Özgür Bağcılar 3. (Şubat) Sayısı

Page 1

..

Ozgür

Aylık Bağımsız Yerel Dergi

Bağcılar Sayı: 3 Şubat 2014

A Sevgililer Gününüz 14 Şubat

ISSN: 2148-1334

Sevgililer Gününe Özel Hediyeler...

Kutlu Olsun!

Oscar adayı filmler İstanbul’a geliyor!

Sigara vakitsiz yaşlandırır... Bağcılar’da Medya Parkı Yapılacak! www.facebook.com/ozgurbagcilar

twitter.com/ozgurbagcilar




Çalışmalarımız, Azim ve Kararlılıkla devam edyor!

B

ağcılar’da yayın hayatına devam eden ‘Özgür Bağcılar’ Dergisi’nin üçüncü sayısıyla sizlerle birlikteyiz. Öncelikle Özgür Bağcılar Dergisi’nin 3. Sayısında emeği geçen tüm dostlara teşekkür ediyoruz. Dergimizin her geçen gün ilerlemesinde fikir, öneri ve eleştiri getiren; emek veren herkese borçlu olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Siz değerli okurlarımızdan da fikir, öneri ve eleştirilerinizi tarafımıza iletmenizi önemle rica ediyoruz. Eleştiriye her zaman açık olduğumuzu ve siz değerli okuyucularımızdan gelecek yazılara da dergimizin her zaman bir platform görevi üstlendiğini de bildirmek istiyoruz. Aylık 3 bin adet ücretsiz olarak Bağcılar’daki esnafa, derneklere, siyasi partilere ve sitelere dağıtılan dergimizin beğeni ile karşılanması çalışmalarımıza azim ve kararlılık katmaya devam edyor! Dergimiz; kültür, sanat, eğitim, sağlık ve daha birçok konuyla ilginizi çekeceğinden eminiz… Bir daha ki sayıda buluşmak üzere, sağlıcakla ve dostça kalın…

Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Deniz SARI

Yönetim Yeri:

Güneşli Mah. Evren Cad. 11/1 Sk. No:16 D:2 Bağcılar / İstanbul Gsm: 0545 695 39 85 e-mail: ozgur.bagcilar@gmail.com ozgurbagcilar@yandex.com

Baskı:

Öz Karacan Matbaa Evren Mah. Gülbahar Cad. No:62/C Güneşli-Bağcılar / İstanbul 0212 630 82 38

Yayın Türü:

Süreli Yerel Yayın, Aylık, Türkçe

14 Şubat Sevgililer Günü’nüz kutlu olsun.

Deniz SARI

Yazı İşleri Müdürü

Dergideki haber, yazı ve görseller izin alınmak ve kaynak gösterilmek koşuluyla, alıntı yapılabilir. Reklamların yasalara uygunluğu reklam verenin sorumluluğundadır.

4 - Özgür Bağcılar Şubat 2014



İçindekiler 8 Bağcılar’da Medya Parkı Yapılacak! 9 Bağcılar 52 İlden Daha Büyük! 10-11 Sevgililer Gününe Özel Hediyeler... 12 ‘Kardeşimin de Olsun Projesi’ dostluk köprüsü kuruyor

8 14

Brokoli Kanser Tehlikesini Azaltıyor! Sağlık, Zindelik, Estetik ve Güzelliğin

15 Merkezi: Four Elements Wellness Spa 16

16 Pierre Loti’de romantizm 18 Evde Doğal Saç Bakımı Nasıl Yapılır? 19 Sigara vakitsiz yaşlandırır... 23 Oscar adayı filmler İstanbul’a geliyor!

26-27 32 30

33

LEYLÂ ERBİL: “SENİ, ANLATABİLMEK SENİ”… Temel DEMİRER

İşsizler Muzaffer Oruçoğlu

32 Kahve hafızayı güçlendiriyor! 33 Türkiye Finans 3. Fotoğraf Yarışması sonuçlandı...

6 - Özgür Bağcılar Şubat 2014



Bağcılar’a dair

Bağcılar’da Medya Parkı Yapılacak! Bağcılar Belediyesi tarafından, Hürriyet gazetesi, Kanal D ve Dünya gazetesi ile Matbaacılar Sitesi arasındaki alana Medya Park’ı inşa edileceği açıklandı.

İçerisinde radyo ve televizyon stüdyoları, sosyal tesisler, yürüyüş ve oturma alanlarının da yer alacağı Medya Parkı’nda basın mensupları için hem dinlenme hem de çalışma ortamı olacağı bildirildi. 8- Özgür Bağcılar Şubat 2014


Bağcılar’a dair

Bağcılar 52 İlden Daha Büyük!

T

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2013 Nüfus Sayımı Sonuçları’na göre Bağcılar ilçesinin 752.250 nüfusa sahip olduğu açıklandı. Bu yılda İstanbul’un 1’inci, Türkiye’nin de 6’ıncı kalabalık ilçesi özelliğini koruyan Bağcılar, 52 ilden daha fazla nüfusa sahip bir ilçe oldu. Verilere göre Türkiye’nin yüzde 1’i Bağcılar’da yaşıyor.

2014 Şubat Özgür Bağcılar - 9


A

Sevgililer gününe özel

J

hediyeler

Özgür Bağcılar Dergisi olarak en güzel Sevgililer Günü Hediyelerini ve en romantik hediye seçeneklerini sizler için hazırladık... 2’Lİ LOVE HATE MUG SETİ

mudo.concept 14,75 TL

Sevil Parfümeri Erkek Parfümü 268 TL

DKNYNY Erkek Kol Saati

www.saatvesaat.com.tr 369,50 TL

Erkek Bileklik

Mango 39,99TL

New Balance

Cüzdan Mango

boyner 159 TL

24,99 TL

H

Sony mp3 çalar

Teknosa 79,90 TL

10 - Özgür Bağcılar Şubat 2014

TWIGY 27,99 TL


J Bershka

Koton

39.95 TL

59,99 TL

Pierre Cardin 59,95 TL

Bershka 12,95 TL

Ekru Kulaklık

Mavi

39,99 TL BURNEL BERET

LTB

17,90 TL

BOYNER adidas 190 TL

H&M

16,95 TL Bayan

Collezione 19,99 TL

hediyedenizi.com 39 TL

Braun Series 5 / 5040S Tıraş Makinesi

hepsiburada.com 324,90 TL

Twist 35 TL

LANCOME LA VIE EST BELLE EDP 75ML

Tekin Acar 279 TL

mudo.concept 34,65 TL

M

2014 Şubat Özgür Bağcılar - 11


Eğitim

‘Kardeşimin de Olsun Projesi’ dostluk köprüsü kuruyor Bağcılar’da hayata geçirilen “Kardeşimin de Olsun Projesi” kapsamında 2013-2014 Öğretim yılında 20 eğitim yuvası “kardeş okul” olarak belirlendi. Bu kapsamda Bağcılar Karacaoğlan İlkokulu’nun topladığı 82 koli okul malzemesi 233 öğrencinin eğitim gördüğü ve 16 öğretmenin görev yaptığı Kırıkkale’nin Aşağı Mahmutlar Köyü Okulu’na teslim edildi.

B

ağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, yardım talebinde bulunan okulların gönderdiği mektubu değerlendirmeye alıyor. Yapılan değerlendirme sonucunda yardım talebinde bulunan okul, Bağcılar’daki bir okul ile “Kardeş Okul” olarak eşleştiriliyor. Okul idaresi, öğretmenler, öğren-

12-Özgür ÖzgürBağcılar BağcılarŞubat Şubat2014 2014 12-

ciler ve okul aile birliği tarafından hazırlanan yardım malzemeleri tasnif edilerek kolilere konuluyor. İçerisinde kırtasiye, kitap, giyim eşyası, oyuncaktan oluşan malzemeler daha sonra ihtiyaç sahibi okula gönderiliyor.


Geleceğin Bilim Adamlarından İlginç Buluşlar

Bağcılar’a dair

Bağcılar Belediyesi Enderun Yetenekli Çocuklar Merkezi tarafından hazırlanan “Yeteneğim Geleceğim Projesi” final programı renkli görüntülere sahne oldu. Yetenekli çocukların hazırladıkları birbirinden ilginç projeler ve deneyler davetlilerin beğenisini kazandı.

