TSO Mart-Nisan Sayisi

Page 1


İçindekiler

02

Köşe Yazısı: Çetin Başaranhıncal

03

1910 ÇO RUM

04

TİCA R

ASI OD

ve SANAYİ ET

Abigem’de AB Desteği

Bozkurt ve Eğer Meclise Konuk Oldu ÇORUM TSO İŞ DÜNYASI Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın Yayın Organıdır Yıl: 2 Sayı: 8

05

Çorum Halen Anadolu Kaplanıdır

06

Demiryolu Talebini Cumhurbaşkanına İlettik Sahibi Çetin BAŞARANHINCAL

07

Yazı İşleri Müdürü Murat ZEYBEL

08

Yayın Kurulu Malik BATTAL İbrahim Necmi ÖZKAYA Kenan ÖZÜYAĞLI Fikret TEPENÇELİK Yönetim Adresi Gazi Cad. No: 18 ÇORUM Tel: 0364 224 44 50 Faks: 0364 213 32 05 Film Uzerler Ltd. Şti. 0312 441 90 15 Tasarım-Baskı BirMedya 0364 225 666 4

Deloitte TSO’da Zor Zamanları Yönetmenin Yollarını Paylaştı

Genç Girişimciler Bölge Toplantısı Samsun’da Yapıldı

09

Genç Girişimciler ‘‘KARİYER GÜNLERİ’’nde Konuştu

10

Çetin Başaranhıncal Girişimcilerin Kadınlar Günü’nü Kutladı

11

Çorum’a Kalibrasyon Merkezi Atağı

12

Çorum Tso Türk Sanat Müziği Korosu’ndan Bahar Konseri

14

İçimizden Biri, Tomris Çetinel

16

TSO’dan Depremzedelere Yardım 2

İş Dünyası Ocak-Şubat 2010


Meclis Toplantısı

4

12

17

9 18

Kadın Girişimciler İşbirliği Yapacak

21 26

Çorum TSO Toplantılara Ev Sahipliği Yaptı

26

Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Narin : “Bizler, yatırım yapmak mecburiyetinde olan bir ülkenin çocuklarıyız”

32

30

İTKİB Gezici Eğitim Merkezleri

32

Tekstil Sanayi

42

38

AB’den Eko-Yenilikçilik Projeleri İçin Mali Kaynak, Ekoİnovasyon 2010 Çağrısı Açıldı

46

41

Sgk: 72 Milyon Artık Zorunlu Sigortalı Olacak

42 Eski Hükümet Konağı

44 Ödemeler Artık Cepten Yapılacak

46 Stresle Mücadele

49 TOBB ve Halkbank’tan KOBİ’ler İçin Destek Kredisi

51 Ekonomik Göstergeler

58 Vergi Takvimi

63 Fuarlar İş Dünyası Mart-Nisan Ocak-Şubat 2010

1 3


Meclis Toplantısı

Çetin BAŞARANHINCAL Yönetim Kurulu Başkanı

İş Dünyası’nın değerli okuyucuları, Odamız bünyesinde faaliyet gösteren Çorum Kadın Girişimciler Kurulu tarafından ‘‘Kadın Girişimciler İşbirliği Platformu’’ düzenleniyor. Odamızın katkılarıyla 4-5 Haziranda düzenlenen programa TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile 78 ilden TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesi 500 konuk iş kadınının yanı sıra ilimizdeki sanayiciler katılacaktır. Aynı veya benzer sektörlerde hizmet veren iş kadınlarının ticari ve sosyal ilişkiler kurmalarına olanak sağlanması amacıyla düzenlenen etkinliğin Çorum’da yapılması hem kentimizin tanıtımına hem de kadınların iş hayatındaki rolünün artmasına büyük katkı sağlayacaktır. Değerli üyelerimiz, bildiğiniz gibi yaklaşık 2,5 yıldır Çorum’da görev yapan Vali Mustafa Toprak, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan kararnameyle Mayıs ayında Diyarbakır’a atandı. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz. Çorum’da görev yaptığı süre içerisinde ekonomik, sosyal, turizm ve sportif alanda kentin gelişmesine büyük katkıları olmuş ve nezaketli, sıcak ve insani tarafı ağır basan kişiliğiyle toplumun her kesimiyle kurduğu samimi diyaloguyla herkesin takdirini kazanmıştır. Kurum olarak yaptığımız her etkinlik ve organizasyonda da bizleri yalnız bırakmamış ve desteklemiştir. Veda ziyaretleri kapsamında da odamızı ziyaret etmiş, meclis toplantımıza katılarak bizlerden helallik istemişti. Biz de kendisine , ‘’iş dünyasıyla kurduğu samimi dostluk ve Çorum ekonomisinin gelişmesine yaptığı katkılardan dolayı teşekkür plaketi’’ sunduk. Kendisine hizmetlerinden dolayı buradan bir kez da teşekkür ediyor ve yeni görevinden başarılar diliyorum.

2

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

2009 yılında yaşanan küresel finans krizinden sonra, 2010 yılına iş alemi olarak umutla bakıyoruz. Ekonomi ile ilgili açıklanan makro veriler, umutlarımızı ve beklentilerimizi güçlendirmektedir. 2009 yılında başta yaşanan ekonomik küçülmenin iş alemi üzerinde oluşturduğu psikolojik olumsuzlukları, yine bizlerin birlikteliği ile yapacağı girişimler, yatırımlar ile bertaraf edebiliriz. Dünya ekonomilerinde öyle bir süreç yaşanıyorki, ekonomimiz yeni risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu riskler ekonomimizi dolayısı ile de işletmelerimizi bir şekilde etkilemektedir. Güçlü ve dirençli ekonomilerin, dinamik yönetimler tarafından zamanında alınacak kararlar ile mümkün olacağı bir gerçektir. Son olarak, kamu oyuna sunulan ve 15 Haziran ‘da uygulamaya konması planlanan Mali Kural kararlarını bu açıdan oldukça önemli görmekte ve desteklemekteyiz. Ekonomide güven ve istikrarı sürdürülebilir hale getirmek için ortaya konulan ekonominin yeni yol haritasının kalıcı olmasını ve beklentileri karşılamasını temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası olarak 100 yıldır Çorum’un gelişmesine yaptığımız katkıların verdiği şevkle bundan sonra da aynı şevk ve heyecanla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Saygılarımla,


Meclis Toplantısı

İki yıl boyunca AB tarafından finanse edilen Çorum Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi’nin destekleme sürecinin Mayıs ayı sonunda biteceğini söyleyen TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, işletmelerin kalan süreyi iyi değerlendirmesini istedi. TSO Meclis Toplantısı’nda faaliyetleri anlatan Başaranhıncal, son depremlerin kiremit ve tuğla üretiminin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu anlattı. İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Diren Çakmak da toplantı sonunda üyelere sunum yaptı. “Abigem’in Sürdürülebilirliğini Sağlamak İçin Üyelerimizin Desteği Önemli” Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi’nin AB tarafından finanse edilmesinin 1 Haziran 2010 tarihinde sona ereceğini belirterek bu tarihten sonra ABİGEM’e desteğin sürmesi gerektiğini kaydetti. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın Mart ayı olağan Meclis Toplantısı’nda ilk olarak Yönetim Kurulu faaliyet raporu TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal tarafından üyelerin bilgisine sunuldu. Türkiye’de KOBİ danışmanlık sisteminin kurulması girişiminin ürünü olan ABİGEM’lerle ilgili TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yönetiminde yapılan toplantıya katıldıklarını anlatarak ABİGEM’lerin sürdürülebilirliğinin sağlanması için yapılması gerekenlerin masaya yatırıldığını dile getiren Başaranhıncal, “Bilindiği üzere kurulduğu günden bu güne kadar AB tarafından desteklenen ABİGEM’lerin 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren destekleme süreci bitecektir. Özellik-

le ABİGEM çalışanları uzman ve destek personellerinin maaşları 2 yıl boyunca AB tarafından finanse edilmiştir. Toplantıda bu destek süresinin kesinlikle uzatılmayacağı ve belirtilen tarihte sona ereceği ifade edilmiştir. ABİGEM’lerin sürdürülebilirliğini sağlamak için başta Odamız, ortaklarımız ve üyelerimizin desteği önem arz etmektedir. Özellikle ABİGEM, KOBİ niteliğindeki üyelerimize her düzeydeki danışmanlıkla ilgili taleplerine cevap verecek düzeye gelmiştir. Her türlü teknik ve bilgi bakımında alt yapı oluşturulmuştur. Dolayısıyla ABİGEM’e el birliği ile destek vermemiz ve yaşatmamız gerekmektedir” dedi. TSO Meclis Toplantısı daha sonra diğer gündem maddelerinin görüşülmesi ile sona erdi. Hitit’in Ekonomiye Katkısı 30 Milyon TL Çorum Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Diren Çakmak, Hitit Üniversitesi’nin kuruluşundan bugüne kadar Çorum ekonomisine 30 milyon TL katkıda bulunduğunu söyledi.

Çorum Ticaret ve Sanayi Odası tarafından “Hitit Üniversitesi’nin Çorum’a Katkıları” konulu bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Diren Çakmak, üniversitenin yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. Çakmak, Çorum’un vergi gelirinin 317 milyon, ihracatının 101 milyon TL olduğunun göz önüne alındığında üniversitenin il ekonomisine sağladığı 30 milyon TL’lik katkının küçümsenemez olduğunun altını çizdi. Bu oranın diğer illerdeki üniversitelerde 150 milyon TL’ye ulaştığına dikkat çeken Çakmak, toplumun bütün kesimleriyle el ele vererek bu katkıyı nasıl çoğaltabileceklerinin hesabını yaptıklarını ifade etti. Çakmak, üniversitenin şehrin kentlileşmesine, bir arada yaşama kültürü ile demokratik yollardan hak arama kültürüne de katkı sağladığını vurguladı. Üniversitede 5 fakülte, 3 enstitü, 3 MYO, 1 SYO ve 3 araştırma merkezi bulunduğunu açıklayan Çakmak, ayrıca üniversitede 256’sı akademisyen olmak üzere 436 kişinin istihdam edildiğini sözlerine ekledi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

3


BOZKURT VE EĞER MECLİSE KONUK OLDU Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın Nisan ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Erol Karataş’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından TSO’nun davetlisi olarak kente gelen Dünya Gazetesi Yazarı Ekonomist Prof. Dr. Rüştü Bozkurt, ‘‘Dünya ve Türkiye’deki Ekonomik Gelişmeler’’, Gençlik ve Spor İl Müdürü Haşim Eğer de ‘‘Sportif Turizm ve Çorum Ekonomisine Katkıları’’ konulu sunum yaptı. Konferans salonunda gerçekleştirilen meclis toplantısında ilk olarak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Karaca, odanın bir aylık icraatlarını anlattı. Yapılan faaliyetler, yönetim kurulu olarak katıldık-

ları toplantılar ve önümüzdeki günlerde hayata geçirilen etkinlik ve projelerle ilgili bilgiler veren Karaca’nın ardından Gençlik ve Spor İl Müdürü Haşim Eğer, meclis üyelerine, ‘‘Sportif Turizm ve Çorum Ekonomisine Katkıları’’ konulu sunum yaptı. ‘‘Spor faaliyetleriyle yeni bir turizm kapısı oluşturuldu’’ Sporun geliştirilmesi ve gençlerin spora yönlendirilmesi amacıyla 53 kulüp, 16 bin 775 lisanslı sporcu sayısı ile 26 branşta il sporuna hizmet verdiklerini anlatan Eğer, kentte düzenlenen sportif faaliyetlerle spor turizmi oluşturduklarını söyledi. Çorum’a bir hafta içerisinde 500 sporcu gelmesi halinde il ekonomisine aylık

500 bin TL katkı sağlandığını ifade eden Eğer, sporcu kafile sayısının artması halinde Çorum ekonomisine aylık 1 Milyon TL’ye yakın gelir sağlandığını ayrıca kente gelen sporcu kafilelerini Çorum’un tarihi ve kültürel yerlerini de gezdirdiklerini kaydetti.Yılbaşından itibaren futbol, voleybol, masa tenisi, güreş ve judo gibi branşlarda birçok faaliyet gerçekleştirildiğini anlatan Eğer, spor yapan gençlerin, özellikle 12-18 yaş arasındaki çocukların istisnalar haricinde hiçbir adli olaylara bulaşmadığını öğrendiklerine dikkati çekti. Eğer, gençleri kahvehane köşelerinden ve madde bağımlılıklarından kurtarılarak spora yönlendirilmesi konusunda meclis üyelerinden destek istedi.

Yakup Karaca

4

İş Dünyası Mart-Nisan 2010


Meclis Toplantısı

“Çorum Halen Anadolu Kaplanıdır” Eğer’in ardından Oda’nın davetlisi olarak kente gelen Dünya Gazetesi Yazarı Ekonomist Prof. Dr. Rüştü Bozkurt, meclis üyelerine, ‘‘Dünya ve Türkiye’deki Ekonomik Gelişmeler’’ konulu bir sunum yaptı. ‘‘Türkiye iyi yönetilirse dünyanın bir numarası olmaya aday’’ Çok önemli bir kriz döneminden geçtiklerini belirten Bozkurt, 1,5 yıl önce yaptıkları tespit ve analizlerle krizin geleceğini ve zamanını belirttiklerini ve 18 aydan fazla sürmeyeceğini ifade ettiklerini söyledi. Şuanda krizden çıkış döneminde olduklarını anlatan Bozkurt, ‘‘Firmalarımız bu krizden çıkarken bazı konulara çok dikkat etmelidir. Çünkü krizden çıkışta birçok yeni fırsat doğuyor. Ben bu krizi çok yakından inceledim, araştırdım. Kimler bu krizi iyi bir şekilde atlattı dersek, rekabet edebilenler bu krizi iyi atlattı. Örneğin Türkiye’de mobilya sanayi yüzde 40 küçülürken, İstikbal gibi ölçeği büyük olan firmalar yüzde 7 ile yüzde 22 arasında büyüdü. Eskişehir’de bütün firmalar çok büyük kayıplara uğrarken yine ölçeği büyük olan 2 firma krizi çok iyi atlattı. Çok küçük ölçekli olan firmalarımız sıkıntı yaşadı’’ diye konuştu. ‘‘Çok iyi alan analizi yapan, derinlemesine araştırma yapan ve tedbir alan firmalar da bu krizi az hasarla atlattı’’ diyen Bozkurt, bu araştırmaların yaparak başarılı olan ve büyüyen firmaların da bulunduğunu söyledi. Alan analizlerinin, krizlerde önemli bir araç olduğunu öğrendiklerini ifade eden Bozkurt, ‘‘Krizin başında biz bu konuyu bu kadar net öngörmüyorduk. Ama gördük ki oturup iş alanında çeşitlendirme yapan, yeni alanlar keşfeden firmalar bu krizi atlattı. Büyük ölçekli firmalarda için de geçerli bu, küçük ölçekli firmalar içinde..’’ şeklinde konuştu. ‘‘Önümüzdeki dönemde bu kriz bitiyor ama değişmenin hızı ve yoğunluk nede-

niyle bir çeşit sürekli kriz yaşayacağız’’ diyen Bozkurt, ‘‘Rekabet giderek artacak, yoğunlaşacak ve sürekli işimizi üzerinde odaklanmak zorunda kalacağız. Bu söylediklerime dikkat eden berberinden, Sabancı Grubuna kadar gayet rahat atlatacak krizleri’’ ifadelerini kullandı. Türkiye’yi kurtaracak 10 sektör Dünya Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Rüştü Bozkurt, Türkiye’nin tarihinde hiç bu kadar büyük bir fırsat yakalamadığını vurgulayarak, ‘‘Balkan dağlarından Çin denizine kadar girişimci insan özelliği bakımından Türkiye kadar başarılı olan başka bir ülkenin daha olmadığını’’ söyledi. Türkiye’nin aynı zamanda yeni ve modern bir sanayiye sahip olduğunu anlatan Bozkurt, tarım, hayvancılık, seramik, mobilya, doğalgaz, makine, lojistik, tekstil ve turizm sektörlerinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin iyi yönetilmesi durumunda dünyanın bir numarası olmaya aday bir ülke olacağını öne süren Bozkurt, ‘Hazır alt yapısı ve tecrübesiyle dünyanın bir numaralı ülkesi olmaya aday olan Türkiye, kaynağıyla insanıyla bu potansiyele sahip..’’ dedi. Girişimcilere, ‘‘ortak aklınızı kullanın’’ çağrı-

sında bulunan Bozkurt, ‘‘Gelecekte çok büyük meblağlar ödeyerek ortaklık kurana kadar bugünden ortak olmaya bakın. Türkiye bir fırsatlar ülkesi. Çorum’da böyle... Yapılacak tek şey var, ortak akıl yaratmak. Birbirimizle oturacağız, konuşup, düşünüp tartışacağız. Eğer bunu becerirsen Türkiye gelecekte dünyanın 10. Büyük ülkesi arasında olacak. Kendi atomumu, silahını, uçağını kendi yapacak. Türkiye imparatorluk döneminden sonra kaybettiği itibarını yeniden şaha kaldıracak. Buna bütün yürekle inanıyorum. Bunu destekleyeceğinize inanıyorum. 1986 yılından beri buradaki insanları tanıyorum. Sizlerin buna çok ciddi katkı vereceğine inanıyorum’’ şeklinde konuştu. ‘’Çorum’un rekabet güçü çok yüksek’’ Konuşmasının ardından meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Bozkurt, devlet desteği almadan yaptıkları yatırımlarla adını Anadolu Kaplanları arasına yazdıran Çorumlu müteşebbislerin, halen bu unvanını koruduğunu söyledi. Bozkurt, ‘‘Çorum halen Anadolu Kaplanı’dır. Rekabet gücü çok yüksek. Çorum’daki Uğur Makine’nin yaptığı işi Türkiye’de yapan 4 firma daha var. Sorarım şimdi size, Türkiye’deki bu 5 firma bir araya gelse, dünyada sizinle kim rekabet edebilir?’’ dedi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

5


Meclis Toplantısı

DEMİRYOLU TALEBİNİ CUMHURBAŞKANINA İLETTİK Çorum için hayati önem taşıyan ve Çorum Ticaret ve Sanayi Odası tarafından her platformda dile getirilen demiryolu projesi talebi, Çankaya Köşkü’ne çıkan Çorum Heyeti tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e iletildi. Yıllar önce müteşebbislerinin, devlet desteği almadan yaptıkları yatırımlarla adını Anadolu Kaplanları arasına yazdıran Çorum’un, üniversiteyle birlikte en büyük beklentisi olan demiryolu, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da gündemin en sıcak konusu olma özelliğini koruyor. Her platformda konuyu gündeme getiren Çorum Ticaret ve Sanayi Odası, kent için büyük önem taşıyan demiryolu konusunu devletin zirvesine taşıdı. TSO tarafından yapılan organizasyon ile Vali Mustafa Toprak, AK Parti Çorum Milletvekilleri Agah Kafkas, Cahit Bağcı, Murat Yıldırım ve Ahmet Aydoğmuş, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ile TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ve Meclis Başkanı Erol Karadaş’tan oluşan Çorum Heyeti, 21 Nisanda Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuğu oldu. 6

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Kendisine kentin sorunları ve ildeki gelişmeler hakkında bilgiler veren heyete, duble yolların durumu, Merzifon Havaalanı’nın konumu ve faydası, üniversitenin gelişimi ve turizm çalışmalarıyla ilgili sorular soran Cumhurbaşkanı Gül, Çorum’un başkentlik ettiği Hitit medeniyetinin adını taşıyan Hitit Üniversitesi’nin kente uluslararası bir kimlik kazandıracağının altını çizerek üniversitenin gelişiminin önemli olduğunu belirtti. ‘‘Demiryolu Çorum için önemli bir eksiklik’’ Ziyarette Çorum’un yıllardır en büyük beklentisi olan demiryolu konusunu da ileten Çorum heyeti, Cumhurbaşkanı’ndan bu konuda destek istedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Çorum’un demiryolu talebini desteklediğini ifade ederek, bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili bakanlara talimatlar vereceğini söyledi. “Yük taşımacılığında demiryolunu kullanamayan Çorum ve Çorum sanayisi için demiryolu bir eksiklik”

diye konuşan Gül, ‘‘Bu konuda üzerimize düşeni yaparız. Gerek Başbakan Erdoğan ve gerek ilgili bakanlara talimatlarımızı iletiriz. Çorum ve Çorum sanayisi özellikle yük taşımacılığı konusunda demiryolunu da kullanabilmeli” ifadelerini kullandı. ‘‘Tüm günümü Çorumlularla geçirmek istiyorum’’ Ziyaretle ilgili bilgiler veren Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, ziyarette Çorum’un ekonomik ve sanayi alanındaki gelişmelerini de aktardıklarını söyledi. Uzun yıllardır kente Cumhurbaşkanı gelmediğini anımsatarak, Gül’ü Çorum’a davet ettiklerini bildiren Başaranhıncal, ‘‘Cumhurbaşkanımız teklifimizi çok sıcak karşıladı ve en kısa süre içerisinde Çorum’a gelmek istediğini söyledi. Çorum’a geleceği gün tüm gününü Çorumlularla geçirmek istediğini belirtti’’ şeklinde konuştu.


Haber

DELOİTTE TSO’DA ZOR ZAMANLARI YÖNETMENİN YOLLARINI PAYLAŞTI Danışmanlık firması Deloitte, Çorum’da “Zor zamanlar geçti mi? Yeni dönem yönetim ve teknikleri” konulu bir seminer düzenledi. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın 100. yıl etkinlikleri kapsamında oda üyesi şirketlerin temsilcilerinin katıldığı seminerde Deloitte, “Vergide güncel gelişmeler ve yatırımlarda devlet yardımları” ve “Aile şirketleri ve profesyonel yönetim” konularında katılımcılara detaylı bilgiler aktardı. Kriz sonrası yeni ekonomik düzenden avantajlı çıkmanın yollarının paylaşılması amacıyla düzenlenen seminerde, Deloitte üst düzey yöneticilerinin aktardığı bilgiler ilgi ile dinlendi. Denetim, vergi, kurumsal risk, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman alanında dünyanın en büyük profesyonel hizmet kuruluşlarından Deloitte, düzenlediği seminerde krizden güçlü çıkmanın yollarını Çorumlu iş adamlarıyla paylaştı.

Oktay Aktolun

rında detaylı bilgiler aktardı. Küresel ekonomik krizden çıkış sürecinde Çorum’da iş dünyasının temsilcileri ile bir araya gelerek aile şirketlerinde yönetimden yeni çek kanunu ve teşviklere kadar çok çeşitli konuları değerlendirme fırsatı bulmaktan mutluluk duyduklarını belirten Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Sorumlu Ortağı Oktay Aktolun şunları söyledi:

“Zor zamanlar geçti mi? Yeni dönem yönetim ve teknikleri” konulu seminerin açı“Geride bıraktığımız dölış konuşmasını, Ticaret ve nem tüm sektörler için zorSanayi Odası Yönetim Kulu oldu. İçinde bulundurulu üyesi Fikret Tepençelik ğumuz yılda, geçen döneve Deloitte Türkiye KurumEvren Sezer min değerlendirmesi, farklı sal Risk Hizmetleri Sorumlu sektörlerden gelen gelecek Ortağı Oktay Aktolun yaptı. TSO Meclis Başkanı Erol Karadaş ve Tica- projeksiyonları yaraların sarılmasına, ret ve Sanayi Odası üyesi şirketlerin tem- krizden avantajlı bir şekilde çıkılmasına silcilerinin katıldığı seminerde Vergi Hiz- katkıda bulunacak. Deloitte olarak yapmetleri Ortağı Veysel Türkmen, tığımız araştırmalarla iş dünyası temsilvergide güncel gelişmeler ve yatırımlar- cilerine farklı bakış açılarını yakalamalada devlet yardımları ve Kurumsal Risk rına destek olacak veriler sağlıyoruz. Bu Hizmetleri Ortağı Evren Sezer ise aile şir- çerçevede Çorumlu iş adamları ile buketlerinde profesyonel yönetim konula- luşmaktan mutluyuz, burada gerçekleş-

tirdiğimiz verimli semineri başka illerde sürdürmeyi hedefliyoruz.” Deloitte Hakkında Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman hizmetlerinde dünyanın en büyük kuruluşlarından biri olan Deloitte, 140’tan fazla ülkede, 168 bini aşkın personeli ile faaliyet gösteriyor. Deloitte’un dünya çapında cirosu 26,1 milyar dolar. İleri teknoloji kullanan, değişik alanlardaki bilgi ve becerilerini bir araya getiren Deloitte, dünya çapındaki tüm müşterilerine aynı yüksek kaliteli hizmeti sunmayı ilke edinmiştir. Dünyanın en büyük şirketlerinin yarıdan fazlasına ve büyük ulusal teşebbüslere, kamu kurumlarına, ulusal devlere ve küresel çapta hızla büyüyen şirketlere hizmet veren Deloitte, birçok gelişmekte olan pazarda da liderliğini sürdürüyor. Türkiye’de çalışmalarına 1986 yılında başlayan Deloitte faaliyetlerini İstanbul, Ankara ve İzmir’de 900’ü aşkın çalışanıyla sürdürüyor. Deloitte Türkiye’de denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal finansman ve kurumsal risk alanlarında hizmet veriyor. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

7


GENÇ GİRİŞİMCİLER BÖLGE TOPLANTISI SAMSUN’DA YAPILDI Sabancı, üniversitelilere hitap etti TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı bölge toplantısının ardından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde ‘‘Girişimcilik’’ konulu konferans verdi.

Çorumlu Genç Girişimciler Ali Sabancı ile Birlikte

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Bölge Toplantısı, Kurul Başkanı Ali Sabancı ve üst kurul üyelerinin katılımıyla Samsun’da yapıldı. 29 Mart tarihinde gerçekleştirilen toplantıya Çorum Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Mustafa Bektaş da katıldı. Samsun’da gerçekleştirilen toplantıya TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı ve üst kurul üyelerinin yanı sıra Çorum, Samsun, Giresun, Amasya, Ordu, Tokat, Kastamonu, Sinop ve Trabzon’un içinde bulunduğu 9 ilin Genç Girişimciler Kurullarının Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Sabancı, Samsun’da ilk olarak Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ve Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Kerem Tüfekçi’yle, Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nı ziyaret 8

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

etti. Burada düzenlenen törende Vali Güzeloğlu, Sabancı ve Habitat Gençlik Derneği Başkanı Sezai Hazır arasında, ‘‘AB sürecinde gençliğin güçlendirilmesi, gençlerin kapasitelerinin geliştirilmesi ve gençliğin her alanda karar alma mekanizmalarına katılımın sağlanması ve gençlik politikalarının oluşturulmasına yönelik’’ iş birliği protokolü imzalandı. Genç Girişimciler Bölge Toplantısı yapıldı Sabancı ve üst kurul üyeleri daha sonra Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nda, “Genç Girişimciler Bölge Toplantısı’na katıldı. Samsun’un yanı sıra Amasya, Giresun, Çorum, Ordu, Tokat, Kastamonu, Sinop ve Trabzon’un kurul başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda, yapılan çalışmalar ve yürütülen projeler masaya yatırıldı.

Ali Sabancı

Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ile Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan’ın da katıldığı konferansta üniversitelilere hitap eden Sabancı, başarının sırlarını öğrencilerle paylaştı. Girişimci olmak için birikimin veya mal sahibi olmanın gerekmediğini belirten Ali Sabancı, “Girişimci sayısını artırabilirsek, o zaman refaha ulaşabilme şansımız olacak. İş ararken eğer seçeneğiniz olursa maaştan çok, başarınızdan size prim vermeye açık olan şirketleri seçin. İnsanların istediği bir şeyler yaratmalısınız. Yaptığınız işi iyi pazarlamalısınız ve teknolojiyi de iyi kullanmanız lazım. En önemlisi ise yaptığınız işe ruhunuzu katın” diye konuştu. Kadın girişimcilerin önemine de değinen Sabancı, “Nüfusumuzun yüzde 50’si kadın ve biz ısrarla biz böylesi önemli bir kesimi dışlıyoruz. Bu Türkiye’de girişimcilik oranına da yansıyor. Türkiye’de 80 bin kadın girişimci var. Nüfusa göre Türkiye’de girişimcilik oranı sadece yüzde altı. Türkiye’nin ilk 10 büyük ekonomisinden biri olmamız için ise girişimci olmamız şart” dedi. Konferansın sonunda OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Sabancı’ya plaket takdim etti.


