: ISSN NO
Editörden BİLİM DAMLASI Düzce Bilim ve Sanat Merkezi Dergisi İmtiyaz Sahibi İkramettin ŞAHİN Merkez Müdürü Yazı İşleri Müdürü Eşref AKKAŞ Merkez Müdür Yardımcısı
Merhaba! 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılında hizmete açılmış olan Düzce Bilim ve Sanat Merkezi'mizin ilk dergisi olan “Bilim Damlası” nı siz değerli okurlarımıza ulaştırmanın mutluluğunu ve onurunu yaşıyoruz. Her sefanın mutlaka bir cefa dönemi vardır. Sıkıntı, sancı ve zahmet döneminden sonra yayınlamayı başardığımız dergimiz aracılığıyla okurlarımıza; merkezimizi tanıtmaya, yapılan faaliyetlerden okurlarımızı haberdar etmeye, kendileri küçük ama
Yazı İnceleme ve Yayın Kurulu Erol BENLİ
yürekleri büyük olan geleceğimizin yazar ve şairlerinden ses vermeye çalıştık.
Hüner TAŞKIRAN Zübeyde TURAN Elife SUMAK Nuray SAKALLI
Bu derginin çıkarılması için bizleri teşvik eden Merkez Müdürümüz Sayın İkramettin ŞAHİN'e, dergimizin her karesinde büyük emeği olan Bilgisayar Öğretmenimiz Sayın Ayşe YAZAN'a, dergimizin yayınlanmasına katkı sağlayan tüm öğretmen ve
Görsel Tasarım
öğrencilerimize teşekkür ederiz.
Ayşe YAZAN Adem AKKUŞ Sevinç UZ Yazışma Adresleri Nusrettin Mah. İstiklal Cad. No: 4 MERKEZ/DÜZCE Tel: 0380 514 70 11 – 524 12 45 Fax: 0380 524 1245 e-posta: duzcebilsem81@gmail.com
Web: www.duzcebilsem.com Dergide yer alan yazılardan yazarları sorumludur.
Siz değerli okurlarımızın da sesimize ses vereceğinizi ümit ediyor, dergimizin ikinci sayısında yeniden görüşmeyi temenni ediyoruz. Hoşca kalın!... Eşref AKKAŞ Merkez Müdür Yardımcısı
İÇİNDEKİLER
Valimizden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 Milli Eğitim Müdürümüzden . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 Merkez Müdürümüzden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 Kadromuz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 Düzce Bilsem Marşı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5 Merkezimizden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 Öğrencilerimizden Seçmeler. . . . . . . . . . . . . . 17 Projelerimiz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25 Makaleler. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34 Basında Bilsem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39
Eğitim; kişileri başarıya, toplumları ileriye götüren en önemli araçtır. Bu nedenle uluslar gerçek değerini eğitimle gösterirler. Gerçekte birbirinden hiçbir üstünlüğü olmayan insanoğlunu birbirinden farklı kılan, onların eğitim seviyeleri, bilgi ve birikimleridir. Bu bakımdan mükemmellik ve üstünlük öncelikle eğitimle mümkündür. Eğitimin amacı; bütün bireyleri aynı biçimde düşündürmek değil, her bireyi kendi kişiliğini en iyi şekilde ortaya koyabileceği biçimde yetiştirmektir. Her insanda bir cevher vardır. Bu cevherler de farklı farklıdır. İnsanlardaki bu cevheri ortaya çıkarmak, işlemek, geliştirmek kişilerin ve toplumun huzuru, mutluluğu ve refahı açısından çok önemlidir. Her toplumda ortalama %2’yi oluşturan üstün zekalı/ yetenekli çocukların eğitilerek üretken hale getirilmesi de toplumun refahı ve geleceği açısından ayrı bir önem arz etmektedir. Bu bağlamda üstün zekalı/ yetenekli çocuklarımızın bilimsel düşünce ve davranışlarla estetik değerleri birleştiren, üretken, sorun çözen, kendini gerçekleştirmiş bireyler olarak yetişmelerine, üstün yetenekleri doğrultusunda bilimsel çalışma disiplini edinmelerine fırsat ve imkan verilmesini sağlamalıyız. Geleceğimizin teminatı, yarınlarımızın güvencesi olan çocuklarımızın yetiştirilmesinde bireysel farklılıklarını dikkate almalı, onların sahip olduğu zeka ve yeteneğe işlerlik kazandırarak gelişmelerine katkıda bulunmalıyız. Bu amaçla 2010 yılında ilimizde Düzce Bilim ve Sanat Merkezi kurumunu açtık. Ülkemizin gelişmesinde, milletimizin kalkınmasında, yarınlarımızın daha aydınlık olmasında önemli bir işlevi olacağına inandığımız bu kurumun tüm çalışanlarına başarılar diler, geleceğimizin bilim ve sanat insanlarını şimdiden yürekten kutlarım. Düzce Valisi Vasip ŞAHİN
1
Türk Milli Eğitimine yaklaşık 10 yıl önce kazandırılan bu kurumlarımız, eğitim adına atılmış çok önemli bir adımı oluşturmaktadır. Zira Türkiye’nin gelecekteki bilim ve sanat adamlarının kaynağını oluşturan Bilim Sanat Merkezlerimiz, bizlerin adeta gözbebeklerimizdir. Bilim Sanat Merkezlerinde eğitime alınan öğrenciler, son derece hassas ve objektif kriterlerle seçilerek, kurumlara kazandırılmaktadır. Hak edenin eğitim alacağı bu kurumlarımızdır. İlimize gelince; 2009-2010 eğitim öğretim yılında faaliyete başlayan Düzce Bilim ve Sanat Merkezi, 134 öğrencisiyle ikinci eğitim öğretim yılını tamamlamıştır. Merkez Müdürümüz, öğrencilerimiz ve velilerimizin destekleriyle kurumun her geçen gün daha da göz doldurur hale gelmesi biz eğitim yöneticilerini son derece mutlu etmektedir. Gelecekte, Düzce’nin bilim adamı ve dâhilerinin yetişeceği ve Düzce eğitimine önemli katkılar sağlayacak bu kurumumuz, her türlü ilgi ve desteğe layıktır. Meyveleri uzun yıllar sonra toplandıktan sonra görülecektir ki; iyi ki böyle bir kurumun açılmasına öncülük etmişiz diyeceğiz. Kurumun bu günkü seviyesine gelmesine emeği geçen, başta Merkez Müdürümüzü, yöneticilerimizi, öğretmen arkadaşlarımızı, saygıdeğer velilerimizi ve tabi ki sevgili yavrularımızı kutluyor, nice başarılı yıllara diyorum. Yusuf SEZER İl Milli Eğitim Müdürü
2
Merkezimiz 2009-2010 Eğitim Öğretim yılında 66 öğrenci, yönetim de dahil olmak üzere toplam 11 gönüllü görevlendirme eğitim kadrosu ile faaliyete başlamış olup halen 134 öğrenci, 2 müdür yardımcısı ve 19 görevlendirme öğretmen ile stratejilerini marka olmaya odaklı yapmış olup bu doğrultuda faaliyetini sürdürmektedir. Zeka, yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi, motivasyon veya özel akademik alanlarda yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren yavrularımızın yetenek alanlarının geliştirilmesi yanında çevresi ile iyi ilişkiler kuran, tebessümü ilke edinmiş, iş birliği içinde çalışan, hoşgörülü ve paylaşmayı bilen, dürüst, erdemli vatan evlatları olarak yetiştirilmeleri hedeflenmiştir. Merkezimizin vizyonuna uygun olarak yavrularımızın kendilerini geliştirmelerini, sosyal, kültürel, eğitsel etkinliklerle milli kültürümüzü benimsemelerini, ulusal ve evrensel değerleri tanımalarını sağlamakta; yarınlarımızda yavrularımızın sahip olduğu bu özellikleri ülkemizin kalkınmasında kullanacaklarına inanmaktayız. Düzce’ mize bu merkezi kazandıran tüm bürokratlarımıza saygılarımı sunuyor bu derginin çıkarılmasında emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Merkez Müdürü İkramettin ŞAHİN
3
4
DÜZCE BİLİM ve SANAT MERKEZİ MARŞI
Bilim sanat merkezi kucaklıyor herkesi Bir numara olacak Düzce’ deki merkezi Bilimle yaşıyoruz, bilimle coşuyoruz Öğretilen her şeyi gururla taşıyoruz Amacımız var bizim en iyiye ulaşmak Hep birlikte tek yürekte cahillikle savaşmak Muhtaç olduğun kudret asil kanında varken Cahilliğe yer yoktur atam kalbimizdeyken.
Söz : Mustafa YILDIRIM Müzik : Seda KuŞ
5
“Süngülerle, silahlarla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında zafer kazanmaya devam edeceğiz.” Mustafa Kemal ATATÜRK BİLİM ETKİNLİKLERİ BİRİMİ Bilim etkinlikleri birimi, merkezimizin bir ana eğitim birimidir. Bilim etkinlikleri biriminde; fen bilimleri, matematik, sosyal bilimler ve benzeri bilim dallarında özel ilgi ve yeteneği olduğu belirlenen üstün veya özel yetenekli öğrencilerin bireysel yeteneklerinin bilincinde olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlayacak etkinlikleri uygulama olanağı sağlanır. Bilim etkinlikleri biriminde temel amacımız sorgulayan, analiz eden, araştırma, sentez ve değerlendirme yapan, çevresine duyarlı, çözüm önerileri sunan, yeni teknoloji ve projeler üretebilen öğrenciler yetiştirmektir. Temel ilkemiz öğrencilerimizin çevrelerindeki problemleri fark edip tanımlamaları ve bu problemlere bilimsel çözüm yolları sunmalarını sağlamaktır. Düzce Bilim Sanat Merkezi bilim etkinlikleri biriminde bulunan alanlar ve çalışmaları şöyledir: Fen Bilimleri Fen bilimleri biriminde öğretmenlerimiz İkramettin ŞAHİN, Pınar Sultan AKÇAY ve Nedim ŞEN danışmanlığında öğrencilerin bilişsel ve psikomotor gelişimleri göz önüne alınarak ileri Fen Bilimleri etkinlikleri ve proje çalışmaları yapılmaktadır. Öğrencilere eleştirel düşünme becerisi ve olaylara bilimsel bakış açısı kazandırmak hedeflenmektedir. Fen Bilimleri alanında öğrencilerimizle bireysel ya da grup olarak ilgi duydukları bir alanda araştırma yapmaları ve elde ettikleri bilimsel verileri analiz edip sonuçlar çıkarmaları sağlanmaktadır. Teknolojik gelişmelere ayak uydurup yeni teknolojiler yaratma isteğinde olan, merak duygusu gelişmiş Fen okuryazarı bireyler yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Birimimizde öğrencilerin Fen bilimlerini deneyler, gösteriler, oyunlar yolu ile doğru ve eğlenceli bir şekilde öğrenmeleri sağlanmaktadır. Bunun yanında öğrencilerin fen bilimleri alanında bireysel yeteneklerini keşfetmelerini ve geliştirmelerini sağlayacak etkinlikler yapılmaktadır. Böylece fen bilimlerinde öğrendikleri kavram ve yasaların hayatımızın her yerinde karşımıza çıkacağını keşfetmeleri sağlanmaktadır. Öğrencilerimizin ilgi alanları doğrultusunda, merak duydukları konularda projeler geliştirme çalışmaları devam etmektedir.