Ö

ğrenciler, işlematör, dönüştür kazan, insansı robotkol, organik sabun, organik sineksavar krem, organik diş macunu, kolonya, sensörlü sandalye, bilgisayar oyunları, play atention , astronomi gezegen modelleri, Da Vinci makinalarında hazırlanan modeller, zome tool, ahşap çalışmaları, su arıtıcısı, güneş sistemi ölçek modelleri, hücre modelleri, ebru, yağlı boya çalışmalar ve Go oyununu sergilediler. Sahneye çıkan bazı öğrenciler de Kuru Guz (Sıkıştırılmış Karbondioksit), Doğal jeneratörle ışıklandırma deneylerini gerçekleştirerek büyük alkış topladı.

2014 Şubat Özgür Bağcılar - 13


Beslenme -Diyet

Brokoli

Kanser Tehlikesini Azaltıyor! Uzmanlar, brokolide, havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunduğunu söyleyerek, bu sebeple yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden olduğunu kaydediyor. Beta karotenin, güçlü bir kanser savaşçısı olduğunu vurgulayan uzmanlar, yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri tehlikesini azalttığını ifade ediyor.

B

rokoli, besin olarak en yararlı sebzelerden biridir. Bunun yanı sıra; o Brokoli bedeni kanser tehlikesine karşı korur: Yapılan son bilimsel araştırmalar, Turpgiller familyasındaki sebzelerin kansere karşı bedeni koruduğu; özellikle brokolinin yenilmesinin, akciğer, kolon (kalınbağırsak) ve prostat kanserlerine yakalanma rizikosunu iyice azalttığını ortaya koymuştur. o Brokoli, yüksek oranlarda A vitamini kaynağı betakaroten ile C ve E vitaminleri içerir: Kalp hastalıklarına yakalanma, kalp krizi geçirme ve katarakt illetine tutulma gibi rizikoları da en aza indirger. Yüksek oranlarda demir ile folik asit içeren brokoli kansızlığı önler. Ayrıca doğum yapacak kadınların, spina bifida (yani omurganın bir yanının açık olması) hastalığına yakalanmış çocuk doğurması rizikosunu en aza indirir. 14- Özgür Bağcılar Şubat 2014

Brokoli Çorbası Tarifi

Malzemeler

- Yarım kilogram brokoli - 1 tane havuç - 1 tane patates - 1 tane kuru soğan - 2 su bardağı süt - 1 yemek kaşığı tereyağı

Hazırlanışı

Brokoli Çorbası Tarifi Brokolinizi iyice yıkayın. Temizlediğiniz brokoliyi tencerenize alın. Ardından küp küp doğradığınız patates ile doğranmış havuç ve soğanı da ekleyin. Malzemeleri geçecek kadar su ekleyin ve haşlayın. Ayrı tencerede yağı eritin ve unu kavurun. Unun rengi biraz değişince yavaş yavaş süt ekleyin. Muhallebi kıvamına gelene kadar karıtşırarak pişirin. Yaptığınız bu beşamel sosa brokoliyi, diğer sebzeleri ve haşlama suyunun yarısı kadarını, tuzu ve karabiberini de ekleyerek blendır ile iyice ezin. Eğer çorbanız koyu olursa üzerine kalan haşlama suyundan damak zevkinize göre ekleyin. Bu şekilde çorbanızı kısık ateşte beş dakika daha pişirin. Çorbanızı hazırlayınca üzerine kremayı da ekleyerek 1-2 taşım daha kaynatıp servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun.


Röportaj

Sağlık, Zindelik, Estetik ve Güzelliğin Merkezi: Four Elements Wellness Spa

Serdar Ergün Söyleşi: Deniz Sarı

Özgür Bağcılar Dergisi olarak bu sayımızda okuyucularımız için Spa merkezlerinden biri olan Four Elements Wellnes Spa’nın yöneticilerinden Serdar Ergün ile görüştük. Ergün, “Spa deneyimini, en keyifli haliyle Four Elements Wellness Spa alanında herkesi yaşamaya davet ediyoruz” dedi. - Öncelikle, bize biraz kendinizden bahseder misiniz? - Orta ve lise öğrenimimi Antalya’da tamamladıktan sonra, ilk Spa deneyimimi Resort otellerde çalışarak etme imkânı buldum. Üniversite öğrenimi ise Turizm Akademisi ve Sağlığı Konuları İşletmeciliği ile tamamladım. Bunun yanı sıra yurt dışında Spa eğitimleri ve turizm alanında eğitimler de aldım. - Spa merkezinin özelliklerinden ve verdiğiniz hizmetlerden söz eder misiniz? - Farklı coğrafyalarda yaptığımız Spa tecrübelerimizi Güneşli’de bulunan Retaj Royale Hotel’de sağlık, zindelik, güvenilir ve müşteri memnuniyetini esas alarak hizmetimize devam etmekteyiz. Güney bölgelerdeki beş yıldızlı otellerde Spa işletmeciliği yanında Retaj Hotel’de de hizmet veriyoruz. Bay bayan olmak üzere; 4 masaj odası, 1 Türk hamamı, 2 savuna, 2 buhar odası, 1 Fitness salonumuz, 1 grup çalışma odamız

ve 1 yüzme havuzumuz var. Toplamda 1200 m2 alanda hizmet vermekteyiz. Geleneksel İsveç ve uzak doğu masaj uygulamaları, kese köpük, cilt bakımı uygulamalarımız da bulunmaktadır. Spa deneyimini, en keyifli haliyle Türkiye’nin en donanımlı Spalarından Four Elements Wellness Spa alanında herkesi yaşamaya davet ediyoruz. - Misafirlerinize sunduğunuz kişiye özel hizmetler var mı? - Her hizmetimiz kişiye özeldir. Ayrıca gelin hamamı ve her bütçeye uygun avantajlarımız ile hizmet veriyoruz. - Spa merkezinde en çok dikkat ettiğiniz şeyler nelerdir? - En çok dikkat ettiğimiz şeyler; hijyen, güvenlik, sağlık ve müşteri memnuniyetidir. - Düzenli olarak Spa’ya gelmenin sağlığa ne gibi faydaları var, neden Spa’ya gitmeliyiz? - Kan dolaşımını düzenler. Toksinlerin vücuttan atılmasını (detoks) hızlandırır.

Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Romatizmal hastalıkların iyileşmesine yardım eder. Hidroterapik tedavide kullanılır. Kasları yumuşatıp gevşetir. Özellikle spor vb. bedensel çalışmalardan sonra yorulan ve sertleşen adele yapısındaki spazmları giderir. Kemik ve eklemlerdeki ağrıları alır. Vücudun dinamizminin yenilenmesini sağlar. Adeta bünyeye enerji şarj eder. Beyin yorgunluğu, zihinsel yorgunluk, stres gibi ağır iş temposunun sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini yok eder, zindelik verir. Vücuttaki aşırı elektrik yükünü alır, rahatlama sağlar. Gerginlik ya da geceleri uyku bozuklukları gibi depresif problemlerin atılmasında iyileştirici etki yapar. - Bize verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. - Ben teşekkür ederim. 2014 Şubat Özgür Bağcılar - 15




Güzellik-Bakım

Evde Doğal Saç Bakımı Nasıl Yapılır?

Evde saç bakımı oldukça kolay ve basittir. Çok kolay ve pratik yöntemlerle evde saçlarınıza bakım yapabilir ve canlı hale gelip dökülmesini önleyebilirsiniz. Aşağıda yazılan maskelerden birini saçınıza uyguladığınız da farkını ve faydasını göreceksiniz. Saçınızın Temiz Ve Parlak Görünmesi İçin Maske Malzemeleri • 1 kahve fincanı taze limon suyu Saçınızın Temiz Ve Parlak Görünmesi İçin Maske Hazırlanışı Duştayken saçınızı iyice yıkayın ve 1 kahve fincanı limon suyunu saçınıza masaj yaparak fırça yardımıyla sürünüz. Saçlarınızı 10 dakika sonra bol suyla yıkayıp durulayın. Bu kürü 2 hafta aralıklarla yapın. Kepekli Ve Dökülen Saçlar İçin Maske Malzemeleri • Çemen tohumu Kepekli Ve Dökülen Saçlar İçin Maske Hazırlanışı Çemen tohumlarını güzelce çektirdikten sonra saçınıza bakım yapmadan bir gün önce 2 su bardağı suyun içinde bekletin. Ertesi gün temiz saça masaj yaparak fırça yardımıyla sürün ve 15 dakika beklettikten sonra bol suyla yıkayıp durulayın. Yıpranmış Saçlar İçin Saç Maskesi Malzemeleri 18 - Özgür Bağcılar Şubat 2014

• 1 adet muz • 1 çay kaşığı badem yağı Yıpranmış Saçlar İçin Saç Maskesi Hazırlanışı 1 adet muzu çatal ile ezin ve 1 çay kaşığı badem yağını dökerek karıştırın. Fırça yardımıyla saçınıza masaj yaparak sürün ve 10 dakika beklettikten sonra bol suyla yıkayıp durulayın. Dökülen Saçlar İçin Saç Maskesi Malzemeleri • 1 yemek kaşığı zeytinyağ • 1 yemek kaşığı bal

• 1 tatlı kaşığı tarçın • 2 adet yumurta • 1 tatlı kaşığı badem yağı Dökülen Saçlar İçin Saç Maskesi Hazırlanışı Derin bir kapta 1 yemek kaşığı zeytinyağ, 1 yemek kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı tarçın, 2 adet yumurta ve 1 tatlı kaşığı badem yağını dökerek karıştırın. Fırça yardımıyla masaj yaparak saç diplerinizi sürünüz. 15 dakika sonra şampuan ile yıkayıp durulayın. Bu karışımı haftada 3 kez uygulayabilirsiniz.


