1
2
XC T端rk
İçindekiler s.5
Editörün Sözü
s.6-7
Haberiniz Var mı?
s.8-11
Manisa Festivali
s.14-28
XC Pilotu Havada Kaybolmaz Ama...
s.30-41
Gökten Üç Güzel İndi
s.42-45
Denizli XC Open
s.48-50
Telsizler
s.52-57
Spor Psikolojisi
s.58-67
İpuçları ve Püf Noktalar-2
s.68-69
Ajanda
s.70-73
THSF Yönetimi Toplandı
s.74-81
Amasya Festivali
s.86-87
Promosyon
s.88-101
YP Dünya Kupası Denizli Ayağı
s.102-104 Loop s.105
Çizgi
s.82-83 s.84-85 s.86
XC Türk
3
4
XC T端rk
Editörün Sözü
İRTİFADA SANAT DA VAR
Bizler ayakları yerden kesilmeyince, bir yanı eksik kalan insanlarız. Bu eksiğimizi doldururken, sanat da dahil oluyor bu işe, kendini çokça hissettirmeden... Bu sayıyla, sizlere irtfadaki güzellikleri de farkettirmek istiyoruz. İlerleyen sayfalarda, pek çok etkinlikle dolu dolu geçen uçuş mevsiminden kareler bulacaksınız ve aslında size diyoruz ki; bir an her şeyi bir yana bırakıp, seyredin! Mesela en güçlü termiği nerede bulacağınızı düşünürken, aklınızda uçsuz bucaksız bir esere daha da yukardan bakmak da olsun... Bilin ki, yukarı çıktıkça sanat da sizinle birlikte; belki kanat arkadaşınız, belki sizi daha uzak mesafelere götürecek motivasyon kaynağınız, belki de huzur... Gökyüzünün derinliklerinde hep güzellikler bulmanız dileğiyle...
Umut Sevinç umut@xcturk.com
Bu sayımızın kapağında yer alan fotoğrafı için Nevin Şahinbeyoğlu’na teşekkür ederiz. XC Türk
5
Haberiniz Var mı?
>> Hakan Cici’den Dünya Hava Oyunları Hedef Dördüncülüğü FAI’nın 4 yılda bir gerçekleştirdiği organizasyonu Dünya Hava Oyunları, 6-14 Haziran 2009 tarihleri arasında İtalya’da yapıldı. Organizasyon, her branş için kendi seçmelerini yaparak davetiye çıkardı. Havacılığın olimpiyatları olan bu organizasyona sadece bir Türk sporcusu davetiye alabildi. Solo akrobasi, senkronize akrobasi ve hedef olmak üzere üç yarışma düzenlenen yamaç paraşütü branşında; Hakan Cici, davetiye almış olduğu hedef yarışmasında dördüncü oldu. 17 başarılı sporcunun katıldığı yamaç paraşütü hedef yarışmasında göstermiş olduğu bu başarıdan dolayı XC-Türk ekibi olarak kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.
>> Pixar’dan: “Parçalı Bulutlu” Bu kısa filmle, sizleri bulutlara başka bir gözle bakmaya davet ediyoruz. Aslında biraz hayatı, biraz da meteorolojiyi öğrendikçe unuttuklarımız var bu filmde. Zaten tüm gökyüzü sevdalıları çocukluktan başlamadı mı bulutlar üzerine hayaller kurmaya? Bu hayaller sayesinde uçmaya başlamadık mı? “Parçalı Bulutlu” kısa filmiyle birlikte, meteoroloji üzerine tüm öğren6
XC Türk
diklerinizi unutun; eskisi gibi çocukluğunuzda nasılsa öyle olsun bulutlar. Dolayısıyla bu filmi izledikten sonraki ilk uçuşunuz biraz hayalperest olsun diyoruz. Ama burada CB fazla sevimli, aman dikkat! http://www.pixar.com/shorts/pc/index.html
Haberiniz Var mı?
>> 17. Yelkenkanat Dünya Şampiyonası 17. Yelkenkanat Dünya Şampiyonası 20 Haziran-4 Temmuz 2009 tarihleri arasında Fransa’da yapıldı. Madalyalar şöyle sıralandı: Altın: Alex Ploner (İtalya) Icaro2000 Z9 Gümüş: Jonny Durand (Avustralya) Moyes Litespeed RS 3.5 Bronz: Thomas Weissenberger (Avusturya) Moyes Litespeed RS 4
Detaylı bilgi için: http://www.chabre2009.com/
>> Trabzon Uluslararası Havacılık Festivali Yapıldı Trabzon Uluslararası Havacılık Festivali’nin ilki, 8-10 Mayıs 2009 tarihleri arasında Uzungöl’de yapıldı. Ülkemizin çeşitli illerinden gelen katılımcılarla renklenen festivalden, Uzungöl üzerindeki uçuşların görsel zenginliği hafızalarda kaldı. Yurdun değişik yerlerinden gelen havacılar etkinliklerle kıyasıya eğlendi. Üzücü bir kazanın da yaşandığı festivalde camiamızın sevilen isimlerinden Mithat Derinyol sert bir iniş yaşayarak herkesi korkuttu. Gerekli kontrollerden sonra ciddi bir sağlık sorunu olmadığı anlaşıldı. Buradan kendisine tekrar geçmiş olsun diyoruz. XC Türk
7
Geldim, Gördüm, Uçtum...
Arif BAKKALOĞLU arifmanhat@yahoo.com.tr
Spil Dağı’nın 1200 metrelik kamp alanında yeni yeni dostluklar oluşurken eski dostlar da birbirine kavuşmanın tadını, mutluluğunu yaşadılar. 8
XC Türk
Geldim, Gördüm, Uçtum...
7. Uluslararası Manisa Havacılık Festivali bitti. 30-31 Mayıs 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen festivalimize yurdun birçok ilinden, yurtdışından gökyüzü tutkunları katıldı. Yaklaşık 140 uçar iki gün boyunca eğlencenin ve uçmanın tadını çıkardılar. Cuma günü başlayan misafir akını pazar öğle saatlerine kadar sürdü. Yakın illerimizden gelenlerle birlikte tam bir festival havası, görüntüsü oluştu. Spil Dağı’nın 1200 metrelik kamp alanında yeni yeni dostluklar oluşurken eski dostlar da birbirine kavuşmanın tadını, mutluluğunu yaşadılar. Festivaller uçmanın yanında dostları da bir araya getirmenin aracı oluyor. Çadır yanında bir ağacın altında uzun saatler süren gece sohbetleri, unutulmaz anılar şeklini alıyor. Cuma akşamı Spil’de, yaklaşık 30 kadar erkenci misafirimiz vardı. Ankara’dan Mithat beyler de tam takım arka-
daşları ile oradaydı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Turkuaz Havacılık’tan Savaş Yıkılmaz beyler yurt dışı misafirlerimizle birlikte geldiler. Cuma günü akşam saatlerinde maalesef üzücü bir olay da yaşandı. Arkadaşlarımızdan İlknur’un arabası gaz kaçağından yandı. Bizi teselli eden ise arkadaşımızın yara almadan kurtulması ve ateşin, çok yakınında olmasına rağmen ormana ve orman evlerine sıçramaması oldu. Neyse… Arkadaşımız, üzülmesine rağmen olayın üzerinde durmayınca gelen misafirlerimizin de olayın etkisinden kurtulmaları kolay oldu. Esas güzellik cumartesi günü başladı. Gün boyu gelen misafirlerimize yetişmeye çalışırken bir taraftan da uçuşlar tüm hızıyla sürdü. 1400 metre Karlık pistinin yanında 300 metre Kırtık pistleri de çalışmaya başladı. Onlarca paraşüt akşamüzeri 16.00’a kadar gökyüzünden hiç eksik olmadı. Erken yenen akşam yemeğinden sonra güneşten kavrulanlar tekrar Spil’deki kamp alanına, gerçek vahaya kavuştular.
XC Türk
9
Geldim, Gördüm, Uçtum...
10
XC Türk
Geldim, Gördüm, Uçtum... Eşsiz doğal ortamdaki mutlu insan, gülen yüz manzaraları gecenin ilerleyen saatlerine kadar müzik eşliğinde sürdü. Çimlerin üzerinde dans ederek eğlenen arkadaşlarımız yorulmak bilmedi. Pazar, önceki gecenin hareketliliğine rağmen erken başladı. Saat 9.00’da uçarlar pistteydi. Yeni başlayanlar alçak tepelere uğurlanırken, ustalar 1400 metre irtifada güne merhaba dedi. Öğle saatlerinde iyice ısınan hava tepe üstü termallerle 300-500 artıları yazdı. Saat 16.00’daki Akpınar mesire yerindeki kokteyle yetişme telaşındayken gökyüzünde onlarca yamaç paraşütü bulutlar arasında hala uçuyordu. Festivalin bu final gününde, Akpınar mesire yerinde saat 16.00’daki kokteyl için bir taraftan da hazırlıklar sürüyordu. Akpınar suyun ve yeşilliğin bol olduğu bir yer. Hazırlanan masalarda misafirlerimiz meyve sularını yudumlarken, Manhat kulüp başkanı olarak teşekkür konuşmamı yaptıktan sonra, Manisa’nın simgesi “Tarzan” heykelciklerini ve katılımcı belgele-
rini belediye başkan yardımcımız Nursel hanımefendinin elinden aldılar. Ankara, İstanbul, Antalya, Aydın, Demirci, Bursa, Balıkesir, Amasya, Ayvalık, İzmir, Söke, Adana, Gazi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, İtalya ve Almanya’dan katılan misafirlerimizle birlikte kazasız belasız bir havacılık festivalimizi daha mutlu sonlandırdık. Olumsuz bir durum yaşanmadı, arkadaşlarımızı mutlu bir şekilde memleketlerine yuvalarına uğurladığımızı düşünüyoruz. Ben ve arkadaşlarımız mutlu insan yüzleriyle Manisa’yı terk eden arkadaşlarımızı görünce bizler de mutlu olduk, yorgunluklarımızı unuttuk. Katılımcı arkadaşlarımıza davetimizi kabul ederek bizi onurlandırdıkları için çok ama çok teşekkürler ediyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu güzellikleri yaşamaya devam ederiz.
XC Türk
11
12
XC T端rk
REZERVE “Bu sayfayı sizin için ayırdık!” info@xcturk.com XC Türk
13
Semih SAYIR
R. Özay ZORLU
Ziya HACIALİOĞLU
Denizli XC Open antrenmanlarındaki 126 km’lik uçuşun kahramanlarıyla konuştuk. Bu keyifli sohbetten sonra anladık ki:
“XC PiLOTU HAVADA KAYBOLMAZ, AMA KARADA KAYBOLABiLiR...” 14
XC Türk
XC T端rk
15
Röportaj
DENİZLİ XC OPEN ERKENCİLERİNDEN 100+ UÇUŞLAR: XC Türk: Yarışmada hava şartları çok istediğimiz gibi olmadı ama siz antrenmanlara erken başlayarak, yarışma öncesinde, grup halinde 100+ uçuşlar çıkardınız. Okuyucularımıza bu uçuşunuzdan bahsedelim istiyoruz. Nasıl bir rota takip etmeyi planlamıştınız? Ö.Z.: Herhangi bir yön belirlemedik. Rüzgârın zaten bir gün önceden güneydoğudan eseceğini bildiğimiz için Çivril üzerinden gitmeyi düşünmedik. Zaten bizim asıl planımız cuma sabahı buraya gelmekti. Fakat hava raporlarını görünce perşembe akşamından yola çıkmaya karar verdik. XC Türk: Hava tahmini nasıldı? Önce onu bir açıklayalım. Ö.Z.: Rüzgâr yönü güneydoğudandı. Doğulu rüzgârda, Sandıklı tarafına gitmeyeceğimizi zaten biliyorduk. Planımız ya direk kuzey, ya da kuzeybatıya gitmek şeklindeydi. Bulut tabanını çok iyi tutturduk, 2500-2800 m. arası gibiydi herhalde. Gün içinde 3000 metreleri de buldu. Bulutluydu aynı zamanda, kümülüs bulut oluşumları da var-
16
XC Türk
dı. Kalktık, zaten ilk 10-15 dakika içerisinde maksimum irtifaya tırmandık, oradan Büyük Çökelez’e doğru uçmaya başladık. Semih bizden sonra kalktı. O da arkamızdan yetişti, birkaç km gerimizdeydi. Büyük Çökelez’i geçtik. Nihat abi de geldi hemen o arada. Nihat abi de hemen hemen bizle beraber kalkmıştı zaten. Büyük Çökelez’i birlikte geçtik. İrtifamız iyiydi. Ondan sonraki vadiyi geçişte çok bir şey bulamadık. S.S.: Büyük Çökelez’e gelene kadar ne tarafa gideceğimize tam karar vermemiştik. Havada beraber bir araya gelip rüzgârın durumuna göre gideceğimiz yöne karar verelim diye düşündük. Havadaki doğulu rüzgâr nedeniyle, Özay’ın da dediği gibi, Uşak tarafına gitmeye karar verdik. Büyük Çökelez’in orada dedik, değil mi? Ö.Z.: Büyük Çökelez’i geçtik, Çal’ı da geçtik, vadiyi geçtik. Ondan sonraki sırtlara doğru uçmak istedik. Öncelikle çok alçak kaldık. Karar vermeden önce bir yükselelim, bir şekilde bir kaldırıcı bulalım dedik. Hepimiz oradan yükseldik. Çivril’e doğru devam etmedik. Rüzgâr zaten Uşak tarafına doğru atıyordu. Ovaya açıldık. Oraya kadar bayağı hızlıydık, ama Uşak ovasını geçiş, Uşak’a kadar olan mesafe bayağı ağır uçtuk. Bulutlar da vardı ama hızlı tırmanamadık. Biraz da kalabalığız, 4 kişi olduğumuzdan, birbirimizi toparlarken, beklerken, zaman da kaybettik.
Röportaj
XC Türk: Uçtuğunuz kanatların üçü yarışma kanadıydı, öyle değil mi? Nihat abininki Aspen miydi? Ö.Z. : Icaro Maveric.
YAĞMURDAN KAÇIŞ PLANLARI S.S.: Uşak yönüne doğru gittiğimizde, yaklaşık 30-40 km uzaktan Uşak’ı görüyorduk zaten. Uşak’ın üzerinde yoğun bir bulutlanma başladı.
