Horlama Nedir? Horlama uyku sırasında üst solunum yolunu oluşturan burun, yumuşak damak, küçük dil ve dil kökü gibi yapıların birlikte ya da ayrı ayrı darlıklarından kaynaklanan tatsız rahatsız edici bir gürültü olarak tanımlanabilir. Horlama tedavisinde en önemlisi horlamanın bir hastalık olduğunu kabul etmektir. Horlamak ayıp değildir, bir hastalıktır. Horlama tedavi edilebilen bir hastalıktır.Yüksek Sesli Horlama ciddi bir sağlık probleminin habercisi olabilir. Horlama solunum yollarındaki hava pasajının yeterli açıklıkta olmadığına işaret etmekte olup, oldukça şiddetli bir horlama dar bir alandan hava geçişinin zorlanarak yapıldığını göstermektedir.
Horlamanın bir hastalık olduğunu kabul etmek tedavi için atılacak olan ilk adımdır. Genel olarak horlayan kişi kendi horlamasından rahatsız olmadığı için doktora tek başına başvurmaz. Horlayan kişi kötü bir uyku arkadaşı olduğundan horlayan hastalar bize genellikle eşleri, birlikte iş gezilerine gidip ayni odayı paylaşmak zorunda oldukları arkadaşları ve hatta komşuları tarafından getirilirler. Horlama kişinin kendi sağlığını ve yaşamını riske eden bir hastalık olduğu kadar sosyal olarak da bir hastalıktır. Horlama konusundaki en önemli nokta horlamanın ne zaman sağlık problemlerine yol açtığının tespitidir. Eğer uyku sırasında horlayan kişinin nefes durmaları oluyorsa ve bu soluksuz kalınan süre 10 saniyeden fazla ise bu durumda uyku apnesi dediğimiz ciddi sonuçlar doğurabilecek bir hastalıktan söz etmemiz gerekir.
50 kişiden yaklaşık beşinde şiddetli horlama ile birlikte uykuda nefes durmalarının, dolayısıyla obstrüktif uyku-apne sendromu adı verilen hastalığın var olduğu öngörülmektedir.
Horlama Cerrahisi ( Yumuşak Damak Radyofrekansı ) Bazı kişilerde horlamanın esas sebebi küçük dil ve yumuşak damağın titreşimidir. Basit horlama tespit edilen ve esas sebep küçük dil ve yumuşak damak sarkıklığı ve/veya büyüklüğü olan vakalarda küçük dile ve yumuşak damağa müdahale edilerek horlama sesi kesilmekte veya en azından kabul edilebilir seviyeye indirilmektedir. Yumuşak damakta gerginlik yaratarak ağrısız ve lokal anestezi ile 15 dakikada yapılabilen bir işlem olarak karşımıza çıkmaktadır. Radyofrekans yöntemi aslında radyo dalgaları ile kontrollü bir şekilde ısı oluşturulmasıdır ve özel geliştirilmiş cihazlar ile birçok cerrahide de kullanılabilirler. Bu teknik yumuşak damağın sadece içerisine ısı verdiği için yüzeydeki mukozaya hiç hasar vermemekte ve günümüzde en gelişmiş, en konforlu ve en güvenilir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Radyofrekans ile yumuşak damağın içerisinde bir nebze dokusu oluşturulur, bu doku bir korse gibi yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkmasını engeller, titreşimini azaltır. Uygulama yaklaşık 5 dakika süren kısa ve kolay bir işlemdir. Yumuşak damak lokal anestezik madde ile uyuşturularak gerçekleştirilir, işlem sırasında ağrı oluşmaz ve kişi aynı gün evine dönebilir. Bu bilgiler sizin rahat ve başarılı bir müdahale geçirmenize yardımcı olmak için hazırlanmıştır. Buradaki bilgiler ne o olursa olsun, herhangi bir sorunuz varsa, lütfen doktorunuzu arayarak sormaktan çekinmeyiniz.