Haber

Genç Girişimciler Hitit Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile TOBB Çorum Genç Girişimciler Kurulu tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘‘Kariyer Günleri’’nde, 26 genç girişimci, üniversite öğrencilerinin mesleki gelişimine destek olmak amacıyla tecrübelerini paylaştı. Hitit Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile TOBB Çorum Genç Girişimciler Kurulu’nun işbirliğiyle düzenlenen ‘‘Hitit Üniversitesi Kariyer Günleri 2010”, 1920 Nisan tarihlerinde yaklaşık 700 öğrencinin katılımıyla Mühendislik ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültelerinde yapıldı. Kariyer Günleri’nin 19 Nisanda Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan açılış törenine Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, TOBB Çorum Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Mustafa Bektaş, dekanlar, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. iki gün süren Kariyer Günleri’nde 26 genç girişimci, öğrencilerin mesleki gelişimlerine doğrudan katkı sağlayacak alanlarına yönelik bilgiler verdi. İki gün süren ve birçok sektörden işadamının katıldığı Kariyer Günleri’nde öğrenciler, kafalarını meşgul eden soruları işadamlarına yöneltti. Öğrenciler ayrıca, öz geçmiş formlarını da Girişimciler Kurulu’na teslim etti.

‘‘KARİYER GÜNLERİ’’nde Konuştu ‘‘Öğrencilerle İş Dünyası Arasında Köprü Olmak İstiyoruz’’ Kariyer Günleri ile üniversite öğrencileri ve iş adamları arasında köprü oluşturmak istediklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan, “Kariyer Günleri ile çoğu zaman içi doldurulmadan kullanılan üniversite-sanayi işbirliği ifadesine somut anlam kazandırdık. Merkezi İstanbul’da bulunan firmalardan öte Çorumlu firmalarla öğrencilerimizi buluşturmayı tercih ettik. Çünkü üniversitemiz önce Çorum için var’’ dedi. Programın yerel ölçekli bir program olacağı eleştirileri karşısında cesaretle dik durduklarının altını çizen Kılıçkaplan, Kariyer Günleri’nin düzenlenmesindeki esas amaçlarının öğrencilere kendilerini tanıma fırsatı vermek ve bu doğrultuda kariyer planı yapma konusunda bilinç kazandırmak olduğunu kaydetti. ‘‘Genç Beyinlere İhtiyacımız Var’’ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal da Çorum’un ticari yapısında gelinen noktanın çok iyi tahlil

edilmesi gerektiğini belirterek, ‘‘Bizim genç beyinlere ve yeni katılımlara ihtiyacımız var’’ dedi. Hitit Üniversitesi’nin Türkiye genelinde marka olmak hedefinde yol aldığını, bu gayretin Çorum’a da yansıtılmasını temenni ettiğini vurgulayan Başaranhıncal, iş dünyası ile üniversite arasında iş birliğinin olduğunu ancak uygulamada aksamalar yaşanabildiğini kaydetti. “ Bizim genç beyinlere ve yeni katılımlara ihtiyacımız var” diye konuşan Başaranhıncal, Çorum’da yönetimlerde bulunan üçüncü kuşağın yetki ve sorumluluklarını paylaşmaya hazır olduğunu vurguladı. Çorum’un ticari yapısında gelinen noktanın çok iyi tahlil edilmesi gerektiğine işaret eden Başaranhıncal, Çorum’un Anadolu Kaplanları olarak ifadelendirildiğini, bu unvanın leblebicilikten 15-20 ortaklı oluşturulan birlikteliklerle sanayi yatırımlarına yönelinmesiyle kazanıldığını aktardı. Başaranhıncal, 3. kuşak yöneticilerin dededen ve babadan kalma yöntemleri bırakıp, yetki ve sorumlulukları paylaşacağı alt yapısı sağlam insanlarla çalışmaya açık olduğunu söyledi.

Kariyer Günleri’nde öğrencilerle bir araya gelen tüm panelist işadamlarına üniversite tarafından plaket takdim edildi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

9


Haber

Emine ATLAMAZ kimdir ? 1948 yılında Çorum’da doğdu. İlkokul öğretmeninin ısrarına rağmen babası ortaokulu okumasına izin vermedi. 16 yaşında evlendi ve 3 kız çocuğu annesidir. 1970’li yıllarda eşi Yılmaz Atlamaz’ın teşvikiyle araba kullanmayı öğrendi ve böylelikle Çorum’da ilk ehliyet alan bayanlar arasında oldu. 1986 yılında eşini trafik kazasında kaybetmesi sonucunda o yıl kendisi için dönüm noktası oldu ve iş hayatına atılmak zorunda kaldı. Dışarından ortaokulu bitirdi. Gözlükçülük rasatnamesi almak için sınava girdi ve kazandı. O dönemde bayan olarak çalışan sayısı çok azdı. Onu destekleyenlerde olduğu gibi tenkit edenlerde oldu. 1986 yılından bugüne kadar aktif olarak çalışmaktadır.

Çetin Başaranhıncal’dan Girişimci Kadınlara Jest TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu aylık olağan toplantısı 8 Mart Pazartesi günü Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal, İl Kadın Girişimciler Kurulu’nun toplantısına katılarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı ve kurul üyelerine günün anısına binaen çiçek takdim etti. İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Semrin Kaleli de Kadınlar Günü’nü kutlaması nedeniyle Çorum TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal’a teşekkürlerini sundu. 10

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Kadın Girişimciler Kurulu’nun Mart ayı toplantısında ayrıca bir dönem kadın kurulu başkanlığını yürüten Fatma Er’e yaptığı çalışmalardan dolayı Çetin Başaranhıncal teşekkür plaketini verdi. Toplantıda son olarak, Kadın Girişimciler Kurulu’na 1986 yılında Çorum TSO’ya üye olan ve bugüne kadar aktif üyeliğini devam ettiren Emine Atlamaz’a ‘odaya ilk kayıt olan ve kaydı devam eden kadın üye’ sıfatıyla teşekkür plaketi verildi. Kadın Girişimciler Kurulu Mart ayı toplantısı, ödül töreninin ardından gündem maddelerinin görüşülmesi ile devam etti.


Meclis Toplantısı

ÇORUM’A KALİBRASYON MERKEZİ ATAĞI 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü nedeniyle Çorum TSE Bölge Müdürlüğü bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlikler kapsamında TSE Bölge Müdürü Uğur Özdeniz, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ile Sungurlu TSO Başkanı Abdulkadir Şahiner’in katıldığı ortak bir basın toplantısı düzenledi. TSO’da gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Çetin Başaranhıncal piyasayı kuşatan Çin mallarına tepki gösterdi. Her ürünün gerçek fiyatına satılmadığını ve kalitenin de asla ucuza satılmayacağını kaydeden Çetin Başaranhıncal, Çin mallarından dert yanarak Devletin yerli üretime daha çok destek vermesi gerektiğini belirtti. Başaranhıncal, yerli üretimin desteklenerek üretici tüketici ve kalite kontrol arasında ki çemberin korunmasını istedi. Günümüzde tüketicinin korunması olgusuna rengini veren temel tüketici haklarını ‘temel ihtiyaçların karşılanması hakkı, tüketicinin ekonomik çıkarlarının korunması ve tazmin edilme hakkı, tüketicinin eğitilme hakkı, tüketicinin bilgi edinme hakkı, tüketicinin seçme hakkı, tüketicinin örgütlenme ve temsil edilme hakkı, sağlıklı bir çevreye sahip olma hakkı’ şeklinde sıralayan Başaranhıncal sözlerini şöyle tamamladı: “Tüketicinin korunması hareketi; sosyo-ekonomik, hukuksal ve ahlaksal yönleriyle, çok boyutlu olarak ele alınması gereken kar-

maşık bir dinamikler bütünüdür bu bütün, anti-kartel yasalarından çevre korumacılığına, iş ve ticaret ahlakından uluslararası pazarlarda rekabet edebilmeye, enflasyon oranlarından gelişmişlik düzeylerine kadar geniş bir tabanda değerlendirilmelidir. Konunun çok yönlülüğü, satıcı-tüketici arasında doğan dengesizliği giderme yolunda başvurulacak yöntemlerin de çok boyutlu olmasını zaruri kılmaktadır. Bu bağlamda eş zamanlı olarak hem yasal düzenlemeyi gerçekleştirmek,(hukuksal boyut) hem rekabetin korunmasını desteklemek, (iktisadi boyut) ve hem de tüketicilerin bilinçlenmesini, örgütlenmesini sağlamak sosyolojik boyut zorundayız” diyerek sözlerini tamamladı. Toplantıda konuşan TSE Bölge Müdürü Uğur Özdeniz ise kurumlarının üretici ile tüketici arasında sigorta görevi gördüğünü kaydetti. “OLUMSUZ BİR DURUM YOK” Çorum TSE Bölge Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte Çorum’a Kalibrasyon Merkezi kazandırmak için çalışma başlattı. Konu hakkında açıklama yapan TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, özellikle ölçüm yapan cihazların kontrollerinin yapıldığı Kalibrasyon Merkezi’nin Kayseri’de olduğunu ve bu nedenle zaman zaman zorluklar çektiklerini belirterek Çorum’a da bir merkez kazandırmak için çalışmala-

rın devam ettiğini şu ana kadar olumsuz bir durumun olmadığını söyledi. TSE Bölge Müdürlüğü Ürün Belgelendirme Müdürü Uğur Özdeniz, TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal’a Tüketici Haftası nedeniyle gerçekleştirdiği ziyarette Çorum’a bir Kalibrasyon Merkezi’nin kazandırılması ile ilgili olarak çalışmaların devam ettiğini belirtti. Kalibrasyon merkezinde ürünlerin istenilen kalitelerde üretilip, üretilmediğinin ölçümünü yapan cihazların kontrollerinin bu kalibrasyon merkezlerinde gerçekleştirildiğini ifade eden Özdeniz, bu merkezin de Kayseri’de olduğunu söyledi. Kalibrasyon Merkezi’nin Kayseri’de olması nedeniyle zaman zaman sıkıntılı anlar yaşadıklarını söyleyen TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, “Bir sanayicimizin bir kumpas, bir çelik metre ölçer için bile Kayseri’ye gitmesi gerekiyor. Bazen toplu gönderimler oluyor veya hassas ölçümler için mobil araçlar geliyor. Ancak bireysel anlamda zaman zaman iş adamlarımız zor anlar yaşıyor. Bu konuda TSE Bölge Müdürlüğümüzle ortak bir proje yürütüyoruz. Bu projede şu ana kadar olumsuzluk yok. Çorum’a en azından Kalibrasyon Merkezi’nin şubesini açmak istiyoruz. Bu nedenle Kayseri’deki merkezin yurt dışı ortaklarının genel kurul gibi büyük bir toplantıları olduğu için şu an yatırımlar durdu. Bu iş olacak ama biraz zaman alacak” diye konuştu. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

11


Haber

ÇORUM TSO TÜRK SANAT MÜZİĞİ KOROSU’NDAN

BAHAR TADINDA KONSER

Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Türk Sanat Müziği Korosu Şef Eczacı Enver Leblebicioğlu yönetiminde Devlet Tiyatro Salonu’nda gerçekleşen geleneksel bahar konseri ile sanatseverleri mest etti. Konsere Vali Mustafa Toprak, Garnizon Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Eyüp Bölük, Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Emniyet Müdürü Necmettin Emre, Çorum TSO Meclis Başkanı Erol Karadaş, Çorum TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Çorum

12

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

TSO yönetim ve meclis üyeleri ile çok sayıda davetli izledi. 2002 yılında Şef Eczacı Enver Leblebicioğlu tarafından kurulan koro her yıl aralıksız konserlerine devam ediyor. 70 kişiden oluşan Odamız TSM Korosu Devlet Tiyatro Salonu’nda yaklaşık 3 saat boyunca izleyicilere iki bölümden oluşan her biri ayrı tat olan 22 şarkı sundu. Eczacı Enver Leblebicioğlu yönetimindeki topluluk şu isimlerden oluşuyordu: Sazlar: Kanunlar: Şevket Öncül, Göz-

de Özçelik. Kemanlar: Aycan Bilginer, Ertuğrul Coşkun, Gizem Saraçer, Murat Şamlı, M. Akif Çıta. Udlar: Ayşe Coşkuner, Kenan Demiral, Bengül Kestek, Suat Kıyak. Klavye: Levent Coşkuner. Neyler: Muhammed Esad Çamlı, Mustafa Erzen. Klarnet: Vedat Özal. Ritm Sazlar: Ertan Özçatalbaş, Bahri Tokyay, Bülent Tokyay, Cemil Yıldız. Koro: Nimet Alpoğlu, Nazar As, Gamze Apraş, Sevgi Balaban, Mualla Çağlar, Nurhan Çakmak, Yasemin Çirpi,


Haber Hayal Doğan, Mediha Dilek, Selma Eftekin, Sema Gülen, Gamze Gürbüz, Sevil Seçil İme, Hülya Karabıyık, Sevil Karakoç, Nuran Kural, E. Kübra Özçekiç, Ahu Özçetin, Nuran Özkaya, Feruzan Pars, Nuray Saraçer, Nimet Uysal, Meliha Yanıkoğlu, Cemile Yerli. Nevzat Alkan, Kerep Aydoğan, Ömer Erdal Cerit, Yusuf Çilingir, Tamer Ünal Çubukçu, Cihat Ecdaroğlu, Hüseyin Emniyet, Celal Ertan, Ümit Hayretçi, Ahmet Hanoğlu, Kamil İdikut, Ahmet Kaynak, İhsan Kuyucu, Verdi Öncü, Nihat Örs, Gürbüz Özbay, Uğur Özdeniz, Hakan Özkabakçı, Murat Özkaya, Arslan Özsaraç, İlhan Seçgin, Emin Saraçer, Onur Taşçı, Ali Uzun, Halit Yıldırım, Meftun Yerli. Dinleyenleri mest eden Odamız Türk Sanat Müziği Korosu konser bitiminde uzun süre izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Konser sonunda Vali Mustafa Toprak, Koro Şefi Eczacı Enver Leblebicioğlu’na çiçek takdim ederek “Zarf ve mazrufun her ikisi de güzel. Başarılarınızın devamını diliyorum. Çorum’un sadece leblebisi ile meşhur olmadığını Çorum Ticaret Odası Türk Sanat Müziği korusu ile de marka olduğunu bu konserle bir kez daha göstermiş oldunuz. Hepinizi kutluyorum.” Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ‘da tüm koro adına Şef Eczacı Enver Leblebicioğlu’na teşekkür plaketi verdi. Konser Sonrası Yemekte Biraraya Geldiler Odamızın Türk Sanat Müziği Korosu üyeleri, bahar konserinin ardından İnci Restoran’da yemekte bir araya geldiler.

Konserin ardından TSO Türk Sanat Müziği Korosu Üyeleri Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal öncülüğünde İnci Restoran’a gittiler. Bahar konserinde yaklaşık 3 saat boyunca sahnede kalarak unutulmaz bir konser yaşatan koro üyeleri, konserin yorgunluğunu konserden sonra gittikleri İnci Restoran’da attılar. Başkentte unutulmaz konser Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Türk Sanat Müziği Topluluğu’nun Mayıs ayı içerisinde Ankara’da verdiği konser, büyük beğeni topladı.

Nisan ayında Çorum’da iki kez konser veren ve Sanayi Odası Türk Sanat Müziği Topluluğu, bu kez Ankara’daki Çorumlulara unutulmaz anlar yaşattı. Devlet Su İşleri (DSİ) Konferans Salonunda düzenlenen konsere AK Parti Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş, Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, Çorum TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Danıştay Genel Sekreteri Hüseyin Poroy, Danıştay Genel Sekreter Yardımcısı Kalender Türeoğlu, Sungurlu Belediye Başkanı Selahattin Uzunkaya, Çorum eski Valisi Emekli Anayasa Mahkemesi Üyesi Mustafa Yıldırım, AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, Çorum eski Milletvekilleri Ali Haydar Şahin ve Muharrem Şemsek ile davetliler izledi. 2001 yılında kurulan ve bugüne kadar birçok etkinliğe katılan Enver Leblebicioğlu’nun şefliğindeki 80 kişilik koro, salondakilere, Türk Sanat Müziği’nden güzel eserlerle doyumsuz bir müzik ziyafeti sundu. Konseri izleyenlere Çorum leblebisi ikram edildi. Başkentteki Çorumluların büyük ilgi gösterdiği konserin sonunda TSM Korosu ayakta alkışlandı. Konserin sonunda Ankara’da Çorumluların birliği ve dayanışması için emek veren kişilere teşekkür plaketi verildi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

13


Meclis Toplantısı

“Tiyatroya adanmış bir ömür, sevgi ve saygıyla bugüne kadar gelinmiş bir meslek yaşamı, öğreneceğim çok şey var diyecek kadar farkındalık, kendini anlatırken kelime seçimindeki özen ve tevazu… “

“Tiyatroya adanmış bir ömür, sevgi ve saygıyla bugüne kadar gelinmiş bir meslek yaşamı, öğreneceğim çok şey var diyecek kadar farkındalık, kendini anlatırken kelime seçimindeki özen ve tevazu… “ Hiç tanımayanları, ne iş yaptığını bilmeyenleri bile bir karşılaşmada ya da ayaküstü bir sohbette kendine hayran bırakabilecek bir isim. İçi boşaltılmamış gerçek anlamlarıyla bir oyuncu, bir sanatçı olan Çorumlu Tomris Çetinel’den bahsediyoruz. Ankara Devlet Konservatuarında başlayan sanat yaşamını oyunculuğunun yanı sıra Konya Devlet Tiyatrosu’nda müdürlük yaparak da sürdürüyor. Adı Kaos, Nazlı Yârim, Kod Adı, Eylül, Yuvadan Bir Kuş Uçtu, Çocuklar Duymasın, Saksıdaki Ağaç, Aşkın Dağlarda Gezer, İkili Oyunlar ve Denizin Kanı gibi dizilerin yanı sıra çeşitli sinema film14

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

lerinde de rol alan ünlü sanatçı, aynı zamanda seslendirme sanatçısı...

büllü ile uzun yıllar tiyatro yapmış son-

“Herkes, biraz doğduğu yere benzer” derler. Doğup büyüdüğünüz kentin, karakterinizde ve sanatınızda etkisi olduğunu düşünüyor musunuz ?

kette sürdürmüş.

T.Ç.: Memur çocuğu olduğum için ailem Anadolu’ da gezerken İzmir’ de doğmuşum. Ama sülalem gibi bende her zaman Çorum, Osmancık’lı oldum. Karakterime etkisi yadsınamaz. Sanatıma etkisine gelince ozanların, nüktedanların bulunduğu bir aileden geliyorum. Son yıllarda öğrendiğim bir gerçek beni daha da etkiledi. Bizim sülalede tek tiyatrocunun ben olduğumu düşünüyordum. Hâlbuki dedem, (babamın babası) Osmancıklıların tabiriyle “Zombul Hakkı” askerde tanıştığı geleneksel Türk tiyatrosunun büyük ustası İsmail Düm-

ra da bunu Ramazan aylarında memle-


Röportaj Çorum ile bağınız nasıl devam ediyor? Aileniz hala Çorum’da mı ?

? Çorum’un kültürel ve sanatsal yönden nasıl değerlendirirsiniz ?

nın bunda payı büyüktür) tiyatronun da payını almasıdır.

T.Ç.: Ailemden bazı akrabalar Çorum’ da (teyzem ve eniştem gibi) büyük bir çoğunluğu da Osmancık’ ta yaşıyor. Son yıllarda aile ziyaretlerinden daha çok Devlet Tiyatrosu turneleri ile sık sık hem Çorum’a hem de Osmancık’ a geliyorum.

T.Ç.:Oyunculuğa ilk kez Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünü bitirdikten sonra stajyer olarak İzmir Devlet Tiyatrosu’nda başladım. Çorum deyince aklıma eski bir fotoğraf takılıyor: Panayırlar… Yarışmaların yapıldığı (cirit, at yarışları v.s.) çadır tiyatrolarının kurulduğu (Denizkızı eftelya bir saat sonra gösterisine bu çadırda başlıyoor… Haydi başlıyooor… Sesleriyle) incik boncuk dahil küçük tezgahlarda satılan malların pazarlığının yapıldığı kadın sesine karışan çocuk sesleri ve onlarında üstüne çıkan çığırtkanlar. Bu kültürün yaşatılması gerektiğine inanıyorum. Ve tabi ozanlar… Halk ozanları, kına geceleri, çeyiz serme, düğünler… düğünler… düğünler… Üç gün üç gece süren düğünler.

Hayatınızda dizi filmler nasıl bir önceliğe sahip ? Sizce dizilerin sinemaya ve tiyatroya zararı oluyor mu ?

Gençlik yıllarınızda yaşadığınız Çorum’a ait bir hikâyeniz vardır mutlaka, birini bizimle paylaşır mısınız ? T.Ç.:Gençlik yıllarımda ki anılardan hemen aklıma gelivereni Osmancık’ ta ki hıdrellez kutlamaları. Aynı aileden olan kızların bir top basma alıp bir örnek diktirdikleri entarileri ile Koyunbaba türbesinde ki eğlenceye katılmaları. Sonra daha küçük yaşlarımda ki bayram harçlıklarımızla gittiğimiz bayram yerindeki bir türlü dengede duramayan tahtadan yapılmış atlıkarınca. Çocukluğum ve gençliğimde yazdan yaza gittiğimiz çiftliğimizin, köy yaşamının anılarını aktarmak için uzun öyküler yazmalı, sevgiyi, paylaşmayı, komşu çocuğuna sahip çıkmayı, hatta mahalle aralarındaki tatlı dedikoduları belki de ilerde daha da geniş kitlelerle paylaşmalı. Oyunculuğa ilk kez nerde başladınız

İlk oyunculuk deneyiminiz tiyatro ile başladı. Sizce ülkemizde tiyatro sanatçıların durumu ve karşılaştıkları sorunlar nelerdir ? T.Ç.:Tiyatro toplumun aynasıdır. Bu nedenle toplumda ki sorunlardan tiyatroyu soyutlayamayız. Yani toplumda aksayan ne varsa tiyatro da bundan nasibini alacaktır. Ama en büyük sorun tüm toplumu saran kültür kirliliğinden (Medya-

T.Ç.:Hayatımda ki öncelik tiyatroya aittir. Sinema ve televizyon dizileri ise işimi yaparken beni hem maddi hem manevi besleyen yan uğraşlardır. Ve hepsi asli görevimi aksatmadığım sürece zarar vermez yaşamımı renklendirir ve popüler kültürün revaçta olduğu günümüzde artı değer katar. Çorum yemekleri denince aklınıza ne gelir ? T.Ç.: Yaprak aşı (yaprağaşı), Irgat Böreği Peki, Çorum’da sizce ne eksik ne fazla ? T.Ç.:İnanılmaz bir tarihi kültüre sahip olmasına karşın bunu ulusal hele ki uluslararası platformda yeterince değerlendiremediğini düşünüyorum. Müzesi var, antik kentleri var, (dünya mirası adına çok önemli) ama kent bu mirasın farkında değilmiş gibi yaşıyor. Dünyanın en özel lezzetine sahip leblebi sanki kentin tek turistik özelliği gibiymiş gibi algılanıyor. Fazlasına gelince; artık birçok kentte bulunmayan saat kulesi ve tertemiz bir kent oluşu (caddeleri ve sokakları ile) ilk aklıma gelen özellikler. Çorum’a yatırım yapılacak limitsiz bir bütçeniz olsaydı, siz nasıl bir proje ile yatırım yapardınız ? T.Ç.:Tarihi mirası daha da popülerleştirecek etkinlikler düşünürdüm. (Çünkü bilimsel sempozyumlar ve çeşitli uluslararası toplantılar yalnızca belli bir kesim için ilginçtir.) Ve bu özelliği ile “Marka Şehir” olma yolunda atılımlar yapardım. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

15


Haber

1910 ÇO RUM

DEPREMZEDELERE YARDIM

Çorumlu Kadın Girişimciler Kurulu Diyarbakır’da ‘Kadın Emeği Etkinliği’ne Katıldı TOBB ve Diyarbakır İl Kadın Girişimciler Kurulu tarafından organize edilen, ‘Kadın Emeği Etkinliği’ 06–07 Mart 2010 tarihinde Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen ‘Kadın Emeği Etkinliği’ne, Çorum TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Semrin Kaleli ve TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı Semra Şahin Çorum’u temsil etti. Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle düzenlenen ‘Kadın Emeği Etkinliği’nde Çorumlu Kadın Girişimciler de stand açtı. Tüm katılımcıların kendi yörelerine özgü ürünlerini tanıttığı Kadın Emeği Etkinliği’nde Çorum standı yoğun ilgi gördü. Çorum turizmi ve sanayisinin tanıtıldığı standı ziyaret eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Genel Başkanı Aynur 16

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Bektaş tüm kadınların kadınlar gününü kutladı. Çorum Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Semrin Kaleli, Çorum’un simgesi leblebi ikramında bulunarak, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Aynur Bektaş’a teşekkürlerinin ifadesi olarak Hitit Güneşi maketi hediye etti. Ayrıca Kaleli, tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, “Çorum’u böyle bir etkinlikte başarıyla temsil etmekten mutluluk duyuyoruz. Kadınlarımız artık her alanda ciddi sorumluluk ve görevler üstleniyorlar bundan dolayı da çok mutluyuz. Umuyoruz ki ilerleyen dönemlerde girişimci kadınlar iş hayatında daha fazla rol alacaktır.” dedi.

Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu ile TOBB Genç Girişimciler Kurulu üyeleri, Elazığ’daki depremzedelere maddi yardımda bulundu. 8 Marttaki depremde yakınlarını ve evlerini kaybedenler için başlatılan yardım kampanyasına destek sağlanması amacıyla TSO Yönetim Kurulu ve oda bünyesinde kurulan Genç Girişimciler Kurulu üyeleri tarafından toplanan maddi yardım, depremzede ailelere ulaştırıldı. TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, bu tür üzücü olayların bir daha yaşanmaması temennisinde bulunarak, şunları kaydetti: ‘’Bu deprem bir kez daha gösterdi ki binalarımızda kullanılan malzemeler insan yaşamında deprem anında çok önemli bir etken olmaktadır. Dolayısıyla da depreme karşı kiremit ve tuğla malzemelerinin kullanılması önem arz etmektedir. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar dileriz’’


Haber

Çorum TSO’ya ‘‘ABİGEM’’ teşekkürü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından AB-Türkiye İş Geliştirme Merkezi’ne (ABİGEM) sağladığı katkılar nedeniyle Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür plaketi verildi. TOBB’un öncülüğünde, bazı oda ve borsaların katılımıyla yürütülen ABİGEM projesi kapsamında düzenlenen ‘‘ABİGEM Uluslararası KOBİ Konferansı’’, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini ile Merkezi Finans Birimi Başkanı Muhsin Altun ile

Türkiye’deki bazı oda ve borsa başkanlarının hazır bulunduğu toplantıya Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal da katıldı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açılış konuşmalarının ardından ABİGEM Başarı hikayelerinin paylaşıldı. Daha sonra ‘‘Girişimcilik - İstihdam İçin Heyecan Verici Bir Alternatif”, ‘‘ABiGEM’ler - KOBİ’lerin Büyümesinde Bir Katalizör’’ ve ‘‘İş Merkezleri’nin Yerel Ekonomilere Görünmeyen Katkıları’’ konuları tartışıldı. Konferans boyunca KOBİ’lere ihracat desteği, üretim sürecinde yapılacak

düzenlemeler aracılığıyla üretkenliğin arttırılması için sağlanan destekler, KOBİ’lerin küme faaliyetleri çerçevesinde kendi kendilerine destek olabilmelerinin sağlanabilmesi amacıyla yaratılan fırsatlar gibi çeşitli alanlarda ABiGEM’lerin elde ettiği başarılar anlatıldı. Konferansın ardından ABİGEM’lerin kurulmasına ve gelişmesine katkı yapan oda ve borsa başkanlarına plaket verildi. Törende Çorum’da ABİGEM’e yaptığı katkılardan dolayı Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal’a TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu tarafından teşekkür plaketi verildi.