üzerinden geçelim diye düşündük. S.S.: Onun da tamamen doğru olup olmadığını bilmiyoruz tabi. Mesafe olarak belki daha uzun bir mesafe çıkabilse de, bizce çok emniyetli değildi. Z.H.: Yani çoğunlukla trim hızıyla gittik, driftimiz 100 m. civarıydı. Yani termik dönerken de mesafe gidemedik. Sonuçta arka rüzgârın bize pek bir yardımı olmadı.
Ö.Z.: Biz Büyük Çökezlez’i geçtikten sonra tam kuzey ve kuzeydoğu hattımızda, Çivril’in ve Uşak’ın gerisinde CB’ler vardı zaten. Hatta o saatte bile yağış bırakıyordu. Yani tepesi maksimum seviyeye ulaşmıştı. Biraz daha batıya kaymayı biraz da bu sebeple düşündük.
Ö.Z.: Uşak’a geldikten sonra vericilerin olduğu tarafa direk batıya, organize sanayiye doğru uçtuk, oradan tekrar kuzeye döndük. İşte bu sırada bayağı bir vakit kaybettik.
S.S.: Esasında uzun mesafe uçmak planı şöyleydi. En fazla mesafeyi yapabilmemiz için, zig-zag yapmadan, çizgisel bir doğrultuda uçmalıydık. O tarafa gelince, yoğunlaşma yüzünden, mecburen daha fazla batıya doğru kaymak zorunda kaldık. OLC mesafesi, sanırım 240 civarındaydı. Doğrusal hat dışında 20 km daha fazla uçtuk. Daire çizdiğimiz için o düşüncemiz gerçekleşmedi. Bunun bize şöyle bir zararı oldu: rüzgâr bizi daha zayıf bir yöne itti. Benim bir fikrim daha vardı, iki yoğunlaşma arasında hafif bir boşluk vardı, oraya girebilir miyiz diyordum. Daha drift bir hattı. Oraya da gidebilirdik.
Z.H. : Semih abi orada bir hat gördü, “Burayı deneyeceğim, bakacağım.” dedi. Orada dağıldık.
Ö.Z.: Hatta Uşak’ın hafif gerisinde, batısında kalan yerde, bir gölet vardı; onun
GRUP DAĞILIRKEN
Ö.Z. : Organize sanayinin orada zaten ikiye bölündük. Semih abi daha batıdan gitmeyi tercih etti, biz direk kuzeye uçalım dedik. Biraz ağır uçtuk. Ondan sonra vadinin birinde çok alçak kaldık. Saat 16:30-17:00 civarında falan. Aslında potansiyel 200 km üzerinde uçuş için 6-7 saat havada kalmak gerekiyor ve en az 30 km hızla gitmek gerekiyor. Ama çok zor da değil, biraz 1015 km arkadan iten bir rüzgâr olsa çok rahat gidilir. XC Türk 17
18
XC T端rk
XC T端rk
19
Röportaj
S.S. : Yapılan mesafeye göre değerlendiriyoruz ama bence çok yanlış. O uçuş benim gözümde 250 km’lik bir uçuşla aynı değerde bir uçuştu. Çünkü hiçbir zaman drift olmadık, hiçbir zaman arka rüzgârla gitmedik. Ö.Z. : Evet, direk kendi hızımızla hız sistemine bastık. En az %50. Z.H. : Semih abi, süzülüşe geçtiğinizde hız sistemine basın diyordu. Kopmamak adına biraz da zorlayarak hız sistemine bastık ama hız sistemiyle gitmenin aslında ne kadar önemli olduğunun farkına vardık. Çünkü hız sistemini kullanmayı bilmiyorduk. Ö.Z. : Havanın çalıştığını bildikten sonra, bir sonraki termiğe daha çabuk gidiyorsun. Yani hızlı uçmanın püf noktaları: termiğe tutunup yükselebilmek, hız sistemine basıp diğer termiğe hızlı uçmak, bul20
XC Türk
duğun termiğin merkezinde dönebilmek. XC Türk: Çok resmi gidiyoruz. Biraz daha sohbet havasına girsek. Ö.Z.: Ya havada çok küfrettim ben bu adama da (Ziya’yı kastediyor) onları söylemiyorum. Git gel, git gel. S.S.: Bunlar Uşak’a gelince Ali Cengiz oyunları yapıp, arkadan arkadan herkes kendi avantasına bakmaya başlayınca, ben de “Başlarım size!” deyip, bunları terk etmeye karar verdim. Ö.Z. : Alakası yok, alçak kalıp tepelere yamandım demiyorsun da... S.S.: Baktım devamlı geç kalıyoruz, toparlanamıyoruz, hızlanmıyoruz, herkes çok sağlamcı uçuyor. Tempoyu bu yüzden kaybettik bana kalırsa. %50-%30 civarında verim alamadık oradan. Ondan sonra bir şekilde bunlar arkada bir yerde çıktılar, ben farklı bir yere doğru gitmeye başladım. Zaten orada kurslarımız biraz ayrıldı. Bunlar daha direk bir kursa girdiler, ben de hafif bir daire çizerek onların önüne geçmeyi planladım. Çünkü benim gördüğüm hat daha zengin bir hattı. Dolayısıyla esasında benim kararım da doğru çıktı. Çünkü ben bunlardan ayrıldıktan sonra bulut tabanına çok rahat çıktım ve hemen hemen hiç dönmeden, güzel bir hat takip ederek, 10-15 kilometrelik bir mesafeyi git-
Röportaj
tim. Benim dairesel bir hat çizmemden dolayı mesafe farkı çok fazla olmamasına rağmen, aşağı yukarı ikimiz de en sonunda neticede aynı yöne doğru yönelmiş olduk. Bunları ben devamlı havada duyuyorum ve devamlı varyometre sesi dinletiyorum. (Gülüşmeler…) Bunlar kafayı yiyorlar. Z.H. : Adam acaba indi de bizi mi kafalıyor dedim... Ö.Z.: Nerede bu adam diye bakınıp duruyoruz sağa sola. S.S.: Ben inmiş olsam inecekler yani. Ö.Z.: Abi diyorum adamın inmeye niyeti yok, hava karardı, havada kalacağız bu gidişle. İnmezseniz biz de havada kalırız ya, ne olacak sanki. S.S.: Şimdi bir ara aradılar beni: -Abi pozisyonun ne, ne kadar uçtun? -Herhalde 150 olmuştur. Deyince bir sessizlik oldu... -Nerdesin abi, şu karlı dağlarda mı? -Yok ya, bana kalırsa Uşak çok geride kaldı, herhalde 150 filandır.
Ö.Z.: Aynı yere indik, 123 km. Semih abi 126 km uçtu, Nihat abi 62 km uçtu. Karadan takip de çok önemli. Burada aslında uzun mesafe uçuşunda aşağıdan bir aracın takip etmesi yukarıdakine zihinsel anlamda çok pozitif etki sağlıyor. Çünkü uçuşun son saatlerinde yorgunluk da başladığı için, “Nasıl geri döneceğim?” düşüncesi de biraz kafaya girmeye başladığı zaman zaten konsantrasyonu kaybediyorsunuz. S.S. : Bir de yerdeki aracımız bizim aşağımızda, uçarken tam altımızdaydılar, o yüzden daha rahat hareket ettik. Ö.Z. : Sürekli araca koordinat göndererek, yukarıdan yol tarif ederek, bizi takip etmelerini sağladık. Zaten biz indikten 2 dakika sonra yanımıza geldiler, biz daha kanatları katlamadan. Bu önemli bir nokta. S.S.: Araba
XC Türk: Toplamda kaç km uçtunuz?
XC Türk
21
22
XC T端rk
XC T端rk
23
Röportaj
600km’ye yakın yol yaptı. ¾ depo filan yaktık. Herkese biraz da pahalıya patladı. Adam başı 10-15 lira mazot parası konuşmuştuk. Sonradan 30’a çıkınca, Özay’ın yüzü değişti. (Gülüşmeler) Eli cebine gitmemeye başladı.
KAYBOLMA HİKÂYESİ Z.H. : Arabada 5-6 kişi, herkeste GPS, herkeste harita, araziyi sanki biz yarattık. Güya her yeri biliyoruz. Ö.Z. : Biz muhabbet ederken Uşak’ı geçmişiz. Yani Çivril yönüne gittiğimizi düşünüyoruz... S.S. : Arabayı ben kullanmaya başladım. “Uşak’tan bir giriş vardır, bir çıkış vardır, bir de yol vardır.” dedim. Bir yandan da muhabbet ediyoruz. Bir ara Özay, başka bir şeye bakmak için GPS’ini açtı. Oradan bir baktı, “Abi biz doğuya gidiyoruz.” dedi. Ö.Z. : Hatta kuzey doğuya gidiyoruz, doğuya da değil. S.S. : “Yok, olamaz!” dedim. Bir tane çıkış olması lazım. Ama harbiden yanlış yola doğru gidiyoruz. Ne yapacağımıza karar vermek için tekrar baktık, kestirme bir yol bulup o aradan saplanabilir miyiz diye düşündük. Sonra birimiz dedi ki: -Abi şuradan ilerden bir yol var. 24 24
XC XC Türk Türk
- Ta mam, o yoldan gidelim. Bize 15-20 km filan kar sağlayacak. -Birine soralım oğlum şuradan, girilir mi, girilmez mi diye. Durduk böyle kenarda muavinlik yapan adamın birine Ziya sordu: -Abi bu yoldan gidilir mi? - Nereye gidiyordunuz, yolunuz neresiydi? Ö.Z. : -Sivaslı’ya nasıl çıkarız? -Bu yoldan gitmeyin kaybolursunuz. Köyün içine filan giriyor, bulamazsınız. Ö.Z. : “Elimizde 3 tane harita, 6 tane GPS, 6 büyük baş da pilot var; kaybolmayız.” dedik adama devam ettik. S.S. : Gitmeye başladık yavaş yavaş, bir baktık ki yol gittikçe kötüleşiyor. Önce asfalt gibi bir yol, sonra toprak yola girdik sonra da köy yolu geliyor. Sonra köye ulaştık. Köyün içerisinde dolanıp duruyoruz, insan yok köyde de. Kendi kafamıza göre “Nerden gidelim, şuradan mı, buradan mı?” derken, bir yandan da GPS’i de takip ediyoruz, GPS sağ diyor, sol diyor, gidiyoruz... Ben dedim ki: “Şurasıdır.”, girdik o yola, patika bir yol... Neyse dedik olabilir, belki fazla trafik yoktur diye düşündük, başladık gitmeye. Sonra yol traktör yolu gibi oldu. 200 metre daha gittik, çimler filan uzamaya başladı.
Röportaj
Ö.Z. : Çimler uzadı sonra orman oldu resmen...
-Siz hiç kaybolacak tiplere benzemiyorsunuz ya.
S.S. : Ondan sonra bunlar başladılar yusuflamaya:
(Gülüşmeler…)
-Kaldık, patladık, şu oldu, bu oldu!
S.S. : Maden aramaya geldik...
-Oğlum inin.
Ö.Z. : “Bu arabayla siz nasıl kayboldunuz?” dedi. Baktı tiplere, biz de Allah’a şükür çokbilmiş tipleriz, kesin kaybolmayız.
Aramızda kaybolma psikolojisi uzmanı arkadaşlar var ya, teşhis hemen konuldu: -Abi bu durumda yapılacak en iyi şey, kaybolmadan önceki son noktaya dönmektir. Başka yapacak bir şeyimiz olmadığı için aynen köye gittik. O köyden bir daha sorduk adama. Ö.Z. : Adamın tepkisi çok iyiydi, onu bir anlatayım. Adam durdurdu bizi şöyle bir baktı, biraz da çekinerek… Arabaya baktı. Biz dedik: -Sivaslı’ya gideceğiz, buradan gidebilir miyiz? Adam cevap veremedi bir türlü. Adam geri çekildi, şöyle bir arabaya baktı. Sonra cama yanaştı, içeri arka taraftakilere baktı.
-Bir yol var, ama gider misiniz?... -Gidersiniz. Ondan sonra devam ettik. Orada da yeni bir yol çalışması yapmışlar. Yol böyle çok uyduruk bir yol. Sallana yuvarlana bir 200 km gittikten sonra, nispeten birazcık daha düzgün bir yola ulaştık. Ondan sonra yolda bir ara iki tane sığır çıktı önümüze. Uzaktan insana benzettiğimiz ama aslında karanlıkta dolaşan, ayakları da ters böyle... S.S.: Birbirimize korku hikâyeleri anlatmaya
XC XC Türk Türk
25 25
26
XC T端rk
XC T端rk
27
Röportaj
başladık. Herkes “İneğin ayağı ters miydi düz müydü?” onu tartışmaya başladı. Ö.Z. : Zorlu bir yolculuktan sonra Sivaslı’ya indik. Ama 1250 m kadar bir irtifaya tırmandık. S.S. : O kestirme yolu görmeseydi, bizim yolumuz en az 1 saat ya da 1,5 saat daha az sürerdi. Belki de 2 saat daha az sürerdi. Ö.Z. : Hayır ama şöyle bir şey de var, ben uyandırdım sonuçta adamları kaybolduğumuza. Biz o muhabbetle devam etseydik, 1 saat daha o yolu giderdik. Çivril’e varacağız diye biz Konya’dan falan çıkabilirdik. Çünkü kuzeydoğuya gidiyoruz, çok alakasız bir yere doğru gidiyoruz yani. Uşak’ta artık o yol nereye bağlanıyorsa, Afyon’a mı gidiyor ki? Afyon’a gidiyor herhalde… Sandıklı’ya falan gidiliyor. XC Türk : Bunun üzerine Yurdaer’e “Bir gün biz kaybolmuştuk.” deyip, kaybolma fıkrasını anlatmasını iste-
28
XC Türk
yebilirsiniz... Z.H. : Çok şuursuzca kaybolduk. XC Türk : O gün başka uçanlar da olmuş, Uşak’a filan inenler de olmuş. Ö.Z. : Ertesi gün. Bir gün sonrasında da bir uçuş yaptık, o da enteresan bir uçuştu, yine rüzgâr hiç yardımcı olmadı. Önce değişik bir şey yapıp batıya uçalım dedik. Çünkü doğudan esiyordu rüzgâr. Çok derin bir vadi var, vadinin gerisinde de baraj gölü var. Baraj gölünün biraz daha güneyinden batıya doğru uçtuk. Ama o gün uçuş planlaması genelde aşırı gelişmiş bulutlardan kaçma üzerineydi. Çünkü biraz irileşen bulut CB de olmadan, yağış bırakıyordu. Kavisli bir rota izleyen 3-4 kişi vardı. O günkü uçuş, çok kayda değer bir uçuş değildi, pek keyifli de değildi. XC Türk : Keyifli bir sohbet oldu, hepinize çok teşekkürler. XC Türk okurları diğer hikayelerinizi de okumak isteyecektir. Bir dahaki macerada görüşmek üzere...
