Gılgamış Örnek Sayfalar

Page 1

ANLATAN

YIYUN LI

RESİMLEYEN

MARCO LORENZETTI ÇEVİREN

DUYGU AKIN

Gilgamis.indd 1

12/23/12 3:26 PM


2 Yiyun Li Gılgamış Özgün İsmİ: The story of Gılgamesh © 2011 Gruppo Editoriale L’Espresso S.p.A © 2011 Yiyun Li Tüm hakları saklıdır. Resİmleyen: Marco Lorenzetti Çevİrİ: Duygu Akın Edİtör: Zarife Biliz Sayfa uyarlama ve kapak uygulama: Bahadır Erşık Kapak uyarlama: Aslı Nur Ataysoy Grafİk tasarım: Mucca Design, PSone Türkçe yayın hakları © 2013 Bkz Yayıncılık Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Sertifika No: 12746 Domingo, Bkz Yayıncılık markasıdır. ISBN: 978 605 4729 03 6 Baskı: Ocak 2013 Ertem Basım Ltd. Şti. Nasuh Akar Mahallesi 25. Sokak No 19 Balgat Ankara Tel: (312) 640 16 23 Sertifika No: 16031 Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın tümünün veya içeriğinin herhangi bir bölümünün yayıncının yazılı izni olmadan, fotokopi yöntemi dahil, elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla çoğaltılması yasaktır.

Bkz Yayıncılık Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Asmalımescit Mah. Ensiz Sok. No:2 D:4 Tünel İstanbul Tel: (212) 245 08 39 domingo@domingo.com.tr www.domingo.com.tr

Gilgamis.indd 2

1/13/13 3:46 PM


Bir

Gilgamis.indd 5

12/23/12 3:26 PM


Gilgamis.indd 6

12/23/12 3:26 PM


Bu öykü sıradışı ama yıkıcı bir güce sahip olan bir çocuğun nasıl bilge ve metanetli bir erkeğe dönüştüğünü anlatıyor. Bu çocuğun da, tıpkı sizin gibi, çok özel bir ismi var: Gılgamış. Gılgamış, sizden ve benden farklı bir zamanda ve muhtemelen farklı bir yerde yaşardı. Günümüzden dört bin sekiz yüz yıl kadar önce yaşadığı için öyküsü size eski, hatta kadim bir öykü gibi gelebilir. Gılgamış’ın yurdu Uruk denen kentti. Haritaya bakarsanız bu kentin, sonsuz öykülerin ülkesi Irak’ta olduğunu görebilirsiniz. Eğer Gılgamış’ın öyküsünün eski ve yabancı bir öykü olduğunu düşünüyorsanız, sizi temin ederim ki öyle değil. Okuduğunuz zaman göreceksiniz ki bu öykü, anne babalarınızın, nine ve dedelerinizin, amca ve dayılarınızın, teyze ve halalarınızın ya da en sevdiğiniz öğretmeninizin öyküsünden çok da farklı değil. Günün birinde siz bile, bilge ve metanetli bir yetişkin olarak Gılgamış’ın öyküsünü hatırlayabilir ve bunun kendi öykünüzden, en yakın dostunuzun öyküsünden pek de farklı olmadığını fark edebilirsiniz. İşte o zaman öyküyü, tıpkı benim

7

Gilgamis.indd 7

12/23/12 3:26 PM


şimdi yaptığım gibi, kendi çocuklarınıza anlatmak isteyebilirsiniz. Haydi gelin başlayalım…