6
Fizik Fizik biriminde öğretmenlerimiz Adem AKKUŞ ve Namık Kemal SARITEKİN danışmanlığında öğrencilere fiziğin sonsuz dünyasının kapıları açılmaktadır. Öğrencilere ders desteği anlamında konular özetlenmekte ve sorular çözülmektedir. Öğrencilerimizle ilginç ve düşündürücü bilimsel deneyler yapılarak konuların kalıcı olması ve yeni durumlara uyarlanması sağlanmaktadır. Birimimizde öğrencilerimizin ilgi alanları doğrultusunda yeni projeler geliştirmeleri desteklenmektedir. Fizik alanında hazırlanan projelerimiz: - Motivasyon Kapısı - Tepediyaskop - Dikkat Girilmez İlköğretim okulları arasında düzenlenen “2011 Bu Benim Eserim” adlı proje yarışmasına katılan üç projemizden biri olan “ Tepediyaskop” İstanbul Bölge Sergisi’nde sergilenmiştir.
Biyoloji Biyoloji biriminde öğretmenimiz Ümit YAŞARBAŞ danışmanlığında Biyoloji eğitimi verilmektedir. Öğrencilerimizin doğa ile içi içe yaparak yaşayarak öğrenmeleri, bilgiye ulaşmaları sağlanmaktadır. Canlılar dünyasını incelemeleri ve özellikle çevre
ile ilgili problemleri çözmeleri konusunda desteklenmektedirler. Birimimizde hâlen çevre ve organik tarım ile ilgili projeler yürütülmektedir.
Sosyal Bilimler Sosyal bilimler biriminde Öğretmenimiz Erol BENLİ danışmanlığında etkinlikler ve çalışmalar yapılmaktadır. Birimimizde tarihi olaylar eğlenceli olarak sunulmaktadır. Amacımız, öğrencilerimize tarih bilinci kazandırmaktır. Birimimizde heyelan ve erozyonla ilgili çalışmalara ağırlık verilmektedir. Ülkemizde her yıl dolu ve asit yağmurları tarım arazisindeki birçok ürüne zarar vermektedir. Bu da ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuzluğu gidermek amacıyla “Seramatik” adlı projemizi geliştirdik. Bu proje ile dolu ve asit yağmurları sonucu oluşan tarım arazilerindeki ürün kaybını ortadan kaldırmayı ve böylece ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçladık “2011 Bu Bizim Eserimiz” adlı proje yarışmasına da bu projeyle katıldık.
7
Matematik Çağlar (Çağlar, 1986:13) tarafından üstün yetenekli çocuk “Seçkin yeteneklerinden dolayı yüksek seviyeli iş yapmaya yeterli olduğu; bu alanda profesyonel olarak kabul edilen kimseler tarafından belirlenmiş çocuklar” olarak tanımlamıştır. Bizler de matematik zümresi olarak üstün yetenekli öğrencilerimizde şu özellikleri gözlemledik : * Farklı, çarpıcı yorumlar yaparlar. * Orijinal fikir üretirler. * Probleme alternatif çözüm yolları bulurlar. * Zihinsel olarak hızlı çözüm üretirler. * Yatay ve dikey kaynaşıklık kurabilirler. * Matematiği günlük hayatla kolayca ilişkilendirirler. * Tümevarım ve tümdengelim yöntemiyle ispatlar yapabilirler. * Akranlarından daha kısa zamanda ürün oluştururlar. Merkezimiz matematik biriminde öğretmenlerimiz Gülcan UYAR, Nuray SAKALLI, Ayhan PORSUK danışmanlığında öğrencilerimizin yukarıda belirttiğimiz özelliklerini geliştirici nitelikte eğitim öğretim yapılmaktadır. Destek eğitimine devam eden öğrencilerimizle matematik sembolleri ile matematik dili konuşma öğretilmekte, zeka soruları çözülmekte, yapılandırmacı yaklaşımla gelişim dönemlerinin üstünde yetenek isteyen bilgi ve donanıma yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bireysel yetenekleri fark ettirici program eğitimine devam eden öğrencilerimizle proje çalışmaları yapılmaktadır. Proje çalışmaları genellikle bir ürün oluşturmaya yönelik çalışmalar olup bunun yanı sıra soyut matematiksel ifadeler ve teoremler üzerine çalışmalar da yapılmaktadır. Matematik biriminde çok sayıda ders araç-gereci bulunmaktadır. Yapılandırmacı zengin öğrenme ortamları ile öğrencilerimize her türlü imkân sağlanmakta, birimimizde öğrencilerimiz matematiği eğlenerek öğrenmekte, ders aralarında bile öğrencilerimiz matematik biriminde vakit geçirmekten keyif almaktadır.
8
“Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Mustafa Kemal Atatürk
DESTEK ETKİNLİKLERİ BİRİMİ Destek eğitim programındaki öğrencilerimiz, uyum süreci boyunca gösterdikleri performanslara bağlı olarak gruplara ayrılırlar. Gruplara ayrılan öğrencilerimiz destek eğitim programına göre Türkçe, İngilizce ve bilgisayar derslerini temel ders olarak alırlar. Destek eğitim programındaki alt program dalları; iletişim becerileri, grupla çalışma teknikleri, öğrenme yöntemleri, problem çözme teknikleri ve bilimsel araştırma teknikleri olarak belirlenmiştir. Destek eğitim programı sürecinde her öğretmen, bu programdaki öğrencilere yukarıda belirttiğimiz destek eğitim programının alt program dallarını kendi branşlarıyla ilişkilendirerek eğitim verirler ve öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini tespit etmek amacıyla gözlem yaparlar. Öğrenciler bu program döneminde proje hazırlamaya da başlayabilirler. Bu program sonunda öğrenciler öğretmenler kurulunda değerlendirilerek ilgi ve yetenek alanlarına ayrılırlar.
Türkçe Dil, millî kültürün temel öğesidir… Kültür, bir arada yaşayan kişilerin birbirlerinden ve doğadan etkilenmeleri sonucunda oluşur. Etkileşim, toplumdaki bilgilerin, becerilerin ve değerlerin paylaşılmasıdır. Bunların olabilmesi için de en önemli faktör dildir. Dil, iletişim aracıdır… Etkilenme ve öğrenme, iletişimle yakından ilgilidir. Kişilerin kendi milletiyle ya da başka bir milletlerle etkileşebilmeleri dillerini kullanabilme becerilerine bağlıdır. Dille iletişimin bir yönünü; izlediğini, dinlediğini ve okuduğunu anlama; diğer yönünü de duygularını, düşüncelerini, izlenimlerini sözle veya yazıyla anlatma oluşturmaktadır. Türkçe eğitimi almış bir kimse, kendisine söz ve yazıyla anlatılmaya çalışılan duyguları, düşünceleri, tasarıları ve izlenimleri kavrayabilmelidir. Öğrenci, yalnız karşısındakinin iletisini kavramakla kalmamalı, kavradığı anlamlar üzerinde düşünmeli ve bu anlamları gerektiğinde kendi yaşamında da kullanabilmelidir. Türkçe eğitimi sonucunda duygular, düşünceler, tasarılar ve izlenimler, belli bir amaca yönelik olarak başkalarına söz veya yazıyla anlatılabilmelidir. Dil, düşünme aracıdır. İnsan dil aracılığıyla düşünür. Her ülkede büyük önem verilen dil öğretiminin temel amacı, öğrencilerin iletişim becerileri yanında
“düşünme” yeteneklerini de geliştirmektir. Bu nedenle Türkçe düşünebilmenin ancak Türkçenin yeterince
bilinmesiyle gerçekleşebileceği unutulmamalıdır. Dil, ulusal kültürü gelecek kuşaklara aktarmanın en etkili aracıdır. Eğitimin amaçlarından birisi de ulusal kültürü gelecek kuşaklara aktarmak suretiyle toplumun bütünlüğünü ve sürekliliğini sağlamaktır. Bizim de amacımız öğrencilerimize Türk dilini sevdirmek, kurallarını sezdirmek; onları, Türkçeyi gelişim süreci içinde bilinçle, özenle ve güvenle kullanmaya yöneltmektir. Öğrencilerimize izlediklerini, dinlediklerini, okuduklarını, incelediklerini ve düşündüklerini, söz ya da yazı ile doğru ve amaca uygun olarak anlatma beceri ve alışkanlığı kazandırmak, öğrencilerin
9
kelime dağarcığını zenginleştirmek, onlara, bilimsel, eleştirici, doğru, yapıcı ve yaratıcı düşünme yollarını kazandırmada Türkçe dersinin payına düşeni gerçekleştirmektir. Destek eğitimi sürecinde olan öğrencilerimizle onların iletişim becerilerini geliştiren, kendilerini ifade etmelerini ve Türkçeyi güzel konuşmalarını sağlayan birçok etkinlik uyguladık. Grupla çalışma yöntemleri sürecinde münazara yaparak; tartışmanın ne olduğunu, savundukları düşünceyi karşısındaki insanlara kabul ettirmeyi, düzgün ifadeler kurmayı öğrendiler. İstasyon tekniğiyle her istasyonda ( slogan yazma, afiş hazırlama, öykü yazma ) çalışarak bir önceki grubun yaptıklarına katkı sağladılar ve böylece yapılan ç alışmalar ı bir basamak iler i götürmeyi, yarım kalan işi tamamlamayı öğrendiler. Konuşma halkası, örnek olay yöntemi ve drama etkinlikleri aracılığıyla grupla çalışmanın nasıl yapılacağını ve yararlarını iyice kavradılar. Öğretim yöntemleri sürecinde nasıl çalışacaklarını, problem çözme teknikleri sürecinde problemin farkına varmayı ve farklı çözüm yolları bulmayı öğrendiler. Araştırma inceleme yönteminde atasözleri ile ilgili araştırma yaparak, yaptıkları araştırmayı makale haline getirdiler. Bireysel yetenekleri fark ettirici programdaki öğrencilerimizin konulardaki eksiklerini tamamlayan, dil alanındaki yeteneklerini destekleyen, kelime dağarcıklarını zenginleştiren, yaratıcılıklarını öne çıkaran, yeteneklerinin farkında olmalarını ve etkili, doğru cümleler kurmalarını sağlayan birçok etkinlik (farklı türdeki metinleri tamamlama, farklı türlerde yazma ve okuma, kendi sözlüğünü oluşturma, belli bir konu hakkında kendi sözlerini yazma… ) yaptık. Türkçenin önemini daha iyi kavrayabilmemiz için Türkçemizi daha güzel kullanmalı, yabancı dillerden arındırmalıyız. Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘‘Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözünü asla unutmamalıyız.
