Dâhiler Sınıfı: Steve Jobs - Bilgisayara Can Veren Adam

Page 1





Birinci Bölüm

Paul

Steve,

yanındaki kızla evin önündeki çimlere uzanmıştı. Kaliforniya eyaletinin Mountain View şehrinde, Diablo Avenue No 286’da oturuyordu. Arkalarındaki garajdan radyo sesi ve arabasıyla uğraşan babasının aletlerinin gürültüsü geliyordu. Garajın üstündeki ev basit ama kullanışlıydı. Yaşadıkları şehir fena sayılmazdı ve Santa Clara Vadisi’nin bir parçasını oluşturuyordu: Santa Clara Vadisi, elektronik devrimin patlak verdiği, altmış beş kilometrekarelik yerin adıydı. O garajın çevresinde, güneş pilleri, mikrofonlar, piller, radarlar üretilen başka garajlar vardı. Üniversiteye ait yedi yüz dönümlük bir arazide bölüm başkanı, mühendislik öğrencilerinin ~5 ~


fikirlerini hayata geçirmek isteyen şirketlerin tamamının yerleşebileceği bir endüstri parkı oluşturmuştu. Çılgınca bir fikir üzerine çalışan çatlak bir mühendis bulmak, sebze-meyve satan bir market bulmaktan daha kolaydı. Steve’in evinin iki sokak ötesinden, bir radyonun amplifikatörlerinden patlamayı andıran sesler yükseliyordu ara sıra. Elektrogitarlardan çıkan seslerdi bunlar. Ya da Bob Dylan’ın genizden gelen sesi. Steve yanındaki kıza sordu: “Beni evlat edindiklerini biliyor musun?” Kız, “Yani gerçek annenle baban seni istememiş mi?” dedi. Adı Lisa’ydı. Steve’in başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldu. Bağırıp çağırarak eve döndü. Sakinleştirmek için epey dil dökmeleri gerekti. “Biz herhangi bir çocuğu evlat edinmek istemiyorduk, Steve,” dedi babası. “Seni istiyorduk. Yalnızca seni. Sen özel birisin.” ~6 ~


Ve Steve yalnızca onlar için özel olmakla kalmıyordu. Steve, üne kavuştuktan sonra gerçek annesi ve babasıyla, onların çok istemesine rağmen, hiç tanışmadı. Steve’in yegâne anne babası, yüzde bin Paul ile Clara Jobs’tu. Bir de üvey kız kardeşi vardı. Clara, Kaliforniya’da, denize yakın yaşamayı seçmişti. Paul’un elinden her şey geliyordu: Tamirciydi ve her tür motoru tamir ederek geçimini sağlıyordu. Steve’i çok küçük yaşlarından itibaren tamirhanesinde çalıştırmaya gayret etmişti. Garajı otomobil posterleri ile donatmıştı ve bir yedek parçayı eline almadan önce Steve’in masasına koyar, ne olduğunu, neye yaradığını ve onunla ne yapmayı amaçladığını açıklardı. Koltuklar, krom kaplamalar, farlar, deflektörler, amortisörler… Bir şey eksik olduğunda arabaya atlayıp hurda araç parkında bir tur atarlardı. Steve parçaları, karbüratörleri, dinamoları, krankları, silecekleri yüklenir, bu arada babası fiyat konusunda son kuruşuna kadar pazarlık ~7 ~


ederdi çünkü işi, bütün satıcılardan daha iyi bilirdi. Fiyat, önemli bir şeydi. “Ama daha önemlisi ne, biliyor musun, Steve? Dolapların arka kısmını, kimsenin asla görmediği kısımları da iyi yapmak. Yalnızca görünen değil, gizli kalan da önemlidir.” Herkes Paul Jobs’a güvenirdi: İkinci el arabaları herkesten daha iyi onardığını biliyorlardı. Paul yüz, iki yüz dolar kazanır, parayı Steve’in öğrenimi için bir kenara koyardı. Clara’yla ikisi, evlat edinilmiş çocukların haklarını savunan avukatlara Steve’i okutacaklarına dair söz vermişlerdi. Ve sözlerini ~8 ~


tutmak niyetindeydiler, çünkü içe işleyen bakışı, hep hareket halindeki dikkati ile bu gür siyah saçlı çocuk, onlardan daha dik başlı ve uyanık olmakla kalmıyordu. Tam bir ifrit, küçük bir dâhiydi. Ve bunu kendisi de biliyordu.

~9 ~


İkinci Bölüm

Rick

Steve ilkokulda

Rick Ferrentino ile tanıştı. Monta Loma ilkokuluna –eve dört sokak uzaktaki, basık, çirkin bir bina– gidiyorlardı ve ikisi de şaka yapmaktan hoşlanıyordu. Bir defasında bütün sınıf arkadaşlarına, üzerinde “Yarın okula evcil hayvanlarınızı getirin” yazılı ilanlar dağıttılar. Ertesi gün idare, neredeyse okulu kapatmak zorunda kaldı. Bir başka seferinde, arkadaşlarının bisikletlerinin kilitlerini değiştirmişlerdi; hiç kimse kendi bisikletini alamamıştı. Ve ikili, Bayan Thurman’ın sandalyesinin altında minik bir bomba patlatmaya kalkışınca, endişeli okul müdürü Paul Jobs’u okula çağırdı.

