir? tereyağı ile beraber biraz soteleriz Yeni projelerimiz; Antalya’da bütün gençlerin spor ile tanışma- arkasından doğramış olduğumuz soğanları da ete ekleriz. Soğanlar larını hedefliyoruz. Bir şekilde, kadar kavururuz, baharat Kaş’tan Gazipaşa’ya bütün Antalya ölünceye ve tuzu ekleyerek kapatır sunuma ve ilçelerindeki gençlerin spor yap- hazır hale getiririz. malarını ve sağlıklı yaşamalarını (her türlü kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını) istiyoruz...

En çok sevdiğiniz yemek nedir?

En çok sevdiğim yemek; Köy tavuğu çorbası ve o tavuk suyuna yapılan pilav ve üzerine yine o tavuğun kızartılmış halde sunulmasıdır...Birde etli yemeklerin genelde hepsini severim...

En unutamadığınız seyahatiniz?

2010 yılında Türk Milli Takımı kafilesi ile yaptığımız Londra seyahatimiz unutamadığım seyahatlerimin en önemlilerinden bir tanesidir. Çünkü Londra’nın tam ortasında binlerce Türk vatandaşlarımıza ve dünyanın birçok ülkesinden insanlara harika bir güreş zevki izletmiştik...

En son yaptığınız seyahat?

En son, 19 Ağustos Cumartesi

Bir yemek tarifi verebilir misiniz?

Dana Kavurma Tarifi= 1 kilo dana 101


Türk halk müziği sanatçısı, derlemeci, besteci ve yorumcu Sümer Ezgü, Antalya’da kendi adını taşıyan sanat akademisinde yeni yetenekler peşinde… Müzikle olduğu kadar, müzik eğitimiyle de oldukça kuvvetli bağlar içerisinde olan Ezgü, okullarımızdaki geleneksel müziğimizin eğitiminin eksikliğinden yakınıyordu ve kafasında sürekli bir sanat akademisi fikri vardı. “İstanbul çok güzel bir şehir fakat metropol sorunları var. Emeğimiz, zamanımız patinaj yaparak geçiyordu. Dolayısıyla yaşamın daha verimli olması için yıllar önce Antalya’ya taşındım” diyen Ezgü sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sümer Ezgü Sanat Akademisi’ni açtım. 5 yaşından 65 yaşına kadar öğrencimiz var. Hem geleneksel müzik, hem de batı müziği eğitimi veriyoruz. Okulumuzda piyano, keman, yan flüt, gitar, bağlama, sipsi, kabak kemane, kaval, zurna, ut, kanun, vurmalı sazlardan bateri, diğer darbuka ve benzeri ritim aletleri, Latin danslar, modern dans, halk dansları, bale, drama, diksiyon, yaz okulları, şan dersi, konservatuvar hazırlıkları, gerek tiyatro gerek müzik. Bir eğitim yuvası, belli bir kalitesi ve müfredatı olan bir eğitim kurumu. Müzik türleri arasında ayrım gözetmiyoruz hepsine aynı değerde bakıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı sertifika aynı zamanda London College ile uluslararası bir sertifika da verebilen eğitim kurumuyuz. MEB sertifikası TEOG sınavında öğrencilere büyük avantaj sağlıyor. Londra Müzik Akademisi’nin bağlı olduğu Batı Londra Üniversitesi’nin müzik bölümüne sınavsız geçebiliyorlar. Yurt dışındaki diğer üniversitelerde burs imkânı sağlıyor.” Sümer Ezgü, “Tüm Anadolu’nun zengin kültürünü anlatıyoruz. Anadolu’nun müthiş armonisini çocuklara ve gençlere anlatırken, müzik ve sanatla hayattan zevk almalarını öğütlüyorum. Gelecek kuşakların kültürlerini öğrenerek yetişmesi bu zenginliğin kaybolmaması için çok önemli” dedi. Ezgü, “Burası bir sanat kurumu. Niye akademi olarak isimlendirdik, çünkü buranın bir davası var. Ülke müziği ve ülke kültürü adına” diye konuştu. 102


103


B

u sayımızda sizler için yine birbirinden farklı lezzetlerin tadına baktık.

Alp Gökçe BİLYAY / İLETİŞİM

104

Sizin için seçtiğimiz Antalya’nın bu eşsiz lezzetlerine gelin sizde bizimle bir tur atın.

Yıldızınız bol olsun.


105




108


109


Samsun

Melbourne - AVUSTURALYA

New York - ABD 110


Tokat

St. Petersburg, RUSYA

Yenipazar - AYDIN

Bitlis 111


HAREM 1- ANTALYA’DA

2

011 yapımı, 52 metre uzunluğunda 10.5 metre genişliğinde 4 katlı ve toplamda 1650 metrekare genel kullanım alanına sahip olan özel tasarımlı gemi Harem 1 Antalya Çelebi Marina’dan kalkıyor. Kapasitesi 600 kişi olan Harem 1’in en önemli özelliğiyse çevre dostu bir gemi olması. Giriş katında Restaurant, birinci katında Club, teras katında da Güneşlenme… Harem 1, günübirlik yat turu, günübirlik gece club turu, seminer, bayi toplantısı, lansman, gala yemeği, doğum günü partisi, düğün organizasyonları, özel günlerin kutlanması, defile ve konser organizasyonları gibi etkinliklerde sizlere farklı ve kaliteli bir hizmet sunuyor.

112


113


HAREM 1

114


Ennnn

Pınar & Ertuğrul KAHRAMAN 115


116


117


R A L N I D A K

118


119


A

ntalya’da eşi Banu Karaca ile birlikte ‘Hakan Aysev Akademi’yi hayata geçiren Aysev, ‘Niçin Antalya?” sorusuna, “Antalya’nın kültürel altyapısına çok güvendiğim bir şehir” cevabını veriyor ve ekliyor; “Doğru şey sunulduğunda Antalya seyircisinin her zaman çok ilgiyle sanat aktivitelerini takip ettiğini gözlemlemişimdir, bu da bana akademinin açılması noktasında enerji ve cesaret verdi.” Hakan Aysev, Antalya’ya yerleşmeden üç ay önce Antalya Senfoni Orkestrası ile konsere çıkmış. İstanbul’dan kaçıp yaşadığı Urla’da 3 yıl geçirmiş. 7 yıldır eşi Banu ile aynı sahneyi paylaşmış ve geçen sene de evlenmiş. Huzurlu bir şehir arayışına girişmişler. Bacanağı Antalya’da emlakçıymış. Antalya’ya geldiklerinde “Neden burası olmasın?” diye düşünmüşler ve yerleşme kararı almışlar.

İşte, kendi ağzından ondan sonra yaşadıkları:

“Kardeş gibi sevdiğim bacanağım emlak işleri ile uğraşıyordu. Maalesef kısa bir süre önce kaybettik. Çok uygun bir yer var dedi ve bize bu binayı gösterdi. Lokasyon çok güzel, gördük, aşık olduk, çok sevdik ve gerçekten burada ikimizin de şehir olarak tatmin olabileceğimizi düşündük. Ben yıllardan beri konser için Antalya’ya gelir giderim ve kültürel altyapısına çok güvendiğim bir şehirdir. Antik tiyatroları, şehirleri ve kalıntıları ötesinde doğru şey sunulduğunda Antalya seyircisinin her zaman çok ilgiyle sanat aktivitelerini takip ettiğini gözlemlemişimdir, bu da bana enerji ve cesaret verdi. Neden olmasın dedikten sonra aldık ve inşaatına girdik. Her yerde iki artı bir dairelerde bile sanat merkezleri açılmaya çalışıyor ama bu işi düzgün yapmak lazım. Özellikle bale salonunun gerçekten profesyonel olması lazım.’ Bunlar çocuk nasıl olsa, bir şey olmaz’ diye düşünmemek gerekir. Her ayrıntıyı düşünerek tasarladık. Özel barları Ankara’dan getirdik, özel kaplamalar yapıldı, sınıflar çok geniş düşünüldü. Çok küçük yerde olmasın istedik. Çünkü sanat özgür bir ruh yapısı ister. Sanat yaparken, sanatı öğrenirken dar alanda olamazsınız. Biz de bütün bunlara dikkat ettik ve büyük bir inşaata girip burayı yarattık.”

YETENEKLİ VE AZİMLİ ÖĞRENCİLER GELİRSE “Bir çocuğun yeteneği vardır, kemana başlamıştır ama azim yoktur, o aşkı yoktur ve bir süre sonra bırakabilir, hobi olarak devam eder. Bir gün, gerçekten eğitimine devam eden bir keman sanatçısı ile karşılaştığında onun vazgeçtiği yoluna devam ettiğini, ne tür zorluklarla, nelerle karşılaştığını bilecektir. O nedenle bizim buradaki amacımız sadece biz burada virtüözler, divalar yetiştireceğiz demiyoruz. Evet inşallah o da olur, o kadar yetenekli ve azimli öğrenciler gelirse biz onların önlerini açabilecek kapasiteye bilgi ve eğitim olarak sahibiz. Ancak diğer taraftan da işte o dinleyicileri ve izleyicileri değiştirmek istiyoruz. Asıl amacımız şu anda bunlar. Özel ders veriyoruz. Akademide, Şan, Bale, Keman, Piyano, Gitar, Koro (çocuk), Koro (yetişkin) dersleri veriyoruz.” 120


121


İtalya kaçamağı Pompei ve Amalfi..