GE
ÇE
N
SA YI
...
DA
N
DE
VA M
ED
İY OR
Röportaj
GÖKTEN ÜÇ GÜZEL BiRi YP-XCPiLOTU Yasemin Bolat
6.XC-Türk: Geçen sayımızda size bayan oluşunuzun uçuşlarınızı/atlayışlarınızı nasıl etkilediğiyle ilgili sorular yönelttik. Biraz da madalyonun diğer yönünü çevirip havacılık sevdasının bayan oluşunuza nasıl etki ettiğini sormak istiyoruz. Havacılık, sizin en çok hangi yönlerden gelişmenizi sağladı? Hatta bunu biraz daha abartarak soracak olursak; havacılıkla aktif olarak ilgilenmeyen bayanların bir adım önüne geçmenizi sağlayacak katkıları oldu mu? 30
XC Türk
Y.B. : Genelde bayanlar bir konuda karar alırken çok fazla ayrıntıya girer ve çok yönlü düşünürler. Bu her ne kadar ilk bakışta iyi bir şeymiş gibi görünse de söz konusu durum hayatın her alanında geçerli olunca bazen çekilmez bir hal alabiliyor. Havacılıkta en kısa sürede doğru kararı verebilmeli ve uygulamalısınız! Sanırım bu sayede kendi hayatımda da her durumda kısa sürede en doğru kararı verebilecek bir yeteneğe sahibim. :)
B Y
Röportaj
iNDi
BiRi YP-AKROBASi PiLOTU
BiRi SERBEST PARASÜTÇÜ
Mercan Günel
Meryem Akar
M.G. : Doğayla iç içe olup daha sportif bir hayat tarzına sahip oluyorsunuz. Öz güveniniz gelişiyor. Çevreniz gelişiyor. Akrobasi yapan fazla bayan olmadığından, sıradan olmadığıma inanıyorum.
M.A. : Sürekli gezdiğimi ve yeni yerler keşfettiğimi söyleyebilirim, bence bu bir artı mıdır evet, ülkemiz şartlarında bu normal bir insanla kıyaslandığında çok mümkün gözükmüyor ve yurtiçi ve yurtdışında birçok ülkeyi sporum sayesinde erken yaşlarda görme şansına eriştim. Belki de bu yüzden değişik kültürleri sempatik ve anlaşılır bulabiliyorum. Bunun dışında kendime olan özgüvenimi çok erken yaşlarda bulduğumu da söyleyebilirim ki bir bayan olarak erkeklerin çoğunlukta olduğu bir sporu yapıyor olmaktan gurur da duyuyorum.
XC Türk
31
Röportaj
32
XC Türk
Röportaj
XC Türk
33
Röportaj
7.XC-Türk: Havacılığa zaman ayırmanın bayanlar için daha zorlayıcı olduğunu düşünüyor musunuz?
34
XC Türk
Y.B. : Aslında bu özel hayatınızla ters orantılı bir durum bence... Yani bekâr bayanlar için bu işi yapmak çok daha kolay ve zaman ayrılabilir durumdayken; evlendikten sonra bu işe devam eden bayan pek yok gibi. Ya eşiniz de sizinle birlikte bu spora tutkun olacak ya da çoook zor. Kaldı ki; eşiniz sizi bu konuda destekliyor olsa bile eğer çocuk sahibi olacaksanız durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bu durumun ülkemizde de pek çok örneği var... Özel hayatın sorunsuz devam edebilmesi için taraflardan birinin ayaklarının yere basması gerekiyor ki; bu da hep bayan tarafı oluyor ne yazık ki...
Röportaj
M.G. : Kişinin yaptığı işe ve sorumluluğa göre değişir.
M.A. : Sanırım evet zorlayıcı oluyor. Evli havacı bayanlar ile bekâr havacı bayanlar arasında bile epey fark var. Bir kere ilişki yürütmesi daha zor oluyor. Bir erkeği bir bayan bir yarışmaya gittiğinde ya da göreve gittiğinde çok rahat bekliyor, fakat bir bayanı beklemek erkekler için zor olsa gerek ki hala bekârım:) Bunun dışında hem zihinsel açıdan hem de fiziksel açıdan güçlü olmak zorunda kalıyoruz ki bu da bazen erkeklerin hoşuna gidiyormuş gibi gözükse de böyle bir bayandan kaçtıklarını çok kez gözlemledim. Ama havacılık sporlarının tümü için aynı şey geçerli, sevmediğinizde yapamıyorsunuz. Çok fazla özveride bulunmanız gerekebiliyor ve tercih etmek zorunda bile kalabiliyorsunuz ki ben bu hatayı bir kere yapmıştım. Nişanlanmıştım ve onun ikinci planda olmadığını göstermek için işimden ayrılmak zorunda kalmıştım. Fakat bu öyle bir şey ki, hem kendime olan saygım hem de havacılığa olan tutkum beni olgunlaştırdı ve ben buyum bütün olarak sevilmedikten sonra bana gösterilen sevgiden şüphe duyacağımı düşündüm ve doğru yolu buldum. Ben havada mutluysam beni yaptığım spor ile kabul edecek birini bulmak zorundayım ya da o her kimse beni bulur di mi? :)
XC Türk
35
Röportaj
8.XC-Türk: Sizin branşınızın bayanlar arasında az tercih edilmesini nelere bağlıyorsunuz?
Y.B. : Yapılması çok zor ve tehlikeli bir spor olarak tanınıyor olması bu konuda önemli bir etken bence... Oysa bu sporu iyi bilen kişilerce, doğru bir eğitimden geçen her bayan bu sporu en az erkekler kadar iyi yapabilir. “Tehlikeli değil mi?” diye soran pek çok kişi ile karşılaşıyorum bu sporu yaparken. Hepsine verdiğim cevap hep aynı : “Herkes yeryüzünde gezer ama herkes gökyüzüne çıkamaz! :)” Yani bence yerde yürürken çok daha fazla kaza riski ile karşı karşıyayız. Havada uyulması gereken kurallara riayet edildiği, şartlar gereğinden fazla zorlanmadığı sürece çok daha emniyetli bir ortamdayız :)
9.XC-Türk: Sizin branşınızda, yarışmalara bayanların katılımının artması için neler yapılabilir?
Y.B. : Öncelikle istekli ve kabiliyetli bayanlar mutlaka desteklenmeli! Ayrıca, bu sporun sadece bir erkek sporu olmadığının en güzel örneği olan, bu sporu yapan ve dalında başarılı bayanlar daha çok tanıtılmalı ve ön planda olmalı bence...
36
XC Türk
Röportaj
M.G. : Akrobasi bayanlara göre fazla heyecanlı ve ürkütücü gelebilir ve tabii kişinin adrenalin bağımlılığına göre de değişebilir.
M.A. : Şimdiye kadar belirtmiş olduğum her etkene bağlayabilirim. Fakat şöyle de bir ayrım var hobi olarak yapıldığında havacılık sporları normal hayatı zorlaştırmıyor aksine daha bir çekilir hale getiriyor ve bence bizim toplumumuz henüz yeni yeni hobi edinmeye ve aynı zamanda havacılık sporlarının farkına varmaya başladı ve ben çok umutluyum yakında daha çok sayıda bayan arkadaşımızın katılacağına. Tabi ki sizler olmasanız yani tanıtım yapılmazsa farkındalık oluşmayacak. Bu da ayrı bir nokta, ne kadar görsel olduğu ortada yaptığımız sporların fakat medyada az yer almasına bağlı olarak az katılım oluyor. Eminim yakın zamanda çok popüler olacak havacılık sporları ve bunun yolu medyada daha çok çıkmak.
M.G. : Eğer akrobasi bayanlara daha iyi tanıtılırsa ve ilgi duymaları sağlanırsa katılımın artacağını düşünüyorum. Böylece Ölüdeniz’de hep beraber antrenman uçuşları düzenleyebiliriz.
M.A. : Bir önceki soruda da belirttiğim gibi medyanın yanımızda olmasına ihtiyacımız var. Ne kadar çok kişiye ulaşırsa o kadar çok katılım olacak. Ve tabi ki korkulacak bir şey olmadığını anlatmak gerekiyor. Sadece bir kaza olunca medyamız sağolsun yanımızda oluyor, biz öyle hissediyoruz. Sonuçta bizler sporcuyuz, hem sporcu olup hem de reklam yapabilmek için motive olamıyoruz sizlerin yardımına ihtiyacımız var. XC Türk
37
Röportaj
10.XC-Türk: Uçuşlarınızda/atlayışlarınızda başınıza gelen, sadece bayan oluşunuzun sebep olduğu ilginç bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
38
XC Türk
Y.B. : :) Siz bu soruyu sorunca aklıma pek çok güzel anı geldi birden. Bunlardan biri, 2006 yılında Akşehir’de Yamaçparaşüt Türkiye Şampiyonası antrenman uçuşlarında başıma gelen hoş bir anı. Oldukça güzel ve bir o kadar da yorucu geçen bir uçuşun ardından bir köyün girişindeki bir tarlaya iniş yapıyordum ki; yaşlı bir amcanın elinde bastonuyla zar zor yürümesine karşın bana doğru hızlı adımlarla geldiğini gördüm ve inişimi ona daha yakın olacak şekilde planladım. Arkasından da daha sonra eşi olduğunu öğrendiğim yaşlı bir teyze geliyordu. Ben yakınına inince amcam büyük bir neşeyle gülümsedi tabi :) Sonrasında da elindeki bastonuyla geldiğim yönü göstererek “Hoş geldin Evlat! Deeee oralardan beri izliyom seni :) “ dedi gülerek. Bu esnada ben bir taraftan kaskımı çıkartırken bir taraftan da “Hoş bulduk amcacım :)” dedim... Amca bayan olduğumu görünce bir anda arkasından gelen eşine döndü ve “Aaaaa, bu kızmış hanım !” dedi büyük bir şaşkınlıkla :) Şaşkınlığı geçince bana malzememi toplarken eşlik ettiler ve yer ekibi arkadaşlarım gelinceye kadar beni misafir edip güzel sohbetimize eşlik eden harika bir ayran ikram ettiler :)
Röportaj
M.G. : Saçlarım uzun olduğundan eski harnesime dolaşıyordu, bazen de beyler havada yanıma gelip selam veriyorlar.
M.A. : Türk Hava Kurumu’nun Türkiye genelinde düzenlemiş olduğu bir etkinlikte, paraşüt atlayışı yapan gösteri takımındayım. Menemen’de yaptığımız gösteri atlayışında inanılmaz bir kalabalık vardı ve 4 paraşütçünün her birinin inişinde alkışlar koptu. Ben Türk bayrağını en son indirdim. Atlayış yaparken kask kullanıyoruz ve inişten hemen sonra kaskımı çıkardım. Kalabalıkta önce bir sessizlik sonra uğultu oldu ve teyzenin biri “ Amanınnn bir gızcagızmışşşş amanınnnn yavrummm hoşgeldiniz diye bağırdı” . Aslında çok hoşuma gidiyor fakat bu, ne kadar az sayıda bayan sporcunun olduğu gerçeğini de ortaya çıkarıyor.
XC Türk
39
Röportaj
11.XC-Türk: Yakınlarınızın yaptığınız spora tepkisi nasıl oluyor? Bu tepkilerde bayanlar mı daha destekleyici yaklaşıyorlar, yoksa erkekler mi?
40
XC Türk
Y.B. : Bu spora ilk başladığım zamanlarda; bu konudan en çok şikâyet eden kişi ne yazık ki bir hemcinsim, “ANNEM”di! Kendince haklıydı belki de. Basın bu konuda çok acımasız ya da daha doğrusu reyting derdinde. Ne zaman yamaç paraşütü ile ilgili bir haber okusam ya da izlesem hep kaza konulu oluyor! Annem de haliyle korkuyordu bu haberleri okudukça ve izledikçe. Ben aslında matematik öğretmeniyim. Annem hep “Ne olur sanki kendi mesleğini yapsan, benim de aklım hep sende kalmasa!” derdi; bende ona “Annem ben yine öğretmenim ama branşım farklı sadece :)” derdim gülerek... Zamanla; bu sporu tanıdıkça, kurallara uyularak, emniyet ön planda yapıldığında bir riskinin olmadığını gördükçe alıştı bu duruma. İçinde bir yerlerde hala istemiyorsa da bunu dillendirmiyor artık en azından :) Babamsa bugüne kadar yaptığım her işte olduğu gibi, bu işte de hep destekçimdi :) Durumu özelden genele götürdüğümüzde ise; durum biraz farklı... Bu sporu yapan bir bayanla tanıştıklarında erkekler fazlasıyla mutlu oluyor ve saygıyla bakıyorlar size. Belki de pek çoğunun yapamayacağını düşündüğü bir sporu profesyonel anlamda yapıyor olmanız bir adım önde kılıyor sizi onların gözünde... Bayanlar için de durum benzer aslında... :)
Röportaj
M.G. : Babam her uçuşumda hala tedirgin oluyor. Annem ise yaşadığı onca heyecandan sonra alışmak zorunda kaldı. Anneannem ise ben uçuşla ilgili anlatmaya başlayınca, ‘Ne zaman bırakacaksın bu uçmayı kızım?’ diyor. Tepki konusunda bence bayanlar; çünkü benim her zaman en büyük destekleyicim annem olmuştur, babama karşı. İki cinsiyet de takdir ediyor, birisinin gerçekten başarmak istediğini görünce.
M.A. : Tepki, ilk yıllarda ciddi ciddi kendimi bu yola adadığımı anladıkları yıllarda vardı. Önce kabullenemediler. Kabul etmek istemiyorlardı çünkü doğal olarak bir şey olmasından ve beni kaybetmekten korktular. Fakat ailem hiç bir zamanda önümde durmadı. En büyük destekçim ise abimdir. Çünkü 16 yıl boyunca her şey çok güzel değildi ve ne olursa olsun hep yanımdaydı ve hala da öyledir. Ve aslında belli etmeseler de benimle gurur duyduklarını biliyorum en azından çevreden duyuyorum yüzüme şımarmayayım diye söylemiyorlar pek... Bence bayan erkek farketmiyor diyorum ya bu tepkileri eminim erkeklerde almıştır ve alacaklardır. Bu yüzden sınırları içerisinde yapılan her şeyin zararsız olduğunu göstermek görevi bize düşüyor. Hayat risklerle dolu kurallara uyduğun sürece en tehlikeli gözüken şeyler bile zevkle uzun yıllar sürdürülebilir.