Sigara vakitsiz yaşlandırır...

Sağlık

Sağlığınız ve dış görünüşünüz sizin için ne kadar önemli? Önemli değil diyorsanız sorun yok. Sağlığıma ve dış görünüşüme önem veriyorum diyorsanız bu haberi okumalısınız. Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa, sigara içenlerin yüzleşmek istemediği konuları sizler için sıraladı. İşte sigarayı bırakmanız için önemli nedenler: Gözaltı torbaları: İyi bir gece uykusu uyuyamamaktan nefret etmiyor musunuz? Ve bu ertesi gün yüzünüzden okunuyor. Bir çalışmaya göre ewwğer sigara içiyor iseniz gece uykunuzun içmeyenlere göre 4 kat daha rahatsız olduğu bulunmuş. Psöriasis: Psöriasis otoümmin kaynaklı bir cilt problemidir, adil olmak gerekirse hiçbir zaman sigara içmemiş olsanız da bu hastalığa sahip olabilirsiniz. Fakat sigara kullanıyorsanız derinizin pul pul olma ihtimali artar. Sararmış dişler: Göz alıcı dişlere sahip olmak istemez misiniz, tıpkı Hollywood yıldızları gibi? Eğer sigara içiyorsanız bu hayale hoşça kal

diyebilirsiniz. Vakitsiz yaşlanma ve kırışıklıklar: Uzmanlar sigaranın yaşlanma etkilerini arttırdığı konusunda hemfikir. Sarı parmaklar: Sigaranın içindeki nikotin sadece dişlerinizi kahverengileştirmiyor (ve evinizin duvarlarını), aynı zamanda parmak ve tırnaklarınızı da sarartıyor. İncelmiş saçlar: sigara içenler daha ince saçlara sahip oluyor ve içmeyenlere göre daha önce beyazlıyor. Tabi beyazlayacak saçları kalırsa. Yara iyileşmesi: Nikotin vazokonstrüksiyona (damarlarda daralmaya) sebep olur, kan damarlarındaki daralma oksijenden zengin kanın yüz ve vücudun diğer bölgelerindeki küçük damarlardaki akışını limitler. Diş kaybı: Sigara içmek her türlü diş problemi riskini arttırır. Doğal parlaklığınız kayboluyor:

Sigara karbon monoksit içerir, cildinizdeki oksijenin yerine nikotin yerleşmesine sebep olur. Bu da kan akışını azaltır, cildi daha kuru ve renksiz hale getirir. Cilt Kanser: Sigara akciğer, boğaz, ağız ve öshafagus kanseri sebeplerinin en başında gelir. Dolasıyla cilt kanseri riskini yükseltmesi şaşırtıcı değildir. Esneklik: Sigarada bulunan nikotin cildinizdeki konnektif dokuya ve liflere zarar verir. Bu da kuvvet ve esnekliğin kaybolmasına sebep olur.

Güçsüz karın kasları:

Sigara iştahı baskılar, sigara içenler içmeyenlere göre daha zayıftır. Katarakt: Amerikalıların yarısından fazlasında 80 yaşından sonra katarakt görülmektedir. Sigara gözün lens kısmındaki oksidatif stresi arttırarak katarakt riskini de arttırır.

2014 Şubat ÖzgürBağcılar Bağcılar- -1919 2014 Şubat Özgür


Tiyatro

Yunus Emre Kültür Merkezi Bakırköy Belediyesi Tiyatroları SIKIYÖNETİM Yazan: Albert CAMUS Yöneten: Turgay KANTÜRK Çeviren: Bertan ONARAN

Korku çağı bu;korku çağı! Körlüğün,sağırlığın,umutsuzluğun Ve yoksulluğun çağı bu! Köpekçe yaşamanın çağı bu! Yalan söylediler bize,bizi küçük düşürdüler,sürgünegönderdiler,işkence ettiler...

1, 7, 14 Şubat Saat: 20.30

Bu korku hiç bitmeyecek…

“AZİZCE” Aziz NESİN’den Kısa Hikayeler Yazan: Aziz NESİN Yöneten: Murat KARASU 5, 12, 20, 27 Şubat Saat: 20.30

Azizce, Aziz Nesin’in kısa oyunlarından oluşan bir seçki. ‘Yaşasın Kavuniçi’, ‘İnsan Başı Üstüne Üç Sesli Üzünç’, ‘Sen Gara Değilsin’ ve ‘Bir Kadın İçin Düet’ Nesin’in bugün de güncelliğini koruyan dört kısa oyunu. Toplumsal olarak çatışma yaşayan kesimleri, taraf tutmadan yansıtma konusunda yazarın gösterdiği ustalık tüm oyunların ortak noktası. Oyunların tümü Nesin’in kendine has mizahından izler taşıyor.

KÜLHANBEYİ MÜZİKALİ Yazan: Ülkü AYVAZ Yöneten: Kemal BAŞAR 16, 23 Şubat Saat: 15.30

Osmanlı İmparatorluğu’nun son demleri. II. Abdülhamit sarayda; yani yangın derinde… Gelişime ve ilerlemeye kapalı istibdat döneminin toplum üzerindeki baskısının şiddetle hissedildiği bir dönem… Tulumbacıların, kabadayıların renkli hayatlarını anlatırken dönemin panoramasını çizen şarkılı, atışmalı, danslı ve eğlendirici oyun, çürümüş devlet zihniyetinin, vurguncu anlayışın topluma verdiği zararı eğlendirici bir biçimde gözler önüne seriyor.

GÜNEŞİN ÇOCUKLARI (çocuk oyunu) Yazan: Gülten KARLI Yöneten: Aytekin ÖZEN 2, 8, 15, 22 Şubat Saat: 11.00

20- Özgür Bağcılar Şubat 2014

Günebakan çiçekleri, onlara annelik yapan Güneş’in ülkesinde, arkadaşları ile beraber bereketli ve mutlu bir hayat sürmektedir. Günlerden bir gün onların mutluluğunu kıskanan Karanlık Efendi çıkagelir. Günebakanları macera ve para vaadiyle kendisinin hükümranlık sürdüğü Karanlık Ülkeye götürmeye çalışır. Kefal ve Taklitçi ismindeki iki Günebakan bu çağrının büyüsüne kapılarak Karanlık Efendi’nin peşine takılırlar.



Sinema

vIzYoNdAkIlEr

12 Yıllık Esaret

Eyyvah Eyvah 3

Tür:Dram, Biyografi Yönetmen:Steve McQueen Oyuncular:Brad Pitt , Paul Giamatti , Alfre Woodard...

Tür: Komedi Yönetmen: Hakan Algül Oyuncular:Ata Demirer, Demet Akbağ, Özge Borak

Hayatta kalmak ve özgürlük için bir adamın kavgasını anlatan inanılması güç gerçek hikayede, İç Savaş öncesi Amerika Birleşik Devletleri New York’ta özgür siyah bir adam, köle olarak kaçırılır ve satılır. Solomon hayatta kalmak ve onurunu korumak için bir mücadeleye girer.

Aradan yıllar geçmiş Firuzan artık ünlü bir şarkıcı olmuştur . Hüseyin’in babasını araması bulduktan sonra da Geyikli’ye geri dönmesiyle devam eden film Hüseyin’in Müjgan ile evlenmesiyle son bulmuştu. Şimdiyse macera Geyikli’de yine ve yeniden devam ediyor.