U

nesco miras listesini sürekli takip ederim ve görmediğim yerlerden birisiydi Pompei. Sabah merkez istasyona kadar yürüyüp buradan Pompei trenine bindim. Trenden inince ilk durağım Arkeolojik alan oldu. Pompei 1900 yıl sonra bulunan bir şehir. M.S. 79 yılında Bizans İmparatorluğunun göz bebeği olan ticaret merkezi. Zevki sefa burada yaşanıyor. Genelev çok fazla ve her türlü mutlu ediyorlar. Denizciler rahat bulsun bu evleri diye sokak girişlerine erkek cinsel organı çizerlermiş. Hatta yemeği bile abartıp daha çok yesinler diye kaz tüyü boğazlarına sokup, kusup, tekrar yemek yiyorlarmış. Bu şehirde sürekli depremler meydana geliyor. Ama halk aldırmıyormuş. Bir gün etrafı kül bulutu kaplamış. Sonra o dün denizden gördüğüm zirvesi bulutlu olan Vezüv Yanardağı var ya... O volkanik dağdan ateş taşları yağmaya başladı, halk gemilere binip kaçsa da işe yaramadı büyük dalgalar onları daha çok volkana yaklaştırdı, o anda öldüler. Tüm şehiri lavlar kapladı, herkes taş kesti, kimi kaçarken kimi iş üstünde o pozisyonda taş kesildi. 20.000 insan bir anda yok oldu. Zevk cenneti Pompei büyük bir mezarlığa döndü. Allah’ın gazabı da deniyor. Aradan 1900 yıl geçti ve bir İspanyol tarafından burası keşfedildi. Şimdi Unesco tarafından koruma altına alınan ve daha bir çok bölümü kazılamamış olan arkeolojik bir alan. Tiyatrolar, hamamlar, evler, caddeler, arena, sütunlar ve taş kesilmiş insanlar.. Ayrıca Pompei günümüzde bir şehir. Arkeolojik alandan çıktığım gibi ilk durak yemek molası.. Çünkü kahvaltı etmemiştim. 4 peynirli pizza ile buranın limonu meşhur diye limon ve portakal suyu aldım. Dün adada pizza 4 euro, kadeh şarap 4 euro iken burada pizza 9.5euro, sıkma portakal limon suyu 5 euro. Turistik yer kazığı olsa gerek.. Pizza iyi hoş güzel de el ile yemiyorlar çatal bıçak kullanıyorlar. 122


Bende hanımefendi gibi çatal bıçak kullanıyorum sonra yorulunca elle dalıyorum pizzaya. Şehir dışı genelde kamp alanı. Ardından hotelimi buldum beni sevimli bir golden karşıladı lobbyde, sırt çantamı odama bıraktım ve gezmeye başladım. Şehir içi çok sevimli ve şirin. Burada çelenk takma şölenini seyrettim. Baya küçük bir şehir. Ah Pompei.. Zevk, sefa ve sapkınlıkların için bittin. Taş oldun. Sabah yürüyerek istasyona geri döndüm Sorrento treni için.. Şehirin kocaman bir bölümü arkeoloji alanı olup 3/4 saatte ancak gezilirken, küçük bir kısmı ise şehir. Halen kazılamamış büyük bir alan var. Hayaller ve hayatlar.. Bugün Amalfi kıyılarına doğru yol alıyorum. İlk durağım Sorrento. Tren istasyonu yukarda olduğu için dar ara sokaklardan diğer marinaya doğru yürüyorum. Biraz olsun bana Cinqueterra bölgesini andırdı. Sahilden görüntü çok güzel ve burada kahvaltımı ediyorum. Kahvaltı dediğim yine pizza. İstanbul’a gelince kimse bana pizza demesin. Ardından diğer marinaya doğru yürüdüm. Kısacası sırtımda ki evimle carretta misali çok yürüyeceğim bugün. Yürüyerek Sorrento’yu da bitirdim sonra otobüs ile güzel manzaralar ve virajlar eşlişinde Positano’ya geçtim. Yürüdükçe güzelleşen harika bir yer ama hava sıcak ve ben kaplumbağa gibiyim. Positano’yu çok beğendim. Çok otantik. Burada limon sorbet denilen dondurmayı yedim. Limonun içinde olan güzel bir şey.

Ardından Amalfi kıyısına tekne ile geçtim ve sırtımdaki evimi, otele bıraktığım gibi gezmeye başladım. Amalfi işte aşk.. Ben buraya bayıldımmm.. Ardından İstanbul üşüyormuş ya ben de havuzun keyfini çıkarayım dedim ama havuzu bulamıyorum. Kız ingilizce bilmiyor, ben italyanca. Saati yazdırdı, beni arabayla aldılar, free dedi onu anladık. Ardından manzaraya hakim bir havuz bara geldim. Dün ki yürüyüşten sonra bugün dizimden aşağı arka taraf fena ağrıyordu. Sabah güzelce kahvaltımı ettikten sonra 2km mesafede olan Ravello’ya doğru yürüdüm. Yol boyunca kıyılar çok güzeldi. Birazcık da tehlikeliydi. Ardından Minori için otobüs bekledim, gelmedi, otostop çektim kırmızı saçlarda işe yaramadı. Tabi bir tane kırmızı saçlı kadın görmedim, adamlar bilmiyor. Sonra yılmış bir şekilde beklerken araç durdu önümde, Minori’ye gidiyorum dedim ve bindim. 15 dakikalık bir yolculuktan sonra Minori’yi gezdim. Sonra Vietri Sul Mare için otobüs bekledim ama yer yoktu binemedim. Genç adam beni geri alacaktı dönüş için, fakat erken saat verdiği için hayır demiştim. Ah ah kaldım yollarda durakta insan dolu kimsede almaz beni şimdi derken 2.otobüse zar zor binebildim, birde bu yolun dönüşü var tabi. Keskin virajlı ama bir o kadar da güzel yollar sizi bekliyor. Profesyonel bir şoför olmak gerek bu yollar için. Amalfi kıyıları gerçekten muazzam. Teraslama yapılmış tarlalar da bir o kadar harika. Ve Vietri Sul

Mare’ye geldim. Her köyü ayrı bir güzel ve son durağım Salerno.. Yürümelere doyamadığım için yine yürüyerek gidiyorum. Fakat yürümede sıkıntı yok da merdiven inip çıkamıyorum ağrı oluyor bacağımın arkasında. Merkezde kilise vardı onu soruyorum anlamıyorlar, church diyorum tık yok, amen/ amin dedim bakıyor suratıma, baba oğul kutsal ruh adına işaretini yaptım hee dedi anladı. Sorrento büyük bir liman kasabası. Amalfi otobüsünü bulmak da ayrı eziyetti, kimse ingilizce bilmiyor veya konuşmuyorlar ama kıtlar orası kesin.. Arap’ı gördüm ona sordum o da Rus musun, Ukraynalı mısın diye diretiyor. Türke hiç benzemiyorsun dedi, ah bildiğim bir konu. Gezdim, bitti ve bende bittim. Yarının planını bugüne ilave edince gezi bitti bende bonus hakkımı kullanıp: Yıllar sonra yeniden Capri adası.. Ve dönüş.. Ve şimdi yeniden Amalfi sokakları.. Ay tatil bitti.. Keşke para suyunu çekmese de sürekli gezebilsem. Son günü Capri adasına giderek değerlendirdim. Haftasonu olduğu için İtalyanların tatil yeri.. Önce feribot ile Capri adasına geçtim. Ardından Finiküler ile merkeze, oradanda Anacapri’ye geçtim. Çok şirin ve renkli bir ada. Sonra salıncak gibi olan teleferiğe bindim. Zirveye kadar çıktım. Kaplumbağa gibi evimle her yeri gezdim. Bacaklarımın ağrısı devam ediyor. Ama gezmek çok güzel.

123


Yolunuz Buralardan Mutlaka Geรงmeli!

124


125


Akif BUDAK

Mihman Şile

Y

eşile ve maviye doyuran doğası, keyifli atmosferi, kaliteli hizmeti ile lezzetin yeni adresi Mihman Balık, Şile’nin eşsiz doğa güzelliği içerisinde denizin ve balığın keyfini çıkaracağınız Mihman Balık, sizlere hem lezzetli hem de keyifli bir serüvenin kapılarını açıyor. Uzun yıllar önce Şileli balıkçıların teknelerini, ağlarını onarıp denize hazırlandıkları, ancak geçen zamanla birlikte iş görmez hale gelip terk edilen balıkçı barınağının restore edilmesiyle doğan Mihman Balık, İstanbul’a sadece 45 dakika uzaklıkta bulunuyor.

126


Şehre yakın ama şehrin gürültüsünden uzak bir mekan olan Mihman Balık, doğanın doğallığını bozmayan ahşap yapısı, dekorasyonu ve muhteşem deniz manzarası ile dikkat çekerken, mönüsünde yer alan taptaze deniz ürünleri, Girit’ten Cunda’ya, Cunda’dan İstanbul’a uzanan meze çeşitleri ve zengin içecekleri ile hem gözlere hem de farklı damaklara hitap ediyor.

127


Suudi Arabistan Suudi Arabistanlı kadınlar, muhafazakâr ulusun kadın yasama yasağını protesto etmek için cesaret göstererek son yıllarda haberler gönderdikleri bildirildi. Bu yasak, ülkenin önde gelen din adamlarından bazılarının yasağı kaldırmayı düşünmesine yol açtı. Bir yandan, yine de Krallığı ziyaret ettiyseniz, muhtemelen araba kullanmazdınız. Öte yandan bir kadın, Suudi Arabistan’da yerel ya da yabancı bir erkek akrabası olmaksızın kamuoyuna açıklanamaz, bu nedenle Orta Doğu’ya bir sonraki ziyaretiniz için başka yerlere gitmek isteyebilirsiniz .

Brezilya Brezilya, kadınlar açısından bakıldığında dünyanın en kötü yerlerden biri olarak düşünülebilir.

128


Hindistan Dünyanın en şaşırtıcı gezi hazinelerinden bazılarıyla dolu olsa da, son yıllarda seyahat basınına dahil edilmesi çoğunlukla bir dizi turist tecavüzünden kaynaklanıyor. Yerel kadınlar, özellikle 2010 yılında açılan bu yana kadın biniciler için güvenlik konusunda eleştirileri çeken Mumbai ve Delhi gibi şehirlerde, daha iyi fiyatlara gitmeme eğilimindedir..