Haber

KADIN GİRİŞİMCİLER İŞBİRLİĞİ YAPACAK Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Çorum İl Kadın Girişimciler Kurulu ile Tekirdağ İl Kadın Girişimciler Kurulu arasında işbirliği protokolü imzalandı. TOBB Yönetim Kurulunun alacağı kararlara ışık tutan kadın girişimcilik konusunda genel politikalar geliştiren ve görüş oluşturulmasına katkı sağlamaları amacıyla Ticaret ve Sanayi Odaları bünyesinde oluşturulan Kadın Girişimciler Kurulu (KGK), kadın girişimcilerin eğitim, kapasite geliştirme desteği ile girişimci fikirlerini hayata geçirmelerinde destek sağlıyor. 18

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Çorum Ticaret ve Sanayi Odası İl KGK ile Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası İl KGK arasında işbirliği protokolü imzalandı. Çorum TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal ve Çorum KGK Başkanı Semrin Kaleli ile Tekirdağ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yurdanur ve Tekirdağ KGK Başkanı Emre Beste arasından imzalanan protokol, 5 yıl süreyle geçerli olacak. Başta sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda olmak üzere çeşitli konularda ortak çalışmalar yapılması amacıyla imzalanan protokol kapsamında kadınlar arasında girişimcilik kültürü-

nün arttırılması yönünde lobi faaliyetleri ile iki kurul arasında ticari, kültürel ve sosyal faaliyetler, iki şehrin ortak tarihi ve kültürel zenginliklerinin değerlendirilmesi, dış ülkelerle ticari ve endüstri faaliyetlerinin geliştirilmesi konularında işbirliği yapılacak. Girişimci ve müteşebbis ruhu barındıran kadınlara yol gösteren iki kurul arasında imzalanan protokol, kurullar arası ortaklığın desteklenmesi ve iki taraflı ticaret ve hizmetlerin geliştirilmesini amaçlamaktadır.


Meclis Toplantısı

OKA VE YHKB ÇORUM’DA TOPLANDI Çorum TSO Toplantılara Ev Sahipliği Yaptı

Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) Yönetim Kurulu ile Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği (YHKB) Birlik Encümeni ve Birlik Meclisi toplantıları Çorum’da yapıldı. Toplantılar için Çorum’a gelen OKA Yönetim Kurulu Başkanı Tokat Valisi Şerif Yılmaz, kurul üyesi Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz ile meclis ve encümen üyelerine, Vali Mustafa Toprak, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ve TSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Başaranhıncal, Samsun yolu üzerindeki bir restoranda yemek verdi.

tı salonunda Tokat Valisi Yılmaz başkanlığında bir araya geldi. Toplantının açılışında konuşan Çorum Valisi Toprak, OKA Yönetim Kurulu toplantısına ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını ifade ederek, kurulun, bölge halkının refah seviyesini yükseltecek, sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmaya yönelik çalışmalarda bulunduğunu söyledi.

Kurul üyeleri daha sonra, TSO toplan-

Tokat Valisi Yılmaz da toplantıda, mali

destek programı kapsamında yapılan çalışmalar ve gelinen aşamaların değerlendirileceğini ve uygulamadan bölgedeki vatandaşların ve KOBİ’lerin etkin bir şekilde faydalanması için yapılacak çalışmaların gözden geçirileceği belirtti. OKA tarafından verilen hibeler için söz konusu 4 ildeki KOBİ’lerden 535 proje başvurusu aldıklarını bildiren Yılmaz, ‘’Bu sayı oldukça yüksek bir miktar.. Gerçek ve tüzel kişiliğe sahip başvuru sahiplerinin sunduğu bu projelerin objektif kriterlere ve mevzuata uygun şekilde değerlendirilmesine büyük önem veriyoruz. Bu projelerle 14.5 milyon TL’lik hibe kaynağı, Orta Karadeniz Bölgesinde kullanılacak’’ diye konuştu. OKA’nın ardından Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği Birlik Encümeni ve Birlik Meclisi toplantısı da yapıldı. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

19


Haber

MOBİLYA FUARINI GÜRCÜLER RENKLENDİRDİ Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarıyla EXPO TR83 Fuarcılık tarafından düzenlenen Mobilya-Ev Dekorasyon ve Dayanıklı Tüketim Malları Fuarı 24 Mart 2010 tarihinde törenle açıldı. EXPO TR83 Fuar Kompleksi’nde yaklaşık 10 ildeki üreticilerin katılımıyla düzenlenen fuara Vali Mustafa Toprak, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Garnizon Komutanı Albay Eyüp Bölük, İl Emniyet Müdürü Necmettin Emre, Hitit Üniversite Rektörü Prof. Dr. Serdar Kılıçkaplan, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Karaca, Gürcistan ve Acara Özerk Cumhuriyeti Kültür Sanat ve Eğitim Başkanı Arçil Mamuladze, EXPO TR83 Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Özatay, işadamları, sanayiciler ve davetliler katıldı. Törende konuşan Vali Mustafa Toprak, EXPO TR83 Fuar Kompleksi’nde düzenlenen törende, bu tür etkinliklerin, Çorum’un ekonomisine ve toplumsal yaşamına olumlu katkılar yaptığını söyledi. Kentte 2010 yılı sonuna dek çeşitli fuarlar düzenleneceğini ifade eden Toprak, Çorum’un gerek sanayi alanındaki potansiyeli gerekse sahip olduğu fuar kompleksiyle bölgenin fuar merkezi olma yolunda büyük bir avantajı olduğunu vurguladı. Belediye Başkanı Muzaffer Külcü de Çorum’un sahip olduğu potansiyelin değerlendirebilmesi halinde Türkiye’nin yeni 20

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

bir cazibe merkezi olacağını belirterek, özellikle sanayi alanında önemli bir merkez olduklarını kaydetti. Külcü’nün ardından EXPO TR83 Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Özatay, Genel Koordinatör Nihat Alparslan, TSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yakup Karaca ve fuara konuk olarak davet edilen Gürcistan ve Acara Özerk Cumhuriyeti Kültür Sanat ve Eğitim Başkanı Arçil Mamuladze de birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Gürcistan ve Acara Özerk Cumhuriyeti devlet sanatçıları şarkılar söyledi. Açılışta Gürcistan’dan gelen halk oyunu ekibi de bir gösteri yaptı. Daha sonra Vali Toprak ve beraberindekiler açılış kurdelesini kesti. Açılıştan sonra fuarı gezen protokol mensupları ve davetlilere EXPO TR83 Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özatay fuarlar ilgili bilgiler verdi. Yaklaşık 10 ildeki üreticilerin katılımıyla düzenlenen fuarda, Çorum’un yanı sıra Ankara, Amasya, Tokat, Kayseri ve Samsun’daki mobilya, ev aletleri, zücaciye ve özel sağlık ürünlerin sektöründe hizmet veren 60’dan fazla firma ve kuruluşun standı yer aldı.


Haber

RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDA VİZELER KALKTI 13.05.2010 tarihinde Cumhurbaşkanı Gül ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Çankaya Köşkü’ndeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Rusya ile karşılıklı turistik vizeler kaldırıldığı ve Akkuyu’da nükleer santral için karşılıklı imzaların atıldığı bildirildi. Medvedev, iki ülke arasında vizenin kaldırılması yolundaki anlaşmanın “tarihi bir anlaşma” olduğunu belirterek, “Her şeyden önce milyonlarca insanın hayatını kolaylaştıracak bir anlaşmadır. Tabii ki bu konuda baş-

ka faydalar da var, ancak insani bağlantısı daha önemli. 30 günlük ziyaret yapan herkes için, bizim turistlerimiz için de geçerli olacaktır” dedi.

ğini ve yeni projelerin önlerinde oldu-

Rusya Devlet Başkanı, kriz öncesi dönemde Türkiye’ye gelen Rus turist sayısının 3 milyon olduğunu hatırlatarak, geçen yıl 2,5 milyon insanın Türkiye’ye geldiğini, şimdi çok sayıda insanın vize parası vermeden Türkiye’ye gelme imkanı bulacağını söyledi.

Başkanı Dimitri Medvedev, Çankaya

ğunu belirti. Cumhurbaşkanı Gül ve Rusya Devlet Köşkü’ndeki baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere değinen Gül, iki ülke arasındaki işbirliğinin geldiği seviyenin gurur verici olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, 2008’de 38 mil-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ile Rusya arasında enerji alanında büyük projeler gerçekleştirildi-

yar dolara yaklaşan ticaret hacminin herkese örnek olduğunu ifade ederek, ticaret hacmini 5 yıl içinde 100 milyar dolara çıkarma konusundaki azim ve kararlılığı bir kez daha paylaştıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında vizelerin kaldırılması konusunda, ‘’Vizelerin kaldırılması hem Türk hem Rus halkı için çok memnuniyet vericidir. İlk faydayı da turistler görecektir. Nakliyeciler, şoförler hep göreceklerdir ama turistler için bu büyük bir avantajdır. Türkiye ile Rusya arasındaki turizme baktığımızda 3 milyon turist eğer Türkiye’ye geliyorsa onların işini her bakımdan kolaylaştırmak hem bi-

zim hem Rusya için görevdir” dedi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

21


Haber

Kadın istihdamında karneler zayıf Dünyanın geneli ve Türkiye, kadın istihdamı konusunda zayıf karnelere sahip. Raporda, 2009 itibariyle dünya ölçeğinde çalışma yaşındaki erkek nüfusun yüzde 77,7’si iş gücüne katılırken, kadın nüfusta bu oranın yüzde 51,6’ya gerilediği ifade edildi. DİSK’e bağlı SOSYAL-İŞ Sendikası ‘’8 Mart’ın 100. Yıl Dönümünde Türkiye’de ve Dünyada Kadın Emeği ve İstihdamı Raporu’’ hazırladı. Raporda, küresel krizin gölgesinde dünyada kadın istihdamı ve emeği, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği, Türkiye’de kadın emeğinin durumu gibi konular değerlendirildi. Raporda, 2009 itibariyle dünya ölçeğinde çalışma yaşındaki erkek nüfusun yüzde 77,7’si iş gücüne katılırken, kadın nüfusta bu oranın yüzde 51,6’ya gerilediği ifade edildi. Dünya ölçeğinde çalışma yaşındaki erkek nüfusun yüzde 72,8’i istihdam edilirken, kadınların yüzde 48’inin istihdam edildiğine dikkat çekilen raporda, 2007’de yüzde 6’ya kadar düşen kadın işsizlik oranının geçen yıl yüzde 7’ye yükseldiği, erkeklerde ise bu oranın yüzde 6,3 olduğu belirtildi. Raporda, kadınların işsizlik oranının, sürekli erkeklerden yüksek seyrettiği vurgulandı. Resmi iş düzenlemelerinden, temel işçilik haklarında ve sosyal güvenlikten yoksun, yetersiz gelirle çalışmayı ifade eden ‘’korunmasız istihdam’’ konusunda da durumun kadınların aleyhine olduğuna işaret edilen raporda, geçen yıl korunmasız istihdam edilen kadınların oranının yüzde 52,3, erkeklerin oranının yüzde 49,4 olduğu kaydedildi. Küresel ölçekte toplumsal cin22

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

siyet temelli ücret eşitsizliğinin azalma eğilimi gösterdiği ifade edilen raporda, ancak hala, ülkelerin çoğunluğunda kadınların ücretlerinin, erkeklerin ücretlerinin yüzde 70’i ila yüzde 90’ı arasında değiştiği, bu oranın bazı Asya ve Latin Amerika ülkelerinde daha da düşük olduğu belirtildi. Dünya Ekonomik Forum’unun ‘’ekonomik katılım ve fırsatlar, eğitime erişim, siyasal güçlenme, sağlık ve hayatta kalabilme’’ gibi dört temel kriter esas alarak hazırladığı Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, Türkiye’nin 134 ülke arasında 129. sırda bulunduğuna dikkat çekilen raporda, Türkiye’nin ‘’ekonomik katılım ve fırsatlar’’ kategorisinde 134 ülke arasında 130. sırada olmasının, Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımı ve istihdamı konusunda dünya öl-

çeğinde ne kadar geri bir konumda olduğunu gözler önüne serdiği kaydedildi. Raporda, Social Watch örgütü tarafından ‘’eğitim, ekonomik faaliyet ve güçlenme’’ kriterleri dikkate alınarak yayımlanan ‘’Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İndeksi’’ne göre Türkiye’nin 2008’de 139. sıraya gerilediği belirtildi. Türkiye’deki durum Türkiye’de 2009 itibariyle kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 26, istihdam oranının yüzde 22,3, işsizlik oranının yüzde 14,3 olduğu ifade edilen raporda, erkeklerde ise iş gücüne katılım oranının yüzde 70,6, istihdam oranının yüzde 60,7, işsizlik oranının yüzde 13,9 seviyesinde bulunduğuna işaret edildi. Kadınların iş gücüne katılım, istihdam ve işsizlik oranları açısından Türkiye’nin, dünya geneli ve çeşit-


Haber

li bölgeler ile kıyaslandığında kötü bir noktada olduğu belirtilen raporda, şu tespitlere yer verildi: ‘’2009 yılı itibariyle Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 26 iken dünya ortalaması yüzde 51,6, Türkiye’de kadınların istihdam oranı yüzde 22,3 iken dünya ortalaması yüzde 48, Türkiye’de kadınların işsizlik oranı yüzde 14,3 iken dünya ortalaması yüzde 7’dir. Türkiye, kadınların iş gücüne katılım ve istihdam oranı açısından dünya ortalamasının ancak yarısı kadar bir oran yakalayabilirken, kadın işsizliğinde dünya ortalamasının iki katı bir orana ulaşmaktadır. 2009 yılı esas alınarak Türkiye dünyanın çeşitli bölgeleri ile kıyaslandığında ise Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım ve istihdam oranının yalnızca Orta Asya ortalamasının biraz üstünde olduğu, diğer 8 bölgeden ise düşük olduğu görülmektedir. İşsizlik oranı açısından ise Türkiye’de kadın işsizliği Kuzey Afrika ve Orta Asya ortalamasının biraz altında olup, diğer 7 bölgeden yüksektir.’’ Kriz ortamında kadın istihdamı arttı Raporda, 2008’e kıyasla 2009’da ücret ya da yevmiye karşılığı çalışan kadınların oranının düştüğü, kendi hesabına ya da ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların oranının arttığı belirtildi. Bu dönemde kadınlar daha çok ‘’korunmasız istihdam’’ biçimlerine yöneldiği vurgulanan raporda, şu görüşlere yer verildi: ‘’Kadınların iş gücüne katılım ve istihdamında son 20 yılda yaşanan gerileme eğilimi kriz koşullarında değişmiş, kadınların iş gücüne katılımı ve istihdamı artmış an-

cak bu değişim, kadınlar açısından korunmasız istihdam biçimlerinde nitelik gerektirmeyen işlerde, sağlıksız çalışma koşullarında istihdamı ve giderek büyüyen bir işsizlik sorununu beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla bu değişimin olumlu bir sürecin işareti olduğunu söylemek güçtür.” Gençlere çifte kriz darbesi Krizin etkisiyle 4 gençten birinin işsiz kaldığı 2009 yılında, genç istihdamında büyük kan kaybı oldu. Tarım dışı alanda işsiz kalan genç sayısı 149 bin kişilik artışla 843 binden 992 bin kişiye yükselirken, tarım alanında işsiz kalan genç sayısı da 80 bin kişi arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü verilerinden yaptığı hesaplamaya göre krizle birlikte genç istihdamı 1 yılda 156 bin kişi azaldı. 2008 yılı ortalamalarına göre 3 milyon 484 bin gencin istihdamı söz konusuyken, 2009 yılında bu sayı 3 milyon 328 bin kişiye geriledi. Anılan dönemde 15-24 yaş nüfusu oluşturan grupta işsiz sayısı 897 binden 1 milyon 126 bine yükseldi. 2008 yılı yıllık ortalaması yüzde 20.5 olan genç nüfusun işsizlik oranı, 2009 yılında yüzde 25.3’e çıktı. Tarım dışı işsizlik Böylece 2008 yılında 5 gençten biri işsizken, 2009 yılında 4 gençten biri işsiz kaldı. Kriz öncesi döneme işaret eden 2008 yılının 8 aylık döneminde düşüşe geçen genç nüfustaki işsizlik oranı, 2008 yılı Ağustos’ta yüzde 19.7’ye, Eylül’de yüzde 20.6’ya, Ekim’de yüzde 21.8’e, Kasım’da yüzde 24’e, Aralık’ta yüzde 26’ya yükselmişti.

2009 Ocak ayında yüzde 27.9’u gören genç nüfusta işsizlik oranı Şubat’ta yüzde 28.6’yla rekor kırmıştı. Genç nüfusta işsizlik 2009 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1.9 puanlık bir gerilemeyle yüzde 24.1 olarak gerçekleşse de, bunun 2007 yılı Aralık ayı genç işsizlik oranının 3.5 puan üzerinde seyretmesi, krizin genç istihdamı üzerindeki etkilerinin sürdüğünü ortaya koydu. 2009 yılında genç istihdamında kan kaybı tarım dışı alanda yoğunlaştı. Tarım dışı işsiz sayısı 2008 yılında 843 bin kişiyken, 2009’da 149 bin kişilik artışla 992 bin kişiye yükseldi. Tarım dışı işsizlik oranı 2009 yılında bir önceki yıla göre 5.6 puanlık artışla 29.8’e yükseldi. Tarım dışı alanda işsiz kalan genç sayısı 149 bin kişi artarken, tarım alanında işsiz kalan genç sayısında 80 bin kişilik artış oldu. İşsizler ordusunun % 35’i genç işsizler Aralık 2009’da 3 milyon 361 bine ulaşan işsiz ordusunun yüzde 35’ini 1 milyon 126 bin kişiyle genç işsizler oluşturdu. 2008 yılı Aralık ayında 3 milyon 332 bin kişiye ulaşan işsizler içinde genç işsizlerin payı 897 bin kişiyle yüzde 26.9’du. Aralık 2009’da kırsal kesimdeki genç işsizlik oranı yüzde 20.7 olurken, kentte bu oran yüzde 25.6 olarak gerçekleşti. Aralık ayında kentte 2 milyon 213 bin genç istihdam edilirken, işsiz genç sayısı 760 bin kişi oldu. Aynı dönemde kırsal alanda istihdam edilen genç sayısı 1 milyon 57 bin iken, genç işsiz sayısı 275 bin kişi olarak belirlendi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

23


Meclis Haber Toplantısı

Haber

ABİGEM’in Eğitimleri Sürüyor Çorum ABİGEM, 03-04-05 Mart tarihlerinde, “Genel Girişimcilik” eğitimini Esra Başak ile gerçekleştirdi. Girişimci adaylarına girişimcilik, iş kurma ve yönetme, iş planı hazırlama, pazarlama planı hazırlama gibi konular eğitimde yer aldı. Kendi işini kurmak isteyen veya kurulu işletmesini geliştirmek isteyen katılımcılar bu eğitim ile bilgilendiler. 13 Mart 2010’da “Fuarcılık ve Fuar Organizasyonu” eğitimi gerçekleştirildi. A’dan Z’ye fuarcılıkla ilgili tüm konular Gülgün Köprülü aracılığı ile katılımcılara

aktarıldı.” Fuarlara Neden Katılırız?, Doğru Fuar Nasıl Belirlenir?, Fuara Hazırlık, Fuara Katılımda İzlenecek Yol, Fuar Alanında Yapmamız Gerekenler, Standa Ziyaretçi Nasıl Çekilir?, Nakliye, Fuar Esnasında Verimli Çalışma” konuları eğitim başlıklarındandı. 18 Mart 2010 tarihinde, “Marka Yönetimi” eğitimi katılımcılarla buluştu. Özellikle kriz dönemlerinde firmaların sahip olduğu “marka”nın, kurumların en önemli varlıklarından biri olduğu, buradan hareketle, “bir marka aslında ne-

dir?”, “nasıl bir hayat çizgisi vardır?”, “bizim için anlamı nedir?”, “ona nasıl katkıda bulunuruz? gibi soruların cevapları Ece Güçer tarafından katılımcılara aktarıldı. Çorum ABİGEM ve Çorum İl Kadın Girişimciler Kurulu işbirliği ile “Kadın Girişimcilik” eğitimi düzenlendi. Eğitim Ufuk Evren tarafından aktarıldı. Bu eğitim ile katılımcıları hangi alanda nasıl bir girişimcilik yapmak istedikleriyle ilgili yol haritası çizmelerine yardımcı oldu. İleride hangi işi yapmak istedikleri konusunda ve iş fikri oluşturmalarında yardımcı olan Evren, “özgüven, finans, pazarlama, satış” konularında da bilgilendirmelerde bulundu. 21 Nisan 2010 tarihinde, Ebru Mert tarafından “ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti” eğitimi gerçekleştirildi. Kalitenin tanımı, kalitenin kazandırdıkları, kalite ve müşteri, ISO 9001 ile 10002 arasındaki bağlantı, planlama ve tasarım, sürdürme ve iyileştirme gibi konular katılımcılara aktarıldı.

24

İş Dünyası Mart-Nisan 2010


Meclis ToplantısıAbigem

KALKINMA AJANSI PROJELERİ Alper Delikara / Çorum ABİGEM Program Yöneticisi Değerli Çorum TSO Dergisi okurları, Çorum ABİGEM olarak kurulduğumuz günden itibaren ilimizde ve bölgemizde bulunan firmalara, kurum ve kuruluşlara farklı konu ve başlıklarda eğitim, danışmanlık ve bilgilendirme hizmetleri vermeye devam ediyoruz. Bu kapsamda 29 Mart tarihinde başvuru süresi sona eren Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Programı kapsamında firmalarımız için projeler hazırlayarak kendilerine teslim ettik. Ocak ayında açılan ve mart ayının sonuna kadar devam eden bu süre zarfında ilgi, beklediğimiz gibi çok yoğun oldu. Bu kapsamda birçok firmaya bilgilendirme hizmeti de verdik. Proje yazımında ise biraz seçici davranmak zorundaydık. Bunun için mümkün olduğu kadar “İşletmelerin Rekabet Gücünün Artırılması ve Dışa Açılımlarına Mali Destek Programı”nın tedbir ve önceliklerine uygun projeleri kabul ettik. Belirtilen önceliklere uymayan ve geçme ihtimali çok zayıf olan projeleri ise firmaların hem zaman hem de para kaybına neden olmamak için geri çevirmek zorunda kaldık. Sonuç olarak Çorum, Amasya, Samsun ve Tokat illerinden toplam 535 proje başvurusu yapıldı. Şu an projelerin değerlendirme süreci devam ediyor ve Haziran ayı içerisinde geçip geçmeyen projelerin belli olması öngörülüyor. Çorum ABİGEM olarak içimizden gelen elbette kendi hazırladığımız projelerin başarılı olması ancak asıl önemli olan ilimizden mümkün olduğu kadar çok projenin başarılı bulunarak kabul edilmesi. ABİGEM 5. Yerel Danışma Toplantısı Çorum ABİGEM’in yerel paydaşları ile birlikte beşincisini düzenlediği danışma kurulu toplantısı 13.04.2010 tarihinde Çorum ABİGEM’in fuar alanında bulunan ofisinde yapıldı. Toplantı, Çorum Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Hitit Üniversitesi, Çorum TSO, TSE ve ABİGEM yetkililerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda, Çorum ABİGEM’in kurulduğu tarihten itibaren gerçekleştirmiş olduğu eğitim, danışmanlık ve hizmetleri ile ilgili bilgilendirme ve sunum yapıldı. E-Pazarlama / E-Reklam Son on yılda en fazla büyüyen satış trendlerinden bir tanesi de hiç şüphesiz e-ticaret oldu. İnternetin ve internet kullanımının inanılmaz gelişimi başta büyük firmalar olmak üzere birçok firmanın da internet üzerinden satış yapmaya başlamasına neden oldu. Hatta bu trend öyle bir hal aldı ki, firmalar

stoklarında dahi tutmadıkları ürünleri web siteleri üzerinden satar hale geldiler. Hatta dilimize satış ortaklığı olarak çevirilen affiliate marketing ile firmalar çeşitli komisyonlar karşılığında kendi ürünlerini, satan başka web siteleri ile işbirliğine gittiler. 2009 yılı itibariyle dünya e-ticaret hacminin 1 trilyon avro olduğu tahmin edilmektedir (http://www.dunyabulteni.net). E-ticaret yapabilmek için gerekli altyapıya sahip bir web sitesine birkaç bin lira ödenerek sahip olunabiliyor. Ancak önemli olan, sahip olduğumuz web sitesinden potansiyel müşterilerimizin de haberdar olması. Bunu sağlamak için web sitesi optimizasyonu, banner reklamları, e-posta yolu ile tanıtım gibi farklı yollar bulunmasına rağmen, bu yazımızda e-pazarlamanın en önemli ayaklarından bir tanesi olan anahtar kelimeye dayalı reklamcılık üzerinde duracağız. Sanal dünya üzerinde anahtar kelimeye dayalı reklamcılığın en önde geleni Adwords Reklamları. Bu hizmeti insanlığın faydasına sunan firma ise hepimizin tahmin edebileceği gibi Google. Müşterilerimiz Google’da arama yaptıklarında arama sonuçlarını ve sayfanın sağ tarafında bazen de en üst tarafında Adwords Reklamlarını göstermektedir. Bu reklamlar gösterildiğinde reklam sahibi her hangi bir ödeme yapmamaktadır. Reklam veren sadece reklamına tıklanıldığında ödeme yapmaktadır. Google Adwords’un Faydaları Google Adwords’u diğer benzerlerinden ayıran en önemli özellik çok fazla talep gören bir arama motoru olan Google’da yayınlanmasıdır. Gün geçtikçe daha da popüler hale gelen bu site aracılığı ile daha fazla alıcı kitlesine ulaşmak mümkündür. Google Adwords için reklam yapılan her ziyaret için ücret ödersiniz. Bu özellikle kısıtlı bütçeler için çok büyük bir faydadır. Yani belli bir ücret değil reklamınıza yapılan her ziyaret başına ücret ödersiniz. Arama sonuçları ile uyumlu olarak yayınlanan Google Adwords ile zaten konu ile ilgilenen kişilere doğrudan ulaşırsınız. Bu da hem satıcı hem de alıcı açısından zaman, güç ve para kazancı anlamına gelir. Google istatistiklerini ve reklamın getirisini takip ederek istediğiniz zaman istediğiniz şekilde reklamla ilgili ekleme ya da değişiklik yapmanız mümkündür. Bu özellikle reklam sahipleri açısından çok

önemli bir husustur. Başarılı Google Adwords için İpuçları Google Adwords konusunda kesin kurallar yoktur fakat reklamınızı başarıya götüren belli başlı bazı noktalar mevcuttur. Google Adwords arama sonuçlarında yer alır. Yani arama sırasında kullanılan anahtar sözcükler oldukça önemlidir. Bu nedenle reklamınızla ilgili doğru anahtar sözcükleri seçmeniz oldukça önemlidir. Doğru anahtar sözcükler en kısa zamanda hedef kitleye ulaşır ve bu internet trafiğini hızlandırırken daha çok satış getirir. Hedef kitle her zaman için sade, anlaşılır ve kolay şeyler ister. Yani reklamınızı süslemek yerine sade tutarak ve içeriği zenginleştirmek tavsiye edilen bir yöntemdir. Google Adwords’un yayınlanmasından sonra takip etmek, istatistik tutmak faydalı olacaktır. Böylelikle reklamın gidişatı izlenerek değişiklik gerekiyorsa yapılabilir. Optimizasyon sonuçlarını yakından takip etmek maksimum verimi almak için mühimdir. Google Adwords Nasıl Kullanılır? Google Adwords’ın kullanımı oldukça basittir. Öncelikle reklamı siz belirlersiniz. Konuyla ilgili anahtar sözcükleri seçip reklamı hazırlayarak yayına verirsiniz. Aktive ücreti dışında Google Adwords aracılığıyla yapılan her ziyaret için ücret ödersiniz. Performansa göre değişikliğe gidip reklamı istediğiniz kadar yayınlayıp kaldırabilirsiniz. Kolaylığı ve yaygınlığı nedeniyle Google Adwords tüm dünyada çok sık kullanılan bir Google teknoloji türüdür. Neden Google Adwords? İnternet, çağımızın en çok müşteri çeken noktasıdır. Her gün milyonlarca insan çeşitli konulardaki aramalarını internette yapıyor ve sonuçlar doğrultusunda ihtiyacı olan ürünleri almaya çalışıyor. Google Adwords bu süreci hızlandıran basit bir yöntemdir. Bu nedenle tercih edilir. Google Adwords ile firma ve ürününüz büyük bir kitleye ulaşır. Çünkü Google her an milyonlarca ziyaretçi alır. Google Adwords reklamları ile daha detaylı bilgi almak ve reklamlarınızın Google’da yer almasını sağlamak için Çorum ABİGEM’e (364) 223 08 43-46 no’lu telefonlardan ulaşabilirsiniz. Saygılarımızla İş Dünyası Mart-Nisan 2010