XC Türk
41
Nevin ŞAHİNBEYOĞLU nevin@ucurtmam.com
Bulut taban gümbür ya yarısı boşke Ama kamp sadece iki g denendiği yakalayıp g
nı oldukça alçak, hava her an kararıp, gümbür ğmaya hazırdı. Nitekim 150 tonluk havuzun en yağan yağmurla son gün doldu taştı bile. p alanı neşeli ve eğlenceliydi. Yarışmanın gününde mesafeli uçuşlar yapılabildi. Sabrın bir task ve doğru zamanda doğru termiği gidebilenler için başka bir task.
İzlenimler
Denizli Denizli olalı böyle sağanak yağmur görmemiş. Şaka bir yana, Denizli gibi karasal bir iklimde bu kadar üst üste yağmur yağmazmış pek. O da bizi buldu.
patlayacağını da. Özellikle akşam yapılan ders kıvamındaki meteoroloji hava tahmini anlatımı için Yurdaer Etike’ye teşekkür ederiz.
Tepecamping ilk gördüğümde vurulduğum bir yer olmuştu. Özellikle sabahları ahşap verandasında yoga yapmak nerdeyse yıl boyunca hayalini kurduğum bir şeydi.
Semih Sayır’a da video ve benzeri sunumlar konusundaki hazırlıkları için teşekkür ederim.
Yarışmanın ilk günü Çökelez’e gidildi. Ancak rüzgârın yönü hepimizi sağ uçtan kalkmaya zorladı. Daha önce ara ara rüzgârı karşılayabilen pilotlar da gözümüzden yitmeden patladılar ovada. Task iptal edildi. Ben kalkışta koşarken ciddi bir şekilde dizimi incittiğim için sadece inmeye odaklanmıştım. Sonraki iki gün de dinlenme ve fotoğrafa adadım kendimi. Yarışmanın gerisinde Çökelez’in yüzünü görmek nasip olmadı. Dinamit’ten düzenlenen tasklar da çoğunlukla iptal edildi. Bulut tabanı oldukça alçak, hava her an kararıp, gümbür gümbür yağmaya hazırdı. Nitekim 150 tonluk havuzun yarısı boşken yağan yağmurla son gün doldu taştı bile. Ama kamp alanı neşeli ve eğlenceliydi. Yarışmanın sadece iki gününde mesafeli uçuşlar yapılabildi. Sabrın denendiği bir task ve doğru zamanda doğru termiği yakalayıp gidebilenler için başka bir task. Yarışmada en dikkat çekici şey hava tahminlerinin çok iyi tutturulmuş olmasıydı. Meteomenler oldukça doğru tahminlerle, hatta saati saatine bile diyebileceğim doğrulukla yağmuru da bildiler, rüzgârın 44
XC Türk
Bundan sonraki yarışmalarda, organizasyonlarda bol bol video izlemek, hava tahmini konusunda daha çok bilgilenmek isteriz. Armut piş ağzıma düş hesabı. Şaka bir yana sadece uçmanın değil teorik olarak uçuş hazırlığı konusunda da iyi gelişebilmek için iyi bir ortam sunabilir bu tür organizasyonlar. Organizasyondaki herkese teşekkürler. Her ne kadar uçuş anlamında tatmin edici olmasa da, büyük şehir stresinden arınma adına iyi bir etkinlikti. Seneye Denizli XC Open’da bol uçuşlu bir hafta geçirmek dileğiyle…
İzlenimler
XC Türk
45
46
XC T端rk
XC T端rk
47
Notlar
İsmet İçel ismeticel@gmail.com
TELSİZLER Telsiz seçerken çevrenizde telsiz kullanan, özellikle amatör telsizci/uçucu arkadaşların önerdiği modelleri tercih edin...
48
XC Türk
Notlar Telsiz seçerken çevrenizde telsiz kullanan, özellikle amatör telsizci/uçucu arkadaşların önerdiği modelleri tercih edin... “VHF/UHF handhelds” telsizler ile “Aselsan Cobra gibi PMR lar” arasındaki farklar: PMR’lar, oldukça ucuzdur, çıkış güçleri yanılmıyorsam 500 mW civarı. Dolayısıyla haberleşme mesafeleri düşüktür, amatör radyocu lisansı gerektirmezler. Aselsan’ın sattığı PMR’lar ile antenler birbirini gördüğü şartta hava-yer arasında 8-10 km görüşme yapılabiliyor. PMR’lar ucuz olduğu için başlangıç eğitimlerinde iş görebilir. Ancak kısa da olsa mesafe uçanlara hiç tavsiye etmem...
VHF/UHF el telsizleri, genelde 200-400 USD arası değişen fiyatlara sahipler. Bütçenize ve merakınıza göre birçok model var. Ancak alacağınız telsiz 5 W çıkış gücüne, 144 MHz (2 metre) amatör banda sahip olmalı. Diğer özellikleri sizin tercihinize ve bütçenize göre belirleyebilirsiniz. Vertex, Yaesu’nun diğer ticari markasıdır. Aynen bizdeki Arçelik & Beko gibi. Ayrıca Standart da Yaesu’nun diğer bir ticari markası. Aynı ürünü farklı pazarlarda farklı markalarla pazarlıyorlar. Ancak markaya ait ürünleri de var.
Kullanılan Kısaltmalar: FM: Frekans Modülasyonu (Frequency Modulation) Wide-FM: Farklı bir tür Frekans Modülasyonu tekniği USB: Upper Side Band ( Bilgisayarcı literatürüne göre Universal Serial Bus :) LSB: Lower Side Band CW: Morse code haberleşme (amatör radyocu jargonuna göre) AM: Genlik modülasyonu (Amplitude Modulation) DX: (DXer, DXing) Bizim XC’ye benziyor. :) Amatör radyocunun çok uzak mesafelerle görüşmesi anlamında. Bu kısaltmadaki D = Distance. XC Türk
49
Notlar
SSB: Tek yan bant modülasyonu (Single Side Band) Celular Phone Blokage: Cihazın araç telefonlarıyla (NTM) yapılan haberleşmeyi almaya kapalı olması. Gördüğünüz gibi yukarıda anlamlarını yazdığım sözcüklerle hiç işiniz yok, şayet amatör telsizci olmayacaksanız. Telsizlerin kataloglarını incelediğinizde alma ve gönderme frekanslarının farklı spektrumlarda olduğunu görürsünüz. Ayrıca pek çok katalogda da Hz cinsinden değil metre cinsinden ifadeler karşınıza çıkar. Bu durumda metre olarak verilen bilgi dalga boyudur ve frekansa; f = ışık hızı / dalga boyu formülüyle çevrilir. Bakınız: ortaöğretim fizik kitapları... :) Pratikte f = 300 / dalga boyu (metre) formülünü kullanırsanız MHz cinsinden frekansı kabaca bulursunuz. Yani 2 m => 150 MHz ye karşılık gelir. (144 MHz bandı) Sonuçta almanız gereken telsiz 144 MHz (2 m) alma ve gönderme yapabilmeli, en az 5 W çıkış gücü olmalı. Gerisi paranıza ve telsiz konusundaki merakınıza kalmış... Ancak unutmayın PMR haricindeki telsizleri kullanabilmek için lisans şart. Telsiz kanununa göre aksi durumda yakalanırsanız hapis cezası var.
Sevgiler…
50
XC Türk
XC T端rk
51
Notlar
52
XC T端rk
Notlar
İnsan vücudu, bilindiği gibi fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir saç ayağı üzerinde iç ve dış dengesini kurmuştur. Bu ayakların her biri, insanın sağlıklı bir yaşam sürmesini ve sağlıklı davranışlar sergilemesine neden olmaktadır. Aşağıdaki satırlarda spor psikolojisi ile ilgili bazı kavramların tanımlarını bulacaksınız.
dır. Hareketin mükemmelliği zihinde sağlandıktan sonra ise bunu pratikte gerçekleştirmek kolaylaştırır
Bu nedenle zihinsel antrenman koordinasyon gelişiminde etkili bir yöntemdir. Ayrıca zihinsel antrenman, sporcunun yapacağı hareket yoğunlaşmasını engelleyen faktörleri ortadan kaldırarak konsantrasyonu Zihinsel antrenman nedir? sağlamaktadır. Zihinsel antrenman spora yeni başlayanlarda da, ileri düBir Zihinsel antrenman, yapılacak zeydeki sporcularda da rahatlıkla olan hareketin uygulama oluygulanabilir. Sporcunun uyguhareketin maksızın yoğun bir şekilde zilayacağı teknik ve taktik karzihinde hinde canlandırılmasıdır. Vümaşıklaştıkça, zihinsel antcut bilinçli hareketlerinin renman daha da önem kacanlandırılması tamamında beynin verdizanır. Zihinsel antrenmanın ği emirlere uymak duruuygulanmasını sporcu aşasırasında ilgili mundadır. Bu yüzden ziğıdaki basamakları izleyehinsel antrenman, fiziksel kaslarda, o hareketin rek kolayca öğrenebilir: antrenman ile birlikte düuygulamalı olarak şünülmeli ve antrenman a. Rahatça oturarak programları kapsamında veya uzanarak gözler kayapıldığı zaman mutlaka yer almalıdır. patılır ve birkaç kez derin olduğu gibi elektrik nefes alınıp vücut serbest Bir hareketin zihinde bırakılır. akımlarının canlandırılması sırasında ilgili kaslarda, o hareketin uy- oluştuğu tespit b. Ayaklardan başlagulamalı olarak yapıldığı zayarak yukarı doğru vücut paredilmiştir. man olduğu gibi elektrik akımlaçalarının rahatlamaya başladığı rının oluştuğu tespit edilmiştir. Bu ve bir sıcakla çevrelendiği düşünüyüzden sporcuların kendi spor dallarınlerek hissedilir. da öğrenmek veya geliştirmek istedikleri c. Zihin sorunlardan uzaklaştırılıp, yabecerileri doğru şekliyle zihinde canlandırmaları, daha çok tekrar yapmalarını sağla- pılmak istenen hareket ve yarışma pozisyonu hayal edilir. yacağı için yararlıdır.
“
”
d. Zihinde canlandırılan hareket net ve Hareketi durmadan, korkmadan doğru ve akıcı bir şekilde zihinde canlandırma; ayrıntılı olarak düşünülerek, bu esnada ne uygulamalı olarak yapmaktan daha kolay- hissedildiği ve nasıl davranıldığı yaşanır. XC Türk
53
Notlar
e. Hayal edilen harekette sporcu kendini her zaman başarılı olarak düşünüp görmelidir.
f. Hareketin mükemmel olarak yapıldığı zihinde canlandırıldıktan sonra, sporcu başarılı olduğunu ve uyguladığı hareketi kusursuz olarak yaptığını kendi kendine söylemelidir.
g. Birkaç derin ve yavaş nefes aldıktan sonra gözler açılır.
h. Zihinsel
Fotoğraf: Nevin ŞAHİNBEYOĞLU
antrenman günde 2-3 kez uygulanır ve başlangıçtan itibaren yararı giderek daha etkili ve çabuk hissedilir.
54
XC Türk
Sibervizyon nedir? Gelişmiş ülkelerdeki spor psikologlarının, sporcuların performansını geliştirmek amacıyla kullandıkları zihinsel tekniklerden biridir. Özellikle gelişme dönemindeki sporcularda son derece faydalı bir tekniktir. Bu teknikle ilgili spor dalındaki şampiyonlardan biri model olarak alınır. Zihinde o sporcu canlandırılır. Hareketleri, tekniği, başarıları canlıymış gibi net ve parlak görülür. Sporcu belirli bir seviyeye ulaştıktan sonra model aldığı sporcu yerine kendisini koyarak düşünür. Aynı mükemmel teknik ve başarıları kendinin sergilediğini zihinde canlandırılır.
Notlar
Böylece kendine güvenme, kendi hakkında olumlu düşünceler geliştirme, başaracağından emin olma gibi duygular hâkim olmaya başlar.
Swish (değiştir) tekniği nedir? Sporcu ancak güvenli, rahat ve olumlu düşüncelere sahip ise ideal performansını sergileyebilir. Bunun yolu da kendini rahatsız eden düşüncelerden ve davranışlardan kurtulmasından geçer. Swish tekniği insanın mükemmel davranışı gerçekleştirmek amacıyla kendi kendine iletişim kurmasına dayanan NLP’de (Neuro Linguistic Programming) kullanılan bir tekniktir.
Bunun için sakin bir ortamda rahat bir şekilde oturulur. Sporcu beğenmediği, değiştirmek istediği durumunu veya davranışını zihinde canlandırır. (Olaylara çabuk sinirlenmek veya yanlış yaptığında kendi kendine kızmak gibi.) Bu hayali zihnindeki ekranının sol üst köşesinde büyük ve net olarak yerleştirir. Sonra sahip olmak istediği durumu veya davranışı zihninde canlandırır. (Sakin olmak hatalara rağmen kendine güvenini kaybetmemek, başaracağına inanmak gibi.) Bu hayali de zihnindeki ekranın sağ alt köşesine küçük ve net olmayan şekilde yerleştirir. Daha sonra da soldaki görüntüyü giderek küçültüp kaybederken, sağdaki olumlu ve istenen görüntüyü büyütüp, net ve parlak bir şekilde tüm zihin ekranına yerleştirir. Bu anda büyük bir başarı elde etmiş gibi sevinçle görüntüyü hissederek ve duyarak pekiştirmeye çalışır. Bu çalışmanın her seferindeki birkaç kez ve sanki gerçekten yaşıyormuşçasına hissedilerek yapılması gerekir. Etkisi, şaşırtıcı şekilde olumlu sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
Stresin performans üzerinde etkisi nedir? Her insan belirli durumlarda kaygı duyar. Bu normaldir ve kendini koruması
Sporcu ancak güvenli, rahat ve olumlu düşüncelere sahip ise ideal performansını sergileyebilir. XC Türk
55
Notlar
“Her yarışma, sporcu için sosyal ve ekonomik açıdan
büyük önem taşır. Böylesi bir ortamda sporcunun fiziksel özellikleri ne kadar mükemmel ve geçirdiği antrenman süreci ne kadar kusursuz olursa olsun başarıya ulaşması, stresle başa çıkabilme yeteneğine bağlıdır.