Fas Mısır, özellikle 2011 devriminin ve gazeteci Lara Logan’ın yüksek profilli tecavüzünün ardından, kadın gezginler için güvensiz bir hedef olarak en çok basın almak eğiliminde; ancak kişisel olarak Kuzey Afrika’da seyahat eden kadın tecrübelerimde, özellikle de Batı kadınları – Fas’ta gündelik tacizine daha çok maruz kaldı

Kenya Kenya kadınları, 2014 yılının sonlarında yerel kadınların eteğinin uzunluğu nedeniyle saldırıya uğradığını protesto etmekle birlikte çok sayıda yükseldi, ancak daha iyi bir safari varış yeri olarak bilinen Doğu Afrika ülkesinde şiddet kadınları için büyük bir sorundur. Yakın tarihli bir BM raporunda konu hakkında “Kırsal ve kentsel yerleşim yerlerinde her yaştan kadın, eğitim seviyesi ve sosyal gruplar Kenya’da şiddete maruz kalmaktadır” diyor. 129


NİLÜFERCE GEZ

İ

ki günlük Dont(Esenköy) Yaylası gezimi paylaşmak istedim.Annemin yayla köyü ve isminden dolayı da sosyal medya da fenomen olmuş bir köy..İsmi Rumca Donti (diş) kelimesinden geliyor.. Sahildeki köy eski Rum köyü olduğu için Dont olarak günümüze kadar gelmiş..Yörük yaylası... Bol ceviz,elma, fındık ağaçları bulunan akşamları serin serin oturduğumuz yemyeşil bir yer... Harman zamanı olduğu için buğday tarlası görme imkanı da bulduk.. Ayrıca Rahmetli anneanneminde yaptığı testileri(boduç) de meşhurdur.. Köyün meydanında bu yıl köyün kadınları için testi yapımı kursu açılmış..Kurs yerine gidip birkaç fotoğraf çekme imkanı buldum. Önümüzdeki yıl tekrar açılırsa gitmek ve öğrenmek istiyorum... Hala yıkılmamış eski evlerini de köy içinde yürüyüş yaparak fotoğrafladım.. Köylerimizi gezmek ve keşfetmek güzel....

130


131


2 Limonata ile yaz aylarının arasında çılgın bir bağ vardır. Güneşin rengini alan o güzel içeceği mideye indirmek ve tam da mideye doğru hareket ederken keyif almak neredeyse şarttır. Hal böyle olunca ve bir de mevsim yazı gösterince limonata tarifleri gelir insanın aklına.

Klasikle başlayalım: Ev yapımı limonata

Peki ya içebileceğimiz o diğer güzide limonatalar? Onları hiç düşündük mü? Düşünmediyseniz düşündürmeye, düşündüyseniz harekete geçirmeye geldik.

Gerçek bir limonata hazırlayıp afiyetle içmek isteyenleri böyle alalım! Dışarıdan hazır olarak içeceklerinize göre doğallıkta üstüne tanımayan bir limonata tarifinden söz ediyoruz, bir köşeye mutlaka not edin bizce.

Püf Noktası

Toz şekeri, rendelenmiş limon kabuğu ve limonlarla birlikte oldukça uzun süre yoğurmanız limonatanın aroması ve ferahlığını arttıracaktır.

Malzemeler

10 adet limon, 2 su bardağı şeker, 5 su bardağı su, 1/2 demet nane, 1 su bardağı kırık buz

Nasıl Yapılır?

1.Bol suda yıkadığınız limon kabuklarını rendenin kalın tarafıyla rendeleyin. Beyaz kısımlarını almamaya özen gösterin. 2.Kabuğu rendelenmiş dört adet limonu ortadan ikiye kesin ve suyunu sıkın. Kalan limonları küçük parçalar halinde dilimleyin. 132

3.Toz şeker ve taze sıkılmış limon suyunu karıştırın. Rendelenmiş limon kabuklarını, limon parçaları ve ayıkladığınız nane yapraklarının yarısını da ekledikten sonra şeker tamamen eriyip, tüm limonların suyu çıkana kadar yoğurun. 4.Özünün çıkması için bu karışımı tel bir süzgeç yardımıyla

geniş ağızlı bir sürahiye süzün. 5.İçme suyunu ve kalan nane yapraklarını ekledikten sonra limonatayı buzdolabında soğutun. 6.Serinlemek istediğiniz her an üşenmeden dolaptan çıkartın ve kırık buz ilavesiyle karıştırdıktan sonra için. Bitirmeden sevdiklerinizle paylaşmayı ihmal etmeyin.


Çilek mevsiminde: Çilekli limonata

Yazın en mis kokulu getirilerinden çilekleri misler gibi yıkadık, limonata yapımında kullanmak üzere hazırladık. Bir çilek, limonataya bu kadar mı yakışır, biz bile tadınca şaşırdık.

Malzemeler

500 gram çilek, 3 adet limon, 5 yemek kaşığı toz şeker, 5 su bardağı su, 5 adet nane yaprağı

Nasıl Yapılır?

1.Bol suda yıkayıp kağıt havlu yardımıyla kuruladığınız çileklerin sap kısımlarını kesin.

2.Limonların kabuklarını rendenin ince kısmıyla aldıktan sonra sularını sıkın. 3.Küçük parçalara böldüğünüz çilekleri, taze sıkılmış limon suyu ilavesiyle mutfak robotuna alın. 4.1 su bardağı suda erittiğiniz toz şeker ve rendelenmiş limon kabuklarını katıp mutfak robotunda püre haline getirin. 5.Kalan suyu ilave edip karıştırma işlemini birkaç saniye daha sürdürdükten sonra limonata karışımını sürahiye alın. 6.Buzdolabında soğuttuktan sonra arzuya göre nane yaprakları ve buz küpleri eşliğinde servis edin.

Püf Noktası

Limonların beyaz kısımlarını rendelememeye dikkat edin. Arzuya göre süzdükten sonra ikram edin.Çilek püresini taneli olarak hazırlayıp limonatayı bu şekilde de hazırlayabilir, soğuk su ilavesiyle kıvamını açabilirsiniz.

133


ROTASIZ SEYYAH DEMİR

KAÇKAR DAĞLARI

Yaşamamız gereken, ayaklarımızda derman kalmayacak kadar yürüyüp tırmanabileceğimiz, dağların zirvelerinde kendimiz olma yolunda, vadilerinde ki göllerinde serinlemek için can attığımız, daha önce görmediğimiz çiçekleri, böcekleri, kelebekleri görebileceğimiz memleketin en güzel en nadide doğanın en bakir olduğu, zirvelerinde vadilerinde ormanlarında Kara Dumanın eksik olmadığı BULUTLARIN ÜSTÜNDEYİZ… Kamp attığımız yaylalarda uyanmak…

134

Gözlerinizi açıp çadırın fermuarını açarken gördüğünüz manzara rüyada imişsiniz hissi veriyor benliğinize.. Bulutların içindesiniz, bulutların arasında gözlerinizi açarken güneşin yavaş yavaş ışıklarını hissediyorsunuz… Uğradığımız yaylalarda (Sal..Pokut. Hazindak.. Samistal..Yukarı Kavrun..) yöre insanlarının hayvanları ile hasbihalleri görülmeye, o anları yaşamaya değer.. Nazlı’nın (İnek) nazlı nazlı salınarak Emine Ablaya doğru gidişi. Mustafa Amcanın Parlagül (İnek) ile sevgi dolu sohbetleri ve Ayşe Teyzenin Mamut (Öküzü) ile yüksek ses ile kavga etmesi

görülmeye değerdi. Hayvanları ile konuşan insanlar … Sırt çantalarımızı yüklenip yola revan olurken bizlere patikaya kadar eşlik edip ayıların olduğu yerleri tek tek gösterip dikkatli olmamız gerektiğini kamp atmamamız gereken mekanları gösterdiler. Kamp attığımız dağların vadilerinde uyanmak…Siste uyanmak… Güneşte yanmak… Kirlenmek... Çamura bulaşmak…Üşümek... Islanmak… Yorgunluktan nefesinizin kesildiğini hissetmek. Dağlara ovalara karşı bağırmak…Mutluluktan kahkahalar atmak…


KAÇKAR DAĞLARI Çok sayıda zorlu zirveye, yüksek rakımlı aşıtlara, inişlere ve düzlüklere saklanmış buzul göllerine sahip. Bu doğa değerlerine ulaşmak için ciddi manada sıkıntıya, yorgunluğa ve bilinmeze yolculuk yapmaya maceraya hazır olmalısınız. Yaylaları geride bırakıp yükselmeye başladığınızda. Ben bittim yeter bu kadar, ayaklarımda derman kalmadı, vücudum bitti artık gidemem deme şansınız yok, başlayıp zirveleri aşıtları geçtikten sonra rota da tek dönme şansınız Artvin e bağlı Olgunlar yaylasına tek başınıza ulaşabilmek … KAÇKAR TRANS Günlük yükseklik farkı bazen 1000 m. kadar, bir çok zaman patikası olmayan arazide ve zaman zaman çarsak yüksek kayalıklar ve 700 m’yi bulan teknik tırmanış içermeyen tehlikeli yan geçişleri barındıran harika bir doğası olan KAÇKAR.. Gündüz ortalamanın üzerinde olan sıcaklık akşam soğuyarak eksinin altına düşüyor. Bu yüzden vücudumuzun dengesi bozularak 7 gün boyunca onarılmaz yaralar açtı. Gök gürlemesi ve Şimşek …. Gök gürlemesinin bu kadar ürkütücü olabileceğini düşünmemiştik. Gök gürlediğinde kulaklarımızı sağır edecek kadar 8-10 zirvede yankı yapıp tekrar kulaklarımızda son buluyordu .. Dönem dönem yağan yağmura kar a dolu ve fırtınaya tutulduğumuz zamanlarda kendimizi aciz hissettiğimiz anlar oldu… Peşovit geçidinin bu kadar

çok çarşağa sahip olduğunu görmüş olduk... Peşovit geçidinin rotasına geldiğimizde yağan yağmur bizleri kamp atmaya zorladı. Islanan taşlar kaygan hale gelince hayati tehlike (Düşme Kayma vb.) oluşturacağını düşünerek kamp attık. Sabah ortak karar alarak peşovit geçidine tırmanmadan yan geçiş ile dağın zirvesine çıkmaya karar verdik... (Patikası olmayan, bazen çarşak, bazen de yüksek kayalara denk gelerek zor da olsa ..) DİBE vadisine inerek soluklandık ve NALETLEME GEÇİDİNE (Bazılarının deyişi ile ALLAH BELANI VERSİN GEÇİDİ.) 3400 Metre yükseklikte ki bu geçitten sonra (Geçidin zirvesinde Çay içmek muhteşemdi.) İnişe başlayınca KARADENİZ GÖLÜ nü seyre dalarak yürümeye devam ettik... 100 metrelik tırmanışla Göller bölgesine ulaşınca aklımızda olan BÜYÜK Deniz Buzul Gölüne girmeye karar verdik. Göle girmeye başladığımızda yağmur ve peşine de dolu yağmaya başladı. Ama bizlerin vücutları 7 gün boyunca o kadar hissizleşmişti ki …Sadece mutlu olup zevk aldık buz gibi göle girerken.