25


Meclis Toplantısı Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Narin :

“Bizler, yatırım yapmak mecburiyetinde olan bir ülkenin çocuklarıyız” İstihdamın en yoğun olduğu sektörlerden biri olan tekstil için 2009’un kolay geçtiği söylenemez. Son üç yıldır Çin ve Hindistan gibi ülkelerle dış pazarlarda rekabet sıkıntısı yaşayan sektörde global kriz, farklı şekillerde değerlendiriliyor. Yaklaşık 2.5 milyon kişinin çalıştığı sektör, 2009’da yüzde 20 gibi büyük bir istihdam kaybıHalit Narin

na uğradı. Maliyetlerin artması, karların azalması, siparişlerdeki düşüş nedeniyle üretim kapasitesini azaltmak zorunda kalan şirketler elemanlarına kapıyı göstermek zorunda kaldı. Yaklaşık 200 bin tekstil çalışanının işsiz kaldığı, bin 500 fabrika ve atölyenin faaliyetine son verdiği tahmin edildiği sektörde, yılın son üç ayında krizin etkilerinin azaldığı yönünde sinyaller alınınca, istihdamda 2010 beklentileri iyileşme gösterdi. Bu ayki sayımızda Türkiye’nin kalkınmasına öncelik eden başlıca sektörlerden tekstili ele aldık. Türkiye’de tekstil sektörünün sorunlarını, bugününü ve geleceğini, Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu ve Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin’e sorduk. İş dünyasının, 38 yılla bir sivil toplum kuruluşunda en çok başkanlık yapan isimlerinden olan Narin, sektörün gelişimi, bugünkü durumu, dünyadaki konumu ve başlıca sorunlarını anlattı... Türkiye’de tekstil sektörünün gelişimi Tekstilin insan hayatında girmediği alan yoktur. Sektörün büyüklüğünü rakama döktüğümüz zaman Türkiye’de böyle bir envanter yok. Ama 4 milyon insan direkt tekstille ilgili çalışıyor. El sanatlarından büyük sanayi gruplarına kadar çalışan insanlar var. Hepinizin evinde gardıroplar var. Küçük veya büyük, açtığımız zaman içinde yalnız tekstil var. Tekstil sanayi, otomobil sanayinden daha büyük çünkü onunla yaşıyoruz. Hayatın bir parçası. Bu büyüklüğü rakamlara sığdırmak ancak organize olan yerlerde olur. Osmanlı döneminde Feshane kurul-

26

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

du. Atatürk döneminde Sümerbank gibi güzel tesisler kazandırıldı. Halkın süratle sanayiye adapte olması, yöredeki ağaların, beylerin ve zenginlerin elindeki birikimlerin tarımdan biraz uzaklaşarak daha istikrarlı bir gelire sahip olan kanala yönlendirilmesiyle tekstil sanayine Cumhuriyet’in başlangıcıyla ilk adımı attık. O dönemde Sümerbanklar kurulmuş ve dolayısıyla güzel işler yapılmış. Bugün tekstil sanayinin, Türkiye ekonomisinin gelmiş olduğu noktada katkısı büyüktür. Tabii otomotiv ve diğer sektörler de var ama bunlar milletin kalkınması için değil, milletin daha zenginleşmesi içindir. Türkiye’nin kalkınmasının temelinde halkın dayandığı ve halkın çalıştığı ve geniş bir kitlenin para kazanabildiği bir sektör olarak tekstili görüyoruz. Ve ben de bu sektörün Türkiye ve dünyada başkanlık görevini yürütüyorum. Türkiye’de tekstil sektörünün durumu nedir? Türk tekstil sektöründeki kriz, diğer sektörler gibi global krizde başlamamıştır. Sektörümüzde yaşanan sıkıntılar uzun yıllardır devam etmektedir. Müteşebbis arkadaşlarımız yıllardır işletmelerini ayakta tutma çabası vermektedirler. İstihdamlarını korumak için sürekli yeni ürün, yeni pazar arayışını sürdüren meslektaşlarımız için bu süreç önümüzdeki dönemlerde de devam edecektir. ‘Ben üretirim ve ürettiğimi satarım’ zamanı geçmiştir. Artık dünyada kapasite, talebe göre ayarlanmalıdır. Dünya ülkeleri, ellerindeki fazla kapasiteyi kapatmak veya rekabetin getirdiği yıpranmadan dolayı ekonomik krizi önleyecek tedbirleri almak zorunda-


Meclis Toplantısı

dırlar. Çin, Hindistan ve Pakistan’da olduğu gibi Türkiye’de de tekstil sektöründe kurulu kapasitelerin büyük bir bölümü çalışmamakta ve bu nedenle işsizlik yaşanmakta, insanlara yeni iş verme imkânı da bulunmamaktadır. Bu nedenle Türk tekstil ve hazır giyim sektörü olarak bir yandan yeni pazarlara yönelirken bir yandan da mevcut pazarları korumanın mücadelesini vermemiz gerekmektedir. Avrupa Birliği’nin ekonomik gücü kar-

şısında Türkiye’nin tek çıkar yolu sanayisini güçlendirmektir. Bunu yapmak için de iç rekabeti bir kenara bırakmalıyız. Suriye, Mısır, Ermenistan, Irak ve Ukrayna’da tekstil alanında kıpırdanmalar mevcuttur. Türkiye’nin elindeki en büyük pazarların bir tanesi giderse, elimizdeki cılız kapitalle Türkiye’yi yeniden kalkındıracak gücümüz olmayacaktır. Türk tekstil sektörünün dünyadaki konumu nedir? ‘Dünyanın neresindeyiz?’ sualinize cevap olarak teşkilatımın uluslararası

örgütlerdeki konumundan bahsederek başlamak istiyorum. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası, Türk tekstil sektörünü uluslararası mesleki örgütlerde en üst düzeyde temsil eden bir yapı olma özelliğini de korumaktadır. Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu’nda (ITMF) 14 Ekim 2008 tarihinde ITMF Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devraldım. ITMF Başkanlığı ile birlikte dünya tekstilinin yönetimi 2 yıl süre ile Türkiye’ye

geçmiştir. Ülkemizin ekonomik kalkınmasında sektörün sahip olduğu önemli gücün uluslararası platformlarda gündeme getirilmesi, haksız rekabete maruz kalabilecekleri konularda öncü girişimlerle gerekli önlem ve savunmaların yapılabilmesi, sendikamızın uluslararası kuruluşlarda etkin konumlarda görev almasının ana sebepleri arasındadır. Euratex’te Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Bülent Başer, Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Bunun dışında Uluslararası Yünlü Tekstil Teşkilatı (IWTO) ve A.B. Pamuklu ve Benzeri Tekstil Sanayile-

ri Birliği’nde (Eurocoton) Türk tekstil sektörünü temsil etmekteyiz. Türkiye, kavga ederek değil, diyaloglar içinde dünyayı bir yere getirme mecburiyetindedir. Şimdi biz çok yavaş yavaş, çok sakin şekilde Pakistan’ı, Mısır’ı ve Brezilya’yı yanımıza alarak tekstilin Türkiye’deki geleceğine destek verecek mantığı geliştirmeye çalışıyoruz. Arkamızda Çin ve Rusya, yanımızda da ABD olursa bizim dünyada üreten ve satan 4 ülkenin yanında-

ki büyük ülke olma şansımız var. Ben, şahsen bunu yapmak için büyüklerle iyi diyalog kurma mecburiyetine inanıyorum. Hep bu mesajları onlara vermeye çalışıyoruz. Bu arkadaşlar da kendi başlarına büyüyemeyeceklerine inanmaya başlamışlar. ‘Ben her şeyi yaparım, her şeyi de satarım’ lafından artık uzaklaşıyorlar. ‘Bunu yapmak için beraber çalışırız’ mantığına yavaş yavaş geliyorlar. Biz sanayici, basın, hükümet olarak bu ortamı iyi değerlendirirsek, bu taşları satranç oyunu gibi karşımızdakini mat etmek için değil, arkadaşlığı, İş Dünyası Mart-Nisan 2010

27


Meclis Toplantısı

samimiyeti geliştirmek için kullanabilirsek, Çin bize büyük destek olur. Çin’in Türkiye’ye destek olduğu yerde, ABD’nin de destek olması normaldir. Rusya’nın da bizimle güçlü işbirliği yapması için gereken sistemi devreye koyabilirsek o zaman Türkiye hakikaten Ortadoğu’nun değil, Avrupa’nın parlayan ve büyüyen yıldızı olur. Avrupa bugün yapmış olduğu politikalarla ayakta kalmaya çalışan, parasına değer kazandırmak için çalışan ülkelerden oluşuyor, hâlbuki bizler yatırım yaparak gelişen ve gelişmek isteyen bir ülkeyiz. Türkiye’nin ekonomisini bundan birkaç sene önceki duruma getirebilirsek, yeniden ekonomik krizi aşabilirsek, Türkiye parlayan tek yıldızdır. Sektörün sorunları nelerdir? Hazinemizin elinde mevcut olan kapitalden, sanayicilerin üretime yeniden dönebilmesi için fabrikaları çalıştıracak kadar bir nakdi müteşebbislere aktarması gerekmektedir. Geç kalınması halinde Mısır, Sudan, Akdeniz Bölgesi’ndeki tüm Arap ülkeleri ve İspanya gibi tekstil ve konfeksiyonda potansiyeli yüksek yeni ülkeler hızla gelecektir. Eğer biz 500 milyar dolar ticaret hacmine ulaşamazsak, herkes bizi ekonomi alanında ezebilecektir. Bizler, yatırım yapmak mecburiyetinde olan bir ülkenin çocuklarıyız.

Haber

dıkları kredilerde, bankacılık sektörünün faize faiz uygulamasıdır. Avrupa kökenli bankacıların aşırı kâr, aşırı faiz politikaları Osmanlı İmparatorluğu’nu çökertirken, bunun durdurulması, faiz hadlerinin denetlenmesi için ilk kanun olan Murabaha Nizamnamesi 1852’de çıkartılmıştı. Murabaha Nizamnamesi açıkça faizin anaparayı geçemeyeceğini düzenlemiştir. 1984 tarihinde yürürlükten kaldırılan Murabaha Nizamnamesi’nin tekrar gündeme getirilmesi Türk müteşebbisi için vazgeçilmez bir zorunluluktur. Türkiye’nin belli şehir ya da bölgeleri değil, tamamı yatırım ve istihdam merkezi olarak kabul edilmek zorunluluğundadır. Bu nedenle bölgesel teşvikler değil, sektörel teşvikler uygulanmalıdır. Ülke genelinde ve sadece mevcut ve yüksek istihdam sağlayan işletmeler ile sınırlı kalmak kaydı ile geçici bir süre teşvik uygulanmasının sağlanması tekstil, hazır giyim sektörü ve Türk ekonomisi açısından hayati önem taşımaktadır.

Serbest Bölgelerde uygulanan bazı politikalar ve vergi muafiyetleri iç piyasadaki üreticilere zarar vermektedir. AB ülkelerinde yerli üreticiyi korumak amacıyla İhtisas Gümrükleri sayısı azaltılmıştır. Bu uygulamanın Türkiye tarafından da örnek alınması ve İhtisas Gümrükleri sayısının hızla azaltılması gerekmektedir. Global kriz, dünyada korumacılık politikalarının yaygınlaşmasını da beraberinde getirmiştir. Amerika ile başlayan, Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri ile devam eden yerli üretimi korumaya dönük adımlar, bugünlerde hemen hemen tüm dünya ülkelerinde uygulanmaya başlandı. Özellikle en büyük suiistimalin yaşandığı Dahilde İşleme Rejimi (DİR) konusunda mutlaka bir tedbir alınması gerekmektedir. DİR kapsamında Türkiye’ye giren ürünlerin vergisi ithal edilirken peşin olarak alınmalı, ihracat esnasında alınacak vergiden mahsup edilmelidir.

Reel sektör olmadan bankacılık sektörünün var olamayacağının yaşanan finansal krizle birlikte ortaya çıktığı günümüzde, bankacılık sektörünün tekstil sektörüne kredi verirken uyguladığı yaptırımları bir kez daha gözden geçirmesinin vakti gelmiştir. Tekstil sanayicisinin en büyük sıkıntısı al28

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

28


Sektör

Hazırgiyim’de Çorum’un Potansiyeli Eğitimle Yükselecek Hazırgiyim sektörünün gereksinim duyduğu becerilerle donatılmış nitelikli ara kademe ve mavi yakalı insan gücünü nasıl eğitebileceğimiz yıllardır üzerinde durduğumuz sektör ekonomisi için yaşamsal önemde bir sorudur. Ekonominin sektörel dengelerinin hızla ve köklü biçimde değiştiği, dolayısıyla meslek yapılarının ve işgücü projelerinin dönüşüme uğradığı bir küresel ortamda, bu sorunun yanıtlanması, hem ülke ekonomisi hem de toplumun küresel gelişmelere ayak uydurabilmesi için önemlidir.

Erbil Cihangir / İTKİB Eğitim Direktörü

Bu bilinçle yöresel üretim ağlarını güçlendirmek ve yöresel üretim bandları paralelinde iş gücü eğitiminin önemine binaen Gezici Eğitim Projesi ile Çorum’un potansiyelini yükseltmek için girişimler başlatılmıştır. Değişim ve gelişimin hız kazandığı Çorum’da hazırgiyim alanında sektörün ağırlıklı ihracat alanı erkek gömleği endüstrisidir. Günümüz hız ve verimliliği ile baş edebilecek yeniden yapılandırılmış eğitim programları ve uygulamalı teknik eğitim desteği ile Çorum’un istihdam piyasasına güç ve ivme kazandırmak üzere 31 Mart 2010 tarihinden itibaren gömlek konfeksiyoncusu yetiştirmek üzere mesleki – teknik eğitim etkinliklerine başlanmıştır. Bu program ile İTKİB – ÇTSO (Çorum Ticaret ve Sanayi Odası) işbirliğinde Çorum il merkezinde konuşlandırılan Gezici Eğitim biriminin yerel yönetim – yerel sektör ortak paydaşları bir araya gelerek yerel güçbirliği oluşturulmuştur. Bu program; Çorum ilinde hazırgiyim sektöründe gençlerin iş gücüne katı-

lımına etkide bulunacak, işletmelerin gereksinimini karşılayacak ve uluslararası rekabette genç nüfusu ve katma değeri yüksek ürünler ile ön plana çıkmak isteyen Türkiye’ye avantaj yaratacak biçimde yapılanmıştır. Bu yapılanmanın en önemli bileşeni, konunun paydaşları arasında bir iletişim ve işbirliği ortamının oluşması, Çorum – İstanbul iş dünyası, emek dünyası ve eğitimin geleceğe uygun önerileri birlikte şekillendirmesi ve sahiplenmesidir. Özetle; “Türkiye’nin genç nüfus yapısından ve içinde bulunduğu demografik değişimden yararlanması ve insani gelişme ve rekabet gücü alanlarında gelişme sağlanmasına katkı yapılabilecek tek ortak faktör eğitim olacaktır. Bu makro konjoktör içerisinde, sektörel potansiyellerin tam olarak gerçekleştirilebilmesi, sosyal içerme ve istahdam üçgenindeki sorunlara yeni ve etkili sektörel mesleki eğitim politikalarıyla çözüm üretmek için burdayız. Çorum ilinde başta Bilsar olmak üzere sektörü temsil eden erkek gömleği üretimi konusunda tecrübeli firmaların çoğalarak sektörel üretim havzalarının oluşmasına destek olacak Gezici Eğitim merkezlerinde makineci, overlokçu, reçmeci, ütücü olacak elemanları kısa sürede istenilen bilgi ve beceri ile donatılmış olarak eğitmek temel amacımızdır. Kısaca iş gücüne katılabilmelerini kolaylaştırıcı beceri ve yeterliliklere sahip eleman yetiştirmek önemli bir hedeftir.” İTKİB Gezici Eğitim hizmetleri mavi yakalıların bu alandaki nitelik sorunu istihdam ve eğitim arasındaki ilişki gibi konulara yapıcı çözümler üretmeye devam edecektir. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

29


Meclis Toplantısı

Sektör

Patronluğa giden en kestirme yol:

İTKİB Gezici Eğitim Merkezleri Yaklaşık 10 yıl önce İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİP) tarafından oluşturulan Gezici Eğitim Merkezleri, iş deneyimi olmayan kadınlara ve işsiz gençlere büyük fırsatlar yaratıyor. Belirli periyotlarda kalkınmada öncelikli ve tekstil sektörünün geliştiği şehirleri gezerek işsizlere eğitim veren Merkezler, vasıfsız kişilere 20 gün içerisinde ücretsiz olarak meslek kazandırıyor. Türkiye’de toplam 5 adet olan ve Anadolu’da il il gezen İTKİB’in Gezici Eğitim Merkezleri’nin bu yılki duraklarından biri de Çorum oldu. Ticaret ve Sanayi Odası’nın talebi üzerine Çorum’a gelen Gezici Eğitim Merkezi, Samsun yolu üzerindeki fuar alanında işsizlere meslek kazandırıyor. İş-Kur ve ya Halk Eğitim Merkezlerinde 3-4 ayda aldıkları eğitimi, son teknolojik makinelerin bulunduğu merkezlerde 20 günde alan işsiz gençler, sertifikalarını aldıktan sonra ya kendi atölyesini kuruyor ya da tekstil firmalarında istihdam ediliyor. Gezici Eğitim Öğretmeni Serkan Yalçın, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın talebi üzerine 23 Martta Çorum’a geldiklerini ve 5 Nisanda ilk eğitime başladıklarını söyledi. Samsun yolu üzerindeki fuar alanında kurulan merkezde ilk eğitimin 30 Nisanda tamamlandığını ve 13 kişinin sertifikasını aldığını dile getiren Yalçın, 3 Mayısta başlayan ikinci kurda da 10 kişinin eğitim aldığını ifade etti. 09.00-16.40 saatlerinde arasında verilen eğitimlerde kursiyerlerden hiçbir ücret talep edilmediğini ancak herhangi bir ücrette verilmediğini anlatan Yalçın, kurslara katılan vasıfsız gençlere yaklaşık 20 gün içerisinde meslek kazandırdıklarını vurguladı.

30

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

‘‘Ne iş olsa yaparım’’ devri bitti Kurstaki gençlere, şuanda tekstil sektöründe kullanılan makinelerle eğitim verildiğine dikkati çeken Yalçın, ‘‘Eğitimin ardından kursiyerlere onaylı sertifikalar veriyoruz. Gençlerimiz de o sertifikalarla talep olan kurumlarda istihdam ediliyor. Artık bir iş yerine gidip, ‘ne iş olsa yaparım’ diyemiyorsunuz. Bu devir bitti, kapandı.. Herkesin bir meslek sahibi olabilmesi gerekiyor. Zaten AB’ye girebilirsek kimse sertifikasız iş yapamayacak’’ diye konuştu. ‘‘Biz aslında firmaların işini kolaylaştırıyoruz’’ diyen Serkan Yalçın, ‘‘Tekstil firmaları işe aldıkları gençlere bir ay boyunca eğitim veriyor. Gençlerde işi öğrenene kadar firma zaman ve üretim kaybı yaşıyor. Ama biz burada verdiğimiz eğitimle firmalarını işini kolaylaştırıyoruz. Ayrıca İş-Kur veya Halk Eğitim Merkezlerinde 3-4 ayda verilen eğitimi biz 20 günde veriyoruz...’’ ifadelerini kullandı.

Eğitimlerde, bayanlarda 18-30 yaş, erkeklerde de 18-26 yaş gözetimi arandığını dile getiren Yalçın, ‘‘Ancak 45 yaşında eğitim almak isteyen bir insanı da geri göndermiyoruz’’ dedi. ‘’Tek derdimiz eğitecek insan bulmak’’ Çorum’da teksil sektöründe Avrupa’ya direk veya dolaylı yoldan ihracat yapan 15 firma bulunduğuna dikkat çeken Yalçın, büyük bir potansiyel olmasına rağmen eğitim verecek insan bulamadıklarını kaydetti. Başvuruların Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’na yapılabileceğini, bunun yanı sıra fuar alanındaki merkeze de direkt başvuru yapılabileceğini bildiren Yalçın, kendi atölyesini kurmak isteyen veya tekstil firmalarında iş bulmak isteyen gençleri merkeze davet etti. TSO’ya da teşekkür eden Yalçın, ‘‘Bizi buraya davet eden TSO; geldiğimiz günden itibaren tüm htiyaçlarımızı karşıladı. Gerek yer konusu gerekse binanın elektrik


Meclis Toplantısı

edinmekti. Makinede ne iş olursa yaparım diyerek başladım. Makineyi tam olarak öğrendim. Bir atölyede şeflik yaptım ve bugün kendi işimin başındayım” sözleriyle de geçirdiği aşamaları çok güzel anlatıyor.

veya su ihtiyacını TSO’nun imkanlarıyla karşılıyoruz. Bize her konuda destek olan TSO ailesine, burada eğitim alan arkadaşlar adına şükranlarımızı sunuyorum. Onların bu desteği diğer kurumlara da örnek olur umarım’’ diye konuştu. ‘Gezici Eğitim Merkezi Projesi’ nedir? Gezici Eğitim Merkezi Projesi 2001’den beri sürüyor. Şu ana kadar toplam 13 bin vasıfsız insan, bu merkezler vasıtasıyla eğitildi, yarısı da işe yerleştirildi. İçinde derslikler olan Gezici Eğitim Konteynırları TIR’lara yüklenerek işsizliğin yüksek olduğu semtlere götürülüyor, belediye veya TSO’larla işbirliği yapılarak işverenlere ve halka bu merkezde bedava eğitim verildiği anlatılıyor, duyuru için afişler asılıyor. Kurslara, işe girmek isteyen gençler geliyor ağırlıkla. Ama yetersiz gördükleri elemanlarını gönderen firmalar da var. Eğitim üretim disiplini içinde veriliyor ve öğrencilere hazır giyim üretiminin alt kademe bantları için gerekli donanım kazandırılıyor. İstanbul’un Küçükçekmece,

Esenyurt, Bağcılar, Kıraç, Çekmeköy, Sultanbeyli, Ümraniye, Pendik gibi farklı bölgelerdeki konteynırların her birinde aynı anda 20 kişi eğitim alıyor. Bunların en az 17’si kurs sonrası işe yerleştiriliyor. İTKİB Gezici Eğitim Merkezlerinde başlayan başarı öyküsü: Babasının zoruyla kursa gitti, şimdi dünya devi PUMA’yla çalışıyor 2005 yılında babasının zoruyla İTKİB’in İstanbul’daki Gezici Eğitim Merkezleri’ne giden Ali Eren, kursu bitirdikten sonra kendi atölyesini açtı. Katıldığı sınavın ardından yedekte beklerken, belgelerini tamamlayamayan birinin gelmemesi üzerine kursa hemen kaydını yaptırmış Ali Eren. 15 günlük eğitim ve ardından 15 gün kadar çalışılan tekstil atölyesinden sonra çeşitli yerlerde çalışmaya devam etmiş. Kurstan önce ütücülük yapan Ali Eren, kursla birlikte makineyi ve dikişi öğrenmiş, sabrederek çalışmış ve bugüne gelmiş. “İlk etapta zaten para kazanmak gibi bir niyetim yoktu. Önemli olan meslek

Cesaretin, iş kurmak için gereken en önemli şey olduğunu söylüyor Ali Eren. 25 yaşında kendi işinin sahibi olmak çok da kolay değil. 16 yaşında doğduğu Şanlıurfa’dan hiçbir işi bilmeden tek başına İstanbul’a gelir Eren. Eren, ütücülükle başladığı tekstil sektöründe ihracat fazlası mal alıp satmakla devam eder. Elinde numunelerle kapı kapı dolaşarak kısa sürede çevre edinir. Sabrederek geldiği bu yolda bir de destekçisi olur Eren’in, ortağı Ferit Bayar. İki ortağın en büyük şansı ise eski patronlarından devraldıkları atölye olur. Sarteks Tekstil’i kurarak işe girişen iki ortak, yeni makinelerle makine parkurunu genişletir ve yeni elemanlar alır. Ali Eren, aynı zamanda geldiği yeri unutmayan bir patron. Çoğu kadın işçinin çalıştığı atölyesinde sekiz kişiyi kendi mezun olduğu Gezici Eğitim Merkezi’nden işe almış. Çünkü buradan mezun olanlar ona göre daha bilgili... Marco Polo, Puma, Premaman gibi dünyaca ünlü markaların kesimden sonraki dikim, ütü ve paketleme aşamalarını başarıyla gerçekleştirdiklerini belirten Eren, ilerisi için hedefini “Gezici Eğitim Merkezi’nde Ayşe Kurt hocamızın destekleriyle biz bu işe giriştik ve bana kalırsa başardık. Eskiden ütücülük yaparken kursta makineyi öğrendik, şimdi burada kontrol, dikim, ütü, paketleme yapıyoruz. İleride yalnızca fason değil kendi üretimimizi yapmak istiyoruz ama biraz daha zamana ihtiyacımız var” diyerek belirtiyor. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

31


Meclis Toplantısı

BU TOPRAKLARDA GEÇMİŞİN VE GELECEĞİN SEKTÖRÜ

TEKSTİL Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin Gelişimi Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sanayinin temelleri Osmanlı İmparatorluğu döneminde atılmıştır. Dokuma konusunda Denizli ve Tokat, ipekli ürünler konusunda da Bursa bölgesinde küçük işletmeler halinde üretim yapılmıştır. 1915 yılında önde gelen 22 kamu sanayi işletmesinin 18’i, 28 anonim şirketin 10’u, 214 özel sektör işyerinin 45’i ve toplam 264 sanayi işyerinin 73’ü bu sanayide faaliyet göstermektedir. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Sümerbank’ın kuruluşu ile birlikte tüm tekstil ve konfeksiyon fabrikaları ve atölyeleri bu kuruluş çatısı altında toplanmıştır. Sümerbank yaptığı yatırımlar ve yetiştirdiği personelle özel sektöre öncülük etmiş Sümerbank’ta oluşan birikimin zaman içinde özel sektöre de aktarılması sağlanmıştır. 1950’li yıllarda başlayan özel sektör yatırımları zaman içinde gelişmiş, zamanla kamunun bu alanda üretici rolü azalmıştır. 1952 yılında sektör üretimi içinde yüzde 28 olan özel sektör payı 1962 yılında yüzde 62’ye, 1990 yılında ise yüzde 90’ın üzerine çıkmıştır. Günümüzde kamunun bu sektörde payı kalmamıştır. 32

İş Dünyası Mart-Nisan 2010


Sektör Sektörde, 1950’li yıllardan sonra özel sektörün öncülüğünde gelişim başlamış ve 1960’lardan sonra sentetik elyaf üretimine başlanmıştır. Planlı dönemde uygulanan ithal ikamesi politikası ve teşvik tedbirlerinin de katkısıyla 1960–70 yılları arasında sektörde daha ileri teknoloji kullanılmaya ve işlenmiş ürün imal edilmeye başlanmış, 1960–80 yılları arasında önemli bir teknik deneyim kazanılmıştır. 1980 yılından sonra uygulanan, serbest piyasa ekonomisine dayalı dışa açılma ve ihracatı teşvik politikaları ile birlikte, özellikle 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren tekstil ve hazır giyim ihracatı önemli oranda artmış ve ihracatın en önemli kalemi haline gelmiştir. 1990’lara gelindiğinde ise toplam ihracat içindeki sektörün payı yüzde 40’a kadar çıkmıştır. 1980’li yılların başında daha çok iplik, elyaf, kumaş gibi tekstil mamulleri ihraç eden Türkiye, 1984 yılından sonra daha fazla konfeksiyon mamulü ihraç etmeye başlamış, daha uç ürün olması nedeniyle toplam katma değeri tekstil mamullerinden yüksek olan konfeksiyon mamullerinin ihracatı 1990’lı yıllarda artarak devam etmiş ve sektörün üretim, ihracat ve istihdam içinde önemi artmıştır. Üretim Süreçleri Tekstil teknolojileri, elyaf ve iplikten üretilen, genellikle esnek (bazı durumlarda esnek olmayabilen) malzemelerin üretim teknolojileri ile bu malzemeleri şekillendirme ve mamul hale getirmede kullanılan teknolojilerdir. Tekstil ve hazır giyim üretimi en geniş şekliyle aşağıdaki gibi özetlenebilir. Bu üretim sürecinin yanı sıra daha farklı bir süreçle dokusuz tekstil yüzeyi de elde edilebilmektedir. Bu üretim adımları (tekstilin alt sektörleri) kendi aralarında, sermaye-yoğun veya emek-yoğun oluş bakımından çok büyük farklılıklar göstermektedir-

Tablo 1: Kapasite Kullanım Oranları (%)

İktisadi faaliyet Tekstil

Hazır Giyim

Yıllar

Kapasite Kul. Oranı (%)

2007

81,4

2008

75,5

2009

71,8

2007

83,4

2008

80,1

2009

75,8

Kaynak: TÜİK

ler. Kimyasal (insan yapısı, sentetik ve suni) elyaf ve iplik çekimi dünyanın en sermaye yoğun sanayi sektörü olan petro kimya sanayii içinde yer alırken; iplik, dokuma, örme ve tekstil terbiye işletmeleri dördüncü sermaye-yoğun sanayi sektörünü oluşturmaktadırlar. Konfeksiyon ise halâ emek-yoğun bir sanayi sektörüdür. Dünyadaki Yeri Ülkemiz; AB ülkelerine Tekstil ve Hazır Giyim İhracatında 2’nci, Pamuk Üretiminde Dünya’da 7’nci Pamuk Tüketiminde Dünya’da 4’ncü, Elyaf Ring İplik Üretiminde Dünya’da 5’nci, Openend İplik Üretiminde Dünya’da 4’ncü, Organik pamukta dünya lideridir. Kapasite ve İstihdam Kapasite Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde, gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve toplam sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırımlar, dışa açıklık ve makroekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin birinci sektörü konumundadır. Tekstil ve hazır giyim sanayi ülkemiz GSYH’nın yaklaşık % 10’unu sağlamaktadır.