Fotoğraf: Nevin ŞAHİNBEYOĞLU
”
ya da ulaşması için gereklidir. Ancak kaygı uzun süreli ve yoğun yaşandığında strese dönüşür. Kaygı, olayları algılama durumuna bağlı olarak farklı düzeylerde yaşanır. Bazıları kişilik özelliği olarak kaygı duymaya meyillidir. Bu kişilerin belirli durumlarda yaşanacak olan kaygıyı daha yoğun yaşadıkları görülmektedir. Ayrıca duruma bağlı olarak yaşanan kaygının yaş ve tecrübe ile de ilgili olduğu bilinmektedir. Bilindiği gibi stres organizmanın ruhsal ve bedensel olarak zorlanması sonucu ortaya çıkan bedensel, zihinsel psikolojik ve davranışsal rahatsızlıklar şeklinde ortaya çıkan durumdur. Milyonlarca insana bir anda coşku ya da hüzün yaşatabilen spor müsabakalarında başrolü oynayan sporcu da hem bedensel hem ruhsal olarak yoğun yüklenmeler altındadır. İstenen perfor56
XC Türk
mansı sergileyebilmek için, uzun süreli antrenmanlara katlanmak zorundadır. Sporcudan tek istenen kazanmasıdır. Her yarışma, sporcu için sosyal ve ekonomik açıdan büyük önem taşır. Böylesi bir ortamda sporcunun fiziksel özellikleri ne kadar mükemmel ve geçirdiği antrenman süreci ne kadar kusursuz olursa olsun başarıya ulaşması, stresle başa çıkabilme yeteneğine bağlıdır. Stres altındaki bir sporcuda bazı değişiklikler meydana gelir. Fizyolojik olarak kan basıncının, kas gerginliğinin, ter bezi faaliyetlerinin ve kalp vurum sayısının arttığı görülür. Solunum sıklaşır ve gözbebeklerinde büyüme olur. Beyine ve kaslara daha fazla oksijen gerektiği için kanda alyuvarların sayısı artar, iç organlardaki kan miktarının azalması nedeniyle sindirim yavaşlar, zihinsel olarak dikkat azalır, algılamada
yanılgılar ve unutkanlık görülebilir. Psikolojik olarak güvensizlik hisseder, huzursuz ve karamsardır, yetersizlik duygusuna bağlı olarak korku başlamıştır. Bütün bunlar antrenman veya yarışma sırasında sahip olduğu performansı sergileyememesine neden olur. Konsantre olamaz, koordinasyon bozulur, teknik ve taktik hareketlerde hatalar sergiler.
Notlar
Stresle başa çıkma yolları arasında en çok önerilen fiziksel egzersizler, sporcuda stresin kaynağı olduğu için geçerli değildir. Bunun yerine doğru nefes alma egzersizleri biyolojik geri bildirim, otojenik gevşeme, progresif gevşeme uygulamaları ve pozitif düşünmeyi sağlayacak zihinsel çalışmalar yapılmalıdır.
KAYNAKLAR 1-Anshel, M. H: Sport Psychology, from Theory to Practise. Publishers Scottsdale, Arizona. 1990. 2-Başer, E: Uygulamalı Spor Psikolojisi. Milli Eğitim Genclik ve Spor Bakanlığı. Yayın no: 31, Ankara. 1986. 3-Baumann, S: Praxis der Sportpsychologie. Çeviren: İkizler C. H., Özcan, A. O. ”Uygulamalı Spor Psikolojisi”Alfa Basım Yayın Dağıtım, İstanbul, 1994 4-Biçer, T: Doruk Performans. Sistem Yayıncılık. İstanbul. 1996. 6-Applied Sport Psycology. Mayfield Publishing Company. California. 1986 7-Koç, Ş: Spor Psikolojisine Giriş. Saray Tıp Kitabevleri, İzmir. 1994 8-Luehr, J. O: Mental Taughness Training for Sport. The Stephen Greene Press. 1986 9-Martens, R: A Coaches Guide to Sport Psychology. Human Kinetics Publishers. Compain. İllinois. 1987 10-Martens, R: Successful Coaching. Second edition. Leisure Press. Champaign. İllinois. 1990 11-Oka, N: Biyolojik Ritm Nedir ve Askeri Alanlarda Nasıl Kullanılır?Ankara. 1987 12-Özbaydar, S: İnsan Davranışının Sınırları ve Spor Psikolojisi. Altın Kitaplar Yayınevi. İstanbul. 1983 13-Öztürk, F: Sporda Stres. Özsan Matbaacılık Sanayi. Bursa. 1991 14-Thomas, A: Einführung in Die Sportpsychologie. Verlag für psycologie. Dr. C. J. Hogrefe. Göttingen. 1978 15-Vernacchia, R: Applied Sport Psycology Services For Track and Field Coach and Athletes. Track and Field Quarterly. Spring. 1992 16-Volkamer, M;Jessen, K;Medler, M: Formen und Möglichkeiten des Mentales Trainings. Leistungsport, Wilhelm Limpert Verlag Gmbh, Frankfurt/mein. 1971 17-Weinberg, R. S: The Mental Advantage. Leisure Press. USA. 1998
NOT: Bu yazı www.gezenbilir.com sitesinden alınmıştır.
XC Türk
57
Yazı Dizisi
Burkard Martens info@thermikwolke.de Çeviren: Umut Sevinç umut@xcturk.com
İpuçları
58
XC Türk
ve
Yazı Dizisi
e Püf Noktaları -2
ALTIGEN TEORİSİ 1960’larda üniversiteden bir grup meteoroloji uzmanı, kusursuz tekdüzelikteki bir çöl üzerinde bulut oluşumlarını incelemek amacıyla Büyük Sahra Çölü’nü ziyaret etti. Kum her yöne yüzlerce kilometre boyunca yayılıyordu ve burada bulutların termik kaynaklarından etkilenmeden, fakat basitçe havanın doğal dolaşımıyla şekilleneceği fikri çıkış noktası olmuştu. Bu araştırmanın sonucu, hayret uyandıran “altıgen teorisi” oldu. Türk 59 Fotoğraf: Bruce XC Goldsmith
Yazı Dizisi ALTIGEN TEORİSİ 1960’larda üniversiteden bir grup meteoroloji uzmanı, kusursuz tekdüzelikteki bir çöl üzerinde bulut oluşumlarını incelemek amacıyla Büyük Sahra Çölü’nü ziyaret etti. Kum her yöne yüzlerce kilometre boyunca yayılıyordu ve burada bulutların termik kaynaklarından etkilenmeden, fakat basitçe havanın doğal dolaşımıyla şekilleneceği fikri çıkış noktası olmuştu. Bu araştırmanın sonucu, hayret uyandıran “altıgen teorisi” oldu.
Altıgen Bulutlar 1: Altıgen teorisi, düz ve tekdüze arazilerin üzerinde, bir kenarı 6 km olan altıgenlerle örülü bir desen meydana getirecek
şekilde bulut oluşumu olduğunu ifade etmektedir. Hiç rüzgârın olmadığı koşullarda, tüm altıgenlerin kenarları aynı uzunlukta olacak; fakat rüzgâr hızlandıkça altıgenin bir kenarı rüzgârın doğrultusunda dizilecek ve daha uzun olacaktır. Daha kuvvetli rüzgârda, bu kenar, daha da uzun olacaktır.
Rüzgârda Altıgen Bulutlar: Rüzgârda, altıgenin bir kenarı daha uzun olur ve bu kenar bir bulut kümesi meydana getirir. Bu XC pilotu için bazı önemli sonuçlar içerir. Öncelikle bu, bulut kümelerinin sonsuza dek devam etmediği, sınırlı uzunlukları olduğu anlamına gelir ki; bahsedilen sınırlı uzunluk hafif rüzgârlarda 6km iken, rüzgârın hızı arttıkça daha da uzayabilmektedir. Ayrıca bu, bir bulut kümesinin sonuna geldi-
Altıgen bulutlar genellikle düz alanlarda bulunabilmektedir. 60
XC Türk
Yazı Dizisi
Fotoğraf: Bruce Goldsmith
ğinizde ne yapacağınızla ilgili önemli bir ipucu daha verir. Bulut kümesinin sonunda, yani daha basit bir ifadeyle söylersek altıgenin bir kenarının bitiminde; sağdaki veya soldaki bulut kümesinin çizgisine doğru 60 derece dönerek uçmaya bakmalısınız. Bu rotada 6 km sonra da, bir sonraki bulut kümesinin başlangıcının olmasını ummalısınız. Bu fotoğrafları, tarifeli bir havayolu seferinde olduğum bir gün, 10.000 metreden çektim. Bu fotoğraflar altıgen teori-
sinin pratikte nasıl işe yaradığını, sözlerden daha iyi açıklıyor. Altıgen teorisi bir kural değildir fakat gökyüzündeki bulutları yorumlamak için bir yoldur. Yeryüzünde güçlü termik kaynakları oluşur oluşmaz, altıgen desen bozulur; fakat sadece zayıf bir termik kaynağı varsa, desen epey korunabilir. Bu desen bize bazı termik kaynaklarının neden işe yaradığını ve diğerlerinin yaramadığını da açıklamaktadır. Altıgen deseninde tutarlı olan termik kaynakları, en iyi işe yarayacak olanlardır. XC Türk
61
Manilla/Avustralya - Mart 2007
DÜZ ARAZİ UÇUŞU Düz arazi uçuşu, dağ uçuşu ile benzerlikler taşımaktadır. Dağ uçuşunda, en büyük termikler; en büyük kayalık veya dağdan koparlar. Düz arazi uçuşunda en önemli özellikler, en büyük termikleri üretirler; yani püf nokta en önemli özellikleri saptamaktır. Dağlarda en önemli özellikler tamamen apaçık ortadadır: en büyük dağlar ve özellikle bunlardan rüzgâra ve güneşe yüzünü dönmüş olanlarıdır. Düz alanlarda hiç dağ yoktur, bu sebeple daha çözümü zor özellikleri bilmeye ihtiyacınız vardır. Her halükârda tıpkı dağlarda olduğu gibi burada da termik vardır, demek ki termik tahmininde en önemli özelliklerin hangisi olduğunu anlamaya ihtiyacınız var.
62
XC Türk
3 farklı kategoriye bölerek değerlendirme yapalım: 1) Bulutlar. Yüksekte uçarken, bulutlar, havada neler olduğunun en önemli işaretleridir. 2) Herhangi bir yükseklikte, diğer uçan nesneler. Her düzeyde diğer uçan nesneler, termiklerin nerede bulanacağına dair size güvenilir veriler sağlayabilir. Eğer termiğin içinde yükselen bir yamaç paraşütçüsü veya bir kuş görürseniz, tahmin yapmaya ihtiyacınız kalmaz, bilirsiniz ki orada kaldırıcı vardır. 3) Yeryüzü kaynakları.
Fotoğraf: Bruce Goldsmith Bu madde belki de tanımlanması en zor olanıdır, fakat ilk iki madde arasında tek tek bağlantı kurulduğunda, termiğin koptuğu yer hakkında bilgi verir. Yüksekteyken, kararınıza etki eden ana kaynak olarak bulutları kullanmalısınız. Alçaktayken, yeryüzü kaynaklarından faydalanmalısınız. Tırmanışta olan diğer uçan nesnelerden ise her seviyede faydalanılabilir ve bu hem yeryüzü kaynaklarından hem de bulutlardan öncelikli tutulur. Tabi ki her durum bu maddelerde anlatıldığı gibi siyah ve beyaz keskinliğinde değildir, bu koşulların harmanlandığı gri tonları da vardır. Bazen yeryüzü kaynakları ile bulutlar arasında bağlantı kurabilmek oldukça iyi sonuçlar verir. Bir mesafe uçuşu deneyimimden bir ayrıntı hatırlıyorum; düz
alanlar üzerinde alçakta uçuyordum ve bir bulut kümesinin kaynağının, içinde minicik bir bina bulunan bir tarladaki küçük bir tepe olduğunu net bir şekilde görebiliyordum. Bu tarla koyu renkli bir alandı ve yeni sürülmüştü, bu sebeple etrafındaki yeşil alanlardan daha fazla ısıyı emiyordu. Küçük bina ise termiğin yeryüzünden kopması için tetikleyici görevi görüyordu. Ayrıca tarladan esen rüzgâr doğrultusunda etkin olan bulutu görebiliyordum ve bu bulut, bulut kümesinde rüzgâr doğrultusunda ilk başta olan buluttu. Evin üzerine vardığımda sadece 20-30 metre yükseklikteydim ve bulut tabanına kadar 3 m/sn. hızla tırmanan bir kaldırıcı buldum. Bu, küçük bir ayrıntı olsa da, belirgin bir termik kaynağını böylesine görmek kayda değer bir durumdu. XC Türk
63
Yazı Dizisi TERMİKLE İLGİLİ RİVAYETLER VE EFSANELER Düz alanlarda uçarken, aşağıdaki anlatıldığı gibi bazı basit şeyler termiği başlatabilir veya tetikleyici olabilir: 1) Bir pilotun inişi: Etrafta hiç termik olmayabilir ve pilot gitgide çökerek iniş yapar. İniş yapan bir pilotun kanadının oluşturduğu girdap ısınmış ve sıkışmış termik balonunu patlatarak termiğin kopuşunu başlatabilir. 2) Koyun koşuşu: Avustralya’da yelkenkanat pilotlarının alçalıp koyunla dolu bir otlağa doğru yaklaştıkları bir olay duymuştum. Pilotun tarlaların üzerinde alçak uçması koyunların koşmasına sebep oluyormuş ve bu termiğin başlaması için yeterli olabiliyormuş. Bazı yelkenkanat pilotları gerçekten koyunları arayıp buluyorlarmış ve koyunların etrafta koşuşturması için alçaktayken onlara bağırıyorlarmış. Bu Avustralyalılar çılgınlar! 3) Enerji hatları: Pek çok kez enerji hatlarının iyi bir termik tetikleyici olduğuna rastlamışımdır. Bunun sebebiyle ilgili kesin bir açıklama yoktur. Bazıları tarafından enerji hatlarının tek başlarına termiğe sebep olmadığı fakat enerji hatlarının altındaki ormanın içinde yer alan çalılık arazilerin termik oluşumuna sebep olduğu söylenmekte64
XC Türk
dir. Bir diğer açıklama ise yüksek gerilim hatlarının yüzeyi sıcak olduğu için, belki
Yazı Dizisi
bunun tellerin yukarısında durağan bir sıcak hava akışı meydana getirerek termik oluşumlarına sebep olduğu şeklindedir. Enerji hatları her ne sebeple olursa olsun
iyi bir termik tetikleyicisidirler ve alçaktayken bana pek çok kez yardımcı olmuşlardır.