AnasayfaFilmler Frankenstein: Ölümsüzlerin Savaşı Tür : Bilim Kurgu , Aksiyon Yönetmen : Stuart Beattie Oyuncular : Yvonne Strahovski , Aaron Eckhart Doğaüstü aratıklar Dünya’yı elegeçirmek isteyince, eşi benzeri görülmemiş bir kahraman insanoğlunun yardımına koşar...

Meddah Tür : Dram Yönetmen : Batur Emin Akyel Oyuncular : Haldun Boysan Beyza Şekerci , Hakan Gerçek , Mehmet Atay Fazla yaşayacak zamanı olmadığının farkında olan Aziz geçmişinde yaptığı bir hata yüzünden çektiği vicdan azabını dindirmek, af dilemek üzere son yolculuğuna çıkar.

22- Özgür Bağcılar Şubat 2014

Büyüler Evi: Sihirbaz Kedi

Kırık Çember

Tür:Animasyon, Aile, Macera Yönetmen: Jeremy Degruson Ben Stassen

Tür : Dram Yönetmen : Felix Van Groeningen Oyuncular : Johan Heldenbergh , Nell Cattrysse

Ailesi tarafından terk edilen genç bir kedi yalnız ve kaybolmuş bir biçimde Lorenz’e ait olan gizemli bir malikaneye sığınır. Çok çabuk bir şekilde bu büyülü evin içerisinde kedi kendini evinde gibi hisseder. Evin içerisinde garip ve eğlenceli bir çok karakter vardır.

Elise ve Didier farklılıklarına rağmen ilk görüşte birbirlerine aşık olurlar. Birbirlerini hayranlıkla dinlemektedirler. Didier romantik bir ateist, Elise ile gerçek bir dindardır. Ne zaman ki kızları ciddi bir hastalığa yakalanır, o zaman aşklarını yargılamaya başlarlar.

Herkül: Efsane Başlıyor 3D Tür : Aksiyon , Fantastik Yönetmen : Renny Harlin Oyuncular : Kellan Lutz , Gaia Weiss , Scott Adkins , Liam Mcıntyre , Roxanne Mckee

Hebe, Herkül’ün kardeşi ile evlendirilecektir. Yarı Tanrı Herkül, gerçek kimliğini ve asıl amacını öğrenince bir seçim yapmak zorunda kalır: Ya gerçek aşkını da alıp kaçacaktır ya da kaderinin gereğini yaşayıp, gerçek bir kahraman olacaktır.

Sonsuz Aşk Tür : Dram Yönetmen : Shana Feste Oyuncular : Alex Pettyfer Robert Patrick , Rhys Wakefield , Joely Richardson Gabriella Wilde Kendilerini ayırmaya çalışan ebeveynleri yüzünden daha da kayıtsızlaşan bir aşk macerasını tutuşturan karizmatik bir erkekle ayrıcalıklı bir kızın hikayesi...


Sinema

Oscar adayı filmler İstanbul’a geliyor! 13 Şubat’ta başlayacak !f İstanbul’da gösterilecek 5 film, 2014 Akademi Ödülleri’nde toplam 11 dalda adaylık kazandı. Dallas Buyers Club, The Grandmaster, The Wind Rises, Cutie and the Boxer ve The Square, Türkiye’de ilk kez !f İstanbul’da seyirciyle buluşacak! !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilecek 5 film, bu yılki Oscar Ödülleri’nde toplam 11 dalda adaylık kazandı. 13. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, 13-23 Şubattarihleri arasında İstanbul’da Beyoğlu Cinemaximum Fitaş, İstinye Park Cinemaximum, Cinemaximum Budak sinemalarında gerçekleşecek. Dallas Buyers Club, “En İyi Film”, “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “En İyi Özgün Senaryo”, “En İyi Kurgu”, “En İyi Makyaj” dallarında adaylık alarak, “American Hustle”, “Gravity” ve “12 Years a Slave”den sonra en çok adaylığa

sahip film oldu. !f İstanbul’un açılış filmi de olacak Dallas Buyers Club, en son Altın Küre Ödülleri’nde Matthew McConaughey’e drama dalında en iyi erkek oyuncu, Jared Leto’ya da en iyi yardımcı erkek oyuncu ödüllerini kazandırarak Oscar şansını artırmıştı. Digiturk Galaları bölümünde gösterilecek Wong Kar-Wai filmi The Grandmaster/Büyük Usta, “En İyi Görüntü Yönetmeni” ve “En İyi Kostüm Tasarımı” dallarında adaylık kazanırken, Hayao Miyazaki’nin sinemaya vedası olacağını söylediği The Wind Rises/ Rüzgâr Yükseliyor da beklendiği gibi “En İyi Canlandırma Film” dalında aday oldu. 2014 Şubat Özgür Bağcılar - 23


Etkinlik

Bağcılar Belediyesi Şubat Ayı...............

TURBO Süre: 1 Saat 36 Dk. Yönetmen : David SOREN Hayalperest bir sümüklü böceğin en büyük hayali dünyanın en hızlı sümüklü böceği olmaktır. Kendisini diğer arkadaşlarından daha yavaş gören ve bu nedenle dışlanmış hisseden sevimli hayvanın başına sıradışı bir kaza gelir. Kaza sonrasında yaşadığı değişim ise onu hayallerine yaklaştıran şey olur. Küçük kahraman artık kabuğunda saklanmak yerine tüm cesaretinitoplayıp kendi türündeki arkadaşlarını bir araya getirir.

Kültür Merkezi 01 Şubat Cumartesi Saat : 10.30 02 Şubat Pazar a Sat : 10.30 04 Şubat Salı Saat : 10.30 / 13.30

SAMMY MACERALARI 2

Süre: 1 Saat 32 Dk. Yönetmen : Ben STASSEN Birbirinin en yakın dostu olan iki deniz kaplumbağası, Sammy ve Ray mercan adasında kumun ve denizin tadını çıkarmakta ve daha yumurtadan yeni çıkan kaplumbağa yavruları Ricky ve Ella’yı denize götürmektedir. Aniden, yanlarına yasak bölgede avlanmaktan hiç çekinmeyen bir avcı yanaşır ve tuttuğu gibi, ikisini, Dubai’de turistlere gösterilecekleri özel bir akvaryuma götürür.

Mehmed Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi ve Müzesi 28 Şubat Cuma Saat : 10.30/13.30

Güneşli Kocayusuf Kültür Merkezi ve Bilgi Evi 03 Şubat Pazartesi Saat :10.30/14.00 Mahmutbey Kültür Merkezi ve Bilgi Evi 05 Şubat Çarşamba Saat : 10.30/13.30 Engelliler Sarayı 06 Şubat Perşembe Saat : 10.30/13.30

PUSU (Yetişkin Tiyatrosu) Süre: 1 Saat 10 Dk. Yönetmen : Metin SALİH İstanbul Dünya Sahnesi

Kırsal bir alanda pusuya yatmış bostancı Dursun ile onu suça teşvik eden ağası Yılanoğlu ve köyün okumuş delikanlısı olan Yaşar arasında yaşananları anlatıyor…

Kültür Merkezi 15 Şubat Cumartesi Saat : 19.30 24 Özgür Bağcılar Şubat 2014


.................Kültür Sanat Etkinlikleri............. ORDA BİR KÖY VAR TUZAKTA Süre: 2 Saat 15 Dk. Yönetmen : Kerem YILMAZ Atölye Tayfası

‘Orda Bir Köy Var Tuzakta’ para ile yanıp tutuşan bir Ağa’nın, köye gelen öğretmene sevdalanmasıyla başlıyor. Bütün köyü kasıp kavuran bu sevda, bir süre sonra içinden çıkılmaz bir halalıp, köy ahalisini olur olmaz yollara itiyor.

Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi 26 Şubat Çarşamba Saat : 14.00

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ KÖTÜLERE KARŞI Süre: 1 saat 31 Dk. Yönetmen : Mike DISA

Unutulmaz klasik Kırmızı Başlıklı Kız’ı bilmeyen yoktur. Büyükannesine yemek götürmek için ormanın içinde giderken kötü kalpli kurtla karşılan küçük kız onun oyunlarına kanar ve eve geldiğinde büyükannesinin kılığına girmiş kurtla “Senin gözlerin neden bu kadar büyük?” diye başlayan o çok bildik konuşmaları yapar. Ama bu son model masalda işler tamamen değişiyor.