Türkiye’nin iplik üretim kapasitesi; 2.300.000 ton kısa elyaf (pamuk ve benzeri) iplik, 400.000 ton uzun elyaf (yün ve benzeri) iplik, 800.000 ton filament (kesiksiz) iplik, olmak üzere toplam 3.500.000 tondur. Dokuma alanında Türkiye’deki toplam kurulu dokuma kapasitesinin 1.350.000 ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Örmede ise 2.250.000 ton’luk bir kapasite söz konusudur. Son yıllarda çorap sanayi, diğer tekstil alt sektörlerine nazaran daha hızlı bir gelişme göstermiş olup, çorap sanayinin kapasitesi yeni yapılan yatırımlarla yılında 200 milyon düzinenin üstüne çıkmıştır. Non Woven, Halı ve Teknik Tekstiller bakımından, Türkiye’de 200.000 tonun üzerinde bir non-woven üretim kapasitesi bulunmaktadır. Halı ve özel teknik tekstil ürünleri için de 200.000 tona yakın bir kapasitenin bulunduğu kabul edilirse, bu gruptaki toplam üretim kapasitesi 400.000 tondur. Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere tekstil ve giyim sektöründe kapasite kullanım oranları nispeten düşüş eğilimi göstermektedir. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

33


Sektör İstihdam Tekstil ve Konfeksiyon sanayinde kayıt dışılık dikkate alındığında, 450.000 kadarı tekstil sanayinde, 1.500.000 kadarı da hazır giyim sanayinde olmak üzere, 2.000.000 civarında kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. Bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Ekim-2009 Çalışma İstatistiklerine göre, sektörde faaliyet gösteren 40.806 adet işyerinde kayıtlı 674.832 işçi çalışmaktadır. Sanayi ve İmalat Sanayi Üretimindeki Ağırlığı ve Teknolojik Altyapı Türkiye genç sayılabilecek makine parkı ile Avrupa’nın en büyük iplik üretim kapasitesine sahiptir. Türkiye, Çin’in arkasından dünyanın tekstil makinelerine yönelik en büyük tekstil yatırımcısıdır. Ancak bundan sonraki dönemde bu yatırımların özellikle ileri teknolojilere sahip makineler üzerine yapılması gerekmektedir. Çünkü ülkemiz, ürün bazında tekstil makineleri ve ekipmanı konusunda son yıllarda azalmakla birlikte halen ithalatçı konumdadır. Türkiye dokuma sanayinde, AB ülkeleri ve ABD’den daha genç ve yeterli kapasitede makine parkına sahiptir.

Yeterli alt yapı ve makine kapasitesine sahip bulunan örme (düz, yuvarlak ve çorap) sanayinin alt gruplarından yuvarlak örmede kapasite fazlalığı bulunmakta olup, kapasite kullanım oranı ise % 50 civarındadır.

kine kapasitesine sahip bulunan konfeksiyon sektörü oldukça gelişmiş durumdadır. Konfeksiyon yan sanayi de bu yüksek teknoloji ile üretim yapmakta olan sektörü gerektiği gibi destekleyebilmektedir.

Özellikle Türkiye çorap sanayi 1990’lı yıllardan itibaren büyük bir gelişme göstermiş ve İtalya’nın ardından AB’nin ikinci büyük tedarikçisi haline gelmiştir. Ancak 2005’den itibaren Çin’in AB ve ABD pazarlarına, Türkiye’deki maliyetlerin çok daha altında fiyatlarla girmesi sektörü zorlamaya başlamıştır.

Dış Ticaret

Öte yandan, Nonwoven sanayi diğer sektörlere göre daha yeni olmakla beraber yeterli üretim kapasitesine sahiptir. Son 10 yılda büyük miktarda nonwoven yatırımı yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. Ancak mevcut kapasite ile özellikle ucuz ve hacimli nonwoven tekstil üretimi mümkün olmaktadır. Türk tekstil terbiye sanayi, Avrupa’nın en büyük kapasitesine sahiptir. Terbiye sanayimiz özellikle orta kaliteye sahip ürünlerin üretiminde çok geniş bir tecrübeye sahiptir. Gerekli alt yapı ile yeterli ve genç ma-

Tablo 2 İhracat

İktisadi faaliyet (Milyon$) Tekstil Hazır Giyim

2007 5,316 1,357

2008 5,093 1,902

2009* 3,847 1,633

Deri ve Deri Ürünleri

1,260

1,383

885

2008 11,323 11,504 606

2009* 8,681 8,747 460

* 11 aylık toplam Tablo 3 İthalat

İktisadi faaliyet (Milyon$) Tekstil Hazır Giyim Deri ve Deri Ürünleri

2007 10,804 11,795 558 * 11 aylık toplam

34

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Tekstilde dünyadaki başlıca ithalatçılar sırasıyla, AB (25 ülke), ABD, Çin, Hong Kong, Japonya, Meksika ve Türkiye iken, dünya tekstil ihracatında ise yine ilk sırada yer alan Çin’i takip eden ülkeler AB (25 ülke), Hong Kong (ağırlıkla re-export), ABD ve Güney Kore’dir. Türkiye, 2006 yılı verilerine göre, dünya tekstil ihracatındaki %3,5’luk payı ile tekstilde 8. büyük ihracatçı konumundadır. Ülkemiz ithalatta ise, konfeksiyon ihracatımızda görülen artışa bağlı olarak, büyük ölçüde hammadde ihtiyacını karşılamaya yönelik tekstil ithalatında sürekli artış kaydetmiş ve dünya tekstil ithalatında 7. sırada yer almıştır. Global krizin etkisiyle dış talep daralmasına paralel olarak 2009 yılında ihracatta bir daralma yaşanmış olup, sektörlerde (tekstil, hazırgiyim, deri) bu daralma ülkemizin genel sanayi ihracatında bir önceki yıla göre yaşadığı %26,7 daralmadan daha aşağıdadır. 2009 Aralık ayı verilerinin ilave edilmesi ile sektörde bu daralmanın %15 civarında olacağı değerlendirilmektedir. Sektör verdiği dış ticaret fazlası ile ülkemizin dünya piyasalarında var oluşunun temellerinden birini oluşturmaktadır. İthalat rakamlarının incelenmesinden iç talep daralmasına bağlı olarak 2009 yılı ithalat rakamlarında düşme olmasına karşın geçmiş yıllar istatistiklerinin incelenmesinden ithalat artış hızının ihracat artış hızından fazla olması orta vadede sorun teşkil edebilecektir.


Sektör

Meclis Toplantısı

GURUR TEKSTİL

Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz? Gurur Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti 2005 Yılında Sungurlu’da faaliyet gösteren SGS Firmasının yerinde kiracı olarak işe başlamış olup, 2008 Yılı Mayıs Ayında Çorum Organize Sanayi Bölgesi 4. Cad. No:17 ye taşınmıştır. Aylık 16.000 Adet bayan ceket veya 44.000 adet bayan pantolon üretmektedir.

Firmanızı Türk tekstil sektöründe nereye oturtuyorsunuz ?

manlarımızın daha kalifiye olması ge-

Firmamız Türkiye de üretim yapan sayılı bayan ceket firmalarındadır. Kalite olarak ilk üçe girmektedir.

Sektörünüzün en önemli sorunları

Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz ? Sektörün en büyük sorunlarından birisi yetişmiş kalifiye eleman sıkıntısı çekilmektedir. Özellikle Kendi firmamız Çorum da ceket ürettiği için ele-

rekiyor.

ve çözüm önerileriniz nelerdir ? İnsanların istekli ve meslek olarak yaptıkları işi benimserlerse daha başarılı olacaklarına inanıyoruz. Dünyada rekabet edebilmemiz için yaptığımız işi en kaliteli ve seri şekilde üretmemiz gerekmektedir. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

35


Meclis Toplantısı

MAC TEKSTİL

Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz ? MAC Tekstil merkezi İstanbul da bulunan Tekstil hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren bir firmadır. 2008 yılı Aralık ayında mevcut fabrikayı satın alarak üretimine Çorum da başlamıştır. İşletme dokuma kumaştan mamul bayan dış giyim dizayn, tasarım, koleksiyon sistemine dayalı seri üretim yapmaktadır. Ürün yelpazesi birbirini takip etmeyen her biri sadece bir defa dizayn edilip üretilen moda sezon hızlı üretim sistemine dayalı dokuma kumaştan mamül bayan dış giyim mamulleri üretilmektedir. Ürünlerin kısaca ayrımı: pantolon, etek, şort, blüz,ceket,mont,elbise,tunik, fabrika bünyesinde kesim, tasnif, üretim, kalite kontrol, finiş, paket ve sevkiyat bölümleri bulunmaktadır. MAC Tekstil Çorum Fabrika Müdürü ve Şirket ortağı Selim Şahin’dir. Çorum Fabrikanın yıllık üretim kapasitesi 900.000 adettir. Halen Çorum Fabrikamızda 500 çalışanımız bulunmaktadır. Firmanızı Türk tekstil sektöründe nereye oturtuyorsunuz ? Ayda Birkaç defadan fazla oluşturduğu temaya mevsime, moda renk ve kumaş tarz36

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

larına uygun koleksiyonları dış ülkelerdeki mağaza zincirlerine direkt olarak satıp sipariş alması, çeşitli kumaş ve malzemeleri cazip halde birleştirmesi, yüksek kalite standardına sahip ham madde kullanması kendi kalite kontrol sisteminin oluşması, ürün dizaynlarını tekrar etmemesi bir modeli tek bir defa üretmesi ürünlerin kalıpsal özelliklerine uygun materyallerden oluşması, kullanılması, satın alan kişinin diğer aksesuarları ile gece ve gündüz yaşantısına uygun olması ürünlerin güçlü yönleridir. MAC Tekstil yurt dışında alanındaki kumaş, moda, Makine fuarlarını yakından takip eder. Dizayn grubunun yöneticileri ve kalıp model grup yöneticileri sık sık yurt dışına gönderir. Koleksiyon tasarım grubuna çok yoğun emek ve bütçe ayırır. Üretim hattına alacağı her ürünü öncelikle mini adetlerde pilot olarak üretir ve test eder, dolayısıyla üretim hattındaki kalite hatalarını minimize eder tüm birimlerin katılımıyla rutin toplantılarla iyileştirme geliştirme hata önleyici katılım toplantıları düzenler yurt dışındaki müşterilerine günlük bilgi akışını doğru olarak sağlar. Sektörün en önemli unsuru tema ve trend odaklı koleksiyon satabilme kabiliyeti olmuştur. MAC Tekstil direk olarak sadece kendi

koleksiyonundan satış yaptığından mağaza zincir markaların tercihi olmuştur. Ayrıca fason üretim tarzını benimsemediğinden ARGE ve tasarımına aktarmış olduğu güç emek ve bütçe diğer ucuz iş gücüne dayalı fason tarzı üretim yapan ülkelerin üretici firmalarının rekabet kulvarında olmamasını sağlamaktadır. Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz ? Çorum da yaklaşık on yıllık bir geçmişe sahip olmasına ve bazı sorunların olmasına rağmen hızla gelişen ve büyüyen bir sektör konumuna gelmiştir. Birçok firmanın yatırım yapmak istediği bir cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir ? Sektörde yaşanan en önemli sorun yetişmiş eleman eğitimli iş gücünün olmamasıdır. Ayrıca Çorum da hava yolu ve demir yolu olmaması nedeniyle nakliyede sıkıntılar yaşanmaktadır. Yetişmiş eleman teminin bir bölümünü İş Kurumu İl Müdürlüğü ile yapılan işbirliği ile açılan kurslardan karşılamaktadır.


Meclis Toplantısı

MİNTAY TEKSTİL İdari Müdür Ayhan Temelli

Fabrika Müdürü Bekir Sürer

Sektörünüzün en önemli sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir ?

Fabrikanızın kuruluşu ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz ?

münün çalışmaları yüksek teknolojiyle bir araya getirildiğinde 1’nci sıradayız.

2000 Yılında merkezi İstanbul’da olmakla birlikte MİNTAY TEKSTİL AŞ (RAVELLİ) markasıyla 300 kişilik bir ekiple üretime başlamıştır. 2005 yılında artan siparişler işlerin yoğunluğu göz önünde bulundurularak (Çorum fabrikamız) faaliyete geçirilmiştir. Kapasite olarak bakıldığında aylık ortalama 160.000 adet gömlek üretmekteyiz.

Sektörün Çorum’daki durumu hakkında bilgi verir misiniz ?

Firmanızı Türk tekstil sektöründe nereye oturtuyorsunuz ? Teknolojiyi yakından takip eden bir yapıya sahip olmamız yeniliklere açık olmamız çalışan kadromuzun kendi kulvarında uzman olması ve yılların kazandırdığı tecrübe bu unsurları bir araya getirdiğimizde hakkettiğimiz yerde olduğumuzu düşünüyoruz. Erkek gömleğinde sistem, kalite, erge ve tasarım bölü-

2000 ile 2005’li yıllarda siparişlerimizin daha yoğun iş adetlerimizin yüklü olduğu zamanlar ile şimdiki durumu kıyaslarsak dünyadaki global krizden ülke olarak olmasa bile tekstil sektörü olarak maalesef etkilenmiş durumdayız. Devamında azda olsa dünyadaki birçok firma gibi bizde küçülmeye gitmek zorunda kaldık. Önümüzdeki günlerde siparişlerin tekrardan Türkiye pazarına dönebilmesi ihtimalini düşünerek alternatif plan ve programlar geliştirmekteyiz. Fakat bu planların yerine getirilmesi için maliyetlerimizi en aza indirmek zorundayız. Bunu başarabilirsek her geçen gün büyümeye devam edip Çorum’daki insanlarımıza daha çok iş imkânı sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.

Uzak doğu ve Hindistan başta olmak üzere her geçen gün Türkiye -tekstil dalında bu Ülkelerdeki düşük maliyet ve bu ülkelerin devlet politikaları yüzünden kan kaybetmektedir. İşçi maliyetlerinin düşük oluşu uzakdoğu devletlerinin işveren -firmaya sadece istihdam yaratması için yapmış olduğu kolaylıklar hiçte yabana atılır cinsten değildir. Fabrikanın kurulacağı araziden tutunda enerji ve vergi gibi hususlar bulunduğumuz günlerde tekstil firmalarını çoğu Avrupa’dan alınan düşük adetli modeli zor acil terminli ürünlerden oluşmakta-bu siparişlerin ülkemizdeki tekstil firmaları tarafından alınıp yapılmasının sebebi her geçen gün sipariş adetlerinin maliyetlerden dolayı uzak doğu ve Hindistan’a gitmesidir. Devletimizin tekstil politikasını gözden geçirip önemli noktalarda iyileştirmeye gitmesi gerekmektedir. Türkiye geneli iş dallarına bakıldığında en çok istihdam yaratan tekstil firmalarıdır işverenler vergi, enerji vb. konularda kolaylık sağlanmalı ki diğer ülkelerle rekabet gücümüz artsın önemli bir nokta da bir firma markalaşmayı becerebilmişse buda pazardaki iş payını o orantıda artırmasına yardımcı olmuş demektir.

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

37


Haber

AB’DEN EKO-YENİLİKÇİLİK PROJELERİ İÇİN MALİ KAYNAK, EKO-İNOVASYON 2010 ÇAĞRISI AÇILDI AB Komisyonu 13 Nisan 2010 tarihinde eko yenilikçilik projeleri için Rekabetçilik ve Yenilikçilik Programı çerçevesinde 35 milyon € tutarında kaynak ayırdığını açıkladı. Projeler için yapılan çağrıda, maddelerin geri dönüşümü, sürdürülebilir inşaat malzemeleri, yiyecek ve içecek sektörü ve yeşil iş süreçleri alanlarında geliştirilecek yeni projelere kaynak sağlanabileceği belirtildi. Proje çağrısına son başvuru tarihi 9 Eylül 2010 olarak belirlendi. Proje çağrısı ile özellikle teknik olarak kanıtlanmış ve pazarda yer edinmeye çalışan yeşil ürünler, süreçler ya da hizmetler geliştirmiş olan küçük ve orta ölçekli işletmelere kaynak sağlan-

kullanılacak olan elektronik teklif kayıt sistemine (EPSS) ait bağlantı ve ilgili kılavuz doküman Mayıs ayı içinde yayınlanacaktır. Çağrı ile ilgili detaylı bilgiye http://ec.europa.eu/environment/eco-innovation/index_en.htm bağlantısından ulaşabilirsiniz.

ması hedefleniyor. Sağlanacak kaynak proje toplam maliyetinin %50’sine kadarını karşılayabilecek. 2010 yılı çağrısı için ayrılan 35 milyon € ile yaklaşık 50 farklı projenin desteklenmesi planlanıyor. Projeler yenilikçi yaklaşım, pazarda tekrar üretilme potansiyeli ve özellikle kaynakların verimli kullanılması açısından AB çevre politikalarına yapacakları katkı gibi kriterlere göre seçilecek.

AB İNŞAAT SEKTÖRÜNDE VE ENDÜSTRİYEL SİPARİŞLERDE SON DURUM Şubat 2010’da inşaat sektöründe üretim bir önceki aya göre Euro Alanı’nda %3,3 ve AB 27’de %2,9 oranında azaldı. Ocak 2010’da bir önceki aya göre sırasıyla %0,9 ve %1,1 oranında düşüşler yaşanmıştı. Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Şubat 2010 üretimi Euro Alanı’nda %15,2 ve AB27’de %10,2 düşüş gösterdi. Şubat 2010’da AB üye ülkeleri arasında en sert düşüşler Romanya (%13,8), Slovenya (%9,2) ve İspanya’da (%6,0) yaşanırken, en büyük artışlar Macaristan (%6), Portekiz (%1,4) ve Almanya’da (%1) görüldü.

2010 yılı çağrısına ait dokümana http://ec.europa.eu/environment/ecoinnovation/call_en.htm bağlantısından ulaşabilirsiniz. Proje başvuruları online olarak yapılacaktır. Proje tekliflerinin online olarak yapılabilmesi için

38

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Şubat 2010’da bina inşaatlarında bir önceki aya göre Euro Alanı’nda %3,2 ve AB27’de %2,7 düşüş görüldü. Ocak 2010’da bu düşüş sırasıyla %2,8 ve %1 olarak gerçekleşmişti. Şubat 2010’da inşaat mühendisliği alanında ise Euro Alanı’nda %5,8 ve AB27’de %3,4 daralma gerçekleşti. Endüstriyel yeni siparişler endeksi Şubat 2010’da bir ay öncesine göre Euro Alanı’nda %1,5, AB27’de ise %1,1 oranında büyüdü. Ocak 2010’da endeks Euro Alanı’nda %1,6 oranında düşerken, AB27’de ise %0,3 oranında artmıştı. Şubat 2010’da ara mallar için yeni siparişler bir önceki aya göre Euro Alanı’nda %2,6 ve AB27’de %2,9


Haber

oranında artarken, dayanıklı mallar için siparişler sırasıyla %2,5 ve %2,4 oranında arttı. Şubat 2010’da sermaye malları siparişleri Euro Alanı’nda %2,3 ve AB27’de %1,4 artış gösterdi. Dayanıksız tüketim malları siparişlerinde ise bölgelerde sırasıyla %1,2 ve %2,7 düşüş görüldü. Aylık karşılaştırmada en yüksek artışlar Macaristan (%9,3), Slovenya (%6,3) ve Slovakya’da (%5,2), en sert düşüşler ise Danimarka (%6,3), Malta (%5,8) ve Yunanistan’da (%4,5) kaydedildi. Yıllık karşılaştırmada ise Letonya (%39,4), Slovakya (%29,4) ve Almanya’da (%24,5) yüksek artışlar gözlenirken İrlanda (%7,6), Yunanistan (%5,7) ve Danimarka’da (%5,4) en büyük düşüşler görüldü. 10 YILDAN ESKİ PASAPORTA SCHENGEN VİZESİ YOK Schengen’deki yeni uygulama ile 10 yıldan eski pasaportlara vize verilmeyecek. Schengen Ülkeleri Konsoloslukları veriliş tarihi 10 yıldan eski olan pasaportlara vize vermiyor. 5 Nisan’da başlayan uygulama, geçerli Schengen vizesi bulunan kişileri etkilemiyor. Ancak yeni vize başvurularında eski pasaportların mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Pasaportların yenilenme ücreti ise 136 lira. Schengen’de yeni uygulama ile vize işlemlerinin şeffaf ve daha hızlı olması hedefleniyor AYB HALKBANK ARACILIĞIYLA KOBİ’LERE DAHA FAZLA DESTEK VERECEK Daha önceki desteklerin Halkbank tarafından başarılı bir biçimde dağıtılmasının ardından, AYB ve Halkbank arasında KOBİ’ler için 150 mil-

yon EURO değerinde yeni bir AYB kredisi üzerinde anlaşıldı. Avrupa Yatırım Bankası, 2009’daki genel kredi hacmini benzeri görülmemiş bir biçimde 79 milyar Euro’ya çıkararak, 2008’deki 58 milyar Euro’luk kredi hacmine oranla %37’lik bir artış sağladı. Bu, Avrupa ekonomisi için sağlanan mali destek açısından bir dönüm noktası anlamına geliyor. AB ülkeleri AYB kredilerinden (70 milyar Euro’nun üzerinde, toplam kredi hacminin %89’u) aslan payını elinde tutarken, Banka aynı zamanda AB dışındaki aday ve aday adayı ülkelere de önemli boyutta mali destek sağladı. AYB, geçtiğimiz yıl küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), Avrupa’nın ekonomik açıdan zayıf bölgeleri (“konverjans bölgeleri”) ve iklim değişikliğine karşı savaş bağlamında enerji sektörüne olan desteğini güçlendirdi.AYB 2009 yılında, kriz olmayan dönemde gerçekleşen yıllık 2 milyar Euro’nun çok üzerinde bir düzeyde, 2,6 milyar Euro’luk destek sağladı. Banka, faaliyetlerini stratejik hedefler olarak belirlenen üç temel nokta üzerinde geliştirdi: hem ulusal hem de yerel yönetim düzeyinde altyapı finansmanı, çok sayıda ortak bankanın sağladığı kredi limitleriyle KOBİ’lerin desteklenmesi ve dolaysız yabancı yatırımların yanı sıra özellikle enerji ve yenilenebilir enerji sektörlerinde kurumsal sektör finansmanı. 2009 yılında, Banka’nın Türkiye’deki faaliyetleri ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) üzerine yoğunlaştı. Banka, kriz sırasında ülkedeki KOBİ fon kısıtlamalarını hafifletmek için 1,5 milyar Euro’luk bü-

yük bir destek sağladı. Bu çalışma, Banka’nın Türkiye’de birlikte çalıştığı mali aracı kurumlarla yakın işbirliğinden doğan sinerji sayesinde hayata geçirildi. Başta ulaşım ve enerji sektörleri olmak üzere temel ekonomik altyapıya sağlanan sürekli destek, büyüme eğilimini ve hayat standartlarının yükselmesini amaçlayan AYB’nin kriz dönemindeki önceliği olmuştur. AYB tarafından sağlanan destek, 2009 yılında 293 milyon Euro arttırılarak Türkiye’nin Ankara ve İstanbul arasındaki ana demiryolu ulaşım koridoru için güçlü bir destek sağlanmıştır. Bu yeni kredi, başı çeken Hızlı Tren Ulaşım Hattı projesi için sağlanan toplam AYB fonlarını 850 milyon Euro’ya yükseltti. Banka, ülkenin enerji geliştirme potansiyeli ve ihtiyaçları için büyük bir destek sağlayarak, enerji projeleri kapsamında toplam 460 milyon Euro’luk finansal destekte bulunmuştur. Kredi, elektrik dağıtım, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji gibi çok önemli alt sektörleri de hedefliyor. AYB aynı zamanda kamu sektöründeki araştırmaları finanse etmek amacıyla Türk Yüksek Öğretim Kurulu’na sağladığı 335 milyon Euro’luk kredi ile özellikle AR&GE, eğitim ve öğretim alanlarındaki yatırımlarıyla ülkenin bilgi ekonomisini de destekledi. AYB mevcut faaliyetlerine ek olarak, 2010 yılında Kamu Sektörü - Özel Sektör Ortaklıklarını geliştirmeyi ve Türkiye’nin ekonomik açıdan zayıf bölgelerini AB Komisyonu hibeleri ve AYB’ nin KOBİ’lere yönelik kredileriyle desteklemeyi hedefliyor. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

39


Haber

Kapanan şirketlerin sayısı artıyor Türkiye’de Nisan ayında kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 12,18 azalış, kapanan şirket sayısında ise yüzde 14,43 artış oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Nisan ayına ait “Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistiklerini” yayımladı. Buna göre, kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre yüzde 12,18 ve gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 6,26 azalış olurken, kooperatif sayısında ise yüzde 0,98’lik bir artış oldu. Kapanan şirket sayısı bir önceki aya göre yüzde 9,18, gerçek kişi ticari işletme sayısı ise yüzde 8,01 oranında azalış olmasına karşın, kapanan kooperatif sayısında yüzde 3,74’lük bir artış olarak belirlendi. Aynı dönemde, kapanan şirket sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,43 artış oldu. Nisan ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, kurulan şirket sayısında yüzde 22,94’lük, kurulan kooperatif sayısında yüzde 174,67’lik ve kurulan gerçek kişi tica40

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

ri işletme sayısında yüzde 40,48’lik bir artış oldu. Nisanda, kapanan şirket sayısı 2009 yılının aynı ayına göre yüzde 14,43 artış olmasına karşın, kapanan kooperatif sayısı yüzde 13,95 ve kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı ise yüzde 1,69 azaldı. ŞİRKET SAYISI YÜZDE 27,53 ARTTI 2010 yılının ilk dört ayında kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,53 arttı. Verilere göre bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı yüzde 27,53, kooperatif sayısı yüzde 98,22, gerçek kişi ticari işletmesi sayısı yüzde 17,41 oranında yükseldi. Aynı dönemler için kapanan şirket sayısı yüzde 10,84 ve kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 15,37 arttı. Kapanan kooperatif sayısında bir değişiklik olmadı. 2010 yılının ilk dört ayında toplam

18 bin 754 şirket kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 17 bin 128 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 66,86’sını, 952 anonim şirket ise yüzde 33,12;sini oluşturdu. Nisan ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, Mart ayına göre yüzde 19,99 oranında azaldı. 2010 yılının ilk dört ayında, kurulan yabancı ortak sermayeli şirket sayısı 834 oldu. Bu şirketlerin 99 tanesi Almanya, 93 tanesi İran, 52 tanesi Rusya ve 46 tanesi Azerbaycan ortaklı. Kurulan 834 yabancı ortak sermayeli şirketin 80 tanesi anonim, 754 tanesi limited şirket oldu. Bu şirketlerin 69 tanesi inşaat ve 27 tanesi ticaret sektöründe kuruldu. Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin yüzde 37,92’sini yabancı sermayeli ortak payı oluşturdu. Yurtdışında Yurt dışında yerleşik Türk vatandaşlarının ortak olduğu 74 adet yabancı ortak sermayeli şirket kuruldu.