XC Türk
65
Yazı Dizisi TERMİKTE AT YARIŞI KAVRAMI Herhangi bir XC uçuşunda, her termikte hızlıca ve etkili bir biçimde tırmanmak önemlidir. Yarışmada takriben yarım saatlik bir süre termiklerde tırmanmak için harcanır. Bu yüzden açıkta tırmanan pilotların başını çekebilirseniz, çoğu kez diğerlerinden daha iyi veya daha hızlı süzülebilirsiniz. Dolayısıyla termiğin içinde hızlı tırmanabilmek için en iyi kaldırıcıda olmaya ve en etkili yöntemle tırmanmaya ihti-
66
XC Türk
yacınız vardır. Gözlem son derece önemlidir ve etrafınızdaki diğer pilotlara veya kuşlara dikkatlice bakıyor olmalısınız ve eğer bunlardan birisi sizden daha iyi tırmanıyorsa, onların kullandığı kaldırıcıdan faydalanacak şekilde termik güzergâhınızı değiştirmeye ihtiyacınız vardır. Termikte asla başkası tarafından açığa atılmamalısınız. Bu yüzden termik içinde tırmanmak, en hızlı şekilde yükselmek için dü-
Yazı Dizisi
şey bir yarıştır. Aynı kaldırıcı içinde sadece daireler çizmekten asla tatmin olmayın, her dönüşte termiğin en iyi kaldırdığı yeri olan merkezine tırmanmak için dairenizi daima değiştirmelisiniz. Bir termikte tırmanmayı, bir at yarışına benzetebilirsiniz. Ancak bir termikte tırmanmak, bir at yarışından daha komplikedir, çünkü bu iş sadece en iyi termiği seçmek ve en hızlı şekilde tırmanmaktan ibaret değildir. Sık sık en güçlü kaldırıcıyı,
daha da önemlisi merkezlerini arıyor olmalısınız ve kaldırıcının bir yerinden başka bir yerine geçiyor olmalısınız. Bunu bizim at yarışına benzetmek, yarışta en erken başı çeken atı seçmeniz gerektiği anlamına gelir; ardından başka bir at yarışmaya başladığında, bu yeni ata binmelisiniz. Sonra bu at da yorulup halsiz kalınca bir diğerine binmelisiniz. Termik yarışını kazanmak için sürekli en iyi atı seçiyor olmalısınız.
XC Türk
67
Ajanda
RedBull X-Alps 19 Temmuz 2009’da Başlıyor Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan 818 kilometrelik yarışmada; 30 pilot Avusturya, Almanya, İtalya, İsviçre ve Fransa’daki dönüş noktalarını geçerek Akdeniz sahilinde gole gidecekler. - Başlangıç noktası: Salzburg/Avusturya (irtifa:424m) - 1.dönüş noktası: Gaisberg/Avusturya (6. km, irtifa:1288m) - 2.dönüş noktası: Watzmann/Almanya (38. km, irtifa:2713m) - 3.dönüş noktası: Grossglockner/ Avusturya (94. km, irtifa:3798m) - 4. Dönüş noktası: Marmolada/İtalya (189. km, irtifa:3343m) - 5. Dönüş noktası: Matterhorn/İsviçre (518. km, irtifa:4478m) - 6. Dönüş noktası: Mont Blanc/Fransa (579. km, irtifa:4792m) - 7.dönüş noktası: Mont Gros/Fransa (813. km, irtifa:723m) - Gol noktası: Monako (818. km)
68
XC Türk
Hava ister güneşli ister karlı olsun, yarış gece-gündüz sürecek; ta ki ilk pilot gole gidene kadar. Pilotların herhangi bir motorlu araç kullanmaları yasak olacak fakat yiyecek, ekipman ve bilgi konusunda destek sağlayacak bir yardımcı seçebilecekler.
Ajanda
Temmuz-Ağustos 2009 Etkinlik Takvimi KONU
BAŞLANGIÇ TARİHİ
BİTİŞ TARİHİ
PWC European Cup – Buzet / Hırvatistan http://www.paraglidingworldcup.org/calendar
11.07.2009
18.07.2009
Türkiye Şampiyonası 1. Ayak – Kayseri
23.07.2009
26.07.2009
01.08.2009
02.08.2009
Pre-PWC & Türkiye Şampiyonası 2. Ayak Bayramören / Çankırı http://www.xcbayramoren.org
11.08.2009
16.08.2009
Yelkenkanat Şampiyonası http://www.thk.org.tr
15.08.2009
20.08.2009
3. Demirci / Manisa Türkmentepe Şenliği http://www.facebook.com/event.php?eid=52031665431
–
Kayseri
XC Türk
69
Notlar
Hakan Akçalar www.akcalarbros.com
THSF YÖNETİMİ TOPLANDI
Tüm hava sporlarını kapsaması açısından federasyonumuzun gündeminde çok uzun bir yapılacak işler listesi var: lisanslama, FAI üyeliği, sigorta, SHGM, yönetmelikler, web sitesi, logo vs. 70
XC Türk
Notlar
cuların ve mevcut dernek ve kulüplerin bir araya gelerek kendilerini federasyon kurulması amacıyla temsil edecek bir komite seçmeleri ile hız kazandı. Bu komitenin önderliğinde resmi başvurumuza altyapı ha-
Sporumuzun bir federasyona kavuşması için uzun yıllar uğraştık. Federasyonumuzun 24.08.2005 tarihinde, GSGM’ye verdiğimiz dilekçemiz ile başlayan resmi kuruluş macerası, 20.05.2009 tarihinde yönetim kurulunun bakan onayı ile temel yapılanmasını da tamamlamış oldu. Türkiye Hava Sporları Federasyonu (THSF) adı ile kurulan federasyonumuz, 10.07.2009 tarihinde yapılan ilk yönetim kurulu toplantısı ile icraatlarına da başlamış bulunuyor. Daha önceki bir yazımızda federasyona giden uzun yolu adım adım anlatmıştık, ancak burada kısaca hatırlatmak gerekirse, kökleri 1998 yılına kadar giden, bizzat hava sporcularından gelen federasyon kurulması talebi, 2004 yılında yine spor-
zırlayacak ve camiamızın birlikteliğini ve kararlılığını belgeleyecek olan 834 imzalı dilekçe toplandı. Bu dilekçeler mevcut dernek ve kulüplerin destek ve federasyon talep yazılarıyla birlikte 24.08.2005 tarihli resmi başvuru dilekçemizin ekinde GSGM’ye ulaştırıldı. Bu tarihten sonra sadece yamaç paraşütü ve yelkenkanat sporcuları değil, onlarla birlikte aynı özlemi ve aynı sıkıntıları paylaşan diğer hava sporcuları da federasyonumuzun kurulmasını desteklediler ve sabırla beklediler. GSGM’nin yoğun bir çalışma yürüttüğü bu süreç sonunda da 2009 yılında hava sporcuları olarak federasyonumuza kavuşmuş olduk. Federasyonumuzun kurucu başkanı olarak Hv. Öğrt. Alb. Nihat ERMİHAN seçilmişti. GSGM bünye federasyonu olarak kurulan THSF’nin yönetim kurulu da kurucu başkan tarafından aşağıdaki şekilde belirlendi: XC Türk
71
Notlar
FEDERASYON YÖNETİMİ Nihat Ermihan (Başkan) İsmet İçel (As Başkan)
Serdar Cümbüş (As Başkan)
Erdoğan Menekşe (As Başkan)
Ozan Çetiner (Genel Sekreter)
İsmail Doğan (Üye)
Turgut Kulaçoğlu (Üye)
Mihriban Arslanbüyük (Üye)
Hakan Akçalar (Üye)
Ahmet Eryıldırım (Üye)
Peksever Müderrisoğlu (Üye)
Oben Oğultarhan (Üye)
Sabri Gökhan Akengin (Üye)
Erdal Akkuş (Üye)
Kadir Yiğit İkiz (Üye)
Salim Kaya (Üye)
Tüm hava sporlarını kapsaması açısından federasyonumuzun gündeminde çok uzun bir yapılacak işler listesi var: lisanslama, FAI üyeliği, sigorta, SHGM, yönetmelikler, web sitesi, logo vs.
rar verildi. (Yandaki tablo)
FAI’ye göre hava sporları 10 ayrı branşta toplanıyor. THSF olarak uluslararası uyumluluk da düşünülerek bu 10 branş temel alınacak, ancak gerekli görüldüğü takdirde bu sayıyı artırmak da mümkün. İlk etapta en çok sporcusu olan branşların yönetmelik ve mevzuatlarını hazırlamak üzere teknik komisyonlar kurulmasına ka-
Bundan sonra dernek ve kulüplerimizin ilk yapması gereken, Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerine (GSİM) derneklerini spor kulübü olarak tescil ettirmek. Şu ana kadar federasyonumuzun lisans ve tescil talimatı hazır olmadığından derneklerimiz tescil edilemiyordu. İlk yönetim kurulu toplantımızda bu talimatı hazırladık. Çok
72
XC Türk
Diğer branşlar için de teknik komisyonlar belirlenerek çalışmalara başlanacak.
Notlar
yakında GSİM’lere yazı ile bildirilecek ve
Yamaçparaşütü - Yelkenkanat Teknik Komisyonu: - İsmet İçel (Komisyon başkanı) - Erdal Akkuş - Hakan Akçalar - Murat Bayçora - Zeki Eser - Hakan Cici - Semih Sayır - Özay Zorlu
Yönetim kurulu listesinde ve YP-YK komisyon listesinde isimlerini gördüğünüz arkadaşları zaten tanıyorsunuz. Herhangi bir konuda sorunuz olursa temasa geçebilirsiniz.
- Ahmet Karalar - Serdar İlker - Cumhur Dilek - Hakan Öge - Ali Kabaş
Genel Sekreterimiz Sn. Ozan Çetiner de, tecrübesi ve GSGM mevzuatına hakimiyetiyle bizlere yardımcı olacaktır. GSGM’nin web sitesinde THSF’nin iletişim bilgileri de mevcut: Tel: 0312 311 26 20
hepimiz derneklerimizi tescil ettirebileceğiz. Bu konuda sizleri bilgilendirip haber vereceğiz.
Faks: 0312 311 85 00 E-mail: trairsports@gmail.com
Federasyonumuzun yönetim kurulunun yol haritasında, bu yıl sonuna kadar hakem ve müsabaka yönetmeliklerinin ve 2010 yılı için Türkiye ve yurtdışı yarışma takviminin hazırlanması var. Bu çalışmalar her branşın ilgili komisyonu tarafından yapılacak. XC Türk
73
Geldim Gördüm Uçtum
Hakan ÇETİNKAYA ex_hakan@yahoo.com
74
XC Türk
Geldim Gördüm Uçtum
XC Türk
75
Geldim Gördüm Uçtum
FESTİVALİN ERKENCİLERİ Hani her festivalin erken giden grubu olur ya, daha iner inmez “Biz iki gündür uçuyoruz.” derler ya insana, işte biz de
o gruptan olalım dedik ama anladık ki bir gün önceden gitmek yetmiyormuş. Amasya’ya vardık, bir de baktık ki çadırlar kurulmuş bile…
76
XC Türk
İKİ YIL ÖNCEKİ ARARKEN
YELKEN
RÜZGÂRINI
Yemeğimizi yedik, tepeye çıktık, ilk sortilerimizi yapalım diye. Zayıf bir termik ancak birkaç dönüşe izin verdi ve zorla da olsa tepe üstü yaptırdı. Arkasından hooop iniş pisti. Tıpkı iki yıl önceki gibi yelken havası olur umuduyla akşamı bekledik ama nafile. Hiç unutamadığım o güzel yelkeni ilk Amasya festivalimde yapmıştım. Havada tam 30 paraşüt vardı. Tam 30 olmuştu, çünkü tek tek saymıştık. Biz de kervana katılıp Amasya’nın semalarını çiçek bahçesine çevirmiştik. Belki dedim bu yıl da güler rüzgâr bize… Olmadı…
Geldim Gördüm Uçtum
KALKIŞ PİSTİ ARTIK DAHA TEMİZ Amasya’nın kalkış pistini (take off değil) bilenler zaten ne kadar geniş olduğunu hatırlarlar. Şimdi biraz daha geniş ve ön kısımdaki öbek temizlenmiş. Hatta biz gittiğimizde dozer midir, greyder midir; hep karıştırırım bir alet temizliyordu pisti. Kalkışı şimdi bir başka harika oldu.
XC Türk
77
Geldim Gördüm Uçtum
BU BENDEN DELİ KANATLA NEREYE İNSEM İlk gün akşamı ben akrobasi kanadımı aldım ve çıktım tepeye. Sonradan Merve’den fırça yiyeceğim, ama nerden bileyim. Sert bir rüzgârla güzel bir yelken yaptım. Her ne kadar temiz gibi dursa da, tepeye yakın geçişler sırasında birkaç sefer sağlam yoklayınca, o deli kanatla cesaret edemedim ve hemen inmeye karar verdim. Önce iniş pistine yöneldim ama sonra fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi iniş pistinin ciddi bir çanağın içerisinde olması beni tedirgin etti. En son bu hisle birlikte kalktığımda benim deli kanadım beni 20 metrede terk etmişti ve az daha canımdan ediyordu. Dedim: “paşa paşa tepeye in.” İndik inmesine ama bir de baktım ki bizi getiren arkadaşlar arabaları almış gitmişler. Tabi onlar da doğal olarak herkes inişe gitti diye düşünmüş. Nerden bilsinler birisi tırsıp tepeye geri dönecek. Neyse tepeye indim, rüzgârın tadını çıkartıyorum. Kanadıma tekrar alışmaya çalışı-
78
XC Türk
yorum. Canavar o kadar kıvrak ki, bir türlü ele gelmiyor. Ben birkaç dakika oyalanınca Merve aradı: -Nerdesin? -Tatlım hayatım gak guk kem küm, ben tepeye indim şimdi yürüyerek geliyorum. Deliyiz ya hani yürürüz 600 m. Neyse çıktım hemen yola ama bir çalılığa girersin. Siz deyin yağmur ormanları ben diyeyim çalı. Tek bir adım atmak için 10 dakika çırpınıyorum. Saat oldu 10, ben hala tepedeyim. Artık dedim burada kalayım bari de sabaha geri çıkarım. Neyse gözüme dal mı batmadı, şapkamı mı düşürmedim; türlü belalardan sonra indim sonunda. Merve’den de yedik zılgıtı. Yoook bu kadarı yetmez. Celal abi dedi: “Yarın tepeye çıkalım, var mısın?” Dedim: “Varım.”