Mehmed Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi ve Müzesi 14 Şubat Cuma Saat : 10.30/13.30

Kültür Merkezi 15 Şubat Cumartesi Saat : 10.30 16 Şubat Pazar Saat : 10.30 18 Şubat Salı Saat : 10.30 / 13.30

Güneşli Kocayusuf Kültür Merkezi ve Bilgi Evi 17 Şubat Pazartesi Saat :10.30/14.00

ÇEVRE EĞİTİM SEMİNERLERİ Düzenleyen:

Bağcılar Belediyesi Çevre Kulübü

İstiklal İlkokulu 13 Şubat Perşembe Saat: 13.00

Amacımız; daha temiz, daha yaşanabilir bir çevre, daha bilinçli bir toplum ve daha güzel bir BAĞCILAR için halkımızı teşvik etmek,biliçlendirmek ve el ele çalışmaktır. Çevre Kulübü’nün Amaçları:“çevre hepimizin ve hepimiz çevreciyiz” sloganı ile halkımızınçevre bilincini geliştirmek, halkımızı bilgilendirmek ve duyarlı hale getirmek, çevre temizliğine halkın etkin katılımını sağlamak; yeşil alanların çoğaltılmasına yardımcı olmaktır.


Makale

Temel DEMİRER

temeldemirer.blogspot.com.tr “Gerçek değer, gelmesi boşluk dolduran değil, gitmesi boşluk yaratandır.”[1] “Yaralı doğar bütün insanlar, anlaşılmak, sevilmek, sevecenlik dilenir ömrünce...” “Ben sadece sesli düşünüyorum, yani yazarak…” “Ben yazarların neyi nasıl kotardıklarını çok düşünürüm, cümleyi neden kurduklarını, neye özendiklerini, neyi yinelediklerini ve ‘kendi’ kıldıklarını,” diyen O; ‘Tuhaf Bir Kadın’ın yazarıydı; 82 yaşında hayata veda etti. Edebiyatın saygın yazarlarındandı; öncü romancılığıyla edebiyat dünyasını derinden etkileyen Leylâ Erbil’i 29 Temmuz 2013’de yitirdik. YAŞAMI VE YAZARLIĞI 1931 doğumlu yazarın ilk hikâyesi 1956, ilk kitabı 1960’ta yayımlanmıştı. 1961 sonrasında Türkiye İşçi Partisi’nin Sanat ve Kültür Bürosu’nda görev yapan, 1970’te Türkiye Sanatçılar Birliği’nin ve 1974’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kurucuları arasında yer alan Leylâ Erbil, “Türk diline ve edebiyata egemenliği, aynı zamanda insana, hayata ve dünyaya karşı sorumlu aydın tavrı” nedeniyle 2002 ve 2004 yıllarında PEN Yazarlar Derneği tarafından Nobel’e aday gösterildi. Müthiş bir yazardı. Biçimsel açıdan “devrimci” sayılabilecek tutumuyla “1950 kuşağı”nın özgün yazarlarından biri sayıldı. Atilla Özkırımlı’ya göre: “Önceleri varoluşçu bir anlayışla çağdaş insanın toplumla çatışmasını, başkaldırıya varan bunalımlarını işledi. 26 - Özgür Bağcılar Şubat 2014

LEYLÂ ERBİL: “SENİ, ANLATABİLMEK SENİ”… (1) Daha sonra arayışlarını sürdürerek ele aldığı kişileri toplumcu bakış açısıyla irdelemeye çalışan, gerçekliği değişik boyutlarıyla yansıtmayı amaçlayan öyküler yazdı.” Yapıtlarında yaşama biçimlerine, değer yargılarına, evlilik, aile ve kadın cinselliğine sert, alaycı ve eleştirel tutumla yaklaştı. On üç öyküden oluşan ilk kitabı ‘Hallaç’ta kendi ifadesiyle “İçinden çıktığı toplumun insanlarıyla bir denge kuramaması, tüm yargılara başkaldırmış, bilinçli olarak bir seçmeye gitmeyen insanı” anlatmak istedi. ‘Hallaç’ta, bırakılmışlık, yalnızlık, bunaltı, yabancılaşma, seçme özgürlüğü, suç işleme, intihar gibi varoluşçuluğa özgü birtakım tema ve yönelimler ağır bastı. Asım Bezirci, ‘Hallaç’ı şöyle yorumlar: “Bu temaları işlerken varoluşçu yazarlardan ve özellikle Kafka’dan etkilendiği gözlendi. Bu kitaptaki öykülerinde ‘çıkış yolu bulamayan, eyleme dökülemeyen bir başkaldırış duygusuyla eski, yapmacık, süslü, sahte ne varsa hepsine hınç duyuyor. (...) Bütün bunlar şunu gösteriyor: Erbil şimdiki düzene kazan kaldırıyor, değişmesini istiyor onun. Fakat yerine nasıl bir düzen kurulması gerektiğini belirtmiyor: Kendi deyimiyle bir ‘seçme’ye gitmiyor, bağlanmıyor.” Öykü anlayışı Sait Faik’ten etkilenirken, kuşağın Batı’dan aldığı etkilerle bireyin bunalımını ve hiçlik düşüncesini -duygusunu değil- kendine özgü bir gerçekliğe oturtmaya çalıştı. Doğrusu o yıllarda başkaldırı da duygusuyla vazgeçilmez bir itici güçtü. Edebiyattaki karşılığı, geleneksel anlayışın dışında, farklı ve yeni öyküler, romanlar yazma tutkusu biçiminde kendini gösteriyordu. Erbil, bu anlayışın, kuşağı içinde de tipik temsilcisiydi. Onun yazdıkları, 1950 Kuşağı denince akla hemen gelen Ferit Edgü, Demir Özlü ya da Orhan Duru’nun yazdıklarından farklıydı. Öyküleri adım adım bir yabancılaşma dünyasının ağlarını örüyordu. Erbil öykülerinde bir yokinsanı kişileştiriyor, onun hikâyesini anlatıyordu. Huzursuz, normal olmayan, öfkeli, olumsuz reflekslerle düşünen insanı…[2] Öykü estetiği açısından bakıldığında, Erbil’in çarpıcı etki bazen başka metinlerin araya katılmasıyla

elde edilir: “Çekmece” adlı öyküde bir karı kocanın yazışması bir gazete haber kupürüyle tamamlanır; “Tanrı” öyküsü bir kartpostalla. Metinler, yazılar öykünün anlamsal katmanını destekleyecek biçimde ana yapıya katılır. Heterojen bir metin yapısı dikkat çeker. Metinlerin anlatıya yerleşmesinin yanı sıra başka teknikleri de Erbil başarıyla kullanır. Yine öykü estetiği açısından, özgün bir biçemle yoğrulmuş, romana oranla kısa, özlü, anda odaklanan bir yazı etkinliği akla gelir. Erbil’in öyküsünde de kısa bir ana (şimdiki zamana) yerleşmiş özlü bir anlatım dikkat çeker. Çoğunlukla birbirini izleyen farklı parçalardan oluşan bir bütündür öykü… Erbil’in anlatıcıları farklı farklı konumlarla yerleşmişlerdir öykü yapısına. Bazen çocuk kimliğiyle, birer tanık, birer gözlemcidirler, anlatının hemen berisinde bize yakın bir yerde dururlar, soluk alıp verişlerini duyarız; bazen de mesafelidirler, anlatının ötesinden gözlemlerini aktarırlar, onların düşüncelerinin akışına fazla katılmayız, izlemekle yetiniriz. Birçok öyküde “biz” diye kendilerini dile getirirler, bir mahallenin, bir sokağın, bir kentin insanlarıyla kurulan ortak bir söylemin öznesidirler.[3] “Erbil’in yapıtları okunduğunda hemen hemen hepsinde şu tür ana izleklere rastlanmaktadır: -tabu, gelenek, önyargılara başkaldırı; yasak bölgelere giriş… -ironi; gülebilmenin yüceliği… -cinsellik; aşkın bedensel gücü… -hatırlama; yaşanmışlıkların üzerindeki perdeleri kaldırma… -bilinçdışını dile getirme; korkuları, baskıları şekilleştirme… -kolektif bellek; tarihsel kişileri, gerçekleri yorumlama… -İstanbul kentinin metaforlaştırılması; coğrafyanın üzerine gitme… -seyirci olmak, geride durmak; olaylara, kişilere mesafeli bakmak… -kendi kendine konuşmak, dile gelmek; monologlar… -karşıtlıklar; figürlerde, kurgularda zıt öğelerin kullanılması…”[4] Toparlarsak: Erbil yazdıkları kadar yazarlık duruşu ve kişiliği ile de edebiyatımızın en önemli ve özgün isimlerinden birisiydi. Erbil’in hemen her romanında mutsuz aydın/yazar