Bilgisayar Merkezimizde bilgisayar birimi, öğrencilere bilgisayar kullanmada teknik bilgi, beceri ve bilinci kazandırarak temelde bilgisayar okuryazarlığını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Öğrencilere bilgisayar donanımları hakkında genel bilgi vererek öğrencilerin araştırmalarında, projelerinde ve sunumlarında elektronik ortamın sunduğu olanaklardan faydalanmalarını sağlamaktadır. Bu bağlamda destek eğitiminde resim programına, kelime işlemci programına, elektronik çizelgeye, sunu programına, çoklu ortam uygulamalarına, bilgisayarın temel parçalarına, iletişim ve masaüstü yayıncılık programlarına yer verilmiştir. Ayrıca bilişim teknolojileri konusunda temel bilgi ve beceri kazanmış olan öğrencilerin bu teknolojileri kullanarak, diğer alanlarda nasıl çözüm üretebilecekleri konusunda da gerekli beceriler öğrencilere kazandırılmıştır. Destek eğitimi sürecinde öğrenciler e-mail adresi alarak birbirleriyle iletişim kurmuşlar ve dokümanlarını düzenleyerek paylaşmışlardır. Sunu, takvim, tebrik kartı, broşür gibi yayınlar hazırlamışlardır. Bireysel yetenekleri fark ettirici programda olan öğrencilerimizle de öğrencilerimizin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda çalışmalar yapılmıştır. Destek eğitiminde aldıkları bilgisayar becerileri geliştirilerek, office uygulamaları ve Photoshop programı kullandırılarak, bilgisayar kullanımında daha etkin hâle gelmeleri sağlanmıştır. Photoshop programında temel beceriyi kazanan öğrenciler “Hayallerindeki Bilim ve Sanat Merkezi”ni oluşturmuşlardır. Bir resimden farklı parçalar alarak, yaratıcılıklarını da kullanarak farklı çalışmalar ortaya koymuşlardır. Ayrıca bilişim dergisi için çalışma yaparak ilk bilişim dergilerini hazırlamışlardır.
10
İngilizce Yabancı dil eğitimi programı etkinlikleri, öğrencilerin devam ettikleri örgün eğitim kurumları ile bütünlük oluşturacak şekilde planlanmıştır. Destek eğitiminde öğrencilerin yabancı dil öğrenimine karşı olumlu tutum geliştirmeleri önceliği ile birlikte iletişim becerileri, gurupla çalışma teknikleri, yabancı dil öğrenme yöntemleri alanlarıyla ilişkilendirilmiş etkinlikler yapmaları sağlanmaktadır. Olumlu tutum geliştirmede NLP (Nöro Lengüistik Programlama) destekli bir program hedeflenmiştir. Bireysel yetenekleri fark ettirici programda ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilköğretim İngilizce dersi öğretim programına uygun olarak karma tip program geliştirme modeliyle sarmal bir yapı uygulanmaya çalışılmıştır. Bu yapıda; yabancı dilde kendi öğrenme süreçlerinin farkına varmaları ve öğrencilerin öğrenmeyi öğrenme yetilerinin de desteklenmesi amaçlanmaktadır. Destek eğitimi etkinlikleri bireysel ve grup çalışmalarından oluşmaktadır. Öğrencilerin eğlenerek öğrenmeleri ve öğrendiklerinin günlük hayatlarında kullandıkları kelimeler ve yapılar olması dikkate alınmıştır. Bireysel yetenekleri fark ettirici programda yaratıcılıklarını destekleyici, analiz ve sentez yapmalarını sağlayan diğer disiplinlerle ve günlük olaylarla ilişkili etkinlikler yapılmaktadır. Öğrencilerin duyduklarını anlamaları ve düşüncelerini ifade edebilmeleri önemsenmektedir. Bilim ve Sanat Merkezinde öğrencilerin bilimsel konularda tartışabilir düzeyde İngilizce diline hâkim olmaları amaçlanmaktadır.
11
“Bir milleti yaşatmak için birtakım temeller lazımdır ve bilirsiniz ki, bu temellerin en mühimlerinden biri sanattır.” Mustafa Kemal Atatürk
SANAT ve SPOR ETKİNLİKLERİ BİRİMİ Sanat eğitimi; bireyleri, içinde yaşadığı toplumu yeniliklere, gelişmişliklere, aydınlığa yönlendiren ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmayı hedefleyen bir süreçtir. Sanat eğitiminin amacı kendinden önce yapılanları tekrar eden bireyler değil, üretmeyi bilen, yeterlilikleri olan insanlar yetiştirmektir. Sanat eğitimi sadece sanatçı yetiştirmeyi değil, sanatsal faaliyetlerle bilgilenerek, yaşayarak, tartışarak, düşünerek yani yaratıcı bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Sanat eğitimi almış bir bireyin bakış açısı da gelişir. Çünkü sadece kendi doğruları ve zevkleri ön plana çıkan bireyler yerine, çevresindeki kişilerin de doğrularına, onların zevklerine, sanatına saygı gösteren, kültürel açıdan birikimleri olan bireylerin yetiştirilmesine katkı sağlanır. Sanat ve spor etkinlikleri biriminde, belirtilen amaçlara ulaşmak için, görsel sanatlar, müzik ve drama alanlarında çalışmalar yapılmaktadır.
Görsel Sanatlar Görsel sanatlar eğitimi kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yapılan, kişilere eğlenmeyi ve heyecanlarını doğru biçimde yönlendirmeyi öğreten eğitim faaliyetidir. Öğrenme ve gelişim sürecinde etkin bir role sahiptir. Düz anlatımla yapılan bir süreç değil, görerek, bizzat uygulayarak, katılımcı şekilde yapılan bir süreçtir. Kişilerin kendileri ve çevreleriyle ilgili duygularını, düşüncelerini dışa vurmalarına ve yaşadıkları dünyayı algılama biçimlerini anlatmalarına hizmet eder. Düzce Bilim ve Sanat Merkezi resim biriminde hedefimiz, öğrencilerimizde estetik duyguyu geliştirmek, onlara bakmayı, görmeyi öğretmek ve onların çok yönlü bireyler olabilmelerini sağlamaktır. Öğrencilerimizin sanat görüşlerini geliştirmek, yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak, özgür düşüncelerini sanatsal çalışmalarına yansıtmaktır. Zamanlarını iyi değerlendirirken onlara üretici olmanın hazzını yaşatmak ve sanatsal bir bakış açısı kazandırmaktır. Birimimizde kara kalem, sulu boya, guvaj boya, pastel boya, çini mürekkebi, yağlı boya, parmak boya tekniklerini kullanarak nokta, çizgi, şekil, tekstür(doku), ışık gölge, perspektif, renk, denge, zıtlık, biçim ile resim elemanlarını tanıma ve farklı teknikler öğrenme, yırtma yapıştırma ve kolaj çalışmaları yapılmaktadır. Yapılan çalışmalar ile ince kas gelişimi, el-göz koordinasyonu, hayal gücü gibi yeteneklerini kullanabilme, artık ve atık malzemeleri kullanarak yapılan çalışmalarda grupla birlikte hareket edebilme ve atılacak malzemelerin nasıl değerlendirilebileceğini görme ve öğrenme olanağı sağlanmaktadır. Kil ile yapılan üç boyutlu çalışmalarda hayal güçlerinin sınırlı olmadığı fark ettirilmektedir. Resim, heykel sanatı gibi sanat dalları ile ilgilenen çocuklar, yeteneklerinin gelişimini hızlandırırlar. Sanat ve bilim ışığında içsel dinamiklerini kullanmayı öğrenen genç beyinler; yarınlarına umutla bakan, pozitif fikirli, üretken kişilere dönüşürler.
12
Müzik Sanat, insanda estetik haz ve heyecan uyandıran ürünlerin toplamıdır. Amacı, güzellik ve derinlik olan sanatlara ise güzel sanatlar diyoruz. Güzel sanatlardan biri olan müzik, kendini ifade etme becerisini ve estetik duyguyu geliştirir; soyut düşünmeye katkıda bulunur. Yaratıcılığın gelişmesini destekler. Merkezimizde eğitim almaya başlayan tüm öğrencilere müzik eğitimi verilerek, bu alanda yetenekli olan öğrenciler belirlenmektedir. Yetenekli öğrencilerimiz, yeteneklerine uygun enstrümanla eşleştirilerek bu doğrultuda eğitime alınırlar. Birimimizde öncelik olarak, öğrencinin enstrümanı tanıması ve enstrümana alışması sağlanır. Bu aşamadan sonra, sesleri sürelerine uygun ve doğru bir ses elde etmeye çalışarak, enstrümanı çalmaya yönelik çalışmalar yapılır.Öğrenciler derslerde hem birbirlerini, hem de öğretmenlerini gözlemleme şansı yakalarlar. Böylece, gözlemlerini ve düşüncelerini sentezleyip kendi çalgılarında dışa vurma olanağına kavuşurlar. Şu anda birimimizde enstrüman olarak; piyano, keman ve gitar eğitimi verilmektedir. Müzik eğitimi, ekip çalışması becerilerini ve disiplini de geliştirir. Bir orkestranın ya da koronun doğru sesleri verebilmesi için tüm katılımcıların uyum içinde çalışması gerekir ve bu da müzik eğitimi konusunda kararlılığı gerektirir. Ekip çalışmalarının mantığını ve işleyişini öğrencilerimize kazandırmak amacıyla merkezimizde etkinlikler düzenliyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle düzenlenen etkinliğe; müzik biriminde eğitim alan öğrencilerimizden on beş kişilik bir koro ve solo piyano dinletisi ile katıldık. Müzik, korkularımızı yenmeyi, kaygılarımızı azaltmayı da öğretir. Öğrencilerimizin korkularını yenmeleri ve kaygılarıyla baş edebilmeleri amacıyla çeşitli etkinlikler ve konserler düzenliyoruz. Böylece öğrencilerimize öz güven kazandırıyoruz.
Drama Bireyin içinde bulunduğu zamanı farkında olarak yaşaması, geçmiş yaşantılarını anlamlandırması ve gelecekte karşılaşabileceği durumlara aşina olması bakımından drama faaliyeti eğitici ve eğlenceli bir tercihtir. Düşünce gücünü arkasına alan bir yönelim olan drama, öğrencilerimizin sınıflara, şehirlere, okyanuslara sığmayan hayallerini kucaklayıp anne şefkati gösterir. Drama yönteminde bütün duyu organları etkin bir şekilde kullanıldığı için çocuğun dikkat, algılama, dinleme, konuşma, bedenini de kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim becerileri gelişir. Soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılıp somutlaştırılmasına yardımcı olur. Estetik duygusunun ve bilincinin gelişmesine katkıda bulunur. Böylece çocuk iyi, güzel, doğru gibi kavramları daha sağlıklı algılar ve yorumlar. Çocuğun eleştirel düşünme yeteneğinin gelişmesine katkıda bulunur. Çocuk, olaylara ve hayata eleştirel bir gözle bakmayı, yorumlamayı öğrenir. Çocuğun problem çözme yeteneğinin gelişmesi, işbirliği yapması, sosyal ilişkilerinin gelişmesi, duygusal gelişiminin olumlu yönde ilerlemesi, kendisini ve çevresini daha iyi tanıması, milli ve manevi değerlerin gelişmesi gibi birçok faydası vardır. Ayrıca, dramanın öncelikli amacı çocukları eğlendirmek olmasa da, drama etkinliği sırasında çocuk eğlenir ve mutlu olur. Drama çocukları neşelendirir, çocukta umut ve iyimserlik duyguları yaratır.