Haber

72 Milyon Artık Zorunlu Sigortalı Olacak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), herkesin Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamına alınacağını açıkladı. Sosyal Sigortalar Genel Müdürü İbrahim Ulaş, sigortasız vatandaşların gelir tespitine başlandığını belirterek, tespit sonrasında SGK’dan gönderilecek yazıya göre, ailelerin zorunlu olarak ayda en az 30, en fazla 170 lira kademeli prim ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanabileceğini bildirdi. Ulaş, “Geliri brüt asgari ücretin üçte birinden az olan ailelerin primini devlet ödeyecek” dedi. Herkes sigortalı olacak Türkiye’de 59 milyon kişinin (SGK’ya

tabi çalışanlar, emekliler veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin toplamı) GSS kapsamında olduğunu belirten İbrahim Ulaş, tüm nüfusun GSS kapsamına alınması için sigortalı olmayanların gelir tespitine başlandığını bildirdi ve şunları kaydetti: “Örneğin; sosyal güvencesi olmayan 4 kişilik bir ailenin eline 1000 lira geçiyor, yani kişi başına 250 lira düşüyor. Brüt asgari ücret 729 lira. Bunu üçe böldüğünüzde 243 lira çıkıyor. Kişi başına 243 liradan fazla geliri olan bu ailemiz, ayda 30 lira prim ödeyerek sağlık yardımlarından faydalanacak. Ama 5 kişilik bir ailenin eline toplam 1000 lira geçiyorsa, bu her-

kese 200 lira düştüğü anlamına gelir. O zaman ailenin primini devlet karşılayacak. Şayet 4 kişilik bir ailenin 2 bin 500 lira geliri varsa ortalama 625 lira düştüğünden, bu aile ayda 88 lira prim ödeyecek.” Devletin veya kişilerin ödeyeceği primlerin emekliliğe yansımayacağını ifade eden Ulaş, “Sadece kişilerin sağlık kurumlarından faydalanmasının önü açılacak. Ancak kolaylaştırılan isteğe bağlı sigorta yoluyla ayda 234 lira ödenmesiyle hem emeklilikten hem sağlıktan yararlanılacak. Uygulama zorunlu. Primini ödeyemeyen ailelere genel prim tahsilatında olduğu gibi kolaylık sağlanacak” dedi. Çocukların sağlık yardımı aksamaz Devletin, 18 yaşını doldurmamış çocuklara ücretsiz sağlık yardımı sağlamasının, yeni uygulamayla biteceği eleştirisine karşılık İbrahim Ulaş, “Aile prim ödüyor veya primi devletçe ödeniyor, ama kurum anne-babayı GSS yönünden kayıt altına alıyor. 18 yaşını doldurmamış çocukların sağlık yardımından yararlanması anne-babanın GSS’li olmasına, prim borcu olup olmamasına bağlı değil” dedi. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

41


Meclis Toplantısı

T

anzimat Dönemi reformlarıyla başlayan, Osmanlı Devleti’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik yapısını Batılı anlamda düzenlemeyi amaçlayan süreçte yönetimsel birtakım düzenlemelere gidilmiştir. Tanzimat’la başlayan bu yeni yönetimsel sistem, yeni yapı tiplerini de beraberinde getirmiştir. XIX. yüzyıla gelinceye kadar yönetim işleri için inşa edilmiş veya bu amaçla tahsis edilmiş ayrı kamu binaları yoktur. Bu döneme kadar, atanan valiler, eyalet merkezinde kendilerine ayrılan veya kendileri için kiralanan konakta oturmuşlardır (Çadırcı 1997: 17). Valilerin yaşadığı, kapı halkının bir

Haber

kısmını barındırdıkları bu konaklar, aynı zamanda devlet islerini yürüttükleri yerlerdir. Özellikle Tanzimat’ın ilanıyla başlayan yeniden yapılanma sürecinde ayrı kamu binaları oluşturulmuştur. Başlangıçta hemen inşa edilemediği için mevcut binalar kullanılmış; ilgili amaca hizmet edecek büyük konaklar kiralanmıştır. Özellikle küçük yerleşim yerlerindeki birçok kamu binası hakkında, arşiv kayıtlarında “bedel-i icar”a dair yapılan yazışmalar, Osmanlı’nın son döneminden erken Cumhuriyet Dönemi’ne kadar uzanan bir süreci kapsamaktadır.

1931 yılında Belediye Meclis Üyeleri-Hükümet Konağı Bahçesinde bir hatıra fotoğrafı (Belediye Kent Arşivi-Ümit Uzel Arşivi)

42

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Tanzimat’ın modern kent düzenlemeleri bağlamında bir hükümet meydanı oluşturulmuştur. Bu meydanlar, eğer uygunsa şehrin eski dokusu içinde, var olan meydanın düzenlenmesi şeklinde veya amaca hizmet eden büyük bir meydan oluşturabilmek için eski kent dokusunun dışında, yeni bir alanın düzenlenmesi ile yapılmıştır. Hükümet meydanının en önemli mimari öğesi hükümet konağı binaları olmuştur. Bu konakların içinde adliye, zaptiye, umur-u nafıa, ticaret ve ziraat, maarif, umur-u ecnebiye müdürlükleri, defterdarlık gibi birimler yer alıyordu (Ortaylı 1985: 5). Bu binalarda, muhtemelen görevliler için bir mescit biriminin de yer aldığı ve imam tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca hapishaneler de bu binalarla bağlantılıdır; Çorum Hükümet Konağı örneğinde olduğu gibi konağın alt katında veya yakınında bulunmaktadır. Genellikle yatayda gelişen, dikdörtgen şemadaki hükümet konağı binaları, iki ya da üç katlı olarak inşa edilmiş; öne çekilerek vurgulanan ana girişin yerleştirildiği uzun cephe meydana bakacak şekilde düzenlenmiştir. Dönemin mimari beğenisini yansıtan bu binalar, vurgunun ve süslemenin cephede toplandığı, sade örneklerdir.


Meclis Toplantısı Başlangıçta, inşa edildikleri dönemin mimari eğilimlerini yansıtan ampir üsluptaki uygulamaların yerini, XX. yüzyılın baslarından itibaren ve Cumhuriyeti takip eden erken dönemde milli mimari üslubu almıştır. Yatayda gelişen simetrik kütle, girişin öne çıkarılarak vurgulanması, geniş saçak düzenlemeleri okul, hastane, gar binası ve dönemin diğer kamu yapılarında olduğu gibi hükümet konağı binalarında da görülmektedir. Hükümet konağı binaları, Osmanlı coğrafyasının en ücra köşesine kadar eyalet, sancak ve kaza merkezlerinde inşa edilmiştir. Eyalet ya da sancak merkezlerindeki binaların daha büyük boyutlu ve gösterişli oldukları anlaşılmaktadır.

Hükümet Konağı’ndan bir görünüm (Belediye Kent Arşivi-Celal Çevikli Arşivi)

Tanzimat’tan Cumhuriyet’e uzanan bu süreçte taşrada pek çok kamu binası inşa edilmiştir. Bu binalar arasında, devlet otoritesini ülkenin her köşesinde göstermeyi amaçlayan hükümet konakları, önemli bir yere sahiptir. Bu, Osmanlı döneminde idari bölge sayılan her yerde bulunan hükümet konakları, hükümet yetkililerini barındırıyordu. İdare merkezleri olduğu için genellikle şehirlerin de merkezlerinde konumlandırılan bu konaklar, o zamanlarda büyüklükleri ve estetik güzellikleri nedeniyle diğer yapılardan kolayca ayırt edilebiliyordu. Osmanlı dönemi kent yönetiminde, yargı organı olmalarının ötesinde beledi ve mülki görevlerle de yükümlü olan “kadı”ların kentlerdeki özel konutu, 19. yy.ın ikinci çeyreğine kadar mahkeme, belediye ve hükümet konağı işlevlerini de görmüştür. Tanzimat’la birlikte ise “mülki yönetim” adı altında, Osmanlının devlet yönetiminin iki ana kurumunu oluşturan “ordu” ve “adliye”ye ek olarak üçüncü bir kurum daha oluşturulmuştur. Yönetsel yapıda ortaya çıkan bu değişimin koşutu olarak kentlerde “Hükümet Konağı” denilen “yönetici merkez”ler ortaya çıkmıştır. 1890 yılında işlev gördüğünü bildiğimiz Çorum’daki Eski Hükümet Konağı’nın Ulucami’nin Güneydoğusunda yer aldığı bilinmektedir.

1930’lu yıllar Hükümet Konağı’ndan bir görünüm (Belediye Kent Arşivi-Ümit Uzel Arşivi)

1900 tarihli Ankara Vilayet Salnamesi’nin Çorum Sancağı ile ilgili bölümünde sınırlı da olsa bu yapıyla ilgili bilgilere rastlanmaktadır. Buna göre kasabanın ortasında yer aldığı belirtilen Hükümet Binası, bir avlu içerisinde muntazam bir binadır ve içerisinde “Belediye”, “Adliye” ve “Askeri Daire” bulunmaktadır. 13 oda ile bir mescidin Adliye, 8 odanın ise Askeri Daire’de yer aldığı binada toplam 25 oda ile bir mescidin olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Hükümet avlusunda bir askeri depo ile bir de eski hapishaneden bahsedilmektedir. Eski fotoğraflarından yapının karakteristik bir Çorum evi görünümünde oldu-

ğu anlaşılmaktadır. Doğu-batı yönünde, uzun bir yapı kitlesine sahip binanın güneye bakan cephesinde, ahşap direkler üzerine oturtulmuş bir cumba altından girişi vardır. İki katlı yapının batısına sonradan ek yapılarak genişletildiği, farklı cephe kompozisyonundan anlaşılmaktadır. Yapı 1956 yılında geçirdiği bir yangınla tümüyle ortadan kalkmıştır. Kaynakça • Coğrafyası, Tarihi, Kültürü ve Edebiyatıyla ÇORUM, S.250, Çorum Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları • Trabzon Örneğinde Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Hükümet Konağı Binaları, Yrd. Doç. Dr. Nurcan Yazıcı Mimar Sinan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

43


Bilim & Teknoloji

Teknolojiden haberler... Ödemeler artık cepten yapılacak Visa, cep telefonu üzerinden ödeme sistemini Avrupa’yla aynı anda Türkiye’de de başlatacak. Ödeme sistemleri şirketi Visa, şu anda test aşamasında olan cep telefonu üzerinden ödeme sistemini Avrupa’yla aynı anda Türkiye’de 2012 yılında başlatmaya hazırlanıyor. Son beş yılda teknolojiye 797 milyon Euro yatıran Visa, Yakın Alan İletişimi (NFC) teknolojisiyle cep telefonunun kredi kartı gibi kullanılabilmesinin yolunu açıyor. Visa Europe Mobil Teknolojilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Guido Mangiagalli, küçük meblağlı ödemelerin artık cep telefonlarıyla yapılabileceğini belirterek, “Cep telefonunun ödeme aracı olmasını sağlayan bu sistem, şu anda test aşamasında. 2012 yılı itibariyle sistemin resmi uygulamasını Avrupa’yla beraber Türkiye’de de başlatacağız” dedi. Testi başladı Mobil ödeme sisteminin İngiltere, Portekiz, Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere, İsviçre, Finlandiya’da test edildiği belirten Mangiagalli, Türkiye’de de bu yılbaşında kurumlar arasında testine başladıklarını, mayıs ayında ise tüketici testlerinin başlayacağını söyledi. Magniagalli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye yeni teknolojileri kolayca adapte eden yapısıyla yeni teknolojileri ilk test ettiğimiz ülkelerden biri. Türkiye’nin nüfusu

44

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

çok genç ve mobil ödemenin burada geniş kabul görmesini bekliyoruz. Türkiye’nin inovasyonda ve yeni ürünlerin tercihinde öncü rolü var.”

yonlarca banka kartı ve kredi kartı var.”

Sistem açık olmalı Guido Mangiagalli, mobil ödemede ekosistemin önemine de dikkat çekerek, şu bilgileri verdi: “Operatörler, cep telefonu üreticileri ve perakende sektörüyle işbirliği içinde çalışıyoruz. Biz strateji olarak açık sistemi öngörüyoruz. Farklı telefon ve operatörlerle kullanılabilecek bir sistem olmalı. Türkiye’de altı bankayla ve birkaç büyük operatörle işbirliğimiz var. Mobil ödeme için NFC uyumlu bir telefon olmalı.” Güvenlik sorunu olmayacak GUIDO Mangiagalli, cep telefonlarının mobil ödeme aracı haline gelmesi için gerekli üç unsuru, tüketicilerin talebi, gerekli teknolojik altyapının oluşturulması ve iyi bir iş modeli geliştirilmesi olarak sıralayarak, sistemin güvenliğiyle ilgili şunları söyledi: “Kredi kartlarında bulunan çiplerin aynısı telefonlara yerleştiriliyor. Operatörlerin açık sistemlerinden yararlanılmıyor. Telefonun kaybedilmesi ya da çalınması durumunda bankanın durumdan haberdar edilmesiyle banka telefondaki uygulamayı tamamen kapatıyor.” Türkiye’de yılbaşından beri test ediliyor VISA Ülke Müdürü Nur Öztin Kurak, Türkiye’de de ödeme sistemlerinde son trend olan mobil ödeme üzerinde çalıştıklarını belirterek, bunun yılbaşından beri test edildiğini söyledi. Kurak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de 28 bin temassız kredi kartı terminali var. Sistemin yerleşebilmesi için önce teknik altyapısının da yaygınlaştırılması gerekiyor. Mobil ödeme düşük meblağlı satın almalarda kullanılacak. Türkiye’de de uygulama 2012’da başlayacak. Bu tarihte kişiden kişiye mobil para transferi, mobil telefon üzerinden ürün alımı da uygulamaya girecek. Türkiye’de mil-

BAKTERİ ÖLDÜRÜCÜ SÜRAHİ HoMedics’ten iddialı bir ürün : “Restore Temiz Su Sistemi” Restore, keseye uygun ve kullanımı kolay tam bir sürahi arıtma sistemidir. Su filtreleme sistemi ile birlikte yenilikçi mikrop öldürücü ultraviyole temizlik teknolojisinide kullanarak çeşme suyuna hoş bir lezzet veriyor. Dahilinde bulunan ultraviyole ışınları ile, bakterilerin %99,9999, virüslerin %99.99’u ve mikrobiyal kistlerinin %99,95 öldürerek içme suyunu temizliyor. Ürünün standart bir sürahi boyutlarında olmasının bir avantajıda taşımasının kolay olmasıdır. Bu sayede gittiğiniz her yerde temiz ve sağlıklı suya ulaşmanız mümkün olabilir.


Bilim & Teknoloji

Teknolojiden haberler... ÜÇ BOYUTLU GAZETE GELİYOR Dünya medya devi Murdoch, teknolojinin son nimeti ile okurları tanıştırmaya hazırlanıyor. 3 boyutlu gazete geliyor. Dünya medya devi, son dönemin yükselen teknolojisi 3D’yi kullanarak okuyucularına ulaşmaya hazırlanıyor. The News İnternational grubuna bağlı İngiliz The Sun, 3D teknolojisinden yararlanarak, okuyucuya ulaşmaya hazırlanıyor. Reklamların, haberlerin ve 3. sayfanın 3D teknolojisi ile hazırlanacağı gazete, Dünya Kupa’sının başlamasından 1 hafta önce yayınlamaya başlayacak. The News İnternational grubuna bağlı olan tabloid gazete, bu formatta basılan ilk gazete olacak. Gazete, sadece haberleri 3D teknolojisi ile basmakla kalmayıp, reklamları da bu teknolojiden yararlanarak verecek. 3D teknolojisi yararlanılarak çıkarılan ilk gazete 5 Haziranda okuyucusuyla buluşacak. Gazetenin 3. sayfası, reklamlar ve Dünya Kupası için hazırlanan sayfalar, 3D olarak okunabilecek.

UNUTKANLIĞIN NEDENİ MOLEKÜLER DEĞİŞİM Almanya’da fareler üzerinde yapılan araştırmaya göre, beyindeki moleküler değişimler öğrenme ve hafızaya ilişkin genlerin işleyişini engelliyor. Almanya’daki Göttingen Avrupa Sinirbilimi Enstitüsünden Andre Fischer ve ekibinin fareler üzerinde yaptığı araştırma, beyindeki moleküler değişimlerin öğrenme ve hafızaya ilişkin genlerin işleyişini engellediğini gösterdi. Fischer ve ekibi, genç ve yaşlı farelerin bir yeri hatırlama becerisini karşılaştırdı. Belli bir bölmeye geldiklerinde farelere ayaklarından elektrik şoku verildi. Bir saat sonra 3 aylık genç farelerin beynindeki hafıza ve yön bulmadan önemli rol oynayan hipokampus bölümündeki yaklaşık 2 bin genin daha etkin olduğu görüldü. Yaşlı farelerde ise sadece 6 genin etkin olduğu belirlendi.

Bunun yanında, Güney Afrika’da düzenlenecek olan 2010 Dünya Kupası , 3D’nin televizyonlarda da ilk kez kullanılacağı etkinlik olacak. Şampiyona sırasında, 25’ten daha fazla müsabaka 3D kameraları ile izleyicilere aktarılacak.

Genç farelerde bölme ve elektrik şoku arasındaki bağlantının asetilasyon adı verilen bir tür kimyasal değişime neden olduğunu belirten bilim adamları, az olan asetilasyonu eski haline getirmek için yaşlı farelerin beynine ilaç enjekte etti. İlaç verilen farelerin genlerindeki etkinliğin de gençlerinkiyle benzer olduğu görüldü

LCD alırken dikkat edilmesi gerekenler

The Sun okurları, gazete ile beraber bir 3D gözlüklerini de temin edebilecekler. Reklamverenler ise reklamlarını 3D olarak bastırmak isterlerse, hatırı sayılır bir ödemeyi gözden çıkarmaları gerekecek. Gazete, yeni versiyonun tanıtımını yapmak için Mayıs ayında yayınlanacak televizyon kampanyasının hazırlıklarına başlamış durumda.

HAFIZA KAYBINI ÖNLEYEN İLAÇLAR İÇİN UMUT

Eğer görüntü kalitesi sizin için önemliyse TN’den memnun kalmayacaksınız. Diğer teknolojiler arasında en düşük özelliklere sahip olan TN’in en büyük avantajı ise diLCD monitör alırken dikkat edilmesi gereken çok fazla detay var. Kontrast oranı, renkleri, görüntü açısı, işlemcisi gibi detayların hepsi önemli ama ufak ipuçları ile sizin için en iyi LCD’yi seçmenize yardım edebiliriz. LCD panellerin üretilmesinde üç anahtar teknoloji kullanılıyor; TN, IPS ve PVA.

ğerlerine göre daha ucuz olması. IPS ise genellikle grafik profesyonellerinin tercihi oluyor. Çünkü bu teknoloji ile üretilmiş olan LCD’ler renk konusunda oldukça başarılı. PVA, IPS kadar olmasa da yüksek kalitede ve genel kullanım için en iyi alternatiflerden biri. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

45


Bilim & Teknoloji Hazırlayan: Dr. Faruk Gençöz

Stresin Nedenleri Stres Selye’nin (1974) ifadesiyle vücudumuzun herhangi bir “taleb”e karşı verdiği genel bir cevaptır. Bu yaklaşım içinde, oluşabilecek “talepler’ strese neden olan olaylar olarak düşünülecek olursa, iki türde olaydan bahsedilebilir. Birinci tipteki olaylar yüksek beyin fonksiyonlarını pas geçip direkt olarak stres reaksiyonunun oluşmasına neden olabilirler. Amfetamin, kafein ve nikotin gibi maddeler herhangi bir algı gerektirmeden otomatik reaksiyon oluştururlar ki, bu tür uyaranlar stresin biyojen nedenleri olarak adlandırılmaktadır (Everly, 1989). Öte yandan psikososyal nedenler gerçekten olmuş veya hiç gerçekleşmemiş olaylardır. Bu tipteki olaylar dolaylı yönden stres reaksiyonuna neden olmaktadırlar. Çünkü olayın kendisi değil nasıl algılandığı reaksiyonun asıl sebebidir. Tanımadığınız bir insanın ölümüne şahit olmak üzücü fakat geçici bir durum olabilirken, aynı ölümün sizin yüzünüzden olduğu düşüncesi, üzüntünün çok daha uzun süreli olma46

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Bilim & Teknoloji

Stresle Mücadele

Stres Reaksiyonları

Üretilen herhangi bir davranış sonrası olay hala dengeyi tehdit edici özelliğini gösteriyorsa üretilen davranış tekrarlanır veya değiştirilir. Ancak tüm çabalar sonucu tehdit ortadan kalkmıyorsa bünye üçüncü aşama olan “Tükenme” durumuna geçebilir, zira yeni bir davranış için gerekli enerji rezervleri sonsuz değildir.

Selye (1974), Genel Adaptasyon Sendromu olarak tanımladığı strese karşı reaksiyon verme sürecini “Alarm” durumu ile başlatmaktadır. Bu aşamada herhangi bir olayın meydana gelmesiyle homeostatik düzen bozulmaktadır. Bu düzensizliğe henüz hazır olunmadığından, bünye kısa bir süre alarm durumuna geçer ve tekrar denge durumuna gelebilmek için işlemler başlatır. İkinci aşama “Direnç” olarak adlandırılmıştır. İşleme giren savunma mekanizmaları meydana gelen olaya karşı koyabilmek için enerji ve güç sağlarlar. Bu destek sayesinde en basit anlamda kendimizi korumamıza yarayan “savaş ya da kaç” reaksiyonu için zemin hazırlanmış olur.

Selye bünyenin söz edilen standart reaksiyonundan bahsederken Lazarus (1991 ) reaksiyonun verilip verilmeyeceğini, verilecekse ne çeşit olacağının belirlendiği iki aşamalı bir psikolojik süreci vurgulamaktadır. Birinci aşamada olayla karşılaşan kişi bunun amaçları ile ne kadar ilgili olduğunu değerlendirir. Olayla amaçlar arasında bir ilgi bulunmuyorsa bir reaksiyon verme gereği ortadan kalkar. Ancak olay amaçlarla ilgili ise olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu değerlendirilir. Olumlu bir olayda yani amaca ulaşmayı kolaylaştırdığı algılanan olayda olumlu duygular ortaya çıkar. Olumsuz değerlendirilen durumda ise ikinci aşamadaki değerlendirme

sını sağlayabilir. Verilen iki durumda da aynı vaka söz konusu iken, ikinci durumu muhakeme ediliş tarzı verilen reaksiyonun daha yoğun ve krorıik olmasını getirebilir. Stresle mücadele konusunda işte bu hayat olayları ve bunlara bakış tarzı ön plana çıkmaktadır.


Meclis Toplantısı sağlığın korunması veya kaybedilmesi açısından önem taşır. Olumsuz olaya karşı direnme veya yok etme gücü olduğunu, bunu yapabilecek potansiyeli olduğu değerlendirmesini yapan bir kişi, meydana gelen olumsuz olay sonunda olumsuz duygular hissetmeyebilir. Birinci bölümde açıklanan araştırmada ambulans personelinin fazla stres hissetmediklerini belirtmesi bu faktöre bağlı olarak açıklanabilir. Karşılaşacağı stresli durumları bilen, bunlarla karşılaşsa bile üstesinden gelebilmek için gerekli eğitimle donanmış ve eğitimini beceriye dönüştürebilmiş bir kimse artık stresli durumla mücadele edebilme cesaretini ve gayretini gösterir.

olayları mücadele gücü nispetinde yaşamayı ve bir daha aynı olayla karşılaşıldığında daha tecrübeli olmayı yeğleyebilirler. İkinci özellik meşgul olunan işin bir anlam ifade etmesidir. İşin bir anlam ifade edebilmesi için daha önceden yapılmış olan planlar içinde yer alma-

Stresle Mücadele

Kişilik Yapısı ve Stres İlişkisi Olaylara bakış açısının geçmişte benzer olaylarda yaşanan tecrübeler sonunda kemikleştiği ve kişiliğin bir parçası olduğu düşünülebilir. Belli bir tarzda gelişen bazı kişilik yapılarının çoğu zaman kişiyi stresin olumsuz etkilerine yatkınlaştırabileceği bildirilmektedir. Bunlar arasından mükemmeliyetçi kişilik ve öğrenilmiş karamsarlık tipik örneklerdir. Kendisi hakkında devamlı mükemmel beceri ve sonuçlar bekleyen bir insan (mükemmelliyetçilik), yaşayacağı hayal kırıklıkları nedeniyle olumsuz reaksiyonlar gösterebilir veya meydana gelen olumsuz olaylar kişinin hep kendinden kaynaklanan sebeplere atfedilir ve olayların devamlı bu şekilde süreceğine inancı (öğrenilmiş karamsarlık) depresyon yaratabilir. Diğer taraftan Kobasa (1979) tanımladığı mücadeleci kişilik yapısındaki stresle başa çıkmada etkili olabilen üç olumlu özellikten bahsetmektedir. Bu özelliklerden ilki olayları bir tehdit olarak değil kendini geliştirebilme fırsatı olarak görebilmektir. İnsanın sahip olduğu değerleri hayat boyu geliştirebilme potansiyeli vardır. Bu potansiyelin varlığına inanan insanlar yeni ve tehditkar durumları kaçma veya hostil davranışlar göstererek atlatmak yerine bu

sı gerekir. Dolayısıyla bu özelliğe sahip olan insan planları dahilinde ilerlemekte ve anlamlı bir iş üzerinde çaba sarf eden ve bu onlarda olumlu hisler uyandırır. Üçüncü özellik ise içinde bulunulan şartların kontrol edilebileceğine ait inançtır. Bu özellik birinci bölümde açıklanan araştırmada da desteklendiği gibi stresle mücadelede oldukça önemli rol oynamaktadır. Stres veren durum mücadele edilmedikçe hayatı kısıtlayan bir faktör olabilir. Kısıtlılıklar amaçlara gem vurduğundan olumsuz duygular uyandırır. Halbuki kişinin yaşadığı çevreye etki edebileceğini hissetmesi olumlu bir duygudur.

Stresle etkin mücadele direkt olarak stres kaynağının tanımının doğru yapılmasına ve doğru reaksiyonun verilmesine bağlıdır. Birinci bölümde kontrol algısının, hissedilen stres seviyesi ile ilişkili olduğundan bahsedilmişti. Bu yüzden psikososyal stres kaynaklarını kontrol edilebilirlikleri açısından da inceleyerek daha etkin mücadele yapabilmek mümkün olabilir

Olumlu bir olayda yani amaca ulaşmayı kolaylaştırdığı algılanan olayda olumlu duygular ortaya çıkar. Olumsuz değerlendirilen durumda ise ikinci aşamadaki değerlendirme sağlığın korunması veya kaybedilmesi açısından önem taşır. Olumsuz olaya karşı direnme veya yok etme gücü olduğunu, bunu yapabilecek potansiyeli olduğu değerlendirmesini yapan bir kişi, meydana gelen olumsuz olay sonunda olumsuz duygular hissetmeyebilir.