kadın kahramanlara rastlarız. Onların şahsında Erbil “yazarın konumunu da tartışma içine çeken bir hesaplaşmayı” sürdürürken, erkek egemen edebiyat dünyasında varolma mücadelesi veren bu roman kahramanları Erbil’in kişisel mücadelesini yansıtırlar. İçinde düştüğü, sorumlusu olmadığı hâlde suçlarını yüklendiği bir dünyada, o suçların bedelini ödeyecek donanıma sahip olmayan, dünyaya boyun eğen, her boyun eğişinde ahlâki erozyona uğrayan, giderek silikleşen bireyin eleştirisi yapar Erbil. Boyun eğme/eğdirme mekanizması ataerkil kapitalist düzenin kurumlarıdır. Bireyler aile, okul, evlilik ya da geleneksel kodlarla belirlenmiş aşk ve cinsellikle biçimlendirilir. Toplumsal ve bireysel ahlâk ikiyüzlük üzerine kurgulanmış, özgürlüğün ve başkaldırının imkânı yitirilmiştir. Böyle bir toplum-birey diyalektiğine dair yapıtlarıyla başkaldıran artık Erbil’in kendisidir.[5] Evet kimsenin inkâr edemeyeceği üzere O edebiyata yenilikler getiren bir yazardı. Yeni bir biçem ve yeni bir biçim... Son iki anlatısını şiirsel düzyazı olarak yazan Erbil, öykü, deneme ve romanlar yazmıştı. Hiçbir edebiyat ödülüne katılmayan Erbil, örgütlü bir insandı. TİP içinde politika yapan Erbil, Türkiye Yazarlar Sendikasının kurucularındandı. 2002 yılında üyesi olduğu PEN Yazarlar Derneği tarafından Nobel Edebiyat Ödülü’ne; “Türk dili ve edebiyatına egemenliği, insana, hayata ve dünyaya karşı sorumlu aydın tavrı” vurgulanarak aday gösterilen Erbil, ‘Tuhaf Bir Erkek’ başlıklı kitabında da bu tutumunu, ülkemizin son 60 yıllık tarihi olaylarını anlatısına konu ederek sürdürdü. Okuyanı sarıp sarmalayan bir dil, özellikle son kitaplarında görülen neşeli, eğlenceli, alaycı bir anlatım. Ülke tarihine, edebiyatına, siyasetine hâkim gerçek bir entelektüel. Karşı çıkmasını bilen, boyun eğmeyen, güçlü bir kadın. Yalnız yazmayan, aktif olarak mücadelenin içinde, önünde yer alan kadın. Hem açlık grevleriölüm orucu sürecinde, hem de 1 Mayıs Meydanı’na gaz bombalarına karşı direnerek yürüyen kitle içerisinde yer alan kadın...

Erbil, ‘Tuhaf Bir Kadın’la başlayan roman serüvenini ‘Tuhaf Bir Erkek’le sonlandırdı. ‘Tuhaf Bir Kadın’dan 42 yıl sonra yayımlanan ‘Tuhaf Bir Erkek’ için yapılan söyleşide, ‘tuhaf’ insanların toplumun kurallarına uymayan, onlara karşı gelen, kendileri ve toplum için yenilik, değişiklik isteyen insanlar olduğunu söylüyor, “Ben tuhaf insanları severim” diyordu. “Tuhaf Bir Erkek”in yayımlanmasının ardından yaptığı söyleşide, ilk ve son romanlarının anahtar sözcüğü “tuhaf”tan söz ederken “Tuhaf olmayan nedir? Toplumun kurallarına uyan, toplumun verilerini kabul etmiş, onlara göre yaşayan, hiçbir zaman onlara karşı gelmek istemeyen insanlar değil midir” diye soruyor ve “tuhaf insanlar”ın, onlara bir açıdan karşı gelen, bir açıdan yenilik isteyen, kendileri ve toplum için değişiklikler arayan insanlar olduğunu vurguluyor, “Ben tuhaf insanları severim,” diyordu. “Tuhaf bir Erkek”te, her zamanki put kırıcı tutumuyla, yeni bir direnme notası sunuyordu bize: “Bütün acılara karşın hayat içimize bir nota bırakır ya/ en bitik günümüzde direnme notasını/ bir zarfa mı koyar bir deniz çırpıntısıyla mı savurur yüzümüze/ neşe üşüşür hayatımıza birden...” Sonra, “Tuhaf Bir Kadın”ı yazdığından bu yana kadınların da, toplumun da pek fazla değişmediğini söylüyordu; daha doğrusu toplumun kadına bakışının: “Sistem kendi içinde aynı şekilde duruyor. Bu dinden kaynaklanan bir şeydir. Müslümanlıktan kaynaklanan bir sonuç. Ben burada suçlu aramıyorum, sadece koşulları saptıyorum, nedensonuç ilişkisi. Müslüman toplumlarda kadın üzerindeki baskılar değişmez ve böylece sürer gider...”[6] N O T L AR

[1] Özdemir Asaf. [2] Semih Gümüş, “Erbil ve 1950 Kuşağı”, Radikal Kitap, Yıl:12, No:645, 26 Temmuz 2013, s.13. [3] Nedret Öztokat, “Erbil’de Öykünün Sesi”, Cumhuriyet Kitap, No:1231, 19 Eylül 2013, s.18-19. [4] Necmi Sönmez, “Şimdi de Yalnızım İşte, Yapayalnızım”, Radikal Kitap, Yıl:12, No:645, 26 Temmuz 2013, s.14. [5] A. Ömer Türkeş, “Erbil’e Veda”, Birgün, 21 Temmuz 2013, s.5. [6] Aslı Uluşahin, “Tuhaf İnsanları Severim”, Cumhuriyet, 21 Temmuz 2013, s.16.

2014 Şubat Özgür Bağcılar - 27


Makale

Görme engelliler Merhaba Değerli Okuyucularım! İsmail Bayrak. isml_samimi@hotmail.com

B

u köşede, bir iddia ortaya atan, sonra onu ispat için kanıtlar öne süren bir yazar olmayı düşünmedim. Başkalarının kabulünü beklemeyen kişisel, göreceli, değişken, yoruma bağlı görüşlerimi yazacağım. Olayları, yaşamı kendi açımdan sunmaya çalışacağım. ‘’ Herkes o yolu tutmuş, ben de tutayım’’ dan ziyade serbest tarzda yazı yazmayı seçtim. İyi olacağını tahmin ediyorum. Sizlerden gelecek eleştiriler de benim için yol gösterici olacaktır. Yoksa havanda su dövmekten öteye geçemem. Bu cümleleri, bana görüşlerini bildiren, eleştirilerini yönelten yakın çevremin teşvikleri sayesinde oluşturduğumu söylemeliyim. Atalarımız ‘’göç yolda dizilir, sular aka aka durulur’’ demişler. Yola çıktık akmaya devam.

Hayat ve Çelişki

Çelişki deyince aklımıza ne gelir? Tutarsızlık, çatışmaya sebebiyet veren karşıtlıklar gelir. Bu haliyle çelişki sevimsizdir ve istenmeyendir. Oysa çelişki hayatın temelidir, olmazsa olmazıdır. Ateş büyük nimet ama dokununca ‘Cızz!’ diyor Arı büyük nimet ama yaklaşınca ‘Vızz!’ diyor Bundan bir şey anladın mı sen ey yaramaz çocuk Çelişkiyi kavradın mı işe yaramaz çocuk? Dostların dost görünse de kendisi kadar düşman Bir noktada yararlıdır kendisi kadar düşman Güzel görünse de kendisi kadar çirkin Bir noktada güzeldir de kendisi kadar çirkin İnsan ömrünün başında Tanrısına kul olur Kamil insanın Tanrısı kendinden menkul olur Azmedip Bismillah! deyip kulluktan çıkmak gerek İkiliğe veda edip birliğe akmak gerek Bu sözlerimi duyunca çok olur ‘kızacak’lar Muhasebe defterine acep ne yazacaklar? Ey Samimi, can Samimi sen seni bilsen gerek İçindeki Yaradana doğru eğilsen gerek Gül dikenlidir, dostlarımızın zorlu yanları vardır. Atalarımız bunu ‘’Her nimetin bir külfeti vardır’’ diyerek formüllendirmişlerdir. Atalarımıza çok şey borçluyuz. Onlar bizim köklerimizdir. Nasıl ki ağacı kökleri ayakta tutar ve beslerse, bizi de ayakta tutan ve besleyen atalarımızdan kalan mirastır. Ağaçların kökleri görünmez, onlar toprağın altındadırlar. Atalarımızın da kemikleri bize görünmez, toprağın altındadır. Ruhları şad olsun.