135


136


Kilis Tava Malzemeler

t 500 gram orta yağlı dana kıyma t BEFU QBUM DBO t BEFU ZFʰŔM CŔCFS t BEFU L SN [ CŔCFS t BEFU EPNBUFT t EFNFU NBZEBOP[ t EŔʰ TBS NTBL t BEFU TPʓBO t UBUM LBʰ ʓ EPNBUFT TBMÎBT t UBUM LBʰ ʓ CŔCFS TBMÎBT t ÎBZ CBSEBʓ LBSBCŔCFS t ÎBZ LBʰ ʓ UV[ t ÎBZ LBʰ ʓ LŔNZPO t ZFNFL LBʰ ʓ [FZUŔOZBʓ

Nasıl Yapılır?

1 kırmızı biber ve 3 yeşil biberi çok minik parçalar olacak şekilde kesin. Soğanı yemeklik doğrayın, maydanozu incecik kıyın, sarımsakları ezin, domatesin çekirdekli kısmını atıp sadece eti kısmını minik minik doğrayın. Kıymayı derin bir kaba alın. Önce sadece baharatları ekleyin ve 5-6 dakika kadar yoğurun. Sonra doğradığınız bütün sebzeleri ve salçayı da ekleyin ve 5 dakika kadar daha yoğurun. Yoğrulmuş kıymayı streçleyip 1 saat kadar buzdolabında dinlendirin.

Fırını 180 derecede ısıtın. Bu arada patlıcanları soyup, ince uzun şekilde dilimleyin. Bir tepsinin veya borcamın dibini yağlayın üzerine dilimlenmiş patlıcanları dizin. Patlıcanların üzerine hafif tuz gezdirin. Dinlenmiş kıymayı patlıcanların üzerine düzgün bir şekilde yayın. Kıymanın üzerine biber ve domateslerle süslemeler yapın. Son olarak da 1 tatlı kaşığı salça ve 1/2 bardak sıcak suyu yemeğin üzerine gezdirip, önceden ısıttığınız fırında 30 dakika pişirin

137


138


Paris’in gezilecek yerleri t Montmartre t Breton t Au Lapin Agile t Louvre Sarayı t Les Halles t Marais t Masonluk Müzesi t Pantheon

139


140


Toskana’da gezilecek yerler t Bologna t Floransa t Pisa t Lucca t Siena t San Gimignano

141


142


Y

az mevsiminin en sevilen içeceklerinden biri olan frozen serinletici etkisi ile sıkça tercih ediliyor. Her ortamda keyifle içilen bu içeceği hazırlamak da oldukça kolay. İşte frozen yapmanın sırları: Frozen genellikle iki kişilik hazırlanır. İki kişilik porsiyon için birkaç top dondurma ilave edilen frozen’da ayrıca dondurma çeşitlerine uyumlu meyveler de kullanılabilir. Çeşitli meyve parçaları kullanılarak frozen çok daha leziz ve görsel açıdan tatmin edici hale getirilebilir. Frozen yapımında buz olmazsa olmaz malzemelerden biridir.

Frozen yaparken birkaç parça buz kullanmanın yanında bardağın üzerine kırık buz serperek de servis yapabilirsiniz. Frozen için dondurma en ideal serinletici malzemelerden biri. Vanilyalı dondurma her malzeme ile uyumlu olması açısından içeceklere leziz bir tat verir. Frozen yaparken tüm malzemeleri bir karıştırıcı içerisine atarak karışım köpürene kadar döndürün. Karışım köpürdüğünde frozen hazır demektir. Frozen’ı karıştırırken kullanılan malzeme miktarına göre karışım süresi uzayabilir. İkiden fazla kişi için hazırlanan içeceklerde malzemelerin parçalanması için karışımı biraz daha

uzun süre karıştırmalısınız. Muz, avokado, çilek ve kivi gibi meyveler frozen’da en sık tercih edilen meyve çeşitleri arasındadır. Bu meyveler kremaya benzeyen dokuları nedeniyle de iyi birer seçenektir. Frozen yapımında istenirse alkol de kullanılabilir. Alkolü sadece tat vermesi için az miktarda ilave etmek içeceğin daha leziz olmasını sağlar. Özel bardaklar kullanmak frozen’ların daha şık servis edilmesini sağlar. Meyve dilimleri ve kamışla içeceklerinizi hazır hale getirebilirsiniz.

143


ANTALYA Fotoğraf Kulübü (ANFOK) üyeleri, Burdur’da Salda Gölü’nü, Isparta’da ise lavanta bahçelerini fotoğrafladı.

144

Antalyalı 30 fotoğrafçı, ANFOK Başkanı Aykut Sarıyıldız’ın rehberliğinde düzenledikleri foto safari kapsamında ilk olarak Burdur’a bağlı Yeşilova İlçesi’ndeki doğa harikası Salda Gölü’ne gitti.

Göl çevresindeki büyüleyen doğal güzellikleri, doğa canlılarını fotoğraflayan kulüp üyeleri ardından Isparta’nın Keçiborlu İlçesi’ne bağlı Kuyucak Köyü’ne gitti. ‘Lavanta kokulu köy’ olarak bilinen Kuyucak’ta mor renkteki muhteşem lavanta tarlalarını fotoğraflayan fotoğrafçılar, poz da vererek modellik yaptı. Lavanta çiçekleri arasında kaybolan modeller, yüzlerce kare fotoğrafa konu oldu.


AMAÇ GÜZELLİKLERİ TANITMAK ANFOK Başkanı Aykut Sarıyıldız ise “Amacımız ülkemizin büyüleyen doğal güzelliklerini, tarihi zenginliklerini görüntüleyerek tanıtmak” dedi. Her ay en az 2 kente foto safari düzenlediklerini ifade eden Sarıyıldız, “Güneşin doğuşunu, batışını, suya

yansımasının muhteşem görüntüsünü, dağlarımızı, ovalarımızı, akarsularımızı, göllerimizi, cennet koylarımızı, tarihi eserlerimizi, tarihi sokaklarımızı, konaklarımızı, geçtiğimiz yerleşim alanlarındaki sosyal yaşantıyı fotoğraf karelerine yansıtıyoruz” dedi. Aykut Sarıyıldız, fotoğraf çekimleri sırasında bir

araya gelip kritik yaptıklarını, çekim ayarları, açıları ve ışık değerleri ile yapılan hataları gözden geçirdiklerini kaydetti.

145


t

t

t

t t

146

t t


147


Kemal GÜNEŞ *

2

008’den bu tarafa 5 kez ziyaret ettiğim Beyaz Rusya ve onun başkenti Minsk, Avrupa’da en çok sevdiğim yerler arasında geliyorlar. Minsk herşeyden öte hem çok güvenli, hem de çok ucuz. Caddelerinde gece yarıları

148

bile rahatlıkla dolaşabilir, hemen her caddede çok sayıda bulunan altgeçitlerden güvenle karşı tarafa geçebilirsiniz. Bunu, duyduğum kadarıyla şehrin hemen her tarafında bulunan sivil ve resmi polisler sağlıyor gibi görünse de gözleyebildiğim ölçütlerde halkının modern, okumuş ve kendine yatırım yapmış insanlardan oluşması, istisnalar dışında polisin müdahalesini gerektirmiyordur düşüncesindeyim. Bir keresinde, yeraltı geçitlerinden birinde, yaşları 18-20 arası gençlerin kurduğu harika bir orkestra konserine başlamak üzereydi. Ben de ilgiyle konseri izleyecek iken aniden

iki polis gençlerin yanına gelip son derece saygılı ve güler yüzle yasak olduğunu, eşyalarını toparlayıp gitmelerini söylediler. Gençler de bir dediklerini iki etmeden eşyalarını toplarlarken çevredeki halk da alkışlarla protesto etti. Polisler kalabalığın alkışlarını bile saygıyla karşılayıp müdahalede bulunmadılar; sadece kuralları uyguluyorlardı. Gençler toplanıp başka tarafa giderlerken, en arkadaki kızın omuzuna dokunup 5 Doları eline verdiğimde çok sevindi ve teşekkür edip, grubun lideri konumundaki genç erkeğe teslim etti.