13
“Çocukları serbestçe konuşmaya, düşündüklerini, duyduklarını olduğu gibi, ifade etmeye teşvik etmelidir; böylece hem hatalarını düzeltmeye imkân bulunur, hem de ileride yalancı ve ikiyüzlü olmalarının önüne geçilmiş olur.” Mustafa Kemal Atatürk
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ Bilim Sanat Merkezleri ; okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki üstün yetenekli öğrencilerin örgün eğitimleri dışındaki zamanlarda ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim aldıkları kurumlardır. Öğrenciler merkeze kayıt olabilmek için, örgün eğitim kurumlarındaki öğretmenlerinin Bakanlıkça hazırlanan gözlem formatı kriterlerine göre aday gösterilirler. Aday gösterilen öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan grup değerlendirmesi testine alınırlar. Test sonucunda yeterli performansı gösteren öğrenciler bireysel incelemeye alınır, bireysel inceleme sonucu üstün yetenekli olduğu tespit edilen öğrenciler Bilim ve Sanat Merkezinde eğitime alınırlar. Öğrencilerimiz değişerek gelişme gösterdiklerinden dolayı merkezimizde rehberlik çalışmalarında "Öğrenci Odaklı" bir anlayış benimsenmektedir. Öğrencinin kendine özgü yeteneklerini, ilgi ve ihtiyaçlarına göre; sosyal, duygusal ve akademik yönden geliştirebilmesi için aileler, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle iş birliği içinde çalışmalarımız sürdürülmektedir. Öğrencilerimizin Rehberlik Hizmetleri yoluyla kendi kişiliğini daha iyi tanımasına, olumlu ve güçlü yönlerini görmesine ve geliştirmesine, yaşam boyu karşılaşacağı problemlere çözüm yolları bulma yetisi kazanmasına ve kendi kendine yeterli hale gelmesine olanak sağlanmaktadır.
Yeterince sevginiz varsa dünyadaki en mutlu ve en güçlü insan olursunuz. En büyük zaman hırsızı kararsızlıktır. Dün tecrübedir öğren, yarın geleceğindir planla, bugün fırsattır kullan ! Aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz ! Hayatta yapabileceğimiz en büyük hata, sürekli bir hata daha yapacağımız korkusudur! Zor bir iş, zamanında yapmamız gereken kolay işlerin birikmesiyle oluşur.
14
“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlmin ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cehalettir, doğru yoldan sapmaktır.” Mustafa Kemal Atatürk
ARAŞTIRMA İZLEME GELİŞTİRME ve DOKÜMANTASYON BİRİMİ ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ Milletlerin en büyük güç kaynağı yetişmiş, nitelikli insan gücüdür. Ülkenin kalkınmasında fen, edebiyat, sanat, ekonomi, ticaret, politika vb. alanlarda önderlik edecek bireyler üstün veya özel yetenekli çocuklar arasından çıkmaktadır.
Üstün veya özel yetenekli çocukların yeteneklerini geliştirerek, kapasitelerini en üst
düzeyde kullanmalarını
sağlamak, ülkemizin bugünü ve geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.
Geçmişe ve günümüze baktığımızda toplumlara yön veren, çağları açıp kapayanların pasif çoğunluğun değil; liderlik
ve yaratıcılık gibi özelliklere sahip olan, aktif azınlık dediğimiz üstün veya özel yetenekli kişilerin olduğunu görmekteyiz.
Üstün veya özel yetenekli öğrenciler ilgi duydukları alanlardaki bilgiyi yaratıcılıklarını kullanabilecekleri düzeyde
almak isterler. Hâlbuki okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim programlarında konular, genelde bilgi ve kavrama düzeyinde işlenir. Tamamlama ve destek kursları da okul programlarının tekrarı mahiyetinde olduğundan, bu programlar üstün veya özel yeteneklilerin özel öğrenme ihtiyaçlarını karşılayamaz. Geliştirilecek model; bu ihtiyaçlara cevap vermeli, öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamaya odaklanmalıdır Bir yandan üstün veya özel yetenekli çocuklara ve gençlere, yeteneklerini geliştirme fırsatını sunamamak, öte yandan endüstrinin işe yarar insan ihtiyacına cevap verememek, eğitim sistemimizin içerisindeki kaygı yaratan bir boşluk haline gelmiştir.
Bu noktalardan hareketle kurulan bilim ve sanat merkezleri (Bilsem);
Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim çağındaki öğrencilerin üstün veya özel yeteneklerini geliştirerek bilimsel
düşünme ve davranışlarla estetik değerleri birleştiren, üretken, problem çözen bireyler haline gelmelerini, onlara gerçek yaşamda öğrenme fırsatları ve özel eğitim aktiviteleri yoluyla sağlayan bir eğitim kurumudur. Yukarıda belirtilen hedeflere yönelik Düzce Bilim ve Sanat Merkezi bünyesinde araştırma, izleme, geliştirme ve dökümantasyon birimi olarak aşağıdaki amaçlar doğrultusunda çalışılmaktadır: MADDE 26 – (1) Araştırma, izleme, geliştirme ve dokümantasyon biriminde; merkezlerde üretilecek olan proje çalışmaları planlanır, koordine edilir ve desteklenerek değerlendirmeleri yapılır. Merkezlerin ihtiyacı olan çocuk/öğrencilere ve öğretmenlere yönelik her türlü kaynak, yayın ve araç-gereç kullanıma hazır şekilde bulundurulur. (2) Üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin eğitim-öğretim ve eğitim modellerine yönelik ülke genelinde ve uluslararası düzeyde inceleme ve araştırmalar yapılır veya yaptırılarak sonuçları merkez yürütme kuruluna sunulur. (3) Araştırma, izleme ve geliştirme birimi, merkezlerden eğitim-öğretim sürecini tamamlayarak ya da başka bir nedenle ayrılan çocuk/öğrencilerin takibini yapar ve veri tabanını oluşturur. Bilgileri e-mezun modülüne işler.
15
BİLİM SANAT ORMANI Bir ev inşa ettik çocuklarımızın yüreklerinde. Kapı ve pencereleri ardına kadar açık, alabildiğine güneş girsin diye içeri… Çocuklarımızın yürekleri hayal güçleri o kadar uçsuz bucaksız ki, bu evin ne duvarı var ne çatısı… Biz öğretmenler ise bu evin dadısı… Yıldızlara dokunmak istiyorlar, öğreniyorlar ki; bunun için yükselmeli, gelişmeli ve çevresini geliştirmeli insan. Kelimelerinden bir merdiven yapıyorlar dokunmak için hayallerine. Nokta ve virgülleri de biz tutuşturuyoruz ellerine kayıp düşmesinler diye yerlere... Cümleleri kırpıp kendi galaksilerini yaratıyorlar, onu da asıveriyoruz göğe, ara sıra uzanıp yere izlemek için birlikte… Avuçlarında bir kelebek çocuklarımızın hayalleri, kimsenin görmediği renklerle boyuyorlar kanatlarını yepyeni sözcüklerle.Türkçemiz ise o kelebek için bir çiçek cenneti, içinde özgürce gezinebildiği. Çocuklarımız bir paragraf yaratıyorlar, can suyunu hep beraber verdiğimiz fidanlardan. Bir orman oluyor, hangi dağdan doğup hangi denize yol aldığını yalnız çocuklarımızın bildiği, bir nehir misali bereketli. Çocuklarımız, bu ormanda hem bir harf hem de paragrafın ta kendisi. Özgür ÖZKAL Türkçe ve Drama Öğrt. Hayalimdeki Bilsem Çalışmaları
Oğuz ÜNAL- Görkem GEL
16
BİLSEM’İN KAZANDIRDIKLARI
BİLSEM
Bilsem, her öğrenciyi iyi yetiştirmek amacıyla kurulmuştur.Bu amacı
Bilsem’dir bilgilerin merkezi,
gerçekleştirirken , bütün öğrencilerde umut ve öğrenme isteği
Herkesin görmesi gerekli,
uyandırır.Derslere yardımcı olur.Eğlendirerek öğretir.Ortaya yeni ürünler
Çok sevdim artık her dersi,
koymamızı sağlar.Bizleri mutlu eder.
En iyi eğitim yeri… Zehra KAZANCI BYFP-6. Sınıf
Bilgiye susamıştım, Burada dindirdim susuzluğumu.
NERESİ BU KADAR GÜZEL OLABİLİR Kİ?
Bilgisizliğin çözümü burada bulundu,
Burası D üzce’de bir okul. Birçok yerde bu tür okullar var ama bu okul
Benim için en iyi yer burası oldu.
gibisi yoktur sanırım. Bir kuşun birçok farklı türü olması gibi. Eren MERCAN
Burası o kadar güzel ki, bir gelen bir daha gitmek istemiyor. Herkesin aklı
BYFP-6.Sınıf
fikri burada çünkü burası Düzce Bilim ve Sanat Merkezi. Diğer insanlar gibi ben de burayı çok seviyorum. Doğrusu buraya her zaman gelmek isterim.Kim burada okumak istemez ki? Burası bir şaheser. Tarih burada bu okulda yatıyor. Burada yapılan resimler birer sanat eseri. Buradaki etkinlikleri başka yerde bulamazsınız. Burası zamanımı dolu dolu geçirdiğim en güzel yer. Bu okulun eşi benzeri yok Burası benim okulum, evim gibi. Burası sevginin ve bilginin yolu. Burada edinilen arkadaşlıklar başka yerde bulunamaz. Burada
EĞLENCEDİR BİLSEM Hem eğleniyoruz Hem öğreniyoruz Yeteneklerimizi Burada geliştiriyoruz
edinilen dostluklar kolay kolay kopmaz. Aynı birbirine sıkıca bağlanmış, Fatmanur AYYILDIZ
kenetlenmiş kolay kolay kopmaz zincirler gibi. Bu okul, burada okuyanların ve
BYFP-6.Sınıf
herkesin hayatına ışık saçıyor.Bu okul herkesi neşelendiriyor. İlayda AKBAŞ Destek Eğitimi- 4.Sınıf
BİLSEM
IŞIĞIM BİLSEM
Bilim Sanat Merkezi’ni kazanmak her çocuk
Merakımızı uyandıran bu merkez, kapılarını açtı bize. Bilmediklerimizi öğretti, zekâmızı kuvvetlendirdi.Bizi gitgide geliştirdi ve daha da geliştireceğini düşünüyorum. Kısacası burayı çok
için çok büyük bir sevinçtir.Ben buraya geldiğimde yeteneklerimin farkında değildim.Bilsem’e gelince yeteneklerimin farkına vardım ve geliştirme fırsatı yakaladım.
seviyorum.