28 - Özgür Bağcılar Şubat 2014

TV ProgramcısıYazar Meltem Açıkel’in yönetiminde, uluslararası Gastronomi Festivali Yemek Yarışması Engelliler Kategorisinde 1’inci olan görme, işitme ve bedensel engelli aşçıların desteği ve Bağcılar Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan “Birlikte Yemek Yapıyoruz” kitabı büyük ilgi görüyor. Damak zevkimizden örnekler sunulan kitapta çorba, başlangıçlar, salata, pilav ve tatlı tarifleri bulunuyor. “Birlikte Yemek Yapıyoruz” adlı kitap; görsel, kabartma ve işaret dili’ olmak üzere üç farklı versiyon olarak hazırlandı. Uluslararası Gastronomi Festivali Yemek Yarışması engelliler kategorisinde birinciliği elde eden Esra Süzen, Neriman Güngör, Tuğçe Özdoğru TV programcısı ve yemek kitabı yazarı Meltem Açıkel’in yönetiminde önemli bir eser oluşturdular. 7 BÖLGEDEN YEMEKLER Bağcılar Belediyesi tarafından


er için yemek kitabı...

hazırlanan, kuşe kağıda, basılan toplam 63 sayfadan oluşan kitapta çorba, başlangıçlar, salatalar, et yemekleri, pilav ve tatlı tarifleri yer alıyor. Yedi bölgemize ait Türk mutfağından leziz yemek tariflerinin yer aldığı kitap görselliğiyle de dikkat çekiyor. Çorbalar bölümünde şifa kaynağı tarhana, brokoli, mercimek ve domates çorbası tarifi veriliyor. Yine başlangıçlar da ise kısır, kumpir, sarma, fırında patates ve zeytinyağlı sarma tarifi sunuluyor. Sofraların vazgeçilmezi olan salatalar da yedi bölgemizin yeşil ve besleyici ürünleriyle zenginleştirilmiş olarak aktarılıyor. Patates, kırmızıbiber ve hazır salata gibi benzersiz tarifler göz alıcı fotoğraflarla okuyucuya sunuluyor. TATLILARA AYRI BÖLÜM Ev yemekleri bölümünde de nar gibi kızarmış tavuk yemeği tarifi veriliyor. Bunun yanı sıra et ya da tavuk pişirirken farklı lezzetler arayan mutfak severlere de çok “ince ayrıntılar” veriliyor. Türk mutfağının vazgeçilmez yemeklerinden olan “Pilav” da kitapta önemli yer tutuyor. Damak lezzetine hitap eden leziz bulgur pilavı tarifi de dikkat çekiyor. Dünya çapında tanınan tatlılarımızın tarifleri de kitabın en son bölümünde yer buldu. “Fincanda pandispanya keki” tarifinin hemen ardından da güzel bir helva yapmak için hangi ayrıntılara dikkat edilmesi gerektiği izah ediliyor. Yine, vazgeçilmez tatlılarımızdan “Sütlaç”ın tarifi de unutulmamış…

2014 Şubat Özgür Bağcılar - 29


Makale

Muzaffer Oruçoğlu www.muzafferorucoglu.com

U

rsula. Okapi gibi ürkek bir kadın. Işıkları geçti, karşıda durdu. Beni süzdü. Güzel ve güvenilmez bir tip. Filan feşmanla ferman çıkarıyor, hiçbirisini uygulamıyor. Gördüğü her erkeği de kendi türünü öldürmek için örgütlenen bir mahluk olarak değerlendiriyor. “Ben de mi öyleyim? ” diyorum. “Erkeksin, farklı değilsin,” diyor. Pastahaneye girdi. O kadınla, arkadaşım Malcom’un, ‘Denize düşse kıçıyla balık yakalar,” dediği Suzi’yle birlikte çıktı. Görünce ürperiyorum . Yaşama ve ölüme dair sırların garip seslere evrildiği bir ses yumağı. Nefsini önceleyerek konuşan kayırıcı ruhun, Falcı kadının evine doğru birlikte yürüdüler. Çetrefil, genç, küheylan aklıyla, onları ölüm ve yok oluş duygusundan uzaklaştıracak, yakın geleceklerini imkânlarla donatacak, duygularını idealize edip rahatlatacak. Peşlerine düştüm, adımlarımı hızlandırdım. “Falcı kadına gidiyorsanız, ben de gelebilir miyim?” dedim. İtiraz etmediler. Bizi oturma salonuna aldı. Sabahtan beridir girip çıkan Mcdonald’cı işsiz kadınların sıkıntı ve umut kokuları, papağan sesleri ve Falcının, borcu malına eşit, medyun-i müflis kocasından yayılan esrar sisi... Kabuğu kabarmış ağaç gövdelerini çağrıştırıyor, Falcının yüzü. Yangına koşan tulumbacı gibi terlemiş. İkide bir siliniyor. Kahvelerimiz geldi hemen. Ruh okuyucusu ilkin, Ursula’nın bakışlarındaki yeşil su durgunluğuna bakarak, falını okumaya koyuldu. Masum bir duyguyla zamanında sevmiş, meftuniyete ve fitneye düşmüş, yıkılır gibi olmuş ama yıkılmamış. Günahın iki ana kaynağına, uçarı akla ve arzuya fazla itibar etmemiş. Geleceğin, kendisine ‘Dikkatli ol’ 30 - Özgür Bağcılar Şubat 2014

İşsizler dediği ve gülümsediği bir kadın. Ursula, kendisini tanıyormuşçasına konuşan falcının karşısında gevşedi, bencilliğin ve kibirin ördüğü zaman kozasını delmiş gibi oldu. Sıra Suzi’ye geldi. Niyeti lavanta çiçeği gibi kokan bir kadın. Kanat ve kuyruk telekleri yolunmuş, ama pes etmemiş bir güvercin. Güvercinin biçimsiz, içeriksiz gülümseyişi karşısında bir an sustu Falcı. Her kadının kalbinde, kendini atacağı bir uçurum vardı. Güvercin, kalbindeki uçuruma yuvalanmışçasına, kendinden gayet emin bir iklimle dinliyordu Falcıyı. Yaşam öyküsüne ve geleceğine dair kehanetlerini sıralayıp durdu falcı. Güvercin dayanamadı, “Hiçbirisi doğru değil,” diye çıkıştı, hafif feveranlı bir duyguyla. Falcı, itirazları, kehanetlerinin doğrulanışına yorma gibi bir saplantıya sahip olduğu için serinkanlılıkla karşıladı çıkışı. “Ben, sende gizli olan seni, bilmediğin asıl seni anlatıyorum sana,” diye mırıldandı Falcı. Sıra benim falıma geldi. Aklıyla değil, aklının içgüdüsüyle başladı konuşmaya. Aslıma faslıma girdi. Bilmediğim beni anlattığı için sisli değil, açık ve cesur konuşuyordu. Alnı dardı. Yüzünde düğürcük bulguru büyüklüğünde sivilceler, sincabi renkler, kipsiz ve talimli ışıltılar gezinip duruyordu. Bir ara soluklandı, sağ ayağından, Kızılderili mokasenini andıran, tek parçalı ayakkkabısını çıkardı. “İşte bunun gibisin, uzun yollara giriyor, taşıyorsun, ayaklar hamur gibi yayılıyor sana, ama anlamıyor seni. Sen kendini anladığın an, anlayacaklar seni. Tabi, ömrün vefa ederse.” Yirmişer dolarları, Falcının tokmakbaş kocasına ödeyip çıktık. İşsizler, emekliler, nana muhtaç şehir yoksulları birikmişti kapının önünde. Biz girerken yoklardı. “Bu kadının bana dair söylediklerinin yüzde sekseni doğru değil. Hal böyleyken bu insanlar neden geliyorlar buraya?” dedim. ‘Aptalmısın’ dercesine homurdandı Suzi; “Her insanın içinde bilinmeyen biri var, onu öğrenmeye geliyorlar,” dedi. Kadınlardan ayrıldım. Yaşlı Jessica’yı bulabilir miyim umuduyla RSL’ girdim. Harıl harıl çalışan her kumar makinasının başında bir kocakarı. Her yer pırıl pırıl, tertemiz. Yanda kumarhanenin kafetaryası, lokantası.