8

Gilgamis.indd 8

12/23/12 3:26 PM


Ä°ki

Gilgamis.indd 9

12/23/12 3:26 PM


Gilgamis.indd 10

12/23/12 3:26 PM


Uruk denen büyük bir kentte, Gılgamış adlı genç bir kral yaşardı. Babası Kral Lugalbanda, annesi tanrıça Ninsun olduğundan, Gılgamış’ın damarlarında kutsal bir kan akardı. Çok özel bir çocuk olan (iyi de hangi çocuk özel değil ki, diye sorabilirsiniz, haklı da olursunuz çünkü tüm çocuklar özeldir) Gılgamış da, tıpkı siz ve arkadaşlarınız gibi, anne babasının gözünde akıllı, aslan gibi, kusursuz bir çocuktu. Ev denen yer her çocuk için, dört bir yanıyla ona bir sığınak ve hoşgörü sunan ilk dünyadır. Çocukların her gün nasıl aynı merakla oyuncak sandıklarını karıştırdığını gördünüz mü? Bunun nedeni oyuncakların çocuklar için asla eskimemesi ve her yeni günle birlikte yeni bir oyunun parçası haline gelmesidir. Ama bazen oyunda işler ters gider: Oğlan en sevdiği robotunu elinden fırlatır ya da kız en sevdiği kâğıt prensesi yırtıp parçalar. Eşyalarını sevmediklerinden değildir bu. Bir

11

Gilgamis.indd 11

12/23/12 3:26 PM


çocuğun egosu (ego sözcüğünü bilmiyorsanız söyleyeyim, Latinceden gelir ve anlamı “benlik”tir), yani bir çocuğun benlik duygusu, tıpkı vücudu gibi, büyüyüp gelişmek zorundadır. Ne var ki vücudumuzun aksine, ego bazen aşırı büyüyüp, kocaman olabilir. Çocuklar genelde egolarının ne zaman sınırı aşıp başkalarına ve kendisine zarar vermeye başladığını anlayacak kadar deneyimli değildir. (Size bir sır vereyim: Bazı yetişkinler bile egolarını nasıl kontrol edeceklerini bilemezler.) İşte Gılgamış’ın başına gelen de aynen buydu. Küçükken koskoca Uruk kenti onun oyun alanı olmuştu, büyürken okulu oldu, genç bir kral olduğunda ise hükmettiği dünyası… Ne muhteşem bir yerdi Uruk, Gılgamış için. Başı dimdik arşınlardı kenti boydan boya ve herkes onu tanır, saygı gösterirdi. Sokaklara dizili evlerin kapıları ona açıktı, çünkü hepsi Gılgamış’ın malıydı; tıpkı o evlerin önünde açan çiçekler, çatılarının altına yuva yapmış kuşlar, o evlerde oturan kadın ve erkekler gibi. Gılgamış çok severdi tüm bu sahip olduklarını ama şımartılmış çocuklarda sıkça olduğu gibi, o da bazen kalbinde, hep daha fazlasını, hep daha çoğunu istemesine yol açan, vahşi ve azgın bir hissin giderek büyüdüğünü hissederdi. Peki ama, neyin daha fazlası? İşte onu bilmiyordu. Hatta o istediği şeyi tarif edecek kelimeleri bile bulamıyordu. Bu

12

Gilgamis.indd 12

12/23/12 3:26 PM


öfke ve kendini bilmezlik içinde sinir nöbetleri geçiriyor, karşısına çıkanı tekmeleyip eziyordu. Daha da kötüsü, küçük oğlanları babalarının elinden alıp, oyuncak robotunu fırlatan bir çocuk gibi sağa sola fırlatıyordu. Çocukların canı yanıyordu elbet ama ağlayıp haykırdıklarında, Gılgamış daha da azıyor, daha da zalimleşiyordu. Gılgamış sonunda genç kızları da annelerinden koparmaya, yanına alıp evine götürmeye, zavallı kâğıt bebekler gibi parçalamaya başladı. Gılgamış’ın gaddarlığı karşısında dehşete düşen ama ona karşı çıkmaya cesaret edemeyen Uruk halkı, tanrılara dua ediyordu: “Yüce Tanrı, duy