Burada resim yapma yeteneğim gelişti.Keman
Ayşegül GÜZELDAL BYFP-5.Sınıf
çalıyorum ve derslere katılma isteğim arttı. Bilsem benim başarı derecemi yükselterek, kendime güvenimi arttırdı. Beyza ÖZKÜÇÜK BYFP-6.Sınıf
17
BİLSEM’DE EĞLENEREK ÖĞRENİYORUZ Buraya gelen herkesin Bilsem’i sevdiği gibi ben de Bilsem’i seviyorum. Çünkü Bilsem bizim için hayatın bir parçası. Bilim insanlarının ve sanatçıların yetiştirildiği bir merkez. Burada bize kazandırılmak istenen davranışlar eğlendirilerek veriliyor. Bu da Bilsem’de eğitim alan çocukların burayı daha çok sevmelerini sağlıyor. Eğlenerek öğreniyor, öğrenerek eğleniyoruz. Günün sıkıntılarını burada atıyoruz.İyi ki varsın Bilsem… Merve ÇALIŞKAN BYFP-6.Sınıf
BİLSEM BİLSEM , AH BİR GELSEM ! Bu maceranın başlangıcı geçen yıla dayanıyor. İlk gelişimde burada ne aradığımı ve ne yapacağımı bilmiyordum.Bu nedenle tedirgindim.Zamanla burada birçok şey keşfettim.Burası bir harika… Düşüncelerimizi özgürce söylüyoruz ve bizim fikirlerimizle ürünler ortaya koyuyoruz.Küçük yaşımızda kendimizi önemli hissediyoruz.Günümüzün önemli bilim ve sanat adamlarıyla tanışma fırsatı bile bulabiliyoruz. Buradaki arkadaşlarımız çok zeki olmalarının yanı sıra meraklı, araştırmacı ve sanat sever özelliklere de sahip.Onlarla bir arada olmak gerçekten çok keyifli. Yani sizin anlayacağınız Bilsem, geleceğin bilim insanları ve sanatçıları için kurulmuş bir bilim ve sanat portalıdır. Buraya geldiğimiz için hepimiz çok mutluyuz… Onur ÇUKUR BYFP-6.Sınıf BİLSEME GELSEM
GÜZELDİR BİLSEM Bilsem’e geldik bir hevesle
Bilsem,bilsem
Öğreniyoruz neşeyle
Her şeyi bilsem
Dersler eğlenceli, öğrenciler zeki
Senin gibi bir okulu
Ne güzeldir Bilsem
Ah , bulabilsem
Herkes hevesli öğrenmeye
Her gün gelebilsem
Bilgi hazinesinden bilgi yüklemeye
Her derse girsem
Çalışıp didinmeye
Her şeyi öğrensem
Ne güzeldir Bilsem
Bilsem bilsem… Emel YAVUZ
Bora UZUNHASAN
BYFP-6.Sınıf
BYFP 6.Sınıf
BİLSEM Bilsem, bilimsel araştırmalar yaptığımız, yeni bilgiler öğrendiğimiz eğlenceli bir yerdir.Benim için bilsem stres attığım, bana zevk veren bir yer olarak kalmayıp sorunlarımın çözümlenmesinde bana yardımcı da olan bir yerdir.Okulda ya da dershanede anlamakta güçlük çektiğim konuları burada kolayca öğrenebiliyorum.Burada derslere iki-üç arkadaşımızla girdiğimiz için öğretmenlerimiz bizi daha çabuk tanıyor ve daha rahat ders anlatıyor.Bu da bize ayrı bir avantaj sağlıyor.Bu avantajdan yararlanabildiğim için kendimi özel ve mutlu hissediyorum. Mehmet Can ÖZCAN BYFP-6.Sınıf
18
KEDİNİN İYİLİKLERİ Ocak ayının yedinci günü, bir kedi ağaca çıkıyordu.Bunun sebebi ise daldaki kuştu.Kuş henüz onu fark etmeden kedi yanına yaklaştı ve onu kaptı.Bu mavi bir muhabbet kuşu idi.Kedi onun midesinde muhabbet edip, karnını ağrıtacağını düşündü ve onu serbest bıraktı.Kedi komşusu olan diğer kedinin evinin damına atladı.Arkasından muhabbet kuşu onu takip etti.Sanki kediye bir şey işaret ediyordu.Kedi arkasına döndüğünde köpeği gördü.Bu mahallenin en azgın köpeği olmasına rağmen kedi onu umursamadı.Köpek ona gittikçe yaklaştı.Bunu gören kirpi iğnelerini köpeğe doğrulttu ve iğnesini fırlattı.Köpek acıyla havladı ve oradan uzaklaştı. O zamanlar “Tukan” adı verilen kuşlar çok yaygındı..Kedileri kovalayıp, gagalarıyla onların organlarını parçalayıp, organ yiyen aslanlara satarlardı.Kedi onları gördüğünde buradan kaçmalıyım, dedi.O arada “leşçil” adında bir karga arkadaşları ile çıka geldi.Onları muhabbet kuşu çağırmıştı.Kirpi de yolu göstermişti.Kargalar tukanları gagaladı.Tukanlar büyük kayıplar vererek oradan uzaklaştı..Ağacın kovuğundaki sincap çeşitli ceviz türlerinden yaptığı merhemi onların yaralarına sürdü.O sincaba da kedi yardım etmişti.Sincap bir gün kuyruğunu kapana sıkıştırmıştı.Kedi onu oradan çıkarıp merhem sürüp sargı bezi ile yarasını sarmıştı.İşte bu o sincaptı. Kargaların yarasını da bir zamanlar kedinin avcılardan kurtardığı leylek sardı. Fakat kedinin durumunu hiç kimse görmemişti.Tukanlar onun bacağına saldırmışlardı.Onu fark ettiklerinde bacağı kopmak üzereydi.Kirpi iğnesi ile bacağını dikti.Sincap merhem sürdü.Kedinin yemediği muhabbet kuşu ile leylek de yarasını sardı.Kirpiye de kedi yardım etmişti.Kirpinin bir gün iğneleri bitmişti ve tilki onu yemek üzereydi.Kedi gelip onu sopa ile korkutarak uzaklaştırmıştı.İşte bu yüzden herkes kediye yardım ediyordu.Hep iyilik yapan kedi onlara yaptığı iyiliklerin unutulduğunu zannediyordu.Şimdi kendine yardım edilince duygulandı.Bu beş arkadaş hep mutlu yaşadılar.Bir grup kurdular ve adını “MKSKL” koydular.Bu isim onların baş harfleriydi. Recep Kamer KIZILCAOĞLU BYFP-6. Sınıf
YILAN İLE ADAM Zamanın birinde bir yılan ile bir adam farklı yollarda yürüyorlarmış. Yollarının birleştiği kavşakta, adam yanlışlıkla yılanı ezmiş ve aralarında şu diyalog geçmiş : -Özür dilerim, iyi misin ? -Evet, lütfen yardım et. “Peki.” demiş adam ve yılanı yerden kaldırmış Yılan ile adamın dostluğu işte o gün başlamış. Yedikleri içtikleri o günden sonra ayrı gitmemiş. Adama arkadaşlarından birçok uyarı gelmiş. Onlara göre yılanla asla arkadaşlık edilmezmiş. Arkadaşlarının “ Dostluk kurma yılanla, dostluk olmaz yılanla…” sözlerine aldırış etmemiş adam. Aradan günler geçmiş. Bir gün adamın hazin sonu gelmiş. Bir sabah evinde ölü bulunmuş.Herkes anlamış, bunu yapan yılanmış.Çıkarmışlar yılanı mahkemeye : -Bir gün yolda yürüyordum. Ezdi beni.Şimdi ben de intikam aldım.Ne var ki bunda ? -Siz dosttunuz yoksa öyle değil mi ? - Siz de bilirsiniz, kötüyüm ben daima.Kötü ve iyi dost olamaz asla. Derya Deniz ERGEN BYFP-6. Sınıf
19
KOLAYCA SOLMAZ BU GÜLLER
Güller dikilmişti bahçemize, yıllarca çalışılarak. Kırmızıydı güllerin rengi, beyaz da vardı
aralarında… Öyle güzeldiler ki güller, nazar değmesin diye kimse bakmaya kıyamazdı. Fakat bir gün, güllerin saplarında dikenler, diplerinde otlar çıkmaya başladı.Herkesi rahatsız ediyordu olanlar.Herkesin dikenler eline batıyor, otlar ayağını kaşındırıyordu. Güllerin yanına varılmaz oldu ottan, dikenden. Bu yüzden artık sulanamıyordu güller. Yağmur yağmayınca da kuruyup soldular. O güzellik kalmamıştı artık, kimse düzeltemiyordu. İşte !... O gün geldi Atatürk… O gün geldi kurtarıcı… Çok çalıştı… Çok savaştı… En sonunda buldu güllerin aynısından… Hatta bu güller daha güzeldiler. Eski alandan daha küçük olsa da ektiği yer… Olsun, şimdi daha güzeldiler… Getirdi yeni devleti,kurdu Cumhuriyet’i… O da rahat etti,biz de…Anıyoruz onu sevinçle…
YAŞASIN CUMHURİYET
Esra KURŞUN
AY YILDIZ
Düşmanların niyeti,
Sanki bugün her şey,
Yıkmak Cumhuriyet’i.
Yeni baştan başlıyor.
Emanet etti Ata’n,
Güneş bugün doğaya,
Senindir cennet vatan.
Farklı yerden doğuyor.
Hayır gelmez yabandan,
Keşke bugünkü coşku,
Ayrılma doğru yoldan.
Her zaman olsaydı.
Bayrak kanın gibi al,
Zaman su gibi akıp
Öperek eline al.
Hep bugünü bulsaydı.
Millet sevgisi derin,
Atatürk çağlar ötesinden,
Tunçtur senin ellerin,
Türk milletine sesleniyor :
Ateş saçıyor gözün,
“Cumhuriyete iyi bakın,
Dünyada geçer sözün.
Bu armağanı unutmayın.”
BYFP-6. Sınıf
Meyve veren bağına,
Canla kanla savaştık,
Toprağına, taşına,
Kanımızdan bayrak yaptık.
Sen göğsünü siper et,
Ay yıldızım inmeyecek,
Yaşasın Cumhuriyet.
Hep göklere yükselecek.