Jessica’yı bulamadım. Sokağa , insanların ve köpeklerin arasına attım kendimi. Çöp kutularından yiyecek ve içecek toplayan Nick’i gördüm. Yanında, arkadaşı Pamela vardı. Dalgacı kadın. Nick, kaldırımdaki köpek kazuratlarına bakarak, köpek sahiplerinin sınıfını tesbit eden, yarı kaçık bir adamdı. Kafasında üç sınıf vardı: Upper class(Üst), Middle Class(orta), Lower income class(alt). Pamela, beni görünce, her zamanki gibi el salladı. “Bir dolar ver, Nick sana, bugünkü köpek dışkılarının hangi sınıflara ait olduğunu göstersin,” dedi. Kabul ettim. Hemen geldiler yanıma. Bir dolar elli sent koydum, Nick’in kirli siğilli avucuna. Çevresine şöyle bir bakındı, kolumdan tuttu, az ötede, bankta oturup otobüs bekleyen yolcuların önünde dağılmış, perişan bir vaziyette duran köpek dışkısına doğru çekti beni. “Şu gördüğün, alt sınıfa ait bir köpeğin dışkısıdır,” dedi. “Nerden biliyorsun?” dedim. “Köpek aç olduğu için, bir daha bulamam diye ölçüsüz, orantısız yemiş, ölçüsüz orantısız da çıkarmış; renginden, büyüklüğünden belli. Üst sınıf köpeğinin aç kalma korkusu yoktur. Ölçülü yer, az yer, seviyeli ve küçük çıkarır. Renkli ve cilalıdır. Orta sınıf köpeğininki ise...” Nick’i tanıyanlardan, işsizlerden oluşan küçük bir çember oluştu çevremizde. Utandım. Uzak coğrafyadan teftişe gelen bir müfettiş ile ona izahatta bulunan pejmürde bir memur manzarası çıkmıştı ortaya. Az sonra çemberden tartışmaya katılanlar oldu. Nick’in tahlil yeteneğini, dikkatini taktir edenler, karşı çıkanlar, derken, rahatladım. Yanında iki köpekle oradan geçerken, durup, çembere giren yaşlı bir adam, konuyu öğrenip, tartışmanın odağı haline gelince, iş uzadı, çember biraz daha büyüdü. İki polis geldi sonunda.Kıdemli olana yöneldi kulaklar. Bu tip sorunlar, kalabalık bir kaldırımda izinsiz tartışılamazdı. Ve konu da doğası itibariyle köpek sahiplerini rahatsız edebilirdi. ‘Dağılın lütfen,’e uyarak dağıldık Eve geldiğimde, habis bir ur gibi zonklayıp duruyordu kafamda şehir. Mekânı tüketmiş, olmayan bir şeyden, özdeşlik ve tanımlama ilkesinden, yaşamın evrensel sürekliliğinden kopmuş gibiydim.



Beslenme -Diyet

Kahve hafızayı güçlendiriyor! Amerikalı bilim adamlarının son yaptığı araştırmaya göre kahve hafızayı güçlendiriyor.

N

ature Neuroscience dergisinde yayımlanan araştırmada, kafeinin hafızaya etkisi incelendi. Kafeinli yiyecek-içecek tüketmeyen 160 kişiye önce bir takım resimler gösterildi. Daha sonra katılımcıların bir kısmına büyük bir bardak kahveye denk gelen kafein tabletleri verildi. 24 saatin ardından resimler benzerleriyle karıştırılarak katılımcılara yeniden gösterildi. Kafein alanların resimleri daha iyi hatırladığı ve ayırt ettiği ortaya çıktı, ancak uzmanlar, kahve tüketiminde aşırıya kaçılmaması gerektiği konusunda uyarıyor.

32- Özgür Bağcılar Şubat 2014


Türkiye Finans 3. Fotoğraf Yarışması sonuçlandı... Arif Ünal

Fotoğraf

Ali Alabaşlı

Murat Toru

Türkiye Finans’ın çalışanlarına yönelik düzenlediği 3. Fotoğraf Yarışması’nın Murat Toru kazananları belli oldu.

Y

arışmanın birincisi “Karanlığın Büyüsü” isimli çalışmasıyla ADK ve Ödeme Sistemleri Geliştirme Müdürlüğü’nden Arif ÜNAL oldu ve 3000 TL’lik ödül kazandı. Adıyaman Şube Müdürlüğü’nden Ali ALABAŞLI “Uçurtma” isimli eseriyle ikinci olarak 2000 TL, Ankara Demetevler

Şube Müdürlüğü’nden Murat TORU “Kara Akbaba” isimli çalışmasıyla üçüncü olarak 1000 TL,ADK ve Ödeme Sistemleri Geliştirme Müdürlüğü’nden Hüseyin BAHÇECİ “Müzik Seni Taşısın” isimli çalışmasıyla Türkiye Finans Özel Ödülü olarak 1500 TL kazandı.

Hüseyin Bahçeci

Yarışmaya katılan 5 kişi 500 TL’lik mansiyon ödülünün sahibi oldu. Yarışmada 34 eser sergilenmeye layık bulundu, sahipleri 100’er TL ödül kazandı. 2014 Şubat Özgür Bağcılar - 33


Astroloji

Koç

Akışa ayak uydurun ve öfkeyle hareket etmeyin. Size özel bir takım şeyler başkalarının eline geçebilir ve size karşı kullanmaya kalkan gizli düşmanlıklarla karşı karşıya kalabilirsiniz.

21 Mart – 20 Nisan

Boğa

Taşınma satın alma gibi konularla ilgili düşünceleriniz varsa beklemeli geri hareket tamamlandıktan sonra harekete geçmelisiniz.

21 Nisan – 20 Mayıs

İkizler

Bu sure içinde evinizin su tesisatı elektronik eşyaları ile ilgili problemler yaşanabilir. Tadilat gerektiren bir sorunuz varsa Merkür ‘’R’’ hareketine başlamadan gözden geçirmeniz yararınıza olur.

21 Mayıs – 21 Haziran İş ve özel yaşamınızda kiminle nerede ne konuştuğunuza dikkat edin. Gizlilik önem kazanmakta fikirleriniz çalınabilir! Özel yaşamınızla ilgili bir anlık öfke ya da duygusallıkla yaptığınız paylaşımlarınız, başınızı Yengeç ağrıtabilir DİKKATLİ olun. 22 Haziran – 22 Temmuz

Aslan

23 Temmuz – 23 Ağustos

Başak

Güveninizi suistimal edecek iş arkadaşları yakın çevrenizde değer verdiğiniz birilerinin arkanızdan çevirdiği dolaplar ortaya çıkabilir. Bu bir oyunsa sizde kuralına göre oynayın ve onlara kendi yaptıkları ile ayna olun. Geçmişle ilgili yarım kalmış konular ilişkiler gündeminize gelebilir. Dargın olduğunuz eş ya da sevgilinizle yeniden bir araya gelebilir yeni bir başlangıç yapabilirsiniz.

24 Ağustos – 23 Eylül 34 - Özgür Bağcılar Şubat 2014

İş hayatınızda yanlış anlaşılmalar ve yanılgılara sebep olabilir. Bu sure içinde yeni başlangıçlar yapmamaya dikkat etmeli. Okuduğunuzu doğru anladığınızdan emin olmadan hiç bir resmi evrağın altına imza atmamalısınız.

24 Eylül – 23 Ekim

Evli Akrep’ler sorunlu bir ilişkiniz varsa şiddetli tartışmalar hakaret varan kırıcı sözler duyabilirsiniz eşinizden. Sakin olun ve bir anlık öfkenin nelere mal olabileceğini düşünerek hareket edin.

24 Ekim – 22 Kasım

Geçmişte çözüme kavuşturulmamış sürüncemede kalmış pek çok meselenin iç yüzü tüm çıplaklığı ile ortaya çıkabilir; yeni kararlar aile bağlarınızı güçlendirirken maddi konularda da ortaklaşa hareket etmenin avantajları ile karşılaşabilirsiniz.

Terazi

Akrep

Yay

23 Kasım – 21 Aralık

Bu dönemde dikkat etmeniz gereken konu hırsızlıklar ve kayıplar elektronik eşyalarınız bilgisayar telefon ve ofis eşyalarınızla sıkıntılar yaşayabilir.

Oğlak

22 Aralık – 20 Ocak

Bu dönemde internet üzerinden alışveriş te bulunmak finansal kaynakları değerlendirmek kayıplara neden olabilir.

Kova

21 Ocak – 19 Şubat Bu dönemde iş değişikliği iş başvuru yapmayı düşünüyorsanız beklemede kalmalısınız gittiğiniz yerlerde istediğiniz izlenimi bırakmakta zorlanabilirsiniz. En iyisi retro sonrası görüşmeler yapmak olacak sizler için.

Balık

20 Şubat – 20 Mart




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.