* ( Dağcılık Federasyonu Antalya Eski İl Temsilcisi )


Minsk’in tarihi çok karışık. 1200’lerde Haçlı Ordularından bir grubun Beyaz Rusya’ya saldırdığını duymuş, çok da şaşırmıştım; çünkü bize okullarda öğretildiğine göre Haçlılar hep Ortadoğu’ ya akın yapmışlardı. Demek siyaset gereği Minsk’e de gelmişler! Beyaz Rusya’nın sınır şehri Grodno haçlılar tarafından işgal bile edilmiş. 1919’da Sovyetler Birliği’ne katılan Beyaz Rusya, Minsk’i başkent ilan eder. 2. Dünya Savaşı’nda Alman orduları, Minsk yakınlarındaki “Stalina Lianna” cephesinde durdurulurlar. Günümüzde orası, orijinal silahları, kazılmış siperleriyle açık hava müzesi halinde. 1991’de Sovyetler’in dağılmasından sonra da Beyaz Rusya’nın başkenti olmaya devam eder. Halen “Bağımsız Devletler Topluluğu” nun başkentliğini de yapmaktadır. Şehirde görülecek yerlerin başlıcaları şunlar:

KIZIL KİLİSE Edward Woinilowicz adlı zengin bir kişi ve karısı Olympia tarafından, 14 ve 18 yaşlarında iki çocuklarını kaybettiklerinden onların anısına yaptırdıkları Kızıl Kilise Roma Katolik kiliseler Birliğine bağlı olarak günümüzde işlevine devam ediyor. Kırmızı tuğlalardan inşa edildiği için böyle anılan kilise Minsk’in “Bağımsızlık Meydanı’’ nda. Kilisede her Pazar ayinler ve evlenme törenleri icra ediliyor. Girişindeki bronz melek Mikail heykelinin ejderha ile tasviri turistlerin ilgisini çekiyor. BAĞIMSIZLIK MEYDANI (Ploşad Nezavinimosti) Kızıl Kilise’nin karşısında bulunan geniş meydan her ne kadar üzerindeki geniş havuzu, dinlence alanlarıyla dikkatleri çekse de meydanın altında 3 katlı alışveriş merkezi

bulunuyor. Çeşitli giriş yerlerinden AVM’ye girdiğinizde hemen her ürünün satıldığı, hediyelik eşyalar dahil bir aradığınız bir çok şeyi satın alabilirsiniz. Özellikle şekerleme mağazası ile içki satış mağazası ve süpermarket AVM’nin en çok ziyaret edilen bölgeleri. TREN İSTASYONU(Vagzal) Ukrayna, Litvanya, Polonya, Rusya Federasyonu başta olmak üzere bir çok ülkeye kalkan trenlerin yer aldığı istasyon, 21. Yüzyıl mimarisi ile Minsk’in dikkat çeken noktalarından biri. Karşısında “Şehir Kapıları” denen büyük bir bina var. Binaların kulelerinde görülen saatler Almanya’dan hediye edilmişler. İstasyona çok yakın noktadan havaalanı otobüslerinin kalktığını ayrıca belirtelim. OKTİYABİRSKAYA MEYDANI: Bağımsızlık Meydanı’ndan geçen caddenin ilerisinde bulunan meydan şehrin eğlence yerlerinin bulunduğu bölgelerden biri. Hemen dikkatleri çeken “Sendikaların Kültür Sarayı”. Saray Yunan tapınaklarından biri tiplemesinde inşa edilmiş. Heykellerin bazıları Yunan tanrılarına ait olsa da, aralarında Sovyet dönemine ait önemli sporcular, işçiler ve çiftçiler de görülüyor. Binanın yanındaki bina ise 2. Dünya Savaşı Müzesi. BELEDİYE BİNASI Oktiyabirskaya Meydanı’nın arkasında görülen Belediye Binası. Her ne kadar ortaçağda yapılmışsa da defalarca tahrip edildiğinden, en son 2003’de aslına uygun biçimde yeniden tasarlanmış. Biraz ilerisinde “Kutsal Ruh Katedrali” dikkatleri çekmekte. Kilise Ortodoks inancına göre tasarlanmış. TROITSKY MAHALLESİ Şehrin ilk kurulduğu yer olan Troitsky Mahallesi, Minsk’in mutlaka görülmesi gereken ilk yeri diyebilirim. Eski binalarıyla tam fotoğraf cenneti olan mahallede eğlence mekanları var. Gece fotoğrafçılığı açısından mükemmel olanak sunan Troitsky’nin önünden, Minsk’i ortalayan Svisloch Irmağı geçiyor. Bir çok noktasında genişleme yaptığından göl izlenimi de uyandıran ırmakta yüzmek olası değilse de balık avcılığı, deniz bisikletleriyle gezi mümkün.

ZAFER MEYDANI(Ploşad Pobeda) Şehrin düzenli meydanlarından olan Zafer Meydanı’nda, Sovyet döneminden kalma harika bir dikilitaş göze çarpmakta. Düzgün akan trafik ve aydınlatmalar dikkate alınarak gece çekimleri için uygun mekan. TAŞ PARKI Minsk’e taksiyle gidilebilecek mesafede olan Taş Parkı, neredeyse taşı hiç olmayan Minsk ve çevresi için ilginç bir gezi alanı. Orada bulunan hayli büyük taşların çevrelenerek park haline getirildiği bölgede, yazın güneşli havalarda çok sayıda bayanı güneşlenirken görebilmek mümkün. LIANNA STALINA CEPHESİ Minsk’e 45 dakika araba mesafesinde olan Lianna Stalina cephesi, 2. Dünya Savaşı’nda Alman ordularının durdurulduğu yer. Günümüzde Açıkhava müzesi olan cephe hattında Almanlar durdurulmasalardı Moskova yolu onlara açılacaktı. Minsk’e gittiğinizde görmeniz gereken yerlerden biri. MINSK GÖLLERİ Beyaz Rusya aynı zamanda çok sayıda göle sahip. Minsk’e yakın olanlarda çevre sakinleri, oralara gidip göllere girmek suretiyle, yaz aylarının aslında pek de sıcak olmayan günlerini geçiriyorlar. Göllere ancak öğle saatlerinde girilebiliyor; çünkü öğleden sonrasının ilerleyen saatlerinde çıkan güçlü ayazlar buna engel. 149


ile En unutamadığınız seyahatiniz?

İşim gereği çok fazla seyahat ediyorum. Dünyanın birçok ülkesine gittim. Seyahat benim enerji kaynağım. İşimin olmazsa olmazlarının başında geliyor. Yeni yerler keşfetip yeni şeyler öğreniyorum. Bir Macaristan sağlık kaplıca turu esnasında yaptıkları işin kalitesi sebebi ile çok etkilenmiştim.

En son yaptığınız seyahat?

İspanya’da 12 ay hizmet veren bir sağlık oteline gittim.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İstanbul Ünv. İletişim Fakültesi mezunuyum. Üniversite sonrası birçok farklı sektörde iş hayatım oldu.10 yıldır ise kendi işletmem olan Antalya merkezli Akel Grup La Delmare Spa olarak Türkiye’de farklı şehirlerde ve diğer dünya ülkelerinde Spa merkezi işletmeciliği, Spa Danışmanlığı, Spa Proje Tasarım alanlarında hizmet vermekteyiz.

nelerdir?

Yeni projeleriniz

Şu anda Rixos Hotels grubuna bağlı Rixos Premium Belek, Rixos Club Prive Belek, Rixos Premium Tekirova, Rixos Down-Town Antalya spa merkezleri işletmeciliğini yapmaktayım. Premium Belek ve Down-Town Antalya’ da 2018 yılında faaliyete geçecek Sağlık turizm merkezlerini hayata geçireceğiz. İstanbul Ağaoğlu grubuna bağlı olarak Ataşehir ve Çekmeköy de sağlıklı yaşam merkezleri ( En çok sevdiğiniz fitness, spa, detox merkezleri, yemek nedir? estetik klinik, yüzme havuzları, Çok fazla Çin seyahatim olduğu detox cafe restaurant) inşaat projeiçin Çin yemeklerini çok sevilerimiz devam ediyor. Ekim 2017’ yorum. Daha çok sebze ağırlıklı de faaliyete başlayacağız. Ve farklı beslenmesini seviyorum. Türkiye’de ise Ege mutfağın bayılıyorum. ülkelerde spa danışmanlıklarımız devam ediyor. 150

Bir yemek tarifi verebilir misiniz?

Soya soslu karışık sebze sote tarifi için malzemeler t HS CSPLPMJ t HS LBSOBCBIBS t HS NBOUBS t LBCBL t L SN [ CJCFS t TJWSJ CJCFS t Q SBTB t ZFNFL LBʰ ʓ TPZB TPT t ZFNFL LBʰ ʓ [FZUJOZBʓ t ÎBZ LBʰ ʓ LFLJL t EJʰ TBS NTBL t 5V[ t ,BSBCJCFS Brokoli ve karnabaharı yıkadıktan sonra küçük çiçeklere ayırın. Mantarları yarım ay şeklinde doğrayın. Kabak, kırmız biber, sivri biber ve pırasayı ince jülyen şeklinde doğrayın. Zeytinyağını tavaya alıp ısıtın. Üzerine pırasayı ve yemeklik olarak doğradığınız sarımsağı ekleyip kısık ateşte soteleyin. Daha sonra sırayla kırmızı ve sivri biberi, brokoli ve karnabaharı ilave edip biberler çok az yumuşayana kadar soteleyin. Mantar ve kabağı da ilave ettikten sonra 1-2 dakika pişirin. Karışık sebze soteyi ocaktan almaya yakın soya sosunu, karabiberi ve kekiği ilave edip 1 dakika daha pişirin. Ocaktan alıp sıcak olarak servis yapın.


A

ntalya alışveriş festivali kapsamında Domino Tur müşterilerine Hint dansı gösterisi sunarak akşama farklı bir renk kattı.