Ceyda DOLAPÇIOĞLU
Selin TURAL
BYFP-5. Sınıf
BYFP-5. Sınıf
ATATÜRK’ÜN GÖZÜYLE BAKIYORUM DÜNYAYA Dünyaya Atatürk’ün gözüyle bakıyorum. Gözlerimde her zaman bir umut var. O zor günlerde bile umudunu kaybetmeyen Atatürk’ün gözleri var bende. Onun ve Türk milletinin eşsiz çabalarıyla bu günlerde rahat ve huzurluyuz aslında. Atatürk’süz , Cumhuriyet’siz bir dünya düşünemiyorum. Atatürk’ün çalışmaları, uğraşları olmasaydı herkes farklı dillerde , farklı düşüncelerde ve farklı milletlerin egemenliği altında olacaktı.Bizim hakkımız diye bir olay olmayacaktı. Egemenliğimizin değerini bilmeliyiz. Geçmişte yaşanan zorlukları düşünerek bugün içinde yaşadığımız rahat, huzurlu hayatımızın değerini bilmeli , daha huzurlu ve mutlu olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Bu güzel yurdu gafil insanlara bırakmamalıyız. Bunun için de okumalı , okutmalı , aydınlanmalı ve aydınlatmalıyız.Dünyaya Atatürk’ün gözleriyle bakmalıyız. Beyza ÖZKÜÇÜK
20
BYFP-6.Sınıf
YAŞAYALIM BAYRAMI BAYRAM TADINDA Siz de dedelerinizden, büyüklerinizden duymuşsunuzdur.Hani derler ya “Ah o eski bayramlar!...” diye. İşte ben de bundan bahsediyorum. Siz hiç düşündünüz mü neden böyle diyorlar diye? Bence bu çok açık. Eskiden herkes bayramlarda yüz yüze görüşmekten mutluluk duyar, “Bayramınız kutlu olsun!” demekten zevk alırdı. Bayramlarda küsler barışır, akrabalar birbiriyle daha iyi kaynaşırdı. Küçüklere verilen küçük hediyeler küçücük yüreklere büyük mutluluk verirdi. Bırakın bayramı, o gelmeden heyecanı her yeri sarardı. Bayram ; birliğin, dayanışmanın, yardımlaşmanın ve paylaşmanın simgesiydi. Şimdiki gençler fırsatları olmalarına rağmen bayramı kutlamak için yüz yüze görüşmek yerine sanki bir işmiş gibi bunu mesajla hallediyorlar. Teknolojinin zararlarından biri de bu olmalı.Yeni yetişen çocuklar bile bu yaşta bu canavarla tanışıyor.Elimi öpüp , bayramımı kutlasın diye çoluk çocuk bekleyen dedelerimizin eli havada kalıyor.Belki de eski bayramlarda yaşanan o sevinci , heyecanı biraz teknoloji biraz da bizim vurdumduymazlığımız öldürüyor. Bu bayramda, bayramı bayram tadında yaşayalım.Kendimizi teknolojinin sahte kollarına atmayalım; dedelerimizin, ninelerimizin elini havada bırakmayalım.Eski bayramlarda yaşanan o heyecanı her yere yayalım, kimseye “Ah o eski bayramlar!...” dedirtmeyelim.Bayramı, bayram tadında yaşayalım… Onur ÇUKUR
BYFP-6. Sınıf ÇÖPE MAHKUM OLMAK Bilsem sergisinin yapıldığı gündü. Ben de orada bir dinozordum. Keskin dişleri olan bir dinozor.Çocuklar benle oynarlardı. Benimle oynamak onlar için çok eğlenceliydi. Bu sebeple ben de çok mutluydum.Ta ki kırılana kadar… Ben olduğum yerde duruyordum. Tanımadığım bir çocuk geldi. Bu çocuğu hiç görmediğime göre büyük ihtimalle Bilsem öğrencisi değildi.Üstüme bindi ve tepinmeye başladı. Buna dayanamayan tahtalarım kırıldı. Ben de olduğum yere yığıldım.Daha sonra birileri geldi, beni toplayıp çöpe attı. Bir zamanlar çok mutluydum ama o çocuk yüzünden çöpe mahkum oldum. Şimdi çöpte eski halime dönüştürülmeyi bekliyorum. Murat Salih BULUT
BYFP-6. Sınıf ÇEVRE KİRLİLİĞİ Ailemle beraber bir gün hep beraber denize gitmiştik. Denize girecektim. Babam denize gireceğinden emin misin diye sordu? Evet diye yanıtladım. Denize girdiğimde deniz çöp içindeydi. Bir balıkla karşılaştım. Benle konuşmaya başladı. __ Ne kadar pis bir denizimiz var değil mi? __Evet dedim. Balık : __ Ah ah dostum bir bilsen her gelen çöpünü sanki burası bir çöplükmüş gibi buraya atıyor. Sen iyi bir çocuğa benziyorsun. Gel bana yardım et de şu çöpleri temizleyelim. Çöplerin hepsini beraber topladık. Annem, babam, kardeşim hepsi şaşkınlardı. Babamın o soruyu neden bana sorduğunu anlamıştım. Bütün çöpleri topladıktan sonra balık çok teşekkür etti. Ailem bu olaydan doluyu benimle gurur duyduklarını söylediler. Bense bir buraya bir daha geleceğim ümidiyle mutlu bir şekilde evime geri döndüm. Sıla DÖNMEZ - Destek Eğitimi 3.Sınıf
21
YAZ EĞLENCESİ Yaz tatili eğlenceli,
AĞACIN SIKINTISI Güzel bir güne kardeşimle kahvaltı yaparak başlamıştım. Beraber öğlene kadar
Dondurmalı, şekerli
oyun oynadık. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım.
Bilgisayardan hiç kalkmam. Deniz topunu bırakmam.
Arkadaşlarımla dışarı çıkıp top oynamaya başlamıştık arkadaşım topu çok hızlı bir şekilde atınca bir ağacın dallarına çarptı. Tam topu alacakken birden bir ses duyduk. Ağaç:
Ne güzel olur sahilde,
__ Gerçekten bu topu almak istiyor musun?
Denizyıldızı toplaması.
Böyle bir şey beklemediğimiz için arkadaşlarımla çok şaşırmıştık. Hep bir
Yaz yağmurlarında Hafifçe ıslanması.
ağızdan evet diye bağırdık. Ağaç: __ Bu çevreyi temizler misiniz?
Mavi dalgalar arasında Kırmızı balıklar dans ediyor.
Arkadaşlarımla çevreye bir göz attık gerçektende çok pisti. Gerçekten çok haklısının dedik. Eskiden çevre nasıldı? Diye sorduk.
Geçerken bir gemi
Ağaç:
Bize el sallıyor.
__ benimde bek fazla bir bilgim yok. Babamın anlattığı kadar biliyorum. Eskiden herkes çevreye çok önem veriyormuş. Çevreye iyi bakarlarmış ve bol bol ağaç
Denizde eğleniriz.
dikerlermiş.
Işıkta dans ederiz.
Didem:
Başka nerde bu kadar,
__ Sende böyle bir çevrede mi yaşamak istersin diye ağaca sordu
Eğlenceyi bulabiliriz.
Ağaç: __ Evet. Ama şimdi insanlar çevreye önem vermiyorlar. Çevre o yüzden çok
Selin TURAL - Selin POMAY Ceyda DOLAPÇIOĞLU
kirleniyor. Arkadaşlarla beraber ağaçtan izin isteyip, fidan almaya gittik.
Çevreyi
BYFP-5.Sınıf temizleyip fidanları diktik. Ağaç bize topumuzu geri verdi. Bizde ona çok özlediği TEKERLEMELER
çevreyi geri vermiş olduk. Hepimiz çok mutluyduk.
İlayda Didenur KARAPÜR
Artı, eksi
Destek Eğitimi-3. Sınıf
Soru işareti Matematik işlemleri
TEKERLEME
Hepsi çok eğlenceli
Deyimler, atasözleri
*** Renk renk
Hepsi çok anlamlı
Gökkuşağı
Tekerleme, bilmece, bulmaca
Mavi, sarı, kırmızı
Hepsi çok eğlenceli
Hepsi birbirinden farklı
Hepsi TÜRKÇEDE var
Yağmur güneş bir arada
Hepsi çok öğretici
Olur, sana gökkuşağı.
Sıla DÖNMEZ
Baran ÜNAL - İnci Simge SİN
İlayda Didenur KARAPÜR
İrem Asya KANAR
Mert Kerem ÇİĞERİM
BYFP-5. Sınıf
Destek Eğitimi-3. Sınıf
22
BULAMADIM BİR KONU Bir yazı yazmak istiyorum özgürce. Aklıma bir fikir gelmiyor hiçbir şekilde. Kelimeler geçiyor aklımdan, kâğıda dökemiyorum güzelce. Ne yazsam, ne yazsam? İlkbaharı mı anlatsam? Çiçeklerin açışını mı, yoksa güneşi mi ele alsam? O kadar çok konu var ki , seçemedim bir türlü. Ama yazmak istiyorum, değişik bir öykü. Ali’yi mi ele alsam, Ayşe’yi mi anlatsam?Her yerde bu isimleri kullanmak bence çok sıradan. Benim kahramanım olsun Senacan. Oh, kahramanımı buldum, rahatladım. Artık hikâyeme başlayayım. “Ah, hâlâ hikâyeme başlayayım!” diyorum. Hikâyem bitti, farkında değilim. İstediğim gibi oldu, yazdım işte değişik bir öykü. Acaba siz anlayabildiniz mi yazdığım konu neydi ? Sena HIZAL
BYFP-6.Sınıf KÜÇÜK UZAYLI Merhaba ben Zabi Zabi. Ben sizden farklı bir gezegende yaşıyorum. Aslında sizi hep izliyorum. Geçen sabah annem “ Teda Teda! Hadi, bırak şu uzaylıları izlemeyi; kahvaltını yap!” dedi. Ben de inip, kahvaltımı yaptım. Güzel bir kahvaltıdan sonra yine Marslıları izlemeye karar verdim. Biliyorum ki siz iki cinsiyete ayrılıyorsunuz. Aslında bizde erkek, kız yoktur. Bizde terkek ve tekız diye ayrılır. Ben terkekim yani size göre erkek. Her neyse geçen akşam odam biraz dağınıktı ve ben hiç aldırmadan bilgisayara geçtim. Babam bunu görünce ister istemez sinirlendi ve bana şunu dedi : “ Tekızım, odanı topla çabuk!” Ben de mecburen odama gidip topladım. Biliyor musunuz bizde sizdeki gibi televizyon, bilgisayar yoktur. Tabii bunu duyunca bizi teknolojide geri zannetmeyin. Bizde sizde olmayan ışınlama aracı var. Aslında sürekli dünyaya gelip bir insana dönüşüyorum ve geziyorum. Hatta beni insan zannedip benimle arkadaş olan birçok arkadaşım var. Aslında bizde saat teknolojisi de noksandır. Biz hangi gezegende miyiz, bizi hiç bulamadınız. Tahmin edin, sanırım ay dediğinizi duyar gibiyim. İnsanlar her buraya geldiğinde onları izleriz fakat asla görünmeyiz. O sırada annem yatma zamanımın geldiğini söyledi. Haydi, iyi geceler ! Aaaa, durun bunu bir köşeye yazmayı unutmayın ! Bu yazıyı okurken size anlattıklarıma iyi bakın bakalım kaç tane çelişki bulacaksınız. Haydi iyi geceler herkese ! Gürkan UYANIK
Destek Eğitimi-4.Sınıf ………………………………… ? Ben olmazsam; ne şair olur ne yazar, ne öğretmen olur, ne öğrenci.Eğitim olmaz ve tabii ki bilgi de .Ben olmazsam, olamaz sizin tarihiniz.Ben o kadar önemliyim ki benimle yaşantınız zenginleşir, anlam bulur. Sever misiniz beni bilemem.Ben bir suya benzerim, kokum yoktur benim.Nasıl önemliyse su yaşantınız için ben de öyle önemliyim sizin için.Nasıl suyu sevmek diye bir tabir yok ise beni de sevemezsiniz, çünkü bu tuhaf gelir herkese. Ben her şekle girerim.Harf iken kelime, kelime iken cümle, cümle iken paragraf, paragrafken hikaye, belki de bir masal oluveririm işte.Anladınız mı bilmiyorum, size göre ben acaba ne oluyorum? ( YAZI ) Berrenur MAKAK
BYFP-6. Sınıf
23
İNGİLİZCE DERSİ DESTEK EĞİTİMİ ÖĞRENCİLERİNİN BULMACA OLUŞTURMA ETKİNLİĞİ
Soldan sağa : 1.Çevremizdeki her şey 2.Amerikalılara denir / Birlik teçhizatı(kısaltma) 3.Doğuya giden; doğuya doğrunun kısaltması / Merkez Daire Başkanı(kısaltma) / Hamur tatlısı 4.Tekil şahıslar için geniş zamanda ölmek fiili anlamında kullanılır / Harp malzemesi, yeniden tasnif bildirimi 5.Aylardan biri / Bağlamak 6.Japon terliği / Sessiz 7.Merhaba anlamına gelir / Lüks; İtalyan spor arabası 8.Yırtmak / Yapmak 9.Fasülye 10.Oyuncak / Yumuşak(toprak) 11.Çünkü bağlacı / Elektrik gerilim ölçü birimi / Olmak fiili 12.Bir nota / Avrupa Birliği kısaltılmışı / Bir kıta 13.Kayıt etmek / İçinde
Yukarıdan aşağıya: 1.Göz kapağındadır / Çarpmak 2.Kapmak, yakalamak / Cansız varlıklar için ve hayvanlar için tekil şahıs zamiri / Silisyumun simgesi 3.Internet adreslerinde Vietnam'ın kısaltılmışı / Yumurta / Yemek yemek 4.Mürekkep balığı / Avrupa futbol federasyonunun kısaltılmışı / Fırın 5.Kayıt etmek / Senin 6.Eski çağlardaki İngilizce / Yıldız 7.Robot 8.Demek, istemek, kastetmek / Kısaca anne / Katrat(matbaada baskı aralığı maden parçası) / Them kelimesinin kısaltılmış hali 9.Haftanın günlerinden biri 10.Besin, beslenme / Alfabenin ikinci harfinin okunuşu 11.Kahvaltıda içtiğimiz sıcak bitki çayı / Acil durum kuruluşu kısaltma / Kot kumaşı Bulmacanın cevabı bir sonraki sayımızda
24
Bu Benim Eserim İstanbul Bölge Sergisi Finalistleri Düzce Bilim ve Sanat merkezi olarak bu yıl ilk kez katıldığımız ilköğretim okulları arası Bu Benim Eserim Proje yarışmasında iki proje ile İstanbul Bölge Sergisine katılmaya hak kazandık. Matematik alanında “Denklemler Uzayda Savaşıyor” ve Fen alanında “Tepediaskop” isimli projeler İstanbul sergisinde ilimizi ve merkezimizi temsil etti. Bu projeler bölgede onikibin proje arasından ilk yüze, Türkiye genelinde ise altmışbin projeden ilk bine kalarak sergiye katılmıştır. Fizik öğretmenimiz Adem Akkuş danışmanlığında 6. Sınıf öğrencimiz Mehmet Can Özcan tarafından yürütün Fen projemiz ve Matematik öğretmenimiz Gülcan Uyar danışmanlığında yine 6. sınıf öğrencilerimizden Abdullah Çoban ve Mehmet Fatih Ayyıldız tarafından yürütülen matematik projemiz 12-14 Nisan Bu Benim Eserim İstanbul Bölge sergisinde ziyaretçilerden ilgi görmüştür.