Geldim Gördüm Uçtum
UÇARIZ DA TIRMANIRIZ DA Ertesi gün sabahın altısında Celal abimle birlikte ver elini 600 m. Saat 8 gibi zirvedeyiz. Bir saate yakın da inişimiz sürdü, 9’u biraz geçerken kamptaydık. Geçen sene de Yavuz’la çıkmıştık ama o sefer kanatlar sırtımızda. Güya ilk biz uçacağız ya… Bizimle birlikte araçlar da geldi, olmadı, gene ilk biz kalkamadık. Neyse geri döneyim hikâyeme. Aldık kanatlarımızı ver elini gene 600 m. Bu sefer araçla. Uçuşlar fena değildi birkaç arkadaş sert rüzgârı fırsat bilip mesafe yaptılar, bense her zamanki gibi miskin miskin uçup tepeye indim. Hatta dert yandım: “Rüzgâr sert, kanat gitmiyor” diye. Arkasından akşamüzeri bir güzel termik ya da o her neyse. Her neyse diyorum çünkü her yer kaldırıyordu. İnsanlar şehir üzerine geldi inelim diye hala taşıyor. Hatta taşıyor ne kelime, indirmiyor! Üç gün boyunca benzeri uçuşlar çıktı. Ne çok güzel, ne de kötü.
XC Türk
79
Geldim Gördüm Uçtum
80
XC Türk
Geldim Gördüm Uçtum
CENGİZ’İN HASRETİ Belki de Cengiz’in hasreti hiç tat vermedi Amasya’ya. Tepede bizimle sürekli ilgilenen, her daim yanımızda olan canım abim Cengiz’i gerçekten çok özledim. Arada eşini ve kızlarından Zehra’yı görme şansımız oldu. Dostlarımızı gördük. Amasya festivallerinin kahramanlarını gördük. Ne yazık ki bu yıl neredeyse hiçbiri çalışmıyordu festivalde. Gelen arkadaşlar hem Cengiz’in hem de diğer ekip arkadaşlarının eksikliğini fark etmiştir eminim. En azından arada onları da görme şansımız oldu. Umarım seneye gene çalışırlar tıpkı eskisi gibi. Artık bunu valilik mi, yoksa belediye mi organize ediyor bilemiyorum lafım onlara.
XC Türk
81
82
XC T端rk
XC T端rk
83
REZERVE “Bu sayfayı sizin için ayırdık!” info@xcturk.com 84
XC Türk
Yamaç paraşütü, bir doğa sporu olmasının yanı sıra bir havacılık sporudur. Limitlerini doğa koyar, kurallarını fizik belirler. Her doğa sporu, çok iyi gözlem gerektirir. Havacılık sporu ise sıkı bir disiplin ister. Her ikisinin birleşimi olan yamaç paraşütüyle ilgilenen bir pilotun, güvenli bir şekilde uçuş yapabilmesi için, hem gözlem yeteneğine sahip olması, hem de disiplini elden bırakmaması gerekir. Pratik çalışmanın temelini oluşturan teorik bilgi, her yamaç paraşütü pilotu için bir gerekliliktir. 1991 yılından beri yamaç paraşütü eğitimi veren M. Can Gül’ün bu kitabı, başlangıç seviyesindeki bir pilotun, makro meteorolojiden mikro meteorolojiye, malzeme bilgisinden uçuş tekniğine dek sahip olması gereken tüm standart bilgileri içermektedir.
Yazar Hakkında 1971’de İstanbul’da doğdu. Ege Üniversitesi Turizm Bölümü mezunu. Sportif havacılık yaşantısına 1988 yılında uçak paraşütüyle başladı. 1989 yılında yamaç paraşütüyle tanıştı. SIV eğitimlerini Jocky Sanderson’dan aldı. 1991’den bu yana yamaç paraşütü eğitimi veren yazar, Türkiye’nin ilk yamaç paraşütü eğitmenlerinden. 1992 yılında Ege Üniversitesi Havacılık Kolu E-HAVK’ı kurdu. 2000 yılında dünyaca ünlü akrobasi pilotlarından Chris Santacroce’den eğitmenlik lisansı alarak, Amerikan Yamaç Paraşütü Birliği’nin (United States Hang Gliding Asociation) uluslararası bölgedeki resmi eğitmenlerinden oldu. Halen 1995 yılında kurulan İKARUS Sportif Havacılık’ta eğitmenlik yapıyor. Bizzat eğitim verdiği öğrenci sayısı 800 civarındadır. (www.ikarus.com.tr)
Ä°zlenimler
Mustafa Bozyer mustafabozyer@hotmail.com
88
XC TĂźrk
İzlenimler Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, dünyadaki yamaç paraşütü pilotlarının bu PWC’de yarışmak için çok emek sarf ettiklerini biliyoruz. Bizim de bu emek sarf eden insanlara karşı temel sorumluluğumuz; emeklerinin karşılığını alabilecekleri bir organizasyon hazırlayarak, buradan memnun ayrılmalarını sağlamaktı. Sosyal ve sivil bir kuruluş olan Denizli Havacılık Kulübü üyelerinin, yarışmanın ciddiyetinin bilincinde olarak, özverili bir şekilde kusursuz çalışmaları; Türkiye ve yamaç paraşütünün tanıtımı için yadsınılmayacak büyük bir başarıdır.
HAZIRLIK SÜRECİ: Bu yarışmanın ülkemizde yapılması için önayak olan arkadaşlara öncelikle teşekkür etmek lazım ki, Denizli’mizde bulunan potansiyel uçuş güzelliklerini onların vasıtasıyla tüm dünyaya güzel bir şekilde duyurmuş olduk. DENHAVK olarak PWC organizasyonunun bu kadar teferruatlı bir organizasyon olacağını biliyorduk ki buna göre önlemlerimizi aldık ve üyelerimizle yapmış olduğumuz üç aylık periottaki haftalık toplantılarda bunları nasıl aşabileceğimizi teferruatlı bir biçimde tartıştık. Daha önce yine Denizli’de düzenle-
nen 2007 Pre-PWC yarışmasında görmüş olduğumuz eksiklikler ve edindiğimiz tecrübe ile daha kusursuz bir ev sahipliğine soyunmuş olduk. Yapılacakları, istenenleri, olması gerekenleri, görevleri ve sorumlulukları harfiyen yerine getirmeye çalıştık. Eksikliklerimiz, yanlışlarımız tabi ki olmuştur sonuçta dünya çapında önem verdiğimiz ciddi bir organizasyonumuzdu. Açılış seremonisinde Denizli merkezinde yapılan, halkın yoğun ilgisi ile gerçekleştirilen kortej ve valiliğimizde son bulan yürüyüş sonrasındaki temenniler hafızalara güzel bir şekilde kaydedildi. XC Türk
89
İzlenimler
YARIŞMA SÜRECİ:
TASK 1 - 31 MAYIS 2009
Antrenman günlerinden yarışma sonrasına kadar “HQ ofis” olarak kullanmış olduğumuz Pamuksu Hotel personelinin göstermiş olduğu misafirperverlik, bizi ve yarışmacı pilotları evimizde hissettirdi. Gece gündüz yanımızda olan personel arkadaşlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. 27 değişik ülkeden 131 yarışmacının katılmış olduğu Paragliding World Cup 2009 Denizli ayağına, Türkiye’den 11 yarışmacı pilot arkadaşımız katıldı. Yarışma süresinde göstermiş oldukları performanstan dolayı bütün pilot arkadaşları,
Çökelez’de yarışma için her şey uygundu. 84 km’lik toplam mesafeyi 110 yarışmacı gol yaparak, yarışmanın çekişmeli olacağı sinyalini ilk günden verdiler. Gol noktası Pamukkale travertenler önü olunca çok güzel görüntüler oluştu ve gole irtifalı gelen bazı yarışmacıların travertenler üstünde yaptıkları akrobasi hareketleri büyük alkış topladı. İlk üçteki pilotlar aşağıdaki gibi idi:
ülkelerini gurur verici şekilde temsil ettikleri için kutluyorum.
2. Yassen SAVOV / BGR / MacPara Magus 6 / sponsor: MACPARA
1. Michael VON WACHTER / VEN / Gin Boomerang 6 / sponsor: DHL express
3. Urban VALIC / SVN / Niviuk Icepeak / sponsor: MasterCard Kovk 90
XC Türk
İzlenimler
uygulanan sürekli geliştirilen bir program olan “PGlive-race” ile uçuşlarını izleme fırsatını buldu ve “fastretrieve” programı ile pilotlardan hızlı bilgi alarak toplama kısmındaki zaman kaybının ne kadar azaldığını ikinci kez Denizli’de gözlemlemiş oldular. Yarışmacı pilotlar ilk günün yorgunluklarını havuzda yüzerek, saunada ter atarak çıkardılar ve sonraki gün için enerji depoladılar. TASK 2 - 1 HAZİRAN 2009 İkinci gün tekrar kalkış alanının PWC komitesi Çökelez olmasına karar verdi. Bi-
http://www.pglive.cz/races/2009-3PWC-turecko/1.task.html adresinden uçuşları sanal olarak izleyebilirsiniz. Bütün pilotlar ilk günün sonunda; ilki Kore’deki yarışmada, ikincisi de Denizli’de
rinci günde yaşanan “waypoint” problemi yüzünden hakemler tekrar GPS yüklemesi yaparak hatalarını düzeltiler. Kalkış alanındaki barbekü sonrasında yarışmacılar kalkış alanındaki brifingde ufak detayları XC Türk
91
İzlenimler
kaçırmamak için “Meet Director” olarak görev yapan Semih Sayır’ın ve meteorologların söylediklerini pür dikkat dinlediler. Barbekünün vermiş olduğu ağırlıktan dolayı “start” düne göre yarım saat gecikmeyle verildi ancak rehavet kuşamdan
nusu oldu. Bulgaristan’ın başarılı pilotları arasında sayılan Svilen FERDINANDOV gol çizgisi yakınında, manevra için irtifası çok az olduğundan arka rüzgârla inerken ayağını taşa çarparak üzücü bir kaza yaşadı. Ayak bileğinde parçalı bir kırık olmasına
sonra geçiyor olsa gerek ki, 130 pilot 20 dk. içersinde kalkış alanından çıkış yaptı. Task 2’de mesafe 5 km daha arttırılarak 89 km olarak belirlendi, ancak rota bir önceki güne göre daha zor ve “waypoint”ler arasındaki mesafe daha uzundu. Ama bu PWC pilotları uçuyor arkadaşlar, 31 tanesi bu zorlu rotada gole ulaştı! Pilotların %90’ı da 50 km’nin üzerinde uçuşlar gerçekleştirdiler. Gol noktasındaki Gool Marshall’a (Emkl Ast Ahmet abiye) kolaylık sağlayan bira satıcısını görmeliydiniz arkadaşlar “cold beer, cold beer” nidalarıyla kasa yetiştiremedi. Bu kadar güzelliğin yanında istenmeyen üzücü bir durum söz ko-
rağmen, hastaneye yarım saatte gelinebilecekken; arkadaşları duş alıp, yemek yiyip, GPS’lerini yükletip geldikleri için bu süre yaklaşık 5 saati buldu. Parantez içinde milli takımımızda Allah muhafaza böyle bu durum söz konusu olsa, bizim mil-
92
XC Türk
İzlenimler
li takım pilotları yarışmadan kopup direk uçarak gelirlerdi. Neyse bu durum beni aşar... Güzel bir yemek sonrası bütün pilotlar ertesi gün için erkenden uyudular. http://www.pglive.cz/races/2009-3-
PWC-turecko/2.task.html adresinden bu “task”ı sanal olarak izleyebilirsiniz. TASK 3 - 2 HAZİRAN 2009 Yarışma günden güne daha da çetin oldu ve zorluk derecesi gitgide arttırılarak 111 km’ye çıkartıldı. Çökelez’den Dinar hattı üzerinde meteorologların fazla bulutlanma uyarılarına rağmen, Dinar üzerine kadar nerdeyse % 70 gibi bir bulutlanmada uçarak yarışma pilotları bu denli zor koşullarda bile kıyasıya mücadelelerini bizlere gösterdiler. Bu koşullarda bile 63 pilot gol noktasına ulaşmayı başardı.
Dönüş yolu oldukça uzun olduğu için, pilotların sayısı da fazla olunca, otele dönüş saati de bir o kadar geç oldu. Bu yüzden GPS kayıtlarının alınması ve puanların çıkartılması da geç saatleri buldu. Pilotlar yarışmanın ve organizasyonun ver-
diği memnuniyet ile ertesi günü karşılamak ve enerjilerini toplamak için geç de olsa dinlenmeye çekildiler. Böylelikle Task 3’ü de tamamlayıp Task 4 için hazırlanmaya başladık.
XC Türk
93
İzlenimler
http://www.pglive.cz/races/2009-3PWC-turecko/3.task.html adresinden bu “task”ı sanal izleyebilirsiniz.