M

akbul Butik’ in sahibi Hülya Hanım misafirlerine mağazasında ürünlerinin yanı

Domino Tur sahibesi Ömür Özdemir Hanım kendilerinde böyle bir etkinlikle insanlara hoş görsel Show sunmayı amaçladıklarını dile getirdi.

sıra eşsiz lezzetleri tattırarak güzel zaman geçirmeleri sağladı. 151


Anavatanı Amerika olan tütünü ilk defa Kızılderililer kullanmıştır. Amerika’nın keşfinden sonra ilk Avrupalı yerleşimciler tütün içmeyi Kızılderililerden öğrenmiş daha sonra çok popüler olacağı Avrupa’ya İspanyol gemiciler tarafından taşınmıştır. Tütünün nargile ile buluşması ise, 1600’lü yıllarda Venedikli tüccarlar tarafından Osmanlı imparatorluğu ve Ortadoğu ülkelerine getirilmesi ile olmuştur Nargile, Osmanlı Devleti zamanında önemli bir yere sahipti. Kimi zaman padişahların vazgeçilmezi oldu, kimi zamanda sultanların. Bir süre boyunca nargile ve tütün türevleri yasaklanmasına rağmen, bu yasak Osmanlılar tarafından çokta önemsenmedi. Nargile sohbet sevdalıları için önemli bir unsur haline gelmiştir. Çünkü onlar nargileyi tek başına içmenin çokta manalı olacağını düşünmezler. Dostlar, muhabbetler ve nargile onlar için bir bütün haline gelmiştir. Bu yüzden nargile ortamları sayısı günden güne artış göstermektedir.

Nargile çeşitleri

Gerçek nargile tütünü töbek (tömbeki) olarak bilinen nargile tütünüdür. Fakat çok ağır olmasından ve hazırlanmasının diğer aromalı tütün ürünlerine göre çok daha zor olmasından dolayı artık aromalı tütünler tercih ediliyor. Aromalı tütünler tömbeki tütüne göre daha ucuzdur ve nikotin oranı çok daha azdır. Başlıca nargile çeşitleri şöyledir. Mango Limon Portakal Nane Vişne Şeftali Muz Çilek Kavun Cappucino Kırmızı elma Yeşil elma Karamel Yasemin Vanilya Karışık Üzüm Kahve Hindistan Cevizi Gül Bahreyin elması Sütlü Cappucino Böğürtlen Ananas Kayısı Damla Sakızı Franbuaz Bal Mandalina Kola Çift Elma Karpuz Sarımsak(Suriye) Yılan Derisi(İran) 152


Gerçek Bir Nargile Keyfi İçin Dikkat Etmeniz Gereken 6 Kural 1.Temizlik Marpuçların tamamen temiz ve ayrı ayrı olması gerekiyor. Her aromaya yönelik ayrı marpuç kullanmalıyız. Lülelerin de aynı şekilde temiz ve ayrı olması gerekiyor ki, bunun içinde her içimden sonra tüm nargile takımını mutlaka yıkamayı unutmuyoruz.

2. Tütün Seçimi Aldığımız tütünlerin kalitesinin yüksek olması çok önemli (Nakhla, el fakher vb.). Yani, ucuz tütünlerden uzak duruyoruz. 3. Köz Hazır közden uzak duruyoruz. Çünkü Hazır közler, Marpuç içinde tat bırakır ve baş ağrısı yapar. Kaliteli bir nargile keyfi için, odun kömürü (meşe) kullanmak şart.

4.Nargileyi Kaç Kişi İçmeli? Nargile en fazla 3 kişi ile içilir ama ideal olanı 2 kişidir. 5.Nasıl İçilmeli? ‘Sağda oturan padişah dahi olsa, nargile soldan döner’. 6. Sohbet Gerçek nargile keyfini tamamlayan son şey ise, kaliteli bir sohbettir.

153


Y

az aylarında yemeğin yanında tatlı mı yesek, serin serin bir bardak içecek mi tercih etsek diye kafamız karışır durur. Aslında çözümü kolay. Şöyle bir bardak elma kompostosuyla şeker ihtiyacınızı karşılarken serinlemiş de oluyorsunuz.

Eh hal böyle olunca kompostolar bir anda yemeğinizin tamamlayıcısı oluveriyor. Hoşaf ve kompostonun farkı, hoşaf için kuru meyveler tercih edilirken komposto için taze meyveler tercih ediliyor. Yani eğer mevsiminde tazecik meyveleriniz yoksa tabii ki hoşaf

tercih edebilirsiniz.Kompostonuzu tarçın veya karanfille lezzetlendirebilirsiniz. Ancak açık renkli berrak bir komposto için sadece meyve, şeker, limon suyu ve su kullanmalısınız.

Malzemeler

Nasıl Yapılır?

edip. Tencerenin kapağını kapatın. Eğer aromalandırmak isterseniz tarçın, karanfil ve yıldız anasonu bu aşamada ekleyebilirsiniz. Meyveler hafif yumuşayıncaya kadar pişirin ve soğuması için ocaktan alın. Soğuduktan sonra taze naneyle servis ederek sunumunuzu şıklaştırabilirsiniz.

5 adet elma 6,5 su bardağı su 2 yemek kaşığı limon suyu 1,5 su bardağı toz şeker (yoğun şekerli tat isterseniz bu ölçüyü artırabilirsiniz) İsteğe göre 1 adet çubuk tarçın 3 adet karanfil 1 adet yıldız anason

Püf Noktası

Limon suyu kompostonuzun kararmasını engelleyecektir. Tencerenin kapağını kapalı pişirmek meyvelerin daha çabuk yumuşamasına yardımcı olacaktır.

154

Elmaların kabuklarını soyun. İster dört eş parçaya bölüp çekirdeklerini çıkartın isterseniz çekirdek çıkartıcıyla oyarak çekirdeklerinden kurtulun. Küp küp doğrayın ve derin bir tencereye alın. Limon suyuyla elmalarınızı ovabilirsiniz. Suyu ve şekeri ilave


Y

az resmi olarak geldiğine göre renk renk, çeşit çeşit meyve sularının tam da vakti demektir. En güzeli tabi ki kendi yaptığınız olacağından muhteşem ferahlıkta bir tarifle

karşınızdayız. Kırmızı erikle hazırlanan bu güzelim erik suyu, içinizi ferahlatmakla kalmıyor, üstüne üstlük bir de sağlık deposu. İçinde bir sürü vitamin ve bolca enerji var. Tazecik

erikleri alıyorsunuz kocaman bir sürahi erik suyunuzu hazırlayıp buzdolabınıza koyuyorsunuz. Sıcak havalarda dolabı açınca sizi buz gibi bir güzellik karşılamış oluyor. Şimdiden afiyet olsun.

Malzemeler

Nasıl Yapılır?

Erikler dağılmaya başlayınca içine 1 yemek kaşığı limon suyunu da ilave edin, 5 dakika kadar daha kaynatın ve altını kapatın. Kendi kendine tencerenin içerisinde soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra derince bir kaba ya da büyük bir sürahiye tel süzgeç yardımıyla erik suyunu süzün.

1 kg kırmızı erik 1,5 su bardağı toz şeker 1 yemek kaşığı limon suyu 2 litre su

Püf Noktası

Daha berrak ve pürüzsüz bir erik suyu istiyorsanız, erikler suda kaynadıktan sonra sadece suyunu alın ve erikleri elinizle hiç ezmeyin, gerekirse 2-3 defa tel süzgeçten geçirerek erik suyunu berraklaştırın. Ama bu durumda posasını hiç almadığınız için tadı daha az doygun olacaktır.

Erikleri güzelce yıkayın ve çekirdekleri ile birlikte bütün olarak derince bir tencereye alın. Üstlerine toz şekeri ve suyu ilave edip güzelce karıştırın ve ocağın altını açın. Yüksek ateşte, erikler iyice yumuşayıp dağılmaya başlayana dek kaynatın.

155


156


157


1- Yolculuk öncesi egzersiz

Fiziki egzersizlerin hemen her şeye iyi geldiği biliniyor. Uçak yolculuğundan bir kaç gün önce başlayacağınız, bol oksijenli egzersizler sayesinde bedeniniz bu duruma daha rahat adapte olabilir. Ayrıca hormonlarınızdaki hareketlenme de okyanusun karşısındaki bir havaalanında rahatlamanıza sebep olabilir. Koşan kazanır.

2- Uçakta uyumamak Bilinen en popüler yöntem uçak yolculuğu sırasında uyumamak ve bütün uykuyu bir sonraki güne saklamaktır. Saatler süren bir uçak yolculuğunda tüm yolcular mışıl mışıl uyurken buna nasıl dayanılır, bilmiyoruz. Saat farkının yol açtığı bu durumu atlatmak için üst üste 5 film seyredeni bile duyduk. Sanat kazanır.

3- İlaçlar

Yapılan araştımalarda insanların jet lag ile baş etmek için en çok başvurdukları yöntemin ilaç kullanmak olduğu görülüyor. Listede uyku hapları, sakinleştirici bitkisel haplar ve cinsel gücü artıran ilaçlar bile var.

158


4- Alkol kullanmama

Uçuş sırasında alkol almamak hem uçakta hem de sonrasında rahat etmenizi sağlayabilir. Alkol sizi susuz bırakacaktır. Jet lag olmuş bir bünyenin isteyeceği son şeyin mide sıkıntıları olacağını düşünürsek, alkol kullanmamak doğru bir yaklaşım olabilir.

5- Saatleri ayarlama

Jet lag ile baş etmenin en komplike yolu uçuştan bir kaç gün önce saatlerinizi gideceğiniz yerin saatine ayarlamak olacaktır. Bu düzene göre yemek yiyebilir ve uyuyabilirsiniz. Kolay görünse de ciddi bir disiplin isteyen bu kısa süreli ayarlamalar, uçaktan bir pilot edasıyla inip, ‘taksi’ diye el kaldırmanızı sağlayabilir.