25
26
27
28
29
30
31
32
33
MAKALELER KÜLTÜRÜMÜZDE AT ÖNEMLİ MİDİR ? İçinde “at” sözcüğünün geçtiği atasözlerinden üç
Kültür, bir milletin yaşayış biçimidir. Dil ise bir iletişim aracıdır. Kültürümüzü gelecek nesillere aktarmak
tanesinin ( Canı acıyan eşek, atı geçer.Emanet at insanı yarım
için dili kullanırız. O hâlde dil, kültürün bir parçası ve
bırakır. Eşeğin canı yanınca attan yürük olur. ) Türk Dil
aktarıcısıdır.
Kurumu Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nde yer almadığı
Dilin bu özelliğinden dolayı atın Türk kültüründeki
tespit edildi. Bu üç atasözünün anlamı incelendiğinde “Canı
önemini tespit etmek amacıyla atasözlerimizden yararlanıldı.
acıyan eşek, atı geçer.” atasözü ile “Eşeğin canı yanınca attan
Kaynak olarak elimizde Farklı Yayıncılığın Atasözleri ve
yürük olur.” atasözünün aynı anlama geldiği görüldü.
Deyimler Sözlüğü olduğu için atasözlerinin taraması
“Abdal ata binince bey oldum sanır.” şeklinde
belirtilen kaynaktan yapıldı. İlgili kaynağın taranması
bulunan atasözünün Türk Dil Kurumu Atasözleri ve
sonucunda içinde “at” sözcüğünün geçtiği yirmi üç atasözü
Deyimler Sözlüğü’nde “Abdal ata binince bey oldum sanır;
bulundu. Bu atasözleri şunlardır :
şalgam aşa girince yağ oldum sanır.” şeklinde bulunduğu
1 ) Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince
görüldü. Ayrıca “ Gelin ata binmiş ya kısmet
yağ oldum sanır. 2 ) At binenin, kılıç kuşananın.
d e m i ş . ” a t a s ö z ü n ü n Tü r k D i l
3 ) At binicisini bilir (tanır).
Kurumu’nda “ Gelini ata bindirmişler ‘ya nasip’ demiş.” şeklinde bulunduğunu
4 ) At ölür meydan (nalı) kalır, yiğit
fakat aralarında anlam farkı olmadığı
ölür şan (namı) kalır.
görüldü.
5 ) Ata eyer gerek, eyere er gerek.
Türk kültüründe atın önemini
6 ) Bahşiş (beleş) atın dişine (yaşına)
kavrayabilmek ve ortaya çıkarabilmek
bakılmaz. 7 ) Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır.
amacıyla Türk kültüründe pek sevilmediği bilinen “domuz”
8) Boz atın yanında duran ya huyundan ya tüyünden.
hayvanının atasözlerimizdeki durumunu inceleyerek
9) Canı acıyan eşek, atı geçer.
ulaştığımız bilgiyi daha da desteklemeye çalıştık.Bunun için
10 ) Dereyi (çayı, ırmağı) geçerken at değiştirilmez.
elimizde bulunan kaynaktan içinde “domuz” sözcüğü geçen
11 ) Eğreti ata binen tez iner.
atasözleri de tarandı. Tarama sonucunda
12 ) Emanet at insanı yarım bırakır.
aşağıdaki atasözlerine ulaşıldı :
13 ) Eşeğin canı yanınca attan yürük olur.
1 ) Aç aslandan tok domuz yeğdir.
14 ) Gelin ata binmiş ya kısmet demiş.
2 ) Devletin malı deniz, yemeyen domuz.
15 ) Gem almayan atın ölümü yakındır.
Bunlar da anlamına göre olumlu ve olumsuz
16 ) İki at bir kazığa bağlanmaz.
olarak incelendiğinde bu iki atasözünün de
17 ) İnsan ayaktan, at tırnaktan kapar.
olumsuz anlamda kullanıldığı tespit edildi. Elde edilen verilerden içinde “at” sözcüğünün geçtiği
18 ) Atın ölümü arpadan olsun. 19 ) Yavaş ( yumuşak huylu ) atın çiftesi pek olur.
atasözlerinin, içinde “domuz” geçen atasözlerinden sayıca
20 ) Yularsız ata binilmez.
daha fazla olduğu ve içinde “at” sözcüğünün geçtiği
21 ) Yürük at yemini kendi arttırır.
atasözlerinin genelde olumlu anlamda kullanıldığı; fakat
22 ) Yürük ata kamçı olmaz.
içinde “domuz” geçen atasözlerinin olumsuz anlamda
23 ) Yiğit yiğide at bağışlar.
kullanıldığı sonucuna ulaşıldı. Böylece Türk kültüründe atın
Bulunan atasözleri anlamlarına göre olumlu ve
önemli ve değerli bir hayvan olduğu yargısına varıldı.
olumsuz olarak gruplandırıldığında “ Atın ölümü arpadan
Merve Nurgül KoÇ- Esra Nur YILDIZ-
olsun.” atasözünün olumsuz anlam taşıdığı, diğer
Beyza Ceren SEZDİ
atasözlerinin ise olumlu anlamda kullanıldığı tespit edildi.
Destek Eğitimi-4.Sınıf 34
ARAÇLARIN SAVRULMASINDA AĞIRLIK ve SÜRATİN ETKİSİ Keskin virajlarda araçların savrulması can ve
Kütlelerin savrulduğu mesafeler ölçülüp kaydedilir.
mal kaybıyla sonuçlanan kazalara neden olmaktadır.
Araçların savrulmasında süratin etkisinin
Dairesel hareket sistemlerinde yani dönen
incelenmesi için iki adet 100 gramlık kütle farklı
sistemler için başlangıçta duran bir cisim hareket
süratlerde yatayda döndürülür ve bırakılır. Kütlelerin
başladığında dışa doğru kayma eğilimi gösterecektir.
savrulduğu mesafe ölçülerek kaydedilir.
Yani cisim merkezden dışa doğru bir ivme kazanacaktır.
BULGULAR
Merkezkaç kuvveti bir merkez çevresinde dönen bir
Aynı süratteki farklı kütlelerden 100 gramlık
cismi merkezden uzaklaştıran ve merkez çevresinde
kütle 85 cm, 200 gramlık kütle 57 cm savrularak
belirli bir çember üzerinde kalmasını sağlayan kuvvet
durmuştur.
olarak tanımlanır. Virajlarda araçlar daire şeklindeki bir
Eşit kütlelerden süratli olan 90 cm ve yavaş olan 54 cm savrularak durmuştur.
yörüngede hareket ederler. Bu hareket sırasında araca
TARTIŞMA ve YORUM
dairenin merkezinden uzaklaştıran bir kuvvet etki eder.
Virajlarda araçların savrulması ülkemizde ve
Araçlar virajlarda merkezkaç
dünyada çok sayıda can ve mal
kuvvetinin etkisi ile yoldan
kaybıyla sonuçlanan kazalara yol
çıkarak savrulur.
açmaktadır. Virajlarda araçların
Dönme hızı arttıkça,
savrulmasını etkileyen faktörler
dönen cismin kütlesi büyüdükçe
aracın ağırlığı ve süratidir. Aracın
ve dönen cisimle merkez noktası
ağırlığı arttıkça savrulma miktarı da
arasındaki uzaklık arttıkça
artmaktadır. Bu nedenle araçların
merkezkaç kuvveti büyür. Merkezkaç kuvveti kütlenin
bölgenin özelliğine göre belli bir ağırlıkta imal edilmesi
artması ya da dönme hızının karesiyle doğru orantılı
gerekir. Aracın sürati arttıkça savrulma miktarı
olarak artar. Buna göre, dakikada 10 devir yapan bir
artmaktadır. Bu nedenle virajlara girerken araçların
cismin 100 devir yapması, yani hızın 10 kat artması
süratli olmaması için çeşitli uyarı tabelaları
merkezkaç kuvvetinin 100 kat artması sonucunu
konmaktadır.
doğurur. Merkezkaç kuvveti genellikle yer çekimi
KAYNAK
ivmesinin katları olarak ifade edilir.
Merkezkaç,
Yaptığımız çalışmada araçların savrulmasında sürat ve ağırlığın nasıl etki ettiğini araştırdık.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Merkezka%C3%A7 Rehber Ansiklopedi
YÖNTEM
Merkezkaç kuvveti,
Çalışmada kontrol lü dene y yöntemi
Http://www.ansiklopedim.info/?p=5294
kullanılmıştır. İki adet 100 gramlık ve bir adet 200 gramlık kütleyi 50 cm uzunluğundaki iplerle bağlanır.