~ 10 ~


“Çocuğun ilgisini çekemiyorsanız kabahat sizde,” dedi Paul. Haksız sayılmazdı. İdare ve öğretmenleri, bu yumurcağın özellikle uyanık olduğunu biliyordu ve belki, biraz da ondan kurtulmak için son derece sıra dışı bir girişimde bulundular: Steve’in ilkokul dördüncü sınıftan doğrudan ortaokul ikinci sınıfa geçmesine izin verdiler. Böylece Steve, çete çatışmalarından mağdur bir mahallenin ortasındaki Crittenden Ortaokulu’nda buluverdi kendini. Ve dikkat çekmemeye çalıştı. Liseye başladığında, evinden on beş sokak öteye gitmek zorunda kaldı: Lise, iki katlı pembe binaları ile yeşillikler içinde bir yerleşkeydi; tasarımını o âna dek yalnızca hapishane tasarlamış bir mimar yapmıştı. Steve

~ 11 ~


yürümekten çok hoşlanıyordu. Bunun nedenlerinden biri, yürüyüş sırasında amplifikatör tutkunu Larry Lang’in garajının önünde dikilebilmesiydi. Steve, Larry’nin evinin önünde dolana dolana, ondan armağan olarak bir kömürlü mikrofon ile bir ‘kendin yap’ seti


almayı başardı. Bunlarla yatak odasını bir kumanda odasına çevirdi: Buradan evin diğer odalarında olup biten her şeyi dinleyebiliyordu. “Steve! Kapat şu zımbırtıyı!” dedi bir akşam babası. “Annenle huzur içinde konuşmak istiyorum.” Steve ile babası, bir salı akşamı, bölgenin en önemli bilişim şirketlerinden Hewlett-Packard’ın kafeteryasındaki Kâşifler Kulübü toplantısına katıldıktan sonra, arabayla evlerine dönüyorlardı. Kulübe üye on beş öğrenci vardı; bu öğrenciler, her hafta, ne üzerinde çalıştıklarını öğrenmek için şirketin mühendisleriyle konuşuyorlardı. Sohbetlerin konusunu genellikle led lambaları, lazerler ve diyotlardı. Ama o salı akşamı, bir 9100A görmüşlerdi: Bu, yaklaşık yirmi kilo ağırlığında çok büyük bir bilgisayardı. “Ne düşünüyorsun, Steve?” diye sordu babası. “Bilgisayarlardan hoşlanıyorum,” dedi Steve, uzun siyah saçlarının arasından bakarak. ~ 13 ~


Serinin Diğer Kitapları

Leonardo da Vinci

Zamanın Ötesinde Bir Deha

Davide Morosinotto

Einstein

.

Sınırsız Deha

Pierdomenico Baccalario

Yakında

Marie Curie

Davide Morosinotto

. Mozart

Davide Morosinotto

. Marco Polo Guido Sgardoli

.

Frida Kahlo Sabina Colloredo

. Gandhi

Sarah Rossi

. Darwin

Jacopo Olivieri


Steve Jobs: Bilgisayara Can Veren Adam Pierdomenico Baccalario Özgün ismi: Steve Jobs, l’uomo che ha dato l’anima al computer © 2016, Edizioni EL S.r.l., Trieste İtalya Bu kitabın Türkçe yayın hakları Akcalı Telif Ajansı aracılığıyla alınmıştır. Türkçe yayın hakları: © 2017 Bkz Yayıncılık Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Sertifika No: 12746 Domingo, Bkz Yayıncılık markasıdır. Resimleyen: Giuseppe Ferrario Çeviri: Kemal Atakay Editör: Algan Sezgintüredi Sayfa Uyarlama: Bahadır Erşık Kapak Uyarlama: Betül Güzhan ISBN: 978 605 198 015 7 Baskı: Eylül 2017 Elma Basım Yayın ve İletişim Hizm. San. Tic. A.Ş. Halkalı Caddesi No: 164 B-4 Blok 34395 Sefaköy-K.Çekmece İstanbul Tel: (212) 697 30 30 Sertifika No: 12058 Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın tümünün veya içeriğinin herhangi bir bölümünün yayıncının yazılı izni olmadan, fotokopi yöntemi dahil, elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla çoğaltılması yasaktır.

Bkz Yayıncılık Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Şahkulu Mah. Büyük Hendek Cad. Brot Apt. No: 4 D: 10 Beyoğlu İstanbul Tel: (212) 245 08 39 e-posta: domingo@domingo.com.tr www.domingo.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.