159


Afrodizyak otlar ve baharatlar Maydanoz Nane Kekik Roka Fesleğen Safran Zerdeçal Zencefil Rezene Yohombin (yohembi) Mine çiçeği Melekotu Yasemin Kuşdili Isırgan otu Lavanta Adaçayı Anason Pimpinel Ginseng Çakşır kökü Çadıruşağı otu Çörek otu Hardal Kişniş Kimyon Köri Kakule Haşhaş Meyan kökü Saparma Süsen Tarçın Vanilya Hindistancevizi (muskat) Havlucan Susam

160

Rezene

Tarçın


Afrodizyak sebze ve meyveler Kuşkonmaz Enginar Bezelye Sivri Biber Kırmızı biber Kereviz Salatalık Soğan Domates Marul Avokado Armut Ahududu Ananas Goji Berry Greyfurt Limon Mango Muz Muz kabuğu Kivi Karpuz Kayısı Çilek Havuç Şeftali İncir Üzüm

Enginar

Muz

Afrodizyak hayvansal gıda ürünleri Tereyağı Yağlı yoğurt Kaymak Yağlı peynir Yumurta Koç yumurtası Hindi Sığır eti İstiridye Ançuez Karides Yengeç Istakoz Havyar çeşitleri

Ananas

161


162


163


Binbir çeĹ&#x;it salatasÄą Malzeme t H PSHBOĹ”L NBĘ° GBTVMZFTĹ” GĹ”MĹ”[Ĺ” t H PSHBOĹ”L CVĘ“EBZ GĹ”MĹ”[Ĺ” t ZBQSBL NBSVM t EBM EFSFPUV t EBM NBZEBOP[ t BEFU TBMBUBM‘L t BEFU EPNBUFT t UBOF DFWĹ”[ t UBOF G‘OE‘L t #Ĺ”S UBUM‘ LBʰ‘ʓ‘ HPKĹ” CFSSZ t #Ĺ”S ĂŽPSCB LBʰ‘ʓ‘ MPS t ,FĂŽĹ” QFZOĹ”SĹ” t MĹ”NPO t %FOĹ”[ UV[V t ;FZUĹ”OZBʓ‘ HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: Domates, salatalÄąk, maydanoz, dereotu ve marulu doÄ&#x;rayÄąp diÄ&#x;er malzemelerle karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn.

Deniz bĂśrĂźlcesi salatasÄą Cevizli,YoÄ&#x;urtlu PatlÄącan Salata

Malzeme t LBWBOP[ LĂš[MFONŔʰ QBU‘DBO t UBOF LĂš[MFONŔʰ L‘SN‘[‘ CĹ”CFS t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ UBIĹ”O t ĂŽBZ CBSEBʓ‘ EĂšWĂ MNĂ Ę° DFWĹ”[ t ZBS‘N LĹ”MP TĂ [NF ZPĘ“VSU t EŔʰ TBSN‘TBL t ĂŽBZ LBʰ‘ʓ‘ UV[ HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: PatlÄącanlarÄą kavanozdan sĂźzgece dĂśkĂźn, iyice sĂźzĂźlsĂźn.ince ince kÄąyÄąn. KÄąrmÄązÄą biberleri ince ince kÄąyÄąn. SĂźzme yoÄ&#x;urdun içine tahini,dĂśvĂźlmĂźĹ&#x; sarmÄąsaÄ&#x;Äą,tuzu ve cevizi ekleyin karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn. Bu karÄąĹ&#x;Äąma patlÄącanlarÄą ve kÄąrmÄązÄą biberleri ekleyin hafifce karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn. SalatanÄązÄą servis tabaÄ&#x;ÄąnÄąza koyun,Ăźzerini dĂśvĂźlmĂźĹ&#x; ceviz ve pul biberle sĂźsleyin.. 164

Malzemeler t CBĘ“ EFOĹ”[ CĂšSĂ MDFTĹ” t BEFU UB[F LBCBL t EŔʰ TBS‘NTBL t BEFU MĹ”NPO t LBʰ‘L LBSCPOBU t H [FZUĹ”OZBʓ‘ t H GĹ”MF CBEFN t ,BSBCĹ”CFS t 5V[ HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: Karbonat ilave ettiÄ&#x;iniz kaynayan suda bĂśrĂźlceleri yaklaĹ&#x;Äąk 10 dakika kadar haĹ&#x;layÄąn. SĂźzĂźp buzlu suda bekletin. BaĹ&#x;ka bir kapta kabaklarÄąn dÄąĹ&#x; bĂślĂźmĂźnĂź ince Ĺ&#x;eritler halinde kesin ve Äązgarada hafifçe piĹ&#x;irin. ZeytinyaÄ&#x;Äą, limon, ince doÄ&#x;ranmÄąĹ&#x;¸ sarÄąmsak, karabiber ve tuzu karÄąĹ&#x;tÄąrarak bir sos elde edin. Bu sosa file badem ve kabaklarÄą da ekleyerek geniĹ&#x; bir kapta bĂśrĂźlce ile harmanlayÄąn.

ElmalÄą kereviz salatasÄą

Malzemeler t PSUB CPZ LFSFWĹ”[ t FMNB t '‘OE‘L t $FWĹ”[ t 5V[TV[ CBEFN Sosu için; t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ [FZUĹ”OZBʓ‘ t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ NBZPOF[ t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ MĹ”NPO TVZV t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ FMNB TĹ”SLFTĹ” t 5V[ LBSBCĹ”CFS HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą Kerevizleri soyun, limonla ovup rendeleyin. ElmanÄąn birini arzuya gĂśre kabuklu veya kabuksuz rendeleyip kereviz ile karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn. Sos malzemelerini çĹrpÄąp kereviz ve elmanÄąn Ăźzerine dĂśkĂźn. DiÄ&#x;er elmayÄą kabuklu olarak dilimleyin. Tuzsuz badem, fÄąndÄąk ve cevizi az kavurun ve elma dilimleri ile birlikte salatayla servis edin.


NarlÄą Turunçgil SalatasÄą Malzemeler t #Ĺ”SFS BEFU QPSUBLBM LBO QPSUBLBM‘ t L‘SN‘[‘ WF QFNCF HSFZGVSU t BEFU NBOEBMĹ”OB t CBSEBL OBS UBOFTĹ” HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: Meyveleri soyun, doÄ&#x;rayÄąn. GreyfurtlarÄąn zarlarÄąnÄą da çĹkarÄąn. Pomelo ya da portakallarÄą halkalar halinde keserek tabana yayÄąn. Ăœzerine diÄ&#x;er dilimlenmiĹ&#x;, parçalara ayrÄąlmÄąĹ&#x; meyveleri yerleĹ&#x;tirin. Nar tanelerini ve lokumlarÄą serpiĹ&#x;tirerek servise hazÄąr hale getirin.

Bezelyeli salata Malzemeler t TV CBSEBʓ‘ IBĘ°MBON‘ʰ CF[FMZF t :BS‘N EFNFU NBSVM t EPMNBM‘L ZFĘ°Ĺ”M CĹ”CFS t ĂŽFOHFMLĂšZ TBMBUBM‘L t 5B[F TPĘ“BO t :BS‘N TV CBSEBʓ‘ SFOEFMFONŔʰ t $IFEEBS QFZOĹ”SĹ” t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ NBZPOF[ t :BS‘N TV CBSEBʓ‘ ZPĘ“VSU HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: Marul yapraklarÄąnÄą yÄąkayÄąp kurulayÄąn ve ince doÄ&#x;rayÄąn. HaĹ&#x;lanmÄąĹ&#x; bezelyeyi ekleyin. Biber kßçßk parçalar Ĺ&#x;eklinde doÄ&#x;rayÄąn. SalatalÄąklarÄą kabuklarÄąnÄą soymadan kßçßk kßçßk doÄ&#x;rayÄąn ve biberlerle beraber karÄąĹ&#x;Äąma ekleyin. Kßçßk kesilmiĹ&#x; taze soÄ&#x;anÄą ekleyip harmanlayÄąn ve tuz ile tatlandÄąrÄąn. YoÄ&#x;urdu 2 kaĹ&#x;Äąk mayonez ile çĹrpÄąn ve salatanÄąn Ăźzerine dĂśkĂźp karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn. Ăœzerine rendelenmiĹ&#x; cheddar peyniri serpip servis yapÄąn.

Dereotu ve enginarlÄą parmesan salatasÄą Malzemeler Salata için: t NBSĹ”OF FOHĹ”OBS Ĺ”ODF dilimlenmiĹ&#x; t TV CBSEBʓ‘ EFSFPUV t TV CBSEBʓ‘ QBSNFTBO SFOEFTĹ” t 5V[ WF UB[F ĂŽFLĹ”MNŔʰ LBSBCĹ”CFS t 4Ă TMFNF ŔÎŔO EFSFPUV EBMMBS‘ Sos için: t LĂ ĂŽĂ L TPĘ“BO Ĺ”ODF EPĘ“SBON‘ʰ t BEFU LPSOŔʰPO UVSĘ°V t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ LBQBSĹ” EPĘ“SBON‘ʰ t EBM NBZEBOP[ Ĺ”ODF EPĘ“SBON‘ʰ t TV CBSEBʓ‘ [FZUĹ”OZBʓ‘ t TV CBSEBʓ‘ Ę°BSBQ TĹ”SLFTĹ” t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ CFZB[ Ę°BSBQ t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ IBSEBM t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ QPSUBLBM TVZV t ĂŽBZ LBʰ‘ʓ‘ Ę°FLFS HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: BĂźtĂźn sos malzemelerini iyice karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn. Enginar, dereotu ve parmesanÄą servis tabaÄ&#x;Äąna yerleĹ&#x;tirin. Sosu Ăźzerlerine dĂśkĂźn, tuz ile karabiberi ekleyin, dereotu ile sĂźsleyerek servis edin. servis edin.