Gilgamis.indd 13

12/23/12 3:26 PM


yakarışımızı. Gılgamış çok akıllı genç bir kral ama gücünün sınırını bilmiyor. Ne olur yardım et bize, kurtar bizi bu derdimizden!” Nihayet tanrıların kralı Anu, halkın yakarışlarına kulak kabarttı ve bir plan yaptı. Gılgamış o gece tuhaf bir rüya gördü ve ertesi gün annesi tanrıça Ninsun’a gitti. “Anne,” dedi, “bir rüya gördüm dün gece. Gökten parlak bir yıldız Uruk’a düştü ve sert bir kayaya dönüştü. Ben kayayı kaldırmaya çalıştım ama çok ağırdı. Sonra düştüğü yerde bırakmaya kalkıştım, bu defa sanki bana seslendi, ben de yanından ayrılamadım. Rüyamda başımı kaldırıp gökte sana baktım, sense gülümsedin ve kayanın benim ikizim olduğunu, diğer yarım olduğunu söyledin.” Gılgamış rüyasını anlatmayı bitirince bilge ve sevecen bir anne olan tanrıça Ninsun gülümsedi. “Oğlum, rüyanda gökten gönderilen o kaya, gerçek bir dost olarak sana gelecek birini simgeliyor.” “Dost mu?” dedi Gılgamış. Dosta ihtiyacı olduğu hiç aklına gelmemişti. Bir hükümdar olarak ona akıl veren danışmanları, onu koruyan savaşçıları vardı. Sarayında onunla ilgilenen aşçıları, hizmetkârları, yorulduğunda onu eğlendiren müzisyenleri ve şarkıcıları vardı. “Ne işe yarar ki dost?” “Gerçek bir dost,” dedi Ninsun, “sevincini ve mutluluğunu paylaşır, üzüldüğünde avutur seni.

14

Gilgamis.indd 14

12/23/12 3:26 PM


Kararsız kaldığında aklını netleştirmene yardımcı olur, tehlikelere hazırlıksız yakalandığında seni korur. Gerçek bir dost yüreğinin yoldaşıdır.” Gılgamış gözlerini iri iri açtı. “Şimdi can atıyorum gerçek bir dostum olması için, anne. Çabucak çıkıp gelsin.”

15

Gilgamis.indd 15

12/23/12 3:26 PM


kim kimdir Yiyun Li New Yorker tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nin 40 yaş altındaki en iyi yazarları arasında gösterildi. Kitapları 20 dilde yayımlanmış ve aralarında Guardian İlk Kitap Ödülü’nün de bulunduğu, pek çok ödül kazanmıştır. Amerikalı olan yazarın anlattığı öykülerin merkezinde, köklerinin uzandığı Çin yer alır. Marco Lorenzetti Marke’de doğdu. Doğduğu günden beri resim yapmayı çok sever. Sanat, tarih ve mitoloji çocukluk ve okul yıllarında en sevdiği dersler olmuştur. 2010 senesinde İtalya’da, Macerata Güzel Sanatlar Akademisi’nde yayıncılıkta öykü resimleme üstüne yüksek lisans yaptı. Ancona’da yaşamakta ve çok çalışmaktadır. Save the Story geçmişin engin denizinde boğulmak üzere olan bazı şeyleri yeni bininci yılda karaya çıkarmaya çalışan bir cankurtaran sandalıdır. (“Hepsi Sana Miras”) markası taşıyan bu kitap benzeri nesneler tehlike altındaki türün örnekleridir. Scuola Holden 1994 yılında diğerlerinden farklı olma idealiyle Torino’da kurulmuştur. İçinde kitapların ve kahvenin hiç eksik olmadığı bir eve benzer. Burada, adına “Masalcılık” denilen gizemli bir iş üzerinde çalışılmakta; yani kitap, sinema, televizyon, tiyatro, çizgi film gibi mümkün olan her dilde öykü anlatmanın gizemli yolları araştırılmaktadır. Kısacası, sonuçları şaşırtıcı olan her şey bu okulun çalışma konusudur.

İşte bu seri de Ali’lere, Olivia’lara, Ayşe’lere, Arturo’lara, Beren’lere, Kostas’lara, Arman’lara, Pietro’lara, Julia’lara, İdil’lere, Sandra’lara, Thomas’lara ve Duru’lara adanmıştır.

Gilgamis.indd 93

1/13/13 3:06 PM


1 Gulliver anlatan Jonathan Coe 2 Gılgamış anlatan Yiyun Li 3 Nişanlılar anlatan Umberto Eco

Gilgamis.indd 94

1/13/13 3:06 PM


Yakında

Antigone anlatan Ali Smith Burun anlatan Andrea Camilleri Cyrano de Bergerac anlatan Stefano Benni Denizler Altında Yirmi Bin Fersah anlatan Dave Eggers Don Juan anlatan Alessandro Baricco Kral Lear anlatan Melania G. Mazzucco Suç ve Ceza anlatan Abraham B. Yehoshua

Gulliver.indd 95

12/23/12 3:45 PM


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.