Ebrar SERT
Araçların savrulmasında ağırlığın etkisinin
Destek Eğitimi-4. Sınıf
incelenmesi için 100 ve 200 gramlık kütleler yatayda dairesel olarak aynı süratle döndürülür ve bırakılır.
35
MAYA MANTARLARININ ÜREMESİNDE SICAKLIĞIN ETKİSİ Maya mantarları; genellikle tek hücreli organizmalar
HİPOTEZ
olup, hücre çeperleri kitinden yapılmıştır. Mayaların en önemli özelliği eşeysiz üremelerinin tomurcuklanma yolu ile
Su sıcaklığı arttıkça maya mantarlarının üremesi artar.
olmasıdır. Özellikle şekerli ortamlarda, toprakta, hayvan
YÖNTEM:
atıklarında bol miktarda görülür.
Üç farklı deney tüpünü 6 şar gram piyasada hazır
Mantarların beslenme şekli de üstün bitkilerden çok
olarak bulunan kuru maya ve 3 er gram şeker konuldu.
farklıdır. Üstün bitkiler gibi klorofil barındırmadıklarından
Birinci tüp kontrol grubu, ikinci ve üçüncü tüpler
kendi besinlerini kendileri elde edemezler. Bu nedenle
ise deney grubu olarak belirlendi. Birinci tüpe sıcaklığı
besinlerini başka canlılar üzerinde parazit ve çürükçül olarak
40 C, ikinci tüpe 16 C (oda sıcaklığında) ve üçüncü tüpe
sağlayabilirler. Kültür mantarlarının yetiştirilmesi için farklı
60 C su eklenerek değişimleri gözlendi. Daha sonra her
ortamların sağlanmasının nedeni budur. Mantarların bu
tüpten örnek alınarak mikroskopta incelendi ve
özelliklerinin biyolojik denge açısından büyük önemi vardır.
tomurcuklanma durumları gözlendi.
Büyük yapılar bu şekilde parçalanarak küçülmekte ve
BULGULAR ve YORUM
bitkiler tarafından tekrar kullanılmaktadır. Ancak
Tüplere bakıldığında birinci tüpte hiç çökme
mantarların bu özelliklerinin büyük zararları da vardır. Pek
olmadığı, ikinci tüpte bir miktar çökme olduğu, üçüncü
çok mantar türünün insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde
tüpte ise tamamının çöktüğü gözlendi. Her tüpten birer
hastalık yaptığı bilinmektedir. Bununla beraber Aspergillus
damla örnek alınarak mikroskopta incelendiğinde ilk tüpten
ve Penicillium gibi mantarların bazı türleri aynı anda büyük
alınan örnekteki maya mantarı yoğunluğunun diğer tüplere
faydaları olan mantarlardır. Özellikle beslenme sanayinde
oranla daha dazla olduğu görüldü. Buna göre maya
sık kullanılan “Glutamit asit” bu mantarlar tarafından
mantarlarının üremesi için ideal sıcaklığın 40 C olduğu,
sentezlenir.
60 C ise maya mantarlarının üremediği gözlenmiştir. 16 C
Maya mantarları tomurcuklanma yolu ile ürer.
sıcaklıktaki suda üremenin çok az olduğu görülmüştür. Su
Tomurcuklanma, maya hücresinin tepesinde bir tomurcuk
sıcaklığı arttıkça maya mantarlarının üremesi artar hipotezi
oluşması ile başlar. Ardından çekirdek bu tomurcuğa doğru
kabul edilmemiştir. Maya mantarlarının üremesi sıcaklığa
uzamaya başlar. Uzama sürerken hücre ve çekirdek
göre değişkenlik göstermektedir.
organelleri kendilerini eşlerler. Eşlemeler yeni oluşacak hücre içindir. Ardından çekirdek ve hücre ikiye ayrılır ve yeni hücre meydana gelir. Bu olay birbiri ardınca devam ederek bir hücreden birçok yeni hücre meydana gelir. Yoğurt ve peynir vs. yapımında beklemenin nedeni bu maya hücrelerinin tomurcuklanarak kendilerini eşlemeleri içindir. Peynir, alkol, ilâç, ekmek yapımında mantarlardan
Şekil1 Üçüncü tüpten alınan örneğin mikroskopta
yararlanılır. Ekmek yapımında hamura katılan maya,
incelenmesi
kimyasal tepkimeler sonucunda karbon dioksit gazının
KAYNAKLAR
çıkışına yol açar ve hamur kabarır. Bazı maya mantarları da
Mantarlar, http://tr.wikipedia.org/wiki/Mantar
salgıladıkları enzimlerle, glikozu parçalayarak alkole
Mantarların Genel Özellikleri, www.fenokulu.net
dönüştürürler. Bira ve şarap gibi alkollü içecekler şekerin
http://tr.wikipedia.org/wiki/Maya_(biyoloji)
fermantasyonu sonucu oluşur.
Mantar Nedir?, Www.gidacilar.net
Ekmek yapımında kullanılan maya mantarlarının
Barışcan MENGELİBOĞA, Cumhur İNAN
üremesi için gerekli su sıcaklığı nedir?
Destek Eğitimi-4. Sınıf
36
ISIRGAN BİTKİSİNİN YAPISINDA KARBONHİDRAT VE PROTEİN VARLIĞI Isırgan (Ur tic a), ısırgangil ler (Ur tic aceae) familyasının Urtica cinsinden Mayıs-Ağustos ayları arasında çiçek açan, bir yıllık veya çok yıllık otsu bitki türlerinin ortak adıdır. Bünyesindeki çok yönlü kimyasal zenginliklerden dolayı tüm bitki kısımları geçmişten günümüze halk hekimliği, gıda, boya, lif sanayi, gübre ve kozmetik amaçlarla kullanılmaktadır. Isırganotunun bünyesindeki mineral madde zenginliği, onun gübre olarak veya çiftlik gübresine katkı
Şekil 1 İyot Çözeltisi Damlatılmış Isırgan Özütünde Renk Değişimi Gözlenmemiştir.
sağlayarak organik bitki yetiştiriciliğinde ön plana çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle hayvan gübresine demir katkısı sağlamak amacıyla katıldığı bildirilmektedir. Dengeli beslenme için insanların protein, karbonhidrat ve vitaminlerin dengeli ve yeterli oranda tüketilmesi gerekmektedir. Isırgan otu pek çok yörede gıda maddesi olarak kullanılmaktadır. Öyle ise ısırgan otu içerik bakımından dengeli beslenme sağlayacak bir besin midir? Bu çalışmada ısırgan otunun içeriğinde karbonhidrat
Şekil 2 Biüret Çözeltisi Damlatılmış Isırgan Otu Özütünde Sarı Renk Oluşumu Gözlenmiştir.
ve proteinin bulunma durumu incelenmiştir. Bu amaçla
Bu durum kurutulmuş ısırgan otunun protein
ısırgan otu toplanmış ve kurutulmuştur. Kuru ısırgan otu su ile
içerdiğini, bir karbonhidrat türü olan nişastayı içermediğini
ezilerek özütü çıkarılmış ve üzerine biüret çözeltisi ve iyot
göstermiştir.
çözeltisi damlatılmıştır. Biüret çözeltisi proteinlerin ayracıdır. Üzerine dökülen madde protein bulunuyorsa sarı renk oluşturur.
Elde edilen veriler ışığında ısırgan otunun gıda maddesi olarak protein almak için kullanılabileceği, karbonhidrat almak için kullanılamayacağı söylenebilir.
İyot çözeltisi ise bir tür karbonhidrat olan nişastanın
KAYNAKLAR -Akgün, B, Alma, M. H. , Ertaş, M. ,Fidan, M.S. Kahramanmaraş Yöresinde Kullanılan Geleneksel Bitki Türleri ve Kullanım Yerleri -Ayan, A. K, Çalışkan, Ö., Çırak, C., Isırganotu (Urtica spp.)’nun Ekonomik Önemi ve Tarımı, OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2006,21(3): 357-363 - Isırgan, http://tr.wikipedia.org
ayracıdır ve nişasta ile mavimsi mor renk verir.
Barışcan
Isırgan otundan hazır lanan özüte biüret
MENGELİBOĞA
damlatıldığında sarı renk oluşmuş ancak iyot çözeltisi
Destek Eğitimi-4. Sınıf
damlatıldığında herhangi bir renk değişimi meydana gelmemiştir.
37
BİRİKİNTİ SULARDA YAŞAYAN MİKROORGANİZMALAR Doğada milyonlarca canlı türü vardır. Bu canlıların bir bölümü karada bir bölümü deniz ve tatlı sularda yaşar. Canlılar dünyası bitkiler ve hayvanlar olmak üzere iki büyük gruptan meydana gelmiştir. İnsanlar çevresindeki canlı varlıklardan yararlanabilmek için onları incelemek ve araştırmak gereği duymuştur. Bu nedenle hayvanlar ve bitkiler dünyası insanlar için bir araştırma konusu olmuştur. Protistalar küçük su birikintileri, nemli topraklar, hayvanların vücut sıvıları gibi çok farklı
Hazırlamış olduğumuz sudan aldığımız
ortamlarda yaşayabilen ve ancak mikroskopla
örnekte terliksi hayvan olarak bilinen bir mikroskobik
görülebilen bir hücreli canlılardır. Bu canlıların tüm
canlıya rastladık. Musluk suyundan aldığımız örnekte
hayati olayları bir hücre içinde geçmektedir. Bu
ise herhangi bir mikroskobik canlıya rastlamadık.
canlılar hem bitkisel hem de hayvansal özellikler taşır. Terliksi hayvan, amip, öglena, çan hayvanı, algler protistalar grubundaki canlılara örnektir. Bu canlılar genelde kirli birikinti sularda yaşadıklarından, bu tür suları kullanmak sağlığımız açısından zararlıdır. Çünkü bu ortamlarda yaşayan canlılar birçok hastalıklara neden olmaktadır. Bir hücreli canlılar bölünerek çoğalır. Bir hücreli canlıların bir bölümü besinlerini kendileri yapar, bir bölümü ise
Sonuç olarak birikinti sularda gözle
bulundukları ortamdan hazır olarak alırlar.
göremediğimiz pek çok mikroskobik canlı
Bütün bu yaşamsal olaylar için gerekli olan
bulunabileceğini gördük. Evlerimize gelen musluk
suyun insanlara, içerisinde zararlı kimyasal maddeleri
suları ise pek çok işlemden geçtiği için içinde
ve hastalık yapıcı mini canlıları içermeyecek özellikte
mikroskobik canlılar bulunmamaktadır.
sağlamak gerekir.
KAYNAKLAR
Çalışmamızda yağmurdan sonra oluşan bir su
Mikroskobik Canlıları Tanıyalım, www.fenokulu.net
birikintisinden deney tüpüne biraz su aldık ve içine
Mikroorganizma,
yapraklar koyduk. Tüpün ağzını delikli tıpa ile
http://tr.wikipedia.org/wiki/Mikroskobik_canl%C4
kapatarak bir hafta ışık alan bir yerde beklettik. Bu
%B1lar
sudan aldığımız örneği ve musluk suyunu
Terliksi Hayvan,
mikroskopta inceledik.
Http://tr.wikipedia.org/wiki/Terliksi_hayvan Tuğse TURHAN, Mert PETRİK, İlayda AKBAŞ Destek Eğitim - 4. Sınıf 38
BASINDA BİLSEM
39
40