Armutlu salata Malzemeler t BSNVU t ZBQSBL HÚCFL NBSVM t ZBQSBL CFZB[ MBIBOB t EBM GFTMFʓFO t EBM OBOF t :BS‘N TV CBSEBʓ‘ ŔSŔ L‘S‘MN‘ʰ DFWŔ[ t :BS‘N ÎBZ CBSEBʓ‘ LVSV à [à N

Sosu için t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ IBSEBM t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ CBM t ZFNFL LBʰ‘ʓ‘ MĹ”NF TVZV t :BS‘N ĂŽBZ CBSEBʓ‘ [FZUĹ”OZBʓ‘ t EŔʰ F[Ĺ”MNŔʰ TBS‘NTBL t 5V[ t ,BSBCĹ”CFS HazÄąrlanÄąĹ&#x;Äą: Armudu kabuklarÄąnÄą soymadan iri doÄ&#x;rayÄąn. GĂśbek marul, lahana, yeĹ&#x;illikleri ince doÄ&#x;rayÄąn. DoÄ&#x;radÄąÄ&#x;ÄąnÄąz tĂźm malzemeyi geniĹ&#x; bir kaseye alÄąp i yice harmanlayÄąn. KÄąrÄąlmÄąĹ&#x; ceviz ve kuru ĂźzĂźmĂź ilave edip karÄąĹ&#x;tÄąrÄąn. Sosu salatanÄąn Ăźzerine gezdirip servis yapÄąn. 165


1928 17

Herman ve Candelaria çiftinin 4 çocuğu da farklı ülkelerde seyahatleri sırasında doğdu. 1928 model Graham–Paige 610 vintage araba ise onlara yuva oldu. Aslında Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yaşayan Zapp ailesi, oradaki rahat ve mutlu yaşamını geride bırakarak inanılmaz bir serüvene adım attı. Bu işin buralara kadar geleceğinden ikisinin de haberi yoktu. Çift “17 yıl boyunca dünyayı dolaşarak 4 çocuk yapmayı planlamamıştık. Planlasaydık eğer 2 yıl sonra evimize geri dönmüş olurduk.” diye açıklıyor. 89 yaşındaki eski araba saatte yaklaşık 60 kilometre hızla ilerliyor. Dönem filmlerinden fırlamış gibi görünen araba, seyahat etmek için oldukça farklı ve ilginç bir seçim. Ancak Zapp ailesi arabalarını bir ev gibi gördüklerinden ondan ayrılmak istemiyor. 166


1996 yılından beri sevgili olan Herman ve Candelaria çifti hem çocukluk arkadaşı hem de en yakın arkadaştı. 2000 yılında evlenmeden önce 6 aylık kısa bir seyahate çıkmak istediler. Ancak 6 aylık gezi 9 ay, 1 yıl, 5 yıl derken 17 yıl sürdü. İkisinin de her zaman aklında geniş bir aile kurma hayalleri yatıyordu. Bu hayallerini ise seyahat ederken gerçekleştirdiler. 3 erkek, 1 kız çocukları olan çift hiç olmadıkları kadar mutlu. Çocuklarının her biri ise farklı ülkelerde doğdu. 3 yaşındaki Pampa, Amerika’da; 10 yaşındaki Tehue, Arjantin’de; 8 yaşındaki Paloma, Kanada’da; 6 yaşındaki Wallaby ise Avustralya’da dünyaya geldi.

Çift 6 farklı kıtada 73 farklı ülke gezdi. Gezdikleri ülkeler arasında ise Türkiye de yer alıyor. Türkiye’ye geldikleri andan itibaren büyük bir yankı uyandırdılar. Türk televizyonu onlar hakkında belgeseller yayınladı ve röportajlar yaptı. Hatta bir Talk Show’a bile katıldılar. Zapp ailesi Türkiye’yi şöyle açıkladı: “Türk insanı o kadar iyi ve tatlı ki herkes bir şey yapmaya ve yardımcı olmaya çalışıyor. Çok misafirperverler. İstanbul’un tarihi ve doğasının dışında en güzel insanları. Bizi evlerine götürdüler ve misafir ettiler.”“Şu ana kadar Gelibolu, Bergama, Çanakkale ve Truva gibi yerleri gezdik. Oradan da geze geze İzmir’e indik. İstanbul’da 10 gün kaldık. Yapmak istediklerimiz arasında Fethiye, Antalya ve daha sonra Doğu ekspresine binip Kars’a kadar gitmek istiyoruz. Türkiye’nin ardından Avrupa’ya gideceğiz. İnsanlar hayallerinden yapılmıştır, dolayısıyla hayallerinizin peşinden koşun.

Onları yaşatın ve kovalayın.” Zapp ailesi Amazon Nehri’ni arabalarını da bindirdikleri salla geçti ve rotalarını Serengeti’ye çevirdi. Kendi yeteneklerini kullanarak para, konaklama ve araç tamirini karşılayan aile tüm bunları sorun olarak görmüyor. Eski bilgi teknolojileri uzmanı Herman Zapp, arabanın tamiri ve bakımıyla ilgileniyor. Aile geçimlerini ise gezginlere tavsiye amaçlı yazdıkları Spark Your Dream (Hayallerini Harekete Geçir) isimli kitapla sağlıyor. Aynı zamanda Candelaria’nın çizdiği resimler sergilerde sergileniyor, bu sayede de para kazanıyorlar. Çift çocuklarının eğitimini Arjantin hükûmetinin desteğiyle uzaktan eğitim yoluyla sağlıyor. Bu sayede eğitimden geri kalmamış oluyorlar. 6 aylık çıktıkları seyahatte 4 bin Dolarları vardı. Bu paranın tükenmesi ve geri dönme imkanlarının olmaması aslında bu mükemmel ailenin kurulmasına neden oldu. Kim bilirdi ki bu kadar mutlu olacaklarını? Hayatları boyunca tüm ülkeleri dolaşmak isteyen Zapp ailesinin ünlü bir sözü de var: “Korkularınızın sizi ele geçirmesine izin verirseniz hayatı sadece seyredersiniz.”

167


168


169


170


171


172


173


ri izde n bi

İçim

H

ijyen, sağlık ve müşteri memnuniyeti prensibi ile yola çıkan Uğur Yağmur, Okyanus Halı ve Koltuk Yıkama Şirketi ile başarılı işlere imza atıyor. Ona bu işte ilham veren de kızı olmuş.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1980 doğumluyum. 1981 yılından bu yana Antalya merkezde ikamet etmekteyim. Evli ve 1 çocuk babasıyım.

Nasıl girdiniz bu işe?

Temizlik söz konusuydu ve bu işe girmemde bana ilham veren kızım olmuştur. Bir baba ve aile reisi olarak bu sektörde birçok hatayı ve yanlış uygulamayı

174

gördüm. Sektörde yaşanan sorunlar dikkatimden kaçmadı araştırma yaparak başladık. Genel anlamda piyasada bunulan halı ve koltuk yıkama yapan firmaların bir çoğunda yanlışlar gördük. En nihayetinde bu işin doğa ile dost olarak, özellikle insan sağlığına zararsız ürünler kullanarak itina ile yapılabilirliğini gördük. Taktir edersiniz ki çocuklarımız her şeyden değerli… Daha fazla para kazanmak için değil yüzde 100 hijyen ve sağlık, müşteri memnuniyeti için yola çıktık.

Yapmış olduğunuz iş ile ilgili bilgi verir misiniz?

İş hayatımda bir çok kurum ve kuruluşta yönetici olarak hizmet

verdim. Temizlik ve hijyen dikkatimi çekiyordu ve hayalini kurduğum Okyanus isimli firmayı kurdum. İki yıldır profesyonel bir şekilde hizmet veriyoruz. Yüzde 100 müşteri memnuniyeti ve garantili hijyen prensibi ile çalışmaktayız.

: Okyanus Halı ve Koltuk Yıkama gsm : 0532 132 95 79


İçim ri

n bi izde

B

u işe girmeden önce temizlik onun hassas olduğu bir konuydu ve yine öyle… Lavantam Halı ve Koltuk Yıkama Şirketi’nin genç sahibi Yusuf Bağcı’ya bu sektöre nasıl girdiğini sorduk. İşte cevapları:

Sizi tanıyabilir miyiz?

1981 Kayseri doğumluyum. 35 senedir Antalya’da yaşıyorum. Evli ve dünya tatlısı 2 çocuk babasıyım.

Yapmış olduğunuz iş ile ilgili bilgi verir misiniz ?

Lavantam isimli şirketimizle temizlik işindeyiz. Endüstriyel ve kişiye özel çözümler sunarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına doğru ürün, doğru uygulama ile hizmet vermekteyiz.

ve insan dostu olması ve hizmetlerimizin her zaman arkasında durmamızdır. Yerinde yapmış olduğumuz uygulamaları da görüp inceleyip birbirlerine bizi tercih etmelerini söylüyorlar.

ise koltuk ve buna benzer ürünlerinin temizliğini yapıyoruz. Müşterilerimiz bizi sosyal medyadan yeni uygulamaları ve ürünlerimizi takip edebilirler

En çok talep edilen hizmetleriniz nelerdir ?

Müşterilerimizin talep yoğunluğu ev ve ofislerinin halı, koltuk ve detay temizliği, otellerin ise odalarının full temizliği, genel alanların yer ve halı temizliği, lobi ve oturma alanlarında

Lavantam halı gsm : 0537 320 320 5

Sizin diğerlerinden ayıran fark nedir?

Sektördeki bazı arkadaşlarımızın kullandığı uygun olmayan kimyasal ürünleri biz kullanmıyor, doğaya ve insana zarar vermeyen ürünlerle hizmet veriyoruz. Ev hanımlarımız bizi daha çok bunun için tercih ediyor. Ticari işletmeler ise kısa zamanda ve hızlı sekil de doğru olarak işimizi yaptığımız için bizimle birlikte hareket ediyorlar.

Ne zamandır bu sektördesiniz?

1.5 yıldır bu sektördeyim. Daha önce farklı sektörlerde yöneticilik yaptım. Yöneticilik yaptığım dönemlerde en çok rahatsız olduğum konulardan birisiydi temizlik… Bir çok firma ile çalıştık ancak gördüm ki tam istediğim hizmeti alamıyorum. İşte, o zaman karar verdim bu sektöre girmeye ve insanlara doğru hizmeti vermeye...

İnsanlar sizi neden tercih etmeli ? Bizi tercih etmelerindeki ilk sebep doğru firma olmamız, kullandığımız ürünlerin doğa

175


Hasan KİLİT 176




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.