1. Kontrol edilemeyen psikososyal kaynaklar Bu kategoriye verilebilecek en tipik örnek trafikte yaşanan sıkıntılardır. Kimi insan kendisini tehlikeli bir şekilde sollayan bir aracı araç sahibine bir ders vermek amacı ile takip edip tehlikeli bir şekilde sollar. Bu tür bir ders verme amacı ile trafik kuralları dışında yapılan hatalı sollamalar diğer araç sahibini kızdırmaktan başka bir işe yaramadığı gibi hatalı sollamaların sayısını arttırmaktadır. Ancak ders verme girişiminde olan kişi durumu kendisinin kontrol edebileceği ve değiştirebileceği bir durum olarak gördüğünden yanlış bir tanım yapmakta ve yanlış bir müdahalede bulunmaktadır. Trafik içerisinde sizin hakkınızın yenmemesini, hayatınızın başkaları tarafından tehlikeye atılmamasını sağlayacak durum herkesin kurallara uyması ile mümkündür. Bu olayİş Dünyası Mart-Nisan 2010

47


Meclis Toplantısı larda insanın kontrol edebileceği şeyler kendi uyumu ile kısıtlıdır, başkalarının trafik kurallarına uymadığını görerek aynı uyumsuzluklarla müdahale etmek daha fazla uyum getirmez. O halde bu durumda şöyle bir soru akla gelir: Başkalarının bana yaptığı haksızlıkların neden olduğu öfke kaygı gibi olumsuz duygularla bütün günümün rezil olmasına izin mi vermem gerekir? Buradaki kilit nokta, olaylar müdahalelerle olumlu yönde değiştirilemiyorsa, olumsuz duygularla baş etmenin yolunun öğrenilebileceğidir. Yani başkalarının bize haksızlık etmesi gibi bir stres kaynağını o anda belki engelleyemeyiz ama duygularımıza olan hakimiyetimizle günün rezil olmasını değiştirebiliriz. Bu konu duygularla baş etme olarak aşağıda incelenecektir 2. Kontrol edilebilen psikososyal kaynaklar Yukarıda bahsedilen trafikte seyreden diğer araçların kurallara uymaması gibi bir stres kaynağına o anda müdahale etmek kontrolümüzün dışındadır, bununla beraber bazı stres kaynaklarına direki olarak müdahale edebilir ve stres kaynağı olmaktan çıkarabiliriz. Bu duruma tipik bir örnek olarak alınan fazla sorumluluklardan dolayı aşırı çalışmak zorunda kalmayı verebiliriz. Bazı insanlar sorumlulukların kendilerine aşırı derecede yüklenmesini istemezler ama bir otorite figürü kendilerine yeniden bir iş verince “hayır’ da diyemezler. Strese sebep olan otorite figürleri ile ilişki tarzı sosyal beceri kazanımları ile daha az stres verici hale getirilebilir. Girişkenlik ve sosyal beceri eğitimleri ileride detaylı bir şekilde incelenecektir. Psikososyal stres kaynakları ile aslında stres vermeyebilecek bir olayın yanlış algılanması sonucunda da karşılaşılmaktadır. Bu durumda kaynağın kendisi değil algılanış tarzı strese neden olmaktadır. Bu tür durumlardaki stresle mücadele için durumu çeşitli yönleriyle muhakeme edebilmenin öğrenilmesi iyi bir yol olabilmekledir. 48

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Olumsuz Duygularla Mücadele Duygularımız hayatımızın renkleridir. Olumsuz duygularımız uzun süreli ve çok yoğun olmadıkları sürece hayatımıza anlam katarlar. Bununla beraber yaşanan anlık ve çok yoğun olumsuz duygular davranışlarımızı yönlendirdiği zaman, olumsuz duygunun daha uzun sürelerde devam etmesini sağlar. Yoğun yaşanan duygularda genellikle görülen tipik bir özellik vücudun uyarılma seviyesinin artışıdır. Uyarılmışlığın çok yüksek olduğu ve yapılması gereken işin komplike olduğu durumlarda performansın düştüğü bilinmektedir. Yaşanan durumun uyarılmışlık seviyesini arttırması sempatik sinir sisteminin aktivasyo-

nu ile ilgilidir ve bu sistemin temel görevi, durumla başa çıkılabilmek için yeterli gücü sağlamaktır. Uyarılmışlık seviyesi kızgınlık ve öfke gibi duygularda ne kadar yüksekte ise, insan o anda ürettiği gücü boşaltma ihtiyacı hissedebilir. Bu gücü kavga etmek, karşıdakini sindirmek gibi davranışlara dönüştürme muhtemeldir. Bununla beraber bu tür davranışlar da durumdaki olumsuz duyguların yatışmasını getiremezler. Dolayısıyla uyarılma seviyesini çok yukarılara taşıyan olaylarda soğuk kanlılığın korunması ve kendimizi koruyacak kararların bu anda alınarak davranışlarımıza aktarılması oldukça yararlı olabilir. Bu manevra bir nevi semptom tedavisi olarak düşünülebilir. Yani eğer bir hastalık varsa en etkin mücadele hastalığın kaynağının ortadan kaldırılması olabilir. Bununla beraber kaynağa ulaşamadığımız veya etkileyemediğimiz durumlarda, hastalıkla ortaya çıkan semptomları hedef alan bir tedavi uygulamak mantık kazanır. Stresle mücadele de kaynağın üzerinde çalışmıyorsak kaynağın neden olduğu semptomlar (burada aşırı uyarılmışlık) seçilerek müdahale yapılabilir. O halde burada önem kazanan soru uyarılmışlık seviyesine nasıl müdahalede bulunulacağıdır.


Duyurular

TOBB ve Halkbank’tan KOBİ’ler İçin Destek Kredisi KOBİ’lerin ucuz maliyetli finansman imkanlarına ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla TOBB ile Halkbank arasında işbirliği destek kredisi protokolü imzalandı. Protokole göre küçük ölçekli işletmeler yüzde 0.80 faiz oranıyla 10 bin TL ile 40 bin TL arasında kredi kullanabilecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, reel sektörün desteklenmesi, uygun faiz ve limitlerle kredi kullanımının yaygınlaştırılması ve riskin tabana yayılması ilkesine uygun olarak, gerek sanayi üretimindeki payları ve gerek ise milli gelire ve ülke ekonomisine katkıları bakımından ülke ekonomisine önemli yer tutan KOBİ ile ticari nitelikli firmaların içinde bulunduğu finansman sorunların giderilmesine katkı sağlama ve kredi kullandırılmak üzere, Türkiye Halk Bankası A.Ş. ile kredi anlaşması imzaladı. Bu kredi anlaşması ile hedef kitlesi KOBİ’ler ile ticari nitelikli firmalara Türkiye Halk Bankası A.Ş. Tarafından aşağıda belirtilen şartlarda kredi kullandırılacaktır. -TOBB tarafından Türkiye Halk Bankası A.Ş. ‘ne 100 milyon TL mevduat kaynağı aktarılacak ve geri dönüşlerde kaynak söz konusu bankada 8 ay boyunca kredi olarak kullandırılacaktır. -Türkiye Halk Bankası A.Ş. ‘de TOBB’un aktaracağı kaynak tutarına ilave olarak 1 milyar TL orta vadeli nakit işletme ve 500 milyon TL gayrinakdi kredi ile ayrıca 1 milyar ABD Doları tutarında Banka kaynaklı ihracat kredisi için fon ayırmıştır. -TOBB kaynağından kullandırılacak nakit kredilerde, her bir firmaya asgari 10 Bin, azami 40 Bin TL kredi limiti belirlenmiştir. -TOBB kaynağından kullandırılacak nakit kredilerde, asgari vade 3 ay, azami vade ise 12 ay olacaktır. -Kredilendirmelerde tüm risk teminatlandırma Türkiye Halk Bankası’na ait olacak, kredi değerlendirme sürecinde TOBB kredi talep eden firmalara hiçbir surette referans olmayacak, herhangi bir kredi onayına iştirak etmeyecektir. -Üyelerimizin kredi başvurusu sırasında, sözkonusu bankanın talep edeceği kredi evraklarının yanısıra, Odamızdan talep edilecek ya da (www.tobb.org.tr internet adresinden de temin edilebilecek) onaylı “TOBB-HALKBANK İşbirliği ile Destek Kredisi İçin Kredi Talebi Beyan Belgesi” istenecektir. -Türkiye Halk Bankası A.Ş., TOBB tarafından aktarılacak kaynağı, kendi iç kredi prosedürlerine göre değerlendirerek kredibilitesi uygun olan firmalara, kredinin kullandırımı sı-

rasında yıllık %1,20 komisyon alacak ve bu komisyonu peşin olarak tahsil edecektir. Ancak, Banka’nın uygulayacağı basit yıllık % 1,20 komisyon kredinin kullanım süresine bağlı olarak uygulanacaktır. -TOBB-Halkbank İşbirliği ile Destek Kredisi kapsamında, ticaret ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren, imalatçı olmayan firmalara kullandırılacak kredilerde BSMV kesintisi uygulanacak, imalat, bakım onarım faaliyetinde bulunan ve Banka’nın KOBİ tanımı içerisinde yer alan firmalara kullandırılacak kredilerde ise BSMV istisnası uygulanacaktır. - Önceki senelerden farklı olarak, yaşanan ekonomik olumsuzluklar tahtında, her türlü vergi, sosyal güvenlik primleri,elektrik,su,doğal gaz,firmanın iştigal konusu ile ilgili kamu alacakları gibi firmaların işletmelerini devam ettirmelerine yönelik hayati önem haiz kamusal yükümlülüklere ilişkin borçlar, firmanın kredi değerliliğinin ölçülmesi sonucunda, kredinin tespit edilen üst limiti tutarı kadar kısmını aşmaması ve bu sayılan kamusal borçlardan en az birisinin tamamen kapatılması kaydıyla, nakdi veya kaydi çıkış yapılmadan, firmanın talebi ile Halk Bankası A.Ş. Tarafından bu borçlara mahsup edilebilecektir. - Gerek TOBB, gerekse Türkiye Halk Bankası kaynaklı olarak kullandırılacak krediler, Türkiye Halk Bankası’nın mer’i mevzuat ve hükümleri çerçevesinde teminatlandırılacaktır. Türkiye Halk Bankası, TOBB’un sağlayacağı mevduat kaynağının krediye dönüştürülmesi ile kullandırılacak aylık eşit taksitli nakit kredilerde dahil olmak üzere Banka’nın kendi kaynaklarından kullandırılacağı nakit gayrinakdi krediler için geri dönüşü garanti altına alacak teminat yapısının oluşturulması konusunda tüm sorumluluğu kabul etmektedir. Bu konuda TOBB’un herhangi bir şekilde sorumluluğu bulunmamaktadır. Oda üyelerinin kullanmak istedikleri kredi tutarına göre maliyetler, aşağıda tablo halinde sunulmuştur. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası olarak, krizden çıkış döneminde bu desteğin işletmeler için önemli olduğunu düşünüyor ve kentimizdeki işletmelerin bu destekten azami derecede yararlanmalarını diliyoruz.

İmalat-Bakım-Onarım İşi İle Faaliyet Gösteren KOBİLER Kredi Tutarı 40.000 30.000 20.000 10.000

Kredi Vadesi 12 AY 12 AY 12 AY 12 AY

Faiz Oranı % 0,80 % 0,80 % 0,80 % 0,80

Taksit Tutarı 3.509,20 2.631,90 1.754,60 877,3

Komisyon 480 360 240 120

Masraf 200 200 200 200

Ticaret ile Faaliyet Gösteren Diğer KOBİLER Kredi Tutarı 40.000 30.000 20.00 10.000

Kredi Vadesi 12 AY 12 AY 12 AY 12 AY

Faiz Oranı % 0,80 % 0,80 % 0,80 % 0,80

Taksit Tutarı 3.518,12 2.638,59 1.759,06 879,53

Komisyon 480 360 240 120

Masraf 200 200 200 200

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

49


Duyurular

TÜRKMENİSTAN’DA TÜRK İHRAÇ ÜRÜNLERİ FUARI KAPSAMINDA TÜRK – TÜRKMEN İŞ FORUMU “II. Türk İhraç Ürünleri Fuarı” 30 Ağustos - 1 Eylül 2010 tarihlerinde Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’da düzenlenecektir. 30 Ağustos - 1 Eylül 2010 tarihlerinde Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’da Meridyen Uluslararası Fuarcılık tarafından Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın katılımıyla “II. Türk İhraç Ürünleri Fuarı” düzenlenecektir. Söz konusu fuar milli fuarlar statüsünde olup, devlet teşviği kapsamındadır..

“II. Türk İhraç Ürünleri Fuarı” kapsamında DEİK / Türk – Türkmen İş Konseyi, Meridyen Uluslararası Fuarcılık ve Türkmenistan Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile 31 Ağustos 2010 tarihinde Türk – Türkmen İş Konseyi II. Ortak Toplantısının düzenlenmesi düşünülmektedir.

uulusoy@meridyenfair.com; info@ meridyenfair.com) ile iletişime geçmeleri; İş Konseyi Ortak Toplantısına katılmayı düşünen firmalarımızın ise ekteki formu doldurarak DEİK’e ( Adem Kula, 0212 339 50 83, faks: 270 37 84, e-posta: akula@deik.org.tr) iletmeleri gerekmektedir.

Söz konusu fuara katılmak isteyen firmalarımızın en geç 20 Haziran 2010 tarihine kadar Meridyen Uluslararası Fuarcılık (Yetkili Kişi: Uğur Ulusoy, Tel: 0212 210 50 50 / Dahili 1220, E-posta:

İlgilenen üyelerimiz Ön Katılım Formu ve II. Türk İhraç Ürünleri Fuarı Hakkında Bilgi Notu’nu Odamızdan temin edebilirler.

MOLDOVA / YATIRIM Moldova’nın Ankara Büyükelçiliği’nden alınan bir Nota’ya atfen, Moldova Cumhuriyeti İhracatı Teşvik Kurumu’nun internet sayfası “www. miepo.md” hakkında bilgi verilmektedir. Bahse konu olan internet sayfasında

Moldova Cumhuriyeti’ndeki kamu kurumları ve özel sektörün iş tekliflerini içeren bir veritabanının yer aldığı belirtilmekte ve sayfadaki ana başlıklardan biri olan “Export and Investment Opportunity Profile Database” başlığı altında iki alt bölüm bulunduğu kaydedilmektedir.

Söz konusu alt bölümlerin birincisi olan “Upload your business opportunity profile” başlıklı alt bölümün, yabancı firmaların Moldova piyasasına iş teklifi sunmasına, “Search existing opportunity” başlıklı ikinci alt bölümün ise anılan veritabanına erişime olanak sağladığı ifade edilmektedir.

ÇORUM TSO AİDAT VE MUNZAM AİDATLARIN İLK TAKSİTİN SON ÖDEME TARİHİ 30 HAZİRAN TİCA R

ASI OD

ve SANAYİ ET

1910 ÇO RUM

5174 sayılı kanunun 24. maddesi hükmüne göre aidat ve munzam aidatların 1. taksiti 30 Haziran 2010 Çarşamba gününe kadar oda veznesine ödenmesi kanun gereğidir. Üyelerimizin, süresi içerisinde ödenmeyen aidat borcu nedeniyle gecikme zammına maruz kalmamaları için mesai bitimine kadar ödeme yapmaları gerekmektedir. Daha Fazlası için

50

İş Dünyası Mart-Nisan 2010


Meclis Toplantısı

EKONOMİK GÖSTERGELER Üretici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) ÜFE

Mart 2010

Mart 2009

Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)

%1,94

%0,29

Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)

%4,24

%1,70

Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)

%8,58

%3,46

12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)

%1,63

%11,99

K aynak: TUİK

2010’nun Mart Ayında ÜFE oranı %8,58 olarak gerçekleşti Ayrıca ÜFE’ de aylık değişim %1,94’dir 2009’un Mart Ayında gerçekleşen ÜFE oranı %1,70idi. 2010 yılı Mart ayında 2003=100 Temel Yıllı Üretici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %1,94 bir önceki yılın Aralık ayına göre %4,24 bir önceki yılın aynı ayına göre %8,58 ve on iki aylık ortalamalara göre %1,63 artış gerçekleşmiştir, Üretici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) TÜFE

Nisan 2010

Nisan 2009

Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)

%2,35

% 0,65

Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)

%6,69

% 2,35

Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)

%10,42

%-0,35

12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)

%2,52

%10,65

2010’nun Nisan ayında ÜFE oranı %10,42 olarak gerçekleşti Ayrıca ÜFE’ de aylık değişim %2,35’dir 2009’un Nisan ayında gerçekleşen ÜFE oranı %-0,35 2010 yılı Nisan ayında 2003 Temel Yıllı Üretici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %2,35, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,69, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,42 ve on iki aylık ortalamalara göre %2,52 artış gerçekleşmiştir Aylık değişim tarım sektöründe %9,31, sanayi sektöründe %0,83 olarak gerçekleşti. Tarım sektörü endeksinde, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,87, bir önceki yılın aynı ayına göre %29,90 ve on iki aylık ortalamalara göre %10,25 artış gerçekleşmiştir. Sanayi sektörü endeksinde ise bir önceki yılın Aralık ayına göre %3,98, bir önceki yılın aynı ayına göre %6,47 ve on iki aylık ortalamalara göre %0,90 ar-

Kaynak: TUİK

tış gerçekleşmiştir. ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış %8,98 ile büro makineleri imalatı alt sektöründe gerçekleşti. Sanayinin üç sektöründen imalat sanayi sektöründe %0,92, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %0,38, elektrik, gaz, su sektöründe %0,19 artış gerçekleşmiştir. Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, büro makineleri imalatı (%8,98), ham petrol ve doğalgaz çıkarımı (%7,52), ana metal sanayi (%7,04), kağıt ve kağıt ürünleri imalatı (%3,29) alt sektörleridir. Buna karşılık taşocakçılığı ve diğer madencilik ürünleri (%-2,06), motorlu kara taşıtları imalatı (%-1,71), kimyasal ürünlerin imalatı (%-1,21), iletişim teçhizatı imalatı (%-1,04) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt sektörler olmuştur.

Enflasyon rakamlarında yıllık oranlar ocak-aralık dönemini kapsayan 12 aylık verileridir. Tüketici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) TÜFE

Mart 2010

Mart 2009

Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)

%0,58

%1,10

Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)

%3,93

%1,05

Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)

%9,56

%7,89

12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)

%6,53

%10,30

Kaynak: TUİK

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

51


Ekonomik Göstergeler 2010’nun Mart ayında TÜFE oranı %9,56olarak gerçekleşti. Ayrıca TÜFE’de aylık değişim %0,58dir 2009’un Mart ayında gerçekleşen TÜFE oranı %7,89 idi. 2010 yılı Mart ayında 2003=100 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre 0,58 bir önceki yılın Aralık ayına göre %3,93 bir önceki yılın aynı ayına göre %9,56 ve on iki aylık ortalamalara göre %6,53 artış gerçekleşmiştir. Tüketici Fiyatları Endeksi Değişim Oranları (%) TÜFE

Nisan 2010

Nisan 2009

%0,60

%0,02

Bir Önceki Yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)

%4,55

%1,07

Bir Önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)

%10,19

%6,13

12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)

%6,87

%9,98

Bir Önceki aya göre değişim oranı (%)

Kaynak: TUİK

2010’nun Nisan ayında TÜFE oranı %10,19 olarak gerçekleşti. Ayrıca TÜFE’de aylık değişim %0,60’dır 2009’un Nisan ayında gerçekleşen TÜFE oranı % 6,13 idi. 2010 Mart ayında düşüşe geçen rakamların Nisan ayında artış göstermesi piyasalarda çok büyük bir yankı bulmadı, Ekonomistler ve istatistikçiler Yılın ikinci çeyreğinde yaşanan ekonomik toparlanmanın enflasyon oranlarına da yansımasını bekledikleri görüşü piyasalara hakim görünmekte, Ekonominin toparlanma sürecinde olduğu istikrarın yakalanması açısından biraz zaman gerekmekte olduğunu 2010 yılının Türkiye ekonomisinin çıkış yolu olacağını ve şuana kadarki ihracat rakamlarının da bu

doğrultuda ilerlediğini ifade etmekteler. TÜFE’de aylık değişim %0,60 olarak gerçekleşti. 2010 yılı Nisan ayında 2003 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %0,60, bir önceki yılın Aralık ayına göre %4,55, bir önceki yılın aynı ayına göre %10,19 ve on iki aylık ortalamalara göre %6,87 artış gerçekleşmiştir.

ENFLASYON (TÜFE) Yıllar

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temm.

Ağust.

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2004

0,7

0,55

0,89

0,59

0,38

-0,13

0,22

0,58

0,94

2,22

1,54

9,3

2005

0,55

0,02

0,26

0,71

0,92

0,10

-0,57

0,85

1,02

1,79

1,40

0,42

2006

0,75

0,22

0,27

1,34

1,88

0,34

0,86

-0,44

1,29

1,27

1,29

0,23

2007

1,00

0,43

0,97

1,21

0,50

-0,24

-0,73

0,02

1,03

1,81

1,95

0,22

2008

0,80

1,29

0,96

1,68

1,49

-0,36

0,58

-0,24

0,45

2,60

0,83

-0,41

2009

0,29

-0,34

1,10

0,02

0,64

0,11

0,25

-0,30

0,39

2,41

1,27

0,53

2010

1,85

1,45

0,58

0,60

Enflasyon rakamlarında yıllık oranlar Ocak-Aralık dönemi kapsayan 12 aylık veriler

Kaynak: TUİK

Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış %10,58 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşmiştir. Nisan ayında endekste yer alan gruplardan lokanta ve otellerde %1,16, sağlıkta %0,93, ev eşyasında %0,66, gıda ve alkolsüz içeceklerde %0,14, konutta %0,12, ulaştırmada %0,05, alkollü içecekler ve tütünde %0,02 artış, çeşitli mal ve hizmetlerde %-0,05, eğitimde %-0,09, eğlence ve kültürde %-0,48, haberleşmede %-4,83 düşüş gerçekleşmiştir.

gerçekleşmiştir. Ulaştırma (%14,72), gıda ve alkolsüz içecekler

Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE’de en yüksek artış %43,03 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda

bölgesinde ve on iki aylık ortalamalara göre en yüksek artış

52

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

(%11,76) artışın yüksek olduğu diğer harcama gruplarıdır. NUTS2 düzeyinde 26 bölge içinde TÜFE’nin aylık bazda en yüksek artış gösterdiği bölge TR51 (Ankara) (%1,19) olmuştur. Aralık ayına göre en yüksek artış TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) (%6,38) bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) (%12,15) TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) (%9,07) bölgesinde gerçekleşmiştir


Ekonomik Göstergeler 2010 Mart’ta İhracat Arttı Türkiye İstatistik Kurumu ve Gümrük Müsteşarlığı işbirliği ile oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; 2010 yılı Mart ayında, 2009 yılının aynı ayına göre ihracat %22,4 artarak 9 985 milyon dolar, ithalat ise %42,7 artarak 15 017 milyon dolar

olarak gerçekleşti. Aynı dönemde dış ticaret açığı 2 367 milyon dolardan 5 032 milyon dolara ulaştı. 2009 Mart ayında %77,5 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2010 Mart ayında %66,5’e geriledi. 2009-2010 Oc ak -M ar t Dýþ T ic ar e ti

2009-2010 M ar t A yý Dýþ T ic ar e ti

45 000

20 000

12 000

Milyon Dolar

Milyon Dolar

35 000

15 017

16 000

8 000

38 325

40 000

10 525

9 985 8 157

30 000 25 000

24 478

26 200

28 882

20 000 15 000 10 000

4 000

5 000 2009

2010

2009

Ýhracat

2010

2009

2010

Ýhracat

Ýthalat

2009

2010

Ýthalat

En Çok İhracat Almanya’ya 2009 Mart ayında %42 olan Avrupa Birliği’nin (AB) ihracattaki payı 2010 Mart ayında %45,7’ye yükseldi. AB’ye yapılan ihracat, 2009 yılının aynı ayına göre %33,3 artarak 4 563 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2010 Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Bu ülkeye yapılan ihracat 2009 Mart ayına göre %22,9 artarak

917 milyon dolar olurken, Almanya’yı sırasıyla İtalya (593 milyon dolar), Fransa (589 milyon dolar) ve İngiltere (561 milyon dolar) takip etti. İthalatta ise, Rusya Federasyonu ilk sırada yer aldı. Bu ülkeden yapılan ithalat %28,7 artarak 1 903 milyon dolar olarak gerçekleşti. Rusya’yı sırasıyla Çin (1 448 milyon dolar), Almanya (1 389 milyon dolar) ve ABD (848 milyon dolar) izledi.

İhracatta Kara Taşıtları İlk Sırada 2010 Mart ayında fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi, “motorlu kara taşıtları, traktör, bisiklet, motosiklet” (1 386 milyon dolar) olurken; bu fasılı, “demir-çelik” (796 milyon dolar), “kazan makine ve cihazlar, aletler ve bunların aksam-parçaları” (782

milyon dolar), “örme giyim eşyası ve aksesuarları” (645 milyon dolar), “elektrikli makine ve cihazlar, aksam-parçaları” (603 milyon dolar) izledi.

Türkiye Genelinde İhracat ve İthalat Rakamları 2007 2008

TOPLAM İHRACAT 107.272 132.027

TOPLAM İTHALAT 170.063 201.964

62.791 69.937

İHRACAT /İTHALAT % 63.1 65.4

2009

102.165

140.775

38.610

72.5

OCAK

7.864

11.504

3.650

68,4

ŞUBAT

8.345

11,778

3.432

70,8

MART

9.985

15,017

5.031

66,4

(Milyon $)

AÇIK

2010

Kaynak: TUİK

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

53


Ekonomik Göstergeler Çorum İli İhracat Ve İthalat Rakamları TOPLAM İHRACAT

(000$)

TOPLAM İTHALAT

AÇIK

2007

80.551

35.965

-44.586

2008

112.353

72.155

-40.198

2009

98.989

68.051

-30.938

2010 OCAK

15.062

1.273

-13789

ŞUBAT

7.589

2.130

-5.459

MART

8.760

8.835

75

Kaynak: TUİK

Çorumda 2009 yılı Mart Ayında Toplam ihracatımız 5.615 bin$ iken 2010 Mart ayına baktığımızda 2009‘un Mart ayına göre ihracatımız yaklaşık olarak %55 artarak 8.760bin$‘a yükselmiştir. Türkiye genelinde 2010 Mart ayında gerçekleşen ihracat 2009’un Mart ayında gerçekleşen ihracata göre yaklaşık %20 artarak 8,157 milyon$ ‘dan 9,985 milyon$’a yükselmiştir.

Küçük Esnaf Sanatkâr Kredileri Ve Ticari Krediler(Milyon Tl) Yıllar

Küçük Esnaf Sanatkar Kredileri/ YP Toplam Krediler Krediler (%)

Küçük Esnaf Sanatkar Kredileri

TL Krediler

3,281 4,903 5,858 6,909 8,005

3,022 4,522 5,362 5,969 6,497

259 381 496 940 1,508

8.009

6,528

8,046 7,976

6,542 6,432

2005 2006 2007 2008 2009 2010 Ocak Şubat Mart

Ticari Krediler

Toplam Krediler

Ticari Krediler/ Toplam Krediler (%)

2.1 2.3 2.2 1.9 2.0

101,865 140,493 169,930 230,049 240,623

153,101 214,998 271,865 371,075 400,729

53.8 53.6 59.8 62.0 60.0

1,482

2.0

237,020

401,369

59.1

1,504 1,544

1.9 1,9

246,969 249,928

413,262 420,222

59.8 59,5

Kaynak: TCMB, BDDK

Döviz Kurları Nominal Değişim (%)

(%)

($)

(€)

($)

(€)

Euro/ Dolar Paritesi

9.6 8.8 10.4 6.3 1.8 1.4 0.6 0.6

6.6 -8.9 -0.3 19.2 -2.2 2.7 1.5 -2.6

7.6 -1.0 6.8 13.2 -4.4 -1.6 0.6 -3.7

-2.7 -16.3 -9.7 12.2 -4.0 1.2 0.9 -3.2

-1.9 -9.0 -3.3 6.6 -6.2 -3.0 0.0 -4.2

1.26 1.37 1.46 1.39 1.43 1.37 1.36 1.34

Yıllar

ABD Doları

Euro

Fiyat Endeksi

Fiyat Endeksi Değişim Oranı

($)

(€)

(2)

OCAK ŞUBAT MART NİSAN

1.4294 1.3018 1.2979 1.5468 1.4663 1.5056 1.5283 1.4879

1.7968 1.7781 1.8986 2.1500 2.0973 2.0639 2.0755 1.9994

128.76 140.03 154.66 164.32 174.07 176.59 177.62 178.68

2007 2008 2009 2010

Reel Değişim (%)

(1) Yurt dışı fiyat artışı göz önüne alınmamıştır. (2) 2003=100 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi.