94
XC Türk
4.GÜN - 3 HAZİRAN 2009 Hava şartlarının bir hafta önce yapılan tahminlerden de bilinmesine rağmen dünkü uçuşta görülen hava şartları da tahminleri doğru çıkarttı ve kalkış alanında yaklaşık 40 knot’lık bir rüzgâr bizi karşıladı. Havanın açık olmasına rağmen yaklaşık 50 km/s’lik bir rüzgâr sebebiyle bu günkü task hakemler, meteorologlar ve uçuş komitesi tarafından iptal edildi. Biz organizasyon ekibi olarak iptal edilen task sebebiyle isteyen bütün pilotları şehrimizin güzel beldelerinden birisi olan Buldan ilçemize geziye çıkardık. Geziye katılan pilotlara, meşhur Buldan dokumalarını tanıtıp Buldan çarşısını gezdirdikten sonra, bir barbekü partisiyle güzel bir ziyafet çekmelerini sağladık. Daha sonra Buldan’da bulunan yaklaşık 1600 metredeki Buldan Yaylası’nda gölet kenarında yarışmanın başından beri bizi yalnız bırakmayan ve
İzlenimler
her türlü imkanları ile seferber olan REDBULL takımı ve DJ’leri Mehmet bey ile güzel bir eğlence sunduk. Böylelikle pilotlar
uçmasa da yine memnun bir şekilde bir günü bitirmiş oldular. 5. GÜN - 4 HAZİRAN 2009 Sabah hava gayet açık ve güzel başladı. Fakat meteorologların öğle itibariye yağış beklemesine rağmen kalkış alanına hareket verildi. Task komitesinin “task”ı belirleyip brifinge başladığı sırada pilotlar task için hazırlanırken pencere açılışından önce test pilotu olarak kalkan tecrübeli Rus pilot, alçak irtifada yarışma kanadıyla asimetrik kapama sonrası kanat hâkimiyetini kaybederek spine girdi. Bu acil durumdan yedek atarak kurtulmak istedi ancak irtifasının yetersiz olması sebebiyle attığı yedeğin açılmaması sonucu yamaca sert bir şekilde çarptı. Aldığı bu darbe yüzünden bacağında ve kalçasında oluşan kırık bizleri ve kalkış alanındaki bütün pilotları endişeye soktu. Acil XC Türk
95
İzlenimler
müdahale için orda bulunan UMKE’nin profesyonel ekibinin ilk müdahaleyi yapmasının ardından, ambulans ile hastaneye sevk edildi. Bu olayın şokunu atlatamadan beklenen yağışın gelmesiyle task iptal edildi. Bununla birlikte bütün pilotları tekrar HQ ofise geri götürdük. Pilotlar hayal kırıklığı yaşamalarına rağmen, daha önceki yapılan üç taskın başarılı geçmesi
ve organizasyonun çok iyi olması ve kaza yapan arkadaşlarının sağlık durumunun iyi olduğu haberini almaları sayesinde bu hayal kırıklıklarını pek önemsemeyip gayet neşeli ve keyifli bir şekilde günü havuz başında tamamladılar. TASK 4 - 5 HAZİRAN 2009 Yarışmanın 6. günü Çökelez’in kalkış için uygun olmaması sebebiyle task, Dinamit’teki kalkış alanına aktarıldı. Yarış96
XC Türk
macıların geçen iki günü dinlenerek geçirmiş olması, bu günün Dinamit için güzel bir hava olması; bu taksın çok hırslı ve bir o kadarda hızlı bir task olmasını sağladı. Koşulan 74.3km’lik yine bir o kadar zorlu bu taskı, dinlenmiş olan pilotlar kıyasıya mücadele ederek geçirdi. 87 pilotun gol yapmasıyla sonuçlanan bu task, pilotların 2 gün içinde ne kadar hırslandıklarını ve yarışmadan kopmadıklarını bize gösterdi. Task sonunda artık yavaş yavaş genel klasman kendini belli etmeye başladı ve geriye kalan son task ile kesinleşecek
İzlenimler
sonuçları pilotlar gibi bizlerde merakla beklemeye başladık. Başarılı bir taskın ardından artık kendimizi yarışmanın son koşulacak olan taskı öncesinde, yarışmanın bitiyor oluşunun hüznüyle, ama başarılı geçmesinin sevinciyle; akşam Gin Team’ in (Meet director Semih Sayır’ın) düzenlemiş olduğu bol müzikli ve alkollü parti ile geceyi tamamladık.
http://www.pglive.cz/races/2009-3PWC-turecko/4.task.html
6.GÜN(SON GÜN) - 6 HAZİRAN 2009 Yarışmanın son gününün gelmesiyle pilotlar derecelerini belki birkaç üst sıraya çıkarabilmek için yarışmaya oldukça motive olmuş bir şekilde kalkış alanında yerlerini aldılar. Kalkış alanında verilen barbekü keyfinin ardından yarışmacı pilotların brifinge çağrılması ile son günün tas-
kı tüm pilotlara duyurulup pilotların task için hazırlık yapmaları istendi. Ancak uzun bir süre beklememize rağmen rüzgârın sol arkadan esmesi ve kalkışa uygun olmaması sebebiyle taksın kalkış alanının, Dinamit kalkış alanı olarak değiştiği duyuruldu. Bütün pilotların araçlarla vakit kaybetmeden Dinamit kalkış alanına nakilleri sağlandı. Yapılan ikinci brifingde belirlenen yeni task pilotlara yeni brifingde duyuruldu. Pencerenin açılmasıyla bütün tasklarda olduğu gibi puan sıralamalarına XC Türk
97
İzlenimler
göre pilotlar üçlü gruplar halinde, kalkış için kalkış alanına alındı. Pilotların yaklaşık olarak yarısının havalanmasından sonra yüksek irtifadaki baskın kuzey rüzgarı ile alçak irtifadaki lokal güneybatı rüzgarının birbirini yüksek düzeyde etkilemesiyle oluşan darbeli türbülans ve değişken hava akımlarının pilotları zor durumda bırakması sebebiyle, uçuş komitesi düzenlenen son taskı start verilmeden iptal etmek zorunda kaldı. Kalkış alanında kalan pilotlar, bu durumu havanın ne kadar çetin ve zorlu olduğunu görmeleri sebebiyle, gayet mutlu bir şekilde tepkilerini al-
rak akşam yapılacak olan kapanış yemeği ve törenine kadar eğlencelerini sürdürdü. Otelin hemen yanının inişe uygun olması sebebiyle, havada kalan pilotlar akşam saatlerine kadar inişlerini sürdürdüler.
kışlayarak gösterdiler. Havadaki pilotlara taskın iptal edildiği telsizle bildirilmesine rağmen çoğu pilot yarışma harici olarak uçuşlarını sürdürmeyi tercih ettiler. Otele dönüş ile birlikte zorlu bir yarışmanın oluşturduğu stresi üzerlerinden atan pilotlar kendilerini doğruca havuza ata-
rını alkışladılar ve herkesin yüzündeki sevinç net bir şekilde görülüyordu.Tabi ki bu kutlama kuru kuruya alkışla geçmedi. Istanblue’nun ve Redbull’un takviyesi ile alınan bolca alkolün pilotların üzerinde coşkuyu iki kat daha arttırdığı, çakmak çakmak bakan gözlerden net bir şe-
98
XC Türk
KAPANIŞ TÖRENİ Akşam verilen yemeğin ardından yapılan törenle; genel klasman, takımlar ve bayanlar sıralamasında dereceye giren pilotlara ödülleri büyük coşku ve alkışlar eşliğinde takdim edildi. Yarışmaya katılan tüm pilotlar ödül alan arkadaşla-
İzlenimler
kilde belli oluyordu. Finali sabaha kadar kuru insan kalmayıncaya kadar havuz partisiyle noktaladık. Bizim için eksiklerimiz olmasına rağmen mükemmel geçen bir organizasyon oldu. Bu yükün verdiği yor-
Spor İl Müdürlüğü, Denizli İl Özel İdaresi, Pamukkale Belediyesi, Denizli Sivil Savunma ve Kurtarma Ekibi, UMKE, Devlet Meteoroloji Enstitüsü, Denizli Ticaret Borsası, Kuyas, Telekom, Çardak Hava Lima-
gunluğu; gelen tebrikler, mutlu insanlar ve gülen yüzler ile bir çırpıda üzerimizden attık. Bize desteğini esirgemeyen başta DENHAVK (Denizli Havacılık Kulübü) üyeleri olmak üzere, Kültür Bakanlığı, Denizli Valiliği, Denizli Belediyesi, Türkiye Hava Sporları Federasyonu, Denizli Gençlik ve
nı, Semih Sayır ve Ekibi, Redbull, Modern Optik, Pamuksu Hotel, Buldan Belediyesi, Güzelpınar Köyü Muhtarlığı, Dinar Belediyesi, İstanblue, Cumartesi Şarapları, Yamaç Paraşüt Okulu ve emeği geçen bütün arkadaşlara sonsuz teşekkürü bir borç bilmek gerekir. XC Türk
99
İzlenimler
YARIŞMA SONUÇLARI Genel Klasmanda
AD SOYAD
ÜLKE
KANAT
SPONSOR
T1
T2
T3
T4
SKOR
1
Russell OGDEN
GBR
Ozone Mantra R
Ozone
956
971
370
963
2890
2 3
Jean-Marc CARON Yassen SAVOV
FRA BGR
Niviuk Icepeak 3 MacPara Magus 6
ABAC MACPARA
904 990
953 943
943 941
986 135
2882 2874
1 2
AD SOYAD Elisa HOUDRY Marina OLEXINA
ÜLKE FRA RUS
KANAT Niviuk Icepeak 3 Gin Boomerang 6
SPONSOR ABAC TEXHOPOC
T1 788 799
T2 510 228
T3 827 476
T4 786 789
SKOR 2401 2064
3
Renáta KUHNOVÁ
CZE
Sky Eris 3
Sky Paragliders
812
524
225
709
2045
1 2
TAKIM ADI Spälti Cornizzolo Eventi
T1 17 15
T2 17 15
T3 8 17
T4 17 8
SKOR 57 55
3
Gin
9
4
20
15
48
Bayanlar Klasmanında
Takımlar Klasmanında
Ulusal Takımlar Arasında 1 2 3
ÜLKE ADI İtalya Slovenya Fransa AD SOYAD
13
100
T1 2752 2828 2817 ÜLKE
KANAT
SPONSOR
Türkiye
T2 2942 2813 2954
T3 2885 2860 2756
T4 2857 2844 2798
SKOR 11436 11345 11325
T1
T2
T3
T4
SKOR
2390
1210
1843
2488
7931
Yurdaer ETİKE
TUR
Gin Boomerang 6
726
45
832
960
Yigit YILDIRIM
TUR
Ozone Mantra R09
939
413
541
704
Hakan İRTEM
TUR
Gin Boomerang 5
Arkas
719
367
107
785
R. Özay ZORLU
TUR
Axis Mercury
Venus Air Sports
700
380
470
586
Hilmi INCE
TUR
Gin Boomerang 5
yamac.gen.tr
725
45
156
743
Hakan AKÇALAR
TUR
Swing Stratus 7
Albatros
638
417
146
245
İsa DAL
TUR
Gin Boomerang 5
Evteks
613
352
155
114
C. Cenk UYGUN
TUR
MacPara Magus 5
THK
608
45
12
330
Mehmet DURSUN
TUR
Swing Stratus
Avasport
256
247
202
344
Savaş KIROGLU
TUR
Gin Boomerang 5
118
86
23
335
Mevlüt HOYRAZ
TUR
MacPara Magus 5
169
211
12
0
XC Türk
THK
İzlenimler
Milli takım 27. Sıradaki yerini 13.sıraya yükselttiği için teşekkürler. Takım içi sıralaması da bu şekilde oluşmuştur. Yarışma resmi sitesi: http://www.xcdenizli.com Yarışma genel sonuçları listesi için: http://www.fastretrieve.com/PWCA http://www.paraglidingworldcup.org Farklı yarışmalarda görüşmek dileğiyle... Hayallerinizi ertelemeyin, maceralar beklemez... Saygılar...
XC Türk
101
Yazı Dizisi
Pal Takats
Çeviren: Zebur Mercan
102
XC Türk
Yazı Dizisi
Tanımlama: Loop atma sırasında, pilot kanadın ortasının üzerinden geçer. Bu 1994 sıralarında akrobasi ilklerinden Andre Bucher tarafından icat edilen, en eski akrobasi manevralarından birisidir.
Asimetrik Spiralden Giriş: Dinamik asimetrik spiraller yapmaya başlayın. Zamanlama iyi ve çok enerjiniz olduğunda, asimetrik spiralin yönünü karşı tarafa değiştirin ve bir sonraki dönüşü diğer tarafa yapın, aynı “wing-over”da olduğu gibi. Bu numarayı öğrenmeye başlarken, son asimetrik dönüşte en yüksek noktayı hemen geçtikten sonra, aşırı derecede ağırlık kaydırmayı oldukça erken yapmaya başlayın. Daha sonra kanadın altına düz bir şekilde sallanmaya başlamadan hemen önce freni çekin, bunu yapınca attığınız loop çok yüksek olmaz ama daha hızlı ve güvenli olur. Daha sonra kendinize güvendiğinizde, loop atmaya, kanadın üzerinden daha
yüksekten yuvarlamaya başlayana kadar, daha geç ve daha geç başlarsınız (en alt noktayı geçtikten sonra bile). Eğer sallanma yeterince büyük ise ipler her zaman gergin olacak, yani en yüksek noktada kanadın frenlerini çekmek zorunda değilsiniz, ama bazen çok büyük kapanmaları önlemek için frenleri çok sert çekmek zorundasınız. Derin Spiralden Giriş: Eski zamanlarda, asimetrik spiral icat edilmeden önce pilotlar “loop”a derin spiralden girerlerdi, ama çoğu zaman kanadın yanına (ya da içine) düşerlerdi! Ben bu tekniği, asimetrik spiral ile “loop”a girişte kendinize çok güvenmeden ve dinamik bir kanadınız olmadan denememenizi güçlü bir şekilde tavsiye ederim. Aslında derin spiralde, asimetrik spiralden daha fazla enerji olduğu için, bu teknikle en yüksek ve en güzel “loop”ları atabilirsiniz. Genel olarak güzel ve yüksek “wing-over”ları yapabilen kanatlar ile spiral-loop atmak gerçekten kolaydır Ama çok riskli olabilir! Kanadı, freni çekerek ve ağırlık kaydırarak kademeli bir şekilde derin spiral ile hızlandırın, birkaç dönüşten sonra, kanat önünüzde iken (hücum kenarı yere bakmaya başladığında) ve merkez kaç kuvveti sizi harnesin içine ittiğinde, iç taraftaki freni hemen bırakın, ağırlığınızı diğer tarafa mümkün olduğu kadar çok kaydırın (spiralden çıkarken, kanadın altına eşit bir şekilde dalmaya dikkat edin) ve en düşük noktadayken ya da biraz daha geçtikten XC Türk
103
sonra, freni aşırı derecede çok çekin. Spiral içine hızlanırken dış kanadın ucuna dikkat edin, eğer kapanma olursa çok enerji kaybedebilirsiniz. Yani tekrar açıp, loop atmaya başlamak için çöküşü tekrar dengelemelisiniz. Eğer kanadınızın buna yatkınlığı varsa, kapanmayı önlemek için spiral sırasında dış freni biraz daha çekmelisiniz. Loop atmak için yeterince enerjiniz olduğundan emin olun, daha hızlı olması az olmasından daha iyidir, yoksa kolaylıkla çok büyük kapanmalar olabilir hatta kanadın içine bile düşebilirsiniz. “Wing-Over”dan Giriş: “Wing-over”ın açısını seri “loop”lar atana kadar kademeli bir şekilde arttırarak da yapabilirsiniz ama gerçekten dinamik bir kanat gerektirir. Çıkış: Enerjiyi 1-2 dönüşü tamamlayarak kademeli bir şekilde azaltın. Tehlikeler! Eğer loop atmak için yeterince enerjiniz yoksa kolaylıkla büyük kapanmalar ya da kravatlar olabilir ve iplerin üzerine hatta kanadın içine düşme riski yüksektir. Bu numarayı denemeden önce, wing-over ve asimetrik spiral üzerinde çok tecrübe kazanın.
www.justacro.com
104
XC Türk
Çizgi Murat Dikmen murat@wenice.com
XC Türk
105