İşlem İçin Hazırlık Aç olmanız gerekmez. Aspirinden kaçınınız. İşlemden bir hafta önce ve sonrasında, aspirin ve onu ihtiva eden diğer ilaçlar kullanılmamalıdır. İşlem sonrası boğazda şişlik ve dolgunluk hissi olacaktır, çok hafif ağrı olabilir; bu durumda kanı sulandırmayan ağrı kesiciler kullanılacaktır. Ağrı olduğunda önerilen ağrı kesiciyi alınız. Aspirin veya onu ihtiva eden diğer ilaçlardan kullanmayınız, kanamaya yol açabilirler. İşlem Sonrası İlk gün Sanki boğazınızda bir kitle varmış gibi hissedeceksiniz. Fizik Hareket: Müdahaleden 72 saat sonra eski hareketlerinize dönebilirsiniz.
Uyku Apnesi ( Uykuda Tıkanma ) Horlama sırasında yumuşak damak ve küçük dilin veya beraberinde dilin geriye kaçıp soluğu 10 sn den daha fazla tıkamasına tıkayıcı tipte uyku apnesi diyoruz.
Bu bölgedeki daralma ki bu zaman zaman tam kapanma da olabilir, beyinde solunumun güç yapıldığına dair uyarılmaya sebep olarak solunum eforunun giderek artmasına yol açar. Bu olayların sonucunda beyinde uyanıklık reaksiyonu meydana gelir ve uyanıklıkla birlikte solunum kasları aktifleşerek üst solunum yolunun açılmasını sağlar. Bu rahatlamayla birlikte tekrar uykuya dalmak mümkün olur.
Solunumdaki zorlanma ve rahatlama ile karakterize bu döngü gece içerisinde uykunun sürekli bölünmesine neden olarak sabah yorgun uyanmaya yol açar. Bu nefes alamama süresinde kandaki oksijen basıncı düşer ve kalp kanı daha çok pompalamak zorunda kalır.
Sonuç olarak kalbin yükü artmış olduğundan bir süre sonra kalp ritmi bozulurken, yıllar içinde yüksek tansiyon ve kalp büyümesi meydana gelir. Kişi uyku sırasında tüm bunlar olup biterken uykusunun çok kısa bir döneminde derin uyku fazına geçebilir. Gerçek dinlenme ise sadece derin uyku fazında mümkün olduğundan, dinlenmeden geçen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve verimsiz olur.
Gündüz her fırsatta uyuklamalar görülür. Bu tip kişiler genellikle öğle aralarında oturur pozisyonda uyuklarlar. Özellikle konsantrasyon güçlüğü olacağından, dikkat gerektiren işler yaparken uyuklamalar olabilir ve araba kullanırken kaza yapma riskleri çok artmıştır.
Bundan da anlaşılacağı gibi horlama ve uyku-apne hastalığı sadece kişinin kendisini ve uyku arkadaşlarını değil toplumun diğer kişileri içinde gizli riskler içeren bir hastalıktır. Sabahları baş ağrısı ile yorgun uyanmak, gece uyku sırasında terlemeler, cinsel istekte ve güçte azalma, tansiyon ve kalp problemleri, son zamanlarda dalgınlıktan dolayı sık trafik kazası yapmak hastalığın sık görülen belirtileri arasında yer alır. Uyku-apnesi hastalığının ileri evrelerinde uykuda ani ölümler görülebilmektedir.
Uyku Apnesinin Tedavisi Uyku apnesi için yapılan en sık operasyon, tıp dilinde "UPPP" diye bilinir. Bu operasyonda bademcikler alınır ve sert damak arkasında aşağıya doğru sallanan "uvula" küçültülerek dokular gergin hale getirilir. "UPPP" operasyonu, operasyon odasında hasta uyutulduktan sonra yapılır ve hasta, genel durumuna göre birkaç gün hastanede kalabilir.