54

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Kaynak: TCMB


Ekonomik Göstergeler Altin Fiyatlari – Serbest Piyasa Yıllar

Cumhuriyet Altını Satış Fiyatı (TL/Adet)

Külçe Altın Satış Fiyatı (TL/Gr)

1 Ons Altın Londra Satış Fiyatı (ABD Doları/Ons)

Reşat Altını Satış Fiyatı (TL/Adet)

2005 2006 2007 2008 2009

133.40 193.44 199.76 245.19 327.40

19.43 28.21 29.12 36.33 48.56

445.92 608.49 698.00 870.74 975.78

154.29 201.95 211.48 256.68 338.57

2010

OCAK

354.50

52.78

1,104.03

ŞUBAT MART NİSAN

363.00 371.00 373.20

53.55 55.20 55.22

1,090.25 1,110.81 1,151.68

363.00 370.25 381.00 386.00 Kaynak: TCMB, Not: Ortalama fiyatlar

İMKB Endeksi Yıllar

Ulusal 100 Endeksi

Ulusal 100 Tüm Endeksi

Ulusal Hizmet Endeksi

Ulusal Mali Endeks

Ulusal Sınaî Endeksi

Ulusal Teknoloji Endeksi

Toplam İşlem Hacmi (Bin TL)

Toplam İşlem Miktarı (Bin Adet)

2005 2006 2007 2008 2009 2010

OCAK ŞUBAT MART NİSAN

39,777.70 39,117.46 55,538.13 26,864.07 52,825.02 54,650.58 49,705.49 56,538.37 58,959.10

48,781.71 54,865.42 55,102.57 59,678.90 62,765.99

18,085.71 22,211.77 34,204.74 22,169.30 36,134.16 37,839.57 33,526.18 35,927.74 37,611.15

62,800.64 60,168.41 83,822.29 38,054.32 79,763.23 81,676.86 74,36040 87,233.97 90,490.92

31,140.59 30,896.67 40,567.17 19,781.26 37,899.01 40,838.63 39,001.99 42,360.56 44,699.17

13,669.97 10,341.85 10,490.51 4,858.62 14,335.01 15,591.10 14,251.53 15,851.41 16,310.72

269,931,356.42 325,151,336.07 386,681,899.42 332,614,791.99 482,534,285.72 60,478,001.25 55,185.904.60 57,174,510.56 57,764,710.25

81,099,466.45 91,634,550.83 116,565,935.99 114,796,859.83 205,986,912.57 21,599,698.01 17,647,795.31 18,562,624.17 19,934,222.66

Kaynak: TCMB, Not: Dönem sonu verileridir.

Çorum İli Prostesto Edilen Senet Adetlerinin Aylar İtibariyle Dağılımı Kaynak: TCMB

8000 6000 4000 2000 0

Ocak

Şubat

Mart

2010

576

464

569

2009

775

602

631

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

617

622

628

725

674

748

711

565

841

2010 yılının Mart ayında Çorum’da protesto edilen senet sayısı 2009 Mart ayına göre yaklaşık %10 azalarak 569 adete düşmüştür. Protestolu senet tutarı 2010 yılının Mart ayında 2009 yılının Mart ayına göre yaklaşık %13 oranında düşerek 1,992 (000) TL ye gerilemiştir. Çorum 2010 TCMB verilerinde, Türkiye genelinde Protestolu Senet Adedinde 26.sıraya, Protestolu Senet Tutarında ise 35. sırada yer almaktadır. İş Dünyası Mart-Nisan 2010

55


Ekonomik Göstergeler Çorum İli Prosto Edilen Senet Tutarlarının Aylar İtibariyle Dağılımı (‘000 TL) 4, 000 3, 500 3, 000 2, 500 2, 000 1, 500 1, 000 500 0 2010 2009

Ocak

Şubat

Mart

Nisan

Mayıs

Haziran

Temmuz

Ağustos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

2,324 3,431

1,617 2,327

1,992 2,262

2,212

2,259

2,438

3,371

3,013

3,221

3,018

2,485

3,522

Kaynak: TCMB

Karşılıksız Çek Sayısı (Adet) TC. Merkez Bankası’nca Bankalara Duyurulan

2009

2010

Banka Bildirimleri(1)

Birikimli Banka Bildirimleri (Toplam)

Mahkeme Kararları(2)

Birikimli Banka Kararları (Toplam)

Banka Ödeme Bildirimleri(3)

Birikimli Banka Ödeme Bildirimleri (Toplam)

166.375 141.954 142.502 154.277 113.584 134.285 102.912 83,897

1.224.048 1.366.002 1.508.504 1.662.781 1.776.365 1.910.650 102.912 186,809

4.146 2.842 7.133 12.170 9.720 5.895 8.511 7,931

45.174 48.016 55.149 67.149 77.039 82,934 8.511 16,442

95.441 82.040 80.975 99.551 71.538 94,304 66,892 64,161

688.575 770.615 851.590 951.141 1.022.679 1.116.983 66,892 131.053

Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat

Kaynak: TCMB

(1) 3167 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi gereğince bankalarca Merkez Bankasına yapılan karşılıksız çek adedini göstermektedir (2) 3167 sayılı Kanun’un 16’ıncı maddesi gereğince mahkemeler tarafından Merkez Bankasına yapılan bildirimlere göre Merkez Bankasınca duyurulan yasaklama kararı adedini içermektedir. (3) 4814 sayılı Kanun’la değişik 3167 sayılı Kanun’un 9 un cu maddesi gereğince bankalarca Merkez Bankamıza yapılan bildirimlere göre Merkez Bankasınca duyurusu yapılan karşılıksız kaldıktan sonra ödenmiş çek adedini göstermektedir.

Marka, Patent, Faydalı Model, Endüstriyel Tasarım İstatistikleri TÜRKİYE

Marka Patent Faydalı Model Endüstriyel Tasarım

ÇORUM

2007

2008

2009

2010 OCAK-MART

2007

2008

2009

2010 OCAK-MART

40705 317 2146 5856

35543 337 1833 5738

41414 456 2151 5378

7702 146 560 1349

108 3 22 5

112 0 11 8

90 0 11 8

12 0 1 2

56

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Kaynak: TUİK


Ekonomik Göstergeler TUİK VERİLERİNE GÖRE 2007,2008 VE 2009’DA İŞSİZLİK ORANLARI 2007

2008

2009

%9,9

%11

%14

2010(Ocak-Şubat) %14,5

Kaynak: TUİK

Hanehalkı İşgücü Araştırması 2010 Ocak Dönemi Sonuçları (Aralık 2009,Ocak, Şubat 2010) Ocak 2010 döneminde kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 827 bin kişi artmıştır 2010 yılı Ocak döneminde, Türkiye’de kurumsal olmayan nüfus bir önceki yılın aynı dönemine göre 809 bin kişilik bir artış ile 70 milyon 975 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus ise 827 bin kişi artarak 52 milyon 150 bin kişiye ulaşmıştır. Ocak 2010 döneminde işgücüne katılma oranı %47,5’tır 2010 yılı Ocak döneminde, Türkiye geneli işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1,7 puanlık artışla % 47,5 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,7 puanlık artışla % 69,8, kadınlarda ise 2,4 puanlık artışla % 25,9’dur. İşgücü durumu (Ocak) TÜRKİYE

KENT

KIR

2009

2010

2009

2010

2009

2010

Kurumsal olmayan nüfus (000)

70 166

70 975

48 564

48 996

21 602

21 979

15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (000)

51 323

52 150

36 025

36 415

15 298

15 735

İşgücü (000)

23 523

24 753

16 120

16 769

7 403

7 984

İstihdam (000)

19 873

21 162

13 341

13 996

6 532

7 166

İşsiz (000)

3 650

3 591

2 779

2 773

872

819

İşgücüne katılma oranı (%)

45,8

47,5

44,7

46,0

48,4

50,7

İstihdam oranı (%)

38,7

40,6

37,0

38,4

42,7

45,5

İşsizlik oranı (%)

15,5

14,5

17,2

16,5

11,8

10,3

Tarım dışı işsizlik oranı (%)

18,5

17,6

17,6

16,9

22,9

21,2

Genç nüfusta işsizlik oranı (%)

27,9

25,9

28,9

27,5

25,4

22,2

İşgücüne dahil olmayanlar (000)

27 799

27 397

19 905

19 647

7 894

7 751

(1)

Kaynak: TUİK

Yaptığı İşten Dolayı Sosyal Güvenlik Kuruluşuna Kayıtlı Olmayanlar Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, önceki yılın aynı dönemine göre 1,5 puanlık artışla % 42,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı % 84,5’ten % 85,8’e, tarım dışı sektörlerde % 28,6’dan % 28,7’ye yükselmiştir.

İşsizlik oranı %14,5’dir Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 59 bin kişi azalarak 3 milyon 591 bin kişiye düşmüştür. İşsizlik oranı ise 1 puanlık azalış ile % 14,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0,7 puanlık azalışla % 16,5, kırsal yerlerde ise 1,5 puanlık azalışla % 10,3 olmuştur. Kaynak: TUİK İş Dünyası Mart-Nisan 2010

57


HAZİRAN VERGİ TAKVİMİ

Meclis Toplantısı 1 Haz. Salı

7 Haziran 2010 / Pazartesi

8 Haz. Salı

9 Haziran 2010 / Çarşamba

10 Haziran 2010 / Perşembe

16-31 Mayıs dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı ödemeler ait bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi

16-31 Mayıs dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisinin beyanı ve ödenmesi

2 Haz. Çrş. 3 Haz. Prş. 4 Haz. Cuma 5 Haz. Cts

Nisan 2010 dönemine ait mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu (Form Ba) Nisan 2010 dönemine ait mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu (Form Bs)

6 Haz. Pazar 11 Haz. Cuma 12 Haz. Cts 13 Haz. Pazar 11 Haz. Pzt.

15 Haziran 2010 / Salı Mayıs 2010 dönemine ait kolalı gazoz, alkollü içeçekler ve tütün mamüllerine ilişkin özel tüketim vergisinin beyanı ve ödenmesi Mayıs 2010 dönemine ait dayanıklı tüketim ve diğer mallara ilişkin özel tüketim vergisinin beyanı ve ödemesi Mayıs 2010 dönemine ait motorlu taşıt araçlarına ilişkin özel tüketim vergisinin (Tescile tabi olmayanlar) beyanı ve ödemesi

16 Haz. Çrş. 17 Haz. Prş. 18 Haz. Cuma 19 Haz. Cts 20 Haz. Pazar 21 Haz. Pzt.

Mayıs 2010 dönemine ait özel iletişim vergisinin beyanı ve ödemesi Mayıs 2010 dönemine ait banka ve sigorta muameleleri vergisinin beyanı ve ödemesi Mayıs 2010 dönemine ait kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisi bildirimi ve ödemesi

22 Haziran 2010 / Pazartesi Mayıs 2010 Dönemine Ait Petrol veDoğalgaz Ürünlerine İlişkin EK:4 No.lu ÖTV Bildirim Formu

Mayıs 2010 Dönemine Ait Şans

Mayıs 2010 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara İlişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Formu

Mayıs 2010 Dönemine Ait İlan ve

Mayıs 2010 Dönemine Ait Alkollü İçeceklere İlişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim Formu

Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi

Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Mayıs 2010 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin

Mayıs 2010 Dönemine Ait Tütün Mamullerine İlişkin EK:9 No.lu ÖTV Bildirim Formu

Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence

Mayıs 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin EK:10 No.lu ÖTV Bildirim Formu

Ödenmesi

Mayıs 2010 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişlerle Futbol Müsabakalarına ve At Yarışlarına Ait Müşterek Bahislerle İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi

veHavagazı Tüketim Vergisinin Beyanı

Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin

Mayıs 2010 Dönemine Ait Elektrik veÖdemesi Mayıs 2010 Dönemine Ait Yangın Sigortası Vergisinin Beyanı ve Ödemesi

23 Haz. Çrş. 24 Haz. Prş. 25 Haz. Cuma 26 Haz. Cts 27 Haz. Pazar

28 Haziran 2010 / Pazartesi Mayıs 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Ödemesi Mayıs 2010 Dönemine Ait KurumlarVergisi Stopajının Ödemesi Mayıs 2010 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Ödemesi Mayıs 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi

58

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

29 Haz. Salı

30 Haziran 2010 / Çarşamba

Mayıs 2010 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 2. Taksit Ödemesi SSK (Mayıs 2010) Sigorta Primlerinin Ödemesi Bağ-Kur Sigortalılarının Haziran 2010 Sigorta Primi ve Sağlık Sigorta Primlerinin Ödemesi


Meclis Toplantısı

TEMMUZ VERGİ TAKVİMİ 1 Tem. Prş 2 Tem. Cuma 3 Tem. Cts

9 Temmuz 2010 Cuma 16–30 Haziran Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi

4 Tem. Pazar

20 Temmuz 2010 / Çarşamba

Haziran 2010 Dönemine Ait Petrol ve

7 Tem. Çrş.

Doğalgaz Ürünlerine İlişkin EK:4 No.lu

8 Tem. Prş.

Haziran 2010 Dönemine Ait Kolalı Ga-

16 Tem. Cuma

Formu

17 Tem. Cts

ceklere İlişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim

18 Tem. Pazar

Haziran 2010 Dönemine Ait Tütün Ma-

19 Tem. Salı

rim Formu

ÖTV Bildirim Formu zozlara İlişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Haziran 2010 Dönemine Ait Alkollü İçeFormu mullerine İlişkin EK:9 No.lu ÖTV BildiHaziran 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin EK:10

21 Tem. Çrş 22 Tem. Prş. 23 Tem. Cuma 24 Tem. Cts. 25 Tem. Pazar

11 Tem. Pazar 13 Tem. Salı 14 Tem. Çrş.

5 Tem. Pzt 6 Tem. Salı

10 Tem. Cts.

No.lu ÖTV Bildirim Formu Haziran 2010 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişlerle Futbol Müsabakalarına ve At Yarışlarına Ait Müşterek Bahislerle İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin Ödenmesi Haziran 2010 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Yangın Sigortası Vergisinin Beyanı ve Ödemesi

12 Temmuz 2010 Pazartesi 16–30 Haziran Dönemine İlişkin Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi

26 Temmuz 2010 Pazartesi 1-15 Temmuz Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Bildirimlerin Verilmesi ve Ödenmesi 1-15 Temmuz Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi

27 Temmuz 2010 Salı Haziran 2010 dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanname ile Beyanı Nisan-Mayıs-Haziran 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanname ile Beyanı Haziran 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajının Muhtasar Beyanname ile Beyanı Haziran 2010 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı Nisan - Mayıs - Haziran 2009 Dönemine Ait GVK Geçici 67. Mad. Kapsamında YapılanTevkifatların Muhtasar Beyanname ile Beyanı

15 Temmuz 2010 Perşembe Haziran 2010 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi 28 Tem. Çrş.

29 Tem. Prş.

30Temmuz 2010 Cuma Haziran 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Ödemesi Nisan- Mayıs- Haziran 2010 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının Ödemesi Haziran 2010 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajının Ödemesi

Nisan- Mayıs- Haziran 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı

Haziran 2010 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Ödemesi

Mayıs 2010 Dönemine Ait Mal Ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)

Nisan- Mayıs- Haziran 2010 Dönemine Ait GVK Geçici 67. Mad. Kapsamında Yapılan Tevkifatların Ödemesi

Mayıs 2010 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)

Haziran 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi

Haziran 2010 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

59


Üyeler MART 2010 YENİ KAYIT OLAN ÜYELER

60

İş Dünyası Mart-Nisan 2010


Üyeler NİSAN 2010 YENİ KAYIT OLAN ÜYELER

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

61


Üyeler MART 2010 KAYDI KAPANAN ÜYELER

NİSAN 2010 KAYDI KAPANAN ÜYELER

62

İş Dünyası Mart-Nisan 2010


Fuar

MAYIS-HAZİRAN 2010 YURTDIŞI FUARLARI Terotech - Maintenance

14.Bakım, temizlik, çevre koruma ve yapı yenileme SLOVENYA- Celje 18.05.2010 - 21.05.2010 Hidrolik, Pnömatik, akışkanlık, valfler, esnek borular, Yağlar, yağlama maddeleri, petrol türevleri, Rulmanlar, sealants, zincirler, kemerler, cogs, Bakım aletleri ve kiti, Sanayi, (bina ve kompleksleri) temizleme Bina bakım, güvenlik ve sigorta, Makine, inşaat ve makine bakımında, Gür Tour İrtibat ( 212 ) 232 17 47 Pbx www.ce-sejem.si info@fuartakip.com HD 2010 EXPO Otel Ekipmanları Fuarı USA- Las Vegas 19.05.2010 - 21.05.2010 Tekstil, Otel Ekipmanları HdExpo www.hdexpo.com info@fuartakip.com Moda Prima Uluslararası Örgü ve Hazır Giyim Makineleri Fuarı İTALYA- Milano 22.05.2010 - 24.05.2010 Tekstil, Uluslararası Örgü ve Hazır Giyim Makineleri EFIMA www.pittimmagine.com info@fuartakip.com

Automechanika Middle East Otomotiv Fuarı UAE- Dubai 25.05.2010 - 27.05.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii, Otomotiv Parçalar, aksesuarlar, ekipmanlar, lastikleri, petrol istasyonu ekipmanları Messe Frankfurtme www.automechanikagulf.com info@fuartakip.com Total Processing & Packaging Ambalaj ürünleri,Makinalar ve baskı malzemeleri INGILTERE- Birmingham 25.05.2010 - 27.05.2010 Ambalaj ürünleri,Makinalar ve baskı malzemeleri Askan www.totalexhibition.com info@fuartakip.com Automechanika Middle East Otomotiv Fuarı UAE- Dubai 25.05.2010 - 27.05.2010 Otomotiv Parçalar, aksesuarlar, ekipmanlar, lastikleri, petrol istasyonu ekipmanları Messe Frankfurtme www.automechanikagulf.com info@fuartakip.com PU China Poliuretan, Suni Deri Fuarı ÇİN- Shenzhen 26.05.2010 - 28.05.2010 Deri Poliuretan, Suni Deri Fuarı Shanghaimart www.puchina.nl info@fuartakip.com

Kitchen & Bath

Mutfak ve banyo Fuarı ÇİN- Şangay 26.05.2010 - 29.05.2010 Seramik ve Banyo Mutfak ve banyo urunleri Ekip VDMA www.wes-expo.com.cn info@fuartakip.com PLASTIPACK Uluslararası Plastik ve Paketleme endüstrisi fuarı PAKISTAN- Karachi 31.05.2010 - 03.06.2010 Plastik Kauçuk Uluslararası Plastik ve Paketleme endüstrisi fuarı Pegasuscon www.plastipacpakistan.com info@fuartakip.com Shoes & Leather Ayakkabı ve Deri Fuarı UKRAYNA- Kiev 01.06.2010 - 03.06.2010 Deri, Kürk, Ayakkabı, ayakkabı - çanta CFTC www.toprepute.com.hk info@fuartakip.com Inlight Expo Aydınlatma Fuarı FRANSA- Lyon 01.06.2010 - 03.06.2010 Elektrik, Aydınlatma Urünleri Inlightexpo www.inlightexpo.com info@fuartakip.com Reifen Lastik Fuarı ALMANYA- Essen 01.06.2010 - 04.06.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii, Lastik ve Lastik Urunleri Messe Essen www.reifen-messe.de info@fuartakip.com CHIPF Pekin Uluslararası Paketleme Fuarı ÇİN- Pekin 02.06.2010 - 04.06.2010 Ambalaj Pekin Uluslararası Paketleme Fuarı Adsale www.adsale.com.hk info@fuartakip.com Baghdad Machinery Show Bagdat Uluslararası Makine ve Yan Sanayi Fuarı IRAK- Bagdat 02.06.2010 - 05.06.2010 Makina ve Teknik, Makine ve Yan Sanayi Forum www.forumfuar.com info@fuartakip.com

Baghdad Construction Show Bagdat Uluslararası Inş. , Inşaat Mak., Yapı Malzemeleri ve Elk. IRAK- Bagdat 02.06.2010 - 05.06.2010 Yapı İnşaat Forum www.forumfuar.com info@fuartakip.com Expoaviga Kümes hayvanlar, Hayvan besleme ISPANYA- Barselona 08.06.2010 - 10.06.2010 Tarım Hayvancılık, Kümes hayvanlar, Hayvan besleme Fira de Barcelona www.expoaviga.com info@fuartakip.com Aluminium China ÇİN- Şangay 09.06.2010 - 11.06.2010 Makina ve Teknik Reed Expo www.aluminiumchina.com info@fuartakip.com AGRO Tarım Fuarı UKRAYNA- Kiev 09.06.2010 - 11.06.2010 Makina ve Teknik, Tarım Hayvancılık www.agroexpo.de info@fuartakip.com ProPak Paketleme ve Gıda İşleme Fuarı TAYLAND- Bangkok 16.06.2010 - 19.06.2010 Paketleme Teknolojisi ve makinaları, gıda işleme teknolojileri ve makinaları www.propakasia.com info@fuartakip.com Syrian Medicare 2010 Labaratuar malzemeleri, İlaç sanayii, Diş teknolojileri, Hastane ekipmanları,Tıp ve ilaç endüstrisi Labaratuar malzemeleri Fuarı Suriye- Şam 16.06.2010 - 20.06.2010 Labaratuar malzemeleri, İlaç sanayii, Diş teknolojileri, Hastane ekipmanları Tıp ve ilaç endüstrisi Labaratuar malzemeleri www.tg-expo.net info@fuartakip.com AES Otomobil Test Ekipmanları, Elektronik ve Teknolojileri Fuarı ÇİN- Şangay 16.06.2010 - 19.06.2010 Otomobil Test Ekipmanları, Elektronik ve Teknolojileri Fuarı Grace

www.gracefair.com info@fuartakip.com

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

63


Fuar

MAYIS-HAZİRAN 2010 YURTİÇİ FUARLARI Expo Gateway to Middle East 5.Uluslararası Irak ve Komşu Ülkeler Gen. Tic. ve Sanayi Ürünleri Fuarı TURKIYE- Gaziantep 20.05.2010 - 23.05.2010 Ticaret, Genel Ticaret Ve Sanayi Ürünleri Forum Fuarcılık www.forumfuar.com info@fuartakip.com Expo Gateway to Middle East 3.Irak ve Komşu Ülkeler İnşaat ve Yapı Fuarı TURKIYE- Gaziantep 20.05.2010 - 23.05.2010 Yapı İnşaat İnşaat Makineleri, Yapı Malzemeleri, Tesisat, Elektrik, Isıtma, Soğutma, Havalandırma Sistemleri, Yalıtım, Otomasyon, Güvenlik Ekipmanları, Banyo- Mutfak, Seramik Forum Fuarcılık www.forumfuar.com info@fuartakip.com INELEX 7.Asansör ve Asansör Teknolojileri Fuarı TURKIYE- İzmir 21.05.2010 - 23.05.2010 Makina ve Teknik Asansör Üreticileri, Tedarikçileri, Montaj Firmaları, Taahhüt Firmaları Yürüyen Merdiven ve Yollar, Kuruluşlar, ve Sektörel Dernekler Efor Ege www.eforfair.com info@fuartakip.com Aymod 4.Ayakkabı Moda Fuarı TURKIYE- İstanbul 27.05.2010 - 30.05.2010 Deri Ayakkabı Ayakkabılar, Çantalar, Kemerler, Cüzdanlar, Kurum, Mümessillikler Ve Basın Pozitif Fuarcılık www.pozitiffuarcilik.com info@fuartakip.com

DLG-ÖÇP Tarla Günleri Tarım TURKIYE- Tekirdağ 27.05.2010 - 30.05.2010 Tarım Hayvancılık Tohumlar, Gübreler, Zirai İlaçlar, Tarım Makine ve Ekipmanları, Fidanlar, Fideler, Sulama Ekipmanlar, Sera Teknolojileri DLG Fuarcılık www.agritechnica.de info@fuartakip.com IPT İSTANBUL 2010 Kağıt, Karton, Oluklu Mukavva Üretim İşleme Makineleri, Kağıt Bazlı Ambalaj Teknolojileri TURKIYE- İstanbul 29.05.2010 - 02.06.2010 Ambalaj Kağıt, Karton, Oluklu Mukavva Üretim İşleme Makineleri, Kağıt Bazlı Ambalaj Teknolojileri Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr info@fuartakip.com PRINTTEK 2010 11.Uluslararası Matbaa Teknolojileri ve Kağıt Fuarı TURKIYE- İstanbul 29.05.2010 - 06.06.2010 Kagıt, Matbaa ve Etiket Matbaa Teknolojileri ve Kağıt Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr info@fuartakip.com Kapı Fuarı Ahşap, Çelik, Endüstriyel ve Otomatik Kapı ve Kapı Yan Sanayi TURKIYE- IFM 03.06.2010 - 06.06.2010 Mobilya Ahşap, Çelik, Endüstriyel, Otomatik Kapı Ve Kapı Yan Sanayi Demos Fuarcılık www.demosfuar.com.tr info@fuartakip.com

EKODÜNYA 2010 Çevre Dostu Yapı, Alternatif Enerji Malzemeleri ve Teknolojileri ve Sürdürülenbilir Kalkınma TURKIYE- İstanbul 27.05.2010 - 30.05.2010 Enerji Isı ve Havalandırma Ekolojik Yapı Ürünleri, (Kabayapı ve Altyapı), Yeşil Binalar, Enerji Aktif Sistemleri, Çevre Teknolojileri, Diğer Ekolojik Ürün ve Hizmetler Y.E.M www.ekodunyafuari.com info@fuartakip.com

GOF 10 Gaziantep Otomobil, Ticari Araçlar ve Motorsiklet TURKIYE- Gaziantep 07.06.2010 - 13.06.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Aksesuar, Garaj Ekipmanları, Petrol İstasyonları Forza Fuarcılık www.forzafuar.com.tr info@fuartakip.com

VINOLIVE Zeytin, Zeytinyağı Şarap ve Teknolojileri TURKIYE- İzmir 27.05.2010 - 30.05.2010 Gıda Zeytin, Zeytinyağı, Şarap, Alkollü İçecekler ve Teknolojileri Teknoloji İZFAŞ www.izmirfair.com.tr info@fuartakip.com

TEXBRIDGE Hazır Giyime Yönelik Kumaş, İplik ve Aksesuarlar TURKIYE- İstanbul 10.06.2010 - 12.06.2010 Tekstil Kumaş (Dokuma, Örme, Denim), Aksesuarlar (Askı, Bilgisayar ve Etiketleme Sistemleri, Etiket, Fermuar, Düğme, Çıtçıt, Transfer Baskı, Vatka Vb.) İstanbul Fuarcılık www.ifo.com.tr info@fuartakip.com

64

İş Dünyası Mart-Nisan 2010

Oto 2010 Ordu 4.Otomobil-Otomotiv ve Yan Sanayi TURKIYE- Ordu 12.06.2010 - 17.06.2010 Otomotiv ve Yan Sanayii Otomobil, Ticari Araç, Motosiklet, Aksesuar, Otomotiv Yan Sanayi, Garaj Ekipmanları, Akaryakıt İstasyonları, Oto Dızayn Ege Fuarcılık www.egefuar.com info@fuartakip.com IF Uluslararası İstanbul Hazır Giyim Fuarı TURKIYE- İstanbul 17.06.2010 - 20.06.2010 Tekstil Hazır Giyim, Triko, Çorap, Jean, İç Giyim, Konfeksiyon Yan Sanayi ve Aksesuarları Tüyap Fuarcılık www.tuyap.com.tr info@fuartakip.com

Expo Gateway to Middle East 3.Irak ve Komşu Ülkeler Gıda ve Tüketim Malzemeleri Fuarı TURKIYE- Gaziantep 24.06.2010 - 27.06.2010 Gıda Gıda, Gıda İşleme, İçecek, Ambalaj, Etiket, Tüketim Malzemeleri Forum Fuarcılık www.forumfuar.com info@fuartakip.com Katif 2010 Ordu 14. Karadeniz Sanayi ve Ticaret Fuarı TURKIYE- Ordu 28.06.2010 - 04.07.2010 Ticaret Gıda Ve Temizlik Ürünleri, Bilgisayar, Eğitim, Ev Tekstil, El Sanatları, Ev Elektroniği, Tarım, Medikal Ürünler Ege Fuarcılık www.egefuar.com info@fuartakip.com Yapı 2010 Ordu 6.Yapı Dekorasyon Ürünleri ve Doğalgaz TURKIYE- Ordu 28.06.2010 - 04.07.2010 Yapı İnşaat İnşaat Malzemeleri, Banyo, Mutfak, Isıtma, Soğutma, Doğalgaz, Mobilya, Elektrik, İzolasyon, Boru, Kapı, Seramik, İş Makineleri Ege Fuarcılık www.egefuar.com info@fuartakip.com Not: Fuarı ziyaret etmeye karar vermeden önce, fuarın organize edildiği tarihleri ve yukarıdaki bilgileri organizatör web sitesinden kontrol etmeyi unutmayınız.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.