Operasyon Sonrası Operasyondan sonra kişi, belirlenen süre içerisinde odasında kalır. Operasyonun ve hastanın genel durumuna göre, aynı gün veya sonraki günler taburcu edilir. Ağrı: Kulak ve boğaz ağrısı beklenir. Ağrı olduğunda önerilen ağrı kesiciyi alınız. Aspirin veya onu ihtiva eden diğer ilaçları kullanmayınız, çünkü kanamaya yol açabilirler. Operasyondan Sonraki İlk Haftalarda Beslenme Anesteziden sonra, midede hafif bir hassasiyet oluşabilir. Operasyon sonrası ilk 24 saat içerisinde, sulu ve yumuşak gıdalar rahatlık sağlar. Yutkunmak, boğaz ağrısına sebep olabilirse de, hastanın bol miktarda sıvı alması çok önemlidir. Vücudun susuz kalması, ateşe ve iyileşmenin gecikmesine yol açar. Operasyondan sonra ilk iki hafta içerisinde ağzın tam olarak açılması zor olabilir. Sert ve pürtüklü gıdalar ile sıcak içeceklerden kaçının.
Kulak ağrısı, operasyondan sonra dördüncü, beşinci günde en kötü durumunu alır. Bu normaldir ve korkulmamalıdır. Ağrı, boğazlardan kulağa doğru yansır, kulak iltihabı diye korkulmamalıdır. Bu durum, operasyondan sonra, yedi ile on gün içerisinde son bulur. Şayet aynı zamanda kulak akıntınız ve işitme kaybınız olursa, doktorunuza haber veriniz. Solunum: Tıkalı bir burun, nadir görülür. Solunum ve yutkunma ile ilgili bir probleminiz olursa, hemen doktorunuza haber veriniz. Kanama: Operasyondan sonra ilk on gün içerisinde kanama olabilir. Kanama olursa, kişi dik oturtulmalı ve soğuk su ile nazikçe gargara yapılmalı. Taze kırmızı kanama olursa doktorunuza haber veriniz. Doktorunuza ulaşamazsanız, hastayı en yakın acil servise götürünüz.
Ateş: Ateşiniz çıkarsa hemen doktorunuza haber veriniz. Fizik Hareket: Aşırı fizik hareket, kan basıncını arttırarak kanamaya yol açabilir. Operasyondan sonra iki haftaya kadar aşırı hareketlerden kaçınılmalıdır. Öksürme: Öksürmemeye çalışınız. Öksürmek, boğazı tahriş ederek kanamaya yol açabilir.
Dinlenme: Daha iyi düzelmek için, operasyondan sonra vücudunuzun daha fazla dinlenmeye ihtiyacı vardır. İlk hafta dinlenmeye önem veriniz. Oda Sıcaklığı: İyileşme için en iyisi, serin, nemli bir havadır. Oda ısısını yüksek tutmayınız (yaklaşık 20 derece). Mümkünse hastanın odasında nemlendirici bulundurunuz. Düzelme Süreci: Operasyonun etkisinden tam olarak kurtulmak, yaklaşık 10-14 gün sürer. Bazı günler, diğerlerinden daha rahat geçebilir. Genel olarak her geçen gün daha iyi hissedilir. Ses: Sesinizin kulağınıza değişik geldiğini hissedebilirsiniz. Bu doğaldır ve boğazınız iyileştikçe düzelecektir. Operasyondan Sonra İlk Ay Operasyonu takibeden ilk hafta içerisinde uyku apnesi ve horlamada azalma olduğunu göreceksiniz. Operasyondan Sonra İkinci ve Üçüncü Aylar Genel olarak, her geçen gün diğerinden daha iyi olacaktır. Hastalara, iki ile üç ay sonra uyku testi tekrarlanabilir.
Sağlığınız için sizi de Dora Hospital’a bekliyoruz…
KBB Kliniği Bilgi Hattı 0212 337 32 32 444 10 49 www.dorahospital.com.tr